43
Bakara Sûresi: 49-54 Kur’ân Buluşmaları: 27 ÜMİT ŞİMŞEK

Bakara Sûresi : 49-54

  • Upload
    satya

  • View
    48

  • Download
    0

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Kur’ân Buluşmaları: 27. Bakara Sûresi : 49-54. ÜMİT ŞİMŞEK. Bakara: 49. وَاِذْ نَجَّيْنَاكُمْ مِنْ اٰلِ فِرْعَوْنَ يَسُومُونَكُمْ سُٓوءَ الْعَذَابِ يُذَبِّحُونَ اَبْنَٓاءَكُمْ وَيَسْتَحْيُونَ نِسَٓاءَكُمْۜ وَف۪ي ذٰلِكُمْ بَلَٓاءٌ مِنْ رَبِّكُمْ عَظ۪يمٌ - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara Sûresi: 49-54Kur’ân Buluşmaları: 27

ÜMİT ŞİMŞEK

Page 2: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 49

يناكم من ال فرعون يسومونكم   واذ نجحون ابناءكم ويستحيون وء العذاب يذب سيم كم ع ء من رب ي ذلكم بال و اءك ظ�نس ظ� �� م

Sizi Firavun hanedanından kurtardığımız zamanı da hatırlayın ki, azâbın en kötüsünü size revâ görüyorlar, kız çocuklarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda da size

Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.

Page 3: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 49 Erkek çocukların öldürülmesi:

Firavun’un gördüğü bir rüya üzerine Allah’ın Hz. İbrahim’e “onun neslini peygamber ve

hükümdar yapma” vaadinin gerçekleşmesini önlemek için

Hitap: “siz” Ecdadınıza yapılmış olan iyilik size yapılmış

demektir. Onların isyanlarını benimsediğiniz için suça siz de

iştirak etmiş oluyorsunuz. Zikredilen vak’alar, devam eden bir duruma da

işaret eder.

Page 4: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 49

Firavun kavminin ileri gelenleri, “Seni ve tanrılarını terk edip de ülkede bozgunculuk etsinler diye Musa ile kavmini bırakacak mısın?” dediler. Firavun dedi ki: “Biz onların kızlarını sağ bırakıp oğullarını öldüreceğiz. Biz onları ezecek güçteyiz.”

A’râf, 7:127

Page 5: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 49 “Yahudilerin daha zayıf düşüp efendilerine

bağımlılıkları artsın diye erkeklerinin boğazlanıp kadınlarının dul bırakılmaları.” Seyyid Kutub

“Benî-İsrail'in oğullarının kesilip, kadın ve kızlarını hayatta bırakmak; bir Firavun zamanında yapılan bir hâdise ünvanıyla, Yahudi milletinin ekser memleketlerde her asırda maruz olduğu müteaddid katliamları, kadın ve kızları hayat-ı beşeriye-i sefihanede oynadıkları rolü ifade eder.” Bediüzzaman

Page 6: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 49

بالء imtihan Hem zulme maruz kalmaları, hem de

zulümden kurtulmaları: imtihan Onları siz öldürmediniz, Allah öldürdü.

Attığın zaman da sen atmadın, Allah attı. Bütün bunlar, mü’minleri sınamak için Allah katından gelen güzel bir imtihan idi. Muhakkak ki Allah herşeyi işitir, herşeyi bilir.

Enfâl, 8:17

Page 7: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 49

Böylece İsrailoğullarını o aşağılayıcı azaptan kurtarmış olduk.

Onları Firavun’dan kurtardık. Gerçekten o haddini aşmış bir zorba idi.

Biz onları bilerek o zamanın milletlerine üstün kıldık.

Kendilerine, herbirinde aşikâr bir imtihan bulunan âyetler verdik.

Duhân, 44: 30-33

Page 8: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 49 Biz Musa’yı da “Kavmini karanlıklardan aydınlığa

çıkar ve onlara Allah’ın günlerini hatırlat” diye, âyetlerimizle birlikte gönderdik. Çok sabreden ve çok şükreden herkes için bunda ibretler vardır.

O zaman Musa kavmine “Allah’ın size olan nimetlerini hatırlayın,” demişti. “Hani sizi Firavun’dan kurtarmıştı ki, o size azabın en kötüsünü reva görüyor, kız çocuklarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı boğazlıyordu. Bunda da size Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.

“Hani Rabbiniz size şunu da bildirmişti: Şükrederseniz size daha çok veririm. Nankörlük ederseniz, o zaman da azabım çok çetindir.”

İbrahim, 14:5-7

Page 9: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 49

Onları bölük bölük yeryüzüne dağıttık. Onlardan iyi ve hayırlı olanlar da vardır, olmayanlar da. İsyanlarından dönsünler diye, Biz onları iyilikle de, kötülükle de imtihan ettik.

A’râf, 7:168

Page 10: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 50

واذ فرقنا بكم البحر فانجيناكم  واغرقـنا ال فرعون وانتم

تنظرونYine hatırlayın ki, denizi sizinle yarıp

sizi kurtarmış, Firavun hanedanını da gözlerinizin önünde boğmuştuk.

Page 11: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 50

بكم = بسببكم Onları denizde boğarak intikam aldık. Çünkü

âyetlerimizi yalanlamışlar ve ondan habersiz davranmışlardı.

Horlanan kavmi ise, bereket verdiğimiz toprakların doğusuna ve batısına vâris kıldık. Böylece, sabretmelerine karşılık, Rabbinin İsrailoğullarına verdiği güzel söz yerini bulmuş oldu. Firavun ve kavminin işledikleri sanatlar ile yükselttikleri binaları ve bahçeleri de yerle bir ettik.

A’râf, 7:136-137

Page 12: Bakara Sûresi :  49-54

Firavun ile kavmin ileri gelenlerinden başlarına bir belâ gelir diye korktukları için, Musa’ya, kavminden genç bir neslin dışında iman eden olmadı. Firavun gerçekten de memlekette bir zorba kesilmişti ve çok aşırı giden biriydi.

Musa “Ey kavmim” dedi “madem Allah’a inandınız; öyleyse Ona tevekkül edin — gerçekten Ona teslim olmuş kimselerseniz.”

“Biz Allah’a tevekkül ettik,” dediler. “Rabbimiz, bizi o zalimler güruhunun fitnesiyle sınama.

“Rahmetinle bizi o kâfirler güruhundan kurtar.” Biz de Musa’ya ve kardeşine “Kavminiz için Mısır’da evler

edinin,” diye vahyettik. “Evlerinizi mescid haline getirin. Namazlarınızı dosdoğru kılın. Müjdele o mü’minleri.”

. / ..

Page 13: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 50 Musa “Ey Rabbimiz,” dedi. “Firavun’a ve

kavmin ileri gelenlerine dünya hayatında ziynet ve mal verdin. Rabbimiz, onlar ise bu verdiklerinle halkı Senin yolundan saptırıyorlar. Onların mallarını mahvet, ey Rabbimiz, ve kalplerine öyle bir katılık ver ki, o acı azabı görmeden iman etmesinler.”

Allah Musa ile Harun’a “Duanız kabul edildi,” buyurdu. “Siz dosdoğru olun ve birşey bilmeyenlerin yolunu tutmayın.”

.. / ...

Page 14: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 50 Ve İsrailoğullarını denizden geçirdik.

Firavun ve askerleri de zulüm ve düşmanlıkla onların peşine düştü. Boğulacağını anlayınca, Firavun “İsrailoğullarının inandığından başka bir tanrı bulunmadığına inandım; ben de Ona teslim olanlardanım” dedi.

Şimdi inandın demek! Oysa sen daha önce isyan etmiştin ve bozguncunun biriydin!

Yunus, 10:84-91

Page 15: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 50 Musa’ya “Kullarımla gece vakti yola çık,” diye

vahyettik. “Denize vur da onlara kuru bir yol açılsın. Yakalanmaktan endişeniz olmasın, boğulmaktan da korkmayın.”

Firavun, askerleriyle onların peşine düştü; sonra da deryadan onları kaplayacak olan şey kaplayıverdi.

Firavun kavmini doğru yola çıkarmamış, saptırmıştı.

Ey İsrailoğulları! Biz sizi düşmanınızdan kurtardık; size Tûr’un sağ tarafında bir söz verdik; üzerinize de kudret helvası ile bıldırcın indirdik.

. / ..

Page 16: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 50Size verdiğimiz helâl ve temiz

rızıklardan yiyin. Sakın bunlarda haddi aşmayın; yoksa gazabıma müstehak olursunuz. Gazabımı hak eden ise, helâk çukuruna yuvarlanmış demektir.

Bununla beraber, tövbe ederek iman eden, güzel işler yapan ve doğru yola yönelen kimse için de Ben çok bağışlayıcıyımdır.

Tâhâ, 20:77-82

Page 17: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 50 Firavun “Fakat ben size izin vermeden iman

ettiniz,” dedi. “Demek, bu size büyücülüğü öğreten büyüğünüzmüş. Siz görürsünüz; ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlamasına kesip hepinizi asacağım.”

“Hiç önemi yok,” dediler. “Nasıl olsa Rabbimize döneceğiz.

“Umuyoruz ki, iman edenlerin ilki biz oluruz da Rabbimiz bizim hatâlarımızı bağışlar.”

Ve Musa’ya “Kullarımla gece vakti yola çık,” diye vahyettik. “Çünkü takip edileceksiniz.”

Firavun şehirlere tellâllar çıkardı. . / ..

Page 18: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 50 “Bunlar küçük ve önemsiz bir topluluk,”

dedi. “Fakat bize karşı kin besliyorlar. “Biz ise zinde bir topluluğuz.” İşte böyle çıkardık onları bahçelerinden,

pınarlarından. Hazinelerinden ve şerefli mevkilerinden. Onları böylece çıkardık; yerlerine de

İsrailoğullarını vâris kıldık. Gün doğarken peşlerine düştüler. .. / ...

Page 19: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 50 İki topluluk birbirini gördüğünde, Musa’nın

adamları “Şimdi yakalandık!” dediler. Musa “Asla!” dedi. “Rabbim benimle beraberdir; O

bana yol gösterecek.” Musa’ya “Asânı denize vur” diye vahyettik. Deniz

yarıldı; öyle ki, herbir parçası koca bir dağ gibiydi. Diğerlerini de oraya yaklaştırdık. Musa ve beraberindekilerin hepsini kurtardık. Sonra da diğerlerini boğuverdik. İşte bunda bir âyet vardır. Fakat onların çoğu yine

iman etmez. Rabbin ise hem Azizdir, hem Rahîm. Şuarâ, 26:49-68

Page 20: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 50 Musa Rabbine dua ederek “Bunlar bir mücrimler

güruhu” dedi. Allah buyurdu ki: “Kullarımla birlikte gece vakti

yola çık; çünkü takip edileceksiniz. “Denizi sakin halde bırak. Onlar boğulmaya

mahkûm bir ordudur.” Neler bırakmadılar ki geride: Bahçeler, pınarlar... Çiftlikler, muhteşem konaklar... Safâsını sürdükleri nimetler... Bütün bunlara Biz başka bir halkı vâris yaptık. Duhân, 44:22-28

Page 21: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 51

ين ليلة ثم   ظ� واذ وعدنا موسى اربخذتم العجل من بعد وانتم ظ�ات

ظالمون Bir de Musa ile kırk gece için

sözleşmiştik. Siz ise o ayrılıp gittikten sonra buzağıyı ilâh edinip zalim

olmuştunuz.

Page 22: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 52

ثم عفونا عنكم من بعد  كم تشكرون  ذلك لعل

Ondan sonra, olur da şükredersiniz diye sizi

bağışlamıştık.

Page 23: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 51-52

Mikat: 30 gün idi, 40’a tamamlandıHazırlık (oruç)Hidayet, öğüt, zikir, şer’î

hükümleri ihtiva eden Tevrat’ı almak için

Page 24: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 51-52 Ve İsrailoğullarını denizden geçirdik. Derken,

kendilerine mahsus birtakım putlara tapan bir kavme rast geldiler. “Ey Musa,” dediler, “onların tanrıları gibi bize de bir tanrı yap da tapalım.” Musa “Siz ne cahil milletsiniz,” dedi.

“Şunların din diye içine daldıkları şey yıkılıp gitmiş, yaptıkları da boşa çıkacak şeylerdir.”

Dedi ki: “O sizi başka milletlere üstün kılmışken, ben size Allah’tan başka tanrı mı arayacakmışım?”

A’râf, 7:138-140

Page 25: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 51-52 Musa’ya da otuz gece vaad etmiş, sonra on daha

ilâve etmiştik; böylece Rabbinin belirlediği vakit kırk geceye tamamlanmıştı. Musa ise kardeşi Harun’a “Sen benim yerime kavmimin başına geç,” demişti. “Islaha çalış, bozguncuların yolundan gitme.”

Belirlediğimiz vakitte Musa gelip de Rabbi ona hitap buyurunca, o, “Rabbim, bana kendini göster de Sana bakayım” dedi. Allah “Sen Beni göremezsin,” buyurdu. “Ama şu dağa bak; eğer o yerinde durursa o zaman görürsün.” Rabbi dağa tecellî edince onu paramparça etti, Musa da bayılıp kaldı. Ayıldığında, “Sen her türlü kusurdan yücesin,” dedi. “Ben sana tövbe ettim. İman edenlerin de ilki benim.”

. / ..

Page 26: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 51-52 Allah buyurdu ki: “Ey Musa! Sana

vahyettiklerimle ve kelâmımla seni insanlar üzerinde seçkin kıldım. Sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol.”

Musa’ya Biz Tevrat levhalarında bir öğüt olmak üzere herşeyi yazdık ve herşeyi açıkladık. Ona sıkıca yapış. Kavmine de emret, onun en güzelini alsınlar. Yoldan çıkanların yurdunu ne hale getirdiğimi yakında size göstereceğim.

A’râf, 7:142-145

Page 27: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 51-52 Musa’nın arkasından, onun kavmi, ziynet

eşyalarından böğüren bir buzağı heykeli yapıp onu tanrı edindi. Görmüyorlar mıydı ki, o heykel ne kendileriyle konuşur, ne de onlara bir yol gösterebilirdi. Onu tanrı edinmekle zalimlerden oldular.

Nihayet akılları başlarına gelip de sapıklık etmiş olduklarını anlayınca dediler ki: “Rabbimiz bize acımaz ve bizi bağışlamazsa, biz hüsrana düşenlerden oluruz.”

. / ..

Page 28: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 51-52 Musa kızgın ve üzgün şekilde kavmine dönünce,

“Benim arkamdan ne kötü şeyler yapmışsınız!” dedi. “Rabbinizin emrini beklemeyip de acele mi ettiniz?” Levhaları bıraktı, kardeşini başından tutup kendisine çekti. Harun, “Ey anamın oğlu,” dedi. “Bu millet beni zayıf buldu da sözümü dinlemedi. Az kalsın beni öldürüyorlardı. Bana kızıp da düşmanları sevindirme; beni zalimler güruhuyla bir tutma.”

Musa, “Yâ Rabbi, beni ve kardeşimi bağışla,” dedi. “Bizi rahmetine eriştir. Sen merhametlilerin en merhametlisisin.”

.. / ...

Page 29: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 51-52 Buzağıyı tanrı edinenlere gelince, dünya

hayatında onlara Rablerinden bir gazap ve bir zillet erişecektir. İftiracıları Biz böyle cezalandırırız.

Kötülük işledikten sonra tövbe ederek imana gelenler için ise, tövbelerinden sonra Rabbin çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.

Öfkesi geçtikten sonra Musa levhaları yerden aldı. Onlarda Rablerinden korkanlar için hidayet ve rahmet yazılıydı.

A’râf, 7:148-154

Page 30: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 51-52 “Ey Musa, seni kavminden ayrılmakta acele ettiren

ne?” Musa “Onlar benim izimdeler,” dedi. “Ben ise Seni

hoşnut etmek için aceleyle Sana geldim.” Allah buyurdu ki: “Biz senden sonra kavmini imtihan

ettik; Sâmirî de onları saptırdı.” Musa kızgın ve üzgün şekilde kavmine döndü. “Ey

kavmim,” dedi. “Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmamış mıydı? Bu ahdin üzerinden çok mu zaman geçti, yahut Rabbinizin gazabına müstehak olmak mı istediniz de bana verdiğiniz sözden caydınız?”

“Biz sana verdiğimiz sözden kendi irademizle caymadık,” dediler. “Biz yanımıza Mısırlıların ziynet eşyalarından bir miktar yük almıştık; onları ateşe attık. Sâmirî de aynı şekilde attı.”

. / ..

Page 31: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 51-52 Böylece Sâmirî onlara böğüren bir buzağı heykeli yaptı.

“İşte sizin ve Musa’nın tanrısı budur,” dediler. “Fakat Musa onu burada unuttu.”

Onlar, heykelin kendilerine bir cevap vermediğini, bir zarar veya yararının da dokunmadığını görmüyorlar mıydı?

Halbuki daha önce Harun onlara “Ey kavmim, siz bununla sınandınız,” demişti. “Sizin Rabbiniz, Rahmân olan Allah’tır. Bana uyun ve benim sözümü dinleyin.”

Onlar ise, “Musa dönünceye kadar biz buna ibadet etmekten vazgeçmeyeceğiz” dediler.

Musa “Ey Harun,” dedi. “Onların sapıttığını gördüğünde sana ne engel oldu?

.. / ...

Page 32: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 51-52 “Niçin bana uymadın? Yoksa emrime karşı mı

geliyorsun?” Harun “Ey anamın oğlu, saçımı, sakalımı bırak,” dedi.

“Ben senin ‘Sözümü dinlemedin de İsrailoğullarının arasına ikilik soktun’ demenden korktum.”

Musa, “Sâmirî, ya senin zorun neydi?” diye sordu. Sâmirî dedi ki: “Ben onların görmediğini gördüm.

Elçinin izinden bir tutam alıp attım. Nefsim bana bunu hoş gösterdi.”

Musa “Def ol!” dedi. “Artık hayatın boyunca ‘Bana dokunmayın’ deyip duracaksın. Ayrıca sana vaad edilen bir azap var ki, ondan asla kurtulamayacaksın. Şimdi tapmakta olduğun tanrına bak: Onu yakacağız, sonra da ufalayıp denize savuracağız.

Tâhâ, 20:83-97

Page 33: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 53

 واذ اتينا موسى الكتاب  كم تهتدون والفرقان لعلDoğru yolu bulmanız için de

Musa’ya kitabı ve hak ile bâtılı ayıran delilleri vermiştik.

Page 34: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 53 ... Levhaları bıraktı, kardeşini başından

tutup kendisine çekti... ... Öfkesi geçtikten sonra Musa levhaları

yerden aldı. Onlarda Rablerinden korkanlar için hidayet ve rahmet yazılıydı.

A’râf, 7:150, 154

Tevrat bir defada levhalar halinde indi

Page 35: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 53

Doğrusu, Biz Musa’ya hidayet rehberini verdik ve İsrailoğullarını kitaba vâris kıldık.

Akıl sahipleri için o kitap bir hidayet rehberi ve öğüttür.

Sabret; Allah’ın vaadi gerçektir. Günahın için bağışlanma dile ve akşam sabah Rabbini hamd ile tesbih et.

Mü’min, 40:53-55

Page 36: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 53 Onun evvelinde, bir öncü ve bir rahmet olarak,

Musa’nın kitabı vardır. Bu ise, zulmedenleri uyarmak ve muhsinleri müjdelemek için Arap lisanıyla indirilmiş, kendisinden öncekileri doğrulayıcı bir kitaptır.

Ahkaf, 46:12

Eğer onlar Tevrat’ın, İncil’in ve Rablerinden onlara indirilmiş olan şeylerin hakkını verselerdi, başlarının üzerinden ve ayaklarının altından nimetlerle besleneceklerdi. Gerçi onlardan orta yolda olanlar da vardır; birçoğunun yapmakta olduğu ise pek kötü birşeydir.

Mâide, 5:66

Page 37: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 53

Kendilerine Tevrat verildiği halde onun yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap yüklenmiş eşeğe benzer. Allah’ın âyetlerini yalanlayan topluluğun hali ne kötüdür! Allah o zalimlere elbette yol göstermez.

Cum’a, 62:5

Page 38: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 54

كم ظلمتم   ظ� واذ قال موسى لقوم يا قوم انخاذكم العجل فتوبوا الى بارئكم انفسكم بات ذلكم خير لكم عند بارئك ��فاقتلوا انفسك م �� م

يم واب الر ه هو الت ان ظفتاب عليك �� مO vakit Musa kavmine “Ey kavmim,” demişti, “buzağıyı ilâh

edinmekle kendinize zulmettiniz. Şimdi Yaratanınıza dönüp tövbe edin ve nefislerinizi öldürün. Böyle yapmanız

Yaratıcınızın katında sizin için daha hayırlıdır.” Allah da tövbenizi kabul etmişti. Çünkü O tövbeleri çok kabul eden

ve çok merhametli olandır.

Page 39: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 54

البارئ Bâri’:Yaratan; varlıkları daha önce bir

benzeri olmadan ve birbirinden ayırt edecek şekilde yaratan; yaratılmışları sağlıklı ve dengeli hale koyan, noksansız yaratan; sıfatlarında, yaratılmışlara benzemekten uzak olan...

Page 40: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 54 Nefislerinizi öldürün:Buzağıya tapmayanlar tapanları /

tövbe edenler etmeyenleri öldürsünYine hatırlayın ki, sizden, “Birbirinizin

kanını dökmeyeceksiniz; birbirinizi yurdunuzdan çıkarmayacaksınız” diye söz almıştık; siz de şahitsiniz ki, bu ahdi kabul etmiştiniz.

Bakara, 2:84

Page 41: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 54 Ey iman edenler! Bir topluluk başka bir

topluluğu alaya almasın; belki de onlar kendilerinden daha hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınları alaya almasın; belki de onlar kendilerinden daha hayırlıdır. Birbirinizi ayıplamayın; birbirinize kötü lâkaplar takmayın. İmandan sonra fasıklıkla anılmak ne kötü isimdir! Bu davranışlardan kim tövbe etmezse, işte onlar zalimlerin tâ kendileridir.

Hucurât, 49:11

Page 42: Bakara Sûresi :  49-54

Bakara: 54

Nefislerinizi öldürün: Herkes birbirini öldürsün Nefsinizin kötü arzularını öldürün

(işarî mânâ)

Page 43: Bakara Sûresi :  49-54

İnternet adresleri

[email protected]

utesav.org.tr

facebook.com/yazarumitsimsek