12

Başkanlık Sistemi Broşürü

Embed Size (px)

DESCRIPTION

ODTÜ ADT olarak hazırladığımız, Türkiye'ye getirilmek istenen başkanlık sisteminin sakıncalarını ve Kemalizm'in sisteme yönelik yorumunu içeren broşür.

Citation preview

Page 1: Başkanlık Sistemi Broşürü
Page 2: Başkanlık Sistemi Broşürü

B A Ş K A N L I KD

EM

OK

RA

İÇİN

BAŞKANLIK SİSTEMİ nedir?

Türkiye’deki siyasi sorunları çözmek için başkanlık sisteminin çözüm olabileceği yönünde söylemler var. ODTÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu olarak bu sistemin sorunların çözümü olmayacağı gibi daha derin siyasi sıkıntılara yol açacağını düşünüyoruz. Peki başkanlık sistemi nedir? Kemalizm başkanlık sistemine nasıl bakar?

Parlamenter sisteme bir alternatif olarak görülen başkanlık sisteminde, yürütmenin başında bulunan devlet başkanının ve yasamanın belli bir süre için doğrudan doğruya veya ona benzer bir şekilde halk tarafından seçildiğini görmekteyiz.

Kısaca toparlamak gerekirse, Sartori’nin de ifade ettiği gibi “Bir siyasal sistem, ancak ve ancak devlet başkanı (başkan), halkoyundan çıktığı, ön-

ceden belirlenmiş görev süresi içinde parlamentonun oyuyla görevden uzaklaştırılmadığı ve atadığı hükümetlere başkanlık ettiği veya onları başka

şekilde yönlendirdiği takdirde başkanlık sistemidir.”

Yürütmenin yasamadan doğduğu ve ona karşı sorumlu olduğu par-lamenter sistemin aksine başkanlık sisteminde yürütme ve yasama organlarının ikisi de demokratik bir meşruiyete sahip olduklarından birbirlerine karşı sorumlu değildirler. Bu sistemde yasama, başkanı

görevden alamaz, başkan da yasamayı feshedemez. Yasama ve yürütme görev süreleri bitene kadar işbaşında kalırlar. Hem yürüt-menin hem de devletin başı olan başkan devletteki bütün atamaları yapar ve kabinesini kendisi oluşturur. Kabine ise sadece danışma konumundadır. Yani son söz, konumu sembolik olmanın çok ötesinde olan başkana aittir.

Page 3: Başkanlık Sistemi Broşürü

B A Ş K A N L I K S İ S T E M İ N EH

AY

I R!

• Seçim barajının yüksek olması sebebiyle temsilde sorunlar yaşanırken bir de başkanlık sistemi gibi kazananın tek olduğu bir sisteme geçilmesi temsil sorununu daha da artıracaktır.

BAŞKANLIK SİSTEMİne getirecek?

• Başkanlık sistemi partiler arası ideolojik farklılıkların keskin olmadığı ve parti içi disiplinin çok sıkı olmadığı partilerle birlikte

yürütüldüğü takdirde demokratik bir hal alabilmektedir. An-cak Türkiye gibi partiler arası ideolojik ayrımların fazla olduğu

bir ülkede bu sistemin uygulanması kazanan partinin tam anlamıyla hüküm sürmesine yol açacaktır. Dolayısıyla da sistem

demokratikleşmeyecek aksine dikta yönetimine dönüşecektir.

• Günümüzdeki parlamenter sistemde parti liderleri birbirleri hakkında konuşurken hakarete varacak kadar sert söylemler kullanmaktadırlar. Başkanlık sistemine geçilmesi halinde başkan rakipleri önünde büyük bir zafer kazanmış olacağı için çok daha sert söylemlerde bulunabilir ve siyasi kutuplaşma daha da artabilir. Bu durum da başkanın muhale-fete ve muhaliflere karşı çok daha sert önlemler almasına sebep ola-bilir. Başkan diktatörleşerek diğer partilerin propaganda yapmalarını engelleyecek yaptırımlarda bulunarak kendisinin ve partisinin iktidarını sağlamlaştırabilir.

Page 4: Başkanlık Sistemi Broşürü

B A Ş K A N L I KİN

SA

N H

AK

LA

RI

İÇİN

• Başkanlık sisteminin dünyada düzgün olarak işlediği ve de-mokratik sonuçlarının alındığı tek ülke olan ABD’de bulun-mayan fakat Latin Amerika ülkelerinde bulunan başkanlık kararnamesi getirilmek istenen sistemin bir başka problemidir.

