30
MAHMUT KISA

1. FATİHA SURESİ

Embed Size (px)

DESCRIPTION

KISA AÇIKLAMALI KUR'AN MEALİ'NDEN FATiHA SURESi

Citation preview

Page 1: 1. FATİHA SURESİ

MAHMUT KISA

Page 2: 1. FATİHA SURESİ

﴿١﴾ ��� ��رة ا

1. FÂTİHA SÛRESİ Mushaf sıralamasında

birinci, nüzul sırasına gö-re beşinci sûredir. Yedi âyettir. Mekke dönemi-nin ilk yıllarında, Müd-dessir sûresinden sonra nâzil olmuştur. Peygam-ber aleyhisselâm’a ilk ge-len vahiy, Alak sûresinin ilk beş âyetidir. Daha sonra Kalem, Müzzemmil ve Müddessir sûrelerinin

Page 3: 1. FATİHA SURESİ

ilk bölümleri inmiştir. Bu sûreler henüz tamam-lanmadan, Fâtiha sûresi-nin tamamı bir defada nâzil olmuştur. Buna gö-re, bütün olarak gönderi-len ilk sûre Fâtiha sûre-sidir.1

Fâtiha; giriş, açış, baş-langıç demektir. Kur’ân’ın tertip sıralama-

1 Kur’an’da ilk ve son nâzil olan âyet veya sûrenin hangisi oldu-ğuna dair muhtelif rivayetler şöyle özetlenebilir: Mekke’de ilk nâzil olan âyet, ittifakla Alak sûresinin ilk beş âyetidir. İlk nâzil olan tam sûre ise Fâtiha’dır. İslâm’ı tebliğ emri içeren ilk sûre Müddessir sûresi, açıkça ilân edilen ilk sûre Necm sûresidir. Mek-ke’de son nâzil olan sûre Mü’minûn’dur. Medine’de ilk nâzil ol-maya başlayan sûre Bakara sûresidir. Medine’de son inen âyet, Bakara sûresinin 281. âyetidir. Helâl ve harama dair inen son âyet ise Mâide sûresinin 3. âyetidir. Medine’de en son inen tam sûre Nasr sûresi, ahkâma dair inen son sûre ise Mâide sûresidir.

Page 4: 1. FATİHA SURESİ

sında ilk sûresi olduğu için bu adla anılmıştır. Namazın her rekâtında okunan2 bu sûre, Kur’ân-ı Kerîm’in veciz bir özeti, girişi ve önsözü mahiye-tindedir. Bir bitki tohu-mu nasıl o bitkinin dalla-rını, yapraklarını, meyve-lerini ve diğer özellikle-

2 Rasulullah (sav), “Fâtiha’yı okumayanın namazı yoktur.” bu-yurmuştur. (Buhârî, Ebvâbu’s-Salât, 14; Müslim, Salât, 34; İbn Mâce, İkâmetu’s-Salât, 11; Tirmizî, Salât, 183) Âlimlerin büyük bir kısmı, bu hadise dayanarak namazın her rekâtında Fâtiha oku-manın farz olduğunu söylemişlerdir. Buna göre, namazda Fâtiha yerine başka bir sûre veya âyet okuyanın namazı sahih değildir. Hanefîler ise, “Kur’ân’dan kolayınıza geleni okuyun.” (73. Müz-zemmil: 20) âyetini esas alarak, yukarıdaki hadisi “Fâtiha’yı oku-mayanın namazı tam ve kâmil değildir.” şeklinde yorumlamışlar-dır. Buna göre namazda Fâtiha’yı okumak farz değil, vâciptir. Fâtiha yerine Kur’ân’dan başka bir bölüm okunsa dahî, namaz kemâl yönünden eksik olmakla birlikte sahihtir.

Page 5: 1. FATİHA SURESİ

rini özünde barındıran bir çekirdek programı ise, Fâtiha da Kurân’ın çekirdeği, özü ve esâsı-dır. En meşhur ismi Fâti-ha olup, başka isimlerle de anılmaktadır.3

Fâtiha; Yüce Yaratıcı huzurunda kulun, en iç-ten şükrân ve minnettâr-

3 Fâtiha sûresinin en çok bilinen isimleri şunlardır: Fâtihatü’l-Kitâb veya Fâtiha: Kulluk kitabımızın ilk sûresi olduğu, Kur’ân-ı Kerîm bu sûreyle başladığı için bu adı almıştır. Ummu’l-Kitâb veya Ummu’l-Kur’ân: Kitabın anası, özü; ana kitap demektir. Vayhin temel ilke ve hedeflerini içerdiği için bu isimle anılmıştır. el-Esâs: Dinin aslı, esası demektir. el-Vâfiye veya el-Kâfiye: Her konuda tam ve yeterli olan demektir. es-Seb’u’l-Mesânî: Tekrar-lanan (veya övgü ifade eden) yedili anlamına gelir. Çünkü bu yedi âyetlik sûre, namazların her rekâtında tekrarlanmakta ve yüce Al-lah’a övgü ifade etmektedir. el-Kenz: Ulvî manalar hazinesi de-mektir ki, Fâtiha’yı çok güzel vasfeden bir isimdir. Ayrıca Şükür, Şifâ, Sâfiye, Salât (dua ve namaz), Hamd ve Dua gibi isimlerle de anılmaktadır.

Page 6: 1. FATİHA SURESİ

lık duygularıyla O’na yö-nelişi, O’nun sınırsız merhameti, adâleti, kud-reti, cömertliği, yüceliği önünde saygıyla boyun eğişidir.

Fâtiha; insanı dünyada ve âhirette saadete ulaş-tıran ilâhî kurtuluş reçe-tesi, gönülleri aydınlatan hidâyet meşâlesidir.

Fâtiha; vicdanlara nak-şedilmiş güzellikleri gün yüzüne çıkaran öze dö-nüş çağrısı ve nihâyet, Al-

Page 7: 1. FATİHA SURESİ

lah ile kulu arasında ezelî kulluk antlaşmasıdır.

Fâtiha kulun duası, Kur’ân ise Yaratıcı’nın kuluna verdiği cevaptır. Kul, kendisine doğru yolu göstermesi için Allah’a yalvarır; Allah da duaya cevap olarak tüm Kur’an’ı onun önüne ko-yar ve sanki şöyle der: “Buyur kulum, işte ben-den dilediğin hidayet!” Bu nedenle kişi Kur’ân’ı incelemeye, Allah’tan hi-

Page 8: 1. FATİHA SURESİ

dayet dileyerek başlama-lıdır.

�� � �� ا ����ذ � �! " ن ا

İlâhî rahmetten kovul-muş her türlü insan ve cin şeytanının vesvese ve ayartmalarından yüce Rabb’ime sığınarak4 Kur'ân-ı Kerîm’i okuma-ya başlıyorum:

� $%" %&� ا " ا �)ـــــــــــ ا�

4 “Kur’ân okuyacağın zaman, ilâhî rahmetten kovulmuş her türlü şeytanın vesvese ve ayartmalarından Allah’a sığın.” (Nahl, 16/98)

Page 9: 1. FATİHA SURESİ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla!5

5 İslâm âlimleri, sûrelerin başında yer alan besmelelerin Kur’ân’dan olup olmadığı hususunda ihtilaf etmişlerdir. Mâlikîle-re göre, yalnızca Neml sûresinin 30. âyetinde geçen besmele Kur’ân’dandır. Zira besmeleler Kur’ân’dan olsaydı, bunun müte-vatir (hiçbir tereddüde meydan vermeyecek derecede sağlam ve güvenilir) rivayetlerle bize ulaşmış olması gerekirdi. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm bize tevatür yoluyla gelmiştir. Mütevatir olmayan haberlere dayanılarak, bir şeyin Kur’ân’dan olduğuna hükmedi-lemez. O hâlde besmeleler vahiy değildir, sadece sûreleri birbi-rinden ayırmak için sûrelerin başlarına yazılmış sözlerdir. Bunun için Mâlikîler, namazda besmeleyi açıktan da gizli de okumazlar. Kur’ân-ı Kerîm’i Mushaf hâlinde toplayan Sahabe-i Kiram’ın,

