Upload
nazli-ruya-taskin
View
231
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 1/15
FENEMONOLOJİK ENEMONOLOJİK (OLGUBİLİM)OLGUBİLİM)
Merhaba,
Ben bir yüksek lisans
öğrencisiyim ve yaşamdaki
farklı olguların “yaşanmış deneyimleri” ne odaklanan
yeni bir araştırma türü
öğreniyorum.
Size birkaç soru sorabilir
miyim?
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 2/15
ARAŞTIRMALAR RAŞTIRMALARFENEMONOLOJİK (OLGUBİLİM) ARAŞTIRMALAR
Olgu (fenomen); sözlük anlamı ile birtakım olayların dayandığı sebep veya bu
sebeplerin yol açtığı sonuç veya varlığı deneyle kanıtlanmış şeydir. Ayrıca, Kendini ve dış
dünyayı kendine özgü bir biçimde algılayan kişinin öznel yaşantısı’ na (subjective
experience) verilen isim olarak da tanımlanabilir. Olgular yaşadığımız dünyada olaylar,
deneyimler, algılar, yönelimler, kavramlar ve durumlar gibi farklı biçimlerde karşımıza çıkar.
Ancak, bu olgularla çeşitli biçimlerde karşılaşıyor olmamız onları tam olarak anladığımız
anlamına gelmez.
Olgubilimsel (fenomonolojik) araştırma; Fenomenolojik biçimdeki araştırmacılar
belirli durumlardaki sıradan insanların ve olayların anlamını anlamaya uğraşır (Bogdan
&Biklen, 2003) Olgu bilimin temelleri Husserl, Schutz, Merleau-Pont, Gadamer ve Ricoeur
gibi filozofların çalışmalarıyla atılmıştır (Polkinghome, 1983). Alman filozof Edmund
Husserl'in geliştirdiği bu felsefi yaklaşım olguları algılamakta özneyi merkeze almaktadır.
Özellikle pozitivizme karşı gelen bu yaklaşıma göre, dış dünya herkese objektif biçimde
gözükmez; tersine onu algılayan bireyin veya öznenin bilinç süreçlerine göre algılanır
(Bodner & Orgill, 2007) . Olgubilim araştırmaları tam anlamını kavrayamadığımız fakat bize
yabancı olmayan konuları araştırır. Olgubilim araştırmalarında araştırmacı, bir fenomenle
ilgili insan deneyimlerinin “özünü” tanımlamaya çalışır. “yaşanmış deneyimleri” anlama
durumu fenomonolojiyi bir yöntem olduğu kadar bir felsefe haline de getirir. Çünkü felsefe
gerçek ile ilgili değerler, anlamlar ve mantık örüntüsü, insanların gerçeği nasıl algıladıkları ve
bu algılara ilişkin deneyimler üzerinde durur (Yıldırım & Şimşek, 2008). Araştırmada izlenen
prosedür az sayıda özne ile kapsamlı ve uzun süreli bir meşguliyet yoluyla örüntüler ve
anlamsal ilişkiler geliştirmeyi içerir. Bu süreçte, araştırmacı çalışmadaki katılımcıların
deneyimlerini anlamak için kendi deneyimlerini bir kenara bırakır ve araştırma esnasında o
olgu için yeni objektif bir bakış açısı kazanmaya çalışır (Creswell, 2007).
Buradaki anlama çabası anlamacı bir metodolojiden gelmekte olup ontolojik
(yorumlayıcı) yaklaşımlara dayalı olarak yürütülmektedir (Kuş, 2003) yani okumak, koşmak,
sürmek, annelik gibi kavramları araştıran fenomenoloji, kavramları sadece tanımlama ile değil
aynı zamanda onları yorumlamayla da ilgilidir. Yorumlama sürecinde araştırmacı yaşanmış
2
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 3/15
tecrübelerin farklı anlamları üzerine yoğunlaşır. Kendi bakış açısının yorumlarına çok az
dayanır. Olguyu yaşayanların tanımlarına daha çok odaklaşır. Örneğin; bir araba kazası
sonrasında insanların etraflarında olanları anlamak için kullandıkları iki yaklaşımı
örneklendiren bir konuşma olmuştur. Bütün yolların dur işaretiyle kaplandığı bir dört yol
ağzında, iki araba çarpışmıştı. Bir polis memuru olay yerine geldiğinde iki sürücü olanlarla
ilgili tartışıyordu. Sürücülerden biri diğer sürücünün durmadığını söyledi, diğeri ise aslında
durduğunu hatta yolun sağından gittiğini söylüyordu. İsteksiz bir tanık tartışmaya çekildi ve
sürücülerden biri ona kazayla ilgili açıklamasını sorunca kendi durduğu yerden tam olarak ne
olduğunu söylemenin zor olduğunu söyledi. “Bunu nasıl söylersin?”, “Olay tam da senin
gözlerinin önünde oldu”, “Gerçek bu, sen durmadın!” , “Diğer yöne bakıyordun” gibi
cümleler savruldu. Polis memuru tanığa birbiriyle çelişen ifadelerden ne sonuç çıkardığını
sordu. Bayanın cevabı her zaman karşıtlıkların olabileceği tarafların yalan söylemediğini
çünkü her şeyin “nerede olduğunuza, olayların size nasıl göründüğü ile ilgili” olduğunu
söyledi. Polis memurunun olayı anlamak için kullandığı yaklaşım nitel yaklaşımları yansıtan
fenomonolojik bir bakış açısına dayanmaktadır (Bogdan &Biklen, 2003).
