17
DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? - EKONOMİK KANITLAR 1 Yrd. Doç. Dr. K. Ali AKKEMİK Kadir Has Üniversitesi- Türkiye 1 . Giriş Hızlı küreselleşmeye koşut olarak dünyanın çeşitli bölgelerinde ekonomik bütünleşme çabaları görülmektedir. Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Güneydoğu Asya’daki bütünleşmeler bütün bu çabalar içinde en önemlileridir. Son yıllarda dünya ekonomisinin ağırlık merkezi Asya-Pasifik bölgesine doğru kaymaktadır. Doğu Asya ülkelerinin dünya ihracatı içindeki payları 1980’de % 15 iken 2010 yılında yaklaşık % 30 seviyesine yaklaşmıştır (Tablo 1). Özellikle Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (Association of Southeast Asian Nations, ASEAN) ülkeleri ve Çin’in payı hızla artmıştır. Aynı dönemde Avrupa Birliği (AB) ve ABD’nin paylarında ise düşme gözlemlenmiştir. Bu sonuç sadece ihracat için değil toplam ticaret (ihracat ve ithalatın toplamı) için de geçerlidir. Refah seviyesinin basit bir ölçütü olarak kabul edebileceğimiz kişi başı gayri safi yurtiçi hasılanın artış hızını incelediğimizde, Doğu Asya’da gelişmiş ülkeler olan ABD ve Avrupa Birliği’ne kıyasla daha hızlı büyümüştür (Tablo 2). Son yıllarda Japonya’da büyüme durgunlaşırken Çin’in öne çıktığı ve Asya’da diğer bir hızlı büyüyen ekonomi olarak Hindistan’ın ortaya çıktığı görülmektedir. Doğu Asya ülkelerinin gerçekleştirdiği ve dünya tarihinde benzeri görülmemiş bu hızlı büyüme ve kalkınma Dünya Bankası’nın 1993 yılında yayınladığı Doğu Asya Mucizesi (The East Asia Miracle) isimli raporla birlikte zaten tescillenmişti. Her ne kadar bu performansın ardındaki sebepler konusunda muhtelif görüşler öne sürülmüşse de Doğu Asya ülkelerinin Batı’dan farklı kurumsal yapılarıyla ve tarihsel geçmişleriyle kendilerine özgü bir kalkınma tarzı yarattıkları şüphesizdir. 2 Son yıllarda Doğu Asya ülkelerinin birbirleriyle ekonomik bütünleşme sürecine girdikleri gözlemlenmektedir. Bunun başlangıcı ise Güneydoğu Asya ülkelerinin 1980’lerin ikinci yarısına dek gitmektedir. 3 Munakata (2002), Urata (2004) ve Kawai (2005) Güneydoğu Asya’da serbest ticaret anlaşmalarına sevk eden temel sebepleri incelemişlerdir. İlk olarak, Kuzey Amerika ve Avrupa’da 1990’larda başarıyla sonuçlandırılan bölgeselleşmenin olumlu sonuçlarını gören bölge ülkeleri serbest ticaretin faydalarının farkına varmışlar ve bölgeselleşme/bütünleşme çabalarını 1990’lar boyunca hızlandırarak devam ettirmişlerdir. Ayrıca, ekonomik bütünleşmeyi sağlayan Avrupa Birliği ve Kuzey Amerika ülkelerinin kendilerine karşı ticarette girişebilecekleri olası ayrımcı uygulamalara karşı pazarlık gücü 1 Veri toplamadaki yardımlarından dolayı Onur Özdemir’e teşekkür ederim. 2 Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa yönlü açıklamaları, kalkınmacı devlet ve piyasa başarısızlığı argümanı, piyasa-dostu müdahale argümanı, vb.) Akkemik (2009: 4-5) tarafından izah edilmektedir. 3 Dünya Bankası verilerine (World Development Indicators) göre krizin etkiklerinin henüz yeni hissedildiği 2008 yılında ASEAN ülkelerinin milli gelirlerinin toplamı yaklaşık 1,5 trilyon dolara ve Dünya Ticaret Örgütü (WTO Statistics Database) verilerine göre ihracatlarının toplamı 990 milyar dolara eşitti. Aynı yıl i tibariyle milli gelir açısından ASEAN ülkeleri Çin’in yaklaşık % 40’ına yakınken ABD’nin yaklaşık % 10’u kadardı. Toplam ihracatları ise Çin’in % 70’ine ve ABD’nin % 76’sına denk gelirken Japonya’yı geçmektedir.

DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? - EKONOMİK KANITLAR1

Yrd. Doç. Dr. K. Ali AKKEMİK

Kadir Has Üniversitesi- Türkiye 1 . Giriş

Hızlı küreselleşmeye koşut olarak dünyanın çeşitli bölgelerinde ekonomik bütünleşme çabaları görülmektedir. Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Güneydoğu Asya’daki bütünleşmeler bütün bu çabalar içinde en önemlileridir. Son yıllarda dünya ekonomisinin ağırlık merkezi Asya-Pasifik bölgesine doğru kaymaktadır. Doğu Asya ülkelerinin dünya ihracatı içindeki payları 1980’de % 15 iken 2010 yılında yaklaşık % 30 seviyesine yaklaşmıştır (Tablo 1). Özellikle Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (Association of Southeast Asian Nations, ASEAN) ülkeleri ve Çin’in payı hızla artmıştır. Aynı dönemde Avrupa Birliği (AB) ve ABD’nin paylarında ise düşme gözlemlenmiştir. Bu sonuç sadece ihracat için değil toplam ticaret (ihracat ve ithalatın toplamı) için de geçerlidir. Refah seviyesinin basit bir ölçütü olarak kabul edebileceğimiz kişi başı gayri safi yurtiçi hasılanın artış hızını incelediğimizde, Doğu Asya’da gelişmiş ülkeler olan ABD ve Avrupa Birliği’ne kıyasla daha hızlı büyümüştür (Tablo 2). Son yıllarda Japonya’da büyüme durgunlaşırken Çin’in öne çıktığı ve Asya’da diğer bir hızlı büyüyen ekonomi olarak Hindistan’ın ortaya çıktığı görülmektedir. Doğu Asya ülkelerinin gerçekleştirdiği ve dünya tarihinde benzeri görülmemiş bu hızlı büyüme ve kalkınma Dünya Bankası’nın 1993 yılında yayınladığı Doğu Asya Mucizesi (The East Asia Miracle) isimli raporla birlikte zaten tescillenmişti. Her ne kadar bu performansın ardındaki sebepler konusunda muhtelif görüşler öne sürülmüşse de Doğu Asya ülkelerinin Batı’dan farklı kurumsal yapılarıyla ve tarihsel geçmişleriyle kendilerine özgü bir kalkınma tarzı yarattıkları şüphesizdir.2

Son yıllarda Doğu Asya ülkelerinin birbirleriyle ekonomik bütünleşme sürecine girdikleri gözlemlenmektedir. Bunun başlangıcı ise Güneydoğu Asya ülkelerinin 1980’lerin ikinci yarısına dek gitmektedir.3 Munakata (2002), Urata (2004) ve Kawai (2005) Güneydoğu Asya’da serbest ticaret anlaşmalarına sevk eden temel sebepleri incelemişlerdir. İlk olarak, Kuzey Amerika ve Avrupa’da 1990’larda başarıyla sonuçlandırılan bölgeselleşmenin olumlu sonuçlarını gören bölge ülkeleri serbest ticaretin faydalarının farkına varmışlar ve bölgeselleşme/bütünleşme çabalarını 1990’lar boyunca hızlandırarak devam ettirmişlerdir. Ayrıca, ekonomik bütünleşmeyi sağlayan Avrupa Birliği ve Kuzey Amerika ülkelerinin kendilerine karşı ticarette girişebilecekleri olası ayrımcı uygulamalara karşı pazarlık gücü

1 Veri toplamadaki yardımlarından dolayı Onur Özdemir’e teşekkür ederim. 2 Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa yönlü açıklamaları, kalkınmacı devlet ve piyasa başarısızlığı argümanı, piyasa-dostu müdahale argümanı, vb.) Akkemik (2009: 4-5) tarafından izah edilmektedir. 3 Dünya Bankası verilerine (World Development Indicators) göre krizin etkiklerinin henüz yeni hissedildiği 2008 yılında ASEAN ülkelerinin milli gelirlerinin toplamı yaklaşık 1,5 trilyon dolara ve Dünya Ticaret Örgütü (WTO Statistics Database) verilerine göre ihracatlarının toplamı 990 milyar dolara eşitti. Aynı yıl itibariyle milli gelir açısından ASEAN ülkeleri Çin’in yaklaşık % 40’ına yakınken ABD’nin yaklaşık % 10’u kadardı. Toplam ihracatları ise Çin’in % 70’ine ve ABD’nin % 76’sına denk gelirken Japonya’yı geçmektedir.

Page 2: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

oluşturma isteği bütünleşme için bir teşvik olmuştur. İkinci olarak, Japon ve Kore çokuluslu şirketleri bölgedeki üretim faaliyetlerini kolaylaştıracağından dolayı ticarette bütünleşmeyi istemişlerdir. Üçüncü olarak, bütünleşmeyi kolaylaştıran yakınlık gibi coğrafi etkenler ve yoğun ticaret akımları gibi ekonomik etkenler de bütünleşmeyi teşvik etmiştir. Kuzeydoğu Asya’nın iki dev ekonomik gücü olan Japonya ve Çin uzun süre Güneydoğu Asya’daki ekonomik ve kurumsal bütünleşmeye aktif olarak katılım niyeti göstermediler. Ekonomik olarak Japon ve Kore şirketleri zaten bölgede üretim faaliyetlerini sürdürmekteydi ve bu şekilde bütünleşmeye aktif olarak katkı da sağlıyorlardı. Ancak, serbest ticaret anlaşması ve yatırımlarda serbestleşme gibi kurumsal bütünleşme çabalarına Çin ve Japonya uzun süre ilgisiz kaldılar. 1998 sonrasında ise Japonya, Çin ve Kore’nin de bu girişime aktif olarak ilgi duydukları görülmektedir. 2001 sonunda Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ne katılımının hemen ardından Japonya ve Çin’in bölgeye olan ilgisi canlandı. Çin bir taraftan Güneydoğu Asya ülkelerine yabancı yatırımlar ve dış pazarlarda ihracat için bir rakip ve tehdit konumundayken bu ülkelerin önemli bir ticaret ortağı olarak onlara önemli fırsatlar da sunmaktadır. Bu yüzden Çin kurumsal bütünleşme için bu ülkelere yakınlaşmaya başladı. Bu gelişme o zamana dek bu konuda aktif yaklaşım sergilemeyen Japonya’nın da bölgedeki bütünleşmeye olan ilgisinin artmasına yol açtı. İki ülke arasında bölgeyle işbirliği için rekabet başladı. Ancak, farklı politik çıkarlar, ASEAN ülkelerinin bütünleşme için ihtiyaç duydukları Çin ve Japonya’nın farklı roller üstlenmelerine yol açmıştır. Bu çalışmada Güneydoğu Asya’daki bütünleşme çalışmaları kapsamında Çin ve Japonya’nın üstlendiği farklı rolleri tartışarak, değişik sorunlar ele alacak ve bütünleşme için çıkarımlar yapacağız.4 Bu çalışmanın takip eden ikinci bölümünde Doğu Asya’da bütünleşmeden kısaca bahsedilecektir. Üçüncü bölümde Güneydoğu Asya’da gerçekleştirilen bütünleşmenin aşamaları Çin ve Japonya’nın bölgeye yönelik politikaları bağlamında kısaca özetlenecektir. Dördüncü bölümde Çin ve Japonya’nın bölgeye yönelik politikalarının analizi yapılacaktır. Son bölümünde ise geleceğe yönelik tartışmalar yapılacaktır.

1. Doğu Asya’da Ekonomik Bütünleşme İki tür ekonomik bütünleşme vardır. Birincisi, karşılıklı ekonomik büyüme amacıyla birbirine yakın pazarlarda faaliyet gösteren firmalar aracılığıyla ve piyasa tarafından sağlanan bütünleşmedir ve doğal ekonomik gelişmelerin sonucu olarak ortaya çıkar. Buna de facto bütünleşme ismi verilmiştir. İkinci tip bütünleşme, kurallara bağlı olarak gelişir ve hükümetler tarafından sağlanan kurumsal düzenlemelerden oluşur. De jure bütünleşme ismi de verilen bu bütünleşme tipine örnek olarak ikili anlaşmalar ve AFTA ve ASEAN gibi bölgesel anlaşmalar gösterilebilir. Genel olarak Kuzey Amerika’daki bütünleşme (NAFTA) birinci tipe Batı Avrupa’daki bütünleşmeyse (AB) ikinci tipe örnek gösterilmektedir. AB önce siyasi, kültürel ve coğrafi bütünleşmeyi ve sonrasından da ekonomik bütünleşmeyi vurgulamasına karşın, Güneydoğu Asya’da önce ekonomik birlik sağlanmaya çalışılmıştır.5

4 Her ne kadar Kore de bölgede yatırımlar ve ticaret yoluyla ekonomik varlığı ile önemli bir aktör olsa da politik anlamda Çin ve Japonya’nın gerisinde kalmış ve pasif bir tutum benimsemiştir. Bu yüzden, Kore kapsam dışında tutulmuştur. 5 Pascha (2004) ve Choi (2004) bütünleşmede Avrupa ve Asya’yı karşılaştırmaktadır.

Page 3: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

1.1. De facto Bütünleşme

Geniş anlamda Doğu Asya’da de facto veya ekonomik bütünleşme bu bölgenin dünya ekonomisinde öneminin giderek artmaya başladığı son 30 yıl içerisinde gözlemlenen bir olgudur. Bütünleşmenin derecesini ekonomik verilerde aramak gerekir. Tablo 3, dünya ticareti için küresel kriz öncesinde normal bir yıl olarak sayılabilecek 2005 yılında çeşitli bölgelerin ticarette ne derece bütünleşme sağladığını göstermektedir. Kendi içinde bütünleşmeyi en çok sağlayan bölge AB’dir. Birlik ülkeleri dış ticaretlerinin neredeyse dörtte üçünü kendi aralarında yapmaktadırlar. Kuzey Amerika (% 56) ve Doğu Asya (% 51) onu takip etmektedirler. Buradan çıkan temel sonuç sadece dış ticaret alanında Doğu Asya’da sağlanan bütünleşmenin AB kadar olamasa da Kuzey Amerika kadar ileri derecede sağlandığıdır. Bir iktisadi çalışmada Fukao, Ishido ve Ito (2003) de Doğu Asya ve AB’yi bölge-içi ticaret açısından karşılaştırmış ve bu ticaretin yapısını anlamaya çalışmıştır. Analiz sonuçlarında Doğu Asya’da bölge içi ticaretin AB kadar olmasa da ilerleme gösterdiği, özellikle de elektrikli ve genel makineler ticaretinde bunun ileri derecede sağlandığı bulgusuna ulaşılmıştır. Bu ticaretin önemli bir kısmı sanayi-içi ticaret şeklinde gerçekleşmektedir. Bölge içi ticaretin gelişmesinin ardındaki en önemli nedenlerden birinin Japon ve Kore şirketlerinin üretimlerinin farklı aşamalarını Doğu Asya’daki farklı ülkelerde kurdukları üretim tesislerinde yapması olduğu da bilinmektedir. Emek ve diğer üretim kaynaklarına düşük maliyetlerle ulaşımın mümkün olmasından dolayı Japon ve Kore şirketleri Doğu Asya’daki diğer ülkelere ciddi miktarlarda doğrudan yabancı yatırımlar (foreign direct investment, FDI) yapmaktadır. Japon şirketlerinin bölgedeki yatırımları özellikle 1985’deki Plaza Düzenlemesi’ni (Plaza Accord) müteakiben Japon yeninin Amerikan dolarına karşı çok hızlı değer kazanmasının ardından hızla artmıştır. Tablo 4 yıllara göre doğrudan yabancı yatırımlarının büyüklüğünü göstermektedir. Doğu Asya son yıllarda dünyadaki toplam yabancı yatırımların yaklaşık % 13’ünü çekebilmektedir ki bu miktar yaklaşık olarak ABD’ye yapılan yabancı yatırımlara eşittir. En çok yabancı yatırım ise AB’ye yapılmaktadır (% 40 civarında). Burada özellikle dikkat çekilmesi gereken husus Çin ve Hong Kong’un giderek yabancı yatırımlardan artan payları ve Japonya’nın 1990’ların başında girdiği uzun süreli resesyonun neticesinde dünyada gerçekleştirilen toplam yabancı yatırımlar içindeki payının % 20’lerden % 4’e dek düşmesidir. Doğu Asya’ya yapılan toplam yabancı yatırımların yarısından fazlası Çin ve Hong Kong’a yöneltilmekte ve üçte bir civarında bir kısmı ASEAN ülkelerine gitmektedir. Hong Kong’un da önemli bir doğrudan yabancı yatırım kaynağı olduğu unutulmamalıdır. Çok sayıda çalışma, Doğu Asya’da hükümetlerin 1980’lerin ortalarından itibaren daha liberal yabancı yatırım politikaları benimsemeleri sonucunda hızla bölgeye akan doğrudan yabancı yatırımların bölge içi ticareti olumlu etkilediği sonucuna varmıştır. Japon ve Kore şirketleri ile son zamanlarda Çin şirketlerinin Doğu Asya’ya yaptıkları yatırımların Doğu Asya’da bölge-içi ticareti ve dolayısıyla bütünleşmeyi olumlu etkilediği de çeşitli çalışmalarca ortaya konmuştur. Kısaca, bu tür bütünleşmenin kaynak dağılımı üzerinde önemli bir etkisi olduğu yadsınamaz. Özellikle 1980’ler ve 1990’larda dünyada ticaretin serbestleşmesi yönünde atılan adımların da ihracata bağımlılığı yüksek olan Doğu Asya ülkeleri için olumlu sonuçlar doğurduğunu unutmamak gerekir.

Page 4: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

Doğu Asya’daki yatırımların büyük bir kısmı Japon ve Koreli çokuluslu şirketleri tarafından gerçekleştiriliyor olsa da hükümetler arasında anlaşmalar yoluyla gerçekleştirilen ve birbirini tamamlayıcı nitelikte, bölgesel kalkınmaya olumlu etki edecek yatırım olanakları sunan bölgesel işbirliği girişimleri de mevcuttur. Bunların en önemlisi Sijori Büyüme Üçgeni (Sijori Growth Triangle) olarak adlandırılan ve Singapur, Malezya’nın Johor bölgesi ve Endonezya’nın Riau adalarından oluşan büyük çaplı yatırım projesidir. Bu proje kapsamında Singapur’un emek-yoğun üretim yapan sanayileri Johor ve Riau’ya kaydırılmıştır ve Riau adalarında turizm ve diğer hizmet sektörleri geliştirilmiştir (Kumar 1998). Doğu Asya’da Sijori kadar aktif olamasa da buna benzer güdülerle ortaya çıkmış diğer yerel ekonomik işbirliği denemeleri de vardır. Güney Çin Büyüme Üçgeni Hong Kong ile Çin’in Guandong ve Fujian eyaletlerini, Endonezya-Malezya-Tayland Büyüme Üçgeni Kuzey Sumatra, Malezya’nın kuzey sultanlıkları ve Tayland’ın güney illerini ve Doğu ASEAN Büyüme Alanı (East ASEAN Growth Area) da Brunei, Filipinler’in Mindanao adası, Endonezya’nın Sulawesi adasının kuzeyi ve Malezya’da Sandanakan’ı içermektedir (Thant ve Thang 1998). Tüm bu girişimler hükümetler arasında yapılsa da hükümetler sadece özel şirketlerin yatırım ve üretimlerinde kolaylaştırıcı bir rol oynamaktadır ve asıl önemli aktörler özel şirketlerdir.

2.2. De jure Bütünleşme

Doğu Asya’da yürütülmekte olan de jure bütünleşme yani kurumsal bütünleşme kapsamında gerçekleştirilen başlıca girişimler Tablo 5’te özetlenmiştir. Bu girişimler Güneydoğu Asya bölgesindeki ASEAN üyesi ülkelerce gerçekleştirilmiştir. ASEAN ülkelerinin en büyük girişimi olarak ASEAN Serbest Ticaret Bölgesi (ASEAN Free Trade Area, AFTA) 1992 yılında kurulmuştur ve Doğu Asya’daki en önemli ticaret anlaşması durumundadır. Mevcut durumda ASEAN üyesi ülkeler neredeyse tüm mallar gümrük dışı engelleri ve gümrük tarifelerini başlangıçta öngörülen % 0–5 aralığına indirmektedirler, ancak örgüte geç katılan Kamboçya, Laos, Myanmar ve Vietnam için diğer üyelere göre daha geç bir takvim belirlenmiştir.6 1998’de başlatılan ve ikinci önemli girişim olan ASEAN Yatırım Bölgesi (ASEAN Investment Area, AIA) ise doğrudan yabancı yatırımların önündeki engelleri kaldırmayı ve bölgedeki yatırımlarda koordinasyonu amaçlamaktadır. 7 İmzalanan çerçeve anlaşmaları 2010’ların başlarında her iki anlaşmanın şartlarının tüm ASEAN üyelerince yerine getirilmesini gerektirmekteydi. Bunların dışında ASEAN içerisinde hizmetler alanında serbestleştirme (1995’te imzalandı)8 ve endüstriyel bütünleşmeyi (1996’da imzalandı)9 sağlamaya yönelik anlaşmalar mevcuttur.

ASEAN ülkeleri 2009 yılında Avustralya, Yeni Zelanda ve Hindistan ile serbest ticaret anlaşması (Free Trade Agreement, FTA) imzalamışlardır. 10 ASEAN ayrıca 2002-2003’ten itibaren FTA müzakerelerine devam ettikten sonra 2007 yılında Kore, 2008 yılında Japonya ve 2010 yılında Çin ile FTA imzalamıştır. Çin 2001 yılı Aralık ayında Dünya Ticaret Örgütü’ne girdiğinden beri serbest ticaret anlaşmalarıyla aktif olarak ilgilenmektedir. Singapur’un Japonya ve Kore ile ikili ekonomik ortalık anlaşmaları (Economic Partnership Agreement)da vardır. Ancak, Singapur zaten serbest ticaret rejimi uygulayan bir ülkedir. Japonya, Kore, Çin

6 http://www.aseansec.org/12021.htm (21 Mayıs 2012) 7 http://www.aseansec.org/6480.htm (21 Mayıs 2012) 8 http://www.aseansec.org/6628.htm (21 Mayıs 2012) 9 http://www.aseansec.org/6402.htm (21 Mayıs 2012) 10 http://www.aseansec.org/4920.htm (21 Mayıs 2012)

Page 5: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

ve ABD’nin üye olduğu Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Örgütü (APEC) bünyesinde de serbest ticaret ve yatırımlarda serbestleştirme çabaları vardır ve APEC bu konuda oldukça yol almıştır, ancak bütünleşmede rol oynayabilecek bir aktör değildir.

Tüm bu çabaların ötesinde, ASEAN ülkeleri 2003 yılında Bali’de imzaladıkları ASEAN Concord II ile benimsedikleri 2020 Vizyonu (ASEAN Vision 2020) ile, 2020 yılında ekonomik bütünleşmeyi uç noktaya taşıyarak ticaret, yatırımlar ve sermaye hareketliliği konusunda tam serbestleştirmeyi gerçekleştirerek nihai hedefleri olarak ASEAN Ekonomik Topluluğu’nu (ASEAN Economic Community) kurma amaçlarını deklare etmişlerdir.11 Bir diğer ifadeyle, Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun 1960’larda ve 1970’lerde gerçekleştirdiklerini tekrarlamak istemektedirler.

2.3. Doğu Asya’da Bütünleşme: Ne Derece Başarı Sağlandı?

Bu bölgesel anlaşmalarda ne kadar yol alındığı çok iyi değerlendirilmesi gereken bir konudur. ASEAN kendi içinde kurumsallaşmayı ileri bir aşamaya getirebilmiştir, ancak hala bir politik bir güç olamamıştır. Üyeler arasında ortak politik kararlar almak konusunda hala çok etkisiz kalmaktadır. Buna en güzel örnek Myanmar’da askeri hükümetin antidemokratik uygulamalarına rağmen üyeler arasında farklı görüşler ortaya konması ve Myanmar’ı bu konuda uyarabilecek bir ortak irade geliştirememesidir. ASEAN politik anlamda çok gevşek bir birlik konumundadır. Bölgedeki en büyük ekonomiye sahip olan Endonezya’nın iç politik sorunlarını da buna eklemek gerekir.

Ekonomik anlamda ise bütünleşmenin meyveleri özellikle uluslararası ticaret alanında alınmaya başlanmıştır. AFTA ile bölge-içi ticaret gelişti ve büyüdü (Şekil 1), bölge-dışı ülkelere uygulanacak ortak tarifelerde uyum sağlandı ve Güneydoğu Asya ülkelerinin tümünü kapsayan bir gümrük birliği kurulmuş oldu. AFTA’nın bölge ekonomisine olan etkileri konusunda olumlu öngörüler yapılmaktadır. Low (1996: 254), 1990 yılı baz alındığında AFTA bünyesinde tam serbestleşme sağlandığı takdirde ASEAN-içi ticaretin % 15, ASEAN’ın toplam milli gelirinin de % 3 artacağı tahmininde bulunmuştur. Ancak, AFTA dışındaki çabaların çok az sonuç verdiği görülmüştür. AICO, AFAS ve AIA çok cılız anlaşmalar olmanın ötesine gidememiştir. 1995 yılında başlatılan Mekong Nehri işbirliği programı ise etkili olabilecek görünmektedir ama ama özellikle Asya Krizi (1997-1998) sonrasında hızında bir azalma gözlenmiştir. Yine de Singapur’dan Çin’in güneyindeki Yunnan bölgesine dek uzanan, su kaynaklarının kullanımı ve ulaşım projeleriyle gelecekte etkisi kuvvetli olabilecek bir projedir.12

Birbirlerine yoğun mal ve hizmet ticareti ve sermaye akımları yoluyla bağlı olan Güneydoğu Asya ülkelerine Japonya, Çin ve Kore doğrudan yatırımlar yapmaktadırlar. Son yıllarda azalmış olmasına rağmen, Japonya bölge ülkelerine –özellikle Güneydoğu Asya ülkelerine– yüklü miktarda resmi kalkınma yardımı (official development assistance, ODA) sağlamıştır. 2005 yılında Japonya’nın bölgeye yaptığı resmi kalkınma yardımları yaklaşık 2 milyar doları bulmuş ve bu yıldan sonra giderek azalmıştır. Çin’in son yıllarda yatırımlarının ve kalkınma yardımlarının arttığı gözlemlenmektedir. 2008 yılında Çin’in bölgeye doğrudan yatırımları 1,4 milyar doları aşmıştır.

11 http://www.aseansec.org/19096.htm (21 Mayıs 2012). Bu konuda iktisadi bir değerlendirme Plummer (2006) çalışmasında bulunabilir. 12 http://www.aseansec.org/6353.htm (indirilme tarihi: 21 Mayıs 2012).

Page 6: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

Güneydoğu Asya’da ülkeler arası ekonomik ve politik farklılıklar bütünleşme çabalarının önünde hala bir engel olarak durmaktadır (Munakata 2002). Bu farklılıkların kökeninde tarihsel ve kültürel farklılıklar yatmaktadır. Çin, Vietnam ve Myanmar’da otoriter rejimler hakimken, Japonya’nın 50 yıldan fazla süredir sürdürülen demokratik bir geleneği vardır. Diğer Doğu Asya ülkeleri siyasi rejimleri açısından bu ikisinin arasında yer almaktadır. Bu farklılıklar politik karar alma sürecini olumsuz etkileyebilmektedir.

Ekonomik farklılıklar kendisini serbest ticaret anlaşmaları konusunda ülkelerin verdiği farklı tepkilerde de göstermektedir (Munakata 2002 ve Urata 2004). Örneğin, Japonya’nın geleneksel olarak tarım alanında yürütmekte olduğu korumacı politika, önemli bir tarım ihracatçısı olan Güneydoğu Asya ülkeleriyle olan serbest ticaret müzakerelerinde önemli bir tartışma konusu olmuştur ve Japonya bu konuda taviz vermek istememiştir. Bunun ardındaki neden tarım sektörünün politik temsil gücünün yüksek olması sebebiyle Japon siyasetindeki büyük etkisidir. Japonya’da tarım ve balıkçılık gibi politik açıdan duyarlı sektörlerde serbestleşme çok zor görünmektedir. Doğu Asya ülkeleri arasındaki farklı gelişmişlik seviyeleri de her sektörün serbestleştirilmesini mümkün kılmamaktadır; çünkü farklı gelişmişlik seviyelerindeki ülkelerin endüstriyel gelişmedeki öncelikleri ve gelişmesini arzuladıkları sanayiler de farklıdır. Bu durum doğal olarak serbest ticaret müzakerelerinde çatışmalara yol açmıştır. Japonya ile ASEAN arasındaki serbest ticaret müzakerelerindeki temel tartışma konusu bu olmuştur.

3. Güneydoğu Asya’da Bütünleşme: Çin ve Japonya’nın Değişen Rolleri Çin ve Japonya’nın Güneydoğu Asya’nın bütünleşmesi sürecinde üstlendikleri roller zamanla değişim göstermiştir. Bu değişimi bütünleşme sürecinin farklı aşamalarında gözlemlemek mümkündür. Bu bölümde 2003 yılında her iki ülkenin ASEAN ile serbest ticaret müzakerelerine başlayana dek Çin ve Japonya’nın bu süreç içindeki rolleri daha önceki çalışmalardan da yararlanarak incelenecektir. Munakata (2001, 2002) ve Aslam (2009) Güneydoğu Asya’daki bütünleşme süreci boyunca Japonya’nın rolünü ayrıntılı bir biçimde özetlemektedir. Çin’in bu süreçteki rolü ise Cai’de (2005) tartışılmaktadır. Bu bölümde bahsedilen bu çalışmalardan elde edilen bulgular kısaca özetlenmektedir. Genel olarak 1998 öncesinde Japonya’nın da Çin’in de bölgeyle sadece iktisadi çıkarlarının gerektirdiği kadar ilgilendikleri, ikili veya çoklu resmi anlaşmalara girişmedikleri gözlemlenmektedir. 1998 sonrasında ise Çin’in yükselişi ve değişen çıkarlar sonucunda bölgede bütünleşmenin hızının ve coğrafi kapsamının arttığını gözlemlemekteyiz.

Munakata (2002) Güneydoğu Asya’daki bütünleşmeyi tarihsel sürecinde incelemiştir. Bu süreci 1998 öncesi ve sonrası şeklinde başlıca iki aşamada inceleyebiliriz. Bütünleşmenin başlangıcını 1980’lerin ortasına götürebiliriz. 1985 yılında ABD’nin yüksek ticaret açığını kapatmak için gerçekleştirilen Plaza Düzenlemesi’ni takiben Japon yeninin aşırı değerlenmesi dolayısıyla artan yurtiçi üretim maliyetlerinden kaçan Japon şirketlerinin ucuz işgücü ve ucuz iş yapma maliyetleri nedeniyle Endonezya, Filipinler, Malezya ve Tayland’a yatırımları artmıştır. Böylece bu ülkelerin Japonya ile olan ekonomik ilişkileri büyük bir ilerleme göstermiştir. Benzer bir durum Kore ve Tayvan için de geçerli olmuştur. Bu durum ABD’nin de gözünden kaçmamış ve zaten bu ülkelere karşı ciddi ticaret açığı veren ABD’nin Kore ve Japonya ile olan ticaret ilişkilerini lehine olacak şekilde değiştirmek isteyişi sonucunda 1989 yılında APEC kurulmuştur. Aslında ABD’nin Asya ile olan büyük dış ticaret açığını kapamak

Page 7: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

amacıyla bölge ülkeleri için bir amaç olarak öne sürdüğü ve bu pazarları kendi mallarına açacak olan serbest ticaret rejimini hedefleyen ABD etkisi altındaki APEC, başlangıçta Asya’daki ülkelerin bu konuya aşırı duyarlılığından dolayı serbest ticareti müzakerelere dahil etmemiştir ve daha çok ekonomik işbirliğine vurgu yapmıştır. Bu yıllarda Uruguay Round da devam etmekteydi ve DTÖ henüz kurulmamıştı. 1990 yılında Malezya başbakanı Mahathir Mohammad AB ve Kuzey Amerika’daki bütünleşmeye karşı ASEAN, Japonya, Kore ve Çin arasında bir ticaret bloğu (East Asian Economic Group) oluşturmayı önerdi (Aslam 1999). Ancak, ABD buna çok sert muhalefet etti. Bu muhalefet Güneydoğu Asya liderlerine kendileri arasında daha sıkı işbirliği gitmeleri ve aldıkları ortak kararlarda ABD’nin çıkarlarını da mutlaka göz önünde bulundurmaları gerektiğini öğretti. 1992 yılında ASEAN ülkeleri AFTA inisiyatifini başlattılar. 1991’de Çin de APEC’e üye oldu. Bu aşamada Güneydoğu Asya’da Çin’in önemli bir etkisi olmamış ve tüm bahsedilen gelişmeler ABD-Japonya eksenli olarak gerçekleşmiştir. AFTA girişimine rağmen, bölgesel bütünleşme ve işbirliği çabaları genellikle ABD’nin etkisi altındaki APEC tarafından yürütülmüştür. Bu sıralarda, 1991 yılında Japon ekonomisi varlık piyasalarında oluşan köpüğün patlaması sonucunda uzun sürecek olan bir durgunluğa girdi ama Güneydoğu Asya ülkeleri yüksek ekonomik büyüme oranlarına sahiptiler, büyük miktarda doğrudan yabancı yatırım çekiyorlardı ve bunun verdiği özgüvenden dolayı APEC bünyesinde kendilerinden talep edilen serbestleştirmeye karşı çıkmadılar, ancak ABD’nin ısrarla Güneydoğu Asya pazarlarını Amerikan ticaretine açmak için bu ülkelere ticarette serbestleşme için baskı yapması bölge liderlerince sempatiyle karşılanmıyordu. 1995 yılında DTÖ kurulduktan sonra, serbest ticaret konularında APEC’ ten daha etkili bir konuma geldi.

1997’de Tayland’da patlak veren ve kısa sürede tüm Güneydoğu Asya’yı ve hemen ardından tüm Doğu Asya’yı saran finansal kriz bölge ülkelerini kötü vurdu. Ancak, bu krizin şiddetinin yoğun olarak hissedildiği 1998 yılında hala serbestleştirmeden bahseden ABD ve onun savunuculuğunu yaptığı Washington Uzlaşması’na bölgede artan hiddet Asyalıları gerçekte kendi aralarındaki ilişkilerin ne kadar sıkı olduğu ve ortak kaderleri konusunda uyardı. Ayrıca Japonya’nın içinde bulunduğu uzun süreli durgunluk da onun bölge ülkeleri nezdindeki saygınlığını azalttı. 1997 yılında Japonya krizle sarsılan Doğu Asya’da finansal istikrarı sağlamak amacıyla bir Asya Para Fonu (Asian Monetary Fund, AMF) kurulması için öneri getirdi. Ancak, bu öneri Japonya’nın bölgede güçlenmesini arzu etmeyen ABD ve Çin tarafından şiddetli muhalefete maruz kalarak gerçekleşmedi. Bunun üzerine 1998-2000 yılları arasında ASEAN + 3 (ASEAN + Japonya + Kore + Çin)13 girişimi ve Chiang Mai İnisiyatifi (Chiang Mai Initiative) ile Asya krizi tipi bir krizin tekrar baş göstermesini önlemek amacıyla karşılıklı “swap” anlaşmaları şeklinde yürütülecek bir çerçeve belirlendi. Singapur’un diğer ASEAN ülkelerinden bağımsız olarak serbest ticaret anlaşmaları imzalaması ASEAN’ın bağlayıcılığı konusunda tereddütler oluştursa da Japonya-Singapur Serbest Ticaret Anlaşması da bölge üzerinde olumlu etkiye yol açmıştır.

13 ASEAN + 3 büyük bir ekonomik büyüklüğe işaret etmektedir. UNCTAD verilerine göre, 2010 yılında ASEAN + 3 toplamda 14,1 trilyon dolar üretim ve 3,9 trilyon dolar ihracata denk gelmektedir. Üretim açısından ASEAN + 3, ABD (14,5 trilyon dolar) ve AB (16,2 trilyon dolar) kadar büyük bir üretim kapasitesine yaklaşırken, ihracat açısından ABD’nin tam üç katına, AB’nin % 75’ine ve toplam dünya ticaretinin ise yaklaşık % 25,5’ine ulaşmaktadır.

Page 8: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

2001 yılının sonunda Çin DTÖ’ne üye oldu ve bu durum beraberinde Güneydoğu Asya ülkeleri için yeni sorunlar getirdi. Çin bölge ülkeleri için ticarette bir rakip oldu.14 Çin zaten bir süredir yabancı yatırımlar konusunda da Güneydoğu Asya ülkelerine rakip haline gelmişti (Tablo 4). Bu gelişmelerle beraber Çin’in Güneydoğu Asya’da bölgesel işbirliğine yönelik tavrı da değişmiştir. Çin’in bölgedeki diğer önemli aktörler olan Japonya ve ABD ile olan sorunları da Çin’in bölgeye yönelik politikalarını etkiledi. Çin’in Güneydoğu Asya’daki işbirliği ve bütünleşmeye yönelik politikaları ekonomik amaçlar kadar Çin’in politik amaçlarını da içermektedir. Çin bölgedeki işbirliğini, ABD’ye karşı yürütmekte olduğu çok-kutupluluk politikasının bir aracı olarak kullanmaktadır (Baviera 1999). Çin 2001 yılında ASEAN ile 10 yılda tamamlanmak üzere FTA çalışmalarına başladı. Bunun hemen ardından da Japonya 2002’de ASEAN ile serbest ticaret anlaşması için çalışmalara başladı. Bir anlamda, bölgede işbirliği ve –daha da ötesi– ekonomik nüfuz için Japonya ve Çin arasında bir rekabet başladı (Munakata 2002: 17). Ancak, bu dönemde Japon ekonomisi uzun süren durgunluktan hala çıkamamışken Çin ekonomisinin yılda ortalama % 10 gibi yüksek bir hızda büyümektedir.15 Tüm bu gelişmelerin ardından, ABD’nin kriz sonrasında bölgeye azalan ekonomik ilgisi birden tekrar canlanmıştır. Mevcut durumda bölgesel ve ikili anlaşmalar yoluyla bölge ülkeleri dünyadaki diğer pazarlarla eklemlenmeyi sürdürmektedirler.

4. Güneydoğu Asya’da Bütünleşme: Liderlik Sorunu ve Çin-Japon Rekabeti İkinci bölümde bahsedildiği üzere, Güneydoğu Asya’daki bütünleşme piyasalar tarafından gerçekleştirilen de facto (ekonomik) bütünleşmeden çoklu resmi anlaşmalara dayalı de jure bütünleşmeye doğru bir evrim geçirmektedir. Ancak, bölge ülkeleri içinde AB’nin kuruluş sürecinde Almanya ve Fransa’nın üstlendiği liderliği üstlenecek bir ülke bulunmamaktadır. Hatta ASEAN bünyesinde AFTA’nın gerektirdiği şartların (örneğin ithalat tarifelerinde belirli bir tarihe kadar geçekleştirilmesi gereken indirimler) yerine getirilmemesi durumunda yaptırım uygulayacak bir devletler üstü kurum dahi bulunmamaktadır. Bu ülkeler ekonomik bütünleşme sürecinde destek aldıkları ve çoğu açıdan bağımlı oldukları Çin ve Japonya’dan aktif olarak bütünleşmeye yönlendirici olarak katılmalarını beklemektedirler. Ancak, Japonya ve Çin bunun farkında olmalarına rağmen bunun yapılabilirliği konusunda iki ülkenin bu süreçteki rolleri ve aralarındaki çatışmalara bağlı çeşitli şüpheler de bulunmaktadır. Son on yıldır Japonya ve Çin arasında Güneydoğu Asya’daki bütünleşmeyi ve serbest ticareti kimin yönlendireceği konusunda bir çekişme yaşanmıştır. Her iki ülke de bütünleşme çabalarında Güneydoğu Asya ülkeleriyle yapacakları işbirliğinden ekonomik kazanç sağlayacağını düşünmektedir. Politik anlamda ise çıkarları büyük oranda çatışmaktadır.

Çin ve Japonya’nın Güneydoğu Asya’da bütünlemeye olan aktif politikaları beklenen ekonomik kazançlar ve politik çıkarların beraber değerlendirilmesini gerektirir. Bunun için, önce her iki ülkenin de Güneydoğu Asya’daki bütünleşmeden beklediği ekonomik kazançlara değinmekte yarar vardır. Japonya’nın Güneydoğu Asya ile olan serbest ticaret ilişkisinden ekonomik olarak kazançlı çıkacağı bazı ekonomik çalışmalarla ortaya konmuştur. Japonya zaten bölgedeki dört ülkeyle (Filipinler, Malezya, Singapur ve Tayland) ile ikili FTA anlaşmaları

14 Greenaway, Mahabir ve Milner (2008) Güneydoğu Asya ülkelerinin ihraç mallarının dünya pazarlarında Çin malları tarafından dışlandığını bulmuşlardır. Ancak, hızla büyüyen Çin bu ülkelere ihracat olanakları da sunmaktadır. Bu ikisinin net etkisi Çin lehinedir ve Çin’in Güneydoğu Asya’nın dünyanın geri kalanı ile olan ilişkilerine net etkisi negatiftir. 15 2009 yılı itibariyle Çin’in milli gelirinin (GSYH) büyüklüğü Almanya’yı, 2011 yılında da Japonya’yı geçmiş, ABD’nin ardından ikinci sıraya yerleşmiştir.

Page 9: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

imzalamıştı ve şimdi tüm ASEAN ile FTA imzalamış durumdadır. Japonya’nın bölgede 1980’lerden beri sürdürdüğü yatırımları bulunmaktadır; özellikle Tayland’da otomotiv yan sanayilerinde ciddi miktarlarda yatırımlar yapmıştır. Japon şirketlerinin serbest ticaretten kendi üretim faaliyetleri açısından fayda göreceği kaçınılmazdır. Bu durum Japon hükümetinin bölge ülkeleriyle olan ilişkilerinde daha aktif bir pozisyon almasını gerektirmektedir. Çin için de son zamanlarda benzer bir durumdan bahsetmek mümkündür.

Ekonomik açıdan Japonya’nın Çin’e oranla 1990’lardaki mutlak hakimiyetini yitirdiği görülmektedir (Lee 2004). Japonya artık ASEAN’ın en büyük ticaret ortağı değildir. 2010 yılı itibariyle AB ve Çin’in ardından üçüncü sıraya gerilemiştir. 1991’den beri süren uzun süreli durgunluk ise Japon ekonomisini zayıflatmıştır. Aynı dönemde ise Çin ekonomisi hızlı bir yükselişe geçmiştir. Çin ASEAN ile olan ticaretini de giderek büyütmüştür. Kısacası, ekonomik etki anlamında Çin’in Japonya’ya göre bir adım önde olduğunu söylemek mümkündür.

Çin, ASEAN ülkeleri için önemli bir ticaret ortağıdır. Bu durum ASEAN ülkelerinin Çin’e yaptıkları ihracatın büyüklüğünden anlaşılmaktadır (Şekil 2). Bu ülkeler Çin’i dünya pazarlarında kendilerine rakip olarak görmelerine rağmen hızlı büyüyen bir pazar olarak da Çin’e muhtaçtırlar. Bazı çalışmalar Çin’in bölgede geliştirdiği üretim şebekeleri yoluyla Güneydoğu Asya ülkeleri için büyüme imkanları sunduğunu bulmuşlardır (Haddad 2007). Ancak, yine de emek-yoğun üretimin hakim olduğu bölge ülkelerinin sanayilerinin Çin’i hala kendilerine rakip olarak gördüğü şüphesizdir. Japonya için ise böyle bir rekabet söz konusu değildir. Bu durum şüphesiz bundan sonra bölgedeki bütünleşme çabaların ve işbirliğini etkileyecektir. Bazı Çinli araştırmacılar Çin’in sadece Güneydoğu Asya’daki bölgeselleşmeye değil, daha geniş anlamda küreselleşmeye odaklanması gerektiğini çünkü Çin’in büyük pazarlar ve teknoloji gereksinimini sağlayacağı kaynaklar olarak Amerika ve Avrupa’ya daha bağımlı olduğunu öne sürmektedirler (Cai 2005: 83). Aynı zamanda, Japonya bölgede ekonomik liderlik rolünden çekilirken Çin’in bu rolü üstlenecek yeterince ekonomik kapasitesi olduğu henüz şüphelidir. Çin için bir başka bütünleşme ihtimali de Doğu Asya’da Çin, Hong Kong, Tayvan ve hatta Singapur’u kapsayacak bir “Büyük Çin Bölgesi” (Greater Chinese Area) fikridir (Cai 2005: 84). Ancak bu fikir henüz ciddi bir resmi bir girişimle desteklenmemiştir.

Japonya ve Çin’in bölgeyle ilgili politik çıkarları ve ilişkileri de farklıdır. Japonya’nın yakın tarihinden kaynaklanan sorunlardan dolayı Doğu Asya ülkeleri genelde Japonya’nın liderliğine karşı güvensizlik içindedirler. Özellikle sömürge dönemindeki uygulamalar bölgede Japonya’ya yönelik bir antipatinin varlığına yol açmıştır Ancak, bu etkinin Güneydoğu Asya’da Kore ve Çin’deki kadar kuvvetli olduğunu söylemek zordur. Japonya genel olarak baştan itibaren Güneydoğu Asya’da – hatta genel anlamda Doğu Asya’da – gerçekleşmekte olan bütünleşme çabalarına ilgisiz yaklaşmış ve proaktif politikalar geliştirmemiştir (Munakata 2002). Değişen şartlara reaktif politikalarla cevap verme yolunu seçmiş ve politik anlamda liderlik rolünü üstlenmemiştir. Ayrıca, ekonomisi uzun süredir durgunlukta olduğu için Japonya’nın ekonomik liderliği konusunda da bir güvensizlik söz konusudur.16 Bu durum Çin’in 2001 sonrasında yeni bölge politikasıyla birlikte değişmiş ve Japonya daha aktif politikalara yönelmiştir.

16 Asya krizi sırasında Japon ekonomisinin krizden zarar gören Güneydoğu Asya ülkelerine talep yaratarak krizin etkilerini hafifletmesi düşünülmüş ancak durgunluktan dolayı bu gerçekleşememiştir. Bu durum Japonya’nın bölgedeki ekonomik liderliğinin sorgulanmasına yol açmıştır.

Page 10: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

2001 sonrasında Japonya ve Çin eskisinden daha aktif bir şekilde Güneydoğu Asya’da politik varlıklarını hissettirseler de, Çin ve Japonya arasındaki politik zıtlıklar, Asya dışı güçlerle ikili ilişkilerindeki farklılıklar ve iki ülke arasındaki liderlik rekabeti önemli bir sorun olarak görünmektedir. Japonya-ABD askeri ittifakından dolayı Çin Japonya’yı tehdit olarak görmekte ve Japonya da dünya ekonomisinde yükselen Çin’i ekonomik tehdit olarak görmektedir. Aslında jeopolitik anlamda Çin’in Doğu Asya’da en önemli konumdaki ülke olduğunu söylenebilir. Japonya ve Çin’in ilişkilerine karşılıklı güvensizlik ve şüphe hakimdir (Munakata 2002, Lee 2004: 281 ve Aslam 2009).17 Hatta, Japonya, Çin’in ASEAN üzerinde artan etkisini dengelemek amacıyla, 2006 yılında ASEAN + 3 girişimini Avustralya, Yeni Zelanda ve Hindistan’ı da ekleyerek genişletme önerisi getirmiştir (Bersgten 2007:170 ve Aslam 2009). Çin de Japonya’nın 2006 yılında Doğu Asya bölgesi için OECD tarzı bir yapılanma olarak finansal yükün büyük bölümünü üstlenmeyi taahhüt ettiği, Doğu Asya Ekonomik Ortaklık Anlaşması (East Asian Economic Partnership Agreement) önerisine karşı çıkmıştır (Aslam 2009). Bölge ülkelerinin ABD ile ilişkilerinde de çıkarları çelişebilmektedir. Singapur ve Japonya, ABD ile olan ilişkilerini olumsuz etkileyecek girişimlere sıcak bakmamaktadır. Çin ise ABD ile olan politik ve ekonomik çatışmasına rağmen diğerlerine göre daha “küresel” davranmak istemektedir ve Japonya veya bölgedeki diğer Asyalı komşularından gelebilecek “Asyalılaşma” fikrine sıcak bakmamaktadır (Munakata 2002). ASEAN ülkeleri ve Japonya, yoğun ticaret ilişkilerinden dolayı Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada ve Meksika’yı dışarıda tutmak istememektedir. 1996’dan beri iki yılda bir yapılan ASEM (Asia-Europe Meeting) toplantıları da göstermiştir ki Avrupa Birliği de son yıllarda önemli bir ortak olarak görülmektedir.

5. Sonuç Mevcut durumda hem Japonya hem de Çin Güneydoğu Asya ile olan ilişkilerini FTA seviyesinin çok üzerine çıkarmamışlardır. Bu ekonomik bütünleşmenin en alt derecesidir ve herhangi bir politik yükümlülüğü yoktur. Ancak, Güneydoğu Asya ülkeleri aralarındaki ilişkiyi politik bütünleşmeye doğru kaydırma eğilimindeyken, bölgede kurumsal bütünleşmeye yön verebilecek olan Japonya ve Çin ise her ne kadar ASEAN + 3 bünyesinde bütünleşmeye doğrudan taraf olsalar da yukarıda sayılan sebeplerden dolayı bu oluşuma yön verecek gibi görünmemektedirler. Doğu Asya’nın tümünü kapsayacak bir bütünleşme ise yakın gelecekte gerçekleşmesi uzak bir ihtimal gibi görünmekle beraber bu konuda Çin ve Japonya öncülüğünde çalışmalar da halen hazırda devam etmektedir.18

17 Çolakoğlu (2009: 405-406), ASEAN ülkelerinin ABD, Çin ve Japonya’ya kendi üzerlerinde söz hakkı tanıyacak kurumsal işbirliğine girmekten kaçındıklarını ve kendi aralarındaki ilişkilerde dahi birbirlerine güvenmediklerini öne sürmektedir. Bu üç ülkenin küresel anlamda büyük ekonomik ve (Japonya dışında) politik aktörler olduğu hesaba katıldığında, bölgedeki dengelerin ne kadar hassas ve önemli olduğu sonucu çıkarılabilir. 18 Bu konuda tarihçiler İkinci Dünya Savaşı sırasında 1941 yılında Japon bürokratları tarafından savunulan Büyük Doğu Asya Ortak Zenginlik Alanı’na (Greater East Asia Co-prosperity Sphere veya Japonca karşılığı olan Dai Toua Kyoueiken) atıf yapmaktadırlar. Bu konuda ayrıntılı bilgi (Japonca olarak) Mori vd. (1995, ss. 59-61) kaynağında bulunabilir.

Page 11: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

Kaynakça Akkemik, K. Ali (2009). Industrial Development in East Asia: A Comparative Look at Japan, Korea, Taiwan and

Singapore. Hackensack, NJ: World Scientific. Aslam, Mohamed (2009). “Japan’s reluctance in East Asian economic integration”, Asia Europe Journal, 7, 281-

294. Baviera, Aileen S.P. (1999). “China's Relations with Southeast Asia: Political Security and Economic Interests”,

Philippine APEC Study Center Network Discussion Paper No. 99-17. Bergsten, Fred C. (2007) “China and Economic Integration in East Asia Implications for the United States.”

İçinde: The China Balance Sheet in 2007 and Beyond, Washington D.C: Peterson Institute of International Economics, 169-183.

Cai, Kevin G. (2005). “Chinese Changing Perspective on the Development of an East Asian Free Trade Area”. İçinde: Ronald C. Keith (der.), China as a Rising World Power and Its Response to 'Globalization', London: Routledge.

Choi, Jin-Woo (2004). “The European Union and East Asian Integration - Lessons for Dealing with the Costs of Success”. İçinde Karl-Peter Schönfisch ve Bernhard Seliger (der.), ASEAN Plus Three (China, Japan, Korea) – Towards an Economic Union in East Asia?, Seoul: Hans Seidel Stiftung, 74-91.

Çolakoğlu, Selçuk (2009). Uluslararası İlişkilerde Kuzeydoğu Asya, Ankara: Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK).

Dünya Bankası (1993). The East Asian Miracle: Economic Growth And Public Policy, Washington D.C.: Oxford University Press.

Fukao, Kyouji, Hikari Ishido ve Keiko Ito (2003). “Vertical Intra-Industry Trade and Foreign Direct Investment in East Asia”, RIETI Discussion Paper Series No. 03-E-001.

Greenaway, David, Aruneema Mahabir ve Chris Milner (2008). “Has China displaced other Asian countries' exports?”, China Economic Review, 19(2), 152-169.

Haddad, Mona (2007). "Trade Integration in East Asia: The Role of China and Production Networks", World Bank Policy Research Working Paper No. 4160.

Johnson, Chalmers (1982). MITI and the Japenese Miracle: The Growth of Industrial Policy, 1925-1975. Stanford: Stanford University Press.

Kawai, Masahiro (2005). “East Asian Economic Regionalism: Progress and Challenges”, Journal of Asian Economics, 16(1), 29-55.

Koike, Ryoji (2004). “Japan’s Foreign Direct Investment and Structural Changes in Japan and East Asia Trade”, Bank of Japan, IMES Discussion Paper No. 2004-E-9.

Krueger, Anne O. (1980). “Trade Policy as an Input to Development”, American Economic Review, 70(2), 288-292.

Kumar, Sree (1998). “Johor-Singapoe-Riau Growth Triangle: A Model of Subregional Cooperation”. İçinde: Myo Thant, Min Thang ve Hiroshi Kakazu (Der.), Growth Triangles in East Asia – A New Approach to Regional Economic Cooperation, Hong Kong: Oxford University Press, 187-229.

Lee, Jae-Seung (2004). “East Asian Economic Community and the Scope of East Asian Cooperation”. İçinde Karl-Peter Schönfisch ve Bernhard Seliger (der.), ASEAN Plus Three (China, Japan, Korea) – Towards an Economic Union in East Asia?, Seoul: Hans Seidel Stiftung, 252-.283.

Low, Linda(1996). “Challenge and Response to Globalisation and Regionalism: Asian Pacific Perspectives”. İçinde: Basant K. Kapur, Euston T. E. Quah ve Hoon hian Teck (der.), Development, Trade and the Asia-Pacific: Essays in Honour of Professor Lim Chong Yah, Singapore: Prentice Hall, 242-260.

Mori, Takemaro, Yoshio Asai, Yutaka Nishinarita, Yutaka Kasuga ve Masanao Itoh (1993). Gendai Nihon Keizaishi [Modern Japon Ekonomi Tarihi], Tokyo: Yuhikaku

Munakata, Naoko (2001). “Evolution of Japan’s Policy toward Economic Integration”, RIETI Discussion Paper Series No. 02-E-006.

Munakata, Naoko (2002). “Whither East Asian Economic Integration?”, RIETI Discussion Paper Series No. 02-E-007.

Pascha, Werner (2004). “Economic Integration in East Asia and Europe – A Comparison”. İçinde Karl-Peter Schönfisch ve Bernhard Seliger (der.), ASEAN Plus Three (China, Japan, Korea) – Towards an Economic Union in East Asia?, Seoul: Hans Seidel Stiftung, 38-59.

Plummer, Michael G. (2006). “An ASEAN Customs Union?”, Journal of Asian Economics, 17(5), 923-938. Thant, Myo ve Ming Thang (1998). “Growth Triangles: Conceptual and Operational Considerations”. İçinde:

Myo Thant, Min Thang ve Hiroshi Kakazu (Der.), Growth Triangles in East Asia – A New Approach to Regional Economic Cooperation, Hong Kong: Oxford University Press, 280-296.

Page 12: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

Urata, Shujiro (2004). “The Shift from ‘Market-led’ to ‘Institution-led’ Regional Economic Integration in East Asia in the late 1990s”, RIETI Discussion Paper Series No. 04-E-012.

Page 13: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

Tablo 1. Ülkelerin dünya ticaretindeki payları (%) İhracat İthalat Toplam ticaret 1980 1990 2000 2010 1980 1990 2000 2010 1980 1990 2000 2010 ABD 12.0 11.6 12.6 8.4 13.4 14.7 19.4 12.9 12.7 13.2 15.2 10.7 Avrupa Birliği 41.0 44.0 36.4 33.9 44.0 43.8 36.4 34.4 42.5 43.9 37.9 34.1

Tüm Doğu Asya 15.3 21.2 24.6 29.9 15.2 19.0 20.6 27.2 15.3 20.1 22.6 28.5

Japonya 7.1 8.5 7.7 5.1 7.4 6.7 5.8 4.5 7.2 7.6 6.4 4.8 Hong Kong 1.1 2.4 0.4 2.6 1.2 2.3 0.5 2.9 1.1 2.4 3.1 2.8 Kore 1.0 2.0 2.8 3.1 1.1 2.1 2.4 2.8 1.1 2.1 2.3 2.9 Singapur 1.1 1.6 2.2 2.3 1.3 1.7 2.0 2.0 1.2 1.6 2.0 2.2 Tayvan 1.1 2.0 2.4 1.8 1.0 1.5 2.1 1.6 1.1 1.7 2.0 1.7 ASEAN 2.8 2.7 6.9 6.9 2.1 2.9 5.7 6.2 2.5 2.8 5.9 6.6 Endonezya 1.2 0.8 1.1 1.0 0.6 0.6 0.7 0.9 0.9 0.7 0.8 1.0 Malezya 0.7 0.9 1.6 1.3 0.6 0.8 1.2 1.1 0.6 0.8 1.3 1.2 Filipinler 0.3 0.2 0.6 0.3 0.4 0.4 0.6 0.4 0.4 0.3 0.6 0.4 Tayland 0.4 0.7 1.1 1.3 0.5 0.9 0.9 1.2 0.4 0.8 1.0 1.2 Vietnam 0.0 0.1 0.2 0.5 0.0 0.1 0.2 0.6 0.0 0.1 0.2 0.5 Çin 1.0 1.9 4.0 10.4 1.0 1.5 3.5 9.1 1.0 1.7 3.1 9.8

Veri kaynağı: World Bank World Development Indicators ve IMF International Financial Statistics. Tablo 2. Çeşitli ülkelerin kişi başı gelir büyüme oranları

Kişi başı GSYH ($)

Kişi başı GSYH büyüme oranı – dönem ortalaması (%)

2010 1960-1970

1970-1980

1980-1990

1990-2000

2000-2010

Çin 4428 1.1 4.1 8.1 8.8 9.8 Japonya 42831 9.3 3.1 3.4 1.0 0.7 Hong Kong 31757 7.4 6.6 5.0 2.2 3.5 Kore 20757 5.6 5.7 7.6 4.9 3.8 Singapur 41120 4.8 6.5 4.0 4.2 3.3 Tayvan 18590 6.8 7.4 6.4 5.4 4.1 Endonezya 2946 1.7 5.0 3.4 2.6 4.0 Filipinler 2140 1.8 3.1 -0.3 1.8 2.8 Malezya 8373 3.4 6.7 3.3 5.1 2.7 Tayland 4608 4.9 4.5 5.9 2.9 3.4 Hindistan 1410 2.6 1.6 3.5 3.3 6.1 ABD 47153 3.0 2.2 2.3 2.4 0.7 Avrupa Birliği 32312 - 2.8 2.0 1.9 1.2

Page 14: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

Not: GSYH: gayri safi yurtiçi hasıla (cari dolar) Veri kaynağı: Dünya Bankası World Development Indicators, UNCTAD

Page 15: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

Tablo 3. Farklı bölgelerin ticari bütünleşme dereceleri, 2005 (Toplam ticaretin yüzdesi) İhraç eden / İthal eden K. Amerika G. Amerika Avrupa BDT Afrika Ortadoğu Doğu Asya K. Amerika 55.8 5.9 16.1 0.5 1.2 2.3 18.3 G. Amerika 33.2 24.3 19.1 1.6 2.7 1.8 13.4 Avrupa 9.1 1.3 73.2 2.5 2.6 2.8 7.6 BDT 5.7 2.0 52.3 18.1 1.4 3.1 11.8 Afrika 20.2 2.8 42.9 0.3 8.9 1.7 16.3 Ortadoğu 12.3 0.6 16.1 0.6 2.9 10.1 52.2 Doğu Asya 21.9 1.9 17.9 1.3 1.9 3.2 51.2

Veri kaynağı: UNCTAD Tablo 4. Çeşitli ülkelerin dünyada doğrudan yabancı yatırımlardan aldıkları paylar (%) Giriş Çıkış 1980 1990 2000 2010 1980 1990 2000 2010 ABD 32.4 23.9 22.2 18.4 34.7 15.1 11.5 17.2 Avrupa Birliği 40.7 47.5 48.4 24.5 48.9 53.1 65.4 30.8 Gelişmiş ülkeler 86.1 82.2 81.2 46.1 94.1 94.8 89.0 70.7 Doğu Asya 5.1 9.8 10.5 15.1 4.6 24.3 9.0 13.2 Japonya 0.5 0.9 0.6 -0.1 4.3 20.5 2.5 4.3 Çin 0.0 1.7 2.9 8.5 0.0 0.3 0.1 5.1 Hong Kong 0.0 0.0 4.4 5.5 0.0 0.0 4.8 5.7 Kore 0.0 0.4 0.6 0.6 0.0 0.4 0.4 1.5 Singapur 2.4 2.8 1.2 3.1 0.2 0.8 0.5 1.5 Tayvan 0.0 0.7 0.3 0.2 0.0 2.1 0.5 0.8 ASEAN 1.9 3.2 2.3 6.4 0.0 0.1 0.7 3.2 Endonezya 0.0 0.5 0.3 1.1 0.0 0.0 0.0 0.2 Malezya 1.8 1.2 0.3 0.7 0.0 0.0 0.2 1.0 Filipinler -0.2 0.3 0.2 0.1 0.0 0.0 0.0 0.0 Tayland 0.4 1.2 0.2 0.4 0.0 0.1 0.0 0.4

Veri kaynağı: World Development Indicators, IMF International Financial Statistics, UNCTAD Tablo 5. Doğu Asya’daki de jure bütünleşme çabaları Taraf ülkeler Amaç ASEAN (Association of Southeast Asian Nations) 1

Brunei, Endonezya, Filipinler, Kamboçya, Laos, Malezya, Myanmar, Singapur, Tayland, Vietnam

Politik bütünleşme

AFTA (ASEAN Free Trade Area) 2 Brunei, Endonezya, Filipinler, Malezya, Singapur, Tayland. 2012’de üye olacaklar : Kamboçya, Laos, Myanmar, Vietnam

Ticarette serbestleşme

AICO (ASEAN Industrial Cooperation Scheme) 3

ASEAN üyeleri Endüstriyel bütünleşme

AFAS (ASEAN Framework Agreement on Services) 4

ASEAN üyeleri Hizmet sektörlerinde serbestleşme

AIA (ASEAN Investment Area) 5 ASEAN üyeleri Yatırımlarda serbestleşme

Mekong River Development Cooperation 6 Kamboçya, Laos, Tayland, Vietnam Bölgesel kalkınma için işbirliği

Kaynaklar: ASEAN Genel Sekreterliği web sitesi (hepsi için indirme tarihi: 21 Ağustos 2009): 1 http://www.aseansec.org/64.htm 2 http://www.aseansec.org/7665.htm 3 http://www.aseansec.org/18266.htm 4 http://www.aseansec.org/19087.htm

Page 16: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

5 http://www.aseansec.org/6480.htm 6 http://www.aseansec.org/6353.htm

Page 17: DOĞU ASYA'DA EKONOMİK ENTEGRASYON NEREYE GİDİYOR? …€¦ · Doğu Asya ülkelerinin hızlı kalkınmaları ile ilgili farklı görüşler (neoklasik iktisatçıların piyasa

Şekil 1. ASEAN-içi ticaretin ASEAN’ın toplam ticaretindeki payı, 2010 (%)

Veri kaynağı: WTO Şekil 2. ASEAN ülkelerinin Çin’e ihracatları 2000-2010

Veri kaynağı: UNCTAD