Upload
others
View
5
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
NanoTEM ÖLÇÜ SİSTEMİ İLE ARKEOLOJİK YAPILARIN ARAŞTIRILMASI
Ahmet Tolga TOKSOY
JEOFİZİK MÜHENDİSLİĞİ ANA BİLİM DALI
ANKARA
2011
Her Hakkı Saklıdır
ii
TEZ ONAYI
Ahmet Tolga TOKSOY tarafından hazırlanan "NanoTEM Ölçü Sistemi ile Arkeolojik Yapıların Araştırılması" adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından 12.01.2011 tarihinde oy birliği ile Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeofizik Mühendisliği Anabilim Dalı’nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.
Danışman : Doç. Dr. Mehmet Emin CANDANSAYAR
Jüri Üyeleri
Başkan : Doç. Dr. Hakkı Gökhan İLK
Üye : Doç. Dr. Selma KADIOĞLU
Üye : Doç. Dr. Mehmet Emin CANDANSAYAR
Yukarıdaki sonucu onaylarım
Prof. Dr. Orhan ATAKOL
Enstitü Müdürü
i
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
NanoTEM ÖLÇÜ SİSTEMİ İLE ARKEOLOJİK YAPILARIN ARAŞTIRILMASI
Ahmet Tolga TOKSOY
Ankara Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Jeofizik Mühendisliği Anabilim Dalı
Danışman: Doç. Dr. Mehmet Emin CANDANSAYAR
Bu çalışmada, sığ araştırmalarda uygulama alanı artan çok hızlı geçici elektromanyetik
yöntemin (NanoTEM), arkeolojik yapıların araştırılmasında kullanılabilirliği
araştırılmıştır. Bu amaçla ölçü sistemi Kayseri Kültepe Höyüğü üzerinde arkeolojik
yapıların araştırılması için kullanılmıştır. Belirlenen iki alanda NanoTEM ölçüleri
alınmıştır. Yine NanoTEM ölçülerinin alındığı alanlarda Manyetik Gradyometre
ölçüleri de alınmıştır. NanoTEM ve Manyetik Gradyometre ölçülerinden elde edilen
haritalarda aynı yerlerde belirti vermişlerdir. Ayrıca, NanoTEM verilerinin yorumuna
göre kazı alanları önerilmiştir. Kazı sonuçları bu yöntemin arkeolojik alanlarda
kullanılabileceğini göstermiştir.
Ocak 2011, 54 sayfa
Anahtar Kelimeler: Jeofizik, NanoTEM, Manyetik Gradyometre, Arkeoloji, Kültepe Höyük
ii
ABSTRACT
Master Thesis
INVESTIGATION OF ARCHAELOGICAL SITES AND OBJECTS WITH NanoTEM MEASUREMENT SYSTEM
Ahmet Tolga TOKSOY
Ankara University
Graduate School of Natural and Applied Sciences
Department of Geophysical Engineering
Supervisor : Assoc. Prof. Dr. Mehmet Emin CANDANSAYAR
The suitability and usability of very fast Transient Electromagnetic (NanoTEM), which has increasing popularity, has been investigated for buried archeological target exploration in this study. For this purpose, measurement system was used in Kültepe Mound in Kayseri. NanoTEM data were collected in two separate areas. Magnetic gradiometer data were also collected in the same areas. The maps obtained from NanoTEM and magnetic gradiometer data showed similar anomalies. Several areas were suggested for excavation. The excavation results verified that the purposed measurement system could be used for investigation of archaeological areas.
January 2011, 54 pages
Key words: Geophysics, NanoTEM, Magnetic Gradiometer, Archeology, Kültepe
Mound
iii
TEŞEKKÜR
Bu çalışma sırasında bilgi ve deneyimini esirgemeyen danışmanım Doç. Dr. Mehmet
Emin CANDANSAYAR’a sonsuz teşekkürler.
Manyetik Gradyometre aletinin kullanımına izin verdiği için TKİ Genel Müdürlüğüne
ve kurumun Jeofizik Yüksek Mühendisi İsmail ERGÜDER’e yardımlarından dolayı
sonsuz teşekkürler.
NanoTEM alıcı ve verici halkalarını taşınması için tasarlanan el arabasının yapımında
yardımlarını esirgemeyen Nejat ULUSAL‘a ve Ulusal Kontrol Sistemleri Makine
Tasarım San. Tic. ve Ltd. Şti’ne teşekkürler.
Çalışmam sırasında manevi desteğini esirgemeyen sevgili eşim, annem ve babama
teşekkürlerimi sunarım.
Ahmet Tolga TOKSOY
Ankara, Ocak 2011
iv
İÇİNDEKİLER
ÖZET….. ........................................................................................................................... i
ABSTRACT ..................................................................................................................... ii
TEŞEKKÜR ................................................................................................................... iii
SİMGELER DİZİNİ ...................................................................................................... vi
ŞEKİLLER DİZİNİ ..................................................................................................... viii
ÇİZELGELER DİZİNİ ................................................................................................. ix
1. GİRİŞ ........................................................................................................................... 1
2. GEÇİCİ ELEKTROMANYETİK (TEM) YÖNTEM ........................................... 3
2.1 TEM Yönteminin Kuramı ........................................................................................ 5
2.1.1 Araştırma derinliği ve görünür özdirenç ............................................................. 6
2.2 Ölçülen Alanlar ......................................................................................................... 8
2.3 Ölçü Toplama Teknikleri ......................................................................................... 9
2.3.1 Düşey sondaj ölçü düzenekleri .............................................................................. 9
2.3.2 Profil ölçü düzenekleri ......................................................................................... 11
2.3.3 Kuyu içi ölçü düzenekleri .................................................................................... 13
3. NanoTEM ÖLÇÜSÜ ................................................................................................ 14
3.1 NanoTEM Verisinin Toplanması .......................................................................... 15
3.2 NanoTEM Verisinin Değerlendirilmesi ................................................................ 17
3.2.1 NanoTEM ölçülerine uygulanan süzgeçler ....................................................... 17
4. MANYETİK YÖNTEM ve GRADYOMETRE ÖLÇÜSÜ ................................... 23
5. ARKEOLOJİK BİR ALANDA NanoTEM UYGULAMASI ............................... 25
5.1 Çalışma Alanı .......................................................................................................... 25
5.2 NanoTEM Verilerinin Ölçümü ve Değerlendirilmesi ......................................... 26
5.3 NanoTEM Verilerinin Yorumlanması .................................................................. 31
5.3.1 “Alan-1” ölçülerinin yorumlanması ................................................................... 31
5.3.2 “Alan-2” ölçülerinin yorumlanması ................................................................... 35
6. NanoTEM VERİLERİ İLE GRADYOMETRE VERİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI .......................................................................................... 38
7. SONUÇLAR .............................................................................................................. 40
KAYNAKLAR .............................................................................................................. 42
EKLER ………………………………………………………………………………...45
v
EK 1 NanoTEM ölçümü ve süzgeç uygulamaları ...................................................... 46
EK 2 Örnek TEM ve NanoTEM veri blokları ........................................................... 48
EK 3 Elektromanyetik Kuram ..................................................................................... 52
ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................... 54
vi
SİMGELER DİZİNİ
a Yarıçap (metre)
A Amper
A0 Katmanlı ortama ait çekirdek fonksiyonu
AR Alıcı halkanın alanı (metrekare)
AT Verici halkanın alanı (metrekare)
B Manyetik akı yoğunluğu (Weber/metrekare=tesla)
Bd Manyetik alanın zamana göre türevi
CSAMT Kontrol kaynaklı elektromanyetik yöntem
d Nüfuz derinliği (metre)
D Araştırma derinliği (metre)
DNT Dinamik NanoTEM
E Elektrik alan şiddeti (V/m)
EM Elektromanyetik
EMK Elektro motor kuvveti
FEM Frekans ortamı elektromanyetik
h Yükseklik (metre)
H Manyetik alan şiddeti (A/m)
Hx Manyetik alan x-bileşeni (A/m)
Hy Manyetik alan y-bileşeni (A/m)
Hz Manyetik alan z-bileşeni (A/m)
Hz Frekans (hertz)
I Akım (Amper)
J Elektrik akı yoğunluğu (A/m2)
LOTEM Uzun ofset geçicielektromanyetik
m Metre
ms Milisaniye(1s=103ms=106µs=109ns)
vii
MHz frekans (megahertz)
Rx Alıcı halka
t Zaman (milisaniye)
TEM Geçici elektromanyetik
Tx Verici halka
UXO Patlamamış mühimmat
Z Empedans
3B Üç boyutlu
τ Zaman sabiti
∆V Potansiyel fark
µ Bağıl manyetik geçirgenlik (Henry/metre)
µs Mikrosaniye (1s=103ms=106µs=109ns)
λ Tümleme değişkeni
ρa Görünür özdirenç (ohm-metre)
ρ Elektrik şarj yoğunluğu (c/m3)
σ İletkenlik (Seimens/metre)
Nabla operatörü
ε elektriksel geçirgenlik
pi sayısı
viii
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 2.1 Akım kesildikten sonra belirli zamanlarda akım çizgilerinin homojen ortamdaki davranışı . ........................................................................................... 4
Şekil 2.2 Akımın uygulandığı (t0) ve kesildiği anda (t2) akımın zamana göre davranışı . 6
Şekil 2.3 TEM yöntemi için araştırma derinliği, farz edilen 1 nV/m2 gürültü seviyesi, 100m x 100m ve 500m x 500m halkalar için kesin limitler gösterilmektedir. ... 7
Şekil 2.4 TEM dalga şekillerinin genelleştirilmiş şeması .. ............................................ 9
Şekil 2.5 TEM yönteminde sıklıkla kullanılan sondaj ölçü düzenleri . .......................... 10
Şekil 2.6 TEM yönteminde sıklıkla kullanılan Profil ölçü düzenekleri . ........................ 12
Şekil 2.7 TEM yöntemi kuyu içi ölçü düzeni . ............................................................... 13
Şekil 3.1 NanoTEM sisteminin (GDP-32, NT-20 ve NT bataryası) üç eksenli alıcı antenli kullanımı temel düzeneği. .. .................................................................. 15
Şekil 3.2 Araç üzerine monte edilmiş verici halka ve 3 eksenli (x, y, z) alıcı halkaların durumu. ............................................................................................................. 16
Şekil 3.3 İki Boyutlu ortanca süzgeç seçilen pencere +i ve +j yönünde hareket ettirilerek uygulama gerçekleşir. Sonuçta 12x12 lik dizey 10x10 lik dizeye dönüşür ...... 19
Şekil 3.4 Aynı profilde örnekleme aralıkları farklı olan iki yapay veriye uygulanan ortanca süzgeç ve kayan ortalama süzgeç karşılaştırması ................................ 20
Şekil 3.5 NanoTEM verisinin logaritmik azalım eğrisi şeklinde sunumu ...................... 21
Şekil 3.6 NanoTEM verisinin manyetik alan verisi profili şeklinde sunumu ................. 21
Şekil 3.7 NanoTEM verisinin harita şeklinde sunumu ................................................... 22
Şekil 5.1 Çalışma alanı yer bulduru haritası . ................................................................. 25
Şekil 5.2 Çalışma alanlarının konumları ......................................................................... 27
Şekil 5.3 Çalışma alanından bir görüntü. Ölçü düzeneği araç üzerine yerleştirilmiş 1m x 1m verici halka ve 0,5m x 0,5m alıcı halkalar şeklindedir. .............................. 28
Şekil 5.4 Çalışma alanında 12m x 12m lik verici halka içinde 1m x 1m lik alıcı halka ile birbirine paralel profillerde ölçüler alınmıştır. .................................................. 29
Şekil 5.5 Alıcı verici düzeni, 12m x 12m verici halka ve içinde hareket eden 1m x 1m alıcı halka .......................................................................................................... 29
Şekil 5.6 “Alan-1” normalleştirilmiş NanoTEM Z-bileşeni 18 ile 21. Pencereler arası büyüklük haritası ............................................................................................... 32
Şekil 5.7 “Alan-1” normalleştirilmiş NanoTEM Z-bileşeni 24 ile 31. Pencereler arası büyüklük haritası ............................................................................................... 33
Şekil 5.8 Manyetik Gradyomete ölçüsü sonucu elde edilen büyüklük haritası .............. 34
Şekil 5.9 “Alan-2” normalleştirilmiş NanoTEM Z-bileşeni 15 ile 20. Pencereler arası büyüklük haritası ............................................................................................... 35
Şekil 5.10 “Alan-2” normalleştirilmiş NanoTEM Z-bileşeni 22 ile 25. Pencereler arası büyüklük haritası ............................................................................................... 36
Şekil 5.11 “Alan-2” arkeolojik kazı sonrası görünümü .................................................. 37
Şekil 6.1.a. NanoTEM haritası b. manyetik gradient haritası……….. ........................... 38
ix
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 5.1 NanoTEM ölçümlerinde kullanılan parametreler (1mx1m verici halka, 0,5mx0,5m alıcı halkalar) ................................................................................. 28
Çizelge 5.2 NanoTEM ölçümlerinde kullanılan parametreler (12mx12m verici halka, 1mx1m alıcı halka ............................................................................................. 30
1
1. GİRİŞ
Arama jeofiziği yüzeyde jeolojik olarak gözlemlenemeyen ancak yeraltında var olan
yapıların açıklanabilmesi için günümüzde sıklıkla başvurulan bir bilim dalı olmuştur.
