3
529 ðe sonraki dönemlerde takdime sunuldu- ðundan bahsedilmektedir (Sayýlar, 21/4- 9; II. Krallar, 18/4). Bronzdan yýlanýn asýlý olduðu bu direk hýristiyan geleneðinde Îsâ’- nýn çarmýha geriliþinin sembolü (týpký deri- sinden soyunan yýlan gibi çarmýhta tabii bede- nin ölüp mânevî bedenin ortaya çýkmasý) þek- linde yorumlanmýþtýr. Kur’ân-ý Kerîm’de yýlan motifi sadece Hz. Mûsâ’nýn asâsý baðlamýnda yer almýþ- týr. Bununla birlikte eski Arap dininde var olan ay kültüyle baðlantýlý yýlan tapýnma- sýna (Ved) karþýlýk Ýslâm geleneðinde yý- lan genellikle zararlý bir hayvan kabul edil- miþ; cinlerin, sürüngenlerin ve özellikle yý- lanýn kýlýðýna girdiðine inanýlmýþ, hatta yý- lanlar bir cin sýnýfý olarak görülmüþtür (Bu- hârî, “Bed,ü’l-palk”, 14; Tirmizî, Sayd”, 15; Müslim, “Selâm”, 139; Ebû Dâvûd, “Edeb”, 173; Demîrî, I, 288; Mundkur, LXX/3-4 [1984], s. 217-224; cennetten düþüþ kýs- sasý üzerine yapýlan tefsirlerde ortaya ko- nan Ýblîs-yýlan baðlantýsý için ayrýca bk. Taberî, I, 561-562). Çeþitli hadislerde Re- sûl-i Ekrem’in yýlanlarýn öldürülmesini em- rettiði, ev yýlanlarýna ise zarar verilmeme- sini tembihlediði nakledilmektedir (Buhâ- rî, “Bed,ü’l-palk”, 14; Ebû Dâvûd, “Edeb”, 173). BÝBLÝYOGRAFYA : Taberî, Câmi £u’l-beyân (nþr. Abdullah b. Ab- dülmuhsin et-Türkî), Kahire 2001, I, 561-562; X, 343-346; Demîrî, ¥ayâtü’l-¼ayevân, I, 288-294, 391-405; J. Campbell, The Masks of God: Occi- dental Mythology, London 1965, s. 9-41; a.mlf., The Masks of God: Creative Mythology, New York 1991, s. 120, 151-155; E. Pagels, Adam, Eve and the Serpent, London 1988; M. Eliade, Pat- terns in Comparative Religion (trc. R. Sheed), London 1993, s. 163-171; Fuat Yöndemli, Tarih Öncesinden Günümüze Yýlan, Ankara 2004; G. Pinch, Egyptian Myth: A Very Short Introducti- on, Oxford 2004, s. 52; A. Bingham, South and Meso-American Mythology: A to Z, New York 2004, s. 42, 94; N. Frye – J. McPherson, Biblical and Classical Myths: The Mythological Frame- work of Western Culture, Toronto-London 2004, s. 41, 78-79, 94, 144; L. Yang – D. An, Handbook of Chinese Mythology, Oxford 2005, s. 100-104; A Communion of Subjects: Animals in Religion, Science and Ethics (ed. P. Waldau – K. Patton), New York 2006, s. 222-224; U.X.L. Encyclope- dia of World Mythology I-V, New York 2009, s. 929-935; D. A. Leeming, Creation Myths of the World: An Encyclopedia, Oxford 2010, s. 11, 55, 100, 129, 282; B. Mundkur, “Hayya in Isla- mic Thought”, MW, LXX/3-4 (1984), s. 213-225; Salime Leyla Gürkan, “Yahudi ve Ýslâm Kutsal Metinlerinde Ýnsan’ýn Yaratýlýþý ve Cennet’ten Düþüþ”, Ýslâm Araþtýrmalarý Dergisi, sy. 9, Ýstan- bul 2003, s. 1-48; J. Ruska, Hayya”, EI 2 (Ýng.), III, 334-335; N. W. Thomas, “Animals (Serpent)”, ERE, I, 525-526; M. Lurker, “Snakes”, Encyclo- pedia of Religion (ed. L. Jones), Detroit 2005, XII, 8456-8460. ÿSalime Leyla Gürkan YILDIRIM BAYEZÝD (bk. BAYEZÝD I). ˜ YILDIRIM BAYEZÝD KÜLLÝYESÝ Bolu’nun Mudurnu ilçesinde