Fâtiha’nın sonunda okunan “Âmîn” sözü de dâhil, Kur’an’dan ol-mayan hiçbir şeyi Mushaf’a yazmadıkları ve bu hususta son dere-ce titiz davrandıkları bilinmektedir. Şayet sûre başlarında yer alan besmeleler Kur’an’dan birer âyet olmasaydı, Ashab-ı Kiram bunları Mushaf’a yazmazdı. Bu gerçek dikkate alınınca, sure baş-larındaki besmelelerin Kur'ân’dan olduğu görüşü daha isabetli görünmektedir. İmam Şâfiî, Saîd b. Cübeyr, Zührî, Atâ ve İbn-u Mübârek, her

sûrenin başında yer alan besmelenin, o sûrenin ilk âyeti olduğunu söylemişlerdir. İmam Ahmed b. Hanbel, Ebû Sevr ve Ebû Ubeyd de bu görüştedir. Buna göre, Fâtiha’nın yedi âyetinden birincisi besmeledir. “Ğayril mağdûbi” bir âyet başı değildir. Bunun için Şâfiîler, namazda her sûrenin başında besmeleyi okurlar. Cehrî namazlarda dahi besmeleyi Fâtiha gibi yüksek sesle okurlar. Hanefîlere göre ise, sûrelerin başındaki besmeleler başlı başına

birer âyet olmak üzere Kur’ân’dandır. Fakat Neml sûresinin 30. âyetindeki hariç, hiçbir besmele sûrenin bir parçası değildir. Besmeleler sûreleri birbirinden ayırmak ve sûre başında teber-rüken okunmak üzere nâzil olmuşlardır. Buna göre, Fâtiha sûre-sinin ilk âyeti “Bismillahirrahmanirrahim” değil, “Elhamdu lilllahi Rabbil-âlemin”dir. “Sırâtallezîne en’amte aleyhim” altıncı âyet, “Ğayril mağdûbi aleyhim vela’ddâllîn” ise yedinci âyettir. Pey-gamber (sav)’in ve Raşid Halîfelerin, cehrî namaza başlarken besmeleyi sesli olarak okumayıp “El-hamdu lillâhi Rabb’il-

Page 10: 1. FATİHA SURESİ

Ben her işime sonsuz şefkat ve merhamet sa-hibi yüce Rabb’imin adıy-la başlarım ve yapacağım her işi O’nun rızası doğ-rultusunda, O’nun emir ve talimatlarına uygun olarak yaparım. Buna gö-re, beni yoktan var edip üstün yeteneklerle dona-tan ve kulluk göreviyle yeryüzüne gönderen

âlemîn” ile kıraata başladığını ifade eden sahih rivayetler bu gö-rüşü teyid etmektedir. Biz de çalışmamızda bunu esas aldık. Hanefîlere göre kıraat başında besmelenin okunması farz veya

vâcib değildir. Fakat gerek namazda ve gerek namaz dışında, her Kur’ân tilavetinin ve her önemli işin başında okunması sünnettir. Namazın her rekâtında Fâtiha’dan önce besmele okunur. Ancak Fâtiha’nın bir parçası olduğu zannedilmesin diye, yüksek sesle kı-raat yapılan namazlarda besmele gizli okunur. Zamm-ı sûreden önce besmeleyi okuyup okumamakta ise kişi serbesttir.

Page 11: 1. FATİHA SURESİ

sonsuz şefkat ve merha-met sahibi yüce Rabb’imin adıyla, O’nun verdiği güç ve yetkiye dayanarak ve yalnızca O’nun adına okuyor, söy-lüyorum:

HAMD

)* $& + رب ا � -&� ﴾١﴿ ا1. Hamd, âlemlerin

Rabb’i Allah’a aittir. Her türlü hamd, övgü, şükür, minnettarlık, say-gı, yücelik, azamet, şeref

Page 12: 1. FATİHA SURESİ

ve ululuk, kâinatı yoktan var eden, tüm canlıları besleyen, eğiten, yöneten ve yönlendiren Allah’a aittir. Gerçek anlamda övülmek O’nun hakkıdır ve yalnızca O’na yaraşır. Zira bütün iyiliklerin, gü-zelliklerin kaynağı ve asıl sahibi O’dur. Her varlığı kendi yaratılışındaki amaç ve hikmete uygun niteliklerle donatan, on-ları daima iyiye ve güzele yönlendirerek her şeye

Page 13: 1. FATİHA SURESİ

hedef ve yolunu gösteren O’dur. Kulağa duymayı, göze görmeyi, güneşe ışık vermeyi, kelebeğe uçma-yı, çiçeğe açmayı, ağaca meyve vermeyi öğreten O olduğu gibi, sizi dün-yada ve âhirette mutlu-luğa iletecek bu kitabı gönderen de O’dur. O hâlde insan, bütün iyilik-lerin ve güzelliklerin kaynağı olan Rabb’ini tüm kalbiyle övüp yü-celtmeli, en derin saygı

Page 14: 1. FATİHA SURESİ

ve şükran duygularıyla O’nun hükümlerine bo-yun eğmeli ve yalnızca O’na kul olmalıdır.

Ey bütün iyiliklerin, gü-zelliklerin kaynağı olan Allah’ım! Her türlü övgü-ye, teşekküre lâyık olan yalnızca sensin. Bizlere bahşettiğin bunca nimet-lerden dolayı sana son-suz şükürler olsun ya Rab!

“Allah’a hamd ile baş-lanmayan her iş bere-

Page 15: 1. FATİHA SURESİ

ketsizdir.”6 hadis-i şerifi gereğince müminler dua-larına, vaazlarına ve di-ğer önemli konuşmaları-na Allah’a hamd ile baş-lar; “Dualarının sonu, daima ‘Hamd olsun âlemlerin Rabb’i Al-lah’a!’ sözüdür.”7 âyeti gereğince yine hamd ile bitirirler.

) � $%" %&� ا " ﴾٢﴿ا

6 Ebû Dâvûd, Edeb: 18; İbn-i Mâce, Nikâh: 19 7 Yunus, 10/10

Page 16: 1. FATİHA SURESİ

2. Rahmandır, Rahim-dir.8 Sınırsız rahmet, merhamet ve şefkat sa-hibidir. İyilik ve lütufları sonsuzdur. Sizi sizden çok sever, size sizden daha yakındır. O’nun sonsuz rahmet ve şefkati tüm varlıkları kuşatmış-tır. Rahmetini tamamla-mak üzere bu kitabı gön-

8 Rahmân, ilâhî rahmetin bu dünyada mümin-kâfir, iyi-kötü za-lim-mazlum ayırımı yapmaksızın tüm mahlûkat üzerinde lütuf, inâyet, şefkat ve merhamet olarak tecelli etmesidir. Allah’ın rahmân sıfatının tecellisi olarak canlılar türlü nimetlerle beslenir, anne yavrusunu emzirir, kâinatın nizamı harika bir denge üzerin-de devam eder. Rahîm ise, Allah’ın, yalnızca rahmeti hak eden ve ona lâyık olan kullarına lütuf ve ikramını ifade eder. Allah, rahîm sıfatının tecellisi olarak zalimlere karşı mümin kullarını destek-ler. Yine bu sıfatın tecellisi olarak, iman edip salih ameller işleyen kullarını ebedî cennet nimetleriyle ödüllendirir.

Page 17: 1. FATİHA SURESİ

dermiş ve onun ışığında yürüyen bahtiyârlara, âhiret hayatında sonsuz mutluluk ve kurtuluş müjdesini vermiştir.

