178

Click here to load reader

1924 adana ticaret rehberi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

1924 Adana Ticaret Rehberi - Adana Ticaret Odası 120.Yıl Yayını

Citation preview

Page 1: 1924 adana ticaret rehberi
Page 2: 1924 adana ticaret rehberi

2

Page 3: 1924 adana ticaret rehberi

3

Page 4: 1924 adana ticaret rehberi
Page 5: 1924 adana ticaret rehberi

5

Düzenleyen:

Remzi O uz

Adana Ticari Rehber Kurul Ba kanõ – Ö retmen

1924 – 1340

Düzenleyen, sahibi ve yayõnlayan:Remzi O uz

ADANA T CARET REHBER

“Kilikya, Türk vatanõnõn koparõlamaz bir parçasõ, hatta o vatanõn bizzat

kalbidir. Burasõ, lekesiz namuslulu un hakiki vatanõdõr…”

Piyer Loti

Cihan Biraderler Matbaasõ : Babõali Ebussuud Caddesi’nde

1924

Page 6: 1924 adana ticaret rehberi

6

www.adanato.org.tr

Adana Ticaret Odasõ’nõn120. Kurulu Yõldönümü etkinlikleri çerçevesinde

günümüz türkçesine çevrilerek bastõrõlmõ tõr.

ÇevirenHalil ALTIPARMAK

Haziran 2014

GraÞ kÖznur ZC

BaskõAlev Dikici Basõm ve Ambalaj San. Tic. Ltd. ti.

Page 7: 1924 adana ticaret rehberi

7

ADANA T CARET REHBER

Page 8: 1924 adana ticaret rehberi

8

SUNU ‘Geçmi ini bilmeyenin gelece i olmaz’ denir. 27.000 üyesi ile Adanamõzõn en bü-

yük sivil toplum örgütü olan Adana Ticaret Odasõ (ATO) bu yõl; kurulu unun 120.

yõlõna eri ti. 120 yõllõk Ulu Çõnarõn bilinen ve bilinmeyen hikâyesi ile anlõ bir geç-

mi i var. galler, yangõnlar görerek, nice zorluklara direnerek gelmi günümüze...

Bir ö retmen, bir ara tõrmacõ, yeni kurulan Cumhuriyetin ate li genci Remzi O uz

(ARIK) tarafõndan 1924 yõlõnda yazõlarak Arap harß eriyle basõlan elinizdeki kitap,

tüm Çukurova gibi ATO’nun da geçmi ine õ õk tutmaktadõr. Kitapta, Adana merkez

alõnarak; Dörtyol’dan Silifke’ye kadar Çukurova’nõn tarihi, co raÞ k özellikleri, tarõ-

mõ, sanayisi, ticareti, ula õmõ kimlerin hangi mesleklerle i tigal etti i, sivil ve resmi

kurumlarõ ve sosyal yapõsõ hakkõnda bilgiler verilirken, genç Cumhuriyeti günümü-

ze ta õyan kurucu iradedeki evk ve heyecanõ da görmekteyiz.

2014 yõlõ itibari ile 90 yõl önce basõlmõ olan ve günümüzde varlõ õndan bile haber-

dar olmadõ õmõz “Adana Ticaret Rehberi” kitabõnõ, aslõna sadõk kalarak günümüz

harß eri ve Türkçesiyle yeniden basõma hazõrlayan Sn. Halil ALTIPARMAK’a, verdi-

i emek ve yaptõ õ kültür hizmeti nedeniyle te ekkür ediyorum.

Adana Ticaret Odasõ’nõn kurulu unun 120.yõldönümü çerçevesinde, kurumu-

muzca yõl boyunca uygulanmak üzere farklõ etkinlikler planlandõ. Bu kapsamda,

Adana’nõn sektörel potansiyelleri de erlendirilecek ve limizin ekonomik, sosyal

ve ticari gelece i, yerel, ulusal ve küresel konjonktüre göre uzmanlarca masaya

yatõrõlacaktõr.

Giri te de vurguladõ õm gibi, ‘Geçmi ini bilmeyenin gelece i de olmaz!’ sözün-

den hareketle, “Adana Ticaret Rehberi” Kitabõnõ, geçmi imize õ õk tutmak adõna

ATO’nun kurulu unun 120.yõlõ etkinlikleri zincirinin bir halkasõ olarak tüm Çukuro-

valõlara sunmaktan onur duyar; eme i geçen herkese ahsõm ve kurumum adõna

saygõlar sunarõm.

Atila MENEV EAdana Ticaret Odasõ Yönetim Kurulu Ba kanõ

Page 9: 1924 adana ticaret rehberi

9

ÖNSÖZ

Daha önce yayõnlanan ikinci kitabõmõn önsözüne de öyle ba ladõm. Tarih, emek ve kitap…Gerçekten, tarihin önemini anlatmak ve göstermek için ara tõrõp, inceleyip, emek vermek ve bu eme i yeniden tarihe mal etmek için de kitaba, yazõya dökmek gerektir.

te bu üçlüdür ki, insanlõ õn bugünlere gelmesini sa lamõ ve tarihin sonuna kadar gitme-sini de sa layacaktõr.Bu kadar önemli bir üçlünün en iyi uygulama örneklerinden birini de bu kitap anlatmakta ve göstermektedir.Remzi O uz ARIK Bey, inanõlmaz gayretler ve ara tõrmalarla, o dönemin zor artlarõ ile ortaya öylesine muazzam bir eser koymu ki, tarih, bu eme i sonsuzlu a kadar anmalõ ve göstermeliydi.

ükür ki, bu eserin, tarihin sonsuzlu una kadar ya amasõnõ sa lamakta bir ölçüde de olsa, emek vermek bize nasip olmu tur. Ayrõca, hem Remzi O uz ARIK Bey’in ola anüstü gay-retlerini ve hem de bizim küçük katkõlarõmõzõ tarihe mal etmeyi sa layan ADANA T CARET ODASI Yönetim’ini de saygõyla anmak borçtur diye dü ünüyorum.Kitap da bazõ ilgi çekici noktalarõ hatõrlatmakta yarar vardõr:Gerek tarihler, gerek ölçü birimleri tam da 1924 yõlõna uygun olarak çe itli ekillerde kulla-nõlmõ tõr. Yani, hem miladî, hem de Hicrî tarih aynõ anda kullanõlmõ tõr. Hem bugünkü ölçü bi-rimleri, hem de eski ölçü birimleri aynõ anda kullanõlmõ tõr. Di er bir deyi le, bu ikili kullanõm 1920’lerin ba õnda karma aya neden olmaktadõr. Cumhuriyeti kuran irade, uzun zamandan beri gelen bu tür ve ba ka konulardaki ikilikleri ortadan kaldõrarak yeni bir düzen getirmi tir.Bazõ tarih bilgileri o dönemdeki bilinenler ölçüsünde verilmi olup, zannederim ki, son-radan daha do rularõ ortaya kondu undan, tartõ malõ olanlarõn önemli görülenleri kitapta tarafõmdan belirlenmi tir.Kitabõn aslõna sadõk kalmak, temel dü üncem olmasõna ra men, gerek basõm hatalarõ olan, gerekse anlama zorlu u çekilen kõsõmlarõn bugün daha anla õlõr bir hale gelmesi için düzelt-me ve de i tirme dü üncesi daha a õr basmõ tõr.Haklõ olarak oldukça fazla kullanõlmõ o zamanki bilimsel tabirleri, kelimeleri, yer isimlerini bugün anla õlabilir hale getirmek konusu zorlanmama neden olmu tur.Gönül isterdi ki, kullanõlan kelimeleri oldu u gibi bõrakõp, yanõna bugünkü kar õlõklarõnõ ya-zalõm. Ama, okunma zorlu u ve dolayõsõyla anlama zorlu u olabilece i dü üncesi bu iste-

imden vazgeçmeme neden olmu tur.Kitapta o kadar çok rakam kullanõlmõ tõr ki, o dönemin mükemmel bir istatistik rehberi demek çok da yanlõ olmaz. Kullanõlan rakamlarõn tarihe dü ülen bir kayõt oldu unu dü ü-nerek bir tek hata olmamasõ için azami dikkati gösterdim.Sadele tirmenin ve çevirinin mükemmel oldu unu iddia edemem, elbette. Ama, ne var ki, gösterdi im gayret nedeniyle, muhtemel eksiklerimin ho görü ile kar õlanaca õ dü üncesi bana cesaret verdi i için bu zor i e giri meyi göze aldõm. O nedenle, özür ve te ekkürümü birlikte yapmayõ uygun görmekteyim. Dünyada nüshasõ sadece birkaç tane kalmõ olan bu muhte em kitabõn Türk Milleti’ne, bölgemize, ülkemize ve tüm insanlõ a yeniden kazandõrõlmasõnda katkõsõ olan, Adana Eski Valisi lhan ATI Bey’e, Adana Kültür Eski Müdürü Veysel Erdem BOZDO ANG L Bey’e, Üstadõmõz Rüstem KOCADURMU O LU Bey’e, harcadõ õm ve zevkle helâl etti im yo un emeklerimde hep destek olan e im Ay egül Hanõm’a te ekkür etmek bir borçtur.

Halil ALTIPARMAK

Page 10: 1924 adana ticaret rehberi

10

Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Pa a Hazretleri

( … bende bütün bu vekayiin ilk hiss-i te ebbüsü bu güzel Adana’da do mu tur. )(bende Millî Mücadelenin ilk giri im dü üncesi bu güzel Adana’da do mu tur.)

Gazi Mustafa Kemal Pa a

(1923 senesi Mart’õnda Adana Türkoca õ’ndaki konu malarõndan)

Page 11: 1924 adana ticaret rehberi

11

Page 12: 1924 adana ticaret rehberi

12

Adana Ticaret Rehber Kurul Ba kanõ,

Ö retmen Remzi O uz Bey

Rehberi düzenleyen ve yayõnlayan

Page 13: 1924 adana ticaret rehberi

13

Remzi O uz (ARIK) Hakkõnda...

Not: Cumhuriyet Dönemi’nin ilk ve önemli arkeologlarõndan olan ve Ulu Ön-der ATATÜRK’ün takdirlerini kazanmõ olan gururumuz, hem erimiz Remzi O uz ARIK Bey’in hayatõ ve eserleri a a õda özetlenmi tir.

Remzi O uz Arõk (1899 - 3 Nisan 1954), Türk arkeolog, yazar ve politikacõ. Adana’nõn Kozan ilçesinin Kabaktepe köyünde do du. stanbul Mercan dadisi, zmit Sultanisi ve stanbul Muallim Mektebi’nde okudu. Gönüllü olarak I. Dünya Sava õna katõldõ. Ardõndan Edebiyat Fakültesi’nde felsefe ö renimi gördü. Gala-tasaray Lisesi’nde ö retmenlik yaptõ. Sorbonne Üniversitesi’nde sanat tarihi, Lo-uvre Arkeoloji Enstitüsü’nde arkeoloji ö renimi gördükten sonra Maarif Vekaleti Arkeoloji Müdürü oldu. Göllüda , Alacahöyük, Çankõrõkapõ, Karao lan, Hacõlar, Alaettintepe ve Bitik kazõlarõna katõldõ. 1939 yõlõnda profesör oldu.1950’de DP Seyhan milletvekili seçildi. 1952’de Türkiye Köylü Partisi’ni kurdu. Milliyetçilik, köylülük yazõlarõnõ Olu , Çõ õr, Millet, Hareket dergilerinde yayõnladõ. Adana’dan Ankara’ya gitmek için bindi i uça õn havada inÞ lak etmesiyle öldü.Adana’nõn Sarõçam, Ceyhan, Kozan ilçelerinde ve zmir’ de adõna ilkö retim okullarõ bulun-maktadõr. Ayrõca adõ, Ankara’nõn Kavaklõdere semtinde, mahalle olarak kullanõlmaktadõr.

Eserleri• Adana Ticaret Rehberi, 1924• Küçük Borçlu, Jeanne Meret’den çeviri, 1926• Alacahöyük Hafriyatõ, 1937• Karao lan Kazõlarõ, 1938• Köy kadõnõ - Memleket parçalarõ, 1944• deal ve deoloji, 1947.• Truva Klavuzu, 1953• Co rafyadan Vatana, 1956.• Veraset ve Cemiyet, 1957• Türk nkõlabõ ve Milliyetçili imiz, 1958.• Türk Gençli ine, 1968.• Gurbet- nmeyen Bayrak, 1968• Meseleler, 1974• Türk Sanatõ, 1976.

Page 14: 1924 adana ticaret rehberi

14

Adana Ticari Rehber Kurulunu te vik eden ve destekleyen

Ziraat Bankasõ de erli Müdürü

Kozanlõ Ahmet Hilmi Bey Kurul üyelerinden

Page 15: 1924 adana ticaret rehberi

15

Adana Ticari Rehber Kurulu de erli üyelerinden Fasih Bey

Helvacõ Sigorta irket’inin temsilcisi

Page 16: 1924 adana ticaret rehberi

16

Rehber hakkõnda...

Büyük bir üzüntüyle söylemeliyim ki rehber biraz geç kaldõ. Rehbere ilan veren ki iler, açõklamalarõnõ, haberlerini geciktirdiler. Öyle kurulu lar vardõr ki ilan say-falarõnõ ayõrtmõ lar, masrafõnõ vermi ler; fakat asõl bilgiyi haftalarca gecikmi lerdir.

Daha sonra, elimde, önümde Avrupalõlarõn yaptõ õ rehberler vardõ. Ama memle-ketime ait birçok sayõm bilgisi, sayõsal de erler maalesef elime geçmedi. Yazõya dökece im metinleri bulmakta, belgelemekte, seçmekte büyük zorluklara, gecik-melere u radõm. Sonunda kötü bir i in ahsen hedeÞ olmam, bir müddet rehberin basõmõnõ tama-mõyla sekteye u rattõ. Arõk Fakiho ullarõ’ndan Te men Kozanlõ Asõm Bey’in maddi yardõmõna, deste ine ve rehberin basõmõ için Mihran Efendi’nin cidden insanca bilgisine, dikkat ve özenine çok minnettarõm. Rehber Kurulu’nun u radõ õ aksili i ancak bu iki temiz destek giderebilmi tir.

Aylarca verilen emek, sarf etti im vakit ve nakit, sonuç itibarõyla bize Avrupa dü-zeninde bir rehber vermedi. Noksanlarõn çok oldu unu biliyorum. De erli hem e-rilerim, kusurumu bildi ime dikkatlerini çekerek, ileride daha düzgün, daha iyi bir rehberimiz olaca õna inanabilirler.

Rehber; önce de bildirildi i, vaat edildi i üzere, Avrupa ve dünya ticaret odalarõna parasõz olarak yollanacaktõr. Kuvvetle ümit ediyorum ki bu giri im, bu ili ki bize ciddi yararlar, yönelimler sa layacaktõr. Rehberin Türkçe metni Fransõzca’ya ay-nen tercüme edilmemi tir. Birçok bilgi var ki yalnõz bize yarar ve bizi ilgilendirir. Di-

er uygun görülen kõsõmlar, özellikle tüccarõmõza ait kõsõmlar, Fransõzcaya tercüme edilmi tir. u kesindir ki bugün rehberi parasõz yollayaca õmõz kurulu lar, gerek görürlerse Türkçe kõsõmlardan hepsini de dillerine çevirme imkânõna sahiptirler.Türkiye’nin, hatta bütün dünyanõn en dikkat çeken bir bölgesi olan Adana’nõn, yine bir Adana çocu u tarafõndan dünyaya sunulmasõ, ereß i, kutsal oldu u kadar a õrdõ. Bu a õrlõk hayatõma bile mal olacaktõ. Neyse ki bu azim, bu kõsmet... De erli hem erilerimden “noksanlarõ mazur görmelerini dilememe izin istiyorum. Haklõ, bilinçli bir ho görü, gerekli bir takdir… Ku kusuz ki daha sonra bizim de “kötü bir i ”, “eksik” bir eser meydana getirmekten kaçõnmamõza yol, imkân açacaktõr.

Rehberin ortaya çõkmasõna de erli hem erilerimin her biri, bir ekilde yardõm et-mi sayõlabilir. Bundan dolayõ, kendi çocu una modern bir çalõ ma imkânõ sunan

Page 17: 1924 adana ticaret rehberi

17

sevgili yurduma daima minnettarõm. Birçok ki i ise elimden tutmu lar; ya dü tü-üm yerden kaldõrmõ lar ya göremediklerimi göstererek yolumu aydõnlatmõ lardõr.

Burada birer birer te ekkürlerimi iletmek istedi im bu saygõde er insanlarõ yaz-mak borcumdur:

Adana Valisi Hilmi Beyefendi, Ziraat Bankasõ Müdürü Ahmet Hilmi Beyefendi, Be-lediye Ba kanõ Ali Münif Beyefendi, tüccar-komisyoncu ve ntibah irketi kurucu-larõndan Fasih Bey, Adana Türk n aat irketinin temiz vicdanlõ kurucularõ, Adana Sa lõk Müdürü Yunus VasÞ Bey, Yeni Adana Gazetesi sahibi Ahmet Remzi Bey, Rasihzadeler kurulu unun sahibi Feyzi ve Halil Beyler, stikamet Eczanesi sahibi Hasan Basri Bey, Mersin Merkez Memuru TevÞ k Bey, Mersin Ticaret Odasõ Ba -kanõ evket Bey, Adana Ticaret Odasõ Kâtibi Hayreddin Bey, Silifke Davavekili Nacizade Mehmet LütÞ Bey, Tarsus Ziraat Memuru Fazõl Bey, Adana Lisesi ho-calarõndan Selim Rauf Bey, Adana Ziraat eski Müdürü Ali Rõza Bey, Mersin posta memurlarõndan Do an Bey, Mersin Gümrük Ba müdürü Sadõk ve Müdür Fethi Beyefendiler, Adana Türksözü Yazõ Kurulu Müdürü Ulu Bey.

Page 18: 1924 adana ticaret rehberi

18

(B RAZ TAR H)

“K L KYA”

Adana’nõn tarihi ve co rafyasõyla ilmî bir tarzda u ra an saygõde er insan Niyazi Ramazan Bey, Fransõzlarõn Adana’yõ i gal etti i u ursuz dönemde çe itli iddia ve yalanlara kar õlõk olmak üzere bir küçük bir kitap yazmõ tõ. EtnograÞ k haritasõyla beraber, ufak, fakat çok kõymetli, çok esaslõ bir bilimsel savunma olan o eserden, Adana’nõn tarihî çehresini aydõnlatacak kõsõmlarõ özet olarak alõyorum. Amacõm Adana’nõn çok ayrõntõlõ tarihini aktarmak de il, ilgilenenleri aydõnlatmaya aracõ ol-maktõr.

“B R NC KISIM”

Adana çevresine – co rafyasõnõn do al özelli i nedeniyle – çe itli dillerde kabalak manasõna gelen “Kilikya” ismi verilmi tir.

Bilinen, belgeye dayanan kaynaklara göre buranõn ilk sakinleri Türk-Mo ol aile-sine mensup gruplardõr. Milattan dokuz asõr önceden itibaren buralar Asurlular, Medyalõlar, ranlõlar, sonra skender’in hâkimiyetinde kaldõ. Milattan 165 sene önce Kilikya’nõn yarõ ba õmsõz bir idareye, kendine ait sikkeye sahip olduklarõnõ görü-yoruz.

Milattan bir asõr önce de Romalõlarõn i gali altõna giriyor.

Roma imparatorlu unun bölünmesiyle Kilikya, Do u imparatorlu una dü tü.

Nihayet Hicret’in on be inci [Miladõn 636] senesinde, Herakliyus’un zamanõnda Müslümanlar hakim oldular. Laun Kahun, Abid, Tarsuslu Kadõ Osman gibi Müslü-man ve Hristiyan çe itli tarihçilere göre Abbasi halifelerinin bütün idare ve a õrlõ õ-nõ ellerine alan Türkler, nihayet Horasan’dan da birçok Türk kabilelerini Kilikya’ya yerle tirdiler. Gelen kabileler Selim El Türkî, Ya ar gibi Türk ehzadeler tarafõndan idare edildiklerinden, Türkler Kilikya’da bütün siyasî, sosyal kurumlarõ ile kök sal-dõlar.

Harun El Re it gibi halifelerin Bizans’a do ru ilerlemek ve yerle mek giri imleri, yine bu ehzadeler tarafõndan gerçekle tirilmi , bu vesile ile imparatorlarõn yan-larõnda götürdükleri Hristiyan ahali yerine Harezm, Horasan taraß arõndan birçok

Page 19: 1924 adana ticaret rehberi

19

Türk kabileler getirilerek Tarsus, Adana, Anavarza (eski ismi Aynzari ) taraß arõna yerle tirilmi tir.

Türkler ata vatanlarõnõn bütün hatõrasõyla dolu bir halde gelmi ler, hatta Türkistan’õn iki büyük nehrinin isminin kar õlõ õ olarak Kilikya’nõn iki nehrine Seyhan, Ceyhan ismini vermi lerdir.

Me hur Küçük Yu an’õn o ullarõndan Pars, Sis kasabasõnõ yapmõ , Selim El Türkî Tarsus, Adana, Haruniye gibi kasabalarõ yeniden in a etmi lerdir. Abbasilerin, Bizans’a ileri yürüyü lerinde en önemli kumandan, Amr Türklerden olmu , bütün yerli halk, Türk prenslerine “Memleketin Sultanlarõ” ismini vermi lerdir. Bu devir-lerde Kilikya’nõn her tarafõnda medeniyet, geli mi lik ta õyordu. Bugün viraneli e dönen Erzin, Misis gibi ehirler altmõ bin, iki yüz bin nüfusa sahip olan, yol, harp aletleri, sur, burç, sargõ, pamuk, kâ õt gibi medeni araçlarõ bilen, yapan, kullanan merkezlerdi.

Memleketin emiri vergisini toplatmak için tahsildar kullanmazdõ. Halk, borçlu ol-du u eyi bizzat getirir, bu getirilen miktar da hiçbir kayõt ve ara tõrmaya gerek görülmeden kabul edilirdi. Çünkü, namusluluk bütün memleketin onurunu yük-selten bir özellikti.

Tarsus’tan geçen sularda, gemiler i lerdi. Ayrõca bir de tersane vardõ. Mensucatõ, atölyeleri, bollu u, bereketi ile her taraf geli mi ti. Memleket bol zeytin, keten tohumu, susam, pirinç gibi eyler ihraç eder, satardõ. Özet olarak bugün “Adana Vilayeti” adõyla tanõnan bölge, slam’õn ilk devrinde güçlü siperlerle çevrilmi bir mesire, gezilecek, ya anacak bir yer halinde idi. 962 miladî senesinde Bizans im-paratoru “Kokas Nikefor” muazzam ordularla Anavarza’yõ, Sis’i, Misis’i, Tarsus’u

i gal etti.

O zaman memleket veba, kõtlõk belalarõyla çökmü , ne Mõsõr, ne Ba dat, ne

Horasan’dan gõda, adam namõna bir yardõm gelmemi tir.

Bizanslõlar çok ba lõ canavar gibi, memlekete ü ü mü , çaresizlikten artlar

dâhilinde teslim olan bütün halkõ ya kesmi , ya çöllerde açlõktan, tabiatõn, dü ma-

nõn iddetinden mahvolmaya mahkûm etmi lerdir.

am gibi modern ehirlerle bir zamanlar rekabet eden Anavarza, Bizanslõlar tara-

fõndan çöle çevrilmi ti. Di er Kilikya ehirlerinin savunma sistemleri de aynõ tah-

Page 20: 1924 adana ticaret rehberi

20

ribata u ramõ , dünyanõn en zengin ve refah içinde ya ayan halkõndan sayõlanlar-dan geriye kalanlar birer dilenci sürüsü halinde, kõsmen Suriye sõnõrlarõna, kõsmen kuzey taraß arõna göç etmi lerdi.

Talihsiz memleketin u radõ õ bu feci akõbet bütün Müslüman ülkelerini yõllarca in-letti. airler yõllarca medreseleri, a õtlarõ, sava çõlarõ, tarihçileri, airleriyle öhret olan bu Türk ve slam havalinin felaketi hakkõnda canlõ dramatik bilgiler sakladõlar.

U ursuz istiladan kurtulup a õr artlarla memleketin ova kõsmõnda kalan Müslü-manlar, da lõk kõsma çekildiler. Bulgar da õ gibi bölgede asõrlarca kaldõlar.

Selçuklularõn devrinde ve onu takip eden devirlerde bu Türkler, bütün ahlâk ve adetlerini koruyarak buralarda bulunuyorlardõ.

Haçlõ ordularõ Anadolu’ya yayõldõklarõ zaman, her noktada Türk bayra õnõn dal-galandõ õnõ görmü ler. O zamanõn vakanüvislerinin(Devlet tarihçileri) eserlerinden anla õldõ õ üzere Türklerle bazõ anla malar da yapmõ lardõr. Çünkü Türkler bir ta-raftan çekilirlerse, di er taraftaki soyda larõyla kayna õyorlar, böylece daha kuv-vetli bir tarzda terk ettikleri yerleri alõyorlardõ.

Haçlõ devrindeki tarihçilerin eserlerinden çõkarõlan sonuçlar gösteriyor ki Ermeni-ler, Kilikya’ya ancak on birinci yüzyõlõn sonlarõnda, yani O uz Türklerinin yerle -mesinden dört asõr sonra gelmi lerdir. Bunu kendi tarihçileri de kabul ediyor. Er-meniler o karõ õk devirlerden yararlanmak istemi ler, fakat ba arõlõ olamamõ lardõr.

Uzun bir zaman bu bölge rahat yüzü görmemi , çe itli hükümdar ve milletlerin bir çarpõ ma yeri olmu tur. Bir taraftan Selçuklular, bu güzel Türk yuvasõnõ, “Uç li”ni ana vatana katmak idealini gerçekle tirmeye u ra õrken, di er taraftan Bizanslõlar Haçlõlarla yaptõklarõ anla malara dayanarak buralarda bir hak iddia ediyorlardõ.

Konya Selçuklularõ 1115 miladî senesinde buralarõ i gal ettiler. Me hur Dani -mend Gazi adõndaki Türk emiri memleketin bir kõsmõnõ aldõ. Nihayet 1153 – 1155 tarihlerinde Sultan Mesut, Adana ve Tarsus’u alarak memleketin devletine katõlõ-mõnõ kesinle tirdi.

Bir aralõk, “Atabek” hükümdarlarõ Halep taraß arõnda olu turduklarõ Türk devleti-ne, Kilikya’yõ katmõ lar, fakat kinci Kõlõç Arslan tekrar Selçuklu saltanatõna iade etmi tir.

Page 21: 1924 adana ticaret rehberi

21

Üçüncü Haçlõ seferi zamanõnda Kilikya ilk defa batõlõ bir hükümdarõn, Frederik Barbarus’un hükümranlõ õna girmi , Selçuklular yine almõ lar ve ta Cengiz zama-nõna kadar ellerinde tutmu lardõr.

Do uda önemli bir de i im a amasõ olu turan Cengiz Han ordularõ, bütün Asya gibi Kilikya’yõ da muazzam hakanlõ a eklemi lerdi.

Selçuklular sönerken Mõsõr’da Türk ve Müslüman bir Türk Kölemen hükümeti ku-rulmu , Sultan Baybars gibi hükümdarlarõ Kilikya’yõ zapt etmek istemi lerdir. Bir taraftan Mo ollara, bir taraftan Mõsõrlõlara ba lanmak mecburiyeti… Memlekette garip, sõkõntõlõ, üzücü bir durum ortaya çõkmõ tõr. Örne in Sis kasabasõ; hem Mõsõr Kölemenleri’ne, hem Mo ollar’a ait olarak bir devir geçirmi tir.

te bu karõ õk zamanlarda tarih bir Ermeni hükümetinin kurulu unu kaydediyor. Fakat bu küçük hükümet ne tam bir ba õmsõzlõ a kavu mu , ne uzun müddet devam edebilmi tir. Ço u zaman Türk devletlerinden birine vergi vermi , ona tabi olmu , Ermeni hükümeti romantik bir sözcükten, bir hayalden ibaret kalmõ tõr.

Türkçe, Arapça, Frenkçe birçok eserlerin i aret etmesiyle kesinlik kazanõyor ki, Adanalõlar, yani bütün Adana bölgesinde bugün bulunan Türk ve Müslümanlar, eski O uzhan soyundandõrlar.

Türkmenler, O uz neslinin saf bir kõsmõdõr. Kayahanlõlar uzun zaman buralarda kalmõ lar, Sö üt taraß arõna bir kõsmõ gidince bile a iretin bir kõsmõ burada kalmõ tõr. Sis, Feke ve bugün Osmaniye sanca õ dedi imiz yerin eski ismi olan Özer bölge-sinde Kayahanlõlardan bir kõsmõ yerle mi ti.

Kozan da larõyla, Adana ve Islahiye’nin bir kõsmõnda Bayatlar, Sis, Feke, Kadirli taraß arõnda Dögerler ve onlarõn bir kõsmõ olan Tapanlar, bugünkü Mersin havali-sinde Dodurga, Yapar, I dõr, Eymürhano ullarõ, Tarsus taraß arõnda Ula lõlar, Kadõ Burhaneddin’i yeti tiren Salurlar, Kozan taraß arõnda me hur Nadir ah’õ yeti tiren Af arlar, Adana’nõn belki en yayõlmõ denizci a ireti olup Silifke taraß arõndan gö-çüp gelen Farsak veya Varsaklar, Beydililer, Kõnõklar, Namrun havalisinde me hur Uzun Hasan’õn mensup oldu u Bayõndõrlar, Seyhan, Ceyhan vadilerinde de bili-nen ve anlõ Yüre irler yerle mi , ya amõ tõr.

Kilikya’nõn hangi tarafõna u ransa orada eski Türk diyarõnda geziliyor hissini alma-mak imkânsõzdõr.

Page 22: 1924 adana ticaret rehberi

22

Adana’nõn en me hur hanedanõ olan Ramazano ullarõ, Bozoklu Han’õn soyundan olup Varsaklar, Özerler, Kusunlar, Ku demirler, Karaisalõlar, Kunduzlular hep on-lardan do an a iretlerdi.

Ara tõrmacõ bni Salah’a göre Çukurova’yõ, a iretlerin ba kanõ olan Bozoklu Han’a, Selçuklu Sultanõ Alaaddin Keykubat vermi tir. 780 tarihine denk gelen o zaman-larda buralara Türkmenili, Türkmenistan, Ramazano ullarõ beldesi denirdi. Antak-ya civarõ da buraya ait sayõlõrdõ.

Ramazano ullarõ Adana’yõ merkezî hükümet yapmõ lar, uzun süre hüküm sürmü , adlarõna hutbe okutmu lardõr.

ktisadî, sosyal hayat itibarõyla Adana, o devri cidden bir geli mi lik ve medeniyet a amasõ olarak saklayacaktõr. Sanayi, sulama, suya doyurma, hele ziraat, med-rese, kö k, yollar, seyahat, acizlere yardõm kurulu larõ, refah, zenginlik, kuvvet ve büyüklük itibarõyla Türklerin o devri daima anõlõr. O zamanlar Tarsus’un iskelesi iken bugün denizden çok uzak olan Akliman, Mustafalõ bugün Karata denen “Od”, Ayas ve bilhassa Payas geli mi birer limandõ.

Barbaros Hayrettin’in karde i Gazi Oruç, gemilerini Yumurtalõk limanõnda in a eder, gemicilerini bu diyarõn yi itlerinden seçerdi.

lme, bilginlere, ilim kurulu larõna verilen önem bugün vakõf defterlerinin ara tõrõl-masõyla pek iyi anla õlõr.

Özet olarak, Adana Türkleri kõdem itibarõyla bütün unsurlardan önce bu diyarõn gerçek sahibi oldu u gibi, bütün o tarih dönemlerindeki milliyet, õrk akõmlarõyla, aksi akõmlarõn altõnda ba õmsõzlõk ve varlõ õnõ koruyanlar da yalnõz onlar olmu tur.

Kilikya bölgesinde bulunan halis Türk a iretlerin miktarõ birçok yabancõ belgelere dayanarak 160 binden fazladõr denebilir.

Kürtler on yedinci asõrdan itibaren az sayõda bu bölgeye göçmü lerdir. Bugünkü miktarlarõ 6-7 bin arasõndadõr. Türklerle o kadar sõkõ ili ki ve kayna malarõ var ki tarihçiler onlara Türk Kürt unvanõnõ vermi lerdir.

Kilikya bölgesinde bulunan küçük bir azõnlõk da Nasirilerdir. Ço unlu u slamiyet’i kabul etmi ve tamamen Müslüman olmu lardõr. Memleketin bütün hukukundan

Page 23: 1924 adana ticaret rehberi

23

bir Türk gibi yararlanõr ve ço unlukla bahçecilik, ziraatla u ra õrlar. Miktarlarõ 20 bin civarõndadõr. Nasiriler on dokuzuncu asõrda göç etmi ler ve buralarõ vatan, yurt edinmi lerdir.

Kilikya’da bugün ço unlukla Türkçe konu ulur.

emseddin Sami Bey, Kamus El Âleminin çe itli ciltlerinde Adana’ya ait – özetle-di im – u bilgiyi veriyor.

“ slam’õn ilk devrinde Ezene ve sonra Edne, sonra Adna olup 900 tarihlerinde resmî evrakta Edirne ile karõ õklõk konusu oldu undan Atna imlasõyla yazõlan bu bölge, do al sõnõrlarla ayrõlmõ olup eskiden beri bir kõta sayõlõr ve eski zamanlarda Kilikya adõyla bilinirdi.

Bugün birço unun ancak harabeleri görülen birçok ehir ve kasabalarõ içine alan bu bölge halkõna Yunanlõlar Beyaz Süryaniler derlerdi.

Kilikya, Keyhüsrev zamanõnda ran’õn egemenli ine geçmi , sonra Büyük sken-der tarafõndan zapt edilmi , o ölünce Selefkus sülâlesinin hissesine dü mü , bir aralõk Mõsõr sava çõlarõ, kahramanlarõ eline geçmi , nihayet Romalõlar buralarda türeyen çeteleri yok ederek memleketlerine katmõ lardõr.

slam’õn eline geçmesi ise Hazreti Ömer zamanõnda oldu. Ebu Abide ve Musa El A ari komutanlõ õnda fethedilen bu kõtayõ epey bir zaman ihmal edilmi görüyoruz. Bu sebeple Emevîler zamanõnda Hicrî 140 tarihinde (miladi 724) ba lõ oldu u yeri de i mi gördü ümüz Kilikya, Halife Mansur ile Harun el Re it devrinde Abbasi-lere, daha sonra Halep’te kurulmu olan Hamdan Hükümdarlõ õ’na ait kalmõ tõr. Bunlardan sonra bu kõtaya sahip olan Selçuklular onu uzun süre ellerinde bulun-durmu lar, nihayet Ertu rul Gazi’nin yakõnlarõndan olan Bozo luhan’õn kabilesine, yerle mek üzere verilmi tir. Bu sõrada çil tarafõna çok miktarda Türkmen yerle ti-rildi i gibi imdiki da halkõ da Bozoklularõn neslindendir.

Selçuklular çökerken Kilikya’da Ramazano ullarõ’ndan bir bey bulunuyordu.

Ertu rul Gazi’nin pederi Süleyman ah’õn emrinde olan Türkmen ba kanlarõndan Yüre ir, o lu Ramazanla birlikte vaktiyle koyun güderken zamanla nüfuz, kuvvet, kaderin bir cilvesi olarak beylik makamõna yükselmi , nihayet Hicri 780 (Miladi 1364) tarihinde di er beyler gibi ba õmsõzlõ õnõ ilan etmi tir.

Page 24: 1924 adana ticaret rehberi

24

970 Hicrî (Miladi 1554) tarihine kadar hüküm süren bu sülaleden yedi ki i gelmi tir ki; Ahmet Bey, Davut Bey, Mahmut Bey, Halil Bey, Piri Bey, brahim Bey, Mehmet Bey’dir. Hep baba- o uldur.

Yavuz Sultan Selim’in Mõsõr seferinde Kilikya, padi aha teslim edilmi , Osmanlõ Sultanlarõ da yine bu sülaleden vali tayin ederek memleketi idare ettirmi lerdi. Fakat a iretlerin beyleri, istedikleri gibi hareket ettiklerinden Ramazan haneda-nõnõn idaresine 1280 (Miladî 1864-Yazar Remzi O uz (Arõk)’un yazdõ õ bu tarih tartõ malõdõr.)’de tamamen son verilmi , da lar emir altõna alõnmõ tõr. 1284(Miladî 1868)’de de Adana, Kozan, Osmaniye dâhil olduklarõ Halep vilayetinden ayrõlõp birle tirilerek Adana Vilayeti kurulmu tur.

(B RAZ CO RAFYA)

Adana vilayeti yerine Kilikya tabirini kullanmamõz siyasî kurumlarõn daima de i -ken olmasõndandõr.

Anadolu, zeminindeki engebeler, co raÞ ekiller sebebiyle do al bir bölünmeye u ramõ gibidir. Bu do al sõnõr dâhilinde kalan kõsõmlar ta eski zamanda da ihtiyaç-larõnõ do adan temin etmi lerdir. Orman, nehir, tuz ile meyve her bölümde bolca bulunur. Co rafyacõlar, zamanõnda Anadolu’da birçok ba õmsõz devletlerin ortaya çõkõ õnõ, bu uygun do al bölünmeyle izah ediyorlar.

Bizim biraz önce aktardõ õmõz vilayet bölünmemiz de, Anadolu’nun bu co raÞ durumundan yararlanmõ , o durum dikkate alõnarak meydana getirilmi ti.

Kilikya i te böyle do al sõnõrlarla çevrilmi , tek parça bir bölge halindedir.

Co raÞ konumu: Kilikya, yarõsõ boylam ba langõcõ oldu una göre 29-24 ile 34-50 do u boylamõ arasõnda ve 36 ile 20-38 kuzey yarõküre dereceleri arasõndadõr.

Sõnõr: Kilikya’nõn do al sõnõrõ Toros, ç Toros da larõyla, Akdeniz’dir.

Anadolu’nun göbe ine kadar uzanan Kilikya’yõ kuzey ve batõsõndaki ovalardan Toros da larõ, do usundaki büyük kõsõm, Fõrat vadisinden, ç Toros da larõnõn de-vamõ olan Kozan ve Bereket da larõ ayõrõr.

Eski yönetim eklimize göre do usunda Mara , Halep ile kuzeyde Sivas sancak

Page 25: 1924 adana ticaret rehberi

25

vilayeti, Kayseri ve Konya’nõn bir kõsmõ ile sõnõrdõr. Batõsõnda Konya Vilayeti, güne-yinde Akdeniz bulunur.

Yüzölçümü: – Bazõ eserler, istatistikler çil’i Adana Vilayetine ilave eder, bazõsõ da etmez. 1914 senesindeki Ticaret ve Ziraat Bakanlõ õ sayõmõnda Adana Vilayeti 48,688, çil 13,687 kilometre kare olarak gösterilmi tir. Kamus El Alam 50,000 ki-lometre kare oldu unu söylüyor. Biz resmi istatisti e dayanarak Kilikya’nõn 62,375 kilometre kare ve yakla õk olarak 65 milyon dönüm yüzölçümüne sahip oldu unu söyleyebiliriz.

Fiziki co rafyasõ (zemin yapõsõ): – Anadolu, yõkõlmalar sonucunda olu an bir yayla-dõr. Kilikya, o yaylanõn çevresinde bulunuyor. Bundan dolayõ, bozkõr de ildir.

Do al görünü ü itibarõyla ikiye ayrõlõr: Da lõk, ovalõk. Ovalõk kõsmõ do uda bulunup bugünkü Adana Sanca õ’ndan ibarettir. Eskiden buraya Ovalõk Kilikya denirdi. çil ise daha fazla da lõk taraftõr. Buraya da eskiden Da lõk Kilikya derlerdi.

Da lar, Kilikya’nõn 30,000 kilometre karesini kaplar. 27,000 kilometre karesi ova kõsmõndan, bin kilometre karesi bataklõktõr. Toros da larõ memleketin bütünü açõ-sõndan bakõldõ õnda da lõk görüntüsünü olu turur. Silsile Rodos adasõndan ba lar, Diyarbakõr yaylasõna kadar uzar. Nihayet do uda Tetik Alpleriyle karõ õr, uzar, yeri-ne göre çe itli isimler alõr: Bo a da larõ, Andil silsilesi veya Kodart da larõ, Bereket da larõ, Akda , Susuz da , Amanos silsilesi gibi…

Toroslarõn en yüksek yeri, Adana Vilayeti dâhilinde Bo a da larõdõr. Senenin he-men her mevsiminde tepeleri karlarla örtülü olup bu karlar eriyemeyerek birikir ve da õn sõnõrõndan daha yüksek bir irtifa kazanõr. Bulgar da õ üzerindeki Vallah tepesi 2500 metre yüksekli indedir.

Buralarda her ekil ve renkte setlere, konilere, piramitlere benzeyen silsileler, ufuklara kadar birbirini takip eder. Bu yüksek da õn ete inde denizin yüzeyinden yüksekli i bin metreye yakla an kõsmõnõn Kilikya kapõsõ dedikleri Gülek Bo azõ vardõr. Anadolu’nun içinden gelen bütün yollar Arabistan’a, Suriye’ye geçmek için gelir, hep bu noktada birle ir.

Bu tepeler, derin, dar, geçilmez bo azlar, vadiler, sarp uçurumlar, yalçõn kayalar buralara heybetli muhte em bir manzara verir. Geni , sonsuz ormanlar bu heybet ve büyüklü e vah i bir güzellik katar. Toroslarõn insanda bõraktõ õ ihti am ve bü-

Page 26: 1924 adana ticaret rehberi

26

yüklük hissini, Pirene, Alp da larõ bile yaratamaz.Batõda Akdeniz sahilini takip ederek gelen silsile, Akda ve Susuz da da 3000 metreden fazla yükselir. Sahilden uzakla õr, Seyhan nehri ve kollarõnõn açtõ õ dar, derin bo azlardan sonra ismini de i tirir, Zamantõ Suyu vadisinden itibaren ç To-ros adõnõ alõr.ç Toroslar da çok sarp, çok dik da lardõr. Yaz, kõ tepelerinden kar eksik olmaz. Kuzey-do u yönünde kademe kademe yükselerek 2500-2700 metre yüksekli in-de çe itli yaylalar olu turur. En önemli yaylalarõ Uzunyayla’dõr ki üstünde 200-300 metrelik engebeler vardõr. Sahildeki da lar güney rüzgârlarõna maruz kaldõ õndan 2000 metreden a a õda kar bulunamaz.

Bulgar da larõ silsilesinin bir özelli i vardõr ki; birkaç kilometrelik mesafede yük-seklikler çok de i ir. Bu durum da iklim de i imini getirir.

Haydarpa a-Ba dat demiryollarõ, Toroslarõn birçok yerde gövdelerini delmi , tü-nellerinden geçmi , insan dima õnõn teknolojide harikalar göstermesine sebep olacak köprüler ve di er in aatlar meydana gelmi tir.

skenderun Halep Caddesi, Toros’un Amanos kõsmõnõn üzerindeki Belenboynu denen kõsõmdan geçti i gibi, Anadolu’yu Suriye’ye ba layan Islahiye-Mamure caddesi de bu da larõ a ar.

Ovalarõna gelince: Silifke, Sis, Ceyhan yata õ ile sõnõrlõ olan önemli bir kõsõm arazi-si, hemen ba tanba a ovalõ birer isimler alõrlar: Silifke Ovasõ, Çukurova, Muhacir veya Çaylak Ovasõ, Anavarza Ovasõ, Tarsus Ovasõ, Adana Ovasõ gibi.

Silifke Ovasõ, Göksu vadisinin bulundu u ve Toroslarla Akdeniz’in meydana getir-di i e imlerdir. Göksu çõkõ õnõn güney-batõsõnda denize kadar uzanõr.

Çukurova ve bunun do u kõsmõ olan Muhacir Ovasõ beraberce Kilikya’nõn en önemli arazisini olu tururlar. Denizin kenarõndan Kozan da larõnõn kuzeyine kadar uzanõp 100 kilometrelik uzunlu u ve ortalama 40 kilometre de geni li i vardõr.

En geni kõsõm sahildedir. Yakla õk olarak 16000 kilometre kare geni li indedir. Adana-Mersin demiryolu, ortasõndan geçti i gibi içinden çe itli nehirler de akar. Çe itli merkezler vardõr. Yalnõz, önemle unu söylemek gerekir ki çok verimli olan bu bereketli yerler, kõsmen da larla çevrilmi olmasõ, fakat özellikle nehirlerin ta õp etrafõ bataklõ a bo masõ yüzünden vahim bir çevre olarak de erlendirilir. Bugün

Page 27: 1924 adana ticaret rehberi

27

ziraat yapõlabilen arazinin 1000 kilometre kare geni li inde bir kõsmõnõ bataklõklar kaplamõ tõr.Hava bozulmu , sõtma artmõ , nüfus bu yüzden hayli azalmaya u ramõ tõr. Ta -kõnlar ziraata daima zarar verir ve önemli bir kõsõm arazi atõl, bo kalõr. Ovanõn bazõ yerleri yazõn oturulamaz bir hal aldõ õndan yaylalara göçmek, daha õlõmlõ da , ba , tepe aramak bir zorunluluk, kaçõnõlmaz bir ihtiyaç olmu tur.

Bu ova kadar hükümetin faaliyetine muhtaç ve aynõ zamanda o faaliyetin kar õlõ-õnõ en kõsa zamanda verecek bir yerimiz yoktur denebilir. Gerek sulama, drenaj,

gerek kurutma i lemlerini Kilikya õstõrap çekerek beklemektedir.

Kilikya’nõn Jeolojisi, yüzey ekilleri açõsõndan kõsa bir ara tõrma:

Arazi üç buçuk, dört birikme ve tortunun topraklarõndan olu mu tur. Üçüncü dev-rin da larõ kaya püskürmesi ve volkanik bir yapõdadõr. Halkalõ Ziraat Okulu hocala-rõndan Sayõn Hamdi Bey, Adana hakkõnda yazdõ õ bir ara tõrmada arazinin yapõsõ yani arazi tabakalarõ hakkõnda özetle unlarõ söylüyor: Adana Vilayeti onda dokuz, üçüncü zaman çökmelerinin olu turdu u topraklardan ortaya çõkmõ tõr. Bu arazi-nin de en geni kõsmõ, üçüncü zamanõn miyosen denen kaya tortusudur.

Mersin, Adana, Sis, Karata noktalarõ arasõnõ doldurmu olan arazi, yani Seyhan, Ceyhan nehirlerinin deltasõ ile Bulgar da kütlesinin kil ta õndan olu an arazisi ve Geyikda silsilesinin Ermenek ile Alanya arasõnda, Anamur yönünde uzanan kil ta õ ve yaprak biçiminde ba kala mõ kayalardan olu an Erkeen(Karaisalõ’nõn bir köyünün adõ) topra õ ve nihayet Silifke ile Anamur arasõndaki dar bir erit ek-lindeki birinci zaman parçalõ arazi olu umu, Saimbeyli çevresindeki keza parçalõ arazisi, Adana Vilayetinin arazi olu umundaki tek parçalõlõ õ ihlal ederler.

Bundan ba ka miyosen(üçüncü ça õn memeliler ve maymunlarõ geli mi oldu u dönemi) arazi ile beraber üçüncü zamanõn eosen(üçüncü ça õn memelilerin olu -tu u dönemi) devrine ait olmak üzere urada burada adacõklar ve skenderun kör-fezinin kuzey-batõ yönüyle Ceyhan nehri yata õ arasõndaki sahada biraz de i iklik eseri gösterir. Geri kalan genellikle üçüncü zaman kaya tortularõ kalõntõlarõndandõr.

Arazinin bu olu umu topraklarõn kalker, kil, kum ile ve iyice uyumlu bir tarzda ka-rõ mõ olmasõnõ sa lamõ tõr. Üç büyük nehir ve ayaklarõnõn, arazinin üzerine sürekli mil, balçõk getirmesi, topraklarõn temel özelliklerinin de i mesi ve iyile mesinde etkili olmu tur. O nehirlerin ve kollarõnõn zengin ormanlar, verimli arazi içinden ge-

Page 28: 1924 adana ticaret rehberi

28

çerek Adana havalisine inmeleri, topraklara yeterli miktarda ölü organ getirme-lerini ve arazinin kimyevi ve gõda maddeleri açõsõndan zenginle melerine neden olmaktadõr.Cidden Kilikya nehirlerinin ta kõn hareketleri teknolojik imkânlarla bir ekilde dü-zenlenebilse, o sularõn getirdi i, topra a kattõ õ o yararlõ balçõk, esasen mevcut bitkilerin gücünü harikulade kõlar, topra õ yormadan iki defa mahsul almak müm-kün olur. Kilikya’nõn önceki devirlerdeki olu umlara ait bir kõtada bulunmasõ, onun birçok medeniyetlere dola õm sahasõ olmasõna, medeniyetler yaratabilmesinin sõrrõnõ izah eder. nsanlõk ancak üçüncü devrin sonuna do ru yaratõlmõ tõr. En çe itli, muaz-zam bitkiler o devrin mahsulüdür.

Bundan ba ka, ovalarõn iklimi õlõmandõr. Nehirler ovalarda daha geni , hareketleri daha a õrdõr. Bu özellikler ise gemi kullanõmõna imkân verir. Ticaret de bu sebeple büyük geli melere kavu ur.

te bunun içindir ki; en eski, parlak medeniyetler hep büyük nehirlerin etrafõndaki geni ovalarda ortaya çõkmõ tõr. Adana taraß arõnda uzun süre bulunmu olan mühendis Vehbi Bey’in Fransõzca bir teknik raporundan önemli gördü üm u noktalarõ alõyorum:

“Kilikya, Küçük Asya’nõn Akdeniz’e sahili olan belli ba lõ bölgelerinden biridir. k-limi iyice de i ken, fakat ziraata pek uygundur. klimde bu de i im, kuzey ve güney havalisinde Toroslar’a yakõn olmadandõr.”

“Mõsõr eski Hõdivi, Toros ve ç Toroslarõ ya mur hõrsõzlarõna benzetmi ti. Hakikaten bu tepeler daima büyük ya murlar çeker ve adeta ilâhi güçlerin bu memleketi bereketli kõlmasõna neden olurlar.”

Kilikya üç bölgeye ayrõlabilir:Tepe ve yaylalar, ovalar, sahiller. Yaylalar, so uk memleketlerin durumuna benzer-ler. Ovalarsa, sõcak memleketlere benzerler. Buralarda yaz hem sõcak, hem kuru-dur. Isõ derecesi ortalama 35’den 40’a yükselir. Aynõ anda yaylalarda 16 dereceyi geçmez.

Kõ genellikle õlõmandõr. Sahillerde sõfõr dereceyi geçen kõ lar nadirdir. Nem oranõ

Page 29: 1924 adana ticaret rehberi

29

ortalama 4 derecedir. Da larda ise sõfõrõ çok geçebilir. ubat aylarõ boyunca en engin ovalarda bile kõra õlar ya ar, õsõ derecesi sõfõrdan a a õ dü er.Adana’nõn 39,000 kilometre kare yüzölçümü vardõr. Dörtte üçü ova, gerisi da lõktõr.Topra õn do al bile imi birbirine eklenen yani biti ken yapõdadõr. Toros ve ç To-roslardan inen ve 40-50 santim kalõnlõ õnda bol miktarda azotu, potasõ içeren bu balçõklar arazinin verimlili ini ve bereketini harikulade artõrõr.

Nehirler: – Kilikya su itibarõyla yokluk çekmez. Daima akan nehirleri mevcut ol-du u gibi yüksek da larõn ete inde olu u, da larõn tepelerindeki daimi karlarõn sularõnõ besleyi i, topra õnõ kuraklõktan kurtarõr. Önemli nehirlerinden birisi de Seyhan’dõr. ç Toroslarõn Sivas’taki Hõnzõr Da õ’ndan inen Zamantõ Suyu ile Bin-bo a Da larõ’ndan inen Göksu’nun birle mesinden do mu tur. ki kolun geçti i vadiler dünyanõn en irin, en güzel yerleridir. Yönleri güney-batõdõr. Birçok büklüm-ler yapar. Adana ehrinin içinden geçerek dola õk bir yatakta batõya do ru devam ve Tuzla Gölü ile Mersin limanõ arasõnda denize bir burun eklinde bir yatakta Akdeniz’e dökülür.

Bu çõkõntõ Seyhan’õn getirdi i balçõklardan meydana gelip her sene denize bir iki metre ilerlemektedir.

Nehrin uzunlu u takriben 450 kilometre, sulayõp geçti i yerler 22,400 kilometre kareyi, saniyede döktü ü su 250 mikap metre (metre küptür) dir.

Seyhan her suretle gemi i lemesine elveri li olabilir. Gerekli olan çalõ malar yapõl-madõ õ içindir ki bazõ kum setleriyle tõkanmakta ve bugün üzerinde ancak sallar i leyebilmektedir.

Adana ehrinin içinden geçti i yerlerde bile Seyhan kõ õn yõkõcõ, kudurgan, ta kõn bir sel halindedir. Seviyesi yükselir, yata õ, havzasõ geni ler, geçit vermez. Rengi bir koyu sarõ, adeta kõzarõk olur. Hâlbuki yazõn ortasõnda büyük adalar ortaya çõkar, insanlar bir tarafõndan di er ba õna çok kolayca geçer. Gemilerse böyle bir hav-zada tabii i leyemezler.

Kilikya’nõn di er önemli bir suyu Ceyhan’dõr. Yasdõ Da ’dan çõkar Sö ütlüdere, Aksu, Ilgõn çayõ gibi kollarla birle erek Seyhan’a denk ve onun gibi çok dola õk, büklümlü bir yatakta, Çukurova’da akar. Yumurtalõk limanõ batõ civarõnda kocaman bir delta halinde skenderun körfezine dökülür.Aksu ile birle tikten sonra geçti i vadi çok heybetli, derindir. Ceyhan ve Misis

Page 30: 1924 adana ticaret rehberi

30

ehirlerinin içinden geçer.Geni li i 350 metredir. Denize döküldü ü yer, geni bir bataklõk halinde olup ge-milerin i lemesine uygun de ildir. Ancak sallar seyredebilir. Ceyhan kasabasõnda da küçük kayõklar, bir yakadan öbür yakaya geçmeye hizmet ederler. Yata õ ora-larda düz oldu undan pek durgundur.

Tarsus çayõ Bo a Da larõ’ndan iner. 100 kilometrelik bir uzunlu u vardõr. Yata õ dik oldu undan iddet ve süratle akar. Çe itli ça layanlar yapar. Tarsus’taki elaleler özellikle önemlidir.

Seyhan’õn yata õna yakõn bir yerde geni çe bir delta ile denize dökülür. Eskiden bizzat Seyhan’a dâhil olurdu. Bugün Tarsus çayõ da gerekli temizlenme ile gemi i lemesine pek uygun bir duruma gelir.

Kilikya’nõn batõsõnda en önemli su Göksu’dur. Bulgar da õ silsilesinden iner, birçok çay ve derelerle birle ir, güney-do uya do ru akarak Silifke havalisinin ortasõndan ve kasabanõn yakõnõndan geçer, Lisaneldahbe burnunun do usunda denize dökü-lür. 2000 kilometrelik bir yata õ vardõr.

Bu nehirlerden, onlarõn ayaklarõndan ba ka birçok irili ufaklõ göller de vardõr. Gölle-rin büyük kõsmõ nehirlerin ta masõndan yahut yataklarõnõn bir büklümünün geni le-mesinden dolayõ ortaya çõkan bataklõklar olu turur.

Bataklõklarõn en me huru, güneyde Anbaz Bataklõ õ, Kel Hasan Pa a Denizi, Cey-han, Seyhan deltalarõ, Tuzlu Göl ve di erleridir.

Kilikya’nõn nehirlerini söyledikten sonra elektrik üretimlerinden de bahsetmek do ru olacak.

Mersin’in kuzeyinde iki kuvvetli elale var. Fakat bu havaliden geçen nehirlerin hem suyu az, hem akõntõlarõ düzgün olmadõ õndan önemli ve kullanõlabilen bir güç eklinde dü ünülemezler.

Hâlbuki Tarsus nehrinin hareketlili indeki iddet, sanayi gelece i itibarõyla çok dikkate ve hesaba alõnmalõdõr. Tarsus yakõnõnda 12 metre yükseklikle dökülen bir elale vardõr ki 300 beygir gücünde bir fabrikayõ i letmektedir.

Tarsus çayõ bundan ba ka 1500 beygir gücünde elektri in meydana gelmesini

Page 31: 1924 adana ticaret rehberi

31

sa lar.

Bu nehirden elde edilebilecek toplam elektrik gücünün 10,000 beygir olaca õ tah-min ediliyor.Seyhan ve Çakõt da önemli bir elektrik üretim yeri olabilir. Önemli miktarda su bo altõyorlar.

Sahiller:- Kilikya’nõn sahilleri hem çok, hem yana õlabilir bir durumdadõr. Tarsus da larõnõn kopmu bir parçasõ gibi farz edilen Kõbrõs adasõnõ da geni li i içinde kucaklayan skenderun körfezi bu sahillerin hepsini kendi bünyesine alõr. Mersin Limanõ, Karata Limanõ, Yumurtalõk Limanõ gibi sõ õnaklar ve merkezler sahildedir.

Nehir yataklarõ düzenlenerek oradaki bataklar, göller yararlõ duruma getirilse de-nebilir ki Kilikya’nõn sahilleri en bayõndõr, en ya anabilir yerler olacaktõr.

Kilikya maden havzalarõ: lme, menfaate, gerçe e dayanan bir ara tõrma, bir ke if giri imi olmadõ õ için maden serveti hakkõnda, geli mi tir denemez. Fakat oldukça önemli maden yataklarõ vardõr.

Sayõn ö retmen Hamdi Bey, Adana hakkõndaki ara tõrmasõnda bu konuda unlarõ söylemektedir: Bulgar da kitlesinin kuzey yüzeyinde eskiden beri bilinen, vaktiy-le i letilmi me hur gümü madenleri vardõr. Fakat ancak bugün tarihi önemlerini hatõrlayabiliyoruz.

Islahiye kazasõnda demir cevherleri bulunuyor. Payastaki demir cevherleri Islahi-yeninkilere oranla daha zengin ve yabancõ maddeler açõsõndan temiz oldu undan daha de erlidir. Ayas, Ovacõk, Aksan, A õlõ, Orta Kunu i, Ça layõk, Karaisalõ hava-lisindeki demir madenlerini de analõm. A õlõ ve Açman da da bakõr, Elvanlõ ve Orta Kunu i, krom ve çinko, Yularõ’da çinko, di er bazõ yerlerde de ke if çalõ malarõ yapõlmaktadõr.

Mersin civarõndaki zift, petrol, Alada ’da linyit, Gürün’de kömür yataklarõ, kay-naklarõ, Ceyhan, Seyhan yataklarõ, Silifke’de tuzla, madenler arasõnda anõlmalõdõr. Tuzlalardan önemli miktarda tuz ihraç olunmaktadõr.I. Dünya Sava õ esnasõnda Osmaniye taraß arõnda bir linyit kömürü oca õ ke fedil-mi , denemesi yapõlmõ , fakat nedense devam ettirilememi tir.

Kozan da larõnda demir, özellikle kur un gözle görünecek kadar vardõr.

Page 32: 1924 adana ticaret rehberi

32

Mühendis Vehbi Bey de madenler konusunda u bilgileri veriyor:

Mersin civarõnda Tömük’te bir krom maden oca õ vardõr. Maden cevheri % 50-60 oranõnda zengindir. Harpten evvel 5-6 ton ihracat yapõlõrdõ.Moralõ’da altõn ve bakõr, Gülünay’da gümü le karõ õk galen damarlarõ vardõr. Avanlõda ’da manganez, Nurucuklu’da krom madeni ke fedilmi tir.

Tarsus bölgesinde Gözne’de petrol ve nikel, Kerkülüki’de maden kömürü, asfalt, Çine havalisinde totya ve mala ist denen ye il damarlõ bakõr ta õ, ba manit denen büyük parçalõ granit, Eliß i’de civa, Ala i’de altõn ve bakõr, Namrun taraß arõnda linyit ve ist denen kaya ta larõ, petrol bulunmu tur.

Keza Adana bölgesinde de (Akdam, Bahçecik ve Alada ) taraß arõnda demir bu-lunur. Köyleki’de petrol, Caymar civarõnda ve Alada ’õn biraz yukarõsõnda bakõr, manganez, krom, sülfat döfer, sülfat dözenk bulunmaktadõr.

Fransõz iktisat heyeti Adana temsilcisi Mösyö Kolan iye’de mevcut Adana ha-valisine ait iki madencilik haritasõnõ gördü ümüzde, o haritadaki i aret ve bilgiler bizimkilerle uyu uyor.

Madenler sõrasõnda ta ocaklarõnõ da söyleyece im. Bu konuda müteahhit Adanalõ Nebi Efendi’nin verdi i bilgiyi kõsaca aktarmayõ uygun görüyorum:

Adana Yöresinde letilmi ve Hâlâ letilen Ocaklar:

1 Adana’nõn on be kilometre kadar do usunda Çal ta oca õ

2 - Tarsus’un kuzey-batõsõnda mermer ta oca õ

3 - Mersin Çavu lu köyünde yumu ak ta , keza o civarda ta ocaklarõ bol ve ta -larõ beyaz mermer gibidir.4 - Tarsus civarõnda Karacailyas mevkiinde büyük bir ta oca õ var. Fakat bugün terk edilmi tir.

Zaten di er ta ocaklarõ da hali hazõrda tamamõyla faaliyette de ildirler.

Çal ta oca õnõn ta larõ beyaz ve yumu aktõr. Tarsus civarõndaki mermer oca õnõn mermerleri de beyazdõr.

Ta ocaklarõndan çõkarõlan ta lar merkezlere arabalarla nakledilir. Fransõzlar za-

Page 33: 1924 adana ticaret rehberi

33

manõnda Çal oca õndan Adana’ya kadar bir dekovil(küçük demiryolu) hattõ vardõ. Bugün o hat kaldõrõlmõ tõr.Fiyatlara gelince: Çal oca õndan Adana’ya kadar yontulmamõ bir küp kara ta 3,5-4 liraya mal olur.Tarsus civarõndaki ocaklarda Tarsus merkezine kadar her bir küp kara ta için 10 lira verilir. u farkla ki bu ta lar yontulmu tur.

Mersin civarõndaki ta lar Mersine kadar 3-3,5 liraya mal edilebilir.

Bugün Adana’nõn bina, köprü ve sair in aat yapõmõnda kullanõlan ta lar bu ocak-lardan getirtilebilir.

Bunlar yalnõz parke ta larõ görevini görmezler. Kaldõrõm dö emek için Toprakkale güneyinde Kõsõk bo azõndan, Leçe civarõndan ayrõca granit ve siyah ta getirtilir.Ta ocaklarõndan orman daireleri çok az vergi alõrlar. Ba kaca kayõt ve kefalete ba lõ de ildirler.

Maden sularõna da öyle bir göz atmak yararlõ olur sanõrõm:

Mersin sanca õ içinde Mersin’e iki buçuk saatlik tepeler üzerinde içme maden suyu vardõr. çinde kükürt bulundu undan, çamuru, bazõ cilt hastalõklarõna yararlõ-dõr. Kendisi ishal edici oldu undan ba õrsaklarõ temizlemek için o havalide bol bol içilir. Mersin belediyesine aittir. Çok az bir Þ yatla kiraya verilmektedir.

Tarsus havalisinde: Ke yükü Köprüsü civarõnda bir maden suyu vardõr. Namrun Yaylasõ yolu üzerinde olup, Tarsus’a dört saat mesafededir. Halk bunu da ishal edici olarak kullanõr. Bugün hem yata õ harap, hem su akmamaktadõr. Kullanõm hakkõ ileri gelen ailelerden Sadõk Pa alara aittir.Kozan sanca õnda: Kadirli kazasõnõn Hançer deresi isimli mevkiinde de bir maden suyu vardõr. Kükürtlü olup halk onu uyuz tedavisinde kullanõr. Osmaniye sanca õnda: Merkez sancak Osmaniye kasabasõna yarõm saat me-safede Kösyeli Köy’ü ile bir buçuk saat uzaklõ õnda A yar köyü civarõnda da iki maden suyu vardõr. kisi de so uk, içimi tatlõ, kükürdü azdõr.

Haruniye kazasõnda: Karacaevran köyünde de bir maden suyu vardõr. Tatlõ ve kü-kürt kokuludur.

Page 34: 1924 adana ticaret rehberi

34

Haruniye’ye dört saat uzaklõkta Ceyhan nehrinin kenarõnda bulunan di er bir ma-den suyu dört metre küplük oyuk bir kaya altõndan kaynar, 30-35 derece sõcaklõk-ta sarp mevkili bir õlõcadõr. Romatizma, uyuz, cilt hastalõklarõna yakalanmõ olanlar Nisan, Mayõs aylarõnda giderler, yõkanõrlar.

Ceyhan kazasõnda: Kokar õlõcasõ pek me hurdur. ehre iki saat mesafede Yõlan-kale mevkiindedir. Kükürtlü, içilmez, deniz suyuna benzer derecede acõ, sert bir suyu vardõr. Gerçi cilt hastalõ õna tutulanlar pek çok faydasõnõ görürlermi .

Keza Ceyhan’a iki saat mesafede Çokça köyü içinde Çokçapõnarõ isimli bir õlõca daha var. Kükürdü daha az, içilmesi daha fazla mümkündür. Yeri batak oldu un-dan ikinci derecededir. Bu da eklem hastalarõna yarar sa lõyor.

Çamdan madeni suyu ise Ceyhan’a bir buçuk saat uzaklõktadõr. çimi pek latif, fazlaca kallavi olup çok idrar verir.

Ceyhan’daki halk bunu getirir içerler (Ceyhan Belediyesi bu suyu ehre getirmek için bir giri ime hazõrlanmadadõr. En az 40-50 bin lira masraf gidece ini söylüyor-lar) kalp ve damar hastalõklarõna pek faydasõ görülmü tür.Asõl Çamdan suyuna yarõm saat mesafede bir de, Küçük Çamdan Suyu bulun-madadõr. Geni li i, içimi, madeni de eri Asõl Çamdan’dan daha azdõr. Belediyenin dü üncesi iki suyu birle tirmektir.

Bundan ba ka Pozantõ havalisinde demiryoluna yakõn mesafelerde iki õlõca daha mevcut olup halk heyecanla onlara gitmede iseler de di er bütün õlõcalarda ol-du u gibi bunlarda da ne bina, ne tesis, ne en ufak ihtiyacõ kar õlamaya yarar modern araçlar vardõr.Servet, sa lõk, yarar fõ kõran bu yerlerde çalõ kan, zeki ki ilere çok ihtiyaç var.Ormanlar: Dünyanõn en muhte em, çe itli ormanlarõna sahip bulunan geni , a aç deryalarõnõn arasõnda yalnõz elli çe it me e sayõlan Anadolu, teknik altyapõnõn ol-mamasõ, yangõnlar ve bilgisizlik sonucu a acõn kendisi için hazõrlanmõ görmesin-den dolayõ bugün nasõl fakirle mi , çõplak kalmõ sa Türkiye’nin en zengin orman bölgesi sayõlan Adana’da senelerce israf, tahrip neticesi bugün eski orman de-

erinden, servetinden müthi surette kaybetmi tir. 328 (1912) senesinde yapõlan bir istatistikte yalnõz o sene 3300 hektar orman hopur denen yangõnlarla mahve-dilmi tir. Bugün genç neslin saygõsõna, zekâ gücüne ve a aç sevgisine emanet kalmõ 450,000 hektar orman vardõr. Adana havalisinin genel sahasõ dört milyon hektar oldu una göre ormanlõk arazi % 11’i kaplõyor demektir.

Page 35: 1924 adana ticaret rehberi

35

Kilikya’nõn her sene Suriye, Mõsõr havalisine çok miktarda kereste ihracatõ vardõr. Ormanlarda me e, ceviz, çam, servi, im ir, zeytin, kiraz ve sair her çe it a aç bulunur.

Bitki hayatõ genellikle ya murlar, sõcaklõk derecesi ile ilintili oldu undan bitki böl-geleri ona göre dizilmi tir. Mesela Toros da larõnõn güney tarafõnda muntazam bir sõra vardõr: En a a õda hurma a açlarõ, bahçeler, Akdeniz’e özel kokulu bitkiler, hububat vardõr. Bunlarõn üstünde yapraklarõ mevsiminde dökülen a açlardan olu-an adi ormanlar ve ekili yerler, ekinler, daha yukarõda çamlar, ardõçlar, en yukarõda

da çalõlõklar, kayalõk ve yosunlar, çõplak tepelerde de karlar bulunur.

urada ek olarak bütün Türkiye’nin 7 milyon hektar ormana sahip olup yüz ölçü-münün % 9 miktarõnõ olu turdu u orman açõsõndan Adana’nõn sekizinci geldi ini bildirmeliyim.

Ormanlarõn gereklili i, durumu hakkõnda Faik Sabri Bey’in bir görü ünü aynen aktaraca õm:

Anadolu’da önceleri orman imdikinden on be misli yer tutardõ. Fakat uzun asõrlar bakõlmaya bakõlmaya eski büyüklük ve yücelikten örnek imi ler gibi pek da õnõk ormancõklar kalmõ tõr. Ormanlarõn azalmasõ, bataklarõn artmasõna neden olmu , böylece iklimin olumsuz etkilerini hazõrlamõ tõr.

Ormanlarõn tahribatõ, arazinin daha çok dõ i gale u ramasõnõ getirir. Bu suretle da lardan inen sellerin iddeti artar, nehirler düzeni kaybeder, gemi i letmecili i yetenekleri azalõr.

Di er taraftan ormanlar, rutubeti, ya murlarõ artõrdõklarõndan, ormanlarõn azaldõ õ yerlerde iklimin artlarõ de i ir. Ormanlarõ çok olan yerde su buharõ, daha çok ve iddetle yo unla õr. Bundan dolayõ ormanlar azalõrsa ya murlar azalõr.

Anadolu’nun nemli kalmasõna bir neden de budur. Halbuki ormanlar yeniden ar-tõrõlsa ya murlar da artõyor. Mesela Portoriko ve Jamayika adalarõnda a açlarõn mahvolmasõyla kayõp olan ya murlar, ormanlarõn yeniden ortaya çõkartõlmasõyla tekrar ya maya ba lamõ tõr.

Tecrübeler göstermi tir ki aynõ miktarda bir su yüzeyi, bir hayvan ve bir bitki yüze-yinin yaydõ õ su buharõ 1, 3, 60 oranõndadõr. Demek ormanlar fevkalade su buharõ

Page 36: 1924 adana ticaret rehberi

36

yaratmak gücüne sahiptirler. Bu yönden ormanlar kaybolursa felâketler görünür.

Bundan ba ka ormanlar ya murlara düzen verir. Denizler nasõl sahil üzerinde yu-mu atõcõ bir etkiye sahipse ormanlar da aynõ yönden sõcaklõ õn de i imine yön verir. Ormanlõ bir arazi kõ õn çõplak araziden daha sõcak ve yazõn daha serindir.

Hâlbuki hâlâ bile bir çoban, sürüsüne otlak hazõrlamak için en ufak izne gerek görmeden, cezaya u ramadan koca bir ormanõ ate e vermekten çekinmiyor. Köy-lüler, ehirliler sürekli ve müthi bir bilinçsizlikle ormanlarõ mahvediyorlar.

lkbaharda nehirlerin devamlõ, düzenli ta kõnlarõ birçok çayõr, bitki yeti mesine de yol açar. Bunlar sõ õr cinsinden hayvanlarõn beslenmesine hizmet eder.

Da lõk, ormanlõk kõsõmlarda iyi meralar daima bulunur. Büyük, sõk ve çe itli a aç-lar, daima akan kaynak sularõ Avrupa’nõn en güzel yerlerini aratmayacak kadar gü-zel ve sa lõklõ Kõzõlda , Bürücek, Gözne, Namrun yaylalarõndaki ormanlar arasõnda insanlar, tahammülsüz sõcaklara kar õ birer sõ õnacak, içine girilecek yer bulurlar.

klim : Ilõman sõcak bölgede bulunan Adana havalisi kuzeyden Toros da larõyla çevrilmi ve güneyden denize açõk bulundu undan iklimi sõcakçadõr. Rusya’dan kopup gelen buzlu kuzey rüzgârlarõnõ Toroslar durdurur, güneyin rutubetli rüzgârlarõ ise serbestçe etkiler.

Mevsimler tamdõr. Yaz, kõ , ilk ve son bahar bu havalide her zaman görülür.

Yazõn gölgede kõrk bir dereceye kadar yükselen hararet kõ õn sõfõra katiyen dü -mez. Ovalar, temmuzda sõcaktan bunalõrken, Toroslarõn tepesinde karlar õ õldar. Ovalara pek nadir olarak kar ya ar. Ocakta bile 10 dereceden a a õ hararet az görülür. Don olmaz.

Ya mur mevsimi genellikle kõ õn ve son bahardõr. Ekim, Kasõmda ara sõra ya an ya murlar ocakta ve son baharda bolca dökülür. Yõllõk ortalama olarak 500 mili-metre derinli inde ya mur ya dõ õ kaydedilmi tir.

Yazõn, Hazirandan A ustos sonuna kadar kurak mevsimdir, ya mursuz geçer.

Bununla beraber bu artlar, Adana havalisinin bitki toplamõna õlõman sõcak ve sõ-cak iklimlerin manzarasõnõ, çe itlili ini verir.

Page 37: 1924 adana ticaret rehberi

37

Her çe it zirai bitkiyle beraber bilhassa pamuk, eker kamõ õ, portakal, zeytin, üzüm, incir, turunç, limon, pirinç büyük bir bereketle yeti ir.

Adana, iklimi açõsõndan memleketimizin çok de erli bir bölgesidir. Birçok yerle-rimizde erik, kiraz gibi meyveler, domates, patlõcan gibi sebzeler henüz meyve ba larken Adana’da satõlmaya ba lar. Turfandacõlõk itibarõyla her yerle büyük bir ba arõyla rekabet edebilir. Yeni ve eski iki meyvenin, aynõ a aç üzerinde toplan-masõ zevk ve ba arõsõna Adana’dan ba ka yerlerimizde pek güç rast gelinir.Hububatõn nisan sonlarõna do ru geli imini tamamlamasõ, hasat yapõldõktan sonra ikinci bir ziraat yapmaya, böylece iki defa mahsul kaldõrmaya imkân verir.Yine bu iklimin etkisiyledir ki en önemli mahsulü olan pamu u, çe itli özellikleri itibarõyla Amerika ve di er memleket pamuklarõyla rekabet edebilir. Bereketli oldu u kadar ho , güzel olabilen bu havalide nüfusun çok yo un olmasõ gereklidir diye dü ünülür. Hâlbuki i tamamen aksidir. Genellikle tenhalõk hüküm sürer.

nsanlar, bu havalide daha do ayla ba arõlõ bir ekilde mücadele etmemi tir. Rüzgâr, güne , ya mur ve özellikle nehirler binlerce senedir nasõl etkiliyorsa bu-gün yine aynõ tarzda etkiliyor ve insanlar onlara tamamõyla ma lup ve ba lõ bulu-nuyorlar.

Medeni ve zengin Avrupa memleketlerine bir saadet ve servet aleti olan akarsu burada bir beladõr.

Yazõn kuraklõktan ba rõ çatlayan topraklarõ sulamak için da lardan fõ kõrmõ gel-mi olan nehirler… Yataklarõnõ geli i güzel, yumu ak yerleri kazõp yayõlmasõ, ta -tõklarõ vakit bir engele tesadüf etmemeleri yüzünden geni bataklar yapmõ lar, bir milyon dönüm araziyi bataklõ a çevirmi lerdir. Bu ve buna benzer nedenlerle yazõn, ahali i lerini bõrakõp da eteklerine çekilmek zorunda kalõrlar. Sivrisinekler insanlarõ cibinli e girmeye mecbur eder, kõsaca serbest, rahat ve sürekli çalõ mak imkânõndan mahrum ederler.

Sõtma özellikle yazõn pek elim ve korkunçtur. Okaliptüs a açlarõ yava yava ye-ti tirilmekte ise de ova genellikle çõplaktõr. Irgatlarõn, i sahiplerinin bu nedenle de fazla eziyet çektikleri, hatta sõca õn etkisi bir kat daha arttõ õ açõk olaylardandõr. Bundan dolayõ Fransõzca bir raporda gördü üm u kõsmõ eklemeden geçemedim: En ya murlu bölge, Kilikya’da da lõk olan yerlerdir. Bir yerin bitki gücü, aldõ õ ve

Page 38: 1924 adana ticaret rehberi

38

emdi i ya murlarla ölçülemez. Bu konuda o yerin buharla masõ dikkate alõnõr. Bu açõdan Kilikya’da ovalar en yüksek kõsõmlardan daha verimlidir.Toros da larõna nüfuz eden ya mur miktarõ 1500 milimetre, Karaisalõ’da 800, Osmaniye’de 500-600 milimetredir. Sahil kesimlerinde a a õlara inildikçe ya -murlar nadirle ir, haÞ ß er.

400-500, bu rakamlar mutlaka de erlidir, önemlidir denemez. Ya an ya mur mik-tarõndan çok buharla mayan su miktarõnõ ve topra õn do al özelliklerini bilmek daha önemlidir.

Üzerine fazla ya mur dü en fakat çok buharlõ, az serin bir topra a nazaran nemli ve serin bir toprak daha çok ziraatõn geli mesine hizmet eder.Yaz aylarõnda daima çi ya ar. Genellikle sõtmalõ diyebilece imiz bu havalide bu-la õcõ hastalõk pek nadirdir.

Adana Sa lõk Müdürü Sayõn Yunus VasÞ Bey, memleketin genel sa lõk durumu hakkõnda a a õdaki bilgileri vermektedir. klim konusunda bunlarõ da gözden ge-çirmek pek faydalõ olacaktõr:

Vilayetin iklimi alçak, hatta cehennem sõca õ ve kõsmen rutubetli oldu u halde genellikle sa lõk durumu berbat ve endi eli de ildir. Hatta iyidir. Ekvatora nispeten yakõnlõ õ sõcak memleket hastalõklarõnõn hüküm sürmesine neden olur.

Yõlda ölenler 2074, do anlar da 2749 dur. Nüfus yakla õk olarak 450 bin oldu una göre vefat oranõ % 5, do um oranõ da % 6 demektir. Köylere kadar yayõlan jan-darma, sa lõk kurumlarõyla elde etti imiz u sonuç sa lõ a en yakõn bir ifadedir.

1922 senesi sonlarõna do ru vilayet bolca çiçek hastalõ õ istilasõnda idi. Mevcut a õlar kontrol edilmemi oldu undan uygulamada ba arõlõ olunamadõ õ halk ara-sõnda yaygõn idi. Bunun üzerine stanbul a õevi’nden taze a õlar getirttik, kontrol ettik ve buzda koruma altõna aldõk. Sonra da genel çiçek hastalõ õ mücadelesine ba ladõk. Üç ay zarfõnda durdurduk.

Yapõlan a õ miktarõ 150,000, yani bütün nüfusun dörtte biridir.

Kayseri, Ni de, Konya, Silifke taraß arõndan bilhassa yaylalardan tren aracõlõ õyla dönen a iretlerden tek tek olaylar halinde memlekete girmezse bu sene çiçek hastalõ õ görülmeyecektir.

Page 39: 1924 adana ticaret rehberi

39

Bula õcõ hastalõklarla nüfusun artõ õ ve azalõ õ çok ba lantõlõdõr. Bu itibarla veba, kolera gibi bula õcõ dertlerin yoklu unu ükranla söylemeliyim. Tek tek görülen ku palazõ derhal tedavi edilmi tir. Basilli dizanteriler de bireysel olaylar eklinde kalmõ tõr. Sularõn etkisiyle ara sõra dizanteriye tesadüf ediyoruz. Fakat ne bula õcõ, ne tehlikeli de ildir. Gece hummasõ, tifo ile lekeli hummaya rast gelmedik.

Buna kar õlõk verem ve farklõ ekilleri vardõr ve maalesef artõyor. Ba lõca neden, gõdasõzlõk ve sõtma etkisiyle ortaya çõkan zayõf bedendir. Korunma çarelerini, mü-cadele etmesini bilmek ve yaygõnla tõrmak gerektir.

Kõzamõk, kabakulak epeyce salgõndõ. Bazõ de i imler de yapmõ lardõ. Fakat öldü-rücü ekillere hamdolsun rastlamadõk. Kõzõl görülmedi.

Hükümete gelince: Köylünün sa lõ õnõ daima dü ünüyor. En dar zamanlarda büt-çesinden kar õlõksõz kinin parasõ sa lamayõ ihmal etmemi tir. Bununla beraber, imdiki sa lõk kurumumuz ne nüfusla, ne bu geni ülke ile tutarlõ de ildir.

Bir kere, kom u hükümetlerden bula õcõ hastalõklarõn geçmesine meydan verme-mek için deniz ve kara yönünde karantina yeri yapõlmasõ hükümetimizin önemli dü üncelerindendir. Yerel ihtiyaçlarõ ara tõrdõk ve duyurduk, sonucunu ümitle bek-liyoruz.

Hatta kurumlara da pek önem verilmektedir. Adana merkezinde 150, Mersin’de, Tarsus’ta elli er yataklõk birer memleket hastanesi vardõr. Merkezdeki hastane bir sa lõk kurulu ve bir Ba hekim idare olunmaktadõr.

Adana hastanesine art olan röntgen cihazõnõ Kõzõlay ubesi büyük bir ilgi ile sa -lamak üzeredir. Bütçeye bir göz mütehassõsõ için tahsisat konmu ve memlekette maalesef çok fazla olan göz hastalõklarõ, trahoma gibi dertler için çare bulunmu -tur. Bugün i ba õnda i i bilenler bulunuyor.

Te hisi kolayla tõran laboratuarõmõz kõsmen mevcuttur. Bu i de i bilir bir hekim arkada õmõzõn eline geçmi , iyile tirilmi tir.

MamaÞ h sõtma, hastalõklar çok büyük bir derttir. Yalnõz resmî yerlerin dü ünmesi yetmez. Halk da deste ini dü ünüp fedakârlõk yapmalõdõr. Abdesthane la õmõnõn bir çukura akmasõnõ ihmal ederse onun, içece i suya karõ õp ba õnõ belaya soka-ca õnõ halkõmõza, halk kurumlarõnõn da uygun araçlarla daima duyurmasõ ve tek-

Page 40: 1924 adana ticaret rehberi

40

rarlamasõ gerektir.

Kõzõlay’õn hizmetini hürmetle anmalõyõm. Dispanseri aracõlõ õyla ayaktan on binler-ce halkõ parasõz tedavi, tõbbî müdahale uygulamõ tõr.

Köylünün evi toprak ve kamõ tan yapõlmõ , sõk ve üst üste, göz göz yapõlmõ evler, gözlerden ibarettir. Sa lõklõ de ildir. Buna bir de sõtma katõlõyor. Ahalinin % 80’inin dala õ büyümü , kasõklarõna inmi tir. Bilhassa çocuklarda bu konuda ölüm fazla-dõr.

Evlilik muayenelerinde sa lõk kurumu görevini yapar. Laboratuar çalõ malarõ bu i in yaygõnla masõna kefalet eder.

Asõl zorunlu mücadele burada sõtma ve trahoma iledir. Ele geçen bir dosyada yedi köyün yüzlerce hanesi sõtmadan tükenmi , sönmü oldu u yazõlõydõ. Bu müthi bir gerçektir. A a õ inen, alçak hava ve cehennem sõca õ olan arazide su birikinti-leri kalõyor, sivrisineklerin ya amasõnõ kolayla tõrõyordu.

Ben halkõn yardõmõna muhtaçtõm. Zenginler, ilk ricamõ derhal yerine getirdiler, ta-ahhütlerini tespit ettiler. ki bin sekiz yüz seksen be lira verdiler. Sa lõk Bakan-lõ õ bin, Kõzõlay’õmõz bin be yüz, Ceyhan Kõzõlay’õ yüz lira verdi. Bunlarla yüz on bir kilo kinin aldõk. Köylere seyyar sa lõk heyetleri yolladõk. Adana ve Osmaniye sancaklarõ tamamen gezildi, 22,446 sõtmalõ görülerek yetmi be kilo kinin sarf ettik. Trahomlar da kõsmen yardõm gördü. Bu yüce gönüllü Adanalõlara insan nasõl te ekkür etmez.

Adana’da i çilik hayatõ oldu undan do u vilayetleri halkõndan oraya yerle tirilen göçmenlerden birço u tekrar Adana’ya gelmektedir. Bu daimi hareketlilik görev-lerimizi yapmamõzõ zorla tõrõyor. Gelecek yõl sa lõk durumu bu yõlkinden çok iyi kar õlanacaktõr ümidiyle sözlerimi bitiriyorum’’.

Kilikya esasen zirai bir memlekettir. Efsanevi bitki çe itlili i ile Kuzey Mõsõr öh-retine cidden layõktõr. Me hur ovalarõnõn ziraat gücü, i itilmemi bir bitki çe itlili i sa lar. Ekilen arazisi hakkõnda kati bir ifadede bulunmak mümkün de ildir. 1914 yõlõ sayõmõna göre 3,584,780 dönüm ekilebilir var ki 5,630 kilometre kare demektir. Bu do rudan do ruya ziraata tahsis edilen yerler. 1000 kilometre kareden fazla bataklõklarõ, ehir, kasaba ve köylerde bina ve arsalarõn i gal etti i yerler de bu toplama eklenirse bu havalinin ova kõsmõnõn üçte ikisi ekilmi bulunuyor.

Page 41: 1924 adana ticaret rehberi

41

ADANA HAVAL S N N ÜRÜNLER

Zirai memleketlerde yenilik ve geli menin en kesin delili, ekilebilir arazide ürünün artõ õdõr denilebilir. Bu düstura dayanarak Adana’nõn sürekli geli me ve yenilenme yolunda ilerledi ini söyleyebiliriz. Önce Adana’da neler yeti ir, bunlara bir göz gezdirelim: Birinci derecede pamuk gelir. Yakla õk olarak 1,250,000 dönüm araziyi kaplar ki ekili arazinin yarõsõ demektir.

Sonra bu day gelir: 882,710 dönümdür. Arpa 625,056, susam 345,840 dönüm, yulaf 237,240 dönüm, ba 146,080 dönüm, mõsõr 24,145, darõ 74,178 dönüm, daha sonra so an, nohut, mercimek, fasulye, pürçek 8-10 bin dönüm, patates 5000, zeytin 2,800, tütün 2,700, çavdar, pirinç, bakla, sarõmsak, biner dönüm, börülce, bezelye, pancar 200-500 dönüm yer i gal ederler.

Bu cetvel Ziraat Bakanlõ õnõn 1914 yõlõndaki sayõmõna dayanarak düzenlenmi tir. Hâlbuki ziraat uzmanõ ve memuru olup Adana’da bulunan birçok ki i ekili arazinin miktarõnõ bunun iki üç misli tahmin etmektedirler.

Ekilebilir ziraat kõsmõ ise 26,400,000 dönüm olarak tahmin edilmekte ve bunun 17,600,000 dönümünün pamuk ziraatõna uygun oldu u do rulanmaktadõr.

Pamuk hakkõnda ayrõca fazla bilgi verece im. imdi di er zirai ürünlerden bah-sedeyim:

Ortalama olarak bu day mahsulü bire 25 verir. Bütün miktar ise be milyon kileyi a ar. Arpa ortalama bire on be kabul edildi i gibi bütün hâsõlat yõllõk üç milyon kileden fazlacadõr. En çok arpa eken yer Adana ve Tarsus kazalarõdõr.

1912 yõlõndaki istatisti e göre susam 9 milyon okka ve susam ya õ 150 bin okka-dõr. Yulaf mahsulü ise bir buçuk milyon kile kadardõr. Çe itli kazalarõn yulaf hâsõlatõ arasõnda fark vardõr. En fazla Adana havalisi verir ki bire yirmidir.

Mõsõr mahsulü 125 bin kile, darõ ise 157 kileden fazladõr.

Ba a gelince: Vilayetin bütün üzümü 12 milyon okka kadardõr. 2,5 milyonu kuru-tulur. Birço u arap ve rakõ imalatõnda kullanõlõrdõ. Taze olarak da çok miktar sarf edilir. Üzüm cinsleri çok çe itlidir. Köylülerin pampal dedikleri stanbul’un çavu üzümüne benzeyen gayet özenle yapõlmõ cinsler, altõn gibi õ õldayan õ õlaklar, he-

Page 42: 1924 adana ticaret rehberi

42

venkler, salkõmlar. Son derece bol, tatlõ, sevimlidirler. Halk üzüm iresinden gayet iyi yararlanõr. Pekmez yapar, ni astayõ da koymak suretiyle kõrma, basdõk, sucuk imal ederler.

So an bire yüz verir. Adana, Ceyhan kazalarõnda bol miktarda yeti ir. Yõllõk hâsõlatõ bir milyon okkayõ geçer. Nohut be yüz bin küsur okkadõr. Fasulye 900 bin, bakla 121 bin, mercimek 900 bin, pürçek 38 bin, pirinç 6 bin, çavdar bin kile hâsõlat verir. Patates 700 bin okkaya yakõndõr. Bire elli alõnmasõ mümkün, bire ancak yedi alõnõr. Adana’nõn patatese ayõrdõ õ arazi bilhassa merkez sanca õnda geni tir.

Tütün, Adana’nõn bol mahsulünden biridir. Adana ve Osmaniye sancaklarõ özellik-le tütün eker. 150 bin okkaya yakõn ürün alõnõr.

eker kamõ õ, Adana’nõn önemli meyvelerindendir. Daha sõnai bir yarar sa laya-mamakla beraber, bir gün Mõsõr’daki tarz yararlanmanõn dikkate çarpaca õnõ uma-biliriz.

Mersin havalisinde muz yeti ir. Hurma da mevcuttur. Balcõlõk epeyce geni yer kaplar. Çe itli ihtilâller, sava lar, verimli çalõ manõn ve merkeze muhtaç arõcõlõ õn geli mesine bomba koymu tur. Bununla beraber 125 bin okka bal, 20 bin okka bal mumu elde edilmektedir.

25 milyon okka kadar çe itli hayvan sütü, 700 bin okka tereya õ, 700 bin okka pey-nir, 360 bin okka yapa õ, 300 bin okka keçi kõlõ, 2 bin okka da deve kõlõ Adana’nõn ürünleridir.Sava tan önce Adana’da 134,000 bal arõsõ kovanõ vardõ. Mente ede ise 99,000 kovan vardõr.

Adana’nõn hayvan durumundan ayrõca bahsetmemiz gerekir. Süt, yarõ , yük hay-vanlarõ yeti tirmek için Allahõn en zengin lütfuna u rayan bir çevre de Adana’dõr. Öyle iken, bugün maalesef hayvanlarõn genel durumu pek acõnacak bir haldedir.

Çukurova hakkõnda de erli bir veterinerimiz ‘mükemmel bir hayvan deposudur’ diyordu. Cidden bugün çe itli çiftlikler faaliyette de il ise de yine ufak bir destek ve esaslõ bir programla ihya edilebilirler.

Bu havali bilhassa a õr, tahammüllü hayvanlar yeti tirmeye uygundur. Ordumuz için Adana’nõn õslah edilecek cinsleri ne mükemmel bir kaynaktõr.

Page 43: 1924 adana ticaret rehberi

43

Beygirleri Asya õrkõnõn Çukurova kabilesine mensuptur. Arap melezleri de vardõr. Bununla beraber at cinsi için (istenen niteliklere sahip on beygir bulunamaz) hük-münü verenler oldu u gibi sõ õr cinsi için de durum daha fecidir.

Pamuk çekirdekleri ile beslenen ineklerin günde 30 okka verenleri ço unlukta de-ildir. Koyunlar ancak 10 - 15 okka gelirler. Yõlda 300 dirhem yün, günlük 200

dirhem süt verebilmektedirler. Keçiler de bundan farklõ de ildir.

Adana’nõn hayvan yönünden bu kötü duruma dü mesinde Dünya Sava õ’nõn çok melun etkileri vardõr. Uzmanlar ‘hasta hayvanlarda teknik bir usulün asla takip edilmemesi, hastalõklar, hayvan hõrsõzlõklarõnõn önüne geçilmemesi en esaslõ bir beladõr’ diyorlar.

Bugün ne kadar hayvan var? Kesin bir rakam söyleyemem. Hiçbir kaynak bu ko-nuda da bana açõk rakamlar vermemi tir. Yalnõz bir Þ kir elde edebilmek için 1913 yõlõ sayõmõndan unlarõ alõyorum:

At cinsinden hayvanlar 58,300 adetSõ õr cinsinden hayvanlar 286,500 adetKoyun cinsinden hayvanlar 476,660 adetDi er cins hayvanlar 616,420 adet

De erli bir uzman da ‘hayvanlarõn iyile tirme ve korunmasõ için ikinci ve çok önemli çare, te viktir’ demektedir.’ Ko ulur çe itli hayvanlarõ yaygõnla tõrmak, hal-kõn zevki için ko unun teknik gayesini kaybetmemek suretiyle ko ulardan azami yararlar sa lamak mümkündür’ diyor.

Sava tan önce bütün Türkiye’nin koyun, keçi miktarõ 34 milyon, at sayõsõ ise 2 milyon üç yüz bin, sõ õr ise 7 milyondan fazla idi.Adana gibi daha uzun süre hayvanlarõndan bir makine kuvveti gibi yararlanmaya mecbur olan bir bölgede hayvanlara azami dikkati çevirmek kaçõnõlmazdõr.

Adana’nõn vah i hayvanlarõ hem çe itli, hem zengindir. Derisinden çok kârlar elde edilen kaplan, Kozan da larõnõn bir kõsmõ olan Andil silsilesinde çok bulunur. Sarp, yüksek bütün da larõnda geyik, ya murca (karaca), tilki, çakal, sansar, yaban do-muzu, ayõ, kurt, tav an çoktur. Ördek, keklik, turaç ve di er av hayvanlarõ, av ku larõ çoktur.

Page 44: 1924 adana ticaret rehberi

44

Avcõlõk bir kanun, bir yönetmeli e ba lõ de ildir. Bu nedenle vah i hayvanlarõn cinsi gittikçe azalmadadõr.

Adana havalisinde Mersin en fazla zift üretilen ve ihraç edilen yerdir. Bütün bu havalide elde edilen zift 60 bin kiloyu geçer. Sarõ ve siyah katrandan da 278,932 kilo ihracat yapõlõr. Bilhassa Kõbrõs’a, Suriye’ye, Fransa’ya, Türkiye’nin sahil vila-yetlerine sevk edilmededir.

PAMUK VE PAMUKÇULUK

Adana’nõn pamuk açõsõndan de erini anlayabilmek için önce bütün dünyada pa-mu un konumunu gözden geçirmek yararlõ bir giri olacaktõr.

1914’de stanbul Ticaret Odasõ Dergisi’nin, Tan Gazetesinin ekonomi haberle-rinde, daha bazõ sayõmlarda bütün dünyanõn pamuk ihtiyacõ 30-42 milyon balya olarak hesaplanõyordu. Kullanõlan yani tüketilen miktar ise 4,727,000 ton yani 24 milyon balya olarak tespit edilmi ti.

Buna kar õlõk dünyanõn pamuk üretimi 15 ile 20 milyon balya arasõnda dola mõ tõr. Bu üretimin %’70 ini Amerika, %’15 ini Hindistan, %’5 ini Mõsõr, %’ 10 unu di er memleketler gerçekle tirmi ti.

1923 yõlõnda Amerikan Ticaret daresi’nin yayõnladõ õ bir istatisti e göre: 1922 yõlõnda bütün üretim 14,740,000 balya olup bunun 7,954,000 balyasõnõ Amerika gerçekle tirmi ti. 1923 yõlõnda ise bütün pamuk üretimi 17,684,000 balya olup Amerika 9,694,000 balya, Hindistan 3,770,000 balya, Mõsõr 1,050,000 balya, Çin 1,500,000 balya, Brezilya 445 bin balya, di er çe itli ülkeler de 855 bin balya gerçekle tirmi lerdi.1923 yõlõ pamuk tüketimi ise 20,579,000 balya olarak tespit ediliyordu. Tüketim oranõna gelince 1914 deki istatistikler u bilgiyi vermektedirler:

ngiltere % 40, Amerika % 22,5, Fransa % 6,5, Rusya ve Romanya % 6, Hindis-tan % 4,5 di er çe itli ülkeler % 20,5. Dünya Sava õ’nõn do al bir sonucu olarak Amerika’nõn pamuk tüketimi dörtte bir buçuk artmõ tõr. Bütün uyguladõ õ tedbirler-le bütün üretiminin be te üçünü-üç buçu unu kendi içinde tüketmek niyetindedir.Mõsõr ve Hindistan pamuklarõ, ngiltere ihtiyacõnõn ancak yarõsõnõ kar õlar. Hatta Hindistan, kendi üretimini kendi kullanmaya karar verince ngiltere büsbütün te-la a kapõlmõ tõr.

Page 45: 1924 adana ticaret rehberi

45

Fransa 232 bin ton yõllõk pamuk ihtiyacõna kar õlõk sömürgelerinden 1913’de 10,500 ton ithalatta bulunabilmi ti. Yava yava gümrük vergilerinin artõrõlmasõ, pamu a ait arazinin vergiden affõ gibi tedbirlerle Rusya, 1913’de Türkistan pa-muklarõnõ fevkalade artõrmõ oldu u halde bile ihtiyacõnõn yarõsõnõ kar õlayabilmi ti.

Bütün bunlar, dünya pamuk ihtiyacõnõn u durumda kar õlanabilmekten uzak ol-du unu do rular. Gerçi Rusya’da Bol evizm olmu , sanayi mahvedilmi , di er devletler birçok yeni sömürgeler edinmi lerse de bunlar sonuç itibarõyla pamu un artmasõnõ sa layamamõ tõr.

Amerika’nõn ürününün zarara u rayaca õnõ, Amerika’nõn da kendi ürününü yalnõz kendine ayõrmayõ dü ünebilece ini her zaman göz önüne almalõyõz. Dünyanõn o zaman gerçekten önemli bir kriz kar õsõnda kalaca õ, bakir sahalardan sayõlan Adana havalisine çok büyük ihtiyacõn olaca õ her an beklenebilir.

Pamuk ekilen dünyadaki di er bölgeler bugün tekni in bütün a amalarõnõ uygu-lamõ , topraktan alõnmasõ mümkün en yüksek verimlili i almõ lardõr. Daha fazla almalarõna imkân kalmamõ tõr. Hindistan ve Amerika’da daha imdiden birçok çiftçiler fazla kâr bõrakan daha az eziyetli ziraî ürünler kar õsõnda pamuktan vaz-geçmek üzeredirler.

Bu uluslar arasõ sõkõntõ, darlõk, yokluk ve ihtiyaç manzarasõndan sonra bir de ulus-lararasõ uzmanlarõn bizim durumumuza ait beyanlarõna bakalõm: ngiliz Venidhem Donsten “Avrupalõlar pamuk krizi kar õsõnda daima ya amalarõna uygun olan Anadolu’yu, Mõsõr’dan, Hindistan’dan çok önce ve fazla dikkate almalõdõrlar. Tür-kiye’deki pamuk bölgelerinin en iyisi, Amerika’ya mükemmel bir rakip çõkmasõna imkân verecektir” dedi i gibi Belçika konsolosu da bir raporunda “Adana ovasõnõ sulayan nehirler, setler yapõlarak her tarafõ birbirine e de erde ve tekni e uygun bir tarzda sulanacak bir duruma getirilirse Adana bölgesi ikinci Mõsõr olacaktõr” diyor.

Adana’da ziraat müdürlü ü yapmõ olan Ali Rõza Bey yayõnlanmayan ve ara tõr-mama lütfen izin verilen bir eserinde dünyayõ pamuk krizine u ratacak yönleri sayarken unlarõ da ekliyorlar. Amerika Birle ik Devletleri’nde pamuk üretim ve ihracatõnõ azaltan bir neden, ürüne çok zarar veren pamuk böce idir. Bu zararlõ ha ere o sahayõ istila etmi , zamanõn önemli bir sõkõntõsõ olmu tur. Böcek, kurak bölgelerde ya ayamõyor. Erken yeti en pamuklar da bundan o kadar etkilenmez-ler. u durumlar, Amerika ihracatõnõn uzun süre azalmasõnõ, di er yerlerin pamukta

Page 46: 1924 adana ticaret rehberi

46

ilerlemelerini getirecektir.Adana’nõn genç ziraat mühendislerinden Vehbi Bey de pamuk konusundan bah-sederken unlarõ söylüyor:

“Pamuk en kârlõ, emin üründür. Uzun zamandõr dünyanõn çe itli piyasalarõndan Þ yatça pek az fark göstermesi sözümü do rular’’.

Amerika’nõn pamuk konusunda dünyayõ tekeli altõna alacak dereceye varmasõ, pamuk ziraatõnõn yaygõnla masõna neden oluyor. Avrupa fabrikacõlarõ Amerika’nõn esaretinden kurtulmaya cidden çabalõyorlar. ngiltere üç yõl önce Mançester fab-rikacõlarõnõn zorlamasõ ve deste iyle Sudan’a 3 milyon ngiliz lirasõ döktü. Hâlbuki iklim ve co raÞ konum yüzünden büyük kârlar yapmalarõ imkânsõzdõ. Fransõzlar, pamu un do al artlarõ gere ince Sudan’dan a a õ olan Cezayir, Tunus havalisin-de az emek harcamadõlar. Bütün bu didinmeler Amerika’nõn pamuk konusundaki çemberinden sõyrõlmaktan ba ka bir ey de ildir.

Ali Rõza Bey, Türkiye ve özellikle Adana’da pamuk ziraatõ konusunda u dikkat çekici bilgileri veriyor:

klim ile kayna mõ , uyu mu yerli çe itlerimizin bozulmasõna, karõ mamasõna, sa lam kalmõ pamuklarõmõza zarar verdirmemek için u ra malõyõz. Ba ka yerlere milyarlarca hasar veren zararlõ ha erelerin kendi elimizle içimize girmemesine ça-lõ malõyõz ve bunun için de yerli çe itlerimizin yerine yabancõ tohum kullanmamak arttõr.

Eski Bayõndõrlõk Bakanlõ õ’nõn 1909 yõlõnda yayõnlanõp Türkiye’de yapõlmasõ dü ü-nülen bayõndõrlõk eserlerini ve demir yollarõ programõnõ içeren raporda Adana hak-kõnda unlar yazõlõyor:

Adana ovasõnõn Mersin’den Kozan’a kadar kõsmõnõn bitki çe itlili i harikuladedir. Her çe it ürün, hububat, özellikle pamuk yeti tirmeye son derece elveri lidir. Ey-lül, Ekim gibi kurak aylarda bile nehirlerinde su vardõr. lkbahardaki ta kõnlar ise süreklidir.

Ovada yapõlacak i ler unlardõr:

1- Nehirlerden uzak, ta kõnlardan istifade edemeyen arazinin sulanmasõ,2- Ta kõnlardan etkilenen arazinin muntazam surette sulanmasõnõ sa lamak,

Page 47: 1924 adana ticaret rehberi

47

3- Ta kõnõ düzenleyecek setler, bentler in asõ,4- Bataklõklarõn kurutulmasõ.

Bu i lemler sayesinde 3 milyon 3 bin dönüm arazi ziraata yararlõ hale getirilecek-tir. Bu miktarõn 1 milyon yüz bin dönümü Kozan’a, 2 milyon 2 yüz bin dönümü Adana’ya aittir. Masraf ise 2 milyon altõn lira kadardõr.

Eski ça larda Halep’le Birecik arasõnda Yambika adõnda eski bir ehir vardõr ki ha-rabeleri hâlâ görünmektedir. Bu isim, pamuk manasõna olan pambeki Yunan dilin-den geçmi tir. Burasõ vaktiyle pamu un merkezidir. Bugün Adana havalisi, sularõn da õtõm usulünün ilkelli ine ra men batõ Asya’nõn en iyi pamuk yeti tiren kõsmõdõr.

Pamuk açõsõndan Adana’yõ tahlil eden ve ara tõran Ali Rõza Bey’in raporunun bazõ sahifelerinden özetleri büyük memnuniyetle rehbere alõyorum. Temenni ederim ki Rõza Bey eserini yayõnlamayõ ba arõr. Hem erilerim de bu konuda aydõnlansõn, bilgilensin.

Pamu un yeti mesine neden olan etkenleri ara tõran Rõza Bey unlarõ söylüyor:

“Ova, Toros da larõ sayesinde kuzey ve do u rüzgârlarõndan yoksundur. Kõ õn don çok çok nadirdir. Sonbaharda geceler serindir. Yerli pamuklar Ekim, Kasõm-dan önce bile Þ lizlenmesini bitirmi olaca õndan so uktan korku yoktur. Zaten pamu un olgunla abilmesi için 20-30 derecelik ortalama bir sõcaklõk gerektir. Ki Adana’da bunu daima bulabiliriz.

Ya murlar hakkõnda epeyce ara tõrmaya, bilgiye sahibiz. Mersin’de 13 yõllõk bir gözlem sonucunda 589 milimetre, Adana’da 603, Tarsus’ta, 603,7 milimetre ya -mur ya dõ õ görülmü tür. Bütün havalide kõ õn 30 milimetreden a a õ dü müyor.

Adana bölgesi toprak itibarõyla A a õ Mõsõr’a çok üstündür. Muntazam ya murlara sahiptir. Sonbaharõn õlõman ya murlarõ toprak hazõrlanmasõnõ kolayla tõrõr. lkba-hardaki ya murlar pamuk tohumunun toprakta çimlenmesini gerçekle tirir. Ada-na ovasõnõn tabanõnõ te kil eden killer, humuslu tabakaya kadar köklerin uzamasõ-nõ, oralarda biriken sular ise sõcak zamanlarda bitkinin susuz kalmamasõnõ sa lar.

Rutubetin, pamuk geli me devresi olan Mart’tan Ekim’e kadar ortalama aylõk mik-tarõ 53 ile 69 milimetre arasõnda olarak ölçülür ve bu da istenenin gerisindedir.

Page 48: 1924 adana ticaret rehberi

48

Yazõn ovayõ sis kaplar ki ya mur kadar çiftçinin memnuniyetine neden olur.Pamu un geli im devresinde rüzgârlar güney-batõdan eserler. Mart ayrõcalõklõdõr. Bundan dolayõ rutubetli ve sõcak eser ve günlük buharla maya engel olurlar.

Topra õ: Ova, eski ve büyük bir körfezin yerini i gal eder. urada burada eskiden karakol merkezi olarak kullanõlmõ suni tepeciklere rast gelinir. Bunlarõn Hitit Kral-lõ õnõn mezarlõ õ oldu u da kabul ediliyor. Adana ovasõnõ do u ve batõ ova olarak ikiye ayõrmak uygun dü er.

Batõ ovasõ, Karata ’tan ba lar. Adana’ya düz hat istikametinde 50 kilometre uzak-lõkta, denizden 23 metre yüksekliktedir. Yüz bin hektara yakõn bataklõk ve göl var-dõr. Sahildeki gölcüklerle, bataklõklarla deniz arasõnda meralar vardõr ki bol çayõrlar yeti tirir, evcil hayvanlara uygun gelir. Çayõrlõklar 30 bin hektar kadar ve bu taraf-lar artezyen kuyularõ açõlmasõna son derece müsaittir. Karata , Mersin, çil, Misis noktalarõyla sõnõrlayabilece imiz bu büyük toprak kitlesi ortalama 813,420 hektar-dõr. Topra õ epeyce karõ õk tarzda olu mu tur.

Do u ovasõ, yüksek ova, Osmaniye ovasõyla bir bütün olu turur. Olu umu daha bir bütünlük gösterir. Ortalama 1,198,448 hektardõr.Kimyasal tahliline gelince: Batõ ovasõnõn Akarca havalisinden alõnõp 1908 yõlõnda Paris Ziraat Enstitüsü Laboratuarõnda yapõlan tahlilde topra õn killeri gayet özlü, yeterli miktarda kalkerli, potas, azot, fosforik asitçe pek zengin oldu u anla õl-mõ tõr.

Do u ovasõnõn mercimek çiftli inden alõnmõ numunenin tahlili ise u sonucu ver-mi tir: % 1 azot, % 1 fosforik asit, % 2 potas, % 50 kalker.

Do asõ, gücü, kimyevi olu umu, iklimi kõsaca bildirilen bu bereketli toprak 1908 yõlõnda uzman ki ilerin tahminine göre batõ kõsmõnda her bir hektarda 212 kilo, do uda, mercimek çiftli inde 100-300 kilogram ürün verir ki di er miktarlara göre ortalama 250 kilo yapar. MamaÞ h bu miktar çok yüksek de ildir. yile tirmeler, düzenlemeler yapõlõrsa bu ürün mutlaka artacaktõr.

Ürün konusunda küçük bir kõyaslama yapalõm: Kamboçya’da, Mekong Nehri sa-hilinde hektar ba õna 120-150 kilo pamuk alõnõr.

Cezayir’de susuz, fakat bol gübreli bir numune tarlasõndan hektarda 220 kilo pa-muk alõnmõ tõr.

Page 49: 1924 adana ticaret rehberi

49

Hindistan’da, Kambu’da cins pamuktan hektarda 56 kilo pamuk alõnabilmi tir.Roma Uluslararasõ Ziraat Dergisinin ifadesine göre 1917’de Mõsõr’da hektar ba õ-na alõnan mahsul 406 kilo idi.

Amerika Birle ik Devletleri’nde hektar ba õna elde edilen miktar 1900’de 200 kilo-dan, 1918’de 180 kilodan ibarettir.

Mersin bölgesinde dört-be dönümlük yer 400-500 okka, Tarsus’ta 480-500 kilo, Adana’da her bir dönümden 100-125 okka, Ceyhan’da 45 dönümden 480-500 kilo pamuk alõnõrsa mahsul iyidir denir.Kozanõn çe itli unsurlarõ da u orandadõr: Çi it % 40-68, if yani kabuk % 14-28, sade pamuk % 15-22.

Alman teknik heyetinden Doktor Pol Röbah Adana’da hektar ba õna iki balya, yani 400 kilo pamuk alõnabilir diyor. Adana’nõn çe itli yõllardaki pamuk üretimini de kaydedelim: 1896’da 2000 balya, 1905’de 45,500 balya, 1906’da elli bin balya, 1907’de 56 bin balya, 1908’de 46 bin balya, 1909’da 76 bin balya, 1910’da 65,800 balya, 1911’de 80 bin balya, 1912’de 115 bin balya, 1913’de 120 bin balya, 1914’de 135 bin balya, 1915’de 15 bin balya, 1917’de 15 bin balya, 1918’de 70 bin balya, 1919’da 59,200 balya, 1920’de 86,325 balya, 1921’de 20 bin balya, 1922’de 50 bin balya, 1923’de 100 bin balya elde edilmi tir. Her bir balya 200 kilogram hesabõyladõr.

Adana havalisinin 1905-1908 pamuk üretimi Türkistan’daki bütün üretimin % 10’u kadardõ. Türkistan’da yeti en pamuk ise bütün dünyanõn be te bir üretimidir.

Sava yõllarõndaki insan, hayvan yoklu u, üretimin çok azalmasõna neden olmu -tur. Özellikle Fransõz i gali zamanõnda bütün ürün yüz üstü bõrakõlmõ , mahvol-mu tur. Fransõzlarõn çiftçilere kalitesiz tohum da õtmasõ, üretimin 1919’daki azal-masõna en önemli nedendir. Adana’da pamuk üretiminin artmasõna de inmek için ziraat mühendisi Vehbi Bey’in raporunun bazõ sayfalarõnõ da aktarmayõ görev bildim:

Felhan yerli bir tabirdir. Yaz sürmeleri demektir. Adana çiftçisinin en büyük me -galesidir. Bir topraktan verim almak için onu iyi sürmek, temiz i lemek yani, hava, güne görmeyen alt kõsõmlarõnõ üste getirip içinde sakladõ õ yararlõ maddeleri gü-

Page 50: 1924 adana ticaret rehberi

50

ne ve hava ile birle tirerek ürünü beslemeye çalõ tõrmak gerektir. Böyle sürülmü bir toprak, kuraktan korkmaz. Bu i , topra õ be -altõ parmak derinli inde kazan kara sabanlarla görülmez. Herhalde pulluk, yani demir sabanlar gerektir.

Amerika ziraat âlimlerinden birisinin çõkardõ õ “dõrayfermin” teorisine göre, sõcak

ve kurak yerlerin ürününü susuzluktan kurtarmak için birkaç kez sürme i lemi

uygulamalõdõr. Bizim felhanlarõn esasõ da budur.

Yazõn derin sürülen tarlalarda birçok kanallar, yarõklar açõlõyor. Bu incecik kuyular

bütün kõ ya an ya murlarõ toplar, yaza kadar tutarlar.

Adana çiftçisi ilkbaharda üçdemirle bir daha haÞ fce sürer. Bu i lem, yabani otlarõ

almak, ufak ince kuyularõn a zõnõ kapayarak içerde tutulan suyun buharla masõna

meydan vermemek içindir. Bu da önemlidir.

Vehbi Bey ile Ali Rõza Bey’in Adana’daki zirai düzenlemeye, iyile meye ait dü-

ünceleri, i çi, sermaye, üretim maliyetleri, a ar vergisi, yabancõ sermayesi, pire-

se makineleri vesaire hakkõnda ortaya koyduklarõ bilgi bence saygõyla ve önemle

üzerinde durulmasõ gereken konulardõr. Rehber için özet bilgiyi a a õda aktarma-

ya devam ediyorum:

Adana’da en büyük geli me dayana õ, çiftçi olanlarõn ruh yapõsõndaki, giri im,

zekâ özellikleridir. ngiltere’de itibarlõ ve ereß i bir yer edinebilmek için nasõl lord-

luk, çiftlik sahibi olmak, çiftlikte vakit geçirmek, orada do mak gerekse Adana’da

en büyük arazi sahipleri, çiftçi olmakla iftihar ederler ve yaptõklarõ i ten zevkle,

hürmetle bahsederler. A õrõya gitmeden denebilir ki Adana 3,200,000 balya ürün

yeti tirebilir.

Bize u anda ipli i satan talya ve Avusturya, pamuklarõmõzõn eski mü terisidir.

Almanya ve Fransa da imdiye kadar kendi ihtiyaçlarõnõ sa layamadõklarõndan

önemli birer ihraç ülkeleridir.

Adana’da yõllõk pamu a ayrõlabilecek arazi 800,000 hektara yakõndõr. Mõsõr’da ise

1918’de 552,643 hektardõr.

Sermaye ile ilgili iktisadî nedenlere gelince, önce i çi konusunu görelim:

Adana’da amele (i çi), araziye kar õlõk noksandõr. Ziraat üretiminin batõdaki geli -

mesine, ilerlemesine bu neden olmu tur. 1864 tarihine kadar yõlda ancak 15-20

bin balya pamuk alõnabilirdi ki, i çi imdikinin dörtte biri kadardõ. Bu tarihte kuzey-

Page 51: 1924 adana ticaret rehberi

51

güney Amerika arasõndaki sava üzerine Adana’da pamuk batmanõnõn bir altõn liraya fõrlamasõ pamukçularõ te vik etmi , 1880’de üretim 40 bin balyaya yüksel-mi tir. Aynõ tarihte vali Abidin Pa a merhum hasat, harman makineleri getirtip hu-bubat ziraatõ geni leyince dõ arõdan 50-60 bin i çi gelmeye ba lamõ , ürün de sõ-rasõyla 40-60, nihayet 100 bin balyayõ bulmu tur. Bugün ovanõn 700,000 dönümü pamu a ayrõlmõ tõr. Yüz bin balya pamuk, vilayetin nüfusuna ve gelen i çilere göre çok azdõr. Cezayir’de 4 milyon 777 bin nüfusa kar õlõk 3,5 milyon balya, Teksas eyaletinde 3,5 milyon nüfusa 4,5 milyon balya pamuk yeti ti ine göre Adana’da biz de bir milyon balyayõ a acak bir üretim bekleyebiliriz.Fakat i çi nüfusu artmalõdõr. Yabancõ i çi kullanmamõza imkân yoktur. Çünkü tal-ya, spanya gibi kuvvetli i çi memleketleri, Güney Amerika’ya giderler. Orada hem günlük ücret fazladõr, hem hasat kendi memleketlerindeki hasat vaktinden evvel-dir. Orada çalõ õr, kendi memleketlerinin ilkbahar hasadõna da yeti irler ve böylece yõlda iki defa kazanmõ olurlar. Bu artlarõ bizde bulamazlar.

Biz i çiyi ancak Anadolu’dan, Antakya, skenderun’dan buluruz. Gidip gelmeleri-ni, kalmalarõnõ kolayla tõrmamõz, onlarõn ra betini sa lar ve artõrõr.

Adana’da hayvan ve makine konusu da dikkate de erdir. Bir hazirandan, eylül sonuna kadar her çift atla 200 dönüm toprak i lenir. u anki durumda Adana’da 20 bin beygir, 1100 katõr, 40 bin öküz, - her çift öküz bir beygir yerini tuttu una göre – tahminen 20 bin çift hayvan vardõr. Yarõsõ i ba õnda bulunsa yõlda 2 milyon dönüm toprak felhan edilir. Bu arazinin yarõsõ pamu a ayrõlsa var olan araçlarla 200 bin balya mahsul alõnõr.

Adana ovasõnda, özellikle üç nehir arasõndaki yerler, suya muhtaç olmadan Kuzey Amerika kadar pamuk yeti tirir. Bu nehirler, ekilebilir kõsõmlarõn 4 milyon dönü-münü ku atõr. Yaz aylarõnõn günlük ortalama sõcaklõ õ 23, rutubeti 61’dir. Demek sõkõntõsõz pamuk yeti tirilir. Hâlbuki Mõsõr deltasõnda fazla miktarda pamuk alõnõr, ama masraf iki mislidir.

Gerçi ne de olsa Adana, sõcak iklime dâhildir. lkbaharõn son aylarõnõn kuraklõ õna çare olmak, zirai dönü üme dâhil bulunan susam, darõ ile kõymetli ürün eker ka-mõ õnõn en uzak tarlalara kadar dikilmesini sa lamak için ovayõ çok güzel sulamak, suya doyurmak gerektir.

Adana pamuklarõnõn üretim masrafõ oran olarak azdõr. Bu nokta pek önemli bir üstünlük nedenidir. Bugün pamukçularõmõz kâr ederler, ama ba ka memleketlere

Page 52: 1924 adana ticaret rehberi

52

oranla azdõr.Dünya Sava õndan önce bir dönüm pamuk tarlasõnõn üretim masrafõ öyle idi: KuruBir dönümün yõllõk icarõ (faizsiz) 5ki defa sürme masrafõ 16 Bir batman tohum ücreti 3 Tohumun zirai ve kapatma masrafõ 4ki çapa masrafõ 15ki çapadan sonra ot alma masrafõ 3Toplama masrafõ 16Hasõlâtõn nakliyesi ve satma masrafõ 3

iß eme ve çi itten pamu u ayõrma masrafõ 29 ------Masraf toplamõ 94Buna kar õlõk bir dönümün ortalama ürünü:Be batman (20 okka) çekirdeksiz pamuk, batmanõ 35 kuru tan 175On batman çekirdek, batmanõ 2 kuru tan 20 ------Gelir toplamõ 195

Gelirden 22 kuru un a ar vergisi ve 94 masraf çõktõktan sonra 79 kuru net gelir kalõr. Hâlbuki Mõsõr’da dört ve çeyrek dönümlük bir arazinin üretim masrafõ sava -tan önce 1250 ve brüt geliri 2500 kuru tu. Her bir dönüme 2-3 altõn lira net kâr dü üyor demektir.

Gerçi Adana çiftçisi, aynõ yõlda pamuktan ba ka hububat ekerek ayrõca felhan pa-rasõ vermezse de ba ka memleketlerde de durum bu oldu undan oran de i mez.

Bugün pamuk, hububat olarak iki yõllõk üretim hesabõyla bir dönüm topra õn 3 kâ õt lira masrafõ, 6 lira da brüt geliri vardõr. Bu durum ise pek memnun edici de-

ildir. Pamukçulu un layõk oldu u refah ve geli mi lik konumuna yükseltilmesi için do -rudan do ruya yenilenme, iyile me konusuna geçebiliriz.

Adana’ya yeni ziraat aletleri 22-23 sene önce Abidin Pa anõn valili i zamanõnda girdi.

Page 53: 1924 adana ticaret rehberi

53

Yõldan yõla yaygõnla tõ ve arttõ. Bu makinelerin iktisat bakõmõndan a õrtõcõ faydasõnõ göstermek için bir ufak hesap verelim: 1906’da Adana havalisine 2 milyon franklõk makine girmi tir. Be yõl zarfõnda ise ticaret 2 misli artmõ tõr. Üretim masrafõnõ azal-tan, üretimi artõran ziraat makinelerinin her çe idini bugün Adana’da her yerden fazla görürüz. Büyük çiftçilerin, sayõsõ yüzü geçen, bu havalide hanomak, atuk, fordson Þ yat fabrikalarõnõn birçok makineleri çalõ õr.

Ziraat Okulu bu yõl epeyce faaliyet göstermi tir. Makinelerin yaygõnla masõnõ bir kat daha gerçekle tirmi tir. Anla maya kadar çok hayõrlõ faaliyetlerde bulunan pa-muk uzmanõ ve danõ ma merkezi sayõlan Doktor Köyna ’õn faaliyetlerinin sonucu alõnmak üzeredir. ktisat bakanlõ õ’nõn bu okula daha çok çok de er ve önem ver-mesini, Adana’ya layõk, zengin ve aydõnlatõcõ büyük bir kurum haline getirece i hakkõndaki vaadini, süratle yerine getirmesini beklemek hakkõmõzdõr.

Türkiye’nin pamuk havzalarõ ile ilgilenen yabancõlardan, özellikle Almanlar asõl, geni amaçlarla, Adana havalisinde de i im ve iyile tirme hareketlerini takip et-mi lerdir.

Merkezi Drest’de bulunan Alman pamuk irketi, daha 1905 yõlõndan itibaren Ada-na’daki ubesi aracõlõ õyla çiftçilere yardõma ba lamõ tõr. irket nakit yardõmõnda bulunmak, sõnaî tavsiye ve rehberlikte bulunmak, ürünün ticarî hazõrlõklarõyla u -ra mak noktalarõnõ amaç gaye bilmi ti.

Adana’da, Almanya’nõn hemen hemen tamamõnõ satõn aldõ õ iyi pamuk yeti tirmek için çiftçiye çe itli tohum ve aletler vermek, bataklarõ kurutmak, az suya muhtaç cinslerin yaygõnla masõna çalõ mak, bunun için de bir pamuk okulu kurarak ziraat usullerini göstermek, Amerika veya Türkistan’dan getirilecek uzmanlarõ buraya görevlendirmek, az faizle ve ürün kaldõrõldõ õ zaman verilmek üzere borç para ver-mek, programlarõna dâhildi. Adana’daki Alman fabrikasõ denen imalathane, to-hum ayõrmak, balya yapmak, borsaya koleksiyonlar hazõrlamak için bina edilmi ti.

1908’de % 20, 1915’de % 75 üretimimize mü teri olan Almanlar sulama konu-suyla da pek çok gayretli bir ekilde u ra mamõ lardõr. Filip Herlzma ve ortaklarõ bu konuda yalnõz bir proje hazõrlamõ tõr.

Adana’daki çi it fabrikasõ için Mõsõr’dan iß eme makinesini ilk getirenler Alman-lardõr.Navlun ücretlerine % 50 etki ederek ticareti yükselten hacim noktasõ da onlarõn

Page 54: 1924 adana ticaret rehberi

54

gözünden kaçmamõ ; özel pireselerle bir metre küp hacminde 300 kiloluk balyalar hazõrlamõ lardõr.

Borç verme konusundaki usulleri öyledir: 3 aydan 3 yõla kadar uzayan bir süre ile % 10-15 faizle, iki imza kar õlõ õnda parayõ vermek, ya tamamen ürün olarak yahut cari Þ yattan eksik kalan kõsõmlarõnõ ürün ile ödemek idi.

Ba dat demiryolu bir ngiliz-Alman siyasî kavgasõnõn bir ürünü olmakla beraber, özellikle Almanlarõn, Türkiye pamuk havzalarõyla ilgisinin bir kalõcõ örne idir dene-bilir. Bu hattõn etrafõnõ Alman göçmen ve sömürgeleriyle doldurmak amacõ uygula-namayõnca pamu unu kendilerine verilmesini sa lamaya çalõ tõlar.

Anla ma anõnda bütün Alman giri imleri Fransõzlara geçti. Bugün Türkle tirilmi pamuk irketi aslen Alman ve halen Fransõz bir giri imdir.

Bizde çiftçiyi tefecilerin pençesinden kurtaran bir millî kurulu olmadõ õndan bu tür yabancõ sermayesine maalesef muhtacõz. Faizci her zaman % 200’le para verir. Bunu çiftçi ödeyebilir mi? Altõ ayda veya gelecek harmanda ödeyemezse çiftçi bitmi tir.

Sendikamõz, köy bankamõz, yardõm sandõklarõmõz kurulamamõ tõr.

Bundan dolayõ “sermayenin vatanõ olmaz demeye”, milli menfaat sa lamak ve propagandaya alet ettirmemek artõyla sermayeye kapõ açaca õz. Lank ayr fab-rikalarõna elveri li, kõsa telli Amerikan pamuklarõnõ bugün hâlâ yeti tiren Afrika ve Amerika’ya Anadolu önemli bir rakiptir, ama büyük sermayelerin gelebilmesi ge-rektir.

Muhtaç bulundu umuz büyük yabancõ sermayelerin giri imde bulunmamalarõna çe itli nedenler vardõr. A ar vergisi bunlardan biridir. Denebilir ki ziraatça en büyük yenilik, asayi , emniyet, nakliye araçlarõna ait geli me ve bunlarõn garanti edilme-sidir.

Hesap ve kitabõnõ iyi bilen Avrupalõya a ar vergisi denen anla õlmaz bela nasõl hiç gelmezse, yolsuzluk, asayi in sa lanmamasõ da her çiftçiye o kadar geciktirme ve durdurma nedeni olur.

A ar vergisi, yalnõz vergi toplayõcõlarõn(mültezimlerin) insafsõzlõ õndan, memur su-

Page 55: 1924 adana ticaret rehberi

55

istimallerinden, devletle millet arasõna yabancõ aracõlar soktu undan dolayõ kabul görmemi de ildir. O, aynõ zamanda büyük sermayelerin ziraata ayrõlmasõna engel olmu , ziraatõmõzõn ilkel kalmasõna neden olmu tur. A ar vergisi, tarladan kalkan brüt gelirin % 8’idir. Bu nedenle çiftçi kendine gereken faizle sermayeyi bulsa, böylece iyi gelir de elde etse, yine en fazla faydayõ elde edemez. Çünkü fazla sermayenin de hükümete faizini verecektir.

Bu itibarla a ar vergisinin kalkmasõnõ istemek, açõk bir kötülü ün, haksõzlõ õn def olmasõnõ istemektir. Ziraat okulundan yararlanamayacak ziraatçõ için bir tecrübe tarlasõ da gerektir. Bu suretle okuldan çõkacak ö renci ile ziraatõn geli mesini beklemek de kõsmen sona ermi olacaktõr. Böyle bir tecrübe istasyonunun çalõ ma amacõ, istenen niteli e sahip bir çe it ile en iktisadî bir ziraat usulünün aranõp tespit edilmesi olacaktõr. Gerçi, resmî tecrübe merkezinden ba ka özel çiftçilerin de tecrübe merkezleri meydana getirmesini kolayla tõrmak ve takdir etmek de ziraatçõnõn bir te vikidir.

Arazi kayõtlarõnõn incelenmesi ve düzeltilmesi ile hak sahiplerinin hakkõnõn da õtõl-masõ ve hakkõn teslim edilmesi, ziraî denetim kurumunun kurulmasõ, göçmen yer-le tirmek, yollarõ düzeltmek, bütün bunlar Adana havalisinde çiftçili in en yüksek noktaya eri mesi için uygulanmasõ gerekli bir yenile tirme, iyile tirme programõ meydana getirir.

Bu güzel dü üncelere, pamuk pireselerimizin de dikkate alõnmasõ konusunu ekle-yece im. imdiye kadar memleketle ilgisi olmayan yabancõ unsurlarõn, sõrf ahsî menfaatleri için yapmadõklarõ desise, hile kalmamõ , memleketimiz yabancõlar na-zarõnda üphede kalmõ tõr.Mersin Ticaret Odasõ, en önemli kazancõmõz olan pamu un pirese makineleri için kalõcõ bir memur tayin etmi tir. Makine i ledi i müddetçe ba õndan ayrõlmaz ve i lemedi i zaman mühürler.

Pamuk pirese edilirken önce Ticaret Odasõ’nõn o gün için kabul etti i numara, Türkçe ve Fransõzca balyaya vurulur. Hangi tüccara aitse pamu un çe idi, kaçõn-cõ ise bunlar da yazõlõyor. Mersin Ticaret Odasõ, yabancõ odalar ile haberle mi , usulünü bildirmi tir.

Pamuk balyasõ hangi fabrikaya giderse gitsin içinden bozuk mal çõkarsa Mersin Ticaret Odasõ’na ayrõntõlarõyla bildiriyorlar. Böylece kimin kalitesiz pamuk koydu u

Page 56: 1924 adana ticaret rehberi

56

derhal belli oldu u gibi pamuklarõmõz sahtekârlarõn elinden kurtuluyor.

Bu takdir edilecek harekete di er ticaret odalarõmõzõn da katõlmasõ, böylece tücca-rõmõzõn konumunun yabancõlar nazarõnda yükseltilmesi, üphesiz gerçekle mesi arttõr.

MISIR’DA PAMUK Z RAATI

Pamuk ziraatõ, Mõsõr’õn ilerlemesinin birinci nedeni, pamuk ise ürünlerinin en önemlisidir. Arazinin Mõsõr’da gittikçe Þ yatlanmasõ, iklim ve topra õnõn pamuk zira-atõna uygun olmasõndan dolayõ ortaya çõkmõ tõr.

Bütün dünyada pamu a ihtiyaç her sene artõyor. Medenî dünyanõn bu ürüne bul-du u sõnaî ihtiyaçlarõ daima artõrdõ õ gibi yalnõz Mõsõr’õn her yõlki pamuk ihtiya-cõndaki artõ oranõ yarõm milyon balyaya yakõn bulunmaktadõr. Bu gidi le yakõn zamanda Mõsõr’da artõk pamuk ekecek yer bulunmayacak gibi görünüyor.

imdiden Amerika ve Hindistan gibi pamuk yeti tiren iki büyük kõtada ziraatçõ iktidarlarõ, içeride pamuk ziraatõnõ ilerletmi , geni letmi lerdir. Onlarda pamu un artmasõ pek az mümkündür.

Artõk bakõ lar Adana, Suriye, Elcezire, Kongo, Alman Kongosu gibi yerlere çev-rilmi tir. Özellikle Amerika, kendi üretti i pamu unu kendi dokumaya ba layalõ, gerek Fransa, gerek ngiltere’nin büyük fabrikalarõ, daha çok ihtiyaç içinde kalmõ , bu yüzden millî servetlerinden milyonlar kaybetmeye ba lamõ oldu undan bu iki memleket nerede pamuk ekebilirlerse bütün kuvvetleriyle oralarda yetki almaya ve ziraatõ ilerletmeye yardõm ediyorlar.

Bu ürün ise önce, çiftçinin alõ madõ õ, bilmedi i derecede dikkat ve özene, sonra bol ve ucuz i çiye muhtaç oldu undan, öyle pek çabuk, pek kolay artmaz, ço-

almaz.

Amerika’nõn pamuk üretimi 60,000,000 kantar kabul edilmektedir ki, bütün dünya pamu unun dörtte üçüdür. Mõsõr’õn yõllõk üretimi ise 7,000,000, Hindistan’õnki de 25,000,000 kantardõr.

Her yõl Mõsõr’da üretilen pamuk miktarõ de i iyor. Buna u da bir nedendir; uzun süre aynõ yerde ekilen ürünlere oldu u gibi pamu a da ha arattan bazõ dü manlar görülmeye ba lõyor. Örne in, yapraklarõ yiyen böceklerle, pamu a musallat olan

Page 57: 1924 adana ticaret rehberi

57

böcekler gibi…

Mõsõr’da her Þ danõn yõllõk verdi i ürün ortalama dört kantardõr. Hâlbuki Amerika’da ortalama iki, Hindistan’da bir, bazen daha azdõr.Mõsõr pamu unun yüksek önemi, tellerinin kuvvetinde, uzunlu unda ve kõvraklõ-õndadõr. Mõsõr pamu unun telleri ortalama 30 milimetredir ki her toprak bu çe it

kudreti gösteremez. Amerika’nõn bazõ bölgelerinde sea blend adõndaki pamu un tüyleri 40 milimetre ise de bu nadir görülen bir durumdur.

Böyle uzun tüylü pamuklardan dokunan kuma lar çok sa lam ve geçerli oldu-undan, sanayi içerisindeki dokumacõlar, daima kuvvetli ve uzun tüylü pamuklarõ

ararlar.

Her iyi pamuk, her topra a ekilemez. Pamu un topra a alõ masõ arttõr. Ame-rikalõlar daima yeni ve özellikleri olan çe itleri arayõp duruyorlar. Bunun için de Mõsõr’dan her zaman tohumlar alarak kendi yerlerine alõ tõrmaya çabalõyorlar.

Mõsõr pamu u birçok ngiliz sömürgesinde ba arõyla ekilmededir. Afrika’da daha epeyce bir süre pamuk ziraatõ geli meyece ine göre Mõsõr’la rekabete girecek biz kalõyoruz.

Bizim bu konuda kendimize ait tohum çe idi olu turmaya önem vermemiz mutla-ka gereklidir. Avrupa pazarlarõnda pamuk, aranan çe itli özelliklere sahip olmazsa satõ õ dü ük olur. Bu da ziraatçõyõ memnun etmeyece inden pamuk ziraatõ öldü-rülmü olur.

Mõsõr’õn ekilebilir topra õ hemen tamamõyla Nil’in yõllardan beri getirdi i tortular, nehir tortusudur. Tortu her yerde aynõ miktar ve tarzda olmadõ õndan topra õn de eri de her yerde aynõ de ildir.

Örne in kireci çok olan topraklar nispeten asit sõnõrõ ve alümiyonu az olup tuz magnezesi çoktur.

u açõktõr ki, Mõsõr’õn ya muru bitkilerin büyük bir kõsmõ için yeterli olmayõp ancak Nil sayesinde ziraat yapõlabilir.

Mõsõr’da pamuk a acõnõn ye ermesi esnasõnda sõcaklõk hiçbir zaman don yapacak dereceye dü mez. Ya murlarsa pek önemsizdir. Buluttan alõnamayan su Nil’den

Page 58: 1924 adana ticaret rehberi

58

alõnõr. Kanallar kazõlõr, setler yapõlõr, suyu yükseklere çõkarmak için kuvvetli maki-neler yerle tirilir. Böyle yapõla ma ve mücadele üç çeyrek asõr devam etti. Bugün ise pamuk Mõsõr’õn ruhudur.

Mõsõr’da pamu un ekilmesine önem verilmesi 1825’de ba lar. O anlarda Hindistan’dan yeni gelen bir Türk dervi i zamanõn büyük beylerinden Mahmut Bey Urfalõya bir miktar pamuk tohumu hediye eder. O da bahçesine süs için eker. Bir gün Jenovalõ Jumal isimli sanayicilerden bir yabancõ, pamuklarõ tesadüfen görür, meyvelerinin mükemmelli i dikkatini çeker, tekrar ekilmesini tavsiye eder. Böylece pamuk ziraatõ artar, önem kazanõr.Yerli olarak u çe itleri vardõr:

1 - Gosbipizm hizertum2 - Gosbipizm vitiß urum3 - Gosbipizm barbadens4 - Gosbipizm Ramiz

Zamanla yerli çe itlerden di er birçok cinsler daha elde edilmi tir.

Örne in, a muni çe idi… Bugün Yukarõ Mõsõr’da bu bitki ekilir. Susuzlu a, sõcak-lõ a hepsinden fazla dayanõr. Sulamasõ düzgün olmayan yerlerde önemli oranda üretimi yapõlõyor. Tanõmlanmalarõ da kolaydõr; hem kozasõ haÞ f, hem çi idi çõktõktan sonra, pamu u pek az kalan bir cinstir. Çi idi haÞ f bir tüyle örtülü ve tüylerin yeti -ti i noktada ye il tüyler vardõr. Pamu un rengi tereya õnõ andõrõr. Tellerin uzunlu u 27 milimetredir.Galini çe idi… Tuzlu, kuvvetli arazide iyi yeti ir. Fakat az ürün verir. Geç olgunla-õr. Susuzlu a dayanamaz. Daneleri güç iß enir. Amerika’nõn en verimli pamu u

lansi ibland da Mõsõr’da bu çe idin sonuç ve mahsurlarõnõ vermi iklimi ile uyum sa layamamõ tõr.

Hind pamu u çe idi… Di er pamuklara karõ õk ekilir. Tüyünün uzunlu u 25 mili-metredir. Ürün az verir.Mit aÞ Þ çe idi…Mõsõr deltasõnda en çok ekilen, en önemli bir çe ittir.Tohumlarõnõn iki ucunda ye il ince bir tüyü vardõr. Pamu unun rengi ham ekeri andõrdõ õndan ekeri de derler. Rengin bu sarõlõ õnda tuzun çok etkisi vardõr.Net üretimi - yani çi it çõkarõldõktan sonra geriye kalan kõsmõ – bol, toplanmasõ kolay, tüylerinin uzunlu u 32-35 mili-metredir.

Page 59: 1924 adana ticaret rehberi

59

Bunlardan ba ka Zambozi, Ayasi, Yanoviç, Asili Rasakalayidis çe itleri de vardõr. Ayasi dikkat edilirse pek mükemmel sonuçlar verir. Yanoviç, gerçi en uzun, en ince tüylüsü ve en çok ekileni ise de daimi bir denetim ve bakõma muhtaç olmasõ, i çisi az yerlere elveri li bulunmamasõna neden oluyor.

Adana’mõzda ekilecek çe itler ise:

imdi sulama ve suya doyurma konusu muntazam olmadõ õndan A muni pek uy-gundur. Sulanma konusu düzen altõna girince Mit Akiki, ondan ortaya çõkan Asili Sealaridis gibi çe itler bize çok uygun gelir. Sanayi, her ekilen yerde tohumlarõn seçimi, ba arõnõn en önemli uzuvlarõndan sa-yõlõr. Yukarõdaki çe itler pamu un gerçek bir seçimi sonucundan meydana gelmi ve Mit Akiki, Asili Abasi çe itleri bulunarak Mõsõr’õn servetini meydana getirmi tir. Tohumlarõ seçmekte varõlacak sonucu bilmeli ve u özellikler aranmalõdõr:1 - Tohumun ekilmesinde sürat; Sonbahar sisleri pamu un özellikli olmasõna en-gel olu turaca õndan bu sürat mutlaka arttõr. Hele topra õn dinlenemedi i Mõsõr gibi yerlerde.2 - Kozanõn çi iti çõktõktan sonra pamu u çok kalmak özelli i çok önemlidir.3 - Tüyleri uzun, çapõ ince, ipli i bol olan tohumu seçmeli.

Tohumun seçim ekli: Fabrikacõlar buna önem vermezler. Bundan dolayõ onlardan iyi tohum ayõrmak beklenemez. En iyisi önemlice i i olan her çiftçinin ufak bir el makinesine sahip olmasõ, gereken tohumlarõ yine kendi mahsulü arasõndan seç-mek, tercih etmek suretiyle ayõrmasõdõr.

Mõsõr’da sõcak ülke ziraatõ tahsilinde bulunan Ramiz Meczumi Efendi’nin raporun-dan özet( 1914 yõlõ Haziran Ticaret ve Ziraat Bakanlõ õ Dergisi’nden)11 Ocak 1914 yõlõnda Aydõn vilayetinin Mente e sanca õ dâhilinde yapõlan dokuz çe it pamu un deneme çalõ masõnõn sonucunu gösterir resmî cetvel

Tecrübe edilen pamu un çe idi emil sekelaridis uazavilend kena siplend luizi-yana subice1- Yüz okkada çõkan pamuk 22 28 11 19 31 35 202- Yüz okkada çõkan tohum 78 12 89 81 69 65 803- Tellerin rengi 5 7 10 10 10 10 94- Tellerin uzunlu u 41 40 33 27 40 31 26

Page 60: 1924 adana ticaret rehberi

60

5- Tellerin direnç gücü ve esnekli i 10 10 9 8,5 10 10 106-Tellerin düzeni 9 8,5 3,5 8 9,5 8 8,5 7- Tellerin kalõnlõ õ 1 mikron 2 2 1 2 1,75 2 8- Dönüm ba õna ürün 33 34 125 203 53 145 214

Yerli Amerikan Türkistan22 25 75 7510 10 tam numara.. 10’u bembeyaz de erlendirilmi tir. 31 27 milimetre üzerine hesap edilmi tir.8 7 tam numara 10’dur7,5 7 tam numara 10’dur1 2 kalõnlõklar mikrometre ile ölçülmü tür.263 297

KISIM 3

ADANA’DA DARî YAPILANMA

Bugünkü üç dereceli idarî yapõlanmamõz her yerde tamamõyla uygulanmõyor. Na-hiye, kaza, vilayetten ibaret bu hükümet ebekesi kesinlikle kabul edilirse Adana vilayetini meydana getiren be sancak, be vilayet haline gelecektir. 1924 yõlõna ait bulunan rehberde ise daha önce bilinen yapõlanmayõ bildirmemiz zorunludur.Adana’nõn vilayet haline gelmesi 1868 tarihine tesadüf eder. Yenile me hareketi biter bitmez Adana, Kozan, Osmaniye dâhil olduklarõ Halep vilayetinden ayrõlmõ , birle tirilerek Adana vilayeti ortaya çõkmõ tõr.

O tarihten beri idarî kurumlar ve idarî geli meye göre yapõlanmasõnda bazõ de i-iklikler icra edilmekle beraber bilinen ekil esas kalmõ tõr.

‘Mevcut darî Kurumlar’õ içeren liste ismiyle çi leri Bakanlõ õ’nõn 1915’de yayõn-ladõ õ kitaba göre Adana vilayeti Adana, Kozan veya Sis, Mersin, Cebel-i Be-reket veya di er ismiyle Osmaniye olarak dört sanca a ayrõlmõ tõr. çil sanca õ, bir vilayete ba lõ olmayõp, do rudan do ruya çi leri Bakanlõ õ’na ba lõ bulunan yerler arasõndadõr. Bununla beraber birçok konuda Osmaniye Adana vilayetiyle beraberdir; iktisadî, ziraî konular gibi. Ziraat bankasõ, ziraat bölgesi amirli i çil’i Adana’dan idare eder.

Page 61: 1924 adana ticaret rehberi

61

1-Adana Merkez Sanca õ

a- Adana Merkez Kazasõ (Nahiyeleri: Karata , Tuzla, Karsõndõ, Çamalanõ, Misis, A a õ Sõrkõntõb- Yumurtalõk veya Ayas Kazasõ (Nahiyeleri: Erzin)c- Karaisalõ Kazasõ (Nahiyeleri: Kamõ lõ, Pozantõ)d- Ceyhan Kazasõ

2- Kozan Sanca õ

a- Sis Kazasõ (Nahiyeleri: Yukarõ Sõrkõntõ)b- Feke Kazasõ (Nahiyeleri: Rumlu)c- Kadirli Kazasõ (Nahiyeleri: Çokak)d- Saimbeyli Kazasõ (Nahiyeleri: Ma ara, Tapan)

3- Mersin Sanca õ a- Mersin Kazasõ (Nahiyeleri: Elvanlõ)b- Tarsus Kazasõ (Nahiyeleri:Namrun, Gülek, nahiye müdürü Çamalanõ’nda oturur)4- Osmaniye Sanca õ

a- Osmaniye Kazasõ (Nahiyeleri: Kaypak, Tecirli, Yarpuz)b- Islahiye Kazasõ (Nahiyeleri: Keferdiz)c- Dörtyol Kazasõ (Nahiyeleri: Payas)d- Bahçe Kazasõ (Nahiyeleri: Haruniye)e- Hassa Kazasõ

çil ve ya Silifke Sanca õ ise u yapõlanmaya sahiptir:a) Merkez Kazasõ (Nahiyeleri: Ba da, Aya , Bolacalõ)b) Mut Kazasõ (Nahiyeleri: Sarõkavak)c) Gülnar Kazasõ (Nahiyeleri: Anõpazar)d) Anamur Kazasõ (Nahiyeleri: Silinti)e) Ermenek Kazasõ (Nahiyeleri: Ferseke, Ermenek veya Novahi)

imdi Kilikya’nõn yani Adana havalisinin i , kültür, medeniyet merkezlerini tanõt-maya, bunun için de önce Adana’dan ba lamaya sõra gelmi tir.

Page 62: 1924 adana ticaret rehberi

62

Adana hükümet kona õ

Adana: Son dört yõllõk çok müthi , çok muazzam, çok üzücü olaylarõn arasõnda ismi geçen, önemli ehirlerden biri üphesiz ki Adanadõr. Kader istedi ki (Türk vatanõnõn bizzat kalbi) olan bu öhretli bölge bir gün – tarihimizin feci bir yerinde – dü man istilasõna u rasõn.

Dünya Sava õnõn bilinen sonuçlarõnõ mühürleyen Anla ma, daha sonra Türkiye’ye bir vasiyetname olmak üzere hazõrlanan Sevr isimli anla ma bile buranõn Türklü-

ünü örtememi , Türkiye’de bõrakmõ ken, Fransa hükümeti azõnlõklarõn hukukunu korumak bahanesiyle Adana’yõ i gal etmi ti. Felaketi kar õlamayõ her milletten iyi bilen Türk Adanalõlar, öyle zalim ve çifte bõçaklõ bir zorlamaya maruz kaldõlar ki hemen hemen bütün eli bõçak ve kalem tutmasõnõ bilenler, dü mana bayrak diktir-meyen Toroslar’a çekildiler.

Adana’nõn milyonerleri, paralarõ u runa dü man ete i öpmedi. Paralarõnõn çekim gücüne kapõlarak kendilere uzanacak yabancõ zalim elleri sõkmadõlar. Di er yoksul göçmen ihtilalcilerin altõnda, üstünde fakat her halde yanõnda yer almõ lardõ.Türkiye’nin her yanõnõ sarmak isteyen felaket rüzgârõ o kadar kuvvetli, o kadar çapra õktõ ki Türkeli’ne belalarõ getiren iblis evladõ bile, bir an, zulme u rayan yur-dumuzu gömdük sandõlar.

O ümitsiz, o peri an dönemlerin birbiri ardõndan gelmesi Adana’yõ tek ba õna bõ-

Page 63: 1924 adana ticaret rehberi

63

raktõ. Mucizenin inkâr edildi i yirminci asrõ ba tanba a mucizelerle a õrtmak için nönü’de, Sakarya’da u ra õlõrken, Adana, yanõk çehreli bütün aziz, mübarek ço-cuklarõyla güney cephesinde çarpõ tõ. Yalnõz Adana’yõ esir tutmaya çalõ an aki-lerle de il, Türkiye ismini Yeni Yunanistan yapmak isteyen istilacõ ve isyancõ dõ ve iç dü manlarla da bo u tu.Çelik gö sünün bir tarafõnõ Toroslar’a siper etmi , di erini Konya’ya çevirmi ti. Açlõk, çõplaklõk, her çe it yoksunluk Adana’nõn temiz evlâdõna dü mandan fazla etki etmedi.

Böylece yaralõ aslan Türkiye’nin güney cephesinden akmak isteyen istila selini de kanlõ gö süyle Adana u aklarõ durdurdu. Bir taraftan seçkin aydõnlarõ onun nasõl “Türk vatanõndan koparõlamaz” yüzlerce yõllõk Türk yurdu oldu unu bütün dünya-nõn gözüne sokmak için geceli gündüzlü çalõ õyorlardõ.

Kilikya Cemiyeti, Türkçe ve Fransõzca eserler, makaleler, ba vurularla yurdun esir-likten kurtulmasõna çabaladõlar.

Hamdolsun… Kara günün ömrü az olur derler. Mücadele Türkiye dü manla ikinci galibiyete, anla ma tarihi olan 20 Ekim 1921’de eri ti. Ankara Anla masõ gere in-ce e kõya sürüsünden ba ka ey olmayan istilacõlar Adana’dan çekildiler.4 Ocak 1922! Kutsal tarih! Bütün ehri kucaklamak istercesine dalgalanan lale renkli mübarek, muazzam bayrak… Yüz bin Adanalõ’nõn, tarihî Toroslar’a çarpan tekbirleri, göz ya larõ, çõlgõnca birbirini itip çi neyerek ko u malar ve saadetleri arasõnda Adana’ya çekildi. Nice gençler vardõr ki bu kurtulu taki ilahî lûtufa, saa-dete dayanamamõ bayõlmõ lardõ. htiyarlar artõk dünyadan göçebilirlerdi. Madem-ki afak renkli bayra a tekrar Adana kavu mu tu.

Ooohhh… Adana gençleri kadar kõskanç yi itler bulunmazsa a mayalõm. Onlarõn bedbahtlõ õna da, ba armanõn mutlulu una da pek az yerler erdi. Adana, güney Anadolu’nun en önemli i merkezidir. Türkiye’nin, stanbul, Eski-ehir, Ankara, Konya gibi büyük ehirlerine demiryoluyla ba lantõsõ oldu u gibi,

Adana-Tarsus-Mersin demiryoluyla da Akdeniz’e sahildir. Denizden elli kilometre içeride, yani otomobil ile bir saat mesafede demektir.

Kayseri ve havalisi, Do u Anadolu vilayetleri ile bütün dünya ticaret merkezleri arasõnda geçi görevini Adana görür.

Page 64: 1924 adana ticaret rehberi

64

ehir, Seyhan nehrinin kenarõna iki taraß õ yerle mi olup, özellikle kuzeye, yani yeni istasyon yönünden ba lara ve batõya, yani, eski istasyon yönünden akirpa a’ya do ru geli me göstermektedir.

Adana’da sõcak iklimli co rafyasõnõn tesiri; kuruldu u tarihî zamanlarõn co rafî zorlamasõyla genellikle meskenlerin üstü toprak yapõlõrdõ. Duvarlar kerpiçten ya-põldõ õ gibi… Yeni binalar ta veya tu ladan, duvarlar kiremitli çatõlarla yapõlõyor. Sokaklarõ, dedi im iki etkiyle dar yapõlmõ tõr. La õm düzene i maalesef yoktur denilebilir. Mevcut la õmlar herhalde ilkel, çõkõ õ bilinmeyen oyuklardan ba ka ey de ildir.Bugünkü belediye idaresinin deste iyle Türk mühendislerine, memleketin büyük bir planõ yaptõrõlmõ tõr. Bu plan Adana’nõn yol, la õm ve di er medenî, teknik yapõ-lanmasõyla beraber do al ve sa lõk konusunda geli me yönlerini de belirlemi tir.Planõn uygulama ve icrasõ için ba vuran yabancõ iki irket ile belediye anla mak üzere oldu undan, yakõnda Adana layõk oldu u çehre ile belirecektir.

Fransõz in aat irketi, yeni istasyon tarafõna ve sahiline bir takõm binalar yapmõ . Tek katlõ, kâgir, bahçeli olan bu meskenlerden, oturanlar fevkalade memnundur.Adana’nõn yeni in aatõnõn bu düzende olaca õnõ kuvvetle zannediyorum.Özellikle caddelerin etrafõna, me hur settin üzerindeki gibi a açlar dikilmesi he-men uygulanõrsa, iklimin iddetini epeyce kõrmak mümkün olacaktõr.

Adana’nõn bayõndõr, medenî bir ekil almasõna hizmet eden ahõslardan en önem-lisi eski vali Abidin Pa a merhumdur. Birçok bina, cadde ve di er eserler kendi ismini ta õmaktadõr. Yalnõz sõnai geli menin esaslarõnõ de il, merhum, belediyeci-li in temelini hazõrlamõ . Adana, Abidin Pa a’yõ daima rahmet ve hürmetle anar.

Page 65: 1924 adana ticaret rehberi

65

Adana Yeni stasyon

Adana’nõn deniz yüzeyinden en yüksek noktasõ, 55 rakõmlõ Tepeba õ denilen orta mahallelerinden birisi olup gerçekten yalnõz ehir de il, ovanõn en yüksek tümse-

idir. Di er mahalleler, daha fazla Seyhan’õn batõ sahiline, yine kuzey-batõya do ru fõ kõrarak, ovaya serpilmi tir.

Bir kere bütün Seyhan boyu, en güzel bir bahçeli in oldu u yerlerdir. Portakal, limon, turunç, eker kamõ õ, dut, incir, üzüm yeti tiren bu bahçelikler, Adana’ya bütün yõl zümrüt renkli bir güzellik vermekle kalmaz, hem servet sa lar, hem yazõn mesire görevini de görür. Kuzey tarafta Tarsus, Mersin’e giden demiryolunun ba -langõcõ olan Yeni stasyon’dan itibaren zamanõnda dünyanõn en güzel manzarala-rõnõ gösteren ba lõklar ba lar. Dü man, buralarõ o kadar tahrip etmi , bir çekirge sürüsü gibi öyle yemi tir ki, bugün yalnõz Seyhan’õn nazlõ büküntüleriyle, yemye il bir vadiden ba ka ey kalmamõ tõr. Batõ tarafõnda da ehir, aynõ ekilde bahçeler, ba lar ve akirpa a mesireleriyle ku atõlmõ , çevrilmi tir. Adana’nõn en havadar, en güzel tarafõ da bu iki yöndür.

Adana, havasõ en temiz bir memlekettir. Sõcak iklime, medenî birçok tesis eksikli-ine ra men, genel olarak sa lõk durumu çok iyidir. Hele kõ õn, Adana doyulmaya-

cak kadar güzel, aranõp da bulunmayacak kadar sa lõ a uygundur.

Page 66: 1924 adana ticaret rehberi

66

Seyhan, Adana’nõn ba õbo bõrakõlmõ , oldu u gibi kabul edilmi bir kayna õdõr. Son yõllarda Cemal Pa a’nõn valili i zamanõnda yapõlan setlerden ba ka Seyhan’la mücadele edilmemi tir. Memleketin içecek, kullanõlacak suyu Seyhan’dan alõndõ õ gibi mavra denen ba lara, bahçelere su veren bostan dolaplarõyla, su de irmen-leri de Seyhan’õn bereketine ba lõdõrlar. Bundan ba ka sallar, Seyhan’õn ba rõnda yüzen daimi gemilerdir. Gemi seferlerine imdiki haliyle do al olarak hiç müsait olmayan Seyhan’dan, salcõlar sallarõyla çok yararlanõrlar. Memleketin odun, keres-te ihtiyacõnõ buradan naklederek sa larlar. Salcõlar hem bir mahalle, hem bir es-naf grubu, hem yüksek bir üretim oca õ meydana getirmi lerdir. Bununla beraber Seyhan, ta kõn, hoyrat bir at gibi memleketi çok kere basmõ , sele vermi , geli me yönünün de i mesinin nedenlerinden biri olmu tur.

Seyhan, Adana’nõn ba õbo bõrakõlmõ , oldu u gibi kabul edilmi bir kayna õdõr. Son yõllarda Cemal Pa a’nõn valili i zamanõnda yapõlan setlerden ba ka Seyhan’la mücadele edilmemi tir. Memleketin içecek, kullanõlacak suyu Seyhan’dan alõndõ õ gibi mavra denen ba lara, bahçelere su veren bostan dolaplarõyla, su de irmen-leri de Seyhan’õn bereketine ba lõdõrlar. Bundan ba ka sallar, Seyhan’õn ba rõnda yüzen daimi gemilerdir. Gemi seferlerine imdiki haliyle do al olarak hiç müsait olmayan Seyhan’dan, salcõlar sallarõyla çok yararlanõrlar. Memleketin odun, keres-te ihtiyacõnõ buradan naklederek sa larlar. Salcõlar hem bir mahalle, hem bir es-naf grubu, hem yüksek bir üretim oca õ meydana getirmi lerdir. Bununla beraber Seyhan, ta kõn, hoyrat bir at gibi memleketi çok kere basmõ , sele vermi , geli me yönünün de i mesinin nedenlerinden biri olmu tur.

Adana’nõn asõrlar görmü sa lam köprüsü

Seyhan’õn üstünde asõrlar görmü 21 gözlü, 300 metre uzunlu unda ta tan bir köprü vardõr, tek geçit yeri budur.

Page 67: 1924 adana ticaret rehberi

67

Me hur Ere Dere köprüsü

Adana’da kalõntõsõ görünen suyoluyla bu köprünün eski Romalõlar devrinden beri i ledi i söyleniyor.çecek su, bir meseledir. Nehrin kenarõndaki birkaç tulumba ile batõ tarafõndaki sular nasip olursa içilir. Fakat genellikle iyi bir su güç bulunur. Nehrin suyu içim yönünden iyidir, ama onun da temizli i daima üphelidir. Eskiden sõrf bu nehir suyu için süzgeçli küpler yaparlardõ. Sava , esirlik onu öldürdü. yile tirilmesini bekliyoruz. Güneye, mamaÞ h bütün ovada, batõya do ru iyi su yoktur diyebiliriz. Tek tük açõlan artezyenler, iyi bir örnek olursa, epeyce önemli bir dert olan su zorlu u da hallolur.

Tuzla merkezi gibi yerler vardõr ki su derdi, su yoksullu u memur gitmemesine neden oluyor.

Bereket versin ki karpuz, kavun gibi meyveler, so ukluklar pek boldur, susuzlu u onlarla gidermek mümkün olmaktadõr.

Nüfusu: Adana Nüfus Genel Müdürlü ü’nün 19 A ustos 1923 tarihli istatistik cet-veline göre bütün Kilikya’da 400 bin nüfus vardõr. Göçebeler, a iretler gibi daima kayõtsõz unsurlarõ saymayalõm. Fakat her gün düzenlenen saklõ, gizli ve yeniden gelenlerle beraber bugün bu havalinin gerçek nüfusunun 500 bin olmasõnõ kabul

Page 68: 1924 adana ticaret rehberi

68

etmek gerektir. Bu tahmini Adana’nõn pek saygõde er Nüfus Genel Müdürü Bey, gözlemleriyle do rulamõ lardõ.

Bizzat Adana, 3 milletvekili çõkardõ õna göre, resmen 75 bin nüfusa sahip demek-tir. Hâlbuki bugün, 90 bine yakõn Türk ya amaktadõr. Nüfus, gözle görülecek dere-cede artõyor. Ev krizi Adana’da herhalde bugün ba ka yerlerimizden çok fazladõr, fazlala maktadõr.

Bütün Kilikya’da – yine Nüfus Müdürlü ü’nün istatisti ine göre – 162 Musevî, 5-6 bin kadar di er Gayrõmüslim milletlerden mevcuttur. Kilikya, yabancõ unsurlardan, bugün tamamõyla temizlenmi tir. Her tarafta Müslüman ve Türk vardõr. (Milliyet düsturu din, dil, ülkü birli idir. Buna göre Adana’da bütün Müslüman unsurlar Türk’tür. Irk itibarõyla Yafet evladõndan olmamakla beraber felaket, saadet devir-lerinde Türk ülküsünden ayrõlmayan dini bir, dili Türk küçük topluluklarõn hepsi, Büyük Türk kitlesinin parçasõ sayõlõrlar.)

1890 yõlõ sayõmõna göre Adana ehrinin nüfusu 20 bin ki iydi. O zamanõn kar-makarõ õk ahalisine göre bugün Türklük lehinde fevkalade bir artõ var demek-tir. Nüfus yo unlu u itibarõyla Adana, çil, Kilikya’nõn en kalabalõk kõsmõ olup bü-tün Türkiye’de yo unluk oranõ noktasõndan be incidir. Nüfus yo unlu u olarak 12,8’dir. Trabzon vilayetinde 27, Aydõn ve Bursa’da 25, Ankara vilayetinde 12, Konya vilayetinde 10’dur.

Nüfus konusunda daima üphe ve tahmin ile hareket kaçõnõlmazdõr. Ancak 1925 yõlõndan sonra nasip olursa çok do ru istatistiklere kavu abilece iz. O zamana kadar rivayet ve tahmin… Yalnõz u bellidir ki bütün araziye oranla ahali çok azdõr. Sonra bütün belalara ra -men hamdolsun Adana nüfusu artõ halindedir.

SOSYAL DURUM

Adana’ya bakan ilk göz, onun bir ibadethane, güzel eserler koruyucusu olmaktan ziyade sanat, i oca õ oldu unu görür. Bununla beraber milliyet itibarõyla ne olursa olsun Adana’ya yerle en herkes, oranõn sahibi gibi dü ünmek zorunlulu u hisse-der. Adana Türklerindir. Türklü ü temsil eden her sosyal kurum, Adana’da yalnõz var olmakla kalmaz, kuvvetlidir, canlõdõr, etkilidir.

Page 69: 1924 adana ticaret rehberi

69

Belediyesi: Bizde çekirdekten yeti me bir belediyeci yoktur. Gerçi gençlerin seçip getirdi i Adana Belediyesi, memleketi muhtaç oldu u eylere kavu turmak için iyi u ra õyor. Bir kere Belediye’yi epeyce emlak sahibi etmi , böylece daimi gelir kaynaklarõ bulmu tur. Sonra memleketin imarõ için gereken giri imleri yapmõ lar, takip ediyorlar. Adana, elektrikle aydõnlanõyor. Her evin bundan yararlanabilmesi için Belediye ayrõca u ra õyor.Caddelerin açõlmasõ, kadastroya esas olacak planõn hazõrlanmasõ, sürekli onarõm, memleketin sa lõ õna ait gerçekten iyi yardõmlar (örne in; Memleket Hastanesi, kendi dispanseri, doktoru, a õcõsõ, eczanesi aracõlõ õyla) birçok gerekçelerle mem-leketin ereÞ , yücelmesi için kendine dü en görevlerin bütün inceli iyle icrasõ, Adana Belediyesi’nin temiz varlõ õ adõna anlatõlmaya de erdir.

Adana – genel bir görünü üyle gülümserken

Bununla beraber do ayla hiç mücadele edilmeyen, hâlbuki en sõcak mevsimin i devresi olmasõ itibarõyla, do ayla mücadele, onu ma lup etmeye ve de i tirmeye çok muhtaç bulunan Adana’da, Belediye’den beklenen daha neler neler var.

Adana’nõn kuvvetli bir Esnaf Odasõ vardõr. Çe itli i , sanat sõfatlarõ birer grup ha-linde birle mi , eyh denen bir ba a sahip ve bütün gruplar birbirine ba lõ olup hepsini genel bir ba kan idare eder. Memleketin birçok kararlarõnda Esnaf Odasõ

Page 70: 1924 adana ticaret rehberi

70

önemli görevler yerine getirmi tir. Meslek onurunu, memleketin refahõ ve yüksel-tilmesiyle birle tirebilen bu kuvvetli odayõ Sayõn Gazi Pa a, Adana’yõ ereß endirdi-

inde özellikle övgüye de er görmü tü. Himaye etti i Gece Mektebi geçen yõl çe-itli esnaf çõraklarõnõn e itimi, okuyup yazmak konusunda çok ba arõya eri mi tir.

Cuma tatili, Oda’nõn giri im ve takibinin te ekküre, övgüye de er bir sonucudur.

Adana iki yõl öncesine gelinceye kadar en ufak sanat ve ticareti bile yabancõ ve dü man unsurun elinde gördü ü halde, memlekete yazõyla, sözle de il ta temel-den sahip olmak ihtiyacõ ve a kõyla tutu an açõk Þ kirli halk, bütün anlamõyla gece ve gündüz çalõ mõ ve bugün her sahada ticaret ve sanatõ ellerine almõ lardõr.

Herhangi bir esnafõn çar õsõna gidilse harikulade bir faaliyet vardõr. Hafta içinde çalõ malarõ, gecelere kadar devam eder. Cuma tatilinde ise Adana muhakkak ge-ni bir açõlma, ferahlama, gezinti, e lence yeridir. Arabalar, otomobiller, sürekli haftalõk yorgunlu unu dinlendiren çalõ anlarõ ta õr. Adana, cidden kendine özgü bir çehre sahibidir. Çok çalõ õr ve çok harcar.

Türkoca õ: te de erli Adana’nõn seçkin Þ kir oca õ! Önce Türk Gücü olarak ku-rulmu , daha sonra 1923 yõlõ ubat’ta Oca a dönü mü tür. Bütün Anadolu’da milliyet ve ilericilik sanca õnõ en yukarõda gezdiren Adana Türk oca õ, çevreyi de-

i tirmeye u ra an nezih bir ocaktõr. Üyeleri, yalnõz felâket gören de il, felâketi saadete dönü türebilen irade, prensip sahibi bireylerden meydana geldi i içindir ki memleketin gelenek niteliklerini, sosyal yönleri konusunda kuvvetle etki eder. Her fõrsatta Adana gençli ini temsil eden Ocak, civar köyler, nahiyelerle ili ki ku-rarak, onlara ö retmen, gazete, dergi, ilaç sa lamaya çalõ tõ õ gibi sa lõkla ilgili

Page 71: 1924 adana ticaret rehberi

71

Milliyetin Merkezi Adana Türkoca õ

halk kitaplarõ bastõrmak ve onlarõ en ücra yerlerde parasõz da õtmak, üyeleri ara-sõnda bulunan de erli hekimleri aracõlõ õyla fakir birçok insanlarõn derdine çare olmak suretiyle millî görevden bir kõsmõnõ yapõyor.

Muhte em binasõnõn geni , süslü, temiz, sosyal salonu, memleketin Þ kir sahipleri-ne daima bir sõ õnacak yer, bir minber görevi görmekte, 7-8 yüz cilt seçilmi kitaplõ kütüphanesi, hemen hemen biricik genel bir õ õk kayna õ olmaktadõr.

Fikir yayõnõ olan Altõnyurt Dergisi, Anadolu’nun en seçkin ve süreli yayõnlarõndan olup, Ocak önemli kõsmõnõ parasõz çevreye da õtõr.

Oca õn yedi ki ilik bir yönetim kurulu, bir kültür(hars), bir denetleme ve bir spor kurulu vardõr. Di er kurullar, birimler ihtiyaca göre olu acak ve seçilecektir.

Ocak, Adana’nõn çözümlenmesi gereken önemli bir konusu oldu u zaman Genel Kongresi’ni toplar.De erli bir hatõra kabilinden, gerek Gazi Pa a’nõn, gerek Latife Hanõmefendi’nin Adana seyahatinde Türkoca õ hakkõnda Oca õn defterine yazdõklarõ cümleleri

Page 72: 1924 adana ticaret rehberi

72

nakledece im:

“Adana Türk oca õ, Türklü ün nurunun feyyaz menbaõ (bereket kayna õ) olsun.

Bu oca õn ate i çok, pek çok kadimdir (eskidir). Onu asõrlarca söndürmeye ça-

lõ maktan hali kalmadõlar (geri durmadõlar). Fakat buna her te ebbüs edenin oca-

õ söndü. Çünkü o müte ebbisler dü ünmüyorlardõ ki Adana Türkoca õ en asil

Türkocaklarõ’nõn kõzgõn ate leriyle daima tenmiye olunmu tur(yükselmi tir, büyü-

mü tür). Oca õn bugünkü nurlu alevi her kalbi aydõnlatõyor. Ben bugün bu alevin

sõcak temasõnda ne derin sevinç ve saadet hisleri duydum.”

15 Mart 1923 Per embe

Mustafa Kemal

“Bu zengin topraklara, böyle münevver gençlere malik olan Türk Adana’nõn Oca õ

daima tütsün.”

15 Mart 1923

Latife Mustafa Kemal

Page 73: 1924 adana ticaret rehberi

73

Adana Türkoca õ’nõn sevimli bir kö esi

ADANA KADIN VE ERKEK Ö RETMENLER DERNE

Adana Erkek ve Kadõn Ö retmenler Derne i, 1923 yõlõ ba õndan beri vardõr. Bü-tün bölge ö retmenlerinin kaynak kabul etti i bir ilim, irfan merkezidir. Meslek ereÞ nin, kayna masõnõn, birli inin en kuvvetli bayraktarõ olmaya adaydõr. Ankara

Ö retmenler birli ine dâhil iken 1923 yõlõ Ekim’inde toplanan Genel Kongre ile ba õmsõz çalõ maya ba lamõ tõr. Fahri ba kanõ, Vali Hilmi Beyefendi’dir.

Adana’nõn seçkin simalarõ smail Sefa, Ramazanzade Kemal, Zamir Beyler derne-in do al ve fahri üyesidirler.

Be ki ilik bir Yönetim Kurulu görevde olup çe itli birimler olu turulacaktõr.

Page 74: 1924 adana ticaret rehberi

74

ADANA Ç FTÇ DERNE

Fransõz askerî i gali ile ziraî bütün araçlarõ mahvolmu , kaybolmu Adana çiftçi-lerinin ihtiyaçlarõnõ sa lamak amacõyla Suphi Pa a, Ali Münif Bey gibi saygõde er ve aydõn ileri gelenler rehber olmu ve 23 Ocak 1923 tarihinde bir Çiftçi Kulübü kurulmu tur.

Kulüp yönetmeli inin üçüncü maddesi gere ince Dernekler Kanunu’ndaki art-lardan ba ka, arazi sahibi veya sanayi, zirai bir sanatla me gul bulunmak veyahut Þ kir ve bilgisinden yararlanõlõr ki ilerden bulunmak arttõr. Böyle ki ilerden arzu edenler Kulüp üyelerinden ikisinin göstermesiyle ve Yönetim Kurulu’nca yapõla-cak ara tõrmadan sonra yazõlõ teklif yapõlarak kabul edilirler.

Dernek gerçi zirai de i imlerin, yeniliklerin öncüsü olamamõ sa da geri ödeme ya-pabilmek için bin çe it ihtiyaç ve yoksunlukla titreyen ziraatçõya, vilayete ba vur-ma suretiyle Osmanlõ ve Suriye bankalarõndan yarõsõ altõ ayda, yarõsõ bir yõl sonra ödenmek üzere dört yüz bin liraya yakõn para verdirmi tir.

Bundan ba ka zmir ktisat Kongresi’ne be üye göndermi , gösterime sunduklarõ Adana ürünleri, takdir edilmeye ve bütün Adana çiftçileri adõna bir gümü madal-ya ile övgüye layõk görülmü tür. Sergiyi düzenleyen Debba zade Ragõp Bey de bir tunç madalya almõ tõr.Kurul’un Kongre sayesinde ktisat Bakanlõ õ’na yaptõ õ ba vuru ile de Ziraat Bankasõ’nõn 200 bin liralõk bir yardõmõ sa lanmõ tõr.Derne in merkezi Adana Seyhan Oteli’nde olup ziraatçõnõn bütün giri im ve ba -vurusuna açõktõr.

ADANA MEMLEKET (DEVLET) HASTANES

Adana’nõn sosyal durumuna öyle genel bir de erlendirme gözüyle bakõn-ca o memleketin ortak vicdanõ olan Memleket Hastanesi’nden bahsetmemek imkânsõzdõr.

12 ubat 1896 tarihinde Vali Faik Pa a’nõn stanbul’dan aldõ õ emre dayanarak Seyhan’õn solunda Kar õyaka denen mahallenin terkedilmi bir tekke arsasõ üze-rine törenle temel atõlmõ , sonra civardaki arazi de kamula tõrõlmõ tõr. n aatõ için bütçede para olmadõ õndan Gülek yolu için ayrõlan verginin hükümetçe kaldõrõlma-sõndan sonra toplanan para, verilen emirle hastane in aatõna sarf edilmi tir.

Page 75: 1924 adana ticaret rehberi

75

Bu para ile ilkin giri kapõsõ kar õsõndaki binayla, bunun sa ve solundaki binalar tamamen ve hamam, önce kõsmen sonra tamamen in a edilmi tir.

n aata Ku cuba õ Hakkõ Bey memur edilmi ve 2 Nisan 1898’de adõ geçen dört bina tamamlanarak resmî açõlõ yapõlmõ ve o gün ilk defa hasta yatõrõlmõ tõr.

O zaman kurum, Belediye Hastanesi adõyla Belediye’nin yönetiminde oldu u gibi

Adana’nõn efkat yurdu : Memleket (Devlet) Hastanesi

1900 yõlõna kadar da Hakkõ Bey yönetim memurlu unu yürütmü tür.1900’de Sa lõk Müfetti i Doktor E ref Bey’in deste iyle Salih Efendi, Tekelizade Osman Bey, A azade Hüseyin Hüsnü Efendi, Bizdikyan Artin Efendi’den olu an bir yönetim komisyonu kurulmu , hastane epeyce düzene girmi tir.

Page 76: 1924 adana ticaret rehberi

76

Memleket (Devlet) Hastanesi’nin genel görünü ü

Fakat 1909’da Hastane, tekrar Belediye’nin yönetimine geçmi 1913’de ise de, Özel dare Kurumu olu turularak Hastane’nin mal varlõ õnõ da almõ ve bugüne kadar devam etmi tir. Özel dare’nin ilk dönemi çok iyi geçmi se de Dünya Sava õ burayõ da çe it çe it zorluklarla güçsüz bõrakmõ tõr.

Adana’nõn Fransõz tarafõndan i gali anõnda Hastane de o zehri tatmõ , 1 Ocakta kurtulan memleket arasõnda Hastane de kurtulmu tur.

Bugün özel muhasebeye bütçe itibarõyla ba lõ ise de idari ve teknik i ler için Sa -lõk ve Sosyal Yardõm Müdürü’nün denetimi altõndadõr.

Page 77: 1924 adana ticaret rehberi

77

Hastane açõldõ õ anda iç ve dõ olarak iki kõsma ayrõlmõ tõ. 1 Mart 1906’da kuzey-deki kadõn binasõ ve güneydeki tu la bina bütün malzemeleriyle Salih Efendi tara-fõndan yaptõrõlmõ tõr. 1 Mart 1913’de, tamamlanmayan bina, Hacõ eÞ ka tarafõndan ba lanõlmõ , fakat bitirilememi tir.

Aynõ tarihte özel muhasebe, akõl hastanesi yapmak üzere ta binanõn in asõnõ ba -latmõ fakat o da tamamlanamamõ tõr.

Bugün ise hastane, dokuz bina ve hamam, eczane, mutfak, çama õrhane ve ta-mamlanmamõ iki binadan olu maktadõr.

Kadro ve bütçe: - Hastanede bir ba hekim, bir göz hekimi, bir laboratuar eÞ ile bir dâhiliye uzmanõ, bir dâhiliye hekimi, bir röntgen uzmanõ, bir eczacõ, bir eczacõ kalfasõ, bir kâtip ve idare memuru, bir ambar memuru, bir ütücü ve motor ustasõ, bir ba ve üç hasta hem iresi, bir a çõ, bir a çõ kalfasõ, bir imam ve cenaze yõka-yõcõ, bir ba hademe ve on yedi kadõn-erkek hademe, bir berber ve hamamcõ, üç çama õrcõ, bir bahçõvan, iki mezarcõ, bir kuyucu çalõ õyor.

Bütün malzemeler için yõllõk 2,825,000 ve maa lar için de 1,289,400 kuru ödenek vardõr.Hastane’ye u anda fakir halini belge ile ispat eden fukara ücretsiz girebilir. Fuka-ra ve ihtiyaç sahibine efkat ve yardõm kurulu u olan Hastane’nin bazõ ihtiyaçla-rõna destek olmak üzere hali yerinde olanlar birinci ve ikinci sõnõf ismiyle iki kõsõm ücretle tedavi edilirler.

Yüksek geçim ve imkân seviyesinde olanlara eldeki dar bütçe ile gereken istirahat sa lanamayaca õndan bütün modern memleketlerde görüldü ü üzere böylece ücret alõnmak zorunda kalõnmõ tõr.

Gerçi bu kõsmõ genel mevcudun % 20’sini geçemeyece inden kurulu yine ihtiyaç sahiplerinin demektir.Hastane, poliklinik ismiyle dispanser hizmetini de görmektedir. Günde 40-50 fakir ayakta ba vurur ve özel günlerde hastalõ õna göre uzman doktorlar tarafõndan muayene, tedavi edilir. Gerekti inde fakir hali olanlara parasõz ilaç verilir. mkanõ olanlardan ise pansuman ücreti adõyla 25 kuru alõnõr.

Bununla beraber Adana gibi bir yer için 150 yataklõ hastane, çok az bir kadro, üzüntü vericidir. Gerekli araçlar yoktur. Bu yüzden Yönetim Kurulu, ba vuran bir-

Page 78: 1924 adana ticaret rehberi

78

çok biçareleri geri çevirmek gibi dünyada en müthi bir faciaya her gün ahit oluyorlar.Memlekette dü künler yurdu, parasõzlar evi gibi kurulu lar olmadõ õndan tedavisi zor hastalar, aklî dengesini kaybetmi olanlar dahi bu dar artlara sõkõ mak zo-rundadõr.Bugün Hastane’nin bir operatörü, göz uzmanõ, bir ate li hastalõklar uzmanõ ve laboratuar eÞ , bir dâhiliye uzmanõ vardõr. Yardõmlar bu ubelerde olabiliyor. 1924 yõlõnda bir de röntgen eklenecektir.

Pek çe itli ve farklõ i ler için yalnõz bir eczacõsõ vardõr.

Memurlarõn, hizmetlilerin maa larõ maalesef pek yetersiz! Memlekete layõk bir has-tane olabilmesi için kapasitesinin 300-400 yatak sayõsõna ula masõ, uzman dok-torlar, asistanlar gelmesi, hizmetlilere yeterli bir ücret verilmesi eklinde geli me, özellikle özel muhasebeden kurtarõlmasõ veyahut bütçesine gerekli parayõ günü gününe kuruma vermesi gerekti i anlayõ õyla hareket edecek hale getirilmesi, yõl-lõk 18 bin liralõk bütçesinin çok artõrõlmasõ, hekimli in çe itli ubeleri için ayrõca düzenlemeler yaptõrõlarak, hastanenin akõl hastanesi, dü künler yurdu olmaktan kurtarõlmasõ mutlaka arttõr.

Hastaneye iyilik edenler: Vali Faik Pa a yapõlõ õna neden olmu , Kadõ Ali Nuri, Defterdar Mithat Efendi, Vali Hüseyin Hilmi Pa a in aatõn devamõna gayret etmi , Bahri Pa a’nõn zamanõnda da in aatõnõn ba õndan sonuna kadar fahri olarak son derece çalõ an Ku çuba õ Hakkõ Bey’in deste iyle de tamamlanmõ ve açõlmõ tõr.

Doktor E ref Bey bedenen son derece destekler göstermi , bütün günlerini has-taneye harcamõ tõr.

Doktor Osman Hayri Bey, laboratuarõ meydana getirmi , geceli-gündüzlü Hastane’den ayrõlmayarak düzenlenmesi ve ilerlemesi konusunda çok eme i geçmi tir.

Fabrikacõ saygõde er Salih Efendi, 32 yataklõk bir binanõn her ihtiyacõnõ tamam-layarak ve Hastane’ye süt ve di erleri gibi ihtiyaçlarõna daima yardõm edip 1923 yõlõnda ise her gün birer kalõp buz vererek destek ve efkat göstermi , yeniden de birçok yardõmlarda bulunmaya hazõr oldu u haber alõnmõ tõr.

Tekelizade Osman Hayri Bey’in kapõ yanõndaki muayenehane olarak kullanõlan

Page 79: 1924 adana ticaret rehberi

79

ta binayõ yaptõrdõ õ gibi, bakõrdan çorba tasõ, yemek sahanlarõ yardõmõ, ara sõra tulumba ve di erleri gibi zaruri ihtiyaçlarõ sa lamak suretiyle de vicdanî ilgisini göstermi tir. Çiftçilerimiz de öncelikle in a edilen üç kâgir binanõn temel ta larõnõ ücretsiz nakletmek suretiyle Hastanemize kalben, Þ ilen yardõmda bulunmak ere-Þ nden mahrum kalmamõ lardõr.

Bugün Hastane’yi elinde bulunduranlar, memleketin en seçkin aydõnlarõndan, güçlü hekimlerinden olu uyorlar. Ba hekim operatör Yusuf Ziya Bey, göz uzmanõ Kâ if Bey, sosyal dertlere de çare bulmakla bilinen, sevilen dâhiliye uzmanõ Hasan Ferit Bey, Celal Bey cidden övünülecek, gurur duyulacak fedakârlõklar, gayretler ile Hastane’ye en yüksek görünümü vermek üzeredirler.

Yapõlan vaatlerin yerine gelmesiyle taç giymeseler bile, bu saygõde er teknik, ef-kat unsurlarõnõ emekleri nedeniyle büyük bir hürmetle Adana’mõz adõna selamla-rõm. Adana’da modern bir tedavi kurulu u meydana getirmek üzere, Memleket Hastanesi’nin doktorlarõyla Sa lõk Müdürü Yunus Vasõf Bey ve di er arkada larõ birle mi lerdir. Kuruma abone olanlar hem her çe it doktor ihtiyacõnõ, hem ilaç-larõnõ sa layacak, buna kar õlõk üç-dört lira gibi gayet az bir abone ücreti ödeye-ceklerdir.

Kurumun kurucularõ eczacõ- kimyager Hafõz Rafet Bey’in bu konudaki ilgi ve ha-zõrlõ õnõ özellikle anlatõyorlar. De erli kimyagerimiz, zaten memleketin birçok cep-hesinde u ra an bir iyi memleket evladõdõr. Bu güzel giri imi de taçlandõranlar arasõnda bulunmakla i in kutsallõ õ ve önemiyle uyumlu bir eref payõ daha ekle-necektir.

AVUKATLAR DERNE

Baro – Adana Barosu’na bugün yirmi üç avukat kayõtlõdõr.Said Bey – Hükümet civarõnda, yazõhanedeNecip BeyNazif Bey – Said Beyle ortaktõrMustafa Ziya BeyOsman Rahmi Bey - Hükümet civarõnda yazõhanedeAbdülhafõz Bey – Hükümet civarõnda yazõhanedeZalzade Halil Bey – Murat Palas’da

Page 80: 1924 adana ticaret rehberi

80

Abdurrahman Ali Bey – Hükümet civarõnda yazõhanedeAhmet Sabih Bey – OrtaktõrlarCoradzade Tahsin BeyAbdülkadir Kemali Bey – Murat Palas’daFevzi Bey - Ortak olarak Hükümet civarõnda yazõhanedeFahri Bey - Ortak olarak Hükümet civarõnda yazõhanedeBekir Sami BeyMithat BeySofyalõ akir BeyMusa Beydil Bey – Ortak olarak Hükümet civarõnda yazõhanedeHasan Niyazi Bey - Ortak olarak Hükümet civarõnda yazõhanede

evket BeyLami BeyYako Say BeyYuvanaki EfendiMahmut Nedim Bey - Hükümet civarõnda yazõhanede

Adana Kõzõlay’õ hakkõnda açõk ayrõntõlar vermek isterdim. Maalesef yaptõ õm ba -vuru, suskunlukla kar õlõk gördü ünden kõsaca varlõ õnõ – övgü ile – bahsetmekle yetiniyorum. Adana’da yirmi kadar camii erif ve mescit vardõr. En büyükleri Ramazano ullarõ’ndan Halil Piri Bey tarafõndan 1584(1000 Hicrî yõlõ. Bu tarih tar-tõ malõdõr) yõlõna do ru yaptõrõlan ve Adana üretimlerinden neÞ s çinilerle süslen-mi olan Ulucami’dir.

Abdürrezzak Antaki’nin yaptõrdõ õ Yeni Cami de mimarî tarzõ, süslemeleri itibarõyla dikkat çeker.

Eski Cami(Ya cami), kiliseden dönü türülmesiyle bilinir. Bunlardan ba ka Hasan A a Camii, Akçabey Mescidi, Mestanzade Camii, Tahtalõ Camii, eskiden kütüp-hanesiyle me hur olan Ye il Mescit, Mümine Hatun Mescidi, Battal A a Cami, Alidede Mescidi, Tepeba daki Kerim A a Camii de mevcuttur.

Me hur Ziya Pa a’nõn mezarõ, Ulucami yakõnõndadõr.

Adana’da önceden 15 kadar medrese, iki kütüphane varmõ . Bugün halka açõk bir kütüphane yoktur. Ramazano ullarõ’ndan Mücteba Efendi’nin evinde bir kütüp-

Page 81: 1924 adana ticaret rehberi

81

haneden kalanlar, Ba dadi Mehmet Bey’in, Gergerlizade Ali Efendi’nin de ayrõca ve büyükçe birer kütüphaneleri dikkat çeker ve õhzade Kütüphanesi ise yarar sa layamayacak bir durumdadõr.

Bugün Gayrimüslim milletlere ait bir iki de kilise mevcuttur.Vakõf itibarõyla Adana’nõn çok zengin oldu u anla õlõyorsa da, bu yõl için maalesef yeterli ara tõrmada, tespitte bulunmak mümkün olmadõ.Adana’da basõn: – 1923 yõlõnda Adana içinde u gazeteler yayõnlandõ: Yeni Adana Gazetesi, Hayat Gazetesi, Tecdit Gazetesi, Halk Gazetesi, Altõnyurt Mecmuasõ, Türksözü Gazetesi, Mücahede Gazetesi. Yeni Adana, Türksözü günlüktür, ötekiler haftada bir veya birkaç defa yayõnlanõrlar.

Yeni Adana, Adana’nõn tarihinde önemli bir yer kazanmõ tõr. Önce 1918 yõlõ 25 Aralõk’ta (Hicri 1334) Adana adõyla Ahmet Remzi Bey tarafõndan imtiyazõ alõnõp yayõna ba lamõ tõ. 21 Aralõk yõl 1918’den itibaren de Adana’yõ Fransõzlar i gal et-mi , Adana Gazetesi i galin aleyhine yayõnda bulundu undan Fransõzlar, vilayet aracõlõ õyla kapatmõ lar ve o zaman Yeni Adana adõyla yeniden imtiyazõ alõndõ, imkânsõzlõk, zorluk içinde bir ay daha çõktõ.

Vali Nazõm Bey’in aczinden, tereddüdünden yararlanmayõ iyi bilen sömürgeci i -galciler bir gün otomobilli bir birlik ile matbaayõ ansõzõn basmõ , ba yazar Avni Bey’i tevkif etmi tir.

Gazete bir daha çõkmamak üzere kapatõlmõ , Avni Bey sõnõr dõ õna gönderilmi , Müslüman halkõ katliamlardan korumak için silah biriktiren gazete sahibi Ahmet Remzi Bey de deposunu ngilizlerin ke fetmesi üzerine da yollarõndan Kayseri’ye kaçmõ tõr.

Gazi Pa a’nõn emriyle Kayseri’de Kilikya Merkez Kurulu’nda bulunan Remzi Bey, bazõ arkada larõyla Adana’ya Do ru gazetesini ve daha sonra ba arõlarla geri alõ-nan Karaisalõ’da, Yeni Adana’sõnõ teksir makinesi ile yayõnlamaya ba ladõ. Zorlu a ola anüstü gayretlerle çare buluyorlar, esir Kilikya’nõn her yerine parasõz yollu-yorlardõ. Her çe it zulümlerini yüzlerine çarpan yeni Adana’dan i galciler çok çe-kiniyor, onu okuyanõ, hapis, onu nakledeni idamla tehdit ediyorlardõ. Pozantõ geri alõnõnca Konya’dan getirilen bir kasa harf, bir pedal makinesiyle seyyar bir vagon içinde yayõna ba landõ.

5 A ustos yõl 1920’de Pozantõ’da vilayet merkezi olu turuldu. Gazi Pa a, Fevzi

Page 82: 1924 adana ticaret rehberi

82

Pa a, birçok milletvekilleri orayõ ereß endirmi ler, bu vesile ile de Yeni Adana, daha muntazam bir ekle girerek oraya yerle mi ti.

Ba yazarlõ õ Ferit Celal Bey üstlenmi , Adana cephesini çelik gibi bir parça ha-linde tutan heyecanlõ makalelerle Yeni Adana’nõn ismini yaymõ tõr. Naci Bey, Agâh Tu rul Beyle, Haydarzade Ali, dizgici Hamdi, Ya ar Efendilerin de fedakârca yar-dõmlarõ, emekleri geçmi tir.

Yeni Adana o zaman Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Þ kir yayõnõ olmu , masraß arõnõ cemiyet üstlenmi tir.

Kõsaca, Adana’nõn mücadele tarihine Yeni Adana, her safhada katõlmõ görünür.Memleketin kurtulmasõyla tekrar yurdumuzda yayõna ba lamõ , halkçõ olarak va-tandaki yönünü belirlemi tir.

Altõnyurt, Ferit Celal Bey’in sahip oldu u bir dergi olup Adana Türkoca õ’nõn Þ kir yayõnõdõr. Bütün Anadolu’da cidden benzersiz içerikle ve nefasetle çõkan Altõnyurt Mecmuasõ’na sahip olmakla Adana mesuttur.

Adana’da dört tane de matbaa vardõr: Yeni Adana Matbaasõ, Osmanlõ Matbaasõ, Azim Matbaasõ, Türksözü Mabaasõ. Epeyce kaliteli, Adana’ya ait do al ihtiyaç-larõnõ yarõ yarõya sa layan matbaalarõn bütün i çisi, sanatkârõ, sahibi Türk’tür. En kõdemlisi Osmanlõ ve Yeni Adana matbaalarõdõr. Adana, vilayet merkezidir. Vali, Jandarma Kumandanlõ õ, Bölge Kumandanlõ õ, Posta-Telgraf-Telefon merkezleri, Ziraat Bankasõ, Osmanlõ Bankasõ, E itim Mü-dürlü ü, Sa lõk Müdürlü ü, Akdeniz Ziraat Bölge Müdürlü ü, Ticaret Odasõ, Ti-caret Borsasõ, Fransõz ktisat Kurulu, Fransa, talya konsoloslu u burada bulunur. Aynõ ekilde Pozantõ-Nusaybin, Adana-Mersin, Adana-Halep- skenderun Demir-yollarõ Müdürlü ü de Adana’dadõr.

Burada yeni yõl nedeniyle bir kalõcõ hatõra olmak üzere bazõ memur ve yöneticileri aktaraca õm:

Vali Hilmi Beyefendi, Adana’nõn çok fazla sevdi i bir güçlü simaBelediye Ba kanõ Ali Münif Beyefendi

Maarif Müdürü Fuat Bey

Page 83: 1924 adana ticaret rehberi

83

Ziraat Müdürü Celal BeySa lõk Müdürü Yunus VasÞ BeyZiraat Bankasõ Müdürü Ahmet Hilmi BeyTürkoca õ Ba kanõ Fahri BeyKadõn ve Erkek Muallimler (Ö retmenler) Derne i Ba kanõ Remziye Salih HanõmÇiftçiler Derne i Ba kanõ Suphi Pa a hazretleri.Sosyal durumlardan bahsederken kadõnlarõn durumunu da biraz açmak fena ol-maz sanõrõm:

Adana’da bir erkek, hâlâ birden fazla kadõnla evlenebilir. Bu konuda ne Allah’õn, ne de Peygamber’in koydu u dinî ve sosyal kurallara kimse metelik bile vermez. Ailede reis erkektir. Ve genellikle mutlak hâkimdir.

Kadõna Adana’da çok önem verilir. Çünkü o önce erke in do al e idir. Sonra evin faal ve çok sorumlu bir müdiresidir. Kadõn çocu undan sorumlu de ildir. Ço-cu un sa lõ õ, terbiyesi ve hayatõndan kadõn gerekti i kadar sorumlu görülmez. Fakat e ya, hayvan, i konusunda onun geni bir faaliyet sahasõ ve sorumlulu u vardõr. Örtünmeye herhalde en fazla uyulan yerlerden biri de Adana’dõr.

Adana öteden beri Türk vatanõ oldu u için, Türk dilinin pek dikkati çeken kuralla-rõna, tabirlerine, kelimelerine orada rast gelindi i gibi yeti tirdi i dü ünce adamõ, aydõnlar gibi unsurlar itibarõyla da en üst konumdadõr.

Adana Türkoca õ’nõn Þ kir yayõnõ olan Altõnyurt Mecmuasõ, vaktiyle yeti en air-lerinin hem edebî hayatõnõ yayõnlamak hazõrlõ õndadõr, hem de her sayõsõnda gü-zel bir Adana halk iiri yer alõr. Adana’da okul müdürlü ü yapan Ali Rõza Bey ile Adana’nõn aydõnlarõndan Celal Sahir Bey, genç memurlarõmõzdan Muzaffer Bey, Adana’da yeti en airlere ait önemli makaleler, eserler, belgeler yayõnlõyorlar.

Karacao lan, lbeylio lu gibi çok me hur olanlardan ba ka bütün halkõn eserlerini zevkle söyledi i daha ne kadar airler var. Bunun için de Adana, türküsü, a õtõ bol bir yerdir.

Bununla beraber a k destanlarõnõ kâh kanla, kâh gözya õyla söyleyen en büyük yer de Adana’dõr.

Evlilikte görücülük esastõr. Gerçi kõz kaçõrma âdeti bugün bile devam ediyor. Bu yüzden pek istenmeyen durumlar ne kadar çok görülür.

Page 84: 1924 adana ticaret rehberi

84

Do urma yetene i açõsõndan kadõn, Adana’da cidden saygõ duyulan bir bereket sahibidir. E er istatistik tutulsa en çok çocuk do uran aile sayõsõ Adana’da her yerimizden fazla olur dü üncesindeyim.

Altõn, gümü takõlar, kaba da olsa altõn, gümü kõymetli ta lardan yapõlmõ avadan-lõklar, Adana’da kadõnlarõn pek önem verdi i süslerdendir.

Bununla beraber özellikle köylü kadõnlarõmõzõn sa lõk, gayret, tutumlu olmak gibi özelliklerine saygõ duymamak mümkün de ildir. Sonra epeyce köylü kadõnlar var-dõr ki do al bir airdir. Köyün destansõ durumunu, konumunu, ne esini hemen besteledi i parçalarla söyler, ça õrõr, duyurur.

T CARÎ VE SINAÎ ADANA

Aklõ biraz erene Adana’yõ ansanõz, size, “Adana mõ? O bizim gelecekteki Mõsõr’õ-mõz” der. Mõsõr’õ zenginle tiren Nil’dir. Adana ise bütün do allõ õyla zengin, bakir bir bölgedir. Her eyden fazla Adana halkõ, i adamõdõr. Modern bir ticaret sistemi, bir muhasebe endi esini Adana’da daha bulamõyoruz. Buna ra men Adana, çok yüksek alõ -veri lerin pazarõdõr.

Ticarî Adana’dan bahsederken her eyden önce ta õma araçlarõnõ, yollarõnõ anlat-mak gerekir.

Kara yolu olarak bilinen ve çok iyi yollar:

Adana-Yenice-Tarsus-Mersin ose yolu ile Adana-Pozantõ ose yolu, aynõ ekil-de Adana-Ceyhan-Osmaniye ose yolu vardõr. Bu ose yollar epeyce bakõmlõ ol-du undan kara ta õmacõlõ õnõ sa larlar. Sancak, kaza merkezleri arasõnda gerçi çok eski zamanlarda yapõlmõ , imdi bozulmu yollarõn izleri varsa da yazõn toz, topraktan, hele kõ õn çamur, bataktan i lemek imkânõ yoktur diyebiliriz. Yüre ir ovasõnda öyle köyler var ki, bütün kõ sanki üstlerinden ku uçmaz, kervan geç-mez. Ne hayvan, ne araba i lemez. Köylüler de evlerine çekilir, zoraki bir gözden kaybolma devresi ya arlar.

Örne in, Kozan’la Adana arasõnda güya ose yolu var. Hâlbuki köprüler o kadar berbat, yollar o kadar bozuk ki otomobille rahat gitmek, havanõn en iyi zamanõnda bile büyük bir ba arõdõr. Beygir veya tahta arabalardan ba ka, bu berbat yollarda i görecek araç yararlõ olmaz. Hayvanla, deve ile, araba ile yapõlacak ticaretin,

Page 85: 1924 adana ticaret rehberi

85

zaman, mal olu , tamamlõk, sa lamlõk gibi artlardan ne kadar kaybettirece ini izah etmek bile gereksizdir.

Kasabalar, köyler arasõndaki yollardan ayrõntõlõ olarak bahsetmeye gerek görmü-yorum. Yazõn ovanõn yüzünde, elde harita oldukça bulunabilen, kõ õn hiçbir i e yaramayan izleri yol diye anlatmak cidden yararsõz ve üzüntü vericidir.Bütün bu kara yollarõnda deve, at, e ek, katõr, öküz, manda, inek gibi çe itli hay-vanlar ve onlarõn aracõlõ õyla ka nõ denen öküz arabasõ, manda arabalarõ, tek at, e ek, katõr ko ulmu göçmen arabalarõ, nakliye aracõ hizmetini görür. Ka nõnõn kalkmasõnõ heyecanla istemek için iki tekerle in ve üstündeki bütün a õrlõ õn insaf-sõzca zorlamasõna maruz kalan buza õ boyunda öküzleri, onlarõn peri an durum-larõnõ görmek, fakat hepsinden önce de memleketin da , ova yollarõnda ka nõdan ba ka aracõn i lemesini sa layacak de i im ve in aat i lerinde bulunmak gerektir.

Yollarõn ilkel eklinden bahsederken nehirleri hesaba katmamak günahtõr. Adana, Seyhan’dan epeyce yararlanõr. Kereste nakliyatõnõ ço unlukla Seyhan’da ve sal-larla gerçekle tirir. Gerçi Anadolu’nun en büyük nehirlerinden sayõlan Seyhan’da motor, hatta kayõk bile yoktur, i letilmemektedir.

oselerde, yazõn ose görevini görebilecek düz yerlerde – bugün Adana’da bol miktarda bulunan – kamyon ve binek otomobillerinden, faytonlardan yararlanõlõr.

Gerçi Adana geni ticaretini ara vermeden yapmakta devam etmektedir. Buna neden de demiryollarõdõr.

Ba langõcõ Haydarpa a olan me hur Ba dat hattõ, Pozantõ’dan itibaren Kilikya topraklarõna girer.

Ba dat hattõna ait sözle me, Anadolu demiryollarõ irketi ile Türkiye arasõn-da 1899’da imzalanmõ , teminat garantisi konusu, bir hale yola koymak usulü-ne ba lamak artõyla hattõn – ki Ba dat’a kadar 2500 kilometre idi – sekiz yõlda Konya’dan Basra’ya kadar tamamlanmasõ taahhüt edilmi tir. 1907’ye kadar ise ancak Bulgurlu’ya kadar yapõlmõ , 1908’de Türkiye, Me rutiyet inkõlabõndan sonra zamanlamaya ait sözle meleri yeniden imzalayarak in aat devam etmi tir.

Dünya Sava õ içinde Ba dat hattõnõn son derece önem kazanmasõ, Almanlarõn a õrõ çalõ masõnõ icap ettirmi , Toros ve Amanos tünelleri bitirilmi , hat birle tiril-mi tir.

Page 86: 1924 adana ticaret rehberi

86

Adana demiryollarõnda müdür muavini bulunan mösyö Vazofski rehber için a a-õdaki bilgileri vermi ti:

“Ba dat demiryollarõnõ yapan irket, proje Eski ehir- Konya –Adana yolu olarak de i ince önem vermedi i Mersin-Adana kolunu önemle göz önüne almõ , çe itli yollarla hisse senetlerine sahip olarak 1905’de hattõ tamamen satõn almõ tõr.Adana-Mersin hattõ Kara Todori Pa a tarafõndan imtiyazõ alõnõp bir ngiliz irketine 1886’da satõlmõ tõ. Bir süre Fransõzlarõn olan bu irket 19 yõl hattõ idare etti. O za-man Adana’da ziraat ve sanayi ilerlemedi inden irket ciddi kazançlar sa layan nakliyat yapamõyor, hatta yöneticiler köylere bizzat giderek mallarõnõ trenle naklet-meleri için köylüye bizzat te viklerde bulunuyorlardõ.

Ba dat hattõndaki in aat öyle devam etti: 1912’de Toros’un güneyinden ba la-yan hat, Adana-Mersin hattõna Yenice’de birle ti.

1917 Temmuz’unda Amanos yarõlmõ , haliyle ula õm sa lanmõ tõ. 1918 Ekimi’nde Toros yarõlmõ , bu suretle Adana, stanbul’la do ruca irtibat kazanmõ tõ.

Anla ma imzalanõnca Konya’dan Nusaybin’e kadar olan Ba dat hattõ, Almanlar-dan, ngilizlerin kontrolüne geçmi tir. 1919’da ise ngilizler çekilmi , Fransõz askerî kontrolü gelmi tir.

1920’de Kuvva-i Milliye, Pozantõ ile Çiftehan arasõndaki köprüyü havaya uçurduk-larõndan Fransõzlar ancak Yenice’ye kadar müdahale edebilmi lerdi.

1921 Ekim’inde yapõlan Ankara Anla masõ gere ince Fransõz istilasõ def edilmi , Nusaybin-Pozantõ-Adana-Mersin ebekesi bir Fransõz grubunun i letmesine ve-rilmi tir.

Page 87: 1924 adana ticaret rehberi

87

Anla manõn sekizinci maddesi gere ince Türkiye-Suriye sõnõrõ skenderun körfe-zinde Payas’õn güneyinde seçilmi bir noktadan ba lar, imendifer istasyonuyla asõl ehir Suriye’ye kalmak üzere Meydan-õ Ekbez’e döner. Adana’da Meydan-õ Ekbez’e kadar demiryolu hattõ Türk arazisindedir.

Sonra sõnõr Suriye’ye Karsovan ve Türkiye’ye Kadaaba Kilis ehirlerini bõrakarak güneydo uya bükülür. Demir yolu ise Halep’e kadar iner. Sõnõr, Çobanbey istasyo-nundan itibaren Nusaybin’e kadar demiryolundan ibaret gibidir.

Çobanbey’den itibaren bütün istasyonlar Türkiye arazisindedir.

Reselayndan sonra Deriz ismindeki istasyondan Mardin’e bir kol ayrõlmõ tõr. Mardin’den Diyarbakõr’a kadar da dekovil (ray aralõ õ 60 cm den az olan küçük, insan ve hayvan gücüyle çalõ an demiryolu) yapõlmõ tõr.

Pozantõ-Adana 91, Adana-Reselayn 603, Reselayn-Nusaybin 121, Adana-Mersin 69 kilometre olup bugünkü i letme grubunun elinde 884 kilometrelik bir ebeke ve bütün Anadolu demiryollarõ 2800 kilometre oldu undan Kilikya’da bütün Türki-ye sõnõr ebekesinin üçte biri bulunuyor demektir.

Genel Müdürlü ünün merkezi Halep’te bulunan irket, 1922 Ekimi’nde i e ba -lamõ tõr.

Adana’da Genel Müdür Yardõmcõsõ bulunur.

mtiyazlar arasõnda unlar dikkati çeker:

Her kilometre ba õna irketin geliri 4500 frangõ bulmazsa hükümet onu tamamla-yacaktõr.

Adana-Mersin hattõndan ba ka hatlarõn her iki tarafõnda 20’ er kilometre derinli-inde arazideki madenlerin ihracõ ve i letmesi irkete aittir.

Adana-Mersin hattõ yapõlõrken anla malara son madde konmamõ tõ. Fakat Bozhö-yük ve Bozda ’da kömür, cõva madenlerinin ke Þ üzerine anla malara bunlarõn da konmasõ gere i, prensip olarak de erlendirilmeye alõnmõ tõr.

Bozhöyük kömür madeni sava içinde hem hükümetin, hem irketin i ine çok

Page 88: 1924 adana ticaret rehberi

88

yaradõ. Osmaniye’nin kuzeyinde de bir maden kömürü bulunmu , denemesi ya-põlmõ sa da i e yaramadõ õndan i letilmemi tir.

Demiryollarõnõn Adana’da ufak bir tamir atölyesi vardõr.

Buraya kadar biraz da demiryollarõnõn tarihinden bahsetmi oldum. Bu hatlarõn ticarî etkilerine gelince:

Adana-Halep-Nusaybin hattõ aracõlõ õyla Kilikya Suriye, Irak, Do u Anadolu gibi hem zengin ve ihracat, ticaret kõsõmlarõyla ili kiye girip oralarõn ihracat ve ithalatõnõ kendine çeker, toplar ve da õtõr, hem de geni bir geçi merkezi i ini görür.

Örne in; Mardin, kõrk bin nüfuslu bir yerdir. Mazõ, tereya õ, fõstõk, çe itli hayvanlar, ham deri, ham yün, çe itli kuru meyve, tütün Diyarbakõr’õn yakõnõndaki Arõyuna maden oca õndan gelen ham bakõr üretir ve ihraç eder.

Nusaybin, otuz bin nüfuslu, çok miktarda yün ve tereya õ, sonra ham deri, hubu-bat, çe itli hayvanlar, pirinç yeti tiren bir yerdir.

Reselayn (Suriye’de kalmõ tõr, bugünkü Ceylanpõnar’õn hemen kar õsõna dü er), otuz bin nüfuslu bir yerdir. Tereya õ, ham deri, hububat, kükürt, yün, pirinç üretir.

Urfa, altmõ bin nüfuslu bir merkezdir. Büyük miktarda hububat, tereya õ, yün, ham deri, kenevir yeti tirir.

Birecik, otuz bin nüfuslu bir istasyondur. Fõstõk, odun, kereste, tereya õ gelir kay-na õdõr.

Antep (Ayntab), me hur gazi memleket, yetmi bine yakõn nüfusu var. Hububat, ham deri, meyve, taze ve kuru üzüm, fõstõk, ya tohumu, yün, halõ gelir kaynakla-rõdõr.

Kilis, altmõ bine yakõn nüfusu vardõr. Bol ve me hur zeytin, zeytinya õ, hububat, meyveler, kuru ve taze üzüm, odun ve kömür yeti tirir.

Mara ’õn seksen bin nüfusu oldu u tahmin ediliyor. Kuru fasulye, kuru ve taze üzüm, meyve, ya tohumu, fõndõk, tütün, incir, ham ipek, pirinç çõkarõr.

Page 89: 1924 adana ticaret rehberi

89

Islahiye, pirinç, odun, kömür çõkarõr.

Dörtyol, portakal, odun gibi yakacak eyler çõkarõr.

Yumurtalõk ve Ayas, pamuk ve hububat ihraç ederek gelir elde eder.

Suriye’nin el i i ürünleri, Antakya’nõn ipek, sabun, zeytin, hububat gibi bolca elde etti i ürünler… Bütün bunlar Adana’nõn ticaret merkezlerinde gösterime sunulma-salar da orada pazarlõ õ bitirilen veya Adana’dan geçen ürünlerdir.

Adana-Pozantõ hattõyla Anadolu’nun göbe inde Konya, Kayseri, Sivas, Ankara, Afyonkarahisar, Eski ehir ve nihayet stanbul gibi en önemli merkezlerin ticaret unsurlarõyla ili kiye girer.

Adana’nõn turfanda sebzeleri, meyveleri her mevsim vardõr. Bu saydõ õmõz mer-kezlere de bolca gönderir. Bezini ise Anadolu can atarak arar ve alõr.

Adana-Mersin hattõ, Kilikya’nõn bütün batõ dünyasõyla ili kisini sa lar.

Bizzat Adana’nõn ihracat ve ithalat toplamlarõnõ rakamlarla ifade etmek maalesef imdilik imkânsõzdõr. Mersin limanõ üzerinden yapõlan bütün ithalat ve ihracat liste-

sini daha ileride yazaca õm.

Adana Ticaret Odasõ, Adana ehrinin ithalat ve ihracat bilgilerini gösteren sayfa-sõnda unlarõ yazõyor:

Mersin limanõ üzerinden Avrupa, Amerika, Mõsõr e yasõ girer. En çok ziraî aletler, gazya õ, benzin, makine ya larõ, elbiselik kuma lar, pirinç, basma, patiska bezi, Amerikan bezi, eker, kahve, çay, baharat, çini takõmlarõ, i e, lambalar, sac, çin-ko, teneke, kösele, kunduracõlõk malzemeleri, kalay, ni adõr, kendir mamulleri, süs e yasõdõr.

Yabancõ diyarõna ihracat ise, pamuk, susam, pamuk çekirde i, hububat, kereste, canlõ koyun, keçi, manda, sõ õr derileri, av hayvanlarõ, tilki, sansar, tav an derisi, yapa õdõr. stanbul, zmir, Konya, çil, Ni de, Kayseri, Malatya, Antep, Mara , s-kenderun, Antakya, Halep ile ticaret yapar.

stanbul’dan; yerel üretimler, Bursa üretimi havlular ve ipek takõmlarõ, Avrupa mal-

Page 90: 1924 adana ticaret rehberi

90

larõ gelir.zmir’den, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir, Avrupa e yasõ gelir.

Konya, çil, Karaman, Ni de havalisinden halõ, kilim, sade ya , peynir, kuru fasul-ye, elma, armut, ayva, kasaplõk hayvan gelir.

Kayseri’den, halõ, pastõrma, sucuk, çemen, cehri gelir.skenderun, Antakya, Halep’ten zeytin tanesi, zeytinya õ, sabun, sade ya gelir. Antep, Mara ve Malatya’dan kutu pekmezi, petek ballarõ, çe itli kuru meyveler, pirinç, kilim gelir.

Anadolu’nun çe itli yerlerine Adana, pamuk ipli i, bez, kaput bezi, tahin, tahin helvasõ, susam ya õ, küspe gönderir. Özellikle Konya, Ni de havalisine pamuk, portakal, turunç, ek i ve tatlõ limon satar.

Adana’da, bilhassa ihracat e yasõ üzerine önemli toptan alõ -veri olur. Süs, fan-tezi Adana’da pek de itibar görmez. En zengin tüccar, basit bir yer, bir toprak yazõhanede i ini görmekten çekinmez.

Haftada iki gün, birisi ehrin merkezinde, Ulucami civarõndaki meydanda yaka-cak, yo urt, ya pazarõ, di eri kuzey tarafõnda Seyhan kenarõnda hayvan, erzak, hububat pazarõ olmak üzere iki pazar kurulur.

Bütün civar köyler o günlerde Adana’ya dökülür. Bütün esnaf o günü bekler. En canlõ alõ -veri ler, i ler o günlerde biter. Cuma tatili oldu undan pazarlar Pazar günü kurulur.

Köylü kadõnlar e ekleri, beygirleriyle odun, kömür, kereste, ya , yumurta, yo urt, süt getirir. Kar õlõ õnda manifatura, eker, tuz gibi gerekli eyler satõn alõr, götürür-ler. Bunlar merak edilecek manzaralar, konulardõr. Pazar yerleri Belediye tarafõn-dan belirlenir ve bakõmõ yapõlõr.

Adana ticaretinin yönlendiricisi olarak dü ünülebilecek ticarî kurulu lardan bah-setmek sõrasõ gelmi tir.

ADANA T CARET VE SANAY ODASI

1894 (1310 Hicrî) malî yõlõnda kurulmu tur. Odalar yönetmeli inde belirlenen gö-

Page 91: 1924 adana ticaret rehberi

91

revlerden ba ka Adana üretiminin, örne in pamuk ve susamõn, ter temiz olarak ihracõnõ sa lar. Hükümet bu noktayõ onaylamõ tõr.

1923 yõlõnda daimi memurlarõndan ba ka, be kontrol memuru kullandõ õ gibi pa-muk ziraatçõsõ ve tüccarõnõn yararlanmasõ için Liverpul pamuk piyasasõnõ her gün telgraß a getirtmektedir. Bu konuda ayda yüz elli lira harcõyor.

Odanõn önemli bir faydasõ da kefalet konusunda görülür. Emlak i leri ve di er i lerle ilgili kefaletname düzenlenmesi uzun sürer. Odada kayõtlõ tüccarõn imza-ladõ õ kefalet senetleri, itibarlõ tüccar ise hemen onaylanõr ve ait oldu u daireye gönderilir.Mektup ve telgraf haberle mesini ücretle yapar. Gerekli gördü ü eyleri aynõ e-kilde ücretle gazetelerde yayõnlatõr. Borsaya ayrõca ilan verebilir.

Geliri: Kaydolmak isteyen tüccarõn sõnõß arõna göre yõllõk iki liradan on liraya kadar verecekleri aidatlarla, kefalet ve di er onay harçlarõ, pamuk, susam kontrol geli-rinden ibarettir.

Odanõn Yönetim Kurulu u ki ilerden olu maktadõr:

Birinci ba kan – Ali Sadi Efendi (matbaa sahibi)kinci ba kan – Hüseyin Daim Bey (tüccar-komisyoncu)Birinci yardõmcõ - Pamukçuzade Aziz Efendikinci yardõmcõ – Ziraî alet komisyoncusu Jorj Lütfullah EfendiÜye - Antepli Hacõ Ali Efendi: (me hur tüccar ve sermayedar)Üye - Mücavirzade Mustafa Efendi(matbaa sahibi)Üye - Hacõ Yusufzade LütÞ Efendi (fabrikacõ)Üye - Ata EfendiÜye - Rafet EfendiÜye - Akif Fevzi Bey (tüccar)Üye - Usta Hasan A a (debba )Üye - skender Diyab Efendi (komisyoncu)

Kadrolu memurlarõ u ki ilerdir:

Hayrettin Bey – Genel Sekreter( Kâtibi umumi)Abdullah Efendi - Pamuk ve susam kontrol memuruMehmet Fikri Efendi - Pamuk ve susam kontrol memuru (geçici)

Page 92: 1924 adana ticaret rehberi

92

Mustafa Efendi - Pamuk ve susam kontrol memuru (geçici)Hasan Efendi - Pamuk ve susam muayene memuru (geçici)Abdullah Muhlis Efendi - Pamuk ve susam muayene memuru (geçici)Ragõp Efendi - Pamuk ve susam muayene memuru (geçici)

Ticaret Odasõnca: On bin lira ve yukarõ sermayeli ki iler birinci sõnõf, be -on bin lira sermayeli tüccar ikinci sõnõf, be bin liralõk sermayesi bulunanlar üçüncü sõnõf, be binden a a õ sermayeli ki iler dördüncü sõnõf olarak de erlendiriliyor.Buna göre birinci sõnõf tüccar on lira, ikinci sõnõf altõ lira, üçüncü sõnõf dört, dördün-cü sõnõf iki lira aidat verirler.

Sõnõß arõn belirlenmesi: Tüccarõn ba vurusu ve Oda’nõn ara tõrmasõyla belli olur.

Ticaret Odasõ’nda kayõtlõ birinci sõnõf tüccar, odanõn kaydõna göre a a õda göste-rilmektedir.

Pamukçuzade Aziz Efendi - Pamuk ve hububat i i yaparA azade Hulusi ve Hacõ Musa Efendiler - Her çe it ithalat e ya i iyle i tigal ederler Fabrikacõ Salih Efendi - Pamuk, un, hububat i i yaparBosnalõzade Asõm Bey - Pamuk i i yaparHüseyin Daim Bey - Benzin, gaz ve makine ya larõyla i tigal eder.Arifzade Asõm Bey - Fabrikacõ, pamuk, un, hububat i iBakkalzade Mahmut Efendi - Pamuk, hububat, iplik i iOdaya kayõtlõ ikinci sõnõf tüccar da u ki ilerdir:Kayserili Has A azade Nuri Efendi - Halõ, kilim ve ba ka i lerle i tigal ederler. Ad-resi: Saathane(Büyüksaat) civarõnda.Mirzazade Mustafa Efendi - Halõ, kilim ve saire. Osmanlõ Bankasõ civarõnda.Saraczade Cumali Efendi - Pamuk tüccarõKethüdazade brahim Bey - Hububat tüccarõEsat Rauf Bey - Gazya õ, benzin ve makine ya larõ i i yapar. Eski Borsa civarõnda.Sadettin Abdulgani Efendi - Kantariye (ya , sabun ve saire). Yeni Han civarõnda.Ahmet Remzi Bey (Yeni Adana Gazetesi sahibi) - Pamuk i i yapar. Kalekapõsõnda.Hoca Danyal Efendizade Hüsamettin Efendi - Attariye i i. Saathane civarõnda.Mehmet Bakõr ve evlatlarõ efendiler - Kantariye i i. Saathane civarõnda.Hacõ Mustafaa azade Emin Efendi - Pamuk ve tahõl. Kalekapõsõnda.Abdülvahit Efendi ve emmizadeleri - Okka malõ (sabun, eker ve saire). Saathane civarõnda.Ahmet Efendizade Refet Efendi - Pamuk, hububat

Page 93: 1924 adana ticaret rehberi

93

Akif Fevzi Bey - TuhaÞ ye ve tahõl. Osmanlõ Bankasõ civarõnda.brahim Sadõk Efendi - Pamuk, hububat ve saire. Ticaret Odasõ civarõnda.Kartumzade Dervi A a - Pamuk, bu day ve saire. Kar õyaka’da.Pamukçuzade Hasan Efendi ve orta õ Menla Mehmet Efendi - Bakkaliye. Pamuk Hanõ civarõnda.Hacõ Ahmet Efendi o lu Abdüsselam ve orta õ Mahmut Merzuk Efendiler - Mani-fatura. Yeni Bedestende.skender Diyap Efendi - Kantariye, sabun ve saire. Ticaret Odasõ civarõnda.zmirli Mustafa Hasan Efendi - Kösele i i. Osmanlõ Bankasõ civarõnda.Kemal Efendi - Bakkal. Karasofu(Karasoku) çar õsõnda.Mehmet Efendi o lu Rafet Efendi - Kereste, odun, kömür. Salcõlarda.Hamalõzade Yahya ve orta õ Abdürrezzak Efendiler - Manifatura. Yeni BedestendeAnteplizade Mehmet Nuri Efendi - Hõrdavat ve boyacõlõk. Postahane civarõnda.Antepli Mehmet Ali ve o lu Necati Efendiler - Kitap, baharat, hõrdavat i i. Üstü kapalõ çar õda.dris Antepli ve Mehmet rfan Efendiler - Kantariye i i. Borsa civarõnda.Fer arzade Mustafa Efendi - TuhaÞ ye i i. Borsa civarõnda.Kabasakalzade Mehmet Ali ve Hasan Efendiler - ekerleme i i. Saathane civa-rõndaKozanlõzade Ahmet Hamdi Efendi - ekerleme i i. KalekapõsõndaKasap Musa A azade Mehmet ve ortaklarõ Abdülcabbar ve smail Efendiler - Pa-muk, deri i i, müteahhitlikHacõbeyzade Kadri Bey - Çiftli i var. Tahõl ve pamuk i i yapar.Hacõ Yusufzade LütÞ Efendi - Fabrikacõ, tahõl ve pamuk i i yaparHacõ Ali Vehbi Efendi - AttariyeDebba Usta Hasan Efendi - Kösele, deri i iMoiz A õr Efendi - Hõrdavat ve baharatLeon Makalon Efendi - Hõrdavat ve baharatRozenberg Efendi - TuhaÞ ye i iÇerkez sa Efendi - Hõrdavat ve tuhaÞ ye ile kõrtasiye i i yapar.Pîrdedezade Kayserili Mustafa EfendiKütahyalõ Hafõz Abdülkadir EfendiGorail Goraiyelidis EfendiGüllüzade Burhanettin ve orta õ Demirzade Ragõp Efendiler - TuhaÞ yeciYakupinis Efendi - Hõrdavat ve tuhaÞ yeÜlyazade Hacõ Mehmet A a o lu Hasan EfendiJorj Lütfullah Efendi - Sigorta vekili

Page 94: 1924 adana ticaret rehberi

94

Adana Ticaret ve Sanayi Odasõnda üçüncü sõnõfta kayõtlõ tüccar

1 - Yeni Adana Pazarõ ma azasõ sahibi smail Efendi - TuhaÞ ye vesaire2 - Altõkulaçzade Osman Efendi - Manifatura3 - Süleyman Efendizade Yusuf Ziya ve Mustafa Zihni Efendiler - Hububat ve saire4 - Abdülhadi Efendi o lu Zihni Efendi - Yazma, havlu, çorap ve saire5 - Çinlizade Hacõ Ahmet Efendi - Hõrdavat, tuhaÞ ye, züccaciye6 - Kartumzade Mahmut A a - Pamuk, hububat7 - Malatyalõ Hacõ Nasrullahzade Hacõ Bekir Efendi - Pamuk ipli i, bez8 - Kozacõ Ahmet A a - Pamuk9 - Hacõ Bekir A azade Ömer Efendi - Pamuk10 - Yolgeçenlizade Mustafa ve orta õ Musa Efendiler – TuhaÞ ye, hazõr elbise ve saire11 - Hacõ Bekir A azade Osman Nuri Efendi - Susam, tahin ve saire12 - Vanlõ ReÞ k Efendi - TuhaÞ ye ve manifatura13 - Hacõ Recep Efendi - Bakkaliye14 - Vanlõ Abdülhamit Efendi - Manifatura15 - Kösezade Aziz Efendi - Pamuk16 - Kadõzade Hüseyin Efendi - Demir, çivi, boya vesaire17 - Terzi Emin Efendi - Kuma vesaire18 - Hacõ Kara Mehmet Efendi - Ayakkabõ, me in19 - ntibah irketi Adana ubesi müdürü Fasih Efendi - Komisyonculuk, yerel ürünler20 - Kalekapõsõnda Ne et Efendi - Bakkaliye

ADANA BORSASI Pamuk kozasõ, pamuk ve çe itli hububat alma ve ödeme ve kuyumculuk i lemleri ile i tigal eder. 1910(Hicrî 326. Bu tarih yanlõ olmalõ. Çünkü 1913 olarak bilinmek-tedir) malî yõlõnda kurulmu ve açõlmõ tõr.

Yönetmeli i gere ince birisi ba kan olmak üzere yedi üyeden olu an kurulu ve bir kâtibi ve simsarlarõ ve hükümet tarafõndan atanan bir de komiseri vardõr.Borsa, komiserin denetimi altõndadõr. Hükümet tarafõndan borsaya ve borsa tara-fõndan hükümete gönderilecek belgeler komiser aracõlõ õyla gerçekle tirilir.

Borsada düzenin korunmasõ, yönetmeli e aykõrõ harekette bulunanlarõn cezalan-dõrõlmasõ için isimlerinin belirlenmesi ve bunlarõn encümene gönderilmesi, güven-

Page 95: 1924 adana ticaret rehberi

95

lik güçlerine ba vurma, komiserin esas görevlerindendir.

Borsa tellal ve simsarlarõ, özel yönetmelikten ba ka borsa yönetmelik hükümle-rine uyacaklardõr. Bütün tellal ve simsarlar, Ticaret Odasõnõn usulen yapõlan ara -tõrmasõ sonrasõnda bir yõllõk ruhsatnamelerini almõ olacaklar ve defterleri, gerekli oldu unda kabul görmesi için Ticaret Odasõnca onaylanacaktõr. Bu usulün geçer-lili ine dikkat etmek, Borsa Yönetim Kurulu’nun görevidir. Anlatõlan artlarõ yerine getirmeyen tellal ve simsarlarõn, mahkemelerce de bayi ile mü teriye ait tanõklõk-larõ kabul olunmayacaktõr.

Borsanõn geliri: Masalar kira bedeli, simsar aidatlarõ, alõm ve satõm yapanlardan bir oran dâhilinde alõnan ücret, kahvehane kira bedelinden ibarettir.Borsa komiseriyle kâtibinin ve odacõsõnõn maa larõ vardõr.

irketlerAdana’da tescil edilmi a a õdaki irketler vardõr:

1 - Türkiye Millî thalat ve hracat A. . Adana ubesi - Müdürü, Muhtar Bey’dir.2 - stikbal Adana Pamuk A. . - Müdürü Halim Bey’dir3 - Millî Mensucat irketi Adana ubesi - Yönetim odasõ fabrikadadõr (Simyono lu fabrikasõ)4 - tidal Kolektif irketi - Müdürü LütÞ ve ortaklarõ Mahmut, Yusuf Ziya Efendiler.5 - ark Ziraat ve Sanayi irketi - Müdürü Sayõn Ali Rana Bey’dir.6 -A azade Hulusi Ve Hacõ Musazade Hacõ Musa Efendiler ticarî irketi - TuhaÞ ye ve manifatura i i7 - Rasihzade Feyzi ve Halil Naci Beyler - Kara mevki çar õsõnda yazõhaneleri vardõr. yi bir ithalat komisyon evidir.8 – Salih Zeki Efendi ve ortaklarõ - Pamuk pazarõnda9 – ntibah irketi Adana ubesi - Müdürü ReÞ i bey. Osmanlõ Bankasõ kar õsõnda yazõhaneleri vardõr. thalat ve ihracat nakliyat komisyon evi.10 – Türk n aat irketi - Türk mühendislerinin olu turdu u önemli bir irket. Eski borsa civarõnda yazõhaneleri vardõr.Gerçi daha birçok irketler varsa da mevsim ve fõrsat irketleri denebilecek o kõs-mõ yazmayõ çok gerekli görmüyorum.

Eski Belediye Müfetti i aziz arkada õm Fasih Bey’in resmî sayõmõna dayanarak verdi i bilgilere göre Adana’da esnaf ve onlara ait ticarethanelerin sayõsõ a a õda verilmi tir:

Page 96: 1924 adana ticaret rehberi

96

221 tane bakkal40 tane kasap44 tane ekmekçi (ikisi simit çõkarõr)34 tane manav (Adana tabiriyle besteci)23 tane lokantacõ (üçü ya lõcõ)42 tane kebapçõ73 tane kahveci, çaycõ, erbetçi (yani bunlar kõ õn kahve, çay yazõn ise hepsini satarlar)7 tane maserehane(helva imalathanesi)7 tane gazoz fabrikasõ14 tane ekerlemeci dükkânõ11 tane uncu, tuzcu, samancõ, kömürcü4 tane tütüncü1 tane kitapçõ (yalnõz kitapçõlõkla me gul)1 tane kõrtasiyeci (yalnõz kõrtasiyecilik yapar)14 tane arzuhâlci1 tane halõcõ1 tane kösele ticarethanesi2 tane gaz ticarethanesi100 tane bezirgân(tüccar)49 tane tuhaÞ yeci1 tane oroz di bak tuhaÞ ye irketi16 tane terzi46 tane hõrdavatçõ55 tane kö ker38 tane oturakçõ39 tane kunduracõ7 tane saraç47 tane yazõhane (ekseriya pamuk ve hububat i i yaparlar)3 tane hamam56 tane berber9 tane otel21 tane han8 tane eczane (altõsõ bilhassa me hurdur)7 tane dink (bulgur yapan de irmenlerdir ki atla çalõ õrlar)17 tane fabrika (2’si iplik, 3’ü un, 4’ü terk edilmi , 8 tanesi pamuk, yani, çõrçõr i ler)18 tane kazancõ, kalaycõ37 tane demirci ve demirhane (tamiratla da u ra õrlar)

Page 97: 1924 adana ticaret rehberi

97

34 tane marangoz (24’ü araba tekerle i yapar)9 tane helkeci (kova yaparlar)6 tane saatçi2 tane tüfekçi15 tane nalbant4 tane bõçakçõ13 tane palancõ3 tane boyacõ3 tane kalõpçõ4 tane yorgancõ3 tane mazman (çul dokuyan, kõl i leyen)2 tane keçeci2 tane velespit(bisiklet) tamirhanesi2 tane sinema4 tane matbaa5 tane tenekeci6 tane foto rafhane5 tane kuyumcu-------------1236

Bu toplama bir tane özel (Ahmet Bey’in), bir askerî, bir memlekete ait, bir Fransõz, bir Amerikan hastanelerini eklemeliyiz.

üphe yok ki bu liste yayõnlanana kadar eklenecek ticarethaneler yine kurulur, bu bir temel, bir Þ kir olu turmak içindir. Ticaret Odasõ’nõn resmî verilerine göre, bizzat Adana, I.Dünya Harbi’nden önce 1913 yõlõnda 68,400 balya pamuk, 55,500 torba susam ihraç etti i gibi harpten sonra ve i galin defedilmesinden sonra 25,619 balya pamuk, 128 torba susam ihraç etmi tir.

Gerçi 1923 yõlõ imdilik belirlenememi se de yüz bin balya pamuk üretilece i tah-min edilmektedir.

ADANA Z RAAT BANKASI

Bütün Türkiye’nin, Türk olarak en büyük ve eski maliye kurulu u olan Ziraat

Page 98: 1924 adana ticaret rehberi

98

Bankasõ’nõn Adana ubesi, Adana’nõn iktisadî hayatõnda üphesiz ki önemli bir yere sahiptir.

Ziraat Bankalarõnõn var oldu u dönemlerde geçerli olan kurallar, prensipler her yere uygulandõ õ için onlardan do an eksiklikler, kötülükler bir tarafa bõrakõlõrsa Ziraat Banka ubesinin Adana için çok faydalõ, çok de erli bir iktisat merkezi ol-du unu derhal söylemek icap eder.

Adana Ticaret Rehber Kurulu’nu himayesinde bulunduran saygõde er ve ileri gö-rü lü Müdürü’nün vermek lütfunda bulundu u bilgilere göre, yardõm sandõ õ adõ altõndaki kurulu un istenen düzeye gelemeyerek sermayesinin çürümek üzere ol-masõ, Ziraat Bankasõ’nõn kurulmasõna neden olmu ve (Hicrî 1305)1889 malî yõlõ Temmuz’unda Adana ubesi açõlmõ tõr.

1889 yõlõndaki sermayesi 217,992 kuru iken 1923 yõlõnda 19,653,876 kuru u bul-mu tur.lk kurulu amacõ, yardõm sandõ õndan, sermayesinden ve A ar vergisi üzerinden alõnacak paradan yõllõk yüzde 6 faizle ve daha sonra yüzde 8 faizle ziraatçõya borç vermek suretiyle yardõmda bulunmak iken, sonra dõ arõdan ziraat aletleri getirtip taksitle ziraatçõya satmak, Hükümetçe vergi, gelir toplamak için e itim hisselerini tahsil etmek, Hicaz Demiryolu hisse senetlerini satmak gibi daha birçok hizmet ekleyerek devletin millî ithalat ve ihracat irketi ile tibar-õ Millî Bankasõ hisse se-netlerini satmak da bankaca üstlenilmi tir.

Temel i konusu borç vermek, havale ve ziraî aletler i lemleridir. Bankanõn serma-yesi ihtiyaca hakikaten yeterli olmamakla beraber nakit borç vermesiyle ziraatçõyõ tefecilere ba vurmaktan epeyce korumu tur. Havale i lemleri de artmaya ba la-mõ tõr. Bir milyon liraya yakõn havale i lemi yapmaktadõr.

Banka yeni ziraat aletlerinin kullanõmõ ve yayõlmasõnda çok önemli görevler gör-mü tür. 1912 yõlõnda makine getirtmeye ba lamõ ve bu i son yõllarda çok önemli bir i i haline gelmi tir. Adana’nõn birinci derecede makine sahibi olmasõnda ban-kanõn hizmeti büyüktür.

ubenin yönetim usulü öyledir: Kadrosunda bir müdür, bir muhasebeci, be ge-çici eleman, bir tahsildar vardõr. MamaÞ h banka hiçbir zaman üç dört ki iden, özellikle ömrünü bankaya vakfeden müdüründen ba ka memur görmemi tir. Çünkü maa larõ pek a a õdadõr. Yabancõ bankalarõnda geli igüzel bir ef, müdür-

Page 99: 1924 adana ticaret rehberi

99

den fazla para alõr. Di er memurlarõ ise 20 liradan 40 liraya kadar maa alõrlar.

ubenin mallarõnõ ve i lemlerini tefti etmek ve borç kar õlõ õnda alõnacak gayrõ menkullerin de erini belirlemek için bir dare Meclisi vardõr. Bu meclis, Vilayet dare Meclisiyle Belediye Meclislerinin gizli oy ile seçecekleri be ki iden olu ur.

Ziraatçõya yardõm usulü öyledir: Ya bedelini alarak veya gayrimenkul mallarõnõ teminat göstermek suretiyle ziraat aletleri satar. Aynõ ekilde teminatla ve yõllõk % 8 faizle para borç verir. Aynõ artlar dâhilinde çiftçilere gözta õ, benzin, kükürt, makine ya larõnõn her çe idini satar.

Bankanõn iyile mesi ve yükselmesi için Müdür Bey’in görü lerini de aktaraca õm.

“Banka malî bir kurulu oldu undan sanat i lerine ait uzmanlõk isteyen ziraat alet-leri ile u ra tõrõlmamalõ. Onun yerine, esas sermayesi artõrõlmak suretiyle ziraatçõya en fazla nakit yardõmda bulunmasõ sa lanmalõdõr. Borç verme hakkõndaki bürokra-tik i lemler sadele tirilmeli, uzun i lemlerin çerçevesi dâhilinde görevlilerin sayõsõ artõrõlmalõdõr. Özellikle kimseyi doyurmayan maa lar vermekten ziyade unvana ve yükselmeye hizmet edecek, bankaya cidden hizmet etmeyi bilen ki ileri getirecek ödenek verilmelidir.”Biz de unu ekleyelim; Böyle ube müdürlerine cidden layõk olduklarõ idarî yetki verilmelidir. En ufak bir memur hakkõnda emir verme yetkisi olmayan, en ufak na-kit konularõnda merkezin emirlerini bekleyen müdürlerin ba arõlõ olamamalarõndan daha do al bir sonuç olur mu? 1912 yõlõ, son on iki yõlõn en ola an, normal yõlõ oldu u dü ünülüyor. Ben de o yõla ait bazõ banka istatistiklerini, Ziraat Bankasõ statistik Mecmuasõ’nõn aynõ yõla ait kõsmõndan alõntõ yapõyorum.

O yõl Adana Ziraat Bankasõnõn 325,252,620 kuru sermayesi olup on altõncõ de-recede bulundu u halde borcu 29,064,485 kuru la altõncõlõ õ, net kârda ise 1,022,434 kuru la dördüncülü ü almõ tõr.

Islahiye, Anamur, çil, Osmaniye, Kozan, Karaisalõ, Ceyhan, Saimbeyli ve Feke, Tarsus, Umraniye, Kars, Gülnar, Mersin, Mut dâhilinde 1912 yõlõnda gayrimen-kul rehini veya müteselsil kefalet ile ziraatçõya yeniden verdi i borçlarõn miktarõ: 12,567,806 kuru 32 para. 1912 yõlõ da dâhil oldu u halde önceden beri verdi i borç ise aynõ yõlda 29,064,485 kuru 26 paraya denk gelmekte idi.

Page 100: 1924 adana ticaret rehberi

100

Aynõ yõlda borçlularõn sayõsõ 6,402 ki i ve 1912 yõlõ da dâhil olmak üzere, o yõla kadar bütün borçlularõn sayõsõ 18,943 ki i idi.

1912 yõlõ bütçesinde sermaye artõ õnõn miktarõ 21,620,325 kuru 25 para olup maa ve sair masraf ile çe itli zararlar toplamõ 2,570,133 kuru 26 para. Net kâr toplamõ 1,022,434 kuru tu.

Bankanõn ilk kurulu undan 1912 yõlõ bütçesine kadar 41 borçlunun mallarõ kendi-sine verilmemi , satõlmamõ , bankanõn bünyesinde kalmõ , 26 borçlunun el konul-mu mallarõ tekrar açõk artõrmada satõlmõ , 39 borçlu borcunu ödeyerek rehinini kurtarmõ , 106 borçlunun malõ banka adõna üstlenilmi , 799 borçlunun malõ ban-kaca alõkonmayõp dõ arõya satõlmõ tõr.

Sanayi, Adana’da ziraatõn çocu udur dense hata edilmi olmaz. Kaç fabrika var-sa onu iyile tiren ve devamõnõ sa layan ya pamuk, onun tohumu, ya pamu un mensucat ve sanayiye dönük kõsmõdõr.

Tamirat atölyelerini i gal edenler çiftçilerle, çiftçilerin ziraat aletidir.

kinci derecede etkili olan ürün susam (yani Adana tabiriyle küncü)’dõr. Örne in; susam ya õ üretimi için masereler, susamsõz meydana gelmesi mümkün olmayan helva imalathaneleri zengin tüketim yerleridir.

Adana’nõn debba hanesi(deri i leme) de vardõr. öhret olmamõ tõr, fakat çok faa-liyette bulunur. Çõkardõ õ mal epeyce sürümlüdür.

Ticaret Odasõ kâtibi Hayrettin Bey’in verdi i bilgilere göre Adana ehrinde 17 fab-rika vardõr :1 – Salih Efendi fabrikasõ - 1902’de kurulmu olup pamuk, un, buz i i yapar. 2 – Hacõ Yusufzade Mehmet Efendi evladõ fabrikasõ - 1902’de kurulmu olup pa-muk, buz i i yapar.3 – Suphi Pa a fabrikasõ - En eski kurulu lardandõr. Halen pamuk, un i ler. 1918’de gerçekle mi Fransõz i gali zamanõnda ilk gasp edilen yer burasõ olmu tur. Bugün temiz i leriyle faaliyet içindedir.

Page 101: 1924 adana ticaret rehberi

101

Salih Efendi fabrikasõ: Köprüden görünü ü

4 – Hacõ brahim A a fabrikasõ - gal zamanõnda Ermeniler tarafõndan tahribe u radõ õndan u anda kapalõdõr. Esasen pamuk i i yapar.5 – Pamukçu Mustafaa azadeler fabrikasõ – Aynõ ekilde tahrip edildi inden i le-miyor. Pamuk fabrikasõdõr.6 – Balõkçõo lu fabrikasõ - Pamuk ve buz fabrikasõdõr.7 – Kanlõ fabrika - Zilanzade Mehmet Fuat Bey’in ve ortaklarõnõn

Azimle bilgiyi bir araya getiren kurulu ! Hamit Efendi marangoz fabrikasõ

Page 102: 1924 adana ticaret rehberi

102

i letiminde, faal bir pamuk fabrikasõdõr. 1912’de kurulmu tur.8 – Pabuççuo lu fabrikasõ - Madam Pabuççu tarafõndan i letilir, pamuk fabrika-sõdõr.9 – stikbal Adana pamuk irket fabrikasõ - Alman fabrikasõ adõyla bilinen pamuk fabrikasõdõr. Bir kaza neticesi yõkõldõ õndan bu yõl tamirat ve tadilat yaparak imalat i lerine girmemi tir. Görevlilerinin ço u Türk’tür.10 – A kõyan fabrikasõ - Un, pamuk, buz fabrikasõdõr. 1908’de kurulmu tur. Bugün Türkiye millî ithalat ve ihracat irketinin i letimindedir.11 – Mardikyan fabrikasõ - LütÞ Bey’in i letimindedir. Pamuk, buz i ler.12 – Habip Efendi fabrikasõ - Kokotaki adõyla bilinir. Pamuk, buz i ler.13 – Asõm Bey ve Muhtar Bey fabrikasõ - Boduro lu adõyla tanõnõr. En i lek fabri-kalardan olup pamuk, un i i yapar.14 – Ziraat Bankasõ fabrikasõ - Tõrpani adõyla bilinen fabrika, bugün Rasim Bey tarafõndan kiralanmõ tõr. Pamuk, iplik ve bez yapar.15 – Millî Mensucat irket fabrikasõ - Eski Simyono lu. plik ve bez yapar.16 – Reji (Tekel) idaresi tütün ve sigara fabrikasõ. Adana’nõn Ba müdürlü ü’ne ba lõdõr.17 – Murat makarna fabrikasõ.

Fabrikalarõn bir kõsmõ hâlâ i letilememektedir. galciler ve yerli dü manlar ne ka-dar mümkünse o kadar tahribat yapmõ lar ve ondan sonra defolmu lardõr. Gerçi bütün bunlar yava yava tamamen Türk olarak yapõlmakta olup, üretim u runda kullanõlmaktadõr.

Sabahleyin Adana’da fabrika sesiyle uyananlar, yata a girdi i anda da fabrikala-rõn, i çileri mesaisine ça õran seslerini i itir.

Yazõn buz üretimi, sonbaharda pamuk, un, bulgur i leri, kõ õn de irmencilikle be-raber koza, çi it i lemeleri bez, iplik fabrikalarõnda her mevsimde sanayi malõ, kõsaca her an yeni ve verimli me galelerle bu üretim merkezleri devamlõ i ler ve servet da õtõr.

Pamuklarõ çemberleyerek balya yapan cendere makineleri (yani preseler)’in de isim, sayõ ve adreslerini aktarmayõ uygun buluyorum:

Çukurhan’da Kayserili Ali A anõn iki makinesi vardõr. Birisi motorla hareket eder. Di eri elle i ler.

Page 103: 1924 adana ticaret rehberi

103

Mahmutpa a Han’õnda Kozano lu evket Efendi’nin bir makinesi vardõr. Elle i ler.Mahmutpa a Hanõ’nda Bosnalõzade Asõm Bey’in iki makinesi vardõr. Biri elle, biri motorla çalõ õr.Ziraat Bankasõ fabrikasõnda kiracõ Rasim Bey’in bir makinesi vardõr. Elle i ler.Pamuk irketi fabrikasõnda irketin motorla çalõ an bir makinesi vardõr.Kanlõ fabrikada Zilanzade Mehmet Fuat ve orta õ Manisalõ Ali Bey’lerin motorla çalõ an bir cendere(pirese) makinesi vardõr.Simyono lu fabrikasõnda Millî Mensucat irketi Adana ubesinin motorla çalõ an bir cendere(pirese) makinesi vardõr.Yeni stasyon civarõnda talyan Berazafolinin cendere makinesi için yapõlan bir binasõ vardõr. Bina bitmi ise de hâlâ faaliyet ba lamamõ tõr.Adana debba hanesi, Seyhan kenarõnda ve ehrin güneyindedir. Maalesef, Seyhan’õn o tarafõnõ ve civardaki evleri taciz eden eksikli i olmasa, varlõ õ önemli-dir, memnuniyet vericidir.mal edilen ürünleri: seten, kösele, gand, telatin(öküz derisi) vaketa(inek derisin-den bir tür ince me in) ve me indir. Hilesiz ve sa lam mal yapar.Ba ustalarõ: on bir adet olup eyhleri Hacõ Ali A adõr. Esnaf derne ine dâhildirler.

Adana’da yenilenme halinde, geli meye hazõrlanan sanatlar yok de ildir, kereste-cilik, marangozluk, kiremitçilik, makinecilik gibi…

Adana’nõn iplik ve bez sanayiini, mensucatõnõ genellikle Türk’ler elinde tutar. Bü-tün köylüler kaput bezini bilir, güvenle alõr giyerler. Bazõ dokumalardan elbise de yaptõklarõ görülür.

Page 104: 1924 adana ticaret rehberi

104

Adana’nõn ilim, irfan yuvalarõndan Erkek Ö retmen Okulu

Adana’nõn Türkle tirdi i bina : Kõz Ö retmen Okulu

Page 105: 1924 adana ticaret rehberi

105

ADANA’DA E T M

Adana, Anadolu e itim yapõlanmasõnõn önemli bir bölgesidir. Son te kilâtlanma gere ince Anadolu’nun güney-do usunda e itimi bir araya toplamõ tõr.

E itim müdürlü ünün lütfen verdi i bilgiye göre bütün vilayette 140’õ erkek, 34’ü kõz, 2’si anaokulu olmak üzere 176 ilkö retim e itimi veren resmî okul vardõr.

1923 yõlõ ekim, kasõmõna kadar bu sayõdan 51 erkek, 4 kõz okulu, ö retmensizlikten kapalõ bulunmakta idi. Ö renci toplamõ bütün ilkokullarda 8,399’u erkek, 1,846’sõ kõz olarak 10,245 adettir. lkokul ö retiminde çalõ an kadõn ve erkek ö retmenler ise 312’den ibaretti. Gerçi bu kadroya göre bile ö retmen daima noksan kalmõ tõr. Örne in, bu bilginin verildi i anda (yani 1923 ekim, kasõmõnda) 71 bo kadro var-dõ. Aralõkta ise 20 bo kadro kalmõ tõ. Orta dereceli okullar genellikle Adana’dadõr. Yatõlõ ve gündüz lise, Adana’nõn en eski ve muntazam okul binasõ olup mevcut Adana aydõnlarõna ilk verimli çalõ ma merkezi bu kâgir bina olmu tur. Seyhan’õn sahilinde geni çe bahçesi, oldukça iyi yapõlanmasõyla Lise – eski Adana Lisesi – cidden tarihî, tam devreli bir ilim, irfan yurdudur.

akirpa a tarafõndan ehrin batõsõnda, havadar yerde Cemal Pa a tarafõndan yaptõrõlan Erkek Ö retmen Okulu yatõlõ bir kurumdur. Günden güne yükselen bu okulumuza bütün Adana havalisi saygõ ve hürmetle bakmaktadõr. Bina ve e itim kurulu itibarõyla en mükemmel okulumuzdur. Bütün sõnõß arõ açõlmõ tõr.

Bugün çok güzel bir yere, ehrin batõsõna ve Yatõlõ Erkek Ö retmen Okulu civarõna yerle en Kõz Ö retmen Okulu yatõlõ ve gündüzlüdür. Müdiresi Remziye Salih Ha-nõmefendi ve Müdür LütÞ Bey’in de erli özeni ve dikkatiyle layõk oldu u saygõyõ bütün bu havalide kazanmõ tõr. Ancak üçüncü sõnõfa kadar açõlabilmi tir.

Adana’nõn Sanayi Okulu Ulucami yakõnõnda ve ehrin merkezindedir. Hem çok kademeli, hem memlekete çok faydalõ elemanlar yeti tirmi bir yatõlõ ve gündüz e itim veren kurumumuzdur. Hem teorik, hem pratik ö retimi yapõlan terzilik, kun-duracõlõk, marangozluk, makinistlik, demircilik gibi birçok sanat ubelerini bünye-sinde barõndõrõr. E itim süresi 4 yõldõr.

Ça da ziraat Þ kirlerinin Adana’da kuvvetle yayõlmasõnõ sa layan Ziraat Okulu ya-tõlõdõr. Ziraat ve makinistlik kõsõmlarõ vardõr. Mevsimleri takip eden de erli ö retim ve pratik çalõ malarõyla okul bu tarafõn çok sevdi i bir okuldur.

Page 106: 1924 adana ticaret rehberi

106

Seyhan’õn sa sahilinde kuzey-do uda sa lõklõ bir yerde Cemal Pa a tarafõndan yaptõrõlmõ tõr.

ehrin kuzeyindeki ba lar içinde Büyük Cemal Pa a tarafõndan bina edilen Ye-timler Yurdu binasõ yatõlõ ve altõ sõnõß õ bir ilkokul olup dört yüzden fazla yetimi kuca õnda barõndõrmaktadõr. Gazi Pa a’nõn bilÞ il destek ve yardõmlarõyla ya amasõ sa lanan kurum, ilkin Ermeniler için yapõlmõ tõ. Adana’nõn i gali anõnda bu binalar-da da dü man bayraklarõ, dü man ayaklarõ gezmi ve tabii birçok tahribata neden olmu tur. imdi hâlâ onlarõn telaÞ siyle u ra õlan yerlerimiz vardõr.

Sa lõk Müdürü Yunus VasÞ Bey de Yetimler Yurdu hakkõnda u bilgileri veriyordu:

“Yetimler Yurdu ba õmsõz bir kurumdur. Yönetim, e itim kurullarõ vardõr. Sa lõk ve Sosyal Yardõm Bakanlõ õ, ödene ini veriyor. Memleket de yardõmõnõ daima, bolca veriyor. Geçen kõ tahta üzerinde kalan yavrular bu yõl karyoladadõr. Elbiseleri var, sa lõk malzemeleri var, gõdalarõ onlarõ besleyebiliyor. Sanat ve ders ö reten kurum daha pek yenidir. Yatak yeri, dershanesi, i evleri, oturma ve görü bildirme yerle-ri, kõsaca bina bütünü itibarõyla de i ime ve geni lemeye muhtaçtõr.

Gerçi Adana’nõn büyük kalpli evladõ onlarõn hepsini yapacaktõr.

Erkek Ö retmen Okulu, Kõz Ö retmen Okulu özel muhasebe bütçesinden idare edilirken bu yõl genel muhasebeye nakledilmi lerdir. üphesiz bu, e itimi devlet-le tirmek zorunlulu u onaylandõ õ için bir nimet olmu tur. Sanayi okulu da özel muhasebeden ayrõlõp Sosyal Yardõm bakanlõ õna verilmek üzeredir. Ziraat okulunu ise ktisat Bakanlõ õ besler. Adana’da 1924 yõlõnda e itime ayrõlan ödenek 265 bin liradõr. Bütün Adana’nõn özel muhasebeye ait resmî geliri 500,000 lira olarak tespit edildi ine göre Adana bütün parasõnõn yarõdan fazlasõnõ e itime harcõyor demektir. 1924 bütçesi modern te kilatlanma ve yapõlanmaya sahip olacak okullarõn in asõnõ da hedeß iyor. Bir kaç yõl sonra bu muntazam programõn semerelerini Adana görecek, her itibarla ilim, irfan sahasõ, geni ve refah olacaktõr.

Adana’da ilk e itim olarak, iki adet örnek erkek ilkokulu, altõ adet üç sõnõß õ ilkokul, kõzlar için iki örnek ilkokul, dört adet üç sõnõß õ ilkokul, iki adet de anaokulu bulun-maktadõr.Erkek Ö retmen Okulu ve Kõz Ö retmen Okulu’na giren erkek ve kõz pratik ilko-

Page 107: 1924 adana ticaret rehberi

107

kullarõ da listeye dâhil etmemiz gerektir. Onlar da ba langõç e itimi verirler.

Programlar mahallile memi tir. Türkiye’nin her tarafõnda uygulanan kanun-lar, yönetmelikler, kurallar aynen ve resmen burada da geçerlidir. Kitaplar yine stanbul’dan gelir.

Özel giri imlerin ürünü olan bir okul yoktur. Mahalle okulu durumuna, usulüne sahip kurumlarõ hesaba katmaya gerek görmüyorum. Hâlbuki Adana, kõz ve erkek olsun, bir özel okula hem muhtaç, hem elveri lidir.

Yabancõ kurumlara gelince; yalnõz Amerikan kõz okulu var. Hamdolsun tamamen Türk olan Adana’da ba ka bir unsura ait okul bulunmadõ õ gibi bu Amerikan oku-lundan ba ka da yabancõ kurum yoktur. Çok dikkati çeken bir durum ki, bu bi-ricik yabancõ kurumun da kendi irfan ocaklarõmõzdan cidden geri oldu una ahit olmaktayõz. Örne in, Kõz Ö retmen Okulumuz… Ö retim, terbiye, çevre itibarõyla bu, kõzlar kolejine çok çok üstündür. Son ihtilal ve õstõrap devrelerimizin ba arõyla sonuçlanmasõnõn etkisi midir, bilmiyorum. Fakat, yalancõ çõkarõlmaktan korkmaya-rak söylemeliyim ki bütün bu yabancõ kurumlarõ sona erdiren, onlarõn çok i renç taassubu ve ilimi, irfanõ ticarete aracõ olarak dü ünmeleridir. Kör, koyu bir taassup, onlarõ yanlõ a ve a õrõlõ a sürüklüyor. Bu suretle okullarõ da ilim, irfan oca õ olma özelli ini kaybediyor. Okullara, ö renciye, ö retmene ait yukarõda yapõlan açõklama yalnõz ilk ö retime aittir. Orta e itim, ö retime mensup okullarõn ö retmen ve ö rencisi onlardan ha-riçtir.

Adana Erkek Ö retmen Okulu’nda 100 kadar ö renci mevcut olup kadrosu iki yüzdür. Ö retmenlerinin sayõsõ on altõdõr. Uygulama okulunun ö rencisi 75’i a -makta olup üç ö retmen tarafõndan idare edilir. ki sõnõfõ açõlmõ tõr. Kõz Ö retmen Okulu’nun ö rencisi 80 kadar olup kadrosu 200’dür. On be e yakõn e itim kad-rosu vardõr.

Sonradan eklenen uygulama okulunun ö rencisi 30 kadardõr. Bir hanõm ba ö ret-men ve bir hanõm ö retmen tarafõndan idare edilir. Ziraat okulunun ö rencisi 25 kadardõr. Ö retmenleri ise 5 tanedir.

Adana Lisesi’nin be yüze yakõn ö rencisi mevcut olup otuza yakõn güzide bir e itim kadrosu ve idaresi vardõr.

Page 108: 1924 adana ticaret rehberi

108

Mersin Ticaret Lisesi’ne ait bilgiler bu listenin dõ õndadõr. Bütün havalideki yabancõ okullarõna ait ö renci ve ö retmen sayõsõ da aynõ ekilde hesap edilmemi tir.

Adana Sanayi Okulu’ndan özel bir ekilde, kõsaca da olsa bahsedece im:

Okulun yapõldõ õ yer Ramazano lu Pirî Mehmet Pa a vakfõndan bir a evi harabe-sidir. 1860’da Halil Pa a Mutasarrõf iken Mithat Pa a merhumun saygõde er Þ kri-ne bir aksetme gibi õslahhane olarak in a edilmi ti. O zaman terzilik, kunduracõlõk, halõcõlõk ubeleri açõlmõ , bir süre sonra matbaa kurulunca dizgicilik de eklenmi , debagat(tabaklõk deri) ö renmek için de stanbul’a on ö renci yollanmõ tõ.Yararlõ, uyumlu bir tarzda on yõlõ böyle geçiren okul, u radõ õ suistimaller yüzün-den garip ve hastalõklõ, yanlõ bir zihniyetin sonucu kapatõlmõ tõr.

1900 yõllarõnda Muhtar Fikri ve arkada õ merhum hsan Bey’lerin büyük deste i, i aretiyle okul yeniden açõlmõ , Muhtar Bey bizzat idaresini üstlenmi tir.

Adana’nõn mevcut ustalarõ, sanayi mensuplarõ ya o devrenin ö rencisi, ya o ö -rencinin çõraklarõdõr. Okul o zaman cidden de erli bir etken olmu tur. Bugün bile Muhtar Bey’i babamõz, veli nimetimiz diye saygõyla anan sanat sahipleri, Adana’nõn tam zamanõnda gerçek hüviyetini duyurmu lardõr diyebiliriz.

1906’da adi sanayidendir denerek okulun terzihane, daha sonra kundurahanesi la vedilmi , Dünya Sava õ’nda askerî imalathane haline getirilmi , i gal devresin-de ise Fransõzlar onu garaj olarak kullanma rezilli ine kadar dü ürmü lerdir.

Ta 1878’den beri kâh Guraba Hastanesi, kâh karantina yeri olarak kullanõlarak sarsõntõlara u rayan zavallõ Okul, 1900’de arz etti im ekilde okullu unu hissede-bilmi se de daha sonraki devreler onun varlõ õnõ boyuna darbelemi tir.

1921’de Adana’nõn kurtulu u ile okul da garaj durumundan çõkmõ , yeniden tesvi-yecilik, dökümcülük, tornacõlõk, ocakçõlõk, motorculuk kõsõmlarõna sahip demirha-nesi ile marangozhanesini meydana getirmi tir.

Özel muhasebeye ba lõ, sönük bir hayat ya ayan Okul, son zamanda aynõ ba -lõlõ õn devamõ ve Okul’u kâr getiren bir fabrika eklinde görmek isteyenler yüzün-den büsbütün silik bir varlõk haline gelmi tir. Her okulun görevi, amacõ bilinen bu zamanda biçare Okul yanlõ de erlendirmelere bir kar õtlõk zemini olu turmu tur.Adana’ya seyahat edeceklerin i ine yarar diye u satõrlarõ da kaydedece im:

Page 109: 1924 adana ticaret rehberi

109

stanbul’dan Adana’ya gelecekler nüfus cüzdanlarõnõ veya hüviyet evraklarõnõ yan-larõna, bilet yerinden biletlerini ellerine alarak trene atlarlar. imdi haftada dört defa direk posta vardõr. Cuma, Pazar, Salõ, Per embe günleri sabahleyin saat alaf-ranga 9’da Haydarpa a’dan hareket eden bu postalara sürat katarlarõ deniyor.Eski ehir ve Yenice’de pek de masrafõ gerektirmeyen iki aktarma i leminden ba -ka gecikmeye neden olacak i ler Allah’a hamdolsun kalmamõ tõr. Aktarmalar tren-den trenedir. Basit bir hamaliye ücreti i i halleder.

NAKL YE ÜCRETLER NE GEL NCE

Haydarpa a-Yenice birinci mevki 3,775 kuru , ikinci mevki 2,750, üçüncü mevki 1,800 kuru tur.

Sirkeci, Fatih gibi stanbul semtinde oturanlar bu miktara hamaliye, vapur ücre-tini de ilave ederler. Haydarpa a’dan hareket ederken polise nüfus kâ õdõnõ vize ettirmek zorunludur. stanbullu olanlarõn da yol ücretini verdiklerine dair evraklarõ bulunacaktõr. Her büyük istasyonlara yolculuk ücreti ise udur: Haydarpa a-Eski-ehir birinci mevki 1,070, ikinci mevki 795, üçüncü 585’tir.

Haydarpa a-Afyonkarahisar birinci mevki ise 1,615 kuru , ikinci mevki 1,200, üçüncü mevki 780 kuru tur.

Konya-Yenice için birinci mevki 1,170 kuru , ikinci mevki 870, üçüncü 565 ku-ru tur.Genellikle Haydarpa a’dan Yenice’ye ve Yenice’den Haydarpa a’ya bilet kesi-lir. Yenice’de, yakõn yerlere Pozantõ demiryollarõ idaresi ayrõca bilet verir. Gerçi Yenice’de ayrõca bir aktarma vardõr ki bu, daha külfetli, daha üzüntülüdür. E yalar vesaire tamamõyla nakledilmek zorundadõr.

Yenice-Adana ücreti birinci mevki 90, ikinci mevki 65, üçüncü mevki 45 kuru tur.

stanbul’dan per embe günü trene atlayan yolcu, cumartesi ö le üzeri Adana’da-dõr. Yollarda hamaliyeler pek ucuzdur. 5-20 kuru arasõndadõr.

Bugün haftada iki defa do rudan do ruya Haydarpa a-Adana sürat katarlarõ var-dõr.Mersin’e gitmek isteyen yolcular, Yenice’den Mersin’e gidecek katara atlayabi-lirler. Çünkü Adana’dan her gün sabahleyin saat yedide Mersin yönüne bir tren

Page 110: 1924 adana ticaret rehberi

110

hareket eder ki daima Yenice’de stanbul postasõnõ alabilir.Adana-Mersin hattõndaki yolcu vagonlarõ evvelki gibi harap, peri an de ildir. Her konuda rahatlõ õ sa layabilirler.

Fiyat listesi rehberin ilan kõsmõnda yazõlõdõr. Süre, Adana ile Mersin arasõnda iki saat 20 dakikadõr. Haftada dört defa Adana-Mersin arasõnda kar õlõklõ iki er tren hareket eder. Böylece her iki beldeye sabah gidip ak am dönmek mümkündür. Bu trenler stanbul ekspresleriyle aynõ ayardadõr.

Talihin u garip cilvesine bakmalõ ki bir zamanlar örnek kabul etti imiz Fransõz ir-keti, bugün Türk’ün idare etti i Anadolu hattõndaki refah ve düzenlilik seviyesine yükselmeyi bir ba arõ kabul ediyor.

Cidden Anadolu hattõnda insan yaz, kõ rahat rahat yolculuk yapabilir. Hele imdi, hemen her istasyonda büfe, gazino, otel vardõr.

Adana’ya trenle giri pek sevimli, pek güzeldir. Yemye il bir ba lõ õn arasõndan insan, bütün ufka yayõlan geni Adana’yõ görür. Biraz sonra Yeni stasyon’un yeni, beyaz yapõsõ insana bir Avrupa geli mi li inin, yenili inin manzarasõnõ hatõrlatõr.

Adana’ya trenle giren her konuk, cidden pek tatlõ bir ekilde kar õlanmõ olur.Tren durunca ilk i hamalõn birini ça õrmak, e yayõ derhal pencereden teslim ede-rek – çünkü hamallarõn bölmelere girmesi yasaklanmõ tõr – hemen araba edinme-ye çalõ mak gerekir.

Hamala 5-15 kuru verilir. Araba ise 50 kuru tur. stasyonla ehrin arasõ 20-30 dakika sürer.

Adana’da yatmaya, oturmaya yarar otel bilhassa Borsa Oteli’dir.

ehrin planõnda ayrõca i aret edildi i üzere Osmanlõ Bankasõyla, Posta Telgraf Te-lefon merkezi arasõnda yine temiz ve me hur bir kõraathanenin üstünde bulunan otel, istirahatõ en iyi sa layan bir kurulu tur. Merkezî bir yerde olmasõ, zengin ve kendini bilir ki ilerin kalmasõ ve ziyareti oteli me hur yapmõ tõr.Genel olarak günlük bir liraya yatak, 175 kuru a da yemek yemek mümkündür.Seyhan kenarõnda çok sevimli bir manzaraya sahip olan ark Otelini yalnõz do al konumu itibarõyla methedebiliriz.

Page 111: 1924 adana ticaret rehberi

111

Postane civarõnda ve Abidinpa a Caddesi üzerinde bulunan Ankara Oteli nasip olur gidilirse, görülür ki, hem temiz, hem tavsiye edilecek bir oteldir.

Eski Pamuk Pazarõ’nda stanbul Oteli, Hükümet Kona õ civarõnda Turan Oteli, Ka-palõçar õ civarõnda Karasofu’daki(Karasoku) Ferah Oteli vardõr. simlerini yazmakla beraber haklarõnda tavsiyede bulunmak cesaretini maalesef bulamõyorum.

Deveci, katõrcõ, beygirci, arabacõ gibi dõ arõdan gelmi birçok i adamlarõnõn tercih etti i yerler, bu saydõ õmõz oteller olmayõp hanlardõr.

Hanlarõn sayõsõ otellerden pek çoktur. Ço unlukla sahiplerinin ismiyle anõlõr. Fi-yatça çok ucuz, yönetim anlayõ õ itibarõyla do al olarak çok, pek çok çekinilecek durumdadõrlar. Ayrõ ayrõ isimlerini yazmakla büyük bir fayda sa layaca õma kani de ilim. Bugünkü trenlerin hareket ve varõ noktalarõ unlardõr:

Adana-Yenice, Adana- stanbul, Adana-Mersin, Adana- skenderun, Adana-Halep.

Carablus Köprüsü halen yapõlamadõ õndan Nusaybin noktasõna kadar hattan isti-fade edilemiyor. Hat’ta imdi ancak Halep’e kadar gidilebilir.

Bu noktalar arasõndaki mesafeleri, Þ yatlarõ rehberin ilan kõsmõndaki imendifer(tren) irketinin ilan sayfalarõnda yazõlõdõr.

urada Yenice-Eski ehir-Ankara hattõ arasõndaki nakliye ücretini de yazaca õm:

Birinci mevki - 3535 kurukinci mevki - 2617,5 kuruÜçüncü mevki - 1702,5 kuru

Anadolu demiryollarõnda kayõtlõ e ya nakliye ücretleri öyledir:

Bagaj ve hõzlõ gidi – on kilo ölçü olmak üzere, her on kiloluk e yanõn bir kilomet-relik ücreti 20 paradõr.

Yava gidi – mar andiz trenle gider demektir. Bu konuda ticarî e yalar üç kõsõm olarak göz önüne alõnõr:

Page 112: 1924 adana ticaret rehberi

112

1 – Birinci sõnõf e ya: silahlar, sarho eden, sarho luk veren eyler, maden, pamuk, kahve, araba parçalarõ, me in, ecza, bakkaliye, meyve, çalgõlar, ipek mamulleri, eker, susam.

Bu sõnõf e yanõn bir tonu, bir kilometre ba õna yüz yetmi be paraya nakledilir. Ayrõca, ton ba õna 45 kuru hamaliye ve gönderme ücreti üstüne eklenir.

2 – kinci sõnõf e ya: kömür, ham demir, bez, tahta ve kereste, ham mermer, ta , tuzlu balõk, salamura et, konserve vesaire.

Bu sõnõf e yanõn her bir tonu kilometre ba õna 135 paraya mal olur. Buna da aynõ ekilde 45 kuru hamaliye ve gönderme ücreti ilave edilir.

3 – Üçüncü sõnõf e ya: Tu la, kiremit, saman, pirinç, tahõl, kireç, maden kömürü, gül, un, gübre, alçõ, kireç ta õ, kaldõrõm ta õ, tuz, kum, ya sebze.

Bu sõnõfõn da tonundan her kilometre için yüz on para alõnõr. 45 kuru gönderme ve hamaliye yine eklenir.

Üçüncü sõnõf ticarî e ya için nakliye ücreti elli kilometre üzerinden alõnõr. Asgari mesafe 8 kilometre olup bundan a a õ mesafelerden de yine 8 kilometre bedeli alõnõr. Küsurat tam kilometreye tamamlanõr. Bagajda hamaliye ve gönderme mas-rafõ olmaz. Çünkü, her yolcu e yasõnõn ta õnmasõnõ ve göndermesini bizzat üzerine alõr.

Yava gidi te her bir on kilo için yirmi para ufak-tefek masraß ar, her gönderi için de yüz para nakdi harç alõnõr.

Hõzlõ gidi te ise bu masraf üç kuru ve otuz paradõr.

Yava gidi lerde yük senedi için 5 kuru luk, damga kanunu gere ince de teminat evrakõna 6 kuru luk pul yapõ tõrõlõr. Ula õm ihbarnamesine 60 paralõk, gönderi mak-buzlarõna aynõ ekilde 60 paralõk pul bedeli alõnõr.

Hõzlõ gidi lerde aynõ masraf geçerlidir. Bagajlarda kõrk kuru luk ücretli bilet sa-hibinden pul bedeli alõnmaz. 100 kuru için 30 paralõk 100 kuru fazlasõ için 60 paralõk pul parasõ alõnõr. Bu tarife Anadolu demiryollarõna ait olup Nusaybin-Pozantõ hattõnõ i leten Fransõz

Page 113: 1924 adana ticaret rehberi

113

irketinin tarifesindeki yava gidi ücretleri daima be er santime(kuru kar õlõ õ yabancõ para) fazladõr.

Bununla beraber bunlar en fazla, genel ve sözle meli tarifeler olup demiryollarõ idareleri mevsime, zamana, artlara göre ola anüstü tarifeler de uygularlar. Ör-ne in, Anadolu demiryollarõ, portakal zamanõ, dört ay zarfõnda limon, portakal nakliyatõndan % 10 - % 45 indirim yapmõ , bunu gören Fransõz irketi bu day ve portakal üzerinden indirim yapmayõ kabul etmi ve onay vermi ti. Bu tarifele-rin ayõrõcõ niteli i mevsimlik olmasõdõr. Ve daha fazla mahallî gazetelerin takibiyle ö renilebilir.Ticarî i lemlerde demiryol kilometrelerinin önemi oldu u için çe itli istasyonlar arasõndaki mesafeyi yazmayõ uygun buluyorum:

Adana – Yenice : 25 kilometre.Adana – Tarsus : 43 kilometre.Adana – Mersin : 69 kilometre.Yenice – Mersin : 43,15 kilometre. Adana – Ceyhan : 49 kilometre.Adana – Topakkale : 79 kilometre. Adana – Meydan-õ ekbez : 178 kilometre.Adana – Müslümiye : 281kilometre.Adana – Halep : 295 kilometre.Adana – Akçakoyunlu : 365 kilometre.Adana – Carablus : 400 kilometre.Toprakkale – Dörtyol : 31 kilometre.Toprakkale- skenderun : 59 kilometre.Adana – Pozantõ : 91 kilometre.Pozantõ – Ulukõ la : 57,619 kilometre.Ulukõ la – Ere li : 44,323 kilometre.Ere li – Karaman : 86,896 kilometre.Karaman – Konya : 102, 292 kilometre.Konya – Afyonkarahisar : 272,456 kilometre.Afyon – Eski ehir : 161,229 kilometre.Eski ehir – Ankara : 264,449 kilometre.Eski ehir – Karaköy : 64,732 kilometre.Karaköy – Bilecik : 16,706 kilometre.Bilecik – AriÞ ye : 99,385 kilometre.AriÞ ye – Adapazarõ : 8,730 kilometre.

Page 114: 1924 adana ticaret rehberi

114

AriÞ ye – zmit : 40,101 kilometre.zmit – Haydarpa a : 91,462 kilometre.urada Adana’ya ait idarî yapõlanmanõn en son eklini aktaraca õm:

Kilikya (Adana vilayeti, Mersin vilayeti, çil vilayeti, Osmaniye vilayeti, Kozan vila-yeti) olarak be valili e ayrõlmõ tõr. Kozan, Osmaniye Adana’ya sonradan ba lanan valiliklerdir.

Mersin, çil idare olarak ba õmsõzdõr.

Kazalarõna gelince:Adananõnkiler, Yumurtalõk, Karaisalõ, Ceyhan ve Merkez kazasõdõr.Mersininkiler, Tarsus, Mersin merkez kazasõdõr.çilinkiler, Silifke, Ermenek, Anamur, Gülnar, Mut kazalarõdõr.Cebel-i Bereket veya Osmaniye vilayetinin kazalarõ ise Islahiye, Bahçe, Dörtyol, Hassa’dõr.Kozan vilayetinin kazalarõ, Sis, Saimbeyli, Feke, Kadirli’dir.

ADANA TELGRAF VE POSTA MERKEZ

Adana’da Osmanlõ Bankasõna, Borsa Oteline, Oroz di Bak’a ve bütün ticarî yerle-re, kurulu lara yakõn bir yerde bulunmaktadõr.

Posta müdürü Nuri Bey çok dikkatli, nazik, görev adamõ bir amir oldu u gibi, bü-tün posta memurlarõndan da aynõ özen ve nezaketi görmek mümkündür.

Adana merkezi, birinci sõnõftan sayõlõr. Dõ arõya, Türkiye içine çe itli merkezlere hemen hemen her gün posta vardõr.

Adana vilayeti içindeki posta durumunu ise açõkladõ õm posta haritasõndan takip etmek pek kolaydõr.

Merkezin çe itli gi eleri vardõr. Taahhütlü ve adi mektuplarõ buradan alõr verir.

Koli dairesi, de erli mektup i i aynõ katta bulunur.

Telgraf dairesinin dõ tarafta kapõsõ olup üst katõ i gal eder.

Page 115: 1924 adana ticaret rehberi

115

ç gönderide adi mektuplarõn her bir on be gramlõ õndan 5 kuru alõnõr.

Böylece 30 gramdan 10 kuru ve örne in 300 gramdan 100 kuru alõnõr. ehir içi için ise 3 kuru alõnõr. Kart postal veya açõk haberle me evraklarõndan da üç kuru alõnõr.

Basõlõ evrakõn her bir elli gramõndan 2 kuru alõrlar. Azami ölçü, bu konuda iki kilo-dur. Bu suretle 2000 grama 80 kuru ücret vermek gerekir.

Ticarî örnekler de, basõlõ evraka uygulanan tarifelere uyar.

Gazete ve mecmualarõn her bir 25 gramõ için 10 para verilir – ki çok kere bir gaze-tenin ölçüsü ve gönderisidir -.

Basõlõ evrak paketlerinin her bir parça ve be yüz gramõndan bir kuru , içinde ba-sõlõ evrak ve resmî evrak ile ticari e ya örnekleri, gazete… Hep beraber bulunursa o paketin içindekilere en yüksek tarifenin uygulandõ õ kõsmõnõn ücretine ait tarife uygulanõr.

Taahhütlü evrak için her bir on be gram için 5 kuru fazla vermek lazõmdõr.

Post rastant(bir sistem, hâlâ kullanõlõr) ücreti de be kuru tur. Bu be kuru , mek-tup ücretinden ayrõdõr.

Adõna gelecek mallar ve evrakõn postanede alõkonmasõnõ isteyen alõcõdan 5 kuru alõnõr.Kõymet miktarõnõn üç yüz kuru una kadar olanlardan 3 kuru ve her bir 100 kuru için bir kuru nakliye ücreti verilir. Mektup ve taahhüt ücreti ayrõdõr.

Kõymetli posta paketlerinin her bir bin kuru veya küsurundan 10 kuru güvenlik sa lama ücreti alõnõr.

Dõ haberle me ve gönderiye gelince: Açõk haberle me evrakõ dört buçuk kuru -tur. 20 gramlõk bir adi mektup 7,5 kuru tur. 60 gram 15, 100 gram 22,5, 400 gram 78,30 kuru tur.

Gazete ve dergilerin 50 gramõna 60 para, 100 gramõna 3 kuru , 200 gramõna 6 kuru alõnõr. Her bir 50 gram ba õna da altmõ para ilave edilir.

Page 116: 1924 adana ticaret rehberi

116

Ticarî örneklerin 100 gramõna kadar 3 kuru alõnõr, her bir elli gramõna 60 para ilave edilir. En fazla a õrlõk 350 gramdõr.

Resmî evrakõn 250 gramõna kadar 7,5 kuru alõnõr. Her bir elli gramõna 60 para ilave edilir. En fazla a õrlõk 2 kilodur.

Abone kutularõ birinci sõnõf postane ücretleri kadar pahalõdõr. Yõlda be liradan iki liraya kadar abone ücreti vermek lazõmdõr. Posta daresinin ne kadar açõk bir mü-nasebetsizlik yaptõ õnõ bu suretle abone olanlarõn sayõsõnõ ne kadar azalttõ õnõ uzun uzadõya söylemeye gerek yok.

Aylõk aboneler de kabul edilir. Ücretleri 20, 30, 50 kuru tur. Posta paketlerinin gidece i yer tren u ra õ ise be kiloluk her bir paket için 12-21 kuru , tren u ra õ de il ise her bir kilo için 12-24 kuru ücret alõnõr.

ALTIN YURT

smail Habib (SEVÜK)Orta-Asya’nõn göbe inde Altõn Ordularõ vardõ. Sinesinden altõnlar çõkan da lar var-dõ. Sahillerinden altõnlar akan nehirler vardõ. Bilmiyorum mazinin hangi devrinde, herhalde tarihten daha ya lõ bir mazide o büyük nehirlerin kõyõsõndan Akdeniz’in õlõk güne li sahiline gelen atalarõmõz oradaki iki nehri, asõl büyük vatanõn nehirlerine benzetmi ler ve bu nehirlere oradaki nehirlerin ismini vermi ler. Adana, bana Sey-hun ve Ceyhun kõyõlarõndaki Altõn Ordular diyarõndan kopartõlõp Seyhan ve Cey-han kõyõlarõna konmu bir Altõn Yurt duygusunu verdi. Burada altõn çadõrlõ, keskin mõzraklõ eski çevik Türk’ü õlõk güne le daha õsõnmõ , ye il ufukla daha renkle mi , bereketli toprakla daha güçlenmi gördüm.

Adana çok ihtiyar, ama, ne Adana’nõn halkõnda, ne Adana’nõn beldesinde ihti-yarlõktan eser yok. Eski tarihinden sedalar veren Adana, tarihî elbisesini sandõ õn içinde saklamõ gibi. Burasõ kubbeler, minareler beldesi de il, burada tasavvu-fun hu usuna dalan kuytu tekkeler, çinilerin ye il baharõyla yükselen medreseler yok. Burada minareden ziyade fabrika bacasõ, kubbeden ziyade iri gövdeli binalar göze çarpõyor. Ruhlarõn maverasõna dalan bir ehir de il, asrõn ticaret ve servetini ya ayan bir ehir. Yeni de il, fakat dünün de olmayan bir belde.

Seyhan’õn kõyõsõna, kar õdan yalnõz tatlõ tümsek halindeki bir kõsmõnõ göstererek serilen Adana, bana bir nehir kõyõsõna yatmõ ve yalnõz gö sünün yuvarlaklõ õ gö-

Page 117: 1924 adana ticaret rehberi

117

rünen bir kadõn gibi göründü. Bu kadõn Türk’tür, bu kadõnõn elbisesi de Türk’tür. Yalnõz gö sündeki cepkende bilmem nasõl bir Arap i lemesi, cepkeninin kõvrõmla-rõnda bilmem nasõl bir Bizans süsü görür gibi oldum. Adana’ya melez diyemem. Fakat bu Türk güzeline, herhalde sa dan, soldan bir eyler sinmi . te çardaklõ ve önü açõk hane ki Arafat da larõna bakõyor gibi. te süslü bir minare ki, erefesi kafesli bir sepet gibi. te büyük camii denen en büyük mabedi ki Elhamra’nõn daha tasarlanõrken bir kö esinden kopartõlmõ gibi. Adana’nõn bu özelli i, iklimin-den ve co rafyasõndan çõkõyor. Parlayan güne inde seraplõ beldelerin güne inden bir hararet var. A açlarõnõn arasõnda bo ulmu bahçelerin hurmalarõndan i aretler var. Kadõnlarõnõn renginde esmer ak amlõ çehrelerin gölgelerinden anlamlar var.

Nehir kõyõsõndaki dar ana caddeden daha geni ve bakõmlõ iç sokaklarda gezer-ken, evlere dikkat ediyorum: silindir dönerli balkon çõkõntõlarõ, gölgesi serin geni saçaklarõ, büyüklük hissini veren ferah gölgeleriyle, Ermeni ustalar elinde bozul-makla beraber yine Türklü ünü söyleyen evler yanõnda Arap, Rum, u bu gibi karõ õk üsluplar var:

Dikkat et Adana! Nehirlerindeki büyük anavatanõn göbe inden getirdi in isimlerin ereÞ ni dü ün!

Dedim ki,’’ Adana ihtiyar olmakla beraber Adana’nõn ne beldesinde, ne halkõnda ihtiyarlõk yok’’. Beldenin gençli ini beldeye bakõnca anlamõ tõm. Halkõnõn gençli i-ni de gençlerinin Türkoca õ’nõ görünce anladõk.

Temiz bir bahçenin içinde, temiz ve ha metli bir binaya giriyoruz. yi düzenlenmi odalar, iyi dö enmi geni bir salon var. Belli ki bütün bu e yalar, sadece bu ola-

anüstü gün için getirilmi , ödünç alõnmõ eyler de il. Hepsinden yerlerine alõ -mõ olanlara ait bir anlam çõkõyor. Salonun içinde hepimiz bir ferahlõk duyuyoruz. Sofralarda hazõrlanmõ çay ziyafetinin düzenine, kibar giyinmi gençlerin sessiz ve muntazam faaliyetlerine bakõyorum, okuduklarõ nutkun hararetine, söyledikleri sözlerin dolgunlu una, yaptõklarõ yeminin kuvvetine bakõyorum, bu oca õn yalnõz görüntüsü de il içeri i de çok kuvvetli.

Karõsõyla beraber kö ede oturan Gazi’nin tavrõndaki sevinçte, gözlerindeki õ õkta, sonra nutuk söylerken sesinin ahenginde ne canlõ bir memnuniyet ve iftihar vardõ. Yarabbi! Gençli i böyle bereketli bir kudret halinde görmek, gelece in bütün ümi-dini gençlerde gören Pa a’ya ne kadar derin bir saadet veriyor.

Burada gençli in varlõ õ, yalnõz Ocaktaki varlõklarõndan ibaret de il. Adana’da

Page 118: 1924 adana ticaret rehberi

118

gençlik, zayõf bir Þ liz halinden çoktan çõkmõ . Müdafaa-i Hukuk’ta gençlik var, Be-lediyede gençlik var, hatta Hilafet Makamõ’nõn bütün ö retmenleri bile gençlerden olu mu !

Ocaktan çõkõnca stasyon semtindeki Yetimler Yurdu’na gidiyoruz. Kar õdan saray gibi görünen bir bina. Ancak, saraylarõn içi gibi bunun da içi dõ õna uymuyor. Alman ustalarõ tarafõndan yapõlmõ , içi kilise manzaralõ bir bina ki mabetlerin bo lu uyla, zindanlarõn kasvetini ta õyor. Me rutiyetten hemen sonra merhum Cemal Pa a tarafõndan, Ermeni yetimleri için yaptõrõlan bu bina, Anla madan sonraki günlerde, i gal zamanõnõn feci devirlerinde sayõsõz slam çocuklarõna ve Müslüman kõzlarõna katliam yeri olmu . Mimarisinde bile zindan kokusu olan bu binanõn içinde o kanlõ hatõralarõ dinlerken Borciyalarõn esrarlõ dehlizlerinde dola õyorum sandõm. Ruhuma bo ucu gazlõ bir gece doldu. Ancak üst kata çõktõ õmõz vakit õ õ a kavu tuk. Bu kasvetli binanõn i te yegâne ferah yeri. Geni yataklõ Seyhan, eritilmi platin kitlesi gibi biraz donuk, ak amõn sincabî (kahverengi ile kur unî arasõnda bir renk, sincap rengi)renkli allõk altõnda kendinden geçmi gibi akõ õ belirsiz uzuyor. Kar õda süslü gö sünü gösteren Adana, batan güne in kõzõl bulutlarõ arasõndan fõrlamõ , eß atuni bir õ õk ile parõltõ içinde. Uzakta, Seyhan’õn üstündeki Ta köprü, sõrtõnõ kamburla -tõrmõ , kalõn ayaklõ, boz renkli bir yaratõk gibi suya abanmõ duruyor, ötede…

- Canõm bu çocuklarõ neye böyle tutuyorsunuz, bõrakõnõz oynasõnlar.

Daldõ õm seyir zevkinden Pa a’nõn sert, ahenkli bu sözleriyle uyandõm. A a õda, geni avluda bizim inece imizi bekleyerek muntazam saß ar halinde sõralanmõ Yetim Yurdu çocuklarõ için söylüyor. Derhal a a õya ko anlarõn, inip çocuklarõ da-õtmalarõnõ bekleyemeyerek yukarõdan ba õrõyor:

- Haydi da õlõn çocuklarõm, hoplayõn, oynayõn.

Daha sonra, daha birçok gerekçelerle de ahit oldum. Düzenden, disiplinden yo rulmasõ gereken bu asker ruhunda engin bir hürriyet a kõ var.

Pa a, Yetimler Yurdu’na büyük bir yardõm vaat ederek kurum hakkõnda ilgililerle görü ürken yanõmdaki Adanalõ genç beni geni taraçanõn beriki kõyõsõna götürerek i gal zamanõnda cereyan eden harp sahalarõnõ gösteriyor. Bulundu umuz yerin biraz ötesinde Seyhan’õn kõyõsõnda üstü düz ye il bir tümsek var, ismi çok güzel: Dilberler Sekisi!

Page 119: 1924 adana ticaret rehberi

119

- te millî kuvvetlerimiz buraya kadar geliyordu.

Ertesi gün ba kalarõndan anladõm ki bana bunlarõ söyleyen ince yapõlõ narin en-damlõ genç de oraya kadar sokulan millî kuvvetler içindeymi . imdi hassas bir kalem ta õyan ellerinde o zaman mavzer varmõ . Adana’da bu destanî mücade-lenin her adõmda mütevazõ bir kahramanõna rast geliniyor. te uzun boyunun ve genç yüzünün üstünde uzunca bir sakal bõrakmõ , keskin bakõ lõ bir subay ki olu -turdu u kuvvetlerle, on misli kuvvetleri durdurmu ve yenmi ti. te sõska yapõlõ bir delikanlõ ki elli ki i ile bir alay dü mana saldõrmõ tõ.

- u kar õki sõrtlarõ görüyor musun? Dili olsa da oralarda neler geçti ini söylese…

Genç, dü ünceye daldõ. Sonra bakõ larõnõ geni ve ta kõn bir hayatla süslü ovanõn üstünde gezdirdi, çiçeklenmi a açlar, ba aklanmõ tarlalara baktõ.

- Altõn Yurt, Altõn Yurtdedi. O aralõk bakõ larõ taraçanõn öte ucundaki sõrtõ bizim tarafa dönük Pa a’nõn saçlarõna takõldõ. Kendi kendine konu uyor gibi, derin bir rüyanõn içinden söyleni-yor gibi a zõndan dökülen u cümleleri i ittim:

- u sarõ õn adam olmasaydõ Altõn Yurt, Esir Yurt olacaktõ…

TARSUS

Bütün Kilikya havalisinin Silifke ile beraber en tarihî yeri Tarsus’tur. Bugünkü mülkî yapõlanmaya göre Mersin vilayetinin bir kaza merkezi olup Mersin’in 30 kilometre kuzey-do usunda Adana-Mersin demiryolu üzerindedir. Tarsus nehri içinden de-necek kadar yakõndan ve do usundan akar.

ehrin içinde yapõlacak bir gezinti buranõn pek eski devirlerden hediye oldu unu derhal bildirir. Finikeliler tarafõndan esasõ kurulmu olup bugünkü nehrin gemi yol-culu una müsait olu u, denizin pek yakõn yerlerine kadar uzanõ õ ona bir sahil, bir iskele hizmetini gördürürdü.

Finikelilerden sonra Asurlularõn, ranlõlarõn, Makedonyalõlarõn ve nihayet Romalõla-rõn eline geçmi , Harun el Re it devrinde ise slamlarõn mülkü olmu tur. Türklerin buradaki mevcudiyeti hatta hükümeti ise daha eskidir.

Page 120: 1924 adana ticaret rehberi

120

Seyfettin bin Hamdan zamanõnda bütün felaketzede Kilikya gibi Bizanslõlarõn esa-reti altõna geçmi , Müslümanlar da õlmõ , Haçlõlar zamanõndan sonra Mõsõr Türk-men Memluklarõ tarafõndan tekrar kurtarõlmõ , Ramazano ullarõ’na geçmi ve ni-hayet Osmanlõ Devletinin bir parçasõ olmu tur.

Bu gürültülü, bu çe itli medeniyetler Tarsus’un tarihini çe itlendirmi ve derinle -tirmi tir. Dar, hatta bugün epeyce sõkõntõlõ sokaklarõndan geçerken gözlere daima muazzam harabeler, duvarlar, kemerler çarpar.

Trenden inerken Tarsus yemye il görülür. O kadar ye il ki, insan, ehri bo ulmu zanneder. Tarihî, bembeyaz, kesme ta larla yapõlmõ binalarõn arasõndan geçerken hüküm süren sessizlikten içine bir hüzün çöker.

Halife Memun bu ehirde ölmü ve gömülmü tür. Danyal Aleyhisselam, me hur Ulucamiinde defnedilmi tir. Bir iki saatlik mesafede bir tepede bilinen me hur ma-

ara vardõr. Burasõnõ Müslümanlar, Eshab-õ Kehf’in me hur uyku yeri, Hõristiyanlar, hapsedilmi bir takõm azizlerin 157 senelik hapishanesi olarak de erlendirdi i için herkes tarafõndan ziyaret edilirdi.

Havari Paulus bugün Amerika Koleji’nin civarõnda gömülmü denmektedir. Filozof Atenedor da burada do mu mu .

ehrin kenarõnda Donuk Ta denen bir yer var. nsan geni duvarlardan ibaret zanneder. Fakat öyle duvar ki çimentodan çok kuvvetli maddelerle ta lar yerle -mi , birbirine kaynamõ gibi kõrõlmaz, kopmaz bir hale getirilmi . Buraya me hur Serdenepalõn mezarõ diyorlar. Bugünkü Tarsus, eski muazzam Tarsus’un i gal et-ti i sahanõn pek küçük bir kõsmõnõ i gal ediyor. Yazõn sõcak, a õr havalõ, sivrisinekli Tarsus’un basõk çehresi insana hüzün verebilir.

Bereket versin ki ehrin sanayisinin varlõ õ imdada hemen yeti ir.

Vaktiyle 41 bin kadar toplam nüfusu varken bugün 80 binden a a õ de ildir. Kasa-banõn nüfusu ise otuz be bin kadardõr. Ve tabi hepsi Müslüman Türk’tür.

31 camii, 19 medresesi, 2 tekkesi, bedesteni, 10 hanõ, 2 hamamõ, muhtelif il-kokullarõyla yeni açõlmak üzere olan bir lisesi, 11 de irmeni, 6 pamuk fabrikasõ mevcuttur.

Page 121: 1924 adana ticaret rehberi

121

Belediyesi bugünün i lerini kavramamõ tõr. Türkoca õ ne yapaca õnõ dü ünmek-tedir. Terziler irketinin idaresinde özel bir ilkokulu vardõr ki tatilde ö rencilerini terzili e alõ tõrõr. Ba ka sosyal kurumlarõ yok.

Yüzölçümü 2,275,000 dönüm tahmin edilmektedir. Nüfusunun % 85’i çiftçidir.

Ziraat yapõlabilir arazi 1,600,000 dönüm, ekilemez arazi ise 675,000 dönüm ka-dardõr.

Bana bu bilgileri veren kaynaklar, eldeki resmî kayõtlar, resmî istatistiklerdir. Aynõ kaynaklara göre 9,000 çift öküz, 6,000 inek, 36,000 koyun, 124,500 keçi, 2,320 aygõr ve kõsrak, 51,000 kümes hayvanlarõ vardõr.

Belediyesindeki kayda nazaran bir sene zarfõnda kesilen hayvanlar 39,300 adedi buluyor.

Dõ arõya gönderilen miktar ise 60,500 kadardõr.

1923 senesi ekilen arazi miktarõ 650,000 dönümdü. 1924 senesi için bir buçuk misli tahmin edilebilir.

Ekilen yerlerinde 211,000 dönümü bu daya, 97,000 dönümü arpaya, kalan kõsõm-lar ise yulaf, mõsõr ve darõya aittir.

Alõnan bu day miktarõ 20,000,000 kilo kadar olup 299,500,000 kuru de erinde-dir.240,000 dönüm kadar yere pamuk ekilmi olup 6,000,000 kilo pamuk elde edil-mi , Þ yatõ ise 7,500,000 lira tahmin ediliyor.

Gõda ürünlerine 30,000 dönüm yer ayrõlmõ olup 18,000 dönümü susama, kalanõ eker kamõ õ, tütün, süpürge darõsõ, patates, so an, turp ve di erlerine ayrõlmõ tõr.

10,000 dönüm ba vardõr. Buralardan 3,500,000 kilo ya üzüm alõnõr ki 42 milyon kuru de erindedir. Adana, Mersin, Konya tarafõna da 1,200,000 okka kadar me -hur ya üzümünden sevk eder.

1923 senesi bal hasõlatõ 21,000 kilo, balmumu ise 4,200 kilo olup Mersin yoluyla

Page 122: 1924 adana ticaret rehberi

122

da 3,000 kilosu dõ arõya gönderilmi tir.

Zeytinlikler bu taraß arda epeyce boldur. 8,000 dönüm zeytinlikten 7,200 kilo zey-tin 18,800 kilo zeytinya õ elde edilmi tir. Dõ arõya gönderilmemi tir.pekböcekçili i me rutiyetten evvel epeyce ilerde imi . Sonra bitmi . Bugün kim-se u ra mõyor.

Madenleri: Sarõkavak civarõnda Namrun’da Linyit Kömürü madeni, borasit, krom vardõr.

Havalide simli kur un, bakõr, çinko da vardõr.

Dõ arõdan aldõklarõ daha fazla ziraî ihtiyaçlara ait gibidir.

Örne in 5,229 sandõk gaz, 500 sandõk benzin ithal etmi tir.

Bununla beraber her türlü Avrupa e yasõ da yüksek miktarda getirtilir, satõlõr.

Dõ arõya gönderdi i ürünler:

1 - Bu day: zmir’e ve Anadolu içerilerine2 - Pamuk: Avrupa’ya, Mersin, stanbul yoluyla3 - Susam: Mersin’e, stanbul’a ve oradan Avrupa’ya4 - Kereste, Çam kabu u, susam5 - Harnup: Mersin ve stanbul’a6 - Üzüm: Ya halinde Adana’ya, Mersin’e, Konya’ya. Tarsus’un me hur çiftçisi Sadõk Pa alardõr. Bugün her mensubu aydõn, seçkin un-surlardan ibaret bulunan bu me hur aile, etrafõndaki modern çiftliklerini, arazilerini geli tirmeye nasõl çalõ õyorlarsa ehir içinde de un fabrikalarõ ile sõnai hayata da en ba arõlõ ekilde giri mi bulunuyorlar.

Esasen kasabada 11, nahiyede 20, ki toplam 31 adet su de irmeni, bir tane tür-bünle i ler un fabrikasõ (Sadõk Pa a’nõn) kasaba ve nahiyede 13 tane fõrõn vardõr. Biri su ile, kalanõ hayvanlarla i leyen on tane susam ya õ imalathanesi, bir tane pamuk bezi fabrikasõ (me hur Rasim Bey fabrikasõ), 2 tane iplik fabrikasõ, 1 deb-ba hanesi (deri imalathanesi), 2 boyacõsõ vardõr.

Page 123: 1924 adana ticaret rehberi

123

Rasim Bey fabrikasõ 1905-1908’de kurulmu tur. Aslen Faslõ veya Mõsõrlõ olan Ra-sim Bey bizzat kurucusudur. Çe itli defalar batan çõkan fabrika, bugün bütün Anadolu’da malõyla me hurdur. 20 bin kirmanõ veya 200-300 bez tezgahõ olup yevmiye 600,800 paket iplik yapar ki 2-20 arasõ numaralõdõr. Bez hanesi 16000 metre, yani 400 top kadar ham kaput bezi yapar. 650 beygir kuvvetinde buharla i ler makinesi vardõr.

Her iplik paketi 3,5 okka ipli i içerir.

Tarsus’un 3 tane makine ve ziraat aletleri imal eden tamirhanesi vardõr.

Tarsus ve havalisinde 1,100 adet tekerlekli pulluk, 9,200 karasaban, 15 traktör, 4 buharlõ pulluk bulunmaktadõr. 180 tane biçerorak makinesi, 21 tribor kalbur ma-kinesi, 2 tane zeytin ezgi makinesi mevcut olup ya çõkarmaya ve di er i lere ait birçok makineleri daha i ler. Tarsus ta õma araçlarõ bakõmõndan zengindir. Mersin’e, Adana’ya muntazam ose yollarla ba lõdõr.

Otomobil, tren, yolcularõ kolayca, çabukça Tarsus’a eri tirir.

stasyon ehirden 20 dakika kadar uzaktadõr. Arabalar 30-50 kuru a yolcuyu is-tedi i otele ta õrlar.

stasyona en yakõn ve Tarsus’un – bilhassa yazõn – en iyi misaÞ rhanesi stanbul Oteli’dir. Geceli i bir liradõr. Modern her araca, imkâna sahip de ildir. Fakat ondan daha iyisini de bulmak mümkün olamaz.

Page 124: 1924 adana ticaret rehberi

124

skender’in Hamamõ denen me hur Tarsus elaleleri

ehrin içinde daha birçok otel, gazino varsa da yalnõz varlõklarõnõ haber vermek-ten ba ka açõklamada bulunmamõz mümkün de il. Tarsus nehrinden ayrõlan yedi büyük kanal, Tarsus’u bir Venedik yapar. En sevimli ferah yerler onlarõn kenarõnda bulunur. Adõm ba õna, onlardan birisinin üstüne kurulmu köprülerden geçmek, Tarsus’un di er kuru, hüzün veren tekdüzeli ine bir zarar verir.

Yazõn bol bol buz çõkarõr. Fabrikalar hemen daima kazanõr, kazançlarõ, keza Adana ve Mersin’inkine üstündür. Sebze ve meyve bollu u, lezzeti bu havalide cidden me hurdur.

Tarsus’un elaleleri pek sevimli, pek ho bir gezinti yeridir. Me hur skender, bu-rada yõkanmõ , so uk almõ , az kalsõn ölecekmi . Bundan rivayet olarak oradaki ma aralara skender’in Hamamõ diyorlar. Sadõk Pa a’nõn un fabrikasõ, elalenin tam yanõnda, güzel bir bahçeli in içindedir. Gazi Pa a Tarsus’a geldi i zaman bilhassa buralarõ pek be enmi ti.

Tarsus halkõnda eski medeniyetlere kar õlõk gelen eden sakin bir asalet var. lk bakõ ta tembel, uyu uk zannedilen Tarsus halkõ çalõ kan, zengin, yüce kalplidirler.

Elektrik tesisatõ pek yakõnda Tarsus’u õ õ a, temizli e bo acaktõr. Üretim itibarõyla da Tarsus bu havalinin en seçkin unsurlarõnõ ba rõnda toplamõ tõr.

Page 125: 1924 adana ticaret rehberi

125

Tarsus’un Millî mücadeledeki yeri çok iyidir: Kilikya Derne i’nin üstün beyinleri Tarsusludur. Tarsus cephesinde de kahramanca kan dökenler yüksek bir yekûn tutar.

ehirde Osmanlõ Bankasõ’nõn ubesi ile Ziraat Bankasõ’nõn bir ubesi vardõr. Pos-tanesi Hükümet meydanlõ õna yakõndõr. Telefon ebekesi resmî dairelerde vardõr.

Tarsus Hükümet Kona õ

Vaktiyle birçok Fransõz okullarõ varmõ . Gayet gariptir: hükümetin hiçbir engeli ol-madõ õ halde bugün bunlar kapalõdõr. nsanõn: artõk fesat çõkaracak konusu kalma-yõnca bunlar da sustu diyece i geliyor. Burada da yabancõ olarak yalnõz Amerikan Sen Pol Koleji var.

Her sene Eylül sonunda açõlan kurum ola anüstü bir ey olmamakla beraber ya-bancõ dil e itimi konusunu halletti i için ba vurular çoktur. Yatõlõ ö renci yõllõk yüz lira yemek ve yatak ücreti, 10 lira e itim, 20 lira çama õr yõkama ücreti verir. Gün-düzcüler 10 lira öderler. Bu ücretler iki taksitte alõnõr.

Page 126: 1924 adana ticaret rehberi

126

Gülek Bo azõ ve nahiyesi Tarsus’a ait hudut içindedirler. Bo az silsilesinde bilinen Gülek Bo azõ, Tarsus’un tek kapõsõdõr. ki yanõ sarp ve yüksek kayalardan ibaret dar bir geçittir.

Giri inde harap bir kalesi, Mõsõrlõ brahim Pa a’nõn tabyalarõ bulunur. Gülek, Tarsus’un yayla õdõr. Namrun da Kõzõlda gibi bu taraf zenginlerinin yayla yeridir.

TARSUS’UN KIYMET

Daha kar õlanõ õmõz eklinden anladõm ki Mersin’den sonra Tarsus’a girerken ba -ka ruhlu bir halkõn kar õsõnda, ba ka havalõ bir memleketin içindeyiz. stasyondan ehre kadar yarõm saatlik caddenin iki tarafõna sõralanan otuz kõrk bin ki ilik halk

hep bizdendi. Bütün bu mesafeyi on binlerce halkõn hançerelerinden çõkan co -kun ve heyecanlõ ba õrõ larõ her be on adõmda bir kesilen kurbanlarla beraber u ultulu havayõ dinî bir koku ile dolduran tekbir ve tehlil( slam dininin tevhid akide-sini hülasa eden, lailahe illallah sözünü tekrarlayan) lütfu içinde geçiyoruz. Her es-naf toplulu u bir kurban kesiyor ve her esnaf toplulu unun kendi ismini gösteren bir pankartõ var. Her kurban kesilirken durdukça Pa a esnaß arõn hatõrõnõ soruyor, ruhlarõn aleviyle kaynayarak çõkan samimi, canlõ, sõcak cevaplar i itiyoruz:

- yiyiz Pa am! Bahtõn, ansõn mübarek olsun Pa am! Allah millete ba õ lasõn Pa-am!

Dikkat ediyorum kurbanlar kesilirken Pa a bakamõyor, kafasõnõ haÞ fçe sa a sola çeviriyor, yahut ayaklarõnõn ucuna bakõyor. Bilmem kaçõncõ kurbanda yanõndaki zata do ru e ilerek söylemekten sõkõlõyormu gibi “ne dersin ben kurbana baka-mam” dedi.

Buraya di er bir hatõrayõ da ekleyeyim: Konya Kõz Ö retmen Okulu’nun bir gös-terisinde idik. Kõzlar Kõzõlay’a ait bir oyunu oynuyorlardõ. Harpten sakat ve hasta dönen genç subay, yüce bir duyguyla ni anlõsõnõn yüzü ünü iade etmek istiyor. Kõz da yine yüce bir duyguyla bunu reddediyordu. Bu saf ve basit sahne cereyan ederken Pa a, mendilini çõkardõ, güya gözlerini o uyormu gibi gözlerindeki iki damlayõ sildi.Bu ruh ki millet kürsüsünde büyük zaferin destanõnõ anlatõrken gözleri önünde tamamen mahvolan bir dü man fõrkasõ hakkõnda sadece bertaraf edildi demi ti. Bu ruh ki en tehlikeli harpler, en öldürücü anlar içinde, en korkunç ve karanlõk

Page 127: 1924 adana ticaret rehberi

127

uçurumlar kenarõnda en sert bir kaya gibi durmu tu. Bu ruh ki hiçbir eyden yõl-mamõ , hiçbir eyden ürkmemi , hiçbir eyden zerre kadar titrememi ti. Bu ruh imdi kesilen bir kurbanla, sahnede görülen bir yaralõnõn manzarasõndan titriyor. O

gözler ki ölüme dik bakmõ ve ölümü yenmi . O gözler ki gecelerin arkasõndaki sa-bahõ görmü ve geceleri yarmõ . O gözler ki bir kurbana bakamõyor ve masumane bir sözden a lõyor. Çok iyi iman ettim ki o ruhta bükülmez bir çelikle ince bir air hassasiyeti var. O ruhta kartalla güvercin, gözü karalõkla menek e, gök gürlemesi ile ezgili, na meli ses beraber ya õyor.Tarsus’un içine girdik. Burada kaldõrõmlar Mersin’deki gibi bakõmlõ de il. Burada dükkânlar ve evler oradaki gibi iyi yapõlmõ kâgir de il. Buradaki taklar Mersin’inki kadar tantanalõ de il. Ama ne zarar. Bütün bu evler bizimdir. Bütün bu sokaklarõn içinde bizim hava esiyor.

Bütün bu halkõn hepsiyle benim dilim bir, duygum bir, mihrabõm bir. Buranõn evleri arasõndan geçerken ba larõ örtülü kadõnlar pencerelerden çiçek suyu serpiyorlar.

Mersin’deki zengin tuvaletli kadõnlarõn serptikleri kolonya ile buradaki gül suyunu dü ünüyorum. O dakikada bana kolonya bile alafranga geldi.

Sabah erken kalktõ õm halde Pa a’nõn ikametgâhõ önündeki geni meydanõ i ne atõlmayacak tabirine uygun buldum. Bu kalabalõ õn ço u kadõndõ ve belli ki buraya geceden toplanmõ lar, bir polis, elinde kamçõyla baston arasõ bir eyle bu kadõnlarõ da õtmak istiyor. Çe itli perdeden çõ lõklar koptu:

- Vallahi gitmem! Ben Pa a’yõ gelirken göremedim ki…

- stersen öldür! Ben kaç saatlik yoldan geldim, biliyon mu?

Polise dedim ki; Sen bunlarõ Pa a rahatsõz olmasõn diye mi da õtmak istiyorsun? E er o bu halinde seni görürse ellerini kõrar!

Benim Pa a ile geldi imi anlayan polis ürkerek çekildi. Yarabbi, yüzlerce köylü kadõnõn o candan duasõ ne göz ya artõcõ bir manzaraydõ.

Program uyarõnca Tarsus’ta yalnõz bir gece kalacak, ertesi gün hareket edecek-tik. Tarsuslular o kadar çok õsrar ettiler ki bir gün daha kalmaya mecbur olduk. Bundan yararlanarak ehri – ehri diyorum, Tarsus kaza merkezi olmakla beraber Mersin’den daha büyüktür – gezmeye çõktõm.

Page 128: 1924 adana ticaret rehberi

128

Mersin’i geçmi i olmayan süslü bir çocuk gibi görmü tüm. Hâlbuki Tarsus, derin, köklü, geçmi in koynundan gelen bir anlam ile vakur ve asil duruyor. Onun her birine bir tarih kokusu sinmi gibi her yerde enbiyadan ve evliyadan birinin mezarõ var. Birçok nebi maceralarõ burada geçmi . u kar õki tepede Eshab-õ Kehf’in mukaddes ma arasõ saklõ.

Kasabanõn her harabe ve her tümse i geçmi in bir hatõrasõyla canlõ duruyor. te üzerinde iki araba gezebilecek kadar geni duvarlarõyla binlerce senelik bir ta la -mayla duran u kale mi, saray harabesi mi oldu u belli olmayan yer Sardanapal’õn mezarõymõ .

te ye il boyanmõ bir kafatasõ gibi duran u tepede, vaktiyle Cleopatra’nõn sarayõ varmõ ve o zaman deniz bu tepenin eteklerine kadar gelirmi . Bu tepeden uzak geçmi in hatõralarõ içinde önümdeki beldeye bakõyorum: büyük güzel evler ara-sõnda bodur, sõska kulübeler var. Tarsus imarla ma ile harabeyi kol kola yürütüyor.

Pa a’ya ula mak istedi imiz zaman, sabahtan beri kurumdan kuruma gezen ka-Þ leye erkek ilkokuluna giderken rastladõk. Avluda sõralanan çocuklarõ kendi eliyle çevirerek ko turmaya, onlara ko ulu oyunlar yaptõrmaya ba ladõ. Programsõz i görmeyen bu dima õn programdan ho lanmayan bir ruhu var.

Sonra okula giren çocuklarla sõnõß arda saatlerce iç içe oldu. Zeki bir çocu a Arap-ça ibareli bir eyler ezberletmi ler. Ezbercili in zararlarõnõ anlatmak için ne ince bir nezaket gösteriyor.

- Ben çocukken hiç ezberleyemezdim. Hocalarõmdan ceza alõrdõm. Fakat bundan memnunum. Her ezberlettiklerini aklõmda tutsaydõm beynimde dü ünmeye yer kalmayacaktõ.

Çocu un okuyaca õ eyle övünmek isteyen hoca efendiler bilmem ki bundaki dersi anladõlar mõ?

elale mevkiindeyiz. Manzaranõn güzelli ine doyum yok. Tarsus nehri muhte em bir elale halinde dev boyutlu kayalarõn sõrtõndan akarak büyük bir u ultu ile son-suz beyaz köpüklerle billur bir manzara içinde dökülüyor ve biz portakal, limon a açlarõyla güzel kokulu, zarif kameriyeli, süslemeli bir bahçenin içinden elale-nin iirini seyrediyoruz. Pa a ne eli, herkes en, be altõ kadar foto rafçõ sürekli Pa a’nõn her durumda foto rafõnõ alõyorlar. Nihayet biri Pa a’nõn marul yerken

Page 129: 1924 adana ticaret rehberi

129

foto rafõnõ çekti.

Karõsõ takõlõyor: - Pa a tam marul yerken çõktõk.

- Ne yapalõm Pa asõn dedilerse marul yeme demediler ya!

- Tarsus, Tarsus, senin sinende geçirdi im en, samimi, candan dakikalarõ hiç

unutmayaca õm.

DÖRTYOL

Adana havalisine ait ba lõca yerlerin de eri hakkõnda rehber, bir bilgi da arcõ õ su-

nacak. Dörtyol’a ait u satõrlar Doktor Celal Bey’in bro üründen özetle alõnmõ tõr.

Dörtyol kasabasõ skenderun körfezinden, sahilden be kilometre mesafede ya-

va yava yükselen geni bir yüzey üzerinde, do usu ve kuzeyi da larla ku atõl-

mõ , vilayetin bir bahçesi, bir portakallõ õdõr.

Bugün 180-200 hane serpilmi tir. Evler, kõsmen mabetler, kõsmen özel binalar,

fakat genellikle harabeleri bile oturulabilir eylerdir.

Bahçelerin büyük bir kõsmõ portakaldõr. Merkezle civar köyler, Dünya Sava õndan

evvel, 80-100 milyon civarõnda portakal vermekte idiler. Yõllõk geliri ise 400,000

altõn liradan a a õ de ildi ki bugünkü hesapla 2,400,000 lira yapar. Adana, Konya,

stanbul, ba lõca mü terisidir.

Bu yõl ise ancak 20 milyon portakal toplanabildi ini uzmanlar anlatõyorlar. Aradaki

fark müthi tir.

Dõ arõya gönderilen portakallardan belediye eskiden beri vergi alõr, büyük gelir

sa lardõ.

Bugün bu usule nedense uyulmuyor.

Limon azalmõ tõr. Turunç her nasõlsa çoktur. Turuncun kabu unu soyup kurutmak

ve eczacõlara satmak da bir kâr kayna õdõr. Suyundan ek i ve urup yapõlõr. Bu yõlki

ürünün azlõ õna neden olarak, ihalelerdeki erteleme ile sularõn düzgün ve adaletli

da õtõma tabii tutulmamasõnõ söyleyebiliriz.

Portakal bu havalinin asõl servet kayna õdõr. Meyvesinden, çiçe inden, yaprakla-

Page 130: 1924 adana ticaret rehberi

130

rõndan ayrõ ayrõ yararlanõlõr. urup, ispirto, çiçek suyu, esanslar yapõlõr. Yaz ve kõ solmadõ õ, yapraklarõ dökülmedi i için bütün çevre zümrüt renkli bir durumda, güzel kokulu bir hava içinde kalõr. Dallarõndan mükemmel baston da yapõlõr.

Ocakta, ubatta buralarda do u, kuzey-do u rüzgârlarõ eser. Bu yüzden porta-kallar ara sõra hasara u rarlar.

Portakal dikimi ubatta olur. A õlar ise kasõmda.

Dörtyol’da bol miktarda yeti en güzel bir meyve de yenidünyadõr. Kasõm ayõnda çiçeklenir ocak ayõnda meyve halindedir. Mayõsta pazara getirilir. Reçelleri yapõlõr, ya õ yenir.

Dut a açlarõ vaktiyle burada 150,000 kilo ipek kozasõ meydana getirtecek kadar çoktu.

Bugün yalnõz dutun meyvesinden ya ve pekmez olarak yararlanõlmaktadõr.

Üzüm, incir, armut, erik, ekerpare denen me hur kayõsõ, ceviz, nar, eftali gibi meyveler bol yeti ir.

Gül, çitlenbik, kavak, sö üt, tatula, karabiber, mandalina, a aç kavunu, hurma, tatlõ limon, hindya õ a acõ (bezir a acõ adõyla bilinir), çam, ardõç, me e, sahlep, muz (Hacõ Hamdi Efendi tarafõndan Dörtyol’a getirilmi tir), Frenk inciri, sabara, nane, yabani zeytin a acõ, baldõran otu, kabak çekirde i, menek e, katõrtõrna õ, bö ürtlen, ku burnu, õhlamur, salkõm a acõ, hercai papatya, gelincik, inci çiçe i, trabzon hurmasõ buranõn daima tõpta, gõdada kullandõ õ bolca yeti en meyvelerdir.

Merkez kazaya yakõn köylerde çeyrek asõrdan beri yerle en Girit göçmenleri bu-rada sebzeye önem vermi lerse de bugün sebze ihtiyacõnõ memleket, Adana’dan sa lamaktadõr.Hububatça da Dörtyol daima civar ve biti ik kom ulara muhtaç olmaktan kurtu-lamamõ tõr.

Ehil hayvanlar da genellikle yeti ir. Ola anüstülük görülemez. Harpler bunlarõn sayõlarõnõ da azaltmõ tõr. Di er bütün ürünlere ve üretimlere de zararlõ etkisini gös-terdi i gibi ehil hayvanlara da sõkõntõ olmu tur.

Page 131: 1924 adana ticaret rehberi

131

Dörtyol’un sahile pek yakõn bir yüzeyde bulunmasõ, o sahillerde sünger toplama olaylarõnõ da onun defterine geçirmemize sebep oluyor.

Arazi durumu: - Denize kadar olan arazi büyük bir kõsmõ tamamen ekilemez du-rumdadõr.

Yazõn Aydõn a iretleri çadõr kurarlar, hayvanlarõnõ otlatõrlar. Ta aydõn trenlerinin ya-põlmasõyla Antalya’ya ve daha fazla uygunlu u hesabõyla Adana’ya göçen a iretler bu havalide da õlmõ lardõr. Nüfuslarõ 50 bin tahmin edilmektedir.Su: - 1,800 rakõmlõ Mõgõr da õndan güzel bir dere akar. Azizli köyüyle beraber eh-rin su ihtiyacõnõ kar õlar. Dere do udan ba lar, güneyden geçer, batõdan denize dökülür.

Derenin suyu, yüksek yerlerdeki havuzlara toplandõktan sonra ehre da õtõlõr.

Havasõ ve iklimi: – Dörtyol õlõman sõcak memleketlerdendir. Yalnõz kõ , hükmünü õlõman yapar. Bunun için de genellikle yalnõz õlõman denemez.

Kõ õ so uk memleketlerin son baharõnõ andõrõr. Temmuz, Haziran, A ustos’ta ha-valar iyice sõcaktõr. Hele Temmuz’da yüksek hava fazla olup rutubet de yaptõ õn-dan sõkõntõ artar. Vücutlarda isilik olur. Sõcaklõk 49 olur. Kõ õn nadiren don görülür. Da lara kar ya arsa da ehre ya dõ õ pek nadirdir.Kõ , ya muruyla me hurdur. iddetli, devamlõ ya murlar dereleri ta õrõr. Ha ereler de burada fazlacadõr. Cibinlik kullanmak bir zorunluluktur.

Dörtyol sularõnõn analiz raporu:

1 – ehre girmeden, depodan alõnan su örne inin analizi:Manzara: Berrak. Genel durumu: Ilõman. Mikroskobik muayene: Olumsuz. Hidro-metre derecesi: 15. Klorür:Litrede 0,02. Amonyak: Olumsuz. Litrede koli mikro-bu: Olumsuz. Santimetre mikabõnda mikrop adedi: 2600. Ana ve aerobik mikrop yoktur.

2 – Kasabanõn içindeki çe meden alõnan su raporu:Manzara: Berrak. Genel durumu: Ilõman. Mikroskobik muayene: Olumsuz. Hidro-metre derecesi: 15. Klorür: Litrede 0,02. Amonyak: Yoktur. Litrede koli mikrobu adedi: Sõfõr. Santimetre mikabõnda mikrop adedi: 3200. Ana ve aerobik mikrop yoktur.Adana bakteriyoloji laboratuarõ protokolünden

Page 132: 1924 adana ticaret rehberi

132

27 Mart 1923

Bundan dolayõ bu raporlara göre su hem birinci, hem saftõr.

Osmaniye iyile tirilmesinde görevlendirilen Dervi Pa a’dan sonra 1864 tarihinde yenile meyi tamamlamaya gelen Kürt smail Pa a zamanõnda ço unlu u Mara , Antep ve bir kõsmõ Zeytun ve Saimbeyli’den kendi arzularõyla göç eden Ermeniler için oturma yeri olarak, tamamen çamlõk bir bölge olan imdiki Dörtyol kasabasõ-nõn yeri gösterilmi tir. Resmî kayõtlarda halen Çokmerzemin mahallesi denen Dörtyol kasabasõna o za-man Çokmerzemin köyü adõ verilmi tir. Bu Çokmerzemin ismine bakarak söyle-nebilir ki; o zamanki Ermenilerin büyük ihtimal kömürcülükle u ra tõklarõ ve yol bulunmadõ õndan dolayõ da fazla e ek besledikleri söylenmektedir. Hatta civar köylerde ya ayan bazõ ihtiyarlar (Çokmerzemin’in sabah anõrtõlarõndan rahatsõz olurduk) demektedirler.

Yerle melerinden itibaren yirmi dört yõl kadar bu tarzda geçim sa layan Ermeniler, bu süre zarfõnda çamlõklarõ budamõ lar ve yerlerine ektikleri portakal Þ danlarõ bü-yüyünce hasõlâttan yaptõklarõ büyük yararlar sayesinde otuz be yõllõk ya antõlarõ boyunca 1,500’ü a kõn ev yaptõrmaya ve fazlala maya imkân bulmu lardõr. Dokuz yõllõk harp döneminde geçen olaylarõ bir tarafa bõrakõrsak, bugünkü geçerli nakit Þ yatõyla yõllõk dört milyon liralõk bir gelir sa layan Dörtyol’un geli mesi, ancak yirmi altõ yõl gibi çok kõsa bir zamanda gerçekle tirilmi tir. Gerçi Tanzimat döneminden sonra Gayrõmüslimlerin geni bir serbestli e eri meleri ve buna katõlmak üzere batõ devletlerinin etkileri ve te vik edici himayelerinden azami yararlanmaya fõrsat bulan Ermenilerin bu tarzda bir ilerleme ve geli meye eri meleri pek tabiidir. Er-meniler zamanõnda Dörtyol’da takriben 20-25 kadar hane Türk ailesi de (Bölükba-õlar, Kangrililer vesaire) bulunmakta imi . Memleketin genel siyasetinde belirsizlik

oldu u vakitler bu yerli Ermeniler gerek içerideki ve gerek yukarõ mahallelerden geçen Türklere rahat vermezler imi .

Me rutiyet ilan olunduktan sonra Çokmerzemin köyü, Ümraniye adõyla kazaya çevrilmi ve özellikle o zamandan, seferberlik ba lamasõna kadar memleket ol-dukça geli meye kavu mu tur. Eski idarenin böyle zengin ve geli meye müsait memleketlere gönderdi i rü vetçi ve ahlâksõzlõk ile nitelenmi bir kõsõm memurla-rõn kötülüklerini, ne yazõk ki yalnõz gerçek hâkim olan Türkler çekmi tir.

Dörtyol yeni bir kasaba oldu u için eski eserleri yoktur. Bakõmlõ ve modern eser

Page 133: 1924 adana ticaret rehberi

133

olarak vaktiyle ngilizler tarafõndan kurulan bir irketin yaptõ õ hõzar fabrikasõ gösterilebilir. Fabrika, kereste ihracatõna epeyce yardõm etmi tir. Bugün Suba-õnda fabrikanõn iskelet halinde muazzam kalõntõlarõ görülmektedir. Söylendi ine

göre irket, i çi evleri, gazino, mabet bile in a ettirmi . Kalõntõlarõ da görülüyor. Dörtyol’da bugün üç de irmen vardõr. kisi un, biri pirinç içindir. Kereste fabrikasõnõ ise ngilizler çekilirken bozmu götürmü lerdir.Adana’dan Dörtyol’a be saatte trenle varmak mümkündür. Zahmetsizce, ucuzca bir seyahat! Mersin’den de skenderun’a vapurla gidilebilir. Oradan da aynõ ekil-de trenle Dörtyol’a, aynõ Þ yatla, aynõ zamanla varmak mümkündür.

Kasabada otel, han, lokanta, kebapçõ, kahve, çayhane, berber, bakkal, attar, kun-dura boyacõsõ… Kõsaca bir ziyaretçiye gerekli her tür esnaf bulunabilir. Bunlarõn düzen ve özelli ini elde edemedim. Fakat ihtiyacõ herhalde kar õlarlar.

Kazanõn bütün nüfusu on yedi bine yakõn diyebiliriz. Adana saygõde er Nüfus Müdürü’nün verdi i resmî bilgilere dayanarak söyledi im bu rakamõ, bizzat yaptõ-õm ara tõrma da do ruladõ. Tamamõ Türk ve Müslüman’dõr.

Kasabada güçlü, saygõ duyulan bir belediye doktoru Celal Bey vardõr ki gayretiy-le, millî onuruyla oldu u kadar sosyal faaliyetleriyle de me guldür. Bir belediye kadrosu, bir seyyar a õ memuru, askerî doktorlarõndan di çi ile bir yerde eczanesi vardõr.

Bizzat Dörtyol yeni oldu undan ziyaret edilebilir eskilikleri yok. Kazaya ba lõ Pa-yas, çok yakõn ve kalesi, camii, hanõ, bedestanõ, ziyaretgâhõ, tekkesi, deniz kena-rõnda Cin kulesi adlõ kalesiyle meraklõ ki ilerin ziyaretine daha layõktõr.

Havasõ güzel. Hele kõ õ pek ho tur. Sularõ güzel. Celal Bey’in de iyice açõkladõ õ, yaydõ õ gibi bu bahçelik, çiçeklik yerde yararlanõlabilir çok eyler var.

Merkez kasabada Ocaklõda, Vezirlide, Çaplõda 2500 dönümlük bir sahayõ kap-layan portakal bahçeliklerinden, kabu u ince, sulu, güzel portakallar elde edilir. Odesa, Bulgaristan, Romanya Yumurtalõk limanõndan yapõlan ihracatõn ba lõca hedeß eriydi.Ticaret, bahçecilerle do rudan do ruya olmaz. Daima aracõ bir tüccar araya girer.

Mara , Halep, Antep, Kilis, Urfa, skenderiye, Beyrut, Trablus am, Kõbrõs, porta-

Page 134: 1924 adana ticaret rehberi

134

kallarõnõn oldu u kadar kereste, odun ve kömürünün de mü terisidirler.

KOZAN

Eski Adana vilayetinin kuzey-do usunu i gal eden bugünkü Kozan vilayeti, ço-unlukla da lõk, ormanlõktõr. Toroslar’õn ahane uzantõsõ, buralarõn ikliminde so uk,

fakat taze, ho etkiler meydana getirir. Andil da larõ yüksek ve ardõ ardõna tepeler halinde bizzat vilayet merkezine kadar iner.

Ziraata ait ovasõ ise, bütün Adana havalisinin – eski zamanlarda bile – en me hur ve bereketli bir kõsmõ: Anavarza ovasõdõr.

Ormanlarõ cidden geni , çok çe itli, çok muazzamdõr. Ba larõna, yemi lerine, pa-mu una, hububatõna, meyvelerine çok sayfalar ayrõlabilir.

Da larõnda kur un, demir göze görünecek kadar fazladõr.

Sular bütün bu havalide en irin bir bollu a sahiptir. Her saat, hatta kilometre ba õnda ya bir dere, ya bir çay, ya Seyhan’õn ayaklarõndan birine tesadüf edilir.

Bütün bu müsait duruma ra men ihracatõ en az olan kõsõm, burasõdõr.

Bu dayõ ve di er hububatõ, kendi ihtiyacõnõ a maz.

Bütün vilayetin nüfusunu söyleyelim: 25,000 ki i. Bunun içinde göçebeler elbette dâhil de il. Bununla beraber bu geni , bu sõnõrsõz sahaya göre ne kadar az!

Pamu unu birinci derece kabul ederler. Maalesef üretimi pek azdõr.

Badem, üzüm, ya , peynir, tatlõ portakal, ek i limon, bu day, bulgur, pirinç, keres-

te, odun ve kömürü ile keçisi hem bilinir hem çoktur. Bademinden, keçisiyle ko-

yunundan manda, sõ õr hayvanlarõndan ihracat yapmak da mümkün olmaktadõr.

Vah i hayvanlarõ da boldur, çe itlidir. Andil silsilesinde pars, siyah ayõ, domuz,

sõrtlan, tilki, geyik çok bulunur. Bu durum avcõlõ õn ilerlemesine neden olmu , bu

yüzden deri ticareti artmõ tõr.

Ormanlarda çam, katran, sakõz, ardõç, me e, gürgen ola anüstü çoktur. Ceviz,

Page 135: 1924 adana ticaret rehberi

135

zeytin, harnup ve di er dayanõklõ a açlar da boldur.

Kozan, evvelce oldu u gibi son devrelerde de me hur, tarihîdir. Kozano ullarõ diye bilinen derebeyler isyanõ, onlarõn merkezle mücadelesi, ma lubiyetleri, esaret ve sürgünleri hâlâ buralarda halkõn türküsünde, hikâyesinde, masalõnda ya ar durur.

Gerçi bugün için bu havali, ya amak için kaçõnõlmaz olan e itim, ticaret, ziraat ve sanayiden hemen hemen mahrumdur. O bereketli, geni ovalar müthi bir çöldür. Ufak bataklõklar, kamõ lõk, sazlõklar her yanõ sarmõ tõr. Yollar son derece berbattõr. Kozan’õ medenî dünyaya ba layan iki yol var: Biri Sis-Ceyhan yolu, biri Sis-Adana yoludur.

Birincisi güya osedir. Bununla beraber kõ õn orada da rahatlõk yoktur. Çok paha-lõdõr. kinci yol büsbütün felâkettir. Yazõn susuzluk, toz, kõ õn ya mur, çamur, bo-

ulma daima yolcuyu, i i tehdit eder. Bu üzücü engel de i ime, ticarete o derece yaman darbeler vuruyor ki Kozan havalisinde her yer, müthi bir zayõß õk, bezginlik, tembellik, i sizlik içinde kahrolmaktadõr.

Nüfusun araziye göre kabul edilemez azlõ õ bu kadar bizleri deh ete dü ürdü-ü halde bugün hâlâ bir adamõn çalõ masõna zerre kadar de er verilmemektedir.

Dü ünülmeli ki bir i çi kocaman bir ay çalõ tõktan sonra ancak 4-8 lira kazanõyor. Bu ortalamayõ ve Fransõz esareti altõnda tamamõyla emilen, mahvolan mahallî ser-veti dü ününce çalõ anlarõn nasõl bir durumda oldu unu ve sonuçta hayatõn ne kadar sönük, ne kadar dü ük bulundu unu dü ünebiliriz. Köylerde imkânsõzlõk, yoksulluk sefalet derecesindedir. Karakolluk olaylara, ahlâk olaylarõna köylerde de sõk sõk rast gelinir. ehirler… Korkunçtur. Sa lõ a, medenî hiçbir ihtiyaca kar õlõk gelmeyen evler, mahalleler ve bunlarõn arasõnda karanlõk, bulanõk kahvelere dolan zavallõ, gayesiz insanlar.

Bu duruma çare olacak ilk ve hayatî giri im udur: Kozan’õ, medeniyet merkezle-rine, i merkezlerine süratle ve modern araçlarla ba lamak! Posta gönderilerini,

bütün haberle me i lerini yenile tirmek. Aynõ zamanda ülkünün, idealin ne oldu-

unu bilen vali, doktor, jandarma, hâkim, postacõ, ö retmen yollamaktõr.

Para açõsõndan son derece dü ük olan bu havaliye Ziraat Bankasõ özellikle imdiki

imkânlarõyla yeterli olamaz. Muhakkak di er bir borç kurumu meydana getirilmeli-

dir. Ziraatõn e itiminden tamamõyla mahrum bulunan, zirai tehlikelerden haberdar

olmayan bu anssõz çevreye çok gayretli ziraat memurlarõ arttõr.

Page 136: 1924 adana ticaret rehberi

136

Vilayetin merkezi Sis’tir. Adana’nõn 65 kilometre kuzey-do usunda bir ovanõn or-tasõndaki tek ba õna ve bir da õn kuzey ete inde 290 rakõmlõ bir yerdir.

Vaktiyle Mõsõr Çerkez Memluklarõ, birçok defalar asker göndererek burayõ zapt etmi ler, Ramazano ullarõ onlardan almõ , Osmanlõlara sonrakiler teslim etmi tir. Me hur bir kalesi vardõr ki yazõn orasõ hem e siz bir dinlenme, hem mükemmel bir seyir yeridir.

Sis’in kenarõnda kaleyi bir daire gibi sarmak suretiyle Karaçay geçer. Memleketin içecek suyu bu çaydan sakalarla sa lanõr. Arazi kumluktur. yi sulu çe meler ya-põlmamõ tõr. Modern tesisler, yapõlanmalar hemen hemen yoktur.

Halk ve memurlarõn ço u yazõn Düza aç, Koçca õz, Elmalõ, Çataloluk, Maran gibi yaylalara çõkarlar. Ticareti, i hayatõnõ bu göçebeli in ne kadar sarstõ õnõ söylemek gereksizdir.

Sis’in etrafõnda küçük tepeler vardõr ki etekleri zeytinlik, ba lõk ve özellikle badem-liktir. Bu havalinin en me hur bademini buralar yeti tirir.

Halk genellikle Türk, Müslüman’dõr. Sancak içindeki a iretler, Yörükler hemen ta-mamõyla Sis’in kenarõndan geçerler.

Sis’te me hur kurulu lar kalmamõ tõr. Fransõzlarõn üretti i ihanet, zulüm, suikast bütün memleketi temelinden sarsmõ , göçürmü tür.

Çiftçi adõna memleketin en temiz, en erdemli evladõndan Müftü zzet Efendiyi, Kurto lu Hulusi Efendiyi, Çamurdanzade Mustafa Efendiyi, Beydikzade Ali Efen-diyi gösterebiliriz.

Manifaturacõlõkla i tigal edenlerden de Bekir A ayõ, Ye eno lu Halil Efendiyi ana-lõm.

Öyle dõ arõyla toptan i e giri ecek kimse yoktur. lemler en fazla Adana iledir.

Sanayi hemen hiçtir. skender Efendi isminde Adana Sanayi Okulu’nun eski me-zunlarõndan de erli bir makineci ustadan ba ka kimse de yok denebilir.

Bir özel dernek okulu vardõr. Ö rencisini en iyi yeti tiren o okul diyorlar. Bir erkek

Page 137: 1924 adana ticaret rehberi

137

örnek okulu, bir tane üç sõnõß õ kõz okulu vardõr. Gazete tabii yoktur. E itim hareket-leri do al olarak durgundur.

Kozan önceleri çok geli mi ti. Elbet bir gün, kim bilir belki pek yakõn bir gün! Bu

bereketli, bu saf Türk, bu taze, ho memleketi tekrar bakõmlõ, ne eli, refah içinde

bulacaktõr.

Kozan’õn zeki evladõ vardõr. Yüksek tahsil görmü , ortaokullarõ büyük ba arõlarla

bitirmi çok yavrusu çõkmõ tõr. Bir taraftan harpler onlarõ yemi , di er taraftan on-

larõn her biri vatanõn bir kö esine da õlmõ tõr. Fakat imanlõ, ate li, çok zeki Kozan-

lõlar herhalde toplanacaklar, orayõ yükselteceklerdir.

Bu imanõma en kuvvetli bir örnek son ihtilal, kurtulu mücadelesinde en ölümsüz

bir tarzda ehit dü en sevgili Saim’dir.

Hem erileri Saim’i bilirler. Onu bütün Türkiye’ye bildirmek, bütün dünyaya tanõt-

mak için rehberin kuca õnda en samimi bir yer açõyorum. Oradaki temiz sahayõ da

yine Saim’in arkada larõnõn konu malarõyla dolduraca õm:

EH T SA M BEY

Millî Mücadelemizin ilk günlerinde Anadolu’nun güney sõnõrlarõnda özellikle Toros

ve Amanos silsilelerinin çerçeveledi i altõn yurdumuzda õmarõk, baya õ bir mille-

tin – Ermeniler - Fransõz süngüsüne dayanarak yaptõklarõ zulüm ve ta kõnlõklar kar-õsõnda bu memleketin efendisi olan Türkler, silaha sarõlmaktan ve da lara çõkarak

talihin bu kötü gidi atõna isyan etmekten ba ka çare bulamamõ lardõ.

te bu zor ve a õr günlerin korkunç u ultularõ arasõnda yer yer kahramanlõk mey-danõnda at oynatan ve ba sõz kalan hem eri kitlelerini zulme ve ihanete kar õ isyankâr bir hamleye te vik için ileri atõlanlardan birisi de me hur Saim Bey idi.

Saim Bey’in kõsa bir özgeçmi ini uracõkta hürmetle kaydedelim:

Merhum Kozanlõdõr ve tanõnmõ bir aileye mensup olmakla beraber küçük ya ta yetim kalmõ tõ. Merhumun zekâ ve tavõrlarõnõ takdir eden bazõ saygõde er ki ilerin deste iyle ortaokul tahsilini tamamladõktan sonra Adana Lisesi’ne parasõz yatõlõ kaydedildi.

Page 138: 1924 adana ticaret rehberi

138

Hafõzasõyla, zekâsõyla, çalõ kanlõ õyla dine ba lõ ve inançlõ ate li karakteriyle, özel-likle bulundu u sõnõftaki arkada larõ arasõnda mini mini denecek tavõrlarõyla… Bü-tün ö retmenlerin, yüksek ve a a õ sõnõß ardaki bütün ö rencilerin hürmet, sevgi ve ba lõlõ õnõ üzerine çeken bu kahraman çocuk… Ta küçük ya õndan beri hakka, do rulu a, mertli e kar õ a kõ, özellikle haksõzlõk, kahpelik ve iki yüzlülükten nefret etmek gibi asil özellikleriyle akranlarõ arasõnda seçkin bir konum kazanmõ tõ.

Bundan on be , on altõ sene öncesine ait olan bu lise e itim hayatõ, hâlâ hatõram-da silinmez anõlarõyla ya õyor. Ve ben o anõlarõn bugün yasla oturulmu hassas dö-nemlerini kalbimin acõ sõzõlarõyla açtõ õm için ne kadar elem ve azap duyuyorum…Saim Bey 1910 yõlõnda Adana Lisesi’ni bitirdikten sonra büyük imkânsõzlõklara gö-

üs gererek tahsiline devam için stanbul’a gitti ve Hukuk Fakültesi’ne girdi. Ve nihayet parlak bir ba arõyla diplomasõnõ alarak yedek subay olarak orduya katõldõ.

Dünya Sava õ, her yedek subay gibi Saim’i de cepheden cepheye sürükleyerek yõprattõ. Kafkas cephesinin ileri hareketinden sonra Kars civarõnda kõtasõyla birlikte uzun süre önemli görevler yaptõ. Anla ma imzalanõnca terhis edilerek Adana’ya geldi ve sonra Kozan’a gitti. O sõrada birçok vatan parçasõ gibi, güzel Adana vila-yetimiz de Kilikya unvanõ altõnda yabancõ i galinin ezici ve tahammülsüz õzdõrabõ ile inliyordu.

Merhum Saim o ate li ve cüretkâr tavrõyla Kozan guvernörü Yüzba õ Tayyarda’nõn azgõn bakõ larõnõ üzerine çekmekte gecikmedi ve nihayet kõsa bir süre sonra Kilik-ya sõnõr dõ õna gönderildi.

Elinde maddî hiçbir servet olmayarak imkânsõzlõk ve yoksullukla çõrpõnan Saim, is-temeyerek vatanõndan uzakla tõ. Do ruca stanbul’a gitti. Orada Adanalõ milliyet-perverlerin olu turduklarõ ve Adana’nõn kurtulu unu sa lamak gayesiyle çalõ an derne e girdi, çok çalõ tõ.

Adana’nõn Fransõz ve Ermeni zulüm ve kötülülü üyle inledi i zamanlarda Toros ve ç Toroslar’õ kuzeyden a arak yava yava güneye do ru akan millî kurtulu ve intikam hareketi, Saim’i stanbul’da daha fazla kalmaktan men etti ve Saim bütün azim ve direnciyle bu kurtulu akõnõna yeti mek için ko tu, hem erilerinin ba õna geçti. Adana sõnõrlarõnda tek vücut olup dü manõ kovmak ve ezmek için, gün geçtikçe nicelik ve nitelik itibarõyla dikkati çeken bir kitle halini alan Kuvva-i Milliye, nihayet Fransõzlarõ yirmi günlük bir anla maya mecbur etmi ti. Bu anla ma uygulamasõndan birisini de mahsur olan Kozan’õn Fransõzlar tarafõndan tahliyesi

Page 139: 1924 adana ticaret rehberi

139

durumu olu turuyordu.

Tufan ve Saim Beylerin idare ettikleri millî kuvvet, Kozan’õ teslim ettikten ve anla -ma süresi son bulduktan sonra kuzeyde hâlâ zehirli bir çõban gibi kalan Saimbeyli üzerine yeni bir kuvvet gönderilmek zorunlulu u görünmü tü. Zaten orada millî kuvvetlere kumanda eden Do an Bey, yetersiz adamlarõyla Saimbeyli’yi Ermeni-lerden temizlemeyi ba aramõyordu. te bu durum kar õsõnda merhum Saim ken-disi gibi kahraman hem erilerinin önüne dü erek Saimbeyli üzerine yürüdü. Uzun çarpõ malardan sonra Saimbeyli’yi ele geçirdi. te bundan dolayõ büyük ruhlu Saim’in Kozan da larõnda yarattõ õ ulvi kahramanlõk, göçebe kõzlarõnõn yanõk des-tanlarõyla bestelenmi ve bir zaman Kozano ullarõ’na emin bir sõ õnõlacak yer olan yüksek ve yalçõn da larda Saim’in bu erlik ahnamesi(Firdevs’in ünlü manzum destanõ) aylarca dilden dile dola mõ tõr.

Talihsiz Saim, Saimbeyli’nin ele geçirilmesinden sonra Mamure’ye yapõlacak bir taarruza katõlmak üzere oraya gitti ve ayrõntõlarõ yarõnki Adana kurtulu tarihinin sayõsõz sayfalarõna geçecek olan maceralardan sonra, bir gece baskõnõnda dü -manla gö üs gö üse devam eden bir bo azla ma esnasõnda önünde patlayan bir dü man bombasõ, kahraman Saim’i parça parça etti. Yarõm saat sonra Saim artõk aramõzdan ebediyen kaybolmu tu.

Saim hiçbir gence nasip olmayacak derecede sa lam, ahlâklõ ve erdemli olarak nitelendirilmi idi. Ömründe kabul edilebilir bir mazerete dayanmaksõzõn bir rekât namazõnõ bile ihmal etmemi ti. Sigara, alkol ve buna benzer yasaklardan hiç biri-sini yapmamõ tõr.

Saim, Türk gençli i için erdem ve ahlâk timsali idi. Aldõ õ yüksek tahsil ve yara-tõlõ õndaki hayret edilecek zekâ ile slâmiyet’in ve insaniyetin bütün ince ve ulvi kurallarõnõ noksansõzca kavramayõ ba armõ tõ. Güzel yaratõlõ lõ, vakur idi. Milliyet konusunda a õrõ derecede ba õmlõ idi. u satõrlarõ yazarken merhumun ara sõra “bõrakõn u eysi ey olasõ pis gâvuru” diye Ermeniler ve bütün bilinen dü manla-rõmõzõ kastederek söyledi i sözlerin kuvvetli ahengi hâlâ hafõzamda çõnlõyor.

ehit Saim, Adana kurtulu u u runa kurban olan sayõsõz kahramanlar içinde bu-günkü ve yarõnki neslin daima hürmet ve büyüklükle anaca õ bir ahsiyettir. Onun de erli hatõralarõnõ zamanõn duygusuz ve lakayt de i imleri arasõnda unutturma-mak için çalõ mak, bugünkü neslin bir görevidir.

Page 140: 1924 adana ticaret rehberi

140

te biz bu görevin yerine gelmesi amacõyla u satõrlarõ karaladõk. n allah yarõn Adana’mõzõn kurtulu tarihi meydana getirilirse mutlaka ki orada ebediyete kadar ya ayacak birçok yüksek yaratõlõ lõ fedakârlar arasõnda ehit Saim de layõk oldu u bir dille yâd edilecektir. Allah bu aziz ehidi ma Þ ret ve rahmetine kavu tursun.M. Naci

MERHUM SA M’E A T HATIRALAR

Merhum Saim 1920 yõlõ mayõsõnda Adana millî hareketine katõlmak üzere stanbul’dan Ni de’ye gelmi , bir hafta kadar bize misaÞ r kalmõ tõ. Kozan cephe-sine gitmek üzere Everek’e(Kayseri Everek, imdiki Develi ilçesi) vararak oranõn ileri gelenlerinden TevÞ k Bey’in arabasõyla yolcu ettim. Ondan sonra bir daha gö-rü emedik. Merhum, karlõ havalarda kullanõlmak üzere getirdi i gözlüklerden birini bana hediye etmi ti. Ben de kendisine iki Alman bombasõ vermi tim. Bu gözlü ü ehidin hatõrasõ olarak saklõyordum.

1920 Kasõmõnda Mersin milletvekili Muhtar Beyle Kozan ve Osmaniye cephelerin-de ziyarette bulunmak üzere Pozantõ’dan hareket etmi tik. Merhum Saim’le gö-rü meyi de programõmõza almõ tõk. O zaman Mamure cephesinde bulunuyordu. Saimbeyli’yi ele geçirdikten sonra birçok õsrarlara ra men Kozanda birkaç gün bile istirahata rõza göstermemi , Mamure cephesinde görev üstlenmi ti.

Kozanlõ ehit Saim Bey

Page 141: 1924 adana ticaret rehberi

141

Kozan’a vardõ õmõzda merhumun evinde misaÞ r kaldõk. Kozan’õ, Kadirli’yi ziya-retten sonra merhum Saim’in karargâhõ olan Araplõ köyüne gitmek üzere hareket ettik.

18 Kasõm 1920’de Ceyhan nehri sahilinde Huriu a õ köyü civarõna yeti ti imizde üzüntülü birkaç köylüye rastladõk. Nereden geldiklerini sorduk. Araplardan geldik-lerini, kaymakam ehit oldu cevabõnõ verdiler. Millî hareket zamanõnda Feke kay-makamlõ õ yapmõ tõ. Bundan dolayõ köylülerce kaymakam demek Saim demekti. Tabii bu ani ve acõ haber bizi çok üzdü.

ehit oldu u yere gittik. Orada asil ruhlu arkada õn kahramanlõklarõnõ dinledik.

Mücahitlerin yanõnda bir gün misaÞ r kaldõktan sonra Kadirli ve Kozan’a dönerek kederli ailesine taziyelerimizi sunduk.

Merhum, metin bir ahlâk ve karaktere sahip de erli bir genç idi. Hareket esna-sõnda Kadirli, Kozan, Saimbeyli, hatta Ceyhan, Osmaniye yöreleri halkõnda unu-tulmaz hürmet ve sevgi duygularõ ya atmõ tõ. ehadetiyle bütün bu yöre halkõnõn üzüntü ve yaslarõ günlerce devam etti. Adana Türk gençli i için daima devamõ ge-reken çok asil bir milliyet ve vatanperverlik çõ õrõ açan merhum Saim’in ehadeti, üphesiz ki üzmü ve kan a latmõ tõr.

Gerçi kahramanlõk yolunda ehit dü enlerin hatõrasõnõ bizden sonrakilerin dima-õnda ya atmak bizlere dü en bir borçtur.

S L FKE’YE DA R

Üniversitemizin, bilim insanlarõmõzõn reddine, kar õ çõkõ õna u ramadõ õ için tarihî özelli i ve kõsaca çok ey söyleme gere inden dolayõ kullandõ õm Kilikya kelime-sinin co rafî sõnõrõna, iktisadî alanõna Silifke de tam olarak dâhildir.

Silifke, eski vilayet yapõlanmamõzda çil sanca õnõn kaza merkeziydi. Bugün çil vilayetinin idare merkezidir.

çil ba lõ ba õna bir bölgedir. Karaman sõnõrõndan Toros’un bir kõsmõ olani Bulgar da õ ile ayrõlmõ tõr. Aynõ silsile, sahile paralel bir kolu ile güney-do u sõnõrõnõ da çerçeveler. Bu iki silsilenin ortasõnda Göksu nehri akar. çil, i te Göksu vadisi de-mektir.

Page 142: 1924 adana ticaret rehberi

142

çil vilayeti, Silifke, Ermenek, Mut, Gülnar, Anamur gibi be kazaya ayrõlmõ tõr.

Genellikle havalinin merkez tarafõnõn havasõ, güney-do u sahilleri hariç tutulursa, iyidir. Güney taraß arõnda tuzlalar, gölcükler bulunmasõ, özellikle oralarõn tazeli ini, gü-zelli ini bozmu tur. çil bölgesi Mersin körfeziyle Antalya körfezi arasõnda denize uzamõ geni bir burun eklindedir.

Silifke kazasõ bu geni burunun do u kõsmõnda bulunur. Genellikle da lõk, ta lõktõr. Ova kõsmõ Silifke ehri ile deniz arasõndaki kõsõmdan ibaret gibidir. lk ve orta ça -larda birkaç medeniyet görmü , çe itli ihtiraslarõn hedef noktasõ olmu bu çevre, hâlâ o devrelerin bütün izlerini saklõyor.

Eski ismi da lõk Kilikya olan çil havalisi, Selefkoslar’õn hüküm sürdü ü zamanda, imdiki Silifke’nin yerinde, eski Selefkiye ehrinin merkezi idi. Daha önceleri bura-

lara yollarõ u ramõ olan eski Yunanlõlar, Makedonyalõlar da Romalõlar gibi pek çok eser yõkõntõsõ bõrakmõ lardõr. Örne in, Silifke’nin kõrk kilometre kuzeyindeki da da eski ma ara, kõrk kilometre kuzey-do usunda ve sahilde, Aya yakõnõnda Ulusa-Alusa, biraz daha ötede Sabasta eski ehirlerinin harabeleri, Limus suyu çõkõ õnõn önündeki kayalõk bir adanõn üzerinde hâlâ duran Kõzkulesi denen Gorgos eski kalesi, bunun kar õsõnda sahilde Korikos eski ehrinin konumu ve bunun üstünde

eytanlõk ismiyle tuhaf ve geni hücrelere ayrõlmõ bir ma ara bulunmaktadõr.

Bugün sahilde Aya diye küçük bir nahiye merkezi olan Lamus, orta ça da büyük bir ehirdi. Lamus çayõ vadisinde kayalara oyulmu birçok heykeller, resimler gö-rüldü ü gibi kazanõn her tarafõnda suyolu, köprü, kale gibi eski yapõlarõn eserleri bulunmaktadõr. Silifke bugün epeyce ihmal edilmi , basit bir merkezdir. Eski Selefkiye ehrinin sayÞ ye yeri imi . Etrafõnda o zamandan kalma görkemli harabeler, bunlarõn içinde birçok mermer sütunlar, harap bir takõm mabetler, tiyatrolar, zafer taklarõ, mezarlar, rengârenk mermer dö emeler ve kesme ta tan yapõlmõ otuz ar õn eninde ve de-rinli inde, 60 ar õn uzunlu unda sanatkârane yapõlmõ bir sarnõç ve oradan suyu da õtan bir takõm suyollarõ görülüyor.

Kasabanõn üstündeki tepede büyük ve harap bir kale, kasabanõn altõnda ve Göksu’nun üzerinde büyük bir köprü vardõr.

Page 143: 1924 adana ticaret rehberi

143

Silifke, Göksu nehrinin sa kenarõna - yani haritaya göre batõ tarafõna – nehrin denize döküldü ü yerden on altõ kilometre yukarõya yapõlmõ tõr. Bir da õn ete inde bulunur.Silifke hakkõnda bana de erli bilgiler veren saygõde er dava vekili LütÞ Naci Be-yefendi, bugünkü nüfusunu 3,500 olarak söylemektedir.

slamlar, Memun halife zamanõnda burayõ zapt etmi lerdi. O zamandan beri burasõ da Türklerin yurdu olmu tur. Güzel bir camii, iki tekkesi, han ve ilkel bir oteli vardõr. Kõ lasõ da ete indedir.Kasabada 748 hane vardõr. Belli ba lõ me hur aileler çok de ildir. Anamur’da Gazi Pa a kazasõnda Arslan Gazi sülalesi, yine Anamur’da Sinan Pa a ailesi mensup-larõ vardõr.

Kasabanõn havasõ güzeldir. Sõcaklõk pek nadiren sõfõra iner.

33 dereceden yukarõya çõktõ õ da azdõr. Kuzey rüzgârlarõ sertçe eser, suyu tatlõ ve haÞ ftir. Her tarafça bilinen me hur bir pazarõ yoktur. Merkeze ba lõ yerlerle yaptõ õ alõ -veri ler imdiye kadar Cuma günü olurdu. Cuma günü kanunu burada da de i iklik yapmõ tõr. Orasõ da Adana gibi Pazar gününü genel alõ -veri günü ya-pacaktõr dü üncesindeyim.

Bütün çil’in ve tabii Silifke’nin iskelesi, güney yönünde on kilometre uzaklõkta bulunan Ta ucu ve Bo aza zõ’dõr. Mersin yönünde de sõrasõyla Alat, Lamas, Acõ-casu, Susano lu, Bo arsak isimli ikinci derecede iskeleler de varsa da kasõmdan nisana kadar yani kõ aylarõnda bunlar açõklõklarõ yüzünden ihracata uygun olmaz-lar. O zaman yalnõz Ta ucu’ndan yapõlabilir.

Ta ucu’na, A a Limanõ da denir. Nahiye merkezi olan bu yerde bir liman ba kanõ da bulunur. Ba kan, Mersin Liman Ba kanlõ õ’na ba lõdõr.

Limanõn kendine ait motorlu ve motorsuz be altõ kayõ õ geçmeyen nakliye araç-larõnõ ayrõntõlõ olarak anlatmaya gerek yok.

Asõl nakliyatõ civar limanlarõn kayõklarõ, yelkenlileri yapar. Kõ õn nakliye yok gibidir. Posta vapurlarõ u ramaz. Pek önemli ayrõcalõklõ özel durumlar için yõlda bir iki defa ancak yüzleri görülür. Dünya Sava õ sõrasõnda küçük kayõklar da karaya çektirilip hâlâ o halde bõrakõldõ õ için çürümü , yerlerine ba kaca yapõlmadõ õndan balõkçõlar burada gerilemi tir.

Page 144: 1924 adana ticaret rehberi

144

Hâlbuki çaylarõn, nehirlerin yataklarõnda levrek, lüfer, mercan, kefal ve güzel sar-dalya balõklarõ pek boldur. Dalyan olacak yerler de vardõr. Fakat iyi bir liman, iyi bir iskele te kilâtõ… Kõsaca bir ihracat ve ithalat merkezi meydana gelmedikçe bu kapalõ servetlere el sürmek kolay olmayacak. Yollarõ hiç de düzgün ve ihtiyaca ye-terli de ildir. Mersin gibi en çok ili kide bulundu u bir merkezle Silifke arasõndaki ose yol bile kõ õn a õlmaz, geçilmez bir bataklõktõr. Bu ose yol 90 kilometredir.

Tarsus’la Silifke arasõndaki 98 kilometrelik ose ile seksen kilometrelik Silifke-Anõ-pazar, Silifke-Mut ve Silifke-Ma ara oseleri de aynõ berbat durumda bulunuyor-lar. Asõl facia iyi-kötü bu saydõ õm yollardan ba ka yol bulunmamasõdõr. Ma ara ile Silifke osesi 60 kilometredir.

Göksu nehri nakliye yollarõnõn en önemlisidir. Silifke ve çil’in en önemli ihracat malõ olan kereste, hep bu nehir ve kollarõ üzerinde, sallarla denize kadar ta õnõr.

ktisadî durumu: – Gelecek Silifke’ye çok eyler vaad etmektedir. Yol, nakliye vasõ-

talarõ ve yollarõ meselesinin de i imi buranõn geli mesini birden artõracaktõr.

Altõ bin kilometre karelik kaza’nõn % 5’i geçmeyen ova kõsmõndan kalanõ da lõk

ve bunun % 40’õ ormanlõktõr. Cehri, sumak, sahleb, palamut, çam kabu u gibi

ürünleri, çam, köknar, ardõç, me e, pürnar, koca yemi i, harnup, yabani zeytin ve

ovalõk kõsmõnda tatlõ zeytin a açlarõ boldur. Buranõn ilk servetini bunlar olu turur.

Ormanlarõ i leyen, yani ormandan çõkan her eyi çalõ ma alanõna sõ dõran kesim,

Tahtacõlar denen me hur Türklerdir. Esasen ta Edremit’ten Kozan da larõna kadar

bütün da lõk havalinin dayanõklõ, çalõ kan insanlarõ hep Tahtacõlardõr. Ormanlarda

hõzar denen bõçkõ makineleri yoktur. Sermayedarlarõn baskõsõna boyun e en zaval-

lõlar, bildikleri usulsüz yolda kesip biçmekte ve satmaktadõrlar.

Kaza’da çok a iret var. Bunlar göçebeliklerinin gere i sürülerini pervasõzca her

yerde gezdirip dola tõrdõ õ için ormanlarõn taze Þ dan ve Þ lizlerini daima mahveder-

ler. Verdikleri koyun vergisi, batõrdõklarõ ormanõn de erinden çok a a õdõr.

Ekilebilir arazi miktarõ Silifke kazasõnda, tahminen yüz altmõ bin dönümdür.

Ziraat yöntemi; - Her sene ekilmez. Nadasa terk edilir. Bunun için her sene ancak

45-50 bin dönümlük ziraat olabilir. Ba , bahçe olan yerler bu hesaba girmemi tir.

130 (yanlõ yazõlmõ , Hicrî 1300 olabilir, o zaman 1884 olarak dü ünebiliriz) se-

nesi kaydõna göre 5,800,000 okka Tahõl, yani bu day, arpa, çavdar, darõ, 62 bin

okka da hububat, yani fasulye, nohut, börülce, mercimek, so an, sarõmsak, 50

Page 145: 1924 adana ticaret rehberi

145

bin okka zeytin, 750,000 okka ya üzüm elde edilmi tir.

Bunlardan tahõl ve 5,000 okka susam, zeytinya õ, badem bilhassa me hur kavun ve karpuzlarõ, sebzesi, nar kabu u ihracat açõsõndan çok önemlidir.Meyve, sebze itibarõyla Silifke cidden bereketli bir yerdir. Gerçi ticaret âlemine ait pancar, patates ziraatõ gibi eyler burada daha bilinir duruma gelmemi tir.

Üzümden çok eyler yaparlar ve onlarõ ayrõca satarlar. Örne in pekmez, bulama, kuru üzüm gibi…

Arõcõlõk vardõr, fakat çok ilkel! Örne in; kovanlar rastgele kütüklerden ibarettir. Buna ra men Silifke epeyce balmumu ihraç eder.

Katran, zift de Silifke’nin çokça sattõ õ ticaret ürünleridir.

Av derileri Silifke’de bol bulunur. Vurulup ormanlarda kalan vah i hayvan derile-rinden ba ka tilki, sansar, geyik, ayõ, kurt, çakal derileri tamamõyla dõ arõya satõlõr. Özellikle sansarlarõn derileri boyca uzun, tüyleri sõk ve uzun, renkleri parlak oldu-

undan hararetle aranõr.

Madenleri hakkõnda net eyler bilmiyoruz. Dünya Sava õ esnasõnda maden mü-hendisleri, Silifke’ye iki saat uzaktaki Bahçede Deresi’ne gidip inceleme yapmõ -lar, bazõ maden varlõklarõnõ haber vermi lerdi. Ondan da Þ ili bir sonuç çõkmamõ tõr.

Ehil hayvanlarõ hakkõnda bazõ resmî kayõtlar verece im: 1914 senesinde 384,200 ehil hayvan varken, 1921 senesinde 283,000 kadar idi. Ehil hayvanlardan pey-nir, çökelek, katõklõ adlarõyla tulumlara basõlan yiyecekler alõrlar ve Adana, Mersin havalisinde satarlar. Özellikle Kõbrõs’a keçi derisi, di er memleketlere, yün, kõl çõ-karõrlar. Pastõrmacõlõk yeni ba lamõ tõr. A iretlerin çizmesi, edi i camus derisinden yapõlõr ve bu deri ithalatõ arasõndadõr.

Hayvanlarõndan bahsederken aynõ zamanda bu yolsuz memlekette sabõrlõ, bol, de erli bir nakliye aracõ olarak kullanõlan deveyi de söylemeliyim.

Deri i letmecili i ilkel bir durumdadõr. Kasabada nehir kenarõnda bir ki iye ait, tek havuzdan ibaret bir debba hane var. Debba (deri i leme) esnafõ da yarõm düzi-neyi geçmez.

Page 146: 1924 adana ticaret rehberi

146

Sahilde Akdere, I õklõ köyü halkõ, kadõnlõ erkekli deri i lemeyi bilirler. Dünya Sava õ zamanõnda bunlarõn ve bilhassa kadõnlarõn i ledikleri me inler kö kerlerin elinde oldukça i e yaramõ tõr. Kö kerler kunduracõlardan çok ve i leri o oranda fazladõr.

Halkõn serveti, ticareti hakkõnda da bir Þ kir verir diye, iki farklõ senenin resmî maliye durumuna ait u listeyi aktaraca õm:

Sene : 1914 sene: 1921 verginin çe idi--------------- ------------------- -------------------------------------kuru kuru143,178 380,725 emlak vergisi, küsurat düzeniyle beraber 206,304 236,020 arazi vergisi, küsurat düzeniyle beraber 28,799 1,322,175 kazanç vergisi, küsurat düzeniyle beraber 1,536,835 7,528,610 koyun vergisi, küsurat düzeniyle beraber 1,027,485 9,937,003 ihale edilen toplam a ar bedelleri… 282,030 orman gelir vergisi

Bu iki sene arasõndaki rakam farkõyla beraber de i en kanunlarõ ve vergilerin mik-tar de i imi, paranõn satõn alma gücü, üretim gücü, ucuzluk, pahalõlõk gibi neden-ler de dikkate alõnmalõdõr.

Bütün bu iktisadî varlõklar ve durumu düzenleyecek, i letecek kurulu lara gelince:Silifke Ticaret Odasõ bunlardan biridir. Resmî bazõ törenleri, evrak gönderip-al-maktan ba ka bir hareketini bilmiyorum.

Komandit, kolektif suretiyle olu mu bazõ irketler varsa da en büyü ünün serma-yesi otuz bin lirayõ, sayõlarõ toplamda bütün havalide on’u geçemez. irketlerin i faaliyetleri, ürün satmak, Avrupa e yasõnõ ithal etmektir denebilir.

Sanat ve sanatkârlarõ her yerde tanõnmõ , öhrete ermi de ildir.

Sanayi kurumu olarak Ta ucu iskelesinde buharla çalõ an üç ta lõ kõrk beygir gü-cünde epeyce mükemmel bir un fabrikasõ, bizzat Silifke’de dinamo ile i leyen iki ta lõ di er bir un fabrikasõ söylenebilir. Göksu nehri üzerinde çe itli yerlerde birer, iki er ta lõ de irmenler de vardõr.

Memleketin iktisadî varlõ õyla ilgilenen bazõ ki ileri, ticarî ili kilerde yararlõ olur dü-üncesiyle aktaraca õm:

Page 147: 1924 adana ticaret rehberi

147

Hacõ Hulusi Efendi - Kereste vesaire ticareti ile me gulHakanzadeler - Manifaturacõ ve bõçkõ tüccarõVeysel Efendi - Manifaturacõ, davarcõ vesaireHocazade Emin Efendi - Yerel ürünler ile me gulNuri Efendi - Manifatura ve yerel ürünler tüccarõDeveci Mustafa A a - Davar, ya vesaireHacõ Pa azadeler - Ziraat ve komisyonculukTahir Beyzade Sadõk Bey - Kereste vesaireVecihi Bey - Eczacõ ve KimyagerLütÞ Naci Bey - Dava vekili, Tüccar ve komisyoncuMadeno lu - TuhaÞ yeciHancõ Hasanlar – Ziraatçõ ve manifaturacõ

eyh Ali Efendi - Ta ucu’nda her eyle me gulHelvacõzade - Ta ucu’nda her eyle me gul Hacõ Hulusi Efendizade Sõrrõ Efendi - ManifaturacõNazõm Bey’in irketi - Manifatura ve davar Silifke’nin cidden temiz bir halkõ vardõr. MisaÞ rperver, çalõ kan bir Türk kitlesi… Bunlar gayet güzel bir lise yaptõrmõ lar, dö etmi , dayatmõ lardõr. Okul için yirmi bin liraya yakõn olan parayõ tamamen memleketin halkõ vermi tir. Bu havalinin en yeni, mükemmel okul binasõ da budur.

Silifke’nin de erli bir simasõ var: Sait Efendi! O tarafa ait bilgileri eserleri hemen tamamõyla içeren zengin kütüphanesi, aynõ zamanda Türk tarihine, Türk Edebiyatõ tarihine, Türk sosyal yapõsõna ait birçok nadir el yazmasõ çalõ malarõ da topla-mõ tõr. Silifke’ye ara tõrma seyahati yapanlarõn genel meclis üyelerinden olan Sait Efendi’yi görmelerini tavsiye derim.

Rehbere Þ krî yardõmõnõ esirgemeyen Dava Vekili Lütfü Naci Bey de Silifke’nin var-lõ õyla candan ilgilenmi bir insandõr. Mersin’den Silifke’ye yazõn otomobille dört saatte ve 6 lira ile gidilebilir.

Ermenek, Mut tarafõna gidenlerse çok defa Karaman’a trenle gidiyor ve oradan arabalar, beygirlerle gidecekleri yere yolculuk ediyorlar. Anadolu hattõna bu tabii biti me, yakla ma, esasen kümes hayvanlarõna uygun olan Silifkeli bazõ ki ilerde stanbul’a hatta Marsilya’ya kümes hayvanõ ve yumurtasõ ihraç edebilmek ümidini uyandõrmõ sa da hâlâ uygulamasõ görülmemi tir.

Page 148: 1924 adana ticaret rehberi

148

“Mersinliler! Memleketiniz, beldeniz

Türkiye’nin çok mühim bir noktasõ

bulunuyor. Çok mühim bir ticaretnoktasõ… Bütün dünya ile Türkiye’ninirtibat etti i en mühim noktalardan biri!”

Gazi Mustafa Kemal Pa a

17 Mart 923’de Mersin Millet Bahçesinde

söyledikleri hitabedir.

MERS N

Seksen be , doksan yõl önce Mõsõr valisi Mehmet Ali Bey’in o lu brahim Pa a’nõn

askerine müteahhitlik eden Mavrimati isminde bir Rum’un küçük bir i merke-

zi iken, zaman ona eski konumunu daha mükemmel bir tarzda iade etti. ZeÞ ri-

yum diye eski zamanda bilinen Mersin, bugün Türkiye’nin güney-do usunda en

önemli iskeledir.

Adana’nõn 67 kilometre güney-batõsõnda, on be bine yakõn nüfusu olan Mersin

ehri, Mersin vilayetinin de idare merkezidir. Küçücük bir kasaba durumundan

büyük bir ehir konumuna yükselen Mersin’in bu geli mesinde ilk etkiyi Mersin-

Adana demiryolu sa lamõ tõ. Yerinin pek de sa lõklõ olmayan durumuna ra men,

Anadolu’da demiryoluyla Yenice’ye, Adana’ya ba lanmasõnõn etkisi, ilerlemesine

ve geni lemesine neden olmu tur.

Anadolu’nun do u vilayetleri, Konya, Kayseri… Hemen bütün dõ ticaret i lemleri-ni Mersin’le yaparlar. Son ihtilâl ve kurtulu mücadelelerinde Mersin, ba lõ ba õna bütün stanbul ve zmir’in yaptõ õnõ yapmõ tõr. En yüksek ticaretin Mersin’de yapõl-masõ çalõ malarõ o zaman ola an eyler gibi görülüyordu.

Mersin’e stanbul’dan vapurla en fazla altõ günde gelmek mümkündür. Gemi i -letmecili inin ayõrdõ õ iki vapurdan ba ka Luid Tiristino, Servis Maritimi, Hudyuyal vapur irketlerinin haftada, on be günde düzenli postalarõ u rar. Fransõz Pake irketi de bu hatta birkaç vapur çalõ tõrmaktadõr.

Gemi i letmesinin yemeksiz birinci mevkiinde stanbul’dan Mersin’e kadar 3,500 kuru la gelinir. Di er büyük postalarõn, örne in Servis Maritimi’nin birinci mevkii, yemekli 82 liraya, ikinci mevkii yemekli 58 lirayadõr. Üçüncü mevkiiler de var ki özel bir tarzda 42 liraya, üçüncü mevkii yemekli fakat sõradan bir yer 30 liraya,

Page 149: 1924 adana ticaret rehberi

149

üçüncü mevkii yemeksiz 22 liraya gelmek mümkündür.

Güvertelerde 12 liradan 18 liraya kadar yolculuk edilir. Herhalde 18 lira vermek ve fakat Luid gibi süratli, büyük vapurlarda seyahat etmek çok tercih edilir.Mersin’e gelince ilk önce göze, açõkça geni liman çarpar. Fõrtõnalõ zamanlarda vapurlarõn iskeleye yakõnla masõna ihtimal yoktur.

Hatta çok kere limanda bile kalmalarõ zor olur. Bundan dolayõ Mersin’in her ey-den önce düzenli, muazzam bir rõhtõma, rõhtõm tesislerine mutlak ihtiyaç var. Yõlda fõrtõna yüzünden batan gemiler, kayõklar ve onlarla mahvolan servet çok deh etli bir yekûn tutar. Daha bu yõl yalnõz bir tüccara ait fõrtõna kurbanõ, tesissizlik, rõhtõm-sõzlõk kurbanõ mallarõn binlerce liralara ula tõ õnõ, gümrük müdürü bey bizzat büyük bir üzüntüyle tespit etmi lerdi.

Vapur, iskeleden pek uzakta durur. Sandalcõlar, kayõkçõlar ko ar, ü ü ürler. Resmî inceleme i lemleri bitince yolcularla bu yaman nakliye araç sahiplerinin arasõnda daima yolcularõn ma lup ve rahatsõz oldu u – bir mücadele, bir pazarlõk ba lar.

Bu konuda bir Þ yat söylemek imkânsõzdõr. Mersinli bir nakliye irketinin bir masraf faturasõnõ nakletmekle daha pratik bir örnek göstermi olaca õm: Yüz kiloluk bir sandõk için stanbul’dan Mersin’e kadar 160 kuru , Mersin’den Adana’ya kadar 87,5 kuru , liman ve vinç masrafõ 32 kuru , iskele ücreti 50 kuru , kayõk ücreti 50 kuru , 40 kuru luk pul, hamaliye veya araba 30 kuru , komisyon 100 kuru tur.

stanbul’dan Mersin’e 160 kuru la gelen bir mal, Mersin’den Adana’ya kadar onun iki buçuk katõ bir ücretle geliyor. Ve bütün bu pahalõlõk, bu fahi ücret, maalesef Mersin limanõnda meydana geliyor. Limanda iki büyük nakliyeci ahsõn motorlarõ, kayõklarõ i ler: Hamit Hayfavi ve Hafrai Efendiler. Bütün liman deniz araçlarõ bu iki ki inin tekeli altõndadõr. Tüccarõn da daima bu ki ilerle anla masõ kaçõnõlmaz bir durumdur. Gümrük dairesi, sa lõk dairesi hep iskelededir. Siyasi ili i i olmayanlar kolaylõkla ve süratle karaya çõkarlar. Araba ücretleri uygundur. Gümrü e ait i lem pek az sürer. Esasen oteller hep yakõn kö elere serpilmi tir. Ziya Pa a Gazinosu’na biti-ik Maarif Oteli, stanbul Oteli, Mersin Palas, Ankara Oteli, Eski ehir Oteli, zmir

Oteli… Ve di erleri

Mersin’in otelleri cidden temiz ve çok ükür ki geli mi misaÞ rhanelerdir. Hele

Page 150: 1924 adana ticaret rehberi

150

Mersin Palas, Maarif Oteli, stanbul Oteli… Cidden tavsiyeye de erler. Adana’nõn zirai sergisi devam etti i müddetçe bu kurulu lar en fazla fayda ve istifadeyi sa -layacaktõr kanaatindeyim. Genellikle birinci sõnõf olan yukarõdaki otellerin gecelik ücretleri bir liradõr.Her otelin bir de lokantasõ vardõr. Yemek itibarõyla hepsinde de cana sinesi gõda bulunur.Hiçbir mevsim yoktur ki Mersin sebze ve meyveden mahrum kalsõn. Ta Kamus el alamlara (ilimler sözlü ü) kadar yazõldõ õ üzere Mersin’in portakalõ, limonu, kayõsõ ve armudu, muzu bol ve me hurdur. Bu itibarla Mersin, her seyyahõn memnun olaca õ bir u raktõr.

Etrafõndaki tepeler haÞ f millerle yükselir. Bahçelerini de iki küçük dere bol bol sular.

ehri bir ba tan bir ba a yarõp geçen caddesi geni ve temizdir. Di er sokak ve caddeler de önceki yõllara oranla daha aydõnlõk, geni ve temizdir. Mersin her yõl geli meyi artõran bir kasabadõr. Nüfusu bile üç binden ba lamõ ve bugün bütün Mersin kazasõ elli bine yakõn nüfusu barõndõrmaya ba lamõ tõr. Binalar çok düzenli, çok daha modern bir durumdadõr.

Deniz, buranõn hayat ve tazelik kayna õdõr. Bütün Adana havalisi, özellikle demir-yolundan yararlanarak yazõn bunaltõcõ günlerini Mersin’de, deniz kenarõnda geçi-rirler. Bu itibarla Mersin bir banliyödür.

ki üç tane ferahlõ, düzenli, güzel deniz kenarõ bahçesi, sinemasõ, mahallî tiyatrosu, Mersin’e cidden cazip bir çehre verir. Akdeniz’in bütün iskeleleri gibi biraz koz-mopolit bulunmasõnõ da artõk ho görebiliriz. Çünkü hemen her sahada hüküm, faaliyet, asõl sahiplere, Türklere geçmeye ba lamõ tõr. Askerden dönen hiçbir genç bo kalmamõ , hepsi bereketli iktisadî yolda ilerlemi tir. Bu sebeple Mersin’de zamanõnda üzüntülü, öfkeli dola anlar bugün rahatlamõ , ümit dolu gezer, oturur ve i görebilir.

Mersin merkez memuru TevÞ k Bey’in bizzat toplayõp verdi i bilgilere göre; hâlâ Mersin’in 3,315 hanesi, 12 mahallesi, köylerde 37, merkezde 6 olmak üzere 43 camii, 22 köylerde, 1 merkezde 23 mescit, 6 köylerde, 1 merkezde 7 medresesi, 8 köylerde, 5 merkezde 13 okulu, merkezde 8 han, 7 otel, 3 pansiyon, 1 tiyatro, 3 sinema, 3 matbaa, 3 eczane, 3 hastane, 4 alaturka hamam, 7 fabrika, 6 acente, 2 banka, 37 ki ilik bir polis kadrosu vardõr.

Page 151: 1924 adana ticaret rehberi

151

Mersin’in Ticaret Lisesi – ki bugün lise olmu demektir – pek yeni bir olu uma sahip bulunmakla beraber memnun, minnettar olunacak bir durumdadõr. Genç, aydõn bir yönetim kurulu idaresi altõndadõr. Mersin’in iktisadî bünyesine bu kadar yara an kurum, bütün anlamõyla oraya hizmete ba lamõ tõr da. Di er ilkokullarõ – ki aralarõnda iki erkek ve birisi de kõzdõr – bir gün Mersin sakinlerini yabancõ mek-teplere ba vurmaktan kurtaracak özelliklere sahiptirler.

Eskiden Fransõzca ve Arapçadan ba ka dil bilmeyen karõ õk, garip Mersin, bugün güzel Türkçe’den ba ka anla ma aracõna – mecbur kalmadõkça – ba vurmaz.Matbaalarõ aynõ zamanda Mersin, Demir Kalem, Tarsus gibi gazetelerinin de idare yurtlarõdõr. Gerçi Mersin’de gazete hayatõ, Adana’ya oranla kõsõrdõr denebilir.

Memlekette iki yüzü a kõn yabancõlar da var. Bunun hemen yarõsõ talya uyruklu-dur.

Büyük ithalat ve ihracat i leri, önemli zirai ve sõnai taahhütler; örne in vapur ir-ketleri hâlâ bunlarda bulunmaktadõr.

Gerçi Ticaret Odasõ’ndan di er ticarî ufak kurulu lara, resmî bütün dairelere kadar bu güzel vatanõ her anlamõyla mal etmeye çalõ an canlõ, me hur bir hareket vardõr. Mersin’de Amerikanlarõn kõz, Fransõzlarõn kõz ve erkek, Hõristiyan Araplarõn karõ õk bir ilkokulu oldu u halde hiç birisi Türk okullarõndan ileri de ildir. Hatta hatta geri-dir. stasyon ehrin kuzeyindedir.

Tamamlanmamõ depolarõn muazzam çatõlarõ yanõnda giden tozlu yollar Mersin istasyonuna sevimsiz bir manzara verir.

ehrin batõsõnda eski bir harabe var. ki kilometrelik bir uzaklõkta bulunan bu en-kaz nakõ larõ hâlâ duran, i lemeleri, süslemeleri belli olan sütunlar, su kemerlerine benzeyen uzun duvarlardan ibarettir. Eski Soli veya Pompeipolis ehrinin kalõntõ-larõ denen bu yerde vaktiyle büyük skender, askerinin toplanmasõnõ beklemek için durmu tu. Bu olay me hur Sis zaferinden sonra olmu .

Harabelerden birkaç dakika uzakta eski Lipars ve bugünkü Halenik çayõ kenarõn-da denizden uzak olmayan bir yerde yüksek bir yapõ enkazõ içinde bir de mezar varmõ .

Eski ZaÞ riyum ehri ise bu Soli harabeleriyle bugünkü Mersin arasõnda Delisu

Page 152: 1924 adana ticaret rehberi

152

veya Güzelçay denen derenin yakõnõndadõr.

Bugün bu harabeler yeni Mersin’in imarõna kaynak oluyor. Ta lar bilhassa bura-lardan getiriliyor.

Mersin’in etrafõnda irin köyler de var. Oralara arabalarla giderler. Evvelce bir çe it sayÞ ye görevini de görürlermi .

Gerçi Mersinliler de yaylaya göçerler. Gözne en me hur göç yeridir. Yayla yollarõn-da maden sularõ, kaynaklar da vardõr ki, hiçbir kayda ba lõ ve temizleyeni olmadõ õ için halk berbat artlarda ve her zaman bedava yõkanõr, içer. Mersin’den her ak am saat üç buçukta Adana treni hareket eder. Cumartesi, Pa-zar, Salõ ve Per embe günleri, ayrõca sabahleyin de Adana’ya tren hareket ettiril-mektedir. Mersin’in Türkoca õ epeyce faal ve seçkindir. lk ate li tartõ mayõ açarak Ocaklarõ görevli bulunduklarõ kutsal faaliyete hazõrlamak isteyen ses, bu Oca õn muhterem ba kanõndan yükseldi.Memleketin ara tõrõlmasõ, sosyal, mali görevde yeti mesi için de daima Ocak mer-kez ve aracõ olmaktadõr.

Mersin Memleket Hastanesi kadõn ve erkek kõsõmlarõ ayrõ olan ayrõ iki binadõr. Be dönümlük bir sahayõ kaplayan bu çok sevimli hastanede elli yatak vardõr. Araziyi Hacõ Yakup A azade Hacõ Ömer Bey hediye etmi tir. n asõna 1907’de Belediye tarafõndan Ba kan Hamit Bey zamanõnda ba lanmõ , 1908’de yeni Ba kan Hacõ Ömer Bey’in deste iyle bitirilmi , hem de kadõn kõsmõnõn in asõna ba lanmõ tõr. 1910’da halkõn yardõmõyla da tamamlanõp açõlmõ tõr.

Fakirli i belgeleyen kimseler parasõz tedavi edilirler. Gerçi yatacak hastalarõn sa-yõsõ ancak elli yata õn sõnõrõ içerisindedir. Gerçi durumu müsait hastalar para ile yatõrõlabilir.

Page 153: 1924 adana ticaret rehberi

153

Mersin Memleket Hastanesi Ba hekimi Doktor Abdullah Bey

Bütçesi Özel dare’ye ve yönetimi Sa lõk Memurlu u’na aittir. u an ba hekim Abdullah Bey’dir. Kendisinin verdi i açõklamaya dayanarak denebilir ki hastane hem geni leyecek, hem yenilenecek, hem geli ecektir. Kadroda bir eczacõ, bir ba hem ire, bir idare memuru, be hademe, bir a çõ, bir bahçõvan, bir çama õrcõ vardõr.

Özel sa lõk kurulu larõ Mersin’de yok de ildir. Hekimli in her bran õna mensup doktorlarõmõz, kasabanõn ihtiyacõnõ giderebiliyorlar. Mersin Ticaret Lisesi’nin meydana getirdi i çocuk bankasõ, Türkiye’de yeni ve tek bir olu um oldu u için ondan memnuniyetle bahsedece im.

14 Kasõm yõl 1922 tarihinde lise ö rencileri tarafõndan bir milyon para ile meydana getirilmi tir. Her hisse iki bin paradõr. 1 Ocak yõl 1923’deki bilânço sonucu hisse senetleri 75 kuru a yükselmi yõl sonunda 127 kuru olmu ve sermaye üç misline ermi tir.

Bankanõn verdi i kredi ile bir de kooperatif kurulmu , kâ õtçõlõk, ders aletleri, bak-kaliye, tuhaÞ ye i leri yapmõ , nihayet te kilatõnõ geni leterek mü terilerine her sa-bah taze süt ve yumurtalarõnõ, ekme ini, bankanõn lastikli arabasõ ve kendi gö-revlileriyle evlerine kadar iletmi , böylece modern bir örneklik ticaret oda õ da do mu tu.

Page 154: 1924 adana ticaret rehberi

154

Okulun gayesi: Bu banka ve irketle be yõl zarfõnda yeterli sermayeyi hazõrlamak, ilk mezunlara bunu da õtarak hakiki ve geni ticaret hayatõna girmelerini sa la-maktõr. Bunu hedef seçerek, çocuklara makine ile yazõ yazmak, defter tutmak, hesap yapmak usulleri etkili bir tarzda ö retiliyor.

Mersin kendine yakõ an tesisleri pek çabuk benimsemektedir. Mersin’in ticarî simasõnõ da gözden geçirelim:

Mersin – Bahçeler denize gülümserken

Görevinin sorumlulu unda bir Ticaret ve Sanayi Odasõ vardõr. 13 Kasõm 1886 (hicri 1302) yõlõnda kurulmu tur. Kaydolmak ve ortaklõk için iß as etmemi , suç i leme-mi ve cinayetle mahkûm olmamõ , namuslu ve haysiyetli olmak arttõr.

Odanõn üyelerine ve tüccara sa ladõ õ faydalara gelince: Tüccarõn kara ve de-niz i lemlerini kolayla tõrma, dairelerde ortaya çõkan zorluklarõ kaldõrma, diz barku

Page 155: 1924 adana ticaret rehberi

155

(muhtemelen ayakbastõparasõ) adõyla alõnan bo altma ücretlerinin indirilmesi için hükümet nezdinde giri imlerde bulunmak, gümrük i lemlerinin kolaylanmasõna çalõ mak, imzalarõnõ onaylamak, bütün servetlerine göre birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü sõnõß arõ ayõrmak ve sõnõß andõrmak, mali servetler mazbatalarõ vermeye, kefalet etmeye, kefalet ve taahhüt mektuplarõnõ onaylamaya, stanbul Kambiyo Borsasõndan alõnan Þ yat telgraß arõndan tüccarõ süratle haberdar etmekle ilgilenir.

Odanõn sekiz ki ilik bir yönetim kurulu vardõr. Görevler, aralarõnda öylece da õl-mõ tõr:Birinci Ba kan: Hacõ brahim Hamis Efendi.kinci Ba kan: Vasõfzade evket Bey. Hakiki faal Ba kan bu ki idir.Üye: Seydavizade Hayrettin Bey, Necip Sedat Efendi, Hasan Kõrk Efendi, Mehmet Kemal, Nasri Hams, Avram Kapalleto Efendiler.Bütçesi 887,276 kuru gelir, 887,276 kuru luk masraß arla tam bir denk halindedir.Gerçi Oda, kadrosuna ngilizce, Almanca, Fransõzca bilen kâtipler, tercümanlar eklemekle gerçek bir faaliyete, bilinçli bir gayrete gelmeye karar vermi tir. Türk ve Müslüman tüccarõn isimleri, ticarî servetlerine ait Mersin Sanayi ve Ticaret Odasõ Ba kanõ evket Beyefendi’nin verdi i cetvelleri a a õda aktarõyorum:

Türk tüccarlarõn sermayesi simleri

50,000 Hamis ve Altuncu Efendiler 15,000 Hayrizade Dervi ve Mehmet Enis Beyler20,000 Abdurrahman Hamis, Mehmet Saba Efendiler15,000 Abdulkadir Carudi Biraderler10,000 Avundukzade Biraderler10,000 Mehmet Seydi ve Evlatlarõ ve irketi10,000 Rafet Haddad ve Kaymakamzade Faik Efendiler10,000 Abdulkadir Haddad ve biraderleri10,000 Sait Ömer ve Hacõdedezade Arif Beyler10,000 Necip ve Cemalettin Sedat Efendiler10,000 Azevi Sabak ve Vecih Haddad Efendiler10,000 Karamanlõ Hasan ve Ziya Efendiler10,000 Hacõ Mehmet Közüm ve ortaklarõ10,000 Misbah Mahi ve ortaklarõ10,000 Hacõ Mehmet Hamdi ve orta õ Hayri Efendiler10,000 Abdullah Recep ve ortaklarõ Efendiler

Page 156: 1924 adana ticaret rehberi

156

10,000 Hocazade Namõk Bey10,000 Abdurrahman Sahakiye ve evladõ efendiler10,000 dris Antebi ve Mehmet rfan Efendiler10,000 Mehmet Haddad ve Evlatlarõ10,000 Hasan Kõrk Efendi15,000 Arkirizade Ali ve orta õ Hüseyin Avni Beyler14,000 Mahmut Hamis ve Suphi Edip Beyler12,000 mamzade Ali ve ortaklarõ10,000 Eyüpzade Osman ve Mehmet Çavu zadeler 7,000 Buharalõzade Hacõ Nuri ve biraderi 8,000 Hacõ Selim Fakas Efendi 6,300 Vasõfzade evket Bey ve ortaklarõ 6,000 Mehmet Niza ve ortaklarõ 6,000 Emino ullarõndan Hacõ ZülÞ kar ve Mehmet Emin ve Vanlõzade Mehmet Cumali Efendiler 6,000 Mustafa Halil ve ortaklarõ efendiler 6,000 Salih Mugi Evlatlarõ 6,000 Abdusselam Fevzi Evlatlarõ 6,000 Mehmet Be ir ve Sadõk Seydavi Efendiler 6,000 Ömer Ma ta Efendi 5,000 Sadettin Abdulgani ve ortaklarõ efendiler 5,000 Hacõ Ahmet Behnesavi ve evlatlarõ 5,000 Azim irketi Mustafa Saffet ve Mehmet Fuat Beyler 5,000 Muazizade Abdurrahman ve Mehmet Ali Efendiler 5,000 Abdulkadir Ameno ve ortaklarõ 5,000 brahim Ethem ve orta õ Ali Rõza Efendiler 5,000 Mehmet TevÞ k ve Ali Safa Beyler 5,000 Kabasakalzade Mehmet Ali ve Hasan Efendiler 5,000 Mustafa Mahir ve evlatlarõ 5,000 Nalbantzade Abdullah ve ortaklarõ efendiler 5,000 Çelebizade Ahmet Ferit ve ortaklarõ efendiler 3,000 Yedincizadeler ve orta õ Ahmet TevÞ k Efendi 2,500 Celalo ullarõndan Nuri ve Hüsnü Efendiler Türk tabiiyetinde bulunan a a õdaki zevat da odaya yazõlõdõr:

20,000 Nadir Biraderler20,000 a ati Biraderler

Page 157: 1924 adana ticaret rehberi

157

6,000 Yakup Tereviz ve o lu6,000 Teraviz ve mena e o ullarõ6,000 Telefon ve Kelim ve ortaklarõ5,500 Botros Biraderler5,000 Zeblit Biraderler2,000 Ni an Asayan ve orta õ

Uyruklarõ yabancõ olan a a õdaki ki iler de Odaca öyle bilinir:

100,000 Firist Masat ve Mavrumati evlatlarõ120,000 Salamon Elhadif o ullarõ200,000 Standard oil gaz irketi200,000 Vakkum Oil gaz irketi200,000 Camus marka gaz irketi100,000 Singer diki makineleri irketi 10,000 Maks ve Niko Biraze Foli 10,000 Morg Delg 16,000 Vapur acentesi ve nakliye gayret irketi Bu cetveller de i ikli e u ramamõ de ildir. Yeniden yeniye birçok Müslüman ve Türk irketi do mu , sermayenin de i imi Türkler lehine çok kuvvet kazanmõ tõr. Bunlarõ tespite bu yõl imkân olmadõ. Rehber, ikinci basõmõyla daha yeni ve mükem-mel esaslar verebilecektir.

evket Beyefendinin cetvelinde en çok dikkatimi çeken u kaydõ da yazõp bu bahsi kapataca õm: Mersin’de sermayenin milliyet itibarõyla genel durumu udur: 1,471,300 lira.

Bir gün ba õmõzdan defedece imiz Düyunu Umumiye daresi’nin ba lõca bir mer-kezi de Mersin’dedir. Ona ait bir istatisti i, yine evket Beyefendi, bir vesikadan ziyade bir hatõra gibi lütfetmi lerdi. Ben de gelece e ait bir yadigâr gibi sadece aktarõyorum:1922 yõlõ geliri:

SRA NU: kuru cinsi50 7,557,538 tuz37 207,936 resmî miri alkollü içecekler50 967,165 atõk pul (eski para)

Page 158: 1924 adana ticaret rehberi

158

50 35,578 munzam pul 579,312 gümrük resmi munzamõ

11,179 ola anüstü gelir 4,250 bütün nakit cezalar --------------------------------------Eski gelirlerden

116,260 av i i resmi vergisi ve yasaklar70,857 kara ve deniz avlanma belgesi bedelleri, pösteki resmi35,578 ortak pul900 tömbeki alaveresi1,437 bütün nakit cezalar---------------------------------Yeni gelirlerden

9,585 memurlarõn zimmet ödemeleri950 yedek kurulu iadeleri3,891 çe itli o lan dõ õ tahsilât352,485 üçüncü ki i2,800,423 di er idareler………………87 12,755,425 genel toplam……………………………………………………..Hareketli gelir

1922 yõlõ masraß arõSõra kuru cinsi75 37,239 daimi geçim75 43,448 geçici geçim87 2,158 belli, de i mez tahsisat37 105,345 ola an dõ õ tahsisat 28,500 aile tazminatõ 15,000 idarenin kirasõ 70,000 tuz ambarlarõ kirasõ 980 yanõcõ maddeler 1,170 kõrtasiye 25 e ya nakliyesi

Page 159: 1924 adana ticaret rehberi

159

1,011 haberle me ücreti 32,425 harcõrah 28,000 tamirat20 47,732 eski pul alaveresi 2,920 munzam pul alaveresi 2,707,514 tuz nakliyesi 235 ta õma parasõ ve ba lama ücreti 3,645 ufak tefek masraß ar4,985,360 üçüncü ki i ve di er idare ödemeleri……………………..75 8,112,715 genel toplam

Mersin’in deniz faaliyeti hakkõnda – yetersiz de olsa – gerçek bir Þ kir verir kana-

atiyle saygõde er Liman Ba kanlõ õ’nõn verdi i istatisti i yazõyorum. Cetvel 1923

yõlõ Ocak, ubat, Mart, Nisan, Mayõs, Haziran, Temmuz aylarõna ait olup her çe it

gemiye, vapura aittir.

Geminin mensup oldu u devlet tonu adedi

Türkiye 507 99

talya 164,902 82

ngiltere 75,126 66

Fransa 25,935 75

Hollanda 4,014 4

Sõrbistan 932 2

spanya 771 1

Rus 594 1

Amerika 5,260 1

Yunan 1,401 1

Romanya 110 1

Mõsõr 44 1

Ton : 279,596 toplam adet : 334

Türkiye’nin büyük irketleri bu aylarda faaliyetlerini yayamadõ õ ve geni leteme-

dikleri için çok az miktar gösterilmi tir.

Mersin Liman Ba kanlõ õ’nõn rehbere aktarõlmak üzere lütfetti i bilginin bir kõsmõnõ,

Page 160: 1924 adana ticaret rehberi

160

ilgilisine faydalõ olur diyerek memnuniyetle yazõyorum:

Bir gemi hangi devletin bayra õnõ çekiyorsa o devletin hareketli bir parçasõ sayõlõr. Bundan dolayõ geminin görevlileriyle yolcularõ, o devletin kanun ve kurallarõna tabii olurlar.

Geminin tasarruf senedi, ehir gümrü ü, geçi ücreti, vize, safra (dengeyi sa -lamak için yelkenli gemilerin sintinelerine konan maden, ta , kum gibi a õrlõklar), geni lik, tayfa ve amandõra i lemleri liman dairelerince görülür. Harç alõnõr. Geçi ücreti, vize, safra, amandõra vergisi yabancõ gemilerde uygulanmaktadõr.

Resmi gemi millî veya yabancõ olsun vergi vermez. Yabancõ harp gemileri limanõ ziyaret ederse onlarla Liman Ba kanõ temas eder. Liman Daire Ba kanlõ õ, liman-daki yabancõ gemilerin devletler hukukuna uymayan hareketlerini takip, ihtar, ge-rekli yerlere ihbar eder.Deniz Ba kanlõ õ’nõn gemicilerle ilgili ilanlarõ liman idarelerince tebli edilir.

Acentalar, yolcu, gemi yükü ve limana gelen gemilerin i inden dolayõ liman idare-siyle daima alâkadardõr.

Batan gemilerin imdadõna liman dairesi bütün araçlarõyla ko ar. Batan e yayõ çõ-karmaya çalõ õr. Ve darecilerle icabõnõ yapar.

zin almayan gemilere mal vermek, almak gibi yasak i lemleri liman dairesi ceza-landõrõr ve takip eder.

Rõhtõm, iskele, dalyan gibi in aat, yeni gemi ruhsatlarõnõ liman dairesi verir.

Her liman dairesinin ba kanõ sava subayõ sõnõfõndandõr. Liman ba kanlarõnõn ba lõ oldu u yer merkez liman ba kanlõklarõdõr ki unvanõ komodorluk olup en büyük denizci unvanõdõr.

Türkiye’de be merkez liman ba kanlõ õ vardõr: stanbul, zmir, Mersin, Samsun, Zonguldak.

Mersin merkez liman ba kanlõ õna a a õdaki liman daireleri ba lõdõr: Köyce iz, Fethiye, Ka , Kalameki, Antalya, Alanya, Finike, Anamur, Kelendire, Ovacõk, Silif-ke, Yumurtalõk, Payas.

Page 161: 1924 adana ticaret rehberi

161

Mersin liman dairesinin çok faal, temiz kalpli irtibat subayõ Cemil Bey’e burada, rehber hakkõndaki deste inden çekinmedi i, ho görülülü ünden dolayõ te ekkür edece im. Zaten liman dairesinin ba kanõndan neferine kadar hepsi hürmet edi-lecek bir görev bilinciyle örnektirler. En zor anõ, tam bir uygunluk ve gayret içinde geçirmi lerdir.

STAT ST KLER

Mersin’in ticari önemini, geli mesini adõm adõm takip etmemize, asõl hizmet ede-cek gümrük dairesinin veya ona denk kurumlarõn sayõmõdõr. Maalesef ola an de-necek yõllarda bile gümrükler bize ilmi istatistikler verememi tir. Di er kurumlar – konsolosluklar, acenteler vesaire ise tarafgirlikten kurtulamadõklarõ için genellikle güven edilebilir sayõlmamõ lardõr. Harp yõllarõnda, özellikle Mersin’in di er Adana havalisi gibi i gal altõnda geçirdi i yõllarda kayõtlar büsbütün yolunu a õrmõ bu-lundu undan o zamanki sayõmlara da bel ba lanamaz.

Bütün bu esassõzlõklara, üphelere ra men ben hem bütün Adana havalisinin, hem Mersin’in iç ve dõ ticarî faaliyeti hakkõnda edinebildi im istatistikleri kõsaca aktarmayõ gerekli buldum. Do ru sonuçlara hiç olmazsa bu vadilerden varmak mümkündür.

1908 yõlõ ithalat ve ihracatõ

thalat toplamõ – 36,995,170 kilogram ve 22,870,695 frankhracat toplamõ – 104,614,965 kilogram ve 33,061,125 frank

Bu toplamlara Adana havalisinin bizzat Türkiye’nin di er kõsõmlarõna ithal ve ihraç etti i miktar dâhildir. Yabancõ devletler içinde birinci derecede i lemimiz olan, n-giltere imi . Ondan sonra talya, Rusya geliyor. 1913 yõlõ ithalat ve ihracatõ

1- ithalatÇe itli mensucat 880 tonAmbalaj bezi ve torbasõ 260 tonplik 420 tonKõrnap ve kenevir 85 tonDemir ve ona ait eyler 1370 ton

Page 162: 1924 adana ticaret rehberi

162

Düz demir levha 310 tonDemir tel 92 tonKürek 640 tonÇivi 230 tonÇelik 124 tonBakõr 92 tonÇinko 21 tonKalay 65 tonTeneke 18 tonKur un ve ayrõntõlarõ 128 tonAlet ve demir ürünleri 560 tonZiraat makineleri 580 tonSanayi makineleri 545 tonDiki makineleri 62 tonHõrdavat 758 tonCamcõlõk ve pencere camõ 470 tonKiremit 480 tonÇe itli çömlek, çini kapkaçaklar 45 tonKâ õt ve kõrtasiye levazõmõ 350 tonDeri 310 tonSabun 560 tonKibrit 325 tonMum 55 tonlaç 370 tonDeniz tuzu 740 tonÇimento 520 tonMaden kömürü 18000 tonPetrol 5850 ton

eker 4160 tonKahve 350 tonPirinç 1250 tonBaharat 32 tonKonserveler 2300 tonKuru meyveler 680 tonAlkol 250 ton

arap ve çe itli içkiler 255 tonZeytinya õ 82 tonMadeni ya lar 165 ton

Page 163: 1924 adana ticaret rehberi

163

Tütün 410 ton ……………………Genel toplam 45,499 ton

Mersin polis ba komiseri TevÞ k Bey

hracatBu day 23,000 ton zmir’eArpa 15,000 ton stanbul, Suriye, ngiltereYulaf 9,000 ton Fransa, talya, ngiltereMõsõr, darõ 3,500 ton Fransa, talya, ngiltereSusam 14,000 ton Rusya, Romanya, Bulgaristan, MarsilyaPamuk 30,000 ton Almanya, talya, Avusturya, FransaÇi it 10,000 ton ngiltereUn 5,000 ton Suriye, Kõbrõs, AdalarKepek 3,000 ton Kereste 2,300 ton Suriye, MõsõrOdun, kömür 2,300 ton Suriye, MõsõrOdun 1,500 ton Suriye, MõsõrKatran 265 ton AdalarYün 930 ton Amerika, Fransa, Almanya, stanbul Sarõ balmumu 60 ton Amerika, Fransa, AlmanyaPastõrma 220 ton Mõsõr, stanbulKoyun, keçi derileri 310 ton Fransa, Almanyaplik 700 ton Türkiye, BulgaristanKitre zamkõ 250 ton Almanya, Avusturya, Fransa, ngiltereKeçi boynuzu 760 ton ngiltere

Page 164: 1924 adana ticaret rehberi

164

Palamut danesi 600 ton Avrupa …………..Genel toplam 102,000 ton di er ufak toplamlar da dâhilbundan ba ka yetmi be bin koyun ve keçi, on dört bin be yüz öküz, elli beygir de ihraç etmi tir.

Vali TevÞ k Bey’in gayretli yavrularõ sefere çõkarken

1919 SENES THALAT VE HRACATI

Mõsõr, Filistin ve Adalar’a thalat 42,206,000 kilo. hracat 52,601,500 kilo. Mersin Ticaret Odasõ’nõn 1919 yõlõna ait ithalat istatisti i toplamõ 36,318 tona, ihracat top-lamõ 59,988 tona denk geliyor. Gerçi ba langõç olarak 1919 yõlõ haziranõnõ almõ ve 1920 Mayõs’õna kadarki i lemleri hesaba dâhil etmi tir.

1920 yõlõ ithalat ve ihracatõthalat 39,439,870 kilo. hracat 24,450,000 kilo1921 yõlõ ilk dokuz ayõnõn ithalat ve ihracatõthalat 17,907,432 kilo. hracat 15,370,831 kilo1922 yõlõ ilk üç aylõk ithalat ve ihracatõthalat 6,194,337 kilo. hracat 1,020,705 kilo.

Page 165: 1924 adana ticaret rehberi

165

1923 Mart ithalat

Kõymeti kilo gram alõnan resmi gümrük devlet14,698,043 518,831 250 2,338,711 talya778,788 20,207 930 80,704 Almanya3,872,125 30,113 200 129,775 ngiltere40,440 1,106 200 1,571 Avusturya2,200 1 280 14 Amerika216,739 11,088 500 15,648 Belçika7,577,355 146,529 527 1,224,736 Suriye609,431 36,113 00136,313 Felemenk3,808,155 52,016 836 673,468 Fransa4,413,033 180,245 550 749,180 Mõsõr10,226,736 124,022 075 1,866,803 Di erleri...................... ……………. …………….46,253,045 1,120,275 618 7,216,923 Yekun

1923 Mart ihracat

Kõymet kilo devlet6,855,050 311,951 talya499,090 40,016 ngiltere3,044,253 387,604 Suriye2,091,200 44,924 Fransa142,100 1,495 Mõsõr28,390 703 Di erleri…………….. ……………..12,660,083 777,693 yekun

1923 Nisan thalatõ

Kõymet kilo gram alõnan resmi gümrük devlet6,539,612 131,910 050 3,395,944 talya4,170,116 84,020 350 601,448 ngiltere336,175 30,309 690 77,341 Almanya3,450 280 015 1,541 Avusturya2,140 18 365 276 Amerika

Page 166: 1924 adana ticaret rehberi

166

36,455 482 1,446 sviçre224,903 10,943 11,674 Belçika18,154,480 249,777 125 2,323,685 Suriye600 370 48 Irak14,531,437 93,105 892 2,233,244 Fransa11,380 132 500 4,466 Felemenk15,165,566 199,600 857 2,199,075 Di er devlet10,404,743 422,673 200 1,936,840 Mõsõr……………… …………….. …………..69,581,057 1,223,256 414 12,786,028 yekun

1923 Nisan ihracatõ

Kõymeti kilo devlet2,394,950 34,988 talya3,391,845 43,255 ngiltere162,000 2,700 Almanya2,645,805 1,288,683 Suriye1,737,400 34,407 Fransa1,668,500 1,517 Mõsõr10,800 1,800 spanya230,000 12,000 Yunanistan…………… ………………12,241,300 1,419,350 yekun

1923 Mayõs ithalatõ

Kõymeti kilo gram alõnan resmi gümrük devlet

1,227,505 8,424 620 124,968 Almanya9,273,062 184,746 560 1,155,359 talya9,080,104 48,454 575 1,173,720 ngiltere95,875 99 480 12,004 Avusturya7,750 14 600 399 Amerika184,510 4,090 500 24,543 sviçre373,180 66,980 700 52,218 Belçika12,220,781 217,930 381 1,761,327 Suriye

Page 167: 1924 adana ticaret rehberi

167

7,654,630 108,914 360 1,197,485 Fransa150,000 10,000 35,000 Felemenk6,443,438 184,558 620 1,035,500 Mõsõr5,967,108 89,587 912 948,357 Di er yerler……………. ……………… ……………….52,669,943 923,802 308 7,521,060

1923 Mayõs ihracatõ

Kõymeti kilo gram devlet5,296,050 110,740 350 talya523,190 124,136 ngiltere2,230,000 66,500 Amerika4,306,361 1,065,185 Suriye216,980 14,172 Fransa1,468,900 2,980 Mõsõr650,000 14,580 Yunanistan…………….. ……………..14,691,481 1,398,293 350

1923 Haziran ithalatõ

Kõymet kilo gram alõnan resmi gümrük devlet582,270 12,367 460 91,612 Almanya9,077,343 77,644 440 1,410,100 ngiltere11,250,840 392,762 800 834,717 Amerika14,028,035 166,443 930 1,833,479 talya99,443 910 700 29,327 Avusturya123,900 3,179 22,440 sviçre103,245 13,572 500 17,887 Belçika103,300 767 15,340 Japonya18,578,434 255,803 230 2,368,800 Suriye3,883,381 29,131 700 579,835 Fransa4,239,314 100,557 035 644,432 Mõsõr3,372,577 43,871 620 525,364 Di er ülkeler135,400 20,257 630 51,527 Hindistan……………… ………………. ……………….

Page 168: 1924 adana ticaret rehberi

168

65,577,472 1,117,269 045 8,424,760

1923 Haziran ihracatõ

kõymet kilo adet200,000 2,000 Almanya229,450 661 2,260 ngiltere5,167,000 122,154 talya7,734,475 988,472 6,629 Suriye12,000 2,600 Fransa176,000 970 Mõsõr1,916,000 80,360 Yunanistan………………… ………………… ……………..15,434,925 1,197,217 8,889 Yekun

1923 Temmuz thalatõ

Kõymet Kilo gram adet alõnan gümrük resmi devlet11,350,377 105,615 050 1 1,453,854 talya16,678,215 115,364 200 2,032,343 ngiltere112,380 526 140 63,140 Avusturya470,434 69,711 202,596 Amerika78,910 1,159 425 12,348 Almanya10,000 90 2,700 sviçre276,431 12,993 800 17,044 Belçika90,000 2,130 12,780 Çekoslovakya7,925,385 190,166 270 5 1,059,528 Suriye7,870,606 60,992 300 3 983,927 Fransa 5,139,026 137,485 800 842,920 Mõsõr1,283,434 23,347 835 159,053 Di er ülkeler1,384,450 57,684 174,985 Hindistan412,700 14,883 56,556 Hollanda…………… ……………. … … … . . ……………………53,082,349 793,148 820 9 7,073,774 Yekun

Page 169: 1924 adana ticaret rehberi

169

1923 Temmuz hracatõ

Kõymet kilo adet devlet1,131,400 49,678 talya110,929 870 3,918 ngiltere2,932,600 74,130 Amerika180,000 3,600 Almanya7,042,815 932,224 19,258 Suriye73,190 7,319 Fransa604,196 248,243 Mõsõr550,000 12,825 Yunanistan……………. ………… …….. 12,625,130 1,328,889 23,176 yekun

1923 A ustos ithalatõKõymet Kilo gram alõnan gümrük devlet45,000 1,457 6,557 sviçre11,309,495 139,380 380 1,799,705 ngiltere4,872,090 557,272 060 928,070 Amerika10,454,730 84,708 130 1,419,111 talya165,482 1,841 130 53,918 Avusturya376,380 18,125 965 33,660 Almanya214,118 21,244 25,475 Belçika90,000 2,130 12,780 Çekoslovakya100,000 14,008 14008 Romanya1,148,500 8,632 172,640 Japonya2,945,308 79,428 915 637,408 Suriye2,964,352 44,424 680 395,241 Fransa1,818,000 58,700 223,060 Felemenk4,721,828 141,149 749,497 Mõsõr284,470 10,476 050 61,874 Di er ülkeler1,806,360 46,912 298,370 Hindistan1,654,000 84,378 320,636 Hollanda52,700 1,382 280 25,587 Yunanistan…………… ……………. ………………..45,022,813 1,315,649 590 7,177,597 yekun

Page 170: 1924 adana ticaret rehberi

170

1923 A ustos ihracatõ

Kõymet kilo adet devlet244,113 135,927 ngiltere1,077,000 65,260 talya3,016,452 923,901 9,009 Suriye173,800 3,132 Fransa781,567 188,603 Mõsõr1,011,000 22,015 Di er ülkeler2,361,840 124,160 Yunanistan……………. ……………. ………8,665,772 1.462,998 9,009 yekun

1923 Eylül thalatõ

Kõymet Kilo gram alõnan gümrük devlet10,985,917 271,267 228 1,381,841 ngiltere4,190,780 141,158 505 596,951 Fransa 637,656 18,145 060 80,770 Almanya7,209,060 93,990 610 918,326 talya2,237,525 179,530 405 102,419 Amerika 769,855 15,778 050 134,442 Avusturya 5,041,530 146,825 640 1,292,995 Mõsõr4,050,253 90,857 862 699,635 Suriye 2,817,617 104,875 750 418,194 Hindistan 406,562 77,493 109,804 Romanya297,120 22,571 37,929 Belçika1,221,100 12,845 580 175,148 Japonya1,166,075 50,655 202,894 Hollanda279,525 20,375 9,169 Danimarka1,632,797 389,380 270 383,189 Di er ülkeler……………. ……………… ……………..42,943,295 1,285,298 960 6,843,706 yekun

1923 Eylül ihracatõ

Kõymet Kilo gram adet devlet

Page 171: 1924 adana ticaret rehberi

171

1,747,500 26,565 ngiltere11,503,970 290,978 500 Fransa191,578,820 429,677 595 talya517,940 42,499 Amerika168,500 11,634 Mõsõr5,107,760 771,051 18,196 Suriye400,000 20,000 Bulgaristan10,368,610 334,293 Yunanistan…………… …………. …………221,393,100 1,926,697 500 18,791 yekun

1923 Ekim ihracatõ

Kõymet Kilo gram devlet3,580 25 Almanya8,008,691 137,801 ngiltere40,705,450 572,956 talya1,000,000 25,000 Amerika12,000 400 spanya1,200,000 30,000 Belçika810,000 34,500 Bulgaristan12,000 600 Romanya7,292,990 308,834 750 Suriye37,500 750 Sõrbistan36,171,159 857,282 Fransa32,000 5400 Di er ülkeler2,448,000 2,040 Mõsõr5,570,600 533,170 Yunanistan…………… ……………..103,303,970 2,508,758 750 Yekun

Gümrük dairesinden ekim ayõndan sonraki aylarõn cetvelini almak mümkün ola-madõ õndan istatistik zorunlu olarak, tamamlanamadan bõrakõldõ.Buraya Mersin gümrü ünden iki yõllõk gelir cetvelini de ilave edece im:

1922 yõlõ geliri325,921,199 kuru tur1923 yõlõ ilk yedi aylõk toplamõ ise:

Page 172: 1924 adana ticaret rehberi

172

97,898,727 kuru tur.

Gümrüklere ait Maliye Bakanlõ õnõn son talimatõnõ yazmak önemli bir ticarî mese-leyi de bizim bilgimiz içine almak demektir.

GÜMRÜKLER HAKKINDA

11 Nisan 1918 tarihli gümrük kanununun elli sekizinci maddesi, gümrük idarelerini üç sõnõfa ayõrmaktadõr. Birinci sõnõf gümrükler istisnasõz her çe it e yanõn gümrük i lemlerini yerine getirmekle yükümlüdürler. kinci sõnõf gümrükler, gümrük kimya laboratuvarlarõnda tahlili gerektiren dõ õndakiler olmak üzere di er bütün e yala-rõn her türlü gümrük i lemlerini yapmakla yükümlüdürler. Üçüncü sõnõf gümrük-ler, ithalatõndan yalnõz yolcu beraberindeki e ya ile her çe it iç ticaret e yalarõ ve ihracat e yasõ i lemlerini yaparlar. u kadar ki bazõ e yanõn ithali, belirlenecek gümrüklere yetkililer tarafõndan verilebilir. Ve elli dokuzuncu maddesinde ikinci ve üçüncü sõnõf Gümrük idareleri yukarõda yazõlõ yetkileri dõ õnda i lem yapmaktan men edilirler. Ancak hükümetçe görülecek lüzum üzerine Gümrükler Genel Mü-dürlü ü tarafõndan yetkileri da õtõlabilir diye yazõlmõ ve harp ve bundan do an usul ve artlar yüzünden imdiye kadar uygulanmasõ ertelenmi olan bu kanun hükümlerinin daha sonra yetkililerin anla mayõ imzalamasõ üzerine uygulanmasõ mümkün oldu undan adõ geçen elli sekizinci madde gere ince gümrüklerin sõnõf-landõrõlmasõ ve yetkilerinin belirlenmesi yapõlabilmi tir.

Birinci ve ikinci sõnõf gümrükleri belirleyen i bu cetvel dõ õnda kalan gümrükler, üçüncü sõnõfõ olu turur. Birincilerle üçüncülerin yetkileri zaten kanunda açõk ol-du undan ikinci sõnõf gümrüklerin yetki dereceleri de ba lõ cetvelde yazõlõ tarife numaralarõ ile belirlenmi tir ki ikinci sõnõf gümrükler, gösterilen numaralarõn geni listeye dâhil olan e yanõn istisna edilenlerden ba kasõnõn ithalat i lemlerini yapa-bileceklerdir. Her iki cetvel her yerde basõn ile yayõnlanõr ve basõn olmayan yerler-de, hükümet mülkî yetkililer aracõlõ õyla hükümet ve gümrük dairelerinin kapõ veya duvarlarõna etiket eklinde yapõ tõrõlarak ilan olunacaktõr.

GÜMRÜKLER N SINIFLANDIRILMASIBirinci sõnõfTrabzon, Samsun, stanbul, stanbul-Paket, Galata, Galata-Paket, Haydarpa a, zmir, zmir-Paket, Mersin, Antep, Urfa, Mardin.

kinci sõnõf

Page 173: 1924 adana ticaret rehberi

173

Rize, Giresun, Ordu, nebolu, Zonguldak, zmit, Mudanya, Bandõrma, Tekfur Da õ (Tekirda ), Gelibolu, Çanakkale, Ayvalõk, Antalya, Dörtyol, Kilis, Akçakale, Birecik.

Üçüncü sõnõf gümrükler: Yukarõda isimleri anõlmõ olanlardan geriye kalanlardõr.

bu sõnõß andõrma 1 Ocak 1924 tarihinden itibaren geçerlidir.

kinci sõnõf gümrükler tarifenin a a õda yazõlõ fasõllar ve numaralarõnõn geni listesi-ne dâhil e yanõn ithalat i lemlerini yapacaklardõr.

Fasõl numarasõ (tarifenin)1 1 ile 222 23 ile 30 ve 32 ile 45 3 46 ile 654 66 ile 895 90 ile 1236 124 ile 1307 131 ile 132,133,1348 136 ile 1409 141 ile 15110 152 ile 17611 177 ile 20112 20213 203 ile 23214 233 ile 26315 264, 265 elli fõkrasõ dõ õnda15 267, 270 dördüncü fõkrasõnõn 5 rakamõ dõ õnda16 278, 279, 280, 281, 282 ile 294, 297, 29817 301, 302, 303, 304 ikinci fõkrasõ dõ õnda17 306, 307 ikinci fõkrasõ dõ õnda17 308 ikinci fõkrasõ dõ õnda309, 311, 313, 314 ikinci fõkrasõ dõ õnda18 315 ile 321, 325, 333, 334, 335, 336, 337, 338

Rehberin uygulama kõsmõ sayõlacak bu son sayfalarõ, bu havalide kullanõlan ölçü-ler hakkõnda verece im bilgiye ayõraca õm:

Bütün Türkiye’de oldu u gibi Adana’da da 1870 miladî yõlõndan beri a ar usulü

Page 174: 1924 adana ticaret rehberi

174

resmen kabul edilmi tir. Bütün hükümet daireleri, gümrüklerde bu usul geçerlidir. Gerçi memlekette hâlâ eski ölçüler de kullanõlmaktadõr. 1889’da a ar usulü a õrlõk ölçü birimlerinde yalnõz hububat için zorunlu olarak kabul denildi. 1892’de ise bütün gõda maddelerine uygulanmasõ ve yayõlmasõ ilan edildi.

A õrlõk ölçüleri1 okka 400 dirhem (= 1,282945 kg)1 batman 4 okka( = 7,69767 kg)1 çeki 25 okka (= 225,79832 kg)(pamuk kozalarõnda kullanõlõr)1 kantar (koza ticaretinde 20 çekiye kar õlõktõr. Kömür vesaire ticaretinde 180 okka kabul edilir.) (= 56,44958 kg)

Hacim ve yük ölçüleri

1 inik (ki tas da denir.) 10 okka hububat alõr.1 gülek 4 iniktir1 haviye yarõm gülek yani iki tastõr

Kile, sekiz güle e denir. Gerçi ova kõsmõnda geçerli olan bu hesap, da lõk kõsõmda on güle e denk gelir. Kile, alõm satõmda kullanõlmaz. Çiftçiler tarlalarõnõn ürünleri-nin miktarõnõ ifadede kullanõrlar.

Toptan satõ ta genellikle hububat, kuru sebze, gülekle ve küçük ölçü birimleriyle satõlõr. Tüccarlararasõ satõ okka iledir.

Uzunluk ölçüleri

Ar õn: 68 santimetre uzunlu undadõr. Manifaturacõlar metre ve yarda kullanõrlar. Esnaf toptan alõ -veri lerini yarda ile yaparlar.

Arazi ve in aat i lerinde Mimari Zira denen ar õn kullanõr ki 758 metre uzunlu un-dadõr. Buna halk arasõnda yapõcõ ar õnõ denir.

Dönüm: arazi, ba , bahçe ölçülerinde kullanõlõr. Bir dönüm 1600 mimarõ zira kare-dir. Bir de yeni dönüm vardõr ki 2500 metre karedir.Bir dönüm iki evlektir.

Page 175: 1924 adana ticaret rehberi

175

Bütün yerli ölçülerin yanõnda kilo, metre, metre kare ile küçük ölçü birimleri daima kullanõlõr.

Page 176: 1924 adana ticaret rehberi
Page 177: 1924 adana ticaret rehberi
Page 178: 1924 adana ticaret rehberi

179