58
Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri

CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

Bilgi Toplumuna DoğruBilgi ve İletişim Teknolojileri

Page 2: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

CHP.org.tr

CHP BYKP Çalışmaları No: 11 Haziran 2011

Page 3: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

Türkiyerahat bir

nefesalacak.

CHP BYKP Çalışmaları No: 11 Haziran 2011

Page 4: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

2

I. Bilgi Toplumu

Page 5: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

3

Eşitlik, özgürlük ve sosyal adalet ilkelerini temel siyasi hedefler olarak kabul eden sosyal demokrasi için bilgi toplumu, herkes için refah getiren yeni bir çağı simgelemektedir. Bilgi toplumu, bilgi teknolojileri, eğitim ve yaşam boyu öğrenme, yenilikçilik ve girişimcilik çerçevesinde şekillenen yepyeni bir dünya görüşünü simgelemektedir. Günümüzde, tüm ülkelerin gelecek hedefi iyi eğitimli, girişimci ve hareketli bireylere yeni fırsatlar sunan bilgi toplumu olmaktadır. Bilgi toplumu, yeni bir yüksek katma değerli üretim, esneklik, yaşam boyu öğrenme dünyası anlamına gelmektedir.

Bilişim (bilgi ve iletişim) devrimi, herkes için yenilikçilik, güçlenme, seçenek, rahatlık ve fırsat sağlama gibi yeni olanaklar sunmaktadır. Günümüzde, bilgiden dışlanma, bilgi ve beceri eksikliğinin sonucu olarak kabul edilmektedir. Artık, ülkelerin başarısı, bilgi toplumunda yurttaşlarının yaşam kalitesini, çalışanlarının çalışma koşullarını ve sanayi ve hizmetler sektörünün rekabetçiliğini iyileştirebilmeyle ölçülür hale gelmiştir.

Bilişim devrimi ve bilgi toplumu, içinde yaşadığımız dünyayı hızlı bir biçimde değiştirmektedir. Bu değişim, 18. ve 19. yüzyılların sanayi devrimi kadar önemlidir. Geçtiğimiz son yirmi yılda, bilişim teknolojileri ve internet, firmaların iş yapma, öğrencilerin öğrenme, bilim insanlarının araştırma yapma ve hükümetlerin yurttaşlarına hizmet sunma biçimlerini köklü biçimde değiştirmiştir. Dijital teknolojiler, aynı zamanda ekonomik büyüme ve rekabetçiliğin de itici gücü haline gelmiştir. Günümüz toplumlarında, internet erişimi tüm yurttaşlar için temel bir hak haline gelmiştir. Hükümetler yurttaşlarına bu hakkı sağlamakla yükümlü tutulmaktadır.

BİLGİ TOPLUMU VE ÖZGÜRLÜKBilgi toplumunun dayandığı temel ilkeler, ifade özgürlüğü, eğitimde fırsat eşitliği, bilgiye evrensel erişim ve kültürel çeşitliliktir.

Bilgi toplumu, öncelikle bir özgürleşme vaadi içermektedir. Bilgi toplumu, insan hakları ve temel özgürlüklere dayalı bir toplumdur. Bu toplumun yapısal özellikleri, demokratik kurumları, eğitim hakkını ve kültürel gelişmeyi destekler niteliktedir. Bilgi toplumu kapsamında, yurttaşlarını dinleyecek, endişelerini anlayacak, onların bu yeni toplumun şekillendirilmesine ve karar alma süreçlerinin tüm aşamalarına katılımını sağlayacak yeni yöntemler geliştirmek ve uygulamak, sosyal demokrasinin önceliklerinin başında gelmektedir.

Page 6: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

4

Yeni bilgi toplumu, katılımcı bir toplum temeli üzerinde yükselmektedir. Internet bu ideali destekleyecek önemli olanaklar yaratmaktadır. Günümüzde bilgisayar kullanabilen kimseler toplumsal yaşama çok daha kolaylıkla katılabilmektedir. CHP, herkesin bu potansiyeli tam olarak gerçekleştirmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

BİLGİ TOPLUMU VE SOSYAL ADALETBilgi toplumu, insan kaynaklarına yaptığı katkı nedeniyle, eşitlik ve sosyal adalet ilkelerinin hayata geçirilmesini kolaylaştırmaktadır. Bilgi toplumu, herkesin kendini tam olarak gerçekleştirebileceği, eşitlikçi bir düzen öngörmektedir. Çağdaş ekonominin itici gücü, insanların potansiyelinin ve emeğin değerinin artırılmasıdır. Dolayısıyla siyasetin bilgi toplumundaki rolü, insan kaynaklarına, yani emeğe yatırım yaparak, emeğin stratejik önemini artırmaktadır. Bu eğilim sosyal devletin rolünü vurgulama ve refahın yaratılmasında devletin müdahalesinin öneminin altını çizme yönündedir. O nedenle bilgi toplumu, devletin eğitim ve yeni bilgi teknolojileri alanlarında önemli bir rol oynamasını öngörür.

Sosyal eşitsizlikler ve bilgi teknolojilerine erişim arasında doğrudan bir ilişki vardır. Sosyal eşitsizlikler, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimi ve bunların kullanımını önemli ölçüde etkilemektedir. Günümüzde, sosyal içermenin önemli boyutu, dijital içerme haline gelmiştir. Günümüzde bilgiye erişenler ve erişemeyenler arasında farklılıklar yeni eşitsizliklerin oluşmasına yol açmaktadır. Bilişim teknolojileri, bilgiye erişimi yaygınlaştırmakla beraber, bilgi eşitsizliklerini her zaman yeniden üretebilmektedir. Dolayısıyla sosyal demokrasi için öncelik bilişim teknolojilerinin sosyal eşitsizlikleri giderme amaçlı olarak değerlendirilmesidir.

Ülkemizde CHP’nin öncelikli bir hedefi, tüm yurttaşların yeni bilgi ve iletişim teknolojilerine erişebilmesi ve bunlardan tam olarak yararlanabilmesidir. Eğitim, yönetişim, sağlık, kültür ve eğlence gibi ürün ve hizmetlerde internet kullanımının yaygınlaşması, çağdaş ve demokratik bir toplum olmanın temel gereğidir. CHP, tüm yurttaşların, özellikle de daha az fırsata sahip olanların, çağdaş iletişim teknolojilerine kolaylıkla erişebilmesini ve yaşam kalitesinin yükseltilmesini amaçlamaktadır. Tüm yurttaşların doğrudan ve etkileşimli bir şekilde bilgi, eğitim, yönetişim, sağlık hizmetleri, kültür ve eğlence, finansal hizmetler ve daha fazlasına erişimini güvence altına almaktır.

Page 7: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

5

BİLGİ TOPLUMU VE EKONOMİGünümüzde, bilgi ve bilginin yol açtığı yenileşme, ülke ekonomilerinin rekabet üstünlüğü sağlamasında başlıca etken durumuna gelmiştir. Bilgi ekonomisinin itici gücü, nitelikli eğitimle edinilen bilgidir. Bilgi ekonomisi yüksek vasıflı bir işgücüne ve bunun temelini oluşturan yüksek eğitime gerek duymaktadır. Bilgi ekonomisinde işgücünün sürekli yeni beceriler kazanarak daha nitelikli hale gelmesi gerekmektedir.

Bugün bilişim teknolojileri “etkinleştiren, güçlendiren” teknolojiler haline gelmiştir. Bilişim teknolojileri ekonominin tüm sektörlerinin rekabetçiliğinin artmasını ve daha düzenli işlemesini sağlamaktadır. Günümüzün yoğun rekabet ortamında iş dünyası giderek artan bir şekilde bilişim teknolojilerine yaslanmaktadır. Müşterilerle iletişim kurmak, hesapları denetlemek, imalat yapan birimleri yönetmek ve vergi yükümlülüklerini yerine getirmek için bilişim teknolojileri vazgeçilmez vazgeçilemez bir unsur haline gelmiştir. Ancak güçlü ve rekabetçi bir ekonomi, yalnızca dijital teknolojilerin imalat ve hizmetlerde kullanılmasıyla sağlanamaz. Yeni sistemleri işlevsel kılmak için, aynı zamanda yüksek vasıflı çalışanlara, yeni mal ve hizmetleri satın almak için de dijital okuryazar tüketicilere ihtiyaç vardır. Bu da, her yaştan tüm yurttaşlar için daha çok eğitim demektir. Dolayısıyla, rekabetçilik, yurttaşların kendilerini geliştirmelerine ne kadar yatırım yapıldığıyla doğrudan ilişkili bir konu haline gelmiştir.

Ekonomik büyümeyi tetikleyen bilişim teknolojilerinin, aynı zamanda yeni ve nitelikli işler yaratma kapasitesi ve refah yaratma potansiyeli de bulunmaktadır. Bu gelişmelerden sadece ayrıcalıklı bir grubun değil, herkesin yararlanabilmesi, CHP’nin öncelikli hedefidir.

Tüm yurttaşların ucuz, dünya standardında iletişim altyapısına ve geniş bir servis çeşitliliğine erişimleri, bu yeni bilgi toplumunda yaşamak ve çalışmak için gereken becerileri edinmeleri, yaşam boyu öğrenmeye sosyal devletin temel unsuru olarak özel önem atfedilmesi, CHP’nin öncelikli hedefidir.

Bilişim teknolojileri, gelecekteki ekonomik büyüme, iş olanaklarının artırılması ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi için temel bir unsurdur. Bu kapsamda, herkesin, her yerde, cep telefonu, bilgisayar ya da televizyon kullanarak olabildiğince çabuk bir şekilde çevrimiçi olabilmesi, herkesin internet kullanabilmesi sağlanmalıdır. Bu süreç, aynı zamanda katılımcı

Page 8: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

6

ve sosyal içermeye dayalı olmalı, toplumdaki eşitsizlikleri azaltmayı hedeflemelidir. Katılımcı bir bilgi toplumu yaratmak için üç önemli adım bulunmaktadır: daha ucuz, daha hızlı ve daha güvenli internet erişimi sağlamak, insanlara ve becerilere yatırım yapmak, internet kullanımını özendirmek.

BİLGİ TOPLUMU VE YAŞAM BOYU ÖĞRENMEAvrupa Birliği tarafından yaşam boyu öğrenme kapsamında belirlenen temel yeterlilikler, bilgi toplumunda her birey tarafından edinilmesi gereken bilgi, beceri ve tutumları kapsamaktadır. Kişisel gelişim, sosyal içerme, aktif yurttaşlık ve istihdam için bireylere katma değer sağlayan bu yeterlilikler, bireylerin hızla değişen ve giderek bütünleşen dünyaya daha kolay uyum sağlamalarını mümkün kılmaktadır. Aynı zamanda, yenilikçilik, üretkenlik ve rekabetçilikte temel unsur olan temel yeterlilikler, genç ve yetişkin tüm yurttaşların becerilerini geliştirmeyi ve güncelleştirmeyi hedeflemektedir. Bu amaçlara ulaşabilmek için, sekiz temel yeterlilik belirlenmiştir:

• İletişim

• Yabancı dil

• Matematik, bilim ve teknoloji yeterlilikleri

• Dijital yeterlilik

• Öğrenmeyi öğrenme

• Sosyal ve yurttaşlık odaklı beceriler

• İnisiyatif ve girişim duygusu

• Kültürel farkındalık ve ifade

Bilgi toplumunun ana unsuru olan bu temel yeterlilikler birbirleriyle yakından ilişkilidir. Hepsinde eleştirel düşünce, yaratıcılık, inisiyatif, sorun çözme, risk analizi, karar verme ve duyguların yapıcı yönetimi vurgulanmaktadır. CHP, tüm yurttaşlar için eşitlik ve erişim amaçlayan bu sekiz temel yeterliğin, özellikle dezavantajlı gruplara eşit fırsatlarla ulaşmasını sağlamayı amaçlamaktadır.

Page 9: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

7

II. Temel Yaklaşım

Page 10: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

8

“Bilişim Devrimi” terimi, 1970’li yıllardan başlayarak bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmelerin toplumların yapısını geri dönülmez biçimde değiştirdiğini ve yeni bir toplum yarattığını vurgulamak için kullanılır. Buna göre bilişim devrimi, tarım devrimi ve sanayi devrimiyle birlikte insanlık tarihinin belli başlı dönüm noktalarından biridir.

Bu dönüşüm 1990’lı yıllardan başlayarak yeni bir toplumsal ve ekonomik yapı ortaya çıkarmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı Dokuzuncu Kalkınma Planı Bilgi ve İletişim Teknolojileri Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda da belirtildiği üzere “bu süreç üretim faktörlerindeki basit bir değişiklik olmayıp bilgi yoğun üretimin yapıldığı, nitelikli insan faktörünün ve hayat boyu eğitimin ön plana çıktığı, bilginin ve ticaretin internet gibi elektronik ağlar aracılığıyla yapı değiştirdiği... kalıcı bir dönüşüm ortaya çıkarmıştır”.

Bu kalıcı dönüşüm sonucunda ekonomisi büyük oranda bilgiye dayanan ve bilgi üretiminin, dağıtımının, yayılmasının, entegrasyonunun ve uygulamasının önemli bir ekonomik, sosyal ve kültürel etkinlik olduğu yeni bir toplumsal yapı ortaya çıkmıştır. Bireylerin ve toplumun, kamu ve özel kuruluşların bilgi ve iletişim teknolojilerini gündelik yaşamda giderek artan oranda kullandığı ekonomisi giderek daha fazla bilgiye dayalı hale gelen bu toplumları “bilgi toplumu” olarak adlandırmak genel kabul görmüştür. Daniel Bell’in “sanayi sonrası toplum” ve Manuel Castells’in “ağ toplumu” kavramsallaştırmaları da bilgi toplumu ile yakın akrabalık taşır.

İçinde bulunduğumuz çağda ülkeler, kalkınmanın en temel taşları olan bilişim sektörü ile iletişim (telekomünikasyon) sektörünün diğer tüm sektörlerin ortak noktasında yer aldığını görmüşlerdir. Bu iki sektöre yapılan yatırımların etkisinin sadece bu sektörlerle sınırlı kalmayıp, tüm ekonomik yapının gelişmesine olumlu katkılar sağladığı konusunda ortak bir anlayış bulunmaktadır. Bu iki sektör olmaksızın kalkınmanın gerçekleşmeyeceği de genel kabul gören diğer bir husustur.

Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke, bu gerçeklerden yola çıkarak anahtar konumdaki bu iki sektörün daha hızlı gelişmesi için tedbirler almaktadır. Ülkemizde de bilgi ve iletişim sektörlerinin gelişmesi, turizmden bankacılığa, sigortacılıktan tarıma kadar tüm sektörleri olumlu etkileyerek, ülkemiz kalkınmasında çok önemli rol oynayacak ve verimliliği tetikleyecektir.

Page 11: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

9

Tablo 1: Endüstri ve Bilişim Toplumlarının Karşılaştırmalı Özellikleri ve Değerleri

Endüstri Toplumu Bilişim Toplumu

Yenilikçi teknikbilim

Buhar gücü, elektrik, telefon, telsiz

Bilgisayar, veri iletişim ağları, toplu iletişim

Yeniliğin özüKas gücünün makineleşmesi

Düşünsel emeğin makineleşmesi

Sürükleyici endüstri

Makine ve kimya endüstrileri

Bilişim ve yazılım endüstrileri

Bilgi türü Bilgi (durağan)Bilişim (devingen, akışkan, değişken bilgi)

Temel ürünlerMallar, makineler, hizmetler

Bilgi, bilişim hizmetleri, diğer hizmetler

Yeni toplumsal sınıf

Düşük / orta nitelikli endüstri işçisi, düşük gelir, görevini iyi yapma bilinci

Yaratıcı, yüksek nitelikli bilişim işçisi, yüksek gelir, her şeyden sorumlu olma bilinci, her şey olabilir inancı

Çalışma koşulları

Kısıtlı iş değiştirme, hafta sonu dışında yılda bir kez dinlence, sendikalar, işçi eylemleri, grevler

Yüksek iş devingenliği, çalışma yerinde / zamanında özgürleşme, gönüllü örgütler, yurttaş eylemleri

Ekonomik yapı

Mal ekonomisi, üretim-tüketim ayrımı, işbölümü, işbirliği

Bireşikgüç (sinerji), ortak üretim ve yararlanma, takım çalışması

Örgütsel yapı

Sıradüzensel basamaklı yapı, emir-komuta zinciri, işlevsel hat yönetimi; Fordizm-Taylorizm

Yassı yapı, takım kaptanı benzeri eşlerarası ilişkiler, yönetişim, proje yönetimi, Ar-Ge takımları, kurmay ilişkileri; Toyotaizm

Ekonomik ilke, başlıca özendiriciler

Fiyat ilkesi, kamusal / özel girişim, yarışmacılık, kâr

Amaç ilkesi, gönüllü topluluklar, toplumsal yarar / işlev, saygınlık

Page 12: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

10

Endüstri Toplumu Bilişim Toplumu

Ulaştırma-iletişim

Öncelikle tecimsel / endüstriyel amaçlar için demiryolu, gemicilik, karayolu, hava taşımacılığı, PTT hizmetleri

Daha çok turizm, spor ve dinlenme amaçlı ulaşım, etkileşimli TV, görüntülü telefon, telekonferans, uzaktan öğretim, İnternet, e-posta, e-tecim, elektronik köy, ağ karşısında birey

Devlet yönetim biçimi

Parlamenter demokrasi; bilimsel, öngörücü planlama

Katılımcı demokrasi; gelecek yaratıcı planlama

Toplumsal sorunlarİşsizlik, tekelcilik, savaş, emperyalizm, faşizm

Terör, mikroulusalcılık, küreselleşmenin olumsuz yüzü (tekkutupluluk, tekelcilik vb.), bilişim suçları

Tüzel düzenlemelerYurttaşlar yasası, ticaret yasası, devletler hukuku

Bilgiye erişim özgürlüğü, kişisel gizliliğin korunması, yazılım iyelik haklarının ve düşünsel ürünlerin korunması, e-imza, bilişim suçları

Üretim ortamı Fabrika Büro, ev

Yaşam ortamıKentler; yoğun kentsel yerleşim

Doğayla bütünleşen evlerden oluşan çevresel / kırsal yeni yerleşim yöreleri

Değerler

Maddi değerler, öncü merkez ülkelerin dilleri-ekinleri, bireysel / kurumsal / ulusal zenginlik, insan hakları, bireyin özgürleşmesi, sert güç (askeri ve ekonomik)

Zamanın artan değeri, bireysel değerler, ulusal / bölgesel diller-ekinler, özdisiplin, toplumsal katkı, bireysel / kurumsal / ulusal saygınlık, küreselleşme, insan-doğa bütünleşmesi, yumuşak güç (düşün, sanat, dil/ekin, kurumlar)

Kaynak: Prof. Dr. Aydın Köksal, “Türkiye’nin Bilişim Toplumuna Dönüşüm Uzgörüsünde Önemli Bir Adım: UYAP Ulusal Yargı Ağı Projesi”, http://www.bilisim.com.tr/akoksal/yukle/AK_UYAP_bildiri-Oc08.doc Köksal, bu raporda bilgi toplumu değil “bilişim toplumu” kavramını kullanmaktadır.

Page 13: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

11

Bilişim devriminin toplumda yarattığı dönüşümün bir izdüşümü olarak, bilişim ile iletişim sektörleri, diğer tüm sanayi ve hizmet sektörlerinin gelişimine ve küresel pazarlara açılmasına katkıda bulunur.

Bilişim teknolojilerinin ve bilişim sistemlerinin etkin kullanımı, özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmelerde (KOBİ’lerde), bir yandan iş süreçlerinde verimlilik artışına diğer yandan maliyetlerin düşürülmesine yol açmaktadır. KOBİ’lerde bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) ile sağlanan olumlu gelişme ve işletmelerin doğru, sağlıklı bilgiyle yönetilmesi, ülke ekonomisinde de ivme oluşturmaktadır.

BİT uygulamaları, tarım ve hayvancılık gibi geleneksel sektörlerin çağdaş iş yapma anlayışına kavuşması, teknolojiyle donatılması, birbirleriyle veri paylaşabilmesi gibi olanaklar sağlayarak bu sektörlerin daha verimli olmasına hizmet etmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler sağlık, ulaşım ve enerji gibi ülke ekonomisi açısından kritik bir dizi sektörün yeniden yapılandırılmasına da doğrudan katkıda bulunmaktadır.

Dünyadaki gelişmelerin gerisinde kalmamak üzere, ülkemizde de bilgi ve iletişim sektörlerinin stratejik ve öncelikli sektörler arasında değerlendirilmesi; vergi, serbestleşme, tam rekabet başta olmak üzere ihtiyaç duyulan her türlü düzenlemenin süratle hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Bu sektörlerde teknoloji odaklı bir yapıdan kullanıcı odaklı yapıya geçiş için gerekli adımların atılmamış olması önemli bir yapısal eksiklik olarak çözüm beklemektedir.

Dünyada pek çok ülkede hedeflenip uygulandığı gibi, kullanıcı odaklı yapıya geçilmesi ile bu sektörlerdeki rekabet gücü ve verimlilik artacak, bölgede bilişim ve telekomünikasyon alanında söz sahibi olan bir çekim merkezi olma olanağı da yaratılmış olacaktır.

Page 14: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

12

III. Kısa Tarihçe: Türkiye’de Bilgi ve İletişim Teknolojileri

Page 15: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

13

Tarım devrimi, günümüzden yaklaşık on bin yıl kadar önce, Verimli Hilal’de, büyük olasılıkla da ülkemizin bugünkü sınırları içinde kalan bir bölgede başlamıştır. 18. yüzyılın sonundaki sanayi devriminin doğum yeri ise Britanya’dır. Türkiye, sanayi devriminde ve sanayi toplumuna geçişte en azından bir yüzyıl gecikmiş, 19. ve 20. yüzyıl boyunca bunun sıkıntılarını çekmiştir. Bilişim devrimi, gelişmiş ülkelerin sanayi toplumuna geçişlerini tamamladıkları bir dönemde gerçekleşirken, Türkiye, bu büyük değişim sürecine henüz sanayileşme ve sanayi toplumu olma hedefini gerçekleştirmeden girmek durumunda kalmıştır.

İletişim Sektörünün GelişimiÜlkemizdeki telekomünikasyon pazarının temeli, 1840 yılında kurulan ve 1995 yılına kadar PTT olarak faaliyet gösteren günümüzün Türk Telekom’una dayanan bir yapıdır. Telekomünikasyon pazarının serbestleşmesi ve telekomünikasyonun özelleştirilmesi programı çerçevesinde, 1995 yılında Türk Telekomünikasyon A.Ş. kurulmuş ve böylece telekomünikasyon hizmetleri ile posta hizmetleri birbirinden ayrılmıştır. Dünya Ticaret Örgütü’ne verilen taahhüt çerçevesinde de, Türk Telekom’un imtiyazı altındaki ses tekeli kaldırılarak henüz serbest piyasa koşulları ve altyapısı tam olarak sağlanmamışken, 1 Ocak 2004 tarihi itibarıyla yeni işletmecilerin yasal olarak piyasaya girmesi sağlanmıştır. Bu süreçte, sabit telekomünikasyon işletmecisi Türk Telekomünikasyon A.Ş.nin hisselerinin % 55’i Ağustos 2005’te 6,55 Milyar ABD doları bedelle özelleştirilmiştir. Hazineye ait hissenin % 15’lik kısmı Mayıs 2008’de halka arz edilmiştir. Böylece devletin Türk Telekom’daki hisse oranı % 30’a düşmüştür. Özelleştirme öncesi şirketin istihdam ettiği personel sayısı 2004 yılı sonunda 55.794 iken, 2010 yılı sonunda 25.891’e düşmüştür. Azaltılan personelin tamamına yakını devletin diğer kurumlarına aktarılarak yük devlete geçirilmiştir.

Diğer bir iletişim hizmeti olan mobil telekomünikasyon hizmetleri de, 1993 yılında Turkcell ve Telsim ile imzalanmış olan gelir paylaşımı sözleşmeleri çerçevesinde verilmeye başlanmıştır. 1998 yılında işletmeciler ile imzalanan imtiyaz sözleşmeleri sonrasında mobil telekomünikasyon hizmetleri doğrudan özel sektör tarafından verilmeye başlanmıştır. 2000 yılında yapılan lisans ihaleleri ile, Türk Telekom Aycell ismiyle, Telekom Italia-İş Bankası arasındaki ortaklık da Aria ismiyle üçüncü ve dördüncü GSM işletmecileri olarak sektöre giriş yapmıştır. Ancak bu girişimler başarılı olamamış ve 2004 yılında Avea adı altında birleşmişlerdir. Telsim ise 2006

Page 16: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

14

yılında blok olarak Vodafone’a satılmıştır. Şu anda ülkemizde yerli ve yabancı yatırımcıların eliyle Avea, Turkcell ve Vodafone adıyla üç GSM işletmecisi hizmet vermektedir. Bu şirketlerin çalışan sayısı 2004 yılında 5.187 iken, 2010 sonunda 7.301 kişiye çıkmıştır.

2004 yılında 5189 Sayılı Yasa ile Türksat A.Ş. kurularak Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından işletilmekte olan tüm uydular, yer sistemleri ve uzaydaki yörünge hakları Türksat A.Ş.’ye devredilmiş ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile bir görev sözleşmesi imzalamıştır. Ayrıca Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin kurduğu ve gelir paylaşımı modeli ile işletilen Kablo TV Şebekesi de 2005 yılında 5335 Sayılı Yasa ile Türksat A.Ş.’ye devredilmiştir. Bu düzenleme ile Türksat A.Ş.’nin görev sözleşmesi, Kablo TV hizmetlerini de kapsayacak şekilde genişletilmiştir.

Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında, milli bir uydu haberleşme şebekesi kurulması yönünde bir ilke kararı benimsenmiştir. Bu doğrultuda, ilk kez 1990 yılında, Geostationary Orbit (Dünya’ya göre sabit görünen yörünge) için Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) nezdinde 31° Doğu, 42° Doğu ve 50° Doğu uydu lokasyonlarında uydu çalıştırmak amacıyla girişimde bulunularak resmi başvuru yapılmıştır.

Genişbant internet hizmetlerini vermek üzere TTNet adlı bir şirket kurulmuştur. Bu şirket ağırlıklı olarak mevcut altyapı üzerinden hizmet vermektedir. Bakır devrelerin oluşturduğu mevcut altyapı üzerinden verilen genişbant hizmetlerinde son yıllarda istenen artış yakalanamamıştır. 3G mobil genişbant hizmetlerinin sunulmaya başlanması sonucu ise önemli oranda bir artış sağlanmakta olduğu görülmektedir.

Türkiye’de Bilişim Devrimine Uyum ÇabalarıTürkiye’de bilişim devrimine uyum gösterme ve bilgi toplumuna ulaşma çalışmaları, 1970’li yıllarda başlatılmıştır. 1990’lı yıllarda çalışmaları ulusal düzeyde eşgüdümlü olarak yürütmek için çabalar artmıştır. 1993’te “Bilişim ve Ekonomik Modernizasyon Raporu”, 1994 yılında ise Türkiye Bilişim Vakfı “Türkiye Bilişim Stratejileri Raporu” yayınlanmıştır. Bu çabalar 1999 yılında çok geniş bir katılımla gerçekleşen TUENA (Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Anaplanı) çalışmalarıyla devam etmiştir. 1998’de başlatılan e-Ticaret Koordinasyon Kurulu ve KamuNET faaliyetlerinin ardından, 2001 yılında e-Türkiye girişimi başlatılmış ve süreç 2003 yılından başlayarak e-Dönüşüm Türkiye Projesi çatısında sürdürülmüştür.

Page 17: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

15

Bu süreçte ilki 2002, ikincisi ise 2004 yıllarında yapılan ve binden fazla uzmanın katkı sunduğu Türkiye Bilişim Şuraları gerçekleştirilmiştir. E-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin amaçları şöyledir:

• Bilgi ve iletişim teknolojileri politikaları ve mevzuatının, öncelikle Avrupa Birliği müktesebatı çerçevesinde gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi ve bu konuda eEurope + kapsamında aday ülkeler için öngörülen eylem planının ülkemize uyarlanması;

• Vatandaşın, bilgi ve iletişim teknolojileri yardımıyla, kamusal alandaki karar alma süreçlerine katılımını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi;

• Kamu idaresinin şeffaf ve hesap verebilir hale getirilmesine katkıda bulunulması;

• Kamu hizmetlerinin sunumunda bilgi ve iletişim teknolojilerinden azami ölçüde yararlanılarak iyi yönetişim ilkelerinin hayata geçirilmesine katkıda bulunulması;

• Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması;

• Bilgi ve iletişim teknolojisi alanında kaynak israfını azaltmak amacıyla, kamunun mükerrerlik arz eden veya örtüşen ilgili yatırım projelerinin bütünleştirilmesi, izlenmesi, değerlendirilmesi ve yatırımcı kamu kuruluşları arasında gerekli eşgüdümün sağlanması;

• Bilgi ve iletişim teknolojisi alanındaki özel sektör faaliyetlerine yukarıdaki ilkeler ışığında yol gösterilmesi.

Bu çerçevede hazırlanan ve 2006-2010 dönemini kapsayan Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı, 28 Temmuz 2006 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Strateji çerçevesinde gerçekleştirilecek faaliyet ve projelerin tanımlandığı Eylem planında 111 eylem bulunmaktadır. 2010 yılı başı itibarıyla, 111 eylemin sadece 22 adedinin (% 20) tamamlandığı rapor edilmiştir.

Genel görünüm itibarıyla, Türkiye bilişim projelerinin entegrasyonundan yeterince faydalanamamaktadır. Halen az sayıda başarılı e-kurum uygulaması vardır. E-devlet uygulaması arzu edilen konumdan çok uzaktadır. Söz konusu entegrasyonun gecikmesi, giderek artan bir “bilişimsizlik maliyetine” yol açmaktadır.

Page 18: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

16

III. Uluslararası Değerlendirmeler ve Sektörlerin Durumu

Page 19: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

17

Türkiye’nin pek çok özelliği, bilgi ve iletişim teknolojileri açısından ve buna dayalı olarak bilgi toplumuna geçiş açısından ülkemizi avantajlı bir konuma yerleştirmektedir. Türkiye, yaklaşık % 60’ı 30 yaşın altında olan 74 milyonluk bir nüfusa (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2010 verileri) ve 730 milyar dolarlık nominal gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) sahiptir. Buna göre Türkiye, dünyada nüfus açısından 18’inci, nominal GSYİH bakımından da 17’nci sıradadır.

Orta-üst gelir grubunda, gelişmekte olan ve dinamik bir ülke olarak Türkiye, tüm bu özellikleriyle yaşanan bilişim devriminden ve bilgi toplumuna geçiş sürecinden en fazla faydayı sağlayabilecek ülkeler arasındadır. Buna karşın Türkiye’nin bu olanaklardan yeterli ölçüde yararlandığını söylemek zordur.

e-Hazırlık SırasıDünya Ekonomik Forumu, 2003 yılından bu yana ülkelerin bilgi ve iletişim teknolojilerinden faydalanma eğilimini ölçen bir endeks yayımlamaktadır. Network Readiness Index (e-Hazırlık Sırası) olarak adlandırılan bu endeks, bilgi ve iletişim teknolojilerinin ülkelerin rekabet edebilirliklerine etkisini değerlendirmektedir.

Tablo 2: Bilgi Toplumuna Hazır Olma Açısından Türkiye’nin Durumu

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

Değerlendirilen Ülke Sayısı 80 102 104 115 122 127 134 133

e-Hazırlık Sırası - Türkiye 50 56 52 48 52 55 61 69

Puan 3,86 3,96 3,91 3,68

Kaynak: Dokuzuncu Beş Yıllık Plan İhtisas Komisyonu raporu ve Dünya Ekonomik Forumu. Puanlama biçimi 2007’de değişmiştir.

Endeksin ilk kez yayımlandığı 2003 yılından bu yana Türkiye’nin sıralama ve puan olarak düzenli biçimde geriye gittiği görülmektedir. Bu tablo düşündürücü ve üzücüdür.

Bu endekste dikkati çeken bir diğer nokta, Türkiye’nin yer aldığı orta-üst gelir grubu ortalamasının çok gerisinde kalmasıdır. Endeksin alt bileşenleri incelendiğinde Türkiye’nin en zayıf olduğu alanın “hazırlık bileşeni” olarak

Page 20: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

18

adlandırılan alan olduğu görülmektedir. Bu bölümde eğitim kalitesi, üniversite ve şirketlerin Ar-Ge çalışmaları, devletin bilişimi öncelikli bir alan olarak görmesi, ileri teknolojilere yatırım yapması ve satınalma/ihale süreçlerin uygunluğu gibi konular değerlendirilmektedir.

ECTA Düzenleyici Kuruluşlar KarnesiAvrupa Rekabetçi Telekom İşletmecileri Derneği (ECTA), her yıl elektronik haberleşme sektöründeki düzenlemelerin ve bu düzenlemelerin tüketicilere, işletmecilere ve sektöre faydalarının ülkeler bazında karşılaştırıldığı Regulatory Scorecard (Düzenleyici Kuruluşlar Karnesi) adı altında bir çalışma yayınlamaktadır. Bu karne, iletişim sektöründe düzenleyici kurumların siyasi irade karşısındaki yerini ve etkinliğini göstermek bakımından önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir.

Türkiye, 2009 verileri temel alınarak hazırlanan Düzenleyici Kuruluşlar Karnesi’nde 22 ülke arasında 19. sırada ve en düşük performans gösteren ülkeler kategorisindedir.

Tablo 3: ECTA Düzenleyici Kuruluşlar Karnesi’nde Türkiye’nin Yeri

Hollandaİngiltere

DanimarkaNorveçFransaİrlanda

PortekizFinlandiya

İtalyaİspanyaBelçika

İsveçAvusturya

MacaristanAlmanya

YunanistanPolonya

SlovenyaTürkiyeİsviçre

Çek Cum.Bulgaristan

0 50 100 150 200 250 300 350 400

376368

354341

321317

308306

299295

281277

271264

258251

243232

213209

192

165

Page 21: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

19

Söz konusu araştırmanın ayrıntıları incelendiğinde, Türkiye’nin düzenleyici otoritenin yetki genişliği ve mevzuatın yeterliliği gibi konularda AB ortalamasına yakın olduğu, buna karşın düzenlemelerin uygulanması konusunda son sıralarda yer aldığı görülmektedir.

En önemli sorun alanları olarak şunlar belirtilmiştir:

• Frekans, numara ve geçiş hakkına ilişkin sorunlar;

• Uzlaşmazlıkların çözümü ve piyasa analizi çalışmalarına ilişkin sorunlar;

• BTK’nın düzenlemeleri uygulamakta etkin olmaması;

• Genişbant, sabit telefon, kurumsal, mobil ve kablosuz hizmet piyasalarında rekabet ve tüketicinin faydası açısından alınan sonuçların yetersizliği.

Raporda düzenleyici kurumun düzenlemelerin uygulanması konusundaki yetersizliğinin özellikle sabit telefon hizmetleri piyasasında rekabetin gelişememesi olarak kendini gösterdiği ve buna bağlı olarak tüketicilerin almış oldukları hizmete karşılık yüksek ücretler ödedikleri ifade edilmektedir.

Yeni nesil işletmecilerin yerleşik işletmeciden aldığı hizmetin fiyatının, aldığı bu hizmet sonucunda tüketiciye sunduğu hizmet fiyatından yüksek olması anlamına gelen fiyat sıkıştırması konusu raporda birçok yerde ele alınmıştır. Raporda, Türkiye’de özellikle genişbant internet hizmetlerinde yeni nesil işletmecilere bırakılan kâr marjının düşük olduğu vurgulanırken, düzenleyici kurumun fiyat sıkıştırması konusunda yetersiz olduğu belirtilmiştir.

Raporda yer alan bir diğer konu da düzenlemelerin uygulanması ile rekabet ve tüketicinin seçme hakkına ilişkin piyasa performanslarının doğrudan bağlantılı olduğu hususudur. Elde edilen sonuçlara göre, yerleşik işletmeci lehinde uygulanan ayrımcılığın önlendiği Danimarka, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerin daha iyi piyasa koşullarına sahip olduğu, rekabet seviyesinin arttığı ve böylece hem tüketicilerin hem de işletmecilerin fayda gördüğü sonucu ortaya konmaktadır. Çalışma sonucunda, işletmeciler arasında ayrımcılığın yaşanmadığı ülkelerin de puanlarının genel olarak yüksek olduğu görülmektedir. İşletmeciler arasında ayrımcılığın önlenmesi konusunda başarılı olamayan Türkiye’nin genel puanlarının düşük olması bu şekilde açıklanmaktadır.

