155

Falih Rıfkı Atay - Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri ve 19 Mayıs.pdf

Embed Size (px)

DESCRIPTION

mustafa kemal mütareke falih rıfkı 19 mayıs Atatürk

Citation preview

  • paylam: enginel

    http://genclikcephesi.blogspot.com

  • MUSTAFA KEMAL'N MTAREKE DEFTER

    VE 19 MAYIS

    http://genclikcephesi.blogspot.com

  • Nurer UURLU bakanlnda bir kurul tarafndan hazrlanmtr.

    Dizgi - Bask - Yaymlayan: Yeni Gn Haber Ajans Basn ve Yaynclk A.. Mays 1999

    http://genclikcephesi.blogspot.com

  • FALH RIFKIATAY

    MUSTAFA KEMAL'N MTAREKE DEFTER

    VE 19 MAYIS

    Cumhuriyet GAZETESININ OKURLARNA ARMAANDR.

    http://genclikcephesi.blogspot.com

  • MUSTAFA KEMAL'N "MTAREKE DEFTER

    Mtarekename artlan ve Babli ile tartmalar - Ruh ve zihniyet ayrl - Kuvay Milliye ve hrriyet sava ruhunun tebircisi bu "defter "dir.

    -I-

    1918 Ekim aynn otuz birinci gn Mondros limannda demirli Agamemnun zrhlsnda bu limann adn tayan mtarekename imzaland zaman, Yldrm Ordular Grup Kumandam Mustafa Kemal Paa, memleketi ve milleti iin olduu gibi, kendisi iin de yeni bir devir baladna m hkmetmitir, nedir, mtarekename artlarn ve bunlar zerinde Babli ile tartmalarin bez kapl bir cep defterine geirmitir. Sayfalarda krmz mavi kalemle iaretleri ve ara sra "benim imzam" gibi notlan vardr.

    Mustafa Kemal, son a Trk tarihinde parlayp snen birok hret gibi tesadflerin adam deildi. Onun askerlik ve slahatlk hayat, t ilk genliinden beri ahenkli ve hibir zaman tezatlamayan bir gelime gsterir. 1918 'de Suriye kuzeyinde Birinci Dnya Harbi'nin son savan veren Mustafa Kemal Paa, henz gen bir kurmay subay iken Arnavutluk isyannda, sadece sanat stnl ile, kendi kendini belir-

    5

  • ten ve arkadalar arasnda imtiyazlandran Mustafa Kemal Bey'dir.

    ankaya sofrasnda konuan Atatrk de, daha Merutiyetken nce Selanik birahanelerinden birindeki masasnda konuan Mustafa Kemal Bey'in tpksdr. Kafas bin bir fikirle, ii bin bir ihtirasla kaynar, fakat hibir zaman aklnn yolundan amaz. Onda idealist ve realist i ie girmitir. Daima ateli ve o kadar hesapldr. Deha uzun bir sabrdr, demiler. Mustafa Kemal hi acele etmemi, hibir frsat da ka-rmamtr.

    Sofya ataemiliteri iken yazm olduu mektuptan biliyoruz ki, Mustafa Kemal Bey, Osmanl devletinin Birinci Dnya Harbi'ne girmesi aleyhinde idi. O bu fikrinde yalmz deildir: Birok askerler ve siviller de onun gibi dnmekte idiler. Genelkurmay'da vazife gren smet Bey o takmdandr. Enver yerine Mustafa Kemal, Harbiye Nazr olsayd Birinci Dnya Harbi'ne girmezdik. Batmazdk, bir byk devlet olarak kalrdk. Talih Trk milletinden bu bahtiyarl kskanmm Talih, bir yeni dnya harbinde, Trkiye'yi ayn macerape-restlikten saknmak erefini, o zamanki Mustafa Kemal Bey ld iin, o zamanki smet Bey'e nasip etti. kinci Dnya Harbi'nin trl cilveleri arasnda, dmanmz Rusya'nn yok olmasna yardm etmek frsatn karmakta olduumuzu iddia eden askerlerimiz bir hayli idi. Kumandanlk etmi olanlardan birinin terletici srarlarn bir akam Cumhurreisi nn'nn masasnda dinlemitim. Biz tuhaf insanlarz. Birinci Dnya Harbi'ne girmemi olsak, ne olurduk, onu muhakeme ediyoruz. nk girdiimiz iin am olduumuzu biliyoruz. Fakat kinci Dnya Harbi'ne girmemi olmann bahtiyarln lemiyoruz. nk girip de batmamz.

    Asker ve kahraman Mustafa Kemal, asker ve basiretli

    6

  • Sofya ataemiliterinin devletini ve milletini korumak zere n-pnd Birinci Dnya Harbimde bir keye ekilip, bir gn kendi gibi dnmeyenlerin akbetleri ile alay etmek iin ve nmek iin oturmad. En etin cephelerde vazife alarak dvt. Suriye kuzeyinde de o harbin son savam ngilizlere kar verdi. Ordusunun bamda kald.

    31 Ekim 1918'de Trkiye Birinci Dnya Harbi'ni, Almanya ve Avusturya mparatorluklarn yenerek kazanan byk devletlere teslim olmutur. "Yapacak bir ey kalmamt." Trkln kaderi zafer devletlerinin ltuflanna bal idi. Gemi ve yklm idareyi btn mesuliyetleri ile harpi liderlere ve onlarn partisine mal ederek ve bunda ne kadar samimi olduumuzu gstermek zere bilhassa ngilizlere tam bir itaatle balanarak, "ne derlerse ana akir, ne klsalar ana d", tevekkl kapsndan ayrlmamal idik.

    O gnlerde memleketin hibir tarafnda hibir mukavemet fikri yoktur. Mtareke artlan, sadrazam ve bakumandanlk erknharbiye reislii tarafndan Yldnm Ordulan Grubu Kumandanlma da bildirilmitir ve bu artlara gre kendisine den vazifelerin yaplmas emredilmitir.

    -II-

    Mustafa Kemal'e gre, bir i banda bulunan herkesin daima yapaca bir vazife vardr. Bir vazife ve mesuliyet adam, "teslim olmaz'. Nitekim Yldnm Ordulan Grubu Kumandam mtareke artlannn bazlarn ok kank ve gelecek iin tehlikeli grmektedir. Daha 11 Kasm'da zzet Paa'ya bir telgraf yollayarak, Toros tnelleri, Suriye snn gibi meselelerde ve mtarekenamenin birtakm artlannda kanklk olduunu syler ve aklama ister. zzet Paa hemen cevap ve-

    7

  • rir: Toros tnelleri tilaf devletleri kuvvetleri tarafndan sadece "muhafaza" iin igal olunacaktr. letme ordular grubuna aittir. tilaf kuvvetlerinin Amanos tnellerini de igal etmeye haklar yoktur. Suriye'deki garnizonlarn teslim olmas maddesi de "ihtiyat" olarak yazlmtr. Cephedeki ktalar bunlar arasnda deildir.

    Yldrm Ordular Kumandam bu telgraftan rahat etmez. Bir cevap yazarak, Suriye'deki garnizonlarn teslimi ihtiyat olarak yazlm bir maddedir, diyorsunuz, benim anlayma gre bu madde ngilizler tarafmdan bizi aldatmak iin konmutur, mtareke artlarn hkmetin baka trl, ngilizlerin baka trl anladklarna phe etmiyorum, nitekim ngilizler bu gece (5/6.11.1334) raporla anlatacamz zere Suriye ktasm-dadr diyerek Yedinci Ordunun teslimini istemilerdi. Kilikya snrn sormaktan maksadm, bu tarihi ismi kabul eden hkmetin bu blgeyi gsteren ngilizce atlasa Kilikya snrnn Mara kuzeyinden.getiini dikkate alp almadm anlamakt, nk benim fikrimce Adana ismi yerine tarihi Kilikya ismini koyan ngilizler, Suriye snrlarm Kilikya kuzey snr dousuna uzanmaktan ibaret kabul etmektedirler, diyor.

    5.11.1918 tarihli bu telgrafn sonu u cmle ile bitmektedir: "Pek ciddi ve samimi olarak arzederim ki mtareke artlan arasnda anlamazlklar giderecek tedbirler alnmadka ordular terhis edecek ve ngilizlerin her dediine boyun eecek olursak, ngiliz ihtiraslarnn nne gemeye imkn kalmayacaktr."

    Babli ruhu ve zihniyetiyle Kuvay Milliye ruhu ve zihniyeti arasndaki derin aynl belirten ilk tarihi vesika budur, sanyoruz. Mustafa Kemal, sonradan, bu cmlenin yann pek kaim bir mavi izgi ile evinnitir.

    Sadrazamn konandan Adana'ya 5.11.1918'de u telg-

  • raf gelir: "Mtarekename artlarna gre geri ngilizlerin iskenderun'u igal etmeye haklan yoksa da Halep civanndaki ordulanm beslemek iin skenderun'dan istifade etmek istemeleri de hakl bir talep mahiyetindedir, mtarekenamedeki bir hayli maddeleri tadil ederek, vaktin darlndan dolay, bize yalnz "ifahen izahat ve teminat" veren ngiliz murahhasnn bu "centilmenliine kar" bir cemile olmak ve " Yunanistan'n faaliyet sahasma kanlmamasn" temin etmek zere skenderun limanndan ngilizlerin erzak vesaire tamak hususunda istifade etmelerine ve skenderun - Halep yolunu tamir edebilmelerine msaade etmekte bir mahzur grmyorum. Bununla skenderun liman ve ehrini terk etmi olmuyoruz. Askeri ve mlki hkmetimiz yine yerli yerinde kalacaktr. Keyfiyeti kendi tarafnzdan ngiliz Suriye ordusu kumandanlna bildiriniz."

    Bu emri Mustafa Kemal'in akl almaz. Hemen cevap verir: "Halep civanndaki ordulanm beslemek iin ngilizlerin skenderun'dan istifade etmek istemeleri hakl deildir. ngilizlerin eline geen Halep vilayetinde ve Halep ehrinde milyonlarca erzak olduktan baka, mtarekenin 21'inci maddesine gre Halep'teki ngiliz ordusuna iaece yardm etmek lazm gelirse" pek ok erzak bulunan Kilis ve Antep taraflarndan kendilerine istedikleri satlabilir. Sizi temin ederim ki maksat Halep'teki ngiliz ordusunu beslemek deil. skenderun'u igal etmek ve skenderun - Knkhan - Katma yolu ile hareket etmek Yedinci Ordunun ricat hattmi kesmek ve bu orduyu Musul 'da Altnc Orduya yaptklar gibi, teslim olmaktan ekinemez bir vaziyete sokmaktr. ngilizlerin Ermeni etelerini bugn slahiye'de harekete geirmi olmalan da bu zanmn yanl olmadn gsterir. ngiliz murahhasnn centilmenliini ve buna kar cemile gstermeyi "idrak ve takdir

    9

  • nezaketinden muarra" bulunduumu arzederim. Yunanis-tan'm faaliyet sahasna karlmamas ile ngilizlerin skenderun - Halep yolunda yerlemelerindeki mantki mnasebeti anlayamadm gibi bu hususta msamahay da pek mahzurlu gryorum. Onun iin meseleyi sizin tarafmzdan ngiliz Suriye Ordusu kumandanna bildirmekte mazurum. skenderun'a her ne sebep ve bahane ile asker karmaya teebbs edecek ngilizlere atele kar konulmasm ve Yedinci Orduyu da, bugn bulunulan hatta pek zayf ileri karakol tertibat brakarak kuvvetlerini, Katma - slahiye istikametinde hareket ettirip Kilikya snrlan ierisine geirmesini emrettim.

    ngilizlerin aldatc muamele, teklif ve hareketlerini ngilizlerden fazla hakl ve nazik ve buna kar cemile gsterecek emirleri tatbik etmeye yaradlm msait olmadndan, halbuki bakumandanlk erkn- harbiyesinin itihadna uymadm takdirde birok ithamlar altmda kalmaklm tabii bulunduundan kumanday hemen teslim etmek zere yerime tayin buyuracanz zatn sratle gnderilmesini rica ederim."

    Bu telgrafn stnde "aceledir" ve "tehir eden idam olunur" iaretleri vardr.

    ngilizlere atele kar koymak? Sadrazam ve Bakumandanlk Erkn- Harbiye Reisi'nin ve hkmetinin akl bandan gider. 6.11.1918'de Grup Kumandanlna bir telgraf gelir. Bunda silah kullanma emrinin hemen geri alnmas, m-tarekenamenin tatbikinde zorluklar kt, fakat bu zorlukla-n kabul ettiren eyin gaflet deil, "kat'i malubiyetimiz" olduu bildirilmekte ve siyasi teebbslerde bulunulduu da ilave edilmektedir. Telgrafta grubun kaldnlmas, karargha Drdnc Ordu Karargh unvan verilmesi muvafk grld, fakat vazife banda bulunanlann bundan kanmayacaklarna gvenildii de bildirilmektedir.

    10

  • Mustafa Kemal' in 7.11.1918 tarihli cevabnda yle denilmektedir: "skenderun'a kacaklara atele kar konulmas hakkndaki emrimin maddesi udur: "ngilizlerin muhtelif bahanelerle Yedinci Ordu ktalarn mkl vaziyete sokmak istediklerini anlyorum. Buna meydan vermemek zere nc Kolordu iskenderun'a kuvvet karlmasn, Yirminci Kolordu iin beinci maddede zikrolunan harekt nihayet buluncaya kadar, icabederse atele menedecektir. "Bu harekt nihayet bulmu olduundan silah kullanma hakkndaki emrin de tatbik edilmesine lzum kalmamtr."

    Telgrafta Mustafa Kemal siyasi teebbslerde bulunulduu fkras ile hemen hemen alay eder. "Mazhar' eltaf- pha-niyye olmanz tazarru ederim" der. Kararghtaki vazifesine devam etmesi fkrasna da, u khince cevab verir: "Cephedeki hareketlerin tarafmdan ifasnda izhar buyurulan emniyetin samimiyetine phe etmem. Bu samimiyet ve tevecche itimadmn derecesi, memleketin tahsili hususunda uhde-i ciza-neme muhavvel vazifelerin tatbik-i fiiliyatnda sbut bulacaktr." Devletin durumu hakkndaki ihtarlar aym telgrafta yle karlamtr: "Bugnk vaziyetin nezaketini btn mahiyeti ile takdir edebileceimde tereddt etmeniz kadar beni mteessir edecek bir ey olamaz. Vazife yaparken yalnz memleket selametini hedef edinen icraatmn ve bunun lzum gsterdii ricalarmn su-i telakkiye uramamasn rica ederim."

    Mustafa Kemal'in sezindii tehlikelerde nasl doru grd hemen meydana kmtr. 9.11.1918 tarihli bir telgraf ile zzet Paa unlar bildirmektedir: "Bugn Britanya hkmeti tarafndan ald emir zerine Visamiral Galtrop iskenderun ehrinin, General Alenbi tarafndan bildirilecek mddet iinde teslimini talep etmi ve kabul olunmazsa generalin ehri cebren igal edeceini bildirmitir. Bu bapta mtarekename-

    11

  • nin yedinci, onuncu, on birinci maddelerine gre ehri teslim teklifine hakk ve selahiyeti olduu ve harbe devam etmekten mutlak surette aciz bulunduumuza gre g hal ile akdettiimiz mtarekenin skenderun ehri iin feshedilebilecei, onun iin teklifin kabul edilmesi zaruri olduu ilave edilmektedir."

    Telgrafta Mustafa Kemal'i sinirlendiren bir fkra udur: "skenderun limamndan ve Halep osesinden istifade edebilecekleri teklif edilmi iken byle "dehetli" bir cevap karsnda kalmakhmza da, tilaf devletlerinin ilk mracaatlarna tarafmzdan sert ve souk cevap almalarnn da "dahl-i kllisi" olduu "kaviyyen melhuz" olduundan "ibraz-i ftur" etmemek art ile bu aczimizin dikkatte bulundurulmas lazmdr."

    Mustafa Kemal'in sadrazama mtareke defterindeki son ahsi cevab u olmutur: "skenderun limamndan ve Halep osesinden istifade etmeleri hakknda itilaf devletlerinin ilk mracaatlarna tarafmzdan sert ve souk cevap verilmi olduu telakkisinin sebebi anlalmamtr. Bilakis oradaki kumandanmzn ngilizlere cevaplan ok nazikane olmutur. ngilizlerin "dehetli" bulduunuz en son mracaatlarnn sebeplerini baka yerde aramak lazmdr ve tedricen btn memleketimizi istila etmeye kadar varacak olan byle "dehetli" mracaatla-nn tekrarlanacana phe olmadndan, asl sebeplerin muhakeme edilmesi lzumunu arzetmeyi vazife eddederim. ngilizlerle akdolunan mtarekenin imza altndaki ekli devletin s-yanet (korunma) ve selametini muhafaza eder mahiyette deildir. Bu mtareke maddelerinin, mphem ve mull medlullerini (gsterilmesini) bir an evvel tespit etmek lazmdr. Yoksa ngilizlerin tekliflerine bugne kadar olduu gibi mukabele edilmekte devam olunursa, imdi Kilis - Payas hattna kadar olan araziyi isteyen ngilizlerin yarn Toros'a kadar olan Kilikya mntkasn ve daha sonra Konya - izmir hattnn igali gibi tek-

    12

  • liflerin birbiriri takip edecei ve ordumuzun kendileri tarafndan sevk ve idare, hatt vkelamzn (bakanlanmzm) Britanya hkmeti tarafndan intihap (seilmesi) edilmesi gibi teklifler karsmda kalmaklmz ihtimalden uzak deildir. Aczimiz ve zaafmz derecesini pek iyi birim. Bununla beraber devletin yapmaya mecbur olduu fedakrln derecesini de tayin ve tahdit etmek lazm gelecei kanaatini muhafaza ederim. Yoksa Almanya ile ittifak halinde sonuna kadar harbe devam edilerek bsbtn bozguna uradmza gre, ngilizlerin elde etmek istediklerini onlara kendi yardrmmzla bahetmek, tarihte Osmanllk iin, bilhassa bugnk hkmet iin pek kara bir sayfa vcuda getirir. Vatann akbeti ile endieli olmaktan mtevellit ve samimi olduuna phe edilmemek lazmgelen ibu mtalaalarmn mnakaa mahiyetinde telakki edilmemesini rica ederim. Bilhassa sizce yalandan malumat olmutur ki, acizleri her ne hal ve her ne vasfta bulunursam bulunaym, doru olduuna kani bulunduum ve icabedenlere bildirilmesini memleket selameti icab saydm itihatlarma bal kalmaktan nefsimi menetmeye muktedir deilim."

    -III-

    Mustafa Kemal ondan soma stanbul'a gelecek, Anadolu'da stiklal Mcadelesi'ne balamak frsatm bekleyecektir. Mtarekenin o ilk gnlerinde olduu gibi, kendisine hkim olan balca fikir elde kalan silahlan ve kuvvetleri mmkn olduu kadar ieriye alarak muhafaza etmek ve ilk ayaklanmada kullanmaktr. Btn kumandan arkadalarna bunu tavsiye eder. Mustafa Kemal'e gre ngiliz adalan halk yeni bir harbe tutumay istemez. ngilizlerin esas menfaatlanna do-kunulmadka, Anadolu'da bir mukavemet hareketine girii-

    13

  • lebilir. Mustafa Kemal bunu hrriyet ve itilaf hkmetlerine de telkin etmitir. Onlar sadece glmlerdir.

    Mustafa Kemal'in mtareke defteri, Kuvay Milliyeciler ve hrriyet sava ruhunun bir tebircisidir (mjdecisidir). Bu ruh, en karanlk, en mitsiz, en boyun edirici artlar iinde dahi eref vazifesinden kanmamak demektir. Mtareke defterindeki ruh ile Atatrk'n Trk genliine hitabmdaki zihniyet, onun btn hayatndaki tezatszlm gzel bir vesikasdr.

    /

    14

  • MUSTAFA KEMAL' NE ZAMAN VE NASIL TANIMITIM?

    -I-

    1913 Austosundayz. Edirneyi geri almtk. Tanin gazetesine Trakya mektuplar yazmak zere vali rahmetli Hac Adil Bey'in misafiri idim. Enver Bey'i ilk defa vali odasnda tamdm. Telgraflarm ve yazlarm ona imzalatarak, sansr zabitlerinin kapsmda nbet beklemekten kurtuluyordum.

    Bir gn Hac Adil Bey vilayet iinde bir tefti seyahatine kacam haber verdi: "- sterseniz sizi de beraber gt-reyim", dedi. Ertesi sabah otomobillerle yola ktk. nce Di-metoka'ya gidecektik. Fahri Paa kolordusunun merkezi orada idi. Soma da anladma gre Hac Adil Bey'in bir vazifesi de Enver'le bu kolordunun ittihat zabitleri arasndaki anlamazl yattrmakt. O vakitler politika yalnz ordunun iinde deil, ordu politikann bamda idi.

    Kendi mttefikleri ile harbe tutuan Bulgarlarn Edirne'de dayanma imknlar yokmu. Yry srasnda Edirne'ye Fahri Paa kolordusu girmeli imi. Fakat Enver Bey, acele davranarak, bu ucuz ve kolay erefi arkadalarnn elinden kapm. Doru mu yanl m, bugn de bir ey syleyemem. O zamanlar bu trl srlan renebilecek yata ve mevkide deildim.

    Tanin gazetesine yolladm 1 Austos tarihli mektupta

    15

  • yle bir cmle var: "Yan yolu gemitik ki Fahri Paa, erkn- harbi Mustafa Kemal Bey ve kaymakam karlamaya geldiler."

    Naslsa bu heyet arasnda bulunmayan Fethi Bey'le Enver Bey'in isimlerini hrriyet arklannda duymutuk. Mustafa adn ilk defa iitiyordum. Onun da tihat ve Terakki Frka-s'nn ileri gelenlerinden olduunu bu seyahatte renmitim.

    Loa bir byk salonda toplandk. Vali, Fahri Paa ve yksek rtbeli birka kii st sedirde idiler. Sanm gen bir

    ^ zabit, tam kar duvann dibinde bir iskemleye oturdu. Yakkl, temiz giyimli, tok ve keskin bakl, gururlu idi. Btn dikkatlerin, birbirinden saklanarak, onun zerinde toplandn seziyordum. Gerek anlamazln kmasnda, gerek soukluun giderilmesinde onun rtbesinden an bir ehemmiyeti olduunu anlamak g deildi. Soma aralannda neler geti, bilmiyorum. Fakat bu gen zabitin esrarl baklanm bir daha unutamadm.

    -II-

    Mustafa Kemal adm, daha soma, ilk Dnya Harbi sra-lannda duydum. Trl hikyelerinin iten ie nasl yaylp gnllere sindiini ordu iinde takip ediyordum. stanbulu kaybetmek korkusu ruhumuz stnde o kadar ar basyordu ki ben hl Anafartalar zaferinin bize verdii ldrc sevinle, Dum-lupnar zaferinin esiz heyecann birbirine kantnnm.

    Bir aralk Suriye'ye geldi. Kendisini Hicaz'a gndereceklerdi. O bilakis Hicaz'n braklarak, btn kuvvetlerin Filistin savalanna balanmas fikrini ileri srm. Harbin gidiini beenmeyen, kendilerini tutup ilerletebilecek yeni bir lider arayan gen zabitler: "- Asl asker gr budur", diyorlard.

    Peygamberin mezarn brakp ekilmek! Bu adam, gerekten, bizim tandmz benzerlerinden hibirini andrmayan pek aykn mizacda olmal idi.

    16

  • stanbul'da grdm vakit Mustafa Kemal'i bir defa, ak renkli bir asker maferlan ile Lebon ekerlemecisinde, bir defa da Pera-Palas Oteli'nin camekn akasnda grdm. Her trl bir parlay vard.

    -HI-

    Yakup Kadri ile beraber bir talyan vapuruyla zmir limanna girdiimiz vakit, henz ehrin bizim elimizde olduunu bilmiyorduk. Tabyalarda Trk bayram grnce duyduum sevin, bir bayram sabahnn ocuk rp idi. Herkesin boynuna atlmak, sarlmak, herkesle barp alamak istiyordum.

    stleri tozlu, gne yan ve sava ypram iinde, birka zabit gemiye ktlar. Ktlarmza baktlar ve bizi bekletmeden dar koyuverdiler.

    Rhtm boyunda, kap eiklerine melen silahl askerlerle karlatk. Hepsi zafer ttyor. Bununla beraber byk bir savatan deil, trenden km kadar sade ve gsterisiz belki de zihinlerinde kylerinden baka dnce, ana veya karlarndan baka kayg yok.

    Eyalarmz Kramer-Palas Oteli'ne braktk. Banda Anadolu kalpa ile Ruen Eref grnd:

    - Mustafa Kemal Paa'y greceksiniz, deil mi? Haydi ben sizi gtreyim. Karargh hemen urackta, eski bir Rum evinde... Neler grdk, neler... Tarih olup ktm.

    Rhtmda bir yalnn alt kat salonunda ak bir pencere: Bakumandan yanlamadan gryoruz. T gibi bir asker, keskin bir burun, canl ve yank bir yz! Karsnda ayakst selam duran iki ngiliz zabiti var. stanbul'da bir szleriyle kme kme insanlar hapse giren, Malta'ya srlen, evlerinden kovulan, kap uaklar bile Osmanl nazrlarndan daha dikko-

    17

  • nuan ngilizleri, Bakumandana put gibi selam durur grmek, iimizin btn fkelerini ykad, hnlarmz souttu.

    Biraz soma bizi holde, bir masa banda, smet Paa ile birlikte kabul etti. stanbul'dan, havadisler sordu. Zaferinin yanklarn doya doya dinledi.

    Byk yangn balamt. Sel gibi akan ateten kaanlar rhtm boyuna akn ediyorlard. ngiliz gemileri sahile yanak denecek kadar yaknda idi. Bir iki saat soma otele gitmeyi bile ihtiyatsz bulduk ve kararghta kaldk.

    Kalabalk arttka artt. Bazan on binlerce kii iinden bir tek lk kopuyordu. Bu lk, bir yaylm ate gibi, kalabal sarp kaplyor, hava, sesle kabarp iiyordu. Asker ilerinden birini yakalaymca, gvdeden bir kol koparlm gibi, nce bir kadn alay, soma, on binlerin boazn yrtan, alala yksele, dalgalana dzlee devam eden bir hayknma kopuyordu. Denize atlanlar vard. Gemi toplarnn glgesi altnda Yunanllar zmir nhtmlanna karan ngilizler, imdi onlardan dnebilmi olanlara, merdivenlere trmanmak istedikleri vakit, ularna yangn vuran snglerim eviriyorlard.

    Yreim, souktan r gibi titreyerek, esiz trajediyi seyrediyordum. Mustafa Kemal'in yaln ve yrtlmaz sknuna bakyordum. Bu saatlerde zafer bile ondan kkt.

    Nihayet yangnn kzl ve korkun dili, kararghnn arka atsn yalamaya balad. Fakat nasl?

    Birou asker esvaplarndan soyunan Yunanllar olmak zere, rhtm tka basa dolu idi. ne asker dolu bir kamyon koydular. Arkasndaki otomobile Mustafa Kemal bindi. Kamyon, halk yararak yol ayor, hemen birbirine kavumak zere dalgalanan bu darack saf arasndan Trk ordularnn bakumandan geiyordu. Onu grnce halk: "- O... O..." diyorlard. Ar yryen otomobile atlsalar, Mustafa Kemal'den para kalmazd. Fakat denize kamak istiyorlard.

    18

  • -IV-

    Bir akamst Buca'daki evimize urad: - Geceyi beraber geirelim, Latife Hanm'm evinde buluacaz, dedi.

    ehre birlikte indik. Odasma kt ve kkn hol iyice kalabalk olunca, arkasnda beyaz ipekten bir Rus gmlei ile merdivenden indi. Tun bir yz, hemen ie dolan, fakat yaklat kadar uzak, gvendirmeyici baklar, beli, Rus gmleinin kemeri gmlecek kadar ince... phesiz hibir erkek, zmir'in fethi gnlerindeki Mustafa Kemal kadar Tanrsal ve soy bir gzellik balamamtr.

    Onun hayli adal yazsndan holanmazdm. Konuan Mustafa Kemal bsbtn ayr idi. Hikyeler anlatt vakit, ak mavi renkli maferlamm atm, tpk siperde olduu gibi, boz esvapl, yapmacksz, sade ve itendi. Konuma dilinde hikye ve hiciv taraf, neslimiz adamlarnda eine rastlamadmz kadar kuvvetli ve sanc idi. Sabaha kadar yorulmakszn dinlerdik.

    Mat ve dokunakl bir sesle Rumeli trkleri ard. Yksek tavrl bir zeybek oynay vard. yle bir evk gecesi geirdik ki sabah bouna geldi.

    Ertesi gn, ayakst ngiliz donanmasnn ekilmesi iin ltimatom notalann dikte ettii vakit:

    - Sonuna kadar getiremeyecek. Bamz harb belasna sokacaz, diye kvrananlar vard.

    Mhlet bittii zaman, byk donanmann Trk sulann-dan uzaklamalarn seyrettik.

    O bakmyordu bile...

    -V-

    Her eyin gelip getii insandan da eski bir hakikat iken,

    19

  • yakn sevdiklerimizde ve Mustafa Kemal gibi balandklarmzda, niin bu hakikatten yepyeni bir yara acs alrz?

    lk hastalk gnlerinden biraz nefes alp da baraja gittiini duyduumuz vakit Ulus'un fotorafsn yolladk. Halka onun saln resmi ile beraber vermek istiyorduk. Fotoraf nme geldi. Durgun, rengi ve can solmu, telerden, sisli bir bak... Bu hissi, bir de genliimde Baalbek harabelerinin azametli krk stunlar karsnda duymutum.

    Ankara istasyonunda son defa uurladmzda, Saraolu derin bir i szs ile, "- Atatrk lm, Falih..." dedi. Derisinde lmn btn ans vard.

    Bursa'da kriz geirdiinin ertesi gn stanbul'a dnerken, Ali Fuad Cebesoy'a:

    - Ben ok hastalk ektim ama, bylesini grmedim. Ve derinden manal bir sesle: - Akam erifleriniz hayrola, demi. Yatanda bir serin yaylada st imek ve sr ngrak

    larm iitmek hasreti iinde yanyor. Anadolu halk siroz hastasna: "-Canavar yutmu.." der. Onu aylarca bir canavar, iinde, yava yava kemirerek yedik.

    Genler, enlik gecesi, saray penceresi altmda haykn-tklar vakit, kayptan gelen bir ses: "- Bu nedir?" diye sordu.

    - Hi efendim., galiba bir gemi gezintisi... - Haydi budala, buna Cumhuriyetin on birinci yldn

    m derler... Gzlerinden birka damla ya akt. Ankara stadyumunun eref tribnnden ordu ve halk ile

    vedalamak son dilei idi. Hatta buraya bir asansr bile konmutu. Gzleri, onlar bir daha grmeden snd.

    Son hayal: "Byk Millet Meclisi nnde kara rtl bir katafalk!"

    Hayat, hl, bu kadar renemediimiz bir eydir.

    20

  • MUSTAFA KEMAL' UNUTAMAM

    "Akam" gazetesi "kdam Yurdu"nun bitiiindeki a boyal ahap binada idi. Arka oda Boaz' ve liman grr.

    Eski ttihat ve Terakki merkezinden ve Drdnc Ordu ifre kaleminden tandm Cafer, o sabah beni ziyarete gelmiti. Temiz yrekli, scak gnll bir Rumeli ocuu idi. Fazla okumu yazmlardan deildi. Fakat pek sezinili, grdklerinin, duyduklarnn sevgi ve inan srrna varan saduyulu bir efendi idi.

    Mondros Mtarekesi'ni imzalamtk. Ancak souk lm nefesinin duyurabilecei bir biti, bir sona eri hissi iinde idik. Vatanperverliinden hi phe olmayan bir fikir adammz:

    - Paralayacaklar m, toptan m alacaklar? Artk mesele bundan ibaret... Ah paralamasalar da ngiltere bizi toptan alsa, Msr gibi olsak... diyordu.

    Bu bir Trk, bir yazc, bir niversite profesr idi. Osmanl sekinleri bir mide benzer her dnceyi, Msr gibi bir smrge olmak fikrini bile zihinlerine uratmazlard. ehrin havasnda imdiden bir sahip deitirme hali vard. kide bir caddelerde bir kalabalk... lkl bir kaynama... Gazeteye koan biri havadis verir:

    - Ayasofya'ya an takacaklarm. Ayasofya'y kurtarmak iin yokutan kanlara bakar

    dm. Yalnz halk idi. Kravatsz, tsz, babozuk halk...

    21

  • Cafer de bitkinlik iinde idi. Sigara paketimi uzatrm: -OfL.der. kram ettiim kahveyi getirirler, - Off... der. Bir mddet soma gzleri yaararak: - Bak, dedi, beni pencereye ard. ngiliz donanmas limana giriyordu. rili ufakl tekneler

    skdar ve Sarayburnu sularna daldlar. En by ar ar geldi, Galata rhtmna yanat. Hepsinin toplan havaya dikilmiti.

    Zafer, Osmanl mparatorluunu yere serenlerin zaferi padiahn oturduu Dolmabah Saray'nm yarm veya bir mil ana demirlemiti.

    O pene, derin ve onulmaz straplann penesi, btn tr-naklann boazma geirmiti. Hi kramyorduk.

    Bir aralk Cafer'i deli olmu sandm. Birden gzleri kurudu, iki yumruunu pencereden zafer filosuna doru skarak:

    Biz sana gsteririz, dedi. kt, gitti. te Mustafa Kemal 19 Mays'ta, silah ve kuvvet alarak,

    o srada btn halk, yokuun halk olan bu delikanlnn sklm iki yumruu ile Samsun'a ayak bast.

    *

    General Franchet d'Esperey Galata nhtrmnda beyaz zafer atma bindii zaman, hayvann rktt iin kendisini selamlayan Osmanl mzkasna:

    - Sus! diye krbac ile hakaret etmiti. Ada vapurundan kmtm. Kpr kalabal arasmda

    onu bu beyaz atn stnde grdm. Hibir kbus, ondan sonraki hayatmda bu marealin o

    gnk yz kadar rpertici olmamtr.

    22

  • - abuk. Padiah karnz, Dolmabahe Saray'nda oturacam, diye emir de vermi.

    Devlet, btn gn, mareali baka bir saray semeye kan-drabilmek iin urap duruyordu.

    *

    Sonra bir sabah ingiliz askeri klnda iki Ermeni ile bir ingiliz subay "Akam" matbaasna geldiler. Aada idare odasnda idim:

    - Makineyi durdurunuz, resmi tebli var dediler. istanbul'un igal edildii hakkndaki tebli idi. Fakat h

    kmet azndan yazlm hissini veriyordu. Askerlerden biri mrettiphaneye kt, biri makinenin bana gitti. Babli'ye koarak Nazrlar Heyeti'ne haber yolladk. Hkmet de kendine gre bir tebli verdi, getirdik, Ermeni tercmanlar ingiliz subayna tercme etiler:

    - Bizimkini sahifenin bana koyacaksnz, hkmetinki-ni altma... dedi.

    ngiliz tebliinde "muharebe" sz "mahrebe" ivesi ile yazlmt. Resmi tebliin yabanclar tarafndan verildiini gstermek iin bu kelimenin bu trl kmasna dikkat ettik. Alabildiimiz intikam, bundan ibaret kald.

    *

    Fethin ikinci gn izmir nhtrmndaym. Karargh, Birinci Kordon'da bir kk. Alt katn ak penceresinden ince, kuru, yank bir yz gryorum. Mustafa Kemal'in ba. Karsnda ayakst selam duran bir deniz komutam, ingiliz filosunun kurmay bakam. Donanma rhtma yanak denecek kadar yalan.

    inanabilmek iin gzlerimin sevin yan siliyorum. Biraz soma yangn, zmir'in aa mahallelerini silip s-

    23

  • pren byk yangn. Rhtm st on binlerce insan dolu. Hepsi ngiliz donanmasna snmak aresini aramakta. Fakat gemi merdivenlerine sokulan sandallar sngl neferler geri kovuyor. Aralarnda bu snglere arkalarm vererek zmir'e km olan ordunun asker kaaklar da var.

    Mustafa Kemal ak otomobili ile Gztepe'ye gitmek zere kalabal yard vakit kalabalktan:

    - Mustafa Kemal... Mustafa Kemal. Sesleri geliyor. Paniin nasl korkak olduunu gzleri

    mizle gryoruz. Yangnn bir sele benzeyen alevi ile, denizi kaplayan filo arasnda on binlerce Yunanl ve eteci kalabal iinden Mustafa Kemal bir ilah iradesi gibi geiyor.

    Kkn holnde oturuyorduk: - Ne ii var bu donanmann zmir limannda? dedi: Sonra aramzdaki ev sahibi hanma: - Siz Franszca yazar msnz? diye sordu. Evet, cevabn alnca: - Yirmi drt saat iinde zmir limanndan kp gitmesi

    iin filo komutanna bir ltimatom yaznz, dedi. Zayflar tekrar baygnlk geirdiler: - ngilizlerle harbe tutuacaz, her ey bitecek... diyor

    lard. Mustafa Kemal'i vazgeirmek mmkn deil mi idi? Fakat yirmi drt saat soma, Birinci Dnya Harbi'ni ka

    zananlarn zafer donanmas, demir alarak ve Trk sancan selamlayarak, ar ar limandan uzaklat.

    Cafer'in sklm yumruklarn hatrlyordum. Ayn kkte le yemeine davetli idik: General Pelle, Paa'y ziyarete gelecek... dediler. General Pelle, stanbul'da Fransz yksek komiseri idi.

    24

  • Kkn dnda geliini bekledik. Arabadan indi. Tutumlu ve sert adml bir yryle kkn merdivenlerini kmaya balad. Mustafa Kemal ziyaretisini karlamak zere sokak kapsnda grnnce, generalin yz sapsar kesildi, sendeler gibi oldu. '

    Yaln yzl, uzun ve byk bir seferin btn anlarn ve ereflerini baklarnda dalgalandran Mustafa Kemal glmseyerek generale yardm etti.

    Galata nhtmndaki marealin hayali gzmn nne geldi.

    *

    Mustafa Kemal'in kumandann karlamak zere stanbul'a kotum.

    Kprnn zerinden, Eminn'nden Babli'ye doru o geiin ayaklan altnda btn ac hatralar inenip havaya uuyordu.

    an takma gn yokuu trmanan halk, kadnlan ile, o-cuklan ile, delikanl ve ihtiyarlan ile gei yollarna dklmt. Bu frtna gibi, kasrga gibi, kuruntu verici bir sevin cokunluu idi.

    "Akam" m gene ayn odasna dndm. Boazii gene karmda idi.

    *

    Ar bir hastaln nbetleri iinde lm iki gzleri ile grm gibi olanlar vardr. Ben iki gzmle battmz grdm ve kurtulduumuzu grdm.

    Mustafa Kemal'i unutamam. O soma daha da byd. Kendi milletine tekrar o gnle

    ri gstermek iin, asl Kurtulu Sava'na zaferden soma girdi.

    25

  • nklap nizamnn Atatrk' zaferin Mustafa Kemali'ni glgede brakt. Kendini gene kendi geti.

    Genler, bizim ektilderimizi ekmemek ve bu halka ektirmemek iin, siz de Atatrk' unutmaynz. Mustafa Kemal bizimdi. Atatrk sizindir.

    26

  • BR ESK HATIRA

    Mustafa Kemal'in esir dt havadisi yayld akam

    Gazeteye geldiim vakit, Anadolu'nun birdenbire kapandn sylediler. stanbul ve Trkiye'nin igal altndaki ehir ve kyleri ile memleketin br ksm arasnda hibir temas yapmaya imkn yoktu. Aradan 25 yl geti. O sabahki heyecann imdi bile gnlmde rperdiini duyuyorum.

    - Acaba Yunanllar m taarruza getiler? - Belki de bizimkiler... Tarihte hibir perde bu kadar ar bir kader sim stne

    inmemitir. Ne Rumca ve Ermenice gazetelerde, ne ngiliz veya Fransz az konuanlarn szlerinde merak giderici bir yaynt bile yoktu.

    - Canm biz taarruz edebilir miyiz? Daha geenlerde Fethi Bey mtareke aramak iin Londra'ya gitti. Ummam ki byle bir delilik yapalm.

    - htimal ne cepheyi, ne de cephe gerisini tutamaz hale geldikleri iin bir son are aramlardr.

    Hepimiz Mustafa Kemal'in askerlik dehasna inanrdk. Onun her eyi vara olduu kadar yoka da evirecek bir zar atmayacan biliyorduk.

    Fakat nasl haber almal idi?

    27

  • Btn gnmz adeta merak sancs iinde geti. Yalnz yemekten deil, dnmekten kesilmitik. Zrhllar ile, tmenleri ve alaylar ile Birinci Dnya Harbi dmanlarnn zaferi stanbul'un sularnda ve sokaklarnda idi. Bir tek mit, bir avu askerde ve Mustafa Kemal denen bir isimdedir. Kapkara perdenin arkasnda yalnz onlarn yaklap uzaklaan hayaletlerini sezinliyoruz.

    Nihayet Rumca gazetelerde ilk rivayetler skt, biz taarruza gemitik ve bamz Yunan ordusunun elik kayasna bo yere arpp duruyorduk.

    Trk ordusunun bir taarruz savama giremeyecei fikri, bizim neslimizin deimez hakikatlerinden biriydi. Ordumuzun kahramanlna bel balardk, fakat onun ancak dayanma mucizeleri verebileceini samrdk. Rumca gazetelerin haberiyle, merakmz biraz azalsa bile, kaygmz hl ate gibi yanyordu.

    Bu ertesi gn de byle srd. Saat getike mitsizliimiz artt. Havadis duyurmakta Beyolu gazeteleri ile yar e-den ve stste kasabalar alnd rivayetlerini uyduran bir Trke srm gazetesine kzyorduk.

    - Taarruz skm olsa, bir tebli verirlerdi. Durduk mu, geriledik mi? Ah hi olmazsa bir iki kasaba alsak da yle dur-sak...

    Bir iki kasaba alp durmay nimet saymaya balamtk. Az da olsa bir baary halk gvenini arttrma yolunda kullanmak kolaydr. Bu bir edebiyat iidir. Fakat ya hibir ey yapa-madksa, ya geriledikse?

    Mustafa Kemal'e kzanlar azlarn amlard bile... Akamst, gene beynimizin iinde ayn burgu, kalbimi

    zin iinde ayn ar, Bykada'ya gidiyorum, aydnlk, ferah bir austos akam... Kpkl, uyank ve neeli bir deniz... G-

    28

  • verte tka basa dolu... Trke konumayanlarda birbirinin szn kapan bir sevin var. Sadece bu sevin bizi ykmaya yeterdi. "Ne olmu?" diye sormaktan korkuyorduk.

    Bir fena ey vard. Kimseye bir ey sormakszn onu zihnimizde hafifletmeye urayorduk. htimal durmutuk. Belki de bir iki noktada gerilemitik. Ordu bozulmamsa bundan ne kard? Yunanllar da artk bitkin bir halde deil iniydiler? Aa yukar bir uzlama yapabilirdik. Bu da elbette Sevr Antlamasndan daha iyi olurdu.

    Fakat iimizdeki sualin, kimseden aramaya cesaret edemediimiz cevab kendiliinden geldi:

    - Bakumandan Mustafa Kemal Paa btn karargh ile beraber esir olmu...

    Keder insanlar ldrmez derlerse, bu sze inannz. Kalp denen eyin ne dayamkla bir maddeden yaplm olduunu ben o akamst Bykada vapurunun gvertesinde rendim.

    Trkleri, Bykada Yat Kulbmden kovmulard. Yalnz bir iki mark, yolunu bularak ilerine sokulabilmilerdi. Bunlar da o akam cezalarn ekmilerdi. nk kulpte Mustafa Kemal'in esir olmas erefine kavn btn ampanyalar patlyor ve o Trkler de datlan kadehleri imeye zorlanyordu. Ada sokaklar oluk ocuun lklar ile geilmez bir halde idi.

    lm bir uyku, rahat bir uyku gibi arayarak sabah ettik. lk vapurun en grnmez kesine snarak, iki bklm kprye indik.

    Btn Trkleri yas iinde bulacam sanyordum. Meer ne kadar soysuzlua uramz. Acaba hepsi u veya bu muhipler cemiyeti azalan myd? Bizimkiler utanlanndan evlerinde mi kalmlard? Bu gller, bu rpnlar, bu el sklar ne idi?

    29

  • Meer btn karargh ile Bakumandan Mustafa Kemal deil, Yunan Bakumandan Trikopis esir olmu...

    Size kalbin ne kadar dayankl bir maddeden yaplm olduun, yukarda sylemeseydim, burada sylerdim. Bir ocuk gibi sramaya baladm. Habere, havadise, telgrafa kouyorum. Hani dn kzdmz o srm gazetesi yok mu, resmi teblilerin kilometrelerce gerisinde imi. Yunan ordusunu mahvetmiiz ve zmir'e iniyormuuz.

    Ben mrmde, hibir edebiyat eserinde, ordulara ilk hedeflerinin Akdeniz olduunu bildiren gndelik emri okurken duyduum zevki duymadm, bu, btn heyecanlarn stnde bir heyecan veren, btn iirlerin stnde bir iirdi. Ne olmutuk, biliyor musunuz? Kurtulmutuk.

    Konumak iin dilim, yazmak iin kalemim tutuldu. Ik-dam'daki Yakup Kadri'yi aradm, ilk vapurla zmir'e gitmeyi teklif ettim.

    Tuhaf ey: zmir'in alnd haberi geldii vakit iimizde artk sevinme gc kalmamt. Gnlmz, uzun ve derin bir uykuya dalm gibiydi. Bir hastann banda gnlerce beklemekten, bir ordunun iinde gnlerce vurumaktan somaki ylp kalmaya benzer bir uyku... Hatta daha fazla alamal bir hal... Bir akam nce ampanya bayram yapanlarn yz-lerindeki unulmaz yas grmekten bile sevinemiyorduk.

    Ya o boz renkli, stlerinde zafer yollarnn henz tozunu bile silkmeyen askeri, zmir nhtm stnde oturup dinlenirken grdmz sabah... Hibir ey yapmam gibiydiler...

    Doru karargha gittik. Mustafa Kemal'i ve smet Paa'y masada ba baa bulduk. Mustafa Kemal:

    - stanbul'dan ne haber? diyordu. Biz de ona kurtulmu stanbul'un taze kokusunu getir

    mitik.

    30

  • Fakat bitirmi bir adam gibi deildi. Yangn alevleri ile aydnlanan zmir gecesinde:

    - Asl imdi balyoruz, demiti. Siz ikiniz de benim mebusum olacaksnz. Asl bundan soma ilerimiz var.

    Milleti yok olmaya doru gtren gemie nasl bir kinle bakyordu. O, neyin ve nasl kurtarldn herkesten daha iyi biliyordu. O, batmak denen en byk tarih faciasna bu milletin niin uram olduunu unutmuyordu. Trk topraklarnda gmlen, esir kamplarna taman veya kaan dmana ehemmiyet bile verdii yoktu: asl dman memlekette idi. imdi onu yenmek, daima "hakiki" vasf ile birlikte kulland kurtulua ermek lazmd.

    Zaferini kullanmaya karar vermiti. Etrafnda her eyi artk bitmi sanmakta olanlarla, her eyin ancak balangcnda olduumuza inanan bu adam ve yakn fikir arkadalar arasnda ne derin bir uurum vard. Bu yakn fikir arkadalarnn en yakn hi phesiz smet Paa idi. Ondan baka biroklar, yeni giriilen hakiki Kurtulu Savamda ondan ayrlacaklar ve bu savan hkimiyet-i milliye prensiplerine aykr olduunu iddia edeceklerdi.

    lk defa arkl olmayan bir zafer sahibi karsnda idik: gerekirse bu zaferin btn erefini ve ann, fikir savanda feda etmeye karar veren bir ef!

    Bir bakas da olabilir, stanbul'da Vahdettin'in veya yerine geen bir padiah ve halifenin sadrazam olup iin iinden kard. O, zmir'den stanbul'a gitmiyor, Ankara'ya dnyordu.

    zmir kaplarnda Mustafa Kemal

    Ordunun zmir'e girdii haberini alnca, Yakup Kadri ile

    31

  • beraber bir talyan yolcu vapuruna atladk ve yola ktk. Bakumandan Gazi ve Mir Mustafa Kemal Paa'y grmeye gidiyorduk.

    Limana girdiimiz vakit, ehre kmak isteyen yolcularn ktlarna bakmak zere, birka subay vapura geldiler. Ya-kup'la beni hemen braktlar.

    Rhtm stnde srtlarm yap duvarna dayayp sefer yorgunluunu gideren boz esvapl askerlerden baka kimse yoktu. Doru Kramer Palas Oteli'ne gittik. ki oda tuttuk ve eyalarmz brakarak bakumandanlk kararghm aratrmaya koyulduk.

    Kordon stnde bir evi salk verdiler, gittik. Alt katn ak penceresinden, masas banda oturan Mustafa Kemal'in keskin profilini gryorduk. Bir ngiliz subay, karsnda ve ayakta idi.

    Onunla konumas bitince bizi hemen yanma ard: "-stanbul'da ne var, ne yok?" diye sordu. Yakup'un "kdam"da, benim "Akam"da yazdklarmz teden beri takibettiini renmitik. Biz de onun yabancs olmamakla beraber, heyecanmz g tutuyorduk.

    zmir kylarnda Mustafa Kemal... Bu, rya gibi bir eydi. Yank yzl, t gibi endaml, rktc ve engin bakl, acaba hangi masaldaki kahraman bize o sabah grnen Mustafa Kemal kadar gzel olmutur.

    Sonra bizi baka bir odada, byke bir masann bandaki Garp Cephesi Kumandan smet Paa'ya gnderdi, "-stanbul'dan haber var" dedi. smet Paa ile tanklmz daha eski idi.

    Bu korkun yangnn balad gndr. Eyalarmz almak iin bile bir daha Kramer Palas'a dnemedik. Ate bydke ve sardka rhtm boyu halk kalabalndan karar-

    32

  • maya balad. Mustafa Kemal'in bu evi brakarak ya Karyaka yahut Gztepe taraflarna gitmesi lazmd. Fakat yanma kim girse reddediyordu. Bayaver Salih bize:

    "- Misafirsiniz, belki sizi paylamaz, bir de siz teklif etseniz..." demiti.

    Dorusu bu akl verme vazifesini stmze almak istemedik.

    Akam saatleri geldi. Kordon arkas ate, kordon boyu lk iindeydi. Kayklarla limandaki yabanc zrhllara kouan halk, merdiven balarndaki sngl nbetiler geri kovuyorlard. Mustafa Kemal ve arkadalarm bu smsk, kaak ve pheli insanlarla dolu kalabaln iinden syrp karmak bir mesele idi.

    Nihayet Mustafa Kemal karar verdi. Yol amak iin bir byk kamyonla birka otomobili glkle kap nne yanatrdlar. Mustafa Kemal zmir'e girdii iin kendisine evini teklif eden Latife Hanrm'm Gztepe'deki kkne gidecekti. Biz de Karyaka'da bir eve misafir olacaktk.

    Mustafa Kemal asker dolu kamyonun arkasnda ak otomobilinde, banan, hayknan, alaan halk arasndan:

    - te... te o... te Mustafa Kemal!., seslerini duyarak geti, gitti.

    Bir hamle etseler, darack Rhtmboyu stnde Mustafa Kemal'i nefessizlikten boabileceklerini rkerek dnyorduk. Bu dehet hissi altndaki kalabaln ylgnl nedir, onu hibir zaman zmir'in o akamnda olduu kadar anlamak frsatn bulamadm. -

    Kararghlar Bornova kynde idi. Biz de bir ngiliz evine yerlemitik. Akamlan Mustafa Kemal beni ve Yakup'u alr, Gztepe'deki kkne gtrrd. En bahtiyar saatlerimizi orada geirirdik. Osmanlcada tahkiye denen bir sz vardr,

    33

  • bu iyi, tatl ve srkleyici anlatta Mustafa Kemal'e yaklaabilen belki hi kimse grmedim. Konutuu gibi yazsayd, byk bir sanatkr hreti de brakacana phe yokta. Na-ima'nm bir ina, bir tahkiye taraf vardr. Mustafa Kemal'in yazs bu inaya, konumas bu tahkiyeye benzerdi. Esiz bir hafzas vard. Hikyeleri, renkler ve nanslarla canlanr, dururdu. Akamlan kumandan ceketini kanr, bildiimiz kemerli beyaz Rus gmleini giydii olurdu. Bu gmlek yakabilmek iin, vcudu ve beli ne kadar ince olmal idi.

    O gnler, Mustafa Kemal'in, bir destan airinin hayalinde tamamlanabilecek ne eksii olduunu dnyorum.

    Geceleri "sevmek mi, acmak m?" diye bir bahis aar syler, dinler, sorar, gler veya coard. Alay kuvvetli, hicvi ykc idi.

    Gndzleri en ciddi ileri, ayakst, aka eder gibi bir yap vard. Bunlardan biri ngiliz harp gemilerinin limandan kmas iin ordu kumandanna verdirdii ltimatomdur. Latife Hanm'a Franszcasm yazdnp, dil meselesi stnde konutuu vakit bir tercme elencesi yapt zannedilebilirdi. Bazlan tela etmiler:

    - Buraya kadar her ey iyi gitti, imdi ngiltere ile harbe tutuacaz, aldklanmz da geri vereceiz, demilerdi.

    Bizim bile, hele bir mtareke yapalm, ngiliz gemilerinin birka zaman daha zmir limannda kalmasndan ne kar, diyeceimiz geldi. Fakat mhlet saati geldiinde donanmann ufuklara doru kaybolduunu grdk.

    stanbul'daki Fransz Generali Pelle'nin Gztepe Kk merdivenlerini nasl sarararak ktn hatrlyorum. Konumadan soma Mustafa Kemal diyordu ki:

    - Bana Boazlar stne yryen ktalan durdurmam teklif etti. Ben de muzaffer ordulan hibir yerde durdurmak mm-

    34

  • kn olmadn, hemen mtareke yapmaya karar vermelerini syledim.

    Bir mddet durdu, gld: - Muzaffer ordular... dedi, bunlar o kadar daldlar ki top

    lamaya kalksam kimbilir ka hafta srer!

    Bat Anadolu'nun yanan yerlerini dolaarak Bursa stnden stanbul'a geldik. Hayli soma gazetecilerle beraber zmit'e giderek tekrar kendisiyle bulutuk.

    Bu mehur zmit gecesidir. Mustafa Kemal Mdafaa-i Hukuk Cemiyeti yerine siyasi bir parti kuracakt.

    Partinin ad ne olmalyd? Gazeteciler trl fikirler ortaya attlar. Hepsinden kan

    netice u idi ki, yeni siyasi parti bir snfa dayanmalyd. Mustafa Kemal:

    - Partinin ad "Halk"tr, dedi, bizde ayrmaya kalktnz bu snflan tek bir halk kelimesi iinde toplamak daha doru deil midir?

    inklap Mustafa Kemal, yeni ve uzun savama balamak zereydi. Kimimiz sevinmek, kimimiz kayglanmak ve pheye dmekle, onun karsnda manevi aynla balyorduk. Nmettin Paa'mn zmir Mfts Rahmetullahu Efendi'ye yazd mektuptan kan hadiseyi inceledii vakit, Mustafa Kemal'in nereye doru yneldii belli idi. Bize gre artk bsbtn kurtulacaktk. Bakalanna gre yeniden ile dolduracaktk.

    Zaferi unutmu gibiydi. Biroklarnn son zannettii ey, onun iin balangt. Mustafa Kemal'de stanbul'a dnerek Halife-i Ruy-u zemin ve padiah- Osmaniyan, Abdlmecit Han Hazretlerinin istanbolinli sadrzam olmak niyeti yoktu. Osmanl tarihinin bitmi olduuna inanmak lazmd.

    35

  • Trende stanbul'a dnerken kompartmanlara ayrlmtk. Hzl konuanlarmz, fsldaanlanmz, bsbtn susanlarmz ve derin kayglar iine gmlenlerimiz vard.

    Mustafa Kemal, yeni seimleri ve yeni partiyi hazrlyordu. Pek az kimseler yeni bir devlet kurulduumm farknda idiler.

    36

  • GAZ MUSTAFA KEMAL, REJMN DEECEN MECLS'E, LK DEFA NASIL HABER VERD?

    "Cumhuriyetin ilan edileceini Mustafa Kemal Paa 'nn Meclis 'teki hususi bir toplantda ilk defa aa vurduu veye-ni rejimin meseleleri zerinde grt 11 Eyll 1923 gnnn hikyesini, hatra defterinden olduu gibi naklediyorum."

    Ankara, 11 Eyll 1923

    Bu sabah Divan- Riyaset toplanacakt. Dokuz buua doru ehre indim. Tahanm altndaki kahvede, bir mdet Ali (etinkaya), Necati (rahmetli Maarif Vekili) ve Sabit (Erzincan mebusu) beylerle oturduk. Hkmetin gevekliinden, idarenin bozukluundan bahsettik. Bunda herkes birleiyor. Meclis'te Fethi Bey (rahmetli Okyar) hkmetine samimi iti-mad eden kimse yok. Herkes sinirli ve pheli: "- Acaba Gazi yeni bir ey yapacak da onun iin mi ileri yzst brakyor?"

    Bahede oturan Ahmet Bey (rahmetli Aaolu) beni yanma ard. Grup ve frka heyet-i idarelerine intihap edilecek namzetlerin listesinden ikyet etti ve o srada Meclis'e giren bahriyeli mebus Ali Rza Bey'i gstererek:

    - Bizi bu mu idare edecek? dedi. lk namzet listesinde onun da ad varm. Bu liste daha

    37

  • gen ve liberalmi. Ahmet Bey: "- Bu ttihat ve Terakkimin tpksdr. Ayn yola gidiyoruz" dedi.

    Olduka fkeli idi. Yeni namzetlerin biri mutaassp hoca, bir takm oportnist, bazdan da silahl takmmdand: "-ktidar saa kayor, hepimizi feda edecekler" szn de ilve etti.

    Divan'dan soma, saat yarmda, reis vekili Sabri Bey (rahmetli Sabri Toprak) ve bir iki arkadala yemee kyorduk. Meclis'in i kapsndan baheye ineceimiz srada, Mustafa Kemal Paa'nn hademeye papulanm sildirdiini grnce durduk. Gznde kendini bir tuhaf deitiren, olduundan daha zayf ve yal gsteren kenan kapakl toz gzl vard. Frka itimainin kata olduunu sordu. te idi:

    - Bana birde olduunu sylediler. Onun iin erken geldim, dedi.

    Odasna giderken bizi de davet etti. Mebus olmakla beraber hl yaverliini yapan eski zabitlerden biri frka nizamnamesinin son eklim getirdi. Nizamname bugn btn mebuslar tarafndan birer birer imzalanacakt.

    Biraz sonra cebinden nizamnamenin bir nshasn kard: Sahife ana yazd Franszca bir cmleyi okudu. Bu, Fransz cumhuriyetinin "bir ve gayr-i kabil-i tecezzi" olduunu syleyen cmle idi.

    - Dn akam Fransz ihtilal tarihini gzden geirdiim vakit not etmitim, dedi ve sildi.

    Bir sualin zerine Kanun-u esasi tadilat meselesine getik. Biraz nce ieriye giren Yunus Nadi de aramzda idi.

    Gazi dedi ki: - Cumhuriyet ne demektir? Kamusa baktm, chose pub

    lique kelimeleriyle tercme edilmitir. Bizde manas ne olmal?

    38

  • Gazi'nin, sz hangi bahis stne getirmek istedii belli idi. Kanun-u Esasi'de yeni hkmet eklini aka gstermek sras geldiini syleyen Sabri Bey:

    - Mesele bugnk vaziyetin ifade edilmesinden ibarettir, dedi.

    Gazi: "- Ben projeyi gdm. ok eksik yerleri var. Bu hafta

    kendim uraacam. Sonra baz arkadalarla hususi mzakerede bulunuruz ve frkaya getiririz, dedi.

    / Yunus Nadi: "- Bunu en kuvvetli zamanmzda yapmalyz". Gazi kalemini masaya vurarak: - En kuvvetli zamanmz bugndr, dedi. Sonra yeni Kanun-u Esasi'nin kendi niyetine gre ilk

    maddesini okudu: "Trkiye, cumhuriyet suli ile idare olunur bir halk devletidir."

    Nihayet yaknda Cumhuriyetin ilan olunacam Meclis'te Mustafa Kemal Paa'mn azmdan iitiyorduk. Haber azdan aza yaylacak, Meclis'te herkes pheden kurtulacakt. Acaba, byle bir havadisi lm haberi gibi bekleyenler harekete geecekler miydi?

    Aramzdan biri sordu: - Reisicumhur olduktan sonra gene Halk Frkas'nm re

    isi kalacak msnz? Gazi glmseyerek: "- Aramzda yle..." dedi. Reisicumhurluk mddeti zerine konutuk. Onun fikrin-

    ce Reisicumhur Byk Millet Meclisimin de reisidir. Drt sene, yedi sene bahisleri geti. Bir gayretke:

    - Kayd hayat artyla da olabilir, dedi. Gazi sert bir tavrla bunu reddetti.

    39

  • Bir arkada fesih hakk meselesini at: - Vaka imdiki Meclis iin dnlecek bir ey yok. Si

    zin hkmetleriniz daima ekseriyet bulabilir. Fakat frkalar oalnca hkmetsizlik tehlikeleri de bagsterebilir, buna ne are dnyorsunuz?

    - Millet Meclis'i kendi kendini feshedebilir. Bu cevap emniyet verecek gibi deildi. Akadalarm or

    taya srd fikirler yle hlasa olunabilir: Cumhuriyeti Fransa'daki ekli ile almak arzusunda olanlar, bu hakk reisicumhura ve hkmete brakmak teklifinde bulundular. Eski ttihat Sabri Bey, fesih hakknn merutiyet devrinde iki defa suiistimal edildiini hatrlatarak, ihtiyatl olmay tavsiye etti. Bir arkada, acaba fesih hakk artlarm son derece kaytlamak, mesela, Reisicumhur ve hkmetin, bu hakk, ancak frkalar arasndaki nisbetsizlik anariye vard zaman kullanmas daha doru deil midir? dedi.

    Gazi: "- Millete mracaat eder, referandum yaparz," dedi. Arkadalar bu usuln karklm ve sebep olabilecei

    kargaal ne srdler. Mnakaa gene kendisinin bulduu yle bir forml stnde karar kld: "Reisicumhur ve hkmet, Millet Meclis'i ifa-y vazife imknszlnda kald vakit yeni intihabat icra ettirmek hakkna haizdir".

    Soma bir sual, konumamz bsbtn baka bir istikamete evirdi:

    - Paam, bu frkay nasl yrteceksiniz? En sa ve en sol bir frkann iinde nasl itilaf ettirilebilir?

    Gazi dedi ki: - Kanunu Esasiyi Meclis' e tasdik ettireceiz. Daha iyi de

    il midir ki bu tasdik oluncaya kadar hocalar aramzda tutalm. ... Hocay heyet-i idareye aldrmn sebebi, hocalardan

    40

  • bir aza bulundurmak iin. Olabilir ki hocalar onun yerine ... Efendiye rey vereceklerdi. ... Hoca bizim arzularmza uyar. Hatta Men-i Mskirat Kanunumun tadilinden bahsettiiniz vakit:

    "- Dinde mskirat haram deildir, ienlere ceza verilir" dedi.

    Mskirat Kanunu'nun tadili... Hocann kitaba uydurduu gibi olacak: Hkmet nce meyhane ve sarholuu mene-decek, fakat ikiyi serbest brakacaktr.

    Fakat acaba her zaman byle yeni bir sebep kmayacak myd? Mustafa Kemal, derin honutsuzluklar olduunu biliyor. Fakat, bizim gibi pek tabii olarak kendisiyle birlikte yryeceklerden fazla, geri kafal mutaassplar gz nnde tutuyor.

    Bir aralk yaver ieri girerek. eyh Snusi'nin geldiini haber verdi.

    41

  • "GDEMEZSNZ!

    Bir bezginlik gnnde idi; Atatk bize dnd: "ocuklar, bir iki gnlk eya alnz bir dolamaya kalm " dedi; nereye gideceimiz belli deildir.

    yle bir miza durulmaya gelmez. i dalgalanmaldr. Biroklarm dinlendiren sessizlik ve biteviyelik, onu yaamakta olduundan phe ettirir. Baklarnn mavisi uar, dudaklarnn gerginlii zlr, sesine bir yorgunluk ker. Bu srada ar bir tehlike haberi bile, onun iin evk kaynadr. Prl prl bakar, bir yenilmez irade izgisi dudaklarm yeniden gerer, sesi btn neesine kavuur. Biroklarn lm kalm kaygsna dren tehlike haberini, onun yannda, yeni sevinlerin mjdesi sanrsnz.

    Atatrk'n yine bir bezginlik gnnde idi. Kn hemen hemen ortasmdayz. ehrin ii d kara gmlmtr. Devletin "umur--cariyesi" tabii aknda. Sabah dokuz buukta i, akam be buukta ev. Bu "harclem" bir hayat, bir mekik tezgh. Yalnz o isiz.

    Bize dnd: - ocuklar, bir iki gnlk eya alnz. Bir dolamaya

    kalm, dedi.

    43

  • Nereye gideceimiz belli deildi. Fakat yaverine verdii emirlere gre bir kara yolculuu yapacaktk. O vakitler Ankara yaknlarna bile g gidip geliyorduk. Tarada ise yol, kyl arabasnn amura saplanmamak iin istemeyerek kt bir tal geitten ibaret. Kan devri. Hani Sivas Valisi bir ofrle iki tekerlekli arabay da hemen yasak eder, kyller:

    - Aman vali bey, kanmz yasak etme, biz senin yolundan gitmeyiz, diye yalvarrlar.

    Yahut gney vilayetlerden birinde bir vali istasyonla kasaba arasnda bir yol am. Ankara'dan bakanlar veya milletvekilleri gelince kurdelesini zer, onlar gidince kullanlp bozulmamas iin yeniden balarm. te o zamanlardayz.

    Bal'ya belki varabildik. Fakat daha teye? Bakanlardan biri:

    - Gidemezsiniz! dedi. Nasl? Gidemez miydi? Birden bezginlii stnden git

    ti. Demek gidemezdi. Demek Ankara'nn beyaz hapsi iinde eli aya bal idi:

    - Siz vekilsiniz. Zati buradan ayrlamazsnz. Biz gideriz, dedi.

    Evden birer anta ile geldik. Arkadalarndan giyimini pek salam bulmadklarna gardrobundan birer palto hediye etti. Yola ktk.

    Ruen Erefle ben bir arabada idim. Bal'ya vardmz vakit gece yansn gemiti. Yaver jandarma komutann uyandrmaya gitti. Adamcaz yan plak pencereden bakm.

    - Atatrk geldi, kp da bir yer hazrlatsanz... Deyince glm. Atatrk'n bu kara k gecesinde Ba

    l'da ne ii var? Olsa olsa bunlar birka yolcudur. Kendim giyindirip sokaa karmak ve yer aratmak iin byle bir baha-

    44

  • ne bulmular. Penceresini, perdesini indirir, tekrar yatmaya gider. Komutam inandrmak iin bir hayli glk ekmiler.

    Vekilin dedii doru idi. Buradan ileriye gidemezdik. Geri dnmeliydik. Sabaha kar Ankara'ya, evlerimize kavuurduk.

    Yaver geldi: - Yola devam ediyoruz, dedi. - Nereye gideceiz? - Atatrk' takip edeceksiniz. Krehir istikametine dorulduk. Yan bozuk ose bir md

    det yle byle gitti. Geceyi atlattk. Atatrk ara sra arabasn durdurarak kervann tamam

    olup olmadma bakyordu. Neesi ve hi ypranmayan genlii stnde idi. Bir aralk ose duraklad. Dmdz bir kar, fakat batak olmasndan phelendiren bir zlml var. Atatrk'n arabas ar olduundan bizim hafif araba ile denememiz lazm geldi. Biraz ilerledik ve iyiden iyiye saplandk.

    Atatrk arabas ile yan srta doru bir kvrl yapt, ham topram amurunu uyandrmadan batan br tarafna geti. teki arabalar da peinden gittiler. Ruen Erefle ben, bir de ofrmz saplandmz yerde kaldk.

    Ta uzakta, kye benzer bir karartnn nnde bizim iin yedek bir araba brakldn gryorduk. Oraya kadar yaya gitmekten baka are yokta. Bazan ayak bileklerimize kadar batarak, amur iinde bir hayli yrdkten soma, birka muhafz askerin bulunduu kamyonete kadar gittik.

    Ben ofrn yanma getim. Ruen Eref arabann iine bada oturdu. Alt eya ile dolu idi:

    - Ne var bu rtnn altnda? diye sordu. Askerler:

    45

  • - El bombas efendim, dediler. Dorusu pek korkulu bir emniyet iinde idik. Bir hayli gecikmitik. Akam ve hemen arkasndan gece

    bast. Hava tipiye evirdi. ofr: - nm grmyorum, diyordu. Ruen soldan, ben sadan tekerlek izlerine bakarak, o

    fre: - Aman biraz bana doru... Diyor, gz yordam ile pek yava yol alyorduk. Ya git

    tike artt iin izler kayboluyordu. Durmadan camlan silerek, gece vakti, bir hendee yuvarlanmamaya alyoduk.

    Bu bir ikence idi. Ka saat srd, bilmiyorum. kide bir: - Gidemezsiniz! szn hatrlayp vekil arkadamz ha

    yrla anyorduk! Bir aralk ilk rastladmz bir evde kalmay bile dndm. Fakat Atatrk' merakta brrakrdk. ilemizi ister istemez dolduracaktk.

    Nihayet sis pus iinde Krehir'in soluk klan grnd. Atatrk valinin evine inmi ve ar arabas tam konan eiinde amura saplanm. Bu da tuhaf bir eydi.

    Dumanl lamba aydnlnda Atatrk' gler, konuur bulduk:

    - Sizi merak ettim. uraya buraya haber yolladk. Bir cevap da alamadk. Karnmz a... Haydi doru sofraya... dedi.

    Bilhassa O neeli idi. Herkes yanndakine soruyordu: - Yann ne yapacaz? iekda'm aarak ilk demiryolu istasyonunda hazrla

    nan treni bulacakmz. Fakat acaba yol nasld? - Daha berbatm... diyorlard. Erken yattk. Bizi bir byke eve gtrdler. Sac soba

    ile birdenbire hamam gibi sman, sonra yine birdenbire dam

    46

  • gibi souyan bir odann yatak serili kerevetleri zerine birka arkada bzldk.

    Ertesi sabah Atatrk kervan tertibini kendi stne ald. Kar pek fazla idi. Yol belli deildi. Onun iin nde hafif bir Ford gidecek, arkasnda jandarma ykl bir kamyon bulunacakt. Ford arabasnn vazifesi bize iz amakt. Ara sra yoldan kp kara gmld m, jandarmalarn yardmyla tekrar yolun stne konacakt.

    Kylerin kar stnde yalnz baca ular grnyordu. ehrin bir hayli uzana kadar bizi uurlayan vali, bir yerde arabasndan indi ve Atatrk' selamlad. Bembayaz, usuz bucaksz kar stnde simsiyah bir tren esvab ile kapkara bir silindir apka brakp yolumuza gittik.

    iekda'n nasl olup da aabildiimizi bilmiyorum. Kaim bir kar yn, sa yanmz alabildiine uurum, vakit gece... ok defa "varmak" hayalini kaybediyorduk. lm bir kar yanmzda idi. Dimdik kyorduk. Bu kader midir, nedir, ona teslim olmakt. Bu bir tevekkl hali idi.

    Bir iradenin aynhnmaz, kopulmaz cazibesine tutulmu srkleniyorduk. O kaderden de kuvvetli idi. Atatrk gidecekti. Gitmeli idi.

    Sonra ayn zorlukla, ayn tehlike ile indik. Ve dzlkte, direksiyonlar boanm dizgine eviren bir kaygan batak topraa dtk. Byk bir hzla saa veya sola frlayarak, sanki bir pencereden kurtulmaya alyorduk.

    Nihayet btn pencerelerinin klan ile tren grnd. Isnmt. Sofras kurulmutu. Bu, iki ray stnde bir medeniyet paras idi.

    Atatrk gidebilmi, gtrebilmiti. Sanki btn Kuvay Milliye destannn bir senaryo denemesini yapmtk.

    47

  • evki, canll, genlii ile arabasndan indi: - Tehlikeli anma, ho bir yolculuk yaptk, dedi. - Atatrk, dedim, arabalar saplanp kalsayd ne yapardk? Gzleri parlayarak: - Ne mi yapardk? Atla, kan ile yolumuzu tamamlar

    dk, vastamz icat ederdik, dedi. Mesele sk sk imknszlk hali balayan glklerde de

    il, karar vermekte ve iradeyi kaybetmemekte idi. ok defa, yalnz kendine gvenirdi.

    48

  • MUSTAFA KEMAL'N BR TCARET MACERASI VE GAZETE SAHPL

    Ordular Grubu Kumandanl' ndan stanbul' a geldii zaman bakmlar ki Atatrk'n be bin lira tasarrufu var:

    - Artk bir vazifeniz yok, byle arkas gelmeyen masrafa dayanlmaz, paramz bir ticarete koysak, demiler.

    - Ama ben ticaret bilmem ki... - Bilmenize hacet yok, efendim. Mesele A... Beyefendi

    ye sizin bu ehemmiyetsiz paranz kabul ettirebilmekte. Ondan soma paranz kendiliinden iler, durur.

    Syleyen eski bir ahbab. A... Beyefendi de tanmad bir stanbul kibar. Kendi kendine, yle ya topu topu birka bin lira var, anamn sandnda duracana A... Beyefendi kim ise, onun sermayesi iinde dnp oalsa hi de fena olmaz, diye dnr. Ahbab:

    - Dn hatrma geldi de A... Beyefendiye danmadan size geldim. Onun raz olacan syleyemem. ok byk iler grr. Bunlar arasnda birka bin liranzla alakadar olacan talimin etmiyorsam da bir defa grr, tanrsanz... Pek ho sohbet bir zattr da...

    A... Beyefendi akam meclislerinden birine Mustafa Kemal'i davet eder. Atlas deli kupa arabasn gnderir, Mustafa Kemal yanma Fethi Bey'i alarak gider. Niyeti Beyefendi

    49

  • ltuf buyurursa, Fethi Bey'in tasarrufunu da kendi parasna katarak "nemalandrmak"tr.

    stanbul tarafnda bir konaa girmiler. Sofra, yemekler, salon hepsi yerinde. Beyefendi Babli slbu ile sohbetler aar, terbiyeli konuur, pek nezaketli dinler, ticaret ve para gibi bahislere tenezzl edip dokunmaz bile! Mustafa Kemal iinden, galiba bizi beenmedi, paramz kabul etmeyecek, diye kayglara bile der. Bir aralk, hani bizim mesele, der gibi ahbabna gz ucu ile iaret eder. Ahbab sonunda glkle meseleyi aar, beyefendi yan dinler, yan dinlemez.

    - Hele Paa Hazretleri yazhaneye terif etsinler de... gibi yarm az bir vaatte bulunduktan soma, felsefeye mi, politikaya m, bir kibar bahse daha geer.

    Gece ge vakit konaktan kmlar. Mustafa Kemal yolda Fethi Bey'e:

    - Nasl? demi. - Nesi nasl? nedir? Ne verilecek? Ne getirecek? Bir

    y sylemedi ki... - Tuhafsn Fethi, adamn nezaketine, kibarlna baksa

    na... Kendisinden byle adi eyler sorulur mu hi? - Ben bilmediim ie senetsiz kontratsz on para koy

    mam, der. Mustafa Kemal, inatl yznden, arkadann byle

    bir frsat karmasna onun hesabna esef eder ve ertesi sabah anasnn da:

    - Ne yapacaksn yavrum? Sakm paran elinden kapmasnlar? gibi ihtiyatl szlerine kar da, adeta beyefendi hesabna sklarak parasn alp gtrr. Yaveri Cevat'm galiba yz elli liras birikmi. O da rica ederek bu sermayesini kumandannn parasna katm. Yolda Mustafa Kemal'in korkusu, ya kabul buyurmazsa? Yazhaneye gitmiler. Beyefendi Mustafa Kemal'in zarfn alm:

    50

  • - Bir defa saysanz... Szne: - Deer mi? gibi bir yan glle baktktan sonra kasas

    n am, iine atvermi. Binlerce lirann eksik olup olmadn bile merak etme

    yecek kadar kibar olmak iin kimbilir ne kadar zengin olmal, diye dnen Mustafa Kemal, sermayesinin de konduu ticaret iinin teferruat zerine konumaktan bile sklm. kp gitmiler.

    *

    Bunu ahbabndan sormu. O da bir incir meselesinden bahsetmi. zmir'den bir yelkenliye konacakm. Bir yere gtrlecek, satlp bir eyler almacak, o stanbul'a gelecek, karma kank, dolambal bir i ama, ahbab:

    - Byk kr byle olur. Yzde ikiden, yzde ten ne kar? Bir iki dnte konan para iki misline kmal ki bir ey anlayasmz...

    Bir iki dnte iki misli, drt dnte drt misli, Mustafa Kemal anacnn alaca evi hayalinde bir iyi demi-tir bile!

    Gnler geer. Yelkenli bu, gn lsne gelmez. Haftalar geer, Mustafa Kemal Fethi Bey'e bir soraym, der, o soukkanl ve realist:

    - Ne yelkenlisi, ne inciri birader... Mkemmel dolandrdlar seni...

    Derse de, atlas deli kupa, sofra stndeki kristal kadehler, yaldzl koltuklar, soma beyefendinin para zarfn yle kasaya doru at gz nnde canlanan Mustafa Kemal arkadana kzar:

    - Sen de hep bylesin. Her eyin fena taraflarm bulursun, diye sinirlenip yine ahbab ile soruturur.

    51

  • Yanl bir limana m gitmiler, yoksa incirde kurt yokmu da var diye rvet mi istemiler, boalm da yerine yklenecei mi beklemekte imiler, her grmede yeni bir havadis! Hatta hepsinin beyefendide telgraflar var.

    Bir gn btn cesaretini toplayp beyefendiye gider. Aa... Sanki hibir ey yok. Adamcaz masasmn bamda, eski hal, eski dzen... Bykdere postas sekiz on dakika rtar yapm gibi bir ey... Mustafa Kemal, zahir byk tccarlk bu, hi tecrbem olmad iin ben telalanyorum galiba, diye ayrlp yine beklemeye koyulursa da iine nihayet bir phe de girmi. Ha geldi ha gelecek gnlerinde Sultanahmet Meydam'nm deniz grr bir kesinde zavallya o gn ikindiye doru enginde grnecek yelkenliyi bile gzetletmiler.

    Tabii sizin de anlayacanz zere en sonunda tekne batm!

    Cevat ne kadar olsa kk subay, parasz. Yz elli lirasn kaybetmeyi bir trl iine sindiremediinden bir gn Beyefendiyi kpr stnde sktrr:

    - Buraya bak, ben Paa deilim, ya imdi param verirsin, ya seni kprden aa atarm, demi ve sermayesini kurtarm.

    Mustafa Kemal, o gzel tatl anlat ile bu ticaret macerasn ara sra tekrarlad zaman, hl maa artklarndan birikme parasna ii yanard.

    Bir mddet soma stanbul'da bir gndelik gazete meselesi ortaya kar. Gazetenin banda Fethi Bey var. Mustafa Kemal, az da olsa, sermaye koyanlar arasnda.

    Bu yeni ticaret bsbtn tatl. Yazacaksn, yazdracaksn, fikir kavgalar yapacaksn, stelik para da kazanacaksn.

    Gazete mterisi nedir? Bir gazeteyi alanlardan yzde ka-

    52

  • ciddi yaz okur, yzde ka merakl havadisler ve tefrikalar peindedir, Mustafa Kemal'in bunlar hakknda hibir fikri yok. O sanyor ki o gnk gazetelerde Fethi Bey'den daha akll bayazar m var, kendisinden daha iyi polemik ilhamlar kim verebilir, o halde bu gazetenin, srm de hepsinden daha yksek olmas pek tabii deil midir? Birok fikir adamlar ve yazarlar bu hataya dmlerdir ve imzal makalelerinin bir gazeteyi, niin imzalan altnda kan bir kitaptan daha fazla srdrecei sualini kendilerine sormamlar, soma bir gazete yazclnn hususiyetleri zerinde de durmamlardr.

    Biz okurlanmzla konutuklanmz birbirine kantnnz. Konutuklarmz seviyece, zevke aa yukan bir ayarda ol-duklanmzdr. Bunlar, ok defa, gndelik gazete bile okumazlar. Beendikleri gazete en az, ele almadklan gazete ise en ok satar. Evet, gazetecilik de bir ticaret ama, bir fikir adam iin dahi incir zm alverii kadar anlamad bir ticaret!.

    Mustafa Kemal de, gazetesini evinde okur, pek houna gider, herkesin elinde grmek sevincini tatmak iin erken sokaa kar. Ne kimsenin elinde, ne de mvezzilerin azmda-dr. Byle bir gazete ktndan sokaktaki, tramvaydaki ve otobsteki ehir habersiz grnr. Halbuki Mustafa Kemal meclislerinin hepsinde herkesin gazeteden haberi vardr.

    Gazete teknesi, incir teknesi kadar da dayanmaz. Btn kumandanlk hayatndan nesi kalmsa, o da en ok srlmemesi iin hibir sebep olmayan bu gazetede eriyip gider.

    Onun iin, iktidarda iken dahi, gazete Atatrk'e korkulu ve tehlikeli bir teebbs olarak grnmtr. Hkimiyet-i Milliye kendisinindi: Pek mtevaz yaard. Yeni bir makine almak lazm geldiinde Bavekil smet Paa bana:

    - Gazete bir ahsmdr. Ben ahs gazetesine nasl para yardm yapabilirim? demiti.

    53

  • Biz, dz makinede bir trl iyi ve yeter sayda baslama-yan gazetesine bir makine satn almas pek faydal olacan kendisine anlatmaya alyorduk. yle dnd, tand:

    - Ben yle ey istemem, dedi, smet Paa'ya syler, gazeteyi partiye veririm, makinesini de parti dnr.

    Devlet ve hkmet adamlarnn gazeteleri serbest piyasada srlmez. Bu eski, ok eski ve ok bilinen bir eydir. Hususi adam ziyan eder ve gazetesini karmaktan vazgeer. Devlet ve hkmet adam ise, gazetesine zoraki yaama imknlar arar. Bunlar da ancak resmi kaynaklarda bulur. Kendisine de, hkmetine de, partisine de sz getirir.

    ok partili rejimlerde parti gazetelerinin zoraki yaatlmas iin bizde yaplanlar, hi, ama hibir demokraside yaplmaz ve yaplamaz. Hazinenin paras son akesine kadar tama-miyle milletindir: Bu paradan ne bir ahs, ne de bir parti hesabna fedakrlk istenemez. Bir gn bu trl cmertliklerin hepsini mir-i ita'larm meteliine kadar tazmin edeceklerinde phe var m?

    Atatrk'n bir makine de almak elinde idi, bir milyon abone yazdrp milyoner olmak da!

    Hele iktidarda iken o Beyefendiyi bulup kendisine sermaye olarak yalnz bir tek kelimesini, bir tavsiye kelimesini vermi olsayd, hi incir teknesi batar myd?

    54

  • 1908'DEN NCE SELANK'TE BR SOFRA BAI: "NN BR MUSTAFA KEMAL IKMASIN?"

    Bir masa banda arkadalar ve tandklar ile buluup konumak! Atatrk'n ilk genliinden ankaya'da ar hastalndan nceki son akamna kadar en byk zevki bu olmutur. Yiyip imek, elenip comak, hepsi konumalar ve tartmalar bahanesi idi.

    Selanik'teki kapal birahanede veya ak bahedeki masann bamda yine o vardr. Gelenler gelir, gidenler gider. Sabaha kar kalksa bile, vazifesine geciktii olmamtr. Arkadal braklmaz ve geilmez olduu kadar, kendinden bakalar iin yorucu idi.

    1908 merutiyetinden nce bir akam st yine ayn toplanma. Masadakiler arasmda Fethi ve Ali Fuad Beyler de var (Okyar ve Ali Fuad Cebesoy). O srada Venizelos Girit'te ve Settar Han ran'da hrriyet savama atlmlardr. Masa konumas bu iki hadise zerine dner. Bir aralk Fethi Bey:

    - Niin bizim milletten byle adamlar kmaz, diye hasetlenir.

    Bu sz zerine sofrada bir susmadr, gider. Mustafa Kemal derin bir dnceye dalmtr. Arkadalarndan biri, neden soma, ona dnerek:

    - Ben senin ne dndn biliyorum, der. - Ne dnyorum? - Neden ben kmayaym, diyorsun.

    55

  • Mustafa Kemal baklarm derin bir hayalden syrarak cevap verir:

    - Evet, niin bir Mustafa Kemal kmamal? Bahis uzadka uzar, masadakilerin canlan sklmtr.

    Fethi Bey daha elenceli bir iki yerine gitmeyi teklif eder. Giderler.

    - Evet niin bizden de kmamal? Bu defa Fethi Bey, akam daha elenceli bitirmek iin,

    dansl bir yere gidilmesini teklif eder. Giderler. Kimi bir kadn bulup dansa kalkar. Kimi bir zevke dalar. Mustafa Kemal, Ali Fuad Bey'i brakmaz:

    - Niin kmamal? Bu millet Yunanllardan da m canszdr, ranllardan da

    m aadadr? Bahsin sonu gelmez. Ortalk aarmaya yz tutar. Hepsi erkenden vazifeleri banda bulunacaklar.

    Fethi Bey kendi evine dner. Ali Fuad Bey'in evi uzak-adr. Mustafa Kemal:

    - Sen bize gel, anam bir eyler hazrlamtr, kahvalt eder, ykanp tra olur, daireye gideriz, der.

    Anas pek sevdii olunu bekleyerek sanki hi uyumamm Vurulur vurulmaz kapy aar:

    - Bu kadar ge kaldnza gre iyi elenmisinizdir. Ooh.. ooh... Ne iyi ettiniz, der.

    Ali Fuad Bey: - Aman teyze sormaynz, Fethi Bey'le beraberdik. - Fethi ile mi? Akll ocuktur o... - Olun birahanede bir bahistir mtturdu, bir trl arkas

    gelmez, Fethi haydi baka yere gidelim de elenelim, dedi. - Ya... Fethi yledir, aklldr o... - Gittik ama, olunun bahsinden kurtulursan kurtul. Yi

    ne konutuk, durduk. - Fethi ne yapt? - O elenecek bir ey buldu. - Dedim ya, aklldr Fethi...

    56

  • BZM TARH'TEN

    Atatrk'e ramen seilen iki mebus - Necati'nin ilk vekillii - stanbul gazetecilerinin muhakemesi - Yzellilikler ve Atatrk.

    Atatrk'te vehim ve korkudan eser yoktu. Fakat etrafndaki birtakm tredi menfaatiler, daha ilk zamanlarda onu tedhiilie gtrmek iin ellerinden gelen fesat ve fitneyi evirmilerdi.

    Henz ilk seimde bir vatanda Eskiehir'de tek parti listesine isyan etti. "Mstakil" milletvekili kt. Bu vatandan ad Emin Sazak'tr. Tedhiiler bu isyan cezalandrmak iin olanca tahriklerde bulundular, fakat muvaffak olamadlar.

    Atatrk'n tek parti listesine ikinci isyan Trakya'nn bir evresinde olmutu: Bir Halk Partili "mstakil" milletvekili olarak Meclis'e geldi.

    Tedhi merakllar yeniden harekete getiler. Onu herkese ibret verecek gibi cezalandrman idi. Bu srada yle bir konuma olmutur: Milletvekilini tanyanlardan biri Atatrk'e:

    - Bu zat iin iyi bir adamdr, derler. Ben de yle tanyorum, dedi.

    - yi adam olmasa halk bize kar tutar myd? Onu kaybetmeye deil, kazanmaya baknz.

    57

  • Rahmetli Necati pek gen, fakat cumhuriyetin ilk bakanlar arasnda bulunmaya da pek hevesli idi. Rumeli gmenleri meselesini ele alarak ve onlar iin yeni bir veklet yaplmas lazm olduunu ne srerek, krsde hkmete iddetli hcumlar yapyordu. Hi unutmam. Atatrk Meclis'te yanma rastlamt. Bir zamanlar deti olduu zere tespihi ile sinirli sinirli oynuyordu. Dayanamad:

    - Sen btn bunlar vekil olmak iin sylyorsun, seni vekil yapmayacaz, diye haykrd, ama birka gn soma onu vekil yapt.

    *

    stanbul gazetelerinden bir ksm hilafetin kaldrlmas meselesinde, Atatrk'e kar cephe almlard. Eski Hrriyet ve tilaf Frkas'ndan Ltfi Fikri'nin bir mektubu eski ttihatlarn gazetesinde kmt. Kuvay Milliye devrinde gnde birka kii iin idam hkm veren bir eski subayn reislii altnda kurulan stikll Mahkemesi, ihtilalin en nazik gnlerinde en tehlikeli tahrikilie kalkan gazetecileri cezalandrmak iin istanbul'a gitti. Ve hepsi iin beraat karan vererek Ankara'ya dnd. Bu stikll Mahkemesi azalan daima milletvekili aday gsterilmitir ve ilerinden ou bakanlk etmilerdir.

    Atatrk rahmetli Ali Saib'in Suriye'deki yzelliliklerle birlik olarak suikast hazrladna samimi olarak inandml-mt. Ali Saib'in milletvekillii dokunulmazln kaldrmak iin kurulan komisyon aleyhine karar verdi. Adamcaz Meclis'te krsye kt, savunmasn yapt, fakat Meclis ounluu da komisyonun karann kabul etti. Ali Saib'i mahkemeye verdiler. Btn tedhiiler mahkemenin tepesinde idi. Atatrk muhakemeyi dakika dakika takip ediyordu. Yarg rahmetli Ali Saib'in beraatna karar verdi.

    Yargcn adaletinden phe edilmi olsa dahi, kendine

    58

  • hibir zarar gelmedikten baka mesleindeki tabii ilerlemesi hibir zorlua uramamtr.

    *

    Ordunun bandaki milletvekili kumandanlar, gnn birinde, kumanda mevkilerini bnakarak, Meclis'e gelmiler ve Atatrk'e kar cephe almlard. Bunlar somadan Terakkiperver Cumhuriyet Frkas'm kurdular. Hep birbirinden tannm ve halk iinde itibarlar olan ahsiyetler, yani ayr ayr birer "tehlike" idiler. Mehur suikast tertipilii de, bu liderlerin bilgileri dnda olmakla beraber, yine bu frkada olmutur.

    Somadan kimi memleketten kt, kimi memlekette kald. Polis pelerinde idi. Tedhii takm ankaya dosyalarna her biri iin alabildiine curnal yyordu. Zamanlar geti, bir gn Atatrk'n Babakan smet Paa Devlet Reisi'ne bir kanun teklifi ile geldi. Bu memlekette bir gn bile babakanlk ve bakanlk edenlere, o zamana gre az ok geindirici bir maa balanacakt. Atatrk'n btn dmanlar bundan faydalanacaklard. Atatrk teklifi kabul etti.

    Gel zaman git zaman, rahmetli lider Ali Fuad Cebe-soy'dan balayarak hepsini ayr ayr Meclis'e getirmek de istedi. Kimi kabul etti, kimi reddetti.

    Nerede ise "Kzl" damgasn vuracamz o dikta devrinin son "zulm"lerinden biri yzelliliklerin affedilmesi olmutur. Bunlar yalnz on yl kadar hizmet alamayacaklard. lerinden bir iki tandm muharririn alma tekliflerini gazeteler reddediyorlard. Bir akamst Atatrk'e gittim. Bu muharrirlerin gazetelerde almasna msaade edilip edilmeyeceini sordum. Bana:

    - Biz kimsenin ekmeksiz kalmasn istemeyiz. Onlar da memlekete a brakmak iin getirtmedik, dedi.

    59

  • YAZI VE DL NKILAPLARINA AT HATIRALAR

    Yeni yaznn eskisi yerine gemesi iin mddet: Ya ayda, ya hibir zaman - Dil hareketinde zelletirmecilik hareketi kmaza girdii zaman - Dil Kurultay, Hseyin Cahit ve Atatrk.

    Harf komisyonunun son kararlarn Ankara'dan stanbul'a getirip Dolmabahe Saray'nm denize kar aydnlk alma odasmda Atatrk'e anlattm gn dn gibi hatrlyorum. Byk glk Osmanlcadaki yabanc kelimelerin btn syleni hususiyetlerine gre harfler ve iaretler aramakta direnen arkadalarla, biz Trkeciler arasndayd. Trke kelimelere lzumu olmayan harf ve iaretleri istemiyorduk: Bylece dilde kalacak yabanc kelimelerin de, gitgide, syleni hususiyetlerini kaydederek Trkelemesini salamak istiyorduk. Bize gre, yaz dil meselesini de halledecekti. Yeni yaz, yalmz Arap yazs dediimiz, eski yaznn deil, Os-manleamn da tasfiye edilmesi demekti.

    Atatrk kar tarafm tekliflerini gzden geirdi: - Biz bunlar halka ve ocuklara nasl retebiliriz? Bu

    da eskisi kadar g... Soma:

    61

  • - Yeni yaznn eskisi gibi yerine gemesi iin mddet olarak ne dndnz? diye sordu.

    Mddet arkadalardan azlna gre be, bir haylisine gre on be yl olmal idi. lk zamanlan okullarda iki yazy da retecektik. Gazeteler birka fkray yeni yaz ile dizdirmekten balayarak, yava yava arttracaklar ve mhletin sonunda btn gazeteyi yeni yaz ile dizdireceklerdi:

    - Farzedelim on beinci ylda gazetelerde yanm stun Arapa yaz kald. Ne olacak biliyor musunuz? Herkes o yanm stunu okuyacak. Bir harp, bir buhran, bir ey kt m, bizim yaz da Enver'inkine dnecek.

    Enver Paamn daha fazla imla inklab diyebileceimiz denemesi Birinci Dnya Harbi olur olmaz suya dmt:

    - Ya ayda yapabiliriz, ya hi bir zaman... dedi. Buna ben de atm dorusu. ayda bir millete yaz de

    itirtmek! Bunu da baarabilecek miydi? Mevsim scakt. Bir akam kendisini Sarayburnu'nda bir

    halk elencesine, Bykada'da bir baloya davet etmilerdi. Sarayburnu bahesindeki byk halk kalabaln grdkten biraz soma:

    - Bana bir defter veriniz, dedi. Galiba garsonlardan birinin kk cep defterini ald ve

    bir eyler yazmaya koyuldu. Bir aralk beni yanma ararak: - Bir defa gzden geir. Bunlan sana okutacam, dedi. Latin harfleri ile ilk Trke yaz idi. Diktatrler halk kalabalndan korkar. Rasgelenin katl

    d kalabalk, polis iin en pheli "mechuP'dr. Atatrk, halkn kendinde yalnz kendi iyiliini ve ykseliini isteyen bir kahraman gzktne inanan bir inklap idi. Halk ka-labalklannda kendi asl kuvvetini grrd. Ara sra:

    - Halka giderim, demekten ne kastettiim o akam da an-

    62

  • ladm. Halk yaz inklab mjdesini lgnca alklyordu. nk bu inklab halk iin ve halk adna yaptn halka anlatabiliyordu.

    Nitekim daha soma Bykada'ya gitmitik. Kydan baheye knca, orta binadan tuvaletli hanmlar, frakl ve smokinli efendiler kendisini karlamak zere ilerledikleri srada bana eildi:

    - ocuk, dedi, orada yaptmz burada yapamazdk. O bir saray tanzimats deildi. Soma Anadolu'ya, kylere kt. Bir karatahta zerinde

    yeni yaznn ilk derslerini verdi. Ve ayda "yapt". Ne kadar hakl imi byk inklap! Eer on be yl mh

    let fikri yrseydi eski yaz hemen hemen demokrasiye kadar srecekti ve hi phesiz Trke ezandan nce yeni yaz tarihe karacakt.

    Bir oklarmz yazda eski alkanlmza bal kaldk. Artk hi eski yaz bilen kalmaymcaya kadar, dairelerde biri resmi, biri hususi iki yaz yan yana devam etti. iki kii vardr ki yeni yaz balad gnden sonra kalemlerini sa yazya dokundurmamlard: Biri Atatrk, teki inn! Bunlar oyuncu deildiler, inklap idiler!

    *

    Dil hareketinde zelletirmecilik ve Atatrk

    Rahmetli Yusuf Ziya nereden ve neden dilci idi, bilmiyorum. Balca hneri, hangi dilden esaslca bir kelime syleseniz, aslm Trke karmakt. akac, modac ve dalkavuk da deildi. Bulularna inandndan phe etmezdim de nasl olup da inandna aardm. Nihayet akl mant yerinde bir faklte hocas, deerli bir eczac idi. Kendisi ile latife yol-

    63

  • lu tartmalarda bulunmak, dil sohbeti gecelerinde Atatrk'n balca zevklerinden olmutur. Bir defa "Dk" kelimesi hatra gelmiti. Yusuf Ziya:

    - Trkedir, "tok"dan gelir, dedi. Gelir mi gelmez mi, niin gelir, nasl gelebilir, diye ko

    nuulduu srada, Atatrk'n eski ve nekreci arkadalarndan Salih Bozok:

    - Buldum, buldum, dedi. Hepimiz yzne baktk: - "Ddk"den gelir, dedi. Atatrk, Yusuf Ziya'y gcendirmemek iin kalarn at

    t: - Sen alay m ediyoruz, sanyorsun? - Hayr paam... Dkler yalnz tok olmaz ya, ddkleri

    de ter de ondan yaktrdm. Baka bir sefer Atatrk, Ziya Bey usul bir benzeti ma

    rifeti yapmaya kalkt, rahmetli hoca dudaklarn bkerek: - Olamaz efendim, dedi. Atatrk'n saduyusu yerinden oynad: - Niin olamazm beyefendim? Sizin benzettiklerinizin

    kitapta yeri var m? Yooo... Yatanzda sanzdan solunuza dnerken hatrnza geliyor. Sylyorsunuz. Benimki de bu sabah banyoda aklma geldi.

    lmi metodlar arasmda byk bir fark olmad belli idi. Pek iyi dostum ve pek iyi insan rahmetli Naim Hazm

    Onat hocann sanat ise, Arapamn Trke olduunu ispat etmekti. yle bulular vard ki azmz ak kalrdk. Bir hayli yazlan ve bir byk cilt kitab vardn.

    zelletirmecilik hareketi bir kmaza girdii vakit, Milli Eitim Bakan rahmetli Saffet Ankan, Atatrk'e benim ve ben zevkteki arkadalarn Osmanl lgatim Trkeletirme

    64

  • iine memur edilmekliimizi tavsiye eder. Atatrk uygun grr. Bana syledi. Birlikte bir heyet yaptk ve almaya koyulduk. Bizim iimiz sade idi: "Bab" Trke "kap" m demektir. "Kap"y alp "Bab" atyorduk. Asl Acemce "Divaldr, diye "duvar"a karlk aramyorduk. Konuma kelimelerine dokunmuyorduk. Kelime uydurmuyorduk, ama Trk kaidelerine ve stanbul ivesine gre karlklar "yapyorduk." Bugnk dilde kullanlan birok Trke szler o devirden kalmadr. Mesela "Akl- selim"e "saduyu" karln o zaman ben teklif etmitim. Terkipleri, eer "suikast" gibi tek keli-melemi ve pek klielemi deilseler, tasfiye ediyorduk.

    almalarmz her akam Atatrk'e gtrr, okurdum. Bir kmazdan kurtulur olmamzdan sevinte idi. Bir akam beni Karpi'te beklediini sylediler. Gittim.

    - smet Paa rahatsz. Evine uradm. Lgat komisyonunuzun almalarndan bahsettik. Pek memnun kald. Millete byk hizmet ediyosunuz, dedi.

    Bir mddet sonra da: - Sanki niin Dil Komisyonu'ndaki teki arkadalar ii

    nize almyorsunuz? Karlklarnza itiraz m edecekler? Sonradan edeceklerine imdiden etseler de sustursanz daha iyi olmaz m? dedi.

    Komisyondaki arkadalardan bir ksmnn "mangal"a karlk arayacak kadar zelletirmeci olduklarn bildiimden, kendi kendime:

    - imiz yanda kalacak, dedim. Fakat Atatrk'n szne, karmzdakileri inandramayacak olduumuz hissini verecek bir itirazda bulunmak doru olmazd, kattk.

    Anadolu Kulb'nn Atatrk'e aynlm dar ve uzun salonunun masas banda bir ekimedir, gitti. Bazdan ile zevk-

    65

  • lerimiz, anlaylanmz, birbirinden o kadar ayr idi ki kavgaya bile tutuuyorduk.

    Yaz mevsimi idi. Biraz soma Atatrk Dolmabahe Sarayma tand. Bizim komisyona da giri holnn stndeki denize kar byk salonu ayrdlar. ekimeler arasmda pek az netice alyorduk. Bunlar da akamst Atatrk'e gtrr, okurdum.

    Bir gn "hkm" kelimesi stnde takldk. Samda Yusuf Ziya, solumda Naim Hazm Onat oturuyordu:

    - "Hkm" Tkedir, dedim. Yusuf Ziya: - Hayr, olmaz. Naim Hoca: - mknsz... dedi. Ben de sinirlenmitim: - Canm efendilerim, dedim, birinize Franszca kelime du

    yurmaya gelmez, asl Trkedir, dersiniz. kincinize asli Trke olmayan Arap kelimesi bulamayz. Soma "hkm" gibi Trkede hibir karl olmayan bir kelime karmza kar, ikiniz de Trke deildir, buyurursunuz. "Hkm" niin mi Trkedir? Trkesi yoktur da ondan!

    Toplanty burada braktk. Herkes dalnca pek sevdiim Abdlkadir nan yanma geldi.

    - Ben, bir hayli Trk lehesi bilirim. Yakup Kadri - Falih Rfk lehesini de bilirim. Yalnz zletirmecilerin lehesini bilmem, dedikten soma:

    - zlmeyiniz, hangi kelimede sknt ekerseniz, onlarn usulnce Trkeletirebiliriz, dedi.

    - te, "hkm" kelimesi... dedim. Ertesi gn beni buldu. Hazrlad bir kd uzat. Oku

    dum. Ne kadar sevindiimi bilemezsiniz. Hemen ieri girdim ve toplant alr, almaz:

    66

  • - "Hkm" kelimesinde kalmtk. Kelime Trkedir. nk Radlop lgatmda grld zere "k" akl demektir ki, baz lehelerde "k" eki ile yaplm kelimeler de vardr. Bu kelimelerle henklemek iin bu da pek gzel "k" ekli alabilir. O halde "k" - "m" akln yapt bir i manasna hkm" demektir. Asl Trke olan kelimelerin bugnk syleni tarzlarn kabul ettiimize gre, "hkm" lgatmza olduu gibi Trke olarak almamz lazm gelir, dedim.

    Bana bu ilmin birdenbire nereden geldiini anlamadlar ama, hocalarmn ikisi de haptoluverdiler.

    *

    Atatrk, Trk tarihinin ve Trk dilinin inkr edildii devrin adam idi. O devir edebiyatna gre Trklerin medeniyet tarihinde yerleri yoktu. Trke ne ilim, ne de edebiyat dili olabilirdi.

    Atatrk milletini, nesillerden beri srp gelen bu aalk duygusundan kurtarmak iin kendini dile ve tarihe verdi. kisinde de, srf bu asl duygu ile, zolamalara kadar gitti. Bir zamanlar lgata alman her kelimenin Trke olduunu izah etmek merak bu yzden artt.

    Trk Dil Kurultay ve Hseyin Cahit

    Moskova'da milletleraras yazarlar kongresinden stanbul'a henz dnmtm. Akama doru Dolmabahe Sara-y'nda Atatrk'n elini pmeye gittim. Deniz stndeki balkonlardan birinde oturuyordu. Dil Kurultay toplanmak zereydi. Bu toplantya yetimek zere acele ettiimi sylediim zaman:

    - Tam da gnnde geldin, dedi. Bu akam sofrada arkadalarn Hseyin Cahit Yalm'a cevaplarn dinleyeceksin.

    67

  • Hibir ey bilmiyordum. Biraz soma rendiime gre Kurultay hazrlayanlar edebiyat hretlerinden birounu dil davasna dair fikirlerini sylemeye davet etmiler. Bu arada Hseyin Cahit Yaln'a da mektup gndermiler. Yaln hibir ey sylememeyi daha uygun bulan ihtiyatl arkadalar gibi yapmam. Dndklerini aka yazm ve yollam. Yazsna bir de mektup ekleyerek, eer bu kongrede daha nceden tesbit olunan baz kararlara varlmak istiyor da kendi fikirleri bunlara aykr ise yrtlp sepete atlmasn rica etmi. Konferans hazrlayclar bir hkm verememiler. Yalm'm yazsn Atatrk'e okumular.

    Yaln Edebiyat- Cedide takm arasnda yazs en sade olan, bundan baka arkadalar iinde dil ii ile uraan tek yazc idi. Mercan dadisinde benim mdrm iken gramer almalar yaptn hatrlarm. Bu almalar Merutiyet'ten sonra baslmtr. Yaln, Trkeyi sadeletirme ve konuma diline yaklatrma fikrinde Trklerle beraberdi. Osmanlca mutaassb deildi. Fakat zletirme zorlamalarnn, hele konuma dili kelimelerine dokunmann aleyhindeydi. Dorusu biz Trkeciler de bu bakmdan aa yukar Yaln gibi dnyorduk.

    Yalm'm yazsn sofrada okumular. Atatrk'n kendisi ile aras iyi olmadn bilen ve hibir yaranma frsat karmayan kimseler Yalm'm dil davasn baltalamak istediini sylemiler. Eski Servet'i Fnuncu Ahmet hsan Toksz daha da ileri giderek:

    - Hseyin Cahit Bey demek istiyor ki askerlerin dil meselesine karmaya haklar yoktur, tahrikiliini Melis'e salvermi.

    Yaln, tezini okumak istemese dahi onu okutmaya ve cevaplandrmaya karar vermiler. Hazr bulunanlarn bazlar bu

  • vazifeyi zerlerine almlar. te o akam benim dinleyeceim cevaplar bunlard.

    Sofraya oturduk. Atatrk beni soluna ald: - Sen Hseyin Cahit'in ne yazdn bilmiyorsun. nce

    onu okutalm, dedi. Sonuna kadar dikkatle dinledim. Pek mutedil ve mantk

    l bir tenkiddi. Fikirlerinin ou benim de, samimi dncelerini saklamak ihtiyatkrlm gstermeyen arkadalarn da dndkleriydi. Okuma bitince Atatrk yzme bakt ve sordu:

    - Nasl buldun? - Vallahi Paam, toplu bir hcum mevzuu olabilecek gi

    bi bulmadm. Sylediklerinin bir haylisi doru... Biraz serte szm kesti: - O halde arkadalarn cevaplarn dinle. Sen Hseyin Ca

    hit ol, cevap ver, dedi. Cevaplar zoraki idi. Ve haylisi kolayca yklverecek za

    yf temellere dayanyordu. Dinlerken byk salondaki kalabaln Yaln'a hak vereceinde, bu cevaplan ise souk karlayacanda hi phe etmiyordum. Cumhuriyetin ilan srasndaki polemikler yznden eski mdrm ve "Tanin"deki ilk patronumla selamlamyorduk.

    - Ya sizinki? - Msaade buyurursanz bendeniz krsde arzedeceim. Kendisine en ok gvenen bu sonuncusu olmalyd. Ata

    trk: - Peki, dedi ve bana dnd: - Yalm' hi toplantya getirmemenizi tercih ederim, de

    dim. Davetlilerden ou onun fikirlerine katlacaklar. Cevaplarn ou Yalm'm kolayca karlayabilecei kadar zayf. Niin Hseyin Cahid'e lzumsuz bir zafer frsat vermeli?

    69

  • Atatrk kendisine inandklarn bildiklerinin tenkidleri-ni dinleyen, yannda serbest konuulma cesaretini krmak istemeyen bir liderdi. Liderler iin en byk tehlikenin, bir skt duvar iinde dalkavuklar ve yaranclarla evrilme olduunu bilirdi. Buna ramen szlerim pek houna gitmemi olmal ki sofra daldktan soma beni biraz alkoydu:

    - Arkadalarnla mutabk olmayabilirsin. Ama sen benim yakmmdasm. Cesaret krc konuma, dedi.

    Toplant gn salon tka basa idi. Atatrk yerine oturdu. Hatipler birer birer krsye kyorlard. Yaln, pek iyi tahmin ettiim gibi, dinleyenler zerine en byk tesiri brakt. Cevaplarn hepsi ve en sonuncusu en zayf idi. Hele Yalm'n bu cevaplan karlay kendi lehine tam bir zafer havas yaratmt. Pek duyulu ve sezili olan Atatrk bu durumu grnce, sarayn bir odasnda hasta yatan ve al trenine bile gelemeyen rahmetli Samih Rifat'm btn kuvvetlerini toplayarak krsden konumasn rica etti. kinci oturumda ilala kendini toparlayan hasta Samih Rifat gerekten umulmaz bir irade misali vererek konutu. Samih Rift iyi bir hatip ve herkesin anlayamayaca pheli hakikatleri pek iyi derleyip toparlamasn, indiliklere ilmilik ss vermesini bilen yksek kalitede bir demagogdu. Yalm'n etrafndaki zafer havasn az ok hafifletmi grnyordu.

    Toplant dalrken, Atatrk'n etrafm saran cevapla-nn kendisine:

    - Paam, Hseyin Cahit ite bugn bitti, genlik iin artk lmtr, dediklerini duydum. O hi ses karmyordu.

    Ayaspaa'daki evime gitmek zere karanlkta saray bahesinden karken davetlilerin, bilhassa genlerin Yalm' kuattklarn;

    - Yaa stad... Bir sen varmsn... Dediklerini de iittim.

    70

  • Apartmana geldikten be on dakika sonra kapnn nnde bir saray arabas durdu. ofr bizim daireye geldi:

    - Paa Hazretleri imdi sizi bekliyorlar, dedi. Dn akamkiler hep sofradaydlar. Hseyin Cahid'in ikin

    ci lm saatinin enliine hazrlanmakta olmalydlar. Atatrk' biraz durgun buldum.

    Atatrk yenilmeyi ve yenilenleri sevmeyen, yenen bir dman da olsa onu takdir eden, hatta ona imrenen bir mizata idi. Zeks ve saduyusu yalanlarn stnde yzmeyi bilirdi. Liderlerin en ac talihsizliklerinden biri yalanlar iinde boulmaktr. Daima kuvvet ve realite hesaplarna dayanan bir dhi asker olduundan onda bu zaaf yoktu.

    Bir mddet ho beten, etrafmdakilerin gndz zaferi stne medhiyelerini dinledikten soma, en soma geldiim iin en sonuna ilitiim sofrada beni arad:

    - ocuum, dedi, senin hakm varm. Ve cevaplara dnp arkasnda duran karatahtay gste

    rerek: - Hseyin Cahit Bey ne yapt biliyor musunuz? diye il

    ve etti, nasl snfta hoca karatahta zerine bir eyler yazar, sonra onlar silgi ile siler, ite hepinizi byle silgiden geirdi.

    Akam hayli tatszca geti. Kurultayn bende iki hatras daha vardr. Biri, Atatrk'n.rahmetli SamihRifat'a Ankara'da benim de evim olan smet Paa Caddesi'nde dokuz bin liralk, bir ev hediye etmesidir. Rahmetli bu evde lmtr. Bu, pek de cmert olmayan Atatrk'n Kurultay gn ne kadar sklm olduunu gsterir.

    kincisi Yalm'la banmaklmdr. Yalnz urasn sylemeliyim ki Yaln "Fikir Hareketleri" dergisindeki edebiyat eserleri tenkitleri arasnda benim kitaplarm gzden geirirken, hkmlerinde bu dargnln hi tesiri grlmemi-

    71

  • ti. Hata Zeytinda'ndan bahseden yazsnda "lmeden nce byle bir kitap okumaktan bahtiyar olduunu" syleyerek beni utandrc medinlere kadar varmt.

    Hafta iinde bir gn "Milliyet" gazetesine gitmitim. Gazeteyi rahmetli Mahmut karyordu. Hkimiyet-i Milliye'nin stanbul basks gibi bir eydi. Bir aralk telefon ald. Akam'dan ortam ve arkadam Kzm inasi:

    - Gelip biraz seni grebilir miyim? diye soruyordu. Biraz soma geldi, glerek: - Hseyin Cahid'de idim. Hepsini kendisine anlatmlar,

    senin konutuklarndan pek mtehassis olmu. Teekkr iin beni yollad, dedi.

    Soma u hikyeyi syledi: - Toplantnn ertesi gn Cahit tramvayla bir yere gidi

    yormu. Arkasna ... (Cevaplardan biri ve en serti) tesadf etmi. Kulana eilerek:

    - Cahit Beyefendi, demi, bana kzmsnzdr. Haklsnz. Ama bu vazifeyi stme alarak sizi nelerden kurtardm bir gn anlaynca bana teekkr edeceksiniz.

    72

  • ATATRK'N SALII

    Atatrk bir gn bir konuma srasnda: - Lloyd George'u ben drdm, der. Lloyd George Birinci Dnya Harbi somasnda zafer h-

    kemetinin babakan ve zafer politikasnn belli bal temsilcisi idi. Gazi ve Mir Mustafa Kemal Paa da, nihayet, Avrupa ktasnn bir ucunda Yunan istila ordularn vatan topraklarndan srp karan bir Trk kumandandr, ingilizlere babakan deitirmekle vnmek bu kumandan iin biraz fazla gururlanmak olmaz myd? O sohbet meclisinde bulunanlar bu tereddde katlmlardr.

    Geen akam kr Kaya'dan dinledim. Lloyd George'a dair son okuduu bir Fransz kitabnda ne grse beenirsiniz? Vesikalar Atatrk'n szn doru karmaktadr, ingiliz babakannn dmesine sebep, Mustafa Kemal'dir.

    - Sa olayd da bu kitab kendisine gsterseydim... Ve o akam sofrada szlerini bir vn sayanlar iin kendisinden afiv isteseydim... diyordu,

    Biz Trkler, hele Kuvay Milliye snasndaki ve daha nceki Trkiye artlarm iyi bilmeyenler, Atatrk'e tam deerini veremiyoruz. Veremediimiz iin de onun, hl neden Trkiye 'yi elinde tatmakta olduunu anlamyoruz. 1946'dan beri d-eyazdmz tehlikelerden bizi kurtaran odur. Malatya'da, va-

    73

  • /

    kitsiz patlak veren hadise, eyh Sait hadisesi kadar tertipli idi. Hi kansz bastrlmtr. Ant Kabir' e doru yrylerden daha kolay