Ama unutmayın ki, Al-lah çok merhametli ol-makla birlikte, aynı za-manda hikmetli ve ada-letlidir de:

/�0 $- 2 0�م ا�﴿٣﴾ 3. Din Günü’nün mâli-

kidir. Gerçekleşeceğinde asla şüphe olmayan Yargı

Page 18: 1. FATİHA SURESİ

Günü’nün mutlak hâki-midir. O’nun sınırsız merhameti, adaletine as-la mani değildir. Buna göre, Allah mahşer günü tüm insanları yeniden di-riltip hesaba çekecek ve her iyiliğin mükâfatını, her kötülüğün cezasını mutlaka verecektir.

O hâlde ey Rabb’imiz, tüm içtenliğimizle sana söz veriyoruz:

Page 19: 1. FATİHA SURESİ

SÖZLEŞME

/* ك 5)4+$ ك 5+8- وا0 ﴾٤﴿ا04. Sadece sana kulluk

eder ve ancak senden yardım dileriz. Yalnızca sana ibadet eder, bütün emirlerine kayıtsız şart-sız boyun eğeriz. İyiyi kö-tüyü, güzeli çirkini, doğ-ruyu eğriyi belirlemede kendimize yalnızca ilâhî ölçüleri rehber ediniriz. Senden başka hayatımıza yön verecek, kurallar ko-

Page 20: 1. FATİHA SURESİ

yacak otorite kabul et-meyiz. Senin buyrukları-na aykırı hükümler veren hiçbir güce —kim olursa olsun— asla boyun eğ-meyiz. Ancak senden yardım dileriz: Her türlü iyiliğin, lütuf ve nimetin senin elinde olduğunu bi-lir, senin iznin ve onayın olmadıkça hiçbir dileğin gerçekleşmeyeceğine yü-rekten inanırız. Dertle-rimize devayı, hastalığı-mıza şifayı, sıkıntılarımı-

Page 21: 1. FATİHA SURESİ

za çareyi ancak sende ararız. Senden başka hiç-bir varlığa el açıp dua etmez, hiç kimseden me-det ummayız. Sadece Sa-na yalvarır, ancak Senin kudret ve merhametine sığınırız.

Yalnızca Allah’tan yar-dım istemek, insanlar arasında cereyan eden mutad yardımlaşmalara elbette mani değildir. Bi-lakis bu tür yardımlaş-malar bizzat yüce Allah

Page 22: 1. FATİHA SURESİ

tarafından teşvik ve em-redilmiştir.9 Burada kas-dedilen, yalnızca Allah’ın verebileceği lütuf ve ni-metlerdir ki, bunlar doğ-rudan doğruya ve yalnız-ca Allah’tan istenmeli, kul ile Rabbi arasına hiç-bir aracı konulmamalıdır.

HİDÂYET

) � $:4(& "اط ا < ﴾٥﴿ا=-5 ا5. Bizi dünyada huzur

ve saadete, âhirette ise

9 “İyilik ve takva konusunda birbirinizle yardımlaşın.” (Mâide, 5/2)

Page 23: 1. FATİHA SURESİ

cennete ulaştıran dos-doğru yola ilet ya Rab! Bu yol, insanın doğal ya-pısıyla, duyguları, eğilim-leri ve ihtiyaçlarıyla bi-rebir örtüşen, varlık ka-nunlarıyla tam bir uyum ve ahenk içinde olan, in-sanlığı dünyada ve âhi-rette mutluluğuna ulaştı-racak yegâne kurtuluş reçetesi olan İslâm yolu-dur. Ancak bu yol, sadece zihinlerde ve gönüllerde yaşayan bir iyi niyet te-

Page 24: 1. FATİHA SURESİ

mennisi, bir ideal olarak kalmamalıdır. Bilakis, örnek şahsiyetlerce tem-sil edilen ve bir toplum tarafından pratik hayata aktarılarak ete kemiğe bürünen, elle tutulan, gözle görülen sahici bir yol olmalıdır:

) ?�@� A&+50� ا $B ﴾٦﴿C"اط ا

6. Bizi, kendilerine nimet verdiğin kimse-lerin yoluna ilet. Nimet verilen kimseler, insanlık

Page 25: 1. FATİHA SURESİ

tarihi boyunca tevhid sancağını elden ele taşı-yan, tertemiz ahlâk ve sarsılmaz imanları ile in-sanlığa örnek olan Pey-gamberler ve onların izinden yürüyen âlimler, şehitler ve salihlerdir. İş-te müminler bu yola talip olmalı, bu yolda yürüyen hak erlerinin safında ye-rini almalıdır.

Page 26: 1. FATİHA SURESİ

$ E F * IJ ا &�FHب �@�? وG ا﴿٧﴾

7. Gazaba uğramış olanların ve sapmışla-rın yoluna değil… Gaza-ba uğramış olanlar, haki-kati pekâlâ bildikleri hâlde, dünyaya ve dünya nimetlerine tutkuyla bağ-lılıkları yüzünden ilâhî iradeye başkaldıran ve böylece Allah’ın gazabına müstahak olan kimseler-

Page 27: 1. FATİHA SURESİ

dir. Peygamber (sav)’in ifadesine göre, bunun en bariz örneği Yahudiler-dir.10

Sapmış olanlar ise, Al-lah’ın peygamberler ara-cılığıyla gönderdiği hak dinden bilinçsizce sapan kimselerdir. Bunların sapma sebebi kibir ve inattan çok, akıllarını ge-reğince kullanmamaları ve dini kendi arzuları doğrultusunda şekillen-

10 Sünen-i Tirmizî, Tefsiru’l-Kur’ân, 2953; Elbânî, Sahîhu’l-Câmi’, 8202

Page 28: 1. FATİHA SURESİ

dirmek istemeleridir. Öy-le ki, onlar vahiy dışı kaynaklardan edindikleri bâtıl düşünceleri, bid’at ve hurâfeleri Allah’ın di-nine eklemekten çekin-mezler. Bunu da çoğu kez halkı dine çekmek, dini yaygınlaştırmak gibi söz-de masumane gerekçe-lerle yaparlar. İnsanı sırf maddeden ibaret gören gazaba uğramışlara kar-şılık, sapmış olanlar in-sanı yalnızca ruhtan iba-

Page 29: 1. FATİHA SURESİ

retmiş gibi değerlendirir, onun maddî ihtiyaçlarını yok sayarlar. Peygamber (sav)’in ifadesine göre, bunların da en belirgin örneği Hristiyanlardır.11

Gazaba uğrayanlar Ba-kara Sûresi’nde, sapmış olanlar ise Âl-i İmrân Sûresi’nde ayrıntılı ola-rak ele alınacaktır.

Ya Rab; bize doğru yolu göster ve o yolda yürü-memiz için dizimize

11 Sünen-i Tirmizî, Tefsiru’l-Kur’ân, 2953; Elbânî, Sahîhu’l-Câmi’, 8202.

Page 30: 1. FATİHA SURESİ

derman, yüreğimizi iman, zihnimize iz’ân ver! Hakkı hak, bâtılı bâtıl olarak tanımamız için gönlümüzü aydınlat, basiretimizi keskinleştir. Senin yolundan sapan toplumlara benzemek-ten, onlar gibi yaşamak-tan ve onların akıbetine uğramaktan bizleri koru Allah’ım!

Âmîn, âmîn, âmîn…12

12 Allah’ın Rasülü (sav), gerek namazda gerek namazın dışında bu sûreyi okuduğu zaman, “Âmîn (Duamızı kabul eyle ya Rab)!” der ve ashabına da bunu tavsiye ederdi. (Müslim, Salât 72; Ebû Dâvûd, Salât 167-168; Tirmizî, Mevâkîtu’s-Salât 116)