• Ayrıca bakanlar kurulundan alınarak başkana verilen sıkıyönetim ve olağanüstü hal ilan etme yetkisi yine baskı kurma

amacıyla kullanılabilir. Bir bölgede güvenlik önlemlerinin aşırı artırılması orada yaşayan halk üzerinde bir suçluluk hissi

yaratabilir. Üzerinde bu şekilde baskı kurulan toplum da günümüz-de medyanın çok büyük bir kesiminin otosansür uygulaması gibi herhangi bir tepki vermeye çekinecek ya da hiç vermeyecektir. Bu şekilde başkan muhalifleri susturarak sindirmeye çalışacaktır.

• Bunun bir sonucu olarak muhalefetin de olmadığı bir ortamda başkan kolaylıkla tek adam yönetimini sağlayabilecektir. Bu da Burhan Kuzu’nun:

• Başkanlık kararnamesi ile ilgili sınırlamalar sadece “yasa dahilinde” diye belirtildiği için verilen kararname çıkarma hakkı, başkanı istediği her şeyi yapacak kadar geniş yetkilerle donatmaktadır. İstediği yasa üzerine çıkaracağı kararname ile başkan muhalefete, yargıya ya da toplumun belirli bir kesimine kolayca baskı kurabilecektir.

“Evet doğrudur, ABD’de Başkan’ın kararname çıkarma yetkisi yok.

Modelimiz ABD sistemindeki tıkanıklıklara karşı önerdiğimiz model. Öyle ya parlamento görevini yapmaz,

yasa çıkarmazsa Başkan’ın oturup ağlayacak hali yok.” ifadesinden de anlaşılacağı gibi bu sistemin gelişiyle tek adam sistemine geçişi sağlamak

amaçlanmaktadır.

Page 5: Başkanlık Sistemi Broşürü

B A Ş K A N L I K S İ S T E M İ N EH

AY

I R!

• Başkana, Anayasa Mahkemesi üyelerinin yarısını, Danıştay üye-

lerinin yarısını, Yargıtay Cumhuri-yet Başsavcısını ve Hâkimler ve

Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinin yarısını seçme ve Türkiye Büyük

Millet Meclisi seçimlerinin ortada hiçbir gerekçe yokken yenilen-mesine karar verme yetkilerinin verilmesi Başbakan’ın kuvvetler

ayrılığına karşı söylediklerini destekler niteliktedir.

• Başkan zaten kararnamelerle tek adamlaşabilecekken bir de başkana yüksek yargıyı kontrol edebilecek böyle yetkilerin verilmesi yargının kontrol altına alınmasını daha da kolaylaştıracaktır. Bunun yanında meclisi feshetme yetkisinin de verilmesi başkanın yasamayı da kontrol altına almasını sağlayacaktır. Yürütmeye verilen bu yet-kiler kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıracak niteliktedir.

• Oysaki kuvvetler ayrılığı demokrasinin olmazsa olmazı ve diktatörleşme yolundaki en büyük engeldir. Bunun ortadan kaldırılması başkanlık sistemindeki fren-denge mekanizmasının oluşmasını engeleyecek ve başkan istediği her şeyi kararnameleri ile yaparken donanmış olduğu yetkileri sayesinde hem mecli-sin hem de yargının kendisine karışmasını tehditle engelleye-bilecektir. Bunun sonucunda elde edeceği kontrolsüz güç ile istediği gibi bir tek adam yönetimini kurabilecektir.

Page 6: Başkanlık Sistemi Broşürü

B A Ş K A N L I KC

UM

HU

RİY

ET

İÇİN

KEMALİZM VE BAŞKANLIK SİSTEMİ

Ülkemizin kendi koşullarından doğmuş, özgün bir ideo-loji olan Kemalizm, bu toprakların sorunlarına çözüm bulmak için akıl ve bilimin rehberliğinde birçok konuyu ele almıştır. Bu bağlamda, Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana çeşitli dönemlerde başkanlık sisteminin Türkiye’ye uygun olup olmadığı da tartışılmıştır. Başta Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ve bu ideolojiye inanmış Ahmet Taner KIŞLALI ve Uğur MUMCU gibi yazarların da bu konuya dair çeşitli yaklaşımları mevcuttur.

Kemalizm’in başkanlık sistemine nasıl baktığını Atatürk’ün şu sözlerinden çıkarım yapmaya başlayarak anlayabiliriz.

“Amerika sistemini memleketimizde tatbik etmeyi hiç hatırıma getirmedim; sistemsiz ve kanunsuz tarzda, Reisicumhurlukla, Başvekâleti birleştirmeyi düşünmedim ve düşünecek adam olmadığım bütün milletçe malûmdur, zannederim.” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Başkanlık sisteminin tanımında değindiğimiz gibi başkanlık modelinin Türkiye’nin siyasi yapısına uy-

gun olmayan bir sistem olduğunu Atatürk geçmişte gayet açık bir şekilde ifade etmiştir. Ayrıca par-

lamenter sistemin Türkiye için en uygun sistem olduğunu da sık sık dile getirdiğini biliyoruz.

Page 7: Başkanlık Sistemi Broşürü

B A Ş K A N L I K S İ S T E M İ N EH

AY

I R!

Fikirlerimizi geliştirme noktasında çok faydalandığımız ve Kemalizm’i modern bir şekilde yorumlayan büyük ideolog

Ahmet Taner KIŞLALI, başkanlık modeli hakkındaki görüşlerini ise

“Siyasal Sistemler” kitabında gayet net bir şekilde açıklamıştır.

“Başkanlık sisteminin yürütmeye istikrar kazandırma şansının daha büyük olmasına karşılık, ülkedeki siyasal çatışmayı sertleştirme ve dikta eğilimlerini arttırma gibi bir etkisi olduğu da yadsınamaz.” AHMET TANER KIŞLALI

Yine Kemalizm’in geliştirilmesine çok büyük katkısı olan Uğur MUMCU ise “başkancı sistem” olarak tanımladığı başkanlık sistemine karşı eleştirilerde bulunmuştur.

“Neredeyse ulus egemenliğini bir tek kişiye devredecek ölçüde “tek adam yönetimi” getirmektedir.” UĞUR MUMCU

Kemalizm, başkanlık sistemini, ülkenin kültürüne, siyasi yapısına ve geleneğine uygunluğunu göz önünde bulundu tartışmış ve belirli çözümlemeler getirmiştir.

Page 8: Başkanlık Sistemi Broşürü

B A Ş K A N L I K A

DA

LE

T İÇ

İN

Başkanlık sistemi, Türk demokrasisi açısından iki yönden risk

taşıyor. Etkili kontrol ve dengeler mekanizmalarının bulunmadığı

bir başkanlık sistemi kolaylıkla diktatörlüğe kayabilir. Türk toplu-

munda ve siyasetinde otoriter eğilimlerin ne denli egemen olduğu

göz önünde tutulacak olursa, kontrol ve denge mekanizmalarının

etkisiz kalması olasılığı yüksek. AKP’nin başkanlık sistemini ortaya

atmasının nedeni, mevcut sistemdeki denetim mekanizmaları

yüzünden, sistemin etkili çalışmadığı yolundaki inancı. O zaman,

başkanlık rejimindeki çok daha sert denetim mekanizmalarını nasıl

kabul edecek? (Rıza Türmen, Başkanlık sistemi Türkiye’ye uygun mu?, Milliyet, 30.05.2010)

Başkanlık sistemi, kurucu iradeyi yansıtmayan, meşruiyeti de hukuksallığı da

tartışmalı olan, ancak “AKP’nin (yeni) anayasası” için üzerine misyon yükle-

nen Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nu bir yandan pazarlık masası yapacak,

diğer yandan Komisyon çalışmalarının tıkanmasına neden olacaktır. Türlü

pazarlık kozlarıyla istenilen elde edilmez ise Komisyon dağılacaktır. Böylece

yeni anayasa yükünden kurtulacak AKP, sorumluluğu kendisiyle uzlaşmayan

partilere yıkacak, daha önce denediği “parçacı değişiklik” girişimlerini

deneyecektir. Duruma göre, yanına ortak parti bulması kolaylaşacaktır.

(Ali Rıza Aydın, AKP ve başkanlık sistemi, Sol, 13.12.2012)

Sakatlık, daha önce defalarca vurgulandığı gibi, iktidar çoğunluğunun

sistemi değil rejimi değiştirmek ve tek kişiye dayalı otoriterlik ile din-

sel muhafazakârlığı bağdaştıran bir devlet düzeni istemesinden

kaynaklanıyor. “Değiştirilemez” anayasa maddeleri dolayısıyla yaşanan

tartışmalar bunu gösterdi. Öyle olmasaydı, Cumhuriyetin temel felsefesi

gözetilir ve o felsefeye uygun bir sistem değişikliği gerçekleştirilirdi.

