RADYONUN TARİHİ

Radyonun temelleri, Guglielmo Marconi’nin İtalya’daki Bologna yakınlarındaki evinin tavan arasında yaptığı deneylerle atıldı. Havadan mesaj göndermek için radyo dalgalarından yararlanma düşüncesine kapılan Marconi’nin icadı olan ‘verici’yi, Heinrich Hertz, geliştirerek, elektrik kıvılcım jeneratörünü buldu. Jeneratörün yaydığı dalgalar, Fransız Eduard Branly’nin icat etmiş olduğu bir alıcı tarafından yakalanıyor, alıcı daha sonra bu dalgaları elektrik akımına dönüştürüyordu. Marconi, 1884’te oda içinde gönderilen radyo sinyalleriyle çalan bir elektrikli zil yapıp, sonraki sekiz yıl içinde Atlas Okyanusu üzerinden 4 bin 800 kilometreyi aşan radyo mesajları göndermeyi başardı.

Radyo vericisinden ilk profesyonel radyo yayıncılığı, Amerika Birleşik Devletleri'nin Pittsburg kentinde gerçekleşti. Westinghouse Fabrikası radyosu olan ‘K.D.K.A.’ adlı istasyonun ilk yayını, seçim haberleriydi.

1922 yılında, yine Amerika Birleşik Devletleri'nde, ilk ticari radyo WEAF, yayına başladı. Amerika'da başlayan radyo yayıncılığı gelişmeleri, kısa sürede Avrupa ülkelerine de yayıldı ve 1922 yılında, İngiltere'de BBC radyosu yayına başladı.

TÜRKİYE’DE RADYO YAYINCILIĞI

Türkiye’deki ilk radyo yayını ise 19 Şubat 1925’te Telsiz Tesisi Hakkındaki Kanunu’nun çıkması ve Türkiye’de radyonun kurulmasının Meclis’te kabul edilmesi sonucu 1927 yılında Telsiz Telefon Türk A.Ş. tarafından, İstanbul ve Ankara'da başladı. 6 Mayıs 1927 günü Eşref Şefik'in yaptığı "Alo alo muhterem Sami'in, burası İstanbul telsiz telefonu" anonsu ilk radyo yayını olarak kabul edilir. İlk radyo yayınları, İstanbul´da Büyük Postane'de bir odadan, postane kapısı üzerine kurulan bir verici ile halka müzik dinletilerek, Ankara´da ise Ankara Palas´ın bodrum katında bir odadan, 5 kw gücünde bir Fransız şirketine ait iki adet verici ile yapıldı.

1936 yılında radyo yayınlarının çağdaş radyoların düzeyine ulaşması sağlanamadığı için şirketin sözleşme yenileme isteği kabul edilmedi ve şirketin vericileri PTT'ye devredildi. Devlet tarafından 120 kw gücünde Etimesgut´ta Türkiye´deki ilk güçlü verici kurularak 1938 yılında Ankara Radyosu bugünkü binasında yayına geçti. O yıllarda Avrupa´da 100 kw üstünde 36 verici bulunuyordu. 120 kw´lık uzun dalga Ankara vericisi, Avrupa ülkeleri radyo vericileri arasında ilk sıralarda yer aldı.

1992 yılında ilk özel radyo yayınları FM bandında başlamış, Metro FM ve Süper FM adı altında biri Yabancı Pop, diğeri ise Türkçe Pop Müzik yayını yapan iki özel kanal radyo yayıncılığına başladı.

TERÖR, DİKMEN VADİSİ’ NDE YİNE İŞ BAŞINDA...

Başkent’in tam ortasında, Dikmen Vadisi’nde yine terör estirildi. Yasaları hiçe sayan terör destekli grup, daha önce defalarca Büyükşehir belediye ekiplerine olduğu gibi bu kez de Dikmen Vadisi’ndeki hak sahibi olmayanların gecekondularının yıkım ihalesini alan firma çalışanlarına silah, taş ve sopalarla saldırdılar.

Bir gazeteci ile bir polisin silahla yaralandığı olaylarda, evine ekmek götürmek için çalışan dozer operatörü de linçten canını zor kurtardı. Gözü dönmüş bir şekilde dozer operatörünün etrafını çeviren grup bir yandan taşlarla bir yandan da sapanla dozer operatörüne öldüresiye saldırırken bu görüntüler kameralara net bir şekilde yansıdı.

ÇANKAYA’NIN

ORTASINDA

KAN DÖKÜLDÜ

Dikmen Vadisi’nde, kanunen hiçbir yasal hakkı olmadığı halde, Büyükşehir Belediyesi’nin çeşitli önerilerini kabul etmeyerek, Vadiyi, çeşitli yasa dışı örgütlerin desteği ile işgal altında tutan grup yine terör estirdi. Yıkım ihalesini alan şirket elamanlarına silahlar, taş ve sopalarla saldıran grup, bir gazeteci ile bir polisin silahla yaralanmasına neden oldu. Olaylarda, dozer operatörü de linçten canını zor kurtardı.

Dikmen Vadisi’nde 1984 yılından önce gecekondusunu yapmış, tapu ve tapu tahsisi olanlar “Hak Sahibi” olarak aynı bölgeden konut sahibi olabiliyorlar.

Tapu ve tapu tahsisi bulunmayanların ise yasa gereği gecekonduları kaçak kabul ediliyor. Büyükşehir Belediyesi bunları da mağdur etmemek için Nata Vega’nın olduğu Doğukent’ten aylık 80 lira taksitle arsa vermeyi önerdi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Gerekirse bu arsaların yoğunluğunu artırarak, sadece arsa parasına ev sahibi olabilirsiniz” şeklinde öneri sunmuştu.

Büyükşehir Belediyesi, hak sahibi olmayan bu kişilere ikinci bir öneri olarak da Esenboğa yolu üzerinde TOKİ Konutlarından bedeli karşılığı verilmesini önermişti.

Ancak Vadide hak sahibi olmayan ve yasa gereği hiçbir hakkı bulunmayan bu kişiler, bu iki öneriyi de kabul etmeyerek “Ölürüz de buradan çıkmayız. Biz buradan konut istiyoruz” diyerek yasal olmayan bir talebi zorluyorlar. Başkan Gökçek’in de “Ben istesem de size buradan yer veremem. Verirsem kanunen suçlu olurum” diyerek, çeşitli defalar grubu ikna etmeye çalışmasına karşın bu güne kadar kamuoyunun da yakından bildiği yasa dışı örgüt destekli olaylar sürdürülüyor.

BASIN KURULUŞLARINDAN

TEPKİ

Dikmen Vadisi’nde yıkım çalışmaları yapan şirketin elemanlarına ve gazetecilere yönelik saldırıda Cihan Haber Ajansı Kameramanı Bilal Oflaz’ın silahla ağır yaralanmasına gazeteci kuruluşları ortak tepki gösterdi

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde gerçekleşen basın açıklamasında; Türkiye Haber Kameramanları Derneği (THKD) Genel Başkanı ve Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Celal Çevirgen ile Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) Başkanı Rıza Özel ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay ve çok sayıda gazeteci hazır bulundu.

Gazeteciler adına yapılan konuşmalarda şu görüşlere yer verildi:

“Ankara’nın göbeğinde adeta savaş alanını andıran olaylar yaşanıyor ve meslektaşlarımız vuruluyor. Böyle bir durum nasıl izah edilir bilemiyoruz. Yaklaşık 10 yıldır aynı bölgede buna benzer birçok olay gazeteciler tarafından izlenmiştir. Çok sayıda arkadaşımız bu olayda yaralanmıştır.

Kentsel dönüşüm adına yapılan yıkım sırasında Başkent’in göbeğinde silahların konuşmasına anlam veremiyoruz ve olayları kınıyoruz.”

DİKMEN’DE KİMLER KONUT SAHİBİ OLABİLİR?

5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 73. Maddesi’nin 7. fıkrasında kentsel dönüşümlerde kimlere ev verileceği açıkça belirtilmiştir.

Buna göre;

1) Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarındaki gayrimenkul sahiplerine,

2) 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanunu’nun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanuna istinaden, hak sahibi olmuş kimselere, anlaşmaları halinde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında hakları verilir.

DİKMEN’DE KİMLER KONUT ALAMAYACAK?

DİKMEN’DE TAPU TAHSİS BELGESİ

OLMAYANLARA NEDEN KONUT

VERİLEMEZ?

Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında tapu tahsis belgesi olmayan vatandaşlara nasıl bir uygulama yapılacağı yine 73. maddenin 7.fıkrasında belirlenmiştir. Maddede aynen şöyle denilmektedir; “2981 sayılı Kanun kapsamına girmeyen gecekondu sahiplerine enkaz ve ağaç bedelleri verilir veya belediye imkânları ölçüsünde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı dışında arsa veya konut satışı yapılabilir. Bu kapsamda bulunanlara Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile işbirliği yapılmak suretiyle konut satışı da yapılabilir. Enkaz ve ağaç bedelleri arsa veya konut bedellerinden mahsup edilir.”

TAPU TAHSİSİ OLMAYANLARA

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

HANGİ TEKLİFLERDE BULUNDU?

Ankara Büyükşehir Belediyesi 1984 yılından sonra Dikmen’e gecekondu yapan ve tapu tahsis belgesi olmadığı için yas gereği hak sahibi olamayan vatandaşlara iki teklifte bulundu;

1) Bugün Ankara’nın en cazip alanlarından biri haline gelen (IKEA Alışveriş Merkezi karşısı) Doğukent’ten 200 metrekare arsa (ücreti kira öder gibi aylık 80 lira taksitle 10 yıl taksitle ödenecek),

2) TOKİ’nin Karacaören’de biten hazır konutları (15 yıl kira öder gibi ev sahibi olunmak kaydıyla),

Gecekonduların enkaz ve ağaç bedelleri de arsa veya konutların peşinatı olarak kabul edilecekti.

EV MÜCADELESİ DEĞİL, SINIF MÜCADELESİYMİŞ !

Vadide kaçak gecekondularda oturup da hiçbir şekilde hak sahibi olmayan ve bazı örgütlerin kışkırttığı kimseler, belediyenin sunduğu bu önerilerin hiç birini kabul etmeyerek örgütlerin de desteği ile Vadide yıllardır terör estiriyorlar.

Bunlar “Bu mücadele ev mücadelesi değil, sınıfsal mücadeledir” diyenlerin kışkırtması ve çeşitli örgütlerin desteği ile gelen ekiplere saldırıyorlar.

Hatta bunlarla sürekli olarak uzlaşma yöntemini deneyerek sorunu çözmeye çalışan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e “Biz tabutları hazırlardık, ama bunlara kimin gireceği belli değil” diyerek tehditler savuranların önderliğinde Belediye görevlilerine silahlar, taşlar ve sopalarla saldıran bu gruplar en son yıkım ihalesini alan firma görevlilerine de kamuoyuna yansıyan silahlı, taşlı ve sopalı saldırılarını gerçekleştirerek, amacın, “Üzüm yemek değil, bağcı dövmek” olduğunu bir kez daha gösterdiler.

BÜYÜKŞEHİR’DEN ANKARA’DA BAHAR TEMİZLİĞİ

Ankaralılar’ın sağlıklı ve estetik bir kent ortamında yaşamasını hedefleyen Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Daire Başkanlığı ekipleri, kış şartlarından çıkmaya hazırlanan Başkent’i “bahar”a hazırlamak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Türkiye’de ilk kez Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesinde oluşturulan Kent Estetiği Daire Başkanlığı’nın gündüz 120, gece de 40 işçiden oluşan toplam 160 kişilik temizlik filosu, Başkent’in ortak yaşam alanlarında 24 saat kış sonrası temizliği ve bakımını yapıyor.

Caddeleri ve kaldırımları yol süpürme araçları ile süpüren Kent Estetiği ekipleri, bununla da yetinmeyerek kaldırımları basınçlı su ile yıkayarak temizliyor. Kaldırımlardaki yıkama çalışmalarına ise 8 tanker katılıyor. Temizlik ekipleri cadde ve bulvarlarda vatandaşların yoğun olarak kullandığı otobüs durakları çevrelerini de kirlilikten arındırıyor.

KIŞ SONRASI BAKIM

Kent Estetiği Daire Başkanlığı ekipleri, kış aylarında yağan yağışların ardından köprü korkulukları, köprü yüzeyleri, cam bariyerler ve ferforjelerde araçların sıçrattığı çamurları 3 adet basınçlı sıcak su yıkama makinası ile yıkıyor. 1 yazı silme makinası ile çevre kirliliğine neden olan yazılar silinirken 1 Çöp Koyma Ekip aracı ile de çöp konulan alanlarda yoğunlaşmış kirler temizleniyor. Eksik kaldırım taşlarını yenileyen Kent Estetiği ekipleri, bozulan alt ve üst geçit merdiven basamaklarını da eski sağlam haline getiriyor.

Kent Estetiği Dairesi yetkilileri, şu ana kadar Havaalanı Yolu, Ayaş yolu, İstanbul Yolu, Eskişehir Yolu, Doğukent Bulvarı, Turan Güneş Bulvarı ve Atatürk Bulvarı’nda çok sayıda ekiple “şok temizlik” yapılarak bu caddelerin kış sonrası bakımının yapıldığını kaydettiler.

Ankaralılar’ın tertemiz bir güne “merhaba” demeleri için cadde, bulvar ve kaldırımlarda çalışmalarını gece-gündüz sürdüren Kent Estetiği Dairesi yetkilileri, Başkent’te temizlik faaliyetlerinin 24 saat “durmaksızın” devam ettiği bilgisini verdiler.

GERİATRİ: “YAŞLI TIBBI”

Yıllar öncesinde güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış bugünlerin oluşmasına hizmet etmiş geçmişin gençleri, bugünün yaşlıları olan annelerimizi, babalarımızı, ninelerimizi ve dedelerimizi hiçbir zaman ihmal etmemeliyiz. 18-24 Mart Yaşlılar Haftası bir dizi etkinlikle kutlanırken, yaşlıların sorunlarına da bir kez daha dikkat çekiliyor. Özellikle tıptaki gelişmelerle birlikte yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranında büyük artış olduğunu ifade eden uzmanlar, yaşam süresinin uzamasıyla birlikte yaşlı nüfusun hayatını daha sağlıklı ve konforlu geçirmesi için de yeni yöntem ve arayışlar üzerinde durulduğunu kaydettiler.

Ülkemiz nüfusunun yüzde 10’unun 65 yaş üzeri kişilerden oluştuğunu düşünürsek “Yaşlı Tıbbı” anlamına gelen Geriatri’nin de önemini bir kez daha anlamış oluruz. Yaşlıların yaşamlarını kaliteli bir şekilde sürdürmeleriyle ilgilenen Geriatri bilimini tanımak amacıyla sorularımıza uzmanlar şu yanıtları verdi.

3 Geriatri nedir?

Geriatri; 65 yaş ve üstü hastaların sağlık sorunları, hastalıkları, sosyal ve fonksiyonel yaşamları, yaşam kaliteleri, koruyucu hekimlik uygulamaları ve sağlıklı yaşlanma süreciyle ilgilenen bir bilim alanıdır. Gerontoloji bilim alanı ise yaşlanmanın sosyal ve tıbbi yönleriyle ilgilenmesinin yanı sıra hücrenin yaşlanmasıyla da ilgilenen bilim alanıdır.

3 Kimler Geriatri uzmanına müracaat edebilir? Kronolojik yaş itibari ile 65 yaş ve üzerinde olan kişiler potansiyel olarak geriatrik hastalardır. Bununla birlikte hipertansiyon, şeker hastalığı gibi hastaların yanı sıra osteoporoz, idrar kaçırma, bellek bozukluğu (Alzheimer Hastalığı, inmeye bağlı bunama) yaşlılık depresyonu, düşme ve denge bozuklukları, beslenme bozukluğu, bası yaraları ve çoklu ilaç kullanımı açısından değerlendirilme arzusunda olanlar geriatri servislerine başvurabilir. Ayrıca “Başarılı yaşlanma” ilkesi doğrultusunda kronolojik yaşı ilerlemiş olsa da ruhen ve bedenen genç kalmak isteyenler sağlıklı yaşlı takibi programı dahilinde geriatri uzmanına müracaat edebilirler.

3 Geriatrinin ilgi alanını oluşturan yaşlılarda

ne gibi sağlık sorunlarına rastlanmaktadır?

Bu yaş grubunda hastalık belirtilerinin çoğunluğu genç yaşta görülenlerden farklı bir seyir izleme eğilimindedir. Yani basit bir ishal, yaşlıda şuurda bozulma şeklinde kendini gösterebilir. Bu sebeplerden dolayı yaşlılıkta görülen hastalıklara yaklaşım özel bir eğitim ve ihtimam gerektirmektedir. Yaşlılarda sık görülen hastalıkları, bunama (Alzheimer hastalığı), depresyon, idrar kaçırması, büyük tuvaletini tutamama, düşme, osteoporoz, beslenme bozuklukları, yürüme bozuklukları, kabızlık, şeker hastalığı hipertansiyon olarak sıralayabiliriz.

3 Geriatri tıbbı bu sorunlara yönelik

ne gibi tedaviler uygulamaktadır?

Ayrıntılı geriatrik değerlendirme ile birçok hastalığın daha belirti vermeden teşhis ve tedavisi mümkün hale gelmektedir. Böylelikle yaşa bağlı ve hastalığa bağlı durumlar net olarak ortaya konulmuş olur. Geriatri ünitelerine giden bir

yaşlıya önce ayrıntılı geriatrik değerlendirme yapılır. Bu değerlendirmede günlük yaşam aktiviteleri, belleğini değerlendirmek için ona yönelik testler yapılır. Beslenme durumu ortaya konulur. Kronik hastalıklarına yönelik ayrıntılı testler yapılır.Ve bütün bu testler sonrasında yaşlı olgunun mevcut sağlık durumu ortaya konularak ona uygun tıbbi tedaviler ve gerekliyse rehabilitasyon uygulamaları yapılır.

YAŞLI DOSTU BÜYÜKŞEHİR

Büyükşehir Belediyesi, toplumun dünü ile bugünü arasında köprü kuran, değerleri yarınlara taşıyan yaşlı bireylerin refah ve mutluluğunu sağlayacak sosyal politikaları ile tüm Türkiye’ye örnek olurken, Başkentlilerden de büyük takdir topluyor.

Yaşlıların yararlanabileceği, keyifli ve huzurlu zaman geçirebileceği merkezler kuran Büyükşehir Belediyesi, ulaşım serbestliğinden bilgi erişim merkezine, gezilerden eğlencelere kadar pek çok hizmet veriyor. Evde gündüz bakım modelini Türkiye’de ilk kez hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, 19 yıllık süreçte 60 yaş ve üstü 48 bin 946 bireye yaşam desteği sundu.

“Yaşlılar bizim için her zaman baş tacıdır” diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Ankara’nın yaşlı dostu bir kent” olduğuna dikkat çekerek, yürüttükleri projelerin Türkiye’de, hatta dünyada eşi ve benzeri olmadığını vurguladı.

Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal ve kültürel etkinliklerden temizlik ve bakım hizmetlerine kadar birçok alanda yaşlılara hizmet götürdüğünü belirten Başkan Gökçek, “Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yaşlı insanlarımızın evleri periyodik olarak temizleniyor, her türlü tamiratı yapılıyor, bakıma muhtaç olanların yemek ihtiyaçları karşılanıyor. Yaşlı serbest kartı ile EGO otobüslerinden belli saatlerde ücretsiz olarak yararlanıyorlar. Yılda bir kere Akçay Kampı’nda ağırladığımız yaşlılarımızın, kent içi gezileriyle de farklı bir gün geçirmelerini sağlıyoruz” dedi.

YAŞLILARA

HER YÖNÜYLE HİZMET

Yaşlılığın biyolojik zorluklarının yanı sıra toplumsal ve kültürel yönleriyle de yakından ilgilenen Yaşlılara Hizmet Merkezi, üyelerinin hayatlarına “Sosyal, Psikolojik, Sağlık, Rehberlik, Refakat ve Danışmanlık, Sosyal ve Kültürel, Temizlik

ve Bakım, Ekonomik ve Acil Yardım hizmetlerinin yanı sıra Her Türlü Ev İçi Tamiratı, Öncelikli Hizmet Kartı ve Yaşlı Serbest Kartı” başlıklarında destek sunuyor.

Türkiye’de evde bakım hizmetlerini ilk kez bu kadar kapsamlı veren kurum olarak 5 Eylül 1994 tarihinde hizmete açılan Büyükşehir Belediyesi Yaşlılara Hizmet Merkezi’nden 37 bin 305 üye faydalanıyor. Üyelerinin günlük yaşamlarını kolaylaştırırken yalnız olmadıklarını onlara hissettirmek, ilgi, sevgi ve şefkatle huzurlu bir yaşam sürmelerini sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdüren merkeze, günde ortalama 8 kişi üye oluyor. Her gün yaklaşık 100 üyenin evine 23 araçla, 5’er kişilik ekip, sadece temizlik hizmeti için gönderiliyor.

Üye olmak isteyen 60 yaş üzeri vatandaşlar önce merkezin irtibat telefonlarını arayarak ön kayıtla adres ve iletişim bilgilerini veriyor. Bu adresler sırasıyla sosyal hizmet uzmanları tarafından ziyaret ediliyor ve gerekli belgeleri hazırlayan vatandaşların üye kayıtları evlerinde yapılıyor.

YAŞLILAR LOKALİNDE

İKİNCİ BAHAR

Büyükşehir Belediyesi Yaşlılar Lokali’nde ise Ankara’da yaşayan 60 yaş üstü bireylerin çağdaş, onurlu, sağlıklı, üretken ve yaşama sevinciyle dolu bir yaşlılık süreci geçirmelerine yönelik hizmetler veriliyor. Ankara’da yaşayan tüm yaşlıların güvenle ve huzurla geldikleri lokalde boş zamanların kaliteli etkinliklerle değerlendirildiği sosyal ve kültürel faaliyetler ücretsiz yürütülüyor.

Eryaman, Planet ve Pursaklar Aile Yaşam Merkezleri bünyesinde hizmet veren 3 tane Yaşlılar Lokali’nden 8 bin 488 üye yararlanıyor. Lokallerde, “Sağlık, Rehberlik, Refakat ve Danışmanlık Hizmetleri, Sosyal ve Kültürel Etkinlikler, Bilgisayar, Satranç ve Abolone, Müzik ve Resim Kursları, Kütüphane Okuma Salonu, Masa Tenisi, Bilardo, Air Hockey, Mini Golf, Şiir Kulübü” gibi hizmetler veriliyor.

ÖĞRENMENİN YAŞI YOK

Cinnah Caddesi Alt Geçidinde bulunan Yaşlılar ve Gençler Bilgi Erişim Merkezi ise yaşlıların boş zamanlarını değerlendirmeleri amacıyla “Kitap, Dergi, Fotoğraf, Video Kaset, Ses Kaseti, Film, CD, CD-Rom, VCD, DVD” gibi bilgi kaynaklarına hem Internet üzerinden, hem de yerinde ulaşmalarını sağlamak amacıyla 2007 yılında hizmete açıldı.

Ayrıca yaşlı üyelerin teknoloji ve yeniliklerden haberdar olmalarını sağlamak için bilgisayar eğitimleri verilen merkezin 3 bin 153 üyesi bulunuyor. Bilgisayarı açıp kapamaktan başlayarak, internet kullanımı ve sonrasında Microsoft Word ve Excel eğitimleri verilerek tamamlanan kurs büyük ilgi görürken, merkez çeşitli gezi ve etkinliklerle de üyelerinin büyük takdirini topluyor.

RUHU GENÇ KALANLARA

ULAŞIM KOLAYLIĞI

Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük ilgi gören bir başka hizmeti ise EGO Genel Müdürlüğü tarafından 60 yaşını dolduran Başkentlilere verilen Serbest Ulaşım Kartı… Belediye otobüslerinden 10.00-16.00 ve 19.00-24.00 saatleri arasında, bir yıl boyunca ücretsiz kullanılabilen karttan,1997 yılından bu yana her yıl ortalama 85 bin Başkentli yararlanıyor. Tatil yapma imkanı olmayan Başkentli yaşlılar ise yılda bir hafta süreyle Akçay Tatil Kampı’nda ağırlanıyor. Denizin doğayla buluştuğu kampta gönüllerince eğlenen yaşlı vatandaşlarımız başta Çanakkale Şehitliği olmak üzere bölgenin tarihi yerlerini de görme imkanı buluyor.

SİNCAN EVCİL HAYVANLAR PARKI’NDA GEZİ KEYFİ

Sincan Evcil Hayvanlar Parkı, baharın gelip havaların ısınmasıyla vatandaşların akınına uğruyor. Park, Sincan’da bir mahalle parkı konumunda olmasına karşın geniş alanı, sportif donatıları ve barındırdığı çok sayıda evcil hayvan ile Başkentlilerin ilgi odağı oluyor. Sincan Evcil Hayvanlar Parkı’nı gezen vatandaşlar, özellikle çocuklar olmak üzere tüm Ankaralıların mutlaka gezip görmesi gereken bir park olduğu düşüncesinde birleşiyor.

Büyükşehir Belediyesi Sincan Evcil Hayvanlar Parkı’nda, yeşillenen ağaçların, açan çiçeklerin, güneşlenmek için yuvalarından açık havaya çıkan evcil hayvanların oluşturduğu ortam, özellikle okulların tatil olduğu hafta sonlarında parkı ziyaret eden çocukların neşeli cıvıltıları ile adeta bir panayır alanına dönüşüyor.

Parka aileleriyle birlikte gelen çocuklar, özellikle kafesleri dışında güneşin tadını yavrularıyla birlikte çıkaran değişik türden çok sayıda evcil hayvanı bir arada görme fırsatı buluyor.

YAVRULARIYLA

ANKARA

KEÇİLERİ

NEŞE KAYNAĞI

Ankara Keçilerinin bulunduğu bölümde 45 günlük 3 sevimli minik yavrunun, bir o yana bir bu yana koşarak baharın tadını çıkarması bahçeye farklı bir canlılık katıyor. Özellikle çocukların neşe kaynağı olan minik keçilerin annelerinin

peşinden koşarak süt emmeleri, kendilerine özgü zıplama yetenekleri ve oyunlarını sergilemeleri görülmeğe değer tablolar oluşturuyor.

BEYAZ VE ALAGEYİKLER

İLGİ ODAĞI

Sincan Evcil Hayvanlar Parkı’nın ilgi çeken güzide ev sahipleri geyiklerden beyaz ve alageyik olan iki farklı türü ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor. Özellikle erkek geyiklerin birbirleriyle girdikleri mücadelelerde boynuzlarını kullanarak toslaşmaları da parkın ilgi çeken aksiyonları arasında bulunuyor.

MİDİLLİ ATLARI, LAMALAR,

PARKIN SÜSLÜSÜ TAVUS

KUŞLARI

Özellikle çocukların büyük ilgi gösterdiği ufak türdeki atlar (MİDİLLİ ATLARI) çoğunlukla toplu olarak bir arada dolaşıp, birlikte yem yiyerek zaman geçirmeleri ile

dikkat çekerken, Güney Amerika’nın dağ ve çayırlarında yaşayan koyuna benzeyen deve ile akraba olduğu söylenen Lama, parkın ayrı bir özelliğini oluşturuyor.

Afrika orijinli uçma özelliği bulunmayan, dünyanın her bölgesinde rahatlıkla yaşayabilme yeteneğine sahip Deve Kuşu, Sincan Evcil Hayvanlar Parkı’nın ev sahipleri arasında önemli bir yere sahip olurken, Tavus Kuşları parlak mavi yeşil renkleri ile göz kamaştırıyor. İnce ve narin yapısı ile değişik türlerdeki Sülünler görenleri kendilerine hayran bırakıyor.

EN ZENGİN EVCİL

HAYVAN PARKI

Türkiye’nin hayvan çeşitliliği ve kapsamı bakımından en büyük evcil hayvan parkı olma özelliğini taşıyan Sincan Evcil Hayvanlar Parkı’nda yeni doğan yavrularla birlikte evcil hayvan sayısı 400’e ulaştı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı’nca yeniden düzenlenerek restore edilen parkta, iki halı saha, iki basketbol sahası, bir voleybol sahası, 900 metrelik koşu ve yürüyüş parkuru, iki kondisyon çalışma alanı, iki çocuk oyun parkı gibi sosyal tesisler yer alıyor.

ÇANAKKALE

GEÇİLMEZ

istanbul’a kavuşma hayallerine geçit verilmeyeceğinin Avrupa devletlerine en acı şekilde gösterildiği yerdir Çanakkale… Yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli ulusal mücadelesidir Çanakkale…

Annelerin elleriyle çocuklarına kınalar yakarak ölüme gönderdiği kutsal bir destandır Çanakkale… Seyit Onbaşının 276 kiloluk top mermisini yüklenerek insan üstü güçle karşılık verdiği kahramanlığın simgesidir Çanakkale… Uğruna şarkılar türküler, şiirler, destanlar filmlerin çekildiği benzeri olmayan bir mücadeledir Çanakkale… Vatan savunmasının sadece topla, tüfekle değil canla, yürekle, inançla yapılacağının en somut örneğidir Çanakkale… Ulu önder Atartürk’ün “Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir” dediği kahramanlıkların öyküsüdür Çanakkale… Mehmetçiğin denizde ve siperde göğüs göğüse verdiği mücadele sonucunda vatanın tek karış toprağının dahi düşmana verilmeyeceğinin ilan edildiği yerdir Çanakkale...

Yıl 1914... Avrupa ekonomik dengeler, yükselen milliyetçilik ve sömürgecilik tutkularıyla 1. Dünya Savaşı’nın tüm koşullarını kısa sürede oluşturur. Dünyanın savaşa doğru değişen rengi o sıralarda 600 yıl süren gücünü ve ihtişamını yitiren Osmanlı İmparatorluğu’nu ve onun himayesindeki Boğazlar’ı 1914’ten sonra yapılan planların tam orta yerine yerleştirir. Çanakkale ve İstanbul Boğazları artık tüm Avrupa ülkelerinin gözünü diktiği geçilmesi zorunlu bir noktadır. Çanakkale, 18 Mart 1915’e kadar geçilebilir bir hedeftir. Oysa unutulan bir şey vardır… Bu topraklarda yaşayan Mehmetçiğin tutkusu Vatan aşkı olduğudur… 18 büyük, düşman kuvvetlerine ait zırhlı, birçok muhrip ve denizaltı, toplam 506 topa karşılık savunmada 150 topla başlayan ilk saldırının sonucunda iki İngiliz bir Fransız zırhlısı batar. Kayıplarımıza karşın elde edilen ilk sonuç düşmanın Boğazı denizden geçemeyeceğini anlamasıdır... “Çanakkale geçilmez” destanının denizlere ait kısmı yazılmış; sırada karada devam edecek tarihin en kanlı mücadelesi vardır.

İlk yenilginin üzerine İngiltere ve Fransa, Avustralya'dan Kanada'ya kadar sömürgelerden toplanan askerleri de savaşa sürmeye karar verir. Çok sayıda ANZAK da (Australia and New Zealand Army Corp-Avustralya ve Yeni Zelanda askerleri) savaşa katılır. 25 Nisan 1915 tarihi Çanakkale Savaşlarının en kanlı muharebelerinin başladığı gün olarak hafızalara kazınır. Sabahın erken saatlerinde İngiliz, Fransız ile Anzak kara ve deniz birlikleri, Seddülbahir ve Arıburnu'na 70 bin kişi 109 harp gemisi; 308 taşıt gemisi desteğinde çıkarma yapar. Aynı anda Fransız birlikleri Kumkale'ye yanıltıcı küçük bir çıkarma yaparlarsa da tutunamazlar. Arıburnu'na çıkan ve Conkbayırı'na doğru ilerleyen İngiliz birliklerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. Tümen karşılar. Mayıs, Haziran, Temmuz ayları boyunca gögüs göğüse kanlı çarpışmalar olur. 20 Ağustos’taki büyük saldırı ve geri püskürtülmeden sonra Çanakkale'yi karadan da geçemeyeceklerini anlayan İngiliz ve Fransızlar, Kasım 1915'ten itibaren savaşı sona erdirmeye karar verir. Ve 9 Ocak 1916'da son düşman kuvvetleri de çekilir. Savaş boyunca İtilaf Devletlerinin 300 bin kaybına karşılık 250 bin şehit verilmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale Savaşları’nı kazanan ruhu

açıklarken, 57. Alay’ın Conkbayırı’ndaki taarruzunu anlatır. 57. Alay’ın kahramanlarının içinde bulundukları ortam ve sergilenen davranışı ancak “Ruhlarındaki mevcut felsefeyle” açıklamayı uygun bulur; “Karşılıklı siperler arasında mesafemiz sekiz metre. Yani ölüm kesin. Birinci siperdekiler hiç kurtulmamacasına hepsi düşüyor, ikinci siperdekiler onların yerine giriyor. Fakat ne imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakika sonra öleceğini biliyor, en ufak bir duraksama bile göstermiyor. Sarsılmak yok. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren, hayrete ve tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Savaşı’nı kazanan, bu yüksek ruhtur.”

