21
BÜYÜK LOKMA YE BÜYÜK LÂF ETME

Büyük lokma ye büyük laf etme

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Büyük lokma ye büyük laf etme

BÜYÜK LOKMA YE BÜYÜK LÂF ETME

Page 2: Büyük lokma ye büyük laf etme

Bizim meslek fazla iddiayı kaldırmaz. Sonuçta kumar oynamıyor, görüş açıklıyor, yorum yapıyoruz. Siyaset alanında iddiaya giren yazar ve yorumcu sonunda mahçup olmaya mahkumdur.

Siyasetçi iddialı yazınızı bulur, bazısı sizin okurunuz da olan kişiler önünde sizi rezil eder... O yapmazsa sizinle görülecek hesabı olan biri arşivden çıkardığı iddialı yazınızı gözlere sokar; hiç değilse birkaç zaman başınız önde dolaşırsınız...

Page 3: Büyük lokma ye büyük laf etme

ABD denizcilik bakanı , 4 Aralık 1941 tarihinde: “Amerikan deniz kuvvetleri asla uykuda yakalanmayacaktır” demişti; 7 Aralık gecesi, Japon uçakları Pearl Harbour limanını bombalarken ABD deniz kuvvetleri kelimenin tam anlamıyla “uykuda” yakalandı.

Page 4: Büyük lokma ye büyük laf etme

Bereket hayat ileriyi göremeyen kişilere rağmen bildiği yolda devam ediyor. Yine bereket, insanlar bir ara akıllarından geçen kimi önyargı ürünü olumsuz beklentilerin esiri olmayacak kadar akıllılar. Önyargısına esir olan akılsızlar için üzülmeye bile değmez.

Page 5: Büyük lokma ye büyük laf etme

Keşifler ve icatlar açısından öngörü çok önemli, ancak, insanlar ne kadar zihni açık olurlarsa olsunlar, bugün doğal karşıladığımız nice yeniliği tahmin edemediler.

Page 6: Büyük lokma ye büyük laf etme

ABD patent dairesi başkanı Charles H. Duell’in 1989 yılında, “icat edilecek her şey şimdiye kadar icat edildi” dediği biliniyor.

Sadece on yolcu taşıyan iki motorlu 247 uçağını yapan Boeing firmasının başmühendisi de esrine bakıp: “Artık bundan daha büyüğü yapılmayacak” demiş…

Fransız mareşali ve savaş akademisinde strateji dersleri veren Ferdinand Fock’un, “uçaklar ilginç oyuncaklar, ama askerî bir değerleri olduğunu sanmıyorum” sözü de unutulmaz gaflardan biri olarak kayıtlara geçmiş durumda.

Page 7: Büyük lokma ye büyük laf etme

Ya Margaret Thatcher’a ne demeli? 1974 yılında “Bir kadının başbakan olduğunu çok uzun yıllar göremeyeceğiz. Herhalde benim ömrüm buna yetmez.” Bu sözü sarf ettikten sadece beş yıl sonra kendisi bizzat başbakan oldu İngiliz politikacı.

Page 8: Büyük lokma ye büyük laf etme

Beşer muhayyilesinin ne kadar sınırlı olduğu, aralarında dünyanın en akıllı bilinen insanlarının da bulunduğu beklentileri fos çıkan bu gerçekler okunurken daha iyi anlaşılıyor.

Page 9: Büyük lokma ye büyük laf etme

Acaba, sonradan dünyanın en büyük ekonomik bunalımıyla karşılaşarak servetini yitiren Amerikalılardan kaçı, o dönemin en ünlü uzmanı Yale Üniversitesi’nden Irving Fisher’in “hisse senetleri istikrarlı bir yüksekliğe oturdu” lafını ciddiye alıp hayatlarının en büyük hatasını yapmışlardır?

Page 10: Büyük lokma ye büyük laf etme

“İş hayatındaki gelişmeleri bizsiz izleyemezsiniz” iddiasındaki Business Week Dergisi, 2 Ağustos 1968 tarihli sayısında şu hatalı öngörüde bulunmuştur: “Amerika’da 50’den fazla yabancı-yapımı otomobil var zaten, Japon otomobillerinin ABD pazarında korkulacak bir paya erişmesi imkânsız.”

Page 11: Büyük lokma ye büyük laf etme

Alın size Albert Einstein’ın ağzından 1932 yılında çıkan şu cümleyi: “Nükleer enerjinin elde edilebileceğine dair elimizde hiçbir ipucu yok.”

Page 12: Büyük lokma ye büyük laf etme

ABD’nin atom bombası çalışmalarının başındaki Amiral William Leahy, “patlayıcı uzmanı olarak konuşuyorum” demiş ve eklemiş: “atom bombası patlamayacak…” ( Bu olumsuz başlangıca rağmen nükleer enerji ve atom bombası alanındaki ilerlemeler şaşırtıcı.

Page 13: Büyük lokma ye büyük laf etme

YA BİLGİSAYARLAR..?

Başkalarının beynini kullanarak ürettiği bilgisayar programı Windows ile dünyanın en zengin insanı konumuna ulaşan Bill Gates’in bilgisayarlar için “640 KB yeter de artar bile” dediği ayıtlara geçmiş durumda.

Page 14: Büyük lokma ye büyük laf etme

YA BİLGİSAYARLAR?

Bilgisayarlar 640 KB’da kalsaydı bugün yapabildiğimiz bir çok işi yapamaz olacaktık; üstelik çalışması için kendisinin “yeterli” dediği miktarın asgari 100 misli bellek isteyen Windows programıyla zenginleşen Gates, sıradan bir Amerikalı olarak kalacaktı.

Page 15: Büyük lokma ye büyük laf etme

YA BİLGİSAYARLAR?

  Digital firmasının 1977’deki başkanı

Ken Olson, o yıl, “İnsanların evlerine de bilgisayar isteyeceklerini hiç sanmam” demiş…

Page 16: Büyük lokma ye büyük laf etme

Dönemin teknoloji dergisi Popular Mechanics, 1949 yılında, 1,5 tonluk bilgisayar yapılsın da öpüp başımıza koyalım” anlamına gelen bir yazı yayımlamış…

Page 17: Büyük lokma ye büyük laf etme

Daha sonra Apple firmasını kurarak milyarlarca dolar kazanan Steve Jobs, Hewlett Packard firmasına iş için başvurduğunda, kendisine, “maalesef olmaz; sen daha okulunu bile bitirmemişsin” cevabı verilmiş…

Page 18: Büyük lokma ye büyük laf etme

Bütün servetini bilgisayarlara borçlu IBM firmasının ilk başkanı Thomas J. Watson, “herhalde beş tane bilgisayar pazarlayabiliriz” tevazuu içinde yola çıkmış…

Page 19: Büyük lokma ye büyük laf etme

Telefonun ABD’de yaygınlaşmasında en önemli rolü üstlenmiş Western Union firması, 1976’da, “İletişim aracı olarak telefonun pek çok eksiği var” görüşündeymiş…

  Radyo icat edildiğinde, toplu üretim için kendilerine sermaye

desteği talebi ile gelindiğinde kendilerinden sermaye desteği istenilen bir grup zengin / sermayedar, “Ticari değeri yok; belirli olmayan kişilere gönderilecek mesajın arasını kim öder ki?” itirazında bulunmuşlar…

Televizyonun kâşifi Lee Deforest: “Nazarî ve teknik olarak televizyon yapılabilir, ama ticarî ve malî olarak imkânsız” demiş…

Sinemanın seslendirilmesi taleplerine, film endüstrisinin en büyüğü Warner Bros’un başındaki H. M. Warner, “Aktörlerin konuşmasını kim ister?” diye dudak bükmüş…

Page 20: Büyük lokma ye büyük laf etme

Sonradan dünyanın en ünlü müzik grubu olacak olan “Beatles”, parçalarını plağa alsın diye kapısını aşındırdığı Decca firmasından, “Sesleri sevimsiz, gitar grupları da çoktan beri gözden düştü zaten” görüşüyle yüz geri edilmiş…

Page 21: Büyük lokma ye büyük laf etme

Dünya iyi ki sadece kısır görüşlü insanlardan ibaret değil.