Upload
brendy
View
123
Download
0
Embed Size (px)
DESCRIPTION
HAC VE UMRE HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAC VE UMRE HAZIRLIK KURSLARI. T.C. BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI. HAC MENASİKİ VE HACCIN HİKMETLERİ. HAC. *Hac kastetmek, ziyaret etmek, yönelmek demektir. - PowerPoint PPT Presentation
Citation preview
HAC VE UMRE HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAC VE UMRE HAZIRLIK KURSLARI
T.C.BAŞBAKANLIK
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
HAC MENASİKİ VE HACCIN HİKMETLERİ
*Hac kastetmek, ziyaret etmek,
yönelmek demektir.
*Hac; ibadet maksadıyla
senenin belirli günlerinde ihrama
girerek Kabe’yi tavaf etmek ve
Arafat'ta vakfe yapmak suretiyle
yapılan bir ibadettir.
*Hac ruhun Allah’a yükselişini
temsil eder.
HAC
ن� م� ال�ب�ي�ت� �ج ح� الن!اس� ع�ل�ى ل�ل'ه� و� ) ب�يال س� �ل�ي�ه� إ ت�ط�اع� اس�
Ona yol bulmaya (Hacc'a gitmeye) gücü yetenlere, Allah için o Beyt'in hac edilmesi, insanların üzerine (farz)dır.
(Al-i İmran, 97)
ق� س1 ي�ف� ل�م� و� ف1ث� ي�ر� ل�م� ف� لل'9ه� ج! ح� م�ن�ه1 �م
أ1 ل�د�ت�ه1 و� ك�ي�و�م� ع� ج� ر�
Allah için, kötü söz söylemeden ve büyük günah işlemeden hacceden kimse, annesinden doğduğu gündeki gibi günahsız
olarak (evine) döner. (Buhari, Hac, 4)
Allah (c.c.) Şöyle Buyuruyor:
Yürümek, koşmak, dönmek, taş atmak vb. hac ve umre dışında ibadet olmayan fiillerdir.
Menâsikin; * Şart,
* Farz, * Vacip, * Sünnet, * Adap
olanları vardır.Hacda yapılan her menâsikin sembolik bir anlamı, mümini eğitici ve bilinçlendirici yönü ve hikmeti
bulunmaktadır.
MENÂSİK
* Hikmet kavramının bir çok tanımı yapılmıştır.
Bunlar arasında felsefe, yüksek bilgi, gizli sebep
sayılabilir.
* Hikmet Yüce Allah’ın hüküm koyarken gözettiği
gayedir.
HİKMET
نك�ر� ال�م1 و� اء ح�ش� ال�ف� ع�ن� ت�ن�ه�ى ة� ال� الص! إ�ن!(Gerçekten namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor.)
(Ankebut, 45)
ات�ن�ا و يق� ل�م� ى م1وس� اء ج� ا ل�م! أ�نظ1ر� ر�ن�ي
أ� Pب ر� ال� ق� ب�ه1 ر� ه1 ك�ل!م� و��ل�ي�ك� إ
Musa (A.S), tayin ettiğimiz (belirlediğimiz) zamanda gelince, Rabbi onunla konuştu. (Araf,
143)
* Mîkât randevu yeri ve zamanı demektir.
* Hacda mikat ihram mahalline verilen addır.
MÎKÂT
* Mikat haccın başladığı yer ve zamanı ifade eder.
* Mikata giren mümin, kendisini Tur Dağı’na Allah ile konuşmaya giden Hz. Musa gibi hissetmelidir.
* Randevu sadece buluşmayı sağlayan bir araçtır.
* Amaç ise randevunun sonucudur.
* Bu randevunun sonucunu niyet, sabır, gayret, samimiyet ve bu kutsal iklimi en verimli şekilde değerlendirmek belirleyecektir.
MÎKÂT
ي�ر خ� ذ�ل�ك� و�ى� الت!ق� ل�ب�اس1 و�Takva elbisesi daha hayırlıdır.
(A’râf, 26)
* İhram helallerin haram kılınması demektir.
* İhram, yapılmasına izin verilen bazı söz, fiil ve
davranışların hac süresince haram kılınmasına verilen
addır.
İHRAM
* İhram makamdan, mevkiden ve tüm
imtiyazlardan arınmanın simgesidir.
* Hacılar sosyal ve ekonomik statüleri gösteren
dünya elbiselerini, makam ve mevkii gösteren
üniformaları çıkararak, herkesin Allah önünde eşit
olduğunu gösteren iki sade giysiye bürünürler.
* Böylece karakteri örten, kişiliği gizleyen süslü
elbiseler atılmış, takva elbisesi giyilmiştir.
İHRAM
* İhram kefeni sembolize eder. Beyaz ihramıyla hacılar,
kabirden diriliş ve mahşerde toplanışı hatırlatır. Hacı bu
provanın gerçeğine daha iyi hazırlanmaya söz verir.
Ruhunda kalbi bir dirilişi gerçekleştirir.
* İhram zahiri bir kıyafet değişikliğinin ötesinde, yaşam
tarzı ve davranış biçiminin de değiştirilmesidir.
İhramlıyken uzak durduğu bazı helaller ona
kötü alışkanlıklardan ve bağımlılıklardan kurtulmasını
telkin eder.
İHRAM
TELBİYEAllah’ım! Davetine icabet ediyorum. Emrine boyun
eğiyorum. Bütün varlığımla sana teslim oldum. Senin hiçbir ortağın yoktur. Tekrar tekrar davetine icabet ediyorum. Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet senindir mülk de
senin... Senin hiçbir ortağın yoktur.
* Telbiye getiren mümin kendisini Kabe’sine çağıran Rabbinin
tam huzurunda hisseder.
* Telbiye getiren mümin davetini duydum, emrine uydum,
huzuruna geldim, bütün benliğimle ve içtenliğimle
emrindeyim, der.
TELBİYE
* Telbiye, dünyanın dört bir yanından gelen, renk, dil,
ülke ve kültürleri farklı, ancak hedef ve gayeleri aynı
olan milyonlarca Müslüman’ın hep birlikte
seslendirdikleri ortak bir ant, ortak bir paroladır.
* Telbiye getiren mümin hac ibadeti sona erdikten
sonrada namaz, oruç, zekat, dürüstlük, adalet,
samimiyet, vb. hususlarda “emrine amadeyim
Allah’ım” diyebilmelidir.
TELBİYE
YASAKLAR
ج�د�ال� � و�ال ف�س�وق� � و�ال ف�ث� ر� � ف�ال �ح�ج� ال ف�يه�ن� ف�ر�ض� ج�د�ال� ف�م�ن � و�ال ف�س�وق� � و�ال ف�ث� ر� � ف�ال �ح�ج� ال ف�يه�ن� ف�ر�ض� ف�م�ن
��ح�ج ال �ح�ج� ف�ي ال Kim hac aylarında, ihrama girerek hacca başlarsa, artık hacda ف�ي
kadına yaklaşmak (ve benzeri davranışlar),
fâsıklık (günaha sapmak), cedelleşmek (sürtüşmek, kavga etmek) yoktur. (Bakara, 197)
Mekke’nin otu koparılmaz, ağacı kesilmez, hayvanları ürkütülüp rahatsız edilmez
Yitiği kimse tarafından alınamaz; ancak sahibini arayarak alıp muhafza eder.
(Buhari,Cezau’s-sayd, 9)
• Namaz’a başlarken iftitah tekbiri ile bazı
davranışlar nasıl namazda yasaklanıyorsa,
yine oruca başlarken yemek içmek ve cinsel
arzuların tatmini imsak ile nasıl yasak hale
geliyorsa;
• Hacda ihramla birlikte önceden mübah olan
bazı şeyler hac boyu yasak hale gelmektedir.
• RAFES: Cinsel arzularla ilgili her türlü şehevi
yasaklar
• FISK VE FÜSUK: Her türlü günah, kötülük
ve suçlar
• CİDAL: Kavga, kapışma, tartışma, sövüşme,
dövüşme gibi tüm olumsuz davranışlar
Kur’an bu konuda üç türlü yasaktan söz etmektedir:
* İhram yasakları sadece insanlar değil canlı ve
cansız hemen herşeyi kapsamaktadır. Bütün
hayvanlar, bütün bitkiler ve hatta tabiatın tamamı
ihramlı için artık dokunulmaz bir sit alanıdır.
* İhram süresince toplumsal barışı ve bütünlüğü
bozucu bencilliği uyandırıcı geçici haz ve
manfaatleri hatırlatıcı her türlü fiil yasaklanmıştır.
ك(ا ب�ار� م1 ب�ب�ك!ة� ل�ل!ذ�ي ل�لن!اس� ع� و1ض� cب�ي�ت و!ل�أ� إ�ن!
ين� لPل�ع�ال�م� د(ى و�ه1
Şüphesiz, insanlar için kurulan ilk ibadet evi, elbette Mekke’de, âlemlere
rahmet ve hidayet kaynağı olarak kurulan Kâ’be’dir. (Âl-i İmran, 96)
Rasûlullah (sav) bir tavaf esnasında Kâbe’ye hitaben şöyle buyurdular:
Sen ne kadar temizsin, kokun da ne güzel! Sen ne yücesin, senin hürmetin
de ne büyük! Muhammed’in nefsini elinde tutan Zât-ı Zülcelâl’e yemin
olsun ki, bir mü’minin Allah katındaki kıymeti, senin kıymetinden daha
büyüktür. Mü’minin malının ve kanının hürmeti de böyledir. Biz,
mü’minler hakkında sadece hüsn-i zanda bulunuruz. (İbn Mace, Fiten, 2.)
KÂBE
* Hac ibadetinin yapıldığı mekânların merkezinde Kâbe vardır.
* Lâmekân olan Yüce Allah (cc) “evim” buyurarak Kabe’yi
şereflendirmiştir. (Bakara, 125)
* Kâbe ve çevresi harem bölgesidir. Saygısızlık yapılmamalıdır.
* Müminin kalbi de en az Kabe kadar hürmete layıktır. Mümin
de saygın ve dokunulmazdır.
KÂBE
م� ه1 ن1ذ1ور� وا ل�ي1وف1 و� م� ث�ه1 ت�ف� وا ض1 ل�ي�ق� ث1م!
ال�ع�ت�يق� ب�ال�ب�ي�ت� وا ل�ي�ط!و!ف1 و�Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler
ve Beyt-i Atik’i (Kâbe’yi) tavaf etsinler. (Hacc, 29)
TAVAF
*Tavaf, ziyaret etmek, dönmek
demektir.
* Kabeyi tavaf, namaz gibidir.
* Hacı tavaf ederken, Yüce Allah’ın
huzurunda olduğunun bilincinde
olmalıdır.
* Hacı tavaf ederken, O’na yaraşan
bir ta’zim ve muhabbet içinde
olmalıdır.
* Hz. İbrahim oğlu İsmail ile
Allah’ın evini nasıl inşa ettilerse,
hacı da tavaf ederken, iman evini,
gönül evini yeniden inşa etmelidir.
• REMEL: Erkeklerin tavafın ilk üç şavtında daha heybetli
yürümeleridir.
• IZDIBA: Erkeklerin tavafta ihramlı iken sağ omuzlarını açık
bulundurmalarıdır.
Bu iki davranış Medine-i Münevvere’ye hicretten yedi yıl sonra tavaf etme
imkanı bulan sahabenin, kendilerini müşriklere karşı daha güçlü
göstermeleri temeline dayanmaktadır.
Bugün tavafta remel ve ıztıba yapan hacı, günümüz müslümanlarının diğer
insanlara karşı daha güçlü olmalarını temin için neler yapılması gerektiğini
düşünmelidir.
* Hacı tavaf esnasında sürekli Kâbe’ye bakarken, O’nun
azametini temaşa ederken, Yüce Allah’ın da kendisinin
kalbine ve ameline baktığını unutmamalıdır.
“Allah sizin görüşünüze ve malınıza, mülkünüze bakmaz;
Yalnızca kalblerinize ve amallerinize bakar.”(Müslim, Birr ve Sıla, 34.)
Hz. Ömer bir defasında Haceru’l Esved’e seslenerek
“ Biliyorum ki, sen bir taşsın. Ne zarar, ne de fayda
verirsin. Eğer ben, Rasulullah’ın sana dokunduğunu
görmeseydim, sana el sürmez, seni öpmezdim.
(Buhari Hac, 57) (Tirmizi Hac, 49) (Tirmizi Hac, 113) (İbn Mace, Menasik, 32)
HACERU’L-ESVED
İstilam, Haceru’l-esvedi selamlamadır.
İzdiham olması durumunda kul hakkına
tecavüz etmemek için uzaktan el
işaretiyle yapılır
* Haceru’l-esvedi istilam, Allah’a verdiği
ahdi yenilemedir.
* Haceru’l-esvedi istilam, Rahman ile
musafaha yapmaktır.
* Ruhlar âleminde verdiği sözü, hayatı
boyunca iman ve ameliyle yerine getirirken,
haceru’l- esvedi istilam etmek suretiyle de
ahdini yeniler ve güçlendirir.
