60
www.yuruyus.com [email protected] Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZEN İ YIKALIM! Bu Düzen Meclisiyle, Mahkemeleriyle, Baş bakan ı yla, Bakanlar ı yla, Milletvekilleri, Tüm Kurum ve Kuruluş lar ı yla Gayrime ş rudur! Bu Düzen Sömürü, Hı rs ı zl ı k, Yolsuzluk, Ya ğ ma ve Talan Düzenidir! BAŞ BAKAN’IN EVİ NDE BOŞ ALTMAKLA Bİ TMEYEN TR İ LYONLAR... Başbakan Erdoğan: Büyük ölçüde derken sıfırladınız mı (parayı) yoksa? Bilal Erdoğan: Sıfırlamadık henüz babacığım, şöyle ki; bi 30 milyon AVRO bi 30 milyon AVRO gibi bir miktar daha var. Şey yapamadık, eritemedik henüz.

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf [email protected] Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

  • Upload
    others

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

www.yuruyus.com

[email protected]

Haftalık Dergi / Sayı: 4079 Mart 2014

Fiyatı: 1 TL (kdv dahil)

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Bu Düzen Meclisiyle, Mahkemeleriyle, Başbakanıyla, Bakanlarıyla, Milletvekilleri,

Tüm Kurum ve Kuruluşlarıyla Gayrimeşrudur!

Bu Düzen Sömürü, Hırsızlık, Yolsuzluk, Yağma ve Talan Düzenidir!

BAŞBAKAN’IN EVİNDE BOŞALTMAKLA BİTMEYEN TRİLYONLAR...

Başbakan Erdoğan:Büyük ölçüde derkensıfırladınız mı (parayı) yoksa?

Bilal Erdoğan: Sıfırlamadık henüz babacığım, şöyle ki;

bi 30 milyon AVRObi 30 milyon AVRO gibi bir miktar daha var. Şey yapamadık,

eritemedik henüz.

Page 2: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Mustafa DoğruGenel Yayın Yönetmeni:Emel KeleşAdres: Katip Mustafa Çelebi Mah.

Billurcu Sok. No: 20 / 2 Beyoğlu/İSTANBULOfset Hazırlık: Ozan Yayıncılık

Adres: Gülbahar Mah. Cemal SahirSok. Kral Apt. 7/1 B Blok No: 17Daire: 6 Mecidiyeköy / İSTANBULTel: (0-212) 216 41 78

Faks: (0-212) 216 41 79

Yurtdışı Büro: Vakıf EFSANE Pieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/Nederland

ISSN: 1305-7944

Baskı: Ezgi Matbaacılık-SanayiCad. Altay Sok. No: 10Çobançeşme / Yenibosna / İST.Tel: (0-212) 452 23 02

Dağıtım: Turkuvaz DağıtımPazarlama San. ve Tic. A.Ş.Tel: (0-216) 585 90 00

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euroİsviçre:6 FrankHollanda: 4

Euroİngiltere: £ 3Belçika: 4 EuroAvusturya: 4Euro

www.yuruyus.com [email protected]ık Süreli Yerel Yayın

Siyasi Dergi Fiyatı: 1 TL

Tel: (0-212) 251 94 35

İŞÇİLERİ VE HALKIMIZI DİRENEN KAZANIR GECEMİZE DAVET EDİYORUZ!

GRUP YORUM

AYLA YILMAZ

BARIŞ GÜNEY

DENİZ TÜRKALİ

EFKAN ŞEŞEN

FOSEM

HAKAN YEŞİLYURT

HİLMİ YARAYICI

İDİL HALK TİYATROSU

İLKAY AKKAYA

OSMAN GENÇ – ORTADİREK TİYATROSU

ÖTEKİLER MÜZİK TOPLULUĞU

TİYATRO SİMURG

Gece programı;

TİYATRO GÖSTERİLERİ

PANELLER

SERGİLER

KONSER

Halkımızı, işçileri “DİRENEN KAZANIR”etkinliğimize davet ediyoruz.

DEVRİMCİ İŞÇİ HAREKETİ

DİRENEN KAZANIR ETKİNLİKLERİNİN

Tarihi: 16 Mart 2014 Pazar

Saati: 13.00 – 22.30

Yeri: ŞİŞLİ KENT KÜLTÜR MERKEZİ

Halaskargazi Cad. No: 168 ŞİŞLİ / İSTANBUL

İrtibat Telefonu: (0212) 252 96 82

Not: Gecenin geliriyle DİRENKAZOVA – DİHKOOPERATİFİNE DOKUMA MAKİNELERİALINACAKTIR.

Davetiye Temin:

DİRENKAZOVA – DİH KAZAK VE KÜLTÜR

Şişli Abide- i Hürriyet Cad. Hanımefendi sokak No:4/A ŞİŞLİ / İSTANBUL

DETAY MÜZİK, OSMANBEY

Çaresiz miyiz? Hayır değiliz. Biz halkız ve milyonlarız. Bizi yok edemezler.

Bizim gücümüz birliğimizdir. Yeter ki örgütlenelim.

Hayat bize, işçilere direnmeden kazanılamayacağını öğretti. TÜRKAN ALBAYRAK,CANSEL MALATYALI, ROZATEKS, DARKMEN, AKÇAY TEKSTİL, DOLUCA İŞÇİSİ, BELTAŞ,

BEDAŞ, ŞİŞLİ BELEDİYESİ İŞÇİLERİ, BÖLGE HASTANESİ ÇALIŞANLARI, KAZOVA İŞÇİLERİdirenmeden kazanılamayacağını bizlere gösterdiler. Açık ve nettir

DİRENMEDEN KAZANMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR.

DİRENECEĞİZ VE KAZANACAĞIZ.

Direnerek kazananların direnişlerini anlatacağı, 16 Mart 2014 Pazar günü saat 13.00 – 22.30 arasındaŞİŞLİ BELEDİYESİ KENT KÜLTÜR MERKEZİ’NDE yapacağımız DİRENEN KAZANIR etkinliklerine

halkımızı, işçileri davet ediyoruz.

GELİN VE DİRENENLERİ DİNLEYİN!

GELİN VE DİRENENLER SİZE DİRENİŞLERİNİ ANLATSINLAR!

GELİN VE DİRENİP KAZANANLAR NASIL KAZANDIKLARINI SİZLERE ANLATSINLAR!

GECEMİZE KATILAN SANATÇI DOSTLARIMIZ;

Page 3: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

İİ ç i n d e k i l e r36 Devrimci İşçi Hareketi:

Patron sendikacılığına izin

vermeyeceğiz!

39 Direnişimiz dayanışmayla

büyüyecek!

42 Röportaj: Dergimizi

halkımıza daha fazlaulaştırmanın yolu:

istikrar, ısrar, inanç...

44 Ne AKP, ne CHP;

seçim çare değil!

46 Anadolu’nun tüm meydanları,

sokakları bizimdir!Yürüyüş’ümüz sürüyor...

50 Mahallelerimizde pisliğe izin

vermeyeceğiz!

51 Gazi ve Ümraniye şehitlerini

saygıyla anıyoruz!

52 15’inde bir fidan

uyanacaksın Berkin Elvan

53 Avrupa’da Yürüyüş:Hep direndik ve kazandık,yine kazanacağız!

56 Yitirdiklerimiz...

58 Kulağımıza Küpe Olsun...

59 Öğretmenimiz...

23 Gençliğin Gündeminden:16 Mart Katliamı’nın hesabını

soracağız!

24 Gençlik Federasyonu’ndan:Direniş diri tutar

26 Röportaj: Dev-Genç’in çelikteniradesini yenemezsiniz!

28 Röportaj: “Şimdi cop olacaktı dasiz tacizi, tecavüzügöreceksiniz”

29 Sınıf Kini: Gencecikinsanlarımızı uyuşturucubatağına sürükleyen bu

düzendir!

30 Tarihimizden Öğreniyoruz:Gençlik meşruluk bilinciyleçatışıyor: Yıldız Yürüyüşü

31 Venezuela’da ABD beslemesi,işbirlikçi, halk düşmanları

yeniden sahnede

33 Direniş saflarını terk edip faşizmeruhunu satan bir dönek: Birgün

köşe yazarı Akın Olgun!

34 İhbarcı, muhbir Aydınlıkçılar sizmuhbirlikten, ihbarcılıktananlarsınız, sınıf mücadelesi

neyinize?

6 Hırsızlar serbest bırakıldı!Başbakan’a göre “hak yerinibuldu”

8 AKP’de yüz binlerin korkusubüyüyor!

10 Cepheli: Cephelinin düşmana olan

öfkesi halka sevgisi kadardır!

11 Grup Yorum halktır,

halkın desteğiyle büyüyor!

13 Sol’un Köşe Taşları:162 hasta tutsak ölüm sınırında,ESP bir gün oturmaya eriniyor!

15 Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!

17 Özgür Tutsaklardan: Halkın

çocukları yalnız değildir!

18 Uyan Berkin! Halk seninle...

20 Ülkemizde Gençlik: Tutsak

öğrenciler serbest bırakılsın!

4 Bu düzen meclisiyle, mahkemeleriyle,tüm kurum ve kuruluşlarıylagayrimeşrudur!

Halkımız! Bu Düzeni Yıkalım!

Hasta TutsaklarıKatlettirmeyeceğiz!Hasta Tutsaklara ÖzgürlükEylemleri

İstanbul, Her CumartesiTaksim Tünel’den GalatasarayLisesi’ne Yürüyoruz!Saat - 19.00

Ankara, Her Salı AdaletBakanlığı Önündeyizsaat - 12.30

TAYAD’lı Aileler

Katliamların Hesabını Soracağız!12 Mart Gazi Katliamıİstanbul, Gazi Mahallesi

Gazi Eski Karakol12 Mart 2014 - 10.00

Ankara, 18.30Tuzluçayır Meydanı

16 Mart Beyazıt Katliamıİstanbul Üniversitesi Beyazıt Kapısı16 Mart 2014 Pazar Saat: 13.00

Ülkemizde Gençlik

Page 4: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

44

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Hergün ortalığa AKP’nin yenibir pisliği saçılıyor.

17 Aralık günü bakan çocuklarınınevleri basıldığında, Eski İçişleri

Bakanı hırsız Muammer Güler, oğlunuarayarak evde kaç para olduğunu sor-muş, oğlu Barış Güler ise “Çok azbaba, 1 Trilyon” cevabını vermişti...

Aynı sabah Başbakan Erdoğanda oğlunu aramış. Yapılan te-

lefon konuşmasının dinlemeleri 24 Şu-bat’ta internet medyasında yayınlandı.

Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan’ı“kriptolu” telefonuyla arayarak,

amcasını, abisini, kardeşlerini toplayıpevdeki paraları uygun yerlere dağıt-masını söylüyor. Bütün aile gün boyuevdeki paraları dağıtmak için seferberoluyorlar...

Erdoğan gün boyunca oğlunuarayıp, evdeki paraları nasıl "sı-

fırlayacağı"nın talimatlarını veriyor.

Gece saat 23.15'te oğlu babası-nı arayarak bilgi veriyor, ya-

pılan telefon konuşması şöyle:

“(...) Bilal Erdoğan: Bir dahasöylesene babacığım?

Başbakan Erdoğan: Diyo-rum ki, Muammer Bey’in

oğlu, Zafer’in oğlu, Erdoğan'ınoğlu, Ali Ağaoğlu, Reza Zerrab gibifilan 18 kişi şu anda büyük yolsuz-luk operasyonu şeyiyle evlerindearama yapıyorlar filan falan...

Bilal Erdoğan: Evet,

Başbakan Erdoğan: Tamammı? Şimdi diyorum ki, senin

evinde ne var ne yok. Sen bunları birçıkar. Tamam mı?

Bilal Erdoğan: Ben de ne olabi-lir baba senin para var kasada...

Başbakan Erdoğan: Onu diyo-rum işte. Ondan sonra ben

şimdi gönderiyorum kardeşini (Sü-meyye Erdoğan). Tamam mı? (...)

Başbakan Erdoğan: Onda...Onu şey yapalım, amcanla fi-

lan konuş, o da aynı şekilde çıkarsın,eniştenle konuş, o da.

Bilal Erdoğan: Ne yapalım bun-ları baba, nereye koyalım...

Başbakan Erdoğan: Belirli yer-lere oralara şey yap işte (Alt-

tan Emine'nin ‘Berat’ diye sesi geliyor)

Bilal Erdoğan: Berat'da da var.

Başbakan Erdoğan: Onu söylü-yorum işte, şimdi bir araya ge-

lin amcanı da al, Ziya eniştende var mıyok mu bilmiyorum da, tamam mı? Bu-rak abine de hemen şey yap. Tamam mı?

Bilal Erdoğan: "Şimdi babacı-ğım şey için aradım. Büyük öl-

çüde şey yaptık. Siz mi aradınız ba-bacığım şimdi beni?

Başbakan Erdoğan: Yok benaramadım sen aradın.

Bilal Erdoğan:Gizli numara-dan arandım.

Başbakan Erdoğan: Büyük öl-çüde derken sıfırladınız mı

yoksa?

Bilal Erdoğan: Sıfırlamadık he-nüz babacığım. Şöyle ki, bi 30

milyon Euro gibi bir miktar daha var.Şey yapamadık, eritemedik henüz..."

Gece saat 23.15’e kadar bütünaile evdeki paraları başka yer-

lere nakletmek için seferber oluyorlarama hala evde oğlunun küçümseyerek“bi 30 milyon Euro gibi bir miktardaha var” diyor...

30 milyon Euro’nun TL ile kar-şılığı 90 milyon TL yapıyor...

Eski hesapla “eritemedikleri” bu 30milyoncuk Euro 90.000.000.000.000(DOKSAN TRİLYON) yapıyor.

Şimdi sadece bu 30 milyoncukEuro üzerinden bile baktığı-

mızda halkımızın ne kadar büyük birsoygunla karşı karşıya olduğunu gör-mekteyiz.

Çaldıkları bu paraların her ku-ruşu halkımızın alınteridir.

Tüyü bitmemiş yetimin hakkıdır. Aç-lıktan ölen çocuklarımızın rızkıdır...

Tayyip Erdoğan’ın paranoyala-rının nedeni de budur...

Halka karşı işlediği suçları çokiyi biliyor. Ve suçluluk psiko-

lojisiyle, halkın kendisinden hesap so-racağı korkusuyla hareket ediyor.

Yüzlerce korumayla geziyor...Adeta bir koruma ordusu kur-

du etrafına. Kendini koruyan eleman-

HALKIMIZ!BU DÜZENİ YIKALIM!

Bu Düzen Meclisiyle, Mahkemeleriyle, Başbakanıyla,Bakanlarıyla, Milletvekilleriyle,

Tüm Kurum ve Kuruluşlarıyla Gayrimeşrudur!Bu Düzen Sömürü, Hırsızlık, Yolsuzluk,

Yağma ve Talan Düzenidir!

Çaldıkları bu paralarınher kuruşu halkımızın alın-teridir. Tüyü bitmemiş ye-

timin hakkıdır. Açlıktan ölen ço-cuklarımızın rızkıdır... Tayyip Erdoğan’ın paranoyaları-nın nedeni de budur... Halka karşı işlediği suçları çok iyibiliyor. Ve suçluluk psikolojisiyle,halkın kendisinden hesap sora-cağı korkusuyla hareket ediyor.

Page 5: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

55

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

lara da güvenmiyor. Sürekli değiştiriyor...

Bunlar da yetmiyor, kendini ko-rumaya dönük özel yasalar çı-

kartıyor.

AKP, düzen nezdinde de meş-ruiyetini yitirmiş bir iktidardır.

Kendini meşrulaştırmak için yeniyeni yasalar çıkartıyorlar.

HSYK, internet yasası, MİT yasası, tor-ba yasalar, yeni “demokratikleşme pa-keti...” hepsi iktidarlarını korumak içinçıkartılan baskı ve terör yasalarıdır...

AKP, halk nezdinde ömrünüdoldurmuş bir iktidardır. “Yö-

netenlerin de” artık AKP ile yönetilmekistemediklerini yüksek sesle söyleme-ye başladığı süreçleri yaşıyoruz.

AKP, halka rağmen iktidarınıayakta tutmaya çalışıyor... Fa-

kat bu imkansız. Belediye seçimlerin-de ya da sonraki genel seçimlerdeyine en yüksek oyu alsa da, AKP’ninhalka rağmen iktidarını sürdürmesiimkansızdır. Bu sadece halkın AKP dü-zenine karşı öfkesini daha da büyüt-mesine hizmet edecektir.

Çünkü bu düzen çürümüştür velime lime dökülmektedir. AKP,

HSYK’da yaptığı değişikliklerle yargı-yı tamamen kendine bağlar bağlamaz,17 Aralık yolsuzluk operasyonunda tu-tuklu kalan Rıza Sarraf ve hırsız ba-kanların çocuklarını da tahliye etti veartık tutuklu olan kimse kalmadı.

Hırsızların el konulan paralarıgeri iade edildi. Son tahliye

olan beş kişi hariç, hepsinin yurtdışı ya-sakları da kaldırıldı... Diğer taraftanGrup Yorum’un yurtdışına çıkma yasağısürüyor. Yasaklarla, kurum baskınla-rıyla, gözaltılarla, tutuklamalarla da ye-tinmiyor AKP. Grup Yorum’un kitle-ler üzerindeki etkisini kırmak için,AKP Gençlik Kolları Dış İlişkiler Ko-lu’na bir broşür hazırlatarak özel linçkampanyası başlatmış...

Elbetteki bu AKP’nin korkuları-nın ne denli büyük olduğunu

göstermektedir... Halkı birleştiren, bir ara-ya getiren her şeyden korkuyor. Kendiiradesi dışında halkın her ne sebeple olur-sa olsun bir araya gelişini kendilerine kar-şı bir girişim olarak değerlendiriyor.

Şimdi nerede, ne zaman nasıl,miting yapılacağını kendisi be-

lirleyecek. Gün batımından sonra hiç-

bir eyleme, yürüyüşe, mitinge, göste-riye izin verilmeyecek...

AKP, halka karşı açıktan sava-şıyor. Tüm politikalarını be-

lirleyen halk korkusudur.

“Yeni ayaklanma girişimlerivar. Seçimlerden önce ya

da sonra seçim sonuçları ya da An-kara’daki Başbakanlık inşaatı ile 3.köprü, havaalanı inşaatı bahane edi-lerek ayaklanma girişimi olacağı du-yumları alıyoruz” diyerek, bütün ül-kede olağanüstü hal uygulamaları ge-tirtmeye çalışıyorlar.

Sonuç olarak AKP, her ne paha-sına olursa olsun ele geçirdiği

iktidar gücüyle sömürü, hırsızlık, yağ-ma talan düzenini sürdürmek istiyor.Düzen sınırları içinde bile işlediği suç-ların mutlak hesabını vereceğini biliyor.İktidarı kaybettiğinde sonunun Mı-sır’daki Mursi’den hiç de farklı olma-yacağını biliyor. İktidarını kaybetme-mek için de devletin tüm kurumlarınıkendi hizmetine soktu.

AKP’nin iktidarını korumak içinbu yaptıklarının dışında uy-

gulayabileceği başka bir politikası dayoktur.

Faşist iktidarını ayakta tutabil-mek için hergün bir öncekinden

daha fazla terör uygulamak zorundakalacaktır.

Bu yanıyla bu düzen Meclisiyle,mahkemeleriyle, Başbakanıy-

la, bakanlarıyla, milletvekilleriyle, tümkurum ve kuruluşlarıyla gayrimeşrudur!

Bu düzen sömürü, hırsızlık, yol-suzluk, yağma ve talan düze-

nidir!

AKP, halka karşı savaşta hertürlü aracı kullanıyor. Burjuva

hukukunu, kendi koydukları yasaları,on yılların oligarşik devlet geleneğini

her şeyini bir kenara bıkarıp her türlüaraçla saldırıyor.

Bu düzenin hiçbir kurumu, hiç-bir uygulaması, yasası meşru

değildir.

AKP düzeninin meşruiyetiniburjuvazi dahi savunama-

maktadır.

Esas olarak düzenin özü budur.Düzen tüm çıplaklığıyla ortaya

çıkmıştır.

Emperyalistler ve işbirlikçi bur-juvazi bir şekilde yeni alterna-

tifler yaratarak bu krizi aşmaya çalı-şacaktır. Ancak emperyalistlerin ve iş-birlikçi burjuvazinin çözümü asla hal-kın lehine bir çözüm olmayacak...

HALKIMIZ!

Çözüm AKP’nin yıkılıp yerineCHP’nin, MHP’nin ya da dü-

zen içinde başka bir partinin getirilmesideğildir.

Çözüm var olan krizi daha da de-rinleştirip bu düzeni yıkmaktır.

Bugün “AKP’nin karşısında güç-lü bir alternatif yok” deniliyor.

Bu doğru değil. Alternatiftenbahsederken CHP ya da düzen

içi başka partileri düşünenler için söy-lenen doğrudur. AKP bu kadar büyükbir kriz yaşarken kitlelerin düzen içiburjuva partileri alternatif olarak gör-memesi asıl olarak gerçek alternatifi-nin her geçen gün daha fazla ete kemiğebürünmesindendir.

Gerçek alternatif halktır. Adıhenüz tam olarak halk kitlele-

ri nezdinde konulamamış da olsa ger-çek alternatifin her geçen gün daha dafazla büyümesidir, oligarşinin yönete-meme krizini büyüten...

BU DÜZEN TÜM KURUM-LARIYLA GAYRİ MEŞRU

BİR DÜZENDİR.

Halk kitlelerinin bilincinde ol-gunlaşan budur. Bu düze-

nin tek alternatifi devrimdir.

ALTERNATİF HALKTIR,ÇÖZÜM HALKIN İKTİ-

DARIDIR. TEPEDEN TIRNAĞAGAYRİMEŞRU OLAN BU DÜZE-Nİ YIKALIM. HALK İKTİDARINIKURALIM.

Çözüm AKP’nin yıkılıpyerine CHP’nin, MHP’nin

ya da düzen içinde başka bir par-tinin getirilmesi değildir. Çözüm var olan krizi daha da de-rinleştirip bu düzeni yıkmaktır. Bugün “AKP’nin karşısında güç-lü bir alternatif yok” deniliyor.

Page 6: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Yolsuzluk yapanlar, rüşvet ile hertürlü resmi işlerini yürütenler, do-landırıcılığın, sahtekarlığın her tür-lüsünü gerçekleştirenler, hırsızlar ser-best kalıyor bu ülkede.

17 Aralık 2013’de Türkiye tarihindeaçığa çıkan yolsuzlukların en büyü-ğünün AKP iktidarı tarafından yapıldığıortaya çıkmıştı. Başbakanından, ba-kanına kadar aile boyu yolsuzluğunçarkını kurduklarını görüyoruz.

Yolsuzluk soruşturmasının baş-ladığı tarihte 94 kişi gözaltına alınmış24 kişi tutuklanmıştı.

Operasyon başladığı anda paniğekapılan ve yaptıkları hırsızlığın ortayaçıkmasından endişe duyan AKP ikti-darı, önce soruşturmayı yürüten pol-isleri devamında da 9 bin polisin yerinideğiştirdi, sonra savcıları görevdenaldı, soruşturmaya yeni savcılar atadı.

Adli Kolluk Yönetmeliği’nden baş-layarak, yargıyı hükümete bağlayankanunlar çıkartmaya başladılar. Hü-kümet medyası yolsuzluk ve rüşvetkarşısında kapsamlı bir sansür uyguladı,uygulamaya devam ediyor. Operas-yonun AKP iktidarına yönelik birkomplo olduğunu iddia ettiler. Yargıüzerindeki denetimi sağladıktan sonrahırsızların tahliyeleri adım adım başladı.

14 Şubat 2014 tarihinde HalkBankası Genel Müdürü olan Sü-leyman Aslan ile birlikte 5 kişitahliye edilirken, ikinci tahliye grubu28 Şubat 2014 tarihinde gerçekleşti.

Rıza Sarraf, eski bakan çocuklarıBarış Güler ve Salih Kaan Çağlayan,Hikmet Tuner ve Özgür Özdemir detahliye edildiler. Bugüne kadar açığaçıkan en büyük yolsuzluk dosyasındatutuklu sayısı 73 günde sıfırlandı.

Başbakan evindeki paraları sıfır-ladığı gibi bu tahliyelerle yolsuzluk

dosyasını das ı f ı r l a m ı şoldu. Aynık i ş i l e r i ntahliye ta-lebi 17 Şu-bat tari-h i n d e‘kaçmaihtimal-leri’ ge-rekçe -s i y l ereddedil-mişti. 11 gün sonra tahliyelerinekarar veren mahkeme “atılı suçlarınlehlerine değişme ihtimali, konumlarıgereği kaçma ve delilleri karartmaihtimallerinin olmaması, sabit ika-metgah sahibi olmaları ve delillerintoplanmış olması” gerekçesiyle tah-liyelerine karar verdi. 11 gün içerisindehukuki durumları değişiverdi.

Tahliye kararından sonra TayyipErdoğan tahliyeler konusunda “Doğ-rusu benim beklentim bu istikamet-teydi. Niye derseniz? Şu son geliş-meleri gördükten sonra, hele heleyargı süreci içerisinde özellikle şuson binlerce dinleme olayları, bütünbunlar yargıdaki gelişmelerin ne is-tikamette nasıl ve bu paralel yargı kibunu bir kısım olarak ifade etmekistiyorum, bir kısım paralel yargımaalesef çok haksız, mesneti olmayanadımlar attılar ve şu anda benim ‘Ergeç hak yerini bulacaktır’ diye birtemennim vardı ve hak yerini buldu.”

Adalet yerini buldu diyor yani.Ve adalet anlayışının ne olduğununitirafını yapıyor.

“Hak yerini buldu” diyerek serbestkalanların suçlarını yeniden hatırla-yalım: TOKİ dosyası olarak bilinendosya da Ali Ağaoğlu ile Oğuz Bay-

raktar’ın yer aldığı bu dosyada 23şüpheli bulunuyordu. Bunlar örgütkurmak ve yönetmek, örgüt üyeliği,nüfuzu kötüye kullanmak, resmi bel-gede sahtecilik, imar kirliliği suçla-maları ile, Fatih dosyası olarak bilinenbu dosyada Fatih Belediye BaşkanıMustafa Demir ile birlikte 27 şüpheligözaltına alınmıştı. Bunlar rüşvetvermek ve almak ile suçlanmıştı.Kara para dosyasında Rıza Sarraf,Barış Güler, Kaan Çağlayan ve Sü-leyman Aslan’ın da bulunduğu dos-yada 21 şüpheli gözaltına alınmıştı.Bunlar altın kaçakçılığı, karaparaaklama, suç örgütü kurmak, rüşvetsuçları ile suçlanmıştı.

Ki bunlar soruşturma dosyasınagiren suçlardı. 25 Aralık 2013 tari-hinde engelledikleri operasyon ileyolsuzluğun ve rüşvetin, yani halkakarşı işledikleri suçların ne kadar bü-yük olduğu da görüldü. Başbakan al-dığı rüşvetlerle evini bir kasaya dön-üştürmüştü. 17 Aralık’ta evinde bu-lunan 1 Milyar dolar üzerindeki parayısaklamakta güçlük çektiklerini telefonkayıtlarından öğrendik. Urla’dakivillalar, TÜRGEV’e bağış adı altında

HHIRSIZLAR SERBEST BIRAKILDI! BAŞBAKAN’A GÖRE “HAK YERİNİ BULDU”

ONLARIN DÜZENİ HIRSIZLIK, YOLSUZLUKYAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!6

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Page 7: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

verilen rüşvetler, araziler ve dahaneler neler... Bunlar hak öyle mi?

Halkın parasını çalanlar, çaldıklarıparaları nereye saklayacağını bulama-yanlar, sahtekarlığı meslek haline ge-tirenler el üstünde tutulmalı öyle mi?Çeteciler, arsızlar, yolsuzluk yapanlarıntutuklanması haksızlık öyle mi?

Maraş’ta16 yaşında bir çocuğun27 lira çalması nedeniyle 27 ay hapiscezası verilmesi hak mı peki?

12 kişinin gözünü çıkartan polis-lerin hiçbirinin tutuklanmaması, Ber-kin’i katletmek isteyenlerin gizlen-mesi hak, öyle mi?

Haziran ayaklanması döneminde6 kişiyi katledenlerden hesap sorul-maması hak mı? Mustafa Ali Tom-bul’un kafasına nişan alıp, kafatasınıtahrip edenlere dava açılmazken Mus-tafa Ali Tombul’a dava açılması hakmı?

Parasız, demokratik, bilimsel eği-tim isteyen Dev-Genç’lilerin 13 aydırtutuklu kalması hak mı?

İşkencede katledilenlerin hesabınısoran, işçilerin alacağı için mücadeleeden, okuldan atılan öğrencinin da-valarına bakan devrimci avukatların15 aydır tutuklu olmaları hak mı?Kamu çalışanlarının, çalışma güven-celerinin ortadan kaldırılmasına karşımücadele eden memurların 13 aydırtutuklu olması hak mı? Bağımsız birülke için mücade eden devrimcilerintutuklu kalması hak mı?

AKP iktidarına göre adalet budur.Biz bu adaleti kabul etmiyoruz.AKP’nin adaleti, halkın adaletsiz bı-rakılmasıdır.

AKP’nin adaleti halkın aç veaçıkta bırakılmasıdır.

Soğuktan çocuklarımızın ölme-sidir.

Hakları için mücadele edenlerintutuklanmasıdır.

Hasta tutsakların katledilmesidir.

Bu adaleti dağıtıp, halkın adale-tinin tesisi sağlanacaktır elbet.AKP’nin adaleti, halkın adaletininkarşısındadır. İkisi sürekli çatışır,ikisi bir arada yaşayamaz. İkisindenbirisi galip gelmek zorundadır. Elbette

halkın adaleti de kurulacaktır.

Yalanlarla YönetiyorlarAKP iktidarının ülkede satmadıkları

yer, yapmadıkları usulsüzlük, çiğne-medikleri kanun kalmadı. Ülkeyi yağ-malayıp talan ediyorlar, rüşvet alarak,halkın malını çalıyorlar. Bunu yaparkenağızlarından milli irade, hak, din, imansözleri düşmüyor. AKP’ye söylenenher söz, yapılan eylem milli iradeyeyapılmış olarak gösteriliyor.

Bütün mitinglerinde halka ne kadarhizmet yaptıklarını anlatıyorlar. Zatenyapmakla görevli oldukları işleri sa-yıyorlar, fakat yaptıkları o işlerdenne kadar para çaldıklarını söylemi-yorlar. Örneğin 3. Havaalını yapıyorlardiye övünüyorlar, ne var ki 3. Ha-vaalanı ile yeşil alanları tahrip ediyor,ihaleyi verecekleri şirketlerden 100milyon dolar rüşvet alıyorlar, bunuda iyi bir şeymiş gibi gösteriyorlar.

3. Havaalanı yapılmasında halkınhiç bir çıkarı yoktur. 3. Köprününyapılmasında da halkın çıkarı yoktur.Bu büyük ihalelerle çıkar elde edensadece zenginlerdir. Ve AKP rüşvetalmak için ihaleler açıyor. Asrın projesidedikleri projelerinin tek amacı onunrantını almaktır. Halka hizmet yalandır.

Hani 11 Çelik Kapı? Yalanlarınızın Altında Kalacaksınız!

Başta Başbakan Erdoğan olmaküzere arsızca yalan söylüyorlar. Ya-lanlarla yönetmeye çalışıyorlar. Ha-ziran ayaklanmasında da yalanlarsöyleyip halkı birbirine düşürmeyeçalıştılar. Bu yalanlar bir bir açığaçıktı. Cami’de içki içilmesi, türbanlıbir kadının linç edilmesi gibi...

YALANLARLA, KOMPLO-LARLA TUTUKLADINIZ DEV-RİMCİ AVUKATLARI

Devrimci avukatlara yönelik ya-pılan saldırılarla ilgili Meclis gruptoplantısında avukatlar hakkında ya-lanlar söyledi. 18 Ocak 2013 tarihindedevrimci avukatlara yönelik yaptıklarısaldırı sonrasında söyledikleri sözlerinde yalan olduğu ortaya çıktı. Ko-

nuşmasında “Bir apartman dairesindegecenin yarısında avukatlar toplanıp11 çelik kapı arkasında neler yapılır?Bu çelik kapılar tabi açılamıyor. Birtaraftan kaynak testere ile açılmayaçalışılıyor. İtfaiye yardımıyla burayagiriliyor. Girince ne isterseniz o var.Yakılmak istenen kimlikler, belgeler.Kim bunlar? İşini iyi bilen avukatlar.Ve dışarıda da bakıyorsunuz bazıavukatlar “avukatlara müdahale edi-lemez” diyor. Hadi canım sen de.Eğer teröre yataklık yapıyorsa balgibi de edilir. Avukat hakkı hukukusavunacak terörizmi değil” demişti.

Bu konuşmasının yalanlarla doluolduğu Halkın Hukuk Bürosu’na ya-pılan saldırı esnasında çekilen kameragörüntüsünün ortaya çıkması ile an-laşıldı.

O görüntülerde büronun yalnızcabir kapısının bulunduğu ve polisinde kanun gereği bulunması gerekensavcıyı beklemeden, kapıyı ilk tık-latmalarından 1 dakika 41 saniyesonra “koçbaşı” denilen aletle büro-nun kapısını kırmaya başlamasınıgördük. Kanuni bir zorunluluk olarakavukat bürolarının aranmasında bu-lunması gereken savcı, polisin içeriyegirmesinden bir saat sonra geliyor.Bu esnada avukatlar bir yere topla-nıyor ve hareket etmeleri engelleniyor.Savcı olmadan polisler istedikleriyere giriyorlar. Arama kararı olduğusöylendiği halde karar avukatlaragösterilmiyor. Görüntüler Tayyip Er-doğan’ın yalanlarını ortaya çıkarttığıgibi, polisin keyfi hareket ettiğini vesuç işlediğini gösteriyor. Bir değil,beş değil, onlarca yalanı ortaya çıktıTayyip Erdoğan’ın. Başka türlü ya-pamazlar. Yalan söylemek zorundalar.Yalan söylemek sınıfsal özellikleridir.Menfaatlerini ancak yalanlarla giz-leyebilirler. Mızrakları hukuk, adalet,demokrasi, milli irade ile gizliyorlar.Fakat neyle gizlerlerse gizlesinlermızrakları çuvala sığmıyor. Hak-sızlığı, adaletsizliği yalanlarla giz-leyemezsiniz. Gerçek şu ki, hırsızlık,yağma talan düzeniniz artık çuvalasığmıyor. Hiçbir maskeyle kamufleedemezsiniz. Halkın adaleti mutlakayerini bulacaktır.

77

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 8: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

"Propaganda Aracı Olarak Müzik:'Grup Yorum' Örneği" başlığıyla, Os-man Timurtaş imzasıyla AKP GenelMerkez Gençlik Kolları Dış İlişkilerBaşkanlığı bir iki sayfalık bildirideğil tamı tamına on sayfalık birbroşür hazırlamış. Hem de halkınonurlu sesi olan Grup Yorum'a ilişkinbir broşür...

Hem renkli, hem fotoğraflı... Yorum'un halkın çeşitli kesimle-

riyle çekilmiş fotoğrafları var hemde...

Belki de polisin yasadışı bir şe-kilde kültür merkezlerine yaptıklarıbaskınlarda gaspettikleri için kendi-lerinde olmayan fotoğraflar bile var...Ki bunlar da yetmemiş, Grup Yo-rum'la ilgisi olmayan PKK gerillarınaait bir fotoğraf da koymuşlar... İşte böyle bir broşür.. Ama her broşür halkın sesinin pro-

pagandasını yapmıyor, halkın açlığını,yoksulluğunu ve uğradığı zulmü an-latan Grup Yorum'un onurlu mücade-lesini sahiplenmiyor, yüceltmiyor.

Bu broşür tam tersi... Bu broşür onuru, namusu sahip-

lenen değil... Tam tersine onurlu na-muslu olmayı, halkın sanatçısı olmayı,halkın türkülerini mahkum eden birşekilde hazırlanmış..

Bu broşür Grup Yorum'u "terörist"ilan eden ve derhal mevcut baskılaryetmiyormuş gibi yeni baskılar ek-lenmesini isteyen, tutuklanmalarını,hatta mümkün olsa asılmasını isteyenbir broşür.

Ne de olsa tekellerin emrindeler,onlar tarafından besleniyorlar... Nede olsa tüm devlet, tüm iktidar onla-rın.İstedikleri gibi renkli-fotoğraflı,

Birinci sınıf kalite... İstedikleri gibiher yerde dağıtmaları serbest... Hattapolis koruması bile verirler... Pro-ganda yapma hürriyeti onlar için...

Peki kim niye bunu yapar?Kim neden açlık ve zülmü dile

getirenleri, teşhir edenleri "terörist"ilan eder?..

Kim, neden açlık ve zulme karşısanatlarıyla direnen, halkın yanındayer alanları mahkum eder?..

Kim, neden Grup Yorum'u hiçbirmaddi çıkar gözetmeksizin, yaşam-

larını adayanları, halkın yanında tür-küler yakmak uğruna gözaltı, işkence,tutsaklık yaşayanları övmek yerinehakaret eder, karalar?

Kim halkı, halkın sanatının tem-silcilerini yok etmek ister...

Halk, Grup Yorum'un yanında isepeki o zaman Grup Yorum'un karşı-sında olan kim?

Bu broşürleri çıkaran kim?Evet sizin de tahmin ettiğiniz

gibi... halk düşmanları.Halkın karşısında olan.Halkın kanını emen.Halkın sırtından sopasını eksik

etmeyen... Şu anda tekellerin iktidarı olan. AKP iktidarı yapıyor...Faşizmin baş temsilcisi AKP ik-

tidarı yapıyor.AKP Gençlik Kolları hem de Dış

İlişkiler... Yemiyor, içmiyor.Ülkemizdeki paralı eğitimi çöz-

müş gibi, ülkemizdeki ezberci eğitimiçözmüş gibi, ülkemizdeki anti-de-mokratik eğitimi çözmüş gibi, ülke-mizdeki halk için olmayan eğitimiçözmüş gibi, ülkemizdeki sınavlara

AKP’DE YÜZBİNLERİN KORKUSU BÜYÜYOR!AKP YALANLARINI, YOLSUZLUKLARINI, HIRSIZLIKLARINI,

TALAN VE ZULMÜNÜ KİMSE BİLMESİN, DUYMASIN İSTİYOR!YÜZBİNLERE FAŞİZMİN ZULMÜNÜ, HALKIN AÇLIĞINI VE

ÇÖZÜMÜNÜ TÜRKÜLERİYLE, EZGİLERİYLE ANLATAN

GRUP YORUM'A SALDIRIYOR!"BİR ÜLKENİN TÜRKÜLERİNİ YAPANLAR,

YASALARINI YAPANLARDAN DAHA GÜÇLÜDÜR!"

HİÇBİR GÜÇ HALKIN SESİNİ, GRUP YORUM'U SUSTURAMAZ!

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!8

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Page 9: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

boğulan eğitimi çözmüşgibi... hiçbir sorun kalma-mış... bu konuyu ele almış...

Hem de ulusal da değil,uluslararası bir iş yapıyorAKP Gençlik Kolları GrupYorum'a saldırırken..

AKP NedenSaldırıyorGrup Yorum'a...

Dünkü iktidarlar neden saldırı-yorlarsa AKP'de onun için saldırı-yor.

Halkın açlığının, yoksulluğununsebebi bilinmesin isteniyor... Çünkübilinirse bu açlığın yoksulluğunnedeninin iktidarları olduğu görü-lecektir...

AKP saldırıyor çünkü; ülkenintüm zenginlerini sömürürken, em-peryalizme peşkeş çekerken halkuyanmasın istiyor...

AKP saldırıyor çünkü; yolsuz-luklarla, soygun, talanla emekçinincebindeki son kuruşa da göz di-kerken kaçırdıkları milyonlarca do-lar bilinmesin istiyorlar..

AKP saldırıyor çünkü; bu ülkedeonların zulmüne, talanına karşımücadele eden devrimcilerin ol-duğunu halk bilmesin istiyor...

AKP saldırıyor çünkü; halk ör-gütlenmesin istiyor, örgütlenirseilk işlerinin kendinden, kendi dü-zenlerinden hesap soracağını bili-yor..

AKP saldırıyor çünkü; kendisinivar eden emperyalizm ve ülkemiz-deki işbirlikçileri tekellerin varlıklarıonun korumasında...

AKP saldrırıyor çünkü; kimsekonuşmasın, kimse karşı çıkmasın,herkes benim gibi düşünsün istiyor..

AKP saldırıyor çünkü; GrupYorum'u bitiremeyeceğini biliyor...Halk bağını kesmeye, gençlerleolan ilişkilerini yozlaştırmaya ça-lışıyor...

Broşürde "mücadele edilen gru-bun yaşam gücünü enerjisini teşkileden noktaya ağırlık merkezi kav-ramını atfetmekte ve ağırlık mer-kezine vurulacak darbenin müca-

dele edilen grubu yok ede-ceğini" anlatıp sonra sözü“proganda unsurunun te-rör örgütleri açısındanağırlık merkezini teşkil et-tiği gerçeği göz önüne alın-dığında, terörle mücadelealanında örgütlerin pro-paganda araçlarını, metotve kaynaklarını işlevsizhale getirecek hamlelerinbu süreçte başarı getire-

bileceği olasılığı değerlendirilme-lidir" diyor AKP Gençlik Kolları.

Yani Grup Yorum yok edil-melidir...

Grup Yorum yokedilirse,DHKP-C yok edilir diyor.

Açıkca hedef gösteriyor, açıkcabugünkü saldırıları meşrulaştırırkengelecek yeni saldırıların haberiniverip, zeminini sunuyor.

Suç işliyor.Tarih bilgisinden bihaber olan

AKP Gençlik kolları, Clause-witz'den, Newton'dan alıntı yapmışama sanıyoruz bilimsellikten uzakoldukları için bununla kalmıştır.Faşizmin, faşizmin temsilcilerininsonunun ne olduğunu, halkın sa-natçısı olan Grup Yorum gibi mü-zik gruplarının ise ölümsüzlüğünübilmeyecek kadar kör, cahillerdir.

Faşizm aptallıktırın pratiktekikarşılığını işte bize AKP sunuyor.

Ama elbetteki bu kadar "masum"değil, katil, hırsız, ahlaksız bir dü-zenin bekçileri olan ve bu düzenintüm pisliğine tamamiyle batmış fa-şist AKP iktidarı varlık- yokluk sa-vaşında varlık nedeninin gerçeklerisöyleyen, yüzbinlere ulaşan GrupYorum'a saldırarak gerçekleri ya-lanla boğmaya devam ediyor.

Tek "terörist" emperyalizm, tek"terörist" işbirlikçi tekellerin bekçisifaşist AKP iktidarıdır.

Yaşamlarını halkın müziğineadamış, halka gerçekleri götürmekiçin her türlü baskı ve zulme boyuneğmeden başı dik yoluna devameden Grup Yorum değil!

Fotoğrafları bile parçalayan, mü-zik aletlerini kıran, sazda bile par-mak izi arayan faşizmdir.

Enstrüman çalamasın diye Grup

"Ressam yalnızca şövalesinin (sehpa-sı'nın) yazar daktilosunun, müzisyen pi-yanosunun başına oturup becerisini ortayakor, ondan sonra görevi bitmiştir, diye-meyiz. çünkü hiçbir ressam yaptığı tabloyuherkese gösteremez, ancak sergisine gelensınırlı bir kesime sunabilir. Bir ozan veyayazar şiirini, kitabını herkese okutamaz,ancak kitabı alanlar okuyabilir. Müziğikonsere gidenler, yahut o parçanın kase-tini-CD’sini alabilenler dinleyebilirler.

Radyo ve televizyon müziği daha genişkitlelere yayma olanağını getirmiş ise de,radyo ve televizyon programları da belliamaçlarla sınırlıdır.

Sınıflı toplumlarda her zaman sanatıvar olma sanatı verecektir... peki sanatçınınyapıtını kim koruyacaktır? Savaşımınıkim verecektir?

Sanat teorisyenleri, sanat tarihçileri,estetikçiler ve eleştirmenler yapar diyebilirmisiniz? Hayır...

Resimi en iyi bilen ve savunacak olanRESSAMDIR... Şiiri en iyi bilen ve sa-vunacak olan da OZANDIR... Müziği eniyi bilen ve savunacak olan MÜZİSYEN-DİR..."

İŞTE BUGÜN GRUP YORUM BUMİSYONU YÜKLENMİŞTİR.

HEM MÜZİĞİNİ YAPMIŞ, HEM DEMÜZİĞİNE SAHİP ÇIKMIŞTIR.

BUNUN İÇİN ÖDENMESİ GERE-KEN TÜM BEDELLERİ ÖDEYEREKGERÇEK BİR MÜZİSYEN, GERÇEKBİR SANATÇI OLARAK DÜNÜN, BU-GÜNÜN VE YARININ TARİHİNDE YE-RİNİ ALMIŞTIR! BUNUN NİŞANI İSEKONSERLERİNDE TEK YÜREK, TEKYUMRUK, TEK SES OLAN YÜZBİN-LERDEN OLUŞAN HALK KOROSU-DUR!

9

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 10: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Yorumcular’ın özellikle parmaklarına,gırtlağına saldıran AKP faşizmininpolisleridir..

Halktan milyonları çalan bakanlarve oğullarını serbest bırakan, yurtdışıyasağı bile koymazken, halkın tür-külerini yapmak dışında bir "suçu"olmayan Grup Yorum'a yurtdışı yasağıkoyan adaletsizliğin sahibi bu düzenve yargısı- polisi- bürokrasisiyle budüzendir.

Asıl "terörist" bu broşürü hazır-layanlardır. Ama ne yaparlarsa yap-sınlar Fidel Castro'nun da dediği gibi"Bir türkü on nutuğa bedeldir"...Yani Erdoğan istediği kadar tüm tv

kanallarında, tüm gazetelerde nutuklaratsın adamları, istediği kadar bro-şürler, bildiriler çıkarsınlar.. İstediğikadar kurumlarımızı bassınlar, yık-sınlar, dağıtsınlar, türkü sözlerini bilegaspetsinler, yok etsinler...

Hayır Bir TürküTüm Zulmün KaranlığınıParçalayacaktır!

Ama ne yaparlarsa yapsınlar.. Dün nasıl sonuç alamadılarsa bu-

gün ki faşist AKP iktidarı da sonuçalamayacak. Grup Yorum halktır..Halkı bitiremezler. Ne yaparlarsa yap-

sınlar, isterlerse milyonlarca broşüryayınlasınlar halkın sanatçıları varolmaya devam edecek. Ezen ve ezi-lenler var oldukça... Ezilenlerin direnensesi olan halk sanatçıları da olacak..

Grup Yorum olacak... Halkı da, onun onurlu sesi olan

Grup Yorum'u da bitiremezsiniz.. Halkın türkülerini susturamazsı-

nız.. YÜZBİNLERİ MEYDANLARA

ÇIKARTAN GRUP YORUM HAL-KA GERÇEKLERİ SÖYLEMEYE,AKP'NİN YALANLARINI, SOY-GUN, TALAN VE ZULMÜNÜ AN-LATMAYA DEVAM EDECEK..

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!110

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Cephelinin düşmana olan öfkesi; halka, vatanına,yoldaşlarına duyduğu sevgiyle vardır. Öfkesini aitolduğu sınıftan, halkının ezilmişliğinden alır. Halkınıçok sevdiği için ona yönelen ellere öfke duyar. Buöfkeyi tüm damarlarında hisseder.

Halkına yönelen eller sömüren ellerdir. Sömürenlerhalkı iliğine kemiğine kadar sömürür. Halkın sırtındanyükselir sömürenler. Halk olmazsa kendilerinin ola-mayacağını bilir. Ancak halk olmadan var olmayacakbiri daha vardır.

O, sömürenlerle uzlaşmaz bir savaşım içinde olan,sömürenlerin tam karşıtı sınıfta yer alan Cephelidir. Cep-helinin var olma nedeni, halktır. Cepheli halkın kurtuluşunuhalkı örgütleyerek, halkı savaştırarak, onunla omuz omuzayürüyerek sağlayacaktır. Ve bu savaşımda onun en büyükgücü düşmanına duyduğu öfke, halkına, yoldaşlarına,vatanına duyduğu sevgi olacaktır ki, halkına olan sevgisi,yoldaşlarına ve vatanına olan sevgisini de kapsar.

Bu öfke ve bu sevgi, gelip geçici değil, Cephelininyüreğinde ve bilincinde yer etmiş duygu ve düşüncelerdir.Sevgi de, öfke de mayasını ideolojik netlikten alır.Cepheli, ideolojisi konusunda çok şanslıdır. Çünkü Ma-hir'den Dayı'ya düşman ile reformist ve oportünist ke-simlerden yağan onca oka rağmen yolundan, pusulasındanşaşmayan bir ideolojiye sahiptir. Sahip olduğu ideolojisiona emperyalizm ve işbirlikçileriyle onları yenene kadarsavaşmasını, uzlaşmamasını öğütler. Cepheli mücadele-sinde düşmana olan öfkesiyle hareket eder.

Muharrem Karataş'ın Ankara'da 250 bin polisinsevk ve idare edildiği Emniyet Genel Müdürlüğü’neve polisevine yönelik hesap sorma eylemini yapmasınısağlayan nedir? Hangi duygu ve düşüncelerle gitmiştireyleme Muharrem Karataş? Kendi dizelerinde cevabınıveriyor bu soruların:

"Zamanıdır vurmanın zalimin canevine

haydi vuralım zalimehaydi dikelim zulmün burçlarına bayrağımızı"Zalime öfkesidir dizelerinde okuduğumuz, tıpkı yü-

reğinde ve bilincinde gördüğümüz öfke gibi. Peki buöfke kaynağını nereden alır? Yine kendi dizeleriyle ce-vaplıyor Muharrem:

"bak direniyor halkuğruna dövüştüğümüz, can verdiğimiz Anadolu’muzun yiğit halkı"Biz Cepheliler Muharrem'in dediği gibi halkımızı

canımızı verecek denli çok sevdiğimiz için düşmanaöfke duyuyoruz. Bu nedenle "Bir canım var, feda olsunhalkıma" diyen İbililerimiz var.

Öfke ve sevgi birbirine karşıt iki kelime gibi görünsede, düşmana öfke ve halka duyduğumuz sevgi aynı kaynaktanalır besinini ve Cepheli düşmana olan öfkesini an an yaşar.Öfkesini sevgisiyle birlikte çoğaltır. Bu uğurda kendinieğitir, şehitlerimize sımsıkı sarılır, geleneklerden, umuduntarihinden öğrenir, iç düşmanıyla mücadeleyi elden bırakmaz.Öfkesi yumuşayanların "hiç"leşmeye, düzeniçileşmeyedoğru gittiklerini bildiğinden öfkesinin yüreğinden kopmasınaizin vermez. Öfkesi onun moral gücüdür. Bu gücü kaybetmez.Halka duyduğu sevgisiyle kendisini geliştirdikçe, hareketinihtiyaçlarına cevap verdikçe, hesap sorma bilinci gelişir.Analarımızın, şehitlerimizin ahı mezara kalmaz diyendirCepheli. Bu gücü kendinde görendir. Ve bu uğurda Muhar-remleri kılavuz edinendir.

Cephelinin DüşmanaOlan Öfkesi

Halka Sevgisi Kadardır!HALKIMIZI VE VATANIMIZI

ÖLECEK KADAR ÇOKSEVİYORSAK; DÜŞMANA OLAN

ÖFKEMİZ DE UĞRUNDA ÖLECEKKADAR BÜYÜK OLMALIDIR!

Kendini Geliştirmeyen Düzeni Geliştirir

Page 11: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Grup Yorum’un yurtdışı yasak-larının kaldırılması amacıyla KazovaKazak ve Kültür Merkezi’nde baş-lattığı açlık grevine destek açlık grev-leri devam ediyor:

İstanbul'da Pir Sultan Abdal KültürDerneği Sultangazi Şube YönetimiGrup Yorum’a destek açlık greviyaptı. 4 kişi ile başlayan destek açlıkgrevi 1 Mart günü sona erdi.

İdil Halk Tiyatrosu oyuncuları,28 Şubat saat 17.30-18.30 arasında,Mecidiyeköy Metrobüs çıkışında GrupYorum'un açlık grevi bildirisini dağıttı.Yaklaşık 250 bildiri dağıtılırken birçokinsan açlık grevi yapılan yerin adresinisordu. Yorum’u ziyaret etti.

Grup Yorum’un açlık grevinin16. gününde bir günlük destek açlıkgrevi ile destek veren Denge Hewi1 Mart günü 14.00-15.00 arasındaŞişli Camii ve Cevahir AVM önündeyaklaşık 500 adet bildiriyi de halkaulaştırdı. Grup Yorum’un neden açlıkgrevinde olduğunu anlatan bildiriyialan insanlar açlık grevi yapılan yerinadresini aldı ve açlık grevindekileriziyarete gelen insanlar oldu.

Çayan Mahallesi'nde, 13 Nisan'daBakırköy’de Grup Yorum’un ücretsizvereceği Bağımsız Türkiye konserineçağrı yapan 100 adet pul yapıştırıldı.

Sarıgazi'de uyuşturucuya, fuhuşa,kumara, çeteleşmeye ve yozlaşmayakarşı 16 Şubatta yapılan ve yaklaşık4000 kişinin katıldığı, birçok kişininemeği olan yürüyüşün kutlaması Sa-

rıgazi'de yapıldı. Zafer kutlamasınınardından 13 Nisan da Bakırköy'deyapılacak olan Grup Yorum Konse-rinin toplantısı yapılıp 8 ayrı komitekuruldu.

AnkaraAnkara Halk Cephesi, Ankara

Sanat Meclisi Girişimi ve İdilcanMüzik Grubu, 4 Mart’ta SakaryaCaddesinde Grup Yorum’la daya-nışma eylemlerine başladılar. 24 sa-atlik oturma eylemi ve açlık grevibaşlamadan önce polis “çadırı kal-dırın, çevreyi kirletiyorsunuz” sözlerive tehditleriyle eylem yerine çok sa-yıda polis yığarak korku salmayaçalıştı. Eylemde “Yurtdışı Yasakla-rının Kaldırılması Talebiyle 1 AylıkAçlık Grevinde Olan Grup Yorum'laDayanışma İçin 24 Saatlik OturmaEylemi ve Açlık Grevi Yapıyoruz!”ve “Halkların Türküleri Sınır Tanı-maz, Grup Yorum Yasaklanamaz!”yazan ozalitler eylem alanına yer-leştirildi. Eyleme başlandıktan kısabir süre sonra açlık grevinde olanGrup Yorum üyesi Ali Aracı ile te-lefon görüşmesi yapıldı. Ali'ye destekve dayanışma dilekleri iletildi. Ha-laylar ve türkülerle süren eylemiMehmet Özer ve Ankaralı sanatçılarda ziyaret ettiler. Ayrıca 9 Mart’taHüseyingazi’de yapılacak Grup Yo-rum söyleşisi ve imza gününün deel ilanları dağıtıldı. 3 Mart'ta da An-kara’nın Altındağ ilçesine bağlı Hü-seyingazi mahallesinde , 09 Mart'ta

Grup Yorum ile yapılacak olan söyle-şinin afişleri yapıldı. Bölgeye 61 afişasıldı.

GGrup Yorum Halktır,Halkın Desteğiyle Büyüyor

Ankara

Hatay

İzmir

11

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 12: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

İzmirGrup Günışığı üyeleri Grup Yorum'adestek ve devrimci sanatçılara uy-gulanan baskıların kaldırılması” ta-lebiyle 24 saatlik oturma eylemi veaçlık grevi yaptı. 28 Şubat'ta basınaçıklaması ile başlayan eyleme halkyoğun ilgi gösterdi.

Halktan birçok insan destek içineyleme kısa süreli de olsa katıldı.Gece de Günışığının yanında halktaninsanlar kaldılar. Battaniye ve çaygetirenler, bir ihtiyaç olup olmadığınısoranlar, “size nasıl destek olabiliriz?”diye soranlar oldu. Saat 16.30’dabasın açıklamasının okunmasının ar-dından eylem sonlandırıldı.

HatayGrup Yorum Hatay Korosu 2

Mart’ta Grup Yorum’un 1 aylık açlıkgrevine destek olmak için açlık grevinegirdi. Antakya Büyük Park’ta yapılanaçlık grevine saat 09.00 da dövizler,

pankartlar asılarak başlandı. Eylemde,“Grup Yorum Halktır Susturulamaz”,“Grup Yorum’un YurtDışı Yasağı Kal-dırılsın” dövizleri ve “Türküler SusmazHalaylar Sürer” pankartı taşındı. Halkınyoğun ilgisinin olduğu eylemde, tür-küler söylenip halaylar çekildi. Tut-saklara mektup masası kitap ve tutsakürünleri standı açıldı. Halkın Elleri al-bümünden 4 tane ve çok sayıda GrupYorum flaması satıldı. Desteğe şehitaileleri, tutsak aileleri, Barış Atay,Hilmi Yarayıcı ve birçok konuğumuzkatıldı. Ahmet Atakan’ın annesi EmsalAtakan ve ailesi, Ali İsmail’in annesiEmel Korkmaz ve ablası, AbdullahCömert’in abisi Zafer Cömert katıldı.’”Hoş geldiniz’’ ile sözlerine başlayanNizam Aslan şehit ailelerine konuşmayaptı. Grup Yorum Korosu gezi dire-nişinde şehit düşenler için Bize ÖlümYok ve Haklıyız Kazanacağız marşlarınısöyledi. Şehit ailelerinin isteği üzerineuğurlama türküsünü söyledi. Grev bo-yunca sık sık sloganların atıldığı eylem17.00’de bitirildi.

SamsunSamsun'da Dev-Genç'liler, 5 Mart

günü Ondokuz Mayıs ÜniversitesiFen-Edebiyat Fakültesi camlarındanDev-Genç imzalı "Devrimci SanatEngellenemez, Grup Yorum HalktırSusturulamaz" pankartını asarak, 29yıldır hiç susmayan, halkın haklı sesiGrup Yorum’u selamladılar.

Hükümetin özellikle Haziran Ayak-lanması’ndan sonra bir hayli şiddetlenenbaskıları ile sanata ve devrimci, muhalifsanatçılara yö-nelen engelle-melerine, yasak-lamalarına karşıaçlık grevindeolan Grup Yo-rum, 44 yıllıkgeleneğin yara-tıcısı Dev-Gençile bir kez dahahaykırdı: Tür-küler Susmaz,Halaylar Sürer!

Kırıkkale Eğitim-Sen’in 24. kuruluş yıldönümü içindüzenlediği Grup Yorum konseri, 1 Mart günü MakroAVM’nin sinema salonunda gerçekleşti. 500 kişiliksalonda 600 kişinin katılımıyla yapılan konserde halaylarçekildi, türküler söylendi. Grup Yorum’un sahneye çık-masıyla beraber salonda büyük bir coşku yaşandı.

Grup Yorum da, ilk kez Kırıkkale'de konser vermeninonurunu yaşadı.

Kırıkkale Eğitim-Sen Şube Başkanı Yüksel Şahinbir konuşma yaparak, "Bu muhteşem gecede, Muhteşemkutlamada hepinizi burada görmekten mutluluk duyu-yorum"dedi. Yüksel Şahin konserden önce yaptığı ko-nuşmasında “Sendikal mücadele tarihinin 24. yılındayız.

'Hak verilmez, alınır' şiarı ile fiili, meşru mücadelehattıyla yola çıkan sendikalarımız tüm yasakları tuzlabuz etti" dedi.

Şahin konuşmasını şöyle bitirdi: “Grup Yorum’a yurtdışı yasağı devam ediyor. İktidar, halkların türkülerininkardeşleşmesinden korkuyor. Grup Yorum halkın sanat-çısıdır. Halkın sesidir. Grup Yorum susturulamaz. GrupYorum’un Yurtdışı yasağı kaldırılsın. Topraktan korku-yorlar, toprağa düşen tohumdan korkuyorlar. Şafaktankorkuyorlar, ağaran günden korkuyorlar, türkülerimizdenkorkuyorlar. Yürekler direniyor, yürekler birleşiyor,sözler birleştiriyor, türküler söyleniyor. Eşlik edenlerçoğalıyor, halaylar kuruluyor" diye konuştu.

Grup Yorum, Tarihinde İlk Kez Kırıkkale'de Konser Verdi

Türkülerimizden Korkanlara KarşıSözlerimizi Birleştirelim

Samsun

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!12

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Page 13: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Tecrite Karşı Mücadele Platformu 10 Şubat 2014gecesi hasta tutsakların serbest bırakılması talebiyleAdalet Bakanlığı önünde 1 günlük oturma eylemiyapmak üzere İstanbul'dan Ankara'ya yola çıktı.

Platformun bileşeni olan Ezilenlerin Sosyalist Partisi(ESP) ise hasta tutsakların özgürlüğü için yaptığımızkampanyanın finali olan bu eylemde bir gün oturmamakiçin deyim yerindeyse elinden geleni yapmıştır. ESP enbaşından beri Adalet Bakanlığı önünde oturmamak içinçeşitli gerekçeler öne sürmüştür. TKMP toplantısındaAdalet Bakanlığı önünde 1 günlük oturma eylemi yapmakararı alınmasına rağmen bir hafta sonraki toplantıdasanki bu karar ortaklaşa alınmamış gibi, "Mecliste mil-letvekilleriyle görüşme yaparken bakanlığın önündeoturma eylemi yaparsak görüşmeyi boşa düşürmüşoluruz, bir daha randevu almamız çok zorlaşır" ge-rekçesiyle kararı tartışmaya açmışlardır.

Tutsaklar tecrit hücrelerinde sessiz sedasız ölümegiderken, ESP iki üç milletvekiliyle mecliste yapılacakbir görüşmeyle hasta tutsaklar politikasında devleteadım attıracağını sanıyor. Aslında kendisi de biliyormeclis görüşmelerinden bir sonuç çıkmayacağını. ESP'ninyaptığı; önemli işler yaptığını kanıtlamaya çalışmak,halkı ve tutsakları oyalamaktır.

Ankara'da TAYAD'lı Aileler TKMP'nin Adalet Bakanlığıönünde yapacağı eylemi duyurmak için Yüksel Caddesi'nepankart asmışlardır. Pankartta eylemin yeri, günü yaz-maktadır ve imzası da TKMP’dir. TAYAD'lı Aileler,Sakarya Caddesi'nde kermesleri olmasına rağmen, eyleminkendilerine mal edilmemesi için titiz davranmışlar vepankartı kendi stantlarına asmak yerine caddeye asmışlardır.Pankartı gören ESP'liler ise öfkeye kapılıp TAYAD'lılara"O pankartı asarken kime sordunuz?" diye sormuşlardır.

Pankartın asılma nedeni anlatılınca bu defa da"Neden orada 1 günlük oturma eylemi yazıyor, okarar değişti, 4 saat oldu o eylem, sizin yüzünüzden 1

gün oturmak zorunda kalacağız şimdi" demişlerdir.

TAYAD'lılar eylemde herhangi bir değişiklik olma-dığını, İstanbul TKMP'nin kararının 1 gün oturmaeylemi yapmak olduğunu söylemişler fakat ESP’nin ra-hatsızlığı yine de giderilememiştir. Amaç kusur bulmakolunca illa ki bir şey bulunuyor. Bu sefer de "Niye opankartta saat yazmıyor?" diye itiraz etmiştir ESP’liler.TAYAD’lılar da sırf sorun çıkartmak için sorulan busoruya "Siz de saatlisini asın o zaman" diyerek cevapvermişler ve tartışmayı bitirmişlerdir. Asıl biz size so-ruyoruz ESP, kararını ortak aldığımız bir eylemin du-yurusunu yapmamız neden sizi bu kadar rahatsız ediyor?Yaptığınız eylemleri kitlelere duyurmamak, propagan-dasını yapmamak gibi bir ilkeniz mi var?

Arkadaşlarımız Ankara’ya indikleri andan itibarenESP’nin eylemi geri bir noktaya çekme çabaları karşısındatartışmışlardır. “Ankara TKMP eylemi ertesi güne kadardevam ettirsin” dediğimizde; “Biz Ankara’ya karışamayız”diyenler, İstanbul TKMP’nin aldığı kararı bozmak içineylemin son dakikalarına kadar uğraşmaktan geri dur-mamışlardır. Madem Ankara’ya karışamıyorsunuz, öyleysesizin Ankara temsilciniz hangi hakla bizim eylemimizhakkında söz söyleme, biçimini değiştirme yetkisini ken-dinde görüyor? ESP tüm bunların cevabını vermelidir.

Ellerinde pankart-döviz gibi eşyalarla bakanlığın önünegitmek üzere yola çıkan TKMP bileşenlerinin önü YükselCaddesi’nde polis tarafından kesilmiştir. Polis bakanlığınönüne gidilmesine izin vermeyeceğini söylemiş ve evlatlarıiçin İstanbul’dan kalkıp gelen 60-70 yaşındaki analarımızın,babalarımızın üzerine azgınca saldırmış, gaz sıkmıştır.Saldırıda 7 kişi gözaltına alınmıştır. Karşımızdaki düşmanevlatlarını sahiplenen analara saldıracak kadar alçaktır.ESP ise bu alçaklık karşısında, üstelik 7 kişi gözaltındaykeneylemi bitirmeyi dayatmıştır. “Gözaltına alınan arkadaşlarımızbırakılana kadar buradan kalkıp gitmeyiz. Hem zateneylemi bitirme saatimiz de 20.00” diyen Halk Cepheliler’e"Siz anaları dövdürtmek mi istiyorsunuz" diyerek biziburjuvazinin ağzından itham etme densizliğini göstermişlerdir.

Halk Cepheliler "Analar sizin gibi düşünmüyor, onlarınçocukları F Tipleri’nde her gün dayak yiyor, gelin istersenizanalara soralım ne düşünüyorlarmış?" dediklerinde isebir tek anaya bile fikrini sorabilme cesaretini göstereme-mişlerdir. Gözaltılar bırakılana kadar kalkmama kararıalındıktan sonra ise bu sefer de "Mecliste görüşme yapanheyet gelince eylemi bitirelim" diye dayatmışlardır. HalkCepheliler bir kez daha eylemi bitirme saatinin 20.00 ol-duğunu ve bu kararı birlikte aldıklarını hatırlatmışlardır.

Bilmiyorsanız söyleyelim; devrimciler düşmanın sal-dırısı karşısında daha önceden planladıkları programlarınıdeğiştireceklerse, bu değişiklik tası tarağı toplayıp

"Siz anaları dövdürtmek miistiyorsunuz?"

"Biz zaten 1 gün oturmayıdüşünmüyoruz"

"Sizin yüzünüzden 1 günoturmak zorunda kalacağız"

162 HASTA TUTSAK ÖLÜM SINIRINDA

ESP HASTA TUTSAKLAR İÇİN 1 GÜN OTURMAYA ERİNİYOR!

13

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 14: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

kaçmak değildir. Gerekirse bizi sürüp atmaya çalıştıklarıbir kaldırım taşına tutunup günlerce kalkmamak şeklindeolur bu değişiklik. Biz bu eylemin kararını alırkenESP’nin "Eğer saldırırlarsa biz 1 gün oturmaktanvazgeçeriz" dediğini hatırlamıyoruz.

Peki eylemin ortasında, gazın tozun içinde, üstelik 7kişi gözaltındayken ESP neden eylemi bitirelim diyedayatıyor? ESP eğer hasta tutsaklar için mücadele ettiğinisöylerken samimiyse, bu soruların cevabını vermelidir.

"Sizin yüzünüzden 1 gün oturmak zorunda kalacağızşimdi" derken utanmıyorlar, yüzleri kızarmıyor. Senbenim babamın hayrına mı oturuyorsun? 1 gün oturmakzorunda kalacaklarmış, vah yazık!

Sizin onlar için 1 gün oturma zahmetine katlanama-dığınız hasta tutsaklar ölümle boğuşuyor hücrelerde,haberiniz var mı? Özgürlüklerine kavuşmak için bizlerindışarıda mücadeleyi yükseltmesini bekliyorlar. Demekki çarşaf çarşaf yayınladığınız hasta tutsak listelerinden,raporlarından bir şey öğrenememişsiniz. Ya da her şeyi

formalite icabı yapıyorsunuz.

ESP’nin hasta tutsaklar meselesinde sergilemiş olduğupratikte sahiplenme yoktur, ısrar yoktur, tutsaklarımızıfaşizmin elinden alma kararlılığı yoktur. Lafta çok şeysöylerler, "yılmayacağız, mücadelemiz sürecek" vsvs. Polis copunu görene kadardır o kararlılık, daha ocop inmeden soluğu derneklerinde alırlar.

162’si ağır 544 hasta tutsağı faşizmin hücrelerindençekip almak için ısrarlı, kararlı bir mücadele vermek ge-rekir. Faşizm, iki basın açıklaması yapıldı diye hastatutsakları tahliye etmez. Biz Güler Zere’yi, Mete Diş’i,Kemal Avcı’yı, Yasemin Karadağ’ı almak için aylarcabıkmadan, usanmadan mücadele ettik. Denemediğimizyol yöntem kalmadı, kafamız gözümüz yarıldı, anlatmaktanboğazımız kurudu ama tutsaklarımızın sesini duyurmaktanalıkoyamadılar bizi. ESP “raporlar yayınlayarak, meclisgörüşmeleri yaparak hasta tutsaklar için mücadeleediyorum” demesin. Kimseyi kandıramazsınız. Faşizmide kandıramazsınız, zaten kandıramadığınız da ortadadır.

Cephelilerin yozlaşmaya karşıbaşlattığı kampanya kapsamında yok-sul halkımızın yaşadığı mahallelerdekiyozlaştırma merkezleri, kapatmalarıiçin uyarılıyor. Uyarıları dikkate al-mayanlar ise halkın adaletine hesapveriyor.

Birahane, kumarhane, fuhuş mer-kezleri, uyuşturucu satıcıları, sapıklarve daha bir dolu düzenin yozlaştırdığı,yozluğun batağındaki, halkımızın yoz-laştırılmasının suç ortakları devrim-cilere hesap vermekten kurtulamaya-caklar. Bu suçu işleyenlerin büyükortağı ise bizzat iktidarın kendisidir.Polisiyle, mahkemeleriyle, hapisha-neleriyle halka saldıran iktidar, bütünolanaklarını yozlaşmayı halka yaymakiçin kullanıyor. Bunun son bir örneğiİstanbul Okmeydanı'nda yaşandı.

Okmeydanı'nda, Cephelilerin ka-patması için süre verdikleri bir ku-marhane, verilen sürenin bitmesinerağmen batakhanesini kapatmadı.Cephelilere haber gönderen batakhanesahibi, "Bir taraftan siz sıkıştırıyor-sunuz kapat diye, bir taraftan polissıkıştırıyor kapatma diye. Kapatma-yacağım!" itirafında bulundu.

Cephelilerin verdiği sürenin dol-duğu gün, halkın adaletinin Cephelilerin

elinde tecelli edeceğinin bilincindekiişkenceciler, kumarhanenin kapısındabeklediler. Kumarhanenin bekçiliğiniyapan işkenceci tanıdık bir isimdi...Dev-Genç'lilerin Cevahir Alış VerişMerkezi önündeki direnişleri sırasındadöverek cezalandırdıkları Akrep Osmanlakaplı Ramazan Karaoğlan'dı.

AKP, yozlaşmanın sorumlusu,tüm batakhanelerin baş ortağıdır.Devrimciler batakhaneleri kapatırken,mahallelerimizden söküp atmak içincan bedeli mücadele ederken; iktidarpolislerini bekçi köpeği olarak dikiyorbatakhane kapılarına.

Yozlaşmanın sorumlusu AKP'dir,iktidardır.

Kumarhaneler, emeğimizin çalın-dığı, çocuklarımızın rızkının soyul-duğu, insanlarımızın kirletildiği mer-kezlerdir. Her düzen kendi ahlakınıyayıyor. Halkın parasını çalan AKP,hırsızlığını, ahlaksızlığını halkımızadayatıyor. Düzenlerini sürdürebilmekiçin halkımızın beyinlerini kirletiyor.

Cepheliler, çocuklarımızın rızkı ça-lınmasın diye, emeğimiz kumar ma-salarında düzenin çarklarına akmasındiye, insanlarımız düzenin ahlaksızlı-ğıyla kirlenmesin diye mücadele ediyor.Bir mahallede kumarhane varsa, orada

çürüme vardır... Yozlaşmak çürümektir...İnsana ait olan tüm güzelliklerin unu-tulması, değerlerin yitirilmesi demektir.

Cepheliler, halkımızın değerlerinesahip çıkmak için, kapısıda işkence-cilerin beklediği batakhanelere karşımücadele ediyor.

Ramazan Karaoğlan'ın nöbet tutuğukumarhane, uyarılara rağmen kapat-mayınca, Cepheliler son bir uyarı ey-lemi yaptı. Gece kumarhanenin girişinepankart asan, kapının önüne molotofatan Yozlaşmaya Karşı Hasan FeritGedik Mücadele Ekipleri, aynı za-manda havaya da birkaç el ateş ettiler.

Kumarhanedekilerin havaya silahsıkmasının ardından kumarhane he-men boşaltıldı.

Yozlaşmaya karşı mücadele be-deller üzerinden yürüyor. Hasan Fe-rit'in şehitliğiyle bu bir kez daha gö-rülmüştür. Cepheliler, halklarınınyozlaştırılmasına karşı bu bilinçleyürütüyorlar kampanyayı...

AKP'nin işkencecileri koruyor,Cepheliler ise savaşıyor.

Bedel Ödeme Pahasına, Batak-haneleri Mahallelerimizden SöküpAtacağız!

İşkenceci Polislerin Kapısında Beklediği Kumarhaneleri Cepheliler Kapatacak!

Pisliği Devrimciler Temizleyecek!

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!114

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Page 15: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

TAYAD’lı Ailelerin hasta tutsaklaraözgürlük kampanyası dahilinde GaziMahallesi'nde düzenlediği hasta tut-saklarla dayanışma gecesinin çalışmalarıson günde de sürdü. 28 Şubat'ta Cemeviönüne ve Gazi Dörtyol’a iki ayrı stantkurularak gecenin duyurusu yapıldı.

TAYAD’lılar 27 Şubat günü GaziMahallesi’nin çeşitli yerlerine 170 adethasta tutsaklar gecesine çağrı afişleriastılar. TAYAD’lı Aileler yaklaşık 5saat süren çalışmalarında 300 kapı ça-larak Gazi halkını tek tek geceye davetettiler. Yapılan çalışmada bilet satıldıtoplamda 150 bilet dağıtıldı. Hasta tut-saklar kampanyası için bastırılan bil-dirilerden ise gün boyu 2000 adet da-ğıtıldı.

Yine, Hasta Tutsaklar Serbest Bı-rakılsın Gecesi’nin yapılacağı 28 Şubatgünü de 16.00-18.00 saatleri arasındaGazi Mahallesi’nde toplamda 100'eyakın afiş asıldı.

Hasta Tutsakları ZulmünElinden Çekip Alacağız!

Hasta Tutsaklar Gecesi, kısa birkonuşmayla başladı. Ardından, sine-vizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyongösteriminin arkasından ise TAYAD'ınaçıklaması okundu. Geceye katılanBilgesu Erenus her zaman olduğu gibiTAYAD'lı Aileleri ve tutsakları yalnızbırakmadı. Yaptığı konuşma, okuduğuşiirleriyle, söylediği türküleriyle ge-

cedeki yerini aldı. Hasta Tutsaklar kam-panyası sayesinde zulmün elinden çe-kilip alınan Kemal Avcı ve Eser Mor-sümbül de geceye katılarak birer ko-nuşma yaptılar.

Denge Hewi de söylediği Türkçeve Kürtçe türkü ve marşlarla kitleyicoşturdu. Coşkulu halaylar çekildi. Ti-yatro Simurg da geceye katılarak biroyun sergiledi. Gebze Hapishanesi'ndenÖzgür Tutsakların göndermiş olduğumesaj okundu. Mesajın okunmasınınardından TAYAD Korosu sahneyeçıktı.TAYAD Korosu’nun söylediği tür-külerin ardından Grup Yorum sahne

Duyuru: Hasta Tutsaklar Serbest

BırakılsınHapishanelerde tedavisi

engellenen ve yaşam hakkı gaspedilen hasta tutsaklar serbest

bırakılsın!Tecrite son verilsin!

HER SALI, 12.30'da, ADALETBAKANLIĞI EK BİNA

ÖNÜNDEYİZ!TÜM HALKIMIZI

TUTSAKLARA SAHİPÇIKMAYA, SERBEST

BIRAKILMALARI İÇİNMÜCADELE ETMEYE

ÇAĞIRIYORUZ.

Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın!

15

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 16: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

aldı. Grup Yorum'un söylediği kavgatürküleriyle hep birlikte halaylar çe-kildi. Son olarak hep birlikte HaklıyızKazanacağız marşı söylendi. Geceye500 kişi katıldı.

Hasta Tutsak MehmetYamaç Serbest Bırakılsın!

Hapishanelerde 162’si acil olmaküzere 544 hasta tutsak var. Ve AKPiktidarı çalmaktan çırpmaktan, zul-metmekten başka bir şey yapmıyor.Onlar yiyip içip semirirken hapisha-nelerden tabutlar çıkıyor. AKP iktidarıtutsakları hastalıklarla sessiz imhapolitikasıyla teslim almaya, sindir-meye çalışıyor. TAYAD’lılar “HastaTutsaklar Serbest Bırakılsın” kam-panyası çerçevesinde 2 Mart’ta Ga-latasaray Lisesi önünde oturma eylemiyaptı. 25 kişinin katıldığı açıklamada,

Dev-Genç’lilere polis tarafından 5gün boyunca yapılan saldırılar la-netlenerek, 19 Aralık Katliamı’ndakaburga kemikleri kırılan şu an iseciğerleri iflas etmiş durumdaki Meh-met Yamaç hakkında bilgi verildi vetahliye edilmeyerek suç işlendiği be-lirtildi. Eylemde ayrıca Mart ayındahasta tutsaklar için Tekirdağ ve Kan-dıra F Tipi hapishaneleri önünde,Adli Tıp önünde olunacağı, her cu-martesi günü saat 19:00’da TaksimTünel’den Galatasaray Lisesi önüneyürüneceği duyurusu yapıldı.

Açıklamadan sonra kendileri birerhasta tutsak olan Süleyman Acar’ınbir şiiri ve Mehmet Yamaç’ın mek-tubu okundu. Daha sonra yarım sa-atlik oturma eylemine geçildi. Oturmaeylemi sırasında kampanyanın bil-dirileri o an lisenin önünden geçmekteolan halka dağıtıldı.

Adaletsizliğe KarşıBirlik Olalım

Malatya’daki tutsak aileleri ço-cuklarının serbest bırakılması içinimza kampanyası başlattı. Konuylailgili 5 Mart’ta Malatya’daki TA-YAD’lı Ailelerin yaptığı açıklamada:“Çocuklarımız, tam 1086 gündür tec-rit hücrelerindeler. Çocuklarımız suçişlemedi. Onlar halkını, vatanınıseven gençlerdir. Gençlerimizin önü-nün yalan, tezgâh, düzenbazlıkla ke-silmesi, engellenmesi bu toplumunköklerine vurulan bir darbedir. İn-sanlığın refahını, mutluluğunu herşeyin üstünde tutan, bunun için mü-cadele eden gençlerimizin tutsaklığısona ermeli özgürlüklerine kavuştu-rulmalıdır. Bu hukuksuzluğa, ada-letsizliğe karşı hep beraber duralım,birlik olalım” sözlerine yer verildi.

18 Ocak 2013 tarihinde Gençlik Federasyonu, İdilKültür Merkezi, Yürüyüş Dergisi, TAYAD, Halkın HukukBürosu, Çağdaş Hukukçular Derneği ve diğer illerdeyapılan baskınlarda tutuklanan 55 devrimcinin yargılandığıdavanın ikinci duruşması 25 Şubat günü İstanbul Adli-yesi’nde görüldü.

Mahkeme başlamadan önce Halk Cepheliler Adliyeönünde eylem yaparak, tutsakların tahliye edilmesiniistedi. İdil Halk Tiyatrosu oyuncuları da tiyatro oyunlarını

sergileyerek, tutuklu tiyatrocular Gamze Keşkek veVeysel Şahin'in özgürlüğünü istediler.

Oyunlarını, Adliye'nin önünde adaletsizliğe karşı oy-nayan İdil Halk Tiyatrosu, oynadıkları oyunla, yapılanoperasyonun keyfiyetini, gayri meşruluğunu anlattılar.

"Tiyatro Sahnesinde Değilsek, Mahkeme Kürsüle-rindeyizdir" diyen İdil'in yoldaşları, tutsak devrimci ti-yatroculara sahip çıktılar. İşkencecilerin saldırılarınarağmen Adliye önünde sergilenen oyunun ardındançekilen halaylarla mahkeme sonucu beklendi.

Mahkeme, iki tutsağın tahliye edilmesi, duruşmanın13 Haziran tarihine ertelenmesi ile sonuçlandı.

Sera Çalışanları Haklarını ArıyorMersin adliye önünde 28.11.2012 günü sülfürik asit üretim

tesisinin çalışma koşullarını protesto ettikleri için 35 işçi hakkındadava açılmıştı. Haklarında dava açılan işçiler, mahkemeye ka-tılmadan önce 3 Mart'tabasın açıklaması yaparakhukuksuzluğu protestoettiler. Açıklamaya avu-katlar da destek verdi.Mahkeme 8 Mayıs 2014tarihine ertelendi.

Kocaeli'de Dev-Genç’liler, 1 Şubat günüsaat 18.00'de her gün yapılan yolsuzluk eylem-lerine katıldılar. Alana Fethiye Caddesi'ndensloganlar eşliğinde yürüyen Dev-Genç’lilerihalk alkışlarla karşıladı. Eylemde kamera çekimiyapan polisler alanda teşhir edildi. Halk bu du-ruma ''Katil Polis Hesap Verecek!'', ''Polis SimitSat Onurlu Yaşa!'' sloganlarıyla tepki gösterdi.

Yolsuzlukların HesabınıSoracağız

Tiyatro Sahnesinde Değilsek,Mahkeme Kürsülerindeyizdir

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!16

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Page 17: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Haziran Ayaklanması’nda İstan-bul Okmeydanı Mahallesi’ndeAKP'nin katil, işkenceci polisi tara-fından Berkin Elvan gaz fişeğiyle ba-şından vuruldu. Aylardır Berkin El-van ölümle yaşamarasında gidip ge-liyor.

Berkin Elvan'ıkatil polis nedenvurdu?

Berkin Elvan,14 yaşında yüreğihalk ve vatan sev-gisiyle dolu. Açlı-ğa, yoksulluğa, zul-me karşı olduğuiçin polisin hedefioldu. Okmeydanı

sokakları binlerce işkencecipolis tarafından işgal edilmiş-ken, mahalle halkı durmaz.Barikatlar kurularak, taşla, mo-lotofla, havai fişekle “barikatınardı vatandır” diyerek polisleçatışırlar. Halkın mahallesine

sahip çıkmasına tahammülü olmayankatil polis, mahalle halkını hedefalır. Berkin Elvan da evine ekmekalmaya giderken katil polis tara-fından katledilmek üzere vurulur.

Berkin Elvan'ı Okmeydanı hal-kı ve devrimciler yalnız bırakma-yarak sahiplendi. İstanbul ve Ana-dolu'nun her yerinde Halk Cephe-liler, Berkin'i vuran polislerin ce-zalandırılması için eylemler yap-maya başlar. Haziran ayından buyana ülkenin her yerinde Berkin El-van'ı vuran polislerin cezalandı-rılması için eylemler sürdürülüyor.İstanbul'da Halk Cepheliler’in yap-mış oldukları hemen tüm eylemlerekatil polis saldırdı. Halk Cepheli-ler’i işkenceyle gözaltına aldı.

Devrimcilerin kararlılığı kar-şısında göstermelik de olsa 7 po-lisi savcılığa çağırmak zorundakaldılar. AKP katil polisini yargı-sıyla korumaya devam ediyor.Öyle ya, "Benim polisim destan

yazdı" diyen Tayyip Erdoğan'dı. Ha-ziran Ayaklanması'nda 6 insanımızıkatletti. Onlarca insanımızı sakat bı-raktılar. Destan yazdı dediği, katliam

ve işkenceydi.

Berkin Elvan aylardır komadaölümle yaşam arasında gidip geliyor.Onun suçu vatansever devrimcilerinyaşadığı bir mahallede olmasıydı. Vemahallesine sahip çıkmasıydı. Yok-sul halkın çocukları yoksulluk nediriyi bilirler. Çocukluk nedir bilmezler.Barikatlar arkasında büyüyor bizimçocuklarımız.

Berkin için vatan, yaşadığı ma-hallesiydi, eviydi, babasının işiydi. İn-sanların açlıktan ölmediği, yoksul ol-madığı topraklardı vatan.

Halk düşmanı polis işbirlikçi oli-garşinin polisidir. Yüreklerinde halkve vatan sevgisi yoktur. Vatan milletdeyip ülkeyi satanların paralı katil-leridir onlar.

Halka her türlü zulmü, işkenceyiyapmaktan mutluluk duyan katillersürüsüdür.

Berkin Elvan'ın ise yaşı küçükama yüreği kocamandır. Ezilen, sö-mürülen, yoksul bırakılan halka bü-yük sevgisi vardır. Filistin'de, Afri-ka'da, Irak'ta açlıktan ölen çocukla-rın acılarını yüreğinde hisseder. Sı-nıf bilincine sahiptir.

Berkin'i vuran katil polis, AKPyargısıyla aklanabilir. Ancak Berkin'ivuran polisler, halkın adaletindenasla kurtulamayacak. Bizler katille-ri asla unutmadık, unutmayacağız.Halkın adaletine hesap verecekler.

Berkin Elvan'ımilyonlar sahiplen-di. Milyonlar yüre-ğinde "Uyan BerkinElvan, seninleyiz"haykırışı ile sahip-lenmeye devam edi-yorlar.

Berkin Elvanonurumuzdur.

Berkin Elvan'ınyolunda kavgayı bü-yütmeye devam edi-yoruz.

"Uyan BerkinMilyonlar senin için yürüyorYoksul mahalleler senin için yanıyorTaksim'in ortasında umudun sesiSeninle yankılanıyorOkmeydanı ortasında elinde ekmekMahalle yangın yerine dönmüşkenSen yerinde durur musunBerkin barikatın önündeEllerinde taşBarikatın arkası vatan diyorUmudun çocuğu BerkinBurası bizim diyorVurulup düşüyor BerkinDüşman hainYürüyor bizim BerkinAnkara sokaklarındaUmudun çocuklarıEn önde Berkin Elvan"

BRTG

Halkın ÇocuklarıYalnız Değildir!

Özgür TutsaklardanÖzgür Tutsaklardan

17

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 18: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Haziran Ayaklanması sırasındaİstanbul Okmeydanı'nda ekmek al-maya giderken polis tarafından ba-şından gaz fişeğiyle vurulduktansonra 9 aydır komada olan BerkinElvan'ı vuranların cezalandırılmasıiçin yapılan eylemler sürüyor.

İstanbul-KartalKartal’da “Sabrımızı Sınama-

yın! Berkin Elvan’ı Vuran PolisleriAçıklayın!” kampanyası kapsa-mında yapılan yürüyüşlerin beşin-cisi ve sonuncusu, 22 Şubat günüyapıldı.

Ahmet Şimşek Koleji önündebir araya gelen Halk Cepheliler,meşaleleri ve flamalarıyla minibüsyolunu kapatarak yürüyüşe geçtiler.Yürüyüş boyunca sık sık sloganatan Halk Cepheliler Kartal Mey-danı’na kadar yürüdüler. Meydandayapılan açıklamada Halk Cepheli-ler’in bulundukları her yerde tümbaskılara ve gözaltılara rağmen Ber-kin için adalet talebini haykırmayadevam ettikleri belirtildi. “Her haftaTaksim’de yapılan eylemlerde ar-kadaşlarımız işkence ile gözaltınaalındı. Kartal’da Berkin için yapılanafişler yırtılarak, açılan masalarasaldırılarak Berkin’i sahiplenmemizengellenmeye çalışıldı. Bizler hertürlü bedel uğruna Berkin için adaletistemeye devam edeceğiz. Berkin’eduyduğumuz sevgi, onu vuranlara

duyduğumuz öfkedir. Öfkemizi bi-leyecek, Berkin’in hesabını mutlakasoracağız!” denildi.

İstanbul-Alibeyköy19 Şubat günü Alibeyköy Ak-

şemsettin Mahallesi’nin bir çokyerine her hafta Cuma günü yapılan"Sabrımızı Sınamayın Berkin’i Vu-ranları Açıklayın" yürüyüşünün af-işleri asıldı.

AntalyaAntalya’da Halk Cepheliler her

Cumartesi olduğu gibi 1 Mart’tayine Berkin için alanlardaydı. At-talos Heykeli önünde basın açıkla-ması için toplanan kitleye, Berkin'inson sağlık durumu ve adalet siste-minin nasıl çürümüş olduğu anla-tıldı. Halkın yağmura rağmen çem-ber kurarak sonuna kadar dinlediğibasın açıklamasının sonunda birsonraki hafta Antalya'dan İstanbul'a,Berkin'in bulunduğu hastaneye ka-dar yürüyüş yapılacağı, 8 Mart’takiuğurlamaya çağrı yapıldı.

DersimAylardır polisin attığı gaz bom-

basıyla komada olan Berkin Elvanve Haziran Ayaklanması’nda kat-ledilen Ali İsmail Korkmaz içinDersimspor maçında Kızılşahinlertaraftarları tribünden pankart açtılar.

Uyan Berkin! Halk Seninle!Kartal

Kartal

Antalya

Dersim

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!118

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Page 19: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Malatya’daki devrimci demokrat kurumlarınöncülüğünde 1 Mart’ta AKP’nin yolsuzluğunave hırsızlığına karşı yürüyüş yapıldı. Yürüyüş,Malatya Kız Meslek Lisesi önünde sloganlarlabaşladı ve kitle slogan atarak eski Soykan ParkıMeydanına kadar yürüdü. Eski Soykan Parkımeydanında eylem yapıldıktan sonra kitle da-ğıldı.

"Yolsuzluğa, Rüşvete, Talana Hayır! Gele-ceğimiz İçin Temiz Siyaset, Temiz Toplum!"pankartı arkasında yürüyen halk : “Hırsız Var,AKP Halka Hesap Verecek, Halkız HaklıyızKazanacağız” sloganlarını attı. Yürüyüşe 250kişi katıldı.

Halkın Sesi Sitesi'ne yö-nelik saldırılara karşı, HalkınSesi'nin 5 Mart'ta yaptığı açık-lamayı yayınlıyoruz:

"Sitemize yönelik saldırılarsürüyor. Her gün değişik sal-dırılarla karşı karşıya kalıyo-ruz. Biliyoruz ki her saldırıyıboşa çıkarttığımızda, bir yenisigelecektir, geliyor da. Şaşır-mıyoruz. Gerçeklerden kor-kanlar sesimizden korkuyor.

Korkuları onlarda saldırıyöntemi geliştirmeye yönel-tiyor. Buyurun eli kanlı em-peryalizmin maşası olan kuk-lalar; elini, beynini, kendinisatmış olan sizlere hatırlatı-yoruz: biz HALKIN SESİYİZ!Susmayız! Yılmayız

Halkımız, sevgili okurla-rımız, bu sabah sitemiz olanwww.halkinsesi.tv’ye yapılan

saldırılarla başladı. Saldırısürmekle birlikte şimdilik ön-lemiş bulunuyor ve yayınımızadevam ediyoruz. Emperyaliz-min uşakları yeniden yeni sal-dırıların yollarını arayacak-lardır, biliyoruz.

Anti-faşist ve anti-emper-yalist mücadelenin ve ger-çeklerin sesi olmak için çalı-şıyoruz. Susmadık, bundansonra da hiç bir saldırı karşı-sında susmayacağız!

Biz, Halkın Sesi emekçileriolarak tüm okurlarımızı site-mizle dayanışmaya çağırıyo-ruz. Gerçekleri okuyalım, oku-talım!"

2 Mart’ta oynanan Dersimspor- Arhavispor maçında tribündeBerkin ve Ali’nin de resmininolduğu “Diren Berkin Elvan Der-sim Seninle” ve “Hepimiz AliyizÖldürmekle Bitmeyiz” yazanpankartlar sloganlar eşliğindeDersimspor tribününde açıldı.

KırklareliKırklareli Babaeski'de “Ber-

kin Elvan için Adalet İstiyoruz”eylemi yapıldı. 2 Mart'ta Baba-eski Belediye binası yanında,“Berkin İçin Adalet İstiyoruz”,“Berkin’i Vuranlar Cezalandı-rılsın” sloganları atılarak, “Küçükyüreğine dünyaları sığdıran Ber-kin 13-14 kiloya kadar düştü,çünkü Berkin’i vuran eli kanlıkatiller hala işkenceciliğe, kandökmeye devam ediyor. ÇünküBerkin yaklaşık 8 aydır komada”açıklaması yapıldı.

TarsusTarsus Yarenlik alanında 4

Mart günü Berkin Elvan için eylemyapıldı. “Berkin Elvan MücadeleyeDevam, Diren Berkin Tarsus Se-ninle, Direne Direne Kazanacağız”sloganları atıldı. Grup Yaşam AteşiBerkin için şarkılar söyledi vedilek fenerleri uçuruldu. Eyleminsonunda 15 Mart günü AşiyanBalo Salonu’nda Grup Yorumkonserinin çağrısı yapıldı.

SamsunSamsun'da 27 Şubat günü Dev-

Genç'liler Atakum duvarlarına ya-zılama yaptı. Aylardır, komadaolan umudun çocuğu liseli Ber-kin'in adı duvarlara yazıldı. Ayrıcageçen hafta 5 günde 30 kez polissaldırısına uğrayan ama her de-fasında daha da güçlü olan Dev-Genç'lilerin direnişi selamlanarak“Dev-Genç” yazılamaları yapıldı.

Kırklareli

Mersin

Halkın Sesi’niSusturamazsınız

Malatya'lılar YolsuzluğaKarşı Yürüdü

19

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 20: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!220

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Dev-Genç'liler, tutsak 2785öğrencinin serbest bırakılmasıiçin tüm hızıyla eylemlerinedevam ediyorlar.

İstanbul2 Mart günü ellerinde pan-

kartları, dillerinde sloganlarıy-la Galatasaray Lisesi’ni yine ey-lem alanına çevirdiler. Pan-kartlarını açtıktan sonra Dev-Genç'liler adına konuşan Gök-han İrez, hırsız bakanların arsızoğulları ve işbirlikçilerinin gös-termelik yargılamalar sonu-cunda serbest bırakıldıklarınıama parasız eğitim isteyen em-peryalizme karşı çıkan 2785öğrencinin hala tutuklu oldu-ğunu belirterek, 10 saatlik otur-ma eylemi yapacaklarını söy-ledi. İrez açıklamasının bir bö-lümünde 25 Şubat’ta İstanbulAdliyesi’nde Dev-Genç’li ar-kadaşlarının mahkemeleri sıra-sında uğradıkları saldırıyı an-lattıktan sonra oturma eylemi-ne geçildi. Eyleme, karşı so-kakta direnişte olan Greif işçi-leri de katılarak sloganlarıyladestek verdi. Dev-Genç’lilerişçilere desteğini imza masala-rına gidip imza atarak ve slo-ganlarla gösterdi.

Oturma eyleminden sonra 5Dev-Genç’li keyfi bir şekilde

gözaltına alındı. Gözaltına alınanYalçın Öztürk, Yunus Özbay,Yakup Işık, Gökhan İrez, AhmetBay Taksim Karakolu’na götü-rüldü. Dev-Genç’liler “FaşistAKP de çok iyi bilsin ki; Bu dahabaşlangıç! Yaptıklarımız dahayapacaklarımızın yanında deve-de kulak. Korkularını büyütme-ye, örgütlenmeye ve AKP'den he-sap sormaya devam edeceğiz”açıklamasında bulundu.

AnkaraAnkara Dev-Genç tutuklu

öğrencilerin serbest bırakılmasıiçin 1 Mart Cumartesi günü Yük-sel Caddesi'nde eylem gerçek-leştirdi. Dev-Genç adına ÖzlemEda Ortakçı’nın yaptığı açıkla-mada, faşizmin insan kafesleriolan F tiplerinde yıllarca ne ilesuçlandıklarını dahi bilmeksi-zin tecrit altında tutulan öğren-cilerin serbest bırakılması talebidile getirildi.

KocaeliDev-Genç’liler 28 Şubat’ta,

tutsak öğrenciler için stant açıpsesli konuşmalarla bildiri dağı-tarak insanlara 2785 öğrencininneden tutsak edildiklerini anlat-tılar.Ve asıl tutuklanması gere-kenlerin halk çocuklarının hak-sız yere tutsak edenlerin olması

Tutsak Öğrenciler Serbest Bırakılsın

Ülkemizde Gençlik

İstanbul Edirne

Edirne

İstanbul

Kocaeli

Page 21: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Ülkemizde Gençlik

221HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

gerektiğini anlattılar. Daha sonraüniversite içinde ve akşam saatle-rinde Kocaeli Merkez'de “TutsakÖğrenciler Serbest Bırakılsın” baş-lıklı kuşlamalar atıldı.

Kocaeli Dev-Gençliler; Tutsaköğrenciler için Sabri Yalım İnsanHakları Parkı'nda 4 Mart ‘ta12.00’da ve 17. 00’da birer saatlikmasa açarak bildiri dağıtıp imzatopladılar. Sesli konuşmalarla halkatutsak öğrencilerin demokratik hak-larını kullandıkları ve “Amerikadefol” dedikleri için tutuklandıkla-rı; diğer yandan AKP’nin hırsız ço-cuklarının çağırılan mahkemeyedahi götürülemediği anlatıldı. Hal-kın yoğun ilgisini çeken masada 2saatte 95 imza toplandı. Masa kal-dırılırken sloganlar atıldı.

DenizliDenizli'de Kınıklı Kampüs’ü

çevresine Dev-Genç’liler tutsak öğ-rencilerin serbest bırakılması için ya-zılama yaptılar. Duvarlara toplam 15tane ''Tutsak Öğrenciler Serbest Bı-rakılsın'', ''Tutsak Öğrencilere Öz-gürlük'' ve ''Dev-Genç'' yazılamala-rı yapıldı.

İzmir-BucaBuca’nın Kuruçeşme Mahalle-

si’nde yoksul halkın matbaası olanduvarlara Dev-Genç’liler yazılamayaptı. Kuruçeşme Mahallesi Dev-Genç yazılamalarıyla donatıldı.

ODTÜ'deRant Yoluİstemiyoruz

Halkın Mühendis Mimarları, An-kara ODTÜ'de ODTÜ’yü fethet-mişcesine “Malazgirt 1071” adıverdikleri yolun kutlamasını yapanBaşbakan Tayyip Erdoğan ve şak-şakçılarının protesto edildiği dire-nişte yer aldılar.

25 Şubat'ta Tayyip Erdoğan veMelih Gökçek’in de katılımıyla ger-çekleştirilen bu kutlamayı engelle-menin, Ahmet Atakan’a karşı bo-yunlarının borcu olduğunu söyleyenHalkın Mühendis Mimarları, Yü-züncüyıl, Çiğdem Mahallesi halk-

larının da katıldığı eylemlerle yoluistemediklerini haykırdılar.

ODTÜ A4 kapısında binlercekişi, dört saat aralıksız halk düş-manlarına karşı ellerinde taşlarladirendiler. Dev-Genç’lilerle beraberAKP seçim aracını tahrip eden Hal-kın Mühendis Mimarları, polisingazına, plastik mermilerine karşıçatıştılar.

Saatler süren çatışma sonundapolisin de geri çekilmesi ile direnişdevrimci kurumlarla beraber kararalınarak bitirildi.

Edirne’de Dev-Genç’lilerAçlık Grevinde Soruşturmalar CezalarGeri Alınsın

Edirne’de; parasız eğitim iste-dikleri, füze kalkanına karşı çıktık-ları, rehberlik masaları açtıkları vedaha bir çok demokratik haklarınasahip çıktıkları için 55 öğrenciyeTrakya Üniversitesi Rektörlüğü ta-rafından soruşturma açılmış ve 15günden 6 aya kadar okuldan uzak-laştırma cezaları verilmiştir.

İşte bu duruma karşı çıkan Edir-ne Dev-Genç, 3 Mart’ta TrakyaÜniversitesi Ayşekadın Yerleşkesiönünde bir basın açıklaması yaparakRektörlüğün faşist politikalarınaboyun eğmeyeceklerini ve demo-kratik haklarına sonuna kadar sahipçıkacaklarını belirttiler. Ayrıca açı-lan bu soruşturmaların ve verilen ce-zaların AKP’nin üniversiteleri anti-bilimsel, anti-demokratik bir yapı-ya kavuşturma; sorgulamayan, üret-meyen bir gençlik yaratma politi-kasının bir ürünü olduğu da ifadeedildi. BES’li memurlar da Dev-Genç’lilerin yanına gelerek sohbetettiler.

Basın açıklamasından sonra iseDev-Genç’liler haklarını sonuna ka-dar savunarak işbirlikçi Rektörlüğünöğrencilere yönelik soruşturma sal-dırılarını teşhir etmek amacıyla imzakampanyası ve 10 günlük açlık gre-vine başladıklarını duyurdular. 2saat’te 140 imza toplandı. Açıklamasloganlarla sona erdi.

İletişim Tel: 0538 849 89 01

Ankara-ODTÜ

Ankara-ODTÜ

Denizli

İzmir

Kocaeli

Page 22: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Gençlik UmutturKocaeli Gençlik DerneğiAçıldı

Kocaeli Gençlik Derneği 1Mart’ta açıldı. Bağımsızlık, de-mokrasi ve sosyalizm mücadelesi-ne eklenen yeni bir halka, yeni birmevzi olan dernek, 25 kişinin katı-lımıyla açıldı. İlk önce hep birliktedevrim şehitleri için yapılan saygıduruşunun ardından sırasıyla açılışkonuşması, Dev-Genç tarihi ile ilgilisinevizyon gösterisi, şiir dinletisi ya-pıldı. Türküler ve marşların söy-lendiği program halaylarla bitirildi.

Seher ŞahinDayanışmanın Adıdır,DayanışmayıBüyüteceğiz

Dev-Genç’liler, Mimar SinanGüzel Sanatlar Üniversitesi’nde“Seher Şahin ile Dayanışma Odası”çalışmalarını sürdürüyor. Dev-Genç’liler odanın girişine SeherŞahin’in siluetini çizdiler. Odanıniçerisine de Haziran Ayaklanması şe-hitlerini çizen Dev-Genç’liler okuliçerisinde de “15’inde Bir Fidan Ber-kin Elvan” , “15’inde Bir Fidan Uya-

nacaksın Berkin Elvan” ,”DEV-GENÇ” , 8 Mart’ı anlatan “Sa-bo’larla Umudumuzu Büyütüyo-ruz” yazılamaları ve pek çok yereBerkin Elvan silueti yaptılar. Oda ça-lışmaları sürerken okulda masa daaçan Dev-Genç’liler 14 dergiyiöğrencilere ulaştırdılar.

Polis Simit SatOnurunla Yaşa!

Kocaeli’de Dev-Genç’iler, 1 Şu-bat’ta Fethiye Caddesi’nde yapılanyolsuzluk eylemlerine sloganlarlakatıldılar. Kamera çekimi yapmayaçalışan bir polis uyarıldıktan sonragitmemekte ısrar edince DevGenç’lilerden biri tarafından teşhiredildi: ''Bunlar Hasan Ferit'in, Et-hem'in, Berkin'in katilleri! Şimdi bi-zim fotoğraflarımızı çekip ilerdebizlere davalar açıp mahkemelerdebu fotoğrafları bizim önümüze de-lil olarak sunacaklar, adreslerimizepara cezaları gönderecekler! Katilpolisi bu alanda istemiyoruz!'' di-yerek polisleri alanda teşhir etti.Halkta “Katil Polis Hesap Vere-cek!”, “Polis Simit Sat OnurluYaşa!” sloganlarıyla destek verdi.

Üniversite okumak için gittiğim şehirde örgütlenip dev-rimcilik yapmaya karar vermiştim. Fakat ilde operasyondansonra çok az insan kalmıştı. Ben de çok yeniydim. Eği-tim çalışması almamız gerekiyordu.

Eğitim çalışmaları için başlangıçta 3 grup yapmıştık.Eğitim çalışmalarını benim vermem gerekiyordu ama dahaönce doğru düzgün çalışma almamıştım.

Eğitim çalışması ihtiyaçtı ve karşılanması gerekiyor-du. Anlatamasam bile sohbet havasında soru-cevaplarlamutlaka iyi bir şeyler çıkar diye düşünüyordum. O süreççok yoğundu. Geceleri eğitim çalışmaları için kitaplardançalışıyordum, sabah anlatıyordum. Ben çalıştıkça kafamaçılıyordu, bir sürü yeni bilgi öğreniyordum. Pratikte an-latınca da pekişiyordu. O dönem hemen hemen tüm so-runlara çözüm bulabiliyordum. Sonra birlikte eğitim ça-lışması alacağım bir arkadaş geldi. Haftalık onunla çalı-

şıyorduk. Ben sadece çalışma almadan önce o konuya ha-zırlanıyordum. Bireysel olarak fazla bir çaba harcamı-yordum artık. Ne de olsa bana da eğitim çalışması vere-cek biri vardı.

Sonra gerilediğimi, o öğrendiğim bilgileri de unutmayabaşladığımı fark ettim. Eskisi kadar hızlı çözüm ürete-miyordum bazı konularda. Herkesin eğitim çalışmasındanverim alış şekli farklıdır tabii. Kimi okuyarak, kimisi din-leyerek daha iyi öğrenir. Her ikisinin birlikte olması dahaöğreticidir genelde. Her ne şekilde olursa olsun bireyseleğitim bırakılmamalı. Eğitimimiz sadece başka birindenbeklenmemeli. Bu eğitimimizi ertelemek demektir. Eği-timi sürekli hale getirmezsek gelişemeyiz. Her gün yenibir şeyler öğrenmeliyiz.

Öğrenmeyi ertelediğimiz ya da bıraktığımız andahiçbir sorunumuzu çözemeyiz, gerileriz.

Hayatın Öğrettikleri

EĞİTİMİN SONSUZ GÜCÜSÜREKLİLİĞİNDEDİR

Samsun

Samsun

İstanbul

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!22

Page 23: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

GençliğinGündeminden

“Beyazıt’ta şehit düşen

silkinip kalktı kabrinden

ve elinde bir güneş gibi

taşıyıp yarasını

yıktı şahmeranınmağarasını...”

Üniversitelerde, fakültelerde aka-demik her alanda gençliğin müca-delesi Dev-Genç önderliğinde bü-yüyor, okullardaki faşişt işgaller birbir kırılıyordu. Faşizmin okullarda-ki hareket alanları daraltılıyordu.

Faşistler okullardaki işgallerini de-vam ettirmek için devletle işbirliğiiçinde bir katliam yaptı. 16 Mart 1978günü İstanbul Üniversitesi Beyazıtkapısından topluca çıkmakta olanöğrencilerin üzerine bomba atıp ta-radılar. Biri Dev-Genç'li 7 öğrenci-yi katlettiler, 100'den fazla öğrenci-nin de yaralanmasına neden oldular.

Kampüsü işgal eden devrimciler,Dev-Genç'lilerin öncülüğünde, erte-si gün İstanbul tarihinin gördüğü enbüyük anti-faşist gösterilerden biri-ni örgütlediler. Katliamdan sonrakapatılan okul açılır açılmaz hemenilk gün 16 Mart'ın öfkesiyle faşistleriamfilerden ve okuldan atan Dev-Genç'liler, faşistlerin egemenliğine deson verdiler.

O kanlı katliam gününün üzerin-den tam 36 yıl geçti. Katliamın so-rumluları halen cezalandırılmadı.Mevcut delillere rağmen açılan ilk da-vada katiller aklanırken, 2. dava daAKP iktidarı tarafından zaman aşımıdenilerek düşürüldü. Katliamdan so-rumlu olduğu açık olan o zamanınkomiser yardımcısı Reşat Altay da,orduya ait olan ve katliamda kulla-nılan TNT bombayı Ülkü Ocaklarıbaşkanı Abdullah Çatlı'ya teslimeden Yüzbaşı Ali Çeviker de, bu da-valarda göstermelik bile olsa yargı-lanmadılar. Aksine AKP dönemindeReşat Altay İl Emniyet Müdürlü-ğü'ne yükseltilerek “ödüllendiril-di.”

Emperyalist tekellerin işbirlik-çiliğini yapan devlet öğrencilerinanti-faşist mücadelesinin önünü kes-mek için, o gün 7 devrimci öğren-ciyi; Hatice Özen, Ahmet TuranÖren, Cemil Sözen, Murat Kurt,Abdullah Şimşek, Hamit Akıl,Baki Ekiz'i katletti. Devrimci mü-cadelenin neredeyse her gün saldı-rıya uğradığı o dönemde, son bir çır-pınışla yapılan bu saldırı da sadeceöğrencilere değildi.

Bizler Dev-Genç'liler olarak 16Mart Katliamı’nı asla unutmadık,unutturmayacağız. Bizler HaticeÖzenler’den devraldığımız bayrak-la akademik mücadelemizi yük-seltmeye devam ediyoruz, edeceğiz.16 Mart Katliamı’nın sorumlula-rından da, onları aklayanlardan dahesap soracağız. Hatice Özenler’inmücadelesini tüm gençliğe öncülükederek yükselteceğiz. Faşizmi dök-tüğü kanda boğana kadar savaşaca-ğız!

DEV-GENÇ

Diren Umudun Çocuğu16'sıyken Haziran'ın

Kuşatılmışken Okmeydanı sokaklarıBombalar yağarken halkımızın üstüne

Daha 14'ünde bir çocukİniyor Sibel'in sokaklarına

Ekmek için Adalet için Özgürlük içinİniyor cesaretle, inançla, öfkeyle

İniyor düşmanın kafasına bir balyoz gibiHedef seçiyor katiller onu

Uğur'u vurdukları gibi 13 kurşunlaSevcan'ı ezdikleri gibi panzerle

Yine hedef seçiyorlar çocuklarımızıGeleceği elleriyle yaratacak olanları

Umudu yarına taşıyacak olanlarıZafere adım adım yürüyecek olanları

Yine bitirmek istiyorlar Berkinler’imizi16'sında direnişçi 18'inde kahraman

olmasınlar diyeAma yanılıyor düşman bu sefer de

Direniyor Berkinler’imiz sokaklardaDireniyor Umudun Çocuğu

Uyan Berkin uyanUyanma zamanıdır şimdiErken büyüme zamanıdırTaksim, Okmeydanı, GaziTüm sokaklar yangın yeri

Kızıl fularlarıyla CephelilerVurulduğun yerden başlayarak

Savaşıyorlar seni vuranlarlaAdalet istiyorlar senin içinAlt ediyorlar düşmanı yine

Uyan Berkin UyanUyanma zamanıdır şimdiErken büyüme zamanıdırTaksim, Okmeydanı, GaziTüm sokaklar yangın yeri

Kızıl fularlarıyla CephelilerVurulduğun yerden başlayarak

Savaşıyorlar seni vuranlarlaAdalet istiyorlar senin içinAlt ediyorlar düşmanı yine

Mustafa Hakkı Aksu

16 MART KATLİAMI'NIN HESABINI SORACAĞIZ!

Ülkemizde Gençlik

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! 23

Her sene olduğu gibi busene de faşizme karşı

demokrasi isteyen, hak veözgürlük mücadelesinden

yana olan herkesiHatice Özenler’in hesabınısormak için, 16 Mart 2014

Pazar günü İstanbulÜniversitesi Beyazıt Kapısıönünde 16 Mart şehitlerini

anmaya çağırıyoruz.

Page 24: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Ülkemizde Gençlik

Tarih büyük insanlarınbüyük başarılarının anla-tılması değil, asırlardır ezen-lere ve sömürenlere karşısavaşan ve direnen halkla-rın yaşantısıdır. Tarih başlıbaşına bir hazinedir. Bu ha-zineyi yaratan direnişlere biryenisini daha ekledik. 5gün, yağmur çamur deme-den, açlık susuzluk deme-den ve işkenceci polisinsaldırılarında tek bir ah et-meden bir direniş daha ya-rattık. Baskıyla sindirilme-ye, terörle yıldırılmaya çalışılan mücadelemizde yeni birhalka..

Ülkemizin dört bir yanında yüzlerce hapishane var. Vebu hapishanelerde 2785 öğrenci tutsak. Bu sayı net değil.Çünkü bu bilanço her gün büyüyor. Nedeni ise belli. Budüzen halkı çürütüyor. Şuça teşvik ediyor. Bunun karşı-sında ise "önlem" diye her yıl birçok hapishane inşa edi-liyor. Bu hapishaneler özellikle haklar ve özgürlükler mü-cadelesi verenlere karşı bir terör aracı olarak kullanılıyor.Bugün on binlerce insanımız siyasi nedenlerle tutsak edil-miş durumda. İşte bunun üç bine yakını da öğrencilerdenoluşuyor.

Öğrencilerin yeri okullar, sınıflar ve amfilerken nedenhapishanelerdeler? Cevabı çok açık: Türkiye'de demok-rasi yok! Faşizm var.

Faşizmin Baskı ve Terörüne Karşı Direniş Başlı Başına İdeolojik Bir Zaferdir

Faşist AKP iktidarı, onun polisi, savcıları, YÖK'ü hepbirlikte öğrenci gençliğin akademik-demokratik hakları-nı ve özgürlüklerini gaspediyor ve gençliğin örgütlen-melerini yozlaşmayla, apolitikleştirmeyle ve örgütlü-lüklerini dağıtarak sindirmeye çalışıyor. Bugün kendi ara-larında bir it dalaşı yapsalar da, sıra halka ve devrimcile-re gelince hep beraberler. AKP'nin 12 yıllık iktidarında buiyice günyüzüne çıktı.

Böylesi bir durumda ülkemizde aydın olmak, demo-krat olmak faşizmin baskılarına ve saldırılarına karşı di-renmeyi zorunlu kılıyor. Fakat bırakalım aydınları de-mokratları, kendisine “devrimciyim” diyen kurum ve ör-

gütlerin bile faşizminbaskılarına karşı güç-lü bir direnci yok. Ge-nel olarak halktan veyaşam gerçeklerindenkopuk olmanın sonu-cunda halka ve müca-deleye inançlarını kay-betmektedirler.

"Direnmeye gerekyok", "Faşizmi karşı-mıza almaya gerekyok", "Şimdi eylemdeğil konuşma zama-

nı" gibi ülkemizin gerçeklerinden uzak ve iddiasız tavır-lar gelişmekte ve mücadele etmemenin, bedel ödememe-nin gerekçeleri meşrulaştırılmaktadır. Bu anlayış solu hergeçen gün daha çok düzeniçileştirdiği gibi, halkın güve-nini ve umutlarını da yıkıyor.

"Kimse direnmiyor ki sadece biz varız", "Çok azız ken-dimizi koruyalım", "Kaymak tabakamızı koruyalım"... Bun-lar soldaki ideolojik erozyonun son yıllardaki en bariz ifa-deleri oldu. Bu anlayış direnmeyi gereksiz, teslimiyeti veuzlaşmayı ise çare olarak sundu yıllarca.. İdeolojisine vemeşruluğuna inanmamanın sonucuydu tüm bunlar.

Oysa ki dünyanın neresinde olursa olsun, bir adaletsizlikya da bir baskı varsa orada direnenler de hep vardı, var-lar. Nerede bir hak kazanılmışsa, orada mutlaka bir dire-niş örgütlenmiş. Çünkü baskı ve teröre karşı direnmektenbaşka alternatif yoktur. Direniş, bedeli ne olursa olsun ka-zanmak için tek çaredir. Kazananlar da sadece direnenlerdir.Direniş başlı başına ideolojik bir zaferdir.

Direniş Bir Hayat Tarzıdır Düzen kirletir devrim temizler. Düzen çürütür devrim

yaşatır... Bu sadece ajitatif bir cümle değildir. Mücadeleetmenin gerekliliğini çok iyi anlatan bir ifadedir. Bizler buhayat tarzını benimseriz. Bu hayat tarzını geliştirmeli vehalkımızı bu kültürle örgütlemeliyiz. Baskı ve haksızlıknerede ve nasıl olursa olsun direnmeliyiz. Cevahir Dire-nişi bize bunun gerekliliğini bir kez daha gösterdi. Belkisayımız çok azdı, tecrübesizdik, aile ve okul baskısı ya-şıyorduk fakat tutsak arkadaşlarımızın serbest bırakılma-sının yolunun bedeller pahasına direnişten geçtiğini de iyibiliyorduk. Meşru bir hakkımızı kullandığımız için 30 keresaldırıya uğradık. 30 seferde de geri adım atmadık. “Ça-dırımızı kuracağız” dedik ve her seferinde dediğimizi yap-

Gençlik Federasyonu’ndan

DİRENİŞ VARSA UMUT DA VAR! UMUT VAR; ÇÜNKÜ DEV-GENÇ'LİLERİMİZ VAR!

Direniş Diri Tutar, Çünkü Direniş Öğretir, Eğitir!

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!24

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Page 25: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

tık. Çadır bulamadık, muşambabulup bayrak sopalarına tuttura-rak temsili çadırlar kurduk. Ya-rattık. Saldırılara teslim olmadı-ğımız gibi olanaksızlıklara dateslim olmadık. Çünkü biz hak-lıyız. Orada direnişten kaçmakbunu meşrulaştırmak, uzlaşmakdemektir. Uzlaşmak yenilmektir.Umudumuzu yitirmektir. Umut-suz bir insan yaşayamaz. Direnişbunu öğretti herkese. Dev-Genç'liler bu direniş içinde öğ-rendiler. İşçi, memur, köylü, es-naf... Tüm halkımıza bir kezdaha öğrettik. Faşizme karşı olanve adalet isteyen tüm halk ke-simlerini direniş etrafında ke-netledik, birleştirdik.

Direniş Umuttur Umudu Dev-Genç'liler Büyütüyorlar Şimdi

Cevahir Direnişi, ÇağlayanAdliyesi önündeki direnişlerimiz, DTCF İşgali... Aylardırtutsak arkadaşlarımızın serbest bırakılması için, adalet içinhaklarımızı korumak ve savunmak için birçok eylem vedireniş örgütledik. Çünkü halkı örgütleyecek olanın sa-vaştıracak olanın güven ve inanç olduğunu biliyoruz. Gü-venimizi ve inancımızı diri tutmanın, düşman saldırıları-nı durdurmanın yollarını ve yöntemlerini bulmalıyız.Adım adım, sokak sokak, meydan meydan... Direnişler-le halka güven vereceğiz. Politikalarımız buna hizmet ede-cek. Bunu, yalnız da kalsak başarmak zorundayız. Sol, bu-gün içinde bulunduğu savrulmanın ve düzeniçileşmeninsonucunda direnişten uzak duruyor. Bedellerini gözealamıyor. Bu da solu politikasız bırakıyor. Direnişin za-yıfladığı ya da bırakıldığı yerde düşmanın saldırılarıdaha çok pervasızlaşıyor.

Mücadele ve Direniş Birleştirir, Ciddiyetsizlik ve Sorumsuzluk Ayırır

5 gün boyunca defalarca kez saldırıya uğradık fakat sol-dan, devrimci-demokrat olarak bildiğimiz kurum ve ör-gütlerden tek bir destek dahi görmedik. Direnişimiz hak-kında tek bir satır dergi yazılarını okumadık. Tek bir açık-lamalarına rastlamadık. Bizimle beraber direnmemeleri biryana, tek bir desteklerinin olmaması solun direnişten ne ka-dar uzaklaştığını ve düzen bataklığına saplandığını gösterdi.

Zavallılar, biçareler... Tarih bilmez, direniş bilmez, be-del bilmezler. Bildikleri, düzen içinde yaşayıp, kendileri-ni ve çevrelerini “sosyalistlikle”, “komünistlikle” aldat-maktır. Lafa gelince onlardan keskini yoktur. Hele ki Dev-Genç'i, Cephe'yi eleştirmeye, küçük-burjuva yaftası takmayasıra gelince, her biri birbirinden büyük tahliller yaparlar.

Direnenleri beğenmezler, aşağı-larlar.

Beğenmezler ama tek bir di-reniş örneği de çıkarmazlar. Çı-karamazlar. Çünkü böyle bir id-diaları, hesap sorma ve adaletisağlama cüretleri yoktur. Sonuçolarak sıkıyı görünce yan çiz-mek, kıvırmak, geri adım atmakve uzlaşmaktan başka yapabile-cekleri birşey yoktur. Düzeninicazet sınırlarını benimseme,keyfi uygulamalarına uyma, da-yatmalarını kabul etme, yasak-larını tanıma kaçınılmazdır. Ce-vahir Direnişi'ndeki tavır buyozlaşmayı açık seçik ortayaserdi.

Anlayıp Öğrenip, Direniş Çizgisinde mi Birleşeceğiz?Yoksa Anlamamakta,

Öğrenmemekte Israr EdipRekabetçilik, Statükoculuk,İcazetçilik mi Sürdürülecek?

Direnişin doğası devrimcidir. Devrimciliğin doğası di-reniştir. "Direniş her insanın ruhunda vardır. Ve bunu or-taya çıkaran, alevlendirecek kıvılcımlar biziz."

Evet biz bu direnci ortaya çıkaracak ve alevlendirecekkıvılcımları çakacağız. Daha yapacaklarımızın çok azınıyapabiliyoruz. Daha soracağımız çok hesabımız var. Bizyaşadığımız dünyanın Türkiye'sinde devrim yapacağız, di-yoruz. Bu; altı boş, yavan bir iddia değil kesinlikle... Ey-lemlerimizle, kampanyalarımızla iddiamızı daha çok bü-yüteceğiz. Yalnız kalsak da, çok büyük bedelleri tek ba-şımıza göğüslememiz gerekse de bunu başaracağız. Ta-rihimiz ve ideolojimiz elimizdeki en güçlü silahlarımız-dır. Dev-Genç'li olmanın onuru ve gururunu taşımak enbüyük sorumluluğumuzdur.

Protestocu Değil Direnişçi Olmalıyız Hak Almalıyız Sonuç Almalıyız

Kıran kırana bir direniş sürdürüyoruz şimdi. Faşizminhapishanelerinde tutsak binlerce insanımız var ve onlar içinadalet ve özgürlük istiyoruz. Kimse bize bunu bahşet-meyecek. Biz kopara kopara alacağız. Bunun için dire-nişleri yayacağız, büyüteceğiz. Biz hep söyledik. Baskı var-sa direniş de vardır! Biz şimdi bunu yaşıyoruz. Baskıyakarşı direniyoruz.

Bizler Dev-Genç'lileriz. Halkın umudu biziz. Umut herzaman direnişlerle korunur. Baş eğmemeyle taçlanır.Başeğmeyen bir geleneğin sahibiyiz biz!

Ülkemizde Gençlik

25

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 26: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Dev-Genç’liler Cevahir AVMönünde tutsak 2 bin 785 öğrencininserbest bırakılması için 5 gün açlıkgrevi yapacaktı. Faşist AKP’nin po-lisi 5 günde tam 30 saldırı gerçek-leştirdi. Dev-Genç’liler tam 30 kespolisin saldırılarına karşı direnipnaylonla da olsa çadırlarını kurupdirenişlerini sürdürdüler. Kendiprogramları bitene kadar 5 gün bo-yunca polisin her türlü saldırısınakarşı direndiler. Kazanan Dev-Genç’liler oldu. Direnen Dev-Genç’liler ile yaptığımız röportajıyayınlıyoruz.

Yürüyüş: 5 günde 30 kez polissaldırdı, her defasındasaldırılara karşı direndiniz.Direnişi ve yaşadığınızduyguları anlatır mısınız ?

Yalçın ÖZTÜRK: Dev-Genç’lilerolarak yıllardan beri gelen, en meşruhakkımızın direniş olduğunu bilmekdirenmemiz için en büyük sebepti.Faşizmin katil polisleri bizi yıldıra-maz. 30 defa çadırımıza da saldırsalar,battaniyelerimizi, kartonlarımızı, şe-kerlerimizi de çalsalar, direnişimizikıramazlar ve kıramadılar. Direnişboyunca tüm halka teşhir olan katil-lere karşı sınıf kinim arttı ve yoldaş-larımızla olan aramızdaki yıkılmazbağları görmemi sağladı.

Alican DEMİRTAŞ: İlk başta ar-

kadaşlarımızı sahiplenmeye, onlarıfaşizmin hücrelerinde yalnız bırak-mamaya gittik oraya. Ancak sonrasındabaşlı başına bir hak alma savaşınadönüştü. Düşman “çadır açamazsınız”diyordu. “Soğuktan donacaksınız” di-yordu. Ama biz ilk andaki kararlılı-ğımızdan asla taviz vermedik. Hersaldırıdan, polisin yaptığı gasptansonra öfkemiz, cüretimiz ve kararlı-lığımız arttı. Her defasında kaşlarımızbiraz daha çatıldı. En sonunda bu öf-kemiz gözlerimizin karasına sığmadı.Ve tekmelerimizde yumruklarımızdasomutlandı. 5 gün içimizde büyüttü-ğümüz öfkeyi haykırışlarımızla saldıküzerlerine. Yaşadığımız duyguları so-rarsanız kısaca; gitgide büyüyen so-mutlaşan öfkemiz, coşkumuz ve cü-retimiz derim.

Semih YILAN: Evet, bize 30 kezsaldırdılar. İlk gün 13 kez saldırdılar.3 arkadaşımızı gözaltına alıp, otobüsüniçinde öldüresiye döverek işkenceyaptılar. Ama biz Dev Genç’liyiz.Bizleri çok katlettiler. Ama yıldıra-madılar. Yine yılmayacağız. 1 gündetam 13 kez çadır açtık. 13’ünde debizlere saldırdılar. Yerlerde sürükleyipçadırlarımızdan tutun, battaniyeleri-mize hatta açlık grevinde kullandığımızsu ve şekerlerimize kadar çaldılar.Ama kimi zaman halkın yardımıylakimi zaman da kendi imkanlarımızlayeniden başladık. Gece yarısı 2’lerde3’lerde gelip battaniyeleri çaldılar.

Arkadaşlarımızı o gece soğuğa mah-kum ettiler. Ben gece yoktum amaonlarla beraber üşüyordum. Her de-fasında halka neden orada olduğumuzuanlattık. Bize neden saldırdıklarını,neden işkence yaptıklarını, 20 öğren-ciden nasıl korktuklarını anladık.

Korkuları, attığımız her slogandahalkın gösterdiği her tepkide, irade-mizi kaybetmeden yeniden kurdu-ğumuz her çadırla birlikte onlarıniradesini sahiplenerek polisleri yıl-gınlaştırdığımız her saat, her dakika,her saniye daha da arttı. Cüretimiz,öfkemiz, adalete olan inancımızı bü-yüterek sürdürdüğümüz direnişimiz,44 yıllık Dev-Genç tarihimizde ya-rattığımız halkalara bir yenisini dahaeklemiş oldu. Bizler her ne pahasınaolursa olsun ne kadar işkence görsekhatta bizler de tutsak düşsek bile,2785 öğrenciyi faşizmin zindanla-rından almaya and içtik.

And olsun ki; halkımızın ve ev-latlarının geleceğini karanlığın zul-münden kurtaracağız.

Ahmet BAY: Direniş boyuncacoşku vardı. Polis her defasında sal-dırsa da bizim kararlılığımız ve ira-demiz her şeyin önündeydi.

Ali ÜLGÜ: Direniş Dev-Genç’ingeleneklerinden gelen bir eylem tar-zıdır. Eylem kuvvetliydi. İnsanlarımızcoşkuluydu. Birçok insanımız sakat-landı. Ama her defasında yeniden

Röportaj

2785 Öğrenciyi Faşizmin Zindanlarından Almaya And İçtik

Cevahir AVM Önünde 5 Günde 30 Saldırı!

Dev-Genç’in Çelikten İradesini Yenemezsiniz!

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!26

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Ahmet Bay Ali Ülgü Alican DemirtaşDevrim Uysal

Page 27: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

direndi. Daha çok kitle çalışması ya-pılıp, daha iyi bir direniş de olabilirdi.Cevahir direnişi önümüzdeki çadırdirenişleri için de moral-motivasyonuarttırdı insanlarda. Benim de moralmotivasyonumu arttırdı.

Tuğçe Nur ÖZBAY: 2785 öğ-rencinin hukuksuzca tutuklandığı ül-kemizde arkadaşlarımızı sahiplenmek,onların serbest bırakılması için mü-cadele etmek, bedel ödemekten, di-renmekten geçiyor. Bizler de 5 günboyunca böyle direndik saldırılara.5 günlük açlık grevi sürecimizdepolis geceleyin bile saldırıp battani-yelerimizi, şekerlerimizi çaldı. Onarağmen çok büyük bir kararlılıklaanlattık arkadaşlarımızı halka. Songünde de 5 gün boyunca yaptıklarıişkencelerin hıncını almış olduk. Di-reniş boyunca düşmana olan öfkemartarken, direnerek kazanacağımızaolan inancım da bir kez daha arttı.

Devrim UYSAL:Tutsak 2785öğrenci için açlık grevi yapacaktıkve çadır açacaktık. Fakat çadırı heraçtığımızda polis şiddetli bir şekildesaldırdı. Çadırımızla beraber batta-niye, yorgan ve şekerlerimizi çaldıpolisler. Ama yıldıramadılar.

Gökhan İREZ: Direniş kararlı-lıkla başladı. Her koşulda direne-cektik, saldırıyı öngörüyorduk. Kin-lendik, öfkelendik, birlikte direnmeninonurunu yaşadık.

Durukan ADIYAN: 30 kez sal-dırıya uğradık, evet. 3 arkadaşımızgözaltına alındı. Son ana kadar tavrımızve coşkumuz aynıydı. Öyleki bunuyediremeyen polisle çadır direnişimiz,irade savaşına döndü. Yaşadığımızduygular bize güç veriyordu. Halkın

sahiplenmesi, saldırı anlarında polisekarşı yürümeleri... Bu meşru talebingerçekleşmesi için başlayan direnişi-mizi halk da sahiplendi. Dev-Gençcoşkusu ve düşmanın bile imrendiğimoral üstünlüğümüz, bizi biz yapantarihimiz oldu.

Yürüyüş: Bu direniş boyuncahalkın desteği nasıldı?

Yalçın ÖZTÜRK: Halkın tepkisi,bizi sahiplenme yönündeydi. Hersaldırıda polislere tepki gösterdiler.Halkın sahiplenmesini kıramayankatil polisler, geceleri kimse yokkenbattaniyelerimizi çaldılar.

Alican DEMİRTAŞ: Alevi’sindentutun Sünni’sine, Türk’ündenKürt’üne, öğrencisinden-emeklisineherkes az veya çok anladı. Bir yanlış,bir haksızlık vardı. Yavaş yavaş halkınyüreklerinde, bilinçlerinde öfke birikti.Bu öfkeyi içlerinde tutmalarını bek-lemek, onlara haksızlık olur. Günlerdirbize şeker, su, para yardımı yapanhalkımız, son güne kadar artarak de-vam eden öfkelerini kuşanıp o sonsaldırıda kol kola omuz omuza direndi.Direnişimize tanık olan tüm halkınbilincinde artık düşmanın, haklınınkim olduğu kazananın kim olacağısomutlandı.Örgütleyici ve bilinçlen-dirici bir eylem oldu halkımız için.

Semih YILAN: Bizler halkın tep-kisini olumlu bulduk. Evleri yakın-larda olanların evlerine davet etme-lerinden tutun da son gün haberiolup da gelince destek açlık grevindebulunmak isteyenlere kadar her ke-simden halkımız, gençler desteğegeldiler. Grup Yorum da geldi. Destekverdiklerini söylediler. Onlar 1 aylıkaçlık grevindeler. Sonuna, sonuncu-

muza kadar desteklediğimizi söyledik.Onlardan önce Pir Sultan Abdal Ata-şehir Şubesi de geldi. Düşman dagördü ki bizleri Dev-Genç’lileri, hal-kın evlatlarını bitiremezler. Çok iyibiliyorlarki ne kadar demagojiylemanipüle etmeye çalışsalar da, biravuç olan onlar. Biz milyonlarız.Halkız ve haklıyız.

Ahmet BAY: Halk, sahiplendi.Kadınlar “evlatlarımızı size verme-yeceğiz” dediler. Polis halkın tepki-sinden tedirgin oldu. Bu, yüzlerindenokunuyordu.

Tuğçe Nur ÖZBAY: Halkımızsaldırılarda gerçekten çok iyi sahip-lendi. Bizimle birlikte coplananlar,geceleyin bizlere battaniye, çay ge-tirenler oldu. Polisin saldırdığı za-manlarda da halk bizleri korumayaçalışıyordu.

Gökhan İREZ: Halk defalarcasaldırıyı gördü. Plastik mermilererağmen polislere engel oldu ve bizikorudu.

Durukan ADIYAN: Halkın des-teğini her an hissettik. Öyle ki bununhazımsızlığında olan polisler, halkınolmadığı gece saatlerinde saldırıpyorganımızı çaldılar. Ozalit ve afiş-lerimizi yırttılar. 5 gün boyunca işinegiden bir abi vardı. Her sabah uğrayıpsohbet etti bizimle. İhtiyaçlarımızıbiz söylemeden karşılıyorlar, bunundışında internetten anlık takip edenlerevine davet eden, evinden geceninbir yarısı çayını, bardağını alıp gelenleroluyordu. Bu talebimizin halkın ortaksorunu olduğunu ve bu direnişimizeverdikleri destekle tutsak arkadaşla-rımızı sahiplendiklerini biliyorduk,somut olarak bir daha gördük.

27

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Durukan Adıyan Gökhan İrez Semih Yılan Yalçın ÖztürkTuğçe Nur Özbay

Page 28: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Ankara’da 24 Ocak’ta Milli Eği-tim Bakanlığı önünde Berkin Elvaniçin eylem yapan Dev-Genç’li ODTÜMaden Mühendisliği 1.sınıf öğrencisiAli Altunsoy ile gözaltında ve has-tanede gördüğü işkenceler üzerineyaptığımız röportajı yayınlıyoruz.

Yürüyüş: Berkin Elvaneyleminde polis saldırısı nasılbaşladı? Gözaltına alınırken vegözaltında neler yaşadınız?

Ali Altunsoy: Berkin Elvan’ınkarnesini almak için 24 Ocak 2014Cuma günü saat 15.00’da M.E.B.Başbakanlık girişi önünde, 9 arka-daşımla birlikte basın açıklaması ya-pıp, Berkin’in karnesini almak veBerkin’i vuranların cezalandırılmasıtalebiyle toplandık.

Pankartımızı açmadan başbakanlıkkorumaları tarafından saldırıya uğradık.Güvenpark’ın içinde bulunan TEMkonteynırına küfürler ve dayaklar eş-liğinde sürüklenerek üst üste atıldık.20 dakika boyunca içeride hem psi-kolojik hem de fiziksel şiddete maruzkaldık. Herkese sürekli tekme ve to-katlarla saldırdılar. Bu esnada göğsümegelen tekmeyle nefesim kesildi. Bunarağmen işkenceye devam ettiler. Son-rasında, sivil polisler tarafından sü-rüklenerek çevik otobüsüne bindirildik.Saldırılar otobüsün içinde de devametti. Bilinçli olarak kelepçe takmayarakelleriyle, kollarımızı arkadan tuttular.Bu esnada kadın arkadaşlarımızdanbirine “ellemekle bir şey olmaz“ diyenahlaksızlar, namussuzluklarını, şeref-sizliklerini “şimdi cop olacaktı da siztacizi tecavüzü göreceksiniz” diye de-vam ettirdiler. Çankaya İlçe Emniyeti’negeldiğimizde, otobüsten ilk önce kadınarkadaşlarımızı tekmelerle aşağıya in-dirdiler. Ve arama yapmayı dayattılar.Sonrasında beni tekmelerle aşağıya

indirdiler. Hiçbir şey söylemeden 4polis ellerimden ve ayaklarımdan tu-tarak kaldırdı. 5inci polis ise keme-rimden tutup yukarı doğru çekerekiçeri götürdü. Sonrasında başka birodaya alarak daha kimliğimi almadanismimi söyleyerek tekme ve yumruk-larla üstüme saldırdılar. Niyetleri üstaraması falan değildi. Sonrasında el-lerimden ve ayaklarımdan tutarak yereyatırdılar. Diğer bir polis ise eliyle ha-yalarımı sıkarak, “Ne sakladın bura-ya” diye dalga geçmeye başladı. Tekrar,tekrar devam ettirdiler. Slogan atmayaçalışıyordum ama ağzıma elini vedizini dayayarak bağrışlarımı ve slo-ganlarımı kesmeye çalıştılar. Sonrasındayüzüstü yatırarak işkenceyi sürdürdüler.Ama o sırada ellerim ve ayaklarımkasıldı ve sağa sola savrulmaya başla-dım. Bankın kenarına defalarca kafamıvurduğumu hatırlıyorum. Sonrasındabayılmışım. Yüzüme su dökülmesiylegözlerimi açtım, vurmaya ve tekmeatmaya devam ettiler. 45 dakika bo-yunca kasılı bir şekilde orada kaldım.Bu kez de zorla su içirmeye çalıştılar.Sonrasında “ölüsü elimizde kalacak”diye ambulansı çağırmaya ikna oldular.Zaten ambulans geldiğinde özellikleNumune Hastanesi’ne götürülmem is-tendi. Ambulansa binerken ahlaksızpolis, yüzü ve kafası örtülü bir şekildeambulansta yanıma bindi. Ambulansıniçerisinde ben yarı baygın bir vaziyet-teyken tehditlerine devam etti.

Yürüyüş: Numune HastanesiÖlüm Oruçları sürecinde veSerdar Polat yaralandığıdönemde de tavrı bilinen birhastane. Özel olarak burayagetirilmeni ve oradaki doktoruntavrını nasıldeğerlendiriyorsun?

Numune Hastanesi’ne götürülmem

tesadüf değil-dir. Bu hastanepilot bir hasta-ne konumda…Hastane yöne-timinden, sağ-lık personeline,hatta danışma-sına kadar hep-si Emniyet’leişbirliği için-de… Daha ön-ceki dönemlerde haklarında sayısızsuç duyurusunda bulunulmuş ancakherhangi bir sonuç alınamamış. Benihastaneye getirdiklerinde doktorundanteknisyenine hepsiyle polis teker tekerkonuştu. Doktorlar söylediğim hiçbirşeye inanmadı. O esnada arkadaşlarımhastaneye beni sahiplenmeye geldiler.Hastane içerisinde doktor, sağlık gö-revlisi, özel güvenlik ve danışmaylasürekli tartışmalar yaşandı. Normalde6 ile 12 saat arasında müşahade altındatutulmam gerekirken, 2 saat sonra ta-burcu edildiğim söylendi.

Bu esnada damar yoluna takılı iğ-neyi çıkarmak için gelen, adını son-rasında öğrendiğimiz Erkan Gürisimli sağlık personeli diye geçinenmengele artığı geldi. Yaka kartını çı-karmış şekilde gelen Erkan Gür bana“Ne ODTÜ’desin ne Gazi’de BurasıNumune” diyerek, iğneyi hızlıca çekipdamarımı patlattı. Sonrasında hastaneiçerisinde arkadaşlarımla özel güvenlikarasında itiş-kakış başladı. Bu aradabütün sivil polisler kimliğimle birlikteortadan kayboldu. Erkan Gür’ün şi-kayeti üzerine gözaltı işlemim bitmedentekrardan gözaltına alındım. 4 arka-daşımla birlikte bize gözaltı işlemiuygulandı. Bu arada kimliğim halakayıptı ve TEM şube polisleri ortadayoktu. Seymenler Karakolu’nda sabah6’ya kadar bekletildik. Erkan Gürhakkında görevini kötüye kullanma

Röportaj

İŞKENCE YAPMAK ŞEREFSİZLİKTİR!“Şimdi cop olacaktı da siz tacizi,

tecavüzü göreceksiniz”

Ali Altunsoy

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!228

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Page 29: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

ve kasten adam yaralama muamelesiiçin suç duyurusunda bulundum.

Yürüyüş: İşkence yapıldıktansonra Erkan Gür hakkındaTabipler Birliği vemahkemelere başvurudabulundun mu?Aldığın tepkiler nasıldı?

TİHV’den işkence raporu aldımancak Numune Hastanesi’nden raporalamadım. Çünkü o esnada beni ye-niden gözaltına aldılar ve raporutakip edemedim. Hukuki süreç isedevam ediyor. Bu süre zarfında bazıgazeteciler süreci takip edip medyada

teşhirini yaptılar.

Yürüyüş: Ankara Dev-Genç’li-lerin yaptıkları eylemlerle veaçıklamalarla sahiplenmesinive işkenceye ortak olan bu dok-toru teşhir etmesini nasıldeğerlendiriyorsun?

Ankara Dev-Genç hem hastaneönünde hem adliye önünde işkenceyleilgili basın açıklaması yaptı. İşkenceyiyenebilmenin yolu işkenceye karşımücadele etmekten geçer. İşkence-cileri teşhir ettikçe bunu yapmaktankorkacaklarını düşünüyorum. Ve Dev-Genç bunu en iyi şekilde yapıyor.

Ülkemizde hasta tutsakların buişkencelerin kat kat fazlasına maruzkaldıklarını hepimiz biliyoruz. Bununiçinde bulunduğumuz her yerde iş-kenceyi teşhir etmemiz gerektiğinidüşünüyorum.

Yürüyüş: Eklemek istediğinbaşka bir şey var mı?

Bütün karakollar ve devletin bütünkurumları hastaneler de dahil olmaküzere devrimci-demokrat her kesimeişkence yapmayı görev haline getir-miştir. Bunu ancak birlik olarak vebirbirimizi sahiplenerek aşabiliriz. Bü-tün Dev-Genç’lilere teşekkür ederim!

"Edirne'de geçen yıl eylül ayında, polisin bir barayaptığı baskının ardından, 16 yaşındaki Y. Ç.'nin uyuş-turucu alabilmek için bir günde 150 lira karşılığı 78 er-kekle birlikte olduğu gerçeği ortaya çıktı" (Basından)

Y. Ç. tekil bir örnek değildir. Kapitalizmin çürümüşdüzeninde böyle birçok örnek vardır. Y. Ç. gibi gencecikinsanlarımız uyuşturucu bataklığına saplanmakla kalmıyor,bu illeti temin edebilmek için fuhuş, hırsızlık yapmakzorunda kalıyorlar. Yani bir gün, bir kere, bir pisliğedeğil, her gün her an sayısız kere türlü türlü pisliğe bu-lanıyorlar. Bu düzen, bu yozlaşma hiçbir sınır tanımaz;kirlenmedik, kirletilmedik hiçbir şey bırakmaz.

Uyuşturucu kullanma yaşı 10-11'e kadar düşmüştür.Fuhuşun, hırsızlığın yaşı da bundan farksızdır. Buhalkımız için, geleceğimiz için dehşet verici bir durumdur.Ama kapitalizmin yoz düzeninde bu olağan bir durumdur.Okumayı yeni öğrenen bir çocuğun ilk okuyacağı keli-menin "uyuşturucu" olması, okul çağına gelen birkızın fuhuşa itilmesi, çocukların bayramlarda harçlıklarıylabakkaldan şeker almak yerine "bonzai" alması vb du-rumlar, onurlu, namuslu insanların hayal bile edemeye-cekleri, asla kabul etmeyeceği şeylerdir.

Mahallelerimiz, okullarımız ve tüm yaşam alanları-mızda uyuşturucu artık çok rahatlıkla satılmaktadır.Polis destekli çeteler yoksul mahallelerimizde halkakarşı terör estirmektedirler. Düzenin medyası, televiz-yonları, dizileri, programları, interneti, her türlü iletişimsistemleriyle yozlaşma yaygınlaştırılmakta, gençlerimizbu pisliklere özendirilmektedir. Hiçbir insan durdukyere bu pisliklere bulaşmıyor. Düzen tüm imkanlarıyla,

çeteleriyle uyuşturucuyu dayatıyor, zorla kullandırıyor,zorla sattırıyor, zorla Y. Ç.'lere uyuşturucu için fuhuşyaptırıyor.

16 yaşındaki Y. Ç.'ye zorla fuhuş yaptıran, gencecikyaşta onurunu, gururunu ayaklar altına aldıran bu düzenekarşı sınıf kiniyle dolu olmalıyız tüm benliğimizle.

10-11 yaşındaki çocuklarımızı uyuşturucuya bulaştıranbu düzene sınıf kiniyle dolu olmalıyız.

Hasan Ferit Gedik, bu sınıf kiniyle bu düzene "Dur!"demek için şehit düştü. Gencecik insanlarımız uyuştu-rucunun, fuhuşun, yozlaşmanın bataklığına sürüklenmesindiye genç bedeniyle barikat ördü Hasan Ferit. Bizler debu barikatın ardında, bu düzene karşı öfkemizi bileyle-meliyiz.

Sessiz kalmak kabullenmektir. Kin duymamak yoz-laşmadır. Bu pisliğe boyun eğmek, onura, namusa, hiçbirahlaka sığmaz. Onurumuz, namusumuz, kültürümüz, ge-leceğimiz için yozlaşmaya karşı mücadelede Birol Kara-sular’ın, Hasan Feritler’in hıncıyla dolup taşmalıyız...

Bu mücadelede silahımız örgütlülüğümüzdür. Çözümörgütlenmektir. En yakınımızdan, yaşam alanlarımızdan,mahallelerimizden başlayarak onlara sahip çıkacak,onları örgütleyeceğiz. Komiteler kurarak örgütlülüğümüzübüyütecek, yozlaşmanın alanlarını daraltacağız. Yoz-laşmanın karşısına örgütlü gücümüzle çıkacak ve budüzene "Dur!" diyeceğiz.

Sınıf kinimiz bu mücadelede en önemli silahımızdır.Bu pisliği temizleyeceğiz. Önce tüm İstanbul, sonratüm vatanımız tertemiz ve bizim olacak!

Gencecik İnsanlarımızıUyuşturucu Batağına

Sürükleyen Bu Düzendir!Sınıf KiniSınıf KiniHalkların bütün acılarının

hesabını sormak için

29

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 30: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

1980'li yılların sonları, ölü topra-ğının kitleler üzerinden atıldığı, dev-rimci-demokratik örgütlenmelerin ha-yatın her alanına yayıldığı yıllardır.Toplumsal-siyasal hayatın en dinamikkesimi ise elbetteki ve her zamankigibi gençliktir. '87 Nisan Direnişi’ndedoğrulup gürleyen gençlik, öğrenciderneklerini baskı ve denetim altınaalıp kapatmayı öngören yasa tasarısınıgeri çektirmeyi başarmıştır. ANAPiktidarına geri adım attıran Nisan Di-renişi’yle öğrenci gençliğin kendigücüne güveni pekişmiştir. Bu kaza-nım, 12 Eylül'ün yenilgi havasının,pasifikasyonunun kırılmasında önemlibir etken olmuştur.

Hem Nisan Direnişi'nde hem desonraki zamanlarda örgüt-lenen eylem, forum ve di-renişlerde, Dev-Genç'lileryine en öndedirler. Gençlikmücadelesinin en militanen cüretli damarını Dev-Genç'liler temsil etmek-tedirler. Dev-Genç, birokul olmuş ve nice ön-der-yönetici-militan yetiş-tirmiştir.

Yücel Maral, Erol Yalçın ve AyhanEfeoğlu, Dev-Genç okulunda çelik-leşen üç yiğit devrimcidir. Öğrencigençlik mücadelesinin en ön safla-rında yer alan Dev-Genç kadroların-dan olan Yücel, bir gerilla komutanıolarak şehit düşerken, Erol 1 Mayıs'ınarifesinde bir ev baskınında infazedilmiş, Ayhan ise, bir Halk KurtuluşSavaşçısı olarak gözaltına alınıp kay-bedilmiştir.

Yücel, Erol ve Ayhan'ın omuzomuza çatışıp kitleye önderlik ettiklerieylemlerden birisi de Yıldız Yürü-yüşü'dür.

Yıldız Üniversitesi'nde artan baskıve saldırılar karşısında 300 öğrencininkatıldığı bir forum düzenlenir. Fo-rum'un ardından, daha önce verilendilekçelerin cevabını almak üzererektörlüğe yürüyüş gerçekleştirilir.

Bu yürüyüş esna-sında, Dev-Genç'liler kitleylebirlikte rektörlüğegirmeyi hedefler-ken oportünizmkitlenin nabzınıdüşürmeye çalışı-yordu. Elbet polisde boş durmuyordu. Kitleyi tahrikve taciz etmeye çalışıyor, kitleniniçine sızmaya çabalıyordu. Bu sızmagirişimini fark eden öğrenciler, kimlikkontrolü yapmaya başlar ve sivil pol-isleri kitlenin dışına atarlar. Bununüzerine iyice zıvanadan çıkan polisler,provoke etmek, korkutmak amacıylasilah çekip, ateş ederler. Öğrencilerbu polis terörüne karşı sessiz kalmaz,"polis defol" sloganıyla karşılık ve-rirler. Kitlesel bir forum ve yürüyüşyapma kararı alınır.

27 Şubat 1989 günü, İstanbul Üni-versitesi Merkez Bina'da 500 kişilikbir forum düzenlenir ardından polisterörünü teşhir eden bir yürüyüş ger-çekleştirilir. İTÜ Ayazağa Kampü-sü'nde de aynı şekilde kitlesel bir fo-rum gerçekleştirilir.

28 Şubat 1989'da bu kez YıldızÜniversitesi'nde büyük bir forum ör-gütlenir, yaklaşık 1000 kişi katılırbu foruma. Ortak platformda alınankarar gereği forum sonrasında, yü-rüyüş gerçekleştirilecek ve Beşiktaş'akadar yürünecektir. Forum coşkulukonuşmalar, marşlar, halaylar ile bi-tirilir. Yürüyüşün başlayacağı sıradabazı siyasetler, polis yığınağını vepolisin saldırı hazırlığını gerekçe gös-tererek, yürüyüşün iptal edilmesiniönerirler. Fakat Dev-Genç'liler ka-rarlıdır. Ki kararlı olmak, aldığı ka-rarlara sahip çıkmak, gereken bedelleri

de ödeyerek kararları yaşama geçir-mektir. Yürüyüş yapılacaktır!

Dev-Genç'lilerin kararlılığı, opor-tünizmin ve reformizmin cesaretsiz-liğine, cüretsizliğine baskın gelmiştir.

Yürüyüş başlar, yaklaşık bin öğ-renci, Yıldız'dan Beşiktaş'a doğruakmaktadır. Çok geçmeden, ÇevikKuvvet ve sivil polisler vahşice sal-dırırlar kitleye. Kortej sıralamasınagöre kitlenin önünde bulunan opor-tünistler, ilk saldırı anında panikle-yerek dağılmaya, kaçışmaya başlarlar.

Dev-Genç'liler ise soğuk-kanlı davranır ve "Yılgın-lık Yok Direniş Var" slo-ganı ile kitleyi toparlamayaçalışırlar. Yücel, Erol veAyhanlar’ın en önde ça-tıştığı bu direniş yarımsaat kadar sürer. Kitle bö-lündüğü zaman, farklı kol-larda çatışma devam eder.

Bu kollardan birisinde150 kişi vardır, taşlarla, sloganlarla,sokak sokak çatışarak ilerlerler. Çatı-şa-çatışa yürüyüş sürdürülür. Çünkühaklı ve meşru olan onlardır. Gayrimeşruolan, yürüyüşe azgınca saldıran işken-cecilerdir. İşte bu bilinçle direnen Dev-Genç'lilere halktan destek verenler, on-ları polisin elinden kurtaranlar, kapısınıaçıp saklayanlar oluyordu. Beşiktaş'tabir grup, polis otosunu taşlayarak sal-dırılara tepkisini gösteriyordu.

Dev-Genç'in önderliğinde gerçek-leşen bu sokak çatışması, 12 Eylülsonrasının ilklerinden biridir. Refor-mizmin-oportünizmin tüm geri-pasiftavırlarına rağmen, Dev-Genç'in iradimüdahalesiyle kitlesel şiddetin, mi-litan bir şekilde yaşama geçirildiğibir eylem olarak Yıldız yürüyüşügençliğin mücadele tarihinde yerinialmıştır.

GÜNÜMÜZÜ AYDINLATAN

Gençlik MeşrulukBilinciyle Çatışıyor:

Yıldız Yürüyüşü

YÜCEL MARAL, AYHAN EFEOĞLU, EROL YALÇIN

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!30

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Page 31: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

ABD’nin özel eğittiği ve finanseettiği  faşistler, Venezüella halkınınBağımsızlık ve Gençlik Günü kutla-malarını yaptığı 12 Şubat’ta, “bir öğ-rencinin, Chavezciler’den gelen birmotosiklet üzerinden ateş açılmasıylaöldürüldüğünü” iddia ederek güvenlikgüçlerine ve halka yönelik bir saldırıbaşlattı. Savcılık binası, devlet tel-evizyonu gibi kamu mallarına,halk için inşa edilen binalaramolotof kokteylleriyle saldır-dılar. Bir genci öldürdüler.

Venezüella’da iki haftadırdevam eden hükümet karşıtıgösterilerde bugüne kadar 13kişi hayatını kaybederken 150kişinin yaralandığı belirtiliyor.Devlet Başkanı Nicolas Ma-duro, Amerika Birleşik Dev-letleri’ni, Caracas’ta, hükü-mete karşı düzenlenen gös-terileri teşvik etmekle suçladı.Amerika’ya vize vermeyi vaatederek gösteriler organize et-tiği tespit edilen Başkent Caracas’ta-ki ABD Elçiliği’nde çalışan 3 diplo-mat sınır dışı edildi. Venezüella hü-kümeti, ülkedeki olaylarda ABD’ninparmağı olduğuna dair ellerinde so-mut deliller olduğunu, Amerikalı dip-lomatların, ülkedeki hükümet aleyh-tarlarına finansal destekte bulunduk-larını, Washington’un gösteri ve pro-testolara açıktan ve utanmazca mü-dahale ettiğini açıkladı.

Amerikan yönetimi iddiaların “te-melsiz ve yanlış” olduğunu açıkladı.Beyaz Saray sözcüsü Jay CarneyVenezüella’daki olaylarla ilgili yaptığıaçıklamada, “Maduro, Obama ilebir diyalog istiyor. Fakat önceliklediplomatlarımızla uzlaşması ve kendihalkıyla oluşturacağı diyaloğa odak-lanması gerek” diyerek Maduro’yu

uyardı. ABD, Venezüella üzerinekurduğu politikaların cesaretini Cha-vez ve sonrasında Maduro’nun uy-guladığı politikalardan almaktadır.Obama dünya halklarının katili, Ve-nezüella halkının da ezeli düşmanıdır.Maduro’nun Obama ile görüşerekhalledeceği hiçbir sorun olamaz.

ABD Emperyalizminin Halktan Yana Yönetimlere Tahammülü Yoktur

Emperyalizm, halktan yana veilerici olan, ülkesini satmayan yö-netimlere tahammül edemez, onlarıdarbelerle indirip yerine işbirlikçilerinigetirir. İşbirlikçi, Amerikancı muha-lefet temsilcileri, her fırsatta, tıpkı2002’de yaptıkları gibi, iktidar hak-kında yaydıkları yalan ve karalama-larla yönetimi yıpratmaya çalışıyorlar.Ekonomik krizi kullanarak halkı yö-netime karşı kışkırtmaya çalışıyorlar.Meydanlarda gösteri yapıp şiddetiuyguluyorlar.

Venezüella’da yaşanan kışkırtmaABD’nin ve tekellerin ne ilk ne de

son karşı devrim girişimidir. Chavez’in,1998’de başkanlık seçimlerini kazan-masından sonra Chavez’in yoksulhalktan yana olan politikaları ve uy-gulamaları, halkı iliklerine kadar sö-müren oligarşiyi rahatsız etmiştir.ABD işbirlikçisi muhalefet, Chavez’iniktidara geldiğinden itibaren iktidarıgeri almak için ABD ve oligarşinin

desteği ile darbeler ve kom-plolar planlamıştır. 2002 Ni-san’ında, Chavez’e yapılandarbe bir ABD planıdır. Ancakhalkın Chavez’i sahiplenmesiile bu plan bozulmuştur. Ogünden bu yana ABD, Chavezkarşıtı grupları hem parasal,hem eğitim ve çeşitli olanak-larla desteklemektedir. Vene-züella’daki siyasi grupları in-celeyen Demokrasi İçin Ulu-sal Bağış (NED) kurumununMayıs 2010 tarihli raporundaher yıl ABD dairelerindengelen 40 milyon doların

Chavez karşıtı gruplara gönderildiğiyazmaktadır.

Maduro’nun Kapitalist Sistemin Özüne Dokunmayan ÖnlemleriÇözüm Değildir

Chavez hayatta iken, Kasım 2012’debaşlayan ekonomik sorunlar tekellerinve onların spekülatörlerinin, oligarşininöncülüğünde patron örgütlerinin iktidarızora sokmak ve halkı kışkırtmak içinyarattığı sorunlardır. Üretilen bazı temelihtiyaç mallarının piyasaya sürülmeyipkaraborsa satılması, sürüldüğünde isede fahiş fiyatlarla satılması en sık baş-vurdukları yöntem. Aralık 2013’tekiyerel seçimler öncesi spakülatörlerinfaaliyetleri daha da yoğunlaştırıldı.Tabi bu komplonun arkasında da her

Venezüella’da ABD Beslemesi İşbirlikçi Halk Düşmanları Yeniden Sahnede

Venezüella’da Darbelerin, Katliamların, Komploların Arkasında Hep CIA Vardı

31

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 32: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

yerde ve her zaman olduğu gibi ABDvardı. Hükümet, Ekim 2013’te eko-nomik sabotajlara karıştığı için üçABD’li diplomat sınır dışı etti. Vene-züella Devlet Başkanı Nicolas Maduro,burjuvazi tarafından ülkesinin sürük-lenmek istendiği ekonomik krizle mü-cadele için parlamentodan özel yetkiistedi. Bu yetkileri “ölüm kalım me-selesi” olarak tanımladı. Kasım 2013’tehükümet, karaborsa satış yapan elek-tronik mağazalar zincirlerine el koydu,genel müdürleri tutukladı. Perakende-cilere yüzde 60 indirim zorunluluğugetirdi, karaborsacılıkla mücadeleyiarttırdı, işletmelerin kârlarını yüzde 15ile yüzde 30 arasında sınırlamayı he-defleyen bir yasa hazırladı, döviz alım-satımına dair önlem aldı. Maduro’nun“ekonomik savaşı” için aldığı yetkilerve uygulamaları burjuvaziyi rahatsızetti. Maduro’nun yukarıda aldığı ön-lemler, Chavez’in de yaptığı gibi, ka-pitalist sistemin özüne dokunmayanönlemlerdir. Restorasyondur.

Reformizmin Devrim Dediği Her Şey % 50’den Bir Buçuk Puan Fazla Oydur

Chavez, Venezüella halkına, “Yacehenneme uzanan yolu, kapitalizmiseçeceksiniz, ya da tanrının krallığınıdünyada kurmak için, sosyalizmi”diye seslenmiştir, ama Chavez’inuygulamaları sosyalizm olmamıştır.Milyonlarca insanın okuma-yazmaöğrenmesi, toprak reformu, petrolgelirlerinden halk yararına büyükoranda pay ayrılması, yoksullardanyana bir yönetim kurmaya çalışması,eğitimde, sağlıkta yapılan uygula-malar ilericidir ama devrim değil,reformdur.

Burjuvazi var oldukça bunlarınhiçbiri kalıcı değildir. Burjuvazininve işveren örgütlerinin, spekülatörlerinolduğu bir yerde devrimden bahse-dilemez. Devrim, kapitalizmin üre-tim araçları üzerindeki özel mül-kiyet ilişkilerinin tasfiyesi ve üretimaraçlarının toplumsal mülkiyetidir.Burjuvazinin zor yoluyla alaşağıedilmesi ve kökten tasfiyesidir.

Venezüella’da kamu sektörünün

toplam ekonomi içindeki payı%18.4’tür. Yani üretimin %86.6’sıözel sektöre aittir. Ve bu gün yaşanansorunların baş nedeni de budur.

Venezüella aynı zamanda parla-menter yolla, seçimlerle devrim ola-mayacağının da bir örneğidir. Chavez’inde Maduro’nun da aldığı oylar ortadadır.İktidara bıçak sırtında gelmişlerdir.2012 yılında Chavez yüzde 54 oylaseçilmiştir. Chavez’in hayatını kay-betmesinden sonra Birleşik SosyalistPartisi lideri Nicolas Maduro yüzde1,5 farkla seçilmiştir. Venezüella’dareformizmin devrim dediği her şey% 50’ den bir puan fazla oydur.

Çözüm, Reformlarda Değil,Çözüm Devrimdedir

Yoksulluk, açlık, cehalet, barınma,çalışma ve insan hakları gibi sorun-ların köklü çözümü reformlarla sağ-lanamaz. Bu sorunların çözümü dev-rim ve sosyalizmdedir.

Chavez de, Maduro da halkın aç-lığına yoksulluğuna kalıcı, köklü birçözüm üretememiştir. Bunu yapmalarımümkün de değildir. Yukarıda da ak-tardık; Venezuella’da hala ekonomininyüzde 86.6’sı işbirlikçi tekellerin de-netimindedir. Chavez ile birlikte dahahalkçı bir politika uygulandı fakatkapitalist ekonomi ile çatışılmadı. İş-birlikçi tekeller varlığını olduğu gibikorudu. Chavez iktidarını yıkmakiçin her türlü faliyetini sürdürdü.

Özellikle reformizm, Venezuel-la’daki gelişmeleri hep “devrim” diyesundu. Halkçı politikaları sosyalizmininşası diye gösterdi. Reformist, düzeniçi düşüncelerini Venezuella üzerindenmeşrulaştırmaya çalıştı.

Venezue l l a ,mevcut iktidarı kökten ala-şağı etmeden devrimin olamayaca-ğının en somut göstergesidir. Tümsistem, birinin diğerinden aldığı birfazla oya bağlıdır.

Chavez, mevcut konjonktürel du-rum izin verdiği ölçüde halkçı poli-tikaları hayata geçirmiştir.

Bugün Venezüella’da yaşanan ge-lişmeler bu doğrunun ispatıdır. Bur-juvazinin olduğu her yerde sömürüvardır, komplo vardır. Burjuvazininolduğu her yerde emperyalizm devardır. Karşı devrim vardır. Dünyanınsayılı petrol ihracatı yapan ülkele-rinden biri Venezüella’nın petrol vehammadde kaynaklarından geliri tümhalkın refah düzeyini yükseltecekdurumdayken bugün halkın yoksullukyaşamasının nedeni sadece uygulananyanlış politikalar değildir. İktidarınniteliğindedir. Mevcut iktidar yapısıile tekellerin sömürüsüne son vermekve halkın açlığını gidermek mümkündeğildir.

İşbirlikçi tekellerin varlığına sonvermeden, halkın gerçek iktidarı he-deflenmeden, Venezuella’da Cha-vez’in kurduğu sistemin geleceği pa-muk ipliğine bağlı olacaktır. İşbirlikçitekeller buldukları en küçük bir fırsatıMaduro’yu yıkmak için kullanacaktır.Halk ile halk düşmanları arasındakigerçek çatışma henüz yaşanmamıştır.Chavez’in reformist anlayışı böylebir çatışmayı göze alabilecek stratejiyede, ideolojiye de sahip değildir.

Şunu tekrar hatırlatalım; devrimsilahla yapılır, silahla korunur. Em-peryalizm ve işbirlikçileriyle çatış-madan, onların iktidarına son ver-meden reformlarla devrim yapılamaz.

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!32

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Page 33: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Ruhunu faşiz-me satmış döneklerin

dili uzar, çeneleri düşer,kalemleri salya sümük olur. Kendidüştükleri çukurun zirvesinden ahkamkesmeden duramazlar. Örtbas etmekistedikleri kendi rezillikleridir. Amahep başarısız olurlar. Çünkü direnişkaçkınlığını örtebilecek yalan beziyoktur.

DY-ÖDP çevresinin Birgün Gaze-tesi’nde köşe yazarlığı yapan Akın Ol-gun, gözyaşlarıyla sahtekarlığının, hay-siyetsizliğinin lekesini silemez. Ki Bir-gün Gazetesi’nin köşe yazarlığı yaptığıAkın Olgun’u tutsaklık koşullarındantanırız. Bu yanıyla akıllı solculuğunsesi olan Birgün Gazetesi’nde AkınOlgun’un yazması, tencere-kapak misali,isabetlidir. Yılgınlığın gazetesinde butürden bir yılgının olamaması gerçektençok büyük bir eksiklik olurdu(!)

Birgün’ün köşe yazarı Akın Olgun,19-22 Aralık Katliam saldırısına kadar“yoldaş” dediği Özgür Tutsaklar’ı vedireniş saflarını terk etmiş bir haindir.Faşizme ruhunu satmış bir dönektirve ‘Ödüllü’ akıllı solcular kervanınakatılmakta gecikmemiştir. Haliyle yıl-gınlığın sesi olan Birgün’de yazmasıda olmazsa olmazdı(!)

Bakın 19 Aralık Katliamı’na dairne yazmış bu yılgın: “…‘Diri diriyaktılar’ diyen kadın sesi. Her yılın19 Aralığında içinizde bırakılmış tümacıları ayağa kaldırıp, derin bir boşlukbırakır… Tek tek geçer, gözünüzünönünden yüzleri. Bedeni kavrulmuş,yeter!”

Bu pişkinlik yeter…Senin dostun, arkadaşların yoldaşın

olamaz Akın Olgun. Sen “dost, arkadaş,yoldaş” dediğin insanları, zalim zaman-larda terk etmiş birisin. Yoldaşlarımızıdiri diri yakanların uzattığı “ödül”ünkarşılığında, onursuzluğu tercih etmiş

birisin. İşte bu yüzden içi boş cümlelerkusan sahtekar kalemini direnişimizdenve şehitlerimizden uzak tut Akın Olgun.Eğer yazacaksan, 19-22 Aralık öncesive sonrası arasındaki tercih değişiminive nasıl tahliye edildiğini anlat.

Alçaklığın sınır tanımaz haline çu-kur deniyor. Akın Olgun da, düştüğüçukurun zirvesini bırakmamaya yeminliolduğunu kanıtlamak için şöyle demiş:“… Direnişin iç sorumluluğu hiç ko-nuşulmadı ve konuşulmayacak belkibir on yıl daha… Yanılsamalar, do-kunulmaz bir kutsiyet içine sokul-dukça gerçek ama sadece gerçek ge-cikecek belki o kadar…”

Büyük Direnişimiz hakkında, ko-nuşulmayan hiçbir şey kalmamıştır.Her şey herkesin gözleri önünde, tarihekanla yazılmıştır.

Sen bırak direnişin iç sorumlulu-ğunun hiç konuşulup konuşulmadığınıda, direniş saflarını nasıl terk ettiğini,nasıl tahliye edildiğini anlat…

Direnmenin sorumluluğu demek,onur demektir. Ve o onuru taşıyanlar,can bedeli direnmeyi hayatın anlamısaydılar. Sen ise hayatının anlamını fa-şizme boyun eğmekte, direniş saflarınıterk edip direnişe küfretmekte buldun.

Direnişin her türden sorumluluğunuAhmet İbili’den Alişan Şanlı’ya dire-nenlerin nasıl bir feda ruhuyla taşıdı-ğını, tarih konuşmaya devam ediyor.

Sen bırak şehitlerimiz ve direnişüzerine kalem oynatmayı da, haysi-yetsizliğinin kendisini anlat, hiç ol-mazsa biraz dürüst davranmış olursun.O kadarına cesaretin var mı?

Büyük Direnişimizi karalamaya ça-lışmak “cüret” gerektirmiyor. Bununiçin akıllı solcu olmak yeterli. “Farkımızıkoyduk” diyenden “Aynı mahalledendeğiliz” diyenine her türden reformist,oportünist, Büyük Direnişimize saldırıpkaralamayı sıradanlaştırdı zaten.

Söz konusu yazısında Akın Olgun,“Kalan sağlar bizim olmadı, olamadı”demiş. Bizim olmayanlar hainlerdir.Şehitlerimiz yüreğimizde, gazilerimizomuz başımızdadır. Senin gibilerse “de-rin yara” , “acı” , “çığlık” kelimeleriniardarda dizip yüzsüzlük edebiyatı yap-maya “yaşamak” diyor. Sen kaçıpihanet ederken bu soysuzluğu ezip ge-çenler yıllarca direndi. “Ah” demediler.“Aman” demediler. Birer sıra neferiolarak sıralarını saydılar ve ölümsüz-leştiler. Ki devrimcinin ödülü işte budur:Direnip, savaşarak şehit düşmek…

Yılgınlığın ödülü ise senin gibi ol-maktır.

Devam et Akın Olgun , ‘ödül’ünelayık olmaya devam et. Ara bakalım,bulabilecek misin değersizleşme çuku-runun dibini. DY- ÖDP’nin Birgün’ü, odeğersizleşmeyi sergilemen için vermedimi o köşeyi sana? Layık ol yılgınlığınustalarına. Çünkü şu hayatta yapabile-ceğin başka bir şey kalmamış senin.

Büyük Direnişimizin içinde şehitdüşen, içeride başladığı ölüm orucunudışarda sürdürürken 19 kiloya düşenyılların devrimcisi olarak hemen herkesintanıdığı Sevgi Erdoğan’ın sözüyle biti-riyoruz yazımızı: “Her şeyi seviyorum,ihanetin dışında. Herkesi seviyorum,halk düşmanları dışında. Canımız sev-diklerimiz için fedaya hazır.”

Hadi Akın Olgun, Sevgi Erdoğan’ı“Bir canım var feda olsun halkıma”diyen Ahmet İbili’yi ve 122’leri kara-lamaya devam et. Sana bu yakışır…

NOT: Bu çukura cevap vermeyedeğmezdi ama ÖDP-DY’cilerin BirgünGazetesi’nde kimlere köşe yazarlığıyaptırdığı bilinsin diye yazdık bu ya-zıyı. Akın Olgun’un Birgün’e nasılbir “değer” kattığı ortada. Hainlerinköşe yazarı olduğu “ Halkın Gazetesi”öyle mi? Yakışır bu rezillik DY-ÖDP’ye, çok yakışır…

333

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Direniş Saflarını Terk Edip

Faşizme Ruhunu Satan Bir Dönek:

Birgün Köşe Yazarı Akın Olgun!

Page 34: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!334

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Aydınlıkçılar sol içindelanetlenmiş ihbarcı, muh-birlerdir...

1980 öncesi devrim-cilerin, yurtseverlerin boyboy resimlerini basar isim-lerini, adreslerinin yanınabildikleri kadar özgeçm-işlerini yazarak, krokileryayınlayarak hangi siyasetnerede çalışma yapıyor, ça-lışmaları kimler yapıyor sistemli birbiçimde yayınlayarak devlete ihbarederlerdi. 12 Eylül’den sonra da özolarak ihbarcılıkları değişmemiştir.

Bu ihbarcıları reformizm, oportü-nizm ve Kürt milliyetçileri uzun sürebir yılan gibi sol içinde barındırmıştır.

İhbarcı, muhbir Aydınlık gazete-sinde Esin Turhan adındaki bir yazar21 Şubat tarihli Aydınlık Gazetesinde"N'olcak şimdi?" başlıklı bir yazdı.

Esin Turhan adlı muhbir, sendikalarhakkında ahkam keserken DİSK'e deakıl vermekten geri durmuyor.

Huylu huyundan vazgeçmezmiş,Esin Turhan, Aydınlıkçılar’ın klasikmuhbirlikçiliğini yapıyor.

Şöyle diyor Turhan; "DİSK içindeyaşanan sorunlar ortada. Orada dabir türlü sendikal hareketi bazı örgüt-lerden temizleyememe sorunu yaşa-nıyor. DİSK solculuk yapmayı hepörgüt kuyrukçuluğuyla karıştırdı. Bununiçin en tepeye sınıf içindeki örgütlügücü yüksek olan değil, siyasi örgütlerlebağı güçlü olanlar geldi. Son ola-ğanüstü genel kurulunda yaşananlar,hatta bu olağanüstü genel kurula gi-dilmesine sebep de bu örgütlerle bağ-lardı. DİSK'i devrimci bir sınıf ör-gütü olmaktan çıkarttığını görmekzor değil. En son Greif işçilerinin gibigösterilmeye çalışılan ve DİSK çatısıaltındaki Tekstil Sendikası'nın topluiş sözleşmesi görüşmelerini bile sür-dürmesine izin vermeyen eylem bu ör-gütler tarafından yapıldı. DİSK'in 47.

yıl kutla-malarını bile en-

gellediler, yaşananlartam bir rezillik. Genel İş'te

de durum farklı değil. Doğu ve Gü-neydoğu'da işçilerin aidatlarının sen-dika üzerinden bazı örgütlere gittiğiiddiaları yıllardır konuşulur."

Tarihleri ihbarcılık, muhbirlik, dev-rimci düşmanlığından başka birşey ol-mayan Aydınlıkçılar’dan başka ne bek-lenebilir! On yıllardır yaptıkları muh-birliğe devam erdiyorlar.

DİSK’i devrimcilerden temizleyinceDİSK kurtulacak.

Eyyy... alçaklar... Devrimcilerin ol-madığı bir sendikanın işçi sınıfının çı-karına tek bir adım attığı dünyanın ne-resinde görülmüş? Devrimcilerin, sos-yalistlerin öncülüğü olmadan işçi sını-fının lehine olan tek bir hak kırıntısınınkazanıldığı dünyanın neresinde gö-rülmüştür? İşçi sınıfına devrimcilerin,sosyalistlerin öncülük yapmadığı tekbir mücadele örneği yoktur.

Dönüp kendi tarihinize bakın; faşistdüzene karşı örgütlediğiniz tek bir di-reniş, tek bir zaferiniz var mı? Provo-katörlükten, direniş kırıcılığından, dev-rimci düşmanlığından, devrimcileri fa-şist devlete ihbar etmekten başka nevar tarihinizde?

DİSK bugün CHP’nin arka bahçesiolmuş, DİSK başkanlarının milletvekiliolması için atlama tahtası olarak kulla-nılıyormuş, sendikaların yönetimlerineçöreklenen yöneticiler patronların kölesiolmuş ne gam... İşçi Partililer için

önemli olan devrimcilerin sendika-lardan tasfiye edilmesidir...

“DİSK solculuk yapmayı hepörgüt kuyrukculuğuyla karıştır-mış...”

Söyleyin nedir sizin bu örgütdüşmanlığınız? Örgüt düşmanlığı

yapmak, halkı örgütlenmekle korkut-mak faşist iktidarların işidir... Aydın-lıkçılar da faşist devlet gibi on yıllardırörgüt düşmanlığı yapmışlardır. Dev-rimcileri devlete ihbar etmişlerdir. İşçisendikalarında, memur sendikalarında“yasadışı örgüt” demagojileriyle işçileridevrimcilere karşı kışkırtmışlardır. İş-çileri “örgüt” demagojisi ile devrim-cilerden uzaklaştırmaya çalışmışlardır...

Ancak bunda da başarılı olamamış-lardır. Hiçbir zaman devrimcilerin olduğuyerde örgütlenememişlerdir. Hazımsızlığıonun içindir. DİSK yönetimindekileri“siyasi örgütlerle bağı güçlü olanlar”diye suçluyor. Siyasi örgütlerle ilişkisiolmak Aydınlıkçılara göre suç.

Sendikacıların düzen partileriyle,işçilerin patronları konumundaki be-lediye başkanlarıyla, patronlarla ilişkiiçinde olan sendika yönetimlerindenrahatsız olmuyor Aydınlıkçılar, tekdertleri devrimciler...

DİSK’in son olağan genel kurulundane olmuş? Niye yazmıyorsunuz? Niye“örgütler” demagojisi yaparak muh-birlik yapıyorsunuz?

İhbarcı aydınlıkçıların “örgütler”dediği Devrimci İşçi Hareketi’dir.

Ne yapmıştır Devrimci İşçi Hare-keti?

DİSK’in son olağanüstü genel ku-rulunda DİSK Genel Başkanlığı’naadaylığını koyan Kani Beko’nun ŞişliBelediyesi’nde nasıl Mustafa Sarıgül’ünuşaklığını yaptığını söylemiştir.

DİSK’in CHP’nin arka bahçesi ya-pılmasına karşı çıkmış ve işçilerinsendikasına sahip çıkması için çalışmayapmıştır.

İhbarcı, Muhbir Aydınlıkçılar Siz Muhbirlikten, İhbarcılıktan Anlarsınız

Sınıf Mücadelesi Neyinize?

Page 35: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

335

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Şişli Belediyesi’nde örgütlü olanDİSK/Genel-İş Sendikası’nın ola-ğanüstü genel kurulunda işçilerinkarşısında patron konumundakiBelediye Başkanı Mustafa Sarı-gül’ün listesini desteklemesini teşhiretmiştir.

Aydınlıkçılar’ın rahatsızlığı bun-dandır. Onların sendika anlayışıçok daha gerici, şovenist faşisttir.İşçi sınıfının değil, faşist düzenidevrimcilere karşı korumak içinsendikalarda çalışma yürütürler...

Aydınlıkçıların örnek sendika-cıları Türk-İş içindeki Türk MetalSendikası Başkanı Mustafa Özbekgibi faşistlerdir.

Hadi ordan ihbarcılar. Faşizminmuhbirleri... Siz kim, işçi sınıfıadına konuşmak kim?

Devrimciliği AğzınızaAlmayın

Tarihiniz devrimci düşmanlı-ğından ibarettir. Bir de devrimciliğiağzınıza almayın...

“DİSK'i devrimci bir sınıf ör-gütü olmaktan çıkarttığını görmekzor değil”miş... Kimmiş DİSK’idevrimci bir sınıf örgütü olmaktançıkartan? Patron sendikacılığınasavaş açan devrimciler mi yoksapatronların kölesi haline gelmişDİSK Başkanı Kani Beko ve ekibimi?

“DİSK'in 47. yıl kutlamalarınıbile engellediler, yaşananlar tambir rezillik” diyor Esin Turhan.

Neymiş “rezillik” olan? 47. yılkutlamalarında içki içemeden kok-teyl iptal edildi diye mi hayıflanı-yorsun?

Niye yazmıyorsun AKP’nin tu-tukladığı DİSK/Genel-İş’in avu-katlığını yapan devrimci avukatTaylan Tanay’ın sözleşmesinin ne-den iptal edildiğini?

Neden sormuyorsun KaniBeko’ya DİSK çalışanı devrimcibir işçi olan Berna Yılmaz’ın nedenişten atıldığını?

Başbakan Erdoğan tutuklatıyor,DİSK Başkanı Kani Beko da iştenatıyor. Başbakan Erdoğan ile Kani

Beko arasındaki benzerliği göre-meyecek kadar kör olamazsınız...Ki, kör değilsiniz. Siz de onlarlaaynı noktada birleşiyorsunuz... Dev-rimcilere düşmanlıkta aranızda hiç-bir fark yoktur.

Her SözlerindeBir İhbar Var

“Greif işçilerinin gibi gösteril-meye çalışılan ve DİSK çatısı altın-daki Tekstil Sendikası'nın toplu işsözleşmesi görüşmelerini bile sür-dürmesine izin vermeyen eylem buörgütler tarafından yapıldı” diyor.

Ne diyorsunuz? Amerikan Greifşirketine “aldırmayın siz bunlara,sakın taviz vermeyin, bunlar yasadışı örgütler” mi diyorsunuz?

İşçi değil de kim onlar? Alçaklıkyapmayın alçaklık...

“Amerikan emperyalizmi” de-magojisini dilinizden düşürmezsiniz.Söz konusu devrimciler olunca,AKP ile de, Amerika ile de aynınoktada buluşuveriyorsunuz. İştesizin gerçek yüzünüzü de bu gibieylemler ortaya çıkartıyor.

Greif işçisi değilse kim onlar?15 gündür Amerika’nın Greif fab-rikası işgal edilip üretim durdu-rulmuş durumda. İşçi değilse dı-şarıdan gelen işçiler mi işgal ettifabrikayı?

“Tekstil Sendikası'nın toplu işsözleşmesi görüşmelerini bile sür-dürmesine izin vermiyor”larmış...

İşçiler toplu sözleşme yapabil-mek için günlerdir fabrika işgalin-deler. Tekstil Sendikası bir kez bileişçilerin yanına gelip “niye fabri-kayı işgal ettiniz” diye sormamıştır.Siz ne toplu sözleşmesinden bah-sediyorsunuz?

Bırakın işçi sınıfı söylemlerini...Siz asli görevlerinize devam edin.Durmayın devrimcileri ihbar edin.Hangi sendikanın yönetimlerindehangi örgütün üyeleri var onlarıihbar edin...

Devrimcileri ihbar ederekAKP’ye yaranabilirsiniz. Devrim-cileri ihbar etmek her dönem faşistiktidarlar için prim yapmıştır...

Sol’un Lanetlileri İhbarcı Muhbir Aydınlıkçılar

Kuçuk burjuva milliyetçiliğinin ve karşıdevrimciliğin simgesi Aydınlıkçılar ‘80 öncesipervasızca yaptıkları iğrençlik ve şerefsizliklerinigizleme ve unutturma çabası verirken karşıdevrimci çalışmalarını da surduruyorlar.

İhbarcılık ve devrimcilere saldırı Aydınlık-çıların mesleğidir. Aydınlık’ın tarihi yuzlerinetakmaya çalıştıkları maskenin kapayamayacağıkadar iğrençtir.

‘80 öncesinde özellikle ‘70-’80 arası devrim-cilerin, yurtseverlerin boy boy resimlerini basarisimlerini, adreslerinin yanına bildikleri kadar öz-geçmişlerini yazmayı da ihmal etmezlerdi.

Krokiler yayınlayarak hangi siyaset neredeçalışma yapıyor, çalışmaları kimler yapıyor sis-temli bir biçimde yayınlıyordu Aydınlıkçılar.

"49 sahte sol" başlığı ile yazı dizileri hazırlayıpdevrimci örgutler hakkında bulabildiği tum bilgileri;yönetici, kadro, sempatizan yazarak konumlarıile yayınlamaya özen gösterirdi Aydınlık.

Karşı-devrimci faaliyetlerini sadece dev-rimcileri ihbarla sınırlamayan Aydınlıkçılar ‘78Kasım’ında Dev-Genç'li Turgut İpçioğlu'nu kat-lettikleri gibi bir yandan da devrimcilere silahlısaldırılar duzenliyordu. Butun bunları bugununutturmaya inkar etmeye çalışmalarına rağmen12 Eylul mahkemelerinde bizzat Doğu Perin-çek'in sorgusunda belirttiği gibi oligarşiyeruştunu ispat etmek için gururla savunuyordu.

"Partimiz orduyu parçalamak bir yana or-duyu duşman ilan edenlerin adreslerini gös-termiştir" (Doğu Perinçek'in sorgusu sf:24)

'80'lerin ortalarında ise haftalık olarak ya-yınlanan bir dergideki röportajda ihbarcılık ko-nusu hatırlatıldığında ise "İsteyen ihbarcılıkdesin yine yaparım" diyerek savunuyordu.(Yeni Gundem 23-29 Haziran 86)

Okullar faşist işgaller altındayken gıklarıçıkmayan Aydınlıkçılar devrimciler faşist işgallerikırdıklarında ve faşistleri okullardan kovduk-larında faşistlerin gönullu avukatları kesilip"şebekesi olan herkes okullara girebilmeli"kampanyaları yapıyorlardı.

Gunumuzde ve ‘80 öncesinde Aydınlıkçılarıngerçek yuzleri devrimciler tarafından surekliteşhir edilmiş, uygun buldukları fırsatlarda Ay-dınlıkçılar da gerçek yuzlerini göstermişlerdir.Ne Turkiye halklarının, ne de devrimcilerin ha-fızası Aydınlıkçıların görmek istediği gibi zayıfdeğildir.

Page 36: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

13 Şubat 2014 DİSK’in kuruluş yıl dönümüydü. DİSKyönetimi Şişli Kent Kültür Merkezinde kuruluş yıldö-nümünü kutlamak amacıyla bir kokteyl düzenlemişler-di. Biz de buraya giderek patron sendikacısı DİSK veGenel-İş’in Başkanı Kani Beko’yu konuşturmamıştık.

DİSK’in 47. yıl kokteyli hakkında yazmaya devam edi-yoruz.

Öncelikle belirtelim kuruluş yıldönümü “kokteyl”indesalonda davetliler arasında işçiler hariç herkes vardı. Adı-nın ilk kelimesi DEVRİMCİ olan bir konfederasyonunkuruluş yıldönümü kutlaması yapılıyor ama salonda iş-çiler yok. Direnenler yok. Kimler var, başta CHP İstan-bul Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül!

Mustafa Sarıgül kimdir? İşçi sınıfı mücadelesine ne katkısı olmuştur? Mustafa Sarıgül Genel – İş ve DİSK yöneticilerinin

patronudur. DİSK, CHP’nin arka bahçesi olmuştur. Adeta CHP’den

milletvekili olmanın yolu DİSK’ten geçer olmuştur.Genel-İş’in tek örgütlenme alanı CHP’nin elindeki be-lediyelerdir. CHP’nin izniyle belediyelerde örgütlenip ar-dından CHP’nin destekçisi olmuşlardır. Garip bir şekil-de İstanbul’da işçilerin sorunlarını çözmeyi Mustafa Sa-rıgül’ün seçimleri kazanmasına bağlamışlardır. CHP’li-lere göre Mustafa Sarıgül seçimleri kazanacak, Genel –İş belediyelerde örgütlenecek ve CHP’nin izniyle işçilerinsorunlarını çözecek!

İşte sendikacılık anlayışının geldiği pespaye nokta.Kaldı ki Mustafa Sarıgül’ü özellikle Şişli Belediyesi iş-çileri iyi tanır. Genel-İş Şişli Şubesi’ni bizzat yöneten,şube yönetiminde kimlerin yer alacağına karar veren,temsilcileri seçen Mustafa Sarıgül’dür.

Bunun karşılığında da işçilerle asgari ücret düzeyin-de toplu sözleşmeler yapan da yine Mustafa Sarıgül’dür.

Salonda Mustafa Sarıgül yalnız değildir. Yanında ÖDP,EMEP gibi partilerin genel başkanları da bulunmaktadır.

İçkiler içilmeye başlanmıştır. Görenler zanneder kibütün direnişler bitmiş, direnen işçi kalmamış. Zaten di-renmeye de gerek kalmamıştır. Oysa bilinen onlarca direnişvardır. Direnişlerin bazıları fabrikaların işgali şeklinde sür-mektedir. Ama davetliler arasında direnen işçiler yoktur.

İşte eylemimizin bir nedeni de budur. DİSK’in böylekutlanan kuruluş yıl dönümünde ne anlatılacaktır? İşçi sı-nıfı mücadelesine yaptıkları katkılar mı? Ne yaptılar iş-çiler için? CHP ile kol kola yürümekten başka ne yaptı-lar? Hangi işçi direnişini ilerlettiler? Aksine işçileribinler halinde sattılar.

Salonda sadece reformistler, patronlar yoktu. Elbet tekiiçki de vardı. Direnen işçiler hariç herkes ve her şey vardı.

Buna izin veremezdik. Devrimciliğin kuralları kesin venettir. Eğilip bükülecek bir tarafı yoktur. En başta da da-yanışma devrimciliğin aynasıdır.

AKP 18 Ocak 2013 tarihinde ‘terör’ operasyonu adıaltında tutukladığı devrimcilerin içinde aynı zamandaDİSK/Genel-İş’in avukatlığını yapan Av. Taylan Tanayve DİSK’te çalışan Berna Yılmaz da vardı. AKP’nin tu-tukladığı bu iki devrimciyi DİSK de işten attı.

Her ikisinin de işçi sınıfı mücadelesi içindeki yeri tar-tışmasızdır. İşçi direnişlerinin en önündedirler. İşçi sını-fının mücadelesini hiçbir zaman mahkeme salonlarına,sendika binalarına hapsetmemişlerdir.

DİSK ve Genel-İş yöneticileri de “yasal zorunluluk”nedeniyle işten çıkartıklarını iddia etmişlerdir.

DİSK sigortaya karşı zor durumda kalmamak için iştençıkartmak zorunda kalmış. Ayıptır, ayıp.

DİSK ve Genel-İş yöneticileri bütün halkı aptal zan-nediyor. Bilmiyorsanız öğrenin; İş kanunu tutuklanan iş-çinin 6 aydan önce işten çıkartılmasını önlemek için böylebir düzenleme yapmıştır.

İşçisi tutuklanan işveren işçisini 6 ay geçmeden iştençıkartamaz.

6 ay geçtikten sonra ise takdir hakkı vardır; isterseişten çıkartır, isterse iş akdini sürdürür.

Burjuva yasalarında, faşizmin yasalarında bile işve-rene takdir hakkı verilmişken DİSK ve Genel – İş yönetimibu hakkını neden işten çıkartma yönünde kullanmıştır?

Neden? Açıklasınlar? Biz söyleyelim, bunun mantıklı tek cevabı devrimci düş-

manlığıdır. Eğer “sigortaya prim vergisini biz yatıramayız”diyorlarsa bunun çözümü bulunur. Ama işten atmak bir ter-cihtir. Mademki tercih yaptılar o zaman yaptıkları tercih-lerin hesabını verecekler. Ve bu tercihleri masum değildir.

Bu tercihin ideolojik temeli patron sendikacılığı-dır.

Bunun için Genel – İş ve DİSK yöneticilerine pat-

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!36

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Kahrolsun Patron Sendikacılığı!Patron Sendikacılığına,

Uzlaşmacılığa, Teslimiyete İzin Vermeyeceğiz!

Devrimci İşçiHareketi

DİSK’in 47. Kuruluş ‘Kokteyl’inde DİH ve GREİFişçileri DİSK Yönetimini protesto etti!

Page 37: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

337

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

ron sendikacısı diyoruz. DİSK yönetimi bizim eylemimizden sonra yaptıkla-

rı açıklamada işçileri birbirine düşürmeye ve devrimci-lere karşı kışkırtmaya çalışmış.

Neymiş GREİF işçileri konuşma sırasında imiş amaDevrimci İşçi Hareketi’nin eylemi nedeniyle konuşa-mamışlar.

YALANCILAR!Yalanlarla durumu kurtarmaya çalışıyorlar... Bu patron sendikacılarının DİSK’i düşürdüğü duru-

ma bakın...Sendikacılar işçiyi örgütlemiyorlar. İşçiler sendika yö-

netimlerine rağmen örgütleniyor. Bir işyerine sendikayıgetiriyor. Sendika yöneticileri işçiyi muhatap bile alma-dan patronlarla görüşüyor.

İşçiler toplu sözleşme yapmak istiyor fakat sendikaüyelerine sahip bile çıkmıyor. Patronlar ne derse onu ya-pıyor...

GREİF işçileri patronun toplu sözleşme görüşmele-rindeki dayatmalarına karşı fabrikayı işgal ettiler. 7gündür fabrikayı işgal eden DİSK/TEKSTİL üyesiGREİF işçilerinin yanına ne sendikalaır TEKSTİL ne deDİSK Genel Merkezi’nden tek bir kişi bile ziyaretlerinegelmemiştir. İşçiler bir de seslerini Sendikalarına duyurmasorunu yaşamışlar ve DİSK Genel Merkezi’ni işgaletmek zorunda kalmışlardır.

DİSK yaptığı açıklamada “DİSK üyesi olmayan birgrubun(*) sahneyi işgal etmesi nedeniyle tamamlana-mamıştır” diyerek “DİSK/Tekstil sendikamıza üye olandirenişçi GREİF işçileri söz alma talebinde bulunmuş,programın akışını bozmayacak şekilde bu talebin karşı-

lanacağı kendilerine iletilmiştir. Ancak program işgal ne-deniyle devam ettirilemediğinden bu direnişçi arkadaş-larımız kürsüden seslerini duyurma olanağını kullana-mamıştır” demektedir.

İşte DİSK’in açıklamasındaki bu yalanlarına GREİFişçilerinin kendi cevapları: “DİSK yönetimi, gerici biryaklaşımla görmezden geldiği, destek vermek yerine ba-şını kumun altına gömdüğü tutumundan vazgeçmeli, GRE-İF’teki işgal eylemimizle, sermaye sınıfının saldırıları-na karşı bir an önce eylemli bir sınıf dayanışması ser-gilemelidir. HAK-İŞ’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası bilegeçtiğimiz gün direnişimizi ziyarete gelip 2000 TL’likmaddi yardımda bulunmasına rağmen üyesi olduğumuzsendika ve konfederasyonumuz DİSK’in ve bağlı sendi-kalarının bu tutumu işçi sınıfı mücadelesi adına içler acı-sıdır. Uzlaşmacı, işçiden ve mücadeleden kaçan tutumunuve üç maymun oyununu inatla sürdürdüğü takdirdeDİSK yönetimi de tıpkı GREİF patronu gibi ülke ve dünyaçapında biz işçilerin hedefi haline gelecektir.

DİSK’in patron sendikacılığı bu kadar açıktır. HAK-İŞ’in bile ziyaret ederek destek verdiği direnişe kendi sen-dikaları ziyaret ederek destek bile vermemiştir. AncakGREİF PATRONLARI DİSK YÖNETİMİNİN DE BUİŞGALE KARŞI OLDUĞUNU SÖYLEYEN AÇIK-LAMASI OLMUŞTUR.

DİSK/TEKSTİL Sendikası açıkça bu işgale karşı pat-ronların yanında olmuştur. Onun için fabrika işgalinde-ki işçilerin yanına bile uğramamıştır.

İşte Devrimci İşçi Hareketi, DİSK’in 47. Kuruluş yıl-dönümü kutlamalarında DİSK yöneticilerinin gerçek yüzlerini açığa çıkartmıştır.

DİH’in 47. yıl kokteylinde kürsüyü işgal etmesi sonu-cu kokteylin iptal edilmesine SendikaOrg “DİSK gecesibir tuhaf eylem nedeniyle iptal” diye haber yaptı... Evet;nedir tuhaf olan... Av. Taylan Tanay ve Berna Yılmaz’ınişten atılması tuhaf değil de onların neden atıldığının he-sabını sormak mı tuhaf? Soruyoruz size Av. Taylan Tanayve Berna Yılmaz’ın devrimciliğinden zerre kadar şüphe-niz var mı? Bunların sınıf mücadelesinden zerre kadar şüp-heniz var mı? Siz de DİSK’in yönetimindesiniz. Bugünekadar tek bir açıklama yapmamanızın nedeni nedir? Niyesusuyorsunuz? Susuyorsunuz o kararların altında DİSKGenel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun da imzası var... Bumu sizin sınıf sendikacılığınız?

Devrimcileri işten atmak “tuhaf” değil de bunun hesabınısormak mı tuhaf?.. Soruyoruz; patron sendikacıları ile bukadar sizi böylesine kaynaştıran nedir? Devrimci düş-manlığında patron sendikacılarıyla sıkı sıkıya kenetlendiniz...

Burnunuzun dibindeki Kazova direnişini göremeye-cek kadar gözlerinizi kör eden nedir? Bunun bir açıkla-ması var mı? Dünyanın öbür ucundaki işçilerin gördüğünügörmezlikten geliyorsunuz; bu TUHAF değil mi? Bu musizin sınıf mücadeleniz? İşçiler DİSK Genel Merkeziönünde, içinde Av. Taylan Tanay ve Berna Yılmaz’ın nedenişten atıldıklarını soruyorlar... Aylardır eylem yapıyorlar...Sesiniz çıkmıyor... Bu tuhaf değil mi? Susarak Berna Yıl-maz’ın işten atılmasındaki sorumluluğunuzun üstünü ör-tebileceğinizi mi sanıyorsunuz? Üstünden atlanılacağınımı sanıyorsunuz?

İşçiler DİSK Genel Merkezi’ni işgal ediyor... Bu sizihiç utandırmıyor mu? Bunlar sizin tuhafınıza gitmiyor mu?

Neye hayıflanıyorsunuz? ‘Kokteyl’de içip içip kafayıçekemediğinize mi? Kafayı çekip işçi sınıfı mücadelesigüzellemeleri yapamadığınıza mı hayıflanıyorsunuz?Bunu sizin “tuhaf”ınıza giden?..

Sendika.ORG’a Soruyoruz?“Tuhaf” Olan Nedir? Patron Sendikacılığı mı?

Patron Sendikacılığına Karşı Mücadele Etmek mi?

Page 38: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!338

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Kürsüye çıkıp bol keseden “işçi sınıfı mücadelesi” gü-zellemeleri yapmalarının önünde engel olmuştur.

İşçi sınıfının mücadelesi üzerinde içkili kokteyler dü-zenleyerek tepinmelerinin önünde engel olmuştur...

Geçmişte ödenen bedeller üzerinden “biz şöyle yaptık,böyle yaptık” diyerek yalanlarla insanları kandırmasınınönünde engel olmuştur...

SORUYORUZ DİSK YÖNETİCİLERİNE O KÜR-SÜDE NE ANLATACAKTINIZ?

NEYİN ŞEREFİNE KALDIRACAKTINIZ KADEH-LERİNİZİ?

AV. TAYLAN TANAY VE BERNA YILMAZ’I İŞTENATMANIZIN ŞEREFİNE Mİ KALDIRACAKTINIZKADEHLERİNİZİ?

YOKSA DİRENİŞTEKİ GREİF İŞÇİLERİNE SAHİPÇIKMAMANIZA MI?

DAVETLİLER ARASINDA NEDEN İŞÇİLERYOKTU?

SİZİN BU KUTLAMAYA ÇAĞIRACAĞINIZ EN DE-ĞERLİ KONUĞUNUZ PATRON MUSTAFA SARI-

GÜL MÜ?

AKP’NİN AKİL ADAMI LAMİ ÖZGEN Mİ?

KOKTEYL PROTOKOLÜNDE KESK Başkanı LamiÖzgen, ÖDP, EMEP, HDP, BDP gibi reformist partilerinyöneticileri en önde oturuyorlar...

Soruyoruz: Bu partilerin tarihleri boyunca örgütledik-leri tek bir işçi direnişi var mı? Sürmekte olan onlarca işçidirenişi var. Tek bir tanesinde bunların imzası var mı?

DİSK’in 47. kuruluş yılı kutlamalarına bakın... PATRONSENDİKACILARI, REFORMİST, UZLAŞMACI PAR-TİLER, AKP’NİN AKİL ADAMLARI, KOLTUK DEĞ-NEKLERİ PROTOKOLÜN EN ÖNÜNDE OTURU-YOR... KÖRLER SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR...

DİH BU SAHTEKARLIĞA İZİN VERMEMİŞTİR...

KAHROLSUN PATRON SENDİKACILIĞI!

DİSK İŞÇİLERİNDİR! PATRON SENDİKACILI-ĞINA, UZLAŞMACILIĞA, TESLİMİYETE İZİN VER-MEYECEĞİZ!

Kazova Tekstil fabrikasının işçileri haklarını, 4 aylık ma-aşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını patronları Somuncuailesine kaptırmıştı. Direndiler, halkın yardımlaşması ve da-yanışması direnişlerini büyüttü. DİREN KAZOVA-DİHKAZAK VE KÜLTÜR adında bir yer açtılar. Kendileri için,başlarında patron olmadan, halk için ucuz ve kaliteli kazaküretme yolunda bir adım attılar. Ardından direniş boyuncahep söyledikleri kooperatiflerinin kuruluşu için yasal işlemleribaşlattılar. Fabrika işgalini bitirip mağaza ve kültürü aç-tıklarında ellerinde hiçbir şey yoktu. Tam da bu sırada KübaGenç Milli Takımıyla BASK ülkesi milli takımının yapa-cakları maçta giyecekleri forma siparişi geldi. Direnen Ka-zova işçileri elimizde bir şey yok diye bir saniye bile dü-şünmeden ürettiler. Yarattılar. Formaları Küba’ya gön-derdiler. Ulaşım olanaklarının kısıtlı olması nedeniyle 15Şubat 2014 tarihinde yapılan maça yetiştiremediler.

Ama bu formalar 26 Şubat 2014 tarihinde yapılacakmaçta giyilecek. Ayrıca Küba liginde bu yıl yapılacak maç-larda -tabii ki formalar dayandığı oranda- giyilecek.

Nihayetinde 20 takım forma denebilir. Ne önemi var kidenebilir? Zaten Küba takımları kendi ülkelerinde bu formalarıyaptırabilir ve giyebilir denebilir. İşte Kazova işçilerinin yap-tığının önemi tam da buradadır. Kazova işçileri uluslar arasıdayanışmanın canlı ve somut örneğini sergilemişlerdir.Amerikan emperyalizminin abluka ve ambargosu altındakiKüba’ya forma göndererek emperyalizme meydan oku-muşlardır. Emperyalizm devasa askeri gücünü kullanarak dev-rimci değerleri, devrimciliği yok etmeye çalışıyor. Bunun ba-şında da dayanışma geliyor. Emperyalizm diyor ki; kafanı yer-

den kaldırma, ya-nındakine bakma.Peki, ne cevap ve-receğiz? Kafamı-zı yerden kaldır-mayalım, yanı-mızdakine bak-mayalım mı di-yeceğiz? Hayır!Kazova direnişidayanışmanıniçinde büyümüş-tü, halkın yar-dımlaşma ve dayanışmasıyla büyüyen, gelişen Kazova direnişielbette artık kendisi de direniş merkezi olacaktı. Artık Kazovaişçileri olanakları ölçüsünde ülkede ve yurt dışında dayanışmaduygularını gösterecekti. Emperyalist kültür örgütler arasında,halklar arasında, tek tek insanlar arasında dayanışmayı yoketmişti. Birey olmanın erdemleri keşfedilmişti. Oysa birey-cilik insanın doğasına, toplumsallığına aykırı idi. Bu neden-le devrimci değerlerini kaybetmeyenler, sosyalizm iddiası-nı ve idealini yitirmeyenler dayanışmayı hayatlarının her anın-da örgütlemeye çalıştılar. Kazova işçilerinin yaptığı dabudur. Bırakın birbirlerini tanımayanları, omuz omuza mü-cadele eden siper yoldaşlarının bile dayanışmayı unuttukla-rı günümüzde Kazova işçileri öğrenmeye ve öğretmeye devamediyorlar. Kendi cephelerinden dayanışmayı örgütlüyorlar.Dünyanın bir ucuna belki kargo ücreti kadar bile etmeyecekformalar gönderiyorlar. Zaten dayanışmada bu değil midir?

DİREN KAZOVA – DİH OLARAK NEDENKÜBA’YA FORMA GÖNDERDİK?

Page 39: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

339

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Tekirdağ'da Senapa Stempa A.Ş’nin Çerkezköy Organize Sanayi Böl-gesi'ndeki fabrikasında sözleşmeliişçi olarak çalışan ve bir süre öncedefabrika yönetiminin kendilerini kad-rolu işçi statüsüne geçirmesi sözünübir kenara atarak işten attığı Salih Sa-vaş, Çerkezköy’deki fabrikanın önün-de çadır açarak haklı talebi için dire-niyor.

Devrimci İşçi Hareketi, 28 Şu-bat’ta Senapa Stampa A.Ş’nin Geb-ze Organize Sanayii Bölgesi'ndekifabrikasının önünde, 3 Mart'ta SalihSavaş’ın işten çıkartılmasını protes-to eden ve Salih Savaş’ın direnişinidestekleyen bir eylem gerçekleştirdi.

Eylemde yapılan açıklamada şun-lara değinildi: "Direnmeye kararlıolanları yolundan döndürebilen tek biryasa maddesi yoktur. Direnen enindesonunda kazanır. Salih Savaş da ka-zanacak. Kadrolu olarak işine geri dö-necek. Biz Devrimci İşçi Hareketi ola-rak Salih Savaş’ın haklı ve meşru di-renişini destekliyoruz.” Açıklama-dan sonra Salih Savaş’ı destekleyensloganlar atılarak eylem bitirildi.

Direniş Günlüğünden:Çadır Direnişimizin15. Günündeyiz

Bugün çadır direnişimizin 15. gü-nünü geride bıraktık. Saat 12.00’daÇerkezköy’de Belediyenin önünde di-

renişimizi anlatan 100 adet bildiriyiDevrimci İşçi Hareketi imzasıylahalkımıza ulaştırdık.

Bildirilerde fabrika müdürününve fabrikanın telefon numaralarını ya-zarak, halkımızdan bu haksız işten çı-kartmayı fabrikayı arayarak protestoetmelerini istedik. Direnişimizle ilgilisohbetler ettik. Daha sonrasında 50adet afiş Çerkezköy’ün birçok nok-tasına yapıştırıldı.

Halk CephelilerDirenen Greif İşçilerininYanındaydı

İstanbul'da Esenyurt ve Bahçeli-evler Halk Cephesi, fabrikayı işgalederek üretimi durduran Greif işçi-lerini ziyaret ettiler. 2 Mart günüfabrikaya giden Halk Cepheliler di-reniş çadırında işçi temsilcileriylesohbet ederek direnişteki gelişmelerleilgili bilgi aldılar. Direnmeden her-hangi bir kazanımın olmayacağını be-lirten Halk Cepheliler buna, CanselMalatyalı, Türkan Albayrak, Rosa-teks, Darkmen ve son olarak Kazovaişçilerinin direnişini örnek gösterdi-ler.

İşçiler ise sendikalı olmalarınarağmen, DİSK-Tekstil Sendikası’nındirenişin hiçbir aşamasında yanlarındaolmadıklarını, görüşmelere dahi ka-tılmadıklarını belirttiler. Kendi içle-rinde komiteler oluşturarak çeşitli

kararlar alıp, eylemler yaptıklarını ifa-de eden Greif işçileri dayanışmayla di-renişin bu aşamaya kadar geldiğini be-lirttiler.

Sendika tarafından hiçbir ihtiyaç-ları karşılanmayan işçilere destekolalım...

Senapa Stampa, Goldaşve Greif İşçileri YalnızDeğildir!

İş yerlerinde yaşadıkları hukuksuzişten atılma, özlük haklarına yöneliksaldırılar ve yaşadıkları hak gasplarıkarşısında patronlarına karşı direnişsilahını kullanan Senapa Stampa,Greif ve Goldaş işçilerinin direnişle-rine destek olmak ve selamlamakamacıyla, Devrimci İşçi HareketiAnkara Temsilciliği tarafından 2Mart'ta bir eylem gerçekleştirildi.

Eylemde yapılan açıklamada, iş-çilere yönelik saldırıların artmasınıngericileşen iktidardan bağımsız ele alı-namayacağı, yaşanan ekonomik kri-zin faturasının emekçilere saldırı ola-rak yansıtıldığı, bunun sorumlusununve patronların cesaret aldığı yerinAKP faşizmi olduğu belirtildi.

20 kişinin katıldığı eylemde “İş-çiyiz Haklıyız Kazanacağız! Direnenİşçiler Onurumuzdur! Senapa İşçisiYalnız Değildir! Greıf İşçisi YalnızDeğildir! Goldaş İşçisi Yalnız Değil-dir!” sloganları atıldı.

Devrimci İşçi Hareketi Senapa Stempa Direnişine Destek İçinStempa A.Ş nin Gebze Şubesi Önünde Eylem yaptı!

DİRENİŞİMİZ DAYANIŞMAYLA BÜYÜYECEK DİRENEREK KAZANACAĞIZ!

Page 40: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!440

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Hakkımızı Yedirmeyeceğiz,Direne Direne Kazanacağız

İstanbul Yenibosna'da İskandinav Parke isimli işye-rinde çalışan ve maaşları, kıdem ve ihbar tazminatı ala-cakları ödenmeyen işçiler aylardır fabrikaya gelmeyenve telefonlara da bakmayan patronlarına seslerini du-yurmak için eylem yaptılar. 5 Mart Çarşamba günü saat11.00'da Şişli Harbiye'de buluşan işçiler, "A. Selim Süs-lü'den Hakkımızı İstiyoruz" yazılı pankartı açarak,Pangaltı'ndaki Selim Süslü'ye ait Promim Mimarlık önü-ne yürüdüler. ''Selim Süslü'ye Hakkımızı Yedirmeyiz, Di-rene Direne Kazanacağız, İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız''sloganları eşliğinde firmanın önüne gelerek basın açık-laması yaptılar.

Açıklamada; ''maaş ödemelerinin yapılmaması ne-deniyle Aralık ayı sonunda iş bıraktıklarını, bununüzerine şantiyeye ürün gitmemesi sebebiyle GAP İnşa-at Proje Müdürü Murat Akkuş ve Promim Mimarlık yet-kilileri fabrikayı ziyaret ederek durum tesbiti yaptıkla-rını, ilgileneceklerinin sözünü vermelerine rağmen ay-lardır kendilerini oyaladıklarını söylediler. İşçiler, biz hak-larımızı, alnımızın terini, emeklerimizin karşılığını is-tiyoruz. Bizi mağdur ettiğiniz için borçlandık, sıfırı çok-tan tükettik. Faturalarımızı ödeyemedik, kiralarımızı öde-yemedik'' diyerek haklarını alana kadar eylemlerini sür-düreceklerini vurguladılar.

Bu esnada aşağıya inen şirket yetkilisi, bir işçi ve avu-katını yukarı çağırarak görüşme yaptılar. İşçiler, net birşey söylemeyen ve telefonla konuştukları Süslü'ye,''Hakkımızı alana kadar buraya gelmeye devam edece-ğiz'' dediler. Eylem atılan sloganlarla sonlandırıldı.

Goldaş İşçileri Emek HırsızıPatronların Peşini Bırakmıyor

Goldaş işçileri, direnişlerin 6. haftasında kararlı-lıkla onurlu mücadelelerini sürdürmeye devem edi-yorlar. Direnişleri sonucu haklarını kazanan CanselMalatyalı, direnen Kazova tekstil işçileri de Goldaşişçilerine destek için eylemdeydi.

Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda 4 Mart'ta toplananGoldaş işçileri “Hasan ve Sedat Yalınkaya’ya Hakkı-mızı Yedirmeyiz! Direne Direne Kazanacağız!” slo-ganları attıktan sonra Özgürlük Meydanı’ndan sahil yo-luna kadar “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız! YaşasınGoldaş Direnişimiz!” sloganlarıyla yürüyüş yaptılar. Ar-dından Florya’daki Hasan ve Sedat Yalınkaya’ların ev-lerinin önünde “Goldaş’tan Hakkımızı İstiyoruz! Hasanve Sedat Yalınkaya’ya Hakkımızı Yedirmeyiz!” slo-ganları ile yürüyüş yaptılar. Hasan ve Sedat Yalınkayateşhir ettiler. Yürüyüşün ardından evin önünde basın açık-laması okundu. Ardından “Biz Goldaş işçileri Hasan veSedat Yalınkaya’ya hakkımızı yedirmeyiz. Haklarımı-zı alana kadar her hafta buraya gelip mücadelemizi sür-düreceğiz” denildikten sonra eylem sonlandırdılar.

Devrimci İşçi Hareketi Mersin’de işçi katliamlarıy-la ilgili eylem yaptı. 1 Mart’ta gerçekleşen eylemde, ya-şanan son işçi katliamları anlatıldı. Yapılan açıklamada"Türkiye'de her 6 dakikada bir iş kazası meydana gel-mekte, her 2,5 saatte bir 1 çalışan sakat kalmakta, her6 saate bir 1 çalışan da hayatını kaybetmektedir. Dün-yada ise her yıl 1,2 milyon insan iş cinayetlerinde ve mes-lek hastalıkları sonucu hayatını kaybetmektedir. Ülke-mizde her gün onlarca işçi, iş kazası denilerek katledi-liyor. Sadece 2013 yılında 1235 işçi, iş kazası denilerekkatledildi. Türkiye’de iş cinayetlerinde hayatını kaybe-den işçilerin ölümlerinin % 95'i önlenebilir ölümlerdir.İş güvenliği önlemleri alınmış olsa idi yukarıda belirt-tiğimiz istatistikteki rakamlar % 95 oranında azalacak-tı.” denildi.

Eylemden sonra Mersin Haklar Derneği'nde verilenyemekte AKP politikalarına değinildi ve hiçbir düzen par-tisinin halka bir şey veremeyeceği, çözümün bu sistemdedeğil sosyalist sistemde olacağı ifade edildi.

TaşeronDüzenine Son!İstanbul'da Sarıyer Belediyesi

işçileri uzun zamandır eksik ve ge-cikmeli yatan maaşları için bele-diye başkanlığına yürüdüler. 20işçi, defalarca belediye başkan yardımcılarının söz verme-lerine rağmen aylardır bu durumun değişmediğini bu kez be-lediye Başkanı Şükrü Genç’i görüp maaşlarını geciktirenintaşeron firma mı yoksa belediyenin mi olduğunu öğrenmekistediklerini belirttiler. Belediye önüne gelen işçiler bir sürebekletildikten sonra toplantı salonuna alındı.

Devrimci İşçi Hareketi’nin de katıldığı toplantıda maaşlarınödenmemesinin sebebinin belediye olduğu ortaya çıktı. Taşeronfirma ödemezse, belediyenin maaşları ödeyeceği ifade edil-di. Başkan yardımcısı Mustafa Tok’a, işçiler, işten atılan ar-kadaşları olduğunu, onların da işe geri alınması gerektiğini söy-lediler. Başkan yardımcısı, isteyenin işe geri dönebileceğinisöylese de işçiler ikna olmadı ve yapılan haksızlıkların hesa-bını sormak için tekrar geleceklerini söyleyerek belediyedenayrıldılar.

İşçi Katliamları KaderimizDeğildir! İşçi ÖlümlerininNedeni Patronların Kar Hırsıdır!

Page 41: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

441

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Hırsız AKP HalkınÖfkesinden Kurtulamayacak

1 Mart’ta Ankara/Güvenpark’ta yolsuzluğa karşı ey-lem yapıldı. Eyleme çok sayıda kitle örgütü destek ver-di. Saat 17.30’da Kızılay’da yolu trafiğe kapatan kitleyepolis tazyikli su ve biber gazlarıyla saldırdı. Yaklaşık 7 saatsüren eylemde halktan birçok kişi polise taşlarla karşılıkverdi.

34 kişinin gözaltına alındığı eylemde 6 kişi Ankara Nu-mune Hastanesine sevk edildi. 9 kişi 18 yaşından küçük ol-masından dolayı hemen bırakıldı. Kalan 25 kişi sabaha kar-şı 4.30’da savcılığa sevk edilmeden Ankara Emniyet Mü-dürlüğü’nden serbest bırakıldı. Gözaltına alınanlardan Dev-Genç’li Barış Dilekçi eylemin fotoğraflarını çekmeye çalı-şırken, polisler tarafından işkenceyle gözaltına alınmıştı.

Mahallelerimizi ÇetelereDar Edeceğiz

Yozlaşmaya karşı mücadele İstanbul’un mahallele-rinde tüm hızıyla devam ediyor.

İstanbul-Çağlayanİstanbul Çağlayan mahallesinde 4 Mart’ta uyuşturu-

cunun içildiği ve satıldığı, her türlü pisliğin döndüğü çe-telerin barınağı olan bir ev Cepheliler tarafından benzindökülerek ateşe verildi. Eylem sesli konuşmalar ve slo-ganlarla devam etti. Eylemde havaya 4 el ateş edildi. 10dakika süren eylemi Cepheliler iradi olarak bitirdi.

İstanbul- Sarıgazi2 Mart’ta Cepheliler Sarıgazi'de Atatürk Caddesi, De-

mokrasi caddesi, İnönü mahallesi ve birçok yere umudunadını nakşetti. 'DHKP-C, DHKC, DHKC-SPB, CEPHE'yazılamaları birçok caddeye ve mahalleye yapıldı.

Ayrıca 26 Şubat’ta devrimcilere karşı suç işleyen, ah-laksızlık yapan, fuhuş yaptıran, halkın çocuklarını zor-la kaçıran Musa Odabaş, Hasan Ferit Gedik YozlaşmayaKarşı Mücadele Ekiplerince bacaklarına 4 kurşun sıkı-larak cezalandırıldı. Cezalandırmayla ilgili halkı bilgi-lendiren 'Devrimcilere Karşı Suç İşleyenlerden HesapSorduk Soracağız-Cephe' imzalı kuşlamalar yapıldı.

Mahallelerimizde Yozlaşmayaİzin Vermeyeceğiz!Ankara:

Emperyalizmin yaydığı ve bugün halkın örgütlen-mesindeki en temel engellerden biri olan yozlaşmaya kar-şı Cephelilerin mücadelesi sürüyor. Ankara'da da HalkCephesi uzun soluklu bir kampanyaya hazırlanıyor. Budoğrultuda 23 Şubat'ta bir toplantı yapılmıştı. Toplan-tıda, mücadelenin asıl gücünün halk komiteleri oldu-ğunda ortaklaşıldı.

1 Mart’ta Kamu Emekçile-ri Cephesi üyeleri her hafta ol-duğu gibi Ankara Yüksel Cad-desi'nde KESK’li tutsaklarınserbest bırakılması için basın

açıklaması gerçekleştirdi. 30 kişinin katıldığı açıklama-da; “KESK’li Tutsaklar Serbest Bırakılsın”, “Devrimci Me-murlar Onurumuzdur”, “Emekçiyiz Haklıyız Kazanaca-ğız” sloganları atıldı. Açıklamada; “Bu operasyonlarkamu emekçisi olan, örgütlü mücadele yürüten KESK’eve üyelerine gözdağıdır. Sindirme, susturma, hareketsiz-leştirme operasyonudur. Aynı zamanda örgütlü-örgütsüztoplumun tüm kesimlerini korkutma operasyonudur. An-cak şunu bilin ki baskılarınız, komplolarınız, gözaltı vetutuklamalarınız bizleri mücadelemizden alıkoyamaya-caktır” denildi. Ayrıca 17 Aralık yolsuzluklarına değini-lerek, “AKP iktidarı HSYK düzenlemeleri, Özel YetkiliMahkemelerin kaldırılması, İnternet Yasağı, MİT kanu-nu gibi yasal değişikliklerle tüm dünyanın gözleri önüneserilen hırsızlığının, yolsuzluğunun ve iktidar paylaşımıadına cemaatle yürütülen dalaşında kendini güvenceye al-mak adına kanun değişikliklerinin meclisten alelacele ge-çirilmeye çalıştığından daha önce bahsetmiştik” denildi.Eylem atılan sloganlarla bitirildi.

HaklarımızaHukukumuzaSahip Çıkalım

İstanbul'da Kuruçeşme Ma-hallesi'nde 2 Mart'ta Devrimciİşçi Hareketi Hukuk Komisyonu

tanıtımı için masa açtı. 16.30-18.00 arasında açık kalan ma-sada el ilanları ile hukuk komisyonunun bilgilendirmesiyapılarak Kuruçeşme emekçileri ile sohbetler edildi.

28 Şubat’ta da İstanbul Beylikdüzü’ndeki Ultra Çorapfabrikasının akşam vardiya çıkışında ve Şişli - Bomonti'detekstil işçilerine komisyonun tanıtımı için el ilanı dağıtıldı.

3 Mart’ta ise DoReMi Tekstil fabrikasında akşam var-diyası çıkışı el ilanları işçilere dağıtılarak DİH’in tanıtı-mı yapıldı. İşçilerle sohbet edildi ve Devrimci İşçi Hare-keti anlatılarak Kazova işçilerinin direnişi anlatıldı.

26 Şubat'ta ise Gondol Plastik fabrikasının akşam var-diya çıkışında DİH - Hukuk Komisyonu tanıtımı için elilanı dağıtıldı.

Ayrıca, 28 Şubat’ta Devrimci İşçi Hareketi, KuruçeşmeMahallesi duvarlarına “Taşeronluk İşçiye Cehennem, Pat-rona Cennet” başlıklı “Taşeronluğu Mezara Gömeceğiz El-bet”, "Taşeronluk Sistemine Karşı Birleşelim, Direnelim,Örgütlenelim” yazılı 75 adet afiş yapıştırdı.

Devrimci MemurlarOnurumuzdur

Page 42: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Ekmek, Adalet ve Özgürlük İçinYürüyüş Okuyalım Okutalım kam-panyası çerçevesinde dergi sayısınıiki katına çıkaran Okmeydanı’ndadergi dağıtımcılarıyla röportaj yaptık.Her birinin dergi dağıtmamak içinöne sürebileceği nedenleri vardı. Fa-kat onlar bahaneleri değil Yürüyüş’üseçtiler. Halkımıza daha fazla dergiulaştırmalıyız, dediler. Halkımızı dü-zenin etkisinden bir adım daha uzak-laştırmalıyız, dediler. Ve bu bilinçledergi dağıtıyorlar. Geri kalanını daonlardan dinleyelim…

Özlem Yılmaz“Önce beynimizdeki engel-leri kaldırmalıyız!”Yürüyüş: Kendinizi tanıtırmısınız?

Özlem Yılmaz: Evliyim, biryaşında bir kızım var, Devrim Ayçe.Biz onunla da çıkıyoruz dergiye,eşim de çıkıyor. Okmeydanı olarakikiye katlamışız dergiyi, bu gerçektengüzel bir duygu.

Yürüyüş: Dergiyi iki katınaçıkarmakiçin nasılçalıştınız?

Ö z l e mYılmaz: İs-tikrarlı olmak,ısrarcı olmakve onun ön-cesinde inan-mak. Enönemli faktörinanmak diyed ü şü n ü y o -rum. Önce

beynimizdeki engelleri kaldırma-lıyız. Yani düzen içi alışkanlıklarımız,günlük yaşantımız bize engel teşkiledebiliyor. Bugün şu işim var önceşunu yapmalıyım, dergi satışını nasılolsa yaparım diyerek erteliyoruz za-

man zaman. Öyle olmamalı,biz ideolojik bir savaş veri-yoruz, bunun bilincinde ol-malıyız. Ve bizim dergiyleher girdiğimiz ev düşmanasıkılan bir mermi. Ben böylebakıyorum. O yüzden de ina-dına bize kapı açmasalar dao binaya girmek için ısrarediyorum. O hafta gireme-dim mi ikinci hafta... Bir şe-kilde giriyorum ben o binaya.Ve mutlaka orada insanlarbuluyorum. Yani inanmakgerçekten çok önemli. Ne-rede olduğun, ne için ve ne yapmakistediğin çok önemli.

Biz evliyiz, günlük hayatımızdadışarı çıkıp gezebiliriz tozabiliriz veevimizde keyif yapabiliriz. Birçokinsanla ben bunu da konuşuyorum.Şu anda ben de evimde olur, çocu-ğumla ilgilenir, genç arkadaşlara dabırakabilirim bu işi. Öyle değil mi?Ama ben öyle bakmıyorum bu olaya.Sonuçta o insanlara da yol göstermek,bir şeyleri öğretmek gerektiğini dü-şünüyorum. Hedefimiz daha fazlasınıyapabilmek daha fazla insana ulaşa-bilmek. Bunu da yapacağız diye dü-şünüyorum.

Son süreçte yaşanan gözaltılartutuklamalar sonrasında yeni arka-daşlarımız bölgeleri bilmedikleri içinyabancılık çekiyor ilk başta. Abo-nelerimizi, sürekli okurlarımızı bul-mak zaman alıyor. Biz iki üç ay içe-risinde çat kapılarla o insanları bul-duk. Dolayısıyla ne kadar çok birlikteolup, çıkarsak sokaklara birimiz ol-mazsa ötekimiz... En azından bilenbir kişi, başkasına bırakması o bil-gileri, bizim için önemlidir.

Yürüyüş: Satışlarda ki artış 1Mayıs ve Bağımsız Türkiyekonserine yansıtılacak mıdır?

Özlem Yılmaz: Bizi seven amabize ulaşma şansını hiç yakalaya-mamış insanlar var. İletişim kurma

şansı yakalıyoruz bu sayede. O in-sanları konsere ve 1 Mayıs’a taşıya-cağımıza inanıyorum.

Sabri KarakuşYürüyüş: Kendinizi tanıtırmısınız?

S a b r iKarakuş :OkmeydanıMahmut Şev-ket Paşa Ma-hallesi’nde 40yıla yakındırikamet ediyo-rum. SivasZara doğum-luyum. Şuanda dekoras-yon, parke işlerinde çalışıyorum.

Yürüyüş: Dergi sayınızı 2 katınaçıkarmak için nasıl çalıştınız?

Sabri Karakuş: Ben bire birdergi dağıtımcısı olmadığım için, kendimahallemde veya tanıdıklarıma dergiyiöneriyorum, talepleri oluyor. Kimibeş tane kimisi de on tane istiyor. Za-manımı dergi dağıtımına ayıramıyo-rum, esnaf olduğum için. Dergi da-ğıtmak çok zaman alan bir şey değilama öyle bir misyonu yüklenmediğimiçin de kendi kendimi eleştiriyorum.Dağıtmam gerekiyor, dergi sayısını

Röportaj

Dergimizi Halkımıza Daha Fazla Ulaştırmanın Yolu:

İstikrar, Israr, İnanç...

Özlem Yılmaz

Sabri Karakuş

Dergimizi kapı kapıgötüreceğiz halkımıza.Çalmadığımız kapı zili,

girmediğimiz ev kalmayacak!

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!42

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Page 43: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

artırmam gerekiyor. Süreç içerisindebunu da yapacağım. Yalnızca bizimdüşüncemize yakın olan insanlaradeğil, onun dışında Yürüyüş dergisiile bilgisi olmayan insanlara da ulaş-tırmalıyız. Milyonlara ulaşma hedefi-mize doğruları anlatarak başarabiliriz.Bu misyonu yerine getirmek gerekiyor.

İrfan Yılmaz“Emek gösterincekarşılıksız kalmıyor”

Yürüyüş: Kendinizi tanıtırmısınız?

İrfan Yılmaz: 6 senedir bu ma-halledeyim. Son 5-6 aydır dergi da-ğıtıyorum.

Yürüyüş: Dergi sayınızı 2 katınaçıkarmak için nasıl çalıştınız?

İrfan Yılmaz: Ben yeni yerleregitmedim ama dergi dağıtımında ısrarettim. Gününde ve zamanında yap-maya çalıştık. Her yere, herkese git-meye çalıştık. Emek gösterince kar-şılıksız kalmıyor. Yüz insana gidil-diğinde, bunun otuz ya da kırkı alıyordergiyi. Daha çok gidersek, daha

çok karşılığını alırız.

Yürüyüş: Dergi satışlarındailginç bir olay yaşadınız mı?

İrfan Yılmaz: Dergi dağıtırkenyaşadığım ilginç bir olay... Ben sakatım,tekerlekli sandalyede dağıtıyorum der-giyi. Şimdi elimde Yürüyüş dergisiarabamla yolda gidiyorum, karşıdanelli yaşlarında bir adam geldi, yanındabir çocuk... Adam elimde dergileri gö-rünce “Ya Yürüyüş satıyorsun da ken-din yürüyemiyorsun ki” dedi. Güldü.Ben de ona “Sen yürüyebiliyorsunda ne yapıyorsun” dedim. Dedi “Bensizin gibiler için dua ediyorum.”

“Bırak Allah’ını seversen ya” de-dim ben de, “Dua ile halkı aldatanlarparayı ayakkabı kutularına doldu-ruyor”... Başını eğdi “Haklısın abi”dedi gitti.

Adam benimle alay etmek istediama ben buna üzülmek yerine dahada hırslandım. Ben bunu yapabili-yorum. Daha çok insana dergiyi ver-meliyim dedim. Gittiğim insanlarınçoğu da dergi alıyor.

Yürüyüş: Şimdiki hedefiniznedir?İrfan Yılmaz: Şimdi ki hedefi-

miz dahaçok dergi-mizi oku-y a n l a r ı nkendi çev-relerindekibizim bire-bir ulaşa-madığımızi n s a n l a r ad e r g i y iulaştırtmak.Herkes bi-zim ulaşamadığımız kendi çevrele-rindeki insanlara verirse dergi sayı-mızı arttırabiliriz. Şimdi bu konudakendi çevremizle konuşuyoruz “Senkaç kişiye ulaştırabilirsin” diye.Okmeydanı’nda 100 bini aşkın nüfusvar… Biz daha fazla insana ulaşma-lıyız.

Yürüyüş: Satışlarda ki artış 1Mayıs ve Bağımsız Türkiye kon-serine yansıtılacak mıdır?İrfan Yılmaz: Elbette yansıtı-

lacaktır. Bunun için daha fazla insanagidilecektir. Dergi verdiğimiz tüminsanları konsere getirmeliyiz; mil-yonları 13 Nisan’daki konsere getir-meliyiz diye düşünüyorum.

İrfan Yılmaz

Cavit ErsönmezVefat Etti

Sincan F Tipi Hapishanesi'nde tu-tulan Özgür Tutsak Arif Ersönmez’inbabası Cavit Ersönmez hayatını kay-betti. Bir süredir tedavi altında olduğuhastanede yaşamını yitiren Cavit Er-sönmez'in ailesinin, sevdiklerinin vebüyük ailemizin başı sağolsun.

27 Şubat’ta Cepheliler İstanbul Sarıgazi'de yazılama yaptı. “UmudunAdı DHKP-C", "DHKC", "Çetelerden Hesap Soracağız - CEPHE" ya-zılamaları duvarlara nakşedildi.

Aynı gün Sarıgazi'de Halk Cepheliler “Yozlaşmaya Karşı Halk Ko-mitelerinde Birleşelim - Halk Cephesi” yazılı 2 adet yazılama yapıldı.

Yine Sarıgazi'de, 8 Mart günü Kadıköy'de yapılacak olan DünyaEmekçi Kadınlar Günü için 5 Mart’ta afiş çalışmaları yapıldı. DemokrasiCaddesi’nde, Atatürk Caddesi’nde ve Aşık Veysel Caddesi’ne ve birçok yere 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nün afişlemeleri yapıldı.

25 Şubat’ta Sarıgazi Haklar Derneği'ndeHalk Okulu çalışması düzenlendi. Birçok konutartışılıp, görüşler alındıktan sonra Halk Okulu'nu

her hafta salı günleri örgütleyecek 3 kişilik komite kurulduktan sonraçalışma bitirildi. Çalışmaya 22 kişi katıldı.

Sarıgazi Haklar Derneği'nde 4 Mart'ta HalkOkulu eğitim çalışması düzenlendi. Konusu'Değerlerimiz' olan Halk Okulunda kısa bir skeçoynandı. 19.30'da başlayan Halk Okulu çalış-masına 30 kişi katıldı ve 20.45'te sona erdi.

Halk OkullarınıYaygınlaştıralım

Yoksul Mahalleler Umudumuzun Adıyla Büyüyor

43

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 44: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Düzen partilerine oyvermeyeceğiz. Düzen par-tilerinin mahallelerimizdeçalışmasına, seçim bürolarıaçmasına izin vermeyece-ğiz. Cepheliler geçtiğimizhafta boyunca düzen par-tilerinin mahallelerimizdeyalan propagandalarla hal-kımızı kandırmasına izinvermedi. İstanbul’un bazımahallelerinde yapılan ey-lemleri kısa kısa aktarıyo-ruz.

İstanbulOkmeydanı

3 Mart günü düzenin faşist parti-leri, Okmeydanı’na yalanlarla seçimçalışması yapmaya geldiler. Fakatbilmelidirler ki devrimcilerin kurduğu,kan döktüğü, bedel ödediği mahal-lelerde çalışma yapamazlar.

Bu temelde düzenin partilerindenolan Saadet Partisi, esnafları dola-şırken Cephelilerin müdahalesiylekarşılaştı. Fatih Sultan Mehmet Cad-desi’nde seçim arabalarıyla dolaşırkenCepheliler tarafından taşlandı. Bununüzerine oraya gelen Saadet Partilibir grup da Cepheliler tarafındanteşhir edilerek, yalanları bir bir halkave esnaflara anlatılarak mahallenindışarısına çıkarıldı.

Yine aynı gün AKP'nin faşistBelediye Başkanı Ahmet Misbah De-mircan, Piyalepaşa Mahallesi’ndehem seçim çalışması yapmaya hemde halkın evlerini yıkmak için kan-dırmaya bir ailenin evine gelmiştir.Tabii ki de bu korkak yanında birçok sivil polis arabası ve korumala-rıyla dolaşmaktadır. Cepheliler ma-hallede yıkım çalışması yapmalarınaizin vermeyecekler. Yaptığı bir çoktoplantıda teşhir edilen Misbah buyaşananları anlamayarak mahalleyetekrar gelmiştir. Cepheliler Misbah’ıve yanında dolaşan katil polislerihavai fişeklerle karşılamışlardır. Halkcamlardan alkışlarla destek vererekkimin yanında olduğunu gösterdi.

Misbah da korkudan arabasına atla-yarak kaçtı.

Cepheliler bunun üzerine şunlarısöylediler: “Devrimcilerin kurduğumahallelerde özellikle çalışma yapandüzen partilerini uyarıyoruz. Dev-rimcilerin ve yoksul halkın bulunduğumahalleleri yalanlarınızla kandıra-mayacaksınız. Buna izin vermeye-ceğiz. Faşist düzen partileri oy za-manında gelerek ve yalan vaatlerlemahallerimizde dolaşıyor. Ama se-çimin hemen sonrasında o vaatlerinedense gerçekleşmiyor. Çünkü onlarseçimde var sonrasında yok! Halkı-mız, seçim çare değildir. Seçimlerhalkı aldatmak ve uyutmaktan başkabir şey değildir. Biz de devrimcilerolarak mahallelerimizde onların ça-lışma yapmasına izin vermeyece-ğiz.”

Esenyurt23 Şubat tarihinde İstanbul Esen-

yurt'ta bulunan Cumhuriyet HalkPartisi Seçim İrtibat Bürosu, Cep-heliler tarafından molotoflandı. Esen-yurt Pınar Mahallesi Bağlarçeşmemevkiinde bulunan seçim irtibat bü-rosunun kapalı olduğu saatte yapılaneylemle büro tahrip edildi. Yapılaneylemle AKP'siyle, CHP'siyle düzenpartilerinin mahallelerimize gireme-yeceği, buna izin verilmeyeceği gös-terildi.

Cepheliler, halkımızı düzen par-tilerinin yalanlarına karşı örgütlen-meye ve kendi iktidarını kurmaya

çağırıyor.

Halkı yoksullaştıranlar,yozlaşmayı yaratanlar so-runlarımızı çözemezler.

AltınşehirAltınşehir Tokat Ma-

hallesi’ne 3 Mart günü çi-çekler, güller dağıtmayagelen “halkın gözünü nasılboyarım” diye düşünenAKP belediyesi, mahallehalkının kapısını çalıp he-diyeler dağıtmaya kalktı.

Bunu gören Halk Cepheliler eli kanlıhırsız AKP’lileri mahalle halkıylabirlikte kovarak defetmiştir. Camlara,sokaklara çıkan halk “hırsızlarla işi-miz yok, defolun gidin mahallemiz-den” diye haykırınca hırsızlar arka-larına bakmadan kaçarak gitmişlerdir.Halk Cepheliler Altınşehir’i dolaşa-rak, esnafların kapısına da gidenAKP’yi teşhir edip, onları yenidenkovmuşlardır.

Çayan Mahallesiİstanbul Nurtepe’de AKP Belediye

Başkanı Fazlı Kılıç esnafları gezerekhalkın gözünü boyamaya çalıştı. Busırada halkın Cephelilere haber ver-mesiyle, Cepheliler Nurtepe SedefCaddesi’ne indiler. AKP’lileri ve ya-nındaki sivil katil polisleri taşladılar.Bunun üzerine kaçacak delik arayankatil ve hırsız sürülerine herkes ka-pısını kapattı. Taşlama sonucu akreparacından Cephelilere plastik mermisıkan polisle 1 saat çatışma yaşandı.Çatışma sonucu akrep mahalledenkovuldu ve mahallede bir süre nöbettutuldu.

SarıgaziSarıgazi'de polisle işbirliği yaparak

seçim çalışmaları yapan AKP, dev-rimcilerden korkmaktadır. Polis ma-hallede AKP seçim bürolarını akreparaçlarıyla sözde koruma altına al-maya çalışmaktadır. Polis, Sarıgazi'dedevrimcilerden korkmakla birlikteellerinde sopalarla seçim bürosunun

Ne AKP Ne CHP Seçim Çare Değil

Sarıgazi

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!44

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Page 45: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

önünde AKP bayraklarının koruma-lığını yapıyor.

Sarıgazi halkı sloganlarla 1 Martgünü saat 22:30’da AKP seçim bü-rosunun önüne gelerek protesto ey-lemi yaptı. Bunun üzerine seçim bü-rosunun önünde nöbet tutan faşistAKP'liler korkudan içeri kaçaraksaklandı. Daha sonra ellerinde so-palarla çıkan 30 kişilik faşist AKP'li-leri devrimciler havai fişeklerle ya-raladı. Sloganlarla Demokrasi Cad-desi’ne çıkarak ajitasyonlar çekenSarıgazi halkı, polisin gaz atmasıylabarikatlar kurarak çatıştı.

8 Mart Dünya Emek-çi Kadınlar Günü yak-laşırken Türkiye devrimtarihine adını yazdırmışönder, direnişçi, kahra-man kadınlarımızın, ana-larımızın fotoğrafların-dan oluşan sergi 8 Mart'akadar Okmeydanı'ndaİdil Kültür Merkezi'ndesergilenecek. Tüm hal-kımızı, sergiyi gezmeyeçağırıyoruz...

Vatansever evlatlaryetiştiren, omuzlarındaevlatlarının tabutlarınıtaşımaktan onur duyanşehit annesi kadınlarımız,TAYAD'lı analarımız...

Vatanın kurtuluşuiçin beyaz gelinliklerini bir yana bırakıp elde silahsavaşıp şehit düşen kadınlarımız...

Baskının, zulmün, sansürün yoğun olduğu koşullardahiç sakınmadan bedenlerini savaş meydanlarına sürenkadınlarımız...

İki kez sömürülmeye karşı yeni insanı yaratma yolundayolaçıcı olan kadınlarımız...

İşçisinden, memuruna, sanatçısından öğrencisine, ha-yatın her alanında emperyalizme karşı bağımsızlık,faşizme karşı demokrasi mücadelesinde yer alan, şehitdüşen kadınlarımız...

Bizim kadınlarımız...Sabo'nun kızları...Dayı'nın yiğit kadın yoldaşları...Dövüşen ve düşen tüm kadınlarımızı selamlıyoruz!Umutları umudumuz, düşleri düşlerimizdir... Söz verdik, Dünyayı Bir Kez de Türkiye'den Sarsa-

cağız...

Kadını Asıl Ezen Erkek Değil KapitalistDüzendir, Düzene BaşkaldırmadanKadının Özgürlüğü Kazanılamaz

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle HalkCepheliler kutlama yaparak, kadının özgürlüğünün ancakmücadele ile kazanılacağını söylediler.

Gülsuyu2 Mart günü Gülsuyu Halk Cephesi, Mahir Hüseyin

Ulaş Parkı’nda kahvaltı düzenledi. 10.30’da başlayankahvaltıya aileler ve gençlerle mahallede yaşanan sorunlarüzerine sohbet edildi. Yaklaşan 8 Mart Dünya EmekçiKadınlar Günü, Grup Yorum Konseri, Gazi KatliamıAnması, Beyazıt Katliamı’nın Anması hakkında bilgilerverildi. Her ay kahvaltı düzenleneceği kararı alındı.Kahvaltıya 32 kişi katıldı.

PendikHalk Cepheliler Pendik- Aydos'ta moral yemeği örgütledi.

2 Mart günü saat 19.00'da Ali Baba Sultan Kültür Derneği'ndebir araya gelen aileler, gençler ve Halk Cepheliler hepberaber hazırlanan yemekleri yedikten sonra genel olarakmahalleye dair sohbet etti. Mahallelerdeki yozlaşmaya karşıbirlikte mücadele etmenin gerekliliği, yozlaşmanın kaynağınındevlet olduğu ve bu düzene karşı bedeller uğruna mücadeleetmek ve devrimcileri sahiplenmek gerektiği konuşuldu.Ardından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için hazır-lanan sinevizyon izlendi. Sinevizyon gösterimi sonrasıkadının mücadeledeki yeri, önemi; bu düzenin ancak kadınve erkeğin ortak mücadelesiyle alt edilebileceği konuşuldu.Ardından Kadıköy'de yapılacak olan 8 Mart eylemine çağrıyapıldı. 40 kişinin katıldığı program hep beraber söylenentürküler ve çekilen halaylarla sonlandırıldı. 

Sarıgazi8 Mart günü Kadıköy'de yapılacak olan Emekçi Ka-

dınlar Günü’nün afişleri Sarıgazi'nin Demokrasi, Atatürk,Aşık Veysel caddelerine ve bir çok yerine yapıldı.

İstanbul'da 25 Şubat günü İkitelli Özgürlükler Derneği'nde “SeçimlereBakış Açımız ve Tavrımız” konulu seminer yapıldı. Seminerde “Seçimlerinçare olmadığı, seçimlerin halkı kandırmak, uyutmak olduğu ve çareninsadece Halk Komitele-rinde örgütlenmek oldu-ğu” anlatıldı.

Seminer daha sonrakarşılıklı soru-cevap şek-linde devam etti. Çayikramının ardından se-miner bitirildi. Semineretoplam 20 kişi katıldı.

445

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Seçimler Çare Değil Çare Devrim

Dövüşen ve Düşen Kadınlarımız Onurumuzdur

Page 46: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Yürüyüş Dergisi’nin yıllardır hersatırının bedelini ödeyerek ortayakoyduğu gerçekler bugün bir bir or-taya çıkıyor. AKP’nin yalanlarını,pisliklerini, işbirlikçiliğini yazıyadöktüğümüz, kapı kapı dolaşarakgerçekleri halkımıza taşıdığımız içinbürolarımız basıldı, sokak ortasındavurulduk, felç bırakıldık, hücrelerdeişkencede katledildik. Ama bizi bi-tiremediler, Yürüyüş dergisi, çalı-şanları, okurları ve dağıtımcılarıyladaha da büyüyor. Toplu dergi dağı-tımlarımızla, çat kapı dergi dağıtım-larımızla ve sabah satışlarımızla heryeni gün, yeni insanlarla buluşuyoruz.“Ekmek, Adalet ve Özgürlük içinYürüyüş Okuyalım, Okutalım”kampanyası tüm illerde ve hapisha-nelerde yaygınlaşıyor. Anadolu’nuntüm sokakları, meydanları, yoksulmahalleleri bizimdir...

İstanbulMecidiyeköy

Yürüyüş çalışanları MecidiyeköyMetrobüs durağında 4 Mart günüönlükleriyle metrobüsten inen in-sanları ellerinde dergilerle karşıladılar.Haftalardır düzenli olarak satış ya-pıldığından dolayı artık düzenli Yü-rüyüş almaya başlayan insanlar ol-duğu gözlemlendi. Düzenli alanlarınyanı sıra ilk defa Yürüyüş alanlarda vardı. Bir-iki demeden iğneylekuyu kazar gibi dağıtımlarına devamedecek Yürüyüş çalışanları. Günlük

dağıtımda 5 dergi halka ulaştırıldı.

BeşiktaşDev-Genç’liler 1 Mart’ta Beşik-

taş'ta dergi dağıtımı yaptılar. Dağı-tımda 62 dergi halka ulaştırıldı. Dergidağıtımı yapan Dev-Genç’liler onlarıçaya davet eden esnaflarla sohbetederek sorunlarını dinlediler. Dağıtımsonrasında Dev-Genç’liler Beşiktaşsokaklarını Ekmek Adalet ve Öz-gürlük için Yürüyüş Okuyalım Oku-talım ve “2785 Tutsak Öğrenci Ser-best Bırakılsın” kampanyalarının af-işleriyle donattılar. Afiş yapılan yer-lerde de halkın ilgisi yoğundu.

İkitelliİkitelli'de Halk Cepheliler 28 Şu-

bat’ta Yürüyüş dergisinin “EkmekAdalet ve Özgürlük İçin yürüyüşOkuyalım, Okutalım” kampanyasıçerçevesinde İkitelli Haklar Derne-ği'nin olduğu sokağa aynı içeriğesahip pankart astılar.

KartalKartal Meydan’ında 1 Mart’ta,

umudun sesi olan Yürüyüş dergisihalka ulaştırıldı. Sloganlarla başlayandağıtımda Yürüyüş okurları buradahalka oluşturarak dergi yemini ettiler.Dergi dağıtımı meydanda bulunankafelerden başladı. Masada oturanherkese tek tek dergi soruldu. Kar-lıktepe Mahallesi’ne doğru yine slo-

Anadolu’nun Tüm Meydanları,Sokakları Bizimdir!

Yürüyüş’ümüz Sürüyor!

KARTAL

KARTAL

KARTAL

KARTAL

KARTAL

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!446

Page 47: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

ganlar eşliğinde yol alındı. KartalMeydan’a geri gelen kitle geçtiklericaddeleri marş ve sloganlarla inlet-tiler. Dergi dağıtımı çekilen halayve tekrar edilen Yürüyüş Dergisiyemini ile sona erdi. 36 kişinin ka-tıldığı ve dört buçuk saat süren da-ğıtımda toplam 457 dergi halka ulaş-tırıldı.

GülbağYürüyüş dergisi çalışanları “Ek-

mek, Adalet ve Özgürlük İçin Yü-rüyüş Okuyalım Okutalım” kam-panyası dahilinde çalışmalarına de-vam ediyorlar. 5 Mart günü ellerineafişlerini alarak Gülbağ sokaklarınıadım adım gezmeye başladılar. Hersokağa giren Yürüyüş çalışanları 1saatte toplamda 50 afiş astılar.

AlibeyköyAlibeyköy Cengiz Topel Caddesi

Yürüyüş afişleriyle donatıldı. AyrıcaYürüyüş Dergisinin pankartı da asıl-dı.

SarıgaziYürüyüş Dergisi kampanyası da-

hilinde Sarıgazi Haklar Derneği’ndeYürüyüş dergi köşesi oluşturulduve dernekten aşağı pankart asıldı.

TekirdağYürüyüş dergisi okurları 2 Mart

Pazar sabahı Babaeski Trakya KültürMerkezi'nde kahvaltıda buluştu. Yü-rüyüş Dergisi emekçilerin, yoksul-ların her dinden, kültürden halkındergisidir, dergiyi nasıl daha çokinsana ulaştırabiliriz üzerine sohbetedildi. Kahvaltıya 9 kişi katıldı.

Ankara Dev-Genç’liler 27 ve 28 Şubat

tarihlerinde ODTÜ kampüsünde kızve erkek yurtlarını dolaşarak Yürü-yüş Dergisi’nin 404. sayısının da-ğıtımını yaptı. Kız yurdunda bütünkapıları çalan Dev-Genç’liler ko-nuştukları herkese tutsak öğrencilerkampanyasının ve tutsak öğrencilerledayanışmanın gerekliliğinden bah-setti. 2 gün süreyle farklı yurtlardayapılan dergi dağıtımında Dev-Genç’liler toplamda 80 dergiyiODTÜ öğrencilerine ulaştırdı.

Kızılay’da da 10 Yürüyüş oku-runun katıldığı çalışmada 49 adetdergi halkımıza ulaştırıldı ve gün-demle ilgili sohbetler edilerek hal-kımızın sorunları ve şikâyetleri din-lendi. Çalışma bir buçuk saat sür-dü.

27 Şubat günü Mamak/Natoyoluüzerinde Yürüyüş dergisi 405. sa-yının tanıtımı ve dağıtımı yapıldı.07.00-09.00 saatleri arasında işe git-mek üzere duraklarda bekleyenemekçi halkımızla Yürüyüş dergisi,AKP'nin yolsuzlukları ve mahalle-lerdeki yozlaşma üzerine sohbetedildi. Önceki haftalarda dergimizitanıdığını, okuduğu fakat işe gittiğiiçin alamayacağını söyleyerek al-mayanlar olmuştu. Bu hafta iseçeşitli bakanlıklarda, belediyelerdeçalışan halkımız da dergimizle bir-likte işlerine gittiler. Çalışmada 30dergi halka ulaştırıldı.

Tepecik'te Yürüyüş dağıtımı ya-pıldı. 14.00-16.00 saatleri arasındamahalle sokak sokak, ev ev gezildi.Yolsuzluklardan, yozlaşmadan veTepecik'in en önemli sorunlarındanolan yıkımlar üzerine sohbet edildi.3 dergi okurunun katıldığı çalışmadatoplam 35 Yürüyüş dergisi halkaulaştırıldı.

Hüseyingazi Mahallesi'nde 1 ve2 Mart günleri yapılan çat kapı dergi

KARTAL GÜLBAĞ

ALİBEYKÖY

ALİBEYKÖY

ANKARA

ANTALYA

447HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 48: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

satışında 30 adet Yürüyüş dergisihalka ulaştırıldı. Yoksul bir mahalleolan Hüseyingazi’de halk "bu pisliknasıl temizlenecek?" diye sordu. Hal-kın siyasi partilere güvensizliği endikkat çeken yanlarıydı.

İzmir2 Mart’ta Yürüyüş okurları İzmir

Karşıyaka Çarşısında halkın sesi Yü-rüyüş dergisinin toplu dağıtımınıyaptı. Yürüyüş dergisi ajitasyonlarlave birebir sohbetlerle halka tanıtıldı.Bir buçuk saat süren dağıtımda 56dergi halka ulaştırıldı.

Yürüyüş Dergisi okurları 2 Martsabahı kahvaltıda buluştu. Ege KültürSanat Müzik Derneği’nde bir arayagelen Yürüyüş okurları sohbetler eş-liğinde kahvaltılarını yaptılar. Yü-rüyüş Dergisi çalışanlarının da ka-tıldığı kahvaltıda 40 Yürüyüş okuruvardı. Kahvaltının ardından sineviz-yon izlendi ve dergi için hedef ko-nuldu hep birlikte. Yapılan sohbettensonra da topluca dergi dağıtımınaçıkıldı.

Yürüyüş okurları yapılan kahv-altının ardından İzmir Karşıyaka Çar-şısında halkın sesi Yürüyüş dergisinintoplu dağıtımını yaptı. Yürüyüş der-gisi sesli konuşmalarla ve birebirsohbetlerle halka tanıtıldı. Bir buçuksaat süren dağıtımda 56 dergi halkaulaştırıldı.

SivasSivas’ta Halk Cepheliler tarafın-

dan 27 Şubat’ta merkez SeyrantepeMahallesi’nde iki Halk Cephelininkatılımıyla Yürüyüş Dergisi’nin 405.sayısının dağıtımı yapıldı. Kapı kapıdolaşılarak yapılan ve yaklaşık 1,5saat süren satış sonucu 50 dergi ma-halle halkına ulaştırıldı. Ayrıca yinemerkez Seyrantepe Mahallesi'nde 28

Şubat’ta “Yürüyüş Okuyalım Oku-talım” kampanyasının afişleri asıldı.Afiş asma esnasında sivil polislerHalk Cephelilere kimlik kontrolüyaptı. Ve trafo binasına afiş asıldığıgerekçesiyle 189’ar lira para cezasıkesti. Daha sonra afiş asmaya devamedildi ve toplamda 50 adet afiş asıl-dı.

AntalyaAntalya'da gerçeğin sesi, Yürüyüş

dergisi halka ulaştırılmaya devamediliyor. İlk olarak hafta içerisindeKapalıyol'da açılan masada dergi sa-tışı yapıldı. AKP’nin hırsızlığı, yol-suzluğu ve pisliği devrimin temizle-yeceği vurgusu yapıldı.

Hafta sonu ise Göksu Mahallesi'nedergi satışına çıkan Dev-Genç'liler,önce esnaflara uğrayarak onlarla soh-bet etti. Geçim sıkıntısına vurguyapan bir esnaf, kasa kasa para ça-lanlara karşı mücadelenin gereklili-ğinden söz etti. Şehitlerimiz bölü-mündeki kendileri gibi yoksul birKürt olan Mazlum Güder onları et-kiledi. Aileyle çaylar içildikten sonrabir sonraki hafta tekrar görüşmekiçin sözleşildi.

EskişehirEskişehir Halk Cephesi’nin 2

Mart’ta Gültepe Mahallesi'nde yaptığıdergi dağıtımı çalışmasına 7 HalkCepheli katıldı. Dergi dağıtımında36 Yürüyüş dergisi mahalle halkınaulaştırıldı. Esnafa ve mahalle halkınaYürüyüş dergisi anlatıldı. Halkımız,dergiye ve Halk Cephelilere yoğunilgi gösterdi. Dergi dağıtımı çalışması1,5 saat sonra bitirildi.

Hatay404 sayılı Yürüyüş'ün toplatması

BABAESKİ

İZMİR

İZMİR

BEŞİKTAŞ

BEŞİKTAŞ

GÜLBAĞ

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!448

Page 49: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

olduğunu öğrenen Hatay halkı okur-larımız “Yürüyüş Dergisi susturula-maz” ve “yasak tanımıyoruz” deyip,beşer dergi alıp kendi çevresine ar-kadaşlarına verip sahiplenmeye baş-ladı. Gün boyunca 400 Yürüyüş der-gisi halka ulaştırıldı. Antakya Merkez75 tane, Gümüşgöze 50 tane, Sü-merler ve Harbiye 75 tane, Samandağmerkez 50 tane, Kurteres 50 tane,Tomruksuyu 100 tane dergi halkaulaştırıldı.

Hatay’da afişlemeler yapıldı. Yü-rüyüşün afişleri Çekmece, Armutluve Elektirik Mahallesi'ne asılırken;100 afiş Armutlu'ya, 40 tane de Çek-mece ve Elektirik Mahallesine asıldı.Etraftan geçen halka Yürüyüş dergisianlatıldı. Samandağ’da yaklaşık birbuçuk saat süren dergi dağıtımında270 adet Yürüyüş dergisi halka ulaş-

tırıldı.

Halkın MimarMühendisleri YürüyüşDergisi KahvaltısındaBuluştu

Halkın Mimar Mühendisleri,kahvaltı programında buluşarak Yü-rüyüş dergisinin kampanyasını vehalka daha fazla ulaştırmayı konuş-tular.

2 Mart Pazar günü EMO İstanbulŞubede, Saat 11.30'da başlayan prog-ramda öncelikle hep beraber kahvaltıedildi.

Kahvaltı sonrasında süren Yürüyüşdergisi kampanyası üzerine sohbetedildi.

Yalan haberlere karşı Yürüyüşdergisinin gerçekleri halka ulaştır-

madaki öneminin konuşulduğu prog-ramda, devrimci basının önemi vetarihi kısaca anlatıldı.

Taksim'de ve Kartal'da yapılantoplu satışlarda yaşananların da pay-laşıldığı programda derginin okun-ması ve okutulmasının daha yaygınolarak nasıl yapılabileceği tartışıldı.Dergiyi herkesin dağıtabileceği üze-rine yapılan konuşmalarda, mahal-lelerde her yaşta insanın dergiyi nasıldağıttığı somut örneklerle anlatıldı.Derginin kollektif emeklerle çıktığıve aynı emekle halka ulaştırıldığı,bunu daha fazla yapmanın da kendiemeğimize bağlı olduğu konuşuldu.

Son olarak, toplantıya katılanlarınderginin içeriği ve kampanya ile ilgiliönerileri alınarak, dergiyi iki katınaçıkarma sözü verildi. 2 saat sürentoplantıya 15 kişi katıldı.

Çukurova Üniversitesi'ndeokuyan Dev-Genç’li TuğçeCan'ın ailesi, 27 Şubat’ta polistarafından aranarak taciz edildi.0553 243 00 40 numaralı tele-fondan arayan ve adının Hasanolduğunu söyleyen şahıs aileye;“Kızınızın siyasi faaliyetler yap-tığı tespit edildi. Size bilgi vermekistiyoruz. Karakola gelmelisiniz.Biz kızınızın başına bir şey gel-memesi için uğraşıyoruz'' dedi.Polisler daha önce de telefonlaTuğçe Can'ı tehdit etmişlerdi. İs-tedikleri sonucu alamayınca ne-reye saldıracaklarını şaşırmışlarbu kez de aileyi taciz ederek

gözlerini korkutmaya çalışmak-tadırlar.

Dev-Genç’lilerin konuyla ilgiliyaptıkları açıklamada; “Halkınyanında olan devrimcilerin kim-seden korkusu yoktur. Sizler hal-kın değil, AKP'nin katil polisle-risiniz. Halkın gözündeki suçla-rınız saymakla bitmez. Bizlerikorumak istediğiniz; hedef alarakattığınız biber gazlarından, kom-plolarla tutuklamanızdan bellidir.Bizim dosttan da düşmandan dasakladığımız bir şey yoktur. Ai-lelerimizi taciz etmekten vazge-çin. Korkularınızı büyüteceğiz!”denildi.

Hatay Halk Cephesi, Grup Yorum HatayKorosu'nun polis tehdidine maruz kalmasıüzerine bir açıklama yaptı. 1 Mart’ta yapılanaçıklamada, Grup Yorum Hatay korosu öğ-rencilerinden Remziye Şah ve Sevcan Şah’ınailesini polisin, 26 Şubat’ta arayarak, “Kızınızıkoro adı altında kandırıyorlar. Gittiği dernektebeynini yıkıyorlar. Müzik eğitimi değil başkaşeyler öğretiyorlar” diyerek tehdit ettiği söy-lendi. 28 Şubat’ta da Yeter Aslan’ın ailesiniarayan polisin aileyi korkutmaya çalıştığı be-lirtilerek; “Bizi vazgeçiremeyeceksiniz. Polisinarayıp ailelerimizi rahatsız etmesi bizleri yo-lumuzdan alıkoyamaz. Biz mücadelemize dahasıkı sarılarak devam edeceğiz” ifadeleriyleaçıklama bitirildi.

Tehditleriniz Umudun Türkülerini Söylememize Engel

Olamaz!

Ailelerimizi Tehdit EtmektenVazgeçin, Korkunuzu Büyütmeye

Devam Edeceğiz

Halkın Mühendis Mimarları Halkın Mühendis Mimarları SARIGAZİ

49HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

Page 50: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

20 Şubat’ta Yozlaşmaya Karşı Hasan Ferit Gedik Mü-cadele Ekipleri, İstanbul'da Kuştepe’den devrimci mahallelereve Nurtepe’ye gelip, uyuşturucu satıcılığı yapan ve parklardauyuşturucu içip insanları rahatsız eden 3 kişiyi cezalandır-dı.

Taşocağı olarak adlandırılan bölgede, mahalle sakinlerininyoğun olarak kullandığı yeşil alanda esrar içip halkı rahat-sız etmeleri üzerine Cepheliler, Taşocağı’na giderek uyuş-turucu içen ve aynı zamanda okul önlerinde bunun satışınıyapan 3 kişiyi yakaladı. Yakalanan 3 kişiyi Sokullu Cadde-si’ne çıkartıp sloganlar ve ajitasyonlarla teşhir eden Cephe-liler, Nurtepe ve Çayan’da uyuşturucuya, fuhuşa, kumara veçeteleşmeye izin vermeyeceklerini belirtti. Royülyöş BatmanlıKenan, Salih ve Halit adlı torbacılar dövülerek cezalandı-rıldıktan sonra halkın da desteğiyle mahalleden kovuldu.“Uyuşturucu Satmak Şerefsizliktir", "Çeteler Halka HesapVerecek” sloganları atıldıktan sonra eylem iradi olarak bi-tirildi.

İstanbul Sarıgazi'de ise daha önce birçok insanın tele-fonlarını, paralarını gasp eden ve uyuşturucu bağımlısı olupbirçok insana uyuşturucu satan, kendisinin dışında başka in-sanları da bu bataklığa sürükleyen Öncü Gedik adındaki hır-sız, CEPHELİLER tarafından cezalandırıldı.

21.02.2014 kabul edilen 6526 Sayılı Terörle Mücadele Ka-nunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda De-ğişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile TMK 10. maddesi yü-rürlükten kaldırılmış oldu.

Böylece olağanüstü mahkemeler, savcı ve yargıçlar, giz-lilik/kısıtlılık kararları, TMK kapsamındaki suçlarda belir-lenen gözaltı süreleri kaldırıldı. Konuya ilişkin ÇHD'nin yap-tığı açıklamada aslında değişen birşey olmadığı, sadece ola-ğanüstü yargılama usüllerinin genelleştiği belirtildi. Özel Yet-kili Mahkemenin de tıpkı DGM’lerin ardılı olan Özel Yet-kili Mahkemeler örneğinde olduğu gibi özünde değişmediğibelirtildi.

Çayan Mahallesi’nde Cepheliler,4 Mart’ta uyuşturucu satan ‘Kofra Hasan’ isimli torbacıyı ya-kalayıp, cezalandırdılar. Uyuşturucu satıcısı olan Kofra Hasan,mahallenin tüm caddelerinde ve kahvehanelerinde gezdirildi. Ça-yan ve Güzeltepe mahallelerinde uyuşturucu satıp, mahallede dev-rimcilere saldıran çetelerle işbirliği yapan Kofra Hasan, mahal-lenin farklı yerlerinde, farklı uyuşturucu çetelerinin adamlarıy-la ev tutup, geceleri esrar partileri veriyor. Bunları yaparken dekendini elektrikçi olarak tanıtıyor. Güzeltepe’de ismi devrimci-ler tarafından bilinen, gayrimeşru işler yapan kişilerle işbirliğiiçerisinde olup, kendisini güç olarak göstermeye kalkan KofraHasan da halkın adaletinden kaçamamıştır. Kendi karargahları-nı koruyamayan devletin gayrimeşru çocukların halkın adaletikarşısında bir kere daha çaresiz kalmıştır. Açıklama yapan Yoz-laşmaya Karşı Hasan Ferit Gedik Mücadele Ekipleri: “Biz Cep-heliler, yozlaşmaya karşı bayrağımız olan Hasan Ferit Gedik’inadını her yerde duyuracağımıza olan inancımızla, mahalleleri-mizi pislikten temizlemeye devam ediyoruz. Nurtepe, Güzelte-pe ve Osmanpaşa mahallelerinde torbacılık yapıp, halk çocuk-larını zehirleyenlere bir kez daha sesleniyoruz! Halk çocukları-nı zehirlemekten vazgeçin, yoksa hiç kimse sizi devrimcilerin,halkın öfkesinden kurtaramaz! Halkın adaletine teslim olun!” söz-leriyle kararlılıklarını dile getirdiler.

Mahallelerimizde Pisliğeİzin Vermeyeceğiz!

Uyuşturucu SatmakŞerefsizliktir

Biz Cepheliyiz,Bulunduğumuz

Her Yerde PisliğiTemizleyeceğiz!

Hatay’da AKP iktidarının baskılarına karşı mücadeleettikleri, Suriye halkının direnişini sahiplendikleri için tu-tuklanan devrimci tutsakları sahiplenmek amacıyla, Ab-dullah Cömert’in katledildiği sokakta 22 Şubat tarihinde,basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasının ardından otur-ma eylemine geçildi.

Oturma eyleminde Grup Yorum’un marşları söylendi.Yoldan geçenler de eyleme destek vermek için oturma ey-lemine katıldı. Arabalardan zafer işareti yapanlar oldu. Top-lam 45 dakika süren, 35 kişinin katıldığı eylem sloganlarlabitirildi.

İstanbul FilistinMahallesi’nde, 1

Mart’ta Dr. Yavuz Dizdar'ın vereceği ‘Sağlıklı Beslen-me’ panelinden önce Halkın Sağlıkçıları ve Halk Cep-heliler mahalle içerisinde megafonla çağrı yaptı. Mahalleyeyakın yerde bulunan Hz. Ali Camii'nin müezziniyle de pa-nelin duyurusunun yapılması için konuşuldu. ‘Sağlıklı Bes-lenme’ paneli, Dr. Yavuz Dizdar'ın konuşmasıyla başladı.

Dizdar, Ergene nehrinin kirliliğine değinerek, sorunlar içinbirleşme, dayanışma içinde olmak gerektiğine değindi.Panele katılan mahalle-liler sorular sorarak sağ-lıklı beslenebilmek içinnelerin yapılması gerek-tiğini öğrenmek istedi.Panele 25 kişi katıldı.

Tutuklamalar Suriye HalkınıDesteklememizi Engelleyemeyecek

Yasal Düzenlemelerinizle HalkıTeslim Alamayacaksınız

Halk İçin Sağlık İstiyoruz

50

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 51: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

HA LİL KA YA, 70 ya şın da, Ga zi’yesal dı ran kont rge ril la nın kat let ti ği ilkGa zi’ liy di. Ha lil De de’nin akan ka nıya yıl dı Ga zi’nin so kak la rı na. Kan öf -ke ye dö nüş tü.

ZEY NEP POY RAZ, 1970 doğumlu.80’li yıl lar da dev rim ci ler le ta nış tı. Kat -lia mı duy du ğun da otur duk la rı Der bentMa hal le si’nden ko şup Ga zi hal kıy labir lik te di ren di, şe hit düş tü.

Dİ LEK SE VİNÇ, ye ni ev liy di. İkiay lık ha mi ley di ve bir kon fek si yon iş -çi siy di. Di re nen le rin sa fın da kar nın da-ki be be ğiy le ölüm süz leş ti.

FEV Zİ TUNÇ, 22 ya şın day dı. Slo -gan la rıy la, öf ke siy le di re nir ken kat le -dil di.

RE İS KO PAL, he nüz 20 ya şın dabir ter lik fab ri ka sın da iş çiy di. Ga zi Ayak -lan ma sı’n da ise bir sa vaş çı. Bir emek -çi nin onu ru ve cü re tiy le ölüm süz leş ti.

MÜM TAZ KA YA, 22 ya şın da Ga-zili bir de li kan lıydı. Sal dı rı yı duy du -ğun da te red düt süz Ga zi’ye koş tu. Hal-kın saf la rın da di ren di ve şe hit düş tü.

GEN CO DE MİR, Üm ra ni ye’de şe -hit dü şen ler den di. 33 ya şın da, üç ço-cuk ba ba sıy dı. 15 Mart’ta Ga zi kat li -amı nı pro tes to ederken kontrgerillanınaçtığı ateşle katledildi.

HA KAN ÇU BUK, 22 yaşında in -şa atlarda su te si sat çı sı olarak çalışıyordu.İki yıl dır dev rim ci ler le iliş ki si var dı.Po li s tarafından ba şın dan vu rul du.

İS Mİ HAN YÜK SEL, Kat le dil di -ğin de 52 ya şın day dı. Ma raş kat li amı nıya şa mış tı. Üm ra ni ye’de Ma raş’ın, Ga -zi’nin he sa bı nı sor mak için yü rür kensır tın dan vu rul du.

İS MA İL BAL TA CI, 1 Ma yıs Ma -hal le si’nin ku ru lu şun da yer alan biremekçiydi. 15 Mart’ta Üm ra ni ye’de sal -dı ran po li se kar şı ça tı şır ken kat le dil di.

HA SAN PU YAN, iki ço cuk ba ba -sıydı. Ga zi kat li amı nı protesto için ya-pılan yürüyüşte kat le dil di.

YA ŞAR AY DIN, halk tan bi riy di.Ha kan Çu buk vu rul du ğun da tak si si neyer leş ti rip hız la has ta ne ye ye tiş tir di.Ge ri dö ner ken ge çir di ği tra fik ka za sın-da yaşamını yitirdi.

Ga zi ve Ümraniye katliamınınüzerinden 19 yıl geçti. Katilleri ce-zalandırılmadı. AKP katilleri akladı.

Gazi, oligarşinin katliamı olduğukadar aynı zamanda halkın onurlumücadele tarihine yazılmış direniştir.

Gazi’nin ateşi bugün tüm ülkeyisarmaktadır. Gazi Ayaklanması’nın

adı şimdi Haziran olmuştur. 3.5 mil-yon halkımız Gazi’de olduğu gibi79 ilde faşizme karşı ayağa kalktı.Gazi’nin şehitlerine Haziran Ayak-lanması’nın şehitleri eklendi. Gazişehitlerimizin hesabını Haziran şe-hitleriyle birlikte soracağız

SEZ GİN EN GİN, en genç şe hi -diy di Ga zi Ayak lan ma sı ’nın. Li se liDev-Genç’ li bir dev rim ci ola rak mü -ca de le ye atıl dı. Cep he li ol du. Ayak -lan ma bo yun ca kah ra man ca ça tı şa-rak şe hit düş tü.

FA Dİ ME BİN GÖL, Kars lıydı.Ev li ve ço cuk la rı var dı. Ço cuk lu -ğun dan be ri ça lı şan bir emek çi, Ga -zi’ li le rin Cep he li ab la sıy dı.

DİN ÇER YIL MAZ, To kat’lı, 19ya şın da kon fek si yon iş çi si bir genç-ti, Cep he liy di. Kat lia ma kar şı ilk tep -

ki nin ör güt len me sin de ve öf ke ninayak lan ma ya dö nüş me sin de can labaş la çalıştı ve çatışarak şehit düştü.

HA SAN GÜR GEN, 26 ya şın da,Si vas Za ralı’ydı. Emek çi ydi Ga zi’de-ki he men hemen her kes gi bi... Cep-he ta raf ta rıy dı. Ga zi Ayak lan ma -sın da, Pan zer’in üze rin de ki üç kah -ra man dan bi ri si de Ha san’dı.

ALİ YIL DI RIM, 22 ya şın da, Si -vas’ın, Ha fik il çe sin den di. Li se li Dev-Genç’li ol muş tu. Ga zi’de ki sal dı rı yıdu yar duy maz, Ok mey da nı’nda hal-kı top la yıp Ga zi’ye doğ ru yü rü yü şege çi ren ler dendi. Pan ze rin üze ri ne çı -kan üç genç ten bi ri de oy du.

MEH MET GÜN DÜZ, Üç ço-cuk ba ba sı bir emek çiy di. 1958 Er -zu rum do ğum luydu. Cep he li olanGündüz, emekçi elleriyle kurduğubarikatların başında po lis pan ze rin-den açı lan ateş le ölüm süz leş ti.

Gazi ve Ümraniye Şehitlerimizi Saygıyla Anıyoruz!

HESABINI SORACAĞIZ!

Fadime BİNGÖLSezgin ENGİN Dinçer YILMAZ

Hasan GÜRGEN Ali YILDIRIM Mehmet GÜNDÜZ

Dilek SEVİNÇHalil KAYA Zeynep POYRAZ

Fevzi TUNÇ Reis KOPAL Mümtaz KAYA

Genco DEMİR Hakan ÇUBUK İsmihan YÜKSEL

İsmail BALTACI Hasan PUYAN Yaşar AYDIN

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! 51

Page 52: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Berkin 16 Haziran'dan bugüne 261 gün-dür hayata tutunmak için mücadele ediyor.Berkin'in ailesi ve arkadaşları 261 gündürhastanede, yanı başında Berkin'in uyanmasınıbekliyorlar. Dünyanın her yerinde bunu bek-liyoruz.

1 Mart günü Viyana’da, Saat 12.00’da“Diren Berkin Viyana Seninle! Berkin ElvanOnurumuzdur! Sloganlarıyla başlayan eylemehalk yoğun ilgi gösterdi. “Diren Berkin Vi-yana Seninle!” ve Almanca “Berkin Elvaniçin Adalet!” yazan iki pankart açıldı. Berkiniçin yapılan tişörtler ve Berkin'in fotoğraflarıtaşındı.

Sloganların ardından Türkçe ve Almancabildiriler okundu. Okunan bildirilerden sonrakitle, Berkin Elvan için adalet talebiyle 10dakikalık oturma eylemi yaptı. Oturmaeylemi sırasında Berkin Elvan için yazılaniki şarkı koro halinde okundu. Berkin Elvanve ailesi için dilek kartları yazıldı. 130kişinin katıldığı eylem, 13.15’te bitirildi.

FRANSA-Nancy5 Mart günü, Fransa’nın Nancy kentinde

Berkin Elvan için bir basın açıklaması dü-zenlendi. “Diren Berkin Elvan Seninleyiz”pankartının açıldığı eylemde, halka Berkinanlatıldı.

115’inde Bir Fidan Uyanacaksın Berkin Elvan15’inde Bir Fidan Uyanacaksın Berkin Elvan

Page 53: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Av ru pa’da

Bochum Cezaevi’nde onur kırıcıçıplak aramaya karşı süresiz açlıkgrevine başlaya Şadi Özpolat, 5 Martgünü açlık grevinin 42. gününde di-renişini zaferle sonuçlandırdı. Yapılanziyarete katılanlar durumunun iyi ol-duğunu belirttiler. Şadi Özpolat’ınzaferi her pazar hapishane önündeyapılan eylemde, saat 14.00’da ger-çekleştirilecek.

Almanya-BochumOnursuz aramaya karşı 23 Ocak’ta

açlık grevine başlayan Özgür TutsakŞadi Özpolat için Avrupa’nın her ye-rinde dayanışma eylemleri yapılıyor.

Bochum Hapishanesi önünde 2

Mart günü, Şadi Özpolat’a destek ol-mak için bir araya gelindi. Eyleme 55kişi katıldı.

Pazar günü DIE LINKE Millet-vekili Sevim Dağdelen’le bir görüş-me yapıldı. Şadi’yle ilgili hiçbir bil-gi verilmiyor. Kendisine geç bilgi ve-riliyor, gönderdiği mektup iki haftasonra verilmiş. Bilindiği gibi SevimDağdelen daha önceki yapılan an-laşmalarda garantör olarak anlaşma-larda imzası olan kişidir. Cezaeviidaresi bilerek isteyerek her şeyi giz-lemek istiyor. Şadi Özpolat’ın onur-suz aramaya karşı iki taleplik başvu-rusu var. Birincisi, ziyaretçiler gel-diğinde üst araması yapıldığı sıradabir havlu verilmesi, elbiselerini ve-rerek daha sonra perdenin arkasındageri vermeleri. Diğer talebi açık gö-rüş değil, cam arkasından görüşmekistiyor. Çıplak aramayı onursuz veonur kırıcı olarak kabul ediyor. Bun-dan kaynaklı bu iki talepten birinin ka-bul edilmesi için açlık grevinin 38. gü-nünde. Taleplerimizden birisi de B 1Vitamini bilerek verilmiyor. Dahaönceki yaptığı açlık grevinden kay-naklı durumu ağırlaşıyor. Şadi Öz-polat’ın talepleri derhal kabul edilsin.

Almanya-Bochum-İstasyonu

Bochum HBF karşısında 1 Marttarihinden itibaren her gün bilgilen-dirme standı açılmaya devam ediyor.Stantta bildiriler dağıtılıyor, imzalartoplanıyor. Toplanılan imzalar ha-pishane idaresine veriliyor. İmzalarıntoplandığı stantta insanlara hapisha-ne idaresine protesto faksları çekmeçağrısı yapılıyor.

Avusturya-InnsbruckAvusturya’nın Innsbruck şehrinde

1 Mart günü, saat 14.00’da, Şadi Öz-polat için bilgilendirme standı açıldı.İlk önce Türkçe ve Almanca açıkla-malar okundu ve ardından bildiri da-ğıtıldı.

YunanistanYunanistan’ın başkenti Atina’da,

içinde Halk Cephelilerin de olduğuPolitik Tutsaklarla Dayanışma Ko-mitesi, 5 Mart 2014 Çarşamba günüsaat 13.00’da Almanya Konsoloslu-ğu önünde, Şadi Özpolat ile daya-nışmak ve Almanya devletinin bas-kıcı, ırkçı ve işkenceci olduğunu teş-hir etmek için basın açıklaması yap-tı. Burada basın açıklaması yapılma-sına konsolosluk güvenlik görevlile-ri izin vermek istemediler. Kısa süreliitiş kakıştan sonra konsolosluk önün-de eylem yapıldı.

Almanya-Berlin5 Mart 2014 günü Berlin’de bu-

lunan Adalet Bakanlığının önündeAnadolu Federasyonu çalışanları aç-lık grevinde olan Şadi Özpolat ve Öz-kan Güzel için dayanışma eylemiyaptı. Güzel; 26 Haziran 2013’teAnadolu Federasyonu çalışmalarınıengellemek, çalışanlarını yıldırmakiçin polisin yaptığı operasyonlarda tut-sak düşen Wernicke Korsokoff has-talığı bulunan, bu yüzden Türkiye’dedevlet tarafından tahliye edilen Al-manya’da mülteci konumunda bulu-nan çalışanımızdır.

Almanya-HamburgAlmanya’nın Hamburg şehrinde

kendisine dayatılan onursuz ve key-fi aramaya karşı açlık grevinde olandevrimci tutsak Şadi Özpolat’a des-tek için Avrupa’nın bir çok şehrindeeylemler yapılmaya devam ediyor. 28Şubat Cuma günü saat 17.30 Messe-halle’deki mahkeme önünde bir ara-ya gelen Anadolu Federasyonu çalı-sanları "Siyasi Tutsaklar ÜzerindekiBaskılara Son" pankartı, kızıl bay-rakları açtılar. 1 saat süren eylem slo-ganlarla sona erdi.

Bir saat süren eylem boyuncayoldan geçenlere, mahkemeden çı-kanlara bildiri verildi.

Hep Direndik ve Kazandık,YİNE KAZANACAĞIZ!

Almanya

Almanya

Almanya

53

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 54: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Özgür TutsakAhmet DüzgünYüksel’e Sürgün!

Larissa Hapishanesi’ndebulunan Özgür Tutsak AhmetDüzgün Yüksel onursuz ara-mayı kabul etmediği gerek-çesiyle başka bir hapishaneyesürgün edilmek isteniyor. Ah-met Düzgün Yüksel hala La-rissa Hapishanesi’nde bulu-nuyor, hapishane idaresi sür-gün tehdidine devam ediyor.

Yunanistan’da tutuklanan devrimciler için anarşist örgütlerAtina sokaklarında 2 Mart’ta“DHKP-C davasından yargı-lanan tutsaklarla dayanışıyoruz’’ afişleri asarak dayanışmagösterdiler.

Selanikli sol örgütler tarafından oluşturulan Türkiyeli Po-litik Mültecilerle Dayanışma Girişimi, 27 Şubat günü bir ba-sın toplantısıyla Hasan Koşar’ın komployla tutuklanması veiade politikalarına bakış açılarını anlattılar.

Basın açıklaması, EPT 3 (Yunanistan Radyo Televizyonu)binasında gerçekleşti. Toplantıda Hasan Koşarın avukatı EfiTeli yanı sıra, Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi adınaMurat Korkut ve iade edilmek istenen Kadir Kaya, Selanik İşçiMerkezi adına Yorgos Papakonstantinu, SYRIZA milletveki-li Despina Haralampidu, Selanik Alternatif Avukatlar Girişi-mi adına Bambis Kurundis, Selanik Belediye Başkan AdayıTiriandafilos Mitafidis, ANTARSYA adına Yorgos Triasidis,Radikal Avukatlar işbirliği üyesi Adonis Kulüfas,  Mikropo-lis Kültür Merkezi adına Grigoris Cilimados, Anti-Raşist Gi-rişim adına Zahorala Veziri, KERFA adına Kostas TorpuJidisve KAR adına Vasilis Morellas birer konuşma yaptılar.

İki saat süren basın toplantısı soru cevap bölümü, toplan-tı ve Kadir Kaya’nın iade davasına katılım çağrılarıyla son bul-du.

MMülteci ÖlümlerininSorumlusu Emperyalizmdir

28 Şubat 2014 günü Atina’nın Pirea semtinde 12 mülte-cinin katledilmesi protesto edildi. Yunanistan’ın demokratikkurumları ve örgütleri tarafından yapılan toplantı ve yürüyüşlePirea’daki Liman Polis Merkezine yürüyüş yapıldı. Yürüyü-şe Halk Cepheliler de “YAŞASIN HALKLARIN KAR-DEŞLİĞİ” pankartıyla katılarak katliamı protesto ettiler.

Samaras hükümetinin emperya-lizm ve faşist Türkiye devletiyle iş-birliği amacıyla devrimcilere yöneliksaldırılarında yaygın bir araç olarakkullandığı iade davalarına karşı ya-pılan kampanya kapsamında, iki haf-tadır çalışması yapılan F Tipi Film'ingösterimi, 25 Şubat günü Selanik İşçi Merkezi'nde yapıldı.

Salona "BİRİMİZ HEPİMİZ HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİNYAŞIYOR VE ÖLÜYORUZ" ismiyle bir fotoğraf sergisi açıl-dı. Özgür Tutsakların ürünlerinin ve Yunanca yayınların ser-gilendiği bir standda açıldı. Stantda, tutsakların yaşadıklarıkoşulları anlatan yazılar ve "Türkiye'de yaşamanın ve hak al-manın tek yolu var: Ölümüne direnmek" sloganı yazıldı.

Saat 19.30'da, Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesiadına Halk Cepheli Mehmet Yaman bir konuşma yaparakemperyalizmi ve onun işbirlikçisi Yunan devletini teşhir etti.Onun ardından Avukat Efi Teli, uzun bir konuşmayla Tür-kiyeli devrimcilere Yunanistan'da yapılan saldırıları anla-tarak, Hasan Koşar'ın tutuklanması ve iade davaları hakkındaizleyicileri bilgilendirdi.

Saat 20.00'da başlayan film ilgiyle izlendi. Filmin biti-minde izleyiciler filmi coşkuyla alkışladılar. Filmi izleme-ye 120 kişi katıldı.

F tiplerinde nasıl haberleşildiğini anlatan haberleşme top-ları izleyicilere atıldı.

Yunanistan devletinin Halk Cephelilere yönelik saldı-rılarına karşı uzun zamandır yürüttükleri “Faşizme ve Em-peryalizme Karşı Mücadele Etmek Suç Değildir, Faşizmve Emperyalizm ile İşbirliği Yapmak Suçtur!” kampanyası,yeni tutuklamalar ve iade davalarının açılmasından sonra,2014 yılında da devam ediyor.

28 Şubat günü Halk Cepheliler ve Yunanlı sol örgüt-lerden insanların da katılımıyla Atina’nın merkezi mey-danlarından olan Monastiraki Meydanı’nda masa açıldı vesesli bildiri dağıtımı yapıldı. Meydanın metro çıkışında ger-çekleştirilen eylem iki saat devam etti.

İade Davaları HukuksuzdurHasan Koşar'ın serbest bırakılması ve iade davalarının dur-

ması için yapılan kampanya kapsamında Politik TutsaklarlaDayanışma Komitesi Selanik'te bir eylem yaptı. 1 Mart 2014günü gerçekleşen eylemde ses düzeninden müzik yayını ya-pıldı ve bildiri okundu.Kampanya pankartları caddenin iki ya-nına asılırken, "Birimiz Hepimiz Hepimiz Birimiz İçin Yaşıyorve Ölüyoruz" isimli fotoğraf sergisi açılarak Türkiye'deki dev-rimci mücadeleden örnekler anlatıldı. Ayrıca kampanya slo-ganlarının yazılı olduğu kuşlamalar caddeye atıldı. Yunan so-lunun da katıldığı eylemde Amerikan bayrağı yakıldı.

Enternasyonalizm Gücümüzdür

Selanik'te F Tipi Film Gösterildi

Özgür Tutsaklar Türkiye Faşizmineİade Edilemez!

BU DÜZEN HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, YAĞMA VE TALAN DÜZENİDİR!54

Yürüyüş

9 Mart2014

Sayı: 407

Page 55: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Hamburg´da 2 Mart günü Ekin Sanat Evi’nde her aydüzenli yapılan Pazar kahvaltısı vardı. Saat 12.00’da baş-layan kahvaltıdan sonra "Avrupa’da ve Türkiye’deYozlaşma ve Mücadele "konulu seminer yapıldı. Seminersaat 16.30’da dayatılan onursuz ve keyfi aramaya kar-şı 37 gündür açlık grevinde olan Şadi Özpolat’a destekiçin Çarşamba ve Cuma günü mahkeme önünde yapı-lacak olan eylem çağrısı ile bitirildi

Faruk Ereren Halkımızın Arasında

Köln Sanat Atölyesi iki haftada birPazar günleri gerçekleştirdiği toplu kahv-altı programını 2 Mart günü bu özel ko-nuğu ile birlikte gerçekleştirdi. Yıllardırhukuksuz bir şekilde hapishanede ve tec-rit koşullarında tutulan ve yargılamasındakeyfiliklere karşı hukuk mücadelesi ve-ren ve iki hafta kadar önce tahliye edi-len Faruk Ereren de kahvaltıda konukoldu. Kahvaltıya 25 kişi katıldı.

Mengene Artıkları ÖzkanGüzel’i Serbest Bırakın!

Anadolu Federasyonu çalışanları 28 Şubat günü Ber-lin`de, 26 Haziran 2013 tarihinde Anadolu Federasyonunayönelik baskı ve yıldırma amaçlı operasyonda tutsak dü-sen ‘Wernicke Korsakoff’ hastası olan Özkan Güzel içinAlmanca ve Türkçe olarak imza kampanyası başlattı.

Özkan Güzel için ırkçı ve yabancı düşmanı Menge-le artığı Profesör NorbertLayraf ”Wernicke Korsakoff-değil sadece beyne giden üç damarda tıkanıklık var, ha-pishanede yatabilir” diye rapor vermişti. Aynı ProfesörNorveç’te 77 kişiyi katleden ırkçı için ‘cezai ehliyeti yok’raporu ile ırkçı katilin akıl hastanesine gönderilmesinisağlamıştı. Anadolu Federasyonu çalışanları yaklaşık üçsaat süren imza kampanyası çerçevesinde 100 imza top-ladı. Kampanyanın Özkan Güzel`in serbest bırakılana ka-dar süreceği halka anlatıldı.

Bu sene 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe ilkkez TAYAD adına katılmaya hazırlanan İsviçre TAYADKomitesi, hazırlıklarının son aşamasına geldi.  İsviçre8 Mart Komitesi’nde aktif olarak yer alan İsviçre TA-YAD Komitesi ayrıca İsviçre’de yayınlanan "VOR-WÄRTS" Gazetesine de TAYAD Komite adına yarımsayfalık yazı hazırlayıp verdi.

TAYAD Komitesinin yazısı 8 Mart günü yapılacakbasımda yer alacak. Yürüyüş esnasında Zürich’in mer-kezi caddesi olan Bahnhosstrasse de Almanca konuşmayapacak olan TAYAD’lılar hazırlıklarını neredeyse ta-mamlamak üzereler. Geniş bir katılımın beklendiği 8 MartDünya Emekçi Kadınlar Gününde yürüyüş saat 13.30 daZürich Hechtplatz ‘da başlayacak. TAYAD’lılar yürü-yüşün ardından Alternatif Radyo Lora’nın davetlisi ola-rak radyoda verilecek operaya katılacaklar.

Yürüyüş Dergisi BizimdirAlmaya Essen şehrinde gerçeğin sesi Yürüyüş afiş-

leri asıldı. Essen şehir merkezi ve birçok yerinde Yürüyüşafişleri asılarak Yürüyüş Dergisi’nin tanıtımı yapıldı.

Halkların Sesi Yürüyüş Dergisi Her YerdeHaftalık Yürüyüş Dergisi standı her hafta olduğu gibi

bu hafta da devam etti. Her Cumartesi günü 14.00 - 16.00arası Londra, WoodGreen Kütüphanesi önünde açılanstantta Grup Yorum’un yurt dışı yasaklarına karşı baş-latmış oldukları açlık grevi ve İngiltere Halk Cephesi-nin de destek açlık grevinde olduğu anlatıldı.

11 derginin verildiği stantta, 8 Mart’ta yapılacak olanDünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği üzerine sohbetedilip, herkes davet edildi.

Bahar Kimyongürİnterpolden Silindi, ŞimdilikTürkiye'nin çıkardığı İnterpol arama kararıyla gittiği

İtalya' da, 21 Kasım 2013 tarihinde tutuklanan ve ardın-dan 2 Aralık tarihinde Brescia mahkemesi tarafından evhapsinde kalmak üzere serbest bırakılan Bahar Kimyon-gür, halen serbest bırakılmayı bekliyor.

1 Mart günü, Clea ve Halk Cephesi, Brüksel İtalyanKonsolosluğu önünde bir eylem gerçekleştirdi. 150 kiş-nin bir araya geldiği eylemde “Bahar'a Özgürlük” sloganlarıatıldı, “100 gün, artık yeter” yazılı dövizler taşındı.Ulus-lararası İnsan Hakları Federasyon başkanı Dan Van Ra-emdonck, “Siyasilerimizin, ifade özgürlüğünün öneminikavramamaları tam bir skandal. Ya aptallar, ya da başkabir ajandaları var” dedi. İnterpol fişlerini kontrol komis-yonu 30 ve 31 Ocak tarihlerinde yaptığı bir toplantının ar-dından, Bahar Kimyongür'ün dosyasını geçici olarakbloke etme kararı aldı. İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü Ko-mitesi Clea, 8 Ocak tarihinde başlattığı imza kampanya-sıyla herkesi “Bahar Kimyongür'ün İadesine Hayır” de-meye çağırıyor.

Zühre Anamızı KaybettikAdana şehitlerimizden Bülent Dil’in Annesi

Zühre Anamızı kaybettik. İngiltere Yürüyüş der-gisi , “Evlatlarının, yakınlarının, dostlarının veBüyük Ailemizin başı sağolsun.” biçimindeaçıklama yaptı.

8 Mart Emekçi Kadınların GünüdürYozlaşma Emperyalizmin Pisliğidir

55

9 Mart 2014

Yürüyüş

Sayı: 407

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Page 56: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Bağımsızlık Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

16 Mart - 22 Mart

“Tarih bir kez daha son sözü direnenlerinsöylediğine tanıklık edecek. Bu güç bizim. Bu

güç şehitlerimizin... Onlardan öğrendikölümü düşmanın elinde bir silah olmaktan

çıkarmayı, ölürken zalimin yüzünemeydan okumayı...”

Cengiz Soydaş

YitirdiklerimizBağımsızlık Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

Devrim ve sosyalizm umudunu büyüt-mek için Kır Silahlı Devrimci Birlikler içindeyer aldılar. Umudun bayrağını taşıyacaklarıyer Malatya dağlarıydı. Cesaret ve feda-karlıkla bu görevlerini sürdürürlerken, 17Mart 1992’de oligarşinin askeri güçleri ta-rafından kuşatıldılar. 5 saat boyunca halkdüşmanlarıyla çatışarak şehit düştüler.

Hasan ERKUŞ; 1972 Malatya Akça-dağ İlçesi Gürkaynak Köyü doğumluydu.Lisede mücadeleye katıldı. İşkenceler-den geçirildi, yılmadı. Köyü ve çevresindeçeşitli faaliyetler yürüttükten sonra gerillayakatıldı.

Sabit ERTÜRK; 1962’de İstanbul Gül-tepe’de doğdu. ‘78’de mücadeleye katıldı.12 Eylül sonrasında, yine mücadelenin için-deydi. 1984’te tutuklandı. 1988'de tahliyeedildikten sonra da yine mücadele içindegörevler üstlenmeye devam etti.

Tuncay GEYİK; 1967’de Sivas’ta doğ-du. 1988'de bu kavganın bilinçli bir mili-tanıydı. Gazi Mahallesi’nde görevler üst-lendi. GOP-KAD kurucularındandı.

Şerafettin ŞİRİN; 1961 Yugoslavya doğumluydu.1977’de İstanbul Esenler Lisesi'nde devrimci saflara ka-tıldı. 1980’de tutuklandı ve 5 yıl tutsak kaldı. Tahliyesindensonra devrim bayrağını taşımaya devam etti.

Mustafa Kemal İNAN; 1971’de Malatya’nın Akçadağİlçesi Gürkaynak Köyü’nde doğdu. Genç yaşta devrim-ci oldu. İstanbul'da İşpor-Der'de çalıştı. '91'de yenidenMalatya'ya gelerek mücadelesine burada devam etti.

Abdullah GÖZALAN; İstanbul Küçükköy’de devrimci mücadele içe-risinde yer aldı. Cunta yıllarında teröre, korkuya teslim olmayıp dire-nişi sürdürenlerdendi. 18 Mart 1981’de Bakırköy’de polisle girdiği ça-tışmada katledildi.

İlhan YILHAN; Dev-Genç içinde yer aldı. 19 Mart 1988’de geçir-diği bir trafik kazası sonucunda aramızdan ayrıldı.

Sabit ERTÜRK

Tuncay GEYİK

Abdullah GÖZALAN

İlhan YILHAN

Hasan ERKUŞ

Hatice ÖZEN

Kahraman ALTUN

Şerafettin ŞİRİN Hu¨seyin C¸ukurluo¨z u¨n Cengiz ic¸ inyazd ig˘i s¸ i ir:

. . .Sen bize

zafer lerin en yu¨ces iniverdin de

gu¨nes¸e c¸ekildin.So¨z sanaso¨z sana

mert del ikanlim iz;bu bayrak

yeni zaferleredalgalanacak. . .

So¨z sanaalnimizi go¨g˘su¨ne

yasladig˘ im iz ILK imiz. . .Kar Makina m iz. . . so¨z sana.Yerde kalmayacak

ahinK iri lan c¸emberparamparc¸a edilecek.. . .Biz olmadan umutBiz o¨ lmeden zafer olmaz!! !

inanc¸ ve kararli l ig˘ iylaalnimiza gec¸t i

kizi l bantlar imiz.Bas¸ka yolu yok:Ya Zafer Ya O¨ lu¨m!. .

. . .Ey Halk! . .Bu s¸anli destan

ve o¨denen bede llersenin ic¸ in. . .

Ey bu u¨ lkenin ayd inlarionurlu, namuslu insanlar i ;

bu bede l lersenin ic¸ in. . .

Ac¸ go¨zlerini zulme bas¸ eg˘meden bak ;o¨ lu¨ lerimizden olus¸an bu dag˘

senin ic¸ in. . .

Hu¨seyin C¸ukurluo¨z

Mustafa Kemal İNAN

1967 yılında Kayseri’de doğdu. Liseli Dev-Gençsaflarında çalıştı. Daha sonraları SDB üyesi oldu. 16 Mart1991’de, İzmir’de ABD Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’ye ge-lişini protesto için yapılan bir eylem sırasında elinde bom-ba patlaması sonucu şehit düştü.

Bir Dev-Genç’liydi o. Özgürlüğün kavgada kazanıl-dığını bilen militan bir kadındı. 16 Mart 1978’de İstanbulÜniversitesi önünde kontrgerilla tarafından gerçekleşti-rilen bombalı saldırıda, 6 kişiyle birlikte şehit düştü.

Page 57: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Kahraman ile ben henüz devrimci değilken tanışmıştım.Ve gerçekten öyle bir izlenim bırakmıştı ki bende şu an nasılanlatabileceğimi bilemiyorum. Onun sanki diğer insanlardanfarkı vardı. Ama bir türlü ne olduğunu çıkaramıyordum. Be-nimle sıradan olaylar üzerine konuşmuştu ve bu konuşmadano güne kadar görmediğim biçimde etkilenmiştim. Kendi ken-dime o günkü değerlendirmemle "İşte tam bir dost, arkadaş"demiştim. O sıralarda kendisini sık göremediğim için adeta bir

özlem duyuyordum.Daha sonraları, mücadeleye girdikten sonra bir gün bir ve-

sile ile karşılaştım ve en büyük sevincim o zaman oldu. Kah-raman'ın da devrimcilik yapması beni mücadeleye daha sıkıbağladı. Kendime hep onu örnek alır olmuştum. Onu tanıyanlarmerhabasının dahi sıcaklığını, değişikliğini bilirler.

Bir gün gezerken istasyonda iki tane boyacının kavga et-tiğini gördük. Ben hiç etkilenmemiştim. O gidip ayırdı. İki üçdakika konuştu çocuklarla. Çocuklar birbirlerine sarılıp ö-püştüler. O da onları seviyordu. Kendisi de okul yıllarında si-mit satıp, boyacılık yapmış. Bu yüzden çocukları çok sever-di. Her fırsatta bunu belli ederdi. Mütevazı bir kişiliği vardı.Herkesi dinlemeyi bilirdi. Kendisi ile ilgili yazabileceğim biranım yok. Fakat onunla geçen bütün zamanım hep eğitici öğ-retici olmuştur.

Bir yoldaşı Kahraman Altun’u anlatıyor:“Onunla Geçen Bütün Zamanım Hep Eğitici Öğretici Olmuştur”

Anıları Mirasımız

Sovyet devriminin önder-lerindendi. Daha 16 yaşındakatılmıştı devrimci harekete.Bolşevik yeraltı örgütlenme-sinin en deneyimli isimlerin-den biriydi. Devrimin arife-sinde Merkez Komitesi üyeli-ğine getirildi. İlk proleter dev-rimin kurulmasını sağlaya-cak ayaklanmanın pratik ön-derliğini üstlendi. Lenin’in po-litikalarını en iyi kavrayıp uy-gulayanlardan biriydi. Bu ne-

denle girdiği her kavgada Lenin’le yan yana oldu. Sos-yalizmin inşasında da birçok görevler aldı. Yorucu dev-rim kavgasının zayıflattığı bünyesi, yakalandığı İspanyolnezlesini yenmesine elvermedi. 16 Mart 1919’da haya-tını kaybetti. Devrim onu çok erken kaybetti.

Yakov Mihailoviç SVERDLOV

Devrimci Sol gerillasıydılar.Dersim Çemişgezek’te ArasorDeresi mevkiinde oligarşininaskeri güçleri tarafından pusu-ya düşürüldüler. 19 Mart1994’de gün boyu süren çatış-mada, beraberlerindeki geril-laların kuşatmayı yarmalarınısağlayarak şehit düştüler.

Mürsel GÖLELİ; 1980 öncesi İstanbul ma-halli birimlerde görev aldı. 12 Eylül sonrasın-da yıllarca tutsak kaldı. ‘90’da Ortadoğu’da-ki kamp faaliyetlerinde kamp komutanlığı veeğitmenlik yaptı. Dersim Gerilla Birliği’nde birsavaşçı olarak şehit düştü.

Nazım KARACA; Nazım, 12 Eylül önce-si gençlik örgütlenmesi içinde yer alarak devrimci mücade-leye katıldı. 1990’larda Dersim dağlarına ilk ayak basan ge-rilla birliğindendi.

Feride KARACA; Feride, gerillada henüz yeniydi, amaçatışmada ilk yaralananlardan olmasına rağmen, son nefesinekadar direnmeye devam ederek şehit düştü.

Mürsel GÖLELİ Nazım KARACA

Feride KARACA

Cephe gerillasıydılar. 20 Mart2002’de Ordu Ünye İlçesi Yeşil-kent Beldesi yakınlarında jan-darma özel timleri ile çıkan ça-tışmada şehit düştüler.

Gökçe ŞAHİN; birliğin komu-tanıydı. Hacettepe Üniversite-si’nde öğrenciyken Dev-Genç

içinde yer aldı. ‘95’te tutsak düştü. Tahliye ol-duğunda tereddütsüz dağlara koştu.

Şengül GÜLSOY; konfeksiyon atölyelerin-de çalışan yoksul bir genç kızdı. Atölyelerde öğ-rendi sınıf mücadelesini. Düşmanı işkenceha-nelerde tanıdı. ‘98’de gerillaya katıldı.

Turan ŞAHİN; gerillaları küçük yaşta tanı-dı, sevdi ve 1997 Ekimi’nde onlardan biri oldu.

Gökçe ŞAHİN Şengül GÜLSOY

Turan ŞAHİN

Antakya Bölgesi’nde devrimci mücadeleiçinde yer aldı. Birçok alanda görev almıştı, amaasıl hayali dağlardı. 21 Mart 1996’da Hatay Yay-ladağ İlçesi Yeşiltepe Köyü yakınlarında sınır-dan geçiş yaparken katledildi.

Devrim Yaşar ASLAN

Bir Newroz günü şehit düştü. Onun şehitli-ği de F Tiplerinde ve direnişte bir “yeni gün”dü.F Tiplerindeki ilk ölüm orucu şehidiydi. CengizSoydaş, şehitliğiyle duvarları eriten, sansürünkaranlığını parçalayan Newroz ateşidir.

Cengiz Soydaş, Trabzon doğumluydu.1990’da Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimar-lık Fakültesi’ndeyken, gençlik mücadelesinde yer

aldı. Dev-Genç’te, Ankara’da demokratik alanda sorumluluk-lar üstlendi. 1995 Temmuz’unda tutuklanarak DHKP-C da-vasından yargılandı. 19 Aralık saldırısında Bartın’daydı. Alnıkızıl bantlı bir ölüm orucu direnişçisi olarak karşıladı saldırı-yı. Sincan F Tipi’ne sevk edildikten sonra, 21 Mart 2001’de oli-garşinin ölüm orucu bitti demagojilerinin ortasına, şehitliğiy-le bir bomba gibi düştü.

Cengiz SOYDAŞ

Page 58: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

Adalet ile zulüm bir yerde barınmazBu iki şey tamamen bir birinin karşıtıdır. Hak, hukuk ve doğruluğun bulunduğu

yerde zulüm olamaz, zalimler bulunamaz. Zulmün bulunduğu yerde ise hak yeme,sömürü, eğrilik, azgınlık vardır ve orada da ne adalet ne de adillik vardır.

Ata SözüYüksekte Yer TutanlarAşağıdakiler Kadar EmniyetteDeğildir.

(Gözünüz yükseklerde olmasınbir gün halk tarafından alaşağıedilirsiniz)

Özlü Söz

Timur'u Timurlenk Yapan Karınca Hikayesi Çağatay Hanı'nın emrinde çalışan orta dereceli bir komutan olan Timur

1000 kişilik bir kuvvetle dostuna (Fahreddin) yardım etmiş, geri dönüyor-du. Hem yardım ettiği için mutluluk ve gururu hem de adamlarını kaybetti-ği için üzüntüyü yaşıyordu.

Hiç beklemediği bir anda saldırıya uğradı. Bu saldırıya karşılık verildi amaTimur sağ elinden ve ayağından ok yemişti.

Timur acıyla bir duvarın önüne oturdu. Eli ayağı tutmaz bir durumda hiç-bir gücü kalmadığını düşünüyordu. Çok üzgündü ve her şeyin bittiğini biliyordu.

34 yaşında hayatının baharında kurduğu tüm hayalleri, bir bir uçup gidi-yordu. Bunları düşünürken başını çevirdi ve bir karınca gördü. O karıncayıtakip etmeye başladı.

Karınca dayandığı dik duvara tırmanmaya çalışıyor, her defasında dü-şüyordu ve hiç yılmıyordu. Birçok denemeden sonra karınca o duvarı aş-mayı başardı.

Timur o an içinden ''Bir karınca bunu başardıysa ben de başarırım'' dedi.Zayıf düştüğü o durumdan hemen kurtuldu. İşte o an Timur'un dünyaya ha-kim olduğu ilk andı.

İnancın ve hayallerin gerçeğe doğru yöneldiği ilk andı. Timur daha son-ra güçlü bir devlet kurdu ve kısa zamanda Orta Asya'nın büyük bir bölümü-nü egemenliği altına aldı.

Einstein ve Odaklanma : Tıraş olmakiçin neden banyo sabunukullanıyorsunuz?

Bir gün aile dostlarından biri,banyoda traş olurken gördüğü Einstein’esordu: “Tıraş olmak için neden banyosabunu kullanıyorsunuz?”

Alman asıllı Amerika’lı fizikçiAlbert Einstein, düşüncelerini sadeceyaptığı icraatlara yönelttiğini belirten şucevabı verdi: “İki sabun zihnimi meşgulediyor.”

Kıssadan Hisse

Öykü

Page 59: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

ÖÖğretmenimizğretmenimiz

Kahramanlarımızın sıradan insanlardan farkıdevrimciliği bir yaşam biçimi olarak

kavramalarındadır. Kendileri ile olan savaşısürekli kılmalarındadır.

Bir ömür boyu devrimcilik,savaşı büyütmektir!

Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi'ninsavaşı 30 yıldır süren bir savaştır.

Bu savaşta Mahirler, Niyazi, Sabo, Sinanlarhalkların mücadelesine önderlik etmişler ve

Halk Kurtuluş Savaşı'nın tarihini yazmışlardı. Bu savaşta Parti-Cepheliler öldüler,

yüzlerce öldüler ve öldürdüler. Halkı örgütlediler.Devrimin hamalı ve kurmayı oldular.

Özverili ve fedakardılar.Partiye, yoldaşlarına güvendiler, bağlı kaldılar.

Bu tarihin kahramanıydılar.

Page 60: HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/407.pdf info@yuruyus.com Haftalık Dergi / Sayı: 407 9 Mart 2014 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM! Bu Düzen

info

@yu

ruyu

s.com

ww

w.y

uru

yu

s.c

om

‘BİR ÜLKENİN TÜRKÜLERİNİ YAPANLAR, YASALARINI YAPANLARDAN DAHA GÜÇLÜDÜR!’

HİÇBİR GÜÇ HALKIN SESİNİ; GRUP YORUM'U SUSTURAMAZ!

HALKIMIZ! BU DÜZENİ YIKALIM!

Bu Düzen Meclisiyle, Mahkemeleriyle, Başbakanıyla, Bakanlarıyla, Milletvekilleri,

Tüm Kurum ve Kuruluşlarıyla Gayrimeşrudur!

Bu Düzen Sömürü, Hırsızlık, Yolsuzluk, Yağma ve Talan Düzenidir!

BAŞBAKAN’IN EVİNDE BOŞALTMAKLA BİTMEYEN TRİLYONLAR...

YÜZ BİNLERİN KORKUSU SÜRÜYOR!

AKP YALANLARINI, YOLSUZLUKLARINI, HIRSIZLIKLARINI,

TALAN VE ZULMÜNÜ KİMSE BİLMESİN, DUYMASIN İSTİYOR!

YÜZ BİNLERE FAŞİZMİN ZULMÜNÜ, HALKIN AÇLIĞINI VEÇÖZÜMÜNÜ TÜRKÜLERİYLE, EZGİLERİYLE ANLATAN

GRUP YORUM'A SALDIRIYOR!