Batı Düşüncesinde Dönüm Noktası

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Eser Adı: Batı Düşüncesinde Dönüm NoktasıYazar: Fritjof Capra

Citation preview

  • nin ilerini kolaylatrd ve makinalamaya geememi tek aileli geleneksel iftilerin ou topraklarn terke zorlandlar. milyon Amerikan iftlii krsal blgeleri terke zorlanm ok sayda insan ve Yeil Devrim'in kurbanlar olan ehirdeki isiz kitlelerle birlikte 1945'ten beri bu ekilde boaltld (28).

    Topraklarnda kalmaya baarabilen iftilerse dnce, rol ve davramlarnda derin bir dnm yapmay kabullenmek zorunda kaldlar. Gururla dnya nfusunu beslediklerini syleyen gda reticilerimizden tr iftiler, kitlesel pazarlama iin planlanan mallar ierisinde zel ileme tabi tutulacak endstriyel hammaddelerin reticileri olup ktlar. Bylece msr, ekerli sos ya da niastaya dnr; soya fasulyeleri ya, petrolden elde edilen gdalar ya da protein konsantreleri haline gelir; buday unundan donmu hamurlu yiyecekler ya da ambalajlanm karmlar yaplr. Tketici iin szkonusu rnlerin toprakla balants hemen heh hi kalmamtr ve gnmzde pek ok ocuun gda maddelerinin spermarket raflarndan geldiine inanarak bymekte oluuna amamak gerekir.

    iftilik genel olarak, iinde kritik kararlarn "tarm bilimciler" tarafndan alnp gecikmeden satclar ve ajanlar :.inciri vastasyla -ilk iftiler olan- "tarm tccarlar" ya da "iftilik teknisyenleri"neaktarld dev bir endstriye dnmtr. Bylelikle iftiler zgrlk ve yaratclklarnn byk blmn yitirmi ve gerekteretim tekniklerinin tketicileri olmulardr. Bu teknikler ekolojikdncelere duyarl olmayp mal piyasas tarafndan belirlenmektedir. iftiler artk ne topran, ne de insanlarn ihtiyac olan eyleri ekip bimiyorlar; onlar piyasann istedii eyleri ekip bimekzorundadrlar.

    Canl maddeyi sanki lym gibi ilemden geiren ve hayvanlara makina muamelesi yapan bu endstrilemi sistemde, iftiiliksreci hemen tamamen petrokimya endstrisinin kontrol altndadr. Tpk ou doktorlarn ilala tedavi hakkndaki bilgilerini ila endstrisinin "zel olarak seilmi adamlar"ndan aldklar gibi, iftiler de iftilik teknikleri hakkndaki hemen hemen tm bilgilerini petrokimya endstrisinin sat elemanlarndan edinmektedir.

    290

  • Kimyasal iftilie ilikin bilgiler neredeyse topran asl ihtiyala ryla tamamen ilikisizdir. Barry Commoner'in syledii gibi, "nsan petrokimya sanayiinin girikenliine ve kurnaz satclna hayran olur. Her naslsa iftiyi kandrmay baarrlar: o, doal evrimi yneten serbest gne enerjisini terkedip, onun yerine, gerekli enerjiyi -gbre ve yakt eklinde- petrokimya endstrisinden satn almaldr" (29).

    Enerji irketlerinin bu muazzam beyin ykama abalarna ramen pek ok ifti, kuaktan kuaa aktarlagelen ekolojik sezgile rini korumutur. Bu insanlar kimyasal iftilik yapmann topraa zarar verdiini bilir bilmesine, ama onlar -vergilerin durumu, kredi sistemi, gayrimenkul sistemi ve benzeri gibi- kendilerine hibir e kilde seme hakk tanmayacak ekilde kurulmu bir iftilik ekonomisi nedeniyle kimyasal iftilii benimsemeye zorlanrlar. Yine Commoner'in belirttii gibi "Dev irketler krsal Amerika'y bir koloniye dntrdler" (30).

    Bununla birlikte, saylan giderek oalan baz iftiler, kimyasal iftilerin tehlikelerin farkna varp organik ve ekolojik tarm yntemlerine geri dnmektedir. Nasl salk alannda bir yeil kk ler hareketi mevcutsa, iftilikte de bir yeil-kkler hareketi vardr. Yeni organik iftiler titizlikle her yl yeni bir rn ekip zararllar yeni ekolojik yntemler araclyla kontrol altna alarak mahsullerini suni gbre kullanmadan yetitirdiler. Sonular son derece arpcyd. Gdalar daha salkl, tadlar daha iyiydi, ilemlerinin ise iftliklerinkinden daha verimli sonular verdii grlmt (31). Yeni organik iftilik yaknlarda Birleik Devletler ve pek ok Av rupa lkesinde ciddi bir ilgi uyanna yol at.

    Tarm alannda "kemoterapi"nin (ila tedavisinin) an kullanlmasnn uzun vadedeki etkileri, topran ve insanlarn sal iin, toplumsal ilikilerimiz iin ve yeryznn topyekn ekosistemi iin tam bir felaket oldu. Ayn rnler yllar yl suni yollarla gbrele nip retildiinden toprakta varolan denge bozuldu. Organik maddelerin saysnda azalma grld ve bunm1 sonucunda topran nemi tutabilme gc dt. Humus muhteviyat tkendi ve topran gzenekleri kld. Topran yapsnda meydana gelen bu deiik-

    291

  • liklerin birbiriyle yakndan ilikili bir yn sonucu oldu. Organik maddenin tkenii topra ldrmekte ve kirletmekte, su ise onu slatmadan zerinden akp gitmekte, kaskat kesilen zemin iftiyi daha gl makinalar kullanmaya mecbur etmektedir. te yandan l toprak, rzgara ve suyun andrmasna kar daha duyarldr. rnein Iowa'daki humus tabakasnn yans son yirmibe ylda suyla srklenmi ve 1976'da Amerika'.nn tarm blgelerinden te ikisi orak araziler olarak ilan edilmitir. Sk sk dilimize doladmz "kuraklk", "topra yakan kasrga" ya da "souktan kuruma" gibi eylerin epsi topran oraklatnlmasnn sonulandr.

    Kimyasal gbrelerin fazla kullanlmas, bu ileme maruz kalan toprak bakterilerine zarar vererek nitrojen katlamasyla ilgili doal sreci ciddi biimde etkilemitir. Bunun sonucu olarak rnler gdalarn topraktan temin etme melekelerini yitirmekte ve sentetik kimyasal maddelere gittike daha fazla altrlmaktadr. Bu tr suni gdalar zmleme yeteneklerinin ok daha az olmas nedeniy le tm kimyasal maddeler ekinler tarafndan zmlenemeyince, ya yeralt sularna karmakta ya da nehirler ya da gllerde birikmektedir.

    Tek rn ekilmesi ya da kimyasal gbrelerin an kullanlmasyla ortaya kan ekolojik dengesizlik, iftilerin ilala mcadele etmeye altklar zararl haereler ve rn hastalklarnda korkun artlarla sonulanmakta, bu tr bir mcadele szkonusu ilalarn her zamankinden fazla kullanlmasn gerektirmekte ve kimyasal maddelerin olur olmaz kullanlmasna yol amakta.dr. Ne var ki artk bu ilalar kimyasal maddelere baklk kazanmalar nedeniyle zararllar ortadan kaldramamaktadr. Byk apl ilalama uygulamasnn balad kinci Dnya Sava'ndan bu yana zararllarn neden olduu rn kayplar azalmad; tam tersine iki katna kt. stelik, pek ok rn imdi daha nce asla bilinmeyen yeni zararllarca saldrya uramakta ve bu yeni zararllar artan bir biimde tm haere ilalarna kar direnli hale gelmektedirler (32).

    1945'ten itibaren Amerikan iftliklerinde kimyasal gbrelerin kullanmnda alt, ila kullanmndaysa oniki kat art olmutur.

    292

  • Ayn zamanda, makinalamann artmas, daha uzak yerlere ulama abas, modern tannn enerjiye daha fazla baml olmasna yol at. Bunun sonucu olarak gda maliyetlerinin yzde 60' petrole harcanmaktadr. ifti Wes Jackson'n zl biimde syledii gibi: "Biz tanmmzn esasn topraktan petrole kaydrdk" (33). Petrokimya endstrisi iin, enerji ucuzken iftileri organik iftilikten kimyasal iftilie doru deimeye ikna etmek kolayd, fakat ne zaman ki petrol fiyatlan trmanmaya balad, o zaman pek ok ifti bel baladklan kimyasal maddelere artk para dayandramadklannn farkna vard. iftilik teknolojisindeki her gelimeye paralel olarak iftilerin bamll da artmaktadr. Hatta 1970'lerde bir Iowa'l banker ok ak bir ekilde yle dnyordu: "Sradan iftinin kendisini bortan kurtarabileceine inananamyorum" (34).

    Yeil Devrimin eer iftilerin refah ve topran sal iin feci sonulan byleyse, insan salna verdii zararlar hi de daha az vahim deildir. Gbre ve ilalarn an kullanlmas byk miktar-

    , larda zehirli kimyasaln topraktan geerek sulara karmasna ve yiyeceklere bulamasna yol at. Muhtemelen piyasadaki ilalann yans insan vcudunun doal baklk sistemini tahrip edebilen damtlm petrol karmdr. Dierleri ise zellikle kansere yol ac maddeleri ierirler (35). Bu korkutucu sonular gbre ve ilalarn sat ve kullanmn pek az etkiledi. Daha tehlikeli kimi kimyasallar ise Birleik Devletler'de yasaklanm, fakat petrol irketleri tpk ila irketlerinin tehlikeli hkm verilen ilalan satt gibi, onlan yasalarn daha yumuak olduu nc Dnya lkelerine satmay srdrmlerdir. Zararl ilalar olaynda tm halklar bu gayri ahlaki uygulamadan dorudan etkilenmilerdir, nk zehirli kimyasallar, nc Dnya lkelerinden ithal edilen meyve ve sebzelerle birlikte tekrar dnya zerine dalmaktadr (33).

    Yeil Devrim'in bata gelen gerekelerinden birisi, yeni tarm teknolojisinin dnyadaki al giderebilecei tezi idi. Bir ktlk anda, deniyordu tezde, yalnzca retim art alk sorunu zebilir ve yalnzca byk-lekli tann ticareti daha fazla gda retebilir. Bu tez azlarda inenedursun uzun sren ayrntl aratrmalar-

    293

  • dan sonra u aklk kazanmtr ki, dnyadaki alk sorunu teknik bir sorun deildir tmyle; o toplumsal ve siyasal bir sorundur. Tann ticaretiyle dnyadaki alk arasndaki bantyla ilgili en ak tartmalarndan birisi Frances Moore Lappe ve Joseph Collins'in -ki San Francisco'daki Gda ve Kalknma Siyaseti Enstits'nn kuruculardr her ikisi de- almasnda bulunabilir (37). Geni kapsaml aratrma szkonusu yazarlar gda ktlnn bir mit, tann ticaretinin ise alk sorununu brakn zmeyi, tam tersine, onu yaatt, hatta iddetlendirdii dncesine gtrmtr. Lappe ve Collins'e gre ana soru retimin nasl artnlabilecei deil, daha ok neyin yetitirilecei ve onu kimin yiyeceidir. Bu sorularn cevaplan ise gda-reten kaynaklan denetimlerinde tutanlar tarafndan belirlenmitir. Toplumsal eitsizliklerin iliine iledii bir sisteme yeni teknolojileri sokmakla yetinmek hi bir sorunu kesinlikle halletmez, tersine onu daha da ktletirir. Gerekten de, nc Dnya lkelerindeki alk zerine Yeil Devrim'in etkisinin incelenmesi, ayn paradoksal ve trajik sonucu tekrar dorulamtr. Daha ok yiyecek retilmesine ramen daha ok insan a kalr. Moore Lappe ve Collins'in yazdklar gibi, "nc Dnya lkelerinde genel olarak gda fazlas vardr, ama bunlardan pek az yenmektedir."

    Moore Lappe ve Collins tarafndan birlikte srdrlen aratrma dnya zerinde halk kendi kaynaklaryla beslenemeyecek hi bir lkenin olmadn ve halihazrda dnya gda retimi miktarnn uygun bir beslenme rejimi ile yaklak sekiz milyar -dnya nfusunun iki katndan daha fazla- insan doyurmaya yeterli olduunu gstermitir. Tann arazilerinin azl da aln nedeni olarak ileri srlemez. rnein, Hindistan'dan ekili dnm bana iki kat daha fazla insan dmesine ramen in'de hi bir byk apl alk grlmez. Eitsizlik dnya alyla mcadele etmeye alan b':n mevcut giriimlerin karsna kan balca engeldir. Tannn "modernletirilmesi", yani makinalarla donatlm byk lekli iftilik, milyonlarca insann topraklanndan srlp kartlmas pahasna kk bir sekinler grubu ve anonim irket kurmu "iftiler" iin hayli karl bir i olmutur. Bu suretle bir avu insan gittike daha byk topraklar zerinde kontrol ele geirmektedir ve onlar

    294

  • bir kez bu koca arazilere yerletiler mi, yerel nfus alktan lse bile artk yreye uygun gda retmek yerine, ihracat iin daha ok kar getiren rnlere ynelirler,\ Bu talihsiz uygulamann rnekleri tm nc Dnya lkelerinde terkedilmektedir. O_rta Amerika'da en azndan tarm arazilerinin -ve kesinlikle en verimli arazilerin yansnda, burada yaayan ocuklarn yzde 70'e varan ksm yetersiz beslenmi durumdayken, ihracata ynelik rnler yetitirilmektedir. Senegal'de lkenin krsal blgelerdeki halk alk ekerken Avrupa'ya satlacak sebzeler en verimli topraklarda retilmektedir. Daha nceleri bir dzine mahalli gda reten Meksika'daki zengin ve verimli topraklarda imdilerde aznn tadn bilen Avrupallar iin kukonmaz yetitirilmektedir. C_olombia'da giriimciler Birleik Devletler'e ihra amacyla buday retmekten vazgeip karanfil iei retmeye ynelirken, Meksika'daki toprak sahipleri konyak iin zm yetitirmeye dnmlerdir.

    Dnyadaki alk ancak, toplumsal ilikileri dntrecek eitsizliin her dzeyde azaltlaca bir yolla altedilebilir. Temel sorun gdann yeniden bltrlmesi deil, tann kaynaklan zerindeki denetimin yeniden bltrlmesidir. Szkonusu denetim ancak demokratikletiinde a olanlar rettiklerini yiyebilecektir. Pek ok lke, bu tr toplumsal deiimlerin baarl olabileceini ispat etmitir. Gerekten de, nc Dnya nfusunun yzde 40'1 u anda aln ortak mcadeleyle bertaraf edildii lkelerde yaamaktadr. Bu lkeler tarm, ihracat geliri iin bir ara olarak deil, daha ok kendilerine ncelikle gerekli gdalar retmekte kullanrlar. Bu tr bir "ncelikle gerekli gda" politikas, Moore Lappe ve Collins'in de vurgulad gibi, sanayiye ynelik mahsullerin ancak halkn temel ihtiyalarnn karlandktan sonra yetitirilmelerini ve ticaretin d taleplerle kat biimde belirlenmesinden ziyade, o yreye ait ihtiyalarn bir yaylmas olarak grlmesini gerektirir.

    Ayn zamanda, sanayilemi lkelerde yaayan bizler farkna varmalyz ki, kendi gda gvenliimiz nc Dnya'daki a kitlelerce deil, bu muazzam al devam ettiren gda ve tarm irketlerince tehdit edilmektedir. okuluslu tarm ticareti yapan irketler imdilerde tek bir dnya tarm sistemi yaratma srecindedirler ki,

    295

  • bu sistemin iinde tekel kurarak gda arzn ve fiyatlan belirleyecek ve gda retiminin tm aamalann kontrol altna alabileceklerdir. Bu sre gnmzde ilerlemektedir. Birleik Devletler'de sebze retiminin hemen hemen yzde 90' byk irketlerin kontrol altndadr ve pek ok iftinin onlara tabi olmak ya da iinden olmaktan baka hibir seenei yoktur:

    Gda retimine hakim dnya apndaki irketler, aln ortadan kaldnlmasn imkanszlatrmaktadr. Gerekte, dnya yok sullarnn, iinde rahata dorudan yanabilecekleri topyekn bir spermarket kurulacak ve bylece yoksullar hibir zaman kendi kendilerini doyuramayacaklardr. Bu durum, her ne kadar yaadklan yerlerde yiyecek pek bolca yetitiriliyorsa da, halkn alk ektii nc Dnya lkelerinin ounda gzlenebilir. Hkmetleri bu yiyeceklerin retimine para harcarken, yoksul halk bunlan ekip bimekle urar. Fakat onlarn bu rnleri yemeleri imkanszdr, nk uluslararas rekabet ile belirlenen fiyatlar deyemeyecekleri kadar yksektir.

    Srekli karlann artrma ve genileme abas iindeki tanm ticareti yalnz dnya aln srdrmekle kalmaz, doal evreye ve topyekn ekosisteme kar da kaytsz davranr. rnein, Goodyear, Volkswagen ve Nestle gibi dev ok-uluslu irketler, imdilerde Brezilya'daki Amazon nehri havzasnda ihracat amacyla sr besleyip retmek iin yzmilyonlarca dnm ormanlk araziyi buldozerle temizlediler. Bu kadar geni tropik orman alanlann ortadan kaldrmann evresel sonulan muhtemelen feci olacaktr. evre bilimciler bizleri iddetli tropik yamurlann ve ekvator gneinin etkisinin, dnya ikliminin tmn nemli lde deitirebilecek zincirleme tepkimelere yol aabileceine kar uyarmaktadrlar.

    Dolaysyla, tarm ticareti varlmzn kendisine dayal olduu topra mahvetmekte, toplumsal adaletsizlii ve dnya aln devam ettirmekte ve topyekn ekolojik dengeyi ciddi biimde tehdit etmektedir. Kkeni itibariyle hayat vermek ve beslemek olan bir i bireysel, toplumsal ve ekolojik salmz iin en byk tehlikelerden biri haline gelmitir.

    amzn toplumsal sorunlarn daha fazla deersek daha ok

    296

  • farkna vanrz ki, mekanistik dnya gr ve onunla balantl deer sistemi kkten salksz teknolojiler, kurumlar ve hayat tarzlan yaratmtr. Szkonusu salk tehlikelerinin ou, salk bakm sistemimizin, salkszlmzn nedenlerini iinde barndran paradigmayla ayn kkenden kaynaklanmasndan dolay daha da iddetlenmitir. Mevcut salk bakm sistemi, biyolojik-tbbi at ierisindeki tbbi bakma indirgenmi, yani akut hastane-temelli ve ilaynelimli tp zerinde merkezilemitir. Salk bakm ve hastalklarn nlenmesi iki farkl sorun gibi ele alnmtr; bununla ilikili olarak salk elemanlar, dorudan kamu salyla balantl olan evresel ve toplumsal politikalar desteklemekte gnlsz davranmaktadrlar.

    Halihazr salk bakm sistemimizin kusurlan, her ikisi de "Biyolojik-Tbbi Model" blmnde daha ayrntl olarak sergilenmi olan iki eilimin alttan alta birbirini etkilemesinden domaktadr. Birinci eilim, hastaln anlalmasnda biyolojik-olmayan ynlerin de hesaba katlmas gerektiinin sistematik olarak reddedildii dar biyolojik -tbbi atya sk skya yapmak eklinde dile getirilebilir. br eilim ise, -ki daha az nemli deildir- hastala ilikin indirgemeci anlaytan domu teknolojilere yatrm yapan salk endstrisi tarafndan ynlendirilen siyasal g ile ekonomik ve kurumsal bymenin amacdr. Amerikan salk bakm sistemi, ekonomik byme tarafndan motive edilen ve salk maliyetlerine gs gerecek etkili teviklerden yoksun bulunan koca bir yn gl kurumdan ibarettir (38). Sisteme grnte kamu sal ile ilgili, fakat aslnda salk bakmnn tm boyutlarn kontrol altnda tutan, ekonominin dier sektrlerini biimleyen ayn mali ve irket gleri egemendir: Salk sigortas kurumu, hastaneler, ila imali ve tp-d terapistlerin onaylanp izin verilmesi. Bu sistemde irket deerlerinin basknl, iktidarn hi sorgulanmad ulusal salk sigortas zerine yaplan tartmalarda aka grlr. Tartmalarda ne srlen emalarn Amerikan insannn salk ihtiyalarn karlamaya elverili olmamasnn nedeni budur. Birleik Devletler'de salk bakm zerine yaplan bir incelemede kaydedildii gibi, "Tpk federal savunma deneklerinin askeri- endstriyel

    297

  • kompleksin ihtiyalanna harcanmas gibi, ulusal salk sigortas da

    tbbi- endstriyel kompleksin an kapamak amacyla kullanl

    maktadr" (39).

    Salk endstrisinin amac, salk bakmn "serbest pazar" eko

    nomisinin kurallarna uygun olarak tketicilere satlacak bir emti

    aya dndrmek oldu. Bu amaca ulamak iin "salk bakm siste

    mi", koca imalat sanayilerine benzer ekilde kurulup organize edil

    mitir. Salk eitimi ve korunmas zerinde durarak insanlarn ih

    tiyalarna cevap verildii ve uygulama yapld yerler olan kk

    halk sal merkezlerinde salk bakm tevik edilecek yerde, im

    diki sistem endstri iin Karl, fakat hastalar iin salksz ve paha

    l olan byk lde merkezilemi ve teknoloji-youn bir yaklam

    onaylamaktadr.

    Mevcut "salk kurumumuz" statkoyu korumak uruna bol ke

    seden para harcamakta ve salk bakmnn herhangi bir revizyo

    nuna iddetle kar kmaktadr. Tp eitimi, aratrma ve uygula

    malarn etkili biimde denetleyen salk endstrisi, salk bakm

    uygulamalarn yneten tp sekinlerini entellektel dzeyde olsun

    mali dzeyde olsun dllendirerek mevcut yaklam dzeltmeye ve

    deitirmeye ynelik tm abalan sindirmeye alr. Bununla bir

    likte, salk maliyetlerinin artan sorunlar, tbbi bakmn azalan

    verimi ve evresel, mesleki ve toplumsal etkenlerin salkszlnn

    balca nedenleri olduuna ilikin kantlar,deiimi kanlmaz k

    lacaktr. Gerekte bu deiim halen balam durumdadr ve hzla

    ivme kazanmaktadr. Btncl salk hareketi tp sisteminin hem

    iinde hem de dnda etkindir ve salk konusundaki evresel ve

    toplumsal etkileri kabul eden -evre korumac gruplar, anti-nkleer

    teekkller, tketici gruplar, toplumsal kurtulu hareketleri gibi

    dier halk hareketlerince desteklenmekte ve tamamlanmakta, ni

    hayet hep birlikte siyasal eylem araclyla sala ynelik tehlike

    lere kar kmak ve engellemek noktasnda birlemektedirler. Tm

    bu hareketler ekolojik ve btncl bir hayat grn onaylamakta

    ve kltrmze egemen olan ve toplumsal ve siyasal kurumlanmz

    taratindan srdrlmekte olan deer sistemini reddetmektedir. Ye

    ni doan kltr hala tartlmakta ve incelenmekte olan yeni bir

    298

  • gereklik anlayn benimsemektedir, fakat er ge toplumumuzdaki Descartes dnya grn batmaya mahkum eden yeni bir paradigma ortaya kacaktr.

    Bundan sonraki blmlerde gerekliin yeni vizyonuna dayal tutarl bir kavramsal atnn ana hatlan izmeye alacam. Bunun, doan kltrdeki eitli hareketlerin, kendi ortak temellerinin farkna varmalarna yardmc olacan umuyorum. Yeni at, pek ok geleneksel kltrn grleri ve modern fiziin kavram ve teorileriyle tutarl derin bir ekolojik anlay ierecektir. Bir fiziki olarak ben, modern fiziin dnya grnn sadece dier bilimler zerinde gl bir etkiye deil, ayn zamanda tedavi edici ve kltrel adan birletirici bir potansiyele de sahip bulunduunu gzlemleme ansna eritiimi dnyorum.

    299

  • KESM iV GEREKLN YEN VZVONU

    301

  • 9. HAYATIN SSTEMLER AISINDAN GRN

    Gerekliin yeni vizyonu tm fiziksel, biyolojik, toplumsal ve

    kltrel fenomenlerin temelde birbirine bal ve birbirine dayal

    oluunun kavranmasna dayanr. O, mevcut disiplinleri ve kavram

    sal snrlan aar ve yeni kurumlar iinde gerekletirilme yolunda

    dr. Halihazrda yeni paradigmann formlletirilmesini salayacak

    kavramsal ya da kurumsal bir yerleik at mevcut deildir. Fakat

    byle bir atnn ana hatlan imdilerde yeni dnce yollan geliti

    ren ve kendilerini yeni ilkelere gre organize etmeye alan ynla

    birey, topluluk ve iliki a tarafndan oluturulmaktadr.

    Bu durumda ada fiziin gelitirdiine benzer bir bootstrap

    yaklam ok yararl olaca benziyor. Bu, birbirine bal kavram

    ve modeller an tedrici olarak formlletirmek ve ayn zamanda

    ona uygun toplumsal organizasyonlar gelitirmek demektir. Bu teo

    ri ve modellerden hibiri dierlerinden daha temel olmayacak ve

    hepsi de karlkl olarak birbiriyle uyum iinde olacaktr. Onlar

    gerekliin ok-katl ve birbirine rl dokusunun eitli ynlerini

    tasvir etmeye elverili olan her dili kullanarak bildiimiz disiplinle

    rin aynmlann aacaklardr. Ayn ekilde, yeni toplumsal kurumla

    rn hi birisi dierlerinden daha stn ya da daha deerli olmaya

    cak ve tm birbirinin farknda olup dierleriyle iletiim ve ibirlii

    kuracaktr.

    Aadaki blmlerde son zamanlarda domu bu tr kimi kav-

    303

  • ram, model ve organizasyonlan tartacak ve yine onlann hep birlikte kavramsal olarak nasl birbirinden ayrlmaz olduklann gstermeye alacam. zellikle bireysel ve toplumsal salkla ilgisi bulunan yaklamlar zerinde yonlamak istiyorum. Salk kav ramnn kendisi can alc biimde bir canl organizmalar ve onlannevreyle ilikileri grne dayandndan, yeni paradigmann bu kitaptaki sunuluu canl organizmann doasna ilikin bir tartmayla balayacaktr.

    ada biyoloji ve tbbn byk blm mekanist*- Q_f!yt _ _g_rne bal olup canl onganizmalann ileyiini kesin olarak belirlenmi hcresel ve molekler mekanizmalara indirgemeye alr. Mekanistik gr bir miktar hakl grlebilir, zira canl organizmalar ksmen de olsa makinalara benzer ekilde davranrlar. Canl organizmalar muhtemelen makinams faaliyetin onlann evrimlerinde stnlk salamas nedeniyle kemikler, kas sistemi, kan dolam gibi makina benzeri aksam ve mekanizmalann byk bir eitliliini sergilerler. Ama bu, canl organizmalarn makina olduklar anlamna gelmez. Biyolojik mekanizmalar ok daha byk organizasyon ilkelerinin zel durumlarndan ibarettir, aslnda hibir organizmann hibir ilemi bsbtn bu tr mekanizmalann rn deildir. Descartes' takip eden biyolojik-tbbi bilim, canl maddenin makinams zellikleri zerinde ok fazla yonlarken onun organizmik ya da sistemsel doasn incelemeyi savsaklad. Biyolojik yaplarn hcresel ve molekler ynlerine ilikin bilgiler nemini koruyacaksa da , hayata ilikin daha yetkin bir kavray, bir organizmay makinadan ziyade canl bir organizma olarak gren bir biyoloji, bir "sistemlem biyolojisi"ni gelitirmekle baarlabilir ancak.

