Upload
others
View
6
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Editör: Doç. Dr. Mustafa TEKiN
•• . SUNNET .
SOSYOLOJiSi
Ankara 2013
. I
B) SONNET SOSYOLOJiSiNiN EPiSTEMOLOJiK TEMELLERi
Dr. Muhammet OZDEMiR#
Giri~
islam'la modernlik arasmda, daha a~1k bir dile getiri~le, mOmkOn tek din olarak islam'm yaratt1g1 toplumsal ko~ullar ve me§ru anlamlarla, en gOvenilir normlanm dindl§lla§tlrma sayesinde elde edebilen ve tarih ve dile referansla bireysel ve toplumsal alanlanm asgari hayatta kalabilme hedefine matuf bir ~ekilde va~ eden modern toplumsal ko§ullar .arasmda iyiden iyiye s1k1§an MOsiOman ozbilin~ i~in Kur'an-1 Kerlm'in olduk~a insani ve s1mrlan geni§ bir deneyimi olarak
SOnnet' e ili~kin soru~turmalann, MOsiOman zihnin sorunla
nm ~ozecegi umulur. isla':' dininin evrenselligiyle ,ilgili ana temanm hata·h bir kavrayl§la e§lik ettigi bu tUr bir entelektU
el etkinlikte islami bilgilenmeyle MOsiOmanca ya~ama arasm~a kurulan s1k1 ili§ki, MOsiOman toplumlarm verili kOresel ozgOIIOklerde gorece gu~suz veya geri kalml§ olmalan olgysu altmda i§lenerek butun modern ~1kanmlar, esas SOnnet olarak kabul edilen Kur'an-1 Kerim'e referanslarla anlamlan
dmhr. Bu va.zmm amac1, se~ilen konu pa goz onOnde bulunduruldugunda, genel olarak, boyle bir sure~le irtibat halinde
ise de, te:mel savlar bak1mmdan bu tOr bir yakla§lmla ortO§memektedir ve burada onerilenlerin anlamland1rma dizge-
• Artvin ~oruh Oniversitesi Fen-Edebiyat Fakiiltesi Felsefe Boliimii.
48 • SOnnet Sosyolojisi
sinde salt islami bir iddia soz konusu degildir. c;onki.i ya~anrlan tarihle islam insanrnm modern donem oncesi ko~ullan arasmdaki mesafe san1ld1g1nrn aksine olduk~a fazlad1r ve·
boyle bir uzakhgm verdigi olanaklar, bir ti.ir 1ger~ek islam'dan soz edebilmeye elveri~li degildir. Bu durum, modern doneme ragmen Mi.isli.imanca toplumsalla~abilmenin olanaklan hakkmda umutsuz bir betim olmaktan iiyade bir ~1k1~ noktas1 olarak gori.ilmelidir. c;unki.i burada ele almanlar, modern bat1 uygarl1gma kar~1 bir yeni-islam medeniyeti ilgilerine yabanc1 oldugu kadar 1i~tima-i ilm-i kelam' ve 1i~
tima-i usul-i f1k1h' ile ba~layan islami rasyonalizasyon si.ire~
lerine de uzakt1r. A~1k~as1 modern donemde varolmak ve ya~amak zorunda kalm1~ bir Mi.isli.iman ozbilin~ i~in, . bu mecburiyet, umutsuz ve islam-d1~1 olan bir bilin~lenme ve toplumsalla~ma bi~imini ongerektirmez, bu donemde Musluman birey, isl.ami bir varolu~salhg1 olabildigince mi.imki.in bir yogunlukla ya~ayarak hem toplumsalhgma islami bir bask1nhk ekleyebilir, hem de geride kalanlara islami bir ~eyler b1rakabilir. B.u yazmm temel iddias1 budur. Her ne kadar
bu pratik daha ~ok ontolojik gonderimleri i~erse de, ozgi.il bir ya~amm teorikligi goz oni.inde bulunduruldugunda bu ti.ir bir toplumsalhgm epistemolojik bir tak1m sorunlan da bu
lunmaktadlr. · Bu epistemolojik sorunlann yazmm konusu oldugu belirtilmelidir. Si.innet, burada, bi.iti.in kavramsal. tart1~malann uzagmda, modern oncesi islam deneyimlerinin yani klasik islam geleneginin tamamm1 kapsayacak ~ekilde, 1esaslar bak1mmdan vahiyle (Ehli Si.innet'le) irtibath pratikler' olarak varsayllm1~t1r.1
1 'SOnnet' kavram1n1n modern hadis ara~t1rmalanndaki termlnolojik kar~lhglndan vazge~ilerek farkh bir i~erikle anlamlandmlmas1 ilk defa burada ·sergilenen yeni bir giri~im degildir. Muhammed Gazzali'nin, es-Siinnetii'n-nebeviyye beyne ehli'l-ftkh ve ehli'l-hodis (Kahire : DarO'~-~uruk, 4. Bas1m, 1984) adh eserinde hadislerln tipik bir hukukcu (veya modern flklhCI) mant1g1yla okunmas1 ve degerlendirilmesi gerektigine ili~kin onerisiyle beraber Fazlur Rahman'1n Islamic methodology in history (islamabad : Islamic Research Institute, 2.
SOnnet Sosyolojisi • 49
Kapsam ve Yontem
Sunnet sosyolojisinin kapsammr etkileyen unsurlar arasrnda ilk elde temel islami bilgi dallan r~rgmda kavranan klasik islam gelenegi oldugu kadar belki daha ~ok toplumsal ya~amm MOsiUmanlarca modern zamanlarda pek soru~turulmayan ger~ekliklerinin de bulundugunu anrmsatmak faydah olacaktrr. Burada modern pratiklere dogru giden vurgunun tonu kesinlikle yanh~ anla~llmamahdrr. ~Onku
kastedilen ~ey, modern toplumu meydana getiren tarihsel dizgelerin yaprbozuma ugratrlmasmdan oldugu kadar 'i~ti
ma-i ilm-i kelam' veya ·'i~tima-i usul-i frk(r)h' temellendirmelerine gotOrebllecek nitelikte modern me~ruiyetlerin esasla~trnl.masr ve boylelikle yeni bir modern MOsiOman dizgele~tirme arayr~larina da olduk~a uzakttr. Yani 'sOnnet sosyolojisi', oncelikle bir Musluman ozne i~in ardmdan bir entelektOel i~in her ~eyden once hayatt anlamakla ilgili bir sorun olmahdtr. Bu anlamda 'sOnnet sosyolojisi', ya~amtn insaniligini veya ya~amtn belki aritmetik soyutlamalannr elde edebilmenin tamamen felsefi bir yoludur ve entelektUel burada oncelikle dini degil ya~amr yeniden anlamlandtrmayt ogrenmelidir.2 Bu ~ekilde modern Musluman tarihin gereksinimleriyle ger~ekten ilmi bir sistematikle~tirme ·arasmda srkr bir irtibat yakalanabilir. ~Onku bagtmstz bir degi~ken olarak insanil@n, yani bu dunyada ya~tyor olmantn esaslanyla ilgili felsefi bir soru~turma, sunnetin i~selle~tirilmesi ve toplumsalla~manm hi~~ir ~ekilde ongo_rulemeyen olast sure~leri i<;in
Bastm, 1984) adh eserinde 'hadis' ve 'sOnnet'e kazandtrdtgt tarihsel i~erik, sOnnetin !~eriklendirilmesiyle ilgili mevcut giri.~imlerden sadece ikisi olarak amlmaya de~erdir.· Bu denemelerde 'SOnnet' daha ~ok pratiksel bir i~erik olarak i~lenili r. Yalntz belirtmek gerekir ki, bu adlan verilen kaynaklarla beraber aym yoldaki diger giri~imlerle bu yaztntn esaslar ve yakla~tmlar baktmtndan herhangi bir yakmhgt bulunmamaktadtr. 2 Burada Ludwig Wittgenstein'a gonderimde bulunmak gerekir: 'DOnya, oldugu gibl olan .her ~eydir.' (1.0}, Tractatus Lagica-Philosaphicus; <;eviren: Oru~ Auroba, Istanbul: Metis Yaytnlart, 2008, s. 15.
50 • SUn net Sosyolojisi
ontolojik bir a<;rhm saglayabilir. Bir gUn yola <;1kmak veya hep yolda olmak i<;in bu kadarr yeterlidir.3 Dolayrsryla modern ya~amrn gi.ini.imi.izdeki yogunlugunun temeller bakrmrndan yorumu, Si.innet'in temeller bakrmrndan yorumuyla ili~kilendirilerek sOnnet sosyolojisi, bir kapsam belirginligine kavu~turulacaktrr. Vahiyle insaniligini 'bulan hakikatin, SUn
net ile toplumsalla~masrnrn, gi.ini.imi.iz ko~ullarr bakrmrndan· tekrardan ilahi'ye (Hakikat'e) dogru bir 'aradahk si.ireci' saglayabilmesinin mi.imki.in bi.iti.in sorunlarr bu yazrnrn kapsamr dahilinde olmak zorundadrr.
SOnnet sosyolojisi sorunu, temelde modernlige ragmen
Mi.isli.imanca ya~ayabilmenin mi.imki.inli.igi.ini.i soi-u~turan bir ilgiye gonderme yapar. Kapsamrna hayatrn 'ahlak-Usti.i' ger
<;ekliklerini alarak felsefeye dogru <;ok belirgin bir taraf se<;en SOnnet sosyolojisinin oncelikle bilgi ve toplum arasrndaki ili~kileri aydrnlatmasr beklenir. Elbette bu aydrnlatma, artrk .alr~rlmr~ bilimcilik veya seki.ilarizm · betimlerini veya modern insanrn sorunlarrna deginiyi olduk<;a a~an bir soru~turmayr ongerektirir. Kur'an-r Kerlm'in veya Hz. Muhammed (s)'in hadislerinin, bu ikisiyle ba~layan Ehli SOnnet felsefesi
(ilmi kelafT!) veya toplumsalla~ma esaslarryla (usul-i frkrh) birlikte bir SOnnet olabilen son peygamberin mirasrnrn an-
3 Burada Martin Heidegger'i anmadan ge~mek olduk~a zor gibi gorUniiyor: ,; ... Yap1lmas1 gereken ~ey, ontolojik fundamental soruyu aydmhga ta~1yacak bir yol aray1p bulmak ve pnu katetmektir. Bu yolun, yegane yol olup olmad1gma ve hatta dogru yol olup olmad1gma, onu kotettikten sonra karar verebiliriz. Varhgm nas1l yorumlanmas1 gerektigine i·li~kin kavgayt halihaz1rda ~oziimleyebilmemiz miimkiin degildir, ~Unkii o, heniiz ba~lamamt~ttr bile. Netice itibariyle bu kavgay1 'zorla ba~latmak' da miimkiin degildir, ~iinkii kavgamn ba~l ayabilmesi i~in baz1 hamhklara ihtiya~ vard1r. i~te bu inceleme, tam da bu . istikamette yo/ almaktadtr ... " Varltk ve Zaman; c;eviren: Kaan H. Okten, istan'bul: Bah~e~ehir Oniversitesi agorakitaphg1, 2008, s. 462. Belirtmek gerekir ki, burada ilk akla gelen yazarlardan Ludwig Wittgenstein'm once Tractatus'ta diinyay1 olgulann bir aradahg1yla anlamland~rmas1, ardmdan Felsefi Soru~turmalarda dil-oyunlanyla betimlemesi, Martin Heidegger'in Varhk aray1~1 ve dili Vari1g1n evi olarak betimlemesi, hayat1 anlamak yoh.indaki denemeler olarak
pekclla anla~1labilir.
SOnnet Sosyolojisi • 51
lam1 aslmda 'burada' degildir ve d1~salla~t1nlm1~tlr. Ahlak ve hukuka da normlannr veren ahlak-ustU esaslann modern yogunluktaki degi~en veya degi~meyen soyutlamalan yakalandlgmda hep 'orada' alan Sunnet'e ili~kin sosyo-ontolojil< (varolu~ toplumsalllg1) bak1mdan ~1kanmlarda bulunulabilir. Bu a~1dan sunnet sosyolojisinin yontemi, oncelikle sunnetin bir sorunsal olarak kabul edilmesini saglayacak zemini var etmektir. Bundan sonra sunnetin kendiligiyle (bu 'kendilik' hi~bir zaman yakalanamaz olsa da) toplumsal varolu~ ara-
, smdaki ili~kilere temas edilebilir. Bu soru~turmanm yontenii en temelde felsefidir '{e meslekten bir hadis veya islam hukuku ara~t1rmac1smmkinden olduk~a farklld1r. Yani sunnet sosyolojisinin yontemi, Musluman bireyselliklerin veya toplumsalllklann ~linnet bak1mmdan sorunla~t1nlmasmdan ziya-
. de belki de modern hayat1n ahlak-ustli esaslannm sunnet bak1mmdan sorunla~t1rilmasm1 i~ermekte ve i~leyi~ini buna gore yapmaktad1r.
