Upload
others
View
0
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
H A F T A L I K S ‹ Y A S ‹ A K T Ü E L G A Z E T E
‹M T‹ YAZ SA H‹ B‹ AGOS Ya y›n c› l›k Ba s›m Hiz met le ri SAN. ve T‹C. LTD. ŞT‹. ADI NA Ra hil Dink KU RU CU Hrant DinkGE NEL YA YIN YÖ NET ME N‹ Rober Koptaş • GE NEL YA YIN YÖ NET ME N‹ YARDIMCISIKarin Karakaşlı • SO RUM LUYA ZI ‹Ş LE R‹ MÜ DÜ RÜ Ferda Balancar • YÖ NE T‹M YE R‹ Ha las kar ga zi Cad de si Se bat Apt. No 74 (Es ki No 192), Kat 1, Dai re 2Os man bey 34371 ‹s tan bul • Tel: (212) 296 23 64 - 231 56 94 - 219 50 82 Fax: (212) 247 55 19 • HTTP www.agos.com.tr • e-pos ta:www.agos.com.tr • e-pos ta: [email protected] • HA BER MER KE Z‹ ha [email protected] • BAS KIDünya Süper Veb Ofset A.Ş.100. Y›l Mh. 34440 Bağc›lar-‹ST. • YA YIN TÜ RÜ Haf ta l›k Yay g›n Sü re li Ya y›n • ISSN 1303 - 0388 • ABONE Selin Özkaragö[email protected] ABO NE KO ŞUL LA RI Yur ti çi 6 ay l›k: 75 TL - 1 y›l l›k: 145 TL Av ru pa 6 ay l›k: 85 Eu ro 1 y›l l›k: 170 Eu roABD/Ka na da 6 ay l›k: 120 $ 1 y›l l›k: 240 $ Avus tral ya 6 ay l›k: 135 $ - 1 y›l l›k: 265 $ • rek [email protected] • abo [email protected] •ABO NE L‹K ‹Ç‹N abo ne be de li ni TEB Kur tu luş Şu be si (Şu be ko du: 209) 15938 no’lu AGOS Ya y›n c› l›k TL. he sa b› na ya t›r ma -n›z ve ha va le mak bu zu nu gön der me niz ye ter li dir. IBAN: TR760003200020900000015938 USD: TR700003200020900000015949 •EUR:TR430003200020900000015950 • AUD:TR160003200020900000015951 • Swift ko du: TE BUT RISXXX
Geçmiş, hiçbir zaman ölmez.Hatta hiçbir zaman
geçmiş olmaz.
WILLIAM FAULKNER
• ‘Geçmişle hesaplaşmak’ifadesinden ne anlama-mız gerekiyor?‘Geçmişle hesaplaşmak’,
her zaman yaşanan adaletsiz-likle hesaplaşmak anlamınagelir. Ayrımcılık, ırkçılık ve di-ğerleri de bu anlama dahildir.Zordur, kabul ediyorum fakataynı zamanda tek yoldur. İn-sanlara bu yönde adım attır-mak zordur. Zaman ister, si-yasetçilerle kavga etmek gere-kir, çünkü her zaman geçmi-şi önemli kılmak ve onu siya-si çıkarlarına uygun şekildekullanmak isterler. Çok az sa-yıda siyasetçi geçmişi, gelecekadına ders alınması gereken birşey olarak algılar. Bu ne yazıkki dünyanın her yerinde, ay-nı zamanda Türkiye’de deböyle. Almanlar gibi geçmişinyarattığı ağır yükten kurtul-mayı başaranlar da var. • Peki, eski Yugoslavya ül-
keleri için ‘geçmişle he-saplaşma’ ne anlama ge-liyor? Eski Yugoslavya ülkelerin-
de geçmişin değeri çok büyük,çünkü savaştan 20 sene sonraartık bu bölgede herkesin bir-likte yaşadığı dönemi bilmeyenyeni bir kuşak var. İn-sanların eski dönemlerdeberaber güzel hayatlaryaşadığını, komşunundüşman değil dost oldu-ğu zamanları bilmiyorlar.Komşuna düşman olarakbakmak yeni kuşağı vetoplumu çok etkiledi.Onların siyaseten yapılanyorumları değil, geçmiş-le ilgili gerçekleri öğren-meleri çok önemli. Ancakbunun olması çok zor,çünkü dünyanın her ye-rinde siyasetçiler gerçek-lerle değil görüşlerle, yo-rumlarla ve buna benzerşeylerle uğraşmayı tercihederler.• İnsani Hukuk Mer-
kezi’nin faaliyetle-rinden bahsedebilirmisiniz?Geçen 20 yıla bakın-
ca sıradan halkla, savaşın
sıradan kurbanlarıyla ilgili pekçok gerçeğe ulaştık. Aynı za-manda komutanlar, askerler,polisler ve alınan kararların ar-kasındaki diğer devlet yöneti-cileriyle ilgili verileri de orta-ya çıkardık. Yereldeki savaşsuçları davalarıyla başladık.Sivil toplum olarak bu dava-lara önemli itirazlar sunduk veeleştiriler getirdik. Savaşı ya-şamış sıradan insanlar için su-çun yeri, zamanı, toplu me-zarların mevkiini tespit et-mek çok önemliydi. Sivil top-lum olarak, nihayetinde bir tür‘geçmişle hesaplaşma komis-yonu’ oluşturma noktasınageldik.• REKOM girişiminden
bahsediyorsunuz…Bu 2005’te ortaya attığım
bir fikirdi, daha sonra diğer in-san hakları örgütleri ve diğerkayıp yakını örgütleri bu fik-ri desteklediler. 25 yıllık dö-nem sonrasında kayıp yakın-larının beklentilerini karşıla-mak, onlar için neyin enönemli olduğunu bilmek içinçalışmalar yaptık ve 2011’debu girişimin çatısını oluştur-duk. Böylece yeni bir dönemegirmiş de olduk. Bundan son-
raki mücadele siyasetçilerin,bu girişimin resmiyet kazan-ması yönünde ikna edilme-siydi. Bir sivil toplum girişi-minden çıkıp bölgesel bir ko-misyon halini almasındanbahsediyorum. 2 sene önceREKOM bünyesindeki 29avukat olarak, iletişim kurmakve kamuoyunu harekete ge-çirmek için bu yola çıktık. Si-yasetçileri ikna edebilmek için2 yıl gerekti ve sonunda kısasüre önce, 6 Eylül günü buyönde siyasetçilerle ilk resmitoplantımızı gerçekleştirdik.Bir sonraki buluşma ise Ekimayında. Sivil toplum olarak ka-yıplara ve sorumlulara ilişkinbilgilerin ortaya çıkması içinelimizden geleni yapmaya de-vam edeceğiz. Özellikle kur-banların tam kaydını ortayakoymak isimlerin listelenme-si çok önemli. Ama şunu söy-lemeliyim, resmi bir kuru-mun açık bir şekilde tümkurbanları kabulleniyor ol-masının yerini hiçbir şey ala-maz. İlk defa REKOM gibiönümüzde bunu sağlayabile-ceğimiz, siyasetçilerin kabul et-tiği hukuki zemini olan birmekanizma ortaya çıktı. Bu
konuda iyimserim ama siya-setçilerin bir konuyu sürün-cemede bırakmayı ne kadar iyibildiklerini de aklımın birköşesinde tutuyorum.
Bosna Hersek'te RE-KOM’la ilgili bir organizasyonbaşladı. Bugün için, bizim dekatılmaya karar verdiğimiz,geleneksel bir maraton Saray-bosna'da gerçekleştiriliyor.REKOM logolu elbiseler gi-yinen 200 kişi bu organizas-yona katıldı ve bu Zagreb, Ka-radağ ve Slovenya'da, gele-cek sene de Sırbistan, Make-donya ve Kosova'da tekrarla-nacak. Yeni yaklaşımımız RE-KOM ve benzeri oluşumlarıdesteklemek yönünde. RE-KOM bizim geçmişin karan-lığından çıkışımızı sembolizeediyor. Yargılamalar önemli ol-sa da hukuki kararlar bazençok tehlikeli olabiliyor. Suçlarıengellemenin yolu gerçeklere,bulundukları yerde ulaşmak veyaşanan acılara saygı göster-mek, toplumda bu yönde birbilinç yaratmaktan geçiyor.Yoksa Balkanlarda 50 yılda biraynı suçlarla karşılaşıyo-ruz.
• Mahkemelerce delil kabuledilen belgeler, video gö-rüntüleri ortaya çıkardı-nız, nasıl bir yöntem iz-lediniz? Kötü muamele anlamına
gelen eylemlerin, bu kapsam-da da kayıp kişilere ilişkin ka-nıtların belgelenmesi çok netbir metodoloji gerektirir. Pekçok vakânın tanığı olmadığı gi-bi bilgiler bunları paylaşmak is-temeyen kurumların elindebulunuyor. Ayrıca Yugoslav-ya'nın dağılması sonrası orta-ya çıkan ülkelerde akıbeti hak-kında hiçbir bilgi olmayan11 bin kişi halen kayıp. Bu ki-şilerden geriye kalanlar ve on-ları son defa gören kişiler hak-kında pek çok bulgu var. Bunoktada, bölgesel komisyo-nun gerçekleri ortaya çıkar-makta daha güçlü olacağını,çünkü kimliklerinin gizli tu-tulması halinde insanların ko-misyona bilgi vereceğini umu-yoruz. Konusunda uzman pekçok araştırmacı yerinden ça-lışmalarda bulunup, bilgilerdefalarca çeşitli kanallardantitizlikle teyit ediliyor. Tanık-
lıklar çok önemli. Çok hassasbir konu olduğu için gönüllüolarak çalışmak isteyenleri ka-bul etmiyoruz. Şu an hemKosova’da hem de Sırbistan’dabirimi olan, geniş kadrolu birkuruma dönüştük.• Savaş suçlusu Ratko Mla-
diç tutuklandığında, “Bu,tarihsel ve siyasi olarak sa-vaştan sonra gerçekleş-miş en önemli olay” de-miştiniz. Bu kararı verenise Eski Yugoslavya Ulus-lararası Ceza Mahkemesi.Sizin için bu mahkemeninönemi nedir? Mahkeme'nin kurulması
çok önemliydi, çünkü Mah-keme'den önce eski Yugos-lavya'daki yetkililer organizeolamıyorlardı. Mahkeme budurumu değiştirerek polis, as-ker ve paramiliter gruplarınvarlığı ve müdahalesi hakkın-da belgeler topladı. Fakat buseneki gelişmeler Mahke-me'nin tutumunu değiştirdi-ğini ortaya koyuyor. Mahke-me verilen emirlerden dolayıkimlerin sorumlu olduğunailişkin doktrinini değiştirdi ve
pek çok general temyizaşamasında serbest bı-rakıldı. Artık Mahke-me'nin yaklaşımı de-ğişti ve insani hukukanlamında uluslarara-sı adaleti sağlayacağıinancıyla Mahke-me'nin kurulmasınıdestekleyen bizler artıkbu anlamda adaletekatkı sağlamayan ka-rarlarla karşılaşıyoruz.Çünkü biz sıradan fa-illerin bu suçların ger-çek sorumluları olma-dığını biliyoruz. Sözkonusu suçlar devlettarafından organizeedildi. Ancak, gene-raller sorumluluktankurtarılırken sıradanfailler sorumlu tutulu-yor. Bu adalet değildir.Pek çok uzman, hu-kukçu, akademisyenve insan hakları savu-nucusu artık, değişen
standartların komutanlarınhâkimlerle politik anlaşmalaryapmasına imkân tanıdığınıdüşünüyor. Bazı uzmanlarbunun Mahkeme'nin Ameri-kan standartlarının etkisindekalmasından kaynaklandığıfikrinde.• Türkiye’nin de hesaplaş-
ması gereken bir geçmişivar. Ermeni Soykırımı,Kürt sorunu, darbeler…Ancak bugün bu konu-lardan habersiz yeni birnesil var. Böyle bir du-rumda geçmişle hesap-laşmak nasıl mümkünolacak?Siyasi irade olmadan çok zor
bir durum… Yugoslavya'nınyıkılmasından sonra ortaya çı-kan ülkelere ilişkin deneyimi-miz bize insan hakları örgüt-lerinin geçmişten bahsedenseminerler düzenlemesinin ye-terli olmadığını gösterdi. Okul-lardaki müfredatın değiştirile-rek bizden başkalarının yaşa-dıkları acılara, kayıplara, soy-kırıma ilişkin tartışmalar ya-pılması gerekli. Bugün içinbazı açılımlar olsa da Türki-ye'de Ermeni Soykırımı gibiörtülmek istenen konular var.Bu konuların kamusal alandatartışılması gerekli ve önemli…Başkalarının deneyimleri, dev-letin aktif katılımı olmadan si-vil toplumun sadece bazı adım-ları atabileceğini gösteriyor.Birlikte yaşayabileceğimiz birgelecek gerçekleri bilmemizebağlıdır. Geçmiş olmadan de-mokrasinin hiçbir teminatıyoktur. Geleceği şekillendir-mek geçmişi bilmeyi gerektirir. • Genelkurmay Başkanı
Ljubisa Dikovic, 2012'desize dava açtı. Sebebi iseGenelkurmay Başkanı’nıKosova’da işlenen savaşsuçlarında sorumluluk ta-şıyor olduğunu iddia et-menizdi. Ljubisa DikovicDosyası, savaş suçları hak-kındaki tartışmaları Sır-bistan'da yeniden başlat-tı. Savaşta alınan kararla-ra itiraz etmeyen biri na-sıl hâlâ ordunun başındaolur?Bu konuyla ilgili gurur du-
yuyorum. Topladığımız bil-giler 500'den fazla Arnavut'unöldürülmesi dâhil olmak üze-re sivillere karşı pek çok suçunDikovic’in verdiği emirler so-nucunda işlendiğini ortayakoyuyor. Eski hükümet onukoruyordu. Sırbistan'daki po-litikacılarımız Arnavutlar ile il-gili sorunlar yaşadıklarındanonların öldürülmesini çok cid-di bir suç olarak görmüyordu.İHM için bu en yüksek so-rumluluğu emri veren komu-tanın taşıdığı bir suçtur. Şu anhükümet değişmiş olmasınarağmen o hâlâ ordunun en te-pesinde. Askerin yaklaşımındabir değişiklik olmadı ve Mah-keme'nin yeni kararlarının ar-dından komutanların yaptık-larının bedelini ödeyeceğinedair hiçbir umut kalmadı. Budosyanın ardından yeni poli-tikacıların cinayetlere ilişkin da-ha ciddi bir tutum alması ge-rekecek.
Geçmişle hesaplaşma siyasetçilerebırakılamayacak kadar önemlidirFATİH GÖKHAN DİLER
Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün beşincisi Tür-
kiye’den Cumartesi Anneleri ve Sırbistan’dan İnsani
Hukuk Merkezi kurucusu, insan hakları avukatı Na-
tasa Kandic’e layık görüldü. Kandic, 1992’de Belg-
rad’da kurduğu İnsani Hukuk Merkezi’nin
yöneticiliğini sürdürüyor. Sosyal hizmet uzmanı iken
avukatlık mesleğine geçti. Kariyerine eski Yugoslavya
devlet başkanı Josip Broz Tito’ya muhalif olarak baş-
ladı. Yirmi yılı aşkın süredir, Batı Balkanlar’da temel
insan haklarının güçlü sözcüsü olarak çalışmalarını
sürdürüyor. Bosna Savaşı sırasında yaşanan gerçek-
leri ortaya çıkarmak için yürüttüğü çalışmalarla bili-
nen Kandic, ülkesinde hem yöneticilerin hem de
milliyetçilerden yoğun tepki aldı. Savaş sonrası döne-
min zor koşullarına rağmen yılmadan gerçekleri or-
taya çıkarmaya çalıştı ve yaraların sarılması için
mücadelesine devam ediyor.
“
FOTOĞRAF • BERGE ARABIANNatasa Kandic”
Birlikte yaşayabileceğimiz
bir gelecek gerçekleri bilmemize
bağlıdır. Geçmiş olmadan
demokrasinin hiçbirteminatı yoktur.
Geleceği şekillendirmek geçmişi bilmeyi
gerektirir.
“İnsani Hukuk Merkezi çok güçlü birorganizasyon. Bu yola çıkarken asılamacım yaşananları belgeleyerek, res-mi kurumların keyfi yorumlarını engel-lemekti. Hırvatlar, Arnavutlar, Bos-na’da yaşayan Müslümanlar ve tabii kiSırplar, hepsiyle ilgili gerçekleri ortayakoymak için çabaladık. İHM bölgede sı-nırları geçmek konusunda sorun yaşa-mayan tek kurumdu. Kosova’da da bi-ze karşı büyük saygı duyulur. Orada ya-şamını yitirenlerin isimlerini, hayatları-na ilişkin notları ve yöredeki ortamı ak-tardığımız bir kitap hazırladık; üç tane-si de yolda. Kosova ve Sırbistan’daki si-vil toplum, kitapları oldukça olumlukarşıladı ve objektif bir rapor şeklindeyorumladı. Şimdi Hırvatistan'daki kur-banların isimlerini belgelemek için ça-lışıyorum.”
‘Hırvatistan’dakikurbanların isimlerini
belirlemek için çalışıyorum’
Birlikte yaşayabileceğimiz
bir gelecek gerçekleri bilmemize
bağlıdır. Geçmiş olmadan
demokrasinin hiçbirteminatı yoktur.
Geleceği şekillendirmek geçmişi bilmeyi
gerektirir.
Kandic, Agos sakinlerinden Maro’yla