25
i BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ 12. DÖNEM ARALIK DERS NOTLARI Editör Dr. Tahir ÖZAKKAŞ Dr. Ahmet ÇORAK

12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

i

BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİ

12. DÖNEM

ARALIK DERS NOTLARI

Editör

Dr. Tahir ÖZAKKAŞ

Dr. Ahmet ÇORAK

Page 2: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

ii

Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları: 183

Bütüncül Psikoterapi 12. Dönem Aralık 2013 Ders Notları

ISBN 978-605-9137-01-0

Copyright Psikoterapi Enstitüsü

Tüm hakları saklıdır. Yayıncının izni olmaksızın tümüyle veya kısmen yayımlanamaz, kısmen de olsa çoğaltılamaz ve elektronik ortamlarda

yayımlanamaz.

Birinci baskı: Temmuz 2016

Editör: Tahir Özakkaş

Yayıma hazırlayan: Sevgi Akkoyun Katkıda Bulunanlar: Pınar Kaya Hatipoğlu, Nur Aydoğan

Baskı: Acar Matbaacılık Prom. ve Yayın. San. ve Tic. Ltd. Şti. Litros Yolu Fatih Sanayi Sitesi No:12/243 Zeytinburnu - İstanbul

Tel: 0212 613 40 41

PSİKOTERAPİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM ARAŞTIRMA SAĞLIK

ORGANİZASYON VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.

Eğitim ve Kongre Merkezi: Fatih Sultan Mehmet Cad. No:285 Darıca-KOCAELİ

Tel : 0262 653 6699 Fax : 0262 653 5345

www.psikoterapi.com - www.psikoterapi.org - www.hipnoz.com

Page 3: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

iii

SUNUŞ

nsanlık tarihi boyunca, her toplumda psikolojik rahatsızlıkları

tedavi etmeye yönelik girişimler olmuştur. Bu alanda yapılan

girişimler sonucu ortaya çıkan pek çok farklı ekolün savunucu-

ları, kendi ekollerini yüceltme ve diğer ekolleri küçümseyerek öte-

kileştirme yoluna gitmiştir. Ancak buna rağmen farklı yaklaşımlar-

dan bilgiler edinerek kuramını zenginleştirmeye ve bu alanda çalış-

malar yapmaya başlayan öncü terapistler, psikoterapide bütünleş-

meyi sağlayarak alandaki bölünmeleri büyük oranda azaltmıştır.

Bütüncül psikoterapi, hastanın bilişlerinin, davranışlarının, kişi-

liğinin ve duygusal süreçlerinin yeniden düzenlemesine yardımcı

olmak için pek çok farklı ekolden faydalanarak daha gerçekçi,

uyumlu ve esnek bir çalışma alanı sunar. Eğitimini verdiğimiz bü-

tüncül psikoterapi, zaman zaman eklektik ve asimilatif, genellikle

de entegratif ve ortak faktörler üzerine kurulmuş bütüncül bir yak-

laşımı içerir. Bireye, teori odaklı değil danışan odaklı bakmaya çalı-

şan bütüncül psikoterapiler, farklı yaklaşımların bileşenlerini bir

araya getirerek terapisti geniş bir vizyona ulaştırır.

Bu amaçtan yola çıkarak, çeşitli bilimsel etkinlik, araştırma, eği-

tim ve yayın çalışmalarıyla, ülkemizde bütüncül psikoterapi uygu-

lamalarının gelişimine öncülük etmekten gurur duyuyoruz. Eliniz-

deki bu ders notları, ruhsal bozuklukların tedavisinde tek bir psi-

koterapi yaklaşımına bağlı kalmaktansa elindeki veriyi kullanarak

uygulanabilecek en iyi tekniği ve teoriyi arayan bütüncül yaklaşımlı

terapistler yetiştirme adına verilen Bütüncül Psikoterapi Teorik

İ

Page 4: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

iv

Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders

notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi

benzeri görülmemiş bir yayın niteliği de taşımaktadır.

Bu ders notlarında dürtü-çatışma kuramı, rüyalar ve rüya anali-

zi, kişilik bozukluklarında döngülerin incelenmesi konuları ele

alınmaktadır.

Bütüncül psikoterapiler de insanın ruhsal yapısının gelişiminde

olduğu gibi zamanla özerkleşecek, bireyselleşecek ve ayrışarak

psikoterapi ruhunu ayakta tutacaktır.

Psikoterapi uygulayıcıları için önemli olduğunu düşündüğümüz

bu eğitim ders notlarını, sizlerin ilgisine sunmaktan kıvanç duy-

maktayız. Keyifli okumalar dileriz…

Tahir ÖZAKKAŞ Psikoterapi Enstitüsü Başkanı

Page 5: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

v

İ Ç İ N D E K İ L E R

13 ARALIK 2013 1. GÜN

1 DÜRTÜ ÇATIŞMA KURAMI......................................................................... 3

2 DÜRTÜ ÇATIŞMA KURAMI TEMEL KURALLAR VE YÖNTEMLER .............. 40

3 DÜRTÜ ÇATIŞMA KURAMI TEMEL KURALLAR VE YÖNTEMLERİNE DEVAM .......................................................................... 64

4 JIM VAKASI ÖRNEĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ..................................... 107

14 ARALIK 2013 2. GÜN

5 DÜRTÜ ÇATIŞMA KURAMI TEORİ - TARİHÇE - NÖROBİYOLOJİ .............. 175

6 FREUD’UN PSİKANALİZ KURAMINI GELİŞTİRİRKEN GEÇİRDİĞİ SAFHALARIN ÖZETİ ............................................................................... 233

