40 hadis

Preview:

Citation preview

11

ل�ن�ا   ق� ة� يح� الن ص� ن� :ا�لد�ين� ؟ (ل�م� الل ه� ول� س� ر� ي�اال� ) ين� :ق� ل�م� ال�م�س� ة� و�ألئ�م ول�ه� س� ل�ر� و� ل�ك�ت�اب�ه� و� ل�ل ه�

م�         ت�ه�  و�ع�ام

)Allah Rasûlü( “Din nasihattır/samimiyettir” buyurdu. “Kime Yâ Rasûlallah?” diye sorduk. O

da; “Allah’a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün

müslümanlara” diye cevap verdi.Müslim, İmân, 95.

22

ل�ق� ال�خ� ن� ح�س� ال�م� ا�إل�س�

İslâm, güzel ahlâktır. Kenzü’l-Ummâl, 3/17, HadisNo: 5225.

33

الن اس م� ح� ي�ر� ال� الل ه� �م�ن� ه� م� ح� ي�ر� ال�

İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.

Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16.

44

وا ر� ت�ن�ف� و�ال� وا ر� ب�ش� و� وا ر� ت�ع�س� و�ال� وا ر� ي�س�

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.

Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.

55

ة� الن5ب�و ك�ال�م� م�ن� الن اس� ك� أد�ر� ا م م� :إنئ�ت� ش� م�ا ن�ع� اص� ف� ت�ح� ت�س� ل�م� إذ�ا

İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” sözüdür.

Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6.

66

ل�ه� اع� ك�ف� ي�ر� ال�خ� ع�لى� ا�لد ال5

Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.Tirmizî, İlm, 14.

77

  ت�ي�ن� ر م� Eر ح� ج� م�ن� ؤ�م�ن� ا�لم� ي�ل�د�غ� ال�

Mümin, bir  delikten iki defa sokulmaz.(Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez)

Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63.

88

ن�ة� س� ال�ح� ئ�ة� ـيـ� الس ع� أت�بـ� و� ك�ن�ت� ا ـي�ث�م� ح� الل ه� �ت ق� اا ه� ح� ت�م�

Eن ح�س� Eل�ق ب�خ� الن اس� ال�ق� و�خ�

Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel

ahlakın gereğine göre davran.Tirmizî, Birr, 55.

99

أن� Lع�م�ال د�ك�م� أح� ع�م�ل� إذ�ا ي�ح�ب5 ت�ع�الى الل ه� إنن�ه� ي�ت�ق�

Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi  sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur.

Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/275; Beyhakî, fiu’abü’l-Îmân, 4/334.

1010

�له� إ ال� و�ل� ق� ا ل�ه� أف�ض� Lع�ب�ة ش� ب�ع�ون� و�س� Qع ب�ض� ا�إل�يم�ان�ا�ألذ�ى إ�م�اط�ة� ا أد�ن�اه� و� ي�اء� إ�ال الل ه� ال�ح� و� الط ر�يق� ع�ن�

ان� ا�إل�يـم� م�ن� Qع�ب�ة ش�

İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah )Allah’tan başka ilah yoktur(” sözüdür, en

düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır.

Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 58.

1111

ر� م�ن�ل�م� أ� إ�ن� ف� ب�ي�د�ه� ه� ل�ي�غ�ي�ر� ف� ا Lن�ك�ر م� ن�ك�م� م� ى

ل�م� إ�ن� ف� ان�ه� ب�ل�س� ف� ع� ت�طـ� ل�ب�ه� ي�س� ب�ق� ف� ع� ت�طـ� ي�س�ان� ا�إل�يـم� ع�ف� أض� ذ�ل�ك� و�

Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle

düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.

 Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.

1212

الن ار� ا م� ه� ت�م�س5 ال� ي�ة� :ع�ي�ن�ان� ش� خ� م�ن� ك�ت� بـ� Qع�ي�ن Qو�ع�ي�ن الل ه�

الل ه� ب�يل� س� ف�ي س� ر� ت�ح� ب�ات�ت�

İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini

Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz.Tirmizî, Fedâilü’l-Cihâd, 12.

1313

ار� ر� ض� و�ال� ر� ر� ض� ال�

Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.

İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta’, Akdıye, 31.

1414

ب5 ي�ح� ا م� يه� ألخ� ي�ح�ب ت ى ح� د�ك�م� أح� ي�ؤ�م�ن� ال�ه� س� ل�ن�ف�

Hiçbiriniz kendisi için istediğini )mü’min( kardeşi için istemedikçe )gerçek( iman etmiş

olamaz.Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71.

1515

ن� م� ه� ل�م� ي�س� و�ال� ه� ي�ظ�ل�م� ال� ل�م� ال�م�س� و أخ� ل�م� �ل�م�س� اك�ان� يه� أخ� ة� اج� ح� ف�ي ن� ك�ان� و�م� ت�ه� اج� ح� ف�ي الل ه�

ج� ر ن� ف� م� Lب�ة ك�ر� ا ب�ه� ع�ن�ه� الل ه� ج� ر ف� Lب�ة ك�ر� Eم�ل م�س� ع�ن�ي�و�م� ب� ي�و�م� ك�ر� الل ه� ه� ت�ر� س� ل�مLا م�س� ت�ر� س� و�م�ن� ة� ي�ام� ال�ق�

ة� ي�ام� ال�ق�

Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu )düşmanına( teslim etmez. Kim, )mümin(

kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan

kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır.  Kim bir müslümanı)n

kusurunu( örterse, Allah da Kıyamet günü onu)n  kusurunu( örter.

Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.

1616

ت ى ح� ن�وا ت�ؤ�م� و�ال� ن�وا ت�ؤ�م� ت ى ح� ن ة� ال�ج� ل�ون� ت�د�خ� ال�اب5وا ت�ح�

İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de )gerçek anlamda( iman etmiş

olamazsınız.Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu’l-Kıyâme, 56.

1717

ي�د�ه� و� ان�ه� ل�س� م�ن� الن اس� ل�م� س� م�ن� ل�م� �ل�م�س� ا

Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.

Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.

1818

و�ك�ون�وا وا ت�د�اب�ر� و�ال� د�وا اس� ت�ح� و�ال� وا ت�ب�اغ�ض� ال�انLا و� إخ� الل ه� ب�اد� ع�

Eام �ي ا ث�ال�ث�ة� و�ق� ف� اه� أخ� ر� ج� ي�ه� أن� Eم�ل ل�م�س� ل5 ي�ح� و�ال�

Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden

fazla )din( kardeşi ile dargın durması helal olmaz.

Buhârî, Edeb, 57, 58.

1919

ن ة� ال�ج� إل�ى د�ي ي�ه� ال�ب�ر إن و� ال�ب�ر� إل�ى د�ي ي�ه� د�ق� الص� إن إن و� ا Lد�يق ص� الل ه� ن�د� ع� ي�ك�ت�ب� ت ى ح� د�ق� ل�ي�ص� ل� ج� الر و�إن

إل�ى د�ي ي�ه� ور� ج� ال�ف� إن و� ور� ج� ال�ف� إل�ى د�ي ي�ه� ال�ك�ذ�ب�ك�ذ ابLا الل ه� ن�د� ع� ي�ك�ت�ب� ت ى ح� ك�ذ�ب� ل�يـ� ل� ج� الر إن و� الن ار�

Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah

katında sıddîk )doğru sözlü( diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi

yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb )çok yalancı( diye yazılır.             

Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104.

2020

Lد�ة و�ع� م� ت�ع�د�ه� و�ال� ه� از�ح� ت�م� و�ال� اك� أخ� ار� ت�م� ال�ه� ل�ف� ت�خ� ف�

)Mümin( kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine

getirmeyeceğin bir söz verme.Tirmizî, Birr, 58.

2121

ك� ر� أم� و� Qة د�ق� ص� ل�ك� يك� أخ� ه� و�ج� ف�ي م�ك� ت�ب�س5ن�ك�ر� ال�م� ع�ن� ي�ك� ن�ه� و� وف� ع�ر� اد�ك� ب�ال�م� ش� إ�ر� و� Qة د�ق� ص�

إ�م�اط�ت�ك� و� Qة د�ق� ص� ل�ك� ال�ل� الض ض� أر� ف�ي ل� ج� الرر� ج� ةQ ال�ح� د�ق� ص� ل�ك� الط ر�يق� ع�ن� ال�ع�ظ�م� و� و�ك� و�الش

(Mümin( kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin

için sadakadır.Tirmizî, Birr, 36.

2222

لـك�ن� و� ال�ك�م� و� أم� و� و�ر�ك�م� ص� إ�ل�ى ي�ن�ظ�ر� ال� الل ه� إ�نل�وب�ك�م� ق� إ�ل�ى �م� ي�ن�ظ�ر� �ك و�أع�م�ال

Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize

bakar.Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;

Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.

2323

في ب� الر خ�ط� و�س� ال�د� و� الـ� ر�ض�ى في ب� الر ر�ض�ىال�د� و� الـ� خ�ط� س�

Allah’ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah’ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.

Tirmizî, Birr, 3.

2424

ن يه� ف� ك ش� ال� ن ل�ه� اب� ت�ج� ي�س� Eد�ع�و�ات :ث�ال�ث�ال�د� ال�و� د�ع�و�ة� و� ، ر� اف� ال�م�س� د�ع�و�ة� و� ال�م�ظ�ل�وم�، د�ع�و�ة�

ل�د�ه� ل�و�

Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir: Mazlumun duası, misafirin duası ve babanın

evladına duası.İbn Mâce, Dua, 11.

2525

Eن ح�س� Eأد�ب م�ن� ل� أ�ف�ض� Eل ن�ح� م�ن� ل�دLا و� Qد�ال و� ل� ن�ح� ا م�

Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez.

Tirmizî, Birr, 33.

2626

م�  ائ�ه� ل�ن�س� ك�م� ي�ار� خ� ك�م� ي�ار� خ�

Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.

Tirmizî, Radâ’, 11; ‹bn Mâce, Nikâh, 50.

2727

ن�ا ك�ب�ير� ر� ي�و�ق� و� ن�ا غ�ير� ص� م� ح� ي�ر� ل�م� م�ن� ن ا م� ل�ي�س

Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.

Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.

2828

في� ات�ي�ن� ك�ه� و� ه� و� أن�ا ل�غ�ي�ر�ه� أو� ل�ه� ال�ي�ت�يم� ك�اف�ل�ب اب�ة� ب�الس ار� و�أش� ن ة� ط�ى ال�ج� ال�و�س� و�

Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “Gerek kendisine ve gerekse

başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle

yanyanayız” buyurmuştur.Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42.

2929

  ن ه� ا و�م� لله� ول� س� ر� ي�ا ال�وا ق� ات� ال�م�وب�ق� ب�ع� الس ت�ن�ب�وا ا�ج�ال� م� :ق� ر ح� ال ت�ي الن ف�س� ت�ل� ق� و� ر� ح� و�الس� ب�الل ه� ك� ر� ا�لش�

ي�و�م� الل ه� الت و�ل�ي و� �لي�ت�يم� ا ال� م� و�أك�ل� ب�ا الر� و�أك�ل� ق� ب�ال�ح� إالن�ات� ؤ�م� ال�م� ال�غ�اف�ال�ت� ن�ات� ص� ال�م�ح� ذ�ف� و�ق� ح�ف� الز

(İnsanı )helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah’a şirk

koşmak, sihir, Allah’ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.

Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144.

3030

ه� ار� ج� ي�ؤ�ذ� ال� ف� ر� اآلخ� ال�ي�و�م� و� ب�الل ه� ي�ؤ�م�ن� ك�ان� م�ن�ه� ي�ف� ض� ل�ي�ك�ر�م� ف� ر� اآلخ� ال�ي�و�م� و� ب�الل ه� ي�ؤ�م�ن� ك�ان� و�م�ن�

ل� ل�ي�ق� ف� ر� اآلخ� ال�ي�و�م� و� ب�الل ه� ي�ؤ�م�ن� ك�ان� ا و�م�ن� Lي�ر خ�م�ت� ل�ي�ص� أو�

Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah’a ve ahiret

gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya

hayır söylesin veya sussun.Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75.

3131

أن ه� ظ�ن�ن�ت� ت ى ح� ار� ب�ال�ج� ين�ي ي�وص� ب�ر�يل� ج� ال� ز� ا م�ث�ه� ر� ي�و� س�

Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki ;

ben )Allah Teâlâ( komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.

Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141.

3232

ف�ي د� اه� ج� ك�ال�م� ك�ين� ال�م�س� و� ل�ة� م� األر� ع�ل�ى اع�ي ا�لسالل ه� ب�يل� س�

ار� الن ه� ائ�م� الص الل ي�ل� ائ�م� ال�ق� أو�

Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri )nafile( oruç tutup, gecelerini )nafile( ibadetle geçiren kimse

gibidir.Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41 ;

Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78.

3333

اب�ون� الت و ط ائ�ين� ال�خ� ي�ر� و�خ� Qاء ط خ� آد�م� اب�ن� ك�ل5

Her insan hata eder.Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.

Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

3434

ذ�اك� ل�ي�س و� Qي�ر خ� ك�ل ه� ه� ر� أم� إ�ن ؤ�م�ن� ال�م� ر� ألم� بLا ع�ج�ن�  ؤ�م� ل�ل�م� إ�ال Eد ـك�ان� :ألح� ف� ـك�ر� ش� اء� ر س� اب�ت�ه� أص� إ�ن�

اب�ت�ه� أص� إ�ن� و� ل�ه� ا Lي�ر ل�ه� خ� ا Lي�ر خ� ـك�ان� ف� ب�ر� ص� اء� ر ض�

Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O’nun her işi hayırdır. Eğer bir

genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir  darlığa )musibete( uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır

olur.                  Müslim, Zühd, 64; Dârim”, Rikâk, 61.

3535

ن ا م� ل�ي�س ف� ـن�ا غ�ش م�ن�

Bizi aldatan bizden değildir.Müslim, Îmân, 164.

3636

Qام ن�م ن ة� ال�ج� ل� ي�د�خ� ال�

Söz taşıyanlar )cezalarını çekmeden ya da affedilmedikçe(  cennete giremezler.

Müslim, Îmân, 168; Tirmizî, Birr, 79.

3737

  ه� ق� ع�ر� ي�ج�ف أن� ب�ل� ق� ه� ر� أج� ير� األج� أع�ط�وا

İşçiye ücretini, )alnının( teri kurumadan veriniz.İbn Mâce, Ruhûn, 4.

3838

عLا ر� ز� ع� ر� ي�ز� أو� ا Lس غ�ر� ي�غ�ر�س� Eم�ل م�س� م�ن� ا م�ن�ه� م� أك�ل� يـ� ف�

Qة د�ق� ص� ب�ه� ل�ه� ك�ان� إ�ال Qة يم� ب�ه� أو� Qان �ن�س� إ أو� Qط�ي�ر

Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler,

o müslüman için birer sadakadır.Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.

3939

د� س� ال�ج� ل�ح� ص� ل�ح�ت� ص� إ�ذ�ا Lغ�ة م�ض� د� ال�ج�س� ف�ي إ�نك�ل5ه�

ل�ب�  ال�ق� و�ه�ي� أال� ك�ل5ه� د� ال�ج�س� د� ف�س� د�ت� ف�س� إ�ذ�ا و�

İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut

bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107.

4040

وم�وا و�ص� ـك�م� م�س� خ� ل5وا و�ص� ك�م� بـ ر� الل ه� وا �ت ق� ار�ك�م� ذ�اأم� و�أط�يع�وا ال�ك�م� و� أم� ك�اة� ز� أد5وا و� ك�م� ر� ه� ش�

ك�م� بـ� ر� ن ة� ج� ل�وا ت�د�خ�

Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun,

mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. )Böylelikle( Rabbinizin cennetine girersiniz.

Tirmizî, Cum’a, 80.

4141

HazırlayanHazırlayan

Mehmet Şafi YAVUZMehmet Şafi YAVUZ

Recommended