Upload
senol-acil
View
268
Download
0
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Iyi okumalar
Citation preview
sırt
bu
yö
nd
e o
laca
k, lo
go
alt
ta
JAAR
7 |
NR.
66
| 15
SEP
TEM
BER
- 15
OKTO
BER
2014
KAPAK
Evlilikte mutlu Olmak için 4 adım
SON TREND:Slogan çanta
Gençliğinize dönmek hayal değil!
Çocuklarda Özgüveni Artırmanın Yolları
Alişan: Popçuların borusunun öttüğü bir dönemdeyiz
Ağız KokusuEvlilikleri Bile Etkileyebiliyor
Nişantaşı’ndaki başörtülü ressam
JAAR
7|N
R. 6
6|15
SEP
TEM
BER
- 15
OKTO
BER
2014
YAZLIK KIYAFETLER SONBAHARDA NASIL GİYİLİR?
ÖN KAPAK İÇİ
Çocukların, katılmak istedikleri aktivitelere kayıt işlemlerini biz yaptırıyoruz. Özel servis aracımızla çocukları götürüp, getiriyor hatta bütün masrafları da biz karşılıyoruz !!!
Çocuklara yüzme dersleri verilmekte, A Diploması almaları sağlanmaktadır.Çocuklar değişik spor dallarına yönlendirilmektedir. (4-12 yaş arası)Müzik ve dans gibi aktiviteler sunulmaktadır.Özel servis aracımız bulunmaktadır.Okul tatillerinde açığız ve tüm gün hizmet veriyoruz.
Buitenschoolse
Biliyoruz ki spor; Çocuğun çevresiyle iletişim kurmasında, duygularını anlayıp dışa vurmasında, deneyim kazanmasında, eğlenmesinde, rahatlamasında ve problemlerini çözmesinde önemli rol oynar.
Hafta içi hergün sabah 07.00'den akşam 19.00'a kadar açığız.VVE proğramı Uk&Puk ile çalışmaktayız.Gruplarda kameralı güvenlik sistemi ve girişlerde Intercom bulunmaktadır.Taze ve helal ürünler ile kendi mutfağımızda hazırlanmış, günlük yemek servisi.Velilerin çalışma günlerine göre ayarlanabilir, esnek - flexibel kreş hizmeti.Kinderopvangtoeslag başvurusunda velilere yapılan muhasebe yardımı.
Hedefimiz: Çocuklarımıza sevgi dolu, hoşgörülü ve bilinçli bir eğitim vererek, kendine güvenen, ne istediğini iyi bilen, istediği şey için mücadele etmeyi öğrenmiş, paylaşmayı bilen, sorumluluk sahibi, duyarlı ve mutlu bireyler yetiştirebilmektir.
Dagopvang
Şubelerimiz: Amsterdam • Alkmaar • Hoorn • Haarlem
Kreşe mi ihtiyacınız var?
Gelin görüşelim, tanışalım ve gereken indirimi uygulayalım.
Kreşe gitmek her çocuğun hakkıdır.Her ailenin gelirine göre paket hazırlıyoruz.
Meral PolatTel: 020 486 54 74
ÖN KAPAK İÇİ KATLAMA
katlama yeri
Amsterdam’ın kalbi sayılan Nieuwendij k Caddesinde artık sizinde alışverişten sonra, evden önceki yeni adresiniz olacak.
İstanbul havasında lezzetli atıştırmalık veya kahve içmeye ne dersiniz?
Kendinize bir güzellik yapma vakti geldi!
“İstanbul’un nabzı burada atıyor”KALİ
TE V
E LE
ZZET
ŞİM
Dİ
İSTA
NBUL
’A T
AŞIN
DI...
KALİ
TE V
E LE
ZZET
ŞİM
Dİ
İSTA
NBUL
’A T
AŞIN
DI...
KALİ
TE V
E LE
ZZET
ŞİM
Dİ
İSTANBUL PETIT RESTAURANT • NIEUWENDIJ K 51 • 1012 MB AMSTERDAM • TEL: 020 770 85 47
+31
(0)2
0 61
4 53
63
GERÇEK YAPRAK DÖNER
Bütün dost ve
müşterilerimize
iyi bayramlar dileriz.
Bütün dost ve müşterilerimize iyi bayramlar dileriz.
ÖN KAPAK İÇİ KATLAMA
katlama yeri
Amsterdam’ın kalbi sayılan Nieuwendij k Caddesinde artık sizinde alışverişten sonra, evden önceki yeni adresiniz olacak.
İstanbul havasında lezzetli atıştırmalık veya kahve içmeye ne dersiniz?
Kendinize bir güzellik yapma vakti geldi!
“İstanbul’un nabzı burada atıyor”KALİ
TE V
E LE
ZZET
ŞİM
Dİ
İSTA
NBUL
’A T
AŞIN
DI...
KALİ
TE V
E LE
ZZET
ŞİM
Dİ
İSTA
NBUL
’A T
AŞIN
DI...
KALİ
TE V
E LE
ZZET
ŞİM
Dİ
İSTANBUL PETIT RESTAURANT • NIEUWENDIJ K 51 • 1012 MB AMSTERDAM • TEL: 020 770 85 47
+31
(0)2
0 61
4 53
63
GERÇEK YAPRAK DÖNER
Bütün dost ve
müşterilerimize
iyi bayramlar dileriz.
Bütün dost ve müşterilerimize iyi bayramlar dileriz.
Kom gerust binnen of bel voor een gratis consultBurgermeester van Leeuwenlaan 61 • 1064 KL Amsterdam
Tel. 06 - 42 46 13 37 • www.EcesBeauty.nl
Geschikt voor gevoelige huid Toepasbaar bij alle huidtypen, ook voor donkere huidtypen Uitgebreide range aan IPL golflengtes met geïntegreerd contact koeling Snelle behandelingstijd t.o.v. andere ontharings-methoden Zelfs al voor of na het zonnebaden!!!
Vooruitbetaling Bij aanschaf van een kaart van 6 behandelingen, krijgt u de 6e behandeling gratis. Deze dient als pakketprijs in een keer bij de eerste behandeling te worden voldaan.
Combinatie kortingen Bij combinatie van 2 losse behandelingen 10% korting. Bij combinatie van 3 of meer losse behandelingen 15% korting.
Burgermeester van Leeuwenlaan 61 • 1064 KL Amsterdam
100% PIJNLOOS en DEFINITIEF ontharen
Hollanda Toplumuna
yararlı gençler
yetiştiriyoruz
Her on kişiden biri
kaçak çalışıyor
En fazla para kazanan
hollandalı futbolcular
‘Aegon, 14 milyon
euro dolandırıldı’
İzincilere güvenlik uyarıları
Cultifest beklenen
ilgiyi gördü
İpotekten aşırı
kar sağlıyorlar
Dolandırıcı Bulgarlardan
sonra yeni dalga!
Sağlık yolsuzluğunun
vatandaşa maliyeti
300 euro
YIL / JAAR 16 • NR: 155 • 15 MEI - 15 JUNI 2013
HOLLANDA’DA
123 YIL SONRA
İLK KRAL
HOLLANDA’DAHOLLANDA’DAHOLLANDA’
Ali Kınık : Türkülerim, hem ülkü simgelerini hem de sevda esin-tilerini barındırıyor
Recep Dağtaşoğlu : En büyük gençlik teşkilatıyızKaçakçılıkta Hollanda kilit ülke
Geri Dönüş Yasası 55’e çıkarıldı
Yabancılar yasasında önemli gelişmeler !
Euro liderlerine göre “en kötü”yü atlattık
Hollanda emlak piyasasında son durum
Hollanda Kraliçesi Tahttan Ayrılıyor
İflaslarda Rekor Yaşandı
Türk Gençleri Sorunlarıyla BaşBaşa
Dolandırıcı Bulgarlardan
sonra yeni dalga!
piyasasında son durum TürkHalen Platform Dergisi’ne reklam vermediniz mi?Geç kalmadınız reklam kampanyamız devam ediyor.
YIL / JAAR 16 • NR: 155 • 15 MEI - 15 JUNI 2013
DERKINDEREN STR 108 / B • 1061 VX AMSTERDAMT. +31 (0)20 - 613 89 02 • F. +31 (0)20 - 613 24 23
[email protected] • WWW.PLATFORMDERGISI.COM
Sayın Girişimci,
Platform Dergisinin Türk iş çevreleri için yürütmüş olduğu promosyon kampanyası çerçevesinde, firmanızın/ürünlerinizin tanıtımı ve tüketici hedef kitlenize ulaşmanızı
sağlamak amacıyla dergimizde size de bir yer vermek istiyoruz.
Bu kampanyaya katılmak için, isterseniz üç aylık, altı aylık ya da yıllık kontrat yapabilirsiniz. Bu kampanyada vereceğiniz reklam ile birlikte firmanızı tanıtıcı
yazılar da ek olarak ücretsiz yayınlama imkanından yararlanabilirsiniz.
Abone, reklam, haber ve daha geniş bilgi için:
3 ay reklam
verenlere firma ile
ilgili röportaj hediye
6 ay reklam
verenlere firma ile ilgili
röportaj + 1 sayı reklam hediye
12 ay reklam verenlere
firma ile ilgili röportaj + firma ile ilgili haber
+ 2 sayı reklam hediye
KADIN | 5
Hollanda Toplumuna
yararlı gençler
yetiştiriyoruz
Her on kişiden biri
kaçak çalışıyor
En fazla para kazanan
hollandalı futbolcular
‘Aegon, 14 milyon
euro dolandırıldı’
İzincilere güvenlik uyarıları
Cultifest beklenen
ilgiyi gördü
İpotekten aşırı
kar sağlıyorlar
Dolandırıcı Bulgarlardan
sonra yeni dalga!
Sağlık yolsuzluğunun
vatandaşa maliyeti
300 euro
YIL / JAAR 16 • NR: 155 • 15 MEI - 15 JUNI 2013
HOLLANDA’DA
123 YIL SONRA
İLK KRAL
HOLLANDA’DAHOLLANDA’DAHOLLANDA’
Ali Kınık : Türkülerim, hem ülkü simgelerini hem de sevda esin-tilerini barındırıyor
Recep Dağtaşoğlu : En büyük gençlik teşkilatıyızKaçakçılıkta Hollanda kilit ülke
Geri Dönüş Yasası 55’e çıkarıldı
Yabancılar yasasında önemli gelişmeler !
Euro liderlerine göre “en kötü”yü atlattık
Hollanda emlak piyasasında son durum
Hollanda Kraliçesi Tahttan Ayrılıyor
İflaslarda Rekor Yaşandı
Türk Gençleri Sorunlarıyla BaşBaşa
Dolandırıcı Bulgarlardan
sonra yeni dalga!
piyasasında son durum TürkHalen Platform Dergisi’ne reklam vermediniz mi?Geç kalmadınız reklam kampanyamız devam ediyor.
YIL / JAAR 16 • NR: 155 • 15 MEI - 15 JUNI 2013
DERKINDEREN STR 108 / B • 1061 VX AMSTERDAMT. +31 (0)20 - 613 89 02 • F. +31 (0)20 - 613 24 23
[email protected] • WWW.PLATFORMDERGISI.COM
Sayın Girişimci,
Platform Dergisinin Türk iş çevreleri için yürütmüş olduğu promosyon kampanyası çerçevesinde, firmanızın/ürünlerinizin tanıtımı ve tüketici hedef kitlenize ulaşmanızı
sağlamak amacıyla dergimizde size de bir yer vermek istiyoruz.
Bu kampanyaya katılmak için, isterseniz üç aylık, altı aylık ya da yıllık kontrat yapabilirsiniz. Bu kampanyada vereceğiniz reklam ile birlikte firmanızı tanıtıcı
yazılar da ek olarak ücretsiz yayınlama imkanından yararlanabilirsiniz.
Abone, reklam, haber ve daha geniş bilgi için:
3 ay reklam
verenlere firma ile
ilgili röportaj hediye
6 ay reklam
verenlere firma ile ilgili
röportaj + 1 sayı reklam hediye
12 ay reklam verenlere
firma ile ilgili röportaj + firma ile ilgili haber
+ 2 sayı reklam hediye
6 | KADIN 6 | KADIN
KADIN
PERFECT MEDIA GROEP
EBUBEKİR TURGUT
MÜNEVVER ESRA TURGUT
ÖZLEM ÖZYOL
SELİM TURAN, M. TAHTALI, HATİCE TURGUTM.KÜBRA, MUSTAFA TOGA, EBRU ÖZGÜNERSAVAŞ BÜYÜKTİPİ, ERGÜN KULA
EMİNE BOZKURT, SADIK YEMNİ, ÖZLEM ÖZYOL, FUNDA MÜJDE, ESMA KÜÇÜK, SELMA COŞKUNER, NURAY BOSSINK TUNA, SEMA MARAŞLI, SABAHATTİN UÇAR, NİLÜFER ÇAKIROĞLU, DR. SEVİNÇ GÖRAL ALKAN,SEVİNÇ KARAKAYA, SEVİM HÜLYA GERİLAKAN
T. 020 - 614 53 63F. 020 - 613 24 23
HAYRİYE, BÜYÜKEKEN, SELMA GECİKMEZ, TURGUT OKAN, BANU ÇELİK, KERİME SAHİN, YAĞMUR AVCI,
Foto Dilara
AV. İSMET ÖZKARA
HOLLANDA SENELİK 30,00 EURO (PER JAAR)BELÇİKA SENELİK 70,00 EURO (PER JAAR)DİĞER ÜLKELER 85,00 EURO
HOLLANDA GENELİ
POSTBUS 90460, 1006 BL AMSTERDAM
DERKINDERENSTRAAT 108 B, 1061 VX AMSTERDAMT. 020 - 614 53 63 / F. 020 - 613 24 [email protected] / WWW.KADINDERGISI.NL
İmtiyaz Sahibi / Uitgever
Algemeen Directeur
Genel Yayın Yönetmeni / Hoofdredacteur
Yazı İşIeri Müdürü / Eindredacteur
Haber & Araştırma / Nieuws & Onderzoek
Yazarlar / Schrijvers
Reklam Satış Pazarlama / Advertentie
Bu sayıda katkıda bulunanlarAan dit nummer werkten verder mee
Sayfa Tasarımı / Lay-Out
Kapak foto
Hukuk Danışmanı / Juridisch adviseur
Abone / Abonnee
Dağıtım
Yazışma Adresi / Post Adres
İdare Merkezi / Bezoek Adres
Kadın Dergisi 15 Haziran - 15 Temmuz Sayısı Kapağı
©2008 PMGYAYINLANAN YAZILARIN SORUMLULUĞU YAZARLARA VE REKLAMLARIN İÇERİĞİNDEN REKLAM VERENLER SORUMLUDUR.
DOĞACAK HUKUKİ SORUMLULUK HİÇ BİR ŞEKİLDE DERGİMİZİ BAĞLAMAZ. DERGİMİZDE YER ALAN YAZI, RESİM, KARİKATÜR İSMİMİZ
BELİRTİLMEK SURETİYLE KULLANILABİLİR. REKLAMLAR MÜSADE ALINMADAN KESİNLİKLE KULLANILAMAZ.
HET IS NIET TOEGESTAAN OM, ZONDER VOORAFGAANDE TOESTEMMING VAN KADIN, DOOR KADIN GEPUBLICEERDE ARTIKELEN, ONDERZOEKEN
OF GEDEELTEN DAARVAN OVER TE NEMEN, TE (DOEN) PUBLICEREN OF ANDERSZINS OPENBAAR TE MAKEN OF TE VERVEELVOUDIGEN.
OP ONZE AANBIEDINGEN EN OVEREENKOMSTEN ZIJN VAN TOEPASSING ONZE ALGEMENE VOORWAARDEN, WELKE ZIJN GEDEPONEERD BIJ DE
KAMER VAN KOOPHANDEL TE AMSTERDAM
ISSN: 1574-022638-4014-29 8-13
Adet döneminde baş ağrıları ve mide bulantısı
PINAR TUNCEGiL:“GiZLi GiZLi
TiYATRO KURSUNA GiTTiM”
Gündüz makyajı nedi̇r, Nasıl yapılır?
Ertan Torunoğulları: “Hayalleri olmayanın hedefi de olmaz!” Yaşlanma karşıtı cilt bakımının püf noktaları
Sinem Öztürk: Başörtülü kadını
oynadım diye eleştirildim
Size de evlenme hedefi mi verildi?
YAZIN ZAYIFLATAN YİYECEKLER NELERDİR?
JAAR
7|N
R. 6
5|15
JUN
I - 1
5 SE
PTEM
BER
2014
YIL / JAAR: 7SAYI / NUMMER: 66
15 SEPTEMBER - 15 EYLÜL2014
inhou
d10
2220
2426
16
KAPAK: ÇOCUKLARDA
ÖZGÜVENİ ARTIRMANIN YOLLARI
TANITIM: MERAL POLAT:
BÜYÜMEK, CESARET VE SORUMLULUK İSTER
EVLİLİK TERAPİSİ:
EVLİLİKTE MUTLU OLMAK İÇİN 4 ADIM
SÖZ NİŞAN VE DÜĞÜN:
EYVAH! DÜGÜNDE NE GİYECEĞİM?
ŞEHİR IŞIKLARI
BAKIM:
GENÇLİGİNİZE DÖNMEK HAYAL DEGİL!
/www.kadindergisi.nl @Kadindergisi pub/kadın-dergisi/27/777/243
içindekiler303136
48 DİYET:
ŞİŞMANLIK
50 SOFRA:
FIRINDA ETLİ PATLICAN
52 OTOMOBİL:
SUBARU FORESTER
54 BULMACA
56 RÖPORTAJ: ROTTERDAM’DA PSİKO-SOSYAL
DANIŞMANLIK MERKEZİ HİZMETE AÇILDI
MODA: YAZLIK KIYAFETLER
SONBAHARDA NASIL GİYİLİR?
38 RÖPORTAJ:
NİŞANTAŞI’NDAKİ BAŞÖRTÜLÜ RESSAM
MODA:
SON TREND: SLOGAN ÇANTA
FIKRALAR
42 SİNEMA
44 MÜZİK: POPÇULARIN BORUSUNUN
ÖTTÜGÜ BİR DÖNEMDEYİZ
46 GÜZEL SÖZLER
8 | KADIN
DOSYA
JAAR
5 |
NR.
48
| 15
NOV
- DEC
201
2
Çocuk istismarı
ve geldiği boyutlar
Son Moda Boşanma Bahanesi
Kilo aldıran
besinler
Kadınlar Kimin için Süslenir! SİGARA
ÇOCUK SAHİBİ OLMANIZI
ENGELLEYEBİLİR!
Söz ve Nişan Hazırlığı
Nasıl Olmalı?
Orhan Gencebay: Bizim sılamız öbür taraf
Türkiye Yüz Güzeli Serap Akıncıoğlu
Kreşler cep yakacak!
Erkekler Neden ilgisiz Davranır? ʻYUVAMIZI KURTARINʼ MEKTUPLARI ALIYORUZ
Bindallı Modelleri
JAAR
5 |
NR.
49
| 15
DEC
-15
JAN
2012
-201
3
Kilo aldıran
besinler Kilo aldıran
besinler Kilo aldıran ENGELLEYEBİLİR!
Söz ve Nişan Kreşler cep
yakacak!Kreşler cep
yakacak!Kreşler cep yakacak!
ʻYUVAMIZI KURTARINʼ MEKTUPLARI ALIYORUZHalen Kadın Dergisi’ne reklam vermediniz mi?
Geç kalmadınız reklam kampanyamız devam ediyor.
DERKINDEREN STR 108 / B • 1061 VX AMSTERDAMT. +31 (0)20 - 614 53 63 • F. +31 (0)20 - 613 24 23
[email protected] • WWW.KADINDERGISI.NL
Sayın Girişimci,
Kadın Dergisinin Türk iş çevreleri için yürütmüş olduğu promosyon kampanyası çerçevesinde, firmanızın/ürünlerinizin tanıtımı ve tüketici hedef kitlenize ulaşmanızı
sağlamak amacıyla dergimizde size de bir yer vermek istiyoruz.
Bu kampanyaya katılmak için, isterseniz üç aylık, altı aylık ya da yıllık kontrat yapabilirsiniz. Bu kampanyada vereceğiniz reklam ile birlikte firmanızı tanıtıcı
yazılar da ek olarak ücretsiz yayınlama imkanından yararlanabilirsiniz.
Abone, reklam, haber ve daha geniş bilgi için:
3 ay reklam
verenlere firma ile
ilgili röportaj hediye
6 ay reklam
verenlere firma ile ilgili
röportaj + 1 sayı reklam hediye
12 ay reklam verenlere
firma ile ilgili röportaj + firma ile ilgili haber
+ 2 sayı reklam hediye
JAAR
5 |
NR.
49
| 15
DEC
-15
JAN
2012
-201
3
DOSYA
a Doğal alemden merhaba...
EDİTÖRDEN
Çocuğunuzun pozitif yönlerine odaklanın
Çocuklar, hangi sınıfta olursa olsunlar sürekli bir eğitim telaşı ve yarışı içindeler. İlkokula başladıkları günden itibaren okul ödev-leri, özel dersler ve çocuklarda stres, anksiyete, korku, içe ka-panıklık gibi istenmeyen birçok psikolojik rahatsızlıklar ortaya çı-kabilir. Okula giderken anneden ayrılmamak için eline sarılmak, sınıfa girerken yüksek sesle ağlamak benzeri dikkat çekmek isteyen hareketler de görülebilir.
Gelişim Danışmanı Gülnur Ünal, çocukların çok hassas olduk-larını belirterek “Her zaman olumlu telkinlerde bulunun. Çocu-ğunuzun pozitif yönlerine odaklanın. Pozitif çoğaldıkça negatif eksiye gider” dedi.
Sabahları çocuğunuzu öpün
Çocukların ebeveynlerini daha anlayışlı olmaları gerektiğinin altını çizen Gülnur Ünal, “Sabah çocuğunuzu okula yollarken kucaklayın, öpün ve başarılar dileyin” önerisinde bulunan Ünal, “Tehdit, azar ve kırgınlık çocuğunuzun sizden uzaklaşmasına neden olur. Sabah kalkmakta zorlanırsa kızmak yerine severek uyandırın” dedi.
Çocuğunuza olumlamalarda bulunun
Derslerinden kötü notlar alan çocuklarına ebeveynlerin, kesin-likle kızmaması gerektiğine vurgu yapan Spiritüel Gelişim Danış-manı Ünal şöyle devam etti: “Çocuğunuza ne kodlarsanız, ken-disinde bu duygusunun büyümesine neden olursunuz. Örneğin sürekli ‘Tembel, sorumsuz’ dediğinizde, bu sözler davranışlara dönüşür. Kendisine olumlamalarda bulunun. ‘Bir dahakine daha iyi not alırsın’ sözünü söyleyin. Bilinçaltı saf olduğu için, olumlu sözler bilinçaltına yerleşecektir. ‘Şımarır’ korkusuyla iyi sözler-den ve övgüden kaçınmayın. Çocuğunuza aferin demekte cö-mert olun.”
“Çocuğunuza ne söylediğinizden çok çocuğunuza nasıl söyle-diğiniz önemlidir” diyen Gülnur Ünal, “Çocuklarınızla sevgi dolu kelimelerle konuşun. Her konuda sık sık fikrini sorun. Örneğin sabah okula giderken hangi ayakkabıyı veya giysiyi istediğini so-run. Onların duygu ve düşüncelerini ifade etmesine izin verin ve hepsine saygı duyun. Çocuklarla anlaşmanın en iyi yolu iyi niyet-le yaklaşmaktır” şeklinde konuştu.
Özlem Özyolö[email protected]
ÇOCUKLARDA
ÖZGÜVENİ ARTIRMANIN
YOLLARI
KAPAK
10 | KADIN
“Özgüven” kavramını birçoğumuz duymuşuzdur. Yetişkinlerin veya çocukların davranışlarının altında yatan nedenler arasında özgüven eksikliği´nin olduğunu herhalde biliyoruzdur. Özgüveni ele gerekenler diğeri ise özgüven eksikliğinin temellerinin atıldığı çocukluk çağında anne ve babalar olarak dikkat etmemiz gereken hususlardır.
KAPAK
KADIN | 11
KAPAK
12 | KADIN
ÖZGÜVEN NEDİR? Özgüven kişinin hayatıyla ilgili aldığı kararları gerçekleştirebilmesi için kişi-ye cesaret veren bir güçtür. Özgüven, bir insanın mutlu ve başarılı bir hayat sürmesi için ihtiyaç duyduğu bir kişilik öğesidir. Tanımlayacak olursak;
Özgüven; kişinin kendine yönelik olum-lu yargılarının olması, kendini ve olay-ları kontrol edebileceği inancı, kendini sevmesi, yeterli olduğunu düşünmesi ve değerinin farkına varması, kendisiy-le barışık olması, kendini olduğu gibi kabul etmesi, kendisini tanıması gibi durumlarla ilgili bir kavramdır.
Yani; özgüven; kendimiz ve yetenekle-rimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duy-mak, pasiflik, boyun eğme, aşırı uyum gösterme, yalnızlık, eleştirilere karşı hassas olma, güvensizlik, depresyon, aşağılık duygusu ve sevilmediğini his-setme gibi kavramlarla tanımlanabilir.
Sağlıklı özgüven geliştirebilmiş bir ço-cuk ile özgüveni düşük bir çocuğun ya-şamış oldukları çocukluk deneyimleri arasında farklar gözlenmiştir.
Çocukların özgüven kazanmasında aile yaşamının, ana-baba tutumlarının ve arkadaş çevresinin çok önemli bir rolü vardır. Çünkü çocuk kendisine ilişkin olumlu bir benlik algısı edinmesini çev-resinden aldığı tepkiler doğrultusunda gerçekleştirir.
Çocuk Açısından Düşünürsek;
Özgüven; bir çocuğun kendisine yö-nelik iyi duygular geliştirmesi sonucu kendisini iyi hissetmesi demektir. Baş-ka bir deyişle kendisi olmaktan mem-nun olması ve bunun sonucu kendisi ve çevresiyle barışık olması demektir.
KAPAK
KADIN | 13
ÖZGÜVEN EKSiKLİĞİNDE AİLENİN ETKİSİ
Çocukların özgüven eksikliği yaşama-larının başında koruyucu anne-baba tu-tumları gelir. Anne babalar çocuklarına karşı aşırı himayeci davranarak onları koruduklarını düşünürler. Bunun tam terside olmaktadır. Çocuklarını aşırı sevgi ve ilgiye boğan annelerde çocuk-ları bir zorluk yaşamasın diye her türlü işi kendileri yaparlar. Bu her ne kadar iyi niyetle yapılan bir davranışsa da hatalıdır. Çünkü çocuk kendisinin yap-ması gereken şeyleri anne babası yap-maya devam ettiği sürece sorumluluk alamayan, anne ve babasına bağımlı, problem çözme becerisi gelişmemiş, yani özgüven eksikliği duyan bir birey olarak büyür.Oysa çocuğu küçük yaşlardan itibaren kendi yaşamını kontrol edebilir, davra-nışlarının ve hayatının sorumluluklarını alabilir şekilde yetiştirmek gerekir. Bu-nun için ona küçük bile olsa sorumlu-luk alabileceği görevler verilmeli bun-ları başardığında da takdir edilmelidir. Özellikle ilköğretim çağında çocuk kendisinin artık sorumluluk alabilece-ğine inanır. O artık büyümüştür. Bu dönemde çocuğa bir şeyleri başarabi-leceği imajı verilmezse çocuğun kendi-sine olan güveni giderek azalacak ve yerini tam bir özgüven eksikliğine bıra-kacaktır. İleriki yaşamında da ayakları üzerinde duramaması gayet doğaldır. Ailenin çocuğun özgüven eksikliği duymasına sebep olan diğer bir yanlış davranışı da aşırı mükemmeliyetçi anne babaların çocuğa karşı yaptıkları eleş-tirinin dozunu kaçırmalarıdır. Sürekli olarak çocuğu aptal yerine koymaları, “sen zaten yapamazsın”, “senden de bu beklenirdi”, “sana verdiğimiz emeğe yazıklar olsun” şeklinde söylenmeleri ya da hesap sormaları yani çocuk yan-lış yapınca onun kişiliğini eleştirmek çok büyük bir hata ve özgüven yıkıcı bir davranıştır. Hata yapmışsa bile onu ailece eleştirmek yerine bir anne ya da baba olarak onu karşınıza alıp konuş-
manız daha etkili olacaktır. Önemsen-diğini hissedecek ve sizi onu önemse-diğiniz için sevecektir. Buda da kendisi için kötü şeyler istemeyeceğinizi dü-şünmesine neden olur ve önerdiğiniz şeyleri mutlaka düşünecektir.
Çocuklara karşı yapılan ve hepimizin de sıklıkla düştüğü diğer bir hata ken-di çocuğumuzu komşunun çocuğuyla kıyaslamaktır. Bu şekilde davranmak çocuğu bir yarış atı gibi görmektir. Oysa çocuğu kendisiyle yarışır bir hale getirmek gerekir. Çocuğun başa-rıya doğru attığı her adım kendisi için olmalıdır. Komşunun çocuğunu geç-mek için değil.
Sonuç olarak, ailelerin sergiledikleri hatalı durumlar sonucunda özgüven-den yoksun bırakılmış çocuklar sürekli
kendilerini ailelerine kanıtlama ihtiyacı hissederler. Bunun için yanlış arkadaş grubuna dahil olur ve okuldan kaçarlar. Çocuğunuz sizin yanınızda kendisini yetersiz hissediyorsa sorunu onda de-ğil kendinizde ve aile sisteminizde ara-manız gerekir.
ÇOCUK NASIL BİR ORTAMDA KENDİSİNİ DEĞERLİ HİSSEDER?
Çocuğun kendisini değerli hissetme-sinde rol oynayan etkenler daha ilk yaşlardan, çocukların kendilerine yö-nelik iyi duygular geliştirmeleri, hayat-larındaki önemli insanlar (anne-baba, öğretmen ve diğer büyükleri, ilerleyen yaşlarda arkadaşları) tarafından nasıl değerlendirildiklerine bağlıdır.
14 | KADIN
KAPAK
Büyükleri tarafından sevgi gören, ge-reksinim duyduğunda beklediği ya-kınlık ve ilgiyi bulan, fikirlerine değer verilen ve önemsenen, güven duyulan ve sorumluluklar verilen, iyi yaptığı şeyler için övülen, gurur duyulan, yap-tıklarında hataya yer verilen ve olduğu gibi kabul edilen çocuğun kendisine özgüveni olur. Buna karşılık sevildiğini, önemsendi-ğini hissetmeyen, beklediği yakınlık ve ilgiyi göremeyen, sürekli eleştirilen ve olduğu gibi kabul edilmeyen çocuk kendisini değerli hissetmez ve özgüve-ni olmaz. Kendisini değerli görmeyen çocuk yaşadığı aile, çevre, okul ve top-lum içinde problemlere sebep olur.
ÇOCUKLARIN ÖZGÜVENİNİ ARTIRMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
Var olmalarının sizin için ne kadar önemli olduğunu onlara hissettirin; Onlara olan sevginizin başarı ya da başarısızlıklarına bağlı olmadığını, var olmalarının sizin için ne kadar önemli olduğunu ve ne olursa olsun onları dai-ma seveceğinizi söyleyin.
Kendilerine olan özgüvenlerinde
sarsıntı gördüğünüz an harekete ge-çin; Unutmayın kendine özgüven duy-mak kendini beğenmişlik ya da kibirlilik demek değildir. Özgüven sadece ol-duğu gibi kabul edilmiş olmanın verdi-ği kendini rahat, iyi ve güvenlik içinde hissetmektir. Başarısı ile şımaran, ki-birli davranışlar gösteren çocuğun ken-disine olan özgüveni yok ya da düşük demektir.
Çocuğunuzun gerçek özgüveni sağlamasında yardımcı olun; Çocu-ğunuzun zayıf yanlarını görmezlikten gelmeyin, dürüst olun, ama onları eleş-tirmeyin. Çocuklar kendilerindeki ek-siklikleri ve kusurları kabullenmelidir. Bunun yanı sıra iyi ve kuvvetli oldukları yanları ile gurur duyabilmelidirler.
Çocuğunuza kendisine has yete-neklerini ortaya çıkartmasında yardım-cı olun Çocuklar birbirlerinden farklıdır; Her çocuğun farklı özellikleri ve yete-nekleri vardır. Hepsinin başarılı olduğu alanlar değişiktir. Çocuklarınıza kendi ilgi alanları ve yetenekleri doğrultusun-da faaliyetlere katılma imkanı sağlaya-rak onların araştırmaları ve yeni şeyler keşfetmeleri için destekleyin. Böylece kendilerinde var olan yeteneklerin or-
taya çıkmasını sağlayarak kendilerine güven duymalarını sağlamış olursunuz.
Yaptıkları ve ilgilendikleri şeylerin sizin için ne kadar önemli ve değerli ol-duğunu gösterin; Katıldıkları faaliyetleri ve ilgilendikleri şeyleri sorun, okulda katıldıkları faaliyetlerin gösterilerine gi-din. İlgilendiği şeylerle ilgili okuduğu-nuz bir yazı ya da resmi onunla payla-şın.
Evinizde herkesin birbirine güvene-ceği bir ortam oluşturun; Duygularını, düşüncelerini, sevgisini, başarı ya da başarısızlıklarını, hayal kırıklıklarını aile fertleriyle rahatça paylaşabilen çocuk-lar özgüvenli olurlar. “Söylediğin kadar da kötü değilmiş” ya da “Geçer canım merak etme” şeklinde cevap verme yerine, onların duygu ve düşüncelerini ciddiye alın.
Çocuğunuza kendi davranışlarınızla örnek olduğunuzu unutmayın; Çocuk-larınıza, onlarda görmek istemediğiniz davranışlarda bulunmayın. Unutmayın çocuklar size sizin onlara davrandığınız gibi davranacaklardır. Sinirlenip onlara bağırdığınızda, kızınca bağırmanın nor-mal olduğu mesajını verirsiniz.
KADIN | 15
KAPAK
Beklentileriniz çocuğunuzun se-viyesinde olsun, onu aşacak beklen-tilerden kaçının; Her çocuğun farklı yapabilme kapasitesi ve seviyesi vardır. Çocuğunuzun birşeyi yapamayacağını bildiğiniz halde bunu ondan bekleyip sonunda hayal kırıklığı yaratmayın. Ula-şabilecekleri hedefler amaçlayıp başa-rılı olmalarını sağlayın. Çocuklarınıza sorumluluklar verin. Kendisine güvenilip sorumluluk verilen çocuklar kendilerini yararlı ve önemli hissederler.
Sadece çok özel yetenek ya da ba-şarılarına değil herşeyine değer verdi-ğinizi ve taktir ettiğinizi belirtin; Küçük bile olsa yaptığı güzel birşey ya da dav-ranışı için onu övün ve bunun ne kadar önemli olduğunu belirtin.
Ne yaparlarsa yapsınlar onları ba-ğışlayın ve sevgi ile emniyette olduk-larını hissettirin; Çocuklarınızı disiplin edin ama bunu hiç bir zaman sinirle ve katı kurallarla yapmayın. Onları disiplin etmeniz katı kurallarla katı cezalar ver-me şeklinde olmasın. Çocuklar adalet-siz davrandığınızda bunu çok iyi bilirler. Onların güvenini sarsmayın.
Birlikte vakit geçirin. Ortak yapa-cağınız faaliyetler bulup birlikte zaman geçirin.
Onların özgüvenlerini sağlayacak sözlerde bulunun; “Yardımların çok işime yaradı, teşekkür ederim” ya da “ Bak bu aklıma gelmemişti bu konudaki fikrini çok beğendim” gibi sözlerle on-ların katkılarına değer verdiğinizi göste-rin.
Çocuğunuzla ilgili problemleri onu suçlamadan ya da onun karakterini eleştirmeden tartışın; Çocuklar kendi-leri ile ilgili problemlerde kendilerine saldırılıp eleştirilmeden konuşulduğun-da bu problemi çözmek için çaba sarf ederler. Onun karakterine değil yaptığı şeye hitap ederek konuşun.
Çünkü yüzünüzdeki çizgiler yaşadıkları-nızdan izler taşıyor.Ama artık Lazer Mik-ro Lipo Lifting yöntemi ile gençliğinizi geri kazanabilirsiniz.Magicplast Estetik ve Plastik Cerrahı Op.Dr.Güner Uysal bu yeni yöntem ile ilgili bilinmeyenlerin altını çiziyor.
Aslında kadın ya da erkek olsun her biri-miz aynanın karşısına geçip yüzümüzde beğenmediğimiz yönlerimizi saatlerce incelemişizdir. Kimimiz zamanın bize kaybettirdiklerine bakarak ellerimizle ya-naklarımızı ve kaşlarımızı kaldırıp kırışık-sız ve daha düzgün bir yüze nasıl sahip oluruz diye kafa yormuşuzdur aslında. Zamanın o karşı konulamaz gidişine bir dur demek için neleri feda etmedik ki. Her sene farklı isimler altında çıkan kremlere, bir mucize olarak sunulan iğneli tedavilere ya da günlerce seans seans makinelerin altına yatıp kırışıklık-larımdan ve yorgun görünümümden ne kadar kurtulabildim diye umut etmekle geçirdik zamanımızı…
Yüzümüz ruhumuzun bir vitrini gibidir.Yüzümüzdeki yorgun bir görüntü sosyal çevremizi bile etkilemektedir. İşyerimiz-de ya da yakınımızda bulunan arkadaşla-rımız bize gece uyku uyumadın mı ya da iş tempon çok mu yoğun diye yorumlar yapmışlardır muhakkak… Aslında bu so-
rulara muhatap oluyorsak ve daha dinç ve daha canlı gözükmek istiyorsak lazer mikro-lipolifting yöntemini mutlaka öğ-renmelisiniz.
Peki, neden yüzümüz yaşlanır ya da daha 30 yaşımıza bile gelmeden neden yorgun ve bitkin bir ifadeye sahip oluruz. Aslında bunun 2 ana nedeni bulunmak-tadır. 1) Çevresel faktörler 2) Genetik Faktörler
Çevresel faktörlerden kastımız yaşadı-ğımız coğrafyadır. Özellikle teknolojinin hayatımıza daha fazla girmesi ve strese bağlı olarak gelişen koşullarda bedeni-mizde birtakım stres hormonları salgı-lar. Bu hormonlar cilt yapımıza negatif sinyaller göndererek kolajen ve elastin miktarlarında azalmalara sebep olur. Mi-mik kaslarının çok fazla hareket ettirilme-si, sigara içilmesi, kuru cilt yapısı ve cilt yapısındaki yağlanma azlığı gibi faktörler de negatif bir katkı sağlamaktadır. Birde tabiî ki yerçekiminin o karşı konulamaz etkisi de işin içine girdiğinde deformas-yon süresi başlayarak yorgun, halsiz ve yaşlı bir yüz yapısı sürecine doğru geri döndürülemez gidişat kaçınılmaz olur.
Genetik faktörler ise bizim değiştireme-yeceğimiz durumların başında gelir. Cil-dimizdeki kolajen ve elastin miktarındaki
azalma, cilt yapısının aşırı hassas oluşu, yanak bölgesindeki doku volümünün az oluşu, elmacık kemiklerinin yeteri kadar gelişmemesi, şakak bölgesi kaslarının zayıf olması ve mimik kaslarının çok fazla çalışması. Bunlar da bizim kontrol ede-meyeceğimiz koşullardır ve sonuçta bizi bekleyen şey yine yorgun ve çökmüş bir yüz yapısı olmaktadır.
Anlaşılacak bir şekilde ifade etmek gere-kirse ilk olarak göz çevresinde meydana gelen kırışıklıkla zamanla artmakta, göz kapakları yer çekimi ve doku kaybı sebe-biyle aşağıya doğru sarkmakta, göz altı torbaları belirginleşmekte, dudak kena-rından başlayıp buruna kadar giden çiz-giler derinleşmekte, elmacık kemiğinde meydana gelen hacim azalması sonu-cunda ise yanak bölgesi dolgunluğunu kaybetmektedir. Elmacık kemiği bölge-sindeki düşmeyle birlikte ise aslında bir bütün olarak çalışan kas grupları ahen-gini yitirerek dokuların yer değiştirmesini sağlamaktadır.
Peki, bu bütün sorunlar sonucunda çözümü nerede aramak gerekecektir? Yorgun, bitkin ve yaşlanan bir yüzle ya-şamaya devam etmek mi yoksa zamanın bütün gidişine bir dur demek ve hayatın kaybettirdiklerini tekrar geri kazandır-mak mı? Aslında lazer mikro-lipofilling
Gençliğinize dönmek hayal değil!
BAKIM
16 | KADIN
MAGİCPLASTEstetik ve Plastik Cerrah Op.Dr.Güner Uysal
Hayatınızdaki en önemli anların geçmişte kaldığını düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz.
yöntemi bu sorunsallık arasında bütün dertlerimizin bir çaresi gibi olan tek al-ternatiftir. Nedir lazer mikro-lipolifting… Lazer teknolojisinin yüz gençleştirme de kullanılan bir çeşidinin, mikro cerrahi
bir uygulama olan mikro-lifting ile kombi-nasyonu ve bir miktarda dokulara tekrar volüm kazandıran yağ enjeksiyon siste-midir. Burada amaçlanan şey göz çevre-
si ve yanak bölgesindeki kas gruplarının,
bir bütün ola- rak tekrar
koordinasyonunun sağlanmasıdır. La-zerle yapıldığı zaman tabiî ki sonuçlar kaçınılmaz olarak daha da mükemmel olmaktadır. Mikro lifting uygulaması ise aslında hepsini harmanlayan ve işlemin kalıcılığını uzun yıllara taşıyan ana da-mardır.
Mikro lifting ile şakak bölgesi içinden saçların arasından endoskopla girilerek yanak bölgesine kadar ulaşılır. Yanak bölgesindeki dokular yarı kalıcı dikişler-le bütünlüğü sağlanarak yukarıya doğru asılır. Eğer hastamızda göz altlarında da çökme mevcutsa yine bu bölgedeki do-kularla desteklenir ve bu yorgun ifade-den kurtulmuş olunur.
Yağ enjeksiyonunda kullanılan ultra mikro santrifuj işlemi sonrasında da daha uzun süreli bir dolgunluk kazanı-lır. Tabi ki eğer istenirse ikinci bir seans yağ enjeksiyonu da ilave olarak yapıla-
bilmektedir.
Aslında bütün bu yapılanlar yüzümüzün normal anatomik yapısına uygun, simetrik, bakış-lardaki yorgun ifademizi silen ve daha canlı bir görünüm sağlayan bir uygulamadır. Her ne olursa olsun mevcut doğal anatomik
görüntümüz kesinlikle değişme-mektedir. Bizim için yüzünüz eşsiz
ve tektir. Eğer yüzünüzdeki olumsuz değişiklikler sizleri kaygılandırıyorsa ve yılları bir nebzede geri döndürerek her şey değişsin istiyorsanız o zaman siz-de lazer mikro lipo-lifting için uygun bir adaysınız demektir.
KADIN | 17
BAKIM
BEYAZGÜL
18 | KADIN
Gündemi Bizimle takip edin!
WWW.PLATFORMDERGISI.COM
Alevilik Ehlibeyt Yoludur
Her üç şirketten biri mali sıkıntıda
Abdest almadan piste
çıkmadımBaşbakan Rutte:
“Kriz henüz bitmedi”
Yurtdışı Danışma Kurulu’na Hollanda’dan 4 üye seçildi
2013 yılında önemli yasal değişiklikler
400.yıl kutlamaları bize ne kazandırdı?
Faizler de tarihin en düşüğü yaşanıyor
Hollanda ve Almanya Türklere vizeyi kaldırdı!
2013’de İslam’a karşı sert mücadele edecek
JAAR
6 |
NR.
52
| 15
MAA
RT -
15 A
PRIL
201
3
Çiğdem
Batur
Kadınlar neden geç evleniyor
İlİşkİnİzde kimin
sözü geçiyor Osmanlı Gelinlikleri
2013 Yeni Abiye Elbise Modelleri
Cinsel duygularla
başa çıkma yolları
Boşanma kararı çocuğa nasıl açıklanmalı?
Nerede ne
yiyelim?
JAAR
6 |
NR.
50
| 15
JAN
- 15
FEB
201
3
2013Tesettür Gelinlik
HUZUR SOKAĞI VE
ŞÜLE YÜKSEL ŞENLER
2012 Yılının en çok dinlenen
şarkıları
Nişan Yüzüğü seçimi
YIL / JAAR 16 • NR: 153 • 15 MAART - 15 APRIL 2013
Aşırılıktan uzak
bir çizgimiz var
Park paraları
çekilmez oldu
Avrupa Futboluna
Türkiye Damgası
7 Milyon Avroluk
Taht Değişikliği
Kayseri Avrupa’ya
Şifa Olacak
O beyaz Türklere de
arabeski sevdirdi
Binlerce Türk çocuk
Hristiyan ailelere verildi
Hükümet Azınlıklar Danışma
Yasasını İptal Etti, Ya Şimdi?
Yozgatlı İşadamları Derneği
Yeni Yönetimini Seçti
Türk kökenli politikacılara
karalama kampanyası
TOPLANAN
YARDIM
PARALARI NEREYE GiDiYOR?
ABONE FORMU
postzegelplakken
pul yapıştır
yasal değişiklikler
400.yıl kutlamaları bize ne kazandırdı?
Batur 2013 Yeni Abiye Elbise Modelleri
başa çıkma yolları
Nerede ne
yiyelim?
O beyaz Türklere de
arabeski sevdirdi
Binlerce Türk çocuk
Hristiyan ailelere verildi
Hükümet Azınlıklar Danışma Graag wil ik de aangekruisde blad of bladen 1 jaar lang ontvangen, ik geef Perfect Media Groep hierbij een
machtiging om eenmalig de aangegeven prijs van mijn bank- of girorekening af te schrijven.Aşağıdaki işaretlemiş olduğum dergi veya dergileri 1 yıl boyunca elde etmek istiyorum, hesap numaramdan belirtilen ücretin bir defaya mahsus çekilmesini kabul ediyorum.
Bank/gironummer: └ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴┘
Naam: ....................................................................................................................................................................................................................................................... m/v.: ..................................................................................................................................................................................................................................................................
Adres: ....................................................................................................................................................................................................................................................... Postcode/plaats: ....................................................................................................................................................................................................................................................................
Beroep: ....................................................................................................................................................................................................................................................... Geboorte datum: ..................................................................................................................................................................................................................................................................
Telefoon: ....................................................................................................................................................................................................................................................... E Mail: ....................................................................................................................................................................................................................................................................
Datum: ....................................................................................................................................................................................................................................................... Handtekening: ....................................................................................................................................................................................................................................................................
PLATFORM DERGISI € 35,- ☐ KADIN DERGISI € 30,- ☐ PLATFORM + KADIN DERGISI € 45,- ☐
DERKINDEREN STR 108–B • 1061 VX AMSTERDAM
KADIN | 19
BEYAZGÜL
Ninenin Ölmüş Eşine Mektubu...
Son GÜNLERDE; bir surat bir surat ki GELİNDE, çayımı bile yarım dolduru-yor BEY.
Allah’tan KULAKLARIM ağır işitiyor da, duymuyorum ne söylediğini…! Ama yinede HİSSEDİYORUM..!
Beni, bu evde galiba istemiyor artık. Hey gidi günler heeey…!
OĞLUNU bilirsin, vur kafasına al lok-mayı. İki ara bir derede ne yapsın…?
ANA bu, atsa atılmaz; satsa satılmaz.Bana artık gizli gizli sarılıyor bey...!
Dün akşam, UYURKEN öptü beni biliyor musun?
Nasıl ağırıma gitti nasıl…!
Artık AKİDE ŞEKERİDE getirmiyor. Hani dişlerim yok ya, güya yerken ga-rip sesler çıkarıyormuşum da; çocuk-lar İĞRENİYORMUŞ benden.
Yok; vallahi yalan bey, hiç yapar mıyım ben öyle şey..?
GELİN; çocuklara masal anlatmamı da yasakladı.
Üstelik seninle konuşuyormuşum diye, duvardaki resmini bir yere sakladı. Olsun, koynumdaki resminden haberi bile yok..!
Yine de BEDDUA edemem bey, oğlu-
mun karısı; torunlarımın anası o…!
Geçenlerde üst KOMŞULAR geldi. Ne konuştuklarını duymayayım diye, kapıyı üstüme kilitledi.
Duymadım, duyamadım; lakin hisset-tim. DÜŞKÜNLER EVİNE yatıracaklar-mış önümüzdeki ay beni.
Ne yalan söyleyeyim epey ağırıma git-ti, epey…! Ha, SEN ne diyorsun bey..? Hani bir görünsen OĞLUNA…! Ne de olsa babasısın, seni dinler.
Bu odada oturur, vallahi hiç dışarı çık-mam. Akide şekeri de istemem. MA-
SALDA anlatmam artık çocuklara. Ne olur, AYIRMASINLAR beni bu evden. Yaşayamam, nefes bile alamam.
Sana ait anılardan uzak ne yaparım ben, ne yaparım..?
Şu camın PERVAZINDA hayalin du-rur, çekmecelerde el izin.
BASTONUN hala duvarda asılı. İstemi-yorlar beni artık, istemiyorlar hasılı...!
HEY GİDİ GÜNLER HEY..!Hani Dİ-YORUM, bir çağırsan..!Yoksa, yoksa sendemi UNUTTUN beni bey…?
EBUBEKİR TURGUT
Alevilik Ehlibeyt Yoludur
Her üç şirketten biri mali sıkıntıda
Abdest almadan piste
çıkmadımBaşbakan Rutte:
“Kriz henüz bitmedi”
Yurtdışı Danışma Kurulu’na Hollanda’dan 4 üye seçildi
2013 yılında önemli yasal değişiklikler
400.yıl kutlamaları bize ne kazandırdı?
Faizler de tarihin en düşüğü yaşanıyor
Hollanda ve Almanya Türklere vizeyi kaldırdı!
2013’de İslam’a karşı sert mücadele edecek
JAAR
6 |
NR.
52
| 15
MAA
RT -
15 A
PRIL
201
3
Çiğdem
Batur
Kadınlar neden geç evleniyor
İlİşkİnİzde kimin
sözü geçiyor Osmanlı Gelinlikleri
2013 Yeni Abiye Elbise Modelleri
Cinsel duygularla
başa çıkma yolları
Boşanma kararı çocuğa nasıl açıklanmalı?
Nerede ne
yiyelim?
JAAR
6 |
NR.
50
| 15
JAN
- 15
FEB
201
3
2013Tesettür Gelinlik
HUZUR SOKAĞI VE
ŞÜLE YÜKSEL ŞENLER
2012 Yılının en çok dinlenen
şarkıları
Nişan Yüzüğü seçimi
YIL / JAAR 16 • NR: 153 • 15 MAART - 15 APRIL 2013
Aşırılıktan uzak
bir çizgimiz var
Park paraları
çekilmez oldu
Avrupa Futboluna
Türkiye Damgası
7 Milyon Avroluk
Taht Değişikliği
Kayseri Avrupa’ya
Şifa Olacak
O beyaz Türklere de
arabeski sevdirdi
Binlerce Türk çocuk
Hristiyan ailelere verildi
Hükümet Azınlıklar Danışma
Yasasını İptal Etti, Ya Şimdi?
Yozgatlı İşadamları Derneği
Yeni Yönetimini Seçti
Türk kökenli politikacılara
karalama kampanyası
TOPLANAN
YARDIM
PARALARI NEREYE GiDiYOR?
ABONE FORMU
postzegelplakken
pul yapıştır
yasal değişiklikler
400.yıl kutlamaları bize ne kazandırdı?
Batur 2013 Yeni Abiye Elbise Modelleri
başa çıkma yolları
Nerede ne
yiyelim?
O beyaz Türklere de
arabeski sevdirdi
Binlerce Türk çocuk
Hristiyan ailelere verildi
Hükümet Azınlıklar Danışma Graag wil ik de aangekruisde blad of bladen 1 jaar lang ontvangen, ik geef Perfect Media Groep hierbij een
machtiging om eenmalig de aangegeven prijs van mijn bank- of girorekening af te schrijven.Aşağıdaki işaretlemiş olduğum dergi veya dergileri 1 yıl boyunca elde etmek istiyorum, hesap numaramdan belirtilen ücretin bir defaya mahsus çekilmesini kabul ediyorum.
Bank/gironummer: └ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴┘
Naam: ....................................................................................................................................................................................................................................................... m/v.: ..................................................................................................................................................................................................................................................................
Adres: ....................................................................................................................................................................................................................................................... Postcode/plaats: ....................................................................................................................................................................................................................................................................
Beroep: ....................................................................................................................................................................................................................................................... Geboorte datum: ..................................................................................................................................................................................................................................................................
Telefoon: ....................................................................................................................................................................................................................................................... E Mail: ....................................................................................................................................................................................................................................................................
Datum: ....................................................................................................................................................................................................................................................... Handtekening: ....................................................................................................................................................................................................................................................................
PLATFORM DERGISI € 35,- ☐ KADIN DERGISI € 30,- ☐ PLATFORM + KADIN DERGISI € 45,- ☐
DERKINDEREN STR 108–B • 1061 VX AMSTERDAM
20 | KADIN
EVLİLİK TERAPİSİ
Evlilikte mutlu olmak için 4 adim
32 | KADIN
EVLİLİK TERAPİSİ
Sevinç KARAKAYA
KADIN | 21
EVLİLİK TERAPİSİ
Üzerinden yıllar geçtikçe ve evliliğin sıra-danlaşmasını da eklediğimizde eşler ev-liliklerinde mutsuz ve huzursuzluklar yaşa-yabilir. Yapılması gereken ise biraz nostalji ile geriye dönüp bakmak. Unutulup kalan-ları yenileyip canlandırmak, mucizeleri gerçekleştirecek adımları atmak, var olanı görebilmek, sevgi kapasitenizi kullanmak için öncelikle harekete geçmeniz ve bun-ları istemeniz gerekmektedir.
Aslında 4 adımda çiftler ilişkileriyle ilgili beklentilerinin ne olduğunu ve neler his-settiklerini sorgulayarak mutluluğu yakala-yabilirler.
Eşler Şu Soruları Kendilerine Sormalılar:
‘’Eşim tarafından sevildiğimi hissedebil-mem için ne yapması gerekiyor?’’,‘’Bana nasıl davranırsa kendimi özel ve de-ğerli hissederim?’’,‘’Birlikte neler yaparsak eğleniyorum de-rim?’’,‘’Aynı zamanda biz iyi arkadaşız diyebil-mem için nelere gereksinimim var?’’
Geçmişe Gitme Zamanı
Adımlarda ilerlerken; Geçmişteki sizi mutlu eden anılarınızı düşünmekte fayda vardır.
Birinci adım: Bu soruların net bir şekilde yanıtlanması için çiftlerin birbirle-rinin sadece davranışlarını tanımlamaları gerekir. ‘’Beni sabahları öperek uyandı-rırsa kendimi değerli hissederim’’ cevabı
somut, net ve anlaşılır bir cevap oysa ‘’çok fazla bir şey yapmasına gerek yok, bana biraz yardımcı olsun yeter’’, genel ve yoru-mu açık ifade. Bu yüzden bu tür cevaplar çözüm için yardımcı olmayacaktır. Çözüm için ne istediğinizi iyi tespit edin, ve o durumu ifade etmeye çalışın.
İkinci adım: Eşinizle sanki bir zaman tüneline girdiğinizi varsaymalı ve geriye doğru anılarınızı hatırlamalısınız. Zaman yolculuğunuzda bir hafta öncesine ya da birkaç yıl öncesine hatta ilişkinizin başlan-gıcına gidebilirsiniz. İlk adımda sorduğu-nuz soruların cevaplarını aradığınız duygu-ları hissettiğiniz anıları hatırlayın ve eşiniz ne yaptığında sevildiğinizi hissetmiştiniz, değerli, özel, önemsenmiş olarak algıla-mıştınız diye bir düşünün. O zamanlara gidin, ne yapmıştı, nasıl davranmıştı, siz nasıl karşılık vermiştiniz bir hatırlayın.
Bazen eşinin değiştiğinden şikayetçi olan kişiler bu çalışmayla kendisinin de ne ka-dar çok değiştiğini görebiliyorlar. Geçmiş eski günleri tekrar hayatınıza geçirmeye çalışın.
Üçüncü adım: Çiftler eşlerine yönel-meli. Eşinizin kendini değerli, güvende hissettiği zamanları araştırın ve aynı so-rulara eşiniz için de cevap arayın. Sizinle eğlendiği, arkadaşlık yapabildiği, dost olarak konuşabildiği anılarını öğrenin. Sizin ve eşinizin sorulara verdiği cevapla-rın da aynı olmasını beklemeyin. Fakat siz de artık eskisi gibi değil misiniz bu evlilik için bir şeyler yapmalı mısınız? bunu fark etmeye çalışın.
Dördüncü adım: Birlikte zaman yol-culuğuna çıktığınızda ikiniz için de geçerli olan ‘’en mutlu’’, ‘’en heyecan verici’’, ‘’en huzurlu’’ ve ‘’en keyifli’’ anılarınızı hatır-lamaya çalışın. Bu zaman yolculuğunda hem bireysel hem de birlikte bulduğunuz anıları toplayın ve bugüne gelin. Bu anı-larını düşünerek günümüzde hangilerini hala yaşadığınızı, hangilerini canlı tuttu-ğunuzu düşünün. Geçmişin köşesinde unuttuklarınız için sakın sorumlu aramayın ve ikinizin de katkısı olduğunu unutmayın. Ve bugün düzeltmek için neler yapabilir diye düşünün.
Hep söylediğim bir cümleyi tekrar ederek bitirmek istiyorum. ‘’Soruna değil çözüme yapıcı adımlarla yaklaşın.’’ Sevgiyle kalın...
Yaşam ve İlişki Koçluğu Hizmetleri üzerine ayrıntılı bilgi almak için www.interaktifda-nismanlik.com‘u ziyaret edebilirsiniz.
KADIN | 33
EVLİLİK TERAPİSİ
Öncelikle her ilişkinin düzelme şansı vardır. Çiftlerin öncelikle unutulan güzel anıları canlandırması, telafi edilebilecek olumsuzluklarda mutlu olunan
zamanlardaki gibi davranmayı denemesi gerekiyor.
22 | KADIN
TANITIM
Meral Polat:
Büyümek, Cesaret ve Sorumluluk İsterKriz dönemi çok ağır geçti ve birçok büyük kreş kapandı. Krizin yanında belediyenin yapmış olduğu sıkı dene-tim de, kreşlerin kapanmasında çok etkili oldu. Bütün bunlara rağmen ayakta kalmayı başarabilmemiz; Ka-litemiz, işlerimizi takip etmemiz ve kurallara uygun çalışmamız ile ala-kalıdır. Eşimin destek vermesi, oğlu-mun kreşte öğretmenlik yapması ve daima işimin başında olup, ailelerle kontak halinde olmam bizi ayakta tutan en önemli unsurlardı.
‘t Zonnehoekje kararlı adımlarla büyümeye, sektöründe öncü ku-ruluş olmaya devam ediyor.
KADIN | 23
TANITIM
Hükümetin vermiş olduğu yardımı azaltma-sı, çalışan ebeveynlerin kreşe daha fazla para ödemek zorunda kalmalarına yol açtı. Bunun sonucunda ebeveynler, çocukları-nı kreşlerden alıp, yakınlarına daha düşük ücretle baktırmaya başladılar. Ama çocuk-ların eğitimde geride kalması ve bunu ebe-veynlerin farketmesi neticesinde kreşlere geri dönüş başladı. Hükümetin bu mese-leye ek kaynak ayırması da kreşlere olan ilgiyi tekrar arttırdı. Şimdi toparlanma sü-recine girdik ve 2014’ün son döneminde yükselen bir trend yakaladık.
‘’Yeni kreşimiz hizmete giriyor!’’
Kikkerschool ile aynı avluya açılan ek bi-nayı kiraladık ve hazırlıklarımız tamamlan-mak üzere. Bir aksilik olmazsa 11. ayda yeni kreşimiz hizmete giriyor. Mobilyaları, Türkiye’den getirtiyoruz. Kaliteli bir iç di-zayn ile 600 metrekare alana sahip olan kreşimiz, okul sonrası çocuklara hizmet verecek. Birlikte çalıştığımız diğer okulla-rın yanısıra Kikkerschool ile de birlikte ça-lışıyoruz. Bu okula devam eden çocukların çoğu bizi tercih ediyorlar.
‘’Çocukların eğitimi ve gelişimi bizim için çok önemli!’’
Amsterdam’da okul sonrası hizmet veren çoğu kreş (Buitenschoolse opvang) ço-cuklara sıcak yemek vermiyor. Ama bizde, çocuklar okuldan geldiği an, sıcak yemek-leri hazır oluyor.
Çok önemli bir nokta; Çocukları içeriye ka-patıp, eve gidene kadar orada bekletmiyo-ruz. Bütün masrafları bize ait olmak üzere, kickboks, yüzme dersleri, dans ve müzik eğitimi, yemek kursları gibi aktiviteleri ço-cuklara sunuyoruz.
Örneğin; Çocukları özel minibüsü-müze bindirip anlaşmalı olduğumuz Badhoevedorp’ta bulunan Sportplaza’ya yüzmeye götürüyor, soyunmalarına ve gi-yinmelerine yardım ediyor, 45 dakikalık ders sonrasında tekrar aracımıza bindirip, güvenli bir şekilde kreşimize getiriyoruz. Çocuk, A Diplomasını alana kadar ücretsiz olarak bu aktiviteden yararlanabiliyor. Okullar tatil olduğunda çocuklarlar için
gezi düzenliyor; Artis, Ballorig, Ffteling, müze, tiyatro, sahil, gibi özel yerlere gö-türüyoruz. Çocukların gelişimi, eğitimi için elimizden gelen herşeyi yapıyoruz.
‘’Gerekli bütün önlemleri alıyoruz’’
Her sene personelimizle özel toplantılar yapıyor, gelişimlerini yakından takip edi-yoruz. Bu konudan biraz bahsedersem; EHBO Diplomasına sahip olan öğretmen-ler bilgilerini güncelliyor, bu diplomaya sahip olmayan yeni elemanımızın bu dip-lomayı alması sağlanıyor. Yine aynı şekilde şube şeflerimiz için de BHV Kursu verili-yor. Bu toplantıları genelde haziran ayında yapıyoruz ve toplam dört gün sürüyor. Tüm gün süren eğitim sürecinde özel eğitmen-ler aracılığı ile yangın, ilk yardım, yaralan-ma gibi hususlarda personelimiz bilinçli hale getiriliyor.
Bunun haricinde sağlık, güvenlik gibi ko-nularda öğretmenlerin bilgileri ölçülüyor ve güncelleniyor. Toplantılara, öğretmen-lerimizin katılması mecburidir.
Bir de stajer öğrencilerimizin gelişimine yardımcı olmak için öğretmenlerimizin ka-tıldığı ‘’Calibris’’ adı altında toplantılarımız oluyor. Bu toplantılara katılan hoca, dia gösterisi eşliğinde stajer öğrencilerin nasıl eğitilmesi gerektiğini öğretir. Böylece öğ-
retmenlerimiz, Stagebegeleider (gözlem-ci) Diplomasına sahip olurlar.
‘’Büyümenin beraberinde getirmiş olduğu sorum-lulukları profesyönelce yerine getiriyoruz’’
Bir kreş sahibi olmak, sanıldığı kadar kolay değil. Sürekli olarak GGD, brandweer ve belediyenin kontrolü altındayız. Her yıl iki ya da üç defa müfettiş, haberli ya da ha-bersiz olarak gelir, öğretmenlerle konuşur, protokollerin yerine getirilip, getirilmediği-ne bakar. Herşey için bir mazeretleri vardır ve bunlarla çalışmak hiç kolay değil. So-nuçta bir rapor gönderirler ve gördükleri, ama aslında olmayan, eksiklikleri bildirirler. Çok büyüdüğümüz için bu tür prosedür-lerle tek başına uğraşmak artık bana ağır gelmeye başladı. O nedenle şubat ayından itibaren ‘’kwaliteitsmanager’’ çalıştırıyorum. Ayrıca ayaklarımızın üzerinde daha sağlam durabilmek için bize çalışan bir avukat (ju-ridische adviseur) işe aldım. Bunların hari-cinde sekreter, administratief medewerker (idari asistan) ve iki tane clustermanager (yönetici) ile çalışmaya başladım.
Büyümenin beraberinde getirmiş olduğu sorumlulukları profesyonelce yerine geti-rip, sağlıklı büyümeyi başarabiliyoruz.
24 | KADIN
SÖZ, NİŞAN VE DÜĞÜN
Eyvah! Düğünde Ne Giyeceğim?
Sevdiklerinin güzel birlikteliklere adım attığının ifadesi düğün davetiyeleri çoktan eline ulaştı. Aylar öncesinden telaşlar başladı. Tüm akrabalar arasında dolaşan cümleler kulağınıza geld
“Düğünde ne giyeceğim? Hiçbir şe-yim yok, Sen elbiseni nerden aldın?” gibi konuşmalara bolca şahit oldunuz. Annenizden, kuzenlerinizden fikirler aldınız. Hoşunuza giden, tam sizin için dikilmiş gibi duran elbiseler, abiyeler aradınız. Sevdiklerinizin yanında hep en güzel giysilerinizi giymek istediniz. Çünkü giydiğiniz elbiseler sizin ruhu-nuzu yansıtmalıydı, hem rahat hem de şık görünmeliydiniz.
Sayamadığınız kadar mağazada yep-yeni abiye kıyafetler denediniz, saat-lerce alışveriş için koşturup durdunuz. Bütün bunlar yaşanan tatlı telaşlardı elbette ama tüm bunlar sadece te-settürlü hanımların yaşadıkları değildi. Farklı tarz ve çeşitlerde tüm ürünleri tesettur.gen.tr’den inceleyebiliyordu.
Kendisine fikir verebilecek özel olarak hazırlanmış kombinleri siteden gö-rebiliyor, moda hakkında bilgi sahibi olabiliyordu. Tüm bunlara sahip olan bir tesettürlü hanımın düğün var diye telaş etmesine gerek yoktu.
Onun düşündüğü tek şey, sevdikleri-nin en özel gününde yanında olmak ve o mutluluğu paylaşmaktı.
Bu mutluluğu doyasıya paylaşıp düğü-nün en şıkı olmak istiyorsan düğünde giyebileceğin birkaç abiye önerimiz var.
Sana özel hazırladığımız bu kıyafetler seni Ne Giyeceğim? derdinden kur-taracak ve harika görünmeni sağla-yacak. Şimdi bunlara bir göz atmaya ne dersin? Vakit kaybetme! Düğün yaklaşıyor.
İşte önerilerimiz
Bu harika elbiseyi küçük bir siyah el çantasıyla kullanabilirsin. Siyah el çantası tüm elbiselerini tamamlamak için de kurtarıcın olacak. Tavsiyemiz göz alıcı elbiseler giydiğinde ayakka-bı ve el çantanı açık ve sade tonlarda kullanman. Böylece sade ve asil gö-rüneceksin.
Yıll arın tecrübesi • Üstün hizmet ve kalit e
Alem Partycentrum’dan bir yenilik daha;Saat 07:00 den 14:30 ‘a kadar
(Kahvaltı)
| Düğün | Nişan | Kına | Konser
| Sünnet Düğünü | Özel Eğlenceler
| Profesyonel Kamera | Foto Çekimi
| Seminer ve Toplantılar...
Wijkermeerweg 48, 1948 NW Beverwijk | Tel: 0 251-220060 | www.alempartycentrum.nl | www.alempc.tv | [email protected]
Keziban Koç: 06 12 88 64 41
KADIN | 25
Savaşlar ve terör olayları dünyanın dört bir yanın-da hız kesmeden devam ediyor. Pek çok bölge adeta kan gölü
Elif KIRAL
Çocu
10 binin üzerinde çocuk
yaşamın
YAŞAM
Yıll arın tecrübesi • Üstün hizmet ve kalit e
Alem Partycentrum’dan bir yenilik daha;Saat 07:00 den 14:30 ‘a kadar
(Kahvaltı)
| Düğün | Nişan | Kına | Konser
| Sünnet Düğünü | Özel Eğlenceler
| Profesyonel Kamera | Foto Çekimi
| Seminer ve Toplantılar...
Wijkermeerweg 48, 1948 NW Beverwijk | Tel: 0 251-220060 | www.alempartycentrum.nl | www.alempc.tv | [email protected]
Keziban Koç: 06 12 88 64 41
26 | KADIN
ŞEHİR IŞIKLARI
İş adamlarımızdan Hikmet bey yeni açılan Tuğra baklavaya başarılar diledi.
Deniz Radyo tarafından organize edilen Tavla turnuvası sonuclandı.
Modern ve farklı bir ortamda eşiniz yada yakınınızla yemek yemeyi düşünüyorsanız mutlaka uğramanızı öneririz. Çünkü biz bir markayız.
Amsterdam’da
yıllardır sizlere
hizmet etmekten
onur duyuyoruz.
KADIN | 27
Sahtekarlara göz açtırmayacaklar
Ertan Torunoğulları: Aile şirketi olarak büyük bir başarı yakaladıkHollanda’da iflas dolandırıcıları
Sagopa Kajmer: İlk şarkılarım internetten yayıldı!
YIL / JAAR 17 • NR: 166 • 15 JUNI - 15 SEPTEMBER 2014
Devlet yaptığınız yolculukları izliyor!İşsizlik ödeneği (WW) düşüyor!
Şirket iflasları, işadamlarını ve halkı endişelendiriyorHangi ülke kaça vatandaşlık veriyor?
‘Ev fiyatları yükselmeye devam edecek’
Ertan Torunoğulları:
SENELİK ABONE ÜCRETİ
€ 25,-
WW
W.P
LATFORMDERGISI.COM
ŞEHİR IŞIKLARI
Kinderopvang Zonnehoekje büyümeye devam ediyor.
UETD Hollanda kadın kolları cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yoğun çalışma gösterdiler.
Osman Usta, yılların vermiş olduğu tecrübe ile işinin başında.
Kadın dergisi yoğun bir şekilde her kesimden destek görüyor.
Amsterdam’da Baklava Simit Plaza’nın açılışı yapıldı.
28 | KADIN
MODA
Mutlaka bilmeniz gereken bu stil kurallarını yaşınız 30 olmadan önce öğrenin.
Her kadının mutlaka kendine özgü bir tarzı vardır. Ama bazı stil kuralları her kadın için geçerlidir.
30YAŞINDAN ÖNCE ÖĞ-RENMENİZ GEREKEN 30 STİL KURALI
İşte o stil kuralları:
• Kendinize özgü bir stile sahip olun.
• Yıllarca kullanabileceğiniz takılara yatırım yapın.
• Vücudunuza uygun bikiniyi seçin.
• Eşyaları abartmadan tatil valizi hazırlamayı öğrenin.
• Kaliteli ve yüzünüze yakışan bir güneş gözlüğüne sahip olun.
• Aşırıya kaçmadan seksi görünün.
• Bacaklarınızı uzun göstermeyi öğrenin.
• Teninize en çok yakışan kırmızı ruju seçin.
• Bir davet için uygun elbise seçme-yi öğrenin.
• İlk giyişte ayağınıza uygun ayakka-bıyı seçebilin.
• Hangi açıdan daha fotojenik çıktı-ğınızı keşfedin.
• Özensiz görünmeden rahat giyine-bilmeyi başarın.
• İçinde kendinizi iyi hissettiğiniz iç çamaşırlarına sahip olun.
• Sonrasında pişmanlık hissetmeye-ceğiniz başarılı alışverişler yapın.
• Vücut tipinize uygun elbiselere yatırım yapın.
• İndirimden en faydalı şekilde yararlanın.
• Bulunduğunuz ortama göre dekol-tenizin dozunu ayarlayın.
• Çantanızı gereksiz eşyalarla dol-durmadan evden çıkın.
• Ofiste hem şık hem rahat olabile-ceğiniz bir stiliniz olsun.
• Takı kutunuzu düzenli tutun.
KADIN | 29
MODA
• Gardırobunuzu düzenleyin ve kul-lanmadığınız parçaları ayırın.
• Alışveriş bütçenizi aşmamayı öğrenin.
• Eşyalarınızı yıllara yenik düşür-meden nasıl muhafaza edeceğinizi öğrenin.
• Ayakkabı kutularınızı tek tek açma-dan aradığınızı bulabilecek bir düzen oluşturun.
• Kurtarıcı bir aksesuar edinin.
• Kravat bağlamayı öğrenin.
• Kıyafetiniz ile uyumlu ve dozunda aksesuar kullanın.
• Giyinecek hiçbir şeyiniz yokken bile dolabınızdakilerle kombinasyon yapabilmeyi öğrenin.
• Bronzluğun dozunu abartmayın.
• Sizin için en kullanışlı olan çanta modelini kullanın.
30 | KADIN
MODA
Yazlık Kıyafetler Sonbaharda nasıl giyilir?
Mevsim sonbahar… Yazdan kalma günleri yaşasak da, değişen hava koşulları sebebiyle iki arada bir derede kaldığımız durumlar sıklıkla başımıza geliyor. Yaz gardı-robunu bir anda kaldırıp, yerine kışlıkları çıkartmak şim-dilik mümkün değil. Bu durumda, yazdan sonbahara ge-çişi kolaylaştıracak giyim parçalarını kullanmak çok daha etkili bir stil ortaya çıkartacaktır. İşte huzurlarınızda, yaz-dan sonbahara geçiş sağlayacak kombin önerileri…
Hırka aklınıza gelebilecek bir çok yazlık parçayla kulla-nılabilir. Askılı elbiseler, kolsuz üstler, straples bluzlar ve kot şortlar hırkayla kullanılabilecek yazlık parçalara ör-nek olarak gösterilebilir. Özellikle, kısa şort ve eteklerle uzun hırkaları kombinlemeniz, hem dengeli bir görünüm yaratır hem de sizi sonbaharın serin havasından korur.
ÇorapŞort ya da etek giydiğinizde ürperen bacaklarınızdan şikayet etmeye başladıysanız, artık çorap sezonunu aç-manız gerekiyor demektir. Sonbahar için, ten renginde ince çorapları tercih ederek “çorapsızmış” gibi görüne-bilir, serin havada şort ve minileri giyebilirsiniz.
CeketSerin havadan korunmanın en eforsuz ve şık yollarından biri ceket kullanmaktır. Blazer ceketler ofis stilini için ha-yat kurtarıcı olurken, kot ceketler sokak stilinizi kolaylıkla tamamlar.
ŞalAra mevsimlerin en kullanışlı aksesuarlarından biri hiç şüphe yok şallar… Yakası açık bluzları ya da elbiseleri şallarla sonbahara uyumlu hale getirmek oldukça kolay. Üstelik şal kullanmak kişiye stil sahibi bir görüntü de ka-tıyor.
Kat KatKatmanlı giyim sonbaharda kurtarıcınız olacaktır. İnce bluzunuzun üzerine giydiğiniz ince bir kazak hem farklı bir kombinasyon sağlar hem de üşütmemenizi garanti-ler. Aklınıza gelebilecek bir çok versiyonla yazlık ince kıyafetlerinizi bu şekilde değerlendirebilirsiniz.
KADIN | 31
MODA
Moda konuşmaya devam ediyor. 2013 sonbahar sezonunda başlayan bu geveze akım, önce takılarda sonrasında ise tişört-lerde görülmeye devam etmişti. Geçtiğimiz yaz sezonlarında üzerinde slogan yazılı olan tişörtlerin popüler oluşuna hep birlikte tanık olduk. Peki, slogan trendinin sonuna mı gel-dik? Tabii ki, hayır. Slogan trendinin giyim parçalarında kendini göstermesinin yanı sıra, aksesuarlarda da kendine yer buldu-ğunu görüyoruz. Bu sezon, slogan trendin-den özellikle çantaların payını aldığını söyle-mek gerekiyor.
2014-2015 sonbahar/kış sezonunun en önemli aksesuar trendlerinden biri sloganlı çantalar… İster büyük olsun, ister Clutch olsun; üzerinde manidar kelimelerin belir-diği çantaların yükselişe geçtiğini görüyo-ruz. Üzerinde slogan yazan çantaların bu kadar öne çıkmasında, kuşkusuz sokak modasının da büyük etkisi var. Üzerinde bü-yük harflerle dikkat çekici kelimeler yazan çantalar sokak modası fotoğrafçılarının en çok fotoğrafını çektiği parçalar arasında yer alıyor. Sokakta fotoğraflanmak için dikkat çekmek isteyen bazı modaseverlerin de, sloganlı çantaları kullanması bu parçaların sokak modasında sık tercih edilmesinin se-beplerinden biri...
İçinde bulunduğumuz 2014-2015 son-bahar/kış sezonunda dev tasarımcıların sloganlarla süslü çantalara önemli bir yer verdikleri çok açık… Slogan çanta trendi-nin altını çizen markaların başında; Chanel, Kenzo, Valentino, 3.1 Phillip Lim gibi dev tasarımlar yer alıyor. En çok kullanılan slo-ganlar arasında; markaların kendi logoları, “Amaze”, “Tricks”, “Totes”, “Forever No” gibi kısa ve öz kelimeler dikkati çekiyor. Bu sezon çantalarda kullanılan slogan yazıların, geçtiğimiz sezonlara göre daha büyük ve dikkat çekici olduğunu söyleyelim.
HABER
32 | KADIN
Hollanda hükümeti, göçmen nüfus içinde yaygın olan “küçük yaştaki kızların zorla evlendirilmesi” sorunuyla yeni bir mücadele yöntemi geliştirdi.
Zorla evliliğe karşı parola:
Kaşık
Buna göre, zorla evlendirilmeye götü-rülen kız çocuklarına havaalanı kontrolü sırasında kaşık taşımaları öneriliyor.
Böylece, havaalanlarının güvenliğinden sorumlu birimler, kontroller sırasında üzerlerinde kaşık taşıyan kız çocukla-rına rastlarsa, onları korumaya alabile-cek.
Uygulamada güvenlik birimlerinin bu kız çocuklarını gruptan ayrı bir bölüme al-dıktan sonra ilgili makamları bilgilendir-mesi bekleniyor.
‘Türkiyeli toplumda yaygın’
Küçük yaştaki kız çocuklarının aile-leri tarafından zorla evlendirilmesi,
Hollanda’nın önde gelen sosyal sorun-larından biri.
Resmi verilere göre, her yıl yüzlerce kız çocuğu, yaz tatilinde ailesinin ülkesini ziyaret ederken zorla evlendiriliyor.
Zorla evlilik mağdurlarının büyük bölü-mü, tehdit ve dayağa maruz kalıyor ve çoğu bir daha Hollanda’ya dönemiyor.
Zorla evlendirilen kız öğrenciler, yeni dönemde okula dönmediklerinde arka-daşları ve öğretmenleri tarafından fark ediliyor.
Resmi açıklamalara göre, kız çocukla-rının zorla evlendirildiği göçmen top-lumlarının başında Türkiyeliler, Faslılar,
Somalili ve Afganistanlılar geliyor.
Çocuğunu evliliğe zorlayanlara yasalar-da iki yıla kadar hapis cezası öngörülü-yor.
Göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Rotterdam kenti başta olmak üzere bazı belediyeler, göçmen ailelerle “kızlarına zorla evlilik yaptırmayacağına dair söz-leşme” imzalatıyor. Ancak tüm bu ön-lemler zorla evliliklerin önüne geçmekte yetersiz kalıyor.
Yeni mücadele aracı: Kopya kalemi
Hollanda’daki gönüllü kuruluşlar ve hü-kümet, bazı okullarda bugün başlaya-cak orta öğretim tatili öncesi zorla evli-likler konusunda harekete geçti.
Halk Sağlığı Kurumu (GGD), Kadın özgürlüğü hareketi “Femmes for Free-dom” (FFF) ve kadın örgütü “Zonta” ta-rafından, 14 yaş ve üzeri kız çocukları için özel bir “kopya kalemi” hazırlandı.
“Zorla evliliğe karşı yeni silah” olarak ad-landırılan kalemlerin içinde, çekildiğin-de açılan küçük bir bilgilendirme notu yer alıyor.
Notta, zorla evlendirilme durumunda neler yapılması gerektiği anlatılıyor ve gerektiğinde ulaşılabilecek telefon nu-maraları yazıyor.
Yusuf Özkan
Foto: Yusuf Özkan
KADIN | 33
HABER
Ailesi tarafından zorla evlendirilmek iste-nen ya da ebeveynlerinin anavatanında bırakılan kız çocukları, bu not ve telefon numaraları sayesinde Hollanda makam-larına ulaşabilecekler.
İlki geçen hafta Halk Sağlığı, Refah ve Spor Bakanı Edith Schippers’a verilen kopya kalemleri, ülke genelindeki tüm orta öğretim kurumlarında binlerce öğ-renciye dağıtılıyor.
Kampanya sorumluları özellikle “kalem” seçilmesinin, dikkat çekmeyen ve çok kolay taşınabilen bir eşya olması nede-ninden kaynaklandığını belirtiyor.
Yetkililer gençlere, “Tatile gittiğinizde ev-lendirileceğinizi düşünüyorsanız polise, Gençlik Dairesi’ne ya da Aile İçi Şiddet İçin Yardım Kurumu’na haber verin” çağ-rısı yapıyor.
Tabuları konuşturma projesi
Başbakan Yardımcısı Lodewijk Ascher’in talimatıyla zorla evlilik konusunda kap-
samlı bir araştırma da başlatıldı, araştır-ma sonuçlarının yaz sonu açıklanması bekleniyor.
Hollanda Hükümeti, bazı toplumsal ku-ruluşlarla birlikte “tabuları konuşulur hale getirebilme” projesini devreye soktu.
Projede zorla evlilik, evlilik hapishanesi (dinsel ve sosyal nedenlerle boşanama-ma), namus cinayetleri ve cinsel ayrım-cılık konuları ele alınıyor. Proje, Türkler, Kürtler, Faslılar, Somalililer,
Afganlar, Hindular, Romanlar, ortodoks Yahudiler ve geleneksel Hıristiyanları he-def alıyor.
Proje kapsamında hedef gruplardan temsilciler eğitilecek. Eğitmen olan bu kişiler daha sonra kendi toplumları için-de tabu olan konuların konuşulabilir hale gelmesi için çaba harcayacak.
Foto: Yusuf Özkan
Foto: Yusuf Özkan
GEZİ
34 | KADIN
Her geçen gün karmaşalıklar artmaya baş-ladı. Dünyanın birçok yerinde, özellikle orta doğuda insanlar evlerini barklarını geride bı-rakarak başka yerlere iltica etmek zorunda bırakılıyorlar. Muhacir olmak kolay olmadığı gibi Ensar olmak da kolay değil. Günümüz-de Ensar olmak kişi ile olacak iş değil. İnsan nüfusu çoğaldı, yaşam şartları farklılaştı. Dev-letlerin bu konuda pratikte uygulanabilecek politikaları olması zorunda. Sadece ülke sınır kapılarını açarak çözüme ulaşılamaz.
Muhacirler için özel kamplar kurulmalı ve bu kamplarda tüm ihtiyaçlar karşılanmalı. Kamp içerisinde çocuklara eğitim ve yetişkinlere iş imkânları sunulmalı. Şunu unutmamak ge-rek ki; devlet tarafından bu insanlara sahip çıkılmaz ise, sahip çıkacak ajanlar bulunur. Yarın bir gün bu insanlar ülke düşmanları ta-rafından çok kolay kandırılıp kullanılabilirler. Kaybedecek hiç bir şeyi olmayan insanın her şeyi yapma potansiyeline sahip olduğunu unutmamak gerekir.
Bu nasıl bir oyundur ki; bir anda tüm medya, sosyal iletişim ağları onların İslam adına yap-tıkları barbarlık, iğrençlik ötesi görüntüleri ile çalkalanıyor.
Ehli sünnet olduğunu, hak dava savunucuları olduklarını iddia eden bir grup çıkmış ortalığa ve hilafeti kurduklarını ve Müslümanlar’dan onlara biat etmelerini istediklerini söylüyor-lar. Hatta dünyanın dört bir yanına dağılmış Müslümanları bir araya toplamak için onların yanına gelmeleri yönünde çağrılarda bulu-nuyorlar. Bu çağrıyı ilk duyduğumda, karan-lık güçler acaba tüm Müslümanları bir arada toplayarak bir anda imha mı etmek istiyor? diye düşünmedim değil.
El-Kaideden ayrıldığı söylenilen IŞİD bir anda kendi başına Musul şehrini ele geçirebilecek kadar güce sahip oluyorlar. Merkezden ayrılan hangi örgüt hiç kimsenin yardımı olmadan bir anda güçlenmiştir? IŞİD’ın varlığı kime yarıyor?
Herkes üzerinde farklı teoriler yürütüyor. Şahsen dünyanın farklı yerlerinde var olan islamafobia’yi daha da ateşlemek için çıkar-tılmış bir grup ve maşa olduklarını düşünüyo-rum. Şiayı, günümüzde kendilerini selef ola-
rak tanımlayan grupları daha ılımlı göstermek, Ehli Sünneti ise barbar, acımasız bir akım olarak gösterme çabası içerisine giriyorlar. Müslümanlar arasına fitne sokarak mezhep çatışmasına sürüklemek istiyorlar. Müslü-manlar akıllı, ferasetli olmalı. Geçmişten ör-nek alıp bu gibi akıl sır ermeyecek mezhep çatışmalarına girmemelidirler.
İslam düşmanları, Müslümanların çoğunlukta yaşadıkları yerlerde ya kendileri bir grup ajan çıkartıyorlar ya da daha önceden meyda-na gelmiş örgütlerin zaaflarına göre hareket ederek önünü açıp onlara destek oluyorlar. Onları maşa olarak kullanıp, daha önceden planlamış oldukları projelerini gerçekleştir-mek için harekete geçiriyorlar. Yani bir nevi “Müslümanlar maşa”. Müslümanları birbirle-rine kışkırtıp, kırdırtıyorlar. Büyük bir ihtimal kendileri de perde arkasından yazdıkları se-naryoda oynayan oyuncuları izlerken keyif alıyorlardır. Unutma ki biz Müslümanları bir-birimizden eden, ötekileştiren, uzaklaştıran, düşmanlaştıran her şey bir puttur. Oysa pey-gamber efendimiz veda hutbesinde ne diyor-du; “Müminler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslümana kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz.”
Şu zamana kadar ortalıkda dolaşan IŞİD’e ait olduğu söylenilen video görüntülerinin hiç birini tamamıyla izleyemedim. Öyle acımasız, öyle zalimce ki yürek dayanmıyor.
“Ne öldüren niye öldürdüğünü biliyor, ne de ölenler niye öldüğünü!”
Bu nasıl bir rezillik? Onlara göre herkes kâfir, bir tek onlar Müslüman! En büyük ahmak ben müslümanım diyen bir müminin imanını sorgulayan değil midir? Allah’a yönelmiş ve O’na doğru gidiyorsa; bırakın Allah aşkına, dileyen dilediği yoldan gitsin...
Değerli aileler, kurumlar, vakıflar lütfen genç-lerimize sahip çıkalım. Onların bu yönden kullanılmasına müsaade etmeyelim.
Unutmayalım ki, biz gençlerimize sahip çık-mazsak, elbet sahip çıkacaklar bulunur!
Havva Koç
Onlara göre herkes kâfir
Bu nasıl bir oyundur ki;
bir anda tüm medya, sosyal iletişim ağları onların İslam
adına yaptıkları barbarlık,
iğrençlik ötesi görüntüleri ile
çalkalanıyor.
BAKINCA
KADIN | 35
NEDEN İSİM VERMİYORMUŞ?
Bir gün ünlü hicivci şair Eşref’e sormuşlar:
-Üstat, isim vermediğiniz için kimi hicvettiğinizi
anlayamıyoruz. Neden isim vermiyorsunuz?
Şair Eşref cevap vermiş:
-Niçin olacak? Hicivlerim numarasız gözlük
gibi, bütün alçaklara uysun diye.
ÇALIŞMAK
Öğretmen sınıfa sordu:
“Çalışmak eğlencelidir dediğimde bu hangi zamandır?”
Alper hemen cevabı verdi:
“Nadir rastlanan bir zamandır hocam.”
ÖZENTİ
Temel’in çocuğunu sokak lambasının altında ders
çalışırken görenler Temel’e nedenini sorarlar.
Temelin cevabı:
“ Herkez çocuğunu dışarıda okutayu.”
HAYVAN
Bir gün Osman Yüksel Serdengeçti, mecliste konuşma
yaparken milletvekillerine doğru şöyle bağırmış:
-Bu meclisin yarısı hayvandır!
Bunun üzerine meclis allak bullak olmuş. Meclis baş-
kanının ısrarı üzerine özür dileyerek şöyle demiş:
-Sözümü geri alıyorum:
‘’Bu meclisin yarısı hayvan değildir. ‘’
GELİNLİK
Öğretmen derste anlatıyordu
“Düğünde gelinler beyaz giyerler.
Bu onların en mutlu günü olduğu içindir.”
Arka sıradan bir öğrenci sesini yükseltti.
“Damatların neden siyah elbise giydiklerini şimdi anladım.”
PAZARLIK PAYI
Küçük Kayseriliye öğretmeni sormuş
“Altı kere altı kaç eder?”
“Otuz dokuz.”
“Otur sıfır.”
Arkadaşı şaşkınlıkla sormuş:
“Cevabını bildiğin halde neden otuz dokuz dedin?”
“Pazarlık edecektim ama öğretmen anlamadı...”
SAYMAKLA BİTMEZ
Ali ile Mehmet okul dönüşünde konuşurlar.
Mehmet:
“Ben bu gün kebap yedim.
Sen ne yedin?” der.
Ali “Benim yediklerim saymakla bitmez,” cevabını verir
“Peki, ne imiş o?”
“Pilav...”
ÇOK İYİ
Babası Kemal’e sorar
“Sınıfta durumun nasıl oğlum?”
Kemal cevap verir:
“Çok iyi babacığım. Şaban’ın yanında oturuyorum.”
Ömer MuhtarFIKRALAR
36 | KADIN
Nişantaşı’ndaki Başörtülü Ressam
Onunla ilgili ilginç bulduğum ilk şey başör-tüsüydü.Çünkü o zamana kadar kafamdaki “başör-tülü ressam” kümesi boştu. Resim, yaratmak demekti; özgür, ölçüsüz, kuralsız, pervasızca yaratmak... Bu İmam Hatipli kız, bunları yapabilir miydi? Mesela insan çizebilir miydi? Bunu günah saymıyor muydu?
Tüm önyargılarımla birlikte yanına gittim.“Önyargılarım var. Onları kırmama yardım eder misin?” dedim. “Zevkle! Gel konuşalım, sonra da atölyem-de resimlere bakarsın” dedi.
Fikirleri, yaşadıkları, anlattıkları ve çiz-dikleri arasında derin bir bağ var. O bağ; Doğu’yla Batı’yı, muhafazakarla moderni, başörtülüyle mini etekliyi birleştiriyor.
Hat ve tezhibi grafitiyle birleştirip duvarları geleneksel motiflerle spreyliyor.Arap harflerini tuvaline pop-art’la çiziyor. Dünyanın ilk çağdaş Esmâ-ül Hüsnâ (Allah’ın 99 ismi) sergisinde 99 eser ve bir heykelle Allah’ın isimlerini yazıyor.Şimdi de yeni sergisi “Yaradılış”la bu sen-tezini dünyaya açıyor.Zeynep Çilek, Türkiye’nin sıra dışı muhafa-zakarlarından bu 29 yaşındaki genç kadın,
yalnızca resme değil, hayata da farklı bir perspektiften bakıyor. Tam da ihtiyacımız olanı gösteriyor.
İlk sergin Başbakanlık Devlet Ar-şivi’nde olmuş, ikincisi AK Parti Ge-nel Merkez’de. Başbakan ve Emine Erdoğan’ın verdiği bir davette sergi-lenmiş eserlerin. Bir sanatçı için fazla siyasi mekanlar değil mi?Ülkenin Başbakanı sergime gelebilir, öyle takdir etmiş. Ama ben hiçbir zaman siya-set konuşmadım, konuşulan ortamdan da uzaklaştım. Sevmiyorum çünkü. Herkes kendi işini yapmalı; ben ressamım.
RÖPORTAJ
38 | KADIN
BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI YÜZÜNDEN
RESSAM OLDU
İlk ne zaman çizdin?17 yaşında. İmam Hatip’te okuyordum. Başörtüsü yasağıyla birlikte okul aksadı. Şimdi gaz sıkıyorlar ya o zaman da cop-luyorlardı. Sürekli eylemler vardı ama bu benim mizacıma uygun değildi. Eylemlere gitmek yerine, çizmeye başladım.
Ailen ne tepki verdi bu kararına?Babam tarihçi, annem anaokulu öğretme-ni… Sanata çok uzak büyümedim. Annem de, babam da amatör olarak doğu motifle-riyle uğraşmış. Onların yönlendirmesiyle özel ders almaya başladım. Tabii tamamen yani Hat, Tezhip, Ebru üzerine çalışıyordum.
Bu seni tatmin etti mi?Bir süre evet ancak zamanla bu bana za-naatçılık gibi geldi; fikir yok, yaratıcılık yok, kendinden bir şey katma yok. Tatmin olma-maya başladım. Topkapı Sarayı’nda eğitim alıyordum ve kendimi 16. yüzyılda yapılan-ların taklidini yapıyor gibi hissediyordum.
“İNSAN ÇİZMEK, İSLAM’A AYKIRI
DEĞİL”
Eleştiriyor musun Osmanlı sanatını?Hayır, bunların yeri ayrı ve çok değerli ancak bir sanatçıya sanatçı diyebilmek için onun çağı yakalaması gerekiyor. Bu çağı yakalayamazsan sadece zanaatkar olursun yani eski ustaları taklit edersin. O da başka bir yol; onu da tercih edebi-lirsin ama ben etmiyorum. Kendimden bir iz bırakmam lazım. O yüzden 3. boyutu, perspektifi, portre çizmeyi öğrenmem ge-rekiyordu.
İslam’a göre suret resmetmek haram değil mi?Bu bir söylenti, sonradan oluşan bir yo-rum. Genele göre hareket etmem ben. Bunu hocalara da sordum; doğrudan yasak olduğuna dair bir hadis ya da ayet yok. Putperestliği önlemek için bazı ayet-
ler var fakat yaptığım portreye tapmıyor-sam sıkıntı yoktur.
“SANATI KULLA-NARAK İSLAM’I
YAYIYORUM”
Doğu resim sanatının ilerleyememe nedenini reddediyorsun...Yasak inancı yüzünden geri kalındı. Sorgu-lama yeni yeni başladı. Ben Müslümanım ve portre yapıyorum. Heykel yapan biri heykele tapıyor mu? Heykel bir tekniktir ve bir tekniğin günah olması söz konusu olamaz. Bu yasakların bütün alt metninde putperestliği engellemek var çünkü o dö-nemde putperestlik yaygındı. Ben Esma-ül Hüsna yapıyorum, bir Müslüman bunu eleştirebilir mi?
Elbette eleştirebilir! Koyu bir Müslü-man olsam kızardım sana! Şöyle der-dim: “Sen Allah’ın adını kullanarak para kazanıyorsun ve o kutsal ismi hey-kel yapıp belki de bir ateistin beğenisine sunuyorsun.”Ben de sana şöyle derdim: “Bunun tam tersini yapıyorum. Sanatı kullanarak, İslam’ı duyurmaya, tebliğ yoluyla kitlelere ulaşma-ya çalışıyorum. Ben ateiste de, Hıristiyan’a da Yahudi’ye de dokunabiliyorum. Din tüc-carlığı yapmıyorum, fikrimi gözlerine sok-madan, estetik bir biçimde yayıyorum.”
Kabul. Yine de Batı eğitimi almaya başlamadan önce içsel bir sorgulama yapmış olmalısın...Elbette çok kolay olmadı. Değişim zihnim-de başladı. Sorular soruyordum; sanat nedir? Geleneksel sanatlar neden geli-şemiyor? gibi... Farklı sorular sorduğum ve sınırları zorladığım için gelenekselci hocalar beni pek sevmezdi. Yedi yılın so-nunda öğrenecek fazla bir şey de kalma-mıştı. Usta-çırak seviyesini tamamladıktan sonra ne olacaktı?
“SEN KİM OLU-YORSUN DA BAŞ-BAKAN SERGİNE
GELİYOR!”
“Batı’nın sırası geldi” dediğin anı hatırlıyor musun?Tezhip hocamla tartıştığım gündü. “Biz bu kadar yıldır çalışıyoruz. Sen kim oluyorsun da Başbakan sergine geliyor?” dedi. 7 yıllık öğrencisiydim, gurur duymasını bek-lerdim. Bu olaydan sonra o camiayı biraz geride bırakmam gerektiğine karar verdim.
Ne yaptın?İstasyon Sanat Akademisi’ne başladım, Fransız bir hocayla Rönesans dönemi çalışıyordum ve Raffi Portakal’la tanıştım. Raffi Bey’le, galericilerle, koleksiyonerler-
RÖPORTAJ
KADIN | 39
RÖPORTAJ
40 | KADIN
le entelektüel olarak da çok tartıştık ve bu tartışmalar bana çok şey öğretti. Ancak akademide çok zorlanıyordum.
“7 YILDA ÖĞREN-DİKLERİMİ UNUT-
MAM GEREKTİ”
Neden?Doğu sanatı kural demek, öğrenmeye ça-lıştığım ise özgürlüktü. Özgür olmayı öğ-renmek için bütün kuralları yıkmam, kont-rol mekanizmalarımı devre dışı bırakmam, 7 yıl boyunca öğrendiklerimi unutmam gerekiyordu.
Üniversitede psikoloji okuman özgür-lükle ilgili derdini çözmene yardımcı olmuştur değil mi?Psikolojiyi seçmemin sebebi buydu; ken-dimi ve insanları tanımak... Yıldız Teknik Üniversitesi’yle anlaşmalı Özel Amerikan Üniversitesi’nde okudum başörtüsü proble-mi yüzünden. Ve evet kendi içimdeki sınırla-rı, derinliği anlamak açısından çok şey kattı.
“İSLAM’I MAGAZİNLEŞTİ-
RİYORLAR”
Sen sorgulayan, kendini didik didik eden birisin. Dinin sorgulanamaz oluşu senin içinde bir tezat oluşturmadı mı?Dini inancım, özgür düşünmeme hiçbir zaman engel olmadı. Bence İslam yanlış algılanıyor. İslam değil, yanlış anlaşılmış bir gelenek yaşanıyor. Kıyametin sonuna kadar Kur’an-ı Kerim’in evrenselliği var. Sı-nırlayıcı, kısıtlayıcı bir algı yok.
Sen dini nasıl görüyorsun? Kur’an-ı Kerim çalıştın sonuçta...“İşçinin alın teri kurumadan hakkını verin” diye bir hadis var. Duydun mu hiç? Böy-le ahlaki noktalara değil de, “Sen namaz kılıyor musun? Oruç tutuyor musun?” gibi tercihlere takıldığın sürece İslam yanlış an-laşılır. İslam, güzel ahlaktır. Namaz kılmak mı güzel ahlakı belirler, işçinin hakkını ye-memek mi? Senin oruç tutup tutmaman-dan bana ne? Allah bunu bana sormaya-
cak, sana soracak. Bu tip şeylere önem göstermek, İslam’ı magazinleştirmektir. Bu da İslam’ın değil, Müslümanlar’ın suçudur.
NİŞANTAŞI’NDA BAŞÖRTÜLÜ
OLMAK
Türkiye’nin en sosyetik yerlerinden bi-rinde oturuyorsun, House Cafe’de kah-valtı yapıyorsun. Başörtülüler pek yok buralarda. Garip garip bakanlar oluyor mu?Burada üçüncü yılım ve ilk geldiğimde bir alışma süreci geçirdim, evet. Ama kötü tepkiler çok olmadı. Çok samimi ve sana-tıma değer veren insanlarla tanıştım, hiç dışlanmadım. Hatta kapalı bir birey olarak resim yapmamdan çok zevk aldılar. “Ben kapalı kişilerle asla böyle konuşamam ama sen farklısın” diyen çok kişi oldu.
Neden konuşamazlarmış?Çünkü İslamcı insanlar daha çok yobaz olarak anılıyor. Bu önyargının haklı sebep-leri de var, haksız sebepleri de var. Bazıları sığ düşünüyor, bazıları gerçekten tanımı-yor, bazıları genelleme hatasına düşüyor. Ben bunu kırdım biraz burada. Müslüman bir kadın olarak benim yaptığım hizmeti kim yapıyor diye sormaya başla-dım. Bir önyargıyı kırıyorum; çünkü aynı dili konuşuyoruz.
Yani toplumdaki iletişim kopukluğunun sorumlusu...Sorumlu İslam değil; cehalet. Cahil bir in-san hangi dinden ya da görüşten olursa olsun, zarar verir. Genellemelerin hepsi yanlıştır, o yüzden öncelikle genellemele-ri bırakmalıyız. Şu an İsrail Gazze’yi bom-balıyor, bundan ben Yahudi arkadaşlarımı sorumlu mu tutmalıyım? İsrail başka, Ya-hudilik başka. Bu ülkede beraber yaşamak zorundayız, herkes kendi özgür dünyasın-da yaşamalı; ama bunun için iki tarafın da yakın bilinç düzeyinde olması gerekir ki konuşup birbirlerini kabul edebilsinler.
“FATİH’TE RAHAT HİSSETMİYORUM”
Kendini Nişantaşı’nda mı daha rahat hissediyorsun yoksa Fatih’te mi?Tabii ki Nişantaşı’nda.
Neden?Fatih pek gitmediğim bir yer. Türkiye’de sanat maalesef Nişantaşı, Cihangir, Kuz-guncuk hattına sıkışmış durumda. Fatih’le kültürel bir ortaklığım yok.
“BOHEM BİR HAYATIM VAR”
KADIN | 41
RÖPORTAJ
Nasıl eğleniyorsun?Aslında bohem bir hayatım var. Gece ça-lışıyorum, uyanınca House Cafe’ye gelip kahvaltı yapıyorum. Misafirlerim geliyor arada, sonra yine atölyede sabahlıyorum. Yabancı dizi ve film çok izlerim. Denize gi-rip güneşlenmeyi severim.
Ne giyiyorsun denizde?Kadın plajları var ya oralara gidiyorum.
Başörtülüleri gece hayatında da görme-ye başladım. Hayal Kahvesi’nde müzik dinlemeye geliyorlar mesela. İçki içmi-yorlar ama... Bunu nasıl karşılıyorsun?Ben de Hayal Kahvesi’ne gittim canlı müzik dinlemek için... Herkesin gezme hakkı var-dır. Dindeki kural, içkili yere para kazandır-mamaktır. Ama tabuları kırıp bir kadın olarak gece dışarıya çıkabilmek başörtüsüz kızlar için aileden dolayı zorlandığı bir konu.
GÖZLERİ VE DUDAKLARI OLAN
“VAV” HARFİ
Sen sürrealizmi denedin mi hiç?“Zihin Sarayım” sergimde, Arapça “Vav” harfini sürrealist bir yaklaşımda resmettim. Vav harfi Arapça’da insanı ve sevgiyi tem-sil eder. Vav harfine göz ve dudak yaptım çünkü benim hayalimde ve bilinçaltımda öyle görünüyordu o.
Kendini Doğu’ya mı Batı’ya mı daha yakın hissediyorsun?İkisini de reddetmiyorum, ayırt etmiyorum. Osmanlı motifleri kültürümüzün bir parçası; kendi kültürünü reddederek bir dünya sa-natçısı olamazsın. Dünyayı reddederek de yerinde saymaktan başka bir şey yapamaz-sın. Kültürünü yorumlayarak çağdaş zama-na ayak uydurursan bir yerlere gelirsin.
Resimlerin iyi satıyor mu?İyi koleksiyonerlerin koleksiyonuna girdi. 29 yaşındayım ve hayatımı resim yaparak kazanabiliyorum çünkü Türkiye’de doğu motiflerine hakim ve bunun çağdaş yoru-munu yapan başka sanatçı yok.
Tıkandığın zamanlar oluyor mu?Henüz olmadı. Çok fikir geliyor aklıma ve birden tüketmek istemiyorum hepsi-ni. Farklı camialardan besleniyorum, veri olarak aldıklarımı yorumluyorum. Daha Türkiye’yi yeni hazmettim; sırada dünya turu var. Kim bilir neler göreceğim!
- - -
Çilek’in 6. Sergisi “Yaradılış” Ekim 2014’de Cidde’de, sonra Roma’da ve son olarak İstanbul’da sergilenecek. Serginin teması: “Osmanlı karalamaları”
Fotoğraflar: Funda Duru
NINJA KAPLUMBAĞALAR / TEENAGE MUTANT NINJA TURTLES
Yapımı : 2014 - ABDTür : Aksiyon, Komedi, MaceraSüre : 101 Dak.Yönetmen : Jonathan LiebesmanOyuncular : Megan Fox, William Fichtner, Whoopi Goldberg, Mos Def, Will ArnettSenaryo : Kevin Eastman, Peter Laird, Josh Appelbaum, André Nemec, Evan DaughertyYapımcı : Michael Bay, Ian Bryce
Filmin ÖzetiManhattan’ın lağım kanallarında yaşayan ve hocaları Splinter Usta ile birlikte New York’taki kötülüklere ve Shredder’a karşı verdikleri mücadele konu alıyor. Megan Fox, acar gazeteci April O’Neil rolünde oynuyor. 1990’lı yılların çocuklarının en unutulmaz çizgi kahramanların-dan olan Ninja Kaplumbağalar’ın 3 boyutlu filmi gösterime girdi.
AZAZIL: DÜĞÜM
Yapımı : 2014 - TürkiyeTür : Gerilim, KorkuSüre : 90 Dak.Yönetmen : Özgür BakarOyuncular : Murat Ercanlı, Cansu Diktaş, Tolga Akman, Nurten İnan, Zafer AltunSenaryo : Özgür Bakar, Alper KıvılcımYapımcı : Burak Memişoğlu
Filmin ÖzetiSinem, anne ve babası vefat ettikten sonra ailesinden kalan evde Teyzesi ve eniştesi ile yaşamaktadır. Üniversiteden sev-gilisi Akın ile mutlu bir ilişkisi vardır. Bir gün Akın’la arabada gi-
derlerken bir köpeğe çarpar ve ölümüne yol açarlar. O günden itibaren Sinem için kabus dolu anlar arka arkaya yaşanır. Filmin durmayan temposu ve gerilimi seyirciyi müthiş bir korku seyri yaşatırken, metafizik ve paranormal olaylar üzerine başka bir bakış açısı getirecek.
42 | KADIN
SİNEMA
Hazırlayan: Şenol Açıl
STAJYER MAFYA
Yapımı : 2014 - TürkiyeTür : KomediYönetmen : Eray KoçakOyuncular : Naz Elmas, Hilmi Cem İntepe, Lemi Filozof, Abidin Yerebakan, Bay JSenaryo : Uğur UludağYapımcı : Ahmet Nurdağ
Filmin ÖzetiÇocukluktan beri arkadaş olan Birol ve Ayhan, hiç istemedikleri halde mafya işlerine bulaşırlar. Hiç anlamadıkları mafya işleri sı-rasında komik maceralar yaşarlar.Survivor yarışmasına katılmasından sonra ünlenen Hilmi Cem
İntepe, Naz Elmas, Lemi Filozof, Abidin Yerebakan ve manken Ebru Güzel gibi isimlerin bulunduğu Stajyer Mafya gösterime girdi.
BIZI KÖTÜDEN KORU / DELIVER US FROM EVIL
Yapımı : 2014 - ABDTür : Gerilim, Korku, SuçSüre : 118 Dak.Yönetmen : Scott DerricksonOyuncular : Eric Bana, Olivia Munn, Edgar Ramirez, Joel Mchale, Dorian MissickSenaryo : Scott Derrickson, Paul Harris BoardmanYapımcı : Jerry Bruckheimer
Filmin ÖzetiNew York polis departmanı (NYPD) memurlarından Ralph Sarc-hie, ailevi sorunları nedeniyle sorunlar yaşadığı bir dönemde bir dizi seri suçları çözmekle görevlendirilir. Bu inceleme sırasında anlam veremediği olaylar için şeytan çıkarma olaylarında bilgili, sıra dışı bir rahip ile çalışmaya başlar. Olayları inceleme devam ettikçe, kendi ailesininde içine çekildiğini görür ve korku dakikalar başlar.
KADIN | 43
SİNEMA
‘Evleneceğim insanın çok güzel olmasını, çok gösterişli dikkat çekici olmasını istemem. Biraz ağırbaşlı olacak, çok konuşmayacak, anne gibi olacak yani…’
‘Türkücüyüm ve bana türkücü denmesinden mutluyum. Türkücü Alişan’la röportaj diye atabilirsiniz hatta başlığı.
Genel izlenimlerim Alişan sıcakkanlı, do-ğal ve olduğu gibi, samimi birisi olduğuna dairdi. Röportaj için çok sevdiği Yüzevler Kebapçısı’nda buluşup konuştuğumuzda ise yanılmadığımı gördüm. Keyifli ve samimi rö-portaj sizlerle.
Şu ana kadar yaptığın albümler arasında en sevdi-ğin, en özeli hangisiydi?Tabii ki ‘Var ya’. Ondan önce beni Aynalı Tahir’den tanıyordu insanlar sadece. Hatta ses sanatçısı olduğumu bile bilmeyen vardı.
Aşk ne demek sence?Uzun zamandır yaşamadığım için unuttum. Üniversite zamanında bir uzun ilişkim olmuş-tu. İlk aşk diyebilirim. Sonra da malum her-kesin bildiği bir ilişkim oldu. Bence de bir in-san hayatı boyunca en fazla ikidir, üçtür. Aşk çünkü her zaman yaşanacak bir şey değil. Güzel bir şey ama benim için tehlikeli. Çün-
Popçuların borusunun öttüğü bir dönemdeyiz
Röportaj: Türkiye’den Burcu Çetinkaya yaptı.
44 | KADIN
MÜZİK, MAGAZİN, SİNEMA
kü aşık olunca herşeyi unutup, işimi bile unutup, sadece herşey, dünya onun et-rafında dönüyormuş gibi hissediyorum. Gerçi artık 38 yaşındayım, böyle birşeyi bir daha yaşarsam artık bu kadar acemi olmam. O zamanlar belki de daha yaşım gençti. Hem güzel bir şey hem de sonu kötü biterse acı bir şey.
Sağlıklı mı peki, insan aşıkken sağlıklı düşünebiliyor mu?Hayır. En kötüsü de o zaten.
Aşk kalıcı olur mu sence?Olur. Eğer sonu evlilikle güzel bir şekilde noktalanırsa, olur. Hep çok âşık olayım, seveyim ve o insanla evleneyim istemiş-tim. Görücü usulü gibi, çocuk için veya artık evlenmem lazım deyip evlenmeye hep karşıydım. Ama belki de o deneyimi yaşadığım için, belki de evlilik için âşık olmak gerekmiyor, başka şeyler gereki-yor diye düşünüyorum. Çok âşık olup da birbirini sevenleri bizim camiamızda da görüyorum. O kadar az ki. Toplasan belki 5-6 tane çift vardır, çok âşık olup evlenip, sonra da evliliğini devam ettiren. Man-tık olarak bu işi düşünüp, güzel bir yuva kurmak için, çocuklarına annelik babalık yapabilecek birilerini seçerek evlenen insanlar ömür boyu devam ediyor. Daha mantıklı gelmeye başladı bu artık.
Hayalindeki âşık, hayalindeki kadın nasıl?Biraz ağırbaşlı olacak, çok fazla konuş-mayacak, mesela bir ortama girdiğimiz zaman hep böyle kendini göstermesini seven kadınlar vardır; o kadınları çok sevmiyorum. Çok fazla seksi olmaya-
cak. Anne gibi olacak yani. Evleneceğim kadının çok güzel olmasını istemem. Bir ortama girdiğimiz zaman herkesin be-nim karıma bakmasından hoşlanmam. Biz de bakıyoruz çünkü çok güzel veya gösterişli birisi içeriye girdiği zaman, is-ter istemez bakıyorsunuz.
Etkileniyor musun insanların senin hakkında yazdıklarından?Güzel şeyler yazılınca insanın içi mutlu oluyor. Kötü şeyler yazılınca da etkileni-yorum, hatta o kötü yazanın adresi olsa gidip onu da etkilemek istiyorum. Sonra 5 dakika sonra, düşünüyorum ki, bun-ları yazan karşıma çıksa yüzüme bunları söyleyemeyecek bir adam. Düşündükçe sinirim geçiyor.
Müslüman olmayan birisiyle evlenir misin?Büyük konuşmamak lazım ama iste-mem. Ailemde de var böyle evlilikler, arkadaşlarım da var. Macaristan’da ev-lendiler mesela ama Müslüman yaptılar eşlerini. Öyle bir şey isterim mesela. Bizim dinimizce yabancı dinden birisinin Müslüman olmasına vesile olmanın çok büyük sevabı var. Onu isterim mesela.
Ama yabancı bir dine mensup birisiyle nasıl onlar istemiyorsa, ben de istemem. Çünkü ileride de çok büyük sorunlar olabilir. Ama evleneceğim insanın bizim oranın örf ve âdetine yakın, aileme yakın birisini olmasını isterim.
Sen kendini hangi tür sanatçı olarak adlandırıyorsun?Ben türkücüyüm. Türkü söylüyorum. Ama mesela 3 tane Altın Kelebek ödülü aldım, bir tanesi fantezi müzik, 2 tane-si de arabesk. Ben türkü de okuyorum, arabesk de okuyorum, yeri geldiği za-man sahnede pop şarkılar da söylüyo-rum. Eğitimini aldığım için sanat müziği de söylüyorum bazen. Ama ben türkü-cüyüm ve herkes rahat rahat türkücü diyebilir bana.
İşler nasıl bu aralar, daha çok nasıl programlara katılıyorsun?Şu anda öyle bir karmaşa var ki, sadece popçular işe gidiyor, sadece pop şarkı-lar başarılı gibi bir durum var. Ama ger-çekten son yılların en çok çalınan şarkısı mesela ‘Ankara’nın Bağları’ dır. İnsan-larda farklı bir algı oluşuyor. Işın Karaca mesela arabesk albüm yaptı ve çok ba-şarılı oldu. Ama o albümü ben yapsam mesela pop şarkısı çalan radyoların hiç birisi yayınlamayacaktı. Şu anda pop-çuların borusunun öttüğü bir dönem. Ama pop şarkıları daha çabuk tükenen, harcanan şarkılar. Bir türkü veya bir ara-besk şarkı hep hatırlanır.
Annen veya aile büyükle-ri tanıştırmak istiyor mu seni birisiyle hiç?Son 1 senedir arkadaşlarım da, babam da, annem de yapıyor bunu. Babam me-sela bizim işlettiğimiz kafede çok hanım bir kız gördüm deyip fotoğrafını çekip gösteriyor. Kıza bir şey söylememiş, Alişan’ın babasıyım deyince fotoğraf çekmişler. Sonra bana gösteriyor. Anne-me veya arkadaşlarıma da söylüyorlar. Benim de tanıştığım da oluyor. Şimdilik böyle bir şey yok ama.
MÜZİK, MAGAZİN, SİNEMA
KADIN | 45
Rana Kalkan
“Gerçek bir sevgide diğer insanın iyiliğini istersin. Romantik sevgide
diğer insanı istersin.”MARGARET ANDERSON
“Maddi hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler, içtikçe
susuzluklar artar.”MUHITTIN-I ARABI
“Eğer güneşi gözden kaçırdım diye gözyaşı dökersen, yıldızları da
gözden kaçırırsın.”RABINDRANATH TAGORE
“Deha gayret ve sabrın çocuğudur. Yerine getirilmiş bir vazifenin mutluluğu diğer bir vazifeyi
yapabilme gücünü meydana getirir.”GEORGE ELLIOT
“Bazen evrende yalnız olduğu-muzu düşünürüm, bazen de
olmadığımızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır.”
ARTHUR C. CLARKE
“Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey
olduğunu söylemesi gerekir.”Balzac
“Özgür bir ülkede yaygara çok ıstırap az, baskı altındaki bir ülkede ise
yakınma az, keder çoktur.”CARNOT
“Bir koyun sürüsünün başında bir aslan olması, bir aslan sürüsünün
başında bir koyun olmasından daha iyidir.”
DANIEL DE FOE
46 | KADIN
GÜZEL SÖZLER
RÜYA TABİRLERİ
Not: Rüya tabirleri tamamen güvenilir kaynak eserlerden araştırılarak hazırlanmıştır.
Ev: Evin temsil ettiği herşeye verilen değeri
ifade eder.
Kale: (kale görmek) Daha fazla güvenlik arzusudur,
(kalede yaşamak) güvenlik anlayışıdır.
Anahtar: Çözüm arayışını gösterir.
Para: Değerli her nesneyi temsil eder.
Renkler: (siyah) Üzüntü, (mavi) gelecek umudu,
(kahverengi) görev bilinci, (yeşil) kıskançlık, (kırmızı) kızgınlık ya da tutku, (beyaz) gerçek
arayışı, (sarı) sadakatsizlik anlamına gelir.
İp: (bağlı olmak) Özgürlük içinde hareket etme yeteneğinden yoksun hissetmek
anlamına gelir.
Otel: (otelde yaşamak) Yaşamın sakin bir dönemden geçeceği anlamına gelir (otel sahibi olmak) iyi
kazançlar sağlanacağının alametidir.
Yaşlı bir insan: Üstlenilecek bir yükü ve sorumluluğu bildirir.
Doğumgünü: Çok yakın bir gelecekte şansın karşınıza
çıkacağı anlamına gelir.
Mutfak: (yemek pişirmek) İyi bir izlenim bırakma
arzusunu açıklar.
Sirk: (izleyici olarak) Yakın gelecekte bir sürprizle
karşılaşılacağının göstergesidir.v
Hazırlayan: Hatice Turgut
KADIN | 47
RÜYA TABİRLERİ
DİYET
48 | KADIN
Şişmanlık, alınan kalori miktarının harca-nan kalori miktarından fazla olması sonucu vücutta yağ miktarının artmasıyla sonuçla-nan bir hastalıktır. Besinlerle alınan enerji, harcanan enerji miktarından fazla ise kilo alımı ortaya çıkar.
Şişmanlık (obezite) vücutta birçok rahat-sızlığa yol açar. Özellikle kalp ve damar rahatsızlıkları, hayati tehlike yaratan du-rumlardır. Bunun dışında hormonal bo-zukluklar, sindirim ve solunum sistemi hastalıklarının oluşmasında çok önemli bir faktördür. Risk taşıyıp taşımadığımızı anla-manın bir yolu Kilonun boyun karesine bö-lünmesiyle vücut kitle indeksi ölçümüdür. (BKİ) Birimi kg/m2 dir. BKİ 25 in üzerinde olanlar fazla kilolu, 30’un üzerindekiler ise şişman yani obezdir.
ŞİŞMANLIĞIN NEDENLERİ
Şişmanlıkta en büyük neden fazla yemek yemedir. “Ben hareket ediyorum nasıl olsa. Yiyebilirim!” gibi bir düşünce çok yanlıştır. Çünkü kişi yaptığı işin ne kadar enerji kaybettirdiğini bilmemektedir.
Hareketsiz bir yaşam tarzı
Televizyon karşısında saatlerce oturup abur cubur tarzı yiyecekleri yemek
Psikolojik sorunlar (çok fazla yemek yeme-ye sebep olabilir)
Kalıtsal (genetik) faktörler. (Yapılan araş-tırmalara göre anne ya da babası şişman olan çocuğun da şişman olma ihtimali yüz-de 50’dir. Buna karşın ailesinde bu sorunu olmayan kişlerin çocuklarının, obez ol-ması yüzde 8’lik bir ihtimaldir.)
Ailenin beslenme şekli
Toplumda az görülmekle birlikte, hormonal ve metabolik bo-zukluk
Son yıllarda obezliğin artmasında önemli bir neden gelişen teknoloji ve endüstriy-le birlikte fiziksel güç gerektirecek işlerin azalması ve makineleşmeye doğru giden iş gücü obeziteye yol açan sebeplerden-dir. Yaşam tarzı pasifleşmeye başlamıştır.
ŞİŞMANLIĞIN (OBEZİTENİN) ZARARLARI
Şişmanlığın üzerinde durulması gereken, hayati tehlikeye neden olan, kalp damar hastalıklarında çok önemli bir etken oldu-ğu aşikardır. Kolesterolün yüksek olması tansiyon yüksekliğine ve damar tıkanıklığı-na yol açmaktadır. Bu durumda kalp krizi geçirme riski artar. Kilo vermek, bu hasta-lıklarda düzelme sağlar. Erişkin tipi şeker hastalığının en büyük nedeni şişmanlıktır. Ne kadar şişmansanız şeker hastası olma riskiniz o kadar fazla-dır. Yağ oranı fazla kişilerde karaciğerde aşırı yağ artışına bağlı olarak yağlanma meydana gelir.
Kas ve iskelet sistemi de şişmanlığın zarar-lı etkilerinden nasibini alır. Ağır bir yükü taşımak zorunda olan kas ve kemikler-de dizde ve kalçada kireçlenme, varisler, kas zayıflığı ve fıtık görülebilir. Yağlar, kanın kalbe dön-mesini zorlaştırır.
Şişman kişilerin, çoğu zaman zor nefes aldıklarını görürüz. Çünkü
solunum için şişmanlık bir yüktür. Kanda-ki karbondioksiti artırır. Solunum yapmak güçleşir. Uyku hali görülür.
Özellikle gençlerde görülen şişmanlık psi-kolojik sorunlara da yol açar. Hoş bir gö-rüntü oluşturmadığı için kişinin psikolojisini de bozabilir.
Şişman kadınlarda doğum yapmak zordur ve aynı zamanda risklidir. Kısırlığa bile yol açabilir. Adet düzensizliği görülür. Safra kesesinde taş olma ihtimali artar.
Yara ve deri hastalıkları artar. Ayakta man-tar görülebilir.
Tüm bunların yanında şişmanlık perfor-mansı düşüren bir durumdur. Kişinin ha-yatını zorlaştırır, çabuk hareket etmesini önler. Ömrü kısaltan bir sorundur. Mutlaka tedavi edilmelidir.
ŞİŞMANLIK TEDAVİSİ
En önemli basamak diyettir. Diyet az kalo-rili olmalıdır ve diyetin dengeli bir şekilde uygulanması gerekir. Diyet yapmadan so-nuç elde etmek çok zordur. Yağ, şeker ve tuz miktarını azaltmak gerekir.
Diyet sırasında şunların yapılması tedavinin başarılı olması için gereklidir:
Mutlaka günde üç öğün yemek aksa-tılmamalıdır. Öğün atlamak bir son-
raki öğünde daha fazla yemeye neden olur,
Spor yapılmalıdır. Psikolojik olarak da rahatlama sağlar,
Az yağlı sebze, beyaz et (yağ-sız), meyve ve kuru baklagiller ile beslenmelidir,
Bol bol su içilmeli,
Hamur yapımı yiyecekler-den, tatlılardan uzak
durulmalıdır.
ŞİŞMANLIK (OBEZİTE)Gülay Üserbay
KADIN | 49
SAĞLIK
Ağız boşluğunda yaşayan bakterile-rin artıkları olan sülfürlü bileşiklerin ağız kokusunu oluşturduğunu söyleyen Özbölük, “Belli hastalıkların habercisi olduğu gibi ağız ve diş sağlığına gerek-en önemin verilmemesinden de kaynak-lanabilen ağız kokusu, sosyal hayatta bireylerin özgüvenlerini kaybetmelerine neden olup evlilikleri bile etkileyebili-yor. Toplumun geneline yayılan bir so-run olan ağız kokusu her dört kişiden birinde görülüyor” diye konuştu.
Özbölük “Ağız kokusuna sebep olan problem teşhis edilmeli ve sebebe yöne-lik tedavi uygulanmalıdır. Ağız kokusunu önlemek için kokuya neden olan yiyecek ve içeceklerden kaçınmalıdır” dedi.
Ağız kokusundan kurtulmanın yolları:
Hospitadent Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Selçuk Özbölük, ağız kokusundan ko-runmak için uygulanacak yöntemleri şöyle sıraladı:
Ağızdaki tüm diş çürükleri, kırık dolgu veya kron-köprü tedavi edilmeli, gömük, sorunlu dişler çekilmelidir.
Diş ve diş eti hastalıkları ağız koku-sunun en önemli nedenlerinden olduğundan ağız muayenesi ve bakımı için diş hekimi düzenli olarak ziyaret edilmelidir.
Protez, dolgu, diş köprüleri aralarına kaçan ve orada kalan yiyecekler kötü kokuya sebep olur. Her gece protezleri çıkarmak ve temizlemek, sabah tekrar takmak gerekir.
Bakteri plakları ve yiyecek artıklarını temizlemek için dişlerinizi günde en az iki defa fırçalamak ve her gün diş ipi kullanmak esastır.
Ağız kokusunun nedenlerinden biri de dildeki tabakalaşmadır.
Bakteri tabakaları ve yiyecek atıkları dilin arka tarafında birikir, kısa süre de
bakterilerin yaşamasına elverişli bir duruma gelirler. Bu nedenle dilimizi fırçalamayı alışkanlık haline getirmemiz gerekmektedir.
Tükürük ağız kokusu ile savaşmanın en iyi yollarından biri olduğundan sakız çiğnemek ağız kokusunu azaltmaktadır. Şekersiz sakız çiğnemek tükürük salgımızı arttırarak ağız temizliğine yardımcı olur.
Ağız kuruluğundan dolayı ağız kokusu olur. Ağız kuruluğuna sebe-biyet vermemek için mutlaka bol bol su içilmelidir. Su içeriği olan meyve ve se-bzeler (domates, pırasa, çilek, karpuz) tüketilmelidir.
Maydanoz nefesimizi doğal olarak tem-izlemede etkilidir. Kahve taneleri, limon kabukları ağız kokusunu gidermektedir.
Sigaranın ağız kokusuna neden olduğu aşikardır. Sigara kullanımını azaltmamız gerekmektedir.
Ağız Kokusu Evlilikleri Bile EtkileyebiliyorKötü ağız kokusu yani tıbbi adı ile Halitozis’in, toplumun geneline yayılan bir sorun olduğuna dikkati çeken ve her dört kişiden birinin ağız kokusu problemi yaşadığına değinen Hospitadent Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Selçuk Özbölük, “Önemsenmeyen ağız kokusu, sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlar, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, metabolizma bozuklukları, bademcik iltihabı ve diş eti rahatsızlıkları gibi hastalıkların habercisi olabilir. Bireylerin özgüvenlerini kaybetmelerine de neden olan ağız kokusu probleminin tedavisine bir an önce başlanması gerekir” dedi.
SOFRA
50 | KADIN
Yazın, mevsiminde taze taze yenebilecek sebzelerin başında patlıcan geliyor. Kışın seralardan gelen kocaman hormonlu patlıcan-ların yerini, yazın küçük ve lezzetli patlıcanlar alıyor. Oturtmasından, imam bayıldısına, zeytinyağlısından kıymalısına kadar patlıcanı türlü türlü yapmak müm-kün.
Muhakkak ki patlıcanın en lezzetli hali kızartılınca ortaya çıkıyor. Gel gelelim yaz sıcaklarında kızartma ağır gelebiliyor veya rejiminize uygun bir patlıcan ye-meği yapmak istiyor olabilirsiniz.
İşte tam bu noktada yardımınıza koşuyoruz. Fırında yapılan patlıcan yemeklerinin birçoğunda patlıcan önceden kızartılarak fırına verilir. Biz sizlere patlıca-nı kızartmadan, daha sağlıklı ve en az bir o kadar lezzetli bir etli patlıcan yemeğini nasıl yapacağınızı anlatacağız.
Üstelik bir o kadar da pratik! Yemeği fırında yapaca-ğımız için oldukça zahmetsiz olacak, ocak başında dakikalarca tencere karıştırmak da yok.
Malzemeler• 1 kg patlıcan (6-8 adet, mümkünse küçük/orta boy seçin)• 600 gr yağsız kuşbaşı dana eti• 4 adet domates• 4 adet sivri biber• 2 adet soğan• Biber salçası• Zeytinyağı• Tuz, karabiber, pul biber
YapılışıHer şeyden evvel fırınımızı ısınması için 200 dere-ceye ayarlayıp açmayı unutmayalım! Önce patlı-canlarla başlıyoruz. Patlıcanları alacalı soyup küp küp doğruyoruz. Doğradığımız patlıcanları tuzlu su içerisine 45 dakika dinlenmeye ve acısını salmaya bırakıyoruz. 45 dakika sonunda patlıcanları süzüp, yıkayıp bir kenarda bekletiyoruz. Soğan, biber ve domatesleri geniş ve derin bir kap içerisine küp küp doğruyoruz. Özellikle soğan ve biberleri çok ince doğramanız gerekmiyor. Ağıza gelecek şekilde bırakabilirsiniz. Doğradığımız sebzeleri güzelce bir-birine karıştırıyoruz. Üzerine, bekleyen patlıcanları yıkayıp süzdükten sonra ekliyoruz ve tuz ilave edi-yoruz. Tüm karışımı güzelce harmanladıktan sonra bir kenara ayırıyoruz. Fırına girecek şekilde geniş bir cam kap içerisine kuşbaşı etimizi yayıyoruz. Etin üzerine önce tuz, karabiber ve pul biber serpiyoruz, ardından bir miktar zeytinyağı gezdirip ellerimizle ete yediriyoruz. Böylece baharat karışımı ete güzelce nüfus ediyor. Etleri cam kabın dibine güzelce yay-dıktan sonra önceden hazırladığımız patlıcan/sebze karışımını etlerin üzerine boşaltıyoruz. Son olarak sıcak su içerisinde çözdürdüğümüz 1 kaşık biber salçasını da yemeğimizin üzerine gezdiriyoruz. Cam kabımızın üzerini alüminyum folyo ile kaplayıp hava alması için bıçakla birkaç delik açıyoruz. Önceden 200 dereceye ısıttığımız fırında yemeğimizi 1,5-2 saat kadar pişiriyoruz. Patlıcanlarınızın kalitesine ve zevkinize göre pişme süresi değişebilecektir. Bu nedenle 1 saatten itibaren ara ara fırını açıp pişme durumunu kontrol edebilirsiniz. Fırından çıkarttıktan sonra etlerle sebzeleri güzelce karıştırıp servis ede-bilirsiniz. Afiyet olsun!
Fırında Etli PatlıcanHatice Turgut
Yazın, mevsiminde taze taze yenebilecek sebzelerin başında patlıcan geliyor. Kışın seralardan gelen kocaman hormonlu patlıcanların yerini, yazın küçük ve lezzetli patlıcanlar alıyor. Oturtmasından, imam bayıldısına, zeytinyağlısından kıymalısına kadar patlıcanı türlü türlü yapmak mümkün. Mu-
hakkak ki patlıcanın en lezzetli hali kızartılınca ortaya çıkıyor.
KADIN | 51
SOFRA
KADIN | 75
SUBARU FORESTER
OTOMOBİL
52 | KADIN
Subaru Forester’ın makyajlan-mış dördüncü nesil otomobili ile birlikteyiz.
Yenilenen Forester, daha güçlü, daha dinamik ve daha işlevsel! SUV bir araç olduğu için çarpıcı ama onu diğer SUV’lardan farklı kılan; ön yüzündeki sportiflik ve rahatlık. Özellikle, ön bö-lümde yer alan kapı panelleri ve arka kapının tasarımı etkileyici.
Yakıt meselesi
Çok fonksiyonlu ekran sayesinde araç durumu ve şimdilerde çok kıymetli olan yakıt verimliliği ilgili bilgilere kolayca ulaşılabiliyor. Bu özellik sayesinde yakıt tasarrufu elde edilirken aracın güvenliği de sağlanıyor. Yakıt ekonomisi ekranın-da, ECO değerlendirme ekranı, saat/dış ortam sıcaklığı ve kendi kendine kontrol gibi bilgiler de gösteriliyor.
Renk seçenekleri
Yeni Forester’ın renkleri de göz kamaştı-rıcı… Venedik Kırmızısı İnci, Parlak Bronz Metalik, Koyu Vişne İnci, Kristal Siyah Silika, Yasemin Yeşili Metalik, Saten Be-yaz İnci, Deniz Mavisi İnci, Buz Gümüşü Metalik ve Koyu Gri Metalik, renk alterna-tiflerinin hepsi birbirinden güzel.
Bu tam bizlik! Büyüyen boyutları kon-forlu iç hacmi ve geniş görüş açısı ile yeni nesil SUV özelliklerini taşıyan Forester’da biz kadınlar için de muci-zevi bir kolaylık gizli. Bir kez düğmeye
dokunulduğunda otomatik olarak açılan ve kapanan yeni elektrikli arka bagaj ka-pısı, eliniz kolunuz dolu alışverişten dö-nerken mutlaka işinize yarayacak.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Motor hacmi: 1995 Maksimum güç: 150/6,000 PS/dd Vites kutusu: 4 ileri oto-matik Maksimum hız: 185 km/sa 0 -100 km/s hızlanma: 12.4 sn Yakıt tüketimi şe-hir içi: 9.7 lt./100 km. Yakıt tüketimi şehir dışı: 6.3 lt./100 km. Yakıt tüketimi ortala-ma: 7.5 lt./100 km. Boş ağırlık: 1485 kg. Emisyon salınımı ortalama: 174 g/km. -
Yazı: Arzu Sözeri
PRATİK BİLGİLER
KADIN | 53
İşte birkaç püf noktası: Kara-ran Alüminyum kaplarınızı pırıl pırıl yapmak istiyorsanız, Su ve bolca sirke koyarak kaynatın. Buz-dolabından kötü kokuları uzaklaştırmak için, en alt göze üç-dört dilim Limon koymanız yeterli. İç kısmı kireç bağlayan çaydanlığa, soyduğunuz patates kabuk-larını koyup uzun süre kaynatırsanız, kirecin kolayca çıktığını göreceksiniz. Ütünüzün altını Tuz ve sirkeyle silerseniz leke tutmasını ve çamaşıra yapışmasını önlemiş olursunuz.
Çatal-Bıçaklar: Bulaşık makinesi çatal, bıçaklarınızı ka-rartıyorsa, bunu önlemenin kolayı var. Bulaşık makinesinin deterjan gözüne ayda bir kere olmak üzere çamaşır Suyu koyun. Böylece çatal ve bıçaklarınızın kararmasını engellediğiniz gibi onları parlatmış da olursunuz.
Fincandaki İzler: Kahve ve çay bazen fincanlarda çıkma-yan lekeler bırakır. İşte acil ve etkili bir çözüm. nemli bir havluyu deterjanlı suya batırıp çıkarın ve lekenin üzerini ovuştu-rarak silin. Diğer bir yöntem ise diş ma-cunu ile temizlemektir. Kahve lekesi çı-karmak ise, özellikle kahve kuruduktan sonra tam bir eziyettir. Fakat tüm zor lekelerden olduğu gibi kahve lekesinden de kurtulma imkanınız var. Bunun için eczaneden temin edebi-leceğiniz gliserinle bir bezi ıslatıp, lekeli yeri silin.
Pırıl Pırıl Çaydanlık: Çok sevdiğiniz çaydanlığınız, zaman-la mat bir görünüme bürünebilir. Yarım bardak sirkeye bir tutam tuz atıp, sert bir süngeri buna batırarak çaydanlığı silme-yi deneyin, eski parlaklığına hemen ka-vuştuğunu göreceksiniz.
Tavalardaki Lekeler: Teflon tavalarınızda oluşan lekeleri çıkar-mak için, bir bardak suya 2 çorba kaşığı Karbonat ve yarım su bardağı sirke ka-rıştırın. Sirkeli ve karbonatlı suyu teflon tavanızın içine dökün ve 10 Dakika kay-natın. Lekelerin kolayca çıktığını göre-ceksiniz.
Blendır ve Çelik Tencereler: Mutfakların vazgeçilmez yardımcıların-dan blendırları temizlemek epey yoru-cudur. Fakat, pratik bir yolla bunun üs-tesinden kolayca gelebilirsiniz. Bunun için, blendırın yarısına kadar, ılık su dol-durun ve çalıştırın, içindeki tüm lekelerin çıktığını göreceksiniz. yemek yaparken çelik tencereniz yandıysa, sakın üzül-meyin. Tencerenizi yeniden pırıl pırıl yapabilirsiniz. Bunun için 1 tatlı kaşığı karbonat ve 1 fincan sirkeyi tencereniz-de kaynatın. Hem üzerine işleyen kara lekeler çıkacak, hem de tencereniz ter-temiz olacaktır.
Etiket İzi: Özellikle süs eşyalarında ve çeşitli mut-fak aletlerinin üzerinde etiketler bulunur. Etiketi çıkardığınız zaman da mutlaka izi kalır. Bu izi yok etmek için, etiket izi olan eşyaların üzerine Mobilya cilası sürüp, yumuşak bir bezle silin. Hiçbir iz kalma-yacaktır.
Fırın Izgaraları: Özellikle fırında et kızarttığınız zaman, ız-garalar çok kirlenir. Yıkarken de, ızgara-ları temizlemek biraz zor gelebilir. Fakat ızgaraları ıslatıp, ponza taşıyla ovarsanız tüm yağların ve lekelerin çıktığını, ızgara-nın pırıl pırıl olduğunu göreceksiniz.
Yorucu ev işlerinde bunalan hanımların
imdadına, pratik bilgiler yetişiyor.
Sümeyye Betül
54 | KADIN
BULMACA
KADIN | 55
HABER
Ev düzeni, çocuk, alışveriş, akraba ve komşu ile ilgili konularda son sözü kadınlar söylüyor.
Erkek, kadın, çocuk ve evin yaşlılarının verilecek kararlardaki etkinliğini ölçen araştırmaya göre, ailede ev düzeni-yle ilgili konularda kadınların kararları baskın geliyor. Türk kadını ev düzeni-yle ilgili kararları erkeklere bırakmıyor. Bir ailede ev düzenine karar veren kadınların oranı yüzde 66,8’i buluyor. Erkeklerde bu oran yüzde 27,5’de kalıyor. Ev düzeninde, yüzde 5 ile çocukların da sözü geçiyor. Ailede yaşlıların ev düzenine etkisi ise yüzde 0,7 olarak hesaplanıyor.
Çocuklarla ilgili hususlarda da kadınlar belirleyici oluyor. Kadınların, çocuklarla ilgili konularda verilecek kararlardaki ağırlığı yüzde 56 iken, erkeklerin bu konudaki karar oranı yüzde 39,7 olarak kaydediliyor. Bu konuda yaşlıların karar oranı yüzde 0,7, çocukların kendileri için verilecek kararlardaki payı yüzde 3,6 olarak dikkat çekiyor.
Bir çok erkeğin kaçındığı alışveriş konusunda da karar mekanizması ağırlıklı olarak kadın. Ailede alışveriş konularında verilecek kararları yüzde 53,7 ile kadınlar belirliyor. Erkeklerde bu oran yüzde 41,1’e yaklaşıyor. Alışveriş konusunda çocukların kara-rlara etkisi yüzde 4,7, evin yaşlılarının etkisi ise yüzde 0,5.
Erkekler, akrabalarla ilişkilerdeki kararı da çoğunlukla kadınlara bırakıyor. Ailede akrabalarla ilişkilerde kararı, yüzde 50,9 ile kadınlar veriyor. Diğer konulara nazaran erkeklerin etkin rol üstlendiği akrabalarla ilişkilerdeki karar oranı yüzde 44,7’ye çıkıyor. Ailede çocukların akra-balarla ilişkilerdeki karar oranı yüzde 3,4 olurken,
evin yaşlılarında bu oran yüzde 0,9’da kalıyor.Komşularla ilişkilerde de baskın olan kadınların bu konudaki karar oranları yüzde 55,6 olarak belirleniyor. Erkeklerin komşuluk ilişkilerindeki karar oranı ise yüzde 40,1. Evin çocukları ve yaşlılarının komşularla ilişkilerdeki kararlara etkisi, akraba ilişkilerindeki gibi yüzde 3,4 ve yüzde 0,9 olarak kaydediliyor.
Tatilin rotasını erkek çiziyor
Aile ile ilgili konularda karar verme oranlarında ağırlık merkezinin kadın olduğu görülüyor. Ancak ev seçimi, ta-til ve eğlence gibi konularda son sözü erkek söylüyor.
Tatil ve eğlence konularında erkekler-in karar oranı yüzde 48,9 iken,
kadınlarda bu oran yüzde 43,6’ya düşüyor. Ailede tatil ve eğlence ko-nusunda yüzde 6,5 çocuklar, yüzde 1 ise evin yaşlıları karar veriyor.
Ailede ev seçerken yüzde 48,4’le erkekler belirleyici oluyor. Kadınların bu konudaki karar oranı yüzde 45,9. Ev seçiminde verilecek kararlarda yüzde 4,5 ile çocuklar da etkisini gösteriyor. Yaşlılarının ev seçimindeki karara etkisi ise yüzde 1,2 olarak hesaplanıyor.
Evde son sözü kim söylüyor?Toplum yapısı ataerkil olarak nitelendirilen Türkiye’de sanılanın aksine çoğunlukla kadınların dediği oluyor.
56 | KADIN
Esma Hanım öncelikle hoş geldiniz. Bize ve okuyucularımıza biraz ken-dinizden bahseder misiniz?Hoş bulduk, göstermiş olduğunuz ilgi-den dolayı öncelikle teşekkür ederim.1983 Hollanda doğumluyum. Evliyim.
Rotterdam İnHolland Yüksekokul Sosyal Hizmetler bölümü mezunuyum. Ayrıtten bilgimi artırmak amacıyla Aile Danışman-lığı, Çocuk suçluluğu ve Okul sosyal hiz-met uzmanı, yan dal (minör) eğitim, ders programları aldım.
Benim inançlardan biri “her zaman eği-tim içinde olmaktır”. Sosyal Hizmet-ler eğitimi aldıktan sonra Açık Öğretim Fakültesi’nde Psikoloji bölümüne devam ediyorum. Bunu ben kendime ve benim danışanlarıma borçluyum.
Göçmen kadınlara yönelik sosyal ve kül-türel faaliyetler yürüttüm. Gençlik ve Ço-cuk Bakımı Kurumu’da (Velayet sistemi) Aile vasisi ve Göçmen kökenli insanlar için yardım ve danışma hattı ‘Sensoor Ei-gen Taal’ projesinin koordinatörü olarak çalıştım.
Yeterli deneyim kazandiktan sonra ‘Prak-tijk CompassCare’ hizmete açıldı.
Yazı hayatıma Avrupa İslam Üniversite-si nin gazetesi olan Focus’ta başladım. Mizyon ve Damla gazetesinde uzun süre köşe yazarlığı yaptım. Kadın dergi-sinde yazdım. Çeşitli dergilerde maka-lelerim yayınlandı.
Gülümse (Yardım) Vakfı başkanlığı göre-vini sürdürüyorum.
Görünüşe göre vaktinizi oldukça iyi değerlendirmişsiniz. Peki Esma ha-nım, size göre Sosyal Danışmanlık nedir? Neden Sosyal Danışman ol-mayı seçtiniz?Sosyal Danışmanlık amacı kişiye balık yerine tutacak malzemeyi vermek ve tut-mayı öğretmektir. Aslında hatırladığım sürece, farklı kültürel, farklı inanç, de-ğerler, birey veya toplumda olan ilişkiler, duygusal ve zihinsel bozukluklar beni çok ilgilendirirdi. Nasıl söylesem ‘insan-lar ve onların şeyleri’.
Mesleğiniz gereği insan ve toplum yapısınıda yakından inceleme fırsa-tı da bulmuşunuzdur. Rotterdam da toplumun yapısını nasıl değerlendi-riyorsunuz?Rotterdam, Amsterdam’dan sonra nü-fus olarak 2. büyük şehirdir. Günden güne nüfusun arttığı bir şehrimiz. İş ya-şamının aktif olduğu, hızlı gelişmeyle birlikte yaşamında hızlı aktığı bir şehir. Eğitim alanında bir gelişmiş bir şehir. Çalışan nüfus fazla. Dolayısıyla bu da
RÖPORTAJ
Rotterdam’da Psiko-Sosyal Danışmanlık Merkezi
hizmete açıldı.
Sosyal Danışman Esma KÜÇÜK ile yaptığımız söyleşiyi ilgi ile okuyacağınıza inanıyorum.
KADIN | 57
sorumluluklarımızın fazlalaşıp, zamanı-mızın yetmemesini sağlıyor. Stres faktö-rü yüksek, buna bağlı olarak direncimiz kırılabiliyor. Bu hızlı akisin yaşamımızda bazı zorlukları da beraberinde getirdiğini gözlemliyorum.
Neden Rotterdam da bir danışman-lık merkezi açmayı düşündünüz?Psiko-Sosyal alanına ihtiyaç günden güne artmakta, yaşadığımız çağ kimi konularda sıkıntılı bir çağ. Kendi dilinde danışmanlık hizmeti almak için sık sık Rotterdam a gelmek zorunda kalan va-tandaşlarımız var.
Öncelikle onların isteğini değerlendir-mek adına, Rotterdam da merkez açma-yı uygun gördüm. Ayrıca Rotterdam’ın Psiko-Sosyal danışmana ihtiyacının ol-duğunu uzun zamandır gözlemliyordum.
‘Bu çağın sıkıntıları var’ dediniz. Örnek verir misiniz? Bundan en çok kimler etkileniyor?Evet.. Hepimiz zorlanıyoruz zaman za-man. Ama en fazla etkilenen boşanma-nın gerçekleştirdiği dönemdeki çocuklar ne yazık ki.. Ekonomik sıkıntılar, iletişim problemleri, yoğun iş temposu ve be-
raberinde getirdiği aile içindeki rollerin ağırlaşması çocuklarımızı fazlasıyla yor-maktadır.
Sosyal Danışman bu noktada rolü ne olabilir?Sosyal Danışman tam da bu noktada devreye giriyor. Hepimiz yaşamımızda dönem dönem Psiko-Sosyal destek al-maya ihtiyaç duymaktayız. Bu sağlıklı bir birey olmak için önkoşul. Sosyal Danış-manlık amacı kişiye balık yerine tutacak malzemeyi vermek ve tutmayı öğret-mektir. Kendimizi tanımaya giden yolda olmak, farkındalığımızı arttırmak, iletişim zorluklarını çözümlemek önemli. Bu da yaşamda kendimizi tanımamızı sağlayan ve çevreyle uyumumuzu hızlandıran bir yol. Aile yeterli destek alsa bir yuva da-ğılmayacak çocuklar beyinden vurulmu-şa dönmeyecekler ve yarınlara umutla bakacaklar. Şunu unutmamak gerekir ki, yarınlarına umutla bakacak fertleri olmayan toplumlar zaten yarısı baştan kaybederler.
O zaman çocukların yaşadıkları problemlerde, ya da eğitim konu-sunda sizden destek alabilir miyiz?Evet. Ebeveynlerin eğitim, aile içi iletişim
hatalarını görmek ve sağlıklı bir düzeye getirmek ancak bir Sosyal Danışman yardımıyla mümkün olmaktadır.
Danışmanlık Hizmeti almak isteyen kişiler size nasıl / nereden ulaşabilir?Pratik bilgi ve Psiko-Sosyal danışmanlık hizmeti için Praktijk CompassCare’e, ister 06-17 59 29 70’e telefon ederek, ister [email protected] adresine mail yoluyla, ister facebook sayfamızda www.facebook.com/praktijkcompass-care özel mesaj yoluyla başvurularınızı kolaylıkla yapabilirsiniz.
Ayriyetten Facebook sayfamızı beğe-nenler için bir uygulamamız var, ‘Sosyal Danışmana soru sor, yardım kılavuzu’ ücretsiz olarak online danışmanlık veri-yoruz.
Gün geçtikçe sorunları artan, do-laysıyla gün geçtikçe; bilinçli in-sanların sizin gibi Psiko-Sosyal danışmanlarına ihtiyaç duyacağı kanaatindeyim. Ben tekrar hoş gel-diniz, iyi ki geldiniz diyorum.Ben de ilginize çok teşekkür ediyorum.
İyi ki sizlerleyiz.
RÖPORTAJ
Sosyal Danışmanlık
amacı kişiye balık
yerine balık tutacak
malzemeyi vermek ve
tutmayı öğretmektir
58 | KADIN
TANITIM
ARKA KAPAK İÇİ
Vleutenseweg 543532 HL Utrecht
Tel. 030 – 877 57 94
Bay ve Bayanlar kay-gısız bir tatil mükemmel
bir vücut için başla-manın tam zamanı!
Bayanlarda komple bacak € 275,- + bikini € 75,-koltuk altı € 75,- + dudak üstü € 30,-
Şimdi Sadece
€ 250,-Baylarda
tüm sırt € 225,- + omuzlar € 150,-+ ense € 50,- + yanaklar € 30,-
Şimdi Sadece
€ 200,-
Melinda Güzellik salonumuzda yapılan tedaviler.Lazer epilasyon - İğneli epilasyon - Cilt bakımı - Akne tedavisi
Masaj - Ağda - Makyaj - El ve ayak bakımı - Biopeeling (Neoderma)
Microdermabrasie: € 80,- NU VOOR € 50,-4 kuur behandelingen: € 320,- NU VOOR € 180,-Neoderma Bio-peeling VOOR € 65,- 3 kuren in 10 dagen VOOR € 170,-Gezicht € 100,- NU VOOR € 50,-Oksels of bikinilij n € 75,- NU VOOR € 50,-
Dünyada en gelişmis Diode Light Sheer sistemiyle kalıcı bir çözüm sunuyoruz!
+31 (0)20 614 53 63
ARKA KAPAK
Hollanda’daki Türk iş yerlerinin güncellenmiş son hali
Reklamlarınız için ulaşacağınız tek adres
Derkinderenstraat 108/B • 1061 VX Amsterdam • Tel: 020 - 614 53 63 • Fax: 020 - 613 24 23
“ b i l g i y i p a y l a ş m a n ı n e n h ı z l ı a d r e s i ”
2015 Yılı Rehberine
Reklam Çalışmaları Başlamıştır.
2015 Yılı Rehberine
Reklam Çalışmaları Başlamıştır.