Upload
others
View
1
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
aoŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA •
ERMENILER - CİLT3 -
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ-NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİ
II. ULUSLARARASI SOSYAL ARAŞTIRMALAR
SEMPOZYUMU [EUSAS-II]
22- 24 Mayıs 2008
YAYINA HAZIRLAYANLAR
Prof. Dr. M. Metin HÜLAGÜ Doç. Dr. Şakir BATMAZ
Yrd. Doç. Dr. Gülhadi ALAN
HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENILER 1 CiU-3-
ERCiYES ÜNiVERSiTESI YAYINI-163
KiTAPADI
HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENILER Cilt-3
YAYINA HAZlRLAYANLAR
Prof. Dr. M. Metin HÜLAGÜ
Doç_ Dr. Şakir BATMAZ
Yrd. Doç_ Dr. Gülbadi ALAN
ISBN
Takım no : 978-9944-0664+9
Kitap no : 978-9944-0664-4-0
ILKBASlM
Ocak2009
KAPAKTASARIMI
DenizDoğan
MiZANPAJ VE BASKI ÖNCESi HAZIRLIK
Bilge Grafik (352) 232 29 OS
BASKI
Kardeşler Ofset (352) 331 61 00 www.kardeslerofsetmatbaa.com
2
Yrd. Doç. Dr Metin KOPAR
AMERiKA VE AMERİKAN MiSYONERLERİNİN BU SORUNDAKi ROLLERİ
Yrd. Doç. Dr Metin KOPAR Giresun Üniversitesi Eğitim fakülıeıi, Giresun-TÜRKiYE
TIL: O 542 742 OS 78/ O 505 456 42 88, e-posta: [email protected]
159
160
HOŞGÖRÜDEN YOLAYRIMINfi ERMENILERI dLT 3
ÖZET Amerika kendi menfaatlerini sağlamak ve korumak için vatandaş
larının sayısı bir eli geçmeyecek kadar az olan bu bölgede, misyonerierin sayesinde tesis ettiği nüfus sebebiyle Doğu bölgesinde adeta mandaterlik yapmaya çalışmıştır. Ermenileri vatandaşlığına geçirerek, Osmanlı Devleti kanunlarını hiçe saymış. kendi prensiplerini Osmanlı anayasasına sokarak nüfusunu pekiştirmeye çalışmış, Osmanlının aldığı her tedbire savaş geıiDsi göndermek suretiyle tehdit dolu cevaplar verıiDştir. Amerikan yönetimi ülkesinde Türkler aleyhine yürütülen her kampanyaya müsaade etmiş ve Ermenileri desteklemjştir. Amerika, devlete baş kaldırmış unsurun yanında yer almak suretiyle, kendi de Osmanlıya karşıt bir konuma girmiştir. Amerikan misyonerierin yayın organlarında ve yine onların yazılarıyla beslenen basında sürekli abartılarak yer verilen Türk Ermeni olayiarına ilişkin haber ve makalelerle, Hıristyan ulusun Müslüman imparatorlukta sözde ezilmekte olduğu savı işlenmiştir. Ermeniler de bundan güç almış tir. AmerikaCia Ermenilere yardım düşüncesiyle çok miktarda yardım toplanmış, bazen bu yardım kampanyalılarını bizzat basın da desteklemiştir. Toplanan paralar Ermeni halkına değil, Ermeni kornitalarma verilmiştir. Bu mesele o günden bu güne çok taze bir şekilde, Tıirk hükümetini zor durumda bırakmak için sürekli olarak gündemde tutulmaktadır. Bildirimizde yukarıda özetlenen sorunlarla ilgili olarak bilgiler verilecektir.
Yrd. Doç. Or M~tinKOPAR
XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren uluslararası bir sorun olarak görülen Ermeni Meselesi'nin ortaya çıkışında etkili olan devletlerden birisi de Amerika Birleşik Devletleridir. 1800'li yıllardan itibaren Ermenilere ilgi duyan Amerika, imparatorluk sınırları içinde kendisine bağlı Protestan Ermeni cemaati oluşturmaya ve Ermenileri kendi siyasi ve iktisadi emelleri doğrultusunda şekillendirmeye çalışmıştır. Osmanlı yönetimindeki Anadolu ve Ortadoğu topraklarının yer altı ve yer üstü kaynaklan bakımından zenginliği, sahip olduğu pazar niteliği ve ulaşım b;nkanları Anierika Birleşik Devletleri'nin ilgisini çekmiştir. Amerika Birleşik Devletleri, Osmanlı Devleti'nin içinde bulunmuş olduğu bu konumundan nasıl istifade edeceğini, mevcut zenginliği kendi çıkarlan doğrultusunda hangi ölçülerle ve toplumun hangi kesimleriyle yakın münasebetler kurularak elde edilebileceğini araştırmaya çalışmıştır.
Amerika Birleşik Devletleri ile Ermeniler arasında ilk münasebetlerin kurulmasında ve Ermenilerin Amerika Birleşik Devletleri'nin menfaatlerini gerçekleştirmesinde Amerikan misyonerleri önemli bir rol oynamıştır.
161
HOŞGÖRÜDEN YOLAYRIMINA ERMENilERi~İLT 3
Misyonerler açısından 19. yüzyıl Türkiye'si bir İncil Ülkesi (Bible Land)'dir. Hristiyanlar.için çok önemli pek çok merkez Anadolu' dadır. Misyonerierin kendi ifadeleriyle;
Bu mukaddes ve vaad edilmiş topraklar, silahsız bir haçlı seferiyle
geri alınacaktır.
Bir Amerikan misy~nerinin 1880 yılındaki raporunda ifade ettiğigibi misyonerlik faaliyetleri açısınCianT ürkiye, Asya'nın anahtandır demiştir. Demek ki, Hıristiyan misyoner .örgütleri açısından Türkiye hem Asya'yı Hıristiyanlaştırmanın anahtarıdır ve hem de Hıristiyanlar için mukaddes ve vaad edilmiş topraklardır. Açıkçası Protestan misyoneriere göre Türkiye Türklerin değildir. Amerikalı protestan misyoner Everett P. Wheeler ifadesiyle:
Biz Türkiye'de Hıristiyanlar ve Hıristiyanlık için okul, hastane açı
yoruz, ilaç götürüyoruz, modem tıbbı ve eğitimi kuruyoruz. Türkler bizi istemeye bilir, ama oranın sahibi Türkler değil ki ... 2•
Amerikalı misyonerler bu uğurda çokça kan akıtmayı ve yüzyıllarca çalışmayı göze almakta olduklarını da belirtmektedirle:ı;. Merzifon Amerikan Koleji'nin müdürü Protestan misyoner Mr. White'ın, İstanbul'daki (Protestan Ermeni Kilisesi olan) Bible House'ın müdürü Frederic F. Gudsel'e yazdığı mektupta yer alan şu ifadeler bunu açıkça gözler önüne sermektedir;
Hristiyanlığın en büyük ve en muntazam rakibi İslamiyet' tir. Türkiye en güçlü Müslüman ülkedir. Gerekirse bu amaca ulaşmak için beş yüz sene bekleyece~, nihayet buna muvaffak olacağız. Ve unutmayalım ki, mukaddes hizmetimiz sona erinceye kadar pek çok şehit
kanı akıtacağız.
Casus kavramıyla bağlantısı kurulabilen misyoner kavramı, sadece bir din adamını değil,-bulunduğu yerin tarihini, siyasi ve idari yapısını, sosyolojik ve kültürel durumunu da araştırabilecek düzeyde yetiştirilmiş bir kişiyi belirtir. Bunlar görevlendirildikleri toplumun özelliklerini
1 Uygur Kocabaşoğlu, Kendi BelgeleriyleAnadolu'daki Amerika 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Amerikan Misyoner O kullan, İstanbul1991, s.21.
2 İlber Ortaylı, "Osmanlı İmparatorluğu'nda İktisadi ve Sosyal Değişim", Makaleler I, Ankara 1998, s.321-332.
162
Yrd. Doç. Dr Metin KOPAR
iyice tetkik edip hem bağlı bulunduğu devlete hem de dini merkeziere ul,aşbnrlar. Bir misyonerin nasıl yetiştiril~ceği, alacağı dersler, yapacağı işler, nasıl çalışma yapacağı, misyoner hücresinde kaç misyonerin ve kimlerin bulunacağı tüm detaylarıyla belirlenmiştir4• Misyonerlik, tüzüğü, programı olan sistemli, organizeli bir örgüttür. Bir misyonerin örgütüne karşı ahirnamesi (taahhüdü) olduğu gibi misyonlar arasında doğal olarak iş bölümü de bulunmaktadır. Gittikleri bir yörede önce sosyolojik araştınna yaparlar ve yöreyi iyice tanımaya başlarıars.
Misyonerler, asli görevi olarak değerlendirilen dini faaliyetlerinin ötesinde mensubu bulunduğu devletin nüfuzunu tesis ederek, kültürel ve ticari çıkarianın devam ettirecek, yetişmiş yerli Hristyan grubun oluşturulması da, devletlerarası mücadele konusu olmuştur. Çünkü yetişen elamanlar, o bölgede ticari faaliyetlerin geliştirilmesinde bir aracı olarak kullanılabiliyordu. Amerika, taeirierini ve misyonerlerini kullanarak Osmanlı İmparatorluğu'nda, ticari imtiyazlar elde etmeyi başarmıştır. Böylece Avrupa işlerine kanşmadan, laik devlet anlayışından ödün vermeden, devletin misyonerler ve taeider üzerinde etkisi olmadığına karş~ tarafı inandırarak, dinsel misyonun arkasına gizlenerek Osmarılı topraklan üzerinde emperyalist bir politika izlemiş ve hedefine ulaşmıştır. Amerika'nın iktisadi emperyalizmi misyonerler tarafından Anadolu'ya getirilmiş ve misyonerierin Protestanlaştırdığı Ermeni cemaati tarafından Anadolu topraklarına yerleştirilmiştir6•
Önceleri İngiltere'nin yörilendirip desteklediği Protestan misyoner ve misyonerlik faaliyetleri, 19. asnn ilk çeyreğinden 20. asnn ilk çeyreğine kadar yaklaşık bir as n kapsayacak bir dönem içinde ABD tarafından gayet hızlı ve etkin bir şekilde sürdürülmüştür. Böylece Osmarılı topraklarında açılan ve açılacak olan mabet, hastane, yetimhane, okul ve benzeri kurumlar vasıtasıyla mezhep propagandalarına girişilecek, bir taraftan Ermeniler Protestanlaştırılmaya, bir Protestan topluluğun oluşması ve palazlanması için çalışılırken diğer taraftan ise Osmarılı ülkesinde yavaş yavaş vücut bulmaya başlayan Protestan cemaat üzerinde himaye hakkı
3 Erol Kırşehirlioğlu, Türkiye'de Misyonerierin Faaliyetleri, İstanbul1963, s.BS-107.
4 Kocabaşoğlu, Kendi Belgeleriyle ... , s.S2. S Necmettin Tozlu, "Osmanlı İmparatorluğunda Misyoner O kullan", Yeni Türkiye
Osmanlı Ansiklopedisi, C.S, Ankara 1999, s.331. · 6 Çağrı Erhan, Türk-Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, Ankara 2001,
5.81-82.
163
HOŞGÖRÜ DHI YOL AYRIMINA ERMENILER 1 ClLT 3
elde edilmek istenecektir. Önceleri sade ve yalın bir taJep, akabinde ise bir hak olarak elde edilmeye çalışılacak olan bu imtiyaz arayışı, ileriki yıllarda görüleceği üzere, zaman zaman Osmanlı idaresi ile Amerika Birleşik Devletleri'ni karşı karşıya getirecektir7
•
1800'lerin başında Amerika'daki Protestan kiliseleri. diğer din mensupları çalışmaya karar verdiler. Kilise bu çalışmaları organize etmek için 1812'de yabancı misyonlar için Amerikan Masası'nı kurdu. Bu masa kendisine çalışma alanlarından biri olarak Osmanlı Devleti'nin Müslümanlarını seçti. Bu Amerika misyonerlerinden ilki 1820'de Anadolu'ya geldi. Osmanlı Devleti kanunlarına·göre Müslümanların dinirıi değiştir
mek için faaliyetler yasaklandığı için misyonerler Hristiyanları seçtiler. Misyonerler öncelikle eski Apostolik Kilisesi'ni ayartmak için reform yapmayı, bu müm.kün olmadığı takdirde bu yerli Hristiyanlar arasında bir Protestan toplumu kurmayı istediler. Rum Ortodoks toplumuAmerika Protestaniarına pek ilgi göstermediler, fakat Ermeniler bu konuda çok istekli idiler. Bu sebeple Protestan okullan, tıbbi klinikleri ve kiliseleri bunlarla dolmaya başladı.
1856'da ilan edilen Isiahat Fermanı ile İngiltere ve Fransa'nın istediği şekilde bir vicdan hürriyeti prensibinin ön görülmesi, diğer bir ifade ile mezhep değiştirme serbestiyetinin tanınması Protestan misyonerierin faaliyetlerini çok daha rahat ve geniş bir şekilde sürdürmelerini mümkün kılmıştır. Ayrıca gerek ilan edilen fermanlar ve gerekse sürdürülmeye çalışılan yenileşme çabaları neticesinde Amerikan misyonerlerinin çalışmaları daha bir hız kazanmış ve gelişmiştir. İleriye yönelik hedeflerin belirlenmesinde ise Milletler Sistemi ve Kapitülasyonlar gibi istismara açık iki zayıf noktadan azami derecede istifade edilmiştir.
XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Amerikan misyoner faaliyetlerinin Merkezi Türkiye Misyonu dairesinde yer alan kentlerde, oldukça hızlı bir gelişme gösterdiği bilinmektedir. Üç misyon içerisinde, Protestan cemaati en yüksek olan bu misyonun, adı geçen merkezlerde, ilkokuldan yüksekokula kadar eğitim kurumlan açarak ciddi bir eğitim faaliyeti içine girdikleri anlaşılmaktadır. Zira misyonerierin hedeflerine ulaşabilmeleri için kullanmayı düşündükleri araçlardan biri din, diğeri de eğitimdir.
7 · Metin Hülagü, "Osmanlıdan Cumhuriyet'e Misyoner, Ermeni, Terör ve Amerika Dikdörtgeninde Türkiye", Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S.10, Kayseri 2001, s.59.
164
Yrd. ~oç. Dr Metin KOPAR
Anadolu'daki Amerikan misyonerler 1891'e kadar 9 kolej kurdular. Bunlar İstanbul'da Robert Koleji (1862), Beyrut'ta Beyrut Üniversitesi (1864), İstanbul'da Amerikan Kız Koleji (1873), Antep'te Merkezi Türkiye Koleji (1876), Harput'ta Fırat Koleji (1878), Maraş'ta Merkezi Türkiye Kız Koleji (1882), Merzifon'daAnadolu Koleji (1886), Tarsus'ta Paul Enstitüsü (1888) ve İzmir'de Uluslararası Kolej (1891)8 •
Ermeni öğrencilere milli tarihleri ve edebiyatlerı anla:tılıyor, millredeta konulan Ermenice dersi ile milli dilleri öğretiliyordu. Robert Kolej i' nin kurucusu Cyrus Hamlin; .. . Bunlar arasından seeilen gençler misyonerler tarafından Amerika'ya gönderildi. Misyonerler, bunlann geri dönerek biz bu dili kil ve demir olarak bulduk altın olarak bıraktık diyerek dil çalışmalarına verdikleri önemi gözler önüne seriyordu. 1913 yılında Ermeni alfabesinin başlangıcının 1500. ve Ermenice çıkan ilk kitabın 400. yılı kutlamalannda Banjamin Bedrossian, Amerika misyoneriere olan minnettarlığını şu sözlerle ifade ediyordu;
Alfabeyi kullanmakta bizim alın yazımız çizilmiş ve varlığımız korunmuştur. Bu alfabe bizim kurtarıcumzdır ... 9•
Gerek eğitim ve öğretim faaliyetlerini desteklemek gerekse dini propaganda malzemesi hazırlamak için İzmir ve İstanbul gibi merkezlerde matbaalar kurulmuş ve buralarda çoğu dini muhtevatlı milyonlarca sayfa tutannda kitap ve broşür basılmıştır. 1820'lerden 1900'lere kadar basılan ve dağıtılan Kitab-ı Mukaddes ve Hıristiyanlığa dair diğer kitaplarla kolejlerde okutulan ders kitaplarının sayısının 7 milyon sayfayı bulduğu ifade edilmektedir10
•
Bu ilk giden ögrencilerden sonra11 tüccarlar Amerika'ya gitmeye bas_ladı. Bu öğrenciler ve tüccarlar hızla Amerika'ya adapte oldular ve göçmerlierin liderligini yaptilar. 1880'lerde bunlara yeni bir grup Ermeni
8 Dennis Papazian, "The Changing American View of the Annenian Question and Interpretation", Annenian Review 39, No:4-156 (1986), s.50.
9 Nil San, ''Amerika Mi~yonerler ve Ermeni Sorunu", Uluslar Arası Türk Enneni İlişkileri Sempozyomu (25 Mayıs 2001), s.289.
10 İlhan Tekeli, "Osmanlı İmparatorluğu'ndan Günümüze Eğitim Kurumlarının Gelişimi", Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi (CDTA), C.3, s.653.
ll İlk göçler 1870'li yıllardan itibaren Harput'tan başlamıştı ve Harput'tan ilk göç eden 1867 yılında Rahip George Knapp ile birlikte Garo'ydu. Zamanla bu şehirden göç edenlerin sayısı3000'i bulmuştu. bkz., Rıfat, N. Bali, Anadolu'dan Yeni Dünya'ya Amerika'ya İlk Göç Eden Türklerin Öyküleri, İstanbul2004, s.169.