XIV. yüzyýlýn son çeyreðinde inþa edilen külliye. ˜ Cami, medrese ve çifte hamamdan meydana gelen külliyenin bânisi Yýldýrým Bayezid’dir. Mudurnu’nun en büyük eser- lerinden olan cami halk arasýnda Büyük Cami adýyla bilinir. Yýldýrým Bayezid’in þeh- zadeliði döneminde bir çifte hamam ve medrese ile birlikte inþa edilen caminin ki- tâbesi bulunmamaktadýr. Yakýnýndaki ha- mamýn 784 (1382) tarihli kitâbesinden ve taþa iþlenmiþ vakfiyesinden caminin ha- mamla ayný tarihlerde veya az önce yapýl- dýðý anlaþýlmaktadýr. Yýldýrým Bayezid Ca- mii, Osmanlý mimarisinde tek kubbeli plan þemasýnýn yalýn biçimde uygulandýðý en er- ken örneklerden biridir. Camiye Kavak ve Semdören köyleri, yine caminin tamiri ve görevlileri için çeþitli yerlerde birçok arazi ve para vakfedilmiþtir. Çeþitli zamanlarda onarým geçiren cami (1776, 1839, 1900) bu- günkü görünümünü 1956 yýlýndaki tamir- de almýþtýr. Cami, ana mekânýn kubbe ile örtüldü- ðü ve önünde her biri kubbeli üç bölüm- lü son cemaat yerinin bulunduðu bir plan gösterir. Tamamen moloz taþtan inþa edi- len yapýnýn cümle kapýsý mermerden bü- yük bir dikdörtgenin çevrelediði bir niþ içindedir. 19,65 m. çapýndaki kubbe yük- sek bir kasnak üzerine oturmuþ, kubbe ge- çiþleri tromplarla saðlanmýþtýr. Osmanlý mimarisinin ilk devirlerinden itibaren uy- gulanmaya baþlanan büyük kubbenin ta- özellikle kuþ diline vâkýf olunacaðýna ina- nýlmýþtýr. Buna karþýlýk yahudi ve hýristi- yan geleneklerinde, Eski Ahid’de yer alan Aden Bahçesi hikâyesinden hareketle (Tek- vîn, 2-3. bablar) insanýn yýlanýn yönlendir- mesiyle elde ettiði bilginin onun cennet- ten düþüþüne yol açan yanýltýcý bilgi (cin- sellik) olduðu kabul edilmiþtir. Bu gelenek- lerde yýlan fiziksel anlamda zehirli ve teh- likeli, sembolik olarak da kurnaz ve ayar- týcý bir yaratýk diye görülmüþ, bilhassa hý- ristiyan inancýnda bütün kötülüklerin kay- naðý kabul edilen þeytanla iliþkilendirilmiþ- tir (Hezekiel, 29/3-5; Ýþaya, 27/1; Mezmur- lar, 140/4; Vahiy, 12/7-9; 17/8; 20/2; Shab- bath, 55 b , 62 b , 63 a , 121 b , 146 a ; “bilge yýlan” motifi için bk. Matta, 10/16; yýlan-þeytan- kadýn baðlantýsý ve bilgi-cinsellik iliþkisi için ayrýca bk. Pagels, s. 27-30; Gürkan, sy. 9 [2003], s. 27-30). Ýslâm geleneðinde de izleri görülen söz konusu anlayýþta, yý- lanlarý kötülüðün ilkesi Ehrimen’in yarat- týðý kötü güçlerle irtibatlandýran Zerdüþt inancýnýn etkisi olduðu kabul edilmektedir. Tevrat’ta Mûsâ peygamberin yýlana dönü- þen asâsý dýþýnda Tanrý’nýn çölde Ýsrâilo- ðullarý’nýn üzerine ceza olarak zehirli yý- lanlar gönderdiðinden, bu yýlanlardan ko- runmak için yine Tanrý’nýn emriyle Hz. Mû- sâ’nýn bronzdan bir yýlan heykeli yapýp bir direðe (Nehuþtan) astýðýndan ve bu dire- YILDIRIM BAYEZÝD KÜLLÝYESÝ Þehzade Mehmed’in sünnet þenliðinde yýlanlý sütunun önün- de yýlancýnýn gösterisini tasvir eden minyatür (Seyyid Lok- mân, Surnâme, TSMK, Hazine, nr. 1344, vr. 104 a ) Yýldýrým Bayezid Camii – Mudurnu / Bolu

18 Aralýk 2012 269 YILDIRIM BAYEZÝD KÜLLÝYESÝ 4. Forma / 2

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

529

ðe sonraki dönemlerde takdime sunuldu-ðundan bahsedilmektedir (Sayýlar, 21/4-9; II. Krallar, 18/4). Bronzdan yýlanýn asýlýolduðu bu direk hýristiyan geleneðinde Îsâ’-nýn çarmýha geriliþinin sembolü (týpký deri-sinden soyunan yýlan gibi çarmýhta tabii bede-nin ölüp mânevî bedenin ortaya çýkmasý) þek-linde yorumlanmýþtýr.

Kur’ân-ý Kerîm’de yýlan motifi sadeceHz. Mûsâ’nýn asâsý baðlamýnda yer almýþ-týr. Bununla birlikte eski Arap dininde varolan ay kültüyle baðlantýlý yýlan tapýnma-sýna (Ved) karþýlýk Ýslâm geleneðinde yý-lan genellikle zararlý bir hayvan kabul edil-miþ; cinlerin, sürüngenlerin ve özellikle yý-lanýn kýlýðýna girdiðine inanýlmýþ, hatta yý-lanlar bir cin sýnýfý olarak görülmüþtür (Bu-hârî, “Bed,ü’l-palk”, 14; Tirmizî, “Sayd”, 15;Müslim, “Selâm”, 139; Ebû Dâvûd, “Edeb”,173; Demîrî, I, 288; Mundkur, LXX/3-4[1984], s. 217-224; cennetten düþüþ kýs-sasý üzerine yapýlan tefsirlerde ortaya ko-nan Ýblîs-yýlan baðlantýsý için ayrýca bk.Taberî, I, 561-562). Çeþitli hadislerde Re-sûl-i Ekrem’in yýlanlarýn öldürülmesini em-rettiði, ev yýlanlarýna ise zarar verilmeme-sini tembihlediði nakledilmektedir (Buhâ-rî, “Bed,ü’l-palk”, 14; Ebû Dâvûd, “Edeb”,173).

BÝBLÝYOGRAFYA :

Taberî, Câmi £u’l-beyân (nþr. Abdullah b. Ab-dülmuhsin et-Türkî), Kahire 2001, I, 561-562; X,343-346; Demîrî, ¥ayâtü’l-¼ayevân, I, 288-294,391-405; J. Campbell, The Masks of God: Occi-dental Mythology, London 1965, s. 9-41; a.mlf.,The Masks of God: Creative Mythology, NewYork 1991, s. 120, 151-155; E. Pagels, Adam, Eveand the Serpent, London 1988; M. Eliade, Pat-terns in Comparative Religion (trc. R. Sheed),London 1993, s. 163-171; Fuat Yöndemli, TarihÖncesinden Günümüze Yýlan, Ankara 2004; G.Pinch, Egyptian Myth: A Very Short Introducti-on, Oxford 2004, s. 52; A. Bingham, South andMeso-American Mythology: A to Z, New York2004, s. 42, 94; N. Frye – J. McPherson, Biblicaland Classical Myths: The Mythological Frame-work of Western Culture, Toronto-London 2004,s. 41, 78-79, 94, 144; L. Yang – D. An, Handbookof Chinese Mythology, Oxford 2005, s. 100-104;A Communion of Subjects: Animals in Religion,Science and Ethics (ed. P. Waldau – K. Patton),New York 2006, s. 222-224; U.X.L. Encyclope-dia of World Mythology I-V, New York 2009, s.929-935; D. A. Leeming, Creation Myths of theWorld: An Encyclopedia, Oxford 2010, s. 11,55, 100, 129, 282; B. Mundkur, “Hayya in Isla-mic Thought”, MW, LXX/3-4 (1984), s. 213-225;Salime Leyla Gürkan, “Yahudi ve Ýslâm KutsalMetinlerinde Ýnsan’ýn Yaratýlýþý ve Cennet’tenDüþüþ”, Ýslâm Araþtýrmalarý Dergisi, sy. 9, Ýstan-bul 2003, s. 1-48; J. Ruska, “Hayya”, EI 2 (Ýng.),III, 334-335; N. W. Thomas, “Animals (Serpent)”,ERE, I, 525-526; M. Lurker, “Snakes”, Encyclo-pedia of Religion (ed. L. Jones), Detroit 2005, XII,8456-8460.

