26
YIL: 46 SAYI: 7-8-9 Temmuz-Ağustos-Eylül 2009 ISSN: 1301-3572 Doğayla Dost Olun...

Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

YIL: 46 SAYI: 7-8-9 Temmuz-Ağustos-Eylül 2009 ISSN: 1301-3572

Doğayla Dost Olun...

Page 2: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

> 48> 48

Konya’da Karma Resim Sergisi Vefat

HABERLER. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

ÜYELERİMİZDEN> 45> 46

Gölcük Depremi ve A. Şevket Arıncı'nın Ardından 10 YılSiz de Kendinize Bir Kaset Yapın

. . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

> 26

> 30>

33> 37> 40> 41

Türkiye'de Odun Hammaddesi Üretiminin Artırılması Açısından Kızılçam Endüstriyel Plantasyon Ormancılığı

Çığ, Ormancılık ve Yeniden Yapılanma İhtiyacıMalatya Yöresindeki Doğal Sarıçam Yayılışları ile İlgili

Bazı Gözlem ve ÖnerilerKızılçam Ormanlarında Çam Kese Böceği Zararlısı Orman Yangınları ve Kabuk Böcekleri Açısından Sıklık Bakımı Karayosunlarının Kullanım Alanları

UZMAN SAHASI

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

> 04> 12>

14> 15> 16> 20

Mesleki Hakların Korunmasında Odamızın Verdiği Hukuk Mücadeleleri Aday Mühendislerin Dikkatine !Temel Eğitim ve Mesleki Deneyim Kazanma Sınavına Hazırlama

Semineri ve Sınavının İlki Ankara'da GerçekleştirildiKocatepe Zafer YürüyüşüDemirkapı Dağlarında Dört GünMeslektaşlarımız İftar Yemeklerinde Biraraya Geldi

FAALİYETLERİMİZ. . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

BAŞYAZI 02. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

İçindekiler

TMMOB ORMANMÜHENDİSLERİ ODASI ADINA SAHİBİ

YAYIN SORUMLUSU

YAYIN YÖNETMENİ

YAYIN KURULU

YAYIN KOŞULLARI

YÖNETİM YERİ

TMMOB

TASARIM - BASKI

Ali KÜÇÜKAYDIN

Osman TURUNÇ

Okan ÇANÇİN

Sevda ERGİZMustafa KIZMAZHüseyin AYTAÇAdem YILMAZELSerkan ERİKGENOĞLU

Beştepeler Mah. 31. Sok. No: 3Beştepe Yenimahalle - ANKARATel: (0.312) 215 00 33 pbxBelgegeçer: (0.312) 215 01 81E-posta: [email protected]

ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASIHesap No: T.C. Ziraat BankasıNecatibey Şubesi: 132953

On Medya - On OfsetErciyes İş Merkezleri201. Cadde No: 53İstanbul Yolu 06370 MacunköyYenimahalle - ANKARATel: (0.312) 397 87 87www.onmedya.web.trwww.onofset.com

ISSN: 1301 - 3572

Dergimizde yayınlanması istenilen yazılar bilgisayardayazılmalı, daha önce başka bir yerde basılıp,yayınlanmamış olmalıdır. İmzalı bir dilekçe ekindekağıda yazılı olarak, ayrıca elektronik ortamdadergimizin yönetim yerine posta ile gönderilmelidir.Yazılar 7 sayfayı (A4) geçmemelidir. 7 sayfayı aşanyazıların birbirini izleyen sayılarda yayınlanabileceğidüşünülerek bölümlere ayrılmalıdır. Fotoğraflar netve temiz olmalı, slayt dışında sayısal gönderilecekfotoğrafların çözünürlüğü yüksek olmalıdır. YazılardaTürkçe kelimeler kullanılmalı ve Türkçe dil kurallarınauyulmalıdır. Yayınlanacak yazı ve çevirilerdeki düşünselve teknik sorumluluk yazarına ait olup, oda yönetiminive Dergi Yayın Kurulunu sorumlu tutmaz. Dergideyayınlanan yazılardan kaynak göstermek koşulu ilealıntı yapılabilir. Dergiye gönderilen yazılar yayınlansınya da yayınlanmasın geri verilmez. Yazılar YayınKurulu tarafından incelenir. Yayın Kurulu yayınlanacakyazılarda gerekli düzenlemeleri yapabilir ve uygungörülen yazıları yayınlar.

YIL: 46 SAYI: 7-8-9 Temmuz-Ağustos-Eylül 2009

GeçmişRamazanBayramınızKutlu Olsun.

Kapak Fotoğrafı:Anadolu Ajansı arşivinden

Page 3: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

Başyazı

çığ ile mücadelenin orman teşkilatının da asli görevleri Saygıdeğer Meslektaşlarımız,arasına girmesi için Bakanlığımızın hukuki alt yapıyı biran

Çok yoğun geçen bir dönemin ardından tekrar birlikteyiz. evvel hazırlaması gerekmektedir. Bakanlığımızın yetki

Başyazımıza başlamadan evvel tüm meslektaşlarımızın karmaşasının yaşanmaması için oldukça önem arz eden

Eylül ayının sonunda idrak ettiğimiz Ramazan Bayramını bu durum üzerinde hassasiyetle durmasını

kutlar, tüm insanlığa hayırlı olmasını temenni ederiz.beklemekteyiz. Bu nedenle, meslektaşlarımızın sel ve çığ

Geçtiğimiz dönemin en önemli olayı şüphesiz ülkemizde konulu çalışmalarını ve yapılan bu çalışmaların kağıda aralıksız olarak ardarda yaşadığımız sel felaketleri dökülerek kamuoyuyla paylaşılmasını oda olarak olmuştur. Artvin (Şavşat)'da başlayan daha sonra Ordu, önemsemekteyiz. Giresun ve Rize, Tekirdağ ve nitekim İstanbul'da devam

Bir önceki sayımızın başyazısında detaylı olarak ederek ülkemizin bir numaralı gündemini oluşturan sel

bahsettiğimiz ve bundan sonraki gelişmeleri haberdar felaketlerinde onlarca vatandaşımız hayatını

edeceğimizi belirttiğimiz Orman Genel Müdürlüğü kaybederken, milyar dolarlarla ifade edilen maddi

tarafından iptal edilen ancak, tekrar yürürlüğe girmesi zararlar oluşmuştur. Sel felaketleri ile birlikte suyun sele

için dava açtığımız "Orman Genel Müdürlüğü Teknik dönüşmeden yukarı havzalarda tutulması gerektiği,

Personeli Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği" ile ilgili ormanların tahribatı, yanlış arazi kullanımı, ormanlık

olarak yapılan hata geç de olsa fark edilmiştir. Orman alanlardaki ve su havzalarındaki eski maden, taş ve kum

Genel Müdürlüğü'nce iptal edilen bu yönetmeliğin tekrar ocaklarının oluşturduğu büyük çukurların yeniden

yürürlüğe konulması için yaptığı çalışmalar odamız ormanlaştırılması ile hafriyat-toprak döküm alanlarındaki

tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Oda olarak ranta dayalı gelişmeler tekrar karşımıza çıkmıştır. Ayrıca

meslektaşlarımızın katkılarıyla titiz bir şekilde oluşturulan sel ile mücadelede kanunların hangi kuruma görev ve

ve Orman Genel Müdürlüğü'ne gönderilen yetki verdiği gibi yasal altyapı ile ilgili hususlar tekrar

önerilerimizin dikkate alınarak, çıkarılacak "Orman Genel gündeme gelmiştir.

Müdürlüğü Teknik Personeli Atama ve Yer Değiştirme Ulusal basınımız sel felaketi ile ilgili olarak sık sık odamızı Uygulama Esasları"nın meslektaşlarımızın siyasi baskı ve arayarak görüşlerimize başvurmuşlardır. Oda olarak tercihlere, idarenin keyfi tasarruflarına karşı koyabileceği, İstanbul'daki sel felaketi nezdinde sel konusu ile ilgili hakkaniyete ve liyakate göre atamanın yapılacağı, olarak önyargılardan uzak, bilimsel ve teknik temele çalışma huzurunun ve şevkinin baltalanmayacağı, dayalı odamız görüşlerini oluşturmak ve kamuoyu ile kuralların hakim olduğu bir yönetmelik olarak çıkmasını paylaşmak üzere konularında uzman bilim adamları ve temenni etmekteyiz.uygulamacılardan oluşan bir heyet kurularak çalışmalara

Sevgili Meslektaşlarımız,başlanmıştır. Heyetimiz arazi çalışmalarını tamamlamış

Bu sayımızda 42. Dönem Genel Merkez Yönetim Kurulu olup rapor yazım aşamasındadır. Ekim ayının sonlarına olarak uğraş verdiğimiz hukuki konularla ilgili olarak, doğru hazırlanan teknik rapor siz değerli odamız AR-GE başkanı Or. Yük Müh. Sayın Eşref Girgin meslektaşlarımıza ve kamuoyuna açıklanacak, ilgili Bey'in kaleme aldığı makale bulunmaktadır. Üyelerimizi kurumlara gereği için gönderilecektir. Ayrıca konuyla bilgilendirmek amacıyla odamızın, meslektaşlarımız ve bağlantılı olarak elinizdeki bu sayıda çığ konusunun mesleğimiz adına yapmış olduğu hukuki mücadelelerin işlendiği, meslektaşımız Dr.Abdurrahim AYDIN tarafından kaleme alındığı bu yazıyı dikkatlerinize sunuyoruz. kaleme alınan bir makale bulunmaktadır. Bundan sonraki Makalede görüleceği üzere 42. Dönem Yönetim Kurulu sayılarımızda da Uzungöl Havzasında yapılan çığ olarak 1,5 yıl zarfında sadece hukuki konularda bile ne tedbirleriyle ilgili yazılar yayınlanacaktır. Gerek sel ve kadar yoğun uğraş verdiğimiz açıkça görülmektedir. Bu gerekse çığ gibi doğal afetlerle mücadeleye yönelik dönemde mesleğimiz ve meslektaşlarımız için hayati eğitim gören meslek disipliniyiz. Sel ve çığ ile mücadele öneme haiz olan ve iptal edilen yönetmelikler ve görevimiz Meslek Yetki Yasamızla da tescil edilmiştir. tüzüğümüz tekrar yürürlüğe konulmuştur. Mesleki Ancak, orman mühendislerinin görev alanına giren sel ve

haklarımızın savunulması için davalar açılmış, aleyhimize gerekliliğine inanmaktayız. Ayrıca, meslektaşlarımız

açılan davalara karşı savunmalar yapılmış, mesleğimizi ve haricinde katılımın olduğu doğa yürüyüşlerinin

meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını

Orman Bakanlığı ve gerekse Orman Genel Müdürlüğü düşünmekteyiz. Bu nedenle bu tip faaliyetleri

aleyhine açılan davalarda müdahil olarak katkı sağlanmış, önemsemekteyiz.

diğer kurumların mevzuatlarında mesleğimiz lehine yeni Maneviyatın ve hoşgörünün en üst seviyelere çıktığı düzenlemeler yaptırılmıştır. Bu bağlamda, hepsini Ramazan ayında, gerek kamuda gerekse serbest çalışan, birbirinden önemli görmekle birlikte birinci önceliğimizi emekli, yeni mezun meslektaşlarımızı bir araya getirmek teşkil eden "Orman Mühendisleri Odası Mesleki gayesiyle şubelerimizce iftar yemekleri düzenlenmiştir. Deneyim Kazanma ve Meslek Mensupluğu Sınav İftar yemeklerine genel başkan veya yönetim kurulu Yönetmeliği" yürürlüğe sokulmuştur. Bu yönetmelikle üyeleri olarak katılım gerçekleştirilmiştir. Sınırlıda olsa Meslek Kanunumuzun yürürlüğe girdiği 08/07/2006 bazı bölge müdürlüklerinde engellenme gayretlerine tarihinden sonra mezun olan meslektaşlarımızın mesleki rağmen iftar yemeklerimiz, meslektaşlarımızın çok yoğun haklarını kullanabilmelerinin önü açılmıştır. Nitekim ilk ilgi ve katılımlarıyla gerçekleştirilmiştir. Oda yönetim meslek mensupluğu sınavı 26-27 Eylül 2009 tarihinde kurulu olarak bu durum bizleri fazlasıyla memnun yapılarak başarılı olan 19 meslektaşımız serbest meslek etmiştir. Baskı nereden gelirse gelsin orman mensupluğu ruhsatına kavuşturulmuştur. Yine stajyer mühendisinin, iradesine pranga vurma onursuzluğuna meslektaşlarımızın bir yıllık mesleki deneyim kazanma karşı koyduğu tepki, bizleri oldukça heyecanlandırmış ve (staj) süresi içinde önündeki en büyük engel olan sosyal daha şevkle çalışmamıza vesile olmuştur.güvenlik, yani sigortaya tabi olup olmaması noktasındaki

Oda olarak 16-19 Kasım 2009 tarihlerinde Antalya'da, soru işaretleri, yoğun uğraşılar sonucunda "staj süresince

mesleğimize ve meslektaşlarımıza yeni kazanımlar sigortaya tabi olunmayacağına" dair Sosyal Güvenlik

getireceğine inandığımız "5531 sayılı Kanun Işığında Kurumu'ndan resmi görüş çıkartılarak bertaraf edilmiştir.

Eğitim ve Uygulamalar" konulu bir panel Böylece Meslek Kanunu'ndan sonra mezun olan

düzenlenecektir. Panelimize YÖK temsilcileri ve rektörler, meslektaşlarımızın önündeki en büyük engellerden biri

Orman Fakültesi Dekanları, Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan daha kaldırılmıştır.

İthalat ve İhracat Genel Müdürlüklerine ait temsilciler ve Odamızın 2009 yılı sosyal faaliyetlerinden "Doğa ve TOBB temsilcileri ile Orman Teşkilatımıza ait Genel Kültür Yürüyüşleri"ni Kocatepe Zafer Yürüyüşü ve Doğu Müdürler panelist olarak katılacaklardır. Karadeniz Şubemizle birlikte düzenlediğimiz Demirkapı

Odamızın sosyal faaliyetleri kapsamında bu yıl ikincisini Doğa Yürüyüşü ile gerçekleştirmiş bulunmaktayız.

düzenlediğimiz fotoğraf yarışmasına tüm Karadeniz'in bütün özelliklerini üzerinde barındıran

meslektaşlarımızın katılımlarını bekliyoruz. Doğanın Uzungöl-Demirkapı Vadisi'nin o muazzam güzelliklerini

estetik yönünü ve onun içindeki insanı fotoğraflamayı ve farklılığını yaşarken dışarıdan katılanlara orman

amaçlayan yarışmamız DOĞA", "DOĞA VE İNSAN" olmak mühendisliğini, ormancılığı ve ormanları tanıtmanın

üzere iki kategoridedir. Her kategori için ayrı ayrı para ve gayreti içerisinde olduk. Kocatepe Zafer Yürüyüşünde,

Rixsos Otelde iki kişilik tatil ödülü verilecek bu yarışmaya Büyük taarruz ile başlayıp büyük zafer ile noktalanan yedi

siz değerli meslektaşlarımızın ilgisini bekliyoruz. düvele karşı yapılan kurtuluş mücadelemizin yapıldığı bu

Genel Merkez binamızın sosyal bölümlerinden olan teras coğrafyada, 25 Ağustos gecesi Çakırözü Köyü'nden katımız cafe ve lokal olarak faaliyete geçmiş hareket ederek 26 Ağustos sabaha karşı "Ordular İlk bulunmaktadır. Üyelerimizin tüm hizmetlerden % 25 Hedefiniz Akdeniz'dir" diyerek yüce Türk milletinin indirimli olarak yararlanacağı bu nezih mekanımızın tüm bağımsızlık mücadelesini gerçekleştiren yüce Atatürk ve meslektaşlarımıza hayırlı olmasını temenni ederiz. silah arkadaşları ile nice adsız kahramanların bağımsızlık

yolundaki o haleti ruhiyelerini en derinden yaşamanın Saygılarımızla…

hazzını tattık. Oda olarak geleneksel hale getirmek

istediğimiz "Doğa ve Kültür Yürüyüşleri"nin

meslektaşlarımızca vesile olarak görülerek ülkemizin

değişik yerlerinin görülmesi ve toplumun diğer

kısımlarıyla sosyal birliktelik sağlaması açısından

O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

0302

B A Ş Y A Z I

Orman Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu

Page 4: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

0504

Faaliyetlerimiz

F A A L İ Y E T L E R İ M İ Z

Orman Mühendisleri Odası yönetimi, görevde olduğu yüksek eğitim ve öğretim, 5531 sayılı Kanunun

son üç dönemde birinci önceliği meslektaş ve meslek uygulanması ve önündeki engellerin belirlenip ortadan

sorunlarına verdiğini her fırsatta ifade etmiş ve kaldırılması konuşlarında çözüm aranmaya çalışılacaktır.

çalışmalarında da bu prensibinden hiç taviz vermemiştir. Böylece bu panel, 5531 sayılı Meslek Yetki

Bu bağlamda en büyük dayanağımız üyelerimizin Kanunumuzun uygulanmasının yaygınlaştırılması

sağduyusu ile 5531 sayılı meslek yetki yasamız olmuştur. açısından önemli bir dönüm noktası olacaktır.

Odanın 42 inci döneminde en çok uğraş verdiği hukuki Önümüzdeki günler, meslektaşlarımız ve mesleğimiz için

konular toplu ve özet olarak bu makalede açıklanmaya hayırlı sonuçlar doğuracak çalışmalara ev sahipliği

çalışılmıştır. yapacaktır.

Oda yönetimini bu dönemde uğraştıran konuların Bu makale, 42 nci dönem Oda yönetiminin

başında, 17/6/2008 tarihinde 5531 sayılı Kanunun meslektaşlarımız ve mesleğimiz adına yaptığı hukuk

uygulanmasına yönelik 27/02/2007 tarihli Resmi mücadeleleri hakkında üyelerimizi bilgilendirmek ve

Gazete'de yayımlanan dört adet uygulama paylaşmak amacıyla kaleme alınmıştır.

yönetmeliklerinin, Danıştay 8. Dairesince yürürlüklerinin Odamızın hukuk mücadeleleri aşağıdaki şekillerde usul açısından durdurulmasından sonra gelinen duruma sürdürülmektedir.çözüm bulunması oluşturmuştur. Danıştay'ın kesin kararı

I- Mesleki haklarımızın savunulması için ilgililer beklenmeden, meslektaşlarımızın önündeki engelin hakkında dava açarak, kaldırılması amacıyla, yeni yönetmeliklerin yürürlüğe

II- Aleyhimize açılan davalara idari yargıda savunma konulması için TMMOB nezdinde önemli girişimler

yapılarak,yapılmıştır. Bunlardan iki yönetmelik Resmi Gazete'de

yayımlanmış ve diğer ikisi üzerinde TMMOB de III- Mesleğimiz ve meslektaşlarımızın yararına olan görüşmeler sonuçlandırılmış olup Başbakanlıkça Resmi davalarda ilgili tarafın yanında müdahil sıfatıyla yer Gazete'de yayımlanması beklenmektedir. almak üzere dava açarak,

Bu dönemde orman endüstrisi alanında yapmayı IV- Meslektaşlarımızın yararına, diğer kurumların planladığımız bazı konularda zorunlu olarak gecikmeler mevzuatında yaptırılan ve yaptırılmaya çalışılan olmuştur. Ancak, 16-19/11/2009 tarihinde Antalya'da düzenlemeler,yapılacak olan 5531 sayılı Kanun ve uygulamalarına

V- 5531 sayılı Yasaya ilişkin ikincil mevzuat yönelik panelimizde; Yüksek Öğretim Kurumu, İhracat ve

düzenlemelerinin yapılması,İthalat Genel Müdürlükleri, Türkiye Odalar ve Borsalar

I- MESLEKİ HAKLARIMIZIN SAVUNULMASI İÇİN Birliği, 9 Orman Fakültesi, H.Ü. Mesleki ve Teknoloji İLGİLİLER HAKKINDA AÇILAN DAVALAR: Yüksek Okulu Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü,

Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürülüğü, Bu davalar, değişik kamu kurum ve kuruluşlarının Doğa Korunma ve Milliparklar Genel Müdürlüğü ve düzenledikleri ikincil mevzuatlarda, meslektaşlarımız ve ORKÖY Genel Müdürlüklerinin en üst düzeyde mesleğimizin yasal haklarının ihlal edilmesini önlemeye gönderecekleri yetkili panelistlerce yapılacak yönelik çalışmalardır. Bunlar özetle;tartışmalarda; ormancılık ve orman endüstrisi alanındaki

O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

Eşref GİRGİNOrman Yük. Müh.(E) Müsteşar YardımcısıOda AR-GE KomisyonuBaşkanı

Mesleki Hakların KorunmasındaOdamızın Verdiği Hukuk Mücadeleleri

a) “Orman Genel Müdürlüğü Teknik Personelinin Odamız, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca düzenlenip

Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 10/02/2009 tarihli ve 27137 sayılı Resmi Gazete'de

Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmeliğinin” yayımlanarak yürürlüğe giren “Zirai Karantina

yürürlüğünün durdurulması ve iptali davası: Yönetmeliği” in, mesleki haklarımızı ihlal eden

tanımlara ilişkin 3 üncü maddesi 1 inci fıkrası a, c, d, e, OGM, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 72 inci g, i, l, m, o, r, u ve bentleri; 10 uncu maddesi; 16 ncı maddesine dayanarak çıkarılan ve 1973 yılından bu maddesi 2 inci fıkrası; bu Yönetmeliğin EK:4 cetvelinin yana değiştirilerek uygulanmakta olan “Orman Genel 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 9, 13, 15, 24, 25, 43, 52 ve 53 üncü Müdürlüğü Teknik Personelinin Atama ve Yer maddelerinin yürürlüğünün durdurulup iptali için Değiştirme Yönetmeliği”ni yürürlükten kaldıran Danıştay 10. Dairesinde 7/4/2009 tarihinde dava yönetmelik, 25/05/2009 tarihli ve 27238 sayılı Resmi açmıştır. Dava E:2009/4470 dosyasında derdest olup Gazete'de yayınlanmıştır. Böylece teknik personel devam etmektedir.atamalarında takdire dayalı yol seçilmiştir. Odamız

üyesi teknik personeli bir anlamda savunmasız d) Zirai Karantina İnspektör Yönetmeliğinin bazı

bırakan ve Resmi Gazete'de yayınlanan “Orman maddelerinin yürürlüğünün durdurulup iptali

Genel Müdürlüğü Teknik Personelinin Atama ve Yer davası:

Değiştirme Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Odamız, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca düzenlenip Dair Yönetmelik” in yürürlüğünün durdurulması ve 22/01/2009 tarihli ve 27118 sayılı Resmi Gazete'de iptali için 22/6/2009 tarihinde Danıştay 2. Dairesinde yayımlanan “Zira i Karant ina İnspektör dava açılmıştır. Dava, E:2009/336 nolu dosyada Yönetmeliği”nin mesleki haklarımızı ihlal eden, görülmekte, derdest olup henüz sonuçlanmamıştır. tanımlara ilişkin 4 üncü maddesi birinci fıkrası a, c, d

b) “Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış Usul ve ve h bentleri; inspektör adaylarının niteliklerinin

Esasları Hakkında Yönetmelik” in bazı maddelerinin belirlendiği 5 inci maddesi birinci fıkrası c, ç ve d

yürürlüğünün durdurulup ve iptali davası: bentleri; inspektörlerin görev, yetki ve

sorumluluklarının belirlendiği 9 uncu maddesindeki a, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 6968 sayılı Zirai Mücadele b ve c bentlerindeki bazı tümcelerin yürürlüğünün ve Zirai Karantina Kanunun 38 ve 40 ıncı maddelerine durdurulması ve iptali için Danıştay 10. Dairesinde göre hazırladığı ““Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli 16/03/2009 tarihinde dava açılmıştır. Dava Satış Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” E:2009/1321 noda derdest olup devam etmektedir.12/02/2009 tarihli ve27139 sayılı Resmi Gazete'de

yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğin 4 e) TCK Mersin 5. Bölge Müdürlüğünün otoyol kenarları

üncü maddesi (ç) bendi ile 11 inci maddesi; Orman ve refüjlerinde yaptığı ağaçlandırma ihalesinde

Mühendislerinin 5531 sayılı Kanunla hak ve orman mühendisi aramaması nedeniyle KİK un

yetkisinde bulunan orman zararlılarıyla mücadele kararının yürürlüğünün durdurulması ve iptali

konularında yasa hükmüne aykırılıklar olduğu için davası:

yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Ankara 8 idare mahkemesinde açılan dava 7/4/2009 tarihinde Danıştay 10 uncu dairesinde dava sonucunda verilen K:2009/815 sayılı kararı Odamızca açılmıştır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, bu dava devam 5/10/2009 tarihinde Danıştay'da temyiz edilmiştir. ederken yönetmeliği yürürlükten kaldıran ikinci bir Dava devam etmektedir.yönetmelik hazırlamış ve 12/06/2009 tarihli ve 27256

II- ALEYHİMİZE AÇILAN DAVALARA İDARİ YARGIDA sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Aynı SAVUNMA YAPILARAK: gerekçelerle, bu yeni yönetmeliğin de haklarımızı ihlal

Odamız üyelerinin kazanılmış haklarını düzenleyen ve eden 4 üncü maddesnin (d) bendi ve 9 uncu

Odamızca 5531 sayılı Kanuna dayanarak yürürlüğe maddesinin iptali için Danıştay 10. Dairesinde

konulan yönetmelik düzenlemelerine karşın, diğer kurum 15/6/2009 tarihinde dava açılmıştır. Dava Danıştay

ve kuruluşlarca idari yargıda davalar açılmaktadır. Bu 10. Dairesinin E:2009/8684 dosyasında devam

davalara gerekli savunmalar yapılarak haklarımız etmektedir.

korunmaktadır.c) Zirai Karantina Yönetmeliğinin bazı maddelerinin

yürürlüğünün durdurulup iptali davası:

Page 5: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

0706

F A A L İ Y E T L E R İ M İ Z

a) TMMOB ce açılan Danıştay 8. Dairesinde açılan dört III- MESLEĞİMİZ VE MESLEKTAŞLARIMIZIN YARARINA

adet uygulama yönetmeliğinin yürürlüğünün OLAN DAVALARDA İLGİLİ TARAFIN YANINDA MÜDAHİL

durdurulup iptali davası: SIFATIYLA YER ALMAK SURETİYLE DAVADA AÇARAK:

Bu davalar meslektaşlarımızı en çok üzen davalar Orman Mühendisliğinin konuları, Çevre ve Orman

olmuştur. Dava dilekçelerinde, Odamızca hazırlanıp Bakanlığı ana hizmet birimleri ile Orman Genel

27/2/2007 tarihli ve 26447 sayılı Resmi Gazetede Müdürlüğünün yasal iştigal sahaları içinde yer

yayınlanan dört adet uygulama yönetmeliğinin almaktadır. Bakanlık ve Orman Genel Müdürlüğünün

dayandığı 5531 sayılı meslek yetki Kanunumuzun kendi Kanunlarına uygun olarak çıkardıkları ve

Anayasaya aykırı olduğu, buna dayanarak çıkarılan üyelerimizin kazanılmış haklarını da ilgilendiren ikincil

yönetmeliklerin de esas ve usul açısından mevzuatları, diğer mesleki disiplinlerce hak iddia edilerek

yürürlüğünün durdurulup iptal edilmesi gerektiği dava konusu yapılabilmektedir.

gerekçeleriyle TMMOB tarafından Danıştay'da Odamız, bu gibi durumlarda üyelerinin menfaati davalar açılmıştır. Davanın ret edilmesi için oldukça doğrultusunda, bazen Çevre ve Orman Bakanlığı ile yoğun bir çaba harcanmıştır. Ancak Danıştay 8 inci Orman Genel Müdürlüğünün yanında müdahil taraf Dairesi, bu davalara ilişkin olarak 5531 sayılı Kanunun olarak kabulü için idari yargıda dava açmaktadır. Odamız, Anayasaya aykırılık iddiasının ciddi bulmayarak bu suretle kazanılmış haklarımızın savunulmasında yasanın Anayasa'ya aykır ı olmadığına, orman idaresiyle birlikte zaman zaman hukuk yönetmeliklerin Birlik incelemesinden geçerek Resmi mücadelesi vermektedir. Bu bağlamda müdahil olunan Gazete'de yayınlanmadığı için usul yönünden eksik davalar;olduğu gerekçesiyle yürürlüğünün durdurulmasına

a) TMMOB ve Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları karar vermiştir. Bu karar Odamıza 17/6/2008 Araştırma Derneğinin açtıkları Orman Amenajman tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalar hakkında Danıştay Yönetmeliğinin 4/e ve 5 inci maddelerinin iptali 8. Dairenin verdiği kararlar, Danıştay İdari Dava davası:Daireleri Kurulunda temyiz aşamasındadır. Ancak

OGM ce hazırlanıp 05/02/2008 tarihli ve 26778 sayılı davalarının sonuçlanması beklenmeden yeni

Resmi Gazete'de yayımlanan Orman Genel yönetmelik taslaklar hazırlanarak mahkeme kararına

Müdürlüğüne ait “Orman Amenajman Yönetmeliği” uygun biçimde TMMOB den geçirilmeye

in 4 üncü maddesi (e) bendi ile 5 inci maddesinde, çalışılmasına karar verilmiş ve sonuçlandırılmıştır.

Odamızın girişimleri sonucunda 5531 sayılı Kanuna b) Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonun ilişkin düzenlemelerin konulması sağlanmıştır. açtığı dava:

TMMOB ile Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları TESK, 8/4/2009 tarihli ve 27194 sayılı Resmi Araştırma Derneği, aşağıya çıkarılan bu Gazete'de yayımlanan “Ormancılık ve Orman düzenlemelerin Anayasaya aykırı olduğu, yürürlüğün Ürünleri Kuruluş ve Çalışma Esasları Yönetmeliği” in durdurulması ve iptali istemiyle, Orman Genel 33 üncü maddesinin 1 inci ve 2 inci fıkralarının iptali Müdürlüğü hakkında Danıştay 8. Dairesinde ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Danıştay 8. 7/4/2008 tarihinde dava açmışlardır. Dairesinde dava açmıştır. Dava, E: 2009/4667 sayılı

Odamız bu davalara 7/7/2008 tarihinde davalı dosyada derdesttir. Dava, 5531 sayılı Kanunun 4 üncü

Orman Genel Müdürlüğü yanında davaya müdahil maddesi (b) ve (c) bentlerinde sayılan orman

olmak için mahkeme başvurmuş bu isteğimiz ve endüstri mühendisleri ile ağaç işleri endüstri

Danıştay'ca kabul edilmiştir.mühendislerinin kazanılmış hakları Yönetmelikte

düzenlenmiştir. Ancak meslek mensuplarımız için Dava konusu yapılan bu düzenlemelere hep birlikte yapılan düzenleme, ağaç işleriyle uğraşan g ö z a t a l ı m , i ç e r i ğ i n d e n e l e r v a r m ı ş sanatkârların haklarına halel getirdiği gerekçesiyle meslektaşlarımızın hayrına olup olmadığını hep açılmıştır. Yönetmelik düzenlemesinin sadece birlikte görelim ve değerlendirelim?mühendislik haklarını ilgilendirdiği, bedeni olarak

Buna göre dava konusu yapılan düzenlemeler;çalışan sanatkarları ilgilendirmediği yönünde gerekli

savunmamız yapılarak 10/9/2009 tarihinde Danıştay

8. Dairesine gönderilmiştir. Dava derdesttir.

F A A L İ Y E T L E R İ M İ Z - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

“Planlama ilkeleri Gazete'de yayımlanan yönetmelikle (3) nolu alt bent

ile “Ağaçlandırma ve erozyon kontrolü, doğa koruma MADDE 4 – (e) Arazide yapılan envanter çalışmaları ve milliparklar şube müdürlüğü kadrolarına ile planların yapılması aşamaları amenajman atanabilmek için fakültelerin orman mühendisliği denetim başmühendislerince denetlenir. Bu işler veya orman endüstri mühendisliği bölümleri mezunu gerektiğinde 5531 sayılı Orman Mühendisliği, Orman olmak” ibaresi eklenmiştir. Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri

Mühendisliği Hakkında Kanun hükümlerine göre Ziraat Mühendisleri Odası, bu şube müdürlüklerine

serbest yeminli meslek mensuplarına da yaptırılabilir. ziraat mühendislerinin de atanması gerektiğini ve

hak lar ın ın ih la l ed i ld iğ i gerekçes iy le , Görev, yetki ve sorumlulukmeslektaşlarımızın 5531 sayılı Kanundan ileri gelen

MADDE 5 – (1) Orman amenajman planları, amenajman kazanılmış haklarına yönelik taleplerinin ret edilmesi başmühendislikleri ile 5531 sayılı Kanun hükümlerine için, Çevre ve Orman Bakanlığının yanında davaya göre kurulan ormancılık ve orman ürünleri büroları ve 9/2/2009 tarihinde müdahil olmuş ve müdahilliği şirketler tarafından bu Yönetmelikteki esaslara uygun Danıştay 2. Dairesince kabul edilmiştir. olarak yapılır.

Davacılar tarafından istenilen yürürlüğün (2) Orman amenajman planlarının yapımına yetkili olan durdurulması talebi mahkemece ret edilmiştir.

başmühendislikler, ormancılık ve orman ürünleri Mahkemenin yürürlüğün durdurulmasının büroları ve şirketlerde çalışan meslek mensupları, 17/7/2009 tarihli ve E:2008/7620 sayılı ret kararı planların yapımı aşamasında uyguladıkları teknik, gerekçeli olarak verilmiştir. Kararda, 5531 sayılı Kanun hukuki ve idari işlemlerden sorumludur. ile Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında 7472 sayılı

(3) Orman amenajman heyetlerini denetleyen orman Kanun ve ziraat mühendisleri tüzüğü de birlikte

amenajman başmühendisleriyle, 5531 sayılı Kanuna incelenmiştir.

göre denetim yapan serbest yeminli meslek Meslektaşlarımızın ve idarecilerin yaralanması ve mensupları, denetimin mevzuata uygun dikkatlerine sunulması amacıyla yürürlüğün yapılmasından sorumludur.” mahkeme ret kararının bir bölümü aşağıya

5531 sayılı Kanunun orman mühendislerine verdiği çıkarılmıştır. Şöyle ki;

yetkilerin, OGM ün önemli bir uygulama “Ziraat mühendisliğinin çalışma alanına giren yönetmeliğinde yer almasından belki TMMOB konularla dava konusu şube müdürlüklerinin görev rahatsız olabilir. Ancak kurucuları ve idarecilerinin alanı örtüşüyor gibi görünmekle beraber, yukarıda yer çoğunluğu Orman Mühendisleri olan Kırsal Çevre ve verilen mevzuatın birlikte değerlendirilmesinden; Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği niçin rahatsız ziraat mühendislerinin çalışma alanlarının esas olmuştur? Bu hususun analizini ve değerlendirmesini itibariyle tarımsal arazi ve su kaynaklarıyla ilgili üyelerimizin sağduyularına bırakıyorum. olduğu, dava konusu ağaçlandırma ve erozyon

Bu konuda açılan E:2008/2893 ve E:2008/2894 sayılı kontrolü şube müdürlüklerinin görev alanının ise

davalar için, davacılar tarafından istenilen yürürlüğün orman sahalarına ve ormancılık faaliyetlerine yönelik

durdurulması talebi mahkeme tarafından ret olduğu; bu faaliyetlerin de yukarıda anılan 5531 sayılı

edilmiştir. Davalar halen Danıştay 8. Dairede Kanun'da sayıldığı üzere, orman mühendislerinin

derdesttir. görev alanlarına girdiği görülmüş olup; doğa koruma

ve milliparklar şube müdürlüklerinin de ziraat b) Ziraat Mühendisleri Odası tarafından, “Çevre ve mühendislerinin görev ve yetkileriyle, anılan şube Orman Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme müdürlüklerine atanmayı gerektirecek ölçüde ilgili Yönetmeliği”nin 19 uncu maddesi 1. fıkrası (a) olmadığı sonucuna varıldığından, davalı idarece bendine eklenen (3) alt bendinin iptali istemine uyuşmazlığa konu şube müdürlüklerinde ilişkin açılan dava:uzmanlaşmaya gidilmek suretiyle düzenlenmiş olan

Çevre ve Orman Bakanlığınca, “Çevre ve Orman d ava ko n u s u b e ntte h u ku ka ay k ı r ı l ı k

Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme görülmemiştir.”denilmektedir. Dava, Danıştay 2.

Yönetmeliği”nin 19 uncu maddesi 1. fıkrası (a) Dairesinde halen derdesttir.

bendine; 22/5/2009 günlü ve 2582 sayılı Resmi

Page 6: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

0908

F A A L İ Y E T L E R İ M İ Z

c) Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasının OGM Bu karara ait konular uygulamacılar açısından önemli

aleyhine açtığı, “Orman Sayılan Alanlarda Verilecek olduğu bilindiğinden, 24/11/2008 tarihli ve

İzinler Hakkında Yönetmeliğin” 66 ıncı maddesi 1 E:2007/3562 ve K:2008/7917 sayılı karardan

inci fıkrasının yürürlüğünün durdurulması ve iptali yararlanmaları için kararın bazı bölümleri aşağıya

davası: çıkarılmıştır.

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, halen “… Orman yasası çerçevesinde kadastrosu

yürürlükte olan 22/3/2007 tarihli ve 26470 sayılı tamamlanan ormanlara ait haritaların yapılmasında

Resmi Gazetede yayımlanan “Orman Sayılan yetki ve sorumluluk harita ve kadastro

Alanlarda Verilecek İzinler Hakkında Yönetmelik” in mühendislerine ait olup bu yetkinin kapsamı; ölçme

66 ıncı maddesi 1 inci fıkrasının mesleki haklarını ihlal hesaplama ve aplikasyon yöntemi ile ormanlık

ettiği gerekçesiyle yürürlüğünün durdurulması ve zeminin harita yapım teknikleri ile kâğıda

iptali için OGM aleyhine dava açmıştır. aktarılmasıdır. Teknik sıhhati haiz harita ve kadastro

mühendislerince üretilmiş harita üzerinde ormancılık Bilindiği üzere dava konusu bu Yönetmeliğin 1 nci amaçları doğrultusunda orman mühendislerinin fıkrası, halen çoğunlukla serbest meslek teknik bilgileri kapsamında gerekli bilgilerin işlenmesi mensuplarının 6831 sayılı Kanunun 16, 17, 18 ve 115 ve haritada gösterilmesi gibi konular ise orman inci maddelerine göre hazırladıkları izin ve irtifak mühendislerinin görevleri arasında sayılmıştır. haklarına ilişkin raporların düzenlenmesinde aranan

mevcut haritalar üzerine gerekli ormancılık Bu durumda iptal istemine konu yönetmelik

bilgilerinin orman mühendislerince işaretlenmesine hükmünde, harita ve kadastro mühendislerince

amirdir. Aynı şekilde fabrika fizibilite raporlarında da kadastrosu tamamlanan ormanlık alanlara ilişkin

fabrika yerleşim planlarının yapılmasında orman yapılan haritalar üzerinde, orman mühendislerinin

endüstri mühendislerini yetkili kılmaktadır. Bu teknik bilgileri ile saptanabilecek hususların haritalar

düzenleme, 5531 sayılı Kanunla güvence altına alınan üzerine işlenmesi düzenlendiğinden, bu haliyle

ve kazanılmış mesleki haklarımızın OGM in ikincil mevcut düzenlemede yasalara aykırı bir durum

mevzuatında yer almasından ibarettir. bulunmamaktadır.

Bu düzenlemenin Har i ta ve Kadastro Açıklanan nedenlerle hukuka uygun olan dava

Mühendislerinin görev alanlarına girdiğini iddia eden konusu Yönetmeliğin 66. maddesinin 1. fıkrasının

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Yönetmeliğin iptali istemiyle açılan davanın reddine, ….

66 ıncı maddesi 1 inci fıkrasının yürürlüğünün 24/11/2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

durdurulması ve iptali için Danıştay 8. Dairesinde IV- MESLEKTAŞLARIMIZIN YARARINA DİĞER dava açmıştır. KURUMLARIN MEVZUATINDA YAPTIRILAN VE

Odamız, orman mühendisleri ile orman endüstri YAPTIRILMAYA ÇALIŞILAN DÜZENLEMELER:

mühendislerinin kazanılmış yasal haklarına yapılmak Bilindiği üzere 5531 sayılı Kanunun 4 üncü ve 5 inci istenen bu hukuk ihlalinin gerçekleşmemesi için, maddelerindeki konuların uygulamaya aktarılmasında davalı idare OGM ün yanında müdahil taraf olarak yalnız Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı kuruluşları değil, katılmak için, 17/01/2008 tarihinde Danıştay 8. diğer birçok kamu kurum ve kuruluşlar ile özel sektörler Dairesinde görüşülmekte olan bu davada müdahil de yer almaktadır. Meslektaşlarımızın görev alanlarına olmak üzere baş vurmuştur. Talebimiz ilgili dairece giren veya görev konularının uygulamaya aktarılmasında kabul edildi. Davada davalı yanında taraf olduk. destek olacak diğer kurumların mevzuatlarında yapılacak

Danıştay 8. Dairesinde yapılan yargılama sonunda; değişikliklerin devreye sokulması gerekmektedir. Odamız

dava konusu yönetmeliğin 66 ıncı maddesi 1 inci bu konularda da sürekli arayış ve çabalarını

fıkrasındaki düzenlemelerin, 5531 sayılı Kanuna sürdürmektedir. Bazı kamu kurumlarıyla yapılan

uygun olduğuna 24/11/2008 tarihli ve E:2007/3562 girişimler ve gelinen noktalar şöyledir.

ve K:2008/7917 sayılı kararla son noktayı koymuştur. a) Kamu İhale Kurumu mevzuatında yapılan Böyle Harita ve Kadastro Mühendisleri Odasının iptal iyileştirmeler: istemleri ret edilmiştir.

Bilindiği üzere 5531 sayılı Kanununda sayılan görev

F A A L İ Y E T L E R İ M İ Z - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

konularının hizmet alımlarının büyük bölümü, 4734 husus, mesleki deneyim kazanma çalışmalarının (staj)

sayılı Kamu İhale Kanununun hizmet alımları önünde büyük bir sorun olarak beklemekteydi.

kapsamında bulunmaktadır. Ancak 4734 sayılı Odamız, bu konuda Sosyal Sigortalar Genel

Kanunun 48 inci maddesinde 20/11/2008 tarihli ve Müdürlüğüyle yaptığı görüşmeler, toplantılar ve

5812 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler sonucunda resmi yazışmalar sonucunda açıklığa kavuşturmuştur.

tüm mühendislik hizmetleri danışmanlık hizmeti Buna göre bir yıllık sürede yapılan çalışmalar sosyal

kapsamına alınmıştır. Bu durum ilgili kamu güvenliğe tabi olmadığı ilgili kurum tarafından resmen

kurumlarında yeni bir çalışma konusunu ortaya Odamıza bildirmiştir.

çıkarmıştır. Odamızın bununla ilgili olarak, Sosyal Sigortalar Genel

Odamızın girişimleri sonucunda, Hizmet Alımları Müdürlüğüne gönderdiği 15/7/2009 tarihli ve

Uygulama Yönetmeliğine ekletilen Geçici-2 inci 28.00/377 sayılı yazı ile kurumun cevaben gönderdiği

madde ile 5531 sayılı Kanunun 4 üncü ve 5 inci 25/8/2009 tarihli ve B.13.2.SGK.0.01.03.07-MEV-

maddelerine göre 1/1/2008-1/1/2010 tarihleri 11.066.838 sayılı yazıları Odamızın İnternet

arasında yapılacak hizmet alımı ihalelerinde iş sayfasında meslektaşlarımızın bilgilerine sunulmuştur.

bitirme, ekonomik ve mali kriterlere ilişkin hususların c) Dış Ticaret Müsteşarlığıyla irtibatlı olan konulardaki aranmaması sağlanmıştır. Bu düzenleme yılbaşında yapılan çalışmalar: sona erecektir.

Ormancılık, orman ve ağaç endüstrisiyle ilgili olarak Kamu İhale Kanunundaki yeni düzenlemeyle, 5531 5531 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde yer alan, sayılı Kanuna yönelik hizmet alımlarının danışmanlık “Meslek mensupları, 4 üncü maddede belirtilen hizmet alımı şeklinde olması, sınavlar sonucunda faaliyet konularıyla sınırlı olmak kaydıyla; …her türlü ruhsat almaya hak kazanan yeni serbest meslek odun ve odun dışı orman ürünleri ile orman mensuplarının da önceki düzenlemelerden endüstrisi dahil her türlü ormancılık çalışmaları için yararlanmaları için, istisna süresinin en az bir yıl daha gerekli olan fidan, bitki, alet ve edevatın ihracat ve uzatılması yönünde Kamu İhale Kurumuyla ithalat işlemleriyle ilgili hizmetleri, … yapmaya ve görüşmelerimiz sürdürülmektedir. yürütmeye yetkilidir.” hükmünün gereğinin

b) 5531 sayılı Kanunun 6 ıncı maddesine göre aday uygulamaya yansıtılması için Dış Ticaret

meslek mensuplarının yapacakları bir yıllık mesleki Müsteşarlığıyla görüşmelerimiz sürdürülmektedir.

deneyim kazanma süresinin, 5510 sayılı “Sosyal Bu konu, 16-19/11/2009 tarihleri arasında Antalya'da Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” na tabi yapılacak panelde de panelistlerce tartışılacak ve olmaması sağlanmıştır: meslektaşlarımızın hayrına iyi sonuçlar alınacağını

5531 sayılı Kanuna göre mesleki hakların ümit etmekteyiz.

kullanılabilmesi için ruhsatlı olmak zorunluluğu d) Tarım ve Köy işleri Bakanlığıyla irtibatlı olan bulunmaktadır. Bunun için orman fakültelerinden konularda yapılan çalışmalar:mezun olan mühendisler ormancılık ve orman

Odamız, 5531 sayılı Kanunun 4 üncü ve 5 inci ürünleri bürolarında bir yıl süreyle mesleki deneyim maddesindeki yer alan, Tarım ve Köyişleri Bakanlığıyla kazanma çalışmaları yapmak, başarılı olanların irtibatlı olan konularda ciddi mücadele vermektedir. sınavlara katılarak kazanmaları halinde serbest Bu Bakanlık, meslektaşlarımızın yetkisinde bulunan meslek mensupluğu sınavlarına katılmalarının yolunu orman zararlılarıyla mücadele, ormancılık karantina açmakta, sınavlarda kazanmaları halinde serbest hizmetleri, FAO un ISPM-15 standartlarına göre meslek mensubu unvanını almaya hak hazırlanan “Bitki Sağlığı Önlemlerine Yönelik Ahşap kazanmaktadırlar. Ambalaj Malzemelerinin İşaretlenmesi Hakkında

Buradaki en büyük sorun, bir yıllık mesleki deneyim Yönetmelik” çalışmalarında mesleki haklarımızın kazanma (staj) süresinde 5510 sayılı kanuna göre ziraat mühendisleri tarafından kullanılması yönünde meslek mensubu adaylarının sosyal güvenlikli olup ikincil mevzuat düzenlemeleri yapmaktadır.olmaması konusu idi. Sosyal güvenlik mevzuatına

Mesleki haklarımızı dikkate almayan Tarım ve göre, genelde tüm çalışanlar çalıştıkları sürede bir Köyişleri Bakanlığının bu konularda hazırlayarak sosyal güvenlik şemsiyesine tabi olmaktadır. Bu

Page 7: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

1110

F A A L İ Y E T L E R İ M İ Z

yürürlüğe koyduğu ikincil mevzuatlarının iptali için üzere, TMMOB in incelemesinden geçirilerek

yukarıdaki bölümlerde açıklandığı üzere Danıştay'da hazırlanan “Ormancılık ve Orman ürünleri

davalar açılmıştır. Bürolarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Yönetmeliği”,

adlı yönetmelik 8/4/2009 tarihli ve 27194 sayılı Tarım ve Köyişleri Bankalığı, halen dava konusu olan Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.ve 2006 yılında yürürlüğe giren “Bitki Sağlığı

Önlemlerine Yönelik Ahşap Ambalaj Malzemelerinin b) Orman Mühendisleri Odası Mesleki Deneyim

İşaretlenmesi Hakkında Yönetmelik” i tekrar Kazanma ve Meslek Mensupluğu Sınav

değiştirme çalışmaları yapmaktadır. Tarım ve Yönetmeliği:

Köyişleri Bakanlığının bu bağlamda hazırladığı yeni Odamızca hazırlanan, 27/2/2007 tarihli ve 26447 yönetmelik taslağı hakkında Odamızdan 20/7/2009 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ancak usul tarihinde görüş sorulmuştur. Hazırlanan yeni taslakta yönünden yürürlüğü durdurulan, “Orman da mesleki hakların ziraat mühendislerine verildiği Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç görülmüş ve değişiklik önerilerimiz 30/7/2009 tarihli İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanuna Dair ve 07.00/400 sayılı yazıyla Tarım ve Köyişleri Kazanılmış Haklar, Mesleki Deneyim Kazanma ve Bakanlığına bildirilmiştir Görüşlerimizi içeren ve Meslek Mensupluğu Sınav Yönetmeliği” in yerine Tarım ve Köyişleri Bakanlığına gönderilen yazımız geçmek üzere, “Orman Mühendisleri Odası Mesleki Odamızın internet sayfasında tüm üyelerimizin Deneyim Kazanma ve Meslek Mensupluğu Sınav bilgisine sunulmuştur. Yönetmeliği”, 6/5/2009 tarihli ve 27220 sayılı Resmi

V- 5531 SAYILI YASAYA İLİŞKİN İKİNCİL MEVZUAT Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

DÜZENLEMELERİNİN YAPILMASI: Bu yönetmelik, fakültelerden 8/7/2006 tarihinden

Odamız, 5531 sayılı Kanunun öngördüğü uygulama sonra mezun olan mühendislerin mesleki haklarını

yönetmeliklerinin tamamını Kanunda öngörülen altı aylık kullanabilmeleri için çok büyük önem arz etmektedir.

süre içinde hazırlamış ve 27/2/2007 tarihli Resmi Zira meslek mensupluğu sınavları yapılamıyordu.

Gazete'de yayımlatarak yürürlüğe koymuştur. TMMOB in Böylece bu engel ortadan kaldırılmış oldu. İlk meslek

bu Yönetmelikleri dava konusu yapması sonucunda mensupluğu sınavları 26-27/09/2009 tarihinde

yürürlükleri usul açısından durdurulmuştur. Bu konuyla yapılmış ve başarılı olan 19 arkadaşımız serbest

ilgili açıklamalar yukarıdaki bölümlerde yazılmıştır. meslek mensubu unvanını alarak mesleki hakları

kullanmaları için zorunlu bulunan ruhsat belgelerine Odamız, üyelerimizin mağdur olmamaları için davaların kavuşmuşlardır. kesin olarak sonuçlanmasını beklemeden, Danıştay'ın

yürürlüğü durdurma kararına uyarak, yeniden c) Orman, Orman Endüstri ve Ağaç İşleri Endüstri

düzenlenmeler için Oda genel kurulunu olağanüstü Mühendisleri ile Serbest Meslek Bürolarının

toplantıya çağırmıştır. Genel kurulda, iptal edilen Çalışma Alanlarına Dair Yönetmelik:

yönetmelikler aynen kabul edilmiştir. Bu taslaklar Odamızca hazırlanan, 27/2/2007 tarihli ve 26447 TMMOB ne gönderilmiş, ilgili oda temsilcileriyle yapılan sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ancak usul uzun tartışmalı toplantılar sonucunda asgari yönünden yürürlüğü durdurulan, “Orman müştereklerde kabul gören yönetmeliklerden ikisi Resmi Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç Gazete'de yayımlanmış, diğer ikisinin de bugünlerde İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanunun yayımlanması beklenilmektedir. Buna göre; Uygulanma Usul ve Esasları ile Serbest Ormancılık ve

a) Ormancılık ve Orman ürünleri Bürolarının Kuruluş Orman Ürünleri Büro Çalışma Alanlarına Dair

ve Çalışma Esasları Yönetmeliği: Yönetmelik” in yerine konulmak üzere, TMMOB de,

diğer odaların temsilcilerinin katılımıyla aylarca süren Odamızca hazırlanan, 27/2/2007 tarihli ve 26447 zorlu görüşmeler sonucunda, asgari müştereklerde sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ancak usul anlaşılan taslak, “Orman, Orman Endüstri ve Ağaç yönünden yürürlüğü durdurulan, “Orman İşleri Endüstri Mühendisleri ile Serbest Meslek Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç Bürolarının Çalışma Alanlarına Dair Yönetmelik” adı İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanuna Dair altında Başbakanlığa gönderilmiş ve bugünlerde Ormancılık ve Orman Ürünleri Bürolarının Kuruluş ve Resmi Gazete'de yayımlanması beklenmektedir.Çalışma Esasları Yönetmeliği” in yerine geçmek

F A A L İ Y E T L E R İ M İ Z - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

d) Orman Mühendisleri Odası Onur Kurulu Çalışma yönünde yoğun görüşmelerini sürdürmüş, diğer

Esasları ve Serbest Yeminli Meslek Mensupları taraftan yeni ikincil mevzuatın hazırlanması ve Resmi

Disiplin Yönetmeliği: Gazete'de yayımlanması için aralıksız çalışmalar

yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Odamızca hazırlanan, 27/2/2007 tarihli ve 26447

sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ancak usul Odanın hukuki alanda yaptığı çalışmaların mutfağında

yönünden yürürlüğü durdurulan, “Orman bulunan bir meslektaşınız olarak, bu konularda

Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç meslektaşlarımıza toplu ve özet bilgilerin sunulması

İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanuna Dair gereğini duyduğum için bu makaleyi yazdım. Çünkü

Oda Onur Kurulu Çalışma Esasları ve Serbest Yeminli meslektaşlarımızın konuların kaynağından doğru

Meslek Mensupları Disiplin Yönetmeliği” in yerine bilgileri alması ve bilgilenmesi çok önemlidir.

konulmak üzere; 24/7/2009 tarihli ve 27298 sayılı Odamız, yaptığı ve bundan sonra yapacağı mesleki Resmi Gazete'de yayımlanan “Orman Mühendisliği, çalışmalarını, her zaman hizmetin en iyisini hak eden Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri cefakâr ve vefakâr meslektaşlarımızın engin Mühendisliği Serbest Yeminli Meslek Mensupları sağduyusuna güvenerek ve en iyi şekilde Tüzüğü” de dikkate alınarak, Orman Mühendisleri değerlendireceğine inanarak yapmıştır. Yapılan tüm Odası Onur Kurulu Çalışma Esasları ve Serbest Yeminli çalışmaların mesleğimize ve meslektaşlarımıza hayırlı Meslek Mensupları Disiplin Yönetmeliği adı altında bu olmasını dilerim. günlerde Resmi Gazete'de yayımlanması

beklenmektedir.

e) Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği

ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Serbest Yeminli

Meslek Mensupları Tüzüğü:

5531 sayılı Kanunun 8 inci maddesi, serbest yeminli

meslek mensuplarının çalışma usul ve esaslarının

Tüzükle belirlenmesine amirdir. Tüzük çalışmaları,

Odamızın katkılarıyla Çevre ve Orman Bakanlığınca

yapılarak Başbakanlığa ve oradan da incelenmek

üzere Danıştay'a gönderilmiştir. Danıştay'da yaklaşık

iki yıl süren zorlu görüşmeler sürdürülmüştür. Tüm

görüşmelere Odamız aktif olarak katılmış ve gerekli

savunmalarını yapmıştır.

Danıştay'ca Anayasamızın 115 inci maddesi uyarınca

incelenerek kabul edilip Başbakanlığa gönderilen

tüzük taslağı, 2009/15134 sayılı Bakanlar Kurulu

Kararı haline getirilmiş ve Cumhurbaşkanı tarafından

onaylanarak 24/7/2009 tarihli ve 27298 sayılı Resmi

Gazete'de “Orman Mühendisliği, Orman Endüstri

Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği

Serbest Yeminli Meslek Mensupları Tüzüğü” adıyla

yayımlanmıştır.

Önümüzdeki aylarda tüzük hükümlerine uygun olarak

ilgili yönetmeliklerde gerekli değişiklikler yapılarak

serbest yeminli meslek mensupluğu sınavlarının da

en kısa zamanda yapılması sağlanacaktır.

Orman Mühendisleri Odasının 42 inci dönemde

işbaşına getirilen Oda yönetimi ve organları, ilgili

kurum ve kuruluşlarla 5531 sayılı Kanun uygulanması

Page 8: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

1312

F A A L İ Y E T L E R İ M İ ZF A A L İ Y E T L E R İ M İ Z - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

TMMOB Orman Mühendisleri Odası, Anayasanın 135 nci maddesine göre kamu kurumu niteliğinde, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununa göre kurulmuş tüzel kişiliğe haiz bir meslek odasıdır.

Odamızın üyeleri Orman Mühendisleri, Orman Endüstri Mühendisleri ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisleridir. Bu üç mühendislik disiplinin faaliyet konuları, hak, yetki ve sorumlulukları, bu hakları kullanabilmek için ruhsatla yetkilendirilmeleri, yetkili ve ruhsatlı meslek mensubu olabilmek için mesleki deneyim kazanmak (stajın karşılığı) çalışma esasları, serbest ormancılık ve orman ürünleri büroları vb. konular, 8/7/2006 tarihli ve 26222 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ilgi (a) da kayıtlı 29/6/2006 tarihli ve 5531 sayılı Kanunla yasal statüye kavusturulmustur. (EK:1)

Bu Kanunun 4 üncü maddesindeki faaliyet konuları, 5 inci maddesindeki hak ve yetkileri kullanabilmek için; Odamıza kayıtlı, ruhsatla yetkilendirilmiş, Kanunun 3 üncü maddesi birinci fıkrası (ç) bendinde tanımlanan meslek mensubu “Meslek mensubu: Mühendis unvanını haiz olup bu Kanun çerçevesinde ormancılık ve orman ürünleri bürosu kurmak üzere 5 inci madde uyarınca yetkilendirilen kişileri” olmak gerekmektedir.

Meslek mensubu olmanın genel ve özel sartları Kanunun 6 ncı maddesinde belirlenmiş, Çevre ve Orman Bakanlığının uygun görüşü alınarak Odamızca hazırlanan ve 6/5/2009 tarihli ve 27220 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ilgi (b) de kayıtlı yönetmelikte de uygulama esasları belirlenmiştir. (EK:2)

Bu durumda lisans düzeyinde eğitim veren yüksek öğretim kurumlarından mezun orman mühendisi, orman endüstri mühendisi ve ağaç işleri endüstri mühendislerinin, 5531 sayılı Kanunda sayılan mühendislik konularındaki hak ve yetkilerini kullanabilmeleri için meslek mensubu olmak zorunluluğu bulunmaktadır.

Meslek mensubu olabilmek için; Kanunun 6 ncı maddesi birinci fıkrası (a) bendindeki genel hükümlerin yanında, (b) bendinde belirtilen aşağıdaki niteliklere sahip olmaları gerekmektedir.

“b) Serbest meslek mensubu olacaklarda aranacak özel şartlar: 1) Orman mühendisi, orman endüstri mühendisi ve ağaç işleri endüstri mühendisi yetiştiren lisans ve yüksek lisans düzeyinde eğitim veren yüksek öğretim

kurumlarından mezun olup, mühendis veya yüksek mühendis unvanına sahip olmak. 2) Meslekî deneyim kazanmak amacıyla kendi uzmanlık alanlarına uygun serbest meslek mensubu veya serbest yeminli meslek mensubu yanında bir yıl çalışmış

olmak. 3) Serbest meslek mensupluğu sınavını kazanmış olmak. 4) Serbest meslek mensupluğu ruhsatını almış olmak.” Bu şartlardan mesleki deneyim kazanmak; benzer meslek mensuplarından Avukat, Serbest Mali Müsavir adaylarının sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmaksızın

yaptıkları stajlara benzer şekilde, bir yıl süreli serbest meslek mensubu veya serbest yeminli meslek mensubu yanında çalışma yaparak kazanılmaktadır. Ancak bu çalışmalar, staj yerine, nazari ve ameli çalışmaların karşılığı ve mühendislik kariyerine daha uygun olacağı düşüncesiyle 5531 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde belirtildiği üzere mesleki deneyim kazanmak ifadesi kullanılmıştır.

Mesleki deneyim kazanmak çalışmalarının esas ve usulleri ilgi (b) deki yönetmelikte düzenlenmiştir. Yönetmeliğin 4 üncü maddesi (ğ) bendinde mesleki deneyim kazanmak şu sekilde tanımlanmıstır. “ğ) Mesleki deneyim kazanmak: Aday meslek mensubu mühendislerin, serbest meslek mensupluğu sınavına girebilmeleri amacıyla, kendi uzmanlık alanlarına uygun, serbest meslek mensubu veya serbest yeminli meslek mensubu yanında çalıştıkları ve Oda eğitiminde geçirdikleri süreleri,”

Tanımdan da açıkça anlaşılacağı üzere mesleki deneyim kazanmak; mesleğin öğrenilmesi amacıyla, Odanın yapacağı nazari eğitimler, meslek mensuplarının yanında yapılacak nazari ve uygulamalı eğitimlerde toplam bir yıl süreyle çalışılan sürelerin olusmaktadır. Meslek mensubu adaylarının yapacakları bu çalışmalardaki amaç, mühendislik yetkilerinin kullanabilmelerini için, 6 ncı maddeye kurulan sınav komisyonunun yapacağı sınavlara girmeye ve başarılı olmaları halinde ruhsat alıp yetkili olmaya yönelik olarak serbest meslek mensubu veya serbest yeminli meslek mensubu yanında, denetim ve gözetiminde mesleğin öğrenilmesidir. Yönetmeliğin ilgili bölümlerinde sınavlar ile mesleki deneyim kazanma esas ve usulleri ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.

Meslek mensubu olabilmek için, önemli bir aşama olan mesleki deneyim kazanma çalışmalarını serbest meslek mensubu veya serbest yeminli meslek mensubu yanında yapan aday meslek mensubu mühendislerin sosyal güvenlik mevzuatı açısından durumlarının açıklığa kavuşturulması için kurumunuzun görüşlerine gereksinim duyulmuştur.

Söyle ki; Odamız, mesleki deneyim kazanma çalışmalarını yukarıdaki açıklamalar ışığında, diğer meslek mensuplarının sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmadan yaptıkları

staj karşılığı olarak mütalaa etmekte ve bu çalışmaları yapan mühendislerin de bir yıllık sürede sosyal güvenceli olmaması gerektiğini düşünmektedir. Böylece mesleki deneyim kazanma çalışmaları daha verimli yapılabilecek ve bu durum aday meslek mensubu mühendislerin yararına olacaktır.

Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü, sosyal güvenlik mevzuatı gereğince tereddüt edilen konularda uygulamaya yönelik gerekli açıklamaları yapmaya ve görüş vermeye yetkilidir. Mesleki deneyim kazanmak amaçlı bir yıl süreyle çalısma yapacak aday meslek mensubu mühendislerin, diğer meslek mensuplarını dikkate alarak, sosyal güvenlik mevzuatı açısından sigortalı olup olmayacakları hususundaki uygulamaya yönelik görüşlerinizin Odamıza bildirilmesini arz ederiz.

SAYI : 28.00/ 377 ANKARA 15/07/2009

KONU : Mesleki Deneyim Kazanmak ve sosyal güvenlik konusu

SOSYAL SİGORTALAR KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE (Tescil Daire Başkanlığı)

a) 5531 sayılı Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanun b) Orman Mühendisleri Odası Mesleki Deneyim Kazanma ve Meslek Mensupluğu Sınav Yönetmeliği

İLGİ:

Ali KÜÇÜKAYDINGenel Başkan

EKLER: 1- 5531 sayılı Kanun 2- İlgili yönetmelik

İVEDİ

Odamızın Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderdiği 15.07.2009 tarihli ve 28.00/377 sayılı yazı

Kurumun odamıza gönderdiği 25.08.2009 tarihli veB.13.02.SGK.0.10.03.07-MEV-11.066.838 sayılı yazıBİR YILLIK MESLEKİ DENEYİM KAZANMA ÇALIŞMALARI SİGORTAYA TABİ DEĞİLDİR !

5531 Sayılı Kanunumuzun Uygulaması yönündeki engeller bir bir aşılmaktadır.

Bu bağlamda; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü nezdinde yaptığımız yoğun girişimler sonucunda, 5531 sayılı meslek yetki kanunun resmi gazetede yayınlandığı 08.07.2006 tarihinden sonra fakültelerden mezun olan serbest meslek mensubu aday mühendislerini yapmak zorunda oldukları 1 (bir) yıllık mesleki deneyim kazanma (staj) süresinde sigortalı sayılmaması gerektiği konusunda görüş alınmıştır.

Böylece genç mühendis arkadaşlarımızın mesleki deneyim kazanma çalışmalarının önündeki büyük bir engel çözüme kavuşturulmuştur.

Odamız üyesi genç meslektaşlarımıza hayırlı olsun.

Aday Mühendislerin Dikkatine !

Page 9: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

1514

F A A L İ Y E T L E R İ M İ ZF A A L İ Y E T L E R İ M İ Z - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

Temel Eğitim ve Mesleki Deneyim 2009 yılı içerisinde 2nci bir sınavın

Kazanma sınavına hazırlama semineri gerçekleştirilebilmesi için TEMDEM

07-08-09 Eylül 2009 tarihlerinde, tarafından çalışmalar sürdürülmektedir. Sınav

Ankara'da gerçekleştirildi. 5531 Sayılı sonucu başarılı olan meslektaşlarımız SMM

Mesleki Yetki Yasasının yürürlüğe ruhsatı almaya hak kazanmışlardır.

girdiği tarihten sonra orman Meslektaşlarımızın başarılarının devamını

fakültelerinden mezun olan Serbest diliyoruz.

Meslek Mensupluğu adaylarının 12 aylık Mesleki Deneyim Kazanma

Ruhsatlı ve Yetkili Serbest Orman çalışmalarını tamamlamış olan, SMM

Mühendisi olarak çalışabilmeleri için adaylarının mağdur olmamaları için; odamız ağ

12 aylık Deneyim kazanma çalışmasının ardından sayfasında yapılan ve yapılacak olan duyuruları dikkatle

girecekleri sınava hazırlamak için düzenlenen 3 günlük ve düzenli bir şekilde izleyerek başvuru tarihlerini

eğitim başarılı bir şekilde tamamlandı. Eğitime 27 SMM kaçırmamaları gerekmektedir.

adayı katıldı. Meslekten emekli olmuş odamız üyesi

uzman elamanlar ile Orman Genel Müdürlüğü,

Ağaçlandırma Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü, Doğa

Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü personeli

deneyimli, birikimli uzman teknik elemanların teorik

anlatım ve sunum şeklinde gerçekleştirdiği eğitimler

oldukça yararlı olmuştur.

10 Eylül 2009 tarihinde, sınav yönetmeliğinin 24.

maddesi gereği TEMDEM Kurulu tarafından esas sınava

katılacakları belirlemek üzere bir değerlendirme sınavı

yapılmış ve sınava katılan 27 SMM adayının tamamı

üstün başarı göstermişlerdir.

Odamız TEMDEM Kurulu; 26-27 Eylül 2009 tarihlerinde

Ankara Söğütözü'nde bulunan Metin Emiroğlu

İlköğretim Okulu'nda SMM sınavı gerçekleştirilmiştir.

Temel Eğitim ve Mesleki DeneyimKazanma Sınavına Hazırlama Seminerive Sınavının İlki Ankara'da Gerçekleştirildi

Kocatepe Zafer Yürüyüşü

Büyük Taarruz'un gerçekleştiği bir şekilde güç kazanmıştır. Atatürk, Afyonkarahisar ve çevresi, binlerce ulusundan aldığı güç ve yetki ile yıldır yerleşime konu olan çağdaşlaşma hamlelerine başlamış, Anadolu'da, geçmişten günümüze Türk toplumunun varlığının ve değin doğu ile batı arasında köprü bağımsızlığının kalıcı olması için köklü görevini üstlenmenin yanı sıra yenilikleri hayata geçirmiştir. Tü r k i y e C u m h u r i y e t i ' n i n Tarihi Milli Park alanı, emperyalist kuruluşunda da yadsınamayacak ülkelere karşı yürütülen Ulusal öneme sahiptir. Bu önemli alanın Kurtuluş Savaşımızın dönüm 40.742 hektarlık bölümü, 1981 noktasının yaşandığı, bağımsızlık ve özgürlük yılında Başkomutan Tarihi Milli Parkı ilan edilmiş olup; Milli mücadelemizin anıtlaştığı, destanlaştığı kutsal bir mekan Park, Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından önemli mihenk olmanın yanında, tüm olumsuz koşullara karşın Türk taşlarının arasında yer almaktadır. Ulusunun vatan savunmasında gösterdiği kararlılığın, Tarihi Milli Park içinde kalan alanlar, emperyalist işgal cesaretin ve inancın da sembolüdürgüçlerinin Anadolu'dan atılmasıyla sonlanan Ulusal Büyük Taarruz ile başlayıp Büyük Zafer ile noktalanan Kurtuluş Savaşımızın en önemli bölümünü oluşturan; 26 ulusal bağımsızlık savaşımızın; önemini, tüm nedenleri, Ağustos'ta Büyük Taarruzun başladığı bölge ile 30 sonuçları ve kazanımları ile birlikte genç kuşaklara Ağustos'ta Başkomutanlık Meydan Muharebesinin geçtiği aktarabilmek, Türk Gençliğinin Atatürk ilke ve devrimleri bölgelerdir. ışığında, zorluklardan ve engellerden yılmadan 87 yıl Gerçekleşen savaş, Türk Ordusu'nun 4-5 ayda önceki kararlılık ve azimle yürüdüğünü vurgulamak parçalanamaz denilen Yunan cephesini bir kaç günde amacıyla 2005 yılından bu yana 25-26 Ağustos parçalaması ve Ordunun 15 gün içerisinde yaklaşık 600 tarihlerinde Afyon Kocatepe Üniversitesi tarafından km. yol almasının kapısını aralamasının yanında, sonuçta düzenlenen Kocatepe Zafer Yürüyüşüne, Oda Genel silah ve cephane açısından kendisinden çok daha üstün Merkezimiz ikinci kez katılmıştır.durumdaki Yunan Ordusunun imha edilerek, ülkenin 1190 m. rakımlı Şuhut Çakırözü Köyünden başlayıp 1874 düşman işgalinden kurtarılmasıyla sonuçlanmış olması m rakımlı Kocatepe'de biten ve yaklaşık 13.5 km nedeniyle ülke tarihi açısından çok büyük öneme sahiptir. uzunluğundaki yolu, başta Genel Başkan Ali KÜÇÜKAYDIN Elde edilen askeri ve siyasi başarılar sonrasında; Ulusal ve Yönetim Kurulu ile üyelerimiz ve diğer katılımcılar, 3,5 kurtuluşun ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun saatlik sürede kat ederek, sabah 04.30'da Kocatepe'de temellerinin atıldığı bölge olması Başkomutan Tarihi Milli düzenlenen törene katılmıştır.Parkı'nın önemini çok açık biçimde ortaya koymaktadır. Coşkulu bir şekilde yürüyüşü tamamlayan üyelerimiz, her Büyük Taarruzun başarılı olmasında askeri dehasıyla yıl bu yürüyüşe katılma isteklerini belirterek, bir sonraki birinci derece rol oynayan Mustafa Kemal Paşa'nın yürüyüşte buluşmak üzere, Kocatepe'yle vedalaştılar.yurttaki ve dünyadaki yeri bu Savaş sonrasında tartışılmaz

Hüseyin AYTAÇOrman Mühendisi

Page 10: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

1716

F A A L İ Y E T L E R İ M İ ZF A A L İ Y E T L E R İ M İ Z - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

geleneksel bir yayla evinin bahçesinde tattı, katılımcılar.

Yöre insanıyla sohbetler, katılımcıların yaylacılık ve yayla

kültürü hakkındaki fikirlerini daha da geliştirdi. Ardından,

kuşbakışı, Uzungöl manzarasını seyre daldık. Bulutlar

başımıza değiyor, rüzgârla dans eden sis, Uzungöl'ü

bizden saklamak için yoğun çaba sarf ediyordu. Ama

grubumuz şanslıydı; Uzungöl, tüm güzelliğiyle

ayaklarımızın altında olmaya kararlıydı.

2260 m yükseltide bulunan Karester Yaylası'ndan 1120

m'de bulunan Uzungöl'e inmek üzere, çiçeklerle

bezenmiş bir sırt boyunca, yürümeye başladık. bakıların bitki örtüsü, iklim ve yüzey şekillerini kıyaslama, Yürüyüşümüz süresince, Uzungöl, hep görüş alanımızda farklarını görme imkânını bulduk. kalarak, objektiflerimize poz vermeyi esirgemedi. Renkli Araçla Balıklıgöl yol ayırımına kadar inerek, buradan çiçekler arasında ve nefis Uzungöl manzarası eşliğinde yürüyüşümüze başladık. Çiçeklerle bezeli çimenler alçalmaya başladık. Bizleri en çok memnun eden, üzerinde, fazla yormayan bir eğimle yükseldikçe, katılımcıların "olmaz böyle şey!" diyerek, manzara Balıklıgöl'ü tepeden görme fırsatını bulduk. İyice karşısında hayranlıklarını dile getirmesiydi. Yaklaşık iki yükseldikten sonra, önümüze çıkan ve etrafında kar saat sonra, Ladin ormanları arasında kıvrılan yolla birikintileri olan üç küçük gölü zevkle seyredip, Uzungöl'e ulaştık.fotoğraflarken, dinlenme fırsatı bulduk. Yola devam edip Yürüyüşün tamamlanması ardından kampımızı kurduk ve boyun noktasını aşınca, dağlar arasında uyuyan, turkuaz akşam yemeğini göl manzarası karşısında yedik. İki rengiyle Karagöl bizi karşıladı. Gölün sessizliği ve sakinliği, yakanın renkli ışıklarının göle düşen yansımaları eşliğinde ekibimizi adeta büyüledi. Dağlar arasındaki bu nazlı gelini çaylarımızı yudumlarken, gece geç saatlere kadar kıyasıya uyandırmamak, sisle olan dansını izlemek ve sessizliğin devam eden, tavla mücadelelerine şahit olduk. bir parçası olmak için neredeyse parmaklarımızın ucunda

İkinci gün erken kalkarak, kahvaltımızı kampımızda Ladin yürür olduk. ağaçları arasında, Haldizen Deresi'nin de katıldığı kuşlar

Öğlen yemeğimizi bir kar kütlesinin yanında ve göl korosu eşliğinde yaptık. Çantalarımızı sırtlanıp, öğlen manzarası eşliğinde yedik. "Olmaz böyle kumanyamızı alarak erkenden yola şey!" nidalarını burada da duymak, ev koyulduk. Araçla önce Aygır Gölü'ne sahibi olarak bizi çok mutlu etti. Bir süre vardık. Burada bir süre soluklanıp, gölün karlarla oynadıktan sonra, göle doğru çevresinde gezindikten sonra Demirkapı inişe geçtik. Botlarımızı çıkarıp, Geçidi'ne (3.050 m) hareket ettik. Geçitte ayaklarımızı suya soktuk. Dayanabilmek Bayburt Havzasını ve Demirkapı Vadisini ne mümkün, soğuğu tüm vücudumuzda aynı anda görerek, kuzey ve güney

Demirkapı Dağlarında Dört Gün

Orman Mühendisleri Odası Genel Bölge mimarisinin en güzel

Merkezi tarafından düzenlenen örneklerinden biri olan Kastel

"Doğa ve Kültür Yürüyüşleri"nin Memişağa Konağı, yolumuzun

ikinci ayağının programını üzerindeydi ve buraya uğramamak

belirlemek üzere, Doğu Karadeniz olmazdı. Konak, restore edildikten

Şubesi olarak yer arayışlarına sonra Karadeniz turlarına katılan

girdiğimiz günlerde, ilk aklımıza gelen Demirkapı Dağları kafilelerin uğrak yeri haline gelmişti. Konağın bahçesinde

olmuştu. Daha önceleri defalarca gittiğimiz, her mevsim ÇAYKUR tarafından işletilen çay satış reyonunda

kamp kurup fotoğraflarını çektiğimiz, Uzungöl Demirkapı konuklara çay ikram edilmesi ise ilgiyi daha da arttırmıştı.

Vadisi'nin bu faaliyet için uygun olabileceğini düşündük. Konak hakkında bilgi aktaran ve bize refakat eden

Vadi, buzul göllerinden yayla yerleşimlerine, zengin bitki görevlinin varlığı da güzel bir hizmetti.

örtüsünden sarp tepelere kadar, yöreyi temsil edebilecek Zihnimizde bölge mimarisi ve tarihi ile ilgili bilgiler, kaynak değerlerini barındırıyordu. Üstelik çok bilinen damağımızda ÇAYKUR'un enfes çayının tadıyla konaktan Uzungöl'e açılıyordu. Katılımcılara; bölgenin zengin bitki ayrılarak Uzungöl'e doğru yolumuza devam ettik. Solaklı örtüsü, doğal kaynak değerleri, kültürü ve mutfağının ilgi Deresi boyunca kıvrılarak yükseldikçe, katılımcıların yeşile çekici geleceği muhakkaktı. Yürüyüşe katılanların hayranlığı bir kat daha arttı. Yüksek eğimli arazilerdeki rahatlıkla yürüyebileceği bir parkur seçilmeliydi. Yürüyüş dağınık yerleşim, ilgi kaynağı oldu. sonunda, katılımcıların mutlulukla yöremizden

Uzungöl'e vardığımızda bizi sakin ve güneşli bir hava ayrılacakları kanısıyla, Doğu Karadeniz Şubesi Yönetim

karşıladı. Bu, yirmi gündür yağmur ve sis altında olan Kurulu Üyesi arkadaşlarımızla, faaliyetin adını "Demirkapı

Uzungöl'ün bize güneşli ve berrak yüzünü göstereceğinin Dağları Doğa Yürüyüşü" olarak belirledik.

işaretiydi, adeta. Kısa bir soluklanma ve çay molasının 6 Ağustos sabahı bir araya gelen katılımcılarla kısa bir ardından ilk günkü programımızı gerçekleştirmek üzere tanışmanın ardından, Uzungöl'e gitmek üzere yola Karester Yaylası'na hareket ettik. Ladin ormanları koyulduk. Yoldaki bir taş fırına uğrayarak hem kahvaltı arasından kıvrılarak yükselen toprak yoldan, kısa sürede ettik hem de ülke çapında haklı bir üne sahip "Trabzon ağaç sınırının üzerine çıktık. Karester Yaylası'na Ekmeği"ni tattık, üretim sürecini ve özelliklerini yerinde vardığımızda bizi geleneksel yemeklerle donatılmış bir gördük. masa bekliyordu. Bölge mutfağının güzel örneklerini,

Dr. Süleyman ALKAN *

* Doğu Karadeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü - TRABZON

Page 11: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

1918

F A A L İ Y E T L E R İ M İ ZF A A L İ Y E T L E R İ M İ Z - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

Yemekten sonra Uzungöl etrafında gezinerek; tesisler ve

buradaki turizm faaliyetleri, turizmin bölgenin sosyo-

ekonomik yapısına etkilerini konuştuk. Akşamın ilerleyen

saatlerinde bir tesiste halkoyunlarından örnekler

izleyerek yöre folklorunu tanıma fırsatı bulduk.

Ertesi gün geç saatte kahvaltı yaptıktan sonra göl

kenarında çayımızı yudumlayarak, Uzungöl'le vedalaşma

hazırlığı yaptık. Ormanlarla kaplı tepelere çöken sisin

kasveti, ayrılık hüznümüzü bir kat daha arttırdı. Ayrılık,

ağaçlarla dans eden sisin umurunda değildi. O, kim bilir

kaçıncı konuğuna veda ediyor, kaçıncı konuğunu

karşılıyordu. Ama yüzyıllardır sevgiyle dans ettiği ladin Çünkü onların bulundukları yerden, içinde

ağaçlarıyla oldukça mutlu görünüyordu. Eğer insanlar bulunduğumuz doğa cennetini hayal edebilmeleri zordu.

çomak sokmazsa aradaki sevgiye, bu muhteşem Bir başka yürüyüşte tekrar bir araya geleceğimize dair söz beraberlik yüzyıllarca devam edecektir.verip ayrıldığımız, Demirkapı Dağları'nda dolu dolu

Öğlen saatlerinde Uzungöl'e veda ederek Trabzon'a yaşadığımız dört güne dair çok şey götürüyorduk

hareket ettik. Konuk olduğumuz dört gün boyunca, beraberimizde. Yorgunluğumuzu, Haldizen Deresi'nin

bizden güzel yüzünü esirgemeyen Uzungöl ve Demirkapı çağlayan sularına bırakarak…

Dağları'ndan ayrılmak; şehrin, trafiğin ve kalabalığın

ortasına düşmek, kolay olmayacaktı elbet. Sıladan bizleri

arayan ve sıcaktan bunaldıklarını söyleyen yakınlarımızın;

montlarımızla bile üşüdüğümüze, gündüz saatlerinde kar

yığınları üzerinde dolaştığımıza inanmamaları normaldi.

hissetmeye başladık. Ayaklarını suyun içinde en uzun Kampımızda akşam yemeği bizi bekliyordu. Onca yola

süre kim tutacak iddiasından, kısa bir süre sonra rağmen, ekip oldukça neşeli ve mutluydu. Çaylar

vazgeçtik. Zira, yolumuz uzundu ve ayaklarımıza çok yudumlanırken, bir yandan da parkurun güzelliği ve

ihtiyacımız olacaktı. Bu arada, gölün üzerinde yükselen dağların bakirliği konuşuluyordu. Telefonla aranan

karlı tepelerin, suya düşen yansımalarını da dostlara, heyecanla gün içinde yaşananların anlatılması

fotoğraflamaktan geri kalmadık. ve "iyi ki gelmişiz" sözlerini duymak, en büyük

mutluluğumuzdu.Gölü, kadim dostu sisle birlikte bırakarak, yolumuza

devam ettik. Multat Vadisine sis dolmuştu ve iniş Geç saatlerde, günün tüm yorgunluğuna rağmen, tavla

zorluydu. Katılımcılara durumu anlatıp, gelinen yoldan tekrar açıldı. Belli ki, akşamdan kalma hesaplar vardı ve

geri dönme imkânımızın da olduğunu söyledim. Ama rövanşlar alınmak isteniyordu. Ekibimiz, gece yarısına

kısa sürede ekibimize hâkim olan adrenalin, bizi zorlu doğru, Haldizen Deresi'nin melodisi eşliğinde uykuya

inişe yöneltti ve böylece, hedefimiz Multat Yaylası olmak daldı.

üzere, sisin içerisine daldık. Çağlayanlar, kaya blokları, Ertesi gün kahvaltıdan sonra, araçla Yente yoluna girerek çiçeklerle kaplı düzlükler, derelerin böldüğü kar yığınları orman sınırının üzerine kadar ilerledik. Yoğun sise arasından, sisin de eşliğinde inerek, Multat Yaylası'na rastladığımız zirveye yakın yerden, vadileri izledikten ulaştık. Geriye doğru baktığımızda "vayyy be! biz sonra yürüyüşe geçtik. Önce çiçekli yollardan, ardından buralardan mı indik" diyerek keyif aldık. Bir süre, sisler da ormanlık bir alandan ama bu kez başka bir açıdan, içerisinde hayalet evler gibi görünen yayla yerleşimini Uzungöl manzarası eşliğinde inişe geçtik. Dorinorim seyrettikten sonra, bizi bekleyen aracımıza binerek, farklı Mezrası'nın oldukça eğimli arazileri üzerindeki yerleşim, bir yoldan ve ormanların içerisinden, kamp yerine doğru dikkat çekiciydi. Burada, geçmiş yıllarda yaşanan ve 19 hareket ettik. yayla evini sürükleyen çığın izlerini sürdük. Doğa kendini

yenilemişti fakat yine de felaketin etkileri, dar havza

boyunca ormana yaptığı tahribat belli oluyordu.

Öğlen yemeğimizi ladin ormanının içinde, kuş sesleri

arasında yiyerek bir süre dinlendik. Yemekten sonra inişe

devam ettik ve kamp yerine ulaştık. Bir kez daha,

ormanla kaplı sarp yamaçlara bakarak; "biz buradan mı

indik?!!!" şaşkınlığını yaşadık. Bir süre dinlendikten

sonra, akşam yemeği hazırlıkları başladı. Dinlenme

anında bile, tavla rövanşlarının kıyasıya devam ettiğini

söylemeden geçemeyeceğim.

Page 12: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

2120

F A A L İ Y E T L E R İ M İ ZF A A L İ Y E T L E R İ M İ Z - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

Emekli, kamuda ve serbest çalışan meslektaşlarımız;

yoğun ilgi ve katılımla gerçekleşen iftar yemeklerinde bir

araya geldi.

Ankara'da iftar öncesi başlayan sohbetler, gece sonuna

kadar tüm sıcaklığı ile devam etti. İftar sonrası yaptığı kısa

konuşmayla Genel Başkan Ali KÜÇÜKAYDIN, yemeğe

katılan herkese teşekkür etti ve mesleğimizin çok önemli

bir dönemden geçtiğini vurgulayarak; yasanın çıkması

aşamasında meslektaşlarımızın göstermiş olduğu birlik

ve beraberlik ruhuna, asıl şimdi çok daha fazla ihtiyacın olduğunu belirterek, orman mühendislerinin hiyerarşik olduğunu vurguladı. Yasanın çıkmasından ziyade, bir düzen içerisinde sevgi ve saygıya dayanan bir anlayışla yürütülmesindeki önemin, özellikle kamuda çalışan görev yaptıklarını ifade etti. KÜÇÜKAYDIN, orman meslektaşlarımızca çok iyi bilinmesini istedi. Ankara'da mühendislerinin temsilcisi olarak, amaçlarının; düzenlenen iftar yemeği, değerli üyemiz Hüseyin ormanların ve doğal alanların korunması geliştirilmesi ve HACIOĞLU'nun yaptığı güzel dua ile son buldu.alanlarının artırılması konularında, fedakâr ve cefakâr bir

TMMOB Orman Mühendisleri Odası Doğu Akdeniz şekilde çalışan orman mühendislerinin, daha iyi özlük

Şubesi'nin düzenlediği iftar yemeğine de haklarına ve yaşam koşullarına kavuşturmaktır dedi.

meslektaşlarımız büyük ilgi gösterdi. Adana'daki iftar Geleneksel iftar buluşmalarımızın bir diğeri ise Doğu yemeğine; Doğu Akdeniz Şubesinin sorumluluk alanında Karadeniz (Trabzon) Şubemizce gerçekleştirildi. Doç. Dr. bulunan 12 ilden orman bölge müdürleri, il çevre ve Devlet TOKSOY, yaptığı konuşmada; Odamızın Genel orman müdürleri, yardımcıları, şube müdürleri, orman Merkez Yöneticilerinin ve üyelerinin katılımından işletme müdürleri, işletme şefleri, mühendisler, emekli memnuniyetini belirtti. orman mühendisleri ile serbest çalışan çok sayıda orman

mühendisi katılmışlardır. Batı Karadeniz (Kastamonu) Şubemizde gerçekleştirilen

iftar yemeğine genç ve emekli meslektaşlarımızın yoğun İftar yemeğinde konuşma yapan Orman Mühendisleri ilgisi ve geniş katılımlı buluşması herkesi memnun Odası Doğu Akdeniz Şube Başkanı Selami TECE; Türkiye etmiştir. Ancak; kalplerin yumuşadığı ve hoşgörünün en sevdalısı ve Yeşil Türkiye'nin yaratılması için çalışma üst seviyelere çıktığı Ramazan Ayının bu gününde, saatleri sınırlamasını gözardı ederek, gecesini gündüzüne Kastamonu ve Zonguldak Orman Bölge Müdürlerinin katan gerektiğinde ailesini ihmal eden, cefakâr ve gösterdikleri hoşgörüsüzlüğü onlar adına bir talihsizlik fedakâr orman mühendislerini böyle bir arada olarak görüyoruz. Kendilerinin de davetli olmasına görmekten mutluluk duyduğunu belirterek; bu birlik ve rağmen, katılmayarak (elbette katılmama özgürlükleri beraberliğin, ormanların korunmasında ve vardır) ve çeşitli talimatlarla, çalışan meslektaşlarımıza genişletilmesinde büyük önem arz ettiğini ifade etti.baskı yaparak, katılıma engel olma gayretleri; hele hele

Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ali Zonguldak Orman Bölge Müdürü'nün o günde özellikle

KÜÇÜKAYDIN da her orman mühendisinin Çevre ve toplantı düzenlemesi, meslektaşlarımızın hafızasında iz

Orman Bakanlığının bir çalışanı olmaktan gurur duyması bırakacaktır. Bu meslektaşlarımızın "mahkemenin kadıya

kadar; bağlı olduğu meslek odasının da bir üyesi olarak mülk olmayacağını" bilmelerini arzu ederiz. Ramazanın

gurur duymasının, ormancıların genel karakteri

Meslektaşlarımız İftar YemeklerindeBiraraya Geldi

hoşgörü iklimindeki meslektaşlarımızın buluşmasını örneklerinden birinin daha sergilendiği geleneksel "İftar

engellemeye, inanıyoruz ki kimsenin gücü yetmeyecektir. Yemeği" buluşması gerçekleştirildi.

Meslektaşlarımızın, iradelerine ve onurlarına yapılan Bursa Orman Bölge Müdürü, Orman Mühendisleri Odası baskılara boyun eğmeyeceklerine yürekten inanıyoruz. Genel Merkez Yöneticileri, TMMOB'a bağlı odaların

Orman Mühendisleri Odası Erzurum Şubemizce başkan ve yönetim kurulu üyeleri, GÜMÇED Güney

tertiplediğimiz iftar yemeğine; Erzurum Orman Bölge Marmara Şube Başkanı'nın da katıldıkları yemekte bir

Müdürü, İl Çevre ve Orman Müdürü, Ormancılık konuşma yapan Bursa Şube Başkanı İmdat DEMİR,

Araştırma Müdürü Bölge Müdür Yardımcısı, İl Müdür orman yangınları ve çevresel sorunlara dikkat çekerken,

Yardımcısı, Şube Müdürleri, İşletme Müdürleri, İşletme katılımlarından dolayı tüm konuklara, meslektaşlarımıza

Şefleri ve Mühendisler ile Erzurum ve Artvin de Serbest ve ailelerine teşekkür ederek, daha güçlü bir Oda için

Çalışan Meslek Mensupları yoğun olarak katılmışlardır. birlik ve beraberliğin önemini vurguladı.

Çevre ve Orman Bakanlığı'nın farklı birimlerinde Amasya, Denizli ve Elazığ'da da düzenlenen iftar ormancılık mesleğini icra eden meslektaşlarımızın, her yemekleri de meslektaşlarımızın bir araya gelişleri ile zaman olduğu gibi birlik ve beraberlik içerisinde oldukları yaşanan mutluluğun tekrarıydı.ortak paydanın ormancılığımız ve mesleğimizin

Emeklisiyle, genciyle, çalışanıyla; Ramazan ayının birlik yüceltilmesi olduğu vurgusu, Erzurum'daki yemeğe de

beraberlik ve manevi havasında gerçekleştirilen bu damgasını vurmuştur.

organizasyonlara katılan tüm meslektaşlarımız ve Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi; bu yıl da Bursa'da birlikte ailelerine teşekkür ediyoruz.olmanın, meslektaş dayanışmasının en güzel

Adana İftar Yemeği

Amasya İftar Yemeği

Page 13: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

23

F A A L İ Y E T L E R İ M İ ZF A A L İ Y E T L E R İ M İ Z - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

22

Ankara İftar Yemeği

Antalya İftar Yemeği

Bursa İftar Yemeği

Denizli İftar Yemeği

Page 14: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

2524

F A A L İ Y E T L E R İ M İ Z - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9 F A A L İ Y E T L E R İ M İ Z

Elazığ İftar Yemeği

Erzurum İftar Yemeği

Kastamonu İftar Yemeği

Trabzon İftar Yemeği

Page 15: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

2726

O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

Uzman Sahası

Türkiye'de Odun Hammaddesi ÜretimininArtırılması Açısından Kızılçam EndüstriyelPlantasyon Ormancılığı

Dr. Hikmet ÖZTÜRK* Orman Yüksek Mühendisi

Sadi ŞIKLAR* Orman Yüksek Mühendisi

* Orman Ağaçları ve Tohumları Islah Araştırma Müdürlüğü

giderilmektedir. Kaldı ki günümüzde, üretimin ihtiyacı Dünyada ve Ülkemizde Odun Arz Açığı karşılamadaki durumunu ortaya koyabilmek için ne

Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliğinin değişik kadar hacim (m3) odun üretimi yapıldığının yanısıra

senaryolarına göre, başta ormanlar olmak üzere doğal üretilen odunun endüstrinin isteğine uygun kalitede olup

kaynakların önemli ölçüde etkileneceği tahmin olmadığının da bilinmesi gerekir. Bu noktada, ülkemizde

edilmektedir (Bernier ve Schoene 2009). Küresel üretilen odunun düşük kalitede olduğu dikkat

ısınmaya karşı öngörülen en temel tedbirlerin başında çekmektedir. Örneğin; ülkemizde üretilen tomrukların

atmosferdeki fazla karbonun tutulması gelmekte ve en yalnızca % 2 - 4'ü I. ve II. sınıf tomruktur. Kızılçamda 1990

önemli karbon yutakları olan ormanların özellikle de - 2006 yılları arasında açık artırmalı satışa sunulan

doğal ormanların korunması ve yeni ormanların kerestelik tomrukların yalnızca % 0.02'si I. sınıf, % 1.39'u

kurulması temel politikalar içinde yerini almaktadır. II. sınıf, kalanı ise III. sınıf tomruktur. Yukarıda sözü edilen

Doğal ormanların belli bir bölümünün korunan alanlar verilere bakıldığında ülkemizde şimdi ve yakın gelecekte

olarak ayrılması odun üretimi yapılan alanları endüstrinin istediği kalite ve miktarda odun hammaddesi

daraltmaktadır. Öte yandan ormanların odun üretimi arz açığının bulunduğu görülebilmektedir.

dışındaki biyolojik çeşitlilik, su üretimi, rekreasyon, toprak koruma vb fonksiyonları ön plana çıkmakta ve bu Arz Açığının Kapatılabilme Olanakları ve durum da odun üretimi yapılan alanların azalmasına Plantasyonların Rolüneden olmaktadır. Nitekim, global odun hammaddesi arz

Ülkemizdeki odun arz açığının kapatılabilmesi için olası açığının 2010 yılında 800-900 milyon m3/yıl olacağı

alternatiflerin başında odun yerine ikame maddelerinin (Nilsson 1996), 2050 yılında dünya nüfusunun 10

kullanılması ve yeni ikame maddelerinin geliştirilmesi, milyar'a ulaşması halinde bu açığın yıllık 2.5 milyar m3'e

böylelikle odun hammaddesine olan talebin azaltılması ulaşacağı ifade edilmektedir (Sutton 2000).

gelmektedir. Ancak, söz konusu ikame maddelerinin elde Ormanlarının çok büyük bölümü doğal olan Türkiye'de edilmelerinde yüksek enerji maliyetleri ile yarattıkları 21.2 milyon ha orman alanının odun üretimi işlevine çevre kirliliği ciddi bir sorun olarak gözükmektedir. ayrılan kısmı 10.1 milyon ha olup, bu alanlardan yıllık 16 Örneğin; Sutton (2000), Koch (1992)'ye atfen, konut milyon m3 civarında odun üretimi yapılabilmektedir yapımında odunun yerine çelik, beton ve tuğla (Anonim 2006). Söz konusu odun hammaddesi arzının kullanılması halinde gerekli enerji ihtiyacının oduna ülkemizin ihtiyacını karşılayamadığı, 8. ve 9. Kalkınma kıyasla sırasıyla %9, %21 ve %30 daha fazla olduğunu Planlarında ise odun hammaddesi arz açığının yıllık bildirmektedir. Günümüzdeki çevre duyarlılığının ortalama 2 milyon m3 olduğu belirtilmektedir. Ancak, gelecekte daha da artacağı gerçeğinden hareketle ikame Türkiye'de kişi başına odun hammaddesi tüketiminin maddelerinin kullanımında ciddi problemlerin çıkması dünya ortalamasının yarısı kadar olduğu (0.3 m3/kişi) olasıdır. Odun arz açığının kapatılabilmesi açısından bir varsayılsa bile, bu açığın belirtilen miktardan daha çok diğer alternatif; mevcut orman alanlarının olduğunu söylemek mümkündür. Ayrıca, ülkemizde genişletilmesidir. Yüksek nüfus artış hızının doğal odun hammaddesi işleyen sanayinin halen kurulu kaynaklar üzerinde yarattığı baskı ile turizm, kentleşme, kapasitesinin 25 milyon m3 hammaddeye ihtiyaç açık maden işletmeciliği, açmacılık gibi nedenlerle duymasına karşın ancak %55 kapasite kullanımının ülkemizde orman alanlarının genişletilmesi pek mümkün mümkün olduğu belirtilmektedir (Kaplan 2007). Hangi gözükmemektedir. Bu durumda; odun arz açığının tahmin yapılırsa yapılsın ülkemizin odun hammaddesi kapatılabilmesi için belki de en akılcıl yol olarak birim ihtiyacı mevcut ormanlardan yapılan üretim ile alandan elde edilen ürünün miktar ve kalitesinin karşılanamamakta ve arz açığı günümüzde ithalat ile artırılması gözükmektedir.

U Z M A N S A H A S I

Uygun silvikültürel teknikler ve genetik olarak ıslah plantasyonlar endüstriyel plantasyonlar olarak edilmiş dikim materyali kullanarak uygun alanlarda düşünülmelidir. kurulacak plantasyonlar ile birim alandan alınacak Yapılan yatırımın kısa sürede geriye dönmesi, pazar ürünün miktar ve kalitesini önemli oranda artırmak olanakları ve odun arz açığını karşılamadaki potansiyeli mümkündür. Örneğin; Stantutf vd (2003 ), ABD'nin açısından endüstriyel plantasyonların kurulmasında tür güney bölgelerinde yayılış gösteren Pinus taeda'nın seçimi birincil önem taşımaktadır. Tür seçiminde dikkate doğal olarak gençleştirilen alanlarındaki ortalama hacım alınması gereken kriterler ise dört başlık altında artımının 2.48 ton/ha olduğunu ancak genetik ağaç ıslahı toplanabilir. Bunlar;çalışmalarının entansif silvikültürel uygulamalarla

lHızlı gelişme,kombine edilmesi ile bunun 19.80 ton/ha'a ulaştığını

lOdunun çeşitli kullanım alanlarına uygun olması,bildirmektedir (Şekil 1). lYeterli büyüklükte uygun dikim alanların varlığı,

lGenetik olarak ıslah edilmiş dikim materyalidir.

Kızılçam, sayılan bu kriterlere göre değerlendirildiğinde sırasıyla şu sonuçlara ulaşılmaktadır.

1) Kızılçam, I.bonitet doğal ormanlarda 11.4 m3 /ha/yıl ortalama hacım artımı yapmasına karşın (Erkan 1996), ağaçlandırma sahalarında bu rakam 15.4 m3' e kadar çıkmaktadır (Usta 1991). Ayrıca uygun arazilerde genetik olarak ıslah edilmiş dikim materyali kullanarak kurulacak plantasyon alanlarında söz konusu yıllık ortalama hacim artımının 20 m3/ ha'rın üzerine çıkarılabileceği belirtilmektedir (Boydak 2006). Yıllık ortalama hacım artımı 10 m3'ün üzerinde olan türler En önemli orman ağacı türlerimizin başında gelen hızlı gelişen tür olarak kabul edilmektedir. Bu veriler ve kızılçamın 35 yaşında ve I. bonitet sahadaki ortalama tanıma göre kızılçamın hızlı gelişen bir tür olduğu serveti doğal ormanlarda 184 m3 iken, hiç bir ıslah açıktır.edilmiş dikim materyali kullanılmamış olmasına rağmen

aynı yaş ve bonitetteki plantasyon sahasında ise 2) Kızılçam odununun; inşaat malzemesi, ambalaj 1 ortalama servet 289 m3'tür (Alemdağ 1962, Usta 1991). sandığı, tarım aletleri, ağaç teldireği, maden direği, çit

Birim alandaki odun üretiminde sağlanan yaklaşık %50 kazığı, deniz taşıtlarının yapımı, kağıt endüstrisi ve lif-oranındaki bu artış, plantasyon ormancılığının odun yonga sanayi gibi çok çeşitli kullanım alanı mevcuttur hammaddesi ihtiyacının karşılanması ve dolayısı ile doğal (Erten ve Önal 1987).ormanlar üzerindeki odun üretimi baskısının azaltılması

3) Kızılçam 5.4 milyon hektar doğal yayılış alanı açısından ne kadar etkili bir araç olduğunu

itibariyle ülkemizin en geniş doğal yayılış alanına sahip göstermektedir. Nitekim global odun üretiminin %35'nin

ibreli ağaç türüdür (Anonim 2006). Bu güne kadar dünya ormanlık alanının sadece %5'ni kaplayan

yapılan ağaçlandırmalarda da en fazla kızılçam türü plantasyonlardan karşılanması bu alternatifin etkinliğini

kullanılmıştır (yaklaşık 700.000 hektar) (Konukçu açıkça göstermektedir.

2001). Bu nedenle uygun endüstriyel plantasyon Endüstriyel Plantasyonlar ve Kızılçam'ın alanlarının bulunması açısından da önemli bir

potansiyele sahiptir.Potansiyeli4) Orman Ağaçları ve Tohumları Islah Araştırma Değişik amaçlarla plantasyonlar kurulabilir. Ancak; Müdürlüğünce kızılçamda uzun yıllardır genetik ıslah kısmen veya tamamen kerestelik, kaplamalık, kağıtlık ya çalışmaları yürütülmektedir. Bugüne kadar tüm doğal da diğer kullanım amaçları için endüstrinin ihtiyaç yayılış alanından 77 adet 11.630 ha Tohum Meşceresi duyduğu odun hammaddesini karşılamak amacıyla tesis seçilmiştir. Söz konusu tohum meşcereleri taranarak edilen plantasyonlar Endüstriyel Plantasyon olarak hızlı gelişen ve gövde düzgünlüğü ile dallanma tanımlanmaktadır (FAO 2001). Ülkemizde ise endüstriyel özellikleri iyi ağaçlar plus ağaç olarak seçilmiş ve plantasyon denilince genellikle hep yabancı türlerle bunlardan üretilen aşılı fidanlar ile 68 adet 473 ha (Pinus pinaster, Pinus radiata, Pinus taeda vb) kurulan Tohum Bahçesi kurulmuştur (Şekil 2). Bu tohum plantasyonlar akla gelmektedir. Oysa FAO'nun tanımında bahçeleri fenotipik özelliklerine göre seçilmiş plus açıklandığı üzere endüstriyel plantasyonlar için belirleyici ağaçlarla kurulduğundan Fenotipik Tohum Bahçesi tek unsur kuruluş amacıdır. Ana işletme amacı ya da olarak da adlandırılmaktadır. Günümüzde kızılçam ikincil işletme amacı endüstriyel odun üretimi olan

Şekil 1: Pinus taeda'da doğal olarak gençleştirilmiş alanlar ileplantasyonlarda ortalama hacım artımı değerleri

1 Ağaçlandırmalar için düzenlenen hasılat tablosunda en büyük yaş 35 olduğundan, karşılaştırma 35. yaş değerleri kullanılarak yapılmıştır.

Page 16: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

2928

U Z M A N S A H A S IU Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

fenotipik tohum bahçelerinin tamamına yakınından tohumlarla kurulmuş bir deneme alanında, 7. yaşta tohum üretilebilmektedir. Yıllık 40.000 ha alanın yapılan gövde düzgünlüğü değerlendirmelerine göre, kızılçam ile ağaçlandırılması halinde gerekli tüm tohum mevcut ağaçların %90'ında eğrilik ve çatallılık oluşumu ihtiyacı fenotipik tohum bahçelerinden karşılanabilir. olmadığı, genelde hızlı büyüyen populasyonların daha Bu bahçelerden üretilen tohumların kullanılması düzgün gövde yaptığı belirlenmiştir (Çalışkan 2007). Bu, halinde hacimde %8 oranında kazanç sağlanabileceği hacim artışıyla birlikte gövde kalitesinde de önemli hesaplanmıştır (Öztürk vd. 2008). kazançlar sağlanacağını göstermektedir (Şekil 4).

Görülmektedir ki, kızılçam ile kurulacak plantasyon Buna ilave olarak, kızılçamda başlatılan genetik ıslah alanları için genetik olarak ıslah edilmiş dikim materyali programı kapsamında genetik testler (döl denemeleri) tohum bahçelerinden temin edilebilmekte ve bu kurulmuş ve elde edilen ara sonuçlara göre üstün kaynaklar sürdürülen genetik ıslah programı ile sürekli genotiplerle Genotipik Kızılçam Tohum Bahçelerinin olarak geliştirilmektedir. kuruluşlarına başlanmıştır. Döl denemeleriyle genetik

üstünlükleri kanıtlanmış en iyi 30 genotip ile kurulmakta Önerilerolan genotipik tohum bahçelerinden üretilecek

Dünyada artan nüfusa bağlı olarak odun hammaddesi tohumların kullanılması durumunda ise hacimde elde arz açığının küresel ve ülkemiz ölçeğinde artarak devam edilecek genetik kazanç %30'a ulaşmaktadır (Öztürk vd. edeceği açıktır. Doğal ormanların değişik fonksiyonlara 2008). (biyolojik çeşitlilik, su üretimi, habitatların korunması, eko turizm vb) göre planlanmaları bu ormanlardan yapılacak üretimi ve buna bağlı olarak odun arzını kısıtlamaktadır. Odun arzını artırmada en etkili yol endüstriyel plantasyonların kurulmasıdır. Ülkemizde kızılçam; yayılış alanının genişliği, hızlı gelişmesi, odununun kullanım alanlarının çeşitliliği ve genetik olarak ıslah edilmiş dikim materyali temini açısından önemli avantajlara sahiptir. Bu durum, kızılçamın endüstriyel plantasyon ormancılığı açısından yerli türlerimiz arasında en önde yer almasını sağlamaktadır. Ayrıca kızılçam; fidanlık ve ağaçlandırma tekniği başta olmak üzere daha bir çok alanda araştırma çalışmaları tamamlanmış ve uygulamacı birimlerin de çok önemli mesleki tecrübeleri olan bir türdür.

Kızılçam ağaçlandırma alanları için düzenlenen hasılat Yukarıdaki bilgiler ışığında kızılçam endüstriyel tablosundaki 35. yaştaki dikili gövde hacmi (289 m3/ha) plantasyon ormancılığı için öneriler şöyle sıralanabilir:baz alındığında, genetik olarak ıslah edilmiş kızılçam lEndüstriyel plantasyon ormancılığı konusunda değişik tohumu kullanılması halinde hektardaki son hasılayı

yıllarda teknik kongreler ile çalıştaylar düzenlenmiş ve (289x1.30=376 m3) doğal ormanlara göre ikiye önemli kararlar alınmıştır. Ayrıca çok farklı tarihlerde katlamanın mümkün olduğu açıkça görülmektedir (Şekil toplanan ormancılık şuraları kararlarında endüstriyel 3). Gövde düzgünlüğü gibi diğer kalite özellikleri ile plantasyon ormancılığının ülkemiz açısından önemi sağlanacak değer artışını da ayrıca değerlendirmek açıkça ortaya konulmuştur. Tüm bu çalışmalara gerekmektedir. Nitekim, Akdeniz Bölgesi 0-400 m rağmen günümüze kadar endüstriyel plantasyon rakımları için fenotipik tohum bahçelerinden toplanan

Şekil 2: Mut-Alahan'da kurulu kızılçam tohum bahçesi

Şekil 3: Kızılçam doğal ormanları ile değişik ıslah aşamalarınaait tohum bahçeleri tohumlarının kullanılması halinde sağlanacakdikili gövde hacmi

Şekil 4: Antalya-Düzlerçamı plantasyon sahası

ormancılığının hayata geçirilebilmesi açısından çok bahçelerinden oldukça fazla olduğu genotipik tohum önemli adımlar atılamamıştır. Bu durum açıkça bir bahçelerinin yaygınlaştırılabilmesi için halen aşı politika oluşturamama eksikliğini ortaya koymaktadır. çalışmalarını yürüten değişik orman fidanlıklarına Çevre ve Orman Bakanlığı endüstriyel plantasyon yetişmiş personel ve teknik altyapı (sera ) desteği ormancılığı konusunda politikalarını kalıcı bir şekilde sağlanmalıdır.oluşturmalı ve değişen yönetimlere bağlı kalmadan lKısa ve uzun vadede endüstrinin hangi nitelikte odun tavizsiz uygulamalıdır. talebinin olacağının belirlenmesi için dünyadaki

lYürütülecek olan çalışmalar Çevre ve Orman gelişmeleri de dikkate alan, kısa ve uzun vadeli ürün Bakanlığının değişik birimlerini ilgilendirmektedir. talep projeksiyonları hazırlanmalıdır. Bu bilgiler ışığında Birimler arasında koordinasyonun sağlanması ile genetik ıslah çalışmalarında çap, boy ve hacim gibi "Kızılçam Endüstriyel Plantasyon Ormancılığı Eylem büyüme dışındaki ıslah edilecek odun kalite özellikleri Planı" nı hazırlamak üzere bir çalışma grubu belirlenmeli ve yürütülen kızılçam genetik ıslah oluşturulmalıdır. Çalışma grubuna; Orman Genel programına yön verilmelidir.Müdürlüğü , Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolu Genel lTüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de odun Müdürlüğü ile ormancılık araştırma müdürlükleri ve hammaddesini kullanan sanayinin kendi ihtiyacını üniversite temsilcilerinin katılımı sağlanmalıdır. karşılayabilmek amacı ile endüstriyel plantasyonlara

lHazırlanacak olan eylem planına göre oluşturulacak yatırım yapması artık vazgeçilmez bir zorunluluk olarak yol haritasında en önemli safha, kızılçam endüstriyel gözükmektedir. Nitekim bu konuda bazı sivil toplum plantasyonlarının kurulması için uygun alanların örgütlerinin öncülüğünde çalışmalar yürütülmeye belirlenmesidir. Nitekim bu konuda yapılan bilimsel başlanmıştır. Söz konusu çalışmaların arttırılarak çalışmalar, yetişme ortamı verimliliğinin iyi olduğu bir devamı açısından uygun hazine arazileri ile özel kızılçam ağaçlandırma sahasında iç karlılığın %7.64 arazilerde yapılacak endüstriyel plantasyon olmasına karşın yetişme ortamı verimliliğinin düşük yatırımlarına her türlü hukuki ve mali destek olduğu diğer bir kızılçam ağaçlandırma sahasında ise iç sağlanmalıdır.karlılığın %4.48'e düştüğünü göstermektedir (Erkan vd. 2002). Bu nedenle, endüstriyel plantasyon yatırımlarının kısa sürede yüksek getiriler sağlaması için verimliliği yüksek ve makineli çalışma yapılabilecek kızılçam endüstriyel plantasyon ormancılığına uygun alanların belirlenmesine yönelik bir çalışmaya Orman Genel Müdürlüğünce vakit geçirilmeden başlanmalıdır. Bu aşamada ana işletme amacı odun üretimi olan verimli ormanlar ile ağaçlandırmaya uygun bozuk ormanlar ve mevcut kızılçam ağaçlandırma alanları birlikte ele alınmalıdır. Kızılçam endüstriyel plantasyon ormancılığına uygun bulunan alanlar, entansif silvikültürel tedbirlerin de uygulanacağı ayrı bir işletme sınıfı olarak planlanmalıdır.

lYürütülmekte olan kızılçam genetik ıslah çalışmaları halen tohum üretimi yapılan mevcut fenotipik tohum bahçeleri tohumları kullanılması durumunda %8'e kadar hacım veriminin fazla olacağını göstermektedir. Genetik testlerin sonuçlarına göre kurulmaya başlanan genotipik tohum bahçelerinin tohumlarının kullanılması durumunda ise söz konusu verim artışının %30'lara ulaşabileceği belirtilmektedir. Bu nedenle, stratejik amaçları arasına yerli türlerle endüstriyel plantasyonların kurulmasını da alan ve 2010-2014 yılları arasında 15.000 ha endüstriyel plantasyon kurmayı hedefleyen Orman Genel Müdürlüğü, kızılçama öncelik vermeli ve plantasyonların tesisinde mutlaka genetik olarak üstünlükleri kanıtlanmış tohum bahçesi tohumlarını kullanmalıdır.

lGenetik kazancın mevcut fenotipik tohum

KAYNAKÇA

Alemdağ, Ş. 1962. Türkiye'deki Kızılçam Ormanlarının Gelişimi, Hasılatı ve Amenajman Esasları. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları, Teknik Bülten No: 11, Ankara, 160 sayfa

Anonim, 2006. Orman Varlığımız, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Ankara.

Bernier, P and Schoene, D. 2009. Adapting forests and their management to climate change: an overview. Unasylva, 231/232(60):5-11.

Boydak, M., Dirik, H., Çalıkoğlu. M. 2006. Kızılçamın (Pinus brutia Ten.) Biyolojisi ve Silvikültürü. OGEM-VAK İşletme Müessesesi, Ankara, 364 sayfa

Çalışkan, S. 2007. Antalya'da Kurulu Akdeniz Alçak Zon Kızılçam (Pinus brutia Ten.) Döl Denemesinde Bazı Genetik Parametrelerin Belirlenmesi. İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 162 sayfa

Erkan, N. 1996. Kızılçamda (Pinus brutia Ten.) Meşcere Gelişmesinin Simulasyonu. Güneydoğu Anadolu Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Teknik Bülten No: 1, Elazığ.

Erkan, N., Uzun, E., Baş, N. 2002. Odun Üretim Amaçlı Kızılçam (Pinus brutia Ten.) Ağaçlandırmalarında Ekonomik Analizler. Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Teknik Bülten No:17, Antalya.

Erten, P., Önal, S. 1987. Kızılçam odunun özellikleri, korunması, reçine üretimi ve kullanım yerleri. In: Öktem, E. (Eds.). Kızılçam. Ormancılık Araştırma Enstitüsü El Kitabı Dizisi No:2:171-182, Ankara

FAO, 2001. State of the World Forest, Rome.

Kaplan, E. 2007. Türkiye'de orman ürünleri talebi ile arz kaynaklarının değerlendirilmesi ve endüstriyel plantasyonların yeri. In: Murat Demir and Ersel Yılmaz (Eds.), Bottleneck, Solution, and Priorities in The Context of Forest Resources, International Symposium hold on Oct. 17-19, İstanbul, pp:29-38

Konukçu, M. 2001. Ormanlar ve Ormancılığımız. DPT Yayın No: 2630. Ankara.

Nilsson, S. 1996. Do We Have Enough Forest. Iufro Occasional Paper No. 5. Hungary.

Öztürk, H., Şıklar, S., Alan, M., Ezen, T., Korkmaz, B., Gülbaba, A. G., Sabuncu, R., Derilgen, S. I. Çalışkan, B. 2008. Akdeniz Bölgesi Alçak Islah Zonu'nda (0-400 m) Kızılçam (Pinus brutia Ten.) Döl Denemeleri (8. Yaş Sonuçları). Orman Ağaçları ve Tohumları Islah Araştırma Müdürlüğü, Teknik Bülten No:18, Ankara, 122 sayfa.

Stantutf, J. A., Kellison ,R. C., Broerman, F.S. AND Jones, S.B. 2003. Where are we and how did we get here? Journal of Forestry, 101(3): 26-31

Sutton, W.R.J. 2000. Wood in the third millenium. Forest Products Journal. 50 (1):12

Usta, H. Z. 1991. Kızılçam (Pinus brutia Ten) Ağaçlandırmalarında Hasılat Araştırmaları. Ormancılık Araştırma Enstitüsü, Teknik Bülten No: 219, Ankara, 139 sayfa.

Page 17: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

3130

U Z M A N S A H A S IU Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

Çığlarla Mücadele Etmek* Orman Mühendisinin Görevidir

Prof. Dr. Hüseyin E. ÇELİK** Dr. Abdurrahim AYDIN***

** İ.Ü. Orman Fakültesi, Orman İnşaatı ve Transportu Anabilim Dalı, İstanbul,*** Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Bolu.

1- Giriş

Yerkürenin dörtte birini oluşturan dağlık alanlar dünya

nüfusunun onda birini barındırmaktadır (Ives, 1997). Son

on yıllarda özellikle turistik aktivitelerin artması

sonucunda dağlık bölgelerde daha önce hiç olmadığı

kadar insan hareketliliği gözlemlenmekte ve bununla

paralel olarak çığ, taş, kaya yuvarlanmaları ve heyelanlar Çığların başlama zonu çoğu zaman bitki örtüsünden

sonucu daha fazla insan yaşamını kaybetmektedir. Dağlık yoksun ve oldukça dik eğimlere sahiptir. Başlama

bölgelerde yaşamın sürdürülebilmesi bu bölgelerde zonunun eğimi genellikle 25°-60° arasında

bulunan yerleşim yerleri, yollar vb tesislerin güvende değişmektedir. Yağan kar tutunamayıp kaydığından

olmasına bağlıdır. Özellikle Türkiye gibi dağlık ve arızalı dolayı genellikle 60°'nin üzerinde eğime sahip

arazi yapısına sahip ülkelerde ormanlar doğal afetlerin yamaçlarda çığ olayı görülmez. Yamaç eğiminin 25°'nin

meydana gelmesini önleyen veya sayı ve etkisini azaltan altında olması halinde birikmiş kar kütlesindeki kesme

önemli işlevlere sahiptir.gerilmesi herhangi bir kırılma yapacak kadar büyük

Dağlık arazide ve dere havzalarının yüksek kesimlerindeki olmadığından kopma ve dolayısıyla çığ meydana gelmez yamaçlar üzerinde biriken kar örtüsünün zaman zaman (McClung and Schaerer, 1993). Çığ yatağı genel bir kural çeşitli nedenlerle dengesini yitirip harekete geçmesiyle olarak en az 15°'lik bir eğime sahiptir; çoğunlukla bu kar çığları, kısaca çığlar oluşur (Görcelioğlu, 2003). Çığlar, bölümde eğim açısı 20°-25° arasındadır. Durma (birikme) büyük hız, akış yüksekliği ve basınca ulaştıkları için yıkıcı zonu genellikle yamaç etekleri ve vadi tabanlarıdır etkisi de büyük olmaktadır. Çığlar dağlık bölgelerde (Görcelioğlu, 2003). Bu bölümde yamaç eğimin 10°'nin çoğunlukla orman arazisi içinde görülen bir doğal afet altına düşmesiyle hareket halindeki kar kütlelerinin olduğuna göre bu afet ile ormancılık disiplini arasında hızları yavaşlar ve eğimin daha da düşmesiyle durur.nasıl bir ilişki vardır? Bu afetten etkilenen ülkeler nasıl

Türkiye'de çığ olayı en fazla Doğu Anadolu, Güneydoğu mücadele etmektedir? Türkiye'deki ormancılık örgütü

Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgelerinde görülmektedir nasıl bir yapılanma içerisinde olmalıdır?

(Resim 2). Kayıtlara göre 1951-2007 yılları arasında 2- Çığ

Çığların yamaç yukarısından aşağısına kadar hareketini

sürdürdüğü alanın tümü çığ yolu olarak adlandırılır.

Genel olarak bir çığ yolu üç bölüme ayrılır (Görcelioğlu,

2003; Resim 1) :

1. Başlama (kopma) zonu,

2. Çığ yatağı,

3. Durma (birikme) zonu.

Resim 1: Çığ yolunun bölümleri

Resim 2: Türkiye'de Çığ Olaylarının Meydana Geldiği İller

meydana gelen çığ olaylarında 365 kişi yaralanırken 1325 açıklıklardan kaçınmak gerekir (Frehner et al., 2005)

kişi hayatını kaybetmiştir. (AİGM, 2009). Ülkemizde (Resim 3). Yamaç eğimi arttıkça açıklık değerlerinin de

karayolları ve demiryollarında eskiden beri (Tavşanoğlu, azalması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.

1961) çığlara karşı aktif ve pasif önlemler alınmaktadır.

Ancak bu afetten etkilenen diğer ülkelere kıyasla

Türkiye'de çığ afeti ile ilgili ciddi bir kamuoyu oluşmadığı

ve kayak turizmini olumsuz etkileyinceye kadar çığlarla

mücadele eden etkin bir organizasyon arayışına

girilmediği görülmektedir.

3- Ormanlar, Ormancılık ve Çığ

Yağan kar tanesinin yere düşmeden önce

karşılaşabileceği ilk doğal bariyer ormanlardır. iğne

yapraklı kapalılığı yüksek bir ormanda yağan karın

%90'ına kadarının tepe çatısı tarafından tutulabildiği

bilinmektedir (McClung and Schaerer, 1993). Açık Çığ tehlikesi olan bölgeler, koşullar uygunsa ağaç sınırına

alanlara kıyasla orman içinde daha az kar birikmekte, kadar ağaçlandırılmalıdır. Ancak kar kitlesinin hareket

tepe çatısındaki karın eriyip damlamasından dolayı etmesinden dolayı çoğu durumda ağaçlandırma

bozuk tabakalanma oluşumu ile daha az kayma ve çalışmalarının teknik-yapısal önlemlerle desteklenmesi

sürünme olayları görülmektedir (Frey and Salm, 1990). zorunluluk halini almaktadır.

Çığ başlama zonu olabilecek yerlerdeki iğne yapraklı Erozyon, sel, heyelan, taş/kaya yuvarlanmalarında

kapalılığı yüksek bir ormanın bulunması çığ olaylarının olduğu gibi çığ olayı da bir yukarı havza sorunudur.

yaşanmasını engelleyebilmektedirler. Çünkü harekete Dolayısıyla çalışma alanı yukarı havza olan bir disiplin

geçebilecek kadar fazla kar birikmemekte, kar örtüsünde olarak ormancılık örgütü hem çığ hem de erozyon, sel,

sıcaklık değişimleri açık alana kıyasla daha az olmakta ve heyelan taş/kaya yuvarlanması gibi diğer doğal afetlerle

ağaçların gövdeleri kar örtüsüne karşı mekanik destek mücadelede birinci derecede sorumludur. Ancak bu ağır

sağladıkları için ilk hareketin başlamasına engel ve önemli yükü yerine getirebilmesi için organizasyon

olabilmektedirler (Heumader, 2000). Herhangi bir şemasının yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

nedenden dolayı meşcerede kırık ve devriklerin 4- Bazı Ülkelerdeki Yapılanmalarmeydana gelmesi meşcerenin koruyucu işlevini yitirdiği

anlamına gelmemektedir. Kırık ve devrikler zemin Avusturya: Çığlarla mücadele “Tarım, Orman, Çevre ve

pürüzlülüğünü artırdığından dolayı kar örtüsünün ilk Su Bakanlığı'na” (Lebensministerium) bağlı “Ormancılık

h a r e ke t i n i e n g e l l e y e b i l m e ö ze l l i k l e r i n i Departmanı” altında çalışan “Sel ve Çığ Kontrol Bölümü”

koruyabilmektedirler. bu afetle mücadeleden sorumludur. Eyaletler bazında alt

bölgelere ayrılan bu kurumda genellikle orman Çığ tehlikesi gözetilmeden yapılan ormancılık mühendislerinin yönetiminde diğer meslek uygulamaları, bu bağlamda tıraşlama kesimler daha mensuplarının da bulunduğu (inşaat mühendisi, önce çığ meydana gelmeyen yamaçlarda çığ olaylarının coğrafyacı) bir organizasyon şeması vardır.görülmesine neden olabilmektedirler. Nitekim Orta

Avrupa ülkelerinde geniş alanlarda tıraşlama kesimlerine İsviçre: Çığlarla mücadele, Federal Çevre, Orman ve

izin verilmemektedir. Çünkü çığ tehlikesi olan bölgelerde Tarım Bakanlığı'na (Bundesamt für Umwelt, Wald und

sürekli bir kapalılığın bulunması büyük önem arz Landschaft) bağlı “Doğal Afetler” bölümünün “Heyelan,

etmektedir. Dolayısıyla potansiyel tehlike alanlarında Çığ ve Koruma Ormanları” alt bölümü tarafından

meşcere kapalılığı kırılmadan ormancılık faaliyetleri yapılmaktadır. Bu bölümün başında da orman

devam ettirilmeli ve yeni “çığ başlama zonu” oluşumuna mühendisleri bulunmakta ayrıca jeolog ve coğrafyacılar

izin verilmemelidir. Pratik bir kural olarak 35°'lik eğime çalışmaktadır.

sahip bir yamaçta yamaç aşağı 1,5 ağaç boyu, yamaca Fransa: Fransa'da çığlarla mücadele, “Gıda, Tarım ve paralel olarak da 0,75 ağaç boyunu aşabilecek

Resim 3: Orman içinde yeni başlama bölgeleri oluşturmamak gerekir

*5531 sayılı yasa 4. madde

Page 18: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

33

U Z M A N S A H A S I

32

U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

Balıkçılık Bakanlığı'na” (Ministére de L'alimentation de benimsenmelidir. Bu amaçla çığ sel, heyelan, taş/kaya

L'agriculture et de la Péche) bağlı “Fransa Ulusal yuvarlanması vb afetlerle mücadele için Ağaçlandırma ve

Ormancılık Ofisi” altında çalışan “Dağlık Arazi Islahı” Erozyon Kontrolu Genel Müdürlüğü veya Orman Genel

(Restauration des Terrains en Montagne) bölümü Müdürlüğü içinde bir daire başkanlığı kurulmalıdır. Bu

tarafından yapılmaktadır. Bu bölümde de orman birimin tek görevi ekosistem anlayışı içerisinde, anılan

mühendislerinin yönetiminde disiplinlerarası bir anlayışla doğal afetlerle mücadele olmalıdır. Bu birime alınan

ilgili diğer meslek mensuplarının da bulunduğu bir orman mühendislerin anılan afetlerle mücadele

organizasyon yapısı bulunmaktadır. amacıyla etüd, proje ve uygulama yapacak şekilde

eğitilmeleri gerekmektedir. Bu örgütte çalışmak ABD: Utah Eyaletine bağlı Alta şehrinde “Tarım isteyenler tercihan gönüllü olmalı, aldıkları eğitimden

Bakanlığı'na” bağlı “Ormancılık Servisi” (USDA-Forest sonra bu birimde belli bir süre çalışmayı kabul

Service) tarafından ilk çalışmalar yapılmış ve mücadele etmelidirler. Oluşturulacak birimde orman

ormancılık örgütünün görevi olarak günümüze kadar mühendislerinin yönetiminde jeolog, inşaat mühendisi,

gelmiştir.harita mühendisi ve coğrafyacı gibi diğer ilgili meslek

5- Ormancılık Örgütünün Yapılanma İhtiyacı dallarına mensup teknik elemanlar da görev almalıdır.

Çığ konusu, 1940'lı yıllardan günümüze İÜ Orman Doğal afetlerle mücadelede sürekli bir AR-GE desteği

Fakültesinde Sel Yataklarının Tahkimi ve daha sonra Sel gerekmektedir. Bu afetlerle mücadele eden ülkelerde

ve Çığ Kontrolu dersi kapsamında işlenmektedir. Bununla olduğu gibi sadece doğal afetlerle ilgili disiplinler arası

birlikte, ormancılık örgütü yükümlü olduğu işleri araştırma esaslı teorik ve uygulamalı araştırmalar yapan

yapmakta zorlanırken, çığlarla doğrudan ilgilenme fırsatı yeni araştırma enstitüleri/merkezleri kurulmalıdır. Bu

bulamamıştır. enstitülerde/merkezlerde teknik-yapısal önlem amaçlı

araştırma ve uygulamalarla beraber koruyucu Bir yukarı havza ve çoğunlukla orman arazisinde yaşanan ormanların yönetim, silvikültür, üretim ve transport problem olan çığlarla etkin bir şekilde mücadele metotları gibi konularda da araştırmalar yapılmalıdır. Öte edebilmek için dünyadaki örneklerine benzer bir yandan doğal afetlere karşı koruyucu işleve sahip orman yapılanmaya gidilmelidir. Çünkü bu afetlerin doğaya alanları envanterinin çıkarılması ve çok hassas, değerli ve verdiği zararlar ancak ormancılık eğitimi almış insanlar önemli olan bu ormanların tekniğine uygun ve tarafından restore edilebilir. Dünyada sel, heyelan, sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi acil bir ihtiyaç taş/kaya yuvarlanması gibi doğal afetlerle mücadele olarak ortaya çıkmaktadır. eden kuruluşlar aynı zamanda çığlarla mücadelede de

görev almaktadırlar.

TBMM'de kabul edilen 5531 sayılı Orman Mühendisliği,

Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri KAYNAKLAR

Mühendisliği Hakkında Kanun'un 4.Maddesinde AİGM, 2009. (Afet İş ler i Genel Müdürlüğü) Çığ kayıt lar ı ,

http://cagem.bayindirlik.gov.tr/3bgrafik.htm, (Ziyaret Tarihi: 16.05.2009).“Ağaçlandırma, erozyonla mücadele, sel ve çığ kontrolü, FREHNER, M., WASSER, B., SCHWITTER, R. 2005. Nachhaltigkeit und

havza amenajmanı, entegre havza ıslahı ve kırsal Erfolgskontrolle im Schutzwald.Wegleitung für Pflegemassnahmen in Wäldern

mit Schutzfunktion. Bern, Bundesamt für Umwelt,Wald und Landschaft (BUWAL). kalkınma plânlama, projelendirme ve uygulama FREY, W., SALM, B. 1990: Snow Properties and Movements in Forests of Different çalışmaları yapmak” orman mühendislerinin görev Climatic Regions. XIX. World Congress, Montreal, Quebeck. Div.1.Vol1. 328-339.

alanları içerisinde sayılmıştır. GÖRCELİOĞLU, E. 2003: Sel ve Çığ Kontrolu, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi

Yayın No 473, İstanbul.Çevre ve Orman Bakanlığı'nda bu afetlerle mücadelede HEUMADER, J. 2000: High-Elevation Afforestation and Regeneration of Subalpin doğrudan görevlendirilmiş bir birim bulunmamaktadır. Forest Stands Experiences in Austria. Internationales Symposion INTERPRAEVENT

5531 sayılı yasayla orman mühendislerine verilen bu 2000, Band 2, Seite 29-40, Villach-Österreich.

IVES, J.D., MESSERLI, B., SPIESS, E. 1997: Mountains in the World: A Global görevin yerine getirilebilmesi ve başarı sağlanabilmesi Priority. Carnforth-Parthenon

için uygun bir örgütlenmeye gidilmesi gerekir. Başka McCLUNG, D.M., SCHAERER, P. 1993: Avalanche Handbook. The Mountaineers,

birimler kısmen de olsa bazı görev ve sorumluluklara Seattle, USA

sahip olmakla beraber bu afetlerle doğrudan görev ve TAVŞANOĞLU, F., 1961: Türkiye'de Çığ Gelen, Taş ve Kaya Yuvarlanan Yerlerin Belli

Edilmesi, İÜ Orman Fakültesi Dergisi, Seri A, Cilt XI, Sayı 1, İstanbul.sorumluluğun bölünmediği bir mücadele yöntemi

arasında değişmektedir. En güney yayılışlarından biri ÖZETİspanya'nın Sierra Nevada Dağlarında 37 enlem derecesi

Malatya'da üç farklı noktada ana yayılışından uzak civarındadır. Ukrayna, Rusya, Kazakistan ve olarak küçük alanlarda doğal Sarıçam populasyonları Moğolistan'daki steplerde yıllık yağışın 200 mm olduğu bulunmaktadır. Bu yayılışlar, Sarıçamın en güney yerlere kadar sokulabilmektedir (CABI, 2002). Değişik yayılışlarından birini oluşturmaktadır. Bu güney-uç toprak tiplerinde bulunmakla beraber, drenajın iyi yayılışlardaki bireyler genellikle kısa boylu, oldukça kalın olduğu kumlu topraklarda iyi gelişmektedir. Ülkemizdeki dallı ve yayvan tepelidir. Genellikle aynı kökten 3-5 en güney yayılışı Kayseri-Pınarbaşı'nda bulunmaktadır bireyin yan yana büyüdüğü gözlemlenmektedir. Bu (Yaltırık, 1988). Batı Anadolu'da güneydeki en uç yayılışı yayılışlardan Hekimhan ilçesi Boğazgören ve Köylü Afyon-İhsaniye'dedir (Genç ve Güner, 1998).köyünde bulunan yayılışların varlığı tehlike altında

Erişilen kaynaklarda Malatya'nın Hekimhan ve Kuluncak bulunmaktadır. Bundan dolayı en kısa sürede bu

ilçelerinde yer alan Sarıçam populasyonları ile ilgili populasyonlar koruma altına alınmalıdır. Sarıçamın bu uç

herhangi bir kayıt bulunamamıştır. Adı geçen yayılışlar, yayılışı ile ilgili kapsamlı araştırmalara ihtiyaç

Sarıçamın Dünya'da en güney yayılışlarından birini bulunmaktadır.

oluşturmaktadır. Bu uç yayılışlardaki bireylerin genel Anahtar Kelimeler: Sarıçam, Pinus sylvestris, Malatya olarak kısa boylu, oldukça kalın dallı ve yayvan tepeli

olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca birkaç bireyin aynı kökten 1. GİRİŞçıkarak bir arada büyüdüğü dikkati çekmektedir. Bu form

Sarıçam (Pinus sylvestris L.), ülkemizde doğal olarak farklılıklarının yörede egemen olan kurak şartlardan

yayılış gösteren önemli ağaç türlerinden biridir. kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Nitekim Orta

Türkiye'de 1.239.578 ha Sarıçam ormanı bulunmaktadır Avrupa'nın güneyinde de Pinus sylvestris'in kuraklıktan

(OGM, 2006). Sarıçamın Bursa, Eskişehir, Kütahya, oldukça zarar gördüğü ifade edilmektedir (Çolak ve

Yozgat, Kayseri-Pınarbaşı, Karadeniz bölgesi, Ardahan ve Pitterle, 1999). Bu doğal Sarıçam populasyonlarının

Sarıkamış dolaylarında bulunduğu kayıtlarda yer biyolojik, ekolojik ve fizyolojik özellikleri ile ilgili kapsamlı

almaktadır (Yaltırık, 1988). araştırmalara ihtiyaç bulunmaktadır.

Sarıçam, Dünyada çok geniş yayılışa sahiptir ve ticari Bu çalışmada, Malatya'nın Hekimhan ve Kuluncak

olarak en önemli ağaç türlerinden biridir (CABI, 2002). ilçelerinde üç farklı noktada bulunan Sarıçam

Genel olarak Sarıçamlar dalsız, düzgün uzun gövdeler populasyonlarında yapılan bazı ölçümler ve gözlemler

oluşturur. Bazı durumlarda da dolgun gövdeli, yayvan verilmiştir. Elde edilen bulgular ve gözlemlere dayanarak

tepeli ve kalın dallı bir ağaçtır (Yaltırık, 1988). ve literatür desteği ile bu populasyonların korunma

gereği üzerinde durulmuştur.Toprak şartlarının elverişli olduğu yerlerde derin kazık kök

yapar. Sarıçamların ömrü genel olarak 250 ile 400 yıl

Mustafa YILMAZ*

Malatya YöresindekiDoğal Sarıçam Yayılışları ile İlgiliBazı Gözlem ve Öneriler

Tolga OK* Mehmet AKBAŞ**

* KSÜ Orman Fakültesi, Kahramanmaraş** Hekimhan Orman İşletme Şefi

Page 19: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

3534

U Z M A N S A H A S IU Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

olarak yer almaktadır. 1700 m'deki bireyler yaklaşık 0,5 2. MALATYA'DA BULUNAN SARIÇAM ha alana yayılmış bulunmaktadır. 1770 'deki bireyler ise TOPLULUKLARI0,1 ha civarında bir alan kaplamaktadır. Bireylerin çapları

Malatya yöresinde üç farklı yerde doğal Sarıçam yayılışı 5 cm ile 75 cm arasında değişmektedir. 1700 m'deki bulunmaktadır (Şekil 1). Bu yerler aşağıda kısaca bireylerden ikisi domuzların etkisi ile kurumuştur. En tanıtılmıştır. kalın çaplı bireyde (75 cm) (Şekil 2.) yaş ve boy ölçümü

yapılmıştır. Göğüs yüksekliğinden alınan artım kaleminde

185 halka sayılmıştır. Çevredeki genç bireylerde yapılan

gözlemlerden ağacın göğüs yüksekliğine kadar bu

ortamda 15-20 yılda ulaştığı tahmin edilmektedir.

Dolayısıyla en yaşlı bireyin 200-205 yaşlarında olduğu

anlaşılmaktadır. Boy ise 12 m olarak ölçülmüştür. Tepe

tacının çapı ise yaklaşık 14 m'dir.

Arazinin genel olarak karstik yapıya sahip olduğu

gözlemlenmiştir. Orta ve alt yamaçlarda yer yer derin

toprak bulunmaktadır. Arazinin eğimi % 30 ile % 50

arasında değişmektedir.

Bu alandaki sınırlı sayıdaki Sarıçamlar 2.1. Hekimhan İlçesi Boğazgören Köyü, yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Zurbahan Dağı Mevkii'ndeki YayılışBireylerin yarısı domuz tarafından

Boğazgören Köyünde, Zurbahan Dağı sürtünerek kabukları bir taraftan Mevkiinde, 1700-1750 m'lerde çok az sayıda soyulmuş bulunmaktadır. Çevrede en Sarıçam bireyi yer almaktadır. Sarıçamların boylu ve çaplı ağaçlar bu Sarıçamlar bulunduğu noktanın koordinatları 37° 56' olduğundan, yörede yoğun olarak 49" Doğu ve 38° 53' 14" Kuzey olarak bulunan domuzlar sürtünmek için bu belirlenmiştir. Bu alandaki Sarıçam bireyleri, ağaçları kullanmaktadır. Sürtünme kalın dallı, geniş tepeli ve tepelerini yaymış sonucunca ağaçların yaklaşık 30 cm bir durumdadırlar. Genellikle bir kökten bir ile 80 cm arasındaki kısmında kaç bireyin çıktığı görülmektedir. kabuklar soyulmaktadır. Bu genellikle

ağacın bir çevresinin yarısında Burada toplam 43 adet birey bulunmakta

gerçekleşmektedir. İki ağaçta ise çevrenin tamamında olup bunların 33 tanesi kuzey bakıda yaklaşık 1700 m'de

kabuklar soyulduğundan ağaçlar kurumuştur. Bu (Şekil 2), 10 tanesi ise kuzeybatı bakıda 1770 m'de toplu

kuruyan ağaçlardan bir tanesi devrilmiştir (Şekil 3).

Diğer yandan bu yüksek rakımlı yerde en boylu ve çaplı

ağaçlar Sarıçamlar olduğundan yıldırımlarda bu ağaçlara

isabet etmektedir. İki ağaçta yıldırımların yol açtığı

önemli yara izleri bulunmaktadır.

Çevreden edinilen bilgilere göre gençlik ilkbaharda

gelmekte, fakat yaz kuraklığını atlatamamakta ve

kurumaktadırlar. 2008 yılında ağaçların bol tohum

verdiği ağaç üzerindeki ve yere dökülen eski

kozalaklardan anlaşılmaktadır. 2009 yılında kozalak

veriminin oldukça az olduğu belirlenmiştir.

Şekil 1. Malatya'nın Hekimhan ve Kuluncak ilçelerinde bulunanSarıçam populasyonlarının yerleri.

Şekil 2. Boğazgören Köyü'nde 1700 m'de 33 adet bireyintopluca bulunduğu alan.

Şekil 3. Domuzun etkisi ile kuruyanve devrilen bir Sarıçam, Boğazgören Köyü.

2.2. Hekimhan, Hasan Çelebi Beldesi, Köylü Köyü'ndeki

Yayılış

Sarıçamların bulunduğu diğer bir alan Hekimhan ilçesi,

Hasan Çelebi beldesi, Köylü Köyünde yer almaktadır.

1500±30 m rakımdaki bu yayılışın korrdinatları 37° 53'

18" Doğu ve 39° 00' 04" Kuzey olarak belirlenmiştir.

Burada yaklaşık 5-6 ha'lık bir alanda Sarıçam grupları ve

bireyleri bulunmaktadır. Alan genel olarak doğu

bakıdadır. Alanda çapları 5 cm ile 40 cm arasında değişen

150-200 civarında birey yer almaktadır. En uzun ağacın

boyu 12,5 m olarak ölçülmüştür. Ayrıca çok sayıda küçük

fidan bulunmaktadır. 20 cm boyunda bazı fidanların 10

yaşında olduğu tespit edilmiştir.

Alanın eğimi % 20 ile % 60 arasında değişmektedir.

Toprak tozlu, gevşek ve organik maddece fakirdir. Bu

yayılışta üç adet kuru dere bulunmaktadır. Toprak yapısı

çok gevşek olduğundan alanda çok şiddetli erozyon arada yer almakta olup sürgün kökenli ormanlarda vardır. Bu erozyonun şiddeti uydu görüntülerinden de görülen ocak görünümü vermektedir (Şekil 5).net olarak fark edilmektedir. Özellikle yaşlı-çaplı birçok

ağacın kökleri erozyon nedeniyle toprak yüzeyine 2.3. Kuluncak İlçesi Çayköy'deki Yayılış

çıkmıştır (Şekil 4). Eğimin az olduğu yerlerde erozyonun Çayköy'deki yayılış diğer iki populasyona göre oldukça

azaldığı ve toprağın iyileştiği dikkati çekmektedir.geniş bir alanı kaplamaktadır. Yaklaşık 1620±30m

yükseklikte bulunan bu saha 37° 35' 48" Doğu ve 38° 51'

58" Kuzey koordinatları çevresinde yer almaktadır. Bu

yayılışta genel olarak kuzey bakı egemendir ve eğim % 10

ile % 40 arasında değişmektedir.

Sarıçamlar burada yaklaşık 40-50'ha'lık bir alanda

meşeler ile grup, küme ve münferit karışımlar

yapmaktadır (Şekil 6). Bireylerin çapları 1 ile 40 cm

arasında değişmektedir. Açık alanlarda çok sayıda gençlik

göze çarpmaktadır. Diğer iki yayılışın aksine burada böcek

ve domuz zararı gözlemlenmemiştir.

Bu populasyonda da domuzların Sarıçamların

gövdelerine sürtünerek zarar verdiği görülmektedir. Bu

sürtünme sonucunda bir bireyin kuruduğu belirlenmiştir.

Bu yayılışta kabuk böceklerinin çok yaygın olduğu

görülmektedir. Kabuk böceğinin etkisi ile bazı bireylerin

kuruduğu belirlenmiştir.

Tohumdan gelen bireyler ilk yıllar çok yavaş

büyümektedir. Bu populasyonda da alttan çatallanma ve

kalın yan dal oluşumu göze çarpmaktadır. Birkaç ağaç bir Şekil 6. Meşe ile karışık Sarıçam meşceresi, Çayköy, Kuluncak, Malatya.

Şekil 4. Çok şiddetli erozyon sebebiyle kökleri açığa çıkan bir Sarıçam,Köylü Köyü, Hekimhan.

Şekil 5. Tohumdan gelen bir fidandan tepe sürgününün zarar görmesinedeniyle üç farklı gövdenin gelişmesi, Köylü Köyü, Hekimhan.

Page 20: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

3736

U Z M A N S A H A S IU Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

Bu alanda da Sarıçamların oldukça yavaş geliştiği bir altına alınmalıdır.

kökten birkaç bireyin ortaya çıktığı görülmektedir. 20-30 Kuluncak-Çayköy yayılışı, diğer iki yere göre çok daha

cm boyunda 10-15 yaşında fidanlar sıklıkla fazla bireyin yer aldığı oldukça geniş bir alan

görülmektedir. Genç fidanlarda tepe sürgününün kaplamaktadır. Bu yayılışta genel olarak Sarıçamların

liderliğini (kontrol) (Wilson, 2000) kaybettiği ve yan meşelerle beraber bulunduğu görülmektedir. Şu an için

birkaç dalın dikey büyümesi ile bir kökten birkaç bireyin meşeler Sarıçam için ciddi bir baskı oluşturmamakla

çıktığı tespit edilmiştir. Böylece sürgün kökenli baltalık beraber, ilerleyen yıllarda meşelerin boyunun büyümesi

ormanlarındaki gibi ocak görünümü ortaya çıkmıştır.ve sıklığının artması ile bu uç yayılıştaki Sarıçamlara zarar

verebileceği düşünülmektedir. Bilindiği gibi Sarıçamların 4. SONUÇ VE ÖNERİLERışık isteği yüksektir ve siperde kalmaması gerekmektedir.

Bu üç farklı noktadaki Sarıçamlar Kayseri-Pınarbaşı ve Bütün bu nedenlerden dolayı bu yayılışta Sarıçamların Afyon-İhsaniye ile beraber Sarıçamın en güney lehine ormanlara belli aralıklarla müdahale edilmelidir. yayılışlarından birini oluşturmaktadır. Bu yöredeki Sarıçamların meşe baskısından uzak serbest büyümeleri Sarıçamlar ana yayılıştan uzak, yörede tutunmaya çalışan sağlanmalıdır.izole populasyonlardır. Bu kalıntı populasyonlar son

Bu yöredeki yayılışlarda doğal yoldan gelen Sarıçam derece değerli gen kaynaklarıdır. Yöre için zenginlik olan fidanları çevre faktörlerinden dolayı oldukça yavaş bu yayılışların korunması ve devamlılığı önemlidir. Bu gen büyümekte ve tek gövdeli olma özelliklerini çoğunlukla kaynaklarının acilen koruma altına alınması yitirmektedirler. Boğazgören'de ise gelen gençlik yaz gerekmektedir.kuraklığını atlatamamaktadır. Bundan dolayı bu

Boğazgören ve Köylü Köyünde Sarıçam ağaçlarına zarar yayılışlardan toplanan tohumlarla Hekimhan gibi kısmen verildiğinde, insanların başına kötü bir şeyler geleceği daha düşük rakımlı bir yerde fidanlar üretilmeli ve bu inancı mevcuttur. Bu çevrede farklı bir ağaç türü alanlara dikilmelidir. Özellikle çok sınırlı sayıda bireyin olduğundan bu ağaçların bulunduğu yerler ziyaret yeri bulunduğu Boğazgören ve Köylü Köyündeki yerlerde bu olarak kabul edilmiş ve kuşaktan kuşağa korunmuştur. yerel tohum kaynaklarından üretilen fidanlarla kısa Adı geçen köylerde adaklar Sarıçam kalıntılarına yakın dönemde dikim yapılmalıdır. Böylece bu benzersiz yerel yerlerde kesilmektedir. gen kaynaklarının gelecek kuşaklara taşınması

sağlanmalıdır.Boğazgören Köyü'nde çok sınırlı sayıda (43 adet) birey

bulunduğundan ve bu ağaçların 2 tanesi domuzların Köylülerin inançları gereği itina ile korudukları ve sürtünmesi ile kurumuş olduğundan hemen dikenli tel çevresinde adaklar kestikleri Boğazgören ve Köylü örgü ile çevrilerek korunmalıdır. Bu yayılışta özellikle Köyü'ndeki Sarıçam populasyonları folklorik ve mistik bir domuzlara karşı önlem alınması gerekmektedir. değere sahiptirler. Dolayısıyla oldukça sınırlı bir alan sahip

bu iki Sarıçam meşceresi "anıt meşcere" olarak kayıt Köylü köyünde ise çok şiddetli erozyon bulunmaktadır.

altına alınmalıdırlar.Şiddetli erozyon ve topraktaki organik maddenin az

olması sebebiyle zayıf gelişen bireylere kabuk böcekleri

önemli zararlar vermektedir. Bu alanda bulunan üç adet KAYNAKLAR

kuru dere acilen ıslah edilmelidir. Şiddetli erozyonun CABI, 2002. Pines of Silvicultural Importance, Forestry Compendium,

olduğu yerlere örme çitlerin yapılması ve kuru dere CAB International, 562s.

Çolak, A.H. ve Pitterle, A., 1999. Yüksek Dağ Silvikültürü, OGEM-Vak Yayınları, yataklarına yapılacak kuru duvar eşiklerle derelerin Ankara, 370s.

oyulması önlenmeli ve organik maddece zengin Genç, M. ve Güner, Ş.T., 1998: Afyon-İhsaniye Sarıçam (Pinus silvestris L.) Meşceresi. Orman Mühendisliği, 35 (4) 10-14.sedimentler bu alanda tutulmalıdır. Alandaki Sarıçamlara OGM, 2006. Orman Varlığımız, OGM Yayınları, 160s.zarar veren böcekler araştırılarak bu böceklere karşı da Wilson, B.F., 2000. Apical control of branch growth and angle in woody plants, önlem alınmalıdır. Diğer yandan bu alanda da domuz American Journal of Botany, 87(5): 601-607.

zararları görülmektedir. Bundan dolayı Sarıçam Yaltırık, F., 1988. Dendroloji, Gymnospermae, İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları No: 3443/386, Taş matbaası, İstanbul, 320s.populasyonunun bulunduğu saha tel örgülerle koruma

Orman Genel Müdürlüğü 2004 yılı envanter çalışmasına Dünya nüfusu çoğaldıkça ve ekonomik faaliyetler göre orman alanımız ülke yüzölçümünün %27,2'sini yoğunlaştıkça böceklere verilen önem de artmaya (21.188.747 hektar) oluşturmaktadır. başlamıştır. Zararlı böcekler bu gün modern ormancılık

işletmesinin ve ekonominin en tehlikeli düşmanlarından Asli ağaç türlerimizden olan Kızılçam Akdeniz, Ege ve birini oluşturmaktadır. Uyum yetenekleri ile her türlü Marmara bölgelerinde yoğun olmak üzere Türkiye besin kaynaklarına adapte olmak suretiyle dünyanın tüm Ormanları içinde 5.420.524 ha ile ibreli türler içinde en alanlarına yayılmış olan böcekler, diğer hayvan geniş yayılışı yapmaktadır. Kızılçam Marmara, Ege ve gruplarına oranla gerek tür, gerekse fert sayıları Akdeniz'in sahil şeritleri başta olmak üzere daha içerilere bakımından büyük bir üstünlük göstermektedirler.doğru Bursa-Uludağ etekleriyle Bilecik'e kadar sokulur.

Kuzey Anadolu'da Sinop-Ayancık dolaylarında parçalar Çam Kese Böceği Morfoloji, Biyoloji ve Savaş halinde bulunur. Ayancık-Sinop-Boyabat arası, Kızılırmak Yöntemleri ve kolları olan Devrez ile Gökırmak vadilerinde küçük

Morfoloji: Lepidoptera takımı Thaumetopoeidae orman artıkları halinde varlığını sürdürür. Yine familyasına ait olan Thaumetopoea pityocampa Amasya'nın doğusunda Amasya Çayı vadisinde kıyı (Schiffermüller) ergin kelebeğin gerilmiş ön kanatları boyunca uzun şeritler halinde Kızılçam ormanları arasındaki açıklık erkekte 30, dişide 35-40 mm'dir. Kanat bulunmaktadır.üzerinde, erkekte daha belirgin görülen enlemesine üç

Pinaceae familyasına dahil olan genel görünümü ile çizgi bulunur. Ön kanatları kahverengimsi gri renktedir.

Halep çamı'na benzeyen, bazı botanikçiler tarafından Beyaz renkteki arka kanatlarında birer adet gri renkte

Halep çamının bir varyetesi (P.halepensis Mill. var. brutia leke bulunmaktadır (Şekil 1).

(Ten.) Henry) olarak kabul edilen Kızılçam, birtakım morfolojik ve anatomik özellikleri ile ondan kesin olarak ayrılır. Sahil kesimlerinde 15-20 m. boyunda, kalın dallı bir ağaç olup, gövdeleri de çoğu kez düzgün değildir. Ancak rakım yükseldikçe, ağaçlarda gövdelerin düzgünleştiği, boyların artmaya (20-25 m) başladığı, tepelerin sivrileştiği ve dalların inceldiği görülür.

12-18 cm uzunluğunda, sert ve koyu yeşil renkli iğne yapraklarının anatomik yapısı özellikle reçine kanallarının genişliği ve çevre yapısı Halep çamı yapraklarından farklıdır. 6-11 cm uzunluğundaki kozalakları topaç biçiminde olup sapsız veya çok kısa saplıdır. Kozalaklar sürgünlerde dikine veya yan durur. Olgun kozalaklar Yumurta, beyaz renkte ve 1 mm boyunda olup, alt tarafı parlak kırmızımtırak-kahverengindedir. Kozalak kalkanları düzdür. Yumurtadan ilk çıkan tırtılların boyu 1.5 mm' dir. radyal pervazlı, göbek büyük ve Halep çamının aksine (Şekil 2). basıktır. Kozalakların birkaçı bir arada toplu olarak bulunur.

Kızılçam ormanlarında böceklerin ve özellikle Thaumetepoea pityocampa ( Schiff.) larvalarının verdiği zarar büyük artım kayıplarına ve gerekli önlemler alınmadığı zaman meşcere ölümlerine neden olmakta, zayıf düşen sağlık durumları bozulmuş ağaçlar ise Orthotomicus erosus (Woll.) gibi sekonder zararlı böceklerin saldırısına uğramaktadır.

Kızılçam OrmanlarındaÇam Kese Böceği ZararlısıFuat KARACA *Orman Yüksek Mühendisi

* Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü/Ankara

Şekil 1: Thaumetopoea pityocampa (Schiffermüller)

Şekil 2: Thaumetopoea pityocampa (Schiffermüller) Yumurta

Page 21: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

3938

U Z M A N S A H A S IU Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

Olgun tırtıllar 35-40 mm'ye ulaşır. Sırtları açık Tırtıl dönemi iki aşamada gerçekleşmektedir. Birincisi kahverengi, yan tarafları sarımtırak esmer ve karın kısmı yumurtanın çatlamasından soğukların başlamasına sarımtırak kahverengindedir. Vücutları bol kıllıdır(Şekil 3). kadar olan safhadır. Bu dönem normal olarak tırtılın

üçüncü deri değiştirmesine kadar sürmektedir. Bu devrede tırtıllar ağaç üzerinde sık sık yer değiştirirler. Yer değiştirme ağacın güneş alan kısımlarına doğru ve genellikle Ekim-Şubat aylarına rastlamaktadır. İkincisi tırtılın üçüncü deri değiştirmesinden pupalaşmak için ağacı terk ettiği zamana kadar devam eder. Tırtıllar bu dönemde kese değiştirmeyip kışlık kesede kalırlar (Şekil 6). Bu aşama Şubat ayı ile Nisan ayı ortasına kadar sürer.

Krizalitleri kırmızımtırak kahverengi olup boyları 20-25 mm, genişlikleri 8-10 mm dir. Yapılan araştırmalara göre dişi böceklerin krizalit boyları erkeklerinkinden ortalama 4 ve enleri de 1.5-2 mm kadar daha büyüktür (Şekil 4).

Yurdumuzda ki yayılış alanı genellikle Kızılçamın hakim olduğu alanlardır. Özellikle Akdeniz, Ege ve Marmara Bölgeleri başta olmak üzere Karadeniz Bölgesi sahil

Olgunlaşan tırtıllar Nisan ayının ikinci yarısı ile Mayıs kesiminde yer yer ve Orta başlarında katarlar oluşturarak ağacı terk ederler. Anadolu da bazı kısımlarda Yuvadan toprağa inerken ağaçlar üzerinde ağ tabakası görülmektedir. Türkiye'de bırakırlar. Katarlar elverişli toprak bulduklarında 2 ya da bugüne kadar Pinus brutia, P. 3'e bölünüp yumak teşkil ederek toprağa girerler. pinea, P. halepensis ve Cedrus Tırtılların toprağa girme derinliği toprağın fiziksel libani'ler üzerinde tespit özelliklerine göre değişmektedir. bu derinlik taşlık edilmiştir. Ağaçlarda iğne alanlarda 4-5 cm' de kalırken, yumuşak topraklarda 20-yaprakların tükenmesi halinde civarda ki ardıçlarla da 30 cm yi bulmaktadır.beslenir. Gıda bulamadığı zaman Olea europa, Cistus sp., Böcek generasyonunu bir yılda tamamlamaktadır. Ancak Phillyrea media, Arbutus unedo gibi maki elemanlarının böceğin topraktaki diyapoz dönemi 4 yıla kadar yapraklarını da yer. Fakat bunlar tırtıllar için iyi bir gıda çıkmaktadır. kaynağı değildirler.

Savaş: Bu böceğe karşı uygulanabilecek savaş yöntemleri Biyoloji: Dişi ergin yumurtasını koyacağı ağacı seçtikten çok çeşitli olmakla beraber en önemlileri ile pratik sonra 2 veya daha fazla ibreyi birleştirerek yumurtalarını olanları aşağıda verilmiştir.sıralar halinde bir koçan şeklinde koymaktadır. Yumurta

koçanı genellikle 7, bazen de 8-9 sıra halinde 100-300 Sonbahardan ilkbahara kadar yani tırtıl dönemi yumurtayı içermektedir. Koçanın uzunluğu 30-50 mm' dir esnasında keseler dal makasıyla kesilerek yangına karşı (Şekil 5). Yumurta dönemi 25-30 gün sürmektedir. gerekli emniyet önlemleri alındıktan sonra yakılır. Genç

ağaçlandırma alanlarında fidanların insan boyunu geçmediği yerlerinde keselerin üstü delinerek içerisine boya katılmış gaz veya mazot dökülür. Yine bu ağaçlandırma alanlarında Kızılçam'lar üzerindeki böceğin yumurta koçanları elle toplanarak imha edilir.

Böceğin geniş bir alanda kitle üremesi yapması halinde tırtıllarına karşı çeşitli mide ve temas zehirleri kullanılır. Çam kese böceği ile mücadelede zamanın tespiti çok önemlidir. Genellikle tırtıllar 1. ve 2. safhada iken yapılan mücadele en uygun zamandır. Çünkü bu dönemde tırtıllar çok küçük ve korunmasızdır. Bu dönemde yapılan

Şekil 3: Thaumetopoea pityocampa (Schiffermüller) Tırtıl

Şekil 5: Thaumetopoea pityocampa (Schiffermüller) Yumurta koçanı

Şekil 6: Kış Aylarını Geçirdiği Kese

Şekil 4: Thaumetopoeapityocampa (Schiffermüller)Pupa.

KAYNAKLARilaçlama kesin sonuç vermektedir. Bunun yanında savaş Acatay, A. (1953). Çam Kese Böceği (Thaumetopoea pityocampa Schiff.= yapılmadan önce havanın elverişli olup olmadığının Thaumetopoea Wilkinsoni Tams.) Hakkında Araştırmalar ve Adalardaki tespiti de çok önemlidir. Yağışlı ve rüzgarlı havalarda Mücadelesi. İ. Ü. Orman Fakültesi Dergisi, A, 3 (1-2); s. 28-47.

kesinlikle ilaç atılmamalıdır. Çünkü rüzgar şiddetli ise Anonim, (1992). Türkiye Akdeniz Bölgesi Ormanları ve Ormancılığına İlişkin atılan toz ilaç ağaçların tepelerine ulaşmadan yerde Bilimsel Yaklaşımlar. İ.Ü. Orman Fakültesi Ormancılık Araştırma ve Uygulama

dağılır. Yağışlı havalarda ilacın yıkanması söz konusudur. Merkezi Müdürlüğü Yayınları. Müdürlük Yayın No:1 İstanbul, s. 20-30.

Bu yüzden yağışsız ve çok hafif meltemli havalarda Çanakçıoğlu, H. (1956). Bursa Ormanlarında Entomolojik Araştırmalar, İ.Ü.

Orman Fakültesi yayınları. Yayın No:690, O.F. Yayın No:41, İstanbul. V+41s.yapılan ilaçlamalarda istenilen yüksekliğe ve uzak mesafeye kadar ilacı iletebilmek mümkündür. Bunun Çanakçıoğlu, H. ve Mol, T. (1998).Orman Entomolojisi (Zararlı ve Yararlı

Böcekler). İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları. İ.Ü. Yayın No: 4063, O.F. Yayın No: içinde savaş yapılacak yörelerde hava hallerinin seyrinin 451,İstanbul, IX+541 s.yerel meteoroloji istasyonlarıyla sık sık temas kurularak Gökmen, H. (1970). Açık Tohumlular (Gymnospermae), Orman Bakanlığı Orman en uygun günde hareket etmek gerekir. Genel Müdürlüğü Yayınlarından, Sıra No: 523, Seri No:49, Ankara. s. 290-295.

Ayrıca böceğin t ı r t ı l lar ına karş ı patojen Güler, N. (1998). Dioryctria splendidella (Herrich-Schaffer). Orman Genel

mikroorganizmalardan, örneğin bakterilerden de Müdürlüğüne Sunulan Rapor. 2 s.yararlanılır. Son yıllarda bu zararlıya karşı Bacillus

Karaca, F. (2001)."İzmir Bölge Müdürlüğü Kızılçam (Pinus bruta Ten.) thrungiensis subsp. kurstaki ve Bacillus thrungiensis Ormanlarında Zarar Yapan Böcekler" Yüksek Lisans Tezi (Yayımlanmamış)

subsp. thrungiensis başarıyla kullanılmıştır.Maksymov, J.K. (1978).Thaumetopoeidae, Prozessionsspinner. (in Schwenke, W).

Die Forstschädlinge Europas, 3. Band, Verlag Paul Parey, Hamburg und Berlin. s. Sonuç:391-404.

Yaklaşık 5,5 milyon ha. sahaya ulaşan ve büyük Özdemir, T. (1977).Antalya Bölgesinde Kızılçam (Pinus brutia Ten. ) Ormanlarının çoğunluğu Ege ve Akdeniz sahil kesiminde bulunan Tabii Gençleştirme Olanakları Üzerine Araştırmalar. İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi,

Kızılçam ormanları Çamkese böceği zararlısının büyük Seri A, Cilt: 27, Sayı: 2.

tehdidi altında bulunmaktadır. Primer Zararlı olan bu Özkazanç, O. (1987). Kızılçam El Kitabı Dizisi: Ormancılık Araştırma Enstitüsü

böcek sağlıklı bireyleri tercih ettiği için artım kayıplarına Yayınları,Muhtelif Yayınlar Serisi, Seri No:52, Ankara, 182s.

neden olmakta ve ağaçların zayıf düşmesini sağlayarak Schimitschek, E. (1944). Forstinsekten der Türkei und ihre Umwelt. Grundlagen sekonder zararlı böcekler için zemin hazırlamaktadır. Bu der Türkischen Forstentomologie. Volk und Reich Verlag, Prag. XVI+371 s.

böcekle mücadele son derece ciddiye alınmak zorunda Schönner, J., Vıte, J.P. ve Serez, M.(1983). Überwachung von Ips sexdentatus

olup mücadele en az 6-7 yıl devam ettirilmelidir. Population mit synthetischem lockstoff. Z. ang. Entomologie 95 (1): 3-51.

Selik, M. (1963). Kızılçam (Pinus brutia Ten.)'ın Botanik Özellikleri Üzerine 2004 yılına kadar bu böcekle mücadele yöntemi olarak Araştırmalar ve Bunların Halepçamı (Pinus halepensis Mill.) Vasıfları İle havadan kimyasal mücadele etkin olarak yapılmaktaydı Mukayesesi. Tarım Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü Yayınlarından, Sıra no:

ancak doğaya ve diğer canlılara zarar verdiği gerekçesiyle 353, Seri No:36. , II+88s.

kimyasal mücadele bırakılarak kısıtlı olarak mekanik Tosun, İ. (1975). Akdeniz Bölgesi İğne Yapraklı Ormanlarında Zarar Yapan

mücadele ve Calosoma sycophanta isimli yırtıcı böcekle Böcekler ve Önemli Türlerin Parazit ve Yırtıcıları Üzerine Araştırmalar. Orman

Genel Müdürlüğü Yayınları, Sıra No: 612, Seri No:26, 127 s.biyolojik mücadele yöntemi seçilmiştir. Bugün geldiğimiz noktada Çamkese böceği Kızılçam alanlarında epidemi Yaltırık, F. (1993). Dendroloji (Gymnospermae) İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları.

İ.Ü. Yayın No: 3443, O.F. Yayın No:386, İstanbul. XIV+320 s.yapmış durumda olup mekanik ve biyolojik mücadeleyle birlikte bir an önce kimyasal mücadeleye başlamak http://www.agaclar.net/ http://www.ibreliler.com/ http://www.ogm.gov.tr/

zorunluluk haline gelmiştir.

Bu amaçla klasik kimyasal yöntemlerde kullanılan sentetik insektisitlerin yerine bitkisel kökenli doğal insektisitler kullanılması daha uygun olmaktadır. Çünkü doğal insektisitler selektif etkili olup sadece zararlıyı yok etmekte ve doğaya zarar vermemesi açısından önem arz etmektedir. Bundan dolayı Orman Bölge Müdürlüklerinde zararlılarla mücadelede uzmanlaşmış teknik elemanların sayılarının arttırılması önem kazanmaktadır.

Page 22: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

4140

U Z M A N S A H A S IU Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

Gençlikten itibaren düzenli olarak aralanan otlarda (örtü) başlayan yangın kısa sürede alt tabakadaki

meşçerelerde ağaçların tepe ve gövdesi iyi gelişir kökleri kuru dallar vasıtasıyla tepe yangınına dönüşmekte ve

de o oranda kuvvetli olup zararlılara karşı dayanıklıdırlar. hektarlarca ormanlık alanlar zarar görmektedirler.

Gerek sıklık bakımları, gerekse aralamalarda hastalıklı Uygulayıcılar bölgelerindeki yangınların çoğunlukla sıklık

zayıf ve ölmek üzere olan ağaçlar meşçerelerden bakımı geciktirilmiş alanlarda olduğunu ifade

uzaklaştırılmalıdır. Tüm aralamalar koşulların elverdiği etmektedirler. Söz konusu alanlarda zamanında

ölçüde erken başlanarak ve sık aralıklarla tekrarlamak yapılacak bakım çalışmaları ile elde edilecek çeşitli

gerekir. Kabuklu olarak elde edilen ara hasılat nitelikte emvalin satışından da ekonomik kazanç elde

günümüzde değerlendirilebilmekte olup, kabuk edilecek ve bu alanlarda yangın riski de azalacaktır.

böcekleri açısından belirli süre içerisinde ormandan Zamanında sıklık bakımı yapılmayan ormanlar kabuk

çıkarılmalıdır.böcekleri için de böcek ocağı olabilmekte, kitle üremesi

Sık yetiştirilen bitkiler, genellikle zayıf ve cılız yapılıdırlar. sonucunda kabuk böcekleri, zayıf ağaçlar yanında sağlam

Meşçerelerin büyümedeki azalmaları uygun bakım ağaçlara da yerleşerek zararları sonucu onları da

tedbirleri ile giderilirler. İyi gelişim gösteren ağaçlar öldürebilmektedirler.

zararlılara karşı daha dayanıklıdırlar.Sonuç: Ormanların devamlılığını tehdit eden

Konunun temelini ağaçların dikiminden itibaren belirli faktörlerden yangın, Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi

periyotlarda yapılması gereken sıklık bakım çalışmaları ülkemizin sahil bölgelerinde sık sık gözlenmektedir.

oluşturmaktadır. Ağaç türlerine göre değişmekle birlikte Yangın oluşması açısından yangın üçgeni olarak

ilerleyen yaşlarda kapalılık oluştuğunda bazı ağaçlar ışık adlandırılan oksijen, sıcaklık ve yanıcı maddeden birisi

yetersizliğinden boy olarak daha küçük, alt dallarında ise eksik olduğunda yangın çıkmayacaktır. İnsanoğlu bu

kurumalar başlamakta ve dirençsiz (zayıf) bir durum faktörlerden sadece yanıcı madde üzerinde etkindir.

oluşturmaktadırlar. Bu durumdaki ağaçlar zaman Yangın bölgelerinde yanıcı madde düzeni iyi kontrol

içerisinde kabuk böcekleri için uygun gelişme ortamı edilmelidir.

oluşturmakta ve yaz aylarında otların kuruması ile birlikte Ağaçların su iletim demetlerini tahrip ederek kısa sürede

örtüde başlayan yangınların kısa sürede tepe yangınına ağaçları öldürebilen kabuk böcekleri de çoğunlukla sıklık

dönüşmesine sebep olmaktadırlar.bakımı geciktirilen aynı alanlarda zayıf düşmüş ağaçlarda

Ülkemiz orman ağaç türleri, iklim, ve uygulamadaki hızla gelişerek ağaçları öldürebilmektedirler.

bakım çalışmaları göz önüne alındığında durumun Yangın ve kabuk böcekleri zararları birlikte

önemli olduğu gözlenecektir. Yaygın ağaç türümüz düşünüldüğünde sıklık bakımlarının zamanında

kızılçamın reçine içeriği, Akdeniz iklim tipinin hakim yapılması bir zorunluluk haline dönüşmekte, sağlıklı

olduğu Marmara, Eğe ve Akdeniz sahil şeridi boyunca ormanlar oluşması bakımından kesinlikle ihmal

yayılış göstermesi konunun hassasiyetini daha da edilmemelidir.

arttırmaktadır.

Sıklık bakımı yapılmayan ya da geciktirilen kızılçam

ormanlarında değişik sebeplerle toprak yüzeyinde kuru

Orman Yangınları ve Kabuk BöcekleriAçısından Sıklık BakımıProf. Dr. Mehmet KANAT *

* KSÜ Orman Fakültesi Kahramanmaraş

gelişmiş bitkiler ile hayati öneme sahip ilişkileri nedeniyle 1. GİRİŞküresel ısınmada olumsuz bir etki oluşturacağı tahmin

Karayosunları yapıları itibariyle basit bitkiler olmasına edilmektedir. Özetle, küresel ısınma karayosunu rağmen adaptasyonlar ile kendilerine sağladıkları populasyonunu düşürecek, hem karayosunlarında avantajlar sayesinde günümüzde de gelişmiş bitkilerle tutulan karbon, hem de karayosunlarına bağlı yaşam birlikte yaşamlarını sürdürebilmektedir. Karayosunları formlarında depolanan karbon ilerleyen yıllarda gerçek kök ve gövdeye sahip değildir. Rizoid denilen kök atmosfere karışacaktır.benzeri yapılarla ortama tutunurlar, ancak rizoidler

Bu çalışmada ekolojik anlamda vazgeçilmez olan gelişmiş bitkilerde olduğu gibi su temini için özelleşmiş karayosunlarının ekonomik kullanım alanları yapılar değildir. Karayosunları suyu doğrudan ortamdan sunulmaktadır.alarak yaşayabilirler ve üremeleri doğrudan suya bağlıdır.

Ancak kuraklığa karşı dormansi durumuna geçebilirler, 2. EKOLOJİK KULLANIM ALANLARIyani susuz ortamlarda ölmez, uyku durumuna geçerler

Farklı biyolojileri, ekolojik şartlara karşı hassas canlılar ve yeniden suya kavuştuklarında birkaç dakika içerisinde olmaları gibi özellikler nedeniyle ekolojik çalışmalarda yeniden fotosentez yapmaya başlayabilirler. karayosunlarından sıkça yararlanılmaktadır.Karayosunları toprağın sıcaklık, nem ve pH'ı üzerinde de

etkilidir. Bu değişimlerin bazı durumlarda gelişmiş bitkiler 2.1. İndikatör Bitki Olarak Kullanımlarıiçin uygun gelişme ortamı sağladığı, bazı durumlarda ise

Karayosunları çevresel koşulların belirlenmesi için çok iyi rekabette karayosunlarının gelişmiş bitkilere karşı

indikatör özellik gösterirler. Bu özellikleri ilk kez 1929 geliştirdiği bir mekanizma ile ortamı kendilerine uygun,

yılında A.H. Brinkman tarafından ve 1932 yılında P.W. gelişmiş bitkiler için ise uygun olmayan şekilde

Richards tarafından duyurulmuştur. dönüştürdükleri tespit edilmiştir. Tüm bunların yanı sıra

Karayosunları toprağın mineral durumunu belirlemede karayosunlarının gelişmiş bitkiler gibi toprağa bağımlı özellikle metal parametrelerini çıkartmakta kullanılmıştır. olmadıklarını, kayalarda veya ağaçlar üzerinde de Örneğin bakır'ın olduğu topraklarda daha iyi gelişim gelişebildikleri, rekabette barındırdıkları avantajlar gösterdiği tespit edilen türler Mielichhoferia elongata, içerisinde belirtilmelidir.Mielichhoferia mielichhoferi ve Scopelophila bu amaçla

Karayosunları çok fazla miktarda su, azot ve karbonu kullanılmıştır.

bünyelerinde barındırırlar. Bünyelerinde barındırdıkları Demir oranı tespitinde de karayosunlarından su ve halı gibi toprağı örtmeleri nedeniyle toprağın nemli yararlanılmıştır. Çözünebilir nitelikteki demirin tespiti kalmasını sağlarlar. Ayrıca öldüklerinde toprağın azot zordur, ancak oksitlenmiş demir tespit edilebilir. Özellikle açısından zenginleşmesine olanak sağlarlar. Yapılan Brachythecium rivulare ve Fontinalis'in demiri araştırmalar göstermiştir ki, karayosunları sanılandan çok oksitlenmiş olarak depoladıkları ve oluşturdukları daha fazla karbondioksiti de absorbe ederek organik tufa'nın sertliği ile bunu gözlemlenebilir şekilde indike materyale dönüştürmektedir. Bu nedenle küresel ettikleri anlaşılmıştır. Sphagnum ve Polytrichum'un da ısınmada benzer şekilde demir cevherini depoladığı anlaşılmıştır.

karbon absorbsiyonunda önemli bir yeri olduğu Hatta Japonya'da S. Ijiri ve M. Minato 1965 yılında

anlaşılmıştır. Yağmur ormanlarında yapılan bir araştırma karayosunlarının demirce zengin topraklarda kültüre

göstermiştir ki, bazı bölgelerde karayosunları ağaçların edilerek demir cevheri eldesinde kullanılabileceğini

yaprak biyokütlesinden (biomass) daha fazla bir savunmuştur.

biyokütleye sahiptir. Ancak küresel ısınma nedeniyle Toprağın azot oranının belirlenmesinde de karayosunları karayosunlarının biyokütlesinde ciddi bir düşüş ve bunun kullanılmaktadır. Ceratodon purpures'un azotça zengin neticesinde hem doğrudan hem de karayosunlarının

Karayosunlarının Kullanım Alanları Kerem CANLI*

Biyolog

* Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü/Ankara

Özet: Karayosunları, insanlığın yüzyıllar önce keşfederek yararlanmaya başladıkları, her yerde bulunabilen ilkel bitkilerdir. Kültürel gelişim içerisinde

bazı coğrafyalarda yaygın kullanımları mevcutken, ülkemiz de dahil olmak üzere Dünya'nın bir çok bölgesinde önemleri anlaşılamamıştır. Bu

çalışmada karayosunlarının farklı sektörlerde kullanım alanları sunulmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Karayosunları, Bryophyta, Ekonomik önem

Page 23: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

4342

U Z M A N S A H A S I U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

topraklarda geliştiği, Aulocomnium palustre, Pleurozium kullanılmaktadır. Hidrojen florid çalışmaları schreberi, Pogonatum alpinum ve Pogonatum Orthotrichum obtusifolium türü ile gerçekleştirilirken, urginerum gelişiminin ise azotça fakir toprakları işaret ozon çalışmaları Sphagnum'un farklı türleri ve ettiği belirlenmiştir. Polytrichum commune türü ile gerçekleştirilmektedir.

Toprağın temel bileşenlerinin (Ca, Mg, K ve Na) UV-B ışınlarının ölçümlerinde, yani ozon tabakasının tespitinde de kullanılmaktadırlar. Funaria hygrometrica incelmesine bağlı olarak daha yoğun şekilde Dünya'ya ve Leptobryum pyriforme ve Pohlia cruda toprağın temel ulaşan UV-B ışınlarının tespitinde de karayosunlarından bileşenler bakımından zengin olduğunu işaret ederken, faydalanılmaktadır. Bryum argenteum, Syntrichia ruralis Psilopilum laevigatum toprağın temel bileşenler ve Sphagnum fuscum artan UV-B'ye renk değişimleri ve bakımından fakir olduğunu göstermektedir. daha kısa boylu kalarak biyolojik tepki göstermektedir.

Bu gözlemler bilim adamlarına ozon tabakasının o anki pH indikatörü olarak kullanımda ise Polytrichum ve durumu ve Dünya'ya ulaşan UV-B ışınları hakkında çok Leucobryum tercih edilmektedir.değerli bilgiler sunmaktadır.

Karayosunları geçmiş iklimsel durumun araştırılmasında Karayosunları su kalitesinin belirlenmesinde de da kullanılmaktadır. Sphagnum kümelerinin fosilleşmiş kullanılabilmektedir. Balıkların ve diğer su canlıların yapılarının yayılış şekli geçmiş sıcaklık ve yağış durumu yaşayamadığı yoğunlukta kirleticiye dayanabilen hakkında bilgi sunmaktadır. Benzer şekilde kuraklığa karayosunları bu amaçla kullanılabilmelerine olanak dayanıklı bir tür olan Tortella flavovirens fosilleri de sağlamaktadır. Örneğin Cindlidotus danubicus poliklorid yağışların geçmişte ne yoğunlukta olduğu hakkında bize bi fenol tespitinde, Drepanocladus flutians bakır bilgi sağlamaktadır.tepitinde, Scapania undulata ise ağır metal tespitinde

Atmosferdeki SO2 kirliliğinin tespitinde de kullanılmaktadır.kullanılmaktadır. SO2 su ile birleştiğinde sülfürik asit

2.2. Erozyon Kontrol Amaçlı Kullanımlarımeydana gelir, bu da tüm canlılar için ciddi bir sorun oluşturmaktadır. SO2 tespitinde iki ayrı yol mevcuttur. Çıplak toprak tabakasına karayosunu sporlarının Bunlardan birincisi asidik kondisyonun değişmesi yayılması yöntemiyle erozyon kontrolü amaçlı nedeniyle alandaki tür kombinasyonunun değişimi, yani kullanılmaktadır. Barbula, Bryum ve Weissa'nın çıplak asidik şartlara tolerans gösterebilen türlerin daha yaygın toprağı tutan ve gelişmiş bitkiler alana yayılana kadar bulunması metoduna dayanır. Diğer bir yöntem ise asidik toprağın yitirilmesini engelleyen önemli pioneer bitkiler şartlarda gelişim farklılığı gösteren türlerin olduğu tespit edilmiştir. (W.H. Welch 1948) Benzer gözlemlenmesidir. Örneğin Pleurozium schreberi kısmen şekilde Japonya'da erozyon bentlerinde Atrichum, asidik ortamlarda çok daha iyi gelişirken, çok asidik Pogonatum, Pohlia, Trematodon, Blasia ve Nardia gibi ortamlarda büyüme oranı ve kapsül geliştirme oranı cinsler kullanılmaktadır. Sphagnum gibi su tutma oldukça düşmektedir. Karayosunları sadece SO2 oranının kapasitesi yüksek türler ise yoğun yağışlarda fazla suyu tespitinde değil, SO2'nin zararsız sülfat tuzlarına tutarak toprakta ani yağışlarla oluşan aşınmayı önlediği dönüştürülmesinde de etkilidir. Örneğin Dicranoweisia gözlenmiştir.yoğun klorofil konsantrasyonu nedeniyle zararlı SO2 2.3. Toprağı Azotça Zenginleştirme Amaçlı Kullanımlarıortamının nötralize edilmesinde iş görmektedir.

Karayosunlarının azot fikse eden Cyanobacterler için Karayosunları ağır metal indikatörü olarak da yaşam alanı oluşturduğu ve birim alanda oldukça yüksek kullanılmaktadır. Kütikula ve epidermis'in bulunmayışı ve miktarda azot tutulumunu sağladıkları tespit edilmiştir. materyalı doğrudan tallus içine alan yaşam şekilleri Örneğin Sphanhum cinsi için (0.8-3.8 g m?² y?¹) İsveç nedeniyle ağır metalleri doğrudan bünyelerine alırlar. ormanları için tespit edilen azot tutma oranıdır. Bu Ayrıca bünyelerine aldıkları ağır metale karşı da toleranslı özellikleri nedeniyle modern tarımda karayosunları sıkça olmaları ve kolayca toplanıp herbaryumda muhafaza kullanılmaktadır.edilerek daha sonra analiz edilebilmeleri onları bu

2.4. Kirleticileri Temizleme Amaçlı Kullanımlarınoktada biomonitör olarak kullanılabilmelerine olanak sağlamıştır. Pottia truncata, Polytrichum ohioense, Karayosunları toksik atıkların temizlenmesinde de Dicranella heteromalla ve Bryum argenteum 610 ppm kullanılmaktadır. Dış ortamdan materyali bünyelerine kadmium'a, 2700 ppm bakır'a ve 55,000 ppm kurşuna alıp biriktirmeleri ve birçok kirleticiye karşı çok dirençli dayanabilirler. Hypnum cupressiforme üzerinde yapılan olmaları bu şekilde kullanımlarına olanak sağlamaktadır. araştırmalar, bu türün likenler veya tohumlu bitkilerden Örneğin Calmperes delessertii boyaları temizlemek için 3 kat daha fazla kurşunu vücudunda depo edebildiğini kullanılmaktadır. Racomitrium sudeticum kullanımı ise göstermiştir. petrol kirlenmelerinde başarılı sonuçlar vermiştir.

Araştırmalar göstermiştir ki, çok zehirli bir madde olan Karayosunları yoğun olarak ağır metal ve SO2 indikatörü pentaklorfenol (PCP) Sphagnum tarafından 5 saat olarak kullanılsa da, aynı zamanda heidrojen florid ve içerisinde %91 oranında temizlenebilmektedir. Uzay ozon gibi farklı atmosferik kirleticilerin analizinde de

yolculuklarında suyun filtre edilerek yeniden yerlerde inşaat malzemesi olarak kullanılmıştır. kul lanı labi lmesinde de karayosunlarından Filipinler'de karayosunları günümüzde halen dolgu yararlanılabileceği belirtilmiştir. malzemesi olarak kullanılmaktadır. Kuzey Avrupa'da

Homalothecium sericeum, Isothecium myosuroides ve 3. BAHÇECİLİK VE TARIMDA KULLANIMLARI Pleurozium schreberi kalasların arasını doldurma amaçlı Karayosunları toprak kalitesinin arttırılmasında kullanılmaktadır. Alaska'da ise benzer amaçla kullanılmaktadır. Karayosunları yapıları itibariyle yağmur Hylocomium splendens, Racomitrium canescens, suyundaki potasyum, kalsiyum ve magnezyum'u depo Rhytidiadelphus loreus ve Sphagnum türleri eder ve ardından zamanla bu maddeleri toprağa verirler. kullanılmaktadır.Aynı zamanda toprağın organik maddelerce de Kuzey Avrupa'da Sphagnum ses izolasyonu için, Rusya'da zenginleşmesini sağlarlar. Bu nedenle başta Japonya ise sıkıştırılarak, ısı izolasyonu için evlerde ve soğuk hava olmak üzere birçok yerde karayosunları toprak kalitesini depolarında kullanılmaktadır.arttırma amaçlı kullanılmaktadır.

Günümüzde Sphagnum'um ıslatılarak, kalıplar halinde Eğrelti otlarının yetiştirilmesinde Octoblepharum fırınlanması ile elde edilen özel tuğlalar inşaat malzemesi albidum, orkide yetiştiriciliğinde ise Camptothecium olarak kullanılmaya başlanmıştır.arenarium, Hypnum imponens, Thuidium delicatulum

Karayosunları binalarda ısı dengesinin sağlanması, ve Leucobryum türleri kullanılmaktadır.izolasyon için uygun olması, küf tutmaması, ev içi hava

Çiçekçilikte ise örneğin Begonya yetiştiriciliğinde kalitesinde artış sağlaması ve ucuz olması nedeniyle Sphagnum türleri toprakla karıştırılarak kullanılmaktadır. inşaatlarda tercih edilebilir bir malzemedir.Japonya'da fide yetiştiriciliğinde ise Hypnum

7. KOZMETİK SEKTÖRÜNDE KULLANIMLARIplumaeforme, Leucobryum bowringii ve Leucobryum scabrum toprak ve bir miktar tuz ile karıştırılarak Polytrichum'dan elde edilen bir yağ saç bakım setlerinde kullanılmaktadır. saç güçlendirici olarak kozmetik sanayiinde

kullanılmaktadır. Ayrıca Sphagnum'un işlenmesi ile 3. HAYVANCILIKTA KULLANIMLARItuvalet kağıdı olarak kullanımı yaygın olmasa da

Japonya'da Barbella pendula türü tavukçulukta B12 uygulanmaktadır. Sphagnum türleri ve Dicranum vitamini kaynağı olarak uzun yıllardır kullanılmaktadır. scoparium dünyanın birçok yerinde bebek bezi olarak Dünya'nın birçok yerinde domuz yetiştiricileri de kullanılmıştır. Su emme kapasitesi ve hijyenik oluşu bu Sphagnum türlerinden vitamin ve demir kaynağı olarak kullanımda tercih edilmesinin sebebidir. Günümüzde bile yararlanmaktadır. Sphagnum Johnson&Johnson tarafından üretilen çocuk

bezlerinde kullanılmaktadır.4. YAKIT OLARAK KULLANIMLARI

8. EVSEL KULLANIMLARISphagnum tarafından oluşturulan bataklık kömürü (turba) çok uzun yıllardır yakıt olarak kullanılmaktadır: Karayosunları vitrinlerde dekorasyon malzemesi olarak, Kuru materyalin verdiği ısı 3600 cal/g seviyesindedir ki bu noel ağaçlarının yapımında, oyuncakçılıkta, çiçek rakam odunun verdiği ısıdan daha fazladır. Kanada'daki aranjmanlarında yoğun olarak kullanılmaktadır. Ayrıca bataklık kömürü rezervlerinin ülkedeki odun ve petrol Meksika'da Hypnum ve Thuidium türleri halı olarak rezervlerinden daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. kullanılmaktadır. Sucul karayosunları akvaryumlarda Ekologlar tarafından yapılan araştırmada Sphagnum'un hem dekorasyon, hem oksijen kaynağı hem de jenerasyonunu yenileme hızı oldukça tatminkardır ve bu yumurtlayan balıklar için yuva ve yavru balıklar için nedenle yenilenebilir enerji kaynağı olarak sığınak oluşturması ile tercih edilmektedir.değerlendirilebilir.

Himalaya köylüleri karayosunlarını parke yapımında 5. GIDA OLARAK KULLANIMLARI kullanmaktadır. Polytrichum türleri ise Dünya'nın birçok

yerinde halen yatak yapımında kullanılmaktadır. Eski Karayosunlarının gıda olarak kullanımı yaygın değildir. Roma'da Polytrichum'un sepet yapımında kullanıldığı Ancak kıtlık zamanlarında ve özel kültürel alışkanlıklar bilinmektedir.nedeniyle tercih edildikleri görülmüştür. Karayosunları

daha çok baharat olarak kullanılmaktadır. Birçok ünlü aşçı 9. GİYSİ YAPIMINDA KULLANIMLARIkarayosunlarından elde ettikleri farklı lezzet ile

Yeni Gine'de karayosunları kadınların saçlarına taktıkları yemeklerine orijinallik katmaktadır. Ayrıca viski taç benzeri yapılarda, şapkalarda ve geleneksel yapımında, lezzet sağlaması amacıyla Sphagnum maskelerin süslenmesinde kullanılmaktadır.türlerinin kullanıldığı bilinmektedir.

Uzun yıllar Almanya'da Sphagnum'dan elde edilen 6. İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KULLANIMLARIdokuma iplikleri ile üretilen elbiseler ucuz ve dayanıklı

Karayosunları tüm Dünya'da özellikle odun ve diğer olması nedeniyle tercih edilmiştir. Meksika'da ise materyallerin bulunmadığı ya da çok pahalı olduğu

Page 24: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

45

17 Ağustos Depremi olarak akıllara güç veriyor ki ölen pek çok personel ve kazınan ve pek çok insanımızın hayatını, yakınının enkazdan çıkarılması, nakil ve yakınlarını, sevdikleri, dostlarını defin işlemine yardımcı oluyor. O işletme kaybettiği o büyük felaketin üzerinden müdürü,işletmesinin başında yaşanan 10 yıl geçti. zorlukları atlatmaya büyük çaba

sarfederken, o dönemi bu gün geriye Rahmetle andığım sevgili arkadaşım doğru gözden geçirdiğimizde dönemin Şevket, oğlu Göktürk ve kızı Gökçen ile idarecilerinin de pek vefasız olduğunu birlikte pek çok ormancı meslektaş ve gördükçe yüreğim her seferinde sızlıyor. yakınlarını kaybetmenin üzerinden de Bu Teşkilat ki Dilek Arıncı dahil bir kısım 10 yıl geçti. Sevgili Şevket 40, oğlu

yaralı personeli ve yakınını İstanbul'da hastaneye Göktürk 12, kızı Gökçen 9 yaşında aramızdan ayrıldı.helikopterle nakletme iradesini gösterebildiği gibi, diğer

Depremin yıl dönümü geldiğinde; anma törenleri ve o taraftan deprem mağdurları gerekli destek ve güne mahsus hatırlatmalarla geriye dönüp baktığımızda hoşgörüden uzak muamelelere maruz kalabiliyorlar. daha dün gibi acısı içimizde taptaze. Dönemin fedakar Müdürü Harun Demir'e yapılanlar hala

hafızalarımızda. O Harun Demir hala o yörede görev Sevgili Şevket İ.Ü. Orman Fakültesine 1979 girişli. 1983 yapıyor. O da ayrılamadı oralardan. 10 yıldır rahmetli yılında da mezun oldu. Çorum'un İskilip ilçesinden. Ailesi Şevket ve çocukları dahil oralarda kalan ormancıların Konya'da ikamet ediyor. Sınıf arkadaşım, aynı ekmeği ve mezarlarından ilgisini alakasını eksik etmiyor.hayata dair pek çok şeyi paylaştığım arkadaşım. Orman

Fakültesine gelmeden önce değişik üniversitelerde sene Depremi takip eden sürede o bölgeden pek çok insan kaybetmiş, o günün anarşi ve kaos ortamından en çok yeni düzen ve mekan arayışlarına girişmişti. O sonbahar etkilenenlerdendi. Boğazından vurulup Cenabı Allahın apartmanımıza Gölcük Depremi mağduru, evin babasını bahşettiği can onun izni olmadan alınamadığı için ve yirmili yaşlarda oğullarını yitiren bir anne kız geldi. 10 hayatta kalmış ve yeni bir başlangıç için Orman yıldır onlarla komşuluk yapıyorum. Bir anlamda Fakültesine gelmişti. Hayat mücadelesinde vatanını arkadaşımı onlarda görüyorum. Dünya iyisi insanlar. milletini seven, dürüst, çalışkan ve mücadeleci kimliği ile Allah geriye kalanlara uzun ömürler ve sağlık versin.tanındı.

"Eğer insanlar ders alabilselerdi tarih tekerrürmü Gölcük Orman İşletmesi Müdür Yardımcısı olarak ederdi."diye bir söz vardır. İnşallah bu doğru çıkmaz, atandıktan sonra belli bir süre bu görevi yerine getirip yaşanan bu acılardan gerekli dersleri çıkartıp,bu acıların başka görevlere atanmasına rağmen Gölcük'e geri geldi tekrarını Cenabı Allah nasip etmesin.ve Gölcük'ten ayrılamadı. Gölcük'ten ayrılmayı hayatta

Sevgili Şevket,çocukları Göktürk ve Gökçen ile diğer tüm iken düşünmezken, bir takım zorlukların getirdiği kaybettiklerimizin üzerinden Allahım rahmetini nedenlerle de olsa kendisinin ve iki çocuğunun mezarı esirgemesin, ruhları şad, mekanları cennet olsun.Gölcük'te kaldı. Şu anda İhsaniye Beldesi mezarlığında

oğlu ve kızıyla birlikte yan yana yatıyor.

Depremde eşi Dilek ağır yaralı olarak kurtuldu. Hala hayata tutunmak için çabalıyor. Eş ve çocuklarını kaybetmenin getirdiği derin acıyla hayat mücadelesi vermenin zorluklarını yaşıyor.

Depremde Gölcük İşletme Müdürlüğünün lojmanı yerle bir.Dönemin Gölcük İşletme Müdürü Harun Demir çocuklarını memlekete göndermiş yalnız kalıyor evde. Lojmanın son katında ve şans eseri o gece yatak odasında yatmadığı için enkazdan yıkıkların arasından çıkıyor. Enkazda o an yaralı olan Dilek Arıncı dahil pek çok kişinin kurtulmasına yardımcı oluyor. Allah ona öyle bir

Gölcük Depremi veA. Şevket Arıncı'nın Ardından 10 Yıl

ÜyelerimizdenSelami CilanOrman Yük. Müh.

44

U Z M A N S A H A S I - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

pamuğa katılan karayosunları ile renklendirme ve Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Kanser Enstitüsü dayanıklılık sağlanmaktadır. İngiltere'de Climacium tarafından yapılan araştırmada 184 karayosunu türü ve dendroides dükkanlarda satılmış ve uzun yıllar kadınların 23 ciğerotu türü anti-tümöral etki bakımından şapkalarını süslemede kullanılmıştır. Ayrıca Hindistan'dan incelenmiş ve 43 türün etkili olduğunu 75 türün ise Almanya'ya, Japonya'dan Meksika'ya kadar dünyanın denek üzerinde zehirli etkiye sebep olduğu anlaşılmıştır. birçok bölgesinde karayosunları elbiseleri astarlama Antitümör etkisi en yoğun familyalar Brachytheciaceae, amaçlı kullanılmıştır. Dicranaceae, Grimmiaceae, Hypnaceae, Mniaceae,

Neckeraceae, Polytrichaceae ve Thuidiaceae olarak 10. TIBBİ AMAÇLI KULLANIMLARI tespit edilmiştir.Eski çağlardan beri karayosunları Çin'de, Hindistan'da ve Genetik çalışmalarda da karayosunları yoğun olarak Kızılderililer tarafından bitkisel ilaç yapımında kullanılmaya başlanmıştır. Öncelikle karayosunlarının kullanılmıştır. Karayosunları oligosakkaritler, kuraklığa karşı toleranslı oluşu referans alınarak polisakkaritler, şeker alkoller, aminoasitler, yağ asitleri, Syntrichia ruralis genleri tütün bitkisine aktarılmaya alifatik bileşenler, aromatik ve fenol bileşenler çalışılmaktadır. Daha dikkat çekici bir başka çalışmada ise bakımından zengindir. Ancak bunların çok azı tıbbi Physcomitrella patens'e aktarılan genler ile insan proteini anlamda etkilidir ve ancak belli türler bu anlamda üretmesi sağlanmıştır. Physcomitrella patens'in bir diğer kullanılabilir. önemi ise günümüze kadar yapılan çalışmalarda Çin'de tarih boyunca kullanılan karayosunlarına örnekler, pıhtılaşma faktörü 9'un sadece bu çalışma ile elde Rhodobryum giganteum ve Rhodobryum roseum edilebilmiş olmasıdır. Karayosunları bu gibi genetik karidyovaskuler ve nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde, çalışmalar açısından son derece kullanışlıdır, çünkü mini Polytrichum commune enflamentuar olarak, birer reaktör gibi, sadece su ve ışık verildiğinde çalışmaya Haplocladium microphyllum bronşit tedavisinde başlarlar ve antibakteriyal yapıları nedeniyle üretim kullanılmıştır. Günümüzde yapılan araştırmalar sırasında kontaminasyona engel olurlar ve gen aktarımı göstermiştir ki, söz konusu bitkilerin içerdikleri maddeler mekanizması diğer tüm canlılardan daha kolaydır. İleride gerçekten de bu rahatsızlıkların tedavisinde kullanılabilir belki de insanoğlu ihtiyaç duyduğu her tüm kimyasal ve niteliktedir. biyolojik maddeyi karayosunlarına sentezletmeye

başlayacaktır.Rhodobryum giganteum ile fareler üzerinde yapılan klinik araştırmalar bu karayosununun Aort'un oksijen 10. SONUÇtaşıma kapasitesini %30 arttırdığını ortaya koymuştur.

Karayosunları farkında olmasak da hayatımızın birçok Sphangum'un antimikrobiyal etkisi nedeniyle yanıklarda alanında yararlanabileceğimiz bitkilerdir. İlkel yapılarının ve böcek ısırıklarında kullanımı günümüzde dahi eşsiz olması nedeniyle gelecekte de karayosunlarından yaygındır. daha fazla yarar sağlayacağımız açıktır. Bu yönde bilimsel

çalışmalar birbiri ardına açıklanmaktadır. Ekonomik Yapılan bilimsel araştırmalar antibakteriyal anlamda açıdan olduğu gibi ekolojik açıdan da önemli bir yapıtaşı yoğun etkisi bulunan karayosunlarının Atrichum, olan karayosunlarından yararlanırken doğal dengeyi iyi Dicranum, Mnium, Polytrichum ve Sphagnum olduğunu analiz etmek ve özellikle doğadan bilinçsizce toplanan belirlemiştir. Bu karayosunlarının antibakteriyel etkisi karayosunlarının ciddi ekolojik sorunlara yol açacağını göz hem gram pozitif hem de gram negatif bakteriler önünde bulundurmak gerekir.üzerinde etkilidir. Atrichum undulatum ile yapılan

araştırmalar E.coli ve Aerobakter aerogenes dışındaki tüm bakteri gruplarında etkili olduğunu ortaya koymuştur. Dicranum scoparium ile yapılan araştırmalar Kaynaklarise E.coli haricindeki tüm bakteriler üzerinde etkili [1] Glime, J. 2007. Economic and ethnic uses of bryophytes.

Flora of North America, 27; 14-41.olduğunu göstermiştir.[2] Proctor, M.C.F., Spooner G.M. 1980. Changes inAntiviral çalışmalar da göstermiştir ki, Sphagnum ve Wistman's wood, Dartmoor:photographic and other evidence.

Devon Assoc Advmt Sci, 67; 43-79.Camptothecium ekstraktları Herpes simplex (1-2) ve polio virüslere karşı etkilidir. [3] Saxena, D. K., Harinder. 2004. Uses of Bryophytes.

RESONANCE, 6 (9); 56-65.Antifungal çalışmalar ise birçok karayosunu türünün

[4] Uyar, G. & Çetin, B. 2004. A new check-listof the mosses of Turkey. - J. Bryol., 26 (3): 203-220. antifungal etkisi olduğunu göstermekle birlikte, bu

etkinin Hypnum cupressiforme'de en yoğun olduğu gözlenmiştir.

Anti-tümör etki konusunda ise günümüzde çalışmalar halen devam etmektedir. Polytrichum juniperinum türünden elde edilen ekstrakt'ın Sarcoma 37'ye karşı etkili olduğu fare deneylerinde ortaya çıkarılmıştır.

Page 25: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

46

öğrencisine yer bulmaya geldi. Her imkânı araştırıyorlar, kurun, orada oturacak elemanlarınız bulun ve dediğiniz cevap olumsuz geliyor. Gene en arka sıradan el kaldırıyor aksaklıkları giderin.” Karşınızdakinin bittiği an, o andır. ve “telefonunuzu kullanabilir miyim” ricasını yineliyor ve Hemen kem-küm eder “yok efendim yanlış anladınız, Sekreterim vasıtasıyla Yedigöller Milli Park Şefi Sedat Ay ben sadece daha iyi olabilir mi diye arz etmiştim” kardeşimi buluyorum “Sedatçığım bu beş öğrenci sana gibisinden çark etmeye başlar. emanet” diyorum. Yedigöller'de staj yapmak bir rüya Çanakkale Milli Parkıyla ilgili Dışişlerinde bir toplantı var. onlar için. Tam yerine geri dönecekken toplantıyı idare Milli Savunma Bakanlığı temsilcisi bir tuğgeneral, bizim eden kişi “Beyefendi neden arkadasınız, şöyle buyurun nasıl başarısız olduğumuzu sayıp döküyor. “Bitti mi Paşa lütfen” diyor. Benim istediğim de bu zaten. Çantamı alıp, Hazretleri” dedim. “Çanakkale Milli Parkından neden biz filmlerdeki yavaş çekim sahneleri gibi, en arkadan en öne sorumluyuz ki zaten? Anzaklar'la ormancılar mı savaştılar geçiyorum. O anda en öne geçirilen ben değilim aslında… orada. İki kere uluslararası yarışma açtık. Bakanlığınızın Orman Bakanlığı. temsilcisi de jüride idi. Onun da bu uygulamada onayı Katıldığım bir televizyon canlı yayınında; “Dünyaya bir var. Ama gene de beğenmiyorsanız buyurun size kere daha gelsem, gene ormancı olarak gelirim” devredelim siz yapın” dedim. Kimseden bir daha hiç diyorum. Bu çok samimi kanaatimdir. Çünkü Türkiye'de tenkit çıkmadı.daha güçlü bir kurum yoktur. Buna inanın. Televizyondaki bir canlı yayına telefonla bağlanan kişi, NEDEN EN GÜÇLÜYÜZ? “Orman Bakanlığı av kontrollerini iyi yapamıyorlar, bu işi

Çevre Bakanlığına devredin, onların daha iyi yapacağı Çünkü güçlü olmanın tek şartı; Türkiye'nin her kanaatindeyim” dedi. Hemen “hay Allah sizden razı noktasında var olmaktır. Bizden başka taşra örgütü olan olsun” dedim. “Bu parlak fikrinizi yarın Çevre Bakanlığı'na kuruluş yoktur. Bunu hiç unutmayın. Binlerce köyde, iletin, biz hemen bu işi devredelim. Ancak bizim 40.000 binasıyla, ekipmanıyla yerleşmiş, liseden sonra dört yıl kişi ile yapamadığımızı söylediğiniz kontrolleri, 390'ı okuttuğu elemanını köyde oturtan tek bakanlıktır Orman Ankara'da 400 kişilik Çevre Bakanlığı nasıl yapacak onu Bakanlığı.da siz düşünmüşsünüzdür umarım” dedim. Telefondaki Pek çok kurum ve kuruluş sadece Ankara'da ses “doğru söylüyorsunuz, ben işin bu tarafını hiç örgütlenmiştir. Genel müdürler, muavinler, daire düşünmemiştim” dedi ve telefonu kapattı.başkanları oturup, her gün kendi aralarında toplantılar Bu ikinci kasetim de birincisi kadar olmasa da etkilidir ve yaparlar. Çaylar kahveler içilir. Zaman zaman da İllerin çok satar.valilerine yazılar yazılır. Yazı da bir vali muavininin

önünden geçip dosyasına havale edilir. Böylece SONUÇkuruluşların mensuplar görevini yapmış memurların Orman Bakanlığı'nı tenkit etmek hiç kimsenin haddi huzuru içerisinde evlerine dönerler. Muhterem eşlerine değildir, olmamalıdır. Buna sizler fırsat vermemelisiniz. “akşama kadar toplantıdayım, çok yoruldum” diye dert İzmir'de teftişe gelen ve kendi ısrarı ile yangına gidip de yanarlar. Eşler “şu kocam olmazsa bu Devlet batar” üç gün dağda kalan Maliye Müfettişinin “siz böyle gibilerinden gururla bakarlar eşlerine. çalışıyorsanız ben neyin teftişini yapıyorum” dediğini Bizde böyle midir? Sabah aldığınız kararı, öğleden sonra biliyor musunuz? Kars'ta yürürlüğe koyabilirsiniz. Ertesi günü de neticesini Zaten tenkitlerin çoğu, Ankara'daki varlığını, -yukarıda alırsınız. anlattığım şekilde- onu bunu tenkitle sürdüren Ülkemizde bu tarz çalışan başka bir kurum yoktur. kurumlardan gelir. Ormancıların nasıl çalıştığını gören Teşkilatınızı, nerede çalıştığınızı bilin diye söylüyorum taşradaki kurum temsilcileri ise katiyen böyle bir şey bunları. yapmazlar.İKİNCİ KASETİM Kusuru, biraz da bizim çalışmalarımızı iyi Futbolda bir kural vardır “en iyi müdafaa hücumdur” anlatamayışımızda aramak lazım galiba.derler. Öğrencilik dönemimizde çıkarttığımız “YEŞİL UFUK” Bu kural her yerde, ama özellikle Devlette geçerlidir. dergisinde, 1966 senesinde, ne demişim; “Değerli

meslektaşı olacağım ağabeylerim, biraz lokallerinizden Orman Bakanlığı, taşrada var olduğu ve çok çalıştığı için başınızı çıkarın, tanıtın şu mesleği” çok tenkit alır. Özellikle taşra örgütü olmayan kuruluşlar

bunu çok yaparlar. Tenkit eden, psikolojik olarak tenkit 43 yıl sonra hala aynı şeyi söylüyor olmak… Garip edilenden daha yukarıda gözükür. Tenkit edilenin sesi doğrusu!kısık çıkar. Siz savunmaya geçer ve ezik gözükürseniz; Her neyse… Siz de böyle çarpıcı kasetler yapın. Daha artık bir coşarlar, bir coşarlar… Vurdukça, vururlar. Çünkü yaratıcı olacağınızdan eminim.taşrayı hiç görmemiştir, şartları hiç bilmez. Ne kadar Ama istiyorsanız ve beğendiyseniz benim kasetlerimi de tenkit ederse o kadar bilgili görüneceğini zanneder. Bu kullanabilirsiniz. Korsan kaset kullanıyorlar diye sizden saldırıları önlemek son derece basittir. Hemen ikinci şikâyetçi olmam.kaseti devreye sokarsınız. Bu kasetimin adı da; BUYURUN SİZ YAPIN'dır. “Çok haklısınız, biz ancak bu kadar

Bundan sadece gurur duyarım.yapabiliyoruz. Bizim orada 20 elemanımız var, 30 yıldır da oradayız. O sahayı size verelim, hemen örgütünüzü

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N

Önce bir soru: Hangi tarz konuşmalar ya da sözler tarzında kanaat belirtmekte. Nitekim en sondaki bana hatırınızda kalıyor? “Buyurun Orman Bakanlığı temsilcisi…” dediler.

Cevabını -tabii kendi adıma- ben vereyim. Kısa, keskin ve BENİM KASETİMdaha ziyade soru-cevap tarzında olanlar. Halkımız da Hemen, en çok satan kasetimi devreye soktum. Benim uzun cümlelerle konuşan kişileri pek anlamaz ve tüm meslek hayatımda hiç başarısız olmamış kasetimin dinlemez zaten. Tanıdığınız bütün siyasi liderleri adı BU ORMANLAR KİMİN adını taşır. gözünüzün önünden geçirin, bana hak vereceksiniz. Bu BU ORMANLAR KİMİNgerçeği, halkın tam içinden geldiği için Sayın Süleyman

Kasetimin ilk cümlesiyle başladım söze. İlk cümleden DEMİREL çok iyi görmüş ve kullanmıştır. “Bu böyle sonra birkaç saniye duracaksınız ve yüzlerdeki şaşkınlığı olmamış mıdır, bu böyle değil midir” veya “var mı bunun göreceksiniz ki devamı için kuvvet alabilesiniz. “Bu başka izah tarzı” gibi cümleler hala hafızalarımızdadır. ormanlar sadece bize mi emanet? Sizler bu ormanları hiç Aynı DEMİREL'in uluslararası toplantılardaki kendinize aitmiş gibi hissetmiyor musunuz? Burası, konuşmalarında, bu üslubu katiyen bulamazsınız. O Dünyaca örnek gösterilen ve her yıl muhtelif milletten konuşmalar gayet akademiktir ve hiç demagojik unsurlar ormancıların gelip inceleme yaptığı ve hayranlık ifade taşımaz. Demek ki konuşmalar hedef kitleye göre ettikleri bir yer. Bu çalışmalar sayesinde arkasındaki değişmeli imiş. köyler kumlarla kaplanmadan rahatlıkla yaşayabiliyorlar

Benim meslek hayatımın tamamı, enteresan bir şekilde, ve tarım yapıp geçimlerini sağlıyorlar. Bu ağaçları kesip hep Ankara'da ve üst kademede geçti. O yüzden pek çok otel yaparsanız o köylüleri ne yapacaksınız? O köylüler bu toplantıya katıldım. Bunların önemli bir bölümünü Bakanlığın kapısına dayandığında, peki biz ne olacağız hiç Bakanlık dışı toplantılar teşkil eder. düşündünüz mü dediklerinde içinizden kim cevap Eğer dışarıda Bakanlığı temsil ediyorsanız, çok kısa verecek?”sürede çok çarpıcı şeyler söylemelisiniz. Karşınızda duran Ortalık buz gibi oldu. Dedim ya, bu kasetimin sonuç ormancılığı hiç bilmeyen topluluğu, ilk birkaç cümlede almadığı hiç olmadı. Hemen oylama yapıldı ve bu talep şaşırtamazsanız… Sonrasını kimse dinlemez. Adeta tokat reddedildi. atar gibi başlamalısınız konuşmanıza.

Toplantının sonunda hiç kimse ben çıkmadan kapıdan NEDEN KASET? çıkmadı, hiçbirisi benimle yüz yüze gelmek istemedi. Bu çarpıcı cümlelerin yer aldığı konuşmaya ben kısaca Tabii Bakanlıkta kıyamet koptu. Müsteşarımız hop oturup “kaset” diyorum. hop kalkıyor. “Ben söz vermiştim, ne olacak şimdi” diyor, Bilirsiniz, çarpıcı bir konuşmayı mini eteğe benzetirler... “Vallahi ben de anlamadım Sayın Müsteşarım, verilsin Onun gibi kısa olmalı ve dikkat çekmelidir! diye çok ısrar ettim ama demek ki ikna edici olamadım Dışarıda katıldığım toplantılarda hep en sona oturmayı efendim” dedim. Hala vicdan azabı duyarım. Sayın BERK tercih ettim. Bu, o toplantıdan alacağınız zevkin oranını benim yüzümden mi Milletvekili olamadı diye!arttırır. En öne oturursanız; konuşursunuz herkes size Bu gün ne Vali, ne Bakan, ne Müsteşar kaldı. Ama o katılır, sizin için toplantı hemen biter. Gittiğinize değmez orman parçası hala orada duruyor. İşte kasetin gücü. bile. Hâlbuki en son konuşursanız; sizden önce konuşup, KURUMUN GÜCÜsizin söyleyeceğinizin tam aksini savunmuş kişilerin

Kasetin gücü işin şakası tabii. Asıl güç çalıştığınız yüzlerinin nasıl değiştiğini, nasıl az önceki kurumda. Eğer Orman Bakanlığının bir mensubuysanız, konuşmalarından utandıklarını görme zevkini tadarsınız. çok güçlüsünüz demektir. Bu müessese öylesine büyük Belki sadistçe bir zevk! Ama neylersiniz… Yaptığınız ve güçlü ki, baksanıza yıllardır uğraşıyorlar, bir türlü bir ormancılık; bu zevki almanızı sağlayacak kadar ulvi bir taşını bile oynatamadılar.meslektir.Tarım Bakanlığı'nda bir toplantıdayım. Epeyce kalabalık. Turizm Bakanlığında bir toplantıdayız. Yanımda, Ben -her zamanki gibi- en sonda oturuyorum. Ziraatçı sonradan hem Milli Parklarda hem de ORKÖY'de genel kardeşlerim Samsun'da bir sergi açmışlar. Şimdi onu müdürlük yapacak olan, Hüsrev ÖZKARA kardeşim var.Trabzon'a nakledecekler ama bir türlü işin içinden

Konu, Mersin'de bir ormanlık alanın, turizm alanı olarak çıkamıyorlar. En sondaki yerimden kalkıp “telefonunuzu ayrılması. Mersin Valisi rica etmiş, Devlet Bakanı Mersin kullanabilir miyim” diye söz istedim. O yıllarda Eğitim Milletvekili Ayfer YILMAZ Hanımefendi mutlaka verilsin Dairesi Başkanıyım. Sekreterimi arayıp, “Samsun İşletme demiş ve bu yetmezmiş gibi, o zamanki Müsteşarımız Müdürü beni arasın lütfen” dedim. İki dakika sonra Sayın Hayri BERK ise Mersin'den milletvekili adayı Müdür telefonda. “Sayın Müdürüm, İl Ziraat Müdürüyle olacaklar… Sıkı sıkı tembih etmiş. Yani bizim orman kesin görüş de sergilerini Trabzon'a nakillerinde yardımcı gidecek, bütün tedbirler tamam. oluver” dedim ve yavaş yavaş yürüyerek yerime geçtim. Bu komitede tüm Türkiye bürokrasisi var, Genel Kurmay Derken konu beş tane su ürünleri mühendisliği dahil. Herkes sırayla “…hiçbir mahzur yok, verilsin…”

Siz de Kendinize Bir Kaset Yapın

47

Ü Y E L E R İ M İ Z D E N - O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

Sami Y. ÖLÇEROrman Yük. Müh.0 533 226 75 44

Page 26: Doğayla Dost Olun - ormuh.org.tr · meslektaşımızı ilgilendiren konularda gerek Çevre ve mesleğimizin tanıtımı için iyi bir fırsat olacağını Orman Bakanlığı ve gerekse

48

Haberler

O R M A N M Ü H E N D İ S L İ Ğ İ Y ı l : 4 6 S A Y I : 7 - 8 - 9 T e m m u z - A ğ u s t o s - E y l ü l 2 0 0 9

Sevgili Meslektaşımızı Kutluyoruz

1982 yılı İ.Ü. Orman Fakültesi mezunu olan Talip Kavlak; Adapazarı-Hendek ve Seydişehir Orman Fidanlıklarında çalışmış olup halen Konya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nde Etüd-Proje Şube Müdürü olarak görev yapmaktadır.

Meslektaşımız boş zamanlarını değerlendirmek amacıyla başladığı resim çalışmalarını; Hükümetimiz ile Azerbaycan Hükümeti Kültür Anlaşması çerçevesinde, Azeri Ressam İbrahim Rzayev tarafından yürütülen "Resim Sanatına Gönül Verenler" atölye çalışmaları ile daha da geliştirdi.

Bugüne kadar, yaptığı çalışmalarla çok sayıda karma resim sergisine katı lan Talip Kavlak üçüncü kişisel sergisini, 29 Temmuz 2009 tarihinde Konya Dedeman Oteli Sergi Salonunda yirmi dokuz yağlı boya resim çalışması ile gerçekleştirmiştir. Meslektaşımızı kutluyor ve başarılı çalışmalarının devamını diliyoruz.

Haberler Haberler Haberler Haberler Haberler Haberler Haberler Vefat

Serdar Yılmaz 25.07.2009,, Hüsamettin Peker 24.08.2009,

Halil Kızılboğa 08.09.2009, Erdoğan Özer 09.09.2009

ve H. İbrahim Cireli 07.10.2009 tarihlerinde vefat etmişlerdir.

Kendilerine rahmet, ailelerine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz.

TMMOB Orman Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu

Değerli meslektaşlarımızdan

OMO Merkez Şube Konya Temsilciliği

RED KU

K İ ARTI FORM

I OKREDİ KART F RMU KREDİ KARTI FORMU ED K

RMU

KR İ ARTI FO

R KR U

K EDİ ARTI FO Mİ A T F M

KRED K R I OR UR I O

KREDİ KA T F RMU KREDİ KARTI FORMU

A TI FOKREDİ K R RMU K

RREDİ KA TI FORMU RED

U

K İ KARTI FORMİ A T F M

KRED K R I OR U

RK EDİ KARTI FORMU ED KRMU

KR İ ARTI FO

I OKREDİ KART F RMU KREDİ KARTI FORMU

İ A T F MKRED K R I OR U K

R IREDİ KA T FORMU R K

U

K EDİ ARTI FORMİ A T RM

KRED K R I FO U

KR

REDİ KA TI FORMU RED KR U

K İ ARTI FO MA T FO M

KREDİ K R I R U KR

REDİ KA TI FORMU

EDİ T RKR KAR I FO MU

R I OKREDİ KA T F RMU KREDİ KARTI FORMU ED K

RMU

KR İ ARTI FO

ED K F RMU

KR İ ARTI O

R IKREDİ KA T FORMU R K

U

K EDİ ARTI FORM

REDİ KR U

KARTI FO M

A T FO MKREDİ K R I R U K

RREDİ KA TI FORMU RE KK Dİ ARTI FORMU

R I OKREDİ KA T F RMU RK EDİ KARTI FORMU ED K F RMU

KR İ ARTI OA I O

KREDİ K RT F RMU

R KU

K EDİ ARTI FORMİ A T F M

KRED K R I OR UR I O

KREDİ KA T F RMU

U

KREDİ KARTI FORM

A I FOKREDİ K RT RMU K

RREDİ KA TI FORMU RED K

U

K İ ARTI FORMİ A T FO M

KRED K R I R U

KREDİ KARTI FORMU EDİ K RMKR ARTI FO U

R I OKREDİ KA T F RMU KREDİ KARTI FORMU

İ A T F MKRED K R I OR U K

R IREDİ KA T FORMU R K

U

K EDİ ARTI FORMİ A T F M

KRED K R I OR U

KREDİ KARTI FORMU RED KR U

K İ ARTI FO MA TI FO

KREDİ K R RMU KR

REDİ KA TI FORMU

KR

REDİ KA TI FORMU RE KR U

K Dİ ARTI FO Mİ A TI F M

KRED K R OR U

KREDİ KARTI FORMU EDİ KA T R U

KRR I FO M

I OKREDİ KART F RMU KREDİ KARTI FORMU

İ A T FO MKRED K R I R U K

R IREDİ KA T FORMU RK EDİ KARTI FORMU

İ T F MKRED KAR I OR U

KR

REDİ KA TI FORMU RED KR U

K İ ARTI FO MA T F M

KREDİ K R I OR U KR

REDİ KA TI FORMU

EDİ A F RMKR K RTI O U

I OKREDİ KART F RMU KREDİ KARTI FORMU EDİ K T R U

KR AR I FO M

RKREDİ KA TI FORMU R D

U

K E İ KARTI FORMİ A T F M

KRED K R I OR U KR I

REDİ KA T FORMU

KR

REDİ KA TI FORMU RE KR U

K Dİ ARTI FO M

I OKREDİ KART F RMU

KREDİ KARTI FORMU EDİ K T R U

KR AR I FO MI O

KREDİ KART F RMU KREDİ KARTI FORMU

İ A T F MKRED K R I OR U K

R IREDİ KA T FORMU RE K Dİ KARTI FORMU

İ F RMKRED KARTI O U

KR

REDİ KA TI FORMU RE KR U

K Dİ ARTI FO Mİ A T F M

KRED K R I OR U KR

REDİ KA TI FORMU

EDİ KA T RMKR R I FO U

I OKREDİ KART F RMU KREDİ KARTI FORMU EDİ K T R U

KR AR I FO M

KR

REDİ KA TI FORMU R DU

K E İ KARTI FORMİ T F M

KRED KAR I OR U KR I O

REDİ KA T F RMU

RED KR U

K İ ARTI FO MA T F

KREDİ K R I ORMU KR

REDİ KA TI FORMU RE KR U

K Dİ ARTI FO M

I OKREDİ KART F RMU RK EDİ KARTI FORMU EDİ KA T RMU

KRR I FO

I OKREDİ KART F RMU

R IKREDİ KA T FORMU RK EDİ KARTI FORMU

Banka - Kredi Kartı CinsiKredi Kartı NumarasıKredi Kartı Son Kullanma TarihiOda Sicil NoAdıSoyadıEv AdresiSoyadıEv AdresiEv Telefonuİş Adresiİş TelefonuCep Telefonu

T.C. Kimlik No.

Sayın Üyemiz,aidatlarınızı Kredi Kartı ile otomatik olarak ödeyebilirsiniz.

KREDİ KARTI FORMU

Adı, Soyadı

Tarih, İmza

Orman Mühendisleri Odası'na ödemem gereken geçmiş borçlarımın toplamı olan...................(............................................................... TÜRKLİRASI) TL'nin,............(..................) taksitte ve ...../....../200..... tarihinden itibaren aylık Oda aidatlarımındüzenli olarak yukarıda numarasını vermiş olduğum kredi kartımdan çekilmesi için gerekli işlemlerin yapılmasını arz ederim.

:::::::::::::

: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .