6
A f >anya son »*n kalkınması u** kaniim '* % W Myahat. bİ2: 12 hakk)nda b,‘ “ Mhatin İH “ S I seyahat be"r,m«< inat, l »'«-«« C ’ tir. Bu meyanda ve kalkınma tö, , ' ,nin % 72’sinden . !,t Umanya iştirak un yanında Türk ek (Önemle “ taraflı kredi yar. nl4 bulunmakta. tt ■»»eketlerimiz a lan sonrak, iktisad* AUsteşarı P u z .r T .JS !VCSİnde ^ h a da J rZTr n '^Para f^ Ortaklık Anlaşması J »fan vadeden bir jşbS «aslarını görmek « J t “ r. Ümid ediyorum b «e Türkiye’nin ekonJ nesinde en zaruri profel teşkil eden tediye mJ i probleminin halli de etin olmuş olacaktır mleketlerimiz arasıda »ret gelecekte daha dagj idir ve gelişecektir. Muş Pazar’la mezkûr Ortak, ılaşmasmdan sonra, Fe. Almanya. Türk zi* llünün başlıca alıcısı J . Bu meydanda Türk tt racatının yüzde ellisini- ızlası Federal Almanyı’ ikal edecektir Kuru in. ıemen hemen yansmııj, ı. Türk fındık ihracatı j aşağı yukarı Lamana kısmı Alman pazar. Jj edilecektir, nüsait bir manzara da ı sahasında göze çarp lir. Türkiye zengin tali- kleri ve enteresan tan bir ülkedir. Türk Hüki ı Beş yıllık Plânda tu ehemmiyetli bir mevk> | ni biliyoruz ve şuna kil bu düşünce tamamen I dir. Bu husustaki plân I I ve fikir bakımından [ bir şekilde tatbik edil j retile Türkiye yakın çekte daha büyük dö I ağlıyabilecektir. Hare-1 dış ticaretle birlikte t bir turizm, Türk tedi l ızenesiııde çok önf »ir icra edebilir. Bu rlikte dış ticaret ve tuE S Yıllık plânda gözeti I flere ulaşmada ne ta “ nmiyetlı de olsa niha - ^ • vasıtadır. Sanıyorum 1 ı en ö n e m li hedeflerin sosyal hasılayı y>Wa 1 ■ b e t in d e yükseltmeli- I da zikredilen rakam I A. 1977 için yüzde 21 I bana tamamen I lebilir görülmektedir I s’nin iktisadi geüs ' I hissenıizt düşen M B îrin e getireceğiz. Gt- I itikası vasıtalarım'* 1 ■erm a/J yardandır fl I a önemli olanı 1 ;isi teknik yardımdır | a birkaç kelime daha 1 e müsade ediniz- Sa : ti insana yapılan /* na en iyi V I dan bizim tasavvur I in de teknik i ver işgal etmek* R bir iki misal vefl11®* ce artan bir başan ıkta olan Fahri B j ; ,ne çiftliğini y * jj nya’da yetişme^ M >rlerin e^itimin.^ | ümid ediyoru"1 Devrim SAM : 7a SAHİBİ: HİKMET AFİF MAPOLAR Fİ A TI: 18 MU İDARE MECİDİYE SOKAK 11-13 TEL: 2824 BASIMEVİ GİRNE YOLU LEFKOŞE TEL: 73838 13 Temmuz 1963 Cumartesi HERGuN SAYFA Anıtı Açıldı Dr. Fazıl Küçük Yaptığı Konuşmada "Mücadele Henüz Bitmiş Sayılmaz ff Dedi Dr. Küçük Anıtı açarken. Dün Sinde’de yapılan bir tören'e, 12 Temmuz 1958 ta- lihinde, Eoka kurduğu bir pu- suda şehit verdiğimiz beş kar- deşimiz aziz anısına dikilen anıt, müstesna bir törenle a- çılmtşur. Sinde ha'kının büyük bir gayreti sonucu meydana gelen bu eserin diğer Türk köyleri ne de örnek olmasını, oralarda da şehitlerimizin anıtlarının ^dikilmesini görmek en büyük idilek ve arzumyzd^if. Beş yıl önce, pusuya düşü- leli beş Sindeli kardeşimiz a Idına dikilen Anıt Cumhurbaş kanı Yardımcımız Ekselâns Dr. Fazı' Küçük tarafından a Dr. Fazıl Küçük tarafından ya pılmıştır. TÖRENE KATILANLAR Sinde Şehitleri Anıtının açı- lış törenine katılanlar arasın - da başta Türkiye Cumhuriye - ti Kıbrıs Büyükelçisi Ekselâns Milletvekilleri, Türk Cemaat Dr. Mazhar Özkol, Kıbrıs Sa - vunma Bakanı Osman Örek, Meclisi üyeleri, gazeteci'er ve 1 .C. Basm - Yayın Müdürü Mehmet Ali Pamir ve Elçilik ileri gelenleri bulunuyordu. Dr. KÜÇÜK’ÜN KONUŞMA - SI Anıtı açtıktan sonra bir ko- nuşma yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük, beş yıl önce, gaddarca bir şe - kilde öldürülen beş kardeşimi - zin aziz anıları önünde toplan tıya katılan'arı saygıyle eğil - meğe dâvet etmiş, Türkün şc • Tef ve namusunu korumak yo- lunda canlarını seve seve ve - ıen aziz şehitlerimiz önünde huşu ile eğilmiştir. Dr. Fazıl Küçük, daha son - ra toplumca kazanılan zafere temas etmiş, bunun bizim i - çin bir hibe olduğunu iddia e - denlere cevap vermiş, kazan. - lanların birer hibe olmadığı, ^mücadelemiz sonunda edildiği ni teberrüz ettirmiştir. Mücadelenin henüz bitmedi daha kazanmamız lâzım geicıı j şeylerin bulunduğuna işaret eı miş ve bu mücadelenin do an - cak Birlik ve Beraberlik halin- de hareket ettiğimiz zsman ka zamlabileceğini tebarrüi ettir- miştir. YÜZYİRMtBIN 1 TÜRKÜN DURUMU Bu ada üzerinde yaşıyan yüzyirmi bin Türk ün du umu na da temas eden Cumhurbaş kanı Yardımcısı Dr. Fazıı Kü- çük, şahsî ihtirasın terkedü - jmesi lâzım geldiği üzerinde ıs rarla durmuş ve “ Yüzyirmi jbin Türkü şahsi ihtiraslara fe- da edemeyiz" demiştir. 1 Toplum görevinde herkesin -------- ——- ---- - * can'a başla çalışması gerekti - ğini söyleyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı, mevki sahiplerinin hiçbir menfaat beklemeden ça lışmaları gerektiğini kesinlik - le ifade etmiş ve Türk Toplu - mu arasında ayrılık olnadığı- r.a işaretle şöyle demiştir “ İftiharla söyiiyebilıri/ ki Toplumumuzu arasında ideo - loji ayrıhğı diye birşe\ yoktur Gene iftiharla söyliyebilirım ki, toplumumuz arasında ko - (Devamı Saife ti da) Ncptiin Sanat Sahnesi Neptün Açık Hava Sanat i Sahnesi dün akşam programı- na başlamıştır. Gala da seçk^ı bir davetli topluluğu ve Büyük elçimiz Mazhar özkol da ha - zır bulunmuştur. Kendisiyle konuştuğumuz Kurucu Nefi Korürek "Böyle bir sanat -Sıh nesine cidden ihtiyacımız var- dır” demiştir. Misafir sanat - kâr Arman Râtip piyanosuyla | gecenin en iyisiydi. Dr. Küçük konuşudken çilmiş ve ilk konuşma gene ğini be'irten Dr. F»eıl Küçtık,^ ---- Bir şehit çocuğu mikruicnıla BOZKUBT Gazetesi Yalanlandı Kesin JDlarak _ Leymosunla ilgili verdiği son haberlerin gerçek o lıjM J S S - .... Tarafından Belirtildi işçiler PEO’ya Yardım Etmeği Reddetti Pavlo - Frederika YunanistanaDöndü Atina Basını Ateş Püskürüyor -- *----*— *- - J - L j ,__ Diğer şeyler meyanında, Rum gençlerinin LimasolM ı Türk semtinde şüphe'i bir se - kilde dolaştığı, Polise, şikayet edildiği halde hiçbir şev yapıl nnda bazı olayları polise şikâ madiği, Limasol’da asılsız bir !yet ettikleri doğrudur, fakat i suba yma karşı uygunsuz bu- şekil- , ı a Hp davranmıştır ve mesele so Biri Rum biri TürK ol ın alâkadar olmuşlar ve harekete uaı, komşu iki ailenin kendi arala- 'geçmişlerdir. Bu olavlar's a'â- rapor üzerine üç otomobille Cumhuriyet sokağına vasıl o - lan bir polis subayının tahrik- 1 âr bir şekilde konuştuğu, ve iki Türk kızının tabanc a ı!; tehdit edildiklerini sikâye* ■t - me'eri üzerine söz ko ıusu su I ayın harekete geçmediğine da 10 Temmuz 1963 tarihli fcOZKURT gazetesinde yayın- lanan yazının hiçbir şekilde doğru olmadığı resmen açıkla mr. ki cemaata mensup polis su bayları derhal bu şikâyetler1 !' kadar olan Polis subav .rının ‘uygunsuz bir şekilde hareket- jte bulunduğu doğru deği'diı Aksine, Jandarmaya ımnsuo ruşturulmaktadır Yazıda iddia 1 edildiği gibi, hiçbir Türk «u i Rum gençleri tarafından teh | dit edildiğine dair polise sika - Syette bulunulmamıştır Amerikalı Sendikacılar K T.i.B. Federasyonu Mensuplan ile Görüştü İHüsey: Uluslar-arası Kıbrıs Fuarın da Amerikan Pavyonu içip üç Amerikan Sendika Temsilcisi ile Kıbrıs Türk İşçi Birlikleri Federasyonu temsilcileri ara- smda, bugün Limasol’da bir görüşme yapılmıştır Saat 11-00 de başlayan gav. ri resmi görüşmeye KTİB Fe-, derasyonu’ndan Necati Taş- kın, Mulla Emin, Osman Arif, Ferdi Mehmet, Haşan Kâmi', ında- »rimiz araS'nd^ I bir mil|e‘ Kuvvetli d" (1 «t,r3C ietıni» s9 | Türk ^ rber etti?1 ecekti* Alınan bilgiye göre, Pisko- bu’daki bir Askeri kampında çalışan üç Türk işçisinden ev velki gün PEO’nun maaşlı bir memuru PEO için para yardı mı istemiştir. Her üç Türk işçi de PEO’ya para vermeği reddederek PEO |temsilcisinin kendilerini ra- hat bırakmaalrını istemişler- dir. Bunun üzerine PEO sem- patizanı Rum ustabaşı, Türk isçi'erine hakaret etmeğe baş ılamış ve kendilerini itaatsiz lık ettikleri iddiasiyle daire- ye şikâyet edeceğini bildirmiş tir. Türk işçiler Rum ııstaba- şınm hakaretine cevap verin- Hüseyin Curcuri, Mustafa Ay ce mesele büyümüş ve kavga .taç, Neczat Yalçın, Neşet De- çıkmasına ramak kalmıştı, nirel ve bazı sendika temsilci eri; Amerikan Sendika tem- I İlcileri ile Amerikan Elektrik İşçileri Sendikasından Stan- ley Elias, Sigorta İşçileri Sen dikasından Mimis Therry ka tılmışlardır. İki saa^ kadar süren görü - lmede ve Amerikan Çalışma bakanlığı mensuplarından •red Brunner’in de hazır bu- unduğu görüşmede, Kıbrıs’ta - Türk sendikacılığı duru- lngiltere’ye üç gün süren resmî bir ziyaret yapan Yu - nan Kralı ile Kraliçesi dün A - tina’ya dönmüşlerdir. Kral Pavlo ile Kraliçe Frederika Londra’dan ayrılırken her İh timale karşı sıkı emniyet ted birleri alınmışsa da nümayiş yapılmıştır. Londra’da gördüğü bü\uk hüsııükabulden ö.üıii Kıaliçe Elizabeth’e teşekidır eden Yu- nan Kralı . Yunan ve İngiliz dostluk bağlarının kuvv-jtlenJi ğini söylemiş ve Kraliçe -ie verdiği cevapta bu dostluğun Olaydan Kıbrıs Türk İ;-<;: Birlikleri Fedeıjaşyorıu Lima- sol Bölge Temsilcisi haberdar edilmiştir. O'ay tahkik ed'l- rr,ektedir. susunda karar alırktn » etkileri ni aştığını iddia eır iştir, gelecekte daha da kuvvet'ene Muhafazakâr Sabah Gazete ceğine inandığını belir.iniştir, si AKROPOLİS dünkü yayınla Muhafazakâr partiye men • üığı sert bir yorumda şurk'rı sup 61 mahbus dün Avam Ka - yazmıştır : marasma, resmi ziyare* sıra - “ Pippinellis başnümayişc.ı sında görevini mükemmel bir Betty Ambatielos’u kabil! et şekilde ifa eden Londı i po'ı - sindep övgü ile bahseden bir önerge sunmuşlardır. Öte yandan dünkü Atina Ba sim, Yunanlı siyasî m ahvın Ambatielos’un İngiliz asıllı eşi ni Londra’da kabul ettiği için Başbakan Pippinellis’e hücum da bulunmuşlardır. Liberıl F.- lefteriya Gazetesi ise geçici tir hükümetin Başbakanı olan ?ippinellis’in siyasî mahkum - . arın serbest bırakılma ar. hu mekle çok büyük bir hataya ciüşmüştür. Bu hareket Yuna - nistan’ın prestijine ve Yunan Halkının gururuna halji getir- mektedir.” Gazete devarr-a, bu hadise - nin, mücadele .:al;ndt olan iki cephe arasında b' barış anlaş ması mahiyetini taşıdığını id dia etmektedir. Cephelerden birinin Yunan Başbakanının di gerini de Ambatielos’un teşk'l - ettiğini kaydetmektedir . nu hakkında yabancı sendika ara bilgi verildi ve çeşitli iş- ;ilik problemleri üzerinde kar ılıklı fikir teatisinde bulunul iu. EYLENCE KALKINMA ENCÜMENİ Lefkoşa ve Girne Kaza A - mirinin bildirdiğine göre, aşa ğıdaki şahışlar, Eylence Ka1 - kınma Encümenine üye seçil - mişlerdir: Hristos Konstantinu Vosku, Yeoryios Mihaıl Pitsiakkos, Kostas Hacı Yeoryıu ve Galip Erdil. Amerika Oaşhakimi VVarren Kıbrıs'a Geliyor 100,000 Ura Kıymetinde Mücevherat Çalındı Londra’da Northumbedland Düşesinin 100.000 bin 'İra de- ğerinde mücevheratını çalan Amerika Bir'eşik Devletleri (otelinde “Hukuk Vüksek Mahkemesi Başkam Kanuni Takibat" iarl VVarren yarınki Pazar gu ,nü ö.e saat 1L. 15,’te dört gün lük bir ziyaret içip eşi ile bir iikte hava yoluyle Ankara’dan Lefkoşa’ya gelecektir. Amerikan Baş Hakimi', Kıb rıs'ta bulunduğu müddet zar- .ında, Cumhurbaşkanı BaşpiJ vopos Makarios’un Pazartesi ’ünü şerefine vereceği öğle yemeğinde hazır bulunacaktır ıCumhurbaşkan Yardımcısı D'- [Fazıl Küçük de mümtaz misa Nizamı ve konusunda önemli bir konuşma yapacak- tır. Halktan bu tpplantıya işti rak etmek istiyenler davetiye terini 33B Homer Caddesinde ki Amerikan Kütüphanesin- den temin edebileceklerdir. aıyle polis sıkı bir araştırma- ya girişmiştir. 75 yaşında olan Düşes, bu altıhırsızı tevkif etmek inaksa- mücevherlerin Yunan Kralı Pavljp, ile Kraliçe Frederika ta rafından geçen akşam Lond jdra'da Kraliçe Elizabeth şere - fine verilen ziyafette takmak niyetinde idi. j Hırsızlar, Düşes’in otomobi - |line evinin önüne varışında gü pegündüz hücum etmişlerdir. jŞok geçirerek bayı'an Düse - daha sonra Ana Kraliçe Eliza- Küba Amerika’yı itham Ediyor Havana Küba Dışişleri Bakanlığı dün Havana Radyosunda yavırı lanan bir tebliğde, Küba'nın Karayiplerdeki İngiliz adası ft M ____________ Orta Doğu ve Afrika men Grand Cayman yoluyle latin A t eth tarafından ziyaret edil leketlerine yapmakta cıduğıı Imerika memleketlerine yıkıcı miştir. ziyaret programına Kıbrıs’ı faaliyetler için ajan gönder - • kendi, arzusu ile dahil elen mekte okluğuna dair Amerika Baş Hakim VVarren, ziyareti rt,n il’eri sürüldüğü itham red - ---------------------- ____ _ . __ sırasında ayrıca Hükümet dedilmi^tıı fir şerefine ayni gün öğleden mensupları ve ilerige'en şahsi Tebliğde , Amerikanım İn • sonra bir çay partisi velfecck- yetlerle görüşecek ve Yüksek giltere, Kanada, İspanya ve tir. Earl VVarren, Pazartesi ak Anayasa Mahkemesi ile Yük- Mekksika hükümetlerinden Kû şamı Uluslararası Kıbrıs Fua- sek Mahkemeyi ziyaret etmek ba’ya olan hava trafiğini azalı rındaki Amerika^ geiesinde fırsatını bulacaktır. mak suretiyle Castro rejimini şeref misafiri olacaktır. Baş Hakim Salı günü (^file- den sonra 6’da Ledra Palece Tebliğde ayrıca Amerikadan yardım gören 500 kişinin oto- mobil ve kamyonlarım diin Grand Gaymen hava alanının pisti üzerinde park ederek je - uı«*n-»«. ___________ uıuıv auibiıjıc vaavıu ıcjmimi meika ve Güney Amerika’ya Baş Hakim, eşi ile birlikte tercih edilmesinde Amerika’ya gidecek Kûba’lı yolcuların ıı - Çarşamba günü ö.s. 1.45’de yardımcı olmasını istediği ile - çağa binmelerine mani ■ Beyrut’a hareket edecektir. _ ri sürülmüştür. olduk

A Devrim HERGuN - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/devrim/1963/Temmuz/13temmuz1963-devrim.pdfA f >anya son »*n kalkınması u** kaniim '* % W Myahat. bİ2:

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: A Devrim HERGuN - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/devrim/1963/Temmuz/13temmuz1963-devrim.pdfA f >anya son »*n kalkınması u** kaniim '* % W Myahat. bİ2:

A f

>anya son

»*n kalkınması

u* * kaniim '* %W M yahat. bİ2:

12 hakk)nda

■ b,‘ “ Mhatin İH “ S I

seyahat

be" r,m «< i n a t ,

l »'«-«« C ’tir. Bu meyanda

ve kalkınma tö , , '

,n in % 72’sinden . !,t Umanya iştirak

un yanında Türk ek

(Önemle“ taraflı kredi yar. nl4

bulunm akta. tt

■»»eketlerim iz a

lan sonrak, iktisad* A U steşarı P u z . r T . J S

!VCSİnde ^ h a da J

rZ T r n'^ParafOrtaklık Anlaşması J »fa n vadeden bir jşbS «asların ı görmek « J t

“ r. Ümid ediyorum b « e Türkiye’nin ekon J

nesinde en zaruri profel teşkil eden tediye m J

i probleminin halli de etin olmuş olacaktır

m leketlerimiz arasıda »ret gelecekte daha dagj

id ir ve gelişecektir. Muş

Pazar’ la mezkûr Ortak, ılaşmasmdan sonra, Fe.

