164
2000 1 ARALIK 2011 192297 SAYI: 2011 / 12 F‹YATI: 4 TL BAfiKENT ÜN‹VERS‹TES‹ KÜLTÜR YAYINI Can Pulak: Vatan› Sevmek Suçu Sinan Meydan Yalanlar› Yalanlamaya Devam Ediyor Sh:24 E. Kur. Alb. Suat Ayt›n, Silivri'deki Ko¤uflundan Yaz›yor: Deprem ve Terör Sh:59 Mete Akyol Yazd›: Sessiz Seyirciler Toplulu¤u Sh:6 Cengiz Özak›nc›, Yine Kökenleriyle Aç›kl›yor: Ulus ve Millet Sh:39 Sh:10 Erol Çevikçe Haberal'› Anlat›yor: Onbinlerce Cana Sa¤l›k, Binlerce Kifliye Afl ve ‹fl Verdi Sh:14

BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

TÜRK RESSAMLARI: Oya ABACI

AR

AL

IK 2011

Ankara’da do¤du. ‹stanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi,flimdiki ad›yla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden mezunoldu. MSGSÜ. Resim Heykel Müzeleri Derne¤inin düzenledi¤ikurslarda befl y›l boyunca her yafl grubuna verilen yayg›n sanat

e¤itimi resim ve sanat tarihi kurslar›n›n organizasyonunu üstlendi.Ders verdi. Halen Marmara Üniversitesi Atatürk E¤itim

Fakültesinde Ö¤retim Üyesi olan sanatç› çal›flmalar›n› ‹stanbul’dasürdürüyor. Bu sergi birçok ulusal ve uluslar aras› karma sergide

yer alan sanatç›n›n üçüncü kiflisel sergisidir.

SONSUZLUK VE SONRASILIK

2000

1 ARALIK 2011

192297 SAYI: 2011 / 12 F‹YATI: 4 TL

BAfiKENT ÜN‹VERS‹TES‹ KÜLTÜR YAYINI

Can Pulak:Vatan› SevmekSuçu

Sinan MeydanYalanlar›YalanlamayaDevam Ediyor Sh:24

E. Kur. Alb.

Suat Ayt›n, Silivri'dekiKo¤uflundan Yaz›yor:Deprem veTerör Sh:59

Mete Akyol Yazd›:Sessiz SeyircilerToplulu¤u Sh:6

Cengiz Özak›nc›,Yine KökenleriyleAç›kl›yor:Ulus ve Millet Sh:39Sh:10

Erol ÇevikçeHaberal'› Anlat›yor:OnbinlerceCana Sa¤l›k,Binlerce KifliyeAfl ve ‹fl VerdiSh:14

Page 2: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

ASIL ÖNEML‹ OLAN VE MEMLEKET‹ TEMEL‹NDENYIKAN, HALKINI ES‹R EDEN, ‹ÇERDEK‹ CEPHEN‹N

SUSKUNLU⁄UDUR.

M. KEMAL ATATÜRK

M‹LL‹ EGEMENL‹K ÖYLE B‹R NURDUR K‹, ONUNKARfiISINDA Z‹NC‹RLER ER‹R, TAÇ VE TAHTLAR BATAR,

MAHVOLUR. M‹LLETLER‹N ES‹RL‹⁄‹ ÜZER‹NEKURULMUfi MÜESSESELER HER TARAFTA YIKILMAYA

MAHKÛMDURLAR.

M. KEMAL ATATÜRK

Page 3: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

B Ü T Ü N K ‹ T A P Ç I L A R D A

Page 4: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

2

Bütün Dünya1 ARALIK 2011

2000

Seçiciler Kurulu:Prof. Dr. Nevzat Bilgin (An›sal Baflkan)Prof. Dr. Ahmet MumcuProf. Dr. Solmaz Do¤ancaProf. Dr. Sevil ÖksüzProf. Dr. Ender Varinlio¤lu,Prof. Dr. Okay EroskayProf. Dr. Fuat Çelebio¤lu,Prof. Dr. Sedefhan O¤uz,Prof. Dr. Levent Peflkircio¤lu,Gürbüz Atabek, Necmi Tanyolaç, Mete Tizer,Kaya Karan, Alaettin Giray, Ayhan Erten, ‹lhan Banguo¤lu,Ahmet Aydede, Manuel Bilos,Cengiz Dolunay

Sürekli Yazarlar:Yücel Aksoy, Pelin Hazar Aliabbasi, Sabriye Afl›r,Nuray Bartoschek, Cahit Batum, Haluk Cans›n,Y›lmaz Da¤deviren, Rüfltü Erata, Sema Erdo¤an,Ali Murat Erkorkmaz, Konur Ertop, Gürbüz Evren,Metin Gören, ‹lyas Halil, Mümtaz ‹dil, Çetin ‹mir,Muzaffer ‹zgü, Mehmet Muhsino¤lu,Filiz Lelo¤lu Oskay, Cengiz Önal, Cengiz Özak›nc›,Saniye Özden, Bekir Özgen, Yaflar Öztürk,R›fat Serdaro¤lu, ‹zlen fien, ‹zmir Tolga,Suat Türker, Engin Ünsal, Mehmet Ünver,Dr. Mehmet Uhri, Orhan Velidedeo¤lu, Mustafa Y›ld›z

Yönetim Merkezi:10. Sokak No: 45, Bahçelievler, AnkaraTel: (0312) 212 80 16 (pbx)Faks: (0312) 234 12 16

‹letiflim Adresi:Sedef Cad. 2446 Ada, 1. Parsel, A Blok,Kat: 3, Da: 16, Ataflehir, 34750 ‹stanbulTel: (0216) 456 27 27 (pbx)Faks: (0216) 456 27 29

Da¤›t›m: Yaysat

Renk Ay›r›m›: Mat Yap›m

Bas›m Tarihi: 25 / 11 / 2011

[email protected]

Baflkent ÜniversitesiAd›na Sahibi:

Prof. Dr. Mehmet Haberal

Yay›n Genel YönetmeniMete Akyol

Görsel Yönetmenve Yay›n Genel Yönetmeni

Yard›mc›s› :Turgut Keskin

Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü:Gülçin Orkut

Teknik Yap›m Yönetmeni:Faruk Güney

‹flletme Genel Yönetmeni:Sina fien

Yay›n Dan›flman›:Yaflar Öztürk

Türk Dili Dan›flman›:Haydar Göfer

Sanat Dan›flman›:Süheyla Dinç

Redaksiyon:Fatma Ataman

Düzeltme Sorumlusu:Nükhet Aliciko¤lu

Baflkent Üniversitesi’nin bir kültürhizmeti olan Bütün Dünya 2000,

Baflkent Üniversitesikurulufllar›ndan

1. Cadde, No: 77, Bahçelievler,Ankara adresindeki Aküm

Reklamc›l›k, Dan›flmanl›k veYay›nc›l›k Ajans›

Sanayi ve Ticaret A. fi.’nin3. Cadde, No: 2, Yenimahalle,

Ankara adresindeki tesislerindebas›lm›flt›r.

BAfiKENT ÜN‹VERS‹TES‹ KÜLTÜR YAYINI

Page 5: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

B Ü T Ü N K ‹ T A P Ç I L A R D A

Page 6: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

‹ Ç ‹ N D E K ‹ L E RBütün DünyaBAfiKENT ÜN‹VERS‹TES‹ KÜLTÜR YAYINI

2000YIL:14 SAYI: 163

6 Sessiz Seyirciler Toplulu¤u Mete Akyol

8 Bildiri:Türkiye’nin UnutulanSiyasi Tutukluları

10 Vatan› Sevmek SuçuCan Pulak

14 R. T. Erdo¤an’a Karfl› OlmakErol Çevikçe

16 Yarg› Kimden Yana?Emre Kongar

18 TSK’n›n Y›prat›lmas›n›nAmac› Polis Ordusu KurmakCelal fiengör

21 Silivri’deki Ayd›nlarTürkmenmidir, YoksaK›z›lbaflm›d›r?A. Metin Akp›nar

24 “Atatürk Kürtlere ÖzerklikVerdi” Yalan›na Yan›tSinan Meydan

32 Yumurta da Yafl Pasta daDemokrasiye Tat KatarGürbüz Evren

4

39 Ulus ve MilletCengiz Özak›nc›

46 “Ankara Kendisi MerkezOlmufltur, ‹stila Onun Karfl›s›ndaDurmufltur.”Falih R›fk› Atay

49 Hakimiyeti Milliye Yaz›lar›

51 Hilafetin Kald›r›lmas› ve DininDevlet ‹fllerinden Ayr›lmas›

Cengiz Önal

58 4000 Y›ll›k YasaBabil Kral› Hamurabi

59 Deprem ve TerörE. Kur. Alb. Suat Aytın

66 ‹nsanlık S›navdaNuray Bartoschek

69 Depremle Birlikte YaflamakProf. Dr. Tu¤rul Tankut

74 Bildi¤imizi Sand›¤›m›zDeprem Sözcükleri

76 Sars›lmaDr. Meriç Erten

79 Mustafa Kemal’in Ankara’ya GelifliÇetin ‹mir

24“Atatürk Kürtlere

Özerklik Verdi”Yalan›na Yan›t

Sinan Meydan

“Atatürk KürtlereÖzerklik Verdi”Yalan›na Yan›t

Sinan Meydan

24Yumurta daYafl Pasta daDemokrasiye Tat Katar

Gürbüz Evren

3232Yumurta daYafl Pasta daDemokrasiye Tat Katar

Gürbüz Evren

Page 7: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

13 F›rçalayarak

48 ‹lk Dersimiz Türkçe

85 T›p Dünyas›ndan K›sa K›sa

112 Ufak Tefek Bilgiler

114 Bilginizi Denetleyin

145 Poldi

146 Briç

149 Sudoku

150 Yar›n›n Büyükleri

152 Çözümler Sayfas›

153 Kareler ve Rakamlar

154 Bulmaca

156 Satranç

158 Ay›n Kitaplar›

160 Bir fotograf, Bin Sözcü¤eBedeldir

A Y L I K B Ö L Ü M L E R

5

86 Bir Ailenin Ak›lalmazSerüveniKonur Ertop

93 Dinlemeyi Biliyormusunuz?Orhan Velidedeo¤lu

99 Kara YorgiMümtaz ‹dil

103 Külleri EfleledikçeMetin Gören

108 2 fiey109 Bu Yaz›n›n Bir Bafll›¤› Olmal›

Rüfltü Erata

115 Sessiz ve DerindenBekir Özgen

121 Noel AnneMuzaffer ‹zgü

127 De¤er Biçilemez TabloYücel Aksoy

131 Kavanoz ve Kahve132 Onlar› Unutmayal›m

Mehmet Ünver

138 Daha Mutlu Bir Yaflam ‹çinMehmet Ünver

140 ‹ki Ö¤rencisi ve Bayan Frost

76Sars›lmaDeprem SonrasıGörülebilenRuhsal Sarsılmalar

Dr. Meriç Erten

Sars›lmaDeprem SonrasıGörülebilenRuhsal Sarsılmalar

Dr. Meriç Erten

765959Deprem ve

Terör

E. Kur. Alb.Suat Ayt›n

Deprem veTerör

E. Kur. Alb.Suat Ayt›n

Page 8: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

6

hakespeare’in dünyay› birsahne olarak görmesi gibi, bizde Türkiye’mizi, üstelik seyirci-

si de olan bir sahne olarak görüyoruz.Türkiye sahnemizde de oyuncular,s›ralar› geldi¤inde sahneye ç›karlar,rollerini yaparlar, oyunlar›n› oynarlarve bitti¤inde sahneden de, tiyatrodanda ç›karlar ama… Bizim seyircilerimiz, de¤il tiyatro-dan ç›kmak, koltuklar›ndan bile kalk-mazlar. Onlar, biraz önce biten oyunuseyrettikleri hareketsizlikleri ve ses-sizlikleriyle, biraz sonra oynanacakyeni oyunun bafllamas›n› beklerler. Ve oyuncular sahneye ad›mlar›n›atar atmaz, onlar da yerlerinden yaygibi f›rlayarak aya¤a kalkarlar ve elle-rinin tüm gücüyle yeni oyunun, yenioyuncular›n› alk›fllamaya bafllarlar.Türkiye sahnesinin seyircilerininsay›s›z özelliklerinden biri de, buuygulamad›r. Biten oyunun oyuncular›

yerine, bafllayacak oyunun yeni oyun-cular›n› alk›fllamak önsezisine, dünya-n›n baflka hiçbir ülkesinin seyircisisahip de¤ildir. Çünkü Türkiye sahnesinin seyirci-leri, sahneden çekilen bir oyuncudanhay›r gelmeyece¤ini bilecek denli ilerigörüfllüdürler. Bu nedenle enerjilerini,gideni alk›fllayarak bofla harcayacak-lar› yerde, sahnede “sil bafltan yeni-den” oynanacak yeni oyunun, yenioyuncular›n› alk›fllamak için kullan-man›n daha ak›ll› bir yat›r›m olaca-¤›n›n bilincindedir.

Türkiye sahnesinin seyircilerininbir ilginç özelli¤i de, seyretmek iste-dikleri oyunu seçmek zahmetine kat-lanmamalar›d›r.

Karfl›s›ndaki sahnede ister komedioynans›n, ister dram, ister kanl› b›çak-l›, tabancal› tüfekli, ister ölmeli öldür-meli, asmal› kesmeli trajedi oynans›n,

Sessiz SeyircilerToplulu¤u

S

“Bütün dünya bir sahnedir. Ve bütün erkekler ve kad›nlarsadece birer oyuncu; girerler, ç›karlar.”

William Shakespeare

Page 9: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Türkiye sahnesinin seyircileri, karfl›la-r›nda oynanan tüm oyunlar› gözlerinibile k›rpmadan, parmak uclar›n› bilek›p›rdatmadan, bir televizyon dizisiseyredercesine büyük bir ciddiyetleseyretmeye zaten peflinen haz›rd›rlar.Zaman zaman da olsa içlerinden birya da iki üç kifli aya¤a kalk›p da, “Bizbu oyunu y›llard›r seyrediyoruz… B›-rak›n bizi uyutmay› da bir tak›m yeni,ça¤dafl hareketler yap›n art›k” diyecekolsa, tiyatro güvenlik kuvvetlerinin okiflilerin üstüneac›mas›zl›kla sal-d›rmalar› karfl›-s›nda bile Türkiyesahnesinin seyir-cileri sesleriniyükseltmezler,rahatlar›n› boz-mak istemezler. Asl›nda hiçbiri kendi rahat›n› dü-flündü¤ü için susuyor de¤ildir. Bak›n,ne diyorlar:

“Viran olas› hanede” diyorlar...“Evlâd u ayâl var” diyorlar...(*)

Birfleyler daha diyorlar ama... Sesçok zay›f geliyor... Kulak kabartal›m;dinleyin:

“Aram›zdan öne f›rlay›p, biziuyarmaya çal›flan cesur yürekli ayd›n-lar›m›z› gördükçe, içimizden bir andabizim de aya¤a kalk›p, onlar› coflkuylaalk›fllamak ve yüksek sesle ‘Yaflay›n...Bravo size... Her zaman dimdik yan›-n›zday›z’ diye hayk›rmak gelmiyorde¤il... Gelmesine geliyor da... Bili-yorsunuz durumlar›... Hak verin...”

***Sahneye bak›yorsunuz, roller ayn›,oynanan oyun ayn›, yaln›zca oyun-

cular de¤iflik... Bafl›n› da biliyoruz,ortas›n› da biliyoruz, sonunu da biliyo-ruz biz bu oyunun ama…

Seyircilere bak›yorsunuz, her biribir heykel k›p›rdamazl›¤›nda... Herbiri bir heykel hareketsizli¤inde... Herbiri bir heykel sessizli¤inde...

“Hiflt, hiflt” demek geliyor insan›niçinden. I-››h..

“Uyan›n a dostlar, sahnede oyna-nan bu oyun yeni de¤il... Kendiniziunutacak denli kap›lmay›n bu oyuna.”

I-››h…“Bu ne dikkat, bu ne ciddiyet…

Bir televizyon dizisi de¤il ki bu seyret-ti¤iniz…”

H›››?

ürkiye sahnesinde seyirciler,oturduklar› yerde sessiz vehareketsiz oturuyorlar. Tek

umudumuz, yeni oyunu oynayacakyeni oyuncular›n sahneye ç›kmas›nda...

Çünkü, ancak onlar sahneye ç›k-t›klar›nda anlayabilece¤iz seyircileri-mizin yaflay›p yaflamad›klar›n›, yerle-rinden yay gibi f›rlayarak aya¤a kalk-malar›ndan ve ellerinin tüm gücüyleyeni oyunun, yeni oyuncular›n› alk›fl-lamaya bafllamalar›ndan...•

[email protected]

*”Efl, çoluk çocuk olmasa ben yapaca¤›m›bilirdim.”

7

Türkiye sahnesinde seyirciler,oturduklar› yerde sessiz ve

hareketsiz oturuyorlar.Tek umudumuz, yeni oyunuoynayacak yeni oyuncular›n

sahneye ç›kmas›nda…

T

Page 10: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

’nin temsilcileri, Ukrayna’-n›n eski Baflbakan› Yulia

Tymoschenko’nun “ülkeyi yüz mil-yonlarca dolar doland›rmak” suçlama-s›yla tutuklanmas›ndaki flüpheli duru-mu dikkate alarak, bu ülkenin AvrupaBirli¤i’ne kat›lma müzakerelerini k›sabir süre önce ask›ya ald›. AB’nin bukarar› yüksek not ald›. Bununla birlik-te AB temsilcilerinin, çok say›da gaze-tecinin, eski ordu komutanlar›n›n ve8

di¤er rejim muhaliflerinin, ço¤u uy-durma suçlamalarla topluca tutuklan-mas›na kay›ts›z kal›rken, Türkiye’yi“demokratikleflme” nedeniyle ayaktaalk›fllamas› aç›kcas› s›n›fta kald›.

Türkiye’de en az yetmifl gazetecihalen düflünce suçu yüzünden tutuklubulunmaktad›r. ‹ki ünlü araflt›rmac›gazeteci Nedim fiener ve Ahmet fi›k,bugüne kadar hiç yay›nlanmam›fl birkitap üzerinde çal›flt›klar› gerekçesiyle

BD ARALIK 2011

1995 y›l›nda Washington’da kurulan Amerika Atatürk Derne¤i (The AtatürkSociety of America, ASA) ve Londra’da kurulan Birleflik Kraliyet Atatürk

Derne¤i (The Atatürk Society of UK, (ASOUK)”, kurulufl ve çal›flma amaçlar›“Atatürk ilkelerini tan›tma” olan ba¤›ms›z sivil toplum kurulufllar›d›r.

Bu iki kurulufl, geçen ay birlikte bir bildiri yay›mlayarak, Türkiye’deki “SiyasalTutuklular” konusunu dünya kamuoyunun dikkatine getirmifl ve bir yandanbu konuda sessiz kalan, öte yandan “Demokratikleflme bahanesiyle Türkiye’yiayakta alk›fllayan”Avrupa Birli¤i’ni, bu çeliflkili tutumu nedeniyle elefltirmifltir.

Bildiride bu konuda yer alan tümce aynen flöyledir:“Çok say›da gazetecinin, eski ordu komutanlar›n›n ve di¤er rejim

muhaliflerinin, ço¤u uydurma suçlamalarla topluca tutuklanmalar›nakay›ts›z kalan Avrupa Birli¤i, Türkiye’yi, ‘Demokratikleflme’ bahanesiyle

ayakta alk›fllad›¤› için s›n›fta kalm›flt›r.”Afla¤›da, internet arac›l›¤›yla tüm dünyaya yay›nlanan bildirinin tam

metnini yay›ml›yoruz.

B ‹ L D ‹ R ‹

TÜRK‹YE’N‹NUNUTULAN

S‹YAS‹TUTUKLULARI

AB

Page 11: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

uzun süreli hapis cezas› ile karfl› karfl›-yad›r. Emekli Korgeneral Engin Alan,milletvekili seçilmesine ra¤men parla-mentoya girme hakk› elinden al›narak,“Baflbakan’a hakaret etti¤i” iddias›ylamahkemeye ç›kmay› beklemektedir.

Ayn› flekilde milletvekili seçilenünlü cerrah, organ nakli uzman› Prof.Dr. Mehmet Haberal, “iktidardakiAKP partisine karfl› muhalefet etmek-le” suçlanmaktad›r. Baflka bir gazeteciMustafa Balbay da “muhalefeti orga-nize edenlerle temasta bulunmak veonlar›n görüfllerini haber yapmakamac›yla yasal toplant›lar›na kat›l-mak” suçlamas›yla, üç y›ldan uzunbir süredir hapiste tutulmaktad›r. Veher s›n›ftan 45 üst rütbeli subay (yakla-fl›k her yedi generalden biri), ‹slamigörüfle yak›n AKP hükümetini devir-mek amac›yla 2003 y›l›nda darbeplanlad›klar› suçlamas›yla mahkeme-de yarg›lanmaktad›r.

u davalar›n ço¤unda uygulanangenel prosedür önce suçlanan›

tutuklamak, sonra da ço¤unlukla be-lirsiz kaynaklardan ve tart›flmal› yön-temlerle kan›t toplamak olmufltur.Ço¤u ikinci dereceden olan kan›tlar,s›kl›kla suçlanan kiflinin özel yaflam›n›ilgilendiren telefon konuflmalar›nadayal›d›r. Suçlanan kiflinin elektronikcihazlar›na uydurma dijital kan›tlar›nyerlefltirildi¤i konusunda flüpheler devard›r. Davalar, hakim ve savc›lar›hükümet taraf›ndan tek tek seçilmiflözel yetkili mahkemelerde görülmek-tedir. ‹flbirli¤ine yanaflmayan hakimve savc›lar ya görevden al›nmakta yada emekliye sevk edilmektedir.

Burada devletin yarg› erkine gönderi-len mesaj›n, “Ya bizimle berabersiniz,ya da bize karfl›s›n›z” oldu¤u apaç›kortadad›r. Kas›m 2008’de AnayasaMahkemesi, AKP’nin, Anayasa’n›nlaiklik ile ilgili maddesini ihlal etti¤iyolunda karar vermifltir. 2002 y›l›ndaiktidara geldi¤inden bu yana AKP hü-kümeti, tek parti iktidar› oluflturmakiçin sistematik bir flekilde Yarg›’y› ve

9

Parlamento’yu sabote etmifltir. ‹ktidar,önde gelen muhalifleri içeri atm›fl veyarg›y›, bas›n›, üniversiteyi, polisi,cumhurbaflkanl›¤›n› ve yasama organ›-n› kontrol alt›na alm›flt›r. Ve bütün buinan›lmaz insan haklar› ihlallerinera¤men [iktidar], Avrupa Parlamento-su’ndan ve kat›l›m sürecini denetleyenyetkililerinden tam destek görmeyedevam etmektedir. Bu tam anlam›ylaadaletsizliktir. •BK ve ABD Atatürk Cemiyetleri

BD ARALIK 2011

...milletvekili seçilen ünlü

cerrah, organ nakli uzman›

Prof. Dr. Mehmet Haberal,

“iktidardaki AKP partisine

karfl› muhalefet etmekle”,

gazeteci Mustafa Balbay da

“muhalefeti organize eden-

lerle temasta bulunmak ve

onlar›n görüfllerini haber

yapmak amac›yla yasal

toplant›lar›na kat›lmak”

suçlamas›yla, üç y›ldan

uzun bir süredir hapiste

tutulmaktad›r.

B

Page 12: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

ir insan›n ülkesini sevmesi,iyilik ve esenli¤i için öneridebulunmas›, yol göstermesisuç olur mu? Bizde oluyor

iflte. Demokrasiyi tan›nmaz hale geti-renleri, oy çoklu¤unu (ne istersem ya-par›m) fleklinde anlayanlar›, yasalar›ifllerine geldi¤i gibi uygulayanlar›elefltirdiniz mi, her an bafl›n›z belayagirebilir. Y›llar önce konuflmuflsunuz, düflün-dü¤ünüzü not alm›fls›n›z, hatta yazaca-¤›n›z kitab› bast›rmam›fls›n›z, önemiyok... De¤il mi ki iktidardan flikayetçi-siniz, öyleyse suçlusunuz. Hem deadi suçlu filan de¤il, çete üyesisiniz,teröristsiniz. Bu anlay›flla içerde yatançok kifli var. ‹çerdekiler soruyorlar, neden zin-10

danday›m? Öyle fleylerle suçlan›yorlarki, ak›l hafzala alm›yor. Bir gece evle-rinden toplan›yorlar, kafalar›na bas›l›paraçlara t›k›l›yorlar, emniyette günler-ce sorgulan›yorlar, sonra normal mah-kemelere de¤il özel mahkemeleresevkedilip tutuklan›yorlar. Ço¤upolisi, cezaevini hayatlar›nda ilk defagörüyor. Aileleri periflan, tutuklananflaflk›n, film gibi bir fley bu… Aylarca yarg›lanmay› bekliyorlar.‹ddianamelerde öyle fleyler var ki,suçlananlar isyan edecekler neredeyse.Düzmece belgeler, hayali evraklar,üzerinde oynan›p anlam› de¤ifltirilmifltelefon konuflmalar› delil olarak göste-riliyor. O kadar ki, telefonlara yükle-nen hayali ve montaj konuflmalar›nsahteli¤i anlafl›l›nca, mahkeme tutuk-

fi‹MD‹K‹ ZAMANCan Pulak

Vatan›Sevmek

SuçuVatana ihanet serbest, vatanı sevmek suç…

B

Page 13: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

luyu aylar sonra b›rakmak zorundakal›yor. ‹ktidar›n darbe korkusu, rüyalar›nagiriyor adeta. Nerede bir üniformal›görse, evinin önünden geçen bir askererastlasa, ihtilal provas› yap›yor san›-yorlar. ‹ki profesör, üç gazeteci, beflsubay bir araya gelse,"eyvah bafllad›"diye kendilerini yata¤›n alt›na atacak-lar. Böyle paranoyayla çok kifliyi hür-riyetlerinden, ifllerinden, güçlerindenettiler.

atan› sevme suçlular›,dertlerini y›llard›r kimseye

anlatam›yorlar. "Ya-hu darbeyle filan ilgi-

miz yok, e¤er varsa aç›klay›n.Suçlu cezas›n› çeksin. Amasuçsuzlar› niye serbest b›rak-m›yorsunuz?" deseler de, kim-seyi inand›ram›yorlar. Darbegibi büyük bir suçu, binlercehakimi ve savc›s› olan bir ül-kede, bir avuç hukukçu yarg›-l›yor. ‹¤neyle kuyu kaz›yorlaradeta. Gönderin Silivri’ye 200hakimi, iki ayda bitirsinler tümdavalar›. Hay›r amaç o de¤il,adaletin yerine gelmesi hiç de-¤il, iktidar karfl›tlar›n›n içerdetutulmas› amaç. Böyle hukukdevleti olur mu? Suç varsa, hemen aç›klas›n-lar. Millet de bilsin, içerdekiler de bil-sin, aileleri de ö¤rensin. ‹nsanlar› böy-le y›llarca oyalay›p eziyet etmek,hapishanelerde tutmak suç de¤il miacaba? Vatan› sevme suçlular›n› özelmahkemelerin elinden al›p, normalmahkemelere verseler, inan›yorum ki

ço¤u beraat eder, hürriyetlerine kavu-flur. Ama yapm›yorlar iflte, sonra dahukuk devletinden bahsediyorlar. Peki, vatana ihanet edenlere neyap›yorlar? Askeri, polisi tafllayanlara,resmi kurum ve araçlar› atefle veren-lere, memur lojmanlar›n› kurflunlayan-lara, esnaf› dükkan›n› açmas›n diyetehdit edenlere ne ceza veriyorlar?Ülkeyi bölmek isteyenlere, bizi parça-lamaya u¤raflanlara, askeri tesisleri-mizi bas›p Mehmetçiklerimizi vepolisimizi flehit edenlere, güpegündüzyol kesenlere, hüviyet kontrolü yapanteröristlere, Kürt eflkiyalar›na ne yap›-

yorlar acaba? Onlar›n siyasi uzant›la-r›n› mebus yap›yorlar, silah ve eroinkaçakç›lar›na tüccar gözüyle bak›yor-lar, da¤dan inenlerini törenle karfl›l›-yorlar, altlar›na k›rm›z› hal›lar seriyor-lar. Silivri’de hakimler y›llarca oyala-n›p dururken, s›n›ra kadar götürülen

11

BD ARALIK 2011

Peki, vatana ihanet edenlerene yap›yorlar? Askeri,

polisi tafllayanlara,resmi kurum ve

araçlar› atefleverenlere, memur

lojmanlar›n›kurflunlayanlara,esnaf› dükkan›n›

açmas›n diye tehditedenlere ne ceza

veriyorlar?

V

Page 14: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

12

seyyar mahkeme befl dakikada vatanhainlerini serbest b›rak›yor. Teröriste, haine kardefl iltifat›, bar›flnutuklar›… Vatan›n› sevenlere ise, nezaman bitece¤i meçhul Silivri çilesi.Böyle devlet anlay›fl›, böyle adaletolur mu?

unca rezaleti do¤ru dürüstsorgulayan yok. Vatansevereceza, vatan hainine tolerans›nhesab›n› sorana rastlad›n›z

m› hiç? Nerede muhalefet milletvekil-leri, nerede gazeteciler?.. Ne ifl yaparbunlar? Muhalif mebusu iktidar›n ar-kas›nda nal topluyor. Liderleri depre-me bile ertesi günü yetiflebildi. Oradaya¤malanan mallar›, f›rsatç›lar›, orga-nizasyon noksan›n› televizyondanizlediler. Paralar› pullar› var, ak›llar›n-dan bir özel uçak tutup, hiç de¤ilseiktidarla birlikte Van’a gidip, çaresizdepremzedelerin ac›lar›n› paylaflmay›bile düflünemediler.

Böyle bir aciz muhalefetle karfl›-karfl›yay›z. Terör flehirlere inmek üze-re, bizim muhalefet oy kaybetme-yeyim diye dikkatini havadan sudan

ifllere kayd›r›yor. Kamer Genç’le Ok-tay Vural da olmasa, iktidar dikensizgül bahçesinde ifl yapacak. Yeni ad›yla medyay› hiç sormay›n.Birkaç yürekli gazeteci de olmasa,meydan resmi gazetelerle resmi tele-vizyonlara kalacak. Gazetecilik hiçbu derece aya¤a düflmemiflti. Hiç bukadar ya¤danl›k, yalaka birarada gö-rülmemiflti. Herkes iflsiz kalmaktankorkuyor. Patronlar ihaleleri tehlikeyegirmesin, iktidarla aralar› bozulmas›ndiye, yay›n organlar›nda çal›flanlar›ngözlerini korkutuyorlar. Öyle oluncada, bunca rezaletin hesab›n› sormakmümkün olmuyor. Kim ne derse desin, bu çarp›k vesa¤l›ks›z gidifl çok sürmez. Hürriyet-lerin bo¤azland›¤›, insan haklar›n›nhiçe say›ld›¤›, vatanseverlerin korku-tuldu¤u rejimlerin ömrü pek uzunolmuyor. Tarihe bak›n, bunun çokörneklerine rastlars›n›z. Eskilerimiz "gün ola harman ola"derlerdi. Do¤ru söz; zaman› gelincegün de olacak harman da…

[email protected]

BD ARALIK 2011

B

Bir ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteris olanlarlabafl edebilir. Fakat içindeki sat›lm›fl ve hainlerle yaflayabilmesiolanaks›zd›r. S›n›rlar› zorlayan düflman silah ve alemleriniaç›kta tafl›d›¤› için daha az tehlikelidir.Fakat bir hain, hain gibi görünmez, kurbanlar› ile ayn›aksanda konuflur, onlar›n çehresine bürünür ve onlar›nargümanlar›n› kullanarak ulusun politik yap›s›na nüfuz eder,bütün kap›lardan serbestçe geçer, sesi en üst düzey hükümetkoridorlar›nda duyulur, ulusun ruhunu çürütür. Politik yap›yaher türlü hastal›k bulaflt›rarak yaflam gücünü elinden al›r.Bir katil daha az korkuludur.

Marcus T. Cicero(M.Ö.106-M.Ö.43)

C‹CERO’DAN...

Page 15: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

FIRÇALAYARAKSerdar Günbilen

13

Page 16: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

973’de Ecevit beni, Devlet Plan-lama’dan al›p milletvekili yapt›.Meclis’te bana verdi¤i görevler,özellikle ekonomik ve sosyal ko-

nulardayd›. O nedenle 1976’da birgün ça¤›rd› ve “organ nakli” yasas›n›nkomisyonlarda ve genel kurulda aksa-madan ç›kmas› için, Hacettepe Üni-versitesi’nden o konuda görevli olanDr. Mehmet Haberal ile iflbirli¤i yap-mam› istedi. Ertesi gün bulufltuk. Son-ras›, çok uzun bir yol.

Dr. Haberal’›n, 1991’e kadar, birayd›n olman›n ötesinde, politikaylailgisi olmad›. Dur-durak bilmeden,gözüne uyku girmeden çal›flarak veçal›flt›rarak, yurdunda ve yurt d›fl›ndaola¤anüstü baflar›lara imza att›. Onbinlerce cana sa¤l›k, binlerce insanaifl ve afl verdi. Çokluklar› mutlu etti.K›skanan karfl›tlar›n› bile, sevdi vesevindirdi.14

1991 seçimleri öncesi, AnavatanPartisi Genel Baflkan› Mesut Y›lmaz’-›n karfl›s›nda, memleketi Rize’denadayl›¤›n› koymas› için DYP GenelBaflkan› Süleyman Demirel’in, Dr.Haberal’› ikna etmeye nas›l u¤raflt›¤›-n›n, en yak›n tan›klar›ndan›m. Seçimsonras› kuraca¤› hükümette bakan ya-paca¤› Dr. Haberal’›n, halk›n en büyüksorunu olan sa¤l›kta devrim yapaca-¤›n› hepimiz bekliyorduk. O nedenle,Erdal ‹nönü’nün partisi SHP ile kurdu-¤u 1991 koalisyonunda, BaflbakanDemirel’in onu d›flar›dan sa¤l›k bakan›yapmamas›na çok k›r›lm›flt›. Hakl›yd›da, çünkü her görevde oldu¤u gibibütün varl›¤›yla kendisini politikayahaz›rlam›flt›. ‹flte o tarihten sonra, laikdemokratik cumhuriyete ve halk›nakarfl› duydu¤u sorumlulu¤u, Dr. Habe-ral’› da siyasete ba¤lad›.

1994 yerel seçiminde Baykal’›n

BD ARALIK 2011

Erol Çevikçe’nin14-11-2011 TarihindeVatan Gazetesi’ndeYay›mlanan Yaz›s›d›r

R. T. Erdo¤an’aKarfl› OlmakDoktor Mehmet Haberal’ı, politikacı dünyasındanilk tanıyanlardanım.

Page 17: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Genel Baflkan Yard›mc›s› ola-rak, CHP’nin Ankara Büyükfiehir Belediye Baflkan› aday›olmas› önerimi, hakl› gerekçe-lerle kabul etmedi. ÇünküBaflkent Üniversitesini bu gün-lere getirmenin heyecan› için-deydi. Halk›n hizmetinde ser-giledi¤i üstün hizmet, politikaçevresinin de takdirlerine ne-den oldu. O nedenle, 2000’deBaflbakan Ecevit’in MehmetHaberal’› koalisyon ortaklar›Bahçeli ve Y›lmaz’a, cumhur-baflkan› adayl›¤› için önerdi-¤ini duyduk. Gerçekleflmediama art›k, Dr. Mehmet Habe-ral ülkesinin ve halk›n›n sorun-lar›n› düflünme ve çözüm ara-ma anlam›nda, her ayd›n veher partili kadar siyaset adam›olmufltu. Ona yak›flan da oydu. Ta ki,25 Ekim 2003’te, 77 üniversiteninrektörünün An›t Kabir’e yürüdüklerigüne kadar.

tarihten k›sa süre öncey-di. Haberal’›n rektörlükodas›nda, yak›nl›¤›n› bil-

di¤im alt› ayl›k Baflbakan Erdo¤an’›,bir konuda elefltirdim. Birden sekrete-rinden “Say›n Baflbakan’› bulmas›n›”istedi. ‹ki dakika sonra ‹stanbul’danba¤lanan Baflbakan’a, beni tan›tarak,çok s›cak ve dost bir giriflle, “elefltiri-mi” iletti. O söylefli ancak, birbiriniiyi tan›yan, güvenen ve karfl›l›kl› de¤erveren iki kifli aras›nda olabilirdi.

Aradan yaln›zca birkaç ay geçmifl-ti. Haberal’›n benim de aralar›nda ol-du¤um bir grup yak›n çevresine flun-

lar› aktar›rken yaflad›¤› huzursuz hali,hep akl›mdad›r; Baflbakan’›n An›tka-bir’e yürüyüflten iki gün önce, “senkat›lma” talimat›na ra¤men, “cumhuri-yet yürüyüflüne” kat›ld›¤›n› ve “bununhesab›n›n sorulaca¤›n›n” iletildi¤ini,ö¤rendik.

CHP Genel Baflkan› K›l›çdaro¤lu,Bayramda ziyaretine gitti¤inde Dr.Haberal, “Ben neden tutukluyum, fluana kadar anlam›fl de¤ilim” demifl.Sevgili Hocam, de¤erli dostum, y›llarönce seni uyarm›fllard› ve demifllerdiki, “iktidara muhalif olma.” Sen neyapt›n! Muhalif olman yetmedi, partikurup, demokratik yoldan iktidar›elinden almaya kalkt›n! Dahas›, üstelikseçim kazan›p Baflbakan’›n karfl›s›ndamuhalif milletvekili oldun. Hem de,Rizeli eski dostu olarak! •

15

BD ARALIK 2011

Mehmet Haberal ülkesinin ve halkınınsorunlarını düşünme ve çözüm aramaanlamında, her aydın ve her partilikadar siyaset adamı olmuştu. Onayakışan da oydu.

O

Page 18: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

ktidar›n gücünden yana m›...Muhalefet hakk›ndan veözgürlü¤ünden yana m›?

Tecavüz edilen kad›nlardan,k›zlardan, çocuklardan yana m›...Tecavüz eden erkeklerden yana m›?

Do¤ay› korumak isteyenlerden yanam›...Do¤ay› ya¤malayanlardan yana m›?

Gençlerden, çocuklardan yana m›...Yetiflkinlerden, yafll›lardan yana m›?

Devletin bütünlü¤ünden yana m›...Devletin ayr›fl›p, parçalanmas›ndanyana m›?16

Teröristlerden yana m›...Teröristlerle mücadele edenlerdenyana m›?

Türklerden yana m›...Kürtlerden yana m›?

Alevilerden yana m›...Sünnilerden yana m›?

Sivillerden yana m›...Askerlerden yana m›?

***Sorular› özellikle farkl› ölçütlere

göre sordum:Kimilerinde soyut ilkeleri,

kimilerinde ise toplum içindeki somut

BD ARALIK 2011

Emre Kongar’›n08.11.2011 TarihliCumhuriyet Gazetesi’ndeYay›mlanan Yaz›s›

Bafll›ktaki sorunun sorulmas› bile ortada bir terslik oldu¤unugösterir! Türkiye’nin son birkaç y›ll›k yarg› tarihine bak›ld›¤›nda"Yarg› kimden yana" sorusunu afla¤›daki eksenlerde sormakolanakl› gibi görülüyor:

Yarg›Kimden

Yana

Page 19: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

gruplar› karfl› karfl›ya getirdim.Çünkü bu yaz›daki amac›mTürkiye’deki uygulamalara dikkatçekmek!

***Asl›nda bu sorular›n hepsi yanl›fl

ya da en az›ndan tart›flmal›d›r:Çünkü yarg› soyut olarak

yukardaki ikili gruplardan hiçbirindenyana de¤ildir...

Hiçbirine karfl› da de¤ildir:Yarg› soyut olarak adaletten yanad›r!

***eki o zaman soruyu flöylesoral›m:Adalet nedir?

Adalet kimden yanad›r, kimekarfl›d›r, kimi veya neyi korur?Masum ile suçlu...Hakl› ile haks›z...Birbirinden nas›l ayr›lacakt›r?

Yukardaki ikili sorular› bukez adalet için de sormayabafllayabiliriz...Ve yine yan›labiliriz!

Çünkü bir ülkedeki adalet,yukardaki bütün o ikili gruplaraç›s›ndan da eflit davranmakzorundad›r.

Neye göre eflit?Hangi evrensel insan haklar›na göre?Hangi felsefi ilkelere göre?

Asl›nda bir ülkedeki adalet desomut olarak ne evrensel kurallaragöre ne de felsefi ilkelere göre ifller:

Bir ülkedeki adalet, somut olarak,o ülkedeki mevcut hukuk düzeninegöre ifller!

***O zaman soru baflka bir biçim al›r:

Mevcut hukuk düzeni kimden

yanad›r?‹flte bu soru, yukarda ikili gruplar

çerçevesinde formüle edilen bütünyanl›l›klar›, felsefi ilkeleri, evrenselinsan haklar›n› gündeme getirir veonlara hakl›l›k kazand›r›r!

Sorun, mevcut hukuk düzenininkime ve neye göre yap›land›r›ld›¤›d›r.

***“Mevcut hukuk düzeni kimden,

neden yanad›r” sorusuna yan›tverebilmek için, önce bu düzeninülkenin her yerinde her zaman ayn›biçimde iflleyip ifllemedi¤ine bakmakgerekir!

Acaba son birkaç y›ld›r ülkemizdehukuk, yukardaki bütün gruplar için,her zaman her yerde ayn› m›ifllemektedir?

Ve as›l soru:Meclis veya referandum yoluyla,

anayasada ve yasalarda yap›lande¤ifliklikler, yukardaki ikili sorularçerçevesinde, hangi ba¤lamlardagerçeklefltirilmifltir?

Nas›l bir hukuk düzenihedeflenmifl… Nas›l bir düzenkurulmufltur?

***Hukuk düzenimiz kimden

yanad›r? Kimi korur?Bu sorulara “Masumlardan yanad›r”...Ve “Hak arayanlar› korur” diye yan›tverebiliyor musunuz?” •

17

BD ARALIK 2011

P Sorun, mevcuthukuk düzenininkime ve neye göreyap›land›r›ld›¤›d›r.

Page 20: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

dolf Hitler 7 (asl›nda 54)kiflilik mini mini DeutscheArbeiterpartei’e (Alman ‹flçi

Partisi) 12 Eylül 1919’da girdiktenk›sa bir süre sonra liderli¤i eline al›ppartinin ad›n› National SozialistischeDeutsche Arbeiterpartei (NSDAP),yani Milliyetçi-Toplumcu Alman ‹flçi(yani Nazi) Partisi olarak de¤ifltirdi;24 fiubat 1920’de, asl›nda eskidenAlman ‹mparatorluk Ordusu’nun (Re-ichswehr) kal›nt›lar› içerisinde kurul-mufl olan Sturmabteilung (SA: F›rt›naBirli¤i) resmen Nazi partisinin koru-yucu birli¤i oldu.

Bu birlik h›zla geliflerek devletiniçinde adeta ikinci bir ordu halini ald›.18

BD ARALIK 2011

SA’n›n baflkan›, Hitler’in yak›n arka-dafl› Ernst Röhm (1887-1934), asl›ndaSA’n›n eski ordunun yerine geçmesiniarzuluyordu. Bu nedenle Nazi Parti-si’nin iktidara geldi¤i 1933’ten sonra

TSK'n›nY›prat›lmas›n›n

Amac›Polis Ordusu

Kurmak

Yazan: CELAL fiENGÖR

Türkiye teröre karşı askeriyle değil, ağır silahlı polisordusuyla karşı çıkacakmış. Bu haberi okuyunca aklımatarihteki en meşhur polis ordusu ve ettiği haltlar geldi.

A

Hitler ve Alman SA birli¤inin baflkan›Ernst Röhm

Page 21: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Ernst Röhm komutas›ndaki SA üçmilyon kifliyi bulmufltu.

Buna karfl›l›k Alman ‹mparatorlukOrdusu, Versailles Antlaflmas› nedeniile hâlâ 100.000 kiflide tutulmaktayd›.Bu arada Röhm, SA flefi s›fat›yla ulu-sal güvenlik konseyine de al›nd› vegiderek askeri konularda daha çok sözistemeye bafllad›. Röhm art›k eski Al-man ordusunu yaln›zca bir e¤itim ku-rumu olarak görüyor, Almanya’n›nilerideki askeri gücünü SA’n›n olufltu-raca¤›n› söylüyordu.

u arada daha 1922’de SAiçinde kurulan Saalschutz (SS:

Toplant› Salonu Korumas›) birli¤i,1929’da son derece yetenekli, ba¤naz›rkç› ve bir o kadar da ac›mas›z biradam olan Heinrich Him-mler’in baflkanl›¤›ndaSchutzstaffel (SS: Ko-ruma Birli¤i) ad› alt›ndabafltan organize edildi.Nazi Partisi içindeki pekçok lider, Röhm’ün gide-rek kazand›¤› güç karfl›-s›nda tedirgin olmayabafllam›flt›. Himmler bukorkuyu kullanarak,Röhm’e karfl› bir komplokurdu ve meflhur SS ko-mutanlar›ndan Reinhard Heidrich’e,Röhm aleyhtar› bir dosya haz›rlama-s›n› emretti. Röhm’ü seven Hitler budosyadakilere inanmad›ysa da, onudestekleyen büyük sanayiciler deRöhm’ü sosyalist fikirleri nedeniyleistemiyorlard›. Bu arada Reichswehr’-in komutanlar› da Hitler’e alternatifordu fikrinin büyük tehlikelerini an-

latarak, onu SA’y› ortadan kald›rmayaikna ettiler. 30 Haziran 1934’te ilerigelen SA subaylar› tutukland›lar (U-zun K›l›çlar Gecesi) ve 1 Temmuz’da

Röhm idam edildi. Almanya bir polisordusu tehlikesini atlatm›flt› .

Ama SA’n›n karfl›tlar› Himmler’inzekâs›n› ne yaz›k ki yabana atm›fllard›.Bu marifetli ve ac›mas›z adam›n em-rinde SS giderek SA’n›n yerini ald›ve onu geçerek tarihin en ac›mas›zpolis teflkilatlar›ndan birini oluflturdu.SS yaln›zca Almanya’da kanun ve

19

Himmler, emrindeki SS polisteflkilat›n›n subaylar›yla

SA’n›n karfl›tlar›Himmler’in zekâs›n› ne

yaz›k ki yabana atm›fllard›.Bu marifetli ve ac›mas›z

adam›n emrinde SS giderekSA’n›n yerini ald› ve onu

geçerek tarihin en ac›mas›zpolis teflkilatlar›ndan birini

oluflturdu.

B

BD ARALIK 2011

Page 22: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

20

kural d›fl› tutuklamalarla yüz binleriyok etmekle kalmad›, ‹kinci DünyaSavafl›’nda iflgal edilen bölgelerdehem toplanan Yahudilere hem de hertürlü direnifl örgütüne karfl› tarihte efligörülmemifl bir tedhifl ve yok etmeharekât› yürüttü. Direniflin moralinibozmak için, günahs›z halk gruplar›topluca kurfluna dizildi, iflkence gördü.Bu arada ›rza geçmeler, haks›z yereiçeri at›lanlar›n mallar›n›n ya¤mas›g›rla gidiyordu.

ordu içinde de bir tedhiflmekanizmas› görevini

görüyor, ordu subaylar› ve generalleri,bir SS te¤meninin karfl›s›nda titrerduruma getiriliyorlard›. SS ordu içihiyerarfliyi h›rpalad›, askerin moraliniçökertti ve subay ve generallerin hembirbirlerine hem de devletlerine olangüvenlerini yok etti ve neticede Al-manya savafl› kaybetti.

1933’ten itibaren bir de üstelikWaffen SS (silahl›) SS diye asker

görevi görecek a¤›r silahl›bir SS grubu kurulmufltu.Bu grubun yapt›klar› da‹kinci Dünya Savafl›’n›ndehflet sahifelerinin en kor-kutucular›n› oluflturur.

***Haberlerden anlayabildi¤imkadar›yla iktidar, polis içe-risinde güya teröre karfl› ç›k-mak amac›yla bir Waffen-

Polis kurmaya yeltenmekte. Bunungerçek amac› ise mu¤lakt›r. Edinilentalihsiz izlenim, hükümete ve belkibelirli çevrelere ”yak›n” alternatif birordudur.

Buna izin verilmesi Türk ordusunutahrip edece¤i gibi, ülke içinde karfl›-l›kl› güveni yok ederek tedhifli birdevlet politikas› haline dönüfltürür vesonunda Türk milletini tahrip eder.Gerçi Türk ordusunun tahribinin fluanda sistematik bir politika çerçevesin-de ba¤›ms›z olmayan yarg›ç ve savc›-larca yürütüldü¤ünü muhalefet partisimilletvekilleri art›k aç›kça dile getiri-yor. Bu d›fl bas›nda bile yer almayabafllam›fl bir iddiad›r ve tersini savun-mak gün geçtikçe güçleflmektedir.Bu ortamda oluflturulacak bir Waffen-Polis teflkilat›n›n kime karfl› kullan›la-bilece¤ini kestirmek kolay olmayabi-lir. Türkiye’nin gelece¤i ile ilgilenen-lerin SA ve SS teflkilatlar›n›n tarihleri-ni iyi ö¤renmeleri çok yararl› olur. •Odatv.com

BD ARALIK 2011

Türk ordusunun tahribininflu anda sistematik birpolitika çerçevesindeba¤›ms›z olmayan yarg›ç vesavc›larca yürütüldü¤ünümuhalefet partisi millet-vekilleri art›k aç›kça dilegetiriyor.

SS

"Baflkas› düfltü mü çürük tahtaya basmasayd› deriz.Kendimiz düflünce, bast›¤›m›z tahtan›n çürük olmas›ndanflikayet ederiz."

Cenap fiahabettin

Page 23: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Murat döneminde Rumeli’defethedilen topraklarda yaflayan

Hristiyan halklar›n›n yafllar› 10-15 aras› olan çocuklar›ndan sa¤l›kl›,zeki ve becerikli olanlar toplanmayabaflland›. Bu çocuklar Müslümanyap›ld›, Osmanl› geleneklerine göree¤itildi, sonra da becerilerine uygunifllerde kullan›ld›. Bunlara devflirmedenirdi.

Hristiyan çocuklar›n devflirilmesi-nin II. Murat döneminde bir sistemhaline dönüfltürülmesiyle devflirmelerOsmanl›’n›n devlet ve ordu yöneti-minde çok önemli roller üstlenmeyebafllad›lar. En iyileri saray içindeki

21

Enderun mektebinde e¤itildiler. Sad-razaml›k, vezirlik, beylerbeyli¤i, san-cak beyli¤i, kazaskerlik gibi en önemlidevlet görevlerini daha çok Enderun’-da yetiflmifl devflirmeler üstlendiler.

Devflirme sisteminin Osmanl›’yayerleflmesiyle Osmanl›’y› kuran Türk-menler devlet yönetimine pek sokul-mad›lar.

Devflirmeler Türkmenleri, Türk-menler de devflirmeleri hiç sevmediler.Bunda devflirmelerin rolü nedir tamolarak bilinmese de, ‹stanbul’un fet-hinden sonra Osmanl› ekonomisi bü-yük ölçüde Yahudi kökenli Osman-l›lar›n, ‹stanbul’a ve ‹zmir’e yerleflmifl

BD ARALIK 2011

Silivrideki Ayd›nlarTürkmen midir,

yoksa K›z›lbafl m›d›r?

Silivrideki Ayd›nlarTürkmen midir,

yoksa K›z›lbafl m›d›r?Osmanlı devletini kuranlar Türkmenlerdi. Osman, Orhanve I. Murat döneminde Osmanlı’nın yönetici sınıfıTürkmenlerden oluşmuştu.

I.Yazan: A. MET‹N AKPINAR

Page 24: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Frans›z, ‹ngiliz ve Venedikli tacirlerineline geçti.

II. Mahmut devrinde devflirme sis-teminden vazgeçilmifl olsa da, Türk-menler Osmanl›’n›n y›k›l›fl›na kadarhep ezildiler, sömürüldüler ve zulümgördüler. Ovalardan çekilip, da¤laraç›kt›lar. Osmanl›’n›n son dönemlerin-

de Türkmenler da¤lar›n zor flartlar›ndahayvanc›l›kla zar zor hayatta kalmayaçal›fl›rken, ‹stanbul ve ‹zmir’de yafla-yan Hristiyanlar ve Yahudiler (birbölümü Osmanl›, bir bölümü Frenk)Osmanl›’daki ticareti tamamen elleri-ne geçirmifllerdi.

smanl› ‹mparatorlu¤u’nunbafl›na büyük belalar açanCelali isyanlar› Türkmen is-

yanlar›d›r. Bu isyanlar›n en önemlinedeni Türkmenlerin vergi ve angar-yalar alt›nda ezilmeleri, Osmanl› top-

lumunda ikinci s›n›f insan durumunadüflürülmüfl olmalar›d›r.

‹syanc›lardan Kalendero¤lu Meh-met’in, di¤er bir isyanc› Muslu Ça-vufl’a gönderdi¤i mektuplardan Ana-dolu’da bir Türkmen Devleti kurmakistedi¤ini biliyoruz. Onun d›fl›nda hiç-bir isyanc› teflkilat›n siyasi bir hedefiolmam›flt›r. Kalendero¤lu da amac›n›çok çabuk unutmufltur. ‹syanlar hak-s›zl›¤a, ikinci s›n›f insan muamelesigörmeye karfl› bilinçsiz bir baflkald›-r›yd›. Hiç biri baflar›ya ulaflamad›.

Türkmenler Aleviydi, ama o dönem-de onlara Alevi de¤il, K›z›lbafl denirdi.Türkmenler Orta Asya’dan beri baflla-r›na k›z›l börk (külah fleklinde bafll›k)giyerlerdi. K›z›lbafl ad› oradan gelir.Baz› fleyhülislamlar, ki bunlar›n içindeen meflhuru Ebu Suud Efendi’dir, “K›-z›lbafllar› katletmek sevapt›r” mealin-de fetvalar yay›nlad›lar. Osmanl› dö-neminde isyanc›lar›n yan› s›ra on bin-lerce, belki de yüzbinlerce Türkmen,sadece Türkmen ya da K›z›lbafl olduk-lar› için sevab›na öldürüldüler.

ürkmenlerin çilesi Kurtulufl Sa-vafl›’na kadar sürdü. KurtuluflSavafl› sadece Türkmenlerin

de¤il, ikinci s›n›f insan muamelesigören tüm Anadolu ve Rumeli halkla-r›n›n baflar›ya ulaflm›fl bir isyan›d›r.Kurtulufl Savafl› emperyalizme karfl›bir isyan oldu¤u kadar, iyice kokufl-mufl Osmanl› düzenine karfl› da birisyand›r.

Mustafa Kemal isteseydi Vahdet-tin’in yerine kendisi padiflah olabilir,Osmanl› düzenini ayn› flekilde sürdü-rebilirdi. Ancak o ve arkadafllar›, tüm

22

BD ARALIK 2011

Mustafa Kemalisteseydi Vahdettin’inyerine kendisi padiflaholabilir, Osmanl›düzenini ayn› flekildesürdürebilirdi. Ancak ove arkadafllar›, tümvatandafllar›n özgür veeflit oldu¤u bir düzenkurmay› amaçedindiler.

T

O

Page 25: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

23

vatandafllar›n özgür ve eflit oldu¤u birdüzen kurmay› amaç edindiler.

at›, Mustafa Kemal ve arkadafl-lar›n›n kurdu¤u antiemperyalistTürkiye Cumhuriyeti’ni bir tür-

lü içine sindiremedi. Onu kendi ç›kar-lar›na uygun hale dönüfltürmek içinhep f›rsat kollad›. Türkiye’nin NA-TO’ya girmesiyle bu f›rsat do¤du.

Önce Türk generallerinin bir bölü-münü yavafl yavafl emperyalizm yan-l›s›, ezilen halklara düflman, Amerikan-c› generallere dönüfltürüp antiemper-yalist Kemalistlere ve sosyalistlerekarfl› kulland›lar.

ABD, dinleri ç›karlar› için kullan-may› becermifltir. Baz› Müslüman dinadamlar›n› parlat›p CIA destekli pro-jelerde kulland›lar.

ABD’de ve Almanya’da Gladiomerkezlerinde yetifltirdikleri kimi ga-zete yazarlar›n› ve benzerlerini, em-peryalizm yanl›s› Osmanl›c›lar› iktida-ra getirmek için Türk halk›n›n üzerinesürdüler.

fiu anda Kemalist ve sosyalist ay-d›nlar Silivri’de yarg›lan›yorlar. Suçluolduklar› için de¤il, antiemperyalistdüflüncelerinden dolay› yarg›lan›yor-lar… Karar bafltan verilmifl zaten…

Örnek verelim:Odatv’de bir video görüntüsü ya-

y›mland›. O görüntülerde bir polisErgenekon kaz›s›nda buldu¤u bombatipinin daha iki gün önce Amerikal›bomba uzmanlar›nca kendilerine ö¤-retildi¤ini söylüyordu. Daha do¤rusuo polis Ergenekon davas›yla ilgiliolarak CIA taraf›ndan e¤itildikleriniitiraf ediyordu.

O görüntülerin Odatv’de yay›m-land›¤› gecenin sabah› Odatv bas›ld›.

Bo¤aziçi Üniversitesi ve ODTÜ’-den bilirkifliler Odatv davas›n›n aç›l-mas›na dayanak olarak gösterilen bel-gelerin, san›klar›n bilgisayarlar›nad›flardan virüsle yüklendi¤ini saptad›-lar. Sahte belgelerle, kim olduklar›belirsiz (bir k›sm› polis veya savc›olabilir) gizli tan›klar›n yalan beyanla-r›yla, kimin gönderdi¤i bilinmeyenmaillerle yap›lan ihbarlarla insanlar

Silivri’ye t›k›ld›lar.Silivri’de yarg›lanan asl›nda nedir?

Silivri’de yarg›lanan Kurtulufl Savafl›’-d›r, Kurtulufl Savafl›’na önderlik edenzihniyettir, o zihniyetin kurdu¤u cum-huriyettir.

Yarg›lama Türkiye Cumhuriyetiyasalar›na göre de¤il, Ebu Suud’lar›nfetvalar›na göre yap›lmaktad›r.

Sizi gidi K›z›lbafllar sizi! Sizi gidiTürkmenler sizi! Bofluna inkâr etme-yin, suçlusunuz. Ulemalar ulemas›Ebu Suud Efendi yan›lm›fl olamaz!•

BD ARALIK 2011

B

fiu anda Kemalist vesosyalist ayd›nlar

Silivri’de yarg›lan›yor-lar. Suçlu olduklar› içinde¤il, antiemperyalist

düflüncelerinden dolay›yarg›lan›yorlar…

Karar bafltan verilmiflzaten...

Page 26: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

3. Ayakfiubat 1922’de TBMM’de ya-p›lan bir gizli oturumda Kürt-

lere özerklik verilmesi kararlaflt›r›l-m›flt›r! Robert Olson, “The Emergence ofKurdish Nationalism and The SheikhSaid Rebellion, 1880-1925” adl› kita-b›nda Ekim 1920’de bafllay›p Haziran1921’e kadar devam eden Koçgiri‹syan›’n›n nedenlerini araflt›rmak içinbölgeye gönderilen heyetin inceleme-lerinin ard›ndan “Millî Savunma Ko-misyonu, Kürdistan’›n idaresini ilgi-lendiren bir yasa tasla¤› oluflturmufl-24

SAKLI TAR‹HSinan Meydan

"Atatürk KürtlereÖzerklik Verdi"

Yalan›na

Yan›tBölüm:2

"Atatürk Kürtlere özerklik verdi" yalan›na geçen aykald›¤›m›z yerden yan›t vermeye devam edelim.

10

Robert Olson

Page 27: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

tur.” demifltir. [19] Olson, ayr›ca ayn›zaman diliminde bir di¤er komisyonunayn› konuya dair bir di¤er yasa tasar›s›oluflturdu¤unu belirtmifltir. Olsen, buyasa tasar›s›n›n TBMM’de 10 fiubat1922’de görüflüldü¤ünü belirttiktensonra bir yerde 65 mebusun [20], birbaflka yerde ise 64 mebusun [21] retoyu verdi¤ini yazm›fl ve tasar›n›n 373kabul oyuyla yasalaflt›¤›n› ilerisürmüfltür. [22]

lson’un bu iddialar›ndaki kay-naklar›, ‹ngiliz D›fl ‹liflkiler

Dairesi’nin arflivinde bulunan, döne-min Türkiye Büyükelçisi HoraceRumbold’un, dönemin D›fliflleriBakan› Lord Curzon’a gönderdi¤i,“FO 371 / 7781 e 3553 / 96 / 65” arflivnumaral› bir telgraft›r. [23] Söz konusuyasa tasla¤›n›n bir özetini de içerentelgraf, Olson’un kitab›n›n sonunda“ikinci ek” olarak sunulmufltur. [24]

Olson, bu yasaya TBMM’dekiKürt mebuslar›n›n ço¤unlu¤unun retoyu verdiklerinin anlafl›ld›¤›n› da yaz-maktad›r, çünkü yasayla Kürtler içinayr› bir meclisi olan özerk bir yönetimkurulabilmesine olanak tan›nsa da,özerk bölgenin yöneticisinin Türk mü,yoksa Kürt mü olaca¤› gibi hususlarve son onay hep TBMM’ye b›rak›l-m›flt›r. [25]

Olson, Türklerin o dönem Kürtlereyönelik “sertlik” ve “vahflet” yanl›s›bir politikadan yana olmad›klar›n›,fakat yine de “tam ba¤›ms›zl›¤a” vehatta “tam bir özerkli¤e” s›cak bakma-d›klar›n›, TBMM’nin Kürt sorunu gibibir konuyu bu aç›kl›kta tart›flabilme-sinin bu kurumun “göreli özgürlü¤ü-

ne” iflaret etti¤ini yazm›fl ve LozanAntlaflmas›’n›n imzalanmas›ndan son-ra konunun bir daha asla bu “aç›kl›k”ve “özgürlükle” tart›fl›lamayaca¤›n›eklemifltir. [26]

Olson’a göre, bu yasa tasla¤›, ayn›zamanda, genç Türk devletinin en çal-kant›l› döneminde, Kürtlerin deste¤inimuhafaza etmenin bir arac›d›r. [27]

lson, “Kürdistan’a özerklik”tan›yan yasan›n TBMM’de 10

fiubat 1922 kabul edildi¤ini ileri sür-müfltür. Ancak, 9 fiubat 1922 ve 11fiubat 1922 tarihli gizli oturumlar›nzab›tlar›na ulafl›l›rken, 10 fiubat 19-22’deki gizli oturumun zab›tlar›naulafl›lamamaktad›r. O zab›tlara ulafl›la-mamaktad›r; çünkü 10 fiubat 1922’deTBMM’de böyle bir “gizli oturum”gerçeklefltirilmemifltir. TBMM Gizli Celse Zab›tlar›’nabakt›¤›m›zda 9 fiubat 1922 tarihli otu-rum “157. ini’kat” ve 11 fiubat 1922tarihli oturum ise “158. ini’kat” olarakgeçmektedir. [28] Baflka deyiflle, aradaherhangi bir “kay›p oturum” yoktur.Üstelik, 10 fiubat 1922 tarihi Cumagününe rastlamaktad›r. Bu günün tipiközelli¤i, o dönemde “resmî tatil” ol-mas› nedeniyle o gün herhangi biroturumun yap›lmamas›d›r. Cuma günüyap›ld›¤›n› görebildi¤imiz çok az sa-y›daki oturum, o dönem sürdürülenKurtulufl Savafl›’ndan kaynaklanan“ola¤anüstü” nedenlerden dolay›d›r.Bir örnek vermek gerekirse; 5 A¤ustos1921 tarihli “gizli oturum”, “Baflku-mandanl›k ihdas› ile bu vazifenin Tür-kiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mus-tafa Kemal Pafla Hazretlerine tevcihi

25

BD ARALIK 2011

OO

Page 28: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

hakk›nda kanun teklifi” gündemiylegerçeklefltirilmifltir. Özetle; 10 fiubat1922’de TBMM’de yap›lan gizli otu-rumda Kürtlere özerklik verildi¤i ko-caman bir yaland›r. Anlafl›lan, önce ‹ngiltere’nin Türki-ye Büyükelçisi Horace Rumbold, son-ra da Tarihçi Robert Olson, ‹ngilte-re’nin “Kürtlere özerklik” plan›na“tarihsel meflruiyet” kazand›rmak için“Kurtulufl Savafl› y›llar›nda Atatürk’ünve TBMM’nin Kürtlere özerklik ver-di¤i” yalan›n› söylemifllerdir. San›r›m, yalan›n alt›ndaki 3. Ayakda devrildi!…

4. AyakAtatürk 16/17 Ocak 1923 tarihindeç›kt›¤› ‹zmit seyahatinde “Kürtlereözerklik verilece¤ini” söylemifltir! Atatürk, 30 A¤ustos 1922’dekiBüyük Taarruz’dan sonra, 14 Ocak1923’de bir yurt gezisine ç›km›flt›r.Bu yurt gezisizinde Eskiflehir’densonraki dura¤› ‹zmit’tir. Atatürk, 16/17 Ocak 1923’de Kör-

feze bakan tepe üzerinde-ki ‹zmit Kasr›’nda ‹stan-bul’dan gelen gazeteci-lerle konuflmufltur. Orada, Akflam gazetesiyazar› Falih R›fk› Atay’›nbir sorusu üzerine Ata-türk, Musul ve Kürtlerkonusuna de¤inmifltir: Atatürk, “Musul, ulu-sal s›n›rlar›m›z içindedir.Bu ulusal s›n›r deyiflinide ben bulmufltum” [29]

dedikten sonra flunlar›söylemifltir:

“…Musul’u da kendi topraklar›m›ziçine alan s›n›ra ulusal s›n›r demifltim.Gerçekten o zaman Musul’un güne-yinde bir ordumuz vard›. Fakat birazsonra bir ‹ngiliz kumandan› gelmiflve ‹hsan Pafla’y› aldatarak orada otur-mufl. Musul, bizim için çok önemlidir.Birincisi Musul’da s›n›rs›z servet olufl-turan petrol kaynaklar› vard›r. ‹kincisionun kadar önemli olan Kürtlük soru-nudur. ‹ngilizler, orada bir Kürt hükü-meti kurmak istiyorlar. Bunu yaparlar-sa, bu düflünce bizim s›n›rlar›m›z için-deki Kürtlere de yay›l›r. Buna engelolmak için s›n›r› güneyden geçirmekgere-kir...” [30]

fiimdi, Atatürk’ün asl›nda ne de-mek istedi¤ini anlamaya çal›flal›m:

“Musul bizim için önemlidir, çün-kü orada hem petrol hem de Kürtlervard›r.” “‹ngilizler, Musul’u ele geçirirlersesadece petrolü ele geçirmifl olmaklakalmazlar oradaki Kürtlere de bir dev-let kurdururlar”

“Bunu yaparlarsa, bu düflünce, ya-

26

BD ARALIK 2011

Anlafl›lan, önce ‹ngiltere’nin TürkiyeBüyükelçisi Horace Rumbold, sonrada Tarihçi Robert Olson, ‹ngilte-re’nin "Kürtlere özerklik"plan›na "tarihsel meflrui-yet" kazand›rmak için"Kurtulufl Savafl› y›llar›ndaAtatürk’ün ve TBMM’ninKürtlere özerklik verdi¤i"yalan›n› söylemifllerdir.

Page 29: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

ni ‘ba¤›ms›z Kürdistan kurma düflün-cesi’, bizim s›n›rlar›m›z içindeki Kürt-lere de yay›l›r” “Buna, yani, ‘s›n›rlar›m›z içindeba¤›ms›z Kürdistan kurulmas› düflün-cesine’ engel olmak için s›n›r› güney-den geçirmek gerekir”. Özetle Atatürk, 16 / 17 Ocak 1923gecesi, ‹zmit’te, Falih R›fk› (Atay)’›nsorusuna verdi¤i yan›tta; s›n›rlar›m›ziçinde ve hatta d›fl›nda (Kuzey Irak’ta)ba¤›ms›z bir Kürdistan kurulmas›düflüncesine karfl› oldu¤unu çok aç›kbir biçimde ifade etmifltir.

tatürk 16 / 17 Ocak 1923 ta-rihinde ç›kt›¤› ‹zmit seyaha-

tinde Kürtlere özerklik verilece¤inisöylemifltir!” diyenler, Atatürk’ün tamda o gün, Falih R›fk› (Atay)’›n soru-suna verdi¤i yukar›daki yan›t› nedensehiç görmezler! Her neyse!…

Yine o gece, ‹zmit’te, Vakit gaze-tesi baflyazar› Ahmet Hamdi (Yalman)Bey, Atatürk’e, “Kürt sorununa de¤in-mifltiniz” diye konuya girerek, flu so-ruyu sormufltur:

“Kürtlük sorunu nedir? Bir iç so-run olarak de¤inseniz iyi olur?”

Atatürk, bu soruya flu yan›t› ver-mifltir: “Kürt sorunu, bizim yani Tür-kiye’nin ç›karlar› için kesinlikle sözkonusu olmaz. Çünkü, bizim ulusals›n›rlar›m›z içinde Kürt ö¤eleri öylesi-ne yerleflmifllerdir ki, pek s›n›rl› yerler-de yo¤un olarak yaflarlar. Bu yo¤un-luklar›n› da kaybede ede ve Türkleriniçine gire gire öyle bir s›n›r oluflmuflturki, Kürtlük ad›na bir s›n›r çizmek is-tesek, Türkiye’yi mahvetmek gerekir.Örne¤in, Erzurum’a giden, Erzincan-a, Sivas’a giden, Harput’a kadar birs›n›r çizmek gerekir. Ve hatta Konyaçöllerindeki Kürtleri de göz önündetutmak gerekir.”

27

BD ARALIK 2011

"Atatürk 16 / 17 Ocak 1923tarihinde çıktığı İzmit seyahatinde

Kürtlere özerklik verileceğinisöylemiştir!" diyenler, Atatürk’üntam da o gün, Falih Rıfkı Atay’ın

sorusuna verdiği yukarıdaki yanıtınedense hiç görmezler!

"A

Page 30: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Atatürk, Kürt sorunuyla ilgili du-rum tespiti yap›p, görüfllerini belirt-tikten sonra, soruna flöyle bir çözümönermifltir: “Bu nedenle, bafll› bafl›na bir Kürt-lük düflünmekten çok Anayasam›zgere¤ince zaten bir çeflit özerklik olu-flacakt›r. O halde hangi bölgenin halk›Kürt ise onlar kendi kendilerini özerkolarak yöneteceklerdir. Bundan baflkaTürkiye’nin halk› söz konusu olurkenonlar› da beraber ifade etmek gerekir.‹fade olunmad›klar› zaman bundan

kendileri için sorun ç›kar›rlar. fiimdiTBMM, hem Türklerin hem de Kürtle-rin yetkili temsilcilerinden oluflmufltur.Ve bu iki ö¤e, bütün ç›kar›n› ve bütünyazg›lar›n› birlefltirmifltir. Yani, onlarbilirler ki bu ortak bir fleydir. Ayr› birs›n›r çizmek do¤ru olmaz.” [31]

‹flte, bugün bilumum “ayr›l›kç›Kürtçünün” dört elle sar›ld›¤› belgebudur! Bugün, Türkiye’yi bölerek“ba¤›ms›z Kürdistan” kurma sevdas›n-dakilere göre Atatürk, bu sözleriyle“Kürt özerkli¤ini” tan›m›fl, hatta “ba-¤›ms›z Kürt devletine” onay vermifltir! Peki ama, bu sözlerden böyle biranlam ç›kar m›?

fiimdi gelin hep birlikte Atatürk’ünbu sözlerinde asl›nda ne demek istedi-¤ini anlamaya çal›flal›m: Atatürk, “Kürt sorunu, bizim yaniTürkiye’nin ç›karlar› için kesinliklesöz konusu olmaz.” diyerek, gerçekteTürkiye’nin böyle bir sorunu olmad›-¤›n› belirtmifltir. Atatürk: “Bizim ulusal s›n›rlar›m›ziçinde Kürt ö¤eleri öylesine yerleflmifl-lerdir ki, pek s›n›rl› yerlerde yo¤unolarak yaflarlar. Bu yo¤unluklar›n› dakaybede ede ve Türklerin içine gire

gire öyle bir s›n›r oluflmufl-tur ki, Kürtlük ad›na birs›n›r çizmek istersek, Tür-kiye’yi mahvetmek gere-kir” diyerek;1. Kürtlerin Türkiye’ninher yan›nda yaflad›klar›n›,2. Bu nedenle Kürtlükad›na bir s›n›r çizilecekolursa Türkiye’nin mahvo-laca¤›n› ifade etmifltir.Özetle; “Kürtlük ad›na ayr›

bir s›n›r çizmek istersek Türkiye’yimahvetmek gerekir” diyen Atatürk,“ba¤›ms›z Kürdistan”a kökten karfl›-d›r.

tatürk: “Bu nedenle, bafll› bafl›nabir Kürtlük düflünmekten çok

Anayasam›z gere¤ince zaten bir çeflitözerklik oluflacakt›r. O halde hangibölgenin halk› Kürt ise onlar kendikendilerini yöneteceklerdir.” diyerek,o zaman yürürlükte olan “1921 Ana-yasas›’na” gönderme yapm›flt›r. Bura-da dikkat çeken iki nokta vard›r: 1. Atatürk, do¤rudan “özerklik” de-meyerek “bir çeflit özerklik” demifltir.

28

BD ARALIK 2011

Özetle; "Kürtlük ad›naayr› bir s›n›r çizmekistersek Türkiye’yimahvetmek gerekir"diyen Atatürk, "ba¤›ms›zKürdistan”a köktenkarfl›d›r.

A

Page 31: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

2. Atatürk’ün gönderme yapt›¤›1921 Anayasas›, Kurtulufl Savafl›’n›nola¤anüstü koflullar›nda haz›rlanm›fl,“geçici” bir savafl anayasas›d›r.

Dolay›s›yla Atatürk’ün hem “birçeflit özerklik” demesi, hem de bu “birçeflit özerkli¤i” o zaman yürürlükteki“geçici savafl anayasas›na” dayand›r-mas›, Atatürk’ün bu “bir çeflit özerk-lik” düflüncesinin de tamamen o döne-min koflullar›na özgü, daha çok Kürtisyanlar›n› önlemeye yönelik, stratejikbir aç›klama oldu¤unu kan›tlamak-tad›r. Atatürk, e¤er ger-çekten de Kürtlere özerk-lik vaad etseydi,

1.“Bir çeflit özerk-lik” yerine, do¤rudan“özerklik” ifadesini kul-lan›rd›,

2. Bu “özerkli¤i”, ozaman yürürlükteki ge-çici 1921 Anayasas›’nade¤il, daha sonra haz›rla-nacak olan Cumhuriye-t’in ilk gerçek anayasas›olan 1924 Anayasas›’na dayand›r›rd›. Atatürk’ün gönderme yapt›¤› 1921Anayasas›’n›n 11. maddesiyle “illerinmanevi kiflili¤e ve özerkli¤e sahip”olduklar› belirtilmifltir. ‹flte o madde:

“‹l yönetimi, yerel ifllerde manevikiflilik sahibidir. D›fl ve iç siyaset, din-sel, adli ve askeri ifller, uluslar aras›ekonomik iliflkiler ve birçok ili ilgi-lendiren ifller d›fl›nda, Hükümetinönerisi üzerine Büyük Millet Mecli-si’nce ç›kar›lacak yasalar gere¤ince,Evkaf, Medreseler, E¤itim, sa¤l›k,ekonomi, tar›m, bay›nd›rl›k, sosyal

yard›m ifllerini düzenlemek ‹l Kurul-lar›n›n yetkisindedir.”

flte, Atatürk, “Anayasam›z gere¤in-ce zaten bir çeflit özerklik oluflacak-

t›r” derken 1921 Anayasas›’n›n bumaddesine gönderme yapm›flt›r. 1. Bu anayasa maddesi sadeceKürtlerin yaflad›¤› bölgeler için de¤il,bütün Türkiye için geçerlidir. 2. Bu anayasa maddesindeki“özerklik” ifadesiyle kastedilen ‹l Ku-rullar›n›n “yerel iflleri” idare etmesidir.

Bu ifller de “Evkaf, Medreseler,E¤itim, sa¤l›k, ekonomi, tar›m, bay›n-d›rl›k, sosyal yard›m” iflleridir. Üstelikil Kurullar› bu iflleri de kendi bafllar›nade¤il, “Hükümetin önerisi üzerine Bü-yük Millet Meclisi’nce ç›kar›lacakyasalar gere¤ince” yerine getirebile-ceklerdir. Ayr›ca, ‹l Kurullar›n›n, “D›flve iç siyaset, dinsel, adli ve askeri ifl-ler, uluslar aras› ekonomik iliflkilerve birçok ili ilgilendiren ifllerle” ilgi-lenmesi de yasakt›r. Atatürk’ün, sözü-nü etti¤i “bir çeflit özerklik” tabiri, ogünün terminolojisi içinde de¤erlendi-rilmelidir. Görüldü¤ü gibi, Atatürk,

29

BD ARALIK 2011

Atatürk’le ‹zmit’teyap›lan bu mülakattan

yaklafl›k bir y›l sonra, 24Nisan 1924’te yürürlü¤e

giren 24 Anayasas›’n›n 91.Maddesiyle "illere tan›nm›fl

olan özerklikler"kald›r›lm›flt›r.

Page 32: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

“bir çeflit özerklik” ifadesiyle 1921Anayasas›’ndaki “güçlü yerel yöne-timleri” kastetmifltir. [32]

3. Çok daha önemlisi, 1921 Ana-yasas›’n›n “illerin manevi kiflili¤e veözerkli¤e sahip olduklar›n›” belirtenbu 21. Anayasas›’n›n bu 11. maddesi,1924 Anayasas›’nda yer almam›flt›r.Atatürk’le ‹zmit’te yap›lan bu müla-kattan yaklafl›k bir y›l sonra, 24 Nisan1924’te yürürlü¤e giren 24 Anayasa-s›’n›n 91. Maddesiyle “illere tan›nm›flolan özerklikler” kald›r›lm›flt›r. [33]

Burada tabi flu soruyu sormak gerekir?Atatürk e¤er gerçekten de Kürtlere“özerklik” vermek isteseydi, 1921Anayasas›’nda “illere tan›nm›fl olanözerklikleri” 1924 anayasas›nda kal-d›r›r m›yd›?

tatürk, “Bundan baflka Türkiye’-nin halk› söz konusu olurken

onlar› da beraber ifade etmek gerekir.‹fade olunmad›klar› zaman bundankendileri için sorun ç›kar›rlar.” diye-rek, hem “Türkiye halk›” ifadesinikullanm›fl, hem de “Türkiye halk›”derken, Kürtlerden de söz edilmesigerekti¤ini, aksi halde sorun ç›kara-caklar›n› belirtmifltir. Atatürk, “fiimdi TBMM, hemTürklerin hem de Kürtlerin yetkilitemsilcilerinden oluflmufltur. Ve buiki ö¤e, bütün ç›kar›n› ve bütün yazg›-lar›n› birlefltirmifltir. Yani, onlar bilir-ler ki bu ortak bir fleydir. Ayr› bir s›n›rçizmek do¤ru olmaz” diyerek. TBM-M’yi oluflturan Türklerle Kürtlerin“bütün ç›karlar›n› ve bütün kaderlerinibirlefltirdiklerini”, bu nedenle Kürtlere“ayr› bir s›n›r çizmenin do¤ru olma-

d›¤›n›”, dolay›s›yla “ba¤›ms›z Kürdis-tan” düflüncesine sonuna kadar karfl›oldu¤unu ifade etmifltir. Tabi ki anla-yana!… San›r›m, yalan›n alt›ndaki “4.Ayak” da devrildi!. Gelecek ay da bu yalana yan›t ver-meye devam edece¤im. •

[email protected]

Kaynaklar / Dipnotlar: [19] Olson, age, s.39 [20] age, s.39 [21] age, s.40 [22] age, s.40 [23]age, s.192 [24] Olson, age, s.166-168. Söz konusuyasa tasla¤›nda yer alan maddelerden baz›lar› flun-lard›r: 1-Uygarl›¤›n gereklerine uygun olarak Türkmilletinin ilerlemesini sa¤lamay› hedefleyen TB-MM, ulusal gelenekleriyle uyum içinde, Kürt mil-letinin özerk yönetimini kurmay› üzerine al›r. 2-Ço¤unlu¤unu Kürtlerin oluflturdu¤u bu topraklariçin Kürt ileri gelenleri taraf›ndan bir genel vali,vali yard›mc›s› ve bir müfettifl seçilebilir. 3-Kürtulusal meclisi do¤u vilayetlerinde kurulacak ve 3y›l için oluflturulacakt›r. 4-Özerk yönetimi Van,Bitlis, Diyarbak›r vilayetleri, Dersim sanca¤›, baz›nahiye ve kazalar› içine alacakt›r. Kabul edildi¤iiddia edilen yasa tasar›s›nda toplam 9 madde var-d›r! [25] Olson, age, s.40 [26] age, s.41. [27] age,s.41. [28] Bkz, TBMM Gizli Celse Zab›tlar›, Tür-kiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, Ankara, 1985.[29] Ar› ‹nan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün1923 Eskiflehir-‹zmit Konuflmalar›, Ankara, 1982,s. 45 (Sadelefltirilmifltir). [30] ‹nan, age, s.45. [31]Mustafa Kemal, Eskiflehir-‹zmit Konuflmalar›,1923, ‹stanbul, 1999, s.103. Atatürk’ün, ‹zmit’te,Vatan gazetesi baflyazar› Ahmet Emin Yalman’›n“Kürt sorunu” konusundaki bir sorusuna verdi¤ibu yan›t, 12 Eylül dönemindeki Türk Tarih Kuru-mu yetkililerince sansürlenmifl, yay›nlanmas›naizin verilmemifltir. Atatürk’ün bu konuflmas› ilkolarak, 1987 y›l›nda “2000’e Do¤ru” dergisindeyay›nlanm›flt›r. “Tarih Kurumu- Atatürk ve DevrimAraflt›rma Merkezi” mührünü tafl›yan 1089 giriflnumaral› tutana¤›n 15 sayfas› yay›nlanmam›flt›r.“Gizlenen Tutanak, Atatürk, Kürtlere Özerklik”,2000’e Do¤ru, 30 A¤ustos-6 Eylül 1987, s.1-6;Mumcu, age, s.48. [32] Sabahattin Özel, BüyükMilletin Evlad› ve Hizmetkar› Atatürk veAtatürkçülük, ‹stanbul, 2006, s. 172

30

BD ARALIK 2011

A

Page 33: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

B Ü T Ü N K ‹ T A P Ç I L A R D A

Page 34: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

iraz paraya k›yan ise yaflpasta atar. Ama hiç kimse dekalk›p, bunlar› att›lar diye pro-testocular› teröristlikle suçla-

maz. En fazla deli der. Bu türeylemlere maruz kalanlar ise gözlerin-den öfke saçarak, burnundan soluya-rak, en sert ses tonuyla tehditler savur-

32

maz. Polis de eylemciye tekme tokatgiriflip, a¤z›na biber gaz› s›karak, yakapaça götürmez.

Ülkeyi yönetmeye ve siyasete so-yunanlarda olmas› gereken en önce-likli özelliklerden biri de hoflgörüdür.Demokrasiyi içine sindiren siyasiler,kendilerine yönelik fliddet içermeyen

EVRENSEL BAKIfi AÇISIGürbüz Evren

Gerçek demokrasilerde şiddet içermediği sürece farklı pro-testo yöntemleri hoş karşılanır, doğal bir hak olarak görülür.Batılı demokrasilerde protestocular, yumurta da atar domatesde. Yoğurt da atar ayakkabı da.

Page 35: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

protestolara hoflgörüyle bakmay› bilir.Demokratl›k sözde de¤il eylemde olur.

Kendini demokrasi havarisi ilaneden kimi yöneticilerimiz ise demok-ratl›¤›n gerektirdi¤i hoflgörü ile hare-ket etmeleri gerekirken, yumurtal›protesto eylemlerinde en sert tepkilerigösterip, eylemcilerin adeta idam›n›istemektedir.

vet, ülkemizde son döne-min moda protesto yöntemiyumurta atmak oldu. Protesto-cular›n paras› yafl pastaya yet-

medi¤inden, anlafl›lan o ki,yumurta uzunca bir süredaha gündemde kalacak.Türkiye’de iktidar partisimensuplar›na yönelik yu-murtal› protesto eylemleriçok konufluldu. Kimi çev-relerin büyük tepki göster-di¤i, hatta daha ileri gide-rek terör eylemi olaraknitelendirdi¤i yumurta atma konusun-daki tart›flmalar› bir kenara b›rakarak,bizim sahip oldu¤umuz “‹leri Demok-rasi” sistemi ile yönetilme flans›n› bu-lamam›fl Bat›l› ülkelerdeki durumabir bakal›m.

‹nternete giren herkes, baflta yu-murta olmak üzere kimi yiyecek mad-delerinin Avrupal› baflbakanlara, ba-kanlara yönelik protestolarda kullan›l-d›¤›n› görecektir. Ama bu eylemleriönemli k›lan at›lanlar de¤il, protestoyau¤rayanlar›n verdikleri yan›tlard›r.Yeri gelmiflken hemen söyleyeyim,Avrupal› protestocular sadece yumur-taya baflvurmuyor. Domates, ketçap,yafl pasta gibi malzemeleri de bolca

kullan›yorlar.Size aktaraca¤›m üç örnekten ikisi

çok önemli. Çünkü bu eylemler yap›-l›rken oradayd›m ve protestoya u¤ra-yanlar›n tepkileri çok anlaml› oldu¤uiçin paylaflmak istedim.

Paris’te yaflad›¤›m y›llar, üniversi-te ö¤rencili¤im döneminden itibarenüye oldu¤um Frans›z Sosyalist Parti-si’nin etkinliklerini kaç›rmamaya özengösterir, özellikle de seçim kampanya-lar› s›ras›nda önemli görevler üstlenir-dim. Partinin önde gelen isimlerindenbirço¤unu yak›ndan tan›rd›m. Baflba-

kanl›k makam›na kadar yükselenLionel Jospin ve Savunma ile ‹çiflleriBakanl›¤› yapm›fl Jean Pierre Cheve-nement, parti içinde yak›n oldu¤umkiflilerdi. Gençlere önem veren, de¤erliinsanlar› aray›p bulan, siyasette yala-kal›¤› de¤il liyakati öne ç›karan, iste-dikleri çal›flmalar› sundu¤unuzda,sizinle oturup yazd›klar›n›z hakk›ndakonuflan, tart›flan, bu önüme geçer mikayg›s›n› tafl›mayan, k›sacas› adamyerine koyuldu¤unuzu hissettiren heriki siyasetçiden de çok fley ö¤rendim. Kaderin cilvesi sonucu 2002 y›l›Nisan ay›ndaki Cumhurbaflkanl›¤›seçiminde, Jospin, Sosyalist Parti’nin,Chevenement ise Yurttafll›k Hareketi’-

33

BD ARALIK 2011

‹nternete giren herkes, bafltayumurta olmak üzere kimi

yiyecek maddelerinin Avrupal›baflbakanlara, bakanlara yönelik

protestolarda kullan›ld›¤›n›görecektir.

Page 36: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

34

nin aday› olarak ilk turda birbirlerinerakiptiler.

Lionel Jospin’in seçim kampanya-s›na, özellikle Paris’e yak›n kentlerde-ki toplant›lar›na kat›ld›m. Seçim kam-panyalar›nda bizdeki gibi meydan mi-tingleri de¤il, genellikle salon toplant›-lar› düzenlenirdi. Rennes kentindekietkinlik için Jospin’den önce gidiphaz›rl›klar› tamamlam›flt›k. Toplant›öncesi baz› üyelerden ‘Dikkat edin,protesto olabilir’ uyar›s› gelmiflti. Jos-pin konuflma yapmak üzere davetedildi¤i kürsüye ilerlerken, insanlar›nelini s›kmay› da ihmal etmiyordu.

am kürsüye gelmiflti ki, birgrup gencin aras›ndan f›rlayan2 kifli, arkalar›nda gizledikleriketçap fliflelerini Jospin’in yü-

züne boca ettiler.Ortal›k öyle çok fazla kar›flmad›.

Bizdeki gibi siyasilerin yan›nda görün-tü vermeye çal›flan partililer ve koru-

malar›n yapt›¤› gibi ‘Allah ne verdiy-se’ denilerek protestoculara sald›r›l-mad›. Gençler kordon alt›na al›nd›.Hepsi o kadar. Jospin gülerek, ‘Benipatates k›zartmas› sand›lar herhalde’dedi ve ekledi, ‘Bizim orada (Toulousekentinin belediye baflkanl›¤›n› yapm›fl-t›) patates k›zartmas› ketçapla de¤ilhardalla yenir. Keflke hardal atsalard›.’

Olay›n ard›ndan ne Jospin ne demedya, bu iflin arkas›nda ‘KorsikaKurtulufl Ordusu’ ya da ‘Bask bölge-sinin ba¤›ms›zl›¤› örgütü’ var demedi.

BD ARALIK 2011

Fransa Sosyalist Partisi lideriLionel Jospin ketçap atılarakprotesto edilmişti

Jospin gülerek, ‘Benipatates k›zartmas›sand›lar herhalde’ dedive ekledi, ‘Bizim oradapatates k›zartmas›ketçapla de¤il hardallayenir. Keflke hardalatsalard›.’

Page 37: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Bizdeki gibi ekran bülbülleri ötmedi,kalem oynat›c›lar tehditler savurmad›.‹zleyenler güldü geçti… Hepsi o ka-dar.

kinci örnek ise Jean Pierre Che-venement’a yönelik bir protestodayafland›. Her ne kadar hareketininiçinde yer almasam da Chevene-

ment için düzenlenen etkinlikleri deizlerdim.

Dünyan›n en büyük tar›m fuarla-r›ndan biri de “Salon d’Agriculture”ad› alt›nda her y›l Paris’te düzenlenir.Siyasilerin büyük ilgi gösterdiklerifuarlar›n bafl›nda gelen fuar ilginçprotestolara da sahne olur. Chevene-ment ve yan›ndaki grup Tar›m Fuar›n-da bölge stantlar›n› ziyaret ediyordu.Grup, Korsika ürünlerinin, özelliklede keçi peynirlerinin bolca bulundu¤ustand›n önüne geldi. Önünü kesen ikiyafll› kad›nla sohbete bafllam›flt› ki,stand›n yan›ndan f›rlayan bir adam

elindeki meyveli pastay› Chevene-ment’a yap›flt›rd›. Yan›nda oldu¤umiçin pastan›n bir parças› da bana k›s-met oldu. Bol miktarda Krem Chan-tilly ile süslenmifl pastan›n tad› hiçtefena de¤ildi.

K›sa süren bir karmaflan›n ard›n-dan ortal›k duruldu. Gazeteciler soru-lara geçecekti ki, Chevenement, herzaman ki muzipli¤iyle, ‘Birkaç saatönce pasta yemifltim. Buraya da keçi

peyniri yerim diye gel-dim. Tam da Korsikastand›n›n önünde güzelbir ikram olmad›. Ney-se buldu¤umuzla yeti-nece¤iz’ dedi. Hemen an›msatal›m,Chevenement, ‹çiflleriBakanl›¤› s›ras›ndaKorsika’ya özel statüverilmesine karfl› ç›kt›-¤› için Baflbakan Jos-pin ile ters düflüp istifaetmiflti. Olaydan sonrahiç kimse, bu protesto-nun ard›nda KorsikaKurtulufl Örgütü var

35

BD ARALIK 2011

Savunma veİçişleri Bakanlığı

yapmış olanChevement

yüzüne atılanpasta ileprotestoedilmişti

Chevenement:‘Birkaç saat önce pasta

yemifltim. Buraya dakeçi peyniri yerim diye

geldim. Tam da Korsikastand›n›n önünde güzel

bir ikram olmad›.Neyse buldu¤umuzla

yetinece¤iz!’

Page 38: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

36

demedi. Protestocu, bizdeki gibi ana-s›ndan emdi¤i süt burnundan gelince-ye kadar dövülmedi, hakk›nda terörörgütüne üye olmaktan dava falan daaç›lmad›.

ir örnek de, ileri demokra-sinin bulunmad›¤›, ama de-mokrasinin befli¤i olarak ad-land›r›lan ‹ngiltere’den vere-

lim. Baflbakan Erdo¤an’›n, ‘Dostum

Toni’ diye hitap etti¤i ‹ngiltere Bafl-bakan› bir toplant› için Bristol kentinegitmiflti. Irak iflgalini protesto edenlerise Blair’in yolunu gözlüyordu. Po-lis protestoyu bilmesine karfl›n sadece

fliddet oldu¤unda müdahale etmekiçin bekliyordu. Blair göründü¤ü an-dan itibaren domates ya¤muru bafllad›.Protestoyu gülerek izleyen Blair, gös-tericilere flöyle seslendi, ‘Umar›mdomatesler hormonlu ya da çürükde¤ildir.’

Size bir de ayakkab›l› protestoörne¤i verelim.1 Ekim 2009’da IMFBaflkan› Dominique Strauss Kahn birkonferans vermek üzere ‹stanbul BilgiÜniversitesi’ne gelmiflti. Kahn'a, Üni-versitedeki konuflmas› s›ras›nda aya¤af›rlayan bir genç ayakkab› f›rlatt›.Neyse ki protestoya u¤rayan kifli ülke-mizin yöneticisi de¤il, geri demokrasi-lerden gelen bat›l› bir devlet adam›yd›.Kahn protestoyu hofl karfl›lad›¤›n› söy-ledi ve flikâyetçi olmad›. Bu ayakkab›-n›n bizim yöneticilerimize at›lmas›durumunda protestocunun bafl›na nelergelebilece¤ini söylememe gerek yoksan›r›m.

fiimdi de Almanya’dan bir örnekverelim. Tarih 30 Temmuz 2001. Mü-

nih Havaalan›’nda üçün-cü bir pistin yap›lmas›nakarfl› ç›kan bir kampan-ya yürütülüyordu. Proje-yi protesto eden 250 ki-flilik grup, H›ristiyanSosyal Birlik Partisi eya-let binas› önüne geldi.Grupla görüflmek üzerepartinin Genel SekreteriAlexander Dobrindt d›-flar›ya ç›km›flt›. ‹flte os›rada protestocular Dob-rindt’u domates ve yu-murta ya¤muruna tuttu.Protestoculara ne çevik

BD ARALIK 2011

Protestoyu gülerekizleyen Blair,göstericilere flöyleseslendi, ‘Umar›mdomatesler hormonluya da çürük de¤ildir.’

Genel Sekreten AlexanderDobrint yumurtal›protestodan nasibinialanlardan

Page 39: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

kuvvet müdahale ettine de partililer sald›rd›.

imdi bir kezdaha demokra-sinin befli¤i,ama biz dekigibi ileri de-

mokrasi olmad›¤› içindemokrasi fukaras›diyebilece¤imiz ‹ngil-tere’ye bakal›m. Ta-rih, Aral›k 2010. YerLondra. Kent merke-zinde binlerce ö¤ren-cinin kat›ld›¤› gösteri-ler var. ‹flte bu s›rada,arac›yla bölgeden geçen ‹ngilterePrensi Charles ve efli Camilla ö¤renci-lerin dikkatini çekiyor. Ö¤renciler def›rsat bu f›rsat diyerek koskoca ‹n-giltere Prensi’nin arac›n› yumurta ya¤-muruna tutuyorlar. Prens ise olayagülüp geçiyor.

Bizde ne olurdu diye uzun uzunanlatmaya gerek yok san›r›m. ‹leridemokrasilerde ne yap›l›rsa herhaldeyine o yap›l›rd›.

Gelin biraz daha uza¤a, Avrupa’n›nen kuzeyine, ‹zlanda’ya gidelim.

Ülkedeki ekonominin kötü duru-mundan hükümeti sorumlu tutan ‹z-landal›lar, 12 Ekim 2010’da Parlamen-to önünde toplan›yorlar. Bir süre son-ra, Baflbakan, Bakan ve iktidara men-sup milletvekilleri göstericilerin oradaoldu¤unu bile bile Parlamento’ya ge-liyorlar. Göstericiler de onlar› yumurtaya¤muruna tutuyor.

Bilirsiniz, s›k›nt›l› dönemlerde bi-

zim meclisin önüne de¤il protestocus›radan vatandafl› bile yaklaflt›rmazlar.‹leri demokrasi ile yönetilen ülkemiz-deki bunun nedenini sorun, ‘Bu hayatpahal›l›¤›nda yumurtalar› at›p ziyanedeceklerine, piflirip yesinler diyegöstericiler meclise yanaflt›r›lm›yor’yan›t›n› al›rsan›z da flafl›rmay›n.

Son olarak, ekonomisi iflas›n efli¤in-de olan komflumuz Yunanistan’a gi-delim.

Tarih 10 Ekim 2011. Yer Selanik.Bakan Kastanidis'in sinemaya gitti¤inihaber alan ö¤renciler, ellerinde pan-kartlarla sinema salonuna gidiyorlar.Beraberlerinde de yo¤urt kâseleri var.Bakan neye u¤rad›¤›n› anlamadanyo¤urt banyosu içinde buluyor kendi-ni. Hemen ard›ndan da eflini al›p sine-may› terk ediyor.

fiimdi gözlerinizi kapat›n ve Tür-kiye’deki iktidar mensuplar›na doma-tes, ketçap, yafl pasta, ayakkab› hatta

37

BD ARALIK 2011

Prens Charles ve efli Camillayumurta ya¤muru alt›nda

Page 40: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

38

yo¤urt at›ld›¤›n› düflünün. Ne o, düflün-meye bile korkuyorsunuz de¤il mi?

‹leri demokrasi iflte böyle bir fley.Ülkemizde yukar›da verdi¤imiz türdenprotesto yöntemlerine baflvuranlar›nsonunun iyi olmad›¤›n› anlamayankalmad› san›r›m.

Öncelikle terörist ve gizli örgütüyesi damgas› vuruluyor, sonra, okul-dan uzaklaflt›rma, iflte at›lma gibi ce-zalar veriliyor, ard›ndan haklar›nda3-4 y›l hapis cezas› istenen davalaraç›l›yor. Gözalt›na al›n›rken yedikleridayak da yanlar›na kar kal›yor. Tümbu cezalar›n ve dayaklar›n “‹leri de-mokrasi” gere¤i oldu¤unu art›k bili-yoruz. Bat›l› demokrasilerin gerili¤iyumurtal›, domatesli, ayakkab›l›, yo-¤urtlu, ketçapl› protestolar› anlamayamüsait olmad›¤› için ne ceza veriyor-lar, ne de dayak at›yorlar.

Bitirmeden bir özelefltiri yapay›m.Gerçek demokrasinin egemen oldu¤ugeri ülkelerle ileri demokrasi ile yöne-tilen ülkemizi karfl›laflt›rmak hatayd›,özür diliyorum. •

[email protected]

BD ARALIK 2011

fiimdi gözlerinizikapat›n ve Türkiye’dekiiktidar mensuplar›nadomates, ketçap, yaflpasta, ayakkab› hattayo¤urt at›ld›¤›n› düflü-nün. Ne o, düflünmeyebile korkuyorsunuzde¤il mi?

Yafll› bir adam emekliye ayr›ld›ktan sonra kendinebir lisenin yan›nda küçük bir ev alm›flt›. Okullar›naç›ld›¤› ilk gün, ö¤renciler yollar›n›n üzerindeki herçöp bidonunu ba¤›r›p, ça¤›rarak tekmelediler. Buçekilmez gürültü günlerce sürdü... Ertesi gün çocuklar evine do¤ru yaklafl›rken,kap›s›n›n önüne ç›kt›, onlar› durdurdu ve "Çok tatl›çocuklars›n›z. Bana gençli¤imi hat›rlat›yorsunuz. Buneflenizin sürmesini istiyoum. E¤er her gün buradan

geçip gürültü yaparsan›z size her gün 1 lira veririm." dedi. Bu teklif çocuklar›n çokhofluna gitti ve gürültü yapmay› sürdürdüler.

Birkaç gün sonra yafll› adam yine çocuklar›n önüne ç›kt› ve onlara flöyle dedi:"Çocuklar enflasyon beni etkilemeye bafllad›, art›k size sadece 50 kurufl verebilirim."

Çocuklar bundan hofllanmad›lar ama yine de gürültüye devam ettiler. Bir kaçgün sonra yafll› adam yeniden karfl›lad› onlar›...

"Bak›n" dedi, "Maafl›m› alam›yorum, bu yüzden size günde ancak 25 kuruflverebilirim, tamam m›?"

"Olmaz bay›m" dedi içlerinden biri, "Günde 25 kurufl için bu ifli yapaca¤›m›z›san›yorsan›z yan›l›yorsunuz. Biz ifli b›rak›yoruz."

PARAYLA GÜRÜLTÜ

Gönderi: SABR‹YE AfiIR

Page 41: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

BBir Yazar, özetle flöyle diyor:“Ulus kelimesi bize Mo¤ol dilindengeçmifltir. (...) Ulus kelimesinin geçmiflas›rlarda, baz› yazarlar›m›z taraf›ndanhalk karfl›l›¤›nda, hatta millet karfl›l›-¤›nda kullan›lmas›, onun kökünü-milliyetini (Mo¤olca’dan geldi¤ini)de¤ifltiremez.

Ulus, bize Mo¤olca'dan geçti. Mo-¤ollar bizim ulufl ve yemifl kelimeleri-mizi alm›fllar, ama Mo¤olca'da (fl) harfiolmad›¤› için onlar› (ulus-yemis)fleklinde telaffuz etmifllerdir. (...) Bizim,o 1072 tarihli (Divan-› Lugat-it-Türk)lügat›m›zda da (ulus) yoktur. (ülüfl)vard›r. "ülüfl" ise; Budun aras›nda payay›r›fl, demektir. Türk Dil Kurumu

taraf›ndan haz›rlanan 12 ciltlik TaramaSözlü¤ünde ise ulus: göçebe, oba, afliret,kavim kelimeleriyle aç›klan›yor. Ulus:Trabzon'da kuyru¤undan ya¤ ç›kar›lanbir koyun cinsidir. (...) Atatürk BüyükNutuk isimli eserinde bir defa olsun(ulus) kelimesini kullanmam›flt›r." (1)

“Yüzümü buruflturan kelimeler ara-s›nda (...) ulus (...) gibi kelimeler de var.(...) fiu ulus, ulusal, ulusalc›l›k sululu-¤undan da nefret ediyorum. Milli dev-let, Milli Mücadele, Milliyetçilik yeri-ne Mo¤ol ve latin özentileri!.. (...) Yap-may›n! Etmeyin! Bu kelimeler bize yak›fl-m›yor." (2) “Ulus, ulusal, ulusalc›l›k,(...) vs. gibi kelimeler... benim … sevmedi-¤im, hatta öfkelendi¤im ucubelerdir. (...)

39

OTOPS‹Cengiz Özak›nc›

UlusMillet

ve

“Millet”in Türkçe karşılığı olarak “Ulus” sözcüğününkullanılması, kimi yazarlarca çok sert bir biçimdeeleştiriliyor.

Page 42: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

B

40

Türkçe, milletimizin dilidir, öztürkçe isebir avuç heveskar›n veya maksatl› olarakmilletimizi, edebiyat›m›z› küçültmekisteyenlerin dilidir. (...) fiimdi ben, Millet-Milli- Milliyetçilik gibi güzel kelimelerdururken, niçin ulus-ulusal-ulusalc›l›kdiyeyim? Ulus Türkçe mi? Aç›n okuyun,Türk Dil Kurumu taraf›ndan haz›rlanan1998 tarihli iki ciltlik Türkçe sözlü¤ün2280 sayfas›n›. Orada göreceksiniz ki,ulus kelimesi Mo¤olca'd›r." (3)

Bir baflka yazar da, yukar›dakigörüflleri benimsedi¤ini belirterek,“ulus” sözcü¤ünü kullananlara flu afla-¤›lamalar› yöneltiyor:

"Mustafa Kemâl meflhur: "Hâki-miyet kay›ts›z flarts›z milletindir” sö-zünü söylemifltir. (...) Ama (...) haki-miyetin milletin elinde bulunmas›ndanrahats›zl›k duyan feodal beyinli insan-lar Atatürk’ün bu sözünü k›rparak"Egemenlik ulusundur", "Egemenlikkay›ts›z koflulsuz ulusundur" fleklinesokmaya bafllad›lar (...) Bu veciz sözüoluflturan asil kelimelerin yerine, ellialtm›fl y›ll›k efl anlaml›s› zannedilenucûbeleri koymak bir büyük gafletin,belki de fluurlu veya fluursuz bir büyükihânetin neticesidir.(...) "millet" keli-mesiyle "ulus" kelimesi aras›nda da¤-lar kadar fark var ve "millet" kelimesi-nin yerini hiçbir zaman "ulus" kelime-si tutamaz (...) "Ulus" kelimesi, (...)afliretlerden oluflan kalabal›k anlam›nagelen "uruk" kelimesiyle alâkal› ise,büyük bir milleti bir kabileler birli¤inedönüfltürme gayretine âlet ediliyordemektir. (...) bu Türk milletine büyükbir hakarettir. Çünkü "ulufl" kelimesi-nin Mo¤olcada bir anlam› da ‘koyun

sürüsü’ demektir. Yok (...) "ülefl" keli-mesinden geliyorsa, Türk milletininülefltirilecek, paylaflacak ne insan› nede topra¤› vard›r. Hele hele ülefltirilmiflolmak bize yap›labilecek hakaretlerinen büyü¤üdür. Kelimenin kökü neolursa olsun "millet" kelimesi yerine"ulus" kelimesini koymak son dereceyanl›flt›r ve maksatl›d›r. Ecdad›n›nbüyüklü¤ünden ve ihtiflam›ndan hicapduyup baflka baflka gayelerin yaltakç›-l›¤›n› yapmak için tarihini ve edebiyâ-t›n› yok sayan zavall› beyinler.. (...) Artzamanl› ve efl zamanl› dil birli¤imizi,ancak dil birli¤i ile ihdas edilebilecekfikir birli¤ini ve bunun tabiî neticesiolacak ifl birli¤imizi baltalamak içingösterilen fler gayretler (...) "millet"kelimesi yerine ulus kelimesinikullanarak soydafllar›m›zla vededelerimizle olan tan›fl›kl›k ba¤›n›koparm›fl olmuyor muyuz? (...) nesebive mânâs› gayr› sahih bu dil ucûbele-rini nereye ba¤layaca¤›z? (...) "Ege-menlik", Yunan’›n "hegemonya"s›n-dan gelmektedir. Hâkimiyet ise ha(c),kef(s), mim(o) aslî harflerinden türe-mifl bir kelimedir. (...) Yunan’›n "hege-monya"s›n› "hâkimiyet"e tercihetmek (...) Kadim düflman Yunan’›nhat›r› k›r›lmas›n diye "hâkimiyet"idilimizden söküp atmak, onun yerineiflgalci “egemen"li¤i yerlefltirmek,.. birhavuzun sular›n› iki kar›fl kalacakflekilde boflalt›p sonra da ona bal›kla-mas›na atlamak kadar mant›k d›fl›d›r.(...) "Hâkimiyet kay›ts›z flarts›z mille-tindir" sözünü k›rparak "Egemenlikulusundur" ya da "Egemenlik kay›ts›zkoflulsuz ulusundur" demek,.. dil ahlâ-k›na ve vecizelerin hususiyetlerine karfl›

BD ARALIK 2011

Page 43: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

K

yap›lm›fl mühim..bir ihânetin varl›¤›n›düflündürmüyor mu?

Ah bu kelime düflmanl›¤›! Ah budil hokkabazl›¤›.. Ah bu haz›ms›zl›k!Ah bu gaflet, gafletlerimizin en büyü-¤ü!" (4)

Yukar›daki görüfllerin tümünüonaylad›¤›n› belirten baflka bir yazarise flöyle diyor:

"Baz› d›fl güçler (...) baz› kelimeleridilimizden söküp atma gayretleri için-dedirler. (...) “ulus” kelimesinin “mil-let" karfl›l›¤› kullan›lmas› e¤er özTürkçe ad›na yap›l›yorsa yanl›flt›r. (...)Yok e¤er Türkçeyi sistemli bir flekildeç›kmaz soka¤a sokup yabanc› dil isti-lâs›na haz›r hâle getirmek isteniyorsa,bu kabul edilemez."(5)

***Görülece¤i üzere, kimi yazarlaragöre "millet" yerine Türkçe "ulus"demeyi ye¤leyenler: Hakimiyetin milletin elinde bulunma-s›ndan rahats›zl›k duyan feodal beyinlikimselerdir; baz› d›fl güçlerin baz› ke-limeleri dilimizden atma çabas›naaraç olmaktad›rlar; Türkçeyi sistemlibir flekilde ç›kmaz soka¤a sokup ya-banc› dil istilâs›na haz›r hâle getirmek-tedirler; "asil kelime"lerin yerine"ucûbe"leri koyarak, bir büyük gafle-tin, belki de fluurlu veya fluursuz birbüyük ihânetin ve büyük bir milletibir kabileler birli¤ine dönüfltürmegayretinin içerisindedirler; Türk mil-letine büyük bir hakaret, yap›labilecekhakaretlerin en büyü¤ünü yapmakta-d›rlar; maksatl›d›rlar; ecdad›n›n bü-yüklü¤ünden ve ihtiflam›ndan hicapduyup baflka baflka gayelerin yaltak-ç›l›¤›n› yapmak için tarihini ve edebi-

yât›n› yok sayan zavall› beyinlerden-dirler; art zamanl› ve efl zamanl› dilbirli¤imizi, ancak dil birli¤i ile ihdasedilebilecek fikir birli¤ini ve bununtabiî neticesi olacak ifl birli¤imizi bal-talamak için fler gayretler göstermek-tedirler; "millet" yerine "ulus" kelime-sini kullanarak soydafllar›m›zla vededelerimizle olan tan›fl›kl›k ba¤›n›koparm›fl bulunmaktad›rlar; hayvanl›-¤› kabul etme pahas›na da olsa nesebive mânâs› gayr› sahih bu dil ucûbeleri-ni kullanmaktad›rlar; Yunan’›n "hege-monya"s›n› "hâkimiyet”e tercih ede-rek kadim düflman Yunan’›n hat›r› k›-r›lmas›n diye "hâkimiyet"i dilimizdensöküp atmak ve onun yerine iflgalci"egemen"li¤i yerlefltirmektedirler; dilahlâk›na karfl› mühim bir ihânetiniçindedirler; kelime düflmanl›¤› ve dilhokkabazl›¤› yapmaktad›rlar...

***

Karanl›¤a öfkelenmek yerinebir mum yakmak daha do¤ru olaca-¤›ndan; “ulus” sözcü¤üyle ilgili ger-çekleri ortaya koymakla yetiniyorum:

1- "Ulus, Mo¤olcad›r; Türklerin"ulufl" dedi¤ine, Mo¤ollar "fl" harfiolmad›¤› için "ulus" demifllerdir," sav›do¤ru de¤ildir. Mo¤ollar, ilk olarak1204-1225 aras› Uygur Türklerininyaz›s›n› kullanm›fllard›r. Uygur yaz›-s›nda "fl" harfi vard›r. Dolay›s›ylaMo¤ollar›n yaz›s›nda da "fl" harfivard›r. Mo¤ollar son olarak Kiril yaz›-s›n› benimsemifllerdir. Mo¤ol dilindehem "s", hem de "fl" sesi bulundu¤un-dan, bu iki sesi iki ayr› harfle göster-mektedirler:

41

BD ARALIK 2011

Page 44: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

"fiölen" sözcü¤ünün dilimize Mo¤ol-cadan geçti¤i savlan›r. Mo¤ol dilinde"fl" olmasayd›, "flölen" de¤il "sölen"derlerdi."Ulufl"un süreç içerisinde evrilerekçeflitli Türk a¤›zlar›nda "ulus"a dö-nüflmesi çok do¤ald›r. Sonu "fl" idi,süreç içerisinde "s" oldu diye "ulus"uMo¤olca göstermek, yanl›flt›r.

2- "Bizim, o 1072 tarihli (divan-›

Lugat-it-Türk) lügat›m›z-da da (ulus) yoktur. (ülüfl)vard›r. 'ülüfl' ise; Budunaras›nda pay ay›r›fl, de-

mektir," sav›n› öne sürenler; an›lansözlükte "köy", "flehir" anlam›nda"ulufl" sözcü¤ünün de bulundu¤u ger-çe¤ini atlamaktad›rlar.

3- "Türk Dil Kurumu taraf›ndan ha-z›rlanan 12 ciltlik Tarama Sözlü¤ünde'ulus': Göçebe, oba, afliret, kavim ke-limeleriyle aç›klan›yor." sav›, do¤rude¤ildir. "Tarama Sözlü¤ü"nde 'ulus'karfl›l›¤›nda, "afliret, HALK, M‹LLET,kavim" aç›klamas› yeralmakta; ve

"ulus"un "halk" ve "millet"anlam›nda kullan›ld›¤› göste-rilmektedir. (Bkz: TaramaSözlü¤ü- TDK Yay›nlar›, ciltv›-sf. 3955)

4- "Atatürk Büyük Nutukisimli eserinde bir defa olsun(ulus) kelimesini kullanma-m›flt›r," sav›, "ulus" diyenleribir de Atatürk’e karfl›t bir tu-tum içerisindeymifl gibi gös-termekte; Atatürk’ün "ulus"sözcü¤ünü Nutuk’tan sonrakulland›¤› gerçe¤ini görmez-den gelmektedir. Atatürk ta-raf›ndan 1920’de kurulan"Hakimiyet-i Milliye" gaze-tesinin ad›, yine Atatürk tara-f›ndan 1934 y›l›nda "Ulus"gazetesi olarak de¤ifltirilmifl;ve Atatürk 1927 tarihli Nu-tuk’tan sonraki y›llarda "ulus"sözcü¤ünü kullanm›flt›r. Ata-türk’ün"ulus" sözcü¤ünü kul-

BD ARALIK 2011

Moğol dilinde S ve Ş harfleri

700 yıllarındadikilmiş içinde

"ulus" sözcüğününgeçtiği Orhun

Yazıtları

42

Page 45: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

land›¤› belgeler, tarih s›ra-s›yla flöyledir: 1 Kas›m 1934: "Ulusalülkümüz" (…) "Ulusumuzuncanl›l›¤›" (…) "Ulusun, ulusgençlerinin" (...) "ulusça"(...) "ulusal duygular" (...)"Türk ulusal musukisi" (...)"Uluslararas›" (...) "ulusuniçeride birli¤i" (...)

1 Mart 1935: "Türkulusu ad›na" (...)"yurt veulus iflleri"

9 May›s 1935: "Ulusalçehre" (…) "Türk ulusunado¤unsal rengi" (...) "Türkulusunda" (...) "uluslar› bir-birine yak›nlaflt›rmak" (...) "ulusa hiz-met" (Bkz: Atatürk’ün Söylev veDemeçleri-1, ‹stanbul 1945, MaarifMatbaas›)

5- Arapça kökenli "millet" yerineTürkçe "ulus" denilmesine karfl› ç›kan-lar, "Ulus: Trabzon'da kuyru¤undanya¤ ç›kar›lan bir koyun cinsidir," de-mektedirler.

"Ulus: Trabzon'da kuyru¤undanya¤ ç›kar›lan bir koyun cinsi," ise;"Milli, Viranflehir’de Kürdistan Devle-ti kurmak üzere Kuvay› Milliye’yekarfl› A¤ustos 1920’de emperyalistler-le iflbirli¤i yaparak ayaklanm›fl biraflirettir."

Nas›l o koyunun "ulus" kavram›ylabir ilgisi yoksa; bu "Milli"nin de "mil-let" kavram›yla ilgisi olmad›¤› apaç›k-t›r. "Ulus: Trabzon'da kuyru¤undanya¤ ç›kar›lan bir koyun cinsidir." di-yenler bir yandan "ulus" sözcü¤ünükullananlar› gülünç duruma düflürme-

ye çal›flmakta, öte yandan "ulus"u ko-yun yerine koymaktad›rlar.

6- "Ulus" sözcü¤ünün yaz›l› kaynakla-r›m›zda kökü yüzy›llar öncesine da-yanmaktad›r.

Kan›t 1: 700’lü y›llara tarihlenenOrhun Yaz›tlar›nda, "ulus"un "budun"ile birlikte kullan›ld›¤› görülmektedir:

"Kur›ya kün bat›s›kdak› Sugd Ber-çeker Bukarak ulus budunda Neng,Sengün ogul Tarkan kelti." (6)

Orhun yaz›tlar›nda "s" ve "fl" sesleriayr› damgalarla gösterilmifltir; yaz›ttageçen "ulus"un "s" ile yaz›ld›¤› kesindir.Kan›t 2: Hoca Mesut’un 14. Yüzy›l-da yazd›¤› Süheylü Nevbahar kitab›-n›n 335. sayfas›nda:

"Ki bey olmufltu bir ulusa"Kan›t 3: Ayn› kitab›n 239. sayfas›n-da: "Irak düfltüm ulusdan…"Kan›t 4: Yine 14. Yüzy›lda yaz›lm›fl‹skendername adl› kitab›n 515. sayfa-

43

BD ARALIK 2011

Tarama Sözlüğünde Ulus Sözcüğü

Page 46: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

44

s›nda: "Hani ulus, hani flehir ile diyar/ hani mülk ve hani il, hani hisar…"Kan›t 5: 15. Yüzy›lda yaz›lm›fl Hik-metname adl› kitab›n 491. sayfas›nda:

"Türk ulusu getirdi onun üstüne..."Kan›t 6: Yine 15. Yüzy›lda yaz›lm›flGülflen-i Raz adl› kitab›n 90. Sayfas›n-da: "‹yi dedin iyi, ey din ulu’su / kitoylad›n bu han ile ulus’u"Kan›t 7: 15. Yüzy›lda yaz›lm›fl DaiDivan›’n›n 140. sayfas›nda:

"‹lde, ulusta, her kim ki boyun ha-na sunmad›..."Kan›t 8: 15. Yüzy›lda yaz›lm›fl Te-varih-i Al-i Selçuk adl› kitab›n 18. say-fas›nda: "‹l, ulus ve memleket tutmakulu ifltir..."Kan›t 9: 16. Yüzy›lda yaz›lm›fl fieh-name’nin 144. sayfas›nda:

"‹l’e, ulus’a düfltü fladman’›..."Kan›t 10: Ayn› kitab›n 73. sayfas›n-

da: "Onu k›ld› ulusun padiflah›..."Kan›t 11: 17. Yüzy›lda yaz›lm›flCevahir-ül-Kelimat adl› kitab›n 43.sayfas›nda:

"Uluslar, kabaildir..."Kan›t 12: 17. Yüzy›lda yaz›lm›flCevahir-ül-Kelimat adl› kitab›n 71.sayfas›nda:

"Ulus: Halkt›r..."Kan›t 13: 17. Yüzy›lda yaz›lm›fl Ci-hannüma adl› kitab›n 252. sayfas›nda:

"Halk› ekser ulus…"Kan›t 14: 18-19. Yüzy›llarda yaz›l-m›fl Kamus Tercümesi’nin 335. sayfa-s›nda:

"Türkmenler 'ulus' derler…"Kan›t 15: fiemseddin Sami’nin1899’da bas›lan Kamus-u Türki adl›sözlü¤ünün 223. Sayfas›nda:

"Ulus illere, il oymaklara, oymakuruklara taksim olunur..."Kan›t 16: Akkoyunlular’dan kalma

BD ARALIK 2011

Ulus Gazetesi (10.5.1935)

Page 47: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

45

BD ARALIK 2011

Türkmen halk›n›n ad› Osmanl› kay›t-lar›nda Boz Ulus’tur.Kan›t 17: Zonguldak ilimize ba¤l›,Boz Ulus Türkmenleri taraf›ndan ku-rulan ve Osmanl›’dan bu yana Ulusad›n› tafl›yan bir de ilçemiz vard›r.Kan›t 18: Bigadiç yak›nlar›nda birUlus Da¤› vard›r. Da¤›n ad› Osmanl›döneminde de Ulus’tur. (Mustafa Y›l-d›r›m’›n "Ulus Da¤›’na Düflen Atefl"roman›n› okuyanlar bu da¤› çok iyibilirler.)Kan›t 19: Kazaklar Nevruz’a UlusKün (Ulus Günü) derler. (Bkz: Doç.Dr. Ali Abbas- Kazak TürklerindeNevruz)

***Benim "millet", "milli", "milliyet"gibi sözlerin kullan›lmas›na karfl› teksöz etti¤im görülmemifltir. Kullanan

kullan›r. Ben de yerine göre "millet"derim, yerine göre "ulus". "Millet"diyenleri "millet" demekten cayd›rmakgibi bir çabam yoktur. Fakat "ulus"sözcü¤ünün kullan›lmas›na karfl› savaflaçanlar, "Neveser / Yazar Ne Yazar,Ne Yazamaz" adl› kitab›mda sözünüetti¤im "mankurtlaflma"y› bir oku-sunlar derim.

Daha ne diyeyim? •[email protected]

1. Y.B.Bakiler, “Ulus Mo¤olca ulusal uydurukça-d›r”, H.O Tercüman, 07.10.2003 2. Y. B. Bakiler,H.O. Tercüman, 29.07.2003 3. Y. B. Bakiler, “Sev-medi¤im Kelimeler”, H. O. Tercüman, 14.09.20044. Harun fiahin, www.Orkun.com.tr, Nisan 2003,say› 62 5. Turgay Tüfekçio¤lu, “Budun, Millet,Ulus”, www.Orkun.com.tr, Nisan 2003, say› 626. Kültekin Yaz›t›n›n Cenup, Bilge Han Yaz›t›n›nfiimal Taraf›. 1 fi 12

Alman gençler h›ncah›nç doldurmufl stad›. Çünkü yirminciyüzy›l›n en önemli filozof-sanatç›lar›ndan Frank Zappa konserverecek. Ama bir sorun var: Konser saati gelmifl olmas›na ra¤mensanatç› ortada yok. Yar›m saat, bir saat... Tam iki saat sonrateflrif ediyor nihâyet. Sahneye ç›k›yor ve seyirciye bak›yor. Sonraeliyle bir Nazi selâm› çak›veriyor birden: "Heil Hitler!"diye ba¤›r›yor...

Stadyumda ölüm sessizli¤i... Berlinliler flaflk›n. Yavafl yavaflbir homurtu yükselmeye bafll›yor. Sahnedeki adamsa hiç oral›de¤il. Tekrar çak›yor Nazi selâm›n›: "Heil Hitler!"

Seyircilerin küçük bir k›sm›, ayn› flekilde ba¤›rarak cevapveriyor ona. Ama sanatç› hâlâ hoflnut de¤il. Daha sert bir Nazi selâm› veriyor ve avaz›ç›kt›¤› kadar ba¤›r›yor: "Heil Hitler!"

Bu kez seyirci haz›rl›kl›... Stadyumun yar›s› sahnedeki adam›n söyledi¤i fleyi tekrarl›yor.Tatmin olmuyor Frank Zappa... Binlerce kifliye ters ters bakt›ktan sonra yine veriyoro selâm›, yine ba¤›r›yor: "Heil Hitler!"

Kitle hep bir a¤›zdan "Heil Hitler!" diye cevap veriyorlar. Bir sessizlik oluyor... K›saama gergin bir sessizlik. ‹flte o an büyük müzisyenin sözleri sessizli¤i bozuyor;

"Ey Almanlar, gördü¤üm kadar›yla hâlâ ak›llanmam›fls›n›z. Yok size konser monser!.."Dönüyor arkas›n› ve çekip gidiyor sahneden... Gonderi: TUBA KAFTANCIO⁄LU

Seksenli y›llar, Berlin Olimpiyat Stadyumu...

FF. Zappa

Page 48: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

nkara susuzdu. A¤açs›zd›.Kuru ve yabani idi. FakatBüyük Millet Meclisi orada

kurulmufl, orada toplanm›fl, bütünsavafl oradan idare edilmiflti. Yeniidarenin, uluslarararas› edebiyatta ad›,“Ankara Hükümeti” idi.

Meclis topland›ktan iki ay kadarsonra, Malatya Milletvekili ‹smetPafla, Ankara’n›n baflkent olmas› içinMeclis Baflkanl›¤›’na önerge verdi.Baz› duraksamalar gösterilmekle46

beraber, sonunda herkes en kestirmeyolun, bulundu¤umuz yerde kalmakoldu¤unda birleflti. Meclis’tenç›kt›¤›m›z zaman, hemen kap› önüneeski bir idare amirinin dikmifl oldu¤uçak› göstererek:

“Bak›n›z, a¤aç da pek iyiyetifliyor” diyorduk.

Bir zamanlar ba¤lar a¤açl›km›fl.Yak›nlarda küçük korular varm›fl.

Çankaya bekçisine birgün:“Buradaki a¤açlar› ne diye

BD ARALIK 2011

Yazan: FAL‹H RIFKI ATAY

Ankara kendisimerkez olmufltur,istila onun kap›s›ndadurmufltur.

Mustafa Kemal’in görüflü böyleydi. Baflkentiçin bir yer seçmek konusunda, Ankara’n›n birçokrakipleri vard›. Bat›ya do¤ru Eskiflehir ve Bursa, merkezedo¤ru Konya, belli bafll›lar aras›nda idi...

A

Page 49: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

47

kasabay› flimdi altm›fl bin nüfusluflehir haline getirmifltir. Ben insaniradesinin yarat›c›l›¤›ndan hiç flüpheetmemiflimdir. fievk ve iyimserli¤imien güç flartlar içinde kaybetmeyifliminsebebi budur. Ankara’n›n modern birmerkez olabilmesi için aylarca, hattay›llarca bütün edebiyat›m› seferberettim. fiehir planc›l›¤› fikrini yaymakiçin birkaç yüz yaz› yazd›m. E¤erFrenk uzmanlar› çabuk kovulmasayd›ve son defa ‹stanbul’da oldu¤u gibi,spekülasyoncular ve arsa tüccarlar›plana musallat olmasayd›lar, Ankarabugün, flimdikinden birkaç misli dahaileri bir flehir olurdu. •

Falih R›fk› Atay, “Çankaya”, 1968

BD ARALIK 2011

kestiler?” diye sormufltum.“Gölgeden baflka bir fley verdikleri

yoktu ki” dedi.

ir defas›nda da yerli bir tan›d›kbize:“Geliniz, size bir maz›l›k

göstereyim” dedi. Arka taraflara do¤rugittik. Hayli uzaklaflt›k. Bir köfledensap›nca:

“Aa…” dedi. Ç›plak bir da¤ idi.“Harpten önce buras› maz›l›kt›.

Ne olmufl bunca a¤aç?” diye flaflt›.“Yeflil Ankara” bafll›¤› ile

“Hakimiyet-i Milliye” gazetesinde birbaflmakale yazd›¤›mda, Meclis’teadeta hakarete u¤rayacakt›m:

“Dalkavuk” diye söyleniyorlard›.“Bak›n›z” dedim. “‹kiden biri, ya

Ankara yeflil olur ve su gelir, yahutdevlet merkezi olmaz.”

Halbuki ben Birinci DünyaHarbi’nde çölde Bir-üs-Saba’dayeflillik yaratt›¤›m›z› görmüfltüm.‹srail, birkaç binal›, bir iki bahçeli bu

B

Bak›n›z” dedim. “‹kiden biri,ya Ankara yeflil olur ve su gelir,yahut devlet merkezi olmaz.

Page 50: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

48

Bu ay köflemizi dilimizde yer etmifl yabanc› sözcüklerinkarfl›l›klar›na ay›rd›k. Bilginizi s›nay›n.

(Fr.) Frans›zca, (‹ta.) ‹talyanca,(Alm.) Almanca, (‹ng.) ‹ngilizce

Yan›tlar:152.sayfada

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

1

2

3

4

5

Haz›rlayan: Y‹⁄‹T EREN GÜNEY

Doktrin (Fr.)a-Ö¤retib-‹kili bileflikc-Kal›t›msal ö¤ed-Yurtsever

Padok (Fr.)a-De¤erli taflb-At gezdirmeli¤ic-Yar›fl at›d-Taktik ustas›

Done (Fr.)a-Büyük, önemlib-Etkisizc-Gemi dümenid-Veri

Usturpa (‹ta.)a-Ustabafl› tulumub-Vagon merdivenic-Ucu kurflunlu k›rbaçd-‹pek tül

Refüj (Fr.)a-Yük Gemisib-Çakıllı Yolc-K›r›k çizgid-Orta kald›r›m

Restitüsyon (Fr.)a-Geri beslemeb-Gözlemc-Yeniden tasar›mlamad-Mürekkepli flerit

Lümpen (Alm.)a-Kargaflab-Seviyesizc-Kabaday›d-Direnci az olan

Spesifik (Fr.)a-Çok özelb-Al›ml› kad›nc-Çok masrafl› oland-Çok efendi

Nüans (Fr.)a-Dinsel törenb-‹nce ay›r›mc-fians oyunud-Küçük f›rça

Patiska (‹ta.)a-Büyük makarab-Nakaratc-Parlak k⤛td-Pamuklu bez

Rüstik (Fr.)a-Betili sanatb-Kopçac-Bir iskambil oyunud-Ahflap kornifl

Siklon (Fr.)a-fiiddetli f›rt›nab-Nesnellikc-Sömürged-Abartmak

Tayyör (Fr.)a-Kopçab-Dolap çevirenc-‹pekd-Kad›n giysisi

Uskur (‹ng.)a-Pervaneb-Hafif teknec-Lezzetli bir bal›kd-Bir tür yat

Uvertür (Fr.)a-Toprak Boyab-Kuzukula¤›c-Opera Sunufl Müzi¤id-Sahne giysisi

Page 51: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

smanl›’n›n ac›mas›z ve dü-flüncesiz yönetimi, halktadevlet ve hükümete karfl› hiç-

bir itimat ve güven hissi b›rakmam›flt›.Devlet, halk› yolmaya ve esir gibikullanmaya devam etti¤i müddetçe;halkta bir nevi sinsilik, hilecilik veyalan-dolan inanc› oluflmaya bafllad›.Memur için Devlet Mal› çalmak nas›lmubah oldu ise, millet için de devlethakk›n› yemek, hükümet otoritesinialdatmak öylece mubah oldu. Zavall›saf Anadolu Köylüsü’nün bile bu ko-nuda ö¤renmedi¤i fleytanl›k kalmad›.

Esasen, bunlar›n bir zamanlarvergi memurlar›ndan mal kaç›rmakhususunda düzenledikleri hileler okadar çok, o kadar ince ve karmafl›kt›rki, de¤me tahsil ve terbiye görmüfladam›n bile flaflk›nl›¤›ndan parma¤›n›a¤z›nda b›rak›r…

Köyden kasabaya, kasabadan fle-hirlere do¤ru gidildikçe vergi memur-lar›n›n yoluna kurulan tuzaklar gittikçemükemmelleflir, gittikçe içinden ç›k›l-maz, s›rr›na ak›l ermez bir flekil al›rd›...

“Al›rd›” diyoruz ama “Al›r” dadiyebilirdik. Çünkü bu memlekette,

49

iflte, afla¤›-yukar›, on seneden beri,bütün anlam›yla halkç› bir idare yer-leflmifl oldu¤u halde, halkta bu ücretkarfl›l›¤› hizmet verme anlay›fl› henüzortadan kalkmad›.

Halk devlete karfl› olan sorumlu-luklar›n› yerine getirmekte dündendaha dürüst de¤ildir. Bin türlü hile iledevlet hazinesini doland›rmak dünya-n›n en do¤al ve en ça¤dafl hareketlerin-den biri olarak say›lmaya baflland›.

Hâlbuki di¤er ça¤dafl memleket-lerde, mükellefler, hükümet memurla-r›n›n müracaat›na bile vakit b›rakma-dan kendileri bizzat, tahsilât bürolar›nabaflvururlar ve hatta baz› köyler içinbu bürolar çok uzaksa, vergi ödemeleriposta yoluyla gönderilir ve postadanal›nan belgeler maliye veya belediye-nin makbuzu yerine geçer.

ükümetle halk aras›ndakibu karfl›l›kl› güven ve anlafl-ma keyfiyeti umumi refah›n,

umumi saadetin temel tafl›n› oluflturur.Bat› dünyas›nda görüp de hayret vetakdir ile karfl›lad›¤›m›z bütün bu yücedavran›fl›n, o düzenin ve o rahat›n

BD ARALIK 2011

Y A Z I L A R I

ÇA⁄DAfi AHLÂK

O

H

Page 52: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

yegâne s›rr› diyebilirim ki, en çok buniteliktedir.

Halk kendi refah ve rahat› içindevletin zenginleflmesine yard›metmek mecburiyetini kendi vicdan›n-da tatl› bir vazife gibi hissetti¤i gün,bütün anlam›yla demokrasi yerleflmifl,uygarl›k ve geliflme yolunda ilkönemli ad›m at›lm›fl olacakt›r. Hal-k›n, devletin kendinden baflka bir fley

olmad›¤›na inand›¤›gün bu gerçek kendi-li¤inden a盤a vura-cakt›r.

Türk milleti eminolabilir ki, dünya üze-rinde yaflayan milletleraras›nda sorumlulukyükü en hafif olanmillet yine kendisidir.

Milletler var ki,bugün kazançlar›n›nyar›s›n› devlete Vergi

olarak veriyorlar. Gümrük vergisininyüzde yüzü buldu¤u yerler ise çokuzaklarda de¤ildir.

Buna karfl›n, Türk mükellefleri,eski devirden kalma bir kötü inan›fllama¤dur ve flikâyetçi tav›rlar tak›nmayadevam edip duruyor.

En aç›k ifadesiyle bunun ad› Ça¤-dafl Ahlak’tan mahrumiyettir. •

Hâkimiyeti Milliye Gazetesi 6 Mart 1929

50

BD ARALIK 2011

Halk kendi refah ve rahat› içindevletin zenginleflmesine yard›metmek mecburiyetini kendivicdan›nda tatl› bir vazife gibihissetti¤i gün, bütün anlam›ylademokrasi yerleflmifl,uygarl›k ve geliflmeyolunda ilk önemli ad›mat›lm›fl olacakt›r.

Ö¤retmen Emin Bey, derse girer girmezeline tebefliri al›r ve tahtaya flu cümleyiyazar:

"Bir müsellisin mesaha-i sathiyyesi,kaidenin irtifa›na has›lüi zarb›n›nn›sf›na müsavidir."

Ö¤renciler: "Tek sözcü¤ünü bileanlamad›k efendim." deyince, o cümleninalt›na Türkçesini yazar:

"Bir üçgenin yüzölçümü, taban›n yüksekli¤i ile çarp›m›n›n yar›s›na eflittir." Ve sözünü flöyle ba¤lar:

"‹flte sevgili çocuklar, Atatürk bunu getirdi." der ve derse devam eder...fiimdi kulland›¤›m›z birçok geometrik terimin de Türkçe karfl›l›¤›n› kendisibularak, hem de devlet kurma telafl›ndave de o tarihte... Gönderi: Dr. GÜRBÜZ TURGAY

ATATÜRK VE GEOMETR‹

Page 53: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

azi Mustafa Kemal, devle-tin rejimini tespit etmiflti. Bu,Ulusal Egemenlik olarak nite-

lendirilen ve esas›nda Ulus’un Kay›t-s›z fiarts›z Egemenli¤i’ne dayal› Cum-huriyet Yönetimiydi. Cumhuriyet’inilan›, devrimlerin sadece bafllang›c›yd›.Devletin bir daha ayn› duruma düflme-mesi için ça¤a ayak uydurmas›n› sa¤-layacak at›l›mlar yap›lmas› gerekiyor-du. Bunu sa¤lamak, ancak ak›l vebilimi rehber almak ve ayak ba¤› olança¤d›fl› olmufl düflünce ve kurumlar›tasfiye etmekle mümkün olabilirdi.Bu itibarla, Mustafa Kemal 1 Mart1924’de Meclis’i açarken yapt›¤› ko-nuflmas›nda, “Türk Ulusu, Cumhuri-yet’i halen ve gelecekte her türlü sal-d›r›dan katiyen ve ebediyen korumakzorundad›r…” sözleriyle bu konudaal›nacak tedbirlere iflaret ediyordu.Asl›nda Mustafa Kemal, 15-20 fiubat

1924 tarihlerinde gerçeklefltirilen HarpOyunlar› münasebetiyle ‹zmir’de bu-lundu¤u s›rada ‹smet Pafla baflta olmaküzere, Fevzi (Çakmak), Kâz›m (Özalp)ve Ali Fuat (Cebesoy) paflalarla s›kça

51

ATATÜRK’ÜNDÜNYASICengiz Önal

ürkiye Cumhuriyeti safsatalarla varl›¤›n› sürdüremez, istikbalinitehlikeye atamaz. Bizce Hilafet Makam›, en nihayet tarihi bir hat›ra

olmaktan fazla bir ehemmiyeti haiz olamaz.Gazi Mustafa Kemal Atatürk

T

24Hilafetin Kald›r›lmas›

ve Dinin Devlet‹fllerinden Ayr›lmas›

G

Gazi M. Kemal birCumhuriyet töreninde

Gazi M. Kemal birCumhuriyet töreninde

Page 54: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

52

görüflmelerde bulunmufl ve içindebulunulan duruma iliflkin hususlar›ngörüflüldü¤ü toplant›lar yapm›flt›. Butoplant›larda Hilafetin kald›r›lmas›,Evkaf ve fier’i ye Vekâletinin iptaledilmesi ve Ö¤retimin Birlefltirilmesi(Tevhid-i Tedrisat) yasas›n›n ç›kar›l-mas› gibi bir çok önemli hususlar gö-rüflülmüfl ve fikir birli¤i sa¤lanm›flt›.Ankara’ya dönünce, bu konulardasüratle ve enerjik bir flekilde uygula-maya geçildi.

Hilafetin Kald›r›lmas›(3 Mart 1924)Cumhuriyet Yönetimi’ne k›smen deolsa karfl› olanlar›n, bir flekilde, hali-felik makam›n›n ve Osman o¤ullar›hanedan›n›n etraf›nda toplanmak is-tedikleri aç›kça görülüyordu.

Bununla birlikte, Halife Abdül-mecit Efendi, bir tak›m tav›rlartak›narak, “Abdülmecit bin Ab-dülaziz Han” diye imza atmayabafllam›flt›. Ayr›ca her Cumanamaz›n› baflka bir camide k›l›-yor, toplumun çeflitli kesimlerinefarkl› mesajlar vermeye çal›fl›yorve yedek subaylara var›ncayakadar askeri flah›slar› kabul edi-yordu. Bunlar yetmemifl gibide elçiliklerle birebir temas im-kânlar› ar›yor ve içerde muhalif-lerin, d›flar›da ise Türkiye’yi ka-r›flt›rmak isteyenlerin muhtemelbir potansiyel dayana¤› halinegeliyordu. ‹flin ac› ve garip olan yan› da;bütün bunlar› isteyerek ve bile-rek yap›yor olmas›yd›... ‹stan-bul Bas›n›’nda da; ‹ttihatç› ve

‹tilafç› çevreler, hilafet lehine kampan-ya yürütüyorlard›.

Bir anlamda mütareke bas›n› ola-rak da nitelendirilen malum Bas›n’da,hilafetin ‹slam dünyas› ile olan ba¤lar›sa¤lamada maddi ve manevi pahabiçilmez de¤erlerinden, bu de¤erlerinbilinmezli¤inden, hilafet giderse, Tür-kiye’nin ‹slam âleminde nüfuzu kal-mayaca¤›ndan söz ediliyordu. Baz›gazeteler halife ile de millet egemenli-¤inin sa¤lanmas›n›n mümkün olabile-ce¤inden söz ediyor ve Cumhuriyet’inilan›n› önleyemeyenlerin, hilafet ma-kam›n› ayakta tutmak ve bertaraf edil-mesini önlemek için faaliyete geçme-lerinden bahsediyordu.

Böylece Gazi Mustafa Kemal’ekarfl› güçlü, kabilse ordunun da önemlibir k›sm›n› yanlar›na alarak “Halifeci-

BD ARALIK 2011

Halife Abdülmecit Efendi

Page 55: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

lik” slogan› etraf›nda toplanan bir mu-halif grup ortaya ç›kmaya bafllad›.Esasen hanedan üyeleri sarayda otur-makta, etraflar›ndaki bütün efratlar›da hanedan›n bütün nimetlerinden ola-bildi¤ince yararlanmakta ve halife dePadiflah’›n geleneksel teflrifat›n›, elin-den geldi¤i ölçüde yürütmeye gayretetmekteydi.

Halife, Anadolu’dan ve Türk Ulu-su’nun neredeyse tamam›na yak›n›n-dan kopuk ve Saray merkezli darac›kbir alan›n d›fl›n› göremeyecek kadargözleri körelmifl bir hal alm›fl ve adetabir Müslüman Papal›¤› oluflturulmayabafllanm›flt›.

›flar›dan Büyük Bri-tanya’n›n da, HilafetMakam›n› destekleyi-

ci iflaretler vermesi, halifecibas›na gaz veriyor ve dolay›s›ile heyecan yarat›yordu. ‹ngil-tere’nin hizmetinde olan A¤aHan ve Emir Ali’nin gönder-dikleri ve hilafeti savunan ya-z›lar› barda¤› tafl›ran damlalar oldu.Çünkü bu iki zat hem hilafet destek-çili¤i yap›yor, hem de ‹ngiliz Muhiple-ri Cemiyeti’nin yöneticilerinden veayn› zamanda ‹ngiliz Gizli Serviselemanlar›ndan Rahip Frew ile s›k›temas içinde bulunuyordu.

Bilindi¤i gibi Rahip Frew, Ana-dolu Ulusal Hareketine karfl› ‹ngilizlertaraf›ndan yürütülen karfl› devrimcihareketin oluflturulmas›nda önde gelenisimlerdendi…

Bununla birlikte, Damat Ferit’infieyhülislam› Mustafa Sabri de M›s›r’-dan verdi¤i bir fetva ile Saltanat-Hi-

lafet birleflmesinin Müslümanl›¤›nözünde bulundu¤unu, bunlar› ay›rma-n›n küfür teflkil edece¤ini belirtmiflti.Zaten daha 1923 bafllar›nda AfyonMüftüsü Hoca fiükrü, hilafetçileringörüfllerine tercüman olan “Hilafet-i‹slami’ye ve Büyük Millet Meclisi”bafll›kl› bir broflür yay›nlam›flt›. Hocaözetle Halifenin sadece ruhani görev-leri de¤il, dünyevi iflleri de yürütmesigerekti¤ini savunuyor, hatta yasalar›n“Ahkâm-› fier’i ye” ye uygun olmas›için halifenin onay›ndan geçmesi ge-rekti¤ini ileri sürüyor ve “Halife Mec-lisin, Meclis Halifenindir” slogan› ile

Meclis’le Halife’yi adeta bütünlefltiri-yordu.

‹skilipli At›f Hoca ad›nda bir mec-zup da, “‹slam Yolu” kitab› ile Halife-nin Peygamberin vekili ve halk›n pa-diflah› oldu¤undan, din ifllerinin yan›s›ra dünya ifllerine de bakmas› gerekti-¤ini savunuyordu.

Bütün bu geliflmeler pervas›zcasürüp giderken; Gazi Mustafa Kemal,16-17 Ocak 1923 tarihlerinde ‹stanbulgazetelerinin önde gelen sahip ve yö-neticileriyle özel olarak yapt›¤› birgörüflmede, Hilafet hakk›ndaki görüfl-lerini sormufl ve bu vesileyle de, ken-

53

BD ARALIK 2011

D›flar›dan BüyükBritanya’n›n da, HilafetMakam›n› destekleyici

iflaretler vermesi,halifeci bas›na gaz

veriyor ve dolays›ylaheyecan yarat›yordu.

D

Page 56: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

54

disinin hilafetle ilgili görüfllerini, "giz-li" kalmas› kayd›yla aç›klam›flt›.

Halkla olan sohbetlerde ise; "Tür-kiye Devleti’nin kaderine, ifllerine vegelece¤ine ismi, Halife ya da Padiflah,ne olursa olsun hiç kimsenin müdahaleedemeyece¤ini" aç›kça ifade etmiflti.

***

Mustafa Kemal Karar›n›VeriyorÖzellikle Cumhuriyetin ilan›ndansonra Hilafet makam› etraf›ndaki ge-liflmeler ve sinsice gerçeklefltirilmeyeçal›fl›lan d›fl destekler Mustafa Kemal’-in bu konudaki karar›n› çabuklaflt›rd›.Bir yandan da olay›n tekrar gündeme

gelmesine Halifenin baflkâtibinin ‹s-met Pafla’ya gönderdi¤i bir yaz› sebepoldu. Bu yaz›da, bir süreden beri, ga-zetelerde Hilafet makam›n›n durumuve Halifenin flah›slar› ile ilgili yanl›flanlamalara yol açabilecek yay›nlararastlanmas›ndan flikâyet ediliyor ve‹stanbul’a giden hükümet üyeleri ileresmi heyetlerin Halife ile temastankaç›nmalar›n›n Halife’yi üzdü¤ü be-lirtiliyordu. Yaz›da ayr›ca Hilafet ha-zinesinin yetersizli¤i üzerinde durula-rak, hazineden yard›m yap›lmas› da

isteniyordu.Baflbakan ‹smet Pafla, Harp oyun-

lar› için ‹zmir’de bulunan MustafaKemal’e, 22 Ocak 1924 günü, yaz›y›gönderdi. Mustafa Kemal, yaz›ya çoköfkelenmifl, Halife’nin haddini aflt›¤›kanaatiyle telgraf makinesinin bafl›n-da, ‹smet Pafla ile yapt›¤› bizzat haber-leflmede; “Hilafet makam› ve Halife’-nin flah›slar› ile ilgili yanl›fl anlamalar,Halife’nin kendi yanl›fl tutum ve dav-ran›fllar›ndan kaynaklanmaktad›r. Ha-life, kendi özel hayat› ve d›fl yaflay›-fl› ile ecdad› padiflahlar›n yolunu takipeder görünmektedir. Cuma alaylar›,yabanc› devlet temsilcileri yan›na me-murlar göndermek suretiyle iliflkiler

kurmak, tantanal›gezintiler, saray ha-yat›, saray›nda yedeksubaylara var›ncayakadar kabul ve onla-r›n flikâyetlerini din-lemek ve onlarla bir-likte a¤lamak gibihareketler bu kabil-dendir. Halife ve bü-tün cihan bilmelidir

ki, bugün mevcut ve korunmakta olanHalife ve Hilafet makam›n›n gerçektene dini ne de siyasi bak›mdan hiçbirmana ve var olma gerekçesi yoktur.Türkiye Cumhuriyeti safsatalarla var-l›¤›n›, istikbalini tehlikeye atamaz.Bizce Hilafet makam› en nihayet tarihibir hat›ra olmaktan fazla bir ehemmi-yeti haiz olamaz. Halife’nin, TürkiyeCumhuriyeti devlet adamlar›n›n veyaresmi heyetlerin, kendisiyle temas›n›talep etmesi dahi cumhuriyetin ba¤›m-s›zl›¤›na aç›k bir tecavüzdür.

BD ARALIK 2011

Halkla olan sohbetlerde ise; "Türki-ye Devleti’nin kaderine,ifllerine ve gelece¤ine ismi,Halife ya da Padiflah, neolursa olsun hiç kimseninmüdahale edemeyece¤ini"aç›kça ifade etmiflti...

Page 57: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Baflmabeyincisini (Baflkâtip) Ankara’-ya göndererek veya görevli bir kimse-yi kendi yan›na getirterek, Hükümeteduygu ve dileklerini ulaflt›rmak iste-mesi de, Cumhuriyet Hükümeti ilekarfl› karfl›ya bir durum almas› demek-tir. Buna da yetkili de¤ildir...

alife’nin yaflay›fl› ve geçimiiçin Türkiye Cumhurbaflka-n›’n›n ödene¤inden mutlaka

daha afla¤› bir ödene¤in yeterli olmas›gerekir. Maksat, gösteriflli ve debde-beli bir hayat sürmek de¤il, insancayaflamak ve geçimini sa¤lamaktanibarettir. Hilafet hazinesinden maksatnedir anlayamad›m. Hilafetin hazinesiyoktur ve olamaz...Halife, kendinin ve ma-kam›n›n ne oldu¤unuaç›kça bilmeli ve bu-nunla yetinmelidir.Hükümetçe ciddi veesasl› tedbirler al›narakbildirilmesini rica ede-rim.” fleklindeki görüfl-lerini bildirdi ve duru-mun da hemen Halife’-ye iletilmesini istedi...Geliflmeler ve de ceva-bi yaz›ya bak›ld›¤›nda;Gazi Mustafa Kemâl’-in halifelik makam› ileilgili karar›n› vermeküzere oldu¤u anlafl›l-maktad›r. Gazi ve bera-berindekiler 23 fiubat1924 tarihinde Anka-ra’ya döndüler. ‹zmir’de kararlaflt›r›lan konu-lar›n, 2 Mart 1924 tari-

hinde F›rka Grubunda konuflulup,milletvekillerinin önerisi olarak Mecli-se sunulmas› uygun görüldü. Ertesigünü, Urfa Milletvekili fieyh Saffetve elli arkadafl› taraf›ndan imzalanm›flöneri Meclise sunuldu.

Öneri özetle;"•Halife halledilmifltir. Halife ve

Osmanl› hanedan›n›n bütün üyeleriTürkiye Cumhuriyeti topra¤›nda otur-mak hakk›ndan ebediyen mahrumdur.Bu kifliler, on gün içinde TürkiyeCumhuriyeti arazisini terk etmek zo-rundad›r. Ayr›ca ad› geçen flah›slar›nTürk vatandafll›¤› s›fat ve hukuku kal-d›r›lm›flt›r.

•Türkiye Cumhuriyeti dahilinde

55

BD ARALIK 2011

H

Gazi Mustafa KemalHalifeli¤in kald›r›ld›¤›günlerde

Page 58: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

56

tafl›nmaz mala sahip olamazlar. ‹lgi-liler, ‹liflkilerinin kesilmesi için birsene içinde vekilleri arac›l›¤› ile devletmahkemelerine baflvurabilirler. Bumüddetin bitiminden sonra hiçbirmahkemeye baflvurma hakk› yoktur.Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti arazisidâhilindeki bütün tafl›nmazlar›n› hükü-metin bilgi ve onay› ile elden ç›karma-ya mecburdurlar.

•Osmanl› ‹mparatorlu¤unda Padi-flahl›k etmifl kimselerin Türkiye Cum-huriyeti arazisi içinde tapuya ba¤l›tafl›nmazlar› Türk Ulusu’na intikaletmifltir." hususlar›n› içeriyordu.

Gerekçe ise;“Türkiye Cumhuriyeti içinde Ha-

lifelik makam›n›n bulunmas›, Türki-ye’yi iki bafll› göstermektedir. ‹lelebetBa¤›ms›zl›¤›’nda ve siyasi hayat›ndaortakl›k kabul etmeyen Türkiye’ningörünüflte ve örtülü olarak da olsaikili¤e tahammülü yoktu...

Yüzy›llardan beri Türk milletininfelaketine sebep ve Osmanl› ‹mpara-torlu¤unun çökmesine vas›ta olan ha-

nedan›n Halifelikkisvesi alt›ndaTürkiye’nin varl›-¤› için etkili birtehlike olaca¤›kesinlikle sabitolmufltur...” ifa-desiyle belirtil-miflti. Önerinin önce-lik ve ivediliklegörüflülmesi ka-

bul edildi. Tart›flmalar esnas›nda öne-riyi elefltirenler de oldu. Ancak, AdliyeBakan› Seyit Bey’in tatmin edici bilim-sel aç›klamalar› ve ‹smet Pafla’n›n dahükümet ad›na verdi¤i bilgiden sonraöneri oya sunularak yasalaflt›.

Böylelikle Halifelik 3 Mart 19-24’te kald›r›ld›.

***

ilafetin kald›r›lmas›ndansonra ‹slam ülkelerinde do-kuz halife aday› ortaya ç›kt›.

Fakat görüfl birli¤i sa¤lanamad›¤›ndanhalifeli¤i tekrar hayata geçirme giri-flimleri sonuçsuz kald›. Bu geliflmelerhilafet makam›n›n yaflama gücü olma-d›¤›n›n aç›k bir göstergesiydi. Böyle-likle Cumhuriyet’in gelece¤i güvenalt›na al›nm›fl, devletin laiklefltirilmesiyolu aç›lm›flt›.

***Dinin Devlet ‹fllerindenAyr›lmas› (3 Mart 1924)Mustafa Kemal, Hilafetin kald›r›lmas›çal›flmalar›n›n yan› s›ra, dinin siyasetve dolays›yla Devlet ifllerinden ayr›l-mas› çal›flmalar›na da a¤›rl›k vermeyebafllad›. O, ‹slam Dini’nin yüzy›llar-

BD ARALIK 2011

Mecliste Hilafetin kald›r›lmas›tart›fl›l›yor.

H

Page 59: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

dan buyana siyaset arac› olarak kulla-n›lmas›ndan çok rahats›zl›k duyuyor-du. Buldu¤u her f›rsatta dinin gere¤iolan ibadetin kifli ile Allah aras›ndaoldu¤unu ifade ediyor ve dünya iflle-rinde dinin esaslar›n belirleyici olama-yaca¤›n› özellikle belirtiyordu…

Dolay›s›yla, Cumhuriyet Yöneti-mi’nin tamamlanabilmesi için dininsiyasetten mutlaka ayr›lmas›n›n zorun-lulu¤una inan›yordu. Bu düflüncesinide aç›kça ifade ediyordu…

ustafa Kemal’in, özel-likle 1 Mart 1924 günüMeclis aç›fl konuflmas›nda

dile getirdi¤i, “Cumhuriyet’in yurdunen ücra köflelerinde bile sahiplenildi¤i,bas›n›n Cumhuriyet’in geliflmesindeönemli bir rol oynad›¤›, ordunun siya-setten uzaklaflt›r›lmas›n›n gereklili¤ive dinin siyasetten ayr›lmas›-n›n zorunlu oldu¤u” fleklinde-ki görüflleri, dinleyenleri vegazetelerden okuyanlar› ol-dukça etkiledi.

Gazi’nin konuflmas›n›nda etkisiyle Siirt MilletvekiliHalil Hulki Bey ve elli yediarkadafl› imzal› ve fier’i yeEvkaf Vekâleti (Din ‹flleri ve Vak›flarBakanl›¤›) ile Erkan-› Harbiye Umu-miye Vekâleti (bugünkü GenelkurmayBaflkanl›¤›)’nin, kald›r›lmas› konusun-daki önerge Meclis’e sunuldu. Dininsiya-set arac› yap›lmas›n›n ve ordununda siyasi ak›mlara malzeme olmas›n›ngetirebilece¤i ve oldukça zararl› olabi-lecek hususlar ve muhtemel sonuçlar›,önergenin gerekçesi olarak belirtildi.

3 Mart 1924 günü yap›lan oyla-

mada, her iki Vekâlet de kald›r›larak,Erkan-› Harbiye Umumiye Vekâletiyerine Genelkurmay Baflkanl›¤›, fier’i

ye ve Evkaf Vekâleti yerine de Diya-net ‹flleri Baflkanl›¤›’n›n kurulmas›kararlaflt›r›ld›. Baflkanl›¤›na da; Meh-met R›fat (Börekçi) Efendi getirildi.

Böylelikle dini ve askeri okullarE¤itim Bakanl›¤›’na ba¤land›. Diniflleri de kiflilerin elinden al›n›p, birkurum bünyesi bütünlü¤ünde toplumamal edildi. •

[email protected]

(Gelecek Ay: E¤itim Devrimi)57

BD ARALIK 2011

‹lk Diyanet ‹flleri Baflkan›Mehmet R›fat Börekçi

O, ‹slam Dini’ninyüzy›llardan buyanasiyaset arac› olarak

kullan›lmas›ndan çokrahats›zl›k duyuyordu.

M

Page 60: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

58

BD ARALIK 2011

4000 YILLIK YASA

E¤er bir müteahhidin sa¤lam yapmad›¤› bir binan›n çökmesisonucu bina sahibi hayat›n› kaybederse müteahhit ölüm cezas›naçarpt›r›l›r.

E¤er bina sahibinin o¤lu hayat›n› kaybetmiflse, müteahhidin o¤luölüm cezas›na çarpt›r›l›r.

E¤er bina sahibinin kölesi hayat›n› kaybetmiflse, müteahhit ayn›de¤erde bir köleyi bina sahibine verir.

E¤er müteahhidin sa¤lam yapmad›¤› bir binan›n çökmesi sonu-cunda bina sahibinin mallar› hasar görmüflse müteahhet binay› yeni-den yapacak ve bina sahibinin tüm zarar ve ziyan›n› da karfl›layacakt›r.

E¤er bir binan›n inflaat kurallar›na uyulmadan yap›lan bir duvar›y›k›l›rsa müteahhit tüm masraflar› kendisine ait olmak üzere o duvar›sa¤lamlaflt›rmak zorundad›r

BAB‹L KRALI HAMMURAB‹M. Ö. 2000Gönderi: GÜRBÜZ TURGAY

Page 61: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

eprem ve terör kamuoyu-nu etkileyen sosyal, ekonomik ve si-yasi olarak önemli sonuçlar do¤uranbiri do¤a di¤eri insanlar taraf›ndanyarat›lan iki olay. Her ne kadar neden-leri farkl› olsa da her ikisinde de insanve kriz yönetimi öne ç›kmaktad›r. Benbu yaz›mda terör olay›n› daha sonraincelemek üzere Türkiye'deki depremgerçe¤ini geçmiflte yaflananlar› dadikkate alarak gelece¤e yönelik birdizi tedbirleri dikkatinize sunaca¤›m. Depremin ne zaman olaca¤› ve ola-s› sonuçlar›n› önceden belirlemek

bugünkü koflullarda mümkün olma-maktad›r. Ancak, tüm dünyada yap›lanbilimsel çal›flmalar neticesinde yeryü-zünde depreme neden olan fay hatlar›gerçek olarak belirlenmifl, ancak dep-remin zaman ve fliddeti sorusu cevapbulamam›flt›r. Bu durumda depreminyarataca¤› olumsuzluklara mani olmakiçin tedbir gelifltirmek ve asgariyeindirmek hem maliyeti düflük hem deuygulamas› kolay bir yöntemdir.

Nitekim Türkiye'ye nazaran dahafliddetli depremlere maruz kalan Ja-ponya' da yaflama geçirilen bir dizi

59

BD ARALIK 2011

Yazan: SUAT AYTINE. Kur. Alb.Silivri Kampüsü, 5. ‹nfaz Kurumu5. Blok, B-9 Ko¤uflu

DepremTerörve

Deprem

D

Page 62: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

60

önlemler burada meydana gelen dep-remlerin daha az hasar ve can kayb›ylaatlat›lmas›na neden olmaktad›r. Öyleki ayn› fliddete bir deprem Türkiye veJaponya'da meydana geldi¤inde hasarve can kayb› k›yaslanamayacak biroranda Japonya lehine olmufltur veolacakt›r. Gerek deprem haz›rl›klar›ve gerekse deprem an› ve sonras›ndayaflananlar herkesin belle¤ine yerlefl-mifltir. O halde neden Türkiye'de dep-remler daha y›k›c› ve zarar verici ol-maktad›r sorusu hiçbir önyarg›ya ka-p›lmadan incelenmesi gerekmektedir.

Son 35 y›lda ülkemizde meydanagelen depremlere bak›ld›¤›nda;a. Çald›ran

Kas›m 1976, 5000 can kayb›b. Pasinler

Ekim 1983, 1342 can kayb›c. Erzincan

Mart 1998, 653 can kayb›d. Adana

Haziran 1998, 145 can kayb›e. Gölcük

A¤ustos 1999, 17840 can kayb›

f. Düzce

Kas›m 1999, 900 can kayb›g. Bingöl

May›s 2003, 176 can kayb›h. Van

Ekim 2011, 642 can kayb›olmak üzere 8 deprem meydana gel-mifltir. Depremlere genel bir bak›flta;nüfus yo¤unlu¤u fazla olan orta vebat› illerimizde hasar ve zayiat›n dahafazla oldu¤u göze çarpmaktad›r. Ay-r›ca ülke ekonomisine bat›da oluflandepremlerin verece¤i zarar çok dahafazla olmaktad›r. ‹flte bu noktada he-pimizi üzen Van depreminden sonrabat›da özellikle Marmara’da beklenendepremin yarataca¤› sonuçlar› masayayat›rarak enine boyuna ciddiyetle in-celemek ve düflünmek hem devletinhem vatandafl›n görevidir.

Bilim adamlar›n›n de¤erlendirme-lerine göre; marmara bölgesinde 7 veüzeri fliddette bir deprem olas›l›¤›2010-2020 y›llar› aras›nda %62, 2020-2030 y›llar› aras›da ise %75’dir.

Temennimiz 20 y›ll›k süreçte

BD ARALIK 2011

VRANCEAMart 19771500 ölüm

7.2

‹ZM‹TA¤ustos 199917840 ölüm

7.6 DÜZCEKas›m 1999

900 ölüm

7.2ERZ‹NCAN

Mart 1998653 ölüm

6.8

PAS‹NLEREkim 19831342 ölüm SP‹TAK

Aral›k1988Net olmayanverilere göre25000 ölüm

6.8

ÇALDIRANKas›m 19765000 ölüm

7.3

VANEkim 2011

Son verileregöre 642 ölüm

7.2B‹NGÖLMay›s 2003176 ölüm

6.4

AnadoluTabakas›

YUNAN‹STAN

Afrika Tabakas› Arabistan Tabakas›

Avrasya Tabakas›ROMANYA

‹stanbul

DEPREM KUfiA⁄INDAK‹ TÜRK‹YE’N‹NVE KOMfiULARININ YAfiADI⁄I BÜYÜK FELAKETLER

Büyük faylar

Tabakalar›nHareket Yönü

Eylül 1999140 ölüm

5.9AT‹NA

Haziran 1998145 ölüm

ADANA6.2

6.9PAS‹NLER

Page 63: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

%25 lik ihtimalin ger-çekleflmesi ve do¤alafetin meydana gelme-mesidir. Ancak beklen-medik zaman ve yerdeortaya ç›kan ve atombombas›ndan dahay›k›c› olan depremekarfl› tedbirleri gelifltir-mek zorunlu hale gelmektedir. Elbettene kadar tedbir al›rsan›z al›n›z fliddetlibir depremin zarar› mutlak olacakt›rönemli olan hasar ve zayiat› asgaridüzeyde tutmakt›r. ‹nceleme, geçmiflteyaflananlar› dikkate alarak deprem ön-cesi ve deprem sonras› al›nacak tedbir-ler bafll›klar› alt›nda yap›lacakt›r.

1. DEPREM ÖNCES‹ ALINACAKTEDB‹RLERA. Organizasyon ve koordinasyon.

Ülkemizde meydana gelen dep-remlerde aflina oldu¤umuz görüntüler-de; panik halinde kaçan, koflan insan-lar, yard›m amaçl› yap›lan bilinçsizkurtarma çal›flmalar›, iafle ve iskansorunlar›n›n giderilememesi yard›mkampanyalar›n›n da¤›n›kl›¤› ve yar-d›mlar›n heba olmas› ve medyada çe-liflkili haberleri izledik ve izlemeyedevam ediyoruz. Bütün bu olumsuz-luklar hasar ve zayiat›n artmas›na ne-den olmakta ve sonuçta halk›n devleteolan güveninin sars›lmas› sonucunudo¤urmaktad›r. O halde yap›lacak ilkifl afete karfl› yeni bir teflkilatlanmayapmak ve tavizsiz bir flekilde uygula-maya geçmektir. Bu gün ülkemizdeafet yönetimi son derece da¤›n›k biryap› içinde olup yaflananlar da bu tes-piti do¤rulamaktad›r. Merkezi hükü-

metin kontrolunda bulunan K›z›lay,AFAD ve benzeri kurulufllar ile yerelyönetimlerin teflkilatlar› aras›nda ye-terli iflbirli¤i ve koordinasyon sa¤la-namam›flt›r. Sivil toplum kurulufllar›ve TSK arama kurtarma birlikleri iletaflrada konufllu askeri birlikler ara-s›nda iflbirli¤i ancak deprem sonras›kurulmaya çal›fl›lm›flt›r. Depremde ilk24 saatin arama ve kurtarma aç›s›ndanne denli önemli oldu¤u dikkate al›n-d›¤›nda yap›lan çal›flmalar›n verimlili-¤i tart›flmal›d›r.

o¤al afetlerden en az za-rarla ç›kman›n yolu öncedenayr›nt›l› planlama ve organi-

zasyon yap›lmas› ve ciddiyetle takipedilmesinden ibarettir. Van depremibize göstermifltir ki, devlet ve vatandafldo¤al afetlerde ne yapaca¤›n› bilme-mekte her zaman oldu¤u gibi yard›mkampanyalar›, enkaz kald›rmalar vede kamuoyunu rahatlatacak mucizekurtarmalar ile deprem yaralar› sar›l-maya çal›fl›lmaktad›r. Bir süre sonraolay unutulmakta ve bir sonraki do¤alafete kadar depremzedeler kaderiylebaflbafla b›rak›lmaktad›r.

Peki bu olumsuzluklara karfl› neyap›lmal›d›r?

Öncelikle kararl›l›k ve devaml›l›k61

BD ARALIK 2011

Bu gün ülkemizde afetyönetimi son derece

da¤›n›k bir yap› içindeolup yaflananlar da bu

tespiti do¤rulamaktad›r.

D

Page 64: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

62

olmak üzere do¤al afetlere karfl› yenibir yap›lanmaya ve teflkilata ihtiyaçoldu¤u düflüncesindeyim.

Nas›l bir organizasyon ?1. Ad›m

Baflbakana ba¤l› Ankara'dafaaliyette bulunacak mobil imkânlarasahip "Do¤al Afetler Müsteflarl›¤›"kurulacak.2. Ad›m

K›z›lay, AFAD ve 81 vilayetinafet yönetim merkezleri bu müsteflarl›-¤a ba¤lanacak.2. Ad›m

Do¤al Afet Müsteflarl›¤› kadro-sunda,

A. Genelkurmay Baflkanl›¤›,B. ‹çiflleri Bakanl›¤›,C. Difliflleri Bakanl›¤›,D. Sa¤l›k Bakanl›¤›,E. Milli E¤itim Bakanl›¤›,F. fiehircilik ve Bay›nd›rl›k

Bakanl›¤›,G . ÜniversitelerH . Büyükflehir Belediye

Baflkanl›¤›,I . Medya,‹. Siviltoplum kurulufllar›,J. Özel sektör, ve ihtiyaç duyulan

sektör temsilcileri bulunacakt›r.4. Ad›m

Türkiye'nin do¤al afetlere karfl›hassas olan bölgeleri tasnif edilecekve birinci, ikinci ve üçüncü önceliklibölgeler olarak belirlenecektir.5. Ad›m

Öncelik derecesine göre taflra tefl-kilat›n›n gerekli kadrolar› planlanacakve yaflama geçirilecektir. Bu yap›l›r-ken bölgelerin ve flehirlerin birbirlerinido¤al afet sonras› nas›l takviye edece¤i

planlanacakt›r. Örne¤in ‹stanbul'dakurulacak teflkilat ile Nevflehir gibiriski az olan bölgelerde kurulacakteflkilat ayn› olmayacakt›r. Yine ‹stan-bul depreminde takviye edecek illerbelirlenecek ve haz›rl›klar buna göreyap›lacakt›r.

B. Mevcut binalar›n dayan›kl›l›¤›-

n›n kontrolü ve yap› denetimi.

Birinci öncelikli bölgelerden baflla-mak üzere binalar›n deprem dayan›kl›-l›k testleri ivedilikle yap›lmal› vevatandafl›n istimlak bedelleri ve hakk›tam olarak karfl›lanmak üzere yeniyerleflim alanlar› oluflturulmal›d›r.Benzer flekilde dere yataklar›na inflaedilmifl tüm binalar kald›r›lmal›, sa-hiplerinin güvenli bölgelere tafl›nmas›sa¤lanmal›d›r. Binalarin depreme da-yan›kl›l›k durumu renkli kodlar kulla-n›larak gözle görünecek flekilde binagirifllerinde bulundurulmas› flart› geti-rilmelidir. Yeni infla edilecek binalar›nyönetmeliklere uygun yap›lmas› içinyap› denetimi taviz verilmeden uygu-lanmal› inflaat mühendisi olmayankiflilerin müteahhitlik yapmas› kanunlayasaklanmal›d›r.

C. Do¤al afet yard›mlaflma e¤itimi;

‹nsan›m›z›n do¤al afet an›nda neflekilde hareket etmesi konusunda ye-terli bilgi ve e¤itime sahip olmad›¤›n›afetlerde ortaya ç›kan görüntülerdegörmek mümkündür. O halde ne ya-p›lmal›d›r? Öncelikle okullarda e¤itim verilme-li ve 3 ayda bir yap›lacak tatbikatlarlae¤itim tazelenmelidir. Görsel medya-da konu ile ilgili e¤itici programlar›n

BD ARALIK 2011

Page 65: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

yay›nlanmas› zorunlu hale getirilmeli-dir. Halk›m›z›n anlayaca¤› flekildebasit broflürler haz›rlanarak da¤›t›lma-l›, cadde sokaklardaki reklam panola-r›ndan bu hususta istifade edilmelidir.

D. Kanuni mevzuatta yap›lacak

de¤ifliklikler:

Van'da meydana gelen depremdeyard›m malzemelerinin kontrolsüzda¤›t›m› sonucu ya¤malanmas› ülke-mize yak›flmam›flt›r. ‹stanbul'da mey-dana gelecek bir depremde yard›mmalzemelerinin da¤›t›m› yan›nda tarihiyerlerin, al›flverifl merkezlerinin, Darp-hane ve Kapal› Çarfl› gibi yerler ilehasar gören konutlar›n baz› f›rsatç›lartaraf›ndan ya¤malanabilece¤i uzakihtimal de¤ildir. O halde bu konudaçok ciddi önlemlerin önceden belirle-nerek yaflama geçirilmesi hayati önemtafl›maktad›r. Öyle ki, çok y›k›c› birdepremde istanbul gibi 15.000.000nüfusa sahip metropolün asayiflinin

sa¤lanmas› için s›k›yönetim ilan edil-mesi gerekebilir. Anayasam›z›n 122.maddesi hangi hallerde s›k›yönetimtedbirine baflvurulaca¤›n› aç›klamakta-d›r. ‹lgili madde içinde; vahim fliddethareketlerinin yayg›nlaflmas›, savaflhali, ayaklanma olmas› vb. nedenlerles›k›yönetim ilan edilebilece¤i belirtil-mifltir. Yeni anayasa içinde bu maddemuhafaza edilecekse do¤al afetlernedeniyle de s›k›yönetim tedbirinebaflvurulabilece¤i bu madde içine ilaveedilmelidir.

E. Deprem yard›m malzemelerinin

depolama ve da¤›t›m›.

Ülkemizde bir do¤al afet olmas›durumunda tüm vatandafllar, resmi veözel kurumlar taraf›ndan yard›m se-ferberli¤i ilan edilmektedir. Ancakbilinçsizce ve rastgele toplanan buyard›mlar afetzedelere k›smen ulafl-makta ya da harap olup gitmektedir.Yard›mlar›n gere¤i gibi da¤›t›lmas›

63

BD ARALIK 2011

Van'da meydana gelen depremdeyard›m malzemelerinin kontrolsüz

da¤›t›m› sonucu ya¤malanmas›ülkemize yak›flmam›flt›r.

Van'da meydana gelen depremdeyard›m malzemelerinin kontrolsüz

da¤›t›m› sonucu ya¤malanmas›ülkemize yak›flmam›flt›r.

Page 66: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

64

için yard›m seferberli¤inin ayr›nt›l›planlama ve tek elden sevk idaresizorunludur. Peki bu nas›l olacakt›r?

lkemizin do¤al afet riskleribak›m›ndan 1. 2. ve 3. bölgeolarak tasnif edilmesini öner-

mifltim; iflte bu yerlerde flehir giriflle-rinde ve ulafl›m imkânlar›na sahip bü-yük depolar yap›lacak ve çad›r, sobave battaniye gibi öncelikli malzemelerbu depolarda muhafaza edilecektir.

Ayr›ca deprem sonras› gönderilentüm yard›mlar›n bu depolara yönlendi-rilmesi medya kanal› ile duyurulacak-t›r. Sonuç olarak, yard›m malzemeleribu depolarda tasnife tabi tutulacaksonra da afet bölgelerinden gelecekihtiyaca göre da¤›t›m› yap›lacakt›r.

Örne¤in, ‹stanbul için Silivri vePendik bölgesinde 2 veya daha fazladepo haz›rlanmas›n›n uygun olaca¤›de¤erlendirilmektedir.

F. Ekmek ve ilaç gibi zorunlu ihti-

yaç malzemelerinin sa¤lanmas› ve

da¤›t›m›.

K›z›lay ve TSK taraf›ndan sahraekmek fabrikalar› kurulmakta ve halkaekmek da¤›t›m› yap›lmaktad›r. Ancakihtiyac›n tam olarak karfl›lanabilmesiiçin özel sektöre ait ekmek fabrikalar›ile ekmek f›r›nlar›ndan faydalanmakiçin Millî Müdafai Mükellefiyeti ka-nunu gere¤ince sözleflmeler yap›lmal›ve buralarda üretilen ekmekler kollukkuvvetleri taraf›ndan halka ücretsizda¤›t›lmal›d›r. Benzer flekilde ayn›kanun çerçevesinde kan merkezleri,ilaç depolar› ve eczaneler ile sözleflme-ler yap›lmal›d›r.

2. DO⁄AL AFET SONRASI TED-B‹RLER

Ülkemizin herhangi bir bölgesindedo¤al afet meydana geldi¤inde nas›lbir uygulama yap›laca¤› konusu biröneri olarak bu bölümde incelenecek-tir. Önerilen bu sistem elbette bölgeselolarak meydana gelen ve ülke geneliniçok etkilemeyecek do¤al afetleri ihtivaetmeyecektir. Konunun daha iyi anla-fl›labilmesi için, söz gelimi ekim 2017y›l›nda Marmara denizinde 7.4 flidde-tinde bir depremin meydana geldi¤ini,‹stanbul, Kocaeli, Tekirda¤ ve Adapa-zar›’nda çok say›da binan›n y›k›ld›¤›n›yang›nlar ç›kt›¤›n›, çok say›da köprüve viyadü¤ün y›k›lmas› sonucundatrafik ak›fl›n›n zorlukla sa¤land›¤›n›,haberleflme sisteminin sekteye u¤rad›-¤›n› düflünelim. Böyle bir durumdanas›l bir plân› yaflama geçirmeliyiz.

Ad›m ad›m bakal›m:1. Ad›m

Depremin vurdu¤u flehirlerde bu-lunan yerel AFAD merkezleri derhal24 saat esas›na göre faaliyete geçecek.(AFAD görevlilerinin toplu olarakkendi merkezlerinin bulundu¤u yeriçinde ikametleri sa¤lanacakt›r.)2. Ad›m

Do¤al Afet Müsteflarl›¤› derhal‹stanbul'a ulaflacak ve yerel afet mer-kezinden alaca¤› bilgiler çerçevesinde24 saat esas›na göre çal›flmaya bafllaya-cak.3. Ad›mHelikopter keflifleri ve Google gibiimkânlar kullan›larak ilk 8 saatte hangibölgelerde y›k›mlar›n oldu¤u tespitedilecek ve ilçelerde bulunan kurtarmaekipleri bölgelere sevk edilecektir.

BD ARALIK 2011

Ü

Page 67: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

4. Ad›mGerek duyulan mal-

zemeler medya arac›-l›¤› ile halka duyurula-cak, malzemeler flehirgirifllerine aç›lan depo-lama yerlerine sevkisa¤lanacak ve malze-meler depolardan ihti-yaç bölgelerinde olufl-turulan yerel afet mer-kezlerine ulaflt›r›lacak-t›r. Tüm ifllemler do¤al afet için olufl-turulan bilgisayar a¤› üzerinden yap›-lacakt›r.5. Ad›mDo¤al Afet Müsteflarl›¤› taraf›ndanyaz›l› ve görsel bas›n için sürekli bil-gilendirme toplant›lar› yap›lacak vebu faaliyetin d›fl›nda kamuoyuna aç›k-lama yap›lmas›na izin verilmeyecektir.6. Ad›m

Uluslararas› yard›mlar için havaalanlar›na depolama ve karfl›lama bi-rimleri haz›r bulundurulacak, malze-meler Do¤al Afet Müsteflarl›¤›’n›ntalimat›na göre gönderilecektir.

DO⁄AL AFET MÜSTEfiARLI⁄I

1. BÖLGEAFAD

2. BÖLGEAFAD

3. BÖLGEAFAD

‹STANBULKOCAEL‹

‹ZM‹RERZ‹NCAN

ADANAVAN

BURSA

ED‹RNEANTALYA

fiANLI URFAERZURUMESK‹fiEH‹RSAMSUN

1. BÖLGEYEYAKINKOMfiU‹LLER

7. Ad›m‹afle ve bar›nma ile ilgili tedbirler

daha önce yap›lan plâna göre yaflamageçirilecektir.

3. SONUÇMuhtemel Marmara depreminin

ülkemizi hiç kimsenin tahmin edeme-yece¤i a¤›r sonuçlar do¤uracakt›r.Van depreminde yaflananlar› an›msa-yacak olursak, Marmara için haz›rl›k-lar›n ne denli önemli oldu¤u kabuledilmelidir. Bir süre sonra yaflananlar›unutursak bedelini çok a¤›r ödememizkaç›n›lmazd›r.

Ne yapmal›? Aral›k 2011 tarihindenbafllamak üzere y›k›nt›lar-dan yaral› ve ölülerin nas›lç›kar›laca¤›n› plânlamadanönce, mevcut durumu ortayaç›kar›p, geçmiflten al›nandersleri de dikkate alarakyeni ve gerçekçi bir yap›lan-man›n yaflamsal önemi ak›l-dan ç›kar›lmamal›d›r. Busiyasi bir sorumluluk oldu¤ukadar, ayn› zamanda vatan-dafll›k görevidir. •

65

BD ARALIK 2011

‹afle ve bar›nma ile ilgili tedbirlerdaha önce yap›lan plâna göreyaflama geçirilecektir.

Page 68: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

a da bir baflka deyiflle bir yan-da yata¤›nda huzursuz, endifle-

li, uykusuz sabahlayanlar, biryanda ninnilerle, masallarla m›fl›››lm›fl›l ayakta uyuyanlar, uyutulanlar.Belirsizlik içinde günü güne ekleyen-ler, umutla karanl›ktan ayd›nl›¤aç›kmay› bekleyenler, hüzünlü, yaral›,66

üzgün, k›rg›n yürekler, öte yanda as-t›¤›m ast›k, dedi¤im dedikler.

Son birkaç haftada yaflad›klar›m›yazsam m›, yazmasam m› diye günler-dir sanc› içinde k›vran›yorum. Sonun-da “Bir iyi örnek, iki ö¤ütten iyidir”düflüncesi ve sorumlulu¤u ile sizlerlepaylaflmaya karar verdim.

YAfiAMDANYANSIMALARNuray Bartoschek

‹nsanl›k S›navdaYeni yılın eşiğinde insanlık zorlu sınavlardan geçmekte.Bir yanda hiç bir şey umursamadan hayatlarını yaşayanlar,bir yanda hayatta kalma savaşımı verenler, bir yandatelevizyonları başında hayatı toz pembe görenler.

Y

Page 69: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Kurban bayram›nda çok anlaml›bir arma¤an ald›m. Van’da Seyrantepemezarl›klar›ndaki Çad›rkent’te kalançocuklara gönderilen bayraml›k mont-lar›, çikolatalar›, di¤er yard›m malze-melerini da¤›tan Sefer Beyazsaç ço-cuklar›n ellerinde ismim yaz›l› pan-kartlarla foto¤raflar›n› çekip gönder-mifl bana. Çok duyguland›m elbette.“Bu pankartlara hiç gerek yoktu,önemli olan yard›mlar›n an›nda do¤ruyerlere ulaflt›¤›n› görmek” dediysemde Sefer Beyazsaç "Nuray hocam,çocuklar ve Çad›rkent’te kalanlar siziniçin dua ediyorlar, bizi hiç yaln›z b›-rakmad›n›z , büyük organizasyonlar›nyapamad›¤›n› yapt›n›z, bu pankartlarçocuklar›n küçük bir teflekkürü size"dedi.

minim pek ço¤unuz depremze-delere yard›m için elinizdengeleni yapt›n›z, ama yaparken

belki de içten içe “Acaba yard›mlar›mdo¤ru yerlere ve zaman›nda ulafl›yormu?” diye bir endifle de yaflad›n›z.

Depremin hemen ard›ndan Van’dayaflayan dostlar›mla görüflerek gereklimalzemelerin listesiniald›m. Eczac› dostla-r›m Güliz Yörük, Der-ya Duran, Ayla Kara-bulut, ‹brahim Ertürkve Doktor MukaddesDemirbu¤a ile haz›rla-d›¤›m›z acil gerekliilaç kolileri, çocukbezleri ve mamalar›n›kargo ile an›nda ulaflt›-ramayaca¤›m›z› ö¤re-nince otogardan oto-

büsle göndermeyi denedik ve baflar-d›k. Fethiye’den otobüsle gönderilenilaçlar› hemflire Feride Gencer ertesigün Van’da karfl›lay›p imza karfl›l›¤›T›p Fakültesi Hastanesi Baflhekimli-¤ine teslim etti. Sefer Beyazsaç isedi¤er yard›mlar› zor durumda olanlarave Çad›rkentte kalan depremzedelereda¤›tt›. Sosyal medya arac›l›¤› ile çokzor durumda olan depremzedelerinbilgileri elime ulaflmaya bafllarken,baflka illerden insanlar da yard›mdabulunmak istediklerini bildirdiler.Yaflad›¤›m yerdeki esnaf, çevremdekidostlar›m ayakkab›, giysi, bebek bezi,battaniye yard›m› yaparken ‹stanbul’-

67

BD ARALIK 2011

E

Fethiye’den otobüslegönderilen ilaçlar›

Feride hemflire ertesigün Van’da karfl›lay›p

imza karfl›l›¤› T›pFakültesi hastanesine

teslim etti.

Page 70: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

68

dan hiç tan›mad›¤›m Burcu Özen veçal›flma arkadafllar› çad›rkentteki ço-cuklar için eldivenler, çoraplar, g›dave bayraml›k çikolatalar ald›lar. Yine‹stanbul’dan Esra Eti iflsiz oldu¤unuvurgulayarak elinden geldi¤ince des-tek olmak istedi¤ini bildirdi ve çevre-sine de duyurdu yard›mlar›m›z›.

‹zmir’den Gamze Fidan, olanakla-r›nca katk›da bulundu. Yard›mlar› 24saatte ulaflt›rd›¤›m› duyan FethiyeSa¤l›k Meslek Yüksek Okulu ö¤renci-leri harçl›klar› ile çad›rlardaki ö¤rencikardeflleri için montlar ald›klar›n› veVan’da bir okulu kardefl okul edinerekdestek olmak istediklerini bildirdiler.Bestvan turizm yetkililerinin hoflgö-rülü, insanc›l yaklafl›mlar›yla böyleceFethiye’den her gün 10-15 koli dep-

remzedelere yirmi dört saat içindeulaflt›. Yani o pankartlarda kolileriben gönderdi¤im için benim ismimiyazm›fllar çocuklar ama asl›nda oradapek çok duyarl› insan›m›z›n ad› yaz›l›.

Belki Van’a gitseydik bu denliyard›mc› olamazd›k insanlara amaisteyince, flartlar› zorlay›nca, sevgiyleyola ç›k›nca kilometrelerce ötedensa¤lam köprüler oluflturulabilece¤inetan›k olduk hep birlikte. Van’dakikardefllerimize yard›mlar›m›z ve des-tek olanlar›n say›s› her gün artarakkesintisiz sürüyor.

u arada özellikle vurgulamakistedi¤im bir fley daha var:Felaketin milliyeti olmaz,

olursa sadece insanlar de¤il, “insanl›k”enkaz alt›nda kal›r. Ve hiç üzerindedüflündünüz mü bilmiyorum ama “ka-n›ksamak” en tehlikeli sözcüklerdenbiridir. Sözlükte “Bir fleyin s›k tekrar-lanmas› sonucu al›flkanl›¤a dönüflerektepkisiz kal›nmas›” diye tan›mlanan“kan›msamak” sözcü¤ü b›rakal›msadece sözlüklerde kals›n!

Kan›ksaman›n bizi duyars›z, tep-kisiz, ruhsuz bir toplum haline getir-mesine, yitirilen yaflamlar›n sadeceistatistiksel rakamlar olarak olarakgörülmesine izin vermeyelim.

Dedim ya; zor bir y›ld› 2011...Demokrasi, insanl›k, adalet, vicdanla-r›m›z zorlu s›navlarla s›nand›lar.

Hangileri geçti, hangileri kald›s›navlardan diye sorarsan›z ben deelinizi vicdan›n›za koyup yan›t› kendi-niz bulun derim. Vicdan›n›z pusula-n›zd›r. •[email protected]

BD ARALIK 2011

Bu arada özelliklevurgulamak istedi¤imbir fley daha var:Felaketin milliyetiolmaz, olursa sadeceinsanlar de¤il,"insanl›k" enkazalt›nda kal›r.Ve hiç üzerindedüflündünüz mübilmiyorum ama"kan›ksamak" entehlikeli sözcüklerdenbiridir.

B

Page 71: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

armara Bölgesi'nde yafla-d›¤›m›z büyük deprem fela-ketinden sonra herkes tara-

f›ndan pek s›k kullan›lan bu bafll›k,flimdi de yeniden, Van’da yaflad›¤›m›zfelaketten sonra pek s›k kullan›l›r oldu.Çok büyük bir bedel ödeyerek de olsa,

“Depremle birlikte yaflamak” gerçe¤i-ni galiba art›k ö¤reniyoruz. Ancak buyeterli de¤il; yeni felaketler yaflamakistemiyorsak, bu gerçe¤in gerekleriniyerine getirme bilincine de ulaflmakzorunday›z. Bu yaz›da, hepimizin ak-l›nda çeflitli sorular yaratan ve son

Yazan: Prof. Dr. TU⁄RUL TANKUT

Prof. Dr. Tu¤rul Tankut, Bütün Dünya için özel olarakkaleme ald›¤› ayd›nlat›c› yaz›s›nda, deprem konusundaki

bilgisizli¤imizi bir bilim adam› sorumlulu¤uyla aç›klamakta vetümümüzü, ay›rd›nda bile olmad›¤›m›z bir ac› gerçe¤imizle yüz

yüze getirerek flöyle demektedir:"Depremler kaderimiz de¤ildir..."

M69

BD ARALIK 2011

Page 72: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

haftalarda (medyan›n, uzman görüflle-rine de¤er vermeye bafllamas› sonu-cunda) yavafl yavafl belirsizlikten kur-tulmaya bafllayan baz› önemli konu-lar›n k›saca ve basit bir dille aç›klan-mas›na u¤rafl›lmaktad›r.

"Depremle birlikte yaflamak" de-mek, herfleyden önce depremle kumaroynamamak, onu bir do¤a gerçe¤iolarak alg›lamak demektir. Depremi,boyun bükülerek karfl›lanmas› gerekenbir kader olarak alg›layan e¤itimsizyurttafl›m yan›s›ra, her yerde her za-man bulundu¤unu bildi¤i yerçekimi

yüklerini özenle hesaba katarken, nezaman gelece¤i kolayca kestirileme-yen deprem yüklerini gözard› edebilenmühendis meslektafl›m ayn› kumar›oynamaktad›rlar. Bu durum, aynentrafik sorununda oldu¤u gibi, henüzyeterince rasyonel düflünemeyen,dolay›s›yla henüz yeterince geliflmiflolmayan bir toplumun çocuklar› ol-mam›zdan kaynaklanmaktad›r.

DEPREME DAYANIKLI YAPIDepremle birlikte yaflaman›n en temelkoflulu, yap›lar›n depreme dayan›kl›olmas›d›r. Depreme dayan›kl› yap›la-r›n nas›l yap›laca¤› bilinir; bununkurallar› ve yöntemleri, kitaplarda,daha da önemlisi, ad›na k›saca "Dep-rem Yönetmeli¤i" denilen ve ülke-

mizde uygulanmas› yasal bir zorunlu-luk olan yasal belgede yaz›l›d›r. 1975y›l›ndan buyana yürürlükte olan veen geliflmifl bilgi birikimi düzeyiniyans›tan deprem yönetmeliklerimiz,bugüne dek gerekti¤i gibi uygulana-mam›flt›r. Bu durumun nedenleri ara-s›nda, (1) yeterli yasal zorlama bulun-mad›¤›, (2) mühendislerin bu konudaiyi e¤itilmifl olmad›klar›, (3) say›ca venitelik bak›m›ndan yeterli teknik ele-man bulunmad›¤›, (4) yetkili kiflilerinsorumluluk anlay›fl› tafl›mad›klar›, (5)

düzeni çarp›t›c› yöntemlerin (rant ç›-

karlar›, rüflvet vb.) etkin oluflu gibibirçok neden s›ralanabilirse de, hep-sinden önemlisi, hepsinin ard›ndakitemel neden, yukar›da de¤inilen ras-yonel düflünceden uzak dünya görü-flüdür.

DEPREM DAYANIMININ BEDEL‹Her iyi fley gibi, yap›lar›n depremedayan›kl› olmas›n› sa¤lamak için debir bedel ödenmesi gerekir. Ancak,bu bedel san›ld›¤› gibi yüksek de¤ildir.Zira, deprem dayan›m›, bir maliyetart›fl› konusu olmaktan ötede, bir tek-nik bilgi, do¤ru uygulama, sa¤l›kl›tasar›m ve yap›m, sorunudur. Kesinbir say›sal de¤erlendirme söz konusuolmamakla birlikte, s›radan konutlariçin yönetmelik gereklerinin getirece¤i

70

BD ARALIK 2011

BU DURUM, AYNEN TRAF‹K SORUNUNDAOLDU⁄U G‹B‹, HENÜZ YETER‹NCE RASYONELDÜfiÜNEMEYEN, DOLAYISI iLE HENÜZ YETER‹N-CE GEL‹fiM‹fi OLMAYAN B‹R TOPLUMUN ÇOCUK-LARI OLMAMIZDAN KAYNAKLANMAKTADIR.

Page 73: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

71

maliyet art›fl›n›n, yap› toplam maliye-tinin yüzde 3-5'i dolaylar›nda olaca¤›söylenebilir.

YAPI GÖÇMES‹N‹N BEDEL‹Göçmenin bedeli ise, yukar›daki be-delle karfl›laflt›r›lamayacak kadar a¤›r-d›r. Göçme durumunda ödenecekolan, onar›m, enkaz kald›rma ve yeni-den yap›m, eflya zarar›, kurtarma veyaral› bak›m bedelleri, özellikle cankayb› durumunda ödenecek ve paraile ölçülemeyecek bedeller düflünü-lürse, yap›m maliyetindeki küçük birart›flla elde edilebilecek deprem daya-n›m›n›n, gerçek maliyeti önemli ölçü-de düflürece¤i aç›kt›r.

YAPILARIN DEPREMDAYANIMIBüyük kentlerimizin, endüstri merkez-lerimizin bulundu¤u yörelerde fliddetlidepremler (olabilece¤ini de¤il) olaca-¤›n› öteden beri biliyoruz; yap›lar›-m›z›n büyük ço¤unlu¤unun deprem

güvenli¤i tafl›mad›¤›n›n da öteden berifark›nday›z. Dolay›s›yla, varolan yap›sto¤umuzun deprem dayan›m› aç›s›n-dan elden geçirilmesi ve onar›l›p güç-lendirilmesi (geliflmifl ülkelerde oldu-¤u gibi) gerekti¤inin de öteden beribilincindeyiz. Ancak, bu çok büyükve güç, ancak kaç›lamaz derecedeönemli ifle bugüne dek öncelik verme-dik. Rasyonel düflünceden ve geliflmifl-likten ne denli uzak oldu¤umuzunbundan güzel kan›t› olur mu?

u alanda bireysel giriflimleröteden beri yap›lmaktad›r.Baz› üniversitelerimizde (OD-

TÜ, ‹TÜ, BÜ gibi) bu alanda üst dü-zeyde bilgi ve genifl deneyim birikimivard›r. Bu konuda güvenilir, çok s›n›rl›say›da deneyimli proje bürolar› dabulunmaktad›r. Yap›lar›n ve projele-rin, bireysel baflvurularla bu kaynak-lardaki uzmanlarca de¤erlendirilmesiolana¤› varsa da, yap› sto¤unun bü-yüklü¤ü göz önünde bulundurulunca,

B

Page 74: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Yazar›m›z› Tan›yal›m ODTÜ’den Mühendis ve Yüksek Mühendis,Londra'da Imperial College'dan Doktora dereceleri ile mezun oldu¤undanbuyana (1969) ODTÜ'de ö¤retim üyesidir. Bu dönem içinde, Yeni ZelandaAuckland Üniversitesi'nde, Kanada Toronto Üniversitesi'nde veGazi Üniversitesi 'nde k›sa sürelerle ö¤retim üyesi olarak görev yapm›flt›r.Uzunca bir süre ‹nflaat Teknolojileri Araflt›rma Grubu Sekreterli¤ini

yürüttü¤ü TÜB‹TAK'ta Baflkan Yard›mc›l›¤› görevinde de bulunmufltur. Gerçeklefltirdi¤i çoksay›da deneysel araflt›rma ve bunlara dayal› çok say›da uluslararas› ve ulusal yay›n, betonarmeyap›lar›n deprem davran›fl› ile deprem güvenli¤i bak›m›ndan de¤erlendirilmesi ve onar›l›pgüçlendirilmesi alanlar›nda yo¤unlaflmaktad›r. Betonarme Yap›lar Standard›n›n ve DepremYönetmeli¤i'nin düzenlenmesi çal›flmalar›nda da görev yapan Prof. Dr. Tu¤rul Tan-kut, “hizmetler maratonu”nu ODTÜ’de ö¤retim üyesi olarak sürdürmektedir.•72

bu yaklafl›m›n çözüm olamayaca¤›aç›kt›r. Sa¤l›kl› bir uygulamaya yöne-lik "Yap› De¤erlendirme Merkezleri"oluflturulmas› ve baflvuru konusu yap›-lar›n, özel olarak yetifltirilmifl iyi mü-hendisler taraf›ndan de¤erlendirilmesisonucunda, TSE belgesini and›ran veyap›n›n deprem yönetmeli¤ine uygun-luk derecesini belirten bir sertifikaverilmesi önerilmifl; ancak bugünedek bir sonuç al›namam›flt›r. Son ac›olaydan al›nan dersler üzerine, bu ko-nunun devlet taraf›ndan önemle eleal›naca¤› ve sistematik bir düzen için-de bu çal›flman›n gerçeklefltirilmesinebafllanaca¤› umulmaktad›r.

DEPREM S‹GORTASIDepreme karfl› yap› sigortas›, yap›s›n›sigortalatan kifliye güven sa¤lamakyan›s›ra, bir di¤er bak›mdan önemtafl›maktad›r. Bugün deprem sigortas›yapan flirketler, bu konuyu pek önem-semeden, yaln›zca bir risk olarak elealmaktaysalar da, e¤er deprem sigor-tas› yayg›nlafl›r, bu pazar önem kaza-n›rsa, bu riskler önemli boyutlara ula-fl›r ve rekabet k›z›fl›rsa, sigorta flirketle-ri konuyu ciddi biçimde ele almak,

sigortalanacak yap›y› uzmanlara in-celetmek ve güven vermeyen yap›y›sigortalamaktan kaç›nmak ya da yük-sek prim istemek durumunda kalacak-lard›r. Bu tutum da, hiç kuflkusuz,yeni yap›larda deprem dayan›m›naönem verilmesinde önemli bir iticigüç olacakt›r.

te yandan, devlet her afet son-ras›nda yaralar› sarmak ad›nabenimsedi¤i do¤al sigorta

ifllevini yavafl yavafl b›rakmal›d›r. Afe-te u¤rayanlara yard›m etmek, kuflku-suz devletin önde gelen görevleriaras›ndad›r; ama yard›m kavram›n›n,zarar telafisi kavram›na dönüfltürül-mesi de gereksizdir. Bu yükümlülükdevletin karfl›lamakta zorlanaca¤› bo-yutlara do¤ru geliflme e¤ilimindedir.Bunun yerine, bu yönde harcanankaynaklar›n bir bölümünün depremöncesinde, depreme haz›rl›kl› olmakamac›yla harcanmas› çok daha yararl›,çok daha etkin olacakt›r. Örne¤in,varolan yap›lar›n deprem için güçlen-dirilmesine, yap› denetim mekanizma-lar›n›n gelifltirilmesine, yurttafllar›ndepreme haz›rl›kl› olmak yönünde

BD ARALIK 2011

Ö

Page 75: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

e¤itilmesine harcanmas›, hemçok daha verimli olacak, hemde sonraki depremlerde cankayb›n› büyük ölçüde azalta-cakt›r.

HASARLI YA DA KUSUR-LU YAPILARIN SORUM-LULARIGöçerek can kayb›na yol açanyap›larda sorumlulu¤u bulu-nan kifliler hakk›nda, ilk kez1998 Adana-Ceyhan depremisonras›nda davalar aç›lm›flt›r.Yurttafllar›n deprem sonuçla-r›n› kader diye alg›lamaktanvazgeçmeye bafllad›klar›n›nbir belirtisi olan bu durum,çok önemli bir geliflmedir.Marmara depremi sonras›ndaise, bu giriflimlerin önemli öl-çüde yo¤unlaflaca¤›n›n belirti-leri görülmektedir. Bu alandayerleflmifl yasal uygulama çok yeterliolmayabilir; yasa de¤ifliklikleri gerek-li olabilir; baz› yanl›fl anlay›fllar›n afl›l-mas›nda güçlüklerle karfl›lafl›labilir.Bütün bunlara karfl›n, bu geliflmenin,ilgililerin sorumluluklar›n› kavramayave konunun önemini anlamaya baflla-malar›na ve sonuçta, deprem yönetme-li¤inin daha ciddi biçimde uygulanma-s›na, dolay›s›yla deprem hasar›n›ngiderek azalmas›na yard›mc› olaca¤›kuflkusuzdur.

Marmara Bölgesi depremi ile birfelaket yaflad›k, yafl›yoruz. "Nasihat"dilinden de¤il, "musibet" dilinden an-layan bir toplum oldu¤umuz an›msa-narak, bu felaketten baz› dersler al-mam›z beklenebilir. Çok büyük bir

bedel, ac› bir fatura ödeme karfl›l›¤›n-da, e¤er bu depremin bir felâkete dö-nüflmesinde önemli kusur ve katk›lar›-m›z oldu¤unu anlayabilirsek ve dahaönemlisi, uygar insanlar gibi, sorumlu-luklar›m›z›n bilincine ulaflabilir deyapmam›z gerekenleri yapmaya ivedi-likle bafllayabilirsek, gerçekleflece¤inibildi¤imiz, bundan sonraki deprem-lerin birer felakete dönüflmesi önle-nebilir. Dileriz öyle olur. •

Bütün Dünya’n›n notu: Yazar›n,1999 Marmara depreminden sonraBütün Dünya’da aç›klad›¤› görüfl-lerinin bir bölümünü, “yine ayn› gö-rüfllere gereksinim duydu¤umuzuvurgulamak için”, bir kez daha yay›m-l›yoruz.

73

Page 76: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Richter ölçe¤i bir ayg›t de¤ildir, dep-remin magnitüdünü tan›mlayan mate-matiksel bir formüldür.

Depremin yeryüzündeki etkisidir.fiiddetin ölçüsü, insanlar›n deprems›ras›nda uykudan uyanmalar›, eflya-lar›n hareket etmesi, bacalar›n y›k›l-mas›, toplam hasar gibi çeflitli ölçütlergözönüne al›narak yap›l›r. fiiddetitan›mlamak için birçok ölçek gelifltiril-mifltir. Bunlardan en yayg›n olarakkullan›lan, De¤ifltirilmifl Mercallifiiddet Ölçe¤idir (Modified Mercalli74

BD ARALIK 2011

Bildi¤imiziSand›¤›m›z(fakat ço¤umuzun bilmedi¤i)

DepremSözcükleri

Richter Ölçe¤i

Deprem fiiddeti

- MM Intensity Scale). Bu ölçek, Ro-men rakamlar› ile belirlenen 12 düzey-den oluflur. Hiçbir matematiksel temeliolmay›p, tümüyle gözlemsel bilgileredayan›r.

Magnitüd ve fiiddet Fark›

Magnitüd, depremin kayna¤›ndana盤a ç›kan enerjinin bir ölçüsü; fliddetise, depremin yap›lar ve insanlar üze-rindeki etkilerinin bir ölçüsüdür.

En Büyük Magnitüd

1900'den buyana kaydedilen magnitü-dü en büyük depremler, 8.6 ile bilinen1905'teki Hindistan, 1906'daki fiili ve1920'deki Çin depremleri olmufltur.

Page 77: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

En büyük can kayb› ise, 255 bin kifliile, 1976 y›l›nda Çin'in Tangshanyöresinde 8.0 fliddetinde yaflanandeprem s›ras›nda görülmüfltür.

Artç› Depremler

Ana depremi izleyen daha küçüksars›nt›lar dizisidir. Artç› depremlerinbelirli bir süresi yoktur. Bir ya da ikiay sürebilir.

Fay

Yerkabu¤unu oluflturan kayaçlarm biryüzey boyunca k›r›lmas› ve oluflaniki parçan›n birbirine göre göreceliolarak yer de¤ifltirmesidir.

Kuzey Anadolu Fay Hatt›

Do¤u'da Karl›ova ile bat›da MudurnuVadisi aras›nda do¤u-bat› do¤rultu-sunda bir yay gibi uzan›r. Dünyan›nen aktif ve en önemli k›r›k hatlar› ara-s›nda yer alan Kuzey Anadolu fayhatt›n›n uzunlu¤u yaklafl›k 1200 km.'-dir, geniflli¤i ise 100 m. ile 10 km.aras›nda de¤iflir.

P ve S Dalgas› Nedir

P dalgas›: Kay›tç›lara ilk ulaflan dep-rem dalgas›d›r. H›z› kabu¤un yap›s›nagöre 1,5 ile 3 km/sn. aras›nda de¤iflir.Tanecik hareketleri yay›lma do¤rultus-undad›r (boyuna dalga). Y›k›m etkisidüflüktür.S dalgas›: Kay›tç›lara ikincil olarakulaflan deprem dalgas›d›r. H›z›, P dal-gas› h›z›n›n yüzde 60'› ile yüzde 70'iaras›nda de¤iflir. Tanecik hareketleriyay›lma do¤rultusuna dik ya da çap-razd›r (enine dalga). Etkisi yüksektir.

S›v› Etkisi

Kum-kil gibi gevflek malzemedenoluflan katmanlar›n, deprem s›ras›nda,s›v›lar›n çalkalanmas›na benzer birözellik göstermesidir.

Depremin Oluflum Yeri

Deprem, herhangi bir yer ve zamandaoluflabilir. Genel olarak depremlerin,kabu¤u oluflturan levhalar›n s›n›rla-r›nda olufltu¤u söylenebilir. Dünyan›nçeflitli yerlerinde benzer nitelikte dep-remlerin yinelendi¤i gözlenmifltir vebu kesimler hep levha s›n›rlar›d›r.Depremlerin yo¤un olarak gözlendi¤ibölgeler yeryüzünde üç ana kuflakoluflturur.

1. Kuflak (Pasifik): fiili'den kuzeyedo¤ru Güney Amerika k›y›lar›, OrtaAmerika, Meksika, ABD'nin bat› k›-y›lar› ve Alaska'n›n güneyinden Ale-utian Adalar›, Japonya, Filipinler, Pa-pua Yeni Gine, Güney Pasifik Adalar›ve Yeni Zelanda'y› içine alan en büyükdeprem kufla¤›d›r. Yeryüzündeki bü-yük depremlerin yüzde 81'i bu kuflaküzerinde gerçekleflir.

2. Kuflak (Alpine): Endonezya'dan(Java-Sumatra) bafllay›p Himalayalarve Akdeniz üzerinden Atlantik Okya-nusu'na ulaflan kuflakt›r. Yeryüzündekibüyük depremlerin yüzde 17'si bu ku-flakta oluflur.

3. Kuflak (Atlantik): Bu kuflak Atlan-tik Okyanusu ortas›nda yer alan levhas›n›r› (Atlantik Okyanus S›rt›) boyun-ca uzan›r. Yeryüzünde en az sallanank›ta ise Antarktika'd›r. •

75

BD ARALIK 2011

Page 78: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

DDo¤al afetler, toplumlar›n her yafl-taki bireylerini etkileyen kaç›n›lmaztravmalard›r. Bunlardan biri de k›sasüre önce ülkemizde yaflad›¤›m›z dep-remdir. Deprem, yaflam› sarsan ciddiyaralanmalar ve fiziksel bütünlü¤eciddi tehdit oluflturmufl, korku, çaresiz-lik ve dehflet uyand›rm›flt›r. Her türlüy›k›m, savafl ya da deprem olsun, be-raberinde yeniden yapma, onarma,

76

aya¤a kald›rma sürecini de getirir. Busüreç ayn› zamanda yaflanan duygula-r›n ve ruhsal tepkilerin yerleflme sü-recidir, Psikiyatri diliyle anlat›l›rsadeprem ve benzeri travmalardan sonrayaflamda kalan bireylerde akut stresbozuklu¤u, yayg›n anksiyete bozuklu-¤u (bunalt›) ve zamanla majör depres-yon ve post travmatik stres bozuklu¤uolarak adland›r›lan bir dizi ruhsal ra-

BD ARALIK 2011

Sars›lmaYazar›m›z Dr. Meriç Erten, deprem sonras›nda kimikiflilerde görülen ‘ruhsal sars›lmalar’› anlat›yor…Yazan: Dr. MER‹Ç ERTEN

Page 79: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

hats›zl›klar görülebilir. Akut stresbozuklu¤u, travmatik olaydan sonrakidört hafta içinde ortaya ç›kar, en aziki gün en fazla dört hafta sürer. Kifligerçek bir ölüm ya da ölüm tehdidi,a¤›r bir yaralanma yaflam›flt›r. Afl›r›korku ve çaresizlik hissetmifltir.

Bu kiflilerde duygusal tepkisizlik,uyuflukluk, dalg›nl›k görülür. Çevrele-rinden kopma, uzaklaflma hissedebilir-ler. Olup bitenin ay›rd›na varmaktazorlanabilirler ve geçici bellek kay›p-lar› geliflebilir. Travmatik olay, tek-rar tekrar gözönüne gelengörüntüler, düflüncelerve düfllerle sürekli olarakyeniden yaflan›r ve budurumdan çok s›k›nt› du-yulur. Yaflanan olaylailgili an›lar› uyand›randüflünce, duygu, konufl-ma, yer ve insanlardankaç›nma iste¤i olur. Ye-tiflkin bireylerde belirginanksiyete ya da uyar›l-m›fll›k görülür: Uyumak-ta zorluk çekme, huzursuzluk, düflün-celeri yo¤unlaflt›rma güçlü¤ü, afl›r›irkilme tepkileri gösterme gibi.

Çocuklarda ise, travman›n kendisiya da de¤iflik yönlerini konu alanoyunlar› tekrar tekrar oynama, içerik-lerini tam anlamad›klar› korkutucudüfller görme ve de uyumsuz, afl›r›davran›fllar görülebilir.

Bu tablolar›, yaflanan travman›nciddiyeti ve kal›c›l›¤› ile etkilenmeninderecesi belirlemektedir. Tepkilerinfliddeti ve say›lan belirtilerin tipi, kül-türel özelliklerden de etkilenir.

Böylece toplumun genifl kesimleri-ni etkileyen depremin her bireyde ayn›tepkileri do¤urmas› beklenemez.

Deprem, toplumsal iliflkileri ve des-tek sistemlerini bozar. Sosyal deste¤insüreklili¤i olumlu bir etki yarat›rken,bu mekanizmalar›n bozulmas› bafll›bafl›na olumsuz ve ac›mas›z bir zeminyarat›r.

Yayg›n anksiyete belirtileri isedeprem sonras› çok s›k görülen yak›n-malard›r. Bunlar aras›nda çarp›nt›,

77

BD ARALIK 2011

Deprem, toplumsaliliflkileri ve destek

sistemlerini bozar. Sosyaldeste¤in süreklili¤i olumlu

bir etki yarat›rken, bumekanizmalar›n bozulmas›

bafll› bafl›na olumsuz veac›mas›z bir zemin yarat›r.

tansiyon de¤ifliklikleri, soluk almadagüçlük, bulant›, kar›n a¤r›s›, bafl dön-mesi, bafl a¤r›s›, bay›lma hissi, huzur-suzluk, yorgunluk, uykuya dalmadagüçlük ve uykusuzluk say›labilir.

Hepimiz depremin jeolojik bir süreçsonunda oldu¤unu biliyoruz. Kay›plarcan ve mal ile s›n›rl› de¤ildir.

Ruhsal depremler yaflamamak içinözetle aktard›¤›m›z belirtilere sahipbireylerin hekimler ve psikologlartaraf›ndan tedavi alt›na al›nmalar›en sa¤l›kl› yoldur. •

Page 80: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

B Ü T Ü N K ‹ T A P Ç I L A R D A

Page 81: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

aat üçü on geçe salâ duyulur.Mustafa Kemal Dikmen s›rtla-r›nda K›z›lca Yokufl'un (Keklik

P›nar›) bafl›ndad›r. Arabas›ndan iner,kendisini karfl›layan Ankara halk›n›selamlar.

Daha sonra Büyük Nutkunda flöylediyecektir:

"Ankara'ya ilk kabul olundu¤um gün(27 Aral›k 1919), sadece bir vatandafl,ulusun bir bireyi idim. Hiçbir s›fat›m,salahiyetim ve unvan›m yoktu. Böyleolmakla beraber Ankara ve havalisitamam›yla çocuklar›yla, kad›nlar›yla,ihtiyarlar›yla beraber Ankara flehrin-den Dikmen Tepesine kadar bütün

79

BELGESELC‹N‹N GÖZÜYLEÇetin ‹mir

- 2 7 A R A L I K -

ULU ÖNDER‹N

ANKARA’YA GEL‹fi‹N‹N

92. YILI ANISINA

Mustafa Kemâl’inAnkara’ya Gelifli

Ankaralılar, okunacak salayı bekliyordu. Çünkü MustafaKemal'in gelişini müezzinler salâ ile haber vereceklerdi.Öğlene doğru herkes sokaklarda idi. Güneşli ama soğuk birkış günü. Tarih; 27 Aralık 1919 Cumartesi.

S

Mustafa Kemal Ankara’ya geliflinde misafiredildi¤i ziraat mektebi önünde

Page 82: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

80

sahray› doldurmufl ve beni karfl›lam›fl-t›r. ‹stasyondan Hükümet dairesinekadar uzayan caddenin iki taraf› eskiTürk k›yafetine girmifl, b›çaklar› vetabancalar› ellerinde Ankara gençle-riyle (se¤menleriyle) dolmufltu. Se¤-menler ve onlarla beraber bütün halk:'Vatan› ve milleti düflmandan kurtar-mak için hepimiz ölmeye haz›r›z, em-rinizi bekliyoruz' diye ba¤›r›yorlard›...O zaman Ankara ‹stasyonu iflgalcisubay ve askerlerin iflgali alt›nda bulu-nuyordu. O güne kadar Ankaral›lar›ölü ve Ankara'y› bir harabe zannedenbu ecnebiler (yabanc›lar), bu yücetezahür karfl›s›nda kayg›lar›n› belirt-mekten kendilerini alamam›fllard›r."

27 Aral›k 1919 öncesi AnkaraBirinci Dünya Savafl› s›ras›nda onbin-lerce flehit veren Ankara'n›n nüfusyap›s› de¤iflmifl; yetiflkin erkek say›s›azalm›fl, üretici ve tüketici dengesibozulmufl; ayd›n ve dinamik s›n›f sa-y›lan yedek subay kadrosu yok olmufl;Türk kesim savafltan ötürü yoksullafl-m›fl, buna karfl›n askere gitmekle yü-kümlü olmayan gayrimüslim kesim

zenginleflmiflti. 1919'da Ankara, tümAnadolu gibi iflgal alt›ndayd›.

Aral›k 1918'de ‹ngilizler istasyoncivar›nda, Frans›zlar ise daha sonraBirinci Millet Meclisi olarak kullan›la-cak olan ‹ttihat ve Terakki'nin binas›n-da karargâh kurmufllard›. Damat FeritPafla Hükümetinin Ankara'daki ValisiMuhittin Pafla iflgal güçleri ile yak›niliflkideydi. Gayrimüslimlerin taflk›nhareketleri ve iflgalcilerin bask›s› ulu-sal direnifl hareketinin bafllamas›naneden olur. Hürriyet ve ‹tilaf F›rkas›'n-dan olan vali, Ulusal Direnifli bast›r-mak için Ankaral› ‹ttihatç›lar› tutukla-t›nca, Ankaral›lar›n büyük tepkisiniçeker.

919 Nisan-May›s aylar›ndaAzm-i Milli Cemiyeti kurulur.Cemiyet, halk› olanlardan haberdar

etmek için kitap da¤›t›r, piyesler oy-nat›r, gizli gizli ulusal filmler gösterir.Mefkûre, Selamet ve Ankara gazete-lerindeki yay›nlarla halk ayd›nlat›l›r.Bir süre sonra Ankara Müdafaa-i Hu-kuk Cemiyeti kurulunca bu dernekda¤›l›r, üyeler yeni kurulan derne¤e

BD ARALIK 2011

EskiAnkara

1

Page 83: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

geçer. ‹zmir'in 15 May›s 1919'da Yu-nanistan taraf›ndan iflgal edilmesineilk tepkiler Ankara'dan gelir. Ertesigün Ankara'n›n kazalar›ndan Ayafl,Kalecik ve Keskin'den ‹stanbul'a pro-testo telgraflar› çekilir.

26 May›s 1919'da ‹zmir'in iflgaliniprotesto etmek için büyük bir mitingdüzenlenir. 7'sinden 70'ine tüm Anka-ra'n›n kat›ld›¤› miting ‹stanbul gazete-lerinde de yer al›r.

u arada Mustafa Kemal 19May›sta Samsu-n'a ç›km›flt›r .

Temmuz sonunda Erzu-rum Kongresi yap›l›r. An-kara, Heyeti Temsiliye ileiliflkiye geçmifltir. Eylülbafl›nda Sivas Kongresitoplan›r; Ankara'y› ÖmerMümtaz Bey temsil eder.Ömer Bey, Heyet-i Tem-siliye'ye Ankara ve çevre-sindeki örgütlenmenin çok güçlü oldu-¤unu, vatanseverler için güvenli biryer say›laca¤›ndan burada toplan›la-bilece¤ini anlat›r; Ankara halk›n›nbüyük bir heyecan ve istekle MustafaKemal ve arkadafllar›n› a¤›rlamak is-tedi¤ini arz eder.

Ankara ve çevresindeki milli hare-ketlerden rahats›z olan Vali MuhittinPafla, memurlar› ‹ngiliz Muhipler Ce-miyeti'ne üye yapmaya çal›fl›rsa dabaflar›l› olamaz. Sivas Kongresi'ndensonra, memurlar Sivas'a ba¤l›l›klar›n›bildireceklerdir.

Vali, Ankara merkezinde baflar›l›olamay›nca çevredeki köylerde çal›fl-malara bafllar. Bu durumdan rahats›z

olan Ankara'n›n ileri gelenleri bir top-lant› yaparlar ve bu toplant›n›n so-nunda Valiyi Padiflaha flikâyet etmeyekarar verirler. Toplant›da seçilen tem-silciler telgrafhaneye giderek saraylagörüflmek isterler. Sadrazam FeritPafla'ya ulafl›rlar ve Ankaral›lar›n Zat-› fiahane ile mühim bir meseleyi gö-rüflmek istediklerini bildirirler. FeritPafla, halk›n do¤rudan Zat-› fiahaneile görüflemeyece¤ini, dileklerini ken-disine bildirirlerse Padiflaha arz edece-¤ini söyler. Temsilciler ›srar eder.

Ferit Pafla kabul etmez. Temsilcilerad›na konuflan Hoca At›f Efendi hid-detlenerek:

"Senin gibi Sadrazam› da, seninpadiflah›n› da Ankaral›lar tan›m›yor."diye son sözü söyler.

Ankara, ‹stanbul ile olan ba¤›n›koparm›flt›r. Bu telgraf, Anadolu'nunPadiflaha çekti¤i ilk isyan telgraf›d›r.Bu hareket, o günün flartlar› içindeidam ferman›n› imzalamak demektir.Çökmek üzere de olsa hâlâ ‹stanbulhükümeti vard›r.

Sivas Kongresi toplanm›flt› amahenüz kamuoyuna duyurulmam›flt›.Öte yandan iflgal güçleri tutuklamave sürgün için bahane ar›yorlard›.

81

BD ARALIK 2011

Temsilciler ad›na konuflan HocaAt›f Efendi hiddetlenerek:

"Senin gibi Sadrazam› da,senin padiflah›n› da

Ankaral›lar tan›m›yor."diye son sözü söyler.

B

Page 84: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

etti¤i yeni valiyi tan›mad›klar›n›, kendivalilerini seçtiklerini telgrafla Sivas'abildirir.

nkara Müftüsü R›fat (Bö-rekçi) Efendi ve BelediyeBaflkan› Kütükçüzade Ali

Bey, ‹stanbul'un tayin etti¤i yeni va-liye haber göndererek "zinhar flehregirmemesini, yoksa Muhittin Paflagibi tevkif edilece¤ini" bildirir. Öteyandan ‹stanbul'a telgraf çekerek yenivaliyi tan›mad›klar›n› ve gelirse hapseatacaklar›n› bildirirler.

‹stanbul Hükümeti, isyanbayra¤›n› çeken müftüye ki-min nam›na konufltu¤unu sor-du¤unda R›fat Efendi: "Ben Yaln›z de¤ilim, arkam-da koca Ankara var. Onlar›nnam›na konufluyorum." ceva-b›n› verir. Bu harekete çoksinirlenen Sadrazam, bu asimüftüyü tutuklama emrinivermekte gecikmez. Ekimay› bafl›nda, Yunanlar›n Türk-lere yapt›klar› zulmü protestoiçin Ankara Vilayet Kona¤›

önünde büyük bir miting düzenlenir.Ankara, Milli Mücadelenin ba¤›ms›zyönetim kuran ilk kenti olmakla kal-mam›fl, ayn› zamanda moral gücü yö-nünden de kalesi olmay› baflarm›flt›r.

Sivas Kongresi'nden sonra MilliMücadele'nin merkezi için yeni biryer aranmaktad›r. Kas›m ay› boyuncatart›flmalar sürer. Merkezin ‹stanbulolarak kalmas›n› savunanlar olursada, Heyet-i Temsiliye geçici merkezolarak Ankara'y› belirlemifltir. 16 Ara-l›kta Ankara'ya haber gider; Mustafa

82

"Gari b›çak kemi¤e dayanm›flt›."Ankara art›k saf›n› seçer. Derhal Siva-s'a durum bildirilir. Bundan sonraolaylar h›zla geliflir. Ankaral›lar, çe-teler kurarlar. 19 Eylül'de bu çeteler-den biri Ankara kazalar›n› dolaflanVali Muhittin Pafla'y› tutuklayarakSivas'a götürür ve Mustafa Kemal Pa-fla'ya teslim eder.

Damat Ferit Pafla Hükümeti düfler,yerine Ali R›za Pafla kabinesi kurulur.Yeni hükümet Ankara'ya yeni bir valitayin eder:

Eski Bitlis Valisi Ziya Pafla.

Oysa Ankaral› karar›n› vermifltir,‹stanbul'un atad›¤› valiyi kabul etme-yecektir; valisini kendi seçer. Defter-dar Yahya Galip (Karg›) Bey'i valivekili olarak atar ve ad›n› da koyar:

“Hakan!”"Hakan" sözcü¤ü Padiflah Vahdet-

tin'in de kula¤›na gider ve çileden ç›-kar Padiflah: "Ben varken Ankara'dakiHakan da kim oluyor?"

Yeni Vali Hakan, eski valinin hap-settirdi¤i yüzlerce Ankaral›y› serbestb›rak›r. ‹stanbul hükümetinin tayin

BD ARALIK 2011

Yahya Galip Karg›

A

Page 85: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Kemal 18 Aral›k'ta Sivas'tan yola ç›-kacak, 24 Aral›k'ta Ankara'ya varacak-t›r. Mustafa Kemal'in gelece¤ini duyanAnkaral›lar, büyük bir heyecan vesevinçle haz›rl›klara bafllarlar. Anka-ra'n›n ileri gelenleri, halk›n MustafaKemal Pafla ve arkadafllar›n› candandestekledi¤ini, ‹ngiliz ve Frans›z su-baylar›na göstermek istemektedirler.Çevre ilçe ve köylere haber yollan›r.Ankara yi¤itleri olan se¤menler birerikifler Ankara'ya gelir.

e¤menlerin kenti An-kara bir Türk yurdudur.Türk boylar›, Ankara

ve çevresine yerleflmifllerdir.Çevresindeki köy adlar›, O-¤uzlar›n yirmi dört boyununad›d›r. Se¤menlerin kenti An-kara, Anadolu'nun devletsizkald›¤› bir dönemde kendicumhuriyetini kurar. AnadoluSelçuklular›n›n y›k›l›fl›ndanOsmano¤ullar›n›n idaresine kadargeçen sürede Ahiler taraf›ndan yöne-tilir. Se¤menler, Ahili¤in sivil savun-ma kanad›d›r. Sivillerden oluflan vegönüllü bir kurum olan Se¤men (Yi-¤it) Alaylar›, zorunlu durumlarda "k›-z›lca günler"de ve ço¤u kez savunmaamaçl› olarak ifllev görmüfltür.

Se¤menlik gelene¤inin köklü tari-hinde son büyük Se¤men Alay›n›ndüzenlenifli ise 27 Aral›k 1919'a rast-lamaktad›r. Anadolu iflgal alt›ndaykenMustafa Kemal Pafla'n›n Ankara'yagelmesi ve görkemli karfl›lan›fl›, t›pk›O¤uz gelene¤indeki gibidir. 27 Aral›kmilli bir galeyan an›d›r ve bu özel

günde Se¤men Alay› kurulmufltur.Halk, O¤uz töresinde oldu¤u gibiliderini seçmifltir.

Mustafa Kemal Ankara'yageliyorEski Türkler k›z›lca günlerde ota¤önüne tu¤ ve sancak dikerlerdi. Busefer ota¤ yerine Ulucanlar'daki EfelerKahvesi'ne sancak dikilir. Sanca¤›ndikildi¤ini duyan se¤menler ak›n ak›n

Ankara'ya gelerek hanlara yerleflir.Se¤men Alay› kurulmufltur art›k.Atl› se¤menler çak› gibi giyinmifl,tüfeklerini asm›fl, flal kuflaklar›ndahançerleri, çakmak çakmak gözleriyle,her gün özellikle ‹ngiliz ve Frans›zkarargâhlar›n›n önünden geçerek An-karal›lara cesaret veriyor, iflgalcilerinyüreklerine korku sal›yordu. Se¤men-lerin bu yürüyüflünden etkilenen An-karal›lar da atlanarak onlara kat›l›yor-du. 27 Aral›k Cumartesi günü ö¤leyedo¤ru Se¤menler Alay› Ulucanlar'dakiEfeler Kahvesi'nin önünde toplan›r,Karao¤lan Caddesi'nden geçerek Hac›Bayram Camii'ne gelirler. Kafile her

83

BD ARALIK 2011

S

Se¤menler

Page 86: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

84

ad›m att›¤›nda halk›n, dergâh mensup-lar›n›n, ellerinde bayraklar, bafllar›ndaö¤retmenleriyle beraber ilkokul, orta-okul, meslek okulu ö¤rencilerinin ka-t›l›m›yla büyür, büyür, büyür. Ulus'tanDikmen s›rtlar›na kadar yol boyuncas›ralan›r Ankaral›lar.

aat üçü on geçe salâ ve ezansesleri duyulur. Mustafa KemalDikmen s›rtlar›nda, K›z›lca Yo-

kufl'un (Keklik P›nar›) bafl›ndad›r. On-binlerce kifli yollara dökülmüfltür. Ara-bas›ndan iner, kendisini karfl›layanAnkara halk›n› selamlar.

Se¤menler yolun iki yan›na dizil-

BD ARALIK 2011

Mustafa KemalAnkara’da

S

mifltir. Hepsi biranda esas duruflageçerler. Tek so-luk tek can olur-lar. Bütün gözlerMustafa KemalPafla'dad›r. Mus-tafa Kemal, vakurve sert bir sesle: "Merhaba efen-diler!" der. "Sa¤ ol PaflaHazretleri..." "Arkadafllar!Buraya neden gel-

diniz? "Vatan Millet yolunda can vermeyegeldik!"

"Fikrinizde sabit misiniz?""Ant olsun!"

... ve, iflte o zaman Mustafa Kemal'ingözleri yaflar›r.

"Var olun yi¤itler."Zincir kabul etmeyen bu ulus,

onun peflinde, ölüme bile, göz k›rpma-dan gidebilirdi. Türk halk› liderinelider de önderlik edece¤i halk›na ka-vuflmufltu. Art›k geriye kalan yaln›zcakazan›lacak zafer olacakt›. •

[email protected]

Mustafa Kemal’ikarfl›layanSe¤menler

Page 87: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

85

TIP DÜNYASINDAN KISA KISAProf. Dr. Yürük ‹yriboz

Günde en az bir-iki bardak su tüketmemek kan flekerinin

yükselmesine neden olur.

Çocuklar›n d›flar›dadaha çok vakit

geçirmeleri miyop-lu¤u önler.

OYUN veGÖZ SA⁄LI⁄I

SU VE KAN fiEKER‹

Afl›r› kilo grip afl›s›n›n

etkinli¤ini azalt›r.

GR‹P AfiISI VE

FAZLA K‹LO

fieker hastalar›nca kullan›lan insülinileri yafllarda az miktarlarda burunas›k›larak kullan›ld›¤›nda haf›za kayb›n›önlemektedir.

‹nsülinin Haf›zaya Etkisi

Araflt›rmalar uykusuzlu¤un kalp kriziriskini art›rd›¤›n› göstermektedir.

UYKUSUZLUK

Bal›kya¤›nda bulunan Omega3’ünendifleyi azalt›c› etkisi saptanm›flt›r.

Bal›k Ya¤›

Aspirinin prostat kanseri- ni önlemede oldukçaetkili odu¤u bilinmektedir.

Aspirin ve Prostat

SÜTÜN ‹ÇER‹⁄‹‹nek sütü içerdi¤i antibiyo-tikler ve insanlara zararl›hormonlar›n yan›s›ra ço-

cuklarda demireksikli¤ine de ne-den olabilir. Ayr›-ca vücutta fosfor-larla birleflmesi,içeri¤indeki kal-

siyumun emilim yoluyla ve kanageçmesini engeller.

Page 88: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

86

BÜYÜK YAPITLARIMIZKonur Ertop

Köyden Kente Göçen

So¤ukkanl› bir yazar olarak bilinen "nesnelelefltirmeci" Memet Fuat, LatifeTekin’le tan›flt›¤› günlerden sözederken, "Cinli bir k›z'la karfl›karfl›ya oldu¤umu anlad›m,"demekten kendini alamam›flt›.Memet Fuat

B ir Ailenin Ak›l AlmazSerüveni

980’lerde edebiyat dünya-m›zda yank›lar yaratan"Sevgili Ars›z Ölüm" roman›

için Memet Fuat’›n söyledikleriaras›nda flunlar da vard›:“Bu ‘cinli k›z’ Türkiye’de yafla-yan insanlar›n çok kalabal›k birkesiminden seçti¤i kiflilerin inanç-lar›n›, tutkular›n›, sevgilerini,öfkelerini, bofl inanlar›n›, süreklididiflmelerini anlat›rken, nerdeyse,ülkemizdeki akla ayk›r› yaflamabiçiminin nedenlerini de sergiliyor...”

Latife Tekin’in söz konusuroman›, dokuz yafl›na kadar yafla-

1

Page 89: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

d›¤› köy çevresinden al›n-ma an›lar, izlenimler ak-tararak bafllar. Esin kay-na¤› kendi köyü, Kayse-ri’nin Bünyan ilçesineba¤l› Karacafenk köyü-dür. Çocuklu¤undan sözederken orada sedirlerinalt›nda yaflayan perilerle,cinlerle oynad›¤›n›, evle-rini gezdi¤ini, dü¤ünle-rine gitti¤ini söyler!

Küçük bir çocu¤undüfllerini dolduran bütünbu masals› varl›klar ro-manda köyün yetiflkinle-rini de günlük yaflamla-r›nda k›sk›vrak ba¤lam›fl-t›r. Romandaki küçük k›zDirmit’i, Alacüvek kö-yünde, tam da Latife Te-kin’in çocuklu¤unda yaflad›klar›n›and›ran koflullar içinde buluruz.

al›flmak için kente gidip gelenbaba Huvat, her dönüflündeköylünün o güne dek görme-di¤i araç-gereci getirerek çev-

resindekleri flafl›rt›r. Latife Tekin’inkendi babas› da böyle biriymifl:

“‹stanbul’da çal›fl›p köye torba do-lusu parayla gelir, köyü bafl›na toplarve evi türlü aletlerle doldurur... Neoldu¤u anlafl›lmayan büyülü demirler,zemberekli saat, radyo, gramofon,mavi kocaman bir yolcu otobüsü, pa-tos, tulumba, kamyon ve traktör...”

Huvat’›n evlenip kentten getirdi¤iAtiye, köydekilere hiç benzemeyenbiridir. Onun çevreye u¤ursuzluk ge-tirdi¤ine inan›rlar. Koyunlar art arda

ölmüfl, çift sar›l› yumurtlayan tavukyumurtadan kesilmifl, Huvat’n annesikaza geçirip ölmüfltür... Atiye ah›rakapat›l›r. Oradayken do¤urdu¤u Dir-mit’i de kimseye benzemeyen davra-n›fllar› yüzünden, “cinli k›z” diye d›fl-larlar.

Atiye, karfl›laflt›¤› her güçlü¤üfalla, büyüyle alt etme¤e çal›fl›r. Ko-cas›n› av düflkünlü¤ünden kurtarmak

BD ARALIK 2011

Latife Tekin

Ç

87

Page 90: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

88

için saç›ndan teller kopar›p hocayaokutur. Cinci Memet, do¤acak k›z›n›nbafl›na pek çok ifl gelece¤ini söyledi¤iiçin koca k›z oldu¤unda bile Atiye’ninonu, neredeyse gözünün önündenay›rmay›fl›, Dirmit’i can›ndan bezdirir.Kente göçtüklerinde kendini kitaplarakapt›ran k›z›n› bu tutkudan kurtarmakiçin dergâhlara tafl›r, kurflun döktürür.Kocas›n›n, o¤ullar›n›n bütün sorunlar›karfl›s›nda çözümü bofl inançlardanyard›m umarak yakalamaya çabalar...

Ailenin kentte bir gecekondu ma-hallesinde süren yaflam›, köydekindenfarks›zd›r. Köydeki gerçekd›fl›, düflsel,büyülü dünya, baba ile o¤ullar›n›ngeçim güçlükleri karfl›s›ndaki ç›rp›n›fl-lar›nda, Dirmit’in geliflme yolundaatt›¤› ad›mlarda, yaz› yazarak kendiniispatlama çabas›nda da varl›¤›n› sür-dürür.

atife Tekin ad›n› duyurdu¤undabizde köyü anlatan zengin bir ede-

biyat oluflmufl, gecekonduçevresini konu edinen pek çok romanyay›mlanm›flt›. Ancak bütün bunlarköy yaflam›na, nüfus göçüne, düzensizkentleflmeye gerçekçi bir bak›flla ta-n›kl›k ediyordu. Latife Tekin’in gözönüne serdikleri ise bu çevrede köksalm›fl halk inançlar›, ortak bilincalt›n-

da birikmifl ak›l d›fl› varsay›mlard›r.Yap›t›nda kulland›¤› dil ve anlat›m,Latin Amerika kaynakl› büyülü ger-çekçi anlat›ma benzetilmiflti, kendisiise bu konuda; “Ben kitab›m›n bellibir yerinden sonra Marquez etkisinibaflka bir fleye dönüfltürdü¤üm kan›-s›nday›m (…) Belki kitab›m›n ilk se-kiz sayfas›nda Marquez etkisi var (…)Marquez’e belki de minnet borcumvar. Yani yolu açmama yard›m etti,ama temel ilkeleri Marquez’den ald›-

¤›ma inanm›yorum. Bana as›l yoluaçan›n bir dolu yazar -sadece ro-man yazar› da de¤il- araflt›rmac›ve ayd›n›n ortaklafla oluflturduklar›bir düflünce birikimi oldu¤una ina-n›yorum.” diyecekti.

olombiyal› meslekdafl›n›n“Yüzy›ll›k Yaln›zl›k” ro-man›ndan esinlenmifl ya-

zar›m›z› besleyen as›l zengin kaynakise, bizim halk anlat›s› gelene¤imizdi.Anlatt›klar›nda Dede Korkut kitab›n-dan meddah öykülerine uzanan derinizler vard›r.

Örne¤in, can›n› almaya gelen Az-rail’le Deli Dumrul’un aras›nda geçen-ler, romanda a¤›r bir hastal›¤a yaka-lanm›fl Atiye’nin ölüme karfl› direni-flini anlatan sayfalara esin kayna¤›olmufltur:

“(Azrail) Atiye’ye vaktinin geldi¤i-ni bildirdi. Çocuklar›n› uyand›racak,onlarla sar›l›p koklaflacak kadar Ati-ye’ye zaman verdi. Atiye, Azrailinellerine sar›ld›. Kocas›yla helalleflme-den al›p kendini götürmemesi içinyalvard›. O¤lu Seyit’in askerden gel-mesini beklemesini istedi.”

BD ARALIK 2011

"Ben kitab›m›n belli biryerinden sonra Marquezetkisini baflka bir fleyedönüfltürdü¤ümkan›s›nday›m..."

L

K

Page 91: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Azrail’in ald›¤› emri yerine getir-meye çal›flmas›, Atiye’ninse as›l emriverene baflkald›rmas› anlat›l›rken, ro-manc›n›n sesinin, Dede Korkut öykü-sündeki sesle bütünleflti¤i görülür:

“Atiye’nin Azraille kavgaya tutufl-mas›, kendisine karfl› inanc›n› bozmas›Allah’›n gücüne gitti. Azrail’e Atiye’-nin bafl›ndan geri çekilmesini emretti.Atiye’ye, ‘Sanc›lar›yla ve yaralar›ylayaflama’ cezas› verdi. Atiye, Azrailbafl›ndan çekilip gidince derin bir so-luk ald›. Korkuyla bafl›na toplanançocuklar›na Azrail’in gelip kendiniyoklad›¤›n›, ama ars›zl›kla Azrail’inelini bofl ç›kard›¤›n› söyledi. Yat›puyumalar› için tembihledi. Bafl› bofla-l›nca usulca elini yüre¤inin üstünekoydu. Yüre¤i, ‘Yoruldum! Yoruldum!’diye eline vurdu. Atiye, ‘Sesin kopsungeberesice!’ diye yüre¤ini azarlad›.

Elini yüre¤inin üstünden kald›r›p s›r-t›na dayad›. S›rt›nda sanc›yan yerleriavuçlad›. O gece sabaha kadar sanc›-dan uyuyamad›.”

asallardan beslenen izlek-ler, bütün anlat› boyuncabirbirini izler: Dirmit köyün-

deyken gülle, rüzgârla, bahçedekitulumbayla; gecekonduya yerlefltiktensonra kentle, parktaki kuflkuflotuylakonuflur. Ailenin kente göçtükten son-ra iflleri bir türlü yoluna girmez. Huvat,“yeflil kitaplara” kap›l›p “sakall› Ho-ca”n›n ard›nda sürüklenir. Seyit, suçabulafl›r, vurulur. Ailenin en küçük o¤-lu Mahmut da a¤abeyinin izindengider. Gençlerin ulaflmak istedi¤i ya-flam biçimi, özenti ürünüdür:

Saçlar›n› uzatan Mahmut gitarçalmaya kalkar, okudu¤u çizgi roman-

BD ARALIK 2011

Masallardan beslenen izlekler, bütün anlat›boyunca birbirini izler: Dirmit köyündeykengülle, rüzgârla, bahçedeki tulumbayla; gece-konduya yerlefltikten sonra kentle, parktakikuflkuflotuyla konuflur.

M

89

Page 92: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

dan esinlenerek “Bil Kit” diye an›lmakister. Halit köfle dönmeye çabalayananlay›fl›n temsilcisidir.

Halit’in köyde, görmeden evlendi-¤i kar›s› Zekiye ise, sürüklendi¤i ya-flam koflullar› içinde mutsuz ev kad›n›olup ç›km›flt›r. Dirmit’i okudu¤u ki-taplar, “cam ayakkab›l›, upuzun saçl›k›zlar›n, flövalyelerin, fleytan adalar›-n›n, define avc›lar›n›n…” dünyas›nasürükler. Ancak onun baflkalar›na hiçbenzemeyen davran›fllar›, ailenin tep-kileriyle karfl›lan›r:

“Allah›n gökte duran y›ld›z›yla,yerden kaynayan suyuyla u¤rafl›p dur-du¤u için yedi gün, evin içinde kimsey-le konuflmama cezas› verildi.”

tiye, k›z›na, “Oku, bafl›n› kurtar,kimseden hay›r yok, bilesin”diye ö¤üt verdi¤i halde onun,

okudu¤u kitaplara benzer fleyler yaz-maya kalkmas›na, evde hep birliktekarfl› ç›karlar. O da onlara seslenenupuzun bir “mektup” yazmaya bafllar.Günler geceler boyu sürer yazmas›.Doldurdu¤u k⤛tlar› birbirine ekleyipbir bölümünü bir gece odan›n içine90

asar, çivilere takar.Sabahleyin, “Mektu-bun gerisi nerde k›z?’diye kald›r›rlar: “Dirmit eliyle dam›gösterdi. Halit damaç›kt›, mektubun geri-sini bulamad›. Kire-mitlerin alt›na, baca-n›n içine bakt›. Dam-da dört döndü. Nedensonra upuzun ak birfleridin flehrin üstünde

dolaflt›¤›n› gördü.” Art›k genç bir k›z olan Dirmit yaz-ma sanat›n›n gizlerini kavramaya çal›-fl›r. Ana kayna¤›n sözcükler oldu¤unudüflünür:

“Dirmit o günden sonra hep söz-cüklerden bir yorgana sar›ld›. Sözcük-lerden bir yata¤›n üstünde uyudu. Söz-cüklerden yap›lma bir sandalyeninüstünde oturdu. Atiye, günleri say›l›binlerce sözcük oldu. Huvat, sözcükdolu fliflelere bakt›. Nu¤ber, sözcükbekledi. Zekiye, sözcük a¤lad›. Seyit,bembeyaz takma sözcükten diflleriylegüldü. Mahmut, dilini difllerinin ard›-na dayay›p sözcük çald›. Halit, sözcük-leri duvarlara vurdu. Dirmit, ne yanabakaca¤›n›, hangi birini yazaca¤›n›flafl›rd›. O flaflk›n flaflk›n dolan›p gezi-nirken bulutlardan sözcük ya¤d›. Mus-luklardan sözcük akt›. Akan sözcük,ya¤an sözcük, bakan sözcük, a¤›z üstüdivana kapaklanan sözcük Dirmit’inkafas›n›n içinde bir toplu kargaflayadönüfltü. Ama bir türlü fliire dönüflme-di.”

Dirmit’in buldu¤u ç›k›fl yolu, ger-çekte tam da romanc›n›n izledi¤i yol-

BD ARALIK 2011

A

Page 93: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

dur: “Yüre¤i ne yap dediyse onu yapt›,yüre¤i nereye git dediyse oraya gitti,yüre¤i ne diyse onu dedi.”

irmit yaz› dünyas›na girerkenAtiye, çevresinde dolafl›p du-ran Azrail’e direnmeyi art›k

b›rak›r. “Ruhu avuçla-r›n›n içinde uçup git-mek için ç›rp›n›rken”,Tanr›’ya çocuklar›n›nsonunun ne olaca¤›n›sorarak olup bitecek-leri bir bir ö¤renir!Kendisinden geriyekalan›n ise, bireyleribirbirine ba¤layan derin bir sevgi ol-du¤u gözlenir:

“(Dirmit’in) bakt›¤› yerde k›pk›r-m›z› bir karanfil açt›. Dirmit bir flüp-heyle gözlerini k›rpt›. Yavaflça yerin-den kalkt›, k›rm›z› karanfili duvardanal›p gö¤süne takt›.”

Latife Tekin Türk toplumunun

hareketli bir geliflme döneminde ede-biyat yolculu¤una köy ve gecekonduçevresini konu edinerek ad›m atm›flt›r.Ancak al›fl›lm›fl biçimde yaln›z d›flgerçekli¤e bakmakla yetinmemifltir.Gözlerini e¤itimden uzak kalm›fl, ak›lça¤›na ulaflmakta gecikmifl halk›n,

karanl›kta kalan iç dünyas›na, boflinançlar›na yöneltmifltir. Anlatt›¤›dünyada yaflayagelen ortak bilinçal-t›n›, zengin anlat› gelene¤inden yarar-lanarak ortaya koymufl, yeni edebiya-t›n geliflme çizgisinde “büyülü gerçek-çi” anlat›m biçimine öncülük etmifltir.•

[email protected]

91

BD ARALIK 2011

DLatife Tekin Türk toplumununhareketli bir geliflme döneminde

edebiyat yolculu¤una köy vegecekondu çevresini konu

edinerek ad›m atm›flt›r.

"Bayan Brown, do¤um gününüzne zaman?""15 Mart, efendim.""Hangi y›l?""Her y›l..."

"Bize olay oldu¤u s›radakiruh halinizden söz eder misiniz?""Üzerimde Gucci tak›m›m, aya¤›mdaReebok'lar›m vard›, efendim."

"fiu an sizinle yaflayan o¤lunuz, kaçyafl›nda?""35 ya da 38... fieyy... Emin de¤ilim.""Ne zamand›r sizinle yafl›yor?""45 y›ld›r, efendim."

MahkemeSorular›!

"Efliniz bu sabah uyand›¤›nda size ilk söyledi¤i ne olmufltu?" "Ben neredeyim Joan?" "Bu sizi neden üzdü, Joan?" "Benim ad›m Mary, efendim."

"Bu rahats›zl›¤›n sizin haf›zan›z›olumsuz etkiledi¤ini söyleyebilir miyiz?""Evet, efendim.""Mahkemeye bunu biraz dahaaç›klayabilir misiniz?""Unutuyorum, efendim.""Demek unutuyorsunuz... Bizeunuttu¤unuz birfleyden örnek verebilirmisiniz?"

(

Page 94: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

B Ü T Ü N K ‹ T A P Ç I L A R D A

Çok sevdi¤i çocuklar düfllerini sevgiyle beslesinler diye "yazar dede"Muzaffer ‹zgü’den hem okul öncesi hem de ilk okuma dönemi için...

Rengârenk, c›v›l c›v›l, oyun ve bilgi dolu öyküler… Kedicik Patileri Minicik

Page 95: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

elevizyondan yay›mlanan mü-zi¤i iflitiriz ama o ses, gazetedeilgimizi çeken bir yaz›y› oku-

mam›za engel de¤ildir; çünkü o andikkatimiz gazetedeki yaz›ya odaklan-m›flt›r, müzi¤e de¤il. Okumakta oldu-¤umuz gazeteden bafl›m›z› kald›r›pdikkatimizi müzi¤e yöneltirsek, o za-

93

TÜRK D‹L‹Orhan Velidedeo¤lu

D‹NLEMEY‹B‹L‹YOR MUYUZ?..Dinleme, ses dalgalarının kulağımıza yansıması,yani işitme demek değildir. İşitme pasif bir olaydır.

T man dinleme eylemi devreye girer. O nedenle diyoruz ki, dinlemeaktif bir süreçtir; iflitilen fleye kula¤›-m›zla, beynimizle bilinçli olarak kat›l-ma eylemidir.

Yak›n zamana kadar dinlemeyeiliflkin bilimsel veriler pek fazla de¤il-di. Ancak dinlemenin, anlama, bilgi

Page 96: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

94

edinme ve ö¤renmenin önkofluluolmas› nedeniyle, son zamanlardayap›lan araflt›rmalardan ilginç verilerelde edilmifltir. Örne¤in, Detroit okulmüfettifllerinden Paul T. Rankin’inde¤iflik iflkollar›nda yapt›¤› bir arafl-t›rma göstermifltir ki, günün uyan›kgeçirilen saatlerinin % 75’i sözlüiletiflim ile geçiyor ki bunun % 30’ukonuflma, % 45’i dinlemedir.

Minnesota Üniversitesinden Dr.Ralph Nichols ve Leonard Stevens’›n binlerce ö¤renci (denek) üzerinde

yapt›klar› bir test sonucunda, bir in-san›n her türlü dinletinin ancak yar›s›n›dinleyebildi¤i saptan›yor.

Yine ayn› Üniversitede yap›lan birdi¤er araflt›rma ile, dinlemenin bir usgücü, bir kavrama yetene¤i oldu¤u vebu yetene¤in, dikkatin bir konu üze-rinde toplan›p yo¤unlaflt›r›lmas›nayönelik uygulamalarla gelifltirilebildi¤ikan›tlanm›flt›r.

Bu amaçla aç›lan “dinleme e¤itimikurslar›” baflar›l› olmufl ve kat›l›mc›-

larda ortalama %25’lik bir geliflimsaptanm›flt›r.

ir di¤er araflt›rmaya göre dedinlemede en önemli ö¤e “il-gi” dir. Dinleyen kifli, dinledi-

¤i konuflmada ilgisini çekecek, yarar-lanabilece¤i bir fley arar; bulabiliyorsadikkatini yo¤unlaflt›rarak izlemeyisürdürür ki bu süre de ancak 18-20dakika kadard›r. Bu süreden sonradinleyenin beyninde k›sa devreleroluflmaya bafllar. Dikkat yön de¤ifltirir,

insan kendi içine, günlük sorun-lar›na yönelir. Bu andan sonrakonuflmac›, karfl› ucu kapal› birtelefonla konufluyor gibidir.Almanya’da NATO okulundade¤iflik ülke subaylar›na dersveren bir ö¤retmen, dikkatinda¤›lmamas› ve anlat›lan›n etkilibir flekilde dinlenebilmesi içindinleyici kitlesinin “yo¤un dinle-me” süresinin ortalama 15-18dakika olabilece¤ini söyler vekat›l›mc› subaylar› olduklar›yerde aya¤a kald›r›r, kollar yu-karda gerinip esneme hareketleriyapt›rarak onlar› rahatlatt›ktan

sonra dersine devam eder.Bu e¤itime kat›lan ve konuflma

aras›nda böyle bir hareketin konuyailgiyi artt›rd›¤›n› yaflayarak ö¤renengenç bir subay›m›z, dönüflte ‹zmirNATO karargâh›nda görevlendirilir.Bir gün karargâhta de¤iflik uluslardan,de¤iflik rütbede subaylara bir sunumyapmas› gerekir. Sunum s›ras› kendi-sine geldi¤inde, kendinden önce yap›-lan konuflmalar nedeniyle yo¤undinleme süresinin fazlaca afl›lm›fl oldu-

BD ARALIK 2011

...dinlemenin bir usgücü, bir kavramayetene¤i oldu¤u ve buyetene¤in, dikkatinbir konu üzerindetoplan›p yo¤unlaflt›-r›lmas›na yönelikuygulamalarlagelifltirilebildi¤ikan›tlanm›flt›r.

B

Page 97: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

¤unu gören genç subay›m›z, sunumu-na bafllamadan, bütün dinleyicileri kiaralar›nda yabanc› generaller debulunmaktad›r, bir dakika aya¤a kalk-maya davet eder, esneme ve gerdirmehareketleri yapt›r›p oturmalar›n› sa¤larve ard›ndan çok baflar›l› bir sunumyapar. Bu giriflimi ve baflar›l› sunumunedeniyle, dinleyiciler aras›nda bulu-nan en yüksek rütbeli komutan›m›z›nda takdirini kazan›r. “Etkili Konuflma ve Sosyal ‹leti-flim” seminerlerimde sunufl yaparkendikkatinin da¤›ld›¤›n› gördü¤üm kat›-l›mc›lara konuflmamla ilgili sorularsorarak dikkatlerini uyan›k tutmayaçal›fl›r›m. Çünkü, sa¤l›kl› bir anlama,sa¤l›kl› dinlemeyi gerektirir.

***Bizim ayd›n kiflilerimiz, genellikledakikada 80-90 sözcüklük (ortalama

250 seslem / hece) bir h›zla konuflur.Geçmifl y›llar›n ünlü politikac›lar›ndanProf. Dr. Turhan Feyzio¤lu ile OsmanBölükbafl›’n›n konuflma h›z› 100 söz-cük dolay›nda; Gökhan Evliyao¤luise 120 -130 sözcüklük h›zla konuflur-du. Feyzio¤lu kitabî (kitap okur gibi)çok düzgün; Bölükbafl› da söyleflirgibi konuflur ama her ikisi de dikkatve ilgiyle dinlenirdi. Evliyao¤lu iseak›c› ama çok h›zl› konufltu¤undandinleyeni yorar, dikkatlerin da¤›lma-s›na neden olurdu.

rtalama konuflma h›zlar›nakarfl›l›k, düflünme ve alg›la-ma h›z› bunun çok üzerinde-

dir. Güvenilir araflt›rmalar bu h›z› 400-600 sözcük olarak saptam›fllarsa dabunun 800 sözcüklük bir h›za ulaflt›¤›da savunulur. Konuflmac›n›n konuflma

95

BD ARALIK 2011

Dinleyen kifli, dinledi¤i konuflmada ilgisiniçekecek, yararlanabilece¤i bir fley arar;bulabiliyorsa dikkatini yo¤unlaflt›rarakizlemeyi sürdürür ki bu süre de ancak18-20 dakika kadard›r.

O

Page 98: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

96

h›z›yla dinleyenin düflünme h›z›aras›ndaki bu ‘anl›k’ boflluklar›n de-¤erlendirilme biçimi, dinleme tekni¤iyönünden çok önemlidir.

Kendini be¤enmifl ya da önyarg›l›bir dinleyici, elefltirel düflüncelerledinliyorsa o boflluklar›, konuflmac›n›naç›klar›n› yakalama ve onu küçükdüflürücü sorular sorma haz›rl›¤›yladoldurur. Aksine, önyarg›lardanuzak, iyi niyetle ve bir fleyler ö¤renmekamac›yla dinliyorsa, bu boflluklardayapaca¤› de¤erlendirmelerle konuyudaha iyi kavrayabilece¤i gibi göstere-ce¤i ilgi daha canl› ve daha s›cak ola-ca¤›ndan konuflmac›y› da rahatlat›r,yüreklendirir, gayrete getirir.

Eski bir söz vard›r: Konuflmac›n›ndiline belagat, dinleyenin dikkatindengelir.

“Onestes” adl› a¤lat›s›nda (trajedi)Euripides, “Bilge adamd›, baflkalar›n›dinlemesini bilirdi” der.

Dinlemek, bilgece bir yetenektir.***

Bu aç›klamalar›n ›fl›¤›nda iyi birdinleyici olman›n ilkelerini flöyle s›ra-layabiliriz:

I- Dinlemeye haz›r olma:A) Bedensel haz›rl›k.

a. Yorgun olmamal›b. Çok aç ya da tok olmamal›c. Tuvalet gereksinimi giderilmifl

olmal›d. Konuflman›n yap›ld›¤› yer çok

s›cak veya çok so¤uk olmamal›e. Ifl›¤›n göz almad›¤›, konuflma-

n›n iyi duyuldu¤u rahat bir yerde otu-rulmal›.

B) Düflünsel haz›rl›k.

a. Düflünce gücü canl› ve diriolmal›, uykulu olmamal›

b. Konu üzerinde önbilgi edinil-meli

c. Çevrede dikkat da¤›tacak nes-nelerle ilgi kesilmeli.

C) Araç haz›rl›klar›.

a. Not almak için gerekli ka¤›t ka-lem gibi araçlar al alt›nda bulundu-rulmal›

b. Gözlük kullan›l›-yorsa unutulmamal›.II-Duygusal ha-z›rl›k:Ülküsel (ideal) birdinleme, karfl›l›kl›sayg›ya dayan›r. ‹kitarafl› olgunluk, an-lay›fl, hoflgörü vealçakgönüllülük ön-kofluldur.III-Dikkatin yo-¤unlaflt›r›lmas›:Dikkat, duygu vedüflüncelerin belirlibir konu üzerindeyo¤unlaflt›r›lmas›-

BD ARALIK 2011

Eski bir söz vard›r:Konuflmac›n›n dilinebelagat, dinleyenindikkatinden gelir.

Page 99: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

d›r. Devaml› de¤iflkenlik gösterendikkat, belirli sürelerle yükselir, alçal›r.Onu konuflma boyunca hep ayn› dü-zeyde tutmak olanaks›zd›r. Dinleyeningüncel sorunlar› yan›nda konuflan›ngiyinifli, davran›fllar›, anlat›m biçimiveya çevredeki baz› uyumsuzluklar,dikkatin da¤›lmas›na neden olan et-kenlerdir. Dikkatin olabildi¤ince canl›tutulabilmesi için ilgiyi, bu d›fl etken-lerden kurtar›p konu üzerindeyo¤unlaflmaya çal›fl›lmal›d›r.

IV- Konudan kopmak:Yukar›da, dinleyenin düflünmeh›z›n›n konuflmac›n›n konuflmah›z›ndan daha h›zl› gerçekleflti-¤ini yazm›flt›m. Bu arada mey-dana gelen boflluk, dinleyeninamac›na ve kiflili¤ine göre flöyleveya böyle ama kesinlikle doldu-rulur, do¤a kanunu gere¤i: “Do¤abofllu¤u sevmez.”

Dinleme, o anda konuflma-c›n›n söylediklerini düflünüp söyle-yecekleri fleyleri önceden kestirmeyeçal›fl›larak sürdürülürse us gücü (zihin)konudan kopmaz.

V- Ana düflünceyi saptamak: Konuflmay› tümüyle kavramayaçal›flmak, verilmek istenen as›l bilgi-nin gözden kaç›r›lmas›na nedenolabilir. Yap›lmas› gereken, ana dü-flünceyi saptay›p ayr›nt›lardan ar›n-d›rabilmektir. Bunun için de konuyuiyi kavramak gerekir.

VI- Not alma: ‹yi bir dinleyici olmada not tutabil-menin büyük pay› vard›r. Not tutan kiflinin dikkati devaml›uyan›k kalaca¤›ndan dinlemenin et-kinli¤i artar. Al›nan notlar, konunun

daha iyi anlafl›lmas›na ve unutulma-mas›na yarar. Latinlerin ünlü bir deyifli vard›r:Verba volant, scripta manent (Sözuçar, yaz› kal›r). Notlar, özet olarak; ana noktalarbelirtilerek; bafll›klar saptanarak; ken-dince önemli görülen yerler belirtile-rek tutulur.

***

Dinleme Türleri:I- Ö¤renme amac›yla dinleme:

Konuflma bafltan sona dikkatle dinle-nir, bilgi edinilir.

II- Elefltirel amaçl› dinleme:Dikkatle izlenir, görüfller tarafs›z yo-rumlan›r, konunun elefltirisi ve tart›fl-mas› yap›l›r.

III- ‹stekli dinleme:Konuya duyulan ilgi nedeniyle istekledinlenir, ana düflünce çabuk kavran›rve yararlan›l›r. ‹stekle dinlemesini bilen kifli her-kes taraf›ndan sevilmekle kalmaz, enkötü konuflmac›dan bile bilgi da¤arc›-¤›na katacak bir fleyler bulabilir.

IV- Konuflmac›ya duyulan

97

BD ARALIK 2011

Dinleyenin güncelsorunlar› yan›nda

konuflan›n giyinifli,davran›fllar›, anlat›mbiçimi veya çevredeki

baz› uyumsuzluk-lar,dikkatin

da¤›lmas›na nedenolan etkenlerdir.

Page 100: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

98

yak›nl›k nedeniyle dinleme: Konudançok konuflmac›ya duyulan yak›nl›knedeniyle sempati ile dinlemede dekonuflma be¤eniyle izlenir ve yeterin-ce yararlan›l›r.

Dinleyici Türleri:I- Ö¤renmeciler:

Konuflmac›n›n düflüncelerinin do¤ru-lu¤una inanan, not tutarak dinleyenve görüflleri benimseyenler.

Nasrettin Hoca’ya “Adam olman›nyolu nedir” diye sormufllar. “Söyledi¤isözü kula¤›yla iflitmeli; bilenler söyler-ken can kula¤›yla dinlemeli” demifl.(Pertev Naili Boratav, NasreddinHoca, Ed. Der. Ankara, 1996)

II- Bilgi edinmeciler:Genel kültürünü art›rmak ya da o

konuda bilgisini gelifltirmek için alçak-gönüllükle dinleyenler.

Ünlü ‹ngiliz tarihçi Jones Stuart(1876-1939) “Hoflgörü ve sayg›yladinlemek, iç zenginli¤inin en güzelbelirtisi ve bilgilenmenin en büyükdestekcisidir ” der.

III- Ben bilirimci, art niyetli, peflinhükümlüler:

Konuflmac›n›n zaman kayg›s›ylagirmedi¤i ayr›nt›lar› ya da gereksizgörüp atlad›¤› veya söylemeyi unuttu-¤u k›s›mlar› yakalay›p soru sormakbahanesiyle dile getirip bilgiçlik tas-

layanlar.IV- Gösteriflçiler (Kiflisel veya

giyimsel): Kendisini veya giyiminiçevreye göstermek ve caka satmakiçin, “Ben de konferanslar› izliyorum”havas› verip konuyla ilgilenmeyenler.

***Dinlenilmek istiyorsan›z dinleme-

sini biliniz.

D‹NLE !..Sana, beni dinlemeni söyledi¤imdeBana ö¤üt vermeye bafllad›nSöyledi¤imi de yapmad›n.Sana, beni dinlemeni söyledi¤imdeBana, “niye?” demeye bafllad›nDuygular›m› ayaklar alt›na ald›n.Sana, beni dinlemeni söyledi¤imdeKendini buna zorunlu duyumsad›nSorunlar›m› çözmeyi ister gibi davrand›n.Dualar belki yard›mc› olabilirAma, Tanr› ö¤üt vermez, suskundurDurumlar› düzeltmeye çal›flmazO, yaln›zca dinler ve iflinizi kendinizinçözümleyece¤inize inan›r.Öyleyse lütfen bana kulak verin ve dinleyinE¤er konuflmak istiyorsan›zBirkaç dakika söz s›ran›z› bekleyinO zaman, ben de sizi dinleyece¤ime sözveriyorum.(Leo Buscaglia, Birbirimizi Sevebilmek )

[email protected]

BD ARALIK 2011

Ö¤retmen s›n›fta ders anlat›yordu. Bir ara arkas›rada oturan ö¤rencilerden birini iflaret ederek:"Söyle bakal›m o¤lum, köylüler kurtlar› niçinöldürürler?""Kuzular› öldürdükleri için, efendim."Ön s›ralarda oturan Ayla, hemen at›ld›:"Öyleyse kasaplar› niçin öldürmüyorlar?"

KURTLAR ve KASAPLAR

Page 101: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

TAR‹HTEN DAMLALARMümtaz ‹dil

Kara YorgiS›rplar›n “karizmatik” liderlerinden Kara Yorgi(Kara Yorgi Petroviç) babas› karfl›s›na geldi¤indeflöyle bir surat›na bakt›ktan sonranöbetçilere döndü: "Bu adamne yapt›?"

öbetçiler flaflk›nl›kla birbirlerinebakt›lar. Aralar›ndan biri çekinerek, “Siz istediniz huzurunuza getirdik

efendim, yapt›¤› bir fley yok,” diyebildi.Kara Yorgi, söz alan nöbetçinin yan›ndaki

di¤er askere dönerek, “Öldür flunu,” dedi.Asker flaflk›n bir halde Kara

Yorgi’nin surat›na bakarken,Yorgi bu kez bir sonraki askere,“Öldür flunlar›,” dedi. Üçüncüasker kendisinin de verilengörevi yapmamas› halindecan›n›n tehlikede oldu¤unuanlad›¤›ndan, k›l›c›n› çekerekiki nöbetçinin de kafalar›nasert iki darbe vurarakorac›kta öldürdü.

Kara Yorgi, s›rmal› taht›ndagerinerek, “Aferin,” dedikatil askere. “fiimdi babam›

99

Page 102: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

d›flar› ç›kar, bana Yüzbafl› Miloseviç’iça¤›r.”

sker denileni yapt›. Miloseviçgeldi¤inde Kara Yorgi erkek

kardefliyle konufluyordu. Kardefli KaraYorgi’ye babalar›n› ba¤›fllamas› içinyalvar›yordu. Küçük Petroviç, babas›-n›n bafl›na gelecekleri anlam›fl gibiydi.“Neden a¤abey,” diyordu. “Nedenbabam› kurtlar sofras›n›n ortas›na at›-yorsun? Neden onun senin hayatagelmendeki rolünü reddediyorsun?

Neden anam›z›n hat›r›na onu babanolarak görmüyorsun? Osmanl› elçisiy-le görüflmesinde ne gibi kötülük ola-bilir ki? Obrenoviçler sürekli Osmanl›-larla irtibat halindeler. Kabakç› Musta-fa isyan› nedeniyle Osmanl›lar da zordurumda. Bize karfl› eskisi kadar güçgösterisinde bulunamazlar. Babambiraz da bunun için Osmanl›larla irti-bat haline geçti. Senin kara kafandangeçenleri biliyorum, ama benim cese-dimi çi¤nemeden babama dokunamaz-s›n a¤abey!”

Kara Yorgi koltu¤unda biraz dahagerindikten sonra ellerini ç›rparak as-kerleri ça¤›rd›.

“Tamam,” dedi. “Senin cesediniçi¤ner babam›n cezas›n› öyle veririm.”

100

Kardefl Petroviç buz kesmiflti. ‹çeridoluflan askerlere Kara Yorgi hiç te-reddüt etmeden emrini verdi:

“Götürün flunu as›n. Babam› daidam mangas›n›n önüne koyun ki,ibret olsun o¤lunun as›ld›¤›n› görmekbenim ne kadar kararl› oldu¤umu dakan›tlayacakt›r.”

Kara Yorgi suskunlu¤a bürünürken,d›flar›dan babas›n›n yalvarma seslerigeliyordu. Ama Yorgi dinlemedi. Birsaat kadar sonra, o¤lunun idam›n›

görmüfl olan babas› yinekarfl›s›ndayd›. Kara Yor-gi’de en ufak bir yumufla-ma yoktu. Babas›n›n çe-nesindeki sakallar›ndantutarak bafl›n› yukar› kal-d›rd› ve son kez surat›nabakt›. “Baba,” dedi. “Sanabiraz daha merhametlidavranaca¤›m. As›lmak

nedir bilir misin baba? Bir ipin ucundadakikalarca can çekiflmektir. Sen bunalay›k de¤ilsin. O yüzden senin ölümü-nü çok daha çabuk gerçeklefltirecekler.Seni kurfluna dizecekler baba, kurflunadizecekler!”

Tüyler ürperten bir kahkahadansonra nöbetçilere babas›n› huzurundanalmalar› için bafl›yla iflaret etti. Asker-ler ne yapacaklar›n› biliyorlard›. BabaYorgi’yi saray›n avlusuna götürüpkurfluna dizdiler.

S›rbistan’da iki aile aras›ndaki kavgayüz y›llard›r sürüyor. Bunlardan biribabas›n› ve kardeflini gözünü k›rpma-dan ölüme gönderen Kara Yorgi’ninba¤l› bulundu¤u Karayorgeviç ailesi,

BD ARALIK 2011

A

"Götürün flunu as›n. Babam›da idam mangas›n›n önünekoyun ki, ibret olsun o¤lununas›ld›¤›n› görmek benim nekadar kararl› oldu¤umu dakan›tlayacakt›r.”

Page 103: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

di¤eri de Obrenoviç ailesi... 1817 y›-l›nda Milofl Obrenoviç’in “KaraYorgi”diye bilinen Karayorgi Petroviç’i öl-dürtmesiyle Obrenoviç hanedan›nageçen S›rp hükümdarl›¤›, hâlâ KaraYorgi’nin torunlar›n› bekliyor.

eki ama, nedir bu iki aile veS›rp tarihinde ne derece önemli-

ler?Kara Yorgi; cahil, pasakl› ve ac›-

mas›z bir adam olmas›na ra¤men müt-hifl bir “karizmaya” sahipti.

S›rbistan’da 1800’lü y›llar›n bafl›-na kadar bu kadar büyük siyasi cina-yetler, darbe giriflimleri olmam›flt›.S›rbistan ve daha sonra da onu daiçine alan Yugoslavya’da yüz y›ldanfazla süre içinde yirmi darbe giriflimigerçeklefltirilmiflti.

Karayorgiyeviç ailesinin iktidardaoldu¤u dönemler S›rplar için pek mut-lu y›llar olmad›. Özellikle Kara Yorgiile bafllayan zulüm ve istibdat dönemidaha sonraki y›llar için de bir referanskayna¤›n› oluflturdu.

Ortado¤u bölgesinin kangreni olan“darbeler” silsilesi, eski Yugoslavyabölgesinde de y›llarca sürüp gitti. Ma-reflal Tito’nun yönetimi ele geçirmesive tüm Yugoslavya bölgesini birlefltir-mesiyle bu “silsile” duruldu gibi gö-rünse de, Tito’nun ölümüyle eski gün-lerine döndü.

S›rbistan, Osmanl› döneminin tümetkilerini tafl›yordu o s›ralar. Kara Yor-gi ve ekibi iflbafl›na geldi¤inde, dörtyüz y›ld›r Osmanl› eyaleti olan bu kü-çük ülke; ince minareler, k›rm›z› kire-mitli evler, flalvar giyen köylüler ile

doluydu. ‹flte tam bu s›ralarda da Ob-renoviç hanedan› da pusuda bekliyorKarayorgeviç ailesinin hata yapmas›n›bekliyordu.

uslardan ald›¤› destekle KaraYorgi 1806 y›l›nda Belgrad’a

girdi. O s›ralarda devam eden Osman-l›-Rus savafl› s›ras›nda Belgrad KaraYorgi’nin önderli¤indeki isyanc›lar›nelinde kald›. II. Mahmut’un uzun sü-ren saltanat› s›ras›nda Osmanl› ‹mpa-ratorlu¤u ile Ruslar aras›nda Bükreflanlaflmas› imzaland› ve Rus-Osmanl›savafl› sona erdi. Osmanl›lar Belgrad’›yeniden ele geçirince, Kara Yorgican›n› kurtarmak için Avusturya’yakaçt›. Osmanl›lara karfl› isyan edenYunanlar›n kurdu¤u bir derne¤in üye-

101

BD ARALIK 2011

P

Ruslarla Bükreflbar›fl anlaflmas›n›imzalayanII. Mahmut

R

Page 104: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

leriyle ortak çal›flmalara girdi. Onlar›nda yard›m›yla 1817 y›l›nda tekrar S›r-bistan’a dönüfl yapt›. Bu s›rada MiloflObrenoviç ise Osmanl›larla bir anlafl-ma yapm›fl ve kendini S›rp prensi ola-rak kabul ettirmiflti. Eflyan›n tabiat›nauygun olarak da S›rbistan’a girifl ya-pan Kara Yorgi’yi daha hareket etme-ye bile f›rsat bulamadan, 1817 y›l›ndaöldürttü.

Milofl Obrenoviç, 1817 tarihi iti-

102

bar›yla S›rbistan’da iktidar› eline ge-çirdi, ama Karayorgeviç ailesinin et-kinli¤ini sonland›ramad›.

1945 y›l›na, yani S›rbistan’da monar-flinin sona ermesine kadar krall›k bir-kaç kez Karayorgeviç ile Obrenoviçhanedan› aras›nda el de¤ifltirdi.

Bu karmafl›kl›k günümüzde desürmekte... •

[email protected]

BD ARALIK 2011

Hiç flöyle bir çiçe¤e yak›ndan ve dikkatle bakt›-¤›n›z oldu mu? E¤er bakt›ysan›z herfleyin nas›lve ne denli düzenli ve kesin oldu¤unu flaflarakgözlemlemifl olmal›s›n›z. Ama yine de çiçekte bü-yük bir tazelik yumuflakl›k, hofla giden birfley, nefisbir koku vard›r. Bir kimse yaflam›n› düzene koy-maya çal›fl›rsa son derece kesin bir düzen kurabilirama yaflam› t›pk› çiçeklerdeki gibi hiçbir çabaolmad›¤› zaman meydana ç›kan o tatl› yumuflakl›-¤›n› yitirir. ‹flte karfl›m›za ç›kan güçlük burada...Yani hiçbir çaba olmadan nas›l düzenli, berrakve içtenlikli olabiliriz? Sorun bu.

Düzenli olmak, tertipli olmak bir çaba sonucuolunca insan›n ufkunu daralt›yor. ‹nsan nas›l olurda bir yandan yaflam›n yarat›c› coflkusunu yaflar,

duygular› içtenlikli kal›r, genifl görüfllülü¤ünü sürdürür, öbür yandan da yaflam›ndadüzenli kesin ve düflüncelerinde berrak olabilir? Bence ço¤umuzun bunu baflarama-mam›z›n nedeni hiçbir fleyi derinlemesine hissetmememiz, hiçbir konuya tam anla-m›yla zihnimizi ve gönlümüzü vermememizdir. Bir kez o dik tüylü kuyruklar›ylave o harikulade kürkleriyle iki k›z›l sincab›n bir a¤açta bir afla¤› bir yukar› birbirlerinikovalad›klar›n›, durup yaflam›n keyfini ç›karmak için on dakikadan fazla seyretmifltim.Biz herfleye karfl› derinlemesine duyarl› olmazsak bu yaflam›n keyfini, bu yaflamasevincini yaflayamay›z. Bu duyarl›l›k için de içimizde çok fliddetli bir istek olmal›.Bu fliddetli istek iyilik yapma ya da kimi düzeltmeler, iylefltirmeler yapma iste¤ide¤il, herfleyi derinlemesine alg›lama iste¤idir.•

Kendili¤imizden Berrak Olabiliriz

Krisnamurti’den... Gönderi: E. C‹HAT AYDO⁄AN

Page 105: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

etiflmekte olan bir sporcu-yu, teknik direktörü ya daspor adam›n› bilinçsizce yok

etti¤imizin tarihsel kan›tlar›na bakabaka, hüzün yans›tan görüntüler gön-deriyoruz. Geçmiflten dersler ç›kara-mad›k, ç›karmaya da istekli de¤iliz.Teknolojinin sundu¤u bilimsel sporoluflumunu belleklerimize enjekteedemedik. Birkaç spor bilimcisinin

do¤ruyu, en do¤ruyu gösterme ad›naverdi¤i u¤rafl›, adam sendecilik gele-neksel uygulama yöntemleriyle gözard› ettik. Niye böyleyiz, bilemiyorum.Neden sorumlu olmuyoruz veya so-rumluluk almaktan korkuyoruz. ‹flteönemli olan bu...

Dünyada bir benzeri olmayan, 19May›s Gençlik ve Spor Bayram›, birzamanlar çok görkemli kutlan›rd› ül-

103

SPORUN DÜNYASIMetin Gören

KülleriEfleledikçe

Türk Sporu'nun yeterince önemsenmeyen, ayırdınavarılamayan, tozlanmaya prangalı geçmişi, "olmalıydı, olabilirdi"gibi geri dönüşümlerle gündeme geldiğinde doğrusu içimizparçalanıyor.

Y

Page 106: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

“Rakibim Avustralya'n›n dünyaçap›ndaki maratoncusu Clayton. Tamotuzuncu kilometreye dek birlikte kofl-tuk. Sonra yan›mdan bir y›ld›r›m h›-z›yla uzaklaflt›, yetiflmem olanaks›zd›.Çünkü, ben onunla birlikte koflabilmekiçin iki k›sa ad›m at›yordum, o ise birbüyük ad›m. Benim as›l sorunum buy-du. Bana iki k›sa ad›m yerine, bir uzunad›m atma program› inatla uygulan-mal›d›r. Bir maratoncu benim gibi darad›mlar atarak ve rakiplerinden dahaçok mesafeleri bu flekil koflarsa, bafla-r›s› benim yapt›klar›m›n bir benzeriolur.”

kçay'›n bu söyleminin ay›r-d›nda olamad›lar y›llarca.

Tersine; 19 May›s Marato-nunu bir Türk atlet kazans›n diye ya-banc› atlet davetlerini k›st›lar, ya dakalitesiz sporcular› getirerek, bu an-laml› maratonu s›ra organizasyonlarlistesine dahil ettiler. Ve Akçay’ı y›llar-ca koflturduk, dur durak bilmeden.Kendine özgü yar›fl stili ile ülkesinebüyük hizmetler verdi. Olimpiyat dör-düncülü¤ü, Akdeniz Oyunlar›, Balkanfiampiyonluklar›, Las Vegas Maratonuikincili¤i, Tokyo Maratonu dördüncü-lü¤ü gibi... ‹smail Akçay, Ekvator'ubirkaç kez turlad›, maraton denilenuzun soluklu yar›fllarla. Geç fark edil-di, erken y›prat›l›ld›.

Atletizm otoriteleri flöyle derler:“Bir maratoncu y›lda ancak iki mara-ton koflar. Üstündeki rakamlar atletinyap›s›n› bozar.”

Biz ünlü maratoncumuzu bunlar›nötesinde koflturduk, madalya h›rs›ylave günü gün edebilmek ad›na. Çok

104

kemizin her yerinde. Baflkent Ankarabu günde bir sevgi ve duygu selinekap›larak coflard›. Halk›m›z, ünlü ma-ratoncumuz ‹smail Akçay'›n da yerald›¤›19 May›s Maratonu'nu sab›rs›z-l›kla beklerdi. 42 kilometre, 1 metre95 santimetrelik ulusal ölçümlü veuzun soluklu yar›fl için baflkent cadde-leri dolup taflard›. Maratona dünyan›nen ünlü atletleri davet edilirdi. Sevgili‹smail Akçay, bu ünlüler aras›nda ola-¤anüstü bir efor sunumuna karfl›n hepikinci olurdu. Jandarma Astsubay‹smail Akçay'›n ikincili¤i bizi mutluederdi ama kendisini asla.

ine böylesine bir maratonyar›fl› sonras›nda Akçay'lauzun bir söyleflide bulunmufl-

tum. Bal›kesir kentimizin Kesiverenköyünden, baflkentin askeri okulunagirerek, bu denli bir yaflam biçiminiseçen maratoncumuz, gerçekleri yal-n›zca gerçekleri söylemiflti:

BD ARALIK 2011

Ünlü maratoncumuz: ‹smail Akçay

Y

A

Page 107: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

daha önemlisi, ‹smail Akçay tüm bubaflar›lar›, k›sa ad›mlar atarak, rakiple-rinin iki kat› daha fazla ad›m temposuile elde etti.

Külleri efleledikçe, gerçeklerleyüzlefliyoruz. Bir tokat gibi yüzümüz-de patl›yor, ancak o zaman anl›yoruz,ulusal hatalar›m›z›.

Türk mizah sanat›n›n ünlü isim-lerinden O¤uz Aral, gençlik y›llar›ndaboks yapm›fl çeflitli dereceler elde et-

miflti. Aral'›n tarifi zor bir boks sevgisivard›. Bunu ço¤u zaman yaz› ve özel-likle karikatürlerinde yans›t›rd›. Y›llar-ca birlikte çal›flt›k. O, G›rg›r Dergisiile mizah türü gazetelerin bafl›nda benise Ankara bürosunda. Aral ço¤u kezAnkara’da yap›lan Türkiye Boks fiam-piyonas›'n› hiç kaç›rmazd›. Bir baflkameslekdafl›m sevgili Hayati Telgeren'-le birlikte ve özellikle Seyfi Tatar'› iz-lemeye gelirdi.

Aral; “Dünyada Seyfi Tatar gibibir boksöre rastlaman›z olanaks›zd›r.Tatar, büyüleyen stili, vurufl tekni¤i

ve ola¤anüstü yetenekleriyle dünyay›sarsan bir boksör olacakt›r “ demiflti.Güldürü ustas›, Avanak Avni'nin ma-nevi babas›, y›llar öncesinden do¤rula-r› görmüfltü.

Seyfi Tatar, say›s›z Türkiye veBalkan fiampiyonluklar› elde etti. Ak-deniz Oyunlar› ve Avrupa ikincili¤iniiki kez elde etti. Ve sonra da, ifllenme-si gerekli bu boks madeni s›radan kar-fl›laflmalar ve anlams›z organizasyon-

yonlar sonucunda küllendi. Boksörü-müz dünyay› sarsaca¤› bir zaman di-liminde, "Benden bu kadar. Art›k da-yanma gücüm kalmad›" fleklinde yü-rek paralayan bir tümce ile kenaraçekildi. Oysaki; Seyfi Tatar gibi dahanice boksörlerimiz Kemal Sonunur,Mehmet Kumova, Eraslan Doruk,Nazif Kuran ve demir yumruk CelalSandal'›n da içlerinde bulundu¤u alt›njenerasyon kürsülere ç›kar, say›s›zbaflar›lar ve madalyalarla Türk SporTarihi'ne geçerlerdi. Onlar da kaybo-lup tükendi. Onlar› yetifltiren BülentKiter ise yata¤a mahkûm oldu.

105

BD ARALIK 2011

Aral; "Dünyada SeyfiTatar gibi birboksöre rastlaman›zolanaks›zd›r. Tatar,büyüleyen stili, vurufltekni¤i ve ola¤anüstüyetenekleriyledünyay› sarsan birboksör olacakt›r"demiflti.

Seyfi Tatar

Page 108: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

106

Külleri efleledikçe, Tar›k Daflgünad›nda bir futbolcunun izlerine rastla-d›m. Hüzün çöktü içime, kahroldum.Oyuncu varl›¤›n› Avrupa'n›n en gör-kemli tak›mlar›na dek sürdürebilecekbir gencin, yanl›fllarla dolu yaflam›naengel olamayanlara kah›r ya¤d›rd›m.Onu ben keflfetmedim ama onun ola-¤anüstü yeteneklerini sergileyebilmekiçin f›rsat verilmesini bekliyor fleklin-de gözlemledim. Türkiye Spor Yazar-lar› Ankara fiubesi’nin her y›l düzen-ledi¤i geleneksel turnuvada, Gençler-birli¤i formas› alt›nda bir yetene¤in19 May›s Stad›'n›n çimlerinde dolaflt›-¤›n›n k›sa sürede ay›rd›nda oldum.Sihirli küreye hükmedifli de sihirliydi.Ölçülü paslar›, oyunu okuyabilmead›na gönderdi¤i beyin radarlar›n›nverilerini toplayabilme ve bunu tak›m›ad›na en iyi flekilde de¤erlendirebilmeyetileri mükemmeldi. Tar›k'›n önüaç›lmal›yd› aç›ld›... Ne yaz›k ki; erkenkapand›.

Fenerbahçe Baflkan› Ali fien'in, odönemde 100 milyon TL (yaklafl›k1.5 milyon dolar) transfer ücreti öde-

yerek, Gençlerbirli¤i'nden ald›¤› Dafl-gün, k›sa sürede ‹stanbul gecelerininsihrine kap›larak soluk benizli insanlars›n›f›na girdi. Tar›k'›n karfl›s›na biriya da birileri ç›k›p, yapt›¤› iflin yanl›fl-l›¤›n› anlatmad›. Oysa ki bu körpedelikanl›, sporun ulusal penceresindenbak›ld›¤›nda, korunmas› gerekli birgenç oyuncuydu. Tar›k Daflgün, ola-bilece¤ice¤i kadar olmayanlar›n liste-sinde yer ald›. Onun an›msanan olay›,Gençlerbirli¤i Baflkan› ‹lhan Cavcav'-›n, Fenerbahçe Kulübünden ald›¤› 100milyon TL'yi döviz kurlar› yüksekfaiz oranlar› ve repolarla art›rarak,kulübün alt yap› tesislerini kurmas›yd›.Tar›k Daflgün'e yaz›k oldu.

önemin en ünlü gazetelerin-den birinin manfletinde yeralan Galatasaray Adana De-

mirspor karfl›laflmas›n›n 2-2 bitenskorundan öte Demirspor'un Füzelakapl› oyuncusu Selami Tekkazanc›'-dan söz ediliyor:

“Toplara iri çak›l tafllar›na vurur

BD ARALIK 2011

Tar›k Daflgün

D

Selami Tekkazanc›

Page 109: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

gibi vuruyordu” fleklinde ilginç ben-zetme yap›l›yordu. Üstün futbol zekâ-s›n›, rakip kalecilerin korkulu rüyas›flekline sokan bu çok özellikli futbol-cu, tüm isteklere karfl›n Adana s›n›rla-r›n›n ötesine taflmad›. ‹stemedi, eteklerdolusu transfer tekliflerine karfl›n, otüfe¤ini ald›, Toros Da¤lar›'n›n yamaç-lar›nda sürekli av yapan arkadafllar›ylabirlikte olmay› ye¤ledi. ‹stanbul’daoynad›¤›m›z ve bizim için son y›llar›nen üzücü H›rvatistan karfl›laflmas›n›nbir devresinde Füze Selami oyundaolabilse ancak 63. dakikada ilk flutgirifliminde bulundu¤umuz rakip kale-ye, kaç adet flut atard›k kestiremiyo-rum. Adana Demirspor'la özdeflleflenSelami Tekkazanc›, bir dönemin lite-ratürlere geçecek dek büyük bir oyun-cuydu.

efliktafl'›n tarihi Adana De-mirspor 10-0 galibiyetindeDemirspor'un teknik direktörü

o idi. 1980'li y›llar›n en baflar›l› çal›fl-t›r›c›s› olmas›na karfl›n, onun makûstalihi böylesine a¤›r bir yenilgi haz›rla-m›flt›, bilgi donan›m› yüksek çal›flt›r›-c›ya. Oysa ki bir dolu unvanlar›n sahi-biydi Ali Hoflfikirer.

Adana Demirspor'u tam iki kezSüper Lige ç›karm›flt›. Ve araya birbaflka baflar› daha s›k›flt›rarak ayn›kentin bir diger tak›m› Adanasporuda dev tak›mlardan oluflan TürkiyeBirinci Ligi'ne tafl›m›flt›. Adanal› gençteknik direktör, lige en fazla tak›mç›karan teknik direktörler listesindeyer alm›flt›. Alt yap›lar›n Anadolutak›mlar›nda oluflturulmas› mant›¤›n›ntemel at›c›lar›ndan biri olarak y›llarca

alk›fl› ve övgüyü hak etmiflti, Ali Hofl-fikirer. Yafllanmaya ve tozlanmayabafllayan futbolumuzun genç yap›mc›-lar›ndan biri olarak ve de gençlik y›l-lar›n›n verimi bol günlerinde Hoflfiki-rer'in yakt›¤› atefli de erken söndür-düler, kendini bilmezlerden oluflanihanetciler.

Küller eflelendikçe, daha kim bilirneler ç›kacakt›. Sporumuzun gelece¤eyönelik yat›r›m tasar›mlar› olmadan,neon ›fl›klar› alt›nda a¤dal› demeçlerleyaflat›labilmesi olanaks›zd›, kuflkusuz.Her geçen gün santim santim çökenyap›m›zdan oluflan çat›m›zda ne ya-z›k ki; çatlaklar oluflmaya bafllad›.

Endifleliyiz. As›l endiflemiz, birçok uluslararas› spor kurulufllar›n›n,ülkemize yönelik, “ Tamirat nedeniylekapal›d›r” fleklinde bir pankart asabil-me isteklerinin yogunlu¤undand›r.

Acaba diyorum; onlar›n bu denliistekleri, eflelendikçe gün yüzüne ç›-kan hatalar›m›zdan m› kaynakl›d›r.Ya da, adliye, polis, yarg›, tutuklu,gözalt›, kovuflturma gibi sporun içindeolmas› olanaks›z sözcüklerin oyunalanlar›na s›zmas›ndan m›?.. •

[email protected]

107

Ali Hoflfikirer

B

Page 110: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

2108

ŞEY

‹ki fley kalitesiz

insan›n özelli¤idir:

1- fiikâyetçilik2- Dedikodu.

‹ki fley çözümsüz

görünen problemleri

çözer:

1- Bak›fl aç›s›n›de¤ifltirmek2- Karfl›dakinin yerinekendini koymak.

‹ki fley yanl›fl

yapman› engeller:

1- Olaylar› ak›l ve kalpsüzgecinden geçirmek2- Hak yememek.

‹ki fley kifliyi gözden

düflürür:

1- Laf kalabal›¤›.2- Kendini vazgeçilmezsanmak, kendini övmek.

‹nsan› 2 fley öldürür:

1- Sevmedi¤in insan›nsilah›ndan gelenkurflun.2- Sevdi¤in insandangelmeyen ilgi.

‹ki fley bireyi

milyonlarca insandan

ay›r›r:

1- Sorunun de¤il,çözümün parças› olmak.2- Hayata ve her fleyefarkl› bak›fl aç›s›ylayaklaflmak.

‹ki fley geri b›rak›r:

1- Karars›zl›k2- Cesaretsizlik.

‹ki fley insan›

nitelikli yapar:

1- ‹radeye hâkim olmak2- Uyumlu olmak.

‹ki fley kâflif yapar:

1- Nitelikli çevre2- Biraz delilik.

‹ki fley baflar›n›n

s›rr›d›r:

1- Ustalardan ustal›¤›ö¤renmek.2- Kendinigüncellefltirmek.

‹ki fley özgürlüktür:

1- Vatan.2- Bayrak.

‹ki fley çözüm getirir:

1- Gülümseme2- Yerinde susmak.

‹ki fley geri al›nmaz:

1- Geçen zaman2- Söylenen söz.

‹ki fley hayatta önemli

olan her fley içindir:

1- Nefes alabilmek2- nefes verebilmek.

‹ki fley ulaflmaya

de¤erdir:

1- Sevgi2- Bilgi.

Gönderi: NURULLAH AYDIN

?NenedirNe, nede¤ildir

....................

....................

....................

....................

....................

....................

....................

....................

....................

....................

....................

....................

....................

Page 111: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

¤er Atatürk’ün kurdu¤u TürkDil Kurumu’nun 12 Eylül Yö-netimi taraf›ndan kapat›l›p,

yerine yaln›zca ad› ayn› olan bir kuru-mun oluflturuldu¤u 1983’ten bu yanadilimize yüzlerce Amerikanca sözcü-¤ün yerleflmesine “izleyici” kal›nd›-¤›n› düflünürsek “Paslanmaya B›rak›-lan Dilimiz” uygun bir bafll›k olabilir.

Gazete, dergi, radyo ve televizyondilinden, kurum, kurulufl vemarka adlar›na de¤in gündelikkonuflma dilimize egemenolan bu yabanc›sözcüklerinnas›l bir bafl›bo-zuklu¤a ve iletiflim y›k›m›na yol

açt›¤›n› göz önüne getirirsek, bafll›¤›-m›z flöyle olabilir: “Paslanan Dilimiz-de Aç›lan Yaralar”

Asl›nda, bunun neredeyse bin y›l-l›k (XI. Yüzy›lda Kaflgarl› Mahmut’unDivanü Lugati’t Türk adl› yap›t›ylabafllayan, XIII. yüzy›lda Karamano¤luMehmet Bey, XIV. yüzy›lda Afl›k Pafla,XVI. Yüzy›lda Ali fiir Nevai’nin ç›k›fl-lar›, Köro¤lu, Sultan Abdal gibi halkozanlar›n›n diliyle süren; ancak Os-

manl› devletinin birimparatorlu¤a dö-nüflmesiyle savsak-

lanan, Tanzimat döneminde Ali Suavi,fiemsettin Sami, Münif Pafla, ÖmerSeyfettin gibi ayd›nlar›m›z›n çabala-

109

TÜRKÇE KONUfiMANINPÜF NOKTALARI

Rüfltü Erata

Bir Bafll›¤›Olmal›

Bu Yaz›n›n

E

Bugüne değin okuduğum tüm yazılarınbir başlığı vardı. Öykü, deneme, makale vb;

tümü de içeriklerine uygun birer başlık taşıyordu.Bu bağlamda, bir deneme sayılabilecek bu yazıya da bir

başlık bulmak gerekiyor; içeriğine uygun bir başlık...

Page 112: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

110

r›yla diri kalan ve Cumhuriyet Devri-mi ile kökten, bilimsel ve kurumsalbiçimde ele al›nan) bir savafl›m sürecioldu¤unu an›msarsak, belki bafll›¤›-m›z› flöyle oluflturmam›z uygun olur:

“Paslanan Dilimizin Kanayan Ya-ras›”…

u bafll›k pek dramatik geldiy-se, daha genel, yüzeysel birbafll›¤› düflünebiliriz:

“Günümüzde Türkçenin Görünü-mü”…

Yaln›zca, dilimizin gelece¤ininbelirleyicileri aras›nda bafl› çeken te-levizyon, radyo, gazete ve dergilerindilini ele alacak olsayd›k “Kitle ‹leti-flim Araçlar›nda Dilin kullan›m›” ye-terli bir bafll›k olabilirdi.

Oysa bu sorun daha yayg›n bir du-ruma gelmiflse ve e¤itimin ana kayna-¤› olan kitaplarda da flafl›rt›c›, hatta

ürkütücü boyutlara ulaflm›flsa, dahakapsaml›, daha kucaklay›c› bir bafll›kbulmak gerekir. “Çok Geç Olmadan”ya da “Daha Fazla Gecikmeden” gibibafll›klar ilgi uyand›rabilir.

Son on y›la damgas›n› vuran “Dev-let Eski Bakan›” saçmal›¤›n›n, bu so-runun uyar›c› simgelerinden biri duru-muna gelmesini dehflet içinde izleyenve bu denli s›radan bir yanl›fl›n nas›ltoplumun en e¤itimli olmas› beklenenkesimlerince bile kolayca benimsene-bildi¤ine flaflan biri tepkisini flöyledile getirebilir:

“Yeter Art›k”, “Yaz›klar olsun”,“Bu Aymazl›¤a Kim Dur Diyecek”,“Ne zaman Uyanaca¤›z” vb…

Çarp›c› ama tepkisel bafll›klar el-bette; birer savsöz (slogan) olarak ku-la¤a hofl gelseler bile, bu sorununçözümü anl›k tepkiler de¤il; bilimselyöntemlerle desteklenen bilgilerin çe-

BD ARALIK 2011

Yaln›zca, dilimizin gelece¤inin belirleyicileri aras›nda bafl›çeken televizyon, radyo, gazete ve dergilerin dilini elealacak olsayd›k “Kitle ‹letiflim Araçlar›ndaDilin kullan›m›” yeterli bir bafll›k olabilirdi.

B

Page 113: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

kiflece¤i uzun soluklu bir süreci gerek-tiriyor. Dolay›s›yla, bafll›¤›m›z da busüreci en iyi biçimde anlatabilmeli…

vet, bu yaz›n›n bir bafll›¤› ol-mal›! Gelin, bu bafll›¤› el ele,birlikte olufltural›m!..

E¤er 83 y›l önce “Ulusal duyguile dil aras›ndaki ba¤ çok güçlüdür.Dilin ulusal ve zengin olmas› ulusalduygunun gelifliminde bafll›ca etken-dir. Türk dili, dillerin en zenginlerin-den biridir; yeter ki bu dil bilinçle ifl-lensin” diyerek yol gösteren TürkiyeCumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ekat›l›yorsan›z, gelin bu yaz›n›n bafll›-¤›n› birlikte olufltural›m…

Atatürk’ün görüflüne kat›lmayabi-lirsiniz. O zaman da gelin, birbirimizi

karfl›t görüfllerimizle ayd›nlatal›m.Ama, ayd›n sorumlulu¤unun baflatözelli¤ini unutmayal›m ve “tepkisiz”kalmayal›m!..

Tepkisiz kalmayal›m ki, Türkçe-miz bafl›bofllu¤un karanl›k serüvenle-rinde yolunu yitirmesin. Türkiye Türk-çesinin gelece¤ini, onun köklerinibilimsel yöntemlerle araflt›ran, geçmi-flini yans›z de¤erlendiren, onu bilinçlive ustaca kullanan; ona, dolay›s›ylakendine sayg›s› olan kifliler yönlendir-sin…

E¤er kendi bilincimize güvenemi-yorsak, gözümüzü dünyan›n geliflmiflülkelerine çevirelim; onlar›n tümü dekendi dillerini koruma konusundayan›l›yor olamaz ya!..•

[email protected]

111

BD ARALIK 2011

E¤er kendi bilincimize güvenemiyorsak, gözümüzüdünyan›n geliflmifl ülkelerine çevirelim; onlar›n tümü dekendi dillerini koruma konusunda yan›l›yor olamazya!..

E

Page 114: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

112

Derleyen: SABR‹YE AfiIRUFAK TEFEK B‹LG‹LER

Dünyan›n en yafll› gül a¤ac›

ATLARIN DÜNYASI

Dünyadaki en yafll› gül a¤ac› Almanya’-da Hildesheim Katedrali’nde bulun-maktad›r. 1000 seneden beri yaflayan bitki 2. Dünya Sava-

fl›’nda at›lan bombalar nedeniyle zarar görmüfl ancak tekrar hayata dön-

meyi baflarm›fl.

Vahfli at sürüleri, befler alt›flarl›k grup-lar halinde yaflarlar. Gruplar ne kadarkar›fl›rsa kar›fls›n lider kendi grubunuay›r›p toplayabilir. Bir do¤um oldu¤un-da lider, yavru güçlenene kadar grubuküçük bir alanda bir arada tutar.Tay bir-iki hafta geçip güçlen-di¤inde lider at grubun ha-reketlenmesine izin verir.

En pahal› arabaKoleksiyoner Hans-Gunther Zach’a ait butürünün tek örne¤i bulüks Rolls-Royce 1934y›l›nda Rajkot mihrace-si için yap›lm›flt›.Araç "Hindis-tan'›n Y›ld›z›"olarak an›l›yorve aç›k art›r-mada yaklafl›k 14 milyon dolarasat›lmas› bekleniyor.

Fas'›n en popülerturistik yerle-

rinden biriChefchaounen

kentinin sokaklar›, evleri maviyle süs-lenmifl. fiehir eski Yahudi nüfusundankalma gelene¤i bugün de sürdürüyor.

Kanser de dahil olmaküzere her hastal›¤a karfl›

ba¤›fl›kl›¤› ile bilinir.

Köpek Bal›¤›

MAV‹ fiEH‹R

BÖCEK KAMERA California Tek-noloji Enstitüsünde gelifl- tirilen bu kamera çok az bir enerjiyle çal›fl›- yor. Ve 1 km uzaktan kumanda edilebiliyor.

ABD’de her y›l obeziteden 300 bin

kifli ölmektedir. Bu say› sigaraya

ba¤l› ölümlerden sonra 2. s›radad›r

Page 115: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

113

BD ARALIK 2011

CahitKülebiAral›k do¤umluünlü flairimiz

okat’ta do¤du, ‹stanbul YüksekÖ¤retmen Okulu Türk Dili ve

Edebiyat› Bölümü’nü bitirdi. Ankara’daDevlet Konservatuvar› ve Gazi Lise-si'nde edebiyat ö¤retmenli¤i yapt›. MilliE¤itim müfettifli oldu. ‹sviçre’ye kültürataflesi ve ö¤renci müfettifli olarakatand›. Yurda dönünce Milli E¤itimBakanl›¤› Baflmüfettiflli¤i ve Kültür müs-teflar yard›mc›l›¤› görevlerinde bulundu.1976-1983 y›llar› aras›nda Türk DilKurumu genel yazman›yd›. ‹lk fliirleri"Nazmi Cahit" takma ismiyle 1938'deGençlik dergisinde yay›nland›.1950-1954 aras›nda Sokak, ‹nsan, Türk Dili,Yarat›fl, Kültür Dünyas› gibi dergilerdeç›kan fliirleriyle ünlendi. ‹lk fliir kitab›Adam›n Biri 1946'da yay›nland›. 1949y›l›nda ç›kan ikinci kitab› "Rüzgâr"daOrhan Veli fliirine yaklaflmas› dikkatçekti.1940 sonras›ndaki fliirimizin yeni-leflmesi hareketinde kendine özgü biryeri vard›r; rahat anlat›m›, içtenlik veduyarl›l›¤›yla ilgi çeken titiz bir fliir ifl-çisidir. Kolay kavranan, genifl topluluk-larca sevilen bir tarz gerçeklefltirmifltir.Çocuklu¤unun ve gençli¤inin geçti¤iyörelerden izlenimler yans›tarak insan,yurt ve do¤a sevgisini dile getirmifl,halk›n yaflam zorluklar›na tan›kl›k etmifl;halk fliirinden, türkülerden de yararla-narak ça¤dafl bir fliir oluflturmufltur.

(20 Aral›k 191720 Haziran 1997)

TBu sallanan sandalye Mathias Koehlertaraf›ndan tasarlanm›fl. ‹lginç görünü-flü d›fl›nda, tepedeki lambas›yla da kul-lanana okuma ›fl›¤› sunuyor.

TASARIM

DÜNYASI

John Nouanesing'in tasarlad›¤› çokfonksiyonlu bu dev beyaz "masa-küp"küçük bir çift koltuk, bir k›rm›z› masaveya ayak iskemlesine dönüflebiliyor..Gerekti¤inde yer tasarrufu sa¤layanbu mobilyan›n dönüflümü için sadece5 saniye yetiyor.

Çok Amaçl›Mobilya

H›z tutkunu Auer, h›z treninin tahtaraylar› üzerinden kendi üretimi kayak-lar›yla kayd› ve bir dakika içinde trenraylar›n› aflt›. Auer, bir Porsche’un çek-ti¤i kayakla sürüklenerek bu konudakisatte 190 km’lik h›z rekorunu da k›rd›.

ADRENAL‹NTUTKUNUADRENAL‹NTUTKUNU

Page 116: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

114

1-Canlıların doğrudankullandığı hücresel enerjimolekülü hangisidir?a-ATP b-ATMc-UAE d-KWH

2-Klasik Fransızmutfağında et pişirmeklesorumlu olan aşçıyaverilen ad nedir?a-Turnan b-Ordövrc-Potaje d- Rotisör

3-Kavalalı Mehmet AliPaşa, Osmanlıİmparatorluğu’nun hangieyaletinde valilikyapmıştır?a-Edirne b-Şamc-Mısır d-Yemen

4-Mısır mitolojisine göreHippopotam tanrıçakimdir?a-Anubis b-Rac-Amon d-Thoueris

5-Şikayetname, Leyla ileMecnun, Su Kasidesi gibieserleriyle tanıdığımızünlü divan şairi kimdir?a-Nef’i b-Fuzulic-Nesimi d-Latifi

6-Devlet harcamalarınıdenetleyen kuruluşun adınedir?a-Sayıştay b-Danıştayc-Yargıtay d-Maliye

7-1934 FIFA DünyaKupası (eski adıyla JulesRimet kupası) hangikıtada düzenlenmiştir?a-Amerika b-Asyac-Avrupa d-Afrika

8-Firdevsi’nin İrantarihini, İran kültür vegeleneklerini anlattığı 60bin beyitten oluşaneserinin adı nedir?a-Keygavus b-Şehnamec-Gülistan d-Gazavatname

9-1969 yılında Ay’a ayakbasan ilk insan olan NeilArsmtrong’u taşıyan uzayaracının adı nedir?a-Apollo-11 b-Sputnik 1c-Atlantis d-Discovery

10-Süryaniliğin önemlimerkezlerinden olanMor Gabriel Manastırıhangi ilimizdebulunmaktadır?a-Trabzon b-İstanbulc-Malatya d-Mardin

11-Eskiden günümüzbanka ve borsalarınınişlevini gören, değerlieşya ve müchevherlerinalınıp satıldığı kapalıçarşılara ne denir?a-Kervansaray b-Arastac-Bedesten d-Kapalıçarşı

12-Bolu Beyi’ne karşısavaşan ünlü destankahramanı Köroğlu’nungerçek adı nedir?a-Koca Yusufb-Ruşen Alic-Mustafa Alid-Kiziroğlu Mustafa

13-Fizikte durağan olmahali ne ile ifade edilir?a-Epik b-Entropic-Statik d-Dinamik

14-1959 yılında başlayanTürkiye 1. Futbol Ligi’ndebugüne kadar bir maçtaen fazla gol atan takımhangisidir?a-Beşiktaş b-Fenerbahçec-Galatasaray d-Göztepe

15-Denizaltılarda,tanklarda, siperlerdekullanılan, gözlemciningözünü çevirmeksizinçevreyi araştırmasınısağlayan optik araca nedenir?a-Steteskop b-Periskopc-Şnorkel d-Parakete

16-Fatih SultanMehmet’in davetiyleİstanbul’a gelen veyüzlerce genç bilim adamıyetiştiren, Semerkantlıünlü astronomi bilginikimdir?a-Sinaneddin Yusufb-Nasîruddîn el-Tûsîc-Ali Kuşcud-Mirim Çelebi

17-Falkland Savaşı hangiiki devlet arasındaçıkmıştır?a-İngiltere-Fransab-Arjantin-İngilterec-Arjantin-İspanyad-Brezilya-Arjantin

18-Gölleri inceleyenbilim dalına ne ad verilir?a-Etoloji b-Jeolojic-Teoloji d-Limnoloji

Yan›tlar: 152. sayfada

Haz›rlayan: B‹RSEN ERKUTUN

Page 117: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

ab›rs›zl›¤›ndan birini bekle-di¤i anlafl›labilirdi. Soka¤›n birucundan bulundu¤u yere do¤ru

gelen taksiyi görünce, yüzü birden›fl›d›. Girifl kap›lar›n›n önünde duranarabadan asker giysileri içinde Ali’nininmesiyle neflesi yerine geldi. H›zlakap›ya yöneldi. ‹ki eski dost sarmafldolafl oldular. Bir süre hoflbeflten son-ra, sivil giysilerini üzerlerine geçiripsözlefltikleri kahvehanenin yolunu tut-

tular. Hava pusluydu. Gökten çamurya¤m›flt› sanki. Her yer v›c›k v›c›kt›.Ald›rmad›lar. Elleri paltolar›n›n cep-lerinde, dillerinde biraz sonra bulufla-caklar› arkadafllar› Mete, yürüdüler,yürüdüler. Sözlefltikleri kahvenin önü-ne geldiklerinde çevreyi kolaçan edi-yorlard› ki:

“Hey, hey, hey!”Mete’nin gür sesinin yank›land›¤›n›

duydular. Bozk›r’›n göbe¤inden ko-115

ANADOLU’NUN DÜNYASIBekir Özgen

Sessizve

DerindenKendi kendine konufluyor gibiydi Oktay: “Karda, k›fltabu kadar›na da pes do¤rusu...”

Geçici olarak kiralad›¤› iki göz evi bir bafl›na iyi kötüyerlefltirmifl, soka¤a bakan genifl pencerenin gerisinde,yüzü as›lm›fl, k›p›rdamadan oturuyordu...

S

Page 118: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

116

pup gelen üç kafadar hemfleri, sonuçtabuluflmufllard› iflte. ‹çeri girip k⤛toynayacaklar, g›rg›r geçecekler, haf-tan›n yorgunlu¤unu gidereceklerdi.

“Okumuflun ekme¤i koynunda,”deseler de askerlik aman, yaman din-lememifl, o y›l, ne kadar asker kaça¤›torpilli, hat›rl›, kelli felli kifli varsa,hiçbirinin gözünün yafl›na bak›lmadan,toplan›p getirilmiflti. Hemen her yaflta,bir y›¤›n üniversite ç›k›fll› insanla,baflvurusu olsun olmas›n, koca bir

alay oluflturulmufltu. Bunlar aras›ndadevlet yönetiminde görev alm›fl niceüst düzey bürokrat da vard›. Hiçbirinincebindeki kartvizit ifle yaramam›fl, yü-zündeki maske indirilivermiflti. ‹çle-rinden biri kendini tutamam›fl, “Elli-sinden sonra padiflah olacak flehzade-ler gibi, subay adayl›¤›na soyundurdu-lar bizi,” demiflti.

Yirmi yedi may›s darbesinin hemensonras›yd›. Yedek subay okulu talim-

gâha dönüfltürülmüfl, dersler -belki deilk kez- arazide yap›lmaktayd›. K›flt›.Ortal›k beyaza ve ayaza kesmiflti. Da¤tafl üflümeye durmufl, hayvanlar bilekafalar›n› sokacak kuytu bir delik bul-mak için dört döner olmufltu. Ço¤u,s›ca¤›n kuca¤›ndan kopup gelen buç›tk›r›ld›m insanlar için da¤da bay›rdakoflturmak, elde silah, palaskada ma-tara ve s›rtta çantayla talime ç›kmak,zorun da zoruydu. Bir genel müdür,Baflkent’teki daire arkadafl›na yazd›-¤› mektupta, “Burada hepimizin ana-s›n› a¤lat›yorlar,” diye yazm›flt›. Mete,bu durumu annesine aktard›¤›nda,“Vah yavrular›m, ‘Çi¤miflsiniz piflme-miflsiniz, asker oca¤›na düflmemiflsi-niz,’ diye bofla demiyorlarm›fl demekki,” diye kah›rlanm›flt›.

O y›l, asker giysileri içinde k›fl geç-mek bilmemiflti. Tuttuklar› ifl ne olursaolsun, içlerinde en pespaye, en salla-pati, en dilenci k›l›kl› görüneni Aliidi. Onun sergiledi¤i safl›¤› ve temizli-¤i gören biri, bu özelli¤ini do¤as›ndangetirdi¤ini düflünerek, “Bu nas›l mü-hendis olmufl?” diyebilirdi. A¤z› var,dili yoktu sanki.

Kahveye girerlerken, üç arkadaflda sarmafl dolaflt›. Vakit erken oldu¤uiçin, içeride bofl masa bulmak zor ol-mad›. ‘Tavla’ m›, ‘maça k›z›’ m› der-ken, ‘prafa’ oynamaya karar verdiler.

Ali, “Ben kapikli oynamam. O,kumar olur. Çay›na, kahvesine olursadiyece¤im yok,” diye tutturdu.

Oktay, “Can›m, ö¤le yeme¤imizde içinde olsun bari. Ne var, flununfluras›nda yiyip içece¤imiz birer porsi-yon kebap, birer bardak ayran,” diye

BD ARALIK 2011

A¤z› var, dili yoktusanki. Kahveyegirerlerken, üç arkadaflda sarmafl dolaflt›. Vakiterken oldu¤u için,içeride bofl masabulmak zor olmad›.‘Tavla’ m›, ‘maça k›z›’m› derken, ‘prafa’oynamaya kararverdiler.

Page 119: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

dirense de, Ali’yi yumuflatamad›lar.

ç ahbap te¤men aday› ara-s›nda dili en sarg›n, yüzü engüleç, tav›rlar› en rahat olan

Mete’ydi. ‹flin kumara dökülmesineonun da gönlü yatk›n gelmedi. Düflün-dü¤ünü içinde tutmad›, “Ali do¤rusöylüyor. ‘Yemek, içki’ deyip de iflibüyütmeyelim. Herkes üflüdükçe s›cakçay, salep içip içini ›s›ts›n,” diyerekAli’nin yüre¤ine su serpti.

“Tamam,” de-di Oktay. “Sürü-nüzdeki tavuklara‘hiflt’ dedimse, sö-zümü geri ald›m.Her fley istedi¤inizgibi olsun.”

Gözleri atma-ca, beyni plak, ku-laklar› mikrofongibi çal›flsa da,eninde sonundayan›ndakiler askerarkadafllar›yd›.Onlar› k›rmaya,ürkütmeye gel-mezdi.

Bafllad›lar ka¤›tlar› da¤›tmaya. Ki-mi elden koz yapt›, kimi yerden çekti.Kimi batt›, kimi ç›kt› derken zamanakt› gitti, kar›nlar› ac›kt›.

“Ben, buraya yak›n, iyi bir lokantabiliyorum. Oyuna biraz olsun ara ve-relim, midelerimizi bayram ettirelim.Sürekli karavanaya talim ede ede ca-n›m›z ç›kt›,” dedi Oktay.

Mete, cüzdan›na güvenemiyordu.“Bak›n beyler,” diye yüzünü ekflit-

ti. “Bizim baflkalar› gibi dikili ba¤›m›z,

ekili tarlam›z yok ki, har vurup harmansavural›m. Öyle lüks lokantalara parasaymak bize mi düfltü?” diye yerindi.Onun bu karfl› ç›k›fl› Ali’nin can›naminnet olmufltu belli ki. Kirlenmemiflbak›fl›yla arkadafllar›n› süzdükten son-ra, “Ben gidip sizlere birer tane simitalay›m, geleyim. Onunla midemizialdat›r›z,” diye Mete’ye arka verdi.

“Al papaz›, ver k›z›,” derken orta-l›¤›n iyiden karanl›¤a vurdu¤unu gö-

rünce, oyunlar›n› b›rakt›lar. S›ra, he-saplar› ödemeye gelmiflti. Yenilen hepAli oldu¤u için eli cebine giden dezorunlu olarak o oldu. Oktay arkada-fl›na tak›ld›, ”fiu k⤛tlar› cebine koyda, ko¤uflta nöbet tutarken biraz olsunal›flt›rma yapars›n.”

na destek Mete’den geldi:”Yetene¤i yok ki ö¤rensin.

Dersine çal›flsa ne yazar, çal›flmasane çizer!”

Kahveden istemeyerek d›flar› ç›k-

117

BD ARALIK 2011

Ü

O

Bafllad›larka¤›tlar› da¤›tmaya.Kimi elden koz yapt›,kimi yerden çekti.

Page 120: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

118

t›klar›nda yüzlerine kömür kokulu birayaz vurdu. D›flar› so¤uk, so¤uk, so-¤uktu. Hep so¤uk vard›. Kara, çamurabata ç›ka yürüdüler. Nizamiyeye gel-diklerinde buz kesmifllerdi.

“K›fl›n oca¤› bats›n!” dedi Ali. Birhafta sonra da, ö¤lenin efli¤inde ayn›kahveye var›p düfltüler. D›flar›da kar,içeride Ali, kudurdukça kudurdu. Ye-nilen pehlivan gürefle doymaz hesab›,

Ali, “Bir el daha, bir el da-ha,” deyip durdu. Ama yen-gin ç›kt›¤› pek görülmedi.Yandan belden onlar›noyunlar›n› seyredenler, “Bukadar flans›zl›¤a da pesdo¤rusu!” demeden edeme-diler. Öteki haftalardakioyun günleri de birbirleri-nin benzeri olmaktan ötegeçemedi.

yle, böyle derkenalt› ay›n, iki ayayak›n bir zaman›

geçmifl gitmiflti. Ali’ninyanlar›nda olmad›¤› bir günMete, Oktay’a döndü, “Buifl art›k kabak tad› vermeyebafllad›,” dedi. “Her haftayenilgi üzerine yenilgi al-mas› hadi neyse ama, çayparalar›n› sürekli Ali’ninvermesine gönlüm raz›gelmiyor. Fukaran›n cebin-de paras› var m› yok musormuyor, ha bire üstüneyükleniyoruz. Bundan son-ra ben, bilerek yenilece¤im.Sen sesini ç›karma,” diyetembihledi arkadafl›n›.

“Sak›n ha Mete!” diye karfl› ç›kt›Oktay. “Ali, temiz çocuktur ama gu-ruruna çok düflkündür. Böyle yapt›¤›n›sezerse, bir daha yüzümüze bakmaz.”

Mete, üstelemedi. Ali’nin bir saf-l›¤›n› düflündü, bir ac›nas› giyim kufla-m›n› an›msad›. ‹çten içe, “Onun para-sal durumu benimkinden de kötüolmal›. Cebindeki sigara paras›na el

BD ARALIK 2011

Ö

Yenilen pehlivan gürefledoymaz hesab›, Ali, “Bir eldaha, bir el daha,” deyipdurdu. Ama yengin ç›kt›¤›pek görülmedi.

Page 121: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

koyup kahveciye aktarmas›na nedenoluyorsak, yaz›k oluyor garibime,”diye dertlendi. Kal›b›n›n adam› olanböyle birine sürekli para ödetmek,hangi kitapta yazard›?

Omuzlar›na demir tak›p ordununflerefli birer aste¤meni olarak de¤iflikyerlere atand›klar›nda üç hemfleri sa-r›l›p öpüfltüler. Birbirlerine flans dile-diler. Oktay olsun, Mete olsun, Ali’yedönüp “Hakk›n› helal et. Gidip degelmemek, gelip de görüflememekvar,” diye eksiklendiler. Askerlik son-ras› görüflebilmek umuduyla yurdundört bir yan›na da¤›ld›lar. Ve uzuncasüre birbirlerinden haber alamad›lar.

Yurtsal görevlerini bitirince dede¤iflen bir fley olmad›. Biri en büyük,biri ikinci büyük, öteki de ülkeninüçünü büyük kentine yerleflip kald›lar.Çoluk çocu¤a kar›flt›lar. Dertleri birbafllad› bir bitti, özlemleri hiç bitmediki bir kez daha bafllas›n.

›llar sonrayd›. Mete, anne-sinin ölümü nedeniyle do¤upbüyüdü¤ü kente gelmiflti. Dert-

le yat›yor, ac›yla kalk›yordu. S›k s›kannesinin mezar›n› ziyaret ediyordu.Bir gün gömütlükten yeni dönmüfltüki, gördü¤üne inanas› gelmedi. Oktay,eski bir özlemden yeni can bulmuflbiri gibi, gelip durmufltu önüne. Onugörünce, a¤lamaya haz›r gözlerindenyafllar bofland›. Sar›ld› ona kollar›n›nbütün gücüyle. Annesinin ölüsünesar›lamam›flt› ya…

‹leri geri derken, laf dolaflt› geldiAli’yi buldu.

“Ne yap›yor Ali’miz gerçekten?

‹çe sinecek bir ifl bulabildi mi? Eskisigibi ekonomik s›k›nt› çekmiyor yinede¤il mi?” diye sordu.

Oktay, arkadafl› Mete’nin yas için-de oldu¤unu bilmese, “Benimle dalgam› geçiyor?” diye kuflkulanabilirdi.K›sa bir süre sesini ç›karmad›. Sonun-da dayanamay›p “Ne s›k›nt›s›?” dedituhaf bir sesle. “Ali, fabrikatör. Üçayr› yerde, üç ayr› fabrikas› var.

“Nas›l olur?” deyip durakald› Me-te. “Ö¤le yeme¤i yerine bir simitleyetinen biri, aradan daha on befl y›lbile geçmeden onca iflletmeyi neredenbulabilir?“ diye sormadan edemedi.

“Nas›l olacak?” diye laf›n ucunu

b›rakmad› Oktay. “Demek ki karl›da¤lar› aflm›fl, azg›n sular› geçmifl,varm›fl ulaflm›fl paran›n yat›p uyudu¤uyere.”

“‹yi de, seni de yan›nda götürseydio zaman,” dile¤ini duyunca, “fiaka,flaka,” diyerek bir ayraç açt›. “O, ol-dum olas› öyleydi. Belli etmezdi amabizimle birlikteyken de varl›kl›yd›.”

“Bravo Ali’ye öyleyse,” diye keke-ledi Mete. K›zarm›fl yüzüyle, “Fabri-katör olana kadar devlet tiyatrosunda

119

BD ARALIK 2011

Y

“Nas›l olur?” deyipdurakald› Mete. “Ö¤le

yeme¤i yerine birsimitle yetinen biri,

aradan daha on befl y›lbile geçmeden onca

iflletmeyi neredenbulabilir?“

Page 122: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

120

aktör olsa daha baflar›l› olur-mufl,” demekten kendini ala-mad›.

Gel zaman, git zaman der-ken, Mete’nin ifli Ali’ni kald›-¤› kente düfltü. Buraya kadargelmiflken, Oktay’›n verdi¤itelefon numaras›ndan, “Ali’yiarayay›m hele,” dedi.

Yine so¤uk bir gündü amakar yoktu. Kula¤› d›flar›dakipoyraz›n u¤ultusunda, gözü önündekitelefonun tufllar›nda, çevirdi verilennumaray›. Kula¤›n› bir bayan sesidoldurdu: “Buyurun buras› Ali Bey’inofisi. Kiminle konufluyorum?”

“Ben, Ali Bey’le konuflmak iste-mifltim. Eski bir arkadafl›y›m. Ad›m›vermesem iyi olacak. Kendisine birsürpriz yapmak istiyorum da...”

ir dakika geçmemiflti ki,ikinci bir sekreter ayn› ince-likle, “Ali Bey’i kim aram›flt›

efendim?” diye sorunca, Mete, sabr›tükense de ifli oyunbozanl›¤a vurmak-tan kaç›nd›. Ona da ayn› sözleri yine-ledi.

Bu kez, karfl›s›nda Ali vard›. Daha,“Ali, sen misin?” demeye kalmadan,onun, “Oooo Mete! Bu k›fl k›yamettey›lan bile deli¤inden ç›kmazken, senihangi rüzgâr att› buraya. Neredesin,bana yerini söyle. Arabam› gönderipald›raca¤›m seni,” diyen sesi duyuldu.

Mete flaflk›nd›. “Pes do¤rusu,” diyegeçirdi içinden. “Adama bak yahu,benim a¤z›mdan ç›kan iki üç sözcü¤ünt›n›s›ndan kim oldu¤umu ç›kar›verdi.Hem de bunca y›l aradan sonra. De-mek ki bu adam bizimle birlikteyken

hep sessiz ve derinden gitmifl. Cin gi-bi adam, ifli safl›¤a vurmufl.” Yine debozuntuya vermedi.

“Hangi rüzgâr olacak,” dedi. “Elle-rim kafl›n›yor kaç gündür. fiöyle birkarfl›l›kl› otursak da, doya doya prafaoynasak. ‹çimiz ›s›n›r diye düflündüm,”diye tak›lmadan edemedi.

Mete, bindi¤i son model Mercedesarabayla Ali’nin yan›na gelirken, özelsürücü, ona Ali Bey’i nereden tan›-d›¤›n› sordu. ‹flte o zaman Mete’ninbelle¤i uyan›verdi. Dayanamay›psordu: “Ali Bey’in arkadafllar› ço¤un-lukla elleri çantal›, kelebek kravatl›ve gerdanl› adamlar, öyle de¤il mi?”

Sürücü, “Sizi incitecek bir fley söy-lediysem özür dilerim, efendim,” di-yerek günah ç›karmaya çal›flt›.

Mete’nin a¤z›ndan dökülen, “Ses-sizli¤ime, utangaçl›¤›ma ve dökülenk›l›¤›ma, k›yafetime bakarak beni pat-ronunun arkadafll›¤›na yak›flt›ramad›besbelli. Bu hataya y›llar önce ben deonun patronu için düflmüfltüm,” sözle-rinden bir fley anlayamad›.

O gün, her fleye karfl›n, “Keflke hiçbitmese!” denilen günlerden biri olupç›kacakt›. •

[email protected]

BD ARALIK 2011

B

Page 123: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

121

abam bana Ren geyi¤i alm›fl.Ama ben onun Ren geyi¤i ol-du¤unu bilmiyordum. Yok ca-

n›m, canl› Ren geyi¤i de¤il, oyuncakRen geyi¤i, yumuflac›k. Öyle güzelbak›fllar› var ki, sanki canl› gibi.

Babama teflekkür ettim, hemenodama gittim, Ren geyi¤ini

okflad›m, sevdim.“Senin ad›n ne olsun?”dedi. Bir bakt›m, ablamkap›da bana gülümsü-yor. “Duru’cu¤um onunad› var zaten, Ren

geyi¤i... Bundangüzel ad olur

mu?” “H›››, olmaz.”“Hem biliyormusun NoelBaba var

NoelAnne

YAZAR DEDEVE TORUNLARI

Muzaffer ‹zgü

B

Page 124: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

122

ya, o y›lbafl› arma¤anlar›n› neyleda¤›t›r?”

“Hay›r bilmiyorum ablac›¤›m”dedim.

“Ren geyi¤iyle. Ren geyi¤ininarkas›na kofltu¤u bir k›zak vard›r. NoelBaba k›za¤a biner, ‘Haydi bakal›mRen geyi¤i, y›lbafl› arma¤anlar›n›da¤›tmaya gidiyoruz’ der, ondan sonrada¤›tmaya bafllarlar...” Çok hoflumagitti, ablama sordum:

“Niçin hayvanat bahçesinde Rengeyi¤i yok?”

“Ren geyi¤i kutuplarda yaflar.Eskimolar›n orada olur.” Ay ben Eski-molar› biliyorum. Bir film izlemifltim.Böyle çekik gözlüydü Eskimolar. An-nemin sesini duydum:

“Haydi k›zlar, yeme¤e”.Ablam: “Ay anneme hiç yard›m

etmedim diyerek kofltu. Ben de Rengeyi¤imi elime ald›m, kofltum. Sofra-da oturan babama bir öpücük kondur-dum. “Babac›¤›m bana Noel Baba’n›nRen geyi¤ini alm›fl...”

en geyi¤imi masan›n üzerinekoydum. Ablam güldü: “Galiba ona yemek yedirecek-

sin Duru” dedi, ben de güldüm... Ye-mekten sonra yine odama kofltum.Ren geyi¤im kuca¤›mdayd›. Burnunusevdim, kulaklar›n› sevdim.

“Kutuplar çok so¤uk, de¤il mi Rengeyi¤i?” dedim.

“Biz üflümeyiz ki” dedi.“Kutuplar› özlemiyor musun?”“Özledi¤im zaman oraya gidiyo-

rum... Ben uçmas›n› da bilirim.”“Uçmas›n›... Ablam bunu söyle-

medi bana. Nas›l uçuyorsun?”

“‹stersen bin s›rt›ma, uçup gidelimkutuplara, Eskimolara...”

“Ya beni annem ça¤›r›rsa?”“O zamana dek geliriz can›m...

Hem benim can›m biraz üflümek isti-yor. Buras› çok s›cak. Haydi, geliyormusun benimle?”

“Elbette geliyorum...”“Bin s›rt›ma, ama ben ‘Aç gözle-

rini’ demeden gözlerini hiç açma...”“Tamam...”Ren geyi¤inin s›rt›na bindim.“Kapat gözlerini” dedi, kapad›m.

“Aç gözlerini” dedi, açt›m.“Aaaa... Ne çabuk geldik?... Ama

sen bana niçin söylemedin, üflümeyebafllad›m. Söylesen kaza¤›m› al›rd›m.”

“fiimdi al›fl›rs›n...”

er yer bembeyazd›. Gökyüzüde bembeyazd›. Biraz ileridebeyaz hayvanc›klar oynafl›-

yorlard›.“Onlar da ne?” diye Ren geyi¤ime

sordum.“Onlar kutup ay›s›...” Ellerimi

ç›rpt›m. “Ben onlar› görmedim, hay-vanat bahçesinde de yok. Haydi yan-lar›na gidelim...”

Ren geyi¤iyle kutup ay›lar›n›n ya-n›na yaklaflt›k... Korktum. Ren geyi¤i,“Niçin durdun?” dedi.

“Korktum, bana birfley yapmazlarm›?”

“Yooo, burada hayvanlarla insan-lar dostturlar. Çünkü burada herfleyipaylafl›rlar. Haydi korkma, yanlar›nayaklaflal›m. Seni tan›s›nlar...”

Aaaaaa, onlar yan›m›za gelmeyebafllad›lar... Hemen de benim Eskimoolmad›¤›m› anlad›lar. Çünkü art arda

BD ARALIK 2011

RH

Page 125: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

123

BD ARALIK 2011

Her yer bembeyazdı.Gökyüzü de bembeyazdı. Biraz ileride beyazhayvancıklar oynaşıyorlardı.

“Onlar da ne?” diye Rengeyi¤ime sordum...

Page 126: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

124

bana, “Hoflgeldin, hoflgeldin” diyorlar-d›. Ben de bafl›m› kald›r›p kald›r›pindiriyordum. Biri iyice yan›ma yak-laflt›, bana bir bal›k uzatt›:

“Az önce yakalad›m” dedi. “Busular›n en güzel bal›¤›d›r... Size sunu-yorum...”

Çok güzel bir bal›kt›. Pullar› alt›nrengindeydi, bafl› k›rm›z›yd›, kuyru¤uyeflildi. Hele gözleri o denli güzeldiki... Canl›yd›.

“Nas›ls›n›z konuk, hoflgeldiniz”dedi. Bal›k konufluyordu. Sesi incecik-ti. “Beni yemezseniz size arkadaflolurum” dedi.

“Ay, ay bal›kç›k, ben seni yemem,kimseye de yedirmem. Arkadafl olu-ruz. Seni arkadafllar›ma gösteririm...”

“Ben de onlara bal›k flark›lar›söylerim...”

utup ay›lar› yöremde yuvar-lak oluflturdular. Sonra dansabafllad›lar. Ren geyi¤i:

“Burada böyledir. Gelen konu¤adans gösterisi yaparlar...”

Ay›lar bembeyaz tüyleriyle o denliuyumlu dans ediyorlard› ki, hangisinebakaca¤›m› bilemiyordum. ‹çlerindenbiri ortada duruyor, onun söyledi¤iflark›ya uygun olarak dans ediyorlard›.

Ren geyi¤i kula¤›ma f›s›ldad›:“Annen ça¤›rmadan haydi bir de

Eskimo kulübesine konuk olal›m...”Çok sevindim. Kutup ay›lar›na

teflekkür ettim. Güzel bal›¤› saklayaca-¤›m› söyledim. Hepsi iki ayak üzerinedurdular, beni u¤urlad›lar. Çok heye-canlyd›m. fiimdiye kadar hiç Eskimokulübesi görmemifltim. Ren geyi¤imlebuzlar›n üstünde yürüyorduk. Gerçek

so¤u¤a al›flm›flt›m. Sanki y›llar önceburada do¤mufl, burada büyümüfltüm.

Aa-a-aa... Bu nas›l kulübe? Benflöyle bir odal› ev san›yordum. Veyabir çad›r... Yooo... Buz bir kap›n›nönünde bekliyoruz. Ren geyi¤im ses-leniyordu:

“Kimse yok mu, konuk geldik.Kimse yok mu, konuk geldik...”

Ufac›k biri ç›kt›. Anne mi, babam›, yoksa çocuk mu bilmiyor›z ki...Bizi bafl›yla selamlad›.

“Buyurun” dedi.

çeriye girdik. Aaaa, duvarlarbuzdan, oturduklar› yer buzdan, ayyoksa yataklar›, yorganlar› da m›

buzdan?“Buyurun, buyurun, Eskimo çöre-

¤i yiyorduk. Biz çok severiz bu çöre¤i.Kulübemizden hiç eksik olmaz. Bu-nunla flekerli s›cak su içeriz... Buyurunsize de sunal›m...”

Bizim çörekler gibiydi ama dahaufakt›. Üzerinde susamlar yoktu. Is›r-d›m... Umh... Umh... Umh... Çok lez-zetliydi... Belli ki uçup gelirken çokac›km›fl›m. fiekerli sudan içmeye bafl-lad›m. Aaaa, salt su de¤il, içinde çokgüzel bir koku vard›. Anneannemin›hlamurunun tad›na benziyordu...

“Ay bir tane daha alsam ay›p olurmu acaba?”

Ren geyi¤i: “En az üç tane yemeli-siniz. Sonra Eskimo çöre¤ini be¤en-medi¤inizi san›rlar.”

Ay yemem mi?... Aaaa o da kim?Hiç görmemiflim, orac›kta örtününalt›nda yatan bir Eskimo varm›fl. Göz-leri de ne güzelmifl. Dudaklar› da k›p-k›rm›z›ym›fl. Gülüflü de balm›fl bak›fl›

BD ARALIK 2011

K

İ

Page 127: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

da flekermifl. Ay, ay, t›p›fl t›p›fl yan›magelmifl, elimi tutmufl.

“Benim ad›m Karbeyaz, ya seninad›n ne?” dedi.

“Benim ad›m da Duru” dedim.Çöre¤e uzanmadan bana birfley uzat›-yor Karbeyaz... O da ne? Buz gibisaydam bir tafl. Ama p›r›l p›r›l parl›yor.Bir ipe geçirilmifl...

“Al›n size hediyem olsun. Y›lbafl›geliyor ya, onun hediyesi. Boynunuzatakars›n›z...”

Ay flimdi ben Karbeyaz’a ne vere-yim? Yan›ma hiçbir eflya almam›fl›mki... Ceplerimi kar›flt›r›yorum... Aaaababaannemin bana ald›¤› fl›ng›r fl›ng›röten k›rm›z› bilezik... Hemen onuKarbeyaz’›n koluna takt›m. Karbeyazbilezi¤i çok sevdi. Elini kald›r›rkençöre¤e de¤il, hep bilezi¤ine bak›yordu.

“Bunu hep saklayaca¤›m Duru...”dedi.

O s›rada annem sesleniyordu:“Duruuuu, Duruuuu...”H›h, ben kutuplarday›m ki, gele-

mem... Bir Eskimo evinde konu¤um.Hem benim burada da arkadafl›m var.Ad› Karbeyaz. O bana kolye verdiy›lbafl› arma¤an› olarak, ben de onababaannemin ald›¤› bilezi¤i verdim.

Ren geyi¤im:“Haydi gidelim, anneni üzmeye-

lim. Hem buradan giderken bir k›zakalal›m, sen bu y›lbafl›nda Noel Babaol...”

ülmeye bafllad›m...“Niçin gülüyorsun Duru?”“Ay Ren geyi¤i, k›zdan Noel

Baba olur mu?”“Sen de Noel Anne olursun...”“Ay çok güzel... Ben de Noel An-

ne olurum... Haydi k›za¤› al›p gide-lim...”

125

BD ARALIK 2011

G

“Kimse yok mu, konukgeldik. Kimse yok mu, konukgeldik...”

Page 128: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

de¤il mi Duru?”“Elbette, o çocuklar›n yanlar›na

gidiyoruz. Yaln›z ben bacalardan gi-remem...”

“Ben girerim, siz k›zakta oturun.Hediyeyi verin bana, ben bacadan gi-rer, hediyeyi çocu¤un baflucuna koyar,dönerim...”

y bu denli güzel hediyelerdennas›l seçsem? Acaba o evdekaç çocuk var? Bu çocuklar

k›z m› yoksa erkek mi? Ren geyi¤i:“Ben torbama doldururum, evde

kaç çocuk varsa ona göre hediyelerinida¤›t›r›m...” dedi.

Babaannem yana¤›mdan öpüyor,yorgan›m› örtüyordu. M›r›ldand›m:

“Ren geyi¤im nerede babaanneci-¤im?”

“Yan›nda ya k›z›m...”Yine m›r›ldand›m: “Ben Noel

anne oldum...” •[email protected]

126

Ren geyi¤inin k›za¤› çok güzel.Alt›n rengine boyanm›fl, her yan›ndarenk renk kurdeleler vard›, arkas›ndabeyaz ve k›rm›z› balonlar s›ra s›ra di-zilmiflti.

“Sen fluraya oturacaks›n NoelAnne...”

Aaaa, ne çabuk geldik. Eskimola-r›n oradan evimizin önüne gelivermi-fliz. Bizim apartman kap›s›n›n önün-deydik. Ay bu Noel Annelik de pekhofluma gitti. ‹yi de, hediyeler nerede?Yooo, ben bacalardan giremem. Öyleya, Noel Baba, fley yani Noel Annebacadan girer, hediyeleri çocuklar›nyast›klar›n›n ucuna b›rak›rm›fl, çocuksabahleyin uyan›nca hediyesini görür,çok mutlu olurmufl...

“Ay Ren geyi¤im, hediyeler nere-de?”

“Önündeki sand›¤›n içinde...”Sand›¤›n kapa¤›n› açt›m... Aman

aman ne hediyeler, ne hediyeler...“Yoksullar›n evlerine gidiyoruz

BD ARALIK 2011

A

Gönderi: SABRİYE AŞIR

Ö¤retmen, s›n›f›ndaki zeki ama biraz da k›skanç oldu¤unu bildi¤i birö¤rencisine, “Niçin arkadafllar›n›n yapt›klar›n› bozup kavga ediyorsun?”diye sordu.

Ö¤renci, “Onlar›n beni geçmelerini istemiyorum” dedi,“En iyi ben olmal›y›m.” Ö¤retmen, masas›ndan kalkt›, eline

bir parça tebeflir ald› ve yere bir çizgi çekti. Ö¤rencisine dönerek,“Bu çizgiyi nas›l k›salt›rs›n?” diye sordu.Ö¤renci bir süre düflündü, içinde çizgiyi birçok parçaya bölmek de olanbirkaç yan›t verdi. Ö¤retmen, bafl›n› iki yana sallayarak yan›tlar› kabuletmedi¤ini belli etti. Sonra yere ilkinden daha uzun bir çizgi çekti.

Ö¤rencisine “fiimdi birinci çizgi nas›l görünüyor?” diye sordu.Ö¤renci utana s›k›la, “Daha k›sa” diyerek bafl›n› öne e¤di.Ö¤retmen gülümseyerek: “Bilgini ve yeteneklerini art›rarak kendi çizgini uzatman,

rakibinin çizgisini bölmeye çal›flmandan daha iyidir.” dedi.

ZEK‹ Ö⁄RENC‹

Page 129: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

127

TATLI B‹R ÖYKÜDÜR YAfiAMYücel Aksoy

Tablo

Çok insanın hayal edemeyeceği kadar zengindi. Ülkeninen güzel kentlerinin en güzide semtlerindeki dairelerininsayısını bilmiyordu bile. Ayrıca iyi bir antika meraklısıydı.

ahip oldu¤u zengin koleksiyo-nun de¤eri de tahminleri zorlu-yordu. ‹flletti¤i ma¤azalarda bin-

lerce insan çal›fl›yordu. Herkesin “kefl-ke onun yerinde ben olsam!” diye dü-flünebilece¤i imrenilecek biriydi.

S Gelin görün ki o, bu özenilecek ya-flama karfl›n mutlu de¤ildi. Her fleyesahip oldu¤u do¤ruydu ama içinde biryerde derin bir boflluk, doyurulamazbir açl›kla k›vran›yordu. Kendisine“baba” diye sar›lacak bir çocu¤u yok-

De¤er Biçilemez

Page 130: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

tu. Bu yaln›zl›¤›, bu eksikli¤i y›llard›rsevgili efliyle birlikte içten içe hisset-mifllerdi. Ama umutla dua etmeye,sab›rla beklemeye devam ediyorlard›.

fli, Güzel Sanatlar Akademi-si’nin resim bölümünden me-zundu; yani e¤itimli bir ressam-

d›. Kad›nca¤›z, hayal etti¤i bebeklerin,çocuklar›n ya¤l›boya resimlerini ya-p›yor, sergiliyordu. Tablolar›n› çocuk-lar› gibi seviyordu. Bu nedenle de on-lar› parayla baflkalar›na satmak akl›n›nucundan bile geçmezdi.

Y›llar bu flekilde ak›p gitti. Sonun-da ihtiyarl›k günleri gelip çatt›. Art›kçocuk sahibi olma hayalleri bitmiflti.Kad›n, resimleriyle, adam ise ifliyleiçlerindeki bofllu¤u doldurmaya ça-

l›fl›yorlard›. Beklenmedik bir kaza,yaflamlar›n› altüst etti; a¤›r bir trafikkazas› geçirdiler. Adam hafif yaral›olarak kurtuldu. Kar›s› ciddi bir beyinzedelenmesi ile yo¤un bak›mda yatt›aylarca…

Adam, kar›s›n›n sa¤l›¤›n› tekrarkazanabilmesi için servetinin önemlibir bölümünü harcad›. Derken bir gündoktorlar, kar›s›n›n k›smen iyileflti¤inive art›k evine dönebilece¤ini, bundansonraki tedavilerin evde de sürdürüle-bilece¤ini müjdelediler.

Kad›n eve döndü ama art›k eskisigibi de¤ildi. Adeta bir çocuk gibi yafl›-yordu. Sadece ona hizmet etmesi, yar-d›mc› olmas› için bir bayan çal›flmayabafllam›flt› yanlar›nda. Kocas›n› savafl-ta kaybetmifl iyi yürekli, sevecen gençhan›m›, ikisi de evlatlar› gibi sevdiler.Eve biraz olsun çocuk c›v›lt›s› getireniki küçük çocu¤unu da torunlar› gibiba¤›rlar›na bast›lar.

Zamana dur demek mümkün mü?Günler, aylar h›zla geçti. Bu aradaevin han›m›, eskiden oldu¤u gibi resimyapmaya bafllad›. Tablolar› eskisi gibibaflar›l› de¤ildi ama yine de kad›nca¤›-

BD ARALIK 2011

E

Y›llar bu flekilde ak›p gitti.Sonunda ihtiyarl›k günlerigelip çatt›. Art›k çocuksahibi olma hayalleri bitmiflti.Kad›n, resimleriyle,adam ise ifliyleiçlerindeki bofllu¤udoldurmayaçal›fl›yorlard›.

128

Page 131: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

z›n eski günlerdeki gibi mutlu olmas›-na yard›mc› oluyordu.

›llar birbirini kovalad›; kad›nbir gün öldü. Adam, bak›c›kad›n› ve iki yetimini, de¤erli

hediyeler verip gönderdi. Çok geçme-den, adam da bir kalp krizi sonucuyaflama veda etti. Böylece, hayallerisüsleyen o koca servet sahipsiz kald›.Yaflad›klar› ülkenin kanunlar›na görebir süre geçtikten sonra eflyalar sat›l›¤aç›kar›ld›. ‹lk olarak “paha biçilemezantikalar”, büyük bir aç›k artt›rmadasat›fla sunuldu.

‹lk parça adam›n eflinin beyin özür-lüyken yapt›¤› bir tabloydu. Bir özür-lünün umutlar›n› döktü¤ü, ruhunu or-taya koydu¤u bu mütevaz› tabloyakimse dönüp bakmad› bile. Herkes,az sonra önlerine gelecek paha biçil-mez antikalar› bekliyordu. Bu nedenlede müzayede yöneticisinin “Artt›ranvar m›?” diye ba¤›r›fl›na salondan tekyan›t gelmiyordu.

Salonun sessizli¤ini bak›c› kad›n›nsesi bozdu. Annesi gibi sevdi¤i bir

kad›n›n, çocuklar› gibi sevdi¤i tablosu-na, müzayede salonlar›nda pek al›fl›kolunmayan bir teklif verdi: “Befl do-lar!” diye ba¤›rd› acemice… Dahafazlas› yoktu ki cebinde. Umutla, birbaflkas›n›n kendi teklifini artt›rmas›n›bekledi. Emek bu denli hor görülme-meliydi. Kad›n›n tablosu hiç olmazsabiraz daha yüksek bir fiyatla sat›lma-l›yd›. Ama salondaki sessizli¤i yaln›z-ca müzayede yöneticisinin ara s›rasöyledi¤i “Var m› art›ran?”, “Yok muart›ran?” sözcükleri bozuyordu.

ihayet, “Sat›yorum... Sat›-yorum... Saaat…t›m” sözcük-lerinin ard›ndan bir tokmak se-

siyle, tablo sadece befl dolara bak›c› ka-d›n›n oldu.

Müzayede yöneticisi, kimsenin alma-ya lây›k görmedi¤i bu tabloyu eline ald›,arka yüzünü çevirip, herkesin görebile-ce¤i flekilde yukar› kald›rd›. Tablonunarkas›nda, katlanm›fl küçük bir k⤛tparças› vard›. Yine herkesin gözüönünde k⤛d› ald› ve açt›. Özenerekyaz›lm›fl notlara bir göz gezdirdikten

BD ARALIK 2011

129129

Salonun sessizli¤ini bak›c›kad›n›n sesi bozdu.

Annesi gibi sevdi¤i birkad›n›n, çocuklar› gibi

sevdi¤i tablosuna,müzayede salonlar›nda pekal›fl›k olunmayan bir teklif

verdi: “Befl dolar!”diye ba¤›rd› acemice...

Y

N

Page 132: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

BD ARALIK 2011

sonra kalabal›¤a döndü: “Bayanlarbaylar, müzayede sona ermifltir!” dedi.

Salondakiler neler olup bitti¤inianlayamaman›n flaflk›nl›¤› içindeyken,k⤛tta yaz›l› olanlar yüksek sesleokumaya bafllad›:

“Kim, sevgili eflimin bu mütevaz›eme¤ine de¤er vererek bu tabloyu sa-t›n alm›flsa, eflime verdi¤im de¤erdençok daha az olan servetim onundur.”

Dünya belki de bir müzayede salo-nudur. Gördü¤ümüz her fleye birileribir de¤er biçer. S›rf baflkalar›n›n biç-

ti¤i de¤erler üzerine yeni de¤erler ek-lemek için, bizim için en de¤erli olan-lar› unutarak, hatta bazen da k›rarak,ömrümüzü tüketiyor olabiliriz.

Sevimli bir çocu¤un annesi ya dababas› olman›n de¤eri borsalarda öl-çülemiyor. Fedakâr ve sad›k bir eflinbizler için yapt›klar›n›, hiçbir muhase-be program› hesaplayam›yor. Oysahepsi, kimsenin göremedi¤i, fark ede-medi¤i kadar özel ve güzel de¤erlerdir.

Müzayede bitmeden birbirimizefazlas›yla de¤er verelim, olur mu?•

[email protected]

Ninesini bir mektup yazarken izleyençocuk sordu:

"Yaflad›klar›m›z için bir hikâye miyaz›yorsun? Yoksa benim hakk›mda m›?"

Ninesi yazmay› kesti ve torununa flöylededi:

"Asl›nda, senin hakk›nda yaz›yorum.Fakat kelimelerden daha önemlisi,kulland›¤›m Kurflun Kalem. Umar›mbüyüdü¤ünde sen de bu kurflun kalem gibiolursun."

Çocuk merakla kurflun kaleme bakt›.Özel bir kalem gibi görünmüyordu.

"Fakat daha önce gördü¤üm di¤erkurflun kalemler ile ayn›!"

"Bu, senin nas›l bakt›¤›n ile ilgili. KurflunKalemin 5 önemli özelli¤i vard›r ki senonlara s›k›ca tutundu¤unda ömrün huzuriçinde geçecektir."

Birinci özellik: Harika fleyleryapabilirsin ama att›¤›n ad›mlar› yönlendirenbir el oldu¤unu asla unutma. Bizim için buel, Tanr›d›r ve her zaman kendi kudretiylebizi O yönlendirir.

‹kinci özellik: Zaman zaman herne yaz›yorsam durmam ve kalemin ucunu

Paulo Coelho... Simyac›'dan.

açmam gerekir. Bu kaleme biraz ac›çektirse de sonuçta daha sivri olmas›n›sa¤lar. Bu yüzden baz› ac›lara gö¤üsgermeyi ö¤renmelisin, bu ac›lar seni dahaiyi bir insan yapar.

Üçüncü özellik: Kurflun kalem,yanl›fl bir fley yazd›¤›nda bunu bir silgiylesilmene her zaman olanak tan›r. Yapt›¤›m›zbir fleyi sonradan düzeltmenin kötü bir fleyolmad›¤›n› anlamal›s›n, aksine bu bizi adaletyolunda tutmaya yarayan en önemlifleylerden biridir.

Dördüncü özellik: Kurflunkalemin en önemli k›sm›, kalemin yap›ld›¤›ahflab› ya da d›flar› yans›yan flekli de¤il,içerisinde yer alan kurflunudur. O yüzdenher zaman kendi içine bakmal›, en çokonu korumal›s›n.

Beflinci özelli¤i ise her zaman biriz b›rakmas›d›r...

Ayn› flekilde sen de hayatta yapt›¤›n herfleyin bir iz b›rakaca¤›n› bilmeli ve herhareketinin fark›nda olmal›s›n. •

Gönderi: MEHMET MUHS‹NO⁄LU

130

Page 133: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

131

BD ARALIK 2011

ir felsefe pro-fesörü, baz› mal-zemelerle derse

gelir. Bir fley söylemeden,önüne büyükçe kavano-zunu al›r ve a¤z›na kadartenis toplar› ile doldurur.Ard›ndan ö¤rencilerinekavanozun dolup dolma-d›¤›n› sorar... Ö¤rencilerhep bir a¤›zdan doldu¤unu söylerler.

Bunun üzerine; profesör önündekikutulardan birinden ald›¤› çak›l tafllar›n›,kavanoza döker. Tafllar, toplar›n arala-r›ndaki boflluklar› doldurmaya bafllar.

Profesör yeniden kavanozun dolupdolmad›¤›n› sorar. Ö¤renciler yine hep bir-likte; ‘evet doldu’ derler.

Profesör bu kez de, masan›n üzerin-deki di¤er kutunun içindeki kumu yavaflçakavanoza döker ve kumlar da tafllar›naralar›ndaki boflluklar› doldurur.

Profesör yine ayn› soruyu sorar. Ö¤ren-ciler tereddütle ama yine ‘doldu’ derler.

Profesör bu kez ise masan›n alt›ndahaz›r bekleyen iki fincan kahveyi al›r vekavanozun içine dökmeye bafllar.

Bu kez de kahve de kumlar›n aras›n-daki boflluklar› doldurur.

Profesör ‘Bu kavanoz sizin hayat›n›z-d›r' der. Tenis toplar›; hayat›n›zdaki önemli fley-lerdir. Aileniz, çocuklar›n›z, sa¤l›¤›n›z, ifli-niz, dostlar›n›z gibi.

Çak›l tafllar›; siziniçin daha "az" önemliolan di¤er fleylerdir.Yani eviniz, araban›z,arkadafllar›n›z gibi.. Kum ise di¤er ufaktefek fleylerdir. Kava-noza önce kum doldu-rursan›z; tafllara veözellikle tenis toplar›-

na yeterli yer kalmaz...Ayn› fley hayat›m›z için de geçerlidir.

Vaktinizi; ufak fleyler için israf ederseniz;önemli fleyler için vakit kalmayacakt›r.

Dikkatinizi mutlulu¤unuz için önemliolan fleylere çevirin...

Çocuklar›n›zla oynay›n... Sa¤l›¤›n›zadikkat edin... Sevdiklerinizle yeme¤e ç›k›n.Evinizin ihtiyaçlar›n› karfl›lay›n.

Öncelikle tenis toplar›n› kavanozayerlefltirin. Öncelikleri, s›ralamay› iyi bilin.Gerisi hep kumdur...

‹ki fincan kahveye gelince...Hayat›n›z ne kadar dolu olursa olsun;

her zaman sevdiklerinizle bir fincan kahveiçecek kadar yer ve zaman vard›r... •

Kavanozve Kahve

BGönderi: Y‹⁄‹T EREN GÜNEY

Page 134: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

ep an›msanmalar›n› umar›z.Bir hüzün bulutu gibi bu dün-yadan gelip geçmifl, buna

karfl›n benim için unutulmaz olan üçkarakteri sat›rlar›mda sizlerle paylafl-mak istiyorum.

N‹L GÖNCÜ (BafllamadanBiten Hüzünlü Bir Film)132

Onu ilk kez mahallemizdeki yazl›ksineman›n perdesinde, zorba âfl›¤›rolündeki Hayati Hamzao¤lun’danfeci bir dayak yerken görmüfltüm.Marazi duygularla hareket eden erke-¤in ezici gücü karfl›s›nda, gözlerindeyans›yan çaresizli¤i hiç unutamam.‹nsan›n içini ürpertiyordu. Hemenard›ndansa çok daha ürpertici bir sah-

Mehmet Ünver

‹NSANLAR YAfiADIKÇA

Onlar› Unutmayal›m

Hüzünler, düfl k›r›kl›klar› ve yaln›zl›klar içinde geçenk›sac›k ömürlerinde dünyam›za girmifl, burukgülümseyiflleriyle bizleri yürekten etkilemifl insanlarvard›r. Günü gelip de titrek bir mum alevi gibi sönüp,sonsuz suskunluklara kar›flt›klar›nda gönlümüz onlar›nda unutulanlar kervan›na kat›lmalar›n› istemez.

H

Page 135: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

neye geçiliyor ve o zamanlar sert Anadolu erke¤ininbeyaz perdedeki en güçlü yüzlerinden biri olan aktörünhunharca tecavüzüne u¤ruyordu. Beyhude ç›rp›n›fllar›ve gözlerinde alev alev yanan nefret ifadesi hâlâ bel-le¤imdedir. Her fley bittikten sonra, zorba afl›¤›n, gü-rül gürül akan bir derenin sular›nda zafer kazanm›flbir komutan edas›yla y›kan›fl› ve adeta nispet yapargibi: “Hadi sen de gel, su, bütün günahlar› temizler”diye kahkahalar at›fl› filmin en çarp›c› sahnelerindendi.

O ise bu felaketin neden bafl›na geldi¤ini sorgu-larcas›na isyankâr gözlerle bak›yordu.

encecik yafl›nakarfl›n bellekleri-mizde önemli bir

iz b›rakan bu oyuncuyugünümüzde hâlâ an›msa-yanlar›n say›n›n›n çok azoldu¤unu düflünüyorum.Elde kalm›fl bir kaç solukfoto¤raf› ve eski film afi-fli de tozlu raflarda çürü-meyi bekliyordur herhal-de. Ne yaz›k ki, sanalâlemde bile çok az gö-

133

BD ARALIK 2011

Nil Göncü ve Hayati Hamzao¤lu.Kuyu adl› filmden bir sahne

Nil Göncü ve AliyeRona, Kuyu filminde G

Page 136: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

rüntüsü kalm›fl.Yaflam› çok k›sayd›. Açt›¤› gibi

solan bir çiçek misali çabucac›k bitenömründe çevirdi¤i filmlerin kopyalar›da bir süre sonra silinip gidecekler.Umar›m foto¤raflar› uzun ömürlü olur.

ukar›da anlatt›¤›m sahneleringeçti¤i ‘Kuyu’ filmi, Türk Si-

nema’s›n›n bol ödüllü bir eseri-dir. Metin Erksan’›n yönetti¤i filminYeflilçam müzesinde bir kopyas›kalm›flt›r umar›m. Ayr›ca Nil Göncü,Hayati Hamzao¤lu, Aliye Rona veDemir Karahan’›n oyunculuklar›muhteflemdi. Bu yaz›ma konu olangenç k›za, yani Nil Göncü’ye gelince:

O filmden sonra sadece bir seneyaflad›. 1968 de girdi¤i sinema dünya-s›nda, ‘Kuyu’ filmi de dâhil olmaküzere toplam befl film çevirdikten son-ra henüz 19 yafl›ndayken geçirdi¤i anibir rahats›zl›k sonucu aram›zdan ay-r›ld›. Kardefli Bülent Göncü’nün debelirtti¤i gibi; gencecik yafl›na karfl›niflini hep ciddiye alan, çok zor flartlaralt›nda çal›flabilen büyük bir yetenektiNil Göncü. Tiyatro e¤itimi alm›fl,Metin Erksan taraf›ndan keflfedilmiflti.K›smet olsayd›, ‘‹nce Memet’ filmin-de Y›lmaz Güney’le birlikte oynaya-cakt›. Ne yaz›k ki olmad›.

Y›llar önce, yazl›k sinemam›z›ntahta sandalyelerinde tedirgin k›p›rda-n›fllarla izledi¤imiz ‘Kuyu’ filmininkonusu gerçek bir olaydan al›nm›flt›r.Seyredenleri derinden etkileyen bufilmin finalindeki çarp›c› sahneninyer ald›¤› kör kuyununsa Afyonkara-hisar taraflar›nda bir arazide oldu¤unuö¤rendim. Yönetmen Metin Erksan,

134

1968 y›l›nda çekti¤i filmin aç›l›fl›n›Kuran’dan bir ayetle yap›yordu:

“Kad›nlara ‹yi Davran›n”Aradan tam 42 sene geçmifl. Bu

baflar›l› yap›m›n oyuncular›ndan NilGöncü’yü, Hayati Hamzao¤lu’nu,Aliye Rona’y› rahmetle anmak istiyo-rum. Kadrodaki bir di¤er karakteroyuncusu, Demir Karahan’a ise uzunömürler diliyorum.

Not: Nil Göncü, rolü gere¤i, fil-min neredeyse bafl›ndan sonuna kadarzorba afl›¤› rolündeki Hayati Hamzo¤-lu’nun beline ba¤lad›¤› bir iple çeki-lerek, da¤ bay›r dolaflt›r›lm›flt›. Günü-müzde çok az oyuncu san›r›m böylebir çileye katlan›r.

TUGAY TOKSÖZ(Talihsiz ‹stanbul Efesi)Bu kadar çabuk unutulaca¤›n› hiç bek-lemezdim. Az evvel sanal alemi tara-d›m. Onunla ilgili bir fleyler bulurumdiye. Çok yaz›k: Hüzünlü yaflam›yla

BD ARALIK 2011

Y

Page 137: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

ilgili birkaç sat›rl›ksözümona biyografi-den baflka bir fley yok-tu. Asl›nda o yaz›lan-lardan çok daha fazla-s›n› biliyordum:

Yaflam›n›n sonzamanlar›nda, bizimsokakta oturan ve "iç-kici" diye tan›nan birkomflumuzla dostolmufltu. Onun evindebir kaç arkadafl topla-n›r içerlerdi. Bir kom-flumuz bu haberi ver-di¤inde inanamam›fl,"gerçek mi acaba"diye soka¤›n giriflinde nöbet tutmufl-tum. Evet, gerçekti. Soka¤a giren ouzun gölge oydu. Bir anda, hüznünçok yak›flt›¤› gözleriyle karfl›lafl›ncatan›m›flt›m. "Kanl› fiafak" filmindekigibi dimdikti. Öte yandan içine düfltü-¤ü alkol ba¤›ml›l›¤›n›n karanl›k izleriyüzüne yerleflmeye bafllam›flt›.

‹lginçtir: ‹stanbul do¤umlu oldu¤uhalde t›pk› filmlerinde canland›r-d›¤› yüre¤i yan›k taflra delikanl›lar›

gibi Anadolulu¤a yak›flt›r›rd›m onu.Nedense "Anadolu Delikanl›s›" deni-lince akl›ma o ve her an boflalacakm›flgibi dolu dolu görünen gözleri gelirdi.Ço¤unluk bu kavram› b›çk›nl›kla, ma-çolukla özdefllefltirse de benim için'Anadolu Delikanl›s›' yeri geldi¤indea¤lamaktan korkmayan kiflidir. Ve o,y›llar›n ac›larla doldurdu¤u gözlerin-den hiç korkmadan anlat›yordu yafla-m›yla ilgili olarak çok az insan›n bil-diklerini: ‹smi bende sakl› olan, çok

ünlü bir aktörün onu asker kaça¤› diyeihbar edip, tam zirveye yerleflti¤i y›l-larda Yeflilçam'dan uzaklaflmas›naneden oldu¤unu iddia ediyordu. Nere-deyse tüm kaderini de¤ifltiren bu olay›naklederken bile haks›zl›k etmemeyeçal›fl›yordu:

"Biliyorum o yapt›. S›rf benimaya¤›m› kayd›rmak ve ön plan ç›kmakiçin yapt› bunu. Yine de Allah'›ndanbulsun. Kötü söz söyleyemem"

k›fl s›k, s›k geldi, iki kap› öte-mizdeki eve. O küçük bodrumkat›nda unutmak istedikleri

pek çok fley ad›na içtiler. Hep talihsizbir insan oldu¤una inand›m. T›pk› biry›¤›n film teklifi al›rken neye u¤rad›-¤›n› anlayamadan tüm iflleri bir andab›çak gibi kesilen Sal Mineo gibi.Onun da hüzün dolu gözleri vard›.Kaderleri de benzemifl. Beklenmedikbir anda askerlik hizmeti için iki sene-li¤ine Yeflilçam'dan uzaklaflmas›, dön-

135

BD ARALIK 2011

Tugay Toksöz veNazan fiorayYedi Köyün Zeynebifilminde

‹O

Page 138: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

136

dü¤ünde baflka aktörlerin ondan bofla-lan yeri alm›fl olmalar›, o da yetmez-mifl gibi yaflad›¤› sa¤l›k sorunlar›,paras›zl›k, ailelerin sinemadan kaçma-s›na neden olan erotik filmler furyas›...

Tüm bunlar kötü kaderinin bafl-lang›c›yd›.

lmad› iflte. Ne yapsa da birzamanlar›n zirvedeki TugayToksöz'ü olamad› bir daha. O

da alkolde buldu teselliyi. Baflka rollerteklif edilmeyince aç kalmamak içinsaçma sapan erotik filmlerde oynad›.

Çekimler esnas›nda ço¤unlukla sarhofloldu¤u ve ne yapt›¤›n› bilmedi¤i söy-lendi. Bunlar›n ne kadar› do¤rudurbilemiyorum. Sonuç olarak Türk sine-mas›ndan hüzün dolu gözlerle bir Tu-gay Toksöz, bir "‹stanbullu Efe" geçti.Ve o efe çok genç yaflta kötü kaderinintetikledi¤i akci¤er kanserine yenilipkara topra¤a girdi.

As›l üzücü olansa bundan sonrayafland›: Çabucac›k unutuldu. En ac›olan da buydu. Oysa ben onu hiç unut-

mad›m. Son günlerinde anneci¤iyleyaflad›¤› evle ilgili sorunlar› vard›.Onlar› oradan ç›kartmak istiyorlard›.Yanl›fl an›msam›yorsam o, bu dünya-dan gittikten sonra annesini de oradanç›kartm›fllar. O da hastayd›. Hâlâ yafl›-yor mu? Bilmiyorum. Günü geldi¤in-de anneci¤iyle buluflur inflallah. Onuunutmufl olanlar da umar›m bu yaz›m›okuyup, bir anl›¤›na da olsa bu hüzün-lü ‹stanbul Efe‘sini an›msarlar..

H‹PP‹LER KRAL‹ÇES‹PER‹HAN (Mezar Tafl›nda BöyleYaz›yor)Hippilerin eski püskü otobüsleredoluflup ‹stanbul'a gelerek Sultan-ahmet'e yerlefltikleri y›llard›. Onlar›ilk kez rengârenk k›yafetleri ve uzunsaçlar›yla meydan› çevreleyen ka-felerde otururlarken gördü¤ümdeiçimde s›cac›k bir duygu uyanm›flt›.Neden bilmiyorum, fakat çok kifliyetuhaf gelen d›fl görünümleri bende artniyetsiz, insanc›l kifliler olduklar›izlenimi uyand›rm›flt›. Henüz on ikiyafl›mdayd›m ve ne yalan söyleyeyim;rahatl›klar›na ve d›fl dünyayla samimiyaklafl›mlar›na g›pta etmifltim.

Sultanahmet bölgesi o y›llardaadeta bir karnaval yeri gibiydi. Mey-dana yak›n bir yerde küçük bir kafesiolan Yener onlara kucak açm›flt›. ‹fl-letti¤i küçük kafe dünyada 68 kufla¤›-n›n en iyi bildi¤i adreslerdendi. Der-ken çiçek çocuklar›n›n aras›na yerlihippiler de kat›ld›. "Hippiler Kraliçesi"diye bilinen Perihan Y. de onlardanbiriydi. 1968 y›l›nda henüz on alt›yafl›ndayken ‹zmir'den kaç›p ‹stanbul'agelmiflti. O da yeni bir dünya, dile-

BD ARALIK 2011

O

Sonuç olarak Türk sine-mas›ndan hüzün dolugözlerle bir TugayToksöz, bir "‹stanbulluEfe" geçti. Ve o efe çokgenç yaflta kötü kaderinintetikledi¤i akci¤erkanserine yenilip karatopra¤a girdi.

Page 139: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

di¤ince özgürlük ve elinde olandançok daha renkli bir hayat istiyordu.Çiçek çocuklar›n›n yaflam tarz› vefelsefeleri kafas›na uymufltu. Çabukkaynaflt›lar. Yener'in de haz›r bulun-du¤u bir toplant›da parktan toplanm›flçiçeklerden yap›lm›fl bir taçla onurlan-d›r›larak “Hippiler Kraliçesi” seçildi.Art›k hep Sultanahmet'te tak›l›yordu.

Zamanla baz› olaylara da kar›flt›.Hippilere savafl açan zihniyete karfl›ç›kt›. Yüre¤inde hep bir isyan hep birkarfl› koyma arzusu vard› ve bir türlüdurulam›yordu.

ir olayda kendisine kaba dav-ranan güvenlik görevlisine:"Ben Hippiler Kraliçeyisim.

Bana bu flekilde davranamazs›n" flek-linde bir ç›k›fl yaparak kendisindenözür diletti¤i söylenir.

Ne yaz›k ki çok genç öldü Peri-han. Cans›z bedeni Sirkeci'de bir otel-de bulundu¤unda hayat›n›n bahar›ndaidi›. Annesi cenazesine sahip ç›kt›.Hippi dostlar› cenaze töreninde ‹ncil,Tevrat ve Kuran'dan bölümlerle HalilCibran'›n fliirlerinden pasajlar okudu-lar. Mezar tafl›nda "Hippiler Kraliçesi"yazmaktad›r. O y›llarda çocuklu¤unusürdüren bizler için Sultanahmet uzakve çok ender gidilen bir yerdi. Kimbilir, belki de, o gün, meydan› çevrele-yen kafelerde ve parkta ilk kez karfl›karfl›ya geldi¤im çiçek çocuklar› ara-s›nda Hippiler Kraliçesi Perihan davard›. Bilemiyorum. Sadece flunu söy-leyebilirim:

fiimdilerde çok az kifli onu an›m-sasa da, bu dünyadan bir Hippi Peri-han geçti. Ben de bugün onu anmak

istedim. Mekân› cennet olsun. •[email protected]

NOT: Bat› kültürü ve tüketim toplumunureddeden çiçek çocuklar›n›n amac›; dün-yay› daha sevilebilir ve yaflanabilir birhale getirmekti. Onlara okulda medeniye-tin Roma ve Yunan uygarl›klar›ndan gelifl-ti¤ini ezberletmifllerdi. Sonralar› dünyamedeniyetinin asl›nda do¤udan yükseldi-¤ini ö¤renip güneflin do¤du¤u yerlere uza-nan mistik yolculuklar›nda ‹stanbul'u enönemli duraklar›ndan biri haline getirdi-ler. Budizm’i, ‹slam'› ve Do¤u felsefeleriniö¤rendiler. Bu da bar›fl› isteyen, savafl›reddeden bir kitle olmalar›n› sa¤lad›.

137

BD ARALIK 2011

Bir dönemHipiler Kraliçesiolarak an›lanPerihan Yücel

B

Page 140: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

138

BD ARALIK 2011

‹nsanlarabeklediklerindendaha çok fley verve bunu zevkalarak yap.

• ‹lk bak›flta aflkainan.

• ‹nsanlara beklediklerinden dahaçok fley ver ve bunu zevk alarak yap.

• Dinledi¤in her fleye inanma, sahipoldu¤un her fleyi harcama ve istedi¤inkadar uyuma.

• 'Seni seviyorum' dedi¤inde, ciddensöyle.

• Kepekli pirinçten çok ye.

• En sevdi¤in fliiri ezberle.

• Üzgünüm dedi¤inde,o kiflinin gözlerinin içinebak.

• Evlenmeden önce enaz 6 ay niflanl› kal.

• Baflkalar›n›n düflleriyle aslaalay etme.

• Anlaflmazl›k halinde, dürüst ol.

• Biri sana, yan›t vermek istemedi¤inbir soru yöneltirse, gülümse ve enbüyük aflk›n ve en büyük baflar›lar›ndaha büyük riskleri oldu¤unu hat›rla.

• Kimseyi k›rma, hakaret etme.

• ‹nsanlar› akrabalar›na göre yarg›lama.

• Yavafl konufl, ama h›zl› düflün.

Daha MutluBir Yaflam

‹çin...

Tutkuyla vederinden sev. Sonra-dan yara alabilirsinbelki, ama hayat›

komple yaflaman›ntek yolu budur.‹

.................................................

Page 141: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

• Anneni ve baban› ara.

• Biri hapfl›rd›¤›nda 'çok yafla' de.

• Kaybetti¤inde, ders al.

• 3 'S'yi unutma: Kendine Sayg›;baflkalar›na Sayg›; herfleydeSorumluluk.

• Küçük bir anlaflmazl›¤›n büyük birarkadafll›¤› bozmas›na izin verme.

• Hata yapt›¤›n› farketti¤inde, onuhemen düzelt.

• Telefona cevap verirken gülümse.Seni arayan kifli bunu sesindenanlayacakt›r.

• Biraz yaln›z kal.

• De¤iflikliklere kucak aç, amade¤erlerini yitirme.

• Suskunlu¤un, bazen, en iyi yan›toldu¤unu unutma.

• Daha çok kitap oku, daha aztelevizyon seyret.

• Evde sevgi dolu bir atmosferönemlidir. Huzurlu ve uyumlu birortam yaratmak için elinden geleniyap.

• Sevdiklerinle anlaflmazl›¤adüfltü¤ünde, o anki duruma önem ver.

ildiklerini paylafl.Ölümsüzlü¤ü elde etmeninbir yoludur.

• Geçmiflte çok yaflama.

• Sat›rlar aras›n› oku.

• Sana sevgi gösterisinde bulunanbirini engelleme.

• Gezegenimize karfl›nazik ol.

• Öperken gözle-rini kapatmayanbir kad›n/erke¤egüvenme.

• Y›lda bir kezhiç gitmedi¤inbir yere git.

• Bütün kurallar›ö¤ren, sonra baz›lar›na uyma.

• Çok para kazan›yorsan e¤er,hayattayken, baflkalar›na yard›m et.Bu, flans›n sana verebilece¤i en büyüktatmindir. Unutma, istediklerini eldeedememek, bazen büyük bir flanst›r.

• ‹ki insan aras›ndaki aflk›n birbirineduyduklar› gereksinimden daha büyükoldu¤u iliflki, en iyi iliflkidir. Bunuunutma.

• Baflar›n›, onu elde etmek içinvazgeçmek zorunda kald›¤›nfleylere ba¤lant›l› olarak de¤erlendir.

139

Konuflmaktan, soh-betten hofllanan bir kad›n/erkekle evlen. Yaflland›¤›n›zda,konuflma yetene¤iniz herfleyden daha önemli olacak.

‹yi ve sayg›n bir hayat sür. ‹leride, yaflland›¤›nda ve geçmifli

hat›rlad›¤›nda, bir kez dahanas›l zevk ald›¤›n›

göreceksin.

Gönderi: Dr. TUBA KAFTANCIO⁄LU

B....................................................................................................................

Page 142: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

ani hep küçük kasaba okullar›nda görev yapan ö¤retmenlerino kasaban›n halk›ndan sayg› göreceklerini düflünürüz ya; herzaman da böyle olmaz asl›nda. Söz konusu Jane Frost’sa, bakar-

s›n›z insanlar de¤iflivermifller birdenbire. O yoldan geçerken kasaban›nbir kenarda çene çalan kad›nlar› hemen toparlan›verirler ve sanki bir ifl-leri varm›fl da onunla ilgileniyormufl gibi yaparlard›. Ama annelerimizo ve sopas›yla ilgili kasabada dilden dile de¤ifltirilerek anlat›lan olaylar›n140

BD ARALIK 2011

Bayan Frost bizi büyük bir mefle masan›n karfl›s›nagötürdü: "‹kiniz de gözlerinizi kapay›n” dedi.“Çünkü flimdi hiç de hofl fleyler olmayacak."

Bayan Frost‹ki Ö¤rencisi ve

Yazan: LANIE J. McMULLINReader’s Digest

H

Page 143: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

141

asl›n› bilselerdi, eminim busapt›r›lm›fl hikayelerin kahra-man› olan Bayan Frost’a enaz bizim kadar sayg› duyar-lard›. Tek bafl›na bir kad›n›ntüm kasaba halk›n›n davra-n›fllar›n› biçimlendirebilece-¤ine inan›yorsan›z bayanFrost’un bunu baflard›¤›na dainanabilirsiniz. Öyle ki onuns›n›f›ndaki hiçbir çocuk mate-matik dersini üstünkörü çal›fl-maya ya da s›n›fta özensiz cümlelerkurmaya cesaret edemezdi.

Derslerde bize ö¤rettikleri saye-sinde kafam›zda dürüstlük, namus vebenzeri yanl›fl yorumlamaya e¤ilimlioldu¤umuz kavramlar hakk›nda hiçbiryan›ts›z soru kalmazd›. Bize anlatt›kla-r›n› pazartesi gününden cumaya dekhâlâ ö¤renememifl oldu¤umuzu görür-se hiç y›lmadan ayn› fleyleri pazarderslerinde de tekrarlard›.

ir gün benim için de iflledi-¤im suçun hesab›n› verme gü-nü gelip çatm›flt› iflte. Ne mi

olmufltu?Okul yaln›zca birkaç gün önce

aç›lm›flt›. Bayan Frost çam a¤ac›ndanyap›lm›fl sopas›n› eline al›p duvaravurmaya bafllad›¤›nda sopan›n üstün-deki yazdan kalma tozlar da yeni yenitemizleniyordu. Sopan›n duvardaç›kard›¤› seslere bayan Frost’unsözcükleri kar›fl›yordu:

“Hepiniz onurlu birer birey olarakyetifltirilmek üzere buradas›n›z. Kop-ya çekerek e¤itiminizi de mahvetme-nize göz yummayaca¤›m› biliyorsu-nuz. Kopya çekerseniz dürüst bir birey

olma idealinden uzaklafl›rs›n›z. Üstelikyalan söyleyerek hem benim vaktimihem de kendi vaktinizi çalars›n›z. Benart›k vaktimi bofla harcayamayacakdenli yafll›y›m. fiimdi bu söyledikleri-mi akl›n›zda tutarak s›nava bafllay›n,tamam m›?”

Bu küçük s›nav öncesi "ö¤üt" ko-nuflmas›ndan sonra Bayan Frost büyükmefle masan›n arkas›nda duran sandal-yeye oturdu. Biz önümüzde s›nav ka-¤›tlarla ter dökerken o da elindeki fliirkitab›na dalm›flt› bile. Arada s›radanedenini bilmesem de birfleylere gülü-yor ve her gülüflünde ön diflleri aras›n-daki boflluk daha çok meydana ç›k›-yordu. Birinci sayfay› a¤›r aksak henüzyar›lam›flt›m ki arkadafl›m Elizabethelime içinde ne oldu¤unu bilmedi¤imbir ka¤›t parças› tutuflturuverdi. ‹çim-den "Önemli birfley olsa iyi olur!"diye geçirdim çünkü o ka¤›d› almakBayan Frost’a meydan okumak demek-ti benim için. Mefle masaya do¤ruflöyle bir bakt›m. Görülen o ki Eliza-beth ile aram›zdaki bu "al›flverifl" farkedilmemiflti. Bayan Frost’un yüzündehâlâ ayn› gülümseme vard›. Ka¤›d›

BD ARALIK 2011

Derslerde bizeö¤rettikleri sayesindekafam›zda dürüstlük,

namus ve benzeri yanl›flyorumlamaya e¤ilimli

oldu¤umuz kavramlarhakk›nda hiçbir yan›ts›z

soru kalmazd›.

B

Page 144: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

yavaflça açt›m. Bu arada gülümseme-nin hâlâ sabit olup olmad›¤›n› da de-netledim. Evet... Hâlâ gülümsüyordu.

a¤›ttaki kargac›k burgac›kyaz›lar› çözmeyi baflard›¤›m-da birden kan›m›n dondu-

¤unu hissettim. Elimdeki ka¤›tta so-rular›n yan›tlar› vard›. Kalbim gö-¤üs kafesimden f›rlayacakm›fl gibiçarp›yordu; yine de sorular›n yan›t-lar›n› teker teker ka¤›d›ma yazmaktangeri kalmad›m. S›n›fta yaln›z Eliza-beth ve ben s›nav› erken bitirmifl vearkam›za yaslan›p zilin çalmas›n›beklemifltik. Bayan Frost gülümse-yerek kitab›n› kapam›fl ve zillebirlikte bizim de s›n›ftan ç›kmam›zaizin vermiflti.

O haftasonu bitmek bilmedi. Ya-

flam›m›m en uzun haftasonuydu diye-bilirim. Cuma gecesi korkunç bir düflgörerek yataktan f›rlad›m. Rüyamdaodamdaki içi doldurulmufl hayvanlar›nyüzleri bayan Frost’un yüzüne dönüfl-müfltü. Ayr›ca düflümde aynaya bak›-yor ve ön difllerim aras›nda büyük birboflluk oldu¤unu görüyordum. Tümbu olanlardan sonra suç iflleyen birisiiçin en iyi fleyin uyan›k kalmak oldu-¤una karar verdim. Tek bafl›ma ac›çekmek istemedi¤imden yatak odam›ncam›ndan atlay›p hemen yak›n›m›zdaoturan Elizabeth’in evine gittim. Pen-ceresinden kafam› uzatt›¤›mda onunda yüzünde hemen hemen benimleayn› ifade vard›. Korkmufltu. Bana"Bayan Frost’un beni al›p götürmeyegeldi¤ini sand›m" derken hâlâ titriyor-du. Ertesi gün her fley daha da kötüye

BD ARALIK 2011

Elimdeki kağıtta soruların yanıtları vardı. Kalbim göğüskafesimden fırlayacakmış gibi çarpıyordu...

K

142

Page 145: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

gitti. Bayan Frost bizi arayarak benden pazar dersiiçin yard›mc› olmam› istedi. ‹lkinde dilim tutulupyan›t veremedi¤imden bu soruyu iki kez sormakzorunda kald›. Telefonu kaparken sanki gülümsü-yormufl gibi bir hisse kap›lm›flt›m. Ama yapt›klar›m›z›biliyor olamazd› ki. Benden yaln›zca bir okumaparças›n› s›n›fa aç›klamam› istiyordu o kadar.Korkacak birfley yoktu. O s›rada telefon bir dahaçald›. Ama bu kez arayan Elizabeth’ti. O da ayn›görevi alm›flt›. Her ne hikmetse okuyaca¤›m›zparçalar dürüstlük konusunu ele al›yorlard›.

Pazar günkü derse gitmeme plan›m›z daböylece iflledi¤imiz suç yüzünden suya düfl-müfl oluyordu. Yüzümüzdeki suçlu ifadeyleöylece oturduk bir süre. Neyse ki BayanFrost pazar derslerinde daha yumuflakdavran›yordu ö¤rencilere. Yine ayn› coflkuile ders anlat›yordu ama bu sefer bize bak›fl›ndabaflka bir fley vard›. fiefkat gibi... Hatta bir aradokunsak a¤layacakm›fl gibi bakm›flt› yüzümüze.Ders boyunca Elizabeth’le Bayan Frost’un yüzümüzekaç kez bakt›¤›n› sayd›k. Bana üç, arkadafl›ma dabefl kez bakm›flt›. Daha ders bitmeden kap›yaulaflm›flt›k bile. Tam ç›kmak üzereyken Bayan Frostkap›ya do¤ru döndü ve o günkü yard›mlar›m›z içinbize teflekkür etti. "Sizi arada s›rada yard›ma ça¤›rabi-lirim" demeyi de ihmal etmedi.

Pazartesi olmufltu iflte. Zil sesiyle birlikte herkesnefle içinde d›flar› ç›kt›. Zil, ö¤renciler için özgürlükdemekti ne de olsa ama Elizabeth’le ben içinde bu-lundu¤umuz dehfletli durumdan zil sesiyle de kurtula-mam›flt›k. Herkes d›flar› ç›kt›¤›nda içeride yaln›z kald›k.Bayan Frost ve suçlular... Orada öylece dikiliyorduk.Elizabeth kendisi konuflmay› yapacakt› çünkü korktu-¤um zaman elimin aya¤›ma dolaflt›¤›n›; bafl›m›za dahakötü ifller açabilecek birfleyler söyleyebilece¤imi biliyordu.

"Cuma günkü s›navda kopya çektik" diye sözegiriverdim birden. Ben "Kendimizi çok kötü hissedi-yoruz ve yaflam›m›z›n geri kalan bölümünde bir daha

143

BD ARALIK 2011

Page 146: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

asla böyle birfley yapmayaca¤›z. Tabiie¤er yaflam›m›z›n geri kalan›n› görmeflans›m›z olursa..." derken Elizabethaya¤›ma s›k›ca bast› ve "Üzgünüz lütfenbizi affedin" diyerek sözümü tamamlad›.

Bayan Frost yan›t vermeden öncebir süre durdu. Sonra pazar derslerin-den al›fl›k oldu¤umuz ses tonunu kul-lanarak "Bana gelip bunlar› söyleme-nize çok memnun oldum çocuklar.Cesaretinizi kan›tlam›fl oldunuz. Amane yaz›k ki bu yapt›¤›n›z hatan›n ce-zas›n› çekmek zorundas›n›z" dedi..

emen ard›ndan öteki s›-nav ka¤›tlar›na z›mbalanm›flolan ka¤›tlar›m›z› alarak çö-

pe att›. "Yaln›zca ald›¤›n›z notlar›kaybetmeyeceksiniz ayn› zamanda bus›n›fta kopya çekmenin cezas›n› daçekeceksiniz" diye ekledi yüzümüzebakarak.

Yavaflça çam a¤ac›ndan yap›lm›flsopas›na do¤ru yürüdü. Yaflam›m›zboyunca izledi¤imiz korku filmlerinindehflet dolu sahneleri gözümüzünönünden geçiyordu o sopaya do¤ruyürürken. Bayan Frost bizi büyük me-fle masan›n öbür yan›na götürdü.

Elizabeth’e bakt›¤›mda benim his-settiklerimi onun yüzünde de görebili-yordum. ‹çimdeki korkuyu aynayabakarm›flças›na Elizabeth’in yüzündeizleyebiliyordum. Bayan Frost, "‹kinizde gözlerinizi kapay›n ve sak›n açma-y›n” dedi. “Çünkü flimdi hiç de hoflfleyler olmayacak."

Masaya do¤ru e¤ilmemizi istedisonra bizden. Biz de söyleneni yapt›k.O s›rada arkadafl›m›n dizleri de benim-

kiler gibi titriyor muydu; merak edi-yordum. Dennis hep vücudunuzu kas-t›¤›n›zda sopan›n daha çok ac›tt›¤›n›söylerdi. Acaba önce bana m› Eliza-beth’e mi vuracakt›?

fiak! Elizabeth’e vurmufltu. Birazgeç de olsa ç›kard›¤› a¤lamakl› ses benide a¤latacak gibi olmufltu. Gözlerimiaçmak istedim ama cesaret edemedim.

fiak! Yine Elizabeth’e vurmufltu.Bu seferki daha sertti üstelik. Zateno da h›çk›ra h›çk›ra a¤lamaya baflla-m›flt›. Ben de ona kat›ld›m. Korkudanm› yoksa onun için üzüldü¤ümden mibilmiyordum. Yaln›zca h›çk›ra h›çk›raa¤l›yordum.

fiak! Bir kez daha Elizabeth! Bukadar› da ac›mas›zl›kt›. ‹kimiz de fer-yat figan a¤l›yorduk. Daha fazla daya-namayacakt›m. "Lütfen yapmay›n ba-yan Frost! Elizabeth, sen iyi misin?"diye hayk›rd›m.

Ayn› anda büyük mefle masan›niki ayr› ucundan birbirimize bakt›k.Elizabeth k›pk›rm›z› kesilmiflti. Bana"Ne demek istiyorsun? Ben zaten iyi-yim. Sana vurmuyor muydu?" dedi.fiaflk›n flaflk›n birbirimizin yüzüne ba-karken bir fiak! daha duyuldu. BayanFrost elinde sopayla bir sandalyeyeoturmufl kendi dizlerine vuruyordu.

Otuz y›ll›k ö¤retmenlik yaflam› bo-yunca kaç ö¤renciye daha böyle birders vermiflti acaba? Hiçbir zaman busorunun yan›t›n› bulamayacakt›k amaart›k biz de Bayan Frost’un s›rr›n›saklayan; bir yandan da ona hayranl›kduyan sessiz ço¤unlu¤un bir parças›olmufltuk.•

Çeviri: SEL‹N SÜER

144

BD ARALIK 2011

H

Page 147: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

BD ARALIK 2011

145

– Beni tan›mad›n m› Poldi?– Tan›mad›m.– ‹lkokulda ikimiz ayn› s›radaoturuyorduk?– Benim ilkokulda sakall› birarkadafl›m yoktu.

– Postaneden onbefl kuruflluk pulal›yoruz. Mektuba onbefl kuruflluk pulyap›flt›r›yoruz. Posta ne kazan›yor?

– Otelinizde bofl bir oda var m›?– Bir tane mi?. Yirmi tane bofl odavar.– Yaz›k... Bir tane olsayd› iyiydi.Yirmi tane çok fazla.

Mankafa Poldi

– D›flar›s› o kadar karanl›k ki insanparma¤›n›n ucunu göremiyor.– Peki madem ki karanl›k, insanparma¤›n›n ucunu nas›l gözününönüne getirebiliyor?

Page 148: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

ricin Goren, Acol, Precion, 5'liMajör, Standart Amerikan,Bire ‹ki (bir aç›fl üzerine 2 sevi-

yesinde yan›t. ‹ng. two over one, 2/1)gibi birbirine benzeyen 5-6 dili/sistemivard›r.

Bricin sistemleflmesi 1930'lardaEly Culbertson ve 1940'larda C. Go-ren'le (*) bafllar. Frans›zlar aç›flta majörokunursa mutlaka en az 5'lidir gibibir kaç önemli kural koyarak "5'li ma-jör" sistemini gelifltirip evrensellefl-tirdiler. Amerikal›lar da (Bobby Gold-man) baz› önemli eklentiler yaparak(forsing sanzatu, zay›f ellerle atlaya-rak deklere...) 'Aces Scientific, Stan-dart Amerikan Beflli Majör' sisteminisundular.

Zaman zaman precision, blue clubgibi de¤iflik sistemler de kullan›lm›flise de yandafllar› çok olmam›flt›r. An›-146

lan sistemler de¤iflmeyen tam bir stan-darda sahip de¤ildir. Zamanla yenibir deklere bu sistemlere girebiliyor.Turnuvalarda prensip olarak evrensel-leflmemifl konvansiyonlar kullan›lmaz.Ancak önceden yaz›l› olarak rakiplerebildirmek koflulu ile yeni konvansi-yonlar önemli ulusal ve uluslararas›turnuvalarda kullan›labilir.

fiimdilik, 21. yüzy›l›n yayg›n sis-temi, Goren, Beflli Majör, StandartAmerikan sistemlerinde kullan›lançeflitli konvansiyonlar› içeren, bir aç›fla2 seviyesinde yan›t 12/13+ onör pu-and›r kural›n› getiren "bire 2 = 2/1 =two over one" sistemidir.

***riçte en önemli fley ayn› dili ko-nuflmakt›r. Bu gün ortakl›klarsistem ad›ndan çok oyuna bafl-

lamadan önce hangi dili kullanacak-

BD ARALIK 2011

BR‹ÇBütünDünya’dan

Briç severlere

Özel

(2)

B

Konvansiyon, savunma, yeroyunlar›na ve briç dünyas›ndanhaberlere geçmeden önce baz› genelbilgiler daha vermek istiyorum.

Yazan: YILMAZ DA⁄DEV‹REN

B

Page 149: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

lar›n›, uygulamak istedikleri konvan-siyonlar›/deklereleri, ç›k›fllar›, apelleri,say›lar›, dönüflleri konuflarak anlafl›-yorlar; kendi ortak dillerini oluflturu-yorlar. Do¤rusu da budur.

***BR‹ÇTE TEMEL EYLEMLER

1. Deklere / konvansiyonlar / konufl-malar.2. Savunma (Arapça müdafaa, Fr /‹ng. defans).3. Yer oyunu.

‹yi briççilerin kat›ld›¤› turnuvalar-da baflar› % 50-55'i deklerasyon, %30-35'i savunma, %10-15'i de yer oyu-nundan kaynaklan›r. Rakibin do¤ruoynad›¤› / oynayaca¤› var say›l›r. Ra-kibin yanl›fl›ndan ald›¤›n›z puanlarsizin inisiyatifiniz d›fl›nda oldu¤u içinbaflar› tan›m› içinde yeri yoktur. Briç-ciler buna 'flans' diyorlar ve briç düze-yinin yüksek olmad›¤› turnuvalardaflans faktörü önemli bir yer tutar.

***urnuva bitmeden oyun içindeelleri konuflmak, orta¤› elefltir-mek, orta¤a k›zmak hem kural

olarak hem de etik aç›dan yanl›flt›r.Ne yaz›k ki (baflta ben olmak üzere)insanlar›m›z›n bu eti¤e / kurala pek

uydu¤u söylenemez. Bu yanl›fl sadecekendimizi kötü duruma düflürmek,orta¤›m›z› rahats›z etmekle kalm›yorrakipleri, di¤er masadakileri de rahat-s›z ediyor ve turnuva sonuçlar›n›olumsuz etkiliyor.

***BR‹ÇTE TÜRKÇE

”Bilimsel ve önemli bir konu”yadaha de¤inmek istiyorum.

Ne yaz›k ki ülkemizde dil bilinciçok zay›f. Bir ulus hem vatan› hemdiliyle ulustur. Bir ulusun ulus olarakkalmas›; ekonomi, e¤itim, kültür vebilimde güçlenmesi, zengin bir anadilesahip olmalar› ile do¤ru orant›l›d›r.Anadilin güçlenmesi, zenginleflmeside dilimizi yabanc› dillerin sald›r›s›n-dan / boyunduru¤undan korumak,geliflmelere uygun yeni sözcük ve de-yimlerin türetilmesiyle olas›d›r. Ana-dilde ö¤renme, ö¤retme, anlama,anlatma, derinlik, üretkenlik çok dahakolayd›r ve bir zümreyi de¤il tümhalk› kapsar.

Osmanl›n›n bat›fl nedenlerinin bi-rincisi bilimi d›fllayan dinsel yobazl›kise ikincisi diline, Türkçeye sahipç›kmamas›d›r.

Bir kural daha an›msatmak istiyo-

147

BD ARALIK 2011

T

Page 150: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

148

rum. Her fleye karfl›n her dile yabanc›sözcükler girer, ancak girdi¤i dilindilbilgisi kurallar›na uyar. Türkçeyegiren yabanc› sözcükler de Türkçenintemel kural› olan 'söylendi¤i gibi yaz›-l›r, yaz›ld›¤› gibi okunur' kural›nauyar. Osmanl› ve Cumhuriyet dönemibilinçli ayd›nlar› dilimize giren Kültür(Fr. culture), radyo (Fr. radio), futbol(‹ng. football), briç (‹ng. bridge), ma-jör (Fr. majeure), kör (Fr. coeur),karo (Fr. carreau), onör (Fr. honne-ur), tur (Fr., ‹ng. tour), turnuva (Fr.tournoi), kulüp (Fr. club) gibi binlercesözcükte bu kurallara uymufllard›r.Bir baflka küçük örnek, deklereninFrans›zcas› 'deklare' olmas›na karfl›nTürk dilbilgisi kurallar›na uyarak bi-linçli, bilinçsiz hepimiz 'deklere' di-yoruz. Do¤rusu da budur.

ile sayg› ve özen olmad›¤›n-dan briç dünyas›nda da, özel-likle yaz›mlar konusunda kar-

gafla vard›r. Ben de bu kargafla içinde-yim. Varsa; Türkçesini, yoksa ‹ngi-

lizce veya Fran-s›zcas›n› kulla-naca¤›m. Ancakchek back'i çek-bek, over call'uov›rkol veya üs-te konuflma, Mic-haels cue bid'imayk›l kübidveya iki renkliel, reverse'ü ri-vörs yazarak di-limizin ”söylen-di¤i gibi yaz›l›r,yaz›ld›¤› gibi

okunur” kural›na uymaya çal›flaca¤›m.Yukar›da de¤indi¤im gibi bir ül-

kenin geliflmesi, güçlülü¤ü tüm halk›nkat›l›m› ile olas›d›r.

Halk›n anlad›¤› dille konuflulursabriç de kahvelere, okullara yay›l›r veTürk brici de güçlenir. •

(*)Briçte e¤itimi, konuflmalar› kolaylaflt›r-mak için C. Goren 'puan' sistemini gelifl-tirmifltir.1. A = 4, R = 3, D = 2, V = 1 puan olmaküzere 'onör puanlar',2. 2 Dam yerine 1 AS, 2 AS 8 puan yerine8+1=9 puan, özellikle yap›fl›k 10'lu 9'lulargibi 'de¤erli puanlar',3. Beflinci kart 1, 6. kart 2 puan, flikan 3,tek 2, iki bofl 1; ortakla renk tutuflmas›ndansonra flikan 5, tek 3, 2 bofl 2 gibi 'da¤›l›mpuanlar›'.Briçte herkes onör puan, puan konuflur;do¤rudur da. Ancak konuflmalar gelifltikçesalt puan hesaplar› de¤iflir. O kadar kiuzunluk, çift renklilik, ortakla uyum /uyum-suzluk, rakiplerin konuflmalar› gibi durum-larda onör puanlar önemsizleflir hattadevre d›fl› kal›r.

BD ARALIK 2011

D

Page 151: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

BD ARALIK 2011

149

Sudokusuz Yapamayanlar ‹çin

Sudoku Yapamayanlar ‹çin

8

3

7

1

2

6

2

8

9

4

2

2

4

1

1

5

7 8

51

51 23

1

9

54

9

4

5 21

3 9

9

6

34

3

2

8

4

6

5

8

3

9

1

8

8 7

6 39

6

47

6

Page 152: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

Gönderi adresi:Sedef Cad. 2446 Ada, 1. Parsel, A Blok, Kat: 3,

Da: 16, Ataflehir, 34750 ‹stanbule-posta: [email protected]

(e-posta ile gönderece¤iniz fotograflar›n 150 KB’den fazlaolmamas›na lütfen özen gösteriniz.)

YARININ BÜYÜKLER‹BD ARALIK 2011

150

Karen Ya¤yemez, Ankara

Berdan Umut fiahbaz,‹stanbul

‹lay Karagenç, ‹stanbul

Hicran Gülce, Adana

Fulden Bozok, ‹stanbul

‹dil Nur Çal›fl, Tekirda¤

Seyda Nur Özbey, ‹zmit

‹rem Akgül, Denizli

Dilara Herdem, Tokat

Page 153: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

151

BD ARALIK 2011

Zeynep Kaya, ‹stanbul

Azra A¤argün, Ankara

Kayra Kalender, ‹stanbul

Zeynep Davuto¤lu, ‹stanbulSeyfullah Eymen At›c›,Sakarya

Özgür Serra Gölbafl›,‹stanbul

Melih Alp ‹natcı, EskiflehirGizem Güner, Denizli Batuhan ‹lhan, Mu¤la

Berkay K›l›ç, Gaziantep Okay U¤ur, Uflak ‹lke H›zal, Tekirda¤

Page 154: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez
Page 155: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez
Page 156: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

BD ARALIK 2011

154

Bulmacan›n çözümü 152. sayfadadır.

Page 157: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

155

BULMACAFiliz Lelo¤lu Oskay

[email protected]

SOLDAN SA⁄A: 1- ‘Garip’ akımınınöncülerinden olan fotografta görülenşairimiz.- İçel’in bir ilçesi. 2- Bilgiçliktaslayan.-Evren.- Nazi hücum kıtası.3- Dolmalık biber ve süt ile yapılan birBoşnak yemeği.-.Bir taşınır veyataşınmazın kullanım hakkına belli birsüre için, belli bir ücret karşılığında sahipolunması. 4- . Kolayca bükülen ve ateşedayanan liflerden oluşmuş, bir türasbest.- İlaç.- Eski Türklerde atasözü.5- Telli bir çalgı.- Satrançta bir taş.-Fizikte direnç birimi.- Uluslararası güreşfederasyonunu simgeleyen harfler.6- Demirin simgesi.- Yüzyıllık zamanbirimi.- ‘…. Erbulak’ ( Merhum karika-türistimiz). 7- Eski dilde göz.- Argodahırsızlık eylemi.- 8- Ekip.- Eski dildemavi. – Gözleri görmeyen. 9- İlave.-Gidilen yol üzerinde olmayan.- Muğla’nınBodrum ilçesine bağlı bir belde.10- Birçiftçi aleti.- Valide.-‘Ve Durgun Akardı…’ (Mihail Şolohov’un bir yapıtı).- Endo-nezya’nın plaka işareti. 11- Togo’nunplaka işareti.-Semih Kaplanoğlu’nun birfilmi. – Üstün yetenekli.- Bakı. 12- Ura-nüsün bir uydusu.- Kur’anda bir sure.– Erkek keçi. 13- Çerkezlerin ünlü desta-nı.- Bilgin.- Yanardağ püskürtüsü.14- Sodyumun simgesi.- Bölmeli göçebeçadırı.- Araçpada ben.- Bir nota. 15- Türkmusıkisinde basit bir makam. – Ağrı’nınbir ilçesi.- 16- Rusçada evet.-Lantanınsimgesi.- İşaret. 17- Sözleşme. Un, etve bamya ile yapılan bir Arap yemeği.18-Sıkıştırılmış talaştan yapılan ve yerdöşemesinde kullanılan bir tür parke.-Yeryüzü kıvrımı.- 19- Karışık renkli.- Afri-ka’da bir ülke. 20-Yarışmacıların otomo-bille belli yolları izleyerek, özel kurallarauymalarına dayanan otomobil yarışı.

YUKARIDAN AfiA⁄IYA : 1- ‘Elbetbir gün buluşacağız’,’ Bak yeşil yeşil’ gibiyapıtlarından da tanıdığımız besteka-rımız.- İstanbul’un bir ilçesi. 2- Yankı -Oy.- Toroslarda yetişen bir sedir ağacıtürü.- Bir pamuk cinsi. 3- Takma isim.-Briçte sanzatunun kısa yazılışı.- Asya’dabir ülke.- Üretim. 4- Mahkeme kararı.-Hedefi tutturma.-.İki erkek kardeşinhanımlarının birbirine göre durumu. 5-Ka-baca evet.-Kanun çıkarma.- Bir renk.-Çevresine göre alçakta kalan düzlük yer.-Bir soru sözü. 6- Bir yük hayvanı.- Bircins güvercin.- Kalın ve kaba bir kumaşcinsi.- İsviçre’de bir kanton. 7- Kültür.-Güneydoğu Anadolu’da bir dağ.- İyi, gü-zel.- Buhar. 8- Muş’un bir ilçesi.- Kilo-amperin kısa yazılışı.- Akıl ile ilgili.- Birtembih sözü. 9- Slayt.- Duvar örülürkenbüyük taşların arasına konulan ufak taş-lar.- Mikroskop camı.- ‘Gustave ….( Ün-lü Fransız ressam). 10- Yer yuvarlağıüzerinde herhangi bir noktadan geçen pa-ralel ile Ekvator arasındaki yay parçasınınaçısal değeri.- Bir ışık veya ısı kaynağındanyayılan ışınların toplandığı yer.- ‘ ….Kökteş’ (Türk müziği bestekarımız). 11-Eski dilde tat.-Torosların Hatay’dakiuzantısı olan dağlar.- Hayvan ölüsü. 12-Türk malını simgeleyen harfler.- KuzeyAvrupa’da yaşayan bir halk. Uzaklık işare-ti. 13- Birleşimindeki hidrojenin yerinemaden alarak tuz oluşturan hidrojenli birle-şik.- Aktinyumun simgesi.- Düşünme-den, birdenbire yapılan davranış. 14-Akıl.- ‘…. Parker (‘Ölümle yaşam arasın-da’, ‘ Angela’nın külleri gibi filmleri ile detanınan ABD’li yönetmen.- Asya’da birülke.- Rütbesiz asker. 15- Bitlis’in birilçesi.- Çelişki.

Page 158: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

SATRANÇMustafa Y›ld›z

ampiyon ö¤rencilerim, 18 Yafl Genel kategorisinde 1. olan Kuleli AskeriLisesi ö¤rencisi K›l›ç Ethem Ünlütürk’ü ve 7 Yafl Genel kategorisinde1. olan Pendik Orhan Sinan Hamzao¤lu ‹.O. ö¤rencisi O¤uz Ka¤an

Ayd›n’› kutluyorum baflar›lar›n›n sürekli olmas›n› diliyorum.

156

‹STANBUL KÜÇÜKLER

B‹R‹NC‹L‹⁄‹’NDEN ‹LG‹NÇ KONUMLAR

fiU¤ur Bark›n Tahao¤lu-K›l›ç Ethem Ünlütürk, ‹stanbul Küçükler

Birincili¤i, 2011, 18 G,3.1.

Yandaki konumda s›ra siyahlarda. 22…b4oynamak mümkün ama Ünlütürk, b5 karesindekipiyonu b›rakarak kalite kazanan bir kombinezonbafllat›yor. fiöyle: 22…Kfc8! 23.Axb5 Ac2! ‹kibeyaz kale de atefl alt›nda. 24.d5 Fxc1 Filioyunda tutan 24…Axa1 daha fl›k ama kazançiçin bu da yeterli.

25.Kxc1 Aa3! Bir zarif hamle daha.Beyaz flah ve filin 1. yataydan kale sald›r›s›na

karfl› zay›f konumu flu devam yolunu yasakl›yor:26.Kxc8+ Kxc8 27.Axa3 Kc1+28. Fe1 Kxe1 siyah üstün.26.Ac3 b5 27.e5 b4 28.Ae2 Kxc1+ 29.Axc1 Ka5 s›ra piyonlara geldi.

30.d6 exd6 31.exd6 Kd5 32.Fe1 Kxd6 32…Kd1 daha k›sa yol idi. 33.Fxb4Kd1+ 34.fif2 Ac2! 35.fie2 Kxc1 36.fid2 Axb4 Birkaç hamle sonra beyaz terketti. 0-1

Hüseyin Bora Ç›b›k-Metehan Göker, ‹stanbul Küçükler Birirncili¤i, 2011,11 G, 5.1.

fiimdi de 11 Yafl Birincisi Pendik Atatürk ‹.O.ö¤rencisi Metehan Göker’den oyun sonu gösterisi:Yorumsuz veriyorum çünkü siyah›n hamlelerikusursuz ve kale oyun sonunda üstün konumun nas›lkazn›laca¤›n› gösteriyor. 54…Kg8+ 55.fif2 fixh356.Kxd5 fig4 57.Kd4 h4 58.fig2 h3+ 59.fih2 Ke860.Kd2 Ke3 61.Kf2 Kg3 62.fih1 Kf3 63. Kxf3 fixf364.fih2 fixf4 65.fixh3 fif3 Siyah flah 3. yataydapiyonun vezire yükselifli önlenemez. 0-1

Page 159: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

BD ARALIK 2011

‹Y‹ F‹L - KÖTÜ AT

[email protected]

2#

PROBLEM

Mansfield, 1953

157

Çözümler 152. sayfadad›r.

Siyah Kazan›r

OYUN SONU

Birinci-Ülker ‹stanbul, 2011

Zaitsev-Spassky, Rostov na Don, 1960

Bu diyagramdakine benzer konumlardafil büyük ve önemli bir güçtür.

1.h5 b4 Filin kuvvetli çaprazda alan›n›daraltma giriflimi, ama baflar›s›z. 1...c4 dahadirençli.

2.hxg6 hxg6 2...bxc3 3.gxf7++ ve ikihamlede mat.

3.Kd6 fih7 g6 piyonunun al›nmas›ndançekiniyor.

4.Vc4! Siyah terk etti. 1-0

atranç tahtas›nda s›k s›k öyle pozisyonlar oluflur ki taraflardan birininüstünlü¤ü, ata karfl› kuvvetli filden kaynaklan›r. Tahtada di¤er tafllar›n

konumu efl de¤erde ve aç›k çaprazlar varsa fil çok aktiftir. File sahip olantaraf, piyonlar›n›n konumunu belirlerken Capablanca’n›n ikinci prensibini -Piyonlar›n›z› filinizle ayn› renk karelerde bulundurmay›n›z. - dikkate almal›d›r.

S

Page 160: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

158

B‹ZE GÖNDER‹LEN K‹TAPLARDAN

asl›nda bofl ve anlams›z fleyler. Anla-d›m ki zihnimi ele geçirmelerine izinvermedi¤im sürece, korkular›maneden olan durumlar›n hiç biri kendibafllar›na ne iyiler, ne kötüler. Buyüzden ben de en sonunda karar›m›verdim ve salt zihne hitap edebileceknitelikte bir fley varsa, yani keflfetti-¤imde ve kendisine vak›f oldu¤umdagerçekten bana sürekli, üstün ve son-suz mutlulu¤u yaflatabilecek niteliktehakiki iyi diyebilece¤im bir fley varsa,iflte o iyi fleyi araflt›rmaya koyuldum”(...) Sevinç ve keder Spinoza’ya göreiki temel duygu durumudur(...) Sevgiinsan› gerçek anlamda insan k›lan birduyguyken, nefret insan› insanl›ktanç›karan bir duygudur. ‹nsan›n sevgiya da nefreti seçmesi kendi elindedir.”Yap›ttaki sözlük de kavram kargaflas›yaflatm›yor.

Prof. Dr. Çi¤dem Dürüflken yaflam›n›uygarl›¤›n temel tafl› olan ve insanl›¤ayön veren Latince yap›tlar› bir biriard›nca Latince ve Türkçesi bir arada,kazand›rmaya devam ediyor. Spinozave bafl yap›t› Ethica Bat›l›laflmarüzgarlar›n›n esmeye bafllad›¤› gündenberi Türkiye’de hep gündemde oldu.Baflka dillerden çeviriler araya birmesafe koydu. 334 y›l önce yaz›lanve Ayd›nlanma Ça¤›’n›n öncülerindenSpinoza’n›n ölümünden sonrayay›mlanabilen ünlü yap›t› Ethica,Dürüflken’in özeni ile sanki dilimizdeyaz›lm›flças›na okuruyla ile buluflabil-di. Dürüflken yazd›¤› önsöz’de:“Spinoza’yla karfl›l›kl› oturup konu-flarak, tart›flarak, dura dura, sindiresindire okunacak bir felsefe kitab›d›r,Ethica(...) Spinoza flöyle der: “yafla-d›klar›mdan ö¤rendim ki, günlükyaflant›m›zda biteviye olan olaylar,

Barbar-lar›nAvrupa’s›

KarolModzelewski

Türkiye‹fl Bankas›Kültür Yay›nlar›

EthicaSpinoza

Latince’denÇeviren:

Çi¤demDürüflken

Kabalc› Yay›nevi

Ender Ortaça¤ tarihçisi, Polon-ya’n›n demokratikleflmesi içiny›llarca hapis yatan önde gelen birayd›n olan yazar çuvald›z› ülkesine,

Page 161: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

159

BD ARALIK 2011

Atatürk ve Atatürkçülük çal›fl-mas›na, dünyan›n önde gelen kifli-lerinin ona iliflkin düflüncelerine;Atatürk’ün önemli sözlerine veAtatürk’ün bugüne kadar hiç yay›n-lanmam›fl foto¤raflar›na yer verenseçkin bir yap›t. ‹TO Baflkan› Dr.Murat Yalç›ntafl: “Bu kitap Tür-kiye’nin en köklü meslek örgütüolan ‹TO’nun 125. kurulufl y›ldö-nümü münasebetiyle haz›rlad›¤›m›zayn› isimli sergiden yola ç›k›larakhaz›rland›. Biz ‹TO olarak,Atatürk’ün Türk milletinin zihnin-deki imaj›n›n diri ve kal›c› olmas›için Türk okurunun dikkatine sun-duk. Aradan geçen 6 ay gibi k›sabir sürede kitab›n mevcudu bitti,ama kitaba olan ilgi bitmedi, bilakisartarak devam etti. Bunun üzerineAtatürk’ü haf›zalarda canl› tutacakbu kitab› yeniden basmay› bir görevkabul ettik. Bu bizim için birgörevdir, çünkü bugün Türkiye’degeliflkin bir ekonomi ve ticaretten,Türk ifladamlar›ndan bahsedebi-liyorsak, bunu Cumhuriyet’e hayatveren ilkelerine ve çal›flmalar›naborçluyuz(...) ‹TO’nun ilgi alan›sadece ticaret ve ekonomiyle s›n›rl›olmam›flt›r. Toplulu¤umuzu ilgilen-diren kültür ve sanat faaliyetleribaflta olmak üzere bir çok sosyalsorumluluk projesini hayatageçirmek de bizim as›l vazifelerimizaras›nda yer alm›flt›r. fiimdi deböylesi bir vazifeyi yerine getirme-nin onurunu tafl›yoruz.”

i¤neyi Avrupa’ya bat›r›yor: “Ne-redeyse hep bir a¤›zdan ve ayn› an-da “Biz zaten her zaman Avrupa’n›nbir parças›yd›k” diyoruz; böylesöyleyince de sanki bir dönüfl falansöz konusu de¤ilmifl gibi oluyor.Yani zaten Avrupal›y›z. Görünüflegöre bu sloganlar aras›nda bir çeliflkiyok. Sloganlar tekrarlana tekrarlanabir noktadan sonra art›k kimseninsorgulamad›¤› aç›k gerçekleredönüflüyor. Yaz›k! Politik sloganlarda, t›pk› reklam spotlar› gibi üze-rinde düflünmeyi hak etmektedir;üstelik salt bir fleyi kas›tl› olarakyaymalar› nedeniyle de¤il, ayn›zamanda fark›nda olmadan dahabaflka fleyleri de akla getiriyor olma-lar› nedeniyle bu yap›lmal›d›r.” Sor-gulayan ve perdenin arkas›ndakileriortaya döken bir kitap.

Sar›fl›nBirKurt

‹stanbulTicaret Odas›Yay›nlar›

Atatürk’ü Türkçe, ‹ngilizce, Al-manca ve Frans›zca bütün yönleriyleele alan, Prof. Dr. Halil ‹nanc›k’›n

Page 162: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

160

B‹R FOTOGRAFB‹N SÖZCÜ⁄E BEDELD‹RGönderi: EL‹S AYAZ, ‹STANBUL

Page 163: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

ASIL ÖNEML‹ OLAN VE MEMLEKET‹ TEMEL‹NDENYIKAN, HALKINI ES‹R EDEN, ‹ÇERDEK‹ CEPHEN‹N

SUSKUNLU⁄UDUR.

M. KEMAL ATATÜRK

M‹LL‹ EGEMENL‹K ÖYLE B‹R NURDUR K‹, ONUNKARfiISINDA Z‹NC‹RLER ER‹R, TAÇ VE TAHTLAR BATAR,

MAHVOLUR. M‹LLETLER‹N ES‹RL‹⁄‹ ÜZER‹NEKURULMUfi MÜESSESELER HER TARAFTA YIKILMAYA

MAHKÛMDURLAR.

M. KEMAL ATATÜRK

Page 164: BÜTÜN K‹TAPÇILARDA€¦ · Sinan Meydan 32 Yumurta da Yafl Pasta da Demokrasiye Tat Katar Gürbüz Evren 4 39 Ulus ve Millet Cengiz Özak›nc› 46 “Ankara Kendisi Merkez

TÜRK RESSAMLARI: Oya ABACI

AR

AL

IK 2011

Ankara’da do¤du. ‹stanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi,flimdiki ad›yla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden mezunoldu. MSGSÜ. Resim Heykel Müzeleri Derne¤inin düzenledi¤ikurslarda befl y›l boyunca her yafl grubuna verilen yayg›n sanat

e¤itimi resim ve sanat tarihi kurslar›n›n organizasyonunu üstlendi.Ders verdi. Halen Marmara Üniversitesi Atatürk E¤itim

Fakültesinde Ö¤retim Üyesi olan sanatç› çal›flmalar›n› ‹stanbul’dasürdürüyor. Bu sergi birçok ulusal ve uluslar aras› karma sergide

yer alan sanatç›n›n üçüncü kiflisel sergisidir.

SONSUZLUK VE SONRASILIK

2000

1 ARALIK 2011

192297 SAYI: 2011 / 12 F‹YATI: 4 TL

BAfiKENT ÜN‹VERS‹TES‹ KÜLTÜR YAYINI

Can Pulak:Vatan› SevmekSuçu

Sinan MeydanYalanlar›YalanlamayaDevam Ediyor Sh:24

E. Kur. Alb.

Suat Ayt›n, Silivri'dekiKo¤uflundan Yaz›yor:Deprem veTerör Sh:59

Mete Akyol Yazd›:Sessiz SeyircilerToplulu¤u Sh:6

Cengiz Özak›nc›,Yine KökenleriyleAç›kl›yor:Ulus ve Millet Sh:39Sh:10

Erol ÇevikçeHaberal'› Anlat›yor:OnbinlerceCana Sa¤l›k,Binlerce KifliyeAfl ve ‹fl VerdiSh:14