Upload
others
View
6
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
EL-İMAM EBU’L HUSEYN
AHMED İBNİ MUHAMMED EL-KUDÛRÎ (D:362 - Ö:428)
HAK YAYINLARI
2
HAK YAYINLARI: 37
Muhtasaru’l Kuduri
Yazan
El-İmam Ebu’l Huseyn Ahmed ibni Muhammed el-Kudûrî
Tahkik ve Tercüme Kontrolü
Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el Kudsi
Tercüme
Ahmet Mak
Kapak Tasarım ve Mizanpaj
Hak Yayınları
ISBN: 978-605-65073-9-7
Yayınevi Sertifika No:42126
Adres:
15 Temmuz Mah.1493. Sok. No:13
Bağcılar / İstanbul
Tel:
0 ( 212 ) 514 93 19
Web:
www.hakyayinlari.com
1. Baskı
Kasım 2018 / Rabiulevvel 1440
Baskı-Cilt:
Oğul Matbaa.
Maltepe Mah. Davutpaşa Cad. No:83/301-302
Zeytinburnu / İstanbul Telefon: 02125672077
Matbaa Sertifika No: 27591
3
YAYINEVİNİN ÖNSÖZÜ
Allah’ın adıyla başlarız!
Allah Azze ve Celle, cinleri ve insanları yalnız kendisine
ibadet edebilmeleri için yaratmıştır. İrade sahibi tüm
mahlûkatın yaşam gayesi olan ibadetin ilk basamağı; Al-
lah’tan başka ibadet edilenleri reddedip yegâne mabud ola-
rak Allah'ı kabul etmek, ikinci basamağı ise bütün ibadetleri
yalnız O’na yapmaktır.
Allah-u Teâlâ, kullarına yerine getirmelerini emrettiği
ibadetlerin kabulü için şu iki şartı mutlaka gerçekleştirmele-
rini de emretmiştir: Birincisi; ibadetleri Allah için yapmak.
İkincisi; ibadetleri Allah’ın istediği şekilde yani Kur’an ve
sünnete göre yapmaktır.
İşte! Her konuda hakkı yayma gayesinde olan yayınevi-
miz, bu ikinci şartı gerçekleştirmek için öncelikle değerli
âlim Ahmed el-Kudûrî’nin meşhur “Muhtasar el-Kudûrî”
isimli kitabını basmayı uygun görmüştür.
Okuyucularımıza sunduğumuz bu kıymetli eseri, yine
çok kıymetli şeyhimiz Profesör Doktor Ziyaeddin el-Kudsi
tahkik etmiştir. Bu değerli çalışmasından dolayı ona şükran-
larımızı sunar ve çalışmalarının karşılığını hasene defterinde
kat kat verilmiş olarak bulması için yüce Rabbimize dua
ederiz. Yine bütün kalbimizle, Allah yolunda yaptığı çalış-
malarda Rabbimizden onu muvaffak kılmasını dileriz.
Hak Yayınları olarak, Şeyh Ziyaeddin el-Kudsi’nin tah-
kiki, kapalı olan bazı noktaların kısa şerhi ve tercüme kont-
rolüyle yayınladığımız “Muhtasaru’l Kudûrî” adlı eseri bir
bütün olarak değil, öncelikle en gerekli olan taharet, namaz,
oruç, hac ve zekât bölümlerini hazırlayarak sunduk. Diğer
bölümler de hazırlanmaktadır ve en kısa zamanda Allah’ın
izniyle okuyucularımızın faydasına sunulacaktır. Ayrıca
4
muhakkikin önsözünde bahsini ettiği kitabın da tercüme ça-
lışmaları sürmekte, en kısa zamanda okuyucularımıza sun-
mak için gayret göstermekteyiz.
Şüphesiz başarı ancak Allah’tandır. Rabbimize hamde-
deriz (O’nu mükemmel sıfatlarından dolayı över, nimetle-
rinden dolayı şükreder, her şeyden çok sever ve layık olduğu
şekilde yüceltiriz). Rasulümüze ve onun temiz ehline salat
ve selam ederiz. Önderlerimiz olan selefi salihine rahmetle
dua ederiz. Ve Rabbimizden, çalışmalarımızı amel defterle-
rimize bir hasene olarak yazmasını dileriz.
Hak Yayınları
5
MUHAKKİKİN ÖNSÖZÜ
ن إلحمد لله ، نحمده ، ونستعينه ، و ه إ نستغفره ، ونعوذ باللئات إ عمالنا ، من من شرور إ نفسنا ، ومن سي هده إلله فلا مضل له ، ي
له إ لا إلله وحده لا شريك له ، ومن يضلل فلا هادي له ، وإ شهد إ ن لا إ دإ عبده ورسوله .وإ شهد إ ن محم
لا وإ نتم لله حق تق يا إ يها إلذين إ منوإ إتقوإ إ اته ولا تموتن إ .مسلمون
من نفس وإحدة وخلق منها يا إ يها إلناس إتقوإ ربكم إلذي خلقكم اءلون به س إلله إلذي ت زوجها وبث منهما رجالا كثيرإ ونساء وإتقوإ
ن إلله كان عليكم رقيبا .وإلا رحام إ ديدإ . يصلح لكم إ عمالكم س يا إ يها إلذين إ منوإ إتقوإ إلله وقولوإ قولا . فوزإ عظيماه فقد فاز ويغفر لكم ذنوبكم ومن يطع إلله ورسول
: إ ما بعدد صلى ن إ صدق إلحديث كتاب إلله، وخير إلهدي هدي محم فا إلله عليه وسلم، وشر إلا مور محدثاتها، وكل محدثة بدعة، وكل بدعة
.إلنار ، وكل ضلالة في ضلالة
6
Allah’ın adıyla başlarım!
Allah-u Teâlâ’ya hamdolsun! O’na şükreder, O’ndan
yardım diler ve O’nun bağışlamasını isteriz. Nefislerimizin
şerrinden ve kötü amellerimizden O’na sığınırız. Allah kime
hidayet ederse onu saptıracak, kimi de saptırırsa ona hidayet
edecek yoktur. Şehadet ederim ki Allah’tan başka ibadete
layık ilah yoktur. O tektir, O’nun ortağı yoktur. Ve yine şe-
hadet ederim ki Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem,
O’nun kulu ve rasulüdür.
En doğru söz, Allah-u Teâlâ’nın kitabıdır ve en hayırlı
yolu gösteren, Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem’in sünneti-
dir. En şerli şey, bidat olan şeydir. Her bidat, dalalettir. Her
dalalet ateştedir.
“Muhtasaru’l Kudûrî” isimli kitabın sahibi olan İmam
Kudûrî’nin asıl ismi, Ahmed ibni Muhammed ibni Ahmed
ibni Cafer ibni Hemdan Ebu el-Huseyn el-Kudûrî'dir.
“Kudûrî” lakabını almasının sebebi tam olarak bilinme-
mekle birlikte bu konuda değişik görüşler mevcuttur. Bazı
âlimler onun Bağdat yakınlarındaki Kudur isminde bir kö-
yün ismine nispet edildiğini söylemişlerdir. Bir rivayete
göre ise “Kudûrî” lakabını, babasının kıdr (çömlek) işleriyle
uğraşmasından dolayı almıştır.
İmam Kudûrî, hicri 362 senesinde Bağdat’ta doğmuştur.
Üslubu güzel, takvalı, ilim sahibi bir kişi idi. Irak’ta yaşayan
bu âlim, kendi zamanında Hanefi mezhebinin en büyük
âlimlerinden biri olarak kabul edilmiştir. Hicri 428 sene-
sinde vefat etmiştir.
Şeyhleri: 1) Ebu el-Huseyn Ubeydullah ibni Muhammed ibni
Ahmed ibni Havşab el-Şeybani: Hicri 294 yılında doğmuş,
375 yılında vefat etmiştir. Hadis âlimidir. İmam Kudûrî ha-
dis ilmini ondan almıştır.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 7
2) Ebu Bekir Muhammed ibni Ali ibni Suveyd el-Mu-
eddib: Hicri 381 yılında vefat etmiştir. Hadis âlimidir.
İmam Kudûrî ondan da hadis ilmi almış ve hadis rivayet et-
miştir. 3) Ebu Abdillah Muhammed ibni Yahya ibni Mehdi
el-Curcani: Hicri 398’de vefat eden bu âlim, Hanefi âlim-
lerinin en büyüklerindendir. İmam Ebu Bekir el-Razi el-
Cessas’ın öğrencisidir. İmam Kudûrî Hanefi fıkhını hocası
el-Curcani’den almıştır. Öğrencileri: İmam Kudûrî’nin birçok öğrencisi vardır. En meşhurla-
rından bazıları şunlardır: 1) el-Hatib el-Bağdadî Ebu Bekir Ahmed ibni Ali ibni
Sabit el-Bağdadî: Şafii fıkhı imamlarından bu mezhepte en
üstün dereceye ulaşan âlimlerdendir. Aynı zamanda muhad-
dis, hâfız ve tarih âlimidir. Birçok kitabı olan bu âlimin en
meşhur kitabı Târîh-u Bağdad’dır. Hicri 463 yılında vefat
etmiştir. 2) Ebu Nasr Ahmed ibni Muhammed ibni Muham-
med el-Bağdadî: el-Akta’ ile meşhur olan bu âlim, Hanefi
mezhebinin büyük âlimlerindendir. Muhtasaru’l-Kudûrî’yi
ilk o şerh etmiştir. Hicri 474 yılında vefat etmiştir. 3) Abdurrahman ibni Muhammed el-Serahsi: İmam,
fıkıh âlimi ve kadıdır. Meşhur olan bu âlim, Kudûrî’nin yaz-
dığı el-Tecrîd kitabını tamamlayarak Tekmîl el-Tecrîd li’l-
Kudûrî isimli eseri meydana getirmiştir. Hicri 439 yılında
vefat etmiştir. 4) Ebu el-Kasım Abdilvahid ibni Ali ibni Burhan el-
Akberi: Büyük bir fıkıh âlimidir ve kitaplar telif etmiştir.
Hicri 456’da vefat etmiştir. 5) Ebu Abdillah Muhammed ibni Ali ibni el-Huseyn
el-Dâmiğâni el-Kebir: Hanefi mezhebinin büyük âlimlerin-
dendir. Kadu’l-kudat (kadıların kadısı) görevi almıştır. Ya-
şadığı zamanda ve yerde “Hanefi âlimlerinin en büyüğü”
8 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
unvanını almıştı. Meşhur bir âlim olan İmam İbni Akil el-
Hanbeli’nin şeyhidir. Yazdığı kitaplardan biri, Hanefi fık-
hına dair yazdığı Şerhu Muhtasar el-Hâkim’dir. Hicri
478’de vefat etmiştir. 6) Ebu el-Hâris Muhammed ibni Ebi Fadl Muham-
med el-Serahsi: Hanefi mezhebinin büyük ve meşhur âlim-
lerindendir. Doğum ve ölüm tarihleri bilinmemektedir. 7) el-Mufaddal ibni Mesud ibni Muhammed Yahya
el-Tenuhi: Kadı, fıkıh ve dil bilgisi âlimidir. Kitaplarından
bazıları şunlardır; Ahbâru el-Nahaviyyîn (Dil Bilgisi
Âlimlerinin Haberleri), Risâletun fî Vücûbi Ğasli’l-Ric-
leyn (İki Ayağı Yıkamanın Vacipliği Hakkında Risale).
Hicri 423 yılında vefat etmiştir. İmam Kudûrî’nin İlmî Derecesi ve Âlimlerin Onun Hakkındaki Sözleri: İmam Kudûrî hakkında bilgi yazanların ittifakıyla o, za-
manının en büyük Hanefi mezhebi şeyhlerindendir. Yine ic-
mayla övülmüş bir şahsiyettir, onu yeren hiç kimse olma-
mıştır. Onun güvenilir ve doğru sözlü bir kişi olduğu söy-
lenmiştir. İmam Kudûrî hakkında bilgi yazanlar, öğrencisi olan el-
Hatib el-Bağdadî’nin Kudûrî hakkındaki şu sözünü nakle-
derler: "Hadis konusunda az hadis rivayet etmiştir ve ondan
hadisleri yazdım. Doğru söyleyendir ve çok zeki bir âlimdir.
Irak'ta Ebu Hanife’nin mezhebine tabi olan âlimlerin reisi ve
onlar katında büyük bir mertebe sahibi oldu." (Târîh-u Bağdad, 4/377)
İmam Kudûrî hadise çok önem verirdi. Öğrencileri ondan
hadis rivayet etmiştir, onlardan biri de meşhur hadis âlimi
el-Hatib el-Bağdadî’dir. Tarih kitabı olan Tezkiratu’l-
Huffâz kitabında İmam el-Zehebi, İmam Kudûrî hakkında
bilgi vermiş, onu hadis âlimlerinden ve hâfızlarından say-
mıştır. Ancak İmam Kudûrî hâfız olmasına rağmen çok az
hadis rivayet etmiştir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 9
İmam Kudûrî’nin fıkıh konusunda birçok kitabı vardır.
Muhtasar el-Kudûrî’yi özellikle delilsiz yazmış fakat Ha-
nefi fıkhının tamamını bu esere sığdırmıştır. Bu muhtasar,
delilsiz ve özet olarak 12.000 meseleyi ihtiva etmektedir. İmam Kudûrî’nin muhtasarları dışında meseleleri delille-
riyle birlikte genişçe ve teferruatlarıyla ele aldığı kitapları
da vardır. Bunlardan bazıları şöyledir: 1) el-Tecrîd: Hem basılmış hem de tahkiki yapılmış olan
bu kitap, Hanefi mezhebi ile Şafii mezhebi arasındaki ihti-
laflı meseleleri ele almaktadır. Her iki mezhebin görüşlerini
ve delillerini zikrettikten sonra Hanefi mezhebinin görüşle-
rini tercih ederek karşı tarafın delillerini çürütüp tercih ettiği
görüşün doğruluğunu ispatlamaktadır. İmam Kudûrî bu kitabı, hicri 405 yılında yazmaya başla-
mıştır. Bu kitap, “Fıkhul Mukârân”(1) formatında yazılmış
en muazzam eserdir. 2) Şerhu Muhtasar el-Kerhî: Bu kitap, İmam
Kudûrî’nin İmam el-Kerhî’nin(2) muhtasarına yaptığı şerh-
tir. İmam Kudûrî bu esere bir isim vermemiştir. Bu eserde
âlimler arasındaki ihtilafı zikredip delillerini sunmuş, sonra
geniş bir şekilde ihtilafları tartışmıştır. Bu sebeple eser, bü-
yük birkaç ciltten müteşekkildir fakat nüshadan nüshaya cilt
sayısı değişebilmektedir. Kâğıtlarının sayısı takriben
2000’dir. El yazmaları olan bu eserin İstanbul Kütüphane-
sinde beş cilt halinde bir nüshası bulunmaktadır. 3) el-Takrîb fi’l-Mesâili’l-Hilâfiyye beyne’l-İmâm Ebî
Hanîfete ve Ashâbihi: Kitabın konusu, Ebu Hanife rahme-
tullahi aleyh ile ashabı arasındaki ihtilafı yaklaştırmaktır. Ki-
tapta delil zikredilmemiştir. 279 kâğıttan oluşan tek ciltlik
(1)Fıkhul Mukârân: İki mezhebin görüşlerinin delilleriyle aktarıl-
dığı, akabinde delil tercihi yapıldığı eser türüdür. (2) İmam el-Kerhî: Asıl ismi Ebu el-Hasen Abdullah ibni Huseyn el-
Kerhî’dir. Bağdat’ta yaşamış olan bu âlim, zamanının Hanefi âlimlerinin
reisi ve en büyüklerindendir. Hicri 340 yılında vefat etmiştir.
10 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
eserin, İstanbul Kütüphanesinde hicri 480’de yazılmış el
yazması olan bir nüshası bulunmaktadır. İmam Kudûrî sonraları bu kitaba iki tarafın delillerini ek-
lemiş ve kitaba “el-Takrîb el-Sânî fi’l-Mesâili’l-Hilâfiyye
beyne’l-İmâm Ebî Hanîfete ve Ashâbihi” ismini vermiş-
tir. Bu sebeple delilsiz olarak yazdığı kitaba “el-Takrîbu’l-
Evvel” de denilmiştir. 4) Cüz’un fi’l-Hadîs: İmam Kudûrî, şeyhi olan Ebu Be-
kir el-Mueddib’den hadis öğrenmiş ve yazmıştır.
Kudûrî’nin öğrencisi olan el-Dâmiğâni ise hocasının yazdığı
hadisleri bu kitapta toplamıştır. Bu kitapta sadece 23 hadis
vardır. El yazması olarak dört kâğıttan ibarettir. Konya’da
bir nüshası bulunmaktadır. 5) Edebu’l-Kâdî ale’l-Mezhebi Ebî Hanîfe: Hanefi
mezhebine göre kadılığın adabını anlatan bir eserdir. Muhtasaru’l Kudûrî’nin özellikleri: İmam Kudûrî bu
kitabı, oğlu Muhammed’in kolay ezberleyip öğrenmesi için
yazmıştır. Bu kitap çok bereketli olmuş; sonraki Hanefi
âlimlerinin başvuru kaynağı haline gelmiştir. Âlimler bu ki-
tabı, Hanefi fıkhının en iyi ve en kapsamlı muhtasarı olarak
zikretmiştir. Allâme Muhammed Abdulhayy el-Leknevi (vefatı:
h.1304), Hanefi mezhebinde itimat edilen muhtasar kitapları
sayarken Muhtasar el-Kudûrî’yi de saymıştır. El-Leknevi
şöyle demiştir: “Fıkıhta itimat edilmiş muhtasar olan bu ki-
tapları yazan imamlar, çok başarılı ve büyük olan imamlar-
dır. İlim, zühd, fıkıh ve rivayette güvenilir bilinen büyük
âlimlerdir. Bunlar; Ebu Cafer el-Tahavi, el-Kerhî, el-Hakîm
el-Şehîd ve el-Kudûrî’dir.” (Umdetu’l-Riâye, s.10) Kitap, 12.000 meseleyi ihtiva etmektedir. Yalnızca pratik
meseleler işlenmiş, çok nadir olabilecek meselelere değinil-
memiştir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 11
İmam el-Merginânî (vefatı: h.593) el-Hidâye kitabında,
Muhtasaru’l Kudûrî için defalarca “el-Kitâb” ismini kullan-
mıştır. Muhtasaru’l Kudûrî’ye bu ismi ilk kez veren İmam
el-Yezdî’dir (vefatı: h.559). O, Muhtasar el-Kudûrî’ye yap-
tığı şerhe “el-Lubab Şerhi’l-Kitâb” adını vermiştir İmam Abdulganî el-Meydânî (vefatı: h.1298) de Muhta-
saru’l Kudûrî’yi şerh etmiş ve eserine “el-Lubab Şerhi’l-
Kitâb” ismini vermiştir. Elimizde mevcut olan el-Lubab
Şerhi’l-Kitâb, el-Meydânî’ye ait olan eserdir. El-Farisi el-Şamil kitabında zikredilen sayıma göre,
Muhtasaru’l Kudûrî’nin dünya genelinde 566 el yazması
nüshası vardır. Bunların 288 nüshası Türkiye’nin çeşitli kü-
tüphanelerinde bulunmaktadır. Kitabın yazılış tarihi: İmam Kudûrî bu kitabı çocuğu
Muhammed için yazmıştır. Muhammed, hicri 440 yılında,
genç yaşta vefat etmiştir. Muhammed’in 30 yaşlarında vefat
ettiği düşünülerek 410 yılında doğmuş olduğu ve o 10 ya-
şındayken İmam Kudûrî’nin bu kitabı yazdığı farz edilirse,
bu kitabı hicri 420 yılında yazmıştır. İmam Kudûrî’nin kitapta takip ettiği metot: Kitaba
başlarken mukaddime yazmamıştır. Nüshaların çoğu da mu-
kaddime ile başlamamaktadır. Keşfu’l-Zunûn kitabının sa-
hibi, her ne kadar Muhtasaru’l Kudûrî’nin mukaddimesi ol-
duğunu söylese de doğru olan görüş, bu kitabın mukaddime-
sinin olmadığıdır. İmam Kudûrî kitaba; besmele ile giriş yapmış, akabinde
“Kitâbu’l-Tahâra (Taharet Kitabı)” bölümüne başlayıp ilk
olarak bereket olsun diye abdest ayetini (Maide: 6’yı) zik-
retmiştir. Sonra da abdestle ilgili meseleleri anlatmış ve böy-
lece diğer bölümleri de sırasıyla ele almıştır. İmam Kudûrî kitaba başlarken, niyeti Hanefi mezhebinin
bütün meselelerini yazmak olmadığı için en önemli konu-
larla kitaba başlamış, sonra önemine göre konuları devam
12 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ettirmiş, ta ki Hanefi mezhebinin bütün konularını ele almış-
tır. Dolayısıyla konuların tertibi, daha önceki Hanefi kitap-
larının tertibi gibi değildir.
İmam Kudûrî bu kitabında öncelikle İmam Ebu Ha-
nife’nin, sonra da İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’in
görüşlerine yer vermiş, bazen de İmam Züfer’in görüşlerine
değinmiştir. Çok nadir bir şekilde de diğer mezheplerin ih-
tilaflarını zikretmiştir.
İmam Kudûrî’nin bu kitaptaki gayesi, Hanefi mezhebini
pratik olan bütün fıkhî meselelere değinerek özet bir şekilde
anlatmak olduğu için kitabı, zaman zaman delile işaret etse
de genel itibariyle delilsiz olarak kaleme almıştır.
İmam Kudûrî’nin bu kitabı yazarken başvurduğu
kaynaklar: Âlim, Muhtasar el-Kudûrî’yi yazarken hangi
kaynaklardan yararlandığını zikretmemiştir. Ancak bir âlim
bir mezhebe bağlı ve o mezheple alakalı bir kitap yazacak
ise doğal olarak o mezhebin daha önce yazılmış olan ana ki-
taplarını kaynak olarak alır. Daha önce Hanefi mezhebini
anlatmak üzere yazılmış muteber ana kitaplardan bazıları
şunlardır:
1) Muhtasar el-Tahavî: İmam Tahavî’nin kitabıdır. Bu
âlim hicri 321 yılında vefat etmiştir.
2) Muhtasar el-Kâfi: el-Hâkim el-Şehid’in kitabıdır. Bu
âlim hicri 334 yılında vefat etmiştir.
3) Şerhu’l-Muntaka: Bu kitap da el-Hâkim el-Şehid’e
aittir.
4) Muhtasar el-Kerhî: İmam el-Kerhî’nin kitabıdır. Bu
âlim hicri 340 yılında vefat etmiştir.
5) İmam Muhammed el-Şeybani’nin yazdığı el-Asl, el-
Câmiu’l-Kebîr, el-Câmiu’l-Sağîr, el-Siyeri’l-Kebîr, el-
Siyeri’l-Sağîr, el-Ziyâdât kitapları da kaynak kitaplardan-
dır.
Kitabın baskıları hakkında bilgi: Muhtasar el-
Kudûrî’nin, önemli ve ihtiyaç duyulan bir eser olması sebe-
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 13
biyle, matbaa kullanılmaya başlanınca birçok baskısı yapıl-
mıştır. İlk matbaa baskısı, Hindistan’ın Delhi şehrinde, hicri
1262 yılında yapılmıştır. Sonra hicri 1287’de Lahor’da,
1303’te de Bombay’da basılmıştır. İstanbul’da ilk baskı,
hicri 1291’de, sonra 1309’da yapılmıştır. Rusya’nın Kazan
şehrinde hicri 1315 yılında, Mısır’ın Kahire şehrinde ise
1324’te basıldıktan sonra 1377’de tekrar basılmıştır. Matbaa
yaygınlaştıkça kitap birçok yerde daha basılmaya başlan-
mıştır.
Muhtasaru’l Kudûrî çeşitli dillere tercüme edilerek de ba-
sılmıştır. Emin Fehmi Paşanın, kitabı hem şerh edip hem de
Türkçeye çevirdiği eser hicri 1281’de İstanbul’da basılmış-
tır. Kitabın Almancaya tercüme edilen “Nikâh Bahsi”
1832’de, Fransızcaya tercüme edilen “Cihad Bahsi” de
1829’da basılmıştır.
Kitaba yapılan şerhler hakkında bilgi: Eski ve muhta-
sar olan Muhtasaru’l Kudûrî kitabının daha iyi anlaşılması
ve ders kitabı olarak kabul edildiğinden, öğrencilerin daha
iyi istifade etmesi için şerhine ihtiyaç duyulmuş, bu sebeple
sayısı kesin olarak bilinmemekle birlikte birçok şerhi yapıl-
mıştır. Her şerh edenin kendine has bir üslubu olmuştur.
Şerhlerin çoğu el yazması olarak kalmıştır.
Basılmış olan şerhler:
1) el-Cevheratu’l-Neyyira.
2) el-Lubab Şerhi’l-Kitâb. 3) Hulâsatu’l-Delâil: Arapça olarak Rusya’da yapılmış
bir şerhtir.
El yazması şerhlerden bazıları şunlardır:
1) el-Şerhu’l-Kebîr: Muhtasaru’l Kudûrî’nin en eski ve
en güzel şerhi, İmam Kudûrî’nin öğrencisi olan Ebu Nasr el-
Akta’ın şerhidir. Bu âlim, hicri 474’te vefat etmiştir.
2) el-Şerhu’l-Sağîr: Diğer adı el-Mukni’ olan bu şerhin
yazarı da el-Akta’dır. Geniş olarak şerh ettiği birinci esere
isim koymamış, özet olarak şerh ettiği bu esere Şerhu’l-
14 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Sağîr ismini vermiştir. Böylece diğerine Şerhu’l-Kebîr den-
miştir.
3) Takrîbu’l-Garîb: el-Akta’ın şerhinde zikrettiği garib
hadislerin açıklaması olan bu eserin sahibi, Kasım ibni Kut-
luboğa’dır. Hicri 879’da vefat etmiştir.
4) Zâdu’l-Fukaha: Hicri 591’de vefat eden İsbicâbi’nin
şerhidir.
5) el-Muctebâ: Hicri 658’de vefat eden Necmu’l-Eimme
Zahidi’nin şerhidir. Bu, en geniş ve en çok delil ihtiva eden
şerhtir.
6) el-Sirâcu’l-Vehhâc: Hicri 800’de vefat eden el-Had-
dadi’nin şerhidir. El-Cevheratu’l-Neyyira isimli eser, bu
şerhin muhtasarıdır.
7) Hallu Müşkilâti’l-Kudûrî: Hicri 500’de vefat eden
Ahmed ibni Muhammed ibni Muzaffer el-Razi’nin şerhidir.
8) Tuhfetu’l-Fukaha: Hicri 537’de vefat eden Alaeddin
el-Semerkandi’nin şerhidir. Bu şerhte yazar, Muhtasar el-
Kudûrî’ye birtakım eklemeler yapıp meselelerin delillerini
zikretmiştir.
9) Bidâyetu’l-Mubtedi: Hicri 593’te vefat eden Ebu el-
Hasen Ali ibni Ebu Bekir el-Merginânî’ye ait olan bu eser,
hem Muhtasaru’l Kudûrî’nin hem de İmam Muhammed’in
el-Câmiu’l-Sağîr’inin şerhini ihtiva etmektedir.
10) el-Hidâye: İmam el-Merginânî’nin kendi kitabı olan
Bidâyetu’l-Mubtedi’ye yine kendisinin yaptığı şerhtir.
Aslında İmam el-Merginânî, Bidâyetu’l-Mubtedi’yi çok
geniş bir şekilde şerh etmiştir, yaklaşık 80 cilt olan bu eserin
ismi, Kifâyetu’l-Muntehî’dir. Fakat kitap çok geniş oldu-
ğundan dolayı herkes okuyamayacağı için bu şerhi biraz
daha kısaltarak şerhine el-Hidâye ismini vermiştir.
11) Fethu’l-Kadîr: el-Hidâye kitabının şerhi olan bu
eserin sahibi, İbni el-Humam’dır. Hicri 861’de vefat etmiş-
tir.
12) el-Binâye: Bedrettin el-Aynî’nin el-Hidâye’ye yaz-
dığı şerhtir. Hicri 855’te vefat etmiştir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 15
13) el-Kifâye: İmam Mahmud el-Havarizmi’nin el-
Hidâye’ye yazdığı şerhtir. Hicri 658’de vefat etmiştir.
14) el-İnâye: Baberti’nin el-Hidâye’ye yazdığı şerhtir.
Hicri 786’da vefat etmiştir.
15) Bedâiu’l-Sanâi’: Hicri 587’de vefat eden Alaeddin
el-Kasani’ye ait olan bu şerh, Tuhfetu’l-Fukaha’nın 7 ciltlik
şerhidir.
16) Şerhu’l-Lubab: Şeyhu’l-İslam Kadu’l-Kuda Cema-
leddin el-Yezdî’nin şerhidir. Bu âlim, ölüm tarihi kesin ola-
rak bilinmemekle birlikte hicri 559’dan sonra vefat etmiştir.
Muhtasar el-Kudûrî dışında İmam Muhammed’in el-
Câmiu’l-Sağîr kitabını şerh ettiği el-Tehzîb isimli bir kitabı
da vardır. Yazarın, “Geniş bilgi isteyenler el-Tehzîb’e bak-
sın.” sözünden anlıyoruz ki Şerhu’l-Lubab çok geniş bir şerh
değildir.
17) İbni el-Hâkim el-Hâkim olarak bilinen Ebu el-Mu-
zaffer Muhammed ibni Es’ed, Muhtasar el-Kudûrî’yi şiir bi-
çiminde yazmıştır. Hicri 567’de Dimeşk’te vefat etmiştir.
18) el-İhtiyâr: Hicri 683 yılında vefat eden Ebu Fadl Ab-
dullah ibni Mahmud el-Mûsuli’ye ait olan bu eser, Muhtasar
el-Kudûrî’ye ziyade ve şerhi içermektedir.
19) el-Fevâidu’l-Müştemile alâ el-Muhtasaru ve’l-
Tekmile: Ebu Fadl el-Mûsuli’ye ait olan bu eser Muhtasar
el-Kudûrî’ye yapılan ziyadeyi; İmam Ebu Hanife ile İmam
Muhammed ve İmam Ebu Yusuf arasındaki ihtilafı içeren
bir eserdir. İstanbul’da bir nüshası bulunmaktadır.
Muhtasaru’l Kudûrî’nin el yazması olarak dünya gene-
linde 120’den fazla şerhi bulunmaktadır. Biz burada sadece
en önemlilerini zikrettik.
Tahkikte Yaptığım Uygulamalar: 1- Tercümenin motamot (kelime kelime) ifadelerle değil,
okuyanların daha iyi anlayabilmesi için mana üzerinde du-
rularak yapılmasını istedim. Çünkü motamot çeviri yapar-
ken bazı manaların kaybolduğu, başka manalarla karıştığı ve
okuyucunun kastedileni anlayamadığı sabittir.
16 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
2- Kitabın nüshaları çok fazla olduğu ve nüshalar ara-
sında birtakım farklılıklar bulunduğu için en muteber olan
nüshayı takip ettim. Farklı bir nüshada daha muteber bir söz
geçmişse o sözü aldım.
3- Kitabı daha düzenli sunabilmek adına konularına göre
başlıklar ekledim.
4- Mahtuta olan ve harekeleri bulunmayan bu eserin met-
nini, daha rahat okunabilmesi için harekelendirdim.
Hanefi fıkhını delilsiz, özet olarak anlatan bu kitabı tah-
kik çalışmamın haricinde; Hanefi fıkhını delilleriyle teferru-
atlı bir şekilde anlatan, delillerin tahriç ve tahkikini yaptığım
bir çalışmam da mevcuttur. Hanefi fıkhını, ihtilaflı konular
dâhil geniş bir şekilde öğrenmek isteyenler bu çalışmama
başvurabilirler.
Başarıp da doğruya isabet etmişsem bu, Allah’tandır;
eğer hata yapmışsam bu, şeytandan ve nefsimdendir, bundan
dolayı Allah’tan af dilerim. Sadece O’na ibadet eder ve hiç-
bir şeyi O’na ortak koşmam; bütün şirk ve müşriklerden de
beriyim. Allah-u Teâlâ’nın beni Müslüman olarak yaşatıp
Müslüman olarak öldürmesi yegâne temennimdir.
ين م ال ع ال ب ر ه ل ل د م ح ال ن أ م اه و ع د ر آخ و Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 17
الط ه ار ة ك ت اب TAHARET KİTABI
" الط ه ار ة ف ر ض " Taharetin (Abdestin) Farzları:
" ت ع ال ى الل ه الص الة ق ال إ ل ى ت م ق م إ ذ ا آم ن وا ال ذ ين ا أ ي ه ي اك م و أ ر ج ل ك م ب ر ؤ وس و ام س ح وا و ج وه ك م و أ ي د ي ك م إ ل ىال م ر اف ق ل وا فاغ س
ي ة 6]المائدة:إ ل ىال ك ع ب ين "[ال Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Namaza kalktığınızda yüzlerinizi
ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın! Başlarınızı mesh
edin, iki topuk kemiğine (ayak mafsalının iki yanından çı-
kan belirgin kemiklere) kadar da ayaklarınızı yıkayın!”
(el-Maide: 6)
ل ال ع ض اء الث " الط ه ار ة :غ س ث ة و م س ح الر أ س ف ف ر ض "ال Maide: 6 ayetine göre abdestin farzları şunlardır:
1- Yüzü yıkamak,
2- İki eli yıkamak,
3- İki ayağı yıkamak,
4- Başı mesh etmek.
" و ال ك ع ب ان ف يو ال م ر ف ق ان ن خ ال ل ي د "ال غ س
18 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
İki elin dirseğini yıkamak da iki eli yıkamaya dâhildir
(farzdır). Aynı şekilde iki ayağın topuğunu (ayak bileğinin
iki yanından çıkan aşık kemiğini) yıkamak da ayakları yıka-
maya dâhildir (farzdır).
ح و ال م ف ر وض " ار ف يم س م ق د ي ة الر أ س .وهور ب ع الر أسالن اص الن ش ع ب ة أ ن ل م ار و ىال م غ ير ة ب ن أ ت ى-ه ع ل ي ه و س ل م ص ل ىالل -ب ي
م ،وم س ح س ب اط ة ق و ،وت و ض أ ي ت ه ،وخ ف ي ه،ف ب ال "ع ل ىن اص Başın mesh edilmesinde farz olan miktar, başın ön kısmı
olan alın kadardır, bu ise başın dörtte biridir.
Muğire ibni Şu’be radıyallahu anh’dan şöyle rivayet edil-
miştir:
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir kavmin çöple-
rini döktükleri yere gelip orada bevletti ve abdest aldı, başı-
nın ön kısmını ve mestlerini mesh etti.”
:Taharetin (Abdestin) Sünnetleri "س ن ن الط ه ار ة "
" : ث وس ن ن الط ه ار ة ي ن ث ال ال ي د ل اإلناء اغ س إدخال هما اس ق ب ل إذ ا ق ظ ي ت م ه ن و ي ة الل ه ال م ت و ض ئ م ن م اء ال و ض وء و ت س "ت ع ال ىف ياب ت د
" ت ن ش اق س و ال و ال م ض م ض ة ل يل و و الس و اك و ت خ ال ذ ن ي ن ح م س ر ار ال غ س ل و ت ك ي ة و ال ص اب ع ث إالل ح "ل ىالث ال
Abdest alacak olan kimsenin şunları yapması sünnet-
tir:
1- Eğer uykudan uyanmışsa ellerini su kabına sokmadan
önce (bileklere kadar) üç defa yıkaması,
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 19
2- Abdest almaya başlarken besmele çekmesi,
3- Misvak kullanması,
4- Mazmaza yapması (suyu ağzının her tarafına ulaştır-
ması) ve istinşâk yapması (suyu burnun yumuşak bölümüne
ulaşana kadar çekmesi),
5- Kulaklarını mesh etmesi,
6- Sakalını ve parmak aralarını hilallemesi,
7- Abdest uzuvlarını yıkamayı üçer defa tekrarlaması.
الط " ي ن و ي أ ن ل ل م ت و ض ئ ت ح ب ع ب ،ه ار ة و ي س ت و أ س ه ر و ي س
و ي ر ت ب أ ،ال و ض وء ب ال م س ح ر ب ف ي ب د الل ه ت ع ال ىب ذ ك أ "ه و ب ال م ي ام ن م اب د Abdest alacak kişinin yapması müstehap olan şeyler:
1- Taharete (abdest almaya) niyet etmek,
2- Başın tamamını mesh etmek,
3- Uzuvları yıkamada ayetteki sıralamaya riayet etmek,
4- Uzuvları yıkamaya sağdan başlamak.
" :Abdesti Bozan Şeyler " و ال م ع ان يالن اق ض ة ل ل و ض وء
" :و ال م ع ان يالن اق ض ة ل ل و ض وء و الم ك ل الس ب يل ي ن م ن د م اخ ر ج خ ر ج والص د يد و ال ق ي ح ن إذ ا م ي ع وض إلىم ز او ج ت ف م ن ال ب د ح ك ل ح ق ه
ء إذ ا.الت ط ه ير و ال ق ي عال ف م ء م لك ان م م ض ط ج م ت ،ا و الن و ا ك ئ أ و أ و اإل ى ت ن د أ ز يل ع ن ه ل س ق ش ي م س ل و .ط ء ب و ال غ ل ب ة ع ل ىال ع ق ل اإل غ م اء
ة ، ك ل ص ال ق ه ة ف ي و س ج ود ذ و ال ج ن ون و ال ق ه ر ك وع "ات 1- Ön ve arka avret mahallinden çıkan her şey,
20 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
2- Vücuttan çıkan kan ve irinin, çıktığı yeri aşıp dağıl-
ması abdesti bozar ve taşan miktarın temizlenmesi gerekir.
3- Ağız dolusu kusmak (ağız dolusu olmayan kusma ab-
desti bozmaz),
4- Uzanarak veya bir şeye yaslanarak uyumak abdesti bo-
zar. Bir yere dayanarak uyuyan kişi, şayet dayandığı şey çe-
kildiğinde düşecek kadar derin uyumuşsa abdesti bozulur.
5- Bayılmak ve delirmekten dolayı aklı kaybetmek,
6- Rükû’ ve secdesi olan her namazda kahkaha ile gül-
mek.
" ل ال غ س :Guslün Farzları "ف ر ض
ل ف ر ض و" ت ن ال م ض م ض ة :ال غ س س ل س ائ ر ال ب د ن و ،ش اق و ال "غ س 1- Mazmaza yapmak (suyu ağzın her tarafına ulaştır-
mak),
2- İstinşâk yapmak (suyu burnun yumuşak bölümüne ula-
şana kadar çekmek),
3- Bütün bedeni yıkamak.
" ل :Guslün Sünnetleri "س ن ة ال غ س
" ل ال غ س و س ن ة ف ي غ س : ل ال م غ ت س أ ي ب د و ي ز يل أ ن و ف ر ج ه ي ه ي د ل ك ان ت ن ه ث م ي ت و ض أ ن ج اس ة إن ة ع ل ىب د ل ي ه ث م و ض وء ه ل لص ال ر ج إل
ع ل ىر أ ي ف يض ث ال م اء ث ال و س ائ ر ج س د ه ه ي ت ن ح ىع ا س ث م ال م ك ان ن ذ ل ك
ل ل ي ه ف ي غ س "ر ج
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 21
Gusledecek olan kimse, gusletmeye öncelikle elleri ve
fercini (avret mahallini) yıkamakla başlar ve bedeninde bir
necaset varsa onu giderir. Sonra namaz abdesti gibi abdest
alır ancak ayaklarının bulunduğu yerde vücudundan akan su
birikirse ayaklarını yıkamayı en sona bırakır. Sonra başına
ve bütün bedenine üç defa su dökerek hiç kuru yer kalmaya-
cak şekilde yıkar. Eğer gusül aldığı yerde su birikmişse en
sonda gusül aldığı yerden biraz uzaklaşıp ayaklarını yıkar.
ض ف ائ " ق ض ت ن ع ل ىال م ر أ ة أ ن إذ اب ل غ او ل ي س ل ل م اء ر ه اف يال غ س الش ع ر "أ ص ول
Saçları örgülü olan kadının, gusül abdesti alırken eğer su
saç diplerine ulaşıyorsa saç örgülerini çözmesi gerekmez.
" ل ال غ س ب ات :Guslü Gerektiren Haller "م وج
إن ز ا" : ل ل ل غ س ب ة ال م وج الد ف ق و ال م ع ان ي ه و ج ع ل ى ال م ن ي ل ة منالرجلوالمرأةو و و ال ت ق اء ال خ و الش ه غ ي ر إن ز ال ت ان ي ن م ن ال ح ي ض
"و الن ف اس 1- Erkek ve kadından meninin şehvetli bir şekilde fışkı-
rarak çıkması,
2- İnzal olunmasa bile erkek ve kadının sünnet mahalli-
nin birleşmesi,
3- Hayız veya nifaslı (lohusa) olmak. (Hayız veya nifas
olmuş kadının kandan temizlendikten sonra gusül yapması
farzdır.)
22 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ن ون ة " ال م س :Sünnet Olan Gusüller "ال غ س ال
" الل ه ر س ول ص ل ىالل -و س ن و س ل م ع ل ي ه ا-ه ل ل ل ج م ع ة ل غ س ر ام ي ن و اإل ح "وع ر ف ة و ال ع يد
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem cuma günü, iki bay-
ram günü, ihrama girmek için ve Arefe günü gusletmeyi
sünnet kılmıştır.
لو ف ي" غ س و ال و د ي ي ف يال م ذ اال و ض وء و ل ي س "ه م Mezi(3) ve vedinin(4) çıkmasından dolayı gusletmek ge-
rekmez ancak abdest almak gerekir.
SULAR BAHSİ
ب م " ائ ز ة ج د اث ال ح م ن والع يو الط ه ار ة وال و د ي ة الس م اء اء ون "والبار وم اء الب ح ار
1- Yağmur suyu, göl, pınar, çay, kuyu ve deniz suyuyla
büyük ve küçük hadesi gidermek caizdir (yani bu sularla ab-
dest alınır ve gusledilir).
(3) Mezi; ince ve yapışkan bir sudur, şehvet esnasında çıkar. Örneğin;
kişinin hanımıyla oynaşması, cimayı düşünmesi veya cima yapmayı is-
temesi durumunda çıkar. Fakat çıkması fışkırma şeklinde olmaz. Çık-
masından sonra kişinin şehveti dinmez. Çıktığında her zaman hissedil-
meyebilir. Hem erkeklerden hem de kadınlardan çıkabilir fakat kadın-
lardan daha çok çıkar. Âlimlerin ittifakı ile necistir. Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem mezi çıktıktan sonra ferci (ön avret mahallini) yıkamayı
emretmiştir. (4) Vedi; idrardan sonra çıkan kalın beyaz bir sudur. İcmayla necistir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 23
" ا ت جوز الط ه ار ة و ل ا ر ب م ر م ن الش ج .و الث م ر ع ت ص ب م اء غ ل ب و ل ال م اء ط ب ع ع ن ر ج ه ف أ خ ر ه غ ي والخ ع ل ي ه ر ب ة ء و م اء ل ك ال ش ال ب اق ال
"الز ر د ج و م اء والم ر ق 2- Ağacın veya ürününün üzerinden sıvazlamak suretiyle
alınan suyla ya da başka bir sıvıyla karışmış ve su tabiatını
kaybetmiş suyla -örneğin; meyve suyu, sirke, sebze suyu,
çorba, et suyu veya zerdeçal suyuyla karışarak su tabiatını
kaybetmiş suyla- büyük hadesi ve küçük hadesi gidermek
caiz değildir (bu sularla ne abdest alınır ne de gusledilir).
Su İle İlgili Hükümler:
ءو ت ج وز " ال ط ه ش ي أ و ص اف الط ه ار ة ب م اء خ أ ح د رف غ ي ر ك م اء ه ط اه ن ان و الص اب و ال م اء ال م د ت ل ط ب ه ال ش "ون و الز ع ف ر ان ال ذ يي خ
1- Temizleyici olan suya temiz olan bir madde karışır ve
suyun vasıflarından (rengi, tadı ve kokusundan) sadece bi-
rini değiştirirse bu suyla hadesi gidermek (abdest ve gusül
almak) caizdir. Örneğin sel suyuyla; içine yaprak, sabun
veya zaferan düşmüş suyla abdest ve gusül alınır.
ف يه ن و ك لم اء و ق " ان ال و ض وء ب ه ق ل يال ز ج اس ةل م ي ج ع ت ل م اء اك ك ث ير "ا أ و
2- Durgun suyun içine necaset düşerse, bu su ister az ister
çok olsun, onunla abdest alınmaz.
24 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
الن ب ي الل -ل ن و س ل م ص ل ى ع ل ي ه ب ح -ه م نأ م ر ال م اء ف ظ ،الن ج اس ة ي ب ول ن أ ح د ك م ":م ال الس و ة ال الص ه ي ل ع ف ق ال يال م اء ف ل
ائ م ال ج ن ،ولالد ل ن ف يه م ن "اب ة ي غ ت س Çünkü Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem suyu necaset-
ten korumayı emrederek şöyle buyurmuştur:
“Sizden biriniz akıp gitmek suretiyle temizlenmeyen
durgun suya bevledip sonra o suyla gusletmesin.” (Bu-
hari c: 1 Kitâbu’l-Vudû’, Bab: 68/236; Müslim, Ebu Da-
vud, Tirmizi)
م ع ل ي ه الس ال ق ظ ":و ق ال ي ت إذ ااس م ن ام ه ف ال ي أ ح د ك م م ن غ م س ن ث ا اث ال ل ه ن اء ح ت ىي غ س ي د ه ف ياإل ر يأ ي ن ب ات ت ي د "د ه ي ف إ ن ه ل
Başka bir hadiste Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurmuştur:
“Sizden biriniz uykudan uyandığında ellerini üç kere
yıkamadan kabın içine sokmasın. Çünkü ellerinin ne-
rede gecelemiş olduğunu bilemez.” (Müslim, 278)
ف يه " ذ ال م ن ج اس ةج از ال و ض وء ب ه إو أ م اال م اء ال ج ار يإذ او ق ع ت ل ه ا م ع ي ر ت ق ر ت س ال م اء أ ث ر؛ل ن ه ال "ج ر ي ان
3- Akan suya gelince; ona necaset düşer fakat suda neca-
setin eseri görülmezse bu suyla abdest almak caizdir. Çünkü
su aktığı için necaset düştüğü yerde kalmaz, akıp gider.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 25
" ي ت ح ر ك و ال غ د ير ال ذ يل ط ر ف ي ه ال ع ظ يم ف ر الط يك ر ح ت ب أ ح د ال ج ان ب :هي ب جان د فيأح ةاس ج ن ت ع ق إذاو ر الخ ال و ض وء م ن ج از
أ ن الن ج اس ة ل الخ ر ، ل إل ي ه ل ن الظ اه ر "ت ص 4- Bir tarafının hareket etmesiyle diğer tarafı hareket et-
meyen büyük su birikintilerinin bir tarafına necaset düşerse,
suyun necaset düşmeyen diğer tarafından abdest almak ca-
izdir. Çünkü bilinen şudur ki su çok büyük olduğu zaman
bir tarafına düşen necaset, abdest alınan diğer tarafına ulaş-
maz.
ن ف س" ل ه م ال ي س ي ن ج س :ف يال م اء ات م إذ اس ائ ل ةو م و ت ،ه ل و الز ن اب ير و ال ع ق ال ب ق و الذب اب " ار ب ك
5- Akan kanı olmayan tahtakurusu, karasinek, eşek arısı,
akrep gibi bir canlı, suyun içinde ölürse suyu necis yapmaz.
ف يال م اء " م اي ع يش د ه ،:لي ف ف يهو م و ت و الض ف د ع س ك الس م ك "و الس ر ط ان
6- Aynı şekilde suda yaşayan balık, kurbağa, yengeç gibi
bir hayvan suda ölürse suyu necis yapmaz.
ت ع م ل " ت ع م و ال م اء ال م س ي ج وز اس د اث ل "ال ه ف يط ه ار ة ال ح 7- Kullanılmış olan suyu, hadesleri gidermek (abdest ve
gusül) için kullanmak caiz değildir.
ت ع م ل " أ ز يل ب ه ح :و ال م س ت ع م ل ف يال ب د أ وا،د ثك لم اء س ن ه "ال ق ر ب ة ع ل ىو ج
26 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
8- Kullanılmış sudan kasıt; vücut (necasetten) temiz ol-
duğu halde hades gidermede kullanılan ya da Allah’a yak-
laşma niyetiyle, temiz olan vücudun onunla yıkandığı sudur.
د ب غ " ط ه ر و ج از ت :و ك لإه اب ة ع ل ي ه اف ق د م ن ه و ال و ض وء ،لص ال د م ي ن ز ير و ال ال خ ل د ج "إل
9- Domuz ve insan derisi dışında tabaklanan her deri te-
mizdir ve hem üzerinde namaz kılmak hem de bu deriden
imal edilmiş su kırbasından abdest almak caizdir.
ا" ي ت ة و ع ظ م ه ال م "اهرهاط ن ر وق هاب ص وع هار اف وح و ش ع ر 10- Ölünün kılı, kemiği, toynağı, siniri ve boynuzu te-
mizdir.
KUYULAR BAHSİ
إ ذ او ق ع ف يال ب ئ ر ن ج اس ة" ن :و ن ال م اء م و ك ان ن ز ح م اف يه ا،ز ح ت "ط ه ار ة ل ه ا
Su kuyusuna sıvı olan (sidik, kan gibi) bir necaset düşerse
kuyunun bütün suyu boşaltılır. Suyun boşaltılmasıyla kuyu
artık temiz olur.
ع ص ف ورأ " ف يه اف أ ر ةأ و م ات ت س ود ف إ ن ةأ و ص ع و س امان ي ةو أ و
ن :أ ب ر ص ر ين د ل وه ام اب ي ن ع ن ز ح م ث ين ا ش ،إل ىث ال ك ب د لوا ر ب ح س ب غ ر ه و ص ي و ان "ال ح
Şayet kuyuya fare, serçe, yont kuşu veya keler gibi bir
hayvan düşüp ölür (fakat şişip dağılmaz) ise düşen hayvanın
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 27
büyüklük ve küçüklüğüne göre kuyudan 20-30 kova su bo-
şaltılır.
د ج اج ة" ف يه اح م ام ةأ و م ات ت رأ و إ ن ن و س ه :و ن م ب ام ان ز ح ي ن ت ين إل ىا أ ر ب ع ين د ل و "وا ل د س
Su kuyusuna güvercin, tavuk, kedi gibi bir hayvan düşüp
ölür (fakat şişip dağılmaz) ise kuyudan (hayvanın büyüklük
ve küçüklüğüne göre) 40-60 kova su boşaltılır.
د اب " ش اةأ و ك ل بأ و ا ف يه آد م يف إ ن م ات ان ز ح ج م ي:ةأ و "ع م ائ ه Eğer su kuyusuna köpek, koyun ya da insan gibi bir canlı
düşüp ölürse bu durumda kuyunun bütün suyu boşaltılır.
ت ف س " اأ و ف يه ي و ان ال ح ان ت ف خ إ ن و م ائ ه اص غ :خ ج م يع ا يرن ز ح ب ير ك ي و ان أ و "ا ك ان ال ح
Kuyuya düşen hayvan suda ölüp şişer veya dağılırsa, dü-
şen hayvan ister büyük ister küçük olsun, kuyunun bütün
suyu boşaltılır.
ل و ال و " ء ي ع ت ب ر ب الد الد ل د ب ار و ع د ل ل ت ع م ل ال م س "ان د ب ل الفيس ط Su boşaltmak için kullanılacak kovanın itibar edilen bü-
yüklüğü, beldelerde kuyulardan su çekmek için kullanılan
orta boylu kova kadardır.
" ل و ع ظ يم ه اب د ن ن ز ح م ر :ف إ ن ل و الد م ن ع شرين د ل وا اي س ع م ق د ب ه ال و س ط ب ت س "اح
28 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Büyük bir kovayla su boşaltılırsa, 20 orta boy kovanın
alacağı kadar su alması şartıyla, bu işlem geçerlidir ve 20
kova boşaltılmış sayılır.
ر م ع ين " ال ب ئ ك ان ت إ ن ز ح ا و ت ن ن ز ح م اف يه ال و ج ب ر ج واأ :و ق د خ ال م اء ك ان ف يه ام ن ار م ا "م ق د
Eğer kuyuya düşen necaset, kuyunun bütün suyunun bo-
şaltılmasını gerektiriyor ve kuyudan su çekildikçe dibinden
kaynayarak doluyorsa, bu durumda necaset düştüğü zaman
mevcut olan su miktarınca kuyudan su boşaltılır.
ال ح س ن " م ح م د ب ن ر و ي ع ن :ت ع الىم ه اهلل ر ح و ق د ق ال ز ح ي أ ن ه ن ا ه ن ائ ةد ل و م ث م ائ ت اد ل و إ ل ىث ال "م
Muhammed ibni el-Hasen rahimehullah’dan rivayet edil-
diğine göre o, şöyle demiştir:
“Su çekildikçe dibinden kaynayarak dolan kuyudan 200-
300 kova kadar su boşaltmak yeterlidir.”
ولم،ت ع ق تىو م رون د ي ول،هاير أوغ ف أر ةر ئ فيالب د ج وإذاو "ك ة ل ي ل و م وي الة ادواص أع :خس ف ت ت م ل و ،خف ت ن ت اه ن م واؤض و انوات إذا
، م اؤ ه ا أ ص اب ه ء ش ي ك ل و غ س ل وا أو،ت خ ف ت ان ق د ت ان ك وإن .رحمهة ف ني أبيح ول يهافيق يال ل و ام أي ة الث ث الة واص اد أع :ت خ س ف ت
أ .اهلل م ه و ق ال و م ح م در ح ع ل ي ه م إ ع اد ااهلل م ب وي وس ف ء ة :ل ي س ش ي "ح ت ىي ت ح ق ق وام ت ىو ق ع ت
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 29
Su kuyusunda ölü fare veya ölü olan başka bir hayvan
bulunmuş fakat ne zaman kuyuya düştüğü bilinmiyorsa ve
kuyudan abdest alınmış veya gusledilmişse; eğer düşen hay-
van şişmemiş ve dağılmamışsa bir gün bir gecelik namaz
iade edilir ve kuyu suyunun isabet ettiği bütün eşyalar tekrar
yıkanır. Fakat düşen hayvan şişmiş veya dağılmışsa, Ebu
Hanife rahimehullah’a göre üç gün ve üç gecelik namaz iade
edilir. Ebu Yusuf ve İmam Muhammed rahimehumellah’a
göre bu hayvanın kuyuya ne zaman düştüğünden emin olun-
caya kadar hiçbir şeyin iade edilmesi gerekmez.
ARTIKLAR BAHSİ
" د م ي م ه ،و س ؤ ر ال "ط اه ر:و م اي ؤ ك ل ل ح 1- İnsanın ve eti yenen hayvanların artığı temizdir.
ال ب و" ب اع ن ز ير و س و ال خ س ؤ ر ال ك ل ب ائ م س:ه " ن ج 2- Köpek, domuz ve yırtıcı hayvanların artığı necistir.
ة و " ب اع ،س ؤ ر ال ه ر ة و الد ج اج ة ال م خ ال ك ،الط ي ر و س ن ف يو م اي س م ث ل الح ي ة و الف أ ر ة ر وه:الب ي وت "م ك
3- Evcil kedi, serbest gezen tavuk, yırtıcı kuşlar ve evlere
yerleşen yılan, fare gibi hayvanların artığı mekruhtur.
م ار " و ال ح ك وكف ي:و س ؤ ر ال ب غ ل ر ه ،ه م ام ش غ ي د ل م ي ج :م اف إ ن ب ه م ا "ج از دأب م اه ي أ ب و ،و ت ي م م ،ت و ض أ
4- Katır ve ehli eşeğin artığı şüphelidir. Eğer bu ikisinin
artığından başka su bulunmazsa arta kalan o suyla abdest
30 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
alınır ve (temizliğinde şüphe olduğu için ihtiyaten) teyem-
müm yapılır. Önce teyemmüm yapıp sonra abdest almak
veya önce abdest alıp sonrasında teyemmüm yapmak caiz-
dir.
الت ي مم ب اب TEYEMMÜM BAHSİ
" ل م د و م ن أ ي ج م س اف ر و ه و ال م اء ال م ص ر خ ار ج و ب وو ن ه ب ي ي ن ث رال م ص أ ك أ و ال م يل و ن ح ك ان ،ر ال م اء أ و د أ ن ه م ،ي ج ،ر يضإل
اغ ت س ل أ ه ض ر م د ت اش :الماء ل م ع ت إناس اف خ ف إن ال ج ن ب خ اف و ر :ال م اء ب ي م ت ل ه ال ب ر د أ و ي ق "الط اه رد يع ف إ ن ه ي ت ي م م بالص :ض ه أ ن
Kişinin şu durumlarda temiz olması şartıyla toprakla te-
yemmüm yapması caiz olur:
م س اف ر" ال م اء و ه و د ل م ي ج "و م ن 1- Yolculuk halinde iken su bulamaması(5),
خ ار ج ال م ص ر " ن ه و ب ي ن ال م وأ و ث ر ب ي أ ك أ و ال م يل و " ص ر ن ح
(5) Su bulamamaktan kasıt, suyu kullanma kudretine sahip olama-
maktır; yani su olduğu halde hastalık sebebiyle kullanamamak veya
kuyu olduğu halde kuyudan su çekecek kova bulamamak veya su kay-
nağı yakın olduğu halde oraya ulaşmayı engelleyen düşman, yırtıcı hay-
van vb. şeylerin varlığı ya da hadesi giderecek miktarda suya sahip ol-
mamak yahut sadece içmeye yetecek kadar su sahibi olmaktır.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 31
2- Yanında su olmadığı halde şehir dışında olması ve
suya ulaşabileceği şehir ile arasında bir mil(6) veya daha
fazla mesafe olması,
ك ان " م ر يضأ و أ ن ه د ال م اء إل د ت ش ااء الم ل م ع ت اس ن إ اف خ ف ي ج
"ه ض ر م 3- Suyu olmasına rağmen, hasta olduğu için suyu kullan-
dığında hastalığının artacağından korkması,
إن اغ ت س ل ب ال م اء أ " ال ج ن ب خ اف ت ل ه أ و ي م ن ي ق ف إ ن ه ال ب ر د أ و ر ض ه " الط اه رعيد الص ي ت ي م م ب
4- Cünüp ise ve suyla guslettiğinde şiddetli soğuk sebebi
ile ölmekten ya da hastalanmaktan korkuyorsa, işte bu du-
rumlarda temiz toprakla teyemmüm yapar.
" ا،و الت ي مم ض ر ب ت ان د ب إ ح ه ي م س ح ه ر ىذ ر ،ه م او ج اع ي ه و ب ال خ "إل ىال م ر ف ق ي ن
Teyemmümün Yapılışı:
Teyemmüm (temiz toprağa) iki vuruşla yapılır; birinci
vuruş ile yüzün tamamı mesh edilir, diğer vuruşla da dirsek-
lerle beraber iki el mesh edilir.
س " ال ج ن اب ة و ال ح د ث "و اءو الت ي مم م ن
(6) Eski âlimlerin milden kastettikleri; gözün gördüğü son noktaya
kadar olan mesafedir. Buna göre su, gözün gördüğü son nokta kadar
veya daha uzak bir mesafede ise teyemmüm yapılabilir.
32 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Cenabeti (büyük hadesi) ve abdestsizliği (küçük hadesi)
gidermek için de aynı şekilde teyemmüm yapılır.
و " ن يف ة أ ب يح ع ن د الت ي مم ج و ي ج وز م ن ك ان م ا ب ك ل م ح م د ن س الت ر اب ،ال ر ض ،ك ،والح ج ر ،و الر م ل ل و الك ح ، والن و ر ة،والج ص
"ر ن يخ و الز ،Teyemmüm Ne İle Yapılır?
Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre (Allah ikisine
de rahmet etsin); toprak, kum, taş, alçı, kireç, sürme ve zır-
nık taşı gibi yer cinsinden olan her şeyle teyemmüm yapmak
caizdir.
" أ ب وي وس ف ب الت :و ق ال ي ج وز إل خ اص ة ل و الر م ل "ر اب Ebu Yusuf ise (Allah ona rahmet etsin) şöyle dedi: “Top-
rak ve kum dışındaki şeylerle teyemmüm yapmak caiz de-
ğildir.”
ب " ت ح م س "ةف يال و ض وء و الن ي ة ف ر ضف يالت ي مم Teyemmümde niyetin hükmü:
Teyemmümde niyet farzdır, abdestte ise müstehaptır.
ا" ق ض ي ن ء ك لش ي الت ي مم ق ض ق ض ه أ ي ض،ل و ض وء و ي ن ي ة ر ؤ ا وي ن ال ه ت ع م "ال م اء إذ اق د ر ع ل ىاس
Teyemmümü Bozan Şeyler:
Abdesti bozan her şey teyemmümü de bozar. Yine, kul-
lanılmasına imkân varsa suyu bulmak da teyemmümü bozar.
ب الص ع يد ا" ي ج وز الت ي مم إل "لط اه ر و ل
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 33
Teyemmüm, sadece temiz olan toprak ile caiz olur.
د " ي ج ل م ل م ن ت ح ب اء و ي س ،ف يأ ال م الو ق ت ي ر ج وأ و ل ن و ه و ر ال و ق ت ف يآخ ه د أ ن ي ؤ خ ر الص :ي ج ر ال و ق ت ة إل ىآخ فإن ،ال و ج د
ب ه ت و ض :الم اء ت ي ،ىو ص ل ،أ إ ل " و ص ل ى.م م و Suyu vaktin başlangıcında bulamayan kimsenin, nama-
zın son vaktine kadar su bulacağına dair umudu varsa nama-
zını vaktin sonuna kadar geciktirmesi müstehaptır. Şayet bu
vakit içerisinde su bulursa onunla abdest alır ve namaz kılar,
su bulamazsa teyemmüm yapıp namaz kılar.
ال ف ر " و ي ص ل يب ت ي مم ه م اش اء م ن "و الن و اف ل ائ ض Teyemmüm yapan kimse, (teyemmümü bozulmadığı
müddetçe) bu teyemmümle istediği kadar farz ve nafile na-
maz kılabilir.
ر " ف يال م ص يح ل لص ح الت ي مم و ال و ل و ي ج وز ن از ة ج ح ض ر ت يإذ ا ر ه غ ي ب ، ت غ ل اش إن أ ف خ اف الط ه ار ة ة ت ف وت ه الص ال ن ت ي م م ي ف إ ن ه :
".و ي ص ل يŞehirde yaşayan ve sıhhati yerinde olan bir kimse, cenaze
hazır olduğunda abdest aldığı takdirde cenaze namazını ka-
çıracağından korkarsa ve kendisi ölünün velisi de değilse bu
durumda teyemmüm yaparak cenaze namazını kılması caiz-
dir.
34 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ح ض " م ن ل ك ي و ك ذ ف خ ش ال ع يد ة ص ال أ ر ب الط ه ار ة ت غ ل اش إن ن ة ال ع يد فإن " .يل ص ي و م م ي ت ي ه ت ف وت ه ص ال
Aynı şekilde bayram namazı için hazır bulunan kişi, ab-
dest aldığı takdirde bayram namazını kaçıracağından kor-
karsa teyemmüm yaparak bayram namazını kılabilir.
خ " ال ج م ع ة إو إ ن ش ه د م ن ت غ ن اف ت ف وت ه ل ب الط ه ار ة اش الة ص أن ي ت و الج م ع ة :ل م ي ت ي م م ، ال ج م ،ض أ و ل ك ن ه و ص :ع ة ف إ ن أ د ر ك ا ه ال إل
ر "ا أ ر ب ع ص ل ىالظه Fakat cuma namazı için hazır bulunan kimse, abdest al-
dığı takdirde cuma namazını kaçıracağından korksa bile te-
yemmüm yapamaz, abdest alması gerekir. Eğer cuma nama-
zına yetişirse cuma namazını kılar, yetişemezse asıl olan
dört rekât öğle namazını kılar.
إن ت و " ض اق ال و ق ت ف خ اف إذ ا ل ك ف ات و ك ذ ه ض أ ل م ي :ال و ق ت ت ي م م و ي ص ل يه اف ائ ت ة "و ل ك ن ه ي ت و ض أ
Aynı şekilde kişi, namaz vakti daraldığı için abdest aldı-
ğında vaktin çıkacağından korksa da teyemmüm yapamaz,
abdest alması gerekir. Eğer abdest aldıktan sonra vakit çık-
mış olursa namazı kaza olarak kılar.
ف ي" ال م اء ي ن س إذ ا ل ه و ال م س اف ر و ص ل ى،ر ح ذ ك ،ف ت ي م م ث م ر
،ال م اء ع ن ف يالو ق ت ت ه ص ال د م ح م و ة يف ن يح ب أ د ن )ع ) د ه م ا.ل م ي ع د
ي ع يد ((ااهلل م ه م ح ر أ ب وي وس ف "ه او ق ال
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 35
Yolcu olan kimse, bineğinde suyun olduğunu unutup te-
yemmüm yaparak namaz kılar ve namaz kıldıktan sonra na-
maz vakti içerisinde bineğinde su olduğunu hatırlarsa;
İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre namazını
iade etmez, İmam Ebu Yusuf’a göre ise namazını iade eder.
ي غ ل ب " ل م إذ ا ع ل ىال م ت ي م م م و ل ي س ب ق ر ب ه أ ن ع ل ىظ ن ه أ ن اء ال م اء ع ل ىظ ن ه أ .ي ط ل ب غ ل ب ت ف إ ن ي ج ز ي مم ه ح ت ىن ب ق ر ب ه م اء ل م
"ي ط ل ب ه Teyemmüm yapacak olan kimse, zannı galiple yakınında
su olmadığını düşünüyorsa suyu araştırması gerekmez. An-
cak zannı galip ile yakınında su olduğunu düşünüyorsa suyu
araştırmaksızın teyemmüm yapması caiz olmaz.
ك ان م ع ر ف يق ه م اء" م :و إ ن ي ت ي م م ط ل ب ه ق ب ل أ ن ن ه ف إ ن .ن ه م م ن ع ه " .ىل وص ،ت ي م م :
Kişinin birlikte yolculuk yaptığı arkadaşında su varsa te-
yemmüm yapmadan önce ondan suyu istemesi gerekir. Eğer
arkadaşı su vermezse teyemmüm yaparak namaz kılar.
ع ل ىال خ ف ي ن ال م س ح ب اب MESTLER ÜZERİNE
MESH ETME BAHSİ
ائ زب السن " ل ل و ال م س ح ع ل ىال خ ف ي ن ج ب م وج ك ل ح د ث ض وء ة م ن ع ل ىط ه ار ة ال خ ف ي ن د ث كام ل ة إذ ال ب س "ث م أ ح
36 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Meshin Hükmü:
Kişinin, tam bir taharet üzereyken (abdestliyken) mest-
leri giyip sonra kendisinden abdesti bozan bir hades sadır
olduğunda ayakları yıkamak yerine mestler üzerine mesh et-
mesinin caiz olduğu sünnette sabittir.
م ق يم " ك ان م ا ف إ ن ي و ل ة ا م س ح م س اف ر ،و ل ي ك ان ث ا و إ ن ث ة م س ح ال و ل ي ال ي ه او ال أ ي ام اؤ ه اع ق يب "ح د ث اب ت د
Meshin Müddeti:
Eğer kişi mukim ise bir gün bir gece, yolcu ise üç gün üç
gece mestler üzerine mesh edebilir. Mesh müddeti (ister ika-
mette ister yolculukta olsun) ilk hades sadır olduktan (abdest
bozulduktan) sonra başlar.
ع ل ىظ اه ر ه و ال م س ح ع ل ىال خ ف " ي ب ت ب ال ص اب ا م اخ ط وط ي ن د ئ ع ل ج الر أ ص اب ع م ن ر ء وس و .إل ىالس اق ث ث ال ار م ق د ص اب ع أ ف ر ض ذ ل ك
ال ي د أ ص اب ع "م ن Meshin Yapılışı:
Mestler üzerine mesh; elin parmaklarıyla mestin üst kıs-
mından, ayak parmaklarının ucundan başlayarak bacağa
doğru hatlar çekmek suretiyle yapılır. Farz olan mesh mik-
tarı, elin parmaklarından üç parmak kadardır.
ف يه خ ر ق" ي ج وز ال م س ح ع ل ىخ ف اي ب ي ك ب يرو ل م ق د ن ه ر ن م ث ث ال ل الر ج أ ص اب ع ك ان .أ ص اب ع م ن إ ن ذ ل ك و "ج از :أ ق ل م ن
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 37
Mestler Üzerindeki Yırtıkların Hükmü:
Ayak parmaklarından üç parmak miktarı görünecek ka-
dar büyük bir deliği olan mest üzerine mesh etmek caiz de-
ğildir. Şayet delik bu miktardan küçük olursa üzerine mesh
etmek caiz olur.
ح " ي ج وز ال م س ع ل ىالخ ف ين و ل ل و ل م ن ع ل ي ه ال غ س "ج ب Mestler Üzerine Mesh Etmenin
Caiz Olmadığı Durumlar:
Gusletmesi vacip olan kimsenin mestler üzerine mesh et-
mesi caiz değildir.
ق ض ال م س ح " ش ي ع ل ىالخ ف ين و ي ن ق ض ال و ض وء ك ل ق ض .ء ي ن ه و ي ن ا أ ي ض ال م د ة ،ون ز ع ال خ ف ي "م ض
Meshi Bozan Şeyler:
1- Abdesti bozan her şey meshi de bozar.
2- Mesti ayaktan çıkarmak meshi bozar.
3- Mesh müddetinin bitmesi de meshi bozar.
ال م د ة " ل ي ه و ،ن ز ع خ ف ي ه :ف إ ذ ات م ت و ل ،و ص ل ى،غ س ل ر ج ي س "ع ل ي ه إع اد ة ب ق ي ة ال و ض وء
Şayet mesh müddeti bitmiş (ve abdesti bozacak herhangi
bir şey sadır olmamış) ise kişi sadece mestleri çıkarıp ayak-
larını yıkar ve namaz kılar. Diğer abdest uzuvlarını tekrar
yıkamasına gerek yoktur.
" م ق يم و ه و أ ال م س ح اب ت د ل ة ف س اف ر ،و م ن و ل ي م ي و ت م ام :ق ب ل و ل ي ال يه ا ث ة أ ي ام ت م ام ث ال م س اف رو م ن .م س ح و ه و أ ال م س ح ث م ،اب ت د
38 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ك ان م س ح :ف أ ق ام م إ ن ل ة ا ي و ل و ل ي خ ف ي ه،وغ س ن ز ع ث ر :ل ز م ه ،أوأك ك ل ي ه.وإن ل ة.ر ج ول ي ل ة :ت م م م س ح ي وم و ل ي ي وم "ان م س ح أق ل م ن
Yolculuk ve İkamet Halinde
Mesh Etmekle İlgili Hükümler:
Bir kimse mukim iken meshe başlar, sonra bir gün bir
gece bitmeden yolculuğa çıkarsa mesh müddetini üç gün üç
geceye tamamlar. Yolculukta iken meshe başlar sonra da
mukim olursa, eğer yolculukta iken meshli olarak geçirdiği
süre bir gün bir gece veya daha fazla ise mestlerini çıkarıp
ayaklarını yıkar fakat meshli olarak geçirdiği süre bir gün
bir geceden daha az ise mesh müddetini bir gün bir geceye
tamamlar.
" ال خ ف ف و ق ال ج ر م وق ل ب س "ح ع ل ي ه م س :و م ن Üzerine Mesh Etmenin
Caiz Olduğu ve Caiz Olmadığı Şeyler:
Şayet kişi mest üzerine lastik ayakkabı giymişse bu du-
rumda giydiği lastik ayakkabı üzerine mesh eder.
ح " ال م س ي ج وز ع و ل ي ع ل ىال ج و ر ب ي ن أ ن أ ب يح ن يف ة إل ك ون ان د م ن ع ل ي ن أ و ي ن "م ج ل د
İmam Ebu Hanife’ye göre, altı ve üstü deri olanlar ya
da ayakkabı tabanı gibi tabanı olanlar hariç, çorapların üze-
rine mesh etmek caiz değildir.
ال م " و م ح م دي ج وز أ ب وي وس ف ك و ق ال إذ ا ع ل ىال ج و ر ب ي ن ان اس ح ف ان ي ش ين ي ن ل "الم اء ث خ
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 39
İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise suyu
geçirmeyen, sık dokunmuş kalın çoraplar üzerine mesh et-
mek caizdir.
ام ة و ال " ح ع ل ىال ع م ي ج وز ال م س و ال ق و ل ة و ال ب ر ق ع "ف از ي ن ق ل ن س و Sarık, takke, peçe ve eldivenler üzerine mesh etmek caiz
değildir.
إ ن " و ع ل ىال ج ب ائ ر ال م س ح إ ن .د ه اع ل ىغ ي ر و ض وء ش و ي ج وز و ع ن غ ي ر ب ر ء ب ر ء .س ح ل م ي ب ط ل ال م :س ق ط ت ع ن ط ل ب :و إ ن س ق ط ت
"ح س الم Abdestsiz sarılmış olsa bile sargı üzerine mesh etmek ca-
izdir. Şayet yara iyileşmeden sargı düşerse üzerine yapılan
mesh bozulmaz. Fakat yara iyileştiğinden dolayı sargı dü-
şerse mesh bozulur.
ال ح ي ض ب اب HAYIZ BAHSİ
و ل ي ال ي" أ ي ام ث ة ث ال ال ح ي ض اأ ق ل .ه ذ ل ك ع ن ن ق ص ا ف م ف ل ي : س ت ح اض ةب ح ي ض اس "و ه و
Hayzın en az müddeti üç gün üç gecedir. Üç gün üç ge-
ceden daha kısa süren kan akıntısı hayız değil, istihaze ka-
nıdır.
40 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ث ر " و أ ك أ ي ام الح ي ض ف هوول ي اليهاع ش ر ة : ذ ل ك ع ل ى ز اد ،وم ات حاض ة. "اس
Hayzın en uzun müddeti ise on gün on gecedir. On gün
on geceden sonra gelen kan akıntısı hayız değil, istihaze ka-
nıdır.
و ال" ر ة ال ح م ت ر اه ال م ر أ ة م ن و م ا ف يم د ة ر ة و ال ك د اصف ر ة ل ح ي ض ي ضح ت ىت ر ىال ب ي اض ح "خ ال ص الف ه و
Kadının saf beyaz akıntıyı görünceye kadar hayız müd-
deti içerisinde gördüğü kırmızı, sarı ve kirli renkteki akıntı
hayız kanıdır.
ة " الص ال ال ح ائ ض ع ن ق ط ي س م م ر ح و ي ،و ال ح ي ض ه االص و .ع ل ي م يالص و ة ،و ت ق ض ت ق ض يالص ال "و ل
Hayızlı olan kadın namaz kılmakla mükellef değildir ve
hayızlı iken oruç tutması haramdır. Hayızlıyken tutamadığı
oruçları kaza eder fakat kılmadığı namazları kaza etmez.
د " خ ل ال م س ج ت د ب ال ،و ل ت ط وف و ل ي أ ت يه ا،ب ي ت .از و ج ه و ل و ل ق ر اء ة ال ق ر ،ي ج وز ل ح ائ ض ج ن ب "آن و ل
Hayızlı kadın mescide giremez, Kâbe’yi tavaf edemez,
eşi onunla cima yapamaz. Hayızlı kadının ve cünüp olan
kimsenin Kur’an okuması caiz değildir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 41
ال " م س د ث ل م ح ي ج وز إل و ل أ م ص ح ف ف ه ب غ ال ه ي أ خ ذ أ ن و ق ت ه "ب ع ال
Abdestsiz olan kimsenin Mushaf’a dokunması caiz değil-
dir. Fakat Mushaf’ı, yapışık olmayan kılıfından veya askı-
sından tutarak alması caizdir.
د م ال ح " إ ذ اان ق ط ع م ن ي و ل ق ل ض أ ي ام و :ع ش ر ة ي ج ز ط ؤ ه ال م ل ه او ق ت ،ح ت ىت غ ت س ع ل ي ي ي م ض ك ام ل ة أ و ة ان ق ط .ف ص ال ع د م ه اإ ن
اق ب ل ال غ :ل ع ش ر ة أ ي ام "س ل ج از و ط ؤ ه Hayız kanı on günden daha kısa bir sürede kesilirse kadın
gusül yapmadan veya hayzın kesilmesinin üzerinden tam bir
namaz vakti geçmeden eşinin onunla cima yapması caiz ol-
maz. Eğer kanı on gün dolduktan sonra kesilirse bu durumda
gusletmeden önce eşinin onunla cima yapması caizdir.
ف " الد م ي ن ب ي ن ت خ ل ل إذ ا ر و الطه ال ح ي ض م د ة ي ك الد : ف ه و م "ال ج ار ي
Hayız müddeti içerisinde iki kanama arasındaki temizlik
(kan akıntısı olmaması), kan akan günler hükmündedir (ha-
yız günlerinden sayılır).
م و أ ق ل" ي و س ة ع ش ر ر خ م ث ر ه و ،ا الطه غ اي ة ل ك "ل Temizliğin en kısa müddeti on beş gündür. Temizliğin en
uzun müddeti için ise bir sınır yoktur.
42 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ت ح اض ة " س ال ال م :و د م ت ر اه م ا ث ة أ ي ه و أ ق ل م ن ث ال أ و ،ام ر أ ة ث ر أ ك ع ش ر ة أ ي ام "م ن
İstihaze Kanı: Kadının üç günden az veya on günden
fazla olarak gördüğü kanamadır.
ف " الرع اف م د م م ه ح ك ن ع ،ح ك ي م ة ل م ،الص ال الص و و ل ،و ل
ء "ال و ط Hükmü: Burundan devamlı akan kan hükmündedir; na-
maz kılmaya, oruç tutmaya ve cima yapmaya engel değildir.
" إ ذ از اد الد م ع ل ىع ش ر ة أ ي ام إل ىر :ل ل م ر أ ة ع اد ةم ع ر وف ةو ،و د ت ع اد ت ه ا ،أ ي ام اف :و م از اد ع ل ىذ ل ك ت ح اس "ض ةه و
Hayız gören kadının alışmış olduğu belli bir müddeti
varsa ve kanaması on günden fazla devam ederse hayız
müddetini alışmış olduğu müddete göre hesaplar, kalan gün-
lerde gelen kan akıntısı ise istihaze kanı hükmünde olur.
ت ح اض ة إ ن و" م س ال ب ل وغ م ع أ ت م ن اب ت د ك ل ف ح ي ض ه اع ش ر ة أ ي ام ر ت ح اض ة،ش ه " و ال ب اق ياس
Kız çocuğu büluğ çağına girdiğinde kendisinden devamlı
(on günden fazla) kan gelmeye başlarsa her ay hayız müd-
detini on gün olarak hesaplar, kalan günlerde gelen kan
akıntısı ise istihaze kanı hükmünde olur.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 43
ت ح اض ة " س ل س ال ب و ،و ال م س و م ن ب ه ائ م ،ل الد والج و الرع اف ر ح ،ك ل الذيلي ر قأ ال و ض ة ،ص ال:ي ت و ض ؤون ل و ق ت ل ك وء ف ي ص لون ب ذ
و الن م اش اء وام ن ف يالو ق ت ال ف ر ائ ض :ب .و اف ل ط ل فإذاخ ر ج الوق ت ال و ض ووضوء هم،و ن اف ت ئ ر ىك ان ع ل ي ه م اس ة أ خ "ء ل ص ال
Özür Sahipleri ve Hükümleri:
İstihazeli kadın, idrarını tutamayan, devamlı burnu kana-
yan ve yarasından devamlı olarak kan akan kimseler özür
sahibidirler. Bunlar her namaz vakti için (yeni) abdest alırlar
ve bu abdest ile özürden başka, abdesti bozan haller sadır
olmadıkça o vakit içerisinde diledikleri kadar farz ve nafile
namaz kılabilirler. Şayet vakit çıkarsa, özürden başka ab-
desti bozan bir şey sadır olmasa bile, abdestleri bozulmuş
sayılır ve gelecek namazın vakti içerisinde yeniden abdest
almaları gerekir.
Nifas (Lohusalık):
" ه و :و الن ف اس د ة االد م ال خ ار ج ع ق يب "ل و ل Nifas kanı, doğumdan sonra kadından gelen kandır.
ال ح ام ل " د م ات ر و،و الد م ال ذ يت ر اه و ل ف يح ال ال م ر أ ة اق ب ل اه ت ه ت ح اض ة ث ر ال و ل د اس أ ك " خ ر وج
Hamile kadının hamilelik esnasında gördüğü kan ve do-
ğum yaparken çocuğun çoğu dışarı çıkmadan gördüğü kan
istihaze hükmündedir.
44 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
" ل ه :و أ ق لالن ف اس ح د ث ،ل م و أ ك ي و د ع ل ى،وم از اا ر ه أ ر ب ع ون ت ح اض ة :ف ه واس "ذ ل ك
Nifas kanının en az müddeti için bir sınır yoktur. En uzun
müddeti ise kırk gündür. Eğer kırk günden sonra kan gel-
meye devam ederse sonraki günlerde gelen kan, istihaze
kanı sayılır.
إ ذ ا" الد م ال ر ب ع ين ت و ال م ر أ ة و ل د ت ،و ق د ج او ز ه ذ ه ق ب ل ك ان ت و ل ه اع اد ةم ع ر وف ةف يالن ف ا،ذ ل ك ع اد ت ه ا:س إل ىأ ي ام .ر د ت و إ ن
ل ه اع اد ة ا:ل م ت ك ن ه ف اب ت د م ء ن ف اس " ا اأ ر ب ع ون ي و Kadın daha önce doğum yapmış ve nifas konusunda alış-
tığı belli bir müddet varsa, kan akıntısı kırk günden sonra
gelmeye devam ettiği takdirde nifas müddetini alıştığı nifas
müddetine göre hesaplar. Alıştığı nifas müddeti dışında ge-
len kan akıntısı ise istihaze kanı hükmünde olur. Şayet kadı-
nın nifas için alıştığı belli bir müddet yoksa (ve kan da kırk
günden sonra gelmeye devam ederse) nifas müddeti kırk
gün olarak hesaplanır, diğer günlerde gelen kan, istihaze ka-
nıdır.
ف " ي ن و ل د و ل د ت د و م ن و اح الد ف :يب ط ن م ن ن ف اس ه ام اخ ر ج م ال و ل د ال و ل أ ب يح ن يف ة ع ق يب ع ن م ح م د.و أ ب يي وس ف :ز ف ر و و ق ال
ال و ل ع ق يب الد م " د الث ان ين ف اس ه ام اخ ر ج م ن Bir doğumda iki çocuk doğuran kadının nifas müd-
deti:
Ebu Hanife ve Ebu Yusuf’a göre ilk çocuğun doğma-
sından sonra gördüğü kan ile başlar.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 45
İmam Muhammed ve İmam Züfer’e göre ikinci çocu-
ğun doğmasından sonra gördüğü kan ile başlar.
ال ن ج اس ب اب NECASETLER BAHSİ
Necasetten Taharetin Hükmü:
ال " ب د ن بم ن و اج الن ج اس ة م ص ل يت ط ه ير ، ب ه و ال م ك ان ،و ث و " ال ذ يي ص ل يع ل ي ه
Namaz kılan kimsenin bedeninde, elbisesinde ve namaz
kıldığı yerde bulunan necaseti temizlemesi vaciptir.
Necaset Neyle ve Nasıl Temizlenir:
،الم و ي ج وز ت ط ه ير الن ج اس ة ب ال م اء " ك ن ي و ب ك ل م ائ ع ط اه ر ط ل ق م اب ه ت ع م لال م اء و ،د ر الو اء وم ،ل كالخ ،إز ال ت ه ".ال م س
Necaseti temiz ve temizleyici olan suyla temizlemek caiz
olduğu gibi sirke, gül suyu gibi temiz olan her sıvıyla ve
kullanılmış suyla temizlemek de caizdir.
إ ذ اأ ص اب " ر ت و ن ج اس ةل ه اج :ب ال ر ض هك ل د ف ف ج ف ت،مال خ ف ".ج از
Meste katı olan bir necaset bulaşır ve kurursa, necaseti
yere sürttükten sonra bu necasete bulaşmış mestle namaz
kılmak caiz olur.
46 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ل ر ط ب ه " غ س ب سي ج ن ج أ ج ف ،و ال م ن ي ع ل ىالث و ب ز أ إ ذ اج ف " ف يه ال ف ر ك
Meni necistir. Eğer ıslak ise yıkanması vaciptir fakat el-
bise üzerinde kurumuşsa (yıkamaksızın sadece) ovalamak
suretiyle temizlemek yeterlidir.
ا" ال م ر آة أ و ه م ا:لس ي ف و الن ج اس ة إذ اأ ص اب ت ح ب م س ت ف ي "ا ك Necaset ayna veya kılıca bulaşırsa temizlemek için bun-
ları silmek yeterli olur.
" إ ذ اأ ص اب ت ف ج ف ت ،ن ج اس ةال ر ض و أ ث ر ه ،ب الش م س او ذ ه ب ان ه ا: ة ع ل ىم ك الص ال ه از وج و ل م ي ،ج از ت ن "الت ي مم م
Yere bir necaset bulaşır, güneşin de vurmasıyla kurur ve
orada necasetin eseri kalmazsa bu yerde namaz kılmak caiz
olur. Fakat bu yerdeki toprakla teyemmüm yapmak caiz de-
ğildir.
Galiza Necasetlerin Hükmü:
أ ص اب ه م ن " و م ن ال م غ ل ظ الن ج اس ة و ال غ ا،ول والب ،ك الد م ،ة ئ ط :اد ز فإن ،ه ع م الة الص ت از ج :ه ون اد م ف ،م ه ر الد ار د ق م ر م والخ
".زج ت م ل Kan, idrar, dışkı ve içki gibi galiza olan necasetlerden bir
dirhem miktarı(7) ve daha azı kendisine bulaşan kimsenin, bu
(7) Bir dirhem miktarı; katı maddeler için 3-4 gram, sıvılarda ise el
ayası kadardır.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 47
necaseti temizlemeksizin onunla birlikte namaz kılması ca-
izdir. Fakat bu necaset bir dirhem miktarından daha fazla
olursa onu temizlemeksizin namaz kılmak caiz olmaz.
Hafife Necasetlerin Hükmü:
ن ج اس ةم خ ف ف ةت و إ ن أ ص اب " ب و ،ه ج از ت ك م ه ل ح ي ؤ ك ل م ا ة الل ص ال ر ب ع الث و ب ل غ "م ع ه م ال م ي ب
Şayet bir kimsenin elbisesine eti yenen hayvanların sidiği
gibi hafife bir necaset bulaşırsa, elbisenin dörtte biri mikta-
rına ulaşmadıkça onunla birlikte namaz kılmak caiz olur.
Yıkamakla Temizlenen Necaseti Temizleme Şekli:
ل ه " غ س ب الن ج اس ة ال ت يي ج ي ن و ت ط ه ير ه :" اع ل ىو ج Yıkanması vacip olan necaseti temizlemek şu iki şekilde
gerçekleşir:
ك ان ل ه اع ي نم ر ئ ي ة" ا اف ط ه ار :ف م ع ي ن ه أ ن ،ت ه از و ال ي إل ق ىم ن ب "أ ث ر ه ام اي ش قإز ال ت ه
1- Görünen necasetin temizlenmesi, ancak necasetin ta-
mamen giderilmesiyle olur. Necaset tamamen giderildikten
sonra kaldırılması zor olan izinin kalması zarar vermez.
ل ه اع ي نم ر ئ ي ة" ت غ س ل ح ت ىي غ ل ب ف ط ه ا:و م ال ي س ع ل ىر ت ه اأ ن ط ه ر ظ ن ال أ ن ه ق د ل "غ اس
2- Görünmeyen necasetin temizlenmesi ise yıkayan kişi-
nin zannı galiple temizlendiğine kanaat getirinceye kadar yı-
kamasıyla gerçekleşir.
48 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
İstincâ:
ت ن ج اء س ن ة" س "و ال Hükmü: İstincâ(8) yapmak sünnettir.
ز ئ ف يه ال ح ج ر " ق ،و م اق ام م ق ام ه ،ي ج ح ت ىي ن س ح ه و ،ي ه ي م ل ي س ن ون دم س "ف يه ع د
İstincâ: Taş veya onun görevini yapabilecek başka bir
şeyle necasetin çıkış yerini temizleninceye kadar silmek su-
retiyle yapılır. İstincâ yaparken silme işleminin kaç defa tek-
rarlanacağına dair sünnet olan bir sayı yoktur.
ب ال م اء أ ف ض ل" ل ه ت ج او ز .و غ س ر ج ه ات ف إ ن م خ ي ل م :الن ج اس ة ج ز
ال م اء "،أوالمائع ف يه إل Necaset çıktığı yeri aşmamışsa suyla yıkanması daha ef-
daldir. Ancak eğer necaset çıktığı yeri aşarsa su veya temiz
olan sıvı bir madde dışında başka bir şeyle istincâ yapmak
caiz değildir.
" يب ع ظ م ت ن ج ي س ،و ل ب ر و ث و ،و ل يع ب ر ج ،ل ب ط ع ام و ،و ل ل ب ي م ين ه إل "رذ ع م ن
Kemik, tezek veya yiyecek bir şeyle ve mazeret olma-
dıkça sağ el ile istincâ yapılmaz.
(8) İstincâ; kan, meni, sidik, dışkı gibi şeylerin çıktıkları mahalleri
temizlemektir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 49
ة الص ال ك ت اب NAMAZ KİTABI
Namaz Vakitleri:
ر اأ و ل و ق ت " ر :لف ج ط ل ع ال ف ج ال ب ي اض ال ،الث ان يإذ ا و ه و م ع ت ر ض و ق ت ه ا.ف يال ف ق ر "الش م س ل ع م ال م ت ط :و آخ
Sabah namazının vakti: İkinci fecrin (fecrisadığın) doğ-
masıyla başlar. İkinci fecir; ufukta enine yayılan beyazlıktır.
Güneşin çıkmaya başlamasıyla sabah namazının vakti son
bulur.
ر " الظه و ق ت "س الش م إذ از ال ت :و أ و ل Öğle namazının vakti: Güneşin tam tepede iken batıya
doğru kaymasıyla başlar.
اع ن د أ ب يح ن يف ة " ر و ق ت ه ث ل ي ه ص إذ ا:و آخ ء م ك ل ش ي و ىار ظ ل س "ف يء الز و ال
Ebu Hanife’ye göre zeval vaktindeki gölge hariç, her şe-
yin gölgesi iki katı olunca öğle namazının vakti son bulur.
و م ح م د" أ ب وي وس ف ث ل ه إذ اص ار ظ :و ق ال ء م ك ل ش ي "لİmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise ze-
val vaktindeki gölge hariç, her şeyin gölgesi misli (bir katı)
kadar olunca öğle namazının vakti sona erer.
50 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ال ع ص ر " و ق ت ل ي ن إذ اخ ر ج و ق ت :و أ و ل ر ع ل ىال ق و و .الظه ر آخ ت غ ر ب :و ق ت ه ا "الش م س م ال م
İkindi namazının vakti: Her iki görüşe göre de öğle na-
mazının vakti bittiğinde ikindi namazının vakti girmiş olur
ve güneş battığında da son bulur.
" ال م غ ر ب و ق ت الإذ اغ ر ب ت :و أ و ل ا.ش م س ر و ق ت ه ل م ا:و آخ م ي غ ب ال ذ ي،الش ف ق ال ب ي اض ر ة ي ر ىو ه و ال ح م ب ع د ع ف يال ف ق ن د
و م ح م د،أبيح ن يف ة أ ب وي وس ف ر ة ه و ق ال ال ح م "و Akşam namazının vakti: Güneşin batmasıyla birlikte
başlar, şafağın kaybolmasıyla son bulur. Şafak; İmam Ebu
Hanife’ye göre ufukta kızıllıktan sonra görülen beyazlıktır,
İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise ufukta
görülen kızıllıktır.
" ال ع ش اء و ق ت الش ف :و أ و ل إذ اغ اب ،ق ل ي ن ر ،ع ل ىال ق و و آخ الث ان يم ال م ي ط ل ع :و ق ت ه ا ر "ال ف ج
Yatsı namazının vakti: Her iki görüşe göre de şafağın
kaybolmasıyla başlar, ikinci fecir (fecrisadık) doğunca son
bulur.
ال و ت ر " و ق ت ال ع ش اء :و أ و ل و ق ،ب ع د ر ي ط ل ع :ت ه او آخ ل م م ا
ر "ال ف ج Vitir namazının vakti: Yatsı namazının kılınmasıyla
başlar, ikinci fecrin (fecrisadığın) doğmasına kadar devam
eder.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 51
Namaz Kılmanın Müstehap Olduğu Vakitler:
ت " ر و ي س ب ال ف ج ف ار اإل س ح ب و اإل ، الص ي ف ف ي ر ب الظه ،ب ر اد ير ال ع ،و ت ق د يم ه اف يالش ت اء الش م س و ت أ خ يل و ،ص ر م ال م ت ت غ ي ر ت ع ج
ال ع ش اء إل ىم اق ب ،ال م غ ر ب ير .و ت أ خ الل ي ل " ل ث ل ث Sabah namazını (güneş doğmadan) ortalık aydınlanınca
kılmak; öğle namazını yazın hava serinleyinceye kadar ge-
ciktirmek, kışın ise ilk vakitte kılmak; ikindi namazını gü-
neşin renginin değişmeye (sararmaya) başlamasından önce-
sine kadar geciktirmek; akşam namazını vaktin başlangı-
cında kılmak; yatsı namazını ise gecenin ilk üçte birinin bi-
timine kadar geciktirmek müstehaptır.
ص ال " ي أ ل ف ف يال و ت ر ل م ن ت ح ب ي ؤ خ ر ه اإو ي س أ ن ر ة الل ي ل ل ىآخ ،الل ي ل ل م ي ث ق ن ت ب اه ف إ ن م أ :ب ال ق ب ل الن و ت ر "و
Gece namazını kılmaya alışmış olan kimsenin vitir nama-
zını gecenin son vaktine kadar geciktirmesi müstehaptır.
Eğer kişi uyanacağından emin değilse vitri uyumadan önce
kılar.
ال ذ ان ب اب EZAN BAHSİ
" ال خ م س س ن ةل لص ل و ات و اه ا،ال ج م ع ة و ،ال ذ ان "د ون م اس Beş vakit farz namaz ve cuma namazı için ezan okumak
sünnettir. Bunların dışındaki namazlar için ise ezan okumak
sünnet değildir.
52 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ب " الل ه أ ك ي ق ول أ ن ف ة ال ذ ان ،ر و ص ب ر "ىآخره.إل ...الل ه أ ك Ezanın sıfatı (okunuşu) şöyledir:
ب ر اهلل " أ ك ب ر ااهلل أ ك ،اهلل ب ر إ ل أ ك ل ه د أ ن ،أ ش ب ر أ ك اهلل ،هلل ه إ ل ه د أ اهلل ،أ ش إ ل إ ل ه ه د أ ن ل ه د أ ش اهلل ،أ ش ر س ول ا ان م ح م د أ ن م ح م د
ع ل ع ل ىالص ال ة ،ح ي اهلل ،ح ي ع ر س ول ،ل ىال ف ال ح ىالص ال ة ،ح ي أ ك اهلل ب ر أ ك ،اهلل اهلل ح ي ع ل ىال ف ال ح إ ل ه إ ل ،ل ." ب ر
Allahu Ekber! Allahu Ekber! Allahu Ekber! Allahu Ek-
ber! Eşhedu en lâilâhe illallâh! Eşhedu en lâilâhe illallâh!
Eşhedu enne Muhammeden Rasûlullâh! Eşhedu enne Mu-
hammeden Rasûlullâh! Hayya alessalâh! Hayya alessalâh!
Hayya alelfelâh! Hayya alelfelâh! Allahu Ekber! Allahu Ek-
ber! Lâilâhe illallâh!”
يع ف يه " ت ر ج "و ل Ezan okurken terci’ (ilk okuyuşta şehadeti alçak sesle
okuyup ikinci okuyuşta yüksek sesle okuma) yapılmaz.
ال ف ال " ب ع د ر ال ف ج ف يأ ذ ان و ي ز يد م :ح الن و م ن ر ي ة خ ،الص ال ".م ر ت ي ن
Sabah ezanında diğer ezanlara ek olarak:
" ح -Hayya alelfelâh (Haydi, felaha!)” dedik“ "ح ي ع ل ىال ف ال
ten sonra iki defa " م الن و رم ن ي خ ة -Essalâtu hayrun mi“ "ا لص ال
nennevm (Namaz uykudan daha hayırlıdır.)” denilir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 53
" ث ل ال ذ ان ق ام ة م أ ن ه ،و اإل اب ع د إل ف يه ح اع ل ى:ح ي ي ز يد ل ف ال ق ام ت : ة ق د "م ر ت ي ن ،الص ال
İkamet de aynı ezan gibi okunur. Fakat " ح ع ل ىال ف ال "ح ي
“Hayya alelfelâh” dedikten sonra iki defa " ة الص ال ق ام ت "ق د “Kad kaametissalâh (Namaz ikame edildi!)” denilir.
" د ر ف يا،و ي ت ر س ل ف يال ذ ان ق ام ة و ي ح "إل Ezan acele etmeksizin yavaş yavaş okunur, ikamet ise
seri bir şekilde okunur.
ل ة " اال ق ب ت ق ب ل ب ه م ة إ ذ اب ل ،ف و ي س ح ،غ إل ىالص ال ح :و ال ف ال و ل ه ه ي م ين ا و ج م ال "و ش
Ezan ve ikamet okuyan kişi (müezzin) kıbleye yönelir ve
ة " ع ل ىالص ال -Hayya alessalâh (Haydi, namaza!)” de“ "ح ي
diğinde yüzünü sağa, " ح ال ف ال ع ل ى Hayya alelfelâh“ "ح ي
(Haydi, felaha!)” dediğinde ise yüzünü sola çevirir.
ص ل و اتف إ ن ف .و ي ق يم ،و ي ؤ ذ ن ل ل ف ائ ت ة " :ات ت ه و أ ق ام ،ول ىأ ذ ن ل ل ي ر ، م خ ش اء أ الب اق ي ة:ف يا و ك ان إن ش اء اق ،و أ ق ام ،ذ ن و إ ن ت ص ر
ق ام ة "ع ل ىاإل Kazaya kalmış namazlar için de ezan ve ikamet okunur.
Eğer kazaya kalmış namazlar birden fazla ise ilk kaza edile-
cek namaz için hem ezan hem ikamet okunur. Akabinde
54 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
kaza edeceği namazlar için ise kişi muhayyerdir; dilerse
ezan ve ikameti okur, dilerse sadece ikamet okur.
ي ؤ ذ ن و ي ق يم ع ل ىو ض " أ ذ ن ع ل ىغ ي ر و ف إ ،وء و ي ن ب غ يأ ن :ض وء ن ي ق يم ع ل ىغ ي ر و ض .ج از ر ه أ ن ي ؤ ذ ،وء و ي ك ج ن ن أ و "بو ه و
Ezan ve ikametin abdestli olarak okunması gerekir. An-
cak ezan abdestsiz okunmuşsa geçerlidir. Abdestsiz olarak
ikamet okumak veya cünüpken ezan okumak ise mekruhtur.
و ق ت " ة ق ب ل د خ ول ي ؤ ذ ن ل ص ال ر ع ن ه او ل فيأذ ان الف ج د أبي،إل . ،ف ي ج وز ق ب ل الص ب ح "ي وس ف
Namaz vakti girmeden o namaz için ezan okunmaz. An-
cak Ebu Yusuf’a göre sabah ezanı, sabah namazının vakti
girmeden okunabilir.
ة ال ت يت ت ق د الص ال ش ر وط م ه اب اب
NAMAZ KILMADAN ÖNCE YERİNE
GETİRİLMESİ GEREKEN ŞARTLAR BAHSİ
م الط ه " ي ق د ع ل ىال م ص ل يأ ن ب ي ج د اث ال ح و ال ن ،ار ة م ن ج اس "ع ل ىم اق د م ن اه
Namaz kılmak isteyen kimsenin yerine getirmesi gereken
şartlar şunlardır:
Birinci şart: Daha önce açıkladığımız şekilde hadesten
ve necasetten temizlenmek.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 55
ت ر " ر ت ه و ي س "ع و İkinci şart: Avret mahallini örtmek.
" الر ج ل م ن و ال ع و ر ة الس: ت ح ت م ا ب ة إل ىالرك ر ة ب ، و الرك م ن ة "ال ع و ر ة
Erkeğin avreti; göbek deliğinin altından dize kadar olan
kısımdır. Diz de avretten sayılır.
ر ة" ك له ع و ه ا،و ب د ن ال م ر أ ة ال ح ر ة ه ه او ك ف ي و ج "إل Hür olan kadının avreti; yüzü, iki eli ve iki ayağı hariç
bütün bedenidir.
" الر ج ل ك ان ع و ر ة م ن ع و :و م ا ال م ة ف ه و ر ه او و ب ط ن ه ا،ر ةم ن ظ ه ن ه ا،ع و ر ة ب د م ن و ىذ ل ك ب ع و ر ة ف ل :و م اس "ي س
Cariye olan kadının avreti; erkek için avret sayılan yer-
lerdir. Buna ek olarak cariyenin sırtı ve karnı da avrettir. Bu-
nun dışında kalan bedeni avret değildir.
اس ة " م اي ز يل ب ه الن ج د ل م ي ج "الة .الص و ل م ي ع د ،ص ل ىم ع ه ا:و م ن Kendisine necaset bulaşan kimse onu giderecek herhangi
bir şey bulamazsa o necasetle birlikte namaz kılar ve daha
sonra o namazı iade etmez.
ب و " ث و د ي ج ل م ع ر ي ان ا م ن ا اع د ق ا ص ل ى ، ي وم ئ ب الرك وإيماء ع ز أ ه :ا ف إ ن ص ل ىق ائ م .و السج ود أ ف ض ل ،أ ج "و ال و ل
56 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Avretini örtecek elbise bulamayan kimse, namazını çıp-
lak olarak ve oturarak kılar. Rükû ve secdeyi ise ima ile ya-
par. Şayet ayakta namaz kılarsa namazı geçerlidir ancak otu-
rarak kılması daha efdaldir.
ة ل و ي ن و ي" ب لص ال ف يه خ ل و ب ن ي ة ال ت يي د ا ن ه ب ي ل ي ف ص ة ل ر يم ي ن الت ح غ ي ر ه و ل "ب ع م ل
Üçüncü şart: Namaza başlamadan önce namaza niyet et-
mek ve niyet ile tahrim tekbiresi arasında namaza uygun ol-
mayan (yemek yemek, su içmek, konuşmak gibi) bir ara ver-
memek gerekir.
ب ل " ت ق ل ة و ي س ي ك ون ،ال ق ب أ ن ائ ف إل :ا خ إل ىأ ي ه ة و ف ي ص ل ي ج
"ق د ر Dördüncü şart: Kıbleye yönelmek. Ancak korku ha-
linde olan kişi kıbleye yönelemiyorsa, yönelebildiği her-
hangi bir yöne doğru namaz kılar.
ا" ل ة ف إ ن ال ق ب ع ل ي ه ت ب ه ت ش ع ن و ل ي ، أ ل ه ي س م ن ب ح ض ر ت ه :ه اس و ص ل ى ت ه د ط .اج ع ل م أ ن ه أ خ م اص ل ىف إ ن إع اد ة :أ ب ع د .ل ي ه ع ف ال
ة ف يالص ال و ه و ع ل م ذ ل ك ت :و إ ن ار إاس ل ة و ب ن ىع ل د ه ل ىال ق ب "اي Namaz kılacak olan kimse kıblenin yönü konusunda
şüphe eder ve soracak kimse bulamazsa kendi gayretiyle
kıble yönü hakkında içtihat yapar ve namaz kılar. Namaz
kıldıktan sonra başkasının bildirmesiyle kıble hakkındaki iç-
tihadında hata yaptığını anlarsa namazını iade etmez. Ancak
namaz esnasında, yöneldiği yönün hatalı olduğunu anlarsa
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 57
doğru olan kıble yönüne yönelir ve kaldığı yerden namazına
devam eder.
ة ف ة الص ال ص ب اب NAMAZIN KILINIŞ ŞEKLİ BAHSİ
ت ة" ة س الص ال "ف ر ائ ض Namazın farzları altı tanedir:
و ال" و ال ق ر اء ة و ال ق ي ام ر يم ة ف الت ح ة و ال ق ع د و السج ود ر رك وع يآخ
ار ة م ق د "الت ش هد الص ال 1- Namaza tekbir getirerek başlamak (tahrim tekbiresi),
2- Ayakta durmak (kıyam),
3- Kur’an-ı Kerim okumak (kıraat),
4- Rükû yapmak,
5- Secde etmek,
6- Namazın sonunda teşehhüd okuyacak kadar oturmak.
" :و م از اد ع ل ىذ ل ك " س ن ةف ه و
Bunlardan başka sünnette sabit olan şeyler sünnet (ve va-
cip) hükmündedir.
ت ه " ف يص ال د خ ل الر ج ل إ ذ ا ب ر :و ب ك ي ه م ع الت ك ح ت ىو ر ف ع ي د ير ة أ ذ ن ي ه م ت ي "ي ح اذ ي ب إ ب ه ام ي ه ش ح
a) Bir kimse namaza başlarken tahrim tekbiresini getirir
ve tekbirle birlikte ellerini, başparmakları kulak yumuşağı-
nın hizasına gelinceye kadar kaldırır.
58 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
" ب د ل ب ير ف إ ن ق ال الر ،أ ج لالل ه :م ن الت ك أ ع ظ م أ و أ و ب ر م ن أ ك ح ز أ ه ع ن د : " أ ب يح ن يف ة و م ح م د أ ج
Şayet tekbir yerine namaza " أ ع ظ م أ و -Allah bü“ "اهلل أ ج ل
yüktür veya yücedir.” ya da " ب ر أ ك م ن -Rahman yüce“ "الر ح
dir.” diyerek başlarsa İmam Ebu Hanife ve İmam Mu-
hammed’e göre bu geçerli olur.
".يرب ك ت الظ ف ل ب إل ئه جز ف:لي وس أبوي ال وق "İmam Ebu Yusuf’a göre ise tekbir (Allahu Ekber) laf-
zından başka bir lafızla namaza başlarsa geçerli olmaz.
ر " ع ل ىال ي س ن ى ال ي م ب ي د ه س ر ت ه.ىو ي ع ت م د ت ح ت م ث ،و ي ض ع ه م اد ك ،الل ه م س ب ح ان ك :ي ق ول م ك و ،و ب ح م اس دك و ت ع ال ىج ،ت ب ار ك
ر ك إل ه غ ي " .و ل b) Tekbir getirdikten sonra ellerini, sağ elin içi sol elin
üzerinde olacak şekilde göbek deliğinin altına koyar ve
şöyle der:
س ب ح ان ك" و ت ب ار ك د ك و ب ح م إل االل ه م و ل م كو ت ع ال ىج دك ه س ر ك "غ ي
“Allah’ım! Seni bütün noksanlıklardan tenzih ederim.
Seni yücelterek över ve verdiğin nimetlerden dolayı sana
şükrederim. Senin isminin bereketi her yerde devam etsin.
Senin celalin yücelsin. Senden başka ibadete layık ilah yok-
tur.”
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 59
الر " الش ي ط ان م ن ب ا لل ه ت ع يذ و ي س يم ا،ج الل ه م و ي ق ر أ ب س م ن لر ح يم ب ه ،الر ح ر "ام و ي س
c) Sonra kovulmuş olan şeytandan Allah’a sığınır
" يم ا عوذ ب اهلل الر ج م ن الش ي ط ان " der ve besmele okur
" يم م ن الر ح اهلل الر ح م .der. İkisini de sessiz olarak söyler " ب س
وس " ال ك ت اب ي ق ر أ ف ات ح ة ه ع م ة ور ث م ا أي ن م آيات الث أوث ،
"اءش ة ور س d) Eûzu besmeleden sonra Fatiha suresini okur. Onunla
birlikte kısa bir sure veya istediği herhangi sureden üç ayet
okur.
م ام " اإل الض ال ين :ف إ ذ اق ال ق ،و ل اال م ؤ ،آم ين:ال ،ت مو ي ق ول ه ف يه ا "و ي خ
İmam " الض ال ين dedikten sonra hem imam hem de "و ل
onun arkasında ona tabi olan cemaat sessiz bir şekilde "آم ين"
“Âmin!” der.
ي " ب ي د و ي ع ت م د و ي ر ك ع ب ر ي ك ب ث م و ي ف ر ج ب ت ي ه ع ل ىر ك أ ص اب ع ه ه ي ن ي ر ف ع ر أ س ه و ل ر ه و ي ب س ط ظ ه ف ير ك وع ه .ن ك س ه ي و ل س ب ح ان :و ي ق ول
ث ر ب ي أ د ن اه ،ا ال ع ظ يم ث ال "و ذ ل ك e) Sonra tekbir getirir ve rükûa gider. Rükû yaparken el-
lerini diz kapaklarının üzerine koyar, parmaklarını aralıklı
60 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
olarak yayar ve sırtını dümdüz tutar. Başını ne yukarı kaldı-
rır ne de aşağı eğer. Rükû esnasında üç defa:
" ال ع ظ يم ر ب ي -Yüce olan Rabbimi bütün noksanlık“ "س ب ح ان
lardan tenzih ederim.” der. Üç sefer söylemesi en az mikta-
rıdır.
" ه س م ع الل :ث م ي ر ف ع ر أ س ه و ي ق ول ح م د ال م .ه ل م ن ت مو ي ق ول :ؤ در ب ن ال ك ".ال ح م
f) Sonra " ه ح م د Allah kendisine hamdedeni“ "س م ع الل ه ل م ن
işitir.” der ve rükûdan kalkar. İmam:
" ح م د ه س م ع الل ه ل م ن " dediğinde ona tabi olan cemaat: "ر ب ن اد .Rabbimiz! Muhakkak ki hamd sanadır.” der“ "ل كال ح م
ت و ىق ائ م " و س ج د :ا ف إ ذ ااس ب ر د ع ت م او ،ك ي ه ع ل ىال ب ي د ،ر ض ك ف ي ه ب ي ن ه ه ت ه س ج د ع ل و ،و و ض ع و ج ه ب ع ل ىاق ت ف إ ن .ىأ ن ف ه و ج ص ر
ن يف ة :أ ح د ه م ا أ ب يح و م ح م دو ق ا،ج از ع ن د أ ب وي وس ف ي :ل ج وز ل ر ع ذ م ن إل ق ت ص ار ع ل ىال ن ف " .ال
g) Rükûdan tam olarak doğrulup ayakta durunca tekbir
getirir ve secdeye gider. (Secdede) İki elini yere koyar, yü-
zünü iki elinin arasına koyar, alnı ve burnu üzerine secde
eder. Şayet bunlardan sadece biri üzerine secde edecek
olursa İmam Ebu Hanife’ye göre caiz olur, İmam Ebu Yu-
suf ve İmam Muhammed’e göre ise bir özür olmaksızın
sadece burun üzerine secde etmekle yetinmesi caiz olmaz.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 61
ف ا" ع ل ىك و ر ع م ام ت ه أ و س ج د ز أ ه ف إ ن ب ه أ ج ث و ل "ض Sarığın sarılan (kıvrılan) bölümü veya elbisenin bir par-
çası üzerine secde etmek caizdir.
ع ي ه " ي ه و ي و ج ه أ ص اب ع و ي ج اف يب ط ن ه ع ن ،و ي ب د يض ب ذ ل ي ه ف خ ر ج ل ة ال ق ب و ف يس ج ود ه .ن ح ث ،ح ان ر ب يال ع ل ىس ب :و ي ق ول ،ا ث ال و ذ ل ك
".أ د ن اه Secdede iken kollarını yana doğru açar (vücuduna yapış-
tırmaz), karnını dizlerinden uzaklaştırır, ayak parmaklarını
kıbleye doğru çevirir ve secde esnasında üç defa: " س ب ح ان ر ب ي Yüce olan Rabbimi bütün noksanlıklardan tenzih“ "ال ع ل ى
ederim.” der. Üç sefer söylemesi en az miktarıdır.
،ث م ي ر ف ع ر أ س ه " ب ر و س ج :ا ط م أ ن ج ال س اف إ ذ ا،و ي ك ب ر ".دك h) Sonra başını kaldırır ve tekbir getirir. Mutmain bir şe-
kilde tam olarak oturduktan sonra tekrar tekbir getirir ve
(ikinci) secdeye gider (ve birinci secdedeki tesbihi söyler).
د " س اج ت و :ا ف إ ذ ااط م أ ن و اس ب ر ق د م ي ا ىق ائ م ك ،ه ع ل ىص د ور ي ق ع د ي ع ت ،و ل ي ه ع ل و ل ".ىال ر ضم د ب ي د
i) Secdede mutmain oluncaya kadar kaldıktan sonra tek-
bir getirir ve ayakuçları üzerinde ayağa kalkar. Ayağa kal-
karken oturmaz ve elleriyle yere dayanmaz.
62 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
" ث ل م الث ان ي ة ع ة ف يالر ك ف يال ول ىم و ي ف ع ل ف ع ل ا أ ن ، إل ل ه ت ح ت ف ي ت ع و ذ ،ي س ي ر ف ع .و ل و ل ب ير ة ال ف يالت ك ي ه إل "ول ىي د
j) İkinci rekâtta da aynı ilk rekâtta yaptığı gibi yapar. An-
cak istiftah duasını okumaz, eûzu çekmez ve ilk (tahrim)
tekbiri dışında ellerini kaldırmaz.
الث ا" ة د الس ج ر أ س ه م ن ر ف ع ف إ ذ ا الث ان ي ة ع ة ف يالر ك :ن ي ة ت ر ش اف ر ى ال ي س ل ه ه ا،ر ج ع ل ي ن ىن ص ب و ن ص ب ،ف ج ل س اص اب ع ه أ و و ج ه ،ا ال ي م
ل ة ال ق ب و ي ه ع ل ىف خ ،ن ح ي ه و و ض ع ي د "د و ت ش ه و ب س ط أ ص اب ع ه ا،ذ İkinci rekâtın ikinci secdesinden başını kaldırdığında sol
ayağını yere yayarak üzerine oturur, sağ ayağını ise diker ve
parmaklarını kıble yönüne çevirir. Ellerini ise uyluğunun
üzerine koyar, parmaklarını yayar ve teşehhüdü okur.
:و الت ش هد " ل ل أن ي قول ي ات ا لت ح و الط ي ب ات م ،ه و الص ل و ات ا لس ال
م ة الل ه و االن ب يو ر ح ات ه ع ل ي كأ ي ه م ع ل ي ناا،ب ر ك ىع ب اد الل ه و ع ل ،لس ال ين ا،الص ال ح إ ل ه إ ل ه د أ ن ل ع ب د أ ش ه د أ ن م ح م دا و ر س ول ه هللو أ ش "ه
Teşehhüd şöyle okunur:
و الط ي " و الص ل و ات ل ل ه ي ات ا لت ح ا أ ي ه ع ل ي ك م ا لس ال اب ات لن ب يم ع ل ي الس ال ات ه الل ه و ب ر ك ة م ناو ع ل ىع ب اد الل ه الص ال ح و ر ح ه د أ ن ين أ ش
ه د أ ن م ح م دا اهللو أ ش إ ل ه إ ل " ع ب د ه و ر س ول ه ل Selamet, rahmet ve tüm güzellikler Allah içindir. Ey
Nebi! Allah’ın rahmeti, bereketi ve selamı üzerine olsun.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 63
Bize ve Allah’ın bütün salih kullarına da selam olsun. Şeha-
det ederim ki Allah'tan başka ibadeti hak eden ilâh yoktur ve
yine şehadet ederim ki Muhammed Allah’ın kulu ve rasulü-
dür.”
ا" ي ز يد ع ل ىه ذ و ل ة ال "ول ىف يال ق ع د İlk oturuşta teşehhüdden başka bir şey okumaz.
ر ي ي ن " ال خ ع ت ي ن ف يالر ك خ اص ة ف و ي ق ر أ "ات ح ة ال ك ت اب k) Son iki rekâtta (kıyamda) sadece Fatiha’yı okur.
ت ه " ر ص ال ج ل س ف يآخ ج ك م ج ل س :ف إ ذ ا ف يال ول ىو ت ش ه س ل ا د و ص ل ، ا،ه ع ل ي ه و س ل م ص ل ىالل -يع ل ىالن ب ي ش اء،م م او د ع اب م
أ ل ب ه و ال د ع ي ة ي ش ال ق ر آن ،أ ث ور ةال م ف اظ ب ي ش ا ب م ع و ي د م و ل ك ال ه "الن اس
l) Namazın sonunda ilk oturuşta oturduğu gibi oturur ve
teşehhüdü okur. Akabinde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sel-
lem’e salat getirir ve Kur’an kelimelerine benzeyen lafızlar-
dan oluşan ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den riva-
yet edilen duaları okur. İnsanların sözlerine benzeyen lafız-
larla dua etmez.
" ين ه ي م ع ن ي س ل م ث م ، ف ي ق ول الل الس : م ة و ر ح ع ل ي ك م م ،ه ال ث ل ذ ل ك ي س ار ه م "و ي س ل م ع ن
64 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
m) Son olarak " الل ه م ة ع ل ي ك م و ر ح م Allah’ın selamı ve“ "الس ال
rahmeti üzerinize olsun.” diyerek sağına ve aynı şeyi söyle-
yerek soluna selam verir.
ر " ف يال ف ج ه ر ب ال ق ر اء ة ع ت ي ن ال ول ي ي ن م و ف ،و ي ج ن ال م غ ر يالر ك ب
ك ان إم ام ف ياإلم ا.ا و ال ع ش اء إن اب ع د ال ول ي م الق راء وي خ إ ن ي ن.ة ف يم و ف ر د م ن ي ر:ا ك ان م خ ش اء :ف ه و ن ف س ه ج إن و أ س م ع ش ،ه ر اء و إ ن
"خ اف ت Namaz kılan kimse imam ise sabah, akşam ve yatsı na-
mazlarının ilk iki rekâtında kıraati açıktan (sesli) okur ve
sonraki rekâtlarda sessiz okur. Eğer tek başına kılıyorsa bu
durumda muhayyerdir; dilerse kendisini duyacağı kadar
sesli okur, dilerse sessiz okur.
ر " م ام ال ق ر اء ة ف يالظه ف ياإل "و ال ع ص ر و ي خ İmam, öğle ve ikindi namazlarında kıraati sessiz okur.
ر ك ع ات " ث ث ال ب ،و ال و ت ر ل ي ف ص م ل ب س ال ن ه ن ف .ي ن ت يو ي ق الس ن ف يج م يع ".ة الث ال ث ة ق ب ل الرك وع
Vitir namazı üç rekâttır ve rekâtların arası selam ile ay-
rılmaz (sadece üçüncü rekâtın sonunda selam verilir, ikinci
rekâtta selam verilmez). Senenin tamamında üçüncü rekâtta
rükûdan önce kunut yapılır.
ال و ت ر ف " ع ة م ن ف يك ل ر ك و س ور ة و ي ق ر أ "م ع ه ا.ات ح ة ال ك ت اب Vitir namazının her bir rekâtında Fatiha suresi ve zammi
sure okunur.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 65
ن ت " ي ق أ ن :ف إ ذ اأ ر اد ب ر ي ه و ر ف ،ك ي د ق ،ع ي .ت ن ث م و ل ق ن ت ة غ ي ر ه ا "ف يص ال
Vitir namazını kılan kimse kunut yapmak istediğinde tek-
bir getirerek ellerini (parmakları kulak yumuşağının hiza-
sına gelinceye kadar) kaldırır ve akabinde (ellerini, sağ elin
içi sol elin üzerinde olacak şekilde göbek deliğinin altına ko-
yup) kunut duasını okur. Vitir dışındaki namazlarda kunut
yapılmaz.
ق ر اء ة " ء م ن الص ل و ات ز ئ و ل ي س ف يش ي ي ج ل ب ع ي ن ه ا ر ه اغ س ور ة .ي ذ ي ت خ ر ه أ ن ة ب ع و ي ك ي ق ر س ور ة ل لص ال اي ن ه ال ر ه غ ي "أ
Farz namazlarda mutlaka okunması gereken belli bir
zammi sure yoktur, zammi sure olarak Kur’an’dan diledi-
ğini okuyabilir. Belli bir zammi sure tayin ederek hep onu
okuyup başka sure okumaması mekruhtur.
ال ق ر اء ة ف يال" ز ئ م ن ة و أ د ن ىم اي ج م م ا:ص ال آن ر ال ق ي ت ن او ل ه اس ن يف ة أ ب يح "ع ن د
Namazda (Kur’an’dan okunması gereken) kıraatin en az
miktarı; İmam Ebu Hanife’ye göre “Kur’an okudu.” diye
isimlendirilecek kadar okumaktır.
و م ح م د" أ ب وي وس ف ز ئ :و ق ال ي ج ق ص ل آي ات ث ث ال ار أ ق لم ن آي ة ط و يل ة "أ و
İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed ise şöyle dedi:
“En az üç kısa ayet veya bir uzun ayet okuması gerekir. Bun-
dan azı yeterli olmaz.”
66 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
م ام " اإل ت مخ ل ف ال م ؤ ي ق ر أ "و ل İmama tabi olan kimse, imamın arkasında okumaz.
غ ي ر ه " ة ف يص ال ت اج ي :و م ن أ ر اد الدخ ول ة ن ي ة الص :ىن ي ت ي ن إل ح ال "و ن ي ة ال م ت اب ع ة
İmama tabi olmak isteyenin, namaz niyeti ve imama tabi
olma niyeti olmak üzere iki niyete ihtiyacı vardır.
Cemaat Namazı:
ة" "و ال ج م اع ة س ن ةم ؤ ك د Cemaat Namazının Hükmü: Namazı cemaatle kılmak,
müekked sünnettir.
م ام ة " ب اإل ل ىالن اس ت س او و ا.ب السن ة أ ع ل م ه م :و أ و أ ق ر ؤ ه م ف :ف إ ن الل ه ت ع ال ى ت س او و ا.ل ك ت اب ت س او و ا.أ و ر ع ه م ف :ف إ ن "أ س ن ه م ف :ف إ ن
İnsanlar içerisinde imam olmaya en layık kişi, namazla
ilgili hükümleri (farzları ve sünnetleri) en iyi bilen kişidir.
Şayet bu konuda eşit iseler Allah-u Teâlâ’nın kitabını en iyi
okuyan kişi imam olur. Kıraatte de eşit iseler daha çok vera’
sahibi olan (takvalı ve şüpheli şeylerden kaçınan) kişi imam
olur. Bütün bu konularda eşit iseler en yaşlı olanları imam
olur.
ت ق د يم ال ع ب د و ال ع ر اب ي " ر ه و ي ك و و ل د الز ن او ال ق ،ع م ىو ال ف اس ف إ ن ".ج از :ت ق د م وا
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 67
Kölenin, bedevinin, fasığın, zina çocuğunun ve kör kim-
senin imam olması mekruhtur. Fakat imam olurlarsa arkala-
rında kılınan namaz caizdir.
ب ه " ي ط و ل ل أ ن ة و ي ن ب غ يل ل م ام "م الص ال İmam olan kimsenin, (cemaate zorluk vermemek için ce-
maat namazı kılanların en zayıfına göre hareket edip) na-
mazı fazla uzatmaması gerekir.
ه " د و ح ي ص ل ين أ ن ر ه ل لن س اء و ي ك ج م اع ة .ن ف ع ل ن :ذل كف إ ن ط ه ن م ام ة و س اإل "و ق ف ت
Kadınların tek başlarına cemaat namazı kılmaları mek-
ruhtur. Fakat bununla birlikte cemaat namazı kılarlarsa
imam olan kadın, kadınların ilk safının ortasında durur (öne
geçmez).
" د و اح ص ل ىم ع ي م :و م ن أ ق ام ه ع ن ك ان .ين ه :اث ن ي ن م ع ف إ ن "ت ق د م ع ل ي ه م ا
İmam ile birlikte bir kişi namaz kılacaksa, bu kişi imamın
sağında (ve biraz gerisinde) durur. Şayet iki (veya daha
fazla) kişi olurlarsa imam onların önüne geçer.
ب ام " ت د وا أ ن ي ق ي ج وز ل لر ج ال ب ص ب ي،ر أ ة و ل ل وا،فإن ف ع و ل ذ ل ك ص الت ه م. ":ب ط ل ت
Erkeklerin bir kadına veya büluğ çağına gelmemiş bir ço-
cuğa tabi olarak namaz kılmaları caiz değildir. Eğer kılar-
larsa namazları batıl olur.
68 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
" الر ج ال ي ان ،و ي ص ف "الن س اء ث م ،ث م الص ب Cemaat namazında saflar; en önde erkekler, ardından (er-
kek) çocuklar, sonra ise kadınlar gelecek şekilde sıralanır.
" ر ج ل إل ىج ان ب ام ر أ ة ق ام ت ف إ ن ة و ، ف يص ال ت ر ك ان م ش ه م اة د :و اح ت ه ف س د ت "،لص الت ه ا.ص ال
Şayet kadın bir erkeğin yanında durmuş, her ikisi de aynı
imama tabi olmuşlarsa (imam da kadınlara imam olmaya ni-
yet etmişse) bu durumda erkeğin namazı bozulur, kadının
namazı bozulmaz.
ر ه ل " اع و ي ك "ةلن س اء ح ض ور ال ج م Genç kadınların cemaat namazına katılmaları mekruhtur.
ر ج ال ع ج وز ف يال ف " أ ن ت خ ب أ س و ال ع ش اء و ل ر و ال م غ ر ب د أ بيع ن ج "ح ن ي ف ة.
İmam Ebu Hanife’ye göre yaşlı kadınların sabah, akşam
ve yatsı namazları için cemaat namazına gitmelerinde bir
mahsur yoktur.
الص ل وات فيوز ج لع اروج خ وز ج ي :دم ح وم ف وس وي أب ال وق ""ه ا.ل ك
İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise yaşlı
olan kadının bütün namazlarda cemaat için mescide gitmesi
caizdir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 69
ل " س ب ه م ن خ ل ف ي ص ل يالط اه ر و ل ال ب و ل الط اه ر ات .س و ل ت ح اض ة ال م س ال ق ار ئ خ ل ف .خ ل ف يخ .ال م ي و ل ت س ال م ك و ل ل ف
"ال ع ر ي ان Temiz olan (idrarını tutabilen) kişi, idrarını tutamayan ki-
şinin arkasında; temiz olan kadınlar, istihazeli kadınların ar-
kasında; Kur’an okuyabilen kişi, okuyamayan kişinin arka-
sında; elbisesi olan kişi de çıplak olan kişinin arkasında na-
maz kılamaz.
ال م ت و " ال م ت ي م م ي ؤ م أ ن و ي ج وز ض ئ ين ، ح ال خ ف و ال م اس ع ل ى ي ن
ل ين "ال غ اس Teyemmüm yapan kişinin abdest almış olana, mest üze-
rine mesh eden kişinin de ayaklarını yıkayana imam olması
caizdir.
" ال ق اع د خ ل ف و ي ص ل يال ق ائ م . و ي س ج ي و ل د ص ل يال ذ يي ر ك ع ال م وم ئ "خ ل ف
Ayakta durarak namaz kılan kişi, oturarak namaz kılan
kişinin arkasında namaz kılabilir. Fakat rükû ve secde etme
imkânı olan kimse, ima ile (başın hareketiyle) rükû ve secde
eden kimseye tabi olarak namaz kılamaz.
ن ف " ال م ت ت ر ض خ ل ف ي ص ل يال م ف و ل م ن ي ص ل يف ر ض .ل خ ا و ل ل ف ي ص ل يف ر ض ا م ن ت ر ض و ي ص ل يال م ت .آخ ر ال م ف "ن ف ل خ ل ف
Farz namazı kılacak kişi, nafile kılan kimseye tabi olarak
namaz kılamaz. Aynı şekilde farz namazı kılacak kişi, farz
70 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
olan başka bir namazı kılan kişiye de tabi olarak namaz kı-
lamaz. Ancak nafile kılan, farzı kılana uyarak namaz kılabi-
lir.
اق ت د ىب إ م ام " ة أ ع اد الص :ع ل ىغ ي ر ط ه ار ة ث م ع ل م أ ن ه ،و م ن "ال İmama tabi olarak namaz kılan kişi, namaz kıldıktan
sonra imamın taharet üzere olmadığını (abdestsiz veya cü-
nüp olduğunu) öğrenirse namazını iade eder.
Namazda Yapılmaması Gerekenler:
ب ه و ي " ب ث و ي ع ب ث ر ه ل ل م ص ل يأ ن ب ج س د ه ك "أ و 1- Namaz kılan kimsenin, elbisesi veya bedeniyle gerek-
siz ve faydasız uğraşması mekruhtur.
ال ح ص ى" ي ق ل ب ك ،و ل ي م ل أ ن يه ف ي س و ،ن ه السج ود ع ل ي ه إل ة د "م ر ة و اح
2- Namazda çakıl taşlarıyla uğraşmaz. Fakat üzerine
secde etme imkânı yoksa eliyle bir seferde düzeltir.
ي ف ر ق ع أ ص اب ع ه " ي ت خ ص ر ،و ل "و ل 3- Parmaklarını çıtlatmaz ve ellerini böğrüne koymaz.
" ب ه ي و ل ث و د ل "س 4- Elbisesini sadece omuzlarının üzerine atıp kollarını el-
biseye geçirmeksizin aşağıya sarkıtmaz.
أص اب ع ه ،" ي ش ب ك "ول
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 71
5- Parmakları birbirine kenetlemez.
ش ع ر ه " ي ع ق ص "و ل 6- Erkekler, uzun saçlarını toplayıp başının arkasında
bağlamaz.
ب ه " ث و ي ك ف "و ل 7- Secde etmek istediği zaman elbisesini ön veya arka
kısmından yukarı doğru çekmez.
ي ل ت ف ت " .و ل م ال وش ين ا "ي م 8- Başı (kıble yönünden) sağa sola çevirerek bakmaz.
ي ق ع ي" ت ر و ل ي ف ،ول ذ ر اع ي ه .إق ع اء ال ك ل ب "ش 9- Köpeğin oturuşu gibi oturağı üzerine oturup dizlerini
dikmez ve (secde ederken) kollarını yere değdirmez.
ب ي " م ب ل س ان ه و ل ي ر دالس ال "د ه و ل 10- Eliyle veya diliyle selama karşılık vermez.
ر " ع ذ م ن ي ت ر ب ع إل "و ل 11- Özür olması dışında bağdaş kurmaz.
ي أ ك ل " ر ب ،و ل ي ش "و ل 12- Namazda iken yiyip içmez.
72 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Namazı Bozan ve Bozmayan Şeyler:
ال ح د ث " ب ق ه ،و ب ن :ف إ ن س م ام ا إىع ل ىص الت ه إن ل م ي ك ن و ت و ض أ ك ان إم ام . :ا ف إ ن ل ف ت خ ت ه ،و ت و ض أ ،اس ل م و ب ن ىع ل ىص ال ي ت ك ل مم اأ ف ض ل ، ن اف ت ئ س "و ال
Namaz kılan kimsenin elinde olmadan veya kendisini tu-
tamadığından dolayı abdesti bozulursa beklemeksizin na-
mazdan çıkıp hemen abdest almaya gider. İmam değilse na-
mazına kaldığı yerden devam eder. Şayet imam ise (cema-
atten) birini yerine geçirir ve abdest aldıktan sonra eğer ko-
nuşmamışsa gelip namazına kaldığı yerden devam eder. Fa-
kat namazını yeniden kılması daha efdaldir.
ت ل م و " ن ام ف اح أ غ ،إ ن أ و ج ن ق ه أ و ق ه ع ل ي ه أ و ة :ف يالص ال م ي ت أ ن ف يع اس ة ج م "ا ال و ض وء و الص ال
Bir kimse namazda iken uyumuş ve ihtilam olmuşsa ya
da delirmiş, bayılmış ya da kahkaha ile gülmüşse yeniden
abdest alarak namazını tekrar kılar.
ت ه ع ام د إ ن و " ،ا ت ك ل م ف يص ال ت ه :ا اه ي س أ و ص ال "ب ط ل ت Bir kimse namazda bilerek veya unutarak konuşursa na-
mazı bozulur.
" ب ع د ب ق ه ال ح د ث س ق د و إ ن م اق ع د ر .ل م و س ،ت و ض أ :الت ش هد ال ة ف يه ذ ه ال ح ال ح د ث ت ع م د إ ن ت ك ل ،و ،م أ و ع م ل ع م ال يي ن اف أ و
ة ت ه :الص ال ص ال "ت م ت
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 73
Bir kimsenin son oturuşta teşehhüd okuyacak kadar otur-
duktan sonra elinde olmadan abdesti bozulursa, abdest alır
ve selam verir. Fakat son oturuşta kişi teşehhüdü okuduktan
sonra bilerek abdestini bozar ya da konuşur veya namazı bo-
zan bir amel işlerse artık namazı tamamlanmış olur.
إ ذ ار أ ىال م ت ي م م ال م اء ف يص ال " ت ه.ب ط ل ت :ت ه و "ص ال Teyemmüm ile namaz kılan kimse namaz esnasında kul-
lanabileceği bir su görürse namazı bozulur.
الت ش هو " ر ق د م اق ع د ر آه ب ع د إ ن ح ،د م اس ك ان الخ ف ع ل ىا أ و ي ن ه ، م د ة م س ح خ ل ع خ ف .ف ان ق ض ت ي ه ب ع م ل أ و ك ان .ر ف يق ،ا أ م ي أ و
ع ر ي ان .ف ت ع ل م س ور ة ب ث ف و ج د ،ا أ و ر ع .ا و ،ف ق د أ وم وم ي ا ل ىالركوع ع ل ي ه ص ال والسجود. أ ن ت ذ ك ر أ و ه ذ ه ق ة .ب ل ة د الص ال أ ح أ و ث
م ام ال ق ار ئ أ م ي ،اإل ل ف ت خ ط ل ع ت ،ا ف اس ة أ و ف يص ال و ه و الش م س ر ف ،ال ف ج ال ع ص ر و ه و د خ ل و ق ت ال ج م ع ة أ و ة ك ان ،يص ال ح م أ و ا اس
ال ج ب ير ة ع ل ى ، ب ر ء ع ن ك .ف س ق ط ت ،أو ر ع ذ ب ص اح ان ب ت ح اض ة ،و م ن ،ك الم س ر ه ع ذ ا:فان ق ط ع ت ه م ع ن اه ص ال يه ذ ه ف ب ط ل ت
ك ل هاف يق ول و م ح م دو ق .أ ب يح ن يف ة الح الت أ ب وي وس ف ت م :ال ت ت ه ك ل ها.ف يه ذ ه اص ال " لم س ائ ل
Son oturuşta bir teşehhüd miktarı oturduktan sonra;
1- Teyemmüm ile namaz kılan kimse kullanabileceği su
görürse,
74 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
2- Mest üzerine mesh ile namaz kılan kimsenin mesh
müddeti biter veya hafif bir hareketle mestini çıkarırsa,
3- Ümmi olan (okuma yazma bilmeyen) kimse bir sure
öğrenirse,
4- Çıplak olarak namaz kılan kimse bir elbise bulursa,
5- İma ile namaz kılan kişi rükû ve secde etmeye güç ye-
tirecek duruma gelirse,
6- Bu namazdan önce kılması gereken kaçırdığı bir farz
namazı olduğunu hatırlarsa,
7- Kur’an okumayı bilen imam, abdesti bozulduğunda
yerine ümmi olan birini imam tayin ederse,
8- Sabah namazını kılarken güneş çıkarsa,
9- Cuma namazını kılarken ikindi vakti girerse,
10- Sargı üzerine mesh eden kimsenin, yarası iyileştiğin-
den dolayı sargısı düşerse,
11- Özür sahibi olan kişinin özrü biterse, istihazeli kadın
ve benzeri gibi…
Bu durumların hepsinde İmam Ebu Hanife’ye göre na-
maz batıl olur, İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e
göre ise namaz batıl olmaz, tamamlanmış olur.
ق ض اء ال ف و ائ ت ب اب GEÇMİŞ NAMAZLARIN KAZASI BAHSİ
ة" ف ات ت ه ص ال ة ص ع ل ىل ز وم ا و ق د م ه ا،ه اق ض اه اإذ اذ ك ر :و م ن ال ال ،ال و ق ت ة ص ال ف و ت ي خ اف أ ن إل الوق ت و ق ت :ف ي ق د م ص الة يه اع ل ى "ال ف ائ ت ة ث م ي ق ض
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 75
Kim unuttuğu için bir vakit namazını kaçırırsa onu hatır-
ladığı zaman kaza olarak kılar. Kişinin kaçırdığı namazı, va-
kit namazından önce kılması vaciptir. Fakat kaçırdığı na-
mazı kıldığında vakit namazını kaçıracağından endişe
ederse önce vakit namazını kılar, sonra kaçırdığı namazını
kaza eder.
ف ات ت ه ص ل و اتو" ف يال ص ل ر ت ب ه اف يال ق :إ ن ك م او ج ب ت ،ض اء
ص ل و ت ع ل ىس ال ف و ائ ت ت ز يد أ ن إل ق ط الت ر:ات "ف يه ات يب ف ي س Kişinin kaçırdığı namazlar birden fazla ise asıl olan; farz
kılınma sırasına (tertibe) riayet ederek geçmiş namazları
kaza etmektir. Fakat kaçırdığı namazlar altı vakitten fazla
olursa bu durumda farz kılınma sırasına (tertibe) riayet et-
mesi gerekmez.
ر ه ف يه اب اب ال ت يت ك ة ال و ق ات الص ال NAMAZ KILMANIN MEHRUH
OLDUĞU VAKİTLER BAHSİ
الش م س " ع ن د ط ل وع ة ت ج وز الص ال ف يالظ ،ل ا ع ن د ق ي ام ه ه ير ة و ل غ ر وب ه ا، ع ن د ي ص ل يع ل ى.و ل ي س ،ن از ة ج و ل و و ل ل ت ال ،ة ج د إل
الش م س م ه ع ن د غ ر وب ي و "ع ص ر Güneş doğarken, güneş tam tepede iken ve güneş batar-
ken namaz kılmak caiz değildir. Bu vakitlerde cenaze na-
mazı kılınmaz ve tilavet secdesi yapılmaz. Fakat ikindi na-
mazını herhangi bir şer’i mazeretten dolayı kılmamış olan
kişi, güneş batarken ikindi namazını kılabilir.
76 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ة ال ف " ص ال ن ف ل ب ع د ي ت ر ه أ ن الش م س و ي ك ر ح ت ىت ط ل ع و .ج ب ع د الش م س ح ت ىت غ ر ب ال ع ص ر ة ل و.ص ال ي ب ب أ س ف يه ذ ي ص ل ي أ ن ن
ت ي ن ال ف و ائ ت ن از ة ،و ة و ي س ج د ل لت ال ،ال و ق ي ص ل ،و ي ص ل ي ع ل ىال ج يو ل الط و اف ع ت ي "ر ك
Sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar ve
ikindi namazından sonra güneş batıncaya kadar nafile na-
maz kılmak mekruhtur. Bu iki vakitte kaza namazlarını kıl-
makta, tilavet secdesi yapmakta veya cenaze namazı kıl-
makta bir mahzur yoktur. Fakat bu iki vakitte tavaftan sonra
kılınan iki rekât namaz kılınmaz.
ال " ط ل وع ن ف ل ب ع د ي ت ر ه أ ن ف و ي ك م ن ث ر ب أ ك ر ال ف ج س ن ة ج .ر و ل ن ف ل ق ب ل ال م غ ر ب "ي ت
İkinci fecir doğduktan sonra sabah namazının sünneti
olan iki rekât dışında nafile namaz kılmak ve akşam nama-
zından önce nafile namaz kılmak mekruhtur.
الن و اف ل ب اب
NAFİLE NAMAZLAR BAHSİ
ع " ة أ ن ي ص ل ي ر ك ف يالص ال ر و أ ت ي ن ب ع السن ة ال ف ج ق ب ل ا ر ب ع د ط ل وع ر و ر و أ ر ب ع الظه ا ع ت ي ن ب ع د ه ي ب ل ال ع ص ر ق ا ك ع ت ر ك ن.،وإن ش اء ع ت ي ن و ر ك
ال م غ ر ب ش اء ،ب ع د ه اا و أ ر ب ع ،ء ق ب ل ال ع ش اا ب ع و أ ر .ب ع د ع ت ي ن و إ ن "ر ك Sünnet olan namazlar şunlardır:
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 77
1- İkinci fecir doğduktan sonra iki rekât,
2- Öğle namazından önce dört rekât ve öğle namazından
sonra iki rekât,
3- İkindi namazından önce dört rekât, dilerse iki rekât,
4- Akşam namazından sonra iki rekât,
5- Yatsı namazından önce dört ve yatsı namazından sonra
dört veya dilerse iki rekât.
ع ت " ش اء ص ل ىر ك إن الن ه ار إ و ن و اف ل و ة د و اح ل يم ة ب ت س ش اء ي ن ن
ر ه الز ي اد ة علىذ ل ك.،ا أ ر ب ع " و ت ك Kişi gündüz kılacağı nafile namazlarını isterse ikişer iki-
şer ve her iki rekâttan sonra selam vererek isterse dörder
dörder ve her dört rekâttan sonra selam vererek kılabilir. An-
cak dört rekâttan fazla nafile namazları bir selam ile kılmak
mekruhtur.
" الل ي ل ن اف ل ة و أ م ا ح ، أ ب و ف ق ال ن يف ة ر ك ع : ص ل ىث م ان ي إن ات ة د ل يم ة و اح ر ه الز ،ج از :ب ت س "ي اد ة ع ل ىذ ل ك و ت ك
Gece namazına gelince; İmam Ebu Hanife’ye göre tek
selamla sekiz rekât kılmak caizdir fakat bundan fazlasını tek
selamla kılmak mekruhtur.
و م ح م د" أ ب وي وس ف :و ق ال ي ز يد ب ت ب ل ع ت ي ن ع ل ىر ك ل يم ة الل ي ل س د ة "و اح
İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise gece
namazı tek selamla iki rekâttan fazla kılınmaz. Bundan faz-
lasını bir selamla kılmak mekruhtur.
78 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ف يالر و ال ق ر اء ة ف يال ف ر " ب ة و اج ض ال ول ي ي ن ع ت ي ن .ك ي رم و ه و خ ر ي ي ن ف يال خ : ق ر أ ش اء الف ات ح ة إن ، س ب ح ش اء و إ ن ش اء ، و إ ن
"س ك ت Farz namazlarda, ilk iki rekâtta (Fatiha haricinde) Kur’an
okumak vaciptir. Diğer rekâtlarda ise kişi muhayyerdir; di-
lerse Fatiha okur, dilerse Allah’ı tesbih eder, dilerse susar.
ب ةف يج " و ال ق ر اء ةو اج ر ك ع ات ال و ت ر ام يع و ف يج م يع "لن ف ل Nafile namazların ve vitir namazının bütün rekâtlarında
(Fatiha haricinde) Kur’an okumak ise vaciptir.
ة " د خ ل ف يص ال ص ل .ق ض اه ا:س د ه اث م أ ف ،ف ل ن الو م ن ىف إ ن ف يال ول ي ي ن و ق ع د ر ك ع ات ق أ ر ب ع م الت ش ه د ار د ال أ ف س د ث م ر ي ي ن خ
ع ت ي ن :ق ض ى "ر ك Nafile namaz kılmaya başlayan kimse, namazını tamam-
lamadan bozarsa o namazı kaza etmesi gerekir. Eğer bir
kimse dört rekât nafile namaz kılmaya başlamış ve ilk otu-
ruşta teşehhüd miktarı oturduktan sonra son iki rekâtı boz-
muşsa sadece iki rekâtı kaza eder.
يأ ر ب ع و ق ال " ي ق ض " ا أ ب وي وس ف İmam Ebu Yusuf’a göre dört rekâtı da kaza eder.
ر ا الن اف ل ة ق اع د و ي ص ل ي" "ة ع ل ىال ق ي ام م ع ال ق د Ayakta durarak namaz kılma imkânı olan kişi, nafile na-
mazı oturarak da kılabilir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 79
ق ائ م " ا إ ن اف ت ت ح ه ر ث م ق ع د م ،ا و "يح ن يف ة ج از ع ن د أ ب :ن غ ي ر ع ذ Yine bir kimsenin nafile namaza ayakta başlayıp sonra
herhangi bir özrü olmaksızın oturarak devam etmesi İmam
Ebu Hanife’ye göre caizdir.
"ر ذ ع ن م ل إ وز ج ي :ل دم ح م و ف وس وي ب أ ال ق و "İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise bir
özür bulunmadıkça bu şekilde devam etmesi caiz olmaz.
ر " ك ان خ ار ج ال م ص ن ف ل ع :و م ن ه ة ت ي ت ل ىد اب ت ه إل ىأ ي ج و ج ه ت
"ب ه ي وم ئ إيم اء Şehir dışında olan (yolcu) kimse bineğinin üzerinde, bi-
neği hangi tarafa yönelirse o tarafa yönelerek ima ile nafile
namaz kılabilir.
و س ج ود الس ه ب اب
SEHİV SECDESİ BAHSİ
بف يالز ي اد ة و ا" و و اج م س ج ود الس ه الس ال ب ع د "لن ق ص ان Sehiv Secdesi Yapmanın Hükmü: Namazda meydana
gelen artma ve eksilmede sehiv secdesi yapmak vaciptir ve
sehiv secdesi selam verdikten sonra yapılır.
ث م ي ت ش ه د و ي " ت ي ن د "س ل م ثمي س ج د س ج Sehiv Secdesinin Yapılış Şekli: Kendisine sehiv secdesi
vacip olan kimse selam verdikten sonra iki secde yapar, aka-
binde oturarak teşehhüdü okur ve sonra yine selam verir.
80 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Sehiv Secdesini Gerektiren Durumlar:
الو " و س س ج ود ي ل ز م ه : ز الم ص ل ي إذ ا م ن ف ع ال ت ه ص ال ف ي اد
م س ف ع ال ت ر ك ه اأ و ن م ال ي س ه ن س ت ر ك ج ق ر اء ة ف ات ح ن ون اأ و ة ال ك ت اب
ب ير أو ت ك أ و الت ش هد أ و م اال ق ن وت اإل ج ه ر أ و ي ن ال ع يد بالق راءة م ات ه ف يم اي ج خ اف ت ف يه أ و ف يه ف يم اي خ اف ت " ر
1- Namazın cinsinden olan fakat kılınan namazın fiille-
rinden sayılmayan bir fiili fazladan yapmak,
2- Vacipliği sünnet ile bilinen bir fiili yapmamak,
3- Fatiha suresini okumamak,
4- Vitir namazında kunut yapmamak,
5- Teşehhüdü okumamak,
6- Bayram namazlarında getirilmesi gerekli olan tekbir-
leri getirmemek,
7- İmamın, kıraati sesli okuması gereken namazda sessiz
okuması veya sessiz okuması gereken namazda sesli oku-
ması.
Sehiv Secdesi İle İlgili Hükümler:
ت م " ع ل ىال م ؤ ب ي وج م ام و اإل ج د ،لسج ود او س ه م ام اإل ف إ ن ل م ي س ت مل م ي س ج د : "ال م ؤ
1- İmam, namaz esnasında sehiv secdesi yapmayı gerek-
tirecek bir hata yaparsa cemaatin de onunla birlikte sehiv
secdesi yapması gerekir fakat imam secde yapmazsa ona
tabi olan cemaat de secde yapmaz.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 81
ت م" اال م ؤ س ه ي ل ز م :و إ ن م ل م ت م السج ود اإل ال م ؤ "ام و ل Eğer imamın arkasında namaz kılan kişi sehiv secdesi
yapmayı gerektirecek bir hata yaparsa, onun da imamın da
sehiv secdesi yapması gerekmez.
" اع ن س ه ال ول ىو م ن ة ،ال ق ع د ال ق ع ذ ك ت ث م إل ىح ال و ه و ود ر إ ن .و ت ش ه د ،ف ق ع د ،ع اد :أ ق ر ب أ ق ر ب و ال ق ي ام :ك ان إل ىح ال ل م
و ،ي ع د "و ي س ج د ل لس ه 2- Bir kimse sehven (yanılarak) ilk oturuşa oturmadan
ayağa kalkmaya yönelir, sonra ilk oturuşu yapmadığını ha-
tırlarsa, hatırladığında oturma haline daha yakın ise oturuşa
geri döner ve teşehhüdü okur fakat ayakta durma haline daha
yakın ise oturuşa dönmez ve namazın sonunda sehiv secdesi
yapar.
س " ير ة و إ ن ال خ ة ال ق ع د ف ق ،ه اع ن إل ىال خ ام س ة إل ى:ام ر ج ع ل م ي س ج د م ا ة ،ال ق ع د و و ي س ج د ل ،أ ل غ ىال خ ام س ة و ف يالخ ام س ة .لس ه
ة ف د ال خ ام س ة ب س ج ق ي د ف :إ ن ت ه ن ،ر ض ه ب ط ل ص ال و ت ح و ل ت ،ف ال
ع ة س ه ار ك ي ض م إل ي " اد س ة و ك ان ع ل ي ه أ ن 3- Dört rekât farz namaz kılan kimse sehven (yanılarak)
son oturuşa oturmayıp beşinci rekât için ayağa kalkarsa, be-
şinci rekâtın secdesini yapmadığı müddetçe son oturuşa geri
döner ve beşinci rekâtı terk eder. Selamdan sonra sehiv sec-
desi yapar. Şayet beşinci rekâtın secdesine giderse farz na-
mazı batıl olur, kılmış olduğu namaz nafileye dönüşür. Be-
şinci rekâta (çift olsun diye) altıncı bir rekât daha ekler.
82 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
الت ش ه" ر ف يالر اب ع ة ق د ق ع د و إ ن ام س ة ،د ،ث م ق ام إل ىال خ و ل م ال ول ى ة ال ق ع د ا ي ظ ن ه ي س ل م ف ع اد : ي س ج د ل م م ا ال ق ع ود يإل ى
و ،ال خ ام س ة ة إ ن ق ي د ال خ ام س و .و ي س ل م و ي س ج د ل لس ه د ض م :ة ب س ج ر ى ع ة أ خ ه ار ك ت ،إل ي ص ال ت م ت ل ه ن اف ل ،ه و ق د ع ت ان ،و ي س ج د ةو الر ك
و "ل لس ه 4- Dört rekât farz namaz kılan bir kimse, son oturuşta te-
şehhüd miktarı oturduktan sonra ilk oturuş zannettiği için
selam vermeksizin beşinci rekât için ayağa kalkarsa, beşinci
rekâtın secdesini yapmadığı müddetçe son oturuşa geri dö-
ner ve selam verir. Akabinde sehiv secdesi yapar. Şayet be-
şinci rekâtın secdesine giderse (çift olsun diye) beşinci
rekâta bir rekât daha ekler. Böylelikle kıldığı dört rekât farz
namazı tamamlanmış olur, son iki rekât da nafile yerine ge-
çer ve sehiv secdesi yapar.
ت ه " ف يص ال ر أ ث ،و م ن ش ك ث ف ل م ي د و ؟ا ص ل ىأ م أ ر ب ع ا ال ك ان ذ ل ك ل ه م اع ر ض ة :أ و ل الص ال ت أ ن ف ك ان ف .اس ث ير إ ن ك ل ه ي ع ر ض ا الش ك
ظ ن: ك ان ل ه ظ ن ه إن ظ ن.ب ن ىع ل ىغ ال ب ل ه ن ىع ل ىب :ف إ ن ل م ي ك ن ".ال ي ق ين
5- Namazında şüpheye düşen kişi, üç rekât mı yoksa dört
rekât mı kıldığını bilemezse ve bu ilk defa başına gelmişse
namazını baştan kılar. Eğer namazında şüpheye düşmesi çok
oluyorsa, kaç rekât kıldığı konusunda zannı varsa galip olan
zannına göre hareket eder. Zannı yoksa kesin bildiğine (az
olan rekât sayısına) itibar ederek namazını tamamlar.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 83
ة ال م ر يض ص ال ب اب HASTA NAMAZI BAHSİ
" ال ق ي ام ع ل ىال م ر يض ت ع ذ ر و ي س ج ،ا ىق اع د ص ل :إذ ا .د ي ر ك ع ت ط ع ل م ي س إيم اء أ :الرك وع و السج ود ف إ ن ه ،و م أ لسج ود او ج ع ل ب ر أس
الرك وع م ن ف ض "أ خ 1- Ayakta duramayacak kadar hasta olan kimse namazı
oturarak kılar, yapabiliyorsa rükû ve secde yapar. Şayet rükû
ve secdeleri yapamıyorsa ima ile başını eğerek yapar ve
secde için başını rükûda eğdiğinden daha fazla eğer.
ه ه ش ي ئ و ل " "ع ل ي ه ي س ج د ل ا ي ر ف ع إل ىو ج 2- Namaz kılan kimse, üzerine secde etmek için bir şeyi
yüzüne kaldırmaz.
ت ط ع " ي س ل م ت ل ق ىع :ال ق ع ود ف إ ن ر ه اس ل ي ه ،ل ىظ ه إل ىو ج ع ل ر ج ل ة أ م أو و،ال ق ب و السج ود ن ب ه و .ل لرك وع ت ل ق ىع ل ىج اس ه ه و و ،إ ن ج
ل ة ه :و أ و م أ ،إل ىال ق ب از ب ر أس "ج 3- Namazı oturarak da kılamayacak kadar hasta olan
kimse, sırt üstü uzanır ve ayaklarını kıbleye doğru uzatır,
rükû ve secdeleri ise ima ile (başını eğerek) yapar. Yan ya-
tarak yüzünü kıbleye doğru çevirip rükû ve secdeleri başını
eğerek ima ile yaparsa bu da caiz olur.
84 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ت ط ع ف إ ن " ه ل م ي س يم اء ب ر أ س ة أ :اإل الص ال ي وم ئ ب ،خ ر ن ي ه و ل ،ع ي ب ي ه ب ح اج ب ق ل ب ه و ل "و ل
4- Hasta olan kimse başıyla ima yapmaya da güç yetire-
miyorsa iyileşinceye kadar namazı geciktirir. Gözüyle, kal-
biyle veya kaşlarıyla ima yaparak namaz kılmaz.
" ع ل ىال ق ي ام ر ق د ف إ ن ي ق د ر ، و ل م و السج ود ع ل ىالرك وع م ل :
و ،ي ل ز م ه ال ق ي ام ".ي وم ئ إيم اء ،ا د ي ص ل يق اع ج از أن 5- Kişi ayakta durmaya güç yetirebiliyor fakat rükû ve
secde yapamıyorsa namazı ayakta kılması gerekmez; otura-
rak namaz kılması caizdir, rükû ve secdeleri de ima ile (ba-
şını eğerek) yapar.
يح " ص ل ىالص ح ق ائ ف إ ن ت ه ص ال ،ا م ب ع ض ث م ب ه م ر ضح د ث ن ع ه ي م ق اع د :ال ق ي ام م ن و ي ،ا أ ت م ه ا ي ر ك ع س ج د ل م ، إن ي وم ئ أ و ت ط ع ت ل أ و ،الرك وع و السج ود ي س ت ط ع ا ق ي م س ل م ي س " ال ق ع ود إن
6- Sağlıklı bir kimse namazının bir kısmını ayakta kıldık-
tan sonra ayakta durmasına engel olan bir özür meydana ge-
lirse namazını oturarak tamamlar, yapabiliyorsa rükû ve sec-
deleri yapar. Şayet rükû ve secdeleri yapamıyorsa bunları
ima ile yapar. Eğer oturmaya da güç yetiremiyorsa o zaman
namazı uzanarak tamamlar.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 85
اي ر ك ع و ي س ج د ل م " ص ل ىق اع د ب ه و م ن ىب ن ىع ل :ث م ص ح ،ر ض
ت ه ق ائ م ت .ا ص ال ص ال ص ل ىب ع ض و إ ن ع ل ،ه ب إ يم اء ر ث م ق د ىالرك وع ة :و السج ود الص ال ت أ ن ف ".اس
7- Hastalıktan dolayı namazı oturarak kılan fakat rükû ve
secdeleri yapabilen bir kimse, namaz esnasında iyileşirse
namazının kalan kısmını ayakta tamamlar. Ancak namazı-
nın bir kısmını ima ile kılmış, sonra (namaz içerisinde) rükû
ve secde yapma imkânı olmuşsa namazını yeniden kılar.
ا" ف م ص ل و ات ع ل ي ه خ م س أ غ م ي .ق ض اه اإذ اص ح :د ون ه او م ن ف ات ف ذ ل ت إ ن م ن ث ر غ م اء أ ك ه ب اإل ي ق ض :ك " ل م
8- Beş namaz vaktini veya bundan daha az bir vakti bay-
gın olarak geçiren kimse iyileştiğinde bu vakitlerde kaçır-
dığı namazları kaza eder. Fakat baygınlıktan dolayı beş va-
kitten fazlasını kaçırmışsa bunları kaza etmesi gerekmez.
ة و س ج ود الت ال ب اب TİLAVET SECDELERİ BAHSİ
أ ر ب ع ع ش و ة ف يال ق ر آن د ة س ج ود الت ال ر ال ع :ر ة س ج ف يآخ ر اف
فيو ،الر ع د ف يو ل ىف يو ال ول ،و م ر ي م ،ر ائ يل و ب ن يإس ،وف يالن ح ل ،و ال ف ر ق ان ،ال ح ج )ص(،"ت ن ز يل ال م "،و و الن م "م ح "و ،و
ة د ،الس ج م إ ذ االس م اء "و ،و الن ج ر ب اق ر أ "و "ان ش ق ت م ب إس ك " الع ل ى
86 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Kur’an-ı Kerim’de tilavet secdesi yapılacak secde ayet-
leri 14 tanedir. Bunlar:
1- A’raf suresinin son ayeti (206. ayet)
2- Ra’d suresi (15. ayet)
3- Nahl suresi (49. ayet)
4- İsra suresi (107. ayet)
5- Meryem suresi (58. ayet)
6- Hac suresi (18. ayet)
7- Furkan suresi (60. ayet)
8- Neml suresi (25. ayet)
9- Secde suresi (15. ayet)
10- Sâd suresi (24. ayet)
11- Fussilet suresi (37. ayet)
12- Necm suresi (62. ayet)
13- İnşikak suresi (21. ayet)
14- Alak suresi (19. ayet)
ع " بف يه ذ ه ال م و اض ع ل ىالت ال يو الس اه ا،ك ل و السج ود و اج م ع ل م ي ق ،س و اءق ص د س م اع الق ر آن ".د ص أ و
Tilavet Secdesinin Hükmü:
Bu ayetlerden herhangi birini okuyan ya da duyan kim-
senin, ister Kur’an’ı dinleme kastıyla duysun ister Kur’an’ı
dinleme kastı olmadan duysun fark etmez, duyduğunda tila-
vet secdesi yapması vaciptir.
Tilavet Secdesi İle İlgili Hükümler:
ة " د م ام آي ة س ج اإل إ ذ ات ال أ م وم م ع ه ه او س ج د س ج د :و ".ال م 1- İmam namazda secde ayetini okursa, hem imamın hem
de ona tabi olan cemaatin (cemaat secde ayetini duysun ya
da duymasın) secde etmesi vaciptir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 87
أ م وم " ال م ت ال م ي س ج د ل م :و إ ن ،ام اإل "المأموم .و ل 2- İmama tabi olanlardan biri secde ayetini okursa ne
imam ne de ona tabi olanlar secde eder.
ة آي ة س ج " س م ع واو ه م ف يالص ال م ع ه م و إ ن ل ي س ر ج ل ف يد ة م ن ة ة :الص ال ي س ج د وه اف يالص ال ة و ،ل م الص ال اب ع د ف إ .س ج د وه ن
ة ز ه م :ل م س ج د وه اف يالص ال و ل م ،ت ج د " ص الت ه م.ت ف س 3- İmam ve ona tabi olan cemaat namazdayken onlarla
birlikte namaz kılmayan bir kimseden secde ayetini duyar-
larsa namazda secde etmezler, ancak namazı bitirdikten
sonra secde ederler. Şayet namazda secde ederlerse bu, tila-
vet secdesi yerine geçmez fakat secde ettiklerinden dolayı
namazları bozulmaz.
ة " د آي ة س ج ت ال الص الة ،و م ن ج خ ار ج ي س ت ىد خ ل ف ل م اح ه د ة ،ث م ف يالص ال او س ج د ه الت ال أ ل ه ا:ت ال د ة ع ن ز أ ت ه الس ج ج .و ت ي ن
ل ة ف س ج د ه اف يغ ي ر الص ال ت ال ة ف ت و إ ن اه اث م د خ ل ف يالص ال ه :ال ل ه ا ز ئ ه ،س ج د و ل م ت ج ة ال د ". ول ىالس ج
4- Namaz dışında secde ayetini okuyan kimse namaz kı-
lıncaya kadar secde etmezse, sonra namazda aynı secde aye-
tini okur ve tilavet secdesi yaparsa, bu secde her iki okuyuş
için de geçerli olur. Fakat kişi namazın dışında secde ayetini
okur ve onun için tilavet secdesi yaparsa, sonra namazda
aynı secde ayetini okursa tekrar tilavet secdesi yapması ge-
rekir. Namaz dışında ilk yaptığı secde, namazda yapması ge-
reken secdenin yerine geçmez.
88 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
و " ة و ت ال ك ر ر م ن د آي ة و اح ة د د س ج و اح ل س ف يم ج ز أ ت :ة ه أ ج ة د ةو اح د ".س ج
5- Aynı mecliste aynı secde ayetini birkaç defa okuyan
kimsenin bir secde yapması yeterlidir.
أ ر اد السج ود " ي ر :و م ن و ل م ب ر ي ه ك ي د ،ف ع ك و س ج د ،،ث م ب ر ع ل ي ه و ر ف ع رأس ه ، ت ش هد م و ل ،و ل " .س ال
Tilavet Secdesinin Yapılış Şekli: Tilavet secdesi yap-
mak isteyen kimse, ellerini kaldırmaksızın tekbir getirir ve
secdeye gider. Sonra tekbir getirir ve başını secdeden kaldı-
rır. Tilavet secdesinde teşehhüd için oturma ve selam verme
yoktur.
ة ال م س اف ر ص ال ب اب YOLCU NAMAZI BAHSİ
ام " ك ب ه ال ح ال ذ يت ت غ ي ر ع أ ن الس ف ر م و ض ن س ان اإل د ن ه ا ي ق ص ب ي ث ة أ ي ام ير ة ث ال م ص ر ه م س ي ال ي ه او ل و ب ي ن ب ل ي ب س ي ر اإل الق د ام.،وم ش
ر ع ي و ل الس ي ف يذ ل ك "ف يال م اء ت ب ر Yolculuk Mesafesinin Miktarı:(9) Mukim olan ile yolcu
olanın hükmü arasında şeriatte fark vardır. Kişinin yolcu sa-
yılabilmesi için, ikamet ettiği yer ile gitmeye niyet ettiği yer
(9) Dört rekât farz olan namazı iki rekât kısaltmak için gidilecek olan
en az mesafe, üç gün üç gece normal yürüme mesafesi kadar olmalıdır.
Normal yürümeden kasıt; devenin yürüyüşü veya ayaklarla yürümektir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 89
arasındaki mesafe, devenin yürüyüşü ile ya da yaya olarak
üç gün üç gecelik yürüyüş mesafesi olmalıdır. Bu ölçüm,
Bu mesafe üç günde on sekiz fersah kadar tahmin edilmiştir. Bir fersah,
üç mildir. Bu ise yaklaşık 89 km’dir.
Yolculuk mesafesi gidiş olarak 16 fersah olmalıdır. Bir fersah ise 3
mildir. 1 mil ise 6.000 karıştır. 1 karış ise bir el karışı kadardır. Bu
mesafe 80, 640 km’dir. Bu ise yüklü bir devenin gece ve gündüz ağır
ağır yürüyüşüyle olan mesafedir. Bu mesefanin bu şekilde belirlenmesi
konusunda üç imam ittifak etmiştir. Hanefi mezhebinde ise böyle
değildir. Zira Hanefiler şöyle dediler: “Mesafe zamanla takdir edilmiş
olup senenin günlerinin en kısasından üç gündür. Bu günlerden her
birinde sabahtan, öğlen zeval vaktine kadar yürümek yeterli olup orta
bir yürüyüşe, yani deve yürüyüşüne ya da ayaklarla yürüyüşe itibar
edilir. Şayet ilk günde sabahtan erken kalkılıp öğlen zeval vaktine kadar
yürünürse, merhaleye ulaşılmış olunur ve akabinde inilir, gece orada
geçirilir sonra ikinci günde sabah erkenden kalkılır, aynı şekilde yapılır,
sonra üçüncü günde de aynı şekilde yapılır. Böylece namazı kısaltma
vakti katedilmiş olunur. Bu sebeple itimat edilen görüşe göre fersah ile
belirlenmesine itibar edilmez. Zira bu mesafeden az miktarda kısaltma
yapmak sahih olmaz. Bazı Hanefi âlimleri de bu mesafeyi fersah ile
tayin ederler. Bu konuda şöyle denir: “Bu mesafe 24 fersahtır. Bu ise üç
merhale olup iki merhale değildir.”
Şafii mezhebine göre; yolculuk mesafesi en az iki merhaledir. Yani
on altı fersahtır. Bu ise 48 mildir. İmam Ahmed, İmam Malik’ten
rivayetle böyle söylemiştir. Zira İbni Abbas (r.a) ve İbni Ömer (r.a)’den
rivayet edildiğine göre onlar dört bured miktarı kadar yolculukta namazı
kısaltırlardı.” (Buhari muallak olarak nakletmiştir.)
Bu konuda Hanefi âlimleri; yolcu için mest üzerine mesh
müddetinin üç gün üç gece olduğunu bildiren hadisleri delil olarak
gösterdiler ve yolculukta mest üzerine üç gün üç gece mesh edilmesinin,
ancak yolculuğun en az gecesiyle birlikte üç gündüz olmasıyla söz
konusu olduğunu belirttiler.
Yolculuk yapan kişi bildirilen bu mesafeyi hızlı bir şekilde gidip de
daha kısa bir zamanda katederse yine de yolcu sayılır. Öyle ki gideceği
yere iki yol var; birisi yolculuk mesafesi kadar, diğeri de bundan daha
kısa ise, birinci yoldan giderse namazı kısaltır. İkinci yoldan giderse
namazı kısaltmaz, zira yolcu sayılmaz.
90 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
karada yapılan yürüyüşe göredir, denizdeki seyre göre de-
ğildir. Bu mesafeyi katetmeye niyet ettiğinde kişi yolcu hük-
mündedir.
ك ل ص ال " ن اف ي ال م س اف ر ع ن د :ة ر ب اع ي ة و ف ر ض ع ت ان ي ج وز ل ،ر ك ا .ل ه الز ي اد ة ع ل ي ه م ا د "ع م
Yolculukta Namazı Kısaltmanın Hükmü:
Bizim mezhebimize göre; yolcunun, (ikamet halinde)
dört rekât olan her namazı yolculukta iki rekât olarak kıl-
ması farzdır. Bilerek iki rekâttan fazla kılması caiz değildir.
ص ل ىأ ر ب ع " ف يالث ق دو ،ا ف إ ن الت ش هد ق ع د ار م ق د ز أ ت ه أ :ان ي ة ج ال ه ف ر ض ع ن ع ت ان ر ،ر ك ال خ ل ه ن اف ل ةو ك ان ت ي .ي ان ل م ف يو إ ن ق ع د
ر الت ش هد ص ال :الث ان ي ة ق د "ت ه ب ط ل ت Yolculukta olan kimse, ikamette dört rekât kılınan na-
mazı eğer dört rekât kılar ve ikinci rekâtta teşehhüd miktarı
oturursa, kıldığı ilk iki rekât farz yerine geçer, sonraki iki
rekât ise nafile sayılır. Fakat ikinci rekâtta teşehhüd miktarı
oturmaksızın dört rekât kılarsa namazı bozulur.
خ ر ج م س اف ر " ع ت ي ن :ا و م ن ال م ص ر ص ل ىر ك ب ي وت "إذ اف ار ق Yolculuğa çıkan kimse ikamet ettiği şehrin evlerinden
ayrıldığında artık (dört rekât olan) namazları iki rekât olarak
kılar.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 91
Yolcu Namazının Müddeti:
ع ل ى" ي ز ال ح ت ىي ن و ل الس ف ر م ي ص ح ك ق ام ة ف يب ل د اإل ل ح و ي م ل ل ع ش ر ي و س ة خ م ام ،ا ف ص اع د ا ق ام ة ت م اإل إ ن .ف ي ل ز م ه ق ام ة ن و و ىاإل
ذ ل ك ".ل م ي ت م :أ ق ل م ن 1- Yolculukta bulunan kişi, ikamet etmeye elverişli olan
bir beldede on beş gün veya daha fazla ikamet etmeye niyet
etmedikçe yolcu hükmünde olur. Şayet böyle bir beldede on
beş gün veya daha fazla ikamet etmeye niyet ederse namaz-
larını tam olarak (dört rekât) kılması gerekir. Bundan daha
az bir süre ikamet etmeye niyet ederse, dört rekât olan na-
mazını tam kılmayıp iki rekât olarak kılar.
ع ش و أ ن ي ق و ل م ي ن ،ا ب ل د الم س اف ر و إ ن د خ ل " م يم ف يه خ م س ة ا ر ي و اي ق ول إ ن م ر ج ا د غ :و ب ع د ،أ خ ر ج أ و أ خ ع ل ى،غ د ذ ح ت ىب ق ي ل ك
ن ين ع ت ي ن :س ".ص ل ىر ك 2- Kişi yolculuk esnasında bir beldeye gelirse, orada “Bu
beldeden yarın çıkarım.” veya “Ertesi gün çıkarım.” diyerek
on beş gün ya da daha fazla kalma niyeti söz konusu olma-
dığı müddetçe, bu hal üzere orada senelerce kalsa bile (dört
rekâtlık) namazları kısaltarak iki rekât kılar.
" ال ح ر ب ال ع س ك ر أ ر ض د خ ل إ ذ ا ع ش ر ف ،و س ة خ م إق ام ة ا م ان و و ي و ".ل م ي ت موا:
3- Müslüman askerler harp diyarına girdiklerinde orada
on beş gün ikamet etmeye niyet etseler bile (her an çıkma
92 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ihtimali olduğu için) dört rekât olan namazları dört rekât ola-
rak değil, kısaltarak iki rekât olarak kılarlar.
Yolcu Namazıyla İlgili Hükümler:
" د خ ل إ ذ ا ال م ق و ة ص ال ف ي ال و ق ت ال م س اف ر ب ق اء م ع أ ت م :يم ة ".الص ال
1- Yolcu olan bir Müslüman, mukim olan imamın arka-
sında vakit namazı kılmak ister ve o vakit namazı için yeterli
zaman varsa, namazı dört rekât olarak kılar.
د خ ل م ع ه ف يف ائ ت ة " ل ف ه ل م ت ج ز :و إ ن ت ه خ ".ص ال 2- Mukim olan imam kaçırdığı namazı kaza ediyorsa
yolcu olan kimsenin onun arkasında namaz kılması caiz de-
ğildir.
إ ذ اص ل ىال م س اف ر ب ال م ق يم ين " ل م ق يم ون ث م أ ت م اع ت ي ن:س ل م ،ر ك و ت ه م .ص ال دان ا إذ او ح ل ه ت ح ب ي ق ول س و ي س ،ت ك م أ ت مواص ال :ل م أ ن
مس ف ر ".ف إ ن اق و 3- Yolcu olan kimse mukim olan kişilere imam olursa na-
mazı iki rekât olarak kılar ve selam verir. Mukim olanlar ise
selam vermeyip namazlarını cemaatle değil, tek olarak (dört
rekâta) tamamlarlar. Yolcu olan imamın selam verdikten
sonra kendisine tabi olan mukim cemaate “Namazınızı ta-
mamlayın! Biz yolcu olan bir kavimiz.” demesi müstehaptır.
م ص ر ه " ي ن و أ ت م الص :و إ ذ اد خ ل ال م س اف ر ل م ة و إ ن ".ف يه اإلق ام ة ال
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 93
4- Yolcu olan kimse kendi beldesine girdiğinde, ikamet
etmeye niyet etmese bile namazlarını tam kılar.
ك ان ل ه و ط ن" ر ه ث م س اف ر ف ان ت ق ل ع ن ه و ،و م ن ط ن غ ي ت و ف د خ ل اس ة :و ط ن ه ال و ل ".ل م ي ت م الص ال
5- Bir şehirde ikamet eden kişi başka bir şehre taşınarak
oraya yerleşirse ve tekrar ilk ikamet ettiği vatanına yolculuk
yaparsa artık orada dört rekât olan namazlarını tam kılmaz,
kısaltarak iki rekât kılar.
ي ق يم ب م ك " أ ن إ ذ ان و ىال م س اف ر س و م ة و م ن ىخ م ي و :ا ة ع ش ر ل م ة ي ب ي ت ي ت م الص ال ".ب أح د ه م اإلأن
6- Hac yolculuğunda olan kimse Mekke ve Mina’da on
beş gün ikamet etmeye niyet ederse dört rekât olan namaz-
larını tam kılmaz, kısaltarak iki rekât kılar. Fakat ikisinde
değil de sadece birinde on beş gün ikamet etmeye niyet et-
mişse bu durumda namazlarını tam kılar.
ةف ي" ف ات ت ه ص ال ق ض اه :الس ف ر و م ن ع ت ي ن و م .اف يال ح ض ر ر ك ن ".ا ف ر أ ر ب ع ق ض اه اف يالس :ف يال ح ض ر ص الةف ات ت ه
7- Yolculuk esnasında namazı kaçıran kimse, bu namazı
ikamet halinde iken kaza ettiğinde iki rekât olarak kaza eder.
Mukim iken (dört rekât olan) bir namazı kaçıran kimse, bu
namazı yolculukta iken kaza ettiğinde dört rekât olarak kaza
eder.
" .رخ ص ة س و اءو ال ع اص يو ال م ط يع ف يس ف ر ه م اف يال"
94 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
8- Günah işlemek için yolculuk yapan kimse ile itaat için
yolculuk yapan kimse, yolculuk ruhsatından faydalanma ba-
kımından eşittir.
ة ال ج م ع ة ص ال ب اب CUMA NAMAZI BAHSİ
Cuma Namazının Sıhhat Şartları:
ف يم ص ر ج ام ع " حال ج م ع ة إل ت ص ف يم ص ل ىال م ص ر ل و .أ و ل ".ت ج وز ف يال ق ر ى
1- Cuma namazı ancak kalabalık şehirde veya şehrin na-
maz kılınan en büyük yerinde kılındığında sahih olur. Köy-
lerde cuma namazı kılmak caiz değildir.
" ت ج وز إق ام ت ه اإل أ م ر ه السل ط ان أ ب السل ط ان و ل م ن ".و 2- Cuma namazı ancak İslam şeriatini uygulayan İslam
halifesi kıldırdığı ya da onun vekâleti ile kılındığı zaman
caiz olur.
" ش ر ائ ط ه ا :و م ن ف ال و ق ت ف ي، و ت ص ح ر الظه ح،ق ت ت ص و ل ه ".ب ع د
3- Cuma namazının şartlarından biri belli bir vakitte kı-
lınmasıdır. Bu vakit, öğle namazının vaktidir. Öğle namazı-
nın vaktinden (önce ya da) sonra kılınması sahih olmaz.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 95
ش ر ائ ط ه ا" الص ال :و م ن ال خ ط ب ة ق ب ل .ة ط ب خ ط ب ت ي ن اإلمام ي خ اب ق ع د ة ن ه م ل ب ي ق ائ .ي ف ص ط ب ".ع ل ىط ه ار ة ا م و ي خ
4- Cuma namazının şartlarından biri de namazdan önce
hutbe verilmesidir. İmam namazdan önce iki hutbe verir ve
hutbelerin arasını bir oturuşla ayırır. Hutbeyi ayakta ve ta-
haret üzere (abdestli olarak) verir.
ر الل ه ت ع ال ى" ع ل ىذ ك اق ت ص ر ع ن د :ف إ ن ن يف ة ج از ،أ ب يح و ق ال و م ح م د ر :أ ب وي وس ف ذ ك ب د م ن ي س م ىخ ط ب ة ل ".ط و يل
İmam Ebu Hanife’ye göre imamın hutbede sadece Al-
lah-u Teâlâ’yı zikretmesi caiz ve yeterlidir. İmam Ebu Yu-
suf ve İmam Muhammed’e göre ise bu, yeterli değildir;
mutlaka yapılan zikrin hutbe denilebilecek uzun zikirlerden
olması gerekir.
ق اع د " خ ط ب ع ل ىغ ي ر ط ،ا و إ ن ر ه.ج از :ه ار ة أ و "،و ي ك İmam oturarak veya taharetsiz (abdestsiz) olarak hutbe
verirse caiz olur fakat mekruhtur.
ش ر ائ ط ه ا" ن يف ة و أ ق له ،ال ج م اع ة :و م ن أ ب يح ث ة:م ع ن د و ىث ال س و ق ال م ام م ام :اإل و ىاإل س ".اث ن ان
5- Cuma namazının şartlarından biri de cemaatle kılın-
masıdır. İmam Ebu Hanife’ye göre; cemaatin imam dı-
şında en az üç kişi olması gerekir. İmam Muhammed ve
İmam Ebu Yusuf’a göre ise imamın dışında iki kişinin ol-
ması yeterlidir.
96 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Cuma Namazıyla İlgili Hükümler:
م ام ب ال ق ر اء ة ف يالر ك " اإل ه ر و ي ج اق ر اء .ع ت ي ن ف يه م ة س ور ة و ل ي س ".ب ع ي ن ه ا
1- İmam cuma namazının iki rekâtında da kıraati sesli
olarak okur. Fatiha ile beraber okunması gereken zammi
sure herhangi bir sure olabilir, belli bir sure olması şart de-
ğildir.
" ال ج م ع ة ع ل ىم س اف ر ب ت ج ،ام ر أ ة و ل ،و ل م ر يض و ل ،و ل ع ل ىأ ع م ى،ع ب د ح ض ر واو .و ل ام ع الن اس ف إ ن ز أ ه م :ص ل و أ ج ع ن
ال و ق ت ."ف ر ض 2- Cuma namazı; yolcu olana, kadına, hasta olana, köleye
ve kör olana farz değildir. Şayet bu kimseler cuma nama-
zında Müslümanlarla birlikte hazır bulunur ve namaz kılar-
larsa kıldıkları bu namaz öğle namazının farzı yerine geçer.
ي ؤ مواف يال ج م ع ة ب د و ال م ر يض و ي ج وز ل ل م س اف ر و ال ع " ".أ ن
3- Yolcu, köle ve hasta olan kimsenin cuma namazında
imam olması caizdir.
م ال " ف يم ن ز ل ه ي و ر ص ل ىالظه م ام وم ن ة اإل ،ج م ع ة ق ب ل ص ال و ل
ر :ه ل ع ذ ص ال ك ر ه ل ه ذ ل ك " .ت ه و ج از ت 4- İmam cuma namazını kıldırmadan önce, bir kimse her-
hangi bir özrü olmadığı halde evinde öğle namazını kılarsa,
yaptığı mekruh olmakla birlikte kıldığı namaz geçerli olur.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 97
" ال ج م ع ة ي ح ض ر أ ن ل ه ا ب د ف إ ن ف ، ا ه إل ي ت و ج ه ص ال : ة ب ط ل ت أ ب يح ن يف ة ب الس ع ي ر ع ن د و م ح م دو ق ،الظه أ ب وي وس ف :ال ب ط ل ت ل
م ام خ ل م ع اإل ".ح ت ىي د Öğle namazını bu şekilde kıldıktan sonra cuma namazını
kılmaya karar verirse İmam Ebu Hanife’ye göre; cuma na-
mazına gitmek için niyet edip yürümeye başlamasıyla daha
önce kıldığı öğle namazı batıl olur. İmam Ebu Yusuf ve
İmam Muhammed’e göre ise imama tabi olup cuma nama-
zına girmedikçe daha önce kıldığı öğle namazı batıl olmaz.
ر ه " ال م ع ذ ور ون الظو ي ك ي ص ل ي م ال ج م ع أ ن اع ة ي و ف يج م ر اه ة و ك ذ ن ل الس ج ".أ ه
5- Mazeret sahibi olduklarından dolayı cuma namazını
kılamayan kimselerin cuma günü öğle namazını cemaatle
kılmaları mekruhtur. Aynı şekilde hapiste bulunan kimsele-
rin de cuma günü öğle namazını cemaatle kılmaları mekruh-
tur.
Cuma Namazına Sonradan Yetişenin Hükmü:
م ال ج م ع ة " م ام ي و اإل أ د ر ك ص :و م ن م اأ د ر ك او ب ن ى،ل ىم ع ه ه ع ل ي أ د ر ك ه ف يالت ش هد .ال ج م ع ة ف يس ،و إ ن و أ و ه :ج ود الس ه اب ن ىع ل ي ن يف ة وأب يي وس ف.ال ج م ع ة أب يح م ح م دو ع ن د م :ق ال أ د ر ك ع ه إن
الث ان ي ة ع ة الر ك ث ر أ ك ه : ب ن ىع ل ي ال ج م ع ة أ ق ل ،ا أ د ر ك و إ ن ىن ب :ه ا ".ر ه االظه ي ل ع
98 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Cuma günü cuma namazında imama sonradan yetişen
kişi, yetiştiği kısmı ona tabi olarak kılar. İmam, namazı bi-
tirdikten sonra kaçırdığı kısmı cuma namazı olarak tamam-
lar. Şayet imam teşehhüdde iken veya sehiv secdesi yapar-
ken ona yetişip tabi olmuşsa İmam Ebu Hanife ve İmam
Ebu Yusuf’a göre; cuma namazına yetiştiği için kaçırdığı
kısmı imam selam verdikten sonra cuma namazı olarak ta-
mamlar. İmam Muhammed’e göre ise ancak ikinci rekâtın
çoğuna yetişirse kaçırdığı kısmı imam selam verdikten sonra
cuma namazı olarak tamamlar. Fakat ikinci rekâtın çoğunu
kaçırmış, azına yetişmişse kaçırdığı namazı öğle namazı
olarak tamamlar.
Cuma Gününde Vacip Olan Şeyler:
إ ذ ا" م ام و اإل م إلىالخ ط ب ة خ ر ج الص :ل ج م ع ة اي و الن اس ة ت ر ك ال خ ط ب ت ه م ح ت ىي ف ر غ م ن " .و ال ك ال
1- Cuma günü imam hutbeye çıktığında, hutbesini biti-
rinceye kadar insanlar namaz kılmayı ve konuşmayı terk
ederek hutbeyi dinlerler.
م ال ج م ع ة " إ ذ اأ ذ ن ال م ؤ ذ ن ي و و ذ ان ال و ل الن ا:ال ال ب ي ع ت ر ك ،س ".و الش ر اء و ت و ج ه واإل ىال ج م ع ة
2- Cuma günü müezzin ilk ezanı okuduğunda insanlar
alışverişi terk edip cuma namazına giderler.
ص ع و" إذا ن ب ر الم اإلم ام د : ج ل س ي د ي و أ ذ ، ب ي ن الم ؤ ذ ن ون ن ،الم ن ب ر اإلم ام ط ب ي خ ث م ف ر ، خ ط ب ت ه ف إ ذ ا م ن غ الص : الة أ ق ام وا
" .و ص لوا،
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 99
3- İmam, minbere çıktığında oturur, ezan okuyan kişi
minberin önünde ezan okur. Sonra imam hutbe okur, hutbe-
sini bitirince ikamet getirilir ve namaz kılınır.
ي ن ة ال ع يد ص ال ب اب İKİ BAYRAM NAMAZI BAHSİ
ن " م ال ف ط ر أ ن ي ط ع م اإل ي و ت ح ب إل ش ي ئ ا س ان ي س ىال م ص ل ىق ب ل ال خ ر وج ل و ي ت ط ي ب ث ي اب و ي غ ت س أح س ن " .و ي ت و ج ه إل ىال م ص ل ىه ،وي ل ب س
1- Ramazan Bayramında kişinin namaz yerine gitmeden
önce bir şeyler yemesi, gusletmesi, güzel koku sürünmesi,
en güzel elbisesini giymesi ve namaz yerine yürüyerek git-
mesi müstehaptır.
أ " ال م ص ل ىع ن د ف يط ر يق ب ر ي ك ب ر و ع ند ه م ا،ب يح ن يف ة و ل ".ي ك 2- İmam Ebu Hanife’ye göre kişi, namaz yerine gider-
ken yolda (sesli olarak) tekbir getirmez. İmam Ebu Yusuf
ve İmam Muhammed’e göre ise yolda (sesli olarak) tekbir
getirir.
ي " ة ف ن ت و ل " .ال ع يد ل ف يال م ص ل ىق ب ل ص ال 3- Namaz kılınacak olan yerde bayram namazından önce
nafile namaz kılmaz.
الش م " ة ب ار ت ف اع الص ال ف إ ذ اح ل ت اإل ىالز و ال :س ت ه ،د خ ل و ق ت ه ا. :خ ر ج و ق الش م س "ف إذازال ت
100 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
4- Bayram Namazının Vakti: Güneşin (bir veya iki
mızrak kadar) yükselmesiyle bayram namazının vakti girer
ve zeval vaktine (güneşin tam tepede olduğu vakte) kadar
devam eder. Güneş zevalden batıya doğru kayınca bayram
namazının vakti çıkmış olur.
م ام ب الن اس " ع ت ي ن و ي ص ل ياإل ب ير ة ي ،ر ك ف يال ول ىت ك ب ر اك ر ام إل ح ث ة ،ب ع د ه اا و ث ال ف ات ح ااث م ي ق ر أ و س ور ة م ع ه ب ير ة ب ي ك ،ث م ل ك ت اب ت ك ر
ع ة اي ر ك ع ب ه ا ن ال ق ر اء ة م ر غ فإذاف لث ان ي ة بالق ر اء ة ،.ث م ي ب ت دئ ف يالر ك ب ير ة ت ك ب ر ،وك بيرات ت ك ث ث ال ب ر ك ي ه ف يو ي ر ف ع .راب ع ة ي ر ك ع ب ه ا: ي د
ي ن ال ع يد ب ير ات ب ال ق ر ا.ت ك ه ر و ي ج ي ن ة ال ع يد ي .ء ة ف يص ال ث م ط ب خ ة خ ط ب ت ي ن الص ال اي ع ل م الن ا،ب ع د ك ق ة ال ف ط ر و أ ح ف يه اص د " .م ه اس
5- Bayram Namazının Kılınış Şekli: İmam bayram na-
mazını, Müslümanlarla beraber iki rekât olarak kılar. İlk
rekâtta ihram tekbirini getirir ve ondan sonra üç tekbir daha
getirir. Tekbirlerden sonra Fatiha ve onunla birlikte bir
(zammi) sure okur. Akabinde tekbir getirir ve rükû yapar.
Sonra ikinci rekâta okumayla başlar, okumayı bitirince üç
tekbir getirir ve dördüncü tekbiri getirerek rükû yapar. İmam
her iki bayram namazında da tekbirleri getirirken ellerini
kaldırır ve kıraati açıktan (sesli) okur. Bayram namazından
sonra iki hutbe verir. (Ramazan Bayramı için hutbe vere-
cekse) İnsanlara fıtır sadakasını ve hükümlerini öğretir.
م ا" ة ال ع يد م ع اإل ف ات ت ه ص ال و م ن ال م :م ه " .ي ق ض 6- Bayram namazını imam ile birlikte kılmayıp da kaçı-
ran kimse onu kaza etmez.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 101
" ع ل ىالن اس ل غ م ال ه ال ي ة الف ش ه د ،ف إ ن ب ر ؤ م ام اإل واع ن د ه ال ل الز و ال الغ د :ب ع د م ن رم ف .ص ل ىالع يد ع ذ ح د ث ن ع الن اس إ ن م ن
الث ان ي م ة ف يال ي و ي ص ل :الص ال ه ل م اب ع د " .ه 7- Havanın kapalı olmasından dolayı hilal Müslümanlar
tarafından görülmez ve zeval vaktinden sonra iki Müslüman
şahit, Müslümanların imamına gelip hilali gördüklerine dair
şahitlik ederlerse Müslümanlar bayram namazını ertesi gün
kılarlar. Eğer bayramın ikinci gününde insanları namazdan
alıkoyacak bir özür meydana gelir ve namazı kılamazlarsa
artık sonraki günlerde bayram namazını kılamazlar.
ي غ ت و ي " ال ض ح ىأ ن م ف يي و ت ح ب س ال و ي ؤ خ ر ل و ي ت ط ي ب ل س ك ة الص ال "ح ت ىي ف ر غ م ن
8- Kurban Bayramı gününde namaza gitmeden önce gus-
letmek, güzel koku sürünmek ve yemek yemeyi namazdan
sonraya ertelemek müstehaptır.
ب ر و ي ت و ج ه " ي ك "إل ىال م ص ل ىو ه و 9- Kurban Bayramının namazını kılmak için namaz kılı-
nan yere gidilirken yolda (sesli olarak) tekbir getirilir.
" ع ت ي ن ر ك ال ض ح ى ا،و ي ص ل ي ة ا،ل ف ط ر ك ص ال ب ع د ه ط ب و ي خ ف ي،خ ط ب ت ي ن ب ير ه م اال ض ي ع ل م الن اس ي ة و ت ك ر يق ات ح "الت ش
10- İmam, Ramazan Bayramında olduğu gibi Kurban
Bayramı namazını da Müslümanlara iki rekât olarak kıldırır
ve namazdan sonra iki hutbe verir. Hutbelerde insanlara,
kurban kesme ve teşrik tekbirleri hakkında bilgi verir.
102 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
رم " الن اس م ن الص ف إ ن ح د ث ع ذ م ال ض ح ىن ع ف يي و ة ه اص ال :ال ال غ د ال غ د ،م ن ي ص ل يه ،و ب ع د " .اب ع د ذ ل ك و ل
11- Kurban Bayramı gününde Müslümanları namazdan
alıkoyacak bir özür meydana gelirse namazı sonraki gün (bi-
rinci teşrik günü) kılarlar, o gün de bir özür meydana gelirse
sonraki gün (ikinci teşrik günü) kılarlar. Şayet bu iki günde
de kılamazlarsa artık sonraki günlerde bayram namazını kı-
lamazlar.
Teşrik Tekbirleri:
ص ال " أ و ل ه ع ق يب ر يق الت ش ب ير ع ر ف ة ة و ت ك م ي و م ن ر ر ه و .ال ف ج آخ ر ع الن ح م ي و ة ال ع ص ر م ن ص ال أ ب ع ق يب أ ب يح ن يف ة .و ق ال ن د وي وس ف
ر أ :إلىو م ح م د آخ ة ال ع ص ر م ن ر يق ص ال الت ش "ي ام Teşrik Tekbirlerini Getirme Vakti:
Teşrik tekbirleri arefe günü sabah namazından sonra baş-
lar. İmam Ebu Hanife’ye göre kurban kesme (bayramın bi-
rinci) gününün ikindi namazının sonuna kadar devam eder.
İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise teşrik
günlerinin son gününde ikindi namazına kadar devam eder.
" ب ير بو الت ك ال م واج الص ل و ات ع ق يب ب ير ف ر وض ات ف ة الت ك .وص : ي ق ول ب ر أن أ ك ب ر ،الل ه أ ك الل ه ،الل ه إل ه إل ب ر و ا لل ،ل أ ك الل ه ،ه
د و ل ل ه ال ح م ب ر " .أ ك Teşrik tekbirlerini farz namazlardan sonra getirmek va-
ciptir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 103
Teşrik tekbirinin sözleri:
" ال إل ه إل ل ب ر الل ه أ ك ب ر و ل ل ه الل ه أ ك ب ر الل ه أ ك ب ر د و ا لل ه أ ك ال ح م ل ه "
“Allâhu ekber, Allâhu ekber, Lâ ilâhe illallâh; Vallâhu ek-
ber, Allâhu ekber ve lillâhilhamd.”
ة ال ك س وف ب اب ص ال GÜNEŞ TUTULMASI NAMAZI BAHSİ
إ ذ ا" م ام الش م س ص ل ىك س ف ت ان و ك ه ي ئ ة ب اإل ع ت ي ن ر ك الن اف ل ة الن اس د، ع ة ر ك وعو اح "ال ق ر اء ة ف يه م او ي ط و ل .ف يك ل ر ك
1- Güneş tutulduğu zaman imam, Müslümanlarla birlikte
nafile namazı gibi (ezansız, ikametsiz ve rükûyu tekrarlama-
dan) her rekâtta tek rükû yaparak iki rekât namaz kılar ve bu
rekâtlarda kıraati uzatır.
" أ ب ي ع ن د ال ق ر اء ة م ام اإل ف ي و ق ال ح و ي خ ن يف ة ف يه : ه ر اي ج "ب ال ق ر اء ة
2- İmam Ebu Hanife’ye göre; imam, güneş tutulması na-
mazında kıraati sessiz olarak okur. İmam Muhammed ve
İmam Ebu Yusuf’a göre ise kıraati sesli (açıktan) okur.
الش ث م " ع وب ع د ه اح ت ىت ن ج ل ي ي د اإل و .م س م ام ي ص ل يب الن اس ال ج م ع ة ال ذ يي ص ل يب ه م . ل م اإلم ام ح ض ر ي ف إ ن الن ا: ا ه ص ال س
".ف ر اد ى
104 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
3- İmam namazdan sonra güneş tutulması tamamen bitin-
ceye kadar dua eder. Güneş tutulması namazını Müslüman-
lara, cuma namazını kıldıran imam kıldırır. Şayet cemaatle
kılınmazsa Müslümanlar tek tek kılarlar.
ال ق م ر ج م اع ة" ف يخ س وف د ل ن ف س و إ ن ،و ل ي س ".ه م اي ص ل يك لو اح 4- Ay tutulmasında cemaatle namaz kılınmaz, herkes tek
başına namaz kılar.
خ ط ب ة" ف يال ك س وف " .و ل ي س 5- Güneş tutulması namazında hutbe yoktur.
ق اء ت س س ة ال ص ال ب اب
İSTİSKA’ (YAĞMUR DUASI) NAMAZI BAHSİ
" أ ب وح ن يف ة ق ال ق اء : ت س س ف يال ل ي س ف يج م اع ة ن ون ة م س ة .ص ال ق ا ت س س ت غ ف و إ ن م اال س ان ،ار ء الدع اء و ال د و ح ص ل ىالن اس " .از ج ا ف إ ن
İmam Ebu Hanife’ye göre yağmur istemek için cema-
atle namaz kılmak sünnet değildir. Yağmur istemek ancak
dua ve istiğfar ile olur. Fakat insanlar cemaat yapmaksızın
tek başlarına namaz kılarlarsa bu da caiz olur.
و م ح م د" أ ب وي وس ف ي ص ل ياإل :و ق ال ع ت ي ن ر ك ي ،م ام ب الن اس ه ر ج ب ال ق ر اء ة ا .ف يه م ط ب ت .ث م ي خ ب الدع اء و ي س ل ة ال ق ب ب ل اإلم ام ي ق ل ب و .ق
ي ت ه ،ر د اء ه م أ ر د ال ق و ي ق ل ب " .م و ل
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 105
İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise
imam, yağmur istemek için Müslümanlarla birlikte iki rekât
namaz kılar ve bu rekâtlarda kıraati sesli (açıktan) okur. Na-
mazdan sonra hutbe verir ve kıbleye yönelerek dua eder.
İmam dış kısmı içe, iç kısmı da dışa gelecek şekilde elbise-
sini ters çevirir fakat cemaat elbisesini ters çevirmez.
ق اء " ت س س م ة ال ل الذ أ ه ي ح ض ر " .و ل Zimmet ehli, yağmur duası ve namazında Müslümanlarla
birlikte hazır bulunmaz.
ر ر م ض ان ش ه ق ي ام ب اب RAMAZAN AYI NAMAZI BAHSİ
ت م ع واف يش ه " ي ج أ ن ل لن اس ت ح ب ف ي و ي س ال ع ش اء ب ع د ر م ض ان ص ل ي ر ت ر و يح ات م ام خ م س ل يم ت ان ف يك ل ت ،ب ه م اإل " .ر و يح ة ت س
Müslümanların Ramazan ayında yatsı namazından sonra
(teravih namazını cemaatle kılmak için) toplanmaları müs-
tehaptır. İmam onlara beş terviha (yirmi rekât namaz) kıldı-
rır. Her tervihada (dört rekâtta) iki selam vardır.
ا" م ق د ت ي ن ك ل ت ر و يح ب ي ن ل س ة و ي ج إم ام ه مم ث م ي وت ر ب ه .ر ت ر و يح ف يج م اع ة ف يغ ي ر ي ص ل يول. ر ر م ض ان ال و ت ر ." ش ه
Kişi her iki terviha (dört rekât) arasında bir terviha mik-
tarı oturur. Teravih namazından sonra imam, cemaate vitir
namazını kıldırır. Ramazan ayı dışında vitir namazı cema-
atle kılınmaz.
106 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ة ال خ و ف ب اب ص ال KORKU NAMAZI BAHSİ
" ت د ال خ و ف م ام الن :إذ ااش ط ائ ف ت ي ن ج ع ل اإل ه ط ائ ف ة إل ،اس ىو ج ل ف ه و ط ائ ف ة خ ع ة ف ي ص ل يب ه ،ال ع د و ت ،ذ ه الط ائ ف ة ر ك د و س ج ف إ ذ ا.ي ن
ا ر أ س ه م ن ة الث ان ي ة ر ف ع د ه م ،لس ج ه ذ ه الط ائ ف ة إل ىو ج اض ت ل ع د و ر ى الط ائ ف ة ال خ ت ل ك ف ي ص ل ،و ج اء ت د اإلمام يب ه م ع ة و س ج ر ك ت ي ن
و ت ش ه د ، و س ل م ، ي س ل اإلم ام و ل م م وا ال ع د ، ه و ج إل ى و ذ ه ب وا .و الط ائ ف ة و ح و ج اء ت ان ال ول ىف ي ص لون ا د ع ة ر ك ، ت ي ن د و س ج غ ي ر ب ،
-،و س ل م وا،و ت ش ه د وا،ق ر اء ة ل ك م ل ت ق د ت ه م ص ال او ،-ن م ض و ه ال ع د و او ج اء ت .إل ىو ج ر ىالط ائ ف ة ع ة و س ،ل خ ف ي ص لون ر ك ت ي ن د ج
" .وام ل دواوس ه ش وت ،ب ق ر اء ة Korku Namazının Kılınış Şekli:
Düşman korkusu şiddetlendiği zaman imam, Müslüman-
ları iki gruba ayırır; bir grup düşmanın karşısına dikilir, di-
ğer grup ise imamın arkasında namaza durur. İmam, arka-
sındaki grup ile birlikte iki secdeli bir rekât namaz kılar. Ba-
şını ikinci secdeden kaldırdığında arkasında bulunan grup
gidip düşmanın karşısına dikilir, daha önce düşmanın karşı-
sına dikilen diğer grup ise gelip imamın arkasında namaza
durur. İmam onlarla da iki secdeli bir rekât namaz kılar.
Akabinde imam teşehhüdü okur ve (namazı tamamlandığı
için) selam verir. Fakat arkasında namaz kılan grup selam
vermez ve tekrar gidip düşmanın karşısına dikilir. İmamla
birlikte namaza başlayan ilk grup ise tekrar gelir ve kıraati
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 107
okumaksızın tek başlarına iki secdeli bir rekât namaz kılar-
lar. Sonra teşehhüdü okuyup selam verirler çünkü artık on-
ların namazı da tamamlanmış olur. Böylece tekrar gidip düş-
manın karşısına dikilirler. Diğer grup gelip kıraati okuyarak
iki secdeli bir rekât namaz kılar, teşehhüdü okur ve selam
verir.
Korku Namazıyla İlgili Hükümler:
م ق يم " م ام اإل ك ان ا ف إ ن و ص ل ىب الط : ع ت ي ن ال ول ىر ك ب الث ان ي ة ائ ف ة ع ت ي ن " .ر ك
1- Şayet imam mukim olursa birinci grup ile iki rekât,
ikinci grup ile de iki rekât kılar.
ع ت ي ن و ي ص ل يب الط ائ ف ة ال ول ى" ر ك ال م غ ر ب ع ة و ب الث ان ي ة ،م ن " .ر ك 2- İmam akşam namazını korku halinde kıldıracaksa bi-
rinci grup ile iki rekât, ikinci grup ile bir rekât kılar.
ة " الص ال ي ق ات ل ون ف يح ال ت ه م ف إ ن ،و ل ص ال "ق ات ل واب ط ل ت 3- Askerler namaz esnasında savaşmazlar. Şayet na-
mazda savaşırlarsa namazları batıl olur.
ال خ و ف " ت د اش و إ ن ب ان : ر ك ا ان ا ص ل و د ا و ح ب الرك ، ي وم ئ ون وع ه ة ش اؤ واإ ذ ال م إلىو السج ود ل ة إ لىاق د ر واع ل ىالت و جه ي أ ي ج .لق ب
4- Korku daha da şiddetlenirse Müslümanlar namazlarını
binek üzerinde tek tek kılarlar, rükû ve secdeleri ise ima ile
(başı eğerek) yaparlar. Eğer kıbleye yönelme imkânları ol-
mazsa namazı diledikleri tarafa yönelerek kılarlar.
108 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ن ائ ز ص الة ب اب ال ج CENAZELER BAHSİ
Ölmek Üzere Olan Kişiye Yapılacak İşlem:
" الر ج ل ر ت ض ا ح إ ذ ا ه ه : إو ج ه و ج ال ق ه ع ل ىش ل ة ل ىال ق ب ي م ن "و ل ق ن الش ه اد ت ي ن
1- Ölmek üzere olan kimse sağ yanına yatırılarak yüzü
kıbleye döndürülür ve kendisine iki şehadet kelimesi(10) tel-
kin edilir.(11)
" ي ي ه :ف إ ذ ام ات ن ي ه و غ م ض وا،ش دوال ح " .ع ي 2- Kişi öldüğünde (ağzı kapansın diye) çenesinin altından
başına bir bez bağlanır ve gözleri kapatılır.
Ölünün Yıkanması:
غ إ و" أ ر اد وا ل ه ذ ا ع ل ىس :س ر ت ه ،ير ر و ض ع وه ع ل ىع و ر ق ة و ج ع ل وا خ ،ه ن ي م ض م ض وو ل ،و و ض ئ وه ،ث ي اب ه ع ن ه و ن ز ع وا، ت ي و ل ،ه ن وق ش ن س
".ا ر ر س ر ير ه و ت ج س د ه و ي ج م ه و س ائ ر ث م ي ف يض ون ال م اء ع ل ىر أ س 1- Müslümanlar ölüyü yıkamak istediklerinde onu yük-
sek (düz) bir yere koyarlar, avret mahallini bir bezle örtüp
elbiselerini çıkarırlar. Sonra ölüye abdest aldırırlar fakat
mazmaza ve istinşak yaptırmazlar. Abdest aldırdıktan sonra
(10) İki şehadetten kasıt, " الل ه ار س ول ه د أ ن م ح م د الل ه و أ ش إل ه إل ل "أ ش ه د أ ن
’tır. (11) Hanefi âlimlerine göre telkin; ölmek üzere olan kimsenin ya-
nında, duyacağı kadar yüksek sesle iki şehadet kelimesini söylemektir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 109
ölünün başına ve bedenine su dökerler. Akabinde ölünün yı-
kandığı yer (bir, üç, beş gibi) tek sayıda buhurlaştırılır.
" ر ب الس د و ي غ ل ىال م اء ب ال ح ر ، ض أ و ل م ، ف إ ن ي ك ن ف ال م اء :
".ال ق ر اح 2- Ölünün yıkanacağı su, sedir yaprağı veya çöven otuyla
kaynatılır. Sedir yaprağı veya çöven otu olmazsa saf su kay-
natılır.
ط م ي " ي ت ه ب ال خ ع ث م ي ض ج .و ي غ س ل ر أ س ه و ل ح ق ه ال ،ي س ر ع ل ىش ب ال م اء س ف ي غ ،ل ر ت ىي والس د إل ىم اي ر ىأ ح و ص ل ال م اء ق د ل ين
ن ه م ي ض ج .الت خ ت اع ث م ق ه ع ل ىش اغ س ف ي ،ل ي م ن ل ل ب ال م اء م غ ل ي
ر ح ت ىي و ص ب الس د ن ه ر ىأ ن ال م اء ق د م ".ل إل ىم اي ل يالت خ ت 3- Ölünün saçı ve sakalları hatmi bitkisi ile yıkanır. Daha
sonra ölü, sol yanına yatırılıp sağ tarafı, kaynatılmış su ile
suyun alt tarafına ulaştığı görülünceye kadar iyice yıkanır.
Sonra ölü sağ yanına yatırılır, sol tarafı sedir yaprağıyla kay-
natılmış su ile suyun alt tarafa ulaştığı görülünceye kadar
iyice yıkanır.
" ل س ه ي ج ث م ، إل ي ه ن د ه و ي س ح ي م و ، م س ب ط ن ه ف ،ا يق ف ر ا س ح إ ن ء ن ه ش ي ي ع ي،غ س ل ه :خ ر ج م و ض وء ه د غ و ل ل ه و ل "س
4- Daha sonra ölüyü yıkayan kimse onu oturtarak ken-
dine yaslar ve karnını hafifçe ovalar. Böyle yaptığında ölü-
den bir pislik çıkarsa pisliğin bulaştığı yeri yıkar fakat tekrar
gusül ve abdest aldırmaz.
110 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
" ف ي ي ن ش ف ال ح ن وط ث م ع ل و ي ج و س ائ ث و ب ه و ر أ س ي ت ه ل ح ر ف يد ه "ج س د ه و ال ك اف ور ع ل ىم س اج
5- Yıkama işlemi bittikten sonra ölü bir bezle kurulanır.
Başına, sakalına ve bütün vücuduna (güzel bir koku olan)
hanût sürülür. Secde uzuvlarına (alnı, burnu, iki avucu, iki
dizi ve iki ayağına) da kâfûr sürülür.
Ölünün Kefenlenmesi:
ف يث ال " أ ن ي ك ف ن الر ج ل و السن ة أ ث و اب و ل ف اف ة ،و ق م يص ،إز ار :ث ة ب ي ن . اق ت ص ر واع ل ىث و " .ج از :ف إ ن
1- Erkeğin izar(12), kamîs(13) ve lifâfe(14) olmak üzere üç
elbise ile kefenlenmesi sünnetle vacip kılınmıştır. Şayet iki
elbise (izar ve lifâfe) ile kefenlenecek olursa bu da caizdir.
الل ف اف ة ع ل ي ه " ال ي س ر ؤب ت د ا:ف إ ذ اأ ر اد وال ف ه ف ،واب ال ج ان ب أ ل ق و خ اف واأن ث م ب ال ي م ن ،ع ل ي ه الك ف ن ع ن ه :ع ق د وه،فإن ر ".ي ن ت ش
2- Ölüyü kefenleyenler onu lifâfe ile sarmak istedikle-
rinde, ölünün sol tarafından başlayarak önce sol tarafını sa-
rarlar, akabinde ise sağ tarafını sararlar. Eğer kefenin çözü-
leceğinden korkarlarsa düğüm atarlar.
(12)İzar: Baştan ayaklara kadar olan bezdir. (13)Kamîs: Boynun alt noktasından başlayarak ayaklara kadar uza-
nan bezdir. Kamîse kollar ve yandan yırtmaç yapılmaz. (14)Lifâfe: Ölünün bütün vücudunu kaplayan, başından ve ayağından
biraz daha uzun olup ölüyü bağlamak için kullanılan bezdir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 111
س ة أ ث و اب " ال م ر أ ة ف يخ م م ار م يص و ق إز ار :و ت ك ف ن ر ق ة و خ و خ ي اه ا اف إ ن .و ل ف اف ة ،ت ر ب ط ب ه اث د ث ة أ ث و اب .از ج :ق ت ص ر واع ل ىث ال
الل ف ت ح ت الق م يص م ار ف وق ع ل .اف ة وي ك ون الخ ل ىش ع ر ه اع و ي ج ر ه ا "ص د
3- Kadın beş parça kumaş ile kefenlenir. Bunlar; izar,
kamîs, himar(15), lifâfe ve (göğüslerden göbek bağının me-
safesine kadar eni olan) göğüsleri bağlamak için kullanılan
bez parçasıdır. Şayet kadın üç parça kumaş (izar, lifâfe ve
himar) ile kefenlenirse bu da caiz olur. Himar, kamîsin üze-
rinde, lifâfenin altında olur. Kadının saçları (iki örgü ha-
linde) göğsünün üzerine konulur.
" ي س ر ح ش ع ر ي ت و ل ل ح و ل ش ال م ي ت ظ ف ر ه و ل ي ق ص "ع ر ه ه و ل 4- Ölünün saç ve sakalı taranmaz, tırnakları kesilmez,
saçı veya vücudunun herhangi bir yerindeki kılları kesilmez.
ف ان ق " ال ك ف و ت ج م ر ر ج ي د خ اف واأ ن ف إ ن .ا يه او ت ر ب ل أ ن ر ت ن ت ش ا ف ان ع ن ه ع ق د وه "ال ك
5- Ölü kefenlenmeden önce kefenleneceği kumaşlar (bir,
üç, beş gibi) tek sayıda buhurlanır. Şayet ölüye giydirilen
kefenlerin açılmasından korkulursa kefen bağlanır.
Cenaze Namazı:
اع ل ي ه ف إ ذ ا" ن ه ص ل و "ف ر غ وام
(15) Himar: Başı örtmek için kullanılan örtüdür.
112 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Ölünün yıkanması ve kefenlenmesi tamamlandıktan
sonra cenaze namazı kılınır.
ع ل ي ه " ة ب الص ال ل ىالن اس ح ض ر الس:و أ و ف إ ن ل م ي .ل ط ان إذ ا ح ض ر ث م ا: ال ح ي ت ق د يم إم ام ت ح ب ل ف ي س ص ل ىع ل ي ه غ .و ل ي و إ ن ال و ل ي ر ي
ة أ ع اد ال و ل يالص ال السل ط ان ل :إ ن ص ل ىع ل ي ه ال و ل يو .أ و أ ن م ي ج ز ه أ ح دب ع د ".ي ص ل ي
Cenaze namazını kıldırmaya en layık olan kişi, eğer
hazır bulunuyorsa Müslümanların sultanıdır. Şayet sultan
orada hazır bulunmuyorsa cenaze namazını o bölgenin ima-
mının kıldırması müstehaptır. O da hazır bulunmuyorsa ölü-
nün velisi kıldırır. Sultan veya ölünün velisi dışında birisi
cenaze namazını kıldırırsa, ölünün velisi (isterse) cenaze na-
mazını tekrar kıldırabilir. Ölünün velisi cenaze namazını kıl-
dırırsa ondan sonra başka bir kimsenin tekrar cenaze nama-
zını kıldırması caiz olmaz.
" ع ل ي ه ي ص ل و ل م د ف ن ل ىق ب ر ه ع ي ل ص :ف إ ن إلىث الث ة يفأي ام ،ولي ص ل ع ة ف يالص ي ف ب ،وس يذل ك.وي ق وم الم ص ل ب ع د ىالش ت اء
. ر الم ي ت اء ص د ذ "ب ح Şayet ölü, üzerine cenaze namazı kılınmadan defnedilirse
kabrinin başında cenaze namazı kılınabilir. Kışın üç gün
geçmeden, yazın ise yedi gün geçmeden kılınır. Bu günler-
den sonra artık cenaze namazı kılınmaz. Cenaze namazı kıl-
dıran imam, ölünün göğsü hizasında durur.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 113
ة " ت ع ل ىالج ن از ة و الص ال ب ر ي ك الل ه ت ع ال أ ن م د ب ير ة ي ح اك ىع ق يب ه ب ير ة ث ان ي ة و ي ص ل . ت ك ب ر ي ك ث م ه ع ل ي ه و س ل م ص ل ىالل -يع ل ىالن ب ي ب ير ة ث ال ث ة - ت ك ب ر ع وف يه ،ث م ي ك ل م ين ي د و ل ل م س ه و ل ل م ي ت .ال ن ف س
ب ر ت ب ير ة ر اب ع ة و ي س ل م ث م ي ك ف يالت .ك ي ه إل ي ر ف ع ي د ب ير ة ال ول ىو ل "ك
Cenaze Namazının Kılınış Şekli:
İmam tekbir getirir ve ardından Allah-u Teâlâ’ya hamde-
der. Sonra ikinci bir tekbir getirir ve ardından Rasulullah’a
salat okur. Akabinde üçüncü bir tekbir daha getirip kendi-
sine, ölüye ve Müslümanlara dua eder. Son olarak dördüncü
bir tekbir daha getirir ve selam verir. İlk tekbir dışındaki tek-
birlerde ellerini kaldırmaz.
ا" د ج م ف يم س ج ي ص ل ىع ل ىم ي ت " .ع ة و ل Cemaatle namaz kılınan mescidin içinde cenaze namazı
kılınmaz.
" ب ق :ف إ ذ اح م ل وه ع ل ىس ر ير ه أ خ ذ وا ال ر ب ع ش ون ،و ائ م ه ب ه و ي م ر ع ين د ون ال خ ب ب ال :ىق ب ر ه ف إ ذ اب ل غ واإل .م س ق ع ود ق ب ل ك ر ه ل لن اس
الر ج أ ع ن اق ي وض ع ع ن "ال أ ن
114 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Cenazenin Taşınması:
Ölü tabutla taşınırken dört kişinin her biri tabutun bir ke-
narından tutarak taşır ve koşmaksızın hızlı yürür. Ölünün
defnedileceği kabre vardıklarında tabutu omuzlarından in-
dirmeden önce orada bulunan insanların oturması mekruh-
tur.
Cenazenin Defnedilmesi:
" ر ال ق ب ف ر ،و ي ح م م اي ل يال ق و ،و ي ل ح د خ ل ال م ي ت ل ة ي د ف إ ذ ا.ب د ه ع ف يل ح ال ذ يي ض ع ه :و ض الل ه و ع ل ىم ل ة ب ا:ق ال م "الل ه ر س ول س
1- Kabir kazılır ve içine lahid(16) açılır. Ölü, kıble tarafın-
dan kabre konulur. Ölü kabirdeki lahdin içine konulduğunda
lahde koyan kimse şöyle der:
الل ه " ر س ول م ل ة و ع ل ى الل ه م Bismillâhi ve ‘alâ Milleti“ "ب اس
Rasûlillâh (Allah’ın adı ile ve Rasulullah’ın dini üzere)”
ع ن ه و ي س و ىالل ب ن " ال ع ق د و ت ح ل و ا،ع ل ي ه ج ر ر ه ال و ي ك ل خ ش ب ب ال ق ص ب ب أ س " .و ل
2- Kefene bağlanan bağlar çözülür ve lahdi kapatmak için
ağaç dalları konulur. Lahdi kapatmak için kerpiç ve tahta
koymak mekruhtur. Fakat lahdi kamışla kapatmakta bir
mahzur yoktur.
ع ل ي ه " الت ر اب او ي س ن م .ث م ي ه ال ر ي س ط ح ،ل ق ب "و ل
(16) Lahid: Kabrin kıbleye doğru olan uzun kenarından, içine ölüyü
koymak için yanlamasına açılan oyuktur.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 115
3- Akabinde kabir toprakla (doldurularak) kapatılır. Ka-
bir düz yapılmayıp deve hörgücü gibi (tümsek) yapılır.
ت و م ن " د ة ه اس ال و ل ب ع د س م ي :ل و غ س ل ع ل ي وك ف ن و ص ل ي .ه ت ه ل ل م ي س ر ق ة و :و إ ن " .ل م ي ص ل ع ل ي ه أ د ر ج ف يخ
4- Bebek doğduktan sonra ses çıkarmış ve akabinde öl-
müşse, yıkanır ve cenaze namazı kılınır. Şayet ses çıkarma-
mışsa bir beze sarılıp gömülür, cenaze namazı kılınmaz.
الش ه يد ب اب ŞEHİD BAHSİ
" الش ه يد : ر ك ون ال م ش ق ت ل ه م ن د أ و ، أ و ج و ب ه ث ر ف يال م ع ر ك ة ر اح ة ، ل م ون ظ ل م أ و الج ب ق ت ل ه د ي ةو ،ا ق ت ل ه ال م س ب ي ج ف ي ك ف ن .ل م
ي غ س ل ،و ي ص ل ىع ل ي ه " .و ل Şehid: Müşrikler tarafından öldürülen veya savaş mey-
danında ölü olarak bulunup üzerinde yaralanma izi olan ya
da Müslümanlar tarafından zulmen öldürülen ve öldürülme-
sine karşılık kendisi için diyet gerekli olmayan(17) Müslü-
mandır. Şehid olan Müslüman (elbisesi ile) kefenlenir, ce-
naze namazı kılınır fakat yıkanmaz.
(17) Burada kastedilen, zalim hâkim tarafından zulmen öldürülen
Müslümandır. Diyet; hataen veya zulmen öldürüldüğü sabit olan kimse
için ödenir. Zalim olan idareci tarafından öldürülen kimse için, velev ki
zulmen olsun, diyet ödenmez. Çünkü diyet ödenmesine hükmeden kişi
hâkimdir. Hâkimin bu hükmü kabul etmesi, kendisinin zulmen öldürdü-
ğünü ikrar etmesi anlamına gelir. Hâkim kendine göre haklı bir sebeple
bir ferdi öldürmüşse, zulmen de olsa böyle bir fert için diyet ödemez.
116 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Şehid İle İlgili Hükümler:
" ال ج ن ب ه د ت ش إ ذ اا س ن يف ة غ س ل ع ن د :و االص ب ي،أ ب يح .و ك ذ و م ح م د أ ب وي وس ف ي غ س ال :و ق ال .ن ل "
1- Bir Müslüman cünüp iken şehid olur veya bir çocuk
şehid olarak ölürse İmam Ebu Hanife’ye göre yıkanır,
İmam Muhammed ve İmam Ebu Yusuf’a göre ise yıkan-
mazlar.
د م ه " الش ه يد ي غ س ل ع ن ت ،و ل ز ع ع ن ه ث ي اب ه و ل ز ،ن ع ع ن ه و ي ن
ح و الس ال و و ال ح ش و ال خ ف " .ال ف ر و 2- Şehidin kanı yıkanmaz, elbiseleri çıkarılmaz. Ancak
giydiği deri palto, mest, normal elbiselerin üzerine giyilen
elbiseler ve silahı çıkarılır.
" :و م ن ا ر ت ث ر ت ث اث -غ س ل أ :و ال ر ب ي ش أ و أ ن ي أ ك ل او ىي و ت د ي ق ىح ي ب ع ل ي ه و ق ا أ و ي ي ع ق ل ح ت ىي م ض ة و ه و ص ال ي ن ،ت أ و ق ل م ن
ر اح ال م ع ر ك ة و ه و الج ع ل ي ه.–ةح ي،وب ه أث ر "وص ل ي 3- Savaşta yaralanıp da savaş meydanından taşındıktan
sonra ölen kimse yıkanır. Yine bir kimse yaralandıktan
sonra bir şey yer veya içerse ya da yaralarından tedavi olursa
ya da aklı yerinde olduğu halde üzerinden bir namaz vakti
geçerse ya da aklı yerinde olduğu halde savaş meydanından
başka bir yere nakledilirse ya da savaş meydanından üze-
rinde yara izi olduğu halde sağ olarak nakledilirse ve sonra
ölürse yıkanır ve cenaze namazı kılınır.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 117
" ق ص اص ق ت ل ف يح دأ و ع ل ي ه غ س ل و :و م ن " .ص ل ي 4- Hadden veya kısas olarak öldürülen kimse yıkanır ve
cenaze namazı kılınır.
ال ب غ اة " ق ت ل م ن ا،و م ن ق ط اع أ و ي غ س ل :لط ر يق ،ل م وود ف ن ل م ق ت ل ن ف س ه :غ س ل ي ص ل ع ل ي ه ع ل ي ه..وم ن " ،وص ل ي
5- Adil olan halifeye isyan ettiğinden veya yol kestiğin-
den dolayı öldürülen kimse yıkanmadan ve cenaze namazı
kılınmadan defnedilir. Kendini öldüren kişi ise yıkanır ve
cenaze namazı kılınır.
ل ه ة ف يال ك ع ب ة و ح و الص ال اب اب KÂBE’NİN İÇİNDE VE
ETRAFINDA NAMAZ BAHSİ
ائ ز ة" ة ف يال ك ع ب ة ج اف ر ض ه ا،الص ال " .و ن ف ل ه 1- Kâbe’nin içerisinde farz olsun nafile olsun, namaz kıl-
mak caizdir.
اع ة ف ج ع ل ب " م ام ب ج م ص ل ىاإل اإل ف إ ن ر ر ه إل ىظ ه ظ ه ع ض ه م م ام ر ه إ ل ىو ج .ج از ه م ظ ه ن ج ع ل م و م ن م ام ت ه :ه اإل ص ال " .ل م ت ج ز
2- İmam, Kâbe’nin içinde cemaate namaz kıldırdığında
cemaatten bazılarının sırtı imamın sırtına dönük olursa bu
şekilde imama tabi olarak namaz kılmaları caiz olur. Ancak
cemaatten bazıları sırtını, imamın yüzüne döndürürse bu şe-
kilde kıldıkları namaz caiz olmaz. (Çünkü bu şekilde ima-
mın önüne geçmiş olurlar.)
118 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
د ال ح ر افإن " ج ف يال م س م ام ص ل ىاإل ال :م ل ك ع ب ة ت ح ل ق الن اس ح و ص ل و، م ام ة اإل ن .واب ص ال ك ان م إف م ن م ام ل ىال ك ع ب ة م ن ه م أ ق ر ب اإل
: ج از ت ف يج ان ب ت ه إذ ال م ي ك ن م ام اص ال " .إل 3- İmam, Mescidi Haram’da namaz kıldığında Müslü-
manlar Kâbe’nin etrafında halka yaparak namaz için ona
tabi olurlar. Cemaatten bazıları Kâbe’ye imamdan daha ya-
kın olurlarsa, imamın bulunduğu tarafta olmamaları şartıyla,
namazları caiz olur. (Eğer imamın bulunduğu tarafta olur ve
Kâbe’ye de imamdan daha yakın olurlarsa imamın önüne
geçtikleri için namazları batıl olur.)
ر ال ك ع ب ة " ص ل ىع ل ىظ ه از ت :و م ن ت ه ج ر ه.ص ال " ،و ي ك 4- Bir kimse Kâbe’nin üzerinde namaz kılarsa kıldığı na-
maz caiz olur fakat mekruhtur.
ن " أع ل ىم :إذاص ل ىع ل ىه د ف " .ه او ك ذل ك
5- Kâbe’nin çatısına çıkıp da çatıdan daha yüksek bir şey
üzerinde namaz kılarsa aynı şekilde caiz olur fakat mekruh-
tur (Kâbe’nin çatısında değil de yüksekliği Kâbe’den çok
olan başka bir yerde namaz kılarsa caizdir, mekruh değildir).
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 119
الز ك اة ك ت اب ZEKÂT KİTABI
Zekâtın Vücubunun Şartları:
ب ةع ل ىال ح ر " و اج ل م ،الز ك اة ال م س ال ب ال غ ا ن ص اب إذ ام ل ك ،ال ع اق ل
ل ،ا ت ام ا ل ك م ع ل ي ه ال ح و " .و ح ال 1- Akıllı, büluğa ermiş ve hür olan Müslümanın, tam bir
mülkiyet(18) ile sahip olduğu nisap miktarına ulaşmış malı
var ve bu malın üzerinden hicri bir yıl geçmişse o malın
zekâtını vermesi kendisine farz olur.
م " و ل ن ون م ج و ل ع ل ىص ب ي ز ك اةو ل ي س " .ك ات ب 2- Büluğ çağına gelmeyen çocuğun, delinin ve hürriyeti
için efendisi ile anlaşma yapmış kölenin zekât vermesi farz
değildir.
ال ه " يط ب م ك ان ع ل ي ه د ي ني ح ز ك اة :و م ن ك ان م ال .ع ل ي ه ف ال ه و إ ن الد ي ن م ن ث ر ل إذ از ك ى:أ ك "ا اب ل غ ن ص ب ال ف اض
3- Bütün mal varlığını kapsayacak kadar borcu olan
kimse, zekât vermekle yükümlü değildir. Ancak kişinin sa-
hip olduğu mal, borcundan daha fazla ise ve nisap miktarına
da ulaşmışsa (borçtan fazla olan) bu malın zekâtını verir.
(18) Tam bir mülkiyetten kasıt; sahip olunan malın kişinin elinde
bulunması ve onun üzerinde tasarruf sahibi olmasıdır.
120 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ن ى" ف يد ور السك ال ب ،و ل ي س و ث ي اب و د ،د ن ال م ن از ل و أ ث اث و اب م ة ،الرك وب د ال ،و ع ب يد ال خ ح ال و س ت ع م ال " .ز ك اة:س
4- Kişi; oturduğu ev, giydiği elbise, kullandığı ev eşya-
ları, bindiği hayvan, hizmetinde kullandığı köle ve kullan-
dığı silah için zekât vermekle yükümlü değildir.
ب ن ي ة " إل الز ك اة أ د اء ي ج وز م ق ار و ل ل ل د اء ن ة م ق ا، ر أ و ل ع ز ل ن ة ب ار ال و اج " .م ق د
5- Zekâtın edasının geçerli olabilmesi için kişinin zekâtı
verdiği ya da zekât olarak vermesi gereken miktarı malından
ayırdığı zaman zekâtın edasına niyet etmesi gerekir. Aksi
halde zekâtın edası geçerli olmaz. (19)
م ال ه و " ب ج م يع ت ص د ق ي ن و ،م ن ع ن ه :الز ك اة يو ل م ".ف ر ض ه اس ق ط 6- Malının tamamını sadaka olarak veren kimse zekâta
niyet etmese bile zekât verme yükümlülüğü kendisinden dü-
şer.
ب ل ز ك اة اإل ب اب DEVELERİN ZEKÂTI BAHSİ
د " ذ و خ م س ف يأ ق ل م ن م ن اإلب ل ي س ق ةل " .ص د Beş deveden aşağısı için zekât verme yükümlülüğü yok-
tur.
(19) Zekât; namaz ve oruç gibi bir ibadettir. Yapılan ibadetlerin ge-
çerli olması, ancak ona niyet etmekle mümkün olur.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 121
ف إ " س ذاب ل غ ت ع ل ،س ائ م ة ا خ م و ح ال اال ح و ل ه اش اة:ي ،ف ف يه ع " .إلىت س
Kişinin saime(20) olan 5 devesi var ve bunların üzerinden
hicri bir yıl geçmişse, zekât olarak 1 koyun(21) verir. 9 de-
veye kadar bu böyledir.
ر " ع ش ك ان ت ات ان :ا ف إذ ا " .ل ىأ ر ب ع ع ش ر ةإ ،ف ف يه اش Şayet 10 devesi varsa zekât olarak 2 koyun verir. 14 de-
veye kadar bu böyledir.
ع ش ر ة " خ م س ك ان ت اث ال :ف إ ذ ا ي اه ث ف ف يه ع ع ش ر ة ،ش ".إ ل ىت س 15 devesi varsa zekât olarak 3 koyun verir. 19 deveye ka-
dar bu böyledir.
ر ين " ع ش ك ان ت اأ ر ب ع ش :ف إذ ا ر ين إ ل ىأ ر ب ع ،ي اه ف ف يه " .و ع ش 20 devesi varsa zekât olarak 4 koyun verir. 24 deveye ka-
dar bu böyledir.
س " خ م ا ف إ ذ اب ل غ ت ر ين ف ف يه ا:و ع ش م خ اض ،ب ن ت إ ل ىخ م س
ث ين " .و ث ال Sahip olduğu develerin sayısı 25 deveye ulaşırsa zekât
olarak iki yaşına basmış 1 dişi deve verir. 35 deveye kadar
bu böyledir.
(20) Saime: Yılın yarısından çoğunu meralarda otlayarak geçiren
hayvandır. (21) Zekât olarak verilecek koyunun bir yaşına gelmiş olması gerekir.
122 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ت " س ث ين ا ف إ ذ اب ل غ ت :و ث ال ل ب ون و أ ر ب ع ين ،ف ف يه اب ن ت " .إل ىخ م س 36 devesi varsa zekât olarak üç yaşına basmış 1 dişi deve
vermesi gerekir. 45 deveye kadar bu böyledir.
ت " س ق ةف ف يه :و أ ر ب ع ين ا ف إ ذ اب ل غ ت ت ين ،اح " .إل ىس 46 devesi varsa zekât olarak dört yaşına basmış 1 dişi
deve vermesi gerekir. 60 deveye kadar bu böyledir.
ت ين ف " د ىو س إح ك ان ت و س ب ع ين ،ع ةف ف يه اج ذ :إ ذ ا " .إل ىخ م س 61 devesi varsa zekât olarak beş yaşına basmış 1 dişi deve
vermesi gerekir. 75 deveye kadar bu böyledir.
ت " س ب ف ف يه ا:و س ب ع ين ا ف إ ذ اب ل غ ت ع ين ،ن ت ال ب ون " .إل ىت س 76 devesi varsa zekât olarak üç yaşına basmış 2 dişi deve
vermesi gerekir. 90 deveye kadar bu böyledir.
ع ين ف إ " د ىو ت س إح ف ف يه اح :ذ اب ل غ ت ر ين ،ق ت ان ائ ة و ع ش " .إل ىم 91 devesi varsa zekât olarak dört yaşına basmış 2 dişi
deve vermesi gerekir. 120 deveye kadar bu böyledir.
ال ف ر يض ة ث م ي " ت أ ن ف ي كونف ،س ق ت ين.ش اة:ف يال خ م س م ع الح ر ع ش ر ة.ش ات ان :و ف يال ع ش ث :و ف يخ م س ي اه ث ال ر ين .ش و ف يع ش
ي اه : س .أ ر ب ع ش ر ين و ف يخ م :و ع ش س ين،ب ن ت م خ اض وخ م إلىمائة تأن ، ق اق.ث م ت س ح :س م يالخ ف ،ف ة يض ر الف ف ف ي ك ون ف ي هاث الث ،وفياه ي ش الث :ث ة ر ش ع س م يخ ،وف ان ات :ش ر ش يالع ،وف اةش
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 123
و ف ياض.خ م ت ن ين:ب ر ش وع س م .وفيخ اه ي ش ع ب :أر ين ر ش ع ث ين و ث ال ت :س ل ب ون ت .ب ن ت ائ ة و س م ع ين ا ف إ ذ اب ل غ ت ف ف يه ا:و ت س
ق اق ،أ ر ب ع ح ائ ت ي ن ".إل ىم 120 deveden sonra hesaplama ilk başta olduğu gibi yeni-
den başlar: 5 deve için 1 koyun, 10 deve için 2 koyun, 15
deve için 3 koyun, 20 deve için 4 koyun, 25 deve için iki
yaşına basmış 1 dişi deve verilir. 150 deveye kadar bu böy-
ledir. 150 deveye ulaşınca dört yaşına basmış 3 dişi deve ve-
rilir. Sonra hesaplama ilk başta olduğu gibi yeniden başlar
ve 5 deve için 1 koyun, 10 deve için 2 koyun, 15 deve için 3
koyun, 20 deve için 4 koyun, 25 deve için iki yaşına basmış
1 dişi deve verilir. 36 deve için üç yaşına basmış 1 dişi de-
venin zekât olarak verilmesi gerekir. Şayet sahip olduğu de-
velerin sayısı 196 deveye ulaşırsa 200 deveye kadar dört ya-
şına basmış 4 dişi devenin zekât olarak verilmesi gerekir.
ت أ ن ث م ي " ال ف ر يض ة س ا،ا أ ب د ف ت ا ك م ين ال ت ف ن ؤس ف يال خ م س ت يب ع د
ين ائ ة و ال خ م س " .ال م 200 deveden sonra 150 deve ile 200 deve arasında yapı-
lan hesaplama sürekli tekrarlanır.
س و اء" و ال ع ر اب " .و ال ب خ ت Zekât konusunda develerin saf Arap devesi olmasıyla
Arap ve Acem devesinden (melez) olması arasında fark yok-
tur.
124 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ق ة ال ب ق ر ص د ب اب SIĞIRLARIN ZEKÂTI BAHSİ
ال ب ق " م ن ث ين ث ال ف يأ ق ل م ن ل ي س ق ةالس ائم ة ر ك .ص د ف إ ذ ا ان ت ث ين س ائ م ة ل ،ث ال اال ح و ه ات ب يع:و ح الع ل ي ت ب يع ةف ف يه " .أ و
30 sığırdan aşağısı için zekât yoktur. Şayet kişinin 30 sa-
ime sığırı olur ve bunların üzerinden hicri bir sene geçerse
zekât olarak iki yaşına basmış 1 erkek veya dişi sığır ver-
mesi gerekir.
ن ة:و ف يأ ر ب ع ين " م س نأ و "م س 40 saime sığırı olursa zekât olarak üç yaşına basmış 1 er-
kek veya dişi sığır vermesi gerekir.
" ع ل ىال ر ب ع ين ز اد ت ف إ ذ ا ف : إل و ج ب ذ ل ك ر ب ق د ىيالز ي اد ة أ ب يح ن يف ة ع ن د ت ين ة .س د ن ة .وفيالث ف ف يالواح ر م س :ر ب ع ع ش ن ت ي ن
.وفيالث ن ة م س ر ع ش :ث ال:ن ص ف .الث ة ن ة م س ر ع ش وفي ث ة أر ب اع ن ة . م س ر :ع ش أ ب وي وس الر ب ع و م ح م دو ق ال ء ف يال:ف ش ي ز ي اد ة ل
ل غ الس ت ين ات ب ي كون ف :ح ت ىت ب "،أوت بيع ت ان.يع ان ف يه Şayet sığırların sayısı 40’ı aşarsa İmam Ebu Hanife’ye
göre 60 sığıra kadar artış miktarına göre zekât vermesi ge-
rekir. Şöyle ki: Artan bir sığır için üç yaşına basmış bir sığı-
rın kırkta birini, iki sığır için üç yaşına basmış bir sığırın
yirmide birini, üç sığır için üç yaşına basmış bir sığırın
yüzde yedi buçuğunu, dört sığır için üç yaşına basmış bir
sığırın onda birini zekât olarak verir. İmam Muhammed ve
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 125
İmam Ebu Yusuf’a göre ise sığırların sayısı 60’a ulaşıncaya
kadar zekâtta herhangi bir artış olmaz. Fakat sığırların sayısı
60’a ulaşırsa iki yaşına basmış 2 erkek ya da 2 dişi sığır
zekât verilmesi gerekir.
ن ةو ت ب يع:و ف يس ب ع ين " " .م س Sahip olduğu sığırların sayısı 70 olursa üç yaşına basmış
1 sığır ile iki yaşına basmış 1 sığırı zekât olarak vermesi ge-
rekir.
ان ين " ن ت ان :و ف يث م " .م س Sığırların sayısı 80 olursa üç yaşına basmış 2 sığırı zekât
olarak vermesi gerekir.
ع ين " ث ة أ ت ب ع ة :و ف يت س " .ث ال Sığırların sayısı 90 olursa iki yaşına basmış 3 sığırı zekât
olarak vermesi gerekir.
ائ ة " ن ة:و ف يم و م س " .ت ب يع ان Sığırların sayısı 100 olursa üç yaşına basmış 1 sığır ile iki
yaşına basmış 2 sığırı zekât olarak vermesi gerekir.
ع " ك ل ف ي ال ف ر ض اي ت غ ي ر و ع ل ىه ذ ر ن ة ،ش إل ىم س ت ب يع ،م ن . ن ة إلىت ب يع م س " وم ن
Her 10 sığır arttığında hesap bu şekilde, iki yaşına basmış
sığır ile üç yaşına basmış sığır arasında değişir.
س و اء" و ال ب ق ر " .و ال ج و ام يس
126 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Zekâtının hesaplanması bakımından sığırlar ile mandalar
arasında bir fark yoktur.
ز ك اة ال غ ن م ب اب
KOYUNLARIN ZEKÂTI BAHSİ
ق " أ ر ب ع ين ش اة ص د ف يأ ق ل م ن "ةل ي س 40 koyundan daha az koyun için zekât yoktur.
س ائ م ة " أ ر ب ع ين ك ان ت ،ف إ ذ ا ل ع و ح ال اال ح و ه اش اة:ل ي ،ف ف يه " .ينر ش إلىمائةوع
Şayet kişinin saime olan 40 koyunu var ve üzerinden
hicri bir sene geçmişse zekât olarak 1 koyun vermesi gere-
kir. 120 koyuna kadar bu böyledir.
" .ينإلىمائت ،ان ات اش يه ف ف :واحدة ت اد إذاز ف "121’den 200’e kadar koyunu varsa zekât olarak 2 koyun
vermesi gerekir.
ز ف " ث يه ف ف :ة د واح ت اد إذا ع ة إلىث الث م،اهي ش الث ا وت س ائ ة ع ين. "و ت س
201’den 399’a kadar koyunu varsa zekât olarak 3 koyun
vermesi gerekir.
" .اه ي ش ع ب هاأر ي ف ف :مائة ع أرب ت غ ل إذاب ف "Koyunların sayısı 400 olursa zekât olarak 4 koyun ver-
mesi gerekir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 127
ك ف م ث " " .اةش :ائة م ل يSonra her 100 koyun artışında 1 koyunu zekât olarak ver-
mesi gerekir.
" .واءس ز ع والم ن أ والض "Zekâtın hesaplanması bakımından koyun ile keçi ara-
sında bir fark yoktur.
ز ك اة ال خ ي ل ب اب ATLARIN ZEKÂTI BAHSİ
ا" ك ذ ك ور إذ ا س ائ م ة ال خ ي ل إ ن ا ن ت ل ا اث و ال ح و ا ه ع ل ي :و ح ال ي ار ب ال خ ا ب ه أ :ف ص اح ش اء د ين ار ع ط ىع ن إن ف ر س ش ،ا ك ل اء و إ ن
د ر ه م ائ ت ي ك ل م س ة د ر اه م :ق و م ه او أ ع ط ىع ن "خ م Atlar, dişi ve erkek karışık sürü halinde otlaklarda otlu-
yorlarsa (saime ise) ve üzerlerinden hicri bir sene geçmişse
atların sahibi zekât konusunda muhayyerdir; dilerse her bir
at için bir altın dinar verir, dilerse sahip olduğu atların mali
değerini hesaplar ve her iki yüz dirhem için beş dirhem zekât
olarak verir.
ف ر د ة و ل " ف يذ ك ور ه ام ن " .ز ك اةي س Sadece erkek atlardan oluşan at sürüleri için zekât yoktur.
و م ح م د" أ ب وي وس ف ز ك اة :و ق ال " .يال خ ي ل ف ل
128 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
İmam Muhammed ve İmam Ebu Yusuf’a göre; (ister
erkek olsun ister dişi olsun) at sürüleri için zekât yoktur.
و ال ح م ير " ء ف يال ب غ ال ش ي ت ك ون ل لت ج ار ة إل ،و ل " .أ ن Katır ve eşekler ticaret için kullanılmazlarsa onlar için
zekât yoktur.
Zekât İle İlgili Diğer Meseleler:
و ال " يل ن و ال ع ج اج ف يال ف ص ال ق ةع ن د أ ب يح و ل ي س ن ص د ال ن يف ة ح م ،و م ح م د ي ك ون أ ن م ع إل ك ب ار ا أ ب .ه و ق ال وي وس ف ب ف يه ا:ت ج
ه ا ن ةم د ".و اح 1- İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre bü-
yük develer, sığırlar ve koyunlarla birlikte olmadığı müd-
detçe deve yavruları, inek yavruları (buzağılar) ve kuzular
için zekât yoktur. İmam Ebu Yusuf’a göre ise (aralarında
büyük develer, sığırlar ve koyunlar olmasa bile) zekât olarak
onlardan bir tane verir.
" ن س ع ل ي ه و ج ب م ،و م ن ي وج د أ ع ل ،ع ه ف ل م ال م ص د ق ىأ خ ذ ه ا ن د ون ه ،و ر د ال ف ض ل ،م أ خ ذ ال ف ض ل أ و " .او أ خ ذ
2- Bir kimsenin, belli bir yaştaki hayvanı zekât olarak
vermesi gerekiyor fakat onda bu özelliklere sahip bir hayvan
yoksa zekât memuru ondan daha büyük bir hayvanı alır ve
aradaki farkı ona öder ya da ondan daha küçük bir hayvan
alır ve aradaki farkı ondan alır.
اة " "و ي ج وز د ف ع ال ق يم ة ف يالز ك
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 129
3- Zekât olarak verilecek şeyin yerine kıymetinin (mali
değerinin) verilmesi caizdir.
و ال م " و ال ح و ام ل ف يال ع و ام ل ق ةو ل ي س "ع ل وف ة ص د
4- Yük hayvanları ve (yılın yarısından çoğunu ahırda ge-
çirip) yemle beslenen hayvanların zekâtı yoktur.
م ،ه ت ال ذ ولر ،ال الم ار ي خ ق د ص الم ذ خ أ ولي " " .ن ه و ي أ خ ذ ال و س ط 5- Zekât memuru zekâtı, kişinin malının en iyisi veya en
kötüsünden değil, orta bir değere sahip olanlarından alır.
ن ص اب" ك ان ل ه ت ف ا،و م ن ف اس م ال ه د ف يأ ث ن اء ال ح و ل ن س ج :م ن " ب ه .و ز ك اه ،ض م ه إل ىم ال ه
6- Nisap miktarına ulaşmış malı olan kimse, senenin içe-
risinde aynı cinsten başka mallar da kazanırsa bunu diğer
malına ekler ve zekâtını ona göre verir.
" ه ي ت ف يب الر :و الس ائ م ة اال ت يت ك ل ه ث ر ح و .ع ي ف يأ ك اع ف إ ن ل ف ه ال ح و ل ،ن ص ف ث ر أ ك ز ك اة :أ و " .ل ي ه ف يه اع ف ال
Saime: Yılın yarısından çoğunu meralarda otlayarak ge-
çiren hayvandır. Sahipleri tarafından yılın yarısını veya ya-
rısından çoğunu yemle beslenerek geçiren hayvanlar için
zekât yoktur.(22)
(22) Zekâtı olmamasından kasıt; bu hayvanların saime hayvanlarda
olduğu gibi “Belli bir miktara kadar şu vasıfta olan şu hayvanın zekât
olarak verilmesi gerekir.” şeklinde bir zekât hesabı yoktur. Fakat bu hay-
vanlar ticaret malı hükmünde olur, zekâtları buna göre hesaplanarak ve-
rilir.
130 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ن يف ة و أ ب يي و" أ ب يح ب ةو الز ك اة ع ن د و اج د ون ،ف يالن ص اب س ف .ال ع ف و م ح م دو ز ف ر و ت ت ع ل :و ق ال و ال ع ف " .ق ب الن ص اب
7- İmam Ebu Hanife ve İmam Ebu Yusuf’a göre; hay-
vanlarda zekât, belirlenmiş olan nisap miktarı için vaciptir.
Nisap miktarından artan fazlalık için ise ikinci nisap mikta-
rına ulaşıncaya kadar zekât yoktur.(23) İmam Muhammed
ve İmam Züfer’e göre ise hayvanlarda zekât, hem nisap
miktarı için hem de artan fazlalık hesaplanarak verilir.
ا" الز ك ب ع د و ج وب ال م ال إ ذ اه ل ك ع ن ه :ة و "س ق ط ت 8- Kişinin zekât vacip olduktan sonra malı telef olursa
zekât verme yükümlülüğü ondan kalkar.
و" ل ق د م الز ك اة ع ل ىال ح و و ه و ،إ ن " .ج از :م ال كل لن ص اب 9- Nisap miktarına ulaşmış malı olan kimsenin, üzerin-
den hicri bir yıl geçmeden önce bu malının zekâtını vermesi
caizdir.
ز ك اة ال ف ض ة ب اب GÜMÜŞÜN ZEKÂTI BAHSİ
ص د " د ر ه م ائ ت ي م ف يأ ق ل م ن د .ق ةل ي س ائ ت ي م ك ان ت ف إ ذ ا ر ه م : ل ه االح و ع ل ي س ة د و ح ال اخ م " .ر اه م ف ف يه
(23) Şöyle ki: Kişinin saime olan 5 devesi var ve bunların üzerinden
hicri bir yıl geçmişse zekât olarak 1 koyun verir. 6, 7 veya 8 devesi olsa
bile yine de zekât olarak 1 koyun verir. Ta ki ikinci nisap miktarı olan
10 deveye ulaşıncaya kadar böyle devam eder. Şayet saime olan 10 de-
vesi olursa zekât olarak 2 koyun verir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 131
1- 200 gümüş dirhemden daha azı için zekât verme yü-
kümlülüğü yoktur. Şayet kişi 200 gümüş dirheme sahip olur
ve üzerinden hicri bir yıl geçerse zekât olarak 5 dirhem ver-
mesi gerekir.
ت " ح ف يالز ي اد ة ء ش ي ل غ أ و ل مف ي ك ون ف ،ا ر ب ع ين د ر ه م ىت ب د ر ه ا يه س ة ن يف د ر ه م:ا ر ه م ك ل أ ر ب ع ين د ث م ف ي. م ع ال خ م أبيح " ة.ع ن د
2- 240 dirheme ulaşıncaya kadar 200 dirhemden artan
fazlalık için zekât yoktur.(24) Şayet kişinin 240 dirhemi
olursa 5 dirhemle beraber 1 dirhem daha zekât olarak ver-
mesi gerekir. Bundan sonraki her 40 dirhem için 1 dirhem
zekât olarak verir.
" و م ح م د ي وس ف أ ب و و ق ال ع : ز اد م ا ائ ت ي ن ال م ل ى ات ه : ف ز ك س اب ه " .ب ح
3- İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre; 240
dirheme ulaşmasa bile 200 dirhemden artan fazlalık için
kırkta bir hesabına göre zekât verilir.
ك ان ال غ " إ ذ ا ال ف ض و ع ل ىال و ر ق ال ف ض ة :ة ال ب م ف يح ك .ف ه ي ن ان ير الذ ه ع ل ىالد ك ان الغ ال ب .وإذ ا الذ ه ب م :ف ه وف يح ك ب
ك ا إ ذ ا اال غ ش و ه ع ل ي ف ه :ن ال غ ال ب ال ع ر وض م ف يح ك و ي ع ت ب ر ،ي أ ن
ت ه ان ص اب ل غ ق يم ".ا ت ب 4- Gümüş ve başka maddelerin karışımından yapılan dir-
hemin çoğu gümüşten ise gümüş hükmündedir. Eğer dinarın
(24) Bu, İmam Ebu Hanife’ye göre böyledir.
132 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
çoğu altın ise altın hükmündedir. Eğer altına veya gümüşe
karışan bozuk olan madde, altın veya gümüşten daha fazla
ise bu şey ticaret malı hükmündedir. Ticaret malı olan şey-
lerin değeri nisap miktarına ulaşınca zekâta tabi olur.
ز ك اة الذ ه ب ب اب ALTININ ZEKÂTI BAHSİ
ث ق ال " ر ين م ف يم اد ون ع ش الل ي س ق ةم ن ص د ".ذ ه ب 1- 20 miskalden(25) daha az olan altın için zekât yoktur.
ف إ " ث ق ال م ر ين ع ش ك ان ت ،ذ ا ع و ح ال اال ح و ل ه ان ص :ل ي ف ف يه ف ث ق ال " .ق ير اط ان :ث م ف يك ل أ ر ب عة م ث اق يل .م
2- Şayet kişinin sahip olduğu altın 20 miskal olur ve üze-
rinden hicri bir yıl geçerse yarım miskal zekât olarak verir.
Bundan sonraki her 4 miskal için 2 kırat zekât verir.
أ ر ب ع ة " ف يم اد ون أ ب يح ن يف ة ق ةم ث اق يل ص د و ل ي س :ما،وق الع ن د
س اب ه ات ه ب ح ر ين :ف ز ك "ا.ز اد ع ل ىالع ش İmam Ebu Hanife’ye göre 20 miskalden sonra, 4 mis-
kalden az olan fazlalıklar için zekât yoktur. İmam Muham-
med ve İmam Ebu Yusuf’a göre ise 20’den fazla fakat 4
miskalden az olan küsurat değerine göre hesap edilerek
zekât verilir.
(25) 1 miskal = 4,25 gr, 20 miskal = 85 gr.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 133
ا" ه م ن ن ي ة م او ال و ال ف ض ة و ح ل ي ه م " .الز ك اة :و ف يت ب ر الذ ه ب 3- İşlenmemiş ham altın ve gümüşe ve bu iki maddeden
yapılmış süs eşyaları ile kap kacaklara zekât vardır.
ز ك اة ال ع ر وض ب اب TİCARET MALLARININ ZEKÂTI
" الت ج ار ة ف يع ر وض ب ة ك ،الز ك اة و اج ك ان ت م ا ب ،ائ ن ة ت غ ل إذان ه ت م يق ل ي .ق ر أوالو ب ه الذ ن م ا اب ص ا أ ن ف ع ه و ب م ا ل ف ق ر اء ق و م ه ا
م ".ام ه ن و ال م س اك ين 1- Hangi türden olursa olsun, değeri altın veya gümüşün
nisabına ulaşan bütün ticaret mallarının zekâtını vermek
farzdır. Altın veya gümüşten hangisinin nisap miktarı fakir-
ler için daha faydalı ise malın değeri ona göre hesaplanır.
" ك ام ال الن ص اب ك ان إ ذ ا ل ف يط ر ف ي و اب :ال ح و ف ن ق ص ان ه ف يم ي ن اة ق ط الز ك ي س ل " .ذ ل ك
2- Ticaret malı, senenin başında ve sonunda tam olarak
nisap miktarında ise senenin içinde nisaptan düşmesi zekâtın
farziyetini düşürmez.
و ا" إل ىالذ ه ب ال ع ر وض ة ي ض مالذ .ل ف ض ة و ت ض مق يم ل ك و ك ذ ه ب أ ب يح ن يف ة ح ت ىي ت م الن ،إل ىال ف ض ة ب ال ق يم ة ع ن د "ص اب
134 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
3- İmam Ebu Hanife’ye göre; nisabı tamamlamak için
ticaret mallarının değeri altın ve gümüşe eklenir. Aynı şe-
kilde nisap miktarını tamamlamak için altın, değeri göz
önünde bulundurularak gümüşe eklenir. (26)
و م ح م د" أ ب وي وس ف ي ض م:و ق ال ب ال ق يال إل ىال ف ض ة م ة لذ ه ب ز اء " .و ي ض مب ال ج
İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise al-
tın, gümüşe değeriyle değil, cüzleri itibariyle eklenir. (27)
و الث م ار ز ك اة الزر وع ب اب EKİNLERİN VE
MEYVELERİN ZEKÂTI BAHSİ
ن يف ة " أ ب وح ر ج :ق ال م اأ خ و ك ث ير ه ف يق ل يل ر ال ع :ت ه ال ر ض ،ش
س ا س ي ح ي ق س و اء الس م اء ، س ق ت ه ال ح ط ب ،أ و و إل ال ق ص ب
يش " .و ال ح ش 1- İmam Ebu Hanife’ye göre ister az olsun ister çok ol-
sun odun, kamış ve ot hariç yerden çıkan bütün ekin ve mey-
veler için 1/10 zekât vardır. Zekâtın verilmesi açısından bu
ürünlerin akan sularla (nehir, çay ve dere gibi) sulanmasıyla
veya yağmurla sulanması arasında fark yoktur.
(26) Şöyle ki: Kişinin 100 dirhem gümüş değerinde 5 miskal altını ve
100 dirhem gümüşü varsa İmam Ebu Hanife’ye göre altın, değeriyle
gümüşe eklendiğinde gümüş nisap miktarına ulaştığı için bunun zekâtını
vermesi gerekir. (27) Şöyle ki: Kişinin 15 miskal altını ve 50 dirhemi varsa (yani altını,
nisabın 3/4’ü; gümüşü, nisabın 1/4’üdür) İmam Ebu Yusuf ve İmam
Muhammed’e göre 50 dirhemin 15 miskal altına eklenmesiyle nisap
miktarı (4/4) tamamlandığı için zekâtın verilmesi gerekir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 135
و م ح م د" أ ب وي وس ف ال :و ق ال ب ث م ر ي ج ال ه ف يم ر إل ةب اق ي ةل ع ش ، أ و س ق س ة ب ل غ خ م الن ب ي ا تون ص اع س :و ال و س ق .إذ ا ص ل ى-ب ص اع
" .الل ه ع ل ي ه و س ل م İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise da-
yanıklı olan ve bir sene muhafaza edilebilen ürünler 5 vesak
miktarına ulaşırsa bunlar için 1/10 zekât vardır. Bunun dı-
şındaki ürünler için zekât yoktur.
Vesak: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in zamanın-
daki sa’ ile 60 sa’dır.(28)
ع ن د ه م ا" ف يال خ ض ر او ات رو ل ي س " .ع ش İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre daya-
nıklı olmadığı için uzun süre muhafaza edilemeyen (mayda-
noz, marul, tere, roka vb.) sebzeler ve (elma, nar, ayva, kar-
puz vb.) meyveler için zekât yoktur.(29)
س ان " أ و د ال ي ة أ و ب غ ر ب س ق ي و م ا ي ة ع ل : ر ال ع ش ن ص ف ىف ف يه ل ي ن "ال ق و
2- Kovayla, su dolabıyla veya deveyle su taşınarak sula-
nan ve kendisine zekât düşen mahsullerde her iki görüşe
göre 1/10’un yarısı (1/20) zekât vardır.
(28) 1 sa’ yaklaşık 3.25 kg’dır. 1 vesak 195 kg’dır. 5 vesak ise 975
kg’dır. (29) Ticaret için ekilmemişse bu böyledir. Fakat ticaret için ekilmiş
ve 200 dirhem gümüş miktarına ulaşmışsa o zaman ittifakla ticaret malı
olarak zekâtları verilir.
136 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ب ج ي :ن ط والق ،ان ر ف ع كالز ،ق وس الي يم ف :فوس أبوي ل اوق "ب ر ش الع ه ي ف ه ت يم ق ت غ ل إذا ة ي ىم ن أد ن م ق أوس ة س م خ ق يم ل خ د ا" .ق س الو ت ح ت
3- İmam Ebu Yusuf'a göre; zaferan, pamuk gibi vesak
ölçüsüyle ölçülmeyen ürünlerin zekâtı hesaplanırken vesak
ölçüsüne göre nisap hesaplanmaz (çünkü bu takdirde nisap
çok yükselir ya da çok azalır). Bu sebeple bunların nisap
miktarı şöyle ölçülür: Vesak ile ölçülemeyen ürünlerin de-
ğeri, vesak ile ölçülebilen ürünlerden en ucuz olan ürünün 5
vesak fiyatına ulaşırsa bu ürünlere zekât düşer.
م ح م د" إذ اب ل غ :و ق ال ر ال ع ش ب م ي ج خ م س ة أ م ث ال ال خ ار ج ن ب ه ي ق د ر ف أ ع ل ىم ا ف اع ت ب ر ع ه ن و يال ق ط ن : م ال أ ح ف يو ،خ م س ة
" ء.خ م س ة أ م ن ا:الز ع ف ر ان İmam Muhammed ise şöyle dedi: “Topraktan çıkan ve
vesak ile ölçülemeyen ürün, o ürünün ölçüldüğü en büyük
ölçü birimiyle ölçüldüğünde, bu ölçü biriminin beş katına
ulaşıyorsa o ürüne zekât düşer. Buna göre, pamuk 5
haml’e(30), zaferan 5 menn’e(31) ulaştığında nisap miktarına
ulaşmış olur.”
" إ:و ف يال ع س ل ث ر ك ق ل أ و ر ر ال ع ش ال ع ش أ ر ض م ن ذ " .ذ اأ خ
(30) 1 haml 244.5 kg’dır. 5 haml ise 1222,5 kg’dır. (31) 1 menn 815 gr’dır. 5 menn ise 4,075 kg’dır.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 137
4- İster az olsun ister çok olsun öşür arazisinden(32) alınan
balda 1/10 zekât vardır.
" أ ب وي وس ف ء ف يه ح ت ى:و ق ال ش ي ل غ ع ش ر ة أ ز ق اق ل " .ي ب İmam Ebu Yusuf’a göre 10 zıkk’a(33) ulaşmadığı müd-
detçe balda zekât yoktur.
" م ح م د و ق ال : ر اق أ ف س ة خ م و ال ف . ر ق ر ط ال : ث ون و ث ال ت ة س . "بالع ر اق ي
İmam Muhammed’e göre ise 5 farak’a ulaşmadığı müd-
detçe balda zekât yoktur. 1 farak, 36 Irak rıtlı’dır. (34)
" ال خ ر اج أ ر ض م ن ف يال خ ار ج رع و ل ي س " .ش 5- Haraç arazisinden(35) çıkan ürünlerde 1/10 zekât yok-
tur.
الز ك اة م ص ار ف ب اب ZEKÂTLARIN
HARCANACAĞI YERLER BAHSİ
(32) Öşür arazisi: Müslümanlara ait toprak olup bu topraktan elde
edilen ürünlerden ya 1/10 ya da 1/20 zekât alınır. (33) 1 zıkk 50 menn’dir. 1 menn, 815 gr’dır. 10 zıkk ise 500 men
yani 407,5 kg’dır. (34) 1(bir) farak 6.5 kg’dır. 5 farak ise 32.5 kg’dır. (35) Haraç arazisi: Müslüman olmayanlardan savaşsız ya da savaşa-
rak alınan ve Müslüman olmayanların eline bırakılan arazidir. Bu arazi-
den haraç vergisi alınır, ondan çıkan üründen öşür zekâtı alınmaz.
138 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ي ج وز د ف ع " م ن ي ج وز الز ك اة ب اب ل "إل ي ه و م ن
Zekât Vermenin Caiz Olduğu ve Caiz Olmadığı Kim-
seler:
الل ه " و اإ ن م االص د ق ات :ت ع ال ىق ال ل ع ام ل ين ل ل ف ق ر اءو ال م س اك ين و ف يالر ق ل وب ه م ه او ال م ؤ ل ف ة اع ل ي و ف يس ب يل و ال غ ار م ين ق اب لله و اب ن
ف ر يض ة م ن الله و الله ع ل يم ي ة 60]التوبة:ح ك يمالس ب يل "[ال
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Bilin ki sadakalar (farz olan zekât ve fıtır sadakası) sa-
dece fakirlere, miskinlere, zekât memurlarına (zekâtı
toplama, hesap etme, koruma, nakletme ve dağıtma işiyle
görevli kişilere), kalpleri (İslam’a) ısındırılmak istenen
kişilere, (hürriyetini satın alma konusunda efendisiyle an-
laşma yapmış olan) kölelere, (meşru olan şeyler yapmak
için veya insanların arasını ıslah etmek için borç alıp da hiç
malı olmadığı için ödeyemeyen) borçlulara, (İslam şeria-
tini hâkim kılmak için) Allah yolunda savaşa çıkanlara ve
(zengin olsa bile memleketine dönme imkânı olmayan)
yolda kalmışlara verilir. İşte bu, (zekâtın kimlere verile-
ceği konusunda) Allah’ın (zenginler üzerine) farz kıldığı
bir haktır. Ve bilin ki Allah Alîm’dir (zekâtın hangi vasıf-
taki kişilere verilmesi gerektiğini, kimlerin zekât vereceğini,
kullarının maslahatına olan hükümleri ve gizli olsun aşikâr
olsun, büyük olsun küçük olsun, her şeyi en ince teferruatına
kadar bilendir), Hakîm’dir (hikmetiyle her şeyi yerli yerine
koyan, sadece hakkı söyleyen, her fiili doğru ve mükemmel
olan ve verdiği her hükümde hikmet sahibi olandır).”
(el-Tevbe: 60)
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 139
" ان ي ة أ ص ن اف م .وف ه ذ ه ث م س ق ط ه اق د لن ،م ه وب ل ال م ؤ ل ف ة ق :ن " .مه ن ىع ن وأغ م ال اإلس ز ىأع ال ع اهللت
Bu ayette, zekâtın verileceği sekiz sınıf zikredilmiştir.
Fakat “kalpleri (İslam’a) ısındırılmak istenen kişiler”
zekât verilecek bu kişilerin arasından düşmüştür. Çünkü Al-
lah-u Teâlâ İslam’ı yüceltmiş, artık İslam’ın onların deste-
ğine ihtiyacı kalmamıştır. Dolayısıyla bu kimselere zekât
vermeye gerek yoktur.
" ء :ف ال ف ق ير ل ه أ د ن ىش ي " .م ن 1- Fakir, nisap miktarından daha az mala sahip olan kim-
sedir.
ء ل ه :و ال م س ك ين " ش ي ل " .م ن 2- Miskin, kendisinde hiçbir şey bulunmayan kimsedir.
ع " م ام إن ف ع إل ي ه اإل ر ع م ل ه و ال ع ام ل ي د " .م ل ب ق د 3- Zekât memuru, zekâtı toplamak için çalışmışsa halife
ona, yaptığı iş miktarınca zekât mallarından verir.
" ات ب ون ف ي:و ف يالر ق اب ر ق اب ه م ف ي ع ان ال م ك ".ك 4- Hür olmak için sahipleri ile anlaşma yapmış olan
kölelere, hürriyetlerine kavuşmaları için zekât mallarından
verilir.
ل ز م ه د ي ن:و ال غ ار م " " .م ن 5- Borçlu, (bütün mal varlığını kapsayacak veya mal var-
lığını nisaptan düşürecek kadar) borcu olan kimsedir.
140 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
الل ه " ق ط ع ال غ ز اة :و ف يس ب يل " .م ن 6- Allah yolunda olanlar, (İslam şeriatini hâkim kılmak
için) cihada çıkıp bu esnada malı tükenen kimselerdir.
" الس ب يل ل ه م الف ي:و اب ن ك ان ف يم ك انآخ ر ،ط ن ه و م ن و ه و ء ل ه ف يه ش ي ".ل
7- Yolda kalmışlar, kendi vatanında malı bulunduğu
halde, malının olmadığı başka bir yerde bulunan (ve yanında
vatanına dönebilecek kadar malı olmayan) kimselerdir.
الز ك اة ،" ه ات أ ن ف ه ذ ه ج ال ك ن و ل ل م م د ك ل و اح إل ى ف ع ،ه م ي د د و اح ن ف ع ل ىص ر ت ص ي ق " .و ل ه أ ن
İşte bunlar, zekât verilecek olan yerlerdir. Zekât verecek
olan mal sahibi, dilerse vereceği miktarı bu sınıflar arasında
paylaştırır, dilerse bütün zekâtını bunlardan birine verir.
" ي ج وز أ ن ف ع ت و ل " .يإل ىذ م الز ك اة د Zekâtın zimmiye verilmesi caiz değildir.
د" ن ىب ه ام س ج ي ب ي ك ف ن .و ل ةب ق ر اه ىب ر ت ش ولي .ه ام ي تب و ل " .ق ت ع ت
Zekât malları ile mescid yaptırılmaz, ölü kefenlenmez,
köle alınıp azat edilmez.
ف ع إل ىغ ن ي" ت د " .و ل Zengin olan kimseye zekât verilmez.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 141
إل ىأ ب يه " ات ه ف ع ال م ز ك يز ك ي د و ل ه و إ ن ع ال إل ى.و ج د ل د ه و و ل د و و ل س ف ل ات و ل د ه و إ ن .ولإلىأم ه ،وج د ع ل ت إل ىام ر أ ت .ه وإن " .ه و ل
Kişi, malının zekâtını babasına ve ne kadar yukarı çıkarsa
çıksın dedelerine veremez. Yine çocuklarına ve ne kadar
aşağıya inerse insin torunlarına veremez. Annesine ve anne-
annelerine de ne kadar yukarıya çıkarsa çıksın zekât vere-
mez. Aynı şekilde kişi hanımına da zekât veremez.
اع ن د " ه ال م ر أ ة إل ىز و ج ف ع ت د أ ب وي ،أ ب يح ن يف ة و ل و ق ال وس ف ف ع إل ي ه :و م ح م د " .ت د
İmam Ebu Hanife’ye göre kadın, kocasına zekât vere-
mez. İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise
kadın, kocasına zekât verebilir.
" ات ب ه إل ىم ك ف ع ي د إل ىم ،و ل ل وك ه و ل ،م ل وك و ل غ ن إل ىم م ي
إل ىو ك ان ص غ ير و ل إذ ا " .ا ل د غ ن يKişi, hürriyeti için kendisiyle anlaşma yaptığı kölesine ve
diğer kölelerine zekât veremez. Aynı şekilde kişi, zengin
olan bir kimsenin kölesine ve zengin bir kimsenin küçük
(büluğa ermemiş) çocuğuna zekât veremez.
" م إل ىب ن يه اش ف ع ي د ،و ل آل :و ه م ع ب اس و آل آل وع ل ي
" .م و ال يه م و ب ل ط الم د ب نع ب ث حار ال وآل يل ق وآلع ر ف ع ج Haşimoğullarına ve onların azat ettiği kölelere zekât ve-
rilmez. Haşimoğulları ise Ali, Abbas, Cafer, Akil ve Haris
ibni Abdilmuttalib radıyallahu anhum’un soyundan gelenler-
dir.
142 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
أ ب وح ن يف ة و م ح م د" ي ظ نه الز ك اإذ اد ف ع :و ق ال ،ا ف ق ير ة إل ىر ج ل م ي،ث م ب ان أ ن ه غ ن ي ه اش ك اف رأ ،أ و د ف ع ،و ة أ و إل ىف ق ير ف يظ ل م
اب ن ه ،ث م ب ان أ ن ه أ ب وه ، " .إع اد ة ع ل ي ه ف ال :أ و İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre; kişi
zekâtını fakir zannettiği bir kimseye verir, sonra bu kimse-
nin zengin olduğu ya da Haşimoğullarından olduğu yahut
kâfir olduğu ortaya çıkarsa (eğer verdiği zekâtı geri alma
imkânı yoksa) verdiği zekât geçerlidir, tekrar zekât vermesi
gerekmez. Aynı şekilde karanlıkta kim olduğunu görmediği
için bir fakire zekât verir, sonra o kimsenin, babası ya da
çocuğu olduğu ortaya çıkarsa (eğer verdiği zekâtı geri alma
imkânı yoksa) verdiği zekât geçerli olur, tekrar zekât ver-
mesi gerekmez.
" أ ب وي وس ف ".إل ع اد ةاي ج وز و ع ل ي ه ل :و ق ال İmam Ebu Yusuf’a göre bu şekilde vermiş olduğu zekât
geçerli değildir, tekrar zekât vermesi gerekir.
" د ف ع إل ىش خ ص ات ب ه ث م ب ان أ ن ه ع ب د ه أ و ا ف ق ير ي ظ نه ،و ل و :م ك يع ا ل م ي ج ز ".ف يق ول ه م ج م
(Bütün Hanefi âlimlerine göre) Kişi zekâtını fakir zannet-
tiği bir kimseye verir sonra bu kimsenin, onun kölesi veya
hürriyeti için kendisi ile anlaşma yaptığı kölesi olduğu or-
taya çıkarsa verdiği zekât geçerli olmaz.
ي ج وز د ف ع الز " ل و ل إل ىم ن ي م اة ن ص اب ك ك ان ا ك و ي ج وز .م ن أ ي م ال أ ق ل ل ك ي م اإل ىم ن و د ف ع ه ذ ل ك يح م ن ك ان ص ح ب ا إ ن ت س ".ا م ك
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 143
Herhangi bir maldan nisap miktarı kadarına sahip olan
kimseye zekât vermek caiz değildir. Nisap miktarından daha
az mala sahip olan kimse çalışabilecek durumda olsa bile
(şayet çalıştığı halde nisap miktarı mala sahip olamıyor ise)
zekâtın ona verilmesi caizdir. (Fakat çalıştığı zaman nisap
miktarı mala sahip olabiliyor ve iş bulabildiği halde çalış-
madığı için nisap miktarı mala sahip olamıyorsa ona zekât
verilmez, çalışması için zorlanır.)
ل ك ة ق د ص ق ر ف مات وإن ،ر آخ د ل إلىب د ل ب ن م اة ك الز ل ق ن ه ر ك وي "ج و أح م ه م و ق أوإلى،هت اب ر لىق إان س ااإلن ه ل ق ن ي أن إل ،م يه ف م و ق
ه ا " .هد ل ب ل أه ن م إل ي Zekâtın bir beldeden başka bir beldeye nakledilmesi
mekruhtur. Her beldenin zekâtı, o beldenin zekâtı hak eden
ahalisine dağıtılır. Ancak zekâtı hak eden akrabası var ve
bunlar başka bir beldede bulunuyor ise onlara zekât vermesi
mekruh değildir. Ya da başka beldedeki Müslümanların
zekâta olan ihtiyacı, kendi beldesindeki Müslümanların
zekât ihtiyacından daha fazla ise onlara da zekât vermesi
mekruh değildir.
ق ة ال ف ط ر ص د ب اب FITIR SADAKASI BAHSİ
ال " ب ةع ل ىال ح ر ق ة ال ف ط ر و اج ص د ل م م ال ك ،م س ك ان ار ل م ا إذ ا ق د ،الن ص اب ال و ث ي اب ه ف اض ن ه ك م س ع ن و وأث اث ه ه ح ال و س ه ع ب يد ه و ف ر س
م ة د " .ل ل خ
144 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Fıtır Sadakasının Hükmü:
Oturduğu ev, giydiği elbise, ihtiyaç olan ev eşyaları, bin-
diği binek, kullandığı silah ve hizmetçi kölesi dışında nisap
miktarı mala sahip olan hür Müslümanın fıtır sadakası ver-
mesi vaciptir.
د " أ و ل ه و ع ن ن ف س ع ن ر ج ذ ل ك ال يك ه وي خ م م م ة ل ه الص غ ار و ع ن د ل خ ت ه . ز و ج ي ؤ د يع ن أ و .و ل ع ن ان واف و ل ك إ ن د ه ال ك ب ار و .يع ي ال ه ل
ات ب ه م ك ر ج ع ن ي خ ع ،و ل م م و ل " .ال يك ه ل لت ج ار ة ن Fıtır sadakası üzerine vacip olan kimse; kendisi için, bü-
luğa ermemiş çocukları ve hizmetçi köleleri için fıtır sada-
kası verir. Hanımı ve geçimlerini kendisi sağlasa bile büluğa
ermiş çocukları için fıtır sadakası vermez. Aynı şekilde kişi,
hürriyeti için anlaşma yaptığı kölesi ve ticaret için olan kö-
leleri için de fıtır sadakası vermez.
" ي ن ف ط ر ة ع :و ال ع ب د ب ي ن ش ر يك ه م ال ن د م "ل ىو اح İki kişinin ortaklaşa sahip olduğu köle için ortaklardan
hiçbiri fıtır sadakası vermez.
ه " ع ب د ل م ال ف ط ر ة ع ن " .ال ك اف ر و ي ؤ د يال م س Müslüman, kâfir olan kölesi için fıtır sadakası verir.
" أ و ب ر م ن ص اع ر ص اعو ال ف ط ر ة ن ص ف ت م ش ع ير أوز ب يب م ن "أ و Fıtır Sadakasının Miktarı: Buğdaydan yarım sa’, hur-
madan veya kuru üzümden ya da arpadan 1 sa’dır.
أ ب يح ن يف ة و م ح م د " ب ال ع ر اق ث :و الص اع ع ن د ان ي ة أ ر ط ال .م " ي
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 145
İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre 1 sa’,
Irak rıtılı(36) ile 8 rıtıl’dır.
" أ ب وي وس ف و ث :و ق ال س ة أ ر ط ال .ل ث خ م " ر ط ل İmam Ebu Yusuf’a göre ise 1 sa’, 5 tam Irak rıtılı ve 1/3
rıtıl’dır.
Fıtır Sadakası Ne Zaman Vacip Olur?
ال " ال ف ط ر ة ي ت ع ل ق ب ط ل وع ر و و ج وب ال ف ط الث ان يف ج م ي و ،ر م ن ف م ن ذ ل ك ق ب ل ف ط ر ت ه :م ات ب ت ج ط ل و م .ل م ب ع د و ل د أ و ل م أ س ن وع
ر ب :ال ف ج " ف ط ر ت ه.ل م ت ج Fıtır sadakası, Ramazan Bayramının birinci günü fecrin
doğmasıyla birlikte kişiye vacip olur. Dolayısıyla fecir doğ-
madan önce ölen kimseye fıtır sadakası vacip olmaz. Aynı
şekilde fecrin doğmasından sonra Müslüman olan kimseye
veya fecirden sonra doğan çocuğa fıtır sadakası vacip olmaz.
ر ج واال ف ط ي و " ي خ أ ن ل لن اس ت ح ب م س ر ي و ال ف ج ال ف ط ر ر ة ب ع د ط ل وع إل ىال م ص لى ال ف ط ر ف إ ن ق د .ق ب ل ال خ ر وج م اق ب ل ي و .ج از :م وه و إ ن
ال ف ط ر م ي و ق ط :أ خ ر وه اع ن او ك ان ع ل ي ه م ،ل م ت س ر اج ه "إخ Müslümanların fıtır sadakasını, fecrin doğmasından
sonra bayram namazına gitmeden önce vermeleri müstehap-
tır. Şayet bayram gününden önce verecek olurlarsa bu da
caiz olur. Fıtır sadakasını bayram gününden sonraya kadar
vermezlerse yine de yükümlülük kalkmaz, fıtır sadakasını
vermeleri gerekir.
(36) 1(Bir) Irak rıtılı, 406,25 gr’dır.
146 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
م الص و ك ت اب
ORUÇ KİTABI
Orucun Türleri:
" م ض ر ب ان بو ن ف ل:الص و " .و اج Oruç, farz ve nafile olmak üzere iki kısımdır:
" ب ن ه م اي ت ع ل ق ض ر ب ان:ف ال و اج ب ع ي ن ه ب م ر م ،ز م ان م ،ض ان ك ص و ر ال م ع ي ن ب ن ،و الن ذ م ه ف ي ج وز ص و ف ي ة م ن الل ي ل :ن و ح ت ىأ ص ب ح إ ن ل م ي .
ن ه و ب ي ن اب ي ز أ ت ه الن ي ة ف يم " .لز و ال اأ ج Farz olan oruçlar iki kısma ayrılır:
1- Özel bir vakitle belirlenmiş oruçlar: Tutmak için
özel bir vakit tayin edilmiş olan oruçlardır. Ramazan orucu
ve zamanı belli olan adak orucu böyledir. Bu oruçlara gece-
den niyet edilmesi caizdir. Şayet geceden niyet edilmeyip bu
şekilde sabahlanırsa zeval vaktine kadar (şeri gündüzün ya-
rısından önce) bu oruçlara niyet etmek caizdir.
الث ان ي" م :و الض ر ب ف يالذ ي ث ب ت م ا و الن ،ة ر م ض ان ر ك ق ض اء ذ و ال ك ف ار ات ي ج وز ص و ،ال م ط ل ق ف ال الل ي ل م ه إل " .ب ن ي ة م ن
2- Özel bir vakitle belirlenmemiş oruçlar: Bunlar; Ra-
mazan orucunun kazası, zamanı tayin edilmemiş adak orucu
ve kefaret oruçları gibi kişinin zimmetinde sabit olan oruç-
lardır. Bu gibi oruçların geceden niyet edilmeksizin tutul-
ması caiz değildir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 147
ك له ي ج وز ب ن ي ة ق ب ل ال" " .ز و ال و الن ف ل Nafile olan bütün oruçlar için zeval vaktinden önce niyet
etmek caizdir.
Ramazan Ayının Tespiti:
ال ه ال " أ ن ي ل ت م س وا ع و ال ع و ي ن ب غ يل لن اس الت اس م ف يال ي و ل ر ين م ن ش ه ،ش ع ب ان ر أ و غ م .ص ام وا:ف إ ن و إ ن م ل واع د :ع ل ي ه م ع ب ان ة ش أ ك
م ث ين ي و " .ث م ص ام وا،ا ث ال Müslümanların, şaban ayının yirmi dokuzuncu gününü
otuzuncu gecesine bağlayan akşam vakti hilali gözetleme-
leri gerekir. Şayet hilali görecek olurlarsa ertesi gün Rama-
zan orucunu tutmaya başlarlar. Ancak hava bulutlu olduğu
için hilali göremezlerse şaban ayını otuza tamamlayıp Ra-
mazan orucunu ertesi gün tutmaya başlarlar.
ه " د ر م ض ان و ح ل م ام ش و ص ام :و م ن ر أ ىه ال ب ل اإل ه اد ت ه إ ن ل م ي ق . "
Bir kimse Ramazan hilalini tek başına görürse Müslü-
manların imamı onun şehadetini kabul etmese bile kendisi
oruca başlar.
" ك ان فيف إ ن ع ل ة غ ب ار:الس م اء ابأ ي س ح أ و م ام ، اإل ق ب ل ي ة ال ه ف ير ؤ ل د ال ع د ل ش ه اد ة ال و اح ام ر أ ة ،ال ك ان أ و ك ان ا ح ر ،ر ج ال
ع ب د " .ا أ و
148 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Gökyüzünde hilalin görülmesine engel olan toz veya bu-
lut gibi bir şey varsa Müslümanların imamı hilalin görül-
mesi konusunda adaletli bir Müslümanın şahitliğini kabul
eder. Hilali gören adaletli Müslümanın erkek veya kadın ol-
ması ya da hür veya köle olması arasında fark yoktur.
عح ت ىي ر الش ه اد ة ت ق ب ل ل م :الس م اء ع ل ةف يإ ن ل م ي ك ن ف " ج م اه
ال ع ل م ب خ ب ر ه م " .ك ث يري ق ع Şayet gökyüzünde hilalin görülmesine engel olan bir du-
rum yoksa Müslümanların imamı, tek kişinin şehadetini ka-
bul etmez. Bu durumda, verdikleri haber ile kesin bilginin
hâsıl olacağı bir topluluğun hilali gördüklerine dair şahitlik
etmeleri gerekir.
" م الص و ر :و و ق ت ال ف ج ين ط ل وع ح الش م س م ن " .الث ان يإل ىغ ر وب Orucun vakti:
İkinci fecrin (fecrisadığın) doğmasıyla başlar, güneş ba-
tıncaya kadar devam eder.(37)
م ه و " :و الص و ل ال ك ع ن م س اك ار و اإل ن ه م اع و الج ع م ،ا الش ر ب " .الن ي ة
Oruç: Kişinin oruç tutma niyetiyle gündüz (fecrisadığın
doğuşundan güneşin batışına kadar) yemekten, içmekten ve
cima yapmaktan kendisini alıkoyması, bu şeylerden uzak
durmasıdır.
(37) Fecrisadık (gerçek fecir): Ufukta enine yayılan ışıktır ve gittikçe
göğe yayılır. Fecrikâzipten (yalancı fecirden) yaklaşık 12 dakika sonra
ortaya çıkar.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 149
Oruç İle İlgili Hükümler:
ي ف إ ن أ ك ل الص ائ م " ام ع ن اس ج أ و ش ر ب ق ض اء ا أ و ،و ل :ل م ي ف ط ر ك ف ار ة. " ع ل ي ه ،و ل
1- Oruçlu olan kimse unutarak yer, içer veya cima ya-
parsa orucu bozulmaz; kaza da kefaret de gerekmez.
ت ل م و" ف اح ن ظ ر إل ى،إ ن ن ام أ و ف أ ن ز ل أ د ه ن ،ام ر أ ة ت ج م ،أ و اح أ و ت ح ل اك ق ب ل ،أ و ي ف ط ر :أ و " .ل م
2- Oruçlu olan kimse uykuda iken ihtilam olur veya uya-
nık iken kadına baktığından dolayı inzal olursa orucu bozul-
maz. Aynı şekilde yağ sürünür, hacamat olur, sürme çeker
veya eşini öperse yine orucu bozulmaz.
ل ة " ب ق ب أ ن ز ل ل م س ،إ ن " .ف ع ل ي ه ال ق ض اء د ون ال ك ف ار ة :أ و 3- Eşini öptüğünden veya ona dokunduğundan dolayı in-
zal olan kimsenin orucu bozulur ve o günü kaza etmesi ge-
rekir. Fakat kefaret gerekmez.
ه " ل ة إذ اأ م ن ع ل ىن ف س ب ال ق ب ب أ س ل م ي أ م ن ،و ل ر ه إن " .و ي ك 4- İnzal olmayacağından ve (cima yapma konusunda)
nefsine hâkim olacağından emin olan kimsenin eşini öpme-
sinde bir sakınca yoktur. Şayet kendinden emin değilse eşini
öpmesi mekruh olur.
ء " ال ق ي :و إ ن ذ ر ع ه ع ام د .ل م ي ف ط ر ت ق اء ف يه م ا و إ ن اس ه ي ل ع ف :ل ء " .اء ض الق
150 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
5- Kişi istemeyerek kusarsa (kusmuğunu geri yutmaması
şartıyla) orucu bozulmaz. Kasıtlı olarak ağız dolusu kusarsa
orucu bozulur, o günü kaza etmesi gerekir.
ال ح د يد " اب ت ل ع ال ح ص اأ و ،أوالن و اة :و م ن ،وق ض ى،أ ف ط ر و ل " .ك ف ار ة ع ل ي ه
6- Çakıl taşı veya demir ya da hurma çekirdeği yutan
kimsenin orucu bozulur, o günü kaza etmesi gerekir. Fakat
kefaret gerekmez.
م ا،ن ف يأ ح د الس ب يل ي ا ع ام د و م ن ج ام ع " ش ر ب أ و أ ك ل ت غ ذ ىي أ و او ىب ه ي ت د ك ف ار ة ا،و ال ك ف ار ة ف ع ل ي ه ال ق ض اء :ب ه أ و ث ل " .لظ ه ار م
7- Kişi, eşiyle önden veya arkadan kasıtlı olarak cima ya-
par, gıda maddesi olan bir şeyi yer, içer veya bununla tedavi
olursa orucu bozulur, hem o günü kaza etmesi gerekir hem
de kefaret gerekir. Orucun kefareti, zıhar kefareti gibidir.(38)
(38) Zıharın kefareti ayette belirtildiği üzere şu şekildedir: Allah-u
Teâlâ şöyle buyuruyor: “Hanımlarına zihar yapan (hanımlarıyla cima
yapmamak için “Senin sırtın, annemin sırtı gibidir.” diyen) ve sonra
söyledikleri bu sözden vazgeçip (hanımlarıyla cima yapmaya) dön-
mek isteyenlerin, (hanımlarıyla cimanın kendilerine helal olabilmesi
için) hanımlarına dokunmadan önce (söyledikleri zihar sözüne kefa-
ret olarak) bir köle azat etmeleri gerekir. İşte bu, zihar suçunu işle-
diğinizde yerine getirmeniz emredilen hükümdür. Muhakkak ki Al-
lah, işlediğiniz her şeyden haberdardır (her şeyi gizlisiyle açığıyla en
ince teferruatına kadar bilendir ve buna göre hesap soracaktır). Kim de
bir köle azat etme imkânı bulamazsa hanımıyla cima yapmadan
önce peş peşe iki ay oruç tutsun. Kimin de peş peşe iki ay oruç tut-
maya gücü yetmezse altmış miskine yemek yedirsin. İşte bu hüküm-
lerin verilmesinin sebebi, Allah’a ve rasulüne gerçek manada iman
edip boyun eğmeniz içindir. Ve işte bu hükümler, Allah’ın (kulları
için koyduğu) sınırlarıdır (sakın Allah’ın sınırlarını aşmayın). Bilin ki
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 151
ف " ج ام ع ف أ ن ز ل و م ن ال ف ر ج ال ق ض اء :يم اد ون ك ،ف ع ل ي ه ف ار ة و ل " .ع ل ي ه
8- Kişi hanımıyla önden veya arkadan cima yapmaksızın
temasta bulunur ve inzal olursa orucu bozulur, o günü kaza
etmesi gerekir. Fakat kefaret gerekmez.
" ك ف ار ةو ل ي س ر ر م ض ان غ ي ر ش ه م " .ف يإف س اد ص و 9- Ramazan orucu dışındaki oruçların bozulmasından do-
layı kefaret gerekmez.
د او ى" أ و ف يأ ذ ن ي ه أ ق ط ر أ و ت ع ط اس أ و ت ق ن اح أ و أ و ج ر و م ن د م اغ ه ف ه أ و ف و ص ل الد و اء إل ىج و آم ة ب د و اء ر ط ب ائ ف ة أ و أ ف ط ر :ج
" .و ل ز م ه ال ق ض اء د ون ال ك ف ار ة .10- Bir kimse ağızdan veya makattan ilaç alır, burnuna
(enfiye yoluyla) bir şey çeker veya kulağına ilaç damlatırsa
orucu bozulur. Aynı şekilde karnında bulunan açık yaraya
ıslak veya nemli bir ilaç koyar ve bu ilaç midesine ulaşırsa,
yine kafasındaki açık yaraya ıslak veya nemli bir ilaç koyar
ve bu ilaç beynine ulaşırsa orucu bozulur, kaza etmesi gere-
kir. Fakat kefaret gerekmez.
ل يل ه " إ ن أ ق ط ر ف يإح ع ن د أ ب يح ن يف ة :و وم ح م د،ل م ي ف ط ر و ق ال ".ي ف ط ر :أ ب وي وس ف
Allah’ın hükümlerini ve sınırlarını inkâr edenler için çok can yakıcı
bir azap vardır.” (el-Mücadele: 3-4)
152 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
11- Şayet kişi erkeklik uzvunun deliğine ilaç damlatırsa
İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre orucu bo-
zulmaz, İmam Ebu Yusuf’a göre ise orucu bozulur.
ي ئ " ش ذ اق :ب ف يه ا و م ن ر ه ل ه ذ ل ك ،ل م ي ف ط ر " .و ي ك 12- Yutmaksızın bir şeyin tadına bakan kişinin orucu bo-
zulmaz, fakat böyle yapması mekruhtur.
ن ه ب د" ك ان ل ه ام ت م ض غ ل ص ب ي ه االط ع ام إذ ا ر ه ل ل م ر أ ة أ ن " .و ي ك 13- Kadının seçeneği olduğunda çocuğuna yedireceği ye-
meği ağzıyla çiğnemesi mekruhtur. Fakat başka bir seçeneği
yoksa (yutmaksızın) ağzıyla çiğnemesinde bir mahzur yok-
tur.
الص ائ م " ي ف ط ر ل ر ه ،و م ض غ ال ع ل ك أ ن ه ي ك " .إل 14- (Tatsız ve ağızda dağılmayan) Sakız çiğnemek orucu
bozmaz, fakat mekruhtur.
ك ان م ر يض " ر ر م ض ان ا و م ن إن ص ام از د اد م ر ض ه ،ف يش ه ف خ اف و ق ض ى: "أ ف ط ر
15- Ramazan ayında hasta olan kimse, oruç tuttuğunda
hastalığının artacağından korkarsa oruç tutmaz (oruçluysa
orucunu bozar) ve tutmadığı oruçları (Ramazan dışında sağ-
lığına kavuştuğunda) kaza eder.
ك ان م س اف ر " ب الص ا و إ ن ر ت ض ي س ل م أ ف ض ل :و م ه أ إ ن و،ف ص و ف ط ر " .ج از :و ق ض ى
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 153
16- Ramazan ayında yolculukta olan kimsenin, kendisine
zarar vermeyecekse oruç tutması daha faziletlidir. Bununla
birlikte yolculukta oruç tutmaz, sonra kaza ederse bu da caiz
olur.
Orucun Kazasıyla İlgili Hükümler:
و ه م " ال م س اف ر أ و ال م ر يض م ات ال ه م او إ ن ي ل ز م :اع ل ىح ه م ال م
أ ق ام ف إ ن ص ح ال م ر .ال ق ض اء أ و اال ق ض اء ل ز م ه :م ات اث م ال م س اف ر يض م ق ام ة ر الص ح ة و اإل " .ب ق د
1- Ramazan ayında hasta veya yolcu olan kimseler, bu
halleri devam ederken ölürlerse hastalık veya yolculuk es-
nasında tutmadıkları oruçları kaza etmekle yükümlü olmaz-
lar. Ramazan ayı bittikten sonra sağlığına kavuşan hasta
veya mukim olan yolcu ölürse Ramazan ayından sonra sağ-
lıklı ve mukim olduğu günler kadar, Ramazan ayında tutma-
dığı oruçları kaza etmekle yükümlüdür.(39)
ش اء ف ر و ق ض اء " ر ر م ض ان إن ش اء ت اب ع ه ،ه ق ش ه " .و إ ن 2- Kişi Ramazan orucunun kazasını ayrı ayrı tutabileceği
gibi dilerse peş peşe de tutabilir.
و" آخ ر ر م ض ان ر ش ه أ خ ر ه ح ت ىد خ ل الث ان ي:إ ن ر م ض ان ص ام ه ال و ل ىو ق ض ، ي ة ع ل ي ه ،ب ع د ف د " .و ل
(39) Şöyle ki: Kişi Ramazan ayında hastalık veya yolculuktan dolayı
beş gün oruç tutmamış, Ramazan ayı bittikten sonra ancak üç gün sağ-
lıklı veya mukim olarak yaşamış, daha sonra ölmüşse bu durumda Ra-
mazan ayında tutmadığı üç günü kaza etmekle yükümlü olur.
154 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
3- Ramazan orucunun kazasını gelecek Ramazan ayına
kadar geciktiren kimse, önce içinde bulunduğu Ramazan
ayının orucunu tutar, ondan sonra kazaya bıraktığı oruçları
kaza eder ve fidye vermesi gerekmez.
Oruçla İlgili Diğer Hükümler:
ا" ي ه م و ل د اأ و ه م اف ت اع ل ىأ ن ف س خ ع إن أ ف ط ر ت ا:و ال ح ام ل و ال م ر ض ا ي ة ع ل ي ه م ف د " .و ق ض ت او ل
1- Hamile veya emziren anneler oruç tuttukları takdirde
kendilerine veya çocuklarına bir zarar geleceğinden endişe
ederlerse oruç tutmayıp daha sonra tutmadıkları bu günleri
kaza ederler ve fidye vermeleri de gerekmez.
ع ل " ي ق د ر ال ف ان يال ذ يل و الش ي خ م و ي :ىالص و ك ل ط ع م ل ي ف ط ر ك ين م س م ص ن ص ف ا ي و أ و ب ر م ن ص اع ا اع ص اع ر أ و ت م ش ع ير م ن ا م ن
" .ك م اي ط ع م ف يال ك ف ار ات 2- Çok yaşlı olduğundan dolayı oruç tutmaya güç yetire-
meyen kimse oruç tutmaz. Fakat Ramazan ayında oruç tut-
madığı her gün için, diğer kefaretlerde olduğu gibi, bir mis-
kine yarım sa’ buğday veya bir sa’ hurma yahut bir sa’ arpa
vermesi gerekir.
ر ر م ض ان " و ع ل ي ه ق ض اء ش ه م ات أ و ص ىب ه و م ن ن ه أ ط ع م ع :ف إ ن م ل ك ل ي و :و ل يه ك ين ا ص اع ن م س ص اع ص ف ر ا م ن ب رأ و ا ص اع أ و م ن ت م
ش ع ير " .م ن
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 155
3- Üzerinde Ramazan kazası bulunduğu halde ölen kimse
şayet fidye verilmesini vasiyet etmişse tutmadığı her oruç
için velisinin, miskine yarım sa’ buğday veya bir sa’ hurma
yahut bir sa’ arpa vermesi gerekir.
ف ي" أ و الت ط وع م د خ ل ف يص و ث م أ ف س ص و م ن ة الت ط وع :د ه م اال ا " .ق ض اه م
4- Nafile oruca veya nafile namaza başlayan kimse bun-
ları tamamlamadan bozarsa kaza etmesi gerekir.
ف ي" ل م ال ك اف ر أ س أ و إ ذ اب ل غ الص ب ي ن ه ار و أ م س ك ا:ر م ض ان ب ع ض ا م ه م ه م او ص ام ا،ب ق ي ة ي و ا،ب ع د م ه م ي و ي ام ام ض ىم ن ه و ل " .و ل م ي ق ض
5- Çocuk Ramazan ayının gündüzünde büluğa erer veya
kâfir olan kimse Ramazan ayının gündüzünde Müslüman
olursa, günün kalan kısmını yiyip içmeksizin ve cima yap-
maksızın geçirir, Ramazan ayının kalan kısmında ise oruç
tutar. Fakat daha önce tutmadığı oruçları kaza etmesi gerek-
mez. Aynı şekilde çocuğun büluğa erdiği günü, kâfirin de
Müslüman olduğu günü kaza etmesi gerekmez.
ر ر م ض ان " ع ل ي ه ف يش ه أ غ م ي ل م :و م ن م ال ذ يح د ث ال ي و ي ق ض
اء غ م ه ،ف يه اإل " .و ق ض ىم اب ع د 6- Ramazan ayında oruç tutarken bayılan kişinin bayıl-
dığı günü kaza etmesi gerekmez fakat ondan sonraki baygın
geçirdiği günleri kaza etmesi gerekir.(40)
(40) Bu kimse bayıldığı gün oruç tutmaya niyet etmiş ve orucu bozan
herhangi bir şey yapmamıştır. Bunun için bugünü kaza etmesi gerekmez.
156 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
" ر ر م ض ان و إ ذ اأ ف اق ش ه ن ون ف يب ع ض " .ق ض ىم ام ض ىم ن ه :ال م ج 7- Akıl hastası olan kimse, Ramazan ayının bir kısmında
akıl sağlığına kavuşursa oruç tutmadan geçirdiği günleri
kaza eder.
:ال م ر أ ة و إ ذ اح اض ت " ،أون ف س ت " إذاط ه ر ت.و ق ض ت ،أ ف ط ر ت 8- Hayızlı veya lohusa olan kadın oruç tutmaz (oruçluysa
orucunu bozar) ve tutmadığı günleri daha sonra kaza eder.
" ال م س اف ر ق د م إ ذ ا و ط ه ر ت ، ال ح أ و الن ه ار ب ع ض ف ي :ائ ض الط ع ام ب ق ي ة أ م س ك اع ن م ه م او الش ر اب " .ي و
9- Ramazan ayında gündüzün bir kısmında mukim olan
yolcu veya hayızdan temizlenen kadın, günün kalan kısmını
bir şey yemeksizin ve içmeksizin geçirir.
ر " ي ظ نأ ن ال ف ج و ه و ت س ح ر و م ن ي ط ل ع ل م و ه و أ ف ط ر ر ىأ ن ي أ و ال أ ن ت ب ي ن ث م غ ر ب ت ق د الش م الش م س أ ن أ و ط ل ع ق د ر ل م ف ج س
م :ت غ ر ب ال ي و ك ف ا،ق ض ىذ ل ك " .ر ة ع ل ي ه و ل 10- Kişi ikinci fecrin doğmadığını zannederek sahur ya-
par ve sonra fecrin doğduğunu anlarsa veya güneşin battı-
ğını zannederek orucunu açar ve sonra güneşin batmadığını
anlarsa bu günü kaza etmesi gerekir. Fakat kefaret gerek-
mez.
Fakat baygın olarak geçirdiği diğer günler için niyet etmemiştir. Dola-
yısıyla bu günleri kaza etmesi gerekir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 157
Hilali Gözetleme İle İlgili Hükümler:
ه " د ال ف ط ر و ح ل ر أ ىه ال ي :و م ن " .ف ط ر ل م 1- Ramazan Bayramı hilalini tek başına gören kimse oruç
tutmayı terk etmez.
ع ل ة" ب الس م اء ك ان ب :و إ ن ي ق ش ه ل م إل ال ف ط ر ل ف يه ال اد ة ل و ام ر أ ت ي ن ر ج ل " .ر ج ل ي ن أ و
2- Gökyüzünde hilalin görülmesine engel olan toz veya
bulut gibi bir şey varsa, Ramazan Bayramı hilalinin görül-
düğü konusunda ancak iki Müslüman erkeğin şehadeti veya
bir Müslüman erkek ile iki Müslüman kadının şehadeti ka-
bul edilir.
ع ل ة" ب الس م اء ي ك ن ل م ي :و إ ن ث ل م ك ع ش ه اد ة ج م إل ير ي ق ع ق ب ل " ال ع ل م ب خ ب ر ه م .
3- Şayet gökyüzünde hilalin görülmesine engel olan bir
durum yoksa ancak verdikleri haber ile kesin bilgi hâsıl ola-
cak büyük bir Müslüman topluluğun Ramazan Bayramı hi-
lalini gördüklerine dair şehadet etmesi gerekir.
ع ت ك اف ال ب اب İTİKÂF BAHSİ
ت ح ب" م س ع ت ك اف "ال İtikâfın Hükmü: İtikâf, müstehaptır.
158 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
م " د م ع الص و ف يال م س ج الل ب ث ع ت ك اف و ن ي ة و ه و " .ال İtikâf; oruçlu olarak ve itikâf niyetiyle mescidde kal-
maktır.
İtikâfla İlgili Hükümler:
ء و الل " ال و ط ر م ع ل ىال م ع ت ك ف ل ة و ي ح و ال ق ب أن ز ل م س ل ة .وإن ب ق ب اع ت ك اف ه ،و ع ل ي ه ا :ف س د " لق ض اء .،أول م س
1- İtikâfta olan kimsenin eşiyle cima yapması, ona do-
kunması veya onu öpmesi haramdır. Eğer öptüğü veya do-
kunduğu için inzal olursa itikâfı bozulur ve kaza etmesi ge-
rekir.
ر ج " ي خ و ل د إل الم ع ت ك ف ال ج اإلن س ان ل ح اج ة م ن ال م س ج م ع ة أ و ع . س اع ة ب غ ي ر د الم س ج م ن أب يح ن يف ة و ل وخ ر ج ع ن د :ف س د ر ،ذ
م ن ث ر ي فس د ح ت ىي ك ون أك :ل .و ق ال م ي و " ن ص ف 2- İtikâfta olan kimse, temel ihtiyaçlarını karşılamak
veya cuma namazına gitmek dışında mescidden çıkamaz.
Mazeretsiz bir saat mescidden çıkarsa İmam Ebu Hanife’ye
göre itikâfı bozulur, İmam Muhammed ve İmam Ebu Yu-
suf’a göre ise çıkması günün yarısından fazla olmazsa itikâfı
bozulmaz.
ي ب يع و ي ب ت اع ف يال م س " أ ن ب أ س ي و ل غ ي ر أ ن د م ن الس ل ج ر ".ع ة ح ض
3- İtikâfta olan kimsenin, malını mescide getirmeksizin
alım ve satım yapmasında bir mahsur yoktur.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 159
ب خ ي ر " ي ت ك ل م إل ر ه ل ،و ل " .ه الص م ت و ي ك 4- İtikâfta olan kimsenin hayırdan başka bir şey konuş-
maması gerekir. Fakat sürekli susması da mekruhtur.
" ج ام ع ال م ع ت ك ف ف إ ن ن ه ار ل ي ال ي ا ع ام د ا أ و ن اس ".ع ت ك اف ه ب ط ل ا:ا أ و 5- İtikâfta olan kimse gece veya gündüz, bilerek veya
unutarak hanımıyla cima yaparsa itikâfı bozulur.
أ ي " ه اع ت ك اف ع ل ىن ف س أ و ج ب و م ن اب ل :ام اف ه ال ز م ه اع ت ك ،ي ال ي ه ال ت ر ط ل م ي ش م ت ت اب ع ة و إ ن " .ت ت اب ع ف يه او ك ان ت
6- Birkaç gün itikâf yapmayı adak olarak adayan kimse-
nin bu günleri geceleriyle birlikte itikâflı olarak geçirmesi
ve peş peşe yapmayı şart koşmamışsa bile bu günleri peş
peşe yapması gerekir.
160 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ال ح ج ك ت اب HAC KİTABI
" ب و اج ر ار ع ل ىال ح ج يال ح ل م الم س ، ن ال ب ال غ ين ء ، ال ع ق ال ل ة إذ اق د ر واع ل ىالز اد و ال،ال ص ح اء ،ر اح ك ن ف اض ال م س و م ا،ه ع ن ن ه ب د م ن ف ق ة ع ي ال ه إل ى،ل د ه و ع ن ع و ين "ا ن آم الط ر يق ن او ك ،ح
Haccın Hükmü: Hür, büluğ çağına gelmiş, akıllı ve sağ-
lıklı bir Müslümanın, hacca gidip dönünceye kadar ailesinin
zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak nafakasını ve kalacakları
yeri temin ettikten sonra, kendisini hacca götürüp getirecek
ve bütün hac masraflarını karşılayacak mala ve bineğe sahip
olması ve yolun da emniyetli olması durumunda ömründe
bir defa hac yapması farz olur.
ف ي" و ي ع ت ب ر ي ك ون ح ق ر مي ح جب ه اال م ر أ ة أ ن ،ل ه ام ح .و جز أ و ت ح ج ب غ ي ر ه م اإذ ي ج وز ل ه اأ ن م ك ة م و ل ن ه او ب ي ن ب ي ك ان ث ة ا ير ة ث ال س
" .ا ف ص اع د و ل ي ال يه ا،أ ي ام Haccın kadına farz olabilmesi için (kendisini hacca götü-
rüp getirecek ve bütün hac masraflarını karşılayacak mala
ve bineğe sahip olduktan ve yol emniyetini sağladıktan
sonra) birlikte hacca gidebileceği bir mahreminin veya eşi-
nin olması gerekir. Eğer ikamet ettiği belde ile Mekke ara-
sında üç gün üç gece veya daha fazla yolculuk mesafesi
varsa yanında mahremi veya eşi olmadan hacca gitmesi caiz
olmaz.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 161
الص ب ي" ب ل غ إ ذ ا و ر م أ ح م ا ب ع د أ أ ، ع ت و ال ع ب د ق ع ، ل ىف م ض ي اح ج ة ا ز ه م اع ن ل م ي ج م ح ج ه م اذ ل ك ".إل س ال
Çocuk ihrama girdikten sonra büluğa erer veya köle ih-
rama girdikten sonra azat edilirse ve bu şekilde haclarına de-
vam ederlerse yaptıkları bu hac, İslam’da farz olan hac ye-
rine geçmez.
د يد ال م و اق يت ت ح ب اب MİKATLARIN SINIRI BAHSİ
ي ت ج " أ ن ي ج وز ل ال ت ي ر و ال م و اق يت م ح إل ن س ان اإل ا ا م او ز ه ة س ين ة خ م ال م د ل .ف ة ذ وال ح ل ي ::ل ه ال ع ر اق ل ذ ات :و ل ه ع ر ق
. الش ام ل ف ة :و ل ه ال ج ح . ل ن و ل ه د .المنازلق ر ن :ج ل و ل ه ل م :ال ي م ن ".ي ل م
Hac veya umreye gidecek olan kimselerin, ihrama gir-
meksizin (ihram elbisesi giyip ihrama niyet etmeksizin) geç-
melerinin caiz olmadığı mikatlar (yerler) şöyledir:
Medine halkı için Zulhuleyfe denilen yerdir.
Irak halkı için Zâtu Irk.
Şam halkı için el-Cuhfe.
Necd halkı için Karn ulmanazil.
Yemen halkı için ise Yelemlem denilen yerdir.
Mikatlarla İlgili Hükümler:
ر ام ع ل ىه ذ ه ال م و " ق د م اإل ح ف إ ن " .ج از :اق يت
162 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
1- (Hac ve umreye giden kimselerin) Bu mikatlara var-
madan önce de ihrama girmesi caizdir.
ك ان م " ه ل ز ن و م ن ال م و اق يت يف :ب ع د لاق م " .ت ه ال ح 2- Evi mikat sınırları içerisinde bulunan kimsenin mikat
yeri, Hill bölgesidir.(41)
ك ان ب م ك ة " ر ة ،ال ح ر م :ف م يق ات ه ف يال ح ج :و م ن لال :و ف يال ع م ".ح
3- Mekke’de ikamet edenler, hac için Harem sınırları içe-
risinde ihrama girerler. Umre için ise Hill bölgesinde ihrama
girerler.
İhrama Girmek İle İlgili Hükümler:
ر ام " إ ذ اأ ر اد اإل ح ،اغ ت س ل :و ل أ ف ض ل ،و ض أ ت أ و " .و ال غ س 1- İhrama girmek isteyen kimse, gusleder veya abdest
alır. Fakat gusletmesi daha efdaldir.
ج د ي" ب ي ن ث و يل ي ن و ل ب س غ س أ و ي ن م .و ر د اء ،ا إ ز ار د و ا يب ط س ك ان ل ه ط " .يبإن
2- İzar(42) ve rida’(43) olmak üzere yeni veya yıkanmış iki
giysi giyer. Şayet yanında güzel koku varsa koku sürünür.
(41) Hill: Mikat sınırları içerisinde bulunduğu halde Harem bölgesi-
nin sınırları dışında kalan yerlere verilen isimdir. (42) İzar: Bedenin belden aşağı kısmını örtmek için kullanılan bez
parçasıdır. (43) Rida’: Belden yukarı olan kısmı örtmek için kullanılan bez par-
çasıdır.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 163
" ع ت ي ن ة ل او ي ق ،و ص ل ىر ك الص ال الل ه م إن يأ ر يد ال ح ج ف ي س ر ه :ع ق يب ب الح ج :ن و ىب ت ل ب ي ت ه الح ج .ل يو ت ق ب ل ه م ن ي ك ان م ف ر د ا " .فإن
3- İhram elbisesi giydikten sonra iki rekât namaz kılar.
Şayet ifrad haccı (umre yapmaksızın sadece hac) için ihrama
girecekse niyet eder ve:
"ت ق ب ل ه م ن ي الل ه م إن يأ ر يد ال ح ج ف ي س ر ه ل يو "
“Allah’ım! Ben hac yapmak istiyorum; onu bana ko-
laylaştır ve onu benden kabul et.)” diye dua eder.
ت ه " ص ال " .ث م ي ل ب يع ق يب 4- Namaz kıldıktan sonra telbiye getirir.
" و الت ل ب ي ة : ي ق ول الل ه أن ل ب ي ك ل ب ي ك ش ر يك ،م ل ل كل ب ي ك و الن ع م ة ل ك إن ،ل ب ي ك د و ال ال ح م ل ك،م ل ك ش ر يك " .ل
Telbiye şöyledir:
ش " ل ل ب ي ك الل ه م ل ب ي ك و ل ب ي ك د إن ال ح م ل كل ب ي ك الن ع م ة ر يك ل ك ش ر يك ل " ل كو ال م ل ك
“Allah’ım! Emrine icabet ettim, emrine icabet ettim, em-
rine icabet ettim. Senin hiçbir ortağın yoktur, emrine icabet
ettim. Bütün hamd (mahlûkata benzemekten ve noksan sı-
fatlardan tenzih edilerek her şeyden çok sevilmek ve yücel-
tilmek) senin içindir, bütün nimetler sendendir ve mülkün
tamamı sana aittir, senin hiçbir ortağın yoktur.”
164 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ه ذ " م ن ء ل ب ش ي ي خ ي ن ب غ يأ ن و ل ف يه .ه ال ك ل م ات ز اد :اف إ ن " .ج از
Telbiye getiren kimsenin, bu kelimeleri herhangi bir ek-
siltme yapmadan söylemesi gerekir. Fakat bunlara ilave söz-
ler söylemesi caizdir.
" ل ب ى ف إ ذ ا : ر م أ ح ،ف ق د الر ف م ف ل ي ت ق م ن ع ن ه الل ه ن ه ى ا ث د ال و ال ج " .و ال ف س وق
5- Kişi (ihrama niyet edip) telbiye getirdiğinde artık ih-
rama girmiş olur. Dolayısıyla rafes(44), füsuk(45) ve cidal(46)
gibi Allah-u Teâlâ’nın ihramlı olan kimseye haram kıldığı
her şeyden uzak durması gerekir.
ي ق ت ل ص ي د " إل ي ه ،ا و ل ير ي ش ع ل ي ه ،و ل ي د ل " .و ل 6- İhramlı olan kimse kara av hayvanını avlayamaz, av-
layacak olan kimseye o hayvanın yerini işaret edemez ve
söyleyemez.
ق م يص " ي ل ب س س ر او يل ،ا و ل ة ،ع م ام ة و ل ،و ل ق ل ن س و ق ب اء و ،و ل ل خ ف ي ن ، د الن ع ل ي ،و ل ي ج ل أ ن ف ل ال ك ع ب ي ي ق ط ع ن ف إل " .ن ه م اأ س
(44) Rafes: Cima yapmak ya da kadınların yanında cima ile ilgili veya
cimayı akla getirecek sözler söylemektir. (45) Füsuk: Dini yasakları çiğneyerek korkusuzca ve pervasızca gü-
nah işlemektir. (46) Cidal: İnsanlarla dargınlığa veya düşmanlığa sebep olacak şe-
kilde cedelleşmektir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 165
7- İhramlı olan kişi gömlek, pantolon, sarık, takke, palto
ve mest giyemez. Fakat terlik bulamadığında aşık kemikle-
rini örten kısmını kestikten sonra mesti giyebilir.
ي غ ط ير أ س ه " ه .و ل ه و ج ط يب و ل ،و ل ل ق ر .ا ي م س ي ح ،أ س ه و ل ي ت ل ح م ن ي ق ص ن ه و ل ب د ش ع ر " .هر ف ظ ن م ل ه و و ل
8- İhramlı olan kimse başını ve yüzünü örtemez, koku sü-
rünemez. Başını ve bedeninde bulunan kılları tıraş edemez,
sakalını kısaltamaz ve tırnaklarını kesemez.
ب و " ث و ي ل ب س ا م ص ب وغ ا ل و ،ب و ر س ب ز ع ف ر ان ب ع ص ف ،ل ،ر و ل إل ي ن ف ض ل يال ي ك ون غ س " .أ ن
9- Zerdeçal, safran ve aspur ile boyanmış elbiseleri giye-
mez. Ancak yıkanmış olursa kokusu ve rengi vücuda geç-
mediği takdirde bu elbiseleri giyebilir.
خ ل ال ح م " ل و ي د ي غ ت س أ ن ب أ س و ا،ام و ل ت ظ ل ب ال ب ي ت م ل و ي س ل م ح ي ان . " .و ي ش د ف يو س ط ه ال ه م
10- İhramlı olan kimsenin gusletmesinde, hamama gir-
mesinde, evin veya (hevdeç, şemsiye gibi) taşınan ve yük-
sekte olduğu için temas etmeyen bir şeyin gölgesinde dur-
masında ve para kesesini beline bağlamasında bir sakınca
yoktur.
ل ر أ س ه " ي غ س ي ت ه ب ال ،و ل ل ح ط م ي و ل " .خ 11- İhramlı olan kimse başını ve sakalını hatmi çiçeği (hi-
biskus gibi güzel koku veren bitkiler) ile yıkayamaz.
166 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
الص ل و " ع ق يب الت ل ب ي ة م ن ث ر و ي ك ع ،ات و ك ل م ا ش ر ف اأ و ه ال ب ط
ب ان ا و اد ي ر ك ل ق ي " .و ب ال س ح ار ا أ و 12- Namazlardan sonra çokça telbiye getirir. Herhangi
bir tepeye çıktığında, bir vadiye indiğinde, bir toplulukla
karşılaştığında ve seher vakitlerinde telbiye getirir.
د " ب ال م س ج أ اب ت د د خ ل م ك ة اف إ ذ ا ي .ل ح ر ام ع اي ن ال ب ه ل ل :ت ف إ ذ ا
ب ر " .و ك 13- Mekke’ye girdiğinde öncelikle Mescidi Haram’a gi-
der. Kâbe’yi gördüğünde tehlil (La ilahe illallah) ve tekbir
(Allahu Ekber) getirir.
ف اس " و د ال س أ ب ال ح ج ر اب ت د ت ق ث م و ه ل ل ب ر ب ل ه و ك ي ه ي و ر ف ع م ع د ب ير ت ل م ه ،الت ك ت ه ل ب ق و و اس اس ل ط اع م إن ذ ي م س ي ؤ غ ي ر أ ن " .ا م ن
14- Daha sonra Hacerulesved’in bulunduğu yere giderek
oradan (tavafa) başlar. Ona yönelerek tekbir ve tehlil getirir.
Ellerini kaldırarak onu selamlar ve eğer Müslümanlara ezi-
yet vermeksizin yapabiliyorsa onu öper.
ي م ين ه م م اي ل يال ب ا" ث م ي أ خ ذ ع ن اض ط ب ع ر ،ب "ل ك ق ب ل ذ ه اء د و ق د 15- Akabinde rida’sını (sağ omzu açık kalacak şekilde)
sağ koltuğunun altından alıp sol omzunun üstüne atar (yani
ıdtıba’ yapar) ve Kâbe kapısının bulunduğu yönde sağ tara-
fından yürümeye başlar.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 167
Tavaf İle İlgili Hükümler:
" و اط ع ة أ ش ب س ب ال ب ي ت و ر اء و ي ج .ف ي ط وف يم ال ح ط ع ل ط و اف ه م ن ال و . ث الث ال و اط و ي ر م ل ف يال ش ع ل ىه ،ل اب ق ي يف يم ش ن ت ه و ي م ي ك ل م ام ر . و د ال س ال ح ج ر ت ل م و ي س ت ط اع اس إن ا،ب ه ت م و ي خ لط و اف
م ت ال س " .ب ال 1- Kâbe’yi yedi şavt (tur) tavaf eder. (Kâbe’ye dâhil ol-
duğu için) Tavafı Hatim’in arkasından dolanarak yapar. İlk
üç şavtta remel(47) yapar, diğer şavtlarda ise normal yürü-
yüşle yürür. Hacerulesved’e her uğradığında imkânı varsa
elleriyle dokunarak ve öperek istilam yapar. İmkânı yoksa
ellerini kaldırıp selamlayarak istilam yapar. Tavafı, Haceru-
lesved’e istilam ile tamamlar.
ي ث ف ي ص ل يع إب ر اه يم ،م ق ام ث م ي أ ت ي" ح ع ت ي ن أ و ه ر ك ان د ت م م ن ي س ر د " .ال م س ج
2- Tavafı bitirdikten sonra Makam-ı İbrahim’e giderek
orada iki rekât namaz kılar veya mescidin, kolayına gelen
herhangi bir yerinde kılar.
" ال ق د وم ط و اف االط و اف س ،و ه ذ و ه و ب ب و اج و ل ي .ن ةو ل ي س س ال ق د وم م ك ة ط و اف ل " .ع ل ىأ ه
(47) Remel; uzun adımlar atmamak şartıyla, omuzları sallayarak hız-
lıca yürümektir.
168 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
3- Kudûm tavafı denilen bu tavafın yapılması sünnettir,
vacip değildir. Mekke’de ikamet edenlerin kudûm tavafı
yapmaları gerekmez.
Safa ile Merve Arasında
Sa’y Yapmak ile İlgili Hükümler:
ر ج إل ىالص ف ا" اف ي ص ع د ع ل ي ،ث م ي خ ،ه ب ل ال ب ي ت ت ق و ،و ي س ب ر ي ك و ي ص ل يع ل ىالن ب ي ص ل ىالل -و ي ه ل ل و س ل م ع ل ي ه ع وا-ه لل ه و ي د
" .ب ح اج ت ه 1- Tavaftan sonra kişi Safa Tepesine çıkar. Kâbe’ye dö-
nerek tekbir (Allahu ekber), tehlil (La ilahe illallah) ve Ra-
sulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e salavat getirir. Akabinde
haceti için Allah’a dua eder.
يع ل ى" ش ال م ر و ة و ي م و ن ح إل ىب ،ه ت ين ه ثمي ن ح ط ف إ ذ اب ل غ ط ن ال خ ض ر :ال و اد ي يل ي ن ال م س ع ىب ي ن ،ر و ة ال م ح ت ىي أ ت ي ا ي ع س ،ي ن
اف ع ل ع ،اه ي ل ع د ع ص ي ف ك م ط،ل ىالص ف او ي ف ع ل اش و ف ي ط .و ه ذ وف و اط ع ة أ ش " .ت م ب ال م ر و ة ي ب ت د ئ ب الص ف او ي خ ،س ب
2- Daha sonra sükûnetle Merve Tepesine doğru iner. Va-
dinin ortasına geldiğinde iki yeşil işaret arasında hızlı adım-
larla (harvele ile) yürür. Akabinde ağır adımlarla yürüyerek
Merve Tepesine çıkar. Orada, Safa Tepesinde yaptığı gibi
yapar. Böylelikle bir şavt (tur) tamamlanmış olur. Bu şe-
kilde Safa Tepesinden başlayıp Merve Tepesinde biten yedi
şavt (tur) sa’y yapar.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 169
ب ال ،ا ث م ي ق يم ب م ك ة ح ر ام " ال ه ي ط وف ك ل م اب د ل يل ك ل و ي ص ،ب ي ت و اط ع ة أ ش ع ت ي ن س ب " .ر ك
3- Sonra ihramlı olarak Mekke’de kalır, fırsat buldukça
Kâbe’yi tavaf eder ve her yedi şavt (tur) için iki rekât namaz
kılar.
الت ر و ي ة ب ي و " م ك ان ق ب ل ي و ف إ ذ ا الن اس خ ط :م م ام اإل ي ع ل م خ ط ب ب ة ن الن اال خ ر وج إل ىم ف يه ف اض ة و ال و ق وف ى اس و اإل " .ب ع ر ف ات
4- Terviye gününden bir gün önce (zilhiccenin yedinci
günü) imam bir hutbe vererek Müslümanlara Mina’ya
gitme, Arafat’ta vakfe yapma, Arafat’tan Müzdelife’ye
gitme ile alakalı hükümleri öğretir.
Mina’ya Gitmek ile İlgili Hüküm:
م " ي و ر ،ف الت ر و ي ة ف إ ذ اص ل ىال ف ج أ ق ام ب ه اب م ك ة :خ ر ج إل ىم ن ى م ع ر ف ة . ي و ر ال ف ج ،ف ي ث م ح ت ىي ص ل ي اي ت و ج ه إلىع ر ف ات "ق يم ب ه
Haccı eda eden kimse, Terviye günü (zilhiccenin seki-
zinci günü) Mekke’de sabah namazını kıldıktan sonra
Mina’ya gider. Arefe (zilhiccenin dokuzuncu) gününün sa-
bah namazını kılıncaya kadar orada kalır. Sonra Arafat’a gi-
der ve orada durur.
Arafat’ta Vakfe Yapmak ile İlgili Hükümler:
ع ر ف ة " م ي و م ن الش م س :ف إ ذ از ال ت ر الظه م ام ب الن اس ص ل ىاإل .و ال ع ص ر خ ط ب ت ي ن ي ع ل م الن اس ط ب ي ن ي ب ت د ئ ف ي خ إ ق ام ت د و و اح ب أ ذ ان
170 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
وي ر م ار و الن ح ال ج ب ع ر ف ة و ال م ز د ل ف ة و ر م ي ة و ال و ق وف االص ال يل ص ف يه م " .ني ت ام وإق ان أذ ب ر ه الظت ق يو ف ر ص والع ر ه الظم ه ب
1- Sabah namazını kıldıktan sonra Arafat Dağına gider ve
orada kalır. Arefe günü güneş tepeden batıya kayınca (öğle
namazının vakti girince) imam, bir ezan ve iki ikametle
Müslümanlara öğle ve ikindi namazını (öğle vaktinde cem
yaparak) kıldırır. Namazdan önce imam iki hutbe vererek bu
hutbelerde Müslümanlara; Arafat ve Müzdelife’de namaz
kılma, vakfe yapma, şeytan taşlama, kurban kesme, tıraş
olma, ziyaret tavafı ile alakalı olan hükümleri öğretir. Hut-
benin akabinde Müslümanlara, öğle namazının vaktinde bir
ezan iki ikametle öğle ve ikindi namazını (cem ederek) kıl-
dırır.
ص ل ى" ه و م ن د ل ه و ح ك ل :ف ير ح ه م اف يو ق ت ص ل ى ن ة م د ه او اح ن يف ة رحمهاهلل أ ب يح أ .تعالىع ن د و م ح م دو ق ال م ع :ب وي وس ف ي ج
ف ر د اال م ن ن ه م " .ب ي 2- Arafat’ta tek başına namaz kılan kimse İmam Ebu
Hanife rahimehullah’a göre; öğle ve ikindi namazlarından
her birini (cem yapmayıp) kendi vaktinde kılar. İmam Ebu
Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise öğle ve ikindi na-
mazlarını cem eder.
ث م " ق ف ب ،ي ت و ج ه إل ىال م و ف ي ق ف ال ج ب ل ك ل.ق ر ب ه او ع ر ف اتب ط ن ع ر ن ة ق فإل " .م و
3- Namazdan sonra vakfe yerine gider ve dağa yakın bir
yerde durur. Batnı Urane (Urane Vadisi) dışında Arafat Da-
ğının hepsi vakfe yeridir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 171
ب ع ر ف ة " ي ق ف أ ن ع وو ي ع ل ع و ي ن ب غ يل ل م ام ل ت ه و ي د ل ىر اح م الن اس ك " .ال م ن اس
4- İmam, Arafat’ta bineği üzerinde durup dua etmeli ve
Müslümanlara hac ibadetlerini öğretmelidir.
ال و " ق ب ل ل ي غ ت س أ ن ل ه ت ح ب ق وف و ي س . ف يب ع ر ف ات ت ه د و ي ج ".الدع اء
5- Haccı eda eden kimsenin Arafat’ta vakfe yapmadan
önce gusletmesi ve dua hususunda gayretli olması müste-
haptır.
Müzdelife’de Durmak ile İlgili Hükümler:
الش م س " غ ر ب ت ع ل ىه و م ام أ ف اض اإل :ف إ ذ ا ن ت ه م الن اس م ع ه ح ت ىي " ،ف ي ن ز ل واب ه ا.ي أ ت واال م ز د ل ف ة
1- Arefe günü (zilhiccenin dokuzuncu günü) güneş battı-
ğında imam ve onunla beraber bulunan Müslümanlar yavaş
yavaş, sakin bir şekilde Müzdelife’ye gelirler ve orada vakfe
yaparlar.
" ي ن ز ل واب ق ر ب أ ن ت ح ب ب و ال م س ال ذ يع ل ي ه ال م ال ج ة ق ي ل ،د ي ق ال
" .ل ه ق ز ح 2- Müslümanların Müzdelife’de, halifelerin üzerinde ateş
yaktığı ve Kuzah denilen dağın yakınlarında konaklamaları
müstehaptır.
172 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
و " ال م غ ر ب م ام ب الن اس إ ق ام ة و ي ص ل ياإل و " .ال ع ش اء ب أ ذ ان 3- İmam, Müzdelife’de Müslümanlara (yatsı namazının
vaktinde) akşam ve yatsı namazlarını (cem ederek) bir ezan
ve bir ikametle kıldırır.
د " و ح ف يالط ر يق ص ل ىال م غ ر ب أ ب يح :ه و م ن ز ه ع ن د ي ج ن يف ة ل م ".و م ح م د
4- İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre;
Müzdelife’ye giderken yolda kişinin akşam namazını tek ba-
şına kılması geçerli olmaz.
" ر ال ف ج ط ل ع ف إ ذ ا ب : م ام ال ص ل ىاإل الن اس ث م ب غ ل س ر و ف ج ق ف
م ع ه و الن اس " .اع د ف ،و ق ف 5- Sabah namazının vakti girdiğinde imam, Müslüman-
lara sabah namazını erken kıldırır; sonra imam vakfe yapar,
Müslümanlar da onunla birlikte vakfe yaparlar ve hep bir-
likte dua ederler.
ب ط ن " ق فإل ام و ك له " .م ح س ر و ال م ز د ل ف ة 6- Müzdelife’de Batnı Muhassir (Muhassir Vadisi) hari-
cindeki yerlerin hepsi vakfe yeridir.
م ع ه ق ب " م ام و الن اس اإل الش م س ث م أ ف اض "ل ط ل وع 7- Daha sonra imam ve beraberinde bulunan Müslüman-
lar, güneş doğmadan önce Müzdelife’den inerek Mina’ya
gitmek için yola koyulurlar.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 173
Cemreleri Taşlamak ile İlgili Hükümler:
ر ة ال ع ق ب ة ف ي ر ف م ن ى .ح ت ىي أ ت وا" ب ط ن ال و اد يي ب ت د ئ ب ج م م يه ام ن م ث ل ح ص ىال خ ذ ف ح ص ي ات " .ب س ب ع
1- Mina’ya geldiklerinde taşlamaya Akabe cemresinden
başlayarak oraya, vadinin ortasından (nohut veya parmak
ucu büyüklüğünde) yedi çakıl taşı atarlar.
ك ل ح ص اة و" م ع ب ر ع .ي ك ي ق ف " .ن د ه او ل 2- Kişi her çakıl taşını attığında tekbir getirir ve taşları
attıktan sonra Akabe cemresinde durmaz.
ح ص اة " " .و ي ق ط ع الت ل ب ي ة م ع أ و ل 3- Akabe cemresine ilk taşı attığında telbiyeyi keser.
Saçları Tıraş Etmek veya
Kısaltmak ile İlgili Hükümler:
" أ ح ب ب ح إن ل ق أ و .ث م ي ذ " .ي ق ص ر ث م ي ح 1- Cemreleri taşladıktan sonra dilerse kurban keser ve
akabinde saçlarını tamamen kazıtır ya da kısaltır.
"و ال ح ل ق أ ف ض ل "2- Saçlarını tamamen kazıtması, kısaltmasından daha ef-
daldir.
الن س اء " ء إل ك لش ي ح ل ل ه " .و ق د
174 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
3- Bundan sonra, eşiyle cima yapması dışında (ihramlı
iken ona haram olan) her şey helal olur.
Ziyaret Tavafı ile İlgili Hükümler:
أ و " م ه ذ ل ك ي و ث م ي أ ت يم ك ة م ن ب ع د ال غ م ن م ن ال غ د أ و د ف ي ط وف و ا ع ة أ ش الز ي ار ة س ب ط و اف " .ط ب ال ب ي ت
1- Sonra ya aynı gün (Kurban Bayramının ilk günü) ya
ertesi gün ya da daha sonraki gün Mekke’ye gider ve
Kâbe’nin etrafında yedi şavt (tur) dönerek ziyaret tavafını
yapar.
ة " و ال م ر و الص ف ا س ع ىب ي ن ك ان ف إ ن ال ق د وم ط و اف ع ق يب . ل م االط و اف ع ل ،ي ر م ل ف يه ذ س ع ي ق د م ا.ي ه و ل ي ك ن ل م :لس ع ي و إ ن
ه ع ل و س ع ىب ع د االط و اف " .ىم اق د م ن ار م ل ف يه ذ 2- Şayet kudûm tavafından sonra Safa ve Merve arasında
sa’y yapmışsa ziyaret tavafında remel yapmaz. Ayrıca Safa
ve Merve arasında sa’y yapması da gerekmez. Fakat daha
önce sa’y yapmamışsa bu ziyaret tavafında remel yapar ve
akabinde daha önce anlattığımız gibi Safa ve Merve ara-
sında sa’y yapar.
ح ل ل ه الن س اء " .و ق د " أيضا 3- Ziyaret tavafından sonra eşiyle cima yapması helal
olur.
" ال م ف ر وض ه و االط و اف " .ف يال ح ج و ه ذ 4- Ziyaret tavafı, hacda farz olan tavaftır.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 175
" ه ذ ه ال ي ام ير ه ع ن ر ه ت أ خ أ خ .و ي ك ه اف إ ن ل ز م ه د مع :ر ه ع ن ن د " .وك ذاإنأ خ رال ح ل ق .أ ب يح ن يف ة
5- Ziyaret tavafını kurban kesme günlerinden sonraya ge-
ciktirmek mekruhtur. Şayet kişi bu günlerde yapmayıp ge-
ciktirirse Ebu Hanife’ye göre kan akıtması gerekir. Aynı
şekilde kişinin saçını kazıtmayı ya da kısaltmayı kurban
kesme günlerinden sonraya geciktirmesi mekruh olup Ebu
Hanife’ye göre kan akıtması gerekir.
Cemreleri Taşlamayı
Tamamlamak İçin Mina’ya Dönmek:
ا" " .ث م ي ع ود إل ىم ن ىف ي ق يم ب ه 1- Kişi ziyaret tavafını bitirdikten sonra Mina’ya döner
ve orada ikamet eder.
الث ان " م ال ي و م ن الش م س ز ال ت ف إ ن يم ن ر أي ام م ار ر م ىال :الن ح ج ث ج ،الث ال ب ا ل ت يت ل يال م س ي ب ت د ئ ح ص ي ات ،د اب س ب ع ف ي ر م يه ب ر ي ك
ع و اف ي د ع ن د ه ك ل ح ص اة و ي ق ف " .م ع 2- Kurban kesme gününün ikinci günü (birinci teşrik
günü) güneş tepeden batıya kayınca üç cemreyi taşlar. İlk
olarak mescidin yanındaki cemreden başlayarak oraya yedi
çakıl taşı atar ve her taş atışında tekbir getirir. Yedinci taşı
attıktan sonra bir müddet durup dua eder.
" ه او ،ث م ي ر م يال ت يت ل يه ام ث ل ذ ل ك ع ن د " .ي ق ف
176 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
3- Ardından, sonra gelen (ikinci) cemreye de ilk cemreye
attığı gibi yedi taş atar ve bir müddet yanında durup dua
eder.
" ل ك ك ذ ر ة ال ع ق ب ة ه او ،ث م ي ر م يج م ع ن د ي ق ف " .ل 4- Daha sonra Akabe cemresine aynı şekilde yedi taş atar,
fakat taşları attıktan sonra orada durmaz.
ال غ د " ك ان م ن م ار ا:ف إ ذ ا ل ك ر م ىال ج ك ذ الز و ال ب ع د ث " .لث ال 5- Kurban Bayramının üçüncü günü (ikinci teşrik günü)
günü zeval vaktinden sonra, önceki gün yaptığı gibi üç cem-
reyi yine taşlar.
ر " ي ت ع ج ل الن ف إل ىم ك ة ن ف :ف إ ذ اأ ر اد أ ن أ ر اد أ .ر ي ق يم و إ ن :ن الر اب م ف يال ي و ث م ار الث ال ب ع د ر م ىال ج الش م س ع " .ز و ال
6- Kurban Bayramının üçüncü gününde bir an önce git-
mek istiyorsa Mekke’ye gider. Fakat Mina’da kalmak is-
terse Kurban Bayramının dördüncü günü (üçüncü teşrik
günü) güneşin batıya kaymasından sonra diğer günlerde
yaptığı gibi üç cemreyi yine taşlar.
" ق د م ف إ ن م ال ي و ا ف يه ذ ال ف ق ب الر م ي ط ل وع ب ع د الز و ال ل ر :ج أ ب يح ن يف ة رحمهاهللج از ع " .ن د
7- İmam Ebu Hanife’ye göre; Kurban Bayramının dör-
düncü günü fecir doğduktan sonra kişinin, güneşin batıya
kaymasını beklemeden cemreleri taşlaması caizdir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 177
ن س ان ث ق ل ه " ي ق د م اإل ر ه أ ن " .م ي ح ت ىي ر و ي ق يم .إل ىم ك ة و ي ك 8- Kişinin eşyalarını önceden Mekke’ye göndermesi ve
kendisinin, cemreleri taşlayıncaya kadar Mekke’de ikamet
etmesi mekruhtur.
إل ىم ك ة " ب ال م ح ص :ف إ ذ ان ف ر " .ب ن ز ل 9- Cemreleri taşlayan kimse Mekke’ye döneceği zaman
Muhassab denilen yerde (Ebtah Vadisinde) konaklar.
Veda Tavafı İle İlgili Hükümler:
س " ب ال ب ي ت ف ي ط وف م ك ة خ ل ي د ث م و اط أ ش ع ة ب ف ، ي ر م ل يه ال ط و اف االط و اف " .الص د ر و ه ذ
1- Hac yapan kişi daha sonra Mekke’ye girer, remel yap-
maksızın Kâbe’yi yedi şavt (tur) ile tavaf eder. Bu tavafa,
sader (veda) tavafı denilir.
م ك ة " ل ع ل ىأ ه بإل و اج " .و ه و 2- Mekke ehli dışında hac yapan Müslümanların bu tavafı
yapmaları vaciptir.
ل ه " " .ث م ي ع ود إل ىأ ه 3- Bu tavaftan sonra kişi, (hac ibadeti tamamlandığı için
artık) evine döner.
İfrad Haccı İle İlgili Diğer Hükümler:
م ك ة و ت و ج " ر م ال م ح خ ل ي د ل م ع ل ف إ ن ب ه ا و و ق ف إل ىع ر ف ات ىم اه ال ق د و:ق د م ن اه ع ن ه ط و اف س ق ط ف ق د ء ع ل ي ه ل ت ر ك ه ،م ش ي " .و ل
178 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
1- İhrama giren kimse, Mekke’ye girmeden önce Arafat
Dağına gidip daha önce anlattığımız gibi vakfe yaparsa
kudûm tavafı yapma yükümlülüğü ondan kalkar ve bunu
terk ettiği için ceza vermesi gerekmez.
ب ع ر ف ة م اب ي ن " ال و ق وف أ د ر ك ع ر و م ن م ي و م ن الش م س ف ة إل ىز و ال ر الن ح م ي و ر م ن ال ف ج :ط ل وع ال ح ج أ ف ق د " .د ر ك
2- Arefe günü (zilhiccenin dokuzuncu günü) güneşin ba-
tıya kayması ile Kurban Bayramının ilk günü fecrin doğma-
sına kadar geçen süre içerisinde Arafat’ta vakfe yapmaya
yetişen kimse, o yılın hac vaktine yetişmiş olur.
ت از ب ع ر ف ة " و م ن اج ن ائ مأ و ل م ي ع ل م ،ع ل ي ه ى غ م م و ه و ع ر ف ة أ و ا أ ن ه : ز أ ه ذ ل ك ال و ق وف أ ج " .ع ن
3- Bu süre içerisinde Arafat Dağından uyuyarak, bayıl-
mış olarak veya geçtiği yerin Arafat olduğunu bilmeyerek
geçen kimse de Arafat’ta vakfe yapmış sayılır.
" ك الر ج ل ذ ل ك غ ،و ال م ر أ ة ف يج م يع ال أ ن ه ر ر أ س ه ي ف ،ات ك ش ه ه ا و ج ف اب ا.و ت ك ش ت ه ت ر ف ع ص و ت ر م ل ف يالط .لت ل ب ي ة و ل ،و اف و ل
ض ر ي ن يل ي ن ال خ ال م ع ىب ي ن ت س ت ق و .و ل ل ق ر أ س ه او ل ك ن ت ح " .ص ر ل 4- Açıklanan bu hükümlerde kadınlar da erkekler gibidir.
Ancak kadın; başını açmaz fakat (ihramlı iken) yüzünü açar,
telbiye getirirken sesini yükseltmez, tavaf esnasında remel
yapmaz, (Safa ve Merve arasında sa’y yaptığında) iki yeşil
işaret arasında hızlı yürümez ve (ihramdan çıkmak için) ba-
şını kazıtmaz fakat saçını kısaltır.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 179
ال ق ر ان ب اب KIRAN HACCI BAHSİ
تع " الت م ن اأ ف ض ل م ن ف ر اد ال ق ر ان ع ن د " .و اإل Bizim (Hanefi) mezhebimize göre; kıran haccı, temettü
ve ifrad haccından daha efdaldir.
" ف ة ال ق ر ان ي ه ل :و ص ر ة أ ن ال م يق ات ا و ال ح ج م ع ب ال ع م ،م ن و ي ق ول ة الص ال ع ق يب ال : أ ر يد إن ي الل ه م و ال ح ج ر ة ع م ، يل ف ي س ر ه م ا
" .و ت ق ب ل ه م ام ن ي
Kıran Haccının Yapılışı:
Mikat yerinde ihrama girecek olan kimse, umre ile haccı
birlikte yapmaya niyet eder ve iki rekât ihram namazı kıl-
dıktan sonra şöyle dua eder:
ر ة و ال ح ج ف ي " " م ن يس ر ه م ال يو ت ق ب ل ه م االل ه م إن يأ ر يد ال ع م
“Allah’ım! Ben umre ve haccı birlikte yapmak istiyo-
rum, bu iki ibadeti bana kolaylaştır ve onları benden ka-
bul et.”
Kıran Haccı İle İlgili Hükümler:
ب ال :د خ ل م ك ة إ ذ اف " أ ف ط اف و اط اب ت د ع ة أ ش ب س ف يي ر م ل ،ب ي ت
ال و ث الث ال اب اه ن م ل يف يم ش ه ين ت ه.،وي م ع ل ى ع ىب ق ي او ي س ع د ه ر ة و ه ذ ه أ ف ع ال ،ب ي ن الص ف او ال م ر و ة " .ال ع م
180 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
1- Kıran haccı yapan kimse, Mekke’ye girdiğinde önce-
likle Kâbe’yi yedi şavt tavaf eder. Bunların ilk üç şavtında
remel yapar, diğerlerinde normal yürür. (Daha önce anlatıl-
dığı gibi) Safa ve Merve arasında sa’y yapar. Bunlar, umre
fiilleridir.
" ال ق د وم ط و اف ب ع د ه ا ي ط وف ث م ع ىو ي ، و الم ر و س الص ف ا ة ب ي ن اب ي ن اف يل ل ح ج ، " .الم ف ر د ح ق ك م
2- Bundan sonra, ihramdan çıkmadan kudûm tavafı yapar
ve tavaftan sonra ifrad haccında açıkladığımız gibi hac için
Safa ve Merve arasında sa’y yapar.
م الن " ر ة ال ع ق ب ة ي و ر ف إ ذ ار م ىج م ن ة أ :ح ب د ذ ب ح ش اة أ و ب ق ر ة أ و و س ب ع ب ق ر ة ن ة أ و اد م ،س ب ع ب د " .ال ق ر ان و ه ذ
3- Kurban kesme günlerinin birinci günü akabe cemresini
taşladıktan sonra bir koyun veya bir sığır ya da bir deveyi
kurban olarak keser. Yahut sığır veya devenin yedide birine
ortak olur. Kestiği bu kurban, kıran haccı kurbanı olur.
ب ح " م اي ذ ل ه ف يال ح ج ص ام ث ال :ف إ ن ل م ي ك ن ر ،ث ة أ ي ام م آخ اي و ه م ف .ع ر ف ة ف ات ه الص و ر ي ح ت ىج اء إ ن م الن ح ي :و " .الد م إ ل هز ج ل م
4- Şayet kurban kesecek durumda değilse hac günlerinde
üç gün oruç tutar ve üçüncü günün orucunu ise en son Arefe
günü tutabilir. Eğer Kurban Bayramının başlangıcına kadar
oruç tutmamışsa bu durumda kurban kesmesi gerekir (kur-
ban kesme yerine oruç tutamaz).
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 181
إل " إذ ار ج ع ع ة أ ي ام ل ه ث م ي ص وم س ب ص ام ه اب م ك .ىأ ه و إ ن ة ب ع د ال ح ج ن ا:ف ر اغ ه م ن " .ج از ع ن د
5- (Kişi, kurban kesecek durumda olmadığı için hac gün-
lerinde üç gün oruç tutmuşsa) Evine döndükten sonra yedi
gün daha oruç tutması gerekir. Bu yedi günlük orucu hac
ibadetini tamamladıktan sonra Mekke’de tutması, bize (Ha-
nefilere) göre caizdir.
خ ل ال ق ار ن م ك ة " إل ىع ر ف ات و ت و ،ف إ ن ل م ي د ا ر اف ض ف ق د ص ار :ج ه ب ال و ق وف ر ت ه او ب ط ل ع ن ه د م ،ل ع م ،ل ق ر ان ر ة او ع ل ي ه د مل ر ف ض ،ل ع م
" .و ع ل ي ه ق ض اؤ ه ا6- Kıran haccı niyetiyle ihrama giren kimse, eğer
Mekke’ye girmeyip doğrudan vakfe için Arafat’a giderse
umre yapmadan Arafat’ta vakfe yapmakla umre yapmayı
reddetmiş sayılır. Dolayısıyla artık ondan kıran kanı (kur-
banı) kalkmış olur. Fakat umreyi terk ettiği için ceza olarak
kurban kesmesi ve terk ettiği umreyi de kaza etmesi gerekir.
الت م تع ب اب TEMETTÜ HACCI BAHSİ
ف ر ا" اإل ن اأ ف ض ل م ن "د الت م تع ع ن د Bizim (Hanefi) mezhebimize göre; temettü haccı, ifrad
haccından daha efdaldir.
182 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
Temettü Haccıyla İlgili Hükümler:
ي ن " ه ت ع:و ال م ت م ت ع ع ل ىو ج ي ي م ت م ت ع،س وق ال ه د ل و م ت م ي س وق
ي ".ال ه د 1- Temettü haccı yapacak olan kişi; temettü haccını hedy
kurbanını yanında götürerek yapabileceği gibi, hedy kurba-
nını yanında götürmeden de yapabilir.
ت " ال م ت م ف ة ي س وق ا:ع و ص ي ال ذ يل ال م أ ن ي ب ت د ئ م ن ،ل ه د يق ات خ ل م ك ة ، ر ة و ي د ر م ب ع م ل ق أ ،ل ه اوف ي ط ،ف ف ي ح ع ىو ي ح و ي س ي ق ص ر و
ح ل م ن ر ت ه و ق د أ ب الط و اف و ي ق ط ع الت ل .ع م "،ب ي ة إذ ااب ت د 2- Hedy kurbanını yanında götürmeyen kimse te-
mettü haccını şöyle yapar: Mikat yerinde ihrama gireceği
zaman umre yapma niyetiyle ihrama girer. Ardından
Mekke’ye giderek (daha önce anlatıldığı gibi) Kâbe’yi tavaf
eder ve Safa ile Merve arasında sa’y yapar. Daha sonra sa-
çını tamamen kazıtır veya kısaltır. Böylelikle umre ihramın-
dan çıkmış olur. Kâbe’yi tavafa başladığında telbiye getir-
meyi keser.
" ل " .ث م ي ق يم ب م ك ة ح ال 3- Sonra (hac için ihrama girme vaktine kadar) Mekke’de
ihramsız olarak kalır.
م الت ر و ي ة " ك ان ي و ر م ب :ف إ ذ ا د و ف ع ل م أ ح ال م س ج ع ل ه اال ح ج م ن ي ف
ال م ف ر د و ع ل ي ه د م ال ح .عت م الت اج ل م ي ف إ ن د ث ة أ ي ام :ج ف يص ام ث ال ل ه ع ة إذ ار ج ع إل ىأ ه ب " .ال ح ج و س
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 183
4- Terviye gününde (zilhiccenin sekizinci günü) Mescidi
Haram’da hac için ihrama girer ve ifrad haccı yapan kimse-
nin yaptığı şeyleri yapar. Temettü haccı yaptığından dolayı
temettü kurbanı kesmesi gerekir. Şayet kurban kesecek du-
rumda değilse (daha önce açıklandığı gibi) hac günlerinde
üç gün, evine döndüğünde ise yedi gün oruç tutması gerekir.
ال ه " ي س وق أ ن ال م ت م ت ع أ ر اد ي ف إ ن ي ه :د ه د ر م و س اق ن إ .ف أ ح ن ة ب د اب م ز اد ة :ك ان ت " .ل ع أون ق ل د ه
5- Temettü haccı yapmak ve hedy kurbanını yanında
götürmek isteyen kişi; ihrama girer ve hedy kurbanını da
yanında götürür. Hedy kurbanı deve ise onu, boynuna nal
veya deri parçası takarak işaretler.
و م " أ ب يي وس ف ن ة ع ن د ال ب د ع ر .ح م د و ي ش ي ش ق س :و ه و ن ام ه اأ ن ال ي م ن ال ج ان ب ع ن .م ن ع ر ي ش ن يف ة و ل أ ب يح " .د
6- İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre;
hedy kurbanı olarak götüreceği deveyi, hörgücünün sağ ta-
rafını hafifçe (kan çıkıncaya kadar) çizerek işaretler. İmam
Ebu Hanife’ye göre bu şekilde bir işaret koyması gerekmez.
و س ع ىو ل م ي :ف إ ذ اد خ ل م ك ة " ر م ب ال ح ط اف م ت ح ل ل ح ت ىي ح ج ي و " .الت ر و ي ة
7- Mekke’ye girdiğinde Kâbe’yi tavaf eder ve Safa ile
Merve arasında sa’y yapar. Fakat terviye gününde hac için
ihrama girinceye kadar ihramdan çıkmaz.
184 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ل ه " ر ام ق ب ق د م اإل ح .ع ل ي ه د م و .ج از :ف إ ن " الت م تع 8- Temettü haccını yapan kişi eğer yanında hedy kurbanı
getirmişse Mekke'ye girdiğinde Kâbe’yi tavaf eder ve Safa
ile Merve arasında sa’y yapar. Fakat terviye gününde hac
için ihrama niyet edinceye kadar umre ihramından çıkmaz.
م الن " ر ف إ ذ اح ل ق ي و ح ل :ح يع م ف ق د ر ام ي ن ج م اإل ح " .ا ن 9- Kurban Bayramı günü tıraş olduğunda artık iki ihram-
dan (hac ve umre ihramından) çıkmış olur.
ق ر ا" تعو ل م ك ة ت م ل ل ه ف ر اد خ او ل ي س إ ن م ال ه م اإل " .ص ة نو 10- Mekke’de ikamet edenler temettü ve kıran haccı ya-
pamazlar, sadece ifrad haccı yapabilirler.
إ ذ اع اد ال م ت م ت ع إل ىب ل د ه ب ع " ر ة و ل م و ال ع م د ف ر اغ ه م ن س اق ي ك ن ت ع ه ي ب ط ل ت م " .ال ه د
11- Temettü haccı yapan kimse, yanında hedy kurbanı
götürmez ve umreyi tamamladıktan sonra beldesine geri dö-
nerse temettü haccı bozulmuş olur.
ه ر ال " ق ب ل أ ش ر ة ر م ب ال ع م أ ق ل م ن أ ر ،ح ج و م ن أ ح ل ه ا ف ط اف و اط ب ع ة أ ش أ ال ح ج ث م د خ ل ت ه ر ر م ب ال ح ج ف ت م م ه او أ ،ش ت ع :ح " .ا ك ان م ت م
12- Hac ayları başlamadan önce umre niyetiyle ihrama
giren kimse, dört şavttan (turdan) az tavaf yaptıktan sonra
hac ayları başlar ve kişi de umreyi tamamlayıp hac için ih-
rama niyet ederse temettü haccı yapmış olur.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 185
ه ر ال ح " ر ت ه ق ب ل أ ش ل ع م ف ص اع د ج و إ ن ط اف و اط أ ش ث م ح ج ا أ ر ب ع ة ع ام ه ذ ل ك ت ع :م ن م ت م " .ا ل م ي ك ن
13- Şayet umre için hac aylarından önce dört veya daha
fazla şavt (tur) tavaf yapar, sonra da aynı yıl içinde hac iba-
detini eda ederse temettü haccı yapmış sayılmaz.
ال ح ج " ه ر ة ،ش و ال:و أ ش ج ة ،و ذ وال ق ع د ذ يال ح رم ن " .و ع ش 14- Hac ayları; şevval ve zilkade ayları ile zilhicce ayı-
nın ilk on günüdür.
ا" ه ر ام ب ال ح ج ع ل ي ق د م اإل ح ر ام ه :ف إ ن " .ا و ان ع ق د ح ج ،ج از إح 15- Kişi hac ayları başlamadan önce hac için ihrama gi-
rerse ihramı caiz ve hac niyeti de geçerli olur.
ال م ر أ ة ع ن د " إ ذ اح اض ت ر ام و و ص ن ع :اإل ح ر م ت و أ ح اغ ت س ل ت ت ت ط أ ن ه ال ر ن ع ه ال ح اجغ ي ح ت ىت ط ه ر م اي ص ب ال ب ي ت " .وف
16- Kadın ihrama gireceği esnada hayız olursa önce gus-
leder, sonra ihrama niyet eder ve Kâbe’yi tavaf hariç, diğer
hacılar gibi hac ibadetlerini yapar. Hayızdan temizleninceye
kadar Kâbe’yi tavaf edemez.
ال و ق وف " ب ع د ح اض ت ،ف إ ن و ب ع ر ف ات الز ي ار ة ب ع د :ط و اف ال ه ء ع ل ي ش ي م ك ة و ل م ن الص د ر ان ص ر ف ت ط و اف " .ت ر ك
186 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
17- Kadın, Arafat’ta vakfe ve ziyaret tavafını yaptıktan
sonra hayız görürse veda tavafı yapmadan Mekke’den ayrı-
labilir ve veda tavafını terk ettiği için hiçbir ceza gerekmez.
اي ات ن ج ب اب ر م الم ح İHRAM YASAKLARI
VE CEZALARI BAHSİ
ر م " ال م ح ع ض و ف ،ار ة ف ع ل ي ه ال ك ف :إذ ات ط ي ب ط ي ب اا إ ن ك ف م ام ال أ ق ل .ف ع ل ي ه د م:ز اد ط ي ب ع ض و م و إ ن ق ة:ن " .ف ع ل ي ه ص د
1- İhramlı olan kimse güzel koku sürünürse kefaret ver-
mesi gerekir. Şayet bir uzvun tamamına ya da daha fazlasına
güzel koku sürerse kurban kesmesi gerekir. Ancak bir uzuv-
dan daha az bir kısma koku sürmüşse sadaka vermesi gere-
kir.
ب " ث و يط ا و إ ن ل ب س غ ط ىر ا م خ م أ و ي و ا أ س ه ام ال إ ن .ه د مف ع ل ي :ك و ذ ل ك ق ة:ك ان أ ق ل م ن " .ف ع ل ي ه ص د
2- Kişi, bir günün tamamında dikişli bir elbise giyer veya
başını örterse ceza kurbanı kesmesi gerekir. Fakat bundan
daha az bir müddet dikişli elbise giymiş veya başını ört-
müşse sadaka vermesi gerekir.
" ف ص اع د و إ ن ه ر أ س ر ب ع ف ع :ا ح ل ق د م ل ي ه . أ ق ل ح ل ق م و إن ن ق ة:الر ب ع " .ف ع ل ي ه ص د
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 187
3- Kişi ihramlı iken başının dörtte birini veya daha fazla-
sını tıraş ederse ceza kurbanı kesmesi gerekir. Fakat dörtte
birinden azını tıraş ederse sadaka vermesi gerekir.
م " ال م ح اج ع م و اض ح ل ق أ ب يح ن يف ة ف ع ل ي ه :و إ ن ع ن د و ق ،د م ال و م ح م د ق ة:ع ل ي ه أ ب وي وس ف ." ص د
4- İhramlı olan kimse ensesinde bulunan hacamat yerle-
rini tıraş ederse İmam Ebu Hanife’ye göre ceza kurbanı
kesmesi, İmam Muhammed ve İmam Ebu Yusuf’a göre
ise sadaka vermesi gerekir.
ل ي ه ف " ي ه و ر ج ي د أ ظ اف ير ق ص ي د .ع ل ي ه د مو إ ن ق ص ا و إ ن ال ر ج أ و خ م .ف ع ل ي ه د م: أ ق ل م ن ق ص و إ ن ق :س ة أ ظ اف ير ةف ع ل ي ه ص د .وإن
ي د م ت ف ر ق ة م ن س ة أ ظ اف ير خ م ل ي ه :ف ع ل ي ه ص د ق ص يب أ د ن ع ق ةي ه ،و ر ج
م ح م د.ف وس يي ب أ و ة يف ن ح " .لد م ل ي ه اع :و ق ال 5- İhramlı olan kimse el ve ayak tırnaklarını keserse ceza
kurbanı kesmesi gerekir. Bir elin bütün tırnaklarını veya bir
ayağın bütün tırnaklarını keserse yine ceza kurbanı kesmesi
gerekir. Fakat beş tırnaktan daha az keserse sadaka vermesi
gerekir. Eğer hem el hem de ayak parmaklarından toplam
beş tırnak keserse İmam Ebu Hanife ve İmam Ebu Yu-
suf’a göre yine sadaka vermesi gerekir, İmam Muham-
med’e göre ise ceza kurbanı kesmesi gerekir.
188 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ع " م ن ل ق ح أ و ل ب س أ و ت ط ي ب ر و إ ن :ذ ي ر م خ ش اء :ف ه و إن ت ة ع ل ىس ش اء ت ص د ق م ن ذ ب ح ش اة و إ ن ث ة أ ص و ع م س اك ين ب ث ال الط ع ام
ث ة أ ي ام ش اء ص ام ث ال " .و إ ن
6- Kişi bir özürden dolayı koku sürünür veya dikişli el-
bise giyer yahut saçını tıraş ederse ceza olarak şunlardan bi-
rini yapma konusunda muhayyerdir:
a) Dilerse bir koyun keser.
b) Dilerse sadaka olarak altı miskine (her birine yarım
sa’ verecek şekilde toplamda) üç sa’ yiyecek verir.
c) Dilerse üç gün oruç tutar.
ة و " و ب ش ه ل م س ق ب ل أ و " .ه د مف ع ل ي :إ ن 7- İhramlı olan kimse eşini şehvetle öper veya ona şeh-
vetle dokunursa ceza kurbanı kesmesi gerekir.
ي ا يأ ح د الس ب يل ي ن ع ام د وم ن ج ام ع ف " ن اس ب ع ر ف ة ا أ و ق ب ل ال و ق وف : ش اة ح جه و ع ل ي ه ،ف س د ل م ،و ي م ض يف يال ح ج ك م اي م ض يم ن
ح جه ه ي ل ع و ،ي ف س د ام ر أ ت ه إذ اح ج .ال ق ض اء ي ف ار ق ع ل ي ه أ ن و ل ي س " .ب ه اف يال ق ض اء
8- Kişi ihramlı iken Arafat’ta vakfe yapmadan önce, ha-
nımıyla önden veya arkadan cima yaparsa, ister kasıtlı yap-
sın isterse unutarak yapsın, haccı geçersiz olur. Bir koyun
kesmesi, haccı bozulmamış kimse gibi hacca devam etmesi
ve bozulan haccını daha sonra kaza etmesi gerekir. Kaza
haccında hanımıyla birlikte hacca gitmişse hanımından ayrı
durması gerekmez.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 189
ب ع ر ف ة م ن و " ال و ق وف ح جه ل :ج ام ع ب ع د ي ف س د ن ةو ع ل ي ه ب ،م .د ال ح ل ق ج ام ع ب ع د " .ف ع ل ي ه ش اة:و إ ن
9- Şayet Arafat’ta vakfe yaptıktan sonra hanımıyla cima
yaparsa haccı bozulmaz fakat (ceza olarak) bir deve kesmesi
gerekir. Saçını tıraş ettikten sonra hanımıyla cima yaparsa
(ceza olarak) bir koyun kesmesi gerekir.
ر ة ق ب ل أ ن ي ط " و اط و م ن ج ام ع ف يال ع م اأ ر ب ع ة أ ش ل ه اأ ف :وف س د ه ج ام .و ع ل ي ه ش اة،و ق ض اه ا،و م ض ىف يه ا، ل ه او إ ن م اط اف ب ع د ع
و اط ت ،ف ع ل ي ه ش اة:أ ر ب ع ة أ ش ر ت ه و ل " .وليلزمهقضاؤها،ف س د ع م 10- Umre yapan kişi, Kâbe’yi dört şavt (tur) tavaf etme-
den önce hanımıyla cima yaparsa umresi bozulur. Bozulan
umresine devam eder ve (ceza olarak) bir koyun keser. Um-
resi bozulduğu için onu kaza eder. Şayet Kâbe’yi dört şavt
tavaf ettikten sonra hanımıyla cima yaparsa (ceza olarak) bir
koyun keser fakat umresi bozulmaz. Dolayısıyla onu kaza
etmesi gerekmez.
ي " ج ام ع ن اس ام ع ع ام :ا و م ن ج .ا د ك م ن م " ف يالح ك 11- Hanımıyla unutarak cima yapan kimse, (cezalar ko-
nusunda) aynı bilerek cima yapan kimse gibidir.
د ث ا" م ح ال ق د وم ط و اف ط اف ق ةف ع :و م ن ك ان ج .ل ي ه ص د ا ن ب و إ ن " .ف ع ل ي ه ش اة:
12- Kudûm tavafını abdestsiz olarak yapan kimsenin sa-
daka vermesi gerekir. Şayet cünüp olarak tavaf yaparsa
(ceza olarak) bir koyun kesmesi gerekir.
190 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ط ا" د ث و م ن الز ي ار ة م ح ط و اف ك ان ج ن .ع ل ي ه ش اةف :ا ف ف ع ل ي ه ا ب و إ ن ن ة م ،ب د الط و اف ي ع يد ذ ب ح ع ل ي ه و ال ف ض ل أ ن " .اد ام ب م ك ة و ل
13- Ziyaret tavafını abdestsiz olarak yapan kimsenin
(ceza olarak) bir koyun kesmesi, cünüp olarak tavaf yapanın
da (ceza olarak) bir deve kesmesi gerekir. Mekke’de kaldığı
müddet içerisinde ziyaret tavafını iade etmesi daha efdaldir
ve bunu iade ettikten sonra kurban kesmesi gerekmez.
" د ث و م ن الص د ر م ح ط و اف ق ةف ع :ا ط اف إ ن .ل ي ه ص د ا ب ك ان ج ن و " .ف ع ل ي ه ش اة:
14- Veda tavafını abdestsiz olarak yapan kimsenin de sa-
daka vermesi gerekir. Şayet cünüp olarak tavaf yaparsa
(ceza olarak) bir koyun kesmesi gerekir.
ا" ط و اف م ن و اط ث ة أ ش ث ال ت ر ك اد ون ه او م ن .ه ش اةف ع ل ي :لز ي ار ة ف م م ن ه ت ر ك إ ن ف ص اع د و و اط ر م :ا أ ر ب ع ة أ ش م ح ".ط وف ه اح ت ىي ا أ ب د ا ب ق ي
15- Ziyaret tavafının üç veya daha az sayıdaki şavtını (tu-
runu) yapmayan kimsenin (ceza olarak) bir koyun kesmesi
gerekir. Şayet dört veya daha fazla şavtını yapmazsa, bu
şavtları yapıncaya kadar sürekli ihramlı olarak kalır.
" ط و اف م ن و اط ث ة أ ش ث ال ت ر ك ق ة:لص د ر او م ن و .ف ع ل ي ه ص د إ ن ر الص د ط و اف ن ه أ ر ،ت ر ك م ت ر ك و اط أ و " .ف ع ل ي ه ش اة:ب ع ة أ ش
16- Veda tavafının üç şavtını (turunu) yapmayan kimse-
nin sadaka vermesi gerekir. Veda tavafını veya ondan dört
şavtı terk eden kimsenin (ceza olarak) bir koyun kesmesi ge-
rekir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 191
ب ي ن الص ف او ال م " الس ع ي ت ر ك " .امو ح جه ت ف ع ل ي ه د م:ر و ة و م ن 17- Safa ve Merve arasında sa’y yapmayan kimsenin
haccı tamamlanmış olur fakat (sa’yı terk ettiği için) ceza
kurbanı kesmesi gerekir.
م ام " ق ب ل اإل ع ر ف ات م ن أ ف اض " .ف ع ل ي ه د م:و م ن 18- İmamdan önce Arafat Dağından inen kimsenin ceza
kurbanı kesmesi gerekir.
ب ال م ز د ل ف ة " ال و ق وف ت ر ك " .ل ي ه د مف ع :و م ن 19- Müzdelife’de vakfe yapmayı terk eden kimsenin ceza
kurbanı kesmesi gerekir.
م ار ف يال ي ام " ر م ي ال ج ت ر ك او م ن ت و إ ن .ف ع ل ي ه د م:ك ل ه ر م ي ر ك د و اح م .ف ع ل ي ه د م:ي و ت ر ك إ ن ث ر و م ار الث ال د ىال ج إح ع ل ي ه ف :م ي
ق ة ر ة ال ع ق ب ة م ن .ص د ج م ت ر ك إ ن ر و الن ح م " .ف ع ل ي ه د م:ي و 20- Cemreleri taşlamayı bütün günlerde terk eden kimse-
nin ceza kurbanı kesmesi gerekir. Bir günün cemresini taş-
lamayı terk eden kimsenin de ceza kurbanı kesmesi gerekir.
Üç cemreden birini taşlamayı terk eden kimsenin ise sadaka
vermesi gerekir. Akabe cemresini Kurban Bayramının bi-
rinci günü taşlamayan kimsenin de kurban kesmesi gerekir.
أ ي ام " ال ح ل ق ح ت ىم ض ت ر او إ ن أ خ ر ن يف ة ف ع ل ي ه د مع ن د أ :لن ح ب يح الز ي ار ة عندل ك و ك ذ . ط و اف " .أبيحنيفةرحمهاهللإذ اأ خ ر
192 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
21- İmam Ebu Hanife’ye göre, Kurban Bayramı günleri
geçinceye kadar tıraş olmayı geciktiren kimsenin ceza kur-
banı kesmesi gerekir. Aynı şekilde İmam Ebu Hanife’ye
göre, ziyaret tavafını Kurban Bayramından sonraya gecikti-
ren kimsenin de kurban kesmesi gerekir.
ص ي د " ر م ال م ح ق ت ل إ ن ع ا و د ل أ و ق ت ل ه م ن ل ي ه ف ع ل ي ه :
ال ع ام د و الو.ال ج ز اء ت و يف يذ ل ك يو ال م ب ت د ئ و ال ع ائ ي س " .د ن اس 22- İhramlı olan kimse kara av hayvanını öldürür veya
öldürecek olan kimseye yerini gösterirse tam bir ceza ver-
mesi gerekir. Bunu bilerek yapması ile unutarak yapması
arasında yahut ilk defa yapması ile tekrar yapması arasında
fark yoktur.
و أ ب يي و" ن يف ة ع ن د أ ب يح و ال ج ز اء الص ي د ف ي:س ف اأ ن ي ق و م ل م ك ان ال م و ا ف يأ ق ر ب ف يب ر ي ة ال ذ يق ت ل ه ف يه أ و ك ان إل ي ه إن ع ي ق و م ه ،ض
ل " .ذ و اع د 23- İmam Ebu Hanife ve İmam Ebu Yusuf’a göre, öl-
dürülen kara av hayvanı, öldürüldüğü yere göre ya da kırsal
bir alanda öldürülmüşse ona yakın olan yere göre değerlen-
dirilir. Bu değerlendirmeyi adaletli iki kişi yapar.
" ف يال ق يم ة ي ر م خ ه و :ث م ش اء ي اإن ه د ب ه ا ش او ،ا ب ت اع ء إ ن
ت ر ىب ه ط ع ام ب ه ،ا اش ك ف ت ص د ق ع ل ى م ن ص اع ب ن ص ف ك ين ب ل م س رش ع ير ر أ و ت م م ن ص اع إ ن ش اء .أ و ك ل و م ن ص ام ع ن ص اع ب ن ص ف ر
م ك ل ص اع ،ا ي و ش و ع ن ر أ و ت م م م ن " .ا ع ير ي و
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 193
Öldürülen hayvanın kıymeti belirlendikten sonra kişi bu
kıymeti şu şekillerde verme konusunda muhayyerdir:
a) Öldürülen hayvanın değeri hedy kurbanı değerine
ulaşmışsa dilerse bir hedy kurbanı alıp keser.
b) Dilerse öldürülen hayvanın kıymeti ile yiyecek satın
alarak her bir fakire yarım sa’ buğday veya bir sa’ hurma ya
da bir sa’ arpa vermek suretiyle fakirlere dağıtır.
c) Dilerse her yarım sa’ buğday için bir gün, her bir sa’
hurma veya arpa için bir gün oruç tutar.
أ ق لم ن ن ص " ف إ ن ف ض ل م ن الط ع ام ص اع ي ر:ف م خ اء إن ش :ف ه و ب ه ش اء ص ام ع ن ،ت ص د ق م و إ ن ا ه ي و " .ك ام ال
Fakirlere dağıttıktan sonra geriye yarım sa’dan az yiye-
cek kalırsa bu konuda kişi muhayyerdir; dilerse bunu sadaka
olarak verir, dilerse bunun yerine tam bir gün oruç tutar.
م ح م د" :و ق ال ف يالص ي د ب ال ه ن ظ يرالن :ي ج ف يم ف ف ي .ظ ير :الظ ب ي اة:ش اةو ف يالض ب ع او ف ي،ش ام ة و ف يالن ع ،ع ن اق:ل ر ن ب
ن ة: ،ب د و ف ي.ج ف ر ة:و ف يال ي ر ب وع م ار ال و ح ش " .ب ق ر ة:ح İmam Muhammed’e göre ise kurbanlık hayvanların
içinde, öldürülen av hayvanına denk olan bir hayvan varsa
onu kesmesi gerekir. Buna göre öldürdüğü ceylan için bir
koyunu, sırtlan için bir koçu, tavşan için (altı aylık) bir oğ-
lağı, devekuşu için bir deveyi, köstebek için (dört aylık) bir
oğlağı, zebra için bir ineği kurban olarak kesmesi gerekir.
194 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ص ي د " ج ر ح ن ا و م ن ش ع ر ه أ و أ و ع ض و ت ف ن ه ا ق ط ع م :م اض م ن ت ه ق يم م ن ط ائ .ن ق ص ر يش ن ت ف إ ن ف خ و ص ي د ق و ائ م ق ط ع أ و ر ج ر م ت ن اع ح ي ز ال ت ه :م ن ل ة ف ع ل ي ه ق يم " .ك ام
24- Kara av hayvanını yaralayan, tüylerini yolan veya bir
uzvunu kesen kimsenin (av hayvanı ölmemişse) hayvanda
meydana getirdiği eksikliği tazmin etmesi gerekir. Yine kişi,
kaçmasına engel olacak şekilde kuşun tüyünü yolar veya av
hayvanının kaçmasına engel olacak şekilde bacaklarını kı-
rarsa bu hayvanın değerinin tamamını sadaka olarak verir.
ص ي د " ك س ر ب ي ض ت :و م ن ة ف ر خف إ ن خ ر ج م ن ال ب ي ض .ه ف ع ل ي ه ق يم " .ا ف ع ل ي ه ق يم ت ه ح ي :م ي ت
25- Av hayvanının yumurtasını kıran kimse, bunun değe-
rini sadaka olarak verir. Şayet yumurtanın içinden ölü yavru
çıkarsa onun sağ halindeki değerini öder.
أ ة و " د و ال ح ال غ ر اب ف يق ت ل و ل ي س و االع ق ور ال ك ل ب ئ ب ي ة و الذ ل ح و ال ف أ " .ج ز اء:ر ة و ال ع ق ر ب
26- (Leş yiyen) Karga, çaylak, köpek, kurt, yılan, akrep
ve fare öldürmesinden dolayı ihramlı olan kimseye ceza
yoktur.
و ال " ل و الن م ال ب ع وض ف يق ت ل و ال ق ر اد و ل ي س ء:ب ر اغ يث ".ش ي 27- Sivrisinek, karınca, pire ve keneyi öldürmesi sebe-
biyle de herhangi bir ceza ödemesi gerekmez.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 195
ل ة " ق ت ل ق م اش اء :و م ن ب م " .ت ص د ق 28- Bit öldüren kimse, dilediği kadar sadaka verir.
ق ت ل ج ر اد ة " ب م اش اء :و م ن ج ر اد ة ،ت ص د ق رم ن ي ر ةخ " .و ت م 29- Çekirge öldüren kimse, dilediği kadar sadaka verir.
Bir hurma, bir çekirgeden daha değerlidir.
ال" م ه م ن ي ؤ ك ل ل ح ق ت ل م ال وه او م ن و ن ح ك الس ب اع ع ل ي ه ف :ص ي د ي ،ال ج ز اء " .ت ج او ز ب ق يم ت ه اش اةول
30- İhramlı iken yırtıcı hayvanlar gibi eti yenilmeyen bir
av hayvanını öldüren kimsenin ceza vermesi gerekir. Bunun
cezası ise bir koyunun değerini geçmez.
" ر م الس ب ع ع ل ىم ح :ه ف ق ت ل ،و إ ن ص ال ء ع ل ي ه ف ال " .ش ي 31- İhramlı olan kimse kendisine saldırdığından dolayı
yırtıcı hayvanı öldürürse herhangi bir ceza ödemesi gerek-
mez.
ص " م ل ح ل ر م إل ىأ ك ال م ح اض ط ر ".ز اء ف ع ل ي ه ال ج :ف ق ت ل ه ،ي د ف إ ن 32- İhramlı olan kimse etini yemek zorunda kaldığından
dolayı av hayvanını öldürürse ceza vermesi gerekir.
ر م الش اة " ال م ح ب ح ي ذ أ ن ب أ س و الد ج و ل اج و ال ب ط و ال ب ق ر ة و ال ب ع ير " .ال ك س ك ر ي
33- İhramlı olan kimsenin koyun, sığır, deve, tavuk ve
evcil ördeği kesmesinde bir sakınca yoktur.
196 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ام " ق ت ل ح م ا ف إ ن ر م س ر و ل ط ي ت أ ن س ا أ و " .ز اء ف ع ل ي ه ال ج :ا م س 34- İhramlı olan kimse paçalı güvercini ya da evcilleşti-
rilmiş bir kuşu öldürürse ceza vermesi gerekir.
ر م ص ي د و " ت :ا إ ذ اذ ب ح ال م ح ب يح ل ه ،ه م ي ت ةف ذ لأ ك ي ح " .ال 35- İhramlı olan kimse av hayvanını keserse kestiği ölü
hükmünde olup yenilmesi helal değildir.
م ص " ر م ل ح أ ن ي أ ك ل ال م ح ب أ س لو ذ ب ح ه و ل ح ال إذ ا،ي د اص ط اد ه ر م أ م ر ه ب ص ي ،ل م ي د له ال م ح " .د ه و ل
36- İhramlı olan kimsenin, ihramlı olmayan kişinin avla-
dığı veya kestiği av hayvanının etinden, eğer o hayvanın ye-
rini göstermemiş veya avlanmasını emretmemişse yeme-
sinde bir sakınca yoktur.
ل " إذ اذ ب ح ه ال ح ال " .ال ج ز اء ه ي ل ع ف :و ف يص ي د ال ح ر م 37- İhramlı olmayan kimse, harem sınırları içerisinde av
hayvanını avlarsa ceza vermesi gerekir.
ش ج ر ه ا" أ و ال ح ر م يش ح ش ق ط ع ه و إ ن و ل ل وك ب م م ل ذ يل ي س و ت ه :م م اي ن ب ت ه الن اس " .ف ع ل ي ه ق يم
38- Kişi harem sınırları içinde bulunan, sahibi bulunma-
yan ve insanların ektiği cinsten olmayan bir otu veya ağacı
keserse kıymetini sadaka olarak vermesi gerekir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 197
ف ع ل ه ال ق ار ن م م اذ ك ر " ء د م ن اأ و ك لش ي ر د ف ع ل ى:ا ن ف يه ع ل ىال م ف ف يه د م ان ر ت ه ل د مل ح ج ت ه و د م:ال ق ار ن ي ت ج او ز .ع م أ ن اإل ر غ ي ل م يق ات
ر م ر ة و ال ح ج ،م ح ر م ب ال ع م دف ي ل ز م ه :ث م ي ح " .د مو اح 39- İfrad haccı yapan kimsenin, ceza olarak bir kurban
kesmesi gereken bütün durumlarda kıran haccı yapan kim-
senin, biri hac için diğeri umre için olmak üzere iki kurban
kesmesi gerekir. Fakat ihrama girmeksizin mikatı geçen,
akabinde hac ve umre için ihrama giren kimsenin ceza ola-
rak bir kurban kesmesi yeterlidir.
ص ي د " ق ت ل ف ي ر م ان م ح ت ر ك اش إ ذ ا و ا: ه م ن م د و اح ك ل ف ع ل ى
ال ج ك ام ال " .ز اء 40- İhramlı olan iki kişi ortaklaşa bir av hayvanını öldü-
rürlerse her birinin tam bir ceza vermesi gerekir.
ص ي د ال " ف يق ت ل ن ل ح ال ت ر ك و إ ذ ااش دف ع ل ي ه م اج ز اءو ا:ح ر م " .ح 41- İhramlı olmayan iki kişi ortaklaşa haremin av hayva-
nını öldürürlerse, ikisinin tek bir ceza vermesi yeterli olur.
ر م ص ي د " إ ذ اب اع ال م ح اب ت اع ا و " .ف ال ب ي ع ب اط ل:ه أ و 42- İhramlı olan kişi av hayvanını satın alır ya da satarsa
yapılan alışveriş batıl olur.
198 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
اإل ح ص ار ب اب İHSAR BAHSİ
أ ص اب " أ و ب ع د و ر م ر ال م ح أ ح ص م ن ال م ض إذ ا ن ع ه م ر ضي م ح ل :ي ه
" .ل ه الت ح لل 1- (Hac veya umre yapmak için) İhrama giren kimse, düş-
man tarafından engellenir ya da bu ibadetinden alıkoyan bir
hastalığa yakalanırsa ihramdan çıkması caiz olur.
ل ه " ب ال ح ا :و ق يل ب ح ب ش اة ت ذ ب ع ث م ل ه اد و و اع ،ر م ي ح ل م ن م ي و ك و .ث م ت ح ل ل،ب ع ي ن ه يذبحهافيه م ي ن :ا ان ق ار ن إ ن ب د " .ب ع ث
2- Ona “Harem bölgesinde kesilmesi için bir koyun gön-
der.” denilir. Bu kişi, koyunu harem bölgesine götürmesi ve
belirli bir günde kesmesi için bir Müslüman ile anlaşır. Be-
lirlenen gün gelip Müslüman koyunu kestiğinde ihramdan
çıkar. Şayet bu kimse kıran haccı niyetiyle ihrama girmişse
harem bölgesinde kesilmesi için iki koyun gönderir.
اإل ح ص ار إل " ي ج وز ذ ب ح د م "ال ح ر م ف يو ل 3- İhsar kurbanının, harem bölgesi dışında başka bir
yerde kesilmesi caiz değildir.
ر ع ن ذ ب ح ه و ي ج وز " الن ح م ن يف ة ق ب ل ي و أ ب يح "د 4- İmam Ebu Hanife’ye göre; (hac için ihrama girmiş
kimse için kesilecek) ihsar kurbanının, Kurban Bayramı gü-
nünden önce kesilmesi caizdir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 199
و م ح م د" أ ب وي وس ف :و ق ال ي ج وز إل ال ب ال ح ج ل م ح ص ر لذ ب ح ر الن ح م " .ف يي و
İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise hac
için ihrama girmiş kimse için kesilecek ihsar kurbanının,
bayram günleri dışında kesilmesi caiz değildir.
ب " ر ة الذ "ح م ت ىش اء و ي ج وز ل ل م ح ص ر ب ال ع م 5- Umre için ihrama girip de muhsar olan (düşman ya da
hastalık sebebi ile umreyi tamamlayamayan) kimse, ihsar
kurbanını dilediği zaman kesebilir.
ب ال ح ج إذ ات ح ل ل " ر ةف ع ل :و ال م ح ص ر "ي ه ح ج ةو ع م 6- Hac için ihrama girdikten sonra muhsar olan kişinin,
ihramdan çıktıktan sonra bir hac ve bir umre yapması gere-
kir.
ر ة " " .ال ق ض اء :و ع ل ىال م ح ص ر ب ال ع م 7- Umre için ihrama girip de muhsar olan kimsenin, ih-
ramdan çıktıktan sonra bu umreyi kaza etmesi gerekir.
" ر ت ان :و ع ل ىال ق ار ن " .ح ج ةو ع م 8- Kıran haccı için ihrama girip de muhsar olan kimsenin,
ihramdan çıktıktan sonra bir hac, iki umre yapması gerekir.
200 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
ي و " ال م ح ص ر ه د ب و و اع د ه ،ا إ ذ اب ع ث م ب ح وه ف يي و ي ذ ،ع ي ن ه م أ ن اإل ح ص ار ق د :ث م ز ال ع ل ىإد ف إ ن و ال ح ج ر ي ال ه د ل ه ي ج ل م :ر اك ز
ي " .الت ح لل و ل ز م ه ال م ض 9- Hac için ihrama girip de muhsar olan kimse, hedy kur-
banını Harem’e gönderdikten ve belirli bir günde kurbanını
kesmesi için bir Müslüman ile anlaştıktan sonra engel orta-
dan kalkarsa;
a) Hedy kurbanı kesilmeden önce kurbanın kesilmesine
ve hac amellerini tamamlamaya yetişme imkânı varsa ih-
ramdan çıkması caiz olmaz, ibadetine devam etmesi gerekir.
د ون ال " ي ال ه د ر ع ل ىإد ر اك ق د " .ح ج ت ح ل ل و إ ن b) Hac amellerini tamamlamaya yetişemiyor fakat kur-
bana yetişebiliyorsa ihramdan çıkar.
ال " د ون ال ح ج إد ر اك ع ل ى ق د ر و إ ن ي ه د الت ح لل ج از : ل ه س ان ت ح " .ا اس
c) Kurbana yetişemiyor fakat hac amellerini tamamla-
maya yetişebiliyorsa istihsanen (daha uygun olarak) ihram-
dan çıkması caiz olur.
م ن " ن وع م م و ه و ب م ك ة ر أ ح ص و م ن و الط و اف ان ك :ال و ق وف
ر ع ل ىأ ح د ه م ا،ا م ح ص ر ق د ب م ح ص ر ف ل :ف إ ن " .ي س 10- Mekke’de bulunduğu halde vakfe ve tavaf yapmak-
tan alıkonan kimse, muhsar hükmündedir. Şayet bunlardan
birini yapmaya imkân bulursa muhsar hükmünde olmaz.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 201
ال ف و ات ب اب HACCI KAÇIRMA BAHSİ
ف ف ات ه ال و ق وف " ر م ب ال ح ج أ ح و م ن ر م ب ع ر ف ة ح ت ىط ل ع ال ف ج م ي و ن ر أ :الن ح و ع ل ي ه ف ات ه ال ح ج و ي ف ق د ع ىو ي ت ح ل ل و ي س ي ط وف ن ق ض ي
ق اب ل د م ع ل ي ه ،ال ح ج م ن " .و ل 1- Hac için ihrama girdiği halde Kurban Bayramının bi-
rinci gününün fecri doğuncaya kadar Arafat’ta vakfe yap-
mayı kaçıran kimse, haccı kaçırmış olur. Bu kimse Kâbe’yi
tavaf eder, Safa ve Merve arasında sa’y yapar ve ihramdan
çıkar. Fakat gelecek yıl, kaçırdığı bu haccı kaza etmesi ge-
rekir, haccı kaçırdığı için kurban kesmesi gerekmez.
" ت ف وت ل ر ة س ة ،ج م يع الس ن ة ائ ز ةف يو ه ي ج .و ال ع م خ م إل أ ي ام ر ه ف ع ل ه اف يه ا م :ي ك ر يق ع ر ف ة و ي و ي و ر و أ ي ام الت ش " .م الن ح
2- Umrenin vaktini kaçırma söz konusu olmaz. Senenin
beş günü haricinde bütün günlerde umre yapılması caizdir.
Umre yapılması mekruh olan beş gün ise Arefe günü, Kur-
ban Bayramının birinci günü ve teşrik günleridir.(48)
س ن ة" ر ة و ال ع م . و ه ي و : ر ام ح اإل و ال ح ل ق و الس ع ي وأالط و اف " .يرص ق الت
(48) Teşrik günleri: Kurban Bayramının ikinci, üçüncü ve dördüncü
günüdür.
202 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
3- Umre yapmak sünnettir. Umre, şunlardan ibarettir; ih-
rama girme, Kâbe’yi tavaf etme, Safa ve Merve arasında
sa’y yapma, saçı kazıtma veya kısaltma.
ي ال ه د ب اب HEDY KURBANI BAHSİ
ي أ د ن اه ش اة" "ال ه د 1- Hedyin en azı bir koyundur.
" ث ة أ ن و اع ث ال م ن و ا:و ه و ب ل اإل ز ئ ف ي.ل ب ق ر و ال غ ن م ك ل ه ل ذ ي ج ك الض أ ن ف إ ن ال ا الث ن يف ص اع د ز ئ إل " .ج ذ ع م ن ه ي ج
2- Hedy olabilecek hayvanlar deve, sığır ve davar olmak
üzere üç türlüdür. Hedy kurbanı olacak devenin beş yaşını,
sığırın iki yaşını ve koyunun bir yaşını doldurmuş olması
gerekir. Altı ayını doldurmuş kuzu da hedy olarak yeterli
olur.(49)
ال ذ ن ل و " م ق ط وع ي ف يال ه د ز ئ أ وي ج ا ث ر ه م ق ط وع ،أ ك ة و ل ل الر ج ال ي د و ل و ل ال،الذ ن ب ف ذ اه ب ة و ل ال ع ج ال ع ر ج اء اء ال ع ي ن و ل و ل
ك : يإل ىال م ن س ت م ش " .ال ت يل
(49) Altı ayını doldurmuş kuzudan kasıt; bir yaşını doldurmuş ko-
yunlarla karıştığında dışarıdan bakan kimsenin onlardan ayırt edeme-
diği, cüsse ve görünüş bakımından onlara benzeyen kuzudur.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 203
3- Kulağının tamamı veya çoğu kesik olan; kuyruğu, ön
veya arka ayağı kesilmiş olan; gözü kör olan; cılız ve kesi-
leceği yere yürüyemeyecek kadar topal olan hayvanın hedy
olarak kesilmesi caiz olmaz.
" ع ي ن ف يم و ض إل ء ك ل ش ي ل لز ي ار ة ج ن ب :و الش اة ج ائ ز ةف ي ط اف ا م ن ب ع ر ف ة ، ج ام ع ب ع د ال و ق وف " .ةن د إلب ف يه م اوز ج لي ه إن ف ،و م ن
4- Şu iki durum haricinde koyunun her durumda hedy
olarak kesilmesi caizdir:
a) Ziyaret tavafını cünüp olarak yapmak,
b) Arafat’ta vakfe yaptıktan sonra cima yapmak. Bu du-
rumlarda kişinin koyun kesmesi caiz değildir, deve veya sı-
ğır kesmesi gerekir.
ع ة و ال ب د " ب س ه م اع ن ن د م ك لو اح ز ئ ك ان أن ف س ن ة و ال ب ق ر ة ي ج إذ االشر ك اء ي ر يد ال ق ر ب ة د م ن " .ك لو اح
4- Eğer ortaklar Allah’a yaklaşmak niyetiyle kurban kes-
mek istiyorlar ise bir deve veya bir ineğin yedi kişi adına
kesilmesi caiz olur.
م " يب ه الل ح ك ان أ ح د ه م ي ر يد ب ن ص ل ل ب اق ين :و إ ن " .ل م ي ج ز 5- Eğer ortaklardan biri et almak için katılırsa diğer or-
takların hissesi hedy olarak geçerli olmaz.
" و ال ق ر ان ع ة و ال م ت الت ط وع ي ه د م ن ل ال ك و ي ج وز ي ج وز . و ل اي ا ب ق ي ة ال ه د ل م ن " .ال ك
204 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
6- Hedy sahibinin nafile olarak veya temettü haccı ya da
kıran haccı için kestiği hayvanın etinden yemesi caizdir. Fa-
kat bunların haricinde kalan hedy kurbanlarının etinden ye-
mesi caiz olmaz.
و ال م " الت ط وع ي ي ج وز ذ ب ح ه د و ل إل ع ة و ال ق ر ان م ف يت ر ي و .الن ح اي ا ش اء و أ ي ف يو ي ج وز ذ ب ح ب ق ي ة ال ه د " .ق ت
7- Nafile hedyin veya temettü haccı için olan hedyin ya
da kıran haccı için kesilecek olan hedyin, bayramın ilk günü
dışında kesilmesi caiz değildir. Bunların dışında kesilecek
olan hedyleri, kişinin dilediği vakitte kesmesi caizdir.
ف يال ح " إل اي ا ال ه د ذ ب ح ي ج وز و ل .ر م ي ت ص د ق أ ن اب و ي ج وز ه
و غ ي ر ه م ال ح ر م " .ع ل ىم س اك ين 8- Harem’e hediye edilen hedy kurbanlarının Harem dı-
şında kesilmesi caiz değildir. Kesilen hayvanların etlerinin
Harem’in fakir olan sakinlerine veya başka yerlerde ikamet
eden fakirlere tasadduk edilmesi caizdir.
اي ا" ب ال ه د الت ع ر يف ب ي ج " .و ل 9- Hedy kurbanlıklarının Arafat’a götürülmesi vacip de-
ğildir.
" ن :و ال ف ض ل ف يال ب د ر او ف ي.الن ح " .الذ ب ح :ل ب ق ر و ال غ ن م 10- Devenin, bıçağı boynuna batırmak suretiyle (nahr yo-
luyla) tezkiye yapılması(50); inek ve koyunun ise boğazları-
nın kesilmesi suretiyle tezkiye yapılması daha efdaldir.
(50) Tezkiye yapmak: Hayvanın etinin helal olması için gerekli
olan kesim şeklidir.
E l - İ m a m A h m e d e l - K u d û r î | 205
ي ت و ل ى" ل ىأ ن ن ذ ل ك و ال و س ك ان ي ح اب ي د ه إن ن س ان ذ ب ح ه "اإل 11- Şayet güzel bir şekilde kesebiliyorsa hedy kurbanını
kişinin kendisinin kesmesi daha evladır.
ط ام ه ا" ل ه او خ ال ب ج ا.و ي ت ص د ق ه ن ال ج ز ار م ر ي ع ط يأ ج " .و ل 12- Hedy kesen kimse, hedy olarak kesilecek hayvanın
üzerinde bulunan örtü ve yuları sadaka olarak verir. Kasap
ücretini kesilen hayvandan vermez.
إل ىر ك وب ه ا" ن ة ف اض ط ر ب د س اق ت غ ن ىع ن ،ر ك ب ه ا:و م ن اس و إ ن : اذ ل ك ه ب ي ر ك " .ل م
13- Hedy olarak keseceği deveyi Harem’e götüren kimse,
ona binmek zorunda kalırsa biner, bir zorunluluk olmazsa
binmemesi gerekir.
ل ب ن" ا ك ان ل ه ا:و إ ن ه ل ب ب ال م اء ال ب ار د ي ل ك ن و ،ل م ي ح ا ن ض ح ض ر ع ه ق ط ع " .الل ب ن ح ت ىي ن
14- Hedy kurbanının sütü olursa sahibi onu sağmaz. Sütü
kesilmesi için memelerine soğuk su serper.
ي " ه د س اق ا و م ن ف يالط ر يق ت ط وع :ف ع ط ب ك ان :ا ف إ ن ف ل ي س ر ه ب .ع ل ي ه غ ي ك ان و اج ر ه م ق ام ه ف ع ل ي ه :ا و إ ن ي ق يم غ ي " .أ ن
15- Hedy kurbanı Harem’e götürülürken yolda ölürse; şa-
yet nafile olarak kesilecek bir hayvan ise sahibinin onun ye-
rine başka bir şey kesmesine gerek yoktur, ancak kurban
olarak kesilmesi vacip olan bir hayvan ise sahibinin onun
yerine başka bir hayvan kesmesi gerekir.
206 | M u h t a s a r u ’ l K u d u r i
" ب ير ك أ ص اب ه ع ي ب ر ه م ق ام ه :و إ ن غ ي م ا،أ ق ام ب الم غ يب و ص ن ع
" .ش اء 16- Hedy olarak kesilecek hayvana büyük bir kusur isa-
bet ederse sahibinin onun yerine başka bir hayvan kesmesi
gerekir. Kusurlu olan hayvandan ise dilediği şekilde istifade
eder.
ن ة ف يالط ر يق " ال ب د إ ذ اع ط ب ت ت ط وع ،و ك ان و ص ب غ ،ن ح ر ه ا:ا ف إ ن اال ه ن ع م ه ت ه ا،ب د ب ه اص ف ح و ،و ض ر ب ر ه م ن غ ي و ل ه اه و ن م ي أ ك ل ل
ب ة .ال غ ن ي اء و اج ك ان ت ر ه ام ق ام ه او ص ن ع ب ه ام اش اء :ف إ ن ".أ ق ام غ ي 17- Hedy olarak kesilecek deve yolda götürülürken telef
olacak duruma gelirse, şayet nafile olarak kesilecekse sahibi
onu nahr yoluyla keser ve (hedy kurbanı olduğu belli olsun
diye) kestiği devenin ayağına ve boynunun kenarına kan sü-
rer. Hayvanın sahibi ve zengin olan kimseler bu etten ye-
mezler. Ancak bu devenin kurban olarak kesilmesi vacip ise
onun yerine başka hayvan koyar, diğer hayvandan ise dile-
diği şekilde istifade eder.
" ع ة و ال ق ر ان و ال م ت ي الت ط وع .و ي ق ل د ه د ي ق ل د د م اإل ح ص ار و ل و ل ن اي ات " .د م ال ج
18- Nafile olarak veya temettü haccı ya da kıran haccı
için kesilen hayvanın boynuna (hedy kurbanı olduğu belli
olsun diye) deri veya nal bağlanır. Fakat ihsar kurbanının ve
ihramda yasak olan bir şey yapıldığından dolayı kesilmesi
gereken ceza kurbanının boynuna bir şey bağlanması gerek-
mez.
207
208
209 | İ ç i n d e k i l e r
YAYINEVİNİN ÖNSÖZÜ ................................................................. 3
MUHAKKİKİN ÖNSÖZÜ ................................................................ 5
TAHARET KİTABI .........................................................................17
SULAR BAHSİ ..............................................................................22
Su İle İlgili Hükümler: .................................................................23
KUYULAR BAHSİ .........................................................................26
ARTIKLAR BAHSİ .........................................................................29
TEYEMMÜM BAHSİ ....................................................................30
Teyemmümün Yapılışı: ..............................................................31
Teyemmüm Ne İle Yapılır? .........................................................32
Teyemmümde niyetin hükmü: ..................................................32
Teyemmümü Bozan Şeyler: .......................................................32
MESTLER ÜZERİNE MESH ETME BAHSİ ......................................35
Meshin Hükmü ..........................................................................36
Meshin Müddeti ........................................................................36
Meshin Yapılışı ...........................................................................36
Mestler Üzerindeki Yırtıkların Hükmü .......................................37
Mestler Üzerine Mesh Etmenin Caiz Olmadığı Durumlar ..........37
Meshi Bozan Şeyler....................................................................37
Yolculuk ve İkamet Halinde Mesh Etmekle İlgili Hükümler .......38
Üzerine Mesh Etmenin Caiz Olduğu ve Caiz Olmadığı Şeyler ....38
HAYIZ BAHSİ ...............................................................................39
Nifas (Lohusalık) ........................................................................43
NECASETLER BAHSİ ....................................................................45
210 | İ ç i n d e k i l e r
Necasetten Taharetin Hükmü ....................................................45
Necaset Neyle ve Nasıl Temizlenir .............................................45
Galiza Necasetlerin Hükmü........................................................46
Hafife Necasetlerin Hükmü........................................................47
Yıkamakla Temizlenen Necaseti Temizleme Şekli .....................47
İstincâ.........................................................................................48
NAMAZ KİTABI ...........................................................................49
Namaz Vakitleri ..........................................................................49
EZAN BAHSİ ................................................................................51
NAMAZ KILMADAN ÖNCE YERİNE GETİRİLMESİ GEREKEN
ŞARTLAR BAHSİ ..........................................................................54
NAMAZIN KILINIŞ ŞEKLİ BAHSİ ...................................................57
Cemaat Namazı ..........................................................................66
Cemaat Namazının Hükmü ........................................................66
Namazda Yapılmaması Gerekenler ............................................70
GEÇMİŞ NAMAZLARIN KAZASI BAHSİ ........................................74
NAMAZ KILMANIN MEHRUH OLDUĞU VAKİTLER BAHSİ ...........75
NAFİLE NAMAZLAR BAHSİ..........................................................76
SEHİV SECDESİ BAHSİ .................................................................79
Sehiv Secdesini Gerektiren Durumlar ........................................80
Sehiv Secdesi İle İlgili Hükümler ................................................80
HASTA NAMAZI BAHSİ ...............................................................83
TİLAVET SECDELERİ BAHSİ .........................................................85
Tilavet Secdesinin Hükmü ..........................................................86
İ ç i n d e k i l e r | 211
Tilavet Secdesi İle İlgili Hükümler ..............................................86
YOLCU NAMAZI BAHSİ ...............................................................88
Yolculukta Namazı Kısaltmanın Hükmü .....................................90
Yolcu Namazının Müddeti .........................................................91
Yolcu Namazıyla İlgili Hükümler ................................................92
CUMA NAMAZI BAHSİ ................................................................94
Cuma Namazının Sıhhat Şartları: ...............................................94
Cuma Namazıyla İlgili Hükümler: ...............................................96
Cuma Namazına Sonradan Yetişenin Hükmü: ...........................97
Cuma Gününde Vacip Olan Şeyler: ............................................98
İKİ BAYRAM NAMAZI BAHSİ .......................................................99
Teşrik Tekbirleri .......................................................................102
Teşrik Tekbirlerini Getirme Vakti .............................................102
GÜNEŞ TUTULMASI NAMAZI BAHSİ ........................................103
İSTİSKA’ (YAĞMUR DUASI) NAMAZI BAHSİ ..............................104
RAMAZAN AYI NAMAZI BAHSİ .................................................105
KORKU NAMAZI BAHSİ ............................................................106
Korku Namazının Kılınış Şekli ...................................................106
Korku Namazıyla İlgili Hükümler ..............................................107
CENAZELER BAHSİ ....................................................................108
Ölmek Üzere Olan Kişiye Yapılacak İşlem: ...............................108
Ölünün Yıkanması: ...................................................................108
Ölünün Kefenlenmesi: .............................................................110
Cenaze Namazı ........................................................................111
212 | İ ç i n d e k i l e r
Cenaze Namazının Kılınış Şekli .................................................113
Cenazenin Taşınması ...............................................................114
Cenazenin Defnedilmesi ..........................................................114
ŞEHİD BAHSİ .............................................................................115
Şehid İle İlgili Hükümler ...........................................................116
KÂBE’NİN İÇİNDE VE ETRAFINDA NAMAZ BAHSİ .....................117
ZEKÂT KİTABI............................................................................119
Zekâtın Vücubunun Şartları .....................................................119
DEVELERİN ZEKÂTI BAHSİ ........................................................120
KOYUNLARIN ZEKÂTI BAHSİ .....................................................126
ATLARIN ZEKÂTI BAHSİ ............................................................127
Zekât İle İlgili Diğer Meseleler .................................................128
GÜMÜŞÜN ZEKÂTI BAHSİ ........................................................130
ALTININ ZEKÂTI BAHSİ .............................................................132
TİCARET MALLARININ ZEKÂTI ..................................................133
EKİNLERİN VE MEYVELERİN ZEKÂTI BAHSİ ..............................134
ZEKÂTLARIN HARCANACAĞI YERLER BAHSİ .............................137
Zekât Vermenin Caiz Olduğu ve Caiz Olmadığı Kimseler .........138
FITIR SADAKASI BAHSİ .............................................................143
Fıtır Sadakasının Hükmü ..........................................................144
Fıtır Sadakası Ne Zaman Vacip Olur? .......................................145
ORUÇ KİTABI ............................................................................146
Orucun Türleri..........................................................................146
Ramazan Ayının Tespiti: ...........................................................147
İ ç i n d e k i l e r | 213
Orucun vakti ............................................................................148
Oruç İle İlgili Hükümler: ...........................................................149
Orucun Kazasıyla İlgili Hükümler: ............................................153
Oruçla İlgili Diğer Hükümler .....................................................154
Hilali Gözetleme İle İlgili Hükümler: ........................................157
İTİKÂF BAHSİ ............................................................................157
İtikâfla İlgili Hükümler ..............................................................158
HAC KİTABI ...............................................................................160
MİKATLARIN SINIRI BAHSİ .......................................................161
Mikatlarla İlgili Hükümler ........................................................161
İhrama Girmek İle İlgili Hükümler ............................................162
Tavaf İle İlgili Hükümler ...........................................................167
Safa ile Merve Arasında Sa’y Yapmak ile İlgili Hükümler .........168
Mina’ya Gitmek ile İlgili Hüküm ...............................................169
Arafat’ta Vakfe Yapmak ile İlgili Hükümler ..............................169
Müzdelife’de Durmak ile İlgili Hükümler .................................171
Cemreleri Taşlamak ile İlgili Hükümler ....................................173
Saçları Tıraş Etmek veya Kısaltmak ile İlgili Hükümler .............173
Ziyaret Tavafı ile İlgili Hükümler ..............................................174
Cemreleri Taşlamayı Tamamlamak İçin Mina’ya Dönmek ......175
Veda Tavafı İle İlgili Hükümler .................................................177
İfrad Haccı İle İlgili Diğer Hükümler .........................................177
KIRAN HACCI BAHSİ .................................................................179
Kıran Haccının Yapılışı ..............................................................179
214 | İ ç i n d e k i l e r
Kıran Haccı İle İlgili Hükümler ..................................................179
TEMETTÜ HACCI BAHSİ ............................................................181
Temettü Haccıyla İlgili Hükümler .............................................182
İHRAM YASAKLARI VE CEZALARI BAHSİ ...................................186
İHSAR BAHSİ .............................................................................198
HACCI KAÇIRMA BAHSİ ............................................................201
HEDY KURBANI BAHSİ ..............................................................202
Y a y ı n l a r ı m ı z | 215
TÜRKÇE ESERLER
1- İşte Tevhid
Yazarı: Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
2 –Buhari ve Müslim’den İslam Davetçilerine Öğütler
Yazarı: Şeyh Seyfuddin el-Muvahhid
3 - Akidede Sünnetin Yeri
Yazarı: İmam Suyuti
4 - Davetçinin Tefsiri ( 1-10 Cilt)
Yazarı: Şeyh Seyfuddin el-Muvahhid
5 - Hâkimiyet Allah’ındır
Yazarı: Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
6 - İrtidat ve Mürtedin Hükmü
Yazarı: Abdulhak el-Heytemi
7 - İslam’ın Hareket Metodu
Yazarı: Seyyid Kutup
8 - İşte Müslüman
Yazarı: Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
9 –Kelimetu’l İhlâs
Yazarı: İbni Receb el-Hanbelî
10 - Kur’an’da Nasih ve Mensuh
Yazarı: Mer’i İbni Yusuf el-Kermi
11 - Rasulullah’ın Hayatıyla
İslam’ın Hareket Metodu (1-4 Cilt)
Yazarı: Abdurrahman el-Muhacir
12 - Mevzu ve Zayıf Hadislerin Akideye Etkisi
Yazarı: Abdurrahman Abdulhak
13 - Büyük Günahlar
Yazarı: İmam Zehebi
14 - İbni Hacer El-Askalani’nin
Akaid Konusundaki Fetvaları
Yazarı: Hafız İbni Hacer El-Askalani
15 - Yahudiliğin Gerçek Yüzü
Yazarı: Fuad Abdurrahman er-Rıfai
16 - Uygulamalı Tecvid
Okuyan: Hafız Abdulfettah Şelebi
17 - Halifelik ve Emirlik
Yazarı: Mahmut Şakir
18 - Asrımızın Yesakı
Yazarı: Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
216 | Y a y ı n l a r ı m ı z
19- Cahiliyenin Hükmünü mü İstiyorlar?
Yazarı: Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
20 - İslam Dininin Aslı
Yazarı: Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
21 - Mü’minin Sıfatları
Yazarı: Abdulhak El-Heytemi
22 - Müslümanı Koruyan Dualar
Yazarı: Abdurrahman el-Muhacir
23 - Müslümanlara Karşı
Kâfirlere Yardım Etmenin Hükmü
Yazarı: Şeyh Seyfuddin el-Muvahhid
24 - Tağutu Reddetmek Tevhidin Gereğidir
Yazarı: Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
25- İslam’ın Bakışı Altında Hamas Hareketi
Yazarı: Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
26- Büyük Şirkte Cehalet Mazeret Değildir
Yazarı: Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
27-Selefi Salihinin Mezhebi (Yeni Çıktı)
Yazar: Huccetu’l İmam Gazali
28-Muhtasaru’l Kuduri
Yazar: El-İmam Ahmed İbni Muhammed el-Kudûrî
ARAPÇA ESERLER
ضياء الدين القدسي- أصل دين اإلسلم 1 - ضياء الدين القدسي - احلق املسلم2-
ضياء الدين القدسي - احلكم هلل3-
غون 4- ضياء الدين القدسي -أفحكم اجلاهلية ي ب القدسيضياء الدين - الكفر بالطاغوت ركن الت وحيد 5- ضياء الدين القدسي - الياسق العصري6- د. سيف الدين املوحد - حكم إعانة الكافرين على المسلمني 7-
Y a y ı n l a r ı m ı z | 217
ALMANCA ESERLER
1 - Der wahre Muslim
Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
2 - Der wahre Tauhid
Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
3- Der Kufr gegen den Taghut ist eine
Bedingung des Tauhids
Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
4- Die Unwissenheit im großen
Schirk ist keine Entschuldigung
Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
İNGİLİZCE ESERLER
1 - The True Muslim
Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
FRANSIZCA ESERLER
1 - Le Veritable Musulman
Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el-Kudsi
218 | Y a y ı n l a r ı m ı z
Y a y ı n l a r ı m ı z | 219
YENİ ESER!!!
“SELEFİ SALİHİNİN MEZHEBİ”
…
Yazar
İMAM GAZALİ
… Tahkik, Şerh ve Tercüme Kontrolü
Şeyh Prof. Dr. Ziyaeddin el Kudsi
…
İmam Gazali rahmetullahi aleyhin “İlcâmu’l Avâm an İlmi’l
Kelâm”, diğer adıyla “Risâle fî Mezhebi Ehlisselef” adlı kitabı,
vefatından iki hafta kadar önce, hicri 505 yılının Cemadilâhir ayı-
nın başında selefi salihinin mezhebi hakkında yazmış olduğu bir
kitaptır.
220 | Y a y ı n l a r ı m ı z
Y a y ı n l a r ı m ı z | 221
Rasulullah’ın Hayatı İle İslam’ın Hareket Metodu
4 Cilt Takım …
Yazar: Abdurrahman El-Muhacir …
Tercüme Eden: Eyub Aslan …
Bu din nasıl Allah’tan ise bu dini hayat pratiğine hakim kıl-mak için takip edilmesi gereken yol da Allah’tandır. Hare-ket metodunda Rasulullah (s.a.s)’a uymak “Muhammedun Rasulullah’a” şehadetin gereğidir. Bu hareket metodunu anlamak için Rasulullah (s.a.s)’ın hayatını öğrenip çok iyi anlamak ve O’nun takip ettiği merhaleleri adım adım takip etmek gerekir.
222 | Y a y ı n l a r ı m ı z
Y a y ı n l a r ı m ı z | 223
Buhari ve Müslim’den
İslam Davetçilerine Öğütler
450 Hadis ve Açıklaması
…
Yazar: Şeyh Dr. Seyfuddin El-Muvahhid
…
Tercüme Eden: İbrahim Özsoy
…
Bu kitap; hadislerin fıkhi yönlerini ve İslam alimlerinin
o hususlardaki ihtilaflarını ele almadan direkt olarak davet ve inanç problemlerine cevap olacak bir yaklaşımla yazıl-mıştır.
Bu derece önemli olan bu kitabı okumakta geç kalmayı-
nız.
224