22
13. ANLAM

13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

13. ANLAM

Page 2: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz

13.1. Temel Anlam

13.2. Yan Anlam

13.3. Mecaz Anlam

13.3.1. Deyim Aktarması

13.3.1.1. İnsandan Doğaya Aktarma

13.3.1.2. Doğadan İnsana Aktarma

13.3.1.3. Doğadaki Nesneler Arasında Aktarma

13.3.1.4. Somutlaştırma

13.3.1.5. Duyular Arasında Aktarma

13.3.2. Ad Aktarması

13.4. Çağrışımsal Anlam

13.5. Anlambilim

13.6. Bağlam

13.6.1. Sözel Bağlam

13.6.2. Toplumsal bağlam

13.7. Eş Seslilik

13.8. Çok Anlamlılık

13.9. Eş Anlamlılık

13.10. Zıt Anlamlılık

13.11. Anlam Olayları

Page 3: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

13.11.1. Anlam Daralması

13.11.2. Anlam Genişlemesi

13.11.3. Genelleşme

13.11.4. Anlam İyileşmesi

13.11.5. Anlam Kötüleşmesi

13.11.6. Anlam Kayması

Page 4: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Anlam ve bağlam kavramlarını kısaca açıklayınız.

2) Deyim aktarmasını örneklerle açıklayınız.

3) Anlam daralması nasıl olur? Kısaca açıklayınız.

4) Anlambilim hakkında kısaca bilgi veriniz.

5) Saussure’nin dil ve söz ayrımı hakkında bilgi veriniz.

Page 5: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde edileceği veya geliştirileceği

Anlamın Tanımı Anlamın ne olduğu

hakkında bilgi edinir.

Literatür bilgisi ve

örneklerle kavratılır.

Anlam Bilimin Tanımı Anlambilimi kavrar. Literatür bilgisi ve

örneklerle kavratılır.

Anlamın Türleri Anlam türlerini örneklerle

öğrenir.

Anlam türlerini

örneklendirme yoluyla

kavratılır.

Anlam Olayları Anlam olaylarını örnekleri

ile kavrar.

Anlam olaylarını

örneklendirme yoluyla

kavratılır.

Page 6: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

Anahtar Kavramlar

� Anlam

� Anlambilim

� Anlam olayları

� Türkçenin anlamı

Page 7: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

Giriş

En geniş tanımıyla anlam, dilde birer gösterge niteliğiyle yer alan, insanın dünya

bilgisine dayalı birtakım belirleyicileri bulunan sözcüklerin belli bir bağlam ve belli bir

konu içinde ilettikleri kavram olarak tanımlanmaktadır (Aksan, 2009: 48.). Sözcüğün

anlamı onun dil içindeki kullanımıdır. Bir başka deyişle anlam, sözcüklerin içinde

bulunduğu bağlama ve onun üretildiği art alana bağlı olarak oluşmaktadır.

Anlam, ek, sözcük, cümle gibi dil ögelerinin zihinde uyandırdığı izlenim ve

tasarım (Hengirmen, 1999: 26.), bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey,

bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, manadır. Sözcüğün söz içindeki diğer ögelerle

bağlantılı olarak zihinde yarattığı kavramlardan her biridir (Korkmaz, 1992: 8.). Berke

Vardar (Vardar, 1998: 2.), Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü’nde, “anlamı dil içi

bağıntıların yanı sıra bağlam belirler” demektedir. Anlam, bir sözcüğün içinde bulunduğu

metindeki diğer ögelerle girdiği etkileşime göre şekillendiğinden, sözcüklerin içinde

bulundukları bağlam kadar anlamları vardır.

Bir sözcüğün anlamı, kullanıldığı kültüre, o sözcüğü kullanan bireylerin bilişsel

özgeçmişlerine, en önemlisi de içinde bulunduğu bağlama göre değişiklik gösterebilir.

Dili oluşturan sözcükler farklı kuruluşlar içinde bulunabildikleri gibi, değişik etkenlerle

değişik anlamlar kazanabilmektedir (Aksan, 1994: 119). Bir sözcüğü ya da cümleyi

bağlamdan ayrı değerlendirmek mümkün değildir. Örneğin, “On dakika sonra orada

olacağım.” cümlesini okuyan birey bu cümledeki tüm kelimelerin anlamını bilmesine

rağmen, bu mesajı anlamlandıramaz. Çünkü “on dakika sonra” iletiyi yazanın yazdığı

andan sonraki on dakika mıdır yoksa alıcının okuduğu andan itibaren on dakika mıdır?