Page 22: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

20

Rapor, Avrupa Komisyonu’na altyapı-hizmet ayrımını etkin olarak hayata geçirilmesi ve düzenleyici kurumların bağımsız olmasının sağlanması konusunda önerilerde bulunurken, hükümetlere geçiş hakkı ile ilgili sorunların çözümü konusunda tavsiyeler vermektedir. Rapor, düzenleyici kurumlara fiber teknolojisinin pazar tanımlarına eklenmesi, yalın DSL’nin (İngilizce: Digital Subscriber Line, Türkçe: Sayısal Abone Hattı) etkin olarak hayata geçirilmesi, hâkim konumda bulunan işletmecilerin rekabet ihlallerinin önlenmesi, fiyat sıkıştırmasının denetlenmesi ve şeffaflığın sağlanması konularında görevler vermektedir.

İşte bu raporda belirtilen hususlar, sektörde faaliyette bulunan yeni nesil işletmecilerin rekabet edebilecekleri bir ortamın olmadığı sonucunu göstermektedir.

Page 23: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

21

Şekil1 : 2009 Ulusal Düzenleyici Çerçevelerin Etkinliği Raporu

[A] Kurumsal

Çerçeve

[B]Piyasaya Giriş

İmkanları

[C]Düzenleyici Kurumun Etkinliği

[D]Düzenlemelerin

Kurum Tarafından

Uygulanması

[E]Finansal Piyasa

Koşulları

Avusturya

Belçika

Bulgaristan

Çek Cum.

Danimarka

Finlandiya

Fransa

Almanya

Yunanistan

Macaristan

İrlanda

İtalya

Hollanda

Norveç

Polonya

Portekiz

Slovneya

İspanya

İsveç

İsviçre

Türkiye

İngiltere

ÇerçeveninDeğiştirilmesi

[A]Kurumsal

Çerçeve

[B]Piyasaya

Girişİmkanları

[C]Düzenleyici

KurumEtkinliği

[D]Düzenlemelerin

Kurum Tarafından

Uygulanması

[E]Finansal

PiyasaKoşulları

KurumunYaptırım

GücüKurumKaynaklarınınKapsam ve Derecesi

GeçişHakkı

Frekans

Numaralandırma

PiyasaAnalizSüreci

DüzenlemeSürcininŞeffaflığı

Teknoloji-Tarafsızlık

HesapAyrımı

OperasyonelKoşullar

YaptırımlarınArşivlenmesi

UzlaşmazlıkÇözüm Mercinin

Etkinliği

FiyatAyrımcılığınınEngellenmesi

Genişbant

KurumsalHizmetler

SesHizmetleri

MobilHizmetler

RENKLER

Zayıf

Nötr

Güçlü

UzlaşmazlıklarınÇözümü

KurumunBağımsızlığı

DavaSürecininEtkinliği

Page 24: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

22

Bağlantı Karnesi Ülkeleri bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlığı, kullanımı ve ekonomik büyümeye etkileri açısından değerlendiren bir çalışma da Connectivity Scorecard (Bağlantı Karnesi) çalışmasıdır. Bu çalışmada ülkeler “yenilikçilikle ilerleyen ekonomiler” ve “kaynak ve verimlilikle ilerleyen ekonomiler” olmak üzere 25’erlik iki ayrı grupta değerlendirilmektedir.

2010 Bağlantı Karnesi’nde Türkiye’nin puanı 5,09’dur. Bu puanın oluşumunda altyapıya ilişkin puanlar görece daha yüksek bir katkı sağlamışken, kullanım puanlarının düşüklüğü puanın daha yukarılarda yer almasını engellemiştir.

Bu değerlendirme sonucunda Türkiye 25 gelişmiş ülke arasında yer alamadığı gibi, gelişmekte olan 25 ülke arasında 2009 yılında ikinci sırada iken 2010 yılı değerlendirmesinde Malezya, G. Afrika, Şili, Arjantin, Rusya ve Brezilya’nın ardından yedinci sırada yer alabilmiştir.

Birleşmiş Milletler Elektronik Devlet Gelişim EndeksiBirleşmiş Milletler Elektronik Devlet Gelişim Endeksi (EGDI) elektronik devlet hizmetlerinden faydalanma, bilgilere daha kolay erişebilme, devlet-vatandaş işlemlerinin iyileşmesi, devlet yönetimin etkinliğinin artması gibi konuların sorgulandığı Dünya Elektronik Devlet Anketi sonuçlarına dayalı olarak hesaplanmaktadır. 2010 yılı endeksinde Türkiye 1,0000 tam puan üzerinden 0,4780 puanla, 183 ülke arasında 69. sırada yer almıştır.

Türkiye aldığı 0,4780 puanla “gelişmiş ülkeler” arasında yer alamadığı gibi, ilk sırasında 0,8785 ile Güney Kore’nin, son sırasında 0,4900 puanla Belarus’un (64. sıra) yer aldığı “gelişmekte olan ülkelerin” ilk 25’i arasında da yer alamamaktadır.

Bölgesel gruplamada Türkiye, Ortadoğu ve Kafkas ülkelerinin içinde yer aldığı Batı-Asya bölgesi içinde değerlendirilmiş, bu grubun ortalarında kendine yer bulabilmiştir.

Page 25: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

23

DPT İstatistiklerinde Türkiye’de BilişimDevlet Planlama Teşkilatının (DPT) Haziran 2010’da yayınladığı 2010 Bilgi Toplumu İstatistikleri kitapçığındaki veriler, sektörün genel durumunu yansıtmak açısından önemlidir. Çalışma kapsamında Türkiye ile AB ülkelerinde internet kullanan kişilerin toplam nüfus içindeki oranı ve internet erişimi olan hanelerin toplam haneler içindeki oranı karşılaştırılmıştır.

Şekil 2: Türkiye’nin AB ülkeleriyle internet kullanım oranları ve hanelerde internet’e erişim oranları (altta) bakımından karşılaştırıldığı grafikler

Kaynak: DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri, Haziran 2010). AB verileri Eurostat’tan, Türkiye verileri TÜİK’ten alınmıştır.

Türkiye

AB 27

AB 25

AB 15

2004

13,3

45

47

51

AB 15

AB 25 AB27

Türkiye

AB 15AB 25AB27

80

70

60

50

40

30

20

10

02005

13,9

51

51

55

2006

18,0

52

54

56

2007

26,9

57

59

62

2008

32,2

62

64

66

2009

34,0

65

67

69

Türkiye

Yüzd

e

Türkiye

AB 27

AB 25

AB 15

2004

7,0

41

43

46

AB 15AB 25AB27

Türkiye

AB 15AB 25AB27

80,0

70,0

60,0

50,0

40,0

30,0

20,0

10,0

0,02005

8,7

48

48

53

2007

19,7

54

56

59

2008

25,4

60

62

64

2009

30,0

65

67

68

Türkiye

Yüzd

e

Page 26: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

24

2004-2008 verileri temel alınarak yapılan karşılaştırmada, Türkiye’de gerek internet kullanım oranının, gerekse internete erişim hane oranının zaman içinde arttığı görülmektedir. Ancak bu artış, aradaki büyük farkı kapatamamakta, hatta daraltamamaktadır. Türkiye’nin internet kullanım ve internete erişim oranındaki gelişme hızı yeterli olmaktan uzaktır.

Yine DPT’nin 2010 Bilgi Toplumu İstatistikleri’ne göre, bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlaşmasına karşın, kullanıcıların temel bilgisayar eğitiminden yoksun oldukları anlaşılmaktadır. Bu verilere göre internet ve bilgisayar kullanıcılarının % 69,7’si, hayatlarının hiçbir döneminde bilgisayar eğitimi görmemiştir. Geri kalanların eğitim düzeyleri de sorgulamaya açıktır.

Şekil 3: Türkiye’de Internet ve bilgisayar kullanıcılarının bilgisayar kursuna katılma oranları (DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri, Haziran 2010)

Aynı verilere göre % 61,2’si her gün internet kullandığını belirten kullanıcıların önemli bir kesimi, bilişim teknolojilerinin kendilerine sunduğu fırsatlardan yeterince faydalanma, karşılarına çıkabilecek olumsuzluklardan ya da güvenlik sorunu gibi sorunlardan da kaçınma konusunda gerekli donanıma sahip değildir. Bunun bir diğer kaçınılmaz sonucu da bilgisayar kullanımının “e-posta” alışverişinde bulunma, gazeteleri okuma, sosyal ağları kullanma gibi birkaç uygulamayla/alanla sınırlı kalmasıdır. Kullanıcıların temel bilgisayar okuryazarlığından başlayarak bilişim teknolojileri uygulamaları konusunda eğitim düzeylerinin artırılması, bilgi toplumuna geçiş sürecinde büyük bir öncelik taşımaktadır.

69,7

Yüzde

10,6 2,6

5,5

11,6

Son üç ay içinde

Üç ay ile bir yıl arasında

Bir yıl ile üç yıl arasında

Üç yıldan fazla

Hiç katılmadı

Page 27: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

25

Şekil 4: İnternet erişimine sahip olan işletmelerin web sitesi sahiplik oranlarını gösteren grafik (DPT Bilgi Toplumu İstatistikleri, Haziran 2010)

İnternetin iş dünyasına nüfuzu açısından bakıldığında da benzer bir olumsuz tabloyla karşılaşılmaktadır. 10 ve daha çok işçi çalıştıran işletmelerin % 90’a yakını internet erişimine sahiptir. Ancak internet erişimine sahip olan 10 ve daha çok işçi çalıştıran işletmelerin yalnızca yaklaşık % 58,7’si bir “web” sitesine sahiptir. Üstelik aynı veriler “web” sitesi sahiplik oranının yıllar geçtikçe azalma eğiliminde olduğunu da ortaya koymaktadır.

Şekil 4’ten de anlaşılacağı üzere, internet ve bilişim teknolojilerinin özellikle istihdam açısından ekonominin çok önemli bir bileşenini oluşturan KOBİ’lere nüfuzu halen oldukça sınırlıdır.

İletişim Sektörünün Durumuna Genel BakışTürkiye’de iletişim sektörü yasal olarak serbest gibi görünmekle birlikte, yeterli rekabet ortamı sağlanamamaktadır. Bu nedenle ve yerleşik işletmeci karşısında yeni işletmecilerin güçlenmesi konusunda gerekli önlemlerin alınmaması sebebiyle serbestleşme ve rekabet derinlik kazanamamıştır.

Devlet kurumlarının telekomünikasyon hizmet ihtiyaçlarını yasal olarak serbest piyasada ihale ile alma olanağı varken sadece yerleşik operatörlerden alma alışkanlığı devam etmektedir. Bu da sektörde kanun koyucu ve uygulayıcıların haksız rekabet yaratmasına neden olmaktadır.

10095908580757065605550

Yüzd

e

63,1

10+ 10-49 50-249Büyüklük Grubu

250+

62,458,7 60,6 58,4

55,2

71,074,4

76,780,0

86,6 84,8

2007

2008

2009

Page 28: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

26

Diğer ülkelerin iletişim sektöründeki genel eğilimlerine ve yeni teknolojiler ve uygulamalara bakıldığında, hem sabitte hem de mobilde yüksek hızlı veri taşımaya izin veren genişbant hizmetleri ön plana çıkarken, yeni hizmetler için daha yüksek genişbanta olan ihtiyaç artmaktadır. Bu da genişbanttaki sınırları değiştirmektedir.

Mevcut şebekelere ek olarak yeni ve hızlı alternatif teknolojilerin de hızla uygulamaya geçirilmesi zorunluluğu nedeniyle, genişbant erişimin yaygınlaşması için altyapı tabanlı rekabetin teşvik edilerek genişbant yatırımlarının sağlanması gerekmektedir. Sektörde kalıcı bir rekabet ortamı oluşturularak, hizmet çeşitliliği ve kalitesi artırılmalıdır. Özellikle küçük şehirler ve kırsal alanlarda bu bölgelerdeki vatandaşlara verilmekte olan ve verilecek hizmetlerin evrensel hizmet fonu ile desteklenmesi suretiyle sayısal bölünmenin aşılmasında yapılacak ve uygulanacak düzenlemeler öncelikli konular arasında yer almaktadır.

Şekil 5: Dünyada sabit ve mobil telefon,genişbant ve internet kullanıcı yaygınlık oranları değişimi (1998-2009)

Kaynak: ITU World Telecommunication/ICT Indicators (WTI) Veritabanı

Bilgi ve İletişim Teknolojilerinde Küresel gelişmeler 1998 - 2009(100 Kişi Başına)

Mobil Telefon Aboneleri

İnternet Kullanıcıları

Sabit Telefon Aboneleri

Mobil Genişbant Aboneleri

Sabit Genişbant Aboneleri

98

68,2

26,8

17,8

9,7

7,0

99 2000 01 02 03 04 05 06 07 08 09

80

70

60

50

40

30

20

10

0

Page 29: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

27

2010 yılı sonu rakamlarına göre, Türkiye’de % 22,3 yaygınlıkla 16,2 milyon sabit, % 85 yaygınlıkla 61,8 milyon mobil olmak üzere 78 milyon telefon abonesi bulunmaktadır. İnternet genişbant abone sayısı ise yaklaşık 7 milyon DSL, 1,5 milyon da mobil olmak üzere 8,5 milyon seviyelerindedir. Dünya ortalamaları ile kıyaslandığında telefon yaygınlığı açısından iyi durumda olan sektör, genişbant internet hizmetlerinde, özellikle mobildeki % 2’lik yaygınlık değeriyle, çok gerilerde bulunmaktadır. Genişbant internet hizmetlerinde şimdiye kadar yapılan düzenleme ve uygulamaların yetersiz olduğu ve rekabet ortamının mobil telefonda olduğu gibi gerçekleşmediği görülmektedir.

Sektördeki toplam satışlara bakıldığında, 2010 rakamlarına göre yerleşik operatör ile 3 mobil işletmecinin satışları 22 milyar TL iken diğer tüm işletmecilerin pazar payı 5 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Sabit telefon, internet servis sağlayıcılığı, altyapı işletmeciliği, uydu gibi değişik alanlarda faaliyet göstermek üzere pazara giren işletmecilerin yerleşik işletmeci karşısında korunamaması nedeniyle gelişme olmadığı gözlenmektedir. Bunun sonucu olarak son kullanıcıya uygulanan fiyatların halen yüksek seviyede olduğu görülmektedir.

Bu durumun nedeni rekabetin tam olarak sağlanamaması ve yerleşik operatörün aynı zamanda tek altyapı sağlayıcısı olmasıdır. Türk Telekom, geçmişinden gelen yapısı ve misyonu itibarıyla Türkiye’nin tek sabit telefon operatörü olarak örgütlenmiş ve altyapısını buna göre oluşturmuştur. Ülke çapında tüm dağıtım şebekelerinin, tüm telefon santrallerinin ve transmisyon altyapısının sahibi olan şirket, rekabetin başlaması ile yerleşik işletmeci pozisyonuna gelmiş ve bugün de sahip olduğu ayrıcalıkları devam ettirmiştir.

Ancak yasal olarak 2004 yılında serbestleşen ses pazarında, pazar paylarına ilişkin 2010 sonu rakamları sağlıklı bir rekabetçi ortamın sağlanamadığını göstermektedir. Ayrıca çalışan sayısı olarak 2005 yılında 953 olan sayı 2010 sonunda ancak faaliyette bulunabilme gücü gösteren şirketlerdeki 2.552 kişilik son derece kısıtlı bir işgücü ile yürütülmeye çalışılmaktadır.

Page 30: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

28

İletişim Sektöründe Pazar Payı KarşılaştırmalarıToplam üretilen trafik değerleri açısından telekomünikasyon pazarı incelendiğinde, yerleşik sabit operatör TT’nin baskınlığı açık olarak görülmektedir. Şehiriçi trafikte TT % 95,1 alternatif işletmeciler % 4,9; şehirlerarası trafikte TT % 90 alternatif işletmeciler % 25; mobile doğru olan trafikte TT % 75, alternatif işletmeciler % 25; uluslararasına doğru olan trafikte TT % 71, alternatif işletmeciler % 29 pazar payına sahiptir.

AB’de şehiriçi-şehirlerarası hizmetlerde alternatif işletmecilerin pazar payları % 40’lar düzeyinde iken, ülkemizde % 4,9 ile % 10 arasında, sabitten mobile % 48 olan değer ülkemizde % 25, özellikle genişbantta % 55 olan değer, ülkemizde % 20’ler seviyesindedir. Sonuçta yerleşik operatörün serbestleşme sonrası da hâkim pozisyonu devam etmektedir.

Nesnel bir değerlendirme için diğer ülkelerle kıyaslama yaparak sektörün durumunu tüm bileşenleriyle değerlendirilmesi ve değişik kaynakların çalışma sonuçları, bizlere hedef doğrultusunda yön göstermesi açısından çok faydalı olacaktır.

Page 31: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

29

IV. Çözüm: “Bilgi Toplumu”

Page 32: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

30

Türkiye, bilgi ve iletişim sektörü içinde bulunan uzmanların, bilişim devriminin başladığı 1970’li yıllardan bu yana yaptığı uyarılara karşın bilişim alanındaki gelişmeleri kavramakta geç kalmıştır. Bilgi/bilişim toplumuna dönüşme sürecinin gerektirdiği yasal düzenlemeleri yapmak, toplumsal ve kültürel değişimi yönlendirmekte yeterince hızlı ve etkin olamamıştır. Önceki bölümlerdeki verilerin de gösterdiği üzere Türkiye çağdaş gelişmelere ayak uyduramamanın yol açacağı daha ağır ve onarılması güç sorunlarla karşılaşmamak için bilgi ve iletişim teknolojileri alanını özel bir ilgi göstererek ele almalı ve hızla bir değişim sürecine girmelidir.

Bilgi ve iletişim teknolojileri konusunun özel bir ilgi gerektirmesi, Şekil 6’dan da hemen görüleceği üzere, BİT uygulamalarının ekonomi başta olmak üzere toplumsal ve kültürel etki alanının çok geniş olmasından ve dönüştürücü etkisinden kaynaklanmaktadır.

Şekil 6: Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ekonomik ve toplumsal etkilerine genel bir bakış (YASAD Raporu, Aralık 2009).

Topluma ve Çevreye Katkı

İşgücünün Gelişimine KatkıEğitim

TeknolojikYardım

Sağlık

Çevre

Kırsal GelişmeKazaç Elde Etme

Kadınlar &Çocuklar

Engelliler

Spor ve Sanat

Ekonomi ÜzerindekiDolaylı Etkisi

Diğer SektörlerinBüyümesininSağlanması

Dolaylı İstihdamSağlama

İstihdam Çeşitliği:Farklı Niteliklere Sahip İşgücü-Engelliler-Kadınlar-Küçük Şehirlerlerden Gelen İnsanlar-Gençler-Genel Tercihlerin Dışında Kalan Adaylar

DengeliBölgesel Büyüme

Şirket YönetişimindeÖncü Olmak

Ülke İçinde Genel Olarak

Yetenek Girişimi

İlk Nesil Girişimcilerin Büyümesinin Teşvik

Edilmesi

Özel Sermaye / Girişim Sermayesi Fonlama

Aktivitelerinin Büyümesinin Desteklenmesi

Organizasyon İçinde Becerilerin Artırılması

Çalışanın İşyeri Çalışma Ortamı

Doğrudan Ekonomik Etkisi

Ulusal GSYİH Payı Döviz Kazanımı

İstihdam Sağlama

Mal ve Hizmet Kalitesini

Yükseltmek

Ülkenin Küresel Pazarda İmajının

Yükselebilmesi

Page 33: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

31

Bilişimi toplumsal kalkınmanın temeli olarak değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünü tüm toplumu ilgilendiren stratejik bir sektör olarak tanımlamakta ve çok boyutlu bir toplumsal dönüşümü gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Bu dönüşümün hedefi bilgi toplumuna ulaşmaktır. Bu geçiş ancak kapsamlı bir bilişim reformu ile gerçekleştirilebilir.

Cumhuriyet Halk Partisi, bu dönüşümün hızla yürütülmesi için günümüzde eksik olan siyasi kararlılığa sahiptir. CHP, gerekli yasal düzenlemeleri hızla yapacaktır. Kamu kesiminden ve kamu hizmetlerinden başlayarak bilgi ve iletişim teknolojilerinin tüm mal ve hizmetlerin üretim ve dağıtım süreçlerinde etkin kullanımıyla, tüm yurttaşların bilgi ve iletişim teknolojilerinin getirilerinden ve olanaklarından eşit ölçüde yararlanması sağlanacaktır.

İnternet Altyapısı GeliştirilecekBilişim reformunun amacına ulaşabilmesinin olmazsa olmaz koşulu, hizmet ve içeriklerin nitelikli ve adil olarak sunulduğu güçlü bir internet ve iletişim altyapısıdır.

Bunun da ötesinde iletişim, temel bir insan hakkıdır. Günümüz dünyasında toplumun geniş kesimlerinin gerek iletişim hakkını, gerek diğer haklarını (eğitim, demokratik katılım, bilgilenme ve benzerleri) kullanmasında internet erişiminin büyük önemi vardır.

CHP, internet erişimini temel bir ihtiyaç kabul etmektedir. Bu kapsamda,

• Saniyede 1 megabitlik internet hizmeti “temel hizmet” olarak tanımlanacak ve makul bir ücretle ülkenin her noktasında bu hizmete erişim mümkün kılınacaktır.

• Son kullanıcıların mümkün olan en düşük maliyetle genişbant internet erişimine kavuşmalarını sağlamak üzere, altyapı yatırımları artırılacaktır.

• Engelliler internet hizmetlerinden ücretsiz yararlandırılacaktır.

• Üniversite öğrencilerinin internet hizmetlerinden ücretsiz faydalanması sağlanacaktır.

• Normal koşullarda internet erişimi olanağı bulamayan dezavantajlı kesimler lehine pozitif ayrımcılık uygulanacaktır.

• Tüm kamu kuruluşları genişbant internet erişimine kavuşturulacaktır.

Page 34: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

32

• Bu desteklerin kaynakları Evrensel Hizmet Fonu’ndan sağlanacaktır.

• Uluslararası rekabette internet altyapısının önemi düşünülerek, standart hizmetin ötesinde hizmet talep eden kesimlerin bu taleplerinin uygun maliyet koşullarında karşılanabilmesi için gerekli altyapı yatırımları yapılacaktır.

Telefon ve İnternet Hizmetleri UcuzlayacakSektörün gelişiminin önünde büyük engel olan yüksek vergilerin kademeli olarak azaltılması başta olmak üzere, ilerleyen sayfalarda açıklanan önlemler sayesinde Cumhuriyet Halk Partisi telefon ve internet erişim hizmetlerini ucuzlatacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi, telefon ve internet erişim hizmetlerinin mümkün olan en ucuz düzeyde tutulmasını bir politika önceliği olarak benimsemektedir.

Bilişim Kültürü YaygınlaştırılacakBilişim reformu her şeyden önce bir kültürel yenilenme gerektirmektedir. Reformun başarıya ulaşması, bilişim kültürünün toplumun geniş kesimlerine yayılmasıyla mümkündür. Bu nedenle CHP’nin öncelikli hedefleri:

• İlköğretimde bilişim okuryazarlığından başlayarak örgün eğitimin her kademesinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımını artırmak üzere eğitim müfredatında gerekli değişikliklerin yapılması,

• Bilginin üretilmesi, ayrıştırılması, sınıflanması, kümelenmesi ve bilgiye erişim yöntemlerinin kavranacağı, uygulamalı bilişim kültürü edinme eğitimleri için kapsamlı ve kolay anlaşılır eğitim içeriklerinin hazırlanması,

• Halk eğitim merkezleri ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla internet ve bilişim kültürü eğitimine yönelik kampanyaların düzenlenmesi,

• Her yaştaki yurttaşımıza yaşam boyu öğrenme olanağı sağlamak üzere Uzaktan Öğrenim Kurumu adıyla bir kamu kurumunun oluşturulması,

• Mal ve hizmet üreten tüm sektörlerdeki büyük-küçük firmaların, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının bilişim uygulamalarına yönelik projeler tanımlamasının ve gerçekleştirmesinin özendirilmesi, bu bağlamda uluslararası proje fonlarının kullanılmasında ve proje yapma bilgisinin edinilmesinde yol gösterici olunması,

Page 35: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

33

• Bu çabaların kentlerle sınırlı tutulmayıp, yerel yönetimler ve tarım kredi kooperatifleri gibi kuruluşlar aracılığıyla kırsal kesime de taşınması,

• Kamu İnternet Erişim Merkezlerinin sayıları ve etkinliklerinin artırılmasıdır.

Bu önlemler bilişim kültürünün gelişmesinin ötesinde, toplumun geniş kesimlerine “yaşam boyu gelişim ve iş gücü olabilme” becerisini kazandıracaktır. Henüz bir işte çalışmayan, işten ayrılmış veya emekli olmuş kişiler bilişim deneyimiyle elde edecekleri yetkinliklerle kendilerine yeni bir yaşam kurabilecektir.