ÿSalime Leyla Gürkan

– —YILDIRIM BAYEZÝD

(bk. BAYEZÝD I).˜ ™

– —YILDIRIM BAYEZÝD KÜLLÝYESÝ

Bolu’nunMudurnu ilçesinde

XIV. yüzyýlýn son çeyreðindeinþa edilen külliye.

˜ ™

Cami, medrese ve çifte hamamdanmeydana gelen külliyenin bânisi YýldýrýmBayezid’dir. Mudurnu’nun en büyük eser-lerinden olan cami halk arasýnda BüyükCami adýyla bilinir. Yýldýrým Bayezid’in þeh-zadeliði döneminde bir çifte hamam vemedrese ile birlikte inþa edilen caminin ki-tâbesi bulunmamaktadýr. Yakýnýndaki ha-mamýn 784 (1382) tarihli kitâbesinden vetaþa iþlenmiþ vakfiyesinden caminin ha-mamla ayný tarihlerde veya az önce yapýl-dýðý anlaþýlmaktadýr. Yýldýrým Bayezid Ca-mii, Osmanlý mimarisinde tek kubbeli planþemasýnýn yalýn biçimde uygulandýðý en er-ken örneklerden biridir. Camiye Kavak veSemdören köyleri, yine caminin tamiri vegörevlileri için çeþitli yerlerde birçok arazive para vakfedilmiþtir. Çeþitli zamanlardaonarým geçiren cami (1776, 1839, 1900) bu-günkü görünümünü 1956 yýlýndaki tamir-de almýþtýr.

Cami, ana mekânýn kubbe ile örtüldü-ðü ve önünde her biri kubbeli üç bölüm-lü son cemaat yerinin bulunduðu bir plangösterir. Tamamen moloz taþtan inþa edi-len yapýnýn cümle kapýsý mermerden bü-yük bir dikdörtgenin çevrelediði bir niþiçindedir. 19,65 m. çapýndaki kubbe yük-sek bir kasnak üzerine oturmuþ, kubbe ge-çiþleri tromplarla saðlanmýþtýr. Osmanlýmimarisinin ilk devirlerinden itibaren uy-gulanmaya baþlanan büyük kubbenin ta-

özellikle kuþ diline vâkýf olunacaðýna ina-nýlmýþtýr. Buna karþýlýk yahudi ve hýristi-yan geleneklerinde, Eski Ahid’de yer alanAden Bahçesi hikâyesinden hareketle (Tek-vîn, 2-3. bablar) insanýn yýlanýn yönlendir-mesiyle elde ettiði bilginin onun cennet-ten düþüþüne yol açan yanýltýcý bilgi (cin-sellik) olduðu kabul edilmiþtir. Bu gelenek-lerde yýlan fiziksel anlamda zehirli ve teh-likeli, sembolik olarak da kurnaz ve ayar-týcý bir yaratýk diye görülmüþ, bilhassa hý-ristiyan inancýnda bütün kötülüklerin kay-naðý kabul edilen þeytanla iliþkilendirilmiþ-tir (Hezekiel, 29/3-5; Ýþaya, 27/1; Mezmur-lar, 140/4; Vahiy, 12/7-9; 17/8; 20/2; Shab-bath, 55b, 62b, 63a, 121b, 146a; “bilge yýlan”motifi için bk. Matta, 10/16; yýlan-þeytan-kadýn baðlantýsý ve bilgi-cinsellik iliþkisiiçin ayrýca bk. Pagels, s. 27-30; Gürkan,sy. 9 [2003], s. 27-30). Ýslâm geleneðindede izleri görülen söz konusu anlayýþta, yý-lanlarý kötülüðün ilkesi Ehrimen’in yarat-týðý kötü güçlerle irtibatlandýran Zerdüþtinancýnýn etkisi olduðu kabul edilmektedir.Tevrat’ta Mûsâ peygamberin yýlana dönü-þen asâsý dýþýnda Tanrý’nýn çölde Ýsrâilo-ðullarý’nýn üzerine ceza olarak zehirli yý-lanlar gönderdiðinden, bu yýlanlardan ko-runmak için yine Tanrý’nýn emriyle Hz. Mû-sâ’nýn bronzdan bir yýlan heykeli yapýp birdireðe (Nehuþtan) astýðýndan ve bu dire-

YILDIRIM BAYEZÝD KÜLLÝYESÝ

43. CÝLT 6. FASÝKÜL (269) 4. Forma / 2. Kontrol18 Aralýk 2012

Þehzade Mehmed’in sünnet þenliðinde yýlanlý sütunun önün-

de yýlancýnýn gösterisini tasvir eden minyatür (Seyyid Lok-mân, Surnâme, TSMK, Hazine, nr. 1344, vr. 104a)

Yýldýrým Bayezid Camii – Mudurnu / Bolu

530

YILDIRIM BAYEZÝD KÜLLÝYESÝ

tarihli Müstakil Bolu Sancaðý Salnâ-mesi’nde, “Yýldýrým Bayezid cennetmekâ-nýn Türk tarz-ý mimârîsi üzere bina edil-miþ tek kubbeli camii ve muhteþem med-resesi, çifte hamamý...” kaydý mevcuttur.Medresenin de hamamýn vakfiyesi ve in-þa kitâbesinde zikredilen 784’te (1382) ve-ya buna yakýn tarihlerde yapýldýðý söylene-bilir. Hamamýn kapýsý üzerindeki vakfiyedemedreseyle ilgili herhangi bir bilgi bulun-mamakla birlikte gelirinin öncelikle ima-rete harcanmasý, ardýndan külhanda ça-lýþanlara ve geri kalanýnýn da Mudurnu bel-desi âlimlerine, fakihlerine ve hâfýzlarýnavakfedildiði bildirilmektedir. Medrese 1571tarihlerinde yirmili iken 1652’de (1062) el-lili medreseler arasýna girmiþtir. 1922’dehapishane olarak kullanýldýðý bilinen med-rese de þadýrvan gibi 1953 yýlýnda tama-men ortadan kaldýrýlmýþtýr. Ýlk müderris-lerine dair bilgiye ulaþýlamasa da Kestelîdiye bilinen Muslihuddin Mustafa Kastal-lânî (ö. 901/1496), Eðri Abdi (ö. 940/1533)ve Atâullah Ahmed Efendi (ö. 979/1571)gibi âlimlerin medresede görev yaptýklarýve müderrislerin 25 akçe ile 40 akçe ara-sýnda yevmiye aldýklarý bilinmektedir. 960(1553) tarihli bir belgeden, medresede mü-derris olarak bulunan Mevlânâ Muhyid-din’e günde 1,5 akçe ile ayný zamanda Mu-durnu’daki zâviyenin nezareti verildiði vebu iþ için de elinde berat bulunduðu öð-renilmektedir.

Külliyenin bugün ayakta kalan tek par-çasý hamamýdýr ve Mudurnu Hamamý adýy-la da anýlýr. Erken dönem Osmanlý hamammimarisinin plan ve süsleme bakýmýndandikkat çekici örneklerinden olup camininhemen yakýnýnda 1382’de yapýlmýþtýr. Mer-mer kapýsý üzerinde üç bölüm halinde altalta sýralanan tek satýrlýk vakfiye, ardýn-dan inþa kitâbesi, onun altýnda vakfiye-nin bir özeti ve en son kilit taþý üzerindemimarýn adý yazýlýdýr. Hamamýn mimarý,

Bolu’nun merkezinde yine Yýldýrým Baye-zid tarafýndan yaptýrýlan Orta Hamam’ýnda mimarý olan Ömer b. Ýbrâhim’dir. Aynýmimarýn cami ile medreseyi de inþa et-miþ olmasý kuvvetle muhtemeldir. Yýldý-rým Bayezid, Mudurnu’daki hamamý þeh-zadeliði zamanýnda yaptýrmasýna karþýlýkkitâbesinde “sultan”, daha sonraki yýllar-da inþa ettirdiði Bolu Orta Hamamý’nýnkitâbesinde ise “Çelebi” unvanýný kullan-mýþtýr. Erken Osmanlý döneminde çok bü-yük kubbeli soyunmalýk yapýlmadýðý hal-de Yýldýrým Bayezid Hamamý, erkeklere aitsoyunmalýk kýsmýnýn 20 m. çapýndaki kub-besiyle büyük önem arzeder. Hamamýn ikikýsmý uç uca uzunlamasýna birleþtirilmiþ-tir. Kadýnlar bölümüne nisbetle daha bü-yük olan erkekler bölümünün sýcaklýðý dörteyvanlý ve köþe hücreli bir plan gösterir-ken kadýnlar kýsmý sýcaklýðý kubbeli dik-dörtgen þeklinde çifte halvetlidir. Mekân-lar arasýnda çok deðiþik bir baðlantý siste-mi vardýr. Hamamýn bir diðer önemi dýþ du-varlarda moloz taþ kullanýlmasýna raðmenmukarnaslarla yapýlan tezyinattýr. Yapý-nýn hemen hemen genelinde görülen mu-karnasýn özellikle giriþlerde, kubbe geçiþ-lerinde ve kubbelerin iç yüzeylerinde yo-ðun kullanýmý göz doldurucu niteliktedir.Bu þekilde iç mimaride mukarnaslarýn zen-gin kullanýmý erken Osmanlý devrinin di-ðer bir örneði olan Ankara Karaca Bey Ha-mamý’ný akla getirir. 1964-1965 yýllarýndabir yangýn geçiren hamam 1968’de ona-rým görerek iþletilmek üzere kiralanmýþ-týr. Hamam 1974’te tekrar onarýlmýþ, 2006yýlýnda oldukça kapsamlý bir onarým dahageçirmiþ ve uzun zamandýr çalýþmayan ka-dýnlar kýsmý da hizmet vermeye baþlamýþ-týr. Hamam bugün Mudurnu Belediyesi’n-ce iþletilmektedir. Gerek cami gerekse ha-mam, 20 metreye yakýn çaptaki kubbele-riyle kubbe yapýmý geliþmesinin erken Os-manlý mimarisinde ne ölçülere vardýðýnýgösteren çok önemli örneklerdir.

BÝBLÝYOGRAFYA :

Evliya Çelebi, Seyahatnâme (Daðlý), III, 153;Müstakil Bolu Sancaðý Salnâmesi: Hicrî 1334Milâdî 1916 (haz. Hamdi Birgören), Bolu 2008,s. 258; Ayverdi, Osmanlý Mi‘mârîsi I, s. 343-354;a.mlf., “Mudurnu’da Yýldýrým Bâyezid Manzûme-si ve Taþ Vakfiyesi”, VD, sy. 5 (1962), s. 79-86;Cahid Baltacý, XV-XVI. Asýrlarda Osmanlý Med-reseleri, Ýstanbul 1976, s. 93-94; Sabih Erken,Türkiye’de Vakýf Abideler ve Eski Eserler, An-kara 1977, II, 374-378, 379-385; Mustafa Bilge,Ýlk Osmanlý Medreseleri, Ýstanbul 1984, s. 190-191; Selami Erkut, Tarihte Mudurnu, Bolu 1987,s. 64-73; Birsen Erat, Anadolu’da XIV. YüzyýlTürk Hamam Mimarisi (doktora tezi, 1997), AÜSosyal Bilimler Enstitüsü, s. 342-358; Fatih Elcil,Mudurnu’nun Tarihi Kent Dokusu (yüksek lisanstezi, 1999), ÝÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 10-20;

þýyýcý duvarlarýnýn bu aðýrlýðý kaldýrabilecekgüçte olmasý gerektiðinden beden duvar-larý kalýn inþa edilmiþtir. Kubbe çok alçak-tan baþlatýlmasýna raðmen içeride basýk-lýk hissedilmemektedir. Son cemaat yerin-deki kubbelerden ortadaki yanlardakiler-den farklý olarak daha küçük ölçüde, di-limli ve kasnaksýzdýr. Son cemaat yeri ikiyandan duvarlarla kapatýlmýþtýr. Buradanana mekâna geçiþteki kapý cümle kapýsýile ayný eksende ve daha küçük boyutta-dýr. Caminin güney cephesinde dört adettaþ söveli dikdörtgen alt pencere, üstteortada ve kasnakta alçý þebekeli birer pen-cere vardýr. Doðu ve batý cephelerinde alt-ta iki, üstte ve kasnakta bir pencere mev-cuttur. Kuzey cephesinde kapýnýn üzerin-de bir dikdörtgen pencere yer alýr. Mihrapniþi dikdörtgen bir çerçeve içine alýnmýþolup mermerdendir. Niþin ve çerçeveninüstünde ve duvarlarda âyetler yer almak-tadýr. Âyetlerde mevcut kalem iþi bezeme-ler yapýda görülen nâdir süslemelerdir. Se-kiz sütun tarafýndan taþýnan ahþap mah-fil sonradan yenilenmiþtir. Minber de ah-þaptan yeni yapýlmýþtýr. Caminin ilk mina-resi son cemaat yerinin önünde ve baðým-sýz iken 1744 yýlýnda bugünkü yerinde bi-nanýn saðýnda yapýlmýþ, ilk minarenin kitâ-besi kapýnýn üzerine yerleþtirilmiþtir. 1957’-de depremden hasar gören minarenin taþkaideden sonrasý tuðla ile yenilenmiþtir.1953 yýlýna kadar görülebilen þadýrvandangünümüzde hiçbir iz kalmamýþtýr. 1999depreminden sonra bir süre kapatýlan ca-mi, Yýldýrým Bayezid Camii Onarma ve Ya-þatma Derneði ile Vakýflar Genel Müdür-lüðü’nün iþ birliðiyle çevre düzenlemesi verestorasyonu tamamlanarak 2001 yýlý so-nunda tekrar ibadete açýlmýþtýr.

Bugün mevcut olmayan medresenin ca-minin kuzeyinde ya da kuzeydoðusundayer aldýðý kabul edilir. Evliya Çelebi Mudur-nu’dan bahsederken, “Camilerin meþhurve kadîmi Yýldýrým Han Camii’dir ki aþaðýçarþýdadýr. Civarýnda Yýldýrým Han Medre-sesi vardýr” demektedir. Ayrýca 1334 (1916)

Yýldýrým Bayezid Hamamý – Mudurnu / Bolu

Mudurnu

Yýldýrým

Bayezid

Camii’nin

planý

531

odalarý ile erken Osmanlý cami mimarisiiçinde ayrý bir öneme sahiptir.

Doðuda, güneyde ve kuzeyde üç kapýsýolan avluda en önemli kapý güney kapýsý-dýr. Kesme taþtan inþa edilen, yuvarlak ke-merli açýklýk içinde lokma demirli iki kana-dý bulunan kapý avlu duvarlarýndan dahayüksek tutulduðundan baðýmsýz bir giriþözelliði taþýmaktadýr. Kapýnýn iki yanýndabirer lokma demirli pencere açýklýðý var-dýr. Ayný pencereler batý ve doðu duvarla-rýnda da görülür. Avlu duvarlarýnýn güney-doðu köþesinde helâ yer alýr. Avlunun or-tasýnda on musluklu, yuvarlak planlý þadýr-van mevcuttur ve üzeri sekiz ayaklý ahþapsaçakla örtülü olup kurþun kaplýdýr. Þadýr-vanýn doðusunda ahþap üzeri kiremit kap-lý üst örtüye sahip bir kuyu bulunmakta-dýr. Bu avluyu çevreleyen ikinci bir avlu da-ha vardýr. Doðuda tek bir giriþi olan avlu-nun merkezinde yuvarlak kemerli anýtsalgiriþ dikkat çekicidir. Kesme taþ kapý açýk-lýðýnda basýk kemer altýnda lokma demir-li iki kapý kanadý ve basýk kemerin kilit ta-þýnda yedigen yýldýz motifli bir rozet yeralýr.

Camiye giriþ doðu ve batý kapýlarýndansaðlanmaktadýr. Doðudaki giriþin önündeavludan üç basamakla yükseltilmiþ, dörtadet devþirme sütun ve baþlýklarla taþý-nan son cemaat yeri saçaðý görülür. Sütun-lar, XVIII. yüzyýlýn sonu veya XIX. yüzyýlýnilk çeyreðindeki bir onarýma ait olduðu dü-þünülen, kesme taþ barok profilli yüksekkaideler üzerine oturmaktadýr. Saçaðýn or-tasýnda yüksek sivri kemerli, mermer dik-dörtgen silmelere sahip iki kanatlý ahþapkapý yer almaktadýr. Sivri kemerin içi ah-þap silmelerle kare biçimde cam bölmele-re ayrýlmýþtýr. Kapý kemerinin üstünde gi-riþ eyvaný üzerindeki tonozlu bir mekânaait olan, fakat günümüzde kapatýlmýþ bu-lunan pencere mevcuttur. Ekrem HakkýAyverdi, bu mekânýn sýrf giriþ eyvanýný yan-lardaki tabhânelerin yüksekliðine çýkarmakiçin tasarlandýðýný ileri sürer. Baha Tan-

man ise bunun, -en azýndan baþlangýçta-tarikat yapýlarýnýn yaný sýra bazý camilerdede teþhis edilen halvethâne / çilehâne /itikâf hücresi türünden bir birim olduðu-nu söyler. Batýda ise üç basamakla yüksel-tilmiþ, dikdörtgen söveli bir kapý ile cami-ye girilmektedir. Kapýnýn üstünde barokprofilli küçük kaideler üzerinde yükselen,üzeri kurþun örtülü ahþap saçak yer alýr.Giriþin üzerinde tuðla ve kesme taþýn bir-likte kullanýldýðý sivri kemer ve aynalýðý gö-rülür.

Giriþe ayrýlan doðu eyvaný diðerlerindendaha dar ve alçaktýr. Bu eyvanýn yan du-varlarýndan geçilen kare planlý, kubbeli tab-hâne birimleri haçýn güneydoðu ve gü-neybatý köþelerini doldurarak yapýya “⊥”biçimini kazandýrmaktadýr. Kubbeli sofa vetabhâne odalarýnda kasnaksýz olan kub-beye geçiþlerde prizmatik üçgenlerin kul-lanýlmasý ilginçtir. Kare planlý ve kubbelisofa birimine saplanan dört eyvan dörtana yöne göre yerleþtirilmiþ olup kýble ey-vanýnýn güneydoðu köþesinde XVII. yüzyý-la ait verev konumda mukarnaslý bir mih-rap vardýr. Kuzey eyvanýnda ahþap fevka-nî bir mahfil, batý eyvanýnda ise ayný za-manda camiye giriþ çýkýþýn saðlandýðý kapýile ahþap fevkanî müezzin mahfili bulun-maktadýr. Caminin korkuluklarý, geomet-rik þebekeli ahþap minberi ve vaaz kürsü-sü mevcuttur. Giriþ eyvanýndan sivri ke-merli açýklýklarla geçilen tabhânelerin içduvarlarýnda alçý bezemeli ocak ve dolapniþleri, dýþ duvarlarýnda ikiþer pencere açýk-lýðý vardýr. Ocaklarýn çevresi, kaydýrýlmýþ ek-senler üzerindeki beþ sýralý küçük fîrûzekarelerle oluþturulmuþ eþkenar dörtgenbir bordürle çevrelenmiþtir. Ocaðýn üzerin-deki kuþakta üç adet on iki köþeli yýldýz ilekare aynalýðýn içi sonsuz örgü sistemindeon iki köþeli, dört adet iri yýldýzla bezen-miþ olup yýldýzlarýn köþelerinin üçgen fîrû-ze çinilerle dolgulandýðý görülmektedir. Os-manlý mimarisinde kendi türünün en eskiörneklerinden olan ocak niþleri rûmî ve pal-met motifli birer tepelikle sonlanmakta-dýr. Güneydeki tabhânenin alçýya gömülüçinili ocak bezemesi diðerine göre daha iyidurumdadýr. Bu tabhâne penceresinin üstsövesinde kullanýlan hýristiyan ikonografi-sine ait devþirme malzeme oldukça ilginç-tir. Üst sýradaki pencere açýklýklarý menfezþeklindedir.

Mimari süsleme olarak alt sýradaki pen-cerelere ait sivri hafifletme kemerlerininaynalarýný dolgulayan tuðla-taþ süslemeilgi çekicidir. Hepsi birbirinden farklý olanbu süsleme gruplarý basit geometrik þe-malar sergilemektedir. Yapýnýn cephelerin-

Ahmet Kemâl Üçok, Görüp Ýþittiklerim, Ankara2002, s. 265; Kenan Ziya Taþ, “XVI. Yüzyýlda BirVakýf ve Ýlim Merkezi Mudurnu”, VD, sy. 26(1997), s. 99, 101, 102; Hurþit Çetin Arslan, “Er-ken Osmanlý Mimarisinde Bani-Mimar Ýliþkisi”,TEt.D, sy. 20 (1997), s. 29; Fatih Müderrisoðlu,“Erken Osmanlý Dönemi’nde Bir Þehzade Yerle-þimi Mudurnu”, Mudurnulular Derneði Bülteni,sy. 3, Bolu 2008, s. 10-13.

ÿGüray Önal

– —YILDIRIM CAMÝÝ

(bk. ULUCAMÝ [Bergama] ).˜ ™

– —YILDIRIM CAMÝÝ

Edirne’deXIV. yüzyýlýn sonunda inþa edilen

cami.˜ ™

Kapýkule yolunda Yýldýrým Bayezid tara-fýndan inþa ettirilen ve kitâbesi olmayancaminin, haç planlý bir Bizans yapýsýnýnbir kolu hariç diðerlerinin kullanýlmasýyla799-802 (1397-1400) yýllarý arasýnda yap-týrýldýðý kabul edilmektedir. Cami, imaretve þehzadeler türbesinden meydana gelenyapýnýn mimarý belli deðildir. Evliya Çele-bi, Yýldýrým Bayezid’in kýzý Küpeli Sultan’ýnbir küpesini satarak camiyi yaptýrdýðýnadair bir rivayet aktarýr; bu sebeple yapý halkarasýnda Küpeli Cami olarak da bilinmek-tedir. Dikdörtgen planlý, þadýrvanlý avlu için-de yer alan yapý, küçük bir orta kubbeninetrafýnda beþik tonozlu dört eyvandan te-þekkül etmektedir. Giriþ eyvaný diðer ey-vanlardan daha dar ve alçak olmakla bir-likte iki yanýnda dikdörtgen planlý, üzerle-ri kubbeyle örtülü tabhâne odalarý yer al-maktadýr. Güneydoðu köþesinde mevcutkesme taþtan bir minare, caminin önün-de beþ gözlü son cemaat yeri vardýr. Buyapý, dört eyvanlý plan þemasý ve tabhâne

YILDIRIM CAMÝÝ

Edirne Yýldýrým Camii

Edirne Yýldýrým Camii’nin planý