Orası ise belirsizdir. Yine aynı şekilde “Ona bunu soracağım.” cümlesi bağlamdan kopuk

düşünüldüğünde alıcı için bir şey ifade etmez. Bu cümle konu hakkında bilgisi olan birine

danışmak anlamında kullanılabileceği gibi, tehdit anlamı da taşımaktadır. Konuşma

esnasında bu anlamı çıkarmak bağlamı bilmekle mümkün olurken, yazılı anlatımda ise

cümlemin sonuna konulacak ünlem işareti bu cümlenin tehdit anlamı içerdiğini

gösterecektir.

Page 8: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

Kelimelerin ve cümlelerin anlamı, içinde bulundukları bağlama göre değişiklik

göstermesine rağmen, metnin ise bir tek anlamı vardır. Anlam metnin içinde, metinle

oluşur. Nasıl yazar metni yazarken oluşturursa, okur da okuma sürecinde kendi çabasıyla

anlamı yaratır. Anlamın değişik yüzleri ve katmanları, çeşitli okuma yöntemleriyle

sergilenebilir (Kıran ve Kıran 2007: 15). Bu okuma yöntemlerinden biri de anlambilimsel

okumalardır.

Page 9: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

13.1. Temel Anlam

Bir sözcük söylendiğinde zihnimizde canlanan ilk anlama temel anlam

denilmektedir. “Anlambilim açısından biz dünyadaki nesnelere, adlandırılan şeylere

gönderge (referent) diyoruz. Eğer belli bir bağlam ve konu içinde olmaksızın tek tek

sözcüklerden yola çıkarak örneğin bir kedi, bir çiçek, bir balık göstergelerini ele alacak

olursak bunlar söylendiğinde ya da yazılı olarak önümüze geldiğinde zihnimizde bir

tasarım, bir görüntü oluşturdukları görülür ki bu görüntüler köpek, ot ya da kuş

göstergelerinden bütün bütün farklıdır. İşte biz, örneğin kedi sözcüğü söylendiğinde

zihnimizde beliren bu tasarıma temel anlam adını veriyoruz.” (Aksan, 1997: 50.)

Literatürde ilk anlam, düz anlam, gerçek anlam gibi adlandırmalar da bu kavram için

kullanılmaktadır.

1. Çocuk elini incitti.

2. Masanın camı kırıldı.

3. Herkes evin kedisini beğendi.

1 numaralı örnekteki el kelimesi insan organlarından birinin adı; 2 numaralı

örnekteki cam ince bir nesnenin adı ve 3 numaralı örnekteki kedi ise evcil bir hayvanın

adıdır. Her üç örnekteki italik olarak yazılan kelimeler gerçek anlamında yani insan

zihninde canlanan ilk anlamında kullanılmıştır.

13.2. Yan Anlam

Dünya üzerindeki bütün dillerde kelimeler birden fazla anlama sahip olabilirler.

Bu duruma literatürde çok anlamlılık da denmektedir (Aksan, 1997: 58.). Dildeki

sözcükler temel anlamlarının yanında, temel anlamlarıyla ilgili olan fakat temel

anlamlarının dışında kalan yeni anlamlar kazanmışlarsa buna yan anlam denilmektedir.

Yan anlamın oluşması, “insanoğlunun kavramları kimi zaman daha etkili, daha

somut, daha kolay biçimde dile getirebilmek için, aralarında biçim, işlev, amaç ilişkisi ve

Page 10: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

yakınlığı bulunan başka kavramlara dayanarak açıklamak istemesinden kaynaklanır;

zaman zaman benzetmeli, nükteli anlatım eğilimini de içerir.” (Aksan, 1997: 58.)

Örneğin ağız kelimesi insanın bir organına verilen addır. Aşağıdaki örnekte ise

buradan benzetme yoluyla yan anlamda kullanılmıştır.

Ahmet yol ağzında otobüs bekliyor.

13.3. Mecaz Anlam

Bir sözcüğün ilgi veya benzetme yoluyla gerçek ve yan anlamı dışında

kullanılmasına verilen addır. Mecaz anlam kazanan sözcük genellikle soyut bir anlama

taşır. Literatürde değişmece ve uzak anlam olarak da adlandırılmaktadır.

Mecaz anlamı deyim aktarması ve ad aktarması olarak iki başlık altında

incelemek gerekmektedir.

13.3.1. Deyim Aktarması

Dünya üzerindeki her dilde, aktarmaların en yaygın olan türüdür (Aksan, 1997:

62.). Deyim aktarması da beş başlık altında incelenmektedir:

13.3.1.1. İnsandan Doğaya Aktarma

İnsandaki organların veya vücut bölümlerinin adlarının doğadaki nesnelere

aktarılarak yeni anlamlar kazanması olayına verilen addır (Aksan, 1997: 64.).

Örneğin Türkçedeki baş sözcüğü dağ başı, köprü başı, çıban başı gibi yan

anlamlarda da kullanılır. Burada insan vücudundaki baş doğadaki nesneler içinde

kullanılarak anlamını genişletmiştir.

13.3.1.2. Doğadan İnsana Aktarma

Doğada bulunan nesne adlarının ve sıfatların insan için kullanılmasına verilen

addır (Aksan, 1997: 65.).

Page 11: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

“Kiraz dudaklı” örneğinde doğada bulunan bir meyve olan kiraz insanın bir

organını tasvir etmek için kullanılmıştır.

13.3.1.3. Doğadaki Nesneler Arasında Aktarma

Tıpkı doğadaki nesne adlarının insanlara aktarılması gibi doğadaki varlıklar

arasında da yapılan aktarmalara verilen addır. Bazı bitkilere benzerliklerinden dolayı

verilen keçiboynuzu, kuşburnu, turnagagası gibi adlar ve kimi hayvanlara karatavuk,

kırlangıçbalığı denmesi bu türün örnekleridir (Aksan, 1997: 66.). Bitkilere veya

hayvanlara bu adların verilmesi adı verilen nesneye olan benzerliklerinden

kaynaklanmaktadır.

13.3.1.4. Somutlaştırma

Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile

getirilmesine verilen addır (Aksan, 1997: 66-67.). Mesela ezmek eyleminin Türkçe

sözlükte temel anlamı “Üstüne basarak veya bir şey arasında sıkıştırarak yassılaştırmak,

biçimini değiştirmek” şeklinde geçmektedir. “Çocuğu okulda çok eziyorlar” cümlesinde

ise ezmek anlamı “yenmek, sindirmek, sıkıntı vermek” anlamlarında kullanılmaktadır.

Burada kavram somutlaştırılarak anlatılmaktadır.

13.3.1.5. Duyular Arasında Aktarma

“Farklı duyu alanlarına ait kavramların bir araya getirilerek canlı bir anlatım

sağlamasına” verilen addır (Aksan, 1997: 68.). Dokunma duyusuyla ilgili olan sıcak

sıfatının duyma duyusuyla ilgili olan ses, görme duyusuyla ilgili olan bakış kelimeleriyle

birlikte kullanılması bu konuya örnek olarak gösterilebilir.

13.3.2. Ad Aktarması

Divan edebiyatında kullanılan mecaz-ı mürsel sanatına denk gelen anlatımı

kolaylaştıran ve ona güç katan aktarmalara verilen addır (Aksan, 1997: 69.). Bu söz

sanatında anlatılmak istenen kavram kullanılmadan o kavramın ifade edilmesi

Page 12: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

amaçlanmaktadır. Mesela hamileler için yüklü, ağır ayak ya da iki canlı kavramlarının

kullanılması ad aktarmasına örnek olarak verilebilir.

Ad aktarması 1. Bütün Yerine Parçanın Anılması ve 1. Parça Yerine Bütünün

Anılması şeklinde iki ana başlıkta toplanmaktadır.

Birincisinde bütün anlatmak üzere nesnenin parçası kullanılır. Televizyon için

ekranın kullanılması gibi. İkincisinde ise nesnenin bütününün onun parçası olarak

kullanılır. Dün Galatarasay’ın maçını izledik yerine dün Galatasaray’ı izledik şeklinin

kullanılması gibi.

13.4. Çağrışımsal Anlam

Yazılı veya sözlü bir metinle karşılaştığımız zaman kelimelerin sadece sözlük

anlamları üzerinden gitmek bize onların “kavramsal anlamlarını” verecektir. Oysa

kişilerin kendilerine has deneyimleri sonucunda oluşan birikimleriyle her bir kelimenin

onlar için ifade ettiği anlam farklılaşacaktır. İşte burada “çağrışımsal anlam” ortaya

çıkmaktadır. “Kar” sözcüğü TDK sözlüğünde şu şekilde tanımlanmaktadır:

Havada beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak yağan su buharı.

Senenin çoğunluğunda yaşadığı yerde kar bulunan biriyle, devamlı kar görmeyen

bir kişinin kar nesnesine yükledikleri anlam tamamen farklı olacaktır. Adana’da yaşayan

biri için kar çok nadir gördüğü ve sadece aşağıya inip kartopu oynayacağı, eğleneceği bir

nesneyken; doğuda bir dağ köyünde yaşayan biri içinse, kapanan yollar, çaresizlik ve

evlerine tıkanma anlamlarına gelecektir. Bu verdiğimiz örnekte kar nesnesinin kişiler

üzerinde değişik anlamlar yüklenmesinin nedeni içinde bulundukları şartlardır. Onların

bu nesneye bakış açılarını bu şartlar belirler. İçinde bulunulan şartları dilbilimsel bir

terimle çağrışımsal anlamla karşılamak mümkündür.

Çağrışımsal anlamın sınırlarını bulmak, dil nasıl sınırlı sayıda sesle sınırsız sayıda

anlama ulaşabiliyorsa, çağrışımsal anlamın ölçümünü yapmak da bu kıstas doğrusunda

Page 13: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

imkânsızdır. Kelimelerin çağrışımsal anlamları üzerine yapılacak bilimsel çalışmalar ise

sadece tahmini bir sonuçtan öteye gitmeyecektir.

Çağrışımsal anlamın oluşabilmesi toplumsal deneyimlerin, ortak paylaşımların ve

buna benzer dinamiklerin oluşması gerekmektedir.

Ünlü İsveçli dilbilimci Saussure dili “langue” ve “parole” şeklinde iki ana gruba

ayırmaktadır. “langue” dilin genel kurallar sistemiyken, “parole” da kişiye özel, o belirli

dilin kullanımı olarak tanımlanabilir. Saussure’un kullandığı “parole” kavramı daha çok

bireysel kullanımı temel aldığından burada bağlam ya da “çağrışımsal anlam” ön plana

çıkmaktadır. Bireyler kelimelerden başlayıp daha karmaşık cümle yapılarını kullanırken

onlara anlam yükleme işlevini, daha önce de değindiğimiz toplumsal ve bireysel

altyapılarıyla gerçekleştirirler. Her bir yazarın nasıl kendine has bir “parmak izi” (üslubu)

varsa, her bir bireyin de kendine has bir dili kullanma mekanizması mevcuttur. Bundan

dolayı toplum içinde edinilen tecrübeler ve kişilerin arka planları çağrışımsal anlamı

şekillendirir. Yine aynı şekilde karşıdaki kişiyi anlayabilmek için de ya da onun kelime

veya cümleye yüklediği anlamı çözebilmek için ortak bir paydanın olması gerekir.

Burada anlamı çözebilmekten kasıt, kavramsal anlamın dışında kelimelere yüklenen

anlamın bilinebilmesidir. Dolayısıyla kelimelerin anlamlarının çeşitlenebilmesi, eş

sesliliğin oluşabilmesi, kavramsal anlamına ek olarak dil kullanıcıları tarafından yeni

anlamlar yüklenmesi ve bu yüklenilen anlamın aynı dili kullanan diğer bireyler tarafından

kabul görmesiyle mümkün olmuştur.

13.5. Anlambilim

Terim olarak ilk defa 1883’te Fransız dilbilimcisi Michel Breal tarafından

kullanılan anlambilim, dilbilimin anlamı inceleyen koludur. Anlambilim, göstergenin

gösterilen bölümünü ya da içeriği eşsüremli ve artsüremli açılardan (Vardar, 1998:20.),

dilin anlam yönünü öne çıkararak inceleyen dilbilim dalıdır (Hengirmen, 1999: 27.).

Genellikle kavram, anlam, çok anlamlılık, eş anlamlılık, zıt anlamlılık, anlam daralması,

anlam genişlemesi, bağlam, anlam değişmeleri gibi konular üzerinde duran dilbilim

dalıdır. (Aksan, 1997: 12)

Page 14: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

Bir dilde anlamla ilgili her şey, anlambiliminin alanına girer. Pierre Guiraud’e

göre anlambilim, gösteren ile gösterilen arasındaki ilişkileri, gösterilendeki değişim ve

oynamaları, dilsel yapıların anlamsal yönden ortaya koyduğu çeşitli olguları inceler

(Guiraud, 1999:7). Mecz’e göre ise, anlambilimin konusu, dillere özgü anlamlamaların ve

bunların kuramsal düzenleminin betimlenmesidir (Mecz, 1998: 6.).

Dilbilimin diğer alt dalları seslerden başlayarak kelime ve cümle oluşumlarını

belirli kurallar çerçevesinde inceler. Yani bir nevi dili oluşturan bütün bileşenlerin

gerçeklerini ararken anlambilim insanların kelimeleri kullanarak nasıl bir anlam

oluşturdukları meselesi üzerine yoğunlaşır (Silver, 2005: 156.). “Okula gitmiyor musun?”

cümlesi söz-eylem kuramına (Speech Act Theory) göre ilk bakışta karşımızdakine okula

gidip gitmeyeceği sorusunun sorulmasıdır. Ama bu sözü bir ebeveyn çocuğuna

söylediğinde “ne oturuyorsun haydi okula” şeklinde bir nevi azarlama söz konusudur.

Dolaylı söylem (Indirect Speech) dediğimiz olgu ise burada ortaya çıkmaktadır. Bu soru

cümlesinin dolaylı yoldan bu anlama gelip gelmediğini ise içinde bulunulan bağlamdan

çıkartmak mümkün olacaktır.

13.6. Bağlam

Bağlamın tam olarak ne olduğu üzerine kesin ve net bir tanım yapmak, bağlamın

kullanım alanı sınırsız olduğu için çok da mümkün değildir. Jonathan Culler’in de dediği

gibi anlam bağlam bağımlıdır, bağlam ise sınırsızdır (Culler, 1981: 124). Metinde

kelimelerin söz dizimsel olarak doğru bir şekilde dizilmesinin vereceği anlamın yanında;

sözü söyleyenin (konuşan) ve duyanın bu konuşma esnasında içinde bulundukları durum,

aldıkları eğitim, toplumsal statüleri, cinsiyetleri, bilgi birikimleri, konuşmanın öncesi,

konuşma esnasında kullanılan mimikler gibi birçok etken (Strazny, 1998: 237.) o

konuşmanın anlamını belirlemede önemli bir rol oynamaktadır.

En yalın tanımıyla bağlam, bir sözcükten, söz öbeğinden ya da bir sözce ya da bir

metinden önce ve sonraki durumdur. Bağlam, bir sözcüğün anlamının anlaşılmasına

yardımcı olur. Kimi durumlarda bağlam, içinde dilsel birimlerin kullanıldığı daha geniş

bir toplumsal durumdur. Kıran’a göre bağlam, bir dil göstergesini çevreleyen, ondan önce

Page 15: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

ve sonra gelen birçok durumda söz konusu göstergeyi etkileyen, onun anlamını, değerini

belirleyen gösterge ya da göstergelerdir (Kıran ve Kıran, 2007: 385).

Kelimeler de tıpkı cümlelerde olduğu gibi içinde bulunulan bağlama göre

anlamlandırılabilmektedir. Özellikle edebî eserlerde yazarlar kendi yaratıcılıklarıyla

kelimelere de sözlük anlamlarından daha farklı anlamlar yükleyebilmektedirler.

Kelimelerin geldikleri anlamı çıkarmak sadece sesler ve şekillere bakarak değil,

kullanıldıkları durumlarla bağlantı kurularak yapılmalıdır (Silver, 2005: 156). Aksi

takdirde kelimelerin geçtikleri metinleri tam olarak anlamlandırmak pek de mümkün

olmayacaktır. Edimbilim (pragmatics) de kelimeleri ve cümleleri içinde bulunulan

bağlamla birlikte incelenmesi bilimidir.

13.6.1. Sözel Bağlam

Bir metne ya da bir anlatımın konuşmasına yani sözcük, cümle, söz-eyleme

gönderme yapar.

13.6.2. Toplumsal bağlam

Sınıf, cinsiyet gibi toplumsal değişkelere göre tanımlanır.

13.7. Eş Seslilik

Yazılışları ve söylenişleri aynı olmakla birlikte anlamları farklı olan sözcüklere

verilen addır. Literatürde eş adlılık olarak adlandırılmaktadır (Kıran ve Kıran, 2010: 249).

Yüz: 100 sayısı

Yüz: Surat

Yaz: Mevsim

Yaz: Yazma eylemi

Kara: Siyah renk

Page 16: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

Kara: Toprak Pparçası

13.8. Çok Anlamlılık

Başlangıçta tek bir kavramın simgesi olan göstergenin yeni kavramları da

anlatması olayına verilen addır (Aksan, 1997: 70).

Çok anlamlılıkta gösterge temel anlamını yitirmeden yanına yeni anlamlar da

eklemektedir. Dil sözcüğü çok anlamlıdır:

1. Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli,

uzun, hareketli organ, tat alma organı;

2. Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli bölümleri;

3. Ayakkabı bağlarının ayağı rahatsız etmemesini sağlayan ve bağ altına

rastlayan saya parçası;

4. Makaraların ve bastikaların içine yerleştirilmiş olan, üzerinden geçirilen

halatı istenilen yöne çevirmeye yarayan, çevresi oluklu, küçük döner tekerlek;

5. Bazı üflemeli çalgılarda titreşerek ses çıkaran ince metal yaprak;

6. Anahtar. (TDK Türkçe Sözlük)

13.9. Eş Anlamlılık

İki ya da daha fazla sözcüğün tek bir anlama gönderme yapmasına verilen addır

(Kıran ve Kıran, 2010: 252.).

Siyah / Kara

Darılma / Küsmek / Gücenmek / Alınmak

Cemiyet / Toplum

Teklif / Öneri

Page 17: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

13.10. Zıt Anlamlılık

İki kelimenin birbirinin karşıtı anlama sahip olmasına verilen addır (Aksan, 1997:

81-82.). Literatürde karşıt anlamlılık ve ters anlamlılık olarak da adlandırılmaktadır.

Yüsek/Alçak

İyi / Kötü

Açık / Kapalı

Sıcak / Soğuk

Başarılı / Başarısız

Sevimli / Sevimsiz

13.11. Anlam Olayları

13.11.1. Anlam Daralması

Genel bir anlamdan dar bir anlama geçme olayına verilen addır. Yani “bir

göstergenin önceden anlattığı nesne ya da devinimin ancak bir bölümünü, bir türünü

anlatır duruma” gelmesine verilen addır (Aksan, 1997: 90). Bir başka deyişle kelimenin

anlam alanının daralması, sınırlandırılması olarak da tanımlanabilir.

Örneğin oğul sözcüğü Eski Türkçede hem erkek hem de kız çocuklarını anlatmak

için kullanılırken günümüzde sadece erkek çocuk için kullanılmaktadır. Oğul sözcüğünün

anlam alanında yer alan kız çocuğu kısmı zamanla ortadan kalkıp sadece erkek çocuğu

anlatmak için kullanılmıştır.

13.11.2. Anlam Genişlemesi

“Anlam kapsamı dar olan bir kelimenin zamanla ilgili bulunduğu kavram alanı

içinde yayılarak daha geniş, daha genel bir anlam kazanmasına” verilen addır (Korkmaz,

Page 18: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

1992: 20). Daha önce bahsettiğimiz Deyim Aktarmaları anlam genişlemesine yol açan en

önemli etkenlerdendir.

Örneğin alan sözcüğü “düz, açık ve geniş yer” anlamına gelirken şuanda “bir

çalışma çevresi anlamında da kullanılmaktadır:

“Ali spor muhabirliğinin her alanında çalışmış.”

13.11.3. Genelleşme

Birçok dilde görülen bu olay bir özel adın genelleşmesi sonucunda bir tür adına ya

da bir sıfata dönüşmesi hadisesidir (Aksan, 1997: 91). Mucit - icat, kaynak - ürün veya

bir marka adının o türün geneline yayılması olarak da adlandırılabilir.

Örneğin dizel kelimesi muciti Alman Diesel’den gelmektedir. Bugün kağıt mendil

için kullandığımız selpak kelimesi de bir markanın adından genelleşerek o türün adı

olmuştur. Aşağıdaki tabloda genelleşme türleri örnekleriyle açıklanmıştır:1

Zeplin Konyak Don Kişot Selpak

Giyotin Şampanya Don Juan Sana

Jilet Kaşmir Lolita Pimapen

Dizel Fayans

Özel isimler

nesnelerin adı

olmuştur.

Bölgelerin adı

nesnelerin adı

olmuştur.

Kurgusal

kahramanların

adları, bir sıfata

dönüşerek

insanların davranış

ve tutumlarını

Marka adı

nesnelerin adı

olmuştur.

1 Tablo Kıran ve Kıran (2010: 263.)’dan bir başlık eklenerek alınmıştır.

Page 19: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

yansıtır.

13.11.4. Anlam İyileşmesi

Bir kelimenin önceden taşıdığı anlama göre daha iyi bir anlam taşır hâle gelmesi

hadisesidir (Aksan, 1997: 91).

Örneğin yavuz kelimesi önceden hırsız anlamına gelirken şuan güçlü, çetin gibi

olumlu yönde anlamlara sahiptir.

13.11.5. Anlam Kötüleşmesi

Anlam iyileşmesi olayının tam tersi bir durumdur. Yani önceleri iyi anlama gelen

kelimenin zamanla kötü anlama geçmesi olayına verilen addır.

Örneğin Eski Türkçede kadın “kraliçe, hükümdar hanımı” anlamlarına gelirken

günümüzde “dişi cinsten erişkin insan” anlamına gelmektedir.

13.11.6. Anlam Kayması

Yeni bir anlam oluşturmak için sözcüklerin gerçek anlamlarından kayarak

kalıplaşması olayına verilen addır (Kıran ve Kıran, 2010: 263.).

Örneğin sobayı yakmak dizimindeki soba sözcüğü anlam kayması yoluyla sobanın

içerisinde yanan nesneleri belirtir hâle gelmiştir.

Page 20: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Anlam, dilde birer gösterge niteliğiyle yer alan, insanın dünya bilgisine dayalı

birtakım belirleyicileri bulunan sözcüklerin belli bir bağlam ve belli bir konu içinde

ilettikleri kavram olarak tanımlanmaktadır.

Anlambilim, göstergenin gösterilen bölümünü ya da içeriği eş süremli ve art

süremli açılardan, dilin anlam yönünü öne çıkararak inceleyen dilbilim dalıdır. Genellikle

kavram, anlam, çok anlamlılık, eş anlamlılık, zıt anlamlılık, anlam daralması, anlam

genişlemesi, bağlam, anlam değişmeleri gibi konular üzerinde duran dilbilim dalıdır.

Ayrıca bu bölümde anlam türlerini ve anlam olaylarını da örnekleriyle birlikte

öğrendik.

Page 21: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

Kaynakça

Aksan, Doğan (1995) Anlambilim, İlgili Alanlar ve Türkçe1, TÖMER, s.16.

______ (2009) Anlambilim, Engin Yayın Evi, Ankara.

______ (1997) Anlambilim Anlambilimin Konuları ve Türk Anlambilimi,

Ankara, s.12.

Crisytal, David (2008) A Dictionary of Linguistics and Phonetics, Blackwell

Publishing, Oxford, 2008, s. 109; Hadumod Bussman, Routledge Dictionary of Language

and Linguistics, Routledge Publishing, New York.

Culler, Jonathan (1981), The Pursuit of Signs: Semiotics, Literature,

Decnstruction, Cornell University Press.

Guirud, Pierre (1999) Anlambilim, (Çeviren: Berke Vardar), İstanbul:

Multilingual.

Hengirmen, Mehmet (1999). Dil Bilgisi ve Dil Bilim Terimleri Sözlüğü, Engin

Yayınevi, Ankara.

KIRAN, Zeynel ve KIRAN, Ayşe (2007) Yazınsal Okuma Süreçleri, Seçkin

Yayınları, Ankara.

________ (2010) Dilbilime Giriş, Seçkin yayınları, Ankara.

Korkmaz, Zeynep (1992) Gramer Terimleri Sözlüğü, Ankara: Türk Dil Kurumu

Yayınları.

Silver, Peter (2005) Working with Language.

Strazny, Philipp (2005) Encyclopedia of Linguistics,Taylor& Francis Group, New

York.

Page 22: 13. HAFTA TURK DILI Icdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=13... · Soyut kavramların çeşitli durum, davranış ve duyguların somut göstergelerle dile getirilmesine verilen

Tamba Mecz, Irene (1998) Anlambilim, (Çeviren: Necmettin Sevil), İstanbul:

İletişim Yayınları.

TDK, Güncel Türkçe Sözlük, 2011.

Vardar, Berke (1998) Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü, ABC Kitabevi,

İstanbul.