Modern Donemde Bilginin Kaynag1 ve i ~Jevselligi Olarak Toplumsal Deneyimler
Populer kUitlirde toplumu meyd~ma getiren unsurlar ola-rak insan bireylerinin o~el ve kamusal deneyimlerinin onemi
· bir yana, aym deneyimler, ashnda teorik toplumbilim ve siyasetbilim (veya siyaset felsefesi) ~all~malan i~in de bilgiyi meydana getirebilmek bak1mmdan kritik hir i~lev g6rur.4
Bilgi sosyolojisiyre ilgili henuz k1s1r bir i~erige sahip alan bilgi sosyolojisi ~all~malannm5 yanr s1ra ozellikle Karl R. Popper,
4 Belki burada bir edebi sezinleme ve anlat1lama tam olarak romania toplumun gerc;ek deneyimleri arasmdaki ili~kiler Ozerinden tart1~1lma olanag1 bulan 'romanm gerc;eklik betimi' alg1sma bile deginilmelidir. Bir fikir sahibi olmak ic;in Rene Girard takip edilebilir.: Bkz. Rene Girard, Romantik Ya/an ve Romansal Hakikat: Edebi Yaptdd Ben ve Oteki; <;:eviren: Arzu Etensel ildem, istanbul: Metis Yaymlan, 2001. Ozellikle s. 122 ve devam1 ile s. 187 ve devam1. 5 Gene! bir bilgi-toplum sorunsalinm takibi ic;in bkz. Mustafa Aydm, Bilgi Sosyo/ojisl, istanbul: Ac;1hmKitap, 2004. Bu eser ic;erik olarak oldukc;a. primitif ise de konu hakkmda bir fikir edinebilmek ic;in yeterli sayilabilir. Aynca sos-
52 • Sun net Sosyolojisi
Jurgen Habermas ve John Rawls'm onemli ~all~malan izle_nildiginde bu durum daha iyi fark edilebilir.6 Burada Jurgen Habermas'a gore John Rawls'm toplumsal deneyimleri daha dolayll bir yolla bilginin kaynag1 durumunda i~lemi~ oldugu elbette goz ard1 edilmemektedir. Fakat 'ileti~imsel bir eylem tGrleri' olarak toplumlann (ve daha ziyade toplumu olu~turan benlerin her birinin) deneyimlerinin anlam? ve belki bli deneyimlerin i~levsel k1ld1g1 kamusal aklln dogruyu ve iyiyi sezinleme y6ntemleri8, burada toplumsal deneyimlerin bilginin kaynag1 ve i~levselligi olarak i~ienmesine yeterli bir bi~imde bilgi, toplum .ve edim arasmdaki ili~kileri imlerler. A~1k~as1 tarih ve dilde oldugu gibi bilgiyi de hem varolu~salllk hem de i~erikligin bi~imi bak1mmdan meydana getiren toplumdur. Tarih ve dilde oldugu gibi modern doneinde etigi ve bilginin i~levselligini de belirleyen bir anlamda toplumlann deneyimleri veya 0zel bir toplumsalhk olarak bat1 topl~msalllgm1ri deneyimleridir. Bundan dolay1 Ludwig Wittgenstein, ger~ekligin mumkun bi~imi ve dile getirilmesiyle
yalbilimlerle bilgi sosyolojisi arasmdaki ili~kilerin felsefi bir takibi i~in ~u esere muracaat edilebilir: Susan Hekman, Bilgi Sosyoiojisi ve Hermeneutik; <;:eviren: Husamettin Arslan-Bekir Balk1z, istanbul: Paradigma Yaymlan, 1999. 6
Burada i:izellikle Karl Reimund Popper'm The Open Society and Its Enemies (2 ayn cilt halinde; London : Routledge and Kegan Paul, 1973) adh eseri, JOrgen Habermas'm The Theory of Communicative Action (ingilizceye <;:eviren: Thomas McCarthy, 2 ayn cilt halinde; birinci cilt: Cambridge: Polity Press, 4. Bas 1m, 1997. ve ikinci cilt: Cambridge: Polity Press, 3. Bas1m, 1995) adh eseri ile John Rawls'm Political Liberalism (New York: Columbia University Press, 2. Bas 1m, 1996) adh eserleri sayilmahd1r. Bu eserler olduk~a farkh bak1~ a~1lannm ve yer yer farkh konularm urunu elsa da bilgi ile toplumun deneyimleri arasmda yogunla~t1nl_an bilgi kritikleri konumuz at;lsmdan son derece i:inemlidir. John Rawls' a ait nispeten' yeni bir eser clan Halklarm Yasas1 da konumuz a~1smdan degerlidir. Bkz. John Rawls, Halk/ann Yasas1 ve "Kamusa/ Aklf Dii~iincesinin Yeniden Ele Allnmas1"; <;:~viren: GQI Evrin, istanbul: istanbul Bilgi Oniversitesi Yaymlan, 2003. 7
Bkz. Jurgen Habermas, The Theory of Communicative Action, 2. Cilt, s: 3 ve devam1.
· 8
Bkz. John Rawls, Political Liberalism, s. 212 ve devam1. Daha basit ve anla~llabilir bir takip i~in bkz. John Rawls, Halklarm Yosas1 ve "Kamusa/ Ak1/ Dii~iin
cesinin Yeniden E/e Allnmas1", s. 143 ve devam1.
Sun net Sosyolojisi • 53
(bilinebilmesiyle) ilgili olarak hakikati, once Tractatus'ta toplumsal deneyimlerin dolay1mlan olarak (olgular) kavrar ve bilgi it;in bir s1mr c;izmeye c;abalar; ardmdan bu eserindeki betimi yanh~ yorumlanmca Fe/sefi Soru$turmalarda bu defa hakikate yonelik kuramsal yakla~1mlann en miimkun ifade yolu olarak dile yogunla~arak, burada insan davram~lannm ve bunlann dile yans1ma bic;imlerinin genel gec;er bir kurallmn veya kurallannm olamayacagml i~leyerek olgu olarak kavrayabilecegimiz insan edimleriyle bilginin niteligi ve ic;e-
, rigi aras1nda aslmda dogrudan bir ili~kilendirmeye giri~ir.9
Bir anlamda doga bilimlerini ve sosyal bilimleri, bu iki inceleme sahasmm sorunla~tlrma ve kesinlik dereceleri birbirinden farkl1 olmakla beraber, meydana getiren ve anlamll kllan ·insani deneyimlerdir. Yani modern toplumlarda birey-· lerin ne yap1p ettikleri {buna bagh olarak ortaya c;1kan hissedi~ · bic;imleri), hem kuram geli~tirme hem de bilgi olu~turma siirec;lerinde en onemli veriler olmakla beraber bilimlerin uretilmesi tamamen insani edimler dolay1mmda gerc;ekle~mektedir. Bu bak1mdan 'psikolojik felsefe', hem doga bilimlerindeki tart1~malarda hem de toplumbilim incelemelerinde ve ta_rt1~malarmda en kaydadeger yontem durumuna gelmi~tir. Bu yeni olgunun islam toplumlanndaki gorUngUsu veya izdii~Omii biraz ilginc;tir. Fazla haks1zhk yapmadan belirtmek gerekirse, bunda Musliimanlann ic;erisinde bulunduklan politik ve ekonomik ~artlar etkilidir. Evrenselligi oldukc;:a yanh~ anlayan bir modern Miisliimanhk bilgini olan Yusuf ei-Karadavi'nin, islam hukuku olarak kavranmas1 onerilen f1khm biitOn zamanlara ve mekanlara hitap ettigini one siiriiyor olu~u, her ~eyden c;ok bu baglamda kritik edilebildiginde daha anlamh ve anla~1labilir olmaktad1r.10 Bu tavnn ve
9 Bkz. ludwig Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, s. 15 ve devamr. Vine bkz. aynr yazar, Felsefi Soruiturmalar; <;eviren: Haluk Ban~can, istanbul: Metis Yayrnlan, 2007,·s. 100 ve devamr. · 10 Bkz. Yusuf Karadavi, islam Hukuku Evrensellik·Siireklilik; <;evirenler: Yusuf l~rcrk-Ahmet Yaman, istanbul: Marifet Yayrnlan, 1997. Yazann bu eserde islam
54 • SOnnet Sosyolojisi
islam dunyasmda genelle~en bu tip bir iddianm, islam'm evrenselligi iddiasmm, biraz bilinc;siz ve isteksizce de olsa kan1ksanarak ortuk bir ~ekilde okurlara dayatllmasmm arkasmda modern toplumun deneyimlerine verilen epistemolojik ayncahk vard1r. Bunun bir ayncahkhmd1rma ol;:~rak nitelendirilmesinin nedeni, kabaca, Musluman yazarlann islam'm inanc;lann temell.eri (insanlann sosyo-politik ili~kilerinde gorunur olur bu temeller) ve bu temellerin meydana getirdigi politik ili~kiler yerine dogrudan inanc;larla sorunlu oldugunu imleyecek ~ekilde kurumsalla~t1rd1klan modern islam du~uncesinin izledigi esastan yoksun seyirdir.
Son zamanlarda tarih, dil ve insan benligi, doga ve insan uygarllgmm hakikati konusunda kritik edilen veya yogunla~llan en belirgin sorunlar olmu~lard1r. Daha ac;1k bir ifadeyle, bilimin as1l i~levi art1k, insa.n ile doga, yani dil (kuram) ile dunya arasmdaki ili~kileri ve bu ili~kilerle nesnelle~me olanagl · bulan mumkuri gerc;eklik bic;imlerinin betimi olmaya dogru gitmektedir.11 Oiel olarak Saul A. Kripke, tam da buna
hukukunun diger hukuk sistemlerine gore uygulama evrenselligini tartr~trgr pasajlar kimi 'zaman olduk~a ilgin~le~mektedir. Mesela kitab1111 bir yerinde, eiKaradavi, islam hukukunun yayilr~rnl· ve diger hukuk sistemlerine gore daha evrensel oldugunu belirttikten sonra bir delillendirme onciilu olarak ~u hukme sanhr: "Oysa islam hukuku 14 aSirdrr uygulanmaktadrr ... " (bkz. s. 32-33) Kitabm orijinal ba~hgmdaki ·~eriatO'I-islam' vurgusuna yogunla~rhnca, eserin orijinal adr $eriatii'l-isltim: Huluduhti ve saltihuhti li't-.tatblk p kiilli zemtin ve mekon'drr, durumun vehameti artmaktadrr. Evrenselligin yanh:~ anla~rlmasr bir yana burada frkrh da modern bir kavrayr~la ozell~irilmekte ve belli ki bOtOn politik ve toplumsal ili~kilerden soyutlanmaktadrr. Burada bizi ilgilendiren bu eserin i~leyi$ tonunun modern insanlarrn deneyimlerine verdigi onemle beraber bu'deneyimleri bilgiyle ili~kilendirme dizgeselligidir. 11 Thomas Kuhn'un onerisi bu savr dogrular niteliktedir: Bki. Thomas S. Kuhn, The Structure of Scientific Revolutions, Chicago: The University of Chicago, 2. Basrm, 1970. Ayrrca bkz. Thomas Kuhn, The Road Since Structure, editorler James Conant ve John Haugeland, Chicago: The University of Chicago Press, 2000. Yazar hem ana eseri olan birincisinde hem de se~me yazrlarmdan olu~an ikinci kitapta, bilimsel devrimler olarak kavranan bilgi sr~ramalarrnrn toplumsal durumlarla ili~kisini bir tOr mukadderlige baglarken alternatif bir baglam olarak paradigma ve ~ozOimeyi onermektedir. Buradaki kavrayr~ta
SOnnet Sosyolojisi • 55
yonelik bir saru~turma ic;erisindedir.12 Bu yazarm Adlandtrma ve Zorunluluk'ta bir araya getirilen kanferanslardaki
i~leyi~inin salt felsefiligine aldamlmamahd1r; c;i..inki..i seyir boyle degildir. Oil (kuram) ile gerc;eklik arasmdaki ili~kiler
den dagaya yonelik 'bilimsel' diye nitelendirilebilecek daga
bilimlerinde gori..ini..ir alan c;1kanmlar teorik fizikte de bundan farkh bir durum sergilemez. Kuantum elektrodinamiginde tabiat1 sac;ma almakla suc;layan fizikc;i Richard Feynman'm tavn bunu artaya kaymaktad1r.13 Bi..iti..in bu orneklerde go-
• ri..ini..ir alan ~ey, ozel bir terminalajiye ait almayan bir anlamda psikalajik felsefeden ba~kas1 degildir. Bilginin ve bilginin meydana getirdigi mi..imki..in bir yap1t alarak dilin ve ki..ilti..iri..in temel kaynag1 durumunda alan insani edimler boy
lelikle sorunun adag1 durumuna gelmi~lerdir. iyice di..i~i..ini..ildi..igi..inde sarunsanan esas algunun ashnda hayatm kendisi aldugu fark edilebilir. c;:i..inki..i insani deneyimleri meydana getiren olgular dizisi veya algusalhgm var alu~ bic;i'mi tamamen insan ya~ammda ic;erilir. Bu _nedenle Martin Heidegger, Varflk ve Zaman'da 'varhk'm neligi i..izerine temellendirdigi
ve boylece insanla baglant1h her dagal ili~kinin nesnesine bir varhk-ad1 takt1g1 saru~turmasmda, bu sarunun tamamen insani bir sarun oldugunu ve bu sarunun anlamlandmlmasl
nm da var almakta alan insana di..i~en bir gorev veya alanak aldugunu belirtmi~tir.14 Boylece aym yaza·r tarafmdan, 'ke~fedilen' kavram1yla ic;selle~tirilerek 'varolan1 ke~fetme' etkinligine ahnan ihakikat'15
, bilginin temel kaynag1 ve i~lev
tarih, toplum ve bilim arasmdaki kar~1hkh ili~kilendirmelerde paradigmanm ·anemli bir i~levi bulunmaktad1r. u Bkz. Saul A. Kripke, Adlandlfma ve Zorunluluk; c;eviren: Berat A~1l, istanbul: Litera Yaymc1hk, 2005. · u ·~akir Kocaba~, Fizik ve Ger~eklik, istanbul: KOre Yaymlan, 2. Bas1m, 2002, s. 15 ve devam1. 14 Martin Heidegger, Varlik ve Zaman, s. 462-463. Varltk ve Zaman'da i:izellikle 'Dasein' kavrammm iiiQzyonuna aldanmamak veya kendini kapt1rmamak gerekir. 15 Martin Heidegger, Varltk ve Zaman, s. 232-243 ile s. 271-272.
56 • SOnnet Sosyolojisi
olanag1 durumundaki insan deneyimlerinin varolu§ bakl
mmdan anlamland~nlmas1 ve belki sistematik kategorilendirilmesinden ibaret olmaktad1r. Bu da insan deneyimlerinin epistemolojideki oneminin yam s1ra bir zihin-insan ya§aml c;:atl§kiSI problemini gundeme getirmektedir.
insan Akh ile Ger~ek Ya~am Arasmdaki Uyu~mazhklar
' insan zihniyle gerc;:ek ya§am arasmda onanlamaz veya
aras1 bulunamaz bir uc;:urum .bulunmaktadlr. Felsefi soru§turmalann veya eri genel manada bilimlerin ustlendikleri rol ashnda bu arayl bulma c;:abasmdan ba§kci bir §ey degildir. ~unku hayatm varolu§salhk bic;:imleri, insan .deneyimleri uzerinden yuruyerek dil ve kl.iltl.ire vanld1gmda, hie; de anla§llabilir veya en azmdan dile getirilebilir degildir.16Burada
c;:ok ilginc;: bir aynnt1 uzerinden devam edildiginde durum daha iyi anla§llabilir. Yuzlerce ylld1r genelde vahiyle insan akh arasmdaki ·uyumsuzluklar veya c;:atl§kllar uzerinde durulurkeri hayatm gerc;:eklikleriyle insan zihninin mant1ksal yapiSI ve mant1ksal i§leyi§i arasmdaki ili§kilerin olumsuzlugu goz ard1 edilmi§ gibidir. Bilimsel kuramlann veya tarihin belirli bir ozgullugunde ideolojilerin yapmaya c;:ah~tlklan §ey, insan deneyimlerinin varolu§salhg1yla hayatm dogalhg1 arasmdaki uyumsuz gerginlikleri c;:ozumleyebilme sistematik aray1~1na
dayanml§tlr. insan zihninde her §ey, ~avramlar ve olgular, terimler ve deneyimler birbirleriyle son derece uyumlu ve sistematiktirler. Fakat ya§ayarak varolan insim her defasmda bu uyumun veya sistematikligin bireysel ve toplumsal hayatta varolmad1g1n1 fark eder. Bu durumun insam bazen aklm
16 Ludwig Wittgenstein, Tra'ctatus, s. 171-172. "6.521: Ya~am sorununun r;ozUmu, bu sorunun yok olmasmda gorulur. (Bu yuzden degil midir ki, uzun ~uphelenmelerden sonra ya~amrn anlamrnm ar;rkhk kazandrgr insanlar; sonradan bu anlamm nede bulundugunu soyleyememi~lerdir.) 6.522: Dile getirilmeyen vardrr gene de. Bu kendisini gosterir, gizemli olandrr o." ilgint; alan, bu cumlelerle tasawufr;u dilegetiri~ arasmdaki yakmhktrr. imam Gazzali'nin ki~isel seruvenini anrmsamak it;in belli ki bundan daha iyi bir vakit yoktur. Bkz. GazZali, el-Munktz mine'd-dalal, Beyrut:. MuessesetU'I-KUtObi's-Sekafiye
1 1987.
SOnnet Sosyolojisi • 57
bir kriter ol_arak yogunla~tlnldlgl bir doneme itmesinin yanmda kimi zaman da, t1pk1 ~imdi oldu~u gibi, insanm daha once dr~salla~trrdrgr gizemle ilgili unsurlara atmasmm anlamr burada sakhdrr. Din de hayatm dogalhk ontolojisiyle ilgili bir sistematik anlamlar dizisini imlemektedir ashnda. Dinin dogmatikligi, akhn mantrksalhk dogmatikliginden c;ok farkh bir ic;eriklige sahip degildir. insan her zaman di.izenli bir ~ey ister. Bunun anlam1, hayatla ilgili dogru kurallann varhgma yonelik ~iddetli gereks.inimin insamn varolu~ dogalhgmda
• ic;eriliyor olu~udur. Bu bakrmdan akll ile din veya insan zihniyle vahiy arasmda bulundugu sanrlan uyu~mazl1k ashnda insan akllyla hayatm kendisi veya gerc;eklikleri arasmda mevcuttur.
Bilginin anlamr,.insan deneyiminin ozgi.illi.igi.ine ve daha ziyade hayatla ilgili kurulabilen evrensellik kavrayr~ma gore ~ekillenir. insan deneyimlerinin ozel ve biricikligi kar~rsmda bir kuraldan veya birc;ok kurahn meydana getirdigi bir sistematik diziden soz edebilme olanagr c;ok krsrthdrt. Burada ~i.ipheci tavra yonelik herhangi olumsuz bir itham, bu onemli sorunun i.izerini ortemez. <;i.inki.i ~Gphecilik, esas soruna odaklanmanm verdigi bir arayr~m ozneyi metodolojik bir gereksinim olarak ula§trrdrgr yerdiri fakat burada niyet, ~Uphe tavnmn ozel olarak deneyimlendirilmesi degildir. insan zihni, belirginlige ve ongoruye egilimlidir. Bu nedenle dogal ya~amm kendi u·nsurlan arasrnda ve insan deneyimlerinde istikrarlr bir devamhhg1 ongori.ir. Ne var ki, c;ogu zarhan hayat, kendisinde ve ili~kiye gec;ilen unsurlanyla olgusalla~an insan deneyimleri ic;erisinde sistematik bir belirliligin veya nedenselligin bulunmadrgmr kabule zorlar insanr.17 Bu du-
17 Ludwig Wittgenstein, Tractatus, s. 93 ve devam1. "5.133: BiltOn sonut; ~•karma a priori olup-biter. 5.136: Gelecegin olaylanm, bugunklilerden sonut; olarak ~Jkaramay1z. Nedensel baglant1ya inan~. bat1l inan~rr." Kar~rl.a~trrmak i~in bkz. Ludwig Wittgenstein, Felsefi Sorusturmalar, s. 98 ve devam1. "199: 'Kurala uymak' ded!gimiz ~ey, yalmzca bir ki~inin, ya~amrnda yalmzca bir kez
58 • SOnnet Sosyolojisi
rum, deneyimlenilen insanilik bak1mmdan insan zihnini bir
umutsuzluga suruklememeliyse de sure~ bunun aksine i~ler. insan deneyimlerinin izledigi herhangi akli bir temel bulu
namaz ve insan «;:ogu zaman aslmda hayatla arasmda uzanan derin diyalogsuzlugun veya uyu~mazhgm farkma vanverir.18
Gunluk deneyimlerin oznelligi, ya~amm in~an akh kar~l:
st.ndaki agtrhgmdan kaynaklanmaktadtr. Burada nesnellik ve
bilgi i«;:in herhangi bir temel bulabilmek olduk~a gu~tGr. Vine de insan deneyimleri ve bu deneyimlerin olgusalla~ttrd1g1 , varhgm bir bannak buldugu dilin kendisi bilgi ve bilimler i~in son derece onemli olur. Bu nedenle i«;:erisinde bulunulan donemde epistemoloji, dilin ontolojisiyle ilgili bir soru~turma durumuna da gelmi~tir. Bu nokta, MusiGman aydmlann ~ikkatlerini «;:ekmesi ve muhakkak anlayabilmeleri gereken bir noktadtr. Bir baglam deneyimi olarak islam sunneti, aktlla ya~amtn ger~ek likleri arasmda varolan uyu~mazhklarla
ilgili.'hem ger~ek~i bir kuramsalla~t1rma hem de ger~ek~i bir deneyimdir. Burada ozel olarak varhk anlay1~1 veya olgusalhk
bi~iminin onetni talidir, esas kritik baglam deneyimlerin kendisinde i«;:erilmi~tir. Bir varolu~ toplumsalhg1 olarak 'Muslumanhk'tn Sunnet deneyimleri ve bu deneyimlerin bannak
olarak yerle~tigi klasik dil (sembolle~tirme ve imleme bi«;:imlerinin tumuyle), MusiGman entelektuele bir referans olu~turabilecek niteliktedir. Hayatla ilgili bir bilgi i<;in salt «;:1k1~
noktas1 olmamas1 gereken Sunnet, aslm~a vanlacak yer de degildir burada. c;unku hayat i~in herhangi evrensel bir kurallar dizisi mevcut degildir. Bu baktmdan her ~eyden once
bayatm, manttksal veya otomatik bir sure~ olarak algtlanmamast gerekir.
yapabilecegi bir ~ey olabilir mi? Ve bu, 'kurala uymak' ifadesinin gramerine ili~kin bir nottur dogal olarak." . 18 Ludwig Wittgenstein, Felsefi Saru~urmalar, s. 102-107. Yazann burada (madde 220); nedensel belirlenmi~likle mant1ksal belirlenmi~ligi birbirinden ay1rarak aklllle hayat1n uyu~turulamayacagm1 one si.irdi.igi.ine kanlylm.
SOnnet Sosyolojisi • 59
Sunnetin Neligine ili~kin Bir itiraz: Sunnet Modern Bir Sorun Oegildir
insanlrk durumu (veya insanltk hali), hayatla ilgili olduk~a ilgin~ bir aynntrdrr.19insanrn neligi veya varolu~unun 6zel kendiligindenligi i~in en faydah veri budur. insan, salt 'insan olmakhgr'nr en iyi ve belki sadece 'insanhk durumu'nda deneyimler. Bu nedenle insanlar hayatla ba~ ba~a br rakrldrklannda her ~eyi gorurler ve i~te bu anda hayat uzerine konu-
• ~ulanlar ne eksik ne fazla olur. En mumkun islam gelenegi olarak Siinnet de boyledir, Muslumanrn insanltk durumu
sGnnettir as!rnda. Gunumuze degin islam tarihine bir de bu gozle bakrldrgrnda her ~ey ne eksik ne fazla daha iyi anla~rlabilir qlur. Bu nedenle sunneti sorunsarken dikkatli davranmak gerekebilir; ~unku ger~ek hayatta hi~bir ~ey salt ya~anrlan andan i~aret degildir ve entelektuel, zihninde sunneti guncellerken tarihselligin olumsuzluklannrn kurbanr olabilir. SOnnet ic;:in bir evrensellik soz konusuysa eger, bu kesinlikle' insanltk durumuyla alan ili~kisinden dolayrdrr. Hz. Peygamberin ~ag.da~larmdan sonraki nesillerin ve sonra daha sonraki nesillerin gunumuze degin once Peygamberin sunnetinden (uygulamalanndan}, sonra hadislerinden, daha sonra sahabe kavillerinden ve sonra kendilerinden bir onceki neslin deneyimlerinden faydalanmak istemelerinin en temel nedeni burada bulunabilir.20 Sunnetten soz edi~in mutlaka
19 Bkz. Hannah Arendt, insan!lk Durumu; <;eviren: Bahad1r Sina ~ener, istan· bul: lleti~im Yaymlan, 2. Baskt 2003. Varolug:uluktan etkilenmi~ olmakla bera· ber bu eser, modern ya~amm bOtun toplumsal orgutlenme bi~imlerini arka planlanyla beraber verir. Antik Yunan kOitOrOne yap1lan abart1h ve ·biraz efsanevi at1flar olmasa eserin ~imdi oldugundan daha kaliteli bir i~leyi~e sahip oldugu soylenebilirdi. Fakat burada eseri ammsamak faydahd1r. 20 Bkz. Vehbe Ziihayli, Usiilii'I·Fikhi'f.islami, Dima~k (~am): Dariii'I·Fikr, 14. Bask1, 2006, c. I, s. 402-403. Burada zikredilen me~hur Muaz b. Cebel hadisinin yam srra HGiefa-i Ra~idin'in ilkl Hz. Ebu Bekr'in hOkum verme tarzmdan soz edilir ki, bu, tam da burada sozu edllen $ilnnete ili~kln bir fikir edinmek i~in yeterlidir. Hz. Ebu Bekir i~in MOsiOmanlann deneyimlerinin toplamr olarak Siinnet ve ortak MiisiOman akrl son derece onemliydi. Delillerin s1rah ve giizel
60 • SOnnet Sosyolojisi
modernligi yok saymas1 gerekmez elbette; fakat modern Bat1'nm ve modern Mi.isli.imanlann deneyimlerinin de insan- ·
Ilk· durumu bak1mmdan imlamland1nld1gl, bilinebilen her ~eyiyfe tarihin salt bir devam1 olarak islam'm Sunneti olabil
digi kadar varolabilir. Bugi.inki.i ku~ak i~in onceki modern ve modern-oncesi deneyimler ne kadar anlamllysa, olabildigi kadar varolabilen islam Si.inneti sonraki ku~akl~rda da bu denli anlamlandmlabilir. insan/Jk durumu, goz oni.inde bulunduruldugunda ya~anllan hi~bir ~ey bo~una degildir ve asllnda islamlann tGmi.i bir anlamda Siinnettir; fakat daha sonraki ku~aklann bunu yorumlayabilr:neleri isl.ami gelenegin deneyimlerine deger vermek bak1mmdan daha isabetli olur. Bu baglamda di.i~i.ini.ildi.igi.inde Siinnet, salt modern bir
sorun degildir. Buna gore si.inneti modernlik bakn:rundan sorunla~t1rmak da hatall kavranabilir; ~i.inki.i Siinnet, asllnda aram1zda ~ok fazla zamanm bulundugu bir bitmi~ donem degildir, tersine bugi.ine degin devam ede gelen islami deneyimlerin toplam1d1r.
Modern donemde gi.ini.imi.ize degin si.ireklilik gosteren
hatall bir tutumun aynmma buradan sohra vanlabilir. Modernlerdeo Mi.isli.iman olan ya~arlar, genelde, insan/Jk durumunu ~ok fazla goz ard1 etmediler belki; ama bir esas olarak da di.i~i.inemediler. insan/Jk durumunun bir esas olarak goz oni.inde bulundurulmasl demek, di.inyanm olgulann toplammdan ibaret oldugunu unutmamak demektir burada. Bu da, Mi.isli.imanlarla ilgili tarihte her ne varsa her birinin islami ve aslmda me~ru bir anlammm oldugunu demeye gelir. Politik mi.icadel~ler de i~erisinde bulunmak i.izere, felsefeyle ve tasawufla (bu kapsamda islami tarikatlarla),
mezhep~ilik veya ba~ka bir kurumsal anlay1~la ili~kisi bulunan her ~ey asllnda zaten islam'm mallyd1. Tarihte veya gi.i-
anlat1m1 i~in klasik bir ornek kaynak olarak Serahsi'nin usul·i f1k1h eserine de mGracaat edilebilir. Bkz. Ebu Bekr Muhammed es-Serahsi, Usu/ii's-Serahsi, Beyrut: DarG'I-Fikr, 2005, s. 216 ve devam1.
SOnnet Sosyolojisi • 61
numuzde islam dedigimiz dunya, Musli.iman olgusalhklann toplamrndan ba~ka bir ~ey degildir. Bu bakrmdan butun Musluman deneyimlerin onemli bir yeri vardrr her ne hak
kmda konu~uyor olursak olallm. islam Sunneti, MOsluman insanhk durumundan ba~ka bir ~ey degildir. Ne var ki, ki~iye ozel idealle~tirilmi~ islamlar, ashnda islam'r ifade edemezler, en iyi ihtimalle 'islami takva' anlayr~r kapsamrnda di.i~i.inOIdOgi.inde i.itopik bir nitelikle vanlmak istenilen yer olarak bir deger ifade edebilirler. Bir de 'akhn' kazandrgr modern ic;eriklerle, ozellikle 'akla uygunluk' adrna hie; de 'akla uygun
olmayan' ~eyler yaptr. Mi.isli.iman aydrnlardan bazrlarr. Konumuz ac;rsrndan en kritik olanr ku~kusuz tarihten kopanlarak kavranrlan ve belirli bir zamansal arahkla srnrrlandrrrlarak yeniden anlamlandrnlmaya c;ah~rlan Nebevi Sunnet'ti. MOsIOmanlann belirli bir tarihten sonra askeri ve politik arenada guc;sOz duruma dO~meleri onlann salt dini durumlarryla ili~kilendirilerek, varolan islami deneyimlerin as1/ islam'a aykrrr
oldugu ve tekrar ilerlemek ic;in islam'rn dogru anla~rlmasr gerektigine ili~kin birbirine benzer temalar modernligin ba~rndan beri i~lenmektedi~ zihinlerde ve maalesef gi.inOmuzde Musli.iman bireylerin bi.iyi.ik bir c;ogunlugu hala bu kavrayr~r kanrksamr~ bulunmaktadrrlar. Olabilecek tek Tann olarak
Allah'rn Mi.isl.i.imanlann bu dunyaya egemen olmalannr sorunsanmasr gerektigine ili~kin 6rt0k bir varsayrmrn burada
fark edilemiyor olu~u gerc;ekten GzucOdur. Bu dO~unsel sOrecin kendi tarihinde, Musluman cografyanrn politik ko~ullarrnr tamamen muhalif olmas·r gereken dO~unceye brrakmr~ olmasr, burada anrmsandrgrnda, insanrn akhna ba~ka ~eyler de gelebiliyor. Burada SOnnet, mumkun ve tarihte var olmu~ . .
bi.iti.in Mi.isli.iman insanllk durumlarrnrn degil de sadece Pey-gamberle hayat bulmu~ ilahi bir 'akla gore ya~am'r imleyen deneyimlerin toplamrdrr. Bu ne~enle 'cahiliye Araplarr' da entelekti.iel bakrmdan aciz olarak kavranrlrrlar21 ve islamirn
21 Cahiliye donemindeki 'Muallakat-1 Seb'a'mn (Yedi Levha olarak Arap cahi-
62 • Siinnet Sosyolojisi
ilk emrinin 'oku'22olmas1, her halukarda, bilimi, ·teknolojiyi ve uygarhg1 bir emir olarak i!;eren ilahi bir i~aret olarak anla~lhr. Kur'an-1 Kerlm'de en !;Ok ge!;en yuklemlerin akhn turevleri oldugu goz onunde bulundurularak, Muslumanlann aklllann1 az kulland1klan i!;in geri kalm1~ olduklan, bu nedenle Sahih Siinnet'in ortaya !;lkanlmas1 gerektigi savunulur. Bo.ylece 'Sunnet'i anlamak' modern bir konu olarak sorunla~tmhr ve entelektuel etkinliklerin bir k1sm1 buraya yonlendirilir. Esas kaynag1 Kur'an-1 Kerlm ve Sunnet (Hz. Peygamberin akla uygun uygulamalan sadece) iken, denilir, Musluman olgusalhklann veya deneyimlerin ne gibi bir anlam1 olabilir? ilgin!;tir belki; ama islam, bu iki temel kaynaktan once ancak bu Musluman olgusalhklar veya deneyiml.erle anla~1labilir ve islam aslmda once bun/aria ba~lar. 'Atalar kultu'ne ilahi mudahaleyi sureklile~tiren ayetler referans ahnarak burada entelektlielin zihni de kan~tml1r.23 Burada Allah'_m antropolojik bir Tann objesine donu~turi.ilerek ontolojik 'bir diyalogun i!;ine sokuldugunun ve Muslumanlann ileri gitmesine hasredilmi~ bir etkinlikle butun bu !;lkanmlann hatah oldugunun ay1rtma varamayan yazarlar, hayat/a ba$ ba$a kaldtklarmda aslmda bir ~ey soyleme olanagma sahip degillerdir. <.;:unku modernlik ba~ka bir' hayatt1r ve burada insanltk durumunun tad1 da bi!;imi de ah~1lm1~
Kur'an-1 Kerlm ve akllh Sunnet'e gore epey farkhd1r. insan akhyla hayat arasmdaki gerginlikler veya uv.u~mazhklar biraz zihinlerinde olsayd1 belki bu yazarlar, ayn1 hatay1 tekrarlamazlardl; fakat bu hata da geldigimiz noktada bizim i!;in anlamh olmal1d1r.
liye ~iir malzemesinin elit ornegi), Antik Yunan filozoflanyla, Ksenophanes, Herakleitos, Parmenides ve ba~kalan, kar~11a~ttnld1gmda iki tarafm da·entelektiiel ~iirlerinin felsefi bir tak1m ozellikler bannd1rd1g1; fakat sadece Antik Yunanhlarmji/ozofolarak kavramld1klan gorUIOr. Bu gayet ilgin.; bir aynnt1d1r. 22 Kur'an-1 Kerlm, Alak suresi, 96/1. 23 Mustafa lslamoglu, 0~ Muhammed, istanbul: DO~iin Yaymc1hk, 15. Bask1, 2009, s. 131-134.
SOnnet Sosyolojisi • 63
Pek !;Ok ornekten soz edilebilir gibi gorunuyor burada; !;l.inku betimlenen kavray1~ bi!;iminin istisnas1 !;Ok az gibi. Yusuf ei-Karadavi ve Muhammed Abid ei-Cabiri'den ba~layarak dunyanm farkll cografyalanndan veya Turkiye'den pek !;Ok akademisyen veya yazar aydm bu betimlenen kapsamdadlr.24 Fakat bunlardan Mustafa islamoglu'nun 0~ Muhammed adli eseri, hem temel iddias1 hem de i!;erigi bak1~ mmdan, kaynaklannm !;e~itliligi ve aslmda soyledigi hi~bir ~ey olmadtgt i~in uzerinde durulmaya en lay1k eser olarak
• alinabilir. Mustafa islamoglu, bu eserin tarihte bir benzerinin bulunmad1g1n1 ve eserin Hz. Peygamber ve Nebevi Sunnet'i anlamay1 sistematikle~tirmi~ tek eser oldugunu belirti-. yor?5 Eserin hemen ba~mda, teblig gorevini yerine getirdigine dair c;:agda~1 . Muslumanlardan onay alan Peygamberin bu olaydaki sozlerine ya.zann kendi misyonunu ekleyerek, kendisinin bu tebligin onayc1s1 konumunda gorulmesi gerektigine okuru ko~ulland1rmasm1 i!;eren duygusal cumleler
24 <;ok fazla i:irnek verilebilir; ama bazllanna deginmek bir fikir vermek i~in yeterli gibi gorilnuyor: Yusuf Kardavi, Siinneti An/amado Yontem; <;eviren: BOnyamin Erul, Kayseri: Rey Yaymc1hk, 2. Bas1m, 1993; Muhammed Gazzali, es-Siinnetii'nnebeviwe beyne eh/i'l-fikh ve ehli'l-hadis, Ozellikle Turkiye'deki benzerlerine kaynakhk etmesi bak1mmdan Muhammed Abid ei-Cabiri, Arap-islam Aklmm 0/u~umu; <;eviren: ibrahim Akbaba, istanbul: Kitabevi, 3. Bask1, 2001; Muhammed Abid ei-Cabiri, Arap-islam KiiltiirOnOn Aktl Yaptst; <;evirenler: Burhan Ki:iroglu, Hasan Hacak ve Ekrem Demirli, istanbul: Kitabevi, 3. Bas1m, 2001; Tilrkiye'den baz1lan; Ya~ar Nuri OztOrk, Kurdn'daki islam, istanbul: Yeni Boyut Yaymlan, 11. Bas1m, 1995; Ya~ar Nuri Ozturk, islam Nastl Yozla#trtldt, istanbul: Yeni Boyut yaymlan, 2. Bas1m, 2000; Mehmet Gi:irmez, SOnnet ve Hadisin Anla~tlmasJ ve YoriJmlanmasmda Metoda/oji Sorunu, Ankara: Turkiye Diyanet Vakf1 (TDV), 1997; Mehmet Erdogan, Vahiy-Aktl Dengesi Apsmdan SOnnet, istanbul: Marmara Oniversitesi ilahiyat FakUitesi Vakf1 Yaymlan (iFAV), istanbul 2001 ve i:izellikle Mustafa islamoglu, Vf Muhammed. Bu i:irneklerin tOmunde benzer bir tema hakimdir. Tumunde i:incelikle ve i:izellikle geri kalmt~ltk ve ileri gitmek i~in an/a~tlmast gereken i:irtuk olarak yazann savlarm1 belirler. Ya~ar Nuri Ozturk'iln ve Mustafa islamoglu'nun eserleri i:irneklerin bu baglamda en a~1nlan olarak ortaya ~1karlar. 25 Mustafa islamoglu, Vf Muhammed, s. 224. Burada tamamen yeni oldugu belirtilen eserin okurda uyand1rd1g1 beklentileri sonraki sayfalarda hayal
· kinkhgma ugratt1g1 si:iylenmelidir.
64 • SOnnet Sosyolojisi
ashnda. eserdeki entelektliel derinligin bir betimini vermek ic;in yeterlidir. <;unku ilerleyen s~yfalarda yazar, bu eserdeki en temel etkinliginin, Muslumanlann Peygar:nbere dair dogru yolundan sapmt$ tasawurlannm duzeltilmesi oldugunu bel_irtmektedir.26 Bu eserde ve genelde gorUien tipik bir yanh~, islam'm temel sorununun inanc;larla oldugunu ve yanh~ inanc;larla sava~llmas1 gerektigini savlayan du~uncedir. <;unku boyle bir okuma, insanltk durumunu goz ard1 eden bir okumad1r ve ba~ta politik ve ekonomik ili~kiler olmak uzere insanltk durumuyla ilgili pek c;ok ozgul baglamln ihmal edilerek boylelikle islam'm hic;le~tirilme (iddias1zla~t1nlma) olaslhgl bulunmaktad1r. Yani sanki Hz. Peygamber'in gelmesinin esas nedeni, insanlara olanakh tek Tann olarak Allah'tan soz ederek onlan bu inanca zorlamakm1~ gibi algllan1yor.27 Oysa insanltk durumu goz onunde bulunduruldugunda, Hz. Peygamber'in Ostlendigi toplumsal rollin i~levi, inanc;lardan c;ok inanc;lann temellerine yogunla~1r ve politik, ekonomik ve kultOrel duzenlenmi~liklerde (olgusalhklarda) gorunur alan yanh~larla dogr_udan ilgilenir. Bu ilgilenme sadece akli degildir; bu ilgi gerekli bedeli odemeye onceden raz1d1r ve bu bedel c;ogu zaman politik duzenle dogrudan ili~kilidir. Zaten insanlann iktidar ve kultOr bic;imlerine kan~mayan, toplumsal varolu~ esaslanna mudahale etmeyen bir peygamberin toplumdan d1~lanmasmm bir anlam1 olmazd1. Ote yandan 'a~1r1 yuceltmeci' bir peygamber alg1smdiln soz eden bir eserin/8 butun bir islam gelenegini, kelam, f1k1h, hadis ve ba~ka klasik ilimleri ele~tirerek .peygamberi yanh~ anlamakla itham etmesi29
, ardmdan· Musluman toplumlann en temel sorunlanmn peygamberi Yilnh~ anlamak oldugunu savlayarak, askeri ve siyasi bak1mdan geri ka/may1 bununla ili~ki-
26 Mustafa islamoglu, 0~ Muhammed, s. 127-128. 27 Mustafa islamoglu, 0~ Muhammed, s. 38-40. 28 Mustafa islamoglu, 0~ Muhammed, s. 17 ve devam1. 29 Mustafa islamoglu, 0~ Muhammed, s. 204-220.
Sun net Sosyolojisi • 65
lendirmesi olduk~a az makul bir aynnt1d1r. Bu ve diger eserlerde gorunur alan ah~1lm1~ bir yanh~ da, herhangi bir tecrubi veya sezgisel delil getirilmeksizin Kur'an-1 Kerlm'in Ostunlugunden ve mukemmelliginden soz edilmesidir.30 Eserlerin bunu, Musluman okurlann1 duygusal olarak tatmin etmek i~in mi yoksa MusiOman olmayan okurlan ikna etmek i~in mi yapt1g1 belli d~gildir. Kur'an'm icaz1 sorunsahnm derinligi bir tarafa3
\ Kur'an'la ilgili mukemmellik iddialan yeteri kadar dogrulanamad1gmda ve ontolojik Ostunluk bir varsay1m ola-
, rak dayatlld1gmda, butun ek iddialar bu varsay1ma giydirildiginde, nitelikli ve akh . ba~mda okurlar i~in olduk~a tehlikeli durumlar ~1kabilir ortaya. Muhammed Abid ei-Cabirl'nin Arap-islam Aklmm Ofu$umu adl.1 eserindeki mites-logos dikatomisiyle buyuk bir olanak buldugunu du~Onen Uf Muhammed, son bolumunde, Muslumanlan ileriye gotiirecek temel iddiasm1, yol rehberini, Hz. Peygamber'in ~ahsiyetini ve sunnetini dogru anlamanm yolunu ortaya koymu~ olmak i~in Hz. Peygamber'in bildik ozelliklerini birer ba~hk olarak ahp i~ler?2 Buna gore Hz. Peygamber, aslmda insan alan, Allah'm bildirdiklerini insanlara ileten, onlan uyanp onlara dogrulan ogreten ve ornek alan bir peygamberdir. Bunlan okuduktan sonra hayatmda insanflk durumu bak1mmdan ne tOr degi~iklikler ya~ad1g1n1 okurlara sormak ve yamtlannm argumantasyon analizlerini ~1karmak gerekir; fakat bu yazlnm yazannm eserde temeffendirilmi$ i5e yarar bir sorunla5-
30 Mustafa islamoglu, Uf Muhammed, s. 109-114. 31 Osman Karadeniz, ilim ve Din Apsmdan Mucize, istanbul: Marifet Yayanlan, istanbul1999. lcaz konusunda bu esere muracaat edilebilir. Eser, Bakillarii ye Ibn Hazm gibi baza onemli islam din bilginlerinin icazan tarihselligine goturecek bir takam gorO~Iere sahip olduklarma bile haber vermektedir (s. 204). Ku~kusuz boyle bir konu, degerlilik me~ruiyetinin anlamana farkh ~eylerle dolduran her toplum i~in degi$ebilecek nitelikte bir sorunlar kOmesi banndardagandan sorunla~tarmalarda ve i~leyi~lerde dikkatli davranmak elzemdir. Herkes, Kur'an'm nazmandan etkilenmek zorunda degildir veya biitOn tarihlerde sadece bu husus ikna olmak i~in yeterli olmayabilir. 32 Mustafa islamoglu, Uf Muhammed, s. 223 ve devama.
66 • Sun net Sosyolojisi
t1rma ve ~oziimleme bulamad1g1 belirtilebilir. Bu esere gore
islam tarihi, bir yanfl~ anlamanm, yozla~manm me~rula~lnlmasmm ve gerilemenin tarihidir ve bunu kavrayabilmek ~u
anda ya~ayan Mi.isli.iman bireylerin en temel sorunland1r.
Amlan ve i.izerinde biraz durulan eserin en temel kusuru,
modern deneyimleri, hayatm gen;eklerini, insanhk duru~u
nu ve islam geleneginin ontolojik bi.iti.inci.illi.igi.ini.i goz anOn
de bulundurmaks1zm, yazann zihninde idealle~tirdigi duygu
sal bir dizgiye okuru ta~1mak istemesinde goruni.ir olur. Bu
bak1mdan eser, herhangi gen;ek~i bir sorunla~t1rmada bu~
lunmamakta ve ya~an1lan hayatm sorunlanyl~ ilgili dogru
dan veya dolayh herhangi bir sav getirmemektedir. TOrkiye
~artlannda bu eserin binlerce bask1 yaparak entelektOel bir
doyum i~levi gordi.igU goz onOnde bulundurulursa, si.innetle
ilgili MOsiUman sorunla~t1~malann ne seviyede olduklanna
dair gene! b.ir fikir edinilebilir. Digerlerinin, sozgelimi Yusuf
e_I-Karadavi'nin Siinneti An/amado Yontem adh eserinin de,
0~ Muhammed'ten temel sori.mla~t1rma, iddia, ~ozOmleme ve i~leyi~ bak1mmdan ~ok farkll olmad1klan belirtilmelidir.
TUmUnde sOnnet, modern hayatta tarumlanmas1 gereken
islami bir unsur olarak alg1lamr ve bu algmm epistemoloji,
ontoloji ve ba~ka bilgi alanlanndaki, modern deneyimlerdeki
geli~melerin temel sorunlann1 fark etme konusunda olduk~a
aciz kald1klan soylenilebilir. <;UnkO modern insanni bilgi an
layl~l, bilgi edim ili~kisini konumlandlrn:ta bi~imi, ahlak ve
ger~ek hayat alg1s1 hem gUnden gi.ine degi~mekte hem de
gitgide daha sorunsal bir kimlige bOri.inmektedir. Varolu~u,
. dili, kOitUrU, dogruyu,. iyiyi, gOzeli, kutsal1 ve ozellikle hakika
ti temellendirmeksizin · bu tOr i~leyi~lerin modern insana
soyleyecegi bir ~ey olmad1g1 gibi modern MOsiUman a~lsm
dan da ger~ek~i bir etki olas1hg1 k1s1tlld1r. <;UnkO ·modern
MUsiUmanlarm en temel sorunlan, buna Allah'm varllgmdan
zaman zaman ku~ku duymak da dahildir, deneyimler
dolay1mmda olgusalllklarda i~erilir ve hayatm ger~ekliklerine
Silnnet Sosyolojisi • 67
gonderme yapar. Ne var ki sunneti anlamada yontem kapsamrndaki eserler genelde bu sorunlara deginmezler.
Modern Donemde islami Sunnet Toplumsalhgmm Te
mel Sorunlan
islam olgusalllklanntn toplam1 olmak yerine ahnan Peygamberin sunneti modern bir sorunla~t1rmaya konu olamaz; ama modern Musluman olgusalhklann bir toplam1 olarak yeni deneyimler olduks:a modern bir .sorunsald1r. Politik ve ekonomik elveri~sizliklerin yam s1ra daha once betimi yapllan sunneti anlamada yontem metinlerinin dolay1mrnda gers:ek hayatla ba~ ba~a kalan Musli.imanlar, ya~ad1klanm herhangi bir esastan yoksun deneyimlemek zorunda kahrlar. islami. yorum metinleri dolay1mmda i.iretim ili~kilerinden olduks:a yaht1lrru~ pir islam alg1sma mecbur edilen inananlar, burada bir i.itopya haline gelen sozi.im ona 'ilahi evrensellik'i, ya~amm modernle~mi~ gers:eklerinin is;erisinde var etme sorumluluguyla kar~1 kar~1ya kahrlar. insanftk durumu
bak1mmdan arada kalm1~ bir varolu~salhgtn olgusal bir deger haline geldigi bu noktada bireyin zihnindeki dinsel gerginliklerin bir s:etelesini tutmak gi.is;le~ir. Boylece Mi.isli.iman toplumsalhklar, insanltk durumu bak1mmdan ashnda bir iddias1 bulunmayan ve modernlikte kurumsalla~manm (medeni ya~amm) herhangi bir yerinde soz sahibi olamayacak bir duruma evrilirler. Tipik bir modern olgusalhk olarak tOketime adapte olmak seri.ivenin dogrudan bir sonucu haline gelir ve insanltk durumu bak1mrndan ozel olsa da sOnnet soz konusu oldugunda me~ruiyeti olduks:a problemli modern etkinlikler <;1kar ortaya. Boyle bir toplumsal durumda, Hayrettin Karaman'rn yapt1grnda gori.inur oldugu gibi, isrami di.izenden ziyade teolojik bir dunya etkinligi (H1ristiyanlann engizisyon deneyimleriyle ilgili dogru veya yanh~ olarak abartll1 aktanlan korkuns: ya~antllara gonderme yapar) olarak algllanmas1 toplumsalla~ml~ $eriat't~n soz edebilmenin
68 • SOnnet Sosyolojisi
hi~bir anlamr yoktur.33 <;i.inki.i Mi.isli.imanlarrn $eriat'i imleyebilecek herhangi medeni (kurumsal) bir modern deneyimleri yoktur ortada, dahasr kurumsal deneyimlere evrilmeyi saglayacak toplumsal varolma di.i~i.incesi bile yeterince geli~memi~tir. Boyle orneklerde tamamen uygunsuz politik ve
ekonomik ku~atrlmr~lrklar ve ~aresizlikler kar~rsrnda onadr islam'la imlenen orgi.itlenmelerin siyasi bir gi.i~ elde edi~leri~
hatalr bir kavrayr~la, islam toplumsallrgrnrn di.inyada soz sahibi olmasr olarak anla~rlrr. Sure~ kendisini tamamlayrp da sonu~ta bir ~ey ortaya ~rkmadrgrnda Mi.isli.imanlara kalan yine karamsar dinsel gerginlikleri di.i~i.ince ve metin konusu yapmaktan ba~ka bir ~ey olmaz. Burada deginilmesi gerekli onemli bir olgu da Mi.isli.iman toplu·msallrk di.i~i.incelerinde sonu~lara verilen abartrlr degerdir. Sonu~ta bir ~eyin ortaya ~rkmamasr, daima, kendilerini otekile~tirenlerin aleyhine hep devam edecek bir rantm elde edilemeyi~i olarak kavra
nrlrr ve modernlikten once oldugu gibi modernlik .i~erisinde de deneyimler boyle salt di.inyevi (sekuler) · bir baglamda krymetlendirilir.. Oysa sonucun anlamr seri.ivenin ozgi.il i~erilmi~liklerinin Mi.isiGman ozbilin~lenmeye ve insanltk durumuna alan katkrsrna gore ~ekillenmeliydi. Bu baglamda Musli.imanlarrn islam'r unutmu~ olduklarr srk~a doni.ilerek i~lenen bir temadrr; ama bu da .hatalrdrr. Her ·ne ~ekilde olursa olsun butun islami niyetli ya~antrlarrn islam si.innet
olgusalhgrnda bir degeri vardrr; fakat artrk bu ya~antrlarrn
Muslurnan aydrnlarr insanltk durumu bakrmmdan hayatrn ger~ekleriyle ilgili esaslar dolayrmrnda bir soru~turmaya ltmesi gerekmektedir. Boyle bir soru~turma a~rsrndan da deneyimlerin kendileri' olarak olgusallrklann ~ok buyuk bir degeri vardrr. Bir anlamda esaslar Gzerine du~uni.i~G saglayacak unsur o/dugu gibi alan her ~eydir.34 Yalnrz ·burada
33 Modern i~leyi~lerden hatah bir ornek olarak bkz. Hayrettin Karaman, 'islami DOzen', Yeni $afak, 31.12.2009. 34 Ludwig Wittgenstein, Tractatus, s. 15, (1.0: Di.inya. oldugu gibi olan her ~eydir).
Si.innet Sosyolojisi • 69
aydmm anlayamad1g1 veya yeterince r;ozumleyemedigi ayrmtllarda, t1pk1 ibn Sina'nm bir zamanlar fiziksel bazl .konularda yapt1g1 gibi35
, ki~isel durumunu belirterek susmay1 tercih etmesi en guzelidir. ·
Burada bir olgusalhk bir;im durumu olarak deginilmi~ modern MGsluman deneyimlerin baz1lanna ornek vermek belki de zihnin arada kalm1~hgm1 somutla~t1rmak baklmlndan yerinde olabilir. Boylece Japonya modernle~mesinin
, hayranhk verici aynntllanndan soz ederek Japonya'nm dogu ir;in yeterli bir model olu~turdugunu i~leyenlerin durumlanridaki kusur da daha· iyi takip edilebilir olur.36 Halihamda gorunur olan MGsiGman deneyimlerin olgusalhk bir;imleri bak11111ndan sorunlu olu~u, benzer bir tak1m olanaklardan mahrum oldugu lr;in bun/an gormeye onceden ko~ullanm1~
birr;ok yazar tarafmdan s1kr;a ele~tiri konusu yap1lmaktad1r.37
Fakat bu ele~tirelliklerin insanl1k durumu bak1m1ndan ozgGI bir kavray1~a sahip bulunduklanm veya yerinde bir r;ozum-
35 Bkz ibn Sina, Kitabu'~-~ifd Fizik I; <;eviren: Muhittin Macit-Ferruh Ozpilavc1, istanbul: Litera Yaymc1hk, 2004, s. 155. Bu yazar, me~~ai (peripatetik) geleneklerin varolan felsefi UrUnlerinden birini ortaya koydugunu hemen eserin ba~mda soyleyerek, kendini ve di.i~i.incelerini c;ok anla~1labilir bir bic;imde konumland1rd1gl Fizik'inde, mek§nla ilgili tart1~malara ve geli~tirilen ~ozumleme onerilerine yer verdigi bir boli.imi.in sonunda, gerekli bUtiin kritikleri yaparak ele~irelligini ortaya koyduktan ve gerekli itirazlanm dile getirdikten sonra, tamamen c;oziimlenmesi gOc; bir gor~Un oldugunu; ama bunu kabul etmedigi halde, bOtUriUyle ifade etmekten de geri durdugunu, belki ileride bu gorO~U tamam1yla kavrayabilecegini belirterek ki~isel anlamas1mn henUz son bir yorum yapmak konusundaki yetersizligini itiraf eder. " ... [Bu i~i] belki de bir ba~kas1 kavrar." der ibn Sina sonunda. 36 Japonya'mn bilim ve teknolojideki geli~mi~ligi s1k s1k islenilir ve burada gerc;ekten Japan gelenegiyle devam halindeki ozgOI ko~ullann yaratJid1g1 iddia edilir. Bir ornek olarak bkz. George Basalla, Teknolojinin Evrimi; <;eviren: Cern Soydemir, Ankara: Ti.ibitak Yaymlan, 1996, s. 114-116. Belki yakmlarda <;in Halk Cumhuriyeti'nin siyasi ve ekonomik yOkseli~iyle ilgili modelle~irmelere de tan1k olmaya yakm1zd1r. 37 ihsan Eliac;1k'm baz1 eserleri bu konuda ornek olarak izlehilebilir: itikad Ozerine, istanbul: Bengisu, 1995; Islam ve Sosya/ Degl~im, Istanbul: Bengisu Yaymc111k, 2. Bas1m, 1995. Yakmmalara bir ornek olsun diye boyle bir ornek sec;ilmi~tir, yoksa bu yazann ele~tirelliginde bir derinlik aranmamahd1r.
70 • SOnnet Sosyolojisi
Ierne yapabilmi~ olduklanm soyleyebilmek gu~ti.ir. Deneyimlerdeki kusurlann varhgm1 iktidar veya kurumsalla~ma eksik
liginin yam s1ra MusiUman bilin~lenmedeki yanh~hklar gibi baz1 nedenlere indirgemek de aslmda yerinde ve yeterli
degildir. ~unku bu tur indirgemeler, ger~ek hayatla ilgili ozgUI bir kavray1~a sahip bu!unmad1klanndan bir ~ekilde
Muslumanca yolda olmak i~in ge~erli ~lternatifler onermekten aciz kahrlar. Modern orneklerden en bariz olan1, eko
nomik ko~ullan her ne ~ekilde bi~imlenmi~ olursa olsun Musluman bireylerin dunyevi ko~ullar olarak tUketime
adapte olmak ~abasmda olmalannda gorunur olur. Dunyada
bir gu~ olma idealinin islamile~tirildigi bu ornekte MusiUman bireyler insaniligin kirlenmi~ unsurlanm da dogalla~tl
rarak islamile~tirebilmektedirler. Ba~annm kutsanmas1, zenginligin ogutlenmesi, guzelligin k1~klrt1lmas1 ve ozgur akhn
ele~tirelligi gibi ba~hklar altmda bireyler, seruvenin niyete gore degil de sonuca referansla anlamland1nlmasma, bu
dunyadan bazllarmm ekonomik adaletsizlikten nasiplenmesi pahasma zengin i~ adamlannm tatil yapmasma, islami du-·
yarhhklann zedelenmesi riskine ragmen kadmm guzel olmas1
gerektigi ·alg1sma ve butunsel bir insanhk durumu kavrayl~lnm otelenmesi ihtimaline kar~m ozgur akhn diyalektigine
. ikna edilmi~lerdir. Boyl~ce cinselligin ve zevkin toplumsal i~erilmi~ligi gibi tamamen dunyevi (sekUier} deneyimler
Musluman olgusalhkiann ozleri haline geliverirler. Muslu
man bir evli hamm, a~km yuceligine inanarak e~i d1~mda bir erkegi hayatma alabilir ve MOsluman gen~ k1zlar kapanma- .
nm estetigi dolay1mmda t1rnaklanm pekala uzatabilir ve daha guzel gorunmek i~in kuaforlerde gezinebilirler. Bunlar
zaten bilinen ve esaslara ~ok dokunmayan orne·klerdir. Daha esash bir ornek modernligin toplum dl~lna attlklannda, yani
modern.insanhgm me~ruiyet sm1rlannm ontolojisinden ~lkanlabilir. Teror olgusu bunun guzel bir ornegidir. islam'daki
'fitne' kavram1, sozgelimi, terorle e~anlaml~ndmhr. Terorist
SOnnet Sosyolojisi • 71
olarak algllanllanlann insan/1k durumu bak1mmdan varolu~sal soru~turulmalan bedeline katlanllmaks1zm Musllimanlar da aykm eylemleri ter6rle nitelendirerek birilerini terorist
olarak betimlemeye 6nceden hamd1rlar. lrk~1 veya eylemci bir i~erikle dunyanm farkh bolgelerinde normal seyrinde de~am eden toplumsa l hayat1 tehdit eden insanlar, Muslumanlarca da, insan olmahga aykm bulunurlar. Kendi toplumsalhklannda bir tak1m taleplerle toplumsal ya~am1 modern bir s1g1nt1 yoluyla tehdit edenler, modern insan!Jk du-
• rumu bak1mmdan anlamland1nlamazlar burada. Bunun yeri. ne ·Musli.iman bireyler. tehdit altmda alan kendi ya~amlanna yogunla~1r ve liberal ho~gorunun kapsam1 dahilinde du~un
. meye egilim g6sterirler. Bedel odemek insanlann en dogal deneyimleridir aslmda ve insan!Jk durumunun kendini g6stermesi, 6zel olarak islam Sunneti'nin g6runur olmas1 bedel 6denmeksizin milmkiln olmaz. Tum Milsluman bireyler aym hataya du~memekle beraber ~ogunlugun bedel 6demeye bu anlamda raz1 olmad1klan s6ylenilebilir. Oysa ~ok arzu edildigi gibi bir insan d6nemligi olarak modernligin, bir hissedi~ farkhhgmm sonucunda ·mukadder bir kazayla tarihsel dizge kar~1smda yenilerek bir sonraki insan d6nemliginin ba~ lama
SJ ancak bedel 6demenin ontolojisiyle ilgili bir durum olarak ·artaya ~1kar. islam SOnnet toplumsalhgmm s1radan bir kav
ray l~l olmalld1r bu i~aret edilen. Ne var ki, burada verili bir ko~ulland1rmanm devam1 olarak Milsluman aydmlann ve 6znelerin ~ogunlugu, olgusalllgm bu is/ami a/mayan rengine
veya en azmdan islam'1 sanlld1gmdan c;:ok az ~agn~t1ran bic;:imine raz1 olmu~lard1r.
islam Geleneginin Bir Si.innet Olarak Anlam1
Yazmm ba~mdan beri insan deneyimlerinin . ne denli 6nemli oldugu ve bu deneyimlerin bilginin, kultl.irun ve tarihin en belirgin kaynag1 durumunda bulundugu ve aynca dilin olabildigi kadar bu deneyimlerin bir olgusalllk zemini
72 • SOnnet Sosyolojisi
oldugu i.izerinde duruldu.38 islam geleneginin hem kuramsal bir i~levselligi bulunan metinler di.izeyinde hem de i~erilmi~ olgusalliklarm dile getirilmesi bak1mmdan i~levsellik kazanan anlat1 metinleri di.izeyinde onemi burada fark edilebilir.
· <;OnkO sonraki ku~aklarm bir hakikat soru~turmasmm verili malzemesi olarak referans alacaklan yer bu metinlerde i~erilir. Bu bak1mdan islam geleneginin bUtOn unsurlan~
olanakli (mOmkOn, olumsal) bir MOsiUmanlik olarak degerli
dir ve Siinnet'in i~erigini bu deger belirler. BOti.in. unsurlar kayda deger bulunmakla beraber, ~OnkO daha once de ge~tigi gibi insanla ilgili hi~bir ~ey yok say1lamaz, ozellikle islami Ehli SOnnet gelenegi, anlamland1nlma dizgesinin belirlenimi . i~in ana unsur olarak kabul edilmelidir. Bunun boyle olmaslnm nedeni, kurumsal islam'm (medeni insan!Jk durumunun)
islam'da Ehli SOnnet geleneginde dile geldigi ger~egidir.
Burada islam gelenegi, olanakli iyi bir sOnnet olarak geri
doni.ilecek bir don.emlik degildir; fa kat sOrdOrOimesi gereken bir islami insan!Jk durumudur. Bu bak1mdan modern kavraYI~Iann ozyeterliligi soz konusu olmakSIZtn bir islami konuyu sorunla~t1rmaya ~ali~mas1 kadar, daha once sOnnetin anlamak objesi olarak modern bir sorun olamayacag1 belirtilmi~ti, bu sorunla~tlrmayla islam gelenegini izlemek ve degerlendirmek de hatali qlacakt1r. Bunun pek ~ok ornegi vard1r; ama sOrekli k1z1~tmlan ve herhangi bir ~ozOme kavu~turulmasl ongorOimeyen bir soru~turma probl~mi ofarak 'kadm' konusu burada anllabilir. Modernlikte kadmlik ontolojisini kavrad1gtn1 onvarsayarak eksik bir kadmlik profili tarihlen-
38 Bkz. Martin Heidegger, '"HOmanizm" Ozerine Mektup', Hiimanizmin Ozii i~inde; c;eviren: Ahmet Aydogan, istanbul: iz Yaymcll1k, 2002, s.37-95. Bu yazar, ozet bir dile getiri~le 'dil, varhgm evidir' der boiOmOn hemen ba~mda (s. 37, sonra tekrar s. 60). insamn aktOelligi:olarak insanltk durumunu i~leyen bu eserde Martin Heidegger, insan deneyimlerinin olgusalhg1yla varolu~un ozu arasmdaki esaslara dair felsefi bir ili~kilendirme giri~iminde bulunur. Veri gelmi~ken belirtmekte fayda vard1r: Yazar, Varhgm [bir Tann olarak] ozellik/e Ailah olmad1gm1 belirterek Muhyiddin-i Arabi' den aynhr (bkz. s. 57).
SOnnet Sosyolojisi • 73
dirmesi bak1mmdan islam gelenegini inceleyenler bulunmaktadlr ki, burada genelde yap1lan, islam sOnnet geleneginin bir kadm sorununun bulundugunu soylemeye gonderme yapan zihinsel etkinliklerdir. lslam'm kadma verdigi oneme dikkat !;ekmek, gelenekte bunun aksinin bulundugunu gostermeye ~abalamak veya ba~ka tOrli.i bir yol izlemek bu olgunun durumunu degi~tirmez.39 thel olarak bu konuda· islam Ehli SOnnet gelenegi kritik konusu yap1labilirken bu yol tutu~un ontolojik gereksinimleri ve ko~ullan Ozerinde du-
, rulmaz. Vine de belirtmek gerekir ki, islam Ehli SOnnet gelenegindekf herhangi bir unsur, baglr bulundugu insaniJk du
rumundaki ozgul ~artlardan ve insanl1k durumu a!;Jsrndan ger!;ekten ne soyledigi anla~llmadan buraya ta~mmamalrd1r. Bundan da once .modernlikteki herhangi bir unsuru sorunla~tlrmaya merkez alrrken modernligin insaniJk durumunu
ke~fetmi~ . olmak gerekir. islam gelenegi, bu tOr orn.eklerin verili k1ld1g1 tlirden bir sorunla~t1rmanm konusu olacak nitelikte bir sun net degildir, belki salt bir· malzeme bile degildir, daha !;Ok insaniJk durumu olanaklr bir yolun en onemli referansldlr MOsli.imanlar i!;in. Bu nedenle tarihte ortaya konulmu~ ve gOnOmOze ula·~ml~ bOtGn islam metinleri, salt insan-hayat ili~kisinin mumkun olgusallrklan bak1mrndan islam hakkmda konu~ma olanag1 soz konusu oldugunda kimi zaman Kur'an-1 Kerlm'in kendisinden daha anla~1labilir olurlar; !;linku aslmda Kur'an-1 Kerlm'deki ayetlere anlam1 ve olgusallrg1 veren islam gelenegidir ve bu kopru olmaks1zrn Kur'an-1 Kerlm'in i!;erigi hi!;bir ~ekilde sorunla~t1nlamaz.
islam'm kutsal kitabrna i!;eriksel bir insanilik kazand1ran ancak MGsiUman olgusalhklann bir toplam1 olarak islam Sunneti olabilir. Sorunla~t1rmanm merkezinde insan akhyla ya-
39 Bu konuda ornek bir ~ah~ma olarak bkz. Hidayet ~efkat Tuksal, Kodm Kor~1t1 Soylemin islam Gelenegindeki izdii~Omleri, Ankara: Kitabiyat, 2000. Kitaba uygun goriilen ba~hk i~erigin bi~imiyle ilgili bir izlenim vermektedir; ama yine de sorunla~rrmalann izledigi metot ve seyir bak1m1ndan incelenmeye miisait bir eserdir bu ~~~~rna.
74 • SOnnet Sosyolojisi
~anrlan hayat arasrnda her an deneyimlenen uyu~mazhklar bulunur da hayatrn kendisi kritiklerin yogunla§trgr esas konu
olursa, buradan SOnnet'in olumsallrgrna dogru bir yol bulunabilir. MOsiOmanlarrn varolu~ toplumsallrklarrnrn veya medeni toplumsal orgOtlenmelerinin (kurumsalla~malarrnrn)
merkezinde bu ozbilin~ bulundugunda, bu yazrda sOnnet sosyolojisi olarak kavranrlan, MOsiOman toplumsalla~madan soz edebilme olanagr meydana gelir. Burada dizgeyi somutla~trrmak i~in islam Ehli SOnnet gelenegindeki E~'arl kelam dunya tasarrmrna yonelik modern ele~tirilere deginilebilir.
E~'arl kavrayr~r hi~ degilse modern tarihlendirmeye gore, bu tarihlendirme de ne ·denli isabetliyse artrk, XI. yOzyrldan
itibaren islami bilgi kuramsalla~trrmalarrnrn odagrnda bulunur olmu~tur ve gOnOmOzde ozellikle imam E~'arl ve imam Gazzall ba~ta olmak Ozere E~'arl kuramcrlar, aydrnlanma epistemolojisinin etkisiyle MOsiOman tarihin geri kalmasmrn
ba~ C!ktorleri olarak modern islami metinlerde yobazlanrrlar. Bu yobazlama tavrr islam hukuku olarak kavranrlmak istenilen islam frkhrnrn onemli bilginlerinden imam ~afii'ye kadar
da geri g6t0r01ebilir.40 Burada gorOnOr olan temel yanh~hk, ku~kusuz, tartr~malarrn salt modern olan dil Ozerinden yOrOtOimesidir·. Deneyimlerin kendi . ozgOI ~artlarrnrn yeniden
kurgulanmasrnrn yanr srra olgusallandrrmalar . modernlik Ozerinden yaprhr ve kuramsal tartr~ma hi~bir ~ekilde ger~ek~i ya~amla baglantrlandrrrlmaz. <;OnkO tartt~mayr yOrOtenlerin zihinlerinde ger~ek hayatla ilgili olgulara donOk bir kuramsal belirginlik mevcut degildir. Dahasr bu yobazlama
40 Ornek bir i~leyi~ ve temellendirme giri~imi i~in bkz. M. Hayri K1rba~oglu, Siinni Paradigmanm Olu5umunda $afi'i'nin RoW, Ankara: Kitabiyat, 2000. M. Hayri Klrba~oglu'nun . hamlaylcl konumunda bulundugu bu eserin tek hedefi, Imam ~afii'ye geri kalmanm bedelini odetebilmektir. Bunun hakSIZ ve ilmi olmayan bir itham oldugu du~unulmemelidir. Ote yandan .benzer bir kavray1~ i~in bkz. Bilal Aybakan, Ftkth ilminin Olu5um Surecinde lema, istanbul: iz Yaymc1hk, 2003. ilkine gore daha s1k1 bir tarihsel takibin bulundugu bu eser de ~afii'yi tarihin bir anlamda temel aktoru durumuna getirir. · ·
SOnnet Sosyolojisi • 75
soru~turmasmm modern ya~amr ve modern dili, modern epistemofoji tartr~malannr ve deneyim-dil Ozerine yaprlan incelemeleri goz ardr ettikleri iyiden iyiye belirgindir. Bunun anlamr ~unu demeye gelir: Modern donemde E~'ari ele~tirmenlerinfn ortaya koyduklan ele~tirilerde bu entelektuel etkinligin saglanabilir ve anla~rlabilir, hayatla irtibath bir nedeni ve zemini_ yoktur. <;unkO bu entelekt~el etkinligin ger~ek ya~amla, yani insanllk durumuyla ve elbette Varllkla
herhangi bir kar~rla~masr, herhangi bir sorunu bulunmamak-, tadrr.41 Burada etkinle~en entelektuel kaygr, herhangi bir
~ekilde insanlann ger~ek ya~amda kar~r kar~rya kaldrklan olgusalhk~ar bOti.inunun arkasmdaki en ternel in~anilikle ili~·kili olmadrgr gibi insanm en temel eylemi olarak ya~amanm gu~lu · gerginligin.e de uzaktrr. Boylece dini metinlerin yorumu meselesi, hayattan ~ok bagrmsrz entelektuel bir merak olarak, esas bir problem olarak sorunsanrr. Bu sorunsamanm buti:in detaylan sOnnet bakrmmdan, yani in_sanllk duru
mu a~rsmdan degerli olmakla beraber i~in esasma yonelik herhangi bir i~erigi yoktur. Bu ~ekilde belirtildiginde aynr yere vanlrr, yani sOnnet sosyolojisinin en onemli epistemolojik temeli islam Ehli SOnnet gelenegidir. Bu baglamda islam gelenegi Siinnetin ken~isi olarak kavranrlmak durumundadrr. Bu kavrayr~, sOnnet sosyolojisinin kimligine bir i~erik kazandrrabilir. Elbette bu i~erik esaslar baglamrnda soz_ konusu olur, yoksa bOtOn deneyimler ozeldir ve yolda bulunarak ger~ek ya~amr deneyimleyen ·bireylerin kendileridir. Burada Siinnete uygunluk da zihnin insanllk durumuyla kav~ radrgr bir ontolojik devamhlrga katkrda bulunmakla olur ki bu da MusiOman oznenin MOsiOman olgusallrga katrlmasr demektir.
41 Belli ·ki bun dan daha iyi bir zaman . yokt:ur Martin Heidegge?i ammsamak i~in: "DO~Onme, Varhgm _evini in~a etmeye ~ahw ki o eve Varhgm i~iraki,
kaderine uygun bir ~ekilde, insanm ozuhden Varl@n hakikatinde bannmasm1 talep eder. Bu bannma 'dunya·da·olma'nm ozii~Or ... " Martin Heidegger, "'Hiimanizm" Ozerine Mektup', Humanizmin Ozu i~inde, s. 88.
76 • SOnnet Sosyolojisi
Bilgi ile Toplumsalhk Arasmda Modern Muslumanlar
Etik baglamrnda bilgi ile edim arasrndaki ili~kinin zorunluJugu uzerine konu~ulabilir gibi gorunuyorsa da ashnda gerfek ya~am soz konusu oldugunda bu ili~kini n olanakh (mumkun) bir e~zamanhhga sahip oldugu belirtilebilir. Bu yazrnrn baglam1 etik olmamakla beraber soru~urmaml) i~erigi boyle bir tart1~maya yabanc1 da degildir.42 Daha once modern islami metinler ozelinde belirtildigi gibi geri kalmanrn ontolojik soykutugu islam'1 yeterince bilmiyor olu~a baglamr. Boylelikle as!llslam'1 veya Kur'an'daki islam'1 bilebildiklerinde Mu.sluman toplumlann i/eri gidecek/eri belirtiJir. Bu ili~kilendirmenin zorlugu kadar sonucun· mevcut oncOlden ~1kanhyor olu~u da zorlamaya dayamr. <;unku oncelikle mant1ksal zorunluluk baglaf!lrnda iki temel hOkum arasrndaki bu nedensellik ili~kisi ispat edilebilecek bir nitelikte degildir. Bilen insanrn mu"tlaka iyi davranmas1 gerektigi onermesi islam soz · konusu oldugunda her ~eyden once ~eytan alan iblis'in deneyimlerinde yanh~land1nhr; fakat yine de aydrnlar, taklidi imamn yetersizligi ve tahkiki imanrn gerekliligi konusunda 1srarhd1rlar. Oysa ger~ek ya~am soz konusu ol~ugunda ozbilincin durumu belirli degildir, dahasl hi~bir sonraki eylem onceden kestirilebilir degildir. Bu olgu, insana ozel durumun belirginle~tirdigi bir belirsizliktir. Bu tart1~ma lann kar~1srnda modern Musluman bireyler de butGn sorunun islam'1 yeterince bilmiyor olu~lannda i~erildigini du~unerek bilince her ~eyin ~ozulecegine inamrlar. Bu ~ekilde modern toplumsalhklar dolay1mrnda .dogru (sahih) bilgi ve bilgilenme mes.elesi, MusiUman zihinlerin odaklandiklan bir sorun olarak olgusalla~1r.
Daha once de temas edildigi gibi, bilgi ve bilgilenme mesel~si onemli bir sorun olmakla beraber hi~bir donemde
42 "Muzik ruhun g1das1d1r." yerine "Muzik ruhun izdu~iimudiir." demek gibi bir
~eydir bu.
SOnnet Sosyolojisi • 77
olgusalhklar veya insanhk durumlan salt bilgi zemininde anlamlandJnlamaz. insan psikolojisi bu ili~kilendirmeyi zorunlu kllabilecek ~ekilde tiimel bir bilimle henuz ic;erilebilmi~ degildir.43 Bilgiyle bilgisizlik arasmdaki ili~kilendirmeler bilmenin soyluluguna. atfen bir anlam kazanabilir, hatta bu zeminde bilginin edimi 6nceleyebilme olanagmdan da soz edilebilir; ama bu ili~ki hic;bir ~ekilde zorunlula~tmlamaz. Bilginin bir guc; olarak kullanJmJyla toplumsal politik ve ekonomik ·guc;: olma arasmda da her zaman zorunlu bir ili~kinin
' bulunmas1 gerekmez. Bunun 6tesinde islam'1 bilebilmeyle hayatta etkin bir guc; olabilme arasmda her .zaman zorunlu bir ili~kiden soz etmek guc;tUr, bu, Hz. Peygamber oncesi nebevi deneyimlerin dogalanna da uymayacag1 gibi sonuca ve ba~anya verdigi degerden dolay1 dunyevile~me olas1hgmJ da ic;inde bar.mdmr. islam'1 bilmek, Musli.iman olmanm dogal bir gerekliligi olarak anla~Jimahd1r, yoksa bu dunyada ileri gitmek veya soz sahibi olmak i~in bir arac; olarak degil. ~unku neticede ba~anh olunamad1gmda hesaplar islam'a kesilebilecegi gibi bir Tann olarak Allah'm ozgur iradesini de entelektUel olarak zedeler. Neticeye muncer baglamlar surec;leri daima parante.ze al1rlar ve burada insani surecin bir ahlaki-etkinlik anlam1 kalmaz. Bu ise hay1r ve ~er kategori
sinde Allah'm murad1 olarak betimlenen islam itikadmdaki . . unsura da zarar verir. Bu zorunlu ili~kilendirmenin yerine bilginin Miis/Umanm dogru yolda o/mas1 ic;in gerekli bir unsur olduguna i~aret etmek daha faydal1 ve yerinde olur. Musluman ic;in onemli olma~1 gereken de budur ashnda,
· yani sadece dogru yolda olmak; . gerisi Allah'a kalmahd1r, ba~ka tUrlu isl~m kozmolojisinin ontolojik zemini de kirlenebilir. Tevekkul de, Allah'tan ba~any1 yaratmasm1 beklemek olmamahd1r, gerekli olanlan mumkun oldugunca yerine getirdikten sonra Allah neyi dilerse ona onceden raz1 olmak
43 Bkz. Hilmi Yavuz, 'Sartre ve Freud', http://dusundurensozler.blogspot.com/ 2008_04_13_archive.html (17.01.2010)
78 • SOnnet Sosyolojisi
olarak anla~1lmahd1r. Ba~ka turlu zihinsel travmalar ya~anabilir ki, gunumuzde Musluman toplumsalhklarda en ~ok
gorunur olan olgu bu tip bir hayal k~nkhgmm toplumsalla~masldlr.
Kurumsalhga yani medeni ya~ama ge~i~ bir ku~aktaki bilgilenmenin dogrudan bir sonucu degildir. Medeni ya~am ku~aklann tarihinin ve olu~an kultGrel birikimin bir urunu oldugu kadar ashnda bir gelenegin devam1d1r. Bu bak1mdan bilgilenme, islam sunnetini edinme uzerine yogunla~arak gelenege dahil olmak bi~iminde olgusalla~mal1d1r. Burada bilgi ve bilgilenme meselesinin onemi soz konusu olabilir; ama yine de bu bilgi ileri .gitmeye ili~kisizdir. MusiUmanlar i~in bilgi, insanlik durumunu daha erken ve daha iyi ·fark edebilmek i~in olmahd1r, yoksa bilgilenmenin ozel dunyevi bir amac1 bulunmamahd1r. Bilginin islamile~tirilmesi meselesinde44 ozellikle bu ris.kin azaltllmasl gerekir. <;unku bilgi, insar]hk durumu bak1mmdan ka~mllmaz bir nitelikte ise zaten islamile~tirilebilir bir durumdad1r ki klasik islam felsefesi, E~'arl ve Gazzall deneyimleri bunun en buyuk delilidir. Fakat kurumsal disiplinler olarak sosyal bilimler modernlik ozelind~ olduk~~ sorunludurlar ve 'din psikolojisi' veya 'din sosyolojisi' gibi uzmanhk dallannm islamile~tirilmi~ligi bu a~1dan problematiktir. SOnnet sosyolojisinde butGn bu sure~lerin ve teimel aynm noktalanmn bir degeri vard1r. <;unku insanla ilgili alan her ~ey, daha once de ge~tigi gibi, degerlidir. Ne var ki, kendi kurumsal tarihinden modernlige uzanan bir sure~te anlamland~nlamayan · bilgi zeminleri, Musluman zi~nin gerekli entelekt!]el i~levselligi bak1mmdan samld1g1
44 Bkz. Ismail R. Faruki, Bilginin islamile§tirilmesi; ~eviren : Fehmi Koru, istanbul: Risale Yaymlan, 4. Bask1, 2001, Bu eser, ashnda samimi bir ~h~man1n iiriinii gibi goriinmektedir; fakat ortaya konulan ilkeler ve ili~kilendirmeler, toplumsal hayatm ak1~kanhklann1 fazJa hesaba katmam1~ gibidir. Bunahm1 besleyen temel etkenlerden say1lan MOsiOmanlarm gorO~sOziOgO kavray1~1 bunu gostermektedlr (s. 29 ve devam1). Vine de eser i~erigi ve i~leyi~iyle bir klasik . olabilecek nitelikte onemlidir.
Siinnet Sosyolojisi • 79
kadar kritik bir oneme sahip olmamahd1r. GOnOmOzde Bat1l1 MOsiOmanlann deneyimleri bu a<;:1dan bir hareket noktas1 olarak ahnabilirse de kurumsalhgm bagh bulundugu politik
ve ekonomik ko~ullar goz ard1 edilemez. Ashnda kurumsal disiplinlerin islamile~tirilmesiyle birlikte bundan once kurumsalhgm .modern bi<;:imlerinin olanakh zeminleri de yoklanmahdlr. Fakat bu, Batll1 bir-ornekliklerin islamile~tirilerek
donO~tOrUimesi anlamma gelmemektedir; <;:OnkO bilginin islamile~tirilmesi tart1~mas1 zaten bunu Ostlenmektedir. Burada modern sorunla~t1rmanm kendi ozgOI baglam1 yitiril
meden insanltk durumuyla ilgili islam'da anlamh bir neticeye vanlabiliyorsa burada bir islamile~meden soz edilebilir. Nitekim Martin Heidegger'le yeniden toplumsalla~an Varhk
Ozeririe soru~turmalann boyle islami bir anlam1 bulunmaktadlr. Ba~ka tOriO bir islamile~menin olanaks1zhgmdan bah
setmek a~1r1 bir iddia olursa da bunu, ~OsiOmanlann bilin<;:li deneyimlerinin ortaya koyabilecegi belirtilerek bu konu baglanabilir. Dolay1s1yla bifgi ve bilgilenme meselesi hem islami bilgilenme baglammda hem de modern bilgilenme
bak1mmdan sorunsan1rken islam i<;:in ozsel ve vazge<;:ilemez olanm bilgi ile edim arasmdaki zorunlu ili~kiler olmad1g1
belirtilmelidir. SOnnet sosyolojisinde bir MOsiOman i<;:in
onemli olan, salt Mus/Uman o/abilmektir ve bu da bilgiden <;:ok hissedi~in dolay1mlad1g1 bir ger<;:ek olgusalhkt1r.
Tarihten Sosyolojik imkana: Si.innet Bir Arahk Olabilir mi?
islam tarihini hem aktOellik bak1mmdan hem de entelek
tOel birikim bak1mmdan ins.anhk tarihinin ozgOI bir durumu, insanltk durumu i<;:in ozel bir deneyim olarak alabilmenin en
elveri~li zemini SOnnet sosyolojisinde yakalanabilir. Burada
toplumsal bir varolu~un mOmkun ontolojik olanag1 olarak Sunnet'in kendisi, daha once d7 belirtildigi gibi, islami insan
ltk durumudur. Bunun anlam1, Hz. Peygamber'in hadisleri ve
islam f1kh1 baglammda bir i~levsellik ve i<;:erik kazanan Nebe-
80 • Siinnet Sosyolojisi
vi Si.innet'in modern donemde kategorilendirilerek deger
lendiriliyor olu~unun yanh~hgma vanr. Yani islam ilim veya kurumsalla~ma etkinliginde ozel anlamda Si.innet i~levselligi
kazanm1~ uydurma hadisler de dahil ki.ilti.iri.in bi.iti.in unsurlan degerli hale gelir ve hadisler bu yeni entelekti.iel etkinlik
te, modernlige gore veya modern etk~nlerin itmesiyle hadis ilminin kendi terminolojisinin kullan1lmas1 ·yoluyla islam
a~1smdan 'anlamh' ve 'degerli' olanlar ve boyle olmayanlar ~eklinde Slnlfland1nlamaz. Bu s1mflamanm evrensel ilmi kav
rayl~a herhangi bir anlamh katk1s1 soz konusu olamaz. <;;:i.inki.i
modern ki.ilti.irde olduk~a yitirilmi~ islami anlamlann ve dizgelerin geri getirilmesi klasik islam ki.ilti.iri.ini.in bi.itun unsur
lannm bir arada degerlendirilmesiyle mumkun olabilir. Bunu saglayan en temel s1gmak elbette hayatm Musluman zihni
bannaks1z b1rakm1~ olmas1d1r; ~unku modern doriemde, dil de dahil, zihnin bannabilecegi guvenli bir yer yoktur.45 Mus
luman toplumlann modernlikte herhangi bir kurumsalla~ma
deneyimlerinin olmamas1, elbette bu daha ziyade politik ko~ullann olumsuzluguyla ili~kilidir, Musluman zihinlerin
kurumsal (medeni) du~unmelerine olanak vermez, bu bakimdan Musluman entelektuelin zihinsel etkinliginin ban
nakslz kald1g1n1 soylemek bile fazlad1r; ama modernlikten faydalanarak bir imkan aray1~1na giren nitelikli zihinlerin
varacag1 yer ashnda barmaks1zhkt1r. Burada modern bir di
siplin alan sosyolojinin bir adland1rma i~ih ·uygun bulunmasmm nedeni de toplumsal deneyimlere veriien imtiyazh
yerden kaynaklamr. Bir anlamda insani deneyinilerin bilginin en temel etkinlik alam olmasm1 dogrulayan geli~meler sos
yolojik soru~turmalarla somutla~an felsefi incelemelerde yakalanabilir. Bu bak1mdan islam tarihi butun unsurlanyla,
modernle~me. konusunda travmatik olgusalhklar sergileyen
45 Martin Heidegger'in Varltk ve Zaman'da dille saglad1g1 epistemolojikontolojik guvenligi ludwig Wittgenstein Felsefi SoruFur~alarta bozmu~tur denilse yeridir burada.
