49
İÇİNDEKİLER; Özet ………………………………………………………………………………………… 3 1. Dünya’da ve Türkiye’de Yoksulluk …………………………………………………… 4 2. Türkiye’de Yoksullukla Mücadele Programları ………………………………………….. 9 2.1. Türkiye’de Devlet Eli İle Yürütülen Yoksullukla Mücadele Programları ……....... 9 2.1.1. Sosyal Güvenlik Sistemi …….……………………………………………………… 9 2.1.2. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurum ………………….. ……...………… 10 2.1.3. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü ……………………… 10 2.1.4. Sağlık Bakanlığı …………………...………………………………...…………… 12 2.1.5. Milli Eğitim Bakanlığı ……………..…………………………………………… 12 2.1.6. Adalet Bakanlığı ………………………...………………………………………... 12 2.1.7. Milli Savunma Bakanlığı ………………………………………………………….. 12 2.1.8. Özürlüler İdaresi Başkanlığı ……………..……………………………………….. 12 2.1.9. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı .…………………………………………. 13 2.1.10.Diğer Kamu Yardımları …………………………………………….…………… 14 2.2. Sivil Toplum Örgütlerinin Yürüttüğü Faaliyetler ……………………………… 17 2.2.1. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları ………………………………… 18 2.2.2. Sivil Toplum Örgütleri …….…………………………………………………… 19 Kamu Kurumu Niteliğinde Meslek Kuruluşları ……………………………..… 19 Sendikalar,Kurum Yardımlaşma Sandıklarının Yoksullukla Mücadele Faaliyetleri 19 2.3. Yerel Yönetimlerin Yürüttüğü Faaliyetler ….. ……………………………….. 21 1

Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

  • Upload
    vannhu

  • View
    214

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

İÇİNDEKİLER;

Özet ………………………………………………………………………………………… 31. Dünya’da ve Türkiye’de Yoksulluk …………………………………………………… 42. Türkiye’de Yoksullukla Mücadele Programları ………………………………………….. 92.1. Türkiye’de Devlet Eli İle Yürütülen Yoksullukla Mücadele Programları ……....... 92.1.1. Sosyal Güvenlik Sistemi …….……………………………………………………… 92.1.2. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurum …………………..……...………… 102.1.3. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü ……………………… 102.1.4. Sağlık Bakanlığı …………………...………………………………...…………… 122.1.5. Milli Eğitim Bakanlığı ……………..…………………………………………… 122.1.6. Adalet Bakanlığı ………………………...………………………………………... 122.1.7. Milli Savunma Bakanlığı ………………………………………………………….. 122.1.8. Özürlüler İdaresi Başkanlığı ……………..……………………………………….. 122.1.9. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı .…………………………………………. 132.1.10.Diğer Kamu Yardımları …………………………………………….…………… 142.2. Sivil Toplum Örgütlerinin Yürüttüğü Faaliyetler ……………………………… 172.2.1. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları ………………………………… 182.2.2. Sivil Toplum Örgütleri …….…………………………………………………… 19 Kamu Kurumu Niteliğinde Meslek Kuruluşları ……………………………..… 19 Sendikalar,Kurum Yardımlaşma Sandıklarının Yoksullukla Mücadele Faaliyetleri 192.3. Yerel Yönetimlerin Yürüttüğü Faaliyetler …..……………………………….. 212.3.1. Belediyeler Tarafından Yürütülen Faaliyetler ….....…………………………… 222.3.2. İl Özel İdareleri tarafından Yürütülen Faaliyetler ……………………………… 253. Sosyal Yardım Uygulamalarının Etki Düzeyi .………………………………. 26Sonuç …………………………………………………………………………………......... 32Kaynakça …………………………………………………………………………………… 34

1

Page 2: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

Özet;

Son yıllarda yeniden gündeme taşınan yoksulluk tartışmaları, yoksullukla mücadele yöntemlerinin ve sonuçları hafifletici mekanizmaların daha yoğun tartışılmasını beraberinde getirmiştir. Yöntemlerin ve mekanizmaların başında sosyal politika araçlarından, sosyal güvenlik, sosyal yardımlar ile aktif iş gücü politikaları alanında yapılan çalışmalar gelmektedir. Bu çalışmada Sosyal Yardım uygulamalarına değinmeden önce ilk bölümde Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi verilerinden de faydalanılarak yoksulluk ve gelir dağılımı eşitsizliği konusuna değinilip, Ülkemizde Sosyal Yardım uygulamalarına ihtiyaç duyan müracaatçı kesimin boyutları tespit edilmiştir. İkinci bölümde ise Sosyal Güvenlik Politikaları kapsamında yürütülen Sosyal Yardım uygulamalarını; Devlet eliyle yapılan uygulamalar, Vakıflar aracılığı ile yürütülen uygulamalar ve Yerel Yönetim uygulamaları olmak üzere üçe ayırarak konu kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise yine Türkiye İstatistik Kurumu’nun son verilerinden faydalanılarak Ülke genelinde yürütülen Sosyal Yardım uygulamalarının etki düzeyi oranlarla açıklanmaya çalışılmıştır. Son bölümde ise ortaya çıkan sonuçlar değerlendirilmiş, evrensel değerler ışığında Sosyal Yardımlar ile ilgili sağlıklı uygulamaların nasıl olması gerektiği hususuna değinilmiştir.

Abstract;

Poverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years. At the beginning of the mechanisms and methods, studies in the field of tools of social policy, social security, social benefits and active labor market comes. In this stud I pointed poverty and icome inequality subject at the first section. I used datas of Statistical Institute of Turkey and Kamu-Sen Research Development Center. I have been identified clients points who need social assistance. In the second part, social assistance administrations which carried out within the Social Security Policies; the administrations made by state, administrations ny carried out foundations and Local Governance practices were discusses in a comprehensive manner. In the third part, it’ s explained that, impact of social assistance application rates country with Statistical Intitute of Turkey datas. In the last chapter, revelation results have been evaluated in ligth of universal values, how should be social assistance practices have discussed.

2

Page 3: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

1.Dünya’da ve Türkiye’de Yoksulluk;

Ülkemizdeki Sosyal Yardım uygulamalarını incelerken, bu gereksinimin oluşmasına neden olan yoksulluk kavramını Evrensel veriler ışığında detaylıca incelemeden konuyu anlatabilmek pek mümkün görünmüyor. Bu bölümde öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde duracak, Ulusal ve Uluslar arası ölçütlere göre ülkemizde Sosyal Yardım’a ihtiyaç duyan müracaatçı kesim analizini sunmaya çalışacağım.

Yoksulluk teriminin ilk tanımı, 1901 yılında Seebohm Roventree tarafından yapılmıştır. Bu tanıma göre; yoksulluk toplam gelirin, biyolojik varlığın devamı için gerekli olan yiyecek, giyim vb. asgari düzeydeki fiziki ihtiyaçları karşılamaya yetmemesi olarak adlandırılmıştır. “Yoksulluğu sadece açlık ya da yeterince beslenebilecek gıdaya sahip olamama şeklinde algılamak yanlış olacaktır. İnsan sadece yemek ihtiyacı olan bir varlık değildir. Başta gıda olmak üzere giyim, barınma, eğitim, sağlık, alt yapı, kültür, ortak yaşama ve buna benzer ihtiyaçları olan kutsal bir varlıktır.1” İki milyar beş yüz milyon insan Dünya Bankası tarafından günlük 2 ABD doları olarak belirlenen yoksulluk sınırının altında yaşamakta iken, bir milyar iki yüz milyon insan ise günlük 1 ABD doları olarak belirlenen açlık sınırının altında yaşamını sürdürmektedir.Yoksulluk, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de göz ardı edilemeyecek sosyolojik bir gerçektir ve acilen çözümlenmesi gereken birincil sorun haline gelmiştir.

“Her yıl yaklaşık olarak 18 milyon insan yoksulluğa bağlı sebeplerden dolayı çok erken yaşta ölmektedir. Bu rakam toplam insan ölümlerinin üçte birine eşittir. Her gün 34.000’i beş yaşın altında çocuklar olmak üzere 50.000 insan yoksulluğa bağlı sebeplerden dolayı ölmektedir.2” Yoksulluk sadece ekonomik gelişmişliği yakalayamayan ülkelerde değil, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin pek çoğunda da ciddi bir sorun olarak yaşanmaktadır.

Günümüzde dünya nüfusunun % 10’u toplam dünya gelirinin yüzde yetmişten fazlasını elde etmektedir. Yedi milyara yakın dünya nüfusunun 2.5 milyarı, yaklaşık yarısı günlük 2 $ yoksulluk sınırının, 1 milyarı, yaklaşık altıda biri günde 1 $ yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. “Yoksullukla birlikte ülkeler ve bölgeler arasındaki eşitsizliğin boyutları da giderek artmaktadır. Ortalama olarak yoksul ülkeler zengin ülkelerden daha yavaş büyüme oranına sahip olduğu için ülkeler arasındaki gelir uçurumu giderek genişlemektedir. 1960 yılında en zengin 20 ülkenin geliri, en fakir 20 ülkenin gelirinden 18 kat fazla iken, 1995’te bu oran 37 ile ikiye katlanmıştır.3” İnsanlığın dörtte birini oluşturan sanayileşmiş kesim, dünya zenginliğinin % 85’ini elinde tutmaktadır.

Evrensel bir sorun olarak karşımıza çıkan yoksulluk tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de endişe verecek düzeylere ulaşmıştır. Başta Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı olmak üzere birçok sayıda uluslararası kuruluşun yapmış olduğu yoksulluk çalışmalarına bakıldığında, ülkemizdeki yoksulluğun boyutlarının ne kadar ciddi düzeylerde olduğunu gözler önüne sermektedir. UNDP tarafından her yıl yayımlanmakta olan ve insani gelişmeyi,

1 YILDIRIM, Ö. A. M. (2011). Dünyada ve Türkiye’de yoksulluğun analizi. Niğde Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 4(2), 60. Sf. 1

2 KABAŞ, Tolga (2009), “Gelişmekte Olan Ülkelerde Yoksulluğun Nedenleri ve Yoksullukla Mücadele Yolları”, Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.

3 TOSUNER, Özlem (2007), “Dünya Bankası ve Yoksullukla Mücadele”, Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli.

3

Page 4: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

sağlık ve eğitim gibi gelişmenin ekonomik olmayan göstergelerini de dikkate alarak İGE ile ölçen 2014 insani gelişme raporuna göre, Türkiye İnsani Gelişme sıralamasında 0.759 indeks değeriyle bölge sıralamasında 16. , Dünya’da ise 62. sırada yer almaktadır. Eğitim indeksinin göstergesi olarak, eğitimde brüt okullaşma oranı %74.3, yetişkin okur-yazar oranı %90 oranıyla Avrupa Merkezi Asya’da 27. Dünya’da ise 83. sırada yer almaktadır. Sağlık indeks göstergesi olarak, doğumda yaşam beklentisi 75,3 değeriyle Avrupa Merkezi Asya’da 19. , Dünya’da ise 90. sırada yer alırken, gelir indeksi açısından bölge sıralamasında 12. Dünya sıralamasında ise 63. sırada yer almaktadır. Tüm bu veriler Türkiye için 2014 yılında 0.759 lük bir insani gelişme değeri oluşturmaktadır.4

Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi (EUIGE)

4 İstatistiki veriler ve tablolar için Birleşmiş Milletler Gelişim Programı İnternet sayfası; http://www.tr.undp.org/content/turkey/tr/home/library/human_development/hdr-2014.html adresinden faydalanılmıştır.

