2
RÖPORTAJ EGE ile Röportaj: Erşen Gökçe Demiral Duygu Melis Arslan Aziz Erduran Pınar Karabey Ege Ankar

Ankara’da · aslında ama normalde hayalim senfonik şeyler yazmak. Brahms’ın 3. Senfonisi’nin 3. bölümü hayatımın en güzel şeylerinden biridir. Yani keşke şunu ben

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Ankara’da · aslında ama normalde hayalim senfonik şeyler yazmak. Brahms’ın 3. Senfonisi’nin 3. bölümü hayatımın en güzel şeylerinden biridir. Yani keşke şunu ben

RÖPORTAJEGE ile

Röportaj:

Erşen Gökçe Demiral Duygu Melis Arslan

Aziz ErduranPınar Karabey

EgeAnkara’da

Page 2: Ankara’da · aslında ama normalde hayalim senfonik şeyler yazmak. Brahms’ın 3. Senfonisi’nin 3. bölümü hayatımın en güzel şeylerinden biridir. Yani keşke şunu ben

Ege’ye “Gelincik Projesi”ne yaptığı katkılardan dolayı Ankara Barosu adına teşekkür ederiz.

Ankara’da

Müzikle tanışmanızdan bahseder misiniz?Bana göre işin en önemli kısmı müzik dinlemeye başlamaktı. Önce ağabeyimin de etkisiyle “Beatles”, “Queen” dönemi sonra klasik müziği keşfedişim, gitar çalmaya başlamam ve ben de bir şeyler yapabiliyorum demem her şeyin başlangıcı oldu.

Bestelerinizi yaparken kendi yaşadıklarınızdan mı esinleniyorsunuz yoksa başkalarının hayatları, okuduğunuz bir kitap ya da izlediğiniz bir film de etkili olabiliyor mu?Tabi ki beni etkileyen herhangi bir şeyden esinlenebiliyorum.

Hiç dinlediğiniz bir şarkı için; “Keşke bunu ben besteleseydim” dediğiniz oldu mu?Tabi, mesela Ümit Besen’ in “Dön Bebeğim” parçası, Candan Erçetin’in “Söz Vermiş-tin Bana”, Kayahan “Bir Garip Serçe”, Zülfü Livaneli’nin “Ada”… Hep Türkçe saydım aslında ama normalde hayalim senfonik şeyler yazmak. Brahms’ın 3. Senfonisi’nin 3. bölümü hayatımın en güzel şeylerinden biridir. Yani keşke şunu ben yazsaydım dediğim aslında klasik müzik parçaları.

Şarkılarınız dünyada 12 farklı yorumcu tarafından yorumlanmış. Bu kadar geniş bir kültür yelpazesine hitap etmek sizde nasıl duygular uyandırıyor?Önce eğlendirici ve onur verici ama sonra kızdırıcı çünkü bunların bir çoğu izin alınmadan yapılıyor. Haliyle adım geçmiyor ve bir gelir sağlamıyor. Bu can sıkıcı. Ancak adımın geçmiyor olması daha da can sıkıcı.

Peki Türkiye bazında ulaştığınız kitleyi düşünürsek, son klibiniz açısından, “Kadına Karşı Şiddeti” eleştirel bir şekilde konu almanızın amacı nedir?Galiba tek boyutlu şöhretlerden sıkılmış olmam. Bu da farklı olmam gerektiği anlamına geliyor. Şöhret benim için avantaj olduğu kadar da dezavantaj.“Ya sen müziğine bak gerisine karışma!” diyenler de oluyor. Ancak ben insandan beslen-mezsem zaten o şarkıları yazamam. Eğer ortada bir sorun varsa bu benim bes-lenen damarlarımı da keser işin gerçeği. Bu sebeple benim bu klibi çekerken ki amacım kendime bir avantaj yaratmak değil bir toplumsal farkındalık yaratmaktı.

Böyle projelerde yer almak sizde “Evet faydalı oluyorum.” hissi veriyor mu? Yaptığınız çalış-malarda ne gibi geri dönüşler alıyorsunuz?

En azından çaba göstermenin verdiği bir vicdan rahatlığı var. Bu her şeyden önemli. Baktığınızda hukuk, suçun işlenmesinin önlemini almakla ilgi-

lidir ama bir de farkında olmayanların, yaptıklarının suç olduğunun farkına varmalarını sağlamak gerekir. Bizim bu kliple de amacımız “Suç sadece fiziksel değildir” farkındalığını yaratmaktı.

Özellikle kadına karşı şiddet konusunda kişilere düşen sosyal sorumlulukların bu kadar bilincinde olmanızda çevrenizde karşılaştığınız ya da hayatınıza giren insanların bir etkisi var mıdır?

Bu etkilenmek değil farkında olmakla ilgili bir gerçek. Farkında olduğun kadar şiddeti biliyorsun aslında…

Klibin istediğiniz etkiyi ve farkındalığı yaratacağını düşünüyor musunuz?Ben otuz tane klip çektim. Bu klibi çektikten sonra beş kez arka arkaya izledik, ilk kez bu kadar tüylerim diken diken oldu. Demek ki biz bile bu kadar etkilendiysek daha önce hiç izlemeyen biri

de mutlaka etkilenir. Ancak amaç şiddet kavramını tekrar tanımlamak için gündem yaratmak olduğu için klip amacına ulaşır diye düşünüyorum.

Gelincik Projesi kapsamında Ege Baromuzu ziyaret etti.