7 RÜYALAR VE RÜYA ANALİZİ ................................................................... 281

8 RÜYALAR VE RÜYA ANALİZİNE DEVAM ................................................ 332

15 ARALIK 2013 3. GÜN

9 KİŞİLİK BOZUKLUKLARINDA DÖNGÜLERİN İNCELENMESİ .................... 357

10 RÜYALAR VE RÜYA YORUMLAMALARI ................................................ 424

11 RÜYALARIN YORUMLANMASI ............................................................. 471

12 RÜYALARIN YORUMLANMASINA DEVAM .......................................... 517

D İ Z İ N ................................................................................................ 551

Page 6: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş
Page 7: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

13 Aralık 2013

1. GÜN

Page 8: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş
Page 9: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

1

DÜRTÜ ÇATIŞMA KURAMI

[Kursiyerler ile kar yağışı, hava durumu ve yolların du-

rumuna ilişkin kısa bir sohbetin ardından yoklama ya-

pıldı.]

ahir Özakkaş: Evet yavaş yavaş dinamik kuramın kapıla-

rına geldik. Davranışçı katmandan bilişsel katmandan

aşarak, dağ tepe düz giderek naptık dinamik kuramın

kapılarına geldik. Dinamik kuramın ilk teorisi sizin de bildiğiniz

gibi bütün dinamik kuramların neşet ettiği, doğduğu psikanaliz

kuramı. Bu ayki konumuz psikanaliz. Bununla ilgili olarak daha

önceki aylarda ruhsal gelişim evrelerini, topografik yapıyı, yapısal

yapıyı bunların hepsini detaylı bir şekilde görmüştük. Bugün kla-

sik psikanaliz kuramının nasıl tedavi ettiği ile ilgili teorik bilgiyi

paylaşacağım. Buradan da ilk aylarda da ifade ettiğim gibi biz

psikanalist değiliz burada bir psikanalitik enstitü değil size psika-

nalizi öğretmeyeceğiz. bilimiyoruz çünkü. psikanaliz çok spesiyal

bir eğitim gerektiren, psikanaliz enstitüleri tarafından yapılan bir

çalışma. Ama burada öğreteceğimiz şey psikanalizden doğan gö-

receli olarak psikanalizden zaman zaman da çok uzun kopuşları

olan diğer psikanalitik kuramların yöntemlerini size burada öğre-

T

Page 10: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

4 12. BPT ARALIK DERS NOTLARI

teceğiz. Bir psikanalitik psikoterapist olarak veya dinamik psiko-

terapist olarak buradan yetişeceksiniz ve çıkacaksınız bu süre

içerisinde. Bu perspektifte psikanalitik kuramdan çıkan en önemli

dinamik veya psikanalitik psikoterapi kuramları:

Kernberg’in aktarım odakli terapisi, Masterson’ın terk depres-

yonu kuramı ve Kohut’un kendilik psikolojisi. Her üç kuramı da

burada detaylı bir şekilde hem öğreneceğiz, hem uygulayacağız

hem yapacağız ve bunu bir entegrasyon içerisinde, bütüncül psi-

koterapi içerisine de yedireceğiz. İnsanı bir bütün olarak algılıyo-

ruz. Bu bütünsel yapıyı sizlere de ifade ettiğim gibi bir davranışsal

öğrenme kuramından başlayan kısmı, ardından bilişsel şemalarla

gelişen kısmı ve bilinçdışında oluşan dinamik kuramsal yapıyla ve

varoluşsal yapıyla entegre ediyorduk. Bize birisi geldiğinde bu

dört eksen perspektifinde değerlendirerek sorunun nereden kay-

naklandığını, ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz.

FREUD’UN PSİKANALİZE GİDEN YOLDA

ÇEŞİTLİ AKIMLARA YÖNELİŞİ

Demek psikanalizi anlayabilmek için 19.yy’ın son dönemine

doğru gitmemiz lazım. Kısaca psikanalizin kuramcısı S. Freud’a

zaman zaman atıflar yapacağız. 1856 yılında Viyana yakınlarında

doğan bir Yahudi kökenli bir bilim adamı olarak değerlendiriyo-

ruz. 1856’dan 1938 yılına kadar, ölüm dönemine kadar amansız bir

bilim insanı olmuş, amansız bir inceleme ve araştırmacı olmuş.

Günde 12-14 saatlere varan çalışmayla tüm hayatını bu yönde ge-

çirmiş olan deha niteliğinde bir insan ve 19. yy Viyana ortamında-

ki o zamanın bilim dünyasının merkezi olarak kabul edebileceği-

miz, sanatçıların, edebiyatçıların, bilim insanlarının karşılıklı

etkileşim içerisinde oldukları Avrupa’nın en önemli bilim merkez-

lerinden birtanesi. Kendisi tıp fakültesinde okuma kararı verir ve

Page 11: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

Dürtü Çatışma Kuramı 5

tıp doktoru olmak üzere yönelir. Tıp fakültesinde okuduğu zaman

kendisi nörolog veya o zamanın tabiri nöropatalog olmak üzere

karar vererek nörolojide büyük araştırmalara ve keşiflere imza

atmış olan, beyin araştırmalarına imza atmış olan Charchot’un

yanında nöroloji ve beyinin organik yapısını anlamak üzere asis-

tanlığa başlar ve çalışır.

Bu süre içerisinde tek derdi insan beyninin nasıl çalıştığının fi-

ziksel kanunlarını ve yasalarını anlamak ve bulmaktır. Dolayısıyla

ilgi alanı beyindir. İlgi alanı beynin organik yapısıdır. Bununla

ilgili laboratuvar çalışmalarından tutun ki otopsilerde beyin kesit-

lerinin alınması, bunların incelenmesi ve mikroskop altında de-

ğerlendirilmesi gibi birçok alana bakabilirsiniz. Tabi bir bilim

insanının bir kuramın ortaya atılışındaki faktörleri anlayabilme-

miz açısından o dönemin şartlarına, çerçevesine, bağlamına çok

iyi bakmamız gerekiyor. Dolayısıyla Freud’un da bulunduğu dö-

nem 19.yy aydınlanıcı rönesansın, reformların yapılmış olduğu,

ortaçağdan bu tarafa gelen bilimsel devrimlerin belki son halkası-

nı oluşturabilecek olan bir sistem dönemidir.

Bu sistemin en bariz özelliği mekanistik bir sistem olmasıdır.

Yani robot çağı ile başlayan bütün olayların mekanistik bir yapıyla

izah edilebileceği Newton fiziğine dayanan, etki tepki prensiple-

riyle izah edilen bir sistem öngörmektedir. Bütün makinalar fizik-

sel kanunlara tabidir. Evren fiziksel kanunlara tabidir. Dolayısıyla

her şeyde determinal bir ilişki vardır. Yani sebep-sonuç ilişkisi

vardır. Nedensellik vardır. Bir etki olmadan sonuç ortaya çıkmaz.

Eğer bir tepki varsa onu oluşturan bir etkisel zincir vardır. İnsan

ruhsal dünyası da bundan ayrı tutulamaz. Dolayısıyla insanın

zihinsel yapısıyla ilgili, düşünsel yapısıyla ilgili, davranışsal yapı-

sıyla ilgili sistem de aynı bir makine gibidir, bir robot gibidir, bir

tren gibidir, bir buhar makinasıyla çalışan makine gibidir. Dolayı-

Page 12: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

6 12. BPT ARALIK DERS NOTLARI

sıyla onun içerisinde prensipler ve kurallar vardır. Bu kurallar

bağlamında da insanın ruhsal yapısı bir nedensellik taşır. Bizim

amacımız bu nedenselliği bulmaktır diyor. O zaman ne yapıyo-

ruz?

Anlıyoruz ki bir bilim insanının dağarcığı, olaylara bakış tarzı

mevcut bilimin gelişen paradigması boyutunda olabilmektedir. O

dönemin paradigması Newton fiziğine dayalı mekanistik bir görüş

iken yani bir takım inen çıkan kollardan ibaret olan makinaları

nasıl etki-tepki prensibiyle izah ediyorlarsa ruhsal yapının da aynı

şekilde makine tarzıyla izah edilebileceğine dair bir iddia ortaya

çıkıyor. İşte bu iddianın kaynağını anlayabilmek için nörolog ola-

rak başlamış olduğu veya nöropatolog olarak başlamış olduğu

bilim hayatında ilk meşhur makalesini yazar. Proje ismini verdiği

bu makalede “bir bilim olarak psikoloji projesi” ismini verdiği

makale o dönemin mekanistik dünya görüşüne sahip Freud’un

ruhsal yapıyı mekanistik bir şekilde izah edip beyinde ruhsal ya-

pının nedenselliğini ve kaynağını bulmaya yönelik olarak çabası-

dır. Beyinde organik bir neden bulmak amacındadır.

Fakat gelişmeler o şekilde ortaya çıkar ki; determinal ilişkiye

bağlı olarak fiziksel bir etkiye bağlı insan ruhunun ortaya çıkması

şeklindeki iddiası bir müddet sonra kendisi tarafından çürütülür.

Yani insan aynı diğer makinalar gibi bir etkiye karşı bir tepki bağ-

lamında tepkiler ortaya koymamaktadır. Yani insan gerçekliğin

ötesinde bir dünya taşımaktadır. Önce bunu bir kenara koyalım.

İlk başta insanı anlamakla ilgili yapmış olduğu “bir bilim olarak

psikoloji projesi” isimli makalesi insanın organik yapısındaki de-

terminal ilişkiyi maddesel olarak izah etmeye yönelik nörobiyolo-

jik bir araştırma türüdür. Fakat daha sonraki bulguları ve klinik

çalışmaları insanın beyninde maddesel bir kaynağa dayalı zihinsel

bir örgütlenme olmadığını anlayınca bu projeden vazgeçmiş ve bu

Page 13: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

Dürtü Çatışma Kuramı 7

projeyi, bu makaleyi kapatmıştır. Bunun yerine ruhsal gerçeklik

dediği her insanın iç dünyasında fantaziye dayalı gerçek realiteye

uymayan bir başka dünya olduğunu, işte bu gerçek dünyaya uy-

mayan, ruhsal gerçeklik olarak tanımladığı yapının insan zihnini

belirleyen bir sistem olduğu iddiasıyla ruhsal belirlenimciliğe

geçer. Yani maddesel bir kaynak bulmaktan ziyade her insanın iç

dünyasında fantaziye dayalı bir dünya geliştirdiğini bu dünyanın

bir determinal ilişki içerisinde oluştuğu iddiasıyla sanal bir ruhtan

bahseder.

Sanal bir zihinden bahseder, sanal bir programdan bahseder.

Halbuki ilk başta ne yapıyordu nörolojik olarak, nöropatolojik

olarak mikroskop altında ruhsal kaynağı bulup bununla ilgili de-

terminal ilişkide aynı bir makinanın nasıl izah edilecekse kaldı-

raçlar, birtakım çarklar, makaralar, bu inen çıkan piston sistemle-

ri ile izah etmek durumu ile ilgili yola çıkmışken der ki bunların

hiçbiri psikoloji ile alakalı değildir. Ruhsal sanal bir dünya vardır.

Onun da kendi içerisinde bir nedensellik ilkesi vardır. Benim ilgi

alanım bundan sonra bu der ve biyolojiden kendini uzaklaştırır.

Kursiyer Ö: O zaman ilk başta davranışçılıkla başlamış diyebilir

miyiz?

Tahir Özakkaş: Diyebilirsiniz davranışçılıkla çok yakın zaten

son dönemdeki psikoterapi ekolleri davranışçılıkla psikanalizin

aynı şey olduğu iddiasına gelmişlerdir. Özellikle Paul Wachtel

ilişkisel psikoterapiler davranışsal sistemin döngüsel bir öğrenme

ve dinamik bir örgütlenmeyi gerektirdiğini izah ederler. Onu za-

manı gelince detaylı olarak izah edeceğim. Yani davranışçılıkla

çok uç gibi görünen psikanaliz aynı kaynaktan aynı beyinsel sis-

temlerden ortaya çıkan yapılar olarak değerlendiriliyor son dö-

nemdeki çalışmalarla. Demek ki o zaman gerçek manada biyolo-

Page 14: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

8 12. BPT ARALIK DERS NOTLARI

jik bir kaynak bulamayınca bu kaynağın yerine ruhsal belirlenim-

cilik diyebileceğimiz, ruhsal determinizim dediğimiz sanal bir

dünyanın incelemesine bırakmıştır sistemi.

Kursiyer H: Yani mikro kozmoz ve makro kozmoz ilişkisi, yani her

insan bir dünyadır.

Tahir Özakkaş: Kesinlikle evet, her insan bir dünyadır.

Şimdi orada Freud tabi bu incelemeleri yaparken o dönemin

meşhur nöroloğu ve nöroloji bilimini kurmaya çalışan Salpetriere

Tıp Fakültesi’nin yani Fransa’daki Salpetriere Tıp Fakültesi’nin

kurucusu Jean Charcot’un yanında bir süre çalışma kararı alır.

Viyana ve Paris 19. Yy Avrupa’sında en önemli iki bilim merkezin-

den bir tanesidir ve Paris’te Charcot’un yanına gider. Charcot çok

önemli bir nörologdur. Nöroloji bilimine de büyük katkıları var-

dır. O zaman psikiyatri ile nöroloji henüz ayrışmamışlardı. Birle-

şik bir bilim olarak geliyordu ve nörolojinin en çok ilgilendiği alan

da histerik krizlerdi. İnsanların nasıl oluyor da elleri kolları tut-

muyor, felç oluyor, gözleri görmez oluyor, ağızları söylemez olu-

yor fakat organik hiçbir bozukluk yok.

Bunun incelemeleri esnasında Charcot’un en çok üzerinde

durduğu çalışmalar bu tip hastalar geldiğinde bunlar üzerinde

hipnoz çalışmaları yapmaktı. Charcot’un resmini birçok hipnoz

kitabında görürsünüz. Asistanları ile beraber çalışırken histerik

bir bayanın bayılması esnasında başında duran bir doktor olarak

ona hipnoz telkin eden Charcot’un resmini birçok klasik tıp kita-

bında da görmeniz mümkündür. Charcot bu tip çalışmaları ya-

parken Freud çok ilginç bir şeye şahit olur. Hipnotik trans altın-

dayken kişilere hipnozitör tarafından, Charcot tarafından veya

diğerleri tarafından birtakım post-hipnotik telkinler verilir. Yani

hipnozdan sonra uygulanması için zihnine birtakım düşünceler

Page 15: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

Dürtü Çatışma Kuramı 9

yerleştirilir. Kişi hipnozdan çıkarıldıktan sonra kişi farkında ol-

madan otomatik olarak biraz önce kendisinin zihnine yerleştiril-

miş olan eylemleri meydana getirir. Der ki neden yapıyorsun işte

lambayı açıyorum, perdeyi örtüyorum, yemek yiyorum v.s gibi

yaptığı eylemin bilincindedir. Ama bu eylemin kaynağının nere-

den geldiğini bilmemektedir.

İşte Freud’un hayatında dönüm noktalarından birisi budur.

Yani tarihsel bir değişim ve dönüşüm olarak insan yaptığı eylem-

lerin nedenselliğinin bir kısmını bilmeyebilir. Dolayısıyla insanoğ-

lu fail olarak bir eylemi gerçekleştiriyor ama gerçekleştirme ne-

denselliği zihnindeki gibi değildir. Bilmediği faktörlere bağlı ola-

rak da insanın eylem yapabileceği iddiasında bulunur. Bu çok

ciddi bir sarsılmadır aslında baktığınız zaman, nasıl bir sarsılma-

dır. Ahlaki bir sarsılmadır, dini bir sarsılmadır, hukuki bir sarsıl-

madır. O ana kadar bütün medeniyetler doğu ve batı medeniyet-

leri ortak bir şeyde buluşmuşlardır. İnsanoğlu yaptığı eylemin

sorumlusudur, yaptığı eylemin farkındadır, yaptığı eylemin ne-

denselliğini bilir. Ondan dolayı bu eylem medeniyete tersse, ahla-

ka tersse, hukuka tersse, dine tersse bunu sorumlusu o kişidir.

Adamın biri çıkıyor diyor ki hayır diyor insanların düşüncelerinin

ve eylemlerinin bir kısmı onlar haberdar olmadan ortaya çıkar.

Hatta bir kısmı değil büyük bir kısmı insanoğlu mekanik bir robot

gibi hareket eder.

Bilinçdışı dediğimiz kişinin bilincinden uzak bir alanla hayatı-

nı sürdürür dediği zaman sistem bir anda naptı koptu. Düşün ki

bir medeniyet geliştiriyorsunuz adamın biri diyor ki insanoğlu

yaptığı eylemlerin büyük bir kısmından kendisi haberdar değildir.

Yapıyor ve nasıl ve neden yaptığını bilmiyor. Şimdi böyle bir in-

san tasavvuru medeniyetlerin kabullenebileceği bir tasavvur değil.

Birinci olarak böyle bir darbe yedik mi. İkinci olarak bildiğiniz

Page 16: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

10 12. BPT ARALIK DERS NOTLARI

gibi Freud Darwin’den çok etkilenmiştir. Darwin’in evrimsel yasa-

sı içerisinde tek canlılardan çok canlılara doğru giderken bir ev-

rimsel süreç içerisinde tabiatın, doğanın, canlıların geliştiği iddia-

sı ve türlerin doğuşu ve türlerin gelişimi ile ilgili iddiasını insanın

bireysel dünyasına alır Freud. O etkilemeyle beraber. İnsanlık

tarihi de ilkellikten olgunluğa doğru gelişmiştir.

“Totem ve Tabu” kitabını yazarken babalarını kesip, onları

kurban edip yiyen evlatların adına kurban teorisinden totem ve

tabudan başlayarak tek tanrılı dinlere doğru bir gelişim sürecini

insanlık tarihini aynı evrimsel canlıların gelişmesi gibi kültürel

gelişimi anlatır. Bunun bireye yansıması olarak da her birey in-

sanlık tarihinin gelişim zincirlerini bebeklikten itibaren ölene

kadar aynı zincirleri yaşar. İnsanlık tarihi nasıl babalarını kesip

yiyen evlatların hikayesini anlatırsa bir insanın da bebekliğindeki

fantazileri babasını kesip etini yiyen bir bebeğin hikayesi gibi oral,

anal, fallik dönemlerden geçerek insanlık tarihinin bir kopyasını,

mikro kozmozu önümüze koyar. Makro kozmozla bu şekilde in-

sanlık tarihi bir gelişim gösteriyorsa mikro kozmozda da bireysel

tarihimizde bunun hikayesini bulmak evrimi getirir.

Üçüncü olarak da der ki insanoğlunun en önemli yapısal sis-

temi hazza dayalı bir sistemle var olmasıdır. Acıdan kaçınmasıdır.

Bu haz cinsellikle ilintilidir ve cinsel tatminle ilintilidir. Eğer bir

takım problemler ve sıkıntılar varsa bu cinsel tatminin olmama-

sından, eksik olmasından, çarpık olmasından veya travma olma-

sından kaynaklanır der. İşte bu cinsellik de bebeklikten itibaren

erişkinliğe kadar geçen süre içerisinde cinsellik hiç değişmez.

Bebeklerin cinsellikleri vardır, cinsel arzuları vardır, istekleri var-

dır. Annesinin memesini emen çocuk oral bir tatminle emer, ar-

dından anal tatminle anal mukozadaki hazzı yaşar ardından geni-

tal tatminle genital bölgesindeki hazzı yaşar der ve o masum be-

Page 17: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

Dürtü Çatışma Kuramı 11

beklerin o güzel bebeklerin, meleksi bebeklerin iç dünyasına şey-

tani bir cinsellik ve seksi sokarak insanlık tarihine bir darbe daha

vurur.

Ne yaptı siz kendiniz yaptınız zannediyorsunuz ama içinizde

bilmediğiniz bir dünya sizi yönlendiriyor, siz bir kurgulanmış

robotsunuz bilinçdışınız hareket ettiriyor dedi. Evrimsel bir süreç

vardır. Canlıların evrimi vardır Darwin’den gelir. Bu aynı şekilde

kültürün evrimi diye de nitelendirilir. Kültürün evriminin bütün

basamakları bebeklikten ölene kadar insanoğlunun her birinin

geçirmekte olduğu süredir. Bu olgunlaşarak gider. Nasıl doğa ve

tabiat olgunlaşarak bir evrimsel süreçten geçiyorsa insanın her

birinin tarihinde de bu evrimsel süreç vardır.

Üçüncü olarak da seksüel arzu ve istek insanoğlunun temel

dinamizmidir. Bu temel dinamizm içerisinde de bebeklikten iti-

baren cinsel dürtülerimizi tatmin etme yönünde bir eğilim ve

eylem içerisindeyiz der. Çocuk cinselliğini ortaya atar sistemin

içerisinde. Freud’un psikanalizi oluşturduğu yapının kaynaklarına

baktığımızda o dönemin bilimsel paradigmalarına uygun bir ze-

mini vardır. Fakat aradan bir elli yıl geçtikten sonra bu bilimsel

paradigmaların birçoğu sarsılacak determinizm yerine indetermi-

nizm gelecek, kaos teorisi gelecek, Newton fiziği yerine kuantum

fiziği gelecek ve her şey allak bullak olacak sistemin içerisinde.

Ama buradan çıkaracağımız sonuç eğer bir bilim gelişiyorsa, o

bilimin sınırları veya kuramcıların sınırları mevcut o dönemin

bilimsel paradigmalarının duvarlarına kadar. O paradigma değiş-

mediği müddetçe bilimde zıplama veya bilimlerin birbirlerini

etkilemesi olmuyor diye düşünmemiz gerekiyor. Buraya kadar

olan kısım anlaşıldı mı?

Kursiyerler: Evet

Page 18: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

12 12. BPT ARALIK DERS NOTLARI

Tahir Özakkaş: Peki 19.yy’ın Viyanasına, Viyana sosyetesine ba-

kacak olursak Freud’un hastalarının büyük bir kısmı bayan hasta-

lar ve Viyana sosyetesindeki histerik hanımlar diye tabir edebile-

ceğimiz hanımlardan oluşan hastalar ve bunların histerik bayıl-

maları var, histerik krizleri var, ağlama nöbetleri var, disosiyas-

yonları var, konversiyonları var birtakım şikayetleri var. Peki bu

yapıyla ilgili, bunların tedavi edilmesiyle ilgili çaba nasıl olabilir?

Bunların problemleri nasıl ortadan kaldırılır? Hedefi budur

Freud’un.

Görür ki Freud hipnotik trans altında kişilerin problemleri in-

celendiğinde bir problemi oluşturan kaynak vardır. Bu kaynak

bilince taşındığında, bilinçli hale getirildiğinde semptomun etkisi

ortadan kalkmaktadır. Semptom kelimesinin dinamik anlamını

hipnoz sayesinde çözmekle karşı karşıya kalırız. Bilinçdışını nasıl

bir hipnotik transla fark etti bu sefer hipnotik trans altına alınmış

olan bireylerin geçmiş yaşantılarına yöneldiklerinde yaşadıkları

bir travma, yaşadıkları bir çelişkisel duygu ve dürtüsel yapısı bun-

lar bilinçdışında bir çatışma yaratıyorlar. Bu çatışma bilince bir

semptom olarak çıkıyor. Kişiyi hipnotik transa alırsanız, geçmişi-

ne götürürseniz, geçmişindeki o çelişkiye, çatışmaya ve travmaya

ulaşırsanız ve bunu bilinçli hale getirirseniz kişinin semptomu

ortadan kalkıyor.

Kursiyer H: Hocam benim dikkatimi bir şey çekti de bunu Freud-

yen teori açısından yorumlamakla ilgili bir sorum olacak. Şimdi

biliyoruz ödipal çatışma var. Kendisinden önceki kültüre yönelik 3

açıdan saldırdığını söylüyoruz. Şimdi bunu Freud’un egemen kültü-

rü 3 açıdan bombardımana tutmasını ve yeni bir bakış açısı getir-

mesini onun ödipal çatışması var şeklinde yorumlayabilir miyiz?

Page 19: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

Dürtü Çatışma Kuramı 13

Tahir Özakkaş: Tabi yorumlayabiliriz. Bu konuşmaları yaparak

da senin ödipal çatışmanı Freud üzerinden yaşadığın iddiasında

da bulunabiliriz, onu çökertmeye çalışarak. Evet ödipal hepimiz-

de var. Şimdi bu ay hepimiz Freud’cu olacağız. Sigmund Freud’a

iman edeceğiz ve Freud’u anlayacağız. Daha sonraki aylarda de-

ğerli bilim insanları Freud’u hafif hafif eleştirecekler fakat bunla-

rın hepsi bilimsel sınırlar içerisinde kalmakla ilintili olacak siyasi

ve ideolojik eleştiri değil. Anlatabildim mi. Bilimsel bir eleştiri

içerisinde Freud’un neden belirli alanlarda hata yaptığını, o gün-

kü bağlamda bakıldığında o bakış açısına göre doğru gibi gözüken

şeylerin, daha sonra daha geniş bir perspektiften ve vizyondan

bakıldığında nasıl hatalı olabileceğini veyahut da Viyana sosyete-

sinde alınan grubun tüm insanlığa teşmil edilemeyeceğini Ko-

hut’tan, Kernberg’den, Masterson’dan dinleyeceğiz.

Tahir Özakkaş: Yine dağıttı Kursiyer H. ne anlatıyordum ben?

Kursiyer A : Semptom.

Tahir Özakkaş: Semptom önemli.

Tahir Özakkaş: Peki biraz etkileşimsel yapalım, uyumayın. Nasıl

gidiyor şu anda?

Kursiyerler: İyi gidiyor.

Tahir Özakkaş: Biraz felsefi kısmını anlattım inşallah uyutma-

mışımdır. Biraz sonra daha şey gelecek. Birer semptom söyleyin

mesela benim başım ağrır zaman zaman.

Kursiyerler: Bel ağrısı, sıkılma, fibromiyalji, uyumak, halsizlik,

korku, iç sıkıntısı, huzursuzluk, daralma…

Tahir Özakkaş: Şimdi bunun gibi veya size danışanlarınız baş-

vuruyor konuşuyorsunuz eşiniz dostunuzla konuşuyorsunuz on-

lar birtakım şikayetler dile getiriyor.

Page 20: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

14 12. BPT ARALIK DERS NOTLARI

Kursiyer Y: Psikosomatik.

Tahir Özakkaş: Psikosomatik olabiliyor. DSM’de baktığınız

zaman yeme bozuklukları, cinsel işlev bozuklukları, uyku bozuk-

lukları, davranış bozuklukları, ilişki bozuklukları, duygusal bo-

zukluklar, duygudurum bozuklukları, anksiyete bozuklukları,

fobiler, obsesyonlar yüzlerce şikayetle size geliyorlar. Diyor ki

Freud bunların hepsi hikaye. Bir semptom oluşur. Semptomun

oluşma nedeni bir insan geçmişinde, özellikle çocukluğunda bir

çatışma yaşamıştır, bir travma yaşamıştır, bir çelişki yaşamıştır.

Bu çözümlenemediği için orada bir çatışma meydana gelir. Ça-

tışmanın uzlaşı noktası semptomdur der.

O zaman anlıyoruz ki semptom bilinçdışındaki çatılmanın gö-

rünür haldeki kısmıdır. Buzdağının üstüdür. Dolayısıyla psikana-

liz semptomu düzeltmeye uğraşmaz. Semptomu oluşturan arka-

daki çatışmayı anlamaya, o çatışmayı düzeltmeye uğraşır. Fakat

Freud’un ilk başlardaki derdi kendisine birtakım semptomlarla

gelen Viyana’daki hastalarına ve danışanlarına semptomlarını

gidererek yardımcı olmak. Yardımcı olurken de hastalarını ço-

ğaltmak ve para kazanmak, ailesinin geçimini temin etmek. Kim-

se semptomunu kaldırmayan, şikayetlerini gidermeyen bir dokto-

ra gitmek istemez. Dolayısıyla Freud da acil ve radikal bir şekilde

tedavi etmek, semptomu ortadan kaldırmak için bu işe başlar.

Daha sonra bu iddiasından vazgeçer. Anlatabildim mi? Başlangıç-

ta semptomu ortadan kaldırmanın radikal yolu neydi? Hipnotik

transa alırsınız, semptomun oluşum kaynağına gidersiniz, o

semptomun oluşum kaynağında çatışmayı bilinçlendirirsiniz,

semptomla ilgili yapıyı çözersiniz ve çıkar hastanız.

O zaman semptom ortadan kalktığı için de hastalar iyileşirler.

Bununla ilgili geçtiğimiz aylarda kısmen bilgiler vermiştim. Şimdi

Page 21: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

Dürtü Çatışma Kuramı 15

DSM’yi bir yere aldığınızda DSM betimleyici bir kuram olarak

semptomları sınıflandırmıştır. Freud açısından bu sınıflandırma-

nın bir anlamı var mı?

Kursiyerler: Yok.

Tahir Özakkaş: O zaman hangi semptomla gelirse gelsin bir

insan bu semptom bilinçdışındaki bir çatışmanın bir şekilde gö-

rünür halidir. Efendim ellerimi çok yıkıyorum. Nedir bu? Obsesif

kompulsif bozukluk. Nedir Freud’a göre bu? Anal dönem takıntı-

sı, ödipal dönem takıntısı. Bilinçdışındaki bir çatışmanın uzantı-

sıdır. Babasının penisiyle oynamak isteyen bir kız çocuğu daha

sonraki dönemde el yıkama alışkanlığı geliştirebilir. Kirlilikten

arınmak için. Ne oldu burada? Bir çatışma.

Dürtüsel olarak dedi ki ben yasak olan, ensest olan bir ilişkiye

yönelmek istiyorum, dokunmak istiyorum. Fakat geliştirdiğim

medeniyet, süperego ve ego gerçekliğe ters olduğu için bir çatış-

ma çıktı. Dürtü ile ego ve realite çatıştığı için semptom ne oldu

temizlik semptomu çıktı. Bu şekilde izah ediyor. Vajinismus var

ne diyecek? Babası diyecek. Yeme bozukluğu var ne diyecek anası

diyecek bu kadar basit. Burada yalnız ayrıştırdığı bir şey var diye-

cek ki insanoğlunun tepkilerinden bir kısmı çatışmadan doğal

tepkilerdir. Çatışma olmadan ortaya çıkan doğal tepkilerdir. Kor-

kular ve anksiyete temel itibariyle, gerçekten sıkılmış, bunalmış

ve dış gerçeklik onu korkutuyor ise, dış gerçeklik ona bunaltı ve

anksiyete yaratacak şekilde üzerine geliyorsa, bir insanın korkma-

sı da, bunalması da sıkıntı duyması da doğaldır. Biz korkulacak

bir nesne olmadığı halde, bunaltılanacak bir nesne olmadığı halde

korkan ve bunalan insanların problemleriyle ilgileniyoruz diyor.

Kursiyer Ö: Burada real anksiyete ile nevrotiği ayırmış mıdır?

Page 22: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

16 12. BPT ARALIK DERS NOTLARI

Tahir Özakkaş: Tabi gerçeklikle nevrotik olanı ayırıyor sistem

itibariyle.

FREUD’UN SERBEST ÇAĞRIŞIMLA VE

AKTARIMLA TANIŞMASI

Breuer var duydunuz mu? Breuer Freud’un arkadaşı. Breuer’e

bir hasta geliyor. Anna O. İşte Viyana’daki hanımlar nereye gidi-

yorlardı doktorlara gidiyorlardı. Dertlerini anlatıyorlardı, hipnoz

yapılıyor vs böyle bir yaygın şey var, semptomlar giderilmeye çalı-

şılıyor. Anna O. vakası olarak daha sonra adlandırılan bu vaka

Breuer’e gelerek onunla konuşuyordu. Baca temizleme gayet gü-

zel hatırlıyorsunuz. Breuer’e diyor ki sen orada otur ben konuşa-

yım. Napıyorsun böyle konuşarak ne oluyor diye sordu Breuer.

Sanki baca temizlenir ya, isi, kurumu, pisi iner ya baca açılır ya

konuştukça içimde böyle rahatlama, açılma oluyor. Konuşma

terapisi. Tabi Breuer de sakin sakin dinliyor, onu anlamaya çalışı-

yordu. Ne oldu?

Kursiyer Ö: Aşık oldu.

Tahir Özakkaş: Aşık oldu Breuer’e. Şimdi baygın baygın bakış-

lar, süzgün süzgün duruşlar. O zamanların evleri ile ofisleri aynı

yerde home ofis şeklinde. Eşi de giriyor çıkıyor güzel güzel bayan-

lar geliyor, hatunlar geliyor kadıncağızın ne oluyor kalbi sıkıntılı.

Gelip gidip kocasına çatıyor. Breuer de bir müddet sonra bakıyor

ki güzel güzel hatunlar geliyor kalbinin bir tarafı kayıyor herhal-

de, bu da bizim hikayemiz olsun, fantazimiz olsun. Kalbinin bir

tarafı kayınca diyor ki bu işle başedemeyebiliriz.

Şu ana kadar kontrol altında ama kontrol edemezsek yani aile

saadetimiz mahvolur diye paniklemeye başlıyor. Bir de karısı sı-

kıştırıyor. Anlatabildim mi o zamanlar cep telefonu falan yok

Page 23: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

Dürtü Çatışma Kuramı 17

biliyorsunuz herhangi bir şeyin peşine düşmek de mümkün değil.

Breuer diyor ki Freud’a bir vakam var ben bununla başedemedim.

Bu vakayı sana devretsem. Nedir hikayesi diyor? Böyle böyle biz

onunla baca temizlemesi yapıyoruz diyor. O konuşuyor, konuş-

tukça rahatladığını söylüyor diyor. İşte bu vakayı Freud alıyor.

Buradan iki şey gelişecek:

1. Serbest çağrışımı öğrenmek Anna O. ona hipnoza gerek

kalmadan beni kendi halime bırak, ben konuşayım, konuş-

tukça bilinçdışındaki çatışmalar ve geçmişteki anılar zaten

doğal olarak geliyor.

2. Aktarımı öğrendi. Ve aktarım korkulması gereken, terapistin

çok dikkatli olması gereken ve oluşmaması için çaba gös-

termesi gereken bir eylem haline geldi. Yani hastanın tera-

pistine aşık olması veya ona öfke duyması diyebileceğimiz

iki kavram. Başlangıçta Breuer’in etkisiyle ne yaptı inanıl-

maz korktu aktarımdan ve aktarımın gelişmemesi için çaba

gösterdi.

Kursiyer Ö: Biraz daha açabilir miyiz hocam aktarımı?

Tahir Özakkaş: Daha sonra aktarım, Freud psikanalitik kuramı

geliştirdikçe, taşlar yerli yerine oturdukça ve değiştirdikçe akta-

rımın sadece tedavinin ana manipülasyonu olduğunu farketti.

Aktarım olmadan psikanalitik bir tedavi olamayacağını farketti ve

bütün tedavisini hastasıyla kendi arasında bir aktarım gelişirse o

zaman mümkün olduğunu gördü. Aktarım gelişmeyen bir terapö-

tik sistemin asla tedavi edemeyeceğinin farkına vardı. Dedi ki her

şey aktarımladır eğer hasta birtakım duygularını terapiste karşı

hissetmeye başlarsa aktarım başlamıştır. Aktarımın oluşması için

uygun şartlar getirilmeli, bu şartlar perspektifinde de aktarım

yorumlanmalıdır dedi. Ne yaptı? Korktuğu şey tedavi edici bir

Page 24: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

18 12. BPT ARALIK DERS NOTLARI

hale dönüştü. Dikkat ederseniz basamaklarını önce bir okuyan

yazan bir insan, dünyadaki gelişmeleri çok iyi takip eden bir in-

san, mevcut paradigmalarla ilgili insanı izah etme mücadelesine

düşüyor. Bu insan zihni nasıl çalışıyor. O zamanın görüşü meka-

nistik görüş. Pistonlar var, çarklar var, makaralar var.

Ve insan beynini öyle tahayyül ediyor ki aynı diyor bu çarklar

ve makaralar gibidir. Onun için de “Bir bilim olarak psikoloji pro-

jesi” makalesini yazıyor ve orada bir libidodan, bir enerji kayna-

ğından bahsediyor. Her şey bir enerjiyle olduğuna göre eğer siz

buharlı treni çalıştırmak istiyorsanız buharlı trenin fırınına odu-

nu, kömürü atarsınız bir enerjiye ihtiyaç var. O buhar yapar, bu-

har basınç yapar, pistonlar döner ve tren hareket eder. Aynı sis-

temi insan için düşünüyor. İnsanın içerisinde bir enerji kaynağı

var. Bu enerji kaynağı zorladığı zaman duygularımız, düşüncele-

rimiz, davranışlarımız, arzularımız ortaya çıkar ve insan çalışma-

ya başlar. Bunun nedenselliğini bulacağım diye yola çıkmıştı ha-

tırlıyorsunuz değil mi?

İkinci olarak Darwin’den etkilenmişti, türlerin kökeninden yo-

la çıkarak insanlık tarihi tek hücrelilerden çok hücrelilere doğru,

olgunluğa doğru giderken aynı şekilde kültürel yapının da

Darwin’den almış olduğu biyolojik evrimi kültürel evrime getirdi.

Bunun da sahibi Freud’dur. Kültürel evrimden kasıt insanlar ilkel

kabileler halinde yaşıyor onun için antropolojiyle çok ilgilidir,

folklorla çok ilgilidir, kültürel antropolojiyleçok ilgilidir ve mede-

niyetlerin farklı şekillerde farklı yerlerde şu anda yaşantılanmış

halleriyle de çok ilgilidir. Yani gelişmemiş medeniyetlerle gelişmiş

medeniyetlerin arasındaki zincirleri anlamak ve bakmakla da çok

ilintilidir. İnsanlık tarihi de basitten mürekkep olana, karmaşık

olana doğru geçmiştir. İşte insanlık tarihinin tüm bu süreci her

insanın mikro hayatında yani bebeklikten ölene kadar geçen süre

Page 25: 12. DÖNEM · Eğitimi 12. Grubunun Aralık ayı deşifrelerini sunmaktadır. Bu ders notları, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş

Dürtü Çatışma Kuramı 19

içerisinde insanlık tarihinin evrimlerini oral, anal, fallik dönem-

lerden geçerek yapar dedi onu da oraya aldı.

Darwin’den kültürel evrime, kültürel evrimden bireysel evrime

getirerek sistemi yapının içerisinde dahil etti. Daha sonra bu libi-

do kavramı gerçeklikle ilgili test edilemediğinde bunun da kayna-

ğı şöyle bir şey; tüm bu semptomların nedenini çocukluk döne-

mindeki cinsel travmalara ve tacizlere bağladı ve hastalar hipnoz

altındayken ne zaman cinsel tacize uğradın, nasıl cinsel tacize

uğradın, kim seni cinsel taciz etti diye diye cinsel taciz hikayesi

bulmaya çalıştı. Bir kısmının da kendisinin etkisi altında uydurul-

duğunu gördü. Kendisine karşı dürüst ve objektif olduğu için

hikayeye başka taraftan yaklaştığında böyle bir hikayenin olmadı-

ğını farketti. Ne yaptı bu motor çarklardan, pistonlardan olan

görüşünü ruhsal determinizme aktardı. Dedi ki önemli olan cinsel

taciz ve travma olması değil bir kişinin ruhsal dünyasında kurmuş

olduğu fantazide fantaziyi nasıl yaşadığı. Önemli olan onun ger-

çekliği, iç dünyasında kurmuş olduğu fantezi. O zaman fantezi

kavramıyla karşı karşıya kaldığımızda da her türlü manipülasyona

müsait bir ruhsal determinizm ilişkisi ile karşı karşıya kaldık.

Zaten eleştirilen kısmı da bu olacak daha sonraki yıllarda.

Kursiyer H: Hocam bu serbest çağrışımla aktarımı Anna O. vakası

üzerinden anlatır mısınız?

Tahir Özakkaş: Okey. Anna O. vakasına tekrar dönüyorum.

Breuer bu vakayı alıyor. Bu vakayla ilgili çalışmaları başladıkça

kişinin herhangi bir gerçeklik ilkesi peşine düşmeden, kafasında

bir plan ve proje yapmadan hikayesini anlattığında yavaş yavaş

içten gelen yasak, dürtü, arzu, istek, çatışma, çelişkilerle ilgili

duygularının su yüzüne çıktığını farkedince hipnoza gerek kal-

madan insanın bilinçdışına bir şekilde erişilebileceğine dair görü-