Almanya. Türk zi* llünün b a şlıca alıcısı J

. B u m ey d an d a Türk tt

racatının yüzde ellisini-

ızlası F e d e ra l Almanyı’

ikal edecektir Kuru in.

ıemen hemen yansmııj, ı . Türk fındık ihracatı j

aşağı yukarı Lamana kısmı Alman pazar. Jj edilecektir,

nüsait b ir manzara da

ı sahasında göze çarp

lir. T ü rk iy e zengin tali­kleri v e enteresan tan bir ü lk ed ir. Türk Hüki

ı Beş y ıll ık Plânda tu ehem m iyetli bir mevk> | ni b iliy o ru z ve şuna kil

bu düşünce tamamen I dir. Bu husustaki plân I

I v e f ik ir bakımından [

bir şe k ild e tatbik edil j

retile Türkiye yakın ç e k te daha büyük dö I ağlıyabilecektir. Hare-1

■ dış ticaretle birlikte t

b ir tu rizm , Türk tedi l

ızenesiııde çok önf »ir ic ra edebilir. Bu r lik te dış ticaret ve tu E S Y ıllık plânda gözeti I

f le r e ulaşmada ne ta “ nmiyetlı de olsa niha - ^• vasıtadır. Sanıyorum 1

ı en ö n e m li hedeflerin ■

sosyal hasılayı y>Wa 1 ■ b e t in d e yükseltmeli- I

da zikredilen rakam I

A. 1977 iç in yüzde 21 I

bana tamamen Ile b ilir görülmektedir I

s’nin iktisadi geüs ' I

hissenıizt düşen M B îr in e getireceğiz. Gt- I

itikası vasıtalarım'* 1 ■erm a/J yardandır fl I

a önemli olanı 1 ;isi teknik yardımdır |a birkaç kelime daha 1

e müsade ediniz- Sa :

ti insana yapılan /*

na en iyi V I dan bizim tasavvur I

in de teknik iver işgal etmek* R bir iki misal vefl11®*ce artan bir başan

ık ta o lan Fahri B j ;

,ne çiftliğini y * jjnya’da yetişme^ M

>rlerin e^itim in.^ |

ümid ediyoru"1

DevrimSAM : 7a S A H İB İ: H İK M ET A F İF M A P O LA R Fİ A T I : 18 MU

İD AR EM ECİD İYE

SO K A K 11-13 T E L : 2824

BASIMEVİG İR N E Y O L U

LEFKOŞE T E L : 73838

13Temmuz

1963Cumartesi

HERGuN

SAYFA

Anıtı AçıldıDr. Fazıl Küçük Yaptığı Konuşmada

"Mücadele Henüz Bitmiş Sayılmaz ff Dedi

Dr. Küçük Anıtı açarken.

Dün Sinde’de yapılan bir tören'e, 12 Temmuz 1958 ta­lihinde, Eoka kurduğu bir pu­suda şehit verdiğimiz beş kar­

deşimiz aziz anısına dikilen anıt, müstesna bir törenle a-

çılmtşur.Sinde ha'kının büyük bir

gayreti sonucu meydana gelen bu eserin diğer Türk köyleri

ne de örnek olmasını, oralarda da şehitlerimizin anıtlarının

^dikilmesini görmek en büyük i dilek ve arzumyzd^if.

Beş yıl önce, pusuya düşü­leli beş Sindeli kardeşimiz a

Idına dikilen Anıt Cumhurbaş kanı Yardımcımız Ekselâns

Dr. Fazı' Küçük tarafından a

Dr. Fazıl Küçük tarafından ya

pılmıştır.TÖRENE K A TILA N LAR

Sinde Şehitleri Anıtının açı­lış törenine katılanlar arasın -

da başta Türkiye Cumhuriye - ti Kıbrıs Büyükelçisi Ekselâns

Milletvekilleri, Türk Cemaat Dr. Mazhar Özkol, Kıbrıs Sa -

vunma Bakanı Osman Örek, Meclisi üyeleri, gazeteci'er ve

1 .C. Basm - Yayın Müdürü

Mehmet Ali Pamir ve Elçilik ileri gelenleri bulunuyordu.Dr. KÜÇÜK’ÜN KONUŞMA -

SIAnıtı açtıktan sonra bir ko­

nuşma yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük,

beş yıl önce, gaddarca bir şe - kilde öldürülen beş kardeşimi -

zin aziz anıları önünde toplan tıya katılan'arı saygıyle eğil - meğe dâvet etmiş, Türkün şc •

Tef ve namusunu korumak yo­lunda canlarını seve seve ve - ıen aziz şehitlerimiz önünde

huşu ile eğilmiştir.Dr. Fazıl Küçük, daha son -

ra toplumca kazanılan zafere temas etmiş, bunun bizim i - çin bir hibe olduğunu iddia e - denlere cevap vermiş, kazan. -

lanların birer hibe olmadığı, ^mücadelemiz sonunda edildiği

ni teberrüz ettirmiştir.Mücadelenin henüz bitmedi

daha kazanmamız lâzım geicıı

j şeylerin bulunduğuna işaret eı miş ve bu mücadelenin do an - cak Birlik ve Beraberlik halin­de hareket ettiğimiz zsman ka zamlabileceğini tebarrüi ettir­

miştir.YÜZYİRM tBIN

1 TÜRKÜN DURUMU

Bu ada üzerinde yaşıyan yüzyirmi bin Türk ün du umu na da temas eden Cumhurbaş kanı Yardımcısı Dr. Fazıı Kü­çük, şahsî ihtirasın terkedü - jmesi lâzım geldiği üzerinde ıs rarla durmuş ve “ Yüzyirmi

jbin Türkü şahsi ihtiraslara fe ­

da edemeyiz" demiştir.1 Toplum görevinde herkesin

-------- —— - — ---- - *

can'a başla çalışması gerekti - ğini söyleyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı, mevki sahiplerinin

hiçbir menfaat beklemeden ça lışmaları gerektiğini kesinlik - le ifade etmiş ve Türk Toplu - mu arasında ayrılık olnadığı-

r.a işaretle şöyle demiştir “ İftiharla söyiiyebilıri/ ki

Toplumumuzu arasında ideo -

loji ayrıhğı diye birşe\ yoktur Gene iftiharla söyliyebilirım ki, toplumumuz arasında ko -

(Devamı Saife ti da)

Ncptiin Sanat Sahnesi

Neptün Açık Hava Sanat i

Sahnesi dün akşam programı­na başlamıştır. Gala da seçk^ı

bir davetli topluluğu ve Büyük elçimiz Mazhar özko l da ha - zır bulunmuştur. Kendisiyle konuştuğumuz Kurucu Nefi Korürek "Böyle bir sanat -Sıh nesine cidden ihtiyacımız var­dır” demiştir. Misafir sanat - kâr Arman Râtip piyanosuyla

| gecenin en iyisiydi.

Dr. Küçük konuşudken

çilmiş ve ilk konuşma gene ğini be'irten Dr. F »eıl Kü ç t ık ,^ ----Bir şehit çocuğu mikruicnıla

BOZKUBT GazetesiYalanlandı

KesinJDlarak _Leymosunla ilgili verdiği son haberlerin gerçek o l ı j M J S S

- . . . . Tarafından Belirtildi

işçiler PEO’ya Yardım Etmeği Reddetti

Pavlo - FrederikaYunanistanaDöndü

Atina Basını Ateş Püskürüyor--*----*—*- - J - L j ,__

Diğer şeyler meyanında,

Rum gençlerinin LimasolM ı

Türk semtinde şüphe'i bir se -

kilde dolaştığı, Polise, şikayetedildiği halde hiçbir şev yapıl nnda bazı olayları polise şikâ madiği, Limasol’da asılsız bir !yet ettikleri doğrudur, fakat i

suba

yma karşı uygunsuz bu- şekil- , ı a Hp davranmıştır ve mesele so

Biri Rum biri TürK ol ın alâkadar olmuşlar ve harekete uaı,

komşu iki ailenin kendi arala- 'geçmişlerdir. Bu olavlar'sa'â-

rapor üzerine üç otomobille Cumhuriyet sokağına vasıl o - lan bir polis subayının tahrik- 1 âr bir şekilde konuştuğu, ve iki Türk kızının tabanc a ı ! ; tehdit edildiklerini sikâye* ■ t -

me'eri üzerine söz ko ıusu su I ayın harekete geçmediğine da iı 10 Temmuz 1963 tarihli

fcOZKURT gazetesinde yayın­

lanan yazının hiçbir şekilde doğru olmadığı resmen açıkla

mr.

ki cemaata mensup polis su bayları derhal bu şikâyetler1!'

kadar olan Polis subav .rının ‘uygunsuz bir şekilde hareket- jte bulunduğu doğru deği'diı

Aksine, Jandarmaya ımnsuo

ruşturulmaktadır Yazıda iddia

1 edildiği gibi, hiçbir Türk «u i Rum gençleri tarafından teh

| dit edildiğine dair polise sika - Syette bulunulmamıştır

Am erikalı Sendikacılar K T.i.B. Federasyonu Mensuplan ile Görüştü

İHüsey:Uluslar-arası Kıbrıs Fuarın

da Amerikan Pavyonu içip üç Amerikan Sendika Temsilcisi

ile Kıbrıs Türk İşçi Birlikleri Federasyonu temsilcileri ara-

smda, bugün Limasol’da bir

görüşme yapılmıştırSaat 11-00 de başlayan gav.

ri resmi görüşmeye KTİB Fe-, derasyonu’ndan Necati Taş­

kın, Mulla Emin, Osman Arif, Ferdi Mehmet, Haşan Kâmi',

ında-»rim iz araS'nd^

I bir mil|e‘K u v v e tli d" (1

«t,r3C ietıni» s9 | Türk ^

rber etti? 1

ecekti*

Alınan bilgiye göre, Pisko- bu’daki bir Askeri kampında çalışan üç Türk işçisinden ev velki gün PEO’nun maaşlı bir memuru PEO için para yardı

mı istemiştir.Her üç Türk işçi de PEO’ya

para vermeği reddederek PEO |temsilcisinin kendilerini ra­hat bırakmaalrını istemişler­dir. Bunun üzerine PEO sem­patizanı Rum ustabaşı, Türk

isçi'erine hakaret etmeğe baş ılamış ve kendilerini itaatsiz lık ettikleri iddiasiyle daire­ye şikâyet edeceğini bildirmiş tir. Türk işçiler Rum ııstaba- şınm hakaretine cevap verin-

Hüseyin Curcuri, Mustafa Ay ce mesele büyümüş ve kavga

.taç, Neczat Yalçın, Neşet De- çıkmasına ramak kalmıştı,

nirel ve bazı sendika temsilci eri; Amerikan Sendika tem- I

İlcileri ile Amerikan Elektrik İşçileri Sendikasından Stan­ley Elias, Sigorta İşçileri Sen dikasından Mimis Therry ka

tılmışlardır.İki saa^ kadar süren görü ­

lmede ve Amerikan Çalışma bakanlığı mensuplarından •red Brunner’in de hazır bu- unduğu görüşmede, Kıbrıs’ta - Türk sendikacılığı duru-

lngiltere’ye üç gün süren resmî bir ziyaret yapan Yu - nan Kralı ile Kraliçesi dün A - tina’ya dönmüşlerdir. Kral Pavlo ile Kraliçe Frederika Londra’dan ayrılırken her İh timale karşı sıkı emniyet ted birleri alınmışsa da nümayiş

yapılmıştır.Londra’da gördüğü bü\uk

hüsııükabulden ö.üıii Kıaliçe Elizabeth’e teşekidır eden Yu­nan Kralı . Yunan ve İngiliz dostluk bağlarının kuvv-jtlenJi

ğini söylemiş ve Kraliçe -ie verdiği cevapta bu dostluğun

Olaydan Kıbrıs Türk İ;-<;: Birlikleri Fedeıjaşyorıu Lima-

sol Bölge Temsilcisi haberdar edilmiştir. O'ay tahkik ed'l-

rr, ektedir.

susunda karar alırktn » etkileri ni aştığını iddia e ır iştir,

gelecekte daha da kuvvet'ene Muhafazakâr Sabah Gazete ceğine inandığını belir.iniştir, si AKROPOLİS dünkü yayınla

Muhafazakâr partiye men • üığı sert bir yorumda şurk'rı sup 61 mahbus dün Avam Ka - yazmıştır : marasma, resmi ziyare* sıra - “ Pippinellis başnümayişc.ısında görevini mükemmel bir Betty Ambatielos’u kabil! et

şekilde ifa eden Londı i po'ı - sindep övgü ile bahseden bir

önerge sunmuşlardır.Öte yandan dünkü Atina Ba

sim, Yunanlı siyasî m ah v ın

Ambatielos’un İngiliz asıllı eşi ni Londra’da kabul ettiği için Başbakan Pippinellis’e hücum da bulunmuşlardır. L iberıl F.-

lefteriya Gazetesi ise geçici t ir hükümetin Başbakanı olan ?ippinellis’in siyasî mahkum -

. arın serbest bırakılma ar. hu

mekle çok büyük bir hataya ciüşmüştür. Bu hareket Yuna -

nistan’ın prestijine ve Yunan Halkının gururuna halji getir­mektedir.”

Gazete devarr-a, bu hadise -

nin, mücadele .:al;ndt olan iki cephe arasında b' barış anlaş ması mahiyetini taşıdığını id dia etmektedir. Cephelerden

birinin Yunan Başbakanının di gerini de Ambatielos’un teşk'l

- ettiğini kaydetmektedir .

nu hakkında yabancı sendika ara bilgi verildi ve çeşitli iş- ;ilik problemleri üzerinde kar ılıklı fikir teatisinde bulunul

iu.

EYLENCE K ALK IN M A ENCÜMENİ

Lefkoşa ve Girne Kaza A - mirinin bildirdiğine göre, aşa

ğıdaki şahışlar, Eylence Ka1 - kınma Encümenine üye seçil -

m işlerdir:Hristos Konstantinu Vosku, Yeoryios Mihaıl Pitsiakkos, Kostas Hacı Yeoryıu ve

Galip Erdil.

Amerika Oaşhakimi VVarren Kıbrıs'a Geliyor

100,000 Ura Kıymetinde Mücevherat Çalındı

Londra’da NorthumbedlandDüşesinin 100.000 bin 'İra de­ğerinde mücevheratını çalan

Amerika Bir'eşik Devletleri (otelinde “ Hukuk Vüksek Mahkemesi Başkam Kanuni Takibat"

iarl VVarren yarınki Pazar gu ,nü ö.e saat 1L. 15,’te dört gün lük bir ziyaret içip eşi ile bir iikte hava yoluyle Ankara’dan Lefkoşa’ya gelecektir.

Amerikan Baş Hakimi', Kıb rıs'ta bulunduğu müddet zar- .ında, Cumhurbaşkanı BaşpiJ vopos Makarios’un Pazartesi ’ ünü şerefine vereceği öğle yemeğinde hazır bulunacaktır ıCumhurbaşkan Yardımcısı D'- [Fazıl Küçük de mümtaz misa

Nizamı ve konusunda

önemli bir konuşma yapacak­tır. Halktan bu tpplantıya işti rak etmek istiyenler davetiye terini 33B Homer Caddesinde

ki Amerikan Kütüphanesin­den temin edebileceklerdir.

aıyle polis sıkı bir araştırma­ya girişmiştir.

75 yaşında olan Düşes, bu altıhırsızı tevkif etmek inaksa- mücevherlerin Yunan Kralı

Pavljp, ile Kraliçe Frederika ta rafından geçen akşam Lond jdra'da Kraliçe Elizabeth şere -

fine verilen ziyafette takmak niyetinde idi.

j Hırsızlar, Düşes’in otomobi -

|line evinin önüne varışında gü pegündüz hücum etmişlerdir.

jŞok geçirerek bayı'an Düse -

daha sonra Ana Kraliçe Eliza-

Küba Amerika’yı itham Ediyor

Havana

Küba Dışişleri Bakanlığı dün Havana Radyosunda yavırı lanan bir tebliğde, Küba'nınKarayiplerdeki İngiliz adası f t M ____________

Orta Doğu ve Afrika men Grand Cayman yoluyle latin A t eth tarafından ziyaret edil

leketlerine yapmakta cıduğıı Imerika memleketlerine yıkıcı miştir. ziyaret programına Kıbrıs’ı faaliyetler için ajan gönder - • kendi, arzusu ile dahil elen mekte okluğuna dair AmerikaBaş Hakim VVarren, ziyareti rt,n il’eri sürüldüğü itham red - ----------------------

____ _ . __ sırasında ayrıca Hükümet dedilmi^tıı

fir şerefine ayni gün öğleden mensupları ve ilerige'en şahsi Tebliğde , Amerikanım İn • sonra bir çay partisi velfecck- yetlerle görüşecek ve Yüksek giltere, Kanada, İspanya ve tir. Earl VVarren, Pazartesi ak Anayasa Mahkemesi ile Yük- Mekksika hükümetlerinden Kû

şamı Uluslararası Kıbrıs Fua- sek Mahkemeyi ziyaret etmek ba’ya olan hava trafiğini azalı rındaki Amerika^ geiesinde fırsatını bulacaktır. mak suretiyle Castro rejimini

şeref misafiri olacaktır.Baş Hakim Salı günü (^file­

den sonra 6’da Ledra Palece

Tebliğde ayrıca Amerikadan yardım gören 500 kişinin oto­mobil ve kamyonlarım diin Grand Gaymen hava alanının

pisti üzerinde park ederek je -uı«*n-»«. ___________ uıuıv auibiıjıc vaavıu ıcjmimi meika ve Güney Amerika’yaBaş Hakim, eşi ile birlikte tercih edilmesinde Amerika’ya gidecek Kûba’lı yolcuların ıı -

Çarşamba günü ö.s. 1.45’de yardımcı olmasını istediği ile - çağa binmelerine mani ■Beyrut’a hareket edecektir. _ ri sürülmüştür.

olduk

Page 2: A Devrim HERGuN - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/devrim/1963/Temmuz/13temmuz1963-devrim.pdfA f >anya son »*n kalkınması u** kaniim '* % W Myahat. bİ2:

Sayfa 2

Kıbns konusundaki TUrk görüşü­

nün desteklendiğine dair yazı yazd ığı­mız günlerde, Rumca gazetelerin hak­sız yere hUcumlanna uğrayoı, ağır sal dırış'ariyle, itham ediliyorduk. Hattâ

daha ileri gidilerek, bu konuda Türkl-

yeye bile baskı yapıldığı iddia edili. yordu.

Bütün bu fikirlerde en küçük bir gerçek pâyı olmadığını belirttiğimi/

zaman da gene Rumca gazetelerin “ ş<> venistler” , “ fânatikler” şeklindeki ka­

lıplaşmış isnatlaıiyle karşılaşır, fakst

on'ara gereken cevabı vermekten de geri kalmazdık.

Kıbrıs konusunda başta Birleşik A- merika olmak üzere, Britanya Hükü­

metinin de bizi desteklemediği, hatU belediyeler konusunda, Rum görüşü­

nün desteklendiği, bu konuda Türkiye ye tavsiyelerde bulunulduğu ileri sü­

rülür, bir takım iâflaı edi'irdi.