Bilişim kültürünün gelişimi Cumhuriyet Halk Partisi’nin düşünen, sorgulayan, yaratıcı, girişimci, yenilikçi, bilime, teknolojiye ve sanata ilgi duyan bireyler yetiştirme hedefi yolunda atılmış önemli bir adım olacaktır.

Sayısal Bölünme AşılacakBilişim teknolojilerinden faydalanma bakımından kişiler ve toplumsal kesimler arasında büyük farklar oluşmuştur. Türkiye’de de varlıklı kesimlerle yoksul kesimler arasında, eğitim düzeyi yüksek olanlarla düşük olanlar arasında ve kentlerle kırsal bölgeler arasında böyle bir sayısal bölünme söz konusudur.

Sayısal bölünmeyi aşmak, gençlerin bilgi çağı için gerekli donanımı kazanması, yetişkinlerin ise yaşam boyu üretkenliklerini sürdürebilmeleri için gereklidir.

Cumhuriyet Halk Partisi bu sayısal bölünmeyi aşmak için dezavantajlı kesimlerin gereksinimlerini ön plana çıkaran bir pozitif ayrımcılık uygulayacaktır.

Benzer şekilde CHP, dünyadaki sayısal bölünmenin olumsuz etkilerini yaşamaya başlayan Türkiye’yi, esas olarak bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanan bir ülke olmaktan çıkarıp bilgi ve iletişim teknolojilerini üreten, bilişim hizmetlerini yetkin biçimde sağlayan ve uluslararası pazara sunabilen bir ülke haline getirmeyi hedeflemektedir.

Page 36: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

34

Bilişim Eğitiminde Atılım GerçekleştirilecekGerek örgün eğitimde, gerekse okul dışı eğitimde bilişim eğitimi Türkiye çapında genelgeçer kabul gören ve uygulanan bir standarda sahip değildir.

Cumhuriyet Halk Partisi, bilişim okuryazarlığında temel eğitimden başlayarak en üst düzeye dek tüm aşamaları kapsayan, Türkiye’de hem hukuken hem de fiilen geçerli olacak bir sertifikasyon standardını yerleştirecektir. Hedef, bu sertifikasyonun ulusal olma niteliğini aşması, uluslararası kabul görecek saygınlıkta olmasıdır.

Bilişimle ilgili mesleki ve teknik eğitimden başlamak üzere, uygun mesleki eğitimlerin verilmesinde uzaktan eğitim yöntemleri kullanılacaktır. Uzaktan eğitim yöntemleri hem bilişim teknolojilerinin eğitim süreçlerine nüfuzunu artırmak, hem de çok yüksek orandaki genç işsizliğiyle mücadele etmek için ön plana çıkarılacaktır.

Bilişim alanında ara eleman eğitimine önem verilecek, özellikle üniversite mezunu işsizler için hızlandırılmış programlar aracılığıyla istihdam yaratılacaktır.

Türkiye’nin en önemli ihtiyaçlarından biri uluslararası rekabete uygun düzeyde çalışacak nitelikli insan gücü eksikliğinin giderilmesidir. Gerek dar anlamda sektörde, gerek diğer sektörlerin BİT ile ilgili bölümlerinde gerekli donanıma, bilgiye, yetkinliğe ve deneyime sahip çalışanlar bulunamamaktadır. Firmaların yarıya yakını, bilgi teknolojileri elemanı alımlarında ve bu elemanları firmada uzun süre tutmakta zorluklarla karşılaştığını belirtmektedir. Bu nedenle sektörde halen çalışanların niteliklerinin yükseltilmesi ve sektörde çalışacak yeni nitelikli işgücü yetiştirilmesi için gerekli önlemler alınacaktır.

Bilişim işgücünün eğitilmesi ve bilgilerinin güncel tutulması, gerekli alanlarda uzmanlaşmanın sağlanması amacıyla üniversitelerin sürekli eğitim merkezleri, KOSGEB, meslek odaları, ticaret odaları, sendikalar gibi kuruluşlarla işbirliği yapılacaktır.

Page 37: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

35

Bilişim ve İletişim Sektörleri DesteklenecekTürkiye, ekonomik büyümesini, emeğin ucuz arzına dayalı emek yoğun sektörlere sınırlı kalarak sürdüremez. Yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli sektörlerde gelişme sağlanması, toplumsal refahın artması için zorunludur. Başta yazılım olmak üzere bilgi teknolojilerinin üretilmesi, bilişim ve telekomünikasyon hizmetlerinin ülke sınırlarını aşacak yaygınlığa kavuşturulması, hem bireysel girişimcilerimize hem de firmalarımıza uluslararası alanda rekabet avantajı sağlayacaktır.

Bu amaçla, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü, stratejik özellikte ve ayrıcalıklı bir sanayi kolu olarak tanımlanacak ve sektörel destekler artırılacaktır. Bunun da ötesinde bilgi ve iletişim teknolojilerine verilecek destek, diğer sanayi sektörlerinde de rekabet edebilirlik artışı sağlayacaktır. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi, ulusal bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünü sanayi sektörünün stratejik bir alt sektörü olarak ilan edecek ve bu sektörü, rekabet avantajı yaratmak üzere, uluslararası anlaşmaların izin verdiği en üst düzeyde destekleyecektir.

Yüksek Vergi Yükü Azaltılacak

Bilgi ve iletişim sektörlerinin rekabet gücünü azaltan bir diğer etken de yüksek vergi oranlarıdır. Mevcut durumda özel iletişim vergisi mobil iletişimde % 25, sabit telefonda % 15 ve internet için % 5 düzeyindedir. Buna % 18’lik katma değer vergisi de eklendiğinde, telekomünikasyon hizmetlerindeki dolaylı vergi yükü % 43’e kadar çıkmaktadır.

Telekomünikasyon hizmetlerinde vergi indirimine gidilmesi, toplam talebi canlandıracaktır. Sektörün talep esnekliği göz önünde bulundurularak yapılan araştırmalar % 15’lik bir vergi indiriminin yol açacağı talep artışının, sektörden alınan toplam vergi miktarında bir azalmaya yol açmayacağını göstermiştir. Dolayısıyla kamu maliyesi açısından bir sıkıntıya yol açmadan, telekomünikasyon ürünlerinin vergi oranlarında % 15’lik bir indirime gitmek mümkündür.

Page 38: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

36

Cumhuriyet Halk Partisi, kullanımdan bağımsız olarak alınan abonelik belgesi gibi vergileri kaldıracaktır. Bilgi ve iletişim sektöründeki özel iletişim vergisi kademeli olarak azaltılacaktır. Özel iletişim vergisi nihai olarak % 5 düzeyine indirilecektir.

Böyle bir vergi reformu, sektörde sağlıklı bir rekabet ortamının tesis edilmesine ve iletişim pazarının gelişmesine katkı yaparak toplam pazar büyüklüğünü artırmak suretiyle daha çok vergi elde edilmesi olanağını yaratacaktır.

Kamunun İletişim Hizmet Alımlarında Rekabet Ortamı Sağlanacak

Kamu kurumları, internet erişimi, sabit ses hizmeti ve uydu gibi haberleşme hizmetlerini büyük çoğunlukla ihalesiz ve doğrudan alım yapmak suretiyle telekomünikasyon sektöründe fiili tekel durumunda olan yerleşik operatör ve bağlı kuruluşlardan almaktadır. Bu da sektörün gerçek rekabete açılmasının, sektörün en önemli alıcısı olan kamu kurumları eliyle engellenmesi sonucunu doğurmaktadır.

5319 Sayılı Kanun ile değişik 406 Sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun Ek 33’üncü maddesinin “Kamu kurum ve kuruluşları, uydu üzerinden ihtiyaç duyacağı hizmetleri Türksat A.Ş.den sağlamak zorundadır” hükmü uyarınca; kamu kurum ve kuruluşlarının uydu hizmet alımlarında kamu rekabet ortamı kapatılmıştır. Bu durum kamu yararı taşımadığı gibi AB uygulamaları ile de çelişmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi, ilgili mevzuatta gerekli değişiklikleri yaparak bu olumsuz durumu sonlandıracaktır.

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, kamunun telekomünikasyon hizmet alımlarını yetkilendirilmiş işletmecilerden rekabete açık ve şeffaf ihale yoluyla edinmesi için gereken düzenlemeler yapılacaktır. Sektörde tam rekabet gerçekleştirilene kadar, geçici bir önlem olarak, toplam hizmetlerin % 25’inin alternatif işletmecilerden alınması kuralı getirilecektir.

Page 39: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

37

Rekabet Özendirilecek

Benzer şekilde BİT sektörünün pek çok alanı da kamu eliyle rekabete kapatılmış durumdadır. Kamu kuruluşlarının özel sektör ile rekabeti, BİT sektörünün gelişiminin önünde engel oluşturmaktadır. Bunun uç bir durumu olarak çeşitli kamu kuruluşlarının tercihleri sonucu sektörün geniş kesimlerinde fiili tekelleşmeler yaşanmıştır.

Cumhuriyet Halk Partisi sektörün tam ve gerçek rekabete açılması için gereken önlemleri alacaktır. İlke olarak sektördeki kamu kuruluşlarının rolü, proje denetçiliğiyle ve kamu projelerinin bütünleşikliğini sağlayacak düzenlemecilikle sınırlanacaktır. Kamu kuruluşlarının doğrudan rekabet ve ticari uygulamalar içine girmesi engellenecektir.

İletişimde Altyapı-Hizmet Ayrımı Gerçekleştirilecek

Gelişmiş ülkelerde iletişim sektöründe altyapı geliştirilmesi ile hizmet üretiminin birbirinden ayrılması bir zorunluluktur. Ancak Türkiye’de bu yönde bir adım henüz atılmamıştır. Yerleşik işletmecinin hem altyapıya sahip olması hem de perakende pazarda faaliyet göstermesi ciddi rekabet sorunları yaratmaktadır.

Cumhuriyet Halk Partisi, bu ayrıma ülkemizde de gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Altyapı ayrı bir şirket tarafından yönetilecek ve hizmet alanındaki tüm işletmecilere eşit şartlarda ve eşit tarifelerle hizmet vermesi sağlanacaktır. Yerleşik işletmeci perakende hizmetlerini ayrı bir şirket eliyle vermeye devam edebilecektir. Bağımsız bir kuruluş eşitlik koşullarını denetlemek suretiyle rekabetin adil olmasını sağlayacaktır.

Altyapı-hizmet ayrımının, bunun sonucu olarak da yeni nesil altyapıların kurulması, düzenlemelerin hazırlanması, toptan ve perakende alanlarında rol alan oyuncuların farklılaştırılması gibi adımlar atılarak pazarda var olan rekabet sorununun çözümünde ilerleme kaydedilecektir. Altyapıda rekabet tesis etmek için gerekli düzenlemeler yapılarak ülkemiz altyapısının fiber optik dönüşümü sağlanacak, yeni nesil hizmetlerin verilebilmesi sağlanacaktır.

Page 40: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

38

Evrensel Hizmet Fonunun Amacına Uygun Kullanımı Sağlanacak

İletişim sektöründen yapılan kesintilerle oluşturulan ve temel amacı telekomünikasyon hizmetlerinin evrensel yaygınlığını sağlamak olan Evrensel Hizmet Fonu, kuruluşundan bu yana etkin kullanılamamaktadır. Fon halihazırda Ulaştırma Bakanlığı eliyle kamu kuruluşlarına bilgisayar alınması gibi amacı dışında yerlerde kullanılmakta; kullanılmayan kısmı da mali genel bütçeye aktarılmaktadır.

Cumhuriyet Halk Partisi, bu fonun, kırsal alanlar da dahil olmak üzere tüm ülkeye haberleşme olanaklarının ulaştırılabilmesi amacıyla kullanılmasını sağlayacaktır. Dezavantajlı kesimlere sağlanacak destekler ve sübvansiyonlar bu fondan karşılanacaktır.

Yıllık Bilişim Şuraları Düzenlenecek

Bilgiye ve zekâya dayalı ekonomide rekabet gücümüzü artırmak üzere dünyada ve ülkemizde durum tespitlerinin yapıldığı, hedeflerin ve stratejilerin belirlendiği yıllık Bilişim Şûraları düzenlenecektir.

Sendikalaşma Özendirilecek

Bilgi ve iletişim sektörlerinde çalışanların sendikal haklarına sahip olmaları için gereken düzenlemeler yapılacaktır.

Yerli Yazılım Sanayisi Desteklenecek

Yazılım ürünleri ihracat mevzuatında sanayi ürünü olarak kabul edilmediği için, sektör ihracat teşviklerinden faydalanamamaktadır. Bu durum da yazılım sektörünün uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Cumhuriyet Halk Partisi, yazılım ürünlerini ihracat teşvikleri kapsamına alacaktır.

Eğitimli çalışanların tercih edilmesini özendirmek için, bilgi ve iletişim teknolojilerinde çalışacak tüm ilgili teknik personele ve diğer sektörlerde çalışan bilişim ve yazılım uzmanlarına on yıldan az olmayacak bir süre boyunca gelir vergisi muafiyeti uygulanacaktır.

Page 41: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

39

Yeni girişimciler başta olmak üzere, sektördeki girişimcilerin önemli sermaye ve finansman sorunları vardır. Tekno-girişimciliğin önündeki bu sorunu aşmak için özellikle genç girişimcilere yönelik çekirdek sermayesi sağlamak üzere ulusal bir fon oluşturulacaktır.

Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe yazılımın payı kabul edilemeyecek kadar küçüktür. Sektörün bir bütün olarak daha etkin olabilmesi ve arzu edilen dönüşümü gerçekleştirebilmesi için yazılımın aldığı payın büyümesi zorunludur. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi, yazılım sanayinin hızla büyümesi için yerli yazılım firmalarını teşvik edecektir. Bu teşvikler reklam ve ürün tanıtımlarına katkı sağlanması, markalaşmanın desteklenmesi, ulusal yazılımlar için farkındalık yaratma ve ulusal yazılımları kullanma bilincinin geliştirilmesi amacını taşıyacaktır.

Yerli yazılımlar sadece üretim aşamasında değil, pazarlama aşamasında da desteklenecekir. Bu amaçla Cumhuriyet Halk Partisi, yerli yazılımların marka oluşturabilmeleri, toplumdaki görünürlükleri ve tanınırlıklarını artırabilmeleri ve reklamlarını yapabilmeleri için gerekli teşvikleri sağlayacaktır. Gereken yasal düzenlemeler yapılarak, yerli yazılım üreticileri, uluslararası rekabette en yüksek ölçüde desteklenecektir.

Gerekli Yasal Düzenlemeler Yapılacak

Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bakanlığı Kurulacak

Tüm bu sorunların nedenlerinin başında bilişim toplumuna dönüşüm sürecinin ardında gerekli siyasi iradenin bulunmaması gelmektedir. Konunun siyasi sahibi belirsiz gibidir. Bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda görevli ve yetkili kuruluşlar pek çok bakanlık arasında dağılmış bulunmaktadır ve tanımlanan kurulların uzun süredir toplanmadığı anlaşılmaktadır. Bu sonucun da bir kez daha gösterdiği üzere, büyük bir toplumsal-ekonomik-kültürel dönüşüm gerektiren bu sürecin kararlı bir siyasi irade olmadan gerçekleştirilmesi mümkün değildir.

Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bakanlığı adıyla yeni bir bakanlık oluşturacaktır. Bu bakanlık, bilgi ve iletişim teknolojileri ile ilgili siyasi sorumluluğu üstlenen makam olarak konunun kamu yönetimindeki başlıca sahibi olacak, konuyla ilgili diğer kurum ve kuruluşları kendi bünyesinde bir araya getirecektir.

Page 42: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

40

Düzenleyici Kurumların Görev Alanları ve Yapıları Yeniden Tanımlanacak

İletişim sektöründeki bir diğer sorun, sektördeki düzenleyici kuruluşların görev alanlarının tam olarak belirli olmamasıdır. Rekabet Kurulu ile BTK, birbirlerinin alanlarına müdahale etmektedirler. İki üst kurulun görev alanları açıkça tanımlanmalıdır.

Cumhuriyet Halk Partisi, 5809 numaralı Elektronik Haberleşme Kanunu’nda gerekli değişiklikleri yaparak, Rekabet Kurulu ile BTK arasındaki yetki karmaşasına son verecektir. Yeni düzenlemede telekomünikasyon pazarındaki kurallar BTK, sektörde gerekli rekabetin uygulanıp uygulanmadığı ise Rekabet Kurulu tarafından denetlenecektir. BTK rekabetle ilgili konulardan uzaklaştırılacak, Rekabet Kurulu’nun da sektörün teknik düzenlenmesiyle ilişkisi kesilecektir.

BTK kararlarının şeffaflığı sağlanarak herkese açık hale gelecek, maliyet, tarife ve benzeri hesaplarda kullanılan yöntemlere herkesin erişimi sağlanacaktır.

Kurulların yapısı günün koşullarına uygun şekilde yeniden düzenlenerek ve atamalarda liyakat ön planda tutularak konusunda uzman kişiler eliyle sektörün sorunsuz büyümesi için gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

Kamu İhale Kanunu Yeniden Düzenlenecek

Devlet ihalelerinde bilişim teknolojileri konusundaki mal ve hizmet alımları diğer mal ve hizmet alımlarından ayrı bir düzenlemeye sahip değildir. 4734 sayılı “Kamu İhale Kanunu” bilgi ve iletişim teknolojileri ile ilgili ürün ve hizmet alımlarında gerek duyulan hız ve kapsamlılığı karşılayamamaktadır. Bu nedenle kamu kurumları bu konudaki alımlarını, yasal düzenlemelerin izin verdiği parasal büyüklüklerle parça parça yapmak zorunda kalmakta, ya da bir başka kamu kurumuna yasayla tanınan - ancak rekabete kapatılmış - esneklikten yararlanma yoluna gitmektedir. Bu tutum, hem kamu kurumlarının işleyişinde verimsizliğe yol açmakta, hem de bu kurumların hizmetlerinden yararlanan yurttaşların mağduriyetine neden olmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi, bu verimsizliği tüm taraflar açısından giderecek yeni bir düzenleme yapacaktır.

Page 43: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

41

Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Kanunu Genişletilecek

5746 sayılı “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun” ileriye doğru atılmış olumlu bir adım olmakla birlikte, getirilen kolaylıklardan sadece büyük ölçekli şirketlerin faydalanabildiği görülmektedir. 5746 sayılı kanun, küçük ve orta büyüklükteki bilgi ve iletişim teknolojisi şirketlerinin de faydalanabileceği şekilde genişletilecektir.

Veri Güvenliği ve İletişim Özgürlüğünün Önündeki Engeller Kaldırılacak

AKP hükümeti de dahil olmak üzere, Türkiye’de pek çok çevre, internetin olanaklı kıldığı ve bilgi toplumunun gerektirdiği özgürlükçü ortamı kabullenmekte güçlük çekmektedir. İnternet siteleri, evrensel hukuk normlarına göre suç teşkil etmemesi gereken nedenlerle kolaylıkla kapatılabilmekte, uzun süre kapalı kalabilmektedir. 5651 numaralı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun,” ifade özgürlüğünü demokratik bir ülkede kabul edilebilir olanın ötesinde kısıtlamaktadır. Türkiye, 5651 sayılı yasa ile internete sansür uygulayan az sayıda ülke arasında gösterilmeye başlanmıştır. Türkiye dışında bu ülkelerin hiçbiri demokrasi ile yönetilmemektedir.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin getirilerinden gerektiği ölçüde faydalanabilmek için, bu alanın yeniden özgürlükçü bir anlayışla düzenlenmesi zorunludur. Cumhuriyet Halk Partisi, uluslararası demokrasi standartlarına uygun yeni bir yasal düzenleme ile bilişim sektörünün önünü açacak, ancak internetin zararlı etkilerinden de başta çocuk ve aileler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini koruyacak güvenceleri sağlayacaktır.

Başta sağlık verileri ve diğer hassas kişisel veriler olmak üzere tüm kişisel verileri etkin şekilde koruyacak, kişisel verilerin toplanmasını, işlenmesini, düzeltilmesini, silinmesini, yeniden dağıtılmasını uluslararası normlara uygun şekilde düzenleyen Kişisel Verilerin Korunması Yasası çıkartılacaktır.

Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi olduğu halde Siber Suçlar Sözleşmesi’ni imzalamama ayıbından 2010 yılında kurtulmuştur. Ancak, halen bu sözleşme TBMM’de onaylanmadığı gibi, iç hukukun sözleşmeye uyumlaştırılması çalışmaları da yapılmamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi Siber Suçlar Sözleşmesi’nin onaylanması ve iç hukukun uyumlaştırılmasını hızla gerçekleştirecektir.

Page 44: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

42

Kamudaki Bilişim Çalışanlarının Kadro Tanımları Yeniden Düzenlenecek

Kamudaki bilişim uygulamalarının geliştirilmesi ve yaşama geçirilmesi, bilişim sistemlerinin işletilmesi ve bakımını üstlenen bilişim çalışanlarının kadroları, bilgi birikiminin, yetkinlik ve deneyimin doğru değerlendirilmesine olanak verecek biçimde tanımlanacaktır. Bilişim çalışanlarının teknolojideki gelişmelere koşut olarak sürekli eğitimini sağlayacak düzenlemeler yapılacaktır.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Güncellenecek

5846 sayılı “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu” 1951 yılında, o dönemin koşulları ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak çıkartılmıştır. Bilgi ve iletişim teknolojileriyle ilgili telif hakları düzenlemeleri kanuna sonradan eklenmiştir. İlkesel düzeyde AB standartlarını içerse de 5846 sayılı kanun, günümüzün ve geleceğin gereksinimlerini tam olarak karşılamaktan uzaktır.

Bu nedenle, özellikle yazılım ürünlerinin etkin kullanımı ve yazılım üreticilerinin korunmasını sağlamak amacıyla, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu yeniden ele alınarak çağın koşullarına uygun kapsam ve içeriğe kavuşturulacaktır.

Page 45: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

43

Kamuda Bilişim Reformu: Gerçek e-devlet OluşturulacakBilgi ve iletişim teknolojilerinin devlet-yurttaş ilişkisinin her iki tarafı için daha hızlı, daha rahat, daha güvenilir ve daha verimli kullanılması, çağdaş ulus devletin gereğidir. Ne yazık ki günümüzde bilgi ve iletişim teknolojilerinin bu ilişkiyi geliştirmek konusundaki potansiyelinden yeterince faydalanılamamaktadır. Mevcut e-devlet uygulamaları yüzeyseldir. Çoğu durumda bu uygulamalar sadece görünürde kalmakta, kamu kurumlarının iş süreçlerine yeterince etki edememektedir.

Kamu kurumlarındaki çoğu bilişim uygulamasında işlemler bilişim sistemi dışında kişisel gayretlerle, elle yürütülmekte; sistemlerdeki veriler güncel tutulamamaktadır. Kamu kurumlarının birbirleriyle veri paylaşması ve veri alışverişi yapmasında, verinin sahibinin tanımlanamaması ve veri standartlarının olmamasından kaynaklanan ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Kamu kurumlarının ortak verileri kullanamaması, hem verilerin gereksiz yere tekrar edilmesine ve tutarsızlıklara hem de yurttaşlara zorluk çıkaran, zaman alıcı iş tekrarlarına yol açmaktadır.

Cumhuriyet Halk Partisi, e-devlet uygulamalarını, yurttaş odaklı bir anlayışla ele alıp, hizmet niteliğini artıracak, yurttaşa külfet yaratmayacak bir yaklaşımla yeniden yapılandıracaktır. Kurumlardaki yöneticilere ve çalışanlara bilişim sistemini kullanarak iş görme alışkanlığı kazandırılacak, iş yapış yöntemleri çağa uygun biçimde değiştirilecektir. Kurumların ortak verilerle çalıştığı; işlemlerin doğru, tutarlı ve güncel verilerle, yasal düzenlemelere uygun biçimde yerine getirildiği; yerden ve zamandan bağımsız kılınmış; her an, her yerden erişilebilir uygulamalarla gerçek e-devlet yaratılacaktır.

Bu girişim, hem yatay (yeni e-devlet hizmetlerinin her alanda kullanıma açılması) hem de dikey (iş süreçlerinde verimliliğin ve etkinliğin artırılması ve kamu yönetiminin bilgi toplumu doğrultusunda dönüştürülmesi) bir gelişmenin yaşanmasına yol açacaktır.

Bilişim Reformunun Motoru: Büyük Ölçekli Kamu Bilişim ProjeleriBilişim Reformunun başarıya ulaşabilmesi için sadece yasal düzenlemeler, teşvikler ve eğitim projeleri yeterli değildir. Kamu kesiminin sürece öncülük etmesi, bilişim toplumuna dönüşümün ivme kazanmasına neden olacaktır. Çok büyük kaynaklar gerektirmeyen, ancak geniş kapsamlı

Page 46: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

44

ve etkisi toplumun hemen her kesiminde hissedilecek büyük projelerin yaşama geçirilmesi, bilişim topluma giden yolda hızla ilerlemeye olanak sağlayacaktır.

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, proje yapmaya özendirmek ve bilişim reformunu etkin hale getirmek için toplumun yerel yönetimlerden sivil toplum kuruluşlarına, küçük ölçekli yerel firmalardan ulusal oyunculara tüm kesimini harekete geçirme potansiyeli taşıyan büyük ölçekli kamu projeleri gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda örneklenebilecek öncelikli projeler şunlar olacaktır:

• Tüm kentlerde ve kırsal kesimdeki yerel yönetimlerde, birbirleriyle veri alışverişinde bulunan ve kamu kurumlarıyla veri paylaşımı yapılan Kent Bilgi Sistemlerinin kurulması;

• Elektrik, doğalgaz ve su dağıtım şebekelerinin ve imar verileri için ortak harita ve adres verilerinin kullanılmasına altyapı oluşturacak bilişim sistemlerin yaşama geçirilmesi;

• Kentlerdeki Afet Koordinasyon Merkezlerinin ulusal düzeyde birbirlerine bağlanması;

• Devlet ve üniversite hastanelerinin yanı sıra özel sağlık kuruluşlarının, sağlık ocaklarının ve aile hekimlerinin erişebileceği, hastaların tanı ve tedavi bilgilerinin paylaşıldığı “sağlık çemberi” uygulamasının yaşama geçirilmesi;

• Ülkedeki tüm son kullanıcılara 7 gün 24 saat kesintisiz, sürekli teknoloji desteği sağlayacak, uzmanlaşmış teknik destek kadrolarının çalıştığı yardım masaları ve çağrı merkezlerinin oluşturulması.

Yeni İş Alanları Açılacak, İstihdam ArtacakKamu kesiminin önderliğinde yürütülecek ulusal ölçekte büyük bilişim projeleri, BİT sektörünün yanı sıra başta elektronik ve iletişim sektörleri olmak üzere değişik alanlarda ürün ve hizmet sağlayan çok sayıda KOBİ ve kişisel girişimciye yeni iş alanları oluşturacaktır. Projelerin gerektirdiği donanım, iletişim altyapısı, yazılım ürünleri ve veri toplama, veri girişi, sistem kurulumu, kullanıcı desteği gibi bilişim hizmetlerini sağlayan firmalara, personel alımı ve eğitimi öncelikli olmak üzere, üretim araçlarının ve bilişim altyapılarının iyileştirilmesi/yenilenmesine yönelik destekler sağlanacaktır. Büyük kamu projelerinin ülkenin hemen

Page 47: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

45

her yanında istihdam yaratması amacıyla ürün ve hizmetlerin yerel üreticilerden ve hizmet sağlayıcılardan edinilmesi ilkesiyle hareket edilecektir.

Cumhuriyet Halk Partisi, özel kesimdeki kuruluşların gerçekleştireceği, yeni iş alanları açan ve istihdam yaratan bilişim uygulamaları için de özendirici olacaktır. Özellikle tarım, hayvancılık, enerji, sağlık, ulaşım gibi toplumsal katma değeri ve etkisi yüksek alanlarda bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygın ve etkin kullanımı için:

• Değişik sektörlere özgü bilişim çözümlerinin tanınması amacıyla sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerle işbirliği içinde bölgesel etkinlikler düzenlenecek;

• Teknolojiye yatırım yapan girişimciler, yazılımların geliştirilmesi ve satın alınmasında, danışmanlık hizmetlerinin ve teknik hizmetlerin edinilmesinde uygun koşullu fonlar ve kredilerle desteklenecektir.

Kamu ve özel kesimdeki bilişim uygulamalarının artması; sistem kurulumu, sistem işletimi ve bakımı, yazılım bakımı, kullanıcı desteği, çağrı merkezi ve yardım masası uygulamaları gibi değişik alanlarda uzmanlaşmış teknik eleman gereksinimi doğuracak ve istihdam ortamı yaratacaktır. Bu amaçla:

• Başta genç nüfus olmak üzere bu konularda eğitilmek ve çalışmak isteyenlere, eğitim ve iş bulmak için destek sağlanacak;

• Kişisel girişimcilerin evlerinden çalışması özendirilecek, özellikle uzaktan eğitim ve destek sağlayan kişilere hızlı internet erişimi ve sistem altyapısı yatırımlarında teşvikler verilecektir.

Ar-Ge ve Yenilikçilikle Ülkemizin Küresel Rekabet Gücü ArtırılacakSürekli Ar-Ge çalışmaları ve yenilikçilik, firmaların küresel rekabette ayakta kalabilmeleri ve yarışı sürdürebilmeleri açısından bir zorunluluktur. Bu doğrultuda yapılacak çalışmalar şunlardır:

• Ar-Ge yatırımları en geniş ölçüde desteklenecek; yıllık Ar-Ge harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya oranı ilk aşamada hızla % 2’ye çıkarılarak, bunun yarısının kamu kesimi ve kaynağı ile gerçekleştirilmesi hedef alınacaktır. Bunun sonrasında Ar-Ge harcamaları AB standardı olan % 3’e çıkarılacaktır.

Page 48: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

46

• Devlet, özel ve vakıf üniversitelerinin var olan Ar-Ge kapasitelerinin verimli kullanılabilmesi ve bulundukları coğrafyada bilgi ve araştırmada çekim merkezi haline gelmeleri için gerekli destek sağlanacaktır.

• Üniversite çevrelerinde sanayi-teknoloji alanları ve koridorları oluşturulacaktır.

• Türkiye’nin, Avrupa’nın yazılım ve bilişim üslerinden biri olmasını sağlamak üzere, Türkiye’de silikon vadileri kurulması için uygun ortam yaratılacaktır.

• Yazılım odaklı teknokentler kurulacaktır.

• Teknokentler arasında bilgi ve kaynak paylaşımını ve işbirliklerini artıracak, teknokentlerin gelişmesini hızlandıracak yeni finansal ve örgütsel düzenlemeler getirilecektir.

• Ülkemizden dışarıya yönelik beyin göçünü tersine çevirmek için kapsamlı bilim ve teknoloji politikaları eşliğinde gerekli güçlü destek sağlanacaktır.

• Yabancı yatırımcıların ve Ar-Ge şirketlerinin Türk şirketleriyle ortak projeler yapması ve çalışmalar yürütmesi özendirilecek, gereken destekler sağlanacaktır.

• Türk şirketlerinin uluslararası (küresel) Ar-Ge ve yenilikçilik fonlarından yararlanması için gereken girişimler yapılacaktır.

Bilgi Güvenliği ve Özel Hayatın Gizliliği SağlanacakKamu kuruluşlarının elektronik ortamda oluşturduğu bilgilerin güvenliğini sağlamak, özel yaşamın ve haberleşmenin gizliliği çerçevesinde, iletişimin yasadışı izlenmesi ve telefon dinlemeleri konusundaki ihlalleri incelemek ve kamu kurum ve kuruluşlarında bu amaçla denetim görevi yapmak amacıyla İletişim Güvenliği ve Denetimi Üst Kurulu adında bağımsız bir üst kurul oluşturulacaktır.

Türkiye’de kişisel verilerin ve haberleşmenin gizliliği giderek büyüyen bir tehdit altındadır. Cumhuriyet Halk Partisi, özel yaşamın gizliliği kuralına saygı göstermeyi temel bir ilke olarak benimsemektedir. Bu amaçla, kişisel verilerin korunması için gereken tüm teknik ve yasal önlemler alınacaktır. Bu kapsamda Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hızla ve uluslararası düzenlemelere uygun şekilde çıkartılacaktır.

Page 49: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

47

Mahkemelerin toplu dinleme yetkisi vermesini önleyecek yasal düzenlemeler yapılacak, aksi yönde hareket eden devlet yetkilileri cezalandırılacaktır.

Yasal dinleme kayıtlarının sadece dava ile ilgili bölümlerinin dava dosyasına girmesi sağlanacak; ilgili kişilerin kişilik haklarına ve özel hayatlarına saygı gösterilecektir.

Başta internet olmak üzere, dinleme kayıtlarının basın-yayın organları aracılığıyla yayınlanmasına ilişkin cezalar yeniden düzenlenerek artırılacaktır. Dinleme kayıtlarının devletin sorumluluğu altında olduğu bilinciyle, kayıtları hukuka aykırı şekilde basın yayın organlarında yayınlanan kişilere devlet tarafından tazminat ödenecektir. Tazminatın ödenmesine neden olan kamu görevlilerine karşı da hukuki, cezai ve idari yaptırım duraksamaksızın uygulanacaktır.

Çevre Dostu Bilişime Doğru Adımlar AtılacakBilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişiminin bir sonucu da elektromanyetik kirlilik ve elektronik atıklar gibi çevre riskleridir. Cumhuriyet Halk Partisi, teknolojinin getirdiği çevresel riskleri kontrol altında tutmak için çok yönlü bir “Çevre Dostu Bilişim” programı uygulayacaktır. Bu kapsamda:

• Örgün eğitimdeki öğrencilerden ve hane halklarından başlayarak “Çevre Dostu Bilişim” bilincini yerleştirmek için eğitici programlar uygulanacaktır.

• Tüm elektronik ürünlerde elektromanyetik kirliliğin en aza indirilmesi için belirlenen uluslararası standartlar gözetilecek, standart dışı üretime ya da ithalata izin verilmeyecektir.

• Kullanım ömrünü tamamlamış tüm elektronik ürünler diğer çöplerden/atıklardan ayrı olarak toplanacak ve geridönüşümle yeniden kazanılacak ya da uygun biçimde bertaraf edilecektir.

• Tüm bu çalışmalar çevre kuruluşları ve meslek örgütleri gibi sivil toplum kuruluşları ile eşgüdüm içinde yürütülecektir.

Page 50: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

48

V. Sonuç

Page 51: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

49

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’nin hedefini çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmak olarak ifade etmiştir. Günümüzde, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma hedefi, bilişim devrimine ayak uydurmayı, bilgiye ve zekâya dayalı modern bir ekonomi oluşturmayı, bilgi toplumunun kurum ve kurallarını işlevsel ve etkin kılmayı gerektirmektedir. Artık ülkelerin başarısı, bilim ve teknoloji alanında yerleşik bir kültürleri olup olmadığına, bilim ve teknoloji üretip üretmediklerine, bilgi ekonomisine geçişte başarılı olup olmadıklarına göre belirlenir hale gelmiştir. Bu koşul, ülkelerin insan kaynaklarını geliştirme, eğitimi bilgi toplumuna göre şekillendirme, fırsat eşitliğini sağlama, gelişmiş bir hukuk ve demokratik sistem kurma kapasiteleriyle bire bir ilişkilidir.

Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik ve toplumsal sorunları çözmesinin yolunu; kültürel, ekonomik, teknolojik ve siyasal yönleri olan hızlı bir dönüşümle bilgi toplumuna ulaşmak olarak görmektedir. Türkiye bilişim devrimi ile refahın, demokrasinin ve özgürlüklerin arttığı, küresel rekabet gücünü en üst düzeye çıkarmış bir ülke haline gelecektir.

Türkiye’nin 21. yüzyılda ulusal bilim ve teknoloji politikalarıyla ve bilişim reformuyla, yenilikçi, yaratıcı ve rekabetçi bir ülke olarak küresel düzlemde yerini alabilmesi, etkin bir bilgi toplumu haline gelmesine bağlıdır. Bilgi toplumu, aynı zamanda Türkiye’de eşitlik, sosyal adalet ve katılım ilkelerine dayalı bir demokrasinin yerleşmesinde de en önemli adımlardan olacaktır. Tüm yurttaşların aktif olarak katılacağı ve kendini gerçekleştirme fırsatlarının artacağı bilgi toplumu, Türkiye’yi 21. yüzyılda hak ettiği ekonomik ve sosyal gelişme düzeyine taşıyacaktır.

Page 52: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

50

Page 53: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

51

Page 54: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

Notlar:

Page 55: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
Page 56: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

Notlar:

Page 57: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı ile daha fazla üreten, refahı halkına yayan,

daha güçlü birTürkiye

Page 58: CHP - Bilgi Toplumuna Doğru; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu

Benim için yandaş yok,sadece ve sadece vatandaş var.Ve istisnasız her vatandaş bu ülkenin zenginliğinden hak ettiği payı almalı.

Her vatandaş rahat bir nefes almalı.İşte ben buna inanırım.

CHP varsa, herkes için var.

Kemal KILIÇDAROĞLUCumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı