Akın Tekin - Antoloji.com...Dönüp durma öyle başımın üstünde Burası uçsuz bucaksız kanat açtığın Mavi göklere benzemez pek Hadi,pencereleri açıyorum bak Çık kurtul

Akın Tekin

- şiirler -

Yayın Tarihi:

31.1.2012

Yayınlayan:

Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.

http://www.Antoloji.Com

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Akın Tekin (1971)...ne yazılabilir ki? .. hem çok şey, hem de hiç bir şey! ..Ben biyografileri mezar taşlarına benzetiyorum... Siz benim yerime yazın;yüreğinden sevgiyi ve şiiri hiç eksik etmedi...O, bizi çok sevdi! ..

Eserleri:

ŞiirFırtına Kuşu



3,5 Duvar

Yolunu mu şaştın minik kuşNe işin var odamda seninDönüp durma öyle başımın üstündeBurası uçsuz bucaksız kanat açtığınMavi göklere benzemez pekHadi,pencereleri açıyorum bakÇık kurtul bu üç buçuk duvar arasından

Akın Tekin



Alacakaranlık Kuşağı

gecenin gizemli ormanında,gündüzleri içinde kaybolduğum,o mavi dünyayı seyre daldım...aklımda duru güzelliğin,gözlerimde yakamoz parıltıları,gökteki en güzel yıldıza;seni sevdiğimi anlattım...

sevimli bir siluet gördüm,denizin bittiği yerde...kayıp ülke Atlantis'e giden,kayıp düşler yüklü küçük bir gemi...güle güle git dedim, güle güle...çabuk dön e mi? !

yıldızların deldiği gökyüzünde,ay bir gelin duvağı gibi parlıyordu...helezonlar çizerek yükselen ruhum,görünmeyen ellerde sana uçtu...ve sıcak yatağında uyurken sen,saçların bir rüzgar yelesi gibi,başını koyduğun ak buluta dağılmışken;seni seyrettim sessizce...mitolojik çağlardan gelen,lir notaları düşüyordu üstüne...ateşböcekleri yanıyordu başucunda...sevgilim;seni seviyorum dedim usulca...ve bir yürek dolusu, gözyaşı bıraktım yanına...

o gece,Alacakaranlık Kuşağında,böyle sevdim seni...

Akın Tekin



Aldanış

Suya yazmışım düşlerimiDüşüncelerimi rüzgaraBoş bulunmuşum bir anAşık olmuşumBir kuş misali yüreğimiAvuçlarımda sunmuşumSevmişim insanları,sevin demişimYalan sevgiden gayrısı

Yalan severlermiş meğerNasıl da aldanmışım

Akın Tekin



Anladım Sonunda

HayallerimKopup gitti birer birerÖmrümüzden yırtılan takvim yaprakları gibiSarardılar, tozlandılar

HüzünHep yanımda,yakınımdaydıBazen bir şarkınınTitrek uçucu notalarından sıyrılıpYüreğimin derinliklerine işlerdiYanardı duygularım birden,kabarırdı öfkemBirşeylerin eksikliğini duyardım içimdeMağlup bir savaşçı misaliKeder ve isyan çakardı gözlerimdeBir arpa boyu gittiğim yoldaSabırla,inatla, varolduğunu bildiğimO düşsel,sınırsız aydınlığaDoyumsuz lezzetteki hazlaraUzandığım halde erişemedim

Sonunda anladımBunca yaşam boyuParçalanan yalnızlığım değilBenmişim meğerDuygu ormanından geçerken bırakmışım gülmeyi

Aşklar ve umutlar tükendiBir rüzgarmış tutkular esip geçtiSahte yüzlere konan bir kelebekmiş,sevda dedikleriBir günlük ömrü varmışYaşandı ve bitti...

Akın Tekin



Aşk

Korku yakışmıyor aşklaraDeli bir cesaretin parıltısı olmalı,aşkın gözlerindePiramitlere son taşı koyan işçinin........................................ellerindeki ateş..................................................gibi olmalı aşkEverestin zirvesinde açacak kadar çılgınNerudayı altüst edecek kadar büyüleyiciAma bir gecekondu delikanlısınınYılmaz Güney düşleri kurduğu bir gecenin sabahındaSevdiğine sunabileceği bir çiçek kadar.............................................................mütevazi olmalı aşkDünyayı yerle bir edip,yeniden kuracak kadar........................................................................güçlü olmalı aşk

Tutulmuş ay altındayken Babilin asma bahçeleri,BirdenbireIşık hızıyla koşmalı Spartaküsün çığlığınaAlpaslan ile at sürmeli Malazgirt ovasındaFatihin cehennem topları gibi dövmeli Bizans surlarınıBir Ulubatlı Hasan yüreği taşımalı aşk!

Gök gürültüsü gibi konuşmalı aşk,konuştuğundaTüm mezarları titretmeli suskunluğuVe genç bir volkan gibi yürüyüp.................................bütün gücüyle saldırarakFerhatın Demirdağını eritmeli aşk

AmaSuya inen bir ceylan gibi olmalı aşkYeni doğan bir yavru kedi güzelliğindeİlk meyvesini veren bir elma ağacı sevincindeTemmuz bahçeleri esrikliğinde olmalı aşkHanımeli kokularıyla başı dönmeli aşkınVe bin yıllık sevdalarla demlenmiş.................................sıcak bir çay tadında olmalı aşkOkul teneffüslerindeÇocuk seslerinde duyulmalı aşkIslak çimenlere çıplak ayaklarla basar gibiSerin bir sabah rüzgarıyla ürpermeli aşkKör kızıllıklardan alıp güneşi, içine çekmeli aşkBir gül yaprağıÜstündeBir çiğ damlasıSepet sepet mutluluk,bağ bozumu zamanlarıBayramlık ayakkabılarına sarılmış.....................................bir çocuk rüyası olmalı aşkAma korkmamalı aslaBir sunak taşında hançerin inmesini beklerken bileÇelik mavisi olmalı aşk

Asırlar var ki, örselendi aşklarÇamurlu Ortaçağ sokaklarına atılıp



Engizisyon mahkemelerinde yargılandı aşkBatı Yakası Hikayeleri doğurdu aşkMecnun oldu kimileri Leylası uğrunaCyranoda canlandı üçüncü şahsın sevdalarıKızkulesine hapsettiler de aşkı,hiçe saydı ölümüDon Kişot Dulcineasını aradı deliliğin sınırlarındaÜlkeler savaştı,tarihler yazıldı aşk içinAma hiç bir zamanKorku yoktu gözlerinde aşkınDimdik yürüdü darağaçlarınaVe öldükçe yeniden doğdu aşk

İşte bu yüzden,yiğit olmalı aşkHiçe sayıp yürürken yasakları..........................bir adım önden gitmeli cesaretKan olurken bile gözyaşları.................................isyan bayrakları açmalı aşkOna en çok yakışan budur işteKorkusuz olmalı ve öyle yaşanmalı aşk...

Akın Tekin



Aydınlık

akan bir yıldız gibiydin seni gördüğümde...şimdi;sakin bir göle düşmüş, aya benziyor siluetin...belki de güneş olursun büyüdüğünde...ne dersin? !

Akın Tekin



Azar Azar Sevgi

Senisevmek istediğimin yarısı kadar bilesevmiyorum...Eğer senisevmek istediğim kadar sevseydimsoluksuz kalır sevgimdenboğulurdun...Eğer senine kadar çok sevebileceğimi bilseydinçıldırırdın...Eğer sevginleneler yapabileceğimi görseydintutulur kalırdın...

Seniakıllara sığmayacak kadar çok sevdiğimi biliyorum...Ama senibirdenbire seversemincitmekten korkuyorum...Bu yüzden sevginikalbime stokladımAzar azar seviyorum...

Akın Tekin



Bayramlar

''Aaah ah! ''''Nerde o eski bayramlar? ! ''....................diye diyeBayram mayram kalmadı işte

Memnun musunuz?İyi mi böyle?

Akın Tekin



Beni Düşün

Beni düşününceBir tebessüm gelip yerleşiyorsa yüzüneHep beni düşün

Yüreğinde tatlı kıpırtılar hissediyorsanGözlerin ışıldıyorsa bir andaSana mutluluk veriyorsa beni düşünmekHep beni düşün

Zor anlarında düşün beniSıkıldığınYa da öfkelendiğin zamanlarMüsekkin etkisi yapıyorsa beni düşünmek(ki bana oluyor bu)Ne olacağını düşünmeden düşün beni

Brezilya yemekleri yerken düşün beni Rodizio'daDilindeki pas tadının silindiğini hissetBir kaçış planının son durağı gibi düşün beniBir dağın gözlerinde patlayan tomurcuk gibiFesleğen kokularıyla yürürken düşün beniSesinde serçeler uçuşsunKelebekler konsun ipek saçlarına

Gökyüzü gibi düşün beni,maviKi fırtınakuşlarının rengidirÇevir gözlerini denize doğruGemiler görürsün mavi sulardaGemilerMusa'nın asasına benzetirim ben gemileriOnlardan birine yükleyip hasretini-ne kadar varsa-Bir selamınla birlikte yollarsın banaBütün gemiler bana gelir çünküNe kadar rüzgar, ne kadar yalnızlık varsaToplayıp okyanuslardan getirip atarlar önüme

Sevmek yalnızlıktır derdi eski bir dostumSenden gelecekse yalnızlık, başım gözüm üstüneBeni hep sevgiyle düşün

Akın Tekin



Benim Sevgim

Bir kırlangıç uçuşudur sevgimBir gülün açışıdır bazenBir vapur kalkışıdır iskeledenDosta verilen selamdır sevgim

Tan yerinde ağarır her sabahHoroz seslerinde duyulur sevgimYayılır dalga dalga ezanlarlaDağ doruklarında kabarır sevgim

Alın teridir emektir sevgimBir baş soğan bir dilim ekmekSıhhatin kıymetini bilmekHerşeye rağmen gülmektir sevgim

Yerinde söylenen bir sözdür dillerdeKor alev yanan közdür gönüllerdeCoşkuyla çalan bir sazdır türkülerdeKarakış zemheride yazdır sevgim

Laz takalarında kemençedir sevgimMert efeler diyarında zeybekHarranda halay,Ankarada misketAkdeniz kıyılarında güneştir sevgim

Akın Tekin



Bu Güzelliğe Şiir Yazılmaz

SenDeniz gözlü, gül yüzlü güzelGülümseyişiGecenin maviliklerine yakamozlar düşüren güzelBir tatlı bakışıylaYürekleri hoplatan güzelElleri yağmurElleri kar tanesiSaçları rüzgar yelesi güzelSevgisi güneş gibi sıcakÖfkesi kurşun gibi ağırOysa bir çocuk gibi utangaçGözlerinde yıldızlar oynaşan güzel...

Kolay değil sana şiir yazmakKolay değil seni dizelere sığdırmakKolay değil anla be güzel...

Akın Tekin



Bu Kadar Kolay mı

mutlu olmak bu kadar kolay mıseni düşlediğim anlardatatlı bir huzurla doluyor gönlümmasmavi bir nehir akıyor içimekoyu karanlıklar içindenaydınlık şiirler uçuyor ellerimeyağmur bulutlarının ardındagüneşin sıcaklığını duyabiliyorum

gözlerine baktığımda gözlerindebir çift kedi yavrusu görüyorumhaddini aşan bir masumiyetkayıtsız şartsız teslim alıyor benibu kadar kolay mı

Akın Tekin



Bu Kadar mı Güzel Olur

Seni düşününceVan Gogh gelir oturur düşlerimeGüne dönmüş gülümseyen yüzleriyleMilyonlarca ayçiçeği uçuşur saçlarındanSarı ipek dokunuşlarlaOkşar yüzümü ellerimiSen gözlerini açıncaMilyonlarca güneş, açar gözleriniBu kadar mı güzel olur

Seni düşününceSarsılıp ayaklanır içimin dağlarıSürü sürü kuşlar havalanır yüreğimdenDev bir ordunun ayak sesleri gibi çarpar kanatlarıSarp kayaların üzerinde açarım gözlerimi birdenVe bir şahin bakışıyla görürüm dünyayıBu kadar mı güzel olur

Seni düşününceÇocuk bahçeleri gelir aklımaKüçücük eller hissederim,yanaklarımı okşayanMasumiyetin bin türlüsü sarıp sarmalar beniTa iliklerime kadar duyarım sevginiBu kadar mı güzel olur

Akın Tekin



Bu Son

Bu son tutuşum ellerinive son bakışım gözlerinetoplayıp bütün hüzünleriyarın gidiyorum olduğun yerden

Bu son görüşüm seniiçimde yasak düşlerimdilimde söyleyemediklerimgidiyorum bu şehirden

Bu son gecembir mavi bulut bırakıyorum sanabin gel rüyalarımane zaman istersen

Seni çok özleyeceğimsen diye koklayacağım bütün çiçeklerive kuş kanatlarıyla yollayacağım sana sevgimi

Bu son öpüşüm seniUnutma diye sıcaklığınıDudaklarına bıraktığım gülleriYüreğime batırıpta verdimElveda sevdiğimBu son...

Akın Tekin



Büyüme Çocuk

Yapma çocuk, vazgeç bu sevdadanBüyüyüp de ne yapacaksınBiz büyüdük de sanki,Başımız göğe mi erdi

Akın Tekin



Cam Güzeli

Seni alırsam eğer,Çerçevenle birlikte alırımSeni ayrı, onu ayrı,Düşünemiyorum cam güzeli

Akın Tekin



Canım

Canım!Günler geceler boyu,seni aradımYaban ellerin her köşesine,adını yazdımGördüğüm bütün kuşlara,seni anlattımGidin dedimCanım kuşlar,güzel kuşlarGidin de,Sevdiğime haber edinBilmez mi ona nasıl yandığımı?Bilmez mi gözümün yollarda kaldığını?İki satır selamını beklerimBeni sevinçlere boğacak iki kelime...Ardarda yazdığım,bu kaçıncı oldu bilmem?Meraktan ölürüm,kimbilir geçti mi ki eline?

Canım!Seni nasıl sevdiğimiNasıl özlediğimi anlatmak içinKalbimi söküp göndereyim mi adresine?

Akın Tekin



Çağırma

...ve gün döner…can kırık, can paramparça…elerimde ateşle gelirim sana,tut ellerimi diye...ama sen yine de,tutma! ..

ayçiçeği tarlalarından hırsızlık yapan kuşlar gibi,bir görünür, bir kaybolurum!Vurulmak isterim belli, senin tarafından...Ama sen yine de,vurma!

Bilmezsin,çılgın bir at gibi nasıl koşmak ister sana doğru,bu naçar yürek…bir ses,bir ışık bekler zincirlerini koparmak için…ama sen yine de,çağırma! ..

Akın Tekin



Çaresiz

Günler yaprak yaprak yırtılır hayatındanGeçti sanırsın;Bitti artık,fırtına dindi! ..Oysa inceden inceye,sızlamaktadır kalbinAşktan kaçılmaz,anlarsın ama;Kan gölüne dönmüştür sevginVe yeni ızdıraplar yakalar yüreğiniÖkseye tutulmuş bir kuş gibi,Çaresiz! ..

Akın Tekin



Çelişki

Barut fıçısına dönmüş dünya!Ve gerilen yayların ucunda,fırlamaya hazırateşli oklar gibi yaşanıyor hayatlarHiç bitmeyen hırslarıyla insanlar,hep daha fazlasını isterlerken;ve bir nalıncı keseri misali,hep kendilerine isterlerken;üstlerine basıp geçtiklerine bakmazlar bile! ..

Şimşekler çakar üzgün gözlerimde!Bir kibrit çöpünün ucundadır artık dünya!

Ama tüm bunlara rağmen;yaşamla alay eder gibi,sen gelirsin aklıma,keyiflenirim...Tatlı bir huzurla dolar içim,bir de üstelik,gülümserim...

Kar altında kentler görürüm geceleri,ve sokaklarında, yalınayak çocuklar...Kar altında kentler görürüm geceleri,ve sıcak salonlarında,pofuduk terlikler içinde,pedikürlü ayaklar...Üzülürüm...Mutlu azınlığın şanslı insanları,balı böreği çöpe atarken,açlık sınırında yaşayanlar üzer beni...

Ama tüm bunlara rağmen,seni düşünür,keyiflenirim...Sinir olur kendime küfrederim!İhanet ediyormuş gibi,kuşkulara düşerim.Elimde değil,düşündükçe seni;değişir renkleri gözlerimin...

İnsanlar ölür bir hiç yüzünden...Çocuklar ölür,Irak'ta Filistin'de,Afrika'da!Ateş düşen yüreklerden,yanık türküler yükselir gökyüzüne! ..Fışkırır gözyaşı çiçekleri;Açar!Hırsla!Kahırla!İnatla!Korku,kara pelerinli bir hayalettir artık...İşkenceye yatar insanlık;tırnakları sökülür,dişleri çekilir! ...Elektrik şoklarıyla kuruyan kanların arasından,son gördüğü şey;dünyanın tepesindeki beyaz bir şatodasırıtkan bir çakal yüzüdür,insanlığın!Üzülürüm! ..



Ama,pat diye düşersin aklıma birden! ..Biliyorum bencillik oluyor bu.Hatta,suç işliyorum diyebilirim.İstem dışı oluşan,ele avuca sığmaz bir duygu bu?Çaresiz,gizlice gülümserim...

Akın Tekin



Çiçek Bahçesi

Sevgilim...Ya da,felaketim...

Geride bıraktığın yıkıntılar arasındayeni açmış bir çiçek gördüm bugünSaf sevgimi simgelercesinebembeyaz yapraklar giyinmiştiOnca fırtınalarOnca depremlerOnca kırık düşler sonrasıAçıvermişti sessizce

Sevdim onu,dokunmaya kıyamadan...Okşadım hayali ellerimle...Tüm çabalarına karşın öldüremediğin,sevgi çiçeğimdi bu benim...

Hazır diğerleri de...Tomurcuğa durmuş bekliyorlarHele bir vakti gelsin de bakbir yol bulup kendilerineuzatacaklar başlarını günışığınaGöreceksinÇiçek Bahçesi olacak burası yakında.

Akın Tekin



Çok Geç

Kan,ter içinde geldi ölümSoluk soluğa durdu başucundaŞöyle bir baktı;Tüh! dediYetişememişim, bu zaten ölmüş.

Akın Tekin



Dar I

Dar vakitlerde buluştuk hep!Kısacık anlarda paylaştık birbirimizi,acele sevmelerde...Ama gölgeler,çok hızlıydı bizden...Hızlı ve öfkeli!Göz açıp kapayana dek,Yetişip çökerlerdi üstümüze...Saplı bir hançer gibi kalırdı,yüreğimizde hüzün! ! !

Bir kuş uçardı yükseklerde;Bir yel eserdi kavak dallarında;Kalbim;Balıkçı motorlarının ritmine uyardı;Pat pat pat!Pata pata pat!

Dar gelirdi İstanbul sokakları bana! ! !Oysa,gezmekle bitmez sanırdım bu şehri!Kurşun kubbelerden ezan sesleri duyardım...Yürürdüm denize doğru,Martılara bakar, isim verirdim onlara;Senin adın, günışığı olsun!Seninki de, günışığı!Sana ne diyebiliriz,bir düşünelim bakalım?Tamam buldum! Sana da günışığı diyelim!

Geç gelen mutluluklar üşütüyor insanı!Hiç yaşanmadan unutulmuş öyküler gibi,kuşatıyor yüreğini!Ve sabahlar ışıksız oluyor artık...Dilinde akşamdan kalma bir pas tadı,Silip atana dek,akşam oluyor yeniden...Dünya,İki damla tuzlu su bana göre,Onun gözlerinden dökülen...Ne varsa geriye kalan,yaşanmış ya da yaşanacak;Sönmüş bir çocuk gülüşüne benziyor!Dudaklarında izi kalmış!

Akın Tekin



Dar II

Dar sokaklara giriyorum, yüreğimi de daraltıp...Görmesinler diye insanlar beni...Tek başıma yaşamalıyım kederimi...Hıçkırıklardan tıkanarak,kesik kesik ağlamalıyım!Yakmalı bütün ayçiçeği tarlalarını,Dolu olup yağmalı üstlerine,Ki,bu yalancı dünyaya yakışan da budur! ! !

O,Bir günah gibi yaşadı sevgimizi hep!Kaçamak,tutuk ve ölçülü!Yüreğinden geçenleri değil,Söylemesi gerekenleri söyledi hep!Yazık etti!

Oysa,Vahşi bir atın toynak sesleri gelirdi içimden!Koş! derdi,karşı konulmaz bir arzu...Geniş düzlükler seni bekliyor,Koş!Gidebildiğince,Köpük köpük çatlayana dek koş!Rüzgara karşı,ölüme karşı,Bu son koşun olsa bile,Koş! ! !

Ama o her defasında,Bir heyula gibi dikildi karşıma...Hiç bilmediğim korkular öğretti bana...Pranga olup ayaklarıma vuruldu...Bir uçurumdan aşağıya atıp yüreklerimizi,Esir hayatlarımıza döndük yeniden! ! !

Akın Tekin



Dar III

Gülmenin yasak olduğu bir şehre giriyorum...Bir adım arkamdan geliyor ölüm! ..Ansızın,Tehlikeli silahlar gibi dönüyor üstüme bakışlar...İşaret parmaklarını uzatarak bana doğru,İşte bu! diyor insanlar...Yüreğini günışığıyla yıkayan adam bu! ! !Hep yenilen,Ama hiç vazgeçmeyen adam bu!Gülümsüyorum sadece...Dönüp bakıyorum,Ölüm de gülümsüyor...Yürüyüp çıkıyoruz birlikte...Hiç bitmeyen yolculuklar için,düşüyoruz yollara...Umut ötesini bulmalıyız dar günlerden geçip!Üstümüzde mavi bulutlar,Ardımızda bir rüzgar bile olur belki!

Bukalemun gibi yaşamak,ağır geldi bana hep!Bu yüzdendir ki,Kırık hayallerimi doldurduğum torbam,almıyor artık!Boşuna yaktığım gemilerle dolu ömür sularım!Gül yapraklarından yataklar yaptım da,yatırdım sevgilerimi...Ki incinmesinler...Ebemkuşağını alıp gökyüzünden,örttüm üstlerine...Tüm bunların üstüne,Zincir şakırtılarıyla uyandım sabahlara!Sol yanımda bir kılıç yarası,Ve içime akıttığım gözyaşlarımdı kalan!

Böyle öğrendim işte...Çocuk gözlerle,Renkli bir uçurtmanın peşinden koşmakmış sevmek!Kuyruğu kopana dek!Sonrası karanlık!

Akın Tekin



Deniz Kuşları

Hani deniz kuşları vardır, bilirsinizÇıpır çıpır mavi sular üstündeAk kanatlarıyla danseden..................güzelim deniz kuşlarıÇığlık çığlığa uçuşurlar bazen..................karışırlar birbirlerine

Keyiften ölürüm seyrederkenKeşki derimKeşki ben deKanatlanıp uçabilsem sizinle

Akın Tekin



Dilenci

Cebindeki içki şişesini görmeseydimGönlümden koptuğunca birşeyler verecektimAma şimdi hava alırsın bendenDilenci dostum...

Akın Tekin



Dolaylı Anlatım

Beni sevme diyorsunYemek yemeSu içmeNefes almademek gibi bir şey buÖl desene

Akın Tekin



Düşlerim Kurşun Yedi

Sensizlik ölüm gibi ağırYüreğim paramparçaSeni arıyor ellerim

Sabahsız gecelerimde adınUykular delik deşikKan ağlıyor gözlerim

Düşlerim kurşun yediUmutlar yıkık dökükAnılar bölük pörçükBu yalnızlık vurdu beni

İsyan etsem olmuyorAğlamakla geçmiyorAcılar tükenmiyorBu sensizlik yordu beni

Akın Tekin



Fark

Özlemişim yüzünü gül yaprağımUnuttuğumu sandığım duygularKalbimdeymiş meğer halaBir bir fışkırıp küller arasındanÇiçeklenmiş içimde hatıralarSanki yeni başlarmış gibiO tatlı bakışların var yaİnan ki en güzel ölüm

Ama nafile tüm bunlarSen pembe düşler içindeKolay mutluluk peşindeykenBen ekmeğimin derdindeYaşam savaşı veriyorum

Siyah ve beyaz kadar farklıyız seninleBilmem anlatabiliyor muyum

Akın Tekin



Fatih'in Feryadı

Biz bunlar için mi fetih yaptık? !Galiba hata yaptık!

Akın Tekin



Fotoğraflar

Güneşli bir bahar günü gibiFotoğraflarda bir başka sevdim seniAşkımı anlattım sana yenidenKonuştum içimden geldiği gibi

Barut fıçısı yaşadığımız dünyaÖzlemler ayrılıklar kırık umutlarOysa bir başka güzeldi fotoğraflarSeni yaşadım bakarken doyasıya

Akın Tekin



Gel Al Beni...

Ateş çemberindeki bir akrep gibi intihar etti düşlerimNe gariptir,Yangınlar içinde geçti de ömrüm,Kar altında donup kaldı aşklarımDoruklarına tırmandığım dağlar, ne kadar da küçükmüş meğerKuyruğunu tutmaya çalışan bir köpek gibi, dönüp durmuşum olduğum yerde

Bitsin artıkŞehir meydanında bekleyeceğim seniGel al beni yalnızlığım

Akın Tekin



Gidiyor musun?

Sevdim seni...Delikanlıca...Hesapsız,kitapsızYalansız,dolansızDosdoğru sevdim...

Sevdim seni...Hiç kimseyi sevmediğim kadarUmutlarımı bağladımSeller gibi çağladımYüreğime yazdım seni...

Gidiyor musun?Fütursuzca çiğneyip sevdamıUmursuzca yıkıp dünyamıBeni gözyaşlarınaBeni karanlıklaraBeni karakışlaraBırakıp gidiyor musun?

Bu sokaklar bomboş kalır sensizNe anlamı var gökyüzünün güneşin?Neden vursun dalgalarını,kumsala deniz?Neden açsın bahar çiçekleri şimdi?Ve hatta,neden gelsin ki bahar?

Ben seninle sevmiştim tüm bunlarıSeninle güzeldi,çayım kahvemSeninle güzeldi, günlük gazetemSen vardın,her çalan zil sesindeSendin çınlayan,çocuk gülüşlerindeSeninle oynaşırdı gökte yıldızlarVe seninle eserdi,o tatlı rüzgarGüç verirdi gözlerin,en umutsuz anımdaSenin içindi,kavgalarım,isyanlarımSen vardın sıkılı yumruklarımdaSenin için karşıma aldım dünyayıVe seninle aştım,aşılmazları

Şimdi beni böyle,çaresizbırakıp gidiyor musun?

Akın Tekin



Gidiyorum Anne

-Yiğit Anneme-

Vakit geldi anne,gidiyorumBiraz sevinç,biraz hüzünleBorcumu ödemeye gidiyorum

Uzat elini,öpüp başıma koyayımSar beni kollarınla,mis kokunu duyayımBorcumu ödemeye gidiyorum

Hayır sakın! Üzülmek yok bugünKederle ağlayıp kahretmek yokBugün senin bayramın olmalıGözlerindeki yaşlar sevinçten akmalı''Vatana bir evlat da benden! ''.....................diyerek,gurur duymalısınBaşın önüne düşmesin sakınGözlerin,yıldızlar gibi ışıldasınDavullar, zurnalar çalsın bugünBugün senin, en mutlu günün

Ayrılığa üzülme güzel annemBedenim gitse de, kalbimi bırakırımMektuplarla konuşuruz artıkOralardan sana selam yollarımŞafak günlerimi sayıpHasret yüklü şiirler yazarımSen en sevdiğim yemeği yaparsınBen oradan kokusunu duyarımBazen de kulaklarımı çınlatırsınO zaman beni andığını anlarım

Vakit geldi anne,gidiyorumElveda değil,görüşmek üzereBorcumu ödeyip geliyorum.

Akın Tekin



Git

Ben acılar kavgalar içindeyken,Sen umursuzca gülebiliyorsan;Ben uykusuz gecelerdeyken,Sen düşlere dalabiliyorsan;Ve tüm bunları görmezden gelip,Gidebiliyorsan;Git! ! !

Akın Tekin



Gönlüm

Yarım asır geçmiş ömrünNe verdi ki söyle gönlümUğruna yandığın aşklardanNe vefasızlık böyle gönlüm

Hiç hatırın yok mu seninBir tek selam dahi gelmezUnuttu unutmaz dediklerinSen kendini eyle gönlüm

Akın Tekin



Gül Yangını

Gözlerinde,Sonbahar ormanlarını görürdüm...Titrerdi yaprakları bana bakarkenNe zaman?Nasıl?Ve nerde?Hiç bir zaman,Bilemedik!

Ansızın geldi aşk!Sağanak bir yağmur gibi...Nisan'dır, geçer dedik önceleri,Geçti! ..Ne kadar set,köprü varsa kalbimizde,Yıkıp geçti...

Elleri,Sarı papatyalar gibi açılır;Okşardı yüzümü kadife parmakları...Ağlardım...Bu mutluluğun,beni öldüreceğindenKorkardım...

O güldüğünde,Savaşlar durur,kardeş olurdu kedilerle kuşlar...Kara bahtı değişirdi kara Afrika'nınAçlıktan ölmezdi çocuklar...Bir uçtan diğer uca,Gül bahçesi olurdu dünya!Kan kırmızı yediverenler...Ve bir fırtınakuşu konardı mavi kanatlarıyla...

Çalıntı zamanlarda yaşadık sevgimiziKaçak düşler peşinde...Ve bir Ekim yağmuruna yakalandık...Günlerden ayrılıktı...Lodos vurmuş denizdi artık yüreklerimiz...Bir vınlama sesiyle geldi acı;Kırıp geçti aynaları,yüzlerimiz,Bine bölündü...Biz bileTanıyamadık bizi...

Böyle yaşandı ve bitti...İki yürek,İki dağ,İki dünya,Defolup gider gibi,Yok olup gitti...

Sonunda;bir fırtınakuşu geldi yine, mavi kanatlarıyla



Tutuşan gül bahçesine döktü gözyaşlarını...Yetmedi;Sessizce,ateşe attı kendini...

Akın Tekin



Güldane

Yaşı otuz,otuz beş arasıKızoğlan kızdır Güldaneİyi bir kısmet arar anasıBekler durur Güldane

Cam güzelidir Güldaneİçli içli bakar gelip geçeneNe hayaller kurar,kimbilir?Fallara güvenir Güldane

Dilinde sevda türküleriSöyler durur GüldaneHiç kaçırmaz aşk filmleriniAğlar durur Güldane

Gözü yoktur malda mülkteSevilmek ister GüldaneKim düşerse kısmetineYuva düşler Güldane

Kardeşi evleniyor bugünÇok yakıştılar birbirlerineBelki uğurludur bu düğünDarısı başına Güldane

Akın Tekin



Güle Güle Aşkım

Güle güle aşkım! ..Gözlerinde güneşler olsunellerinde firari bir sevda...Dimdik,mağrur bir komutan gibimeydan okuyarak dünyayabastığın yeri sarsarak yürü! ..Sana en çok bu yakışır çünkü...Ve gittiğin her yerdekanat sesleri duyarsan eğersakın dönüp bakma;O bir fırtınakuşudur,bil yeter...Çok sıkılır bunalırsankaldır başını gökyüzüne bakkılıç balığına benzer bir bulut göreceksin...Ve ellerinde,ellerimin sıcaklığını duyacaksın...Güle güle aşkım! ..Güle güle...

Akın Tekin



Hayal

Ne isterdim bilir misinBir balıkçı motoruna atlayıp birlikteUzak ıssız bir adaya gitmekHenüz ayak basmamış yerlerde gezmekDaha gün değmemiş sularda yüzmekVe bütün gücümle dağa taşaSeni sevdiğimi söylemek isterdimSeni seviyorum

Akın Tekin



Her Bitiş Yeni Bir Başlangıçtır

...ve tükenişin son saatlerindeÇoktan bitmiş bir öyküyü bitirmek...Kesip atmak tüm yaşananlarıKalan son anıları da öldürmek...

Sonra...Sonrası yok!Umursuzluğun hoyrat ellerindeUnutmak herşeyi...Öncesiz...Şimdisiz...Ve sonsuz...

Salıvermek tüm arzularıGünsüz...Güneşsiz...Ve soluksuz...

Akın Tekin



Işık Söndü (Elveda)

''Işık söndü...Varla yok arası bir zaman içinde,karanlığa battı dünya...''

Sorular anlamsız oluyor,sorulan ve sevilen korkuyorsa eğer...Ve karabasan geceleri başlıyor artıkYorgun sabahlara açılan gözleri,yağmur bulutları teslim alıyor,kayıtsız şartsızVe hiç durmayacak sanılan bu hayat,tek bir sözle ölüme kesiyor ansızın;Elveda!

''Işık söndü...Kaybolan yıldızların ardından-birer birer-bıraktılar kılıçlarını cesur savaşçılarKötülere kaldı dünya...''

Yangın yerinde çiçekler büyütmek zordurKi,maviliklere dalmak,en son ihtimal...Kırık dökük olsa da,düşler düşünceler,soluk bir resim gibi yırtıp atılmaz anılar...Paslı bir hançerdir ayrılık,her kımıldanışta,biraz daha batar ve salar zehrini...

''Işık söndü...Al kanlar içinde düştü şairlerÇığlık çığlığa sustu dünya...''

Oysa,kara gecenin ortasında,zemheri,kurşun izleri bırakırken yüzlerde,göğsünün çeperinden başlayıp,yalın aşkların hapsolduğu gözlerine akan,Bir avuç ateş istiyor insan...Ama tek bir sözle buz kesiyor dünya;Elveda!

''Işık söndü...Her sabah,doğum sancıları çeken gökyüzü,güneşsiz günlerin ağır hüznünde şimdi...Can çekişiyor dünya...''

Sahte hayatlar uğruna,sahipsiz kalıyorsa aşklar,söz de bitiyor...Umudun acıya döndüğü yerde,gözyaşlarıyla ıslanıyor güller...Su ve ateş yalnızlığı,basıp geçiyor üstlerineVe tek bir sözle,kapanıyor gözler;Elveda!



Akın Tekin



İmkansız

Bir elimde aşk,Bir elimde hayat,Peşimde umutlarım,Çıkıp geldim sana...

Ve senin,Felç olmuş imkansızlığında boğuldum...

Akın Tekin



İstanbul

Ey İstanbul! ..Gözünü sevdiğimin şehri...Sana bakarkenkağıt kalem düşüyor elimden...Ne yapmalı?Ne etmeli deseni yazmalı?Bazen bir damla suBazen koca bir derya...Karabasan gibi çökersin bazenBazen de açarsın gözleriniçocuk sesleri doluşan sabahlara...

Ne desemNasıl etsemŞairliğim yetmez seni anlatmaya...

Ey İstanbul! ..Kurşun kubbelerden güneşler tutupBoğazın serin sularına daldığım büyülü şehirSeni düşününceBir iskele kahvesinde demlenipİnce belli bardaklara doluşan çay kokusuve yanında taze, gevrek bir simit buğusu, gelir aklımaOy oy oooy!Başka birşey yazamam...

Akın Tekin



Kırık Kanatlı Şahin

Yaşamak, ağır bir yükse omuzlarında,Sönmüşse pırıltısı gözbebeklerinin,Şen şakrak gülüşler,......çok uzaklarda kalmışsa eğer,Eş dostta arayıp sormuyorsa artık;Sen bitmişsin demektir dostum...

Yıkılası dünya, yakılası gençlik,Bak neler açtı başına!Hep böyle kokardı güller değil mi?Hep böyle, mutlu biterdi masallar?Sonra,Gökten üç elma düşerdi,Her biri, birimizin başına...

Neydi yaşamak, unuttum neydi? ..Hani en yıkık günlerimizde bile,Deli bir ırmak gibi köpürttüğün mısralar;

''Yaşamak!Bir ağaç gibi tek ve hür!Ve bir orman gibi kardeşçesine! ''

Yoksa,Üst üste koyup acıları kadere küsmek,Yitik düşler için kış gecelerinde,Kafanı vurup duvarlara lanet etmek,Çoluk çocuk, geçim dünyası derken,Ansızın göçüp gitmek miydi?

Yalın kılıç üstüne gittiklerinden,kaçar gibi?Herşeyi bir kalemde çöpe, atar gibi?Pes edip yüreğini şeytana, satar gibi?

Seninle,karanlık dehlizlerden geçtik omuz omuza...Taşkın bir seldi yüreğimizdeki coşku...Gözlerimizde yıldırımlar,Sarsılmaz bir inançla, bilinmezlere daldık biz!Ellerimizde umutlar,Kelle koltukta ölümlere koştuk biz!Yüzlerimizde cesaretin ışığı,Delikanlı çağımızın ateşiyle,Üstümüzde adalet sancağı,İnsanca bir dünya aradık biz!Ve sonunda,Şaşırıp kaldık biz!

Oysa,Sevgiyi öğretmişlerdi bize,nefreti bulduk!Mertliği öğütlemişlerdi bize,



kalleşliği gördük!Böyle anlatılmamıştı bize dünya,Sus pus olduk! ..

Aşk dedik;Yasaklara sardılar!Özgürlük dedik;Zincirlere vurdular!Kan ve gözyaşı döktüler yollarımıza!Dost bildiklerimiz,Ve hiç tanımadıklarımız, -nedense-Düşman olup birdenbire,Can evimizden vurdular!

Tüm bunlardan sonra yaşam,Daha da ağırlaştıysa omuzlarında;Her hüzünlü şarkıda ağlıyorsan umarsız;Çocuk gülüşleri de ısıtmıyorsa artık yüreğini;Denizin yakamozlanışı bile, -ki sen bayılırdın buna- anlamsız geliyorsa,Dilim varmıyor ama sen,Diz çökmüşsün demektir dostum! ..

Sen ha! ! !Sen ki karanlığı delen gözlerini çakıp gözlerimize;'' Güzel günler göreceğiz çocuklar! '' derdin...Coşardık...Taze umutlar ekerdin içimize...Gün yanığı yüzüne, mavi bulutlar konardı bazen,Gökyüzü olurdu yüzün...Gökkuşağı gelir yerleşirdi gözlerine,Işıl ışıl!Gülerdin bazen,Günebakan çiçekleri açardı güldüğünde...

Ama kederliydin çoğu zaman...Dünyanın bütün hüzünlerini toplar gibi, sigaranı yakar,Bin yıllık aşklardan damıtılmış gibi, içerdin çayını...Seni ilgilendirmeyen bir şeylere üzülürdün hep;Töre cinayetleri, masum katiller...Sokak çocukları, atık sevgiler...İnsan hakları, savaş çocukları...Düşünce suçları, görüş günü çocukları...Yorgun yüzlü babalar ve yoksul çocukları...Sahipsiz aşklar ve doğmamış çocukları...Ama hep çocuklar! ..Yüzlerinde, o çok sevdiğin ülkenin geleceğini görürkenüzüldüğün çocuklar! ..

Sonra ansızın fırlayıp yerindenGözlerinde parlayan güneşle gülümser;

''Güzel günler göreceğiz! '' derdin



Ve eklerdin;

''Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvarBenim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var! ''

Bir kat daha büyürdün gözümüzde...Bilirdik korkusuzluğunu!Bilirdik pervasızlığını!Bilirdik, duvarları yıkan adamın;........................yıkılmazlığını!

Oysa şimdi,Kırık kanatlı bir şahin gibi görmek seni,Dokunuyor insana! ..

''DOĞRUL! '' diye haykırsam''DOĞRUL BE ADAM, KALK AYAĞA!TESLİM OLMAK BİR SANA YAKIŞMAZ!ÖLECEKSEN DE,BİR AĞAÇ GİBİ AYAKTA ÖL! '' desem;

Bana ''Ama...'' der misin?Bitik gözlerle bakıp gözlerime,Beni de bitirir misin! ! !

Akın Tekin



Kısır Döngü

Yaşamak mı?Böyle zorlu...Yoklar içinde,bulabilmek,gizli mutları...Hem de en derin,yerlerde saklı...

Sevmek mi?Böyle suçlu...Sarılmışken,ihanetin elleri,Yine güçlü,ve güvenli...Sanki hiçbir şey,olmamış gibi...

Gülmek mi?Böyle yaslı...Umursamadan,yaşananları,böyle vurgun,böyle mahzun,ve ağlamaklı...

Ölmek mi?Böyle hınçlı...Göçüp gitmek,iz bırakmadan,doyamadan,yitik duygulara,yaşama arzulu...

Akın Tekin



Kıyamadım

BugünBirşeyler yazmak geldi içimdenAldım elime kalemiBembeyaz bir sayfa açtım defterimdenSenin gibi...

Yıpranmamış...Kirlenmemiş...Tertemiz...Yeni yağmış kar gibi lekesiz.

Durduk yerde ne yazılır şimdi,Böyle bir saflığa sebepsiz?

Düşündüm...Kıyamadım...Yazamadım...

Akın Tekin



Koku

OdamdaGarip bir koku varİçimi gıcıklayanTatlımsı, hoşAklımı alanAma yıkıcıGünahkarGözlerimde acıEllerimde ateşYakıcı, gaddar

TanıdımBu kokuSenin kokun

Akın Tekin



Madalyon

Gün akşam olur...Yanar fenerleri ateş böceklerinin...Simsiyah, pervasız bir bulut,ansızın sarar dünyayı!Ay soluktur gökyüzünde,Yıldızlar sönük, fersiz...İş başındadır şimdi sokak kedileri...Karanlık yüzler vardır köşe başlarında...Yorgun gözleriyle aile babaları;Dönüş yolundadır bezgin adımlarla...

Ve kar yağar bir yandan! ! !Kara fistanlı bir kahpe kılığında gelir üşüten korkular!Ve bir jilet ağzında yaşanan hayatlar,Kilitli kapılar ardına gizlenir kaçak uykularla...

Gün akşam olur...Yanar fenerleri ateş böceklerinin...Genç bir çift buluşur iş çıkışı,Yeni bir film gelmiştir sinemaya...Şamatacı zıpır çocuklar toplaşır sokak lambaları altında...Şen kahkahalar yükselir avize ışıklı evlerden...Nur yüzlü bir kadın duaya açar yaşlı ellerini...Telaşlı hazırlıklar başlar komşuda,.........................memleket sevdası yüreklerinde...İflah olmaz romantikler camlardadır şimdi!Akşamın hüznü işlenir gönüllerinin gergefine...Sevgi pırıltıları oynaşan gözlerde,Yeni umutlar, seviler yeşerir usulca...

Ve tek atışta vurulup düşen bir kuş gibi;Bir bakışta çarpılıp düşer genç yürekler!Baş döndüren hanımeli kokuları sarar dünyayı!Beyaz mintanlar altında titreyen beyaz memeler,Sabun kokulu beyaz çarşaflara değincek;Düşler dünyası açar kapılarını ardına dek!Artık, umut olur, özlem olur, aşk olur...Bir bahar akşamı da sevmek, başka olur!

Gün akşam olur! ..Böylece sürüp gider bu oyun...Ve hep renk değiştirir madalyon!

Akın Tekin



Makinist

7.15 treninin makinistiAllah senden razı olsunYani sen de olmasanİşe geç kalacağımız yoktu

Akın Tekin



Mavi

Mavi elbiseli kızSen de güzelsin amaElbisen daha güzel

Akın Tekin



Mavi Tutku

Ey dalgası sarhoş narası gibi................kumsala çarpan denizEy derinliklerinde...............binbir güzellik barındıran denizEy gecenin maviliklerinde...............yakamozlanıp oynaşanFırtınalarıyla korkutup...............ayrılıklarıyla ağlatan denizEy mavi ipek bir halı gibi...............kızıl ufuklara koşan deniz

Eş dost soruyor bazen;Sana nasıl bu kadar tutkun olabilir mişim?

Ne diyebilirim ki?Ah bir bilseniz!

Akın Tekin



Mektup

İçimdeki son kale düştüğünden beri,Dilimde suskunluğun zehirli tadı,Siyah beyaz günler yaşıyorum...

Ama cevapsız sorular sormuyorum artık!Olmayacak dualar için açmıyorum ellerimi!Uzun yürüyüşlere çıkıyorum akşamüstleri,Bir nefes alıyorum içime denizden,Çok tuhaf;Bu yosun kokularında sen olurdun eskiden? ? ?

Çocuk bahçelerine gidiyorum yine,yeniden...Şen şakrak gülüşlere kaptırıp kendimi,Gülümsüyorum farkında olmadan...Sevmeyi öğreniyorum yeni baştan...Yarım kalan kitaplarımı okuyorum,bir bardak çay tadında...Çat kapı misafirlerim geliyor bazen,Kaldırıp bir yere yalnızlığımı,Konuşuyoruz ordan burdan...Ama bildiğin gibiyim hala,değişemedim...Verdiğin maskeler, bir köşede tozlandılar;Alışamadım...

Aynalara bakmıyorum artık!Nedense,Sülfür tadında aşklar geliyor aklıma...Cam duvarlara çarpmak ürkütüyor beni.

Yağmur umuduyla yatıyorum her akşam...Biri camları yıkıyormuş gibi düşünürken uyuyabiliyorum çünkü.Kurmuyorum artık saat zillerini...Parke taşlı eski İstanbul sokaklarında,Fayton atlarının nal sesleri gibi,telaşsız,Gidip geliyor, akrep ve yelkovan...

Hiç bilmediğim kenar semtlere gidip,Tüm içtenliğimle selam veriyorum insanlara...Alıp göğüslerine bastırıyorlarbir sevgili mektubu gibi...Sahibine benzer,yıllanmış bir berber koltuğunda,saçlarımı kestiriyorum...Kulağımda ninni gibi makas şıkırtıları,Radyoda rahmetli Zeki Müren...Kadife kaplı bir bıçak gibi deşiyor anıları;

''Şimdi uzaklardasınGönül hicranla doldu...''

Kolum kanadım düşüyor işte böyle anlarda...Koşup bir solukta seni bulmak,Ve suya atlar gibi dalıp gözlerine,



Kollarımda sarhoş etmek istiyorum,sevgimle...Ama sevilmek, ağır geliyor sana biliyorum...

Kırlara çıkıyorum bazen...Çıplak ayaklarla çimenlerde yürüyüp,Sırtüstü yatıyorum canımın istediği yerde...Sıcak bir el gibi okşuyor yüzümü güneş...Ekmek kırıntıları bırakıyorum karınca yuvalarına...Havada dans eden serçeleri izliyorum, hiç bıkmadan...Vefalı bir dost gibi,aşk gibi,Toprak kokuyor dünya...Duru bir su gibi akıyor Veysel avuçlarımdan;

''Garnın yardım,gazmayınan,belinenYüzün yırttım,tırnagınan,elinenGene beni garşıladı gülünenBenim sadık yarim kara topraktır''

Sabahtan akşama dek oturup Salacak'ta,Gelip geçen gemileri izliyorum bazen.Gün yüzlü bir kız el sallıyor bana Kızkulesi'nden...Hayal bu,biliyorum ama,yine de hoşuma gidiyorDilime bir türkü dolanıyor kan sıcaklığında;

''Sarı saçlarına deli gönlümüBağlamışım çözülmüyor Mihriban''

Ne kadar istemesem de,Zaman zaman düşüyorsun aklıma...Adın gibi; mahcup,utangaç bir bakış,Ve geceyi yırtan bir gülüş oluyorsun içimde...Başı sonu bilinmeyen,Hüzünlü bir öykü anlatıyorsun bana...Hazan yaprakları düşüyor üstüme...

Böyle geçiyor işte günlerim...Prangalı bir forsa yüreği taşıyorum artık...Ve bir kılıç yarası gibi sızlıyor aşkın!Bilemezsin...

Akın Tekin



Merhaba

Merhaba!Kalbimi titreten duygularBir veda merhabası bu aslındaPembe gözlüklerimi yitirdimTüm çıplaklığıyla çarpıyor yüzüme yaşamNe eski dostlukların tadıNe de duyguların uyanışı yok artık

Sevmek ne güzel, aşk ne kadar tatlıSevmek acı, aşk kıyasıya intikamcıAşk yüreklere vurgun, aşk uçurumlar kıyısı

MerhabaGeçmişin sisleri arasında görünen yüzİçimde tortulanan o yorgun his

Ne yapmalıHerşeyi silip atmalı mı bir kalemdeKuruyan gözyaşlarını umursamadanGeriye dönüp bakmadanYaşamalı mı

Akın Tekin



Mucize

SenBir melek gibi girdin dünyamaKaranlıkları yırtan bir ışık gibiDaha ne olduğunu bile anlayamadanBir anda çalıverdin kalbimiTam sevgi umudumu yitirmişkenYangınlar başlattın içimde

Seni düşlediğimdeHerşey silinir etrafta birdenAydınlık yüzüne yayılan gülümseyişAçık denizlerde seyredenBeyaz yelkenli gemileri anımsatır banaSevgiyle parlayan o güzel gözlerinAyışığıyla oynaşan göl suları gibidirO denli huzurluO denli sakinVe gecenin esrarlı titrek sessizliğindeYürek çarpıntılarını duyarım seninGeniş düzlüklerden dağbaşlarından esip gelenHoş kokular getirip başımı döndürenIlık rüzgarlara benzetirim yüreğiniHiç umulmadık bir andaBir kuş kanadıyla gelenSaf sevgini alırım kollarımaVe bir mavi bulutla yollarım sevdamı

SenKaf Dağı'ndaki ''Peri Kızı''Bir Anka kuşuyla geldin banaUzattın bahar elleriniYıldızlar saçtın etrafımaAşk verdinIşık verdinCan verdinKurumuşkenKan verdin damarlarımaEllerim oldun benimÇiçekler topladım ellerinleGözlerim oldun benimGüneşler tuttum gözlerinleDüşlerim oldun benimDenizler aştım düşlerinle

Bir sıcak bakışın yetti banaKaranlık gecelerden çıkıpGünışığıyla yıkandım sana gelmek için

Yılların içimde topladığı yorgunlukVe kırık düşlerin verdiği yılgınlık hissiYok olup gitti artıkÇünkü sen girdin hayatıma



Akın Tekin



Ne Zaman Yollara Düşsem

Ne zaman yollara düşsem,Gözlerin geliyor aklıma! ..Öfkeli bir ok gibi saplanıyor böğrüme acı!Sessiz kıyametler kopuyor içimde...Bir şeyler olsa diyorum, kötü bir şeylerKaza yapsam mesela, kolum bacağım kırılsa,Ya da hastalansam ölümüne,Kötü bir şeyler olsa da,hafiflese acım...

Ne zaman düşsem yollara,Peşimden geliyorsun...Toplayıp bütün hüzünleri,Sihirli bir pelerin gibi, örtüyorsun üstüme...Ayçiçekleri geçiyor üzerimden,Siyaha boyayıp yapraklarını, döküyorlar ellerime...Kan oluyor ellerim!Gözlerimi kapıyorum, seni görmemek için...İğneler batıyor gözlerime, binlerce sivri uç;felç olmuş aşkları hatırlatıyor bana, dayanılmaz...Soluk bir gökyüzü altında uzarken yollar,buğulu camlara adını yazıyorum...Ve sen, gülümsüyorsun...İşte yine başlıyor ayrılık...Her gülümseyişinde, kendini yeniliyor acı...Bir şarkı takılıyor dilime;

Öyle sarhoş olsam kiSevdiğimi unutsam

Unutulmuyor oysa...Bir bulutun peşine takılıp gitmişken gözlerim,Uğur böceklerinin ateşli kanatlarında geliyor aşk...Tam zamanıdır işte;Yanmalı!Kor olup yanmalı aşk için!Bir yanardağ gibi açılan yürek;Tutuşturmalı dünyayı!Heyhat;Her bir yaprağında bir damla gözyaşı gizli,Bembeyaz güller döküyorsun yollarıma...Buz kesiyor içim!Ve kar yağıyor! ..Milyonlarca kelebeğin sırayla intihar etmesi gibi,kar yağıyor…Kaldırıp başımı gökyüzüneumutsuzca haykırıyorum;Olmasın böyle, olmamalı;Yeniden yazılmalı bu aşkın sonu!Buna karşılık, tarih çeviriyor sayfasını...Sonrası sessizlik…Ateş ve su yalnızlığında,kulakları sağır eden bir sessizlik…



Ne zaman yollara düşsem,yalnız bir sokak lambası dışında,bütün ışıklar sönüyor…Ve hiç ara vermeden, durup dinlenmeden,kar yağıyor...

Akın Tekin



Neden mi Sen?

neden mi sen? ? ?çünkü sen, yaşam mutluluğum, gözlerimdeki ışıksın !çünkü sen, bir çift kuş kanadının yaşlı bir kalbi,................................................................uçurabileceğine inandıransın! ..çünkü sen, en güzel rüyalarım, şen şakrak kahkahalarımsın...çünkü sen, billur sularıyla yüreğime akan bir ırmaksın...bulutların en beyazı,başakların en sarısı,denizlerin en mavisi,sevdaların en karası,ve bir uç uç böceğinin, kanatlarındaki benekleri saran, en kırmızısın! ..

ne zaman aynaya takılsa gözlerim,yüzümdeki çizgilere, biraz öfke ve biraz hüzünle bakakalsam;senin ışığın yetişir ve siler kederimi…su gibi akmak isterim o anda...su gibi yolumu bulup, aşkın uzaklardan gelip, musluğundan akmak...uyku mahmuru gözlerine sürülmek ellerinle,ve her bir gözeneğine tüm vücudunun!çünkü sen, her bir hücremdesin benim…dalga dalga sarıyorsun ruhumu!coşmak sözcüğünün anlamını yeni öğreniyorum…gül kokusunu hiç duymamışım ben meğer, eşsizmiş! ..Eşsiz! ..dünyayı izlerken yağmurlu bir günde penceremden,camları buğulandıran soluğumsun çünkü sen!

neden mi sen?çünkü bir damla gözyaşın tufandır bana!bir kibrit çöpünün ucundadır artık dünya,yak dersen...yakarım! ..

Akın Tekin



Nerdesin

Kapalıydı penceren,perdeler örtükKaranlığa batmış evin ocağınYorgun çerçeveler,kapamışlar gözleriniKapılar susmuş,küskün bir çocuk gibiBelli ki sen yoksun

Oysa bir gönül borcun vardı banaTarih yaprakları arasından almaya geldiğimNerdesin?

Akın Tekin



Sahrada Bir Derya

Saklı bahçende eşsiz çiçekler açardı, göstermeye korktuğun…Kalp kırıkları üstüne, ölüm şarkıları söylerken, en kuytu köşelerinde karanlığının,bulunmak isteyen kayıp bir kız çocuğu vardı, hiç büyümeyen…Öfkeli gözlerinin ardında, titreyen bir gül yaprağı olurdu hep…Kan kırmızısını görürlerdi, göremeyenler…Gül kokusunu bilmeyenler…Su gibi;Derya gibi;Sevda gibi;Akar giderdin ışıktan bir iz bırakarak, ortasına gecenin…Ve pervanelerin uçar gelirdi peşinden…Ne zaman bir kuş gibi çırpınsa yüreğin;Susturuyorsun şimdi! ..Umut, benim zehirim diyorsun;Koparıveriyorsun boynunu hiç acımadan…Oysa en güçlü fırtınalar bile yağsa üstüne,Şimşekler oyuncağın olurdu bir zamanlar!Sobelendin…Ama oyun bitmedi daha!Çok erken ceza verdin kendine!Nasıl at başı giderse, biten aşklar ve anılar,ve nasıl acıtırsa ihanetin elleri;Kirli camların ardından bakmak dünyaya;O denli sıkar ve boğar yürekleri…Ama sürgit olmaz hiçbir gönül yarası…Bırak kalsın saçlarındaki kelebek!Bırak açsın bütün çiçeklerin rengârenk!Bırak dönsün dünya! ..Ellerindeki tütün kokusuna inat, bahara dön yüzünü…Gülümseyişinin bir yaz rüyası gibi aydınlattığı yüzünü! ..

Ne vakit gülümserken görsem seni,Temmuz bahçelerindeki şeftali ağaçları gelir aklıma…Ağlayan söğütler değil…Unutma! ..

Akın Tekin



Sana Ağlamayı Öğretirim

Ben sana ağlamayı öğretirimÜlkemi anlatırım sana,halkımıHer biri birer yıldız gibiDal dal uçlanan birer fidan gibiBahar gibiYağmur gibiKıvılcım gibi çocuklarınBereketli topraklar gibi çocuklarımızınNasıl tükendiğini anlatırımGülebilir misin

Ben sana ağlamayı öğretirimGökyüzünden gülerek gelir ölümYarım kalır sevdalıların sevdalarıAteş ve kan yağar üstlerine oluk olukKurşun sesleri acı feryatlarKorku nefret intikamcı gözlerÇaresiz duaya açılan ellerHepsi karışır birbirine

Sen belkiBir haber bülteninde görürsün bunlarıBakıp geçersin öylesineAma ben yüreğine işlerim seninNakış nakışİlmek ilmekVe sana ağlamayı öğretirim

Sana geceleri anlatırımHüzünleriİhanetleriKırık düşleriHasretleriVurgun yürekleriÇalınan sevinçleriGülebilir misin

Ben sana ağlamayı öğretirimSahte gülümseyişlerYalan sevgilerMenfaatçilerMaskeli dostlar dolu dünyandaOynadığın mutluluk oyunundan sıyırıp seniDünyayı gösteririm sana, halklarıSevgiyi anlatırım sanaMertliğiİnsanlığıGerçek dostluğuVe bir ok gibi delerim yüreğiniGülebilir misin

Nazım'ı anlatırım sana



Bu yeter zatenDayanamazsınBirer inci gibi dökülür gözyaşlarınAğlarsın

Ve inan banaAğlamaya doyamazsın

Akın Tekin



Sana İhtiyacım Var

Hepsini yaktım gemilerinBütün köprüleri yıktımBin yıllık yalnızlığımVe son umutlarımlaSana geldim işte

Al beniIsıt göğsünde üşüyen ellerimiTadını unuttuğum dudaklarınla can ver, moraran dudaklarımaÖp beni

Sar beniBir anne şefkatiAma bir,yar hasretiyle

Sana ihtiyacım varEkmek gibiSu gibiNefes gibiO kadar muhtacım ki sanaSensiz, ölemiyorum bile...

Akın Tekin



Sana Veda Edemem

Sana veda edemem…Günler aylar, yıllar boyu,belki bir ömür boyu, sesini görmeyebilir,yüzünü duymayabilirim…bilinmeyen yerlerde, ya da bir türlü bitmeyen yollarda olabilirim…ama hep bende, rüyalarımda, hülyalarımda,yanı başımda,yani aklımda,yani canımdasındır!Sitemlerini biriktirirken sen,Bir yağmur başlar aniden…Her damlasında, yüreğimden bir parça,yağarım üzerine…arsızca süzülüp saçlarının arasından,okşarım yanaklarını ıslak ellerimle…ürperirsin!Sonra, sıcak bir yuva olurum sana…Kuru bir havlu, gürül gürül bir soba...Sıcak kahvenin içindeki şeker…Kulaklarında gökkuşağı renklerinde tanıdık nağmeler; ‘’Rüya! ’’hep seninle olurum işte böyle…günışığında, gece yarısında, sabah ezanında…su içtiğin bardak, dudaklarına değen…parmaklarının arasında, yazdığın kalem…beni görmesen de, duymasan da, meçhule kayıp gitmiş olsam da,hep sendeyim aslında…Hisseder, adını koyamazsın!Yaklaşır, ama dokunamazsın!Tıpkı bir kelebek etkisi gibi, kaparsın gözlerini,Açtığında, bende depremler olur!Bir gözyaşı düşer yüzüne,Benim denizlerim taşar!Ben senden gidemem…Gidersem,Ölürüm!

Akın Tekin



Sarı + Mavi = Gri

Kederli gözlerin.........başı dumanlı dağları anımsatıyor banaHüzünlü gözler........bulanık suya benzer birazO tatlı tonunu kaybeder, grileşir maviBulutlar çöker gözbebeklerineKirpiklerinde hazırdır yağmurYağdı yağacak derken......................titreşir durur..............................akamaz bir türlü

Kaç zamandır seni böyle görüyorumİçim yanıyorGözlerini kıskanıp köpüren dalgalar...............kumsalı dövmeyi bırakmışlar duydumO mavi labirentin gizemli yollarına giripiçinde bir yerlerde odaklaşan hüzün topağını çözebilmeyi....................nasıl isterdim bir bilsen

Yazık ki......bir anlık göz buluşması yetmiyor bunaİsterdim ki...........seni alıp kaçayım buradanBoştur şimdi Dafoe'nun adasıRobinson gitmiştir oralardanTüm sahteliklerden uzak..........herşeyi olduğu gibi yaşamakGüneşin ilk ışıkları saçlarına çarpıp dağılırkenAydınlık yüzündeki gülümseyişi görmekEllerinde titrerken heyecanlı ellerimTenimde aşk rüzgarıyla ürpermek isterdim

İşte böyle düşler kuruyorum senin içinDuygularımı saklıyorumTüm bunları bilmediğinYa daBilmek istemediğin içinBir mavi bakış fırlatıp geçiyorsun yanımdanYüreğim yanıyorKoşmak geliyor içimdenKoşup bir solukta herşeyi anlatmak istiyorumAma olmuyorSeni gizlice seviyorum

Akın Tekin



Seni Seviyorum

Şehir, yalnız ve yorgundur sen yoksan eğerParçalanmış bir aşkın ayak izlerindeRengi yok gül yaprakları yatar umarsızGün olur, bir çocuk ağlayışına döner isyanımİçimde bir baskın acısı, tüm kalelerim düşse de,Tek bir söz vardır zaptedilemeyen;

''Seni Seviyorum! ''

Akın Tekin



Senin Gözlerin İçin

Sevgi kıvılcımları oynaşıyor güzel gözlerindeBir tatlı bakışınToz duman ediyor gönlümüSeni görünce,Kızkulesi geliyor aklımaO denli çekici,O denli gizemli,Ve o denli efsaneviSeni,Başı dumanlı bir dağbaşında görüyorumGemi azıya almış çılgın bir at gibi,Şahlanıyor duygularımHadi bakalım,Ölümlerden ölüm beğen şimdiAma vız geliyor ölüm banaDeğil bir ölümBini bile durduramaz sen çağırıncaAteş içiyorum soğuk pınarlardanYıldız topluyorum kayıp dünyalardan

Senin için...Senin,gözlerin için.

Akın Tekin



Sessizce

O akşamGördüm seniGidiyordunTerkedip kendiniGidiyordun yalnızlığa

İzledim seniİstasyona kadarBulut buluttu yüzünKaçıyordunHızlı adımlarla

Gözledim seniArdına bile bakmadanKararlıydınBu şehirdenKurtulmaya

Özledim seniŞimdidenGizliceBağırdım içimdenGüle güleGüle güle

Akın Tekin



Sıkıntı

Herşey ters gidiyor bu aralarÜstüme üstüme geliyor dünyaİyiler bile kötü görünüyor banaİstemeden kırıyorum can dostlarımıYok arkadaş,çaresi yokBir gün öldürecek beni bu can sıkıntısı

Akın Tekin



Sitem

Kendi ellerimle seçip en güzellerindenBir demet gül aldım sana dün...Yaprakları arasına saklayıp sevgimi,Birer öpücük kondurdum üstlerine...Sonra;Hiç tanımadığım,Güleç yüzlü bir teyzeye verdim onları...Senden daha iyi kadir-kıymet bilir diye...En azından,solduklarında üzülür diye...

Akın Tekin



Siyah

...önce gökyüzü karardı...sonra kuşlar;çekip gittiler! ..kesilmiş kara bir elmas gibi deniz,donup kaldı ellerimde! ..bildiğim tüm maviler-gözlerine varana dek-bir bir siyaha büründüler! ..karasevda, bu olsa gerek...

Akın Tekin



Son Sözüm

Gün be gün daralan bir çembere inatYağmur bulutlarını alıp, yerlerineGülüşünü koyuyorum ellerimle...Bir de güneş yapıyorum üstüne gül yapraklarından;

Hazırım!Vur beni!

Akın Tekin



Sonbahar Gözlü Yar

Gözlerinden anlamalıydım,Hazan mevsimleri sakladığını...Sarı sıcak günleri alıp,Üşüten korkular verdin bana;Sonbahar gözlü yar...

Rüzgara tutulan kahve sarısı yapraklar gibi,Titrerdi gözlerin,Gözlerime bakarken...

Güldüğünde sabah olur,Kuşlar öterdi penceremde...Bir Akdeniz güneşi gibi,Sarıp sarmalardın yüreğimi...

Sona saklamışsın yağmurları,Bilemedim...Köhne bir saçak altına sığınan,Çamura bulanmış sütbeyaz düşleri,Kan sızan yaralı gözleriyle,Islak bir kedi yavrusu gibiyim şimdi!

Anlamalıydım oysa...Yenilmez ordulara meydan okuyan,Yalın kılıç bir akıncı gibi,Aşkın en cesur hali,Can bulmuşken yüreğimde,Unutmadım;Dudaklarındaki 'sus' tadını!Kanatlarını unutup düşmekten korkan,Ürkek bir serçe vardı öpüşlerinde;Sonbahar gözlü yar! ..

Seni ben,Kumdan kalelerin içinde buldum...Cam duvarlar ardına hapsetmiş kendini,Hiç bitmeyen bir kilim dokuyordun,hüzün sarısı...İstedim ki, seni alıp olduğun yerden,Çiçek sularıyla yıkanmış,Atlas örtülerle sarayım ipek tenini...Atıp bir zamana içimizdeki korkuları,Gül bahçelerinde açalım gözlerimizi...Gökmavisi günler toplayıp kayıp yıllardan,Kış gecelerine inat,yaşayalım sevgimizi...

Görmeliydim oysa;Bir Nisan yağmuruna tutulduk derken,Gözlerinde parlayan korkuları...Sonbahar gözlü yar...

Sen beni,



Papatya falları gibi sevdin!Seviyorum...Sevmiyorum...Seviyorum...Sevmiyorum...Yapma dedim! ..Yapma sevdiğim!Yanakları ipek,Dudakları petek, sevdiğim!Yapma!Al hançeri vur kalbime,Bu kadar acımaz inan...Öldür beni!Hiç olmazsa bir kez öleyim,Sonbahar gözlü yar!

Anlamalıydım oysa;Aşkı hiç tatmamış, bir çocuktun sen belki? ..Belki bir oyundu herşey sana göre? ..Al misketlerini,Ver misketlerimi,Oyun bitti? ? ?

Akın Tekin



Suçlu Ayağa Kalk

Korkunç çelişkilerle doludur dünyaVe hep,dünya hali der,geçer insanlarDünya hali!

Geçmeyenler;Geçemeyenler;Geçmek istemeyenler;İşte hep onlar suçlanırlar...Ve hayali mahkemelerde yargılanıp,Asılırlar!

Akın Tekin



Terkedilen

Gidişin vurdu geçti beniBen ki seni, çıldırasıyaUğruna sigarayı bırakacak kadarSeviyorkenSen de gittin yaGerisi boş, gerisi hikaye

Akın Tekin



Teşekkür

Sonsuzluğun kayıp zamanlarındaAyışığıyla girdin düşlerimeBir lahzalık bakışlarındaAşk ve tutkuyu gördümÖlümden öte geçtim ilk defaBilinmeze koştum yarım aklımlaİçinde boğulduğumuz yalan denizindeErişilmez görünen güzellikleriUnutulan sevgileri buldumBilmediğim duygular tattım

SeninleAşkın zirvesine ulaştımTeşekkürler '' Aşkım''

Akın Tekin



Tiryakinin Şiiri

Sevinçlerimi seninle kutladımAcılarımı seninle paylaştımBir tek sen beni bırakmadınKülüne ümitlerimi astığım sigaram

Sıkıntılıydım çıkarıp yaktımİsyankardım parçalayıp attımZaman geldi herşeyden kaçtımTütününe gizlerimi sardığım sigaram

Sen çılgın bir aşk gibisinHem zevk verir hem zehirlersinDudaklarımda inci gözlerimde fersinDumanına düşlerimi kattığım sigaram

Akın Tekin



Tutamadım Sözümü

Sensizliğe alışmaya çalışırkenİçimdeki aşk ateşi küllenmişkenKendimce yeni ümitler bulmuşkenNasıl oldu birdenbireBuz mavisi gözlerinleKarşıma çıktın yeniden

Unuttuğumu sanmıştımUnutmamışımBittiğine inanmıştımBitmemişAnladım ben sadeceYaralı kalmışım

Tutamadım kalbimi yine seni istediTutamadım sözümü gözlerim gülümsediTutamadım dilimi yine seni söylediTutamadım kendimi yine ''canım'' dedimNe çok sevmişim meğer seni

Akın Tekin



Unut Beni

Bitir beniSil at defterindenAnla kiBen sana hayırsızımKendi halime bırak beniBu çürük düzene isyan etmedenİnsanca bir dünya için dövüşmedenYapamıyorum

Cesaretin var mıBöyle kabullenebilir.............ve anlayabilir misin beni

O haldeÖldür beniİsyancıl bir öykü olduğumu düşünKapıldığın bir rüzgar farzet beniBiten bir cümle olduğumu düşünSon noktaya hapset beniUnut adımı adresimiVe pembe renkli kaleminleYeni bir harf çiz kendine

Unut beni

Akın Tekin



Unutamıyorum

İki ayrı koldan gelip birleşenCoşkun bir nehir gibiydik bizYıldız yağmur altındaSarmaş dolaş yüreğimizKoşardık denize doğru

Unutamıyorumİlk kadınımdın sen benim

İki ayrı yoldan gelip buluşanUmutlu birer yolcuyduk bizGün yanığı insanlar içindeKenetlenen ellerimizKaçak düşler peşindeÇıkardık dağlara doğru


İki ayrı gülden uçup karışanTutkulu birer kokuyduk bizMavi beyaz bulutlar altındaBahar rüzgarı tenimizdeHiçe sayıp yasaklarıÇılgınca sevişirdik biz


İlk aşkımİlk heyecanımİlk günahımİlk sarhoşluğumİlk ağlayışımdın sen benim

Akın Tekin



Uykusuz Uyanmak

Kolay değil,Sesini duyduktan sonra uykuya dalmak!Ki, isyan etse de tüm hücrelerim,Işıklı iğneler batarken gözlerime,İmkansız! ! !

Ve aynı derecede güzel,Günün aydınlığına seninle varmak...Pencerendeki şehrin sevincini duymak...Katıksız! ! !

Bir süt dişi gülümseyişiyle, uzanıp zahmetsizce,Kalbimi kavrayan bir çocuk kadar saf…Yalansız! ! !

Akın Tekin



Ütopya

Dünyada bir sen, bir de ben kalsakNe güzel olurBenim olmasan bile,Başkasının da olamazsın

Akın Tekin



Varlık

Malın var mülkün varParan pulun herşeyin varİstanbul hep senin olsaYüreğin yok neye yarar

Akın Tekin



Veda

Hoşçakal güzelimKendine iyi bakBoşla acılarıYak bütün anılarıAldırma geçenlereHer bitiş....yeni bir başlangıçtırunutma bunu

Hoşçakal güzelimKendine iyi bakBeni boşverYüreğini dinleZaman bir nehirdirAkıp geçerAnlayamazsın bile

Hoşçakal güzelimHiç merak etmeYerin ayrıldı düşlerimdeSeni çocuk gülüşlerindehatırlayacağım hep

Hoşçakal güzelimHoş ve sevgiyle

Akın Tekin



Yağmurda Sevmek

Yağmur saçlarındaydıTellerce dökülerekDüşlerime sızıyordu

Yağmur gözlerindeydiGözlerinin ışıltısıYüreğime yansıyordu

Yağmur ellerindeydiEllerin ellerimdeEllerin yanıyordu

Yağmur çok güzeldiVe sen;Çok güzeldinVe yağmurun içindeYağmur içimizdeSevişmek çok güzeldi

Akın Tekin



Yalnızlık (Hanife Nine)

Benim kapıma da gel ne olurZil bozukmuş, varsın olsunVur tokmağın gözünePosta! diye bağır ne olur

Akın Tekin



Yeni Yılın Kutlu Olsun

En koyu anındayım yalnızlığın...Kalabalıklar ısıtmıyor beni...Yok saçlarının sabun kokusu,Ve delici bakışları,gözlerinin...Ellerim bomboş,Bir resmin bile yok bende,Çıkarıp bakabileceğim...

En koyu anındayım yalnızlığın...Oysa deli dolu bir dünya,aynalarda,Telaşlı koşuşturmaları insanların...Ve sen, düşlerimin her karesinde,Binlerce,Binlerce siluetinle,Dört bir yanımı sarıyorsun!

En koyu anındayım yalnızlığın...Bölünmüş yüreğimle,Denize anlatıyorum,Sana söyleyemediklerimi...Martılar geçiyor üzerimden,Çığlık çığlığa...Ve senin adını veriyorum her birine...

En koyu anındayım yalnızlığın...Ölçüsüz özlemin,Bir mengene gibi sıkıyor yüreğimi...Masamda bir kadeh soğuk rakı,Ve yok yanında beyaz peynir,Yok çünkü;İçip de unutmak, istemiyorum seni...

En koyu anındayım yalnızlığın...Yılbaşlarını sevmem oldum olası...Her yeni yıl arefesi,Taş gibi oturur yüreğime hüzün! ..Bir de üstüne eklersek sensizliği,Ne halde olduğumu bir düşün...

Sevgilim, yaban kedim;Yeni yılın kutlu olsun,Mutluluklar dilerim! ..

Akın Tekin



Yiğit Efe

...................................................

...................................................Taş kesilin!diye gürledi Yiğit Efe!Bir damla gözyaşı bile,düşerse mendiline sevdiceğimin;ne yiğitliğim kalır benim,ne efeliğim! ! !Sus pus oldu dünya! ! !

Akın Tekin



Ziyafet

Bayılıyorum şu simiteHele bir de sıcak ve tazeyseCanıma minnet -çay ver kahveci-Ziyafet çekiyorum kendime

Akın Tekin


Documents

Akın Tekin - Antoloji.com...Dönüp durma öyle başımın üstünde Burası uçsuz bucaksız kanat açtığın Mavi göklere benzemez pek Hadi,pencereleri açıyorum bak Çık kurtul