Bir gün gelip herşeyin aydınlanaca­ğına işaret ederken, Rum ortaklarımız

bizim fikir ve mülâhazalarımıza tebes sümle cevap vermeğe çalışırlar, gay­retlerimizin boşuna olduğunu iddia e- derler ve eninde sonunda Rum görüşii nün müspet bir sonuca ulaşacağını ile ­

ri sürerlerdi.Pipine'is • Home görüşmesi iıerşeyi

gerektiği bir şekilde aydınlattı, herşe- yi günışığına çıkardı. Ve tngiltereniıı

Kıbrıs konusunda Rum görüşünü des­

teklemediğini çok kesin bir şekilde be

lirtti.Biz günlerden, aylardanberi Anaya­

sanın tek taraflı değiştlıilemiyeceği te zini savunuyor ve Rum ortaklarımız­dan Türk görüşüne saygı göstermeleri

ni istiyorduk. Halbuki onlar, gelişigü­

zel bir takım lâf'ar ederek, hattâ «ik- ri terkederek, saldırışlarda bulunurlar

ve haksız yere Türk basınını fanatik­

likle, şövenistlikle itham ederlerdi.Sırası geldiği için, bir kere daha be­

lirtmek isteriz ki, Kıbrıs konusundaki

görüşlerimiz daima gerçekletin ışığın­

da ele alınmış ve savunulmuştur. Hn-

yalle hiçbir zaman alış verişimiz olma mıştır ve olmıyacaktır. Daima realist

Destekleniyorkalmış, realitelerin ışığında m eseleler

üzerine eğilmiş bir basın olarak ne ka dar öğünsek yeridir. Türk basını bu­güne kadar, her konuda en iyi anlayı.

şı gösteren bir fikir yayına vasıtası ol­muştur. Biz bu gerçek'e öğünüyor, bu gerçekle seviniyoruz.

Şimdiye kadar ileri sürdüğümüz fi­kir ve kanaatlerde kimseyi zorlamış değilizdir. Herşeye objektif bakmış,

herşeyi bu açıdan ele alarak eleştirmiş

ve esaslı süzgeçlerden geçirdikten son ra, sonuca bağlamışızdir.

Hayalle hiçbir zaman âşlnalık kur­mamış olan TUrk basını, daima gerçe­

ği söylemiş, gerçekten İlham a'mıştır. Bu, bizim yapıcılığımızda. Yıkıcı o l­

muş olsaydık, şimdiye kadar başka

başka şekillerde hareket eder ve mem lekete fayda yerine zarar getirirdik. Çok şükür her konudan, her mücadcle

den alnımızın akıyle çıkıyoruz.

Anayasayı çökertme kampanyasına

artık bir son vermek zamanı gelmiştir

kanısındayız. Yalanlarla, tezvirlerle bu

işin yürütü'emiyeceğini artık anlama­ları ve siyasetlerini ona göre düzenle­meleri gerekmektedir. Yoksa bu gidim­le, memleketi uçurumun tâ başına g e ­tirip, oradan salıvereceğiz. Bu sonuç­

tan da gene kendimiz zararlı çıkacak, bu zararları gidermek için de büyük zorluklarla karşılaşacağız.

Türk görüşü dün olduğu gibi ,bugür>

de en büyük devletler tarafından des­teklenmektedir. Çünkü Türk görüşü­

nün aksak bir tarafı, haya>le bağdaşan bir tarafı yoktur. Yalana göz yummı-

yan, gerçeğin öncüsü olan Türk görü, şü, dünden çok daha kuvvetli ve çok daha canlıdır. Bu canlılık onun yaşa, ma gücüne lıız vermekte ve haklarının

korunması yolunda attığı müspet adınr,

lar desteklenmektedir.

Memlekete faydalı olabilmek için ha hali terketmenin zamanı gelmiştir. Ge-: çeğin tâ içinde olmak, her zaman ger- çek'erle uğraşmak, bizim yolumuz, memleket meselelerinin yolu olmalıdır.

Bu görüşe sahip insanlardır ki, bu meni leketi kalkındıracaklar ve yükseltecek­

tir.

Bu Yıl Liselere Giriş, imtihanla OlacakDEVRİM , İS TEMMUZ İfrjj

ı ., m ı ı I ıııııııtılui'Unıınınııımınııi'iıııınıınMiııı ı ı ı r , (İ l l in , ,

İşIhını

Türk Eğitim Dairesinden bil demik bölümlerine devam ede tabi tutulacaklardır, girildiğine göre önümüzdeki bileceklerdir. | 3. Aday öğrenciler okulun

1963 - 64 ders yılında klâsik ; Eğitim Dairesi tarafından ya kontenjanı nisbetinde, Lise Gi j *

KÖŞEMDEN

riş imtihanlarındaki Uç derste , * kı ortalama başarı dereceleri -

ders yılından itibaren Lise sı- ? nıflanna kabul edilmeyecekleı f

Jiseiere giriş imtihanla olacak- ymlanan bildiride şöyle den tır. Klâsik liseler dışında ka mektedir;lan Ziraat Koleji, erkek ve kız I "1963 - 64 ders yılında Lise ne göre Lise 1. sınıfına kabul sanat enstitüleri, ticaret lise- 'erin birinci sınıflarına, 1962 - edileceklerdir.'eri, liselere bağlı ticaret bö 63 ders yılı başında her okul- , 4. Orta Okul Bitirme lmtı-

lümleri ile akademik bölümle- da bu sınıflara kaydolunan öğ fanlarında tek dersten sorum- rine giriş eskiden olduğu gibi renci sayısından fazla olma- jlu bulunan öğrenciler 1963-64 ^

imtihansız olacaktır. mak şartiyle öğrenci alınması

I ö te yandan, geçen ders yı- kararlaştırılmıştır, lına kadar, ortaokul bitirme

imtihanlarından sorumlu bu­lunduğu halde lise I. sınıfına

devam edebilen öğrenciler, ö- nümüzdeki ders yılından itib.ı ren bu sınıfara devam edemi-

yeceklerdir. Ancak, klâsik li­

selerin dışında kalan Ziraat [Koleji, kız - erkek sanat ensti­

tüleri, ticaret liseleri ve ake-

2. Lisesi bulunan orta dere- dlr. Bu gibi öğrenciler, Lise Gi

Jceli okullarda, 1963 - 64 ders jriş İmtihanlarına alınmıyacak

'i ı

Niçin Ismarlama Şiir?Numan Ali LEVENT

Bener Hakeri’ye bir antoloji hazıriasatıu K ozanlardan kimi alırdınız yollu bir soru sormuş i ya da öyle göstermiş Hakerl! Saymış birkaç kiş|

Hakeri de. Antoloji hazırlamak bl'gi ister, kültür isi * ‘ hiç değilse o konu ile ilgili şiirleri seçebilmek yetea,, ’ • ği ister. Bu yönden Bener Hakeri’nin hazırlayacak a •

tolojiye kimleri alacağı ya da almıyacağı beni pe* ^ •

pfV*

yılı başında Lise birinci sınıfı­na kaydolunmak üzere müra­caat eden orta okul mezun'arı,

orta okulun üçüncü sınıfı müf redatınm gerektirdiği seviye­

de olmak üzere Türkçe, Male

ıııatik ve İngilizce derslerin den “ Lise Giriş İmtihanlarına

• K - »

;5:4I ; * ; Y ı l d l i r a l ı .

O Ğ L A K B U R C U : (22 Aralık - 20 Ocak) — Bir kalaba­lıkta sanınızı sıkan bir hâl olacak. Fakat çabuk unutacak

siniz.K O V A B U R C U : (21 Ocak - 19 Şubat) — Yeni bir i? ıh tı mal i var. İyi ölçüp biçmeden karar vermeyiniz.

HALİK B U R C U : (20 Şubat - 20 Mart) — Bir aksilisi kahramanca yeneceksiniz. Göstereceğiniz cesaret sizi de

şaşırtacak.K O Ç B U R C U : (21 Mart - 20 Nisan) — Bugiin bütün

halleriniz ve sözleriniz hoş görülecek.

IİG Û A B U R C U : (21 Nisan - 21 Mayıs) — İş durumu­nuzda beklenmedik bir inkişaf olacak. Çok memnunsu­

nuz.İK İZLE R B U R C U : (22 Mayıs - 21 Haziran) — Sabah­leyin aksilikler birbirini kovahyacak. \eni işlere başla­mazsanız iyi edersiniz.Y E N G E Ç B U R C U : (22 Haziran - 23 Temmuz) — Biri geliyor. Belki uzaklan, belki çoktandır görmediğiniz bir

insan. Fakat sizi çok sevindirecek.A S L A N B U R C U : (24 Temmuz - 23 Ağustos) — Bir şüp

he içindesiniz. Oysa ki yersiz bir şüphe bu. Akşam hak­sızlığınızı anlayacaksınız.BAŞAK B U R C U : (24 Ağustos - 23 Eylül) — Güzel bir

gün yaşayacaksınız. Sözünüz ve hatırınız geçecek. Bıı, maneviyatınızı düzeltecek.T E R A Z İ B U R C U : (24 Eylül - 23 Ekim) — Kendinize güveninizi arttırmazsınız başarısızlığa uğrayabilirsiniz. M ı

neviyatınızı kuvvetlendiriniz. ,A K R E P B U R C U : (24 Ekim - 23 Kasını) — Sinirli bir

hava içindesiniz. Oyalanmak ve dinlenmek imkânı ara­

yınız.Y A Y B U R C U : (24 Kasım - 21 Aralık) — Geveze bir

insanla karşılaşacaksınız. Sözlerine pek değer vermeyin.

lardır.5. Lise Giriş İmtihanları, Li

sesi bulunan orta dereceli o- kullarda, bilâhare bildirilecek

talimata uygun olarak, 16 ve

17 Eylül, 1963 tarihlerinde ya­pılacaktır.

Lise Giriş İmtihanlarına g i­recek adayların 2 Eylül, 1963

nden itibaren en geç 14 Eylül 1963 Cumartesi günü ö.e

saat 12 ye kadar okul müdür­

lüklerine müracaatta bu'unma lan gereklidir.

Gösterilen tarihler dışında ki müracaatlar nazarı itibara fllınmıyacaktır.”

a H a on;

Akıncılar Ortaokulu

MüdüHüğünden :

Okulumuz, 25 Ağustosa ka ­dar yalnız Perşembe günleri 9.00 — 12.00 arasında açık bulundurulacaktır.

Müdür (Numan A li Levent)

ISATILIK P İYAN O

Çok iyi durumda May-Ber- lin markalı yeni bir piyano

satılıktır.

Müracaat :İsmail Safa

Sosyal Sigorta Dairesi Lefkoşa.

SABAH Y A Y IN I S A B A H Y A Y IN I

C-i 29 Açılış vt Program

0/.30 Sabah melodileri01.00 Haber bülteni07.15 Güseren Güvenlı'den

şarkılar07.40 Sabah Konseri08.15 Oyun Havaları08.30 Kapanış.

Ö *le Yayını

11.59 Açılış ve program12.00 Karma Türk Müziği 1J.30 Yaylı Sazlar geçidi 12.57 Ahmet Üstün'den

şarkılar13.30 Haber bülteni 13.45 Kapanış.Akşam Yayını16.59 Açılış ve program17.00 Bolero ve R u m b a la r

17.30 Kadınlar Topluluğunun

programı18.00 Alman resitallerinden

müzik18.30 Beraber türkülerİS 45 Koka Kola programı i .00 Son Reıno festivalinden

şarkılar

TMO Şükran Doruk ’tan

şarkılar

H.25 A ra müziği J9.30 Haber bülteni 19.45 L.ânitiâ programı 2 ’.OO Spor uünyasından

haberler i ' . i 5 Kanıran Aziz ve arkadaş-

laıının programı 2 * 'C Müzikli bulmaca

21.1’f- Birleşmiş Milletler

I abcrleri i l '** Hüseyin Gökmen Yen

şarkılar

21.3ı Londra mecmuan

2 f 45 Faz eserleri 27.00 Haber bülteni 2A !> Tatil müziği ) j (X' Kupamş.

T E L E V İZ Y O N P R O G R A M I

19.30 Açılış

19.32 Çocuk köşesi 20.25 Abbot ve Castello

20.50 Dünyaya bir bakış

21.03 Aralık ve pazarın prog­ramı

21.07 Sen Haberleri 21.22 Dr. Kildare

22.10 Kdmondo Ross Orkcst

rası .

n m n im / ıU M I T D E N İ Z

Kitap SarayıA D A N IN E N B Ü Y Ü K T Ü R K K İT A P L IĞ I

M ecidiye Sokak 11-13

Lefkoşa

Uzun yıllardan beri TUrk kültürüne hizmet et­mekte olan K İT A P S A R A Y I beğeneceğiniz telif ve

tercüme romanlar deposudur. Onbinlerce cilt arasın

dan siz de beğeneceğiniz kitaplan seçebilirsiniz.K İT A P S A R A Y I aynı zamanda Türkiye'nin belH

başlı gazete ve dergilerini günü gününe ithal eden, revzi eden en büyük bayiilik teşkilâtlarından birine

sahiptir.K İT A P S A R A Y I her zaman için emrinizdedir.

Her istediğinizi, her aradığınızı yalnız K İT A P SA R A - Y l ’nda bulabilirsiniz. :O K U Y A C A Ğ IN IZ K İT A P L A R I K A L İT E L İ SEÇE- B İLM E K İÇ İN K İT A P S A R A Y IN A B A Ş V U R U N U Z

Kitap Saray

Tel. 2824.

— “ Evet, devam et, yal­

nız?...”Dişleriyle avurdunu didik

iemeye başladı. Sonra tana

tane:— “ Yalnız, seni çok kıska

nıyorum. Daha doğrusu A y ­lin'i çok kıskanıyorum. N ’o-

>ursun, bana onunla ihanet

etme!... Bu, çok korknuç bir

şey olur. Anlamana imkdıi

yok bunu... Fakat bana inan

ki, bu, çok müthiş birşey

olur...”Sonra ellerini çekip yüzü­

ne kapadı ve hıçkırmağa baş

ladı.Bir histeri buhranı geç iri­

yordu.Arka üstü uzanınca, o da

göğsüme kapandı; elleri hâ­

lâ yüzündeydi. Hıçkırdığı za man yuvarlak omuzlan sar­

sılıyordu. Başını okşarken,

onu teskine çalıştım:

— “ Üzülme hayatım, böv le birşey o'mıyacak. İnan ba

na...”Karşısındakinden emin o l­

madan kendini veren her a- matör kadının hissettiği rutı

fırtınasına o da kendini kap t'rmıştı. Bunun içinde; piş­

manlık, utanç, nefret, k ı l ­

gınlık, üzüntü, irade zaafını

idrâk gibi bir sürü his g'

liydi. Zaten kadına, “ Zayıf

mahlûk” sıfatını kazandıran

lar da bunlar değil miydi?Omuzlarından tutup, hafif

çe doğrulttum. Bu, biraz güç

oldu; çünkü, bütün gayreti

ile karşı koyuyordu. El'eri

ni çekip yüzüne baksem, o-

nu realite ile karşı karşıy”

bırakacak, böylelikle de kon

dini toplamasına imkân vc

recektim. İçgüdüsüyle bunu

anladığı için, mâni olmağ-ı

çalışıyordu. j etmekten de çekinmemişti.Nihayet ellerini de yüzün- Geriye bir, benim onu unut-

den çektim. Başını benden

kaçırmak istedi; muvaffak o-

lamayınca, gözlerini sımsıkı

yumdu ve dudağını ısırdı.

Artık ağlaması kesi'mişti.— ‘Sen çocuk musun Sr-

rap? Kendine gel bakayım!”Eğleniyorum zannetti. Yü ­

zü takallüs etti. Sonra, neni den boncuklaşmış gözlerini

açtı:— “ Bırak beni!... Bırak be

ni, kalkacağım!...”Gözlerimin içine bakmağı

mecbur ettim onu... Böyle­

likle, hiç olmazsa alay etme diğimi anlamasını istiyor­

dum. Nihayet ikna etmiş al­

malıydım ki, bu sefer dal. ı

yavaş ve nazikâne:— “ Bırak 'ûtfen!” dedi.

‘Aynaya gideceğim!”

Kendime çekip ağzından

öptüm. Hırçınlaşmadı. Mu­

kabele de etmedi ama...Tamamen kendini topln-

nnştı artık. Bileklerini bira*

tim. Elinin tersiyle alnına düşmüş olan kâhkülü geri a

tıp, derin derin nefes aldı. Huşunet göstermekten kaçı-

| n'yordu. Olanları tabiî karşs-

j lamak, ikimiz için de en dof;

ru yol olacaktı. Şu anda dü­şüncelerini ko'aylıkla tahmin

i edebiliyordum. Beni kaybet­

mekle eline birşfey geçmiyı

cek, bilâkis kendi kendine küçüldüğünü nisscdecekti.

Alelâde, bir saatlik macera

kadını derecesine düşecekti.Pişmanlığın da faydası yok j

tu. Nihayet kollarımın ara- i

sında zevkli anlar geçirmiş-

ti. Kaldı ki, ne zamandan be

ri böyle birşeye nasıl ihtiyn cı bu'unduğunu bana itiraf

mam ihtimali kalıyordu ki,

bunu da ona zaman göstere

çekti. Tabiî bana karşı haşin

davrandığı takdirde, netice­nin nereye varacağını peşi­nen kestirecek kadar zekî ve

tecrübeli bir insandı.Yavaşça yanımdan doğru­

lup aynanın önüne gitti ve

saçlarını fırçalamağa başla­

dı. Yüzünü dikkatle incele­

di. Çantasından çıkardığı

makyaj mendiliyle dudakla

rının kenarına yayılan boya­sını sildikten sonra, yine kc ı

dine bakarak:— “ Gözlerim kanlanmış,"

ı dedi. “ Ağladığım be'li ola-

| cak.”I Bu, teslimiyetin en bâriz

ifadesiydi.— “ Gözlüğün yok mu ya ­

nında?...”

Tasdik makamında baş'M

sallayıp tekrar çantasına e- ğildi ve çıkardığı güneş göz

lüğünü, yine aynaya baka

baka taktı. Neticeden mem­

nun olmalı ki döndü:— “ Üstüm çok buruşmjş

mu, Murat?”Hayır, buruşmamıştı.

Sehpanın yanına geiip, tek

rar bardağım aldı ve dikti. Şimdi hareketleri çok dahi

kararlı ve hesaplıydı.

— "Dün beni niye aradı,

ğını anlatmadın, Serap?..”

Duraladı;— “ Hiiiçl.. Canım sık ılı­

yordu... Konuşa'ım istedim.”

— ‘ Ama İsrarla aramış­

sın?...”

— "Yok canım. Yapacnk

işim yoktu, aklıma sen gel­

din; ben de aradım...”

— “ E, hani arabayla BoŞa

za gitmiştin?... Otomobilin­

de telsiz telefon mu var?.."

Bardağını sehpaya bırakıp doğruldu:

— “Döndükten sonra, köşk

i ten aradım seni Murat..”

Yutmuş görünmeyi terci!) ettim. Ama o, peşini bırak­

madı:

— “Gece sokağa çıkışım­la neden bu kadar alâkadar­sın?”

— “ Belki seni kıskanıyo­rum?... Olamaz mı?..”

Bu sefer de o, yutmuş gö ­rünmeyi tercih etti:

— “ Çok nazik adamsın! .”

Çantasını alıp koluna ge­

çirdi ve yanıma gelip, üzeri­me eğildi:

— “Allahaısmarladık, ca­nım...”

Dudaklarıma hafif bir pil­

se kondurdu. Bunda, öpü;-

menin zevkinden çok, mak­

yajının bozulmamasını düşü : nen hafifmeşrep bir kadının : itinası seziliyordu.

— "Güle güle hayatım! i Kendine dikkat et!...”

— “ Seni tekrar ararım 1 ben...”

— ‘Eksik olma!...”

Serap gittikten sonra, ka­dehimi doldurmak sırası ba na gelmişti.

Buzlu viskimi ağır ağır yu

dumlarken, düşünmeğe ba ,- ladım:

Aylin neye gelmişti, Se­rap niye gelmişti?...

