Upload
lytu
View
223
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Aralık 2018
Bu raporda enerji ve tabii kaynaklar sektörlerine yönelik yapılmış olan kamuoyuna açık
güncel uluslararası makale çalışmaları arasından seçilmiş makalenin/makalelerin Türkçe
çevirisi/çevirileri yer almaktadır. ETK Uzmanları Derneği “Sektörel Makaleleri İnceleme
Çalışma Grubu” tarafından hazırlanan bu rapor, üyelerimizi ve kamuoyunu bilgilendirme
amacı taşımakta olup, raporda yer alan bilgi, değerlendirme ve çevirilerin doğru ve eksiksiz
olması konusunda herhangi bir şekilde garanti verilmemektedir.
www.etkuzmanlari.org
Enerjisiz Güç Olmaz…
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Aralık 2018
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
UZMANLARI DERNEĞİ Sektörel Makaleleri İnceleme Çalışma Grubu
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA PLANLAMASI İÇİN
KÖRFEZ İŞBİRLİĞİ KONSEYİ ÜLKELERİNE UYGULANAN
AĞIRLIKLI HEDEF PROGRAMLAMA MODELİ 1
2030 yılına kadar sürdürülebilir kalkınma için Birleşmiş Milletler ekonomik, güvenilir ve
temiz enerjiye erişimi ve tam üretken istihdam sağlayacak ve aynı zamanda istikrarlı ekonomik
büyüme ve çevresel kirliliği azaltacak girişimleri de hızlandıracak acil yapılması gereken
eylemleri içeren 17 sürdürülebilir kalkınma hedefi önermektedir. Sürdürülebilir kalkınma için
ekonomi, enerji, çevre ve sosyal açıdan birbiriyle ilişkili kriterlerin bütünleştirilmesi
gerektirilmektedir. Bu makalede, ekonomik kalkınma (GSYH), elektrik tüketimi, sera gazı
emisyonları ve çeşitli ekonomik sektörler arasında optimal iş dağılımını belirlemek için toplam
çalışan sayısı gibi kriterleri içeren Ağırlıklandırılmış Hedef Programlama modeli
tanıtılmaktadır. Önerilen model, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin (Bahreyn, Kuveyt,
Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri) altı üyesinden elde edilen veriler
ile çalıştırılmıştır. Model sonuçları, 2030 yılına kadar sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için
enerji talebini, ekonomik büyümeyi, işgücü gelişimini ve sera gazı emisyonlarındaki düşüşü eş
zamanlı olarak karşılayabilecek optimal stratejiler geliştirmede karar alıcılara ve politika
yapıcılara ampirik kanıt sağlamayı amaçlamaktadır.
1. Tanıtım
Altı üyeli Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ülkelerinde (Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar,
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri) son on yıldaki hızlı ekonomik gelişme, artan
enerji tüketimi ve sera gazı emisyonları (GHG) ile ilişkili olarak çevresel etki yüzünden önemli
zorluklar yaşanmaktadır. GCC ülkeleri, dünya petrolünün 1/3’ünden fazlasını ve doğal gaz
rezervlerinin yaklaşık ¼’ünü temsil etmekte ve enerji tedarik zincirinde önemli bir role sahiptir.
Sınırlı petrol üretimi, fiyat dalgalanmaları ve diğer kritik piyasa faktörleri, sürdürülebilir
kalkınmanın planlanmasında temel bir strateji olarak ekonomik çeşitliliği ortaya çıkarmaktadır
[1].
Ekonomik büyüme, nüfustaki ve ulaşımdaki artış, sanayileşme ve işgücü genişlemesi ile
GHG seviyesi arasında güçlü bir ilişki vardır. Ekonomik büyüme sanayileşmeyi teşvik ederken,
1 https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0306261916305037
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Ekim 2018
3/15 Öneriler ve İletişim İçin: [email protected]
satın alma gücünü ve yeni mal ve hizmetlere olan talebi artırmakta; böylece lojistik ve
taşımacılığında artmasına neden olmaktadır. Buna bağlı olarak, ekonomik büyüme aynı
zamanda yaşam standartlarını, yaş ve doğurganlığı da artırarak nüfus artışına yol açmaktadır.
Tüm bunlarla birlikte enerji tüketiminde doğrusal olmayan bir artış ortaya çıkmakta ve bu
durumda bekleneceği gibi sera gazı emisyonlarının artmasına neden olmaktadır. GCC
ülkelerinde gözlemlenen hızlı ekonomik gelişim, sürdürülebilirlik için güçlü politika
alternatifleri ile değerlendirilecek olan işgücü talebi, altyapı projeleri, elektrik tüketimi ve sera
gazı emisyonları konusunda gittikçe zorlaşan sorunlar ortaya çıkarmıştır. Enerji portföyünün
değişmediği durumlarda, enerji üretiminin öngörülen enerji talebinin gerisinde kalacağından
endişe edilmektedir. Mevcutta GCC'deki elektrik üretiminin çoğunluğu, ihracat yerine yerel
tüketim için fazla üretim üzerinde kısıtlamalar getiren hidrokarbon kaynaklara [2]
dayanmaktadır. Fosil yakıtların kullanımı, sera gazı emisyonlarının en önemli nedeni olarak
kabul edilmektedir. GCC ülkelerindeki elektrik talebindeki artış, artan ekonomik büyümeye ve
bölgedeki ilgili kalkınma projelerine bağlı olarak küresel ortalamanın çok üstündedir. GCC
ülkelerinden üçü Birleşmiş Milletler Çevre programı tarafından dünya genelinde en yüksek kişi
başına enerji tüketimine sahip ülke kategorisindedir. GCC'nin 2005 yılında toplam sera gazı
emisyonuna ülkeler bazında katkısı: Suudi Arabistan tarafından %56, BAE tarafından %18,75,
Kuveyt tarafından %10,43, Katar tarafından %7,3, Umman tarafından %4 ve Bahreyn
tarafından %3,4'tür [3]. Bu anlamda GCC ülkeleri için potansiyel seçenek, güneş ve rüzgar gibi
elektrik üretim kaynaklarının enerji portföyüne dahil edilmesidir.
Her bir GCC ülkesinde yenilenebilir enerjiyi enerji protföyüne entegre etmek için bazı
gelişmeler görülmektedir. BAE, 100MW CSP (Shams) ve 100 MW Solar PV (Noor projesi),
2030 yılına kadar 1000 MW'lık bir kapasiteye sahip Mohammed Bin Rashed Solar Park ve
yenilenebilir enerji teknolojilerinde araştırma yapan Masdar kentinde önemli projeler
geliştirmektedir. Katar, ev sahipliği yapacağı 2022 FIFA Dünya Kupasında güneş enerjisini
kullanarak stadyumları soğutmayı ve GHG emisyonlarını kontrol etmeyi planlamaktadır.
Bahreyn ve Umman yenilenebilir enerji üretimi için pilot projeler başlatmıştır. Kuveyt 60 MW
güneş enerjisi santrali kurma çalışmalarını sürdürmektedir. Suudi Arabistan'ın alternatif
enerjilere yaptığı yatırımlar arasında güneş enerjisi ile çalışan korozyon önleyici kontrol paneli
cihazları, bir köyün ve okulun tüm enerjisini güneş enerjisinden elde etmesi çalışmaları ve 100
MW ve 600 MW güneş enerjisi gibi projeleri yer almaktadır [4]. GCC ülkelerindeki bu projeler
ayrıca yerel nitelikli bir istihdam yaratılması, enerji üretimi için fosil yakıtlara bağımlılığın
azaltılması ve büyük iç talep ve ihracat potansiyeli ile yerel endüstriyel kalkınma dahil olmak
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Ekim 2018
4/15 Öneriler ve İletişim İçin: [email protected]
üzere çok sayıda dolaylı fayda da içermektedir. GCC hükümetlerinin mevcutta desteklediği
hidrokarbonların sübvanse edilmiş kullanımı aynı zamanda yenilenebilir enerji yatırımlarını
yönlendirmek için doğru bir yönetim şekli gerektirmektedir. Güneş enerjisi üretiminin maliyeti,
sübvanse edilmiş gazı kullanan santrallerin üretiminden en az altı kat daha fazladır [4].
Bu makalede GCC ülkelerinin 2030 yılına kadar sürdürülebilirlik hedeflerine doğru,
GSYH büyümesi, elektrik tüketimi, sera gazı emisyonları ve sektörel çalışan sayısı ile ilgili
birbiriyle ilişkili amaçları kullanarak Ağırlıklı Hedef Programlama (WGP) tekniği ile en uygun
kaynak tahsisini incelemeye çalışan çok kriterli bir model gösterilmektedir. Modelin sonuçları,
birbiriyle rekabet eden hedefler arasındaki ilişkilerin gözetilmesi, aynı zamanda
sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada güçlü ve zayıf yönleri değerlendirme ve eşgüdümlü
politika planlama ve geliştirme yoluyla eksiklikleri ele alma seçeneklerini politika yapıcılara
sunmaktadır. Ekonomi-çevre-enerji modeli üzerine en güncel literatür, zaman serileri tabanlı
yaklaşımları, panel ko-entegrasyonu ve Granger nedensellik testleri gibi bakış açılarını
içermektedir. Makaledeki yaklaşım GCC ülkeleri için çok kriterli bir model kapsamındadır.
Hedef programlama (GP) yaklaşımı ve uzantıları, tek tek ülkeler için politikaları incelemek ve
planlamak için kullanılmış olsa da, makaledeki yaklaşım GCC ülkelerine uygulanan
karşılaştırmalı analize izin veren çok kriterli yaklaşımı kullanan ilk yaklaşımdır.
2. Literatür
Kaynak planlama sorunları genellikle birbiriyle ilişkili ekonomik, çevresel ve sosyal
amaçları içermektedir. Dincer ve Rosen'in [5] belirttiği gibi, enerji, çevre ve sürdürülebilir
kalkınma arasında yakın bir bağlantı vardır. Hedef programlama tekniklerini kullanan çok
kriterli karar modelleri, enerji planlamasına, enerji kaynak tahsisine, bina enerji yönetimine,
ulaştırma enerji yönetimine, enerji projelerinin planlanmasına vb. konularda uygulanmıştır [6-
12].
Geleneksel enerji-kaynak tahsisi problemi, sınırlandırılmış kaynakların, son kullanıcılar
arasında toplam getirinin en üst düzeye çıkarılacağı şekilde tahsis edilmesiyle ilgilidir. Mezher
ve diğ. [13] enerji dağıtım sürecini iki açıdan ele almaktadır: Lübnan'daki ekonomi (maliyetler,
verimlilik, enerji tasarrufu ve istihdam yaratımı) ve çevre. Önceden belirlenmiş GP teknikleri
temel alınarak çok amaçlı bir tahsis modeli elde etmek için amaç fonksiyonları matematiksel
formasyona dönüştürülmüştür. Önerilen yöntem, karar vericilerin çeşitli hanehalkı son
kullanımları için belirli enerji kaynaklarını teşvik etmelerine izin vermektedir. Wang ve ark.
[14] sürdürülebilirlik hedeflerinin çok boyutlu olmasından ve sosyo-ekonomik ve biyofiziksel
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Ekim 2018
5/15 Öneriler ve İletişim İçin: [email protected]
sistemlerin karmaşıklığından dolayı sürdürülebilir enerji için karar almada Çok Kriterli Karar
Verme Analizleri (MCDA) yöntemlerinin popülerliğini vurgulamaktadır. Araştırmacılar, çoğu
ülkenin ekonomik ve sosyal konuları da dikkate alarak, enerji ve çevresel hedeflere ulaşma
politikalarının tanımlanması konusunda önemli zorluklarla karşı karşıya olduklarını
vurgulamaktadır.
Ren [15], ekonomik ve çevresel yönleri göz önünde bulundurarak, dağıtık bir enerji
sisteminin optimal çalışma stratejisini araştırmak için çok amaçlı Karma Tamsayılı Doğrusal
Programlama (MILP) modelini geliştirmektedir. San Cristóbal [16], sera gazı emisyonları için
hedeflere nasıl ulaşılabileceğini ve önemli ekonomik sektörler arasında bir GP modelini göz
önünde bulundurarak, sera gazı emisyonlarını, atık emisyonlarını ve enerji gereksinimlerini en
aza indirerek ve istihdam ile çıktı seviyelerini en üst düzeye çıkararak İspanya'daki üretim
faaliyetinin portföyünü nasıl etkileyebileceğini analiz etmektedir. Henriques ve Antunes [17],
Portekiz ekonomisi için GSYH'nin maksimize edilmesi ve istihdam düzeyi arasındaki dengeleri
ve enerji ithalatı ve çevresel etkilerin en aza indirilmesi amacı altında model katsayılarının
belirsizliği ile mücadele etmek için bir Girdi/Çıktı çok-amaçlı doğrusal programlama modeli
oluşturmaktadır. Carvalho [18], bir hastanede kurulacak bir trijenerasyon sisteminin sentezinde
eş zamanlı olarak ekonomik ve çevresel kriterleri göz önünde bulundurarak, bir MILP modeli
ile ekonomik ve çevresel hedefler arasında en uygun dengeleri temsil eden bir Pareto sınır
kümesi çözümleri sunmaktadır. Chang [19], Çin'in emisyon azaltma hedeflerine uygulanan
optimize edilmiş üretim yapısı için en önemli sera gazı emisyonları açısından en önemli
sektörleri tanımlamak için bir GP modelini kullanmaktadır. Flores [20], enerji kaynaklarına
yatırım planlamasına yardımcı olan bir matematiksel programlama modeli sunmaktadır.
Güncel literatür, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) ve / veya GCC ülkelerine
odaklanmaktadır. Öztürk ve Acaravci [21], eşbütünleşme ve vektör hata düzeltme modellerinin
Autoregressive Distributed Lag (ARDL) sınır testi yaklaşımını kullanarak, MENA ülkelerinde
elektrik tüketimi ve ekonomik büyüme arasındaki kısa ve uzun vadeli nedensellik konularını
araştırmaktadır. Genel sonuçlar, MENA ülkelerinin çoğunda elektrik tüketimi ile ekonomik
büyüme arasında bir ilişki olmadığını göstermektedir. Öztürk ve Al-Mulali [22] GCC ülkeleri
için çok değişkenli bir çerçeve modelinde GSYH büyümesinin temel belirleyicileri olarak
ticaret açıklığını, toplam işgücünü ve brüt sabit sermaye oluşumunu içerecek şekilde doğal gaz
enerji tüketimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi araştırmaktadır. Asif ve diğ. [23] GCC
ülkelerindeki enerji tüketimi, kentleşme, ekonomik büyüme ve çevresel bozulma arasındaki
ilişkileri 1980–2011 dönemi için panel birim kök ve eş bütünleşme testlerini kullanarak ele
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Ekim 2018
6/15 Öneriler ve İletişim İçin: [email protected]
almaktadır. Almansoori ve Betancourt-Torcat [24] tarafından UAE güç sisteminin optimal
tasarımı için bir MILP formülasyonu sunulmaktadır. 2020 UAE enerji sektörü faaliyetleri üç
senaryo altında incelenmektedir: ulusal ve uluslararası doğal gaz fiyatları (farklı karbon
vergileri dikkate alınarak), düşük emisyonlu güç teknolojilerinin (örneğin yenilenebilir ve
nükleer) kullanımının sosyal faydaları ve karbondioksit emisyonları kısıntıları. Jayaraman ve
ark. [25] Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) ekonomik büyümesi üzerine elektrik tüketimi ve
sera gazı emisyonlarının etkilerini incelemek için bir polinom GP modeli geliştirmişlerdir.
Jayaraman ve diğ. [26], BAE'nin önemli ekonomik sektörlerine uygulanan ekonomik kalkınma,
enerji tüketimi, işgücü ve sera gazı salımı azaltma konusundaki muhtemel hedefleri eş zamanlı
olarak karşılamak için optimal kaynak tahsisini birleştiren bulanık bir GP modeli önermektedir.
Jayaraman ve diğ. [27,28] BAE'nin bir WGP yaklaşımı kullanarak enerji, ekonomi ve çevresel
sürdürülebilirlik için optimal iş dağılımını incelemektedir.
Jayaraman'nın GCC ülkelerindeki politikaları karşılaştırmak için sunulan çalışması
genişletirilerek bu makale, literatür akışına göre ilerlemektedir [27]. Coğrafi ve çevresel
nedenler, GCC ülkelerini bir bütün olarak dikkate almanın daha iyi olduğunu gösterdiğinden,
bu makale tek bir ülkenin perspektifini dikkate almamaktadır. Model, sunulan literatür taraması
doğrultusunda çok kriterli modellere uymaktadır: Bir sonraki bölümde görüleceği gibi, model
GSYH, elektrik tüketimi, sera gazı emisyonları ve büyük ekonomik sektörlerdeki çalışan sayısı
olmak üzere dört kriteri içermektedir. WGP'yi sunarak, tüm hedefler eşit derecede önemli hale
getirilmektedir. Sunulan model, Lexicographic GP modelini kullanarak kriterler arasında
önceliklerin belirlenmesi, bir Fuzzy GP modelini kullanarak bir stokastik GP modeli
uygulanması ve bulanık değerler kullanarak hem hedef değerler hem de ölçütlere rastgelelik
kazandırabilmesi şeklinde çeşitli şekillerde modifiye edilebilir.
3. MCDM Ve Hedef Programlama Kullanarak Model Formülasyonu
Çok kriterli karar verme (MCDM), genellikle ilişkili ve ölçülemeyen kriterlerin varlığında
kararlar almayı ifade eder. MCDM problemleri günlük yaşamda sık görülmekte ve sıklıkla bu
çerçeve kullanılarak gerçek dünya problemleri modellenmektedir. MCDM teknikleri, modele
dahil olan çoklu kriterleri karşılayan en iyi uzlaşma olarak kabul edilebilecek çözümler sunar.
MCDM problemleri, tek ölçüt optimizasyonundan daha karmaşıktır. MCDM problemleri çok
iyi bilinmesine rağmen, bir disiplin olarak 1950'lerden beri nispeten kısa bir geçmişi vardır ve
MCDM’nin gelişimi algoritmaların ve bilgi işlem sistemlerinin ilerlemesiyle yakından
ilişkilidir. GP teknikleri, Yöneylem Araştırmasında (OR) yaygın olarak kullanılan bir yaklaşım
haline gelmiştir: Klasik GP modeli ve uzantıları büyük ölçekli MCDM problemlerini çözmek
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Ekim 2018
7/15 Öneriler ve İletişim İçin: [email protected]
için uygulanmıştır [30-33]. GP felsefesinde, her ölçüt elde edilecek bir amaç veya hedef değeri
ile sağlanır ve bu hedef değerler kümesinden istenmeyen sapmalar amaç fonksiyonu tarafından
minimize edilir.
GP modeli ilk olarak Charnes ve Cooper [34,35] tarafından tanıtıldı ve klasik formülasyonda
aşağıdaki şekilde ifade edilir:
π uygulanabilir kümedir, Xj her bir ekonomik sektördeki çalışan sayısını temsil eden girdi
değişkenleridir, Aij katsayısı, j. değişkenin, i. kriterinin
başarısına katkısını ifade eder, D- ve D+ istenen hedefler olan Gi, i=1,…,p ile ilgili olarak pozitif
ve negatif sapmaları göstermektedir..
Model (1)’in yorumlanması oldukça basittir: İstenen hedeflerden sapmalar ne kadar küçükse,
eklentisi ne kadar iyi olursa, her bir kriter için elde edilen
seviyeleri, hedefler Gi kümesine yaklaşmaktadır. Jones ve Tamiz [36] çeşitli GP uzantılarını ve
çözüm metodolojilerini tartışmışlardır. GP Modelinin alternatif bir tanımı, şu şekilde temsil
edilen Ağırlıklı GP'dir:
Wi ve Wj, her bir hedefin pozitif ve negatif sapmaları ile ilişkili ağırlıkları temsil eder.
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Ekim 2018
8/15 Öneriler ve İletişim İçin: [email protected]
Bu makalede, aşağıdaki dört sürdürülebilirlik kriterlerini aynı anda dikkate alan bir
makroekonomik WGP büyüme modeli oluşturulmaktadır.
F1 = Gayri Safi Yurt içi Hasıla (Sabit Değer);
F2 = Elektrik Tüketimi (GWh)
F3 = Sera Gazı Emisyonu (CO2 eşdeğeri Gg);
F4 = Çalışan Sayısı (bin)
kriter Fi, Xj karar değişkenine göre doğrusaldır ve şu formu alır.
Önerilen modeldeki Xi karar değişkeni, her bir ekonomik sektördeki çalışan sayısını temsil
etmekte, aşağıdaki sekiz ekonomik sektörü dikkate almaktadır:
X1= Tarım
X2= Ham Petrol, Doğal Gaz ve Madencilik
X3= Üretim ve Elektrik
X4= İnşaat ve Gayrimenkul
X5= Ticaret ve Taşımacılık
X6= Restoranlar ve Hoteller
X7= Bankacılık ve Finansal Hizmetler
X8= Hükümet, Sosyal ve Kişisel Hizmetler
Her bir kriter için dört hedef G1; G2; G3 ve G4, geçmiş eğilimlerin yansıtılmasıyla elde
edilmektedir. Son olarak, her bir karar değişkeni sıfır olmayan bir sayı olan π ile
sınırlandırılmıştır. Bu da her kararın en azından her sektördeki çalışan sayısını koruyacağı
anlamına gelmektedir. Özetle, W1; W2; W3; W4 ağırlıklara sahip WGP modeli
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Ekim 2018
9/15 Öneriler ve İletişim İçin: [email protected]
D11, D12, D21, D22, D31, D32, D41, D42 değişkenleri, Dj1=D1 ve Dj2=D2 geleneksel
formülasyon ile pozitif ve negatif sapmaları temsil eder. X1, X2, X3, X4, X5, X6, X7, X8 girdi
değişkenleri tamsayı değerleri alır. Bu nedenle önerilen WGP modeli Karma Tamsayılı
Doğrusal Programlama modeli olarak adlandırılır. Bu model her ülke için uygulanmıştır. Her
ülke için matematiksel formasyon Ek A'da sunulmaktadır. Sektörel veriler ve çeşitli kriterlere
yönelik hedefler Bölüm 4'te tartışılmaktadır
4. Model Verileri ve Analizi
Altı GCC ülkesi için WGP modelinin (3) onaylanmasında, belirlenen dört kriter için sekiz
temel ekonomik sektörün katkısı göz önünde bulundurulmuştur: gayri safi yurtiçi hasıla (F1),
elektrik tüketimi (F2), sera gazı emisyonları (F3) ve toplam çalışan sayısı (F4). Sektörel
tahminler, mevcut verilerin eksik veya sınırlı olduğu durumlarda, geçmiş trendlere dayalı olarak
çeşitli kaynaklardan toplanan veriler ile tahmin edilmiştir.
Şekil 1, 2000–2012 yılları arasındaki dört model kriterin tarihsel eğilimlerini
göstermektedir. Karşılaştırma için, her ülke için GSYH verileri ABD $ cinsindendir. GSYH
büyümesinin 2008 yılında hafif bir sapma ile hızla yükseldiği dikkat çekicidir. Toplam nüfus
ve elektrik tüketimi sürekli olarak artmaktadır. Sera gazı emisyonu için, CO2 emisyonları sera
gazı emisyonlarının önemli bir göstergesi olduğu içini için sunulmaktadır. GSYH, nüfus artışı
ve CO2 emisyonları ile ilgili eğilimlere ilişkin veriler Dünya Bankası veri bankasından, elektrik
tüketimi verileri ise ABD Enerji Enformasyon İdaresi'nden alınmıştır.
Şekil 1. Tarihsel olarak GSYH, Elektrik Tüketimi, CO2 Emisyon Miktarı ve Toplam Nüfus Gelişimi
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Ekim 2018
10/15 Öneriler ve İletişim İçin: [email protected]
Tablo 5, 2030 yılı için dört kritere yönelik karşılık gelen büyüme oranları kapsamında 2030
yılı için hedef değerleri göstermektedir. Nüfustaki büyüme ve GCC ülkelerinde artan işgücüne
katılım oranı %3 ile %4 arasında olduğu tahmin edilmektedir ve ortalama büyüme oranı %3,5
olarak belirlenmiştir. GSYH büyüme oranları, Dünya Bankası'ndan gelen verilere dayanarak
tahmin edilmiştir. Elektrik tüketimi büyüme oranları IEA verilerinden tahmin edilmiştir ve
benzer şekilde Sera Gazı emisyonları United Nations Framework Convention on Climate
Change (UNFCCC)’ye bildirilen geçmiş verilerin eğilimlerine dayanarak tahmin edilmiştir.
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Ekim 2018
11/15 Öneriler ve İletişim İçin: [email protected]
5. Model Sonuçları ve Yorumlar
WGP modeli, LINGO optimizasyon yazılımı kullanılarak çözülmüştür. Her ülke için ilgili
matematiksel optimizasyon modeli Ek A'da sunulmaktadır.
Tablo 6'daki sonuçlar şu şekilde yorumlanabilir:
GSYH büyümesine ilişkin olarak Katar, mevcut trende göre tutarlı bir negatif sapma
(D11=423637.6) gösteren tek ülkedir;
Bahreyn, Suudi Arabistan, Umman ve Katar için D32'nin pozitif bir sapması, bu
ülkelerdeki sera gazı emisyonlarının mevcut trendin ötesinde artacağını beklentisini
göstermektedir.
Enerji tüketimi kriteri kapsamında, yalnızca BAE, toplam sera gazı tüketiminde herhangi
bir artış olmadan enerji tüketiminin mevcut talebini karşılamak için yeşil ve yenilenebilir
enerji kaynaklarına yapılacak yatırımların uygulanması gerektiğini gösteren tutarlı bir
pozitif sapma göstermektedir (D22 = 30606.7). Bu gözlem [28]'deki bulgular ile tutarlıdır.
Ek olarak, Bahreyn, Umman ve Katar için D21'deki fazlalık, uzun vadede enerji
gereksinimlerinin karşılanacağını göstermektedir. D32 ile birlikte yorumlandığında,
yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak enerji üretimini çeşitlendirmek için güçlü bir
ihtiyaç olduğu değerlendirilmektedir.
Model, politika yapıcılara aynı anda birden fazla sürdürülebilirlik kriteri arasındaki
dengeleri optimize etmek ve değerlendirmek için nicel bir araç sunmaktadır. Önceki
araştırmalar, enerji tüketimi, GSYH büyümesi ve sera gazı emisyonları arasındaki güçlü
bağımlılıkları yaygın olarak kabul etmiştir. WGP modelinin sonuçları GSYH büyümesi (Katar
hariç) ve çalışan sayıları hedeflerine ulaşılabilir olduğunu göstermektedir. Ancak politika
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Ekim 2018
12/15 Öneriler ve İletişim İçin: [email protected]
araçlarının bir bileşkesi olarak gelecekteki yatırımların temiz teknolojilere, enerji depolamaya
[37] yönelik yeni yöntemlere, CO2 emisyonlarını yakalama, depolama ve taşımaya yönelik [38-
39] ülkelerin yeni yöntemleri teşvik edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Gelecekteki
enerji güvenliğini artırmak ve GCC ülkelerinde sağlıklı ekonomik ve çevresel büyümeye izin
vermek için enerji kaynaklarının akıllıca kullanılmasının teşvik edilmesi önem arz etmektedir.
6. Sonuçlar
Hızlı ekonomik gelişme ve sanayileşme artan enerji kullanımı ile beraber hareket etmekte,
sera gazı emisyonları ve işgücü talebi, rekabet eden planlı hedefler arasındaki potansiyel
değişimlerin araştırılmasını gerektirmektedir. Son birkaç yıldır artan kaynak tüketimi
kapsamında enerji kaynaklarının yeterliliği ve fiziksel çevrenin kalitesi ile ilgili artan bir kaygı
görülmektedir. Son zamanlarda, GCC ülkeleri daha fazla sürdürülebilir bir kalkınma için
önemli girişimlerde bulunmaktadır ve birçoğu halihazırda nükleer enerji üretimini ve
yenilenebilir enerji kaynaklarını enerji portföylerine entegre ederek hidrokarbonların ötesinde
stratejik enerji seçeneklerini takip etmektedir [40-41].
WGP modelinin sonuçları, sera gazı emisyonları hedefinin altı GCC ülkesinden dördü
tarafından elde edilemeyeceğini göstermektedir. Bu nedenle uzun vadede sürdürülebilir
kalkınmayı sağlamak için GCC ülkelerinin yatırımlarını enerji verimliliği, enerji tasarrufu,
enerji üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının paylarının artırılması gibi hedeflere
odaklamaları gerekmektedir. Ayrıca bu model, diğer tüm hedeflere iki istisna dışında
ulaşılabileceğine dair öngörü sağlamaktadır (Katar için GSYH ve BAE için elektrik tüketimi).
Çevresel kirliliği azaltma faaliyetlerine yönelik yapılan yatırımların GSYH'yi etkilediği iyi
bilinmektedir ki GSYH'nın bir kısmının, teknoloji ilerlemesini, inovasyonu ve vasıflı işgücünün
kazanılmasını finanse etmek için kullanılması önem arz etmektedir.
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Ekim 2018
13/15 Öneriler ve İletişim İçin: [email protected]
EK A.
___________________________________________________________________________
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Ekim 2018
14/15 Öneriler ve İletişim İçin: [email protected]
_________________________________________________________
_________________________________________________________
www.etkuzmanlari.org S9 - 31 Ekim 2018
15/15 Öneriler ve İletişim İçin: [email protected]
______________________________________________________________
*Rapordan kaynak gösterilmek şartı ile alıntı yapılabilir. Raporun tamamı ya da bir kısmı izinsiz yayımlanamaz. Raporda geçen
ifadeler dernek ve üyesi herhangi bir kişi, kurum ve kuruluş görüşlerini yansıtmamaktadır.