4
83 G eçen sayımızda Botticel- li’nin antik ressam Apel- les’in yitik resimlerine iliş- kin, klasik yazarların anlatımlarına dayanarak iki tablo yaptığını ve bunlardan birinin Venüs’ün Doğuşu olduğunu belirtmiştik. Fenike’de Astorath, Babil’de İştar, Asur’da Astarte isimleriyle anılan ve yüceltilen güzellik, aşk ve tüm dişil niteliklerin simgesi Doğu kökenli tanrıça Batı’ya geldiğinde Antik Yunan’ın onu Ege Denizi’nde köpüklerden (Aphros) yaratan söy- lencesi Aphrodite sanını yakıştır- mıştı ona. Bir Resim-Bir Öykü Haluk Erdemol Ressam: Sandro Botticelli (1445-1510) Venüs’ün Doğuşu

Bir Resim-Bir Öykü B EKıM 21 Haluk Erdemol Venüs’ün Doğuşu · Sandro Botticelli 1481'de Papa Sixtus 4 tarafından, Sistina Capellasının süslemele-ri için çağrıldığı

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Bir Resim-Bir Öykü B EKıM 21 Haluk Erdemol Venüs’ün Doğuşu · Sandro Botticelli 1481'de Papa Sixtus 4 tarafından, Sistina Capellasının süslemele-ri için çağrıldığı

83

BD EKİM 2017

Geçen sayımızda Botticel-li’nin antik ressam Apel-les’in yitik resimlerine iliş-

kin, klasik yazarların anlatımlarına dayanarak iki tablo yaptığını ve bunlardan birinin Venüs’ün Doğuşu olduğunu belirtmiştik.

Fenike’de Astorath, Babil’de

İştar, Asur’da Astarte isimleriyle anılan ve yüceltilen güzellik, aşk ve tüm dişil niteliklerin simgesi Doğu kökenli tanrıça Batı’ya geldiğinde Antik Yunan’ın onu Ege Denizi’nde köpüklerden (Aphros) yaratan söy-lencesi Aphrodite sanını yakıştır-mıştı ona.

Bir Resim-Bir ÖyküHaluk Erdemol

Ressam: Sandro Botticelli (1445-1510)

Venüs’ün Doğuşu

Page 2: Bir Resim-Bir Öykü B EKıM 21 Haluk Erdemol Venüs’ün Doğuşu · Sandro Botticelli 1481'de Papa Sixtus 4 tarafından, Sistina Capellasının süslemele-ri için çağrıldığı

84

BD EKİM 2017

almakla birlikte Olympos Tanrıça için gelgeç bir yerdi. Olympos’dan uzakta Adonis ile geçirdiği günle-rin yanı sıra Anadolu’da da zaman geçirdiğini biliyoruz. Troia kral soyundan Ankhises ile aşk yaşamış ve bu ilişkinin meyvesi Aineias Troia savaşından sonra sonunda yeni bir uygarlığın temelini atacağı yolculuğa çıkmış, İtalya’ya doğru yelken açmıştı.

Temsil ettiği olguları ve değer-leri uygarlıktan uygarlığa taşıyan Tanrıça, Roma’da eski bir Latin tanrıçasının kimliğine bürünerek Venus adını almış ve Romalıların

kendilerine özgü söylencesel zen-ginlikten yoksun olmaları nedeniyle Antik Yunan’ın Aphrodite’siyle özdeş tutularak insanların gönüllerini tutuştur-mayı sürdürmüştü.

Oğlu Cupido da küçük yay ve okla-rıyla gönüllere aşk yarası açmakta yardım ediyordu ona.

Botticelli’nin 1485’de Flo-ransa’nın tanınmış, banker ailesi Medici’lerin siparişi

üzerine ailenin Castello’daki vil-lasını süslemek için yaptığı tablo Romalı ismiyle Venüs’ün doğuşunu, Homeros’tan sonra Antik Yunan’ın en büyük ozanı olan Hesiodos’un Tanrıların Doğuşu isimli yapıtında-ki Doğuş söylencesinin dizelerin-den esinlenerek betimliyor.

Anılan söylenceye göre Uranos

Yunanların kendilerine daha ya-kın tutmak için denizden çıkar çık-maz anakaralarına yakın Kythera Adası’nda ayak bastırdıkları Aph-rodite orada fazla oyalanmamış, Girit dahil aradaki bir sürü adayı atlayarak Doğulu kökenine sadık kalmak istercesine Kıbrıs’ı seçmişti yurt olarak. Tanrıça’nın bu Doğulu yanı-na bazı ozan ve yazarların kullandıkları Cyprian (Kıb-rıslı) sanının

yanı sıra Pygmalion, Adonis ve Atalanta ile Hippomenes söylen-celerinde de tanık olunmaktadır. Yaptığı heykele âşık olan Kıbrıslı heykeltraş Pygmalion’un yakarışı üzerine onun heykeline yaşam vermiş, Adonis ile Doğu Akdeniz yöresinde aşk yaşarken Olympos’u unutmuş, tez ayaklı Atalanta ile yarışan Hippomenes’in yakarışı üzerine ona Kıbrıs’taki bahçesin-den getirdiği altın elmaları vererek yarışı kazanmasını sağlamıştı. Ayrıca Kıbrıs’ın uzun bir süre Fenike kolonisi olduğu bilinmekte-dir. Olymposlu 12’ler arasında yer

Botticelli “Venüs’ün Doğuşu”nu, Homeros’tan sonra Antik Yunan’ın

en büyük ozanı olan Hesiodos’un Tanrıların Doğuşu isimli yapıtındaki

Doğuş söylencesinin dizelerinden esinlenerek betimliyor.

[ [Sandro Botticelli

Page 3: Bir Resim-Bir Öykü B EKıM 21 Haluk Erdemol Venüs’ün Doğuşu · Sandro Botticelli 1481'de Papa Sixtus 4 tarafından, Sistina Capellasının süslemele-ri için çağrıldığı

85

BD EKİM 2017

(Gök), Gaia’nın (Top-rak Ana) 12 Titandan sonra doğurduğu çocukları çirkin ve yabanıl bularak nefretle Gaia’nın kar-nına hapsettiği için Gaia şişerek sancılar-la kıvranmakta, bir çözüm ararken Titan kardeşleri babala-rına karşı harekete geçirmek istemekte-dir. Titan kardeşlerin en küçüğü, gözüpek Kronos annesine yardım sözü verir. Suçlu ve kötü baba cezalandırılacaktır. Kronos annesinin verdiği çelik bir tırpanla pusuya yatar. Bir gece Gök, Toprak’ın üzeri-ne kapanırken Kronos tırpanıyla babasının hayalarını kesip arkasına fırlatır. Uranos’un kanları Toprak’a gömülürken tohumları Ege’nin su-larında köpükler oluşturur. Gaia’nın karnında gömülü kalan kanlardan hamile kalması ve yeniden doğum yapması yıllar alacaktır, ama denize düşen tohumlar hemen meyve verir:

“Bir kız çıkıverdi ak köpüklerden,

Önce kutsal Kythera’ya uğradı,Oradan denizin kuşattığı

Kıbrıs’a gitti.Karaya çıktı güzel tanrıça,İnce topuklarının bastığı

yerlerdenYemyeşil otlar boyveriyordu.

Aphrodite dediler ona,Köpüklerden doğmuştu çünkü.”

(Hesiodos)Botticelli, geçen sayımızda

işlediğimiz ‘Apelles’e Atılan İftira’ tablosunda olduğu gibi Venüs’ün Doğuşu tablosunda da Apelles’in yaptığı zamana yenik düşmüş bir tabloya ilişkin anlatımlar-dan esinlenmişti. Apelles’in söz konusu tablosunun adı Hesiodos’un anlatımıyla örtüşüyor: Aphrodite Anadyomene (Denizden Yükselen Aphrodite.)

Resimde Venüs bir deniz tarağı veya istiridye kabuğu üzerinde denizde ilerlerken solda batı yeli Zephiros, kucağında sevgilisi Khlo-

Kaynaklar, Botticelli’nin model olarak Knidos Afrodit’ini kullandığını yazıyor.

Page 4: Bir Resim-Bir Öykü B EKıM 21 Haluk Erdemol Venüs’ün Doğuşu · Sandro Botticelli 1481'de Papa Sixtus 4 tarafından, Sistina Capellasının süslemele-ri için çağrıldığı

86

BD EKİM 2017

Roma’ya giderek Sistin Şapeli’de çalışacak denli sanatın-da sivrilen ve Rönesans’ın başyapıtları arasına giren Venüs’ün Doğuşu ile onun kardeş resmi sayılan Primave-

ra’yı (İlkbahar) yapan Botticelli ne yazıktır ki yaşamını karartan ve sanatını söndüren kara bir cübbenin etkisinde kalmış, bağnaz Domini-ken keşişi Savonarola’nın yandaş-larından biri olmuştu. Keşişin dine ve ahlâka aykırı sayarak evlerden toplattırdığı eşya ve resimleri meydan ateşlerinde yaktırdığı ve Botticelli’nin de bazı resimlerini o ateşlere attığı biliniyor.

Venüs Mediciler’in villasında değil de elinde olsaydı onu da keşi-şin ateşine atar mıydı acaba? •

[email protected]

Not: Yukarıda değinilen Pygmalion, Adonis ve Atalanta/Hippomenes söylenceleri için Dergimizin sırayla 4/2014, 7/2014 ve 6/2015 sayılarında yer alan Mitolojiden Yansıyan-lar sayfalarına bakabilirsiniz.

ris, soluğuyla Ada’ya doğru sürüyor Tanrıça’yı. Sağda, elinde bir giysiy-le bir Nympha bekliyor onu.

Zamanında ender görülen çıplak kadın figürüne yer vermekle cesur bir adım atan Botticelli’nin model olarak ünlü bir heykeli, Knidos Afrodit’ini kullandığını yazıyor kaynaklar.

Antik Roma Venus’e Antik Yunan’ın Aphrodite’ye verdiğinden daha çok sayıda ek san vermişti. Bunlardan en anlamlı olanı Venus Genetrix idi, çünkü bu ekle Romalı-lar Venüs’e analık sanını da vererek kurucuları Aieneias’ın anısını canlı tutuyorlardı.

Papa’nın çağrısı üzerine

Venüs’ün Doğuşu tablosunun kardeş resmi sayılan Primavera

Sandro Botticelli 1481'de Papa Sixtus 4 tarafından, Sistina Capellasının süslemele-ri için çağrıldığı Roma’da Musanın yaşamını canlandıran üç fresk ile İsa’nın iğvası’nı yaptı. Tüm yaşamı Floransa’da geçti. Mediciler için, konusunu mitolojiden alan bir dizi tablo yaptı. Rönesans resim sanatının gelişmesinde büyük payı vardır. Hastalık derecesine va-ran zarafet duygusu, yapıtlarına, kendine özgü şiir dolu bir hava verir. Yapıtlarında doğayı yansıtmaktan çok, kendi duyuş tarzını gerçekleştirmeye çalıştı. Botticelli bu bakımdan Rönesans’ın ilk bölümünü kapayarak, sanatta bireyciliğin zaferini haber verir.