30
Bakara Sûresi: 40-41 Kur’ân Buluşmaları: 18 ÜMİT ŞİMŞEK

Bakara Sûresi: 40-41

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Kur’ân Buluşmaları: 18. Bakara Sûresi: 40-41. ÜMİT ŞİMŞEK. Bakara: 35. يَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ اذْكُرُوا نِعْمَتِيَ الَّت۪ٓي اَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَاَوْفُوا بِعَهْد۪ٓي اُو۫فِ بِعَهْدِكُمْ وَاِيَّايَ فَارْهَبُونِ  - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara Sûresi: 40-41Kur’ân Buluşmaları: 18

ÜMİT ŞİMŞEK

Page 2: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 35

�ي�   �ع�م�ت وا ن ��ر ل� اذ�ك ا ر�! �س� ي ا � �ا ب ي�ي �� يي �ع�ه� �و�ف�وا ب �م� و�ا �ك �ي �ع�م�ت� ع�ل �ن ي ا ��ال0 ي �� ي

  �ون� ه�ب 0اي� ف�ار� �ي �م� و�ا �ع�ه�د�ك ف� ب � و�ا Ey İsrailoğulları! Size bağışladığım

nimetimi hatırlayın ve Bana verdiğiniz sözü tutun ki, Ben de size verdiğim sözü yerine getireyim. Bir de, sadece Benden korkun.

Page 3: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 40

İSRAİL = YAKUB

Tevrat indirilmeden önce, İsrail’in kendisine haram ettikleri dışında bütün yiyecekler İsrailoğullarına helâl idi. De ki: Getirin Tevrat’ı da okuyun, eğer sözünüzde haklı iseniz.

Âl-i İmrân, 3:93

Onlar, Âdem’in soyundan, Nuh ile beraber gemide taşıdıklarımızdan, İbrahim ile İsrail’in ve hidayet verip seçkin kıldığımız kimselerin soyundan, Allah’ın nimetlerine erişmiş peygamberler idi. Onlara Rahmân’ın âyetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye kapanırlardı.

Meryem, 19:58

Page 4: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 40

İSRAİL = Abdullah? (isrâ + îl)

İsrail’e nisbet ( Eل ا HEر JسLي ا Eي�ب �� ي ) : tergîb (Allah’ın halis kulunun çocukları)

LونQب Eه Jار Eف : terhîb

Page 5: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 40

“Nimetlerimi hatırlayın”

Hani, Musa kavmine, “Ey kavmim,” demişti. “Aranızdan peygamberler göndermekle, sizi hükümran kılmakla ve dünyada kimseye vermediğini size vermekle Allah’ın size lütfettiği nimeti hatırlayın.”

Mâide, 5:20

Devam eden âyetlerde nimetler sayılacak

Page 6: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 40

Ahid / mîsak

Yine hatırlayın ki, Biz İsrailoğullarından “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin; anne ve babaya, akrabaya, yetimlere ve yoksullara iyilik yapın; insanlara güzel söz söyleyin; namazı dosdoğru kılın; zekâtı verin” diye söz almıştık. Sonra, pek azınız müstesna, sözünüzden döndünüz; hâlâ da yüz çeviriyorsunuz.

Bakara, 2:83

Page 7: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 40

Ahid / mîsak

Yine hatırlayın o zamanı ki, üzerinize Tur Dağını yükselterek sizden söz almış, “Size verdiğimiz kitaba bütün gücünüzle sarılın; onda olanları hatırlayın ki korunmuş olasınız” demiştik.

Ondan sonra siz yine yüz çevirdiniz. Eğer üzerinizde Allah’ın lütuf ve rahmeti olmasaydı, hüsrana uğrayıp gitmiştiniz.

Bakara, 2:63-64

Page 8: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 40

Biz İsrailoğullarından da ahit almış ve onlardan on iki temsilci seçmiştik. Allah “Ben sizinle beraberim,” buyurdu. “Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, peygamberlerime iman edip onları destekler ve Allah’a güzel bir borç verirseniz, Ben de sizin kötülüklerinizi örter ve sizi altlarından ırmaklar akan Cennetlere yerleştiririm. Bundan sonra hanginiz nankörlük edecek olursa, dosdoğru bir yoldan sapmış olur.”