MÜLTEZEM
الل'ه� � وا ر1 ت�غ�ف� اس� ف� آؤ1وك� ج� م� ه1 س� أ�نف1 � وا ظ!ل�م1 إ�ذ م� �ن!ه1 أ ل�و� و�ا يم( ح� ر! اب(ا ت�و! الل'ه� � د1وا ل�و�ج� ول1 س1 الر! م1 ل�ه1 ر� ت�غ�ف� و�اس�
Ve onlar nefslerine zulmettikleri zaman, eğer sana gelselerdi,
böylece Allah'tan mağfiret dileselerdi ve Resûl de onlar için
mağfiret dileseydi, mutlaka Allah'ı, (iki tarafın da)
tövbelerini (onların tövbesini ve Resûl'ün mağfiret talebini)
kabul eden ve rahmet edici olarak bulurlardı.
(Nisâ, 64)
Mültezem: Bir şeyi üzerine gerekli kılmak, sarılmak,
sarmaşmak anlamına gelen fiilden türetilmiştir.
*Mültezem, Haceru’l-Esved ile kabe
kapısındaki kalan bölümdür.
*Hacıların göz yaşları içeresinde yapışıp
inleyerek dua ettikleri yerdir.
*Hacı izdihama neden olmamak kaydıyla
mültezemde kendisini affettirmek
için içtenlikle yalvarır, yakarır, göz yaşı
döker.
MAKAM-I İBRAHİM
لpى م1ص� يم� اه� �ب�ر� إ ام� م!ق� م�ن ذ1وا� ات!خ� و�
İbrâhîm'in makamından bir namaz yeri edinin. (Bakara, 125)
* Hz. Peygamber (sav), makam-ı İbrahim’de 2 rekat namaz kılmış
ve zamm-ı sure olarak birinci rekatta Kafirun, ikinci rekatta ihlas
surelerini okumuştur.
* Hz. İbrahim oğlu İsmail ile Kabe’yi yeniden inşa ederken üzereni
basıp iskele olarak kullanıldığı veya insanları hac’ca davet için
üzerine çıktığı rivayetleri vardır.
* Hacı Allah’ın nazargahı olan kendi
gönül evini yeniden inşa ederken hangi
iskeleleri kullanacağını, ayağının hangi
sağlam temellere basması gerektiğini
düşünmelidir.
* İnsanları Allah’a davet ederken
hangi seviyeye çıkmalı, nasıl bir
dayanak kullanmalı? İlim, ahlak, mal,
samimiyet, gayret, emanet, ehliyet…
SA’Y
الل'ه� ع�آئ�ر� ش� م�ن و�ة� ر� ال�م� و� ا ف� الص! إ�ن!“Muhakkak ki Safa ve Merve, Allah'ın (ibadet yerlerini
gösterir dîni) şiarlarındandır.”
(Bakara, 158)
* Sa’y, çalışma, gayret etme, çabalama, iş, emek, koşmak, hızlı
ve canlı yürüyüş demektir.
* Safa’dan başlayıp Merve’de biten toplam yedi gidiş-dönüşe
sa’y denir.
* Safa ve Merve tepeleri Allah’ın (cc) sembollerindendir.* Hz. Hacer henüz emmekte olan oğlu İsmail’e su ararken bu iki tepe arasında koşturmuştu. * Hacı sa’y ederken kafalarda kalblerde açılan yarıkları kapatacak, ahlakı, maneviyatı, ilmi, hayrı, hakikati ve hizmeti yeşertecek, nesillerimize hayat verecek manevi zemzemi aramalıdır. •Hz. Hacer oğlu İsmail’i Cebrail’in yerden çıkardığı su ile kurtarmıştı. Bizim İsmaillerimiz de Cebrail’in semadan getirdiği ab-ı hayat yani Kur’an ile kurtulacaktır. • Hacı, Safa ile Merve arasında yavrusuna su arayan Hz. Hacer annemizin koşuşturmasından ilham alarak çaresizlik karşısında ümit ve çözüme odaklanmalıdır.
33
ZEMZEMZemzem suyu, ne için içilirse o yararı sağlar. (Ahmed B.Hanbel, Müsned, III, 357)
• Zemzem Allah’ın Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsmail’e ihsan ettiği mübarek
suyun adıdır.
• Hacı Hz. İbrahim ve İsmail’in Kabeyi ibadet için temizledikleri gibi tavaf
ederken gönül evi olan kalbini takva ile temizler. Zemzem ile de midesini
temizleyerek bir daha haram lokma ve şüpheli rızık girmeyecek hale
gelinceye kadar arındırır.
• Hacı aç gözlülüğünü doyuracak kadar zemzem içer.
• Haramdan beslenme hastalığına şifa verecek kadar doyasıya zemzem
içer.
• Hacdan sonra zemzem temizlediği midesini tekrar bozmamaya,
kazancını haramlarla kirletmemeye, Çocuklarını haksız kazançla
beslememeye söz verir.
ARAFATHac, Arafat(ta olmak)tır. Tirmizi, Hac, 57.
*Arafat, bilme, anlama, tanıma, güzel koku
anlamlarına gelir.
* Arafat’ta vakfede geçirilen vakitler, haccın bel
kemiğini oluşturmaktadır.
Arafat; Hakikati bilmektir.
Hakikati tanımaktır.
Hakikati anlamaktır.
Arif olmaktır.
Marufa ermektir.
Marifete ermektir.
Marifetullaha ermektir.
Dirilişi fark etmektir.
Mahşeri yaşamaktır.
Mahkeme-i kübrayı hissetmektir
VAKFEAllah’ın Arefe gününden başka kullarını
cehennemden daha fazla azad ettiği hiçbir gün
yoktur. Gerçekten Yüce Allah o gün yaklaşır ve
meleklere
“ Şu toza toprağa karışmış kullarıma bir bakın!
Bunlar ne istediler” diyerek Arafattaki hacılarla
övünür.
(Müslim, Hac, 436.)
* Vakfe, duruş, duruşma, durulaşma demektir.
* Vakfe kıyamet gününde insanların Allah’ın huzurunda bekleyişini hatırlatır.
* Vakfe korku ile ümit arası heyecanlı bir bekleyiştir.
* Vakfe insanın ölmeden önce ölmesidir.
* Vakfe insanın hesaba çekilmeden önce nefsini hesaba çekmesidir.
* Vakfe, mahkeme-i Kübra öncesi yapılan duruşmadır.
* Vakfe can-ı gönülden yakarış, günahlardan arınma, durulma ve durulaşmadır.
* Küfrün gerektiğinde tek millet olduğu gibi, İslam’ın da tek millet olduğunun asaletli bir duruşudur.
cات ف� ع�ر� مPن� ت1م أ�ف�ض� إ�ذ�ا ف�
ع�ر� ال�م�ش� ند� ع� الل'ه� � وا اذ�ك1ر1 ف�
ام� ر� ال�ح�
د�اك1م� ه� ا ك�م� وه1 اذ�ك1ر1 و�
Artık Arafat'tan akın akın geldiğiniz zaman
Meş'aril Haram'ın yanında Allah'ı zikredin. Ve
sizi hidayete erdirdiği şekilde siz de O'nu
zikredin.
(Bakara, 198)
MÜZDELİFE
* Arafat ile Mina arasında yer
alan bir bölgenin adıdır.
* Akşam ve yatsı namazları
cem-i tehirle burada kılınır.
* Hz. Peygamber (sav) burada
kıbleye karşı, tekbir, tehlil ve
kelime-i şehadet içeren bir dua
ve yakarışta bulunmuştur.
* Şeytana karşı girişilecek
sembolik bir savaşın
hazırlığıdır.
ى ر�أ� �نPي إ ب1ن�ي! ي�ا ال� ق� ع�ي� الس! ع�ه1 م� ب�ل�غ� ا ل�م! ف�
ن�ام� ال�م� ف�ي
ى ت�ر� اذ�ا م� انظ1ر� ف� ك� �ذ�ب�ح1 أ �نPي أ
اء ش� إ�ن د1ن�ي ت�ج� س� ت1ؤ�م�ر1 ا م� ع�ل� اف� �ب�ت� أ ي�ا ال� ق�
اب�ر�ين� الص! م�ن� الل!ه1
Böylece onunla beraber çalışma çağına eriştiği
zaman dedi ki:
"Ey oğulcuğum! Gerçekten ben, uykuda seni
boğazladığımı gördüm. Haydi bak (bir düşün). Bu
konudaki görüşün nedir?" (İsmail A.S): "Ey
babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni
sabredenlerden bulacaksın" dedi. (Sâffât, 102)
MİNA
MİNA
* Mina aşırı istek ve arzu anlamına gelir.
*Hz. İbrahim ve İsmail’in Allah’ olan aşklarının sınandığı
yerdir.
* Mina can, mal, mülk, mesken, evlat, eş, kardeş, ticaret,
mevki, makam, rütbe gibi fani sevgilerin aşıldığı, Allah
sevgisinde zirveye ulaşıldığı yerdir.
*Hacı Mina’da kesilen kurbanla kendisini Allah yolundan
alıkoyan tüm arzu ve isteklerini de kurban eder.
و�م�ن� م� �ي�د�يه� أ ب�ي�ن� مPن م آلت�ي�ن!ه1 ث1م!
م� ه� ل�ف� خ�
م� آئ�ل�ه� م� ش� و�ع�ن م� ان�ه� �ي�م� أ و�ع�ن�
Sonra, elbette onlara, önlerinden,
arkalarından,
sağlarından ve sollarından geleceğim
(A’râf, 17)
CEMERAT
* Taşlama, Hz. İbrahim’in kendisini
engellemeye çalışan şeytanı kovmak için
taş atmasını hatırlatır.
* Müminin şeytana karşı giriştiği savaşı
sembolize eder.
* Hacı attığı her taşı nefsine, şehvetine
ve şeytana karşı atar. Kendisini hata ve
günaha sürükleyen bütün bu farklı
savaş alanlarını bir bir yok etmeye
çalışır.
* Gurur, kibir, mal, mülk, makam,
mevki, rutbe, şan-şöhret, benlik,
gençlik-güzellik, evlilik, çoluk-çocuk…
KURBAN ل�ك1م� الل!ه� ع�ائ�ر� ش� مPن ل�ك1م ا ع�ل�ن�اه� ج� ال�ب1د�ن� و�ي�ر| خ� ا يه� ف�
و�اف! ص� ا ع�ل�ي�ه� الل!ه� م� اس� وا اذ�ك1ر1 ف�أ�ط�ع�م1وا و� ا ن�ه� م� ك1ل1وا ف� ا ن1وب1ه� ج1 ب�ت� و�ج� إ�ذ�ا ف�
ع�ت�ر! ال�م1 و� ان�ع� ال�ق�Bedeneleri (deve ve sığır cinsi hayvanları), sizin için Allah'ın şiarlarından
(emirlerinden, farzlarından) kıldık. Onda (onların kurban edilmesinde)
sizin için hayır vardır. Onların (kurbanlarının) üzerine saf dururken
(ayaktayken tekbir getirin), (kurban kesilirken) Allah'ın İsmi'ni zikredin
(besmele ile kesin). Yanları üzerine düşünce (kesilince), artık ondan
yeyin ve isteyeni de istemeyeni de doyurun. (Hac, 36)
Kurbanın kesilmesi…
46
• Hacda kesilen kurbanlar, Allah’a teslimiyetin sembolleridir. (Hac, 36)
• Asıl ve önemli olan kurbanın eti değil, takvamızdır. (Hac, 37)
• Kesilen kurbanın kanı, sahibinden kirlerin giderilmesini ve günahların dökülmesini
sembolize eder. (Hac, 29)
* Hedy kurbanı hacının Rabbine hediyesidir. Allah için malında vazgeçtiğini ifade
eder.
* Hacı ot koparmanın bile yasak olduğu ihram durumunda kurban keser. Böylece
Allah’a bağlılığını ve fedakârlığını ifade eder. Etini yoksul İslam ülkelerine
göndererek hiç tanımadığı din kardeşine destek olur.
* Kurban hac görevini bitirebilmiş olmanın şükrüdür. Ramazan ayının sonunda oruç
ibadetini tamamlamanın şükrünü eda için nasıl bayram yapıyorsa, hac ibadetini
tamamlamanın şükrünü eda için de kurban kesilerek bayram yapılır.
Hz. Peygamber (S.A.V):
"Allahım! başlarını traş ettirenlere merhamet et." diye dua etmiş,
sahabeden bazıları, "Saçlarını kısaltanlara da dua etseniz ey Allahın
Resulü?" demişler, O da dördüncüsünde "Saçlarını kısaltanlara da"
diyerek onlar için de dua etmiştir. (Buhari, Hac, 127)
* Sa’yden sonra umre veya temettu hac yapanlar, tıraş olarak
bedenlerinden bir parça feda ederler. Bu, Allah için saçını feda ettiği
gibi, gerektiğinde canını da Allah yolunda feda edebileceğinin
simgeler.
* Baştan düşen her bir saç teli, adeta dökülen günahları simgeler.
TIRAŞ OLMAK
Dr. Nusret DEDEBolu İl Müftü Yardımcısı