165
HOŞGÖRÜDEN YOL AYRIMINA ERMENILER 1 ClLT 3
daha katılmaya basladı. Bu yeni gelenler daha fakir olanAnadolu köylüsü idi. 1880'lerin sonunda Amerika'ya siyasi göçmen Ermeniler de gitmeye basladı. Bunlar Osmanlı Devleti'nden kaç.an ihtilalcilerdi Bu ihtilalciler 1887-1890 arasında Amerika'da hücreler kurmaya basladılar. Bunlardan en önemlisi Ermeni Milliyetçisi Sympad Kaprielian idi. Kaprielian 1886'da Osmanlı Devleti tarafindan yakalanarak sürgün edildi ve New York şehrine yerleşerek Amerika'daki ilk Ermeni ihtilal gazetesi Haik'i çıkarmaya basladı. Washington Eleisi Mavrayani Bey 29 Mart 1892 tarihinde Hariciye Nezareti'ne gönderdigi yazısındaAmerika'daki göçmenlerin durumunu ve sayılarını şu şekilöe veriyordu:
1890 senesi zarfında Amerika'ya hicret eden ahali 455.302 nüfus
iken, 1891 yılı.İıda bu rakarn 560.319 bulmuştur12•
Amerikalı misyonerierin Ermeni okullarım, dolayısıyla Ermeni toplumunu etki altına alabilmelerinde en büyük rolü maddi olanaklar oynuyordu. Bu olanaklar da 1810 yılında Bostan'da kurulan American Board of Commisioners for Foreign Missions13 örgütü tarafından sağlanıyordu. Amerikan halkı bu örgüte Osmanlı topraklarındaki eğitimöğretim amacı için harcanmak üzere 200.000 dolar vermişti. Bu örgüt özellikle 1819 yılında Osmanlı topraklarını programına alınca 1821 yılından itibaren maddi olanaklarla dona~ş rnisyonerl~r gönderilmeye başlanmıştı14• Amerikalı Protestan Misyonerleri Osmanlı topraklarını karış karış gezerek kapsamlı, bilinçli, planlı ve programlı bir çalışma sergilemeleri ABCFM örgütünün diğer misyoner teşkilatlarını geride
12 Erhan, Türk-Amerikan nişkilerinin ... , s.207-208. 13 Amerikan Board teşkilatı, Amerika Birleşik Devletleri misyonerlik faaliyetlerini
yürütmek için kurduğu bir örgüttür. Bu teşkilat 19. Yüzyılın başındaABD'de New England bölgesinde kurulmuştur. S Eylül 1810 tarihinde ilk toplantısını yapmış ve çalışmalarına başlamıştır. Bkz. William E. Strong, The Sory of1he American Board, The Pilgrim Press, Nor_wood 1910, s.4-7,
14 American Board of Commisioners for Foreign Missions (ABCFM) adlı örgütleriyle yapmış olduklan çalışmaJar neticesinde.' 1908'lere gelindiğinde 20 istasyon ve bu istasyonlara bağlı 269 dış istasyon şubesi, 130 kilise açmış bulunuyorlardı. 1893 yılına kadar Osmanlı Devleti'nde 3 milyon İncil ve yaklaşık 4 milyanda değişik dini kitap dağıtmış olmaları, protestan misyonerliğinin Osmanlı topraklarındaki faaliyetlerinin ne kadar yoğun faaliyet göstermesi açısından önemlidir. Bkz, Hidayet Vahapoğlu, Osmanlıdan GünümüzeAzınlık ve Yabancı Okullan (Yöntemleri Açısından), Ankara 1990, s.74.
166
Yrd. Doç. Dr Metin KOPAR
bıraktığı~ bir göstergesidir15. Misyonerierin sadece eğitim vermek yada Ermenileri kendi mezheplerine geçmeye ilma etmek gibi bir misyonla değil, aynı zamanda Hıristiyanlan Türk yönetiminden kurtaracak kahramanlar da yetiştiriyordu. Bu niyetlerini gizli ve açık olarak defalarca yazdıkları raporlarda dile getirdikleri biliniyordu16
. 1876'da Osmanlı İmparatorluğu'nda Congregational Church veya ABCFM tarafından Osmanlı coğrafyasında yapılan toplam harcama 4502.810,00 dolar idi. 1914 yılında bir hesaba göre, ABD kuruluşları Osmanlı topraklarında 40 millyon dolara yakın yatırım yapmışlardır17•
Amerikalı misyonerierin yönlendirmeleri ve destekleriyle Ermeni kilise okullarının sayısında ciddi artışlar yaşanmıştır. Hükumet nezdinde barışçıl faaliyetlerde bulunduklarını söyleseler de misyonerierin ilk işi Osmanlı'dan ayrı bir Ermeni kimliğini geliştirmektir. 20. yüzyılın • başına gelindiğinde misyoner okullannda okuyan öğrenci sayısının 20.000'i aştığı tahmin edilmektedir. 1914 yılına gelindiğinde ABD'nin Osmanlı topraklarında 9 hastanesi, 25.000'den fazla öğrencisi ve 426 okulu bulunmaktadır18• Bir ara Osmanlı topraklarındakiAmerikan okullarının sayısı SOO' e ulaşmıştır. Misyoner kaynaklarının verdiği bilgilere göre, 1893 yılında Türkiye'de 1317 tane misyoner görev yapmaktadır. Bunların 223'üAmerika'dan gelmiş, geriye kalan 1094'ü ise yerli Ermeniler arasından seçilip yetiştirilmişti. Amerika'dan o tarihe kadar gelip, Türkiye'de uzun yıllar çalışmış olan Protestan misyonerlerinin sayısı 550 kişiyi bulmuştu19• Bu misyonerler arasında bulunan öğretmenler Ermenileri müslümanlara karşı eğittilderi ve onlara dinarnit yapmayı öğrettikleri, Ermenileri her fırsatta müslümanlara karşı kullandıklan
ıs İlknur Polat Haydaroğlu, "Ermeni Toplumunu Osmanlı'dan Koparan, Ermeni ve Arnerikan O kullan", Enneni Araştinnalan 1. Türkiye Kongresi Bildirilen, C. ı, Ankara 2003, s.478.
ı6 Kemal Çiçek, N. Türkiye'nin Güvenliği Sempozyumu, (Elazığ ı6-ı 7 Ekim), 2003. 17 H. Tahsin Fendoğdu, "Ermeni Meselesinin Doğuşunda Amerikan Protestan Mis
yonerlerinin Rolü (XIX. Yüzyıl.), EnneniAraştınnalan 1. Türkiye Kongresi Bildirilen, C .I, Ankara 2003, s.462-463.
ıs Ayten Sezer, "Osmanlıdan Cumhuriyete Misyonerierin Türkiye'deki Eğitim ve Öğretim Faaliyetleri", Osmanlı, C. 2, Ankara ı999, s.ı83-ı84.
ı9 Remzi Kılıç, "Osmanlı Türkiyesi'nde Azınlık Okullan (XIX. Yüzyıl)", Türk Kültürü XXXVII, S.43ı, Ankara Mart ı999, s.72.
167
HOŞGÖRÜDEN YOl AYRIMINA ERMENilER 1 Ci lT 3
·------
. ifade ed.ilınektedir20• Ermenilere muhtelif silahların yapılmasında öğretenlerde yine misyoner öğretmenlerdir21• Amerikalı Prof. Dr. Earle;
Bu misyonerler ve din adamları dünyanın hiç bir ülkesinde Türkiye'deki kadar emperyalizme hizmet etmemişlerclirZ'.
Harput'taki FıratKolejiiçin Crosby H. Wheler; 1875 yılındaAmerika Birleşik Devletleri'nde 140.000 dolar yardım toplandı ve buna ilave~ ten yerli halkta 40.000 dolar bağışta buiundu demektedir23• Amerika'da para toplayarakAnadolu'ya getirip dağıtma işlemlerine, misyonerierin denetiminde olan veya onları destekleyen Amerikan yayın kuruluşlan da katılmışlardır. Christian Herald adlı New York gazetesi, toplanan paralan Ermenilere dağıtmak üzere, W W Haward adlı yazarım, Van çevresine göndermiştir. Osmanlı elçisi Mavrayeni Bey, W. W. Haward'ın yayın ve konuşmalanyla koyu bir Türk düşmanı olduğunu 4 Ekim 1895 tarihinde, Amerika Birleşik Devletleri dışişleri başkanlığına bildirmesine rağmen, W. W. Haward ve benzeri kişiler, Anadolu'ya gelerek Ermenilere yardımlan elden dağıtarak p:ı;opaganda yapmışlardır.
Amerika'dan, Anadolu'ya dağltılmak üzere gönderilen paraların dağıtılma işleminde, Amerikalı misyoner ve Konsoloslar bir işbirliği içinde hareket etmişlerdi. Çoğunlukla Amerika'dan gelen paralar konsoloslar kanalıyla misyoneriere gönderilmiş, onlar aracılığı ile ilde dağıtımı yapılmıştır. Harput misyonu, Doğu Türkiye misyonunun merkezi oluşu ve Harput'taki Amerikan konsolosluğunun buranın dışında Diyarbakır, Bitlis, Muş, Van, Hakkari, Musul'a kadar olan bölgeyle de ilgilerrmesi sebebiyle bu şehirlere gönderilecek yardımların dağıtımı da Harput'tan idare edilmiştir24• Bu dağıtılan yardımlar, daha sonra rapor-
20 Erol Ulubelen, İngiliz Belgelerinde Türkiye, İstanbul 1967, s.l 70. 21 Mehmet Hocaoğlu,Arşiv Vesikalanyla Türk Ermeni Mezalimi ve Enneniler, İstanbul
1976, s.1 72. 22 Süleyman Kocabaş, Ermeni Meselesi Nedir? Ne Değildir, İstanbul 1983, s.28. 23 Kılıç, "Osmanlı Türki.yesi'nde ... ", s. 78. . 24 Harput Amerikan konsolosluğunda yayılanan 1901 tarihli rapordaAmerikalılann
Asya lotası ile ilgili emperyalist hedefierli açıkça görülmektedir. Bu konsolosluğun açılışından bu yana Harput'taki Fırat Koleji-'nin eğitim çalışmalanndan oldukça etkilenmekteyim. Kolejin büliin sınıfiannda şu anda Amerika'dan ülkeye getirilen en önemli şey Amerikan ticaret yaşantısı, konfor ve serveti hakkında bilgi verilmiş olmasıdır. Daha önemlisi Amerikanvan yaşama idealini, iş ahlakını zaman kavramını ve benzeri bütün konularda modem bilimdekigelişmeleri Asyanın doğal bahçesine ekmektedir. Bu kolej toplumunun bütün sınıfiannı da canlandınp öğretmektedir. ÖzellikleAmerikan
168
Yrd. Doç. Dr Metin KOPAR
larla Amerika'ya iletilmiş ve dağıtırnın düzenli bir şekilde yapılmasına oldukça dikkat edilmiştir25 •
Misyonerierin dini ç~şmaların yanında meşgul olduklan diğer bir alan da mali ve iktisadi konular, Osmanlı ülkesinin yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile potansiyel ticaret hacmi olmuştur. Bu noktalar la birçok Amerikan misyoneri meşgul olmuş, içinde bulunduğu bölgenin haritalanın çizmiş, resimlerini çekmiş, yeraltı zenginliklerine ulaşabilmek için zenginliği muhtemel olan yerlerde, bir takım vesileler ve isimler altında, fırsat buldukça kazılar yaptımuştır. Yemen'de faaliyet gösteren ve esas ismi G. Wayman Bury iken niyetini ve kimliğini gizleyerek takma ad kullanma yoluna giden Abdullah Mansur bu tür çalışmalar içerisindeki misyonerlerden sadece birisi olmuştur26• Sivas'ta bulunan Amerika konsolosu ise hazırladığı raporlarla, Amerikan emperyalizminin ve ona aracılık eden kurumların Anadolu'nun engin zenginliğine, maden kaynaklarına ve genel yapisına dikkatini çekmeye çalışmıştır27•
Amerikan misyonerleri bir taraftan bulundukları yerlerde ve çevre bölgelerde meydana gelen olayları, hadiseleri ve bunların nedenlerini bir kısım siyasi makamlara ve baglı bulunduklan merkeziere rapor etmişlerdir. Örneğin Anadolu'da dört sene Amerika Birleşik Devletleri adına misyonerlik faaliyetinde bulunmuş olan Frederic Davis Garin, Osmanlı topraklarında Ermeni Buhranı ve 1894 Kıtali ile Vukuat-ı Mukaddimesi ve Tafsilatı adı altında Ermenileri haklı gösteren bir kitap neşretrniştir. Yine Van ve Bitlis'te bulunan iki Amerikalı misyoner bölgelerindeki yerel çatışmaları Erzurum'da bulunan İngiliz konsolosu Mr. Zahraba iletmişlerdir. 28 Beraberinde iki pasaport taşıma imkarn bulan, İngiliz ve Osmanlı kimliği ile halk arasında dolaşan, onlar gibi giyinip onlar gibi konuşan bir kısım misyonerler bağlı bulundukları devletin hedeflerini gerçekleştirmede onlara azami derecede yardımcı olmaya çalışmışlardır. Bütün bunlardan dolayıdır ki misyonerler yalan ve Orta Doğudaki Amerika Birleşik Devletleri de, bir taraftan Osmanlı coğrafyasında
tekstil üretimini çeşitli üretim dallannı geliştirmektedir. Bkz. Haydaroğlu, Osmanlı İmparatorluğunda Yabancı Okullar, Ankara 1993, s.123-124.
25 Erdal Açı.kses, Harput'taki Ermeni Faaliyetleri, Ankara 2003, s.291-292. 26 Hülagü, "Osmanlıdan Cumhuriyet'e ... ", s.62. · · 27 Kayseri Sancağı Hakkında Teğmen Bennet Tarafından Hazırlanan Genel Rapor (1880),
Çeviren Uygur Kocabaşoğlu, Kayseri Aralık 1996, s.37-38. 28 Bilal N. Şimşir, İngiliz Belgelerinde Osmanlı Ermenileri (1856-1880), Tercüme Şinasi
Orel, istanbul 1986, s.100, 101. 108, 107.
169
HOŞGÖROOEN YOl AYRIMINA ERMENilER 1 Ci lT 3 . • ... -
kurduğu misyoner örgütleri, okullan, yetimhaneleri hastaneleriyle ve diğer taraftan•kendi ülkesinde Ermenilere sağlamış olduğu imkanlarla bu unsur üzerinde etkili olmaya çalışmıştır.
Amerikan misyonerleri tarafından Ermenilere yönelik faaliyetlerin nasıl sürdürülmesi gerektiği sorusunun cevabını ve programını yapmak üzere 1860 yılında Harput'ta bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda alınan ve yanın asra yakın bir süre uygulamada kalacak olan karara göre yapılacak çalışmalann öncelikle üç misyon dahilinde olması benimsenmiştir. Buna göre; kabaca Trabzon'dan Mersin'e çekilecek bir çizginin batısında kalan ve diğerlerine nispetle önceliği ve önemli bir yeri olan ve 1832 yılında merkez haline. getirilen İstanbul'a ilaveten Merzifon, İzmit, Kayseri, Bursa, Manisa ve Sivas istasyonlanndan oluşan bu bölge Batı
. Türkiye Misyonu olarak adlandırılrnıştır. Bu bölge zaman zaman küçük çaplı değişikliklere uğramışsa da genel olarak bütünlüğünü muhafaza etmiştir. Sivas'ın hemen güneyinden Mersin'e, Mersin'den de Halep'e çekilen doğrular içinde kalan ve merkezini Antep'in teşkil ettiği, Halep, Adana, Antakya ve Maraş istasyonlanndan meydana gelen üçgen alanı ise Merkezi Türkiye Misyonu oluşturmuştur. Bu iki misyanun dışında ve doğusunda kalan topraklar ise Doğu Türkiye Misyonu olarak benimsenmiştir. Harput merkezli bu misyanun önde gelen istasyonlanm ise Harput, Bitlis, Erzurum ve Mardin teşkil etmiştir29•
Misyonerierin Anadolu'da başta Ermeniler olmak üzere diğer azınlıklara yaklaşımları sadece okul, yetimhane ve sağlık teşkilatları vasıtasıyla olmamış Amerika ve İngiltere'de toplanan para erzak değişik yollarla dağıtılmıştır. Yardımlann toplanması ve dağıtımında Amerika Kızılhaç Cemiyeti önemli bir rol üstlenmiştir3°. Bu yardımları Amerika da Osmanlı Ermenilerinin zulme uğradıkları propagandasını yaparak ve mitingler düzenleyerek yani Türk düşmanlığı esasına dayalı olarak toplanılmıştır. Toplanan bu yardımlar Anadolu'da dağttılmak istenmiş ancak toplanan yardımların ve bunlann toplanmasına öncülük edenlerin Os.manlı Q.~v~!i aley~inde bir politika izlemiş olmalarından dolayı zaman zaman mevcut yardımlann, devlet tarafından Anadolu'da Ermenilere dağıtılınasına engel olunmuştur.
29 Kocabaşoğlu, Kendi Belgeleriyle ... , s.342. 30 Hülagü, "Osmanlıdan Cum.huriyet'e ... ", s.68.
170
Yrd. Doç. Dr Metin KOPAR
Misyonerierin bu yöndeki çalışmalan sadece Osmanlı Devleti zamanında değil, Türkiye Cumhuriyeti zamanında da devam etmiştir. Bursa da bulunan Amerikan Kız Lisesi'nde bu okula devam etmekte olan üç Müslüman Türk kızının kendi dinlerini bırakarak Hıristiyanlığı ~abul etmeleri planlı ve düzenli bir şekilde Hristiyanlaştırma faaliye~ bir örneğini oluşturmuştur. Bursa'da yaşanan bu olayTürk kamuoyu, basın ve hükümetini Amerikan okullarına karşı harekete geçirmiş, Bursa Amerikan Kız Lisesi ile birlikte bazı Amerikan misyoner okullarının kapatılmasını gündeme getirmiştir. Ancak Türkiye'de görev yapmakta olan o günkü Amerikan elçisi Mr. Grew Hristiyanlaştırma hadisesi · dolayısıyla yaşanan kapatma karanna derhal karşı çıkarak durumu Amerika Birleşik Devletler sekreteri Mr. Frank Billing Kellog (1856-1937)'a bildirmiştir. Amerika Birleşik Devletler Sekreteri problemin halliiçin Washington da bulunan Türk sefiri ile görüşerek okul hakkında alınan bu olumsuz kararın hemen düzeltilmesini istemiş, aksi takdirde Amerika'da bulunan Türk aleyhtarı lahllerin hareketlerine müsaade edileceği ve Amerika Birleşik Devletleri'nde Türklerin hala mutaassıp Müslümanlar oldukları yolunda propagandada bulunacaklan tehditlerinde bulunmuştur. Amerika idaresinin kararlı ve tehditkar tutumu dolayısıyla Türk Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras (1883-1973) ile Mr. Grew'nin müzakereleri sonucunda durum Amerika Birleşik Devletleri'nin istekleri doğrultusunda halledilmiştJ.r31 .
Osmanlı Devleti'ndeki Amerikan misyoner okulları ve kamu hizmeti sunan Arnerikan kurumlan bu hizmetlerinin yanında bir taraftan Hristiyanlaştırına faaliyetlerini sürdürürken bir taraftan da Osmanlı toplumunda ayrılıkçı fikirlerin uyanmasına ve gelişmesine zemin hazırlamışlar, isyan hareketlerinin yaşanmasına katkıda bulunmuşlar, terör faaliyetlerinin merkezi ve bu tür girişimlerinin destekleyicisi ve hatta zaman zaman bu tür hadiselerin bizzat içerisinde yer almışlardır. Milli Mücadele yıllarında ise gerek Ermeniler ve gerekse İngiliz ve Fransız işgal kuvvetleri ile tam bir işbirliği içerisinde dlmuşlar, bu güçlere aleni ve gizli, doğrudan ve dolaylı, maddi ve manevi destek vererek rehberlik etmişlerdir. Bundan dolayıdır ki, misyonerler bulunduklan bölgede her ne kadar sadece ve sadece eğitim-öğretim faaliyetleri içerisinde bulunuyor gibi gözükıneye çalışınışiarsa da meydana gelen toplumsal huzursuzluklann ve bozulanasayişinen önde gelen nedenlerinden biri-
31 Tozlu, "Osmanlı İmparatorluğu'nda ... ", s.332-333.
171
HOŞGÖROOEN YOL AYRIMINA ERMENILf_!!lCILT 3
sini teşkil etmişlerdir. Osmanlı idaresi, Anadolu vilayetlerinde bulunan ve İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri menfaatleri doğrultusunda çalışan ve gayret sarf eden bu tür misyonerleri, mahalli asayişi bozmaya yönelik hareketlerinden dolayı sınır ~ı etme yoluna gitmişfu32•
1895 yllannda meydana gelen olaylar sonucundaAmerika tebaasına ait bir kısım emlak yanmış ve tahrip olmuştur. O günkü Amerikan idaresi Ermeni olayları neticesi zarar gören tebaasının mağduriyetlerirıin giderilmesi konusunda Washington sefareti vasıtasıyla Osmanlı hükümetine müracaatta bulunmuştur. Osmanlı hükümetinin yapılan talebe ciddi bir yaklaşım sergilememesi ve ta.zıniİıat ödemekten sarfı nazar etmesi iki devlet arasında ihtilafa yol açmış, o günkü Amerikan idaresi, misyonerler için talep ettiği tazminatın elde edilmesi noktasında zecri tedbirlere başvuracağını ifade etmiştir. Amerika sefiri Babıali'ye giderek Osmanlı Devleti'ndeki Amerikan misyonerleri Osmanlı hükumetinden ilgi ve alaka gördükçe bazı devletler gibi Amerika'nın Osmanlı hükümetinin iç işlerine müdahale etmek gibi bir tutumunun olmayacağını ifade edebilıniştir. Amerikan hükumeti taleplerinin yerine getirilmesini diplomatik yollarla gerçekleştirmeye çalışırken diğer taraftan Ame~ idaresinin isteklerinin kabul ettirilmesi noktasında Amerikan gazeteleri ise hükümetlerine Osmanlı sulanna bir kaç harp gemisi gönderilmesi yollu tavsiyelerde bulunmuşlardır
Zaman zaman Anadolu'nun çeşitli yerlerine heyetler gönderilmiştir. Bunlardan birisi olan Dr. Hayec'in başkanlığında Samsun'a, bir diğeri Dr. Dernal başkanlığındaki İzmir'e, bir diğeri ise Sivas, Harput ve Halep civarlarına gönderilmiştir. Bu heyetler gittikleri yerlerde yardım dağıtma komisyonlarını kurarak geri qönmüşlerdir. Dr. Vein başkanlığında Kafkasya'ya giden heyet maddi yardırnlara başlamıştı. O ana kadar Anadolu'ya 1500 sandık süt tozu, 144 sandık ayakkabı, tüm parçalarıyla beraber 200 karyola ve yatak, 94 7 sandık et konservesi, çok miktarda sabun, yağ, kumaş, elbise, çamaşır ve diğer ihtiyaç maddelerinin gönderildiği anlaşılmaktadır: Ayrıca 28 Mart 1919 tarihinde eşya yüklü büyük bir şilebin Samsun'a doğru hareketine karar verilmiş, gönderilen bu malzemel~r Müslüman-Hristiyan ayırımı yapılmaksızın fakir ve ihtiyaç sahibi kimselere dağıtılması sağlanmışt:ır33 .
32 Hülagü, "Osmanlıdan Cumhuriyet'e ... ", s.71-72. 33 MetinAyışığı, ''Amerikan Yardım Heyetlerinin Elazığ ve Çevresindeki Faaliyetleri",
Harput Sempozyumu, Türkiye Diyanet Vakfı ve Fırat Üniversitesi Organizasyonu,
172
Yrd. Doç. Dr Metin KOPAR
Milli Mücadele döneminde zaman zaman silah ve cephane yardımları görülmüştür. Dokuzuncu Ordu Kıtaat Müfettişi Mustafa Kemal'in Harbiye Nezaretine göndermiş olduğu 6.6.35 şifre ve 76 numaralı istihbaratta yukarıda ifade edilen durum bir kez daha teyit edilmiş ve Merzifondaki dört İngiliz subayının Anadolu Koleji'nde toplandıkları, Merzifon ve havalisinde kornitacılık teşkiliyle uğraştıkları ve bölge ile ilgili bir kısım kararlar aldıkları, diğer bir ifade ile kornitacılık ile meşgul oldukları şüphesini duyduğunu belirtmiştir. Merzifon Anadolu Kolej i' ne getirilen eşya sandıklarına Mustafa Kemal de muttali olmuş, sandıklar üzerinde Ottoman Amerikan yazısının yer almasından dolayı bunların silah olduğundan şüphe ve endişe etmiştir. Sandık yüklü bu kafilelerin Merzifon'a yaklaşınca üç kısma ayrılarak muhtelif fasılalarla kasahaya girmeleri ve Merzifon'da bulunan İngiliz askerlerinin bir kısmının silahlı olarak güzergaha taksim edilmeleri bu şüpheyi takviye etmiştir. Dolayısıyla da Mustafa Kemal'in bu sandıkların mahiyeti hakkındaki şüphe ve endişesi ve içlerinde silah olduğu yolundaki kanaati, daha sonraki bilgiler ışığında, doğru çıkmışnr4•
SONUÇ
Batılı ülkelerin Osmanlı Devleti'ndeki misyonerlik faaliyetleri hakkında verilen bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere, çalışma alanları, amaçları ve metotları göz önüne alınırsa, Devlet 19. yüzyılda en yoğun ve çok yönlü bir misyoner faaliyetine sahne olmuştur. Ülke adeta bir baştan bir başa misyonerler tarafından açılan okullar ve sağlık kuruluşları ve dini kurumlarla donatılmıştır. Önceleri dini gayelerle başlayan bu faaaliyetler, daha sonra ait oldukları ülkelerin emperyalist gayelerini gerçekleştirrnek için siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik nüfuz sağlamanın yollarından biri olarak kullanılmıştır.
Eğitim faaliyetleri misyonerierin önem verdiği alanlardan birisidir. Osmanlı Devleti'nin hemen hemen her bölgesinde okullar açmışlardır. Misyonerler yardım kurumları kurarak Anadolu'da etkili olmaya çalışırken, bu kurumlarla Anadolu'da ya tımlar yaparak uzun surekalmayı hedeflemişlerdir. Osmanlı ülkesinde Protestan kiliseleri açarak vaizler, pazlar görevlendirmişler, Hristyanlığın gerçeklerini sevdirmeye çalışmışlardır. Gittikleri ülkeleri ağ gibi saran misyonerlik teşkilatları dinin
Elazığ 24-27 Eylül 1998, s.113-114. 34 Metin Hülağü, a.g.m., s.84.
173
HOŞGÖRÜDEtiYOlAYRIMINA ERMENilE~!QlT 3
dışında tüm alanlarda çalışma yapmış;··Ermenilerin Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklanmalarında destek olmuşlardır.
174
Yrd. Doç. Dr Metin KOPAR
KAYNAKLAR AÇIKSES, Erdal, Harput'taki Ermeni Faaliyetleri, Ankara, 2003.
AYIŞIGI, Metin, ''Amerikan Yardım Heyetlerinin Elazığ ve Çevresindeki Faaliyetleri", Harput Sempozyumu, Türkiye Diyanet Vakfı ve Fırat Üniversitesi Organizasyonu, Elazığ 24-27 Eylül 1998.
BALİ, Rıfat N., Anadolu'dan Yeni Dünya'ya Amerika'ya nk Göç Eden Türklerin Öyküleri, İstanbul 2004.
ÇİÇEK, Kemal, IV. Türkiye'nin Güvenliği Sempozyumu, (Elazığ 16-17 Ekim), 2003.
E RHAN, Çağrı, Türk-Amerikan nişkilerinin Tarihsel Kökenleri, Ankara 2001.
FENDOGDU, H . Tahsin, "Ermeni Meselesinin Doğuşunda Amerikan Protestan Misyonerlerinin Rolü (XIX. Yüzyıl), ErmeniAraştırmalan 1. Türkiye Kongresi Bildirilen, C.I, Ankara 2003.
HAYDAROGLU, İlknur P., "Ermeni Toplumunu Osmanlı'dan Koparan, Ermeni ve Amerikan O kullan", Ermeni Araştırmalan 1. Turkiye Kongresi Bildirilen, C.1, Ankara 2003.
----~ Osmanlı İmparatorluğu'nda Yabancı Okullar, Ankara 1993, s.123-124.
HO CAOGLU, Mehmet, Arşiv Vesikalanyla Türk Ermeni Mezalimi ve Ermeniler, İstanbul 1976.
HO LAGÜ, Metin, "Osmanlıdan Cumhuriyet' e Misyoner, Ermeni, Terör ve Amerika Dikdörtgeninde Türkiye", Erdyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S.10, Kayseri 2001.
Kayseri Sancağı Hakkında Teğmen Bennet Tarafından Hazırlanan Genel Rapor (1880), Çeviren Uygur Kocabaşoğlu, Kayseri Aralık 1996.
KILIÇ, Remzi, "Osmanlı Türkiyesi'nde Azınlık Okullan (XIX. Yüzyıl)", Türk Kültürü XXXVII, S.431,.Ankara Mart 1999.
KIRŞEHİRLİOGLU, Erol, Türkiye'de Misyonerierin Faaliyetleri, İstanbul 1963.
KOCABAŞ, Söleyman, Ermeni Meselesi Nedir? Ne Değildir, İstanbul1983.
KOCABAŞOGLU, Uygur, Kendi Belgeleriyle Anadolu'daki Amerika, 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğundaki Amerikan Misyoner Okuila n, İstanbul1991. LAÇİNER, Sedat, Türk-Amerikan İlişkilerinde Ermeni Faktörü", Avrasya Dosyası, Uluslararası İlişkiler ve StratejikAraştırmalar Dergisi, C.ll, S.2, 2005.
ORTAYLI, İlber, "Osmanlı İmparatorluğu'nda İktisadi ve Sosyal Değişim", Makaleler I, Ankara 1998.
PAPAZİAN, Papazian, "The ChangingAmerican View of the Anneman Question and Interpretation", Annenian Review 39, No:4-156 (1986).
SARI, Nil, "Amerika Misyonerler ve Ermeni Sorunu", Uluslar Arası Türk-Ermeni nişkileri Sempozyomu (25 Mayıs 2001).
SEZER, Ayten, 'Osmanlıdan Cumhuriyete Misyonerierin Türkiye'deki Eğitim ve ög:retim Faaliyetleri', Osmanlı, C. 2, Ankara, 1999.
ST!RONG, William E., The Sory o{ The American Board, The Pilgrim Press, Norwood 1910.
ŞİMŞİR, Bilal N., İngiliz Belgelerinde Osmanlı Ermenileri (1856-1880), Tercüme Şinasi Orel, İstanbull986.
TEKELi. İlhan, uOsmanlı İmparatorluğu'ndan Günümüze Eğitim Kurumlannın Gelişimi", Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi (CDTA), C.3.
175
176
HOŞGÖRÜDEN YOl AYRIMINA ERMENi~ER/ Ci lT 3
.... . TOZLU, Necmettin, "Osmanlı İmparatorluğu'nda Misyoner Okullan", Yeni Türkiye Osmanlı Ansiklopedisi, C. S, Ankara 1999.
ULUSELEN, Erol, İnfriliz Belgelerinde Türkiye, İstanbul 1967.
VAHAPOGLU, Hidayet, Osmanlıdan Güniimi,izeAzınlık ve Ya bana Okullan (Yöntemleri Açısından), Ankara 1990.