25
İnsan, tüm canlılardan farklı olarak, canlı-cansız doğa ve kendisi hakkında bilgiler edinir. Bilgi edinmekle kalmaz, bilgilerine göre davranır. İnsanın nesneler dünyası kadar, simgeler dünyası da vardır. Bilgi, nesneler dünyasının insanın beynindeki (zihnindeki) simgesel yansımasıdır. 1

Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

  • Upload
    triage

  • View
    84

  • Download
    0

Embed Size (px)

DESCRIPTION

İnsan, tüm canlılardan farklı olarak, canlı-cansız doğa ve kendisi hakkında bilgiler edinir. Bilgi edinmekle kalmaz, bilgilerine göre davranır. İnsanın nesneler dünyası kadar, simgeler dünyası da vardır. Bilgi, nesneler dünyasının insanın beynindeki (zihnindeki) simgesel yansımasıdır. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

İnsan, tüm canlılardan farklı olarak, canlı-cansız doğa ve kendisi hakkında bilgiler edinir. Bilgi edinmekle kalmaz, bilgilerine göre davranır.

İnsanın nesneler dünyası kadar, simgeler dünyası da vardır.

Bilgi, nesneler dünyasının insanın beynindeki (zihnindeki) simgesel yansımasıdır.

1

Page 2: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Ve düşünme devam eder. Söz konusu simgeler üzerine de kafa yorar. Hatta nesneler evreninde karşılığı olmayan simgeler yaratır. O simgeleri sistemleştirir. Bu simgeler de kafatasının içinde

hapsolmaz: insanın eylemini, davranışını; böylece de nesneler evrenini etkiler.

2

Page 3: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

İnsanı hayvanlardan ayıran özelliklerden biri, doğa ile uyumsuzluğunu araçlarla gidermek

zorunda olmasıdır.

Hayvanlar, değişen doğa ve hayat koşullarına beden yapılarını değiştirerek uyum sağlarlar.

Oysa insan, kendini savunmak ve gıda bulmak için silahlar, aletler ve stratejik planlar icat

etmiştir.

3

Page 4: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

İnsanı hayvanlardan ayırdeden bir diğer özelliği de, biyolojik bakımdan gelişmesinin gecikmeli olmasıdır.

Doğumdan sonra da insan yavrusunun biyolojik gelişmesi devam eder; böylece bebek uzun bir süre bir

toplumsal grubun koruma ve beslemesine muhtaç olacaktır. İnsanın diğer hayvanlara göre doğada daha korunaksız olması ve değişen koşullara doğal olarak

uyum göstermesinin çok zor oluşu, vücudunun dışında [extracorporeal] bazı aletler kazanmasını gerektirmiştir.

Bu aletlerin yapımı; ellerin, işlere göre uzmanlaşmış diğer organların ve beynin eşgüdümlü çalışması ile mümkün olabilirdi. Bu edim bilinçli bir eylemdir ve

giderek içgüdülerin yerini almaya başlamıştır .

4

Page 5: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Marx’a göre, insanlar arasındaki en beceriksiz mimar, en iyi yuva yapan

böcekten daha üstündür; çünkü sadece insanlar, bir yapıyı inşa

etmeden önce onu imgelemlerinde canlandırabilirler.

5

Page 6: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Hayvanlar gereksinimlerini karşılamak için “çabalar.” İnsan, bunun yanı sıra “emek” döker. Emek etkinliği, bedensel ve zihinsel çalışma ve

bunların ürünleri olan maddesel ve simgesel araçlar olmak üzere dördünün birlikte

kullanılması ile gerçekleşir. İnsanın doğayı, kendini ve toplumu öğrenip etkilemesi emek

etkinliği ile gerçekleşir.

6

Page 7: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Bilinen evrende bilince sahip (bildiğini bilen) tek varlık (şimdilik) insandır.

7

Page 8: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

İmgeler, simgeler, kavramlar, bilgiler gerçekliğin, simgelerden kurulu olan ve onu çeşitli oranlarda kapsayıp yansıtan

modelleridir.Gerçekliği yanlış yansıtan, çarpıtan,

tepetaklak gösteren modeller de üretilmiştir.

8

Page 9: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Gerçekliğin (olguların) simgesel modelleri; yaşam pratiği ile, deneyimle, emek etkinliği sırasında sınavdan geçirilebilir. Gerçekliği yansıtma dereceleri, bilimsel doğrulama-

yanlışlama yöntemleri ile ortaya konabilir. Bilen özne olarak insan, gerçekliğin doğru bilgisini,

hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak kesinlikle edinebilir.

Gerçekliğin doğru bilgisine gerçek denir.

9

Page 10: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Gerçeklik, bilgisi edinilecek nesnenin (olgunun, olayın) “özne”den bağımsız durumudur. Bilgi, bir gerçeklik hakkında, insanın (bilen öznenin)

kafasında kurulan simgesel modeldir. Bir model, gerçekliğe uygunsa, söz konusu model

(düşünce) gerçektir.Doğru Bilgi = Gerçek

10

Page 11: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Simgesel araçlar edinmenin yolları:Pratik, somut düşünüş, soyut

düşünüş, sezgi, onun dinsel biçimi “vahiy” ve dinsel olmayabilen biçimi “spekülasyon” ile gözlem ve deney.

11

Page 12: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Mutlak Gerçek = aşkın özneye dayanır

Pragmatik Gerçek = en büyük sayının en büyük mutluluğu

Pratik Gerçek = Bilişsel praksis

12

Page 13: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Kültürlerin ilk aşaması Yontma Taş Dönemi’dir ve 1 milyon yıl sürmüştür. Bu dönemde insan

biyolojik gelişmesini tamamlamadığı (daha doğrusu bugünkü halini almadığı) gibi, dünya coğrafyası da bugünkü durumuna gelmemişti.

Bu dönemin en büyük teknolojik devrimi, avların pişirilerek yenmesidir. Böylece daha iyi beslenebilen insanın beyni büyümüş ve

gelişmiştir. İyi beslenme ve daha güvenli yaşam koşulları nüfusun çoğalmasına ve toplumsal

ilişkilerin gelişmesine yol açmıştır.

13

Page 14: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Yontma Taş Dönemi’nin sonlarına doğru homo sapiensler ortaya çıkmıştır. Bunlar; taş uçlu mızrak, ok ve yay, iğne ve iplik, soğuktan

koruyan elbiseler gibi icatlar gerçekleştirmişlerdir. Topluluk olarak yaşama

becerileri gelişkindir.Homo sapienslerin 30.000 yıl önce tüm kültürel miraslarını daha gelişkin, akıllı, yeni ve son türe

(homo sapiens sapiens) bırakarak ortadan kaybolmaları, insan türünün evriminde bir büyük

dönüm noktası olmuştur.

14

Page 15: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Ortaya Çıkış Zamanı

Tür Ortalama Beyin Hacmi

4 milyon yıl önce Austrapithecus Afarensis (“Lucy”) 450 cc.

2,9 milyon yıl önce Paranthropus -

1,8 milyon yıl önce Homo Habilis 750 cc.

0,5 milyon yıl önce Homo Erectus 1000 cc.

200 bin yıl önce Homo Sapiens (Neanderthalensis)

1500 cc.

30 bin yıl önce Homo Sapiens Sapiens 1400 cc.

15

Page 16: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Tarıma dayalı ilk topluluklar, günümüzden yaklaşık 9.000 yıl önce ortaya çıkmıştır. Bu

dönemin (Neolitik Dönem) karakteristik iktisadî ve kültürel birimi köydür. Tarımın ortaya çıkışı,

insanlık tarihinin bir diğer büyük devrimidir. Tarım Devrimini takiben köy ve şehirlerin

kurulmasıyla ilk mülkiyet türleri ile ilk devlet ve hukuk kuralları ortaya çıkmış, toplumsal sınıflar

oluşmuştur.Tarım toplumlarının en büyük icadı ise yazının

bulunmasıdır.

16

Page 17: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Antik Yunan’dan istisnai olarak üç mucidin ismi günümüze kadar ulaşmıştır:

* Arşimet (MÖ 387–312): Kaldıraç ilkesini, suyun kaldırma gücünü ve hacim – ağırlık ilişkisini bulmuştur.

* Ktesibios (MÖ III. yüzyıl): Su saati ve pompalar icat etmiştir. Böylece hidrolik biliminin temellerini atmıştır.

* Heron (MÖ I. yüzyıl): İlk yüzey ölçüm aletlerini, otomatik sahne düzeneklerini, ilk buhar veya jet motoru olarak kabul edebileceğimiz buhar jetiyle kendi etrafında dönen rüzgâr topu (aerofil) oyuncağını vb. icat etmiştir. “Mekanika” adlı ilk makine kitabını yazmıştır.

17

Page 18: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Antik Çağda Bilim

A) İlk bilimciler veya doğa filozofları dönemi (MÖ 600–480): İyonya (Batı Anadolu) Dönemi, Miletos Okulu.

B) Sokrates, Platon, Aristotales’i ve Epikürcü ve Stoacı filozofları kapsayan klasik veya Altın Çağ (MÖ 480–330)

C) Büyük İskender’in büyüttüğü imparatorluğun, Yunan kültürünü eski Asya kültürleri ile tanıştırdığı Helenistik Dönem (MÖ 330–100)

D) Hıristiyanlığın doğmasına da yol açan, akılcı olamayan akımların güç kazandığı Greko-Romen Dönemi (MÖ 100 – MS 500)

18

Page 19: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Miletos, dönemin en önemli kent-devletidir. Burasının ilk bilim merkezi olması da şaşırtıcı

bir durum değildir. Thales (MÖ 624–546), dönemin ve kentin en önde gelen filozofu,

matematikçisi ve siyasetçisidir. MÖ 560 yılında Thales, ilk kez bir güneş tutulmasının zamanını

önceden saptamıştır. Bir güneş tutulmasının zamanını önceden saptayabilmek için en az

200 yıllık bir süreyi kapsayan gözlem sonuçlarına ihtiyaç vardır. Thales, Babilli

astronomların yüzlerce yıllık gözlem sonuçlarını kullanmıştır. Thales, genelde ilk bilim insanı

olarak kabul edilmektedir.19

Page 20: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Dönemin ve İyonya’nın diğer önde gelen doğa felsefecileri/bilimcileri arasında Sisamlı

Pisagoras, Rodoslu Kleobulos, Pireneli Bias, Midillili Pittakos, Miletli Anaksimandros, Miletli

Anaksimenes, yine Miletli Leucippus, Hekataitos ile Kadmos, Tenedoslu Kleostratos

ve “her şeyin değiştiğini” söyleyen Efesli Heraklitos, atomcu Abderalı Demokritos ve

Elealı Parmenides sayılabilir. Sokrates öncesi dönemin fizyologları akılcı, eleştirel, seküler/laik

bir karaktere sahiptirler.

20

Page 21: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Bu dönemin sonraki dönemlere de taşınan mirasını şöyle özetlemek mümkündür:

• Biçim değiştiren maddenin en temel elemanının yok edilemeyeceği düşüncesi.

• Deney ve gözlemler sayesinde, maddenin şekil değiştirmesinin nitelik değişikliğine yol açtığı anlaşılmıştır. (Buz – Su – Buhar).

• Bu değişim, maddenin seyreltilmesi veya yoğunlaştırılması yoluyla ortaya çıkmaktadır.

• Değişim ve hareketin gözlemlenmesi, bunun nedeninin metafizik değil, fiziksel olduğu düşüncesini getirmiştir.

• Uzayın sonsuz olduğu kabul edilmiştir.• Bizim dünyamız gibi pek çok dünyanın var olabileceği kabul edilmiştir.• Canlıların gelişmesindeki evrimsel niteliğin bir parçası olarak hata veya

bozukluk kavramı, Anaksimandros tarafından ilk kez ortaya atılmıştır.• Hipokrates, doğanın iyileştirici gücünü ortaya çıkararak canlı

organizmaların kendini onardığına dair temel biyoloji doktrinini başlatmıştır.

21

Page 22: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Yunan biliminin Altın Çağı, Sokrates (MÖ 470–399) ile başlar. Sokrates, resmî ideolojiye aykırı düştüğü için idam edilen ilk düşünürdür. Öğrencisi olan Platon (MÖ 429–347), Atina’da kurduğu Akademia okulunda 40 yıl boyunca ders vermiş ve

bu dersler sayesinde kendi bilim teorisini geliştirmiştir.

Adını Platon’un dersler verdiği Akademos Bahçesi’nden alır. Okulun bahçe kapısında “matematik bilmeyenler girmesin” yazmaktadır. İlk bilim okulu olan Akademia, 916 yıl boyunca

açık kalmış, MS 529’da İmparator Justinyen tarafından kapatılmıştır. Bu olay, Greko-Romen bilim ve düşüncesinin

sonu olmuştur.

22

Page 23: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Platon’un öğrencisi olan Aristotales (MÖ 384–322); Büyük İskender’in üç yıl hocalığını yapmış, Akademia’ya karşı

Assos’ta Lyceum [Lykeion] okulunu kurmuştur. Fizik, mantık, biyoloji, siyaset gibi birçok alanla ilgilenmiştir. Dünya

merkezli, küresel ve sınırları olan fizikî bir evren tanımlamıştır.

Lykeion MÖ 335’te kurulmuştur. Akademia, bugünkü lisansüstü eğitime karşılık gelebilir. Lykeion ise, devletten

yardım alan ve çok sayıda araştırmacının çalıştığı bir araştırma enstitüsü niteliğindedir. Öğrenciler, çeşitli taşları ve mineralleri inceliyor, rüzgâr vb. doğal olguları gözlemliyor ve biyoloji, kimya gibi alanlarda öğrenim görüyorlardı. Bunu yanı

sıra toplumsal konularda da araştırmalar yapılıyordu.

23

Page 24: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

İskenderiye Kütüphanesi, bir araştırma enstitüsüdür. Burada 100 kadar araştırmacı çalışmakta ve 500 bin civarında kitap bulunmaktadır. Bu büyük

bilim merkezinde Helenistik Dönemin önemli isimleri Öklides, Arkimedes (Arşimet), Claudius Ptolemeus (Batlamyus) gibileri çalışmışlardır.

İskenderiye Kütüphanesi’nin sanata ve bilimi yaptığı büyük katkılar, Roma İmparatorluğu’nun burayı yerle bir etmesine kadar sürmüştür.

Helenistik Dönemin en büyük düşünürlerinden Öklides (MÖ 330–260), geometri alanındaki çok önemli çalışmalarını “Elementler” adlı kitabında toplamıştır. Bu kitap, yakın zamanlara kadar geometri eğitiminin temelini

oluşturmuştur. Newton’un en çok yararlandığı kaynak olarak bilinmektedir. Batlamyus’un (MS II. Yüzyıl) “Matematik Derleme” [Almagest] adlı eseri,

17. yüzyıla kadar matematiksel astronominin başucu kitabı olarak kullanılmıştır. Modern astronominin kurucuları Kopernik ve Kepler de bu kitaptan fazlasıyla yararlanmışlardır. Dönemin diğer bir büyük düşünürü

Arşimet [Arkimedes] (MÖ 287–212), hidrostatik, akışkanlar fiziği ve mekanik alanlarında çok sayıda kitap yazmıştır. “Bana bir destek verin, dünyayı yerinden oynatayım” diyen büyük düşünür, değişik biçimlerdeki

cisimlerde denge konusunu araştırmış ve ağırlık merkezi kavramını ilk kez ortaya koymuştur.

24

Page 25: Bilen Özne Bilinen Nesne (beş duyu oranı ve mantıksal akıl yürütme)

Dersin Temel Amacı

Bilimsel olanla olmayanı ayırt etmek.

Bilginin ne olduğundan önce nerede olduğunu ve ona nasıl

ulaşılacağını bilmek.

25