HERKESİN DİKKATİNE ! Herhangi bir kimse öfkelenebilir. Bu kolaydır. Ne var ki; Doğru insana

Preview:

DESCRIPTION

HERKESİN DİKKATİNE ! Herhangi bir kimse öfkelenebilir. Bu kolaydır. Ne var ki; Doğru insana Doğru derecede Doğru zamanda Doğru maksatla v e Doğru biçimde öfkelenmek , İşte bu zordur.  ARİSTO. ÖFKE NEDİR?. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

• Hakkımız olanı alamadığımızda ya da Hakkımız olanı alamadığımızda ya da önem verdiğimiz bir insanın beklentilerimiz önem verdiğimiz bir insanın beklentilerimiz doğrultusunda davranmadığında yaşanan doğrultusunda davranmadığında yaşanan duygudur.duygudur.

• Bireyin bir engellenme durumuyla karşı Bireyin bir engellenme durumuyla karşı karşıya kalması, herhangi bir saldırıya karşıya kalması, herhangi bir saldırıya maruz kalması, incinmesi, yoksun maruz kalması, incinmesi, yoksun bırakılması ya da tehdit algılaması gibi bırakılması ya da tehdit algılaması gibi durumlarda hissettiği bir duygudur. durumlarda hissettiği bir duygudur.

• İncindiğimizin, haklarımızın çiğnendiğinin, İncindiğimizin, haklarımızın çiğnendiğinin, istek ve ihtiyaçlarımızın engellendiğinin ve istek ve ihtiyaçlarımızın engellendiğinin ve bizce doğru gitmeyen bir şeylerin olması bizce doğru gitmeyen bir şeylerin olması durumunda verdiğimiz mesajdır.durumunda verdiğimiz mesajdır.

ÖFKE TANIMLARINDA ORTAK NOKTALAR

• Öfke doğal, insana özgü, belirli bir düzeyde normal kabul edilir bir duygudur.

• Öfke bir duygudur, davranış değildir.• Öfke kontrol edilebilir bir duygudur.• Öfke yaşanması gereken bir duygudur.• Öfkenin ifade şekli sağlıklı bir çözüme

yönelik olmalıdır

ÖFKE – ŞİDDET SALDIRGANLIK -

DÜŞMANLIK Öfke duygusu; şiddet,

saldırganlık ve düşmanlık duygularından farklıdır. Düşmanlık, öfke duygularını içerse de öfkeye göre daha uzun süreli negatif bir duygudur.

Saldırganlık ise, öfke ve şiddetin dışa yönelik olarak ifade edilme şekillerinden birisidir.

Sağlıklı bir öfke duygusunun işlevleri altı maddede

özetlenebilir; 1. Öfke enerjikleştirir. 2. Öfke bir işarettir. 3. Başkalarına karşı olumsuz duyguların

ifadesini kolaylaştırır. 4. Dışsal çatışma sonucunda ortaya çıkan

anksiyeteyi (kaygıyı) değiştirerek egoyu incinebilirliğe karşı savunur.

5. Süregelen davranışı ortadan kaldırır veya engeller.

6. Öfke, bir haklılık algısıdır.

ÖFKE İLE İLGİLİ GERÇEKLER

(Araştırmalar sonucu elde edilen bulgular)

1- Öfke bir davranış değil, fizyolojik öğeleri olan bir duygudur.

2- Öfke insana özgü evrensel bir duygudur.3- Öfkenin boşaltılması, sadece sorunun çözümü için zemin

hazırlaması açısından değerlidir.4- Duyguların özgürce ifadesi, çözüme değil, daha fazla

saldırganlığa neden olur.5- Öfke “buharı tüten bir çaydanlık” değildir, birikip

patlamaz.6- Öfkenin hedefi çoğu zaman yabancılar değil,

yakınlarımızdır.7- Kronik düşmanlık kalp krizi riskini artırır.8- Öfke ile başa çıkmanın en sağlıklı yolu, onu daha az

verecek bir hale getirmektir.

ÖFKE İLE İLGİLİ TEORİLER

(Kesinliği henüz tam olarak kanıtlanmamış fikirler)

1- Utangaç, depresif ve intihar eden kişiler aslında öfkelerini kendilerine yöneltmektedir.

2- Öfke, sakin ve akıllıca bir şekilde ifade edilene kadar dışa vurulmamalıdır.

3- Kültürümüz, öfkenin ifadesi için erkeklere kadınlardan daha çok şans tanımaktadır.

4-Kültürümüz, kadınları sosyal olarak şartlamakta ve öfkelerini ifade etmelerini kısıtlamaktadır

ÖFKE İLE İLGİLİ BATILLAR

(Kabul görmelerine karşın yanlışlığı kanıtlanmış fikirler)

1- Bağırarak, yastık yumruklayarak veya köpükten sopalarla sağa sola vurarak, öfke ile başa çıkılmış olur.

2- Öfke her zaman anında ifade edilmelidir.3- Kadınlar, erkeklerden daha az öfkelenir.4- Bazı insanlar hiç öfkelenmez.5- TV’de izlediğimiz şiddet, spor veya başka rekabet

unsuru içeren durumlar aracılığı ile “öfke” boşaltılır.6- Saldırganlık insanın içgüdüsel davranışıdır.7- Öfke her zaman yıkıcı, istenmeyen ve günahkar bir

duygudur.8- Öfkenin sözel ifade edilmesi her zaman arzu edilir bir

şeydir.

A. Durumsal Öfke: Durumsal öfke, yoğunluğu farklı düzeylerde yaşanan geçici duygusal tepkilerdir.

B. Sürekli Öfke: Durumsal öfkenin ne sıklıkla

yaşandığını yansıtan bir kavramdır. Sürekli öfke bireylerde, genel olarak “öfkelenmeye eğilimli olma durumu” nu, başka bir deyişle kişilik boyutunu ifade eder.

Sürekli Öfke Durumunda:

• Öfke çok basit bir nedene bağlı olarak, çabuk ve kolayca ortaya çıkabilir. kartopu etkisi göstererek büyüyebilir.

• Öfkeyi kontrol etmek zordur. • Öfkeyi ifade etmede işe yarar, daha sağlıklı,

alternatif tepkilerin olduğunu kabul etmek ve farklı tepkiler ortaya koymak zordur.

• Farklı tepkilerin daha işlevsel olabileceğini kabul etmek zordur

A- Öfke dış uyarıcılar nedeniyle ortaya çıkabilir: Herhangi bir dış uyarıcı

tarafından bireyin amacına ulaşmasının engellenmesi, bir iş için uzun süre sırada bekletilmesi, trafikte sıkışıp kalması, ihtiyacı olduğu anda herhangi bir nesnenin bozulması gibi durumlar öfkeyi ortaya çıkaran dış uyarıcılardır.

B- Öfke bazen dış uyarıcıların etkisi ve dış uyarıcıların kişide

yaratttığı imgeler ve geçmişe ait çağrışımların etkisiyle ortaya

çıkabilir: Kişinin o anda karşı karşıya kaldığı dış uyarıcıya ilişkin olarak kendi iç dünyasında, o uyarıcının geçmişte yarattığı imgeler ve çağrışımlar öfke duygusunu ortaya çıkarabilir. Daha önce telefonla tehdit edilen birisinin tekrar telefonun çalmasıyla daha kim olduğunu bilmeden, öfkelenmesi bu duruma örnek olarak verilebilir.

C- Öfke bazen iç uyarıcıları etkisiyle ortaya çıkar:

Kişi hiçbir dış uyarıcı olmadan da sadece geçmişte yaşadığı bir olayı hatırlayıp öfke duyabilir.

• Öfke duygusunun ortaya Öfke duygusunun ortaya çıkmasına neden olarak, çıkmasına neden olarak, kişiler arası kişiler arası ilişkilerde yaşanan çatışmalar ilişkilerde yaşanan çatışmalar gösterilmektedirgösterilmektedir. .

• Çatışma, insanların gereksinimleri, Çatışma, insanların gereksinimleri, dürtüleri ve istekleri birbiriyle ters dürtüleri ve istekleri birbiriyle ters düştüğü zaman yaşanan durum olarak düştüğü zaman yaşanan durum olarak da ifade edilmektedirda ifade edilmektedir

ÇATIŞMA NEDENLERİ 1)1) Kaynakların kıtlığı, Kaynakların kıtlığı,

2) Psikolojik gereksinimlerin 2) Psikolojik gereksinimlerin karşılanamaması,karşılanamaması,

3) Değerlerdeki farklılıklar.3) Değerlerdeki farklılıklar.

1. Sınırlı KaynaklarÇatışmalar sınırlı kaynaklar Çatışmalar sınırlı kaynaklar nedeniyle ortaya çıkabilir. nedeniyle ortaya çıkabilir. Örneğin zaman, para, mal, Örneğin zaman, para, mal, bilgi, statü, vb., kişiler bilgi, statü, vb., kişiler arasında çatışma çıkmasına arasında çatışma çıkmasına neden olan kıt kaynaklardırneden olan kıt kaynaklardır..

2. Temel Psikolojik Gereksinimler a. Ait olma: Bu gereksinime sevgi, katılım

ve başkalarıyla işbirliği yapılarak doyum sağlanabilir.

b. Güç: Bu gereksinime, başarılar elde edilerek, bir şeyler tamamlanarak, başkaları tarafından tanınarak ve saygı görülerek doyum sağlanır.

c. Özgürlük: Bu gereksinime, seçeneklere sahip olmakla ve seçim yapmakla doyum sağlanır.

d. Eğlenme: Bu gereksinime, oyun oynayarak ve gülerek doyum sağlanır

3. Değer Farklılıkları Değerler bize kılavuzluk eden inanç ve

kurallardır. Değerler kişilerin kimliklerini oluşturan farklılıklar ve çeşitliliklerdir. Değer farklılıkları nedeniyle (örneğin inançlarda, ilkelerde, önceliklerde farklılıklar) ortaya çıkan çatışmaları çözmek daha güçtür.

Değerler birbiriyle uyuşmadığı takdirde taraflar çoğu zaman “doğru/yanlış”, “iyi/kötü” şeklinde düşünürler. Farklı amaçlar nedeniyle ortaya çıkan çatışmalar da değer çatışmaları olarak görülebilir.

ÇATIŞMA ŞEMASI ÇATIŞMA ŞEMASI VE VE

ÖFKEÖFKE

Çatışma Kaynağı

Sınırlı kaynaklar (zaman, para, mal)

Farklı değerler (inançlar, tutumlar)

Karşılanmamış temel gereksinimler-Ait olma-Güç-Özgürlük -Eğlenme

Çatışma

Çatışmaya gösterilen tepkiler

Kaçma Kavga ProblemÇözme

-Çekilme-İnkar-Görmezlikten gelme

-Tehdit-Saldırı-Öfke

-Anlayış-Saygı-Çözüm

Kaybet-KaybetKaybet-Kazan Kaybet-Kaybet

Kazan-KaybetKazan-Kazan

ALBERT ELLİS’İN AKILCI-DUYGUSAL TERAPİ (ADT)

MODELİ Öfkenin nedenlerine ilişkin diğer bir kuramsal

açıklama Albert Ellis’in Akılcı-Duygusal Terapi (ADT) modeli açısından yapılmaktadır.

Ellis kişisel problemlerin temelinde inanç sistemlerinin ve düşüncenin rolünün büyük olduğunu belirtmektedir. Ellis’e göre öfke, kaygı, suçluluk gibi duygular faydasız ve mantıksız duygulardır. Ellis, insanı hem akılcı hem de mantıksız olarak görmektedir. İnsan olaylardan kolayca etkilenmektedir ve olumsuz duygulara (öfke, kaygı, düşmanlık vb.) kapılabilmektedir. Dolayısıyla insanın duygusal problemleri de onun mantıksız düşüncelerine bağlıdır. İnsan mantık gücünü yükselterek kendini duygusal rahatsızlıklardan koruyabilir

Ellis kuramını “ABC Çerçevesi” içinde işlemektedir.

Ellis’ın “ABC” Çerçevesi:

Akılcı Duygusal Terapiye göre, “ABC” şu şekilde

açıklanmaktadır:

1. Harekete geçirici olay (A): Yaşamımızda karşılaştığımız istenmeyen olaylar ve durumlardır. Bir olayı, bir gerçeği, bir kişinin tutum ve davranışlarını içerir.

2. “A” hakkındaki inançlar (B): Kişinin A hakkındaki inançlarından ve sözel olarak ifade ettiklerinden oluşur. Harekete geçirici olay hakkında içimizden kendi kendimize söylediklerimizi yani inançlarımızı, düşüncelerimizi içerir.

3. “A” Hakkındaki inançların sonuçları (C):

Harekete geçirici olayın duygusal ve davranışsal sonuçlarını içerir.

“Harekete geçirici olay “A” ile ilgili inançlarımız akılcı

(mantıklı) ise;

Bunlar kendi kendimize yardım etmeye, olay veya durumla başa çıkmamıza ve kendimizi o olaya veya duruma uyarlamamıza yarayan inanç ve sözlerdir. Bundan dolayı ruh sağlığı için yararlıdırlar.

Harekete geçirici olay “A” ile ilgili

inançlarımız mantıksız ise;

Amaca ters düşen sonuçlar doğurabilen, uyumsuzluğa yol açabilen, öfke, bunaltı, depresyon gibi duygusal sonuçlara yol açabilen, ruh sağlığımız üzerinde bozucu etkisi olan inançlar-içsel konuşmalardır. Mantıksız inançlar sağlıklı olmayan tepkilere de yol açabilir. Düş kırıklığına uğrayınca ya da engellenince öfkeyle bağırıp çağırmak ya da amirine veya iş arkadaşına yüklenmek biçiminde, insanın kendine zarar veren davranışsal bir sonuçta ortaya çıkabilir.

ÖFKENİN ABC’ SİÖFKENİN ABC’ SİÖFKENİN ABC’ SİÖFKENİN ABC’ Sİ

A. Harekete geçirici olay

B. “A”Hakkındaki İnançlar-İçsel Konuşmalar

C. “A” Hakkındaki İnançların duygusal ve davranışsal sonuçları

Arkadaşlarınız oynadıkları oyuna katılmanıza izin vermediler

Mantıksız / Akla aykırı inançlar;

-Bana böyle davranmamalıydılar.

-Buna tahammül edemem,

-Ben popüler biri değilim,

-Hiçbir zaman beni aralarına almayacaklar,

-Beni sevmiyorlar,

-Benim hakkımda olumsuz düşüncelere sahipler,

-Ben değersizim

İstenmedik duygusal sonuçlar / Uygun olmayan duygular;-Çökkünlük-Öfke-Kaygı-Üzüntü-Yalnızlık-Değersizlikİstenmedik davranışsal sonuçlar;-Oyunlarını bozmaya çalışmak-Üzerlerine çullanmak-Onlarla bir daha hiç konuşmamak-Onları aşağılayıcı, sözlü sataşmalara girmek

Mantıklı/ Akılcı inançlar; “Beni aralarına olmamalarından dolayı hayal kırıklığı yaşadım ama bununla baş edebilirim. Bu durum beni sevmedikleri, değer vermedikleri ya da popüler olmadığım anlamına gelmez. Bana karşı her zaman böyle değiller, onlarla bu sorunu çözebilirim”

İstendik duygusal sonuçlar / Uygun kötü duygular;

-Hayal kırıklığı

-Gerginlik

İstendik davranışsal sonuçlar;

-Başka bir grupla oyun oynama

-Oyuna alınmayan diğer kişilerle başka bir oyun başlatma.

Ellis’e gore, Duygusal sıkıntıya

neden olan on bir aykırı inanç; 1- Önem verdiğim herkes tarafından sevilmek ya

da beğenilmek benim için ciddi bir zorunluluktur. 2- Başkalarının gözünde değerim olması için her

bakımdan yetkin, yeterli ve becerikli olmalıyım. 3- Dünya adaletli olmalıdır. İnsanlar adaletle ve

başkalarını da hesaba katarak davranmalıdır. Böyle yapmazlarsa onlar ya kötü, hain, alçak kişilerdir ya da inanılmayacak kadar geri zekalıdırlar.

4- Her şey benim olmasını istediğim gibi olmadığı zaman durum korkunç derecede berbat demektir

5- Depresyonum, öfkem, bunaltım, mutsuzluğum konusunda yapabileceğim fazla bir şey yok; Çünkü bunların nedeni başıma gelenlerdir.

6- Bir şey tehlikeli ya da ürkünç ise ondan aşırı derecede tedirgin olmakta devam etmeli ve onun yeniden başıma gelmesi olasılığını aklımdan çıkarmamalıyım.

7- Yaşamın zorluklarıyla ve yüklediği sorumluluklarla yüz yüze gelmekten kaçınmak ve bu karşılaşmayı ertelemek, onlarla yüz yüze gelmekten daha kolaydır.

8- Başkalarına çok muhtacım; dayanmak için kendimden daha güçlü birine gereksinim duyuyorum.

9- Şimdiki duygularımın ve davranışımın başlıca nedeni geçmiş yaşantımdır; geçmişte beni çok etkilemiş olan şeyler yine beni etkilemeye devam edecek.

10- Başka birini umursuyorsam onun sorunları yüzünden çok öfkelenmeli, bunaltıya ve depresyona kapılmalıyım.

11- Hemen hemen her sorunun doğru ve mükemmel bir çözümü vardır, onu bulmamak berbat bir şey.

Ellis’in Kuramı Açısından Öfkenin Denetimi ve Kendi-Kendine

Yardım

• Gündelik sorun ile duygusal sorunun birbirinden ayırt edilmesi,

• Gündelik sorunumuzdan önce duygusal sorunumuzun yönetilmesi,

• Sağlıksız duyguların yerine sağlıklı duyguların konulması,

• –meli’li ve zorunluluklu sözlerle ifade ettiğimiz kesin istemlerimizin yerine tercihlerin ve dileklerin konulması,

• İç-konuşmalarımızda duygusal bakımdan serin kanlı bir dil kullanılması,

• Zihinsel tasarlanmanın kullanılması,• İç-konuşma sözleriyle nasıl başa

çıkılacağının öğretilmesi,• Derin solunum ve kas gevşetme

egzersizlerinin yapılması,• Bazı stres azaltıcı tekniklerin

iyileşmemize değil, kendimizi daha iyi hissetmemize yardım ettiğinin farkına varılması gerekmektedir.

Tatsız ve Sağlıksız Duygular

Tatsız Fakat Sağlıklı Duygular

1-Bunaltı ve Korku

2-Öfke ve Hiddet

3-Umutsuzluk ve Depresyon

4-Aşırı Engellenme

5-Şiddetli Suçluluk

6-Ağır Derecede İncitilmişlik

7-Utanç

8-Aşırı Kıskançlık

9-Küçük Düşmüşlük

10-Kendinden Nefret

1-Kaygı

2-Can sıkkınlığı

3-Üzgünlük

4-Düş Kırıklığı

5-Pişmanlık

6-Düş Kırıklığı

7-Esef

8-Hafif Kıskançlık

9-Eziklik

10-Kendini Düzeltme Niyetiyle Birlikte Düş Kırıklığı

A- Öfkenin İçe Yönelmesi: Bazı kişiler öfkelerini ifade

etmekte zorlanırlar. Kendilerine ait kuralları ve ölçüleri olması nedeniyle, böyle kişiler öfkelerini ifade etmeye engel koyarlar. Bu kişilerin öfke tepkileri genellikle somurtma, küsme, surat asma gibi edilgen tepkilerdir.

B- Öfkenin Dışa Yönelmesi: Öfkenin dışa yönelmesi, öfke

duygusunun sözel olarak ifade edilmesidir. Ancak bu ifade bir volkanın patlamasına benzer ve kontrolsüzdür. Öfkelerini bu biçimde ifade eden kişiler için ilişkilerinde sorun yaşamaları, herhangi bir topluluktan ya da toplumdan dışlanmaları kaçınılmazdır.

C- Öfkenin Kontrol Edilmesi: Öfkenin kontrollü biçimde ifade

edilmesidir. “Öfkemi amacıma ulaşmayı engellemeyecek bir tarzda nasıl ifade edebilirim?” sorusunun yanıtı üzerinde düşünmek, kişinin öfke duygusunu kontrol etmesine yardımcı olur.

Öfkenin ifade edilme şekli ve kontrolü kültürel özelliklere ve beklentilere, öğrenilmiş davranışlara, ailenin davranış şekillerine, eğitim durumuna, yaşa ve cinsiyete göre değişmektedir

ÖFKE

Yıkıcı,Zarar verici

BİR BİÇİMDE DEĞİL,

Geliştirici,Girişimde bulunmaya yönlendirici, Yaratıcılığı kullanmaya zorlayıcı

OLARAK ORTAYA KONABİLMELİDİR.

A. Öfke ve Fizyolojik Tepkiler:

• Kan şekerinin yükselmesi• Nabzın ve kan basıncının artması• Sık sık ve zor nefes alma• Baş ağrısı• Kas ağrıları, sırt, boyun ağrıları• Psikosomatik rahatsızlıklar

B. Öfke ve Zihinsel Tepkiler:

• Konsantrasyon bozukluğu• Düşük performans• Unutkanlık• Uykusuzluk• Dikkatsizlik

C. Öfke ve Duygusal Tepkiler

• Bunaltı• Depresyon• Anksiyete (kaygı)

bozuklukluları

D. Öfke ve Davranışsal Tepkiler:

• Madde bağımlılığı (sigara, alkol, uyuşturucu bağımlılığı)

• Yeme bozuklukları• Saldırganlık• Şiddet• Zorbalık• Davranış bozuklukları• Huzursuzluk • Acelecilik

Öfkeyi doğru ifade etme becerisini kazanmaya “öfke kontrolü” denir. Öfke yönetimi programlarının ya da çalışmalarının amacı, kişilere öfkenin neden olduğu duygusal ve fiziksel uyarılmayı nasıl azaltacağı konusunda yardımcı olmaktır. Bu tür çalışmaların amacı gerçekleşmesi imkansız olan öfke duygusunun tamamen ortadan kaldırılması değildir. Bunun yerine öfkenin kişilere ve çevrelerine ilişkin etkilerini nasıl kontrol edeceğini öğretmektir.

ÖFKEYE EĞILIMLI BIREYLERIN YAPTIKLARI BILIŞSEL HATALAR

1- Olasılıkların sağlıksız değerlendirilmesi: Olumsuz sonuçların olma olasılığının abartılması buna karşılık olumlu sonuçların gerçekleşme olasılığını daha düşük değerlendirilmesi.

2- Yükleme Hataları: Olumsuz davranışların bilinçli yapıldığına inanma. Öfkeye meyilli bireyler başkalarının düşüncelerini okuma yeteneğine sahip olduklarına inanırlar.

Öfke kontrolünü öğreten pek çok yöntem vardır. Doğru yöntem kişiden kişiye değişebilir.

Doğru yöntemi belirlerken; bireyin kişilik özelliği, yaşam tarzına uygun olanı seçmesi, bu yöntemi uygularken günlük yaşamında fazladan sıkıntı hissetmemesi göz önünde bulundurulması gereken temel faktörlerdir.

ÖFKE KONTROL YÖNTEMLERI;

•Bilişsel yöntemler •Duyuşsal yöntemler •Iletişim yöntemleri•Duygusal yöntemler•Davranışsal yöntemler

A. Bilişsel YöntemlerKışkırtmanın tanımlanması: Kışkırtıcı

durumlarla yüzleşme ve bunlardan kaçınma verisi sağlar.

Alternatif açıklamalar: Kışkırtıcı olaylara değişik açıklama getirmek ve farklı bakış açıları düşünmek, kişiyi daha doğru tepkiler vermeye yönlendirebilir.

Öfkenin çarpıtmalarıyla savaşma: Öfke, düşünme biçiminin yeniden gözden geçirilmesi için bir uyarı olarak kullanabilir.

B. Duyuşsal Yöntemler

Biofeedback- Öfke durumunda vücudunun nasıl tepki verdiğini keşfetmek.

Alternatif uyarılma oluşturma- öfke ve fiziksel uyarılmaya alternatif bir uyarılma (gevşeme ve espri) oluşturmak.

Uyarılmanın yönünü değiştirme- Öfke durumunda fiziksel uyarılmanın yarattığı enerjiyi, üretime dönüştürmek

C. İletişim• Atılganlık (kendini ifade etme)- Kişinin

gereksinimlerini ve meşru haklarını kabul edilir yollarla ifade etme becerisini öğretir.

• Dinleme- Kişinin iletişim kaynaklarını açık tutmasını sağlar.

• Tartışma- Kişiler arasındaki çatışmayı fikir birliğine vararak çözme sürecidir.

• Eleştirme- Yapıcı eleştiri yapabilme ve alabilme becerisidir.

• Yansıtma- Kişinin, davranışının kabul edilemez olduğunu algılama sorumluluğunu alma becerisidir.

• Övme- Diğer kişinin savunmacı davranma şansını azaltır.

D. Duygusal Yöntemler

• Duyguların farkında olma- Duyguları doğru ifade etmek için öncelikle tanınmaları gerekir.

• Duyguları ifade etme- Duyguları olumlu yollar ile ifade etme becerisidir.

E. Davranışsal Boyut• Kendi öfke davranışını öğrenme-

Kişinin öfkeli olduğunda sergilediği davranışları belirleme.

• Verimli (üretken) öfke davranışı oluşturma- Kişinin kendini kışkırtıcı ve yıkıcı davranışlardan uzak tutarak, öfkelenmekten koruması

• Davranış değiştirme- Kişinin öfkelendiğinde gösterdiği olumsuz davranışları daha olumlu olanlarla yer değiştirmesi.

• Öfkenin ABC’ sini öğrenme- Bu yöntem, öfkelenmeye yol açan sebepleri, davranışları ve davranışların sonuçlarını gözden geçirme ve yeniden değerlendirme fırsatı tanır.

20 yılı aşkın bir süredir araştırmacılar şiddet içeren davranışların erken göstergelerini ayrıntılı bir biçimde tanımlamıştır. Bunlar; empati , dürtü kontrolü, sorun çözme ve öfke yönetimi becerilerinin yetersizliği ve eksikliğidir

Öfke kontrolünün yetersiz olması ve sık sık öfke patlamaları yaşamanın, şiddet davranışı için risk faktörü olduğu belirtilmektedir.

Çocuklara ve gençlere öfke kontrolünün öğretilebilmesi için, bu yaş gruplarında öfkenin nasıl ortaya çıktığını, okullarda öfkenin nelerden kaynaklandığını bilmek önemlidir.

Çocuklar ve Ergenler Öfkelerini Nasıl İfade

Ederler?

Yetişkinlerde olduğu gibi, çocuklarda da öfke içe ya da dışa yönelebilir.

A. Öfkelerini doğrudan, dışa yönelik ifade eden çocukların, düşmanca

tutumları vardır ve arkadaşlarına sözel şiddet

gösterirler.

• B. Öfkelerini içe yönlendiren çocuklar, başkalarının nasıl hissettiklerini bilmelerinden rahatsız olurlar. Öfkeleri hakkında çok nadir konuşurlar ya da çok nadir doğrudan dışarıya ifade ederler. Bu çocukların temel inancı, “iyi ve nazik bir arkadaş olmalıyım ve gerçekten nasıl öfkeli olduğumun görülmesine izin vermemeliyim” biçimindedir.

Öfkelerini içe yönlendiren çocuklar fiziksel bir takım semptomlar gösterebilecekleri gibi depresif bazı duygular da yaşayabilirler.

ÇOCUK VE ÇOCUK VE ERGENLERIN ERGENLERIN

ÖFKELERINI İFADE ÖFKELERINI İFADE ETMEYI ETKILEYEN ETMEYI ETKILEYEN

GELIŞIMSEL GELIŞIMSEL FAKTÖRLERFAKTÖRLER

ÇOCUK VE ÇOCUK VE ERGENLERIN ERGENLERIN

ÖFKELERINI İFADE ÖFKELERINI İFADE ETMEYI ETKILEYEN ETMEYI ETKILEYEN

GELIŞIMSEL GELIŞIMSEL FAKTÖRLERFAKTÖRLER

a. Çocukların ve ergenlerin bağımlılık derecesi ya da ulaştıkları özerklik derecesi:

Anne ve babalarına aşırı bağımlı olan çocuk ve ergenler öfkelerini kolaylıkla ifade edemez. Bu kişilerde yaşanan öfke duygusu beraberinde terk edilme, reddedilme ya da cezalandırılma gibi bazı durumları hızlıca ortaya çıkarır. Bu korkular nedeniyle öfke, bastırma yoluyla kontrol edilmeye çalışılır.

b. Çocuklar yetişkinlerden çok daha az kaynaklara sahiptir:

Çocuklar sorun çözme becerileri, kendi duygularını anlama ve yönetebilme yetkinlikleri ile kendi zihinsel ve sosyal becerileri açısından yeterince olgun değildirler. Zihinsel olarak en parlak çocuklar bile duygusal olgunluktan yoksundur. Çocuklar kendi çocuk mantıkları içinde bir düşünce sistemine sahip olduklarından olayları neden-sonuç ilişkisi içinde tam olarak değerlendiremezler.

c. Çocuklar hayal kırıklıklarına karşı düşük toleranslıdır:

Çocuk ben-merkezliliğinden kaynaklı, küçük çocuklar ihtiyaçlarının karşılanmasını erteleme kapasitesinden yoksundur. İsteklerinin o anda yerine getirilmesini beklerler. Küçük çocuklar ve hatta erinlik dönenimde olanlar bile ihtiyaçlarının ya da isteklerinin karşılanmaması durumuna düşük tolerans gösteriler ve öfkelenirler.

• Sahip olunan ya da paylaşılamayan şeylerden ötürü yaşanan çatışma,

• Fiziksel saldırı (itme, vurma, kavga gibi),• Sözel çatışma/sözel şiddet (sataşma, alay

edilme, iğneleyici sözlere maruz kalma),• Reddedilme (arkadaş grupları tarafından

dışlanma)• İtaat/Uyma Sorunları (öğrencilerden ısrarlı

biçimde mantıklı olmayan kurallara uymasını bekleme, bunları sürekli olarak ifade etme)

• Akademik başarısızlık• Olumsuz aile ortamı

A. Psikolojik Danışmanlara Öneriler

• Öfkenin ve kontrol problemlerinin nedeninin duygusal sebeplerden mi yoksa hiperaktivite ve dikkat eksikliğinin bir sonucu mu olduğu araştırılmalıdır

• Özellikle okul ortamında öfke ve kontrol problemi yaşayan danışanların öğrenme güçlüğü sorunu olma ihtimalini değerlendirerek, gerekli psiko-eğitim uygulamaları yapılabilir.

• Öfke sorunu yaşayan danışanların herhangi bir madde kullanıp kullanmadığının değerlendirmesi yapılmalıdır.

• Madde kullandığı tespit edilen danışanın tedavi olabilmesi için gerekli kurumlarla işbirliği yapılmalıdır.

• Aile, çocuklarının yıkıcı öfke davranışlarının doğal ve yasal sonuçları konusunda çocuklarını koruduklarında, ileride yaşabilecekleri daha büyük ve olası sorunlar hususunda uyarılmalıdır.

• Aileye evdeki kuralları ve sınırları açık bir şekilde ifade etmeleri konusunda yardım edilmelidir.

• Danışanın, yaşadığı öfke kontrolü problemlerinden diğerlerini suçlayıcı ifadelerini azaltmaya yardımcı olunmalıdır.

• Danışana okulda da evde de açık ve anlaşılır kurallar koyulmalıdır. Kuralları anladığından ve beklentilerini karşıladığından emin olunmalıdır.

• Danışana öfkeyi kontrollü sağlıklı ve saygılı bir biçimde ifade etmek öğretilmeli, göz iletişimi kurmaya ve aktif dinlemeye dikkat etmelidir. Danışanın öfkesini ifade etmesi ve ona acı veren duygulara değinmesi için ılımlı ve kabul edici olunmalıdır.

• Strese maruz kaldığında yaşadığı öfke nöbetlerinin sıklığı ve yoğunluğu azaltılmalıdır. Danışanın öfke patlamalarının, yıkıcı ve saldırgan davranışlarının hem kendisinin hem de diğerlerinin yaşamlarındaki sonuçları üzerinde durulmalıdır.

• Otorite sembolleriyle tartışmaların sıklığı azaltılmalıdır. Danışanın öfkesini sağlıklı bir şekilde ifade etmesi ve öfke duygularının yoğunluğunu azaltmak için kendi kendini kontrol stratejileri öğretilmelidir.

• Danışana etkili iletişim becerileri ve girişkenlik becerileri kazandırılmalıdır ki öfke duygusunu kontrollü bir şekilde ifade etsin ve ihtiyaçlarını yapıcı eylemlerle karşılayabilsin.

• Danışanı daha etkili bir öfke kontrolü geliştirebilmesi için hem okulda hem de evde kendini denetleme listesi yapması konusunda cesaretlendirin. Olumlu kontrollü davranışları ödüllendirme sistemini kullanın.

• Danışanın öfkesini kontrol edebildiği günler üzerinde durarak o zamanlarda nasıl farklı davrandığına dikkat çekilmelidir.

• Ailenin danışanla daha çok vakit geçirmesi üzerinde durulmalıdır. Ailedeki dinamikleri anlayabilmek için çalışılmalıdır.

• Danışanın acı veren duygularla (depresyon, anksiyete, çaresizlik vb.) öfke patlamaları ve saldırgan davranışlar arasındaki ilişkiyi görmesine yardımcı olunmalıdır.

• Danışanın gelişimsel hikayesi alınmalıdır. Öfke kontrolüne sebep olan fiziksel ya da cinsel bir istismar olabilir. Böyle bir durumda danışanı korumak için gerekli kurumlarla işbirliği yapılmalıdır.

• Danışanla bağışlama duygusu üzerinde durulmalıdır.

• Bir adım olarak öfkesinin kaynağına bir bağışlama mektubu yazabilir. Danışma sırasında daha sonra mektuba ne yapacağı konusu da tartışılmalıdır.

• Danışandan onda öfke duygusuna yol açan durumları, ifadeleri ve de kişileri bulmasını isteyebilirsiniz.

• Danışana empatik bakış açısı kazandırılmalıdır. Çevresine karşı da daha duyarlı ve nazik olabileceği görevler listesi hazırlamasını isteyebilirsiniz (kardeşinin ya da kendinden daha küçük sınıftaki birinin ödevlerine yardımcı olmak gibi).

B. Öğretmenlere Kendi Öfkelerini İfade Etmede Öneriler

• Öfkelendiğinizin farkına varın: Sizi ne öfkelendirir ve bedeniniz öfkelendiğinizde size nasıl işaretler verir? Öfke duygunuzun korku, utanma, stres gibi asıl duygularınızın yerine geçtiği zamanların farkına varın.

• Diğer insanların duygularına empati gösterin: Empati kurup, diğer insanların bakış açısından olaylara bakabilir misiniz? Diğer insanların sizin nasıl hissettiğinizi anlamalarına yardımcı olun. “Ben” dilini kullanın.

• Durumu farklı düşünün: Öfkelendiğinizde ne düşündüğünüzü biliyor musunuz? Unutmayın ki, öfke öfkelendiğimiz şeye ilişkin nasıl düşündüğümüzle ilişkilidir.

• Karşınızdaki kişinin ne söylediğini duyun: Karşınızdaki kişi/kişilerin sizi öfkelendiren şeyleri neden yaptığını ya da sizi öfkelendirecek ne yaptığı biliyor musunuz? Karşınızdaki kişinin gözlerinden bakmayı ve hareketlerinin size gerçekten ne söylemeye çalıştığını duymayı deneyin.

• Söylediklerinizi saygı ve sevgi ile bütünleştirin: Nasıl hissetiğinizi konuşmak öfkenizin azalmasına, ortamın da olumlu hale gelmesine ve ilişkinizin kaldığı yerden devam etmesine yardımcı olur.

• Öfkelendiğinizde bedensel tepkilerinize dikkat edin: Öfkelendiğinizde bedensel tepkilerinizin-artan kalp ritmi, hızlı ve kesik kesik nefes almak, baş ağrısı, mide ağrısı, kaslarda gerginlik- farkına varır mısınız?

• Dikkatinizi geçmişteki sorunlara değil, içinde bulunduğunuz zamana odaklayın.

Öğretmenler bir rol modeli olarak öğrencilere sakin kalmayı ve öfke duygularına saldırgan olmayan tepkiler vermeyi göstermelidir.

Bunun anlamı, öncelikli olarak öğretmenlerin öfke duygularını uygun yollarla göstermeyi öğrenmek zorunda olduklarıdır.

C. ÖFKE KONTROL YÖNTEMLERINDE TEMEL İLKELER

• Konu sizin için önemliyse mutlaka konuşun.

• İşler kızışmışken vuruşa geçmeyin.İşler kızışmışken vuruşa geçmeyin.• Sorunu düşünüp konumunuza açıklık Sorunu düşünüp konumunuza açıklık

kazandırmaya zaman ayırın.kazandırmaya zaman ayırın.• İletişim hatalarından kaçınınİletişim hatalarından kaçının• Ben Diliyle KonuşunBen Diliyle Konuşun

• Bulanık taleplerde bulunmayın.Bulanık taleplerde bulunmayın.• İnsanların farklı olduğu gerçeğini İnsanların farklı olduğu gerçeğini

kabul edin.kabul edin.• Hiçbir sonuca varmayan tartışmalara Hiçbir sonuca varmayan tartışmalara

girmeyin.girmeyin.• Her bireyin kendi davranışlarından Her bireyin kendi davranışlarından

sorumlu olduğunu görün.sorumlu olduğunu görün.• Başka birine ne düşündüğünü ve Başka birine ne düşündüğünü ve

hissettiğini ya da ne düşünmesi ve hissettiğini ya da ne düşünmesi ve hissetmesi gerektiğini söylemeyin.hissetmesi gerektiğini söylemeyin.

• Üçüncü bir taraf aracılığıyla Üçüncü bir taraf aracılığıyla konuşmaktan kaçının.konuşmaktan kaçının.

D. ÖFKE ANINDA İLKYARDIM TEPKİLERİD. ÖFKE ANINDA İLKYARDIM TEPKİLERİ

1- Eğer Öfke durumundaki kişi sizseniz; öfke anında ne tür tepkiler gösterdiğinizi araştırın..

2- Normal bir duygu olduğunu kabul edin..3- Gereksinmeleri karşılanmamışlar saldırmaya

hazırdır..4- Öfke yaşayan birinin konuşmasına izin verin..5- Öfkeli olan bireye “öfkemi kontrol edebilirim!...

duygusunu aşılayın.6- Çatışma ortamından birkaç dakika uzak kalın.7- Öfke anında öfkeli bireyin dikkatini başka

yerlere çekin.

8- Kızgın ve öfkeli birey uygun davranamaz.Yanlış anlar, iletişimi güçtür.

Böyle durumlarda; a. Dinleme becerisini kullanın. b. Israrcı olmayın, sakin davranın. c. Sakin olun, “uygunsan

dinlemeye hazırım” mesajını verin. d. Az ve öz konuşun.

9- Eğer bir öneri varsa hemen verin.10- Öfkeye eşlik eden duyguyu bulup

yansıtın..“ kızmışsın.. v.b..”

11- Eğer siz sorunun bir parçasıysanız 11- Eğer siz sorunun bir parçasıysanız kabul edin. Paylaşılmadığı sürecekabul edin. Paylaşılmadığı sürece çözüm güçleşir.

12- Olumlu davranışları vurgulayın.13- Gevşeme egzersizleri yapılabilir.

(Nefes egzersizleri veya bedeni rahatlatıcı birkaç küçük etkinlik)

14- Hayal tekniği kullanılabilir.

15- Müzik kullanılabilir.(Özellikle rahatlatıcı, klasik veya meditasyon müzikleri)

16- Bireyin enerjisini sevdiği bir aktiviteye yönlendirin.

17- Her zaman O’na yardım etmeye hazır olduğunuzu iletin, böylece öfke kontrolü kolaylaşır.

18- Eğer öfke durumundaki kişi sizseniz sevdiğiniz, güvendiğiniz birileriyle yaşanılanları paylaşın.

19- Gülün, kahkaha, çığlık atın, isterseniz ağlayın.

20- Yaşanmakta olan sorunun hızlı bir biçimde değerlendirilmesini yapın.

21- Kaynağını araştırıp bulmaya çalışın. Tüm bunların başarılması için “Öfke Günlüğü” tutun.

Recommended