46

bülten

Embed Size (px)

DESCRIPTION

http://www.bayburteml.tr.cc/

Citation preview

Fiziki yapısı; yeterli ergonomik, donanımı güçlü, çalışanları ve öğrencileri mutlu, mezunları toplumda ve iş hayatında aranan, takdir edilen, teknolojik yeniliklere imza atan, eğitimde, bilimde, kültürde, sanatta ve sporda ülkemizin faydalı ve başarılı okulu olmak istiyoruz.

Öğrencilerimizi; bölgelerimiz ve ülkemiz endüstrisinin ihtiyaç duyduğu meslek alanlarında evrensel mesleki ve teknolojik bilgi ve becerilerle donatılmış teknik eleman olarak ve alanları ile ilgili yüksek öğretim programlarına hazırlamak, Atatürk ilkelerine bağlı, milli değerlerimizi benimseyen ve koruyan , kendini ifade edebilen girişimci, çağdaş düşünen, estetik duygusuna sahip kendisi ve toplumuyla barışık bireyler yetiştirmektir.

2

Değerli Okuyucular!...

Okulumuzda ilk sayısı çıkmış bulunan bültenimizin hayırlı olmasını diliyorum. Okul müdürü olarak biten yarıyıl tatili nedeniyle sizlere seslenmek istiyorum. Bu yarıyı l. döneminde okulumuzda başarılı çalışmalarından dolayı 38 öğrencimiz Taktir Belgesi, 112 öğrencimiz de Teşekkür Belgesi almıştır. Davranışlarıyla çevreye ve arkadaşlarına örnek teşkil eden 61 öğrencimiz ise Onur Belgesi almıştır. Başarılı olan öğrencilerimiz olduğu gibi doğal olarak derslerinde başarılı olamayan öğrencilerimiz de olmuştur.Bu bülten vesilesi ile başarılı olan öğrencilerimizi tebrik ediyorum.Başarılı olamayan öğrencilerimize ve velilerimize çıkarılan bülten vesilesi ile birkaç hususu hatırlatmak istiyorum.: “Başarının temel anahtarı plânlı bir şekilde çalışmak ve başarmayı istemektir.” Eğitim; aynı zamanda okul, aile ve çevre arasında meydana gelen bir olgudur. Sevgili öğrenciler !..Sizler okula bilgilenmek, aklınızı zenginleştirmek, uygar bir insan olmak için geliyorsunuz. Öğretmenleriniz de, bu özellikleri sizlere kazandırmak için burada bulunmaktalar. Hepimizin görevi, sizleri yurduna, ulusuna, ailesine kendisine faydalı ve uygar bir insan olarak yetiştirmektir. Eğitilmemiş toplumlar uygar olamazlar, gelişemezler, ayakta kalamazlar.Okul, bizi eğitmek, bizi uygar yapmak, yetiştirmek ve başarıyı yakalamamız için vardır. Bu düşüncelerden hareketle karnesinde dersleri istediği gibi olmayan öğrencilerimizin daha azimli ve gayretli çalışmaları sonucunda bunun üstesinden gelebileceğine inanıyorum. Saygıdeğer Veliler !..Öğrencilerimiz sizlerin bizlere emanetidir. Emanetinize sahip çıkabilmek adına elimizden gelen her türlü gayreti göstermekteyiz. Sizlerle birlikte evlatlarımızın daha iyi bir gelecek kazanmaları için gerek okul idaresi gerekse öğretmen arkadaşlarımla uyum içerisinde çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Bu itibarla velilerimizden 2. dönemde öğrencilerimizi daha iyi anlamaya çalışmalarını, onların bir öğrenci olduğunu unutmamalarını ve her zaman sevgiye ve ilgiye ihtiyaç duyduklarını unutmamanızı istiyorum.

2008–2009 Eğitim-Öğretim yılı II. Kanaat döneminin tüm öğrencilerimiz için daha sağlıklı, daha başarılı geçmesini umuyor ve bekliyorum. Tüm öğrencilerimize ve velilerimize saygı ve sevgilerimi iletiyor, ikinci dönemin daha da olumlu geçmesini diliyorum.

Şubat 2009İsmail YEŞİLÇİÇEKOkul Müdürü

3

REHBERLİK SERVİSİ

Sevgili Öğrenciler,Okullar öğretim kurumları olmakla beraber her şeyden önce birer eğitim

kurumlarıdır.Siz sevgili öğrenciler, anne-baba ocağından çıkar çıkmaz, çeşitli aile yapılarında yetiştirilmiş yüzlerce farklı yaşıtlarınızla bir arada aynı sınıfı, aynı okulu paylaşmak için bir araya geliyorsunuz. Hatta bu durum lisede daha da çeşitlilik kazanmaktadır. Bu yüzden bu kadar çeşitliliğin arasında problemlerin yaşanması kadar doğal bir durum olamaz.

Önemli olan yaşanılan problemi çözme çabası göstermek ve içinden çıkılamayan durumlarda da yardım almaktan çekinmemektir. Bu nedenle sorun çözmeyi, iletişim becerilerini, kendini ifade etmeyi, bireysel yeteneklerinizi keşfetmeyi, kendinizi tanımayı ve gelecekte seçmek istediğiniz mesleğin kararını bu kurumda verecek ve bütün bu süreçte “Rehberlik Servisi” her an sizin yanınızda ve destekçiniz olarak kendi kararlarınızı kendinizin almasında yardımcınız olacaktır.

  “Rehberlik Servisi” KİMLİK oluşturmanızda en önemli birimdir.

Bir soru soran beş dakika müddetle bilgisiz görünür, soru sormayan ise ilelebet bilgisiz kalır.

Rehberlik servisinden hangi konularda ve nasıl faydalanabiliriz?

        Kendini tanıma ve geliştirme

        Aile içi sorunlar

        Arkadaş ilişkilerinde yaşanan sıkıntılar, problemler

        Çevre ile oluşan sıkıntılar

        Duygusal ilişkilerde yaşanan sıkıntılar

        Gelecek konusunda yaşanan endişeler

        Bir konuda verilecek kararda yardımcı olmak

        Eğitim öğretim konusunda endişe

        Sağlık ile ilgili problemler

        Değer yargıları ile ilgili problemler

4

        Grupla Psikolojik Danışmada verilen hizmetlerde bireysel danışma yapılabilecekler

        Stresle başa çıkma

        Sınav kaygısı

(        İletişim becerilerini geliştirme

(        Ergenlik Dönemi Bireysel gelişimim hakkında bilgi almak

(        Verimli ders çalışma alışkanlığı hakkında bilgi almak

(        ……….

*Bu ve buna benzer konularda çekinmeden Psikolojik danışma ve Rehberlik Servisine gelebilirsiniz.

 

Her Zaman Hatırlayalım;

Verimli Ders Çalışma:

Verimli çalışmak çok çalışmak değildir. Çalışmanın bizler için ne kadar etkili olduğudur. Şunları Yapalım:

1- Dersi derste çok iyi dinleyelim.2- Günlük tekrar edelim.3- Konularla ilgili test çözelim4- Bir sonraki gün göreceğimiz derslere ön hazırlık yapalım.

GİDECEĞİ LİMANI BİLMEYEN GEMİYE, HİÇBİR RÜZGARDAN HAYIR GELMEZ.

Rehberlik ServisiA.Oktay MEMİŞ

Okul Rehber Öğretmeni

5

NERDESİN SEVDİĞİM

Sevdam büyür içimde, yüreğim yanar,Özledim seni, yoksun, içerim kanar,Ellerim ellerini arar, gözlerim kan ağlar,Nerdesin be sevdiğim, bu beden seni arar…

Gecenin ayazı vurmuş, ellerim titriyor,Sevdiğim uzaklarda, yüreğim onu özlüyorSen olmayınca sevdam, inan yüzüm gülmüyor,Nerdesin be sevdiğim, bu beden seni arar…

Seni hep sevdim ben, deliler gibi,Beklerim kavuşuruz diye, aynı bir tutsak gibi,Sensizlik içimi yakıyor, koca bir ateş gibi,Nerdesin be sevdiğim, bu beden seni arar…

BUĞRA BERAT1-F 881

ANA

Uzaktasın annem, şimdi gözlerimElem-i hicranla seni arıyor.Gündüzde gecede seni özlerimAhım tâ arşa kadar varıyor.

Beni okşardın ki,dizinde yatıpSaclarım bile bir mahzun şimdi.Koşarak kollarımı boynuna atıpÖpüşün ki, dünyalar sanki benimdi.

Annem!..Gözlerimde yaşlar durmuyor.Sensiz günlerimde bir kırık sazım.Uzaksın ya, kalbim öyle vurmuyorTesellim, ümidim, sevincim, nazım.

Hasretin bir acı olup çökünce,Bir kuş olup yanına gelmek isterim.Yolcular yurdundan bir bir dönünce,Seni görmeyince ölmek isterim.

Bir sel gibi, inan, gözlerim gayri,Durmaz kaynağında, akıyor ana.Yıllarca, yıllarca ben senden ayrı.Ne zaman yolların, söyle bu yana?

Emre KAYAOGLU734 3/A

BU ŞİİRİ

Sana bir şiir yazıp gidiyorum.Sakın sana kızdığımı sanma.Ben yazarken ağladım amaSen okurken ne olur ağlama.

Ben gelemesem bile yanına,Seni ebediyen beklerim.Etrafım sevgiyle dolsa bile,Yine seni özlüyor gözlerim.

Geri dönsem seversin biliyorum.Sana güvenim benim sonsuz.Allah’ım yaşayamayız biliyorum.O bensiz ben de onsuz.

Geri giderim eğer sevmezsen.Mezara girerim diri diri.Belki de ben ölmüş olacağım,Sen okurken bu şiiri.

Selami KARAKURT4-F 1097

EMANET

Okşa yetimin başını.Akıtma onun gözyaşını.Hak rızası istiyorsan,Paylaş onunla aşını.

Sakın onu mutsuz kılma.Kimsesiz ve yetim bulma.O Resul’ü seviyorsan,Onun aleyhinde olma.

Okşa yetimin başını.Şefkatle sil gözyaşını.O sana bir emanettir,Kaldır yolundan taşını.

Hasan GÖKTEMİR4/F 1092

6

SAYGIYI ÖĞRETEN

Yaklaşık on yıl önce öğretmenliğe başladığımda içimde tarifi imkânsız ve bir o kadarda heyecan dolu duygularım vardı. Okulumdaki tecrübeli öğretmenler yaşadıkları deneyimleri benimle paylaşıyor, sınıf içerisinde ve dışarıda öğrencilere nasıl davranmam gerektiği konusunda nasihat ediyorlardı. Teneffüs aralarında ‘’ bu gün öğrencilere şunu söyledim, bunu anlattım’’ dediğimde bunu yapılan bir yanlışmış gibi , atılan okkalı bir tokadın beyni uyuşturan etkisi gibi, sersemliyordum. Aman ha ! ,Sakın yapma ! , Asla güvenme ! sözcükleri, ışık saçan yıldızların güneş doğunca birer birer kaybolması ve hükümranlıklarının bitmesindeki gibi, öğrenciler sönük birer yıldız oluyorlardı gözümde. Kendimle tezatlar yaşamaya başladım.Bir yanda hayalimde canlandırdığım öğrenci tipi ,diğer yanda söylenen ve anlatılan öğrenci tipi .

Zamanla nasıl değişiyor insan ,hangi resmime baksam ben değilim.’’ Diyen , şairin mısralarında belirttiği gibi bendeki değişimin ne olacağını zamana bıraktım. ‘’Öğretmenleri dinledim bir de öğrencileri dinlemeliydim. Dersten sıkılan bir öğrencinin ne olur zaman çabuk geçsin temennisi bir yana , Yunus’un , Fuzuli’nin bir şiirini büyük bir iştahla açıklarken plandan geri kalmayayım diye düşünen ya da zaman yavaş geçse de şu şiirin açıklamasını bitirebilsem diyen ; ancak durdurmak istediğimiz , çaresiz kaldığımız, hüküm geçiremediğimiz zamana teslim olmaya ve gidişatın ne olacağını bilmeden dümensiz bir gemi misali rüzgarın sürükleyeceği limana gidiyordum.

Günümüzde sokaktaki bir simitçiyi ,pazarlamacıyı ,bir ev hanımını, sokaktan geçen herhangi birisini çevirip ‘’Ülkemizin en önemli sorunu nedir ? ‘’ sorusunu yöneltecek olsak bana göre alınan yanıtların en az yarısı işsizlik olurken, diğer büyük bir kısmı da eğitim daha doğrusu eğitimsizlik olacaktır. Sesli harf ile sessiz harfi ayırt edemeyen, hadi bize bir sessiz harf söyle denildiğinde Zonguldak’ın Zo’su diye yanıt veren sanatçı diye nitelediklerimizi ,yakınını kaybeden bir vatandaşımızın mezarlığa ‘’Ayle ‘’mezarlığı yazmasını , akşamleyin yatıp sabahleyin uyandığında ben şarkı sözü yazdım ! Hadi bir dinleyelim dediğimizde ‘’Hiçbir anlamı yok bu sözlerin ; sadece iş olsun diye söyledim.’’ diye mırıldanışı içinde bulunduğumuz durumu ifade etmek için yeterli örnek olacaktır.

Bu örneklerden çıkan sonuç ; eğitimle ilgili sorunlarımızın olduğudur. Suçlu kim mi? Evet, bende arıyorum, ama herkes suçu bir futbol maçında olduğu gibi birbirine atıyor.

7

Öğrenci velisine göre suçlu; hafta sonu tatili olan , on beş tatili olan, yazın üç ay yatan öğretmendir.Öğrenciye göre ; öğretmen dersi iyi anlatamıyor ve kazık sorular soruyor. Öğretmene göre de suçlu; dersine iyi çalışmayan, anlattıklarını anlamayan öğrencidir. İşin aslına bakacak olursak , tüm bu sorunların hepsini ortadan kaldırmak ve sıfırlamak mümkün . Nasıl mı? Okul yok, öğretmen yok ,öğrenci yok ,veli yok dolayısıyla da sorun olmayacaktır. Eğer bunların sonucuna katlanmayı göze alabiliyorsanız sorunun çözümünü yukarıda belirttim. Hayır , senin söylediğin gibi olmaz diyorsanız, ‘’Eğitim şart’’ diyorsanız yapılması gerekenler aslında çok da zor olan şeyler değil.Her şeyden önce öğrencilerin ,öğretmenlerin,velilerin ,eğitimle ilgili herkesin kendisine saygı duymasını sağlamalıyız.Topu taca atmak yerine ,birilerini suçlarken o birilerinin içinden kendimizi ayıklamamız yerine elimizi bu sorunu çözmek için taşın altına koymalıyız.Acaba bizler öğretmen olarak üzerimize düşen görevi yapıyor muyuz ? Öğrenciyseniz öğretmeninizi yeterince dinleyip dersi daha iyi anlamaya çalışıyor musunuz? Veliyseniz okula en son ne zaman uğradınız kendinize soruyor musunuz? İdareci iseniz öğretmenlerle iletişiminiz nasıl ? En son ne zaman bir öğretmenle bir çay içip onunla dertleştiniz.

Evet ,on yıl sonra geriye dönüp baktığımda öğretmenin eğitimin kalitesinin artmasında önemli yeri olduğunu ve öğrencinin başarısında olmazsa olmazlardan olduğunu görüyorum.Başarının daha da artırılması için kendimize saygı duymamız gerektiğini kendine saygısı olanların başkalarına da saygı göstereceğini ve başarının bu vesile ile yakalanacağını düşünüyorum.Ve şimdi bu gün öğrencilere sevgiyle yaklaştığımızda onların çiçek açacağına olan inancımı yitirmediğimi görüyorum.Özetle ortada bir başarı olduğunda bunu nasıl sahipleniyorsak , başarısızlığı da sahiplenmeliyiz.Herkes bu sorunun bir köşesinden tutmalı ki eğitimle ilgili sorunlarımız çözüme kavuşsun.Benim oğlum hiçbir şey olamazsa öğretmen olsun mantığını yine biz öğretmenler sayesinde aşacağımıza inanıyorum.Benim oğlum öğretmen olacak haline dönüştürmeliyiz.Bu mesleğin ne kadar kutsal olduğunu , ne kadar özveri ve fedakarlık gerektirdiğini yine eğitimle aşıp mutlu olabileceğimize inanıyorum. Zira mutluluk paylaşıldıkça artar.Sorunlar paylaşıldıkça azalır. Ne dersiniz ? Gelin hadi !!biz öğretmenler , okul idaresini , velilerimizi ve öğrencilerimizi beklemeden sorunları paylaşmaya ,üzerimize düşeni yapmaya var mısınız ?

‘Öğretmen’ konulu makale yarışmasında il ikincisi olmuştur.

Ayhan DURSUN Müdür Yardımcısı

8

MANİ DERLEMELERİ Öğrencilerimizin bizzat anne,baba dede ve ninelerinden dinlediği ve hiçbir kitapta yayınlanmayan Bayburt’a özgü manileri. Gız gelin dır dır etme. Fazla ireli getme. Vakitsiz horoz gibi, Gece yarısı ötme. Osmanlı parasını Okudum turasını Bu sene öyle olsun Bakalım sonrasını Pınardan dudu geçti Elini yudu geçti Pınardan gözün kor olsun Yarim ne dedi geçti Mavi boncuk maşallah Nazar almaz inşallah Kavuşan aylar gibi Kavuşuruz inşallah Derleyen Hasan GÖKTEMİR 4-F Karadır kaşın ördek. Yeşildir aşın ördek. Biz bu gölde çift idik. Haniye eşin ördek Karşı dağın geveni, Kim gördü ordan geleni? Acap sararlar mı, Hararetten öleni?

İndim mezire düzüne. Cızmayı çektim dizime. Bıldır yüz yüze idik, Bu yıl hasretim yüzüne. Karşıdan gel göreyim. Cebin ağzını öreyim. Sınanmamış yiğide Nasıl meyil vereyim? Ele elehli yârim Çifte yelehli yârim. Küsmüş benden gidiyor Kurşun bilekli yârim. Aşağıdan yel esti. Bıçak elimi kesti. Nazlı yârin dizinde, Beni bir uyku bastı. Halbur attım daldadur. Sevdüceğim yoldadur. Çok yalvardım gelmedi. Gözüm kaldı yoldadur. Üzüm koydum sepete. Yar oturur tepede. Yârim gelip geçende, Şan verir memlekete. Kuşburnunun alına, Bir kuş konmuş dalına. Canımı kuran ederim Nazlı yârin yoluna. Derleyen İbrahim PINAR 3-A

9

10

FİLİSTİN’DEKİ KATLİAMA OKUL OLARAK KAYITSIZ KALMADIK…

Milli Eğitim Bakanlığı, İsrail’in Filistin’de yaptığı katliam karşısında zor durumda olan Kardeş Filistin Halkı için yardım kampanyası başlattı. Bu doğrultuda okullara 2009/02 genelgesi gönderen Milli Eğitim Bakanlığı okulların da bu kampanyaya katılmasını istedi. Her türlü insani konuda duyarsız kalmayan okul idaremiz, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz kampanyaya yoğun bir şekilde iştirak etti. Bir haftalık yardım kampanyası neticesinde okul idaremiz, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz Filistin halkına gönderilmek üzere 3.294(üçmilyarikiyüzdoksandörtmilyon) bin lira topladı. Yapılan bu yardımların yerine ulaşması için toplana miktar Bayburt Milli Eğitim Müdürlüğü vasıtasıyla ilgili hesap numaralarına yatırıldı.

ÖĞRENCİLERİMİZE YARDIM… Okulumuz Rehberlik Servisi ve öğretmenlerimiz kışın gelmesiyle birlikte bazı öğrencilerimizin soğuk havalarda okula montsuz ve kışlık ayakkabısız geldiğini okul idaresine ilettiler. Öğretmenlerimizin bu duyarlılığına kayıtsız kalmayan okul idaresi değişik kurumlardan ve kendi imkanlarını da kullanarak öğrencilerimize mont ve bot yardımı yaptı. Okul idaresi tarafından temin edilen mont ve botlar Rehberlik Servisimizin ve öğretmenlerimizin tespit ettiği öğrencilerimize ihtiyaçları doğrultusunda usulüne uygun olarak dağıtıldı. Okul Müdürü İsmail YEŞİLÇİÇEK’in bültenimize yaptığı açıklamada 15 öğrenciye Kışlık ayakkabı, 12 öğrenciye mont ve 9 öğrenciye de hem mont hem kışlık ayakkabı verildiği belirtildi.

11

YARIYIL TATİLİNDE OKUL İKİNCİ DÖNEME HAZIRLANDI

2008-2009 eğitim-öğretim yılı 1.dönem 23 Ocak 2009 tarihinde sona erdi. On beş günlük karne tatili boyunca okulumuzda hummalı bir çalışma başlatıldı. Birinci dönem boyunca duvarlarda hasar gören bütün boyalar yardımcı hizmetliler tarafından tekrar vurulurken, okulumuzun bütün birimleri deterjanlı sularla temizletilerek ikinci döneme bir hazırlık yapıldı.

BAZI BİRİMLERİN TABANLARI FAYANS YAPILDI… Müdür yardımcıları Ayhan DURSUN, Murat HANÇAR ve Ömer TEKDEMİR’in bulunduğu idare odaları ile Bilişim Teknolojileri-3 ve 5’in tabanları, yarıyıl tatili fırsat bilinerek fayansla döşendi. Böylece 2008-2009 öğretim yılı 2.döneminde daha iyi bir eğitim ortamı hazırlanmış oldu.

Uzun yıllardan beri ana bina ikinci katta bulunan okul ambarımız, birinci katta Anadolu-1 sınıfının önündeki atıl durumda bulunan koridor köşesine yeni bir ambar inşa edilerek taşındı. Eski ambarımıza ise yurt ambarının taşınması sağlandı. Yurt ambarının ikinci kata taşınmasının amacı ise okul idaresi tarafından havadar, nemsiz ve hijyenik olan bir ortam olarak açıklandı.

12

PERDELERİMİZ SİL BAŞTAN... Okulumuzun idare odalarında, kütüphanede ve öğretmenler odasında kullanılan perdeler kaldırılarak yerine ofis perdeleri takıldı. Bu perdelerin estetik açıdan güzel olması ve kullanışlı olması; aynı zamanda temizliğinin kolay yapılması nedeniyle tercih edildiği bildirildi.

BÖLÜM VE SINIF TANITIM TABELALARI DEĞİŞTİ… 2008-2009 eğitim-öğretim yılına başlarken dersliklerin artması sebebiyle; aynı zamanda bazı tabelaların eskimesinden dolayı sınıf ve bölüm tanıtım tabelalarında değişime gidildi.

OKULUMUZUN DEĞİK YERLERİNE PANOLAR VE TÜRK BÜYÜKLERİ RESMİ ASILDI… Okulumuz öğrencilerinin daha iyi bir eğitim ortamına kavuşması, duvarlardaki büyük boşlukların giderilmesi; aynı zaman da öğrencilerimizin teneffüslerde Türk Büyüklerini tanıması amacıyla Yeni Bina’da duvarlara resim ve Türk Büyüklerinden oluşan panolar asıldı.

13

RENGİMİZ KIRMIZI, BEYAZ, SİYAH… Uzun yıllardan beri okulumuz spor takımları tarafından kullanılan aynı zamanda okulumuzun da simgesi haline gelen yeşil-siyah renkli formalarımız yerini kırmızı - beyaz ve siyah renklerden oluşan formalara bıraktı. Uzun zamandan beri kullanılan futbol, basketbol, voleybol formaları ve üzerinden giyilen eşofmanlar ile ayakkabılar tahrip olmuş ve zamanla bir bölümü de kaybolmuştu. Bu eksikliği gidermek, öğrencilerimizi müsabakalara daha da motive etmek ve okulumuzun temsilini en iyi şekilde yapmak amacıyla futbol, basketbol, voleybol formaları ve üzerinden giyilen eşofmanlar ile ayakkabılar tamamen değiştirilmiştir. Aralık 2008’de yapılan bu değişikliklerde forma renklerimizin de değiştirilmesine karar verilmiştir.

Formalarımız ilk kez Basketbol Takımımızın Trabzon’da katıldığı grup birinciliği müsabakalarında kullanıldı.

14

KARAMANOĞLU MEHMET BEY’İ ARIYORUM 

Karamanoğlu Mehmet Bey’i arıyorumGöreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?Bir ferman yayınlamıştı;

‘Bu günden sonra, divanda, dergahta, bargahta, mecliste,meydanda Türkçe’den başka dil konuşulmaya’ diye,

Hatırlayanınız var mı?Dolanın yurdun dört bir yanını,Çarşıyı, pazarı, köyü, şehiri,Fermana uyanınız var mı?

Nutkum tutuldu, şaşırdım, merak ettim,Dolandığınız yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere,Gördüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mı?

Tanıtımın demo, sunucunun spiker,Gösteri adamının showmen, radyo sunucusunun diskjokey,Hanım ağanın first lady olduğuna şaşıranınız var mı?

Dükkanın store, bakkalın market, torbasının poşet,Mağazanın süper, hiper, gros market,Ucuzluğun damping olduğuna kananınız var mı?

İlan tahtasının bilboard, sayı tabelasının skorboard,Bilgi alışının brifing, bildirgenin deklarasyon,Merakın, uğraşın hobby olduğuna güleniniz var mı?

Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,Beldelerin girişinde welcome,Çıkışında goodbye okuyanınız var mı?

Korumanın, muhafızın body guard,Sanat ve meslek pirlerinin duayen,İtibarın, saygınlığın prestij olduğunu bileniniz var mı?

Sekinin, alanın platform, merkezin center,Büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final,Özlemin, hasretin nostalji olduğunu öğreneniniz var mı?İş hanımızı plaza, bedestenimizi galeria,

15

Sergi yerlerimizi center room, show room,Büyük şehirlerimizi mega kent diye gezeniniz var mı?

Yol üstü lokantamızın fast food,Yemek çeşitlerimizin menü,Hesabını adisyon diye ödeyeniniz var mı?

İki katlı evinizi dubleks, üç katlı komşu evini tripleks,Köşklerimizi villa, eşiğimizi antre,Bahçe çiçeklerini flora diye koklayanınız var mı?

Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik,Vurguncunun spekülatör, eşkiyanın mafya,Desteğe, bilemediniz koltuk çıkmaya sponsorluk diyeniniz var mı?

Mesireyi, kır gezisini picnic,Bilgisayarı computer, hava yastığını air bag,Eh pek olasıcalar, oluru, pekalayı okey diye konuşanınız var mı?

Çarpıcı, önemli haberler flash haber,Yaşa, varol sevinçleri oley oley,Yıldızları star diye seyredeniniz var mı?

Vırvırık dağının tepesindeki köyde,Cafe shop levhasının altında,Acının da acısı kahve içeniniz var mı?

Toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım derken,Dilimizin çalındığını, talan edildiğini,Özün el diline özendiğine içiniz yananınız var mı?

Masallarımızı, tekerlemelerimizi, atasözlerimizi unuttuk,Şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik,Türkçemiz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı?

Karamanoğlu Mehmet Bey’i arıyorum,Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?Bir ferman yayınlamıştı…Hayal meyal hatırlayıp da, sahip çıkanınız var mı?

Yusuf YANÇ

16

SEHEN NE ELTIM GILE GIDIYEM… Bayburt'a köyden yeni gelen bir hanimefendi kirmizi isikta Cumhuriyet caddesini karsiya geçmek ister, yari yolda trafik polisi seslenir: "-Hop teyze nere gidiyorsun." O güne kadar kirmizi isik nedir bilmeyen teyze söyle cevap verir. "-Gadam tepehen olsun, sehenmi soracam eltim gile gidiyem.

VOLA AGA EYLE BIZ BURDA INECEYúK… Efendim bizim Bayburtlu arkadaslar Istanbul'da gurbetçilik yaparlar. Günün birinde acele isleri çikar Bayburt' a dönmeleri gerekir. Ne yapalim ne edelim derken uçakla gitmeye karar verirler. Uçak hareket eder Askale üzerinden geçerken pilot anons yapar "-sayin yolcularimiz su anda Askale üzerindeyiz, biraz sonra Erzurum havaalanina inecegiz." Bu anonsu duyan bayburtlu hemen yerinde kalkar ve aceleyle pilota dogru seslenir. "- Vola aga hele eyle biz burada ineceyük."

Kaymagam BEY… Kaymakam Bayburt'u gezmektedir. Degirmenin bir tanesinde bir esek görür. Esegi vatandasin biri yönlendirmektedir dönmesi için. "Halbuki esek kendi kendine yolunu bulsa da dönse, sizce daha iyi olmaz mi" der yeni kaymakamimiz. Degirmen sahibi "eyi has diyirsen de gaymagam bey, hani ele senin gibi ahilli essek" der.

KÖRPİ… Iki kafadar Bayburt'lu Istanbul'da is aramaktadirlar. Birileri onlara "su adamda bol is var ama Bayburt'lulara kesinlikle iş vermez" der. Kafadarlar adam sende, adam bizim Bayburt'lu oldugumuzu nerden anlayabilir ki, biz bi görüşmeye gidek derler. Mülakat safhasina gelmiştirler. Işveren onlara yaprak diyin der. Bunlar Yarpak derler. Toprak diyin der, torpak derler. Köprü diyin der, körpi derler. Velhasil adam anlamistir bizim kafadarlarin Bayburt'lu olduklarini. Sizi ise almiyorum der. Kafadarlar ise alinmamanin hayal kirikligi içerisinde birbirleri ile olayin yorumunu yaparlar. Kafadar 1: "ola gardas, ne oldi da bu bizi ise almadi. nasi oldi da anladi Bayburt'li oldugumuzi? der. Kafadar 2: "valla gardas, yarpah dedi dedük, torpah dedi dedük, zannimca o körpide naneyi yedük" der. AYKUT KAHRIMAN 3/B

17

ESKİMEYEN DOSTLAR

Eğitim, insan hayatının bütün safhalarında var olan bir olgudur. Günümüz dünyasında eğitimin değişik uygulamaları vardır..Aslında bütün bu eğitim uygulamalarının temelinde ,kişide yaşantılar yoluyla istendik davranış değişikliği meydana getirmek değil midir?

Eğitim uygulamalarını gerçekleştirecek, insanları hayata hazırlayacak, belli programları uygulayacak, eğitim ve öğretim etkinliklerini düzenleyecek bir meslek grubuna ihtiyaç vardır. Oda öğretmendir.

Klasik anlayışa göre öğretmen,formal eğitim-öğretim hizmetlerini veren kurumlarda öğretimi sağlayan kişidir.Öğretmenlik mesleğinde ilgi ve yetenek çok önemli iki kavramdır.Bir öğretmen adayının öğrencilere, okumaya,iletişim kurmaya,sosyal etkinliklere ve diğer önde gelen faaliyetlere ilgisi yoksa bu meslekte başarılı olma ve işini severek yapma olasılığı düşük olacaktır.Bu nedenle ilgi ,öğretmenlik mesleği için gereken ön koşuldur.Yetenek ise, bireyin bir işi yapmada gösterdiği ustalıktır ve büyük oranda doğuştan getirilir.Tanımdan da anlaşılacağı gibi öğretmen olabilmek için belli yeteneklere sahip olmak gerekir.Öğretmenlik bir kazanç kapısı olmaktan çok ,insanlara fayda sağlayan bir ilim kapısı olmaya aday değil midir?.Maalesef günümüzde bazı insanlar, öğretmenliği bir kazanç kapısı olarak görmekte, yaptığı işten zevk almayan ve elindeki ürünün kalitesini düşüren vasıfsız işçi rolünü oynamaktadır.Öğretmen seçiminde eğitim kurumları çok hassas davranmalı , ölçme araçları ile ölçülmeden, öğretmenlikle ilgili yeteneklere sahip olup olmadığı tespit edilmeden bu mesleğe alınmamalıdır.

Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi “Bir topluluk ulus olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. Onlardır ki, toplumu gerçek ulus haline getirirler. Yine ünlü düşünür Socrates “Dünyada her şeye değer biçilir, ama öğretmenin eserine değer biçilmez. Çünkü onun eseri her şeydir ve hem de hiçbir şeydir’’ vecizeleriyle öğretmen ve onun yetiştirdiği ürünün kalitesinden bahsetmektedir.

Öğretmen eğitimci kişiliğinin yanında iyi bir rehber olarakta eğitim- öğretim sürecinin içindedir ve bu nedenle kontrol eden, baskı ve otorite kurarak disiplin sağlayan kimse olmaktan çok, öğrencileri kısa sürede tanıyabilen ve onlarla kısa sürede kaynaşabilen, rahat davranabilen, sınıfta sevgi, şefkat ve özgür dolu bir ortam oluşturabilen kimse olmak zorundadır.

Çağımız bilgi ve iletişim çağıdır. Özellikle ikibinli yıllarda dünya köy haline gelmiş

ve dünyanın en uzak köşesindeki gelişmeler anında öğrenebilir hale gelmiştir. Bu gelişmelere ayak uydurabilmek için son derece gelişmiş ve gelişmekte olan iletişim tekniklerini etkili bir şekilde kullanmakla mümkündür. Öğretmen toplumun aydınları ve yeniliklerin takipçisi olmak zorunda ve bu teknolojileri çok etkili bir biçimde kullanabilmelidir. Bunun için bütün dünyanın iletişimde ortak dil olarak kabul ettiği İngilizceyi iyi bilmek ve temel bilgisayar becerilerini kazanmak zorundadırlar.

Eğer öğretmenler bu gelişmelere ayak uyduramazlarsa öğrencilerin gerisine düşebileceklerdir. Alman Goethe’nin dediği gibi “Öğrencilerin bilmeleri gerektiğinden daha çok şey bilmeyen bir öğretmenden daha korkunç hiçbir şey olamaz“

18

Bu nedenle, 21. yy. başında Avrupa ülkesi olmayı hedefleyen Türkiye'de gençliğin bilimsel ve çağdaş bir kişilik kazanmasında öğretmene büyük görevler düşmektedir. Öğretmen gelişen teknolojilerden haberdar olmalı ve sürekli kendini yenileyen ve yeniliklere açık olan eleştirilerden ders alan hoş görülü, sıcakkanlı, bilgilerini satabilen bir uzman pazarlamacı olmalıdır.

Öğretmenler günü anısına yazdığım şu dizeler bizlerin herkesin gönlünde taht kurduğumuzu ve paha biçilemeyecek bir mesleğin mensupları olduğumuza işaret etmektedir.

Sevginle girdin benim dünyama,

Sessiz sedasız beni kendine bağladın,

Hiç kimse sevmemişti beni senden başka,

Bana dünyayı sen bağışladın öğretmenim.

Geceleri, hep sabah olmasını beklerdim,

Güneş ne zaman doğacak diye düşünürken,

Annem, babam, kardeşim yoktu benim dünyamda,

Çünkü ben öğretmenimi düşünüyordum.

Ensar ÇEKER Metal Teknolojileri Alan ŞEFİ

19

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ? Bir karıncanın koku alma yeteneği en az bir köpeğinki kadar

gelişmiştir. Kediler şeker tadını ayırt edemezler. Atlar bir ay kadar ayakta kalabilirler. Fare, bir deveden bile daha uzun süre susuz kalabilir. Zebralar beyaz üzerine siyah çizgilidir. Baykuş mavi rengi görebilen tek kuştur. Yetişkin bir ayı at kadar hızlı koşabilir. Deniz kobrası dünyanın en zehirli yılanıdır. Hayvanların en büyüğü mavi balinadır.(Uzunluğu 33 metre, ağırlığı 190

tondur) Timsahlar dillerini çıkaramazlar. Sivrisineklerin 47 tane dişi vardır. Sümüklüböceklerin 4 tane burnu vardır. Uranüs çıplak gözle görünen bir gezegendir. Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır. Dünyadaki tavuk sayısı insanlardan fazladır. Timsahlar daha derine batabilmek için taş yutarlar. Bukalemunun dili vücudunun iki katıdır. Dünyada bir insan aşına düşen karınca sayısı bir milyondur. Ünlü Beethoven son bestesini sağırken yapmıştır. Paris’teki Versailles Sarayı’nın 1300 odası vardır ama hiç tuvaleti

yoktur. Bir çift sineğin sadece nisan-mayıs aylarında bıraktıkları yumurtaların

tamamında sinek çıksaydı dünyayı 14 metre kalınlığında sinek kaplardı.

Eiffel Kulesi’nin yapımında 6.400 ton ağırlığında 18.100 adet demir parçası kullanılmıştır.

Süleymaniye Camii’nin dört minaresinin olmasının sebebi Kanuni’nin İstanbul’un fethinden sonraki dördünü padişah; bu dört minaredeki on şerefenin de Osmanlının onuncu padişahı olmasından dolayıdır.

Bir insandaki toplam damar uzunluğu 150.000 km ve Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin de 150 milyon kmdir.

Osmanlı sultanlarının ve bazı âlimlerin başlarındaki kavukların, kefenlerinden oluşur. Bunun nedeni ise; sıksık ölümü hatırlatması ve öldüklerinde hemen başlarındaki kefenle defnedilmektir.

Bir futbolcunun topa her kafa vuruşunda beyninde 1000 hücre ölmektedir.

Sineklerin beş tane gözü vardır

İsak KELLECİ 3/K20

Yeliz AYDEMİR Edebiyat Öğretmeni

GÜNÜMÜZ ÇELİŞKİLERİ Binalarımız göğe tırmandı ama öfkemiz keskinleşti. Otoyollarımız genişledi ama ufkumuz daraldı. Daha çok harcıyoruz ama daha aza sahibiz. Mallarımız arttı, keyfimiz azaldı. Daha büyük evlerde ama daha küçük ailelerde yaşıyoruz. Konforumuz arttı ama zamanımız azaldı. Diplomamız bol ama sağduyumuz az. Uzmanlıklar bol ama sorunlar çoğaldı. İlaçlar çoğaldı ama hastalıklar arttı. Sorumsuzca harcıyoruz ama az gülüyoruz. Trafikte çok hızlıyız ama çabuk parlıyoruz. Akşam erken yatıyor ama sabah yorgun uyanıyoruz. Az kitap okuyor, çok televizyon seyrediyoruz. Varlığımızı artırdık ama değerlerimizi yitirdik. Az gönül veriyor, çok yalan söylüyoruz. Para kazanmayı öğrendik ama yuva kurmayı beceremedik. Hayata yıllar ekledik, yıllara hayat katamadık. Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama komşumuza uğramak için karşıya geçemiyoruz. Uzaya ulaştık ama ruhun derinliklerine inemiyoruz. Havayı temizledik ama ruhları kirlettik. Atomu parçaladık, önyargıları yıkamadık. Çok yazıyor ama az çalışıyoruz. Daha çok plan yapıyor ama daha az sonuç alıyoruz. Acele etmeyi öğrendik ama sabırlı olmayı asla. Gelirimiz arttı, karakterimiz zayıfladı. Tanıdıklar çoğaldı ama dostlar azaldı. Çabalar arttı ama mutluluklar azaldı. Bilgisayar ağları kuruyoruz, bilgi otoyolları yaratıyoruz ama kendi aramızdaki iletişimde zorlanıyoruz. Dünya barışı der, silahlanırız! Daha mutlu olmak için, somurtarak çalışırız. Bugünler… Eve çift maaşın girdiği ama çiftlerin boşandığı, Güzel evlerin yuva olamadığı günler.. Bugünler… Kısa seyahatlerin, Kâğıt mendil gibi ilişkilerin, Yıka çık gönüllerin, Kilo dertlerinin, Ve her derde çare vitamin günleri, Bugünler, vitrinlerin dolu ama gönüllerin boş olduğu günler !!!

21

CUMHRİYET KUPASINDA VOLEYBOLDA İKİNCİ OLDUK

Gençlik Spor İl Müdürlüğünün 15-27 Ekim 2008 tarihleri arasında

organize ettiği Cumhuriyet kupasına katılan voleybol takımımız Anadolu Lisesi, Sabahattin Bozo Lisesi,Ticaret Meslek Lisesi, Fen Lisesi ve Bayburt Lisesi’nin mücadele ettiği tek devreli lig ve puan usulüne göre oynanan maçlar sonucunda Bayburt İkincisi oldu. Turnuvada birinciliği Anadolu Lisesi, üçüncülüğü ise Sebahattin Bozo Lisesi elde etti. Okulumuzun Voleybol Takımı Kaptanı olan Mustafa DURAN (4/K) ödülünü 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenleri esnasında Milli Eğitim Müdürü Süleyman HARMANCI’nın elinden aldı.

Ö.Faruk KARAASLAN 3/K

SATRANÇ İL YARIŞMALARI 2008-2009 öğretim yılında ilimizde yapılan okullar arası satranç il

birinciliği yarışmaları 10-15 Kasım 2008 tarihleri arasında minikler, yıldızlar ve gençler kategorisinde yapıldı. Okulumuz gençler kategorisinde yarışmalara 3 öğrencimizle katıldı. Yapılan müsabakalar neticesinde okulumuz öğrencilerinden Gökhan KURT il ikincisi oldu. Ödülünü Bayburt Satranç İl Temsilcisi Fikret ÖZBEY’in elinden aldı.

Ubeydullah SAİM AND/2

22

GENÇLER FUTBOL ŞAMPİYONASI

2008-2009 öğretim yılında ilimizde yapılan okullar arası Gençler futbol il birinciliği yarışmaları 17-Kasım 1-Aralık 2008 tarihleri arasında yapıldı. Turnuvaya iki grupta dokuz takım katılırken futbol takımımız Fen Lisesi, Demirözü Lisesi, Anadolu Öğretmen Lisesi ve İmam Hatip Lisesinin bulunduğu gruptan birinci olarak çıkmayı başardı. Yarı finalde Anadolu Lisesiyle karşılaşan takımımız üstün oynadığı maçtan sayısız gol fırsatını değerlendiremedi. Boş kaleye defalarca gol atamadı.

Futbolun acı gerçeği olan atamayana atarlar ilkesi gerçekleşti ve 90. dakikada

kontratak golüyle talihsiz bir şekilde final şansını kaçırdı. Bu moral bozukluğuyla 3. lük maçına çıkan takımımız penaltılarla Anadolu Öğretmen Lisesine yenilerek kupa şansını yitirdi. Beden Eğitim Öğretmenimiz Ömerali HASYILMAZ turnuvada en iyi takımın kendileri olmalarına rağmen şansın yanlarında olmadığını söyledi. Turnuvaya çok iyi hazırlanmalarına karşın sonucun bu şekilde olmasının takımı ve kendisini çok üzdüğünü belirtti.

Turnuva neticesinde sıralama şu şekilde gerçekleşti.1. BAYBURT LİSESİ2. ANADOLU LİSESİ3. R.K. AND ÖĞRETMEN LİSESİ4. TEKNİK VE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ

Nurettin DEVELİ 3/C

23

BASKETBOL BİZİM İŞİMİZ

2008-2009 Öğretim yılında ilimizde yapılan okullar arası Genç Erkekler Basketbol İl Birinciliği yarışmaları 15-19 Aralık 2008 tarihleri arasında Kapalı Spor Salonunda yapıldı. Anadolu Lisesi, Bayburt Lisesi, R.K Anadolu Öğretmen Lisesi, Fen Lisesi ve AML TL ve Endüstri Meslek Lisesinin katıldığı müsabakalarda takımımız rakipleri karşısında hiç zorlanmadan il birincisi oldu. Kupasını Milli Eğitim Şube Müdürü M.Fatih ULUCA’nın elinden aldı.Basketbol takımımız bu birincilikle 18-20 Ocak 2009 tarihleri arasındaki Grup birinciliğine katılmaya hak kazandı.

BASKETBOLDA GRUP BİRİNCİLİĞİ İÇİN MÜCADELE ETTİKBayburt’taki il birinciliğinin ardından basketbol takımımız 25 günlük bir hazırlık

dönemi geçirdi. Hazırlık döneminin ardından Trabzon’da yapılacak olan grup birinciliği için 17 Ocakta Müdür Yardımcısı Adem KARABULUT ve Beden Eğitimi öğretmenimiz Ömerali HASYILMAZ’LA birlikte on öğrencimizden oluşan takımımız Trabzon’a gitti. 18 Ocakta bütün takımların katıldığı seremoninin ardından takımımız ilk karşılaşmasını Artvin Anadolu Öğretmen Lisesiyle yaptı. Bu karşılaşmayı 46-33 yenik kapatan takımımız ikinci karşılaşmasında Niğde Atatürk Lisesiyle mücadele etti. Bu karşılaşmayı da 56-38 kaybettikten sonra çoğunluğunu profesyonel ve milli basketçilerin oluşturduğu , gruptaki bütün takımlara yüz sayının üzerinde atan Bursa Mehmet Çelebi Lisesiyle karşılaştı. Ödül töreninden hemen önce oynanan karşılaşmayı birçok sporcu ve seyirci izledi. Takımımız 102-43 kaybetmesine rağmen gösterdiği mücadeleden dolayı büyük takdir topladı.

24

ÖDÜLÜMÜZ ERSUN YENAL’DANBasketbol takımımızın Bursa Mehmet Çelebi Lisesiyle oynanan maçını izleyen

Trabzon Spor Teknik Direktörü Ersun YENAL 4.lük başarı belgesini takımımızın kaptanı Ahmet UÇAR’a takdim etti.

Fotoğraflarla Basketbol Grup Birinciliği

Suat NARİN 3/C

25

GENÇLER VOLEYBOL’DA ÜÇÜNCÜLÜK KUPASI BİZİM

Gençler voleybol il birinciliği 05-09 Ocak 2009 tarihleri arasında Bayburt Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Kapalı Spor Salonunda yapıldı. Altı takımın katıldığı müsabakalarda iki grupta mücadele verildi. Anadolu Lisesi, Aydıntepe ÇPL ile aynı grupta yer alan takımımız grupta her iki takımı da üç sıfır yenerek yarı finale çıktı. Yarı final maçını Sebahattin Bozo Lisesiyle yapan takımımız maçı 3-2 kaybederek final şansını yitirdi. Üçüncülük maçını yine grupta rakibimiz olan Anadolu Lisesiyle yapan takımımız 3.lük kupasını aldı. Turnuvada 1.Bayburt Lisesi olurken 2.Sebahattin Bozo Lisesi oldu.

Muhammet AKASLAN 2/B

KIR KOŞUSUNDA BÜTÜN MADALYALAR BİZİM Gençlik Spor İl Müdürlüğünün organize ettiği Genç erkekler Kır Koşusu Aralık 2008’de yapıldı. Yarışmalara okulumuzdan ferdi olarak altı öğrenci katıldı. 3,5 kilometrelik yarışta okulumuz öğrencilerinden Kenan ERSOY(10-E) BİRİNCİ, Osman KELEŞ(11-A) İKİNCİ, Mustafa ÇELİK(12-K) ise ÜÇÜNCÜ oldu. Ödül olarak madalyalarının yanında birer çift eşofman takımı kazandılar. Okulumuz Beden Eğitim Öğretmeni Ömerali HASYILMAZ bu tür yarışmaların kendileri açısında çok önemli olduğunu ancak asıl hedeflerinin 2 Nisan 2009’da yapılacak olan Kros il elemelerini takım halinde kazanarak ilimizi ve okulumuzu Grup elemelerinde temsil etmek olduğunu söyledi.

Ertuğrul KAHRIMAN 4/K

26

GENÇ ERKEKLER MASA TENİSİ Genç Erkekler Masa Tenisi il elemeleri 4-5 Aralık 2008 tarihleri arasında iki grupta yapıldı. Mehmet ÇELİK(10-D), Nebi HAS(10-C1), Ertuğrul GÜL(9-A), Muhammet ÇINAR(AND-9)’ dan kurulu olan takımımız gruptan çıkmayı başardı. Yaptığı üçüncülük maçını Anadolu Öğretmen Lisesine kaybedince dördüncülükle yetindi. Muhammet ÇINAR AND-1

OKULUMUZDA SPORTİF FAALİYETLER Okulumuz 2008-2009 öğretim yılında Bayburt İl Müdürlüğünün organize etmiş olduğu İl elemelerine bütün branşlarda iştirak etmiştir. Bu elemelerde okulumuzu başarıyla temsil eden aşağıda isimleri geçen bütün öğrencilerimize ve müsabakalara hazırlayan Beden Eğitimi Öğretmenimiz Ömerali HASYILMAZ’a teşekkür ediyoruz. 57256569454 RECEP ARTOĞRAL Basketbol Gençler Onaylandı50941779114 MUSTAFA ALTAY Basketbol Gençler Onaylandı18986844952 ÖNDER KARAKOYUN Basketbol Gençler Onaylandı11939325980 OĞUZHAN ARSLAN Basketbol Gençler Onaylandı51154772114 AHMET UÇAR Basketbol Gençler Onaylandı58015543494 FEHMİ BURAK ARICI Basketbol Gençler Onaylandı22238735844 MEHMET SERDAR OĞULLUK Basketbol Gençler Onaylandı11079108580 OĞUZHAN DURMUŞ Basketbol Gençler Onaylandı61918413238 ABDURRAHMAN KAYA Basketbol Gençler Onaylandı22355732368 YUSUF AKBULUT Basketbol Gençler Onaylandı48235869498 ERKAN AKTAŞ Basketbol Gençler Onaylandı56776584794 SUAT NARİN Basketbol Gençler Onaylandı27842549382 ONUR SARAL Futbol Gençler Onaylandı57535560264 OĞUZHAN BOZO Futbol Gençler Onaylandı72205070430 ABDULKERİM OZULU Futbol Gençler Onaylandı73903014108 İSLAM ATMACA Futbol Gençler Onaylandı26060608840 BÜNYAMİ BAYRAK Futbol Gençler Onaylandı21524760546 ABDULSAMET CİLARA Futbol Gençler Onaylandı20648788924 SEFA İLGÜ Futbol Gençler Onaylandı12147072352 TOLGAY ÇAKAL Futbol Gençler Onaylandı71602091444 FAHRETTİN EKİNCİ Futbol Gençler Onaylandı11769084804 HASAN ŞEKER Futbol Gençler Onaylandı62851382162 TELHA KARAPINAR Futbol Gençler Onaylandı17462895136 İSRAFİL BERAAT Futbol Gençler Onaylandı28112540542 SERCAN YILMAZ Futbol Gençler Onaylandı22811717144 OSMAN KELEŞ Futbol Gençler Onaylandı28586525168 ERDAL OKUMUŞ Futbol Gençler Onaylandı15449962246 TUĞAY KARATAY Futbol Gençler Onaylandı53887680926 HAKAN BAYRAM Futbol Gençler Onaylandı19499827548 FERHAT GÜZEN Futbol Gençler Onaylandı71527093622 GÖKHAN KURT Satranç Gençler Onaylandı31262435422 AKİF TAŞTAN Satranç Gençler Onaylandı43574025314 İSMAİL KÖSE Satranç Gençler Onaylandı

27

35249302974 ERTUĞRUL GÜL Masa Tenisi Gençler Onaylandı15206970460 NEBİ HAS Masa Tenisi Gençler Onaylandı38905383492 MEHMET ÇELİK Masa Tenisi Gençler Onaylandı68872182316 MUHAMMET ÇİNAR Masa Tenisi Gençler Onaylandı21653754362 SALİH KÖSE Voleybol Gençler Onaylandı57589558552 ÖZKAN KARAASLAN Voleybol Gençler Onaylandı61447429816 EMRE ÇAKIR Voleybol Gençler Onaylandı14205002622 MUHAMMET ERASLAN Voleybol Gençler Onaylandı47710887002 AHMET YİĞİTOĞLU Voleybol Gençler Onaylandı66769252586 HALİT ERASLAN Voleybol Gençler Onaylandı65047309554 MUHAMMET AKASLAN Voleybol Gençler Onaylandı65512294576 FAHRİ İPEK Voleybol Gençler Onaylandı41564090526 SEFA ŞAHİN Voleybol Gençler Onaylandı11958078942 ÖMER SARIOĞLU Voleybol Gençler Onaylandı20054809480 MEHMET BAYRAM Voleybol Gençler Onaylandı72097072970 ENES LÜLECİ Voleybol Gençler Onaylandı70132138308 BAYRAM ATEŞ Voleybol Gençler Onaylandı11798802332 MUSTAFA DURAN Voleybol Gençler Onaylandı

28

30