15
ANAYASA BÖLÜM KARAR MEHMET ARSLAN (3) 2013/1770) Karar Tarihi: 10/3/2016

ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

  • Upload
    others

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR

MEHMET REŞİT ARSLAN BAŞVURUSU (3)

(Başvuru Numarası: 2013/1770)

Karar Tarihi: 10/3/2016

Page 2: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2013/1770 : 10/3/2016

Başkan

Üyeler

Raportör Yrd.

Başvurucu

BİRİNCİ BÖLÜM

KARAR

Burhan ÜSTÜN

Hicabi DURSUN

Erdal TERCAN

Kadir ÖZKA YA

Rıdvan GÜLEÇ

Hikmet Murat AKKA YA

Mehmet Reşit ARSLAN

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, gönderilmek istenen mektupların ceza infaz kurumunca alıkonulmasına karar verilmesi nedeniyle haberleşme ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkindir.

il. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 21/2/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır.

Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde belirlenen eksiklikler tamamlatılmış ve başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm Birinci Komisyonunca 22/6/2015 tarihinde, başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.

4. Birinci Bölüm Birinci Komisyonunca 22/6/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından 10/7/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık)

gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü 3/8/2015 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuştur.

7. Bakanlık tarafından Anayasa Mahkemesine sunulan görüş başvurucuya 21/8/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Başvurucu bu görüşe karşı beyanlarını 24/8/2015 tarihinde ibraz etmiştir.

8. 2013/1914 ve 2013/5596 numaralı bireysel başvurular ile mevcut başvuru

arasında kişi bakımından hukuki irtibat bulunması nedeniyle 4/2/2016 tarihinde alınan ara karar ile birleştirme kararı verilmiştir.

111. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

9. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

2

Page 3: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016

10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi gereğince Ankara 1 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucunun, Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu sırada, aynı zamanda vasisi olan kardeşi Ömer Arslan'a göndermek istediği iki mektup ile avukatına göndermek istediği bir mektup; Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının değişik tarihli kararlarıyla sakıncalı bulunarak gönderilmemiştir.

şöyledir:

11. İlgili mektuplardan başvurucunun kardeşine göndermek istenilen ilk mektup

"Sevgili kardeşim Ömer

Selam sevgilerimle merhaba

Geçenlerde sana ve kuzenime aynı zarfla birer mektup göndermiştim, almış olmalısın.

Seyithan ahi ziyaretime gelecekti gelmeyince kimi konularda sana yazıyorum.

Belirteceğim kimi konuları yeğenim Av. Şabanla birlikte değerlendirirsiniz.

Ankara ve Numune Hastanesi ve Kırıkkale Tıp Fakültesi Hastanesine ait internet sitesinden ihtiyacım olan kimi sağlık belgelerini indirip bana göndermen gerekiyor.

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi sitesinden .. . bana ait bel (lumbal) ve boyun (servical) MR raporları ile Kırıkkale Tıp Fakültesi Hastanesi sitesinde bana ait dosya no: ... 'dan Gastrolojinin istediği kan sonuçlarının hepsinin birer örneğini indirip zar) içinde taahhüt olarak bana gönderirsin. Hastanelerinin internet sitelerini Google 'dan aratıp bulman mümkün. Bunları temin etmek zor olmamalı. Gerekiyorsa güvendiğin birinden yardım da alabilirsin. Ancak yukarıda belirtilen numaralar sen de bulunsun kaybetme ileride yine lazım olur.

Aşağıda aktaracağım bölümü Av. Şaban 'la birlikte daktilo veya bilgisayarda dilekçe şeklinde yazarak ilgili yerlere aile adına (benim için) başvuru yaparsınız.

1) 21 yıldır siyasi nedenlerle cezaevinde tutulan bir hükümlüdür. Halen Kırıkkale F tipi cezaevinde tutulmaktadır. Bel, boyun fıtığı ve kronik hepatit B hastasıdır. Karaciğerinde

harabiyet olduğu gerekçesiyle tedavi görüyor. Hastalığı aktif olduğu halde yalnız tutulması gerekirken sağlığını bozan, sigara kullanan kimisi saldırgan - psikopat kimselerle aynı odada tutulabiliyor. Bu da mevcut fiziki rahatsızlığını ve psikolojisini olumsuz etkiliyor yanı sıra can güvenliği sorunu beraberinde getiriyor.

2) Kendisi aynı zamanda Gazi Üniversitesi UEMYO Bilgi Yönetimi (uzaktan eğitim) ve Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencisidir. Bu öğrenimleri idarece çeşitli şekillerde engelleniyor kısıtlanıyor. İnfaz Hakimliği kararıyla mesai gün-saatlerinde (hafta içi hergün 7 saat) kendi bilgisayarı ve internet gibi öğrenim olanaklarından

yararlandırılması gerekirken sadece ( o da başka gerekçeler olmadıkça) üç saat yararlandırılıyor. Her fırsatta öğrenimi çeşitli vesilelerle engelleniyor kısıtlanıyor.

3) Birlikte çıkmayacağı bilinen ve tanımadığı istemediği kimselerle yazılmak suretiyle spor- sohbet hakkından yararlandırılmıyor. Kağıt üzerinde ( dışa karşı) yararlandırılmış gibi gösteriliyor.

4) Kantinden temin etmiş olduğu eşyalarına aramalarda el konuluyor. Herhangi bir tutanak tutulmadığı için bunların bir kısmı gasp edilmiş- kaybedilmiş durumdadır.

5) Cezaevinde her işlem aleyhinde birer eziyet ve işkence aracı olarak kullanılıyor. Yukarıda belirtilen konular da dahil olmak üzere şikayet, suç duyurusu içerikli mektup ve dilekçelerine el konulup muhataplarına gönderilmiyor. İki yıldır bu şekilde hiçbir işlem yapılmadan onlarca mektup ve dilekçesi gaspedilmiş durumdadır. Bu şekilde hakkını

araması, hukuk yoluna başvurması engelleniyor.

6)Bütün bunlar özellikle mevcut idare tarafından kardeşimizin etnik ve siyasi kimliği nedeniyle ayrımcılığa tabi tutularak görevlerini kötüye kullanarak yapılmaktadır. İl savcılığı- Başsavcılığı ve Adalet Bakanlığı desteği olmadan idarenin salt kendi tasarrufu ile yapabileceği şeyler değildir, bunlar.

3

Page 4: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2013/1770 : 10/3/2016

Her yönüyle kardeşimizi ve aile olarak bizleri mağdur eden bu uygulamalardan dolayı cezaevi idaresi ve Adalet Bakanlığından şikayetçiyiz. Kardeşimizin sağlık ve can güvenliğinden ailece endişe duyuyoruz. Daha ayrıntılı bilgi belgelere sahip olan kardeşimizle görüşülerek sorumlular hakkında gerekli adli ve idari soruşturma açılmasını talep ediyoruz./ Daha önce aktardıklarımla birlikte bunları bir başvuru dilekçesi haline getirip başvurularınızı yaparsınız. Özlemle öpüyor hepinize en içten selam sevgilerimi iletiyorum. Reşit. " 12. Başvurucunun yine kardeşine göndermek istediği ikinci mektup ekleri hariç

olmak üzere şöyledir:

"Sevgili kardeşim Ömer

Selam sevgilerimle merhaba A 4 ve A 5 zarflarla (iki ayrı zaif, Şaban'ın yetki belgesi ile olan fotokopiler ve Bakanlık

cevabı ile mektubunu) gönderdiklerini aldım. Teşekkürler Bu mektupla sana

1) 1OAralık2012 tarihli 6 sayfalık dilekçe 2) 2 Ocak 2013 tarihli 2 sayfalık dilekçe

3) 31 Aralık 2012 tarihli 1 sayfalık dilekçe 4) Dilekçeler listesi 1 sayfa

On (1 O) sayfalık belge gönderiyorum. Bunların birer adet fotokopi örneklerini yanına alıp (sen de kalsın) bu gönderdik/erimi Av. Şaban 'a verirsin.

Bu veya sonraki hafta (13 veya 20 Ocak sabahı) seni ararım.

Tekrar senin ve şahsında tüm ailenin sevgili Av. Şaban/arın, Orhan, Paşa, dotmam (bayan arkadaşın) yeni yılını kutluyor selam ve sevgilerimi iletiyorum.

8/1/2013 MReşit ARSLAN

Bunları aldığında beni faksla haberdar edersin."

13. Söz konusu ikinci mektubun ekinde;

i. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi için yazılan ve Başsavcılıkça alınan bir ifadeyle ilgili olduğu belirtilen 7/12/2012 tarihli altı sayfalık dilekçenin bir örneği,

ii. Kırıkkale İnfaz Hakimliğinin 19/12/2012 tarihli ve E.2012/627, K.2012/548 kararına itiraz için Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Cezaevi Müdürlüğüne hitaben yazılan 31/12/2012 tarihli bir sayfalık dilekçenin bir örneği,

iii. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2012 tarihli 2012/9266 numaralı soruşturma dosyasında verdiği karara itiraz mahiyetinde Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına gönderilmek üzere Cezaevi Müdürlüğüne hitaben yazılan 2/1/2013 tarihli iki sayfalık dilekçenin bir örneği,

iv. Başvurucunun daha önceden yazdığı ve Ulusal Yargı Ağı Projesi'nde (UY AP) kaydı bulunan 2011 ila 2012 yıllarına ait dilekçelerin listesini gösteren bir sayfalık belgenin örneği bulunmaktadır.

14. Başvurucunun avukat Ş.D.ye göndermek istediği taahhütlü bir mektup ise Cezaevi idaresi tarafından mektubun incelemesinin yapılması için İ20/3/2006 tarihli ve 10218 sayılı kararı ile kabul edilen Ceza ve İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük'ün (İnfaz Tüzüğü) 84/2-c bendinin (2) numaralı alt bendi gereğince 4/6/2013 tarihli yazı ile Kırıkkale İnfaz Hakimliğine yollanmıştır.

4

Page 5: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2013/1770 : 10/3/2016

15. i. İnfaz Kurumu Disiplin Kurulunca başvurucunun kardeşine göndermek istediği ilk mektup 27/11/2012 tarihli ve 2012/427 sayılı kararla 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 68. maddesinin (3) numaralı fıkrasına gönderme yapılmak suretiyle " ... mektup içeriğinde geçen ifadelerde Ceza İnfaz Kurumunun işleyişi ile ilgili yalan yanlış iddialarına kaynak olarak Ceza İnfaz Kurumunu, Savcılığı ve Adalet Bakanlığını gösterdiği, adı geçen kurumları akrabası olduğu tahmin edilen kişiden ilgili yerlere şikayet etmesinin istendiği bunu yaparak kurumları hedef gösterdiği ve kişileri paniğe yönlendirdiği anlaşıldığından; ... hükümlü Mehmet Reşit Arslan tarafından Ömer Arslan 'a gönderilmek istenen mektubun tamamının sakıncalı bulunarak ... " şeklindeki gerekçeyle gönderilmemiştir.

ii. Başvurucu bu karara karşı Kırıkkale İnfaz Hakimliği nezdinde şikayet başvurusunda bulunmuştur. İnfaz Hakimliği 19/11/2012 tarihli ve E.2012/627, K.2012/548 sayılı kararla İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu kararına atıfta bulunarak başvurucunun şikayetini reddetmiştir. Şikayetin reddedilme sebebi şu şekildedir:

"Hükümlü tarafından gönderilmek istenen mektubun yapılan incelemesinde, Cezaevi müdürlüğünce verilen kararda belirtildiği gibi, yalan yanlış yazıların bulunduğu,

cezaevinde yapılan uygulamaların tümünün kanunlara aykırı yapıldığı intibanın

uyandırılmaya çalışıldığı, mektubun sakıncalı olarak değerlendirilmesi gerektiğinden

hükümlünün şikayetinin reddine ... "

iii. Başvurucu, İnfaz Hakimliğinin kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur. İtirazı inceleyen Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi 4/1/2013 tarihli ve 2013/22 Değişik İş sayılı kararla İnfaz Hakimliğinin kararındaki gerekçeye atıf yapılarak kararın usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir.

iv. Anılan karar başvurucuya 25/1/2013 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu

21/2/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. 16. i. İnfaz Kurumu Disiplin Kurulunca başvurucunun kardeşine göndermek istediği

ikinci mektup, 10/1/2013 tarihli ve 2013/30 sayılı kararla 5275 sayılı Kanun'un 68. maddesinin (3) numaralı fıkrasına gönderme yapılmak suretiyle " ... hükümlü Mehmet Reşit Arslan'ın göndermek istediği mektup içeriğinde asılsız ve mesnetsiz iddialar ile kurum ve görevlilerini hedef gösterdiği anlaşıldığından" şeklindeki gerekçeyle gönderilmemiştir.

ii. Başvurucu bu karara karşı Kırıkkale İnfaz Hakimliği nezdinde şikayet başvurusunda bulunmuştur. İnfaz Hakimliği 21/1/2013 tarihli ve E.2013/34, K.2013/24 sayılı kararla başvurucunun şikayetini reddetmiştir. Şikayetin reddedilme gerekçesi şöyledir:

"Hükümlü Mehmet Reşit Arslan tarafından gönderilmek istenen mektupta kurumu hedef gösterme gayesi söz konusu olduğundan, cezaevi idaresince sakıncalı bulunara'1 mektubun gönderilmemesi kararı Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ve Ceza Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Tüzük'ün 123. maddesine uygun olduğundan hükümlünün şikayetinin reddine ... " iii. Başvurucu, İnfaz Hakimliğinin kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur. İtirazı

inceleyen Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi 5/2/2013 tarihli ve 2013/129 Değişik İş sayılı kararla İnfaz Hakimliğinin kararındaki gerekçeye " ... hükümlüye verilen disiplin cezasında kanuna aykırılık bulunmadığından .. . " şeklinde atıf yaparak kararın sonuç ve gerekçesi itibarıyla yasaya uygun olduğundan bahisle başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir.

iv. Anılan karar başvurucuya 13/2/2013 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu

6/3/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. 17. i. Kırıkkale İnfaz Hakimliği, Avukata gönderilmek istenen üçüncü mektubu ise

10/6/2013 tarihli E.2013/372, K.2013/436 sayılı karar ile göndermemiştir. Karar gerekçesi şöyledir:

5

Page 6: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2013/1770 : 10/3/2016

"5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı hakkında Kanun'un 68.maddesinin 4fikrasında belirtilen 'hükümlü tarafından resmi makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup,faks ve telgraflar denetime tabi değildir' hükmü gereğince kapalı zar.J içindeki mektubun denetiminin yapılmadığı,ancak son zamanlarda yapılan duyumlarda terör örgütü mensubu olan hükümlülerin örgütsel amaçlı olarak haberleşme içine girdikleri, ve yalan yanlış bilgilerle kamuoyu oluşturmaya çalıştıkları anlaşıldığından,

HÜKÜM: Hükümlü MReşit Arslan 'ın avukatına göndermek istediği kapalı zarf içindeki mektubunu ve ekleri incelendiğinde hükümlünün göndermek istediği belgelerin sadece hükümlüye ait olmadığı,diğer hükümlülere de ait belgeler olduğu,yasal hakkını kullanmak değil de cezaevi idaresine karşı kamuoyu oluşturmaya yönelik olduğu anlaşıldığından mektup ve eklerinin GÖNDERİLMEMESİNE, ... "

ii. Başvurucu, İnfaz Hakimliğinin kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur. İtirazı inceleyen Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi 28/6/2013 tarihli ve 2013/749 Değişik İş sayılı kararla " ... gerekçeye göre verilen kararda usul ve yasaya ayları herhangi bir yön bulunmadığından II bahisle başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir.

iii. Başvurucu bu karardan sonra 16/7/2013 tarihinde bireysel başvuruda

bulunmuştur.

iv. Başvurucu, kapalı zarf içerisinde gönderilmek istenen mektupların örneklerini Kırıkkale İnfaz Hakimliğinden 11/7/2013 tarihinde, Anayasa Mahkemesine gönderilmek için kendisine verilmesini ya da Hakimlik tarafından Anayasa Mahkemesine gönderilmesini istemiştir.

v. Kırıkkale İnfaz Hakimliği 11/9/2013 tarihli ve E.2013/444, K.2013/615 sayılı karar ile hükümlünün bu talebiyle ilgili olarak "hükümlünün talebiyle ilgili Hakimliğimizin 10/6/2013 tarih 2013/372 esas ve 2013/436 karar sayılı dosyasıyla karar verildiği

anlaşıldığından ... 11 şeklindeki gerekçeyle yeniden karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır. Başvurucunun bu karara yaptığı itiraz 27/9/2013 tarihinde E.2013/1002 sayılı kararla reddedilmiştir.

vi. Anayasa Mahkemesi Bölümler Başraportörlüğü 7/1/2016 tarihinde başvurucunun göndermek istediği mektupların örneklerini Kırıkkale İnfaz Hakimliğinden talep etmiş, aynı gün belgelerin bir örneği yollanmıştır.

vii. Kırıkkale İnfaz Hakimliğinin yolladığı belgelerin incelemesinden başvurucunun göndermek istediği evrakların; Av. Ş.D.ye gönderilmek istenen iki sayfalık yazıdan,

Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığına başvurucu tarafından daha önceki bir tarihte yapılmış bir suç duyurusuna ek olarak Savcılığa verilmesini istediği dilekçeden ve şikayete konu olan bu suçlamaya ilişkin başvurucunun tanık olarak göstermek istediği kişilerin isimlerinden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.

viii. Başvurucunun avukatına hitaben yazdığı mektubun içeriği şu şekildedir: "Sevgili vekilim Av. Şaban Selam sevgilerimle merhaba Ömerden bugün faks aldım. Önceki gönderdiklerimin ulaşmış olduğuna sevindim. Burada idarenin olumsuz tutumu ve savcılığın idareyi suçlarını görmezden gelen

koruyan tutumu devam ediyor. Ekte gönderdiklerim okunursa daha iyi anlaşılır. Tekrar olmasın diye burada ayrıca yazmıyorum.

Ekteki dilekçe ve beraberindeki tanıklık beyanının altışar adet (temiz) fotokopisi çekildikten sonra (bu dilekçe ve eki birlikte) Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığına taahhütlü olarak gönderilsin. Fotokopilerinden üçer adet Ömerde kalsın. Üçer adeti de bana posta ile taahhütlü olarak geri gönderilsin.

Girişimlerime karşılık tavırlarda geçende odam-hücrem değiştirildi . .. 'ten ... 'a verildim. Böyle olunca telefon görüş, ziyaret saatleri değişti. Buna göre ziyaret gün saatim ... arasına, telefon görüşüm .. sabah ... arası şeklinde değişmiş oldu.

6

Page 7: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016

Daha önce tedavi sorununu da gerekçe göstererek Amed ve İzmir'e sevk talep etmiştim red gelmişti.

Şu an yürürlükte olan (açlık grevi nedeniyle verilen) ceza nedeniyle Temmuz ortasına kadar tekrar sevk talebinde bulunamıyorum (mevcut işleyiş böyle) bu ceza süresi bitince tekrar sevk başvurusunda bulunmayı düşünüyorum. (Ömer faksta sorduğu için bu son açıklamayı yazdım.) Ömerin de haberi olsun.

Cumartesi ... arası Ömer'i telefonla arayacağım. Görüşebilirsek iyi olur.Hepinize en içten selam sevgilerimle. Reşit"

ix. Başvurucunun mektubunun diğer kısımlarında Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığına yazılmış iki sayfalık bir dilekçe olduğu, daha önce yapılan bir suç duyurusuna ek olarak bu dilekçenin yazıldığı anlaşılmaktadır. Anılan dilekçede başvurucu; Başsavcılığın, Cezaevi idaresinden bilgi istemesinin eldeki kanıtlara rağmen hukuken yanlış olduğundan eğitim ve öğrenim hakkının hukuka aykırı bir suretle sınırlandığını iddia ederek Cezaevi idaresinin uygulamalarından yakınmaktadır. Ayrıca, başvurucu tarafından eğitim ve öğrenim hakkının ihlal edildiğine ilişkin ayrı bir kağıtla beş kişinin isimleri yazılmış olup bu hususa ilişkin tanık olarak gösterilen kişiler kağıdın altına imza atarak ifade vermek istediklerini belirtmişlerdir.

B. İlgili Hukuk 18. 5275 sayılı Kanun'un 68. maddesi şöyledir:

"(])Hükümlü, bu maddede belirlenen kısıtlamalar dışında, kendisine gönderilen mektup, faks ve telgraflan alma ve ücretleri kendisince karşılanmak koşuluyla, gönderme hakkına sahiptir.

(2) Hükümlü tarafından gönderilen ve kendisine gelen mektup, faks ve telgraflar; mektup okuma komisyonu bulunan kurumlarda bu komisyon, olmayanlarda kurumun en üst amirince denetlenir.

(3) Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren, terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olan, kişi veya kuruluş/an paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri, tehdit ve hakareti içeren mektup, faks ve telgraflar hükümlüye verilmez. Hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez.

(4) Hükümlü tarafından resmf makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgraflar denetime tabi değildir."

19. İnfaz Tüzüğü'nün 122. maddesi şöyledir: "(1) 91 inci maddeye göre mektup alma ve gönderme hakkı kapsamında hükümlüler

tarafından yazılan mektup, faks ve telgraflar, zarfı kapatılmaksızın bu işle görevlendirilen ikinci müdür başkanlığında, idare memuru ve yüksek okul mezunu iki infaz ve koruma memuru tarafından oluşturulan mektup okuma komisyonuna iletilmek üzere güvenlik ve gözetim servisi personeline verilir. Yapılan incelemeden sonra gönderilmesinde sakınca görülmeyen mektuplar üzerine "görüldü" kaşesi vurulur, zarf içerisine konularak kapatılır ve postaneye teslim edilir.

(2) Resmf makamlara veya savunması için avukatına gönderilenler hakkında 91 inci maddenin dördüncü fıkrası hükmü uygulanır.

(3) Hükümlülere gönderilen ve açılıp incelendikten sonra verilmesinde sakınca olmadığı anlaşılan mektup, faks ve telgraflar zarflan ile birlikte verilir."

20. İnfaz Tüzüğü'nün 91. maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkraları şöyledir: "(3) Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren, terör

ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplannın örgütsel amaçlı olarak haberleşmelerine neden olan, kişi veya kuruluş/an paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri, tehdit ve hakareti içeren mektup, faks ve telgraflar hükümlüye verilmez. Hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez.

7

Page 8: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016

(4) Hükümlü tarafından resmf makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgraflar denetime tabi değildir. Ancak, hükümlünün savunması için avukatına gönderilen mektup, faks veya telgraflar 84 üncü maddenin ikinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendinde belirtilen hallerin gerçekleşmesi halinde, bu gönderiler hakkında da 84 üncü maddenin ikinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendinde belirtilen esas ve usuller uygulanır. "

21. 5275 sayılı Kanun'un 59. maddesinin (4) numaralı fıkrası şöyledir:

"(4) Avukatların savunmaya ilişkin belgeleri, dosyaları ve müvekkilleri ile yaptıkları konuşmaların kayıtları incelemeye tabi tutulamaz. Ancak, 5237 sayılı Kanunun 220 nci, İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü ve Beşinci Bölümlerinde yer alan suçlardan mahkum olan hükümlülerin avukatları ile ilişkisi; konusu suç teşkil eden fiilleri işlediğine, infaz kurumunun güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne, terör örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının örgütsel amaçlı haberleşmelerine aracılık ettiğine ilişkin bulgu veya belge elde edilmesi halinde, Cumhuriyet Başsavcılığının istemi ve infaz hakiminin kararıyla, bir görevli görüşmede hazır bulundurulabileceği gibi bu kişilerin avukatlarına verdiği veya avukatlarınca bu kişilere verilen belgeler infaz hakimince incelenebilir. İnfaz hakimi belgenin kısmen veya tamamen verilmesine veya verilmemesine karar verir. Bu karara karşı ilgililer, 467 5 sayılı Kanuna göre itiraz edebilirler."

22. İnfaz Tüzüğü'nün 84. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendi şöyledir:

"2. 5237 sayılı Kanunun 220 nci maddesinde, İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü ve Beşinci Bölümlerinde yer alan suçlardan mahkum olan hükümlülerin avukatları ile ilişkisinde avukatın savunmaya ilişkin olduğunu beyan ettiği belge ve dosyalar fiziki olarak aranabilir. Konusu suç teşkil eden fiilleri işlediğine, infaz kurumunun güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne, terör örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının örgütsel amaçlı

haberleşmelerine aracılık ettiğine ilişkin bulgu veya belge elde edilmesi halinde, Cumhuriyet başsavcılığının istemi ve infaz hakiminin kararıyla, bir görevli görüşmede hazır bulundurulabileceği gibi bu kişilerin avukatlarına verdiği veya avukatlarınca bu kişilere verilen belgeler infaz hakimince incelenebilir. İnfaz hakimi belgenin kısmen veya tamamen verilmesine veya verilmemesine karar verir. Bu karara karşı ilgililer, 4675 sayılı Kanuna göre itiraz edebilirler."

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

23. Mahkemenin 10/3/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

24. Başvurucu; göndermek istediği mektupların Cezaevi idaresince soyut iddialara dayanılarak alıkonulduğunu, yaşadığı sorunları ailesine ve avukatına yazılı olarak iletmek istediğini, idarenin böyle bir yetkisi olmasının başlı başına adil yargılanma hakkı ihlali oluşturduğunu, siyasi ve etnik kimliği nedeniyle ayrımcılığa tabi tutulduğunu ve bu nedenle mektubunun gönderilmediğini, idarenin kararına karşı yaptığı şikayet ve itiraz yollarında yargılamanın usule uygun yapılmadığını, daha önce kardeşine yazdığı dilekçelerin işleme konulmadığını, bu yüzden avukatına da mektup göndermek istediğini ancak engellendiğini belirterek, hak arama ve haberleşme hürriyetlerinin, ayrımcılık yasağının, işkence ve eziyet yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tazminat talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

25. Başvuru formu ve eklerinin incelenmesi neticesinde başvurucunun iddialarının özü, göndermek istediği mektubun Cezaevi İdaresi ve İnfaz Hakimliğince sakıncalı görülerek alıkonulması nedeniyle haberleşme hürriyetinin kısıtlanması hakkındadır. Bu sebeple

8

Page 9: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2013/1770 : 10/3/2016

başvurucunun bütün iddiaları haberleşme hürriyeti kapsamında değerlendirilmiştir. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de haberleşme alanında ifade özgürlüğünün Sözleşme 8. maddesi ile güvence altına alındığını hatırlatmaktadır (Silver ve diğerleri/Birleşik Krallık, B. No: 5947/72 .. . , 25/3/1983, § 107; Fazıl Ahmet Tamer/Türkiye, B. No: 6289/02, 5/12/2006, § 33; Ahmet Temiz, § 23).

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

26. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifıni kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun, vasisi olan kardeşine ve avukatına göndermek istediği mektupların sakıncalı olduğuna karar verilmesi nedeniyle anayasal haklarının ihlal edildiğine ilişkin şikayetleri açıkça dayanaktan yoksun değildir. Ayrıca başka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığından başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

a. Başvurucu ve Bakanlık Görüşleri

27. Bakanlık görüşünde, AİHM içtihatları hatırlatılarak başvurucunun iddialarının bu kararlar doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir.

28. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı cevabında başvuru dilekçesindeki ifadelerini yinelemiştir.

b. Genel İlkeler

29. Anayasa Mahkemesinin Ahmet Temiz (§§ 28-34) kararında hükümlü ve tutukluların gönderdiği veya kendilerine gönderilen mektuplara cezaevi idareleri tarafından yapılan müdahalelere ilişkin genel ilkeler belirtilmiştir.

c. İlkelerin Olaya Uygulanması

i. Müdahalenin Varlığı

30. Somut olayda İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu kararıyla başvurucunun vasısıne göndermek istediği mektubun sakıncalı olduğuna, İnfaz Hakimliğinin kararıyla avukata gönderilmek istenen mektubun gönderilmemesine karar verilmiştir. Dolayısıyla anılan işlem ile kamu makamları tarafından başvurucunun haberleşme hürriyetine bir müdahalede bulunulmuştur.

ii. Müdahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

31. Yukarıda anılan müdahale, Anayasa'nın 22. maddesinin ikinci fıkrasında

belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı, Anayasa'nın 13. maddesinde belirtilen koşulları yerine getirmediği müddetçe Anayasa'nın 22. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Bu nedenle sınırlamanın; Anayasa 'nın 13. maddesinde öngörülen öze dokunmama, Anayasa'nın ilgili maddesinde belirtilmiş olma, kanunlar tarafından öngörülme, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyet' in gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama koşullarına uygun olup olmadığının

belirlenmesi gerekir (Ahmet Temiz, § 36).

Kanunilik

32. Anayasa Mahkemesinin Ahmet Temiz (§§ 37-46) kararında hükümlü ve tutukluların gönderdiği veya kendilerine gönderilen mektuplara cezaevi idareleri tarafından yapılan müdahalelerin "kanunilik" ölçütünü karşıladığı sonucuna varılmıştır. Başvuruda, bu sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

9

Page 10: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2013/1770 : 10/3/2016

Meşru Amaç

33. Anayasa Mahkemesinin Ahmet Temiz (§§ 47-50) kararında, hükümlü ve tutukluların gönderdiği veya kendilerine gönderilen mektuplara cezaevi idareleri tarafından yapılan müdahalelerde "meşru amaç" ilkesine ilişkin genel ilkelere yer verilmiştir.

34. 5275 sayılı Kanun'un 68. maddesinin (3) numaralı fıkrasında "Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren, terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olan, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri, tehdit ve hakareti içeren mektup, faks ve telgrafların" hükümlüye verilmeyeceği, hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmeyeceği düzenlenmiştir. Burada belirtilen sebeplerin, Anayasa'nın 22. maddesinin ikinci fıkrasında sayılmış olan kamu düzeninin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi genel amacı

çerçevesinde cezaevinde güvenliğin ve disiplinin sağlanmasını hedeflediği söylenebilir.

35. Başvurucunun vasisine göndermek istediği mektupların Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu tarafından sakıncalı bulunma sebebi, kurum ve görevlilerin hedef gösterildiği, kişilerin paniğe yönlendirildiği gerekçesine dayandırılmıştır. Bu kapsamda başvurucunun mektubunun, Cezaevi Disiplin Kurulunca denetlenmesi suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin; kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi ve cezaevlerinde asayiş ve güvenliğin sağlanması amaçlarını taşıdığı, bunun da Anayasa'nın haberleşme hürriyetine ilişkin 22. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında meşru bir amaç olduğu sonucuna varılmıştır.

36. İnfaz Hakimliği tarafından avukata gönderilmek istenen mektubun gönderilmeme sebebi ise mektubun, Cezaevi idaresine karşı kamuoyu oluşturmaya yönelik olması gerekçesine dayandırılmıştır. Müdahalenin meşru amaçlara dayandığının ortaya konulabilmesi için başvurucunun mektubunun alıkonulmasına gerekçe gösterilen sebebin, 5275 sayılı Kanun'un 68. maddesinin (3) numaralı fıkrasında ve Anayasa'nın 22. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan sınırlama sebepleriyle örtüşüp örtüşmediği sorusuna cevap verilmelidir. Bununla birlikte bu sorunun müdahalenin gerekliliği ile doğrudan ilişki içinde olması dolayısıyla burada incelenmesine yer olmadığı kanaatine varılmıştır.

Demokratik Toplum Düzeninde Gerekli Olma ve Ölçülülük 37. Başvurucu; vasisine ve avukatına göndermek istediği mektupların, içeriğinde

kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bir bilgi bulunmamasına rağmen İnfaz Kurumunca soyut bir şekilde tamamen sakıncalı görüldüğünü, avukatına göndermek istediği metnin içeriğinde ise asılsız bir bilgi bulunmamasına rağmen İnfaz Hakimliğince soyut şekilde gönderilmemesine karar verildiğini, mektubun içeriğinde başka hükümlülerin mektubu olmayıp şikayete konu suça ilişkin tanık listesinin bulunduğunu, haberleşme

hakkının ihlal edildiğini, söz konusu belge ve ekler daha önce Cezaevi idaresi tarafından alıkonulduğu için sonuç alamadığını, bundan dolayı bir mektupla bunları avukata göndermek istediğini ileri sürmüştür.

38. Bakanlık görüşünde, AİHM kararlarında ceza infaz kurumlarında bulunan kişilerin yazışmalarının belirli ölçüde kontrolünün başlı başına Sözleşme 'nin ihlaline sebebiyet vermeyeceği belirtilmiş; gönderilmemesine karar verilen mektupların amaçlanan hedefler açısından orantısız olup olmadığı, bu bağlamda demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülülük ilkesine uygun olup olmadığı açısından değerlendirmede bulunulmasının gerekli olduğu vurgulanmıştır.

39. AİHM içtihatlarında ifade edilen demokratik toplumda zorunluluk kavramı, müdahale teşkil eden eylemin acil bir toplumsal ihtiyaçtan kaynaklanması ve takip edilen meşru amaç bakımından orantılı olması unsurlarını içermektedir (Silver ve diğerleri/Birleşik Krallık, § 97).

10

Page 11: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2013/1770 : 10/3/2016

40. AİHM, haberleşme hürriyetine yapılan müdahalelerin demokratik toplumda zorunluluk teşkil etmesine ilişkin kriteri incelediği kararlarda, öncelikle ceza infaz kurumlarında bulunan kimselerin yazışmalarının belirli ölçüde kontrolünün başlı başına

Sözleşme'nin ihlaline sebebiyet vermeyeceğini, zira ceza infaz kurumunun olağan ve makul gereksinimleri dikkate alınarak bir değerlendirmede bulunmanın gerekli olduğunu belirtmiştir (Mehmet Nuri Özen ve diğerleri/Türkiye, B. No: 15672/08, 11/1/2011, § 51; Silver ve diğerleri/Birleşik Krallık, § 98).

41. AİHM, her somut olayda kamu makamlarının bu değerlendirmeyi yaparken mektup gönderme ve almanın ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin ve tutukluların dış dünya ile bağlantısında en önemli araçlardan biri olduğunun gözönünde bulundurması gereğini belirtmektedir ( Campbell/Birleşik Krallık, B. No: 13590/88, 25/3/1992, § 45).

42. Haberleşme özgürlüğü, mutlak nitelikte olmayıp meşru birtakım sınırlamalara tabidir. Bu özgürlüğe ilişkin olarak Anayasa'nın 22. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan sınırlamaların, Anayasa'nın 13. maddesinin güvencesinde olan demokratik toplum düzeninin gerekleri ve ölçülülük ilkeleriyle bağdaşıp bağdaşmadığı konusunda bir değerlendirme

yapılması gerekmektedir (Yasemin Çongar ve diğerleri, B. No: 2013/7054, 6/1/2015, §§ 57, 58).

43. Anayasa'da belirtilen demokrasi, çağdaş ve özgürlükçü bir anlayışla

yorumlanmalıdır. "Demokratik toplum düzeninin gerekleri" ölçütü, Anayasa'nın 13. maddesi ile AİHS'in 8., 9., 10. ve 11. maddelerindeki paralelliği açıkça yansıtmaktadır. Bu nedenle demokratik toplum ölçütü, çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirlilik temelinde yorumlanmalıdır (Fatih Taş, B. No: 2013/1461, 12/11/2014, § 92).

44. Nitekim Anayasa Mahkemesinin yerleşik içtihatları uyarınca "Demokrasiler, temel hak ve özgürlüklerin en geniş ölçüde sağlanıp güvence altına alındığı rejimlerdir. Temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunup tümüyle kullanılamaz hale getiren sınırlamalar, demokratik toplum düzeni gerekleriyle uyum içinde sayılamaz. Bu nedenle, temel hak ve özgürlükler, istisnai olarak ve ancak özüne dokunmamak koşuluyla demokratik toplum düzeninin sürekliliği için zorunlu olduğu ölçüde ve ancak yasayla sınırlandırılabilirler." şeklinde ifade edilebilir (AYM, E.2006/142, K.2008/148, 24/9/2008). Başka bir deyişle yapılan sınırlama, hak ve özgürlüğün özüne dokunarak bunların işlevselliğini ortadan kaldırıyor veya aşırı derecede güçleştiriyorsa, ölçülülük ilkesine aykırı olarak sınırlama aracı ile amacı arasındaki denge bozuluyorsa demokratik toplum düzenine aykırı olacaktır (A YM, E.2009/59, K.2011/69, 28/4/2011; A YM, E.2006/142, K.2008/148, 17/4/2008; Fatih Taş,§§ 92, 93).

45. Anayasa Mahkemesinin kararlarına göre ölçülülük, temel hak ve özgürlüklerin sınırlanma amaçları ile araç arasındaki ilişkiyi yansıtır. Ölçülülük denetimi, ulaşılmak istenen amaçtan yola çıkılarak bu amaca ulaşılmak için seçilen aracın denetlenmesidir. Bu sebeple haberleşme özgürlüğü alanında getirilen müdahalelerde hedeflenen amaca ulaşabilmek için seçilen müdahalenin elverişli, gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel, B. No: 2012/1051, 20/2/2014, § 84; Fatih Taş,§§ 92, 93).

46. Müdahalenin orantılı olduğundan söz edebilmek için temel hakka daha az zarar verebilecek ancak aynı zamanda güdülen amacı yerine getirebilecek nitelikte olan yöntemin tercih edilmiş olması gerekmektedir (Nada/İsviçre, B. No: 10593/08, 12/9/2012, § 183).

47. Hükümlü veya tutuklular, Anayasa'nın 19. maddesi kapsamında "bir

11

Page 12: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2013/1770 : 10/3/2016

mahkumiyet kararına bağlı olarak tutma" şeklinde değerlendirilebilecek kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı dışında (İbrahim Uysal, B. No: 2014/1711, 23/7/2014, §§ 29-33) Anayasa'nın ve Sözleşme'nin ortak alanı kapsamında yer alan temel hak ve hürriyetlerin tamamına genel olarak sahiptirler (Hirst/Birleşik Krallık (No. 2), B. No: 74025/01 , 6/10/2005, § 69). Bununla birlikte cezaevinde tutulmanın kaçınılmaz sonucu olarak suçun önlenmesi ve disiplinin temini gibi cezaevinde güvenliğin sağlanmasına yönelik kabul edilebilir makul gerekliliklerin olması durumunda sahip oldukları haklar sınırlanabilir (Turan Günana, B. No: 2013/3550, 19/11/2014, § 35).

48. Ceza infaz kurumlarına gelen veya bu kurumlardan gönderilen yazışmalara yapılan müdahalelere gerekçe olarak gösterilebilecek yukarıda belirtilen makul nedenlerin, somut olayın tüm koşulları çerçevesinde objektif bir gözlemciyi, haberleşme hakkının kötüye kullanıldığına ikna edebilecek nitelikte olaya özgü olgu ve bilgilerle gerekçelendirilmesi gerekmektedir ( Campbell/Birleşik Krallık, § 48). Bunun yanı sıra yapılacak değerlendirmede hükümlüler hakkında uygulanan infaz rejiminin ve mahkumiyet sebeplerinin de dikkate alınması gerekmektedir (Silver ve diğerleri/Birleşik Krallık, §§ 98-102; Atilla ve diğerleri/Türkiye (k.k.), B. No: 18139/07, 11/5/2010).

49. Bu bağlamda, başvuru konusu olay bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni, müdahaleye neden olan Derece Mahkemelerinin kararlarında dayandıkları

gerekçelerin haberleşme özgürlüğünü kısıtlama bakımından demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülülük ilkesine uygun olduğunu, inandırıcı bir şekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel, § 87).

50. Somut olayda hükümlü olan başvurucunun, vasisine ve avukatına yazdığı

mektuplar tamamen sakıncalı görülmüş; yukarıda yer verilen mektuplarda (bkz. §§ 11-13, 17) temel olarak kurumların hedef gösterilmesi ve kişilerin paniğe yönlendirilmesi, ayrıca yalan yanlış yazıların bulunduğu kanaatine varılması sebepleriyle mektupların alıcılarına

gönderilmemesine karar verilmiştir.

51. i. Başvurucunun vasısıne gönderdiği birinci mektubun içeriğinden ;

başvurucunun öncelikle vasisinden, dosya ve T.C. kimlik numaralarını vererek ilgili hastanelerden sonuçlarının alınmasını daha sonra da ismini belirttiği avukatla ile görüşülmesini istediği anlaşılmaktadır. Ayrıca altı madde halinde ilgili mercilere sorunlarının iletilmesini istemektedir. Yazının son kısmında ise "Her yönüyle kardeşimizi ve aile olarak bizleri mağdur eden bu uygulamalardan dolayı cezaevi idaresi ve Adalet Bakanlığından şikayetçiyiz. Kardeşimizin sağlık ve can güvenliğinden ailece endişe duyuyoruz. Daha ayrıntılı bilgi belgelere sahip olan kardeşimizle görüşülerek sorumlular hakkında gerekli adli ve idari soruşturma açılmasını talep ediyoruz." ifadeleri yer almakta ve bu şekilde ilgili kurum ve kuruluşlara düşüncelerinin aktarılmasını arzu etmektedir.

ii. Başvurucu, aynı kişiye yollamak istediği ikinci mektupta, yazdığı

dilekçelerin ilgili kurumlara ulaşmadığını düşündüğünü belirtmekte yine ismi belirtilen avukatla görüşülmesini istemektedir. Ayrıca yukarıdaki paragrafta (bkz. § 13) anılan ve resmi kurumlara yazılan dilekçelerin bir örneğinin avukata verilmesini bu mektup aracılığıyla

istemektedir.

iii. Hükümlü olan başvurucunun yazdığı üçüncü mektup ise iki parçadan oluşmakta ve bunların bir avukata iletilmek istendiği anlaşılmaktadır. Söz konusu mektubun ilk parçasında yukarıdaki paragrafta belirtilen (bkz. § 17) Av. Ş.D.ye gönderilmek istenen iki sayfalık yazının olduğu, ikinci parçasında Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığına daha önce yapılmış suç duyurusuna ek bir şikayet dilekçesinden bahsedildiği ve şikayete konu olan bu suçlamalara ilişkin başvurucunun tanık olarak göstermek istediği kişilerin isimlerinin yer

12

Page 13: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi

aldığı görülmektedir.

: 2013/1770 : 10/3/2016

52. Gönderilmek istenen ilk iki mektubun muhatabının başvurucunun vasisi olduğu hatırda tutulmalıdır. Cezaevi yetkilileri, mektup gönderme ve almanın ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin ve tutukluların dış dünya ile en önemli bağlantısı olduğu gerçegını gözönünde bulundurarak mahpusların dış dünyayla yeterli iletişimi

sürdürmelerinde uygun destek ve yardımı sağlamalıdırlar.

53. Bunun yanında gönderilmek istenen üçüncü mektubun muhatabı başvurucunun avukatı olduğu için üçüncü mektupta tespit edilmesi gereken ilk husus, avukata gönderilmek istenen belgelerin savunmaya ilişkin olup olmadığıdır. Nitekim savunmaya ilişkin olduğu

anlaşılan mektuplar denetime tabi değildir.

54. Bununla birlikte 5237 sayılı Kanun'un 220. maddesi ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü ve Beşinci Bölümlerinde yer alan suçlardan mahkum olan hükümlülerin avukatları ile ilişkileri konusunda gerek 5275 sayılı Kanun'da gerekse İnfaz Tüzüğü'nde özel hükümler bulunmaktadır (bkz. §§ 20-22). Kanun'da belirtilen bu suçlardan mahkum olanların göndermek istediği mektupların savunmaya ilişkin olmadığı ve Kanun'a mugayir bir durumu içerdiği tespit edilirse infaz hakimlikleri bu hususu tatmin edici şekilde -tıpkı cezaevi disiplin kurulları gibi- gerekçelendirilmek zorundadır.

55. Dolayısıyla Cezaevi Disiplin Kurulu Başkanlığı ile İnfaz Hakimliğinin, başvurucunun vasisine ve avukatına göndermek istediği mektupların gönderilmemesine ilişkin kararlarının Anayasa'da teminat altına alınan haberleşme hürriyeti kapsamında ilgili ve yeterli bir gerekçe içerip içermediğini değerlendirmek gerekmektedir.

56. i. Birinci mektup yönünden; başvuruya konu mektubun esas olarak iki ana bölümden oluştuğu, ilk bölümde başvurucunun kendisine ait bir kısım tıbbi evraka ilişkin açıklama yaparak bunların temini ile kendisine iletilmesini istediği , ikinci bölümde ise başvurucunun cezaevinde kendisine tatbik edildiğini iddia ettiği bir kısım kötü muamele ve uygulamalardan söz ederek bu hususların ilgili mercilere şikayet yolu ile iletilmesini talep ettiği görülmektedir. Söz konusu mektubun alıkonulmasına ilişkin idari ve yargısal kararların belirtilen bu ikinci bölümdeki ifadelere dayandırıldığı anlaşılmaktadır. Ancak mektubun, ikinci bölümde yer alan ifadelerin kişi ve kuruluşları paniğe yöneltecek nitelikte yalan yanlış bilgiler içerdiğinin kabulü halinde dahi bu kısmın metinden çıkarılmak suretiyle alıcısına gönderilmesine İnfaz Tüzüğü'nün 123. maddesi olanak vermektedir.

ii. İkinci mektup yönünden; başvurucunun hukuken kendisini temsil etmeye yetkili olan kişiye göndermek istediği mektuptaki ifadelerin ne suretle Kurum ve görevlilerini hedef gösterdiği Disiplin Kurulu kararından veya Mahkeme kararlarından

anlaşılamamaktadır. Cezaevi idaresi ve Derece Mahkemelerinin; somut olayda, hükümlü tarafından gönderilmek istenen mektubun ve eklerinin içeriğinde yer alan ifadelerin, Kurum görevlilerini hedef gösterdiğini düşünüyorlarsa bu dilekçelerin aynı zamanda resmi kurumlara daha önce iletilmiş olduğunu gözönünde bulundurarak bir değerlendirme

yapmaları gerekmektedir.

57. i. İnfaz Hakimliğinin avukata gönderilmek istenen mektubun gönderilmemesine ilişkin kararı ise son zamanlarda terör örgütü mensubu olan hükümlülerin örgütsel amaçlı olarak haberleşme içine girdikleri ve yalan yanlış bilgilerle kamuoyu oluşturmaya çalıştıkları temeline dayanılmış ve gönderilmek istenen belgelerin sadece başvurucuya ait olmadığı,

diğer hükümlülere de ait belgeler olduğu, başvurucunun yasal hakkını kullanmak değil de Cezaevi idaresine karşı kamuoyu oluşturmaya yönelik olduğu gerekçesiyle mektubun gönderilmemesine karar verilmiştir (bkz. § 17).

ii. Başvuruya konu mektubun ve eklerinin içeriğinden, başvurucunun avukatla

13

Page 14: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2013/1770 : 10/3/2016

yazı yolu ile iletişim kurmak istediği ve başvurucunun mektupta geçen "Ömer" isimli şahısla yakın bir ilişkisinin olduğu, ayrıca avukata yazılan mektubun içeriğinden dilekçelerin ilgili yerlere gerçekten ulaşıp ulaşmadığı konusunda başvurucunun tereddütlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Mektupta ismi geçen kişinin, başvurucunun vasisi ve kardeşi olduğu gerek mevcut başvurudan gerekse başvurucunun detaylı aile kaydından anlaşılabilir.

m. Bu kapsamda başvurucunun mektubundaki ifadelerin ve Kırıkkale

Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek için hukuken kendisini temsil etmeye yetkili olan kişiye gönderilmek istenen metnin, ne suretle Cezaevi idaresine karşı kamuoyu oluşturmaya yönelik olduğu İnfaz Hakimliği ve Mahkeme kararlarından anlaşılamamaktadır. Ayrıca İnfaz Hakimliğinin kararında, gönderilmek istenen mektubun sadece başvurucuya ait olmadığı, diğer hükümlülere ait belgeler olduğu belirtilse de söz konusu belgenin suçlamalara ilişkin bir tanık listesi olması nedeniyle tamamen ilgisiz bir belge olduğu söylenemeyecektir. Hatta savunmaya ilişkin bir belge olduğu dahi değerlendirilebilir.

58. Buna göre olayda Anayasa'nın 22. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ulusal güvenliğinin, kamu güvenliğinin, ülkenin ekonomik refahının korunması, suçun veya düzensizliğin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarına yönelik kabul edilebilir makul gerekliliklerin somut bilgilere dayalı olarak ortaya konulmadığı sonucuna varılmıştır.

59. Bu kapsamda, başvurucunun vasisine ve avukatına göndermek istediği

mektupların tamamen sakıncalı görülmesinin amaçlanan hedefler açısından aşırı, dolayısıyla orantısız olduğu ve bu bağlamda demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülülük ilkesine uygun olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu sebeplerle başvurucunun Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

3. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

60. Başvurucu anayasal hakları ihlal edildiği için her başvuruda değişik miktarlarda manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

61. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

"(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi halinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir .. .

(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hallerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir."

62. Başvurucunun Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğinin tespit edilmesi üzerine yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 1.500 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

63. Başvuru kapsamında haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği gözetilerek kararın bir örneğinin bilgi edinilmesi için Adalet Bakanlığa ve Kırıkkale İnfaz Hakimliğine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.

14

Page 15: ANAYASA MAHKEMESİ · 2017. 12. 20. · Başvuru Numarası Karar Tarihi : 2013/1 770 : 10/3/2016 10. Halihazırda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2013/1770 : 10/3/2016

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUGUNA,

C. Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin İHLAL EDİLDİGİNE,

D. Başvurucuya net 1.500 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması halinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Kırıkkale İnfaz Hakimliğine GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE

10/3/2016 tarihinde OYBİRLİGİYLE karar verildi.

Başkan

Burhan ÜSTÜN Üye Üye

Hicabi DURSUN Erdal TERCAN

Üye Kadir ÖZKA YA

Üye Rıdvan GÜLEÇ

15