Dün gece sesini duyup da |

hüviyetini kestiremediğim

kadın, bunlardan biri miydi acaba?...

ilgilendirmez. Yalnız üzker Yaşın’ı da alırdım

daha az yer ayırırdım sözü düşündürdü beni. Hem dli *

şüııdürdü hem de bir başkasının be'li gtlnlerde ısmar

lama şiir yazanlardan balıseden yazısını hatırlattı o * yazıda da isim verilmemekle beraber hedef özker Y ’

şm’dı. Çünkü belli günlerde - biz açıklıyalım bu hç||| ‘

günlerden” anlatılmak isteneni: Ulusal günler demek * isteniyor . kendisinin, ya da toplumunun duygu|arım • dile getiren bir o var şimdilerde.

üzker Yaşın'ın günahı ne? diye düşünüyorum. Ne '

dir ki Türkiye dergilerinde şiirlerinin yayınlanıp,„ ‘

nedenleri araştırılırsa altından çapanoğlu çıkacak dtnl "

liyor? Ve niçin - evet üzerine basa basa stty'lyorunı "

ni - çin? - ulusa] günlerde şlii' yazmak “ ısmarlama ,lir ‘ yazmak” oluyor? Ulusal günlerimiz, 27 - 28 Ocak ha '

(liselerini, Gönyeli hadiselerini ve tethlş yıllarında h'. ' pimi/in göğsünü kabatması gereken diğer olayları şijr lerly'e ölümsüzleştiren bir kişiyi şair saymamak mıydı' Anlıyamıyorunı.

üzker Yaşın’ın bu yöndeki şiirleri pek bakanlı Q|

mıyabilir. Bunların daha iyisi yazılabilir ve yazılmalı, dır. Bu yönden tenkit edilse, başarılı sayılmasa kaba, lüm. Ancak ille de niye daha çok bu konuda yazıyor diye tutturmak ve şiir'erini “ ısmarlama” diye kabullen, mek niye?

Yanlış ve gerçekten çok tuhaf olan bir gerçek m

ki insan - niye saklıyayım . üzülüyor. Afrikalı temi

nin; Amerikalı kızılderilinin çektiklerini ve çektiklerin den ötürü duyulanları tem olarak kabullenmek ve İşle. \ mek şairlerin görev'erindendi de niye benim, toplumu- mun ve ulusumun çektiklerini ve kahramanlıklarını k liyen şiirler niçin ısmarlama şiir olsun? Niye ö r n A

sevdiğim kızla hiç gitmediğim ve şimdilerde gitme İm­

kânı olmıyan Çinde ya Japonyada buluşmamız tem olu yor da örneğin “ Ulus” un yaptığı, tem olmuyor? Ulu­sun, Bayrakların yaptık>arı; 27 - 28 Ocak olayları v.b. hiçbir şey duyurtmuyor mu bize?

Hayır, hayır! Özker Yaşın'ın ulusal konulan işlen

şiirlerine ısmarlama şiir diyen genç şairlerin ulusal duy gularından şüphe etmek geçmez İçimden. Çoğunu uzak

tan, yakından tanırım çünkü. Ama herhalde ve mut'» ka bir Türkiyeli yazarın dediği gibi saygıyla da olsun kendimize gelmeliyiz. O'maz mı?

IIUIIIIHI..■nlllllllılllllllllllllllll'lllir.ıl I I I 1 I I 111

PEK Y A K IN D A

Açar Yörüngeler ÇiçeğiOzanı : F İKRET D EM lR AG

sever misiniz

i " • ' l i ı ı l ı . l l l l ı ı ın n ı lH lı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ın ı ı ı fc ı ın ı ı ı ı ı ı ı ı ı i ı ı ı i ! , ı ın ı ı ı ın ı

OEVRiM’i Siz hazırlayınız Okurlarından Devrim e

Mektup Bekliyoruz“ Devrim” her yeni hamleye hazırlanırken, muhak­

kak surette okurlarının da fikirlerine müracaat edecck,

onların nasıl bir “ Devrini” arzuladıklarını soracak. A-

şağıda yayımladığımız sorulara cevap verirken, okur­

larımızın bunlara ek olarak kendi görüş ve düşüncele­

rini de ekliyebilirier. Gönderilen her yazı yayıoılaM'

cak vc yazarlarına birer değerli kitap armağan odlte* • çektir.

<1. “ Devrim ’’ in siyasi tutumunu nasıl buluyorsa ;

nuz? Beğeniyor musunuz, beğenmiyor musunuz? Uf- ‘

yenmiyorsanız siyasetimizin nasıl olmasını İstiyor*11' ;nuz?

2. Film yıldızlarım ızla yaptığımız röportajlar yc- .

terli midir? Bunlara devam edelim mİ, yoksa film >’**' '

dızlarımızla yaptığım ız röportajları haftada bir gün mli

yayımlayalım?

3. Spor sayfamız için ne gibi yenilikler dflvüntlyor _

sunuz?

4. Hangi romanları daha fazla seviyorsunuz? T*- *

rihl mi, cinai mi, yoksa edebi mi?

5. İlâve romanlarımızı kupon usülUyle vermeği ‘

l şünüyoruz. Bunu nasıl bulursunuz?

I G. Gazetemiz sütunlarında edebiyata da y*r v*r,‘ s

| Hm mİ? Yoksa bunları ilâve halinde mi yayımlly*1" '1’ •

7. Kıbrıs tarihini bir kitap halinde okurlarım1** •

- sunmak düşüncesindeyiz. Bunu gazetede tefrika olar®*1 *

| mı yayımhyalım, yoksa kitap halinde mi verelim?m

i Cevaplarınızı Bekliyoruz iİ S ,1

(D e v a m ı V a r ) Iıi1mniitıııııı»i!iıı»»ııimıııniııııriHiıi|i!»!iiiıiMinııı»»ılHl»ı*«tHMI*<1l«H,*,,>,,,ff*,,*B*,1*M

NIAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR

H er gü n !

faydalı ç um.

Gazeteni ,ll,5 o ld u ğu iştirak edij

"di fikirlaır'yorum.

hiçbirNvetinde d

') Gaj tun,u b ira ; haberlerini;birsiniz.

Page 3: A Devrim HERGuN - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/devrim/1963/Temmuz/13temmuz1963-devrim.pdfA f >anya son »*n kalkınması u** kaniim '* % W Myahat. bİ2:

*. 13

' ı I

TFM' , « ı h

Siir?

devrW*13 TEMMUZ I « İ 3 I-

Sayfa 3

AH Lle v e Nt

,2,riasanız k,h

‘Ster- kültür İ T ^"mek * < * « */ hazır|ayac

raca8' *** L :ba',rd,m a'»a o ' rdÜ be"i- Hem j" 8Ünlerde 'Smar' z ,* ‘ n' hatırlan, „ r h«**f özker 1 ,k“yal,nı »u belij JSal 8Ün'<* demek

,U" un duygularlnı

t,UçÜnüyorum. Ne." y a y ın l^> » .n ,„

° * lu ç,kacak dem. ! ^ “öViyorun,; jk “ lsmarlania ~J|r I

’ 27 ' 2« Ocak J I M * yHarında ho.

d ifie r o lay lan şiirsaymamak mıyd,.

“ i Pek başarılı ol

D e s t a n l a r O z a n ı : 1 Y N J İ L I

wrîa) Romans Mapolar-Ertuğml Türkbileği. Fotoğraf: Foto Basın

— 6 —

Kasan önlüler Destanı

bilir v* yazılma!,.1 sayılmasa kabu- u konuda yaayor

na” diye kabulle.

Kaymakam, aslımızı sorarsanız Mam onya

Bakınız bize ne yaptı bu dünya

Biz ne Hanya bilirik ne de Konya

* l a l h a n ı n garazı varidi bize

Şiide ile verdi bizi tngilize H ü s e y in der ben Hüseyin Builiyim hem firavun M erham etim yoktur kim olsa kıyarım

Hatır bilmem her arzumu yaparım

Öldüm teslim olmadım Ingilize K a y m a k a m der: Eğer sağ kalsaydım

bardasını sen Hüseyine Talha koydun ne baş­ka diişman

Düşman öldürm eğe öndeydim ben

Bilseydim bu kahbeliği mutlak

Senin vatanındı kara toprak Hüseyin d e r : Şükür olsun kurtuldum

Halâs oldum ben bu cam minnetten Düşmana karşı türlü hakaretten

Sağolsaydım gösterirdim düşmana

asıl sarılırdı ganlı kefene Hüsnü der ki ben güzel tüfenk atarım.On düşmanı bir kurşuna satarım.İnsanları birbirine katarım.Kor ol Talha hiç insafın yok muydu?Sağlığımız c iğerin in ize ot muydu?Bir gündüz Alehdoro’ya giderken

Gahvehanede insandan yokdu yer

IH I . (^ • I I İ I I İ I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I IH I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I IU I I I I I I I I I IU I I I I I I IU I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I IauiHinaııaıııı.ıııııııııııiiiiiniKi ı m«ımıtııııiMiiiıııwııın««"»'""*ll,,l,,,,u,ll,u,ll,u" 1" 1"

lan bir gerçek vat

• Afrikalı zenci,

rini ve çektiklerin j

»ullenmek ve işle- j

' benim, toplumu- İ j

ramaniıklarını is, { fn? Niye örnean) j | dilerde gitme im- j Ferideyl o gün elde ederlerUşmamız tem olu n olmuyor? Ulu-

cak olaylan v.b.

al konulan işlen irlerin ulusal duy len. Çoğunu uzak

Thalde ve mutla,

aygıyla da olsun1

I t I I I I ı ı ı ı ı ı ı I I

piçesıR A G

Hq7

Çinliler kendini ateşe atarlar

Divane olsa yine adam korkar Bir gice Bilâdanisyayı basarlar. Kızları alıp oradan kaçarlar

Pembe Mullayı zorla çalarlar Pembe Mullayı ortaya koydular Geceliklerini çıkarıp soydular

İstavroza gidip oturdular

Hep o kızlar beraberdi Pembeylen Zevk-ü sefa koydular o şeb

Hüseyin attı bir tüfenk Haşana

Zaptiyeler artık basan basana Cüce Yanni Panayıra giderken Bir kurşun çekti Hüseyin geçerken

Çıktılar yoluna üç kaçak birden. Yapma bulma dünyasıdır bu dünya

Her sefanın sonunda var bir cefa Kaymakam der düşmedi atdan daha

Cüce Yanni düştü yere boy boya

Al bre müzevir benden de caba

Hüseyin der müzevirlik iderler

Lâkin hepsi böyle giderler

Gice vakti bastılar Mamonyayı Gitti A liye ağlayı ağlayı Verdiler birbirine gumandayı Kocası ağlayı gari yana yana

Lâkin girmez kimsenin kulağına Hüseyin der atınız tüfenkleri Tuyııncak adamcağız bu sözleri Gelmesin arkamdan kalsın geri Gidi caniler Allahtan bulunuz. Allahın gazabına tutulunuz.Bunleri tutmaya kumandan gurdu

Mahmut ile Bayrama da duyurdu. Hasip ile Ferideyi buldurdu.Akibet geçirdi ele hepsini Lâkin Hüseyin vurdu kendisini Mahmut ile Bayram bu iki yiğitler Duddurmak için çok para yediler

Yüzden dost arkadan düşman idiler.

(Devamı Var)

iç im mFİKRET Of fiİHAC_

Bir Okurumun Düşüncesi!Geçen günkü postadan çıkan betiler (mektuplar)

içinde birisi ilgimi çekti. Düşüncelerimi öğrenmek is-

tedigi anlaşılıyor. Betinin geldiği yer bende saklıdır

Birtakım nedenlerden ötürü açıklamıyorum. Adına çe­

lince... Adını da okuyamadım. Okuyabildiğim kadarıy

le, Türkçede böyle bir ad olamıyacağı kanısına var

dım. Belki de takma bir addır, bilemem.

Çok isterdim kendisine uzun uzun yazmağı .Yazıl*

ki yerim yeterli değil. Zaten özel olarak haberleşmek

istediğini de ekliyor betinin sonuna. Ve arzuma bıra­

kıyor bunu . Dilediğini yazabilir diyorum ben de. Ç;-

kinilecek bir vanı yok bunun. Geçen'erde de bir ya­

zımda dokunmuştum “düşünce saygısı’ ’na.

Bu okur beni yazılarımdan tanıdığını belirtiyoı

önce. Görevim dolayısıyle bir yıl kadar ‘ o yerde” bu

lunduğumdan dolayı da. beni gördüğünü açıklıyor. So

nunda da belki rastlantı olmadığından ötürü, tanışn.t.

olanağı bulamadığı ekliyor.

Üzüldüm. Benimle i'gili hayli şeyler bildiği anla­

şılıyor. Sinemaya olan ilgime varıncaya dek.

Gelelim yazdıklarına (tanıdık, tanımadık birço':

kişinin adı geçiyor yazısında. Kendimle ilgili olanla-ı

yanıtlıyorum.)

DEVRİM ’in ikinci roman eki, geçen yıl yazd ığıv

“Yağmur Ağaçları" adlı bir denemeydi .

Çoğunluğun bu denememle ilgili beğeni ölçüsünü bile­

mem. Herkes özgürdür ve kültürü ölçüsünde yarar-

lamr bir yapıttan. Bu okuyucum 52-53. bölümleri çok

beğendiğini, fakat tümüyle beğenmediğini açıklıyor.

Birtakım da neden'er sıralıyor. Üzülmedim. Düşüne1

lerinde haklı ya haksız. Önemli değil. Önemli olan,

yargıyı verecek olanın, bilgi dağarcığı ve yazarın sa

nat görüşünü az ya da çok bilmesidir. “Tipler iyi çi­

zilmemiş. Konu bizim yaşamımızdan uzak. Çatısı iyi

değil. Çok çok filim, artist adından söz ediliyor ’ ’

muş.

Güzel. Ben de diyorum ki, sandığı gibi, bir kişi­

nin yaşamında bunların böyle kesif o'arak yer almaş;

garipsenecek birşey değil (örneğin, benim yaşamımda

yerleri vardır. Ama eklemek gerekir ki bu konu ya­

şanmış değildir. Ya da yer yer yaşanmıştır, ötesi

kafamda doğmuş.) Sonra benim sanat anlayışım “ sa­

nat toplum içindir” in dışındadır.

“ Yalnız Shisei’yi çok sevdim” diyor. “ Belki de bir

;ımdığıma benzediğinden ötürü. Belki sizin de ilgini­zi çekti o kız.”

Shisei, benim romanımın kız kahramanıdır. Ve

Shisei bir Japon kızıdır. Bu toplumda belki ona ben- %

siyebilecek tek - tük kişiler çıkabilir. Ama ben gör­

medim. Okuyucum rahat o'sun Bu romanı bon geçen

yıl, Londra'da olduğum günlerdi* yazdım ve romandntı

önce “ o yere” adımımı atmış değildim (ilkokuldayken

bir kez gitmiştim)Konuyu Ankara’da tasarladım. Londra’da yazdım

Hepsi okadar.

"Daha önce sizi şiirlerinizden tanıyordum. Keşke

bu roman denemesine yeltenmeseydiniz. Şiirlerinizde­

ki kuruluşlar, değişik hava ile yeksenaktlıktan (m om

tonluk) usananlar için ümit ışığı oldunuz. Bütün ümit

leri, bes'enen sağlam düşünceleri, bir roman yazma h<

vesiyle ortadan kaldırmamalıydınız. Şayet sevgilinize

birşeyler vermek iserseniz onun için bir şiir kitabı c>-

karıp o ’na " ‘ith a f’ ediniz" diyor okuyucum.

İzninizle ama, sayın okuyucu, çizmeden yukarı

çıktınız.” Zira sizin ümitleriniz sabun köpüğü gibiyse,

ben ne yapayım? Hem iğilin kulağınıza kötü bir habe­

ri fısıldayayım : bir roman daha hazırlıyorum! Geno

i-jilin : bir de şiir betiği, ama sevgilime sunacak deği

lim. "kadının” ” tanımını yapmak istiyorsanız, konu­

nun da uzmanı var. Sorup öğrenin. Şuramda iyilik dn

lu bir yürek taşımasam bunun yanıtlaması daha da gii

cengenlik verici olurdu sizin için. O “ galiba” yı kafr.

ntzdan siliniz.

(Betinizin burasında, birtakım sanatçıların ve sr.

nata heveslilerin adını sıralıyor ve onlarla ilgili düsüh

cemi soruyorsunuz. Sizinle aynı düşüncede değilim

Anlarsınız artık.)

Romanıma neden “ Yağmur Ağaçlan”nı koydum,

üy'e mi? Bunun açıklaması öyle kolay ve bir anlık’

mı" sanıyorsunuz. İçimden geldiği için onu koydurr.

Siz söylemekten çekindiniz ama ben söyliyeyim : Ö-

zenti değildir. O romandaki kızın gözleri çokça ıslak,

tır.. Ötesini anlayışına bırakıyorum!

Öztürkçe sözcüklere gelince.... Evet, bu ele aldıg

ııız en önemli konu oldu. Kullandıklarımı çokça paran

tez içinde veriyorum. Tümünü de ayni işleme tabi tu-

tamam. Yazı çorbaya döner. T. D. Kurumu’nun söz'ük

leri ve bununla ilgili ek-yayınlan vardır. Oradan bula­

bilirsiniz.

Düşündüklerinizi açık açık söylemeği sevdiginiği

belirttiniz. Ben de severim. Bu yarışmadan sonra ne­

den tanışmamızı artık arzulamıyorsunuz, garipsedim.

Bir de ikide bir “ sen, sen” , dlyoısunuz. Arkadan da

(ayni tümce İçinde), “ Siz, siz” ... Bu dil kurallarına ay­

kırıdır. “ Siz” demek en iyisi. “ Sen” demek de toplum

kurallarına aykırıdır. Arkadaşlar, yakınlar için söyle­

nir. Oysa ki biz öyle de değiliz. Daha böyle çokça ya»

lış sözcük ve anlatımlarınız var. Açık açık söylemek

de sizi üzmez değil mi? istediğiniz zaman yazabilirsi­

niz. Ama bu sütunları her zaman size ayıramam. Hak­

sızlık olur.

“ iyi di^kle^'inize, iyi dilekler !

ı ı .1 ninnimi»!*»®1-

ırlaymız j im e'UZınırken, muhal1 j

lüracaat edecek,

rını soracak. A-

verirken, okur-

ş ve düşüncele-

azı yayun|alW'

armağan

asıl buluyor^'

muşunu*?

as,nı istl>'°rsu'

röportajlar yc"

Her günkü yeni haberlerinim le faydalı çok şeyler öğreniyo îum.

Gazetenizle ilgili olarak aç mış olduğunuz ankete ben de

iştirak ediyorum ve bu arada

kendi fikirlerimi de sizlere bı.

diriyorum. Fakat bu fikirle­rim hiç bir zaman tenkid ma

hiyetinde değildir.

1) Gazetenizin siyasi tu­tumu biraz noksandır. Siyasi

haberlerinizi daha genel vere Mirsiniz.

den çok seviyorum Fakat bu

herkesin zevkine göredir.5) İlâve romanlarınızı ku­

pon usulüyle vermeniz daha verimlidir.

6) Gazetenize edebiyata da yer vermeniz kanaatimce lü­zumsuzdur. Bunları ilâve ola

rak vermeniz hepsinden daha

2) Film yıldızlarıyle yapılan !*y*dir. Ayrıca bu ilâvenizde

MektuplarıRöportajlar yetersizdir Bunla

rı devam ettirmeniz iyidir.; Haftada bir gün gazetenizde

jfilm yıldızlan için “ Y ILD IZ ­LAR SÜTUNU” diye bir sü­tun ayırırsanız kanaatimce da

ha iyidir.3) Spor sayfanız hali hazır-

jda yetersizdir. Okuyucuların

len fazla ilgilendikleri bu sahi-

feye daha fazla yer vermeniz herha^e daha iyi olacaktır

4) Tarihi romanları hepsin-

film V1' ıflii

yoksa

ad» bir gün

kler dU;ünüy°'

iyorsunuz?

rnıeiidüyie ver

ta da y «r v<* ’

y,y.m l•y*," ,,•

5 tefrik*

I ver***8**

“DEVRİM” Klişe AtelyesiHer boyda klişe işleriniz için derhal D ev­

rini Klişe Atelyesine müracaat ediniz. En kü­çük resmi büyülten, en büyük resmi küçülten

tesislerimiz emrinizdedir.İhtiyaçlarınıza tam mânasiyle cevap v e ­

rebilecek bir durumda olan klişe atelyemiz A v rupanın en modern makineleriyle teçhiz edil- •niştir.

Fıkra-Karikatür de neşretme­

niz nazar-ı dikkati daha fazla jekebilir.

7) Kıbrıs tarihini gazeteniz le tefrika olarak yayınlama­nız daha iyi olabilir.

Gazetenizde başarılar diler, saygılarımı sunarım.

Hüseyin Tilki Ortaköy Lefkoşa

K İRALIK EVLER

Lefeoşa - Girne yolu üze­rinde 3 odalı ve Lefkoşa dahi­linde Arab Ahmet Camii itti­salinde 5 odalı bütün modern teşkilâtı haiz diğer bir ev ki­ralıktır. isteklilerin Rüstem

Kitabevine müracaatları rica jolunur.Tel : 2681 veya 4334.

Limasol Ondokuz Lisesi MÜDÜRLÜĞÜNDEN :

Okulumuz tatil süresince Pazartesi — Perşembe günleri jö.e. saat 9 ile 12 arası açı« bulundurulacaktır,

tgiiilere duyurulur.

m

//a z /h . fa c f Ç a m a ş i g l a r /m z ./c/m G ü v fM L £ TEMİZK ul LAN/A//Z...'.

111 I I I I I

Müdür A rif Konyalıoğiu

■ İ l i l I 11 ■ I I ■ l i lM I l l l l l l l l l l l l l l H I I ■ l i | l l | l l l l l | I I I M l ! t l ! l | ! J | | | | l l l l i a i ! | l [ | | ! | | . | ! ! | l la i | | ! , | l, | ! l | | | | l| | l l | ] | | | )| ı | | | | | | , | [ | |M | t | | n | | | | .

DEVRİM Okurları Arasında

Bir Anket

yoriız ' I Müracaat : Devrim Klişe Atelyesi, Girne Yolu Veya Kitap Sarayı, Mecidiye Sokak.

İKıbrıs’ın en yaşlı Kadını ile en yaslı Erkeğini Teşdit Etmek istiynruz

Bu anketimizi bir fotoğraf ve yazı yarışması olarak hazırlamış bulunu- | yoruz. Kibrisin en yaşlı erkeği ile en yaşlı kadınının birkaç poz resmini ve ha| yat hikâyelerini bize gönderecek olan “Devrim” okurunu “Y IL IN FOTOG- IR A F Ç IS I ve Y A Z A R I” olarak ilân edeceğiz.

Kibrisin en yaşlı erkeği ile en yaşlı kadınını tesbit edip onlarla en orijinal | röportajı yapacak olan “Devrim” okuruna, aynca burada açıklamıyacağımız | çok değerli bir hediye vereceğiz.

Bu Yarışma 15 Temmuz Tarihine Kadardır■5

I Yukarıdaki tarihe kadar “Devrim” okurlarından en yaşlı kadın Ue en yaşlı | erkeğin birkaç poz fotoğrafını ve onlarla yapılacak en orijinal röportajı bek-fleyiniz.

. I I I I 1 I I I ' I 1 1 1 " I I «' I ■ I i i I imiimiHI'H »"• '•"•"»IIHtllHllllllllUHIUI||ıu„IIUII|!Hll| | ll|l, | l, | l, | | , | ll||,|Hll, ll

D İK K A T : Her üç paket T E M İZ Çamaşır Tozuna »UstU bir su hardalı

H ED İYE verilir.

m s m MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR

Page 4: A Devrim HERGuN - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/devrim/1963/Temmuz/13temmuz1963-devrim.pdfA f >anya son »*n kalkınması u** kaniim '* % W Myahat. bİ2:

——

Sayfa i " — DEVRİM, 13

Y e r c dİ

t ı İ ı t ı s a n ip r v ı A R o p o r t a j ^

1 ( f l i i f M a p o i a p

insanlar için çalışan bir TeşkilâtİN S A N L IĞ A H İZM E T ÎN tN İK İN C İ Y Ü Z Y IL IN A

B A Ş L IY A N B E Y N E LM İLE L K IZ IL H A Ç TE ŞK İLA T f BİR İSV İÇ R ELİ İŞ A D A M IN IN İLH A M I İLE

K U R U L M U Ş T U

DEVRiM’in Hikâyesi

A P— 6 —

Birliğin işçiye KazandırdıklarıY aza n : t .rtu ğ ru l'

“ — Maden yirmi yıl daha u-

zayabilirdi. Fakat makine as­r ı nda olduğumuzu da unutmı-

yabm. Makine herşeyi değiş­tirdi. Yirm i yıl daha ömrü o-

lpn bir maden, aşağı yukarı 2 yıl <iaha faaliyet gösterdikten sorara sona erecek.”

Makineleşmeden önce kaç. işçi çalışıyordu?”

Üçbin dörtyiiz kadar iğ

ödenekli günler de sekize ç>- karıldı.”

j “— Hayat sigortası için bir yatırım yapılıyor mu?”

| “— Tazminat ve hayat si­gortası için beşyüz bin lira tahsis edilmiştir. Bu para bir

bankada yüzde beş faiz'e dcıı durulmuş bir durumdadır. Ge rektiği zaman Kumpanyanın

kararıyle kullanılmaktadır. Bu

başka bir işde çalıştırılamaz­

lar. Zaten kanunen de yasak

edilmiştir."«•— Bizim işçilerimiz ara­

sında bu hastalığa tutulanlar

var mı?”“— Türk işçisi arasında bu

hastalıktan muzdarip bu'unan 30 kadar hasta var. Bunların

onikisine tazminat ödeniyor.

Bu miktar haftada dört lira

f '■ 1:; •jm H

------------— - ~_____

i i y h m m L . . â M

İmİt*

1 ■ iPç

r C r * ’ ** iv.-jr

M

| t j B H |

^ ' y*\

i r ' , y. '* ' f BrfV '* ' Ku r m BE J

-v vF m

1» . ,< '

| * '>.* ' *

Röportajın yazarı maden kuyuların da

çi çalışıyordu. Makineleştik­

ten sonra bu sayı sekizyüze düştü. Yani bu rakam maden

kuyularında çalışan işçilerin sayısıdır.”

“— Sizı’n de bir pazar prob km iniz vardı, bunu nasıl hal­

lettiniz?”

“— Bu konuda uzun boylu

mücadele ettik ve başarı sağ­ladık. Pazar mesaisi bire bir-

buçuk olarak kabul edildi ve

para ayrı bir kalemdir. Diğer hususlarda kullanılmamakta­dır.”

“— Madende çalışan işçile­rin tehlikeli bir hastalığa dii-' ^ar olduğundan bahsedilir. Bu

nun doğru'uk derecesi nedir'.'”

“ •— Evet, böyle bir hastalık mevcuttur. Hekimler adına

Pmovkonyasiyas derler ki, tedavisi imkânsızdır. Bu hasta

lığa düçar olanlar herhangi

beşyüz mil ile beş lira beşyüz

mil arasında değişmektedir.”

“— Bu hastalıkla ilgili hu­suslar kanunlaşmış mıdır?”

“— Bu hastalıkla ilgili tasa­rı 1958 yı'ında hazırlanmış ve

1961 yılında kanunlaşmıştır.

O tarihten itibaren yürürlüğe giren kanundan bir çok has­

talar gerektiği bir şekilde fay dalanmaktadır.”

“ Bütün bunların kazanılma­

sında İşçi Birliklerinin rolü ol muş mudur?”

" — Şüphesiz ki, olmuştur. Bu konularla devamlı bir şe­

kilde ilgileniyor, mücadele e- diyoruz. Kumpanyanın göster diği anlayış sayesinde de bir­

çok başarılar sağladığımız a- şikâr."

" — Maden işçilerinde ikinci

bir hastalıktan bahsediliyor, ıböyle bir hastalık bugün için jmevcut mudur?”

“— Evet, mevcuttur. Bunun

adına da Silikosis diyorlar. Bu hastalık için de bir miktar taz minat ödeniyor. Fakat biz Bir­

lik olarak harekete geçtik vs bu hastalık için, işçi hastala­

ra en azdan ayda on lira taz­minat ödenmesini istedik. H e­nüz kesin bir miktar sağlan­

mış olmasına rağmen, mevcut bütün Maden Kumpanyaları, bu hastalıkla ilgili olarak Hü­

kümetin namına yirmi yedi bin liralık bir yatırım yaptılar.

Kumpanyalar gene her yıl bu hastalıkla ilgili olarak yatırırı 'arını yapmaktadırlar.”

Görülüyor ki, Kıbrıs Tür* jlşçi Birlikleri sistematik bir

[şekilde Türk işçisinin hakla­rını savunmakta, bu hakların

kazanılması için mücadele e:- jmektedir. Buna işaret etmekle şunu söylemek istiyoruz ki, Türk İşçisi de kendi Birlikle­rine yazılmalı, kendi Birlikle­

rine karşı olan görevini yerine (getirmezdir.

İşçiler gerektiği bir şekilde jteşkilâtlanmadıkları takdirde,

gayelerine ulaşmak için büyük

jzorluklarla karşılaşacaklar ve sonuç hiç de lehlerine olmıya- caktır.

Bu bakımdan Türk işçisinin

K IZ IL H A Ç ’IN İN S A N L IC A S A Ğ L A D IĞ I

B Ü Y Ü K Y A R D IM VE F A Y D A L A R I

rina ve mülteci işlerine bakar.Nev York - Genç bir iş a- Diğeri, Kızıl Haç Cemiyetleri

damı olan İsviçreli Henri Du- Birliğidir ki bu, 87 memlekp- rant , 1859’da kuzey ltalyada itin Kızıl Haç Teşkilâtları, Müs seyahat ederken, Fransız ve lüman memleketlerindeki Kı-

Avusturya İmparatorları orda zılay Cemiyetleri ve İrandaki

larınm So’ferino savaşına şa- Kızıl Arslan ve Güneş Teşki-

hit olmuştu. 40 bin Fransız, lâtlarının işbirliğini koordine

rük uçtu. Üç adım tü.

Biz hep böyleyij

t eder.

tzayirli, Sardinyalı, Avustur I Kızıl Haç Teşkilâtı, bütün

i yalı ve Macarın harb sahasnı- memleketlerdeki bu nevi yar­da ölmesi veya ağır yaralı ola- Idımlaşma cemiyetlerinin işbir- irak ölüme terkedilmesi Henri İliğini temine çalışmakla, b ı

^Durant’ı fena halde sarsmışt- zan düşman memleketleri a- Genç adam üç yıl sonra “ Sol- r.ısındaki muhtelif anlaşmaz-

jft'rino’nun Bir Hatırası” a llı lıkları dahi halleder. Meselft,

kitabında, harbin dehşetındf n bundan bir müddet evvel Do- yc yaralılara yardım edecek jğu Almanya üzerinden uçar- t ir teşkilâtın kurulması gerek- ken inmeğe zorlanan bir Anı'1, tiğinden bahsetmiş, ileri sür- rikan helikopterindeki dokuz

düğü bu büyük fikir kısa za- Amerikalı, ancak Kızıl Haç'ın İmanda ilgi uyandırmış ve 1863 aracılığı sayesinde iade edü-

Tabiî işe gidiyordu yine. O- nüç yaşından beri çalışıyordu.

Bıkmıştı. Canından bezmişti

Mecburdu ama. Çalışmazsa aç Reçineciler yani. A l t ıd a i^, I kalırdı. Evden koğuldu. Ası- Cehennemin ucu kadar I

Git git bitmez. Nesi var Ağır adımlarla ilerliyordu, karının?

Köşe başında durdu. Bir siga- — Her defaki gibi, ra yaktı. Bafra içiyordu. Ana Bütün gece vizlledi dı

caddeye gelmişti. Elleri kirli hem uyumadım^

kirliydi. Yüzünü, gözünü oğı.ş Sustu. Hafiften başın, öj turdu. Ufacıktı. Kupkuruydu ladı. Damdan bir kedi İK Damarları atık atıktı ellerinin. Ötede bir diğeri miyaVi|yoti

Gerindi uzun uzun esnedi. Uy — Kusura kalma Apo. j,. kuşunu alamamıştı besbelli. kaçıyorum. Katır gibi koşej

Akşam geç yatmıştı. Hep geç bugün. Akşam kahveye ge|j,

yatardı zaten. Çalıştığı yer sı- Bir kol iskambil çevirirdik kıydı. Erken ayrılmazdı. Tek eğlencemiz bu. Haydi eMüsade etmezlerdi Reçine fab vallah.

rikasında çalışırdı, lşçibaşı daı Böke gevrek tablası başınıj ga geçeni görmesin. Duramaz bağırıyor: “Gevrek! Sıcak! t d o artık. Garanti paketlenir- tır çıtır. Hani ya gevrek" Af di. Sigaralarını helâda içerler- uzun uzun baktı. Baktı durd di, ardından. Geçmişi kandilli f,

Karşıdan gevrekçi geliyor- lek! Adamı ne hale koyuyor

rulmuştu. iyisiyle birbirlerini kaybedenKızıl Haç Teşkilâtı, 1864 ta- aile fertleri yine bu teşkilât’n

rihli Cenevre anlaşması gere- yardım ve işbirliği sayesinde ğince her ne kadar yalnız harp birbirlerini bulmakta ve sev-

te yaralananların tedavisi ve diklerine kavuşmaktadırlar, ihtimamı maksadıyle teşkil e- Bugün, K ızıl Çin’deki Kızıl

dilmişse de, o zamandan bu ya Haç Teşkilâtının dahi bazı du ■na, muhte'if sahalarda insanlı- rumlarda işbirliği yaptığı be-

iğa çok büyük hizmetlerde bu- lirtilmektedir.

lerdi ona. “ Haniya gevrek! Ta önündeydi şimdi. Paris

ze taze! Çıtır çıtır! Yanıyor!” Leon lâmbaları ha‘â yanıyor Böke ma'ım tellâllıyordu. Gü- du. Sesler neşeli sesler varö neş doğmamıştı bile. Fakirlik İçerisi sıcaktı herhalde. Eğler,

diye düşündü. Dünyada knç çorlar diye düşündü. Eğleni;

kodaman varsa. Anasını avra- diler ya. Parası olan eğlenirdi

dini...! Kızmıştı hepten. A c - Fakir ezilir, zengin yerdi Ar

lunmuş, fevkalâde mühim fay­

dalar sağlamıştır.

Kızıl Haç’ın en son hizmet­lerinden biri, dünyayı nükleer

hizmetinin ikinci yüzyılına başlarken daima olduğu gibi

harbin dehşetli eşiğine kadar bütün dünya milletleri tarafrndan şükranla anılmaktadır

Komonvelt Sergisinde Kıbrıs

Bu hafta Nottingham şeh-

jlsviçreli delegeden müteşekkil rinde açılan ve birçok memleBeyne'milel K ızıl Haç Komite- ketlerdeki san’atkârlarm esersi’dir. Bu komite, Cenevre An lerini ihtiva eden bir Kom-

İ- - I

laşmasma sadık kalarak yalnız monvelt Sergisinin açılış tö-

rven i-gıyı gusıcımcsını cun- ca harpte yaralananlarla mes- tenine iştirak eden LondradaI dan temenni etmekteyiz. gul olur. Harp esirleri kampla kı Kıbns Yüksek Komiserliği

Kültür Ateşesi Prokopios Va

sürükleyen Küba buhranı sıra­cında görüldü. Her ne kadar

hizmet çevresinin içine girme- ;mekle beraber, Kızıl Haç, dün ya sulhunun se'âmeti için, Kü

ba’ya giden gemilerin kontrol edilmesi vazifesini üzerine al­dı.

Kızıl Haç Teşkilâtı aslında

iki teşkilâttır. Bunların ilki 2 ‘ i

BİZANSLI BEYAZ GÜVERCİN

Ragıp Şevki Y E Ş İM

Alay geçerken bazı yerler­

de büyük yeniçeri kafileleri

ile karşılaşıyordu. O zaman

bütün yeniçeriler sevinç içijî

de duramaz bir halde, genç

padişahın yoluna doğru koşu yorlar :

— Şevket'û padişahımız

muzaffer bad !.. diye haykı -

rıyorlardı.

Nihayet Konstantin foru­

munun ortasındaki siyah taş

sütununu geçtikten sonra Av

güste on meydanı ve Ayasof

ya kilisesi göründü. Meyda

mn için BizanslI kalabahklar

ile doluydu. Padişahın gel -

mekte olduğunu haber alan

BizanslIlar kiliseden çıkara'c meydana koşmuşlardı. Yeni­

çeriler de birer kenara çekil­

mişler, ellerini göbekleri üze

rine bağlamışlar, hûşû içinde bekliyorlardı.

22 yaşındaki büyük hü -

kümdar, yan yan giden be -

yaz atını Ayasofyanm gü -

müşle işlenmiş büyük tunç kapıları önüne sürdü. İşte o

zaman muzaffer Türk padişa

lıını karşısında gören halk -

tan insanlar ve papazlar ağlı

yarak yer'ere kapandılar. İç­

lerinden uzun boylu, uzun sa

kaili bir papaz yerden doğ - rulup büyük padişahın önü -

ne geldi. Gür bir sesle :— Ey hükümdarların en

büyüğü, Tanrı şehri sana ver

di. Sen de bizi başın için ba­

ğışla! dedi.

mıştı Bökeye. Böke de fakirdi ulan ah! Gidinin feleği.

insanUğa büyük yanhmlan Ze" * " olmahydl adam ^ L Ta™ m ^bası olmalıydı. Bıldırcın gibi İşte koca Bayrak'ı. Bakkal Hkarısı olmalıydı. Puro içmeli.y- c- kadar eski. Bakkal Hacı g:di. Rakı içmeliydi. Çupra ye- bı hatıra dolu. Isınmıştı on

meliydi bol bol. Böke yanaştı. İlk bindiği günden ısınmışıAyağında yamalı ayakkabı... Bayraklı iki sefer yapardı. S;Sırtında yırtık bir gömlek. Ay bah gider akşam dönerdi D

lardan da kasım. Adamın içi- ha fazlasına gücü yoktu.ne iş'er rüzgâr. Sinsi sinsi gö- | Gişeye gitti. Kuyruğa girditürür. Ah ulan fakirlik. Geber |Şu kuyruk ta hiç bitmezdi

ulan fakirlik. Horta hergeleci. Başka gişeler açamazlar mı;— Na’ber len Apo dı? Neyse sırası gelmişti. CLâkabı Apo idi. Aslı Abdul- diş dönüş dedi. Sabahçıları

lahtı. Hiç kimse böyle deme*.- çoğu böyle derdi. Üçüncü nv

di. Apo kelâmı hoşuna gider- kı. En alt kat. di. Apo bir taneydi civarda. İskele tahtaydı. Yürüdü

— İyi be Böke. Yuvarlam- IBindi. Doğru en a't kata. Çıı-

yoruz. Erken bittin bugün. Ha çırda çalışan Figen’in yanın; 'yırdır? Figen güzel bir kızdı. Onu

da kafasında fakirlik yelleri t

- Napalım Abi? Belki faz- serdi. O da çalışmaya mecbur

la okuturuz dedik. Kocakarı du. Diri diriydi Figenin göff1 hasta. Kış geldi. Para yok pul İleri. Diğer işçi kızlara benz'

Eylül

M illi Futbol ve Ekim al

si'e polinya. Alm

manya ileli milli k a rs > la ^Pday kadronun t,

sezonla b e rab e r

nacaktır-Bu konu ile »B

T ekn ikite ilk K ızıl Haç Teşkilâtı ku- miştir. Öte yandan, harb d o l a I “ " , , „ . . , . „ „ , . ’ " r ? ”® ie r a s y o n'd u . Gevrekçi Böke. Böyle d e , - - Hızlı adımlarla yü rü d ü , h r , K aur ı

kanı î>8|inn i ş t i r :

Futbol s e z o n ı

»ş ın d a M i l ' i F u mzı P o lo n y a , A lı

n a n ya ’ y a k a rş ı f

undayız- Bu ü ç u la r ım ız ın ta m

lıkları b ir z a m a r I şü p h es iz i s a b ski F e d e r a s y o n

örüş v e s e b e p le ) kim a y 'a r m ı kal

b ilm iyo ru z . G ü

ıen M illi F u tb o l Hümkün o ld u ğ u 1 ırlamak iç in eld<

adar g a y r e t ede< im Tekn ik K o n ı i l alışmalara k o y u lı rlık p ro g ra m ın ı

mıştır.

n.ezis sergiden sitayişle bahset miştir.