Onları, sözlerinden dönmeleri yüzünden lânetledik ve kalplerini de katılaştırdık. Onlar, kelimeleri yerlerinden saptırırlar; kendilerine verilen öğütten paylarını da unutmuşlardır. Pek azı müstesna, onlardan hep hainlik görürsün. Yine de sen onları bağışla ve aldırış etme. Muhakkak ki Allah iyilik yapanları sever.

Mâide, 5:12-13

Page 9: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 40

Kitap Ehli, senden, onlara gökten kitap indirmeni istiyor. Onlar bundan daha büyüğünü Musa’dan istemiş, “Bize Allah’ı açıkça göster” demişlerdi de bu zulümleri sebebiyle onları yıldırım çarpmıştı. Sonra onlar, kendilerine apaçık deliller geldiği halde buzağıyı ilâh edinmişlerdi. Biz onların bu günahını da affetmiş, Musa’ya da apaçık deliller vermiştik.

Bir de, ahidlerini pekiştirmek için, üzerlerine Tur Dağını yükseltmiş, onlara “Kapıdan secde ederek girin” demiş, ayrıca “Cumartesi yasağını çiğnemeyin” diye onlardan kuvvetli bir ahid almıştık.

Nisâ, 4:153-154

Page 10: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 40

Allah peygamberlerden ahit alarak, “Ben size kitap ve hikmet verdikten sonra, sizdeki kitabı tasdik edici bir peygamber geldiğinde ona inanacak ve yardım edeceksiniz” buyurmuş ve sormuştu: “Bu ahdi kabul edip üstleniyor musunuz?” Onlar “Kabul ettik” dediler. Allah buyurdu ki: Şahit olun; Ben de sizinle beraber bu ahdin şahidiyim.

Âl-i İmrân, 3:81

Page 11: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 40

Hani, kendilerine kitap verilenlerden, Allah, “Bu kitabı halka açıklayacak, onu asla saklamayacaksınız” diye ahit almıştı. Onlar ise bu ahdi kulak ardı edip az bir paraya satıvermişlerdi. Ne kötü bir alışverişti o!

Âl-i İmrân, 3:187

Page 12: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 40

Ahid / mîsak

Bakarsınız, Rabbiniz size merhamet eder. Fakat dönerseniz Biz de döneriz. Cehennemi ise kâfirler için bir zindan yapmışızdır.

İsrâ, 17:8

Page 13: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 40

“Yalnız Benden korkun”

Allah buyurdu ki: İki tanrı edinmeyin. Sizin tanrınız tek bir Tanrıdır. Onun için yalnız Benden korkun.

Nahl, 16:51

Onların (münafıkların) gönüllerinde sizin korkunuz, Allah korkusundan daha şiddetlidir. Çünkü onlar anlayıştan yoksun bir topluluktur.

Haşir, 59:13

Page 14: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 40

Zekeriya’yı da an ki, Rabbine niyaz ederek “Rabbim, beni yalnız bırakma; Sen vârislerin en hayırlısısın” demişti.

Biz de onun duasını kabul ettik. Ona Yahya’yı verdik ve eşini de iyileştirdik. Onların hepsi de hayırda yarışırlar ve hem ümit ederek, hem de korkarak Bize dua ederlerdi. Onlar Bize karşı saygılı ve edepli kimselerdi.

Enbiyâ, 21:89-90

Page 15: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 36

�م�ا 8 ل ل�ت� م�ص�د:قا �ز� �ن �م�!ا ا �وا ب ?م�ن و�ا� و�ال� �اف�رA ب �و0ل� ك �!وا ا �ون �ك �م� و�ال� ت يم�ع�ك ه0اي� �ي ي و�ا 8 ق� �م�نا ي ث �ا ?ي �ا وا ب ��ر ت �ش� لت يل ي�

  0ق�ون�  ف�اتElinizde olanı doğrulayıcı olarak indirdiğime

de iman edin; onu inkâr edenlerin ilki siz olmayın. Âyetlerimi az bir kazançla değişivermeyin. Ve yalnız Benden korkun.

Page 16: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

Onun (Kur’ân’ın) evvelinde, bir öncü ve bir rahmet olarak, Musa’nın kitabı vardır. Bu ise, zulmedenleri uyarmak ve iyiliği ilke edinenleri müjdelemek için Arap lisanıyla indirilmiş, kendisinden öncekileri doğrulayıcı bir kitaptır.

Ahkaf, 46:12

Cinler “Ey kavmimiz,” dediler. “Biz Musa’dan sonra indirilen ve daha önceki kitapları doğrulayıp hakka ve dosdoğru bir yola ileten bir kitap dinledik.

Ahkaf, 46:30

Page 17: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

İsa da “Ey İsrailoğulları,” demişti. “Ben de size, daha önce indirilen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra gelecek Ahmed adındaki peygamberi müjdelemek üzere Allah tarafından gönderilmiş peygamberim.” Fakat kendilerine apaçık deliller getirdiğinde, “Bu düpedüz büyü” dediler.

Saf, 61:6

Page 18: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

Sana vahyettiğimiz kitap, kendisinden öncekileri doğrulayan hakkın tâ kendisidir. Şüphesiz ki Allah kullarından haberdardır ve onları görmektedir.

Fâtır, 35:31

Onlara ne zaman Allah katından, ellerindekini doğrulayan bir peygamber geldiyse, kendilerine kitap verilenlerden bir topluluk, Allah’ın kitabını, sanki hiç bilmiyormuş gibi arkasına atıverdi.

Bakara, 2:101

Page 19: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

Kendilerinde olanı doğrulayan bir kitap Allah katından geldiğinde — ki daha evvel onunla kâfirlere karşı zafer kazanmak için dua edip duruyorlardı — işte o tanıdıkları kitap geldiğinde, onu da inkâr ettiler. Allah’ın lâneti işte böyle kâfirleredir.

Allah’ın dilediği kuluna lütufta bulunarak kitap indirmesini kıskandılar da, Allah’ın indirdiğini inkâr etmekle ruhlarını ne kötü birşeye sattılar! Böylece onlar gazap üzerine gazaba uğradılar. Ayrıca o kâfirler için, alçaltıcı bir azap da vardır.

Onlara “Allah’ın indirdiğine iman edin” dendiğinde, “Biz yalnız bize indirilene inanırız” derler; ondan başkasını inkâr ederler. Oysa o, ellerinde olanı doğrulayan hakkın tâ kendisidir. De ki: Eğer mü’min iseniz, bundan önce Allah’ın peygamberlerini niçin öldürdünüz?

Bakara, 2:89-91

Page 20: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

“Ayetlerimi az bir kazançla değişivermeyin.” (İslâma girerlerse fakir Yahudilerden aldıkları

kesilecekti)

Q Dünya ve içindeki herşey” – Hasan“ ثمناn قليالBasrî

Yazıklar olsun o kimselere ki, kitabı kendi elleriyle yazarlar, sonra da, onunla az bir para elde etmek için “Bu Allah katındandır” derler. Yazıklar olsun elleriyle yazdıkları yüzünden onlara, yazıklar olsun kazandıkları yüzünden onlara!

Bakara, 2:79

Page 21: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

Allah’ın indirdiği kitaptan birşeyi gizleyen ve onu az bir para karşılığında satan kimselere gelince, onlar ancak karınlarına ateş dolduruyorlar. Kıyamet gününde Allah ne onlarla konuşur, ne de kendilerini temize çıkarır; onların hakkı, acı bir azaptır.

Onlar doğru yolu sapıklıkla, bağışlanmayı azapla değiştirmiş olan kimselerdir. Ateşe ne kadar da dayanıklı şey bunlar!

Bu azabın sebebi, inkâr ettikleri kitabı Allah’ın hak ile indirmiş olmasıdır. Onun için, kitap hakkında anlaşmazlığa düşenler, haktan pek uzak bir ayrılık içindedir.

Bakara, 2:174-176

Page 22: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

İçinde hidayet ve nur olan Tevrat’ı da Biz indirdik. Hakka teslim olmuş peygamberler, Yahudiler hakkında onunla hükmederlerdi. Allah erleri ile âlimler de onunla hükmederlerdi; çünkü onlar da Allah’ın kitabını korumakla görevliydiler ve onun hak kitap olduğuna şahit idiler. Siz de insanlardan korkmayın, Benden korkun; üç beş kuruş için Benim âyetlerimi satıvermeyin. Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin tâ kendileridir.

Mâide, 5:44

Page 23: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

Ey iman edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, halkın malını haksız yere yiyor ve onları Allah’ın yolundan alıkoyuyor. Altını ve gümüşü istifleyip de Allah yolunda harcamayanları sen acı bir azapla müjdele.

Birgün bu altın ve gümüşler Cehennem ateşinde kızdırılır da onunla alınları, böğürleri ve sırtları dağlanır. “Kendiniz için biriktirdiğiniz işte bu,” denir. “Şimdi tadın biriktirdiklerinizi!”

Tevbe, 9:34-35

Page 24: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

Kitap Ehlinden öyleleri de var ki, Allah’a da, size indirilene de, onlara indirilene de, Allah karşısında tam bir saygı içinde iman ederler ve az bir kazanç karşılığında Allah’ın âyetlerini satıvermezler. Onların Rableri katında ödülleri vardır. Allah ise hesapları pek çabuk görür.

Âl-i İmrân, 3:199

Page 25: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

Biz onları kitapta insanlara açıkladıktan sonra, indirmiş olduğumuz delilleri ve hidayeti saklayanlara gelince: Allah onları rahmetinden uzak tutar; lânet edebilecek olanlar da onlara lânet eder.

Ancak tevbe edip durumlarını düzelten ve sakladıkları şeyi açıklayanlar müstesnâdır; Ben onların tövbelerini kabul ederim. Çünkü Ben tövbeleri kabul eden sonsuz rahmet sahibiyim.

Bakara, 2:159-160

Page 26: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

Yalnız Allah rızası için öğrenilecek olan ilmi dünya menfaati için öğrenen kimse, kıyamet gününde Cennetin kokusunu bile duyamaz.

İbni Mâce, Mukaddime: 23

Page 27: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

وإياي فارهبون / وإياي فاتقون

Rahbet: havf İttika: yapılmaması gereken bir

şeyin yapılması halinde taayyün eden cezadan korkma (F. Razi)

Page 28: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

Yalnız Allah’tan korkmak = korkudan emin olmak

Onlar öyle kimselerdir ki, halk onlara “İnsanlar size karşı toplandı; onlardan korkun” dediği zaman, bu onların imanını arttırdı ve dediler ki: “Bize Allah yeter; ne güzel vekildir O.”

Sonra da, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan, Allah’ın nimeti ve lütfuyla döndüler ve Allah’ın rızasına eriştiler. Allah ise pek büyük lütuf sahibidir.

İşte bu ancak şeytandır ki, dostlarını böylece korkutur. Siz ondan korkmayın; eğer mü’min iseniz Benden korkun.

Âl-i İmrân, 3:173-175

Page 29: Bakara Sûresi: 40-41

Bakara: 41

Onlardan korkmayın, Benden korkun. Bakara, 2:150

Peygamberler, Allah’ın gönderdiklerini eksiksiz olarak tebliğ eden ve Allah’tan başka hiç kimseden korkmaksızın sadece Ondan korkan kimselerdir. Hesap görücü olarak da Allah kâfidir.

Ahzâb, 33:39

Page 30: Bakara Sûresi: 40-41

İnternet adresleri

[email protected]

utesav.org.tr

facebook.com/yazarumitsimsek