BİZ KAZA NACAĞIZ! HAKLILIĞIMIZLA YENECEĞİZ! TARİHSEL VE …yuruyus.biz/pdf/pdf/EOKY109.pdf · düzenin ta kendisidir.Çünkü direnen ve savaşan halkların, direnen ve savaşan

www.yuruyus-info.org

[email protected]

Haftalık DergiSayı: 109

10 Mart 2019Fiyatı: 1 TL (kdv dahil)

FAŞİZME KARŞI GİZLİLİK HAKKINI KULLANANDEVRİMCİLER, HALKIN SANATÇILARI, AVUKATLARI,

MÜHENDİSLERİ HALKTAN TECRİT EDİLEMEDİ!FAŞİZMİN TERÖR DEMAGOJİLERİ TUTMADI!

DERGİMİZİ HALKA YİNE ULAŞTIRDIK,GRUP HALKA YİNE KONSER VERDİ!

FAŞİZME KARŞI İLLEGALİTE SUÇ DEĞİLDİR!FAŞİST YASALARA KARŞI YASADIŞI OLMAK

SUÇ DEĞİLDİR!

YASALARIN ZORA, ZORBALIĞA, SÖMÜRÜYE, SOYGUNA, AHLAKSIZLIĞA, ADALETSİZLİĞE

ÖRTÜ OLDUĞU YERDE"YASA-DIŞI" OLMAK HAKTIR, MEŞRUDUR!

GİZLİLİK ADALETİN BİTTİĞİ YERDE BAŞLAR!

FAŞİZMİ, LEGAL - İLLEGALHER YOLLA SAVAŞARAK,

TARİHSEL VE SİYASALHAKLILIĞIMIZLA YENECEĞİZ!

BİZ KAZA NACAĞIZ!

www.yuruyus-info.org [email protected]

Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri

Müdürü: Elif ERSOY

Adres: Bozkurt Mah. Baysungur

Sok. Muratoğlu Çarşısı 14 D

Şişli - İSTANBUL

Ofset Hazırlık: Ozan YayıncılıkAdres: Zübeyde Hanım Mah. FevziÇakmak Cad. 1297. Sokak No: 1Daire: 1 Sultangazi / İSTANBULTel: (0-212) 536 93 45

ISSN: 1305-7944

Baskı: Ekim Ofset

Litros Yolu 2. Mat Sit. 1.Bodrum

F Blok No:4 Topkapı/İSTANBUL

Tel: (0212)576 54 12

Haftalık Süreli

Yerel Yayın

Siyasi Dergi

Fiyatı: 1 TL

‘

Bursa ÇHD TAYAD’lı Aileler Devrimci İşçi Hareketi

Yunanistan Özgür Tutsakları Direnişler Meclisi

SELAM OLSUNHER KOŞULDA FAŞİZME

DİRENENLERE!HER KOŞULDA KAVGAYI

BÜYÜTEREK HALKAUMUT OLANLARA!

İ ç i n d e k i l e r

17 HHB: Berkin'in kanı halayerdedir. Mah kemeheyeti, sanık polis FatihDalgalı'yı beraatettirmeye çalışmaktadır

19 Adalet istiyoruz

20 SEGBİS ile ifadealınması neden bir hakihlalidir

22 Direnişler Meclisi

23 DİH: Kani Be ko'nunsendikacılık geçmişi, işçisınıfına ihanetle doludur

26 Yaşadıklarımızdanöğrendiklerimiz: HeyTekstil direnişinden -1

28 Yozlaşmanın barikatıDeğerlerimiz: Moralüstünlük devrimin engüçlü silahlarındanbiridir

29 KEC: Direne direnekazandık, direne direnekazanmaya devamedeceğiz

4 Bizi tutuklayabilir siniz,kuşatabilirsiniz, 6 ayişkencede tu tabilir hattakat le debilirsiniz! Ancakbaşeğdiremezsiniz!

7 Savaş ve Savaşçı:Savaşçı, gizlilikkurallarına uyandır

8 İdil Kültür Merkezibaskınında gö zaltınaalınan dev rim ciler,faşizme kar şı gizlilikhakkını savundu

10 Gizlilik adaletin bittiğiyerde başlar -1

13 Hukuk devleti-yasadevleti-polis devletitartışmalarınıngölgesinde faşizm -1

15 Grup Yorumüyelerin'den, GrupYorum üyelerinemektup

16 Halkın sanatçılarına,halkın avukatlarınaözgürlük

30 Dünya halklarını 2Euro'ya muhtaç edenemperyalizmdir

31 Röportaj: Grup Yorumüyeleri Sultan Gökçek veBetül Varan İKM'yeyapılan saldırıları vedirenişlerini anlatıyor

33 Halkın sanatçıları

34 24. yılında Gazikatliamının hesabınıbirlikte soralım

35 Avrupa'da Yürüyüş

36 Yitirdiklerimiz

38 Öğretmenimiz

ÖZEL BÖLÜMİllegalite Suç Değil

Meşrudur40 Yasadışı yaşamak ve

yasadışı mücadeleetmek haktır,meşrudur

42 Okyanusta bir damla

12 Mart Gazi Katliamının 12 Mart Gazi Katliamının 24. Yıldönümünde 24. Yıldönümünde Gazi Ümraniye Şehit AilelerininGazi Ümraniye Şehit AilelerininKortejindeyiz. Gazi - ÜmraniyeKortejindeyiz. Gazi - ÜmraniyeŞehitleri Ölümsüzdür Şehitleri Ölümsüzdür Halkız Haklıyız Kazanacağız!Halkız Haklıyız Kazanacağız!TARİH: 12 MART TARİH: 12 MART SALI SAAT: 11.OO SALI SAAT: 11.OO TOPLANMA YERİ: GAZİ CEMEVİTOPLANMA YERİ: GAZİ CEMEVİ

Emperyalizme ve Oligarşiye Karşı Yürüyüş

Yürüyüş Dergisi ve İdil Kültür Merkezi, son 3 yıliçinde tarihinin en yoğun saldırılarını ve tu tuk -lamalarını yaşadı. En son 25 Şubat’ta YürüyüşDergisi’ne, 26 Şubat gecesi İdil Kültür Merkezi’nebaskın ve talan yapıldı. Baskın, burjuva vedemokrat basında geniş yer aldı. Düşman herbaskında, her katliamda olduğu gibi YİNE “üstdüzey sorumlu, örgüt lideri” yakalamıştı!

Yakalananlar hiçbir zaman devrimci kimliklerinisaklamayan, adları-sanları belli, mesleklerini halkınçıkarı için yapan devrimcilerdi.

Halkı için direnen, mücadele eden, ömürlerinihapishanelerde geçirmiş; ama teslim alınamamışDevrimci Şair Ümit İlter ve Devrimci Caferi SadıkEroğlu,

Para için değil, halk için avukatlık yapan, halkınavukatı Barkın Timtik,

Rant için değil, halk için üreten halkın mühendisiBarış Yüksel,

Halkın devrimci sanatçıları İbrahim Gökçek,Emel Yeşilırmak, Sultan Gökçek, Betül Varan.

Dergi büromuzdan devrimci basın emekçileriTah sin Sağaltıcı, Cemil Kurt, Necati Demirci ve Tur -gut Onur gözaltına alındı.

Yukarıda saydığımız tüm isimlerin yaptığı tekşey, bağımsız bir ülkede özgür bir halk olarak ya -şama isteğinin meşruluğu ile mücadele edip diren-mektir.

Kurumlarımızda terör estiren, halkımızı “Türkiyesorumlusu, şu-bu sorumlusu” diyerek kandırmayaçalışan faşist AKP iktidarı; sömürücü, riyakar, yıkıcı,iftiracı ve yalancıdır. Halk düşmanı AKP’ninyalanlarının karşısındaki tek gerçeği açıklıyoruz:

Orası, halkımızın çok iyi bildiği ve tanıdığı GrupYo rum’un çalışmalarını yaptığı, 34 yıllık emeği -nin, birikimininin ürünü olan İdil Kültür Mer -kezi’dir!

FAŞİZM; SÖMÜRÜDÜR, BASKIDIR, DÜZEN-BAZLIKTIR, KATLİAMDIR, YALANDIR, KOMP -LO DUR, RÜŞVETTİR, YOZLAŞMADIR!

FAŞİST, HALK DÜŞMANI AKP’NİN BASKIN-LARI, YALANLARI VE KOMPLOSU ŞİMDİDENÇÖKMÜŞTÜR!

İşkence ile gözaltına alınanlardan Betül Varan veSultan Gökçek bırakıldı. Halkın avukatı Barkın Tim -tik, itirafçıya verdirtilen yalan ifadelerle tu tuk landı.

Yürüyüş dergisinden Tahsin Sağaltıcı ve CemilKurt tutuklandı, Necati Demirci ve Turgut Onurbırakıldı. Ve gözaltındaki hiç kimseye ‘örgütün üstdüzeyde sorumlusu” olduğuna ilişkin soru bilesorulmadı!

Yalancı, düzenbaz olan AKP iktidarı “örgütsorumlularını yakaladık... İşte kanıtı, belgeleri” di -yemedi, diyemezdi. Kendileri gibi DÜZENBAZAHLAKSIZ, İFTİRACI İTİRAFÇI ve onların söz -cülüğünü yapan basında kontra haber yapabildileran cak. Ortada başkaca bir şey yoktur! Tutuk -lamalar, sadece itirafçı ifadelerine dayanarak ger -çekleşmiştir.

Peki, Neden Tüm Bu Baskılar, Gözaltılar,Işkenceler, Sansasyonel Açıklamalar?

Nedeni halkımıza “örgütün her şeyini bili -yoruz, tüm üyelerini öldürüyor ya da tutuklu -yoruz. Artık hiçbir iş yapamazlar, ayağa kalka-mazlar, bitirdik” mesajı vermek istemektir.

BİZİ TUTUKLAYABİLİRSİNİZ, KUŞATABİLİRSİNİZ,6 AY İŞKENCEDE TUTABİLİR HATTA KATLEDEBİLİRSİNİZ!

ANCAK HİÇBİR ZAMAN BAŞEĞDİREMEZSİNİZ!TESLİM ALAMAZSINIZ, YOK EDEMEZSİNİZ!

50 YILDIR GÜCÜNÜZ YETMEDİ,BUNDAN SONRA DA YETMEYECEK!

HALKIYLA BİRLEŞMİŞ BİR HAREKETBİTİRİLEMEZ! BOŞUNA UĞRAŞIYORSUNUZ,

BAŞARAMAYACAKSINIZ!HALKIN UMUDUNU BİTİREMEYECEK,

BİZİ YENEMEYECEKSİNİZ!

ADALETİN BİTTİĞİ YERDE İLLEGALİTE BAŞLAR!4

Sayı: 109 10 Mart 2019

Oysa ortada ‘biten, çöken’ bir örgüt yoktur. Kaldıki illegal bir örgütün yönetim kadrosu da illegaldir.Ne emperyalizm ne de faşist devlet, örgütte kiminne iş yaptığını bilme ihtimali yoktur.

Bildikleri tek şey, yalanlarla terör demagojisi yap-mak, komplo kurmaktır. Faşizmin en temel yönetmearacıdır YALAN VE DEMAGOJİ. Psikolojik savaşıntemelidir bunlar.

Çünkü faşizm; işbirlikçi tekelci burjuvazininen kanlı, en baskıcı, en saldırgan yönetim bi -çimidir ve demagojik söylemler olmazsa, teröruygulamazsa ve bu terörünü yasalarla maskele-mezse yönetemez.

Yönetmek için zulmetmek, baskı altına almak,baskısını gizlemek, halkın tepkisini bastırabilmekiçin de daha çok baskı zor, teröre başvurur. Yalanve demagoji de burada devreye girer. Vatan, millet,din söylemleri ile halkın oyalamaya, bölmeyeçalışırken diğer yandan da düzenine karşı olanherkesi “terörist” ilan eder.

“Terör” demagojisi ile devrimcileri halkın gözün-den düşürmek, tecrit ederek yalnızlaştırmak,terörize ederek imha etmek ister.

Yani yalana başvurmak zorundadır. ÖrneğinAKP, Haziran Ayaklanması’nda Bezm-i Alem Ca -mii’nde içki içildiğini söyledi. YALAN ÇIKTI! Ka -bataş’ta bir kadına ve bebeğine üzeri çıplak erkek-lerin saldırdığı söylendi... YALAN ÇIKTI! Berkin’iekmek almaya değil, “terörist” olarak göstermekistedi. YALAN ÇIKTI! Dilek Doğan’ı abisi öldürdüdedi. YALAN ÇIKTI! Daha önceki baskınlarda “11oda, kozmik oda” vardı dendi YALAN ÇIKTI!

Şimdi de DHKP-C’nin üst düzey sorumlularınıyakaladık diyor. YALAN! Bilinç bulanıklığı yaratıphalkın hesap sormasını istemez, halkın fazla dü -şünmesine fırsat bırakmamak için gerçekleri çar pıt -mak, adaletsizliğin sorumlularını gizleyerek, halkındirenerek hak araması engeller. Ancak bunu ba şa -ramayacak. AKP iktidarının yağma, talan ve ya lanpolitikalarının hesabı sorulacaktır.

Çünkü bu tip haberlerin halk nezdinde hiçbirdeğeri yoktur! Halkımız devrimcileri bilir, tanır,güvenir. Üstelik halkımız çok duydu bu yalanları, onedenle böyle yalanlara karnı toktur!

Halkımız yalanla gerçeğin savaşını da, kiminyalan söyleyip söylemediğini de, kimi koruyupkorumayacağını da bilir. İşte bu nedenlehalkımız bağrına basar devrimcileri, saklar,korur, kollar.

DEMOKRATİK ALANDA ÇALIŞMA KOŞULUBIRAKMAYAN, SANATÇIYA SANATINI, AVUKA-TA SAVUNMASINI, HALKIN MÜHENDİSİNEHALK İÇİN ÜRETİM VE PROJEYİ YASAKLAYANFAŞİZMİN KENDİSİDİR!

İLLEGALİTE HAKTIR, MEŞRUDUR!

Sırf işini para için değil, halk için yapması ne -deniyle işkence gören, tutuklanan, terör listelerinealınıp başlarına ödül konulan insanlar ne yapacak-lar?

Elbette illegaliteye başvuracaklar. Elbettekendilerini koruyacaklar. Gizlilikte çalışmayazorlayan faşizmin bu düzeni ve baskısıdır. Veböyle bir düzene teslim olunmaz! Adaletsizliğeteslim olunmaz! Faşizme teslim olunmaz!

Elbette devrimciler, gizlilik haklarını kullanırlar.Gizlilik haktır, bu düzene karşı mücadele etmekherkes için meşrudur. Gayri meşru olan, budüzenin ta kendisidir. Çünkü direnen ve savaşanhalkların, direnen ve savaşan her vatanseverin,devrimcinin mücadelesinin bir yanı illegaliteyle içiçedir. Faşizm “illegal” olmayı suç gibi göster -meye çalışsa da, gizlilik suç değil, HAK’tır.

İllegalite; hem kendi güvenliğimiz, hem mücade-leyi sürdürmemiz için ZORUNLULUKTUR.Meşruluğunu kaybetmiş bir iktidara,meşruluğunu kaybetmiş bir devlete ve yargıyakarşı direnmek ve direnişi her koşulda sürdüre-bilmek için gizlilik haktır.

Unutmayalım, İLLEGALİTE DİRENMEKTİR!İllegalite, sadece bir saklanma eylemindenibaret değildir. Kastettiğimiz; emperyalizme,faşizme karşı mücadeleyi, örgütlenmeyi sür -dürebilmek için gizlenmektir!

Devrimciler dünyanın en soylu damarıdır; hertürlü saldırılara rağmen Anadolu halklarının özünü,değerlerini korur ve teslim olmaz, düşüncelerinidüşmana teslim etmez! İşte bu nedenle diyoruz ya“Faşizm koşullarında gizlilik suç değil, HAK VEZORUNLULUKTUR!”

TARİHSEL ve SİYASAL HAKLILIĞIMIZIYENEBİLECEK BİR GÜÇ YOKTUR!

Siyasi kimliğimizi, düşüncelerimizi, direnmehakkımızı ve faşizme karşı direnme hakkımızı yokedemezsiniz,edemeyeceksiniz de!

Gözaltılarla, tutuklamalarla, işkenceyle, komplove yalanlarınızla bizleri bağımsızlık, demokrasi vesosyalizm mücadelesinden alıkoyamayacaksınız.İsterseniz hepimizi kaçırabilirsiniz, isterseniz iş ken -celerden geçirebilirsiniz, hatta katledebilirsiniz. Sal -dırın! Gözaltına alın! Tutuklayın! Yapmadığınız veyap mayacağınız alçaklık yoktur, çok iyi biliyoruz.

Ne yaparsanız yapın, asla teslim olmayacağız!Ancak siz de çok iyi biliyorsunuz ki; bizi yenemeye-ceksiniz! Bizi bitiremeyeceksiniz! Çünkü biz halkızve haklıyız!

Bu nedenle tek tek devrimcileri tutuklamakla, iş -kencelerden geçirmekle, katletmekle bitiremezsiniz.

55FAŞİZMİN YASALARINA KARŞI İLLEGALİTE MEŞRUDUR!


Biz; 81 milyon Anadolu halklarıyız. Biz; 7.5 mil-yar dünya halklarının kurtuluş umuduyuz, endirengen damarıyız!

Tarihsel ve siyasal haklılık silahı bizim elimizde.Kızıldere’den bugüne, emperyalizme ve onunişbirlikçilerine karşı mücadeleye kesintisiz devamediyoruz. AKP iktidarının gücü devrimcileri sustur-maya ve sindirmeye yetmedi yetmeyecek!

“Terör” listeleriniz, ödülleriniz de kar etmedi!Çünkü devrimciler halkın içindedir. En büyük ille-galite, halk denizine dalmak, o denizde balık ol -maktır. Biz gücümüzü halk olmamızdan ve hak lı -lığımızdan alıyoruz. İşte bu yüzden hep şunusöyledik. Halkı yok edemediğiniz sürece bizi yokedemezsiniz. Karşınızdaki kanla-canla yazılan birtarih. Bu tarihin her sayfasında, bizim ya -rattığımız değerler yazar. Çünkü biz her zamanhaklıyı, doğruyu, onuru, cesareti ve adaletisimgeledik. Özgürlükler bizimle gerçekleşti,adalet bizimle yerini buldu, dürüstlük ve namusbizimle layık oldukları yere kavuştu.

Evet, bu yüzden çok katledildik. Prometheusolduk, Spartaküs olduk. Bedreddin olduk, Pir Sultanol duk, Tupac Amaru olduk, Jose Marti olduk, Cheol duk, Mahir, Deniz, İbo olduk! Dursun-SabahatKarataş, Niyazi Aydın, İbrahim Erdoğan olduk.

Şafak, Bahtiyar, Elif olduk. Hasan Ferit, Sıla,İbrahim Devrim olduk. Faşizmin katiller sürüsü deçok iyi bilir ki; onlarcamızı, yüzlercemizi, binlercemi -zi de tutuklasanız da rahat uyku uyuyama ya -caksınız! Çünkü biz inanan, direnen ve savaşanbir gücüz! Direnişçiliğin böylesine güçlü bir ge -lenek, savaşçılığın böylesine bir karakter halinegeldiği hareket yok edilemez!

Biz küllerimizden tekrar ve tekrar doğarız. Çünkübaskının olduğu her yerde direniş de vardır.Halkların kurtuluş mücadelesi, zulmün bağrındandoğar. Bu nedenle, emperyalizmin yeni-sömürgesi,sürekli faşizmle yönetilen ülkemizde, halklarımız dapotansiyel devrimcidir.

Bu nedenle bitirilemiyoruz. 81 milyon halk tutuk-lanamaz, yok edilemez! Hapishanelere de dol dur -sanız, her birimizi katletseniz de biz bitmeyiz. Çün -kü bizi ayakta tutan, büyüten, besleyen halktır!Ve örgütlenmiş bir halk yenilmez!

EMPERYALİZME DE FAŞİZME DE ZAFERTATTIRMAYACAĞIZ!

TÜM DÜNYA HALKLARINA SÖZÜMÜZDÜR:ASLA UZLAŞMAYACAK, ASLA TESLİMOLMAYACAĞIZ! BİZ KAZANACAĞIZ!

Açlığımızın, işsizliğimizin, hayatın her alanındagördüğümüz baskı ve zulmün sorumlusu em per -yalizmdir. İşbirlikçi AKP iktidarı da emperyalistlerinbırakacağı kırıntılardan mümkün olduğunca fazla

toplamaya çalışıyor. Bu yüzden teröründe ve vatanhainliğinde sınır tanımıyor. Devam edin işbirliğine,devam edin uşaklığa! Devam edin halkı ve vatanısatmaya... Ve unutmayın ki bir karşılığı olacak heryapılanın!

Halklar, efendileriyle birlikte düşmanlarını yokedecek, uşaklığa son verip bağımsızlığını ka -zanacak mutlaka! Sizi bekleyen sondan kur -tulamazsınız! Halka ve devrimci adalete hesap ve -receksiniz! Ne yaparsanız yapın, kimi tu tuk larsanıztutuklayın zulüm düzeninizi yere çalacağız. Kor -kmakta haklısınız, halkımız gecekondulardan gelipboğazınızı kesecek!

Halkı sömürerek, baskı ve zulüm politikasıylahiçbir iktidar ilelebet kalıcı olamaz. Kısacası, dünyabir türlü emperyalizmin kendi çıkarı için istediği gibi“dikensiz gül bahçesi” olmuyor. Olmayacaktır da.Çünkü SAVAŞAN, DİRENEN yok edemediğinizMarksist-Leninistler vardır.

Nazım’ı yok edebildiniz mi? Yılmaz Güney’ingülüşünü, Thedorakis’in ezgilerini ya da halklarıngönlündeki yerini silip atabildiniz mi? Elbette hayır!Halkın hiçbir değerini, kültürünü yok edemediniz.Ne oldu, tutukladığımızda biter dediginiz GrupYorum’un türkülerini susturabildiniz mi? Konser ya -sakları koyunca, meydanları yasaklayınca, albüm-lerini kurşunlayınca sonuç alabildiniz mi?

1 milyon kişiye de konser verdi Grup Yorum,geçen hafta olduğu gibi 60 kişiye de. Düğünde desöyledi, stadyumlarda da, konser salonlarında dasöyledi yoksul gecekonduların damlarında da... Tar -tışmasız gerçek, Grup Yorum’un halk olduğu ve bi -ti rilemeyeceğidir.

Yorum’u terörize ederek ona duyulan sevgiyide yok edemediniz, tecrit de edemediniz. Halkınsanatçılarını bitiremediniz, bitiremeyeceksiniz!

Verdiğimiz bağımsızlık, demokrasi, sosyalizmmü cadelemizi boğamayacaksınız! Halkın vatanse -ver gençliğini, halkı için mücadele eden halkın avu -katlarını, halkın sanatçılarını, halkın mühendis mi -marlarını engelleyemeyeceksiniz!

İŞKENCE, BASKI, TUTUKLAMALAR, ZORBA-LIK EMPERYALİSTLERİN VE UŞAKLARININKARAKTERİDİR!

SALDIRIYA UĞRAYAN KURUMLARIMIZI VETUTSAKLARIMIZI SAHİPLENMEK GÖREVİ MİZ -DİR! BASKINLARA, İŞKENCELERE, TUTUKLA-MALARA DİRENMEYE, ADALET MÜCADELEM-İZİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞIZ!

Halkımız;

Bugüne kadar ne söylediysek yaptık, neyi savun-duysak söyledik! Hangi bedelleri göğüslemekgerekirse gereksin yine yolumuzda yürümeye de -vam edeceğiz. Daha büyük bedeller ödemeye de

AADALETİN BİTTİĞİ YERDE İLLEGALİTE BAŞLAR!6

Sayı: 109 10 Mart 2019

hazırız; çünkü biz olmamız gereken yerdeyiz.Haklının safında, halk için adalet savaşı veriyoruz.

Bu düzenin, zulmüne, sömürüsüne tepki du ya -rak; baskılara, işkencelere, katliamlara kin duyarak;yolsuzluğunu, soygununu, talanını reddederek;onursuz, adaletsiz, eşitsiz yaşamına son verme is -teğiyle, devrimci mücadeleden, halkın mücadelesin-den etkilenerek devrimci olduk.

Bu mücadele halkın kendi iktidarını kurma, özgürve sömürüsüz bir dünyayı yaratma mücadelesidir.Bu mücadele devrim mücadelesidir. Bu mücadelehak adalet özgürlük mücadelesidir. Devrimciliğimizonurlu, namuslu, ahlaklı bir yaşam içindir. Dev rim -ciliğimiz halk içindir.

Tutuklamalar, gözaltılar, baskınlar; halkımızaulaşmamıza, devrimci faaliyetlerimizi yerine ge tir -memize engel olamadı, olamayacak! Faa li yet le -rimizi her koşulda devam ettirdik. Kampanyalar dü -zenledik. Çünkü meşru olan, haklı olan olan bizdik.

Kurumlarımıza baskına geldiklerinde; bari kat -larımızla, sloganlarımızla, halka çağrılarımızla,bey nimiz ve yüreğimizle direndik faşizme! Direnişalanlarımız, kültür merkezlerimiz, dernekleri -

miz, dergi bürolarımız kan-can bedeli kazan -dığımız mevzilerimizdir. Mevzilerimizi asla terketmeyecek, halk düşmanlarına asla teslimetme yeceğiz!

Tüm halkımızı; basılan kurumlarımızı, tutuk-lanan devrimcileri sahiplenmeye çağırıyoruz! Bubaskı ve tutuklamalara gelin hep beraber karşıçıkalım! Halkın Avukatlarını,Halkın Sanatçılarını veHalkın Mühendislerini yalnız bırakmayalım!

Tutsaklarımıza mektup yazalım. Onların ya -nında, arkalarında olduğumuzu gösterelim. Mah -kemelerine katılalım, bulundukları hapishaneyi ara-yarak derhal serbest bırakılmalarını isteyelim.Çünkü biz halkız, haklıyız ve mutlakaKAZANACAĞIZ!

İşkence Yapmak Şerefsizliktir!

Halkın Sanatçılarına Özgürlük!

Halkın Avukatlarına Özgürlük!

Grup Yorum Halktır Susturulamaz!

Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur!

Yürüyüş Dergisi ve İdil Kültür MerkeziTutsaklarına Özgürlük!


Düşmanın tüm gücüyle ve her türlü teknk olanakladevrmc mücadeley boğmaya ve yoketmeye çalış-tığı günümüzde, gzllğ esas almayan hçbr örgüt-lenme uzun süre yaşayamaz. Tek br koşulla, uzla-şarak yaşayablr; o zaman da esasında YAŞAYANÖLÜ olur.

Düşmanın başarısı yoktur.

Düşmanın başarısı bzm bıraktığımız boşluklar-dır.

Düşmanın başarısı bzm lkeszlklermz, kural-lara uymamamızdır.

Devrmc Hareket br savaş örgütüdür. Ve gzl-lk esastır. Tüm örgütlenmelermz ve faalyetler-mz llegaltey güçlendrecek tarzda ele almak brzorunluluktur.

İçşler Bakanı Süleyman Soylu, Cum hur baş ka -nı Tayyp Erdoğan, Dışşler Bakanı Mevlüt Ça -vuşoğlu hepbr ağızdan İdl Kültür Merkezne ya -pılan baskında "Türkye sorumlusunu yakaladık""DHKP:C'nn Genel Sekretere'n yakaladık’ yalanhaberlern servs ettler.

Düşmana nanmayacak, ne söylerse tersn dü -şünüp savaşımızı, mücadelemz büyütmek çn ku -rallarımıza uyacağız.

Gzllk bz devrmclere haktır. Gzllk slahınadüşmanla uzlaşmak çn değl savaşımızı, kendm-z büyütmek çn bürünecegz. Düşman güçlerneunutamayacagı darbeler vurmak çn bürünecegz.

Her koşulda gzllgn-llegaltenn lkelerne ku -rallarına uyacağız. Uymazsak operasyona, mhayaaçık kapı bırakırız.

Bzm gzllkten anladığımız faalyetlermzndüş manın denetmne grmemesdr.

Düşmanın denetmnn oldugu yerde gzllk ola-maz. Düşman bzm beynmzde ne var göremez.Düşmana açık kapılarımızı kapatmak zorundayız.Açık kapıdan kastımız lke ve kurallarımıza uyma-maktır... İlke ve kurallarımıza uyarak bz ba şarılıolacağız.

SAVAŞ veSAVAŞ veSAVAŞÇISAVAŞÇI

EMPERYALİZME VE

FAŞİZME KARŞI

SAVAŞÇI,GİZLİLİK KURALLARINA UYANDIR!



ÜMİT İLTER:

Bize dört gündür avukatlarımızın getirdiği su veşeker verilmedi. Bunu Kerbela’da yaptılar. BunuYezit soyu yaptı. Biz evladı Kerbelayız. Bir şişe sudahi verilmedi. Bunu yapanlar zamane yezitleridir.

Türkiye'de hayvancılıkta gelişkindi. Bugünsaman ithal ediliyor. Bugün emperyalistler herşeyimize karar veriyor. Trump efendi ülkeninekonomisini ‘yerle bir ederim’ demektedir.

NATO ülkesi olan, üyesi olan, AvrupaBirliği’nin kapısında sürünen Türkiye'nin duru-mu budur. Asansör Hundai’dir. Tohumlarİsrail'indir. Tarım bitmiştir. Kurbanlık koyunlarangustur. Biz bunları anlattığımız için teröristolarak nitelendiriliyoruz.

Ben 2015 yılında tahliye oldum, 25 yıl yattım.Hiç de pişman değilim. Amerika'ya karşı çıktım.Temmuz'da tahliye oldum. 2016 OHAL'ine kadarçağrıldığım her yere gittim. Şairim. Tuncel Kurtiz'insöylediği şiirin sahibi benim. Panellere, imzalarakatıldım. Bir yıl boyunca siyasi gerçekleri açıkladım.Dilimin döndüğünce aklım yettiğince açıkladım. Nezaman ki OHAL geldi. TÜYAP’ta imza günüm vardı.Terörle mücadele orayı öyle bir doldurmuştu ki benotursam beni gözaltına alacaklardı. O gündensonra ben cunta dönemlerinde yabancılar neyaptıysa, devrimci sosyalist şairler, aydınlar neyaptıysa onu yaptım. Düşüncelerimi gizli bir şe -kilde açıklamaya çalıştım. Aleni şekilde gitme -dim. Sonra bir gün uyandığımda İçişleri Ba -kanlığı bir liste açıklamış ve başıma ödül kon -muştur. Böyle bir hukuk yoktur!

Mahkemeler varsa İçişleri Bakanlığı aklına gel -diği gibi bir liste yapamazdı. Herhangi bir savcılık iş -lemi yoktu. Bir yıldır dışarıdayım. Bir davetiyedahi yoktu. Ben de gizli şekilde düşüncelerimiifade etmeye başladım. İdil Kültür Merkezi Kültürkurumdur. Ben aynı zamanda şarkı sözü ya za rı -yım. Tabi orada olacağım ve besteler yapacağım.Defalarca gelindi, müzik aletleri parçalandı. Tabiki güvenliğimizi almamız gerekiyordu. Adaletsizbir rejim vardır. Sabah uyandığında sen liste -desin böyle bir şey yoktur!

Dosyada bir takım kişilerin hakkımda itiraflarıvardır. Bunlar iftiradır. Berk Ercan hapishanedeykenkendisini birkaç kez gördüm. Depresif genç birisidir.

“Duyduydum da, şuydu da buydu da” demektedir.Gizli tanık müessesesi çökmüştür. Berk Ercan'ıpolisler korkutmuştur.

Beni nerede görmüştür ve tanımıştır? Filancaşeklinde söylemiştir. Türkiye Solu ile zerrece il -gisi olan insanlar, Dursun Karataş'tan sona ge -nel sekreterlik kurumunun olmadığını söylemek-tedir.

Basın önüne geleni sayıp dökmektedir. Bunlarınhepsi suç unsurudur. Mesele bizim orada ol -duğumuz değildir. Mesele bugünün Türki -ye'sinde devrimciler buradadır. Halkın içinde -dirler. 2016 yılından beri halkın içindeyim. Küçükküçük toplantılara da katıldım. Halktan uzaktadeğildim. Dosyanın içinde yurt dışında olabilir den-mektedir. Ben 24 yıl hapis yattım ve pişmandeğilim. 1,5 milyon Irak halkı katledildi. Ben halkısa vundum. Bugün de hiçbir şeyden pişmandeğilim. Halka düşüncelerimi açıkladım. Umutlu,onurlu düşüncelerdir.

On bin yıldır bu topraklarda buğday üre til -mek tedir. Ancak baktığında bugün yerli buğdayüre tilmemektedir. Buna karşı çıkmayalım mı,söyleyeceğiz tabiki de, bu ülke patates, soğantartışmaktadır. Türkiye'de et yenmemektedir.Tür kiye'de kişi başı et üretimi 18 kilo olduğusöylense de bu yalandır!

İBRAHİM GÖKÇEK:

Tek üye olduğum grup, Grup Yorum’dur. İdil Kül -tür Merkezi’nde çalışırım. Defalarca yurt içinde veyurt dışında konserlere gittim. Bunları yapacak za -manım yoktur. Birçok insana böyle suçlamalar yö -neltiliyor ama sonrasında bunların hakkında delil ol -madığı ortaya çıkıyor. Bunların hiçbirisini kabul et -miyorum. Emniyette soruşturma dosyasında da ör -güt üyesi olduğum, bir kaç tane de itirafçıdan bah -sedilmiştir. Ben yönetici felan değilim.

Grup Yorum üyesiyim. Yakalandığım yer stüd -yodur. Bizim adaletten kaçtığımız yoktur. Adaletbizden kaçmaktadır. OHAL sürecinde uzun tutukla-malar vardı. Dosyada yazılan iftiralarla ilgili aynıkişinin başka insanlarla ilgili iftiraları vardır. Ve ora -daki insanlar tahliye olmaya başlamıştır. Benzerşey lerle karşı karşıyayız.

Yaklaşık 2 yıldır, birçok konserlere gidemedim.Eko nomik olarak zor duruma düştüm. Cenazelereka tılmadım. Anneannemi, teyzemi kaybettim. Şimditek rar böyle bir durumla karşı karşıyayım.

Bulunduğumuz yer de stüdyodur. O kadar çokka pılarımız kırıldı, bilgisayarlarımız götürüldü ki,yap tığımız kayıtların hepsi gitti. Bunları nasıl ko ru -

İDİL KÜLTÜR MERKEZİ BASKININDA GÖZALTINA ALINANDEVRİMCİLER, FAŞİZME KARŞI GİZLİLİK HAKKINI SAVUNDU!26 Şubat 2019 günü, Grup Yorum’un ça lış -

malarını yürüttüğü İdil Kültür Merkezi, faşistAKP’nin katil polislerince basılmıştı.

Halkın Hukuk Bürosu, baskında gözaltına alı -nanların ifadelerinden bölümler paylaştı. Gizlilikhak kının meşruluğunu, kendilerinden dinleyelim.

Sayı: 109 10 Mart 2019

FFAŞİZMİN YASALARINA KARŞI İLLEGALİTE MEŞRUDUR! 9

yacağız, nerede saklayacağız? Orası Türkiye ta -ri hinde adaletsizliğin simgesi haline gelecektir!Gerçekten çok şey yaşadık. Bizi serbest bırakın, bizsanat yapalım. Çeşitli ülkelerde vur emriyle aranansanatçılar vardır. Çatı katlarında yaşamışlardır. Ben -zer durumları yaşamaktayız.

Halkın içindeyiz. Tanımadığım insanların evindekaldık. Kah kültür merkezimizde kaldık. İddiaları ka -bul etmiyorum. Ceyhun Bay'ın ifadesini kabul etmi -yorum. Hiç hayatımda böyle bir şeyle karşı laş -madım. Hiçbir bağlantım yoktur. O bile sadece “dü -şünüyorum” şeklinde beyan vermiştir. Düşü nü -yorsun demekle insanlara suç atılmaz. Eşim bir ayönce tahliye oldu. Hasret bile gideremeden ayrılıkyol ları açılıyor.

EMEL YEŞİLIRMAK:

Berk Ercan ve birkaç gizli tanığın ifadelerini kabuletmiyorum. Tamamı uydurmacadır. Berk Ercan'ınifade verdiği herkes tahliye olmuş durumdadır.Dosya boşaltılmış durumdadır. Herkes tahliye ol -muştur. İsim konulduğundan haberim yoktur. So -ma'ya katıldığım için hakkımda arama kararı çıka -rıldı. Mahkemeyi bekledim. O süreçte listeye ko nul -duğumu öğrendim. Sonra mahkemeden herkes tah -li ye oldu ben olamadım. Sonrasında tam listeler içinhukuki yollara başvurmaya başladım. Ailem tehditedildi. Benim hukuki yolları kullanmam dahi müm -kün değildi. Ya teslim olacaktım, ya öldürülecektim.Bulunduğum yerden dışarı çıktığımda katledilecek-tim. Tamamen böyle yaşamaya mecbur bırakıldım.

İdil Kültür Merkezi’ne geleli bir ay kadar olma -mıştı. Baskın oldu ve alındım. Adalete hukuka baş -vurabilecek ortamım yoktu. Ya teslim olacak ya öl -dü rüleceğim şeklinde haberler yapıldı. İdil kültürmerkezinde Grup Yorum üyesiyim. 1 yıl kadar ol -muştu katılalı. Ardından hemen yakalamam çıktı.Suç suzum. Serbest bırakılmak istiyorum.

BARIŞ YÜKSEL:

Halk için mühendislik mimarlık yapıyorum. Rüz -gar tribünleri yapıyoruz. Elektriğimizi üretiyoruz. Yıl -da dört kere elektriğe zam yapılıyor. Bunun dışındafarklı zamanlarda da zam yapılıyor. Biz halkın dahauyguna elektirik üretebilmesinin yollarını arıyoruz.Tanzim satışlarla devlet kendisi satış yapıyor. Bizdiyoruz ki halk kendi sebzesini meyvesini ye -tiştirsin ve sağlıklı beslensin diyoruz. Biz bunlarıistiyoruz. Halk bunu kendi kendine de yapıyor.Ana dolu’da herkes kendisini bunu yapıyor. Bi -zim yaptığımız örgüt faaliyeti değildir.

Bizim yaptığımız şeyler herkesin gıpta ile izle -diği şeylerdir. Üç arkadaşım daha haksız yere tu -tukludur. Bir itirafçı herkesin üzerine iftira at -mak tadır. Ama biz yine de içeride de dışarda dahalk için mühendislik yapmaya devam edeceğiz.

Biz bu vatanın bir parçasıyız. Mesleki bilgi vebirikimimizi halkın yararına kullanıyoruz.

Dolayısıyla bu faaliyetleri yapmanın suçolmadığını düşünüyoruz. Biz bağımsızlık,demokrasi istiyoruz. Bu düşünceye sa hi biz. Budüşüncenin yargılandığını düşü nü yoruz.Türkiye’de milyonlar bağımsızlık, sosyali zimistemektedir. O yüzden yargılamanın bu bo -yutuyla bizim düşüncelerimize dönük olduğunudüşünüyorum. Faaliyetlerimizin yargılanmamasıgerektiğini düşünüyorum.

Grup Yorum, İdil Kültür Merkezi’’nde faaliyetiniyürütmektedir. Grup Yorum’un faaliyet yürüttüğüstüdyoda bulundum. Bu stüdyoda kendienstrümanları defalarda kırıldığı için gizlemekte-dir. 2017 yılında Grup Yorum’un enstürmanları kı rıl -mıştır. 6 üyesinin başlarına ödül konulmuştur. Neylesuçlandıkları belli değildir. Kurum telefonla aranıyorkızınızın nerede olduğunu söylemezseniz öldürürüzdiyorlar. Bu insanlar kendi enstürümanlarını koru -yorlar. Biz de stüdyoda İdil Kültür Merkezinde besteçalışmaları yaptık.

Bunun suç olduğunu düşünmüyorum. Bu -rada gizliliğin suç olduğunu düşünmüyorum. İn -sanlar arama listelerine alınıyorsa, insanlar eğertahliye edildiğinin ertesinde tutuklama ile karşıkar şıya kalıyorsa o zaman insanlar ne yapsın.TCK'da gizlilik diye bir suç yok! Bu noktadasuç lu olmadığımı düşünüyorum. Ortada adaletve hukuk yoktur. 3-5 yalan dolan üzerine insan-lar hakkında tutuklama kararı veriliyor. Ortadaada letsizlik vardır. Bunlar karşısında insanlarındi renmeye hakkı vardır ve bu zorunlu bir haktır.Bu din de dahi vardır. Peygamber haksızlık kar -şı sında susan dilsiz insan demektedir. Benbeste yaptım. Herhangi bir şekilde illegal birşeyyap madım. Suç işlemedim. Halk için mühendis-lik mi marlık faaliyetlerimi devam ettirmeye çalı -şıyorum. Tutuklansam da serbest bırakılsam dayapmaya devam edeceğim. Aleyhime be yan la -rın hepsi yalandır. Yöneticilik iddiası doğrudeğildir. Halkın mimarlarında hiyerarşik birdurum yoktur. Yüzüme karşı söylensin ve bendesöyleyeyim. Giz li tanık ifadelerini kabul etmiyo-rum. Suç su zum.

HALKA, HALKIN ÇIKARLARINA AİT OLMA-YAN YASALARA UYMAK ZORUNDA DEĞİLİZ!

DEVRİMCİLERİN DE YASALARI VARDIR VEDEVRİMCİLERİN HESAP VERECEKLERİ TEKYASA TARİHİN VE DEVRİMİN YASALARIDIR!

İdl Kültür Merkez’ne yapılan operasyonda bryeraltı stüdyosu bulundu. Bu stüdyoda değşk mes-lek alanlardan devrmcler, çalışmalarını sürdürü-yorlardı. Yeraltındaydı, llegald.

Çünkü halkın devrmclernn legalte sınırları çn-de değl çalışmalarını, mücadelelern sürdürme;hayatlarının ble garants yoktu.

Br geceden sabaha renk renk lstelerle arananlarbaşta olmak üzere her brnn yaşam hakları tehdtaltındaydı.

Bunun çn llegaldler.

Nedr llegalte?

Yasadışılıktır. Yasanın dışına çıkmaktır.

Pek yasa nedr?

Sözlük anlamı “Devletn yasama gücüyle konanve herkesn uyması gereken kural”dır.

FAŞİZME KARŞI İLLEGALİTE SUÇ DEĞİLDİR!FAŞİST YASALARA KARŞI YASADIŞI OLMAK SUÇ DEĞİLDİR!

YASALARIN ZORA, ZORBALIĞA, SÖMÜRÜYE, SOYGUNA, AHLAKSIZLIĞAÖRTÜ OLDUĞU YERDE, “YASA-DIŞI” OLMAK HAKTIR, MEŞRUDUR!

GİZLİLİK ADALETİN BİTTİĞİ YERDE BAŞLAR!SOSYALİZME KADAR, HALKIN İKTİDARINI KURANA KADAR

GİZLİ YAŞAYACAĞIZ!GİZLİ SAVAŞACAĞIZ!

1. Bölüm

BAŞLARKEN...Bu ülkenn avukatı, sanatçıları, mühends, şar br

yeraltı stüdyosunda pols baskınına uğradı geçen hafta. Faşzm bu olayı ağzından salyalar akıtarak lan ett.

Bu ülkenn en değerl evlatlarını krmnalze etmek sted.Öyle ya; faşzmn el kanlı katller br kültür merkez-

n basıyor, br “sığınak” buluyordu.Ard arda sıraladı:Aranıyorlardı...Yeşl, gr lstelerle başlarına ödül konmuştu...HHB sorumlusuydular...Grup Yorum üyesydler...Mmar-mühendstler...Ve “saklanıyorlar”dı...

Sadece faşzmn bze söyledğ ve gösterdğ kadarıylayetnrsek elbette br kültür merkezndek br gzl sığınak-stüdyodan çıkan bu nsanlar gayr-meşru kabul edleblr.

Ancak sormalıyız?Neden oradaydılar?Mühends şar, müzsyen avukatı le neden ora-

daydılar?İşte bu yazı dzmzde bunun cevabını vereceğz;Faşzmn yasalarıyla aç kaldığı çn br lokma yemek

çalıp yıllarca cezaya çarptırılanlar mı, yoksa halkı lkle-rne kadar soyan bankalar mı “hırsız”?

Sadece mülkyet ona at olduğu çn şçlern kanınıemen, br şç üzernden sadece br günde yüzde bn-kbn kar elden tekelcler m, yoksa hakkını almak çn dre-nen şç m “terörst”?

Sadece halkı soydukları, ülkemzn yeraltı-yerüstüzengnlklern halka rağmen emperaylstlere sattıklarıçn ülkemzn en güzel yerlerne vllarını dkenler m,yoksa kends olan vatanın herhang br köşesne, br gözgecekondusunu yapanlar mı “şgalc”?

Br sabah kalktığında 150 bn çnden br kamu emek-çs olarak şten atılıyorsun.. Hem de yasa le de değlKHK le... Yan yasa gücünde br kararname le... Faşzmsen br gecede şsz, geleceksz bırakıyor ve yasal oluyor,ama sen buna karşı drendğnde “yasadışı” oluyorsun.Haklı ve haksızlığın ölçüsü “yasa” mıdır, yoksa “yasa-dışı” olanın yürüttüğü drenş mdr?

Daha pek çok konuyla, dünyanın tüm zengnlklernsemren, mlyarları sömüren br avuç mu; yoksa bu bravuç olan sömürgenlere karşı mesleğn, halk çn müca-delesn, ktdar savaşını sürdüreblmek çn gzllğseçenler m MEŞRU? Bu soruya cevap vereceğz.

İlk bölümümüzde sözde meşruluğunu yasalarındanalan faşzmn değl, bu yasalara karşı gzllğ kullanarakyaşamını ve savaşma hakkını kullananların HAKLI VEMEŞRU olduğunu anlatacağız...



Km yapıyor yasayı?

Olgarşnn temslcler. Burjuvaznn memuru olanhükümetler.

Yasa kmn yasası?Br avuç zengnn yasası!

Kmse kendne karşı yasa yapmaz!“Br yoksulun aklına, “çalmamalısın” demek gel-

mez. Zengn, önce kend varlığıyla hırsızı yaratır,sonra da hırsızlara karşı yasalar yapar. Başkalarınınmalına yönelen, hırsızlıktan korkar.

Oyunun kurallarını koyan, kendsn kazançlıçıkaracak kuralları belrler. Bu durumda oyununkuralını belrleyenlern, kendlerne oyunu kaybettre-cek kurallar saptamaları beklenemez.” (DüzeneUygun Kafalar Nasıl Yetştrlr, sayfa: 30)

Yasaları yapanlar kendlern suçlu lan etmez-ler. Yasaları yapanlar kendlern hbar etmezler.

Bunun çn yasayı kmn yaptığıdır öneml olan!Halk yapıyorsa elbette kendn koruyacaktır,

kend çıkarlarını koruyacaktır!Ancak bugün faşzmle yönetlen, br avuç şbrlkç

tekelc burjuvanın ktdarda olduğu, ülkemzn yeraltıyerüstü zengnlklernn, halkımızın emeğnn, kanınısömürüldüğü br ülkede yasalar kmn çndr?

Böyle br ülkede yasalar halk çn değl, br avuçzengn çndr.

Ve bu yasalar, devlet gücü tarafından “cebren”güvence altına alınmıştır. “Yasa”lar, kurumsallaş-mış br gücün şddetne dayanırlar. Böyle br güçolmasaydı, bu tür yasalar da olmazdı, çünkü kmseonlara uymazdı.

Yan devlet ve onun kolluk güçler burjuvaz-nn çıkarlarını koruyan yasaları “şddet” le uygu-lanır hale getrr, güvence altına alır.

LEGALİTENİN SINIRLARINI FAŞİZM BELİRLİ-YORSA, ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜN SINIRLARINI FA -ŞİZMİN YASALARI DEĞİL, YAŞAMA VE SAVAŞ-MA ZORUNLULUĞUMUZ BELİRLER!

Bzm gb ülkelerde yan emperyalzmn yensömürges olan ülkelerde bu şddet en az k katdaha katmerl, daha azgın br şddettr. Çünkü bzmgb sömürge ülkeler, öncelk kendsnde olmaküzere, emperyalzm ve eşlğnde onun şbrlkçs ol-garş sömürür.

Yan çfte sömürü, çfte baskıyı da zorunlukılar. Bunun çn ülkemzde sürekl faşzm vardır.Halkın bu çfte sömürüyü sessz-sedasız kabul et -mes, buna syan etmemes mümkün değldr çünkü.Faşzmn yaptığı da bu syan zemnn, halkın dren-şn baskıyla-zorla sndrmek, halkı korku le hareketedemez hale getrmektr.

Hak ve özgürlükler mücadelesnn köklü olmadığıbzm gb yen-sömürge ülkelerde, legaltenn sınırla-rını faşzm belrler.

Hakların nerede başlayıp nerede bteceğ, yasal-lığın sınırları faşzmn keyfyetne bağlıdır. Hattafaşzme hzmet etmeyen, halkın mücadeles sonucuhak halne gelmş ya da dünya halklarının kan revançnde kazanmış olduğu ve evrensel yasalar halnegelmş ve anayasaya grmek zorunda kalmış olanlardah, faşzmn keyfyetyle uygulanır. Dolayısıylauygulanmaz.

Yan faşzm kend yasalarına da, çıkarlarınazarar verdğ noktada uymaz. Bunun çn en sıra-dan ve yasalara dayanan “toplantı ve gösteryürüyüşü” hakkı dah brden “yasadışı” lan ed-leblr.

İşte böyle br keyfyetn olduğu, halktan her nsa-nın yaşam hakkının faşzmn k dudağı arasınasıkıştığı yerde, hayatını güvence altına almak hernsanın, her devrmcnn hakkıdır!

Böyle br tabloda kmse halkı korumayanyasalara uymak, onun sınırlarında hareket etmekzorunda değldr.

Hele hele başına ne geleceğn blmedğ noktadadevrmcnn, halkın sanatçısının, avukatının, mühen-dsnn kend güvenlğn sağlamak çn gzl yaşama-sından ve hareket etmesnden daha doğal br şeyolamaz.

GİZLİLİK HAKTIR, OLİGARŞİNİN YASALARIBU HAKKI ENGELLEYEMEZ!

Ayten Öztürk 6 ay boyunca blmedğ gzl yerler-de şkence gördü. Bu hang yasaya dayanıyordu,hang hukuka uygundu?

Faşzm yaptığında gzl merkezler doğal,tüneller, sığınaklar doğal, devrmcler kullanıncasuç mu oluyor?

Asla! Halkın avukatları tahlye edldkten sadeceve sadece 8 saat sonra, AKP’nn baskısı ve talma-tıyla aynı mahkeme tarafından yenden tutuklandılar.Bu hang hukuka uygundur?

Bırakalım yasal güvencey, hukuksal güvencennble olmadığı br ülkede, devrmcler çn; sığınaklar,tüneller, gzl stüdyolar, gzl bürolar, gzl atölyeler,gzl hastaneler, gzl okullar aklınıza gelmeldr. Brbütün olarak hayatın parçası olan onu örgütle-yen her şey gzl olablr, olmalıdır.

Heps meşrudur!

Faşzmn olduğu yerde gzllk suç değl haktırçünkü.

Adaletn olmadığı yerde gzllk suç değlzorunluluktur çünkü.

Gzllk, kaynağını drenme hakkından alır!

Gzllk; faşzmn keyflğne, bunun yarattığı gü -venszlğe karşı, drenme hakkını kullanmaktır.Yasaları yapanlar, zengnlklern koruyablmek


Sayı: 109 10 Mart 2019

çn gerekl kurumları örgütler de yaratırlar.Pols savcı hakmler, hapshaneler vb. faşzmnegemenlk mekanzmasının zorunlu parçalarıdır.

Mahkemelern keyf kararlarına, faşzmn halkla-rın emeklern, geleceklern, vatanlarını, tüm zengn-lklern zorla ellernden alan, gasp eden yasalarınakarşı teslm olmamak, gzlenmek tarhsel ve sya-sal br hak ve zorunluluktur!

Çünkü halklar ve onların çocukları olan devrmc-ler, faşzmn ve emperyalzmn zulüm, sömürüdüzenlern, bu adaletszlğ yok etmek, kend ktda-rını kurmak zorundadır. Bu tarhn emrdr! Bu syasalbr zorunluluktur. Bu zorunluluğu yerne getrmek çngzlenmek gerekyorsa gzlenecek, örgütlenecek,yaşamak ve mücadele etmek çn ne gerekyorsaonu yapacaklardır.

3 yılda 8 kez basılıyorsa br kültür merkez; üçkez basılıyorsa br hukuk bürosu, bestelernn,şrlernn, savunmalarının, projelernn sürekl -lğ çn büroları da, stüdyoları da, atölyeler degzl olacak elbette!

Bundan daha MEŞRU VE ZORUNLU hçbrşey yoktur!

“Yasalar burjuvazinin çıkarlarını mı yaralıyorlar?Burjuvazinin hüküme, bu yasaları uygulamaktanberi durur, onları uygulamayan patronları tutar:ücretler için de, maaşlar için de, halk hizmetleriyönetmeliği, sosyal güvenlik konusundaki yasalariçin de bu böyledir.

Faşistleşme sürecinde burjuvazi bütün olanakla-rını harekete geçirir: Seçim hileleri düzenler, parla-mento görüşmelerini süresiz olarak erteler, bütünmemurları kendi valilerinin boyunduruğu alnasokmaya çalışır, ahlak bozukluğunu ve polis şantajı-nı örgütlendirir, anayasanın gerici bir görüşle yeni-den gözden geçirilmesini ister, askeri kuvven serü-venci, parzanca darbe hareketlerini korur, yasayerine geçen kararnameler sistemini başlar.

Ensonu işçi sınına ve örgütlerine karşı komplo-ya geçer; yasal güvencelerin işçi sınına uygulanma-dığı “ilke”sinden hareket ederek, bu örgütlerinyasal eylemlerini engellemeye çalışır; yuraşlarınkişi güvenliğini ortadan kaldırır, önleyici tutuklama-lara, ilgili kişilerin gıyabında aramalara, tutuklanankimselerin evrakını çalmaya, tutuklama olayındansonra suç isnadına esas icat etmeye, sorgusuz, mah-kemesiz hapsetmelere, sorgu sırasında suç isnadıesaslarını değişrmeye başvurur.

Aynı zamanda, parlamenter dokunulmazlığınkaldırılması tehdidini işçi sını milletvekillerininbaşı üzerinde asılı tutar, sivil kişileri askeri mahke-melerin huzuruna sürüklemeye niyetlenir, yüksekgörevli devlet memurları üzerinde şantajlar yapar,bunlara karşı tecavüzde bulunanları korur.Barbusse’ün de dediği gibi ‘İnsan Hakları Bildirgesiçoktan burjuvazinin elinden düşmüştür.’“(Felsefenin Temel İlkeleri, G. Politzer Sf: 484-485)



AKP Faşizmine Karşı Sonuncumuza KadarDireneceğiz

Okmeydanı Halk Meclisi yürüttüğü ‘Zam, Zulüm,İşkence İşte AKP! kampanyasını sürdürüyor. OkmeydanıHalk Meclisi üyeleri 25 Şubat'ta AKP’nin katil polisleritarafından talan edilen üyeleri gözaltına alınan İdilKültür Merkezi önünde "AKP faşizmine karşı sonuncu-muza kadar direneceğiz!" sözünü haykırdı. Yaklaşık 1saat süren çalışmada toplam 600 bildiri dağıtıldı.

Alibeyköy’de Halk Cepheliler Grup Yorum İçinPankart Astı!

Alibeyköy Cengiz Topel caddesinde polisin yoğunablukasına rağmen Halk Cepheliler 26 Şubat'ta ajitas-yonlarla İdil Kültür merkezine yapılan baskını ve yol-daşlarına yapılan işkenceleri halka duyurarak “Biz TarihYazarız Biz Kazanacağız!” yazılı pankartı sloganlarlaCengiz Topel caddesine astı. Çalışmaya 12 kişi katıldı.

Esenyurt Halk Cephesi Grup Yorum KonseriGerçekleştirdi

Esenyurt Halk Cepheliler yaşanan son baskınlarakarşı 3 Mart'ta Grup Yorum konseri yaptı. Gözaltındançıkan halkın sanatçılarının katılımıyla gerçekleşenkonsere 60 kişi katıldı.

Baskınlarla Yorum'u Bitiremeyecekler,Soysuzları Her Yerde Teşhir Edeceğiz!

İstanbul Alibeyköy Liseli Dev-Genç'liler 26 Şubat'taKaradolap Mahallesi parkına, İdil Kültür Merkezi'neyapılan baskını teşhir etmek için üzerinde "Soysuz AKPGrup Yorum'u Bitiremez!" sloganının yazılı olduğu pan-kart astı. 8 kişinin katıldığı çalışmada baskınlar ve sal-dırıların devrimcileri bitiremeyeceği halka anlatıldı.

TAYAD’lı Hayat Uçucu’dan Adalet Bakanlığıve Cumhuriyet Savcılığına Dilekçe

Devrimci tutsak Remzi Uçucu’nun annesi HayatUçucu, Adalet Bakanlığı ve Cumhuriyet Savcılığınadilekçe vererek “Halkın Avukatlarına Özgürlük”istedi.Hayat Uçucu dilekçesinde; “Onlar yıllardır tutsak evlat-larımızı savundu, yanında oldular, onlarla gurur duyu-yoruz. Onlar için canımızı veririz. Bu açlık grevi dahaçok uzamadan. Halkın Avukatlarına özgürlük talep edi-yoruz.” ifadelerine yer verdi.

Ankara Halk Cephesi Dayanışma KahvaltısıYaptı

Ankara Halk Cepheliler 3 Mart'ta, Gazi Cemevi'ndeadalet istiyoruz talebiyle sürmekte olan TAYAD’lıAilelerle dayanışma kahvaltısı düzenledi. Kahvaltıya15 kişi katıldı. Kahvaltıda halkın avukatlarının mahke-mesine çağrı yapıldı.

KISA... KISA... KISA...KISA... KISA... KISA...

Hukuk devleti mi, yasadevleti mi, polisdevleti mi?

Faşizm mi, otoriterleşme mi?Tek adam rejimi mi, saray reji-

mi mi?Bu tartışmanın gölgesinde AKP

faşizmi, suçlarına yenilerini ekle -me ye devam ediyor. AKP faşizmi,hukuk tanımazlığını, yasa tanı -mazlığa, yasa tanımazlığını torbayasalarla, KHK’larla, Cumhurbaş -kanlığı Kararnameleriyle işine gel -diği gibi yasa yapmaya çevirerek,faşizmin bütün olanaklarındanyararlanarak halka karşı işlediğisuçları her geçen gün daha dabüyütüyor.

Son olarak 25 Şubat sabahıYürüyüş dergisinin teknik ha zır -lıklarının yapıldığı ozan ya yın -cılık siyasi polis ve özel harekatpolisleri tarafından basıldı, talanedildi. Bu baskından bir gün son -ra, daha önce de defalarca ba -sılan İdil Kültür Merkezi ba sıldı,arama adı altında talan edildi.AKP faşizminin keyfiliklerine,hukuksuzluklarına boyun eğme -mek için gizlenme haklarını kul-lanan 6 devrimci “Büyük operas -yon”, “örgüte büyük darbe”,“gizli sığınakta yakalandılar”nidaları ve sevinç çığlıklarıeşliğinde tutsak edildiler.

Bir tarafta bunlar yaşanırkenbir tarafta da yukarıda ifade et -tiğimiz kavram karmaşası bü yü -meye devam ediyor.

Bu kavram karmaşasının içindedoğru siyasal tespitler yapabilmekiçin kavramları anlamlarına uygunkullanmayı öğrenmemiz gerekiyor.Bunun için de kavramların an lam -larını öğrenmek gerekiyor tabii ki.Ama öncelikle ülkemizdeki somut

durumu doğru bir şekilde ortayakoymak ve doğru kavramak enönemli nokta. Bunu yaptığımızda,kavramların karşılık geldiği anlam -ları doğru bir şekilde kavra dığı -mızda zaten Türkiye’nin hukukdev leti mi yasa devleti mi olduğu,otoriterleşme denilen şeyin faşiz m -den başka bir şey olmadığı, sarayrejimi veya tek adam rejimidenilen şe yin de faşizm olduğuaçığa çı ka caktır. Ters durumda butartışmaların hçbr anlamı daolmayacaktır.

İşte bu nedenle, bu kavramkarmaşasının içinde boğulmamak,kav ramların yerli yerineoturmasını sağlamak için yeni biryazı dizisine başlıyoruz.

Dizimiz boyunca yukarıdaçizdiğimiz çerçevede hukuk dev le -ti, yasa devleti ve faşizm olgu larınıele alacağız. Ama öncelikle bu tar -tışmaların gerçekleştiği, yazı dizi -mi zi de ihtiyaç olarak ortayaçıkaran, ülkemizde son dönemdeyaşanan siyasi tabloya bakmaktayarar var.

Uzun süredir Türkiye’ningiderek bir yasa devletine dönüş -tüğü değişik kesimler tarafındandillendiriliyor. “Uzun süredir”derken kastettiğimiz özellikle 15Temmuz darbe girişimi sonrasıOHAL ilanı ile başlayan son birkaçyıllık süreç. Elbette çok daha önce -sinde, düzeniçi muhalefet partile -rinin veya küçük burjuva aydın -lardan bazı sol, sosyalist çevrelerekadar birçok kesimin zaman zamankullandığı bir söylem bu.

Bunun için birçok vesile olduğudoğru. Ülkeyi oligarşi adına yöne -ten iktidarlar hukuk kurallarını yoksayan keyfi uygulamaları sıradanhale getiriyor veya yasaları işlerine

geldiğigibi uyguluyorlar. Ya da o an

için ihtiyaçları neyse ona uygunyasa yaparak, bütün uygu la ma la -rını yasal hale getiriyorlar…Elbette bu nun siyasal, hukuksal birkar şılığı olmalı. Ve bu karşılık da“yasa devleti”nde ifade buluyor.Kimileri bunu polis devleti olarakda ifade ediyor…

Bu söylemlerin son dönemdeart masının, bu tartışmaların yeni -den gündeme gelmesinin zeminiolabilecek birçok olay oldu,olmaya da devam ediyor. Örneğin;en kü çük bir muhalefet kırıntısına,farklı bir düşünceye, eleştiriye dahita hammülleri olmadığını gösterensuç lamalarla binlerce insan yar -gılanıyor. Son dönemde binlercein sanın sosyal medya paylaşımlarıne deniyle tutuklanmasına nedenolan suçların başında “cum hur -başkanına hakaret” suçlamasıgeliyor. Aydınlar, sanatçılar, aka de -mis yenler, avukatlar, gazeteciler…halkın her kesiminden binlerce in -san bu saldırılardan nasibini alı -yor...

KHK’larla, Cumhur baş kan -lığı kararnameleriyle kimseninru hu duymadan istedikleri hertürlü yasayı çıkarıyorlar. Buyasalarla yeraltı ve yerüstü zen -ginliklerimizi; buğdayımızı, pet -rolümüzü, ormanlarımızı, dere -lerimizi yerli ve yabancı tekellerepeşkeş çekiyorler. Doğamızı, ya -şam alanlarımızı talan ediyorlar.

AKP’nin polisi hiçbir hukuk,yasa tanımadan “operasyon”lar ya -pıyor. İçişleri Bakanı, külhanbeyitavırlarıyla, ağzından salyalar akı -tarak sağa sola tehditler savuruyor,emrindeki polislere hukuksuz tali-matlar yağdırıyor. Onun tali mat -larıyla yasal, demokratik kurumlar;

Tarihsel Ve SiyasalOlarak Haklı Olan Biziz!

Faşizmin MeşruluğuOlmadığı Için Kendini

Sürekli Faşist YasalarlaMeşrulaşrmaya Çalışır.

Bu YasalaraUymamak Hakr!

HUKUK DEVLETİYASA DEVLETİPOLİS DEVLETİ TARTIŞMALARININ GÖLGESİNDE FAŞİZM!

HUKUK DEVLETİYASA DEVLETİTARTIŞMALARI TALİDİR! ASIL OLAN;

YASALARIN MUHTEVASINI DABELİRLEYEN FAŞİZMDİR! Bölüm 1

Sayı: 109 10 Mart 2019

FAŞİZMİN YASALARINA KARŞI İLLEGALİTE MEŞRUDUR! 13

der nekler, siyasi partiler, kültürmerkezleri, dergi büroları birkaçay, hatta bir hafta içinde iki kezbasılıyor, arama adı altında talanediliyor.

Örneğin geçtiğimiz günlerdeHDP Diyarbakır il binasında aç -lık grevi yapmak isteyen HDP’li -lerle ilgili “Emniyet güçlerimizetalimat verdim. Yarım saatiçinde alacaksınız onları dedim,aldılar” diye konuşuyor.

Ve oradakiler gözaltınaalınıyor, işkencelerden geçiriliyor,tutsak edi liyor. Örneğn geçtğmz26 Şu bat’ta basılan ve 6 devrmc-nn tutsak edldğ İdl KültürMerkez, 2016’dan bu yana 8 kezbasıldı.

Yürüyüş dergs geçtğmzekm ayında br hafta arayla kkez, br buçuk yılda toplam 5kez basıldı!

AKP’nn pols, arkasına aldığıfaşzmn gücüyle terör estrmeyedevam edyor. Devrimciler, de -mok ratlar; hiçbir yargılamayaihtiyaç duyulmaksızın terörist ilanedilip dağlarda, sokaklarda, ev -lerde kur şunlarla, bombalarlakatlediliyor. 90’lı yıllarda olduğugibi insanlar kontrgerilla tara -fından kaçırılıyor, Ayten ÖZ TÜRKgibi, aylarca gizli merkezlerdeişkenceli sorgulardan geçiriliyor.

Sahte delillerle, gizli tanıklarla,mahkemelere verilen açık-gizlitalimatlarla sözde yargılamalaryapı lıyor. Sözde bağımsız, tarafsızolan mahkemeler; hakimler,savcılar cum hurbaşkanınınağzından çıkan ta li matlarıikiletmeden yerine ge ti riyor.

Hatta çoğu zaman talimatagerek bile kalmadan onların isteğidoğrultusunda kararlar verip hiçbirhukuk kuralını, yasayı takmadantutukluyor, hukuksuz cezalar yağ -dırıyorlar. Halkın avukatlarınayaptıkları gibi, tahliye ettiklerini,AKP’nin açık talimatlarıylaaynı gün tekrar tutukluyorlar.Bütün bunlara da yargılamagörüntüsü veriyorlar.

Binlerce insanı sorgusuz,sualsiz işinden ekmeğinden ediy-orlar. Bir sabah uyandığınızda,bir KHK ile ihraç edildiğiniziöğ reniyor veya “aranan te rö -ristler” listesinde adınızın ol -duğunu gö rüyorsunuz… İn -sanların her sa bah adını “ihraçedilenler” veya “arananlar” lis-tesinde aradığı bir ülke burası.Bunun gibi daha onlarca örneksıralayabiliriz kuş kusuz, ancakgerek görmüyoruz.

Şunu da eklemek gerekir; bu -radaki temel noktalardan biri debütün bunları yaparken hiç kim -seye, hiçbir kuruma hesap ver-meyecekleri düşüncesiyle çokrahat olmaları. Çünkü hesap vere-cekleri bir yargı da yoktur.

Yargı, görünüşte de olsabağım sızlığını yitirmiş, yüzün-deki bağımsızlık, tarafsızlıkmas kesini indirmiş, hakimler,sav cılar; AKP’nin memuru,emireri haline gelmiştir. Tekkorkuları, halkın bunların hesabınıbirgün mutlaka soracak olmasıdır.Bu ka dar azgınca saldırmalarınınbir ne deni de budur.

Burjuva demokrasisinin ve bur-juva hukukunun “kutsal” kavram -larından biri “hukuk devleti”dir.

Hukuk devletinin en temelözel liğini ise yargı önündeeşitlik, hesap verme, devletinbütün iş lemlerinin yargınındenetiminde olması ve hukukgüvenliğine sa hip olma gibibirtakım kavramlar oluşturur.

Yukarıda örneklerine yerverdiğimiz, yazı dizimiz boyuncaayrıntılarıyla ele alacağımız uygu -la malarına baktığımızda TürkiyeCumhuriyeti devletinin bir “hukukdevleti” olarak kabul edile me ye -ceği açıktır.

O halde nedir Türkiye Cum -huriyeti devletinin niteliği?Türkiye nasıl bir ülkedir, nasılyönetilmektedir? Hukuk devletinedir, yasa dev leti nedir? Yasadevleti ile hukuk devleti arasındanasıl bir fark vardır? Faşizmle

hukuk devleti ve yasa devletiarasındaki ilişki ne dir… Yazı diz-imiz boyunca bu sorulara cevapvermeye çalı şa cağız.

Şimdilik sadece şunu söyleye-lm:

Bir devleti hukuk devletiveya yasa devleti yapan şeyyasalara uyup uymama değil oyasaların niteliğidir. O yasalarınkimin nasıl yaptığı, yasalarınkimin çıkarını koruduğudur. Buaçıdan bakıl dığında “Türkiye biryasa devletidir” denilebilir. Yasadevleti ise faşizmden başka birşey değildir.

-Devam edecek-

HUKUK DEVLETİ, YASA DEVLETİ

Hukuk devle, yapılan bütüntanımlarda öz olarak, “kendinihukukla sınırlayan devlet” olarakifade edilmektedir. Yani hukukdevle, devlen kendini, kendiyapğı hukukla sınırladığını iddiaetmekr.

Ancak herhangi bir devlen“hukuk devle” olması, iddiaedil diği gibi kendini hukukla sı nır -la ması da tek başına o dev lenmeş ruluğunu, adaletli ol duğunugö s ter mez.

Burjuva demokrasilerinde bi -çimsel anlamda “hukuka bağlılık”vardır ancak bu durum burjuvademokrasisinin ve burjuva huku -kunun meşru olduğu anlamınagelmez.

Çünkü devlen kendisinisınırladığı iddia edilen hukuku dazaten devlet oluşturur, yasalarıdevlet yapar. O yasalar da dev -len sahibi olan sının çıkarlarınıkorur. Yani devlet, kendisini sınır -layan hukuku kendisi yapar. Ge -rekğinde yine kendisi değişrir.Bunu yaparken de halkın değilkendi çıkarlarını esas alır.

Bu nedenle hukuk devle depkı hukukun üstünlüğü, kanunönünde eşitlik vb. kavramlar gibiözünde bir aldatmacadan, birmaskeden ibarer.



Dersmller Derneğ’nn o küçük salonunda 3Mart 2019’da verlen o küçük konser zle-dnz m? İzlemedysenz mutlaka nternet-

ten zlemenz önerrz (facebook ve twtter hesapla-rından).

Esenyurt’dak o küçük konser neden bu kadargüzel? Abartılı değl m dye soranlar vardır mutlaka.Evet bzm zledğmz, dünyanın en güzel konsery-d, hçbr abartısı yoktur.

Bu konsern önem nedr dye sorarsanız; 15 ay,17 ay, 19 ay tutsaklık yaşadıktan sonra, 5 gün dışa-rıda kalıp tekrar gözaltına alınan ve ardından tekrarçıkıp konser yapma cüretn gösterdler.

Yoldaşlarımızla bu yüzden gurur duyuyoruz. Budu rum bzm sanat anlayışımızın br parçasıdır.Halkın sanatçısı olmak şte bunu gerektryor. Fa -şzme karşı drenmek Grup Yorum çn en doğalşeydr ve bunu bze yoldaşlarımız yenden gös-terd.

34 yıldır, şkencelere, gözaltılara, tutsaklıklararağmen kesntsz br şeklde konserlermze devamettk. Neden? Çünkü faşzme karşı drenmek GrupYo rum’un yaşamının br parçasıdır. Grup Yo -rum’un varlık nedendr.

Km var başka böyle yoğun baskıların karşısındabugün bzm gb drenen ve faalyetlern sürdüren.Varsa, buyrun yazın bze, bz de blelm. Çünkü GrupYorum bugüne kadar sayısız konser vermştr.Drenşlerde, sendkalarda, eylemlerde, haksızlığauğ ramışların mezarlığında, damlarda, alanlarda,stad yumlarda, mlyonların karşısında... Son br bu -çuk yılda 23 konser Avrupa’da!

Ama bu konser çok farklı; çünkü daha yen tahl-ye olmuş arkadaşlarımız tekrar gözaltına alınıyor vetahlye olur olmaz gdp konser veryorlar. Bu faşz-me meydan okumaktır. Bu devrmc sanatın engüçlü örneğdr.

Dün yoldaşları baskın sırasında halaya durarakyen gelenekler yaratırken, bugün de onlar bununüstüne ekleyerek yen gelenekler yaratıyor.

Yen gelenekler yaratmayanlar geleceğ dekuramazlar. Bz kurarız. Bz 34 yıldır bu geleneğsürdürüyoruz ve yarını temsl edyoruz. Yol -daşlarımızla bu yüzden gurur duyuyoruz. Faşzmn

tüm saldırılarını brkonserle bo şa çıkarttı-lar çünkü. Onların oy -nadıkları oyunu brkez daha boz dular.Umudun türkülernhay kırdılar ve drenşhalayları çektler.

OHAL’den bu yana 8 kez basıldı İdl KültürMerkezmz.

Yoldaşlarımız her sefernde şkencelerle gözaltınaalındılar. Bergün’ün saçlarını yoldular, toplamda 19ay tutsaklık yaşadı. Özgür Gültekn’n bleğn kırma-ya çalıştılar k saz çalamasın, şu anda halen tutsak.

Sultan’ın dudağını kaba dayakla 7 cm şşrdler;çünkü umudun türkülernden korukuyorlar.

Betül toplamda 16 ay tutsaklık yaşadı. Fransa’yaFete Hümante’ye katılmak çn gderken hava ala-nından şkenceyle gözaltına alınıp tutsak edld. Bü -tün arkadaşlarımıza yapılan şkenceler blerek veka sıtlı olarak müzk çn htyaç duydukları bölgeler-nedr.

Bu şu demektr: faşzm bzm sanat anlayışımızıtasfye etmek styor. Başaramadığı çn de hergeçen gün daha da pervasızlaşıyor.

Neden tasfye etmek styor?

“Sanat gerçeklğe tutulan ayna değl, onu şe -kllendrmek çn kullanılan çekçtr” dyor BertoltBrecht. Bz deolojk mücadelenn en ön cephesn-deyz. İnsanların ruhuna şekl vermek çn çekc ykullanıyoruz. Mlyonları br araya toplayıp “Kah -rolsun faşzm” sloganları attırıyoruz. İnsanlarıharekete geçryoruz.

Halkımıza kend gücünü gösteryoruz. Örneğn543 tane komte le Türkye’nn en büyük konserle-rnden brn yaptık. Bu da sömürücü güçler korkutu-yor tab. Bu yüzden Grup Yorum yok edlmel dyor-lar. Grup Yorum’u terörze etme çabaları da bundan-dır; ama bakın bzm meşruluğumuza.

Daha yen tahlye olmuş yoldaşlarımız, Esen -yurt’ta konser veryorlar halkımıza. Bu, tarhsel vesyasal haklılığımızın verdğ güce dayanıyor. Bzhaklıyız ve ne onların olmayan adaletlerne teslmoluruz ne de türkülermz söylemekten vazgeçerz.Tam tersne daha da güçlü haykırablmek çn tümkoşulları yaratırız.

Tıpkı yoldaşlarımızın da yaptıkları gb. Bu yüz-den bu konser dünyanın en güzel konserdr vebunda hçbr abartı yoktur! Yoldaşlarımıza ve dren-şmze selam olsun. Sömürü ve adaletszlk var ol -dukça bz de var olacağız. Bu savaş yanlış le doğruarasındadır, ezenler ve ezlenler arasındadır. Sö -mürenler ve sömürülenler arasındadır. Tarhsel ola-rak hep bz kazandık ve yarınların bzm olacağın-dan emnz. Zafer bzm olacak! Mutlaka bz kaza-nacağız!

Seher, Bergün, Betül ve Sultan hepnz tekrarselamlıyor ve sevgyle kucaklıyoruz.

Umut, Ege, Eren.

GRUP YORUM ÜYELERİ UMUT, EGE, EREN’DEN; GRUP YORUM ÜYELERİNE MEKTUP

YOLDAŞLARIMIZLA GURUR DUYUYORUZ ÇÜNKÜBİZE DÜNYANIN EN GÜZEL KONSERİNİ İZLETTİLER!

Sayı: 109 10 Mart 2019


HHALKIN SANATÇILARINA ÖZGÜRLÜK

HALKIN AVUKATLARINA ÖZGÜRLÜK

TUTSAK GRUP YORUM ÜYELERİ VE İDİL KÜLTÜR MERKEZİ ÇALIŞANLARI: Bahar Kurt, Dilan Ekin,Helin Bölek, Fırat Kıl, İsmail Cengiz Mumcu

TUTSAK HALKIN AVUKATLARI: Aycan ÇİÇEK, Aytaç ÜNSAL, Behiç AŞÇI, Engin GÖKOĞLU, Naim Feyzullah EMİNOĞLU, Selçuk KOZAĞAÇLI

“Avukat Barkın Timtik;“Avukat Barkın Timtik;Halkın Onurlu BirHalkın Onurlu Bir

Evladıdır. Halkın Acısının,Evladıdır. Halkın Acısının,Öfkesinin, ÖzlemininÖfkesinin, Özleminin

Sözcüsü ve Savunmanıdır.Sözcüsü ve Savunmanıdır.Barkın; Bizim Onurumuz,Barkın; Bizim Onurumuz,Canımız, Yoldaşımızdır”Canımız, Yoldaşımızdır”DEVRİMCİ AVUKATLAR DEVRİMCİ AVUKATLAR

TESLİM ALINAMAZ!TESLİM ALINAMAZ!

16

FFAŞİZMİN YASALARINA KARŞI İLLEGALİTE MEŞRUDUR!

Okmeydanı’nda keşf yapılacak. Ok mey -danı bu yüzden “güvenlk önlem” baha-nesyle şgal altına alınacak. Emnyet’n

Mahkemeye keşf çn güvenlğ sağlayamayacağınısöylemes de br olasılık. Her ne olursa olsun açığaçıkmış br gerçeğ yenden keşfetmesn beklemyo-ruz mahkeme heyetnn.

Ancak görülecek olan, bütün delllere rağmen,verlecek Fath Dalgalı’yı koruyan karardır.Duruşmanın şu güne kadark gdşatı ve bze bunugöstermektedr.

Berkn Elvan; 15 yaşında ytrdğmz çocuğu-muz, halkın evladı Berkn Elvan.

Yaşamı le değl, hastanede bekleme sürec le vesonra ölümü ve cenazes le sahplendğmz, omuz-lara aldığımız Berkn Elvan.

Şmd de katlne açılan davada hakkını savundu-ğumuz, davasını sahplendğmz Berkn Elvan.

Aslında O’nun şahsında Van’da, Mardn’de, Nu -saybn’de, Dyarbakır’da katledlen yüzlerce çocu-ğun hesabını sormaktayız. Türkye’de yargı, bugünekadar yüzlerce çocuk katlamının katln cezasız bı -rakmış br yargıyken üstelk, yne de natla mahke-melerde hak arıyoruz.

Mahkeme hakkımız olanı vermezse de verme-dğ, vermeyeceğ görülür dyoruz.

Davalar yoluyla tarhe kayıt düşüyoruz. Bln c -mze br çentk atıyoruz.

Henüz Berkn’n katl br gün ble gözaltında kal-madı; ama Berkn’n adını ananlar, hakkını arayan-lar, cenazesne katılanlar yüzlerce yıl haps cezasıaldılar. Daha nce ddanamede suç olarak yazdı‘O’nun adı. Anasına-babasına cevapsız kalan ne ha -ka retler edld? Davanın avukatlarının br kısmıBerkn Elvan çn adalet stemş oldukları çnyar gılanıyorlar. Üstelk de tutuklu olarak.

Bu yüzden anlatıyoruz ve anlatmaya devam ede-ceğz.

DEVLET POLİTİKASININ SORUMLULU-ĞU BİR TEK POLİSİN ÜZERİNE BIRAKILDI!

Berkn Elvan, 16 Hazran 2013’te, Okmey -danı’ndak evnn yakınında, hedef alınarak atılangaz fşeğyle kafasından vurulmuş ve 11 Mart 2014

tarhnde hayatını kaybetmşt. Tam 3 yıl boyuncadavanın açılması çn beklenmş ve lk duruşmaancak 6 Nsan 2017 tarhnde görüleblmşt.

Ortaya çıkan görüntüler Berkn’ vuranların bramr brkaç pols olduğunu, olayda, hepsnn sorum-luluğu olduğunu gösteryor. Ancak yalnızca tetğçeken pols hakkında ceza stenyor. Oysa suç kas-tında ortaklar, cra hareketlern brlkte tamam-lamışlar. Brlkte O’nu sokak ortasında bırakmış-lar ve devamında suçu ve suçluyu gzlemekte deortak davranmışlardır.

Avukatlar daha lk duruşmadan tbaren sanığınİstanbul’a getrlmesn ve dğer zanlılarla brlkteyargılanmasını talep ett fakat bu talep hçbr aşama-da dkkate alınmadı.

İKTİDAR DAVA AÇMAYI SÜRÜNCEMEDEBIRAKTI, MAHKEME ŞİMDİDEN KARARINIBELLİ EDİYOR!

Hazırlanan ddanamede pols memuru FathDalgalı’nın “olası kastla adam öldürmek” suçundanmüebbet hapsle cezalandırılması talep edlyor.Müebbet haps cezası stemyle yargılanan brnntutuksuz yargılandığı çok ender görülür. BerknElvan’ı öldürmekten sanık pols memuru se bırakıntutuklanmayı 1 gün ble gözaltında kalmadı. Üstüneüstlük br de daha ağır slahlarla donatıldı, maaşıarttırıldı ve Van’a gönderld.

Sanık tutuksuz yargılanıyor ve hem ale hem deavukatlar her duruşmada tutuklama talep edyorlar.Ve mahkeme her defasında sanığın tutuklanmasınalşkn taleb; dosyadak dell durumu, sanığın duruş-maları takp etmş olması, yaptığı görev tbarylekaçma şüphesnn bulunmaması gb gerekçeler önesürerek red kararı veryor.

Oysa dell durumu ısrarla ve kesne yakın brşeklde sanığı gösteryordu. Türkye’de br çok cezadavası aynı delller le süratle mahkûmyet verlerekkarara bağlanıyor. Başkaları çn mevcut dell duru-mu denlerek tutuklama kararı verlrken, sanık polsçn mevcut dell durumu tutuklanmama gerekçe-s olarak sunuluyor.

Sanık pols, İçşler Bakanlığı’nın EmnyetMüdürlüğü kadrosunda olduğu halde ve sıralı amr-

Mahkeme’nin Okmeydanı’nda Keşfedebileceği Tek GerçekÖlü Çocukların Büyümeyeceğidir!

BERKİN’İN KANI HALA YERDEDİR!MAHKEME HEYETİ, SANIK POLİS FATİH DALGALI’YI

BERAAT ETTİRMEYE ÇALIŞMAKTADIR!

Halkın Hukuk

Bürosu

17

Sayı: 109 10 Mart 2019



lernn de bu suçta sorumluluğu bulunduğu haldedelller toplamak görev emnyete verld. O da bugörev delller toplamayarak, mahkemenn sted-ğ blgler de göndermeyerek yerne getrd.

Uzun süre elndek blgler mahkeme le pay-laşmayarak üç yıldır davanın başlamasına engelolan br kurumun mensubu olarak dell karartmaşüphes en yüksek olan kş değl mdr?

Hç samm davranmamış, madd gerçeğn açığaçıkarılmasına yardımcı olmamış br sanıktan söz ed-yoruz. Önce olay yerne hç gtmedğn söyleyen brsanık düşünün.

Cep telefonunun Okmeydanı’ndak PetekMar ket’n önünden snyal vermesnn ardındanfade değştren br sanık karşımızdak. Elbette brsanık suçtan kurtulmak çn yalan söyleyeblr; ancakböyles br sanık tutuksuz gezemez. Boy boy görün-tülerne, vdeo kayıtlarının tüm televzyonlardanyayınlanmasına rağmen bunca zaman kendsn sak-lamış, ş yargılama safhasına gelnce de mahkemeyehç yardımcı olmamış br sanığı tutuksuz yargıla-mak, davanın sonunda polsn cezalandırılmaya-cağı anlamına gelr.

JANDARMANIN GÖRDÜĞÜNÜ NE TRT NETÜBİTAK NE DE EMNİYET GÖRMÜYOR!

Mahkeme, olay günü çeklen TOMA görüntüler-nn yleştrlmes çn TRT’ye gönderd. AncakTRT’nn cevabı boşuna beklend. Meğer mahkemeyanlış blyormuş. Meğer TRT’nn uzman blrk-şs yokmuş!

Bunun üzerne dosya TÜBİTAK’a gönderld ve10 le 32. sayfa arasında fotoğrafların yleştrlme-snn aksne fotoğraftak kşler tanınmaz halegetrdğ görüldü.

Ulusal Krmnal Büro adındak özel blrkşnntespt edebldğn Adl Tıp tespt edemyor. Yüzlercedosyada mahkûmyet kanıtı olan vdeo kayıtlarınarağmen adl tıp “Bz sanığı tespt edemeyz” dyebl-mştr.

Buna karşılık İstanbul Jandarma Krmnal labora-tuvarına gönderlen görüntülere lşkn hazırlananraporda “Görüntülerdek kşnn yüzde 70’n üzern-de sanık pols Fath Dalgalı olduğu” tespt edld.

SANIK POLİS BERAAT ETTİRİLMEKİSTENİYOR!

Öldürme olayı le br lgs bulunmamasına rağ-men Okmeydanı Eğtm ve Araştırma Hastanes’ndeolaya müdahale eden sağlık görevllernn tanık ola-rak dnlenmek stenmeler ble, tek başına sanığı kur-tarmak çn br hamledr.

Davada tanık olarak dnlenen polsler sanıkolma şüphes taşıdıkları çn kendlern hem ken-dlern hem de sanığı koruma eğlmnde oldular.“Blmyorum, görmedm” şeklnde konuşarak olayıaydınlatmayı reddettler. Bazı polsler fotoğraflardanFath Dalgalı’yı seçemedğn söylerken bazıları sebenzedğn söyled. Bütün bunlar olurken mahkemesanığın mahkeme huzuruna getrlmesn değl SEG-BİS le hazır edlmesn styordu.

ÜYE HAKİM GÜLE GÜLE KEŞİF KARARIVERDİ!

Şmd geldk mahkemenn müstakbel kararı hak-kında bzler fkr sahb yapan son olaya. Son duruş-manın görüldüğü 27 Şubat 2019’da, hem aley hemde avukatları rahatsız eden br olay yaşandı.

Hem ülkenn en çok takp edlen dosyası olmasıhem de br çocuğun katledlmş olması sebebyletarafların ağır br duygusal etk altında oldukları böy-les br dosyada, karar verecek olan hâkmlerden brduruşmayı zlemek br yana cep telefonuyla lglenpgülüyordu. İnsanlık hal denr belk; fakat öyle brtavır aldı k üye hakm utanma sıkılma belrts gös-termed.

Yargılama yaptığı olayın ağırlığını duyumsama-yan, pür dkkat duruşmaya odaklanması gerekrkenbaşka şlerle uğraşan hakm, avukatlar tarafındanuyarıldığında mahçup olmak yerne saldırıya geçtve avukatları suçladı, tehdt ett.

Avukatlar keşf yapılmasını talep ettler. Mah -keme bu taleb kabul ett. Fakat avukatların keşftenumdukları fayda le mahkemenn umduğu fayda aynıdeğldr.

Mahkeme bugüne kadark tavırlarından belletmştr k, gttğ yerde Fath Dalgalı’yı beraat et -trmek çn dell arayacak.

Br yanda Berkn Elvan’ın cansız beden, otopsraporu, görgü tanıkları ve kamera kayıtlarının göster-dğ br gerçek var: Sanık Fath Dalgalı, zet slahıle doğrudan atış yapmıştır.

HTS kayıtlarının ortaya koyduğu br gerçek dahavar k o da; sanık polsn yalan söyledğdr.

Olay açıktır. Bakalım mahkeme heyet olay yernegttğnde bu gerçekler keşfedeblecek m?

Sayı: 109 10 Mart 2019



AADALETİN BİTTİĞİ YERDE İLLEGALİTE BAŞLAR!

SEGBİS İLE İFADE ALINMASINEDEN BİR HAK İHLALİDİR?

Son zamanlarda bir SEGBİS lafıdır gidiyor.SEGBİS e çıkıyorum, SEGBİS'e bağ -landın, bağlanamadın. ‘SEGBİS kaydı

var tutanak tutmaya gerek yok’ gibi.

Kısa adı SEGBİS olan ‘Sesli ve GörüntülüBilişim Sistemleri’, Türk hukukuna 2011 yılındaçıkarılan bir yönetmelik ile girdi.

Mahkemelerin çağırdığı ve dinlemek istediğikişileri fiziksel olarak yanına getirmesine gerek ol -madan bulunduğu yerden dinleyebilmesi anlamınagelen bu sistem; önce teknolojinin sunduğu birimkan gibi göründü insanların gözüne. Ne güzelola caktı, insanlar bir şehirden diğerine gitmeye ge -rek kalmadan mahkeme işlerini bulundukları yer-den çözebileceklerdi.

Gerçekten de çok ‘cazip’ görünüyor.

Tabii eğer yargılanan siz değilseniz!

Yani, mahkemenin yapılacağı salonda bulun-mak, duruşmanın gidişatını etkilemek, savun -mayı yönlendirmek bir sanık hakkıdır.

Tanıklar müştekiler veya savcılar, hakimler budurumu önemsemezler bile. Onlara dokunan birdurum yoktur; fakat özellikle tutuklu sanıklar veaileleri bu durumdan en çok etkilenen kişilerdir.

Eğer bir dosyada sanık iseniz ve haksız yeretutuklu bulunuyorsanız, mutlaka mahkeme heyetinietkilemek istersiniz. Hayatınıza dair karar verilecekolan mahkemenin yapılacağı yerde bulunmak is -tersiniz. Aileniz sevdikleriniz oraya gelmiştir. Hemsanık olarak sizi, hem de mahkemeyi izlemek iste-mektedirler. Fakat ne yakınlarınıı görebilir ne deyargılamadan bir şey anlayabilirler.

Peki ya hapishanede tutuklu bir sanık iseniz?

Sabah size gelip SEGBİS’e çıkacağınızı ha zır -lanmanızı söylerler. SEGBİS, çıkılan yukarıda biryerde mi diye düşünürsünüz. Sözü edilen aslındate levizyonlu ve kameralı bir hücreye götü rü -leceğinizdir.

Televizyon dediysek plazma TV anlamayın. Birbilgisayar ekranı kadar bir televizyondan mahke-meyi izlemenizi isterler.

Önce odadan bahsedelim. O küçük hücreninadı “SEGBİS Odası”dır. Siz ona kabin deyin.

Kabinin tek eşyası, bir sandalye ve sandalyeninönünde duvara yapışık bir şekilde duran bir sıradır.

Sıranın üstündeki duvarda, yani sandalyeyeotur duğunuzda tam karşınızda bir kamera durur.Kameranın yanında da ekran. Ekran duruma göredörde ya da beşe bölünmüştür.

Bir bölümde kendinizi görürsünüz. Bir bölümdeavukatlar, bir bölümde sanıklar, birinde de hakimlergörünür. Eğer sizden başka biri veya birileri dahaSEGBİS ile duruşmaya bağlanıyorsa, onların dabölmeleri olur. Daha doğrusu olamaz. Bu küçücükekran da teknolojik imkan da bu kadar insanıaynı anda dinlemeye yetmez!

Bu ekrandan insanların kim olduklarını seçme -niz çok zordur. Jest ve mimiklerini zaten görmeyeçalışmamalısınız.

Sesinize gelince; eğer mahkeme başkanıisterse sesiniz açılır, istemezse kısar sesinizi.Mahkemede olup bitenleri de mahkeme baş -kanının talimatı üzerine duymanız için açarlar.

20

221

Sayı: 109 10 Mart 2019

Yani beş duyu organınız ile duruşmayı al -gılamanızı denetlemektedirler.

“Ceza Yargılamasında Yüzyüzelik İlkesiHakimdir” Diye Hem Hukukçular Hem DeSanıklar Sık Sık Tekrarlarlar. Neden ÖnemlidirPeki Yüzyüzelik İlkesi?

Çünkü ceza yargılamasında savcının iddiasıüzerine bir araya gelmiş insanlar vardır. Bu insan-lar iddialarını, cevaplarını, tezlerini aynı anda mah-keme hakimlerinin önünde tartışırlar. Taraflar birbi-rine soru sorarar.

Böylece hakimler hepsini birden izlerler. Biryan dan delilleri değerlendirirken, bir yandan da şi -kayetçinin, tanığın ya da sanıkların söylediklerininne kadar doğru ve tutarlı olduğunu izlerler.

Bir soruya nasıl ve ne kadar sürede cevap ve -rildiği önemlidir. Tecrübeli bir hakim, beden diliniokur kişinin. Duruşmayı izleyenler de dosyayı hiçokumamış olsalar bile meseleyi anlarlar, man -tıklarında ve vicdanlarında bir hüküm kurarlar.

Bizim ceza hukukumuzda sözlülük hakimdir.Çünkü kanun koyucu; hakimlere ‘iddianamedençok duruşmada olup bitenlere önem ver’ demekte-dir. ‘Savcının iddiası değil, senin gördüklerinduydukların ve anladıkların önemlidir’ demektedir.

Sanığın SEGBİS ile duruşmaya dahil edildiğibir ortamda, bir de gizli tanığın ya da tanığınSEGBİS ile duruşmaya bağlandığını düşünün.Birbirlerini duymuyor olmaları asla şaşırtıcıdeğildir.

Düşünün hakkınızda bir karar veriliyor ve sizen önemli gelişmeler olurken neler olup bit -tiğini anlamıyorsunuz.

Bu durum, silahların eşitliği ilkesine ay -kırıdır.

Bütün bu hukuk ilke-lerin doğruluğuna rağ -men siyasi davalardaneden ısrarla SEGBİSile duruşma yapmak-ta ısrar eder hakim-ler?

Çünkü siyasi da -vaların bir çoğundahakimlerin kararı ön -ce den bellidir. Başkagelişmelerin ka rar la -rını etkilemesini iste-mezler.

Siyasi davalarda savcı sizin suçluluğunuzuispat etmeye çalışmaz. İddianameye yazar vesonra takdiri mahkemeye bırakır çoğu kez.

Çünkü mahkemeler zaten ceza verme eği li -mindedirler. Hem yargılananlar hem de avukatları,suçsuzluklarını ispat etmek için canhıraş birşekilde çalışırlar.

Mahkemeler, ne karar verecekleri aşağı yukarıbelli olduğu için sanıkları da avukatlarını da din-lemeyi bir yük gibi görür. Çoğunlukla da hakim-ler, siyasi tutukluluları siyasi karşıtları olarakgörürler ve devletin asıl olarak da kendi güven-liklerini ve geleceklerini tehdit ettiğini dü şün -dükleri için siyasi dava sanıklarına karşı ön -yargı beslerler.

İşte Yüzyüzelik, siyasi dava sanığının bütün budezavantajlarını aşmak için tek yoludur. Doğrularıanlatabilir, maddi gerçeği karşı konulmaz birşekilde ortaya koyabilirse tahliye olur ve küçükbir ihtimal ile beraat edebilir.

SEGBİS İle Siyasi Dava Sanıklarının Savun -ma Hakları Ellerinden Alınmaktadır!

Bu sebeple SEGBİS ile ifade vermeye zorla-namazlar. Yargıtay da bunu karar altına almıştır.Buna rağmen bugün SEGBİS ile ifade verilmesidayatılmaktadır.

SEGBİS ile savunma alındığı söylenen sa -vun ma savunma değildir!

Bu şekilde alınan karar da karar değildir!

Hiçbir siyasi dava sanığı, bu durumu kabuletmemeli; SEGBİS ile bağlanıldığında ifade ver-memeli hatta daha iyisi SEGBİS odasına dahi git-memelidir!

Kendini anlatma, savunma hakkının elindenalınmasına, faşizmin göstermelik yargı la ma -sına tavır almak zorunlu ve meşrudur!

FAŞİZMİN YASALARINA KARŞI İLLEGALİTE MEŞRUDUR!



Nursel ve Selv öğret-menler KHK’larla hraçedldkler günden ber

drenyor. Bu drenşn bedel göz-altılar, tutsaklıklar oldu.

Selv hocalar 20 Şubat2017’de KESK İstanbul ŞubelerPlatformuyla drenşe başladılar.Pazartes, Çarşamba, Cuma veCumartes günler Bakırköy,Kadıköy ve Kartal’da üçer saatlkoturma eylemler yapıldı.

1 Hazran 2018’e kadar alanla-ra br müdahale olmadı. AmaBakırköy Meydanına seçm standıkurulunca gözaltılar da başladı.KESK seçmden hemen sonrak25 Hazran’da herhang br çağrıyapmadı; ancak Nursel ve Selvöğretmenler Bakırköy’de, ‘Mü -cadelemz seçmlere ndrgene-mez’ dyerek alana çıktılar.

Mücadelede ısrarı KESK gös-termeynce, zorunluluğu görüpsorumluluğu üstlenen öğretmen-ler, alana k kş çıkmaya başladı-lar. Gözaltılar da devam ett.Bunların sonucunda alana yüzmetre, k yüz metre yaklaşmamacezaları aldılar. Her sefernde de,bu yasakları tanımayacaklarını

açıkladılar. Bunun üzerne lk ola-rak 21 Ağustos’ta tutuklandılar.Hukuksuz tutuklamanın ardındanözgürlüklerne kavuşur kavuşmazalana çıktılar.

Pols, açıklama yapılmasındasorun olmadığını ancak oturma

eylemne znvermeyeceğ-n söyled.

Açık lamao k u n u r k e nsaldırı da ol -madı; ancakhakların ca-zet çndekd ren ş le r lekazanılama-yacağını blenöğretmenleroturma eyle-mnden vaz-

geçmed. Gözaltılar, şkenceler,alan yasakları, haftanın her günümza atmalar devam ett. Ka -rakolda fade vern, sz buradanbırakalım pazarlığı devam ett.Nursel ve Selv öğretmenler, herrade savaşından galp çıktı.

İk öğretmen koca br sendka-ya nasıl drenlr gösterd. KESKşubat ayında yaptığı eylemçağrısını ble yerne getre-med.

Nursel ve SelvÖğretmen drenşn 86. haf-tasında hâkmn ‘Bunadevam edecek msnz?’sorusuna ‘Evet’ dye yanıtvernce tekrar tutuklandılar.

Hapshaneden yazdıkla-rı lk mektuplarında ‘Öz -gürlük, özver; özver so -rum luluk gerektrr. Önemlolan buradan erken veyageç çıkışımız değl. Önemlolan o alanın boş kalmama-sı.’ dyerek tutuklamalarındrenşn önüne geçemeye-ceğn gösterdler.

Bu çağrının karşılığıDrenşler Mecls’ndengeld. Bakırköy Meydanı’na

çıkarak İşmz Ger İstyoruz ded-ler ve gözaltına alındılar.

Drenşler Mecls bu dava-dan yargılandı ve beraat ett.Nursel ve Selv öğretmenler lktutuklandıkları davadan beraatett. Öğretmenler, BakırköyMey danı eylemler nedenyle üçayrı davadan üç kere beraatett. 100. haftada tekrar alana yüzmetre yaklaşmama cezası verld.101. haftayı da drenşle karşıla-yan öğretmenler 25 Şubat’ta tek-rar tutuklandı. Dördüncü kereberaat edecekler yen br davaaçılmış oldu.

Şmd, bütün drenenler çnomuz verme zamanıdır. BakırköyMeydanını boş bırakmamak hakarayan herkesn, faşzme dren-mey görev blen herkesn sorum-luluğudur. Faşzm, bütün br halkıtutuklayamayacağını blmeldr.

Nursel ve Selv öğretmenlernÖzgürlük Meydanı adını verdğmeydanın ve ülkemzn özgürlüğüçn tutuklamalarla alanların boş-altılamayacağını göstermelyz.

Pazartes saat 14:00’de Ba -kırköy Özgürlük Meydanı’ndaolalım.

HAKSIZ YERE İŞTEN ATILAN, ALAN YASAKLARINAKARŞI DİRENEN KAMU EMEKÇİLERİ KAZANACAK!

Sayı: 109 10 Mart 2019

FFAŞİZMİN YASALARINA KARŞI İLLEGALİTE MEŞRUDUR!

KANİ BEKO TÜRKİYE’DEKİ SENDİKA -CILI ĞIN NİTELİĞİNİN DE GÖSTERGESİ-DİR.

İŞÇİLER KENDİ ÖZ ÖRGÜTLENMELERİ OLANİŞÇİ MECLİSLERİNİ KURMALI VE İŞÇİ MECLİS-LERİNDE ÖRGÜTLENMELİDİR…

İzmr Karabağlar Beledyes’nn Spor A.Ş şrketn-de çalışan DİSK’e bağlı Dev Turzm-İş Sendkasıüyes şçler, stedkler zammı alamadıkları çn greveçıktılar. DİSK esk Genel Başkanı ve İzmr MlletveklKan Beko se grevdek şçler zyaretnn ardındansosyal medya hesabından “Grev br anlamda şsz-lktr. Grevn kazananı olmaz. Grev her k tarafında aslında stemeyeceğ br seçenektr, dolayısıy-la da uzlaşmanın br yolu bulunmalıdır” fadelernçeren br açıklama yayınladı.

Bu açıklama, grevn şç sınıfı çn anlam ve öne-mn reddetmenn ötesndedr. Kan Beko’nun açıkla-ması, sermaye aklının nasıl çalıştığının gösterges-dr. Sermaye, şç sınıfının mücadelesn ve araçlarınıher dönem etkszleştrmeye ve yok etmeye çalışmış-tır. Bunun çn km zaman baskıyı, km zaman sesınıfına hanet çnde olan şbrlkç sendkacıları, şçsınıfına karşı kullanmıştır.

Grev, şçnn üretmden gelen slahıdır. Grevşçlern şszlğe, baskıya ve hak gasplarına karşıkullandığı en yetkn araçlardan brdr. Bu hakkınkazanımı çn onlarca şçnn kanı dökülmüş, büyükbedeller ödenmştr. Grev hakkını reddetmek İşçsınıfının mücadelesn reddetmektr.

GREV HAKKINI REDDETMEK, İŞÇİ SINIFINAİHANETİN EN AÇIK GÖSTERGESİDİR!

İşszlk kaptalzmn, şç sınıfına karşı kullandığıbr slahtır.

KANİ BEKO şç sınıfı ve devrmc şçler tarafın-dan y tanınmaktadır. KANİ BEKO tescll br şçdüşmanıdır. Gerek Genel-İş Sendkası Genel Baş -kanı ken, gerekse de DİSK başkanlığı dönemnde ş -çnn değl patronların çıkarından yana olmuştur.

Onun sendkacılığı PATRON SENDİKACILIĞI-DIR. Her zaman patronlarla anlaşarak şçler satmış,

onların haklarını hçe saymıştır. Sendkal olanaklarısınıf atlama basamağı olarak kullanmıştır.

Koltuk hesapları uğruna, sendkanın yönetmmekanzmalarında yer almaya çalışmanın ve DİSKBaşkanlığı’nı mlletvekl basamağı olarak görmennsonu, düzen syasetne ve sermaye sınıfına “kaynak”aktarmaya çıkmaktadır. KANİ BEKO’NUN yaptığı dabudur.

Kan Beko’nun şçlkten sendkacılığa ve sendkabaşkanlığına uzanan geçmş, kend geldğ sınıfahanetn örnekler le doludur. Kan Beko ve onun gbpatron sendkacıları; sendkaları rant kapısı verahat, konforlu yaşamanın araçları olarak gör-müşlerdr.

Aylık bnlerce lralık maaşlar, makam otomobller,lojmanlar, lüks gym ve yemekler, özel şoförler,madd mkanlar vb. sendkalarda patronların şbrlk-çs olmaları le elde edlmektedr. Maalesef bugünküsendka yönetcler değerlern ytrmş, kendlernsatmışlardır. İşçlern yoksullukları, yaşadıkları, ezl-meler zerre kadar umurlarında değldr.

YA BEDELLERİ GÖZE ALARAK MÜCADELEEDERSİNİZ YA DA KANİ BEKO GİBİ İŞÇİLEREDÜŞMANLAŞIRSINIZ.

MÜCADELEDEN, İŞÇİ SINIFI İDEOLOJİSİN-DEN UZAKLAŞMANIN SONU İŞÇİ DÜŞMANLIĞI-DIR!

Kan Beko Genel-İş ve DİSK Başkanı olduğudönemde şçler satmış, drenenlere saldırmıştır.

Şşl Beledyes’nde örgütlü Genel-İş Sen -dkası’nda sendka yönetmn beledyenn müdür-ler belrlyordu. Sendkanın şube başkanı, beledyebaşkanı sted dye stfa edeblmştr.

Yan sendkanın yönetcler şçlere karşı değl,beledye başkanına karşı sorumlu görmekteler kend-lern. DİH, 2013 yılında bu durumu teşhr etmş veşçlern yönetme grmes çn mücadele etmştr. Ozaman Kan Beko Şşl Beledyesne karşı müca-dele eden şçlern karşısına çıkmıştır.

İzmr'de Temmuz 2013 tarhnde BüyükşehrBeledyes şçler (İzelman ve İzenerj şçler) yneaynı sendka tarafından satıldılar. Burada grev, karar

KANİ BEKO’NUN SENDİKACILIK GEÇMİŞİ,İŞÇİ SINIFINA İHANETLE DOLUDUR!

23


AADALETİN BİTTİĞİ YERDE İLLEGALİTE BAŞLAR!

alınmasına rağmen ha -yata geçrlmed. Toplusözleşme hakem kurulutarafından bağlanmış ol -duğu halde, sendka şç-lerden bunu gzlemş,tam greve çıkılacağı güngrevn yapılmayacağı or -taya çıkınca da, şçlersendkayı basmışlardır.İşçler; grev kararı bekler-ken Beledye Başkanı vetaşeron patronları le an -laşarak şçler kandıranve satan Kan Beko’nun

da çnde bulunduğu Genel-İş sendkasının yöne-tclern dövmüşlerd.

Bu sendkacılar patronlukta hızını alamamış, şç-lern de şten atmışlardır. Br sendka, şçsn ştenatamaz. Eğer şç muhbrlk yapmamışsa, şbrlkçlkyapmamışsa, hırsızlık yapmamışsa şten atamaz.

2015 senesnde; DİSK Genel-İş’te çalışan OyaBaydak'ı şten atmışlardır. Bu adaletszlğ kabul et -meyen ve İşne ger dönmek çn DİSK bnası önündeçadır kurup drenen Oya Baydak’ın drenşne DİSKve Genel-İş yönetm; Dyarbakır, Mersn, İzmr veİstanbul’dan otobüsler le taşıdığı kandırılmış şçlerle lnç saldırısı gerçekleştrd.

Başlarında DİSK Genel Başkanı Kan Beko veRemz Çalışkan’ın olduğu yaklaşık 300 kşlk brgüruh ellernde kalaslarla drenştek DİH’ller, OyaBaydak’ı ve Oya Baydak’ın avukatlarını lnç etmekstemşlerdr. Dller, kullandıkları araçları, yöntemlerher şeyler uşaklığını yaptıkları patronların yöntemle-rdr. Br sendka yönetcs lnç güruhuna “SÜPÜRÜNŞUNLARI” dye saldırı talmatını vermştr.

Kan Beko'nun Büyükşehr Beledyesnden atılanşne ger dönmek çn drenen Mahr Kılıç'a da saldır-mıştı.

Açlık grevnn 169.gününde (30 Nsan 2018 tar-hnde) Mahr Kılıç, Kan Beko'ya sesn duyurmayaça lışırken saldırıya uğradı.

Yne Kan Beko, İzmr'de İZBAN şçler grevdevam ederken, 05.01.2019 günü grevn amacındansaptırıldığını söylemştr. "Greve gdlmesnn asılsebeb asıl neden yerel seçm önces ulaşımın felçolması ve Büyükşehr’n becerkszlkle suçlanması-dır, yan poltktr" dyerek şçlern drenşlerne saldır-mıştır. AKP le brlkte hareket ederek grevn ertelen-mesne neden olmuş, drenş kırmışlardır.

İşçler sırtlarında taşıdıkları bu asalaklardan kur-tulmalıdır. Kan Beko tek değldr, br çok sendkacışçlerden uzaklaşmış çürümüşlerdr.

İŞÇİLER KENDİ ÖZ ÖRGÜTLENMELERİ OLANİŞÇİ MECLİSLERİNİ KURMALI VE

İŞÇİ MECLİSLERİNDE ÖRGÜTLENMELİDİR…Patron sendkacılığı yern dbne gömülmeden,

sendkal alanda şç sınıfının lehne br adım atıla-maz. Sendka yönetmlerne çöreklenen patron sen-dkacılarının şç sınıfı çnde hçbr gücü yoktur. Hergeçen gün daha fazla teşhr olmaktadır.

Patron sendkacılığı şçler adına sendkaların bt-tğ noktadır. Bu asalakları sırtımızda taşımak zorun-da değlz. Bugün şç mücadelesnn önündek enbüyük engel şç düşmanı sendka yönetmlerdr.

SIRTIMIZDA TAŞIDIĞIMIZ ASALAK PATRONSENDİKACILARINDAN KURTULMANIN YOLUİŞÇİ MECLİSLERİNİ KURMAKTIR!

Bugün çn şçlern öz örgütlülüğü MECLİSLER-DİR. Meclsler dn, nanç, mllyet ayrımı gözetmeks-zn herkesn üye olabldğ, kararların brlkte tartışıla-rak alındığı, herkesn br oy sahb olduğu, karar alı-nana kadar tartışmanın serbest olduğu, karar alındık-tan sonra o kararın uygulanması çn herkesn emekharcadığı örgütlenmelerdr.

İŞÇİLER!Devrmc İşç Hareket kesntsz sürdürdüğü sınıf

mücadelesndek tecrübeler le tüm şçlere İŞÇİMECLİSLERİ’Nİ önermektedr. İşç Meclsler kendnfaşzmn yasalarıyla sınırlamadan, her alanda şçle-rn örgütlenebleceğ ve haklarını savunacağı meşruörgütlenmelerdr.

Meclsler şçlern kendlern yönetme aygıtlarıdır.İşçler meclsler aracılığıyla yönetmey öğrenrler.Sorunlarına kendler sahp çıkarlar. Ve sorunlarınıkendler çözerler. Kırk türlü hlenn, üçkâğıdın döndü-ğü, para le her şeyn satın alındığı, tek amacın pat-ronlara hzmet olduğu sendkalarda zaman öldür-mezler.

Meclsler hang partye oy vermş ya da üye olursaolsun tüm şçlere açıktır. Emek, sömürü çatışma-sında kmn safında olduğuna bakılır. Emeğnsafında olan herkes meclslerde çalışablr.Meclsler şçlern gündelk sıradan sorunlarınıntartışılıp çözüldüğü yerler olduğu gb aynızamanda ülkemzn ve dünyanın demokrasmücadelesne de katkı sunmaya çalışan örgüt-lenmelerdr. İşçlern özgürleştğ, öğrendğ veöğrettğ örgütlenmedr. Meclsler emeğn hakkınısavunur.

POLİTİKALARIYLA, PRATİĞİYLE İŞÇİ SINIFI-NA GÜVEN VEREN TEK ÖRGÜTLENME DEVRİM-Cİ İŞÇİ HAREKETİ’DİR!

Her DİH’lye düşen görev, bu mücadeleyeönderlk etmektr. Her şyernde patron sendkacı-larına karşı mücadeley büyütmek ve şyerlerndeİŞÇİ MECLİSLERİNİ KURMAKTIR!

“Grev br anlam-da şszlktr. Grevnkazananı olmaz.Grev her k tarafında aslında steme-yeceğ br seçenek-tr, dolayısıyla dauzlaşmanın br yolubulunmalıdır.”

Esk DİSK Bşk,CHP’l KANİ BEKO

24

225

Sayı: 109 10 Mart 2019

DİSK yakın zamanda nadınasendka nandına DİSK dye 52.yılını kutladı

Ardından DİSK-AR: İŞSİZLİK700 BİN ARTTI, AĞUSTOS VEKASIM AYINDA İSTİHDAM 1MİLYON AZALDI dye açıklandı.

Yan şszler ordusu her geçengün büyümeye devam ettğ,DİSK’n araştırma kuruluşu tara-fından lan edld.

DİSK-AR’ın yaptığı knc araş-tırmada; 16 mlyon 254 bn şçnnsadece 1 mlyon 859 bn sendka-lı ken 14 mlyon 395 bn şç her-hang br sendkaya üye ble değl.

Yan şçlern örgütsüzlüğü hadsafhada, yan mlyonlarca şçörgütlenmey beklyor, Yan send-kalarda örgütlü olan 16 mlyon254 bn şçden sadece 1 mlyon132 bn toplu ş sözleşmes yarar-lanabldğ br kez daha lan edld.

BU NE DEMEKTİR?Sendkalı olsan da br şey

değşmyor, olmasan da br şeydeğşmyor. çünkü; sendkalı şçolsan da toplu sözleşme hakkın-dan yararlanamıyorsun.

İşçler cephesnde gerçek bu.DİSK bu gerçeğn neresnde?Bze göre tam ortasında duru-

yor.Rakamların açıkladığı bu ger-

çeğe nereden bakarsak bakalımDİSK’n yönetcler bu tablonunortaya çıkmasından baştan aşağısorumludur.

Sınıf ktle sendkacılığı güngün erten, sendkal mücadeleydüzenn sınırları çnde yapmayabaşlayan ve bununla da yetnme-yen patron sendkacılığı yaparakşçlern toplu sözleşme hakkınısavunmayan,

greve çıkan şçlerle dayanış-ma çnde olmayan, grevdek şç-lere drsek çevren,

drenen şçlern yanına gtme-yen gderlersede ütülü kostümlergden DİSK yönetclernn tamamışçlern yaşadığı hak gaspların-dan, şszlkten, ş bulma kuyruk-larından, şç ölümlernden, şçler

asgar ücrete mahkum edlmesn-den, taşeronlaşmadan, köle gbçalıştırmasından sorumludur.

DİSK “nadına sendka nadınaDİSK” dyenler ne dyor? “Grev branlamda şszlktr. Grevn kaza-nanı olmaz. Grev her k tarafın daaslında stemeyeceğ br seçe-nektr, dolayısıyla da uzlaşmanınbr yolu bulunmalıdır”

Dönüp arkasına bakmıyor Ka -n Beko; bz böyle dyoruz da ne,ağzımızdan çıkan ne anlama gel-yor, hayattak karşılığı nedr, sya-s anlamı nedr dye düşünmüyor.

OHAL’den bu yana DİSK nhal namuslu, dürüst br sendkacıçn utanç vercdr; Elbette bu tab-lonun sonucundan hçbr DİSK’lyönetc sorumluluk ve utanç duy-muyor.

SORUYORUZ: - OHAL den bu yana 15 grev

yasakladı. Ne yaptı?- DİSK grev yasaklanan şç-

lerle dayanışma çnde oldu mu?- 2000 şç OHAL kararnamele-

r le şten atıldı, atılan şçlernger alınması çn DİSK tek br ey -lem örgütledm?

- İşmz ekmeğmz onurumustyoruz dye devam eden dren-şler destekled m?

- İşç Türkan Albayrak’ın dren-şnn yanına neden uğramadı?Neden O’nu destekledğn açıkla-madı?

- Alev nancına yapılan saygı-sızlığa karşı drenen 80 yaşındasKezban Ana’nın drenşn nedenzyarete gtmed?

İşte DİSK’n durumu budur!DİSK; uzlaşmacı, teslmyetç

sendka anlayışı le kendn yypbtrrken;

- şszler ordusu arttı,- ş bulma kuyrukların uzadı,- sendkalı şçlern sayısı düş-

tükçe düştü.- şçlern düzen karşısında hç

br ekonomk sorununu çözmedk-ler gb şçlern menev dünyaları-nıda olumsuz etkledler.

DİSK’ solcu devrmc olarakblen mlyonlarca şç yapılan pat-ron sendkacılığı karşısında dev-rmclere, sosyalstlere olan güve-nn ytrmesne neden oldu.

Sonuç olarak

- DİSK yönetcler, verdğsözü tutamayacak kadar soysuz-laşmış ve geldkler yer unutmuş-lardır.

- İşçlern çıkarlarını değl kendçıkarlarını düşünecek kadar alçal-mışlardır.

- İşçlern paraları le yemeyeçmeye gezmeye alışmışlardır.

- DİSK’n, şçlern en ufak so -runlarını çözecek br gücü, nancıyoktur.

- DİSK yöntem yozlaşmış veçü rümüştür.

-DİSK yönetm zledğ polka-larla devrmclere karşı suç şle-mşler şlemeye devam edyorlar

- DİSK yönetm bu hal le şç-lern emekçlern yayında değlAKP’nn yanındadır, onun koltukdeğneğdr. Hayat pahalılığından,yoksulluktan, şszlkten, şçölüm lernden brnc derecedesorumlu olan AKP’den cazetdlenmekten başka br poltkalarıyoktur.

DİSK’N KESK’İN ÇÜRÜMÜŞYÖNETİCİLERİ, TARİHİN ÇÖP-LÜĞÜNDE YERİNİ ALACAKTIR.

NEDEN?

Çünkü; bu k sendka da neşçlern ne de kamu emekçlernnhaklarını savunmuyor.

Aksne şçlern, kamu emekç-lernn mücadelesn engelemekçn ellernden gelen yapıyor, dev-rmc şç ve kamu emekçlernsendkalara almıyor, hatta lnç sal-dırıları düzenlyorlar.

Ne yapacağız? İşç arkadaş

aç, yoksul, şsz drenen veyadrenmey düşünen şçler, emek-çler le brlkte DİRENİŞLERMECLİSİ’NDE BİRLEŞİRSEK,DİRENİR VE KAZANIRIZ!

AKP Faşizmi ve Patron Sendikacılarına Karşı Direnişler Meclisi’nde Birleşelim!

FAŞİZMİN YASALARINA KARŞI İLLEGALİTE MEŞRUDUR!

2014 yılının ilkaylarıydı. DİH(Devrimci İşçi

Hareke) ile yeni çalış-maya başlamışm. Ya -bancı olduğum bir

alandı. Alanı tanımam için yapğımız bireğim sürecinden sonra sıra prağe geldi. Benimprağim işçi direnişleriydi.

Grev ve işçi direnişlerine kısa süreli ziyaremolmuştu. Ancak DİH’li olarak gitmek, tanımaya çalış-mak farklıydı. Ben HEY Teksl işçilerini ziyaret ede-cekm. Fabrika İkitelli Bölgesi’ndeydi. Adresi aldım,bölgeyi ana hatlarıyla biliyordum. Adresi fazla zor-lanmadan buldum; ama şaşırdım.

Fabrika karşımdaydı; ama ortada tek bir işçiyoktu. Bu işçiler neredeydi? Fabrikanın etranı ikikez dolaşm. Ortada hiç kimse yoktu, fabrikanıngüvenlik görevlileri de dahil olmak üzere. Geri dön-düm, arkadaşlara durumu anlam. Tekrar araşr-mam söylendi. İnterneen tekrar araşrma yapm,adres doğruydu. Yanlış olan neydi? Son olarak,İkitelli Mahallesi’nde fabrikaların olduğu bölgeyi vemahalleyi-sokakları dolaşmaya karar verdim. Esnadolaşm ve işçilere ulaşm. İşçiler her gün fabrikayageliyorlardı. Ancak fabrikanın önünde beklemiyor,kafede oturuyorlardı.

Bu durum beni şaşır. İçimden “Böyle direniş miolur?” düşüncesi geç. Bunu dile germedim, anla-maya çalışm, işçilerle sohbet etmeye başladım.DİH’ten geldiğimi, direnişlerini desteklediğimizi söy-ledim. İkinci ya da üçüncü cümlede DİH isminiduyunca iki kişi yanıma geldi, izin istemeden bizimmasaya oturdular. Oturanların yaklaşımı o kadarkabaydı ki şaşırdım. Kim olduklarını anladım tabi ki.“Hangi siyasi yapıdan acaba?” düşüncesi kafamdangeç.

Ben masaya oturmaya gelenlere kim olduğumu,neden geldiğimi söyledim. Gelenler ‘hoşgeldiniz’dediler; ama yüzlerini buruşturdular. Benim gel-mem, dahası işçilerle sohbet etmem hoşlarına git-memiş. Ne kadar oturacağımı sordular. Yapklarıkabalığı fark edip, la çevirdiler: “Yanlış anlamayın,kısa süre sonra otobüslerle işçileri başka bir yeregötüreceğiz. Eğer siz de gelmek isterseniz, size yerayıracağız” dediler. Ben teşekkür em, gelemeye-ceğimi, fazla zamanım olmadığını söyledim.

Gelenler, hoşçakalın diyerek masadan kalklar.Onların kalkmasıyla, masaya işçilerden birinin otur-ması arasında birkaç saniye geç. Belli ki, benim yal-nız kalmamı bekliyordu. Kısa bir tanışma sohben-den sonra, doğrudan konuya girdim.

“Biz yaklaşık bir haadır sizi arıyoruz. Nedenfabrikadan bu kadar uzakta bekliyorsunuz?”dedim. İşçi gülümsedi ve “Burada biz beklemiyoruz,bekleyorlar” dedi. Benimle konuşurken tedirgindi,sürekli sağına-soluna bakıyordu. İşçiler kafeyi boşalt-maya başladıktan sonra konuşmasına daha rahatdevam e.

“Direniş başlayalı birkaç

haf ta oldu. Biz ilk gün fabrikadan çıkmayalım dedik.Fabrikayı işgal etmek istedik. Kadın işçiler kapılarınönüne yalar. Avukat dedikleri birisi geldi, ‘yapğınız suç kapsamına girer’ dedi. Biz fabrikayı boşalk.Fabrika önünde beklemeye başladık. Birkaç günsonra, bizi otobüslere bindirip, Yeni Bosna’da yabancılara ait başka bir şirkete götürdüler. Her gün oradaeylem yapıyoruz. Şirket, Hey Teksl’e iş veriyormuş.Biz eyleme başladıktan sonra, şirkeen bir sorumlugeldi. Bize “Siz burada boşuna eylem yapıyorsunuz.Siz paranızı kendi patronunuzdan alacaksınız. Bizimsizinle hiçbir ilişkimiz yok. Biz Hey Teksl’e iş verdik,parasını ödedik. Gidin, çalışğınız fabrikanın önündebekleyin” dedi. Bize yapılan bu açıklamaya rağmen,hala her gün Yeni Bosna’ya gidiyoruz. Boşa kürek sallıyoruz anlayacağınız.”

Yorum yapmadan işçiyi dinlemeye devam em.Bizim konuşmamızı duyan bir-iki işçi masaya oturupkonuşmaya dahil oldular. Benden olumlu ya daolumsuz bir yorum bekliyorlardı. Ben ise sadece din-liyordum. Tüm konuşulanları dinledikten sonracevap verdim: “Hey Teksl’in iş yapğı şirken isimin biliyorsanız verin, bir araşralım. Avukatlarada sorarız. Sizin için yasal bağlayıcılığı var mı?Önemli olan bu nokta.” dedim.

Bu konuşma bikten sonra, “Otobüs tutan, işçileri Yenibosna’ya taşıyan kim?” sorusunu sordum.Tahmin eğim cevabı aldım. Bana verilen cevaptabüyük bir tepki gizliydi: “Bunlar EMEP’li. Direnişi bizbaşlak, Patron maaşlarımızı, kıdem tazminatlarımızı ödemeden bizi işten a. Biz fabrikada bulunan1500’den fazla işçi kapıları kilitledik, direniş başlatk. Bunlar sonradan geldiler, fabrikadan alacakparası olan biziz. Ama hiçbir şeyden haberimiz yok.Bize sordukları da yok. Ne olup biyor, bilmiyoruz.Biz işçiyiz, ne EMEP’liyiz ne de başka paryle ilgimizvar. Direnişimize gelen ziyaretçilerle konuşmamızaizin vermiyorlar. Sürekli gelenleri tehdit ediyorlar.Birkaç gün arka arkaya gelin, sizi de tehdit edeceklerdir.”

İşçilerden birisi konuşmaya başladı, arkası geldi.EMEP’in orada olmasından memnun olan hemen hiçkimse yoktu. O halde EMEP neden orada kalıyordu?“Bu kadar sorun yaşıyorsunuz, direniş sizin direnişi-niz. Neden kalmalarına izin veriyorsunuz?“ diye sor-dum.

Kadın işçilerden birisi cevap verdi: “Doğruyu söy-lemek gerekirse, onların çevresi geniş. Bizi her günTV’ye çıkarıyorlar. Gazeteye çıkarıyorlar. Ne kadarçok gazeteye, TV’ye çıkarsak o kadar iyi… Patronbizim taleplerimizi kabul eder, paramızı verir.” dedi.

Ben işçilerin konuşmaları karşısında şaşırmışm.EMEP’i tanıdığımı düşünüyordum, yeterince tanıma-dığımı gördüm. “Evet, TV’ye ve gazeteye çıkıyorsu-nuz. Hem TV hem de gazete onlara ait. Ancak negazeteyi okuyan var, ne TV fazla izleniyor. Kısacadirenişinizi duyan-bilen pek fazla insan yok. Amahaklısınız, direnişinizin kazanması için halkın direnişi

HEY TEKSTİL DİRENİŞİ’NDEN-1



duyması gerekir.“ dedim. HEY Teksl işçileriyle tanış-mamız böyle oldu. Ondan sonraki günlerde görüş-melerimiz sürekli devam e. Halk, ne kadar geribırakrılmış olsa da, eğimsiz bırakrılmış olsa dabinyıllardan gelen sezgiyle gözlemliyor. Ve gözlemle-rinden bir sonuca ulaşıyor.

Hey Teksl direnişi, kısa vadeli çıkarlarla işçilerikandırdığını, işçiler üzerinden kendi propagandasınıyapğını sanan reformizmin, aslında kendilerini kan-dırdığını öğre bana. İşçiler her şeyin farkındaydı.Gözlemliyor ve bekliyorlardı.

Hissemize Düşen;

Halkımızı mutlaka dinleyelim, can kulağıyladin leyelim. Hiçbir şey sebepsiz değildir, “ne -den” sorusunu sorup ana halkayı bulana ka darilerleyelim.

Reformizm, burjuva ideolojisidir. Tasfiye ci -liğin örgütlenmiş halidir. Bu nedenle yap tık -larında halkın çıkarına olan bir şey yoktur. Sontahlilde burjuvaziye hizmet ederler.

Faşizmin Saldırılarına, Sendikaların OdalarınSessizliğine Rağmen Direnişimizi Sürdüreceğiz!

İşçi Türkan Albayrak, işini, emeğini geri almak içinbaşlattığı direnişini ısrarla sürdürüyor. Albayrak’ın direnişgünlüklerinden derlediklerimiz şu şekildedir;

27 Şubat – 177. Gün:Bugün direniş alanımı Büyükdere Çelik Gülersoy

Parkı’na taşıdım, hava çok soğuk bir yandan yağmuryağıyor. Yüksek sesle direnişimi anlatıyorum yoldangeçenler dönüp bakıyor ve geçiyor. Birini çevirip resimçektiriyorum… Ona neden direndiğimi anlatıyorum“kolay gelsin” deyip gidiyor. 45 dakika parkta kalıpyandaki çay bahçelerine geçtim. Madem siz yanıma gel-miyorsunuz ben gelirim diye düşündüm. Bu kez görmezdengelemediler masama geldiler. Direnişten, seçimlerdenbahsettik halk hala seçimleri umut olarak görüyor.

28 Şubat – 178. Gün:93. Kez işkenceyle gözaltına alınıp İstinye devlet

hastanesinden bırakıldım. Beşiktaş işçisi Cemalettin

Demirel gözaltı çıkışıma geldi. Çıkış yerimi süreklideğiştirdikleri için onunla Büyükdere’de görüştük sonrabirlikte Şişli Belediyesi işçilerinin direnişini ziyaretettik. Şişli işçileri iki gün iş bırakma eylemi yaptıktansonra Genel İş Genel Merkezi tarafından eylemleriyasaklanmış. Şube başkanı ve yöneticileri Şişli Belediyesiönünde açlık grevine başlamışlar, yatırılmayan maaşlarınınödenmesini istiyorlar. İşçilerin haklı eylemlerini seçimdönemi diye karalamaya çalışan CHP’liler işçiyi bölmüşdurumda Sarıgülcüler, CHP’liler grubu oluşmuş, kirlioyunlarına işçilerin hak alma mücadelesine alet ediyorlar.Şube başkanı ve bir yönetici açlık grevine başlamış.Maaşlar yatırılıncaya kadar açlık grevine devam ede-ceklerini söylediler.

1 Mart – 179. Gün:Bir gecede sorgusuz sualsiz bizi işten atanlar, altı

aydır güvenlik ve arşiv araştırmamda ne var cevap vere-mediler. Gözlerini kin bürümüş, benden olmayana ekmekyok diyor. Sendikalar, odalar onlarla birlikte hiçbirindenbir ses çıkmıyor.

İşi, Ekmeği, Onuru İçin Direnen Türkan Albayrak Onurumuzdur!

Devrimci İşçi Hareketi üyeleri,bulundukları bölgelerden, açlık gre-vine olan Halkın Avukatları’nın açlık-larını paylaştı.

Ankara Devrimci İşçi Hareketi:Avukatlarımızın Açlığına Ortak

Olmak Görevimizdir!Ankara DİH, Halkın Avu kat -

ları’nın açlıklarının 35. günündeaçlıklarına ortak oldular. “Soma’da,Ermenek’te katledilen işçilerin sesiolan, grevlerde yanı başımızda olanavukatlarımızın açlıklarına ortakolmak görevimizdir” diyerek 1 gün-

lük destek açlık grevi yapıldı. İşçileryaptıkları sohbette ilerleyen günlerdedaha kalabalık olarak açlık grevininsesi olmaları gerektiğini konuştular.Gün içinde Özgür Tutsaklara mektupyazan işçiler 8 Mart Dünya EmekçiKadınlar Günü içinde Özgür Tut -saklara kart hazırlamak üzerine soh-bet ederek neler yapabileceklerinikonuştular.

***

İstanbul Devrimci İşçi Hareketi:Halkın Avukatlarının YanındayızDİH’li işçiler 24 Şubat’ta, Kartal

İnşaat İş Sendikası’nda HalkınAvukatları için bir günlük açlık greviyaptı. DİH’in, Halkın Avukatları veaçlık grevi ile ilgili yaptığı açıklamaile açlık grevi başladı. Daha sonraaçlık grevinde olan işçiler avukatlarlailgili anılarını anlattı. Tutsak avu-katlara toplu kart yazıldı. Türkülerve marşlarla süren açlık grevindeişçilerle ilgili yazılar okundu, devameden direnişlerin tarihsel süreci vesiyasal kökleri hakkında söyleşiyapıldı. Akşam çekilen halaylarla12 işçinin katıldığı destek açlık grevibitirildi.

Devrimci İşçiler Halkın Avukatları’nın Adalete Açlığını Paylaşıyor


Moral nedir?Moral, ahlaktır. Yani ahlaksız

ve adaletsiz düzene karşı herkoşulda örgütlenmektir. Şehit -lerimiz ve tutsaklarımızdır moraldeğerlerimiz. Moral, zafere duyu -lan inanç, düşmana duyulan kin -dir. Şehitlere bağlılık, örgüte veyoldaşlarına güvendir. Halk ve va -tan sevgisidir. Eğitimdir. Mark sist-Leninist bilinçtir. Moral sınıf saldır.

Halkın değerlerini ve kültü rü -nü, kendi değer ve kültü rü müzlehar manlamak, kurmayca dü şün -mek, moral üstünlüğünü elde tut -maktır.

İlkelerimiz:Devrimcilik, bir ruh ve coşku

halidir der ustalarımız. Yönetmek,bu devrimci duygu ve düşünceyibüyütmektir.

Devrimci moral, düzeni yı -kacak en güçlü silah la rı mız dandır.En şiddetli ateş altında alışıkoldu ğu düzeni koruyan, di -siplinini kaybetmeyen, görev -lerini ve il kelerini asla unut -mayan bir ör güt... Dişe diş,gögüs gögüse süren bir savaşaönderlik ede bi lecek, Türkiyehalklarına güven ve rebilecekörgüt, işte böyle bir örgüttür.

Bu güç ise kaynagını haklılıkbilincinden alır. Tarihsel ve siyasalhaklılığa sahip olanlar, bu uzunve zorlu mücadelede er ya da geçkazanacaklarına da inanırlar. Buise büyük bir moral gücü, moralüstünlügü saglar.

Cepheli bu üstünlügünün bilin -cindedir. “Haklıyız Kazanacagız”

şiarı bunun çok somut bir ifa de si -dir. Bunların hepsi aynı zamandabirer moral güçtür. Kuşatma a l tın -da Cepheli tavrı, moral bir güçtür.Eylem anlayışımız moral bir güç -tür. Adalet anlayışımız ve prati ği -miz moral bir güçtür.

Kurallarımız:Moral gücü oluşturan ideolojik

egitim, propaganda ve ajitasyon,düşmanın ideolojik, psikolojik sal -dı rılarının asla cevapsız bıra kıl -mamasında kendini göstermektir.Şu söz aklımızdan çıkmamalıdır:Kavga moralle yürür! Düşmanakarşı sürdürdügümüz savaş aynızamanda bir moral savaşıdır.Tabii yalnızca “moralim güçlü ol -sun” demekle güçlü olunmaz.Coş ku, dayanışma, disiplin, da -yanıklılık, irade, özgüven, sa hip -lenme, kararlılık, inanç... Cephelibunlara sahip olduğu sürece güç -lüdür. Çünkü güç, ideo lojiktir!

Yozlaşma:Devrimcinin işkence karşısı n -

daki kalkanı moral ve iradesidir.Bi ze kalkan olacak ve düşmansal dırılarını püskürtecek olan sur -larımız, moral ve irademizdir.Eğer bu kalkan zayıfsa, düşmanınal çakça kurşunlarından birindede liniveriyorsa, düşmanın topateş le rine dayanamıyorsa, o zayıfkal kan veya sur içindekileraçısından yenilgi kaçınılmazdır.Psikolojik savaşın hemen tümhedefi, karşı saflarda moralbozuklugu yarat maktır. Çünkü herteslimiyetin, her yenilginin biradım öncesi moral çöküntüdür.

Moralinde gedikler açarak so -nuca gider faşizm. Fiziki işkencemoral açıdan güçlü olundugusürece etkisizleşir. Moral bir ge -rileme, çözülme başlamışsa,fiziki işkencenin tahrip ediciliğide büyür. Düşman yalnızca ba -rutla hareket eden, yakıp yıkankurşun ve bombalar kullanmıyor.Kalkanlarımız ve surlarımızda de -likler açabilmek için işkencedenkaybetmeye, iftira ve kara la ma -

lardan provokasyonlara kadar heryöntemi kullanıyor.

Mahir’in dedigi gibi, kurşununbu türlüsü bazen gerçek kur -şunlardan daha etkili ve acıvericidir. Düşman bu kurşunlarlakorku, güvensizlik, kuşku, tered -düt yaratmak, inancımızı zayıf -latmak, idealleri bulandırmakister. Çünkü bilir ki, umudunu,direnme gücünü, moralinikaybetmiş bir kişinin ya da halkınsavaşabilmesi mümkün degildir!

Gelenek:Devrimcilerin direnme gücünü,

gelişme kapasitesini, işte bu ateşaltında, yenilgiler, darbeler, iha -netler, kuşatmalar arasında moralgücünü ne kadar üst seviyede tu -tabildigi belirler. Savaşın teo ris -yenlerinden Clausewitz şunu be -lirtiyor: “En şiddetli ateş altındaalışık oldugu düzeni koruyan,hiçbir zaman yersiz korkularakuruntulara kapılmayan, gerçektehlikelere de gögüs germesinibilen, zaferlerinden gurur du -yan, yenilginin umut kırıcı et -kileri altında bile disiplinini, ko -mutanlarına saygı ve gü ve ninikaybetmeyen... bütün ödev -lerini, bütün erdemlerini bir aniçin olsun aklından çıkarmayanbir ordu. ışte böyle bir ordugerçekten savaşın ruhunu içinesindirmiş bir ordudur.”

Moral üstünlük devrimin enbüyük silahlarından biridir. De -nilebilir ki, nasıl ki askeri yan, oli -garşinin savaşa güçlü olarak baş -ladıgı bir yansa, moral de dev rim -cilerin savaşın daha en başındansahip oldukları güçlü yanlarıdır.Yıl gınlıklara, teslimiyetlere rağ -men biz direnerek umudu ayaktatut tuk. Her şey dejenere edilirkenbiz değerlerimizi ölüm pahasınako ruduk. Bunlar düşmanı ge ri le -tirken bizim gelişmemizin ze -mini oldu. Tarihimiz bizi moralaçı dan hep güçlü tutmuştur. Birsa vaşta morali yüksek tutmak ka -dar, düşmanı moral olarak ge ri -letmek de önemli ve gereklidir.

İİLKE-KURAL-GELENEK

Moral ÜstünlükDevrimin En Güçlü Silahlarından Biridir!

Emperyalizme ve Oligarşiye Karşı YürüyüşEEmmpeeryyallizmme vee OOligarşiyye Kaarşı YürüyüşEmperyalizme ve Oligarşiye Karşı Yürüyüş


YükselDrenşç-

ler, dre nşlernn haklılığını meş -ruluğunu Ankara metrosundaanlattılar.

Yüksel drenşçler, halka gt-meye devam etmeldr; halklabuluşmalı, halkla brlkte drenşbüyütmelyz.

Ev ev, sokak sokak, mahallemahalle, drenş drenş gezpYüksel Drenş’n, dğer drenşle-r anlatmaya devam etmelyz.

Drenşn meşruluğunu faşz-mn saldırılarının haksızlığını,hukuksuzluğunu, adeletszlğn;faşzmn saldırılarının sadeceYüksel drenş le sınırlı kalma -dığını anlatmalıyız.

Faşzmn, kendnden başkaherkese, en başta da devrmcle-re, drenen emekçlere saldırdığı-nı düşman olduğunu yce kavrat-malıyız. Faşzm;

- Türkan Albayrak’a; şn,ekmeğn styor dye

- TAYAD’lı alelere çocuklarınaözgürlük styor dye

- Kezban Ana’ya; Alev nancı-na yönelk saldırılara karşı çıktığıve hukuksuz yere tutuklanan kızı-nın özgürlügünü stedğ çn

- Nursel ve Selv’nn dlenerekdeğl de drenerek haklarını ara-dıkları çn

- Flormar şçlernn her şeyerağmen drenmey seçtkler çndüşmandır.

Drenş; haktır, haksızlığakarşı başkaldırmaktır, meşruluk-tur, kazanacağımıza olan naçtır,kararlılıktır, bedel ödemektenkorkmamaktır, başeğmemektr,günlerce aç susuz kalmaktır, ennhayetnde teslm olmayanlarölmez dyeblmektr!

FAŞİZMİN SALDIRILARI KAR -ŞISINDA BARİKAT OLMAYI; Dİ -RENE DİRENE, SAVAŞA SAVA-ŞA ÖĞRENDİK, ÖĞRENMEYEDEVAM EDECEĞİZ!

Faşzm sınıfsal karekter ge -reğ halka düşmandır. Halkın dre-nşnn olduğu her yerde halklarfaşzmn saldırısına uğramışlardırve halklar da vatanseverler dese ve seve drenmşlerdr.

Tarhten örnekler;

Nazler, Sovyet yurduna saldı-rarak 22 mlyon Sovyet vatanda-şını katlett. Han çıkarları çnbaşlattıkları haksız savaşta onmlyonlarca nsanın ölümüneneden oldu. DİRENEN VE KAZA-NAN SOVYET HALKLARI OLDU!

İtalya’da Mussoln’nn ktdarışbaşında kaldığı yıllarda 400 bnnsanın ölümden sorumlu oldu.YENİLDİ! Kaçakken yakalananMussoln bedeln önce kurşunadzlerek sonra ayağından asıla-rak öded.

İspanya’dak faşst FRANKOyönetm, yarım mlyon İspanyolvatansevern katlett, br mlyonnsanı yernden yurdundan ett.

Görüldüğü gb halklar faşz-mn saldırıları karşısında herzaman her yerde drend, bedelöded; ama asla teslm olmadı vefaşzme teslm olmama geleneğ-n yarattılar.

Ülkemzde se faşzme karşıdrenş bayrağı Kızıldere’den buyana kesntsz taşınıyor.

Okullarda, mahallerde, şye-rnde faşzm saldırılarını püskür-ten tek güç olduk.

Yürüyüşlerde, okul şgallern-de, forumlarda, toplantılarda, pa -nellerde, korsan gösterlerde,faşzmden hesap soran devrmc-lere kalkan ellern kıran devrmc-ler oldu. Faşst katlamlara karşıhalkın yanında olan, Maraş katla-mının hesabını soran, halkla br-lkte faşstlere karşı savaşan, Ço -rum’da faşst katlam grşmnpüskürten yne devrmclerd.

12 Eylül faşzmne karşı; ha -pshanelerde drenen, faşzmnhçbr saldırısına boyun eğme-yen, devrmcler kşlkszleştr-mek çn cat edlen tek tp elbseygymemek çn bedenlern ölümeyatıran yne devrmclerd.

‘90 larda; faşzmn katletme,kaybetme poltkalarına karşı mü -cadelenn en ön saflarında dre-nen teslm olmayan, yaşadığı kat-lamlardan zaferle çıkan, tarheöldüler ama yenlmedler dyeyazdıran devrmclerd.

2000’l yıllarda; faşzmn saldı-rıları devrmcler btrmeye yöne-lkt. Köklern kazıyacağız, btre-ceğz dye yola çıkan faşzm, dev-rmclern olduğu bütün hapsha-nelerde aynı anda operesyonyaparak devrmcler F tp haps-hanelere götürüp tecrt ederekteslm almak sted.

AMA OLMADI! Faşzmn bukapsamlı saldırısı karşısında dev-rmcler 122 bedenle FAŞİZMEGEÇİT yok ded. Faşzmn bukap samla saldırısı karşında; çer-de ve dışarıda drenşler örgütle-d, faşzme karşı tek br vücut gbdrend ve emperyalzme 7 yıldrenş m olur dedrtt.

Dün Olduğu Gb Bugün DeFaşzme Karşı Drenyoruz,Bedeller Ödüyoruz!

Bugün Bu Drenş BayrağıYüksel drenşçlernn, TürkanAlbayrak’ın, Nursel ve Selv’nn,Alev Şahn’n, Kezban Ana’nın,TAYAD’lı Alelern, Halkın AvukatıDdem Baydar Ünsal’ın, Bod -rum’da Engn Öğretmen’n vehapshanelerde özgür tutsaklarınellernde dalgalanıyor. Bu neden-le Yüksel Drenş de, DrenşlerMecls de tarhseldr. Şmd dren-şlermz daha da yaymanın vehalklaştırmanın zamanıdır.

Yarattığımız Drenş Gele -neğnden Onur Ve Gurur Duyu -yoruz! Tarh Hç Br ZamanTes lm Olan Devrmcler Göre -me yecek! Tarhsel Ve SyasalHak lı lığımızla Drenecek veKazanacağız!

DİRENE DİRENE KAZANDIK,DİRENE DİRENE KAZANMAYA DEVAM EDECEĞİZ!


Sayı: 109 10 Mart 2019

Bu sıralar Almanya’nın her köşesinde “Misereor”isimli bir “yardım kuruluşu” 2 Euro bağış ile, “geri bırak-tırılmış” yoksul ülkelerdeki insanların hayatını rahatla-tabileceğini çeşitli bilboard reklamları ile anlatıyor.Reklam kampanyanın kendisi zaten başlı başına dünyahalklarını aşağlıyor. Görünüşte “iyilik” yapmaya çağrı-yor insanları. Özünde emperyalist talanın yarattığısonuçların üstünü örtmeye çalışıyor.

En başta şunu sormak gerekiyor: Bu insanlar neden2 Euro’ya muhtaç? Onları bu hale kim ve nasıl soktu?Bunlar cevapladığında, ihtiyaç olan şeyin “2 Euro bağış”değil, emperyalizmin yoksul ülkelerden “defolup git-mesi”, ülkelere “müdahale etmemesi” olduğu anlaşıla-caktır.

Kampanyanın resimlerini ve arkasına Türkçe çeviri-leri yayınıyoruz:

DÜNYA HALKLARINI 2 EURO’YA MUHTAÇ EDEN EMPERYALİZMDİR!

İyi insana bir-iki soru;

Madem İyisinAnladık iyisin, Ama neye yarıyor iyiliğin.

Seni kimse satın alamaz, Eve düşen yıldırım da Satın alınmaz. Anladık dediğin dedik, Ama dediğin ne? Doğrusun, söylersin düşündüğünü, Ama düşündüğün ne? Yüreklisin, Kime karşı? Akıllısın, Yararı kime? Gözetmezsin kendi çıkarını, Peki gözettiğin kimin ki? Dostluğuna diyecek yok ya, Dostların kimler?

Şimdi bizi iyi dinle: Düşmanımızsın sen bizim Dikeceğiz seni bir duvarın dibine Ama madem bir sürü iyi yönün var Dikeceğiz seni iyi bir duvarın dibine İyi tüfeklerden çıkan İyi kurşunlarla vuracağız seni. Sonra da gömeceğiz İyi bir kürekle İyi bir toprağa.B. Brecht

En sevdiğim birahanede bir bira 2 eurotutuyor. 2 Euro kampanyasında dünyaiyileştiricisi

2 euro ile sağlığıma kavuşuyorumHindistan’da Sokak çocuğu ve dünyaiyileştiricisi

Bir fincan sütlü kahve 2 euro tutuyor

2 euro ile okuma yazma öğrenebilirim

Harika olduğumuzkadar cömert de

olalım!İki dondurma 2 euro tutuyor

2 euro ile bir hafta tok kalmamısağlıyor

Stadyumda bir patates kızart -ma sı 2 euro

Daha önce eli, kolubağlı olan insanların,2 euro ile bağıçözülüyor...

2 euro ile ne hayır işleri yapılıyor?* Hindistan’daki bir sokak çocuğun bir ay

boyunca sağlık hizmetleri teminat altına alınıyor* Haftada 2 euro ile Güney Afrika’da bir çocuğa

hergün sıcak yemek veriliyor* Günlük verildiğinde 2 euro, Lübnan’daki

Suriye’li bir mülteci cocuğun okula gidebilmesineve temel ihtiyçlarının karşılanmasını sağlıyor.

* Günlük 2 euro verildiğine, Myanmar’da gönül-lü çalışan bir sanat hocası desteklenebilir.

2 euro bana sokaklardan sporsahasına geçmekte yardımcıoluyor



Yürüyüş: Merhaba. Öncelkle geçmş olsundyoruz. İdl Kültür Merkez 26 Şubat’ta yendenbasıldı. Yenden dyoruz; çünkü 9 Kasım’da daondan önce 4 Ekm’de k daha öncekler de var,baskınlar gerçekleşmşt. Bu baskında sz gözal-tına alınanlar arasındaydınız. Gözaltında alındık-tan sonra şkenceye maruz kaldığınızı öğrendkavukatlarınızdan. Gözaltı sürecnde yaşadıkları-nızı anlatır mısınız? Sze su dah verlmedğnaçıkladı avukatlarınız. Bze baskın geces yaşa-nanları ve gözaltı sürecnz anlatır mısınız?

Betül Varan: 26 Şubat sabah saat 02.30 cvarla-rında kültür merkezmz özel harekatçılar tarafındanbasıldı. Tekrar ağır slahlarla kapılarımızı kırarakbastılar. Yaklaşık 40 dakka kapıyı kırmakla uğraştık-tan sonra çer grdler. Bu sırada bz de tab ajtasyonçekerek ve sloganlarımızla karşıladık onları. İlkönce bze slahları doğrultular daha sonra da bzyere yatırıp şkence le gözaltına aldılar. Vatanemnyet müdürlüğüne gdene kadar da şkence-ler devam ett. Bazı arkadaşlarımızı sırf şkenceyapablmek çn üç defa üst araması yaptılar.

Gözaltı sürec hem fzk hem pskolojk şkencede devam ett. Sözlü olarak da bze sataşıp duruyor-lardı. Her gün gttğmz hastaney de br şkenceyeçevryorlardı. Her gdşmzde bze ters kelepçedayatıyorlardı, karşı çıkınca da 4 kş sen yereyatırıp zorla kelepçe takıyorlardı. Hastane dönü-şü de aynı şeklde oluyordu.

Gözaltında avukatlarımızın getrdğ su ve şekerbze vermedler. 4 gün boyunca susuz ve şekerszkaldık. Ben astım hastasıyım ve bundan dolayınefes darlığı yaşadım, çarpıntım oluyordu nabzım150 olmuştu son gün. Bundan dolayı hastanedebana oksjen verld ama oksjen aldıktan sonrahemen şkenceye kaldıkları yerden devam ettler.

Sultan Gökçek: Kültür Merkezmz gecenn bryarısı yne her zamank gb onlarca zırhlı araçla,afad ekpleryle basıldı ve tab yne sorgusuz, sualszhırsız gb kapılarımız kırıldı. Oksjen tüpleryle kapı-mızda kocaman br delk açıldı, o tüpten çıkan kıvıl-cımlarla çerde yangın da çıkablrd. Kapıyı açıpçer grdklernde korkularından üstümüze slahdoğrultarak yavaş yavaş geldler. Bz bu şekldeyıldıramayacaklarını haykırdık onlara, baskınları-nın, gözaltılarının, tutuklamalarının türkülermzsöylememze engel olmayacağını haykırdık.Onların bu adaletsz düzenn bekçler olduğunu,suç şledklern söyledk. Sloganlarımızı attık“Grup Yorum Halktır Susturulamaz”

Bz slogan attıkça slahlarını üzermze doğ-rulttular. Sonra üstümüze çullandılar, ters kelep-çe yaptılar, ağzımı kapatmaya çalıştılar, boğazımısıktılar ama sloganlarımızı atmaya devam ettk.Sonra gözaltı aracına götürdüler. Bz gözaltına alın-madan önce kafemzn kapısını kırıp aşağıya yağ-macı soyu gb dadanmışlardı. Kafemzn sularınıdah çalmışlar.

Baskın geces bzm daha sonra öğrendğmz,mahalle halkı da baskına bzm şkencelerle gözaltı-na alınmamıza tepk göstermş, polsler onlaraslah doğrultup, küfür edp, tehdt etmş.Apartmanın kolonlarına vurup kırdıkları çnapartman sallanmış.

Gözaltına alındıktan sonra da şkenceler devamett. Sözde hastaneye sağlık kontrolü çn götürüyor-lardı; ama aslında şkence çn götürülüyorduk.Çünkü her hastaneye gdş-gelşte zorla terskelepçe takmaya çalıştılar. Bze zorla ters kelep-çe takmalarına karşı çıkan br genc de aynı andahastaneden gözaltına aldılar ve gözaltı aracınabndrdler. İnsan olarak şkenceye karşı çıkanbr dah gözaltına alındı ve polsler şkenceyekarşı çıktığı çn onu aşağıladılar, küfür ettler. Ogenç daha sonra serbest bırakıldı; ama bunlarınahlak değerlernn ne kadar düşük olduğunu ordatekrar tekrar görmüş olduk. İlk sağlık kontrolüne gt-tğmde polsn brs kelepçem açarken hastane-de kafamı duvara vurdu, ben kafamı kaldırıncaçenem duvara vurdu, çenem morardı, şşt. Eğerkafamı kaldırmasaydım yne yüzüm dağılacaktı.Sesmz kesmek çn boğazımı sıkıyorlardı.

Ters kelepçe takmalarının neden olarak güvenlkgerekçesn gösteryorlardı. Bz her defasındagüvenlk çn değl şkence çn ters kelepçe yaptıkla-rını anlattık. Gözaltında kaldığımız 4 gün boyunca“yukarıdan talmat var”, “su-şeker sze vermeye-ceğz” dedler. Yukardan kmn talmat verdğn çoky blyoruz. Ümt Ab’nn dedğ gb ‘yezt soylularınverdğ talmattır’.

Bz 4 gün susuz şekersz bıraktılar. Yne hastanedönüşünde hepmz nezarethaneye götürüyoruzdeyp parmak z almaya götürdüler. Benm dahaönceden alınan artık sayısını saymadığım br sürüparmak zm var emnyette. Sordum neden parmakzm var olmasına rağmen tekrar tekrar parmak zmalıyorsunuz dye. Bu yaptıklarının keyf olduğunu daanlattım, bana polsn verdğ cevap “Koleksyonyapıyoruz” oldu...

Buradan ble aslında parmak z alınmasının nekadar keyf olduğu açıktır. Parmaklarımızı kırarcası-na bastırarak parmak zmz zorla aldılar, hepmznellernde, parmaklarında morluklar var. Gö -zaltında kaldığımız süre boyunca marşlarımızı söy-ledk her gün, şarkılarımızı söyledk. Elbette dre-

Röportaj

Grup YORUM Üyeleri Sultan Gökçek ve Betül Varan, İdil Kültür Merkezi’neYapılan Saldırıları ve Direnişlerini Anlatıyor

İdil Kültür Merkezi Baskınında Gözaltına Alınıp,Denetimli Serbestlikle Çıkan Grup Yorum ÜyeleriBetül Varan ve Sultan Gökçek ile baskını konuştuk.

Sayı: 109 10 Mart 2019

FFAŞİZMİN YASALARINA KARŞI İLLEGALİTE MEŞRUDUR! 31

nşle karşıladık bu baskını da. Sesmz keseme-dler, susuz-şekersz kaldık, halsz düştüğümüzzamanlar da oldu ama sloganlarımızı atmaya,şarkılarımızı söylemeye devam ettk, edeceğz.Gö zaltına alınan dğer arkadaşlarımızda çok ylerd,hepsnn alnı ak, başı dk ve çok moralllerd.

Yürüyüş: Mahkemeye çıkarılıp denetml ser-bestlkle bırakıldınız. Mahkemede yaşananlardanda bahseder msnz?

Betül V.: Mahkeme günü avukatımız BarkınTİmtk’ bzden tamamen ayırdılar. Onu başka braraçla götürdüler adlyeye ve orada da kendsn hçgöremedk. Bz 7 kş götürdüler mahkemeye, yneşkence yaparak götürdüler.

Bz nezarethanede saatlerce beklettkten sonraduyduk k savcı bz tutuklama telebyle mahkemeyesevk etmş. Yan tekrar savcının yüzünü ble gör-meden sevk edlmştk. Daha sonra ben veSultan’ı aldılar ve böylede adl kontrol le serbestbırakıldığımızı öğrendk. Dğer arkadaşları ondansonra da göremedk.

Sultan G.: Mahkemede yaşananlarla lgl çokbahsedemeyeceğm; çünkü bz yne savcı yüzü gös-termeden mahkemeye drek tutuklamaya sevk ett-ler. Bzmle lgl, Betül ve benmle lgl, artık ısıtılıpkoyulacak Berk Ercan ftraları yoktu; çünkü Betül veben tahlye olalı henüz 1 ay olmuştu.

Dğer arkadaşlarımıza yönelttkler suçlamalardada Berk Ercan’ın ftralarından başka br şey yoktu.Bz en son mahkemeye dah çıkartmadılar, fademzalmadan adl kontrolle bıraktılar. Arkadaşlarımızıgörmek stedk; ama göstermedler, bulunduğumuzyerden onlara “Hepnz çok sevyoruz” dye bağırdık.

Yürüyüş: Yaşadığınız baskılara ve halkınsahplenmesne lşkn söylemek stedğnz brşey var mı?

Betül V.: Bu bze yapılan lk saldırı değldr. Son2 sene çnde İdl Kültür Merkezmze yapılan yedn-c baskın oldu bu. Yne korka korka geldler. Şmdyekadar söyledkler bütün yalanları ortaya çıktı.Tekrar arkadaşlarımızı yalanlarla ftralarla tutuklan-dılar. AKP’nn bu saldırıları boşunadır. Buraları yıkıptalan etseler de bz her sefernde daha güzelnyapacağız.

Bz bırakılmadan önce halkımızı buraları sahple-np her yer toparlanmışlar. Brkaç defa söyledk vetekrar etmek styorum, bz sadece brkaç kşdenbaret değlz. Arkamızda duran her zaman halkı-mız vardır. Bz burada olmasak halkımızı herzaman daha güzeln yapacaktır da.

Nasıl arkadaşlarımızı teker teker faşzmn elndenaldıysak yne tekrardan son tutuklanan arkadaşları-mızı da faşzmn elnden çekp alacağız.

Bz türkülermz söylemeye devam edeceğz, ls-telerne bestelermzle cevap vermeye devam ede-ceğz. Çünkü br ulusun türkülern yapanlar yasala-rını yapanlardan daha güçlüdür ve bz daha güçlü-yüz.

Sultan G.: Bz türkülermz savunmaktan, değer-lermz savunmaktan, sosyalzm savunmaktan aslavazgeçmeyeceğz. Teslm de olmayacağız. Neyedüşman olduklarını çok y blyoruz. Bz tutukladılarterör lstelernde başımıza para ödüller koydular;ama yne onlar yenldler.

Arkadaşlarımız hakkında vur emrler deçıkarttılar; ama onlar teslm olmadılar. Bugünyalanlarla, ftralarla tutsak edldler. Her şeyyleadaletsz bu düzende hç durmadan, yılmadanadalet stemeye devam edeceğz ve bz kazana-cağız. Buna nanıyoruz. Faşzmn terör lstelermeşru değldr, lstelere bestelerle cevap verme-ye devam edeceğz.

Baskında kültür merkezmzde bulunan büyükkütüphanemzn bütün raflarını kırmışlar ve ktapları-mızı yerlere atmışlar, üstlerne basmışlar. Tam 57kütüphane rafı paramparça edlmş. Bu onların nekadar acz ve çaresz olduğunu br kez daha göster-yor. Bu onların Göbbels’n torunları olduğunu göste-ryor. Bz İdl’mz halkımızla brlkte yenden ççekgb yapacağız. Her baskında kırıp döksünler bzyenden-yenden yapmaya devam edeceğz.

Yürüyüş: Bze zaman ayırdığınız çn teşekkürederz. Eklemek stedğnz br şey var mı?

Betül V.: Son olarak şöyle demek styorum.Öncelkle herkes tutuklanan arkadaşlarımızı sahp-lenmeye çağırıyorum. Herkes, arkadaşlarımızımektup yazmaya davet edyorum. Herkesnyapableceğ br şeyler vardır dye düşünüyorumve herkesn elnden gelen yapmasını styoruz.Bz hep brlkte olursak, br şeyler yaparsak arkadaş-larımızı mutlaka alırız hapshanelerden, lsteler-den. İdl Kültür Merkez bzm evmz ve evmzhalk düşmanlarına bırakmayalım!

Sultan G.: Yürüyüş dergs emekçlerne teşekkürederz, bu röportajı yaptığınız çn.

Yürüyüş: Teşekkür edyor, drenşnz selam-lıyor, başarılar dlyoruz.



"Br Ulusun Türkülern Ya -panlar, Yasalarını Yapan lardanDaha Güçlüdür" SHAKESPEAR

Sanatçı kmdr? Sanatçı,bu gü ne kadar tarhtekbütün de ğer lermz dam -

la damla brktrp sanatıyla yaşa-tandır. Halkın değerlerne sahpçıkandır. Kö roğlu'nun derebeyler-ne karşı şa ha kalkmasını; PrSultan’ın Hı zır Paşa’ya bat etme-mesn; Da daloğulu’nun "Fer manpadşahınsa dağlar bzmdr" haykı-rışını; Pccaso'nun halk çn sanat -sa nat çn halk manfestosunu,Şostakovç'n 50 ülkede aynı an daçalınan senfonsn blen ve ek mekadalet ve bağımsızlık müca de lesylebrleştrendr.

Bugün Köroğlu da, Pr Sultanda, Pcasso da, Şostakovç de GrupYorum'un sanat anlayışında yaşı-yor. Çünkü Grup Yorum haksızlığa,sömürüye ve adaletszlğe karşı tür-küleryle mücadele edyor. Ta rhtenöğrenyor ve geleceğ kuruyor.

Ülkemz sürekl faşzmle yö ne -tlyor; çünkü başka türlü yö -netmek mümkün değldr. Ht -ler'den, Mussoln'den öğrendkle-rn bugün bzm ülkemzde sü rekluyguluyorlar. Faşzm tarhsel vesyasal olarak haksızdır. Bu yüz-dendr k Htler partsnn s mnnasyonal sosyalst olarak ta nım -lamıştır çünkü bu şeklde hal kın ensaf değerlern, vatan sevgsn sö -müreblmştr.

Faşzmn en genel anlamdameşruluk sorunu vardır çünkü tekmeşruyet tarhsel ve syasal haklı-lıktır. Bu yüzden faşzm meş -ruluğunu yasalarla sağlamaya çalı-şır. Polsn ve mllyetçlğ kulla-nır. Mllyetçlkle de meşrulaşa-maz; çünkü mllyetçlk de burju-va deolojsdr.

Bzm meşruluğumuza sadecebz krmnalze ve terörze ederek,yan demogjelerle saldırır. Tümbunlar sonuç vermeynce daha brgün önce belk de mlyonlara kon-serler veren Grup Yorum üyelern

soruşturma ble yokken terör lste-lerne alır. Km veryor bununkararını? Neye göre belrlenyor?Faşzm stedğ gb yasalarla oynarve gerektğnde kend çıkardığıyasaları çğner. Çünkü onun bradalet yoktur. Onun tek sorunukend çıkarları doğrultusundadır.

Çıkarları çn önüne çıkan her-kes ezer geçer. Eller kanlı br tüc-car. Bu yüzden faşzmn yasalarınıtanımıyoruz. Faşzmn ol ma yanadaletne teslm olmuyoruz. Bzsuçlu değlz, suçlu olan faşzmdr.Vatanımızı parsel parsel satanlaronlar. Yeraltı yerüstü zen -gnlklermzn tapularını em -peryalst güçlere satanlar onlar.Ülkemzn üçte ksnn yoksulluksınırında ve üçte brnn açlık sı nı -rının altında yaşamasının nedenonlar. Halk çocuklarını katledenler,stedkler gb nsanları şlerndençıkaranlar, Soma'da ma dencleretekme atanlar vatan hanlerdr vebugün Grup Yo rum'u terörzeetmek stemektedrler.

Hayır, Grup Yorum'u terörzeedemezsnz! Grup Yorum halktır.Ne yan szn yasalarınıza teslm molacaklarını düşündünüz? O yasa-ları yaparken kme sordunuz?Ümt İlter Grup Yorum'un sözyazarı, 25 yıllık tutsaklık sonrasıbr gün uyanıyor ve brs onu lste-ye almış. Km ve neden almış bln-myor. Hakkında br tek soruştur-ma ble yokken. Bu mudur sznadaletnz? TESLİM OLMAYIZ!

Barış Yüksel, halkın mühends-lernden ve Grup Yorum baterst.Senede 4 defa zam yapıldığı çnelektrğe, halkın yararına br elek-trk trbünü yapıyorlar. Buna suçdyor şte faşzm. Bu yüzden aranırduruma düşüyor ve daha sonra dalsteye alınıyor. İşte faşzmn adale-t. ASLA TESLİM OLMAYIZ!

Barkın Tmtk halkın avukatı.Düzendek mafyacılara avukatlıkyapmaktansa, bu sömürü düzennekarşı mücadele eden devrmclersavunuyor. Mafyacıların bekçlğ-n yapacağına, o onurlu olanı yapı-yor halk çocuklarının avukatlığını

yapıyor ve bunun çn suçlanıyor.Faşzmn adalet yoktur. TESLİMOLMAYACAĞIZ!

İbrahm Gökçek Grup Yorumüyes ve bas gtarst. Mlyonlarınkarşısında konser verrken branda lstelere alınıyor arkadaşla-rıyla brlkte. En son Htler sanat-çıların başlarına ödül koyarak ara-mıştı, bugün de AKP faşzm bunuyapıyor. Nasıl dye soruyoruz.Daha yen mlyonlara konser verr-ken bugün nasıl terörst olur?Faşzm korkuyorsa oluyor; amafaşzm sadece İbrahm Gökcek’değl bütün o konsere gdenler aldılstelere. Tüm br halkı aldı ve ken-dn kends teşhr ett.

Şmd bu adaletszlğe nedenteslm olalım? OLMADIK VEBUNDAN SONRA DA OLMAYA-CAĞIZ! TÜM HALKIMIZAÇAĞ RIMIZDIR SİZ DE FAŞİZ-MİN ADALETSİZLİĞİNE TES-LİM OLMAYIN!

Tüm burjuva basını haberşöyle verd: Sığınakta 8 DHKP-C’lterörst yakalandı. Ancak çerğnokuduğumuzda durumun çokfark lı olduğunu anladık. İdlKültür Merkez basılmış ve GrupYorum üyeler avukatlarıyla br-lkte şkencelerle gözaltına alınmış-lar. Bunu burjuva basını br zaferdye ntelendrmş ve abartarakGrup Yorum'u krmnalze etmeyeçalışmış.

Sonuç olarak:1- Orası br sığınak değl Grup

Yorum’un çalışmalarını yaptığıİdl Kültür Merkez’dr. Her bas-kında enstrümanlarımızın kırıldı-ğı, eşyalarımızın yağmalandığı sırdeğldr. Grup Yorum da tabkbuna karşı önlemler alacak.

2- Arkadaşlarımız ne olduğunuble blmeden lstelere alınmıştır vebu adaletszlğe teslm olmak yer-ne gzl br şeklde üretmlernedevam etmşlerdr. Gzllk suçturdye br kanun yoktur. Suç faşz-mn yaptığıdır ve Grup Yorum dafaşzme teslm olmamıştır.

KIZIL MASKELİLER

HALKIN SANATÇILARIGİZLİLİK ADALETİN BİTTİĞİ YERDE BAŞLAR VE

SUÇ DEĞİLDİR!GRUP YORUM ÜYELERİ FAŞİZME TESLİM OLMAYIP

ÜRETİMLERİNE DEVAM ETMİŞLERDİR!

Sayı: 109 10 Mart 2019



12 Mart 1995 tarhnde, faşst devlet Gaz Ma -halles’nde, br kontrgerlla saldırısı gerçekleş-trd. Mahalleye gren br taks kahveler taradı.

Saldırı br kontrgerlla saldırısıydı. Devlet bu sal dırıylabr taşla brkaç taş brden vurmayı hedeflemşt: Adıdevrmclerle anılan br mahalley umut ol maktan, gece-konduları mücadele merkezler olmaktan çıkarmak ste-mşt. Yoksul halkın öfkesn boğmak s temşt. Alevhalkın yoğun olduğu mahalleye saldırarak, hem halkısndrecek, korku-pank yayacak. Hem de Alev-Sünnçatışması yaratacaktı.

Kontrgerlla bu oyunu daha önce Maraş’ta, Ço -rum’da oynamıştı. Sıra Gaz’ye gelmşt. Ancak Gazhalkı bu oyuna drenşle cevap vererek oyunu bozdu.Halk katller tanıyordu.

Katl devlett, “Hedef Karakol”. Karakola yürüye-rek başlayan drenş sokak sokak, barkatlarda çatışaraksürdü, günlere yayıldı. Gaz Mahalles’nde başlayanayaklanma, İstanbul’un yoksul mahallerne yayıldı.Gaz’de 12, Ümranye’de 6 kş katledld.

Gaz Ayaklanması’nda dost da düşman da halkınöfkesn gördü. Halk katlama drenşle, sokak-sokakçatışarak, barkatlar kurarak cevap verd. Çünkü Gaz;halkın alınteryle, emeğyle kurulmuştu. Gaz vatandı,her köşesnde Cephe’nn emeğ vardı.

Gaz Umuttur, Gaz Cephe’dr, Mücadeledr!

1995’ten sonra da, Gaz mahalles defalarca faşzmnhedef oldu. Ancak Gaz halkı, dostunu da düşmanını datanıyordu. Gaz katlamından sonra ayaklanmayı ger-çekleştren de, Cephel 24 şehd yaratan da bu kültür-dür, bu topraklardak drenş geleneğdr.

Bugün yne faşzmn hedefnde Gaz ve yoksul hal-kın yaşadığı örgütlü mahalleler. Faşzm Gaz’nn genç-lern sokak ortasında katledyor, tutukluyor. Ya pa -madığını da uyuşturarak, çeteleştrerek yozlaştırıyor;

ama yne de stedğ sonucu alamıyor. Çünkü GazCEPHE’dr! Gaz’nn şu anda 33 tutsağı vardır. Şe -htlk, tutsaklık ve bedel ödemek Gaz halkına ya -bancı değldr.

İşte Gaz ayaklanmasını gerçekleştren, ayaklanmayıbugünlere taşıyan, düşmanın Gaz’y teslm almasınıengelleyen bu drenş ruhudur.

Teslmyet de drenş de br sürecn sonunda ortayaçıkar. Gaz Cephe’dr, Gaz’nn her sokağında Cep he’nnzler, drenen her nsanda Cephe’nn kültürü vardır.

Mücadeley en önde omuzlayanlar olduğu gb, ger-ye çekmeye çalışanlar da vardı. Gaz Ayak lanması’nda,halkın öfkesn bastırmaya çalışan sadece düşman değl-d. Halka “sağduyu” çağrısı yapan KESK’n katlamöncesnde eylem kararı vardı. KESK’n bu eylem;Gaz katlamını protestoya dönüştürmes beklenr-ken KESK eylem ptal ett. Daha sonra se halk düş-manı MHP’y KESK Genel Kuruluna davet ett.

DİSK, memur sendkaları gb örgütlenmeler se,ayaklanmayı desteklemek yerne, halka tdal çağrılarıyaptılar. Ve o gün drenmeyenler, bugün devrmclerlnç etmeye, sendkalardan atmaya kalkanlar oldular. D -renş saflaştırır, ayrıştırır, netleştrr. Gaz Kat lamı’ndaktavrı le reformstler ve oportünstler; de ken dlern dre-nş saflarının dışında tutarak, dahası faşzmn saldırıla-rına barkat olmak yerne halkın öfkesn bastırmayaçalışarak faşzmn eln güçlendrmşlerdr.

Bugün faşzm yne yoksul mahaller hedef göster-yor. Gaz halkı onlarca evladını faşst saldırılarda şehtverd. Gaz Mahalles’nde pols el tetkte gezyor, Ga zbaraj bölgesnde eğelenen gençler, ‘dur htarına uy -madı’ denlerek katledld.

Tüm saldırılara, katlamlara rağmen Gaz’y teslmalamayan faşst AKP, hedef gösteryor: AKP’nn sesbasında yayınlanan röportajlarda; Gaz ve Gaz halkıhakkında provokatf haberler yayınlandı. Bu tür haber-ler bze yabancı değl. Faşzm önce hedef gösterr, sal-dırısına meşru zemn hazırlar, daha sonra kontra yön-temlerle saldırır.

Gaz katlmının üzernden 24 yıl geçt. 24 yıldır,katller yakalanmadı, yargılanmadı. Ülkemzdek dğerdevlet katlamları gb, Gaz Katlamının dosyası da rafakaldırıldı. Ancak Gaz halkı, bzm çn dosya kapan-madı. Her yıl olduğu gb, bu yıl da şehtlermznresmleryle, pankartlarıyla Gaz sokaklarında ola-cak, halk çn Adalet steyeceğz!

Gaz halkı, şeht düşen evlatları, kardeşler, eşlerçn adalet steyecek! Gaz-Ümranye şehtler çn ada-let stemeye, adalet mücadelemz halkımızla brlktebüyütmeye devam edeceğz! Katledenlerden hesapsoracağız!

224. YILINDA, GAZİ KATLİAMININ HESABINI BİRLİKTE SORALIM,24. YILINDA, GAZİ KATLİAMININ HESABINI BİRLİKTE SORALIM,ADALET MÜCADELESİNİ BİRLİKTE BÜYÜTELİM!ADALET MÜCADELESİNİ BİRLİKTE BÜYÜTELİM!


ALMANYA:HagenYüksel Drenşcleryle daya-

nışmak ve onların seslern dahagenş kesmlere duyurmak çn 23Şubat cumartes günü Hagen AlevKültür Merkeznde br gece düzen-lend.

Yüksel drenşnn yanısıra,Halkın Avukatlarının drenş deanlatıldı. Çeştl skeçler ve oyunlar-la devam eden gecede Zeynel Abave Hakan Akmaz türküleryleAnadolu kültürünü Hagen’e taşıdı-lar. Hakan Akmaz, “Kütahya’nın pı -narları” türküsünü Nurye Gül mençn söyled.

Geceye 80 kş katıldı.

DusburgHFG Uyuşturucu le Mü ca dele

Merkez olarak, 3 Mart pazar günüEge Türküler Geces yapıldı.Ülkemzn değerlern gurbette ya -şamak çn düzenlenen gecede,HFG Merkez olarak uyuşturucusorununa karşı mücadele anlatıldı.Geceye 70 kş katıldı.

Öte yandan Dusburg’ta HalkınAvukatlarının drenşn destekle-mek çn duvarlara yazılamalaryapıldı. Yürüyüş dergs baskınınacevap olarak, kahvehanelere dergsatışına çıkıldı.

BerlnAvusturya Büyükelçlğ önünde,

Avusturya Anadolu Fede ras -yonunun yargılanan üyeler ledayanışma amacıyla, 27 Şubat çar-şamba günü br eylem yapıldı.Almanca ve Türkçe “Baskılar bzyıldıramaz” dövz açıldı. Slo gan laratıldı.

1 Mart günü se YunanstanBüyükelçlğ önüne gdlerek tutsakdevrmclern resmlernn bu lun -duğu dövzlerle br eylem dü -zenlend. Br saat süren eylem sı -rasında özgür tutsakların smlertek tek sayılarak özgürlük stend.

SchwetzngenCemaat Ocak “oturum hakkımı

ger styorum” taleb le 23 haftaönce başlattığı d renşne devamett. 1 Mart tan tbaren Halkın avu-

katlarının açlık drenşndesteklemek çn 3 gün-lük açlık grev yaptı.

StuttgartHalkın Avukatları le Daya -

nışma Komtes kuruldu ve 24Şubat günü 8 kurumun katıldığı brtoplantıda Halkın Avukatlarınıntutukluluk haller ve açlık drenşleranlatıldı. 5 saat süren toplantısonunda, gelecek hafta ortak brdayanışma eylem yapılmasına veTürkyede görülecek duruşmaya brheyet gönderlmesne karar verld.

Stuttgart Halk Mecls üyeler“hastalarımızı, yaşlılarımızı yanlızbırakmayacağız” dyerek, br arka-daşlarının yaşlı annesn bakımevnde zyaret ettler.

DüsseldorfHalkın avukatları le dayanış-

mak çn, 27 Şubat günü Türkyekonsolosluğu önünde Halk Cep he solarak br saat süren br eylemyapıldı. Basın açıklaması okunaneylemde, AKP faşzmnn İdl KültürMerkez ve Yürüyüş dergs baskın-ları da protesto edld.

Düsseldorf İçşler Bakanlığıönünde se 18 hafta önce başlayandrenş sürüyor. Oturum hakkı alı-nan ve mza zorunluluğu ve 30 kmsınırı getrlen devrmcler bu haksızuygulamalara karşı çadır drenş-ne devam edyorlar.

İŞVİÇREGrup Yorum’un Zürh De -

tkon’da 17 Mart günü vereceğkonser çn hazırlıklar tüm hızıylasürüyor.

Almanya sınırındak şehrlerdeve St Gallen bölgesnde 2 Martgünü yapılan çalışmada şyerlernekonser afşler asıldı, halkımız kon-sere davet edld. Brçok yerdeGrup Yorum’a duyulan sevg fade-ler le karşılaşıldı.

Bern’de 3 Mart günü yapılançalışmada şehrn brçok yerne afş-ler asıldı, halkımız konsere da vetedld.

Zürh’te se İsvçre’de yaşayanLatn Amerkalı ve Flstnl sol ör -gütlern temslclerne davetyelerverlrken, Venezuela Konsolosuve eş de Tayad Komte tarafındanelden ulaştırılan davetye le konse-re davet edld.

FRANSAPars te Yunanstan Konso los -

luğu önünde, 1 Mart günü, At na’dayargılanan 9 devrmc tutsak ledayanışmak amacıyla Türk çe veFransızca “Yunanstandak Tut -saklar Onurumuzdur” yazılı dö -vz lerle br eylem yapıldı. Tut sak -ların serbest bırakılması stend.

YUNANİSTANAtna’da 9 Türkye’l devrmc-

nn yargılanmasına 1 Mart günüde vam edld. Duruşma başlarken,yargılanan tutsaklardan Hall De -mr mahke me heyetne, “Tür k -ye’de tutuklu bulunan ve açlık gre -v yapmakta olan avukatlarımızçn, 3 günlük destek açlık gre-vnde olduklarını” belrtt.”

Ardından başlayan duruşmada,tutsaklar savunmalarını yaptılar.İddanamenn brçok yanlışla doluolduğu, Tayyp Erdoğan’ın Yuna -nstan zyaret önces tutuklanma la -rının anlamlı olduğu, operasyonumeşru göstermek çn kamuoyunayalan yanlış blgler verldğ fadeedld. Duruşmalar 6 ve 8 Mart gün-ler devam edecek.

AVUSTURYAVyana’da Yunanstan konso-

loslugu önünde, 1 Mart günü Yu na -nstan’da yargılanan 9 devrmc tut-sak le dayanışma çn br eylemyapıldı. Avusturya Halk Cephesola rak düzenlenen eylemde çeştldö vzler açıldı. “Devrmc Tut sak -lara Özgürlük” sloganları atıldı.

BELÇİKABrükselBüyük Mahkeme bnası önünde

25 şubat günü, tutuklulukları keyfbr şeklde devam eden HALKINAVUKATLARI ve Ddem BaydarÜN SAL le dayanışmak çn, Bel -çka Halk Cephes tarafından ksaat süren br eylem yapıldı.

Fransızca: “Halkın AvukatlarıYalnız Değldr”, “Türkye’deHak sız Hukuksuzca AvukatlarTutuklanıyor” dövzler taşındı.

HOLLANDARotterdam şehrnde Halkın

Avukatlarına destek amacıyla 25şubat günü 2 saat süren br eylemyapılarak, halka avukatlarımızınneden tutsak ve açlık grevndeoldukları anlatıldı.

Av ru pa’da


“Çünkü ben halkımın ezlmesn stemyorum, eştlk,özgür br ülke styorum. Suçluların cezalandırılmasını st-yorum... Bunu yapacak tek hareket DHKP-C bu yüzdenhareketn mücadelesnde ölmeye değer.”

Şengül Gülsoy

18 Mart - 24 Mart

Ferde Karaca,Mürsel Gölel,Nazım Karaca:Devrmc Sol gerllasıydılar. Dersm Çe -

mşgezek’te Arasor Deres mevknde olgarş-nn asker güçler tarafından pusuya düşürül-düler. 19 Mart 1994’de gün boyu süren ça -tışmada, beraberlerndek gerllaların kuşat-mayı yarmalarını sağlayarak şeht düştüler.

Mürsel Gölel; 1980 önces İstanbulmahall brmlerde görev aldı. 12 Eylül sonra-sında yıllarca tutsak kaldı. ‘90’da Orta do -ğu’dak kamp faalyetlernde kamp komutanlı-ğı ve eğtmenlk yaptı. Dersm Gerlla Br -lğ’nde br savaşçı olarak şeht düştü.

Nazım Karaca; Nazım, 12 Eylül öncesgençlk örgütlenmes çnde yer alarak devrm-c mücadeleye katıldı. 1990’larda Dersm dağ-larına lk ayak basan gerlla brlğndend.

Ferde Karaca; Ferde, gerllada henüzyenyd, ama çatışmada lk yaralananlardanolmasına rağmen, son nefesne kadar dren-meye devam ederek şeht düştü.

Mürsel GöleliReca Dnçel,İbrahm Yalçın Arkan,Avn Turan:24 Mart 1993 geces İstanbul Bah çe l -

evler’de üç Devrmc Sol kadrosunun bu -lunduğu br ev kuşatıldı. Teslm ol çağ rı la -rına cevapları tek br cümleyd: “Dev rmcSolcular Teslm Olmaz!” Farklı alanlardagö revl olmalarına rağmen, devrmc hare -ke tn karşı karşıya olduğu darbe ha netnaltetmek çn bu evde br araya gel mşlerd.Kuşatıldıklarında, uzun devrmc geçmşle-rne, msyonlarına yakışır tarzda, 4,5 saatsüren çatışma boyunca drenş geleneğ -m ze altın br sayfa ekleyerek, ölümsüzleş-tler.

Reca Dnçel, 1958 Snop doğumlu-dur. Çerkez mllyetnden emekç br ale-nn oğluydu. 1976-1977’lerde çevresn-den etklenerek devrmc düşünceleresem pat besler. Şeht düştüğü ana kadarKaradenz Bölges Sorumluğunu yapmak-taydı.

İbrahm Yalçın Arıkan, 1958 İstanbul doğumludur.Emekç br alenn çocuğuydu. 1976’lardan tbaren lseyıllarındayken aktf olarak devrmc mücadeleye katıldı.Çocuk yaşlarda kavganın ortasında olan, mltanlıktanyönetclğe hızla yükselen ve her Devrmc Sol’cunundüşlernde yaşattığı gerlla ve komutan olma düşlergerçekleştğnde, o belk de en mutlu nsandı. Şehtdüştüğünde Ege Bölges’nde gerlla brlğn örgütle-mekle görevl d.

Avn Turan, 1954 Düzce doğumludur. Çerkez mll-yetnden yoksul br alenn oğluydu. 1975’lerde,İstanbul Teknk Ünverstes’nde devrmc mücadeleyeatıldı. DEV-GENÇ çersnde aktf görevler aldı. Ayrıcaçeştl bölge örgütlenmelernde sorumluluklar üstlend.Hep br görev adamı, sessz, sakn ve hassas kşlğylebr dava adamıydı. Şeht düştüğünde, Svas, Tokatdağlarında görev yapan gerlla brlğnn komutan yar-dımcısı d.

Recai Dinçel

İlhan Yılhan:Dev-Genç çnde yer aldı. 19 Mart

1988’de geçrdğ br trafk kazası sonucundaaramızdan ayrıldı.

Cengz Soydaş:Br Newroz günü şeht düştü. Onun şeht-

lğ de F Tplernde ve drenşte br “yengün”dü. F Tplerndek lk ölüm orucu şehdy-d. Cengz Soydaş, şehtlğyle duvarları er-ten, sansürün karanlığını parçalayan New rozateşdr. Cengz Soydaş, Trabzon doğum -luydu. 1990’da Gaz Ünverstes Mühen ds -

lk-Mmarlık Fakültes’ndeyken, gençlk mücadelesnde yeraldı. Dev-Genç’te, Ankara’da demokratk alanda sorumlu-luklar üstlend. 1995 Temmuz’unda tutuklanarak DHKP-Cdavasından yargılandı. 19 Aralık saldırısında Bartın’daydı.Alnı kızıl bantlı br ölüm orucu drenşçs olarak karşıladısaldırıyı. Sncan F Tp’ne sevk edldkten sonra, 21 Mart2001’de olgarşnn ölüm orucu btt demagojlernn ortası-na, şehtlğyle br bomba gb düştü.

İlhan Yılhan

Avni Turan

İbrahim Y. Arkan

Cengiz Soydaş

Nazım Karaca

Feride Karaca

Devrm Yaşar Aslan:Antakya Bölges’nde devrmc mücadele

çnde yer aldı. Brçok alanda görev almıştı,ama asıl hayal dağlardı. 21 Mart 1996’daHatay Yayladağ İlçes Yeşltepe Köyü yakınla-rında sınırdan geçş yaparken katledld.

Devrim Yaşar Aslan

Abdullah Gözalan:İstanbul Küçükköy’de devrmc mücadele

çersnde yer aldı. Cunta yıllarında teröre,korkuya teslm olmayıp drenş sürdürenler-dend. 18 Mart 1981’de Bakırköy’de polslegrdğ çatışmada katledld.

Abdullah Gözalan

Büroda beklyorum. Brazdan yen atandığım alandaksorumlu arkadaş gelp ben alacak, heyecanlıyım. Yençalışacağım alanı ve neler yapacağımı blmeyşm heye-canımı daha da çok artırmakta. Mücadele çersndehenüz yenym. Buluşmanın cddyetn düşündükçe desevnyorum. Brden telefon çalıyor. Telefondak ses “mer-haba dost” dyor. Merhaba dyerek karşılık veryorum. Çokyakında olduğunu, bulunduğum yerde br gazete varsaelme alıp çıkmamı styor. “Mllyet var” dyorum ve alıpçıkıyorum. Braz yürüyorum, bu sırada yanıma y gymlve henüz yen traş olmuş brs yaklaşıyor. “Merhaba, bürokalabalık olduğu çn grmek stemedm” dyor. Bell k tele-fon etmeden önce bnaya grp kontrol etmş. Braz şaşırı-yorum. Tokalaşıyoruz. Her şey alabldğne doğal, brazrahatlıyorum.

Kontrol çn braz dolaşıyoruz. Bu sırada yen çalışmaalanımı ve yapacağım şler anlatıyor. Can kulağı le dnl-yorum ve o gün başka br şehrde (çalışacağımız alanda)buluşmak üzere ayrılıyoruz...

Göreve başladığım henüz brkaç kez görüştük k,operasyon başladı. Ben ve o dahl brçok nsan gözaltınaalındı... Ben, sadece onun bldğn sandığım br telefon-dan gözaltına alınıyorum, brçok olasılığı düşünmeye baş-lıyorum.

Pols ona duyduğum saygıyı anlıyor, ısrarla “çözüldü”dyor. “Sen, her şey verd” dyor. İnanmıyorum. Bu aradaadını merak edyorum. Ama merak ettğm hssettrmeme-ye çalışıyorum. İnatlaşıyoruz. Brden adını söylüyorlar.“Reca Dnçel” dyorlar. Bu sm Ana davadan hatırlıyorum.

Gözaltına alınışımızın 3-4. günü. Gözlermz bağlıkarakolun br köşesnde bekletlyoruz. Kordorun dğerbaşından sesler gelyor. Asker Reca Abye “Ekmek getr-dm, yyor musun?” dyor. Hayır, yemyorum dye cevap-landırıyor. Kısa br süre tartışıyorlar, dğer askerler deonun başına toplanıyorlar. O koşullarda ble espr yapıyor.Askern gülüşünü duyuyorum.

Gözbağımın altından bakıyorum. Şmd onu dahay göreblyorum. 3-4 günlük beyazlamış sakalı var yüzün-de, ayrıca üzer de temz değl. Askerler bu kez banayönelyorlar. Aynı soruyu soruyorlar. Aynı cevabı veryo-rum “Hayır yemyorum.” Asker anlamıyor, şaşırıyor. “Nebçm nsanlar” dyerek hayretn dle getryor.

Pols drenenler hücreye koymuyor. Odalarda, sağdasolda tutuyor. Aynı zamanda uyutmuyor. Benm 5. RecaAbnn se 7. günü ...

Yne br akşam aynı kordorda Reca Ab le askerlerarasında br konuşma geçyor. Reca Ab soruyor, “Buradakaç kş var?” Asker “söylemem yasak” dyor. “Ama çokkş var” dyor. Arkasından Reca Ab sohbet uzatmak st-yor. Ve sayıyı öğrenmekte ısrarlı. “Eh canım sen de tamsayıyı söyleme, 3 kş varsa 5 artı 3 dersn ben anlarım,sen de tam sayıyı söylememş olursun” dyor. Asker katılakatıla gülüyor. Sayıyı söylememşt ama sohbet hoştu.

Askerlerden y davrananlar var. Gözaltının son gün-lernde deolojk tartışmalar ble yapıyoruz. İşkenceye sor-guya götürüp getrrlerken zaman zaman sohbet edyoruz.Br keresnde bana da “Reca çözüldü dem” dedler. Neçn sorduklarını sordum. Çünkü herkese öyle söylüyorlar.Ama o çözülmed. Hala şkencede dye cevap vermşt...

Gözaltı süresnce askerlern üzernde müthş br etkbırakmıştı. Komutanları özellkle tartışmak stemş ama oyüz vermemşt. Reca Ab’nn anlattığı brçok şey askerlerçn mzah konusu oluyordu. Ondan dnledklern sık sıkgelp bana anlatıyorlardı.

Gözaltının son günlernde gözbağımızı çözüyorlar.Reca Ab tuvaletten dönüyor. Br odada karşılaşıyoruz.“Senn ne şn var burada” dyor. “Nasıl olduğunu blmyo-rum ama getrdler” dyorum. “Moraln bozma” dyerekgdyor. Tutuklanıyor. Cezaevne gdyoruz. Onu cezaevn-de daha y tanıma olanağı bulduğum çn kendm çokşanslı hssedyorum.

Brçok şey ondan öğrendm. Bulunduğumuz ceza-evnde asker-dare ve devrmcler arasında bell statüleroluşmuş. Yıllar öncesndek drenşlerle kazanılan haklarlayetnlyor. Sayım masada oturarak verlyor. Hava lan -dırmaya çıkış saatl. Tüm bunlar Rece Aby rahatsız ed-yor. Bu durumu değştrmek çn adım atmak styor. Tambu sırada dare ve askerlerle konuşmalar, tartışmalar baş-lıyor. Sayım artık öyle verlmyor.

Onunla saatlerce konuşmaktan adeta zevk alıyor.Öyle bazı şeyler kabul etmemekte de drenyorlar. Burada1 yıl kalıyor. Bense tutukluluğumun 6. ayında çıkıyorum.

Tam k yıl sonra hareketmzde darbe oluyor. Bundandolayı onun İstanbul’da olduğunun habern alıyorum vegörüşmek styorum. Kabul edyor, görüşüyoruz. O tok vekendnden emn tavırlarıyla darbey anlatıyor. Özellkle br-çok şeyn legalze olmasına, deşfrasyona uğramasınaçok kızıyor. Ayrılırken dkkatl olmamı öğütlüyor. O örgüte-önderlğe ve önderne sahp çıkmanın adıdır. Kavganınöğretmenyd. “Ben o yetştrd.” demenn gururunu taşıyo-rum. Anısını yaşatacağız.

Bir yoldaşı Recai Dinçel’i anlatıyor: “Beni o yetiştirdi demenin gururunu taşıyorum”“Beni o yetiştirdi demenin gururunu taşıyorum”

Gökçe Şahn,Şengül Gülsoy,Turan Şahn:Cephe gerlla-

sıydılar. 20 Mart2002’de OrduÜnye İlçesYeşlkent Beldes

yakınlarında jandarma özel tmler le çıkan çatışmadaşeht düştüler.

Gökçe Şahn; brlğn komutanıydı. HacettepeÜnverstes’nde öğrencyken Dev-Genç çnde yer aldı.‘95’te tutsak düştü. Tahlye olduğunda tereddütsüz dağ-lara koştu.

Şengül Gülsoy; konfeksyon atölyelernde çalışanyoksul br genç kızdı. Atölyelerde öğrend sınıf mücade-lesn. Düşmanı şkencehanelerde tanıdı. ‘98’de gerllayakatıldı.

Turan Şahn; gerllaları küçük yaşta tanıdı, sevd ve1997 Ekm’nde onlardan br oldu.

Gökçe Şahin Şengül Gülsoy Turan Şahin

Anıları Mirasımız

ÖÖğretmenimizğretmenimiz

Kitleleri harekete geçirebilmek için

onların sağduyulu fikirlerini açığaçıkarabilmek, zeka ve yaratıcılıklarını

mücadeleye katabilmek önemlidir.Kitleleri hem fiili olarak hem de

düşünce, önerileriyle katabildiğimizdeve pratik düzeyde

harekete geçirebileceğimiz süreklimekanizmalar yaratabildiğimizdekalıcı mevziler de kazanabiliriz.

Aksi halde, ardında sadece bir “deney”bırakır, geleceği de, istikrarı da olmaz.

yu

ruy

us

.biz

@g

ma

il.c

om

ww

w.y

uru

yu

s-i

nfo

.org

Haftalık DergiSayı: 109

10 Mart 2019Fiyatı: 1 TL (kdv dahil)

Özel Bölüm - İllegalite Suç Değil Meşrudur!

FAŞİZMİ, LEGAL - İLLEGALHER YOLLA SAVAŞARAK,

TARİHSEL VE SİYASALHAKLILIĞIMIZLA YENECEĞİZ!

BİZ KAZA NACAĞIZ!

SELAM OLSUNHER KOŞULDA FAŞİZME

DİRENENLERE!HER KOŞULDA KAVGAYI

BÜYÜTEREK HALKAUMUT OLANLARA!


Hergün kendi halkını gözaltına alanlar, işkenceyapanlar, talimatla yargılayıp onlarca sene hapiscezası verenler mi, yoksa buna karşı direnenler miyasadışıdır?

Milyarderleri daha da zengin yapmak için özelyasalar çıkaran, grev yapan işcilere “Senin ne soru-nun var?” diye sormak yerine polisi gönderip gazlacopla saldırtanlar mı yasadışı, yoksa emeğinin kar -şılığını, çoluğunun çocuğunun rızkının peşine dü -şenler mi?

Devrimcileri, ister kamu emekçisi olsun, ister mü -zisyen, ister şair, ister avukat, herkesi yasadışı ilanediyorlar.

O halde dışına çıkıldığı söylenen bu yasalar ne -dir? Kimler hazırlıyor bakmak gerekiyor?

Hukuk açısından yasa kavramı, toplumsalilişkileri düzenlemek için devletçe konulmuşkuralları dile getirir. Hukuk, devletçe konulmuşkamusal dav ranış kurallarını düzenleme aracıdır vebelli bir top lumun siyasal düzenini koruma amacınıtaşır. De mek ki; devlet ve dolayısıyla hukuk, ege-men sınıfın yasalaştırılmış iradesidir.

Yasaları insanlar yapar, ama toplumda egemenolan hangi sınıf ise onların istekleri, ağırlıkları ya -saları belirler. Egemen sınıf, kendi iradesine yasaadını vererek, iktidarına meşruluk kazandırmayaçalışır.

Kimse kendine karşı yasa yapmaz. Bir yoksulunaklına, “çalmamalısın” demek gelmez. Zengin, öncekendi varlığıyla hırsızı yaratır, sonra da hırsızlarakarşı yasalar yapar. Başkalarının malına yönelenhırsızlıktan korkar.” (Düzene Uygun Kafalar … s.30)

Atinalı yargıçlar yasalara çok sıkı uyarlarmış.Ancak bu yasalar 20.000 asalaktan oluşan birazınlık tarafından 365.000 köleye zorla kabul et ti -rilmişti.

Yasaların anlam taşıması için onlara uyulmasıgerekir. Eğer küçük bir topluluğun istekleri ya sa -laşacaksa, bu topluluk çoğunluğu kendi isteklerineuymaya zorlayabilmelidir. Yasa, güvenliğini şiddetlesağlamışsa yasadır. Atinalılar polis olarak kölelerikullanırlardı. Soru sormayan, araştırmayan düşün -meyen, sadece yasaları uygulayan polisler vardır.

Polis yaptığının ahlaki, insani yanını düşünmez,sadece yasalara uygun olup olmadığına bakar.Yurttaşlar ise, devletin yasalarına uyulmazsa tutu-klanabileceklerini ya da kendilerine ateş edileceğinikestirmelidirler.

Süslü insan hakları ve demokrasi nutuklarına

rağmen, Avrupa toplumu da, Yunan köleci toplumukadar şiddete dayanır. Şiddetini NATO şemsiyesialtında yeni sömürgelerinde uygular, ekonomik krizdönemlerinde kendi halkına karşı uygulamaya dahazırdır.

Egemen sınıf, düzenlediği yasalarla, kendi çı kar -larına başkaldıranları onlara uymaya zorlar, tutuklarve cezalandırır.

“Ceza yasaları, ya bir yola getirme ya da bir yıl -dırma aracı olarak savunulmuştur. İyi ama siz baş -kalarını yola getirmek ya da yıldırmak için ne haklabeni cezalandırırsınız? Üstelik de Kaabil’den beridün yanın ceza yasalarıyla ne yolageldiği ne de yıl -dığı görülmemiştir. Ceza, toplumun kendini sa vun -masıymış. İyi ama, kendini savunmak için cellâttanbaşka araç bulamayan ve kendi vahşiliğini ebedihukuk olarak ilân eden bir toplum, ne biçim bir top-lumdur?” diyor Karl Marks.

Cevabını da uzun bir çalışma ile kendisi verir.Kapitalist toplumda yasalar burjuvazinin sömürüsistemini güvence altına alan bir devleti ifade eder.

Ülkemizde de durum farklı değildir.

Anayasa yapılırken, 12 Eylül cuntasının general-leri, egemen sınıfların iradesine uygun bir metinhazırlattılar. Sonraki değişiklikler de halkın değil,ege men sınıfların isteklerine ve ihtiyaçlarına göreyapıldı. Bugün de yasalar yapılıyor, birçok yasa ikti-dar partisinin milletvekillerinin el kaldırıp indirmesiy-le, içeriğini bile bilinmeden kabul ediliyor. Hattatorba yasalar içinde ne yasası olduğunu, onaylay-anlar bile takip edemiyor. Peki bu yasaları kimhazırlıyor? Par lamento’yu noter gibi onaylama kuru-muna çevirenler kimler?

Biz bunlara OLİGARŞİ diyoruz.

Bir derginin, Türkiye’nin milyarderleri başlıklıhaberde hepsinin isimlerini görebilirsiniz. Para vegüç sahipleri; Erman Ilıcak, Murat Ülker, HüsnüÖzyeğin, Osman Kibar, Ferit Şahenk, SemahatArsel, Ahmet Çalık, Rahmi Koç, Bülent Ec za -cıbaşı, Suna Kıraç, Sabancı ve daha bir avuçmilyarder…

Oligarşi asıl tercihi olarak halkı politika dışındatutmak ister, ancak sınıfların ve toplumsal çe -lişkilerin varlığı doğal olarak buna hiçbir zaman izinvermez. Bu noktada ise, oligarşinin politikası, kitle-lere düzen sınırları içinde bir siyaset alanı sunmak,tüm sınıf çıkarlarını ve toplumsal çelişkileri bu alanahapsetmeye çalışmak olarak biçimlenir. Oligarşiparlamentoya, seçimlere ve düzen partilerine buişlevi yükler.

OKYANUSTA BİR DAMLA...


Sayı: 109 10 Mart 2019

Halkın doğrudan kendi çıkarları ve kendi iktidarıiçin örgütlenmesine “düzenin yasallığı” içinde izinvermeyen oligarşi, bu örgütlenmenin yasallık dı -şında çalışmasını da engellemeye çalışmaktadır.Oligarşi bu noktada bir yandan yasalarını, mahke-melerini, ordusunu, polisini devreye sokarken, biryandan da “yasadışı örgüt”, ‘terörist örgüt” demago-jileriyle kendi çizdiği sınırlar dışındaki bu yapılarınmeşruluğunu yok sayar. Yani yasadışı gösterir.Listeler hazırlar, yakaladığını hapse atar.

Peki haklı mıdır? Hayır!

Yasadışı ilan ettiği müzisyenler, avukatlar, işçiler,memurlar, öğrenciler oligarşinin emir kulları öylededi diye yasadışı olmazlar. Bu noktada kıstasımızoligarşinin yasaları değil, meşruluktur.

Devrimciler, bağımsızlık, demokrasi ve sosya-lizm mücadelesi verenler tarihsel olarak haklı vemeş rudurlar.

Ülkemizde oligarşinin çıkarlarını ve düzenini ko -rumaya göre şekillenen yasalar, sömürge tipi fa şiz -min damgasını taşır.

Faşist iktidarların en hızlı ve en çok yaptıkları iş,sık sık yasa çıkarmaktır. Faşizmin hükümet tarzıyasalara göre olur. Faşizm yasa devletidir. Ama buyasalar milletin değil, milletvekillerinin bile değil,oligarşinin iradesini yansıtır.

Emekçi halkı uymaya zorladıkları bu yasalarayeri geldiğinde kendileri bile uymazlar. İşlerine gel -mediği zaman yasayı değiştirirler.

Devrimciler de bu yasalara uymak zorunda ol -ma dıklarını ilan ediyorlar. Halkın mücadelesinin mü -ziğini yapıyorlar, halk için avukatlık yapıyorlar, halkiçin mimar mühendislik yapıyorlar, işten atılanlarınhakkını arıyorlar, gerçekleri yazıp çiziyorlar. Dev -rimcilerin bu çalışmalarından rahatsız olanlar, dergibürolarını, kültür merkezlerini basarak bulabildikleri-ni gözaltına alıyor, tutukluyor.

Kitle mücadelesinin köklü geleneklere sahipolmadığı, hak ve özgürlüklerin sınırlarının oligarşitarafından çizildiği ülkemizde, legalitenin neredebaş layıp nerede biteceğini daha çok oligarşibelirlemiştir. Devrimciler bu sınırları tanımıyorlar.

Ve diyorlar ki;

“Oligarşinin çizdiği sınırlar içinde “solculuk”yapmayacağız.

Çünkü bu ülkenin sorunlarının gerçek çözümleri-ni biz biliyoruz; işsizliğe, yoksulluğa, açlığa nasılson verilebileceğini biz biliyoruz. Emperyalizm ileher tür lü ilişkiyi kesmenin zorunluluğunu görüyoruz.Glo ba lizm vs lafların hiç bir değeri yok; emperyalisttekellerin ve ülkemizdeki işbirlikcilerinin soygun dü -zen leri ni değiştirmek istiyoruz. Özgürlük ve eşitlikistiyoruz. Adalet istiyoruz. Ve alacağız. Çünkü tarih-sel ola rak haklıyız.”

1789 da Fransa’da burjuvazi, işçiler ve köylüler,feodal sistemin temsilcisi Kral’a ve işbirlikçisi kili-seye karşı ayaklandıkları zaman bayraklarında üçslogan vardı:

Eşitlik, Özgürlük ve Kardeşlik.

Mustafa Kemal ve Kuvayı milliyeciler, emperya-lizme karşı geliştirdikleri kurtuluş savaşını zaferlesonuçlandırdılar. Kemalistler Fransız devrimindenet kilenmişlerdi. Önlerine hedef olarak koydukları“muassır medeniyet seviyesi” nin sloganlarıFransız devriminin sloganlarıydı. Eşitlik, özgürlükve kar deşlik. Böylece yüzlerini batıya dönerek, yeni-den batının ve emperyalizmin ülkemizi işgal etmesi-nin kapılarını açmış oldular.

Oysa özgürlük ve eşitlik sloganlarının peşindengiden Fransız halkı çoktan hayal kırıklığı yaşamayabaşlamıştı bile. Fransız devriminin öncüsü burjuva-zi, kendi sistemini kurarken, özgürlük ve eşitlik kav -ramlarının altını çoktan boşaltmıştı. Onun özgürlük-ten anladığı, yatırım ve ticaret yapma özgürlüğü idi.İşçilere ise bulabildikleri bir işte çalışma ve iş bula-mazlarsa hastalanıp ölme özgürlüğü kalıyordu.Özgürlük ve eşitlik, eğer maddi imkanların yoksaboş birer kavram olmuştu. Yasalar karşısında eşitilan edilseler bile hiç parası olan ile olmayan eşitola bi lir miydi? Olmadığı çok geçmeden anlaşıldı.

Fransız emekçi halkı 1871’de Paris’te iktidarı birkez daha alarak, gerçek özgürlük ve eşitliğigerçekleştirmek amacıyla Paris Komünü’nü kur -du. İlk sosyalizm deneyimi olarak tarihe geçti.İşci ve emekciler iktidarı almak ve yönetmek içinhazır değildiler. Yenildiler. Ancak onların gerçek öz -gürlük ve eşitlik arayışı çok geçmeden dünyanın bir-çok yerinde bahar çiçekleri gibi büyüdü, yayıldı.

Burjuva sistem içinde, maddi imkanların bir avuçmilyarderde biriktiği koşullar içinde, ay sonunu zorgetiren insanların milyonlarca olduğu bir toplumda,ne eşitliğin bir anlamı olabilirdi, ne de özgürlüğün.

Muasir medeniyet diyerek yüzünü batıya dönenTürkiye, gerçek özgürlük ve eşitliği hayata geçi -remediği gibi, bir süre sonra batı emperyalizmininsömürü ağına düşmekten de kurtulamadı.

Şimdi bu bayrağı devrimciler taşıyorlar. Hal -kımızın özgürlük ve eşitlik özlemleri için mücadeleediyor, adalet arıyorlar.

Oligarşinin çizdiği yasal çerçeveyi reddede-rek, kendini dar bir alana hapsetmeden, hal -kımızın iktidarı için mücadele ediyorlar.

Sayıları az mı görünüyor?

Az görenlere Mevlana’nın şu sözünühatırlatalım:

“Kendini okyanusta bir damla sanma. Birdamlanın içinde kocaman bir okyanussun”.



Yasallık ve yasadışılık... Bu k kavram, nsanlıktarh boyunca egemenler tarafından sürekl çarpıtıl-mıştır. Bazı dönemler yasadışı hareket edenler, “dndüşmanı” lan edlmş, hapsedlmş hatta yakılmıştır.Bazı dönemler se yasadışı yaşayan, mücadele eden-ler çn kelle avına çıkmıştır egemenler.

ABD emperyalzmnn kendsn tüm dünyanınefends lan ettğ günümüzde, yasadışılık hala enbüyük suç. Sadece bu kadar mı? Yasaları eleştrmek,yasalara karşı br duruş serglemek dah “suçlu-terö-rst” lan edlmek çn yeterldr.

Yasa Nedr? Yasalar Kmler Tarafından NedenYapılıyor?

Yasa; devletn yasama organı tarafından konulanve uyuması gereken kurallar bütünü, kanun olaraktanımlanıyor. Hukuktak tanımı; toplumda breylerarası lşkler düzenlemek amacıyla devletçe konmuşyönerge, kurallar bütünüdür.

Yasalar, toplumda egemen olan sınıf ya dazümre tarafından çıkarılır. Yasa, toplumlar sömü-ren ve sömürülen olmak üzere k sınıfa bölündüktensonra ortaya çıkmıştır. İnsanların hep beraber ürettğ,avlandığı ve hep beraber paylaşarak yedğ-yaşadığılk çağlarda yasaya htyaç yoktu. Kablelern kendç şleyşler ve kurallar vardı. Bu kurallar da kable-lerde ortak belrlenrd. Brs ya da brler tarafındançıkartılmaz, herkesn düşünces alınarak tüm toplulu-ğun htyaçlarına göre belrlenrd.

Toplum sınıflara bölündükten sonra se, egemen-lern yazdığı yasalar çıktı. Tarhte çıkartılan lk yazılıyasa, Hammurab Kanunlarıdır: Babl kralı Ham -murab (M.Ö. 1728-M.Ö. 1686) çıkardığı ve yazılıhale getrdğ yasaları, kendsne yazdıranın güneştan rısı Şamaş’ın olduğunu söylemştr. Hammurab,çıkardığı yasaları yazılı hale getrerek EsaglaTapınağı’nda br taş üzerne yazmıştır. Böylece BablKralı ve egemenler çn çıkarılan yasalar, tanrı buyru-ğu olarak halka sunmuştur.

Tarh boyunca farklı toplumsal süreçler yaşanmış-tır. Tüm toplumsal süreçlerde (halkın ktdarda oldu-ğu devletler harç), yasalar egemen sınıflar tarafındanyazılmıştır. Ve bnlerce yıl boyunca, egemenler çıkar-dıkları yasaları, halka tanrı buyruğu olarak sunmuş-tur.

Çünkü; Tanrı buyruğu tartışılamaz, hç kmse karşıçıkamaz, sadece bat edlr.

Çünkü; Yasaları çıkaranlar, yasaların tüm halk çnolduğunu söylese de bu yalandır. Yasalar sömüren-egemen sınıfları, sömürülen, yoksul halka karşı koru-mak çn vardır. Ve egemenlern çıkarlarını korumuş-tur, halkın değl. Egemenler bu gerçeğ bldkler çnyasaları tanrı buyruğu lan ederler. Krallar, mparator-lar veya padşahlar çn çıkarılan, halka tanrı buyruğuolarak sunulun yasalara, tüm toplumlarda koşulsuzbat stenmştr.

Egemenler sadece yasaları çıkarmakla yetnmez,bu yasaları uygulamak çn kuramlaşmalar oluşturur-lar. Bunlar mahkemelerdr, yargı kurumlarıdır. Ya sa -lar karşısında suçlu görünenler yargılanır, cezayımah kemeler verr. Verlecek ceza önceden belrlen-mesne rağmen, suçlu yargılanır, savunma stenrve bu sürecn sonunda yasalara karşı geldğ çnceza verlr.

Egemenler Neden Böyle Br Şeye İhtyaçDuyarlar?

Çünkü; egemen sınıfların, toplumda var olançelşkler yumuşatmadan sömürülern sürdürmelerolanaksızdır. Egemen sınıfların sömürülern sürdüre-blmek çn yasalara, yargı ve onun kurumlarına,“bağımsız mahkemelere” htyaçları vardır. Br bütünolarak bu kurumlar ve yasalar egemenlern sömürüle-rn meşrulaştırır, halkın öfkesn törpüler.

Burjuvaznn ktdara gelmesyle brlkte, yasalartanrı buyruğu olmaktan çıkmştır! Artık kaptalsttekellern buyruğudur. Ancak değşen br şey yoktur.Tekellern buyruğu halka “demokras” olarak sunu-lur. Halk yne yasalara taat etmek, zorundadır.Yasadışı hareket etmek, yasadışı faalyet yürüt-mek yne suçtur. Burjuvaz ktdara demokras slo-ganlarıyla gelmesne rağmen, yasaları yaparken halkasorulmaz.

Halk adına, halkın yaşamı hakkında kararlar alı-nır; ama halkın talepler dnlenmez-dkkate alınmaz.Halk taleplern anlatma hakkına dah sahp değldr.Taleplermz anlatmak çn alanlara çıkmak, açıkla-ma yapmak, konuşmak-yazmak suçtur. Bunu adı“Yasadışı örgütsel faalyettr!”

Örneğn; yasalara göre bazı derneklern, kurum-ların syas faalyet sürdürmes yasaktır, suçtur.TÜSİAD da br dernektr, kurumdur. Ancak ç ve dışpoltka başta olmak üzere her konuda görüşbelrtme hakkı vardır. Çünkü yasalar, TÜSİAD

YASADIŞI YAŞAMAK ve YASADIŞI MÜCADELE ETMEKHAKTIR, MEŞRUDUR!


Sayı: 109 10 Mart 2019

patronlarının çıkarlarını korumak çn çıkarılır.Örneğn; çıkarılacak hemen her yasal değşklkteTÜSİAD’ın ayağına gdlr.

Çıkarılan her yasa, patronların çıkarlarını esas alır.Her yasa haklar çn mücadele edenlern değl,şkenceclern-katllern lehne çıkar.

Halkın can güvenlğ, sosyal haklar, ancak göster-melk olarak vardır. Patronlar ş güvenlğn almazlar,devlet vatandaşa zorunlu hzmetlern yapmaz.Örneğn, ülkemzde depremde-selde bnlerce nsanölür. Ama halk bunun çn devlet yargılayamaz.Devlete suçlu demek yasalarımıza göre suçtur.

Dün yasalar tanrı buyruğu olarak sunuluyordu.Bugün “demokras” adına sunuluyor. Dün tanrınınbuyruğu krallar, padşahlar, beyler çnd. Halkabat et denlyordu. Bugün emperyalzmn buyru-ğuna bat et denlyor. Bzden stenen her süreçte veher koşulda bat etmemzdr.

Egemenlern tüm baskı ve zulmüne rağmen, Ana -dolu halkları, yüzyıllar boyunca onların yasalarınaboyun eğmemş, onların mahkemelern tanımamıştır.Halk kend yasalarını yaratmıştır.

Çünkü; halk, devletn mahkemelerne güvenme-mş, kend adaletn uygulamıştır. Alacak-vereceksorunundan, namus sorununa kadar... Halk kend yö -resnde, namuslu-güvenlr nsanlara sorarak kararverr ve uygular. Uygulanan egemenlern-devletndeğl, halkın yasalarıdır.

Bu yasalar bn yıllardır Anadolu topraklarındayaratılan değerlerden süzülerek oluşturulmuştur.

Bu yasalarda; dürüstlük vardır, dayanışma vardır,sahplenme vardır, yoksulun yanında olmak vardır.Anadolu halkları bu yasalara sahp çıkanları, uygula-yanları her zaman bağrına basmıştır. Köroğlu, İnceMehmet, Hekmoğlu, Çakırcalı Efe ve daha onlar-ca halk kahramanı. Osmanlı’nın yasalarını tanı-madıkları çn başkaldırmıştır.

Bugün bze AKP’nn faşst yasaları dayatılıyor. Buyasaları yapan faşzmdr. Emperyalzmn talmatla-rıyla çıkartılan yasalar bze dayatılıyor. Faşzmnyasalarını dün tanımadık, kabul etmedk. Bugünde tanımayacağız, kabul etmeyeceğz!

Padşahların fermanlarına boyun eğmedk, emper-yalzmn buyruklarına da boyun eğmeyeceğz!

Bugün de kabul etmeyeceğz. Çünkü bz bu top-raklarda doğduk, bu toprakların kültürüyle yoğrul-duk. Bu topraklarda emperyalzmn, faşst TayypErdoğan’ın, efends emperyalstlern yasalarıdeğl, halkın yasaları geçerldr. Bz ancak halkınyasalarına uyarız, faşzmn yasalarına değl!


Kurumlarımızı Basmakla Bizi Bitiremezsiniz

Kuruçeşme Halk Cepheliler 27 Şubat'ta AKP’ninkatil polisleri tarafından İdil Kültür Merkezi ve Yü-rüyüş Dergisi'nin basıldığını halkın matbaası olanduvarlardan halka duyurdu.

Çerkezköy’de Yazılama Çalışması Yapıldı

Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde Halk Cepheliler26 Şubat tarihinde basılan İdil Kültür Merkezi için3 Mart'ta yazılamalar yaptı. Fevzi Paşa ve Kum-lugeçit’te toplam 7 adet yazılama yapıldı. TekirdağHalk Cepheliler ayrıca bu konuyla ilgili yaptıklarıaçıklamada şunlara değindi: "26 Şubat'ta saat02:30 sıralarında yüzlerce işkenceci polis tarafındansavaşa gider gibi İdil Kültür Merkezine baskın ya-pılmış ve 8 devrimci gözaltına alınmıştı.

Halk Çocuklarının Hesabını Soran Savaşçıları SelamlandıAnkara Cephe Milisleri 3 Mart’ta, polis tarafından

katledilen Dilek Doğan’ın hesabını sormak için 3Mart 2016’da İstanbul Bayrampaşa Çevik KuvvetŞube Müdürlüğü’ne silahlı ve bombalı saldırıyapan ve ardından çıkan çatışmada şehit düşenÇiğdem Yakşi ve Berna Yılmaz’ı şehitliklerinin yıl-dönümünde andı. Misket Mahallesi’nin merkezibir yerine, üzerinde;“Çiğdem Yakşi BernaYılmaz Ölümsüzdür!Cephe” imzalı sloga-nın yazılı olduğu pan-kart asıldı.

Mahallelerimizin Sokakları, Duvarları,Evleri Bizimdir

İstanbul Kuruçeşme Cephe Milisleri, 23 Şubat'tamahallenin birçok yerinde, yoldaşları İbrahimDevrim Top'tan miras aldıkları silah ve cüretleyozlaşmaya karşı devriye attı. Devriye esnasında,Türkiye devrim önderlerinden Ulaş Bardakçı'yıkatledilişinin 47'inci yılında yazılamalarla selamladı.Mahallenin çeşitli yerlerine halkın matbaasına"Ulaş Bardakçı Yaşıyor DHKC Savaşıyor! OğuzMeşe Ölümsüzdür!" yazılamaları işlendi.

Halkın Avukatları’nı Teslim Alamayacaksınız

Halkın Avukatlarından Didem Baydar Ünsal,her hafta İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde yaptığıAdalet Nöbeti’nin 12’incisini 5 Mart’ta yaptı. İşkencecipolisler tarafından gözaltına alınan Av. Ünsalakşam saatlerinde serbest bırakıldı.

Documents

BİZ KAZA NACAĞIZ! HAKLILIĞIMIZLA YENECEĞİZ! TARİHSEL VE …yuruyus.biz/pdf/pdf/EOKY109.pdf · düzenin ta kendisidir.Çünkü direnen ve savaşan halkların, direnen ve savaşan