Başka bir örnek daha verirsek; Okulda başarısızlık olgusu karşımıza sık çıkan bir
olgudur ve bu konu dikkate alındığında bunun bir sürü nedeni olabilir. Bunlar; öğrencinin
sosyo-kültürel yapısı ya da başarı veya başarısızlığı etkileyen diğer etmenlerdir (fiziksel
ortam, öğretim yöntemi vb). Fakat aslolan çocuğun başarısızlığı nasıl algıladığıdır. Olgu
bilim, başarısızlık öğrencinin çeşitli ilişkilerini nasıl etkiler? başarısızlık ne tür sorunlara
neden olur? Gibi konularla ilgilenerek öğrencinin başarısızlığını çeşitli açılardan ele alır
(Yıldırım & Şimşek, 2008).
Fenomenoloji araştırmacıları çalıştıkları insanlara göre bazı şeylerin ne anlama
geldiğini bildiklerini varsaymazlar. Fenomonolojik sorgulama sessizlikle başlar. Bu sessizlik
araştırmacının çalıştığı konuyu sıkı sıkıya kavrama girişimidir (Bogdan &Biklen, 2003).
Olgu bilim araştırmacıları fenomenoloji metotları olarak görüşme ve
tümevarımsal analiz tekniklerini kullanabilirler. Bu teknikleri kullanırken araştırmacı
araştırmada önemli rol üstlenir. Tüm yorumlamacı metotlarda araştırmanın ve araştırmacının
birbiriyle bütünleşen bir rol oynadığı görülür tümevarımsal analiz stratejileri kullanılır.
Böylelikle tanımlar yorumlanır ve bilgiler küçültülerek merkezi tema oluşturulur (Bodner &
Orgill, 2007). Olgu bilim araştırmalarında başlıca veri toplama aracı görüşmedir. Araştırmacı
görüşmeci ile karşılıklı empati ve güvene dayalı bir ortam oluşturmalıdır. Yaşantılar derinlemesine irdelendiği için görüşmeler uzun sürer. Bazı araştırmalarda da birden fazla
3
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 4/15
görüşme yapılabilir. Bu durumda araştırmacının ulaştığı sonuçları görüşmeciye teyit ettirmesi
gibi fırsatlar ortaya çıkar ve bu da geçerlik ve güvenirliği artırır. Diğer bir veri toplama aracı
olan gözlem ise görüşmelere temel oluşturma ya da destekleme amacıyla kullanılır (Yıldırım
ve Şimşek, 2008).
Fenomonoloji Türleri (Creswell, 2007)
1. Hermeneutical (yoruma dayalı) fenomonoloji: Bir metnin, sanatsal ürünün, davranışın
veya bir konuşmacının söylediklerinin ne anlama geldiğini derinlemesine irdelemeye
çalışan bir felsefe, kuram veya sanata yorumlama (hermeneutics)denir. Yunan
mitolojisinden Hermes’ten türemiş bir sözcüktür. Rönesans döneminde gelişmeye
başlamış bir yöntemdir. Metinler yorumlanabildiğine göre, bir kişinin konuşmaları da
yorumlanabilir düşüncesinden yola çıkarak nitel araştırma alanında bir analiz yöntemiolarak kullanılmaya başlanmıştır. Yaygın kullanım şekli hermeneutic “circle” veya
“spiral”dir. Bir metni anlayabilmek için önce onun parçaları anlaşılmalı, parçaların da
anlaşılabilmesi için metnin tümü anlaşılmalıdır ilkesine dayanır. Van Manen bu
fenomonoloji türünde araştırmayı yaşanmış deneyimler (fenomonoloji) yönelimli ve
hayatın “metinlerini” yorumlama (hermeneutics) olarak tanımlamıştır. Van Manen
fenomonolojiye bir dizi kural veya yöntemle yaklaşmasa da fenomonoloji
araştırmalarını altı araştırma aktivitesi içerisinde dinamik bir etkileşim olarak ele alır.Araştırmacılar öncelikle onların ciddi bir şekilde ilgisini çeken (örneğin, okuma,
koşma, annelik) bir fenomeni dikkate alır. Bu süreçte, bu yaşanmış deneyimin
doğasını oluşturan gerekli temaları derinlemesine düşünür. Fenomenin tanımını
araştırılan konuyla güçlü bir bağlantı sürdürecek şekilde yazar ve yazdıkları kısımları
bütünle dengelerler. Fenomonoloji sadece bir tanım değildir ayrıca araştırmacının
yaşanmış deneyimler üzerinde yorum yaptığı yorumlayıcı bir süreçtir.
2. Empirical ,Transcendental (deneysel, doğaüstü, fizyolojik) fenomenoloji: fizyolojik
fenomonolojide Moustakas araştırmacının yorumlarına daha az odaklanıp
katılımcıların deneyimlerine daha fazla yer vermiştir. Ayrıca, Moustakas epoche
(paranteze alma) yani araştırmacıların kendi deneyimlerini bir kenara bırakarak
incelenen fenomene taze bir bakış açısıyla bakma kavramına odaklanmıştır. Zaten
transcendental kelimesi her şeyi sanki ilk kez gibi taze bir şekilde algılama anlamına
gelir.
4
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 5/15
Nitel Bir Fenomonoloji Çalışmasında Amaç cümlesi
Lauterbach (1993) hamileliklerinin son döneminde bebeklerini kaybetmiş olan beş
kadınla hatıraları ve bu kayıpla ilgili deneyimlerini içeren bir çalışma yaptı. Bu çalışmada
amaç cümlesi şu şekildeydi; fenomenolojik araştırma, annelerin, bekledikleri bebek ölünce
yaşamış oldukları deneyimlerin anlamının özünün açıkça söylenmiş yanlarını ortaya
çıkarmaktır. Feminist bakış açısı lensini kullanarak, odak noktası annelerin hatıraları ve
yaşadıkları deneyimlerdi. Annelerin hatıralarını ve kayıp hikayelerini açmak ve açıkça
söylenmesini sağlamaya yardım etti. Araştırma metodları annelerin deneyimlerinin ve yaratıcı
sanatlardaki fenomenin varoluşsal bir şekilde araştırılması ile veriler üzerinde fenomenolojik
yansıtma içerir şekilde temin edildi (Lauterbach ,1993, s.134 akt. Creswell,2003)
Bir Fenomonoloji Çalışmasında Örnekleme Yöntemleri
Fenomenolojik araştırmalarda örneklem seçiminde “kartopu” ya da “ölçüt örnekleme
yöntemleri” kullanılabilir. Bu tür çalışmalarda uzun görüşmeler, hatta birden fazla seans
gerektiren görüşmeler söz konusu olduğundan örneklem sınırlı kalmalı yani az sayıda
bireyden oluşmalıdır (5- 25).
Fenomenolojik Bir Çalışma: Ölümü Sınıflandırmak
Fenomenolojik çalışmalara bir örnek olarak J.MaxwellAtkinson'ın intiharlarla ilgiliçalışması gösterilebilir. Fenomenolojik bir yaklaşıma sahip olan Atkinson, aktörlerinkurgularından bağımsız, 'gerçek' bir intihar oranı var olmadığını ileri sürmüş ve ölümlerinintihar olup olmadığına karar veren resmi görevlilerin ölümleri hangi yöntemlerlesınıflandırdıklarını inceleyerek intiharlarla ilgili istatistiklerin bu istatistikleri oluşturanlarınkendi yorumlamalarından ibaret olduğunu göstermeye çalışmıştır. Bu çalışmada Atkinson,görevlilerin intihara ilişkin sağduyuya dayalı birtakım varsayımlara ve bir sağduyu teorisinesahip olduklarını ve eğer ölüm hakkında verilen bilgi bu sahip oldukları teoriye uyuyorsa sözkonusu ölümü büyük ihtimalle intihar olarak sınıflandırdıklarını ileri sürmektedir. Böyleceintiharın bir dizi verili kabul edilen varsayıma dayanan bir yorum olduğu sonucunavarmaktadır.
Fenomolojik Araştırma Prosedürleri
Moustakas’ ın yaklaşımında, veri analizi prosedürü ve metinsel ve yapısal
tanımlamalarını bir araya getirmek için sistematik adımlar vardır. Bu süreçteki prosedürler şu
şekildedir :
5
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 6/15
Araştırmacı, araştırma probleminin fenomonolojik bir yaklaşımla incelenip
incelenemeyeceğine karar verir. Bir fenomenle ilgili bazı bireylerin ortak veya
paylaşılmış deneyimlerini anlamanın önemli olduğu bir problem tipi bu araştırma
şekline en uygundur. Yöntemleri ve ilkeleri veya fenomenin özellikleri ile ilgili daha
derinlemesine bir anlayış geliştirmek için bu ortak deneyimleri anlamak önemlidir.
Öfke, profesyonellik, az kilolu olmak, güreşçi olmak gibi ilgi duyulan fenomenler
tanımlanır.
Araştırmacı fenomenolojinin felsefi varsayımlarını özeleştirir ve fark eder. Örneğin
birisi nesnel gerçeklik ve bireysel deneyimlerin kombinasyonu ile ilgili yazabilir. Bu
yaşanmış deneyimler ayrıca bilinçli ve bir nesneye yönelmiş haldedir. Katılımcıların
fenomeni nasıl gördüklerini tam olarak anlamak için araştırmacılar kendi
deneyimlerini mümkün olduğunca dışarıda bırakmalıdırlar.
Veriler fenomeni yaşamış olan bireylerden toplanır. Fenomonolojik çalışmalarda veri
toplama sık sık katılımcılarla derinlemesine görüşmeler ve çoklu görüşmeler
şeklindedir. Polkinghorne (1989) araştırmacıların fenomeni yaşamış olan 5 ila 25
kişiyle görüşme yapmasını önerir. Gözlem, jurnal, resim, şiir, müzik gibi diğer veri
türleri de toplanabilir.
Katılımcılara iki genel, temel soru sorulur: Fenomenle ilgili neler deneyimlediniz?
Fenomenle ilgili deneyimlerinizi hangi bağlamlar veya durumlar tipik olarak etkiledi
veya değiştirdi? Başka açık uçlu sorular da sunulabilir ancak bu ikisi özellikle veri
toplamada deneyimlerin dokusal ve yapısal bir tanımının elde edilmesini ve
katılımcıların ortak deneyimlerinin maksimum derecede anlaşılmasını sağlayacaktır.
Fenomonolojik veri analizi adımları genellikle bütün fizyolojik fenomonoloji
araştırmacılarına göre benzerdir. Birinci ve ikinci araştırma sorularından veri eldeetme, data analistlerinin verilerin üzerinden geçmesi (örn, görüşme transkriptleri),
katılımcıların fenomeni nasıl deneyimlediğini anlamayı sağlayacak anlamlı
açıklamaları, cümleleri veya deyişleri ortaya çıkarma. Ardından araştırmacı bu
açıklamaları temalar altında toplayarak anlam kümeleri oluşturur.
Bu anlamlı açıklamalar ve temalar katılımcıların ne yaşadığının tanımını yazmak için
kullanılır (dokusal tanımlama). Bunlar ayrıca katılımcıların fenomeni nasıl
deneyimlediğini etkileyen içeriğin veya ortamın tanımını yazmak için kullanılır bunada yapısal veya imajinatif tanımlama denir. Moustakas (1994) bunlara bir adım daha
6
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 7/15
ekler; araştırmacılar kendi deneyimlerini etkileyen bağlam veya durumlarla ilgili
kendi deneyimlerini yazar.
Dokusal ve yapısal tanımlamalardan araştırmacı fenomenin “özünü” sunacak
kompozit bir tanım yazar. Buna da özsel, değişmez yapı denir. Bu metin esasenkatılımcıların ortak deneyimlerine odaklanır. Örneğin, bu tüm deneyimlerin altında
yatan bir yapı olduğunu gösterir ( sevilen bir köpek yavrusu, muhabbet kuşu, veya bir
çocuk olduğunda üzüntü aynıdır. Bu tanımlayıcı bir metindir, bir veya iki uzun
paragraftan oluşur ve okuyucu fenomonolojiden “birinin bunu yaşadığında ne
hissettiğini daha iyi anlıyorum” hissiyle ayrılmalıdır.
Olgu bilim araştırmalarının zorlukları
Bir fenomonoloji bazı kişiler tarafından yaşanan bir fenomenin derinlemesine bir
şekilde anlaşılmasını sağlar. Bazı ortak deneyimleri bilmek terapistler, öğretmenler, sağlık
personeli ve kanun yapıcılar gibi gruplar için değerli olabilir. Fenomonoloji katılımcılarla
yapılan tekli veya çoklu görüşmeler yoluyla aerodinamik bir veri toplama sağlar. Diğer bir
taraftan fenomenoloji en azından bazı felsefi varsayımların daha kapsamlı bir şekilde
anlaşılmasını gerektirir ve bunların araştırmacı tarafından tanımlanması gereklidir.
Katılımcılar araştırmanın konusu olan fenomeni yaşamış kişilerden dikkatli bir şekilde
seçilmelidir ki böylece araştırmacı ortak bir anlayış sağlayabilsin. Ayrıca kendi kişisel
deneyimlerini dışarıda bırakmak da araştırmacı için zor olabilir. Fenomenolojiye yorumlayıcı
bir yaklaşım bunun imkansız olduğu işaretini gösterebilir.
Fenomenolojide örneklem seçerken de bazı problemler ortaya çıkmaktadır. Mesela;
örneklem fazla sayıda olmamalıdır çünkü derinlemesine bir görüşme yapıldığı ve bu
görüşmeler bazen birden fazla seansta gerçekleştiği için sayı sınırlı tutulmalıdır. Bazen de
sayının sınırlı tutulması sorunlara yol açabilir. Demirkaya’nın (2008) The Understandings of
Global Warming and Learning Styles: A Phenomenographic Analysis of Prospective Primary
School Teachers adlı makalesinde ülkenin bir bölgesinde ve bir üniversitesinde çekilen
ilkokul öğretmen adaylarının sadece küçük bir örnek olarak kullanılması sorun olmuştur.
Çünkü çevre ve küresel ısınma kavramlarının anlaşılırlığını nitel ölçüm yöntemleri ve gerekli
büyüklükte örnekler kullanılarak daha iyi belirleyebilen ek çalışmalar yapılmalıdır. Bunun
yanında araştırılacak olguyu yaşayan bireylerin sayısının az olması da yine sınırlılık
oluşturabilir (Yıldırım & Şimşek, 2008).
7
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 8/15
Olgubilim araştırmaları nitel araştırmanın doğasına uygun olarak kesin ve
genellenebilir sonuçlar ortaya koymayabilir. Ancak, bir olguyu daha iyi tanımamıza ve
anlamamıza yardımcı olacak sonuçlar sağlayacak örnekler, yaşantılar ve açıklamalar ortaya
koyabilir. Bu yönüyle hem bilim alan yazınına hem de uygulamaya önemli katkılar getirebilir.
YERLEŞİK (GÖMÜLÜ)TEORİERLEŞİK (GÖMÜLÜ)TEORİ
(GROUNDED THEORY)GROUNDED THEORY)8
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 9/15
YERLEŞİK (GÖMÜLÜ) TEORİ (GROUNDED THEORY)- KURAM OLUŞTURMA
Bir Fenomenoloji bir grup kişinin deneyimlerinin anlamına odaklanmasına rağmen,
yerleşik teorinin çabası tanımlamanın ötesine geçerek bir teori, bir sürecin (veya bir faaliyetin
veya etkileşimin) soyut analitik bir şemasını üretmek veya keşfetmektir. Çalışmadaki
katılımcıların hepsi süreci yaşamış olacağından, teorinin gelişimi daha ileriki çalışmalara bir
çerçeve sağlanmasını veya denenmesini açıklamaya yardımcı olabilir. Buradaki anahtar fikir
teori geliştirmenin hazır bir şekilde gelmemiş olması bunun yerine süreci yaşayan
katılımcılardan üretilmesi veya temellendirilmesidir. Bu yüzden, yerleşik teori araştırmacının
çok sayıda katılımcının fikirleri ile biçimlenen bir sürecin, faaliyetin veya etkileşimin genel
bir açıklamasını (teori) ürettiği nitel bir araştırma desenidir (Strauss& Corbin, 1998 Akt.
Creswell, 2007).
Bu nitel desen 1967’de Glaser ve Strauss tarafından araştırmalarda kullanılan
teorilerin genellikle çalışmalardaki katılımcılar için uygunsuz veya yakışıksız olduğunu
düşünerek geliştirilmiştir. Daha yakın zamanda Charmaz (2006) yapılandırmacı bir yerleşik
teori’yi savundu. Farklı yorumlamalar yoluyla yerleşik teori sosyoloji, hemşirelik, eğitim ve
psikoloji ve diğer bilim alanlarında bir popularite kazandı.
Başka bir yerleşik teori bakış açısı da Charmaz gibi yerleşik teoriyi “pozitivist
destekleyiciler”inden değerlendiren Clarke (2005)’tır. Clarke, Charmaz’dan daha ileriye
giderek sosyal durumların yerleşik teoride analizin bütünlüğünü şekillendirmesi gerektiğini ve
bu durumları analizde veri toplama ve nitel verileri analiz ederken üç sosyolojik modun;
durumsal, sosyal dünya/alan ve pozisyonel kartografik haritaların kullanışlı olabileceğini
söylemiştir.
Yerleşik Teori Çalışmalarının Türleri
Yerleşik teoride en popüler yaklaşımlar olan Strauss ve Corbin’in sistematik
prosedürleri ve Charmaz’ın yapılandırmacı yaklaşımıdır. Strauss ve Corbin’in daha sitematik,
analitik prosedürlerinde, araştırmacı bir konu ile ilgili (örneğin; bir öğretim programı
geliştirme süreci, danışanlarıyla psikolojik testlerin sonuçlarını paylaşmanın iyileştiricifaydaları) süreci, faaliyeti veya etkileşimi sistematik olarak açıklayan bir teori geliştirir.
9
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 10/15
Araştırmacı tipik olarak, görüşme verisi toplamayarak kategorileri tamamlamak için sahaya
birkaç ziyaret gerçekleştirerek 20- 30 kadar görüşme yapar. Kategori; olayların, vakaların ve
durumların bileşiminden oluşan bilgi bütünlüğüdür. Araştırmacı ayrıca, gözlemleri ve
dokümanları da analiz eder ancak bu veri toplama şekilleri genelde kullanılmaz. Araştırmacı
veri toplarken analize başlar. Yerleşik teoride veri toplama imajı “zigzag” gibidir; bilgi
toplamak için sahaya çıkma, veri analiz etmek için ofiste çalışma, daha fazla veri toplamak
için sahaya çıkma, sonra yine ofise gelme ve böyle devam eden bir süreçtir. Görüşülen
katılımcılar araştırmacının teoriyi en iyi şekilde biçimlendirmesi için teorik olarak seçilir
(kuramsal örnekleme). Veri toplama yoluyla bilgi elde etme ve yeni geliştirilen kategorilerle
karşılaştırma sürecine veri analizinin değişmez karşılaştırmalı metodudur.
Araştırmacı açık kodlama ile başlar, yani bilginin major kategorileri için veri kodlama.
Bu kodlama ile, araştırmacı merkezi fenomen denilen bir açık kodlama kategorisine odaklanır
ve bunu tanımlar, daha sonra verilere döner ve bu merkezi fenomen etrafında yeni kategoriler
oluşturur. Strauss ve Corbin merkezi fenomenin etrafında tanımlanan kategorileri şöyle
belirtmişlerdir: nedensel durumlar (merkezi fenomene neden olan faktörler), stratejiler
(merkezi fenomene yanıt olarak oluşan faaliyetler), bağlamsal ve müdahaleci durumlar
(stratejileri etkileyen geniş ve spesifik durumsal faktörler) ve sonuçlar (stratejilerin
kullanımının çıktıları). Bu kategoriler merkezi fenomeni eksensel kodlama paradigması denen
görsel bir model içerisinde ilgilendirip kuşatırlar. Son adım olarak yani seçici kodlama
adımında araştırmacı modeli alır öngörüler (hipotezler) geliştirir.
Yerleşik teorilerden ikincisi de Charmaz’ın (2005,2006) yapılandırmacı yazılarından
elde edilen türdür. Strauss ve Corbin’deki gibi tek bir süreci veya merkezi bir kategorinin
çalışılmasını içermektense Charmaz farklı lokal dünyaların, çoklu gerçekliklerin ve özel
dünyaların, bakışların ve faaliyetlerin karmaşıklığını vurgulamayı içeren sosyal
yapılandırmacı bir perspektiften yola çıkar. Yapılandırmacı yerleşik teori, Charmaz’ a göre
nitel araştırmalara esnek bir rehberlikle yorumlayıcı bir açının içerisinde yatar. Charmaz zeninveri elde etmenin, veriyi kodlamanın, hatırlatıcı notlar almanın ve teorik örnekleme
kullanmanın önemini belirtse de görüşlerin, değerlerin, inançların, hislerin, varsayımların,
ideolojilerin önemine daha fazla vurgu yapar. Ayrıca, Charmaz yerleşik teori prosedürünün
süreçte araştırmacının rolünü azaltmadığını, araştırmacının süreçte kategorilerle ilgili kararlar
verdiğini, verileri sorguladığını, kişisel değerleri, deneyimleri ve öncelikleri geliştirdiğini
söyler. Charmaz’a göre yerleşik teoride çalışan araştırmacıların geliştirdiği sonuçlar öneri
niteliğindedir, tamamlanmamıştır ve kesin değildir. (Creswell,2007)
10
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 11/15
Kuram Oluşturma Araştırmalarında Prosedürler
Strauss ve Corbin’in kuram oluşturma prosedürleri şöyledir;
Araştırmacı öncelikle, yerleşik teorinin kendi araştırma problemine veya çalışmasına
en uygun yol olup olmadığına karar vermelidir. Yerleşik teori bir süreci açıklamak
için uygun bir teori yoksa kullanılması iyi olan bir desendir. Literatürde uygun
modeller olabilir ancak nitel araştırmacının ilgi alanı olan örneklemden veya gruptan
başka kişilerle geliştirilmiş ve test edilmiştir. Ayrıca teoriler de var olabilir ama
tamamlanmamıştır çünkü araştırmacıyı ilgilendiren değerli değişkenler potansiyel
olarak işaret edilmemiştir.
Araştırmacının katılımcılara soracağı araştırma soruları bireylerin süreci nasıl
yaşadıklarını ve bu süreçteki adımları belirleyip açıklığa kavuşturmaya
odaklanacaktır. Bu konuların ilk olarak keşfi sonrasında araştırmacı katılımcılara
dönüp daha detaylı sorular sorar örneğin: sizce sürecin merkezi neydi (merkezi
fenomen), Bu fenomenin oluşmasını etkileyen nedir (nedensel durumlar), süreç
esnasında işe koşulan stratejiler nelerdir (stratejiler), ortaya çıkan etki nedir (sonuçlar).
Gözlem, doküman, görsel materyaller gibi diğer veri türleri toplanabilecek olsa da
görüşmede genellikle bu sorular sorulur. Burada esas amaç modeli geliştirmek için
bütün bilgileri eksiksiz olarak toplamaktır. Bunun için 20- 30 görüşmeden 50-60
görüşme yapılabilir.
Veri analizi belli kısımlar halinde ilerler. Açık kodlamada araştırmacılar fenomenle
ilgili bilgi kategorileri oluşturur. Her bir kategoride araştırmacı bazı özellikler, alt
kategoriler bulur ve bu süreklilikte en üst derecede olasılık gösteren verileri
boyutlandırmaya uğraşır.
Eksensel kodlama evresinde araştırmacı verileri yeni yollarla birleştirir. Bu
araştırmacının merkezi fenomeni (örn; fenomenle ilgili merkezi kategori) belirlediği
bir kodlama paradigması veya mantıksal paradigma (örn; görsel bir model) içerisinde
gösterir nedensel durumları keşfeder, stratejileri özeleştir, bağlam ve müdahaleci
durumları belirler, ve sonuçları betimler.
11
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 12/15
Seçici kodlamada araştırmacı kategorileri birleştiren bir olay örgüsü geliştirebilir.
Alternatif olarak, öngörüler veya hipotezler tahmin edilen ilişkileri özelleştirebilir.
Son olarak araştırmacı fenomeni etkileyen sosyal, tarihsel ve ekonomik durumları
açıklığa kavuşturan görsel bir portre, bir durumsal matrix geliştirebilir. Bu tercihe bağlı bir adımdır.
Bu veri toplama ve analiz sürecinin sonucu olarak substantif-düzeyde bir teori
araştırmacı tarafından yazılmış olur. Bu teori daha sonra ampirik doğrulama sağlamak
için test edilebilir. Veya çalışma burada bitebilir ve yeni bir teori geliştirilmesi ile son
bulabilir. (Creswell, 2007)
Bir Kuram Oluşturma Çalışması Örneği
1. Açık Kodlama Aşaması
İsimlendirme, kategorize etme, metinde bulunan fenomeni tanımlama aşamasıdır.
Text Parçası 1 (Strauss and Corbin s. 78)
Artritiniz varsa ağrıyı gidermek oldukça büyük bir sorundur. Bazen, acı diğer zamanlarda olduğundan daha büyük hale gelir, ancak daha da kötüye gittiğinde, off!Gerçekten çok acıtır, öyle ki yatağınızdan bile çıkmak istemezsiniz. Hiçbir şeyyapasınız gelmez. İlaçlarla elde ettiğiniz dinme hissi ise ya geçicidir ya da kısmidir.
Burada tartışılan bir şey ACIdır. Konuşmada vurgulanan şekli ile konuşmacı acının farklıözelliklerinden bahsetmektedir, bunlardan biri ŞİDDET’tir ki bu azdan çoğa doğru gidebilir.(ne zaman azdır ne zaman çoktur?) çok acı duyulduğunda bunun bazı sonuçları vardır :yataktan çıkılmak istenmez, hiçbir şey yapmak istenmez (acı duyulduğunda başka neler yapmak istemezsiniz?). bu problemi çözmek için AĞRI DİNMESİ’ne ihtiyaç vardır. AĞRIDİNDİRMEK İÇİN BİR YOL’da ilaçlardır (bu kategorinin diğer elemanları nelerdir?)Ağrının dinmesinin de belli SÜRELERİ (geçici olabilir) ve ETKİLİLİĞİ (kısmi) vardır.
2. Eksensel (AXİAL) kodlama aşaması:
Tümdengelimsel ve tümevarımsal düşünme ile kodları birbirleriyle ilişkilendirme. Busüreci basitleştirmek için bir çerçeveye veya genel özellikleri belirten ilişkilereuydurmak gereklidir. Çerçevede şu elemanlar vardır: fenomen, nedensel durumlar,içerik, müdahaleci durumlar, aksiyon stratejileri, sonuçlar
Fenomen: Acı
Nedensel Durumlar: Artrit
Aksiyon stratejisi: İlaç alma
12
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 13/15
Sonuç: ağrı dindirme
3. Seçici kodlama: Bir kavramı merkezi kategori olarak seçme, diğer kategorileri
bununla ilişkilendirme
4. Memos (Hatırlatıcı Notlar)
Kuram oluşturmada önemli bir kavram da Türkçe olarak sembolik etkileşimcilik ifade
edilen “symbolic interactionism” dir. Etkileşimcilik temeli Descartes’a dayanan beden ve
ruhun birbiriyle olan ilişkisini inceleyen bir teoridir. Sembolik etkileşimcilik ise kişilerin
birbirleriyle veya kendileriyle olan iletişimlerinde ortaya çıkan sembollerle oluşturulmuşsosyal bir etkileşim sürecidir. Sembolik etkileşimciliğin temeli sosyal psikolojiden gelir. Bir
sembolik davranışı tanımlamak için çevreyle olan gözlemlenmiş etkileşimleri belirlemek
sembolik etkileşim araştırmacılarının asıl amacıdır. İnsan olmak, bazı şeylerin üzerindeki
anlamlara karşı davranmaktır. Bu anlamların üstesinden gelinir, üzerinde değişiklikler yapılır,
aynı zamanda problem oluşturan bir durumla karşılaşıldığı zaman kullanılan bu anlamlar
açıklayıcı bir süreçtir. Birey sosyal çevreden ayrılmayan bir bütündür. Ayrıca gerçek
dediğimiz şeyde sosyal bir yapılanmadır.
13
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 14/15
Sembolik etkileşimcilik terimi ilk 1937’de Herbert Blumer tarafından ifade edilmiştir.
Sembolik etkileşimcilik sosyal etkileşim ve yorumlama yoluyla ortaklaşa kullanılmış
sembollerin yapılarıyla ilgilenir. Kuram oluşturmada bir sosyal etkileşimci araştırma
özelliğine sahiptir. Sosyal etkileşimci araştırmaların amacı insanların kendi dünyalarını nasıl
tanımladıklarını belirlemek ve bu tanımların kendi davranışlarına nasıl yansıdığını ortaya
koymaktır. Sembolik etkileşimciliğin temelinde değişkenleri arasındaki ilişkileri test etmekten
ziyade sosyal bir anlaşılırlığı sağlamaktır. Kısacası insanların kendi ifadeleri sembolik
etkileşimciliğin merkezinde büyük bir önem taşır. Sembolik etkileşimcilik gözlemlenen
davranışların nedenlerini ve sosyal çevreyle olan etkileşimin altında yatan gerçekleri
belirlemeye çalışan araştırmaların temelin oluşturur. Bu nedenle kuram oluşturma da olmak
üzere nitel çalışmalarda kullanılan gözlem, görüşme gibi veri toplama teknikleri sembolik
etkileşim için uygundur. Zaten Blumer’in orijinal sembolik etkileşim kavramı da nicel
verilere karşı çıkmaktadır. Sembolik etkileşimciler var olan bir teorinin davranışlarını
belirlemek yerine davranışları ortaya koyan bir teori ortaya koyma çabası içindedirler. Bu
düşünceye sahip olan araştırmacılar kuram oluşturma desenini kullanır.
Kuram oluşturma anlamlara ve yaşantılara odaklanmasından dolayı olgubilimle
benzerlik göstermektedir. Ancak olgubilimde bir kuram oluşturma gibi bir amaç
güdülmemiştir. Ayrıca kuram oluşturma durum çalışması ve geniş taramalar arasında bir
köprü görevi görür. Bu iki araştırmayı tek bir araştırmada birleştirir. Diğer nitel çalışmaların
aksine kuram oluşturma istatistiksel olarak test edilebilecek tahminler ortaya koymayı
amaçlar.
Kuram oluşturma bugünkü araştırmalarda doğrudan kuram elde etmek için
kullanılmaz. Araştırılan konuyu bütün gerçekliği ile incelemek için sadece veri toplama aracı
olarak kullanılmaktadır. Verilerin analizinde kullanılan sürekli karşılaştırma metodu bu
kuramdan kaynaklanmaktadır. Kuram oluşturmanın etkin olarak kullanılamamasının sebepleri
olarak yararlanılmasının oldukça güç olması, veri analizinin oldukça zaman alması ve nitelaraştırmalar konusunda oldukça yoğun bilgi ve beceri gerektirmesidir.
KAYNAKLAR
1. Bodner, G.M. & Orgil, M.K. (2007). Theoretical frameworks for research in
chemistry/science education. Upper Sadle River: Pearson
2. Bogdan , R. C & Biklen , S. K. (2003). Qualitative Research for Education: An
introduction to Theories and. Methods (4th ed.). New York: Pearson Education Group
14
8/2/2019 bilimsel araştırma yöntemleri ödev
http://slidepdf.com/reader/full/bilimsel-arastirma-yoentemleri-oedev 15/15
3. Büyüköztürk ve diğ., (2010). Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Ankara: Pegem A
Yayınları
4. Creswell, J.W. (2003) Research Design: Qualitative, Quantitative and Mixed Methods
Approaches (2nd Ed.) USA: Sage Publications
5. Creswell, J.W. (2007). Qualitative inquiry and research design: Choosing among five
traditions (second edition). London: Sage.
6. Demirkaya, H. (2008). The understandings of global warming and learning styles: a
phenomenographic analysis of prospective primary school teachers. Educational
Sciences: Theory & Practice, 8(1), 51-58.
7. Kuş, E. (2003). Nicel- Nitel Araştırma Yöntemleri. Ankara: Anı Yayıncılık
8. Yıldırım, A. & Şimşek, H. (2008). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri.
Ankara: Seçkin Yayınevi.
15