AKYURT’UN BAŞARILI BADMİNTONCULARI

Akyurt Belediye Başkanı Gültekin Ayantaş, Akyurt-spor bünyesinde çalışmalarına yeni başlayan badmintoncuları makamında kabul etti.

Ankara’da düzenlenen turnuvalarda elde ettiği şampiyonluktan dolayı Milli sporcu Erentürk Özder’i tebrik eden Gültekin Ayantaş, Akyurtspor forması ile ilk kez turnuva heyecanı yaşayan kız meslek lisesi sporcularının il üçüncülüğünü de kutladı ve özverili çalışmalarından dolayı antrenör Hüseyin Özder'e de teşekkür etti.

“Akyurt için emek harcayan herkesin yanındayız. Yeter ki Akyurtlu gençlerimizin ve çocuklarımızın elinden tutup onları başarılı kılsınlar, Belediyemiz adına ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Sporcularımızın başarılarının devamını diliyorum, çalışsınlar ve bizden istesinler” şeklinde konuşan Başkan Ayantaş, kupa ve madalyaları ile birlikte gelen sporcularla hatıra fotoğrafı çektirdi.

Bütün amatör sporların yanında olduklarını belirten Gültekin Ayantaş, başarılı sporcuları iyi dilek ve temennilerle uğurladı.

Genç sporcuların antrenörü Hüseyin Özder de Belediye Başkanı Gültekin Ayantaş'a kendilerine vermiş olduğu destekden dolayı teşekkür etti.

“ALTINDAĞ ÖYKÜ YARIŞMASI”NIN SONUÇLARI BELLİ OLDU

Altındağ Belediyesi’nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında geleneksel olarak her yıl gerçekleştirdiği “Öykü Yarışması”nın bu yılki sonuçları da belli oldu.

Bu yıl “Kına Hikayeleri” nin işlendiği yarışmanın birincisi Karaman'dan katılan “Bir kına iki gelin” adlı eseriyle Döndü Şasman oldu. Döndü Şaşman’ın yerine ödülünü eşi İbrahim Şaşman aldı. İstanbul’dan Yasemin Çağan “Gelin Diyet ve Düğün” adlı eseriyle 2’inci olurken, Ankara’dan Meryem Tatman “Kına Kokusu ve Menekşe” adlı öyküsüyle 3’üncülük elde etti. Yine Ankara’dan Makbule Şeker ise “Kına Hikayem” adlı öyküyle mansiyon ödülüne hak kazandı. Yarışmada 1’inciye dizüstü bilgisayar, 2’nciye tablet bilgisayar, 3’üncüye dijital fotoğraf makinesi verilirken, mansiyon ödülü olarak kol saati ve Safahat adlı eser hediye edildi.

Öykü Yarışmasını “Kadınların sahip oldukları değerleri keşfetmeleri ve kendilerini ifade edebilmeleri için çok önemli bir proje” olarak değerlendiren Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, ”Öykü Yarışmaları güzel bir gelenek haline geldi. Altındağ, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kadınların aktif katılımlarıyla kutlandığı bir ilçe. Kadınlara ve edebiyata verdiğimiz değerin önemli bir göstergesi de düzenlediğimiz öykü yarışmasıdır” dedi.

ELMADAĞ, İSTİKLAL MARŞI’NIN 92. YILDÖNÜMÜNÜ KUTLADI

İstiklâl Marşı'nın kabulünün 92. Yıldönümü, Elmadağ Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda kutlandı.Elmadağ Gazi Şahin Anadolu Lisesi tarafından yapılan programa; Elmadağ İlçe Kaymakamı Resul Kır, İlçe Belediye Başkanı Gazi Şahin, İlçe Milli Eğitim Müdürü Şuayip Bütün, İlçe Daire Amirleri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Şuayip Bütün; “Hep birlikte, tek ağızdan haykırarak okuduğumuz Ulusal marşımız birlik ve beraberliğimizi pekiştirmektedir” dedi.

Başkan Gazi Şahin ise “Milli mücadelenin, vatan sevgisinin, vatan aşkının en güzel anlatılığı, Milli marşımızın kabulünün 92. Yıl dönümünde, birlik ve beraberlik içerisinde burada toplanıp, Milli Marşımızın kabulünü kutlamak çok anlamlı ve de çok gururlu bir duygu” dedi.

Daha sonra Elmadağ Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen, İstiklâl Marşı'nın kabul yıldönümü etkinlikleri kapsamında

İstiklal Marşı'nı ezbere okuma yarışmasında dereceye giren öğrenciler Elmadağ Belediye Başkanı Gazi Şahin tarafından ödüllendirildi. Başkan Gazi Şahin öğrencileri tek tek tebrik ederek hediyelerini verdi.n

ÖĞRENCİLERDEN

OYUNCAK

DESTEĞİ

Gölbaşı Belediyesi’nin yoksul vatandaşlara destek amacıyla hizmete açtığı Paylaşım Noktası’na ortaokul öğrencilerinden oyuncak desteği geldi. Gölbaşı TOKİ Konutları’nda bulunan Adem Bilhan Uysal Ortaokulu 8-B ve 8-D sınıflarından 4 kız öğrenci, okullarındaki Sosyal Yardımlaşma Kulübü’ne katılarak arkadaşlarının evlerinde kullanmadıkları oyuncakları topladılar. Öğrenciler, daha sonra oyuncakları olmayan çocuklara dağıtılması için Gölbaşı Belediyesi Paylaşım Noktasına teslim ettiler. Kız öğrenciler tarafından toplanan 4 kutu oyuncağı Paylaşım Noktası görevlisi Aysel Eser teslim aldı. Aysel Eser, öğrencilerin duyarlılığına teşekkür ederken, gezdirdiği Paylaşım Noktası hakkında kendilerini bilgilendirdi.

“KAZAN’IN

ETİNE TAM NOT”

Kazan’da başta kesimhane olmak üzere market, kasap ve lokantalar belediye zabıta ekipleri, gıda mühendisi ve veterinerleri tarafından yapılan Et ve Et Ürünleri Tebliği denetimlerinden başarıyla geçti.

Gıda Tarım ve Ormancılık Bakanlığı tarafından 05 Aralık 2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan ve üç ay sonra yani 05 Mart 2013 tarihinde yürürlüğe giren çiğ et, kıyma ve et ürünlerinin tekniğine uygun olarak üretilmesi, ambalajlanması ve piyasaya sürülmesini içeren Et ve Et Ürünleri Tebliği gereği Kazan Belediyesi denetimlerini sürdürüyor. Ankara’da eti ile meşhur olan, her hafta Salı ve Pazar günleri modern mezbahanesinde et kesimleri yapılan Kazan’da belediye tarafından gerçekleştirilen et ve et ürünleri tebliği denetimleri sonrası Kazan’ın etinin kesimden piyasaya sunulmasına kadar tüm aşamalarda yayımlanan tebliğ hükümlerine uygun olduğu belirlendi. Lokantalarda da sıkı bir denetim yapan Kazan Belediyesi ekipleri herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadı.

Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, zabıta ekiplerinin gıda mühendisi ve veteriner eşliğinde sürekli olarak yaptıkları işyeri denetimlerini bu kez de Et ve Et Ürünleri Tebliği hükümleri doğrultusunda yaptıklarını belirterek, “Belediye olarak halkımızın sağlığına ve iyi beslenmesine büyük önem veriyoruz. Bu yönetmeliğe tüm et ve et ürünlerini üreten, satan, lokantalar da dahil olmak üzere her kesimi denetlemeye devam edeceğiz. Halkımızın sağlığı her şeyin önündedir. Yıl boyu yaptığımız denetimlere esnafımız alıştı ve genel olarak hijyen kullarına uyma konusunda titiz davranıyor. Yaptığımız denetimlerde Et ve Et Ürünleri Tebliği’ne tüm esnafımızın uyduğunu görmek bizi memnun ediyor. Çünkü halkımızın sağlığı bizim için büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.

SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN DOĞA YÜRÜYÜŞÜNE YOĞUN KATILIM

Çubuk’ta doğa bilincini kazandırmak ve insanların spora ilgisini artırmak amacıyla ‘Haydi Sağlıklı Yaşamak İçin Doğa Yürüyüşüne’ sloganıyla gerçekleştirilen yürüyüşte renkli sahneler yaşandı.

Çubuk Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi ve Extway Doğa Sporları tarafından organize edilen yürüyüşe yaklaşık 150 kişilik doğa ve sporsever katıldı. Çubuk’tan ve Ankara’nın değişik ilçe ve semtlerinden insanların ilgi gösterdiği yürüyüşe Slovakya Büyükelçisi Milan Zachar’da katıldı.

Çubuk Belediyesi önünden hareket edilen yürüyüşe, Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden, Slovakya Büyükelçisi Milan Zachar, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Seyhan Akıska, Belediye Meclis Üyesi Cengiz Kılınç, Kültür ve Sosyal İşler Müdür Aysel Neşeli, Özel Kalem Müdürü Yusuf Akkaya ve belediye personeli eşlik etti.

Kimi zaman taşlı yolda, kimi zaman orman içerisinde yürüyüş yapılırken, kimi zamanda yağmurda yüründü. Uzun ve bol oksijenli yürüyüşün ardından,

Çubuk2 Barajına gelen grubu mangalda sucuk ve sıcak çay bekliyordu. Başkan Özden’inde eşlik ettiği oyunlarda, katılımcılar Ankara havalarıyla adeta coştu. Urgan çekmece, tahta üzerinde yürüme gibi çeşitli denge oyunlarının da oynandığı etkinlikte dereceye girenler küçük altın, yumurta ve turşu ile ödüllendirildi.

Yürüyüş yapılan alanın rekreasyon alanı olarak düzenleneceğinin müjdesini de veren Başkan Özden, “Yeşil Çubuk Parkı’ndan başlayarak Çubuk 2 Barajına kadar olan alanda yaklaşık 40 bin metrekarelik bir alanda rekreasyon çalışmamız olacak. Bu konuda çalışmalarımıza başladık, önümüzdeki yıl bir kısmını inşallah tamamlayacağız” dedi.

KADEM, KADINLARI UNUTMADI

Kadınlara pozitif ayrımcılık anlayışıyla yola çıkan ve kadınlara her alanda desteğini hiçbir zaman eksik etmeyen Keçiören Belediyesi’nin kurduğu Kadınların Eğitimine Destek Merkezi (KADEM) bu yıl da kadınları unutmadı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “KADEM Kadın Hakları Semineri”nde, KADEM öğrencilerine ve Keçiören Belediyesi Eğitime Destek Merkezi’ndeki (KEDEM) öğrenci velilerine hakları hatırlatıldı. Seminerin konuğu Av. Kadriye Kayatürk, kadınlara Anayasa’da kadın ve aile ile ilgili düzenlemeleri anlattı. Kayatürk, konuşmasında ayrıca kadınların sahip olduğu hakların geçmişten günümüze hangi alanlarda ne gibi gelişmeler gösterdiği konusunda seminere katılan kadınları bilgilendirdi.

Şiddete maruz kalan kadınların hukuksal açıdan alması gereken önlemler ve kadın sığınma evleri hakkında da bilgi veren Av. Kadriye Kayatürk seminer sonunda da salonu dolduran kadınların sorularını yanıtladı.

KEDEM&KADEM kurslarına katılan kadınlar ise düzenlenen bu seminerden son derece memnun kaldıklarını belirterek Av. Kadiye Kayatürk ve Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak’a teşekkür ettiler.

TRT AVAZ PROGRAM ÇEKİMLERİ İÇİN BEYPAZARI’NI SEÇTİ

TRT Avaz Kanalı, Avaz-ı Hikmet Programı’nın 4 bölümünü Beypazarı’nda çekiyor.

Müslümanlığa dair merak edilen ve İslam ahlak ve faziletlerinin alanlarında uzman konuklarıyla değerlendirildiği Avaz-ı Hikmet program çekimleri Beypazarı’nda yapılıyor. Beypazarı Alaaddin Sokak’ta kurulan sette yapılan çekimler yoğun yağış altında dahi devam ediyor.

Nevruz, Kutlu Doğum, Çanakkale Zaferi ve Anadolu erenlerini konu alan programların çekimlerini yapan TRT Avaz kanalı ekibi, Beypazarı’nda konaklayarak Sultan Alaaddin Camii’nde Ankara Müftüsü M. Hakkı Özer’in de katılımıyla Kutlu Doğum konulu program çekimlerini yapacak. Dini ve Kültürel bir program olan Avaz-ı Hikmet, Perşembe Akşamları Saat 20:00’da TRT Avaz Kanalında yayınlanıyor.

BİLGİ EVİ ÖĞRENCİLERİ TABİAT TARİHİYLE TANIŞTI

Mamak Belediyesi bilgi evleri, ders harici eğitici gezi programları düzenlemeye devam ediyor. Son olarak Nene Hatun Bilgi Evi’nden eğitim desteği alan öğrenciler, Tabiat Tarihi Müzesi’ni gezdi.

İlk kez müze gezisine katılan öğrencilerin heyecanı ise görülmeye değerdi. Müze içerisinde bulunan mumyalanmış hayvan türleri, nesli tükenen hayvan fosilleri, ülkemizde yetişen tarım ürünleri ve başkalaşmış kaya örneklerini yakından inceleyen öğrenciler, şaşkınlıklarını gizleyemedi.

Tarih, fizik ve kimya gibi dersleri destekleyen pek çok tarihi kalıntının bir arada bulunduğu müzeyi gezen bilgi evi öğrencileri; “Bizler için çok farklı bir deneyim oldu. Burada özellikle dinozor fosillerinden çok etkilendik. Bu fosilleri daha önce televizyonlarda, belgesellerde görüyorduk” dediler.

Mamak Belediyesi bilgi evlerinden her yıl binlerce öğrenci faydalanıyor. Alanında uzman bir kadroyla çalışan bilgi evleri dönem dönem öğrencilere yönelik gezi, eğlence ve yarışma programları hazırlıyor. Öğrencilerin motivasyonunu yüksek tutan bilgi evlerinin eğitim hizmeti Mamaklı veliler tarafından da takdirle karşılanıyor.

“PURSAKLAR HIZLA GELİŞİYOR”

Pursaklar Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, 2012 yılında hayata geçirdiği projeler ile Pursaklar’ın gelişmesine önemli rol oynadı. İlçe sakinlerinin imar

işleriyle ilgili taleplerini mevzuat doğrultusunda bilgi teknolojilerinden de faydalanarak karşılayan müdürlük, 2012 yılı faaliyet raporunu açıkladı. Raporda imar izni, yapı ruhsatı ve denetimleriyle ilçenin tarihi ve kültürel mirasına büyük katkı sunulduğu dikkat çekti.

Pursaklar’ın değişen vizyonu ile halkın sosyal ve kültürel ihtiyaçları için tasarlanan Hanım Evleri, Dede Torun Evleri, Tebessüm Konağı, Düğün Salonu, Düğün Sarayları, Meydan, Hijyenik Pazarlar, Kongre Merkezi, muhtarlıklar ve rekreasyon alanları önemli projelerden bazıları olarak göründü. Geçtiğimiz yıl başlayan sosyal kültürel tesislerden olan Kongre Merkezi, Mehmet Akif Ersoy Sosyal Tesisleri inşaatları ise devam ediyor. 2012 yılında toplam 345 proje incelenerek onaylandı. Kaçak yapıya da geçit vermeyen İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, “3194 İmar Kanununa ve Ankara Büyük Şehir Belediyesi İmar Yönetmeliği”ne aykırı olarak, yapıldığı tespit edilen yapılar için kanun kapsamında idari yaptırım uyguladı.

SİNCAN’DA DENETİMLER DEVAM EDİYOR

Sincan Belediyesi Zabıta Ekipleri, vatandaşın sağlığını korumak için ilçe genelinde denetimlerine devam ediyor. Gıda imalathanelerinin, fırınların, okul kantinlerinin denetimini yapan Sincan Belediyesi, eczane dışı ilaç satışının önüne geçmek için bakkalları, aktarları ve benzin istasyonlarını da denetliyor. Sincan Belediyesi Zabıta ekipleri, ilçe genelinde halkın sağlığını tehlikeye atabilecek her türlü ürünün önüne geçmek için Sağlık Bakanlığı’nın eczane dışı ilaç satışının önlenmesi için yayımladığı genelge doğrultusunda denetim yapıyor.

Bakkal, aktar, benzin istasyonu ve benzeri yerleri kontrol ederek ilaç satışının önüne geçilmeye çalışan zabıta ekipleri, eczane dışında hiçbir yerden ilaç alınmaması için vatandaşı uyarıyor. Eczane dışında satılan ve nerede saklandığı belli olmayan ilaçların tüketiminin, çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği gibi ölüme de sebebiyet verebileceği belirtiliyor. Bu konuda vatandaşın da bilinçli olması ve ilaçları eczaneden alması gerektiğini kaydeden Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna, denetimlerin artarak devam edeceğini bildirdi.

BALA’DA E-DERSHANE EĞİTİM SETİ

Bala Belediyesi, ilçedeki bütün ilkokul öğrencilerinin internet üzerinden faydalanabileceği “e-dershane eğitim seti” uygulamasına başladı.

Uygulama hakkında açıklama yapan Bala Belediye Başkanı İbrahim Gürbüz, belediye olarak eğitim öğretime desteklerinin tüm hızıyla devam ettiğini belirtti.

Başkan İbrahim Gürbüz, şöyle konuştu: “1.sınıf ile 5. sınıflar arasındaki ilkokul öğrencilerimizin eğitimini kolaylaştırmak için bir e-dershane eğitim seti hazırladık. Öğrencilerimiz bizim geleceğimiz. Görsel ders anlatımları, açıklamalı testler, yazım kılavuzu, sözlük, çözümlü sorular, öyküler, masallar ve deneme sınavlarıyla yüklenen eğitim setimizin ilçe okullarımıza dağıtımı yapıldı.”

Öğrencilerin teknolojik imkanları kullanmasının önemine dikkat çeken Başkan Gürbüz, “Daha önce verdiğimiz ‘interaktif sesli insan vücudu’ sayesinde çocuklarımızın insan vücudunu daha yakından tanımalarını amaçlamıştık. İlçedeki ilkokulların tüm sınıflarına satranç takımları dağıttık ve şimdi de müfredata uygun eğitim setini internet üzerinden online olarak bin 140 öğrenciye ulaştırdık” diye konuştu.

EGO SPOR KROSTA TÜRKİYE İKİNCİSİ

Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Spor Kulübü, atletizmde kazandığı kupalarla başarılarını sürdürmeye devam ediyor.

Aydın’ın Kuşadası İlçesi’nde düzenlenen Türkiye Kulüplerarası Kros Ligi Finali son ayağına, Ramazan Özdemir, Alper Demir, Yasin Ceylan, Sönmez Dağ, Murat Orak, Resul Çevik altılısı ile katılan EGO Spor, Ramazan Özdemir’in üçüncülüğü ve diğer sporcularının performansı ile takım halinde ikinci olmayı başardı.

Finalde son on yılın şampiyonu İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Spor Kulübü şampiyonluğu elde ederken, EGO Spor ikinci, Galatasaray ise üçüncüsü sırada yer aldı.

Öte yandan, Türkiye Yıldızlar Kros Ligi müsabakalarında da yarışan EGO Spor, takım halinde 132 puanla Türkiye dördüncüsü olma başarısını gösterdi.