13
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR F.Y. BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2013/1798) Karar Tarihi: 22/1/2015

kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr€¦  · Web viewMic.Word. mus1 Muş-şahıs bilgileri ... Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddeleri uyarınca kişilere, medeni hak

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr€¦  · Web viewMic.Word. mus1 Muş-şahıs bilgileri ... Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddeleri uyarınca kişilere, medeni hak

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

İKİNCİ BÖLÜM

KARAR

F.Y. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/1798)

Karar Tarihi: 22/1/2015

Page 2: kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr€¦  · Web viewMic.Word. mus1 Muş-şahıs bilgileri ... Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddeleri uyarınca kişilere, medeni hak

Başvuru Numarası : 2013/1798Karar Tarihi : 22/1/2015

İKİNCİ BÖLÜM

KARAR

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

Başkan : Alparslan ALTAN

Üyeler : Serdar ÖZGÜLDÜR

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

Recep KÖMÜRCÜ

M. Emin KUZ

Raportör : Özcan ÖZBEY

Başvurucu : F. Y.

Vekili : Av. Çetin KAYA

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, Hizbullah Terör Örgütü üyesi olmak suçundan yargılanarak mahkûm olduğunu, isnat edilen suçu işlemediğini, Mahkemece delillerin yeterince değerlendirilmeyerek gerekçesiz bir şekilde karar verildiğini, yargılamanın yaklaşık 13 yıl sürdüğünü, bu nedenle gerekçeli karar hakkı ve makul sürede yargılanma hakkına bağlı olarak Anayasa’nın 36. ve 141. maddelerinin ihlal edildiğini belirterek, yeniden yargılanma ve infazın durdurulması talebinde bulunmuştur.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 7/3/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, 29/3/2013 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bölüm tarafından, 26/6/2013 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına ve bir örneğinin görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmesine karar verilmiştir.

5. Başvuru konusu olay ve olgular 27/6/2013 tarihinde Adalet Bakanlığına bildirilmiştir. Adalet Bakanlığı, görüşünü 26/7/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuştur.

6. Adalet Bakanlığı görüşü başvurucuya 5/8/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup, başvurucu, karşı görüşlerini sunmamıştır.

III. OLAYLAR VE OLGULAR

2

Page 3: kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr€¦  · Web viewMic.Word. mus1 Muş-şahıs bilgileri ... Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddeleri uyarınca kişilere, medeni hak

Başvuru Numarası : 2013/1798Karar Tarihi : 22/1/2015

A. Olaylar

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:8. Başvurucu, Muş Cumhuriyet Başsavcılığının 9/2/2000 tarihli fezlekesi üzerine

Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında “Hizbullah İsimli Silahlı Terör Örgütü Üyesi Olmak, Terör Örgütü Propagandası Yapmak ve Terör Örgütüne Yardım ve Yataklık Etmek” iddiasıyla 23/9/2000 tarihinde gözaltına alınmış, 25/9/2000 tarihinde tutuklanmış ve 19/7/2001 tarihinde tahliye edilmiştir.

9. Başvurucu hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığının 5/10//2000 tarihli iddianamesiyle “Hizbullah Terör Örgütüne üye olmak” suçundan Van Devlet Güvenlik Mahkemesine dava açılmıştır. Açılan bu dava, aynı örgüte yönelik açılmış olan ve 10 kadar davanın birleşmiş olduğu Mahkemenin E.2000/82 sayılı dosyası ile 11/9/2001 tarihinde birleştirilerek, bu dosya üzerinde yürütülmüştür.

10. Başvurucu hakkında, anılan suçtan Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin (5271 sayılı CMK’nın 250. Maddesi ile Yetkili) 13/1/2011 tarih ve E.2000/82, K.2011/5 sayılı kararı ile 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedilmiştir.

11. 10 iddianame kapsamında açılmış olan ve 48 sanığın yargılandığı davanın 199 sayfadan oluşan kararın başvurucu ile ilgili olan kısmındaki gerekçesi şöyledir:

“Sanığın süresi içerisinde 4959 sayılı topluma kazandırma yasasından faydalanma talebine ilişkin İç İşleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 13.09.2004 tarihli yazısında; Şüphelinin Hizbullah Terör Örgütüne katıldığı, bu örgüt adına Muş ilinde faaliyetlerde bulunduğu, şahsın 23.09.2000 tarihinde yakalandığı, örgütte kaldığı süre içerisinde örgüt mensubu, İstihbarat birim elemanı olarak görevler üstlendiği anlaşılmış olup örgütün içindeki konum ve faaliyetleri ile uyumlu şekilde katıldığı faaliyetler hakkında vermiş olduğu bilgileri mevcut bilgiler ile örtüştüğü ancak bu bilgilerin örgütün dağılmasına veya meydana çıkarılmasına neden olacak mahiyette olmadığı değerlendirilmektedir. Şeklinde görüş bildirilmiştir (gerekçe s. 129-130).

Sanık F.'nin 1995 - 2000 yılları arası Hizbullah adlı silahlı terör örgütünün üyesi olduğu, mülkiyeti kendisine ait ancak plakasını dahi bilmediği 34 … plakalı aracı örgüt mensubu A. C.’ye verdiği, bazı şahıslar hakkında örgüte rapor sunduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmış olup… (gerekçe s. 129-130).

…Hizbullah adlı silahlı terör örgütünün sair efradı olmak suçundan aranan sanık F. Y. 23.09.2000 günü Muş Emniyet Müdürlüğünce yakalanmış (gerekçe s. 129-130). Sanık ifadelerinde örgüt üyesi olmadığını, kendisine iftira edildiğini belirtmiş, Hizbullah terör örgütü üyesi olmaktan yakalanan ve Van DGM’de yargılanan sanık A.C.’den ele geçen 34 … plakalı aracın mülkiyeti sanık F. Y.’ye ait olduğu halde sanık F.’in kendisine ait olan aracın plakasını dahi bilmediğini, örgütün üyesi olmaktan daha önce yakalanan A. B.’nin, ‘sanık F.’nin kendi evinde kiracı olduğunu, bu evde ilk önce E.A.’nın oturduğunu daha sonra eve M. R. Y.’nin taşındığını, M. R. Y.’nin de evi F.’ye devrettiğini, kirayı M. R. Y.’nin ödediğini...’ beyan etmiştir.

…Sanık E.’nin 17.01.2000 günü İstanbul ili Beykoz ilçesindeki operasyon neticesi ele geçen diktelerde örgüte köyde bulunan N. T., M. K., F. Y. ve M. Ş. K. hakkında rapor verdiği anlaşılmıştır.

Mic.Word. mus1 Muş-şahıs bilgileri – MİT, MART 1996 belgesinde çok sayıda şahıs hakkında kişisel değerlendirmelerin yapıldığı, değerlendirme yapanlar arasında M. U., M. R. Y., H. D., F. Y. isimlerinin yer aldığı anlaşılmıştır.

3

Page 4: kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr€¦  · Web viewMic.Word. mus1 Muş-şahıs bilgileri ... Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddeleri uyarınca kişilere, medeni hak

Başvuru Numarası : 2013/1798Karar Tarihi : 22/1/2015

Sanık A. C. kolluktaki ifadesinde; ‘… F. Y., B… Köyü sorumlusu olduğunu’ beyan etmiştir.

M. S. A. ve A. C., F. Y. adına kayıtlı olan 34 … plaka sayılı araç içerisinde 30.01.2000 tarihinde yakalanmışlardır.

Hizbullah üyesi M. A. 6.3.2000 tarihli kolluk ifadesinde, sanık F. ile ilgili olarak; ‘A. L.’nin evinde ders yaparken bizim gruba S. M. Ö. ve F. Y. geldiler.’

Hizbullah üyesi E. H. 18.02.2000 tarihli kolluk ifadesinde F. ile ilgili olarak; ‘F. Y.’nin oturduğu evde daha önce Muş Bölge sorumlusu E. A.’nın oturduğunu, E.’nin talimatı ile eve giderek odunluktan silahları çıkardığını, ... F. Y.’nin Muş B… Köyü sorumlusu olduğunu, …A. L.’ye bağlı iki grup olduğunu, bunların bir grubunda da F. Y.’nin olduğunu, kişinin serbest meslek sahibi olduğunu belirtmiştir.

A. B., F. ile ilgili olarak kollukta; ‘M. R. Y.’den kirayı istediğini, kendisinin buradan taşındığını söylediğini ve yerine F. Y.’nin taşındığını, ancak kirayı ondan değil kendisinden almasını söylediğini’ belirtmiştir.

Sanık F. Y.’nin ‘MUŞ /PKK/KONGRA-GEL terör örgütü BİLGİLERİ/NİSAN 1996’ adı altında örgüte bilgiler verdiği ve bunların İstanbul operasyonunda ortaya çıktığı anlaşılmıştır.

Her ne kadar dosya kapsamında sanığın özgeçmiş raporuna rastlanmamış ise de, diğer örgüt üyelerinin hakkındaki beyanları ve sanık tarafından düzenlendiği anlaşılan notlar bir arada ele alınıp değerlendirildiğinde, belirli bir eğitim ve tebliğ sürecinden geçen sanığın örgüt üyeliği konumu hiç kuşkusuz gerçekleşmiştir (gerekçe s. 189-190).”

12. Başvurucunun temyiz istemi, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 20/12/2012 gün ve E.2012/7970, K.2012/15259 sayılı kararı ile reddedilerek, başvurucu hakkındaki hüküm onanmış ve aynı tarihte kesinleşen bu karar 28/2/2013 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş olup, karar gerekçesi şöyledir:

“İlk derece mahkemesinde 19.04.2007 tarihli duruşmada verilen ve daha sonra başka bir mütalaa verilmiş olması nedeniyle CMK'nın 230/1-a maddesi kapsamında görüş niteliğinde bulunmayan mütalaayı hazırlayan Cumhuriyet savcısının temyiz aşamasında dosyayı Yargıtay Cumhuriyet savcısı olarak inceleyip tebliğname düzenlemesine yasal bir engel bulunmadığı gibi, dosya kapsamına göre; tarafsızlığını şüpheye düşürecek bir nedenin de tespit edilemediği anlaşıldığından, duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen bu hususa ilişkin temyiz itirazları yerinde bulunmamış; … Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanıklar …hakkında 4959 sayılı Kanun hükümleri uygulanmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçeleri ile duruşmalı inceleme sırasında sanıklar …müdafilerinin ileri sürdüğü ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin onanmasına…”

13. Başvurucu, 7/3/2013 tarihli dilekçesi ile süresi içinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. İlgili Hukuk

14. 26/9/2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Silahlı örgüt” kenar başlıklı 314. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

4

Page 5: kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr€¦  · Web viewMic.Word. mus1 Muş-şahıs bilgileri ... Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddeleri uyarınca kişilere, medeni hak

Başvuru Numarası : 2013/1798Karar Tarihi : 22/1/2015

“Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.”

15. 12/4/1991 tarih ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“3 ve 4 üncü maddelerde yazılı suçları işleyenler hakkında ilgili kanunlara göre tayin edilecek hapis cezaları veya adli para cezaları yarı oranında arttırılarak hükmolunur. Bu suretler tayin olunacak cezalarda, gerek o fiil için, gerek her nevi ceza için muayyen olan cezanın yukarı sınırı aşılabilir. Ancak, müebbet hapis cezası yerine, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

16. Mahkemenin 22/1/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 7/3/2013 tarih ve 2013/1798 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

17. Başvurucu, Hizbullah Terör Örgütü üyesi olmak suçundan yargılanarak mahkûm olduğunu, isnat edilen suçu işlemediğini, Mahkemece delillerin yeterince değerlendirilmeyerek gerekçesiz bir şekilde karar verildiğini, gerekçenin hukuki ve maddi dayanaktan yoksun olduğunu, suçun maddi ve manevi unsurlarının gerçekleşmediğini, yargılamanın yaklaşık 13 yıl sürdüğünü, bu nedenle gerekçeli karar hakkı ve makul sürede yargılanma hakkına bağlı olarak Anayasa’nın 36. ve 141. maddelerinin ihlal edildiğini belirterek, yeniden yargılanma ve infazın durdurulması talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

18. Başvurucu her ne kadar “gerekçeli karar hakkı”nın da ihlal edildiğini belirtmiş ise de başvuru dilekçesinin tümü dikkate alındığında, şikâyetin özünün “yargılamanın sonucu itibarıyla adil olmadığı” ve “makul sürede yargılanma hakkı”nın ihlal edildiği iddiaları ile ilgili olduğu kabul edilerek, başvuru anılan bu ihlal iddiaları kapsamında ayrı ayrı incelenmiştir.

a. Yargılamanın Sonucu İtibarıyla Adil Olmadığı İddiası

19. Başvurucu, yüklenen suçu işlemediği halde maddi ve hukuki dayanaktan yoksun gerekçe ile mahkûm edilerek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

20. Bakanlık görüşünde özet olarak, Anayasa Mahkemesinin yerel mahkeme kararlarını gözden geçiren dördüncü derece bir yargı organı olmadığı, delillerin kabul edilebilirliği veya değerlendirilmesi gibi konuların öncelikle yerel mahkemeleri ilgilendirdiği, başvurucu hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün gerekçelendirildiği, ortaya konulan delillerin tartışıldığı ve iddiaların Mahkeme tarafından dinlenip incelendiğinin anlaşıldığı, bu konuda takdirin Anayasa Mahkemesine ait olduğu ifade edilmiştir.

21. Başvurucunun, Bakanlık görüşüne karşı herhangi bir beyanı olmamıştır.22. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:

“Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.”

5

Page 6: kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr€¦  · Web viewMic.Word. mus1 Muş-şahıs bilgileri ... Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddeleri uyarınca kişilere, medeni hak

Başvuru Numarası : 2013/1798Karar Tarihi : 22/1/2015

23. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

“Mahkeme, … açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.”

24. 6216 sayılı Kanun’un “Esas hakkındaki inceleme” kenar başlıklı 49. maddesinin (6) numaralı fıkrası şöyledir:

“Bölümlerin, bir mahkeme kararına karşı yapılan bireysel başvurulara ilişkin incelemeleri, bir temel hakkın ihlal edilip edilmediği ve bu ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağının belirlenmesi ile sınırlıdır. Bölümlerce kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.”

25. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 49. maddesinin (6) numaralı fıkrasında, bireysel başvurulara ilişkin incelemelerde kanun yolunda gözetilmesi gereken hususların incelemeye tabi tutulamayacağı, 6216 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında ise açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir.

26. Bir anayasal hakkın ihlali iddiasını içermeyen, yalnızca derece mahkemelerinin kararlarının yeniden incelenmesi talep edilen başvuruların açıkça dayanaktan yoksun ve Anayasa ve Kanun tarafından Mahkemenin yetkisi kapsamı dışında bırakılan hususlara ilişkin olduğu açıktır. Bu kapsamda, bireysel başvuruya konu davadaki olayların kanıtlanması, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması, yargılama sırasında delillerin kabul edilebilirliği ve değerlendirilmesi ile kişisel bir uyuşmazlığa derece mahkemeleri tarafından getirilen çözümün esas yönünden adil olup olmaması, bireysel başvuru incelemesinde değerlendirmeye tabi tutulamaz. Anayasada yer alan hak ve özgürlükler ihlal edilmediği sürece ve bariz takdir hatası veya açık bir keyfilik içermedikçe derece mahkemelerinin kararlarındaki maddi ve hukuki hatalar bireysel başvuru incelemesinde ele alınamaz. Bu çerçevede, derece mahkemelerinin delilleri takdirinde bariz bir takdir hatası veya açık keyfilik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesinin bu takdire müdahalesi söz konusu olamaz (B. No: 2012/1027, 12/2/2013, §§ 25-26).

27. Somut olayda Mahkeme, başvurucu hakkında, dosya kapsamında bulunan sanık ve tanık anlatımları ile diğer bilgi ve belgelerden yararlanmak suretiyle ilgili mevzuat kapsamında bir sonuca varmış ve mevcut deliller çerçevesinde başvurucunun isnat edilen suçu işlediğini kabul etmiş, bu kabulünü makul gerekçelerle ortaya koymuş ve Yargıtay da bu kararın usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek kararı onamıştır (§ 11-12).

28. Adil yargılanma hakkı bireylere dava sonucunda verilen kararın değil, yargılama sürecinin ve usulünün adil olup olmadığını denetletme imkânını verir. Bu nedenle, bireysel başvuruda adil yargılanmaya ilişkin şikâyetlerin incelenebilmesi için başvurucunun yargılama sürecinde haklarına saygı gösterilmediği, bu süreçte karşı tarafın sunduğu deliller ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığı veya bunlara etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığı, kendi delillerini ve iddialarını sunamadığı ya da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının derece mahkemesi tarafından dinlenmediği veya kararın gerekçesiz olduğu gibi, mahkeme kararının oluşumuna sebep olan unsurlardan değerlendirmeye alınmamış eksiklik, ihmal ya da açık keyfiliğe ilişkin bir bilgi ya da belge sunmuş olması gerekir (B. No: 2013/2767, 2/10/2013, § 22).

