Upload
chen
View
61
Download
0
Embed Size (px)
DESCRIPTION
EGZOTİK HAYVANLAR. Dr.Davut BAYRAM Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı. http://www.papaganim.net/papagan_cinsleri.asp Yukarıdaki linki not ediniz ve fotoğraflarına göre papağan ırklarını öğreniniz. Sonraki slaytlarda birer adet fotoğraf gösterilecektir. amazon. - PowerPoint PPT Presentation
Citation preview
www.davutbayram.com 1
EGZOTİK HAYVANLAR
Dr.Davut BAYRAMErciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Zootekni Anabilim Dalı
www.davutbayram.com 2
http://www.papaganim.net/papagan_cinsleri.asp
Yukarıdaki linki not ediniz ve fotoğraflarına göre papağan ırklarını öğreniniz.
Sonraki slaytlarda birer adet fotoğraf gösterilecektir.
www.davutbayram.com 3
amazon
www.davutbayram.com 4
ara papağanı
www.davutbayram.com 5
Senegal papağanı
www.davutbayram.com 6
barraband
www.davutbayram.com 7
halkalı boyunlu paraket
www.davutbayram.com 8
cennet papağanı
www.davutbayram.com 9
çimen paraket
www.davutbayram.com 10
Kesiş paraketi
www.davutbayram.com 11
kakariki papağanı
www.davutbayram.com 12
kırmızı arkallı papağan
www.davutbayram.com 13
Black-headed Caique
www.davutbayram.com 14
Patagonyalı Konur (Cyanoliseus patagonus)
www.davutbayram.com 15
Lori
www.davutbayram.com 16
Kakadu
www.davutbayram.com 17
African Grey Parrots (Psittacus erithacus erithacus)
www.davutbayram.com 18
Afrika gri papağanı
Son zamanlarda en ilgi çekici kafes kuşlarından biri
olma özelliği taşıyan Afrika Gri Papağanıdır. Amazon
Papağanı olarak da bilinen bu cinsin bir çok farklı rengi
olan diğer amazon papağanlarına kıyasla konuşma
özelliği çok daha üstündür. Diğer Afrika papağanları
daha güzel ve renkli olmalarına karşın daha az
konuşkandırlar. Gri papağanlar öyle yeteneklidirler ki,
bir çok yetiştirici kendi kuşlarını sahiplerinin seslerini
çok iyi taklit edebilirler. Ses tonu dahi aynıdır.
www.davutbayram.com 19
Afrika gri papağanı
Bir erkek Afrika papağanı genelde bir güvercin
boyutlarındadır. Dişi daha da ufaktır. Vücut gri, erginde
kuyruk açık kırmızı, ergin olmayanlarda koyu kırmızı
bir renk tonu hakimdir. Bir yaşın altında ise gözler
siyah renkteyken 1 yaşından sonra griye ve en son
sarımsıya döner. Normalde 20-25 yıl bazen de 70 li
yaşlara kadar yaşayabilirler.
www.davutbayram.com 20
Afrika gri papağanı
Afrika gri papağanı 33 cm uzunluğunda gri tüylü, daha
koyu kanatlı ve arkası soluk gri renktedir. Baş ve
boyun tüyleri daha mattır.Gözlerinin etrafı beyazımsı
ve kırmızı veya kestane rengi, kuyruğu geniş ve
kısadır.Afrika gri papağanı Linnaeus tarafından
18.yüzyıl çalışmalarında tanımlanan türlerden
biriydi.İsminin kökeni eski Yunanca “Psittakos”
kelimesinden gelmiştir.
www.davutbayram.com 21
Afrika gri papağanı
Hayvanların zekalarını karşılaştırırken objektif olmak
her zaman zordur. Papağanlar genel olarak en zeki
kuşlardır. Irene Pepperberg’ in tutsak edilen Afrika
grileriyle ilgili geniş araştırması gösteriyor ki bu
papağanlar insanların kullandıkları kelimeleri
anlamlarıyla birlikte birleştirmeye yeteneklidirler. Bir
Afrika grisi ilgiye bağlı olarak yaklaşık 1000 kelimelik
dağarcığa ulaşabilir ve cümleler kurabilir.
www.davutbayram.com 22
Afrika gri papağanı
Afrika Gri Papağanları 4000 yıldır evcil hayvan durumundadır.
Bazı Mısır resim yazılarında evcil hayvan olarak resmi çizilir.
Antik Yunanda papağanlara evcil hayvan olarak kıymet biçerlerdi.
Bu gelenek daha sonra varlıklı Romen aileleri tarafından da kabul
edildi. Bu aileler papağanları süslü kafeslerde tutardı ve onlara
konuşma kabiliyetlerine göre değer biçerdi. İngiltere 8. Kralı
Henry de Afrikalı Gri papağana sahipti .Portekizli denizciler onları
uzun deniz yolculuklarında arkadaş olarak tutarlardı.
www.davutbayram.com 23
Afrika gri papağanı
Günümüzde çoğu Afrikalı gri papağanlar hayvan yetiştiricileri
tarafından evcil hayvan ticaretinde kullanılmaktadırlar. Ne zaman
ne yapacakları belli olmamasına, küçük çocuklarla uyumlu
olmamalarına rağmen oldukça iyi bir ev arkadaşıdırlar. Afrikalı gri
papağanlar çok güçlüdür ve güçlü gagalarıyla ısırırlar. Doğal
olarak keskin ve tırnaklarıyla tırmıklamalarına rağmen saldırı
anında tırnaklarını kullanmazlar. Hayvan sahipleri bu papağanları
sadece zeki oldukları için değil, sadakat ihtiyaçlarını tatmin
ettikleri için de yetiştirirler.
www.davutbayram.com 24
Afrika gri papağanı
Tutsak türler ev halkının bir üyesi olup onlara kolayca
bağlanırken, vahşi Afrikalı gri papağanların insanlarla yaşamaya
uyum sağlamaları için uzun bir süreye ihtiyacı vardır. Onlara
yaklaşıldığı zaman hırlamaya ve paniklemeye meyillidirler. Diğer
evcil hayvanların genelinden farklı olarak, Afrikalı gri papağanlar
beslenme konusunda çok fazla değişiklik göstermezler.
www.davutbayram.com 25
Afrika gri papağanı
Afrika gri papağanları diğer evcil papağanların çoğu gibi, oldukça
bakım isteyen hayvanlardır. İnsanların ilgisine bir hayli ihtiyaçları
vardır. Genellikle günde üç saat kafes dışında kalmaları ve
onlarla 45 dakika fiziksel etkileşim kurmak zihinsel sağlıkları için
gerekli yapılması gereken minimum bakımdır.Afrika gri
papağanları özellikle Kongo Afrika gri papağanları yabancılara
karşı utangaç olarak bilinirler. Farklı insanlarla düzenli olarak
etkileşim içinde olmazlarsa, yalnızca bakıcılarına bağlanmaya
meyillidirler.
www.davutbayram.com 26
Afrika gri papağanı
Afrika grilerini sıkılmamaları için oyuncaklara teşvik etmek
gereklidir. Kafeslerine kapatıldıkları zaman sinirlidirler. Bu
oyuncakların dikkatlerini çekebilmek için dönebilmeleri ve
hareketli olmaları gerekir. Afrika grileri günlerinin çoğunu kafeste
geçirirler . 60x60x50 uygun kafes ebatıdır. Kafesin yüksekliği
önemli değildir . Afrika grileri zamanlarının çoğunu oyun yerinde
geçirir ve kafeslerini sadece uyumak için kullanırlar.
www.davutbayram.com 27
Afrika gri papağanı
Başın ve kuyruğun kafesin tepesine ve altına değmemesi gerekir.
Çubuk mesafesi ¾ ile 1 inç arası olmalıdır. Kafesleri güvenli bir
yerde ve evin meşgul edilen bir yerinde olmalıdır mesela salonda
olmalıdır. Böylece kuş evdeki hareketlilikleri izleyerek meşgul
olabilir.
www.davutbayram.com 28
Afrika gri papağanı
Afrika grileri özel diyete ihtiyaç duyar ve içinde kalsiyum ve
vitamin A olan yiyeceklere ihtiyaç duyarlar. Badem, peynir,
brokoli içeren yeşillikler …vb. Afrika gri papağanlarına dikkatlice
hesaplanarak ilave kalsiyum ve mineral verilmelidir. Afrika
grilerinin fazla aldığı vitamin ve kalsiyumlar sağlık problemlerine
yol açabilir. Afrika grileri ağır kuşlar oldukları için, kaybolmalarına
ya da yaralanmalarına yol açabilen serbest uçuşlarını önlemek
amacıyla kanatlarındaki tüylerden bir miktar kesilebilir.
www.davutbayram.com 29
Afrika gri papağanı
Çok miktarda tüy kesmek, uçuşlarına ciddi şekilde zarar verebilir
ve yere çarpmaya meyilli olacaklarından yaralanmalarına sebep
olabilir. Eğer çok genç kuşların kanatları kırpılmışsa, uçmak için
hiçbir zaman tam bir verim ve çeviklik kazanamayabilirler.
Tecrübesiz olanlar için tüylerinin kesilmesi hiçbir zaman deneme
ya da uçma girişimi yapamamalarına ve ciddi olarak
yaralanmalarına sebep olabilir. Afrika gri papağanlarının kafeste
tutulanlarının ömürleri yaklaşık 60 yıl ya da daha uzun olabilir.
www.davutbayram.com 30
Afrika gri papağanı
TEHLİKELİ YİYECEKLER Çikolata Avokado Kafein içerikliler Alkol Elma çekirdeği vb. (cyanide içerir) Mantar Laktoz içeren gıdalar Soğan(Pişmiş / pişmemiş asla verilmez) Tuz (susuzluğu artırdığından dolayı üriner sisteme
zarar verir. Tuzlu kuruyemiş asla verilmez)
www.davutbayram.com 31
BESLENME
Doğada meyve ağaçlarında beslenmeyi
severler. Zeytin ağaçlarını meyvelerini, katı
yumurtayı, sütlü kuru ekmek parçalarını,
haşlanmış patatesi, mısır ve tuzsuz
ayçekirdeklerini, fıstık, yulaf, buğday, pirinç,
kara buğday, arpa, sorgum ve fındık gibi
yemleri sevmektedir.
www.davutbayram.com 32
BESLENME
Beslenme iyi olursa sağlığı da o derece iyi olacaktır. Yeşilliklerden
marul yıkanmış olarak tercih edilmelidir. Maydanoz aşırı ishal
yapabileceğinden verilmez. Dışardan vereceğiniz değişik yiyecekler
genelde birdenbire çok miktarda verilmemelidir. Az miktarlarda
denenmeli, fazlası yine ishale neden olabilir.
www.davutbayram.com 33
Çiftleşme dönemi
Eylül- Temmuz arasıdır, 4-5 yumurta yaparlar, 18 derecenin
altında ısı olmamalıdır. Satın alırken eksik parmak olmamasına,
gözlerin canlı ve hareketli olmasına, kanatlarının dengede ve
düşük veya kabarık olmamasına dikkat edilmelidir. Ve aldıktan
sonra çok korunaklı bir yolculuk kafesi ile taşınmalı, ısıya dikkat
edilmeli, havalandırmalı kafes olmalıdır.
www.davutbayram.com 34
Eğitim
Eğitim konusu her zaman sabırla olmalıdır. Bir haftada
öğrenmesini beklemeyin. İlk gün ışık alan, cereyansız, sakin bir
odada kalsın. Ortama alışmasını bekleyin. Tek kişi ilgilensin.
Yemek su düzenli her gün yenilenmelidir. Yumuşak güzel
sözlerle alışması sağlanmalı, asla ele size alışmadan almaya,
tutmaya kalkışmamalı. Kısa kelimeler seçilmeli konuşurken ki
kolay öğrensin. İsmi de kısa olmalıdır.
www.davutbayram.com 35
El kafeste 15 dakikadan fazla tutulmamalı. Size alışmaya
başladıktan sonra aile ile de tanışmaya başlar. Yavaş yavaş ele
alışmaya başladıkça dışarı da çıkarmaya başlanabilir. Elde
tutulan uzun bir tünek sopa vasıtasıyla dışarıda olmaya alışabilir.
Eğitim birebir olmalıdır. Dil kesme vb. saçma tavsiyelere kulak
asılmamalıdır. Bunlar hayatını tehlikeye atan yanlış inançlardır.
Sevdiği yiyecekleri elden açken uzatmak en iyi alıştırma
metotlarındandır.
www.davutbayram.com 36
Sağlık
Papağan uçmak istemediği zaman, çok kabardığı, kuyruğunun
düşük olduğu, köşesinde devamlı uyumak istediği zamanlar
hasta olabilir. İştah azalması, öksürüp hapşırması ve sulu ishal
tehlikeli bir durumdur. Kuşlar ve özellikle papağanlar hassas
canlılardır. Şiddetli ishalde bir gün içinde bile öldürebilir. Dış
bakıda görebilecek tümörler, parazitler -kene,bit, kırmızı
böcek(mayt), kurt- olabilir. Kendi kendine tüylerini yolabilir.
Psikolojik problemler gelişebilir. Hasta hayvan için 104 fahrenayt
derece kafes ortamı uygundur. Taşıma kapları 85 fahrenaytın
altında olmamalıdır. Isıtma için infraruj lambalardan yararlanılır.
Taban ve içme suyu daima temiz olmalıdır.
www.davutbayram.com 37
Aimee: Ok, ya ready? (Aimee pushes button, toy says 'square' and makes music.) N'Kisi: (Enthusiastic tone) That's so cool! Aimee: Isn't it? N'Kisi: Can ya hear(music is playing)There's a square. (Aimee pushes button again; toy says 'square') N'Kisi: Lemme try (? illegible). Look, there's a square! (Aimee pushes button again; toy says 'square') N'Kisi: Can you see that? Aimee: Yeah! N'Kisi: Look! Aimee: Isn't it cool? N'Kisi: (sound). Lemme (? illegible) the turquoise. (referentiality unknown; toy has many
colors on it.) Wow, there's a square.
(Aimee pushes button again, toy says 'square') N'Kisi: Lemme write there's a little square. (Aimee pushes button again.) Old Madonna,
E-I-O quack quack quack, here a quack there; there a quack, there a quack. Lemme show you. Look at the square.
(Aimee holds toy up to cage so that N'Kisi can push the buttons.N'Kisi selects the 'square' button (out of several possible buttons) and pushes it; toy says 'square'.)
N'Kisi: Listen!
www.davutbayram.com 38
Aimee: Wow! (Aimee pushes the button; toy says 'square') N'Kisi: Wow! there's a me... Aimee: You like that? N'Kisi: There's a square. Aimee: Yeah. N'Kisi: Can ya hear (makes cat-like mew sound) Aimee: Ya wanna hear the kitty? Listen. (Aimee pushes other button on toy; it makes meow sound and mewing music.) N'Kisi: (laughter.) Aimee: (laughter) N'Kisi: That's so cool! Aimee: Isn't it? N'Kisi: Could push the button. Aimee: Yeah. N'Kisi: You could try-angle. (word play, due to grammatical context) Aimee: OK. (Aimee pushes another button, toy says 'triangle'.) See? (pushes it again,
'triangle'). N'Kisi: Look at the square. (Aimee pushes the button that says 'square'.) N'Kisi: There's a square. Aimee: Yeah. (Aimee pushes it again; toy says 'square'.) N'Kisi: Star. Aimee: OK. (Aimee pushes another button on toy, it says 'star'.) N'Kisi: Sta... (whistle). (Aimee pushes button again; toy says 'star'.) N'Kisi: You pushed the button. Aimee: I did, I pushed it!
www.davutbayram.com 39
N’kisi konuşmaları
Audio clip of N'Kisi the African Gray Parrot talking with Aimee Morgana (2:12)
www.davutbayram.com 40
SULTAN PAPAĞANI(Nymphicus Hollandicus )
Tarihçe
Sultanlar Avustralya kökenli bir tür olup kakadu
familyasından gelmektedirler. Sultan ismi daha
doğrusu Latincede söylenen asıl ismi olan
Nymphicus Hollandicus nereden gelmektedir.
Yunanca kökenli olan kelime "Nymphe" nin
anlamı “gelin, genç kız” demektir.
www.davutbayram.com 41
www.davutbayram.com 42
www.davutbayram.com 43
Nymphe Yunanlılarda alt sınıf tanrısıdır. Zeus’un
kızıdır ve zamanının çoğunu şarkılarla, danslarla
eğlenerek geçiren, uzun ömürlü ve daima genç
kalan bir varlığı temsil ederdi.
Nympheler Yunan tanrılarına eşlik edip refah ve
bolluk dağıtırken, bu aynı derecede oyuncu
müzikal ve bereketli kuşların da, Nypheler’e eşlik
ettiği söylenir.
www.davutbayram.com 44
Odysseus'un, Calypso adlı Nmphe'yi ilk
gördüğünde de, kafasının üstünde böyle
kendisiyle uyum içinde, güzel bir kuş vardı.
Belki de bu özellikler ve sorgucu (ibik) bu
kuşları, baştan çıkarıcı bu Nymphlerin eşlikçisi
yapandı. Bu ismin verilmesine sebep olandı.
www.davutbayram.com 45
Sultanlara ismini veren bilim adamı “Wagler” de bu mitten etkilenmişti. İsimdeki 2. eklenti kısmı olan "hollandicus" la ise anavatanı belirtiliyor. Çünkü diğer Avustralya’yı 1606 yılında ilk keşfedenlerden birisi, bir Hollandalı olan Willem Jansz'tı ve bugünkü Avustralya'ya o zaman “Yeni Hollanda” adını vermişti. Ancak 1788 yılında sultanlar “Gmellin” sayesinde bilimsel isimlerine, yani “Psittacus Novaehollandiae” sahip oldular.
www.davutbayram.com 46
1792 de ise “Kerr” bu türe “Psittacus
Hollandicus” adını verdikten sonra ”Wagler”
buna ek olarak 1832 de “Nymphicus
Hollandicus” tanımını yaptı.
O zaman tek renkleri vardı: gri dişiler ve gri
kafası, sarı ve yanaklarında koyu kırmızı
lekeleri olan erkekleri...
www.davutbayram.com 47
19 y.y. ortalarında Avustralya ya Avrupa tarafından göçler başladığında, ilk sultanlar da deniz yoluyla Avrupa'ya getirilmeye başlandı. Çok hızlı biçimde iklime uyum sağlayıp üremeye de başladılar. Avustralya’nın çok değişken bir iklimine adapte olduklarından, (gece/gündüz ısı farkı 40 C'ye ulaşmakta), Avrupa‘nın sabit ısı düzeylerine daha iyi uyum sağlamışlardır.
www.davutbayram.com 48
Düzenleme
Familyası (sınıfı) : Cacatuide (kakadular)
Altfamilya (sınıfı) : Nymphicinae (sultanlar)
Cins: Nymphicus
Boy: 28–34 cm
Ağırlık: yaklaşık 90 Gram
www.davutbayram.com 49
Cinsiyet ayrımı:
Erkek dişiyi çiftleşmeye ikna etmek amaçlı değişik, alçak ve
yüksek volümlerde sesler çıkarabilmekte bazen de, ses dizeleri
halinde ötebilmektedir.
Tek beslenen sultanlarda tüy yolma sorunu yanı sıra agresif
yüksek ötüşler gözlenebilir. Sürü içinde böyle ötüşler günlük
planlarında da vardır. Dişiler daha sesiz olurlar. Arada sırada
hafif ötüşler dışında fazla gürültülü değillerdir.
www.davutbayram.com 50
Erkek ve dişiyi renklerinden ayırt etmek ise aslında
daha çok doğal renginde (yani melez olmayanlarda)
mümkün olur. Bunlarda renklerin netliği ve güzelliği
çok daha belirgin olmaktadır. Erkek mi yoksa dişi mi
kavramı yerine kesinlikle çift olarak beslemek kavramı
olmalıdır. Çift beslendiklerinde de sorunsuz
evcilleşeceklerdir ve tek beslemeden oluşan tüy yolma
ve aşırı agresif bağırma gibi ve benzeri oluşan
davranış bozuklukları da yaşanmayacaktır.
www.davutbayram.com 51
Yaklaşık 9 aylık olduklarında cinsiyetlerini belirlemek
mümkün olur. Erkek kızıştırma tavırlarına yaklaşık 6.
ayında başlar. Hafif sarkık ayrık duran kanatlarla
daldan dala konarak ve değişik tonlarda öterek dolaşır.
Yerde ise hafif zıplama benzeri hareketlerde bulunarak
gezinir. Eğer bu arada bir dişiye rastlarsa tam
kulağının dibinde öterek onu etkilemeye çalışır.
www.davutbayram.com 52
Cinsiyet Tüylerden en sağlıklı şekilde 6–9 aylıkken ilk
tüy değişiminden sonra anlaşılabilir. Fakat bu da daha
çok fazla melezleştirilmemiş renklerde mümkün olan
bir durumdur. Burada belirleyici olan kafa kısmında ki
renkler ve kuyruk altında ve en uzun olan kuyruk tüyü
kısmında bulunan enine çizgilerdir. Bu çizgiler
erkeklerde olmaz dişilerde görülür.
Erkeklerin yukardan bakıldığında daha enli dişilerin ise
daha yuvarlak bir kafa şekilleri vardır.
www.davutbayram.com 53
Natürel renkler en kolay tanımlanabilenlerdir.
Erkekte kafa rengi sarı ve yanakta kuvvetli kırmızı
nokta olur.
Dişide ise kafa rengi gri ve yanakta soluk bir kırmızı
leke olur.
Beyaz kafa; aynen ismi gibi beyaz olandır ve yanakta
benek yoktur. Burada da dişinin kafa rengi gridir
yanakta benek yoktur.
www.davutbayram.com 54
Yaşam alanları – Genel davranışlar:
Sultanlar sürü halinde yaşayan türlerdendir. Bu sürüler
o kadar büyüktür ki, gökyüzünü karatacak kadar geniş
alan kaplarlar. Tohumla beslenen türler olduklarından,
yiyecek arayışı içinde genelde sürü halinde yaşamak
tipik bir davranış biçimidir.
www.davutbayram.com 55
Sultanlar çok sosyal hayvanlardır ve mutlu olabilmeleri
için mutlaka türdeşlerinin varlığına ihtiyaç duyarlar.
Genelde sultanlar monogam (tek eşli) canlılardır.
www.davutbayram.com 56
Esaretteki kuşun harekete ihtiyacı vardır.
Yem ve su kapları, uçarak (veya en azından
tırmanarak) ulaşabileceği bir yere konmalıdır.
Burnunun dibinde duran ve sürekli dolu olan yem ve
su kapları esarette ki kuşlara doğal ortamda ki hareketi
maalesef sunmamaktadır.
www.davutbayram.com 57
Muhabbet Kuşu (Melopsittacus undulatus )
Latince Adı: Melopsittacus undulatus
Familyası: Psittaciformes (Papağanlar)
Alt Familyası: Psittacinae (Papağangiller)
Yaşam süreleri: 8-10 sene (Ancak 30 yıl yaşadığı rapor edilmiş muhabbet kuşları da vardır).
www.davutbayram.com 58
www.davutbayram.com 59
Yaşam Alanları:
Avustralya anavatanlarıdır denilebilir. Avustralya’nın güney sahil kesimi dışında her yerinde yaşarlar. Ormanlar ve düz ovalarda gruplar (100 kuş, hatta bazen daha da fazla) halinde yaşarlar. Dünyanın birçok yerinde yayılıp, buralarda yaşamayı başarmışlardır. Güney Afrika, Japonya, Amerika, Porto Riko, İsviçre, Yeni Zellanda, Florida yaşam alanlarından bazıları olarak örnek verilebilir.
www.davutbayram.com 60
Renkleri ve Boyutları:
Yabani muhabbet kuşları evlerde beslenenlerden daha büyüktürler. Yeşil-sarı, göğüs kısmı da biraz mavi renktedirler. Evlerde beslenen muhabbet kuşları ise, karşılık değişinim sonucunda yüzlerce değişik renkte elde edilen muhabbet kuşlarıdır. Yeşil, sarı, beyaz, mavi, gri, siyah gibi renklerde olabilirler. Kanaryalardan biraz daha iri, ortalama 18-20 cm boyutlarındadırlar. Çoğunluğunun boynunda adeta bir gerdanlık gibi siyah benekler, yanaklarında violet (menekşe) veya mauve (leylak) rengi lekeler vardır. Erişkin kuşların kafasının üstü düz renk, boyun ve kanatlar ise opak çizgilidir.
www.davutbayram.com 61
Erişin –Yavru Farkları:
Erişkin kuşlarda genellikle kafa tüyleri düz
renktir, yavru kuşlarda ise kanatlardaki gibi
çizgiler kafa üstünde de vardır.
Erişkinlerde gözler (albino, dark eyed, lutino
türleri hariç) beyazdır ve siyah halkalıdır.
Yavrularda ise gözler tamamen siyahtır.
www.davutbayram.com 62
Erkek – Dişi Farkı:
Erişkin erkeklerde cere adı verilen gaga üzerindeki etli kısım mavi-lacivert tonlarında iken, dişilerde pembe-kahverengidir. Erkekler biraz daha parlak renklerdedir ve biraz daha büyük görünüşlüdür.
Muhabbet Kuşları hakkında İlginç- ayırt edici bir bilgi: Kloak (anüs) kısmını ayağıyla kaşıyabilen tek kuş cinsi olarak bilinmektedir.
www.davutbayram.com 63
Bakımı:
Muhabbet Kuşları 1870’li yıllardan beri
insanların evcil hayvan kategorisine soktuğu
kuşların başında gelmektedir. Geveze, neşeli
ve cana yakın kuşlar olarak bilinmektedirler.
Taklitçi ve uysaldırlar, bulundukları yere
kolayca uyum sağlayabilir ve çabuk ürerler.
www.davutbayram.com 64
Muhabbet kuşları büyük kuşlar olmamalarına rağmen, uçucu bir tür
oldukları için kafesleri çok da küçük boyutlarda olmamalıdır.
Kanatlarını açtığında rahatça içinde dönebileceği köşeli formlarda
olursa kendilerini daha güvende hissedeceklerdir. En azından
30x30x60 ölçülerinde bir kafeste olmaları rahat etmelerini
sağlayacaktır. Tüneklerin ağaç dallarından olması hem tırnaklarını
törpüleyebilmesi hem de kemirebilmesi için uygundur. Narenciye
ağaçları, Dişbudak Ağacı, Manolya, Karaağaç, Okaliptüs, Avustralya
Çamı uygun ağaçlardır.)
www.davutbayram.com 65
Tünekler farklı kalınlıklarda olursa daha çok rahat eder. Size güven duyması da aranızda başlayacak olan dostluğun ilk adımıdır. Kesinlikle ona sessizce yaklaşılmasından, çevresindeki eşyaların veya kafesindeki oyuncakların sık sık değiştirilmesinden, yüksek ve alışık olmadığı seslerden, sallanan kafeslerden (çamaşır, bulaşık makineleri veya buzdolapları üzerine konulan kafesler gibi) hoşlanmazlar ve böyle durumlar yaratıldığı sürece size güvenmesi neredeyse imkansızdır.
www.davutbayram.com 66
Sosyal ve doğalarında gruplar halinde yaşayan kuşlar
olduklarından yanında kendi türünden bir eşten hoşlanırlar. Bu
nedenle eş olarak beslenmeleri tavsiye edilmektedir. Ancak tek
başına beslenecekse her gün aynı saatte ilgi görmekten (sevdiği
bir yiyecek verilmesi mesela bir mısır tanesi, belli saatlerde
kafesten çıkarılması veya aynı saatlerde onunla konuşulması
gibi), kemirgen bir tür olduğu için kemirebileceği ağaç
dallarından, gaga taşından, geniş bir hareket alanından ve renkli
nesneler, kıyafet ve eşyalardan, ayrıca geniş bir hareket alanına
sahip olmaktan oldukça hoşlanırlar.
www.davutbayram.com 67
Çok meraklıdırlar. Renkli cisimler özellikle ilgilerini çeker. Kafeste
sıkılmaması için bolca renkli oyuncak bulundurulması ve bunların
onun artık oyuncaklarla eskisi kadar ilgilenmediğini fark
ettiğinizde değiştirilmesi uygun olacaktır. Papağan familyasından
geldikleri için sesleri taklit özelliğine de sahiptirler. Erkek
muhabbet kuşlarının bu konuda daha yetenekli olduğu
saptanmıştır. Eş olarak beslendiklerinde taklit yetenekleri ya hiç
olmamaktadır ya da çok az kelimeyle sınırlı kalmaktadır.
www.davutbayram.com 68
Kafeste ayna konusu oldukça tartışmalıdır. Yalnız beslenen bir
kuş kafeste olan aynada kendi yansımasını gördüğünde bunu eş
olarak algılar ve ona kur yapmaya başlar. Doğalarında kur
yaparlarken karşı cinse kendi kursağındaki yemi kusmak suretiyle
ikram etmek olduğundan bunu aynaya yapmaya başladığında ve
bunu huy haline getirdiğinde güçsüz düşmesi, yeterli
beslenememesi ve aynadan karşılık alamayacağı için bunalıma
girmesi mümkündür. Bu yüzden kafeste ayna önerilmemektedir.
www.davutbayram.com 69
Beslenmesi
Doğalarında çiçek ve bitki tohumları, yeşil yapraklı sebzeler,
meyveler ile beslenmektedirler. Evde beslenen çoğu papağan cinsi
gibi muhabbet kuşları da tohumlardan oluşan hazır yemlerle
beslenmektedir. Tohumlarla beslenen muhabbet kuşları sağlıklı ve
kilolu gözükseler bile aslında yedikleri tohumun kabuğunu kırıp
attıkları için bu kabuktaki vitaminlerden faydalanamamaktadırlar ve
vitamin eksikliği çekmektedirler. Vitaminleri en güzel olarak koyu
yapraklı yeşil sebzelerden brokoli, karahindiba yaprakları, hardal
yaprakları gibi yeşilliklerden alırlar. Ayrıca havuç, haşlanmış tatlı
patates ve meyve – sebze sularıyla da beslenebilirler.
www.davutbayram.com 70
Muhabbet kuşlarına sağlıklı ev yemekleri, mesela pişmiş et, balık
ve tavuk, peynir ve yoğurt, pişmiş yumurta, mısır, fasulye, bezelye,
pirinç, düşük şekerli düşük sodyumlu tahıl gevrekleri ve bunun gibi
besinler küçük miktarlarda sunulabilir. Meyvelerin tümü kabul edilir
olmakla birlikte, yüksek su içerikleri nedeniyle isale sebebiyet
vermemek için küçük miktarlarda sunulmalıdırlar. Muhabbet
kuşuna (ve herhangi bir başka tür kuşa veya papağana) asla
avokado veya çikolata verilmemelidir. Çünkü kuşlar için toksiktirler
ve çok az miktarları bile ölüme neden olabilir. Yağ ve tuz oranı
yüksek patates kızartması, kraker ve salamura etler gibi besinler
kuşlar sodyuma karşı çok hassas olduklarından kullanılmamalıdır.
www.davutbayram.com 71
Kokulu spreyler ve sigara dumanı muhabbet kuşlarının solunum
yollarına ciddi hasarlar verebilir, bu yüzen muhabbet kuşlarının
bulunduğu ortamlarda kullanılmamalıdır. Muhabbet kuşları
doğalarında genelde geniş bir nem aralığına uyum gösterme
kapasitesine sahip kuşlardır. Evde nem artışlarından fayda sağlarlar,
arada sırada üzerlerine burun ve kulaklara gelmeyecek şekilde su
püskürtülmesi, ya da kafesine haftada 1 veya 2 defa banyoluk
konulmasını hem kuşu ferahlatacak hem de tüylerinin daha güzel
olmasını sağlayacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, kuşun
ıslakken uyumasını ve ıslakken (tabi kuruyken de geçerli) hava
akımında kalmasını engellemektir.
www.davutbayram.com 72
Çiftleşme, Üreme ve Gelişmesi:
Her zaman erkek çiftleşmeye hevesli dişi ise kaçan durumdadır.
Erkek günlerce kur yapabilir. Durmadan uçar, konmak için dişinin
yanını seçer. Sekerek yürür. Başını sallayarak dişinin yanına
yaklaşır. Gagasıyla omzuna vurur. Bu sırada, heyecandan göz
bebekleri küçük siyah noktalara dönüşür. Dişi, birleşmeye hazır
olduğunu günlerce sonra gösterir. Dalın üzerine konar oturur.
Başını arkaya uzatır. Kuyruğunu havaya kaldırır ve hareketsiz
kalır. Erkek mesajı alınca, dişinin sırtına çıkar. Çiftleşme bittiğinde
dişi uçup gider.
www.davutbayram.com 73
Çiftleşmeden sonra kafese uygun boyutlarda bir yuvalık ve kendir
lifleri konulduğunda, yuvayı kendileri hazırlamaya başlayacaktır.
Yuvada dişi bulunur, erkek yalnızca dişiyi gözlemler ama içeri
girmez. Yuva sıcaklığı yaklaşık 37 derece olmalıdır. Dişi bir
defada 4-6 tane yumurta bırakabilir. İlk yumurtadan sonra
yuvalıkta kuluçkaya yatar ve tuvalet ihtiyacı dışında çıkmaz.
Erkek ise dişiyi beslemeye başlar. Erkek yuvalığa giremediği için
ve eşini kıskandığı için yumurtaları kırabilir veya yumurtadan
çıkmış yavrusunu bile öldürebilir, bu konuya dikkat etmek gerekir.
www.davutbayram.com 74
Yumurta döllendikten 18 gün sonra ilk yumurtlanan yumurtadan yavru
çıkar, sonra da yumurtlanma sırasıyla diğerleri. Yavru yumurtadan
çıktığında 1.5 – 2.51.5 – 2.5 gram ağırlığındadır. İlk beş gün boyunca gözleri
kapalıdır. Sırt üstü yatar pozisyonda, annesinin yemlemesini bekler ve
başlarını kaldıramazlar. 3. gün ağırlık yaklaşık dört katına çıkar. 6-
8'inci günler arasında yavrunun ağırlığı 9 grama ulaşır ve yavrular
başlarını kaldırabilmektedir. 7'nci gün kanat tüyleri belirmeye başlar.
8'inci günde başını dik tutmaya başlar. Birkaç sıçrama yapabilir.
9'uncu gün 16 grama ulaşan ağırlığı ile kuyruk tüyleri büyümeye
başlar ve gözleri açılır. Kuyruk kısmına oturarak beslenir.
www.davutbayram.com 75
12'nci gün, tüm ince tüyleri çıkmıştır. Ağırlığı 23 grama ulaşır. 17'nci
gün tüm tüyleri tamamlanır. Hala yuvadan çıkmaz. 21'inci gün, tüy
renkleri belirginleşir. 24. gün ağırlık 40 grama ulaşır ve tüm tüyleri
tam anlamıyla çıkmıştır. 28 ve 31'inci günler arasında yavrular kafes
tellerine tırmanabilir. Kanatlarını çırparlar. Yuvadan çıkabilirler. 28'inci
gün, Renkleri büyüklerinkine nazaran daha mat olur. 3 ila 5 ay içinde 3 ila 5 ay içinde
tam bir olgunluğa ulaşırlar. 6-8 aylık olduğunda artık çiftleşmeye tam bir olgunluğa ulaşırlar. 6-8 aylık olduğunda artık çiftleşmeye
hazırdırhazırdır. (Yavrular 8-10 günlük olunca gözlerini açarlar ve yuvadan 5
hafta sonra uçarlar. Yavrular yuvadan çıktıktan 14 gün sonra
başka bir yuvaya alınmalıdırlar. Kafeslere önce dişi kuş konulmalı
ve birkaç gün sonra erkek kuş dahil edilmelidir.)
www.davutbayram.com 76
Bakımları doğru yapıldığında ve gereken ilgi ve sevgi gösterildiğinde
son derece uyumlu kuşlardır ve dostlukları insanlara keyif verir. Çift
olarak beslenmeyecekse kesinlikle bol ilgi göstermek ve sık sık
muhabbet kuşuyla temas ederek ona sevgiyi hissettirmek gerekir
çünkü çevresinde kendi cinsini göremediğinden sahibini eşi olarak sahibini eşi olarak
görmeye başlayacaktırgörmeye başlayacaktır ve ondan ilgi görmediğinde diğer türler gibi
muhabbet kuşu da strese girecektir.
www.davutbayram.com 77
KANARYA
Kanarya (Serinus canaria ), ispinozgiller
(Fringillidae) familyasından güzel sesiyle ün
yapmış kafeslerde beslenen bir kuş türü.
www.davutbayram.com 78
www.davutbayram.com 79
KANARYA
Bütün dünyaya yayılmış bir kafes kuşudur. Süs ve sesi
için beslenir. Serçe iriliğinde olup, evcilleri sarı
renktedir. Boyları 13 cm. civarındadır. Yabanilerin sırtı
gri çizgili zeytin yeşilidir, karnı sarımtrak yeşildir.
Dişilerin renkleri daha soluktur. Yabani kanaryaların
sesi daha etkileyici ve kuvvetli olduğu halde, kafes
kanaryaları kadar değişken değildir. Evcillerin renkleri,
esaret hayatının etkisi ile sarıya dönüşür. Nadir olarak
beyaz ve kırmızımsı olanları da vardır.
www.davutbayram.com 80
KANARYA
Beslenme
Tohum ve taze bitkiyle beslenirler.
Yaşam alanı
Küçük sürüler halinde etrafı ağaçlarla çevrili
göl, dere gibi su kenarlarında yaşarlar.
www.davutbayram.com 81
KANARYA
Üreme
Dişiler tüy, kıl yosun ve köklerden ağaç veya çalılara
fincan şeklinde gizli yuvalar yaparlar. Dişi, kahverengi
benekli açık mavi renkli 3-5 yumurta yumurtlar.
Kuluçka süresi 13 gündür. Bu devrede erkek kanarya
dişiyi devamlı besler. Yavrular çıplak ve gözleri kapalı
olarak yumurtadan çıkarlar. 17 günde tüylenerek
üçüncü hafta sonunda yuvayı terk ederler.
www.davutbayram.com 82
KANARYA
DağılımıBu kuşun anavatanı Kanarya Adaları ve Madeira Adaları'dır. 1600'lü yıllarda İspanyollar tarafından Avrupa'ya getirilmişlerdir.
www.davutbayram.com 83
KANARYA
Üretim sezonu kanaryaların tüm enerjilerini yavru üretimine harcadıkları bir dönem olmasından dolayı senenin en zor dönemidir;
Özellikle de dişi kanaryalar için. Doğa öyle bir düzen kurmuştur ki eğer kuş formda değil ise o sene fazla yavru vermeyecektir
.Tüy döneminde özensiz bir bakım ve üreme sezonuna girişte ne kadar özen gösterilirse gösterilsin istenilen sonucu vermeyecektir.
www.davutbayram.com 84
KANARYA
Yıl boyunca yapılacak doğru bakım başarılı bir üretim sezonu için
en önemli anahtardır. Eğer amaç sadece yarışmalar için kuş
yetiriciliği yapmak ise farklı türler yerine, sadece bir veya iki ırk
yetiştirmek daha mantıklı olacak ve başarımıza yardımcı
olacaktır.Kuş satın alırken kuşların ırk özellikleri araştırılmalı ve
kuşların bakıcı özelliklerinin ne derecede olduğu öğrenilmelidir,
ona göre kümes ve kafes seçimi yapılmalıdır. Kuşun sağlığı
tüylerinde gizlidir. Sağlıklı bir kuşun tüyleri parlak ve temizdir.
www.davutbayram.com 85
KANARYA
Işıklandırma
Işık üretim sezonunun en önemli faktörlerinden
biridir.Tüy dökümü boyunca ışıklar, sabah 8 den
akşam16 ya kadar ayarlanmalı ve böylece kuşların bol
bol dinlenmeleri sağlanmış olur. Üretim sezonu
başlamadan önce ışıklandırma süresi artırılmaya
başlanır.Bu üzerinde dikkatle durulması gereken bir
konudur.Doğada kuşlar günde 2 dakikalık bir ışık artışı
ile sezona hazırlanırlar.
www.davutbayram.com 86
KANARYA
Eşe atılmadan önce kuşların günde
minimum 13 saat ışık alıyor olmaları
sağlanmış olmalıdır. Işık süresine çok
hızlı değişiklikler yapmak kuşları tüye
sokabileceği için dikkat edilmelidir.
www.davutbayram.com 87
KANARYA
Bu arada doğru ışık kaynağı kullanmakta çok önemlidir. Gün ışığına en yakın lambalar tercih edilmelidir(Akvaryumcularda bulunabilen ultraviole flüoresanlar en uygunlarıdır.). Bu konuda yapılan araştırmaların hepsinde normal lambalar altında barındırılan kuşlarda dişi ve erkek genital organların normale göre küçük oldukları gözlenmiş ve hatta normal ışıklandırma ortamında üretilemeyen bazı kuş türlerinin de doğal güneş ışığına yakın ışık veren ortamlarda üretilebildiği gözlenmiştir.
www.davutbayram.com 88
KANARYA
Uygun aydınlatma sonucunda daha çok kalsiyum emilimi,daha parlak ve doğal renkler,daha başarılı üretimi sağlamak mümkün olacaktır.
Kalsiyumun daha fazla depolanması sonucunda yumurtlayamama problemleri ile de daha az karşılaşılacaktır.
www.davutbayram.com 89
KANARYA
Kuş odasında gece lambası kullanılması da çok faydalı bir uygulamadır. Tasarruflu lamba diye adlandırdığımız lambalar ,kuşların rahatça uyuyabilecekleri bir ortam sağlamanın yanında bir şekilde yuvadan ayrılacak olurlarsa yuvayı kolayca bulabilmelerini de sağlayacaktır.
Araba farlarının da direkt olarak kuş odasına gelmemesinin sağlanması da önlenmelidir.Bu durumda kuşlar yuvadan kalkabilir ve hatta bazıları sağa sola çarparak yaralanabilir.
www.davutbayram.com 90
KANARYA
YIL BOYUNCA IŞIKLANDIRMA SÜRELERİ 1 Ocak 12,5 Saat 15 Ocak 13 Saat 1 Şubat 13,5 Saat 15 Şubat 14 Saat 1 Mart 14,5 Saat 15 Mart 15 Saat 1 Nisan 14,5 Saat 15 Nisan 14 Saat 1 Mayıs 13,5 Saat 15 Mayıs 13 Saat 1 Haziran 12,5 Saat
1 ocakta 12,5 saatle başlayın
15 mart ta 15 saat olacak şekilde
Haftada toplamda yarım saat artırın
Sonrasında 15 eylül de 9 saat olacak şekilde aynı metodla azaltın.
Bu tarihten sonra tekrar 1 ocak a kadar 12, 5 saat olacak şekilde artırın.
www.davutbayram.com 91
KANARYA
15 Haziran 12 Saat 1 Temmuz 11,5 Saat 15 Temmuz 11 Saat 1 Ağustos 10,5 Saat 15 Ağustos 10 Saat 1 Eylül 9,5 Saat 15 Eylül9 Saat 1 Ekim 9,5 Saat 15 Ekim 10 Saat 1 Kasım 10,5 Saat 15 Kasım 11 Saat 1 Aralık 11,5 Saat 15 Aralık 12 Saat
1 ocakta 12,5
15 mart ta 15
15 eylül de 9 saat
www.davutbayram.com 92
KANARYA
Üretim öncesi:
Muhtemel yavru mevsimi şubat ve mart aylarıdır.
Kuşların kış dinlenmesinden çıktıkları düşünülerek
yetiştiriciler kuşları hemen eşe atmak isterler. Asıl
konu kuşların sadece yem ile formda
tutulamayacağıdır. Bu soğukta duran kuşlardan çok
şey beklemek demektir. Salmada duran kuşlara ezik
yulaf, kalın yem ve nijer ağırlıklı karışık yem ve
yumurta mamasıyla beslenmesi tavsiye edilir.
www.davutbayram.com 93
KANARYA
En az eşe atmaya 2 hafta kala erkekler ayrılıp tırnaklar
kesilmelidir .Uzun tırnaklar yüzünden bir sürü
yumurtanın delinmesi ve yavru kayıplarının önlenmesi
açısından bu noktada çok önemlidir.
Önceden tek kafeslere ayrılan erkekler genellikle
salmadan yakalanan erkeklerden daha formda olurlar.
Tırnakları kesildikten sonra erkeklerin altlarına bakılıp
hazır olup olmadıkları kontrol edilir.
www.davutbayram.com 94
KANARYA
Erkekler eşe atılmaya hazır oldukları zaman altlarının kızarık ve L veya kanca gibi olduğu gözlenir. Dişilerin altları ise daha yuvarlak ve düzdür.Bu esnada dişilerin genç erkeklerle karıştırılmaları da bazen mümkün olmaktadır. Erkekler iki hafta tek tek kafeslere ayrıldıktan sonra sıra dişilere gelmiştir.Erkeklerin yanına atılmadan evvel dişilerin de tırnakları kesilmelidir.Dişileri eşe atmadan evvel altlarının şiş, yuva yapmaya istekli olduklarından emin olmalıyız. Hazır dişilerin kafeste kağıt parçalarıyla yuva yapmaya çalıştıklarını da görürüz.
www.davutbayram.com 95
KANARYA
Yumurta verimi için Yılbaşından itibaren
haftada 1 kere; eşe atmadan 1 ay önce
haftada 2 kere aşağıdaki ilaçlar
hayvanların içme suyuna verilir. İnjikom-E 2lt. suya 5cc. 100ml 13ytl
Catasol 2lt. suya 10cc. (Bayer) 50cc 15ytl
www.davutbayram.com 96
KANARYA
Yuvalar
Piyasada çok çeşitli yuva örnekleri
bulunmaktadır.İçlerinde keçe kullanmanın yumuşak bir
zemin yaratmada ve yavruları sıcak tutmada faydalı
olduğunu söyleyebiliriz. Keçeleri bir yapışkan yardımı
ile veya bir tel yardımı ile yuvaya sabitlemeliyiz.Yuva
malzemesi olarak kıl, keten ip gibi malzemeler
kullanılabilir, fakat ince malzemelerin yavruların
ayağına dolanarak sakat kalmalarına neden olabilirler
www.davutbayram.com 97
KANARYA
Yumurtalar
Eğer kuşların her ikisi de formda ise dişi, 2-7 gün içinde mavimsi
renkte yumurtalar yumurtlayacaktır. Her gün yumurta alınıp
yerine yalancı yumurta bırakılır (Bu işlem yumurta kabuğunun
yeterince sertleşebilmesi için sabah saat 8 gibi
yapılmalıdır.).Yumurtalar alındıktan sonra genişçe bir saklama
kabına alınmalı (Gölge bir yerde). Dişi 3. yumurtayı
yumurtlayınca, tekrar gerçekleriyle değiştirilir ve böylece bütün
yumurtaların aynı günde çıkmaları sağlanmış olur.
www.davutbayram.com 98
KANARYA
Son yumurtadan sonra erkekte tercihe göre dişinin
yanından ayrılabilir.Dişi 3 veya daha fazla yumurta
yapar .Yavrular 13-14 üncü günlerde çıkmaya
başlarlar. Son yumurta diğerlerinden biraz farklıdır.
Rutubet oranının düşük olduğu dönemlerde yavrular
çıkmadan bir iki gün evvel dişiler ılık su ile bir sprey
yardımı ile ıslatılabilir veya banyo verilebilir.Böylece
yavruların yumurtadan çıkarken yapışıp ölmeleri
önlenmiş olur.
www.davutbayram.com 99
KANARYA
KAFES VE SALMALAR Kuşların üretilmesinde ideal boyutlar 35 x 70 x 40
Derinlik(35 cm): Bu sayede kafes daha çok
ışık alır, köşelere kadar ışık girer dolayısıyla
verimi olumlu etkiler ve derinliği az
olduğundan, kuş tellere yakın olduğundan
kuşların güzelliği, iriliği ortaya çıkar, seyri
zevkli olur.
www.davutbayram.com 100
KANARYA
Genişlik: En az 70-80 cm olmalıdır. Çünkü kuş
kafeste yükseklik yönüne değil sadece enine doğru
hareket eder. Aynı zamanda bu 80 cm gözlerde 2 ye
ayrılabilmelidir. Yavru zamanında eşleri birbirine aşık
etmede ve yavruları ayırıp annenin tüyleri yolmasını
engellemede kullanılır.
www.davutbayram.com 101
KANARYA
Yükseklik: 40 cm idealdir. Çünkü salmalar genelde 4
katlı olduğu için daha yüksek olması tavsiye edilmez.
Çünkü en üstteki ve en aşağıdaki kuşların gözlemini
yapmak oldukça zordur. 30 cm sehpanın üstüne 1.60
cm 4 katlı salma, toplam 1.90 cm, bir insan boyu
kadardır.
www.davutbayram.com 102
KANARYA
Kafesin iç renginin açık mavi veya açık yeşil olması da tavsiye
edilir. Görünüm ve verim açısından tabanına yarım tavla zarı
büyüklüğünde gürgen parçaları da serebiliriz. Talaş uçtuğundan
tercih edilmez. Bu minik tahta parçalarını kuşların hareketleri de
dağıtmaz, bu tahta parçaları kuşların pisliğini hemen emdiğinden
aynı zamanda çok sıhhidir. 3 ay boyunca hiç değiştirilmese de
olur. Verim almak istiyorsak elimizi mümkün olduğunca kafesin
içine sokmamalıyız. Normal standart kafes 6 kapılı olmalıdır, bu
kapılar dışardan yem ihtiyacını giderebilmemiz içindir. 1. kapı
yumurtalı mama veya meyve içindir.
www.davutbayram.com 103
KANARYA
2. kapı karışık taneli yem için, 3. kapı 365 gün devamlı verilen yulaf için, 4. kapı tabanda kırık tahta serili olduğundan, hayvanların taş
ihtiyaçlarını giderebileceği “grift” dediğimiz taş için kullanılabilir. Yediklerini bu “grift” sayesinde öğütmüş olurlar, aldıkları gıdadan maksimum faydayı sağlamış olurlar. İkinci faydası da yem tüketimi bu sayede yarı yarıya düşer. Çünkü taşlık iyi görev yaptığından 1-2 tane yem ile kuş iyice sindirim yaptığından doyuma ulaşır. Eğer bu taşlar olmazsa kuşlar fazla yem tüketerek sindirim sistemlerini bozarlar. CeDe Mineral bu hususta en iyi etkiyi sağlar.
5.ve 6. kapılar ise yuvaları asmak için kullanılır.
www.davutbayram.com 104
KANARYA
Tünekler: En az iki adet tünek olmalıdır. Yukarıdaki
köşeleri yuvarlatılmış ve düz, aşağıdaki ise yuvarlak
tünek olmalıdır bu sayede hayvanların ayaklarını tek
düze basmaktan kurtarırız. Aynı zamanda yukarıdaki
düz tünek eşleşme için idealdir. Yukarıdaki tünek ile
tavan arasında en az 20 cm fark olmalıdır. Kümeste
yavruları ve tüydeki anne babaları koymak için büyük
salmalar olmalıdır.
www.davutbayram.com 105
KUŞ ODASI (KÜMES): Kuşları eşe atacağımız ortamı seçerken şunları göz önüne almalıyız.
Büyüklüğü: Eşe atacağımız çift sayısı ile kümesin büyüklüğü ile orantılı olması gerekir ufak bir yere 50 çift kuş atılırsa onlardan verim beklememiz hayal olur. 20 metre karelik normal tavan yüksekliğinde bir yere 30 çift (maximum) kuş atmamız hayvanlarımızın sağlığı açısından uygun olur.
www.davutbayram.com 106
Havalandırma: Olabildiğince fazla tek yönden havalandırma penceresi açılmalıdır. Kışları soğuk girecek endişesi ile pencerelerin devamlı açılıp kapanması yanlış bir tutumdur. Kümesteki hava mümkün olabildiğince temiz tutulmalıdır.
www.davutbayram.com 107
Temizliği: Kümesi temizlerken fırçayı çok yavaş kullanıp toz kaldırmamalıyız. Çünkü kafeslerden uzaktaki mikroplar tozlarla kuşlara zarar verebilir. Aynı zamanda yavrular kalktığında, sezon sonunda muhakkak genel temizlik yapılmalıdır.
www.davutbayram.com 108
Isı: Kümes direk ışık görürse gece ile gündüz arasında ısı farkı açılır. O yüzden
muhafazalı kümes ısı faktörü için gereklidir. İlk başlarda ısıtıcı kullanmak
istemesek bile, buna mecbur kalabilme ihtimalini göz önünde bulundurarak,
ısıtma sistemini kurmalıyız.Çünkü kanaryanın ideal yaşam ısısı 20 derecedir.
Mart ayı özellikle hayvanlarımız açısından oldukça riskli bir dönemdir. Bu
dönemde ısı bizim için mutlaka gerekli olacaktır. Çünkü 15 derece düşük
sıcaklıklarda büyüyen yavruların, yavru ishalinden ölme ihtimali yüksektir.
Yalnız yapay ısıtıcıyı çalıştırdığımızda, kümesin havasını kurutma ihtimalini de
göz ardı etmememiz gerekir. O yüzden “higrometre” (nemölçere sahip olmamız
gerekir.
www.davutbayram.com 109
Dezenfektan: Kümesin ortasında hava akımının olmadığı bir
yere “Strips” (Bit mücadele ilacı) 6 haftada bir Ardap ile kümes ve
kuşlar kafesler dezenfekte edilir. Ardap bitleri engellediği gibi,
bilinen en iyi bit mücadele ilacıdır. Senede bir kere (yavrudan
sonra olabilir) Mümkünse kuşlar başka yere taşınarak sözgelimi
20 metrekare bir kümes için bir Ardap ın tamamı sıkılarak
kümesin camlarını kapılarını 3 gün kapayarak genel mikroplara
karşı mücadelede başarılı olabiliriz.
www.davutbayram.com 110
Kümeslerinin girişlerine tabla içersinde kireç koyan üreticilerde
vardır ancak bu davranışları doğru değildir, Uçucu toz halinde
olan kireç hayvanlarımızın sağlığını tehdit edebilir. Bunun yerine
leğenin içine sünger koyularak onun üzerine Vanodin (1 litreye 1
kapak ) dökülmeli ve kümese giren çıkanlarda ayakkabılarını
bunun üzerine basarak girmelidirler. Gene aynı oranlarda
Vanodin’li suyla haftada 1 kez kümesin içi püskürtme yoluyla
dezenfekte edilebilir. Yalnız bu yöntemi de sürekli olarak
kullanmamız mikropların bağışıklık kazanmalarına sebep
olabilir.
www.davutbayram.com 111
GÜVERCİN (Columbidae )
www.davutbayram.com 112
GÜVERCİN (Columbidae )
ETÇİ GÜVERCİN IRKLARI
Mevcut çok sayıdaki farklı renkteki güvercin ırklarından oldukça
az kısmı besi için kullanılabilmektedir. Besi için ele alınabilecek
güvercin ırklarında ergin ağırlığın 600 – 800 g civarında ve besiye
uygun bir vücut formuna sahip olması şartları aranır. Bu
güvercinler iyi gelişen yavru güvercinlerden döl verim özellikleri
de esas alınarak seçilmişlerdir. Renkleri ve tipleri ile diğer dış
yapısal özelliklerine daha az önem verilmiştir. Bu amaçla A.B.D.’
de yüksek canlı ağırlık yönünde ıslah edilmiş entansif üretime
yakın hatlar elde edilmiştir.
www.davutbayram.com 113
GÜVERCİN (Columbidae )
Avrupa’ da ise daha çok hobi yetiştiriciliğine
rastlanılmaktadır ve elde edilmiş ırklarda çeşitli dış
özellikler öncelikle ele alınmıştır. Avrupa’ da etçi güvercin
yetiştiriciliği Fransa, İtalya ve Macaristan’ da A.B.D.
ırkları ile yapılmaktadır. Güvercin yetiştiriciliğinde en
yüksek performansı gösteren ırkları kullanmak genellikle
pazarlamaya bağlı olmaktadır. Ancak en fazla talep
yüksek canlı ağırlık kazanan, beyaz deri rengine sahip
olan güvercinleredir.
www.davutbayram.com 114
GÜVERCİN (Columbidae )
Bu ırklardan dikkatli seleksiyon yapılan
ebeveynlerde bir çift başına 10 – 14 güvercin
üretilmesi, ırkların cüsse büyüklüklerine bağlı
olarak 26 – 28 haftalık yaşlarda 400 – 800 g
canlı ağırlığa sahip döller vermeleri esas
alınmıştır. Et üretimi amacıyla sadece saf ırklar
değil, bunların melezleri de kullanılmaktadır.
www.davutbayram.com 115
GÜVERCİN (Columbidae )
Kuluçka
Eşleştikten bir hafta sonra genelde bir gün arayla yumurtlanan iki
yumurta 17-19 gün sonra kırılır.
Güvercin yumurtası ilk yumurtlandığında 15 gram kadardır. 11 gram
kadar doğan yavrular Birinci haftadan itibaren yavaş yavaş
tüylenmeye başlar. Bu günlerde yavrular künyelenmelidirler. Eğer
yavruları 7 günlük yaşta künyelemezseniz künyelerin ayaklara
geçmesi çok zorlaşmaktadır. 7. günde ağırlıkları 70, 14. günde 170
g.'a kadar ulaşır.
Yavrular 20 günlük olduğunda önlerine yem konulmalı ve yemi
görmelidirler. 24-25 günlükken konulan yemleri yemeğe
başlamaktadırlar.
www.davutbayram.com 116
GÜVERCİN (Columbidae )
Yavrular yere bırakıldıklarında yabancı çiftlerin yuvalığı yerden
yeterince yükseklikte bulunmalıdır. Aksi takdirde yavrular bu yuvalıklara
girmekte ve yuvalık sahipleri tarafından gagalanmakta,
dövülmektedirler. Yeme düşen yavruların önünde ilk hafta sürekli yem
bulunmalıdır. Bu dönemde yavrular gözlenerek, hepsinin su içip yem
yediklerinden emin olunmalıdır. Yavrular genellikle yem yemeye su
içmeden daha önce başlamaktadır. Suyu bulamayan yavruların gagaları
ara sıra suluğa sokularak içmeleri sağlanmalıdır. Bir süre sonra tüm
yavruların yem yedikleri ve su içtikleri görülecektir. Bundan sonra
yavrularınızın uçurma ve alıştırma antrenmanlarına geçebilirsiniz.
www.davutbayram.com 117
GÜVERCİN (Columbidae )
28 günlükken yavrular ana babalarından ayrılmalıdırlar.
Farklı bir yerde önlerinde her zaman yem ve taze su
bulundurulmalı ve diğer kuşlar yemlenirken aralarına
katılmalıdır.
Yaklaşık 15 gün sonra diğer kuşların arasına
konulabilirler. Yeme düştükten sonra yavrular kart
kuşlarla kovalanmaya başlanır. Oyuna girene kadar
günde 3-4 kere 4 lü gruplarla uçurulur.
www.davutbayram.com 118
GÜVERCİN (Columbidae )
Yavrular taklaya girdiğinde saati uzatmaya ve hava
oyunlarına başlarlar. 1-2 hafta süren bu dönemde
çekmeye başlarlar. Sonra sineğe çıkar ve nefesleri
açılır. Sonra ayrı uçmaya başlarlar ve alçalırlar, evin
üzerine gelip çekmeye başlarlar. O zaman teke
düşmüş demektir, günde 1 kere tek uçurulur. Grupla
uçurulursa kendini uçuşa verir, oyuna gelmez..
Yavrular 4 aylık olduklarında yumurta vermeye
başlayabiliyorlar.
www.davutbayram.com 119
GÜVERCİN (Columbidae )
İlkbaharda çıkan yavrular tüye geç gireceğinden daha
iyi olurlar.
Yemleme günde bir kere akşamları yapılmalıdır.
Yavrulu anaçlara ilaveten sabah da yem verilmelidir.
Ancak takip edilmeden yuvaya konulan yemler diğer
kuşları da yuvaya çekmekte ve yavrular ezilerek veya
dövülerek ölebilmektedir.
www.davutbayram.com 120
GÜVERCİN (Columbidae )
Salmalar mümkün olduğunca fazla havalandırılmalıdır.
Salmada ısıtma sistemi kışın ortalama 12 derece olmalı.
Yemleri buğday ağırlıklı olmak üzere mercimek yulaf,
arpa, fiğ, kırarak fasulye ve genelde konserve bezelye
ve ufak yüzdelerle de çekirdek, kenevir ve ketenden
oluşmaktadır. Pirinç ishali kesebilmektedir. İshal duru-
munda çekirdek ve keneviri hemen kesmek gerekiyor.
Yumurta kabuğunu ufalayarak sık sık vermek faydalı
olur. Tüy döneminde de kavun çekirdeği ve haftada 1
yeşillik verilebilir.
www.davutbayram.com 121
GÜVERCİN (Columbidae )
Fasulye ve mercimek kalsiyum-protein açısından ayrıca
yumurta kalitesini arttıran fosfor bakımından yavru
verimi ve tüy döneminde çok gerekli iki yem maddesidir.
Bezelyede direnç arttırıcı C vitamini bulunmaktadır.
Enerji ihtiyaçlarını karşılamak için buğday, mısır ve
bezelye verilir.
www.davutbayram.com 122
GÜVERCİN (Columbidae )
Çiftleştirmek için hazırlanan bir çift güvercin, bir araya
konmadan yaklaşık 2 hafta önce düşük kalorili bir diyete
ihtiyaç duyarlar. Çiftleştirmeden bir hafta önce yüksek
proteinli diyet uygulanmalıdır ve günlük öğünlerinde
yeteri kadar, kalsiyum, diğer mineraller ve gerekli
vitaminler sağlanmalıdır.
www.davutbayram.com 123
GÜVERCİN (Columbidae )
Dengeli beslenme çok önemlidir. Bir çok çiftleşen dişi
kalsiyum eksikliğinden sakatlanır, kandaki yağ oranı
yükselir ve stres altındaki kuşta tehlikeli durumlar
yaratabilir. Dolayısıyla çiftleşme yemlerine çok yağlı olan
çekirdek koymayın.
www.davutbayram.com 124
GÜVERCİN (Columbidae )
Kırmızı kil; mide rahatsızlıklarına karşı doğal bir ilaçtır
ve ishale karşı olumlu etkisi vardır. Kırmızı kil toksik
maddeleri bağırsakta bloke eder ve ishali önler.
Kömür; ishale karşı etkilidir.
www.davutbayram.com 125
GÜVERCİN (Columbidae )
Kışları her gün mineralli güvercin taşı; yazında
dışarıdaki kum havuzunu grid olarak kullanılabilir.
Kışın sularına katılan bal veya pekmez ve verilen bol
yem soğuğa karşı koruyucu etkilidir. 1 aylık periyotlarla
da balık yağı hapı verilebilir. İçme suyuna devamlı bir
çay kaşığı kadar elma sirkesi bakterilerin yayılımını
önlemede faydalıdır.
www.davutbayram.com 126
GÜVERCİN (Columbidae )
Yazın 3-4 günde bir büyük bir leğene; suyu devamlı
değiştirerek,banyo suyuna ayda bir kere olmak üzere,
sırayla neguvon toz, sirke ve tuz katılarak banyo
yaptırılmalıdır.
www.davutbayram.com 127
GÜVERCİN (Columbidae )
Yemlerin dışkılara bulaşmaması için yemlikler
kullanılmalıdır. Her gün suları tazelenmeli ve hafta bir
suluklar dezenfekte edilmelidir. Yavrular uçurulmaya
başlandığında sabah ve akşam her gün uçurulmalıdır,
yoksa oyuna girmeleri gecikmektedirler.
www.davutbayram.com 128
GÜVERCİN (Columbidae )
Tüy dökme genelde bir kere olur. Sonbaharda tüy
dönemi hemen her kuş için aynı dönem olmaktadır.
Tüye giren kuşu uçmaya zorlanmaz.
www.davutbayram.com 129
GÜVERCİN (Columbidae )
Kuşlar yağmurda ve cereyanda kalmamalıdırlar.
Salmalarda Dişi erkek ayrımı yapılmadığı zaman fazla
yumurtlama uçma problemi meydana getirebilir. Bu
sebeple dişi ve erkekler ağustos-şubat döneminde
ayrılmalıdır. Damızlıklara ayrı bir yerde bakmak hem
uçurmak hem yemlemek konusunda faydalıdır.
www.davutbayram.com 130
GÜVERCİN (Columbidae )
Kaçıp inen kuşu kümesinize sokmayın. Eğer kümese
girecekse de mutlaka karantinaya alıp sağlık durumunu
gözlemleyin.
Kuş fazla olduğu zaman kuşu kaçırma olasılığı da
azalmaktadır. Yeni gelen kuş KARANTİNA sonrası 4-5 gün
diğer kuşlarla çevreyi tanır ve 4-5 kuşla tek olarak uçurulur.
Parıltıya inecekleri zaman yem kullanılarak istenen yere
inmesi sağlanır.
Uçan kuşa indiğinde yemek ve su vermeyin
www.davutbayram.com 131
Deney hayvanları
Sıçan(Rattus norvegicus) Wistar Albino
En çok kullanılanlardır.
www.davutbayram.com 132
Fare
www.davutbayram.com 133
HAMSTER (Mesocricetus )
www.davutbayram.com 134
HAMSTER (Mesocricetus )
www.davutbayram.com 135
HAMSTER (Mesocricetus )
Yavru hamsterlerin kulakları ipeğimsi tüylerle
kaplı iken, yaşlıların kulakları çıplak ve parlak
görünümdedir. Yemlerini gece yiyen hayvan
türlerindendir. Özellikle tümör araştırmaları için
kullanılan deney hayvanlarındandır.
www.davutbayram.com 136
HAMSTER (Mesocricetus )
Barınma ve bakım besleme uygun yapılıyorsa,
hamsterler uysal davranırlar, saldırgan olmazlar. Bir
gruba yeni katıldıkları zaman birbirini tanımayan bireyler
dövüşme ve saldırma eğilimindedir. Tohumlama
sırasında eğer dişi hazır değilse, çiftleşmek istemiyorsa,
her iki cinsiyette de bakıcılara ve birbirlerine karşı
saldırma görülebilir.
www.davutbayram.com 137
HAMSTER (Mesocricetus )
Bu nedenle ısırılmaktan sakınılmalıdır.
Hamsterler kafes içinde tekerlek gibi dönme
davranışı gösterirler. Kafesleri yüksek olursa
tırmanma egzersizleri yaparlar. Koku alma
kabiliyetleri iyi gelişmiştir. Hamsterlerin, özellikle
hayatlarının ilk haftasında kanibalizm yaygındır.
www.davutbayram.com 138
HAMSTER (Mesocricetus )
Bazen yavrular analarını emmekten çok, ısırır gibi
yaparlar. Buna misilleme olarak annede onları öldürür
ve yer. Bazı durumlarda da anne rasgele birini yer
geriye kalanlara sadece annelik eder. Bazen plasenta
zannedilerek yavrunun yenildiği olur. Bazı hamster
soylarında doğum anında yavruların tamamı anne
tarafından öldürülür.
www.davutbayram.com 139
HAMSTER (Mesocricetus )
Bazı soylarda da yavru sayısı, bakılabilecek bir sayıya,
örneğin 8-10 dan 6-7 ‘ye düşürülür. Doğum anındaki
alışılmamış gürültü sesler de annelerin yavrularını
yemelerine sebep olabilir. Çiftleşmeye getirilen dişi
eğer kızgın (östrusta) ise hemen lordozis denen
pozisyonu ( sırtın dışbükey yapılıp genital bölgenin
açığa çıkarılması) gösterir.
www.davutbayram.com 140
HAMSTER (Mesocricetus )
Erkek perineal bölgeyi koklar, araştırır ve vaginal orifici
açar. Sonra tipik birleşme şekli gerçekleşir. Yuvalarına
düşkün hayvanlardır. Dişiler erkeklerden çok
saldırgandır. Kafes arkadaşına saldırıyı önlemek için,
genellikle tek başına barındırma tavsiye edilir.
www.davutbayram.com 141
HAMSTER (Mesocricetus )
Ancak sütten kesimden sonra aynı cinsiyetteki
hayvanlar grup halinde aynı kafeste barındırılabilir.
Geceleri egzersiz yapmayı sevdiklerinden egzersiz
tekerlekleri sağlanması uygundur. Hamsterler kaçmakta
usta olduklarından kafes kapaklarının sıkıca kapatılması
gerekir.
www.davutbayram.com 142
Östrus döngüleri çok düzenlidir ve tam olarak 4 gün
sürer.
Östrus sonrası sabah süt kıvamında visköz bir akıntı
gelir. Bunu takip eden 3. günün akşamı çiftleştirme
yapılırsa başarı şansı yüksek olur.
HAMSTER (Mesocricetus )
www.davutbayram.com 143
Östrustaki dişinin yanına erkek konulduğunda, dişi
lordosis pozisyonuna gelerek yanıt verir.
Fare ve ratlarda olduğu gibi postpartum östrus
gösterirler ancak bu çiftleşme sonucunda gebelik
şekillenmez.
HAMSTER (Mesocricetus )
www.davutbayram.com 144
Süt emen yavrulara elle temas edilirse anne emzirmeyi
kesip, yavruyu yiyebilir.
Fare ve rat yavrularının aksine elde besleme ile yavruları
büyütme işlemi yapılamaz.
Tutma işlemi baş ve göğüs çevresinden kavranarak
yapılır.
HAMSTER (Mesocricetus )
www.davutbayram.com 145
HAMSTER (Mesocricetus )
Çevre sıcaklığı 4.5 C’nin altına düştüğünde, eğer yeterli
besin almışlarsa kış uykusuna yatarlar. Aynı grupta ve
aynı şartlarda barındırılan hayvanlardan bir kısmı kış
uykusu davranışı gösterirken, bir kısmı göstermez.
Kış uykusuna yatma işi 2-3 gündür.
www.davutbayram.com 146
HAMSTER (Mesocricetus )
Barındırma:
Golden hamsterler normal olarak yalnız olarak yaşamayı
seven ferdiyetçi özellikte hayvanlardır. Akranları ile birlikte
bir arada kalmaktan fazla hoşlanmazlar ve genellikle bu
yüzden dövüşmeler olur. Onun için bireysel kafeslerde
yetiştirme daha uygundur. Genellikle bir erkek ve bir
dişiden oluşan aileler şeklinde (monogami yöntemi)
yetiştirilirler.
www.davutbayram.com 147
HAMSTER (Mesocricetus )
Kafeslerin sert plastik, galvanize demir veya paslanmaz
çelikten yapılması uygun görülürken, ahşap veya
alüminyum tavsiye edilmemektedir. Kafeslere, yumuşak
saman veya talaştan bol miktarda altlık koymak gerekir.
Altlık olarak hidrofil pamuk koymak doğru değildir.
Hamsterler için kışlar ilave bir ısıtma gereklidir.
Barınaklarda oda sıcaklığı 10 derece, nispi nem %45-55
ve aydınlatma süresi 14 saat olmalıdır.
www.davutbayram.com 148
HAMSTER (Mesocricetus )
Soğuk kış aylarında bu hayvanlar kış uykusuna yatabilirler.
Bu duruma giren hayvanlar, kıvrılmış durumda ve
sertleşmişlerdir. Solunum hızı ve kalp atışları çok
yavaşlamıştır. Bu durumda hayvanlar ölü zannedilir.
Yukarıdaki barınak şartları (ısı,ışık ve nem olarak)
sağlanırsa kış uykusu görülmez. Kış uykusundaki
hayvanlar, yavaş yavaş ısıtmak suretiyle eski hallerine
dönebilirler.
www.davutbayram.com 149
HAMSTER (Mesocricetus )
Hamster kafeslerine egzersiz tekerlekleri vb. takmak
uygundur. Hayvanları inaktif tutmak kafes felçlerine
sebep olur. Kafesteki yataklık haftada bir
değiştirilmelidir. Hamsterler fazlaca dışkı veya koku
üretirler, urinasyonda azdır ve genellikle kafes
köşesine belli bir yere yaparlar. Su şişesi metal
biberonlu (nipel) olmalıdır, plastik veya cam uygun
değildir.
www.davutbayram.com 150
HAMSTER (Mesocricetus )
Besleme
Hamsterler omnivor hayvanlardır. Hamsterler, tabii
ortamda bitki tohumları, böğürtlen ve çilek gibi sulu
meyveler yerler.
www.davutbayram.com 151
HAMSTER (Mesocricetus )
Laboratuar hayvanları için hazırlanmış ticari pelet
yemlerden hamsterlere günlük 10 gr. vermek yeterlidir.
Su ihtiyaçları 8-10 ml kadardır
100 gr canlı ağırlık için 10 ml su sürekli, temiz ve taze
olarak şişeler veya otomatik suluklarda verilmelidir.
www.davutbayram.com 152
HAMSTER (Mesocricetus )
Temel besleme ; Hububat lapaları ile birlikte proteinli
(et, yumurta, peynir vb.) kırıntılar, artıklar ve yeşil
gıdalar verilir.
Büyüme çağındaki hamsterlar için, %14-17 ham proteinli
yemler yeterlidir.
Ergin hayvanlarda mısır, soya ve kuru yoncadan oluşan, %18
ham protein, %3.7 yağ ve %8 selüloz içeren bir rasyonla iyi
bir döl verimi ve yaşama gücü performansı sağlanabilir.
www.davutbayram.com 153
Hamsterlerin yüzleri düz olduğu için yeme ulaşmada
güçlük yaşayabilirer. Yeme güçlüğü olup olmadığı kontrol
edilmelidir.
Yavrular 1 haftalıkken katı yemlere alıştırılmaya başlanır.
Bu dönemde yavrulara su içme olanağı verilmelidir.
HAMSTER (Mesocricetus )
www.davutbayram.com 154
HAMSTER (Mesocricetus )
Hamsterler yüzlerinin her iki yanında, yanaklarının
altlarında oluşan ceplerde gıdalar biriktirirler. Bu
yüzden avurtlarına zarar vermemek için yulaf vb
yiyecekleri bütün olarak vermemelidir. En iyisi ticari
pelet yemlerdir.
Hamsterleri fazla besleyerek yağlandırmaktan da
kaçınılmalıdır.
www.davutbayram.com 155
Penisilin, eritromisin ve tetrasiklinler gibi antibiyotikler
gram + bakterilerin sayıca azalmasına, barsak
florasının bozulmasına ve gram – bakterilerin artışına
yol açarak öldürücü toksisiteye yol açabilirler.
Floranın bozulmasına bağlı olarak clostridium difficile
aşırı ürer ve ıslak kuyruk hastalığı gözlenir ki
barsaklarda şiddetli yangı oluşur ve hamster ölür.
HAMSTER (Mesocricetus )
www.davutbayram.com 156
Kobay (new guinea pig)
Kobay
www.davutbayram.com 157
Kobay ya da hintdomuzu, tıknaz, birçok
renkte ve şekilde tüyleri olan evcil
kemiricidir. Özellikle Amerika ve
Avrupa’da oldukça popüler bir evcil
hayvandır.
www.davutbayram.com 158
Köken
Orta ve Güney Amerika, evcil kobayın atası
olan yabani kobayın yurdudur. Yabani
kobaylar ve diğer kobay türleri tüm Güney ve
Orta Amerika’ya yayılmışlardır. Yabani kobay,
mara (pampa tavşanı), kapibara(su domuzu)
gibi türlerden oluşan kobaygiller, kemirgenler
arasında en geniş aileyi oluştururlar.
www.davutbayram.com 159
Yaklaşık on bin yıl öncesine tarihlenen ilk evcil kobay
kemikleri Peru’da bulunmuştur. Tıpkı bugün olduğu
gibi o dönemde de Güney Amerika’da kobaylar etleri
için besleniyordu. Kobayların yetiştirilmesinden
kadınlar sorumluydu. Gerektiğinde kesip yemeğini
pişiren gene kadınlardı. Özellikle İnka döneminde evcil
kobayların yetiştirilmesi iyice yayıldı.
www.davutbayram.com 160
İspanyolların Güney Amerika’yı keşfetmeleriyle
beraber evcil kobaylar Avrupa’ya taşınmaya başlandı.
Zamanla Avrupa’da ve tüm dünyada evlerde beslenen
popüler bir hayvan haline geldi.
www.davutbayram.com 161
Ginepig mi, Kobay mı?
Güney Amerika ilk keşfedildiğinde buranın Hindistan olduğu
sanılmaktaydı. Bu sebeple Batılıların kobaya verdikleri isimlerde
hep Hindistan’a gönderme söz konusudur. Aynı durum Türkçe
için de geçerlidir. Kobayın bir diğer ismi olan hintdomuzu da
bundan kaynaklanmaktadır. Kobay ise hintdomuzunun
İspanyolca karşılığı olan "cobaya"nın Türkçeye geçmiş halidir.
www.davutbayram.com 162
Kobaylar aynı zamanda uzun süre deney
hayvanı olarak kullanıldıkları için zamanla
"denek" anlamına gelecek şekilde söz konusu
isim anlam kaymasına uğramıştır. Kobay aynı
zamanda "deney hayvanı" ya da "denek"
anlamında da kullanılmaktadır.
www.davutbayram.com 163
Son zamanlarda gittikçe yaygınlaşan "ginepig" ise
İngilizce’deki "guinea pig"in Türkçe’ye uyarlanmış halidir.
Ancak "ginepig" hiçbir şekilde Türkçe bir kavram olmayıp,
herhangi bir Türkçe sözlükte yer almamaktadır. Yani
Türkçe’de "ginepig" diye bir şey yoktur. Sözcüğün
doğrusu "kobay" ya da "hintdomuzu"dur.
www.davutbayram.com 164
Yaşam alanı
Evcil kobayın atası olan yabani kobay Güney Amerika’da özellikle
And Dağları eteklerinde yaşamaktadır. Burada bir erkek, dişiler
ve yavrulardan oluşan klanlar halinde yaşarlar. Yavru erkekler
büyüdüklerinde klandan ayrılarak diğer klanlara katılır ve kendi
haremlerini kurarlar.
Kobaylar doğada bütün gün gizlenerek yiyecek ararlar. Otlar,
tohumlar, kökler, çiçekler temel besin kaynaklarıdır. Tehlike
anlarında hiçbir zaman çok uzaklaşmadıkları inlerine kaçarlar.
www.davutbayram.com 165
Sosyal hayvanlar
Erkek yavrular ergen olunca ya klanın başında yer alan
dominant erkekle kavga ederek klanda kalır ya da
klandan ayrılarak kendi haremini oluştururlar. Aile fertleri
arasında güçlü bağlar vardır. Hep beraber dolaşırlar, hep
beraber yemek yerler. Birbirleriyle insanların da
duyabileceği sesler çıkararak sürekli olarak iletişim
halindedirler. Eğer aile fertlerinden biri diğer grup
üyelerini göremez ya da kaybederse oldukça yüksek ses
çıkararak yardım çağrısında bulunur. Özelikle yavrular
annelerini kaybettiklerinde bu sesi çokça çıkarırlar.
www.davutbayram.com 166
Kobaylar sosyal hayvanlardır. Bu sebeple
kobayları hiçbir şekilde tek beslemek doğru
değildir. Hatta bazı ülkelerde kobayları tek
beslemek suç sayılır. En az iki kobayı birlikte
beslemek ideal olanıdır.
www.davutbayram.com 167
Beslenme
Evcil kobaylar tamamıyla vejetaryen olup, ot,
tohum, meyve, sebze, kök ve dallarla
beslenirler. Birçok evcil hayvan mağazalarında
satılan hazır kobay yemleri tohumlardan,
preslenmiş ot ve baharatlardan (pellet)
oluşurlar. Ayrıca fıstık ya da çekirdek gibi
kuruyemişler de bu yemler içinde yer alır.
www.davutbayram.com 168
Kobaylar, tıpkı insanlar gibi C vitaminini kendi
vücutlarında üretemezler. Bu sebeple
kobaylara verilmesi gereken hazır yemlerde
kesinlikle C vitamini takviyesi bulunması
gerekir. Ayrıca zaman zaman domates ya da
maydanoz gibi C vitamini açısından zengin
meyve ve sebzelerle beslenmeleri gerekir.
www.davutbayram.com 169
Kobaylar günlük lif ihtiyaçlarını otlardan
karşılarlar. Bu sebeple evde beslenen
kobaylara her gün ot ve saman vermek
gerekir.
Ayrıca kafeslerinde her zaman temiz, taze su
bulundurmak gerekir
www.davutbayram.com 170
Bakım
Kobaylar geniş alanlara ihtiyaç duyarlar. Bu sebeple
kafeslerinin mümkün olduğunca büyük olması gerekir.
Mağazalarda satılan birçok kafes, yeterli büyüklükte
değildir. Ayrıca son dönemlerde, özellikle Almanya’da
kobayların bahçelerde geniş ve korunaklı alanlarda
beslenmeleri gittikçe popülerleşmektedir. Kışın ve
soğuk havalarda dışarıda tutulmaları sakıncalıdır
çünkü çok çabuk üşütüp ölebilirler.
www.davutbayram.com 171
Kobay kafeslerinin zeminleri, evcil hayvan mağazalarında satılan
küçük evcil hayvanlar (tavşan, kemirgen ve sürüngenler) için
üretilen talaşla doldurulur. Gazete kâğıdı çok çabuk ıslanıp, geç
kuruduğu için hijyenik değildir; bakteri üremesine sebep olur. Bu
sebeple hiçbir şekilde kullanılmaması gerekir. Ayrıca kafeste,
kobayların diledikleri zaman içlerine girip uyuyabilecekleri ya da
saklanabilecekleri ağaç kavukları ve yuvalar olması gerekir.
Kemirgenler için özel üretilen suluklarından her daim temiz su
bulunması gerekir. Ayrıca kafeste her zaman ot, saman ve hazır
yem bulundurulmalıdır.
www.davutbayram.com 172
Kobaylar her gün en az bir saat serbest bırakılmalıdır.
Serbest bırakıldıkları odalarda kablolara ve zehirli
çiçeklere dikkat etmek gerekir.
Kobaylar günlük lif ihtiyaçlarını otlardan karşılarlar. Bu
sebeple evde beslenen kobaylara her gün ot ve
saman vermek gerekir.
Ayrıca kafeslerinde her zaman temiz, taze su
bulundurmak gerekir
www.davutbayram.com 173
www.davutbayram.com 174
TAVŞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ
BARINAKLAR ve EKİPMAN
Barınaklar elden geldiği kadar basit, ışık ve temiz
havayı yeteri kadar alabilecek durumda fakat kuvvetli
hava akımlarına, sert rüzgarlara ve gün ışığına engel
olacak şekilde yapılmalıdır.
www.davutbayram.com 175
Tavşanları rüzgar, yağmur, soğuk ve sıcaktan
korumalı iyi bir havalandırma ve aydınlatma
sağlayacak şekilde yapılmalıdır. Kurulacak tavşanlığın
taban alanı tavşancılıkta kullanılacak kafeslerin kaç
katlı olduğuna göre değişir.
www.davutbayram.com 176
Taban alanı;
tek katlı kafesler kullanıldığında 2-2.5 m2 / tavşan,
iki katlı kafesler kullanıldığında 1.5-1.75 m2 / tavşan,
üç katlı kafesler kullanıldığında ise 0.75-1 m2 / tavşan
olarak hesaplanmalıdır.
Pencere alanı, taban alanının % 4-5’i kadar olmalıdır.
www.davutbayram.com 177
Barınakta optimum sıcaklık 14 °C’dir. Sıcaklık 10
°C’nin altına düşmemeli 20 °C’nin de üstüne
çıkmamalıdır. Nisbi nem % 60-70 olmalı. Aydınlatma
süresi 14 saat olup ışık yoğunluğu 1.5 watt / m2
olmalıdır. Barınaklarda 3.6 m3 / saat / kg canlı ağırlık
ölçüsünde havalandırmanın sağlanması gereklidir.
www.davutbayram.com 178
Kafesler ve Gereçler
Kafes malzemesinin galvanizli telden olması iyi sonuç
vermektedir. En iyisi iki katlı kafeslerin kullanılmasıdır.
Tek katlı kafesler kullanıldığında boyutları tablo 1’deki
gibi olmalıdır. Çok katlı kafeslerin arka kısmı 20 cm
kadar kısa olmalı, yemlik ve suluklar kafes dışına
monte edilmelidir.
www.davutbayram.com 179
Tablo 1: Tavşan yetiştirmede kullanılan kafes boyutları
www.davutbayram.com 180
www.davutbayram.com 181
Gereçler
Tavşanlıkta bulundurulması istenen çeşitli gereçler
vardır. Bunların en önemlileri:
Doğum kutuları,
yemlikler, suluklar,
dezenfeksiyon için alev aygıtı,
numaralama için tetavir aygıtı,
yem taşıma arabası, tavşan taşıma kafesleri vb.
www.davutbayram.com 182
Doğum Kutuları Damızlık dişilerin yarısı kadar doğum kafesi
bulundurulmalıdır. Gebe dişiler doğuma 3-4 gün kala doğum kutusuna alınır. Doğum kutusu için en uygun olarak 25 x 30 x 45 ölçülerinde ve uzun yan yüzlerinden birinde 12-15 cm çapında yuvarlak pencere bulunan dikdörtgen prizması şeklindeki bir kutu önerilebilir. Doğum kutusunun üzeri açılabilir kapaklı olmalı. Pencere yavrunun ve dişinin girip çıkabileceği şekilde sürgülü kapaklı ve tabandan 5 cm yukarda olmalıdır.
www.davutbayram.com 183
Yemlikler
Kafesin şekline uygun ve galvanize saçtan yapılmış,
yeterli büyüklükte otomatik ve yarı otomatik yemlikler
kullanılır. Yemlikler dışarıdan kafeslere takılıp
çıkarılabilir, 10 x 25 x 35 cm ebatlarında dikdörtgen
prizması şeklinde olabilir. Tavşanın yem yemesi için
12 x 12 cm boyutlarında bir açıklık bırakılır.
www.davutbayram.com 184
Suluklar
Otomatik emzik tipi suluklar kullanılabildiği gibi 10 cm
derinlikte, 20 cm çapında yarım galonluk silindir
biçimindeki cam ya da galvanizli saçtan yapılmış
suluklar kullanılabilir.
www.davutbayram.com 185
Numaralama gereçleri
Bunlar numaralama kutusu, tetavir aygıtı, pens ve
tetavir boyalarıdır.
Numaralama kulağa yapılır.
Kulak için metal ya da plastikten yapılmış numaralar
kullanışsızdır.
www.davutbayram.com 186
TAVŞAN DAVRANIŞI
Bölge koruma davranışı
Tavşanlar, çenelerinin altında bulunan kıl follikülerindeki
bir salgı bezi yardımıyla yaşadıkları bölgeyi ve diğer
tavşanları tanıyabilirler. Erkek tavşanlar idrarları
vasıtasıyla da çevrelerini işaretler. Tavşanlar kendilerini
güvende tutmak ve doğum yapmak için tüneller kazarlar.
www.davutbayram.com 187
TAVŞAN DAVRANIŞI
Ani değişiklikler (gürültü, koku vb.), gruptaki diğer
bireyleri tehlikeye karşı uyarmak amacıyla, tavşanların
arka ayaklarını yere vurma davranışını ortaya
koymalarına neden olur. Tavşanların kazdıkları tüneller
gündüzleri dinlenme yeri ve sığınak olarak kullanılır, zira
tavşanlar gece aktiftirler.
www.davutbayram.com 188
TAVŞAN DAVRANIŞI
Sosyal davranış
Vahşi tavşanlar, dişilerin sayıca erkeklerden daha çok
olduğu kolonilerde yaşarlar. Yavrulu yada yavrusuz
her dişi tavşan diğer anaların yavrularına saldırabilir.
Bu durumda erkekler devreye girer ve dişiyi
yatıştırırlar. Genç erkekler cinsel olgunluğa
ulaştığında, yetişkin erkekler onları kastre etmeye
(kısırlaştırmaya) çalışırlar.
www.davutbayram.com 189
TAVŞAN DAVRANIŞI
Bunun için yetişkin erkekler ayrı kafeslere alınmalıdır.
Cinsel olgunluktan önce erkekler birlikte
büyütülebilirler. Özellikle yer dar olduğunda dişiler
yavrulara karşı saldırgandır. Yavrusuz dişiler 0.5
m2/tavşan alanda birlikte yetiştirilebilirler.
www.davutbayram.com 190
TAVŞAN DAVRANIŞI
Seksüel davranış
Dişilerde ovulasyon çiftleşme sonucu gelişir. Çiftleşme
için dişi tavşan erkek tavşanın kafesine götürülürse
çiftleşme daha kısa zamanda ve sorunsuz
gerçekleşebilir.
www.davutbayram.com 191
Ana davranışı
Yavrulamadan önce ana kendi tüyleri ve farklı
maddelerden bir yavru yuvası hazırlar. Vahşi
hayvanlar yuvayı doğum için kazdıkları özel tünellerin
sonuna yaparlar. Bunun için evcil hayvanlara ayrı bir
doğum bölmesi sağlanmalıdır.
www.davutbayram.com 192
Yavrular doğduktan sonra, ana tavşan yavrularını bir
ay süreyle günde bir kez emzirir. Yavruların motor
koordinasyonlarının ve ısı regülasyonlarının
sağlanması için en az iki hafta doğum kutularında
tutulması gerekir.
www.davutbayram.com 193
Yeme Davranışı
Tavşanlar geceleri beslenmeye eğilimli olmalarına
rağmen günün 24 saatinde yer ve içerler. Yem tüketimi
oldukça yavaştır. Yem yere konulmamalıdır aksi takdirde
kirletilir. Üç haftalık yaştan sonra yavrular analarının
yediği yemden yiyebilirler. Tavşan, kaprofajik (pislik yiyen)
bir hayvan olduğundan dolayı kendi pisliğini yer. Tavşan
pisliği amino asit, B ve K vitamini yönünden zengindir.
www.davutbayram.com 194
YETİŞTİRME İŞLERİ
Yabanıl tavşanlarda döl verimi ilkbahar ve yazın
yüksektir. Sonbahar ve kışın çok düşüktür. Evcil
tavşanlardan optimum çevre şartlarının sağlanması
durumunda senenin herhangi bir ayında yavru alınabilir.
www.davutbayram.com 195
Tavşanlarda gebelik süresi 31-32 gün, emzirme
süresini de 6 hafta olarak düşünürsek bir dişinin
normal şartlarda yılda 4-5 doğum yapması uygundur.
Fazlası dişiyi yıpratır ve damızlıktan erken çıkmasına
sebep olur. Verimliliğin arttırılması için yetiştirme
işlerinin titizlikle takip edilmesi gereklidir.
www.davutbayram.com 196
Kızgınlık
Kızgınlık gösteren dişi tavşanda bazen vulva şişer,
kan akımı ile kızarır ve nemlenir. Kızgın dişi huysuz
olur. Tavşanlarda cinsel aktivite düzenli olmadığından
kızgınlık tam olarak anlaşılamaz. Dişi gebe olduğu
halde erkeği kabul edebileceği gibi kızgın iken de
reddedebilir.
www.davutbayram.com 197
Çiftleşme Dişi ve erkek tavşanların ilk çiftleşme yaşı ırka
ve bireysel gelişmeye bağlı olarak değişir. Küçük ırklar daha hızlı geliştiğinden ağır ve orta ırklardan daha erken yaşlarda cinsel olgunluğa erişirler. Ortalama çiftleşme yaşları: Küçük ırklarda 5-6 ay Orta ırklarda 7 ay Büyük ırklarda ise 9-12 aydır. Ortalama olgun canlı ağırlığın % 75’ine ulaştıklarında
ilk çiftleşmeler yapılabilir.
www.davutbayram.com 198
Gebelik
Gebelik için bir aşım yeterlidir. Gebelik süresi 31-32
gündür. Yirmi dokuz güne inebildiği gibi 35 güne de
çıkabilir. Gebelik süresi uzadığında iri ve ölü yavru
sayısı artabilir. Gebeliği etkileyen faktörler: kısırlık,
aşırı yaşlılık ya da gençlik, zayıf fiziksel yapı, yalancı
gebelik, incinmeler ve hastalıklardır.
www.davutbayram.com 199
Dişi tavşanın gebe olup olmadığını anlamak için onu
yeniden erkek tavşan kafesine götürerek bir kontrol
çiftleştirmesi yapmak uygun değildir. Tavşan sırt üstü
yatırılıp ürkütmeden karnının arka bölgesinde uterus
palpe edilip yavruların varlığı belirlenebilir (14. günden sonra ).
www.davutbayram.com 200
Doğum Çiftleşmeden 27 gün sonra tavşan
doğum kutusuna alınır. Kutuya bir miktar iyi kalitede kuru ot konur. Tavşan karın tüylerini kopararak kutuda bir yavru yuvası yapar ve doğumunu gerçekleştirir. Normal doğum 30 dakikada gerçekleşir.
www.davutbayram.com 201
Yavruların Bakımı Doğumdan bir gün sonra ölü ve zayıf yavrular ayrılır.
Yavruların beslenme ve sağlık durumu izlenir. Bir tavşan ortalama bir doğumda 6-8 yavru verir. İyi bir ana 8 veya daha fazla yavruyu büyütebilir ve yavrularını 6-8 hafta emzirir. Bir önceki doğumdan ananın kaç tane yavruya bakabileceği biliniyorsa bu sayıda yavru yanında bırakılır. Anaları doğumda ölen yavrular ya da değerli ve fazla olan yavrular, aynı zamanda doğum yapmış bir anaya verilebilir. Bu uygulamaya "yavru dengelemesi" denir.
www.davutbayram.com 202
www.davutbayram.com 203
Kanibalizm Anaların gebelik sırasında ve doğumdan
sonra yetersiz beslenmesi, korkutulması, kalıtsal nedenlerle yavrularını yemesidir. Böyle analar damızlıktan çıkarılmalıdır.
www.davutbayram.com 204
Cinsiyet tayini Sütten kesimden sonra erkek ve dişiler
ayrı tutulmalı. Üreme organının çıkış deliği dişilerde uzunluğuna bir yarık biçiminde, erkeklerde ise yuvarlaktır ve bastırıldığında erkek üreme organı bir çıkıntı şeklinde ortaya çıkar.
www.davutbayram.com 205
Tavşanların Tutulması Tavşanlar sağ el omuz derisinden, sol el
arka taraf altından tutularak taşınır.
www.davutbayram.com 206
Tavşan yetiştiriciliğinde üzerinde durulan özellikler ve kartlar
Yetiştirme ve seleksiyonda amaçlanan özellikler;
1- Sağlamlık: Yavru ölümlerinin % 10 dan az olması.
2- Döl verimi: Bir batında ortalama 8 yavru ve yılda dişi başına en az 5 doğum ve 40 yavru alınması.
3- Gelişme yeteneği: 8 haftada 2 kg veya 10 haftada 2.5 kg canlı ağırlık.
www.davutbayram.com 207
4- Yemden yararlanma: Her kg canlı ağırlık artışı için 3 kg dan daha az yem tüketimi.
5- Kesim randımanı: Ortalama randımanın % 55-66 ve daha üzerinde olması.
6- Birörnek renk gösteren sıkı ve yoğun yünle kaplı sağlam bir deri.
www.davutbayram.com 208
7- Ortalama damızlıkta kullanma süresi: 2 yıldır. Entansif et tavşancılığında dişilerden yılda 7-8 batın yavru alabilmek için seçim yapılmalıdır.
8- Bir erkeğe 8-10 dişi bulundurulur ve 2 günde bir 2 defa çiftleştirilebilir.
www.davutbayram.com 209
Tavşancılıkta Tutulan Kartlar: Tavşan yetiştiriciliğinde tutulan çeşitli
kartlar yardımıyla hayvanların verim düzeylerini belirlemek ve istenen özellikler bakımından ilerleme sağlamak amacıyla hayvanların tek tek tanınması ve durumlarının kartlara işlenmesi gerekir. Genellikle iki tip kart tutulmaktadır. Bunlardan biri kafes kartları diğeri de damızlık kartlarıdır.
www.davutbayram.com 210
Kolayca ayırt edilebilmesi bakımından bu kartların erkek ve dişiler için değişik renkte olmasında yarar vardır. Erkeklere ait kartlar koyu (kırmızı) renkli, dişilerinki ise açık (beyaz) renkli olarak basılmaktadır.
www.davutbayram.com 211
Kafes kartlarında: Tavşanın ırkı, kulak numarası, doğum tarihi, ana ve baba numaraları belirtilmelidir. Pratik yetiştirme işlerini iyi takip etmek için çiftleşme ve doğurma tarihlerinin, bir batında doğan yavru sayısının (canlı, ölü) , yavru doğum ağırlığı ile 21. günde yavru sayısı ve ağırlıklarının kaydedilmesi gerekir. Bir de düşüncelerin yazılacağı boş not sütunu bırakılmalıdır.
www.davutbayram.com 212
Damızlık seçiminde kullanılacak olan kartlara yukarıda sözü edilen bilgilerin dışında pazarlama bakımından önemli olan 8. ve 10. haftalarda yavru sayısı ve ağırlıklarının da kaydedilmesi gerekir.
www.davutbayram.com 213
Sürüngenler
Sürüngenler (reptilia), omurgalı hayvanlar aleminin
yumurtaya yatarak çoğalan büyük bir sınıfı. Yılanlar,
kertenkeleler, kaplumbağalar ve timsahlar takımlarından
meydana gelir.
Değişken sıcaklı (heterotermi) omurgalılardan olan
sürüngenlerin, vücutlarının pul ya da benzer levhalarla
kaplı olması nem kaybını en az düzeyde tutmalarını
sağlar, bu sayede kurak ortamlara oldukça iyi uyum
sağlarlar.
www.davutbayram.com 214
Vücut ısılarını sabit tutacak metabolizmik mekanizmalara
sahip olmadıkları için, vücut ısıları dış ortamın ısısına bağlı
olarak değişkendir. Bu yüzden sürüngen türlerinin çok
büyük bir kısmı dünyanın ılıman iklim kuşaklarında
yaşamlarını sürdürür.
Tümü akciğerleriyle solunum yapan sürüngenlerin tümü
yumurtlayarak ürerler. Bazı türlerde yavruların yumurtadan
çıkması, dişinin içinde gerçekleşir
www.davutbayram.com 215
Yılan
Yılanlar, genellikle üç metre öteyi göremezler.
Koku almada burun deliklerini değil dillerini
kullanırlar. Uzun ve çatallı dillerinin her iki ucu
havadan ve yerden gelen kimyasal kokuları alır.
İçeri çekildiğinde dil ucundaki kokular damaktaki
jakobson organında duyu haline dönüştürülür.
Engerek yılanları zehirledikleri avının izini
dilleriyle takip ederler ve ölüsünü bularak yutarlar.
www.davutbayram.com 216
Avlarını yutarken ağız açık olduğundan burun deliklerinin hava borusuyla ilgisi kesilir. Böyle zamanlarda, vücutlarında bulunan hava torbalarındaki yedek havadan faydalanırlar. Çoğu yılanın sadece sağ akciğeri gelişmiş, diğeri adeta kaybolmuştur. Boa ve piton yılanlarında sol akciğerler küçüktür. İri avların yutulması uzun sürdüğü zaman ağız tabanında bulunan soluk borusunun girişi ağızdan dışarı çıkarılabilir. Bu özellik büyük hayvanları yemek için bir adaptasyondur, yılana ağız dolu olduğunda dahi nefes alma imkânı sağlamaktadır.
www.davutbayram.com 217
Yılanlar dış kulakları olmadığından uzun zaman sağır
zannedilmiştir. Aslında çeneleriyle kulakları arasında
kemik bağlantıları olduğundan, üzerinde bulundukları
toprağın yansıttığı sarsıntıları kolayca işitirler. Çenesini
yere koyan çıngıraklı bir yılan çok uzaktan gelen bir
atın ayak seslerini bile kolayca duyabilir. Yılanların
bulunabildiği arâzilerden geçen bir insan, gürültülü
ayak darbeleriyle yürüdüğünde hiçbir yılana rastlamaz.
www.davutbayram.com 218
Bazı yılanların göz ve burunları arasında ince zarlı iki
çukur bulunur. Bunlar, sıcak kanlı hayvanların
vücutlarından yayılan ısı dalgalarını (infrared) tespit
ederler. Bunların sayesinde avlarını karanlıkta bile
bularak takip ederler.
www.davutbayram.com 219
Kaplumbağa
Kaplumbağa (ya da tosbağa) çok sert ve kemiksi bir
kabuk içinde yaşayan, ağır yürüyüşlü, dört ayaklı,
sürüngen bir hayvandır.
Hareketleri yönünden ne kadar telaşsız ve ağır
hayvanlarsa onların tarih boyunca gelişimi de o kadar
yavaş olmuştur. 200 milyon yıldan beri kaplumbağaların
vücut yapıları önemli hiçbir değişikliğe uğramamıştır.
Halbuki kaplumbağalar, dünyada soyu henüz tükenmemiş
en eski hayvanlardandır.
www.davutbayram.com 220
Açlığa pek dayanıklıdırlar. Çok uzun ömürlüdürler. Yüz, yüz elli yıl kadar yaşarlar.
Kaplumbağa sık sık ölümsü bir uykuya dalar. Yaşadığı çevrede sıcaklık düşmeye başlayınca hayvan iyice uyuşup kalır. Bol Güneş ışığı alan kuru topraklarda kendine bir delik kazıp bütün kışı orada geçirmek üzere içine girer. Deniz kaplumbağaları ise çukur kazacak yerde kendilerini denizin derinliklerine bırakıp sıcak günlerin gelmesini beklerler.
Günümüzde, soyunu sürdürmekte olan 250'ye yakın kaplumbağa türü bulunmaktadır
www.davutbayram.com 221
Baş ve Ayaklar
Kaplumbağaların başı vücutlarına oranla çok küçüktür.
Ağızları bir kuşun gagasına benzer. Dişlerin yerini sert
kemiksi bir damak almıştır. Kaplumbağalar, bununla
besinlerini yakalar ve ezerek mekanik sindirim yapar.
Dil kafasına oranla büyük ve yumuşaktır.
www.davutbayram.com 222
Cinsiyet
Dişilerde kloaka kuyruk kökünde son bulur, erkeklerde daha uzaktadır ve erkeklerin kuyrukları daha kalındır, erkeklerde çiftleşmeyi kolaylaştırmak için karındaki kabuk çöküktür ve daha serttir ayrıca dişide kabuk altındaki desenler hem küçük hem de birbiriyle bağımsız desenlerdir erkekte ise bu desenler birbiriyle kaynaşmış ve daha büyüktür. Bunun yanında kaplumbağa 10 - 12 cm’ye ulaşmadan cinsiyetini anlamak oldukça zordur. Yani 2-4 yaşına kadar anlaşılması oldukça zordur. 2 yaşına gelen erkek kaplumbağanın kuyruğunun epeyce daha uzadığı ve kalınlaştığı fark edilmektedir.
www.davutbayram.com 223
Gerekli malzemeler:
1. Akvaryum: Boyutları kaplumbağanın cinsine ve
büyüklüğüne göre değişir.
2. Isıtıcı: suyun ısısı 28-29derecede sabit olmalıdır.
Kaplumbağanın sağlığı için en önemlisi suyun 28
derecede SABİT olmasıdır. Yaz ayları için bu 30
derecedir. Hastalıkların çoğu düşük ısıda bakımdan
kaynaklıdır, Çok kesin ve net: Isıtıcı ŞART.
www.davutbayram.com 224
3. Isıtıcı lamba: Kayanın üzerine gelecek şekilde günde 8-9 saat açık bırakılmalı. Kayanın üzerine çıkıp keyif yapmayı ve kurumayı isteyeceklerdir. Akşam ise bu lamba kapatılır.
Kaplumbağalar akvaryumdaki kayalarının üzerine çıkmak isteyeceklerdir. Ortam ısısı suyun ısısından fazla olmalıdır. Mesela su 28 derece ise ortam ısısının 32-34 olması lazım. Bunu da ısıtıcı lamba ile sağlayabilirsiniz. Bildiğiniz basit ampul olup hem akvaryuma ışık hem de ısı verecektir. Kaplumbağanızın keyif içinde kayasının üstüne çıkıp lamba altında ısındığını göreceksiniz. Karıştırmayınız uv lamba farklıdır.
www.davutbayram.com 225
4. Filtre: Suyun temizliği için önemlidir. Kaplumbağa
akvaryumları kötü kokabilir. Akvaryumun filtreye rağmen
ayda bir tamamen temizlenmesi ve suyunun tamamen
değiştirilmesi, haftada bir ise suyun %80’boşaltılmalı, ve
üzerine yeni su eklenmelidir. Bu suyun dinlendirilmiş su
olmasına dikkat ediniz. Suyun pH derecesi ve klor
kaplumbağanın gözlerine zarar verebilir.
www.davutbayram.com 226
5. UV A/B kaynağı. Yaşadığınız yere göre, eğer
doğrudan güneşlendirme imkanınız varsa UV lambasına
gerek kalmayabilir ancak yoksa mutlaka bu lamba şarttır.
Aksi takdirde Vitamin D3 vücutta dönüştürülemez ve
kaplumbağa hastalanır ve bildiğimiz raşitizm hastalığı
belirtisi olan kabuk yumuşaması yaşanır. Bu hastalık
genelde ölüm ile sonuçlanır.
www.davutbayram.com 227
UV lambası almak şart değildir ancak bunun yerine
mutlaka güneş ışığı gereklidir. Kaplumbağalara UV
ışığı alabilmeleri için güneşe çıkarmanız gereklidir.
Aksi takdirde kabukları yumuşar ve raşitizm hastalığı
baş gösterir. Bu hastalık eğer bakım yapılmazsa
ölümle sonuçlanır. Bu arada güneş ışığı akvaryum
camından geçmez, doğrudan olması lazım.
www.davutbayram.com 228
Teraryum malzemeleri
1. Teraryuma 1 m uzaklıkta duracak 300W'lık bir ultraviole lamba
2. 50 cm mesafeden 30x30 cm'lik bir alanın ortasını 50 °C'a kenarlarını 33 °C'ye kadar ısıtabilecek güneşi taklit edecek 250W'lık bir infrared lamba
3. Genel aydınlatma ve bitkiler için bir florasan lamba
4. Kara kaplumbağaları için zemin ısıtıcı kablolar
5. Su kaplumbağaları için termostatlı (maksimum 40 °C'ye kadar göstergeli) ısıtıcı - kablo çıkışına dikkat, çiğnemelerine engel olacak bir açıda yerleştirilmeli
www.davutbayram.com 229
6. Su kaplumbağaları için dış filtre
7. Su kaplumbağaları için havadaki nemi arttırmak için
suyun içine hava verebilmek için hava pompası
8. Nem ölçer – hygrometre
9. Mango kökleri
10. Suda çözülmeyen taşlar
www.davutbayram.com 230
Akvaryum suyu klor oranı az ve dinlendirilmiş su
olmalı. Aksi takdirde sudaki klor kaplumbağaların
gözlerine zarar verir. Yine de dezenfekte özelliği
vardır.
www.davutbayram.com 231
HASTALIKLAR
Kaplumbağaların hastalıklarını genelde yemek
yemediği zaman ve gözleri şiştiği zaman anlıyoruz.
Bunların çeşitli sebepleri olabilir, aşağıdaki linkte
öncelikte genel olarak sorunun kaynağını tespit edip,
sonra tedaviye geçmek gerekir.
www.davutbayram.com 232
Üst solunum yolu enfeksiyonu (Akciğer Enfeksiyonu)
Kaplumbağalarda en sık görülen hastalıklardan biridir. Uygun olmayan
bakım ve düşük su ısısından kaynaklıdır. Kaplumbağa nefes almakta
zorlanır, nefes alırken sesler çıkarır ve eğri yüzmeye başlar. Suya
bırakıldığında dibe çöker ve zor yüzer. Aynı zamanda iştahsızlık ve göz
şişmesi görülür. Her iki gözünün şişmesi genellikle akciğer
enfeksiyonunu gösterir. Bunun için öncelikle su ısısını 30-32 dereceye
getirmeli, vitamin ve antibiyotik verilmelidir. Gözler için teramicyn
tavsiye edilir.
www.davutbayram.com 233
Daha detaylı bilgi ve yetiştirici tecrübelerinden faydalanmak için aşağıdaki linkten faydalanabilirsiniz
http://www.hepsievcil.com/App/Forumlar/Basliklar.aspx?KRef=5&FRef=30
www.davutbayram.com 234
www.davutbayram.com 235
www.davutbayram.com 236
www.davutbayram.com 237
www.davutbayram.com 238
www.davutbayram.com 239
www.davutbayram.com 240
www.davutbayram.com 241
www.davutbayram.com 242
www.davutbayram.com 243
www.davutbayram.com 244
www.davutbayram.com 245
www.davutbayram.com 246
www.davutbayram.com 247
www.davutbayram.com 248
www.davutbayram.com 249