Fatih papaza dikkatle bak tı. Ve temiz bir Rumca ile :

— Sana , arkadaşlarına ve bütün halka söylüyorum :

Bugünden itibaren artık ne hayatınız, ne de hürriyetiniz

hususunda benim gazabını -

dan korkmayınız! dedi.

Yine yan yan ve iki ön a -

yağını kıvrak şekilde oyna - tan atını gümüş pırıltıları ile

parlatan tunç kapıya sürdü

ve atından yere atladı. İki üç adım ilerledi, durup bu mui->-

teşem mâbede baktı. Sonra

geride kendisi gibi atların -

dan atlamış bulunan kurmay

heyetinden birini aradı :— Şahin, içeride her şey

hazır mı ?

Elmacık kemikleri çıkık

ve saçları bıyıkları kadar ka­

lın uzun boylu vezir koştu, padişahın yanına vardı :

— Beli şevketlû padişahını

Uç gün içinde fermanınızyeri

ni bu'du. Kâfire ait ne varsa içerden çıkarıldı. Mübarek dinimize lâzım ne varsa içe­

riye kondu. Mihrabı da, min­beri de azametlû padişahı -

mız içerde bulacaktır.— O halde burası bizim i-

çin bir camiî şeriftir. Zaferi­

mizi bize İhsan eyliyen Cena

b-ı Rabbül âleminin huzurun da burada Cuma namazımı/ı

eda eyliyelim!

Eğildi, yerden bir tutam

toprak aldı ve üzerine enfes

bir sarık geçirmişti, başına

bu toprağı serpti:

— Rabddül âlemine ham

dolsun ki, bize böy!e bir za -

ferle büyük bir şehri verdi!

Sonra dimdik yürüdü, he­men açılıveren gümüş kak -

malı tunç kapıdan içeriye girdi.

Böyle bir an , tarihin en

debdebeli, en azametli anla­

rından biriydi. Hamza bey bi

le padişahın yanı başında o-

larak içeriye girerken tüyleri nin diken diken olduğunu ve

gözlerinin dolduğunu hisset­

ti. Asyadan kopup gelen bu

Türk aslını, Ertuğrul Gazi -

nin bu henüz 22 yaşındaki

heybetli torunu, tarihlere de­

vir açtıran bir azamet ve

kudretle Batı dünyasının bir İmparatorluğunu bir yumruk

ta çökertmiş ve ayaklarının

altına almıştı. Şimdi içine gir diği bu muazzam mâbet, H ı­

ristiyanlık âleminden g ö ç .1 ■ rek İslâm âleminein parlak

safhaları geçiyordu.Padişah, bir eli kuşağında,

öteki elinde bir topuz olduğu

halde yürüdü ve üzerindeki

şaheser mozaiklerle süslü

kubbelere, siyah yeşil ve kır

mızı mermer sütunlara, üze­

rinde renk renk camlar pırıl­

dayan pencerelere baktı. Hti şû içindeydi. Bu muazzam mâbede hayran kalmıştı. Bir

denbire şâhane bir ihtişamın tesiri altında susuyordu.

Bu sırada demirlerle t arın

Tefrika No. 77

çarpmasından hâsı' olan bir-

ses duyunca başını sesin g£' •

diği tarafa hızla çev ird i: Y e ­

niçerilerden biri palasını ko­

ca bir sütuna hızla çarparak homurdanıyordu. Padişah :

— Ne var ? O sütunu par.

çalamak mı istiyorsun ? di­ye sordu.

İri uzun boylu, çatık kaşlı

yeniçeri :

— Şevketlû, âzametli pacıi

şah ! Burası kâfirlerin kilise­sidir. Onların yaptığı yerdir

Ben de gerçek bir Müslüma-

nım! diye cevap verdi.

Fatih kaşlarını büsbütün çatarak homurdandı:

— Sana sorduğuma cevap ver, parça'amak mı istiyor

dun ?— Beli padişahım.

Fatihin yüzü bu cevapla

kıpkırmızı kesildi. Birkaç a -

dımda yeniçerinin yanına so­kuldu, boğuk bir sesle ;

— Bre mel’un, size bu şeh rin yalnız ganimetlerini ver­

dim, binalar benimdir! diys

bağırdı ve hızla topuzunu ye niçerinin omuzuna indirdi.

Çavuşlardan birkaçı koşa­

rak yere çöken yeniçeriyi bir tutuşta sürüklediler ve kapı

dışına attılar.Fatih Sultan Mehmet hiçbrı şey olmamış gibi döndü ve

yeni konan minberlere baklı Yanı başında duran Ak şem

settine.— Bu muhteşem mâbet bu

tertiplenmekte olan Komon- ,velt Birlik ve Beraberlik Haf- | tası cümlesindendir. Bu ‘Haf- i

ta’nın amacı Komonvelt göç­menleri ile daha eski halk ara

sında iyi niyet ve anlayışı iler

letmek ve genel olarak Ko monvelt hakkındaki bilgiyi ar tlrmaktır.

Kıbrıs pavyonunda teşhir

edilen eşya arasında çanak

çömlek, rafya ve rengârenK

şehrin ilk camiidir efendi. A l jkumaşlar vardır. Bay Va-

lah kelâmını ilk olarak okıı - nezis bir muhabire : "Bu mulı

yok. Ö'ecem kahrımdan. H>ç mezdi. Apoyla kırıştırıyor

c u ... , . . . yolu yok. Figen. Hafta başlarında BoıSergi, Nottingham şehrinde \ , . , , .

Durdu. Dikkatle Apoya bak Inova’ya giderlerdi. Severdi f

tı. Mert oğlandı şu Apo. Kah- po Figen’i. Figen Apo’ya buvede herkese eyvallah dedir- di. Cömert kızdı Figen. Hıtirdi. Apo gibi olmayı isterdi, kızdı. Esaslı öpüşürdü merciBöke severdi Aponun abiliği- Allah Allah Figen yok. Fı

ni. Sonra dalgın dalgın sordu: gen yok yahu. Hasta mı a»— Sen de erkencisin? ba? İyi ama dün birşeyciği v

Apo hızlıca tükürdü. Tük- (Devamı Saife ti da)

1 M ? Neptüntalim, dedi.

Ak Şemsettin arkaya doğ­ru seslenmesi üzerine ordu yu humayun müezzinlerin -

den biri hemen göründü ,

mimbere çıktı ve kubbelerin

çın çın çınlatan davudi bir

sesle:— Allahü ekber!... A'lahü

ekber!.. diye bağırdı.İslâmlığın en seçkin parçı»

sı olan bu kelime bu, dokuz yüz yıllık mâbedin kubbela •

ıteşem bir sergidir ve Kıbrıs’­

tı. bu derece iyi temsil edilmo sinden memnunluk duymakta­yım ,” demiştir.

Nottingham’ı ilk defa ziya­

ret eden Bay Vanezis, bu yıl

içerisinde şehri tekrar görmek arzusunu izhar etmiş ve ‘ N o t

tingham Üniversitesinde tah­

sil görmekte olan Kıbrıslı t a ­lebeleri ziyaret etmeği ve Not

tinghamdaki Kıbrıslılarla görü

şerek onların yaşama ve çalış

ri üzerinde yankılar yaparak ma tarzları hakkında bir fikir

bir biri üstüne yuvarlanara»: edinmeği ümid ediyorum," de

uzadı ve dışarılara kadar ak miştir.setti . Bu üniversite ile ilgili ola-

Fatih Sultan Mehmet kıs rak gördüğü şeylerden pek

leye yüzünü çevirmiş olduğu mütehassis olan Bay Vanezir,

ha'de, mihrabın önünde, a • Kıbrıslılann ileride bu üniver

yakta dimdik duruyordu. sitede daha çok tahsil imkA’i

Gözlerini kapamış ve içinder, larına sahip olacağı ümidini

“ Yarabbi, bana müyesser kıl izhar etmiştir,

dığın bu mâbedi milletime d f ; ---------------------------------------

bağışla... Dünya durdukça

bu mâbet te onların elinde kalsın!...” diye düşünüyordu.

Diş Hekimi

SAİT M. GÜVEN

Llmasol Gazi Paşa Sokak

No. 17/A

Yeni açtığım muayenehanenı-

E V K A F D A İR E S İN D E NİL Â N

Lefkoşa’da, Girne Cad­desi Tekke Bahçesi adre­sinde bulunan taşlar 13 Temmuz, 1963 tarihinde Cumartesi günü öğleden evvel saat 9.00 ile 10.00 a- rasında aleni müzayede ile satılacağından istekli

A Ç IK H A V A S A N A T SAHNESİ

Halkım ıza açıktır 13 Temmuz 1963 Cumartesi ve 14 Tem-

m uz Pazar akşamları zengin program ile kar- »

şınızdadır. f f l ; ♦Koltuk 150 mil, sandalye 100 mildir Saat sekizden itibaren Lozan otobüsleri

sizi rahatça ve çabucak N E P T Ü N ’e ulaştırır. Gidiş dönüş otobüs biletleri elli mildir.

Otobüs duraklan aşağıdadır :Kanlı Mescit, Çetinkaya A rabah m et

Atatürk Meydanı, Asm a Altı, Selimiye

Camii Meydanı, Girne Kapısı, Enverin K a h v e ­

si çevresi, Barbaros Meydanı, Y a zlık Sine­malar, Küçtik Kaymaklı, ayrıca Göneli Nep-

t tün' .* .; ..;. *

DEVRİM Basımevi,.i

Bütün baskı işleriniz için “Devrim” Basın»*'1 emrinizdedir. Her türlü baskı işini en kısa M

zamanda ve en temiz bir şekilde hazırlayıp ^

lim eder.M A K B U Z

K ÎT A P

AFİŞD Ü Ğ Ü N D A V E T İY E S İ

de hasta kabulüne başladığı- lerin mezkûr ta r ih ve VB- f

mı saygılarımla bildiririm k it te Evkaf Dairesinde ha

Diş Hekimi zlr bulunmaları rica olu- SAİT M. GÜVEN nUr

f a t u r a

DERGİ EL İLAN I

CETVEL İŞLER'

M ü racaat: Devrim Basımevi, Girne Yolu

V eya Kitap Sarayı, Mecidiye So

MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞ

Pek kısa b ir sürı

ly kadroya ilâ n e uriyeti o ld u ğu n d a

amite K u lü p le r in ınnı ve h a z ır l ık m ından tâkip e d e c e !

Futbol F e d e ra s y o ir tedbir o la rak M

a seçilecek fu tb o lı

ayında ku lü p le r ıaçlannda o y n a tıln

in verm iyecektir.

Ayrıca M illi L ig |

ınzim edecek Kom

la sa geçerek, f ik s t

maî hazbırlık p re

ksatmıyacak şek ild rics edeceğiz.

10 Ekimde (A ) M il

12 Ankara’da R um 1,11 aTkımı i|e oyr

11 d im im iz da Ga

nde Ron> « ı ü m it

" ta ş a c a k t ır . Bu s<

“dr0su » e b e ra b e r •dr°su da s eç iim iş ı

« iTFliti

nu*uSizi

°n sen,

e» ideal bil

Fransız j

hayr

iyesindeanlıktıan siir

tU inam,niXda

ilâ,»Cllı

cin

ardankull

4 *#

anıalabi

H * H

Page 5: A Devrim HERGuN - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/devrim/1963/Temmuz/13temmuz1963-devrim.pdfA f >anya son »*n kalkınması u** kaniim '* % W Myahat. bİ2:

EM M U / l9fi3 pgV*IM, IS TEMMUZ lOC.İ

0 D e v r i m

41 Türkbileft;

i'm öteye

Bök(.

'• Alt,da »Sbas, u kadar

Nesi var koca.

:i 8 jbi. Midesi >edi durdu. t>,f

;en başını « i bir kedi geçtl

' m|yavi|y0rdl|

ilma A P0. Ben

t,r * ibi koşcaz , «h v e y e gel bp ||

W Çevirirdik, bu. Haydi ey.

tablası başınd,

rek! Sıcak! Ç,.

a gevrek" Ap0 !

k Baktı durdu »ş i kandilli fe-

hale koyuyor i yürüdü. Bann

U. Paris Bar.

ha'â yanıyor.!İİ sesler vardı,

lerhalde. Eğleni

Sayfa 3

azırlığı Ağustosta Başlıyacak

Milli Futbol takımımızın

Eylül ve Ekim aylarında sıru-

si*e Polinya, Almanya ve Ru- manya ile yapacağı üç önem

li millî karşılaşma dolayısiyle aday kadronun tesbitine yeni sezonla beraber hemen başla

nacaktır.Bu konu ile ilgili olarak Fe­

derasyon Teknik Komite kanı Saim Kaur şunları söyle

miştir:

Milli Sporumuz Giireşte Gerilememizin Sebepleri

Yazan : Salih ER H A N (Eski Güreş Antrenörlerinden)

I1948 O lim piyatlarından bugüne kadar Türk gü­

reşi ile r liy eceğ i yerde; yerinde durm akla kalmamı!;

g e r ilem eye başlam ıştır.

Buna sebep; m erkezde v e illerdek i ehil güreş ho“Futbol sezonunun hemen j başında Mil'i Futbol Takımı- çalarına k ıym et verilm ey iş i ve 300-500 lira ücretle bu

jündü Egienr 111121 Polonya’ Alman>'a ve Pu k ıym etli hocaların bö lge lerde ça lıştırılm ak istenmesi olan eğlenirdi |^lıanya’ya karşı hazırlamak zo <jjr . Bu yüzden k ıym etli hocalar geçim şartlarının a-

1 rundayız. Bu üç maçın futbol ğ jrh ğ ı d o lay ıs iy le başka işlere başlam ışlar v e birçok- Bculanmızm tam form bulma- jan £ja m em leketlere antrenör olarak gitm işlerd ir,

dıklan bir zamana rastlatılma , Bu sebep le inerdeki güreş takım ları kaybolmuş.

Z W *®11* de6ildir- jü r k iy e şam piyonası müsabakaları 8 - 10 bölgede ya

p ılm ağa başlanm ış, ekseri m illî güreşçilerin rakipsiz şam piyon olarak kam plara çağrılm aları sebeb iyle e s ­ki m illî e lem an lar forum dan düşmüş ve artık dünya şam piyonalarında derece alam az olmuşlardır. ,

D isiplinsiz v e m urakabesiz iltim aslı takım teşkii

zırlamak için elden geldiği leri v e son y ılla rda G enel M üdürlükçe bö lgelere, fab- kadar gayret edeceğiz. Nite- r jkalara gönderilen güreş ta lim atları ve uyulmayan kim Teknik Komite şimdiden em jrıe r sebeb iy le genç elem anlar Türk iyen in her ilin- çalışmalara koyulmuş ve ha- de her jiçes incje ve bucağında güreş sporunu terket zırlık programını tesbite baş­lamıştır.

ngm yerdi. Ah n feleği,

vapur iskelesi »k'ı. Bakkal Ha | îakkal Hacı gi-

Isınmıştı onu. inden ısınmıştı, ’er yapardı. Sa m dönerdi. Da- icü yoktu.

Kuyruğa girdi, hiç bitmezdi,

açamazlar mıy-

sı gelmişti. Gi- li. Sabahçıların

di. Üçüncü mev

Eski Federasyonlardan hangi görüş ve sebeplerle Eylül vp Ekim ay'ar.nı kabul ettikler'- )i bilmiyoruz. Güçlüklere rağ

men Milli Futbol Takımımı/.ı

mümkün olduğu kadar iyi h ı

ydı. Yürüdü.

;n a't kata. Çır- 1 Figen’in yanına J ir kızdı. Onun I ikirlik yelleri e- 1 ışmaya mecbur- .

i Figenin gögUs |j kızlara benzr-

kırıştırıyordu

başlarında Bor

erdi. Severdi A- en Apo'ya biter

zdı Figen. Hoi ıpüşürdü meret.

Figen yok. F:. Hasta mı aca-

n birşeyciği yek

Salfe 6 da)

Pek kısa bir süre içinde a- day kadroya ilân etmek met buriyeti olduğundan Teknik Komite K lüplerin antreman-

m iştir.M erkezde ve illerde şim dilik, bazı boş disiplin):

o lm ayan çalışm alar vardır.Ecdat sporu güreşin m em bağı Tü rk iyem izde çe ­

vir güreşidir.B ir kanun y a p ıls ın üç y ıl a rka a rk a ya K ırkp ın r.i -

IIESİ

e 14 Tem­im ile ^ar-

mildirotobüsleri

. ulaştırır,

dir.

hmet Selimiye

rin Kahve- zlık Sine- ineli Nep-

lannı ve hazırlık maçlarını ya cia b ir in c il ik d e re c e s in i b oyn u n d a m u h a fa za ed eb ilen

kından tâkip edecektir. ]e r. s e rb es t g ü re ş te m illî o la n la r, D ü n ya Ş am p iyon u

Futbol Federasyonu yerinde .o lan la r ın iş le r i g a ra n ti a ltın a a lın sın k i: G en ç n esil de bir tedbir olarak M illî kadre- :bu sp ora h eves len s in ve b ir g a y e b ir am aç g ö z e te r e k ya seçilecek futbolcuların Ey (gü re ş e ç a h şs ln .

,'ül ay>nda kulüplerin özel | n ag m jn î b jr gü reşç jnin h a ya tın ı da garan-nıaçlannda oynatılmalarına ı- ı . ,. t iy e alm a zam anı gelm iştir.

H e r ild e eh il tek n ik v e nazarî b ilg is i o lan hoca-

Ayrıca Millî Lig fikstürünü |lar ta tm in ed ic i b ir m aaş la a n tren ör lü k g ö r e v le r in e

tanzim edecek Komite ile te. tâ y in ed ilm e lid ir le r .masa geçerek, fikstürün M;l- ! G ü reş in üç b ran ş ın da da ta k ım la r teşk il e d ilm e ­

li maç hazbırlık programım lı, h e r y ı l ild e y a ğ lı, serbes t, G rek o -ro m en b ö lg e ta-

aksatmıyacak şekilde tanzim k im s eçm e m ü sab ak a la r ı y a p ılm a lı, h e r y ı l b ö lg e le r -

• ni rica edeceğiz. ioe y a p ıla c a k y a ğ lı, serb es t, G rek o -ro m en b ir in c ilik le -

h r son u ç la r ın d a d e re c e a lan v i lâ y e t ta k ım la r ı G eneı10 Ekimde (A ) Milli Takım. N ;ü dü rlijk çe ten s ip e d ile c e k ta r ih te T ü rk iy e b irin c î-

| m,z Ankara'da Rumanya (A; ] lk le r in e m ecb u ri o la ra k iş tirak e tt ir ilm e lid ir .| Milli aTkımı ile oynarken u- ^ M ü d ü rlü k ten b ö lg e le r e g e le n tâ lim a t v e e

i ü t u u t İ ' " i l l e r e zam an ,n d a g e r e k li eh em m iy e t v e r ilm e lid ir ,

karşılaşacaktır. Bu sebep'e (A I'U şa r tla r tah ak k u k ed erse T ü rk ıy e m ız d e m ille tim .-

kadrosu ile beraber Ümitler jzi d ış m em le k e t le rd e tem s il e d eb ile c ek yem e lem an la

kadrosu da seçilmiş olacaktır. T i b u la b ilir iz .