    Sistemler gr dnyaya iliki ve btnleme terimleriyle bakar(!). Sistemler, nitelikleri daha kk birimlere indirgenemeyen btnlemi btnlerdir(integrated wholes). Sistemler yaklam temel yaptalan olarak asal bir madde zerinde durmak yerine, organizasyonun ana ilkelerini vurgular. Sistemlerin rnekleri doada bol miktarda mevcuttur. Her organizma -en ufak bakteriden tutun da, bitki ve hayvanlarn zengin eitlilii araclyla insana kadarbtnlemi bir btndr ve bu nedenle canl bir sistemdir. Hcre-

    304

  • ler canl sistemlerdir, bedenin eitli organ ve dokular, daha kar

    mak bir rnek olan insan beyni de ayn ekilde birer canl sistem

    dir. Fakat sistemler bireysel organizmalar ve onlarn blmleriyle

    snrl deildirler. Btnln ayn tezahrleri karlkl etkileim

    iindeki organizmalarla cansz maddenin eitliliini ieren toplum

    sal sistemler -rnein bir karnca yuvas, bir an kovan ya da bir in

    san ailesi gibi- ve eko-sistemlerde de grlr. Vahi bir blgede ko

    runan ey tek tek aalar ya da organizmalar deil, onlar arasnda

    ki karmak ilikiler adr.

    Btn bu doal sistemler zgl yaplan gelerinin etkileimi ve

    karlkl dayanmasndan kaynaklanan btnlerdir. Sistemlerin

    faaliyeti i (birden ok ge arasndaki ezamanl ve karlkl olarak

    birbirine bal etkileim) olarak bilinen bir sreci ierir. Sisteme

    ilikin zellikler, sistem gerek fiziksel gerekse teorik olarak yaltl

    m gelere ayrtrldnda ortadan kalkar. Herhangi bir sistemde

    ki bireysel geleri de gzden uak tutmuyorsak da, btnn yaps

    daima ksmlarn salt toplamndan farkldr.

    Sistemlerin bir baka nemli yn onlarn aslen dinamik bir ya

    pda olmalardr. Biimleri kat yaplar olmayp srecin temelindeki

    istikrarl tezahrler bile esnektir. Paul Weiss'in szleriyle;

    Bir yapnn zel biimi ve onun alt-yaplannn dzenli sralanmas

    ve dalm iinde ortaya kan dzenin tezahrleri, blgede faaliyet

    gsteren dinamiklerin altnda yatan dzenliliklerin gzle grlr ka

    taloundan baka bir ey deildir ... Canl yap (form), oluum sreci

    ni belirleyen dinamiklerin esasen ak bir iareti ya da bir anahtar

    olarak anlalmaldr (3).

    Sistemler yaklamnn bu tasviri, daha nceki bir blmde yapt

    mz modern fiziin tasvirine olduka benzemektedir. Gerekten de

    "yeni fizik", zellikle de bootstrap yaklam genel sistemler teorisi

    ne ok yakn dmektedir. O yaltlm varlklardan ok ilikiler

    zerinde durur ve tpk sistemler gr gibi, bu ilikileri tabiat

    gerei dinamik olarak alglar. Sistemler dncesi sre dncesi

    dir; biim srele, karlkl bant karlkl etkileimle iliki kur

    mu ve ztlar sarkacn her iki kutba salnmasyla birletirilmitir.

    Organik kalplarn douu hassasa programlanm admlarla

    305

  • bir makina rnnn imalatndan ya da yap talarnn birbirini izleyen ynndan kkten farkldr. Bununla birlikte unu da bilmek gerekir ki, canl bir sistem ierisinde bu ilemler de vuku bulmaktadr. Onlar ne kadar daha fazla uzmanlam ve ikincil doaya ilikin olurlarsa. makina-benzeri ilemler canllar dnyasnn her yannda meydana gelmektedir. Organizmalarn indirgemeci tasviri, srasnda yararl olabilir ve kimi durumlarda gerekli de olabilir. Ancak olan bitenlerin tmn aklama iddiasnda bulunursa o zaman tehlikeli olur. ndirgemecilik ve btnclk, analiz ve sentez, btnleyici yaklamlardr; dengeli biimde kullanld takdirde hayata ilikin daha derin bir bilgiye ulamada bize yardmc olabilirler.

    Bunu kavradktan sonra canl organizmalarn doas sorununa yaklaabiliriz ve bir noktada o, bir organizma ile makina arasndaki temel farklar aklamakta bize yararl olabilir. Hangi tr makina hakknda konutuumuza aklk getirmekle ie balayalm. Organizmalarn birok karakteristik niteliini barndran, makinayla organizma arasndaki ayrmn son derece inceldii modern sibernetik (*) makinalar vardr. Fakat bunlar onyedinci-yzyl biliminin mekanistik felsefesine model olarak hizmet eden makinalarla ayn deildi. Descartes ve Newton'un grlerinde dnya, temelde saat gibi aksamadan alan bir onyedinci yzyl makinasdr. leyiini canl organizmalannkiyle karlatrmay dndmz makina tipi bunlardr.

    akinalarla organizmalar arasnda ilk ze batan fark. makinalarn yaplm (constructed) olmasdr. oysa ki organizmalar geliirer. Bu temel farkllk organizmalan anlamann sre:yneHmH olmagerektig inlaiinaadr. rnein, hcreyi.duraan yaplara deyanarak ta.nmlam;k suretiyle ya da bir hcrenin duraan izimleri vastasyla sahih bir resmini tasarlamak imkanszdr.Tpk dier btn canl sistemler gibi hcreler de sistemin dinamik organi-

    (*) Sibernetik (Cybernetics), Yunanca kybernan ("ynetmek") dan; makinalar ve canl organizmalardaki kendini-ayarlama ve kontrol inceleyen bilim daldr.

    306

  • zasyonunu yanstan srece baklarak anlalmak gerekir. Bir makinann faaliyeti onun yaps tarafndan belirlendii halde, iliki organizmalarda tersine dner; organik yap srele belirlenir.

    akinalar hassas ve nceden kurulmu bir tarzda sk skya belirlenmi bir takm geler bir araya getirilerek yaplmtr. Dier yandan organizmalar yksek derecede i esneklie ve elastiklie sahiptirler. Bileenlerin biimi belirli snrlar iinde deiebilir ve iki ayganizma asla ayn paralara sahip deildir. Q:_=.-izma her ne kadar genel olarak sk sya belirlemi dzlilikle: :v.e_davran; kalplan g:sterirse_deeleri a:asndaJc.Li.!!l_:r kat bi!l!_e belirlenmi deildir. Weiss'in pek ok arpc rnekle gstermi olduu gibi, bjreysel gelerin davran, aslnda ylesine benzersiz (biricik) v_.diizeosiz olabilir ki, o btn sistemin dqzenine ilikin qi bir belirti tamaz (4). Bu dzen, geleri kat biimde snrlamayan, fakat deime ve esneklik iin ak kap brakan egdmlenmi etkinliklerce baarlr ve bu esnekliktir ki, canl organizmalarn yeni artlara uyum gstermesine imkan verir.

    Makinalar dorusal neden-etki zincirine gre alr ve tek bir neden onlar ilemez hale getirdiinde bozui5.luk genellikle tespit edilebilir. Buna karlk, organizmalarn ileyii geri-besleme (feedback)dngleri olarak bilinen dairesel bilgi ak kahplarnca ynlendirilir. rnein, A bileeni B bileenini etkiler; B, C'yi etkiler; C ise A'ya "geri-besleme" etkisi yapar ve bylece dng tamamlanr. Byle bir sistem ilemez hale gelirse, bozulma, genellikle karlkl olarak birbirine bal geri-besleme dngleri araclyla birbirini genileten birden fazla faktr tarafndan meydana getirilir. Bu faktrlerden hangisinin ana neden olduu ou kez nemsizdir.

    Canl organizmalarn bu dorusal-olmayan karlkl bantl gsterir ki, biyolojik-tbbi bilimin tekil nedenlerle hastalklarn ilikisini kurmaya ynelik daha nce grdmz giriimleri byk lde problemlidir. Dahas bu, bireysel bir organizmann eitli fiziksel ya da ruhsal tezahrlerinin onun genetik yapl tarafndan "denetlendii" ya da "zorla benimsetildii"ni savunan "genetik determinizm"in yanlgsn gsterir. Sistemler gr unu aklar ki, genler arklar ve dililerin bir saatn almasn belirledii tarzda bir

    307

  • organizmann almasn tek bana belirlemez. Genler daha ok dzenli bir btnn aynlmaz paralandr ve bu nedenle onun sistemsel organizasyonuna tabi olurlar.

    almalan kat mekanik yaplardan ziyade dinamik ilikilerle kontrol edilen canl sistemlerin i esneklik ve yorulabilirlii, ayn dinamik ilkenin, yani kendi kendini dzenleme (self-organization) ilkesinin farkl ynleri olarak grlebilecek bir takm karakteristik zellikler meydana getirirler (5). Canl bir organizma kendi kendini dzenleyen bir sistemdir; u anlamda ki, onun yaps ve almasn daki dzen evre tarafindan zorla benimsetilmi olmayp kendisi tarafndan kurulmutur. Kendi kendini dzenleyen sistemler belirli bir miktar zerklie sahiptirler; rnek olarak, onlar byklklerini, evresel etkilerden bamsz olarak organizasyonun i ilkelerine g- -re belirlemeye eilimlidirler. Bu, canl sistemlerin evrelerinden yaltlm olduu anlamna gelmez; tam tersine onlar evreleriyle srekli etkileim iindedirler, fakat bu etkileim organizasyonlann belirlemekten uzaktr. Kendi kendini dzenleme ile ilgili iki temel dinamik fenmen, kendi kendini yenileme (canl sistemlerin tm yaplarnn btnln srdrrken, unsurlarn srekli bi_j.mde tazeleme ve yeniden kullanlr hale getirme yetenei) ve kendini-ama (renme, gelime ve evrim srelerindeki fiziksel ve ruhsal snrlann tesine yaratc bir biimde erime yetenei)dir.

    Kendi kendini dzenleyici sistemlerin nisbi zerklii, zgr iradeye ilikin kadim felsefi soruna yeni klar getirir. Sistemler bak asndan gerek determinizm, gerekse zgrlk nisbi kavramlardr. Bir sistem, evresinden bamsz olduu lde zgrdr; etkinliini srekli etkileim inide ona dayandrd lde evresel etkilerle biimlendirilecektir. Organizmalann nisbi zerklii genellikle karmaklklanyla orantl olarak artar ve en yksek noktasna insanolunda ular.

    Bu nisbi zgr irada kavramnn izleyicilerini tecrit edilmi bir benlik kavramn amaya ve bizi iine gml olduumuz kozmosun aynlmaz paralan olduumuzu anlamaya tevik eden mistik geleneklerin grleriyle tutarllk iinde olduu grlecektir. Szkonusu geleneklerin amac, tm benlik duygularn tamamiyle darya

    308

  • atmak ve mistik deneyim halinde kozmosun btnlyle kucak lamaktr. Bir kez byle bir hale ulaldnda, zgr irade sorununun anlamn yitirdii grlecektir. Eer ben evrem isem bu durumda d denilebilecek hi bir etki szkonusu olamaz ve benim tm eylemlerim kendiliinden ve zgr olur. u halde mistiklerin bak asna gre zgr irade kavram nisbi, snrl ve -onlann szleriyle- tpk gereklii rasyonel olarak tasvir ederken kulland mz tm dier kavramlar gibi yanltcdr.

    Canl organizmalar kendi kendini,.dzerleme ilevlerini srdrebilmek iin allm terimlerle dle getirilmesi hi de kolay olma yan zel bir denge durumunu kavramak zorundadrlar. Yine maki nalarla yaplacak bir karlatrma yararl olacaktr; szgelimi bir saatn almas almak iin enerjiye muhta olan nisbeten yaltlm bir sistemdir, fakat ilevini srdrmesi iin zorunlu olarak evresiyle etkileime girmesi gerekmez. Btn yaltlm sistemler gibi saatn almas da, tm srelerir, -devinim, s deiimi vb. durma noktasna geldii bir denge durumuna ulncaya dein dzen -den dzensizlie doru gittiini ngren termodinamiin ikinci yasasna tabidir. Canl organizmalarsa bsbtn farkl biimde al r. Onlar, hayatta kalmak iin evreleriyle srekli bir enerji ve madde dei-tokuunu srdrmek zorunda olmalan anlamnda ak sistemlerdir. Bu dei-toku, rnein gday organizmann dzenini srdrmek, hatta artrmak iin paralanna aynp gelerinin kimisini kullanmak suretiyle dzenli yaplar haline getirmeyi ierir. Szkonusu sre metabolizma olarak bilinir. Metabolizma, sistemin daima "ibanda" olduu bir dengesizlik halinde kalmasna izinverir. Yksek bir dengesizlik dzeyi kendini-dzenleme iin mutlakbiimde gereklidir; canl organizmalar srekli olarak dengeden kaan ak sistemlerdir.

    Ayrca szkonusu kendi kendini-dzenleyici sistemler yksek birkararllk dzeyine de sahiptirler ve altmz dilde glklere urdm nokta da budur. "Kararl" (stable) szcnn szlk anlamlar 0donmu", "olur olai deimeyen", "bakalamayan" vesaliit"tf ki, tm de organizmalan tanmlamaya uygun dmernnctedir:. Kendi kendini dzenleyici sistemlerin kararll tama-

    309

  • men dinamiktir ve denge ile kantnlmamaldr. Kararllk, sregicen deiimlere ve bileenlerinin birbiriyle yer iei-tirme-lrine ramen, tepeden trnaa ayn yapy srdrmek eklinde dile getirilebilir. rnein, Weiss'a gre bir hcre, "ayn soydan dier bir hcreye oranla, gitgide kendisine daha ok benzer hale gelir ve kimliini ok daha tutucu bir ekilde korur; yle ki bu benzeyi, unsurlarnn paralanp birbirine kanmasyla srekli deimeye konu olan molekl, makromolekl ve organellerin envanteri hakknda daha nce bilinenlerden karak yaplan kestirmelerden daha fazladr" (6). Ayn ey insan organizmalar iin de geerlidir. Bir ka yl zarfnda beyindekiler har tm hcrelerimiz deiir! buna ramen uzun ayrlk dnemlerinden sonra bile dostlarmz tanmakta hi bir glk ekmeyiz. Bunun nedeni kendi kendini-dzenleyici sistemlerin dinamik kararlldr.

    Kendi kendini dzenleme olay canl maddeyle snrlanm deildir; ayn zamanda, onlarn davranlarn tanmlamak iin ayrntl bir dinamik teori gelitirmi olan fiziksel kimyac ve Nobel dl sahibi lya Prigogine tarafndan ka:,saml bir ekilde incelenen baz kimyasal sistemlerde de bulunmaktadr (7). Prigogine, metabolizma srecindeki br yaplan ilemez klarak ve bu suretle atk rnler eklinde kaybedilecek olan entropiyi -dzensizlii- yaratarak kendi yaplarn srdrp gelitirmeleri olgusunu dile getirmek iin szkonusu sistemlere "yitirgen sistemler" adn verdi. Yitirgen kimyasal yaplar hayatn karakteristik olaylarndan pek ounu sergileyerek, en basit ekliyle kendini-dzenlemenin dinamiklerini, kendiniyenileme, uyarlanma, evrim ve "ruhsal" srelerin en ilkel formlarn ortaya koyar. Onlarn canl olarak dnlmeyiinin tek nedeni, hcrelerinin rememesi ya da gelimemesidir. Bu artc sistemler bylece canl ve cansz madde arasndaki balanty temsil ederler. Onlarn canl organizmalar olup olmadklar en nihayet bir uzlama sorunudur.

    Kendini-yenileme kendi kendini-dzenleyen sistemlerin en temel zelliidir. Bir makina nasl tasarmcs tarafndan amalanan belirli bir grevi stlenmek ya da belirli bir rn retmek zere yaplrsa, bir organizma da ilk olarak kendi kendini-yenilemekle u-

    310

  • rar; hcreler paralara aynlp kurulan yaplardr, doku ve organlar ise hcrelerini srekli evrimler iinde deitirirler. Bylece pankreas her yirmidrt saatte hcrelerinin ounu, mide ise her gnde bir yzeyini yeniler, akyuvar hcrelerimiz on gnde yenilenir ve beyindeki protein miktarnn yzde 98'i bir aydan daha ksa bir srede yenileriyle deitirilir.

    Tm bu ilemler yle bir tarzda ayarlanmtr ki, organizmann btn kalb korunur ve bu olaanst kendi kendini idame yetenei deien evre artlar ve pek ok mdahaleyi de ieren eitli olaylar altnda devam eder. Bir makina eer paralar tamamen nceden belirlenmi tarzda almazsa ie yaramaz hale gelir, fakat bir organizma kendini srekli klmay baararak ve kendisini saaltma ve yeniden-retme sayesinde onararak deien bir evre iinde faaliyetini srdrr. Yeniden retici organik yaplarn gc, organizmann karmaklnn artmasyla birlikte azalr. Solucanlar, ahtapotlar ve denizyldzlar hemen hemen bedenlerinin tm

    n kck bir paradan yeniden retebilirler; kentenkeleler, semenderler, yengeler, istakozlar ve pek ok bcek, kaybedilen bir or

    gan ya da vcut parasn yenileyebilme kudretine sahiptirler; insanlar da dahil daha yksek hayvanlar ise dokulann yenileyebilirler ve bylelikle vcutlarnda meydana gelen hasarlar iyiletirebilirler.

    Kendi kendilerini idame ettirme ve onarmaya yetenekli olsalar bile, hi bir karmak organizma sonsuza dek alamaz. Yalanma srecinde yava yava bozulurlar ve sonunda nisbeten zarar grmemi olarak kalsalar bile tkenmeye kar koyamazlar. Bu trler hayatta kalmak iin "onarm-aan" bir yap (form) gelitirirler (8). Hasar grm ya da ypranm paralarn deitirmek yerine onlar, organizmann tamamn deitirirler. Kukusuz bu, tm yaamn karakteristii olan reme olaydr.

    Dalgalanmalar kendi kendini-srdrmenin dinamikleri iinde merkezi bir rol oynar. Herhangi bir canl sistem, her biri bir tavan ve bir taban snn arasndaki geni bir blgede deiime urayan biribirine dayal deikenler yardmyla tanmlanabilir. Sistemin hibir bozukluu olmasa bile kesintisiz bir dalgalanma halinde bulun-

    311

  • mas iin tm deikenler bu snrlar arasnda hareket ederler. Byle bir hal homeostatis diye bilinir. Bu, ierisinde byk esnekliin mevcut olduu dinamik ve karlkl bir denge durumudur; baka deyile, sistemin, evresiyle etkilemesi iin ok sayda seenekleri vardr. Ufak bir bozukluk halinde organizma asli duruma dnme eilimine geer ve bunu evresel deiimlere eitli yollarla uyarlanmak suretiyle baanr. Geri-besleme mekanizmalan devreye girer ve denge durumundan herhangi bir sapmay gidermeye alr. Ayn zamanda negatif geri-besleme olarak da bilinen szkonusu ayarlayc mekanizmalar nedeniyle vcut ss, kan basnc ve stn organizmalann pek ok baka nemli faaliyetleri, hatn saylr ldeki evresel deiimlere ramen nisbeten deimeden kalr. Fakat negatif geri-besleme dalgalanmalar araclyla kendi kendini-dzenlemenin sadece bir yndr. br yn, belirli sapmalan azaltmaktan ok artrmay ieren pozitif geri-beslemedir. Greceimiz gibi bu olay gelime, renme ve evrim srelerinde can alc bir rol oynamaktadr.

    Deien bir evreye uyarlanma yetenei canl organizmalarn olsun, toplumsal sistemlerin olsun temel bir zelliidir. Daha yksek organizmalar srp giden evresel deiimler srasnda pepee devreye giren tr uyarlan19-ay yeteneklidirler genellikle (9). Deniz seviyesinden ykselmeye balayan bir insann nefesi daralmaya balar ve kalp atlar hzlanr. Bu deiimler hzla eski haline dn drlebilir; ayn gn deniz seviyesine inmek suretiyle bu belirtiler abucak ortadan kalkar. Bu tr uyarlanmaya ilikin deiimler, organizmann bir ya da birok deikenleri an deerlerine dek itmesi anlamna gelen stres olaynn parasdrlar. Sonuta genel olarak sitem bu deikenler karsnda katlaacak, bylece daha ileri streslere uyarlan\nay baaramayacaktr. Szgelimi, yksek irtifada bulunan bir kii bir merdiveni koarak kmay baaramayacaktr. Bundan da te, sistem iindeki tm deikenler birbirleriyle bantl olduundan, birinde ortaya ckan bir katlk ayn zamanda brlerini de etkileyecek ve esnekliin yitimi sistemin ierisine yaylacaktr.

    evresel deimeler srd takdirde organizma daha ileri bir

    312

  • uyarlanm sreci iine girer. Karmak fizyolojik deiimler, evresel etkiyi emip esneklii geri getirmek zere sistemin daha kararl geleri arasnda vuku bulur. Bu nedenle yksek rakml yerdeki ki i belirli bir zaman sonra yine normal olarak nefes alp vermeye ve baka trl ldrc olabilecek dier acil durumlara ayak uydura bilmesi iin nefes alma mekanizmasn kullanmaya balayacaktr. Bu uyarlanm biimine somatik (*) deime ad verilir. Bir yerin havasna alma, alkanlk kazanma ve tiryakisi olma bu srecin zel durumlardr.

    Somatik deime araclyla organizma daha yzeysel ve daha tersinebilir bir ey yerine, daha derin ve daha dayankl bir deiim geirmek suretiyle esnekliinden bir miktarn yeniden kazanr. Bylesi bir uyarlanma, nisbeten yava bir ekilde, tersinmesi ise daha da yava olacaktr. Fakat somatik deimeler hala tersinebilirdir. Bu u demektir: Biyolojik sistemin eitli devreleri, deiimin srd btn zaman boyutunca byle bir tersine evrilmeye hazrlkl olmaldr. Devrelerin bu eit ardarda ykselmesi organizmann dier ilevlerini denetleme serbestisini kstlar ve bylece onun esnekliini azaltr. Sistem somatik deimeden sonra, nce olduundan daha esnek ise de, bask altnda kaldnda asl stresin meydana gelmesinden nce olduundan daha az esnektir. u halde somatik deime stresi iselletirir ve bu tr iselletirilmi streslerin birikmesi eni konu hastala yol aar.

    Canl organizmalarda bulunan nc tr uyarlanma, evrim sreci iindeki trlerin uyarlammdr. Ayn zamanda genotipik (**) diye bilinen mutasyonun meydana getirdii deiiklikler somatik deimelerden bsbtn farkldr. Bir tr, genotipik deime araclyla deikenlerinden kiminin bykln deitirmek suretiyle evreye uyarlanr ve kayda deer bir ekilde bunlar en ekonomik deimelerle sonulanr. rnein havalar souduunda bir hayvan vcut ssn korumak amacyla saa sola koturup_ duracana en

    (*) Somatik, Yunanca soma ("beden")den; "bedensel" anlamna gelir. (**) Genotip, bir organizmann genetik kuruluunu ifade etmek iin kullan

    lan teknik bir terimdir; genotipik deimeler genetik yapdaki deimelerdir.

    313

  • kaln krkyle kendisini koruyacaktr. Genotipik deime somatik deimeden daha fazla esneklik salar. Her hcre yeni genetik enformasyonun bir kopyasn iinde bulundurduu iin kendisini evreleyen doku ve organlardan hibir mesaja ihtiya duymakszn bu deimi tarzda davranacaktr. Bu ekilde, sistemin daha ok sayda devresi ak kalacak ve btndeki esneklik artm olacaktr. Dier taraftan genotipik deime bir bireyin mr iinde tersinemez niteliktedir.

    Bu uyarlanma biimi, artan esneklik ve azalan tersinebilirlikle tanmlanmtr. abucak tersinebilir stres tepkisi, sregiden stres altnda esneklii artrmak iin somatik deime ile yer deitirecek ve evrimsel uyarlanm, organizma hayatta kalmak iin kendisini fazlasyla kat hale getiren ok saydaki somatik deimeleri biriktirdiinde, esneklii daha fazla artrmay zendirecektir. Bylece ardarda gelen uyarlanm biimleri organizmann evresel stres altnda kaybettii esneklii olabildiince abuk biimde yeniden kazandrrlar. Bireysel bir organizmann esnekliinin, deikenlerinin ne kadanna dayanaca onlarn hoE"r snrlan iinde belirsiz (kararsz) kalmaya devam eder; daha ok kararszlk, organizmann daha fazla kararl olmas demektir. Zira organizmalar oluturan unsurlar iin esneklie tekabl eden lt deikenliktir. Bir ylm (population) iindeki en yksek genetik deime, evrimsel uyarlanma iin azami sayda olaslklar salar.

    Trlerin genetik mutasyonlar araclyla evresel deimelere uyarlanma yetenekleri, reme ve kaltm mekanizmalaryla birlikte amzda yaygn biimde ve byk baaryla incelenmitir. Bununla birlikte, bu zellikler evrim olaynn sadece bir yzn temsil ederler. br yz ise, herhangi bir evresel bask olmadan yeni yap ve ilevlerin yaratc geliimidir ki, bu tm canl organizmalarda mevcut bir kendini-ama potansiyelinin aa kmasdr. Bu nedenle Darwinci kavramlar her ikisi de evrimin anlalmasnda zorunlu olan iki btnleyici grten yalnzca birini ifade etmektedir. Evrim grnn kendi kendini dzenleyici sistemlerin temel bir zellii olarak incelenmesi, biz ncelikle organizmalarla evreleri arasndaki ilikiye daha yakndan bakarsak kolaylar.

    314

  • Bamsz fiziksel bir varlk dncesi atom alt fiziinde nasl

    sorun karmsa, bamsz bir organizma dncesi de ayn ekilde

    biyolojide sorunlara yol amtr. Kendileri bizzat bir takm organiz

    malar ieren ak sistemler olarak canl organizmalar, evreleriyle

    youn alverileri sayesinde canllk ve etkinliklerini devam ettirir

    ler. Buna gre, btn biyosfer -gezegenimizin ekosistemi- canl ve

    cansz formlarn dinamik ve olduka btnlemi a anlamna ge

    lir. Her ne kadar bu a ok-katl ise de, dei-tokular ve dayan

    malar onun tm dzeylerinde bulunmaktadr.

    Organizmalarn ou ekosistemler iinde bulunmakla kalmaz

    lar, nemli lde zerklie sahip ve kendilerini btnn ileyii

    iine uyumlu bir biimde intibak ettiren bir takm minicik organiz

    malar bnyesinde banndran karmak ekosistemlerin bizzat ken

    dileridir de. Bu canl unsurlarn en k, bu canl dnyann her

    yerinde dierlerine ok yakn bir benzerlik gstererek, Lewis Tho

    mas'n canl bir biimle dile getirdii gibi, hayret verici bir tekbiim

    lilik sergiler:

    Onlar sitoplazmarnda dolarlar ... Onlar bana birbirine ve serbeste

    yaayan bakterilere oranla daha yakndrlar. Birer yabanc olarak

    kabul edilmelerine karn ayn yaratklar martlarn, balinalarn,

    yengelerin, slklerin, kokarcalann, hatta penceredeki sineklerin

    hcrelerinde bulunan varlklardr. Ben onlar araclyla balant

    kuruyorum. Onlar uzun zaman nce tm yeryzne dalm yakn

    akrabalanmdr (10).

    Her ne kadar tm canl organizmalar belirgin bir bireysellik gster

    seler \'e faaliyetleri srasnda grece zerk davransalar da, organiz

    malarla evre arasndaki snrlar belirlemek olduka gtr. Kimi

    organizmalar sadece belirli bir evre iinde bulunduklarnda bir an

    lam tarlar; bakalan tek tek yeler olmaktan ziyade bamsz bir

    organizmaymcasna davranan daha byk sistemlere aittirler; da

    ha bakalar ise yzlerce tr besleyen ekosistemler olan koca yap

    lan tekil etmek iin ibirlii yaparlar.

    Mikroorganizmalar aleminde virsler canl ve cansz madde ara

    smdaki snr izgisi zerinde bulunan en artc yaratklardandr.

    Onlar sadece ksmen kendi kendine yeten, snrl bir anlamda canl

    315

  • varlklardr. Virsler herhangi bir mikroorganizmadan daha basit, sadece bir nkleik asiti, ONA ve RNA'y ieren en basit varlklardandr. Gerekte, hcreler haricinde virsler hibir hayat belirtisi gstermezler. Onlar olduka karmak, fakat tamamyle dzenli molekler yaplan olan kimyasallard sadece (11). Baz durumlarda virsleri paralanna ayrmak ve gelerine blmek, daha sonra onlan yeniden alma kapasitelerine zarar vermeksizin yerlerine yerletirmek mmkn olabilmitir.

    Yaltlm virs paracklan her ne kadar aslen kimyasallardan olumusa da, ok zel trden kimyasal maddeler, canl maddelerin temel geleri olan proteinler ve nkleik asitleri ihtiva ederler (12). Virslerde bulunan bu maddeler ancak yaltlarak incelenebilir, za ten molekler biyologlar 1950'lerde ve 1960'lardaki gz kamatrc keiflerinin kimilerine bu tr incelemeler sayesinde ulamlardr. Nkleik asitler, kendi kendine oalan ve protein sentezi iin enformasyon tayan zincirimsi makromolekllerdir. Bir virs canl bir hcreye girdii zaman hcrenin biyo-kimyasal mekanizmalarn, onun DNA ve RNA'snda kodlanm bilgilere gre yeni virs par_acklan yapmakta kullanacaktr. Bu nedenle bir virs, hayatta kalmak ve remek iin gdasn dmanndan temin eden sradan bir parazit deildir. Temelde kimyasal bir mesaj olan virsn, kendi metabolizmas olmas art olmad gibi, canl organizmalann dier pek ok karakteristik ilevlerini de yerine getiremez. Onun tek ilevi, hcrenin reme mekanizmasnn idaresini elinde tutmak ve onu yeni virs paracklarn retmekte kullanmaktr. Bu faaliyet akl almaz bir hzla olup biter. Bir saat ierisinde hastaln sirayet ettii hcre binlerce yeni virs retir, ou durumlarda ise hcre bu sre sonunda ykma urar. Bu kadar ok sayda virs paracnn tek bir hcre tarafndan retilmesi nedeniyle, ok-hcreli bir organizmaya bir virsn sirayet etmesi, ynla hcreyi hzla yok ederek hastala neden olur.

    Virslerin yaps ve ileyii her ne kadar halihazrda iyice bilinmekteyse de, temel doalar hala ilginliini korumaktadr. Canl hcreler dnda bir virs paracna canl organizma ad verilemez; hcrenin iindeyse o, hcreyle btnlemi, yalnzca ok zel

    316

  • trden bir canl sistem olur kar. Kendi kendini dzenleyicidir, ama bu dzenlemenin amac btn virs-hcre sisteminin kararll ve bekas deildir. Onun tek amac, ardndan, br hcrelerce yaratlan ortam ierisinde bu garip trden canl sistemleri tekil etmeye devam edecek yeni virsleri retmektir.

    Virslerin evrelerini smrme biimi, canl dnya iinde bir istisna tekil eder. Organizmalarn ou kendilerini uyumlu bir biimde evreleriyle btnletirir, bazlarysa evrelerini ok sayda hayvan ve bitkinin beslenmesine imkan tanyan bir ekosistem haline gelecek tarzda yeniden biimlerler. Bu tr ekosistem-kurucu oranizmalarn en gzde rnei, uzun zaman bitki olduu sanlan, fakat daha yerinde bir dnceyle hayvan olarak snflandrlm olan mercanlardr. Mercan polipleri minik, ok hcreli oranizmalardr, byk koloniler kurmaktan holanrlar ve bu niteliklerinden dolay kiretandan ktlesel iskeletler olutururlar. Uzun jeolojik alar boyunca bu kolonilerin pek ou, yeryznde canl organizmalarca yaplm en byk yaplara byk bir farkla rneklik eden dev mercan kayalklar iinde olumulardr. Bu muazzam yaplar saysz bakteri, bitki va hayvan besler: Kabuk balayan organizmalar mercann en st tabakasnda yaarlar, balklar ve omurgaszlar yarklarda ve kuytularda gizlenirler, br eitli yaratklarsa kayalklarda kendilerine uygun yerlere yerleirler (13). Bu olduka youn nfusa sahip ekosistemleri oluturmak iin mercan polipleri sinir alarn ve reme yeteneklerini -onlar ou kez bireysel organizmalar olarak dnmeyi gletirecek tarzda- devreye sokarak olduka egdml bir biimde alrlar.

    Benzeri egdm (koordinasyon) kalplar, birbirine sk skya bal daha yksek kamaklktaki hayvan toplumlarnda da ulunur. U rnekler -arlar, yaban anlan, karncalar, beyaz karncalar vb. gibi- kme halinde yaayan hayvanlardr; koloniler halinde yaayanlar yle dayanma iinde ve ylesine yakn temas halindedirler ki, btn sistem adeta koca bir ok- yaratkl organizmaya benzer (14). Anlarla karncalar tek balarna yaayamazlar, fakat byk ynlar halindeyken, bireysel yelerinkine benzer tarzda ok stn uyarlanm yetenekleri ve ortaklaa bir zekaya sahip karma-

    317

  • k bir organizmann hcreleri gibi hareket ederler. Daha byk organizma sistemleri kurma ynndeki bu hayvanlara ilikin durum, bceklerle snrl olmayp insanolu da dahil pek ok dier trlerde de gzlemlenebilir.

    Etkinliklerin sk skya koordine edilmesi yalnz ayn trlerin bireyleri arasnda deil, ayn zamanda farkl trler arasnda da mevcuttur ve ortaya kan canl sistemler, yine tekil organizmalarn karakteristiklerini arzederler. yice belirlenmi biyolojik trleri temsil ettikleri dnlen ou organizma tiplerinin, sk bir snamadan sonra yakn biyolojik iliki iinde bulunan iki ya da daha fazla tr ilerinde barndrdklar grlmtr. Ortak yaama (symbiosis) olarak bilinen bu olay, canllar aleminin tmnde hayatn ana zellii olarak dnlmeyi gerektirecek denli yaygndr. Ortak yaarlk ilikileri, iliki iinde olunan ortaklar iin karlkl yararlar tamaktadr ve akla gelebilecek hemen her kombinezondaki hayvan, bitki ve mikroorganizmay iine almaktadr (15). Onlarn pek ou birlemelerini, uzak bir gemite, daha bamsz olmaya ve bir dierine daha mkemmel uyum gstermeye doru evrilerek gerekletirmilerdir.

    Bakteriler ounlukla gerek kendi hayatlarn, gerekse dmanlarnn hayatlarn ortak yaarlk ilikisine bal klacak tarzda br organizmalarla ortak bir hayat srerler. rnein toprak bakterleri organik molekllerin konfigrasyonlarn deiiklie uratrlar; yle ki, onlar bitkilerin enerji ihtiyalarn karlayamaz duruma gelirler. Bu suretle bakteriler kendilerini bitki kkleriyle hemen hemen ayrd edilemeyecek biimde birletirirler. br bakterler daha yksek organizmalarn dokular iinde, zellikle de hayvanlarn ve insanlarn barsaklannda ortak yaarlk ilikisi iinde yaarlar. Szkonusu barsak mikroorganizmalarnn bazs, beslenmelerine katkda bulunarak ve direnlerini artrarak iinde bulunduklar organizmaya olduka yararl olurlar.

    Ortak yaama tm yksek organizmalarn hcreleri ierisinde mikro dzeyde de karmza kar ve hcre faaliyetlerinin organizasyonu iin ok nemlidir. Hcrelerin ou kendilerine has ilevleri yerine getiren ve yaknlara kadar hcre tarafndan yaplan mole-

    318

  • kler yaplar olduu sanlan bir takm organeller ierir. Fakat imdi imdi anlalmaktadr ki, aslnda kimi organeller kendi btnlkleri iinde birer organizmadrlar (16). rnein, hemen tm hcrelerin enerji sistemlerine yakt salamalar nedeniyle ounlukla hcrenin g-evi olarak adlandrlan mitokondria, kendi genetik malzemelerine sahiptir ve hcrenin oalmasndan bamsz olarak oalabilmektedir. Onlar, her hcrede sk ortak yaarlk ilikisi iinde yaayarak nesilden nesile aktarlan tm yksek organizmalarn daimi sakinleri olurlar. Benzer biimde, yeil bitkilerdeki kloroplastlar -ki fotosentez iin gerekli klorofili ve donanm ierirlerbitki hcrelerinin bamsz ve kendi kendine oalan sakinlerdir.

    Canl dnya konusundadaha ok aratrma yapldnda u gerek daha iyi grlmeye balar: liki kurma, balant tekil etme, bir bakasnn iinde yaama ve ibirlii eilimi, yaayan organizm temel bir karakteristiidir. Lewis Thomas'n gzlemledii gibt "Biz mnferit varlklar deiliz. Her yaratk bir anlamda dierlerine baml ve balantldr " ( 17). En byk organizma alarn ise ekosistemler oluturur. Tpk bireysel organizmalar gibi ekosistemler de, iinde organizmalarn belirli yelerinin dnemsel dalgalanmalara maruz kald kendi kendini-dzenleyici ve kendi kendini-ayarlayc sistemlerdir. Bir ekosistem iindeki yollarn ve karlkl-balantlarn dorusal olmayan doas nedeniyle herhangi bir ciddi karklk tek bir etkiyle snrl kalmayp tm sisteme yaylacak ve hatta onun i geri-besleme mekanizmalar tarafndan bytlebilecektir.

    Denge halinde bir ekosistemde hayvanlarla bitkiler bir rekabet kombinezonu ve karlkl dayanma iinde hep birlikte yaarlar. Her tr, sl bir nfus art potansiyeline sahiptir, fakat bu ynelimler eitli denetimler ve etkileimlerle kontrol altna alnr. Sistem dengesini kaybettii zaman, sl "kaaklar" grlmeye balar. Kimi bitkiler "yabani ot"a dnr, kimi hayvanlar "zararl haerelere" dnr. Dier trlerin ise kk kaznr. Btn sistemin dengesi ya da sal tehdit altna girer. Bu trden nfus patlamalar ekosistemlere zg olmayp tekil organizmalar iin de szkonusudur. Kanserler ve dier tmrler patolojik (hastalkl) bymenin

    319

  • arpc rneklerini tekil ederler. Ekosistemler hakknda son yllarda yaplan aynntl incelemeler

    aka gstermitir ki, canl organizmalar arasndaki ilikilerin ounluu temel olarak bir arada bulunma ve karlkl dayanmayla nitelenen ibirliine ve eitli derecelerde ortak yaarla dayal ilikilerdir. Bir rekabet szkonusuysa da o, en byk organizmann dengesini koruduu ibirliinin kapsaml balam iinde vuku bulmaktadr. Dorudan alndnda av asndan zararl olan avc-av ilikisi, her iki tr iin genellikle faydaldr. Bu kavray, hayat salt rekabet, mcadele ve ykma dayanarak dile getiren Toplumsal Darwincilerin grleriyle keskin bir kartlk iindedir. Qnlrn doa anlay, teknolojimizin doal evre zerindeki feci etkisini ve smrsn merulatran bir felsefe gelitirmesine yardm etmitir. Ne var ki, byle bir anlay hibir bilimsel kanta dayanmamaktadr. nk, canl sistemlerin, temel zellikleri olan btnleyici ve ibirliine dayal ilkelerini anlamay baaramamaktadrlar.

    Thomas'n vurgulad gibi, galip ve malup ilikisinin mecburen bulunduu durumlarda bile zorunlu olarak bir sava szkonusu deildir. rnein, iki mercan tr yalnzca birisine yetecek kuytu bir yerde bittiklerinde, kk olan daima paralara aynlacak ve bunu kendi zerk mekanizmalar araclyla yapacaktr: "O sadece kaderine boyun emeyi seer" (18). An saldrganlk, rekabet ve ykc davran yanlzca insanolu arasnda belirleyicidir ve sanki doada da varm gibi szde-bilimsel aklamalar yaplmtr, ama bu daha ok kltrel deerlere dayanlarak ortaya atlmtr.

    Organizmalarla evreleri arast\da ilikilerin pek ok ynleri, daha nce deinilmi olan (19) tabakal dzene ilikn sistemler gr yardmyla olduka tutarl biimde dile getirilebilir. Canl sistemlerin karmaklklan lsnde farkl dzeylere sahip ok-dzeyli yaplan biimleme eilimi, doadaki her eye yaylm durumdadr ve kendi kendini dzenlemenin temel bir ilkesi olarak grlmesi gerekir. Karmakln her dzeyinde kck paralan ieren, ayn zamanda daha byk btnlerin paralan gibi hareket eden kendi kendini dzenleyen, btnlemi sistemlerle karlarz. rnein insan organizmas eitli organlardan olumu organ

    320

  • sistemlerini ierir, her organ dokulardan, her doku ise hcrelerden

    meydana gelmitir. Bu sistem dzeyleri arasndaki ilikiler bir

    "sistemler aac"yla dile getirilebilir.

    Gerek bir aata sistem dzeylerinin tm arasnda karlkl

    bantlar ve dayanmalar szkonusudur; her dzey topyekn ev

    resi ile etkileir ve iletiim kurar. Sistemler aacnn gvdesi, birey

    sel organizmalarn, ayn aa yapsna sahip daha byk toplumsal

    ve ekolojik sistemlerle balantl olduuna iaret eder.

    Her dzeyde szkonusu sistem bireysel bir organizmay meyda

    na getirebilir. Bir hcre bir dokunun paras olabilir, fakat ayn za

    manda bir ekosistemin paras olan bir mikroorganizma da olabilir

    ve ou kez bu tanmlar arasnda ak bir ayrm yapmak imkansz

    d:r. Alt-sistemlerin her biri, daha byk bir organizmann bileeni

    lcrrl.r

    lfeysel bir organizma iindeki eitli karmaklk dzeylerini gsteren sistemler a

    321

  • ( unsuru) durumunda olmasna ramen grece bamsz bir organiz

    madr; o, hem btnlerin bamsz niteliklerini, hem de paralarn

    baml niteliklerini kendinde toplayan, Arthur Koestler'in terimiy

    le bir "holon"dur. Bylelikle dzenin evren iinde yaygnl yeni bir

    anlam kazanr; bir sistemler dzeyinde dzen, daha byk bir d

    zeyde kendi kendini organize etmenin sonucundan ibarettir.

    Evrimci bir bak asndan tabakal ya da ok-dzeyli sistemle

    rin doada neden bu denli yaygn olduunu anlamak kolaydr (20).

    Onlar ok daha hzla evrilirler ve tabakal-olmayan sistemlerden

    ok daha fazla yaama ansna sahiptirler, nk iddetli kanklk

    durumlannda tmyle ortadan kalkmakszn dei,k alt-sistemlere

    aynabilirler. Dier taraftan tabakalam olmayan sistemler bt

    nyle paralanacak ve yine sfrdan evrilmeye balayacaktr. Canl

    sistemlerin uzun tarihleri boyunca eitli felaketlerle karlamala

    rndan tr doa, tabakal dzene sahip sistemleri hissedilir bir

    biimde yelemitir. Dorusu, dier herhangi bir sistemin sa kald

    na ilikin hibir kayt yoktur.

    Canl organizmalann ok-katl j'aps, tpk dier biyolojik yap

    lar gibi, kendi kendini dzenleme srecinin altnda yatan gzle g

    rlr bir durumdur. Her dzeyde kendini-kantlayc ve btnleyici

    eilimler arasnda dinamik bir denge szkonusudur ve tm holonlar

    sistemin katlan arasndaki geici konaklar ve kesime noktalan

    olarak hareket ederler. Sistem teorisyenleri zaman zaman bu orga

    nizasyon modelini hiyerarik olarak adlandnrlar, lakin szck da

    ha ziyade dogada gzlenen tabakal dzen iin aldatc olabilir. "Hi

    yerari" (*) szc, kken itibariyle Kilise ynetimine atfta bulu

    nur. Tm dier beeri hiyerariler gibi, bu ynetim yaps da, g

    dzeylerine gre bir takm mertebelere blnr, her mertebe alt d

    zeydekini kendine tabi klar. Gemite doann tabakal dzeni, oto

    riter toplumsal ve siyasal yaplan hakl gstermek amacyla sk sk

    yanl ynde yorumlanmtr (21).

    Karklktan kanmak iin emirlerin tepeden geldii olduka

    kat tahakkm ve denetim sistemleri iin "hiyerari" terimini kul-

    (*) Yunanca hieros ("kutsal") ve arkhia ("ynetim"lden.

    322

  • lanmaya devam edebiliriz. Bu tr yaplar iin kullanlan geleneksel sembol piramit olmutur. Buna karlk ou canl sistemler okkatl organizasyon kalplan sergilerler; bunlar enformasyon iaretleri ve ilemlerin, araclyla tm dzeylere aa olduu kadar yukanya doru da- aktanld dorusal olmayan ve girift yollarla karakterize edilir. Canl sistemlerdeki tabakalamann ekolojik doas iin piramitten vazgeip daha uygun bir sembol olarak bir aac seiimin nedeni hudur. Gerek bir aacn gdasn hem kkleri, hem de yapraklaryla salamas gibi, bir sistemler aacndaki enerji de dierine hakim olma amac gtmeksizin ve tm dzeyleri btnn almasna destek olacak ekilde dayanmal bir ahenk ierisinde etkileerek her iki ynde akar.

    Doada bulunan tabakal dzenin en dikkate deer yn, denetimin aktarlmas (transfer) deil, daha ok karmakln dzenlenmesidir. Deiik sistem dzeyleri farkllaan karmakln kararl dzeyleridir ve bu her dzey iin farkl tanmlar kullanmamz imkan dahiline sokar. Ne var ki, Weiss'n da iaret ettii gibi, szkonusu her "dzey", gerekte gzlemcinin dikkat dzeyidir (22). Atomalt fiziindeki yeni kavray, canl maddenin incelenmesinde de geerli grnyor; maddenin gzlemlenen kalplan, zihin kaplanmn yansmalanndan ibarettir.

    Tabakal dzen kavram, lm olayna da yeni bir bak as getirir. Daha nce grdk ki, kendini yenileme -kesintisiz daireler iindeki yaplann paralanp yeniden kurulmas- olay canl sistemlerin temel bir zelliidir. Ancak srekli yer deitiren yaplara canl organizmalar diyoruz. Onlara gre daha byk sistemlerin kendi lerini yenilemeleri, onlarn doum ve lm devirdaimleridir. Bu durumda doum ve lm kendi kendini dzenlemenin temel bir vechesi ve hayatn gerek z olarak grlmektedir. Gerekte evremizdeki tm canl nesneler her zaman kendilerini yenilemektedirler, bu ise, evremizdeki her eyin her an lmekte olduu anlamna gelir. "Bir ayrda bulunuyorsanz ayet" diye yazar Thomas, "bir yamacn kenarna gidin ve etrafnza dikkatle bakn; hemen hereyin lme srecinde olduu dikkatinizi derhal ekecektir" (23). Fakat len her organizmann yerine bir yenisi doar. u halde lm haya-

    323

  • tn ztt deil, onun temel bir niteliidir. lm her ne kadar hayatn temel bir niteliiyse de, tm organiz

    malar lmez. lkel tek-hcreli organizmalar, rnein bakteriler ya da amipler, hcre blnmesi suretiyle rerler ve bylece kendi soylarn basit bir biimde srdrrler. Bugn evremizde mevcut olan bakteriler aslnda milyonlarca yl ncesinde yeryzn dolduranlann ayns olup saysz organizmalar iinde dal budak salmlardr. Bu tr lmsz hayat, evrim tarihinin ilk te ikilik blmnde var olan tek hayat tryd. ok uzun zamanlar boyunca ne lm vard, ne de yalanma; ancak yksek hayat biimleri ve benlik-bilinlilik gibi eyler de yoktu. Buna gre bir milyon yl kadar nce hayatn evrimi olaanst bir hzllkta sryor ve ok eitli biimler retiyordu. Bylece Leonard Shlain'n ifadesini kullanrsak, "hayat cinsellik ve lm kefetmek zorundayd. Cinsellii olmayan hayatn hibir eitlilii olamazd, lmsz hayatnsa bireysellii" (24). Ancak bundan sonra yksek organizmalar yalanp ldler ve bireyler sonuta evrimi binlerce kat hzlandran olaanst genetik e!iitlilii meydana getiren cinsel reme ynluyla kromozomlarn iftletirdiler.

    Tabakal sistemler bu daha yksek hayat biimleri boyunca evrilirler, bunlar tm dzeylerde kendi kendilerini yenileyen ve bylece aa boyunca tm organizmalar iin doum ve lmn bitmek bilmez devirdaimlerini srdren sistemlerdir. Nihayet bu gelime bizi insanolunun canl dnya iindeki yerine ilikin sorulara getirir. Madem ki, biz de douyoruz ve lme mahkumuz, o halde bu, bizim srekli olark kendisini yenileyen daha byk sistemlerin paralan olduumuz anlamna m gelmektedir? Hakikaten de durumun byle olduu grlmektedir. Tpk tm dier canl yaratklar gibi biz de ekosistemlere balyz, ama farkl olarak biz kendi toplumsal sistemlerimizi olutururuz. Nihayet daha da st dzeyde, bekamzn tamamen kendisine bal olduu btn gezegenin ekosistemi biyosfer vardr. Genellikle bu koca sistemleri bitkiler, hayvanlar ya da insanlar gibi organizmalar eklinde dnmeyiz, ama yeni bir bilimsel hipotez, ulalabilen en byk sistem dzeyinde bunun varln dorulamaktadr. Biyosferin havann kimyasal kompozis-

    324

  • yonunu, yeryzndeki sy ve gezegenin evresinin pek ok baka

    ynlerini dzenleme yollarnn ayrntl incelemeleri kimyac James

    Lovelock ve mikrobiyolog Lynn Margulis'i unlar sylemeye itmi

    tir: Bu olaylar ancak, bir btn olarak gezegenimiz tek bir canl or

    ganizma gibi grlebilirse anlalabilir. Hipotezlerinin gl bir an

    tik efsanenin yeniden douunu ifade ettiini dnerek bu iki bi

    lim adam ona, Yunanllarn yeryz tanralarna atfen Gaia hipo

    tezi adn vermilerdir (25).

    Kltrel gemiimiz iinde nemli bir rol oynam olan yeryz

    nn canl olduu fikri, astronotlar insanlk tarihinde ilk kez uzaydan gezegenimize baktklar zaman arpc bir biimde yeniden can

    land. Yeryzn ldayan gzellii iinde -uzayn dipsiz karanlk

    larnda yzen mavi ve beyaz bir kre olarak- alglaylar anlan de

    rinden etkiledi ve pek ounun ifade ettii gibi, yeryzyle ilikile

    rini ebediyen deitiren derin bir manevi deneyim oldu bu. Astro

    notlarn beraberlerinde getirdikleri "Yerkre"nin byleyici foto

    raflan, ekoloji hareketine gl ve yeni bir sembol ve btn uzay

    programnn en anlaml sonucu oldu.

    Astronotlarn ve onlardan nce yeryz hakknda saysz insa

    nn sezgisel olarak farkettikleri ey, imdi Lowelock'un kitabnda

    olanca ayrntsyla anlatld gibi bilimsel aratrmalarla da doru

    lanm oluyordu. Yerkre hayatla dolu olmakla kalmayp kendi ba

    na canl bir varlk olarak grnr. Yeryzndeki tm canl mad

    de, atmosfer, okyanuslar ve topran yansra kendi kendini dzen

    leme kalplarnn tm zelliklerine sahip karmak bir sistemi mey

    dana getirir. O, dikkate deer bir kimyasal ve termodinamik denge

    sizlik durumunda kalr ve akl almaz ilemler yerkrenin evresini

    hayatn evrimi iin gereken en iyi artlan salayacak tarzda dzen

    ler.

    Szgelimi yeryz iklimi, yaklak drt milyar yl nce canl tr

    leri ilk ortaya ktklarndan bu yana hayat iin kesinlikle tamamen

    elverililiini yitirmemitir. Bu uzun alar boyunca gneten gelen

    radyasyon en azndan yzde 30 orannda artmtr. E!r dnya yal

    nzca kat bir cansz nesneden ibaret olsayd, yzey ss gnein

    enerji ktsna bal olacakt ki, bu btn yeryznn bir milyar

    325

  • yldan biraz daha fazla bir sre iinde bir buz kresi halini alaca anlamna gelir. Jeolojik kaytlardan reniyoruz ki, bylesi olumsuz artlar kesinlikle varolmamtr. Nasl bir insan organizmas deien evresel artlara ramen sabit bir beden ssn korumaktaysa, yeryz de hayatn evrimi sresince yzey ssn olduka sabit tutmay baarmtr.

    Benzer kendi kendini dzenleme kalplan, atmosferin kimyasal kompozisyonu, okyanuslarn tuz miktar gibi dier evresel zelliklerde de gzlemlenebilir. Tm bunlar, kendi kendini dzenleyici sistemlerin zelliklerini sergileyen sk ibirliine dayal alar tarafndan dzenlenmitir. Buna gre yeryz canl bir sistemdir; o bir organizma gibi faaliyet gstermez, gerekte o tam bir organizmadr: Gaia, yani canl bir gezegendir o. Onun zellik ve faaliyetleri paralarnn toplamndan kartlamaz; dokularnn her birisi dierlerine baldr ve hepsi de karlkl olarak dayanma iindedirler; sahip olduklar iletiim alan son derece karmak olup dorusal-deildir; biimi milyarlarca yldr evrilmi ve evrilmeye devam etmektedir. Bu gzlemler bilimsel bir balamda yaplmtr, fakat bilimin tesine tamaktadrlar. Yeni paradigmann pek ok baka grnm gibi onlar da, son tahlilde manevi olan derin bir ekolojik bilinci yanstrlar.

    Canl organizmalara ilikin sistemler grn klasik bilimin perspektifinden kavramak zordur, nk o pek ok klasik kavram ve fikirde nemli deiiklikler yapmay gerektirmektedir. Durum, fizikilerin bu yzyln ilk otuz yl zarfnda karlatklarndan farkl deildir, onlar da atom olayn anlamak iin temel gereklik kavramlarnda kkl dzeltimlere gitmek zorunda kalmlard. Bu paralellik, btnleyicilik kavramnn -ki atom fiziinin geliiminde ok nemli bir rol vardr- yeni sistemler biyolojisinde de nemli bir rol oynadnn gzlenmesiyle de desteklenmitir.

    Doadaki tabakal sistemlerin tm dzeylerinde gzlemlenebilen kendini kantlayc ve btnletirici eilimlerin birbirini btnlemesinin yansra, canl organizmalar kendi kendini dzenlemenin temel grnmleri olan bir dier btnleyici dinamik fenomenler iftini sergilerler. Bunlardan gevek bir biimde kendi kendini ida-

    326

  • me olarak tanmlanabilen fenomen, kendini-yenileme, saaltm, homeostatis ve uyarlanmay ierir. Zt, fakat btnleyici bir eilimi temsil eden dier bir fenomen, kendisini renme, gelime ve evrim sreci iinde ortaya koyan kendini-dntrme ve kendini-amay ierir. Canl organizmalar yeni yaplar ve yeni davran kalplar yaratarak kendilerini ama yolunda doutan bir potansiyele sahiptirler. Zamanla dzenli bir karmakl gelitirmeye yarayan bu yenilie doru yaratc uzanm, -en azndan imdilik- daha fazla aklama gerektirmeyen hayatn ve evrenin temel bir nitelii olarak gzkmektedir. Bununla birlikte biz bireylerin, trlerin, ekosistemlerin, toplumlarn ve kltrlerin evriminde kendini-amann mekanizmasn ve dinamiklerini aklayabiliriz.

    Kendi kendini-dzenleyici sistemlerin iki birbirini btnleyici eilimi, srekli dinamik etkileim iinde olup her ikisi de evrimsel uyarlanma olayna katkda bulunurlar. Bu nedenle szkonusu olay anlamak iin iki birbirini btnleyen tanmlama gerekecek. Birincisinin mutasyon, DNA"snn yaps, reme ve kaltm (soyaekim) mekanizmalar gibi yeni-Darwinci teorinin pek ok ynn iermesi gerekecek, dier tanmn ise zorunlu olarak genetik mekanizmalarla ilgilenmesi gerekmeyecek, tersine temel karakteristii uyarlanma olmayp yaratclk olan evrimin temelindeki dinamiklerle ilgilenecektir. Eer yalnz bana uyarlanma evrimin esas olsayd, evrelerine uyumu kusursuz, reme kapasiteleri esiz ve milyonlarca yldr hayatta kalmaya yetenekli olan canl formlarn, niin yosunlardan daha teye evrildiini aklamak ok g olurdu.

    Daima daha karmak formlara doru hayatn yaratc alm, Darwin'in ardndan bir yzyldan daha fazla bir sre, zlmemi bir giz olarak kald, fakat son aratrmalar, nclleri canl organizmalarn bu dikkat ekici zelliine aydnlk getiren bir evrim teorisinin ana hatlarn belirlemitir. Kendini-amann dinamikleri zerinde odaklaan ve eitli disiplinlerden bir takm bilim adamlarnn almalarna dayanan bir sistemler teorisidir bu. Belli bal katkclar arasnda kimyac lya Prigogine ve Manfred Eigen, biyolog Conrad Waddington ve Paul Weiss, antropolog Gregory Bateson ve sistem teorisyenleri Erich Jantsch ve Ervin Laszlo vardr. Bu te-

    327

  • orinin kapsaml bir sentezi, evrimi kendi kendini dzenlemeye ili

    kin dinamiklerin temel bir vechesi olarak gren Erich Jantsch tara

    fndan yaknlarda yaynlanmtr (26). Bu anlay, biyolojik, top

    lumsal, kltrel ve kozmik evrimi, her ne kadar ok farkl mekaniz

    malara bal farkl evrim trleri olsalar da, sistemler dinamiiyle

    ayn kalplara dayanarak anlamay mmkn klmtr. Anlalm

    olmaktan hala ok uzan olan tanmlann temeldeki btnleyicilii -

    uyarlanmayla yaratma arasnda gidip gelen rnekler, rastlant ve

    zorunluluun ezamanl hareketi ve makro-evrim ile mikro-evrim

    arasndaki hassas etkileim- teorinin tmn kuatr.

    Yeni sistemler yaklamna gre, evrimin temel dinamikleri ho

    meostatis -birden fazla, karlkl dayanma iindeki dalgalanma

    larla karakterize edilen dinamik bir denge durumu- halindeki bir

    sistemle balar. Sistem bozulduunda, denge durumundan sapmay

    en aza indirgemeye ynelik negatif geri-besleme mekanizmalan

    araclyla kararlln koru.maya alr. Fakat tek olaslk bu de

    ildir. Sapmalar pozitif geri-beslemPyle, ya evresel deiimlere ce

    vap olarak ya da herhangi bir d etki olmadan kendliinden isel

    olarak da desteklenebilir. Canl bir sistemin kararll srekli bi

    imde dalgalanmalarla snanr ve baz anlarda bu dalgalanmalar

    dan biri ya da birka yle gl olur ki, sistemi, yine dalgalanaca

    ve nisbi kararlla kavuabilecei tmyle yeni br kararszla s

    rkler. Canl sistemlerin kararll kesinlikle mutlak deildir. Dal

    galanmalar, kritik bir miktann altnda kald mddete kararllk

    devam eder, fakat herhangi bir sistem daima kendisini dntr

    meye ve evrilmeye hazrdr. Prigogine ve alma arkadalannca

    kimyasal madde israf eden yaplar iin ortaya konan bu temel ev

    rim modeli, o gnden itibaren eitli biyolojik, toplumsal ve ekolojik

    sistemlerin evrimini tasvire baanyla uygulanmtr.

    Evrime ilikin yeni sistemler teorisiyle klasik yeni -Darwinci te

    ori arasnda bir takm temel farkllklar vardr. Klasik teori evrimi,

    organizmalann evrelerine kendilerini gittike daha kusursuz bi

    imde uyarlayarak bir denge durumuna doru gittikleri eklinde g

    rr. Sistemler grne gre ise evrim, dengeden uzak olarak iler

    ve uyarlanmayla yaratmann karlkl etkileimleriyle alm kaza-

    328

  • nr. Dahas, sistemler teorisi bizzat evrenin de uyarlanma ve evrime yetenekli canl bir sistem olduunu hesaba katar. Bylece odak, bir organizmann evriminden organizma art evrenin ortak evrimine doru yn deitirir. Bylesi bir karlkl uyarlanma ve ortakevrim dncesi dorusal, birbiri ardndan gelen sreler zerinde younlamaya ve karlkl artlan. ve ezamanl olarak hareket eden faal fenomenleri grmezden gelmeye eilimli olan klasik grte ihmal edilmitir.

    Jacques Monod evrimi, kat bir rastlant ve zorunluluk zinciri eklinde tanmlamtr: tesadfi mutasyonlann rastlants ve hayatta kalmann zorunluluu (27). Rastlant ve zorunluluk ayn zamanda bu yeni teorinin de zellikleri arasnda yer alr, fakat rolleri tmyle farkldr. Dalgalanr.alarm i mekanizmas ve sistemi kritik bir noktaya ulatran gidi, rastlant sonucu meydana gelir ve nceden kestirilemez, fakat bir kez sistem byle bir kritik noktaya ulat m, yeni bir yap kazanmaya zorlanr. Bu ekilde, rastlant ve zorunluluk ezamanl olarak ilemeye balar ve btnleyici ilkeler olarak hareket ederler. stelik srecin tamamnn nceden kestirilemezlii, kararszln kkeniyle de snrl deildir. Bir sistem kararszlatnda evrilebilecei daima hi deilse iki yeni mmkn yap vardr. Sistem dengeden uzaklatka elde daha ok seenek olacaktr. Bu seeneklerden hangisinin tercih edileceini nceden kestirmek imkanszdr; burada gerek bir seme zgrl vardr. Kritik noktaya yaklatka, sistem hangi yola gideceini kendisi "kararlatrr" ve bu karar onun evrimini belirler. Olas evrim yollannn btn, her dalnn ucunda serbest kararlar verilen pek ok kollara ayrlm bir grafik eklinde tasarlanabilir (28).

    Bu tablo gstermektedir ki, evrim temel olarak ak ve belirlenmemi bir eydir. Kendi iinde hi bir amac ya da hedefi yoktur, stelik bilinebilir bir gelime kalb da mevcut deildir. Bu kalbn ayrntlan nceden kestirilemez, zira canl sistemler, organizasyonlannn dier ynlerinde olduu gibi evrimlerinde de zerklie sahiptirler (29). Sistemler grnde evrim sreci "kr tesadf'le belirlenmi deildir, tersine zerklik ve seme zgrln de ieren bir

    329

  • tr renme sreci olarak grlebilen dzen ve karmakln iie girmesini ifade eder.

    Darwin'in zamanndan bu yana evrim hakkndaki bilimsel ve dini grler sk sk atma iinde olmulardr; dini gr tanrsal bir yaratcnn tasarlam olduu genel bir plann varln ne srer, bilimsel grse kozmik bir zar oyununa indirger evrimi. Yeni sistemler teorisiyse bu grlerden hibirisini kabul etmez. Her ne kadar o, aada greceimiz gibi, maneviyat inkar etmese de ve bir tanr kavramn formlletirmeye daha yatknsa da, nceden tasarlanm evrimsel bir plan kabul etmez. Evrim, srekli olarak ayrntl sonucun doas gerei ndenemez olduu bir sre iinde kendi amacn yaratan sregiden ve ak bir maceradr. Bununla birlikte evrimin genel kalb bilinebilir ve tmyle kavranabilir niteliktedir. zelikleri karmakln art, egdm ve dayanma, bireylerin ok-katl sistemler iinde btnlemesi ve baz ilevlerle davran kalplarnn srekli inceltilmesini ierir. Ervin Laszlo konuyu yle zetler: "okluk ve kaostan birlik ve dzene doru bir ilerleme vardr" (30).

    Klasik bilimde doa, temel yap talarndan kurulmu mekanik bir sistem olarak grlyordu. Darwin de bu gre uygun olarak, hayatta kalma biriminin trler, alt-trler ya da biyolojik dnyann baz dier yaptalarnn olduu bir evrim teorisini ortaya koydu. Fakat bir yzyl sonra hayatta kalma biriminin bu varlklarn zelliklerinden olmad ortaya kt. Hayatta kalan, evresi-iindeki-organizmadr (31). Yalnzca hayatta kalma zeiliiyle tanmlanan bir organizma evresini durmadan tahrip edecek ve ac tecrbelerden rendiimiz gibi sonuta kendi kendisini imha edecektir. Sistemler asndan hayatta kalma birimi bir varlk deil, daha ok evresiyle etkileim iindeki organizma tarafndan benimsenmi bir organizasyon kalbdr; ya da nrolog Robert Livingstone'ui ifadesini kullanrsak, evrimin ayklama sreci davran temelinden hareket eder (32).

    Yeryzndeki hayabn tarihi iinde mikrokozmos (insan) ile makrokozmosun (evren) ortak-evrimi zel bir nem tamaktadr. Hayatn kkenine ilikin geleneksel aklamalar ounlukla mikro-evrim

    330

  • iinde daha yksek hayat biimlerinin kurulmasndan sz ederek makro-evrime ilikin ynleri savsaklar. Ne var ki, bunlarn her ikisi de, Jantsch'n da vurgulad gibi, ayn evrimsel srecin btnleyici ynleridir (33). Bir bakma mikroskobik hayat, daha ileriye evrilmek iin gerekli makroskobik artlan yaratr; dier bir adansa makroskobik biyosfer kendi mikroskobik hayatn yaratr. Karmakln katlarnn almas, organizmalarn verili bir evreye uyarlanmalanndan deil, tm sistem dzeylerinde organizma ve evresinin ortak-evriminden kaynaklanmaktadr.

    Drt milyar yl nce ilk hayat biimleri yeryznde ortaya ktklar zaman -yerkrenin oluumundan yarm milyar yl sonra- daha ok baz gnmz bakterilerine benzeyen,'hcre ekirdei olmayan tek-hcreli organizmaiard. Bu szde prokaryotlar oksijen olmadan yaamlard, zira atmosferde ya ok az ya da hi serbest oksijen mevcut deildi. Fakat mikroorganizmalar ortaya kar kmaz hemen evrelerini deitirmeye balayp hayatn daha ileriye evrimi iin makroskobik artlar yarattlar. Son iki milyar yldr kimi prokaryotlar fotosentez araclyla oksijen rettiler; ta ki atmosferdeki halihazr younlama dzeylerine eriinceye kadar. Bylece bu aama, hcre dokular ve ok-hcreli organizmalar oluturmaya yetenekli daha karmak, oksijenle yaayan hcrelerin domasna imkan hazrlad.

    Evrimde bundan sonraki en nemli adm, kromozomlarnda organizmann genetik maddelerini tayan bir ekirdekle birlikte karyotlar denilen tek-hcreli organizmalarn douuydu. Sonralar ok-hcreli organizmalar oluturacak olan bu hcrelerdi. Gaia hipotezini hazrlayanlardan Lynn Margulis'e gre, karyotik hcreler yeni tip hcre iinde organeller olarak yaamn srdren eitli prokaryotlar arasndaki bir ortak-yaarlktan kaynaklanmlardr (34). Biz iki tr organelden haberdarz: Mitokondriya ve kloroplastlar. Bunlar hayvanlar ve bitkilerin btnleyici solunum ihtiyalarn dzenlerler. Drt milyar yldr yapageldikleri gibi onlar, gezegenimizdeki Gaia sisteminin enerji odasn hala yneten ilk proyakoryatlardan bakas deildir.

    Hayatn daha ileriye evrimindeki iki adm evrim srecini olaa-

    331

  • nst hzlandrm ve sryle yeni biimler retmitir. Admlardan birincisi olaanst genetik eitlilii douran cinsel remenin gelimesi idi. kinci admsa, kavramsal dnce ve sembolik dile dayal daha etkin toplumsal mekanizmalarla genetik evrim mekanizmalarn deitirmeyi mmkn klan bilincin domasdr.

    Hayata ilikin sistemler grmz toplumsal ve kltrel evrimin bir tasvirini de kapsayacak ekilde geniletirsek, en bata zihin ve bilin fenomenleriyle karlarz. Gregory Bateson, zihni canl organizmalar, toplumlar ve ekosistemleri niteleyen bir sistemler fenomeni olarak tanmlamay nerdi ve sistemler szkonusu olduunda akla yatkn gelecek bir takm ltler sralad (35). Bu ltlere tekabl eden herhangi bir sistem dnme, renme, hatrlama gibi zihinle iliki kurduumuz fenomenleri enformasyon ilemine tabi tutup gelitirebilecektir. Bateson'un grne gre zihin, organizmalarn bir beyin ve daha yksek bir sinir sistemi gelitirmelerinden ok nce balayan belirli bir karmakln zorunlu ve kanlmaz bir sonucudur.

    Bateson'un zihin ltleri, yukarda makinalar ile canl organizmalar arasndaki nemli farklar olarak sraladm kendi kendinidzenleyici sistemlerin karakteristiklerine yakn bir ilikiyi darda brakr. Zihin gerekte canl sistemlerin temel bir zelliidir. Bateson'un dedii gibi, "zihin diri olmann zdr" (36). Sistemler bak asndan hayat bir cevher ya da bir g olmad gibi zihin de maddeyle etkileim iindeki bir varlk deildir. Gerek hayat gerekse zihin, kendi kendini-dzenlemenin dinamiklerini temsil eden bir ilemler dizisi, ayn sistemsel zellikler dizisinin tezahrleridir. Bu yeni anlay Kartezyen ayrm ama yolundaki giriimlerimizde son derece ie yarayabilir. Zihnin bir organizasyon kalb ya da dinamik bir ilikiler dizisi olarak tasviri, modern fizikteki madde tasviriyle ilikilidir. Zihin ve madde artk Descartes'n inand gibi iki kkten farkl kategoriye ait olarak deil, ayn evrensel srecin farkl grnmleri olarak grlr.

    Bateson'un zihin kavram tartmamz boyunca iimize yarayacak, fakat gnlk dille irtibatmz koparmamak iin "zihin" terimini yksek karmaklktaki organizmalar iin muhafaza edecek, zi-

    332

  • hinsel faaliyet anlamna gelen "mentasyon" terimini ise daha aa dzeylerdeki kendini dzenleyici sistemlerin dinamiklerini tanmlamakta kullanacam. Bu terminoloji, sistemler teorisinin ortaya atlmasndan nce canl organizmalar ve zihinle ilgili gz alc bir sistemsel gr gelitiren biyolog George Coghill tarafndan bir ka yl nce teklif edildi (37). Coghill, canl organizmalarda temel ve birbiriyle yakndan ilikili organizasyon kalb tesbit etti: yap, ilev ve mentasyon. O yapy, uzaydaki organizasyon olarak, ilevi zamandaki organizasyon olarak, mentasyonu ise karmakln daha aa dzeylerinde yap ve ilevle karm olan, fakat daha yksek dzeylere kldnda mekan ve zaman aan bir organizasyon tr olarak gryordu. Modern sistemler grne gre, biz kendi kendini dzenlemenin dinamii olan mentasyonun tm ilevlerin organizasyonunu ifade ettiini, bu nedenle de bir meta-ilev (st-ilev)olduunu syleyebiliriz. Alt dzeylerde onun ounlukla tm ilevlerin toplam olarak tanmlanabilen davrana benzedii grlr ve bu nedenle davran yaklam bu dzeylerde baarl olmutur. Fakat daha yksek karmakla sahip dzeylerde mentasyon, zihin vastasyla iliki kurduumuz mekansal ve zamansal olmama nitelii kazandnda artk davranla snrl olmaktan kar.

    Sistemsel zihin anlaynda mentasyon, yalnzca bireysel organizmalarn deil, ayn zamanda toplumsal ve ekolojik sistemlerin de karakteristiidir. Bateson'un vurgulad gibi zihin, yalnz bedende deil, beden d yollar ve mesajlarda da ikindir. Bireysel zihinlerimizin sadece birer alt-sistem olduu daha byk zihin tezahrleri sz konusudur. Bunu kabul etmek doal evremizle etkileimimiz konusunda hayli kkten deiikliklere yol aar. Eer biz zihinsel fenomenleri, daha byk sistemlerden kopartrsak, evremizi zihinden yoksun olarak grecek ve onu smrmeye eilim duyacaz demektir. Tutumlarmz, evremizin canl olmakla kalmayp, stelik bizimkiler gibi zihne sahip olduunu farkettiimizde epeyce farkl olacaktr.

    Canllar dnyasnn ok-katl yaplar halinde dzenlenmi olmas, ayn zamanda zihin dzeylerinin de mevcut olduu anlamna gelir. Sz gelimi organizmalarda hcre, doku ve organlan da ieren

    33::;

  • eitli "metabolik" mentasyon dzeyleri bulunur ve bundan son:a beynin "sinirsel" mentasyonu gelir ki, o bizzat insan evriminin farkl aamalanna tekabl eden birden ok dzey ierir. Bu mentasyonlann hepsi insan zihni dediimiz eyi meydana getirirler. Zihnin bu ekilde ok-katl bir fenomen olduu fikri -ki yalnzca olaan bilin hallerinde ksmen farkna vannz onun- pek ok Batl olmayan kltrde yaygn olup, ancak yaknlarda kimi Batl psikologlarca kapsaml olarak incelenebilmitir (38).

    Doann tabakal yaps iinde tek tek insanlarn zihinleri daha byk toplumsal ve ekolojik sistemlerin zihinlerine gml bulunmaktadr ve onlar bir tr evrensel ya da kozmik zihine dahil olmak zorunda olan gezegensel zihin sistemi -Gaia'nn zihni- iinde btnlemilerdir. Yeni sistemler yaklamnn kavramsal ats, hi bir ekilde geleneksel Tanr fikrini kozmik zihinle birletirerek kstlamaz. Jantsch'n szckleriyle, "Tann evrenin zihnidir" (39). Bu grte tanr, tabii ki, ne erkek ne diidir, ne de herhangi bir ahsi form iinde tezahr eder, tersine btn kozmosun kendi kendini dzenleyici dinamiinden baka bir eyi ifade etmez.

    Sinirsel mentasyon organ -beyin ve ona bal sinir sistemi- o kadar karmak, ok-katl ve ok-boyutlu bir canl sistemdir ki, nroloji konusunda son yllarda yaplan youn aratrmalara ramen zelliklerinden pek ou zerinde derin bir giz perdesi olduu gibi durmaktadr (40). nsan beyni, kusursuz bir canl sistemdir. Geliimin ilk ylndan sonra hi bir yeni sinir hcresi yaplmaz, fakat biimsel (plastik) deiimler mr boyu srer. evre deitii takdirde beyin modellerinin kendisi de bu deimelere tepkide bulunur ve ne zaman ba derde girse sistem derhal dzeltmelere gider. O asla tkenmez, tam tersine ne kadar fazla kullanlrsa o kadar gl hale gelir.

    Sinir hcrelerinin en byk grevi, elektriksel ve kimyasal etkiyi alp geirerek bir dier sinir hcresiyle iletiim kurmaktr. Bunu gerekletirmek iin her sinir hcresi dier hcrelerle balantlar kurmak iin dal budak salan birok ince iplikikler (lifler) gelitirmitir; bu suretle kas ve iskelet sistemleriyle skca dokunmu kapsaml ve girift bir haberleme a kurmaktadr. ou sinir hcresi

    334

  • kesintisiz bir kendiliinden faaliyete balanmtr. Beynin tamam, ikincil yollar boyunca birden parlayan milyarlarca sinir itepileriyle daima aktif ve canldr.

    Daha yksek hayvanlarla insanlarn sinir sistemleri yle kark ve yle zengin bir fenomenler'eitlilii arzeder ki, onlarn faaliyetini salt indirgemeci terimlere dayanarak anlama yolundaki her giriim umutsuz kalmaya mahkumdur. Gerekte nrologlar, beynin yapsnn ayrntl olarak plann karp elektro-kimyasal ilevlerinin pek ounu akladlarsa da, beynin btnleyici etkinlikleri konusunda hemen tamamen bilgisizdirler. Evrim rneinde olduu gibi, iki btnleyici yaklama; ayrntl sinirsel mekanizmalar anlamak iin bir indirgemeci yaklama ve bu mekanizmalarn btn sistemin ileyiine intibakn anlamak iin btncl bir yaklama ihtiya olduu grlyor. imdiye kadar kendi kendini dzenleyici sistemlerin dinamiklerini sinirsel fenomenlere uygulama yolunda pek az giriimde bulunulmasna ramen halihazrda

    0

    bu ii stlenenler baz cesaret verici sonular elde etmilerdir (41). zellikle alglama ilemi srasnda, tekrarlanma kalplar biiminde ortaya kan dzenli dalgalanmalarn anlam epeyce dikkat toplamtr.

    Baka bir ilgi ekici gelime, canl sistemlerin anlalmas iin zorunlu olan iki btnleyici tasvir biiminin, gerekte beynimizin yaps ve faaliyetinin yansmas olduunun kefidir. Son yirmi yldr srdrlen aratrmalar srekli olarak, beynin iki yarkresinin atmayla deil, btnleyici ilevlerle ilgili olduunu ortaya karmtr. Bedenin sa yann kontrol eden sol yankre

    _, bilgi ilemekle

    megul olan analitik ve dorusal dnce zerinde uzmanlam grnmktedir daha ok; bedenin sol yann kontrol eden sa yarkre ise senteze yatkn ve daha yaygn ve ezamanl olarak bilgi ilemeye eilimli olan btncl bir tarzda alr gzkmektedir.

    ki birbirini btnleyici alma tarz corpus callosum'un yani, iki yar kreyi birbirine balayan lif bann kesildii sarallara uygulanan bir takm "atlak-beyin" deneylerinde arpc biimde ortaya konmutur. Sz konusu hastalar ok dikkat ekici baz anormallikler gstermekteydiler. rnein gz kapal olarak, sa ellerindeki bir nesneyi tanmlayabilmekte, fakat eer nesne sol ellerindeyse

    335

  • onu ancak tahmin edebilmekteydiler. Ayn ekilde sa el yaz yazabilmekte, ama resim yapamamakta, oysa sol el tam tersini yapabilmektedir. Dier deneyler, beynin iki yansnn farkl ilevler zerinde uzmanlamalannn mutlak aynmlardan ziyade tercihleri dile getirdiini ortaya karm, fakat genel tabloyu dorulamtr (42).

    Gemite beyin aratrmalan ounlukla byk olarak sol yankreye, kk olarak da sa yankreye atfta bulunmu, bu nedenle de rasyonel dnce, nicelikletirme ve zmleme zerinde duran kltrmzdeki Kartezyen aynma damgasn vurmutur. Gerekte "sa beyin" ya da "sol el" deerleri ve faaliyetlerini tercih etme, Kartezyen dnya grnden ok daha eskilere dayanr. ou Avrupa dillerinde sa-yan iyi, adil ve erdemli olanla ilikilidir, sol yan da ktlk, tehlike ve kukuyla ... "Sa" (right) szcnn asl ayn zamanda "doru" "elverili" "adil" anlamndadr, Latincede "sol" szc anlamnda kullanlan "sinister" szc ise, kt ve dehet verici bir ey fikrini banndnr iinde. Yasa (law) kelimesinin Almancas Recht'tir, Franszcas da droit, her ikisinin de anlam "sa'dr. Bu tr rnekler tm bat dillerinde ve muhtemelen de.pek ok dier dillerde bulunabilir. Bunca kltrde tercihin sa yandan ki sol beyince ynetilmektedir- kklemi olmas onun ataerkil deer sistemiyle ilikili olup olmadn dndryor insana. Kkeni nereye dayanrsa dayansn, beynin her iki yannn almasn uyarp btnletirerek zihinsel yetileri artracak yntemler gelitirilmesi ve beyin almasna ilikin daha dengeli grlerin tutmas iin son zamanlarda baz giriimler yaplm bulunmaktadr (43).

    Bakterilerden primatlara kadar canl organizmalann zihinsel faaliyetleri, artan karmak dorultusunda evrim merdivenini trmanrken, kendi kendini dzenleme kalplanna dayanarak olduka tutarl biimde tartlabilir. Fakat insan organizmalarna gelince durum tmyle farkl bir hal alr. nsan zihni d gereklii yanstan bir i dnya yaratr, fakat kendisi bir varla sahip olduundan bir birey ya da toplumu d dnyay deitirmeye sevkedebilir. nsanolunda bu i dnya-psikolojik alem-tamamiyle yeni bir dzey olarak nmze kar ve insan doasna zg bir takm fenomenleri ierir (44). Bunlar benlik-bilinlilik, bilin deneyimi, kavramsal d-

    336

  • nce, sembolik dil, ryalar, saat, kltr yaratma, deer duygusu, uzak gemie ve uzak gelecee duyulan ilgidir. Bu zelliklerin bir ou eitli hayvan trlerinde de gelimemi olarak bulunur. Gerekte, insan dier hayvanlardan ayrt edecek tek bir lt olmad anlalmaktadr. nsan doas iin biricik (benzersiz) olan husus, evrimin daha aa biimlerinde nceden gzlemlenen karakteristiklerin bir kombinezonudur, fakat ancak insan trlerinde bunlar stn bir incelmilik dzeyine ykselmi ve btnletirilmitir (45).

    evremizle etkileimlerimizde d dnya ile i alemimiz arasnda kesintisiz bir karlkl etkileim ve karlkl nfuz etme szkonusudur. evremizde grdmz kalplar ok temel bir biimde iimizdeki kalplara baldr. Maddenin kalplan, znel duygu ve deerlerce renklendirilmi zihnin kalplarn yanstr. Geleneksel Kartezyen grte her bireyin esas olarak aym biyolojik donanmlara sahip olduu ve hepimizin bu yzden ayn duyusal alglama "sahne"sine dahil olduumuz varsaylm, ortaya kan farkllklarn ise duyu verilerinin znel yorumundan kaynakland ne srl