4

Page 5: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi (TCEE)

Cinsiyete Dayalı Gelişim Endeksi (CDGE)

Birleşmiş Milletler Gelişim Programının 2014 yılı İnsani Gelişmişlik Endeksi raporuna göre; Çok boyutlu Yoksulluk Endeksinin son verileri, 91 gelişmekte olan ülkede yaşayan yaklaşık 1,5 milyar insanın sağlık, eğitim ve yaşam standartları alanlarında tekrar eden yoksunluklar nedeniyle yoksulluk içinde yaşadığını gösterdi. Yoksulluk genel anlamda azalıyor olsa da yaklaşık 800 Milyon insan, herhangi bir zorluğun ortaya çıkması durumunda yoksulluğun pençesine düşme riski altında bulunuyor. Raporda, krizler daha hızlı biçimde ve daha geniş alana yayılırken kazanımları güvence altına almak ve ilerlemeyi sürdürmek için kırılganlıkları anlamanın elzem olduğunun altı çiziliyor. Yoksulluğu ve insanların yoksulluğun pençesine düşme riskini azaltmak, 2015 sonrası kalkınma gündeminin temel hedeflerinden biri olmalı. Dünyadaki yoksullara temel sosyal güvenlik yardımlarında bulunmak küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın (GSYİH) % 2 sinden daha azına mal olacak. Rapor, etkisi ve kökeni bakımından giderek daha küresel bir hale gelen kırılganlıkları gidermek için dayanıklılığın artırılması hedefine yönelik daha iyi bir küresel işbirliği ve bağlılığın yanı sıra daha güçlü bir ortak eylem çağrısında bulunuyor.5

Uluslararası karşılaştırmalarda, yoksulluk göstergeleri bakımından pek parlak bir durumda olmayan Türkiye, gelirin son derece adaletsiz olarak dağıldığı ülkeler arasında yer almaktadır.

5 İstatistiki veriler ve tablolar için Birleşmiş Milletler Gelişim Programı İnternet sayfası; http://www.tr.undp.org/content/turkey/tr/home/library/human_development/hdr-2014.html adresinden faydalanılmıştır.

Yoksulluk Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede de en önemli sorunlardan biri haline gelmiştir. Bir yandan adaletsiz gelir dağılımı, diğer taraftan ulusal gelirin paylaşımındaki

5

Page 6: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

düşüklük, son yıllarda ard arda yaşanan ekonomik krizler, başarısız politikalar yoksulluğu daha da şiddetli bir boyuta taşırken, acil önlem alınması öncelikli bir hale gelmiştir. Türkiye İstatistik Kurumunun 2013 yılında gerçekleştirdiği Gelir ve Yaşam Koşulları araştırması ülkemizde yoksulluğun ulaştığı boyutları adeta gözler önüne sermektedir. Bu araştırma sonucunda Gelir dağılımının adaletsizliğine vurgu yapılarak En zengin kesimin geliri en yoksul kesimin gelirinin 7,7 katı olduğu tespitine yer verilmiştir.6

Raporda; Türkiye’de hane halkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 29,479 TL iken, ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir 13,250 TL olarak hesaplandı. İstanbul Bölgesi 18,248 TL ile ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge oldu. Bunu, 16,294 TL ortalama gelir ile Batı Anadolu Bölgesi izledi. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 6,920 TL ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu. Nüfusun % 15’i yoksulluk sınırının altında kaldı başlığıyla verilen oranlarda ise; Eşdeğer hane halkı kullanılabilir medyan gelirin %50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre nüfusun %15’i yoksulluk riski altındadır tespiti yapılmış, kentsel ve kırsal yerler için hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre, kentsel yerlerde bu oran %13,6 iken, kırsal yerlerde % 14,3 oldu ibarelerine yer verilmiştir.Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan “sürekli yoksulluk” oranı ise, son yılda ve önceki üç yıldan en az ikisinde yoksulluk riski altında olanlar olarak tanımlanmaktadır. Sürekli yoksulluğun hesaplanmasında eşdeğer hane halkı kullanılabilir medyan gelirin %60’ı dikkate alınmaktadır. Buna göre, 2012 yılında sürekli yoksulluk riski altında olanların oranı %16 iken 2013 yılında bu oran %13 olarak hesaplandı.

6 İstatistiki veriler ve tablo için Türkiye İstatistik Kurumu İnternet sayfası ; http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=16083 faydalanılmıştır.

Göreli yoksulluk, toplumun ortalama refah düzeyinin belli bir oranının altında olma durumu olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım, toplumun genel düzeyine göre belli sınırın altına gelir

6

Page 7: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

ve harcamaya sahip olan insanların durumunu yansıtır. “Göreli yoksulluğun hesaplanmasında da yoksulluk çizgisi kullanılır. Yoksulluk çizgisinin belirlenmesinde hareket noktası birey veya hane halkının ortalama refah düzeyidir. Yoksulluğun belirlenmesinde, ortalama gelir düzeyinin belli bir yüzdesi tercih edilir.7”

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından 2014 yılında yayınlanan İnsani Geliştirme Raporu’nda ortaya konulan insani yoksulluk kavramı insani gelişme ve insanca yaşam için parasal olanakların yanı sıra temel gereksinimlerin karşılanabilmesi için ekonomik, sosyal ve kültürel bazı olanaklara sahip olmanın da gerekli olduğu fikrine dayanır. “İnsani yoksulluk kavramı diğer yaygın yoksulluk yaklaşımları ile örtüşen noktalar taşımakla birlikte kapsam olarak yoksulluk olgusunun insanlık onurunu kırıcı ve çok yönlü boyutlarını da açıklamaktadır.8”

Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yapmış olduğu başka bir araştırmaya göre 2015 Mart ayına ait asgari geçim endeksi sonuçları, Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Mart 2015 fiyatlarına göre yapılıp açıklandı. Pekte parlak olmayan bu sonuçlara göre; çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2.076,39 TL olarak hesaplanırken, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 4.219,20 Lira olarak belirlendi. Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre %0,69 oranında yükseldi ve 1.603,56 Lira olarak hesaplandı. Türkiye’ de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise 2015 yılı Mart ayında 1.675,12 Lira olarak tahmin edildi. Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Mart 2015 verilerine göre günlük 34,799 TL olduğu belirlendi. Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 1.043,97 TL. Mart 2015 itibarı ile ortalama 2.297,84 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %45,43’ünü oluşturdu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde bulunan konut gideri ise Mart 2015 ortalama maaşının %27,47’sine denk geldi. Buna göre bir memur, ortalama maaşının %72,9’unu yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kaldı.9

Gerek Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, gerek Türkiye İstatistik Kurumu gerekse Türkiye Kamu-Sen’in ortaya koyduğu bu raporlar Ülkemizde Sosyal Yardımlara ihtiyaç duyan müracaatçı kesim oranının ne kadar yüksek düzeyde olduğu ile ilgili bir fikir vermektedir. Ülkemizde bu oranın yüksek oluşu, Sosyal Güvenlik uygulamalarının bir parçası olan Sosyal Yardımların kişiler arasında fırsat eşitliğini yaratarak, belli bir hayat düzeyini güvence altına alarak, kişiyi yoksul ya da muhtaç durumdan kurtaracak, ona güven ve adalet içinde kişiliğinin gelişmesini sağlayacak bir sosyal ekonomik toplum düzeni oluşturma amacı taşımaktan ziyade seçmen davranışlarını etkileme hususundaki önemi nedeni ile sıklıkla haber değeri taşıyan bir konu haline gelmiştir.Ülkemiz’de siyasilerin Sosyal Devlet anlayışı ile yürütmesi gereken Sosyal Yardım Politikalarını, olması gerekenin tam zıttı seçmen davranışlarını etkileme ve rıza üretme kaygıları ile ilgili verilebilecek en güzel örneği Radikal gazetesi yazarlarından Bahadır Özgür 29 Aralık 2014 tarihinde köşesine taşıyarak şu ifadeleri kullanmıştır;“Türkiye’de şu An da 3 milyon 96 bin 489 ev düzenli yardımlardan faydalanıyor.

7 BAĞDADİOĞLU, E. “Yoksullukla Mücadeleye Yaklaşımlar”, Yoksulluk ve Sosyal Hizmet. Ankara: Cilt 1, 2006, s.79.

8 AKTAN, C. ve VURAL, Y. "Yoksulluk: Terminoloji, Temel Kavramlar ve Ölçüm Yöntemleri", Yoksullukla Mücadele Stratejileri. Ankara: Hak-İş Federasyonu Yayınları, 2002.

9 İlgili araştırma için http://www.kamusen.org.tr/icerik_goster.php?Id=9448 faydalanılmıştır.

7

Page 8: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

TÜİK’in aile araştırmasına bakılırsa Türkiye’de aile bireyi sayısı ortalama 4. Dolayısıyla bu 13 milyona yakın bir nüfus yardım alıyor demek. Üzerine bir de yetişkin sayısının yüzde 50’lerde olduğu hesaba katılırsa, 6 milyon insan yardımlardan faydalanıyor. Önümüzdeki seçim için de bu tablo her halde çok şeyi anlatıyordur. 10”

Sosyal Yardım uygulamalarının seçmen davranışlarına olan etkisi, bu politikaların sağlıklı bir şekilde üretilmesi konusundaki en büyük engellerden biridir. Müracaatçı kesim üzerinde siyasi emeller taşıyan politikacılar, Ülkemizde yoksullukla mücadelede Sosyal Güvenlik uygulamalarında kapsamlı stratejiler geliştirilmesi gerekliliğini ve yoksulluğa neden olan etmenleri-ortaya-koymak yerine özellikle seçim dönemlerinde bu husustaki ihaleleri arttırarak müracaatçı kesim üzerinden fayda yolunu seçmektedir. Bu konuyu 2. Bölümde yerel yönetimler aracılığı ile yapılan sosyal yardım uygulamaları kısmında örneklerle daha detaylı bir şekilde sunmaya çalışacağım.

İlk bölümde yoksulluk kavramı üzerinde durduk. Yoksulluğun elbette bir çok tanımı var. En yalın hali ile tanımlamaya çalıştım. Konunun başında da dile getirdiğim gibi ulusal ve uluslar arası verilerle konuyu açarak sosyal yardıma ihtiyaç duyan kesim üzerinde bir fikir sunmaya ve konunun politik çıkarlar üretme müsaitliği hususuna değinerek, kısaca sağlıklı politikalar üretme gerekliliğine vurgu yaptım. Bu konuya diğer bölümlerde de değineceğimizden yoksulluk kısmı içerisinde şimdilik bu kadarına yer verilmiştir.

2. Türkiye’de Yoksullukla Mücadele Programları

Bu bölümde Ülkemizde yoksulluğu önlemeye yönelik Sosyal Güvenlik Politikaları kapsamında yürütülen Sosyal Yardım uygulamalarını üç grupta toplayarak;

Devlet eliyle yürütülen faaliyetler, Sivil toplum örgütlerinin yürüttüğü faaliyetler, Yerel yönetimlerin yürüttüğü faaliyetler.

Olarak ele alacağız.

2.1. Türkiye’de Devlet Eli İle Yürütülen Yoksullukla Mücadele Programları

Bu başlık altında; ülkemizin yoksullukla mücadelede en önemli devlet yapılanmaları olan sosyal güvenlik sisteminden, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan, 3294 Sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu ve bu kanun kapsamında kurulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından bahsedilmektedir.

2.1.1. Sosyal Güvenlik Sistemi

Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre sosyal güvenlik; “toplumun kendi üyelerine bir takım kamusal tedbirlerle, hastalık, hamilelik, iş kazası, işsizlik, yaşlılık ve ölümden kaynaklanan tamamen veya esaslı bir şekilde kazanç kaybının neden olacağı ekonomik ve sosyal zorluklara karşı sağladığı koruma, tıbbi bakım tedariki ve çocuklu ailelerin desteklenmesidir.”

10 İlgili yazı için http://www.radikal.com.tr/politika/iste_ak_partinin_sosyal_yardim_gercegi-1260849 internet sayfasından faydalanılmıştır.

8

Page 9: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

Sosyal güvenlik, insanların gelirlerine bakılmaksızın toplum huzurunu ve refahını bozan sosyal tehlikelerin verdiği zararlardan “insan hakkı” ve esas itibariyle de “devlet görevi” olarak primli ya da primsiz sistemlerin kullanılması, kişilerin sosyal tehlikelerin zararlarından kurtarılma güvencesidir. Bu doğrultuda ülkemizde sosyal güvenlik hakkı, Anayasamızın 60 ıncı maddesindeki “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmü ile açıkça ortaya konmuştur.

5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile yapılan reformla, uzun yıllardır problemlerle gündeme gelen sosyal güvenlik sistemimiz yeniden düzenlenerek, sistemin katılımcı, eşit ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda “Sosyal Güvenlik Reformu” gerçekleştirilerek 2006 yılında farklı norm ve standartlara göre hizmet sunan SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tek çatı altında birleştirilmiştir. Böylece bütün vatandaşları kapsayan adil bir sistemin temelleri atılmıştır. 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren de Genel Sağlık Sigortası uygulaması başlatılarak her bireyi kapsayacak bir sosyal güvenlik sistemi oluşturulmaktadır.11

Ülkemizde yoksullukla mücadelede önemli bir görev üstlenen sosyal güvenlik sisteminin son düzenlemelerle birlikte herkesi kapsayıcı bir yapıda olması sosyal güvenlik sisteminin yoksullukla mücadelede etkin bir araç olduğunu söylemek mümkündür.

2.1.2. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (Tüm faaliyetleri);

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (2011’den itibaren Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü), Türkiye'de yoksul ve korunmaya muhtaç çocuklara ve ailelere bakım, eğitim, sağlık, kültür hizmetlerini sistemli bir biçimde sunmak için oluşturulmuş bir kurumdur.

“1917’de İstanbul’da kurulan “Himaye-i Etfal” adlı ulusal dernek ile aynı nitelikte bir dernek olarak 30 Haziran 1921'de Ankara’da kurulan Himaye-i Etfal Cemiyeti (HEC), 1981 yılında dernek statüsünden çıkarak "devlet kurumu" haline gelmiştir. Başbakanlığa bağlı iken 2011 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kurulmasından sonra bu bakanlığa devredilen kurumun faaliyetleri günümüzde Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü adıyla sürdürülür.12”

2.1.3. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü (Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu ve il ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarıyla birlikte tüm faaliyetleri);

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu 14.06.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu ile kurulmuştur. Kurulduğu tarihten 09.12.2004 tarihine kadar Fonun idari işleri Başbakanlığa bağlı bir birim olarak faaliyet gösteren Fon Genel Sekreterliği eliyle yürütülmüştür. 01.12.2004 tarihinde kabul edilen, 09.12.2004 tarihinde de Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5263 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunla Fon Genel Sekreterliği, Başbakanlığa bağlı bir Genel Müdürlük olarak teşkilatlandırılmış, böylece Fon idaresi bu tarihte kurumsal bir yapıya kavuşmuştur. Fon idaresinin, Genel Müdürlük olarak yapılandırılması ile mevcut sosyal yardım programlarının ekonomik ve sosyal yoksunluk içerisinde bulunan vatandaşlara daha etkin ve daha hızlı bir şekilde ulaştırılması amaçlanmıştır.

11 Yapılan açıklamalar için Sosyal Güvenlik Kurumu İnternet sayfası; www.sgk.gov.tr adresinden faydalanılmıştır.

12 Açıklama için http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87ocuk_Esirgeme_Kurumu internet sayfasından faydalanılmıştır.

9

Page 10: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

Kurum, 08.06.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. “Devletimizin en önemli sosyal yardım kuruluşu olan Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü; gerek yurt çapında sürdürdüğü yardım faaliyetleri ile sosyal güvencesi olmayan yoksul, kimsesiz, muhtaç vatandaşlarımıza gerekse istihdam odaklı mesleki eğitim ve proje destekleri ile işsiz, eğitimsiz vatandaşlarımıza ilişkin devletin sosyal sorumluluklarını yerine getirmektedir.13”

3/6/2011 tarihli ve 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 11 inci maddesine göre Sosyal yardımlaşma ve dayanışma Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:

a) Yoksullukla mücadele ve sosyal yardımlar alanında ulusal düzeyde uygulanacak politika ve stratejilerin oluşturulması çalışmalarını koordine etmek, belirlenen politika ve stratejileri uygulamak, uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek.

b) 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun amaçlarını gerçekleştirmek ve uygulanmasını sağlamak için gerekli idarî ve malî tedbirleri almak.

c) Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonunun gelirlerini zamanında toplamak, toplanan gelirlerin yerinde, zamanında ve ihtiyaçlara göre kullanılmasını sağlamak.

ç) 3294 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan vakıfların harcamalarını, iş ve işlemlerini araştırmak, incelemek, izlemek ve denetlemek, görülen aksaklıklarla ilgili gerekli tedbirleri almak, vakıfların çalışma usul ve esasları ile sosyal yardım programlarının ölçütlerini belirlemek.

d) Mevzuatta kamu kaynaklarıyla yardım yapılması öngörülen kişilere aylık, tazminat, ücret, yardım veya başka bir ad altında yapılacak her türlü sosyal yardımın ödenmesi ve anılan yardım ve ödemelerin veri tabanına işlenerek izlenmesi ile ilgili işleri diğer birimler ve ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği içinde yerine getirmek; diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılmakta olan her türlü sosyal yardım ve ödemelerin veri tabanında izlenmesine ilişkin işlemleri yürütmek.

e) Yoksullukla mücadeleye ve Genel Müdürlüğün görev alanına giren diğer konulara ilişkin olarak araştırma ve incelemeler yapmak, proje hazırlamak ve uygulamak.

f) Yoksullukla mücadele alanında uluslararası gelişme ve uygulamaları izlemek, değerlendirmek, ülkemiz açısından yararlı görülen modelleri uygulamaya koymak.

g) Sosyal Yardımlar Bilgi Sistemi ile ilgili işleri yürütmek.

ğ) Sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürünü kökleştirici çalışmalar yapmak, geniş kitleleri kapsayan yardım kampanyalarını koordine etmek ve desteklemek.

h) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.

13 Açıklama için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü internet sayfası; http://www.sosyalyardimlar.gov.tr/hakkimizda/sosyal-yardimlar-genel-mudurlugu/sygm-tarihce faydalanılmıştır.

10

Page 11: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

2.1.4. Sağlık Bakanlığı (Yeşil kart uygulaması) ;

Ödeme gücü olmayan vatandaşların tedavi giderlerinin Devlet tarafından karşılanması ve Yeşil Kart uygulaması hakkında yönetmelik çıkarılmış ve bu yönetmeliğin amacı; 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun'dan yararlanmak üzere başvuran Türk vatandaşlarının aylık gelir veya gelir paylarının belirlenmesi, bu başvuruların değerlendirilmesi ve karara bağlanması, Yeşil Kartın şekli, hak sahiplerine dağıtılması, Yeşil Kart sahiplerinin sağlık kurumlarına sevki ve bunlara  tedavi hizmeti verilmesi, bu konularda kullanılacak belgelerin şekil ve içeriği,Yeşil Kart uygulaması ile sağlanan tedavi hizmetlerinin bedellerinin ödenmesi hakkındaki usul ve esasları ve zikredilen Kanun'un uygulanması ile ilgili diğer hususlar düzenlenmiştir.

2.1.5. Milli Eğitim Bakanlığı (Pansiyon, burs, ücretsiz kitap ve diğer sosyal yardım faaliyetleri) ;

26 Mayıs 2008 Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılan yönetmeliğe göre;  Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmî ortaokul veya imam-hatip ortaokulları ile ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin parasız yatılılık veya burslulukları ile bu öğrencilere yapılacak sosyal yardımlara ilişkin usul ve esasları düzenlenmiştir.

2.1.6. Adalet Bakanlığı (Tutuklu ve hükümlülere yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetleri);

Adalet Bakanlığı bünyesinde istihdam edilen sosyal hizmet uzmanları/sosyal çalışmacılar, aile, çocuk, çocuk ağır ceza mahkemeleri, ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik ve yardım merkezlerinde tutuklu ve hükümlülere yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerinde Bakanlık gözetiminde görev yapmaktadır.

2.1.7. Milli Savunma Bakanlığı (Muhtaç asker ailelerine sağlık yardımı faaliyeti);

Askere giden kişi evliyse ve eşinin sosyal güvencesi yoksa Vakıf Mütevelli Heyetinin muhtaçlık kararı vermesi şartıyla askerin eşinin, askere giden kişi bekarsa ve anne-babasının sosyal güvencesi yoksa Vakıf Mütevelli Heyetinin muhtaçlık kararı vermesi şartıyla askerin annesinin faydalandığı program. Askere giden kişi bekâr ise başvuru önceliği annenindir; anne hayatta değil ise baba başvuruda bulunabilir.

2.1.8. Özürlüler İdaresi Başkanlığı (Tüm faaliyetleri);

“Başkanlığın yetki, görev ve sorumlulukları 25.03.1997 tarihli ve 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede ve 01.07.2005 tarihli ve 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunda belirtilmiştir.14”

14 İlgili açıklama için; http://www.sp.gov.tr/upload/xSPRapor/files/jBVT6+Ozurluler_Idaresi_2010FAALIYETRAPORUSON_10_05_11.pdf faydalanılmıştır.

11

Page 12: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

Özürlüler İdaresi Başkanlığı'nın görevleri şunlardır:

Özürlülüğün önlenmesi, eğitim, istihdam, rehabilitasyon, topluma uyum ve diğer konularda ilgili kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak,

Özürlülere yönelik olarak faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlardaki gelişmeleri takip etmek, sorunlarını ve çözüm yollarını araştırmak, bu konuda teklifler hazırlamak ve hazırlatmak,

Özürlülerle ilgili konularda inceleme ve araştırmalar yapmak ve yaptırmak, istatistiki bilgilerin toplanmasını ve veri tabanı oluşturulmasını sağlamak, bu konuda projeler hazırlamak ve hazırlatmak, bunları incelemek, değerlendirmek ve uygulatmak.

Özürlülerle ilgili uluslararası gelişmeleri takip etmek, antlaşma ve sözleşmelerin ülkemizdeki uygulamalarını izlemek ve değerlendirmek,

Özürlülerle ilgili kanun, tüzük ve yönetmelik tasarıları ve kanun tekliflerini incelemek, görüş bildirmek ve bu konuda teklifler hazırlamak,

Gönüllü kuruluşlar ve yerel yönetimlerle işbirliği yapmak, ortak projeler hazırlamak ve sunulan projeleri desteklemek,

Görev alanları ile ilgili konularda görsel ve yazılı basın, yayın ve tanıtma faaliyetlerinde bulunmak, eğitim amaçlı filmler yaptırmak,

Başbakan veya ilgili Devlet Bakanı tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.

2.1.9. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (Tüm Faaliyetleri);

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı üstlendiği görev ve sorumluluklar ile sosyal yardımlar konusunda ülkemizde en etkin olması gereken kurumdur. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ulusal ve uluslararası düzeyde sosyal politikalar düzenlemek ve takip etmek, kadının statüsünün korunması, ailenin korunması, sosyal yardımların koordine ve takip edilmesi; çocukların, gençlerin, engellilerin, yaşlıların, gazilerin ve şehit ailelerinin korunması ve gözetilmesi konusunda önemli görev ve sorumluluklar üstlenmiştir.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yoksulluk sorunu ile dolaylı ya da doğrudan uygulamalarla mücadele etmektedir.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen;

- Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi (KASDEP) ile, kırsal alanda ekonomik ve sosyal yoksunluk içinde bulunan kişi ve ailelere en uygun organizasyonla, gelir seviyesini yükseltme, istihdamı artırma, üretilen tarımsal ürünleri mahallinde değerlendirme ve pazarlama alanlarında gerekli maddi ve teknik desteği zamanında ulaştırarak, onların üretime katılmaları ve üretimde sürekliliklerinin sağlanması amaçlanmıştır. Böylelikle kırsal alanda bulunan bireylerin organize edilerek yoksulluklarının giderilmesi sağlanmıştır.15

- Sertifikalı Tarım İşçileri Projesi (SETİP), "istihdam amaçlı eğitim" projesidir. SETİP' in amacı, kırsal alanda yoksul ve işsizler için istihdam oluşturmaya yönelik tarımsal faaliyetler konusunda eğitim kursları düzenleyerek yoksullukla mücadele etmek, tarım işçilerinin iş görme kabiliyetini yükseltmek ve hizmetlerde kalite ve istikrar sağlamaktır.16

15-16 Belirtilen açıklamalar için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İnternet sayfası; www.aile.gov.tr adresinden faydalanılmıştır.

12

Page 13: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

- Diyarbakır Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından hazırlanan "İş Destek Projesi" kapsamında, 94 projede yer alan 172 kişi için market işletmeciliği, kuaförlük, terzilik, elektronik eşya satışı, lokantacılık, mobilya üretimi ve satışı, konfeksiyon, pimapen-pvc imalatı vb. konularda gelir getirici projeler için destek sağlanmıştır.17

- 3294 Sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu tarafından oluşturulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’nun yönetiminden sorumludur. Bu kanun yoksullukla mücadelede önemli olduğu için ayrı bir başlık altında ele alınmasında yarar vardır.18

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tamamladığı, halen devam ettirdiği ve destekleyici proje programları ile yoksullukla savaşımda örnek olması ve devamlılığının sağlanması gereken önemli projelerle yoksullukla mücadeleye destek sağlamaktadır.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ailelerin, şehit ve gazi yakınlarının, çocukların, gençlerin, yaşlıların ve engellilerin yoksulluk sorunları hakkında da ayrı birimler ile araştırmalar yapmakta ve projeler geliştirmektedir. Bu da özel bakıma ihtiyacı olan müracaatçı grubu için önemli yer tutmaktadır.

2.1.10. Diğer Kamu Yardımları;

Tarım ve Köy işleri Bakanlığı; Doğrudan gelir desteği ve tabi afetlerden zarar gören çiftçilere yönelik faaliyetleri düzenleyerek, sosyal yardım desteği sunmaktadır.

Emniyet Genel Müdürlüğü; Mülteci, sığınmacı, yasadışı göçmenler ile çocuklara yönelik sosyal yardım faaliyetleri.

Sosyal Güvenlik Kurumu-Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü; 65 yaş ve özürlü aylığı faaliyetleri.

Vakıflar Genel Müdürlüğü; Tüm faaliyetleri.

Toplu Konut İdaresi; Alt gelir gruplarına yönelik konut faaliyetleri.

Üniversiteler; Muhtaç öğrencilere sosyal yardım uygulamaları.

2009 yılında Cumhurbaşkanlığı’na bağlı, Devlet Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan; “Türkiye’de Sosyal Yardımlar ve Sosyal Hizmetler Alanındaki Yasal ve Kurumsal Yapının İncelenmesi, Aile, Çocuk, Özürlü, Yaşlı ve Diğer Kişilere Götürülen Sosyal Hizmetlerin ve Sosyal Yardımların Genel Olarak Değerlendirilmesi, Bu Hizmetlerin Düzenli ve Verimli Şekilde Yürütülmesinin ve Geliştirilmesinin Sağlanması19” konulu araştırma ve inceleme raporuna göre ortaya çıkan veriler, bu kapsamda Devlet eli ile yapılan sosyal yardım uygulamalarının düzeyini gözler önüne sermektedir.Raporda; 2002 – 2008 yılları arasında gerçekleşen kamu harcamalarına dair aşağıdaki grafiğe yer verilmiştir;

17-18 Belirtilen açıklamalar için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İnternet sayfası; www.aile.gov.tr adresinden faydalanılmıştır.

19 İlgili rapor için; http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk29.pdf internet sayfasından faydalanılmıştır.

13

Page 14: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

Yukarıda yer verilen tablo ve şekilde görüldüğü üzere, muhtelif kurumlar aracılığı ile kamu kaynaklarından gerçekleştirilen sosyal hizmet ve yardım harcamaları toplamı, 2002 yılı rakamı olan 2,9 milyar TL’nin yaklaşık beş katına ulaşarak 2008 yılında 14,3 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.

Raporda kamu kurumlarının yaptığı harcamalara dair 2006 – 2008 yıllarını kapsayan diğer bir tabloda ise bahsi geçen kurum ve harcamaları aşağıdaki şekliyle sunulmuştur;

14

Page 15: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

Raporda; “Sosyal hizmetler ve yardımlardan yararlanacak ihtiyaç sahiplerinin; bu alanda hizmet veren çok sayıdaki kurum tarafından (SHÇEK, SYDGM, Vakıflar Genel Müdürlüğü, yerel yönetimler ve STK’lar vb.) farklı şekilde tanımlanması ve bunlar arasında koordinasyon eksikliği, ulusal ölçekte bir yoksulluk kriterinin olmaması, bu alanda merkezi bir veri tabanı bulunmaması, hedef gruba ya hiç hizmet sunulamaması ya da aynı kişilere birden fazla kurumca aynı nitelikte yardım ve hizmet sunulması sonucunu doğurmaktadır.20” İfadelerine yer verilerek bu hususta kamu kurumlarındaki dağınıklığa vurgu yapılmıştır.

Devlet eli ile yürütülen sosyal yardım uygulamalarını sunmaya çalıştığım bu bölümde yerine getirilmeye çalışılan yardımlarda, kamu mekanizmalarında yoksullukla ilgili ortak bir tanım ve ölçütün olmaması dolayısı ile ilk bölümde belirttiğimiz müracaatçı kesim tespitinin neye, kime ve hangi ölçütlere göre yapıldığı gibi sorularla karşı karşıyayız. Zira Devlet Düzenleme Kurulu tarafından açıklanan rapor doğrultusunda; 2002 – 2008 parametrelerini baz aldığımızda sosyal yardım uygulamalarında harcanan tutarın 5 katına çıkmış olması ölçütlerin ne olduğu konusunda merak uyandıracak türden.

Devlet eli ile yürütülen sosyal yardım uygulamalarına değindiğimiz bu kısmın değerlendirmesini ve olması gereken uygulamalara dair genel ifadeleri son bölümde tekrar ele alacağız. Bu alt başlığı burada sonlandırarak, 2. Bölümün bir diğer alt başlığı olan Sivil toplum örgütlerinin yürüttüğü faaliyetler kısmına geçiyoruz.

20 İlgili rapor için; http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk29.pdf internet sayfasından faydalanılmıştır.

15

Page 16: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

2.2. Sivil toplum örgütlerinin yürüttüğü faaliyetler;

Türkiye’de yoksullukla mücadelenin yalnızca devletin görevi olmadığı, toplumun da bir bütün olarak gerek tek tek bireyler olarak gerekse sivil toplum kuruluşları aracılığıyla doğrudan yapılan sosyal yardımlar ve/veya devletin bu alandaki faaliyetlerine destek verilmek suretiyle sorumluluk üstlenmesi gerektiği şeklinde yaygın bir anlayış bulunmaktadır. Millet ve Devlet geleneklerine de uygun olduğu savunulan bu anlayış, siyasi iktidarlar ve bürokrasi yanında medya, sivil toplum kuruluşları ve halk nezdinde de aynı şekilde kabul görmektedir. Bu bölümde toplumsal açıdan kabul gören bu anlayış doğrultusunda ülkemizde var olan Sosyal Yardım ve Dayanışma dernekleri/vakıfları üzerinde duracak, önde gelen sivil toplum kuruluşlarının amaç ve faaliyetlerine değineceğiz.

Ülkemizde sosyal yardım konusunda devletle STK’ların etkileşimini destekleme ve arttırma adına çeşitli yasal düzenlemeler yapılmış ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 7. maddesinin 2. fıkrasını değiştiren 5263 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri hakkında Kanunun 19.maddesiyle Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının Mütevelli Heyetlerinde STK temsilcilerinin yer alması sağlanmıştır.5263 sayılı Kanunla yine aynı amaca uygun olarak Gönüllü Kuruluşlarla İşbirliği ve Dış İlişkiler Dairesi tesis edilmiştir.

Sivil toplum en genel düzeyde devlet iktidarının baskısı ve denetimi altında olmayan gönüllü örgütlerin yer aldığı alan olarak tanımlanmaktadır. Charles Taylor sivil toplum ile ilgili olarak 3 özelliği ön plana çıkarmaktadır. Bunlar özgür ve örgütlü olabilme imkanı, devlet vesayetinden özgür olarak kendilerini yapılandırabilme imkanı ve devlet politikasını etkileyebilme imkanıdır. “Sivil toplum en genel haliyle; işletmeler, eğitim kuruluşları, gönüllü birlikler, medya, sendika ve çeşitli yardım amaçlı örgütlenmeler gibi yapıları içeren kuruluşlardır.21”

Bölümün başında aktarmaya çalıştığım Kültürel, Millet ve Devlet gelenekleri kapsamında tarihe baktığımızda, hem Selçuklu hem de Osmanlı’da asırlarca vakıfların eğitim, sağlık, din ile yol, köprü, kanal, saray, hamam, han, bent inşasında merkezi idareyle sorumluluk paylaştığı görülmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nda sosyal yardım devletin asli işlerinden değildir. Devletin bizzat içinde olmadığı, fakat düzenlemesiyle dolaylı olarak iştirak ettiği sosyal yardım hizmetleri, Osmanlı döneminde Fütüvvet, Ahilik, meslek örgütleri (loncalar), aile içi yardımlaşma ve dinsel temele dayalı öteki hayır kurumları tarafından yürütülmüştür. Günümüzde de miras kalan bu geleneğin benzer ve farklı biçimleri devam etmektedir. AB, globalleşen dünya, neoliberal politikalar, hükümetler ve diğer birçok faktörle yoğrulan sosyal yardım sektörü, yer ve zamana bağlı olarak şekil değiştirmektedir.

“Geçmiş yüzyıllardan günümüze kadar olan süreçte yaşanan gelişmeler bu kavramın da günün koşullarına göre biçim almasına sebep olmuştur.22” Çağımızda sivil toplum örgütlerinin gündeme gelmesinde kendisine önemli fonksiyonlar yüklemesinin nedenleri bulunmaktadır:

21 DEMİRCAN, E. “Türkiye’de Yoksullukla Mücadelede Kamu Kesiminin Rolü: Devlet Bütçesi İçerisinde Sosyal Transferlerin Payı”, 2007, s. 7

22 ARMAĞAN, A., GÜLTEKİN, B. “Bilgi Toplumunda Sivil Toplum Kuruluşlarının Değişen Misyonu, 2007 IV. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi Bildiriler Kitabı” s. 712

16

Page 17: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

1- Günümüz toplumlarında, geleneksel toplumlardaki dayanışmanın ortadan kalkması, bireyselliğin son derece öne çıkması ve insanların bu eksikliği hissetmeye başlaması onları çeşitli alanlarda dayanışmaya itmekte ve örgütlenmelerini sağlamaktadır. Böylece birey, gereksinim duyduğu aidiyet duygusunu geliştirme olanağına sahip olmaktadır.

2- Gelişen iletişim teknolojileri sayesinde, belli bir konu etrafında örgütlenme, kamuoyu oluşturma ve talepleri dile getirme kolay hale gelmiştir.

3- Devletin ideolojik ve ekonomik alanda küçülmesi, buna karşılık hizmet alanlarında daha etkin ve verimli olması yönündeki beklentiler giderek artmaktadır.23

2.2.1. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları;

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları 3294 Sayılı Kanun çerçevesinde kurulan, maddi imkanlarını Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan alan ve Türkiye sınırları içerisinde ikamet eden muhtaç durumda olan ve sosyal güvencesi olmayan müracaatçılara yoksullukla mücadelede: Gıda yardımı, yakacak yardımı, ayni ve/veya nakdi eğitim yardımı, periyodik veya tek seferlik aylık para yardımı, periyodik veya tek seferlik kira yardımı, sağlık yardımı, genel sağlık sigortası ve yerel girişim projelerini destekleyici yardım hizmetlerini yürütmektedir. Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları ayrıca 2022 Sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun Kapsamında faaliyet göstermektedir.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının yardım toplama uygulamalarına ilişkin, ilgili mevzuat İçişleri Bakanlığı, Dernekler Dairesi Başkanlığınca “ usul ve esaslar 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu ve 27/12/1999 tarihli ve 23919 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yardım Toplama Esas Ve Usulleri Hakkında Yönetmelikle düzenlenmiştir. Bu kapsamda, Kanunun 3 üncü maddesine göre kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler. Kanunun 6 ncı maddesinde kişiler ve kuruluşların yetkili makamdan izin almadan yardım toplayamayacakları 24 ” belirtilmiştir.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının bir diğer yoksullukla mücadele faaliyeti ise; ülkedeki yoksul kesimin daha sistematik bir yardıma gereksinim duyduğu gerçeğinden hareketle, Dünya Bankası'nın finansal ve teknik desteği ile Sosyal Riski Azaltma Projesi başlatılan Şartlı Nakit Transferleri uygulamasıdır. Türkiye'de düzenli bir nakit sosyal yardım sistemini yerleştirmek açısından ilk örnek uygulama olan Şartlı Nakit Transferleri ile: Şartlı nakit transferleri eğitim yardımları; Çankaya İlçesi sınırları içerisinde ikamet eden, muhtaç durumda olan, sosyal güvencesi olmayan kadınlara, çocuklarını düzenli olarak okula göndermeleri şartıyla her ay verilen eğitim yardımı sağlamaktadır. Şartlı nakit transferleri sağlık yardımları; Çankaya İlçesi sınırları içerisinde ikamet eden, muhtaç durumda olan, sosyal güvencesi olmayan, okul çağı öncesi çocuklarının düzenli sağlık kontrollerini yaptıramayan annelere ve hamilelik sürecinde kontrollerini yaptıramayan anne adaylarına yapılan düzenli sağlık yardımı sağlanmaktadır.

23 ARMAĞAN, A., GÜLTEKİN, B. “Bilgi Toplumunda Sivil Toplum Kuruluşlarının Değişen Misyonu, 2007 IV. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi Bildiriler Kitabı” s. 712

24 İlgili açıklama için http://www.dernekler.gov.tr/tr/DernekIslemleri/yardim-toplama.aspx internet sayfasından faydalanılmıştır.

17

Page 18: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

“Kuşkusuz koşullu nakit transferleri uygulaması Türkiye'de yoksullukla mücadele açısından önemli bir aşamadır. 2001 krizinin etkilerini hafifletmek üzere başlatılan ve yoksul kesimlerin krizin olumsuz etkileri karşısında toplumdan dışlanmalarını ve yoksulluğun olumsuz etkilerinin genç kuşaklara aktarılmasını önlemek üzere geliştirilmiş bu pilot uygulama Türkiye'de sosyal politika alanında önemli bir ilk girişim olarak değerlendirilmelidir.25”

Yoksullukla mücadelede önemli bir yere sahip olduğu kesin olan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının mücadelesinin sağlamlaşabilmesi adımları için çalışabilecek durumda olan müracaatçıların iş sahibi olabilmesine yönelik projelerin ve çalışmaların devlet politikası haline gelmesi hatta Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarında bu politikaya yönelik projeler üreten ve bu projeleri yürüten birimlerin faaliyete geçmesine ihtiyaç vardır.Bu sayede çalışabilecek muhtaç durumda olan bireyler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının sağlayacağı istihdam projelerinden yararlanana kadar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından destek olması için geçici ayni ve/veya nakdi yardımlardan yararlanarak mağduriyetlerinin giderilmesi mümkün olabilir. Aksi halde yapılan yardımlar hem geçici olarak kalmaya hem de sosyal adalet geçici olarak sağlanmaya devam edecektir.

2.2.2. Sivil Toplum Örgütleri, Kamu Kurumu Niteliğinde Meslek Kuruluşları, Sendikalar, Kurum Yardımlaşma Sandıklarının Yoksullukla Mücadele Faaliyetleri;

Sivil toplum örgütlerinden bazıları yoksullukla sadece uyguladıkları mikro kredi projeleri ile bazıları da tüm faaliyetleri ile mücadele etmektedirler. “Türkiye'de 2001 krizinden sonra benimsenen bir başka yoksullukla mücadele aracı da bireyleri girişimciliğe teşvik etmek üzere uygulamaya başlanan mikro-kredi projeleridir. Mikro-finans projeleri ile gerek kır gerek kentte bireyleri kendi işlerini kurmaya teşvik etmek ve girişimcilik potansiyellerini yaşama geçirmelerini sağlamak amaçlanmaktadır. Böylece bireylerin olası kriz durumlarına hazırlıklı olmaları ve bu tür durumlarda çözümleri devletten beklemek yerine kendi kapasite ve becerilerini devreye sokmaları istenmektedir.26”Özellikle yoksul kadınların girişimcilik potansiyellerini desteklemeyi amaçlayan mikro finans projeleri çeşitli Vakıflar tarafından uygulanmaktadır. Bu çerçevede Kadın Emeğini Destekleme Vakfı (KEDV) 2002'de kurduğu mikro ekonomik destek işletmesi ile özellikle yoksul kadınlara kendi işlerini kurmaları konusunda finansal ve teknik destek sağlamaktadır.27

Ayrıca bazı Sivil Toplum Kuruluşları da yoksullukla mücadele konusunda her çalışması ile faaliyet yürütmektedir. Bunlar arasında ön plana çıkan sivil toplum örgütü şüphesiz Türk Kızılay Derneği’dir. Türk Kızılay Derneği’nin yoksullukla mücadele kapsamında vermiş olduğu hizmetler şunlardır:

Gençlik hizmetleri olarak burs ve yurt hizmeti, Gençlik ve sağlık kampları hizmetleri, Ayni ve nakdi yardımlar, Sağlık yardımları, Doğal afetlerde depremzedelere ayni yardım

25-26 GÜRSES, D. “Türkiye’de Yoksulluk ve Yoksulluk Politikaları”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. Balıkesir: 17:1, 2007

27 İlgili açıklama için www.kedv.org.tr internet sayfasından faydalanılmıştır.

18

Page 19: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarının yardımlaşma ve emeklilik fonu olarak OYAK üyelerine, T.C. Anayasası’nın öngördüğü sosyal güvenlik sistemi kapsamında ve ana sosyal güvenlik kurumundan (SGK) ayrı güvenceler sağlamaktadır. OYAK'ın yasal dayanağını oluşturan 205 sayılı OYAK kanunu kapsamında üyelerine sunmakla görevli olduğu sosyal yardım hizmetleri şunlardır;

Emeklilik Yardımı,

Emekli Maaşı Sistemi Maaş Ödemeleri,

Ölüm Yardımı,

Maluliyet Yardımı.

İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı olarak, 1943 yılında 4357 sayılı Kanun ile sağlık ve sosyal yardımla ilgili meselelerde öğretmenleri birbirlerine yardım edici duruma getirmek amacıyla kurulan İLKSAN’ın başlıca hizmetleri;

Emekli yardımı,

Evlenme yardımı,

Doğal afet yardımı,

Ölüm yardımı,

Maluliyet yardımı’dır.

Aşağıdaki tabloda Ülkemizde sosyal yardımlar konusunda aktif başlıca dernekler yer almaktadır. “Türkiye Kızılay Derneği vb. gibi tüm yurt düzeyinde sosyal yardım faaliyetlerinde bulunan kuruluşların yanı sıra, fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan ve kendilerine yapılan bağış ve yardımların maliyetleri 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun (40 ve 89’uncu maddeleri ) uyarınca, kazançtan indirime konu olan dernek ve vakıflar tarafından da, muhtaç ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara muhtelif sosyal yardım ve hizmetler verilmektedir.STK bütçelerinden yapılan yardımlara ilişkin merkezi bir kayıt sistemi olmadığı için yapılmış yardım ve sosyal hizmetlerin türü ve harcama tutarlarına ilişkin güvenilir bir veriye ulaşılamamaktadır.28”

Yardım Sevenler Derneği

Kimse Yok mu Derneği

Bahariye Lions Kulübü

Yeşilay Derneği

Türk Hava Kurumu

Altı Nokta Körler Derneği

LÖSEV

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği

Elden Ele Derneği

19

Page 20: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

28 ESEN, M. “Sosyal Yardım ve Hizmet Faaliyetlerine Toplu Bakış”, İdarecinin sesi dergisi. Ankara, 2014. Sf. 66.

Bu bölümde konunun Millet ve Devlet gelenekleri olgusuna değinerek, sivil toplum kuruluşları üzerindeki etkisini beyan edip, Ülkemizde var olan yasalarla bu çalışmaların nasıl yürütüldüğü, Sivil Toplum Örgütlerinin, Kamu Kurum niteliğinde Meslek Kuruluşlarının, Sendikaların, Kurum Yardımlaşma Sandıklarının Yoksullukla mücadele faaliyetlerini kısaca sunmaya çalıştım. Zira bu konu taşıdığı nitelikler ve mevzuatlar düşünüldüğünde oldukça geniş bir alanı kapsayan ve kuşkusuz fazlasıyla detay içeren bir konu olma özelliği taşımaktadır. Konu ile ilgili üretilmesi gereken sağlıklı politikalara son bölümde tekrar değineceğimizden, bu başlığı burada sonlandırarak, bu bölümün bir diğer başlığı olan Yerel yönetimlerce yürütülen faaliyetler kısmına geçiyoruz.

2.3. Yerel Yönetimlerin Yürüttüğü Faaliyetler;

Bu bölümde Belediyeler ve İl Özel İdareleri tarafından yürütülen Sosyal Yardım faaliyetlerine değinecek ve ilk bölümde ele aldığımız, Sosyal Yardımların Seçmen Davranışlarını etkileme ve Rıza Üretme düzeyi ile ilgili tespitlere yer vermeye çalışacağım.

Yerel yönetimleri diğer kamu kuruluşları ve vakıflardan ayıran en temel husus vatandaş ile doğrudan temas noktasında diğer kurumlara nazaran çok daha yakın konumda olması nedeni ile sosyal yardım uygulamalarında ortaya çıkan siyasal etki düzeyinin yüksek oluşu gerçeğidir. Kamu ihale kurumunun elektronik kamu alım portalı üzerinden konu ile ilgili yaptığım araştırma, yerel yönetimlerin seçim dönemlerine yakın gıda yardımı ihalelerinde bir artış olduğu gerçeğini gözler önüne sermektedir.

Araştırma yöntemi olarak; https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/Ortak/IhaleArama2_D.aspx internet sayfasından faydalanarak ilgili alanların doldurulması sonucunda ortaya çıkan verileri aşağıda bilgilerinize sunuyorum;

20

Page 21: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

Bu yöntem sonucunda; 30 Mart 2014 Yerel seçimleri ve 07 Haziran 2015 Genel seçimleri dikkate alınarak son 4 yılı kapsayan, 01 Ocak-25 Mart ve 01 Nisan - 01 Haziran periyodları ele alındığında ortaya şu grafik çıkmaktadır.

2012 2013 2014 (30 Mart yerel seçimler)

2015 (07 Haziran genel

seçimler)

0

10

20

30

40

50

60

70

80

90

01 Nisan-01 Haziran01 Ocak-25 Mart

Yıllar 01 Ocak – 25 Mart Periyodları 01 Nisan – 01 Haziran Periyodları2012 45 Gıda Yardımı İhalesi 27 Gıda Yardımı İhalesi2013 40 Gıda Yardımı İhalesi 43 Gıda Yardımı İhalesi2014 (30 Mart yerel seçimler)

58 Gıda Yardımı İhalesi 26 Gıda Yardımı İhalesi

2015 ( 07 Haziran Genel Seçimler)

40 Gıda Yardımı İhalesi 78 Gıda Yardımı İhalesi

Bu grafiğe göre; 01 Ocak-25 Mart Periyodlarını kapsayan yıllara bakıldığında 2014 yılı, diğer parametre olan 01 Nisan – 01 Haziran periyodlarında da 2015 yılındaki oranın yüksekliği gözünüze çarpmıştır. Elektronik Kamu Alım Platformu 2011 yılından daha eski verileri sunamadığından yıllar periyodunu 2012-2015 yılları olarak sınırlandırmak zorunda kaldım. Seçim dönemlerinde bahsi geçen yardımlarla ilgili ihale oranlarının artışındaki neden yukarıda belirtildiği gibi seçmen davranışlarına siyasal etki düzeyini artırmak olsa gerek. Sosyal yardım uygulamaları bu yönüyle de haber niteliği taşımaya devam edecek gibi görünüyor.

2.3.1. Belediyeler Tarafından Yürütülen Faaliyetler;

“Ülkede yoksulluğun yaygınlaşması ve 1990'lardan itibaren yaşanan yoğun göçle özellikle kentlerde görünür hale gelmesi belediyelerin de yoksullukla mücadele konusunda daha aktif bir tutum benimsemesine yol açmıştır. Pek çok kentte belediyelerin yoksullara yemek verme, erzak dağıtma, yakacak yardımı yapma biçimindeki çaba ve girişimlerinin son dönemde artış gösterdiği gözlenmektedir.29”

21

Page 22: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

29 GÜRSES, D. “Türkiye’de Yoksulluk ve Yoksulluk Politikaları”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. Balıkesir: 17:1, 2007

Yoksullukla etkin mücadele için; istihdam politikalarının devlet politikası haline gelmesi, dış ve yerli kaynakların etkin kullanımı, özellikle belediyelerin yaptığı sosyal yardımların alanında uzman kişilerce yapılarak gerçek ihtiyaç sahibi olan müracaatçılara ulaşılmasının sağlanması gerekmektedir.

Belediyelerin Sosyal Yardım Politikaları kapsamında yürüttüğü faaliyetler;

İl/ilçe sınırları içerisinde yaşayan yurttaşlardan sosyal ve ekonomik yoksunluk içerisinde bulunan ve desteklenmesi gereken yardıma muhtaç çocuk, genç, kadın, yaşlı, engelli ve toplumdaki diğer kesimlere yönelik sağlık, sosyal yardım ve sosyal hizmetler sunmak,

İl/İlçe halkının çevresel, toplumsal, sağlık ve sosyal ihtiyaçlarına uygun değişim ve gelişimini sağlayan projeler hazırlamak ve yürütmek,

İl/İlçede katılımcı demokrasi kültürünü yaygınlaştırmak ve yerleştirmek, çevre ile uyumlu ve yaşam kalitesini arttırmaya yönelik öneri ve çalışmalar için elverişli zemin hazırlamak amacıyla kurulan kent konseyleri ile ilgili talepleri almak ve ilişkileri sağlamak,

İl/İlçede yaşayan ihtiyaç sahibi vatandaşlara belirlenen ölçütler kapsamında gerektiğinde ayni ve nakdi yardımda bulunmak,

Belediye çalışanlarının ve il/ilçede yaşayan diğer anne babaların çocuklarının bakımları, okul öncesi çocukların eğitimlerinin karşılanması ve okula hazırlanması amacıyla gündüz bakımevleri ve etüt merkezleri, çocuk kulüpleri, oyuncak kütüphaneleri, ilköğretim ve orta öğretim çocukları için rehberlik, gelişim birimleri açmak,

Gençlere yönelik ulusal ve uluslararası sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler düzenlemek, merkezler açmak; öncelikle sosyal ve ekonomik yetersizlik içerisinde olan ailelerin çocukları olmak üzere yükseköğrenime devam eden gençlerin talepleri doğrultusunda ve Gençlik Merkezinin olanakları ölçüsünde ihtiyaçlarını karşılamak,

İl/İlçede yaşayan yaşlı vatandaşların yaşamlarını kolaylaştırıcı ve hayatlarını daha mutlu geçirebilmeleri için evde bakım ve gündüzlü bakım hizmet birimleri ve/veya huzurevleri açmak ve işletmek, yaşlıların yaşam kalitesini yükseltmek ve boş zamanlarını değerlendirecekleri sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlemek,

Çeşitli toplumsal kesimlere yönelik olarak (kadın, engelli, gençlik, aile) sorunlarını çözme, danışmanlık ve rehberlik hizmeti vermek; bu kesimlerin sorunlarının nasıl ve hangi kurumlarla çözülebilecekleri konusunda yardımcı olmak,

18 yaşın üstünde olup fiziksel, duygusal, cinsel, psikolojik ya da ekonomik şiddete maruz kalmış ve barınma ihtiyacı olan kadınların çocukları ile birlikte kalabilecekleri sığınma evleri açmak ve işletmek,

İlgili mevzuata uygun olarak yeterli sayıda iş yeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, yardımcı sağlık personeli, (varsa yetkili sendika tarafından belirlenen) çalışan temsilcisi, işveren temsilcisi, ilgili komisyonlarca çalıştırılmak üzere uzman elemanlardan oluşan İş Sağlığı ve Güvenliği Birimini oluşturmak ve tüm sekreterya işlerini yürütmek,

Her yaş gurubuna ait bireylerin sürekli gelişen, yaratıcı, üretken bireyler olarak yaşam kalitelerinin artırılması ile topluma tam ve eşit katılımlarının sağlanması amacıyla semt merkezleri ve kulüpleri açmak.

22

Page 23: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. maddesinde ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunun 7. maddesinde sosyal hizmet ve yardım hizmetlerini yapmak veya yaptırmak belediyelerin görevleri arasında sayılmaktadır. Bu hüküm doğrultusunda Belediyeler gelirlerinin büyüklüğüne göre farklı tutarlarda sosyal yardım yapmaktadırlar. 

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. maddesinde belediyenin görevleri düzenlenmiştir. 14. maddenin 1. fıkrasının a bendine göre görevler: kentsel altyapı,coğrafi ve kent bilgi sistemleri, çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık, zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans, şehir içi trafik, defin ve mezarlıklar, ağaçlandırma, park ve yeşil alan, konut, kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor, sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma, ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açmak (Büyükşehir Belediyeleri ve nüfusu 50 bini geçen belediyeler) biçiminde düzenlenmiştir.

Maddede belirtilen temel görevlerden biri olan kadın ve çocuklar için koruma evleri açmak sadece büyükşehir belediyelerine ve nüfusu 50 bini geçen belediyelere verilmiştir. Kadınlara yönelik hizmetler belediyeler tarafından kadın sığınma evleri, kadın konuk evleri vb. adlar altında verilmektedir.

Belediyelerin görevleriyle ilgili 14. maddede hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırasının belediyenin mali durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirleneceği, belediye hizmetlerinin sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

5393 sayılı kanunun 60. maddesinin (i) fıkrasında “dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar” belediye bütçesinden yapılacak giderler arasında sayılmıştır.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun üçüncü bölümünde görev, yetki ve sorumlulukları düzenlenmiştir. Büyükşehir belediyelerine verilen görevler 5216 sayılı kanunun 7. maddesinde düzenlenmiştir. Büyükşehir belediyelerinin sosyal nitelikli görevleri de maddenin (n) bendinde “Gerektiğinde sağlık, eğitim ve kültür hizmetleri için bina ve tesisler yapmak, kamu kurum ve kuruluşlarına ait bu hizmetlerle ilgili bina ve tesislerin her türlü bakımını, onarımını yapmak ve gerekli malzeme desteğini sağlamak”, (v) bendinde “Sağlık merkezleri, hastaneler, gezici sağlık üniteleri ile yetişkinler, yaşlılar, engelliler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik her türlü sosyal ve kültürel hizmetleri yürütmek, geliştirmek ve bu amaçla sosyal tesisler kurmak, meslek ve beceri kazandırma kursları açmak, işletmek veya işlettirmek, bu hizmetleri yürütürken üniversiteler, yüksek okullar, meslek liseleri, kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapmak” şeklinde yer almaktadır.

5216 sayılı kanundaki bu düzenleme büyükşehir belediyelerine özellikle çocuklara, gençlere, engellilere ve yaşlılara yönelik sosyal yardım ve sosyal hizmet uygulamalarında aktif rol oynamalarına imkân vermiştir. Bu yasa, sosyal yardım ve sosyal hizmet alanında merkezi hükümet dışında da ciddi bir uygulayıcı haline getirmiştir.

5216 sayılı Kanun’un 24. maddesinin (j) fıkrasında dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar belediye bütçesinden yapılacak giderler arasında sayılmıştır.

23

Page 24: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

Türkiye’de belediyelerin sosyal hizmet ve sosyal yardım alanındaki hizmetlerinden yararlananlar arasında, kadınlar, yaşlılar, engelliler,çocuklar, gençler, yoksullar ve toplumdaki diğer kesimler yer almaktadır. Belediyeler, yaşlılara yönelik olarak, yardıma muhtaç olan yaşlıların barınması için huzurevi yapımı, ücretsiz muayene ve ilaç yardımı, gıda, yakacak, belediye otobüslerinden ücretsiz veya indirimli yararlanmalarını sağlamak gibi görevleri yerine getirmektedir. 

Sadece Büyükşehir belediyeleri için 5216 sayılı kanununa 01.07.2005 tarih ve 5378 sayılı kanunla eklenen “Ek madde 1” ile özürlülerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme, danışmanlık, sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri vermek üzere özürlü hizmet birimleri oluşturulması, bu birimlerin faaliyetlerini özürlülere hizmet amacıyla kurulmuş vakıf, dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği halinde sürdürmeleri öngörülmüştür. Bu çerçevede “Büyükşehir Belediyeleri Özürlü Hizmet Birimleri Yönetmeliği” 16.08.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Ayrıca, büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerine sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri 2012 yılına kadar almakla ve mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçlarını özürlüler için erişilebilir durumuna getirmekle görevlendirilmiştir. 

Belediyeler tarafından yoksullara yönelik yapılan sosyal hizmet ve sosyal yardımlar,aşevleri kurmak ve muhtaçlara bedava yemek ve ekmek dağıtmak, yakacak yardımında bulunmak; gıda paketleri dağıtmak; gıda, giyim ve diğer ihtiyaç maddeleri ile ev eşyası dağıtımı yapılan hayır marketleri kurmak; nakdi yardım yapmak; ücretsiz sağlık hizmetleri sunmak; öğrencilere çanta, kırtasiye ve okul giysisi dağıtmak biçiminde yerine getirilmektedir.

4109 sayılı Asker Ailelerinden Muhtaç Olanlara Yardım Hakkındaki Kanun gereğince gerekli şartları taşıyan ve istenilen belgeleri hazırlayan asker ailelerine belediyelerce yardım yapılmaktadır. 4109 sayılı Kanun’un 7. maddesine göre yardım yapabilmek için;yardım isteyeceklerin askerin annesi, baba veya çocukları, karısı, kız ve erkek kardeşi (18 yaşından büyük ve öğrenci değilse yardımdan faydalanamamaktadır) olmaları, yardım isteyeceklerin geçiminin er tarafından karşılanıyor olması, mahalli rayice nazaran idare ve ihtiyaçlarını temin edecek ne kendilerinin, ne de askere gidenin geçim vasıta ve olanaklarının bulunmaması şartları aranmaktadır. 

Köylerin görev, yetki ve sorumlulukları 1924 yılında çıkarılan 442 sayılı Köy Kanunu ile düzenlenmiştir. Kanunun köyün mecburi ve isteğe bağlı işler olarak saydığı köy işlerine bakıldığında bunlardan bir kısmının sosyal hizmet ve sosyal yardım uygulaması niteliği taşıdığı görülmektedir. Fakat uygulamada kanunun birçok hükmü işlememektedir.

2.3.2. İl Özel İdareleri tarafından Yürütülen Faaliyetler;

22 Şubat 2005 tarihli ve 5302 numaralı kanunla kuruluşunu, organlarını, yönetimini, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarını düzenlemek suretiyle İl Özel İdareleri Kanunu olarak görev ve sorumlulukları şu şekilde belirtilmiştir;

“Madde 6- İl özel idaresi mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla;

a) Gençlik ve Spor Sağlık, tarım, sanayi ve ticaret; Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyeleri hariç ilin çevre düzeni plânı, bayındırlık ve iskân, toprağın korunması,

24

Page 25: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

erozyonun önlenmesi, kültür, sanat, turizm, sosyal hizmet ve yardımlar, yoksullara mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları;ilk ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin hizmetleri il sınırları içinde,

b) İmar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma; orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin hizmetleri belediye sınırları dışında, Yapmakla görevli ve yetkilidir.30”

İlgili mevzuat gereği İl Özel İdarelerinin Sosyal Yardım faaliyetleri yürütme zorunluluğu vardır. İl özel idareleri, sosyal refahın geliştirilmesi, yoksullukla mücadele ve muhtaç durumda olanlara sosyal koruma sağlanmasına yönelik olarak çeşitli sosyal hizmet ve yardım faaliyetleri yürütmektedir. Bu kapsamda, yaşlılar, kadınlar, özürlüler, çocuklar, kimsesizler ve muhtaç ailelere çeşitli sosyal hizmet ve yardımlar yapmaktadırlar. Bu hizmet ve yardımların biçimi ve niteliği iller itibariyle değişmektedir. Bu gibi hizmetler doğrudan il özel idareleri tarafından yapılabildiği gibi ildeki sosyal hizmet ve yardım kuruluşlarının desteklenmesi, ihtiyaç duyulan yatırımların yapılması, kaynak sağlanması veya hizmetlerin birlikte yürütülmesi şeklinde olabilmektedir.

Valilikler bünyesinde merkez ilin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’nın bulunmasından dolayı il özel idareleri, yukarıdaki görevleri büyük ölçüde bu vakıflar aracılığıyla ifa etmektedir. Bazı illerde fidan yardımı, büyükbaş hayvancılığı destekleme, yoksul vatandaşlara mikro kredi verilmesi gibi çalışmalar yürütülmekle beraber, bu tür uygulamalar için kullanılan bütçe oldukça sınırlıdır. 

Bu bölümde; Yerel Yönetimlerden Belediyeler ve İl Özel İdarelerine Sosyal Yardımlar hususunda yüklenen görev ve sorumlulukları değerlendirerek, konu ile ilgili asli görevlerinin ne olduğuna dair ifadelere yer verilmiştir. Ayrıca Kamu İhale Kurumunun, Elektronik Kamu Alımları Portalı (EKAP) vasıtasıyla Belediyelerin seçim dönemlerinde sosyal yardım faaliyetleri konusundaki duyarlılıkları belirli tarih ve kapsamlar koşulu ile değerlendirilmiş ve sunulmuştur.

3. Sosyal Yardım Uygulamalarının Etki Düzeyi;

Bu bölümde yukarıda ana hatları ile çizdiğimiz sosyal yardım uygulamalarına dair ülke çapında yapılmış araştırmalardan faydalanarak, ulaşılan müracaatçı kesim oranı ve sağlanan fayda/zarar değerlendirmelerine yer verilecektir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından 29 Aralık 2014 tarihinde kamuoyu ile paylaşılan “Sosyal Koruma İstatistikleri, 2013” konulu rapora göre; 8 risk/ihtiyaç grubu (Hastalık/sağlık bakımı, engelli/malül, emekli/yaşlı, dul/yetim, aile/çocuk, işsizlik, konut ile sosyal dışlanma b.y.s) için yapılan sosyal yardımları kapsayan Sosyal Koruma istatistikleri kapsamında 2013 yılı verileri bir önceki yıla oranla %12,5 artış göstererek 219 milyar 894 milyon TL oldu.Bu harcamanın %98,2’sini (215 milyar 924 milyon TL) sosyal koruma yardımları oluşturdu.Sosyal koruma yardımlarında ise en büyük harcama 104 milyar 139 milyon TL ile emekli/yaşlılara yapılan harcamalar oldu. Bunu, 65 milyar 859 milyon TL ile hastalık/sağlık bakımı harcamaları takip ederken en düşük harcama ise 2 milyar 616 milyon TL ile işsizlik yardımı harcamalarında gerçekleşti. 31

30İlgili mevzuat için; http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5302-20131010.pdf internet sayfasından faydalanılmıştır.

25

Page 26: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

31İlgili rapor için; http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=16167 internet sayfasından faydalanılmıştır.

GSYH’nin %14’ünü sosyal koruma harcamaları oluşturdu.

Sosyal koruma yardımlarının gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payı, 2013 yılında %13,8 olarak hesaplandı. Risk/ihtiyaç grupları bazında bakıldığında, emekli/yaşlılara yapılan harcamaların %6,7 ile en büyük paya sahip olduğu görüldü. Bunu, %4,2 ile hastalık/sağlık bakımı harcamaları ve %1,6 ile dul/yetim harcamaları takip etti. 32

32 İlgili açıklama ve grafikler http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=16167 internet sayfasından alınmıştır.

26

Page 27: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

Sosyal koruma yardımlarının %9,2’si şartlı olarak verildi

Şartlı yardımlar içinde 2013 yılında en büyük payı %30,8 ile aile/çocuk yardımları oluşturdu. Bunu, %30,3 ile engelli/malül yardımları ve %18,9 ile hastalık/sağlık bakımı yardımları takip etti.33 

Sosyal koruma yardımlarının %65,3’ü nakit olarak verildi

Nakit yardımlarda 2013 yılında en büyük payı %94,6 ile maaş ödemeleri (emekli/yaşlı maaşları, dul/yetim maaşları ve engelli/malül maaşları) oluşturdu. Bunu, %2,5 ile aile/çocuk ve %1,6 ile işsizlik yardımı ödemeleri takip etti.34

Sosyal koruma harcamalarının ana finans kaynağını devlet oluşturdu

Sosyal koruma gelirlerinin, 2013 yılında yaklaşık yarısı (%41,1) devlet katkısı oldu. Bunu, %27,7 ile işveren sosyal katkıları ve %25,2 ile koruma kapsamındaki diğer kişilerce yapılan katkılar takip etti. Diğer gelirlerin oranı ise %6,1 olarak gerçekleşti.35

33-34-35 İlgili açıklamalar ve grafikler http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=16167 internet sayfasından alınmıştır.

27

Page 28: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

Kamu idarelerince yaklaşık on beş milyon civarındaki dar gelirli muhtaç/engellilere, her yıl artan bir oranda yapılmakta olan, ülke sorunlarının kavranılması ve çözümlenmesinde özel bir öneme sahip, genel seçimlerde siyasal tercihlerin kullanılmasında etkili olduğu kanıksanmış olan sosyal yardımlardan; 2014 yılı içinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı aracılığıyla yapılmış olan yardımlar konusunu irdeleyen, Mülkiye İktisadi ve Sosyal Araştırma Merkezi Kıdemli Araştırmacı Mahmut Esen konu ile ilgili makalesinde şu ifade ve grafiklere yer vermiştir.

“TUİK’in uyguladığı sosyal yardım harcaması hesapları kapsamına, SGK tarafından yapılan (emekli/ dul/yetim/malul aylıkları; tedavi/ ilaç ödemeleri vb.) giderler ile nitelikleri farklı bazı harcamalar da (işsizlik ödeneği, Suriyeli mültecilere yapılanlar sosyal dışlanmışlık yardımı vb.) dahil edilmektedir. Bu itibarla TUİK istatistiklerinden, kamu idareleri bazında dar gelirli muhtaç ve engelli vatandaşlarımıza yapılmış ayrıntılı, gerçek/karşılıksız sosyal yardım miktarlarına ulaşmak kolay değildir. Bu yüzden ülkemizdeki sosyal yardım uygulamalarının etki düzeyini tespit edebilmek açısından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılan sosyal yardımları da ele almak gerekmektedir.Zira merkezi yönetim kuruluşlarınca yapılmakta olan sosyal yardım ve hizmetler; 2011 yılında 633 Sayılı KHK’nin yürürlüğe girmesinden sonra, büyük ölçüde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı çatısı altında toplanmıştır.36”

“ASPB/ SYDTF aracılığıyla 2014 yılında toplam 20,4 milyar TL sosyal yardım harcaması yapılmıştır. Yardım rakamının henüz tam kesinleşmemiş olduğu açıklanmıştır. Yapılmış bu sosyal yardımlardan faydalanan hane sayısı 3 milyondur. Sosyal yardımlardan 2,2 milyon aile düzenli olarak (aylık ödenmesi şeklinde) yararlanmaktadır. 1,9 milyon hane de yardımlardan süreli olarak yararlanmaktadır.37”

36-37 ESEN, M. “2014 Yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aracılığıyla Yapılmış Sosyal Yardımlar”. Mülkiye İktisadi ve Sosyal Araştırmalar Merkezi. 2015. Sf. 4-5

28

Page 29: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

2014 yılında sadece ASPB/SYDTF tarafından yapılmış sosyal harcamalar toplamı olan 20,4 milyar TL: 2014 yılında 434 milyar TL olan genel bütçe giderlerinin % 4,7 sine karşılık gelmektedir. Bu miktar bir harcama, genel bütçe kapsamındaki (55) kamu idaresinin 2014 yılı bütçe ödenek büyüklüklerine göre yapılacak bir sıralamada, Milli Savunma Bakanlığından sonra 6. sırada yer almaktadır. Ayrıca genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için 2014 yılında ayrılmış olan toplam 18 milyar TL sermaye (yatırım) giderlerinden de ( %13 daha) fazladır.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Kaç kişiye, hangi alanda, ne kadar yardım yapıldı?

Toplam sosyal yardımların tutarı 20 milyar 764 bin 725 TL,427 bin 434 engelli için 3 milyar 449 milyon 908 bin 836 TL,658 bin 681 haneye gıda için 180,7 milyon TL,19 bin 722 haneye barınma için 62,6 milyon TL,2 milyon 106 bin 015 haneye 2 milyon 142 bin 316 ton kömür,281 bin 141 kadına eşleri vefat ettiği için 752.8 milyon TL,50 bin 583 aileye askerde olan çocukları için 77.5 milyon TL,809 bin 117 ilkokul, 810 bin 200 ortaokul, 334 bin 317 lise öğrencisine 512 milyon TL,Öğrencilere öğle yemeği için 250 milyon TL, kitap için 275 milyon TL,43 bin 500 engelli öğrencinin okula gidebilmesi için 85 milyon TL,778 bin 238 haneye şartlı sağlık yardımı olarak 229 milyon 23 bin TL,Gebelik için 71 bin 807 haneye, lohusalık için 13 bin 770 haneye, doğum için de 16 bin 175, haneye 14 milyon 77 bin TL,632 bin 407 yaşlıya aylık 1 milyar 9 milyon 428 bin TL.

29

Page 30: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

ASPB Tarafından yapılan kalem kalem bireysel yardımlar;

Gebelik: Aylık 30 TL,Lohusa- bir seferlik: 70 TL,Hastane doğumunda bir seferlik: 70 TL,Çocuk için sağlık yardımı: Aylık 30 TL,İlkokul: Aylık 30 TL,Ortaokul: Aylık 45 TL,Üniversite: Aylık 200 TL ve ayrıca bir defaya mahsus geri ödemesiz 12 bin TL,Askere giderse: Aileye aylık 250 TL,Gıda: Başvuruya göre aylık 274 TL,Yakacak: Her kış 500 kilo kömür,Barınma: Başvuruya göre aylık 317 TL,Evde 65 üstü yaşlı bir birey varsa: Aylık 130 TL,Eşi vefat etmişse kadına: Aylık 250 TL,Engelli varsa, engelliye: Aylık 261 TL,Engelli 18 yaş altı ise yakınına: Aylık: 261 TL.

İlk bölümde yer verdiğimiz Radikal gazetesi yazarı Bahadır Özgür’ün makalesine tekrar dönecek olursak; “Türkiye’de şu anda 3 milyon 96 bin 409 ev, yani yaklaşık 13 milyon kişi düzenli nakdi yardım alıyor. En asgari düzeyde yapılan bir hesaplamayla her eve minumum aylık 600 TL nakit para giriyor38” diyerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının düzenli, sistematik, nakdi ve doğrudan hedefe odaklı sosyal yardım politikaları konusundaki yaklaşımını eleştirerek, siyasi emellerin amaçlandığına dair kaygılarını açıkça ortaya koymuştur.

Bu tespitlerden faydalanarak ülkemizde yürütülen sosyal yardım faaliyetlerinin kapsadığı kişi sayısını, Sivil Toplum Kuruluşlarının dağınıklığı ve konu ile ilgili net veriler olmaması nedeni ile 15 milyon civarı olarak tahmin edebiliyoruz. Bu rakamda ortalama 75 milyonluk bir ülkede bu yardımlardan her 5 kişiden 1’ inin faydalandığı gerçeğini gün yüzüne çıkarıyor. Özellikle Devlet eli ile yürütülen uygulamalarda müracatçı kesim konusunda “Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü Kontrolörlerince 2006 ve 2007 yıllarında 16 ilde denetim ve inceleme çalışması yapılmış olup, birçok usulsüzlük tespit edilmiş bulunmaktadır. Örnek olmak üzere bu illerden altısında (İstanbul, İzmir, Bursa, Gaziantep, Mersin, Diyarbakır) tespit edilen hususlar Devlet Denetleme Kurulu Raporunda şu şekilde belirtilmiştir;

Bu illerde yeşil kart sahibi 2.314.034 kişiden 167.662'si (% 7,2) adına kayıt (tapu, araç, vergi mükellefiyeti vb.) bulunduğu,

50.021 kişi adına tapuda gayrimenkul bulunduğu,

11.319 kişinin faal vergi mükellefi olduğu,

2.370 kişinin şirket ortaklığı bulunduğu (2 şirketi olan 124, 3 şirketi olan 26, 4 şirketi olan 10, 5-11 şirketi olan 7 kişi olmak üzere),

30

Page 31: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

38 İlgili yazı için http://www.radikal.com.tr/politika/iste_ak_partinin_sosyal_yardim_gercegi-1260849 internet sayfasından faydalanılmıştır.

25.624 kişinin araç sahibi olduğu (585 adet 2007, 4.384 adet 2006, 2.285 adet 2005, 1.064 adet 2004 model olmak üzere kasko değerleri 118.350 TL'ye ulaşan araçlar) (2 aracı olan 1359, 3 aracı olan 211, 4 aracı olan 40, 5 aracı olan 14),

18.614 kişinin bankada nakit mevduatının olduğu (75 kişi +200.000 TL, 56 kişi 150.000 TL, 173 kişi 100.000 TL, 664 kişi 50.000 TL, 7452 kişi de 10.000-50.000 TL arasında olmak üzere),

20.595 kişinin öldüğü halde sistemden kaydının silinmediği.

Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bölümü, bloke ve her yıl yeniden vize uygulamasıyla kısmen düzeltilmiş olmakla birlikte, kurumsal altyapının ve denetim sisteminin yetersizliği nedeniyle yeşil kart uygulamasına ilişkin sorunlar tam olarak çözülememiştir.39”

Devlet Denetleme Kurulu’nun raporunda da görüldüğü üzere, konu ile ilgili müracaatçı kesim tespiti ölçütlerinin sağlıklı ve sürdürülebilir olma hassasiyeti ile faaliyetleri yürütmek büyük önem taşımaktadır. Bu politikaların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmaması demek, toplumsal açıdan sağlanacak faydadan mahrum olmak ve negatif sonuçları ile yüzleşmek demektir.

Bu bölümde; Türkiye İstatistik Kurumu İstatistiklerine ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 2014 yılı verilerini baz alarak, Sosyal Yardım uygulamalarından faydalanan kesim üzerine ortalama bir rakama ulaşmayı amaçladık. Bu amaç doğrultusunda Kamusal verilerden faydalanarak ülkemizde konu ile ilgili uygulamaların etki düzeyini ele aldık. Bu kapsamda yürütülen faaliyetlerden toplumsal fayda sağlamanın koşulunun gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmaktan geçtiğini vurguladık.

Sonuç;

Sosyal devlet ilkesi, toplumdaki bilinç seviyesinin yükselmesi, iktisadi gelişmelerin doğal bir sonucu olarak; ülkemizdeki dar gelirli ve muhtaç konumdaki kişilere yapılan sosyal yardımlar her yıl nitelik ve nicelik olarak artmaktadır. Giderek daha fazla kamu kaynağının (yatırım harcamaları yerine) bu alanda kullanıldığı gerçeği yukarıdaki tespitlerimizde detaylarıyla vurgulanmıştır.

Bahsi geçen uygulamalarda, uygulayıcının yetkisi, tüzel kişiliği veya kurumu ne olursa olsun merkezi ve geneli kapsayıcı bir veri sistemi tarafından, fayda sağlayan müracaatçı kesimin kaydedilmediği sürece mükerrer uygulamaları önleyebilme olanağı yoktur. Sosyal yardımların vatandaşa ulaştırılmasında bir çok kurumun görev alması ve bu kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyonun sağlanamaması nedeniyle mükerrer uygulamalar vuku bulmaktadır.Sosyal yardım uygulamalarının tek başvuru üzerine, kişi yerine aileyi esas alacak şekilde, merkezi (tek) veri tabanından sorgulanması suretiyle gerçek ihtiyaç sahiplerine yapılmasını, kaynakların rasyonel/adil kullanımını, etkin bir denetimini, yardımların büyük ölçüde siyasi malzeme, reklam/ istismar aracı olmaktan çıkarılmasını ön gören, asgari 15 milyon vatandaşımızı yakından ilgilendiren Sosyal Yardım Hizmetleri Bilgi Sistemi uygulamalarının, daha fazla gecikilmeden uygulamaya sokulması sağlanılmalıdır.

31

Page 32: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

39 İlgili rapor için; http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk29.pdf internet sayfasından faydalanılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, ülkemizde özellikle hizmet alımı suretiyle yapılan yardımların gerçek ihtiyaç sahibine verildiğini, kaynakların rasyonel/adil dağıtıldığını, etkin denetim yapılabildiğini, hatta denetim olanağının bulunduğunu kabul etmek zordur.

Sosyal yardım politikaları kapsamında konumu itibari ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın etkin bir yoksullukla mücadele sosyal politikası geliştirmesi ve bu politikada devlet kurumlarını ve sivil toplum örgütlerini kapsayıcı şekilde yürütmesi, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarında yoksulluğu azaltıcı projelerin geliştirilmesi gereklidir. Çok boyutlu bir sosyal sorun olan yoksullukla mücadelenin de çok boyutlu olması gerekmektedir.

Yerel yönetimler ve STK’lar, yardım yapacakları kişi/haneleri kendi ölçüt ve yöntemlerine göre belirlemektedir. Bu bağlamda yer yer hizmet alımı da yapmak suretiyle yardım yapılacak kişi/aileler için ayrı veri tabanları oluşturulmaktadır. Dolayısıyla yardım yapılacak kişi/aileler hakkında yeniden sorgulamalar yapılmakta, onlara ilave külfetler getirilmekte ve ayrıca kaynak savurganlığına yol açılmaktadır.

Her kurum veya kuruluşun yardımdan yararlanacak olan müracaatçı kesime yönelik öncelikleri farklı olmamalı, ortak norm ve standartlar oluşturulmalıdır. Türkiye ölçeğinde bir ülkede mutlak yoksulluk sınırının bilimsel ölçütlere göre belirlenememiş olması, yardım yapan kuruluşların keyfiliğine yol açan bir uygulamayı beraberinde getirmektedir.

Sosyal yardımlar alanında karşılaşılan ana sorunlardan bir diğeri ise konuya ilişkin mevzuattaki dağınıklık ve farklılıktır. Çok sayıda Kanun, kanun hükmünde kararname ve diğer idari düzenlemelerde sosyal hizmetler ve yardımlara ilişkin hükümler bulunmaktadır. Bu hükümlerde yer alan farklı ölçüt ve koşullar nedeniyle de çoğu zaman uygulama birliği sağlanamamaktadır.

Yardım ve hizmetlerin nitelikleri dikkate alınarak merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasında dengeli bir görev paylaşımına gidilmesi, benzer bir uygulamanın özel konumları nedeniyle Büyükşehir Belediyesi ile bağlı ilçe Belediyeleri arasında da gerçekleştirilmesi, hizmetlerin vatandaşa en yakın yönetim birimlerince verilmesinin tercih edilmesi gerekmektedir.

Ülkemizin Avrupa Birliğine uyum süreci, sosyal hizmet ve yardımların uluslararası norm ve standartlara uygun hale getirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu nedenle sosyal hizmet ve yardımları sunan her kurumun sosyal yardım uygulayıcıları olan sosyal hizmet uzmanlarını istihdam ederek, yardım kararlarının mesleki ilkelere uygun alınması olanağının yaratılması gerekmektedir.

Ülkemizde ekonomik politikalar ağırlıklı olarak yardım esasına dayalı olarak sürdürülmekte istihdam sağlayıcı politikalara yönenilmemektedir. Bu da yoksulluğun kültürleşmesine yardımcı olmakta ve yoksul grubun bağımsızlığını kazanmasını engellemektedir. İstihdam sağlayıcı politikalar genellikle proje olarak ve belli bir kesime yönelik kalmaktadır.

İnsanların yeniden üretime katılmasını destekleyen, imkan yaratan, teşvik eden istihdam artırıcı sosyal hizmet ve yardımların artırılması, sosyal yardımların bağımlılık yaratmaması

32

Page 33: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

amacı ile yardımlar ile istihdam arasında bir bağ kurulması gerekliliği konu ile ilgili sağlıklı uygulamalar üretmenin vazgeçilmez amacı olmalıdır.

KAYNAKÇA;

AKTAN, C. VURAL, Y. "Yoksulluk: Terminoloji, Temel Kavramlar ve Ölçüm Yöntemleri", Yoksullukla Mücadele Stratejileri. Ankara: Hak-İş Federasyonu Yayınları, 2002.

ARMAĞAN, A., GÜLTEKİN, B. “Bilgi Toplumunda Sivil Toplum Kuruluşlarının Değişen Misyonu, 2007 IV. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi Bildiriler Kitabı” s. 712.

BAĞDADİOĞLU, E. “Yoksullukla Mücadeleye Yaklaşımlar”, Yoksulluk ve Sosyal Hizmet. Ankara: Cilt 1, 2006, s.79.

DEMİRCAN, E. “Türkiye’de Yoksullukla Mücadelede Kamu Kesiminin Rolü: Devlet Bütçesi İçerisinde Sosyal Transferlerin Payı”, 2007, s. 7.

ESEN, M. “Sosyal Yardım ve Hizmet Faaliyetlerine Toplu Bakış”, İdarecinin sesi dergisi. Ankara, 2014. Sf. 66.

ESEN, M. “2014 Yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aracılığıyla Yapılmış Sosyal Yardımlar”. Mülkiye İktisadi ve Sosyal Araştırmalar Merkezi. 2015. Sf. 4-5.

GÜRSES, D. “Türkiye’de Yoksulluk ve Yoksulluk Politikaları”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. Balıkesir: 17:1, 2007

KABAŞ, T. (2009), “Gelişmekte Olan Ülkelerde Yoksulluğun Nedenleri ve Yoksullukla Mücadele Yolları”, Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.

TOSUNER, Ö. (2007), “Dünya Bankası ve Yoksullukla Mücadele”, Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli.

YILDIRIM, Ö. A. M. (2011). Dünyada ve Türkiye’de yoksulluğun analizi. Niğde Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 4(2), 60. Sf. 1.

Asker Ailelerinden Muhtaç Olanlara Yardım Hakkındaki Kanun, 11.08.1941 tarih ve 4109 sayılı kanun, RG. 05.08.1941, Sayı: 4887

Belediye Kanunu, 03.07.2005 tarih ve 5393 sayılı kanun, RG. 13.07.2005, Sayı:25874

Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 10.07.2004 tarih ve 5216 Sayılı, RG. 23.07.2004, Sayı: 25531.

İl Özel İdaresi Kanunu, 22.02.2005 tarih ve 5302 sayılı kanun, RG. 04.03.2005, Sayı:25745. 

Birleşmiş Milletler Gelişim Programı İGE değerleri, 2014; http://www.tr.undp.org/content/turkey/tr/home/library/human_development/hdr-2014.html

Türkiye İstatistik Kurumu Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2013; http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=16083

33

Page 34: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

Türkiye İstatistik Kurumu Sosyal Koruma İstatistikleri, 2013;http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=16167

Kamu-sen Asgari geçim araştırması sonuçları, 2015;http://www.kamusen.org.tr/icerik_goster.php?Id=9448

Bahadır Özgür tespitleri, 2014;http://www.radikal.com.tr/politika/iste_ak_partinin_sosyal_yardim_gercegi-1260849

Sosyal Güvenlik Kurumu İnternet sayfası;www.sgk.gov.tr

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü internet sayfası; http://www.sosyalyardimlar.gov.tr/hakkimizda/sosyal-yardimlar-genel-mudurlugu/sygm-tarihce

Özürlüler İdaresi faaliyet raporu, 2010;http://www.sp.gov.tr/upload/xSPRapor/files/jBVT6+Ozurluler_Idaresi_2010FAALIYETRAPORUSON_10_05_11.pdf

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İnternet sayfası; www.aile.gov.tr

Devlet Denetleme Kurulu, Sosyal Hizmet ve Yardımlar konulu rapor, 2009; http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk29.pdf

Dernekler Dairesi Başkanlığı internet sayfası;http://www.dernekler.gov.tr/tr/DernekIslemleri/yardim-toplama.aspx

İl Özel İdaresi Kanunu;http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5302-20131010.pdf

İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumlarında Parasız Yatılılık, Burs ve Sosyal Yardımlar Yönetmeliği; http://mevzuat.meb.gov.tr/html/26932_0.html

Sağlık Bakanlığı, Yeşil Kart Yönetmeliği;http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.4846&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=

Diğer;http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87ocuk_Esirgeme_Kurumu

34

Page 35: Web viewPoverty arguments re-formulating agenda has brought more intensive discussion about methods of combating poverty and mitigating results in recent years

35