Yeraltında var olan materyallerin elektrik özelliklerinden yararlanılarak özdirenç
yapılarının ortaya çıkarılmasında elektromanyetik (EM) yöntemlerin kullanılması bu
uygulamalardan biridir. Elektromanyetik yöntemler detektör ile küçük metal
parçalarının aranmasından Manyetotellürik (MT) yöntem ile kıta kabuk kalınlıklarının
araştırılmasına kadar olan geniş bir aralıkta kullanılabilmektedir.
Elektromanyetik yöntemler ile yer araştırmaları 1920 li yıllarda İskandinavya, Amerika
Birleşik Devletleri (ABD) ve Kanada’da genellikle ince örtülü ve yüksek özdirençli
birimlerin içinde yüksek farklılık oluşturan iletken metal yapıların belirlenmesi için
geliştirilmeye başlanmıştır.
1960’lı yılların başına kadar EM verici ve sürekli alıcı aletleri, pratik olarak tek frekans
olarak kullanılmıştır. Buna da frekans ortamı çalışması denilmiştir (FEM yada FDEM).
Geçici sinyallerin iletilmesi ve sistemin kapalı zamanlarında yer cevabının tespit
edilmesi ile ilgili olarak 1930’lu yıllarda birkaç deneme çalışması yapılmıştır (Statham,
1936; Hawley 1938) ve başarılı bir uygulama 1962’ye kadar kaydedilememiştir. İlk
olarak Barringer MPPO-1 yer geçici sistemi ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler
Birliği’nde (SSCB) havadan yaptığı çalışmalarda ve Newmont Araştırmanın EMP
sistem yer ekipmanı ile başarılı bir uygulama gerçekleştirmiştir (Dolan 1970).
TEM yöntemi ilk olarak SSCB, ABD ve Kanada’da petrol, doğalgaz ve jeotermal
araştırmalar için kullanılmaya başlanmıştır. 1970’li yılların başından sonra ise zaman
ortamı sistemlerin geliştirilmesinde etkileyici ilerlemeler olmuş ve yöntem
yaygınlaşmaya başlamıştır. Bunda, yöntemin kuramsal esaslarının ortaya konmasının
(Kaufmann ve Keller 1983, Raiche 1984, Ward ve Hohmann 1988) ve elektronik ile
bilgisayar teknolojisinin ilerlemesinin payı büyüktür.
Yöntem son yıllarda, metalik maden yataklarının aranması (Buselli ve O’Neill 1977),
yer altı suyu araştırmaları (Fittermann ve Stewart 1986, Buselli vd. 1988, McNeill 1990,
2
Meju vd.1999, Soupios vd. 2009), çevre jeofiziği uygulamaları (Hoekstra ve Blohm
1990, Mauldin-Mayerle vd. 1998, Fainberg vd. 1998), altın aramaları (Aktarakçı vd.
1997), deniz suyu girişiminin haritalanması ve hidrojeolojik araştırmalar (Kafri ve
Goldman 2005, Christensen ve Sørenson 1994, Descloitres vd. 2000, Danielsen vd.
2003, Sørensen vd. 2005) gibi alanlarda kullanılmaktadır.
Son yıllarda TEM yönteminde verilen akımın çok hızlı kapanmasını sağlayan ölçü
sistemleri geliştirilmiştir. Bu sistemi ilk olarak Zonge firması geliştirmiş ve
"NanoTEM" ölçü sistemi olarak isimlendirmiştir. Bu ölçü sisteminde çok erken
zamanda ölçü alınabilmekte, dolayısıyla yüzeyden ilk 1-2 metre derindeki gömülü
yapılar araştırılabilmektedir. Yöntem patlamamış mühimmat (unexploded ordonence-
UXO) aramaları için geliştirilmiştir (Pasion ve Oldenburg 2001, Pasion vd. 2007, Song
vd. 2009).
Bu çalışmada NanoTEM ölçü tekniğinin arkeolojik alanlarda kaya duvar, oda vb.
yüksek özdirençli yapıların araştırılmasında kullanılabilirliği incelenmiştir. Tez
kapsamında öncelikle TEM yönteminin fiziksel temelleri verilmiştir. Daha sonra
NanoTEM ölçü tekniği tanıtılmıştır. NanoTEM ölçülerinde belirtileri belirginleştirmek
için kullanılabilecek "ortanca (median)" ve "kayan ortalama (moving average)"
süzgeçlerinin başarısı yapay veriler üzerinde gösterilmiştir. Tez kapsamında, hızlı
NanoTEM ölçüsü alabilmek için alıcı ve verici halkayı taşıyan bir araba geliştirilmiştir.
Daha sonra arkeolojik bir alanda yapılan NanoTEM uygulaması anlatılmıştır. Arazi de
ölçülen NanoTEM verilerinin sonuçları aynı alanda topladığımız Manyetik gradyometre
verileri ile karşılaştırılmıştır. Yöntemin başarısı kazı sonuçları ile gösterilmiştir. Son
olarak bu çalışmadan elde edilen sonuçlar tartışılmıştır.
3
2. GEÇİCİ ELEKTROMANYETİK (TEM) YÖNTEM
Geçici Elektromanyetik (Transient Electromagnetic-TEM) Yöntem zaman ortamı EM
(Time–Domain Electromagnetic, TDEM) yada sinyal EM (pulse EM-PEM, EMP)
yöntem olarak da isimlendirilir. Yöntem ekonomik amaçlı doğal kaynakların
aranmasından yerkabuğunun hem derin hem de sığ kesimlerinin incelenmesinde
kullanılan bir jeofizik yöntemdir.
TEM Yöntemi düşey derinlik sondajı ya da profili şeklinde kullanılabilir. Ekipmanları
alıcı ve vericiden oluşmaktadır. Bunlar tek kutuda taşınabildiği (verici için güç kaynağı
ile birlikte) gibi ayrı verici ve alıcıdan da oluşabilir. Araştırma derinlikleri 10’lu
metrelerden başlayıp 1000 metrenin üzerine ulaşılabilir. Bu da verici halka boyuna,
verici halkada kullanılan güç kaynağına ve çevresel gürültü seviyesine bağlıdır.
TEM Yönteminde yerin elektrik özelliklerinin incelenmesi için, araştırmanın amacına
göre seçilen yapay bir kaynak ile bir halkadan değişken (alternatif) akım geçirilir.
Yöntem akımın kesilmesinden sonra oluşan uyartım (Eddy yada induction) akımlarının
zamana karşı ölçülmesi prensibine dayalı olarak çalışır. Bu ölçümlerde elde edilen
sönüm eğrisi yeraltında bulunan yapılar hakkında bilgi vermektedir.
Günümüzde genellikle kare yada dikdörtgen şeklindeki verici halka tercih edilmektedir.
Boyutu ise istenen araştırmanın derinliğine ve ölçülecek sahanın boyutuna bağlıdır. Bu
halka ile oluşturulan uyartım akımları ortamın özelliğine göre aşağı ve yanlara doğru
yayılım gösterirler (Şekil 2.1). Akü kaynaklı verici, halka tipine bağlı olarak 5 ampere
kadar akım üretebilirken, Jeneratör kaynaklı yüksek enerjili vericiler 50 amperden fazla
akım üretebilir. Akım değişen kutuplarla açılır ve kapanır. Alıcı sadece ikincil alanların
mevcut olduğu kapalı dönemlerde ölçüm yapar. Enerji sinyali akımın kapalı olduğu
dönemde yere uygulanır ve alıcı halkasında yada manyetik bobin anteninde içinde
oluşan voltaj yer içinde yayılan uyartım enerjisi olarak ölçülür (Anonymous 2007).
4
Şekil 2.1 Akım kesildikten sonra belirli zamanlarda akım çizgilerinin homojen ortamdaki davranışı (McNeil 1990)
Madencilik uygulamalarında sönümlenen dalga biçimlerinde, genellikle 30
mikrosaniyeden 100’lü milisaniyelere kadar değişen zaman aralıkları veya gecikmeler
görülür. Sığ mühendislik uygulamaları için zaman penceresi mikrosaniyelerden belki 10
milisaniyelere kadar değişebilir. Her bir bozulan dalga biçimi logaritmik aralıklı veri
noktaları (zaman pencereleri) ile ölçülebilir bu da göreceli düzgün derinlik ölçülerini
verir. TEM ölçüleri bir istasyonda bir kere yapılır. Ölçümler her geçici akımın tek bir
frekans ölçüsünün geniş spektrumuna eşit olduğundan çok hızlıdır.
Tam zaman hassasiyetini elde etmek için ölçülen yanıtın mikrosaniye boyutunda olması
gerekir. Bunun için alıcı vericinin aynı frekansta çalıştırılması, senkronize edilmesi ve
aynı anda zamana çevrilmesini gerektirir. Bu alıcı ve vericinin direk olarak birbirine
bağlanması ile yapılır yada her birimdeki çok hassas, az sapmalı kristal sayaç kullanılır.
5
2.1 TEM Yönteminin Kuramı
Vanyan 1967 ve Kaufman ve Keller 1983 TEM yönteminin temel kuramları için
incelenebilir. Yöntemle ilgili olarak Weidelt (1985), Ward ve Hohmann (1988), Petry
(1987) ile Boerner (1992) ve özellikle LOTEM ile ilgili olarak Strack (1985)
çalışmalarda bulunmuşlardır.
TEM yönteminde yer içinde oluşan ikincil manyetik alanların zamana bağlı türevi,
zamanın fonksiyonu olarak ölçülür. TEM ölçümlerinde, kullanılan alıcı ve verici
halkalarının alanları ölçüm anında sabit tutulmaktadır.
Manyetik alanın zamana göre türevi ve alıcı halkada ölçülen potansiyel farkı arasında
, i=x,y veya z (2.1)
şeklinde bir bağıntı yazılabilir. Burada ∆V milivolt cinsinden potansiyel fark, AR alıcı
halkanın metrekare cinsinden kapladığı alandır. Alıcı halkada Eddy akımlarından dolayı
oluşan gerilim farkı ile manyetik alanın zamana göre türevi arasındaki ilişki ve I akım
olmak üzere karşılıklı empedans
(2.2)
bağıntısı ile hesaplanabilir. Veri işlem aşamasında çeşitli zaman aralıklarında ölçülen
geçici alan değerleri görünür özdirenç değerlerine çevrilir ve çeşitli yorum teknikleri ile
yeraltına ait bilgiler (katman kalınlıkları, özdirençler, vs.) elde edilmeye çalışılır.
Ölçülen Bd değerleri azalan eğri niteliğindedir (Özurlan ve Ulugergerli 2005).
Şekil 2.2 de iletken bir tel üzerine akım uygulandığında, akımın zamana göre davranışı
verilmiştir. t0 anında verilen akımın en yüksek değerine ulaşması için t1 gibi bir zamanın
geçmesi gereklidir. Benzer şekilde akımın kesildiği t2 anında da akımın sıfır olması
mümkün değildir. Bu durumda t2’ den akımın sıfır olduğu t3’e kadar geçen süreye yokuş
zamanı (ramp time) denilmektedir. Ölçümlerin sağlıklı olarak değerlendirilmesi için
yokuş etkisinin hesaba katılması gerekmektedir.
6
Akım
Zamant0 t1 t2 t3
Yokuş Zamanı
Şekil 2.2 Akımın uygulandığı (t0) ve kesildiği anda (t2) akımın zamana göre davranışı
Yokuş etkisi, ölçü aletlerinde farklı örnekleme aralıklarının kullanılması sebebiyle,
akım fonksiyonunun normalleştirilmesi aşamasında kullanılan cihaza göre farklılıklar
göstermektedir. Bu konuda Raiche (1984) tarafından kuramsal yaklaşımlar verilmiştir.
2.1.1 Araştırma derinliği ve görünür özdirenç
TEM ölçümlerinde nüfuz derinliği yaklaşık olarak 2.3 bağıntısı ile hesaplanabilir.
(2.3)
Araştırma derinliği ise 2.4 bağıntısı ile yaklaşık olarak bulunabilir.
(2.4)
Burada ohm-metre cinsinden görünür özdirenç , milisaniye cinsinden zamandır.
Bu değerler tabakalı yeraltı için geçerlidir ve verici halka boyundan bağımsızdır
(Anonymous 2007).
Burada araştırmanın en büyük derinliği için teorik sınır yoktur. Ancak uygulamada
ölçülen en küçük sinyalin genliğiyle belirlenir. Verici halkanın boyutu, kullanılan akım
7
(yere gönderilen enerji), alıcı sistemin hassasiyeti ve ortamın gürültüsü araştırmanın
maksimum derinliğine etki eder. Şekil 2.3 da bu parametreler her 1 nV/m2 genel arka
plan gürültü seviyesi nomografisinde özetlenmektedir
Şekil 2.3 TEM yöntemi için araştırma derinliği, farz edilen 1 nV/m2 gürültü seviyesi, 100m x 100m ve 500m x 500m halkalar için kesin limitler gösterilmektedir (Fitterman 1989 dan uyarlanmıştır).
Genel bir kural olarak, geniş halkalar için araştırma derinliği, verici halkasının çapının 1
ila 2 katı arasındadır. Araştırma derinliği, yalıtkan zeminlerde halka çapının yaklaşık iki
katı çok iletken zemin üzerinde ise bir halka çapına yakındır. Bu varsayımların
tamamında verici akımları ve arka plan gürültüleri ihmal edilmiştir. Küçük halkalar için
(10,20,40m) araştırma derinliği halka çapının 4 yada 5 katına erişir (Anonymous 2007).
TEM ölçü sisteminde tek bir görünür özdirenç değeri elde etmek mümkün değildir.
Erken zaman ve geç zaman için görünür özdirenç değerleri sırasıyla 2.5 ve 2.6 bağıntısı
ile verilmiştir.
8
(2.5)
(2.6)
Burada ρa görünür özdirenç (ohm-metre), a vericinin yarıçapı (metre), AR alıcı halkanın
alanı (metrekare), µ manyetik geçirgenli (Henry/metre), t zaman (milisaniye), Z
empedanstır (Özurlan ve Ulugergerli 2005)
2.2 Ölçülen Alanlar
TEM ölçü sistemlerinde, dikdörtgen şeklinde yere serilen kablonun içinden geçen
değişken akımın oluşturduğu manyetik alan yer içine doğru yayılır. Bu durum, enerjinin
yer içine gönderilmesi ve kablo halkada çok hızlı değişen akım tarafından iletken yapı
içinde kuplajı oluşturur. Uyartım sonucu çıkan elektromotor kuvveti (EMK) birincil
manyetik alanın değişiminin zamana oranıdır. Buna karşılık EMK iletken materyallerde
materyalin iletkenliği oranında sönümlenen akım üretir. İndüklenen akım kötü
iletkenlerde (orta özdirençli) çok çabuk sönümlenir, akımlar iyi iletkenlerde (çok düşük
özdirençli) yavaş sönümlenir ve çok kötü iletkenlerde ölçülebilecek indüksiyon akımı
oluşmaz.
Genelde TEM yöntemi için ölçülen parametre manyetik alan değişiminin zamana oranı
ya da halka veya bobin manyetometresinde indüklenen gerilimdir. Bu tip
manyetometreler frekansla doğru orantılı frekans ortamı yanıtı içerir. Örneğin;
manyetik alanın frekansı ikinin katları şeklindeyse manyetometreden ölçülen sinyalin
genliği de ikinin katları şeklinde artar.
Bazı TEM sistemleri, özellikle UTEM ve LOTEM de özel tipte araştırmalar için
elektrik alan verisi de toplanır.
9
Şekil 2.4 TEM dalga şekillerinin genelleştirilmiş şeması (Anonymous 2007).
Şekil 2.4 ideal verici ve alıcı dalga şekillerinin genlik-zaman grafiğini kabaca şematik
olarak göstermektedir. Burada verici halkadaki akımların açma ve kapama sırasındaki
enerjinin uyartımları ele alınmıştır. İyi analiz ve veri modeli için akımın kapanma
zamanının kontrolü önemlidir. Üretilen EMK, akımın maksimum genliği ve ne kadar
hızlı kapandığı ile orantılıdır. Ayrıca akım daha hızlı kesildiğinde daha sığ bir araştırma
yapılabildiği, erken zamanlarda alıcının eşit hızla örnek aldığı varsayılır.
2.3 Ölçü Toplama Teknikleri
Ölçüler düşey sondaj ölçü düzenekleri ve profil ölçü düzenekleri şeklinde çalışmanın
amacına göre dizayn edilerek alınır.
2.3.1 Düşey sondaj ölçü düzenekleri
Düşey sondaj düzeninde genelde bir kenarı 50-300 metre genişlikte olan kare halka
kullanılır. Fakat bu değer araştırmanın tipine ve lazım olan derinliğine bağlı olarak
10’lu metrelerden başlayıp kilometreleri bulabilir. Geniş halkalar çok derin
10
araştırmalara olanak sağlar ancak kurulumu çok zahmetli ve kullanışsızdır. Genellikle
kullanılan üç tip ölçü düzeneği vardır.
a) İç (merkez) halka düzeneği, bu dizilimde verici büyük bir halkayı, alıcı ise verici
halkanın merkezine yerleştirilmiş küçük halkayı yada mumetal/ferrite çekirdekli
anteni kullanır (Şekil 2.5 a).
b) Tek halka düzeneği, burada verici ve alıcı aynı halkayı kullanır. Bu ölçü düzeneği
yalnız alıcı/verici alıcının direkt olarak vericinin çıkışına bağlanmasına olanak tanır
(Şekil 2.5 b).
c) Çift halka düzeneği, bunun için verici ve alıcı birbirine paralel ve küçük mesafede
ofsetli olarak yerleştirilmiş halkaları kullanır (Şekil 2.5 c).
Şekil 2.5 TEM yönteminde sıklıkla kullanılan sondaj ölçü düzenleri (Anonymous 2007 den uyarlanmıştır)
11
Yukarıdaki üç ölçü düzeneğinde, genellikle düşey alan (z) bileşeni ölçülür. Ölçülen
veriler sıklıkla genlik ile zaman gecikmesi çizimi, derinlik özdirenç kesiti yada sabit
gecikme zamanında genlik profili gibi şekillerle sunulur.
Düşey sondaj dizilimleri, 3-B nesnelerin ölçüme etkisi olmadığından tabakalı yeraltı
bölgesinde çok daha kullanışlıdır. Bu yüzden diğer halka geometrileri özel problemler
için kullanılabilir.
2.3.2 Profil ölçü düzenekleri
Üç tip temel profil dizilimi vardır. Bunlar ;
a) Sabit halka (fixed-loop): Sabit bir geniş verici halkasıyla bu halkanın bir
kenarından dik yönde hat boyunca hareket eden bir alıcıyla ölçü alınır (Şekil
2.6.a).
b) Hareketli halka (moving loop): Ayrık halka (separated loop), halka halka(loop-
loop) yada slingram olarakta isimlendirilebilir. Bu ölçü düzeneğinde genellikle
benzer boyuttaki verici halka ve alıcı halka en az bir halka çapı kadar aralıklı olarak
profil boyunca birlikte hareket ettirilerek ölçü alınır (Şekil 2.6.b).
c) LOTEM (uzun ofset TEM-Long offset TEM): Alıcı hatlarından uzak bir mesafede
topraklanmış dipol verici kullanarak ölçüm yapılır. Yapay kanyaklı audio-
manyetotellürik (CSAMT) yöntemine çok benzerdir (Şekil 2.6.c).
Yukarıda tartışılan Sondaj diziliminde olduğu gibi profil diziliminde her zaman
manyetik alanın düşey (Z) bileşenini ölçülür. Genellikle manyetik alanın bir yatay (X)
bileşeni de profil hattının yönüne paralel doğrultuda alınarak ek bilgi elde etmek
amacıyla ölçülür.
Dikdörtgen verici halkadan oluşan sabit halka dizilimi için standart bir ölçü düzeneği
olarak uzun kenarı hedef iletkenin tahmini doğrultusuna paralel 300x600 metrelik bir
halka önerilebilir. Araştırma hatları verici halkanın uzun kenarına ve jeolojik doğrultuya
12
dik yönedir. Bu verici halkasının dışında, iletken yapıların dik eğimli ve dar yerlerinde
maksimum kuplaj sağlanır (Şekil 2.6.a).
Şekil 2.6 TEM yönteminde sıklıkla kullanılan Profil ölçü düzenekleri (Anonymous
2007 den uyarlanmıştır)
Alıcı hatları verici halkasının içinden dışına doğru verici hattın genişliğinin iki katı
kadar uzatılır. Verici halka boyu, maksimum enerji için olası en geniş halka ile yayıldığı
alan arasında uyumlu olmalıdır ve verimli bir serim mantığı için gereklidir.
Hareketli halka ölçü düzeneği doğrultuya dik gittiğinde düşey dayk tipi yapılarda iyi
indüklenir. Bu dizilim küçük halkaları ile arazide kullanımı en kolay dizilimdir
(Şekil 2.6.b).
13
2.3.3 Kuyu içi ölçü düzenekleri
En yaygın kullanılan kuyu içi ölçü düzeneği, bir yada daha fazla verici halkasının
yüzeyde kuyu çevresine, alıcı manyetometrenin de kuyu içine yerleştirilmesinden oluşur
(Şekil 2.7). Genellikle çoklu halkalar iletken yapıların bulunduğu yerin bulunmasını
denemek için kuyu içinin bir kenarına yakın bulunmalıdır. Eğer üç eksenli
manyetometre gerekliyse yalnız bir yüzey verici bobine ihtiyaç vardır.
Şekil 2.7 TEM yöntemi kuyu içi ölçü düzeni (Anonymous 2007 den uyarlanmıştır)
Uygulamada, 100x100 metre halkalar kuyu içi derinliği yaklaşık 400 metre olan
ortamlarını incelemek için kullanılabilir. Daha derin kuyular için genellikle 1 e 3 halka
boyu derinlik oranı kullanılır. Örneğin 1000 metrelik loga sahip kuyu için 300 metre
veya daha fazla yüzey halkası seçilmelidir. Bu değer iletken ortamlarda 1 e 2 oranına
düşebilir.
Özel durumlar için farklı konfigürasyonlar tasarlanabilir. Temel düşünce ilgilenilen yapı
içine maksimum kuplaj oluşumu için verici halkanın yönlendirilmesidir.
14
3. NanoTEM ÖLÇÜSÜ
TEM yönteminin sınırlamalarından birisi iletilen (transmited) sinyalin uzun kesme
(turn-off) zamanıdır. Bu da sığ araştırmalar ve yüksek özdirençli sahalar için yöntemin
etkili kullanımını engellemektedir. Çok sığ bilgiler elde etmek için, elektronik yada
kablo (Loop) halkalarının kendi salınımları veya ‘ringing’ olmadan, iletilen sinyalin çok
hızlı bir şekilde sıfıra gitmesi gerekmektedir. Sığ araştırmalarda erken kesme zamanı ile
ölçü alabilen ilk TEM sistemini Zonge firması geliştirmiştir (Carlson ve Zonge, 2003).
Geliştirdikleri ölçü sistemini "NanoTEM" olarak isimlendirmişlerdir.
TEM ölçümlerinde verici halkanın kenar uzunluğuna bağlı olarak kapanma süresi
yaklaşık 50 µs dir. Bu değere anten gecikmesi ve yokuş zamanı da eklendiğinde
yaklaşık 100-150 µs gibi bir değere ulaşılmaktadır. Buna karşılık NanoTEM ölçü
sisteminde verici halkanın boyuna bağlı olarak yaklaşık 1,5 µs gibi çok kısa bir sürede
verici halka kapanabilmektedir. Bu süreye Anten gecikmesi ve yokuş zamanı
eklendiğinde 4,5 µs gibi kısa bir zaman elde edilmektedir. Ayrıca NanoTEM
ölçümlerinde kısa örnekleme zamanları ile çok erken zamanda kayıt yapmak
mümkündür. EK 2 de TEM ve NanoTEM ölçülerini karşılaştırma amaçlı iki örnek veri
verilmiştir.
Nano TEM ölçümünde alıcı halka tarafından 1 µs ile 1900 µs aralığında değişen geçici
veriler 31 gecikme zamanında kaydedilir, geçicilik her saniyede 32 defa kaydedilir,
böylece yüksek çözünürlüklü veri alınabilmektedir.
NanoTEM ölçü sistemi, verici ve alıcı halka boyutlarının değişmesi ve esnek
olmasından dolayı, değişik türde araştırmalarda kullanılabilir. İncelemelerde 40 metre
(40m x 40m) verici halkası ve 5 metre (5m x 5m) alıcı halkası kullanılarak yüksek
özdirençli sahada görünür özdirenç verisi toplanır. Yine aynı sistem kullanılarak bir 10
metre (10m x 10m) verici halkası ve 1 metre (1m x 1m) alıcı halkası ile küçük metalik
nesnelerin yerleri belirlenebilir.
Şekil 3.1 de üç eksenli sabit halka NanoTEM ölçü düzeni görülmektedir. Genellikle altı
metreye altı metrelik alan, verici halkası için bir metreye bir metre olarak karelaj yapılır
ve her istasyonda okuma yapılır.
15
Şekil 3.1 NanoTEM sisteminin (GDP-32, NT-20 ve NT bataryası) üç eksenli alıcı antenli kullanımı temel düzeneği (Anonymous 2007).
NanoTEM yöntemi günümüzde atık saha bölgelerinin belirlenmesinde, sığ yeraltı suyu
araştırmalarında, UXO araştırmalarında, mühendislik uygulamalarında, boşluk
araştırmalarında, metal aramalarında, yeraltı depolama tanklarının bulunmasında ve
çevresel araştırmalarda kullanılmaktadır. Bu çalışmaların hepsinde iletken yapı veya
cisimler aranmıştır. Şimdiye kadar, gömülü kayadan yapılmış duvarlar, mezar odaları
gibi arkeolojik yapıların aranmasında bu yöntem kullanılmamıştır.
3.1 NanoTEM Verisinin Toplanması
NanoTEM verisi TEM ölçümünde uygulanan ölçü düzenekleri kullanılarak toplanabilir.
TEM yönteminden farklı olarak Zonge Mühendislik tarafından geliştirilen yazılım
(DynanoTEM) ve ekipmanlar sayesinde alıcı halkaların bir el arabasına monte
16
edilmesiyle sürekli ölçü almak mümkün olmaktadır. Ayrıca üç manyetik alan bileşeni
ve bir zaman bileşeni olarak 4 boyutlu veri toplamak artık mümkün olmaktadır (Şekil
3.2).
Şekil 3.2 Araç üzerine monte edilmiş verici halka ve 3 eksenli (x, y, z) alıcı halkaların durumu.
Arazi de alınan ölçülere gürültüler karışmaktadır. Özellikle enerji hatlarından
kaynaklanan gürültüler (50Hz yada 60Hz) ve diğer gürültüler (örneğin boru hattı
katodik korumasından gelen 120 Hz) problem olabilirler. Bu gürültülerin ayıklanması
için çok hassas frekanslı kristal sayaçlar (4,980736 MHz) kullanılmaktadır (Mauldin-
Mayerle vd. 1998). Türkiye ve Avrupa kentlerinde kullanılan elektrik akımının frekansı
50 Hz’ dir. Buna göre alınan ölçülere bu frekanslar ve harmoniklerinin gürültü olarak
karışmaması için ülkemizde 2 Hz tekrarlama oranında TEM verisi toplanmamalıdır.
Elektrik akım frekansı 60 Hz olan ülkelerde ise 4 Hz tekrarlama oranında TEM verisi
toplanmamalıdır.
17
NanoTEM ölçümünde araştırmanın amacına göre kullanılacak dizilim şekline karar
verilmelidir. Örneğin güçlü iletkenlerin köşe noktalarının belirlenmesi gereken
projelerde sabit halka dizilimi iç halka dizilimine göre daha iyi sonuç vermektedir.
Karşıt olarak hedef yada hedeflerin verici halkaya göre küçük olması halinde, iç-halka
TEM dizilimi özellikle derin metal detektörü gibi kullanıldığında daha kullanışlıdır.
3.2 NanoTEM Verisinin Değerlendirilmesi
NanoTEM ölçümlerinde genellikle manyetik alanın z-bileşeni ölçülür. Laboratuar
testleri ve arazi çalışmaları, NanoTEM ölçülerinde yatay bileşenlerin de ölçülmesinin
hedefin karakterini belirlenmesinde faydasını göstermiştir. Örneğin, öncel
çalışmalardaki x-bileşeni (ölçü sisteminin ilerleme yönündeki yatay alan bileşeni)
küçük üç-boyutlu (3-B) hedeflerin çizgisel yapılardan ( gömülü boru hattı yada enerji
hattı gibi) ayrımını göstermiştir. Güncel çalışmalar bu özelliği geliştirmiş, özellikle
gelişi güzel dağılmış UXO arama projelerinde potansiyel mühimmat ve patlayıcı
dağılımı ve yoğunluğunun istatistiksel olarak tahmininin belirlenmesinde kullanmıştır
(MacInnes vd. 2007).
Bu çalışmada kullanılan donanım ve bulunması hedeflenen yapı karakterlerinden dolayı
Z-bileşeninde ölçüler alınmış ve değerlendirilmiştir. Alınan ölçüler genellikle ham
verinin normalleştirilmiş hali ile değerlendirilir. Ayrıca alınan ölçülere çeşitli süzgeçler
uygulamak mümkündür.
3.2.1 NanoTEM ölçülerine uygulanan süzgeçler
NanoTEM ölçülerine genellikle "Ortanca (Median)" ve "Kayan Ortalama (moving
Average)" süzgeci uygulanmaktadır. Yapay bir veri üzerinde bu iki süzgecin davranışı
aşağıdaki incelenmiştir.
Ortanca süzgeç bir dağılımda tek başına ortaya çıkan ani değişimleri bastırmak için
kullanılan sayısal bir süzgeçtir. Yani bir spektrumda çeşitli nedenlerden ötürü ani
18
çıkıntılar veya sivrilmeler varsa bu çıkıntı ve sivrilmeleri bastırır. Bu özelliğinden
dolayı hem tek boyutlu dizilerde veya spektrumlarda, hem de iki boyutlu dizilerde (veya
görüntülerde) oluşan nokta biçimindeki gürültüleri bastırmak için kullanılır. Ortanca
işlemi, matematik ve istatistikte küçükten büyüğe (veya büyükten küçüğe) sıralı bir
dizinin orta değeridir. Eğer dizide eleman sayısı tekse dizi sıralandıktan sonra ortadaki
değer, dizi eleman sayısı çiftse ortadaki iki değerin ortalaması ortancayı verir.
Bir dağılıma ortanca süzgecin uygulanması kayan pencere ile yapılmaktadır. Genellikle
pencere genişliğinin tek sayıda olması tercih edilmektedir. Eleman sayısı N olan bir Si
spektrum dizisi için tek sayı olan n<<N genişlikte bir pencere alınsın. Bu durumda ilk
olarak n2=(n-1)/2 tanımı ile pencere ikiye bölünür. Dizinin i inci noktası için nL=i-n2
ile nU=i+n2 arasındaki n elemanı küçükten büyüğe sıralarsak ortadaki değer ortancadır.
Aynı işlem i+1, i+2, i+3,….,N için tekrarlanacaktır. Ancak spektrumun başında
pencerenin başında ve sonunda eleman olmayacağından, sadece olan elemanların
ortanca değeri alınacaktır.
Eleman sayısı tek olan bir pencere içindeki elemanlar sıralandıktan sonra ortadaki değer
pencere ortasındaki değer ile yer değiştirilecektir. Dizinin başında ve sonunda, istisna
olarak pencere eleman sayısı eksik ve çift sayı olacaktır. Bu durumda sıralama
yapıldıktan sonra pencerenin, dizi elaman değerine karşılık gelen elemanı
değiştirilmektedir.
Ortanca süzgeçte pencere genişliği önemlidir. Tek sayı olması işleme kolaylık sağlar.
Bunu yanında, dizi eleman sayısına bağlı olarak pencerenin küçük alınması yeterli
süzme işlemini yapmamasına veya gereğinden büyük alınması spektrumda bozulmalara
neden olur.
İki boyutlu ortanca süzgeçte de benzer şekilde ani olayları bastırmak hedeflenmektedir
(Şekil 3.3). Örneğin pencere genişliği 3x3 olan bir ortanca süzgeç uygulandığında,
pencere içine giren 9 eleman küçükten büyüğe sıralanacak ve bulunan ortanca değeri
pencerenin ortasındaki eleman ile yer değiştirecektir daha sonra pencere +i yönüne bir
adım kaydırılarak işlem tekrarlanacaktır. Aynı işlem +j yönünde de uygulanarak tüm
19
dizeyin süzgeç işlemi gerçekleştirilecektir. Bu süzgeç uygulandığında dizeyin
kenarlarında kalan elemanlar herhangi bir yer değiştirmeye tabi olamayacağından veri
kaybı oluşacaktır. Bu kaybı engellemek için kenar elemanların asıl değeri sabit tutularak
kullanılabilir.
Şekil 3.3 İki Boyutlu ortanca süzgeç seçilen pencere +i ve +j yönünde hareket ettirilerek uygulama gerçekleşir. Sonuçta 12x12 lik dizey 10x10 lik dizeye dönüşür
Bir dağılımdaki saçılmaları azaltmanın bir yolu da yuvarlatma işlemidir. Bu işlem için
"kayan ortalama (moving average)" süzgeç kullanılabilir. Basit kayan ortalama, seçilen
bir penceredeki değerlerin aritmetik ortalamasının pencerenin orta noktasına yazılması
ilkesine dayanır.
Seçilen pencerenin genişliği yuvarlatmanın derecesini belirler. Örneğin, küçük seçilen bir pencerede elde edilen sonuç ilk veriye yakınken süzgeç penceresi genişletildikçe daha fazla yuvarlatma işlemi gerçekleşir ve ilk veriden uzaklaşılır.
Şekil 3.4 Aynı profilde örnekleme aralıkları farklı olan iki yapay veriye uygulanan
ortanca süzgeç ve kayan ortalama süzgeç karşılaştırması
de aynı profil boyunca alınan, örnekleme aralıkları farklı iki ölçüme uygulanmış ortanca
süzgeç ve kayan ortalama süzgeç sonuçları verilmiştir. Sol kolonda (kırmızı) 1 m ölçü
aralıklı, 50 ölçü noktalı seri ile sağ kolonda (mavi) 0.5 m ölçü aralıklı, yapay veri
gösterilmiştir. Her iki seriye de 3 nokta pencere genişlikli süzgeçler uygulanmıştır.
20
Şekil 3.4 Aynı profilde örnekleme aralıkları farklı olan iki yapay veriye uygulanan
ortanca süzgeç ve kayan ortalama süzgeç karşılaştırması
Verilerde bir dizi içinde tek başına olan yükseliş ve düşüşler gürültü olarak
değerlendirilmekte ve veriden uzaklaştırılmak istenmektedir. Şekil 3.4 de gösterilen
yapay veride 18. ve 34. noktalarda aykırı değerler görülmektedir ve bunlar gurultu
olarak yorumlanmaktadır. dx=1 m olan veriye (soldaki) ortanca süzgeç uygulandığında
saçılan noktalar (18 ve 34. noktalar) veriden atılmıştır. Bunun yanında küçük nesnenin
etkisi de nispeten azalmıştır. Yani saçılan nokta dışında belirti olabilecek noktalarda
etkisini kaybetmeye başlamıştır. Veriyi örnekleme aralığı dx=0,5 m (sağdaki) olarak
alıp ortanca süzgeç uygulandığında saçılan noktaların kaybolduğunu ve modelde
görülen nesnelerin etkilerinin nispeten daha baskın hale geldiğini görmekteyiz. Bu da
toplanan verinin örnekleme aralığının seçiminin önemini göstermektedir. Bu tür
verilerde uygun pencereli kullanıldığında ortanca süzgeç çok faydalı olmaktadır.
21
Kayan ortalama süzgeçte ise her iki veri grubunda da saçılan noktalar veriden atılmak
yerine, ortalamaya katıldığı için bu bölümler bir belirti olarak kalmaya devam etmiştir.
Gürültü olarak nitelendirilen kısımlar bir belirti gibi gözükmeye başlamıştır (Şekil 3.4).
Alınan NanoTEM ölçüleri sondaj eğrileri (logaritmik azalım eğrisi) şeklinde
(mikrovolt/amper-mikrosaniye) (Şekil 3.5), manyetik alan verisi profil eğrisi şeklinde
(mikrovolt/amp - metre) (Şekil 3.6) veya paralel hatlar boyunca ölçülmüş tüm ölçü
noktalarında aynı zaman penceresindeki manyetik alan değerlerini kullanarak seviye
haritaları (metre – metre) şeklinde sunulur (Şekil 3.7).
Şekil 3.5 NanoTEM verisinin logaritmik azalım eğrisi şeklinde sunumu
Şekil 3.6 NanoTEM verisinin manyetik alan verisi profili şeklinde sunumu
22
Şekil 3.7 NanoTEM verisinin harita şeklinde sunumu
23
4. MANYETİK YÖNTEM ve GRADYOMETRE ÖLÇÜSÜ
Manyetik yöntem en eski potansiyel alan jeofizik yöntemlerdendir. Yeryuvarının doğal
manyetik alanı konusundaki çalışmalar çok eskilere dayanır. Yer manyetik alan çift
kutuplu bir potansiyel alandır ve sürekli değişir. Manyetik yöntemde yeryuvarının
manyetik alanındaki değişimler incelenir. Manyetik bir cismin belirti vermesi için
manyetik geçirgenliğinin (süseptibilitesinin) çevresini saran kayaçlardan farklı olması
gerekir.
Manyetik yöntemi ilk kez 1843 de Wrede taradından bir cevherin araştırılması için
kulanmıştır (Telford vd. 1990). Yer manyetik alan ölçümlerinde 1940 yıllarında
fluxgate manyetometreleri, 1950 lerin ortasına doğru ise daha duyarlı proton
manyetometreleri kullanılmaya başlamıştır. Günümüzde manyetik aletlerle manyetik
alanın yatay (X) ve düşey (Z) bileşeni (veya T-toplam bileşeni) ölçülmektedir (Şekil
4.1). Bu ölçü değerleri sadece ölçü alınan yerdeki farklı manyetik özellikli kayaçların
etkisi değil, yer manyetik alan değerinden de etkilenmektedir. Manyetik yöntemde
ölçülen bu bileşenlerin birimi nanoTesla dır (1 nanoTesla=1 gamma= 10-9 Wb/m2
=105
Gauss).
Şekil 4.1. Yer manyetik alanın bileşenleri. Burada D sapma (denclination) açısı ve I eğim (inclination) açısıdır
Manyetik Kuzey
24
Gradyometre ölçüleri ise 1960' lı yıllardan sonra alınmaya başlanmıştır. Manyetik
gradyometre ölçümlerinde aralarında 1-30 metre arasında mesafe olan iki manyetometre
kullanılır. Bu ölçülerde sürekli değişen yer manyetik alan etkisi yoktur. Dolayısıyla
gömülü arkeolojik yapılar gibi yerel yapılardan kaynaklanan belirtiler bu verilerde
kolayca ayırt edilebilir. Arkeolojik çalışmalarda genelde manyeotmetreler arası mesafe
1 metre olarak seçilir. Gradyometre ölçülerinde ölçülen büyüklük, iki manyetometre ile
ölçülen yer-manyetik alanın Z-düşey bileşenlerinin farkı alınarak aralarındaki mesafeye
bölünmesiyle elde edilir. Gradyometre ölçülerinin birimi "nT/m"' dir.
Şekil 4.2. Bartington marka Manyetik gradyometre aletinin bir fotoğrafı.
Arkoelojik yapıların aranmasında en çok kullanılan yöntemlerden birisi Manyetik
yöntemdir. Bu yöntemde günümüzde gradyometre ölçüleri kullanılmaktadır. Bu tez
çalışmasında Bartington marka Grad601 model gradyometre kullanılmıştır (Şekil 4.2).
Bu gradyometre ile aynı anda yürüme modunda iki doğrultu boyunca dört
manyetometre kullanarak ölçüler alınabilmektedir.
25
5. ARKEOLOJİK BİR ALANDA NanoTEM UYGULAMASI
5.1 Çalışma Alanı
Çalışma alanı olarak seçilen Kültepe Höyüğü, Kayseri ilinin 18 km kuzey doğusunda
Kaniş harabelerinin bulunduğu bir ören yeridir (Şekil 5.1).
Şekil 5.1 Çalışma alanı yer bulduru haritası (www.googleearth.com)
M.Ö. 2000 yılında Anadolu'ya gelen Hitit'lerin kurduğu ilk şehirdir. Kültepe şu anki
sınırlar çerçevesinde Kayseri il sınırına dahildir. Kültepe’nin hemen yanında yer alan
Karum’da (Pazarşehir) yapılan kazılarda bu döneme ait çivi yazısı ile çeşitli yazılı
tabletler bulunmuştur. Bu tabletlerden Asurlu tüccarlarla Hititli yerliler arasındaki ticari
26
ilişkilere ait bilgiler elde edilmiştir. Kültepe, MÖ.4000 yılından Roma Devri sonuna
kadar devamlı olarak yerleşme görmüştür (www.wikipedia.org).
Alanın tarihçesi için Kültepe kazılarının resmi web sitesinden (www.kultepe.org.tr)
alınan bilgiler şöyledir;
Anadolu’daki en eski yazılı belgeler, 1800’lü yıllarda bu ören yerinde çıkartılmıştır.
Eski Assurca çivi yazısı metinlerin çözülmesi ve 1948’de başlayıp halen devam eden
arkeolojik kazılar sayesinde, Hititler öncesinde Anadolu’nun siyasi yapısı, Kültepe ve
Kültepe'nin yakın civarında koloni kurmuş olan Assurlu tüccarların varlığı ve günlük
hayata dair bilgiler elde edilmiştir.
19. yüzyılın sonunda, Ortadoğu’da arkeolojik keşif ve kazı faaliyetleri hızlanmıştı. O
dönemdeki araştırmacıların pek çok farklı hedefi bulunuyordu: Estetik değeri yüksek
arkeolojik eserleri belli başlı Avrupa müzelerine kazandırmak, kutsal kitap
coğrafyasının kanıtlanmasına çalışmak, eski Ortadoğu dillerinin çözülmesini sağlamak
ve siyasi amaçlı bilgi toplamak gibi. İşte bu araştırmacılar, Osmanlı İmparatorluğu
topraklarında gerçekleşen arkeolojik çalışmaların da öncüleri olmuşlardır.
Bu yıllarda Avrupa eski eser piyasasında, ‘Kapadokya tabletleri’ diye adlandırılan, çivi
yazılı kil tabletler satılıyordu. Orta Anadolu’dan geldiği bilinen bu tabletlerin kaynağını
bulmak üzere Th. G. Pinches, Ernst Chantre, Hugo Winckler ve H. Grothe, Kültepe’de
kısa süreli kazılar yaptılar; ama hedefe ulaşan, Hititçe’nin çözülmesine de katkısı olan
Çekoslovak dilbilimci Bedrich Hrozny oldu.
5.2 NanoTEM Verilerinin Ölçümü ve Değerlendirilmesi
NanoTEM ölçümü için kazı alanında Alan-1 ve Alan-2 olarak isimlendirilen iki bölge
seçilmiştir (Şekil 5.2). Bu bölgelerde iki farklı ölçü düzeni kullanılarak Z-bileşeni
ölçülmüştür. Bu çalışmada Zonge marka GDP-32 model alıcı ve NT-20 model verici
kullanılmıştır.
27
Şekil 5.2 Çalışma alanlarının konumları
Seçilen ilk alanda (Alan-1), ölçümlerin hızlı bir şekilde yapılabilmesi amacıyla, tez
kapsamında metalik olmayan malzemeler kullanarak bir el arabası yapılmıştır (Şekil
5.3). Bu araba üzerine yerleştirilen 0,5m x 0,5m lik alıcı halka ve 1m x 1m lik verici
halka ile iç halka diziliminde 10m x 10m lik alan taranmıştır (Şekil 5.3). Ardından bu
alana 12m x 12m lik verici halka serilerek el arabası üzerinde 1m x 1m lik alıcı halka ile
10x10 m lik alan araştırılmıştır (Şekil 5.4).
İlk alanda araç üzerine monte edilen 1m x 1m verici halka ve 0,5m x 0,5m alıcı halka
ile 0,5 m ölçü aralığı ve 0,5m aralıklı 20 profilde toplam 420 noktada Z-bileşeninde
NanoTEM ölçüsü alınmıştır (Şekil 5.3). Verici ve alıcı halkada dört sarım kablo
kullanılmış ve vericiye 3 Amper akım uygulanmıştır. Ölçüm parametrelerinin ayrıntısı
Çizelge 5.1 de verilmiştir.
28
Çizelge 5.1 NanoTEM ölçümlerinde kullanılan parametreler (1mx1m verici halka, 0,5mx0,5m alıcı halkalar)
Örnekleme zamanı 1,2µs
Dizilim tipi İç halka
Görev döngüsü 50%
Pencere tipi Zonge Standart
Verici Akımı I=3A
Alıcı momenti 0,5mx0,5mx4(sarım)x10=10
Verici boyutu X, Y 1m
Alıcı sarım sayısı 4
Verici sarım sayısı 4
Tx (anten) gecikmesi 2µs
Verici tipi NT-20
Süzgeç Yok
Kazanç modu Gürültülü
‘Anti Alias’ süzgeç IN
Şekil 5.3 Çalışma alanından bir görüntü. Ölçü düzeneği araç üzerine yerleştirilmiş 1m x 1m verici halka ve 0,5m x 0,5m alıcı halkalar şeklindedir.
29
Şekil 5.4 Çalışma alanında 12m x 12m lik verici halka içinde 1m x 1m lik alıcı halka ile birbirine paralel profillerde ölçüler alınmıştır.
Şekil 5.5 Alıcı verici düzeni, 12m x 12m verici halka ve içinde hareket eden 1m x 1m alıcı halka
30
Aynı alanda 12m x 12m lik verici halka serilmiş ve 1m x 1m lik alıcı halka ile 1m ölçü
aralığı ve 1 m profil aralığı ile 11 profilde toplam 121 noktada ve Z-bileşeninde
NanoTEM ölçüsü alınmıştır (Şekil 5.5). Verici halka tek sarım, alıcı halka dört sarım
kullanılmıştır. Verici halkaya 3 Amper akım uygulanmıştır. Bu ölçü sisteminde
kullanılan parametrelerin ayrıntısı için Çizelge 5.2 ye bakılabilir.
Çizelge 5.2 NanoTEM ölçümlerinde kullanılan parametreler (12mx12m verici halka, 1mx1m alıcı halka
Örnekleme zamanı 1,2µs
Dizilim tipi İç halka
Görev döngüsü 50%
Pencere tipi Zonge Standart
Verici akımı I=3A
Alıcı momenti 1mx1mx4(sarım)x10=40
Verici boyutu X, Y 12m
Alıcı sarım sayısı 4
Verici sarım sayısı 1
Tx (anten) gecikmesi 2µs
Verici tipi NT-20
Süzgeç Yok
Kazanç modu Gürültülü
‘Anti Alias’ süzgeç IN
İkinci alanda (Alan-2) ise 10m x 10m lik verici halka içinde el arabası üzerindeki alıcı
halka ile 5m x 8m lik bir alan araştırılmıştır. Bu alanda saha şartlarından dolayı 1m
aralıklı 6 profilde 1m aralıklarla toplam 54 noktada Z-bileşeninde (dBz/dt) NanoTEM
ölçümleri alınmıştır.
31
5.3 NanoTEM Verilerinin Yorumlanması
Bu çalışmada ölçülen NanoTEM verileri, 31 zaman penceresinde seviye haritaları
şeklinde görüntülenerek yorumlanmaya çalışılmıştır. Bu sayede belirti gözlenen
seviyelerde, belirtinin devamlılığı ve doğrultusu hakkında tahminde bulunmak mümkün
olmaktadır.
Her bir zaman penceresindeki ki en büyük değer bulunup elde edilen ölçü değerleri bu
değere bölünerek normalleştirme yapılmıştır. Ayrıca verilerdeki ani saçılmaları
düzenlemek içinde iki boyutlu ortanca süzgeç ve kayan ortalama süzgeç uygulamasıyla
da değerlendirmeler yapılmıştır. Ancak süzgeçleme işlemleri veri serilerinin kısa
olmasından dolayı istenen sonuçları vermemiştir ve burada sunulmamıştır (EK 1
Şekil 2).
Arkeolojik yapı armalarında hedef cisimlerin şekli ve boyutu hakkında ön bilgi sahibi
olmak veri toplama ve yorumlama aşamasında yararlı olmaktadır. TEM ölçümlerinde
erken zamanlarda ölçülen değerleri ile görünür özdirenç doğru orantılıdır. Bu
çalışmada hedeflenen yapıların ortama göre daha dirençli olduğu bilinmektedir.
Değerlendirme yapılırken yüksek yanıt alınan yerlerin, hedef yapı olabileceği
öngörüsü ile yorumlama yapılmaya çalışılmıştır.
Elde edilen haritalar tek bir zaman penceresi için değerlendirilmiştir. Ayrıca belirtileri
belirginleştirmek için zaman pencereleri üst üste toplanarak da haritalar elde edilmiştir.
5.3.1 “Alan-1” ölçülerinin yorumlanması
“Alan-1” de yapılan ilk ölçü düzeninde (1mx1m verici halka 0,5mx0,5m alıcı halka)
alınan sonuçlar burada yorumlanmaya değer bulunmamıştır (EK 1 Şekil 1).
İkinci ölçü düzeninde 12m x 12m lik verici halka içinde 1m x 1m lik alıcı halka ile
birbirine paralel profillerde ölçüler alınmıştır. Elde edilen haritalarda 17. zaman
penceresinden sonra (0,0757 ms) çeşitli belirtiler gözlenmeye başlamıştır. İlerleyen
32
zamanlarda belirtiler güçlenmeye başlamıştır. Diğer taraftan 18. zaman penceresinden
(0,09608 ms) 21. zaman penceresine (0,1913 ms) kadar oluşan seviyelerin toplamından
elde edilen plan görüntüsü daha belirgin bir sonuç vermiştir (Şekil 5.6).
Şekil 5.6 de görülen seviye haritasında, alanın kuzey ve batı kısmındaki N1,N2,N4,N7
ve N8 belirtilerin, daha önceden kazılmış olan bölgede gözlenen antik duvar
kalıntılarının devamları olabileceği düşünülmektedir. Bu seviyede gözlemlenen N5,N6
ve N9 belirti bölgelerinin açıklığa kavuşması için ilgili sahada arkeolojik kazı
önerisinde bulunulmuştur.
Şekil 5.6 “Alan-1” normalleştirilmiş NanoTEM Z-bileşeni 18 ile 21. Pencereler arası büyüklük haritası
33
Seviye haritaları derinlere ilerledikçe belirtiler de devam etmektedir. Daha belirgin bir
görüntü elde etmek amacı ile 24. zaman penceresi (0,381 ms) ile 31. zaman penceresi
(1,91 ms) arasındaki ölçüm değerlerinin toplamından elde edilen haritada (Şekil 5.7),
Şekil 5.6 deki belirtilerin kısmen etkisini kaybettiği gözlenmektedir. Bu seviyede Şekil
5.6 de gözlenen N1, N3, N4, N5 ve N7 belirtileri azalarak olsa etkisini sürdürmekte ve
derin yapılar olduğunu işaret etmektedir. Diğer belirtilerin derin olmayan yapılar
olduğu düşünülmektedir.
Şekil 5.7 “Alan-1” normalleştirilmiş NanoTEM Z-bileşeni 24 ile 31. Pencereler arası
büyüklük haritası
“Alan-1” için Şekil 5.8 de görülen manyetik gradient haritası incelendiğinde, yüksek
manyetik belirti gösteren kısımlar çalışılan arkeolojik sahada kil ve/veya toprak
yapıların olabileceği ihtimali göz önüne alındığında dikkat çekicidir. Özellikle haritanın
34
yaklaşık merkezine düşen ve geniş bir alan kaplayan A5 belirtisinin bir arkeolojik yapı
olabileceği, bu bölgenin kazılarak incelenmesi gerektiği düşünülmektedir.
Şekil 5.8 Manyetik Gradyomete ölçüsü sonucu elde edilen büyüklük haritası
Haritanın kuzey kısmına (üst kısım) düşen ve yüksek farklılık gösteren yerler ( A2, A3 )
daha önce kazılmış ve gözlenen duvarların devamı olarak düşünülmektedir. Diğer
alanların ise arkeolojik sondaj ile belirlenmesi sağlıklı olacaktır.
35
5.3.2 “Alan-2” ölçülerinin yorumlanması
Çalışma yapılan “Alan-2”de 15. Zaman penceresi (0,04826 ms) ile 20. Zaman penceresi
(0,1524 ms) arasındaki ölçüm değerlerinin toplamından elde edilen haritada (Şekil 5.9)
iki belirti gözlenmektedir. Bu belirtiler yüksek elektromanyetik tepki vermektedir.
Şekil 5.9 “Alan-2” normalleştirilmiş NanoTEM Z-bileşeni 15 ile 20. Pencereler arası büyüklük haritası
36
Şekil 5.10 “Alan-2” normalleştirilmiş NanoTEM Z-bileşeni 22 ile 25. Pencereler arası büyüklük haritası
Ölçülen değerlerden 22. zaman penceresinden (0,2409 ms) 25. zaman penceresine
(0,4797 ms) kadar olan ölçüm değerlerinin toplamından elde edilen haritada (Şekil
5.10), N10 belirtisi daha güçlü olarak takip edilmektedir. N11 belirtisi varlığını devam
ettirmekte ancak batı yönüne doğru güçlenerek kaymaktadır. Ayrıca bu seviyede N12,
N13 ve N14 belirtileri gözlenmeye başlamıştır.
Bu alanda alınan gradyometre ölçüleri değerlendirmeye değer bulunmamıştır.
Alan-2 de arkeolojik kazı yapılmıştır. Böylece kazı sonucu ile NanoTEM haritası
karşılaştırılabilmiştir. Kazı sonucuna göre bu alanda ortaya çıkan Hitit Duvarının
yönelimi Şekil 5.10 daki NanoTEM haritasında gözlenen N10 ve N11 belirtisi ile büyük
bir uyum göstermektedir (Şekil 5.11).
37
Şekil 5.11 “Alan-2” arkeolojik kazı sonrası görünümü
38
6. NanoTEM VERİLERİ İLE GRADYOMETRE VERİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
NanoTEM ölçüleri ile karşılaştırmak için Alan-1' de manyetik gradyometre ölçüleri de
alınmıştır. Bu alanda (10x10 metre) ölçü doğrultuları boyunca 0.25 metre aralıklarla
veri toplanmıştır. Ölçü hatları arasındaki mesafe ise 0.5 metre seçilmiştir. Ölçülen
veriler kullanılarak manyetik gradient haritaları elde edilmiştir.
Şekil 6.1.a. NanoTEM haritası b. manyetik gradient haritası. Siyah dikdötgen içinde kalan alanlar her iki ölçününde üst üste olduğu yerleri göstermektedir.
"Alan-1" de ölçülen NanoTEM ve Manyetik Gradyometre verilerinden elde edilen
haritalardaki belirtilerin bir kısmı birbiri ile örtüşmektedir (Şekil 6.1). Dış kısımdaki
siyah çizgi karşılaştırılan haritaların örtüşüm sınırlarını göstermektedir.
Örneğin NanoTEM haritasındaki N5, N6 ve N7 olarak isimlendirilen belirtiler,
Manyetik Gradyometre haritasında sırasıyla A4, A5 ve A6 olarak isimlendirilen
belirtiler ile örtüşmektedir. NanoTEM haritasının kuzey kısmında bulunan N1, N2 ve
N4 belirtileri kazılmış alanda gözlemlenen duvarların devamını gösterdiği
düşünülmektedir. Bu belirti gradyometre haritasında sırasıyla A3, A2 ve A1 belirtileri
ile kısmen uyumludur. NanoTEM haritasında N9 olarak isimlendirilen belirti, Manyetik
Gradyometre haritasında görülen A7 ve A8 belirtileri ile aynı alana denk düşmektedir.
39
Farklı olarak Manyetik Gradyometre haritasında gözlenen A9, A10 ve A11 belirtileri
ise NanoTEM haritasında işaretlenmemiş olup düşük genlikli belirti bölgelerine denk
düşmektedir. Burada olası bir yapının olup olmadığı alanın kazı sonucunda elde
edilecek bilgiler ışığında aydınlanacaktır.
"Alan-2" de ölçülen Manyetik Gradyometre verileri gürültülü olduğundan
yorumlanmamıştır.
40
7. SONUÇLAR
Çalışma kapsamında NanoTEM ölçümlerinin çabuk ve sağlıklı alınabilmesi amacıyla
bir el arabası tasarlanmıştır. Kültürel varlıkların ortaya çıkarılması amacıyla Kayseri
Kültepe Kaniş kazı alanında NanoTEM ölçüleri alınmış ve alınan bu ölçüler
değerlendirilmiştir. Ayrıca bu alan üzerinde Manyetik Gradyometre ölçüleri de alınarak
iki yöntem sonuçları birbirleri ile karşılaştırılmıştır. Manyetik Gradyometre
ölçümlerinde bir derinlik aralığını temsil eden tek bir harita elde edildiği göz önüne
alındığında, belirli bir zamana karşılık ölçülen ve belirli bir derinliği ifade eden
NanoTEM ölçüleri ile bire bir uyuşmasını beklemek çok doğru değildir. Buna karşılık
kültürel varlık olabilecek belirtilerin bazılarının yaklaşık aynı yerlerde gözlenmesi,
özelikle metalik materyallerin araştırılmasında kullanılan NanoTEM yöntemi ile
arkeolojik yapıların araştırılmasında da kullanılabileceği düşünülmektedir. Elde edilen
sonuçlara göre NanoTEM sonuçlarından elde edilen haritalarda gömülü yapıların
sınırları gradyometre sonuçlarına göre daha net olarak belirlenmiştir.
NanoTEM ölçü sisteminde kullanılan verici, alıcı ve batarya ünitelerinin ağır ve çok
parçalı olması ölçüm hızını oldukça yavaşlatmaktadır. Bu ekipmanların ileri zamanlarda
hafiflemesi halinde ölçü sistemi ile daha kısa sürede daha geniş alanların taranması
mümkün olacak ve sistemin kullanım alanı artacaktır. Çalışma alanının verici halka
boyuna bağlı olarak istenen boyutta seçilebilmesi buna bağlı olarak araştırma
derinliğinin arttırılabilmesi önemli bir avantajdır.
NanoTEM verilerine uygulanan ortanca ve kayan ortalama süzgeçleri yapay veri ile
incelenmiştir. Aynı veride örnekleme aralığının geniş olması durumunda gömülü
yapıdan dolayı tek bir noktada belirti elde edilir. Bunun yapı etkisi mi veya gürültüden
mi kaynaklandığını anlamak çok güçtür. Diğer taraftan bu veriye ortanca süzgeç
uygulandığında bu tek nokta gürültü olarak görülecek ve silinecektir. Kayan ortalama
süzgeç ise bu tek noktadaki değeri belirtiyi abartacak ve komşu noktalarıda değer olarak
büyüterek belirti olarak abartacaktır. Bu nedenle, belirlenen doğrultu boyunca aranan
41
yapının büyüklüğü biliniyorsa, yapı üzerinde en az üç ölçü denk gelecek şekilde ölçü
aralığı belirlenmelidir. Böylece tek bir nokta belirtisini her zaman gürültü olarak (genel
görüşte bu yöndedir) kabul edilecektir. Böylece veriye ortanca süzgeç uygulanarak bu
gürültülerden kurtulabiliriz. Örnekleme aralığı yeterince küçük seçilmesi durumunda,
kayan ortalama süzgeç hiçbir zaman kullanılmamalıdır. Bu durumda ortanca süzgeç
uygulamak yeterli olacaktır.
Bu tez çalışmasında yapılan arazi çalışmasına göre nanoTEM ölçülerinde, çalışılacak
alanda önce bir doğrultu boyunca farklı örnekleme aralıkları ile ölçüler alınması ve
seçilecek en uygun istasyon aralığına göre tüm alanın taranması gerektiği görülmüştür.
Ancak yapılan arazi çalışmasında zaman ve bütçe yetersizliğinden bu deneme ölçüsü
alınamamıştır. Dolayısıyla elde edilen ölçülere ortanca süzgeç uygulandığında anlamlı
bir sonuç elde edilememiştir.
Yapılan çalışma sonucunda elde edilen haritalardan bir kazı planı çıkarılmış ve kazı
ekibine önerilerek yapılan kazı çalışmalarına yön verilmiştir. Alan-2 de yapılan kazı
sonrasında NanoTEM ölçümlerinden elde edilen haritada gözlenen belirtiye karşılık
gelen duvar, ölçüm tekniğinin arkeolojik arama çalışmalarında kullanılabilirliğinin
göstergesidir.
Diğer alanda yapılacak kazı çalışmaları takip edilerek sonuçların uyumluluğu
denetlenecektir.
42
KAYNAKLAR
Aktarakçı, H.K. Harthill, N. and Blohm, M.W. 1997. Time-domain electromagnetic survey for gold exploration, Nevada. Geophysics, 62; 1409-1418.
Anonymous 2007. Zonge Engineering and Research Organization, Inc. 1992, Introduction to TEM, Extracted from Practical Geophysics II, Northwest Mining Association, Library CD .
Anonymous 2007. Zonge Engineering and Research Organization, Inc. 2007, NanoTEM, Tucson, Library CD.
Anonim 2001. Websitesi: www.wikipedia.org/wiki/kültepe, Erişim Tarihi: 03.09.2010
Anonim 2008. Websitesi: www.kultepe.org.tr, Erişim Tarihi: 03.09.2010
Barringer, A. R. 1962. A new approach to exploration – the INPUT airborne-electrical pulse prospecting system. Min.Cong. Jour. 48, 49-52
Buselli, G. and O’Neill, B. 1977. SIROTEM: A new portable instrument for multichannel transient electromagnetic measurements. Bull. Austral. Soc. Expl. Geophysics. 8, pp 82-87
Buselli, G., Barber, C. and Zerilli, A. 1988. The mapping of groundwater contamination with TEM and DC methods. Exploration Geophysics,19, 240-248.
Carlson, N. R. and Zonge, K. L. 2003. Mineral exploration methods modified for environmental targets. 16th Australian Society of Exploration Geophysicists Geophysical Conference and Exhibition, Expanded Abstracts,4p.
Christensen, N.B. and Sørensen, K.I. 1994. Integrated use of electromagnetic methods
for hidrogeological investigations: EEGS Proc. Symp. Application of Geophysics to Engineering & Environmental Problems. Boston, 163-176.
Danielsen, J. E., Auken, E. Jørgensen,F. Søndergaard, V. H. and Sørensen, K. I. 2003. The application of the transient electromagnetic method in hydrogeophysical Surveys. Journal of Applied Geophysics, 53, 181–198.
Descloitres, M., Guerin, R., Albouy, Y., Tabbagh, A. and Ritz, M. 2000. Improvement
in TDEM sounding interpretation in presence of induced polarization. A case study in resistive rocks of Fogo volcano, Cape Verde Islands. Journal of Applied Geophysics, 45, 1-18
Dolan, W.M. 1970. Geophysical detection of deeply buried sulfide bodies in weathered regions. In Mining and Groundwater Geophysics, Econ. Geol. Report 26, L.W. Morley, ed. Geol. Surv. Canada, pp. 336-44
43
Fitterman, D.V. and Stewart, M.T. 1986. Transient electromagnetic sounding for groundwater. Geophysics, 51, 995-1005.
Hawley, P.F. 1938. Transients in electrical prospecting. Geophysics, 3, 257-72.
Hoeksrtra, P. and Blohm, M.W. 1990. Case histories of time domain electromagnetic soundings in environmental geophysics. Society of Exploration Geophysics, 2, 1-15.
Kaufmann, A.A. and Keller, G. 1983. The Magnetotelluric sounding method, Elsevier, p 595
Kaufmann, A.A. and Keller, G.V. 1983. Frequency and Transient soundings. Amsterdam, Elsevier.
Kafri, U. and Goldman, M. 2005. The use of time domain electromagnetic method to delineate saline groundwater in granular and carbonate aquifers and to evaluate their porosity. Journual of Applied Geophysics, 57, 167-178.
MacInnes, S.C., Snyder, D.D., George, D.C. and Zonge, K.L. 2007. Model-Based UXO classificaiton Based on Static 3-Component TEM Measurements, Zonge Engineering & Research Organization, Tucson, 2007 Libray CD.
Mauldin-Mayerle, C.M. Carlson, N.R. and Zonge, K.L. 1998. Environmental applications of highresolution TEM methods, proceedings. EEGS, Barcelona, 829–833
Meju, M. A., Fontes, S. L., Oliveira, M. F. B., Lima, J. P. R., Ulugergerli, E. U. and Carrasquilla, A. A. 1999. Regional aquifer mapping using combined VES-TEM-AMT/EMAP methods in the semiarid eastern margin of Parnaiba Basin, Brazil. Geophysics, 64, 337-356
McNeill, J.D. 1990. Use of electromagnetic methods for groundwater studies. Ward SH, Ed., Geotechnical and environmental geophysics, Volume 1: Soc. of Expl. Geophysics., 191-218.
Özürlan, G. ve Ulugergerli, U.E. 2005. Jeofizik Mühendisliğinde Elektromanyetik Yöntemler.Birsen Yayınevi,250 s., İstanbul.
Pasion, L.R. and Oldenburg, D.W., 2001. A discrimination algorithm for UXO using time domain electromagnetics. Journal of Engineering and Environmental Geophysics 6 (2), 91–102.
Pasion, L., Walker, S., Billings, S. and Oldenburg, D. 2007. Application of a Library
Based Method to Time Domain Electromagnetic Data for the Identification of Unexploded Ordnance. Journal of Applied Geophysics 61, 271–291 (this issue). doi:10.1016/j.jappgeo.2006.05.006.
Raiche, A.P. 1984. The effect of ramp function turnoff on the TEM response a layered
ground. Exploration Geophysics, 15,37-41.
44
Song, L.P. Oldenburg, D.W. Pasion, L.R. and Billings, S.D. 2009 Transient electromagnetic inversion for multiple targets, SPIE 2009
Sørensen, K. I., Auken, E., Christensen, N.B. and Pellerin, L. 2005. An integrated approach for hydrogeophysical investigations: New technologie sand a case history. Butler, D.K. ed., Near-surface geophysics. SEG, Investigationsin Geophysics, vol. 13, 585–606.
Soupios, P.M., Kalisperi, D., Kanta, A., Kouli, M., Barsukov, P. and Vallianatos, F. 2009. Coastal aquifer assessment based on geological and geophysical survey, Northwestern Crete, Greece. Environ. Earth Sci., DOI 10.1007/s12665-009-0320-1
Statham, L. 1936. Electric earth transients in geophysical prospecting. Geophysics, 1, 271-277.
Telford, W.M.,Geldard, L.P. and Sheriff, R.E. 1990. Applied Geophysics, Cambiridge University Press, Cambridge, pp. 299-302
Ward, S.H. and Hohmann, G.W. 1988. Electric theory for geophysical applications. In Electromagnetic Methods in Applied Geophysics, vol. 1, chap. 4, Nabighian, M.N. ed. Tulsa: Society of Exploration Geophysicists.
Ward, S.H. and Hohmann, G.W. 1988. Electromagnetic theory for geophysical applications, in Nabighian, M.N, ed., Electromagnetic methods in applied geophysics. investigations in geophysics, vol.1 SEG, 131-311.
Zhdanov, M.S. 2009. Geophysical Electromagnetic Theory and Methods, Volume 43 Elsevier B.V. 868 p, Amsterdam
45
EKLER
EK 1 NanoTEM Ölçümü ve Süzgeç Uygulaması…………………………………..47
EK 2 Örnek TEM ve NanoTEM Veri Blokları…………………………………..…49
EK 3 Elektromanyetik Kuram……………………………………………………….53
46
EK 1 NanoTEM Ölçümü ve Süzgeç Uygulamaları
Şekil 1 ‘Alan-1’ de yapılan 18 (0,09608 ms ) ile 25 (0,4797 ms) arası pencerelerin toplamından elde edilen NanoTEM haritası. Ölçümler 1mx1m verici halka 0.5 m x 0.5 m alıcı halka ile alınmıştır.
‘Alan-1’ de 1mx1m verici halka 0.5 m x 0.5 m alıcı halka ile iç halka diziliminde alınan
NanoTEM ölçümlerinden elde edilen haritada, ilginç bir şekilde ölçüm doğrultusunda
belirtiler oluşmuştur (Şekil 1). Bu sebeple, kullanılan dizilim sonucu elde edilen
haritalar dikkate değer bulunmamıştır.
47
Şekil 2 ‘Alan-1" normalleştirilmiş Z-bileşeninin 18 (0,09608 ms) ile 21 (0,1913 ms) arası pencerelerin toplamından elde edilen ortanca süzgeç büyüklük haritası. Şekil 5.6 da gösterilen veriye 3x3 lük 2B ortanca süzgeç uygulanmıştır.
NanoTEM verileri ham olarak değerlendirilebildiği gibi 1B ve 2B ortanca süzgeç
uygulanarak da değerlendirilmektedir. Bu çalışmada elde edilen verilere ortanca süzgeç
uygulandığında istenen sonuçlar elde edilememiştir (Şekil 2).
48
EK 2 Örnek TEM ve NanoTEM Veri Blokları
Örnek TEM verisi
0009
TEM 0837 2008-04-25 10:24:31 12.6v INL 28.8% 18.3 DegC OPER iso TX ID ? A-SP 50 M JOB testi LINE 1 N SPREAD 1 50 RxM 10000 TxX 50 TxY 50 #T 1 Tx Delay 130 Antenna Delay 15 Alias OUT
Robust None
1 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1261 Passed 1.00000 2 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1262 Passed 1.00000 3 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1263 Passed 1.00000 4 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1265 Passed 1.00000 5 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1266 Passed 1.00000 6 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1267 Passed 1.00000 7 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1268 Passed 1.00000 8 NanoTEM A/D 16-bit S/N 51 Passed 1.00000 Front Panel S/N 148, Cal S/N 137, Temp 18.3, Humidity 28.8, EPROM BD387 321
0010
TEM 0837 2008-04-25 10:26:31 12.6v INL 28.8% 18.3 DegC Tx 0 Rx 0 N OUT
32 Hz 1024 Cyc Tx Curr 15 183.1u 26u 30.52u 1 Hz 1 192.09u 1.253m 11.15 020O 2.106u -19.71 0
Wn Mag 1 Rho 1 38.11u 38.219m 110.40 68.62u 23.734m 56.900 99.14u 15.334m 41.236 129.7u 10.674m 33.568 160.2u 7.8933m 28.861 190.7u 6.0635m 25.730 235.9u 4.3656m 22.471 297.1u 3.0041m 19.631 358.2u 2.1763m 17.817 433.7u 1.5666m 16.128 525.4u 1.1049m 14.782 645.4u 753.09u 13.548
Her karttaki kazanç faktörü
Görev döngüsü % Rx momenti Tx X ve Y uzunlukları Sarım sayısı
Örnekleme gecikmesi
Antialias gecikmesi
Tx gecikme süresi Anten gecikme süresi
49
812.6u 470.62u 12.626 1.010m 301.08u 11.827 1.253m 192.09u 11.153 1.556m 116.77u 10.825 1.949m 71.296u 10.339 2.464m 39.338u 10.396 3.102m 25.170u 9.5383 3.890m 16.028u 8.8361 4.876m 8.0195u 9.6212 6.132m 5.4484u 8.4978
İlk pencere zamanı (38,11 µs); Tx gecikmesi (130 µs), Anten gecikmesi (15 µs) ve
antialias gecikmesi1 (26µs) toplamının (145 µs) örnekleme zamanından (183,1)
çıkarılması ile elde edilir(38,11µs).
Diğer pencere zamanları 30,52µs ‘lik örnekleme zamanının bir önceki pencere
zamanına eklenmesi ile belirlenir.
TEM ölçümünde 32Hz frekansta 22 pencerede ölçüm yapılmaktadır.
1 Bu örnekte antialias gecikmesi hariç olarak tercih edildiğinden işleme dahil edilmemiştir
Pencere merkez zamanı
TEM azalım eğrisi
Görünür özdirenç (ohm m)
50
Örnek NanoTEM verisi
0936
NANO0837 1999-01-01 8:02:35 12.5v INL 43.2% 37.8 DegC OPER kultepe2 TX ID 1 A-SP 100 M JOB tolga LINE 1 N SPREAD 1 50% RxM 40 TxX 12 TxY 12 #T 1 Tx Delay 1.5 Antenna Delay 2 Alias IN Robust None Window ZONGE
1 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1261 NoTest 1.00000 2 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1262 NoTest 1.00000 3 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1263 NoTest 1.00000 4 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1265 NoTest 1.00000 5 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1266 NoTest 1.00000 6 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1267 NoTest 1.00000 7 DiffAmp Notch 50,3-5,9 S/N 1268 NoTest 1.00000 8 NanoTEM A/D 16-bit S/N 51 Passed 1.00000 Front Panel S/N 20, Cal S/N 137, Temp 37.8, Humidity 43.2, EPROM BD387 0837
0937 NANO0837 1999-01-01 8:03:07 12.4v INL 43.2% 37.8 DegC Tx 1 Rx 1 N OUT
32 Hz 256 Cyc Tx Curr 3 4.819u 1u 1.205u 8 Hz 1 0.5462 0.319u 204.6 010O 576.3u 0.00 0
Wn Mag 8 Rho 8
0.319u 0.5462 204.58 1.523u 0.1336 38.554 2.728u 84.878m 19.750 3.932u 55.026m 14.332 5.137u 36.987m 11.965 6.342u 25.786m 10.712 8.126u 15.968m 9.7548 10.54u 8.9253m 9.3173 12.95u 5.3970m 9.2416 15.93u 3.1587m 9.3536 19.56u 1.8183m 9.6067 24.29u 988.62u 10.047 30.89u 403.20u 12.240 38.70u 114.13u 19.501 48.26u 49.345u 23.602 60.25u 50.587u 16.039 75.74u 41.058u 12.589 96.08u 27.172u 11.152 121.3u 17.329u 10.211 152.4u 11.470u 9.1879
51
191.3u 8.0935u 7.9344 240.9u 4.8878u 7.5644 303.8u 8.1408u 3.6571 381.6u 6.1895u 3.0015 479.7u 3.8543u 2.8116 604.1u 5.3631u 1.5358 760.3u 4.5868u 1.1618 957.1u 4.7870u 0.7694 1.205m 2.3283u 0.8469 1.517m 4.5857u 0.3676
İlk pencere zamanı (0,319 µs); Tx gecikmesi (1,5 µs), Anten gecikmesi (2 µs) ve
antialias gecikmesi (1µs) toplamının (4,5 µs) örnekleme zamanından (4,819)
çıkarılması ile elde edilir.
Diğer pencere zamanları 1,205µs ‘lik örnekleme zamanının eklenmesi ile belirlenir.
TEM ölçümünde 32Hz frekansta 31 pencerede ölçüm yapılmaktadır.
52
EK 3 Elektromanyetik Kuram
Elektromanyetik (EM) alanın yeraltında bulunan yapıların araştırılmasında kullanımını,
bu yapıların elektrik yada manyetik özelliklerin açıklanabilmesinde Maxwell
Denklemleri kullanılır.
Bu denklemler dört vektör fonksiyonu olarak zaman ortamında aşağıdaki gibi
tanımlıdırlar.
(Faraday kanunu) (3.1)
(Amper kanunu) (3.2)
(3.3)
, (3.4)
Bu denklemlerde,
E elektrik alan şiddeti (V/m),
H manyetik alan şiddeti A/m
D yer değiştirme akımları (C/m2),
B manyetik akı yoğunluğu(Wb/m2 yada Tesla),
J elektrik akım yoğunluğu (A/m2),
ρ elektrik şarj yoğunluğu (c/m3), ifade etmektedirler.
Yukarıda verilen denklemler Maxwell eşitliklerinin geleneksel şeklidir ve Ampere ve
Faraday tarafından ispatlanmıştır. Ancak bu bağıntılar ile yeraltı yapılarının birbirleri ile
ne derecede ilişkili olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu fiziksel bağıntılar ile
yeraltını ilişkilendirici denklemlere gerek vardır. Bu denklemler malzeme denklemleri
olarak bilinir ve zaman ortamında aşağıdaki gibi gösterilebilir.
53
, (3.6)
, (3.7)
, (3.8)
Bu denklemlerde ε, µ ve σ sırasıyla, elektriksel geçirgenlik, manyetik geçirgenlik ve
elektrik iletkenliğidir. Bu tensörler açısal frekans, elektrik alan kuvveti, manyetik
indüksiyon, pozisyon, zaman, sıcaklık, basınç faktörlerinin bir fonksiyonudur. Bu
terimler frekansa göre değişmemektedir. Frekansın değişimi araştırma derinliğini
değiştirecektir. Bu değerler değişken olma özelliğinden dolayı jeofizik yöntemlerde
parametre olarak kullanılmaktadır. Maxwell denklemleri ve malzeme denklemleri
birlikte kullanılarak zaman ortamı elektrik ve manyetik alanlar için dalga denklemi
aşağıdaki gibi verilir.
, (3.9)
ve
, (3.10)
54
ÖZGEÇMİŞ
Adı Soyadı : Ahmet Tolga TOKSOY
Doğum Yeri : Ankara
Doğum Tarihi : 18.07.1977
Medeni Hali : Evli
Yabancı Dili : İngilizce
Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl) :
Lise : Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi (1994)
Ön Lisans : Hacettepe Üniversitesi Ankara Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü (1997)
Lisans : Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü (2005)
Yüksek Lisans : Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeofizik Mühendisliği Anabilim Dalı (Şubat 2008 - Ocak 2011)
Çalıştığı Kurum/Kurumlar ve Yılı :
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği 2000-2005
M.T.A. Genel Müdürlüğü Jeofizik Etütleri Daire Başkanlığı 2005-
Bildiriler :
Toksoy, A.T. Candansayar M.E. 2010. NanoTEM Ölçü Tekniği ile Arkeolojik Yapıların Araştırılması. (Investigation of Archaelogical Sites and Objects with NanoTEM measurement System). Türkiye 19. Uluslararası Jeofizik Kongre ve Sergisi 23-26 Kasım 2010, Ankara