Sun net Sosyolojisi • 81
MiisiOman deneyimler baglammda sosyolojik bir imkana
donO~tOrOiebilir. Fakat bunun yolu kesinlikle ·hadis sahas1n1n modernle~tirilerek Nebevi hadislerin sahih olanlannm ay1k
lanmas1 yoluyla elde edilemez; c;Onkii klasik donemde bir etkinligi islam'a uygun k1lan referans, bu etkinligin Peygam
berin sozleriyle kurdugu sahih irtibattan ziyade, modernlige tercOmesi oldukc;a zor olsa da, bir anlamda Peygamberin
manevi etkinlikleriyle kurdugu tarihsel bir ili~kide ortaya <;1kar. Kurumsal dini derecelendirmeler olarak anla~1lmas1
gereken evliya mertebelerinin deneyim bak1mmdan ozgUI
IOgO de burada anla~llabilir olur. Bu yol, yani klasik islam ki.iltOri.inOn gOncellenmesi deneyimi, sonraki bOtOn olanakl1
islami insan!Jk durumlarrn1 onceler. Modern donemde MOsIOmanlann bireysel ve toplumsal manada dert edindikleri
tier neyse, bu, kesinlikle geri kalml~flk olarak somutla~tmlamaz, buradan sonra kendisine bir zemin saglayabilir. Yani bir 1arallk' olarak kavran1labilecek sOre<;, islam kurumsalla~
masmm anlamland1nlmas1 degil de, anlamland1rman1n kendisi 'bile her zaman tarihin Ozerine <;1kt1g1n1 1srarla dayatarak
me~ruiyet kazanan bir cogitoya gonderme yapar, kurumsal anlamlann insanl1k durumu bak1m1ndan anla~llabil!')1esinde
i~levsellik kazanrr. Bu baglamda islam gelenegi, Mi.isli.iman· zihin soz konusu oldugunda, bir Siinnet ve inson!Jk durumu
olarak toplumsal bir olanaga evrilebilir. K1sacas1, MOsli.iman
zihnin gOvenli bannag1 vahiy olmakla beraber Kur'an-1 Kerlm ve Nebevi hadisler dolay1m1nda tarihe bir not olarak di.i~i.ilen
islam geleneginin bi.iti.ini.inde ic;erilmi~tir.
Sunnetin Ontolojik-Epistemoiojik Temeli
Burada, si.innet sosyolojisinde, siinnete ve insan/1k duru
muna, bu dolay1mda insan deneyimlerine yap1lan vu.rgu, bir
temel sorunsallm ortaya <;1karmaktad1r ki bu sorunsal kendisini, 'ontolojik-epistemolojik temel' ifadesinde dile getirebi
lir. Dili ve modern MOsli.iman dizgeleri de iptal. ettikten son-
82 • Siinnet Sosyolojisi
ra ne tGr bir temelden soz edilebilecegi bu sorunsahn ortGk
sorusu ol~bilir. Bu temel yine ancak modern deneyimler dolay1mmda soz konusu olabilir. Yani hayatla kar~1la~mamn
kendisi zihne arad1g1 temeli saglayabilir; ~GnkG akll ile ger
~ek ya~am arasmdaki mant1ksal veya dizgesel uyu~mazhklann aynntllan entelektGel etkinligi bir anlam aray1~1na sGrGk
ler ve ashnda anlamm ozgGIIGgG de burada, yani uyu~mazhkta once bir gereksinim ardmdan bir i~erik olarak bulunabi
lir olur. Somut bir ornek vermek gerekirse Paul Feyerabend'in bilimsel yonteme itiraz1ndaki ana espri burada sak
hdlr. Paul Feyerabend, bilimin ve rasyonalite olarak kavranl
lan ak1lla~t1rmamn da bir gelenek old.ugunu soylerken, hatta bundan once kitabm hemen ba~mda Galileo Galilei'nin GniG
teleskop deneylerini farkh bir dizgeden, orta~ag dizgesini yedegine alarak, ele~tirirken tamamen bu ak1l-ger~ek hayat
uyu~mazhgm1ri farkmda olarak yol ahr.46 Kendisini .Ludwig Wittgenstein, David Hume ve belki imam Gazzali'yle bulu~
turan (ama kesinlikle Rene Descartes'le degil) ortak meto
dolojik se~enek' olarak ku~kuculugun i~levselle~mesi bu yol · aynmmda i~e yarar ve bir anar~ist olarak amlmak ister.47 Bu
yazar da .aym ~eyi, yani tarihsel olaylann ve dG~Gnce-eylem
ili~kilerinin incelenmesini onerir ki, burada yap1lan ~ozGm
lemeler daima ontolojik bir temel olarak varsay1ms1zhga yani anar~izme vanr.48 s·Gnnet sosyolojisinin de en temel
ontolojik-epistemolojik yol-tutu~u esash 'bir ku~kuculuga
dayan1r. Ku~ku duyulan ve aramlan ~eyin kendisinde sakh bulundugu ger~eklik bGtGn olgusalhklann bir toplam1 olarak
insanhk veya dGr]yad1r. insan deneyimleri olarak dGnyay1
46 Bkz. Paul Feyerabend, Yonteme Karil; c;eviren: Ertugrul Ba~er, Istanbul: Aynntr Yayrnlan, 1999. Galileo Galilei'nin deneyleri ve diyaloglanyla ilgili boliim i~in bkz. s. 66 ve devamr. Aynca bilim ve akhn bir ~e~it dizgesel gelenek oldugu soru~rmasr i~n bkz. s. 281. 47 Bkz. Paul Feyerabend, Yonteme Karil, s. 32-37. 48 Bkz. Paul Feyerabend, Yonteme Karil, s. 38 ve devamr.
Sun net Sosyolojisi • 83
veya gen;:ek hayatr, insanltk durum£!nu anlamanrn yolu varsayrmsrzhktrr. <;unku evreni ku~atacak bir ust-ozne yatay tarihsellikte mevcut degildir ve ozne olarak cogitoya yaprlacak bi.itiin gondermeler epistemolojik, hatta ontolojik-· epistemolojik bir dongusellige yol a~ar ki modernligin iflasr tam da bu etkinligin bir neticesidir. Muslumanlar i~in 'vahiy' ust bir ontolojik olanaktrr; fakat bu imkan henuz Mi.isli.imanlar arasrnda bile uzla~rmsal bir anlama sahip degildir. Bu nedenle bir vahiy olarak sunneti anlamh krlacak zemin, ku~
'kuyla sorunsanan ger~ek hayatta verili bir olumsallrk kazanabilir. Musluman entelekti.iellerin vahye yonelik gereksi-nimi ontolojik olarak bile yeterince soru~turamadrklan goz onunde bulunduruldugunda buraya ahnan temelle ilgili itirazlann. once ozyeterliliklerini sorgulamalan gerekecektir. Vine ~n ba~a donmek gerekecek: islam'rn temel kayn·aklan, Kur'an-1 Kerim ve hadislerin yanr srra ve bunlardan once sunnet sosyolojisinin kaynaklan klasik islam gelenegi ve modern hayatta sorunsanan insani deneyimlerin ontolojik insanhk durumu anlamlandrr. Dolayrsryla entelektuelin yapmasr gereken once hayatr anlamaya ~ah~maktr r.
Sonu~ Verine
insanla ilgili alan bi.itiin ayrrntrlar degerlidir ve bu aynntrlar deneyimlerin toplamr olarak olgusalhklarda gorunur olur. Dunyad~ ya~ama etkinli&inin kendisi felsefi soru~turmalann ortak hareket noktasr ola ~elmi~tir. <;unku ya~ryor olmanrn bir ifadesi olarak diinyada varolma veya diinya akrl a~rsrndan anla~rlabilir degildir. l'oplumsalla~maya ve hayatrn kendisinde kar~rla~rlan ivedi problemlere ~ozum bulabilmek i~in bu anlama ~ok onemlidir. islam geleneginde, ozellikle Ehli Si.innet dizgesi olarak E~'ariler'de pu nedenle Allah bir bilgi vermeden insanrn ahlaki sorumlulugundan soz edilemez.4~
49 Bkz. $erafettin Golciik ve Siileyman Toprak, Kelom, Konya: Tekin Dag1t1m, 5. Bask1, 2001, s. 273. "Peygamberlik kurumu ile teklif arasmda s1k1 bir bag
....
84 • SOnnet Sosyolojisi
Modern donemde hem modernle~mi~lerin kurumsal (me
deni) olarak hem de MOsluman toplumlann herhangi bir
kurumsalla~ma olmakstzm dunyada ya~tyor olmayla ilgili
bazen birbirinden bagtmstz bazen birbiriyle kesi~en prob
lemleri bulunmaktadtr. MusiOmanlann temel problemleri,
modern dunyada ya~ayabilme sorunuyla somutla~maktadtr ve bu da islami bir toplumsalla~ma bi~imin.in modernlikle
~att~ktlanna gonderme yapmaktadtr. Burada dinsel olarak
kavrantlan bir dunya tasanmtyla din-dt~t olarak kendini da
yatan bir dunya tasanmmm ~att~malart MusiOman toplum
salla~malarda ~e~itli travmalar meydana getirmektedir ve
bu durum, geride kalm1~ olmayla temellendirilerek esas
sorunun astl islam't yanh~ bilmekten veya anlayamamaktan
kaynaklandtgt one surulmektedir. Bu savda i~lenen temalar
genelde islam gelenegini par~alayarak ve birbir inden olduk- .
~a bagtmstz, tl.imell{kte ahlamstzla~an sorunla~ttrmalar yo
l~yla astl islam'tn yeniden var edilmesine gelip dayantr. Pey
gamberin sunneti de burada anla~tlmayan veya daima hatalr
kavranmt~ bir olgular butunu olarak ele ahntr ve ileriye git
mek i~in sahih bir i~eriklendirme ozendirilerek sunneti an
lamada dogru yontemlerden soz edilir. Peygambere bu den-
li yogunla~tlmasmm nedeni ku~kusuz onun Muslumanlar i~in bir-ve-astl-yeterli-orneklik olmasmda zeminini bulur. Ne var
ki, h~m modernligi insanlrk tarihi baktmtndan an lama bi~imi, hem de Muslumanlann sorunlanyla ili~kilendirilen gerilik ve
ilerilik kavray1~1, lslam't dogru anlamaya· baglandtgtnda her
hangi hakh ve ispat edilebilir bir onculu olmayan manttksal
bir dayatmayla (zorlamayla) kar~1 kar~tyaytz demektir. Sonra
bu bi~imsellik kavrayt~r Allah'tn ozgur iradesiyle diinyayt
sorunsanma ozbi~imini de insanile~tirerek birincil varolu~-
vard1r. Biri olmaymca digeri dO~iinOiemez. Teklif kavram1 nObOwet meselesinden aynlmaz. «;iinkO bunlar birbirinl tamamlar." E~'arilerin kavray1~1 felsefe a~1smdan ger~ekten de ofduk~a kapsamh ve derin bir soru~urmamn OrOniidOr.
SOnnet Sosyolojisi • 85
salhk duzeyinden antropolojiklige indirger. Ashnda MusiUman edimlerin temel ahlaki anlam1 da burada yanh~ kavrantlml~tlr; ~unku onceki peygamberlerin k1ssalannm da gosterdigi gibi inanma eyleminin anlam1, kendini dunyevi ba~anya at1fla ahlakile~tiremez. Bu bak1~ a~1smm yerine sunnet sosyolojisinden soz edilebilir. Sunnet sosyolojisi burada, insanltk durumuyla ilgili islami bir soru~turmanm henuz ba~langlcma ve Musluman baglama tekrar dahil olabilmek ic;in bir ~aba giri~imine kar~1hk gelir. Burada Musluman c;abanm
' bir olgusalhklar butunu, bir olanakh-tarihsel Miis/Uman diinya olarak Siinnet kavr.ammda i~erilir. Sunnet, MusiUmanm insanltk durumudur ve insanhk durumu toplumsal bir 6zdur. B6ylece islam gelenegind~ki bu~un kultGrel unsurlar, tarih~ sel ve· dinsel aynm1 yap1lmas1zm, sahih bir an lama baglamlna giri~ilmeksizin, hatta dogru bir islam alg1sma hi~ girmeksizin varola11 soru~turmamn en 6nemli referans1 olur. Bu referans1 anlamh kllacak olanm modern insan deneyimlerinin arkasmdaki 'hayatla ilgili insan durumsalltklannm' duyumsanmasl oldugu varsay1hr. Bu da modernlikteki her tUrli.i
. eylemin, her turiU insaniligin ne kadai' degerli oldugunu ve bunlan anlamak gerektigini akla getirir. Sunnet sosyolojisi, islam geleneginden gelen insanl1k durumunu anlamanm bir yolu olarak ortaya c;1kt1g1 kadar modernlik i~erisinde olanakh bir Musluman deneyimin imkan1 olarak da varsay1hr. Bu. yol tutu~un MusiUmanlarda olmayan kurumsalla~ma pratigini 6nceleyebilecegi de du~i.inulur. Sunnet sosyolojisinde ana tema, yolda olmanm bir kurahnm olmad1g1d1r ve kurahn veya kurallann her 6zgi.il deneyimde Siinnetle ya~amlan ba~ba~ahgm ardmdan bir defal1gma gorunur olabilecegidir. Burada temel metodolojik oneri, ku~kuculukla kendini belli eder. insanhk durumuna odaklanm1~ ve insan deneyimlerinde varolup da insan zihninin halihamda hissetmek konusunda kimi zaman yetersizlikle,r ya~a~1g1 anlama yogunla~ml~ ku~kuculuk bir esas olarak ashnda hic;bir zaman belir-
86 • SOnnet Sosyolojisi
lenmi~ olmayan Si.inneti ammsar sadece. insan deneyimleri her zaman bir hareket noktasJ olur ve bir-6rnekliklerin niceliginden ~ok niteliksel ~e~itliligi entelektUel etkinligin ti.imel kavray•~m• destekleyebilir. Mi.isli.imanca ya~ama veya toplumsal varolma, sezgisel anlamda mi.imki.in tek Tann olarak varllg1 zorunlu Allah'm surekli bir yaratmas1 oldugu kadar tamamen insani bir deneyimdir. insani olanlar i.izerine du
~i.inebilen di.i~uncenin Allah'• olgusalllklar kar~ 1smda tartJ~
masl en azmdan dil baglammda soz konusu olmamalld•r. Bunun anlam1, Allah'm herhangi bir sahihlik kavray1~1na
mecbur edilmesinin 6rti.ik bir ateizmi bannd1rabilecegidir ve burada en onemli gi.ivenli bannak da kaybolabilir entelektUel zihin i~in. Bu nedenle si.innet sosyolojisi, insani olanlar i.izerine yogunla~1r ve buradan esas.IJ kavray1~lara giri~ir:
Eger bir islam varsa bu da islam geleneginde ic;erilen islam olmalld1r. .Si.innet sosyolojisi bu islam' a toplumsal anlamda Siinnet demeyi uygun bulur. Boylece sOnnet sosyolojisi,
ontolojik-epistemolojik temelini insanltk du~umunda ve tarihsel Mi.isli.iman olgusalllklarm bir toplam1 olarak islam si.innetinde bulur.