29. Başvuru konusu olayda, başvurucunun, yargılama sürecinin hakkaniyete aykırı olduğuna dair bir bilgi ya da belge sunmadığı, Mahkemece delillerin değerlendirilmesinin ve

6

Page 7: kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr€¦  · Web viewMic.Word. mus1 Muş-şahıs bilgileri ... Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddeleri uyarınca kişilere, medeni hak

Başvuru Numarası : 2013/1798Karar Tarihi : 22/1/2015

verilen kararın içeriğinin adil olmadığı, gerekçenin yetersiz olduğu şikâyetini dile getirdiği anlaşılmaktadır. Buna göre, başvurucunun iddialarının esas itibarıyla Derece Mahkemesince verilen kararın yanlış olduğuna, delillerin değerlendirilmesinde ve hukuk kurallarının uygulanmasında isabet bulunmadığına ve dolayısıyla kararın sonucuna ilişkin olduğu görülmektedir. Yapılan incelemede, Derece Mahkemesince yürütülen yargılama sırasında başvurucunun, karşı tarafın sunduğu deliller ve görüşlerle ilgili bilgi sahibi olma ve bunlara karşı etkili bir şekilde itiraz etme ve kendi delillerini ve iddialarını sunma konularında bir sorunla karşılaştığına dair bir bulguya rastlanılmadığı gibi, somut olayda dosyadaki bilgi ve belgeler dikkate alınarak yapılan yargılama ve kurulan hükümde ve kararın gerekçesinde herhangi bir bariz takdir hatası veya açıkça keyfi bir durum da tespit edilmemiştir.

30. Açıklanan nedenlerle, başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu, Derece Mahkemesi kararının bariz takdir hatası veya açık bir keyfilik de içermediği anlaşıldığından, başvurunun bu kısmının “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

b. Yargılama Süresinin Makul Olmadığı İddiası

31. Yapılan incelemede, başvurucunun bu şikâyetinin açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek bir neden de bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun bu bölümünün kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

32. Başvurucu, hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturmanın makul süre içinde sonuçlanmaması nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

33. Bakanlık görüş yazısında, AİHM kararlarına atıf yapılarak, yaklaşık 13 yılı bulan yargılama sürecinin makul olup olmadığı konusundaki takdirin Anayasa Mahkemesine ait olduğu ifade edilmiştir.

34. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün olmayıp (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18), Sözleşme metni ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma hakkının somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, esasen Anayasa’nın 36. maddesinde yer verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi de Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı birçok kararında, ilgili hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle, Sözleşme’nin lafzi içeriğinde yer alan ve AİHM içtihadıyla adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara, Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında yer vermektedir. Somut başvurunun dayanağını oluşturan makul sürede yargılanma hakkı da yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil olup, ayrıca davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğunu belirten Anayasa’nın 141. maddesinin de, Anayasa’nın bütünselliği ilkesi gereği, makul sürede yargılanma hakkının değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 38–39).

35. Davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir davanın süresinin makul olup olmadığının tespitinde göz önünde bulundurulması gereken kriterlerdir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 41–45).

36. Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddeleri uyarınca kişilere, medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların yanı sıra, cezai alanda yöneltilen suç isnatlarının

7

Page 8: kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr€¦  · Web viewMic.Word. mus1 Muş-şahıs bilgileri ... Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddeleri uyarınca kişilere, medeni hak

Başvuru Numarası : 2013/1798Karar Tarihi : 22/1/2015

makul sürede karara bağlanmasını talep hakkı tanınmıştır. Suç isnadı, bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar tarafından bildirilmesi olup, kişiye cezai alanda yöneltilen iddianın suç isnadı niteliğinde olup olmadığının tespitinde; iddia olunan suçun pozitif düzenlemelerdeki tasnifinin, suçun gerçek niteliğinin, suç için öngörülen cezanın niteliği ile ağırlığının değerlendirilmesi gerekir. Ancak isnat olunan fiil, ceza kanunlarında suç olarak nitelendirilmiş ve yargılama aşamasında ceza hukukunun kuralları uygulanmış ise, ayrıca bir uygulanabilirlik incelemesi yapılmaksızın, adil yargılanma hakkının kapsamına girdiği kabul edilecektir (B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 31).

37. Başvuru konusu olayda, başvurucu hakkında, “Hizbullah Terör Örgütüne üye olmak” suçundan 9/2/2000 tarihinde soruşturma başlatılmıştır. İsnat olunan suç 5237 ve 3713 sayılı Kanun hükümleri kapsamında hapis cezasını gerektirir şekilde tanımlanmıştır. Bu çerçevede başvurucu hakkındaki suç isnadına dayalı yargılamanın Anayasa’nın 36. maddesinin güvence kapsamına girdiği konusunda kuşku bulunmamaktadır (B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 32).

38. Cezai alanda yöneltilen suç isnatları ile ilgili uyuşmazlıklara ilişkin makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı kural olarak, kişiye bir suç işlediği iddiasının yetkili makamlar tarafından bildirildiği veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama veya gözaltı gibi tedbirlerin uygulandığı an olup, somut başvuru açısından bu tarih, başvurucunun bahse konu suç kapsamında gözaltına alındığı anlaşılan 23/9/2000 tarihidir. Sürenin bitiş tarihi ise, suç isnadına ilişkin nihai kararın verildiği tarihtir. Ancak devam eden yargılamalara ilişkin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını içeren başvuruların yargılama faaliyetinin devamı sırasında da yapılabilmesi olanağı bulunduğundan, değerlendirmeye esas alınacak sürenin bitiş anı bireysel başvurunun karara bağlandığı tarihtir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 34; B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 32). Bu kapsamda, somut yargılama faaliyeti açısından sürenin bitiş tarihinin, başvurucu hakkındaki suç isnadına ilişkin olarak verilen onama kararının tarihi olan 20/12/2012 tarihi olduğu anlaşılmaktadır.

39. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde, yargılamanın konusunun devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı oluşan silahlı terör örgütü üyeliği olduğu, ayrı ayrı 10 iddianame ile açılmış ve 48 sanığı kapsayan birleştirilmiş davada başvurucu hakkındaki iddianamenin ise 5/10/2000 tarihinde düzenlendiği, başvurucunun, soruşturma kapsamında 23/9/2000 tarihinde gözaltına alındığı, 25/9/2000 tarihinde tutuklandığı ve 19/7/2001 tarihinde tahliye edildiği, davanın yargılaması sonucunda 13/1/2011 tarihinde verilen kararın temyiz edildiği ve Yargıtay tarafından 20/12/2012 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.

40. 5271 sayılı Kanun’un öngördüğü yargılama usullerine tabi mahkemeler nezdindeki yargılamaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde karar verilmiştir (B. No: 2012/625, 9/1/2014, §§ 22-45).

41. Başvuruya konu davada yer alan kişi sayısı ve davanın mahiyeti nedeniyle icrası gereken usul işlemlerinin niteliği başvuruya konu yargılamanın karmaşık olduğunu ortaya koymakla birlikte, davaya bütün olarak bakıldığında, somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini gerektirecek bir yön bulunmadığı ve söz konusu yaklaşık 12 yıl 3 aylık yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.

42. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

3. 6216 Sayılı Kanunun 50. Maddesi Yönünden

8

Page 9: kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr€¦  · Web viewMic.Word. mus1 Muş-şahıs bilgileri ... Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddeleri uyarınca kişilere, medeni hak

Başvuru Numarası : 2013/1798Karar Tarihi : 22/1/2015

43. Başvurucu, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilgili Mahkemeye gönderilmesini talep etmiş olup, herhangi bir tazminat isteminde bulunmamıştır

44. 6216 sayılı Kanun’un “Kararlar” kenar başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

“Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

45. Başvurucu tarafından yapılan ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen 198,35 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.698,35 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucunun,

1. Yargılamanın sonucu itibarıyla adil olmadığı yönündeki iddiasının “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönündeki iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

3. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

B. Başvurucu tarafından yapılan ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen 198,35 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.698,35 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine,

C. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,

22/1/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

BaşkanAlparslan ALTAN

ÜyeSerdar ÖZGÜLDÜR

ÜyeOsman Alifeyyaz PAKSÜT

ÜyeRecep KÖMÜRCÜ

ÜyeM. Emin KUZ

9

Page 10: kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr€¦  · Web viewMic.Word. mus1 Muş-şahıs bilgileri ... Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddeleri uyarınca kişilere, medeni hak

Başvuru Numarası : 2013/1798Karar Tarihi : 22/1/2015

10