2
İşçi sınının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Kapitalist sistemin çıkmazlarının derinleşği, kriz ve savaşların dünyayı kasıp kavurmaya başladığı bir dönemde karşılıyoruz 1 Mayıs’ı. Emperyalist-kapitalist dünya düzeninin insanlığa açlıktan, yoksulluktan, acıdan ve savaşlardan başka sunabileceği hiçbir şey yok. Ülkemizde de kapitalist sömürü düzeninin insanlığa sunabileceği hiçbir şey yok. Sermaye sını ve onun ikdarları, on yıllardır krizlerin ve savaşların ağır yükünü emekçilere ödetmekte, sosyal haklarımızı alabildiğine kısıtlamakta ve emekçi sınıfların kazanımlarına göz dikmektedir. Burjuvazi ve onun siyasal ikdar aygıtları, kapitalist sömürü düzeninin sürgit devam etmesi için kazanımlarımızı yok etmekle kalmamakta, işçi ve emekçi sınıfların birleşik mücadelesinin önüne geçmek için gericiliği ve baskı rejimini tahkim etmektedir. Cumhuriyet tarihi boyunca iksadi alanda olduğu kadar, siyasi alanda da egemenliği elinde tutan bir avuç sermayedar, yalnızca baskı ve şiddet aygı olan devlet gücü sayesinde değil, dinsel, mezhepsel ve etnik ayrımları körükleyerek emekçilerde yarağı bölünmelerden de yararlanarak milyonlar üzerinde tahakküm kurabilmektedir. Ne var ki bugün, her yönüyle çürümüş ve kokuşmuş bir düzen gerçeği vardır. Birikmiş toplumsal sorunların çözümü şöyle dursun, bu sorunlar daha da derinleşmiş, Ortadoğu kan gölüne dönmüş, düzen iliklerine kadar yolsuzluk batağına saplanmışr. AKP ikdarı, emperyalist devletlerin Ortadoğu’daki hakimiyet savaşlarının bir parçası olmuş, dün Suriye, bugün ise Yemen’de Husiler karşısında ABD emperyalizminin başını çekği savaşların tara olmuştur. Suudi Arabistan, Katar gibi ABD işbirlikçisi devletlerle birlikte gerici IŞİD çetelerine açık destek sunarak bu çeteleri bölge halklarının üzerine salmışr. Kürt halkı başta olmak üzere, bölge halklarının direnişi bu gerici çeteleri durdurabilmiş, ABD’nin ve Türkiye’nin de içinde olduğu işbirlikçi bölge devletlerinin Ortadoğu polikaları bu sayede çökmüştür. İçeride işçi ve emekçiler ile ezilen halklara, dışarıda ise bölge halklarına düşmanlık polikası izleyen AKP ve sermaye düzeni, Ortadoğu halklarının gözünde her türlü meşruiyeni yirmişr. İş cinayetleri, kadın cinayetleri, polis şidde gündelik yaşamın bir parçası haline gelmiş, işçi ve emekçiler daha fazla yoksullaşmışr. Bugün yeni bir krizin kapımızı çaldığının ise çok sayıda belirsi vardır. 1 MAYIS’TA ALANLARA! Ne seçim, ne meclis; çözüm örgütlü mücadelede!

Bildiri-1 Mayıs 2015

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Sosyalist Kamu Emekçileri

Citation preview

Page 1: Bildiri-1 Mayıs 2015

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Kapitalist sistemin çıkmazlarının derinleştiği, kriz ve savaşların dünyayı kasıp kavurmaya başladığı bir dönemde karşılıyoruz 1 Mayıs’ı.

Emperyalist-kapitalist dünya düzeninin insanlığa açlıktan, yoksulluktan, acıdan ve savaşlardan başka sunabileceği hiçbir şey yok. Ülkemizde de kapitalist sömürü düzeninin insanlığa sunabileceği hiçbir şey yok. Sermaye sınıfı ve onun iktidarları, on yıllardır krizlerin ve savaşların ağır yükünü emekçilere ödetmekte, sosyal haklarımızı alabildiğine kısıtlamakta ve emekçi sınıfların kazanımlarına göz dikmektedir.

Burjuvazi ve onun siyasal iktidar aygıtları, kapitalist sömürü düzeninin sürgit devam etmesi için kazanımlarımızı yok etmekle kalmamakta, işçi ve emekçi sınıfların birleşik mücadelesinin önüne geçmek için gericiliği ve baskı rejimini tahkim etmektedir. Cumhuriyet tarihi boyunca iktisadi alanda olduğu kadar, siyasi alanda da egemenliği elinde tutan

bir avuç sermayedar, yalnızca baskı ve şiddet aygıtı olan devlet gücü sayesinde değil, dinsel, mezhepsel ve etnik ayrımları körükleyerek emekçilerde yarattığı bölünmelerden

de yararlanarak milyonlar üzerinde tahakküm kurabilmektedir.

Ne var ki bugün, her yönüyle çürümüş ve kokuşmuş bir düzen gerçeği vardır. Birikmiş toplumsal sorunların çözümü şöyle dursun, bu sorunlar daha da derinleşmiş, Ortadoğu kan gölüne dönmüş, düzen iliklerine kadar yolsuzluk batağına saplanmıştır. AKP iktidarı, emperyalist devletlerin Ortadoğu’daki hakimiyet savaşlarının bir parçası olmuş, dün Suriye, bugün ise Yemen’de Husiler karşısında ABD emperyalizminin başını çektiği savaşların tarafı olmuştur. Suudi Arabistan, Katar gibi ABD işbirlikçisi devletlerle birlikte gerici IŞİD çetelerine açık destek sunarak bu çeteleri bölge halklarının üzerine salmıştır. Kürt halkı başta olmak üzere, bölge halklarının direnişi bu gerici çeteleri durdurabilmiş, ABD’nin ve Türkiye’nin de içinde olduğu işbirlikçi bölge devletlerinin Ortadoğu politikaları bu sayede çökmüştür.

İçeride işçi ve emekçiler ile ezilen halklara, dışarıda ise bölge halklarına düşmanlık politikası izleyen AKP ve sermaye düzeni, Ortadoğu halklarının gözünde her türlü meşruiyetini yitirmiştir.

İş cinayetleri, kadın cinayetleri, polis şiddeti gündelik yaşamın bir parçası haline gelmiş, işçi ve emekçiler daha fazla yoksullaşmıştır.

Bugün yeni bir krizin kapımızı çaldığının ise çok sayıda belirtisi vardır.

1 MAYIS’TA ALANLARA!Ne seçim, ne meclis;

çözüm örgütlü mücadelede!

Page 2: Bildiri-1 Mayıs 2015

Kamu Emekçileri Bülteni Özel Sayı: 359 * Fiyatı: 25 Kr * Nisan 2015 * Sahibi ve S. Yazı İşleri Md.: Tayfun Altıntaş * Yayın Türü: Yerel, süreli, siyasi, ayda bir, Türkçe * EKSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * Meşrutiyet Mh. Kodaman Sk. No: 111/15 Şişli / İstanbul Tel/Fax: 0 (212) 621 74 52 * Baskı: Özdemir Mat. Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C Blok No: 242 Topkapı / İstanbul Tel: (212) 577 54 92

ü Yolsuzluk, sömürü ve baskı düzeninden hesap sormak için 1 Mayıs’ta alanlara!ü İnsanca yaşamaya yeten

adil bir ücret hakkı elde etmek, iş güvencemizi savunmak, taşeronluk düzenine ve 4/C köleliğine son vermek için 1 Mayıs’ta alanlara!ü Demokratik hak ve

özgürlüklerimizi savunmak, grev hakkımızı kazanmak, gericiliğe ve polis devleti uygulamalarına karşı durmak için 1 Mayıs’ta alanlara!ü Kamu hizmetlerinin

özelleştirilmesine, tasfiyesine ve paralı hale getirilmesine karşı durmak, her düzeyde parasız ve eşit kamu hizmeti için 1 Mayıs’ta alanlara!ü Eğitimde gericileşmeye dur

demek, parasız, bilimsel, demokratik, laik ve anadilde eğitim için 1 Mayıs’ta alanlara!ü Kürt ve Türk halkları başta

olmak üzere ulusların eşit, özgür ve gönüllü birliği ile kardeşliğini savunmak, halkların kardeşliğini haykırmak için 1 Mayıs’ta alanlara!ü Ülkemizin emperyalist

savaşlara sürülmesine karşı çıkmak, ABD üslerinin kapatılması ve NATO’dan çıkılması için 1 Mayıs’ta alanlara!

Sosyalist Kamu Emekçileri

Tüm bu gerçekliğe ve dünya kapitalizminin yaşadığı çıkmazların her gün daha fazla derinleşmesine rağmen, AKP başta olmak üzere, tüm burjuva düzen partileri bizlere ikiyüzlüce bir kez daha seçim sandıklarını göstermektedirler. En sağından en soluna kadar sermaye partileri arasında bölünmemizi istemekte ve sandıktan çıkacak sonuçlara ümit bağlamamızı beklemektedirler. Oysa Cumhuriyet tarihi boyunca en sağından en soluna kadar tüm hükümetlerin, bir avuç asalak sermaye sınıfının çıkarlarının bekçiliğini yaptıkları, her emekçinin bildiği bir gerçekliktir. Tarihimizin tanıklık ettiği bir başka gerçek ise işçi ve emekçilerin kazanımlarının ancak yine işçi ve emekçilerin dişe diş mücadelesi ile elde edildiğidir. Dahası, ne zaman ki işçi sınıfının ve yoksul emekçi katmanların mücadelesi düzeni zorlamaya başlamış, işte o zaman sermaye sınıfı, askeri darbelerle gerçek iktidarın kendi ellerinde olduğunu hatırlatmıştır. Demek ki, hükümetlerin değişmesi bir iktidar değişikliği anlamına gelmemekte, hangi burjuva düzen partisi hükümet olursa olsun, gerçek iktidar egemen sınıfın yani sömürücü sermaye sınıfının elinde kalmaktadır. Sermaye düzeni sandıktan değil, sokaktan korkmaktadır. AKP iktidarının Haziran Direnişi’nin yaşanması ve “çözüm” aldatmacasının her geçen gün ipliğinin pazara çıkması sonrasında zor aygıtlarını tahkim etmesi, grev yasakları, “İç Güvenlik Yasası” adı altında polis devleti uygulamalarına hız vermesi ve dizginsiz bir faşist terör rejimi kurmaya yönelmesi tam da bu korku sebebiyledir.

Kamu emekçileri!Bizler Sosyalist Kamu Emekçileri olarak sizlere seçim sandıklarını

değil, örgütlü mücadeleyi ve sokakları adres gösteriyoruz. En küçük bir hak elde etmenin yolu burjuva düzen partilerinin seçim rekabetlerine katılmak değil, sınıfsal çıkarlarımız etrafında kenetlenmek ve örgütlü mücadeleyi büyütmektir.

Toplumsal servet, emekçilerin ürettiği değerlere el koyan sömürücü asalakların elinde birikirken, milyonlarca işçi ve emekçi yoksulluğa ve sefalete mahkum edilmektedir. Bir avuç haraminin saltanatına dayanan bu sömürü düzeninin çarkları ancak böyle dönebilmektedir. Çürüme, yozlaşma, kokuşma, zorbalık ve savaş kışkırtıcılığını yaratan da özel mülkiyet ve emeğin sömürüsüne dayalı bu barbarlık düzenidir.

Hiçbir onurlu işçi, emekçi, kadın veya genç bu kokuşmuş zorba düzene uysalca boyun eğmemelidir. Haziran Direnişi’nin isyan ruhunu kuşanarak ve zincirlerimizi kırarak 1 Mayıs’ta alanlara çıkmalı, sömürü, kölelik ve zorbalık düzeninin efendilerinden hesap sormalıyız.

Çözüm sandıkta değil, örgütlü mücadeledeve sokaklarda!

[email protected]İLETİŞİM:

www.facebook.com/ske.kamu

Yayınlarımızı takip etmek için:http://issuu.com/sosyalistkamuemekcileri