(Mümtaz Soysal, Parantez ve Havan, Cumhuriyet, 08.12.2012)

GAZETELERDE BAŞKANLIK

SİSTEMİ

Page 9: Başkanlık Sistemi Broşürü

B A Ş K A N L I K S İ S T E M İ N EH

AY

I R!

AK Parti’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu “Türk usulü” başkanlık sistemi önerisi, anayasa tartışmalarına yeni bir boyut kattı ve zaten baştan beri ümit vermeyen Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını tam bir çıkmaza soktu. Öteden beri ne zaman “Türk usulü” ya da “Türkiye’nin özel şartlarına uygun” sözlerini duysam huzursuzluk hissederim; çünkü murad edilenin, hiçbir bilinen sisteme benzemeyen, evrensel standartlardan uzak, kendimize özgü bir garabet olması ihtimali çok büyüktür.(Ergun Özbudun - Türk usulüne göre başkanlık sistemi, Milliyet, 15.12.2012)

Getirilen modeldeki temel sorun, başkanın bu yetkileri karşısındaki fren ve denge mekanizmalarının son derece cılız kalmasıdır. Örneğin, başkanlık kararnamelerinin nasıl denetleneceği taslakta belirsizdir. (Sedat Ergin, Başkanlık Sistemi Alla Turca, Hürriyet, 19.12.2012)

İktidar partisinin önerisi kabul edilirse bunun adı başkanlık sistemi falan olmaz. Başkanlık ötesi bi şey olur. Türk usulü demeleri bundan herhalde.Getirilmek istenen postmodern başkanlık. Veya Türk tipi başkanlık. Adına ne derseniz deyin sonuç; tek kişilik iktidardır.. Meclis’in bile karışamayacağı, denetlemeyeceği, yürütmenin tek kişide toplanacağı bir sistem öneriliyor.. İktidar sözcülerinin iddia ettiği gibi kuvvetler ayrılığı falan da getirilmiyor. Tam tersi tek kişinin mutlak hakimiyetini getiriyor.(Mehmet Tezkan, Postmodern Başkanlık!, Milliyet, 23.12.2012)

AKP’nin, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu “Türk Tipi Başkanlık Modeli” teklifiyle yeniden alevlendi. Modelin “farklı sistemlerin faydalı yanlarının” bir araya gelmesiyle oluşturulduğu söylense de Amerika başkanlık sisteminin devlet başkanına tanıdığı yetkilerden çok daha fazlasını öneren model, gerçekte Ürdün Haşimi Krallığı’na ait. Ürdün Kralı, meclisi feshetmekten yasama faaliyetlerine kadar pek çok yetkiye sahip. (Filiz Yavuz - Âlemin kralı!, Birgün, 03.12.2012)

Page 10: Başkanlık Sistemi Broşürü

B A Ş K A N L I KÖ

ZG

ÜR

K İ

ÇİN

BAŞKANLIK SİSTEMİ TÜRKİYE'Yİ BİLİNMEYENE SÜRÜKLEYECEK! "

Ozan ERGÜL: Bizim şu anda bir sosyal demokrat olduğunu iddia eden partimiz var, bir milliyetçi partimiz var, bir tane merkez sağ muhafaza-kâr partimiz var, bir tane de etnik azınlığı temsil eden partimiz var. Bugün için bu yapının azalacağını söylemek mümkün mü? Bence değil. Yani bu böyle devam eder. Peki, bunu azaltabilir miyiz? Azaltabiliriz şüphesiz. Ne yapacağız? Baraj koyarız. Nasıl koyacağız barajı? %10 baraj var zaten, o bile eleştirilirken %15 baraj mı koyacağız yani? O zaman yaptığınız zaten demokrasi olmaktan çıkar. Dolayısıyla bu şu an çok mümkün bir şey değil Türkiye’de.

ODTÜ ADT: İki ülkeyi karşılaştırdığımız zaman göze çarpan başka önemli noktalar da var. Amerika’daki sistemin kendi içerisinde bir fren denge mekanizmasına sahip olması ya da Türkiye’nin aksine orada özgür bir basının var olması gibi.

Ozan ERGÜL: Evet, özgür bir basın var, çok güçlü bir yargı var. Bizde de güçlü bir yargı vardı, Türkiye’deki koşullardan dolayı çok eleştirilen bir yargıydı ve 2010 Anayasa değişikliğiyle birlikte dönüştürüldü. Bugün artık o güçlü yargı yerine, yine güçlü bir yargı var ama artık uyan bir yargı var. Artık aktivist değil, ama sınırlı bir yargı var . Yani yönetenin, siyasal kurumların, parlamen-tonun, hükümetin isteklerine karşı çıkmayan, ona uyan bir yargı. Bunun da bir sürü mahzurunu yaşayacağız işte, bugün yaşamaya başladık bile.

ODTÜ ADT: Başkanlık sistemi tartışmalarında bizim de konuştuğumuz gibi akla ilk Amerika’daki örnek geliyor. Amerika’da her şeyin çok iyi işlediği söyleniyor ama bahsettiğiniz gibi orada Türkiye’ye göre çok daha farklı bir yönetim anlayışı var. Amerika’daki iki partili sistem bugün Türkiye’de yok, daha doğrusu böyle bir siyasi kültür Türkiye’de yok. Siyasi partiler açısından ele alacak olursak, birçok partinin dışlanacağı bu sistemin Türkiye’de işlemesi mümkün mü?

"

*Bu röportaj topluluğumuz tarafından 31 Ocak 2013 tarihinde TOBB ETÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ozan ERGÜL ile gerçekleştirilmiştir.

Page 11: Başkanlık Sistemi Broşürü

B A Ş K A N L I K S İ S T E M İ N EH

AY

I R!

Ozan ERGÜL: Türk usulü başkanlık sistemi zaten baştan aşağı karmaşık bir şey. Yarı başkanlığın başkanı güçlendiren, cumhurbaşkanını

güçlendiren taraflarıyla, başkanlık sisteminin bazı taraflarını bir araya getirmiş. Hakikaten kendine özgü, Türk usulü denmeyi hak eden bir

başkanlık sistemi, ama iyi bir sistem değil.

ODTÜ ADT: Bugün demokrasi adına uygulanan sistemde sizin de dediğiniz gibi yasama-yürütme-yargının tek elde toplandığını görü-

yoruz. 4+4+4 yasasının çıkarılmasında yaşananlar ya da Başbakan’ın “yargıya emir verdim” gibi açıklamaları bunun örnekleri. Gelecek bir başkanlık sistemiyle bu anti-demokratik uygulamaların çoğalacağını

söyleyebilir miyiz?

Ozan ERGÜL: Evet, o fren denge sistemini bir kenara bırakırsanız, kon-trolsüz bir güçle karşı karşıya kalabilirsiniz. Çünkü yasama tamamen

uyacaktır, yargı zaten kendine göre bir pozisyon almaktadır. Öyle olunca ne frenleyecek, ne dengeleyecek? Yok öyle bir şey. Sürekli olarak siyaset

yönetir anlayışını hissettirmişsiniz, yerleştirmişsiniz. Siyasal kültür de buna müsait. Sonuçta amaç, iyi bir yönetime kavuşmak. Ancak basın korkuyor

eleştirmekten, halk korkuyor eleştirmekten, dolayısıyla buradan iyi bir yönetim çıkma ihtimalini ben göremiyorum.

ODTÜ ADT: Sonuç olarak yeni anayasanın bir kurtuluş olmaktan ziyade aslında içindeki başkanlık sistemiyle de Türkiye’yi iyice bir çıkmaza, bilin-

meyene doğru sürüklediğini söyleyebilir miyiz?

Ozan ERGÜL: Aynen öyle. Gelinen nokta ne yazık ki, iyimser olmayı engelliyor.

ODTÜ ADT: Değerli görüşlerinizi bizlerle paylaştığınız için tekrar teşekkür ederiz.

ODTÜ ADT: AKP getirilen eleştirilere göğüs germek için yeni siste-min “Türk usulü” olacağına dair açıklamalarda bulundu. Hatta yeni

anayasa çalışmalarında yer alan Ergun Özbudun da eleştirilerde bulunmuştu. “Her ülkenin kendi topraklarına yönelik sistemlerin

olması güzel bir şey ama bu Türkiye’de yürüyecek bir sistem değil” diyordu. Bu “Türk usulü” başkanlık sisteminin içeriğine baktığımızda ise başkana gerçekten çok fazla yetki verildiğini görüyoruz, mese-

la meclisi feshetme yetkisine sahip olabiliyor başkan. Siz “Türk usulü” başkanlık sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Page 12: Başkanlık Sistemi Broşürü