Bir Futbolcudan Futbol Federasyonuna Mektup

Birazda bizleri Dinleyin!

özkul BEŞİK

Bugüne kadar herkes konuştu blzler dinledik din­

ledik dinledik. Kimisi çamura buladı bizi. Kimisi bizi

omuzlarda taşıdı. Kimiside kıskandı. Hep sustuk. Bü­

tün yapılanlara bir Eyvallah çektik. Fakat artık balon

nefesi alamayınca patlar. İşte biz'erde patlamak üze­

reyiz. Bu ara bir kelimecikle blzler söyliyelim müsade

nizle.

Bizler futbolcuyuz. Ama şöyle katmerli bir futbol

cu değiliz. Nihayet her futbolcunun bir seviyesi var

seyirci yanında, idareci yanında. Her futbolcu sahalar

da kendine düşen vazifeyi şerefe yapıyor ve bunu yap

maya çalışıyor. Biz futbolcular sahaya çıkarken para

almıyoruz. Çeşitli renkte vaatler ise hiç. Memleket

sporuna elimizden geldiği kadar yardım etmeğe çalışı

yoruz. Okadar. Ve bu yardımıda yaptığımıza kendinizi

inandırmışız. Şayet iruıandırmamış olsa idik çoktan

pasomuzu çeker ayrılırdık.

Biz futbolcular sahaya çıkarken kendimizi düşün­

meden çıkıyoruz. İşte bu bizim en büyük hatamızdır.

Mecburen şunu söyleyimki her futbolcu sahaya çıkar­

ken kendini ilerisini daima düşünmelidir. Bunu yapmi

yan bir futbolcu ileride çok ağlar. Ama vakit geçmiş

olur. Hata işte ozaman anlaşılır. Anlaşılan hata artık

kapatılmaz. Her şeyi kara bir sis kaplamış olur.

Belki de siz — Kendini düşünen bir futbolcu sa­

ya çıkmasın — diyeceksiniz. Sakın böyle birşey söyle­

meyin. Sonunda bize karşı çok acı bir söz sarfetmiş o-

lursunuz. Yanımızda yüzleriniz kızarır.

Biz futbolcular sahaya çıkarken niçin kendimizi

düşünmeliyiz? Çünkü bizi düşünen yok ta ondan.

Her futbolcu bu memlekette futbolu bedava oy­

nar. Çünkü profesyonellik yoktur. Her futbolcunun bir

mesleği vardır. Kimisi memur, kimisi Irgat, kimisi de

talebedir. Bütün kazançları buradan gelir futbolcula­

rın futboldan bir kazanç elde etmeyiz bizler. Bi

ler futboldan bir şey almazken bu arada çok şeyler

kaybederiz. Bir gün gözümüzü, bir kolumuzu, bir gün

ayağımızı ve birgün de hayatımızı keybede biliriz. İş­

te yakından sizlere misaller. Doğanın Erdoğam, Meş­

hur Moreket. Bunda bugün futboldan acı kurbanlardır.

Bizlerde birgün bunlann arasına karışa biliriz. İşte bu

sebeble kendimizi düşünmeleylz. Ayağı kın'an bir fut

bolcu mesleğinden olur. Kulûb bir aralık yardım ya­

par bazen. Sonra, sonrada alay eder. Kırık ayakla çalı

şılmaz. Cebdekl bir iki kuruşu da geçinmeye yetmez.

Sefalet başlar. Hata anlaşılır.

Bu sebeble kendimizi düşünmeye mecburuz.

Bugün maç'arda bütün paıayı kulüpler, hakemler,

Federasyon alıyor. Ne olurdu yani bu paranın bir ke­

narından şöyle üç beş kuruş geri kısılıpda “ Futbolcu­

yu Koruma” ismi altında bir yere atılsa. Her maçta

bir iki kuruş ayrılıp atılsa muazzam bir para elde edi­

lir. Bu paralarla günün birinde yardıma muhtaç bir

futbolcuya yardım yapılsa. Ayağı kırılan bir futbolcu

ya küçük maaş bağ'ansa. Ameliyat olacak bir futbol­

cu ameliyata yatırılsa. Ve futbolcular bu parayla des­

teklense. eN olur yani.

Bugüne kadar hep siz konuştunuz ve istediniz.

Bakın bir ufacık arzucukta bizden. Buna artık biz fı­

sıldadık. Belki Futbol Federasyonu bu f ı s ı l t ıy ı duyar­

da ...........

Tusder Spaiç'inDönmesineTaraftar

özer YAK'taMukavelesi sona erdiği hai-

de menecerlik vazifesine de­vam eden İbrahim Tusder, “ Spaiç tekrar takıma antre

nör olursa ben çok memnun olurum” demiştir. Tusder, ant

renörlükte gözü olmadığını i-

fade ederek menecerliğin da- |ha rahat olduğunu belirtmiş­tir.

Diğer taraftan Spaiç geri

i getirilmesi için taraftarların açmış olduğu imza kampanya |s* genişlemiştir. Yeni bir ya­

bancı antrenör bulunmadığı

takdirde Spaiç’in çağrılması­na muhakkak nazarı ile ba­lkımaktadır.

- 1 .

, Sevgilisini öldören

! î ıŞişmanlıyacağım Diye

| Hayat boyunca hapis. Fran sadaki Tulle şehrinde mahke- | me başkanı bu karan ilân e-

derkın Henri Madelrieux’nun rengi sapsarıydı. Kimdi bu a- dam.

Bir zamanlar yüzbinlerin pe şbıde koştuğu, alkışladığı Rugbi oyuncusu.. Millî takımda ya rı ilâh kabul edi!en 26 yaşın­

daki bu demir pençe, hayatı­

nın geri kalan kısmını hücre­de mi geçirecekti.

Üç çocuğu vardı ve iki ço­cuk sahibi bir kadınla bera­ber yaşıyordu. Kocasının af- etmesi üstüne evine dönen

sevgilisini kıskançlık saikiyie bu millî sporcu boğarak öldiir müştü.

Mahkemede en büyük mü­dafii millî takım kaptanı, ta­

kım arkadaşı Briçe idi. ‘ Ben bir kaatili değil, arkada kalan üç çocuğu ve efendi sporcu Henri’yi düşünüyorum. Cin net anı olmasa bu insan kaati li olamazdı.” derken hıçkıra

hıçkıra ağlamış ve salonu tf-r ketmişti.

Kaptan yanındakilere şun­ları söylüyordu :

— Benim de kabahatim var. O sahada kadınların sev­gilisiydi. Yakışıklı ifadesi yü,' lerle mektup almasına sebec olurken o bir tek kadmın esi­riydi. Hafta, iğinde çalışmalar da bepim v‘e mçgin yuvarla­ğın; JaiF zamanlarda “ Yugos- iav’/,dediğimiz o kadının avu­c u n d u . Ben de kabahatli­yim. Çüpkü takım kaptanı ola İrak “ sporu, ya kadını” tercih etmesini söyliyebilirdim.

M ÜSLÜMAN OLDU

Ben aşağıda imza sahibi Ra siha Haşan M. Kasım, 29 Ha­ziran, 1959 tarihinde Kıbrıs

Müftülüğüne müracaat ede­rek, Kıbrıs Müftüsü Sayın M. Dânâ huzurunda İslâm dinini kabul ettiğimi ve Rasihu ismi ni aldığımı, herkesin maKımu olmak üzere açıklarım

Rasiha Haşan M. Kasım

Çetinkaya’nın, tanınmış hasretini çektiğim siyalı - be genç elemanlarımızdan Özer yazlı formaya kavuşacağım ı-

bu sene kulübünden ayrılmağa çin çok memnunum” derr.iş- karar vermiştir, özere birçok tir. Bilindiği gibi Özer Çe'in-

ku'üpler talip olmuşsa da Ö zer Yenicami’yi seçmiştir,

i Kendisi ile konuşan bir muha birimize Özer “ Ezelden beri

kaya’nın futbolcusudur. K u lj

bü kendisine müsaade ettif.i takdirde Yenicamide oynıya-

caktır.

Lefke'nin Enerjik Futbolcusuö z t e n

Ertuğrul TÜRKBİLEĞİ

çerçevesinde oynan malıdır.— Rakibinize karşı davra­

nışlarınız ?— Rakibime iyi davrana­

bilmek hem futbolcunun hem

jde insanlığımın icap ettirdiği bir vazifedir.

— Hakemin yanlış karan

Özten Lefke’nin memur fut sizi çileden çıkarır mı? O ’na

Röportaj :

Özten sessiz, sakin yaradı­lışta futbolculardan. Ağır ve oturaklı konuşuyor. Takım ar kadaşlarından çoğu ağbi di­yorlar ona. Futbolu da böyle | oynuyor Özten. Zaten "futbol zekâya da ihtiyaç gösterir” di

yor.

bolcularından. Evli dört de çc.

cuk sahibi. Futbol da olduğa

hatasını söyler misiniz?

— Hakeme içimden kızabi-

kadar aile hayatında da başa lirim. Fakat hatasını söylemek nlı. bana düşmez çünkü kaptan

in cevaplan :— İlk kulübünüz ?— Sönmez Spor— Futbola kimin teşvikiv

le başladınız?— Ortaokuldaki Spor Ho­

cam Niyazi Beyin teşvikiylo

oaşladım.— Lefke’de ne zamandan

beri oynuyorsunuz?

t iEndişe Etmeyiniz

T A L■##Sizi on sene daha gençleştirir ve vücudu­

muzu en ideal bir şekle sokar.

Fransız 1 F A müessesesinin itina ile

^hazırladığı, hayret ve ric i:

I.»» B as ım evl

en k '«a bif ızırlayıp tea

R A

İ t t

A N » |E L t Ş L * * 1 |

1

' Yolu, „ k ^ i tflye S ° K'* !

“ T fl L„Sayesinde perhiz yapmaksızın anorma'

pişmanlıktan slir’atle kurtulabilirsiniz.

I " T A L „Hayatınızda size zevk verecek, vücudu­

mu intizama koyacak, en tesirli ilâçtır, î E C ZAH AN ELER D EN IS R A R LA tSTE YİN İZ

İlâcın kullanışı hakkındaki b ilg iyi bütün

^eczacılardan alabilirsin iz.

L E Y M O S U N D O Ğ A N TÜR K BİRLİGt’N İN

Açık Hava Balnsu3 Ağustos Cumartesi Akşamı

Çerkez Gazinosunda5 Kişilik Bir Caz Topluluğunun İştirakiyle

FASULA PA N A Y IR I1 6 - 1 7 Temmuz SALI ve

ÇARŞAMBA günleri Bağrıka­

ra (Fasula - Baf) köyünde bü­yük çapta bir panayır açıla- jcaktır. Baf ve civar köyler hal

iLefkoşa Türk Avcılar

Kulübünden :

, BALTRAP ATIŞLARI

Temmuz ayı sonu tertiplen î I, ~kına duyurulur.

cek kazalar arası baltrap atış .müsabakalarına katılacak eki bi seçmek amaciyle her Cu­martesi öğleden sonra saat 5’ te Ortaköydeki atış sahamız-

da yapılacak atış antremanla- rına üye arkadaşların iştirak-

Ö N E M Lİ N O T : Vasıtası olmıyanlar D. T. Birli- leri hassaten rica olunur.

# i Gazinoya kadar otobüslerle ücretsiz olarak götü­rüp, getirecektir.

M A SA BİLETLERİ D O Ğ A N TÜR K B İR LİĞ İND EN TEM İN EDİLEBİLİR.

Cahit HÜSEYİN,

Sekreter.

DİZGİ BASKI VE KLİŞE DEVRİM BASIMEVİ

LEFKOŞA.

Panayırda her türlü eşya teşhir edileceğinden, halkımı­zın yakın ilgi göstermesi can­dan özlenir.

.. '•

t • • -

Buzlu «Güneş» limonatası içiniz

Ü L K Ü Y U R D U SPOR K U L Ü B Ü ’N Ü N G ENEL K U R U L T O P LA N T IS IN A ÇAĞRI

17 Temmuz 1963 Çarşamba gecesi saat 8.30 da Ülkü Yurdu Spor Kulübü’nün yıllık genel kurul top­lantısı yapılacağından bütün üyelere duyurulur.

G Ü N D E M : —1. Müfettişler tarafından hazırlanan bir yıllık tef

tiş raporunun okunması.2. Bir yıllık faaliyet raporunun okunması.3. Yeni yönetim kurulunun seçimi.4. Dilek ve istekler.

NO T : 1. a) Yönetim kuruluna seçilmek isteyen üye­ler en geç seçim tarihinden üç gün evvel adaylık için yapacakları istidaları sekretere vermeleri;

b ) Adaylık için gönderilecek dilekçeler aday ve iki üye tarafından imzalanması lâzımdır.

2. Nisap hasıl olmaz ise, toplantı bir hafta sonra yapılacaktır.

Ü lkü Yurdu İdare Heyeti.

İşte sorularımız ve Özten'- vardır. Ben bu arzda davran-jsam futbol kaidelerinin dışına {çıkmış olurum.

— İyi bir futbolcunun ö- zellikleri

, — Başta karakter gelir.|Saha dışındaki seslere kulak jları kapalıdır. Sağlığını koru­masını da bilir.

— Futbolunu takdir ettiği niz Kıbrıs’lı futbolcu

— Sönmez Spor’daki takım arkadaşım Önder

— Lefke Türk Spor kulü­bünden ayrılacak olsanız han gi kulüpte oynamak istersiniz?

— Çetinkaya’da— Türkiye’nin en güzide

takımı ve futbolcusu ?— G. S. ve Metin

— En hoşunuza giden sis­tem.

— 4 24 sistemi.

— Son baraj maçlarında •asıl bir ruh içindeydiniz.

— Gecesi hiç uyuyamamış

tim, sinirlerim oldukça gergin di, rakibimizden korkuyordun; Hayat maçıydı zira kümede- kalmak veya düşmek. Takri-.r edersiniz tabiî kritik bir du­rum.

— Kıbrıs futbolünün istik bali?

— İyi yetiştiricilere bağlı­dır. Saha problemi de çözül­meli.

— Yeni sezon da Lefke .ia sil bîr derece alabilir ?

— Ben ümitliyim. İlk aU'- ya gireriz.

— Sizin bize söylemek is­tediğiniz

— Futbol komple oynan bir oyundur. Şu veya bu şah siyete kaçarsa takımı mahku miyete götürür. Futbol sinir kaldırmaz. Mağlûbiyet de ga ­libiyet kadar normal karşılan malıdır. Esas olan centilmen­liktir zira.

özden kendine has selâmı­

mızla yanımızdan ayrıldı nitu yet Arkasından düşündüm durdum. Bu olumlu düşünce­

lere her futbolcu aynı gayre­te eğilse futbolumuz ne olur­du ?

— Aşağı yukarı iki yıl olu

— Futbolun amacı nedir

Özten Bey

— Disiplin, toplumsa' yete

neklerin kazanılması.— Futbol, hakiki futbol na

sil oynan malıdır?— Spor haysiyetine uyara-;

TERTİP H E YE Tİ.‘her türlü kaide ve kurallar

B e ;

MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR

Page 6: A Devrim HERGuN - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/devrim/1963/Temmuz/13temmuz1963-devrim.pdfA f >anya son »*n kalkınması u** kaniim '* % W Myahat. bİ2:

a l $ | ı | n U İ B | A A P Q 1 Sinde Şehitler AnıtıSalfe l ’den kalan TUrk toplum»

Kürt Mes'elesi ve Türkiye

F O S gazetesi, büyük pun tolu başlıklar altında yayınla­

dığı bir haberde, Irak’taki

Kürt mes’elesiyle ilgilenme*- te, Türkiye hakkında şu pasaj lan yayınlamaktadır :

‘Moskova, geçen gün Tür­

kiye ile İran’a gönderdiği bir

notayı tekrarlamıştır. Bu nota

da, her iki memlekete de Kür

tlerin mücadelelerine her tür lü müdahalenin Sovyet Rusya ya karşı hasmane bir davra­nış olarak vasıfland ıracağı

ihtar edilmiştir Kürtler, son

çarpışmalar sırasında bazı Su riye'ileri esir etmişlerdir. Bun dan da anlaşılacağı gibi Mos­

kova’nın görüşüne göre, Suri ye ’liler, Kürt davasına müda­halede bulunmaktadırlar.”

Türkiye ile Iran Müdahalede

bulunuyorAnkara ve Tahran’dan bil­

dirildiğine göre, gerek Türki­ye gerekse İran Hükümetleri,

Kürtlerin m ücadelecine her­

hangi bir müdahale niyetinde değillerdir; mamafih, bu dava

daki gelişmeleri yakından ta­kip etmek mecburiyetindedir­

ler, çünkü her iki memleket

de, bugün bir kaynaşma ha­linde olan söz konusu memle kete komşu bulunmaktadır­

lar.”

“ Türkiye Ekonomisinde ‘ Yeni Devre”

Cyprus Mail gazetesi, yuka

rıdaki başlık altında Paris kay nakli şu haberi yayınlamakta­

dır :“ Ekonomik İşbirliği ve Kal

kınma Teşkilâtı dün, Türkiye'

nin geçen Kasını ayında ka­bul ettiği Beş Yıllık Kankınrm

Plânının ‘Türk iktisat tarihin

de yeni bir devrenin başlangı :ı olacağını’ bildirmiştir. Fa­

kat Türkiye’nin ekonomisini inceliyen Teşkilât, ‘bu plân

devamU surette tatbik edil­

mez ve değişen şartları karşı lamak üzere tadil edilmezse, ayrıca plândaki hedef ve ga ' elerin tahakkuku için gerekli

faaliyet müessir bir şekilde kanuni ve idari usuller haline

getirilmezse’ plânın kabul edi1 meşinin kâfi olmadığını belirt miştir.

Türkiye’nin ekonomisini in­celiyen hey’et, plânda şimdi­ki halde belli başlı Uç prob­

lemlerden biri şudur. Prob­

lem müşahade etmiştir : BuPlânın tatbik edi'mesi Türki­ye’nin işsizlik problemini hal

letmiyecektir. Araştırma ile il

'gili raporda şöyle denmekte­

dir :J ‘ 15 yıllık prespektiv içinde

dahi, şimdilik bu önemli prob le mancak kısmen haHedilebı-

: lir, tam olarak değil. İşsizliği daha sür’atli bir şekilde orta­

dan kaldırmak ümidiyle daha

seri bir gelişme nisbetini he­def tutumak, halen tesbit edil miş bulunan iç ve dış ödeme lerdeki güçlükleri bir kat da ha artıracaktır.!

Saniyen, Plânın yerine geni

rilmesi için, (burada cüm'e bir mürettip hatası olarak ek sik bırakılmıştır) (achieve-

ment of the plan will have to give great consideration

than to day as to how this may be secured) ilgili makam

j lar bunu nasıl temin edecek­

leri hususuna daha fazla önem i vermek mecburiyetinde kala­

caktır.‘Türkiye Hükümetinin, ta­

kip etmekte olduğu ithalâtı

mümkün mertebe kısan ppliti kasını tenkid etmek güçtür. Fakat anlaşılmalıdır ki, yerli

piyasayı bu şekilde himaye et mek, ihracatı teşvik etmekte­

dir’ . Binaenaleyh, ihracatı ve görünmeyen gelirleri geliştir­mek elzemdir. Raporda ayrı­

ca şunlar belirtm ektedir : ‘ İhracatla ilgili olarak ga­

yet iyimser tahminlere rağ­men, Türkiye'nin dış ödeme­ler problemi daha uzun y ıl­lar güçlükler arzedebilir, çün

kü dış borçların karşılanması bir hale gelmemesi için Türki

ye’nin, başlangıçta ödemeden muaf tutularak, gayet uzun

süreli ödeme mühletleri ve da şük faiz nisbetleri üzer.ndep

uygun şartlarla para bjrçlan ması gerekmektedir.”

“ Pipinellis, Kıbrıs Konusu­nun Görüşüldüğünü

Reddetti

Londra, 11 (Özel) : Yuna-

Sayfa 4 ten kalan

tu. Birine sorsaydı bari. Kime — Gidelim Apo. Bağırma-

sorardı ki? En iyisi paydosu sın yine hergele. Onun da iş- Nasıl geçerdi za- kembesini. Ansızın sustu. Apo

nistan başbakanı Pipinellis,

Yunanistan’a hareket edeceği günün arifesinde, Yunan ba­

sın mensuplarına demeçte bu [beklemek.

lunarak, İngiltere Dışişleri Ba n)an Geçmezdi Geçse bile bi- çarpılmıştı. Apo mıhlanmtgiı kanı Lprd Home \e Bakanlık tjrjrdi jnsam olduğu yerde Gözleri fincan

Müsteşarı ile yapmış olduğu Vapur iskeleden kalkmıştı kadar açık karşısındaki ada-

Salfe l ’den kalan

münist diye birşey yoktur Bu bakımdan kuvvetlenmemi/ i -

çin aramızdan su sızman ası • -

çin gayret sarfetmeliyiz.” DENKTAŞ’IN

TELGRAFIHalen Türkiye’de bulunan

ve Sinde Şehitleri Anıtının atı

lış merasimine katılmayan TUrk Cemaat Meclisi Başkam

budur), görüşmeyle ilgilj pla: teye çıkt, Belkj aç|lmm biroz

rak yayın'anan klişeleşmiş bil diyordu Slklntlyı atarım bel-diriyi tekrarlıyarak, görüşme

sırasında uluslararası durj- mun gözden geçirildiğini ve her iki taraf arasında bir f i ­

kir mutabakatı olduğunu, ik i

memleket arasındaki gelene* |fa5rikaya g jtrnese'ydi bugün.sel dostlu k m iinasph ptlprin îr L., , , _ i •Olamazdı bu. Ev kırasım vere

Rauf Raif Denktaş, tertip hev

görüşmeye temas etmiş (Lond Apo oturamadl İçinde daya- ma, adamın elindeki gazeteye

ra ziyaretinde en önemli olay nlıIT,az meraklar YŞrd*- GUver- bakıyordu.

-Fed Trafik kazası. Eşref- ^ gönderdiği bir telgratta

paşada Figen Tekire> isminde ;sjnde şehitlerini saygıyle a n - ki. Ne gezer gittikçe daha bo- J21 yaşında bir işçi kız kam- 1 ^ şehiUe(. adlfla dikl,en a

zuluyordu. y °n alt,nda kaldl " Apo titri; |nıttan dolayı, köy halkına, buBayraklı’ya yaklaştılar. Çok yordu zangır zangır. Bitmişti

jgeçmeden iskeledeydiler. Apo Apo. Deli gibi fırladı birden.(isteksiz isteksiz yürüdü. Şu {Tren yoluna koşuyordu.

L E Y M Ö S U N V E C İV A R K Ö Y H A L K IN A

B ü y ü k M ü j d eK ıbrıs X . Fuarının Leym osun ’da A ç ılm ış bulunan

B ö lgesine Yak ın

Kıbrıs Lûna ParkıH er y ıl olduğu gib i bu y ıl da A vru pa B irinciliğ in i

lrî»7îinîin

RİMBA KARDEŞLERİ■ ı ■ aa f| aı aa aao l u m D o n u ş u

İft ih a rla takdim eder. 3 erkek v e 1 kadından m üteşekkil o lan grup 3 m otos ik let, b ir spor araba ile

duvar üzerinde şim d iye kadar görü lm iyen en teh like

Iı Ö L Ü M A K R O B A S İ hareketleri yap ılacaktır.

Bunlara ilâveten , çarpışan o tom ob ille r v e uçan ■roketler. H ergün ö.s. saat 5 ten geçe geç vak te kadar

!sayın halk ım ıza açık bulundurulacaktır.E N S O N G Ö R M E F IR S A T I 21 T E M M U Z P A Z A R

A K Ş A M IN A K A D A R D IR .

sel dostluk münasebetlerinin

daha sıkı bir hale getirilmesi arzumuzun belirtildiğini söyle

miştir. Pipinellis’e bu görüşm î sırasında Kıbrıs konusunun aa ele alınıp alınmadığı husu­sunda çeşitli sorular sorulmuş tur. Pipinellis bu konunun çok nazik olduğunu ve bunun gö­

rüşülmediğini söylemiş. Baş­

ka bir gazetecinin ısrarı karşı smda Pipinellis yine ayni şe­yi tekrarlamış, fakat öyle bir du.

eda i'e konuşmuştur ki, sö>!e diği sözlerin doğru olmadığı

intihamı yaratmıştır.”“ Gerçeğin Tahrifi”

Fileleftheros gazetesi, yuk:ı rıdaki başlık altında son ola­rak şu yorumu yayınlamakta­dır :

“ Bir Türkçe gazete, geçen­

lerde, Türk sendikalarının Ce

nevre Konferansında kazandı ğ> sözde başarıdan bahsetti Güya Türk sendikaları, üç se

nede bir Kıbrıs’ı söz konusu konferansta temsil hakkını ka zanmışlarl!

ö y le anlaşılıyor ki, Kıbrıs Türk ekstremizminin Cenevre

de yüzüne yediği şamar o ka-

cekti. Bakkal da duruyordu Öf be! Belâlı dünya.

Mehmedi gördü. Bayiden helva - ekmek alıyordu. Yan -

na gitti. Mehmet arkadaşıydı. Sekiz senedir beraber çalışı-- |lardı. Mehmet iyiydi. A fi'i bir

selâni sarkıttı Mehmet. Apo bozulup duruyordu. Selâm ve

recek hali mi vardı?

İlk konuşan da Mehmet el

Apo, ne bu halin arkada-

Figen! Beni bırakamaz­

sın. Olmaz. Yapamazsın bunu. Ülen Figen evlenecektik be. Alacaktım kız seni. Ah ülen

şoför nasıl kıydın Figeninıe. Nasıl yaptın bunu be. Ağaçlar

hep sıra sıra. Ağaçlar yürü- ypr şimdi. Sonra kargalar. Kar galar ağaçları yiyor. Kargalar

ordu ordu geliyorlar. Figen

kargalarla gitti. Kargalar ka­ra kargalar Figenimi verin ba­

na.Mehmet Apo ’nun ardından ye tişmeye çalışıyordu. Apo ke-

TUrk toplumu olarak

çıkça yeniden ilân

belirtmek isteriz ki, karşı

fin haklarına hürmetkarız saygı gösteririz ancak haklarımızı koru;

bunlara da ayni tar:

edilmesini arzularız.İt karşılıklı menfaa

göstererek yaşamak dur.

Sevgi'i Kardeşlerim,Atatürk inkilâp vc i

ne sadık, nabızları ri bu toprağın davı çarpan TUrkU, milli

ve milli mukadderatını mak ve yaşatmak gibi bir dava ile karşı

Kıbrıs’ ta huzur ve barış

de yaşamaktan başka

isabetli kararından dolayı da takdir ve tebrik etmiştir

ŞEMSİ K A Z IM ’IN

KONUŞM ASIEniştesinin ölümü ürerine

törene katılarmyan Türk Cema su olmıyan Kjbııs Türkü, bı at Meclisi Asbaşkanı Şemsi Kâzım ’m konuşmasını, Türk

Cemaat Meclisi Sosyal l-;ie- ı j Müfettişi okumuştur. Dr Şcm

si Kâzım bu konuşmada ay ıen

şunları söylemiştir :Sevgili Kardeşlerim,

Bugün, burada, Sindeli şe­hitlerimizi anmak, aziz hatıra

lan önünde tazimle eğilmek suretiyle onlara karşı şükran borcumuzu ödemek için top-

|şım. Sabah sabah selâmlar, al- jçileri kaçırıyordu. Apo gitmiş j ^ b u l u n u y o r u z K a d i r ş i . l e r ü z e r i n emaz oldun. Kim tosladı sana

Ap$ cevap vermedi. İçini

birşeyler sıkıyordu. Demirden

bir pençe.

— Konuş be abi. Allahasen konuş. Ben böyle görmedim

seni. Hiç görmedim. Anlat şu derdini. Çatlıyacağım merakım

dan. Hadi deyiver abicim.Apo boş gözlerle bakıyordu.

Görmeden bakıyordu. Figen.

tj elden- Uzaktan bir tren ge liyordu. Acı acıydı düdüğü. Apo trene doğru koşuyordu. |Figen madem ki vapuru kaçır

mıştı trenle ge'ecekti O halde Apo Figeni karşılıyacaktı. Ak ­

şam köfteciye gideceklerdi. Fi

|gen isterse sinemaya bile g i­

derdi.j A z sonra ardı ge'miyen fer- |yatlar arasından vah zavallı jYazık oldu sözleri duyuluyor

Ah Figen, içinde öyle bir şey du. Teren gelmiş tren geçmh- var ki! Öyle acı ap acı birşey. ti Apoyla Figen beraberdiler

artık...Bir rüzgâr esti. Yanık bir

Kitap... Kitap...Türkiyenin en tanınmış yazarlarının, en son

yayınlanan romanları Kitabevimize vasıl o l­muş ve hemen satışa arzedilmiştlr.

H er 1QÇI Kuruşluk Kitap Y A L N IZ

50 MilYüzlerçe kitap abasında herhalde sizin ara ­

dığınız k a p la r da bulunmaktadır. A rzu ettiği­niz her kitap için derhal bize müracaat ediniz.

N İY A Z İ A H M E T U Z U N O G L U K İTA B E V İ

L E F K E

X**\ AJANS TÜRKİI Derpişi, Temmuz Sayısı Çıktı1 iç Ve Dış Olaylar! i| Sanat, Edebiyat, Turizmg Devlet Tiyatrnsunda Revü

Ankara ■ Ajans-Tiirk PK 109

Kıbrıs - Çardak Yayınevi Lefkoşa

Bir felâketi söylüyor sanki.

Uzakta fabrikanın işbaşı bo rusu öttü. Allah kahretsin e- ses ah annern annem türküsü-

dar sert olmuş ki, husule ge- mj; o aha beş dakika var ulan, jnü tutturmuştu. Bir kuş uçtu,len yaraya karşı yegâne pan- }nsaf ^e. Bayraklı iskeledeydi halâ.sıman olarak şimdi g e r ç e ğ in _____________________________________________________________ 1 1 ! _ _tahrifi yoluna gidiliyor. Çün­

kü hakikatta Uluslararası Ça

lışma Teşkilâtı Konferansı,Türklerin müracaatını yersiî

j olmak hasebiyle müzakereyi (reddetmekle kalmamış, K ıbrs

{ta azınlığı teşkil eden Türk

sendikalarının, Kıbrıs’ı bunda?) böyle temsil ih tifa lin i de im kâr dışı etmiştir. Karşı tara­

fın. şöv.enistleri bununla ikna olmazlarsa, hiç değilse Konfe elemek zahmetine katfansm-

rans.in resmi tutanaklarını in

lar,”,“ İktidar Safında İki Siyasi Parti Kuru'masına Doğru M AHİ gazetesi, yukarıdaki

iaşlık altında yayınladığı baş

yazıda, Rum milliyetçiler ara

sında bir. şiyasi parti kurulma konuşunu işlemekte, şöyle

denektedir.;

Şimdi öyle görünüyor ki,

kur.^laçak olaq siyaşi partiler

iki ^aneçlir. Partilerden biri lı beral prensiplere dayanan‘ bir

orta sınıf partisi o*acak ve memleketin politik hayatın-;

rehberlik etmek gayesini gü ı decektir. Diğer parti demok- I

ratik sosyalizm prensiplerine ı

sadık kalacaktır. Bu son par­ti, Kıbrıs’ta sağcı işçi ve çiftçi

j leri kendi safına çekmiye 'ça­lışacaktır, Partinin liderliği I

kollektif olacaktır. Böyle bir , partinin kurulması, sol tema \ yülü kimselerin Komünizm* I

koymasına mani olacaktır.” .

! Gazete yazısına şöyle son

vermektedir :i “Tarihin gerektiği ne ise,

olmalıdır. Hem de hiç vakit geçirmeden olmalıdır. Bu, za-

İmanın gerektirdiği en yüksek milli ihtiyaçtır. Halk ancak bu

(şekilde tam söz hakkına sa- hip olacak ve, hal ve istikba­lini emanet edeceği kimseler

üzerinde murakabe yetkisini kullanabilecektir.” .

K A Y M A K L I H A L K IN A M ÜJDE

Lefkoşanın en tanınmış Yıldız Elbise Temizlem

Evi şimdi Kaymaklı’da bir şube açmış bulunmaktadır

Yıldız Temizleme Evi, her çeşit elbiseyi en iyi bit ‘.eklide ve en erken bir zamanda temizlemeği deruh

{e eder. ,, ,Yeni şubemizin adresi:

Cemil M . Gürler Dikimevi Küçüjt Kaymaklı.

nas Sinde halkının şehitleri­nin aziz hatıralarını timsaHes tiren bu abidesi, Kıbrıs Türkü

nün bu topraklarda ebediyyen

varolma, ebediyen hür olma

azminin bir ifadesi olarak ka­lacak, gelecek nesillere vatan

ve bayrak uğrunda şerefle öl menin kutsallığım öğretecek­

tir. Bu mukaddes abide önün­den geçenler inan ve heyecan larını tazeliyecek, kudret ve hız o'acaklar, gönüllerini ve

kafalarım Türklük aşkı, Türk lük şuuru ile dolduracaklar,

bu toprağa, bu toprağın dava

larına sarsılmaz bir iman ve enerji ile sarılacaklardır. On­

lar hasta yatağımda uzanarak ölmüşler, bir gül bahçesine gi

rer gibi, ölümlerin en u>vt, en 'şerefli olan şehitlik payesine erişmişlerdir. Ne mutlu onla­ra, ne mutlu bağrında beş ş<>

lıit yetiştiren Sindeli Türk a-

nalarma..Sevgili kardeşlerim,

Sinsi plân ve emeller peşin­de koşanların gene bize karşı

i Lefkoşa Tüfk Avcılar Kulübünden :

A N A V A T A N G EZİSİ

1 Eylül, 1963 ^e yap ılacak Anavatan G e z i­

sine iştirak edecek lerin listesi dolm uştur.

Bu arkadaşlar arasında pasaporta sahip o lm ıyan lar en erken b ir zam anda iki resim i!e b ir doğum şehadetnam esin } kulüp Sekreterine

iletm eleri rica olunur.ö n ce le r i iştirak etm ek arzusunda o l^p da i

sonradan kçndi şahsi im kânsızlık ları do layı-

s|yle iştirak edem iyen ler v e listç kapandıktan sonra iştirak etm ek arzusunu izhar eden üye

veyahu t üye o lm ıyan avç ı arkadaşların sayısı

30’u bulursa ayn i şartlar a ltında ik inci b ir g e ­

zinin tertip leneceğ i a lâkadarlara duyurulur.

Bu g e z iy e üye o lm ıyan avc ı arkadaşlarında iş ­

tirak leri mümkün olacaktır.

İk in c i g e z i için iştirak tarih in in son günii 31 T em m u z o lacaktır.

M üracaatlar kulüp Sekreterin e şahsen ya

p ılm alıd ır,

« Çahit H Ü S E Y İNSekreter

BAF KURTULUŞ LİSESİ

MÜDÜRLÜĞÜNDEN :

Yaz tatilinin başlaması mü­

nasebetiyle, okulumuz, 8 e în ı

muz 1963 — 25 Ağustos 19«3

tarihleri arasında sâdece Pa­zartesi günleri ö.e saat 9 —

1 2 ’ye kadar açık bulunacak- |tır.

O kulum uzla ilg ilj m üracapt

ların m ezkû r gün v e s a a t le r -

Jde yap ılm asın ın g e re k tiğ i i lg i­

lilere sa y g ı ile d u yu ru lu r.

yumruklarını sıktıklarım görü yoruz. Türkü bu topraklardan hamla davalarımızı

[insanlık haklarından, nllrriyet bir şekilde savundı

ve haysiyetinden mahrum et- barrüz ettirmiştir.

mek için çalışmalara karşı u- Bu arada şehit ya' yanık olmalı, kafa ve gönülle bazı küçükler günün

|rimizi birleştirmeli, bütün

| maddi ve manevi gücümüzü

bir noktada toplamalıyız. Düş

(inanlarımızın sinsi emel ve

entrikalarına ancak bu suretUı

jsed çekecek, her tür'ü gayret

ve faaliyetlerine an bu suret

le mani olacağız. Biz Kıbrıs

belirten şiirler okulı'.uslî coşkunca alkışlanırıış^arüıt

GECENİN MÜSAMERESİ

Gece açık havada İlk 5j'! j ne “ On'ar Bizde Yaşad ko

a d l ı bir piyesi basanyle oy

mışlardır.

I lar,

topraklarda başı dik,

çık o'arak yaşamak ve kararındadır,

vet, hiçbir tahrik ve I

Anavatanın kendine çizdi*

bu nurlu yoldan ayrılmayaca I anlaşmalarda mukayyet inse-1 lık hak ve haysiyetinden fer I ğat ettirmiyecektir. Şu husuı I da ehemmiyetle belir

ki Türklüğün bu günkü vitll *ı ve geleceği sağlam temci

h akikatte ı

inşa edilmiştir

Türklük bu topraklarda ebt| diyen payidar olacak, Türk j

sancağı kuvvetli elliasla düşmiyecektir. hidimizdir ki bu topraklanıl daha çok çalışmak, birbirimiz |

daha çok sevmek suretiyle [

büyük ve asil mllte yık olmak azmimiz ve i

mız dün olduğu

de yarın da ruh gönüllerimize ilham ve I

veren bir kaynak

Türk Cemaatı bu yat mücadelesinde ka ve mutlaka muz

cakur.Hepinizi hürmet |

betle selâmlar, az mizin manevi huz şuyla, tazimle eğilir

Dr. Şemsi Kâzım’ın I masından sonra, Hail] Dahlemer, bir konuş

mış, 12 Temmuz 19 nın yürekilere dehşet r

sını çizmiş, buna i o'arak en küçük b.* I olmadığını tebarrü’i *

dünden ilham aldıj

■ ■ ■ ■ ■ ■ • ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ İ l I I > İ l i "

GÜNEŞ Sigorta Ltd. Sti,M A L V E C A N IN IZ IN K O R U Y U C U S U p V #

GÜNEŞ Sigorta jE M N İY E T T İR . G A R A N T İD İR SÜRATT

Moskova,13

lhyaile kot«ünis 1 ^ haftadan b, I «evam erm.ı..

Kıbrıs M üm essili :

C A N K A R D E Ş L E R LTD . ŞTÎ.50, Atatürk Meydanı, Lefkoşa. •*

5668 P. K. 885 Sübeler :

M A G U 3 A : O te İİo Seyahat Bürosu. T I 4481.

L A R N A K A : JET Seyahat Bürosu. T£L

2831, 3101, 3170 .BAF : 2310 .

J'PtNELls

TeNK1d

Ed‘UYOr

,n®. 13 ^

lafVUnan Adale

Di,t m L atl'st,

" 'ln,l«ır. Sin, b,raklla

lat‘n s a y , " S lır. yisı onE

C Aa""< Z K

ra’ya yi S|yasi r

MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKtARILMIŞTI