21

Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları 15 dilde yapıldı.

Citation preview

Page 1: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları
Page 2: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

Cumartesi Anneleri 417. Haftada 15 Dilde Kayıplarını Arıyor

Cumartesi Anneleri kayıplarını dünyaya duyurmak için değişikdillerden çağrılar yapmakta.

Bu hafta Cumartesi Anneleri 417. Kez Galatasaray'da kayıplarımızNerede diyecekler.

Türkçe, Almanca, Arapça, Arnavutça, Boşnakça, Danca, Er-menice, Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Kürdçe, Romence, Rusça,Yunanca, Zazaca bu haftaki çağrıları için faydalandıkları dilleroldu..

Cumartesi Anneleri bu ülkede kayıpların bulunması için hareketegeçmeyen yetkililerin bir türlü duymadığı seslerini dünyanın heryanına yaymaya devam ediyorlar.

Page 3: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

“Devlet hala kayıpların akıbetiniaçıklamaktan uzak duruyor. Savcılarsoruşturmuyor. Yetkililer, yönetenler halabunca tepkiye rağmen susarak kayıplargerçeğinin üzerini örtmeye çalışıyor.Kafalarının karanlık derinliklerinde yatangerçekleri gizleyerek, bize unutturmayaçalışıyorlar...”

Evrensel hukuk normlarının devre dışıkaldığı, askeri darbelerin ve diktatörlük-lerin olduğu ülkelerde ‘insan kaçırma’ ve‘kaybetme’ olgusu bir devlet politikasıolarak uygulandı.

‘Gözaltında kayıplar’ olgusu 1970’liyıllarda Latin Amerika’nın askeri diktatör-lükleri döneminde dünya kamuoyunundikkatini çekti. Şili’de, Arjantin’de,Guatemala’da, Kolombiya’da, LatinAmerika dışında Bosna’da ve daha birçokülkede binlerce insan ya toplu halde ya datek tek kaçırılarak gözaltına alındı ve birdaha kendilerinden haber alınamadı.

Totaliter rejimlerle yönetilen dünyanınçeşitli ülkelerinde yaşanan ‘gözaltındainsan kaybetme’ politikası, üzerinde

yaşadığımız topraklarda da yoğun birşekilde uygulandı. Bu politika sadeceCumhuriyet döneminde değil, İttihat veTerakki döneminden başlayarak devametti. 1915’de içlerinde profesörlerin,doktorların, yazarların, şairlerin ve mil-letvekillerinin de bulunduğu 220 Ermeniaydını bir gece, sabaha karşı ansızın ev-lerinden, işyerlerinden gözaltına alındılar.Bir kısmının öldürüldüğü haberi geldi, birkısımdan ise hiç haber alınamadı.O dönem Ermeni yurttaşlar ve diğerazınlıkların üzerindeki yoğun baskı, yokfarz edilme gibi nedenler, kayıplarınıarama noktasında büyük bir engel teşkilediyordu. Bütün bu yaşananlara halkın dabir tepkisi olmadığı gibi, büyük birçoğunluğun desteklediklerini de unutma-mak gerekiyor. Cumhuriyet dönemindeise uygulamalar hep devam etti. Politikdüşüncelere mensup insanlar, devlet güç-leri tarafından gözaltına alınarak kaybe-dildiler. Askeri darbenin olduğu, özellikle1980 döneminde devlet bir baskı politikasıolarak muhaliflere karşı ‘gözaltında kay-betme’ politikasını bir baskı aracı olarakkullandı.

3

Türkiye’deki en uzun sivil itaatsizlik eylemi

Page 4: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

Sorgu odalarında kaybedilen insanlar

Ancak, gözaltında kaybetme politikasıesas itibariyle Kürt coğrafyasında savaşınyoğun olarak yaşandığı 1990 dönemindebaşlayarak artış gösterdi. Binlerce insangözaltına alındı, sorgu odalarındaöldürüldü, sakat bırakıldı, failli meçhulcinayete uğradı ve kaybedildi.Genelkurmay’ın Özel Harp Dairesi ve onabağlı olarak çalışan kontrgerilla, JİTEM,Hizbullah gibi birçok örgüt, PKK’ye karşımücadele geliştirmek amacıyla kuruldu.Bu örgütler eliyle Kürt halkına şiddetin vebaskının bir başka biçimi olan ‘insan kay-betme’ politikasını sistematik ve bilinçliolarak uyguladı.

İnsanlar güpegündüz sokak ortasında,eşlerinin, yakınlarının gözü önündekaçırıldı. Köy baskınlarında, çağırıldıklarıkarakollardan gözaltına alınarak kaybe-dildiler. Bu kaybedilmeler çoğu zamantoplu halde gerçekleşti. Devletin bütünbirimlerinde, morglarda, mezarlıklarda,eşlerini ve evlatlarını arayanlara “Bizdeyok”, “Kızın dağa kaçtı”, “Oğlun pencere-den kaçtı” şeklindeki açıklamalar dışında

bir açıklama yapılmadı. Savcılığa gidenailelerin dilekçeleri yüzlerine fırlatıldı,işleme konulmadı. Yakınlarını arayanlartehdit edildi, gözaltına alınarakişkencelerden geçirildi. Anadillerinin yasakoluşu, savaşın üzerlerinde bıraktığı baskıve korku mağdur ailelerin başvuruyapmasının önündeki en büyük engeller-den biri oldu. Hak arama bilinciningelişmemiş olması da bunda büyük biretken oldu.

Ocak’ın kaçırılması eylemin miladıoldu...

Bundan 14 yıl önceydi.

Hasan Ocak, 21 Mart 1995 kaçırılmıştı.

Ailesi, arkadaşları, insan haklarısavunucuları karakol, morg, hastane,mezarlık demeden Hasan’ı arıyor,dilekçeler veriyor, yürüyüşlerde, sokakgösterilerinde Hasan’ın fotoğrafınıtaşıyarak akıbetini devlete soruyorlardı.Yanıt ise; sadece “Bizde yok” şeklindeoluyordu…Hasan gibi Rıdvan Karakoç da

4

Page 5: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

kaçırılmıştı. 55 gün sonra Hasan Ocakve Rıdvan Karakoç’un işkence edilmişbedenleri Kimsesizler Mezarlığı’nda bu-lundu. Gömmülmeden önce, Adli Tıp’tafotoğraflarıyla birlikte başvurusubulunmasına rağmen 28 günbekletilmişti. Daha sonra Ocak ailesininbu inatçı ve kararlı mücadelesi, an-nelerin örgütlü tepkisine yol açacaktı.

Anneler ve kayıp yakınları birleşiyor

Kürt coğrafyasından da her gün kayıphaberlerinin gelmesi üzerine bir grupinsan hakları savunucusu, kaybedileninsanları sürekli gündemde tutmak, ulusalve uluslararası kamuoyunun dikkatini çek-mek “Gözaltında kayıpların akıbetiaçıklansın, sorumluların yargılansın”talebiyle bu mücadelenin sokaklarda,meydanlarda olması gerektiğine inanarak27 Mayıs 1995’de başlayarak İstanbul’daGalatasaray Lisesi’nin önünde hercumartesi saat 12.00’de oturmaya kararverdiler…

Bu oturmalar ilk etapta çok az insanınkatılımıyla başladıysa da daha sonra ka-muoyunun da ilgisini çekerek artmayabaşladı. Kamuoyu duyarlılığı sadeceyerelde değil, dünyada da artmayabaşlamıştı. Eylemler ve etkinlikler artıkbütün dünyaya, tüm duyarlı insanlaramalolmuştu. İnsan Hakları DerneğiKayıplara Karşı Komisyon çalışmaları‘Cumartesi Anneleri’ eyleminin hep motorgücü oldu. İHD’ye sürekli kayıpbaşvuruları gelmekteydi. Bu komisyonunbaşından beri etkin bir katılımcısı olarak,her ne kadar raporlarımızda istatistikselbilgiler versek, sayılar belirtsek de, tabiiki gerçek kayıp sayısına ulaşmak çokgüçtü.O kadar sık ‘kayıp’ olayları yaşanıyordu ki,savaşın insan üzerinde yarattığı baskı,hak arama bilincinin gelişmemiş olması,Kürtlerin anadilinin yasak oluşu ve bu ne-denle kendilerini ifade edemeyişleri vediğer çocuklarının da kaybedilmesindenduyulan korku, ailelerin başvuruyapmasını büyük ölçüde engelliyordu.

Ergenekon süreci etkili oldu

Bu eylemler sürerken, diğer yandan daher gün kayıp haberleri geliyordu. İnsankaçırmalar çok yoğun yaşanıyordu. İnsanhakları savunucularının kaybedilmek iste-nen insanların bulunması için sürdürdüğümücadelenin çok azı sonuç veriyordu.İnsan kaybetmelere karşı tepki belli birkesimin ilgisini çekse de, toplumsalduyarlılığı harekete geçirmek epeycezaman aldı.

Ergenekon adı altında yürütülen‘Hükümete darbe teşebbüsünde’ bulun-mak amacıyla açılan davalarda tutuklanansilahlı askeri bürokrasiye mensup kişilerinaynı zamanda gözaltında kayıplarındosyalarında adı geçen failler oluşutoplumsal silkelenmede etkili oldu. Adıgeçen kişiler, kayıpların ve faili meçhul-lerin yoğun olarak yaşandığı Kürtcoğrafyasında görev yapmış olmalarına vekararların uygulayıcısı olmalarına rağmenhaklarında herhangi bir işlem yapılmadı.Hatta devlet tarafından korunup ödül-lendirildiler.

Cumartesi eylemlerinde kadınların ağırlıklıbir rolü oldu. Çoğu kendi halinde ve ge-leneksel ev içi rollerine hapsedilen bu an-neler, kardeşler, eşler, kendilerini, şimdiyekadar onlara kapalı olan kamu alanındave siyasetin tam ortasında buluverdiler.Diğer insanlar ölülerini mezarlarında zi-yaret ederken, gözaltında kayıpların ol-mayan mezarlarıydı Galatasaray. Sadece‘olmayan mezarlarına’ çiçeklerinibırakarak sessizce oturuyorlardı. Ulusal veuluslararası düzeyde uyandırdığımızdesteğin genişlemesine ve sayımızın git-tikçe artmasına tahammül edemeyen de-vlet, kar kış demeden GalatasarayLisesi’nin önündeki daracık alanda,sadece kayıp insanlarımızın başına nelergeldiğini öğrenme ve faillerininyargılanması talebiyle oturan bizleresaldırmaya başladı.

Eylem etkili olunca devlet saldırdı

Eylemlerde yerlerde sürüklendik,coplandık, hakarete uğradık, tehdit

5

Page 6: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

edildik, saçlarımızdan sürüklediler, tekmetokat doldurulduğumuz arabalara bibergazı sıktılar, gözaltı merkezlerinegötürdüler. İstiklal Caddesi’ne erkendenyerleşen polisler selam verdiğimiz kişilerive ilgili-ilgisiz insanları ‘şüpheli şahıs’oldukları gerekçesiyle gözaltına aldılar.Birkaç saatten 5 güne varan gözaltı süre-siyle karşılaştık. Hak ve özgürlüklerimiz-den mahrum bırakıldık, hakkımızdasayısız davalar açıldı.

Devlet kayıplar konusunda bildikleriniaçıklamak yerine, ‘başvuru otobüsü’ gön-derdi. Bir yandan saldırılarına devam ed-erken, bir yandan da, “Kayıplar hepimizin.Kayıplar bizim de yakınımız. Kayıplarımıziçin polis hizmetinizde. Kayıplarımızı bul-mak için ailelerle el ele vermek istiyoruz.Kayıplar kanayan yaramızdır, gelin buyarayı hep birlikte saralım” şeklinde anon-slar yapılıyor, başvuru formlarıdağıtılıyordu.

Halbuki, devletin ilgili birimlerinde, AdliTıp’ta her kayıp için başvurular yapılmış,fotoğraflar verilmişti. Tanık ifadeleri vardı.Bütün baskılara, tehditlere rağmen kayıpinsanlarımızı arama konusunda ısrarlı vekararlı davranarak her Cumartesi saat12.00’de Galatasaray’da olduk. 27 Mayıs1995’te kayıp yakınlarıyla, insan haklarısavunucusu olan bir grup kadınınGalatasaray’da başlattığı gözaltındakaybedilen insanları arama çabalarımız 13Nisan 1999 tarihine kadar sürdü ve son-raki süreçlerde hukuk mücadelesi hepdevam etti. Her yıl 17–31 Mayıs ‘DünyaKayıplar Haftası’nda “KayıplarımızıUnutmadık” mesajını vererek yineGalatasaray’da buluştuk.

Yeniden sokağa çıkarken...

Türkiye’nin en uzun sivil itaatsizlik eylemiolan “Cumartesi Anneleri” eylemini,kayıpların başına neler geldiğiniöğrenmek ve faillerinin yargılanması iste-mek amacıyla Galatasaray oturmalarımızı10 yıl aradan sonra tekrar başlattık.

Asıl adı “Özel Harp dairesi” olan, “Er-genekon” adıyla anılan ve yapılan op-

erasyonlarda tutuklanan generallerin“insanlığa karşı işlenmiş suçları” dakapsamasını talep ederek oturmaya kararverirken, birçok İHD şubemizde her haftacumartesi saat 12.00’de eşzamanlı olarakeylemler yaptı/yapıyor, Devletin kadroluelemanları ve JİTEM cellatları, yıllardırgözaltında kaybedilen insanlara dairaçıklamalar yapıyor itiraflarda bulunuy-ordu. İnsanları nasıl kaybettiklerini, ner-eye gömdüklerini, tek tek açıklıyor,faillerine ilişkin bilgiler veriyordu.

İsim verdiği faillerin, karar vericilerin ve odönem sorumluluğu bulunan yetkililerinisimleri, kayıp insanlarımızın AİHMdosyalarında da geçiyordu. İnsan haklarısavunucuları ve kayıp yakınlarınınbaşvurusu üzerine itirafçıların adres gös-terdikleri yerlerde kaybedilen insanlarınkemikleri çıkmaya başladı.

Çıkan kemikler toplumun ve basının gün-demine de girmeye başladı. Ancak yinetepki ve toplumsal duyarlılık yetersizkalıyor.

Bugün de, devlet hala kayıpların akıbetiniaçıklamaktan uzak duruyor. Savcılarsoruşturmuyor.

Yetkililer, yönetenler hala bunca tepkiyerağmen susarak kayıplar gerçeğinin üz-erini örtmeye çalışıyor. Kafalarınınkaranlık derinliklerinde yatan gerçeklerigizleyerek, bize unutturmaya çalışıyorlar.Yıllardır acılar içinde yaşayan bukadınlara, kayıp yakınlarına bunca acıyıyaşatanlar, yaşatmaya devam edenler, su-sanlar, kayıplarımızla yüzleşmediği vehesap vermediği sürece ne sağlıklı birtoplum olunur, ne de bir hukuk de-vletinden söz edilebilir. 31 Ocak 2009 tari-hinde yeniden başlattığımız Cumartesioturmalarını 225 haftadır sürdürüyoruz.Bizler işte tam da bu nedenledir ki,toplumun belleğini diri tutmak, kayıpinsanları unuturmamak, hafızaları tazele-mek için yeniden alanlardayız…

Leman Yurtsever Hak savunucusu

6

Page 7: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

7

Page 8: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

8

Page 9: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

9

Page 10: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

10

Page 11: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

11

Page 12: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

12

Page 13: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

13

Page 14: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

14

Page 15: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

15

Page 16: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

16

Page 17: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

17

Page 18: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

18

Page 19: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

19

Page 20: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

20

Page 21: Cumartesi Anneleri 417. Hafta Çağrıları

21