27

Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

  • Upload
    others

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen
Page 2: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

Boğaçhan Dündaralp

1997’de resmi mimarlık eğitimini tamamladı.Archiprix (1997), Arkitera Genç Mimar Ödülü(2004), iki Ulusal Mimarlık Ödülü (1998-2006) ve YEM (Yapı Endüstri Merkezi) Ödülü(2008) başta olmak üzere öğrencilikyıllarından başlayarak birçok mimari ödülkazandı. Sanatçı Cildo Meireles ile birlikte‘homeless home’ projesini 8. İstanbul Bienalikapsamında hayata geçirdi (2003). Kassel-Kunsthalle Fridericianum “CollectiveCreativity” sergisi kapsamında Oda Projesidavetlisi olarak ‘Yer’den Mekan’a’ adlı sergiprojesine katıldı (2005). ‘Ev: Bir YerleşmeMüzakeresi’ adlı mimarlık sergisinineditörlüğünü yaptı (2006). 10. İstanbulBienali Küratörü Hou Hanru tarafındankurulan KAHEM Stüdyosu’na ‘masum bireylem/innocent act’ projesi kapsamındamodernizm ve mimarlıkta eleştiri üzerindeçalışmak için davet edildi (2007). Np12 evleriprojesi ile “Mies van der Rohe Awards 2007”Uluslararası mimarlık ödüllerine nomineedilen mimarlardan biri oldu. (2007) Londra-İstanbul mimarlık değişim programı için TheArchitectural Foundation (Londra) tarafındanİstanbul’u temsil edecek üç genç mimardan(emerging architect) biri olarak seçildi(2009). Stefano Boeri’nin küratörlüğünüyaptığı ICIF - Iakov Chernikhov InternatıonalFoundation “The Challenge of the Time”temalı ödülü için 22 ülkeden nomine edilenmimarlardan biri olarak yer aldı.(2010)Türkiye’den Pek çok ulusal yayında, projelerive yazıları yayınlandı, bölüm editörlüğü

yaptı. Arch+, AD, WA gibi uluslararası yayınlarda çalışmaları ve yazıları ileTürkiye’den seçilen ofisler içinde yer aldı. Çalışmalarından oluşan bir seçki ‘Genççizgiler/Young lines’ adlı kitapta (2004), Londra Mimarlık Festivali kapsamındayayınlanan; İstanbul, Kent ve Mimarlık üzerine konuşmaları; “İstanbul Para-doxa”(2010) adlı kitapta yer aldı. Çeşitli mimarlık okullarında proje ve atölyeyürütücülüğü yaptı. 2005’ten bu yana, mimarlık bilgi alanı içindeki çok-pozisyonluduruşu ile mimarlık ofisi ‘ddrlp’ nin yöneticiliğini yapmakta ve kent, metropol gibikatmanlı mimarlık problemleri ve farklı mimarlık ölçeklerine ilişkin çözümstratejilerini araştırıp, geliştirmeye çalışıyor. 

AR

RE

DA

ME

NTO

106

GENÇ MİMAR

Page 3: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

GENÇ MİMAR

Mimarlığın NeyeMuktedirOlduğununSınırlarınıAraştırmakBoğaçhan Dündaralp n

Sorular:Küreselleşme çağını yaşarken (bağlam-anlam ekseninde) bugünün yerelliği nedir?

Kent, ‘ilişkisel mekan’ jeneratör olarakmimarlık için yeni bir öğrenme modeliolabilir mi?

Bugünün çağdaş öznelerinin temelsorunsallarından biri olan kimliklerinçözülmesi, mimarların yenikonumlanmalar üretmesi için bir fırsatolabilir mi?

Yaklaşım/bakış/stratejiler:Doğası gereği mimarlığın farklı iletişimbiçimleri doğurduğuna ve üzerindemutabakata varılmış ortak kurallarolmaksızın gerçekleşmeye meyilli olduğunainanmak; tasarım denen olguyu yenidentanımlamak,

Duruma baştan bir tasarım öngörmekdeğil; koşullar, aktörler ve olanaklarla birtasarıma ulaşmak; ‘yaratmak’ değil,‘oluşmasına izin vermek’,

Koşul, aktör ve olanakları çoğaltarakolasılıklar uzayını genişletmek; düşünceler,bilgiler ve olanakların birbirini keşfedeceğiarayüzleri bulmaya çalışmak,

Mimarlığın kendini araçsallaştırdığı sosyaletkileşim ve iletişim biçimlerini araştırmak,‘Yer’den doğan anlam-bağlam ilişkisininpeşine düşmek; fiziki varlığından çok,değerini tüm zamanlarda sürdürecek vekendini çoğaltabilecek bir mimarlığın izinisürmek,

Mimari tasarımı sadece problem çözmearacı olarak değil; problem ve durumlarıişaret etmenin ya da görünür kılmanın dabir aracı olarak görmek,Küresel dünyanın ‘hızlı’ beklentilerinekarşı, ortamın araç ve yöntemlerinikullanarak ‘yavaş-latma’ stratejileriüretmek,

AR

RE

DA

ME

NTO

107

Page 4: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

Müşteriyi birey, kurum olarak değil,‘durum’ olarak tarif etmek,Kutsanan ‘nesne’, ‘bina’ odaklı mimarlığıncazibesine kapılmamak; nekrofilikdürtülere ve reflekslere şüphe ileyaklaşmak.

Mimar:Kent yaşamının ve kente dair politikalarınbelirlediği ‘ortam’ ve ‘durumlar’;

Mimarlığın değil ama mimarın kendinebelirlediği rollerin yetersizliği;

Pratik dünyadaki mimarın talep edilenihayata geçiren, proje çizen adampozisyonuna indirgemesi;

...’ne karşı: “konumlanma” lar ve durumaözel “mesafe*”ler üretmek,

‘Konumlanma’lar aracılığı ile koşullara vekarşılaşılacak durumlara hazırlıklı olmasüreçlerini örgütlemek,

‘Mesafe*’ler aracılığı ile üretim araçlarınıbelirleyen;‘Strateji’ ve ‘organizasyon’ modellerinibelirlemek.

* “... bir şeye çok yakın olduğumuzdaaşinalık bakış açımızı çarpıtır, çok uzakolduğumuzda ise bakış açımızdakiçarpıklığın kaynağı mesafenin takendisidir; dolayısıyla, içinde yaşadığımızdünyayı anlamak için uzaklıkla yakınlıkarasında bir denge tutturmak gerekir.”Carlo Ginzburg, Tahta Gözler

Ofis=Ortam / Mimarlık Ofisi (MO) nedir?

Bir organizasyonun, sistemin adı değildir.Bir ortamdır.

İşimizi verimli ve istediğimiz nitelikteüretebilmenin ortamıdır.

MO bir kurumsal yapıyı ayakta tutmak,maaş ve kira ödemek için iş yapmakzorunda olunan bir yer değildir. Gerekirsedaha verimli bir ortam için terk edilebilir.Yeni ortaklıklar, organizasyonlarkurulabilir.

MO’nin sürekliliği için para olmazsa olmaztek kaynak değildir.

MO’nde üretim sadece para kazanmakiçin yapılmaz. Her proje aslında yeni birbilgi alanıdır ve bu alanlar MO’ni besler.Öte yandan yeni bilgi alanları adınayapılan her araştırmanın bir karşılığı,

bedeli vardır. Karşılıksız iş yapılmaz, helehele iş almak için...

MO içinde yapılan iş, konvansiyonel ofismodellerinde olduğu gibi koşullarının izinverdiği ölçüde nitelikli değildir. MO işinfarklı nitelik olasılıklarını olanaklı kılacakmodellerinin üretilebildiği bir yerdir.

MO’nun tüm kaynaklarını bünyesindetutması gerekmez, bu gibi gereksizhantallıklardan kendini korur. Herçalışmanın özgün içerik ve koşulları ilebağlantılı olarak, gerektiği zaman yenidenörgütlenebilecek bir hareket kabiliyetinesahiptir.

MO’inde kaç kişinin çalışabileceğiniortamın olanaklarından çok üretiminolanakları belirler. Çalışma içeriklerinebağlı olarak bu organizasyon, büyür ya daküçülür... Büyüklük sınırlarını kendidinamikleri ile ayarlayabilen birorganizmadır. Üretilenin niteliğisürdürülebildiği oranda da büyüyebilir.Büyüklük sınırını belirleyen üretilenin‘niteliği’dir.

MO hiyerarşik bir sistemin kurulduğu,işlerin doğrusal akış içinde üretildiği bir yerdeğildir. Kendinden organizasyonlu,doğrusal olmayan iletişim ve akışlarınüretimlere, işlere dönüştüğü bir yerdir.

MerhabaBoğaçhan Emre Arolat n “Merhaba Boğaçhan,Hırgür içinde hep “bir ileri” aktarılanArredamento metnini tamamlamak içinkendime 8-15 Şubat arasını ayırmıştım.Hiç hesapta olmayan bir sürü sorunyüzünden bu süreci de verimli bir biçimdedeğerlendirmem mümkün olmadı.Boğaçhan Dündaralp metnini toparlamakiçin birkaç gecedir uğraşıp duruyorum.Yasak savmak adetim değil. Elimden geleniyapamamış olma hissiyatı ise hepsindenfena. Pek çok durumda kurtarıcı olabilen o“son gece” bile yazık ki bu kere benim içinverimli olmadı.  Sanırım sabaha doğruşunu anladım ki böyle bir metninhakettiği/beklediği/imkan tanıdığıiçeriği/derinliği/yoğunluğu ortayakoyabilmek için bazı eksiklerim var. İlkin,zamanı bu denli sıkıştırılmış bir biçimdekullanmaya çalışmak -ki bu durumdoğrudan doğruya kişisel bir atlamayüzünden ortaya çıktı- her gün

gerçekleştirdiğim ve bir anlamdaustalaştığım/alıştığım/benimsediğim biretkinlik olmayan “yazı” adına en büyükhaksızlık olacak. İkincisi ve belki de dahaönemlisi, senin hakkında yazılacak olanınderinliğine ulaşmak için gereken tanışıklığahenüz ulaşmış olmadığımı anladım birdenbire.

“Bundan tam on yıl önce, Arkitera

Forum’un okunan bir mecra olduğu bir

dönemde tanımıştım Boğaçhan

Dündaralp’i. 90’lı yılların ikinci yarısında

tasarlanan Kalamış konutu hakkında bana

hayli iğneli bir dille sorular yöneltmişti.

Biraz genç, biraz da mütecaviz, ama özenle

hazırlanmış sorulardı. Uzamış, uzadıkça da

derinleşmişti o sanal alem diyalogu. Kişisel

spekülasyon sivrilikleri törpülenmiş, daha

çok anlamaya yönelik bir çaba haline

gelmişti karşılıklı olarak. Yıllar sonra

birkaç görüşmemiz daha oldu. Onun

kuşağından olup da aynı zamanda hem bu

kadar enerjik, hem de bu oranda titiz

olabilen pek az mimar tanımıştım.

Dündaralp’in bir yandan hevesle üreten,

diğer yandan oturup düşünen hali ilgimi

çekmişti. NP12 evlerini gördüğümde bu

hevesin ürettiği etkinliğin hiç de hafife

alınacak bir şey olmadığını anlamış, bir tür

çoklu endüstriyel üretim yönelimi ile bu

kanaldan üretilmiş olanların genellikle

ulaşmakta güçlük çektiği incelmişliğin bir

aradaki varlıklarından etkilenmiştim. Daha

sonraki dönemlerde mimarlık üretiminin

güncel saplantılarından biri olan ‘yersizlik’

durumunu problemleştirme yolunda birkaç

denemesine rastladım. Bir kez daha

akranlarının genel yönelimlerinin ötesine

geçen bir özelliği olarak, ‘bağlam’

meselesini hakiki bir düzlemde ele alıyor

olduğunu sezmiş, biraz da şaşırmıştım

doğrusu...”

Böyle başlamıştım yazmaya halbuki.Dedim ya, sıkışık zaman, bir de üzerinederinden tanıyamamış olmanın getirdiğiyoksunluk duygusu...

“Güncelleme”de çok daha kapsamlıolacağını umuyorum yazdıklarımın. Tabiieğer hala bunu benden isteyeceksen.Kuşkusuz bunun gereğini yerinegetirmemiz gerekecek ikimizin de. Sendaha çok üreteceksin, ben de dahayakından izleyeceğim bu sırada. n Emre

Arolat, EAA-Emre Arolat Mimarlık

AR

RE

DA

ME

NTO

108

GENÇ MİMAR

Page 5: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

GENÇ MİMAR

Yıkıcı OptimizminAğır Hafifliği:  Ne, Neden ve NeyeRağmen?Şevin Yıldız n “Mimarlıkta yaptıklarınızkadar yapmadıklarınızla da duruşunuzunçerçevesini belirlersiniz. Araştırma merkezlimimarlık pratiği, birçok mimarlık ofisinin“zamansızlıktan”, “gerçek” mimarlıkpratiğine ekleyemedikleri bir durum olarakkarşımıza çıkıyor. Boğaçhan Dündaralp veişleri, bu anlamda, 40 yaş altı, genç mimar,kategorisinin ötesinde bir okumayı gereklikılıyor. Bilgi üretimini avan projeçerçevesinde iş almak için avans olarakkullanan ofis zihniyetine karşı durabilennadir örneklerden biri. BoğaçhanDündaralp mimarlık araştırma pratiği ise,bugünün bağlamında sadece küresel/yerelçerçevesinde değil, mimarlık üretimininözünde üç özelliğiyle kendi duruşununçerçevesini belirliyor; beklentiyi tersyüzeden “sürdürebilirlik” anlayışı, programıve teknolojiyi sorgulayarak her seferindeyeniden tanımlayan ilişkilenme biçimi vesosyal aktivizmi büyük jestleredönüştürmeden projelerine sızdırması.

Dündaralp için “sürdürülebilirlik”ekonomik ve ekolojik olarak kendipratiğinden doğan ve tanımlanan bir olgu.Örneğin Urban Nomad (Kent Göçebesi)

projesini yakından takip etmiş biri olarakaslında burada tasvir edilen göçebe, esnekyaşam biçiminin, kendi pratiğinin vemimarlık ofis düzenine bakışının biryansıması olduğunu söyleyebilirim. Sürekliyenilenen esnek organizasyon biçimi,niteliği öne çıkaran bir ofis ortamınındinamizmini gösteriyor. Aynı pratiktebaşka bir güncel tartışma olanuyarlanabilir yeniden kullanım (adaptivereuse) da salt sürdürülebilir bir terciholmaktan çıkıp, var olanla diyalogbiçimine dönüşüyor. Bu anlamda projeleri,kenti tüm fiziksel ve sosyal çevresiyleçözülecek bir problemler silsilesi olarakgören tasarım anlayışının da uzağınadüşmekte.

Dündaralp’in Urban araştırma serisiekolojik sürdürebilirliği özünde barındırsada, başka bir taraftan da sürdürülebilirliğiparçalarına ayıran bir megastrüktür zinciri.İkinci Dünya Savaşı sonrasındakimodernist üretimi sosyal bir alt metinle

kıyasıya eleştiren ve aralarında Archigram,Archizoom, Superstudio gibi kollektiflerinolduğu Megastrüktür akımı, mimarininfetiş objesi haline gelmesine karşı çıkmıştı.Forma ve objeleştirmeye getirdiklerieleştiriyi, esneklik ve geçicilik üzerindenmega strüktürlere dönüştüren grup,başlangıç noktalarıyla yer yer çelişen işleryapsa da, kentin yoğunluğunu vealtyapının tipolojiler üstü potansiyelini,açığa çıkardı. Aynı dönemde Japonya’daortaya çıkan Metabolistler de yoğunluk,yayılım ve savaş sonrası yeniden yapılanmabağlamında megastrüktürlerikullanmışlardı. Dündaralp’inUrbanecopolis ve UrbanAnnex projelerisadece ev tipolojisini değil, yoğunluğunstrüktürle ilişkisini de provoke edenyaklaşımlar. Kapsül yaşam, fonksiyonlarınparçalarına ayrılması ve yeniden bir arayagelmesi, sosyal ilişkilenme biçimleri,mimarın iki çalışmada da aynı arayış vesorgulamalarla meşgul olduğunugösteriyor.

Öte yandan, mimarın teknoloji vemalzemeyle olan ilişkisi sadeceprovakasyon olarak kalmıyor.Dündaralp’in prefab teknolojiye yakınlığıve bu teknolojiyi üretme deneyimi,kariyerinin en başında, NP12 evleriprojesinde, prefabriğe söylemsel bir alanaçmasıyla yakından ilgili. Kendine ikincibir okul olarak gördüğü “yapımsistemleri” tecrübesi, dışardan bakanlardabeyhude bir koyu pragmatizm beklentisioluşturmuştur. Prefabriği bienal sergisinekadar taşıması açtığı söylemsel alanınuzantısı. Dündaralp, 1. İstanbul MimarlıkFestivali için yaptığı Ağırlığın Hafifliği

yerleştirmesinde, arkitektonik algıyıprefabrikasyon üzerinden sorgularken,prefabrik malzemeyi de üretim bandıgeçmişinden koparıp, bütünlüğüiçerisinden tartışmaya açıyor.Prefabrikasyonun günümüzde mimarın ilgialanına CNC teknolojisi üzerinden girmesive çoğu zaman mimari ürünüobjeleştirmesi, kendi söylemini herdurumda yeniden yaratan ve fetiş-objeolmanın ötesine geçen bir prefabrikasyonanlayışının nadir olduğunu hatırlatmakta.

Peki bütün bu yapısal ilişkiler bütünüiçinde sosyal bir angajman ne kadarmümkündür? Daha doğrusu mimariürünün doğasında var olan “sosyal” altmetin nasıl şekillenmektedir? BoğaçhanDündaralp, mimarlık üretimini inşaetmenin hükmünden çıkaran, kendideyimiyle “kimliklerin çözüldüğü” bir

zamanda, başka varoluş biçimlerinin“oluşmasın” izin veren bir anlayışıntemsilcisi. Bu açıdan, işbirlikçi yeni birüretim modelininin uygulamacılarından dabiri. İşte bu sebeple ki, her işindeoluşulmasına izin verilmiş ekipler vedisiplinlerle bir ortaklığın peşinde. SadeceTürkiye’de değil, dünyanın birçokyerindeki mimarlık ofislerinde bireyselinsiyatiflerin, tasarım ekibi hiyerarşisineparalel ilerlemesi, işbirliği modellerinin enaz tipoloji ve teknoloji kadarprovakasyona muhtaç olduğunun kanıtı.Bu provakasyonu yapabilecek birey,kartları yeniden karıştırmaya, yerleriyeniden değiştirmeye de açıktır. BoğaçhanDündaralp ile içinde bulunduğum birçokkollektif çalışmadaki ilk refleks, bizibiraraya getiren tatminsizlik hissini yoketmek değil başka bir alanda yenidenüretebilmekti. İçinde optimizm barındıranbu tatminsizlik, mimarın kendi durduğunoktadaki ölçek yanılsamalarını dagörünür kılmakta. Dündaralp’inyazılarında bahsettiği “mimari araçları,durumları görünür kılmak için kullanma”refleksini oluşturmak, mimarı sistemingüçsüz bir aktörü olmaktan kurtaracak enönemli adım.

İşlerini eğitime, yazıya, ortak üretimedöndüren ve kendini beslediği kanalları damimari üretiminin gerçekliğini sarsmakiçin kullanan mimar modeli, küresel-yerelikiliğinin hapishanesinde kalmak zorundadeğildir. Mimarlık ofisinin bunugerçekleştirmekten uzak yapısını bilmekleberaber, eğitimin de bunu karşılayacakdinamizme sahip olmadığını görmekoptimizmi neyin yaratacağı sorunsalınıgetiriyor. Bu noktada eleştirel pedagojininstüdyolara ve ofis ortamına girmesi,mimarlar tarafından fetişize edilmiş bir dilkurgusu içindeki praksis sözcüğününgerçek anlamını bulmasını sağlar. Eğitiminher alanında var olması gerekli olaneleştirel pedagoji, kimi zaman stüdyo, jürive staj hiyerarşileri arasında öğütülenmimarların öğrenme deneyimi için özellikleönemli. Dündaralp’in işleri veöğütülememiş mimar kimliği, neyi, nedenve neye rağmen sürdürmemiz konusundabizi gerçekliğimizi sorgulamaya itiyor.Pratiği sosyal angajmandan bağımsızgörme alışkanlığını keserek, değişimyaratabilmek için büyük jestlere, ikonlara,kurtarıcı modellere ihtiyaç duyulmadığınainanmamız, yavaş yavaş tatminsizliğimizinyıkıcı optimizmini besleyecek yeganegerçekliğe dönüşüveriyor.” n Şevin Yıldız,

Mimar, Editör.

AR

RE

DA

ME

NTO

109

Page 6: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

Takıntılı vetutkuluPelin Derviş n

“İnsanlığın şimdiki vaziyetini, öylece

devam edecek bir vaziyet olarak

düşünemem, basitçe, onun tüm ve nihai

belirlenimi olarak düşünemem. Zira yoksa

her şey düş ve yanılsama olmuş olurdu;

yaşamış olmanın ve hep geri dönen

zahmetine, hiçbir yere varmayan, hiçbir

anlam ifade etmeyen bu oyuna katılmış

olmanın zahmetine değmezdi o zaman.

Ancak onun daha iyi bir duruma erişmenin

bir aracı, daha yüksek ve mükemmel bir

duruma geçiş noktası olarak mütalaa

edebildiğim orandadır ki, bu durum benim

nazarımda bir değer kazanabilir; kendi

uğruna değil de, Daha İyi’nin hazırlaması

uğruna katlanabilirim ancak.”

Die Bestimung des Menschen1

Johann Gottlieb Fichte,

2009: Londra’daki The ArchitectureFoundation, Londra-İstanbul arasındagerçekleştirdiği değişim programının2 ilkadımı olarak yerel ortakları ArkiteraMimarlık Merkezi ve Garanti Galeri’nindesteğiyle ve her iki kentteki bağımsızjürilerin verdiği kararla her iki kenttenyıldızı parlamaya başlayan üçer mimarbelirledi. Programın temel hedefi olan‘uluslararası değişim’i layığıylagerçekleştiği söylenemez, nedenlerimuhtelif. Ama bu vesileyle İstanbul’danseçilen üç mimar için (BoğaçhanDündaralp, Aslı Kıyak İngin, NilüferKozikoğlu) ilk kez ve defalarca aynımasanın etrafında bir araya gelerek baştamimarlık, kent, bilgi, üretmek, bağlam,eğitim olmak üzere onlarca kavram ve olguüzerine içtenlikle konuşma fırsatıdoğmuştu. Birbirine pek de benzemeyen buüç mimarın arasında gerçekleşentartışmalar kimi zaman diğerini ciddişekilde provoke eden boyutlarkazanmaktaydı. Bir süre sonra kayıt altınaalmaya başladığımız bu konuşmaları birkitaba dönüştürme şansının doğmuşolması, neredeyse bir yıl süren buprogramın en sevindirici yanlarındanbiridir3.

Boğaçhan Dündaralp o masanın başına herseferinde mutlaka tam zamanında, elindebir not/eskiz defteri4 ve başının üstündekocaman bir düşünce balonuyla geliyordu.

Geçen seferki konuşmaların bıraktığı izlerüzerine düşünmüş olduğu daha konuşmayabaşlamadan, duruşundan anlaşılıyordu.Herkes masaya yeni yeni otururken otuttuğu notların üzerinden geçerekhazırlıklarını tamamlıyordu. Bu, kuru bir‘görev bilinci’ olarak okunmamalı; bu,yaptığı işe tutkuyla sarılan bir adamınresmi. Tuttuğu notlara, çizdiği eskizlere,hem bunları yapışındaki ciddiyete hem debunları birer kayıt aracı olmaktançıkartarak dönüştürmesine, yeni şeylerüretmesine hayran olmamak mümkündeğil. Bu, aslında onun hayata karşıtakındığı tavrın bir görsel tasviri. Önüneçıkan her konuyu “Bu, acaba başkaolasılıkları ve başka olanakları ortayaçıkarmak için bir fırsat olabilir mi?”diyerek ele alan, en basit, hatta bazen enbağnaz soruyu bile evirip çevirmeden rahatedemeyen bir kişilik. İster bürosunda stajyapmak isteyen bir öğrencinin başvurusuolsun, ister konvansiyonel bir konuttasarımı talebi olsun, yaklaşımı hep aynı:Şimdi ben bu durum karşısında yenidennasıl örgütlenebilirim; bu sorunun gerçekbağlamı, gerçek gereksinimleri ne; başkahangi olasılıklar söz konusu olabilir…

Onun için mimarlık dünyası büyük birlaboratuar ve burada daha önce yapılmış,sonucu bilinen deneyleri aynentekrarlamanın daha iyi bir dünya yaratmakiçin bir faydası yok.

Notlar:1 İnsanın Belirlenimi2 www.architecturefoundation.org.uk/programme/2009/london-istanbul3 Pelin Derviş (ed.), İstanbul para-doksa: Kent ve MimarlıkÜzerine Konuşmalar (Boğaçhan Dündaralp, Aslı Kıyak İngin,Nilüfer Kozikoğlu), Garanti Galeri Yayınları, Temmuz 2010,İstanbul.4 Sonradan öğrendim ki Dündaralp bugüne kadar bavullardolusu eskiz defteri doldurmuş.

AR

RE

DA

ME

NTO

110

GENÇ MİMAR

Page 7: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

GENÇ MİMAR

Eleştirel MimariPratik veBoğaçhanDünderalp1

Esra Akcan n Modern dünyada eleştirelmimari pratiğin mümkün olmadığını iddiaeden Manfredo Tafuri’nin sözlerinden buyana sayısız mimar, projelendirdikleri heryeni binanın mevcut güç dengesinin veekonomik sistemin doğrudan ya da dolaylıbir yansıması olduğu gerçeğiyle defalarcayüzleşmiş olmalı. Tafuri’nin, 1960’larkuşağını umutsuz bir arayışa sokan savınagöre, devlet gücüne, iktidara ve büyükyatırımcıya bu kadar muhtaç olan birmeslek olarak mimarlık, sistem içindebizzat sistemin sömürdüğü kesimlerinçıkarlarını koruyamazdı2. Tafuri’nin busonuca ulaştığı makalesindeki örnekleri veajandası çok sınırlı olsa da, mimarlık vegüç, mimarlık ve ekonomi-politikarasındaki genel ilişkileri düşünürkenİtalyan tarihçinin sözlerini gözardı etmekmümkün olamamıştır. 1990’lardan sonraTürkiye dahil dünyanın çeşitli yerlerindepratik yapan yeni bir kuşak mimar isegerçekleri dönüştürmek, sistemi tersineçevirmek gibi gayeler gütmek yerine, çokdaha pragmatik olarak, iktidar veekonomik sistemin mantığı içindenyaratıcılık nişleri açmaya çalıştılar3. Eleştirisonrası pragmatizmi ya da özellikleTürkiye’de 1980 darbesi sonrasınıngetirdikleri bağlamında, asilik-sonrasımimarlık pratiği olarakisimlendirebileceğimiz bu tutum, sonyıllarda en üretken mimarların yapıtlarınıbiçimlendirdi4.

İşte bu ortamda Boğaçhan Dündaralp’ınduruşu büyük bir fark yaratıyor. Yaptığıbinalardan önce eleştirel düşüncesiyle vekağıt mimarlığıyla öne çıkan Dündaralp,Türkiye’de benzerlerine az rastlanan birmimar. Henüz yeni başladığı pratiğine,kendine bir bina tasarımı teslim edecekişveren arayarak değil, düşünce üreterek vebienal gibi mecralarda sergilenecek projelerya da yerleştirmeler tasarlayarak girişmiş.

Dündaralp’ın daha ilk projesi, inşa edilmişNP12 evlerinde (Çamlıca, 2003-2004)kurulu düzenin konut paradigması ileeleştirel bir yüzleşme ve alternatif aramaisteği öne çıkıyor. Mimarın kendideyimleriyle, konutun “ticari bir ürün”

haline gelmesini ve bunun “dayattığıverileri” problemleştiren proje, altıbinadan oluşan bir konut grubu olmanınçok ötesinde, mimarlıkta tekrar vekullanıcı seçimi olguları üzerine biraraştırma olarak şekillenmiş. Türkiye’dekimodern konut stoğuna bakıldığında,şehirlere tekrarın ve alternatifsizliğinhakim olduğunu iddia etmek yanlış olmaz.İstisnaları bir an için paranteze alırsak,senelerce yapsatçı apartmanı sözleriylebetimlenen konut stoğu, hep aynı veboyutları son derece tesadüfi süreçlerlebelirlenmiş parsellere, hep benzermalzemelerle, hep benzer plan kurgularıiçinde, hep piyasanın sunduğu sınırlı yapıelemanlarını kullanarak inşa edildi. İhsanBilgin’in özetleyici sözleriyle, bu sistemküçük arsa sahibini, küçük sermayelimüteahhiti ve küçük bütçeli alıcıyı güvenlibir konut pazarında buluşturan pratik birçözümdü. Bu sistemde kullanılan planşemaları ise tasarım disiplininin öncelikleriile değil, yapsatçıların inşaat sırasındasezgileriyle buldukları ve konut pazarındatastikledikleri, orta sınıfın yaşamstandartlarına cevap verecek en basit veolağan çözümlerle ortaya çıktı5. Böyle birkonut piyasası alternatif üretmekten aciz,farklı aile ya da yaşam tiplerininvarolabileceği olasılığını gözardı eden yada böyle bir çeşitliliği mimari yollarlateşvik etmeyen bir düzen… Hatta,1983’ten sonra yerleşen liberal ekonomi ilekonut piyasasına büyük şirketlerin hakimolması sonucunda, büyük arsalar üzerindeyapılan büyük konut topluluklarında bilebu alternatifsiz kurulu düzenin hakimolması ilginç. Bu konut sitelerinde,malzeme ve üslup açısından tüketimtoplumunun talep ettiği seçenek bolluğusunulsa da, 2000’li yıllara kadar mimaritipolojide hiçbir oynama, hiçbir alternatifarayışı olmaması şaşırtıcıdır. Büyük konutşirketleri tarafından tasarlanan kapalısiteler de 2000’li yıllara kadar yine hepaynı imar kuralları içinde, hep yanyanasıralanmış tekrar eden müstakil evler ya dayanyana sıralanmış tekrar edenapartmanlar olarak inşa edildi6. NP12evleri, işte tekrarın alternatifsizliklesonuçlandığı bu egemen konut piyasasındaeleştirel anlamını kazanıyor. Tekrarıntektipleştirici etkisini kırmak içinDündaralp bu projede mimari birpermutasyon sistemi öneriyor. İlk etaptaprefabrike elemanlarla inşa edilecek sabitbinaların daha sonra kullanıcı isteğine görebiçimlenebilmesi için sabit ve değişkenelemanların bir matriksini tasarlayansistem, altı sabit bina bloğu içinde 300

farklı seçenek sunuyordu7. Bu proje tekrarolgusunu tektipleştirici bir külfet değil, birsistem olarak yeniden kurguluyor; tekrareden elemanların matriksinden çıkançeşitlilik, tekrar olgusunu mimari birfırsata dönüştürüyor.

2000’li yıllarda, kurulu düzeningerçeklerini kabul eden, bu gerçekler içindeyaratıcılık nişleri açarak mimari fırsatlaryaratan projeler, asilik-sonrası mimarlığınen anlamlı dönüştürücü gücü olaraketkisini gösterdi8. Dündaralp ise mimarikariyerinin en erken aşamasında bunubaşarmış olsa da, bununla yetinmiş değil.Mimari fırsatların kolayca yeni birfırsatçılığa dönüştüğü, “eleştirelliğin”ancak kısa ömürlü fırsatlarda yeşerebildiğibir meslek ortamında, asilik-sonrasımimarlık da açtığı birkaç yaratıcı nişerağmen, gerçekçi olmaktan yoksullaşan birortam yarattı. Gerçeklerle darlaşan vehomojenleşen böylesi bir ortamda ise,farklı gelecek kurguları hayal eden utopikdüşüncenin önemini teslim etmekgerekiyor.

Türkiye’de inşa edilmek için değildüşünmek ve eleştirmek için üretilenprojeler neredeyse yok gibi. Çoğu mimarınbelediye, sistem, imar planları vekurallarından şikayet ettiği düşünülürse budaha da şaşırtıcı. Projelerini hep araştırmakavramıyla betimleyen Dündaralp ise ençok bu açıdan öne çıkıyor. Örneğin, KentGöçebeleri projesi (2006), mevcut şehirdeüçüncü boyutta oluşan boşlukları küçükyerleşim birimlerine dönüştürmeyi önerenbir düşünce örneği. Urban-Annex projesi(2008) ise Tuzla Tersane işçilerinin çalışmave barınma koşullarına, ve Lagün’ünekolojik problemlerine dikkat çekmek içinyapılmış. Mimarın kendi insiyatifiyle vesosyolog Pelin Tan’la yaptığı işbirliğisonucunda şekillenen proje, bir yandan zorkoşullarda geçici sözleşmelerle çalıştırılan,sık sık ölümle sonuçlanan iş kazalarınamaruz kalan, mutfaksız, banyosuzdairelerde 14 kişi birarada barınan tersaneişçilerinin yaşam koşullarını; diğer yandançevresindeki yapılaşma sonucunda 1986’da1 milyon m2 ye yayılırken 2007’de 620 bin m2’ye düşecek kadar kurutulanlagünü problem alanı olarak belirliyor.Ayrıca, bu koşulların Tuzla’nın lokalgirdilerinin ötesinde, İstanbul ile ilişkisininve genelde kentleşme sorunlarının birsonucu olmasına dikkat çekiyor.Dündaralp Urban-Annex için “bir çözümüretme iddiasından çok, bu bağlamdakiçok katmanlı durumu ve bu durumun

AR

RE

DA

ME

NTO

111

Page 8: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

farklı ölçekli boyutlarını görünür kılmayaçalışan” bir deneme deyişini kullanmış olsada, proje gazetecilik pratiğinin ya dasosyolojik bir araştırmanın çok ötesinegeçerek mimari vizyonlarla farklı birgelecek kurgusunu da hayal ediyor. Bunuise erken yüzyıl öncü ütopyalarında olduğugibi mimarın herşeyin belirleyicisi bir tanrızannedildiği halüsinasyonlarla değil,konunun gerektirdiği çok aktörlüyaklaşımın altını çizerek yapıyor. ‘Çözüm’olarak lagün alanının genişletilip, denizledolaylı ilişkisinin tekrar kurulmasıöneriliyor; işçiler için ise bir yandan konutprogramı, diğer yandan bir seri sosyaletkinlik alanları projelendiriliyor. Bukamusal alanlar sadece işçilere yurttaşlıkhaklarını teslim etmiyor, ayrıca yaratılansosyal etkinliklerin çevreden insanlarıçekmesiyle bu alanın daha zengin birkentsel yaşama katılacağı öngörülüyor. Birmodülün farklı biçimlerde birleştirilmesiyleoluşturulan konutlarda ise, malzemeolarak tersane ve gemilerden geridönüştürülecek metal levhalar öneriliyor.Mimarın kendi sözleriyle proje “Lagün’ünrehabilitasyonu için, artma-azalma,sökülüp-taşınabilme ya da ortadankaldırılabilme gibi temaları araştırıyor”.Biçimsel olarak Yona Friedman’a çok açıkreferans veren proje, sosyal, ekolojik vetipolojik eleştirel kaygıları biraradabarındırıyor.

Kendi sınırlarının bilincinde olan amagerçeklerin darlaştırdığı alanı genişletmeçabasından da vazgeçmeyen böylesi ütopikdüşünme biçimi, Dündaralp’ınUrbanecopolis (2008) projesinde dekendini gösterdi. Yine mimarınınsözleriyle, proje “nesnesini değil,araştırdığı konuları gündeme taşımayaçalışan bir araştırma projesi olarak kentgerçekliğinin potansiyellerini dert edinir”9.Bu proje kent yaşamının rastgele birarayageldiğinde zenginleşen tüm katmerlerinidikey bir yerleşim içinde üst üste diziyor.Mevcut kenti erken 20 yüzyıl ütopyalarıgibi yıkıp yeniden yapmayı değil, ona budikey kent ile eklemlenmeyi öneriyor.Mimar nesnenin her ne kadar ikincilderecede önemli olduğunu söylese de proje,İstanbul’da bu dikey kentin konabileceğiolası araziler üzerine yapılan etkilikolajlarla öne çıkıyor.

Dündaralp’in müşterisi ve bütçesi bellibüyük ölçekli “gerçek” projelere bu kağıtmimarlığı deneyimini nasıl aktaracağınıbekleyip görmemiz gerekiyor. Tek başınahiçbir mimar ortamın kurallarını

kıramayacağına göre, ondan da bukoşullarda büyük dönüşümler beklemesaflık olur. Ancak, şimdiye kadarkienerjisini eleştirel mesleki pratiğe yeraçmaya adamış olması onu farklılaştırıyor.Eflatun’dan bu yana gelecek hayallerinibeslemiş ütopik düşüncenin tek birsakıncası, Karl Popper’ın anlamlıbetimlemesiyle, mükemmel geleceğibugünden görebildiğini iddia etmesi,gelecek kuşakların yaşamını bugününsorunları üzerinden egemenliği altınaalmaya çalışması, bu yüzden de totaliterbakış açısına düşmekten kendini yeterincekoruyamamasıydı10. Oysa Ernst Bloch için,mecaz olmanın sınırlarını bilen ütopyalar,status quoyu kıran eleştirel düşüncenin,farklı bir geleceği kurgulama bilincinin ensağlam ve yaratıcı mecralarıydı11.Gerçeklerle darlaşan asilik-sonrasınınmimari ortamında Bloch’un tanımı banadaha anlamlı geliyor. Kendi sınırlarınınbilinciyle üretilmiş ütopik projeleri, etkisizbir düşünce egzersizi ya da gizli şiddetiniçoktandır tanıdığımız erken 20 yüzyılsosyal mühendislik örneklerine benzersakıncalı tasarımlar olarak kestirip atmak,onların eleştirel gücünü fark etmekten acizolur. Tersine bu projeler bize, 1980sonrasının meslek pratiğine hakim olan,gerçekçi olma mottosu arkasına gizlenmişkonformizmin, eleştirel düşünceyekapılarını kapayan fırsatçılığın götürülerinihatırlatır nitelikte.

Notlar:1 Bu makalede sözü geçen projeler hakkında gönderdiğikapsamlı proje dökümanları ve açıklamalar için BoğaçhanDünderalp’e teşekkür ederim.2 Manfredo Tafuri, Architecture and Utopia, çev. BarbaraLuigia LaPenta, MIT Press, Massachusetts, 1979.3 Bkz. William Saunders (der.), The New ArchitecturalPragmatism, University of Minnesota Press, Minneapolis,2007. 4 Esra Akcan, “Asilik Sonrası Mimarlık”, OsmanlıBaşkentinden Küreselleşen İstanbul’a: Mimarlık ve Kent,1910-2010, Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi,İstanbul, 2010, s. 135-1475 İhsan Bilgin, ‘Anadolu’da Modernleşme Sürecinde Konutve Yerleşme’, Yıldız Sey ed., Tarihten Günümüze Anadolu’daKonut ve Yerleşme Istanbul, 1996, s.472-490; alıntı: 482,483.6 Tekrar eden yanyana villalardan oluşan konut çevresininerken bir eleştirisini Abdi Güzer Behruz Çinici’nin Meclislojmanları için yapmıştı. Abdi Güzer, “Fevkalade +Fevkalade = Alelade ( TBMM lojmanları)”, Mimarlık, No:2,1989, ss.42-43.7 Boğaçhan Dündaralp, “Np12 Evleri İstanbul, Çamlıca”Arredamento Mimarlık, Ekim 2003, s.113-114.8 Akcan, “Asilik Sonrası Mimarlık”, ayrıca bkz. SibelBozdoğan, Esra Akcan, Modern Architectures in History:Turkey, Londra, Reaktion books, (basımda)9 http://arkiv.arkitera.com/m470-bogachan-dundaralp.html10 Karl Popper, Open Society and its Enemies, 1962.Yeniden basım: Routledge Classics, 2002.11 Ernst Bloch, The Utopian Function of Art and Literature,çev. Jack Zipes, Frank Mecklenburg, MIT Press, Cambridge,1988.

MimarlıkSosyolojisineGirişin OlanaklarıPelin Tan n

“Kendimize ilişkin eleştirel ontoloji

kesinlikle bir kuram, bir doktrin, hatta

sürekli biriken bir bilgi yapısı olarak

anlaşılmamalı; bir tutum, bir ethos,

olduğumuz şeyin eleştirisi, hem bize

dayatılmış olan sınırların tarihsel analizi

hem de bu sınırların aşılmasının denenmesi

olan bir felsefi yaşam olarak

kavranmalıdır”.1

Uzun zamandır birlikte çalıştığım; vemimarlığa dair bilgimin, bakış açımıngelişmesine önemli derecede katkıdabulunmuş olan mimar BoğaçhanDündaralp ile son yıllarda mimarlık vetoplumun gelişimini, etkileşimini birliktedüşünmekten öte; bu bağlamda tasarımadair farklı metodların geliştirilmesi üzerineodaklandık. Odaklandığımız ortakprojelerde, Giancarlo de Carlo veya YonaFriedman gibi tarihsel referanslarüzerinden metod araştırmasının yanındafarklı sosyal ve siyasi koşulllarda tasarımolanaklarının araştırılmasını içeren,özellikle mimar Eyal Weizman’ın bir eğitimönerisi olarak kurduğu “AraştırmaMimarlığı” alanını geliştirmeye çalıştık.

Güncel toplumsal koşullar üzerindenilerlediğimizde; mimari tasarımı kentselgelişim ve küresel problemlerden ayırtetmenin imkansız hale geldiğini görüyoruz. Fakat söylemsel ve kuramsalbağlamın dışında elimizde uygun tasarımmetod ve araçları var mı? Mekantasarımının sınırı nedir ve toplumsalkoşullar ile ilişkisi nedir? gibi sorular bubelirsizlikte ortaya çıkıyor.

Bence konut, kamusal alan, kamusal bina,çok fonksiyonlu binalar ve farklıölçeklerde bina komplekslerini kentinsınırları dahilinde veya kentsel bağlamdahayal etmeye başladığımızda birçok belirsizdurum ile karşılaşıyoruz: İlki mimarın birsosyal ajan (agent, aktör) olarak rolü;ikincisi farklı sosyal koşullarda değişken(esnek, mobile) tasarım araçlarınıneksikliği; üçüncüsü ise eğitimde mimarlıksosyolojisinin olanakları. Üç ana problemi,Boğaçhan Dündaralp’ın mimari yaklaşımıaçısından doğrudan ele almadan önce,A

RR

ED

AM

EN

TO

112

GENÇ MİMAR

Page 9: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

GENÇ MİMAR

mimar Dündaralp ile sürekli geri dönüpbakarak, güncel durumlara ışık tutmasıaçısından öncelikle tarihsel referanslarımızıtekrarlamak; ve sonrası “araştırmamimarlığının” mimarlık sosyolojisindekiyerini tanımlamak isterim.

1. Sosyal aktör olarak mimar: 19662 Urbino toplantısından sonraGiancarlo de Carlo, TEAM 10 grubuüyelerine 25 Şubat 1967 (Paris) tarihli birmektup yazar. Mektubu, TEAM 10 gibibir grubun bir arada olma sebepleri vetoplantıların neden devam etmesigerektiğine dairdir; şöyle belirtir:“…birlikteliğimizin sebebini şu anda

değerlendirmek demek, ideolojiden kişisel

davranışlarımıza, kuramsal yollara,formlara kadar tüm sistem ile yüzleşmek

demektir...”3. De Carlo’nun kişisel olarakbelirlediği “eleştirel” pozisyonu, döneminruhu ve ideolojik kavramların neredeyseüzerindedir. Dönüşen bir toplumsaldöneme işaret eden 1960’lar, bir mimarolarak de Carlo’yu mekan ve tasarım ileilgili tüm üretimleri, ilgili aktörleri vealanları sorgulamaya yöneltmiştir. DeCarlo’nun mimar, eğitimci, yazar/editor vekuratör olarak tüm üretimleri, sosyalsorumluluk ve tasarım sürecindeki

aktörlerin rolü ile bağlantılıdır.Kamusallığın oluşturulması, katılımcılığıntanımlanması ve uygulanması sorunu tümprojelerinin temelinde yatar.

De Carlo’nun konu ile ilgili tartıştığıargümanları ve tanımları temel olarak,çeşitli versiyonlar şeklinde birçok farklıyerde yayımlanan “Architecture’s Public”(1970) makalesinde yer alır4. De Carlo’yagöre5 iki tür tasarım süreci vardır: ilkiotoriter tasarım, ikincisi ise katılımcıtasarım. İlkinde, mimarlık projeleri sanatyapıtı olarak kabul edilir ve yapıtın yapısırasyonel bir karşılaştırmaya izin vermez.Ayrıca bu tür projelerde eleştirelliğe karşısığ bir yaklaşım vardır. Bu sığ yaklaşım,tasarım sürecinde önerilen proje ile fiiligerçekleştirilmiş hali arasında herhangi birkriter oluşturmayı imkansız kılar. DeCarlo, katılımcılık pratiğini “eylem içindekatılımcılık” (participation in action)olarak tanımlar. Bu tarz tasarım süreci üçana sonuç içerir: tasarım sürecindeki heroperasyonel evre tasarımın bir evresi halinegelir, kullanım operasyonun bir evresihaline gelir ve böylece tasarım sürecindefarklı evreler ortaya çıkar. İşte bu noktada,de Carlo’ya göre6, tasarımcının görevi artıktamamlanmış veya sabit sonuçlar üretmek

değil tam tersine; sonsuz bir yüzleşme vekarşılaşmadan süzülen sonuçları eldeetmektir. Dolayısı ile, mimari bir programveya proje, fiziki koşulları düzeltmekyerine; insanı ihtiyaçlarını kolaylaştırıcakşekilde kendi temsiliyeti yolu ile iletişimselolmalı. Bu pratikte; eleştiriler, çözümler,kullanım şekilleri ve kararların kriterlerikarşılıklı düzeltmelerle devam eden birdeneyime izin verir. Böylece, mimari birproje sürece dayalı bir tasarım pratiğihaline gelir. Bence, De Carlo’nuntanımladığı katılımcı, sürece dayalı mimaripratik, her mimari ve kentsel projedegörmek ve uygulamak mümkün değil.Birçok aktörün yer aldığı geniş çaplıtasarım süreçlerinde her tasarımaşamasında farklı mikro iletişimmodüllerinin kurulması gerekir. Örneğin,tek bir kullanıcı ile mimar arasındaki ilişkibu tür bir ilişkiye izin verebilir; diğeryandan sosyal konut projeleri veya küçükçapta mahalle projeleri bu tür bir katılımcışeklini içerebilir. Dahası, katılımcılarıntemsiliyet problemi ve kültürel görecilik isekonuyu içeren ve üzerinde tartışılmasıgereken önemli konulardır. De Carlo isekatılımcılık pratiğine yöneltilen ideoloji7

tabanlı eleştirilerden ayrı iki tanepragmatik eleştiri olduğunu belirtir: ilki

AR

RE

DA

ME

NTO

113

Page 10: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

projenin çapı ile ile ilgili yani büyük çaplıprojelerde katılımcı tasarım pratiğininproblemleri ile nasıl yüzleşebildiği diğeriise, bu tür pratik ve projelerin süreci ileilgili. Sonuç olarak projelerin ölçeği yanibüyüklüğü ve küçüklüğü; diğer yandanproje süreçlerini uzunluğu katılımcıpratiğinin olanaksızlığına işaret eder.Büyük çaplı projelerin altyapısaloperasyonu ve ekolojik dengenin yenidensağlanması gibi örneklerde katılımcıtasarım süreci zorlaşır. Diğer yandan, birprojedeki katmanlı tasarım ve operasyonelsüreç, bireylerin ve ilgili gruplarla iletişimizorlaştırabilir. De Carlo’nun bu eleştirilerekarşı direnmek için “katılımcılığın birkarar verme mekanizması” olduğunu vesiyasi bir pozisyon gerektirdiğinisavunulmasını belirtir. Fakat bence budurumda da; kültürel görecelilik (hertoplum ve topluluğun kendi yerel kimliği)ve şu an yaşadığımız küresel toplumlardasiyasi pozisyon almanın zorluğu bir kararverme pratiği olarak katılımcılığızorlaştırmakta. Günümüzde katılımcıpratik tarafında durulmaması hala DeCarlo’nun belirttiği gibi aktörlerinisteksizliği ve korkusu ile şekillenmekte: - Yerel yönetimleri bu tür bir pratiğe karşı,çünkü çatışmaya yol açıyor veya yapılanmüdahele gelecek programları etkiliyor, - Kamu yönetimleri bu tür bir pratiğekarşı, çünkü bürokratik mobilizasyonuönlüyor,- Akademiler karşı, çünkü tüm eğitimmüfredatı ve pratiğinin bu doğrultudayenilenmesi gerekiyor, - Profesyoneller karşı, çünkü sorumluluğuçoğaltıyor ve katmanlı kılıyor, tasarımıözel bir pratikten sosyal bir alana transferediyor, profesyonel gizliliği ifşa ediyor...

Katılımcı mimari pratik üzerine çalışmalarıde Carlo’yu mimarlık ve “kamusallık”üzerinde durmayı yöneltmiştir. Temel birsoru olarak gördüğü, mimarininkamusallığı nedir8 sorusu mimari iletoplum ilişkisine dair eleştirel bir sorudur:mimarların kendisi mi?, binalarıısmarlayan müşteriler mi?, mimariyikullanan tüm bireyler mi?. De Carlo’nuntemas etmeye çalıştığı bu noktagünümüzde daha da acil bir soru halinegelmiştir. Geçen yüzyıldan bu yanaçoğunlukla devletin ve profesyonelllerintanımladığı şekilde tasarlananan, mimariile kentsel tasarımın kaynaştığı vearaçsallaştırıldığı bir kamusal alandakatılımcı bir pratik oluşturmak neredeyseimkansız. Katılımcı pratikte temsiliyetproblemi (bireylerin çıplak ya da aracılar

ile temsiliyeti) ve Habermas’dan bu yanaliberal burjuva bir kamusal alan tahayyülükatılımcı pratiğin yapısını tamamenproblemli ve anti-demokratik bir şekildetanımlanmasına yol açmıştır. “Radikaldemokrasi” farklı öznelerin toplum içindetemsil edilme ve bir toplumun geleceği içinkarar verme gibi demokrasin en temelsorunu üzerinedir. “RadikalDemokrasi”9’de, her öznenin vetopluluğun demokrasi ve toplumlardakarşılıklı, eşit şekilde hemfikir olması(consensus) varsayımı üzerinden hareketeden genel demokratik anlayış yerineçatışma, müzakare ve anlaşmazlıküzerinden ilerleyen bir “antagonizm”pratiği ile yan yana durarak, beraberhareket etme ve temsil edilmeyi temelalınıyor. Bu doğrultuda, toplum vekamusal alanda var olma, biçimlenmesinekatılım; her bireyin hemfikir olduğu,toplumun homojen, farklılıklarıntörpülendiği romantik bir demokrasianlayışına dayanan temsil ve katılımcılıkpratiği olumsuzlanıyor. Birey vetoplulukların konsensüs dayalı birdemokratik anlayışı red eder; radikal birdeneyim olarak temsil ve katılımcılıkşekillerini söylemsel pozisyonlar üzerindenkurarlar. De Carlo, toplum mühendisiolarak bir mimar, toplumsallık veyamimarlığın belirlediği bir profesyonelolarak değil tam tersine bağımsız eleştireletkinliğini üretebilen bir subje olarak geçenyüzyılın önemli bir sosyal ajanıdır10.Toplumsal koşullar ve mimarlık arasındakiilişkiye dair son altmış senedir bilgi üretenbir diğer tarihsel figür ise Macar asıllıFransız mimar Yona Friedman’dır.1956’daki 10.CIAM toplantısı, TEAM 10liderliğinde Dubrovnik’te organize edildi.CIAM geçmiş gündemine ve LeCorbusier’e getirdikleri eleştiriler üzerinetemellenen bu toplantının ana konuları“dizi/küme” (cluster), “esneklik”(mobility), “gelişim ve değişim” (growthand changes)11 olarak belirlendi. Israil’dengenç bir mimar olarak bu toplantıyakatılan Friedman, toplantının “gelişim vedeğişim” bölümünde ensek altyapıya bağlımekan önerilerini sundu. Friedman,toplantıda, Bakema ve Smithsonlar’ın(toplantıyı düzenleyenler) fikirlerini takipetse de; Smithson’ların sunduğu“dizi/küme” (cluster)12 diagramından iknaolmadı. Diagram, nüfusun boyutu ve “ev,mahalle, sokak, kent” gibi mimaribağlamlar arasındaki ilişkiye dair konutörüntüsünün kendini tekrarlayarakçoğalan ve organik bir bağ yaratan birtanımlayama işaret ediyordu. Bu kavram,

Freidman’ın mahalle örüntüsü vetoplukların büyümesi arasındaki ilişkininiorganik olarak büyümesine dair fikirlerinidestekliyor gibi görünüyordu fakat kendisifikir ayrılığını şöyle belirtir: “Görsel olarakbenim fikirlerime en yakın proje Allison vePeter Smithson’un “dizi/küme” (cluster)fikri idi. Fakat bu kavramı anladıkçaaslında bu konuda fikir ayrılığımızolduğunu anladım. Benim içinSmithson’ların rastgele kompozisyonlarımimarlar tarafından kararlaştırılan sadecesanatsal birşeydi. Tamamen fikirlerime tersbir yaklaşım. Benim için rastgele yapıörüntüleri tamamen yaşanlar, kullanıcılartarafından önerilen nedensel değiliçgüdüsel hareketleri içerir. Ben, kendim,mimarı tabi olduğu hizmetkar roldençıkarmayı, özgürleştirmeyi ve tümözgürlüğü kullancıya vermeyi denedim.Görsellik beni ilgilendirmiyordu.13”. Diğerbir fikir ayrılığı olarak tanımlayabileceğimkonu ise; Freidman ile Smithson’larınkamusal alan, sokak ve domestik (konut)alan arasındaki ilişkiye bakış açılarınınfarklılığı. Smithson’ların sokaktaözgürleşme, kamusal mekanın kullanımı ileilgili önerilerini domestik bir alanıngelişimine hizmet eden, yayılan yapıörüntüsünü içine alan kapalı bir önermeolarak görüyorum. Bu bağlamda,Friedman’ın kamusal alan ve kullanıcıilişkisine bakışı tamamen domestikbağlamdan kurtarıcı ve özgürleştirici biranlam taşıyor. Bu toplantının kaynaklarınıdikkatle incelediğinizde, gözdenkaçabilecek yeni bir grubun tohumlarınınbu toplantıda atıldığına rastlarsınız14.Esnek kent ve konut yapıları üzerineçalışan bir grup genç mimar aralarındaYona Friedman başta olmak üzere butoplantıda, 1956’da tanıştılar. 1950’lerdenüfusu artan kentler, endüstri kentlerindedönüşen emek ve iş koşullarının mekânsalorganizasyonu etkilemesi, yoğunlaşmayabaşlayan trafik gibi meseleleri hem makrohem de mikro ölçekte “esnek” modüller veyapılar ile çözmeye çalışan GEAM(Groupe d’Etudes d’Architecture Mobile –

Mobile Architecture Study Group – Esnek

Mimari Çalışma Grubu); 1957 yılındamanifestolarını yazdılar. Günümüz megakentlerde hala güncelliğini koruyansorunlara odaklanan esnek mimarlıkaraştırma grubu; dönemin aynı kaygılarınıtaşıyan diğer projeleri olan Constant’ınNew Babylon’u veya Metabolistler’inprojeleri ile benzer şekilde; birçok konut,ofis ve boş zaman geçirme mekânlarınıkentlerin hava boşluklarında inşa etmek,kentin zemininde değil üstünde yükselenA

RR

ED

AM

EN

TO

114

GENÇ MİMAR

Page 11: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

GENÇ MİMAR

çok fonksiyonlu büyük yapılar içerisindeesnek mekân olasılıkları ürettiler. Hızlı birşekilde genişleyen ve dönüşen modernkentler için normatif düzenler kurgulayantoplum mühendisliğine dayanan bir mimarive planlama pratiği yerine; ütopik kentkurguları; kullanıcıların isteğine göreyönlenen mekânlar, kullanıcılar arasındakiilişkiler ile organik olarak oluşan kentselmekânlar, müdahale, oyun ve tesadüfîeylemlerle mekânsallaşan olası durumlariçeren çok fonksiyonlu kompakt kentmodelleri üzerinde çalıştılar /savundular.Friedman, 1980’li yıllarda kullanıcılar ilekolektif tasarım süreçleri gerçekleştirdi veortak seviyede iletişimi sağlayan basit inşamanuelleri üretti. Madras’da yerel halk ilebirlikte “Basit Teknoloji Müzesi”(Museum of Simple Technologies)’ni1987’de tamamla. Mekan, ikame ve konutüzerine düşüncelerini küresel toplumsalsorunlar ile ele alan Friedman sadecealternatif mimarlık alanını değil aynızamanda sosyal bilimler alanınıdüşünceleri ile etkiledi.

2. Araştırma MimarlığıSon on senedir çalışma alanını sosyal,siyasi koşullar ve bu koşullar dahilindegelişen, dönüşen mekansal araştırmalar iletanımlayan “araştırma mimarlığı” sadecekonu olarak değil ama aynı zamandamimarın toplumsal gelişim içindeki aracırolünü etkin kılmayı hedefler. Mimar EyalWeizman’ın15 paradoksal diyenitelendirdiği önerdiği mimarlık eğitiminin(yüksek lisans ve doktora programı)pedagojik amaçları şunlardır16: Öncelikle,bina ve kentsel yapıların üretimi olarakalgılanan “mimari” disiplini ve pratiğini,birçok müdahale şeklini barındıranmekansal pratikler ağına taşımaya çalışır.Bu eğitim önerisi aynı zamanda bilgi veeylem arasındaki sonsuz ilişki; kuram vepratik arasındaki suni muhalefet ilemücadele eder. Kent, mimarlık, sanat,medya, siyaset ve felsefe sözdarağacınıkullanarak mekansal pratikler üzerine açıkbir eleştirel soruşturmayı ele alır. Deneyselbir pedagojinin öngörüldüğü araştırmamimarlığı alanında, mimarlık ve akademidışı profesyoneller başta olmak üzere heralandan bilgi ile ilişki kurulur.

Araştırma mimarlığı pratik olarak MAPOffice (Hongkong), DecolonizingArchitecture (Filistin), Teddy Cruz(Tjuana/ABD), STEALTH Architecture(Rotterdam), Stalker (Roma), Urban ThinkThank Architecture (Caracas) gibimimarlar, mimarlık gruplar tarafından

sürdürülmekte. Bu pratik, var olan mimariyapıların yeniden ortak mülkiyet alanıolarak değerlendirilmesi, kollektif kullanımiçin yeni tasarım araçlarının geliştirilmesi,toplumun farklı kesimindenaktörlerin/profesyonellerin tasarımsürecine katılması, ekoloji ve insanıiyileştirmede aracı yapıların oluşturulması,mekan politikası ile ilgili eleştirelsöylemlerin geliştirilmesi gibi amaç vesonuçlar içerir. Örneğin, kentsel ve mimariyapılaşma bağlamında hızla gelişen Çinkentleri üzerine araştırmalar yapan Fransızmimarlar MAP Office yıllardır sürdükleriHong Kong kenti araştırmalarında, kentinyaşayanları ve mekanlar arasındakimobilizasyona odaklanmaktalar. PearlRiver Delta bölgesinin hızlı gelişimi vegöçmenlerin durumu araştırmalarının anakonusunu oluşturmakta. SitasyonistManifesto’yu temel alarak araştırmalarınıson on senedir Roma ve farklı kentlerdesürdüren Stalker grubu, esnek ve mobilmekan anlayışlarını belirlenmiş kentsistemi ve planlaması dışında uygulamayaçalışıyorlar. Caracas’daki yerleşimbölgelerindeki (gecekondu, slum) altyapısorunu üzerinde çalışan Urban Think TankArchitecture, su ve altyapı problemiyaşayan yerleşim yerlerinde susuztuvalet/altyapı sistemi projeleri ürettiler.Mimar Teddy Cruz (Estudio Teddy Cruz)Tjuana ve Meksiko sınır bölgesinde yeralan Tjuana bölgesinin göç, sınırproblemleri ve enformal ekonomisi üzerinesivil toplum kuruluşları ile ortaklaşaçalışmalar gerçekleştirdi.

Son iki senedir aktif bir örnek olarakkatılımcı bir pratik sürdüren, mimar SandiHilal, Alessandro Petti, Eyal Weizmantarafından Filistin’de kurulan araştırmaprojesi Decolonizing Architecture,halihazırda var olan fakat terk edilmişİsrail askeri üste ait bir yerleşim alanınıyeniden kullanım olanaklarını kazandırmave mimari tipolojisine müdahele etmeüzerine kurulu. Bu projenin amacı, Filistinmücadelesi içinde taktiksel bir araç olarakmimarlığı esnek kılmak: “Decolonizing.ps,Filistin’in geleceğiyle ilgili bir“spekülasyon alanı” açma ve doğrudanİsrail denetiminden çıkmış ya da çıkacakyerler için yaratıcı ve pratik planlamayıcesaretlendirme gereksiniminden doğdu.Grup, işgal mimarisinin yeni kullanımlaraaçılmasının yollarını araştırıyor ve İsrailyerleşimlerinin ve askeri üslerinin“parselleme”, “topraklama”,“birleştirme” ya da “dübelleme” gibifarklı kavramsal yaklaşımlarla

dönüştürmek için bir el kitabı oluşturmuşdurumda”17.

Belediye, akademi ve uluslararasıprofesyonellerin içerdiği bilgi ağındanyararlanan araştırma mimarlığı, şu an içinbir pedagojik öneri, sivil toplum inisiyatifitemeli veya mimari kuramın epistemolojisinimodernist mirasından kurtarmaya çalışaneleştirel bir söylemsel alan olarak iş görse deve sunumunu güncel sanat alanında bulsada; gelecek zamanlarda toplumundönüşümünde otonom bir mimari pratikolarak yerini alacaktır.

3. Eylem/Aracı/Koşullar“Ben mimarlığı bina nesnesi üzerindendeğil, her bağlamın ürettiği özgünkoşulların ilişkileri ve süreçleri üzerindenkavrıyorum”.18

Mimar Boğaçhan Dündaralp’ın mimaripratiğinde yer alan birçok proje araştırmamimarlığı ve mimarın kent içinde etkin /aracı rolüne odaklanır. “KentselGöçebeler” (2008), Bostana (2011) veyaortaklaşa geliştirdiğimiz Urbanannex(2009), StüdyoKahem (2007) projeleri şunoktalara odaklanırlar: - hızlı gelişen kentin toplumsal yapısınınanalizine, mekan ile ilişkisinin yenidenkurulmasına,- kullanıcılarının tanımlanması ve hareketalanının genişletilmesi, - belediye, sivil dernekler, bağımsız aktifbireyler, profesyonellerin farklı rolleri ileortak payda da tasarım sürecini içermek, - projenin etki ettiği mekansal koşularının,arazi – çevre ilişkisin araştırılması,- atık madde ile yeniden kullanıbilenmalzeme araştırması ve konut ünitelerindekullanılması,- mimarın eleştirel bir toplumsal rol alarakher türlü iktidar odağı ile müzakere etmesi.

Örneğin, “Kentsel Göçebeler”,kozmopolit-küresel kent yaşamına vesürekli yeniden organize olan mekan-bireyilişkisi bağlamında çeşitli tipolojidekibinalara eklemlenmiş, aynı zamanda kentinfarklı yerlerinde hareket eden barınmaüniteleridir. Mimar Dündaralp “KentGöçebelerini” mülksüz, gezgin, ulus- üstüolarak tanımlıyor. Küresel bir ekonomik ağile tanımlanan metropolün; reklampanolarına benzer şekilde boş bina üstü,yanı mekânlarda konumlanır. Bueklemlenme ve konumlanma yüzey iletemas sonucu biçimlenir. İstanbul’un hemçoğalan yeni binaların yarattığıöngörülemeyen boşluklar (geçici olabilir)

AR

RE

DA

ME

NTO

115

Page 12: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

ya da eski kullanılmayan tarihsel örgüiçindeki binalara eklenen “KentGöçebeleri”; altyapı ihtiyacını boşluğuçevreleyen elemanlar (yangın merdiveni,çatısı, suyu, atık hatları ve alanları) ilegiderir. Diğer yandan Urbanannex projesi,Tuzla’da tersane işçileri için yeniden elealınan bir konut önerisini içeriyor. Konutprojesinin olanaklarının araştırılması ilebirlikte arazi ve bölge ile birlikte elzemolan ekolojik koşullardan biri arazide yeralan doğal lagün, tersanelerin atıkmalzemesinin yeniden değerlendirilmesi veortak kamusal alanların üretilmesi diğertespit edilen mekansal konular oldu.İstanbul’un gelecekte gelişeceği veözelleşeceği bir önemli stratejik bir bölgeolan Tuzla/Kartal, toplumsal sınıf yapısıitibari ile kent çeperinde kalmakta vegöçmen esnek emek koşullarınınoluşturulması ile birçok sosyo-ekonomiksorunları içinde barındırmakta.Urbanannex projesi yenidendönüştürülmüş malzeme ile esnek konutüniteleri, doğal bir ekolojik alan olanlagünün yeniden kamusal bir alan olarakkazandırılması ve bölgenin sosyo-mekansalsorunlarını analiz etmektedir. Tasarımsürecinde ve bölgenin yeniden araştırılmasısürecinde, belediye, sendika, mimar,kullanıcı ve birçok profesyonelin kolektifkarar verme yetisi içinde yer almasınıöneren katılımcı tasarım pratiği iseprojenin önemli bir bölümünü oluşturuyor.Dündaralp esnek konut modelleri,katılımcı kamusal pratikler, eğitim vemimarın aracı olarak rolü üzerineodaklanadığı araştırma projelerine,mimaride “prototip” kavramı bağlamındaşöyle ele alıyor: “Bu araştırma projelerininbu kadar parçalanması, farklı ölçekleregirmesi, farklı teknikler, farklı kavrayışlariçermesi aslında bunları daha sonrabirleştirilebilir şekilde geliştirmiş olmaktankaynaklanıyor. Belki de çözümü hiçbirzaman karşılaştığınız probleme özgüolarak oluşturamıyorsunuz. Çünkü arkadageliştirdiğiniz şeyleri farklı biçimlerde biraraya getirmeye, onlara uygun koşullarısağlamaya çalışıyorsunuz. Bu anlamda“prototip” kavramı benim dünyamda herparçası başka bir bağlamda (ortam, koşul,aktör, ölçek, kavram ve yapı olarakfarklılaşan) gelişen, bazen görünür (ürün),bazen görünmez (katalizör ya da araçsal)olan ve sürekli evrilen araştırmalarkümesinin genel adı olarak bir konumkazanıyor...”19. Bir erken modern miras,güncel bir kamusal alan, bir devlet kamubinası olarak Kadıköy Halk Evi (RüknettinGüney, 1938) üzerine söylemsel bir

kamusal araştırma içeren StüdyoKahemprojesi aynı zamanda mimarın kültürel bireleştirmen olarak rolü, kamusal mülkiyetinetkinliklerinin ve temsiliyetinin yenidentanımlanmasını amaç edinmiştir. Diğer birkamusal araştırma projesi olan Bostana iseKuzguncuk’da yer alan ve önemli birkullanım alanı olan bostanın belediyetarafından dönüştürülmeden halihazırdavarolan kullanımını daha etkin katılımcılıkyolları ile kamusal görünürlüğüsağlanmaya çalışılmakta. Bu noktadamimar, belediye ve topluluklar arasında biraracı rolü üstlenmekte.

Eylem, aracı ve koşulların bir araya geldiğive müzakere içinde olduğu Dündaralp’ınmimari pratiği; tarihsel referanslarındevamı olarak yerel ölçekte kent, toplum,eğitim ve sivil inisiyatife dair tasarımaraçlarını geliştirmeye, yeniden üretmeyeçalışmakta. Araştırma mimarlığı içindekiyaklaşımı, doğrudan aktörler arasındaetkin bir alan yaratma, somut (pratik ya dakuramsal) mekansal pratikler üretmeyiamaç edinmektedir. Olası bir mimarlıksosyolojisinin ve bu alan içindeüretilebilecek tasarım araçları ve bilgisi isetüm bu pratiklerin oluşturulmasınıiçermektedir. n Dr. Pelin Tan,

sosyolog/sanat tarihçisi, MIT Mimarlık ve

Planlama Okulu, Sanat/Kültür ve

Teknoloji Programı, Cambridge.

Notlar:1 M.Foucault, “Aydınlanma Nedir?”.2 1966, 7-13 Eylül, Urbino (Italya) Team 10 toplantısı. 3 “…to asses the reason for our being together implies nowconfrontation of the whole system of our personal behaviourfrom ideology, to theoretical lines, to forms”. Giancarlo DeCarlo. Paris, 25 Şubat, 1967. Kaynak: s.156, denHeuvel&Resselada (ed.), TEAM10: In Search of a Utopia inthe Present. NAI, 2005.4 Giancarlo De Carlo , “Architecture’s Public”, 1970. Metinilk olarak 1969’da Liege’de Ekim ayında düzenlenuluslararası bir konferansta sunuldu. Daha sonra 1970’deParametro dergisinde (no.5), Mart 1970’de Environnementdergisinde (no.3), ek bölüm olarak Giancarlo De Carlo adlıkitapta (Benedict Zucchi, Butterworth Architecture, 1992)ve bölüm olarak Architecture and Participation adlı kitapta(Ed.Peter Blundell Jones, Doina Petrescu, Jeremy Till, SponPress, Oxon, 2005) yayımlandı. 1980’de ise “AnArchitecture of Participation” başlığı ile Perspectadergisinde (Vol.17, pp.74-79) yayımlandı.5 Giancarlo de Carlo, “An Architecture of Participation”,Perspecta, Vol.17, 1980, s. 74-79.6 a.e., s. 74-79.7 İdeoloji burada: sol eğilimler doğrultusunda kolektif ve eşitkarar verme süreçlerine ve benzeri eğilimlere işaret etmekte. 8 Appendix “Architecture’s Public”, Giancarlo De Carlo1970, Benedict Zucchi, Giancarlo De Carlo, ButterworthArchitecture, 1992, s. 206.9 Ernesto Laclau/Chantal Mouffe, “Hegemony and SocialistStrategy”, Towards a Radical Democratic Politics, Verso,Londra, 2001.10 ajan (agent). Sosyoloji teorilerinde sıkça kullanılan aktif,toplumdan etkilenen ve bağımsız kararlar alan bireyanlamındadır, sosyal ajan.11 Max Risselada and Dirk van den Heuvel, TEAM 10…, s.53.

12 “Cluster” kelimesinin İngilizce anlamı dizi/küme olarakçevriliyor fakat CIAM toplantısında öne sürülen ise yeni birtür topluluğa ve var olan konut örüntüsünün kendinitekrarlayarak organik çoğalımına işaret eden kuramsal birtanımlama. (yazarın notu).13 Yona Friedman, Pro Domo, Actar, Barcelona, 2006, s.1014 Pelin Tan, “Yona Friedman und GEAM: MobileArchitektur und das Decht auf Unterkunst”, van der Ley,Sabrina ve Richter, Markus (Ed.), Megastructure Reloded:Visionare Stadttentwürfe Der SechzigerJahre ReflektiertVon Zeitgenossischen Künstlerin, European Art Project,Hatje Cantz, Berlin, 2008.15 Londra Golsmith Universitesi – Araştırma MimarlığıMerkezi yöneticisi, öğretim üyesi.16 http://roundtable.kein.org17 www.iksv.org/bienal11/sanatcilar.asp?sid=17,www.decolonizing.ps18 Pelin Derviş (ed.), Istanbul Para–Doksa: Kent veMimarlık Üzerine Konuşmalar, Boğaçhan Dündaralp, AslıKıyak İngin, Nilüfer Kozikoğlu), Garanti Galeri, İstanbul,Temmuz 2010, s. 43.19 a.e., s. 36.

Kaynaklar: - Giancarlo De Carlo, Layered Places, Edition Axel Menges,Stuttgart, Londra.- Benedict Zucchi, Giancarlo De Carlo, ButterworthArchitecture, 1992.- De Carlo, Giancarlo, Hans Ulrich Obrist, Stephano Boeri,Rem Koolhaas arasında geçen söyleşi, s.173-189, Hans-Ulrich Obrist, “Interviews”, Charta/Fondazione PittiImmagine Discovery, 2003.- Yona Friedman / Pelin Tan, söyleşi/röportaj, 2007-2008.

AR

RE

DA

ME

NTO

116

GENÇ MİMAR

Page 13: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

GENÇ MİMAR

İncievler, 2007Soru: Tekrarlanarak çoğaltılan tek bir konutbirimi, yana yana gelişlerden kaynaklananmekansal çeşitlilikler üretebilir mi?

Mesleki Pratikler

AR

RE

DA

ME

NTO

117

Proje Adı: İncievlerKategori: Mesleki Pratikler Proje Yeri: Davutlar-Kuşadası/AydınTasarım Ekibi: BoğaçhanDündaralpProje Tarihi: 2007

Page 14: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

Lüleburgaz MeslekYüksek OkuluSosyal HizmetYapısı, 2009Soru: Okulun ihtiyaç duyduğu ve ilişkisel olarakbirbiriyle örtüşmeyen kafeterya,yemekhane ve amfi derslik programları,kırsal bir peyzajda yer alan ama gelişimiplansız bir yerleşkede nerede ve nasılilişkilendirilebilir, yapısallaşabilir?

AR

RE

DA

ME

NTO

118

GENÇ MİMAR

Proje Adı: LüleburgazMeslek Yüksek OkuluSosyal Hizmet YapısıKategori: MeslekiPratiklerProje Yeri: Lüleburgaz,KırklareliTasarım Ekibi: BoğaçhanDündaralpProje Tarihi: 2009

Page 15: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

GENÇ MİMAR

LYFA-FutbolAkademisi, 2010Soru: 1. Bir zamanlar futbolcu yetiştirmekle ünlübir ilçe için, şimdilerde varlığınısürdüremeyen bu tarihsel özellik, önceçocuklar (6-16 yaş) için bir eğitim merkezisonra da kente dair bir sosyal onarım veetkileşim projesi olarak nasıl ele alınabilir? 2. Konumu nedeniyle kaçınılmaz olarakyeni gelişme alanını belirleyecek olan bumerkez, kır-kent sınırında yer alırken yenigelişme bölgesi için hem sosyal hem deyapısal açıdan nasıl bir rol üstlenecektir?

AR

RE

DA

ME

NTO

119

Proje Adı: LYFA-Futbol AkademisiKategori: Mesleki PratiklerProje Yeri: Lüleburgaz, KırklareliTasarım Ekibi: BoğaçhanDündaralp, Berna Dündaralp, LaleCeylan, A.Burcu KöknarProje Tarihi: 2010

Page 16: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

NP12 Evleri, 2005Soru:1. Eldeki veriler ve koşullar içindenöznesi/kullanıcısı belli olmayan ticarikonut gerçekliği ile nasıl yüzleşilmeli?2. İçinde yer alacağı bağlamın bir parçasıolabilmesi için evlerin ‘yer’ ile kurduğuilişki nasıl olmalı?A

RR

ED

AM

EN

TO

120

GENÇ MİMAR

Proje Adı: NP12 EvleriKategori: Mesleki Pratikler Proje Yeri: Çamlıca, İstanbulTasarım Ekibi: Boğaçhan DündaralpProje Tarihi: 2003-2005

Page 17: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

GENÇ MİMAR

URBANannex,2008Soru-lar: 1. Birbirinden bağımsız ele alınan, birliktedeğerlendirme zemini bulamayan durumlar,mimarlık aracılığı ile görünür kılınabilirmi? Bu bağımsız durumlar; bir problematiketrafında birlikte tartışılabilir mi? 2. Çalışma, mimarlık alanının kullandığıaraçları ve tasarım yaklaşımlarını birçözüm aracı olarak kullanmak yerine; birtaraftan hızlı, bilinen aktör ve metodlarlaüretilmeye çalışılan olası çözümlerinçaresizliğini göstermek, bir taraftan damimarı ‘Dr.Frankeinstein’ pozisyonunadüşürecek rolleri ve durumun boyutlarınıgörünür kılmaya yarayacak bir temsiliyetalanına nasıl taşınabilir?

Konu(m): Kentsel barınma ve kentsel paylaşımmekanlarını programlaştıran; 40 bin tersane

işçisinin bekar odalarındakalan ve kentsel göçünilk evresini yaşayansadece 2000-2500 kişilikbir grubuna odaklanarak,Lagün’ün rehabilitasyonuile bu programlarıentegre eden, bu alanıkentsel rekratif alanadönüştürülmesini, artma-azalma, sökülüp-taşınabilme ya daortadan kaldırılabilmegibi temalar çerçevesindeöngören, tersane hurdalarının gerikazananımı yoluyla, yeniden kullanılabilirmalzemelerin konstrükte edilmesine ilişkinbilgileri araştıran, geri dönüşüme açık biryapısal sistemle, kent ekolojisineeklemlenme durumunu araştıran birçalışma. A

RR

ED

AM

EN

TO

121

Müşterisiz Araştırma İşleri

Proje Adı: URBANannexKategori: Müşterisiz Araştırma İşleriProje Yeri: Tuzla Tersane Bölgesi,İstanbulTasarım Ekibi: BoğaçhanDündaralp, Pelin TanProje Tarihi: 2008

1 Çift yüzlü çelik duvar ve döşeme2 Mekanik ve elektrik3 Çelik kablo4 Bağlantı detayları

1 Sanayi ve konut alanı2 Konut alanı3 Su arıtma tesisi4 Az katlı yazlık konut5 Deniz Harp Okulu6 Tersane7 Denizcilik Fakültesi8 Lagün9 Marmara Denizi

Page 18: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

URBANecopolis,2008Soru:Fiziksel varlıklarının birbirlerine katkısınınolmadığı, herhangi bir alış-veriş içindebulunmayan, kent peyzajında bağımsızolarak yan yana gelen farklı yapıtipolojilerinin, simbiyotik birlikteliği; kentmekanı ve enerjisini tüketmeden, yeni birkent ekolojisi ve peyzajı olarak olanaklıdengeler üretebilir mi?

Yer:Mikro ölçekte fiziksel sınırların neredebaşladığı, nerede bittiği belli olmayan,farklı ölçek, içerik ve tarihselliklerinüstüste yığıldığı denetimsiz bir toplamhaline gelen metropol-kentmekanı,İstanbul.

AR

RE

DA

ME

NTO

122

GENÇ MİMAR

Proje Adı: URBANecopolisKategori: Müşterisiz Araştırma İşleriProje Yeri: Kent mekanı, İstanbulTasarım Ekibi: Boğaçhan DündaralpProje Tarihi: 2008

Page 19: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

GENÇ MİMAR

URBANnomads,2006Soru: Kozmopolit_küresel kent yaşamına vesürekli yeniden organize olan mekan-bireyilişkisi bağlamında, çeşitli tipolojilerdekibinalara eklenmiş, kentin farklı yerlerinehareket edebilen barınma üniteleri,metropolün 3.boyuttaki boşluklarınıolanaklı yeni yaşam alanlarına ya da yenipotansiyellerine nasıl dönüştürülebilir?

AR

RE

DA

ME

NTO

123

Proje Adı: URBANnomadsKategori: Müşterisiz Araştırma İşleriProje Yeri: Kent mekanı, İstanbulTasarım Ekibi: Boğaçhan DündaralpProje Tarihi: 2006

Page 20: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

URBANpark, 2006Soru:Park otel, boşluklarını kamusal yaşantıyaaçabilecek bir kent peyzajı olarak nasılyeniden üretilebilir?Yer:Bir ‘ara’ durum olarak, eksiklik hali nekamusal alana ne de özel mülkiyeteyarayan, yaşamayan, örgütlenmemişboşluklara sahip bir yapı: Park Otel,İstanbulBeraber Tartışanlar/beyin fırtınası:Saitali Köknar, Hakan Tüzün Şengün/istanbul dergisi, ekim2006, sayı:57

AR

RE

DA

ME

NTO

124

GENÇ MİMAR

Proje Adı: URBANparkKategori: Müşterisiz Araştırma İşleriProje Yeri: Park Otel, İstanbulTasarım Ekibi: Boğaçhan DündaralpProje Tarihi: 2006

Page 21: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

GENÇ MİMAR

URBANruler, 2008Soru-Metin:Faaliyeti durmuş, akıbetini bekleyen birtersane, küçük müdahaleler ile nasıl kentselmekanda ölçeğin deneyimlendiği kamusalbir oyun alanı olarak kullanıma açılabilir?

T: Büyükbaba bak, şuradaki vinç’ in deyüksekliği neredeyse 60 metre! B: Evet, neredeyse 20 katlı bir binayüksekliğinde, yanımızdaki binayüksekliğinin neredeyse ikibuçuk katı... T: Yanımızdaki bu bina ne kadarkocaman, oysa vinç 170m uzaktan bakıncahiç o kadar kocaman görünmüyor. O zaman binanın arkasındaki vinç’le buvinç aynı yükseklikte olabilir, bana ilkbakışta uzaktaki daha küçük gibigelmişti... B: Evet uzaklık ve perspektif bizim algımızıyanıltabilir, algılarını; çevrendeki binaları,yolları birer buradaki gibi ölçme aracıolarak kullanabilirsin. T: Büyükbaba, normal bir insanın biradımı 63 santim olduğunu söylemiştin.Ama ben çocuk olduğum için bu ölçününbenim için daha küçük olacağınısöylemiştin ya ? B: Evet... T: Yani; ben şimdi vinçe kadar adımlarımısaysam, adım sayımı 170’e bölsem, kendiadımımın kaç santim olacağını bulabilirimdeğil mi? B: Harika! Çok çabuk kavrıyorsun. T: Sonra da vinç’le şuradaki bina arasınıadımlayıp, vinçten ne kadar uzaktaolduğunu bulalım mı?

AR

RE

DA

ME

NTO

125

Proje Adı: URBANrulerKategori: Müşterisiz Araştırmaİşleri, Davetli KatılımcıProje Yeri: Camialtı Tersanesi-Haliç, İstanbulTasarım Ekibi: Boğaçhan DündaralpProje Tarihi: 2008

Page 22: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

Ağırlığın Hafifliği,2004Soru-Metin:Ağırlığın hafifliğiAğır ne zaman hafiftir ?Hafifle yüzleştirilebildiğinde...bu yüzleşme bir yapı kurar;rollerin yeniden belirlendiği...yapıyı kim kurar? niye kurar? başka birmesele...önemli nokta;ağır, hafif gibi kavramları atfettiğimiznesnelere aitrollerinin bu yapı içinde değişebildiği,değiştirilebildiği...tıpkı olduğunu sandığımız şeylerin,aslında başka şeyler olabildiklerinigörebilmemiz gibi...

Yer:I. İstanbul Mimarlık Festivali, Kuratör:Aykut Köksal, Tema: “Hafif ama Ağır”Mimarlıkta Genç Olma Durumu DarphaneBinası, İstanbul.

AR

RE

DA

ME

NTO

126

GENÇ MİMAR Sanat-Yerleştirme İşleri

Proje Adı: Ağırlığın HafifliğiKategori: YerleştirmeProje Yeri: DarphaneBinası, İstanbulTasarım Ekibi:Boğaçhan DündaralpProje Tarihi: 2004

Page 23: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

GENÇ MİMAR

HomelessHome-Evsiz Ev,2003Soru:Kuratörlüğünü Dan Cameron’ unyaptığı “Şiirsel Adalet” temalı 8. Uluslararası İstanbul Bienalikapsamında kavramsal metniBrezilyalı sanatçı Cildo Meirelestarafından hazırlanan, evinkamusalmekandakiçözülüşünü içeren“homelesshome/evsiz ev ”projesi, kentselbağlamda, İstiklalCaddesi’nde nasılhayata geçmeli? A

RR

ED

AM

EN

TO

127

Proje Adı: Homeless Home-Evsiz EvKategori: YerleştirmeProje Yeri: İstiklal Caddesi, GalatasarayMeydanı/İstanbulTasarım Ekibi: Boğaçhan DündaralpProje Tarihi: 2003

Page 24: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

LondonSkies, 2010Soru:The ArchitecturalFoundation’ın 2010 LondraMimarlık Festivali boyuncafarklı etkinliklerdekullanmak istediği çatıterası, farklı aktivitelerekendini tek bir bir sahneüzerinden nasıldönüştürebilir?

AR

RE

DA

ME

NTO

128

GENÇ MİMAR

Proje Adı: London SkiesKategori: YerleştirmeProje Yeri: Londra, İngiltereTasarım Ekibi: BoğaçhanDündaralp, Aslı K. İngin,Nilüfer KozikoğluProje Tarihi: 2010

Çatı terası

Aktivite düzeni / dokular

Duvarlar / etkinlik alanları

Duvarlar / etkinlik alanları

Page 25: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

GENÇ MİMAR

AR

RE

DA

ME

NTO

129

Yarışmalar

İBS BeyoğluSahnesi, 2008Soru:Farklı büyüklüklerde 3 tiyatroyu içeren veağırlıklı olarak içe dönük programlariçeren bir yapı kompleksi, içeriğinikamusal ve kentsel mekana taşırabileceğikentsel bir yapı haline nasıl dönüşebilir?

Proje Adı: İBS_Beyoğlu SahnesiKategori: Ulusal Yarışma ProjesiProje Yeri: Beyoğlu, İstanbulTasarım Ekibi: Boğaçhan Dündaralp,Ceren Balkır Övünç, Ahmet ÖnderProje Tarihi: 2008

Page 26: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

Tüpraş GenelMüdürlük HizmetBinası, 2007Soru:1. Kampüs ile rafineri arasında yoğun yeşiltampon bölgede talep edilen prestij yapısı,yeşil doku ile rafineri arasında nasıl birsınır yapısına dönüşebilir?2. Düzenli ve sık ağaç dokusunun bualanda yarattığı güçlü atmosfer; yapıda veçalışma mekanlarında nasıl sürdürülebilir?A

RR

ED

AM

EN

TO

130

GENÇ MİMAR

Proje Adı:Tüpraş GenelMüdürlük HizmetBinasıKategori: DavetliYarışma ProjesiProje Yeri: KocaeliTasarım Ekibi:Boğaçhan Dündaralp,Ahmet Önder, HakanTüzün ŞengünProje Tarihi: 2007

Page 27: Boğaçhan Dündaralp · 2011. 7. 31. · yaptRğR ICIF -Iakov Chernikhov InternatRonal Foundation “The Challenge of the Time” temalR ödülü için 22 ülkeden nomine edilen

GENÇ MİMAR

Denizli BelediyesiHizmet Binası-Meydan, 2009Soru:Yeniden programlanacak kent zemini içinbelediye hizmetleri, bir örtükonstrüksiyonu olarak nasılyapısallaşalabilir?

AR

RE

DA

ME

NTO

131

Proje Adı: Denizli BelediyesiHizmet Binası-MeydanKategori: Ulusal Yarışma ProjesiProje Yeri: DenizliTasarım Ekibi: BoğaçhanDündaralp, Ahmet ÖnderProje Tarihi: 2009