24
Görüntünün Oluşturulması

Görüntünün Oluşturulması

  • Upload
    noel

  • View
    49

  • Download
    3

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Görüntünün Oluşturulması. Formu nasıl görüyoruz? Hareketi nasıl algılıyoruz? Renkleri nasıl ayırt ediyoruz?. Görsel algı fotoğraf makinesinin çalışması ile karşılaştırılır. Görsel sistem üç boyutlu algı oluşturur ve kognitif işlevi vardır. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: Görüntünün Oluşturulması

Görüntünün Oluşturulması

Page 2: Görüntünün Oluşturulması

• Formu nasıl görüyoruz?

• Hareketi nasıl algılıyoruz?

• Renkleri nasıl ayırt ediyoruz?

Page 3: Görüntünün Oluşturulması

Görsel algı fotoğraf makinesinin çalışması ile karşılaştırılır

Görsel sistem üç boyutlu algı oluşturur ve kognitif işlevi vardır.

Görsel algı yaratıcı bir süreçtir ve retinanın sağladığı bilgiden fazlasını içerir (Gestalt psikologları: Max Wertheimer,

Kurt Koffka, Wolfgang Köhler). Gördüklerimiz yalnız nesnelerin özelliklerini yansıtmaz, duyuların beyin tarafından organizasyonunu yansıtır.

Page 4: Görüntünün Oluşturulması

Beyin dünyada neyin görülebileceği hakkında öngörülerde bulunur. Tecrübe ve nöral yapılanma ile sağlanır.

Bir görüntünün bileşenleri bir form oluşturmak üzere beyin tarafından organize edilir. Çeşitli görsel koşullar altındaki farklı görüntüleri tanıyabiliriz çünkü görüntünün bileşenleri arasındaki ilişkiler beyinde tutulur.

Page 5: Görüntünün Oluşturulması

Algısal organizasyonun prensipleri görsel ilüzyon ve algısal değişmezlik örnekleri ile gösterilmiştir.

Patern tanıma:

Beynin bir paterni empoze etme eğilimi nedeniyle A’daki nokta dizisi dönüşümlü olarak kolon veya çizgi olarak görülebilir.

B’de noktaların rengi; C’de ise yakınlık vertikal veya horizontal paterni mi göreceğimizi belirler.

Page 6: Görüntünün Oluşturulması

Şekil-zemin tanıma:

Biçimi arkaplandan ayırmak nesne tanımada önemlidir.

Beyin tanınabilir nesneler oluşturabilmek için görme alanındaki belirli kısımları birleştirir, diğerlerini ise arka plana atar.

Şekil-zemin dikotomisi görsel sistemde görüntünün yalnız bir bölümüne dikkatin odaklanabildiğini gösterir.

Page 7: Görüntünün Oluşturulması

Nesne tanıma:

Nesnelerin kenarları görme alanının algısal organizasyonu için güçlü ipuçları olduğundan basit çizimlerle nesneleri tanıyabiliriz.

Page 8: Görüntünün Oluşturulması

İlüzyonlar (görsel bilginin beyin tarafından yanlış okunması), beynin görsel dünya ile ilgili belirli öngörülerini, duyusal bilgiye nasıl uyguladığını gösterir.

Çizgileri farklı uzunlukta algılıyoruz çünkü beyin şekli büyüklüğün bir göstergesi olarak kullanır.

Müller-Lyer ilüzyonu. Algılanan uzunluk ölçülenden farklı olabilir:Eşit uzunluktaki iki çizgi farklı uzunlukta görünüyor.

Page 9: Görüntünün Oluşturulması

Kanizsa üçgeni: Çizimlerin merkezinde birer üçgen algılanıyor. Üçgenin konturları olmamasına rağmen diğer nesnelerin parçalarından beyin çıkarsama yapar.

Page 10: Görüntünün Oluşturulması

Bir nesnenin algılanan boyutu görme alanındaki diğer nesnelere bağlıdır: Solda, iki kadın da aynı boyutta görünüyor. Sağda ise ikinci kadın uzak değil daha küçük görünüyor, çünkü çevresindeki koridor ve seramikler orantılı değil.

Page 11: Görüntünün Oluşturulması

Bir nesne diğerini örttüğü zaman, üstü kaplanan nesnenin arka planda olduğunu farz ederiz ve görsel algımızı buna göre oluştururuz.

Örtülme düşüncesi olmadan beynimiz şekiller arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarabilecek yeterli bilgiye sahip olamaz.

Page 12: Görüntünün Oluşturulması

Konveks mi konkav mı? Işık kaynağını farz ettiğiniz yere göre değişir. Üstten aydınlatılıyorsa konveks, alttan aydınlatılıyorsa konkav görülür. Bu algı görsel sistemimizin tek bir ışık kaynağı olduğu anlayışına dayanır.

Page 13: Görüntünün Oluşturulması

Görsel bilgi çok sayıda kortikal alanda işlenir

Fotoreseptörler bipolar hücreler gangliyon hücreleri optik sinir Lateral genikulat çekirdek primer görsel korteks (Broadmann’ın 17. alanı, V1, striat korteks) ekstrastriat alanlar (yüksek-seviyeli görsel alanlar)

Projeksiyonlar düzenli olduğundan striat korteks ve ekstrastriat alanlar retinanın tam bir nöral haritasını içerir.Retinotopi: retinadan gelen inputların uzaysal düzeninin korunması.

Page 14: Görüntünün Oluşturulması

Ekstrastriat alanların yanıt özellikleri farklıdır: middle temporal alandaki nöronlar uyaranın hareketinin doğrultusuna seçicidir. V4 alanındaki nöronlar uyaranın rengine yanıt verir.

Maymunda striat korteksin dışında retinanın çok sayıda reprezantasyonunun olduğu gösterilmiştir (John Allman, Jon Kaas,

Semir Zeki). Neokorteksin %50’si görsel bilginin işlenmesine ayrılmıştır (%11’i somatoduysal ve %3’ü işitsel korteks).

Page 15: Görüntünün Oluşturulması

İnsanda görsel algı testleri sırasında aktiflenen ekstrastriat alanlar (PET): Lateral oksipital ekstrastriat bölge her iki göreve de katılır. Superior pariyetal alan lokasyon-eşleme görevine, oksipitotemporal bölge ise yüz-eşleme görevine katılır. Posterior pariyetal korteks uzaysal ilişkilerle, inferior temporal korteks ise nesne tanıma ile ilgilidir (Haxby ve ark. 1994).

Page 16: Görüntünün Oluşturulması

Görsel agnoziler (bilgi kaybı) görsel algının farklı özelliklerinin beynin ayrı alanlarında değerlendirildiğini gösterir.

Bilat. mediyal temporal alan hasarında hareket algılama yeteneği kaybolur. Temporal korteksin lokalize hasarında renkli görme kaybolur. Prosopagnozyaya neden olan lezyon bilat. olarak oksipital lobların inferior yüzeylerinde bulunur ve temporal lobların iç yüzeylerine doğru ilerler.

Page 17: Görüntünün Oluşturulması

İki paralel yolak retinadan bilgileri pariyetal ve temporal kortikal alanlara taşır:

Dorsal (posterior pariyetal) yolak, hareket-rehberliği yolağı V1’den posterior pariyetal kortekse, sonra da frontal loba gider, middle temporal alanı (V5) da içerir. Nesnelerin nerede olduğu ile ilişkilidir.

Ventral (inferior temporal) yolak, nesne-tanıma yolağı V1’den inferior temporal kortekse uzanır ve V4 alanını içerir. Nesnelerin ne olduğu ile ilişkilidir.

Page 18: Görüntünün Oluşturulması

Görsel bilgi retinadan kortekse iki ana yolak ile iletilir: P ve M yolakları

Ayrı yollarla taşınan renk, hareket, derinlik ve form bilgisi beyinde birleştirilerek (‘binding’) tek bir algı oluşturulur.

Page 19: Görüntünün Oluşturulması

Pariyetal korteks; görsel bilgiyi gözlerin ve ekstremitelerin hareketini yönlendirmek için kullanır, görsel-motor entegrasyon. Lateral intrapariyetal alan göz hareketlerinin/ulaşmanın hedefi olan uzaydaki noktaların reprezante edilmesine katılır.

Pariyetal alan lezyonlular vücutlarının bir tarafındaki nesnelere dikkat edemezler, unilateral neglect (ihmal)

Page 20: Görüntünün Oluşturulması

Görsel algıya birbirini izleyen iki süreç katılmaktadır: Preattentive (dikkat öncesi) ve attentive (dikkat ile ilgili) süreç.

Preattentive süreç (bottom-up = aşağıdan-yukarı işleme) görüntünün renk, oryantasyon, boyut veya hareketin doğrultusu gibi gerekli elementer özelliklerini paralel olarak kodlayarak nesnenin global yapısını belirler ve şekil ile arka plan arasındaki ayrıma odaklanır.

Attentive süreç (top-down = yukarıdan-aşağıya işleme) bir nesnenin seçilen bir özelliğini görüntünün diğer elemanlarından bağımsız olarak ayrıştırır. Seri olarak işler.

Page 21: Görüntünün Oluşturulması
Page 22: Görüntünün Oluşturulması

Bazı algılar preattentive tarama ile oluşur, diğerleri ise odaklanmış dikkat ister:

Page 23: Görüntünün Oluşturulması

Deneğe kırmızı T’nin olup olmadığı soruluyor. A’da kırmızı T göze çarpıyor. Diğer T’lerin sayısı artsa da benzer sürede yanıt verilir. Tüm özelliklerin bir kerede tarandığı preattentive işleme ile uyumludur. B’de ise diğer harflerin sayısı arttıkça arama zamanı uzar. Seri arama ile uyumludur. Çoğu görsel aramada iki süreç de kullanılır.

Page 24: Görüntünün Oluşturulması

Ayrı olarak işlenen farklı tipteki görsel bilginin tek bir görüntü oluşturmak üzere birleştirilmesi için önerilen bir model.

Farklı özellikler paralel olarak farklı beyin bölgelerindeki farklı özellik haritalarında kodlanır.

Master haritası özellik haritalarından girdi alır ama yalnız dikkat edilen nesneyi çevresinden ayıran özellikleri tutar. Dikkatin, özellikleri birbirine bağlayıcı etkisinin olduğu öne sürülmüştür.