50
www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 146 18 May›s 2008 Fiyat›: 1 YTL (kdv dahil) [email protected] DEVR‹M VE SOSYAL‹ZM ‹Ç‹N YAZILAN HER fiEY‹ SUÇ SAYAN DERG‹ TOPLATAN AKP ‹KT‹DARI 1 May›s Muhasebesi Kaç›n›lmazd›r AKP’nin Ekonomik Yalanlar›n›n Rakamlar› GENÇL‹K BAYRAMI ‹K‹YÜZLÜLÜ⁄Ü 5 milyon genç iflsiz, Milyonlarca genç yoksul, e¤itimsiz! Tüm gençlik geleceksiz! Gençlerimiz; gelecek, ba¤›ms›z, demokratik Türkiye’de; Örgütlenin, mücadeleye kat›l›n! www.yuruyus.com Say›:146 [email protected] I IS SS SN N 1 13 30 00 05 5 - - 7 79 94 44 4

DEVR‹M VE SOSYAL‹ZM ‹Ç‹N YAZILAN HER fiEY‹ SUÇ ...yuruyus.biz/pdf/pdf/146.pdfyüfl’ü. Tarihin yürüyüflüdür bu. Ki kesintisizli¤i de bun-dand›r. Yürüyüfl’ü

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 146

    18 May›s 2008

    Fiyat›: 1 YTL

    (kdv dahil)

    [email protected]

    DEVR‹M VE SOSYAL‹ZM‹Ç‹N YAZILAN

    HER fiEY‹ SUÇ SAYAN DERG‹ TOPLATAN

    AKP‹KT‹DARI

    1 May›s MuhasebesiKaç›n›lmazd›r

    � AKP’nin EkonomikYalanlar›n›n Rakamlar›

    GENÇL‹K BAYRAMI‹K‹YÜZLÜLÜ⁄Ü

    � 5 milyon genç iflsiz,

    � Milyonlarca gençyoksul, e¤itimsiz!

    � Tüm gençlikgeleceksiz!

    �Gençlerimiz; gelecek, ba¤›ms›z, demokratik Türkiye’de;

    �Örgütlenin, mücadeleye kat›l›n!

    www.yuruyus.com Say›:146 [email protected] 1133000055 -- 77994444

  • U¤ur, 23 Nisan 1972’de Mersin-Tarsus Yenice Kasa-bas›’nda do¤du. 1993’te Burdur Meslek Yüksek Oku-lu ö¤rencisiyken mücadeleye kat›ld›. Mersin Kurtuluflbürosunda çal›flt›. 1998 Nisan’›nda tutukland›. Ceyhan Hapishanesi’nde F Tiplerine karfl› direniflde 2.Ölüm Orucu Ekipleri’nde yer ald›. Direnifl içindeykentahliye edildi, kendinden önce tahliye olup ölüm oru-cunu sürdüren bir örnek yoktu. O, ‹LK örne¤i yara-

    tarak, 204 gün ailesinin evinde, ailesinin yan›bafl›nda ölüme yürüyerek 27May›s 2001’de ölümsüzleflti. Tutsakl›¤› sona eren birinin DIfiARIDA ölüm orucunu sürdürerek flehit düflme-sinin ülkemizde ve dünyada ilk örne¤idir U¤ur.

    UU¤¤uurr TTÜÜRRKKMMEENN

    Direniflin 119. flehidiydi. 1977 A¤ustos, Trabzon Of ‹lçesi, Hovaza (Karfl›yaka)Köyü do¤umluydu. Yoksul bir ailenin çocu¤u olarak16 yafl›na kadar hem çayda çal›flt›, hem babas› ilehaf›zl›k, müezzinlik yapt›. ‹stanbul Bak›rköy Lise-si'nde iken mücadeleye kat›ld›. Liseli gençlik Topkap›sorumlusu oldu. 19 Aral›k katliam› s›ras›nda da d›fla-r›dayd›. 2001'in A¤ustos'unda tutsak düfltü.

    9 May›s 2005’de Tekirda¤ F Tipi’nde 12. Ölüm Orucu Ekibi’nde ölüm orucunabafllad›. Açl›¤›n koynunda sürdürülen yürüyüflün en h›zl› koflucusu o oldu. AKPiktidar›n›n tecriti daha da koyulaflt›ran C‹K’i ç›kard›¤› gün, açl›¤›n›n henüz 15.gününde, 25 May›s 2005’de bedenini tutuflturarak ölümsüzleflti.

    FFaarruukk KKAADDIIOO⁄⁄LLUU

    Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

    Yitirdiklerimiz23 MMay›s-29 MMay›s

    Yeniden birlikteyiz iflte.Kim durdurabilir ki bu Yürü-yüfl’ü. Tarihin yürüyüflüdürbu. Ki kesintisizli¤i de bun-dand›r. Yürüyüfl’ü durdurabi-lece¤ini düflünenlerin tarihsel yan›lg›s› da iflte ayn›nedendendir.

    Ad›m›z tarihte zulme karfl› yürümüfl olan kim var-sa, onlarla özdefltir. Promethus’un Zeuslar’dan çald›-¤› atefl kalbimizdedir. ‹flte onun ayd›nl›¤›nda ad›mla-n›r zaman. Hiç durmadan.

    ‹nsan› kölelefltiren sistemlerin o köhne prangas›naindirdi¤imizde k›l›c›m›z›, ad›m›za Spartaküs dendi.Köleli¤in o çürük zinciri parçalan›nca bilincimizde,hayat› yeniden kurmaya and içtik evvel zaman için-de. Ve o zaman bafllad› bu muazzam yürüyüflümüz.

    Eme¤in YYüürrüüyyüüflfl’üdür bu. Yoklu¤un, yoksullu-¤un ortas›nda, halklar›n kardeflli¤ini büyüterek sürer.Eflitlik, ortakçal›k için kavgaya giriflti¤imizde ad›m›-za Bedreddin denir. Hakikat Bac›lar kadar anaç veyal›n k›l›ç bir bilgeliktir elimizin mahareti. Ve buramburam Anadolu kokar ekme¤imiz. Kardeflli¤in bere-keti ve ço¤ullu¤u vard›r afluremizde. Emek kardeflli-¤imizin sofras›d›r kesintisiz yürüyüflümüz.

    Hakikatin YYüürrüüyyüüflfl’üdür bu. Yalan› ve dolan›ezerek ad›mlar yolunu. Cehalet üstüne saltanat ku-ranlar›n yaygaralar›n› hallaç pamu¤u gibi savurupatan Mansur olur ad›m›z. Gerçe¤i söyledik diye yak›-l›r›z. Bruno olur ad›m›z. Karanl›¤› yanan bedenleri-mizle ayd›nlatanlar olarak an›l›r›z. Zamana ve haya-ta ›fl›k tutan hakikatin ta kendisidir bizim yürüyüflü-müz.

    Gelece¤in YYüürrüüyyüüflfl’üdür bu. Cahil olan elbet bil-mez, hakikat ehlinin erdi¤i tarih s›rr›n›. Gelecek ge-lecektir ve o gelecek, bald›r› ç›plaklar›n ve dahi“ayak tak›m›”n›n olacakt›r. Eflitlikse eflitlik, adaletseadalet, o gelece¤in içinde olacakt›r. Ol sebepten ““ddöö--nneenn ddöönnssüünn bbeenn ddöönnmmeezzeemm yyoolluummddaann”” der Pir Sul-tan. Ve bir yürüyüfl eyleyip geçip gider flimdiki zama-n›n içinden gelece¤e do¤ru. Haks›zl›¤a e¤ilmeyenboyunlar, gelece¤e uzanm›fl köprü olurlar. ‹flte o köp-rünün üstünden geçer bizim yürüyüflümüz...

    Köro¤lu YYüürrüüyyüüflfl’üdür bu. Adaletsizli¤e karfl› ç›-

    k›ld›kça sürer. Gelip dayan›r haramilerin kap›s›na. ‹fl-te o haramilerin “Bey” kona¤›d›r flimdi Beyaz Saray.Halklar› sömüren, ülkeleri iflgal edip kan dökenAmerikan emperyalizmine karfl› “ferman padiflah›n”deyince, ad›m›z Dadalo¤lu olur. Emperyalizme karfl›flaha kald›rd›¤›m›z öfkemizdir flimdi yürüyüflümüz...

    Karay›lan YYüürrüüyyüüflfl’üdür bu. Emperyalizmin okanl› ve kirli çizmelerine karfl›, bu topra¤›n kendiniezdirmeyecek olufluna kan ile att›¤› imzad›r. O Kara-y›lanlar’›n, O Yörükler’in, O Çerkezler’in günüdürzaman. Emperyalistlere karfl› her günü, namus günüeyleyenlerin günüdür. Sinelerinden taflan istiklal ar-zusudur.

    Mahirler’in ba¤›ms›zl›¤a, demokrasiye, sosya-lizme YYüürrüüyyüüflfl’üdür bu. Denize do¤ru bir yürüyüfl-tür bu. Ve elbette denize dökülecek olan, emperya-lizmdir yine. Marafl’›n kahramanl›¤›na, Urfa’n›n fla-n›na, Antep’in gazili¤ine ve Ege’ye, Çukurova’ya,cümle Anadolu’ya ve tüm dünya halklar›na verilmiflsözdür yürüyüflümüz...

    Karanfillerin YYüürrüüyyüüflfl’üdür bu. Karanfil yürürmü deme hiç. As›l onlar yürür ve yürütürler zaman›.Çöl ç›kar karfl›lar›na, onlar Mecnun olurlar. Karanl›-¤a Anka, zahmete Simurg olmakt›r yazg›lar›. Sevgiolmakt›r, Canan olmakt›r. Ki avuçlar›nda k›nal› biry›ld›zd›r aflk. Ve o aflkla yürürler Yankiler’in üstüne.Yüzleri, yafllar› ve hatta ça¤lar› de¤iflir de; onlar›nkalbi de¤iflmeden ve durmadan çarpar hayat›n içinde.Tam da bu nedenle, yürekten sürer yürüyüflümüz.

    Umudun YYüürrüüyyüüflfl’üdür bu. Yumru¤undan baflkakimsesi olmayanlar›n; hep bize dar olan geçimin veçekti¤imiz nice çilenin ba¤r›nda büyüttü¤ümüzumudu var edince, Ferhad’› oluruz hayat›n. Ki Fer-hatlar’›n hakikatini, hasretini, hayat›n› ve h›nc›n› an-lat›r bizim yürüyüflümüz. Yolu yok, da¤ delinecek vesu gelecektir. Elde gürzdür yüre¤imiz, vur ha vur.Umuttur bize kuvvet veren, umuttur yürüyüflümüzünpusulas›... Ki bundan, durmaz sürer yürüyüflümüz,kurtulufla kadar...

    hhiiçç dduurrmmaadd››

    Kendisi bir ilkolan direniflimiziniçinde onlarca ilk-ler yarat›ld›. Bu

    ilk'lere imzas›n› atanlardan birisi de U¤ur TÜRKMEN'dir.

    U¤ur'la 1997 y›l›nda Kayseri'de görülen 16-17 Nisan katliam davas›-n›n duruflmalar›nda tan›flt›k. Anadolu'daki illerden kat›l›yorduk 16-17Nisan davas›na. Polisler duruflmalarda sivil faflistleri de örgütleyereksald›rt›r, yo¤un çat›flmalarla geçerdi.

    U¤ur'la bu çat›flmalar›n ortas›nda tan›flt›k. Her mahkeme mutlaka sal-d›r› olurdu. U¤urlar, Mersin, Adana, Ni¤de’den, biz de Eskiflehir, An-kara, K›rflehir’den gelip Kayseri giriflindeki benzinlikte buluflup toplu-ca Kayseri'ye girerdik. Mahkemede her zamanki gibi sald›r› ve dire-nifl... Bu direnifllerin en yi¤itlerinden birisi de K›rflehir'den gelen, da-ha sonra Armutlu katliam›nda flehit düflen Sultan Y›ld›z'd›r.

    U¤ur yaklafl›k 1.90'› bulan boyuyla güçlü kuvvetli bir fizi¤e sahipti.Bunun yan›nda olabildi¤ine sakin, güler yüzlü, mütevazi ve "y›lan› de-li¤inden ç›kartacak" kadar da tatl› dili ve hofl sohbeti vard›. Birçok kezU¤ur'un bu sab›rl›, sakin güler yüzlü kiflili¤i, bizim z›vanadan ç›kt›¤›-m›z, iplerin kopma noktas›na geldi¤i anlarda imdad›m›za yetiflirdi.U¤ur'un bu özelli¤i halktan insanlarla olan iliflkilerinde böyleydi. Kar-fl›s›ndakini sab›rla, tüm söyleyeceklerini bitirinceye kadar dinlerdi.

    Ama iflkenceciler, egemen s›n›f temsilcileri karfl›s›nda bambaflkayd›U¤ur. Yine sakin, yine sab›rl›... ama kararl›, inisiyatifi elinde tutan, tar-t›flman›n, konuflman›n fayda etmedi¤i yerde yap›lmas› gerekeni yapan...

    Kayseri'de duruflmalardan birindeyiz. Otobüslerden daha mahkeme-nin önüne iner inmez bizim en az 10 kat›m›z olan robocoplu çevikleretraf›m›z› sard›. Sald›racaklar› kesin. Otobüslerden inip caddeye yer-leflinceye kadar polis flefleriyle diyalo¤u sürdürüyoruz.

    Konuflman›n faydas› yok art›k. Sald›rana biz de karfl›l›k veriyoruz.U¤ur tam techizatl› "robocop"lardan birinin yakas›ndan tutuyor....Sonuçta yine gözalt›lar, kafas› gözü yaralanan birçok insan›m›z olu-yor ama biz de birçok polis de pay›n› al›yor. Bas›n›n karfl›s›nda teflhirolan polisler sald›r›y› durduruyor. Sivil faflistleri örgütleyip üzerimizesal›yorlar, ancak o da kar etmiyor.

    Kayseri polisi bizi çok iyi tan›m›flt› art›k. Sald›r›larla sonuç alamayaca-¤›n› anlad›. Sonraki mahkemede sald›r› olmad›. Hatta "Vali'nin özeltalimat›yla bize yard›mc› olacaklar›n›, kolayl›k sa¤layacaklar›n›" söylü-yorlard›. Ve bizi mahkeme salonuna almaya bafllad›lar.

    Tarih yazanlar

    F Tipi hapishanelerde 10 saatlik sohbethakk›n›n uygulanmamas› nedeniyle birçokeylem yapan TAYAD’l› Aileler Adalet Ba-kan›’n›n sözünde durmas›n› istediler.

    Konuyla ilgili Taksim TramvayDura¤›’nda 10 May›s’ta bir aç›kla-ma yapan TAYAD’l›lar, Adalet Ba-kan›’n›n 19 Nisan’da D‹SK GenelMerkezi’nde D‹SK, KESK, TTB,‹stanbul Barosu ve ÇHD yöneticile-ri ve Avu kat Behiç Aflc› ile yapt›¤›görüflmede söyledi¤i “Bu genelge-nin uygulanmas›n› temin etmek vesa¤lamak Adalet Bakanl›¤›’n›n g ö-revleri aras›ndad›r. 22 Ocak 2007tarihli bu genelgeyi uygulamak isti-yoruz. Harfiyen uygulama konusun-da Adalet Bakan› olarak ben takip-çisi olaca¤›m. E¤er herhangi bir ku-rum bir taahhüt alt›na girmiflse, otaahhüdün gereklerini yasal s›n›rlar

    içerisinde yerine getirmelidir” sözünün ya-z›l› oldu¤u bir pankart açt›lar. “Adalet Ba-kan› Sözünde Dursun” ve “10 Saatlik Soh-bet Hakk› Uygulans›n” sloganlar›n› att›lar.

    TAYAD’l› Aileler ad›na bir aç›klamayapan TAYAD Genel Baflkan› Mehmet Gü-vel, 45/1 say›l› genelgenin 1.5 y›ld›r uygu-lanmad›¤›n› 19 Nisan’da Adalet Baka-n›’n›n kendi a¤z›yla ifade etti¤ini, genelge-nin uygulanmas› için takipçi olaca¤›n› söy-leyen Adalet Bakan› Mehmet Ali fiahin’influ ana kadar sözünün gere¤ini yerine getir-medi¤ine vurgu yapt›.

    Bir kez daha Adalet Bakan›’na seslenenTAYAD’l› Aileler “e¤er Adalet Bakan› bi-raz olsun verdi¤i sözlere sahip ç›k›yorsabas›n›n ve halk›n karfl›s›nda vermifl oldu¤usözleri yerine getirmelidir, 10 saatlik soh-bet hakk›n› uygulamal›d›r” dediler. Güvelayr›ca Adalet Bakan›’n›n “genelgeyi uygu-layan›” sözüyle bu sorunun hallolaca¤›n›söylerken bundan sonra hheerr ccuummaarrtteessii ggee-nneellggee uuyygguullaannaannaa kkaaddaarr aayynn›› yyeerrddee,, aayynn››ssaaaattttee Adalet Bakan›’n› teflhir etmeye de-vam edeceklerini söyledi.

    TAYAD’LI AİLELER::“Adalet Bakan› Verdi¤i SözüYerine Getirsin”

  • AKP’nin devrim vesosyalizm düflmanl›¤› 44

    Halk Gerçe¤i Dergisi’ninyay›n› durduruldu 66

    Dergi da¤›tman›n bedeli: Kurflun! 88

    Keyfi tutuklamalara son 99

    ‹çi boflalt›lm›fl bir bayram 19 May›s 1100

    ODTÜ’de “devrim” meflalesi yanmaya... 1122Bayramla aldat›lan gençli¤in durumu 1133

    Gençli¤i, kendisinin ve ülkesinin ... 1166

    GGeennççlliikk:: Yeni sömürge Türkiye’de e¤itim 1177

    Amerika’y› çok seviyorlar 1188

    ‘Vatan savunmas›’ emperyalizmekarfl› savaflmakt›r 1199

    Emperyalist efendiler yine ülkemizde 2200

    Rakamlar AKP’ninekonomik yalanlar›n› belgeliyor 2211

    Devrimci 1 May›s Platformu: 20081 May›s’›nda... 2222

    1 May›s muhasebesi zorunlulu¤u 2255

    Burjuvazinin Korkusu: Solunkitleselleflmesi 2288

    ‹slamc› kad›nlar›ntecavüzcüye sözü yok mu? 3344

    EEmmeekk:: Hemflireler günü kutlama de¤ilmücadele günüdür 3355

    Tuzla, kapitalizmin yüzüdür! 3366

    Tarihimizin marfllar›marfllar›m›z›n tarihi-3 3377

    Oligarflinin beynine saplan›pkalm›fl bir eylem 4400

    Umur Talu’nun sevdikleri 4411

    Kolektivizm ve komiteler 4422

    Analar A¤lamas›n Çiçekler Solmas›n 4455

    YYuurrttdd››flfl››:: Filistin: Ezilen bir halk›nkurtulufl mücadelesi 5500

    ‹Ç‹NDEK‹LER Ça¤r› / ‹lan

    HHaayyaatt››nn ‹‹ççiinnddeekkii TTeeoorrii 3300Türkiye Devriminin Yolu - 3

    BBiillggii 4444Örgüt

    SSiiyyaasseettttee ‹‹LLKKEE 77Devrim ve sosyalizm Demezsen Bas›n Özgür!

    HHaaff››zzaa 4466Taksim’de Bir Çelenk

    SSoorruunnllaarr // ÇÇöözzüümmlleerr 1155ÇÇ öö zz üü mm NN ee rreedd ee ??

    DDee¤¤iinnmmeelleerr 4488AKP’nin sa¤l›k politikas›n›n özeti

    YYiittiirrddiikklleerriimmiizz 5511

    ÜÜmmrraanniiyyee KKaattlliiaamm›› DDaavvaass››::TTaarriihh:: 26 May›s SSaaaatt:: 09.30 YYeerr:: ÜÜsskküüddaarr 22 AACCMM

    ������

    ÇÇaannaakkkkaallee KKaattlliiaamm›› DDaavvaass››::TTaarriihh:: 27 May›s SSaaaatt:: 09.00 YYeerr:: ÇÇaannaakkkkaallee AACCMM

    TT‹‹YYAATTRROO:: SSeenn GGaarraa DDee¤¤iillssiinn Tarih: 24 May›s Cumartesi

    Saat: 18.00Yer: ‹dil Kültür Merkezi

    FF‹‹LLMM:: KKaarraannll››kkttaa DDaannss TTaarriihh:: 25-31 May›s Pazar

    Saat: 18.00YYeerr:: ‹dil Kültür Merkezi

    Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:Halit Güdeno¤lu

    Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.Billurcu Sok. No: 20/ 2 Beyo¤lu/ ‹STANBULTelefon-Faks: 0212 251 94 35

    Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

    Adres: Merkez Mah. Abidei HürriyetCad. Atlas Apt. No: 155-157 Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBUL

    Tel: 0212 241 26 41

    Faks: 0212 241 11 16

    Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANEPieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/NEDERLAND

    ‹nternet Adresi: www.yuruyus.comMail Adresi: [email protected]

    ISSN: 1305-7944

    Bask›: Ezgi Matbaac›l›k-Sanayi Cad.Altay Sokak No:10 Çobançeflme/Yenibosna / ‹ST. Tel: 0 212 452 23 02

    Da¤›t›m: Turkuaz Da¤›t›m PazarlamaSan. ve Tic. A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

    Haftalık Süreli Yerel YayınFiyatı: 1 YTL

    Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

    Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

    Bilgi ‹‹çin:03123903805Son BBaflvuru05.06.2008

    Tarih:31.05.2008

    Saat: 17.00Yer: AleviKültürMerkezi

    Adres:Rehdoferstr 6 - 90431

    NÜRNBERG

    ÖzgürKaradeniz’in

    Sesi

    Gazetesi

    ÇÇIIKKTTII

    ‹‹ddiillccaann--AAnnkkaarraa

    YYoozzllaaflflmmaayyaaKKaarrflfl›› 44..

    GGlleenneekksseell FFuuttbboollTTuurrnnuuvvaass››

    IIRRKKÇÇIILLII⁄⁄AA HHAAYYIIRR KKOONNSSEERR‹‹

    ÜlkemizdeGençlikDDeerrggiissii

    1199..

    SSaayy››ss››

    ÇÇIIKKTTII

  • Gerçe¤i yaz›yorduk.Gerçe¤i yazman›n be-delini bir kez daha dergimi-ze el konulmas› ve yay›n›-m›z›n 1 ay durdurulmas›y-la ödedik. Gerçe¤i yaz-man›n bedeller ödemeyi gerektirdi-¤i bir ülkede geçerli olan siyasi sis-teme, demokrasi denilmez. Yazd›¤›-m›z ve yazmaya devam edece¤imizgerçeklerden biri de budur. Ülkemizdemokrasiyle de¤il, faflizmle yöne-tilen bir ülkedir ve AKP iktidar› dafaflizmi sürdüren bir iktidard›r. De-mokrasiyi kazanmak, halk›m›z›nmücadelesinin en temel hedefi ol-mal›d›r.

    Geçen hafta Halk Gerçe¤i adl›derginin yay›n› da 1 ay durdu-ruldu. Tamamen keyfi gerekçeler veyorumlarla. Devrimci, ilerici bas›n,bugün kelimenin gerçek anlam›ylabir ““yyaassaa tteerröörrüü”” ile karfl› karfl›ya-d›r. Bir dönem, gazete dergi bürola-r›n› bombalayarak, bürolara bask›n-lar düzenleyip çal›flanlar› iflkence-hanelere tafl›yarak, tutuklayarakdevrimci, ilerici bas›n› susturmayaçal›flanlar›n, bugün “yasa”larla yap-t›klar› da özünde farkl› de¤ildir.AKP iktidar› halka, devrimcilerekarfl› aleni bir ““yyaassaa tteerröörrüü”” uuyygguu--lluuyyoorr:: UUyydduurrmmaa ssuuççllaammaallaarrllaaddeerrggiilleerree eell kkoonnuulluuyyoorr,, yyaayy››nnllaarrdduurrdduurruulluuyyoorr!!

    AKP nas›l bir partidir? Bu ülke-de oldu¤u iddia edilen demok-rasi nas›l bir demokrasidir? Bu ko-nuda birçok de¤erlendirme ve yo-rum yapt›k bugüne kadar. Oligarfli-nin iddia ve demagojilerinin, ABçerçevesindeki politikalar›n›n yarat-t›¤› bulan›kl›¤a karfl›, sistemin nite-li¤ini belirleyen asli unsurlar› orta-ya koymaya çal›flt›k. Ve belirt-mek gerekir ki, bu konuda çokzorland›¤›m›z, malzeme bul-makta s›k›nt› çekti¤imiz söyle-nemez. Çünkü asl›nda, emper-yalizm ve oligarfli ad›na iktidarolanlar, kendilerini ne kadar de-mokrat veya liberal olarak su-narlarsa sunsunlar, sonuçta uy-gulayacaklar› politika, emper-yalizmin ve oligarflinin ç›karla-

    r›na, ihtiyaçlar›na cevap veren birpolitika olacakt›r. Bu politika da si-yasal planda faflizmden baflka birfley de¤ildir. Hiçbir düzen partisiningerçek niteli¤ini sonuna kadar giz-leyememesinin nesnel zemini bu-dur. AKP’nin faflist terörü de art›kdaha genifl kesimler için görülür ha-le gelmeye bafllam›flt›r.

    1May›s 2008’deki sald›r›n›n dahaaç›k hale getirdi¤i gibi, AKP, hal-k› sindirmeyi amaçlayan bir bask›dalgas›n› yayg›nlaflt›r›yor. Devrimcibas›na sald›r›, hapishanelerdeki tut-saklara sald›r›, bütün sald›r› dönem-lerinin en karakteristik yanlar›n›nbafl›nda gelir. Bas›n (elbette düzenbas›n› de¤il) bu anlamda yine sald›-r›n›n hedefindedir. Sald›r›, görmekisteyen herkes için, AKP’nin “de-mokratikleflme yasalar› ç›karan par-ti” imaj›n› yerle bir edecek niteliktebir sald›r›d›r. Denilebilir ki, muhte-vas› itibar›yla 1990’l› y›llar›n bafl›n-daki Sansür Sürgün Kararnamesidöneminden hiç farkl› de¤ildir.

    K›saca hat›rlatal›m. 15 Aral›k1990'da bas›nla ilgili hükümlerde içeren bir kanun hükmünde karar-name yay›nlanm›flt›. 430 Say›l› Ka-nun Hükmündeki Kararname, o dö-nem ““SSaannssüürr vvee SSüürrggüünn KKaarraarrnnaa--mmeessii”” veya daha k›saca ""SSSS KKaarraarr--nnaammeessii"" olarak adland›r›lm›flt›. Buadland›rma, sözkonusu kararname-nin içeri¤ini, ifllevini de k›sa yoldanözetliyordu. Çünkü kararnameyle

    tam Naziler’e yak›fl›r bir sansür poli-tikas› uygulanmaya bafllanm›flt›.

    Yasa OHAL Bölgesi'ne yönelikolarak ç›kar›lm›fl görünmekteancak "bölge içinde ya da d›fl›ndabas›lm›fl olup olmad›¤›na bak›lmak-s›z›n yay›mlar›n›n durdurulmas› ve-ya yay›mdan kald›r›lmas›.." fleklin-deki maddenin sonucunda ülke ge-nelinde uygulanmaktayd›. Bu yasa-ya dayan›larak dergiler toplat›ld›,dergilerin sayfalar› karart›larak ç›-kart›labildi, pek çok matbaaya ka-patma cezalar› uyguland›.

    Bas›na yönelik bu yasaklamalar,“yasal” olsa da, bu onun faflistve gayri-meflru nitelikte bir yasakoldu¤u gerçe¤ini de¤ifltirmez. Buyasaklar, halk›n gerçekleri ö¤ren-mesini engellemek için konulmufl-tur çünkü. Halk› mücadeleye ça¤›-ran sesleri susturmak için konul-mufltur. ““SSSS KKaarraarrnnaammeessii””, o gündevrimci, ilerici bas›n›n, yani halk›ngerçe¤i bilme hakk›n›n üzerindesallanan bir k›l›ç gibiydi. Bugün de55118877 ssaayy››ll›› BBaass››nn KKaannuunnuu’nun ifl-levinin farkl› oldu¤u söylenemez.

    Yasan›n ad› de¤iflmifl, ifllevi de-¤iflmemifltir. Oysa, 1990’danbu yana geçen y›ll›k sürede, bu ül-kede “demokratikleflme” ad›na sa-y›s›z yasalar ç›kar›ld›. Bu yasalaragöre “bas›n art›k özgür”dü. “SS Ka-rarnameleri” dönemi geride kalm›fl-t›. Gündem Gazetesi’ne, Yürüyüfl’e,Halk Gerçe¤i’ne karfl› uygulanan el

    koyma, yay›n durdurma cezala-r›na bir bak›n. Ne fark› var SSKararnamesi döneminden?

    AKP iktidar› aç›kça “devrimve sosyalizmi savunan ya-y›n yapt›rmayaca¤›m, Kürt so-rununu yazan yay›n yapt›rma-yaca¤›m” diyor ve AKP’ninsavc›lar›, hakimleri yay›n dur-durma kararlar›na devam edi-yorlar. Osmanl›’da padiflah› ve-

    4 GÜNDEM 18 MMay›s 22008

    AKP’nin Devrim veSosyalizm Düflmanl›¤›

    Bas›na yyönelik bbu yyasak-lamalar, ““yasal” olsa dda, bbuonun ffaflist vve ggayri-meflrunitelikte bbir yyasak ooldu¤ugerçe¤ini dde¤ifltirmez.

  • ya hükümeti elefltirmek gazete vematbaalar›n kapat›lmas› için yeterlibir nedendi. AKP’nin de elefltiri is-temedi¤i muhakkak. Oligarflinin ifl-birlikçi düzenine karfl› alternatifle-rin seslendirilmesini istemedi¤i mu-hakkak. Osmanl›, 11 May›s l876' dailk ssaannssüürr kkaarraarrnnaammeessiinnii yay›nla-m›flt›. Daha sonra bu kararname ye-tersiz kald›kça, bask›y›, sansürü pe-kifltiren yeni düzenlemeler yap›ld›.Osmanl›’n›n muhalif bas›nla baflet-mekte zorland›¤›nda uygulad›¤›“önlemlerin” bafl›nda "bas›lma-dan önce izin alma zorunlulu-¤u” geliyordu. Sansür müdürle-ri vard›; görevleri ertesi gün ç›-kacak gazeteleri tek tek okuyupsak›ncal› haberleri, sözcükleri-ne kadar ay›klamakt›. Ay›kla-malardan sonra, gazetenin hersayfas›na ""ggöörrüüllmmüüflflttüürr"" diyeyaz›p imzalarlar ve gazete an-cak ondan sonra bas›labilirdi.

    AKP savc›lar›n›n yapaca¤›bir tek bu kalm›flt›r. Çün-kü, yay›n durdurma gerekçele-rinde hiçbir bilimsel, nesnel ölçüyoktur. “Örgüt propagandas›”ndanel konulan dergilerde o örgüte dairtek bir kelimenin olmamas›n›n hu-kuki bir izah›n› yapamaz hiçbir hu-kukçu. Geriye bir tek hheerr ttüürrllüü mmuu--hhaalleeffeettii ssiinnddiirrmmee vvee ssuussttuurrmmaa ge-rekçesi kalmaktad›r.

    Örgüt progapandas›, hakimlerin,el koyma ve yay›n durdurmakararlar›n›n ““ss››nn››ffssaall iiççeerrii¤¤iinnii”” giz-lemek kararlara koyduklar› göster-melik bir gerekçedir. Kararlara,““ddeevvrriimm vvee ssoossyyaalliizzmmii ssaavvuunndduu¤¤uuiiççiinn bbuu ddeerrggiinniinn yyaayy››nn››nn›› dduurrdduurruu--yyoorruuzz”” diye yazamamakta, bu ne-denle, “yasad›fl› örgüt” deyip terördemagojisinin arkas›na s›¤›nmakta-d›rlar.

    Osmanl› sansüründe en çok san-sür ve toplatma, ceza gerekçesiyap›lan kavramlar, "‹htilal", "sui-kast", "Hükümet darbesi", "ülkeninbir yerindeki kargafla", "halk›nmemnuniyetsizli¤i" gibi kavramlar-d›. Gerek AKP’nin muhalefet karfl›-s›ndaki tutumu, gerekse de savc›la-r›n devrimci, ilerici dergilere yöne-

    lik yasaklamalar› da bir yan›yla ay-n› kavramlar etraf›nda dönmektedir.

    AKP’nin demokrasiyle, demok-ratl›kla ilgisi yoktur. AKP’ninemrindeki savc›lar›n, hakimlerindevrimci, ilerici bas›na karfl› uygu-lad›¤› bask›n›n da hukukla ilgisiyoktur. Tayyip Erdo¤an’›n elefltiriyetahammülsüzlü¤ü aç›s›ndan çokbenzedi¤i Abdülhamit dönemindegazetelerde ''yy››lldd››zz'',, ''hhüürrrriiyyeett'',,''bbuurruunn'' gibi sözcüklerin yaz›lmas›

    da yasaklanm›flt›. AKP’nin savc›lar›da “örgüt propagandas›” anlam›nagelecek benzeri kelimelerin listesiniç›karsalar da, dönemin Abdülhamitdöneminden farkl› olmad›¤› belliolsa!

    Hangi iktidar, sansürü koyulaflt›-r›yorsa, o iktidar›n yalandan,demagojiden örülmüfl kaleleri yavaflyavafl zay›fl›yor ve düflüyor demek-tir. Uygulad›klar› ekonomik politi-kalar, ald›klar› siyasi kararlar halkakarfl› olan iktidarlar, bu politikalar›nhalk aç›s›ndan olumsuz sonuçlar›vahim boyutlar›yla ortaya ç›kmayabafllad›kça, halk›n gerçekleri ö¤ren-mesinden daha çok korkarlar. Dahaçok korkan her iktidar, daha çokbask›ya baflvurur. Bu anlamda AKPiktidar›n›n bask›lar›n›n artmas›ndaflafl›raca¤›m›z bir olgu yoktur. Kufl-ku yok ki, bask›n›n artmas›n›n dö-nemsel nedenleri de var. S›n›r ötesisald›r›lardan, 1 May›s’taki faflist te-röre, demokratik gösterilere kat›lan-lara karfl› uygulanmaya bafllanan tu-tuklamalardan devrimci, ilerici ba-s›na karfl› bask›lara kadar, AKP sin-

    dirme-susturma politikas›ndan dev-rimcileri zay›flatacak bir sonuç al-mak istemektedir. Devrim ve sosya-lizm düflmanl›¤› ve de flovenizm te-melindeki sald›r›, düzenin tüm ötekikesimlerinin de onay› ve deste¤iylesürdürülmektedir. Bu anlamda, dev-rimci, ilerici bas›na yönelik yay›ndurdurmalar, burjuva bas›n›n da,AB’ci demokratlar›n da gündeminebile girmemektedir.

    Onlar›n bu suskunlu¤ununnedeni, devrimci bas›nakarfl› uygulanan bu terörün“mahkeme karar›yla” gerçeklefl-tirilmifl olmas› de¤ildir. Bu ül-kenin “yarg›”s› devletin bekas›için infazlara, kaybetmelereonay vermifltir, yay›n durdurma-lara m› onay vermeyip hukukusavunucak?.. Biliniyor ki, özel-likle devrimci demokratik ku-rumlara karfl› al›nan say›s›z ka-rar, hukukun gereklerine de¤il,polisin isteklerine göre flekillen-mektedir. AKP iktidar› da, hempolise, hem yarg›ya bu terörü

    uygulamak için en genifl flekildeicazet vermifltir.

    Devrimci bas›n susturulamaz. 12Eylül sonras›nda, devrimci ba-s›n›n yeniden sesini yükseltti¤i1986’dan beri susturamad›lar. SSKararnameleri susturamad›. 1990’lar›n ikinci yar›s›nda yine yo¤un birsansürle karfl› karfl›ya kalm›fl, hersay›m›z› onlarca siyah sayfayla ç›-kararak da olsa, gerçe¤in sesini hal-ka ulaflt›rmakta ›srar ve kararl›l›¤›-m›z› sürdürmüfltük. AKP iktidar› dabizi, yani, devrim ve sosyalizmisusturmay› baflaramayacak. Fakat,düzenin her kesiminin devrimci,ilerici kesimlere karfl› sald›r›dahemfikir ve ittifak içinde oldu¤u birsüreçte, gerek bas›na, gerekse tümdevrimci demokratik kesimlere yö-nelik sald›r›lara karfl› bizim de dahabüyük bir güç ve ittifakla ç›kmam›zgerekti¤i aç›kt›r. AKP’nin faflist te-rörü karfl›s›nda, tüm ilerici, sol, dev-rimci, demokrat kesimler, devrimcidemokratik bir cephede birleflmeönerisi ve düflüncesini tekrar de¤er-lendirmelidirler.

    Say›: 146 5GÜNDEM

    AKP’nin ffaflist tterörükarfl›s›nda, ttüm iilerici, ssol,devrimci, ddemokrat kkesim-ler, ddevrimci ddemokratikbir ccephede bbirleflme ööneri-si vve ddüflüncesini ttekrarde¤erlendirmelidirler

  • 6 HALK GERÇE⁄‹ 18 MMay›s 22008

    AKP iktidar› sosyalist bas›n›susturmak için, keyfi cezalar ya¤-d›rmay› sürdürüyor.

    Bunun yeni bir örne¤i olarak,Halk Gerçe¤i Dergisi’nin 11 May›s2008 tarihli 6. say›s›na, hukukunutanç sayfalar›na eklenecek bir ka-rarla EELL KKOONNUULLDDUU, yay›n› 1 aysüreyle DDUURRDDUURRUULLDDUU!!

    ‹STANBUL 13. A⁄IR CEZAMAHKEMES‹ taraf›ndan al›nankararda nöbetçi hakimin isminin al-t›nda, karar flöyle:

    “NÖB. HAK‹M: SEDAT SAM‹HAfiILO⁄LU

    TTÜÜRRKK MM‹‹LLLLEETT‹‹ AADDIINNAAKKAARRAARRGGEERREE⁄⁄‹‹ DDÜÜfifiÜÜNNÜÜLLDDÜÜ::

    1 - ... HHAAFFTTAALLIIKK olarak bas›l›pyay›nlanmakta olan HHAALLKK GGEERR--

    ÇÇEE⁄⁄‹‹ isimli derginin 11.05.2008tarih ve 6 say›l› nüshas›n›n 33,,99,,1100,,1111,, 1122,, 1133,, 1155,, 1199,, 2299,, 3300,, 3333,, 3388,, 4444,,4477.. ssaayyffaallaarr››,, ddeerrggii kkaappaa¤¤›› vvee bbuukkaappaa¤¤››nn iiçç kk››ss››mmllaarr››nnddaa DDHHKKPP--CCtteerröörr öörrggüüttüünnüünn pprrooppaaggaannddaass››nn››yyaapptt››¤¤››,, derginin bütününde bu türyaz›lar›n yo¤un olarak yay›nland›¤›aannllaaflfl››lldd››¤¤››nnddaann,, 3713 say›l› kanu-nun 6/son maddeleri gere¤ince 11AAYY ssüürreeyyllee ddeerrggiinniinn YYAAYYIINNIINNIINNDDUURRDDUURRUULLMMAASSIINNAA,, suça konuhaftal›k tüm nüshalar›na 5187 say›-l› Bas›n Kanunun 25/2. Maddesiuyar›nca EELL KKOONNUULLMMAASSIINNAA ka-rar verildi. 10.052008”

    Halk Gerçe¤i dergisi taraf›ndankonuya iliflkin yap›lan aç›klaman›ntamam›na yak›n›n› yay›nl›yoruz:“Sözü edilen sayfalarda tek bir keli-me DHKP-C geçmemektedir. Do-layl› veya dolays›z, DHKP-C an›l-mamaktad›r. Söz konusu sayfalardado¤rudan veya dolayl› böyle birpropaganda yoktur.

    Ama hakim, olmayan fleyi BUL-MUfiTUR(!) Hakimin elinde adetabir flablon vard›r; flablonu dergilerinüzerine koyup, DHKP-C propagan-das› keflfediyor.

    ““TTüürrkk mmiilllleettii aadd››nnaa kkaarraarr”” di-ye taraf›m›za tebli¤ edilen mahke-me karar›n›n her kelimesi yyaallaanndd››rr.Ve böyle bir yalanla Türk milletininde bir ilgisi yoktur. Karar ““eemmppeerr--yyaalliizzmm vvee oolliiggaarrflflii aadd››nnaa”” verilmiflbir karard›r.

    Karar neyi aamaçl›yor? Hakim, dergimizde suç arama-

    m›flt›r. DHKP-C propagandas› yap›-l›p yap›lmad›¤›na da bakmam›flt›r.Baksa, bulamayacakt›r. Bunu kara-r›n alt›nda imzas› bulunan hakimHafl›lo¤lu da bilmektedir. Hakim,devrim ve sosyalizm ar›yor. Çünkügörevi, hukuken temsilcisi oldu¤us›n›flar ad›na ddeevvrriimm vvee ssoossyyaalliizz--mmiinn pprrooppaaggaannddaass››nn›› ssuussttuurrmmaakk--tt››rr. Ve do¤rudur, bizim dergimizde

    devrim ve sosyalizm vard›r.

    Yaln›zca kendi istediklerinin ya-z›lmas›n› istiyorlar. Düzeni savunanbir sol istiyorlar.

    Ve bir ad›m ötesinde, solun hiç-bir flekilde olmad›¤› bir düzen isti-yorlar.

    Hakim, iflte bu politikan›n hukukalan›ndaki temsilcisi olarak bakm›fl-t›r dergimize. Bakm›fl ve hukukuayaklar alt›na alan, tamamen keyfibir gerekçeyle yay›n›m›z›n durdu-rulmas›na hükmetmifltir.

    Nerede devrim, sosyalizm, dire-nifl, mücadele varsa, onu yok etmekistiyorlar; gerekçe haz›r: “DHKP-Cpropagandas› yapmak”!

    Hakim, gerekçesi haz›r oldu¤uiçin hiçbir emek de harcam›yor. Za-ten dergiyi okudu¤u, en az›ndan po-lisin bildirdi¤i ve karar›na gerekçeyapt›¤› sayfalara bakt›¤› bile flüphe-lidir. Baksa o karar› “Türk MilletiAd›na” diye yazarken yüzü de k›za-racak belki. Çünkü, derginin sözkonusu yaz›lar›yla DHKP-C propa-gandas› yapmak aras›nda bir ba¤kurulamayaca¤› çok ç›plakt›r.

    Baflta da belirtti¤imiz gibi, der-gimizin ““33,, 99,,1100,, 1111,, 1122,, 1133,, 1155,, 1199,,2299,, 3300,, 3333,, 3388,, 4444,, 4477.. SSaayyffaallaarr››,,ddeerrggii kkaappaa¤¤›› vvee bbuu kkaappaa¤¤››nn iiçç kk››--ss››mmllaarr››”” toplatmaya gerekçe yap›-lan sayfalard›r.

    Bu sayfalara mutlaka bak›n! Ba-k›n ve görün hukuk ad›na uygula-nan terörü:

    Hukuksuzlu¤u ve yasa terörünügöstermek için çok k›sa bir özet ya-paca¤›z:

    33.. ssaayyffaaddaa;; “‹syan› Büyütelim”bafll›kl› bir yaz› var. Yaz›n›n hiçbiryerinde DHKP-C’den do¤rudan ve-ya dolayl› söz edilmiyor. Yaz› 1 Ma-y›s direniflini de¤erlendiriyor.

    99--1100.. SSaayyffaaddaa;; ‹‹flflggaall vvee DDiirreenniiflflbafll›kl› yaz› var. 1921’de emperya-list iflgal alt›ndaki 1 May›s’la,2008’de iflgal alt›ndaki 1 May›s’›

    HHaallkk GGeerrççee¤¤ii DDeerrggiissii’’nniinn YYaayy››nn›› DDuurrdduurruulldduu

    Devrim ve Sosyalizmi Yazmak Suç Görüldü

    bbuu sseesshhiiççssuuss--mmaadd››!!

    bbuu sseesshhiiççssuuss--mmaadd››!!

  • anlat›yor. Ve yine yaz›n›n içinde tekbir kere bile DHKP-C geçmiyor.

    1111,, 1122,, 1133,, 1155.. SSaayyffaallaarrddaa:: 1May›s’a kat›lanlarla röportajlar var.Direniflin geliflimini anlat›yorlar.Anlat›mlar›n hiçbir yerinde DHKP-C geçmiyor.

    1199.. SSaayyffaaddaa:: ““HHaakk--‹‹flfl’’iinn MMiiss--yyoonnuu nneeddiirr??”” ve ““11 MMaayy››ss’’aa iiss--llaammcc›› bbaakk››flfl”” bafll›kl› iki k›sa yaz›var. Ve, art›k dergiyi okumad›¤› iyi-ce aflikar olan hakim, tamamen is-lamc›lar› elefltiriye yönelik bu ikiyaz›da da nas›l olmuflsa DHKP-Cpropagandas› bulabilmifl. Bravodo¤rusu.

    2299--3300.. SSaayyffaallaarrddaa;; Haklar veÖzgürlükler Cephesi’nin 1 May›s’lailgili aç›klamas› var. DHKP-C ile il-gili hiçbir belirtme veya ifade yok.

    3333.. SSaayyffaaddaa;; Ankara ve Ada-na’daki hukuksuz tutuklamalarla il-gili iki k›sa haber var. O kadar.

    3388.. SSaayyffaaddaa;; Almanya, Avustur-ya ve Belçika’da yap›lan 1 May›skutlamalar›n›n hhaabbeerrii var. Sayfadabaflka bir fley de yok.

    4444.. SSaayyffaaddaa;; ‹TÜ fienli¤i ileDeniz Gezmifller’in an›lmas›na ilifl-kin iki haber yeral›yor. Her iki ha-berde de herhangi bir flekildeDHKP-C’nin ad› geçmiyor.

    4477.. SSaayyffaaddaa;; Kontrgerilla tara-f›ndan öldürülen devrimci gazeteci-lerin isimlerinin s›raland›¤› bir yaz›var. Baflka bir fley yok.

    VVee kkaappaakkttaa;; “Taksim DirenifliDevrimci ‹syand›r” yaz›yor. O ka-dar. Bunun d›fl›nda tek bir kelime,tek bir virgül, tek bir ünlem yok. Veiflte hakim, bu dört kelimede“DHKP-C propagandas›” keflfedi-yor.

    KKaappaakk iiççii’nde ise, Grup Yo-rum’un Mehmet adl› türküsününsözleri var. Baflka da bir fley yok.

    fifiiimmddii ssoorruuyyoorruuzz;; sözü edilenbu sayfalarda, karara yaz›lan“suç”un ifllendi¤ini gösterecek tekbir kelime gösterebilir mi HakimSedat Sami Hafl›lo¤lu?.. Göstere-mez. Çünkü olmayan fley gösterile-mez.

    Öyleyse bu karar neyin karar›d›r,neden verilmifltir?

    BBUU KKAARRAARR,, DDÜÜZZEENN‹‹NN YYAA--SSAA TTEERRÖÖRRÜÜ’’DDÜÜRR.. Evet yap›lanabir ad koymak gerekirse, karfl› kar-fl›ya oldu¤umuz uygulaman›n ad›,hakimler eliyle uygulanan yyaassaa ttee--rröörrüü’dür.

    Bu TTEERRÖÖRR, devrimcileri sus-turmak için uygulan›yor.

    Türkiye’de hukuk ad›na, adalet

    ad›na bu TTEERRÖÖRRÜÜNN nas›l uygu-land›¤›n› görmek için Halk Gerçe¤iDergisi’nin sözkonusu sayfalar›n›mutlaka inceleyin. Bu sayfalar› in-celeyen, kimin terörist oldu¤unuçok net olarak görecektir. Aç›k söy-lüyoruz; bu kararlarla, devrimcilerekarfl› terör, hukuk cüppesi giymifltir.

    ‹nceleyin ve görün: Yasa yok,demokrasi yok, hukuk yok, sadeceterör var!

    DERG‹M‹ZE EEL KONUL-MASI, YYAYINIMIZIN DDUR-DURULMASI, YYASALARINUYGULANMASI DDE⁄‹L,DEVR‹ME VVE SSOSYAL‹Z-ME KKARfiI YYASA TERÖRÜUYGULANMASIDIR.

    DEVR‹M VVE SSOSYAL‹Z-M‹N SSES‹N‹ BBO⁄AMAYA-CAKSINIZ!

    HALK GGERÇE⁄‹’N‹ SSUS-TURAMAYACAKSINIZ!

    12 May›s 2008

    HHaallkk GGeerrççee¤¤ii DDeerrggiissii Sahibi vve YYaz›iflleri MMüdürü

    Ünal ÇÇ‹MEN”

    Say›: 146 7HALK GERÇE⁄‹

    Oligarflinin düzeninde bas›n öz-gürlü¤ü yok de¤il, fakat özgürlü¤üns›n›rlar› var.

    S›n›rlar›, devrim ve sosyalizmdüflmanl›¤› belirliyor.

    Örne¤in Mahir’i yazmak,devrimci ve sosyalist bas›n için,toplatma ve yay›n durdurmagerekçesi, ama Mahir’i düzeniçi bas›n›n yazmas› suç de¤il.

    Bir eylemin haberinin yap›l-mas› da ayn› flekilde. Sosyalistbas›ndaki haberler örgüt propa-gandas›na girer, burjuva bas›ndabenzer flekilde bile verilse, örgütpropagandas› de¤ildir. Ço¤alt›labilir.

    Gerçekte Halk Gerçe¤i Dergi-si’nin yay›n›n›n durdurulmas› vetoplat›lmas› için al›nan karar örne-¤inde oldu¤u gibi, tek kelime örgüt

    propagandas› yoktur. Fakat, düze-ne göre, örgütün propagandas› za-ten sosyalist bas›n›n varl›¤›d›r. ‹fltebu nokta oligarflik düzenin bas›n öz-gürlü¤ünün s›n›rlar›n› çizmektedir.

    Sadece oligarflinin bas›n özgür-lü¤ünün s›n›rlar›n› m› çiziyor? Ha-y›r, ayn› s›n›rlar, burjuva bas›n için

    de geçerlidir. Burjuva ba-s›n›n bas›n özgürlü¤ü an-lay›fl›n›n s›n›rlar› da, sos-yalist bas›n› içine almaz.

    Her türlü düflünceyeözgürlük isterler, fakat budüflünceler içine sosyalist

    bas›n girmez. Asl›nda, her dü-flünceye özgürlük derken, birvurgu eksiktir, beyinlerindekinitam olarak söylersek ““hheerr ttüürr--llüü bbuurrjjuuvvaa ddüüflflüünncceeyyee öözz--ggüürrllüükk”” istemektedirler.

    Ayn› kararl›l›kla her türlü dev-rimci düflüncenin yasaklanmas›n-dan yanad›rlar.

    Bas›na özgürlük mü istiyorsu-nuz, al›n size özgürlük? ÖÖzzggüürrcceeooll iiggaarrflfl iikk ddüüzzeenniinn çç ››kkaarr llaarr ››ddoo¤¤rruullttuussuunnddaa yyaazz››nn!!

    Siyasette

    ‹LKEDevrim ve Sosyalizm

    Demezsen Bas›n Özgür!

  • 8 FERHAT GERÇEK 18 MMay›s 22008

    AKP iktidar›n›n sosyalist bas›nasald›r›lar›n›n simgelerinden biri, Yü-rüyüfl Dergisi da¤›t›rken, 7 Ekim2007’de ‹stanbul Yenibosna’da poliskurflunuyla vurularak sakat b›rak›lan17 yafl›ndaki Yürüyüfl da¤›t›mc›s›Ferhat Gerçek olmufltu.

    Ferhat yasal bir derginin da¤›t›m›-n› yap›yordu, polisler bunu biliyor-lard›, fakat AKP iktidar›n›n sosyalistbas›n› susturma politikas›n›n gere¤iolarak, yasal da olsa Yürüyüfl’ün se-sinin halka ulaflmas›n› engellemek is-tiyorlard›.

    Bunun için Ferhat’› kurflunlam›fl-lard›, bunun için, Ferhat’› vuran po-lisler gözalt›na bile al›nmad›lar, yar-g›lanmad›lar, tutuklanmad›lar.

    Aradan tam 7 ay geçti. 7 ay bo-yunca Ferhat ve arkadafllar› adalet is-tediler, Ferhat’› vuran polisin tutuk-lanmas›n›, yarg›lan›p cezaland›r›lma-s›n› istediler. Bu taleple Temel Hak-lar Federasyonu taraf›ndan birçokeylem gerçeklefltirildi.

    77 AAyy SSoonnrraa ‹‹llkk KKeezz‹‹ffaaddeessii AAll››nndd››

    Ferhat’›n polisler taraf›ndan vu-rulmas›na iliflkin, ilk kez yasal bir ifl-lem 7 ay sonra yap›ld›. Ferhat, bu sü-re içinde defalarca suç duyurusundabulundu. Fakat, yarg›ya göre suçyoktu, kafalar›ndakileri söyleyebilse-ler, Ferhat’› sosyalist bir derginin da-¤›t›m›n› yapt›¤› için suçlayacaklar.Dilleriyle söyleyemediklerini eylem-leriyle söylüyorlard›.

    Art›k suç duyurular›na sessizlik-lerini sürdüremediler ve 7 ay sonraFerhat ilk defa, 6 May›s’ta Bak›rköyAdliyesi’nde savc› karfl›s›na ç›kt›.

    Fakat, Ferhat’›n önüne teflhis içinpolislerin daha önce çektirdikleri si-vil foto¤raflar› konuldu, teflhis iflle-mine ““GGeennççlliikk ffoottoo¤¤rraaffllaarr››yyllaa tteeflfl--hhiiss mmüümmkküünn oollmmuuyyoorr”” denilerek,foto¤rafla teflhise itiraz edilmesininüzerine, yüz yüze teflhis yapt›r›lanFerhat, 3 polisi teflhis etti.

    HHuukkuukkssuuzzlluukkDDeevvaamm EEddiiyyoorr!!

    Savc›l›k soruflturmas› sürerkenHakimler ve Savc›lar Yüksek Kuru-lu’na Ferhat’›n vurulmas› olay›yla il-gili gere¤i gibi soruflturma yürütme-di¤i gerekçesiyle Ferhat ve avukat›taraf›ndan Cumhuriyet Baflsavc›s›hakk›nda soruflturma bafllat›lmas› datalep edildi. Gerçek ve avukatlar›adalet talebinden vazgeçmeyecekle-rini bir kez daha gösterdiler.

    SSoorruummlluullaarr YYaarrgg››llaann››nnccaayyaaKKaaddaarr SSuussmmaayyaaccaa¤¤››zz!!

    Ferhat Gerçek 12 May›s günü Ba-k›rköy Adliyesi’nde üzerine kurflunya¤d›ran polisleri teflhis etmeye de-vam ederken teflhis öncesi Adliye bi-nas› önünde toplanan Temel Haklar

    Federasyonu üyeleri de bir eylem dü-zenlediler. Ferhat Gerçek’in de kat›l-d›¤› aç›klamada Temel Haklar Fede-rasyonu “Ferhat Gerçek’i Vuran Po-lis Yarg›lans›n” pankart›n› tafl›d›lar.

    Eylemde yap›lan aç›klamada“Adalet ‹stiyoruz slogan›n› hayk›r-maya devam edece¤iz” denildi. Eyle-min ard›ndan Ferhat’›n polisleri tefl-hisi için Adliye’ye gidildi.

    PPoolliisslleerr TTeeflflhhiissee GGeettiirriillmmeeddiiPolislerden bir k›sm›, ifadelerinin

    al›nmas› için savc›l›¤a getirilmediler.Soruflturmalarda s›radan insanlar

    hakk›nda çok rahat bir flekilde “zorlagetirilme” karar› veren savc›l›¤›n“adam öldürmeye teflebbüs” gibi a¤›rbir suç sebebiyle ça¤r›lmas› gerekenpolisleri haz›r etmemesi soruflturma-n›n nas›l yürütüldü¤ünün, pervas›zl›-

    ¤›n bir ifadesidir. Fer-hat‘›n yapmaya devametti¤i teflhis ifllemlerine,içlerinde olayda silahkullananlarda olmaküzere 4 polis getirilme-di. Oysaki Ferhat müfl-teki yani davac›-ma¤-dur olmas›na ra¤menhakk›nda savc›l›k tara-f›ndan zorla getirilmekarar› ç›kar›lm›flt›.

    SSoossyyaalliisstt BBaass››nnaa SSaalldd››rr››llaarr››nnBBiirr ÖÖrrnnee¤¤ii::

    ** FFeerrhhaatt GGeerrççeekk yyaassaall ddeerrggiiddaa¤¤››tt››rrkkeenn ppoolliisslleerr ttaarraaff››nnddaannkkuurrflfluunnllaa vvuurruulldduu

    ** 77 aayy bbooyyuunnccaa aaddaalleett iissttee--ddii,, 77 aayy bbooyyuunnccaa ssoorruuflflttuurr--mmaa ddaahhii aaçç››llmmaadd››

    ** ‹‹llkk ddeeffaa ssaavvcc››ll››kk ttaarraaff››nnddaanniiffaaddeessii aall››nnaann FFeerrhhaatt,, ppoolliiss--lleerrii tteeflflhhiiss eettttii

    ** AAddaalleett yyeerriinnii bbuullaaccaakk mm››??

    Dergi da¤›tman›nbedeli: Kurflun!

    Ferhat ‹çinBa¤c›lar’da Gösteri

    Temel Haklar Federasyonu 8May›s’ta Ba¤c›lar Barbaros F›r›n›önünde yapt›¤› eylemle adalet tale-bini yineledi. Federasyon ad›naaç›klama yapan Bahar Kaya “Biz-ler, temel haklar mücadelesi vereninsanlar›n sokak ortas›nda kurflun-lanmas›n›, kurflunlayan polislerinelini kolunu sallayarak gezebilme-sini, yarg›n›n polisleri aklamas›n›engellemek için adalet talebimiz-den vazgeçmeyece¤imizi buradabir kez daha yeniliyoruz” dedi.

    Aç›klaman›n ard›ndan Yürüyüflönlükleri giyen okurlar›m›z 64 der-giyi halka satarak Ferhat’›n katille-rinin korundu¤unu anlatt›lar halka.

  • Keyfi TutuklamalaraSon!

    8 Mart mitingine kat›ld›klar› için tutuklanan 9devrimci için Ankara bafllat›lan “8 Mart Mitingi-ne Kat›lmak Suç mu? Tutuklananlar Serbest B›ra-k›ls›n” kampanyas› devam ediyor.

    9 May›s günü Sakarya Caddesi’nde “8 MartMitingine Kat›lmak Suç mu? Tutuklananlar Ser-best B›rak›ls›n” pankart› açan devrimciler bir kezdaha taleplerini dile getirdiler. Sad›k fienbaba ta-raf›ndan yap›lan aç›klamada devrimciler üzerin-deki bask›n›n her geçen gün artt›¤› dile getirile-rek, Ankara’da 8 Mart’ta yaflanan hukuksuzlukörne¤inin ayn›s›n›n 29 Nisan’da Adana’da yaflan-d›¤› ifade edildi. fienbaba, bas›n aç›klamas›n›ndahi tutuklama gerekçesi oldu¤unu belirtti. Eyle-me DHP ve Tüm-Bel-Sen’li bir sendikac› olanMahmut Konuk da destek verdi.

    Alevfiahin’eÖzgürlük!

    8 Mart DünyaEmekçi Kad›nlar Günü’ne kat›ld›¤› gerekçesiyle halen tutuk-lu bulunan Alev fiahin’e özgürlük talebi Kocaeli’de yap›laneylemle de dile getirildi. 10 May›s günü Kocaeli PTT önün-de yap›lan eylemde Mimarl›k, Mühendislik ve PlanlamadaArt› ‹vme Dergisi ad›na Erdo¤an Gönülk›rmaz aç›klamay›okudu. Tutuklanman›n hukuk ve mant›k d›fl› oldu¤unu vurgu-layan Gönülk›rmaz “Bask›ya ve sömürüye karfl› ç›kan ve buamaçla örgütlü ve kararl› tutum sergileyen her kifli ve grup,siyasal iktidar›n hedefi olmaktad›r. En küçük hak talebindebulunmak, bunun için mücadele etmek ülkemizde suç kavra-m› haline getirilmifl durumdad›r” dedi.

    Kocaeli EMO, EMEP, SDP, SES ve Kocaeli Gençlik Der-ne¤i üyelerinin kat›ld›¤› eylemde fiahin’e destek amaçl› kartgönderildi.

    YTÜ’de ‹P Çetesi‹flbafl›nda

    Y›ld›z Teknik Üniversitesi’nde10 May›s günü ‹flçi Partisi’nin kur-mufl oldu¤u TGB (Türkiye GençlikBirli¤i) çetesi, devrimci ö¤rencileriafifl ast›klar› s›rada Atatürk’ün res-mini kapat›yorsunuz bahanesiyletacizde bulunarak engellemek is-tedi. TGB’li çetenin müdahalesinedevrimci ö¤renciler cevap vererekçal›flmalar›na devam ettiler. Ancak11 May›s günü TGB’liler 6 devrim-ci ö¤renciye tekme yumruk ve san-dalyelerle sald›rarak, “Barzani’nin

    itleri” fleklinde küfürler ettiler. Dev-rimci ö¤renciler ise sald›r›ya karfl›-l›k verirken TGB’yi teflhir eden du-var gazeteleri, ozalitler haz›rlayarak›rkç› sald›r›larla y›lmayacaklar›n›dile getirdiler.

    Haz›rlad›klar› duvar gazeteleriniokullar›ndaki panoya asmak isteyendevrimci demokrat ö¤rencilerinkarfl›s›na ‹P çetesiyle birlikte okulyönetimi ç›kt›. Devrimci ö¤renciler“Mahir Hüseyin Ulafl KurtuluflaKadar Savafl” sloganlar›yla ‹P çete-sini okuldan kovarken okul yöneti-mi fakülteye çevik kuvvet polisleri-ni sokarak devrimci ö¤rencilere sal-d›rtmas› sonucu 12 devrimci de-

    mokrat yurtsever ö¤renci TonozKafe önünden joplarla ve biber gaz-lar›yla sürüklenerek gözalt›na al›n-d›.

    Sald›r›lar›n duyulmas› üzerinetoplanan devrimci demokrat ö¤ren-ciler okulun kap›s›na ç›karak bir ey-lem yapt›lar ve sald›r›lar› protestoettiler. Gözalt›na al›nan ö¤rencilerise ayn› gün serbest b›rak›ld›.

    Bir gün sonra tekrar Tonoz Kafeönünde biraraya gelen devrimci de-mokrat ö¤renciler “Rektörlük Polis‹P-TGB Çetesi ‹flbirli¤ine GeçitYok Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz” pan-kart› açarak sald›r›lara sessiz kal-mayacaklar›n› hayk›rd›lar.

    Düzen liseli gençli¤in düzen d›fl›-na ç›kmas›n› istemiyor. Mücadele et-mesini istemiyor. Bunun içinde sade-ce liseli gençlik üzerinde de¤il ailele-ri üzerinde de bask› kuruyor. Liseligençlerin ailelerine gidip onlar› tedir-gin ederek aileler üzerinden liselilerebask› kurmaya, sindirmeye çal›fl›yor.

    Liseli Gençler bu poli-tikaya 8 May›s tarihindeyay›nlad›klar› “Bask›larBizi Y›ld›ramaz” yaz›l›

    aç›klama ile cevap verdi.

    Aç›klamada demokratik lise mü-cadelesinin önüne geçmek için poli-sin her yöntemi kulland›¤› belirtilenaç›klamada “Bugün yasad›fl› gösteri-len verdi¤imiz ba¤›ms›zl›k-demokra-si ve halk için bilim halk için e¤itimmücadelesidir. Polis devrimci de-

    mokrat ö¤rencilerin ailelerine gide-rek “çocu¤unuz terörist kurumlaragidiyor, eylemlere kat›l›yor” denil-mifltir. Tüm bu bask›larla amaçlanan,gençli¤e gözda¤› vermek ve sindir-mektir. Y›llard›r bizler her türlü sal-d›r›ya, bask›ya ra¤men mücadele-mizden taviz vermedik. Amaçlar›m›-za yani “halk için bilim halk için e¤i-tim” talebimize ulaflana kadar müca-delemizden vazgeçmeyece¤iz” de-nildi.

    Liseli Gençlik:

    Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz

    Say›: 146 9HABER

  • 10 19 MAYIS 18 MMay›s 22008

    19 May›s1919; MustafaKemal’in Ban-d›rma adl› bir

    vapurla Samsun’a ç›kmas›, tarihselolarak Anadolu ulusal kurtulufl sa-vafl›n›n bafllang›c› say›l›r. Ve bu, ya-n›yla kuflkusuz tarihsel bir önemesahiptir. Bu savafl›n sonucunda ku-rulan bir devletin, bu güne özel birönem atfetmesi, onu “bayram” ilanetmesi de normaldir.

    20 Haziran 1938’de BakanlarKurulu, Savarona adl› yatta MustafaKemal’in baflkanl›¤›nda topland›.Ayn› gün 19 May›s, milli bayramgünleri içine al›nd›. Da¤ Bafl›n› Du-man Alm›fl marfl› da Gençlik veSpor Bayram› marfl› olarak kabuledildi.

    Fakat, bu ülkenin hemen tüm“milli” gün ve bayramlar›n›n bafl›nagelen 19 May›s’›n da bafl›na gelmifl,19 May›s içeri¤inden kopar›lm›flt›r.Ba¤›ms›zl›¤›, demokrasisi “yalan”ve “aldatma” üzerine kurulu bir dü-zende baflka türlü olmas› da müm-kün de¤ildir.

    Evet, BBaanndd››rrmmaa Vapuru’nu ö¤-rettiler, ama onun anlam›n›, tarihi ro-lünü ö¤retmediler... Gençli¤e bayramverdiler, ama anti-emperyalist bir ki-flilik vermediler... 19 May›s’› her za-man istismar ettiler. Tüm hükümet-ler, sa¤, sol görünümlü, “milliyetçi,islamc› veya halkç›” olma iddias›n-daki tüm düzen partileri ve “askeri”yönetimler, hepsi 19 May›s’› içeri-¤inden kopartt›lar... O kadar ki, birçok y›l, bu günü, 19 May›s töreninekat›lacak k›zlar flort giysin mi giyme-sin mi, etek boylar› ne kadar olsuntart›flmalar›na hapsettiler.

    Böyle olmas› da do¤ald›. Çünkü,tarihsel olarak 19 May›s’› var edendüflünce, art›k egemen s›n›flar›n saf-lar›nda yaflam›yordu. Ulusal ba¤›m-s›zl›k düflüncesi terk edildi¤inde,do¤an boflluk, flovenizmle doldurul-

    du. Buna ba¤l› olarak da 19 May›störenleri, ülkemizde hamasi bir mil-liyetçili¤e, giderek flovenizmin em-poze edilmesine ve içeriksiz sportifgösterilere düflürülmüfltür.

    19 May›slar’›n tarihinden baz›notlara birlikte bakt›¤›m›zda, nas›liçinin boflalt›ld›¤›, nas›l istismaredildi¤i de daha somut görülecektirsan›r›z.

    *

    1981’de 12 Eylül Cuntas› tara-f›ndan yap›lan de¤ifliklikle 19 Ma-y›s Gençlik ve Spor Bayram›’n›nad›, AAttaattüürrkk’’üü AAnnmmaa GGeennççlliikk vveeSSppoorr BBaayyrraamm›› olarak de¤ifltirildi.Dönem, “Atatürkçülü¤ün” tüm top-luma adeta dayat›ld›¤› bir dönemdir.Olur olmaz her yere, her fleye Ata-türk ad›n›n monte edilmesi, cunta-n›n hastal›¤› gibidir ve bu hastal›k-tan 19 May›s da pay›n› alm›flt›r.

    Peki, bu “önemli” isim de¤iflikli-¤inden sonra, 19 May›s törenlerininbiçiminde ve muhtevas›nda bir de-¤ifliklik olmufl mudur derseniz, ha-y›r. 19 May›s, “AAttaattüürrkk’’üü AAnnmmaaGGeennççlliikk vvee SSppoorr BBaayyrraamm››”” olduk-tan sonra da, stadlarda gençler kla-sik, yarat›c›l›ktan bile uzak ve genç-ler için adeta bir eziyete dönüflensportif gösterilerine devam ettiler!

    *

    Asl›nda 1919 May›s’›n› çok dahaanlaml› k›lan bir olay daha vard›r ki,resmi tarih bunun üzerinde çok dur-maz. Bu “bayram”› vesile say›p,bunlar› ö¤retmezler gençli¤e.

    ‹‹llkk KKuuvvaayy›› MMiilllliiyyee,, 1919 Ma-y›s'›n›n sonlar›nda Ödemifl'de kurul-mufltur. ‹lk planda 120 kiflilik birmilis kuvveti oluflturuldu ve bu kuv-vete KKuuvvaayy›› MMiilllliiyyee ad› verildi.Ödemifl Kaymakam›’n›n da, ‹stan-bul’daki iflgale teslim olmufl Os-manl› saltanat yönetimine tav›r al-mas›yla, depodaki 1600 silah halkada¤›t›ld›. Kuvay› Milliye'nin ilk ça-

    t›flmas› da 2200 MMaayy››ss''ttaa Ödemifl’iniflgaline karfl› gerçeklefltirilen dire-nifl oldu.

    Gençler, hamaset yerine bunlar›ö¤renseler fena m› olur? Ama iflbir-likçileflmifl, emperyalizme karfl› sa-vafl› bir yana b›rak›n, emperyalizmsözcü¤ünü bile sözlüklerden ç›kar-mak isteyenler için, “Atatürk’ü an-ma” istismarc›l›¤›, daha çok yak›-fland›r.

    *

    Ama san›lmas›n ki, 19 May›s’›,Atatürkçülü¤ü istismar, 12 EylülCuntas›’yla bafllad›. Her ikisinin is-tismar›n›n da tarihi çok eskiye uza-n›r.. 19 May›s’a yönelik ilk istismarörneklerinden biri hemen MustafaKemal’in ölümünün hemen ard›n-dan görülmüfltü.

    1941’de 19 May›s vesilesiyle,Samsun-Ankara aras›nda, "‹stiklalinkurtar›c›s› Ebedi fieften, koruyucusuMilli fiefe" ad›yla bir bayrak yar›fl›yap›lmas› kararlaflt›r›ld›. ‹smet ‹nönü,“milli flefli¤ini” pekifltirmek için 19May›s’tan uygun araç m› bulacakt›.

    *

    19 May›s, düzenin görünürdeönem verdi¤i günlerden biri oldu¤uiçin, bugün birçok yeninin, bafllan-g›c›n da tan›¤› olmufltur. Mesela,Cumhuriyetin sahip oldu¤u ilk deni-zalt›lardan biri 19 May›s 1939'dadenize indirildi... Ankara GençlikPark›, bir 19 May›s günü (1943) ya-p›lan törenle hizmete aç›ld›... ‹nö-nü, “çok partili demokrasiye geçifl,yönetimde liberalleflme” diye adlan-d›r›lan yeni düzene geçifli, 1945 y›-l›n›n 19 May›s nutkunda aç›klad›...Listeyi uzatabiliriz, ama bu örnek-ler, 19 May›s’›n düzen için tafl›d›¤›simgesel anlam› göstermeye yeter.Fakat iflte o kadar. O simgesel anla-m›n muhtevas›n› unutturmakta daustad›rlar. Çünkü, düzenin devam›,bu muhtevay› unutturmakta, bu top-raklar üzerinden ulusal ba¤›ms›zl›kdüflüncesini silmekten geçmektedir.

    *

    ‹flte bu nedenledir ki, flunu çokkesin olarak söyleyebiliriz: Emper-yalizme ba¤›ml› iflbirlikçi iktidarlar,iktidarlar›n› korumak için gerekirse,

    ‹çi Boflalt›lm›fl Bir Bayram1199 MMaayy››ss

  • 19 May›s’› tümden de ortadan kald›ra-bilirler... Nitekim, kald›rmam›fllarsada, yasaklayabilmifllerdir.

    *

    1960 y›l›nda, MMeennddeerreess iktidar›,1199 MMaayy››ss ggöösstteerriilleerriinnii yyaassaakkllaadd››..

    DP hükümetinin Milli E¤itim Ba-kanl›¤›, 16 May›s günü aç›klad›¤› ka-rar›nda gösterilerin yasakland›¤›n› du-yurdu. Sebep belliydi. DP iktidar›gençli¤in öfkesinden dinamizmindenkorktu¤u için, 19 May›s’ta gençli¤inöfkesinin DP’ye yönelmesi ihtimali-nin önünü kesmek için yasaklam›flt›gösterileri.

    Bu yasak, 27 May›s’›n sadece 8gün öncesine denk geliyordu... Örnekaç›k; bu ülkeyi yönetenlerin hiçbirmilli, ahlaki de¤eri yoktur. Bu düzeninyöneticileri, 19 May›s’› bile yasakla-yabilirler gerekti¤inde. Oysa bir önce-ki sene 19 May›s’a dair kimbilir ne nu-tuklar atm›flt› Celal Bayar ve AdnanMenderes...

    *

    Gericili¤in AKP’yle siyasi ve sos-yal hayat›m›za girdi¤ini sananlar, sa-dece 19 May›slar’a iliflkin tart›flmalar›araflt›rsalar, hat›rlasalar, ne kadar ya-n›ld›klar›n› görecekler. ‹flte size örnek:

    1984 y›l›n›n 28 fiubat’›nda MilliE¤itim Gençlik ve Spor Bakanl›¤› ta-raf›ndan al›nan bir kararla 19 May›störenlerinde k›z ö¤rencilerin flort giy-meleri yasakland›.

    ‹ktidarda, bugün kimilerinin libera-lizmi ülkemize getiren parti olarak öveöve bitiremedi¤i AANNAAPP vard›. Ki 19May›s’taki bu flort yasa¤›, AKP’ninkapatma davas›ndaki gerekçelerdenhiç de farkl› de¤il...

    *

    1970’lerin ikinci yar›s›nda, ülkeçap›nda süren çat›flmalar, 19 May›s’ada yans›m›flt›.

    19 May›s 1976'daki "Gençlik veSpor Bayram›" gösterilerinde ‹stan-bul’da bir grup iktidar› protesto göste-risi yapm›flt›. "Katil ‹ktidar" diye slo-gan atan kitleye polis sald›rarak, yaka-lad›¤› bütün seyircileri dövdü. Anka-ra'daki 19 May›s törenlerinde ise, fa-flistlerin gösterisi vard›; Etekli k›zlar›protesto eden faflistler ""mmiillllii kk››yyaaffeett,,

    bbuu nnee rreezzaalleett"" slogan› at›yorlard›.

    Asl›nda toplumdaki politikleflme-nin bir yans›mas›yd› bunlar da; nite-kim, 19 May›slar’›n kendisi de zaten,esas›nda düzene karfl› ideolojik müca-delenin bir zeminidir. Yar›n bu zeminelbette pratik bir mücadele zemininede dönüflebilir.

    *

    19 May›s’›n düzen güçleri taraf›n-dan nas›l istismar edildi¤ine yine 12Eylül Cuntas›’ndan bir örnekle devamedelim.

    Bilindi¤i gibi, cuntan›n flefi KenanEvren, bir ara, hemen tüm konuflmala-r›nda ayetlerden, hadislerden bölümlerokumaya bafllam›flt›. Üstelik bunu dayine “Atatürkçülük”le ba¤daflt›racakflöyle örnekler sergiliyordu:

    Evren, 5 Ocak 1981'deki konuflma-s›nda aynen flöyle diyordu: “Türk ulu-su, yaflam›n›n en büyük talihini, uluönder Atatürk'ü kendisine bahfledenTanr› lütfuna borçludur."

    Bu kafa, 19 May›s’›, emperyalizmekarfl› ulusal savafl› anlayabilir ve anla-tabilir mi? Nitekim, Mustafa Kemal’ive 19 May›s’› kimli¤inden, içeri¤in-den tamamen koparan ve istismar›n enuç örneklerinden birini veren flu sözlerde Evren’e ait:

    "Atatürk'ün hayat›nda 19 rakam›-n›n büyük önemi vard›r... 19 May›s1919'da Samsun'a ç›kt›... 3 tane 19'untoplam› olan 57 yafl›nda öldü...” (13fiubat 1981 tarihli Harbokulu'ndakikonuflmas›)

    19 May›s’›n içinin boflalt›lmas› veistismar› konusunda baflka söz söyle-meye gerek yok herhalde.

    Bu ülkeyi yönetenlerin, “Milli E¤i-tim”e bakanl›k yapanlar›n, genelkur-maydakilerin, k›sacas› hiçbirinin zih-niyetinin ve yaklafl›m›n›n, Evren’in-kinden farkl› olmad›¤›na emin olun!Ve bu zihniyet bize, gayet aç›k biçim-de anlat›yor ki, ortada gençli¤imizinkutlayaca¤› bir bayram yok.

    Say›: 146 1119 MAYIS

    Emperyalizme bba¤›ml›iflbirlikçi iiktidarlar, iikti-darlar›n› kkorumak iiçin

    gerekirse, 119 MMay›s’› ttümden ddeortadan kkald›rabilirler.

    Nitekim, kkald›rmam›fllarsa dda,yasaklayabilmifllerdir.

    ““FFaaflfliisstt SSaalldd››rr››llaarraaKKaarrflfl›› BBiirrlleeflfleelliimm””

    Üniversitelerdeki faflist sald›r›-lar Erzincan ve Eskiflehir’de yafla-nan sald›r›larla sürüyor.

    13 May›s günü EErrzziinnccaann Üni-versitesi’ne ba¤l› E¤itim Fakülte-si’nde yurtsever ö¤rencilere sald›-ran faflistler Suat Tunç adl› ö¤ren-ciyi darp ederek a¤›r bir flekildeyaralad›. Sald›r›y› duyan ö¤renci-ler biraraya gelerek yaral› arka-dafllar›na destek olmak istedi.Hastaneye götürülen arkadafllar›n›ziyaret etmek isteyen 50 kiflilikdevrimci ö¤renciye bu kez polis-ler sald›rarak 23 ö¤renciyi gözal-t›na ald›.

    15 May›s günü ise EEsskkiiflflee--hhiirr’deki Anadolu Üniversite-si’nde bahar flenliklerinde standaçan devrimci yurtsever ö¤renci-lere 25 kiflilik faflist bir gurühunÖGB’lerin gözü önünde sald›r›s›yafland›. 4 ö¤rencinin yaraland›¤›sald›r›da faflistler bir kez daha sal-d›rd›, polisler izledi, faflistlerinhamili¤ini yapt›. Bunun üzerinedevrimci demokrat ö¤rencilerrektörlü¤ün önünde toplanarakRektörle ºgörüflmek istediler.Rekötr yard›mc›s›yla görüflenö¤rencilere “sorumlular hakk›ndayasal ifllemlerin bafllat›laca¤› sözüverildi. Eczac›l›k ç›k›fl›na kadar“Gündo¤du” marfl› ve “FaflizmiDöktü¤ü Kanda Bo¤aca¤›z” slo-ganlar› atarak yürüdü.

    Sald›r›larla ilgili 16 May›s gü-nü yaz›l› bir aç›klama yapanGençlik Federasyonu faflist sald›-r›larla devrimci demokrat ö¤ren-cilerin örgütlülüklerini da¤›tma-n›n ve yok etmenin amaçland›¤›-n›n alt›n› çizerek faflist sald›r›larakarfl› birleflme ve mücadele etmeça¤r›s› yapt›.

  • ODTÜ’de “DEVR‹M” MeflalesiYanmaya Devam Ediyor

    ODTÜ’lü ö¤renciler Deniz Gezmifller’in döneminden ka-lan ve y›llard›r gelenekselleflen DEVR‹M yaz›s›n›n meflale-lerle yaz›lmas›na sahip ç›karak bu y›lda 1500’ü aflk›n ö¤ren-cinin kat›l›m›yla DEVR‹M yaz›s›n› yazd›lar.

    7 May›s’ta Fizik Bölü-mü’nün önünde toplanan ö¤-renciler “Yaflas›n DevrimciODTÜ, Faflizme Karfl› OmuzOmuza, Mahir Hüseyin Ulafl,Kurtulufla Kadar Savafl” slo-ganlar›yla Devrim Stadyu-mu’na yürüdüler. Ankara Genç-lik Derne¤i ve “Alev fiahin’eÖzgürlük” pankart›yla Mimar-l›k, Mühendislik ve PlanlamadaArt› ‹vme Dergisinin de kat›ld›¤› eylemde stadyum önündedevrim flehitleri sayg› durufluyla selamland›. Stadyuma girenö¤renciler Sevinç Eratalay ve ‹nti ‹llimani’nin türküleriylecofltular. Konser s›ras›nda ö¤renciler stadyumun çimlerinemumlarla DEVR‹M yaz›s› yazan ö¤renciler “Ö¤renciyizHakl›y›z Kazanaca¤›z, Ortak Düflman Amerika’d›r, BilgeHan Karpat Yaln›z De¤ildir, Halk ‹çin Bilim Halk ‹çin E¤i-tim” sloganlar›yla taleplerini dile getirdiler.

    ‹TÜ fienlikleriEngellemelereRa¤men Yap›ld›

    22. Geleneksel Bedri Karafakio¤-lu ‹TÜ Ö¤renci fienlikleri 6-9 May›starihleri aras›nda ‹TÜ Maslak Kam-pusü’nde yap›ld›.

    Rektörlü¤ün flenli¤i tüm engelle-me çabalar›na ra¤men ö¤rencilerinkararl› tutumu ve açt›klar› imza kam-panyas›yla di¤er ö¤rencileri, ö¤retimgörevlilerini ve üniversite personeliduyarl› k›lmas›yla rektörlük geriad›m atmak zorunda kald›.

    6 May›s’ta bafllayan flenli¤in ilk

    gününde KSB küçük salonda “Ba-¤›ms›zl›k ve Gençlik” konulu paneldüzenlendi. fienlik Avukat Behiç Aflc›ve Halkevleri Genel Baflkan Yard›m-c›s› ‹lknur Birol’un konuflmac› olarakkat›ld›¤› panelle bafllad›. ‹kinci gün“Siyasal ‹ktidar ve E¤itim” panelineise Bo¤aziçi Üniversitesi’nden ‹zzet-tin Önder, Marmara Üniversite-si’nden Fuat Ercan ve TTB’den AliÇerkezo¤lu konuflmac› olarak kat›ld›-lar. Konuflmalarda Türkiye’deki e¤i-tim sisteminin çarp›kl›¤›na de¤inildi.

    8 May›s’ta da Ö¤renci MeclisiKulübünün düzenledi¤i “KulüplerTart›fl›yor” bafll›kl› foruma davetliolarak kat›lan ve kendisi de bir‹TÜ’lü olan Metin Yavuz kat›ld›.Yavuz, ‹TÜ Geleneksel fienlikle-ri’nin tarihine, üniversitelerde ö¤ren-cilerin yaflad›¤› sorunlara ve örgüt-lenme içinde sanat›n önemine de¤in-di. Foruma kat›lan T‹M‹S, Kad›n›nAtölyesi, HBSK Müzik Birimi, ‹TÜSahnesi, Gençlik Federasyonu veKolektifli ö¤renciler de “Üniversite-

    lerde Sosyal Yaflam ve ‹TÜ fienlikle-ri”ni, ‹TÜ flenliklerinin birlikte ör-gütlenmesinin önemine vurgu yapt›-lar. Yap›lan sohbet ve oyunlar›n ar-d›ndan Kad›n›n Atölyesi “Demir Çe-neli Melekler” filminin gösteriminiyapt›.

    9 May›s flenli¤in son gününde“‹TÜ’lü Ülkücüler” ad› ile flenli¤iengellemek için yürüyüfl düzenleme-ye çal›flan sivil faflistler, yemekhane-ye kadar planlad›klar› yürüyüflü iptaledip polis korumas›nda rektörlükönüne kadar yürüyüp da¤›ld›lar. Tümengellemelere ve polisin ablukas›nara¤men devam eden flenlikte 15:30da sanatç›lar›n verece¤i konserlerbafllad›. Erdal Bayrako¤lu, Efkan fie-flen, Grup Yorum, Kolektif MüzikAtölyesi ve Grup Yediçeflni’nin sah-ne ald›¤› konserde Grup Yorum sah-neye ç›kt›¤› esnada kat›l›m say›s›600’e ç›kt›. Konser esnas›nda s›k s›k“Mahir, Hüseyin, Ulafl Kurtulufla Ka-dar Savafl, K›z›ldere Son De¤il SavaflSürüyor” sloganlar› at›ld›.

    Seminer: Yeni-Sömürge Türkiye’de E¤itim

    Gençlik Federasyonu üyeleri “Yeni SömürgeTürkiye’de E¤itim” kampanyas› çerçevesinde ‹s-tanbul ve Ankara’da düzenledikleri seminerlerleTürkiye’deki e¤itim sistemini tart›fl›yor, sorunlar›-n›n çözümünü hep birlikte ortaya koyuyorlar.

    10 May›s’ta ‹stanbul’daki Federasyon binas›nda“Yeni Sömürgecilik Nedir?” “Türkiye Nas›l Sömür-geleflti?” konulu bir seminer düzenledi. 70 kiflininkat›ld›¤› seminerde konuflan Gençlik Federasyonuüyesi Serkan Onur Y›lmaz Türkiye’nin sömürgelefl-mesinin tarihsel aflamalar›n› anlatarak ba¤›ms›zl›kmücadelesinin önemine vurgu yapt›. Gençli¤in ba-¤›ms›zl›k mücadelesinde her zaman en önlerde yerald›¤›na de¤inen Y›lmaz, anti-emperyalist mücade-leyi sürdürmenin öneminin alt›n› çizdi.

    Ankara Gençlik Derne¤i’nin 10 May›s günüdüzenledi¤i seminerde Ankara Gençlik Derne¤içal›flanlar› Evrim Yücel ve Onur Y›ld›r›m’›n ko-nuflmac› olarak kat›ld›. Yeni sömürgecili¤in ülke-mizdeki ve dünyadaki di¤er sömürge ülkelerdee¤itime nas›l etki etti¤inin de tart›fl›ld›¤› seminerdesorunlar›n halk için bilim halk için e¤itimi savunanbir e¤itim sisteminde oldu¤u vurgusu yap›ld›.

    12 GENÇL‹K 18 MMay›s 22008

  • Gençli¤in bayram›n› kutluyordüzenin efendileri; kutlu olsun genç-ler bayram›n›z!

    Bayram›n›z kutlu olsun, iflsizli¤edevam...

    Bayram›n›z kutlu olsun, yozlafl-maya devam...

    Bayram›n›z kutlu olsun, apolitik-li¤e devam...

    Bayram›n›z kutlu olsun, okuldanat›lmalar, gözalt›lar, iflkenceler, tu-tuklamalar devam...

    Bayram›n›z kutlu olsun, fakat e¤i-tim hakk›m›z demeyin...

    Bak›n düzen nas›l da gençli¤e de-¤er veriyor. Senenin bir günü gençli-¤in bayram›n› kutluyor. 19 May›s se-nin bayram›n, kutla ama sorunlar›mdeme, ifl deme, ekmek deme, okul de-me, hak-özgürlük, adalet deme... Dü-zenin sana reva gördü¤üne tevekkülederek boyun ey, baflka bir fley iste-me... ‹flte kahve köfleleri, bofl sokaklar,batakl›klar, uyuflturucu, fuhufl, h›rs›z-l›k seni bekliyor... Açl›k, yoksulluk sa-na tanr›n›n bahfletti¤i bir kaderdir. Ka-derine raz› ol, kutlu olsun bayram›n...

    Peki, 19 May›s’ta bayram› kutla-nan gençli¤imizin içinde bulundu¤udurum nedir? Sorunlar› nedir? Gele-ce¤i ne kadar güvendedir? Zaman›n›nas›l geçirir, ne ile ilgilenir, nas›l ya-flar, ne düflünür?

    Gençli¤in bayram›n› kutlamakyerine, bunlar› gündeme almak, tar-t›flmak ve çözümler üretmek gerek-mez mi?

    SSoorruunn:: ‹‹flflssiizzlliikk vvee YYookkssuulllluukk55 MMiillyyoonn GGeennçç ‹‹flflssiizz

    Birleflmifl Milletler Kalk›nmaProgram›’n›n (UNDP) ““TTüürrkkiiyyee’’ddeeGGeennççlliikk”” konulu raporuna göre;

    Türkiye'de 55 mmiillyyoonn ggeennçç bbooflflttaa..Kimi iflsiz, kimi okulsuz. Günlerinievde, sokakta ve kahvehane köflele-rinde geçiriyorlar.

    1 milyon genç ifl ar›yor. 300 bini,

    y›llard›r süren u¤rafllar›n sonunda iflbulma umudunu kaybetmifl.

    2.2 milyon genç kad›n okumuyor,çal›flm›yor.

    600 bin genç ise engelli. Onlar›nifl bulma ümitleri hiç yok.

    2005 y›l›nda ‹stanbul’da 14-19yafl aras› gençler içinde yap›lan baflkabir araflt›rmada, gençlerin yüzde 38’idönmemek üzere yurtd›fl›na gitmekistedi¤ini söylüyordu.

    2007 y›l›nda çeflitli üniversiteler-de yap›lan araflt›rma da, üniversiteligençli¤in 10’da 9’unun ifl bulma ümi-dinin olmad›¤›n›, yüzde 90’›n›n para-s›zl›k sorunu yaflamaktan flikayet etti-¤ini gösteriyordu.

    Fiziken çal›flmas›n›n önünde en-gel olmayan gençlerimize bile ifl ola-na¤› sunmayan düzenin, engelligençlerimize ifl ve gelecek sunmas›zaten beklenemez.

    Rapora göre, çal›flma yafl›ndakinüfus Türkiye’de her y›l 800 bin kifliartacak.

    Peki, mevcut durumda bile 5 mil-

    yon genç iflsizken, bu artan nüfusanas›l bir olanak sunulacak, nas›l birgelecek haz›rlanacak?

    Bu soruya sistemin verilmifl bircevab›n›n olmad›¤›n› biliyoruz.

    Peki, iflsiz, geleceksiz 5 milyongenç ne yaps›n?

    Elbette, sistem için bu 5 milyongenci denetlemek, sistem için tehli-keli hale gelmesini engellemek flart.

    Nitekim UNDP de bu tehlikeyeiflaret ederek uyar›yor: ““GGeennççlleerree ddaa--hhaa ççookk vvee ddaahhaa iiyyii iiflfl iimmkkâânnllaarr›› ssaa¤¤--llaayyaammaazzssaa,, ggeelleeccee¤¤iinn ggeennççllii¤¤ii üüllkkee--ddee ssoossyyaall,, ppoolliittiikk vvee eekkoonnoommiikk ggeerrii--lliimmlleerriinn bbiirr kkaayynnaa¤¤›› hhaalliinnee ggeelleebbii--lliirr..””

    ‹flte bu tehlike, düzenin ggeennççlliikkppoolliittiikkaass››nn›› da flekillendiriyor: AAppoo--lliittiikklleeflflttiirrmmee,, yyoozzllaaflfltt››rrmmaa,, bbaasskk›› aalltt››--nnaa aallmmaa,, mmaaffyyaayyaa,, uuyyuuflflttuurruuccuuyyaa,,kkuummaarraa,, hh››rrss››zzll››¤¤aa yyöönnlleennddiirrmmee..

    SSoorruunn:: AAppoolliittiikklleeflflmmeeÖÖrrggüüttlleennmmeekk,, HHaakk vvee ÖÖzzggüürr--llüükk ‹‹sstteemmeekk BBüüyyüükk SSuuçç

    Yine ayn› araflt›rmaya göre, 15-24yafl aras› 12 milyon gencin yaflad›¤›Türkiye’de gençlik ekonomiye, siya-sete ve karar mekanizmalar›na kat›la-m›yorlar.

    Asl›nda geriye de bir fley kalm›-yor. Gençlik yaflam›n d›fl›na itiliyor.

    Raporda deniyor ki; ““TTüürrkkiiyyee,,ddüünnyyaaddaa ggeennççlliikk ppoolliittiikkaass›› oollmmaayyaanneennddeerr üüllkkeelleerrddeenn bbiirrii””..

    Oysa sorun bu de¤il. Elbette ki,Türkiye’nin de bir gençlik politikas›vard›r. Bu politika ony›llard›r uygula-narak, apolitikleflmifl, yozlaflt›r›lm›fl,düflünmeyen, üretmeyen, haklar› içinmücadele etmeyen bir gençlik yarat-mak hedeflenmifltir.

    Gençler, sistemin ilgisinden yok-sun de¤ildir. Tersine, sistem gençli¤i

    Say›: 146 1319 MAYIS

    Bayramla AAldat›lanGençli¤in DDurumu

    � 5 mmilyon ggenç iiflsiz� 2.2 mmilyon ggenç kka-

    d›n ookumuyor, ççal›flm›yor� 600 bbin eengelli ggenç

    bu ddüzende öömür bboyu iifl-siz

    � Gençlerin yyüzde 338’idönmemek üüzere yyurtd›fl›-na ggitmek iistiyor

    � Gençli¤in yyüzde90’›n›n iifl bbulma üümidiyok

    � Üniversiteye ggidenle-rin ooran› yyüzde 118’de

    � Her yy›l üüniversite ss›-nav›na ggiren ggençlerin üüç-te 22’si üüniversiteye ggirmeolana¤›ndan yyoksun

  • bir an bile olsun bofl b›rakmadan ilgi-leniyor; ne yapaca¤›na, ne düflünece-¤ine, nas›l yaflayaca¤›na, tersinden neyapmayaca¤›na, nas›l düflünüp, nas›lyaflamayaca¤›na, neyi be¤enip neyibe¤enmeyece¤ine kadar karar veri-yor, yönlendiriyor.

    Düzen, kurumlar›n› seferber et-mifl, polisinden yarg›s›na, uyuflturu-cu, fuhufl flebekelerine, medyaya ço-¤u düzenin gençli¤e yönelik politika-lar›n› hayata geçirmek için seferberdurumdad›r.

    Fakat, bunlar›n fonksiyonlar›,gençli¤i e¤itmek, yetifltirmek, gençli-¤e gelecek haz›rlamak de¤il, gençli¤idenetim alt›na almakt›r.

    Örne¤in, Türkiye’deki e¤itim ku-rumlar›na bak›n, adeta e¤itimle de¤il,““eemmnniiyyeettllee”” görevlidirler. Gençlerinen küçük politik, sosyal, kültürel fa-aliyetleri, örgütlenmeleri, eylemleris›k› bir denetim alt›nda engellenir,yasaklan›r. Çeflitli biçimlerde ceza-land›r›l›r.

    Gençlik politikayla ilgilenmeye-cek, halk›n ve kendisinin sorunlar›ylailgilenmeyecek. Gençlik ne yapmal›-d›r peki? E¤lenmeli, olabildi¤ince tü-ketmeli, dünyada, ülkesinde ve hattaçevresinde olup bitenlere boflvermeli,cinselli¤inin peflinde koflmal›d›r. ‹fltebu, ony›llard›r ülkemizde düzeningençlik politikas›d›r.

    Bu politika, gençli¤in, eflitlik, hak,özgürlük, adalet gibi de¤erleri b›rakt›-rarak, yerine para, cinsellik, marka, in-ternet, cep telefonlar›, e¤lence hayat›vb.’ni de¤er olarak benimsetmeyiamaçlayan bir politikad›r.

    SSoorruunn:: KKüüllttüürreellAAhhllaakkii BBoozzuullmmaa

    HHeeddeefflleerrii YYoozzllaaflflmm››flfl,, DDeejjeennee--rree GGeennççlliikk YYaarraattmmaakktt››rr

    Yine 2005 y›l›nda, ‹stanbul’da ya-p›lan sözünü etti¤imiz araflt›rmayagöre, liseli gençlerin yüzde 60’› iç-kiyle 15 yafl›n alt›nda tan›fl›yor, yüz-de 39'u sigara içiyorlar.

    Gençli¤in bir k›sm›, ““iinntteerrnneett bbaa--flfl››nnddaa zzaammaann ggeeççiirrmmeeyyii,, mmaarrkkaa ggiiyy--mmeeyyii””,, ““gglloobbaalllleeflfleenn ddüünnyyaayyaa”” ayak

    uydurmak olarak görüyor.BM bünyesinde 2003 y›l›nda ya-

    p›lan bir araflt›rmaya göre; Türki-ye'de bütün flehirlerde uçucu madde,esrar, ecstasy ve eroin kullan›m›ndaart›fl var. UUççuuccuu mmaaddddee kkuullllaannmmaayyaaflfl›› 1111,, eessrraarraa bbaaflflllaammaa yyaaflfl›› 1166,, eeccss--ttaassyy kkuullllaannmmaa yyaaflfl›› 1177''yyee iinnddii..

    Yine Sa¤l›k Bakanl›¤› taraf›ndan2001 y›l›nda, yedi ilin liselerinde ya-p›lan araflt›rmaya göre, ö¤rencilerinyüzde 53'ünün esrar› denedi¤i, yüzde22'sinin aras›ra, yüzde 8,5'unun sü-rekli kulland›¤›, yüzde 10’unun eroi-ni denedi¤i, yüzde 4’ünün süreklikulland›¤› görüldü.

    2000 y›l›nda sadece ‹stanbul'daçocuk hayat kad›nlar›n›n say›s› 500olarak belirtiliyor. 2000 y›l›nda yap›-lan 1. Çocuk Kurultay›'nda, çocuk fa-hifle olay›n›n korkutucu boyutlarageldi¤i, fahiflelik yafl›n›n 15'e kadardüfltüflü, baz› araflt›rmac›lara göre isebu yafl›n 12'ye kadar indi¤ine vurguyap›l›yor.

    Düzen sistemli bir flekilde gençli-¤i, fuhufl, uyuflturucu batakl›¤›na, e¤-lence mekanlar›na, barlara sürüyor.

    Herhalde bu batakl›klarda gençle-rimizin gelece¤ini karartmak için, ül-kesindeki gençli¤e düflman bir sistemolmak gerekir.

    Elbette ki, öyledir. Ülkemizdekisistemin gençli¤e düflman oldu¤u dagerçektir.

    SSoorruunn:: EE¤¤iittiimmssiizzlliikk

    GGeennççllii¤¤iinn SSoorruunnllaarr››nn››ÇÇöözzmmeeyyeenn EE¤¤iittiimm SSiisstteemmii

    Gençli¤in e¤itime iliflkin sorunla-r› birkaç bafll›kla toplanabilir.

    Bunlardan birisi e¤itimin paral›hale getirilmesi, açl›k ve yoksullukiçinde yaflayan insanlar›m›z›n, mev-cut sistem içinde e¤itim olana¤› bula-mamalar›d›r.

    UNDP’nin araflt›rmas›na göre, iill--kköö¤¤rreettiimm mezunlar›n›n oran› yyüüzzddee8899’’dduurr.. Yani yyüüzzddee 1111’’lliikk oran ilko-kulu bile okuma olana¤›na sahip ola-mam›flt›r. OOrrttaaöö¤¤rreenniimm görenlerinoran› yyüüzzddee 5566,, üünniivveerrssiitteeyyee gidenle-rin oran› yyüüzzddee 1188’’ddee kalmaktad›r.

    Her y›l, üniversite s›navlar›na gi-

    r e ngençle-rin an-cak üüçç--ttee bbiirriiüniver-sitelereg i r m eo l a n a -¤›na sa-h i p t i r.Bununanlam›,ü l k e -mizde,a n c a küniver-site ça-¤›na gelmifl gençlerimizin üçte birineüniversiteye girme olana¤›n›n sunu-labildi¤idir. ÜÜççttee iikkiissii bbaaflflaarr›› ddüüzzeeyy--lleerrii nnee oolluurrssaa oollssuunn üünniivveerrssiitteeyyeeggiirrmmee oollaannaa¤¤››nnddaann yyookkssuunndduurr..

    Sorunlardan bir di¤eri, verilene¤itimin düzeyi ile ilgilidir. E¤itimsistemi bozuktur, bu nedenle e¤itiminkalitesi düflüktür. Bir örnek; 2007 y›-l› Ortaö¤retim Kurumlar› Ö¤renciSeçme S›nav›’na (OKS) giren 881188bbiinn 335599 adaydan, 2277 bbiinn 227777''ssii s›f›rpuan alm›fl olmas›d›r.

    Keza, 2004 y›l›nda E¤itim-Sen ta-raf›ndan yap›lan aç›klamaya göre,son alt› y›l içinde, ÖÖSSSS vvee LLGGSS''ddeettooppllaamm 9966 bbiinn öö¤¤rreennccii ss››ff››rr ppuuaann aall--dd››,, 22 bbiinn 113311 lliissee bbiirriinncciissii hheerrhhaannggiibbiirr yyeerrii kkaazzaannaammaadd››..

    2007 y›l› OECD raporuna göre,üye ülkeler aras›nda Türkiye, üniver-site ve lise mezunlar› say›s›nda sons›rada, gayri safi milli has›ladan e¤i-time en az kaynak ay›ran ülkelerin isebafl›nda geliyor.

    Türkiye’de sadece Sünnileri tem-sil eden Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›nbütçesi 22 üniversitesinin toplam büt-çesine denktir. Elbette, sisteme göregençlerimizin okula de¤il, camiyegitmesi makbuldür.

    Peki, gençlerimizi bu duruma ge-tirmiflken, onlar için 19 May›s nedenve nas›l bir bayram olabilir ki!

    Gelece¤i karart›lm›fl gençli¤in 19May›s’ta kutlayaca¤› ne olabilir?!

    14 19 MAYIS 18 MMay›s 22008

  • Say›: 146 1519 MAYIS

    Gençli¤in ekonomik, kültü-rel sorunlar› var. Gençlikapolitiklefltiriliyor. E¤itim ola-naklar›ndan yoksun b›rak›l›-yor.

    Mevcut sistem içinde yap›-lan tart›flmalar sorunlara çö-züm üretmiyor. Çünkü, so-runlar›n kayna¤›na dokun-mak istemiyor.

    Örne¤in, Birleflmifl Millet-ler Kalk›nma Program›’n›n(UNDP) Raporunda, gençli-¤in sorunlar› vurguland›k-tan sonra, ““zzoorruunnlluu ee¤¤iittii--mmiinn 1122 yy››llaa çç››kkaarr››llmmaass›› bbiirrççöözzüümm oollaabbiilliirr”” deniyor.

    Sorunun kayna¤›n› sorgu-lamamak, ya da çeflitli ne-denlerle bu sorgulamadan bi-linçli olarak uzak durmak,sorunlar› gerçekçi bir flekildeortaya koysa bile, çözümleriayn› gerçekçilikle ortaya koy-may› engelliyor.

    Burada, yak›n zamandaÖDP’nin de, e¤itim sorunlar›-na çözüm olarak 12 y›ll›k zo-runlu e¤itimi önerdi¤ini ha-t›rlatal›m.

    Peki, 12 y›l zorunlu e¤i-tim, iflsizlik sorununu nas›lçözecek? Bunun cevab› yok.

    Oysa ortaya konulan so-runlar›n e¤itimin süresini ar-t›rmakla çözülemeyece¤i or-tada. Öyle ya, üniversite me-zunlar› bile iflsizken, 12 y›ll›kzorunlu e¤itimin, gençlerin ifl-sizlik ve di¤er sorunlar›n› çö-zece¤ini önermek, sorunlar›çözme iste¤inin de¤il, çözüm-den kaçman›n ürünü olabilir.

    Düzen içi düflünmek, dü-flünceyi bafltan s›n›rl›yor. Oy-sa, bizler kendimizi neden dü-zenin kabul edebilece¤i çö-zümler önermekle s›n›rlaya-l›m? Elbette, böyle bir zorun-lulu¤umuz yok. Bu düzeniçinde sorunlar›m›z›n çözü-münün mümkün oldu¤unu

    kan›tlama görevi de bizim de-¤il, baflarabiliyorsa düzeninkendisinin görevidir. Biz, so-runlar›m›z› oldu¤u gibi orta-ya koymal› ve çözümünü iste-meli, sadece istemekle yetin-memeli, çözümü mücadelemizile dayatmal›y›z.

    Peki gençli¤in sorunlar›n›nkayna¤› nedir?

    BBiirriinncciissii,, düzenin gençli-

    ¤in sorunlar›n› çözmeye de-¤il, egemen s›n›flar›n sorun-lar›n› çözmeye göre düzenlen-mifl olmas›d›r.

    Bu nedenledir ki, sistemkendisini üniversiteden me-zun olan gençli¤e ifl bulmaklayükümlü görmüyor. Yine, e¤i-timi flekillendirirken, mezunolduktan sonra iflsiz kalma-mas›n› gözeterek flekillendir-miyor.

    Oysa, iflsizlik sorununuçözmek devletin öncelikli gö-revleri içinde olmas› gerekir.Sorunlar›m›z›n nedenlerindenbirisi sistemin bu politikas›ise, çözüm önerenlerin de e¤i-timin gençli¤in ihtiyaçlar›nacevap verecek flekilde düzen-lenmesini istemesi gerekmezmi?

    ‹‹kkiinncciissii,, mevcut e¤itim sis-teminden memnun olmayan,elefltiren, sorgulayan, örgüt-lenen ve hakk›n› arayangençli¤i çeflitli yöntemlerle et-kisizlefltirmeye çal›fl›yor.

    Durum buyken, elbette ki,talebimiz de bu sorunumuzuçözecek flekilde olmal›d›r.

    Dolay›s›yla, sistemin bask›politikas›na karfl› mücadeleetmek de çözüm için gereken-ler içinde olmal›d›r.

    ÜÜççüünnccüüssüü,, sistem gençli¤isadece bask› mekanizmalar›ile de¤il, apolitiklefltirerek,sorunlar›ndan uzaklaflt›rarakda etkisizlefltiriyor.

    O zaman, düzenin bu poli-tas›na karfl› da mücadele et-meli, gençli¤i, düzenin yozlafl-t›rmas›ndan kurtarabilecek,düzene alternatif kültürü ge-lifltirebilecek politikalar üret-memiz de gerekir.

    DDöörrddüünnccüüssüü,, e¤itimin pa-ral› hale getirilmesi, okulla-r›n kap›lar›n›n yoksul ço-cuklar›na kapat›lmas›d›r. Ozaman buna karfl› da müca-dele etmek gerekir.

    BBeeflfliinncciissii,, faflist sald›r›-lard›r. Gençli¤in buna karfl›

    örgütlenmesini gelifltirmek,faflist sald›r›lar›n sistemle ba-¤›n› teflhir etmek, faflist terö-rü geriletmek için militan birçizgide mücadeleyi yükselt-mek gerekir.

    Gençli¤in sorunlar›n› veçözümleri detayland›rmakmümkündür.

    Fakat, tüm bu sorunlar›nçözümü için, zorunlu e¤itimin8 y›ldan 12 y›la ç›kar›lmas›n›savunamay›z herhalde?

    Konu gelip, sorunlar›m›z›nçözümünü mü istiyoruz, yok-sa geçifltirilmesini mi istiyo-ruz noktas›nda dü¤ümleni-yor.

    Sorunlar›m›z› geçifltirme-nin, yok sayman›n çeflitli yol-lar› vard›r. Bu yollardan biri-si, iflte ““1199 MMaayy››ss GGeennççlliikk vveeSSppoorr BBaayyrraamm››”” kutlamalar›-d›r. Geçifltirme politikas›na,çeflitli kesimler 12 y›ll›k zo-runlu e¤itimi de eklemek isti-yorlar.

    Fakat, bizler sorunlar›m›-z›n geçifltirilmesini de¤il, çö-zümünü istiyoruz. Bu durum-da ne yapmam›z gerekti¤iaç›k de¤il mi?

    ÇÇöözzüümmNNeerreeddee??

    Sorunlar // ÇÇözümler

  • 16 RÖPORTAJ 18 MMay›s 22008

    � YY:: KKuurruullttaayy iiççiinn nneeddeennbbööyyllee bbiirr iissiimm sseeççttiinniizz?? Halk›n her kesimi gibi bizler de

    büyük bir bask› ve yozlaflt›rma poli-tikalar›yla karfl› karfl›yay›z. Özellik-le 12 Eylül Cuntas›’yla beraber oli-garfli, tüm halk kesimlerini sindire-rek kendine muhalif her türlü sesikesmek istemifltir. Bu terörden enfazla nasiplenenlerin bafl›nda dagençlik gelmektedir. Çünkü gençlikgenel olarak cüretkar, kararl› ve dü-zen içi kayg›lardan en az etkilenenbir karaktere sahip olmakla beraber,ülkemiz özelinde devrim ve sosya-lizm düflüncesini halk›m›za tafl›yanolmufltur. Devrimci Gençlik 1960lardan itibaren bir taraftan okullardaakademik mücadele verirken bir ta-raftan da ülkemizin ba¤›ms›zl›¤› veözgürlü¤ü için mücadele ediyordu.Çünkü o dönem devrimci gençli¤i,e¤itim sistemini ülkemizdeki ege-men ideolojiden ba¤›ms›z görmü-yordu.

    Bizler de bugün bize dayat›lane¤itim sistemini içinde bulundu¤u-muz düzenden ayr› görmüyoruz.Ülkemiz de bir yeni sömürge ülkeoldu¤u için e¤itim konusunu tart›fl-mak, ayn› zamanda yeni sömürgeci-li¤i de tart›flmak anlam›na gelmek-tedir. Bu yüzden böyle bir ismi uy-gun gördük.

    � YY:: KKuurruullttaayy''llaa nneeyyiiaammaaççll››yyoorrssuunnuuzz?? 12 Eylül’ün ard›ndan 90’lar›n

    bafl›nda Sovyetler Birli¤i’nin y›k›l-mas›yla beraber yozlaflt›rma politi-kalar› en üst düzeye ç›kar›ld›. Bu-gün de devam etmektedir bu durum.Yozlaflt›rma politikas›yla amaçla-nan, insani de¤erlerinden ar›nd›r›l-m›fl bireyci, bencil, tektip insan mo-delini hakim k›lmakt›r. ‹flte biz ku-

    rultay›m›zla. Düzenin kendi bask›yöntemleri ve medyas› d›fl›nda biz-zat e¤itim sistemiyle de bu sonucuyaratmay› amaçlad›¤› gerçe¤ini tar-t›flmak, ve bu tablonun bulundu¤u-muz düzenin bir sonucu oldu¤unukavratmak istiyoruz.

    � YY:: KKuurruullttaayy››nn››zz 1199MMaayy››ss''aa,, yyaannii ‘‘GGeennççlliikkBBaayyrraamm››’’nnaa ddeennkk ggeelliiyyoorr..BBuuggüünn ssiizziinn iiççiinn nnee iiffaaddee eeddiiyyoorr??

    Özel olarak 19 May›s GençlikBayram›na denk gelmesi için belir-lemedik Kurultay›m›z›n tarihini.Ama yine de bu konudaki düflünce-lerimizi ifade edeyim. 19 May›s ül-kemizde ba¤›ms›zl›k savafl›n›n bafl-lang›c› olarak kabul edilir. BBaa¤¤››mm--ss››zzll››kk ve ggeennççlliikk kavramlar› bizimaç›m›zdan da birbirinden ayr› fleylerde¤ildir. Ancak bugün kutlanan 19May›s, bu nitelikleri tafl›makta m›?Ya da ba¤›ms›zl›¤a iliflkin bir muh-tevas› var m› diye sormak gerekiyor.Geçmiflten bu yana 19 May›slar hepgençli¤e floven duygular›n pompa-land›¤›, gençli¤in sorunlar›n› tart›fl-mak, gündeme getirmek bir yana,gençli¤in sesinin bast›r›ld›¤› günlerolagelmifltir.

    Dün 6. Filo’yu denize dökendevrimci gençli¤e sald›ranlar da,bugün TGB, ADKF, Ülkü Ocaklar›,Alperen Ocaklar›... isimleri ile dev-rimcilere sald›ranlar da 19 May›s-lar’› kullanm›fllard›r. Kald› ki ba-¤›ms›zl›¤›n› yitirmifl yeni sömürgeülkemizde at›lacak her ad›m emper-yalizm taraf›ndan belirlenmektedir.Bu koflullarda ba¤›ms›z›z demek,demokrasiyle yönetiliyoruz demekyalandan ibarettir. Bunun için bizba¤›ms›zl›k mücadelesinden bah-setmek durumunday›z. Kurultay›-m›z›n amaçlar›ndan birisi de budur.

    �YY:: AAKKPP''nniinn ggeennççlliikk ppoolliittii--kkaass››nn›› nnaass››ll ddee¤¤eerrlleennddiirrii--yyoorrssuunnuuzz,, AAKKPP iikkttiiddaarr›› ggeerreekkyyöönneettiimm,, ggeerreekkssee ddee iiddeeoolloojjiikk

    kküüllttüürreell aaçç››ddaannggeennççllii¤¤ii nnaass››lleettkkiilleeddii??

    AKP iktidarageldi¤inden bu yana bir taraftanABD’den ald›¤› talimatlar› yerinegetirmeye bir taraftan da halk› kan-d›r›p koltu¤unu sa¤lamlaflt›rmayaçal›fl›yor. Bu yüzden hiç kuflku yokki bu sene 19 May›s’ta da gençliküzerinden ahkam kesecektir. Ancakyedi y›ld›r kald›¤› iktidar koltu¤un-da gerçek yüzünü de saklayamam›fl-t›r. Bir taraftan yoksulluk edebiyat›yaparken di¤er yandan ppaarraall›› ee¤¤iittii--mmii ad›m ad›m hayata geçirenAKP’dir.

    Devlet okullar›na bütçemiz yokderken özel okullara büyük mebla¤-larda bütçeler ay›rmaktad›r. Gençli-¤i özel okullara, özel üniversitelereyöneltmektedir. Bir taraftan “Avru-pa’n›n ahlaks›zl›¤›n› ald›k maale-sef” diye demagoji yaparken di¤ertaraftan Avrupa’n›n yoz bencil kül-türünü yaymaya çal›flmaktad›r.

    Üniversitelerin paral› olmas›n›aç›ktan savunan AKP, yoksul emek-çi çocuklar›na üniversite kap›lar›n›kapat›yor. Ayn› zamanda mesleki veteknik liselileri cilalay›p özendire-rek, tekellere ucuz ifl gücü sa¤lama-ya çal›flmaktad›r.

    Liselerde ise, katk› paralar›, ai-datlar vb. ad› alt›nda liseler adeta ti-carethane gibi iflletilmekte. Liselile-rin ÖSS’yi kazanabilmesi için ders-haneler adeta zorunlu k›l›nm›flt›r.

    AKP bütün bunlar› yaparken biryandan da gençli¤in inançlar›n› kul-lanarak gençlik içinde suni çat›flma-lar yaratmakta, böylece gençli¤i as›lgündemlerinden uzaklaflt›rmaktad›r.AKP asl›nda özetle kendinden öncegelen hükümetlerin politikalar›n›devam ettirmektedir. Onlara ek ola-rak ayr›ca gençli¤in, halk›m›z›n di-ni de¤erlerini sömürmektedir. Buyüzden biz Gençlik Federasyonuolarak, gençli¤i bu suni ayr›mlar-dan, gündemlerden ç›kar›p, kendisi-nin sorunlar›na, ülkesin sorunlar›nakarfl› duyarl› olmaya, bu sorunlaramüdahale etmek için örgütlenmeye,mücadele etmeye ça¤›r›yoruz.

    RRööppoorrttaajj:: OOnnuurr UURRBBAAYY ((GGeennççlliikk FFeeddeerraassyyoonnuu YYöönneettiimm KKuurruulluu ÜÜyyeessii))

    “Gençli¤i, kendisinin ve ülkesinin sorunlar›namüdahale edebilecek hale getirmeyi amaçl›yoruz”

    Gençlik Federasyonu 18-19 May›s günle-ri aras›nda “Yeni Sömürge Türkiye’deE¤itim Kurultay›” düzenliyor. Kurultaylailgili Federasyonun görüfllerini sorduk: