45
Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI Tapu Dairesi Başkanlığı Şube Müdürü 2013 / Ankara

Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

  • Upload
    buicong

  • View
    238

  • Download
    6

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI

Tapu Dairesi Başkanlığı Şube Müdürü

2013 / Ankara

Page 2: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

2

Her hakkı saklıdır. İzinsiz dağıtılamaz, çoğaltılamaz ve amacı dışında kullanılamaz. © 2013 Tapu ve Kadastro Eğitim Müdürlüğü

Page 3: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

3

TAPU SİCİL UYGULAMALARI ÖNSÖZ YERİNE : Tapu senedi, arazinin belirli bir parçasının veya üzerine inşa edilmiş bağımsız bölümün malikini gösteren, tapu müdürlüğünce verilmiş kamusal nitelik taşıyan bir belgedir. Bir anlamda tapu senedi, dayandığı sicilin önemli özelliklerini barındıran bir sicil özeti gibidir.

Tapu sözcüğü, eski Türkçe’de güvenilir anlamına gelen ve Türkçe bir kelime olan “tapuk” kelimesinden türetilmiştir.

6083 sayılı Teşkilat Yasası ile Genel Müdürlüğün temel görevlerini “ Devletin sorumluluğu altındaki tapu sicillerinin düzenli bir biçimde tutulmasını, taşınmazlarla ilgili her türlü akitli ve akitsiz tapu işlemleri ile tescil işlerinin yapılmasını, siciller üzerindeki değişikliklerin takibini, denetlenmesini, sicil ve belgelerin arşivlenerek korunmasını sağlamak ve Ülkenin kadastrosunu yapmak, değişiklikleri takip etmek, tapu planlarının yenilenmesini ve güncellenmesini sağlamak, bunlara ilişkin kontrol ve denetim hizmetlerini yürütmek. “ biçiminde tanımlamak olanaklıdır.

KİMİ ÖRNEK ALMALIYIZ ? ( SERVER DEDE’NİN ÖYKÜSÜ)

Görevine çok bağlı bir Defterhane amiri olan Server Efendi, kayıtların muhafazası için defterlerin dışarı çıkarılmasına izin vermezdi. 18. asrın sonlarına doğru, Anadoluda'ki iki kasaba arasında meranın paylaşılamaması yüzünden ihtilâf çıktığı ve çatışma ihtimali bulunduğu haberi alınmış, bunun üzerine padişah Birinci Mahmud (1730-1754) arazilerle ilgili defterleri istetmiş fakat hiç ummadığı bir cevap ile karşılaşmıştı.

Server Efendi, 'Fatih Sultan Mehmet Hazretleri'nin koyduğu kanuna göre, Defterhane'den gece vakti defter çıkarılması men edilmiştir. Hünkârım beni af buyursunlar. Defteri gece dışarı çıkartamam yanıtını vermişti. Bunun üzerine Padişah, Server Dede’yi idam ettirdi. Bizler bu gün Server Dede’nin yaptığı işi yapmaya çalışıyoruz.Kanun uğruna gerekirse başını vermekten çekinmeyen bir anlayışın (Ser verip sır vermeyen) temsilcileriyiz.Yasalara bağlılık, dürüstlük ve cesaret en belirgin özelliğimizdir. Tapu Sicil Tüzüğünün 100. maddesi tapu sicillerinin daire dışına çıkarılmasını yasaklamıştır. Demek ki Server Dede anlayışı halen devam etmektedir.

TAPU MÜDÜRLÜKLERİ NE YAPMAKTADIR? (HAYAT HÜRRİYET MÜLKİYET)

Liberal İngiliz düşünür/kuramcı John LOCKE Liberalizmin temelini HAYAT, HÜRRİYET ve MÜLKİYET sözcükleri ile açıklamıştır. Tapu müdürlükleri de kuruluşundan günümüze taşınmaz mülkiyetinin koruyucusu olmuştur. Bu bağlamda daha önce ki isminin tapu sicil muhafızlığı olduğunun bilinmesi gereklidir. Mülkiyeti koruyamayan hiçbir sistem kalıcı olamamıştır. Bu nedenle tapu müdürlüklerimiz dünyanın en KUTSAL ve SAYGIN işlemlerinden birisini yapmaktadırlar. Ancak yapılan işin saygınlığına rağmen, kurum çalışanlarına yeterince saygın davranılmadığı üzücü bir realitedir.

Page 4: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

4

Bu saygınlığın ise yeni memur arkadaşlarımızın duyarlı çalışmaları ile perçinlenebileceği unutulmamalıdır. SORUNLARIMIZ NELERDİR ? GÜÇ BENDE REFLEKSİ Tapucu bütün kanunları bilmek zorundadır.Hatta yargı mensuplarından bile daha iyi bilmek zorundadır. Verilen yetkilere sıkı sıkı sarılırız. Bu nedenle tüm kurumlar bize görev verir. (Veraset ve İntikal ilişiği, DASK, Emlak beyan değeri vb.) Oysa bizim asli işimiz tapu sicilinin düzenli tutulmasını sağlamaktır (6083 sayılı Teşkilat Kanununun 2. maddesi) Tüm kurumların görevlerini yapmaktan dolayı asli işimizi yapmakta ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Yapılması gereken nedir öyleyse ? Kurumsal yükü ve kırtasiyeciliği azaltan önlemlerin hızla alınması gerekir. İşimiz olmayan şeylere dönüp bakmayacağız, ama işimiz olan şeyi de mükemmel yapacağız. İŞLEM YOĞUNLUĞU Tapu müdürlüklerinde olağanüstü bir işlem yoğunluğu vardır. Akıllı bir yöneticinin bu iş yükünü azaltıcı yöntemler geliştirmesi gerekir. Ancak çarpık ve baskıcı yapısal durum nedeniyle merkezi ve yerel birimlerimiz kolaylaştırıcı önlemleri bile almaktan aciz kalmaktadır. Örneğin düzeltme işlemi merkezi yönetim tarafından kolaylaştırır yasal düzenleme yapılmamakta, yapılmış olan ve ciddi kolaylık sağlayan 1458 sayılı Genelge uygulanamamaktadır. Müdürlerimiz insiyatif alarak düzeltmeden kaçınmaktadır. Bu nedenle yargısal düzeltme işlemleri yoğun biçimde gerçekleşmektedir. Yargısal düzeltme için, komşu parsel maliklerinin dayanak belgeleri ve tapu kayıtları, dava açıldığına ilişkin belirtme, kesinleşmemiş mahkeme kararı şerhi, mahkeme kararının infazı gibi süreçlerle işlem yoğunluğu artırılmaktadır. YERİNDELİK DENETİMİ Personelimiz üzerindeki olağanüstü işlem yükü nedeniyle hata yapmamak üzerine kurulmuş bir tapu işleyişi mevcuttur. Hataların zamanaşımından bağımsız olarak maddi tazminata dönüşebilmesi nedeniyle personel etkin biçimde yerindelik denetimi yapmakta, başka idarelerin görev ve sorumluluk alanına giren konuları yakinen irdelemekte, bu durum da personel iş yükünün artışına neden olmaktadır. Başka idarelerin görev alanına girmeyen ve kendi işini iyi yapabilen bir tapu sicilini beraberce kurmalıyız. ÇÖZÜM NEDİR ? (e-TAPU) Tapu işlemlerinin tamamen elektronik ortam üzerinden ve güvenli olarak gerçekleştirildiği, manuel tescilin ortadan kıldırıldığı, elektronik arşive geçen bir tapu sicili hedeflenmektedir.

Page 5: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

5

ELEKTRONİK TAPU SİCİLİNE YÖNELİK ADIMLAR

• Yevmiye defterinin elektronik ortama alınması, • *T.C. Kimlik güncellemelerinin hızlandırılması • *Kamu orta malları sicilinin elektronik ortama alınması, • *Kamu hacizlerine yönelik Ankara ve Kırıkkale illerinde pilot uygulamanın

başlatılmış olması, • *İkinci nüsha tapu kütükleri, tapu senetleri, ipotek belgeleri ve terkin

cetvellerinin salt elektronik ortamda tutulmaya başlanması, • *Merkez ve bazı taşra birimlerimizde yürütülen e- arşiv çalışması ile,

arşivimize giren belge sayısının azaltılmasının yanısıra, tescilin dayanağını oluşturan belgelerinde taranarak elektronik ortama alınması çalışmaları hızlandırılmıştır.

Tapu sicili uygulamaları başlığı altında 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Tapu Siciline ilişkin bölümleri ile Tapu Sicili Tüzüğü dersimizin toplam kapsamını oluşturmaktadır. Ders içeriğinde Özel önemi olduğunu düşündüğümüz Tescil, terkin unsurları görsel olarak anlatılacaktır. Düzeltme işlemlerinin özel olarak üzerinde durulacaktır. Bazı Genelgelere değinilme zorunluluğu vardır. (2010/6 ve 2010/7, 2011/3 Vb.) Kurumumuzun ciddi sorun yaşadığı sahtecilik eylemleri karşısında yaşadığımız sıkıntılar ve çözüm önerileri ayrı bir ders konusu olarak anlatılacaktır.

Page 6: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

6

Page 7: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

7

TAŞINMAZ MAL MÜLKİYETİNİN KONUSUNU NELER OLUŞTURUR

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1008. Maddesi gereğince tapu kütüğüne tescili gereken haklar ; 1. Mülkiyet, 2. İrtifak hakları ve taşınmaz yükleri, 3. Rehin hakları.

Olarak belirtilmiştir.

NELER TAŞINMAZ SAYILMAKTADIR. Medeni Kanunun 704. Maddesi gereği;

1.Arazi, 2.Tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar, 3.Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler, Taşınmaz olarak kabul edilmektedir. 7. Haziran 1994 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Tapu sicili Tüzüğü;

Arazi Madde 8 - Bir sicil bölgesindeki arazi,tamamının veya büyük kısmının bulunduğu

mahalle veya köyün kütüğüne yazılır. Birden fazla sicil bölgesinde kalan taşınmaz mal,ilgili olduğu her sicil bölgesi kütüğüne ayrı ayrı yazılır ve kayıtlı olduğu diğer sicil bölgeleri de Gösterilir.Bu taşınmaz malla ilgili her türlü talep büyük kısmının bulunduğu müdürlüğe yapılır.Bu müdürlükçe yapılan işlemler ilgili müdürlüklere bildirilerek,tapu sicili üzerinde gerekli değişikliğin yapılması sağlanır.

Bağımsız bölümler Madde 9 - Ana taşınmaz malın bağımsız mülkiyete konu olan bölümleri,kat mülkiyeti

kütüğünde ayrı ayrı sayfalara yazılır. Müstakil ve daimi haklar Madde 10 - Müstakil ve daimi niteliği bulunan irtifak hakları,üzerinde kurulduğu

taşınmaz malla irtibatlandırılarak kütüğün ayrı bir sayfasına taşınmaz mal olarak yazılır. Bu şekilde kütüğe taşınmaz mal olarak yazılan müstakil ve daimi haklar, üçüncü kişilere devir olunabilir,mirasçılara intikal edebilir ve üzerlerinde her türlü ayni ve şahsi hak kurulabilir.

1. TAPU SİCİLİNİN İLKELERİ: Tapu Sicili Tüzüğünün 4. Maddesi – “ Tapu sicili, taşınmaz mal ile üzerindeki hakların durumlarını göstermek üzere Devletin sorumluluğu altında tescil ve açıklık ilkelerine göre tutulan sicildir” diyerek tapu sicilini en yalın biçimde tanımlamıştır.

Page 8: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

8

Türk Medeni Kanunu’nun 705. Maddesinde ;

MADDE 705.- Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur.

Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır denilmek suretiyle taşınmaz mülkiyetinin kazanımı (Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma vb.) ayrıksı haller dışında tescil koşuluna bağlanmıştır. Bu olgu tescilin zorunluluğu ilkesinin varlığını göstermektedir.

Türk Medeni Kanunu’nun 1020. maddesinde “Tapu sicili herkese açıktır. İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir. Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez.” Hükmü yer almaktadır. Madde tanımında, ilgisini inanılır kılma koşuluyla herkesin sayfa yada belge örneklerinin yasal harçlarını yatırmak koşuluyla kendisine verilmesini isteyebileceği, bu nedenle kimsenin tapu sicilinde var olan bir kaydın kendisi tarafından bilinmediğini iddia edemeyeceğinin saptandığı görülmekte olup, bu durum açıklık ilkesinin varlığını kanıtlamaktadır.

Sicillerin tutulmasından Devletin sorumlu tutulması ilkesi ise sicilin güvenle

ilgili yönünü oluşturmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 1007. maddesinde “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” Denilerek sicillerin tutulmasında Devletin sorumluluğu hüküm altına alınmıştır.

Sonuç olarak tapu sicilinin ilkeleri; 1. Tescil, 2. Açıklık (Aleniyet), 3. Devletin Sorumluluğu;

Olarak üç başlık halinde toplanabilmektedir.

2. TAPU SİCİLİNİN TUTULMASI :

Madde 5 - Her ilçenin idari sınırları bir tapu sicil bölgesidir. Tapu sicili,bölgesi içindeki her

mahalle veya köy için ayrı ayrı düzenlenir. Genel Müdürlük,işlemlerin ve nüfus yoğunluğunun çok olduğu ilçelerde birden fazla müdürlük oluşturabilir.

Tapu sicilinin tutulmasındaki ana kural ilçe idari sınırlarının esas alınmasıdır. Yani

merkezi yapılanma içindeki her ilçe genel olarak bir tapu sicil bölgesidir.

Page 9: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

9

Tapu sicilleri ise bölgesi içindeki her mahalle yada köy için ayrı ayrı düzenlenir. Yani aynı tapu sicil bölgesi içerisindeki her bir mahalle için birden başlayarak ayrı tapu kütükleri açılmakta, zamanla mahalle sınırlarının değişmesi yada yeni mahalleler oluşumu halinde önceki mahallelerde kalan kayıtlar usulümce yeni mahalle sicillerine aktarılmaktadır.

3. ANA VE YARDIMCI SİCİLLER

-Tapu sicili,aşağıda belirtilen ana ve yardımcı sicillerden oluşur: A) Ana siciller: a) Tapu kütüğü, b) Kat mülkiyeti kütüğü, c) Yevmiye defteri, d) Resmi belgeler (resmi senet, mahkeme kararı ve diğerleri) e)Plan,

B) Yardımcı siciller: a) Mal sahipleri sicili, b) Aziller sicili, c) Düzeltmeler sicili, d) Kamu orta malları sicili.

Genel müdürlük gerekli gördüğü yerlerde sicillerin bir kısmını ya da tamamını karteks şeklinde veya bilgisayar ortamında tutturmaya yetkilidir.

4. İSTEM, BELGELENDİRME, HAK SAHİBİNİN TAYİNİ :

İstem zorunluluğu Madde 11 - Kanunlarda veya bu Tüzükte yazılı istisnalar dışında,yazılı istem

olmadıkça tapu sicili üzerinde işlem yapılamaz. İstem,tescili bozucu veya hükümsüz kılıcı kayıt ve şarta bağlanamaz. Müdürlüklere her türlü işlem için yapılacak başvurular,memur tarafından başvuru belgesi doldurulmak,tarih atılmak,memur ve başvuruda bulunan tarafından imzalanmak suretiyle yazılı hale getirilir. Sağır,dilsiz ve körler ile okuma yazma bilmeyenler tarafından yapılacak başvurularda bu Tüzüğün 17 nci ve 18 inci Maddeleri hükümleri uygulanır.

İstemde bulunacaklar Madde 12 - Kanuni istisnalar dışında, tapu sicilinde hak sahibi olan kişiler

istemde bulunabilir. Tapu siciline yazımdan önce hak sahibi olmuş kişiler de bu hakkın yazımı için gerekli belgelerle istemde bulunabilirler.

Hak sahibinin belirlenmesi Madde 13 - İstem, müdür veya görevlendireceği bir memur tarafından

incelenerek hak sahibi tarafından yapılıp yapılmadığı saptanır. İstemde bulunan hak sahibi gerçek kişi ise, nüfus cüzdanı veya pasaport istenilerek kütük, resmi senet ve taşınmaz mal dosyasındaki belgelerde yer alan imza ve fotoğraflara göre aynı kişi olup olmadığı belirlenir. Nüfus cüzdanı ve pasaport dışında kimlik tespitinde kabul

Page 10: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

10

edilebilecek diğer belgeleri belirlemeye Genel Müdürlük yetkilidir. İstem vekaleten yapılmışsa vekilden Noterlik Kanununa göre düzenlenmiş ve istem konusu işleri yapmaya yetkili olduğunu içerir vekaletname istenir. Vekil, tevkil yetkisine dayalı olarak bir başkasını vekil tayin etmiş ise, ayrıca dayanağı olan vekaletname de aranır. Vekilin kimliği saptandıktan sonra tapu sicilindeki hak sahibi ile vekaletnamedeki müvekkilin kimliği karşılaştırılır. İstem bir tüzel kişi adına yapılmış ise, talep edilen işlemi yapabileceğini ve temsilcilerini belirten, kanunlarda yazılı mercilerden alınmış yetki belgesi aranır. İstemde bulunan kişi kanuni temsilci ise, yetkili olduğunu belirten karar veya belge istenir. İstem resmi kuruluşlarca yapılırsa, kuruluşların ve temsilcilerinin yetkilerinin olup olmadığı araştırılır.

Akdi gerektirmeyen işlemlerde istem belgesi düzenlenmesi Madde 15 - Akit yapılmasını gerektirmeyen işlemlerde istem sahibinin kimlik

bilgileriyle adresini içeren istem belgesi düzenlenir. İstem sahibi belgeyi, "okudum" ibaresini yazarak imzalar, Belge, müdürle belgeyi düzenleyen memur tarafından imza edilir ve daire mührü ile onarır.

Akdi gerektiren işlemlerde resmi senet düzenlenmesi Madde 16 - Akdi gerektiren işlemlerde resmi senet düzenlenir. Resmi senede

tarafların kimlik bilgileri ve ikametgah adresleri eksiksiz yazılır. Düzenlenen resmi senet memur tarafından müdür ve tarafların huzurunda okunur. Taraflar isterlerse resmi senedi kendileri de alıp okuyabilirler. Resmi senede tarafların fotoğrafları yapıştırılır. Taraflar resmi senetteki imza yerine "okudum" ibaresini yazdıktan sonra, hem imza yerlerini ve hem de karşılıklı birbirlerinin fotoğrafı üzerini imzalarlar. Tarafların imzası alındıktan sonra resmi senedi, müdür ve düzenleyen memur da imza ederler. Ayrıca müdür, daire mührü ile kendi imza yerini ve fotoğrafları mühürler.

Tanık bulundurulması gereken haller Madde 17 - Akitli ve akitsiz işlemlerde; a) Taraflardan biri veya birkaçı imza bilmiyorsa, b) Taraflardan biri veya birkaçı okuma yazma bilmiyorsa, c) Taraflardan biri veya birkaçı sağır, kör veya dilsiz ise, d) Tarafların kimliğinde kuşkuya düşülmüş ise, e) Ölünceye kadar bakma akitlerinde, f) Kanunların öngördüğü işlemlerde iki tanık bulundurulur. İşlemin yapıldığı

dairede çalışanlar tanıklık yapamazlar. Taraflardan birinin Türkçe bilmemesi halinde, ayrıca yeminli tercüman bulundurulur. Tanıklar ve tercüman da resmi senedi imza ederler. Resmi senede tanık ve tercümanın kimlik bilgileri ve ikametgah adresleri yazılır. Tanık ve tercümanın okuma yazma bilmesi ve temyiz kudreti bulunan reşit kimselerden olması gerekir.

Page 11: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

11

İmza bilmeyenin işareti Madde 18 - Taraflardan biri veya birkaçı imza bilmiyorsa,sol elin baş

parmağı,yoksa diğer parmaklardan biri ilgili belgeye bastırılır ve hangi parmağın bastırıldığı yazılır. Mühür kullanılması halinde parmağın da bastırılması zorunludur. Tanıklar mühür ve parmak izini onaylarlar.

İkametgahta istem belgesi düzenlenmesi veya akit yapılması Madde 19 - Taraflardan birinin tapu idaresine gelmesine engel bir durumu

varsa ikametgahta istem belgesinin düzenlenmesi veya akdin yapılması istenebilir. Bu halde başvuru belgesinde adres ve varsa telefon numarası da belirtilir. müdür,akitli işlemlerde iki memuru ikametgahta işlem yapmaları için görevlendirir. Memurlar belirtilen adrese gittikten sonra,o taşınmaz malla ilgili kısıtlayıcı bir istem gelirse telefonla veya memur gönderilerek durum bildirilir. Taraflar akdi imza etmemiş ise,gelen kısıtlama taraflara memur tarafından bildirilir ve yevmiye defterine işlemden önce kaydedilir. Gelen kısıtlama,işlemin yapılmasına engel ise müdür istemi reddeder.

Resmi senedin içeriği Madde 20 Resmi senede,işleme konu taşınmaz mal ve tarafların isteği açıkça

yazılır ve yevmiye defterine kaydedildiği tarih,saat ve dakikası belirtilir. Resmi senette,silinti,kazıntı,çıkıntı yapılamaz. Resmi senetlerdeki yanlışlık ve eksiklik akdin altına yazılarak taraflar ve memurlarca imzalanır. Resmi senet birkaç sayfa ise her sayfası ayrı ayrı imzalanır.

Resmi senet düzenlenmesi gerektirmeyen işlemlerde aranacak belgeler Madde 21 - Resmi senet düzenlenmesini gerektirmeyen hallerde ayni hakların

tescili için; a) İstem,kanuni veya mansup mirasçılar tarafından yapılırsa hakim tarafından

verilmiş veraset belgesi. b) İstem, lehine vasiyet edilen tarafından yapılırsa hakim tarafından tescil için

yazılan yazı ile birlikte tenfiz kararı ve vasiyetnamenin onaylı bir örneği, c) Miras taksimi noter tarafından yapılmış ise sözleşme; mirasçılar arasında

yazılı olarak yapılmış olup da, mirasçıların imzaları noterce onaylanmamışsa tüm mirasçıların; imzaların bir kısmı onaylanmış ise imzaları onaylanmamış olanların başvuruları,

d) Hükmen yapılan kamulaştırmalarda, kesinleşmiş mahkeme kararı, e) Cebri icra veya ortaklığın giderilmesi yoluyla yapılan satışlarda, taşınmaz

malın kime ihale edildiğini belirten ve tescili içeren ilgili merciin yazısı, f) Mahkeme kararına dayalı tescillerde, kesinleşmiş mahkeme kararı, Aranır.

Page 12: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

12

Yevmiye defterine kayıt Madde 22 - Müdürlüğe gelen istemler; a) Akitli işlemlerde, usulüne uygun resmi senet düzenlenerek taraflarca

imzalanmasından, b) Akitsiz işlemlerde, istem belgesinin imzalanmasından, c) Resmi kurumların akitsiz işlemlerine ait yazılarının alınmasından, sonra

yevmiye defterine kaydedilir. Yevmiye defterine her sene başında, birden başlayan sıra numarası verilir.

Yevmiye defterine; istemin niteliği,tarihi,saat ve dakikası,istemde bulunanın adı,soyadı ve adresi yazılır. Yevmiye defteri müdür tarafından her iş günü tarih atılarak açılır ve iş günü sonunda kapatılarak imzalanır. Yevmiye defteri işlem olmadığı günlerde açılıp kapatılmaz. Yevmiye defterine, tapu sicili üzerinde işlem yapılmasını gerektiren veya reddedilen istemler kaydedilir. Tapu sicili üzerinde kayıtlı hakların birbirlerine üstünlüğü, bu deftere yazım tarih ve sıra numarasına göre belirlenir. Müdür daire dışına çıkarken veya izin ve rapor gibi nedenlerle görevinden ayrılırken yetki verdiği memuru yevmiye defterine yazar ve imza eder. Müdür göreve dönünce, göreve başladığını yine yevmiye defterine yazar ve imza eder. Yevmiye defterine kayıtlar siyah veya mavi mürekkepli kalemle yazılır.

İstemin reddedilmesi Madde 23 - Mevzuat ve bu Tüzükte yer alan hükümlere uygun olmayan ve

Türk Medeni Kanununun 921 inci Maddesine göre geçici şerhe de imkan bulunmayan istemler, geciktirilmeden, gerekçesi, itiraz yeri ve süresi de belirtilmek suretiyle reddedilir. Ret kararı, istem sahibine elden veya Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Ret kararına, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde müdürlüğün bağlı bulunduğu üst birime, bu birimin kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Genel Müdürlüğe itiraz edilebilir.

5. TESCİL VE ÇEŞİTLERİ :

Tescilin şekli Madde 24 - İstem, yevmiye defterine kaydedildikten sonra, aynı tarih ve

yevmiye numarası ile kütüğe tescil edilir. Tescil, siyah veya mavi mürekkepli kalemle ve kitap harfleriyle okunaklı şekilde yazılır. Kütük üzerinde kazıntı, silinti, çıkıntı yapılamaz. Tescillerde yevmiye defterindeki sıra numarası esas alınır.

Mülkiyet hakkının tescili Madde 25 - Kütük sayfası malik sütunundaki devreden kişinin adı ve soyadı,

baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası kırmızı mürekkepli kalemle çizilir ve yine kırmızı mürekkepli kalemle tarih ve yevmiye numarası yazılır. Malik sütununun ilk boş satırına yeni malikin adı, soyadı ve baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası yazılır. Tüzel kişilerin adı tam olarak yazılır. Müşterek mülkiyette pay miktarı; paydaşların adı, soyadı ve baba adından sonraki kısımda,

Page 13: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

13

bayağı kesir olarak gösterilir. Bir paydaş sonradan başka paya sahip olduğu takdirde, payın tescili sırasında payların toplamı yazılır. İştirak halinde mülkiyette iştiraki doğuran neden, malik isimlerinin ortak paranteze alınmasından sonra belirtilir.

Ortaklaşa kullanılan yerlerin tescili Madde 26 - Sosyal tesis, ticari mahal, yüzme havuzu, tenis kortu gibi taşınmaz

mal veya bağımsız bölümler ortaklaşa kullanıma ayrılmış ise, malik sütununa faydalanan taşınmaz malların ada ve parsel veya bağımsız bölüm numaraları yazılır. Ortaklaşa kullanılan yerler, faydalanan taşınmaz mallarda aynı ada ve parsel içerisinde olabileceği gibi, ortak sınırı olmaksızın ayrı ada ve parsellerde de bulunabilir. Faydalanan taşınmaz malların kütük sayfasının beyanlar bölümüne, ortaklaşa kullanılan taşınmaz malın, hangi ada ve parsel veya bağımsız bölümle ortak olduğu belirtilir. Ortaklaşa kullanılan yerler, kanuni istisnalar dışında, faydalanan bütün taşınmaz mal maliklerinin birlikte istemleri olmadan müşterek mülkiyete dönüştürülemez.

İmar uygulanmasının tescili Madde 27 - Kesinleşmiş imar parselasyon planlarıyla ada dağıtım cetvelleri,

maliklerin rızası alınmadan re'sen tescil edilir.

Tahsis yoluyla tescil Madde 28 - Devlet veya kamu kurumlarınca dağıtılan taşınmaz mallar, ilgili

kanuna uygun şekilde ve yetkili mercilerce verilen karar ve dağıtım cetvellerine dayalı olarak hak sahipleri adına tescil edilir.

Arazi toplulaştırmalarında tescil Madde 29 - Arazi toplulaştırmalarında yeni doğan parseller, yetkili mercilerce

onanan kesinleşmiş toplulaştırma planları ile yeni maliklerini gösteren cetvellere dayanılarak hak sahipleri adına tescil edilir.

7. İRTİFAK HAKLARI VE TAŞINMAZ MAL MÜKELLEFİYETİ İLE REHİN HAKLARININ TESCİLİ :

İrtifak hakları ve taşınmaz mal mükellefiyetinin tescili Madde 30 - İrtifak hakları, kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tescil edilir.

Şahsi irtifak hakları, ilgili taşınmaz malın kütük sayfası irtifak hakları sütununda mükellefiyet anlamına gelen "M" harfi ile gösterilir. Hak sahibinin adı, soyadı, baba adı ve irtifak hakkının çeşidi belirtilerek ve varsa süresi yazılarak tescil edilir. Bu hakların tescilinde, ayrıca her bir irtifak hakkı için A,B,C.... gibi harfler kullanılır. Arzi irtifak hakları, lehine irtifak hakkı tesis edilen yararlanan (hakim) arazinin kütük sayfasında hak anlamına gelen "H" harfi ile, aleyhinde irtifak hakkı tesis edilen yükümlü (hadim) arazisinin kütük sayfasında ise, "M" harfi ile gösterilir. Yararlanan

Page 14: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

14

arazinin kütük sayfası irtifak hakları sütununda hangi taşınmaz mal aleyhine nasıl bir irtifak hakkı olduğu tescil edilir. Gerekiyorsa planında da gösterilir. Yükümlü taşınmaz malın kütük sayfasında ise hangi taşınmaz mal lehine nasıl bir irtifak hakkı olduğu tescil edilir. Taşınmaz mal mükellefiyeti, yükümlü arazinin kütük sayfası irtifak hakları sütununa tescil edilir. Hak sahibi ve kıymeti belirtilir. Belirli bir taşınmaz mal lehine yükümlülük söz konusu ise, aynı zamanda yararlanan taşınmaz mal kütük sayfası irtifak sütununda niteliği de belirtilerek tescil edilir.

Rehin haklarının tescili Madde 31 - Taşınmaz mal rehin haklarının tescili, kütük sayfası özel kısmında

aşağıdaki şekilde yapılır: a) Her bir rehin hakkı; A,B,C... gibi harfler altında tescil edilir. b) Tescilde, ipotek "İ", ipotekli borç senedi "İ.B.", irat senedi "İ.S." harfleriyle

gösterilir. c) Alacaklının adı, soyadı ve baba adı, tüzel kişinin ünvanı yazılır. İpotekli

borç senedi hamiline yazılı ise, bu durum belirtilir. d) Rehin miktarı, varsa faiz oranı, rehin derecesi, rehin müddeti ile tescil tarihi

ve yevmiye numarası yazılır. Rehin hakkının tesisindeki şartlarda yapılan değişikliğe ait sözleşmelerle alacağın kısmen ödenmesine ilişkin istemler ve Borçlar Kanununun 162 nci Maddesi uyarınca yapılacak alacağın temliki sözleşmeleri ve benzerleri, düşünceler sütununda belirtilir. Serbest dereceden yararlanma hakkı veren sözleşmeler şerhler sütununda gösterilir.

Müşterek rehnin tescili Madde 32 - Müşterek rehinin tescili aşağıdaki şekilde yapılır: a) Aynı malike ait birden çok taşınmaz mal veya payı aynı alacak için rehin

edilirse; ilgili taşınmaz malların kütük sayfaları rehin sütununa alacak miktarının tamamı tescil edilmekle birlikte, düşünceler sütununda hangi taşınmaz mallarla müştereken rehinli olduğu belirtilir.

b) Müştereken ve/veya müteselsilen borçlu kimselere ait birden çok taşınmaz mal veya payı aynı alacak için rehin edilirse; ilgili bütün taşınmaz mal kütük sayfaları, rehin sütununa alacak miktarının tamamı tescil edilmekle birlikte, düşünceler sütununda hangi taşınmaz mallarla müşterek rehinli olduğu belirtilerek, müşterek ve müteselsil borç olduğu ayrıca açıklanır.

c) Müşterek ve/veya müteselsil borç durumu söz konusu olmaksızın, aynı alacak için birden çok kişilere ait taşınmaz mal veya pay rehin edilirse, taşınmaz mal veya paylardan her birinin bu alacağın belli bir kısmı için rehin edilmesi gerekir. İlgili taşınmaz malların kütük sayfaları rehin sütununa, rehin miktarından taşınmaz mala isabet eden miktarı tescil edilir. İstemde bulunanlar her bir taşınmaz malın ne miktar için rehnedildiğini belirtmezlerse, istem red edilir.

Page 15: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

15

Payın rehnedilmesi Madde 33 - Müşterek mülkiyete konu taşınmaz mallarda payın rehnedilmesi

halinde, kimin payının rehinli olduğu düşünceler sütununda belirtilir. Taşınmaz mal paylara ayrılarak rehnedilemeyeceği gibi, paydaşın payı da bölünerek rehnedilemez. Kat irtifakı kurulmuş taşınmaz mal üzerinde, arsa payları ayrı ayrı rehne konu olabilir. İştirak halinde mülkiyette, iştirak çözülmeden bir paydaşın payı rehnedilmez.

Korunmuş miktar Madde 34 - Daha sonra tesis edilecek rehin için saklı derece bırakılmak

istenirse rehindeki şekle uyulmakla beraber, kütük sayfası rehin sütunu alacaklı adı kısmına "korunmuş miktar" ibaresi ve alacak sütununa da miktarı yazılır. Faiz ve müddet sütunu boş bırakılır.

Rehin haklarına ait düşünceler Madde 35 - Rehin haklarına ait düşünceler sütunundaki rehinle ilgili

belirtmeler, rehin hangi harf ile tescil edilmiş ise o harf kullanılarak yazılır. Aynı rehin için birden fazla belirtme yazılması halinde de aynı harf kullanılır. Rehinle yükümlü pay devre konu olursa, düşünceler sütunundaki eski malikin adı çizilip, devir işlemine ilişkin tarih ve yevmiye ile rehne ait harf kullanılmak suretiyle yeni malikin adı yazılır. Rehnin terkini halinde düşünceler sütunundaki rehne ilişkin belirtmeler de terkin edilir.

Ayrı müdürlüklerle ilgili istem ve yetki Madde 36 - Ayrı müdürlüklerin yetki alanlarında bulunan taşınmaz mallarla

ilgili müşterek rehin, taksim ve trampa işlemleri, istem hangi müdürlüğe yapılmış ise, ilgili müdürlüklerden yetki alınmak suretiyle o müdürlükçe sonuçlandırılır ve tescilin yapılması için resmi senet ve diğer belgelerin tasdikli birer örneği ilgili müdürlüklere gönderilir.

İşçi ve yüklenici ipoteğinin tescili Madde 37 - İşçi ve yüklenici ipoteklerinin tescilinde kütüğün rehin haklarına

ait düşünceler kısmında "inşaatcı ipoteği" olduğu belirtilir.

8. MUVAKKAT TESCİLİN ŞERHİ :

Medeni kanunun 1011. maddesinde “ Aşağıdaki hâllerde geçici tescil şerhi verilebilir: 1. İddia edilen bir aynî hakkın güvence altına alınması gerekiyorsa, 2. Tasarruf yetkisini belirleyen belgelerdeki noksanlıkların sonradan tamamlanmasına kanun olanak tanıyorsa. Geçici tescil şerhi, bütün ilgililerin razı olmasına veya hâkimin karar vermesine bağlıdır. Şerhin konusu olan hak sonradan gerçekleşirse, şerh tarihinden başlayarak

Page 16: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

16

üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir. Geçici tescil şerhi verilmesi istemi üzerine hâkim, tarafları dinleyerek veya dosya üzerinde inceleme yaparak şerhe konu olan hakkın varlığının kabul edilebileceği kanaatına varırsa, şerh kararı verir. Kararda şerhin etki bakımından süresi ve içeriği belirlenir; gerektiğinde mahkemeye başvurulması için bir süre verilir.” Hükmü yer almaktadır. Bu konu Tapu Sicil Tüzüğünün 58. madesinde yer almış ve “Tescille ilgili geçici şerh mal sahibi ve ilgililerin istemi veya mahkeme kararıyla yapılır. Kesin tescil,terkin olunacak şerhin tarih ve yevmiye numarası ile yapılır.” Denilmiştir.

9. ŞERHLERE İLİŞKİN İŞLEMLER :

Şerhler sütununda belirtme Madde 54 - Kütüğün şerhler sütununa kişisel haklar,temlik hakkını kısıtlayan

veya yasaklayan şerhler,tescille ilgili geçici şerhler ile kanunların öngördüğü hususlar yazılır.

Kişisel hakların şerhi için aranacak belgeler Madde 55 - Kişisel hakların,kütük sayfasının şerhler sütununa kaydı için; a) Satışla birlikte tesis edilen geri alım hakkı(vefa),bağışla birlikte tesis edilen

bağışlayana dönüş hakkı(rücu) ve rehinle birlikte tesis edilen serbest dereceden istifade hakkı için resmi senet.

b) Satış akdinden ayrı olarak düzenlenen geri alım hakkı (vefa), bağış akdinden ayrı olarak düzenlenen bağışlayana dönüş hakkı (rücu) ve rehinden ayrı olarak düzenlenen serbest dereceden istifade hakkı için noterce düzenlenmiş sözleşme,

c) Alım (iştira),sözleşmeden doğan ön alım (şuf'a),satış vaadi,bağışlama vaadi ve kat karşılığı inşaat hakkı için noterce düzenlenmiş sözleşme,

d) Kira ve hasılat kirası için kira sözleşmesi, Aranır. Temlik hakkını kısıtlayan şerhler için aranacak belgeler Madde 56 - Temlik hakkını kısıtlayan şerhler için; a) Haciz ve ihtiyati haciz için yetkili merciin resmi yazısı, b) Aile yurdu tesisi halinde mahkemece onanmış senet, c) Nakil ile yükümlü mirasçı tayini halinde vasiyetname örneği ve şerhi içeren

mahkeme yazısı, d) Kanunların kısıtlayıcı şerh verilmesini öngördüğü hallerde kanunda

belirtilen belgeler, Aranır. Temlik hakkını yasaklayan şerhler için aranacak belgeler Madde 57 - Temlik hakkını yasaklayan şerhler için; a) İhtiyati tedbir için mahkeme kararı veya yazısı, b) İflasın veya konkordato ile verilen sürenin şerhi için yetkili merciin resmi

yazısı,

Page 17: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

17

c) Kanunların yasaklayıcı şerh verilmesini öngördüğü hallerde kanunda belirtilen belgeler,

d) Aile konutu şerhi için, konutun aile konutu olduğunu kanıtlayan muhtarlıktan ve varsa apartman yönetiminden alınmış belge ile birlikte vukuatlı nüfus kayıt örneği veya evlilik cüzdanı,

Aranır. Tescil ile ilgili geçici şerh Madde 58 - Tescille ilgili geçici şerh mal sahibi ve ilgililerin istemi veya

mahkeme kararıyla yapılır. Kesin tescil,terkin olunacak şerhin tarih ve yevmiye numarası ile yapılır.

Şerhin şekli Madde 59-Şerhler; kütük sayfasındaki özel sütunda, konusu, süresi, tarih ve

yevmiye numarası ile varsa değeri gösterilerek yazılır. Geçici şerhler (G.Ş.) harfleriyle gösterilir. Şerhle yükümlü taşınmaz mal devre konu olursa, varsa şerhler bölümündeki eski malikin adı çizilip, şerhin tarih ve yevmiye numarası değiştirilmeksizin, devir işlemine ilişkin tarih ve yevmiye numarası ile yeni malikin adı yazılır.

10. BEYANLARA İLİŞKİN İŞLEMLER :

Beyanlar sütununda belirtme Madde 60 - Kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü

hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır. Teferruatın yazımı Madde 61 - Teferruat, mülkiyet hakkı sahibinin yazılı istemi üzerine herhangi

bir belge aranılmaksızın kütüğün beyanlar sütununa yazılır. Bu yazımda teferruatın adedi, cinsi ve kıymeti gösterilir. Beyanlar sütunu, teferruatın yazımı için yeterli olmaz ise, yazılı istemin tarih ve yevmiye numarası belirtilerek, dosyasındaki istem belgesine yollama yapılır.

Tesisi artık mümkün olmayan ayni hakların yazımı Madde 62 - Türk medeni Kanununun taşınmaz mal sicilleri ile ilgili

hükümlerine göre kurulmaları artık mümkün olmayan ayni haklar, taşınmaz malın kütüğünün beyanlar sütununa yazılır. Bu hakların tasarruf işlemleri, müstakil ve daimi hakların kaydı usulüne tabidir.

Vesayet altına alınma Madde 63 - Müdürlüğün, bir kişinin vesayet altına alındığına veya vesayetin

kaldırıldığına dair mahkeme kararlarından yazılı olarak bilgisi olursa, durum

Page 18: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

18

taşınmaz malların kütüğünün beyanlar sütununa, tarih ve yevmiye numarası da gösterilerek yazılır.

İşçi ve yüklenicinin işe başlama tarihi Madde 64 - İşçi ve yüklenicinin işe başlama tarihi, işçi veya yüklenicilerden

birinin istemi halinde inşaatla ilgili sözleşme ve belediye yer teslim tutanağının verilmesi üzerine, taşınmaz malın kütüğünün beyanlar sütununa tarih ve yevmiye numarası ile birlikte yazılır. Bu durumdan taşınmaz mal malikine bilgi verilir.

11. TEFERRUATIN YAZIMI : Yukarıda TST.nün 61. maddesinde belirtildiği üzere Teferruat, mülkiyet hakkı

sahibinin yazılı istemi üzerine herhangi bir belge aranılmaksızın kütüğün beyanlar sütununa yazılır. Bu yazımda teferruatın adedi, cinsi ve kıymeti gösterilir. Beyanlar sütunu, teferruatın yazımı için yeterli olmaz ise, yazılı istemin tarih ve yevmiye numarası belirtilerek, dosyasındaki istem belgesine yollama yapılır.

12. TESCİL KONTROLLERİ : Tescilin kontrolü Madde 38 - Tescili yapan memur, akitli işlemlerde resmi senedin, akitsiz

işlemlerde de istem belgesinin arka yüzündeki özel bölümünde "Tescil tarafımdan yapılmıştır" cümlesinin altına adını, soyadını yazarak imza eder. Yapılan tesciller, müdür veya bu iş için görevlendirilen memur tarafından, "Kontrol edilmiştir" cümlesi yazılarak imza edilir.

13. TASHİHLER VE TADİLLER : Kütük Üzerinde Düzeltmeler Madde 85 - Kütük üzerinde belgelere aykırı tescil veya yazımın

düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması ve yevmiye defterine kaydedilmesi gerekir. Belgeye aykırı yazımın veya tescilin düzeltilmesine,ilgililerden birisinin yazılı oluru olmazsa,müdür defterdarlık veya mal müdürlüğünden düzeltme için dava açılmasını,talep eder. Hazine avukatı bulunmayan yerlerde bu düzeltmeler için müdürlük tarafından re'sen dava açılır. İkinci ve üçüncü fıkralardaki durum,ayrıca kütük sayfasının beyanlar sütununda belirtilir. Kütükte belgesine aykırı olarak adi yazım hatası yapıldığının işlem sırasında saptanması halinde,müdürce nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak re'sen düzeltme yapılır.

Sonradan gelen hak sahiplerinin durumu Madde 86 - Yapılacak düzeltmeler hatalı yazımdan sonra hak sahibi olmuş

kişilerin hakkını etkileyici nitelikte ise,bu hak sahiplerinin de yazılı olurları aranır.

Page 19: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

19

Kadastro tespitleri sırasında yapılan yanlışlıkların düzeltilmesi Madde 87 - Kadastro çalışmaları sırasında meydana gelen yazım hatalarıyla

ad,soyadı ve baba adındaki yanlışlık veya eksiklikler ilgilisinin başvuru üzerine; a) Senetsizden tespitlerde;nüfus kayıt örneği ve taşınmaz malın bulunduğu mahalle

veya köy muhtarlığından alınacak fotoğraflı ilmühaber, b) Kayda dayalı tespitlerde;dayanağı kayıt ve belgeler, İncelenerek,talebin gerçek

hak sahibinden geldiğine kanaat getirilmesi şartıyla ve talep yevmiye defterine kaydedilmek suretiyle düzeltilebilir.

Düzeltmenin şekli Madde 88 - Yanlış yazım okunacak şekilde kırmızı mürekkepli kalemle çizilir

ve ilk boş sütuna doğrusu yazılır. Kazıntı,silinti,satır aralarına veya sayfa kenarına çıkıntı veya kayda ek yapılmak suretiyle düzeltme yapılamaz. Yevmiye defterine kaydedilerek yapılan düzeltmelerde tarih ve yevmiye numarası,düzeltmeler siciline kaydedilerek yapılanlarda ise bu sicilin numarası düzeltilen işlemin üzerine yazılır. Düzeltme ile ilgili belgeler taşınmaz mala ait dosyada saklanır.

Tadil, mevcut olan tescilin içeriğindeki değişikliği ifade eder. Tadil ile tashihin

birbirinden farklı yönleri vardır. Çünkü tadil, mevcut ve esası doğru olan bir kaydın içeriğinde yapılan değişikliktir. Tashih ise, tapuya yanlış olarak düşürülmüş kaydın düzeltilmesi anlamını taşımaktadır.

Uygulamada tadillerin, genel olarak irtifak hakkının kapsamını ve rehin

haklarının şartlarını ilgilendirdiği görülmektedir. Örneğin; 1. Yaya olarak geçmek üzere tesis edilmiş bulunan geçit hakkı sahibine

araba ile geçmek hakkı tanınması irtifak hakkının, 2. Vadenin uzatılması yada faiz oranının düşürülmesi de rehin

hakkının, Tadili olarak nitelendirilebilir. 14. AYIRMA, BİRLEŞTİRME VE TERKİNLER İLE KAYITLARIN NAKLİ : Kayıtların Nakli Taşınmaz malların ayrılması Madde 65 - Bir taşınmaz malın ayrılmasında her yeni parsel için bir kütük

sayfası açılıp re'sen tescil edilir. Önceki sayfadaki kayıtlar, aşağıdaki hükümlere göre yeni sayfasına nakledilerek eski sayfa kapatılır.

Page 20: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

20

Taşınmaz mal ayrılmasında faydalanan taşınmaz mal yönünden irtifak haklarının nakli

Madde 66 - İrtifak hakkından istifade eden taşınmaz mal parçalara ayrıldığında, irtifak hakkı her kısım için devam eder. Ancak bu haktan yalnız bir kısım taşınmaz mal istifade edebiliyorsa, yükümlü taşınmaz mal sahibi irtifak hakkının diğer parçalardan terkinini isteyebilir. Tapu idaresi bu istemi irtifak hakkı sahibine tebliğ eder. Tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde itiraz edilmezse irtifak hakkı terkin olunur.

Taşınmaz malın ayrılmasında yükümlü taşınmaz mal yönünden irtifak

haklarının nakli Madde 67 - Yükümlü taşınmaz malın ayrılması halinde irtifak hakkı her kısım

için devam eder. Ancak irtifak hakkı bir kısım üzerinde kullanılamazsa, o kısım maliki irtifak hakkının kendi taşınmaz malından terkin olunmasını isteyebilir. Tapu idaresi, bu istemi istifade eden irtifak hakkı sahibine tebliğ eder. Tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde itiraz edilmezse irtifak hakkı terkin olunur.

Taşınmaz malların ayrılmasında rehnin nakli Madde 68 - Taşınmaz malların ayrılmasında, rehin hakları yeni taşınmaz

malların hepsinin sayfalarına aynen nakledilir. Oluşan parsellerin tapu kütük sayfalarının düşünceler sütununda, birbirleriyle bağlantıları belirtilir. Ayırma ve nakil işlemi, alacaklılara hemen bildirilir.

Taşınmaz malın ayrılmasında rehnin bölünmesi Madde 69 - Taşınmaz malın ayrılması sırasında, üzerinde bulunan rehnin de

ayrılan parçaların kıymeti oranında bölünmesi istenirse, alacaklı ile borçlunun aralarında yapacakları sözleşmeye, sözleşme yoksa, talep eden tarafın mahkemeden alacağı karara göre işlem yapılır. İşlem sonucu alacaklıya hemen duyurulur.

Taşınmaz malların ayırma yolu ile taksiminde rehnin nakli Madde 70 - Hisseli bir taşınmaz malın paydaşlarından bir veya birkaçının payı

üzerinde rehin hakkı olup da, bu taşınmaz mal parçalara ayrılarak taksim edilirse, rehin hakkı bununla yükümlü paydaş veya paydaşlara isabet eden taşınmaz mallara aynen nakledilir. Rehin hakkı ile yükümlü olmayan paydaş veya paydaşlara ait taşınmaz mallar ise serbest bırakılır. İşlemin sonucu alacaklıya hemen duyurulur.

Taşınmaz malların aynen taksiminde rehnin nakli Madde 71 - Aynı hissedarlara ait birden fazla taşınmaz mal müşterek ve

müteselsilen rehinli olup da, ayrılma söz konusu olmaksızın taksim edilir ise, rehin bütün taşınmaz mallar üzerinde olduğu gibi muhafaza edilir. İşlemin sonucu alacaklıya duyurulur. Aynı hissedarlara ait birden fazla taşınmaz mal, müşterek ve müteselsilen sorumlu olmaksızın ayrı ayrı rehinli olup da aynen taksim edilir ise,

Page 21: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

21

rehin hakları bununla yükümlü paydaş veya paydaşlara isabet eden taşınmaz mallara aynen nakledilir. İşlemin, sonucu alacaklıya hemen duyurulur.

Faydalanan ve yükümlü taşınmaz malların ayrılması Madde 72 - Faydalanan ve yükümlü taşınmaz malların ayrılmasında kütük

sayfasında mevcut hak ve yükümlülük, oluşan yeni parsellerin kütük sayfalarına aynen nakledilir ve beyanlar sütunlarında aralarındaki bağlantı gösterilir.

Şerhlerin ve beyanlar sütunundaki belirtmelerin nakli Madde 73 - Bir taşınmaz malın ayrılmasında üzerindeki bütün şerhler ve

beyan kayıtları, oluşan parsellerin sayfalarına aynen nakledilerek aralarında bağlantı sağlanır. Beyan kaydı ile ilgili olan parseller hukuken ve teknik açıdan belirlenebiliyor ise, sadece o parsellere nakledilmekle yetinilir.

Yeni parsel oluşumunu gerektirmeyen ayrılmalarda hakların durumu Madde 74 - Bir taşınmaz maldan kamulaştırma gibi bir nedenle hakların ve

yükümlülüklerin nakline gerek olmadan bir parçası ayrılarak sicilden terkini gerekiyor ise, kütük sayfası, taşınmaz malın diğer kısmı için olduğu gibi bırakılır. Ayrılan parçanın yüzölçümü, ayırma tarihi ve yevmiye numarası ile ayırma nedeni taşınmaz malın yüzölçümü kısmında gösterilir ve miktarından düşülür. Kamulaştırma işleminin sonucunda, kütükteki bütün hak sahipleri son durumdan haberdar edilir. Ayrıca, bedelin dağıtımında dikkate alınmak üzere, işlem kamulaştırmayı yapan idareye ve hak sahiplerine duyurulur.

Taşınmaz malların birleştirilmesi ve üzerindeki hakların nakli Madde 75 - Aynı veya değişik kişilere ait birbirine bitişik taşınmaz malların

birleştirilmesi mümkündür. Birleştirilecek taşınmaz malların üzerinde, rehin ve irtifak hakları gibi kaydedilmiş haklar ile taşınmaz mal yükümlülükleri gibi şerh edilmiş haklar varsa, bütün hak sahiplerinin ve rehin alacaklılarının muvafakatlarının alınması zorunludur. Birleştirilen taşınmaz mallar üzerindeki hak ve yükümlülükler, yeni oluşan taşınmaz malın kütük sayfasına aynen nakledilir. Nakledilen haklar ve yükümlülüklerin paydaşlardan hangisine ait olduğu da ayrıca belirtilir ve eski sayfalar kapatılır.

15. SAHİFELERLE İLGİLİ İŞLEMLER : Ek sayfa açılması Madde 76 - Bir taşınmaz malın kayıtlı olduğu kütük sayfasının bölümlerinden

herhangi birisinin dolması halinde, ilgili mahalle veya köyün son kütüğünde ilk boş sayfa açılır ve sayfanın numara bölümündeki ek sayfa numarası ile karşılıklı bağlantı sağlanır. Eklenen sayfada herhangi bir bölümün dolması halinde de yeni ek sayfa açılması mümkündür. Açılan ek sayfalarda taşınmaz malın yüzölçümü ve niteliği belirtilmez.

Page 22: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

22

Sayfa kapatılması ve yeni sayfa açılması Madde 77 - Ayırma, birleştirme, taşınmaz mal kaydının terkini ve nakli

durumlarında kütük sayfası kapatılır. Bunun için "Sayfa No" sütunu sol üst köşeden sağa çapraz. "Mülkiyet" sütununda maliklerden sonra gelen ilk boş satır da yatay olmak üzere kırmızı mürekkepli kalemle ve çift çizgi ile çizilir. Beyanlar sütununda kapatılma nedeni yine kırmızı mürekkepli kalemle açıklanarak, işlemle ilgili tarih ve yevmiye numarası yazılır. Kapatılan kütük sayfası ile birlikte varsa ek sayfalar da aynı şekilde kapatılır. Bir taşınmaz mala ait kütük sayfası yıpranma veya kopma gibi nedenlerle kullanılamaz veya okunamaz hale gelirse, re'sen kapatılır ve yeni sayfa açılır. Kapatılan sayfa ve sayfalar üzerindeki terkin edilmemiş haklar ve beyanlar, açılan yeni sayfaya kendi tarih ve yevmiye numaraları değiştirilmeden aynen nakledilir. Kapatılan sayfa üzerinde işlem yapılamaz.

16. ÖZEL YASALARINA GÖRE KENDİLİĞİNDEN YAPILACAK TESCİL,

TERKİN VE TADİLLER : Tapu sicilinde tescil, terkin ve tadillerde genel usul talep ve katılım ile gerçekleşmekte ise de özel yasalarında hüküm bulunan konularda kendiliğinden işlem yapılabilmektedir. Örneğin Medeni kanunun 1026. maddesinde “Bir aynî hakkın sona ermesiyle tescil her türlü hukukî değerini kaybettiği takdirde, yüklü taşınmaz maliki, terkini isteyebilir. Tapu memuru bu istemi yerine getirirse, her ilgili, bu işlemin kendisine tebliği tarihinden başlayarak otuz gün içinde terkine karşı dava açabilir. Tapu memuru, re'sen hâkime başvurarak aynî hakkın sona erdiğinin belirlenmesine ilişkin karar verilmesini istemeye ve hâkimin vereceği karara dayanarak terkin işlemini yapmaya yetkilidir.” Denilmektedir. Yine 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddesini değiştiren 6217 sayılı Kanun, tapuya şerh verilen satış vaadi sözleşmeleriyle irtifak hakkı tesisi vaadleri, şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz yada irtifak hakkı tesis edilmezse, tapu sicil müdürü tarafından resen terkinini öngörmüştür. Tapu Sicil Tüzüğünün 78. maddesinde “Kanunda açıkça gösterilen haller ile şerh edilmiş şahsi haklarda ve tesis edilmiş arzi ve şahsi irtifak haklarında belli bir süre söz konusu ise, bu sürenin dolması halinde taşınmaz mal malikin istemi üzerine de terkin işlemi yapılabilir.” Demektedir. Görüleceği üzere her ne kadar resen (kendiliğinden) terkinden söz edilmekte ise de burada yine de taşınmaz mal malikinin talebi üzerine resen terkin anlaşılmalıdır. Bu konuda İcra İflas Kanununun haciz hükümleri gibi çeşitli kanunlarla çeşitli hükümler getirilmiştir.

Page 23: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

23

17. KAYIT DEĞİŞİKLİKLERİ, TERKİN VE TADİLLER : Terkin istemi Madde 78 - Tapu sicilinde terkin, hak sahibinin veya yetkili makamın istemine

ya da mahkeme kararına dayalı olarak yapılır. İpotekli borç senedi ve irat senetlerinin terkininde bu senetlerin müdürlüğe ibrazı veya mahkemece hükümsüzlüğüne karar verilmiş olması zorunludur. Kayıtların terkininde tescil istemleriyle ilgili hükümler aynen uygulanır. Kanunda açıkça gösterilen haller ile şerhedilmiş şahsi haklarda ve tescil edilmiş arzi ve şahsi irtifak haklarında belli bir süre söz konusu ise, bu sürenin dolması halinde taşınmaz mal malikinin istemi üzerine de terkin işlemi yapılabilir.

Terkinin şekli Madde 79 - Tapu sicili üzerinde yapılacak terkinler, terkin edilecek hakla ilgili

kaydın üzerinin kırmızı mürekkepli kalemle çizilmesi ve altındaki satıra yine kırmızı mürekkepli kalemle "terkin edilmiştir" ibaresi ile tarih ve yevmiye numarasının yazılması ve müdürün veya görevlendireceği bir memurun imza etmesi ile olur. Hakkın tescilinde harf kullanılmış ise terkininde de aynı harf kullanılır.

İpotekli borç senedi ve irat senedinin iptali Madde 80 - Bir ipotekli borç senedi veya irat senedinin iptali, kırmızı

mürekkepli kalemle çapraz çizgi çekilmek ve terkin edildiği hususu yazılmak, terkine ilişkin tarih ve yevmiye numarası belirtilmek ve müdür tarafından imzalanmak suretiyle yapılır. Bir senet yıpranmış ve okunamayacak hale gelmiş ise, aynı usulle ve üzerine iptal nedeni yazıldıktan sonra iptal edilip, yeniden verilme nedeni belirtilmek suretiyle yeni senet verilir. Yeni senet müdür ve hakim tarafından imzalanır. İptal edilen senetler kütük sayfasına ait dosyada saklanır.

Kaydın değiştirilmesi Madde 81 - Tapu sicilinde değişiklik, hak sahibinin veya yetkili makamın

istemi ya da mahkeme kararına dayalı olarak yapılır. Rehinler hakkındaki özel hükümler saklı kalmak koşuluyla tapu sicilindeki değişiklikler, üzerinin kırmızı mürekkepli kalemle çizilip, değişiklik tarih ve yevmiye numarasıyla yeni kaydın yazılması suretiyle yapılır. Önceki kayıt bir harfle yazılı ise, yine aynı harf kullanılır.

Rehinle ilgili değişiklikler Madde 82 - Rehinli alacağın kısmen ödenmesi veya rehnin miktar,faiz,derece,

süre gibi unsurlarında yapılacak değişiklikler,düşünceler sütununda ilgili rehnin harfi kullanılmak suretiyle belirtilir.

İpotekli borç senedi ve irat senedi üzerinde yapılacak değişiklikler. Madde 83 - İpotekli borç ve irat senetleri kayıtlarının değiştirilmesi tarafların

anlaşması ve senetlerin müdürlüğe verilmesi ile yapılabilir. Anlaşma olmazsa

Page 24: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

24

mahkeme kararı olmadan değişiklik yapılamaz. Kayıt üzerinde yapılan değişiklikler,senetler üzerine de yazılmak suretiyle müdür ve hakim tarafından imza edilir.

Rehinli alacağın temliki Madde 84 - Rehinli alacağın temliki halinde;kütük sayfasının ilgili kısmında

eski alacaklının adı,soyadı ve baba adı kırmızı mürekkepli kalemle çizilir ve üzerine düşüncelere bakınız anlamına gelen "D.B" harfleri,düşünceler sütununda da rehinle ilgili harfle yeni alacaklının adı,işleme ait tarih ve yevmiye numarası yazılır. 18. TAPU KÜTÜĞÜ, ZABIT DEFTERİ ÜZERİNDE TEDAVÜL, CİNS DEĞİŞİKLİĞİ VE PAYDA TAMAMLANMASI; Tapu kütüğü Kadastro sonrası, zabıt defteri ise Kadastro öncesi sicili ifade eder. Bu nedenle tedavül yani sicil üzerindeki evrelerin gösterimi her iki sicil için farklılık göstermektedir. Tapu kütüğünde her türlü değişim (gerek tescil ve gerekse tadil) değişen kaydın kırmızı mürekkepli kalemle çizilerek değişiklik tarihinin yazılması, yeni durumun ise siyah yada mavi mürekkepli kalemle yeni satıra (Yada düşünceler hanesine) yazılması ile gerçekleştirilir. Zabıt defteri ise tarih esasına göre tutulmakta olan bir sicil olduğundan tapu kütüğü anlamında bir terkinden söz etmek olası değildir. Bu bakımdan sicildeki herhangi bir tedavül durumunda değişecek kaydın nereye gittiği, aynı şekilde yeni kaydın nereden geldiği hususları ilgili sicil sayfalarının özel sütunlarında belirtilerek kayıt birlikteliği sağlanmaktadır. Buna münakale adı verilir. Tapu kütüğünde payda toplanmaları aynı sicil üzerinde yapıldığından bu konuya değinilmeyecektir. Ancak zabıt kaydının tarik esasına göre tutulması nedeniyle münakalelerin sağlıklı bir şekilde yapılması, payda tutarlılığı açısından oldukça önem arz etmektedir. Bir arazinin kimlere ait olduğunu tespiti zabıt kaydı geldi ve gittilerinin doğru yapılması ile olanaklı olacaktır.

19. İMAR KANUNU UYARINCA YAPILACAK TESCİLLER :

Bilineceği üzere 3194 sayılı İmar Kanunun 19. maddesinde “Kesinleşen parselasyon planları tescil edilmek üzere tapu dairesine gönderilir. Bu daireler ilgililerin muvafakatı aranmaksızın, sicilleri planlara göre re’sen tanzim ve tesis ederler.” Hükmü yer almaktadır.

Bu bakımdan kesinleşmiş parselasyon planlarının tescil edilmek üzere tapu

dairesine gönderilmesi halinde (ki burada Kadastro Müdürlüklerince kontrolleri yapıldıktan sonra anlaşılmalıdır) uygulamaya giren taşınmaz malların sicilleri kapatılarak en son sahifeden başlamak üzere yeni alan ada/parsel numaraları altında ve pay almayan paydaş kalmamak üzere tescilleri yapılmalıdır.

Page 25: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

25

MADDE 85 - Kütük üzerinde belgelere aykırı tescil veya yazımın düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması ve yevmiye defterine kaydedilmesi gerekir.

Belgeye aykırı yazımın veya tescilin düzeltilmesine, ilgilerden birisinin yazılı oluru olmazsa, müdür defterdarlık veya mal müdürlüğünden düzeltme için dava açılmasını, talep eder.

Hazine avukatı bulunmayan yerlerde bu düzeltmeler için müdürlük tarafından re'sen dava açılır.

İkinci ve üçüncü fıkralardaki durum, ayrıca kütük sayfasının beyanlar sütununda belirtilir.

(Değişik son fıkra: 2004/8109 - 8.11.2004 / m.14) Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde belgesine aykırı olarak basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi halinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re'sen düzeltme yapılır.

Bunun yanı sıra İdaremizin 17/01/1984 tarih ve 1458 sayılı Genelgesi ile sicil üzerinde yapılan hataların düzeltimine ilişkin yöntem ve koşullarda belirlenmiştir.

Bu genelge uyarınca tashih işlemleri tapu sicil muhafızlıklarınca yapılabilecektir. A - Kadastro ve Tapulama Hizmetlerinden Doğan Hatalar: 1) Tashihe konu hatalar; tapulama ve kadastro hizmetleri sonucunda doğmuş ve tesbitler

kesinleşerek kütük, pafta ve evrakı müsbiteler tapu dairelerine devredilmiş bulunmalıdır. 2) Hatalı işlemlerin söz konusu olduğu taşınmazlarda, tahdit ve tesbitin herhangi bir tapu

kaydına veya herhangi bir kamusal belgeye dayandırılmaması, başka bir anlatımla hatanın, tahdit ve tesbitin, senetsizden bilirkişiler veya muhtarın yanlış beyanı sonucunda yapılmış olmasıyla meydana geldiği belirlenmelidir.

Buna göre tapulama ve kadastrolama hizmetleri sırasında vuku bulan ve kesinleşen tahdit ve tesbit işlemlerinde;

a) Evrakına ve haritasına aykırı olarak hatalı tescil edilen yüzölçümleri, b) Evrakına ve haritasına aykırı olarak hatalı tescil edilen taşınmazın niteliği, c) Malikin soyadının yanlış yazılması veya hiç yazılmamış bulunması, d) Malikin baba adının yanlış yazılması veya hiç yazılmamış olması, e) Malikin cinsiyetinin mülkiyet hanesine yanlış yazılmış bulunması, yani oğlu yerine kızı,

kızı yerine oğlu yazılmış olması, f) Malikin baba adı ile birlikte soyadının yanlış yazılmış olması, g) Malik adının noksan veya yanlış yazılış olması, h) Malik veya baba adı iki isim iken, tek isim yahut tek isim iken iki isim yazılmış olması

yada tek veya iki ismin rumuzla yazılmış olması, gibi meydana gelmiş hatalar, idari yönden tashihi gerekli maddi hatalar olarak kabul

edilmelidir. Yukarıda yazılı maddi hataların, ilgililerinin bir kusuru olmaksızın idaremizden

kaynaklandığının kadastro beyannameleri ile tapulama tutanakları ve bağlı belgelerin incelenmesinden anlaşılması halinde; gerektiğinde taşınmazın bulunduğu mahallesi veya köyü muhtarlığından alınacak fotoğraflı ilmuhaber ile nüfus idaresinden alınacak kayıt örneği birlikte değerlendirilmelidir.

Ancak; yüzölçümü ile ilgili hataların tashihinde, mahallinde inceleme yapılarak eldeki verilerin zemine uygunluğu, bir tutanakla tevsik edilmelidir.

Page 26: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

26

Tapu sicilindeki diğer bilgilerin buradaki veriler ile uygunluğunun tesbit edilmesi, ayrıca Tapu Sicil Tüzüğünün 16 ncı maddesi uyarınca kanaat getirilmesi halinde, tashin talebi yevmiye defterine kayıt edilmek ve tapu senedi düzenlemek suretiyle tashih işlemi yapılmalı, aksi takdirde talep red edilmelidir.

3) Kadastro veya tapulama tahdit ve tesbiti tapu kaydına dayalı olarak yapılmakla birlikte, malik hanesinde yazılı isimler tapu kaydına uygun değilse, bu durumda tashih işlemi ancak kadastro veya tapulamadan öneki tapu kaydına uygun hale getirebilmek için yapılabilmelidir. Kadastro veya tapulama tesbiti dayandığı tapu kaydına uygun ise, düzeltme istemi kabul edilmemeli düzeltmenin yapılmasına ilişkin mahkeme kararı aranılmalıdır.

Tahdit ve tesbit tapu kaydına uygun olmakla bareber kadastro ve tapulamaya esas tapu kaydındaki tescilin evrakı müsbitesine muhalif olduğunun anlaşılması halinde, nüfus kaydı, fotoğraflı ilmuhaberi, evrakı müsbite ile karşılaştırılarak, tüzüğün 16. maddesine göre de kanaat gelmesi halinde de tashih işlemi yapılabilmelidir.

4) Hatalı olduğu belirtilen tapu kaydı kadastro veya tapulama tahdit veya tesbitine vaki itirazlar sonucu, ilgili mahkemelerde verilen kararlar ile oluşmuş ve kararlar uygun şekilde tescil edilmiş ise, düzeltme yine mahkeme kararı ile yapılmalıdır.

B - Tapu Sicil Muhafızlıklarınca Yapılan Hatalar: Tapu sicilinde kayıtlı taşınmazların devir ve temliki sırasında, tapu idarelerince meydana

getirilen ve yukarıda tanımlanan nitelikteki maddi hatalar, 1) İşlem anında farkına varılan hatalar, Tapu Sicil Tüzüğünün 107 ve 109 ncu maddeleri

uyarınca tahsihler siciline alınarak re'sen, 2) İşlemden sonra ilgililerinin ve üçüncü şahısların muttâli oldukları hatalar, tashihler

siciline alınmak suretiyle değil, Tapu Sicil Tüzüğünün 107 nci maddesi uyarınca ilgilisinin konuya ilişkin talebinin yevmiye defterine kayıt edilmek, yeni kayıt tesis ve tapu senedi düzenlenmek suretiyle düzeltilmelidir.

Bu gibi durumlarda hataya konu taşınmazın ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerine ait evrakı müsbite ve resmi senetlerine inilerek hatanın oluştuğu işlemdeki kimlik tesbitinin (nüfusda kayıtlı olduğu yer, cilt, sahife ve sıra no) kanuni belgelere dayandırılıp dayandırılmadığı araştırılmalı ve eğer kimlik tesbiti mevzuata uygun şekilde yapılmış olmasına rağmen tescil hatalı ise, hata Tapu Sicil Tüzüğünün 107 nci maddesi gereğince ilgililerinin talepleri yevmiye defterine kaydedilip, yeni kayıt tesis edilerek giderilmelidir.

3) 2521 sayılı Soyadı Kanunundan önce tesis edilmiş tapu kayıtları ile bu kayıtlar esas alındığı kadastro ve tapulama tesbitlerinde eksik olan soyadlarının ilavesi işlemleri de, alınacak nüfus kaydı ve ilmuhaberlere dayandırılarak yerine getirilmelidir.

C - Diğer İdarelerin Sebep Olduğu Hatalar: Tapu sicil muhafızlıklarında yapılan akit ve tescil işlemlerine dayanak olan ve diğer

idareler veya mahkemelerce düzenlenen (kimlik belgesi, tahsis kararı, veraset belgesi v.s.) belgelerde bu idarece düşülen hatalar da yine aynı idarenin doğru durumu belirleyen resmi belgelerine dayandırılarak düzeltilmelidir.

D) Yukarıda sayılan hallerden başka, bir hata olmayıp eksiklik bulunduğu taktirde (Malik veya babasının iki adından birinin veya iki veya daha fazla kelimeden müteşekkil soy adından birinin yazılmamış olmas gibi) geldi kayıtlara ve mevcut belgeler değerlendirilerek, ilgilisinin hak sahibi olduğuna da kanaat getirildiğinde işlemin yerine getirilmesi gerekir.

Page 27: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

27

E- Mali Yönü: 1) İdarelerimizce meydana getirilen hatalar; Gerek tapu sicil muhafızlıklarının ve gerekse kadastro veya tapulama müdürlüklerinin

sebep olduğu hatalar harçlar kanunun 59 ncu maddesi gereği olarak harç alınmadan tashih edilmelidir.

2) Diğer idarelerce meydana getirilen hatalar; İdarelerimizin kusurundan değilde, diğer idarelerin düzenledikleri belgelere dayalı olarak

meydana gelen hatalar ise tashih harcı ödettirildikten sonra düzeltilmelidir.

Şeklinde konu Genelgeye bağlanılmıştır.

SONRADAN GELEN HAK SAHİPLERİNİN DURUMU

MADDE 86 - Yapılacak düzeltmeler hatalı yazımdan sonra hak sahibi olmuş kişilerin hakkını etkileyici nitelikte ise, bu hak sahiplerinin de yazılı olurları aranır.

KADASTRO TESPİTLERİ SIRASINDA YAPILAN YANLIŞLIKLARIN DÜZELTİLMESİ

MADDE 87 - Kadastro çalışmaları sırasında meydana gelen yazım hatalarıyla ad, soyadı ve baba adındaki yanlışlık veya eksiklikler ilgilisinin başvurusu üzerine;

a) Senetsizden tespitlerde; nüfus kayıt örneği ve taşınmaz malın bulunduğu mahalle veya köy muhtarlığından alınacak fotoğraflı ilmuhaber,

b) Kayda dayalı tespitlerde; dayanağı kayıt ve belgeler, İncelenerek, talebin gerçek hak sahibinden geldiğine kanaat getirilmesi şartıyla ve talep yevmiye defterine kaydedilmek suretiyle düzeltilebilir.

DÜZELTMENİN ŞEKLİ

MADDE 88 - Yanlış yazım okunacak şekilde kırmızı mürekkepli kalemle çizilir ve ilk boş sütuna doğrusu yazılır.

Kazıntı, silinti, satır aralarına veya sayfa kenarına çıkıntı veya kayda ek yapılmak suretiyle düzeltme yapılamaz.

Yevmiye defterine kaydedilerek yapılan düzeltmelerde tarih ve yevmiye numarası, düzetmeler siciline kaydedilerek yapılanlarda ise bu sicilin numarası düzeltilen işlemin üzerine yazılır. Düzeltme ile ilgili belgeler taşınmaz mala ait dosyada saklanır.

ONBİRİNCİ BÖLÜM

Page 28: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

28

YARDIMCI SİCİLLER

MAL SAHİPLERİ SİCİLİ

MADDE 89 - Taşınmaz mal maliklerinin adı, soyadı, ikametgahları ve sahip oldukları taşınmaz malların ada, parsel, sayfa numaraları ile mahelle veya köyleri mal sahipleri siciline yazılır. Maliklerin soyadının baş harfine göre her harf için ayrı bir defter açılır. Kişinin birden fazla taşınmaz malı varsa, tamamı aynı sütunda gösterilir. Bir taşınmaz mal, malikinin mülkiyetinden çıkınca kırmızı mürekkepli kalemle ada ve parsel numarası çizilir. Ayırma ve birleştirme işlemlerinde, eski ada, parsel ve sayfa numaraları çizilip yeni numaralar yazılır.

Taşınmaz mal sahibi, ikametgahını değiştirdiğini, bildirdiğinde, mal sahipleri sicilinin ilgili kısmına yeni ikametgahı yazılır.

AZİLLER SİCİLİ

MADDE 90 - Vekaletten aziller, vekalet verenlerin soyadının baş harflerine göre, her harf için sicilde ayrılan bölüme yazılır.

Azil belgesi geldiğinde, müdür veya görevlendireceği memur tarafından üzerine alındığı tarih, saat ve dakika hemen yazılarak aziller siciline kaydedilir.

DÜZELTMELER SİCİLİ

MADDE 91 - Yevmiye defterine yazılması gerekmiyen düzeltmelerin sebebi, düzeltmeler siciline kaydedilir.

KAMU ORTA MALLARI SİCİLİ

MADDE 92 - Mer'a, yaylak, kışlak gibi kamu orta malları, özel sicile yazılır ve hangi köy veya belediyeye tahsisli olduğu belirtilir. İlgili belgeler özel dosyasında saklanır.

DİĞER DEFTERLER

MADDE 93 - Tapu dairelerinde ayrıca tablo-mahzen defteri, yazışma defteri ve idari sınırlar kayıt defteri de tutulur.

TABLO-MAHZEN DEFTERİ

MADDE 94 - Müdürlükte bulunan bütün kütük, zabıt defteri, yevmiye defteri ve resmi senet ciltleri ile yardımcı siciller tablo-mahzen defterine kaydedilir.

Tablo-mahzen defterindeki yazımlar, her yıl sonunda Genel Müdürlüğe bildirilir.

YAZIŞMA DEFTERİ

MADDE 95 - Yevmiye defteri ve aziller siciline yazılan işlem ve belgeler dışında tapu dairesine gelen ve giden bütün yazılar ve istemler yazışma defterine kaydedilir.

İDARİ SINIRLAR KAYIT DEFTERİ

Page 29: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

29

MADDE 96 - Yetkili mercilerce karara bağlanan idari sınırlarla ilgili kararlar ve köy sınırları, idari sınırlar defterine yazılır ve belgeleri özel dosyasında saklanır.

ONİKİNCİ BÖLÜM

SİCİLLERİN SAKLANMASI

SİCİL VE DEFTERLERİN SAKLANMASI

MADDE 97 - Bu Tüzükte yazılı ana ve yardımcı siciller ile defterler özenle saklanır ve imha edilmezler.

RESMİ SENETLERİN SAKLANMASI

MADDE 98 - Resmi senetler her yıl tarih ve yevmiye sırasıyla ciltlenerek saklanır.

BELGELERİN SAKLANMASI

MADDE 99 - Her taşınmaz mal için bir dosya açılır ve dosya üzerine mahalle veya köyü ile kütük sayfası, ada ve parsel numarası yazılır.

Tapu işlemleriyle, Döner Sermaye İşletmesine ait belgeler tarih ve yevmiye numarasına göre bu dosyaya konulur.

Belgelere birden başlayan numaralar verilir ve dosya kapağının iç kısmına hangi belgelerin hangi tarih ve yevmiyeli işleme ait olduğu yazılır.

Taşınmaz mal dosyaları, arşivde her mahalle veya köy itibariyle kütük sayfası numarası sırasına göre dizilir. Bir belge birkaç taşınmaz malla ilgili ise en küçük sayfalı taşınmaz mal dosyasına konulur ve bu belgenin hangi dosyada olduğu diğer dosyalarda belirtilir.

ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ÖRNEKLER VE GENEL MÜDÜRLÜĞE BİLGİ VERME

SİCİLLERİN DAİRE DIŞINA ÇIKARILMASI

MADDE 100 - Tapu sicilleri, tapu dairesi dışına çıkarılamaz.

Devlete, gerçek ve tüzel kişilere ait bir hizmetin görülmesi, bir hakkın korunması ve ispatı gerektiğinde, onaylı örnekleri verilir.

Ancak mahkemelerce sicil veya belgelerin aslı istenildiği takdirde, örnekleri müdür tarafından tasdik edilip, iade edilmek üzere imza karşılığında asılları verilir.

TAPU SENEDİ VE ÖRNEKLER

Page 30: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

30

MADDE 101 - Tapu dairesinde akitli veya akitsiz işlemlerle ilgili olarak düzenlenen tapu senedi veya ipotek belgelerinin birer örneği, müdür tarafından hak sahiplerine verilir.

İlgilisinin istemi halinde de, tapu sicilini oluşturan bilgi ve belgelerin örneği verilir.

BELGELERİN ŞEKLİ

MADDE 102 - Tapu işlemlerinde kullanılacak belgelerin şekilleri, Genel Müdürlük tarafından belirlenir.

BELGELERİN GÖNDERİLMESİ

MADDE 103- (Değişik: 2004/8109 - 8.11.2004 / m.15) Tapu senetleri ve ipotek belgelerinin fotoğrafsız birer örneği ile ipotek terkin işlemleri, liste halinde veya bilgisayar ortamında, işlemi izleyen ayın ilk iki haftası içinde Genel Müdürlük merkez arşivine veya Genel Müdürlükçe belirlenen bölge arşivlerine gönderilir.

Genel Müdürlük, bölge arşivleri oluşturmaya ve diğer belgelerden hangilerinin sadece merkez

arşivine gönderileceğini belirlemeye yetkilidir.

KÜTÜK, YEVMİYE DEFTERİ VE YARDIMCI SİCİLLERİN ONANMASI

MADDE 104 - Kütükler, yevmiye defteri ve yardımcı siciller üzerinde herhangi bir işlem yapılmadan önce, birbirini takip eden sayfa numaraları verilerek müdür tarafından kaç sayfadan ibaret oldukları son sayfaya yazılıp tarih, imza ve mühürle onanır, sayfa araları da ayrıca daire mührü ile mühürlenir.

Kadastro aşamasında oluşturulan kütüklerin onama işlemi kadastro müdürü tarafından yapılır.

ONDÖRDÜNCÜ BÖLÜM

ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

YÖNETMELİK

EK MADDE 1- (Ek: 2004/8109 - 8.11.2004 / m.16) Bu Tüzüğün uygulanmasına ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir.

KADASTRO GÖRMEMİŞ TAŞINMAZ MALIN YAZIMI

Page 31: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

31

GEÇİCİ MADDE 1 - Henüz kadastrosu yapılmamış yerlerde kütük yerine zabıt defteri ve kat mülkiyeti zabıt defteri tutulur. Taşınmaz malların sınırları hudut komşuları yazılarak gösterilir. Taşınmaz malın varsa resmi haritası veya planı dosyasında saklanır.

KADASTROSU YAPILMAMIŞ YERLERDE BELGELERİN SAKLANMASI

GEÇİCİ MADDE 2 - Kadastrosu yapılmamış yerlerde, her işleme ait belgeler, o işlem için ayrı bir dosya içinde üzeri tarih, sıra ve yevmiye numarası yazılarak saklanır.

İşlemlere ait dosyalar ayrıca aylık olarak arşivlenir.

KALDIRILAN HÜKÜMLER

MADDE 105 - 08.10.1930 tarih ve 10012 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicili Nizamnamesi yürürlükten kaldırılmıştır.

YÜRÜRLÜK

MADDE 106 - Türk Medeni Kanununun 910 uncu maddesine göre hazırlanıp Danıştayca incelenmiş olan bu Tüzük, Resmi Gazete'de yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

YÜRÜTME

MADDE 107 - Bu Tüzük hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (Tapu Sicili 2.Bölüm)

İKİNCİ BÖLÜM TAPU SİCİLİ A. Kurulması I. Sicil bakımından 1. Genel olarak Madde 997- Taşınmazlar üzerindeki hakları göstermek üzere tapu sicili tutulur. Tapu sicili, tapu kütüğü ve kat mülkiyeti kütüğü ile bunları tamamlayan yevmiye defteri

ve belgeler ile plânlardan oluşur. Sicilin örneği, nasıl tutulacağı ve yardımcı siciller tüzükle belirlenir. 2. Taşınmazların kaydedilmesi a. Kaydedilecek taşınmazlar Madde 998- Tapu siciline taşınmaz olarak şunlar kaydedilir: 1. Arazi, 2. Taşınmazlar üzerindeki bağımsız ve sürekli haklar, 3. Kat mülkiyetine konu olan bağımsız bölümler. Arazinin tapu siciline kaydı, özel kanun hükümlerine tâbidir. Bağımsız ve sürekli hakların kaydedilmesi için gerekli koşullar ve usul tüzükle

belirlenir. Süreklilik koşulunun gerçekleşmesi için hakkın süresiz veya en az otuz yıl süreli olması gerekir.

Kat mülkiyetine konu olan bağımsız bölümlerin taşınmaz olarak kaydı, özel kanun hükümlerine tâbidir.

Page 32: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

32

b. Kaydedilmeyecek taşınmazlar Madde 999- Özel mülkiyete tâbi olmayan ve kamunun yararlanmasına ayrılan

taşınmazlar, bunlara ilişkin tescili gerekli bir aynî hakkın kurulması söz konusu olmadıkça kütüğe kaydolunmaz.

Tapuya kayıtlı bir taşınmaz, kayda tâbi olmayan bir taşınmaza dönüşürse, tapu sicilinden çıkarılır.

YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ E. 2011/3322

-Bedeline hükmedilen taşınmaz yol niteliği aldığından TMK.nun 999. maddesi uyarınca tapudan terkini yerine Hazine adına tesciline karar verilmesi.

Doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,20.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

3. Sicilin unsurları a. Tapu kütüğü Madde 1000- Her taşınmaza kütükte bir sayfa ayrılır ve sayfa numaraları birbirini izler. Bir taşınmazın bölünmesi veya birden çok taşınmazın birleştirilmesi hâlinde uyulacak

usul tüzükle belirlenir. Kütüğün her sayfasındaki özel sütunlara şunlar tescil edilir: 1. Mülkiyet, 2. Taşınmaz üzerinde kurulmuş olan veya o taşınmaz lehine başka taşınmaz üzerinde

kurulmuş bulunan irtifak hakları ile taşınmaz yükü, 3. Taşınmaz üzerindeki rehin hakları. Eklentiler, malikin isteği üzerine beyanlar sütununa kaydedilir. Yapılan bu kayıt, ancak

kütükte hak sahibi olarak görünenlerin rızasıyla kütükten silinebilir. Aynı malike ait olan birden çok taşınmaz, sınırları birbirine bitişik olmasa bile, malikin

istemiyle kütükte ortak bir sayfaya kaydedilebilir. Bu sayfaya yapılan rehin tescilleri, o sayfada kayıtlı bulunan bütün taşınmazları bağlar; aynı sayfada kayıtlı bu gibi taşınmazlardan bir kısmı malikin istemi üzerine veya mahkeme kararıyla o sayfadan çıkarılırsa, çıkarılan taşınmazlar üzerinde tescil edilmiş bulunan haklar saklı kalır.

b. Kat mülkiyeti kütüğü Madde 1001- Kat mülkiyetine konu olan bağımsız bölümler, ayrıca tutulacak kat

mülkiyeti kütüğüne yazılır. Özel kanun hükümleri saklı kalmak üzere, kütükte yapılacak işlemler hakkında tapu

kütüğüne ilişkin hükümler uygulanır.

DANIŞTAY 3. DAİRE E. 2001/2306

Medeni Kanunun 1001'inci maddesi gereğince davacı tarafından satılan bağımsız bölümün kayıtlı olduğu kat mülkiyeti kütüğünün, tapu kütüğüne ilişkin esaslara göre tutulması ve bu kütüğe geçirilen işlemler için aynı esasların geçerli olması nedeniyle Medeni Kanunun 1013'üncü maddesine göre taşınmazın maliki olan davacının veya adına işlem yapma yetkisi bulunan kimsenin yazılı beyanı üzerine tescil edilen satış işleminin satış bedeli yönünden gerçek durumu yansıtmadığını kanıtlama yükü kendisine düşmektedir.

Page 33: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

33

Doğruluğu, yukarıda değinilen düzenlemeler ile kanıt kabul edilen tapu sicilinde tescil edilen ve satıcı ile alıcının tapu memuru önünde beyan ve imzalarıyla doğruladıkları satış bedelinin, gerçekte faturada gösterilen düzeyde olduğunu kanıtlayamayan davacı adına yapılan tarhiyatı, taşınmazın gerçek değerinin tespiti için yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı gerekçesiyle kaldıran vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

c. Yevmiye defteri ve belgeler Madde 1002- Tapu kütüğüne tescil istemleri, isteyenin kimliği ve istemin konusu

belirtilerek istem sırasına göre derhâl yevmiye defterine yazılır. Bu işlemlerin dayanağı olan belgeler, özenle sıraya konulur ve saklanır. d. Plân Madde 1003- Bir taşınmazın kütüğe kaydı ve belirlenmesinde resmî bir ölçüme

dayanan plân esas alınır. Plânların nasıl hazırlanacağı tüzükle belirlenir. II. Tapu sicilinin tutulması 1. Bir bölgede

YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ E. 2008/2249

Ancak TMK.nun 1000. maddesi uyarınca "her taşınmaza kütükte bir sayfa ayrılır ve sayfa numaraları birbirini izler" hükmü gözönünde bulundurularak aynı kanunun 1003. ve 1004. maddeleri dikkate alınarak tapuya kaydedilmesi zorunludur. Hal böyle olunca, 3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca yapılan kadastro çalışmalarında dava konusu taşınmaz 115 ada 240 parsel olarak tespit ve tescil edilmiştir. Yapılan uygulamada, bu taşınmazın 03.04.2008 tarihli fenni bilirkişi krokisinde kırmızı renkle taralı A harfiyle gösterilen 10337.33 m2'lik kısmının davacının ve bayiinin zilyetliğinde olduğu saptanmıştır. Taşınmazın tamamının iptali ve tescili söz konusu değildir. Bu durumda, 115 ada 240 nolu parselin karara esas alınan fenni bilirkişi krokisinde B harfiyle gösterilen 12923.59 m2'lik kısmının 115 ada 240 nolu parsel olarak Hazine üzerinde bırakılması gerekirken; bu bölüm içinde yeni bir parsel numarası verilerek tescil kararı verilmesi doğru olmamıştır. Öyle ise, yukarıda değinilen fenni bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen bölüm için yeni bir parsel numarası verilerek davacı adına iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken; 115 ada 240 nolu parseli kaydının tamamen kapatılarak yok sayılması doğru olmamıştır.

Madde 1004- Taşınmazlar, bulundukları bölgenin tapu siciline kaydedilir. 2. Birden çok bölgede Madde 1005- Birden çok bölgede bulunan taşınmaz, diğer bölge sicillerine kayıtlı

olduğu belirtilmek suretiyle her bölgedeki sicile ayrı ayrı kaydedilir. Böyle bir taşınmaza ilişkin tescil istemleri ve tescil işlemleri taşınmazın büyük kısmının

bulunduğu bölgede yapılır ve yapılan tescil kütüğe işlenmek üzere diğer bölgelerdeki tapu idarelerine bildirilir.

III. Tapu idareleri 1. Kuruluş Madde 1006- Tapu idarelerinin kuruluş, işleyiş ve hizmetlerinin yürütülmesi, özel

kanun hükümlerine tâbidir. 2. Sorumluluk Madde 1007- Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder.

Page 34: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

34

Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.

Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2011/10548 E. Sayılı Kararında

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.11.2009 gün ve 2009/4-383 E., 2009/517 K.; 16.06.2010 gün ve 2010/4-349 E., 2010/318 K. sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi; tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK m. 1007 anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Burada Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Bu işlemler nedeniyle zarar görenler, Borçlar Yasası'nın 125. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresi gözetilerek Medeni Yasa'nın 1007. maddesi gereğince, zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adli yargıda dava açabilirler.

B. İşlemler I. İşlemlerin konusu 1. Tescil Madde 1008-Taşınmaza ilişkin aşağıdaki haklar, tapu kütüğüne tescil edilir: 1. Mülkiyet, 2. İrtifak hakları ve taşınmaz yükleri, 3. Rehin hakları. 2. Şerhler a. Kişisel haklarda

Madde 1009- Arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım,

gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerhedilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer haklar tapu kütüğüne şerhedilebilir.

Bunlar şerh verilmekle o taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir.

YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2006/11775

KARAR : Dava, Türk Medeni Kanununun 1009 maddesi uyarınca tapu kütüğüne şerh edilen arsa payı karşılığı inşaat yapım ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı yüklenici şirket temyiz etmiştir.

Gerçekten yukarıda gösterilen yasa hükmü uyarınca arsa payı inşaat yapım sözleşmesinin, kayda sonradan malik olacak kişilere ileri sürülmesini temin amacıyla ve yüklenici yararına tapu kütüğüne şerhi olanaklıdır. Somut olayda terkin istenen 2.7.2002 tarihli şerh sözü edilen amacı sağlamaya yöneliktir. Ne varki, sözleşmenin yapılmasından sonra ifa süresi başladığı halde yüklenici tarafından eserin meydana getirilmesi için bir çaba sarfedilmemiş, sözleşmenin arsa sahibi olan tarafları Borçlar Kanunun 358. maddesinden yararlanarak erken fesih hakkını kullanıp sözleşmeyi feshetmişlerdir. Feshedilen sözleşme yükleniciye koşulları varsa tazminat isteme hakkının verirse de bu sözleşmenin tapu kütüğüne şerhinin devamı bir hak sağlamaz. Diğer taraftan üzerine inşaat yapılması kararlaştırılan 68 parsel sayılı taşınmazda davacılar dışında paylı maliklerinde bulunduğu görülmektedir. Davalı yüklenici birden fazla kişinin paydaş olduğu taşınmazda diğer paydaşlarla sözleşme yapıldığını ileri

Page 35: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

35

sürüp kanıtlanamadığından taşınmazın 2/6 payın malikleri ile yapılan sözleşmenin ifa olanağı da yoktur.

b. Tasarruf yetkisinin kısıtlanmasında Madde 1010- Aşağıdaki sebeplere dayanan tasarruf yetkisi kısıtlamaları, tapu kütüğüne

şerh verilebilir: 1. Çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları, 2. Haciz, iflâs kararı veya konkordato ile verilen süre, 3. Aile yurdu kurulması, artmirasçı atanması gibi şerh verilmesi kanunen öngörülen

işlemler. Tasarruf yetkisi kısıtlamaları, şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan

hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2004/13384

KARAR : Şikayete konu Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 03.07.2003 tarih ve 2003/503 sayılı tedbir kararında taşınmazın devir ve temlikinin önlenmesine karar verildiği bu tedbir kararında alacaklının taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Sözü edilen tedbir kararının mahiyeti itibariyle rızai devir ve temlikleri önleyici nitelikte olduğu, cebri icraya engel durumun bulunmadığı ve alacaklı taraf olmadığından tedbir kararının onun yönünden bağlayıcı olmadığı, davacı adına tescil kararı verilse bile haciz şerhinin mahkemece kaldırılmadığı sürece geçerli bulunduğu cihetle icra müdürünün satış işlemlerine devam etmesi gerekirken aksine karar vermesi doğru olmadığından alacaklının anılan karara yönelik şikayetinin mahkemece kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.

c. Geçici tescil şerhi Madde 1011- Aşağıdaki hâllerde geçici tescil şerhi verilebilir: 1. İddia edilen bir aynî hakkın güvence altına alınması gerekiyorsa, 2. Tasarruf yetkisini belirleyen belgelerdeki noksanlıkların sonradan tamamlanmasına

kanun olanak tanıyorsa. Geçici tescil şerhi, bütün ilgililerin razı olmasına veya hâkimin karar vermesine bağlıdır.

Şerhin konusu olan hak sonradan gerçekleşirse, şerh tarihinden başlayarak üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir.

Geçici tescil şerhi verilmesi istemi üzerine hâkim, tarafları dinleyerek veya dosya üzerinde inceleme yaparak şerhe konu olan hakkın varlığının kabul edilebileceği kanaatına varırsa, şerh kararı verir. Kararda şerhin etki bakımından süresi ve içeriği belirlenir; gerektiğinde mahkemeye başvurulması için bir süre verilir.

Page 36: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

36

YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2011/3033

Geçici tescil şerhi Kanunda iki hal için kabul edilmiştir. Bunlardan birisi iddia edilen ayni hakkın güvence altına alınmasının gerekli olması ( T.M.K.m. 1011/1 ), diğeri ise tasarruf yetkisini belirleyen belgelerdeki noksanlıkların sonradan tamamlanmasına kanunun olanak tanımasıdır ( T.M.K. m. 1011/2 ).

Türk Medeni Kanunu hükümleri çerçevesinde tapu sicilinde yapılan işlemlerin dayanağının idari işlem olacağı da kuşkusuzdur. Davalı idare de davacının tescil talebini tasarruf yetkisini kanıtlayamaması sebebiyle reddetmiştir. Davacı bu reddin doğru olmadığını ileri sürerken tasarruf yetkisini kanıtlayacak belgeleri tamamlayana kadar Türk Medeni Kanunu'nun kendisine tanıdığı haktan yararlanmak amacıyla geçici tescil şerhi kararı talep etmektedir. Diğer bir anlatımla talebi yukarda değinildiği gibi İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi anlamında İdari Yargının görevi alanına giren bir işlemin iptali niteliğinde değildir. Bu haliyle davanın görülme yeri adli yargıdır. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilmeden görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.

3. Beyanlar Madde 1012- Bir taşınmazın eklentileri, malikin istemi üzerine kütükteki beyanlar

sütununa yazılır. Bu kaydın terkini, kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızasına bağlıdır.

Taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir.

Özel kanun hükümleri saklıdır.

YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2008/12860 sayılı kararı ile Beyanlar sütununun işlevini değerlendiren kararında

Medeni Kanunu’nun 1012. ve Tapu Sicil Tüzüğü’nün 60 ila 64. maddelerinde yedi bölüm olarak düzenlenen “beyanlar” gerek tescillerden, gerekse şerhlerden farklıdır. Kütüğün beyanlar hanesine işlenen kayıt, kural olarak ne bir aynı hak ihdas eder ne de şahsi bir hakkı güçlendirmeye yarar.

Beyanların fonksiyonu, gayrimenkulle ilgili bazı Şili veya hukuki durumlara ya da zaten mevcut bulunan bazı haklara aleniyet sağlamaktan ibarettir.

“Beyanlar” başlıklı 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1012. maddesi; “Bir taşınmazın eklentileri, malikin istemi üzerine kütükteki beyanlar sütununa yazılır. Bu kaydın terkini, kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızasına bağlıdır. Taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır,” şeklindedir.

Yasanın sözü edilen bu hükmü uyarınca genellikle tapu kütüğüne yazılarak alenileştirilmesinde fayda umulan hukuki ilişki ve fiili durum şeklinde tarif edilen her beyanın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterebilme olanağı yoktur. Başka bir anlatımla, tapu kütüğünün beyanlar hanesine “beyanda” bulunulabilmesi için ya Türk Medeni Kanunu’nda bir hüküm olması veya özel kanunlarla bu konuda bir hükme yer verilmesi yahut Tapu Sicil Tüzüğü’nde bir düzenleme yapılmış olması gerekir.

Page 37: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

37

Ayrıca, yasal düzenlemeler dışında yasal düzenlemelerdeki belirsizlikler nedeniyle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü genelgeleri ile açıklayıcı nitelikteki bina yapılamaz beyanı, yıkım kararları, uygulanamayan mahkeme ilamları, orman içi binalar da beyanlar sütununa işaretlenebilir.

Birbirinden farklı konularda beyanlar sütununa yapılan kayıtların bazıları, üçüncü kişilerin iyi niyetini bertaraf etmeye yararken, bazıları ilgilisi yararına karine yaratır, bazıları ise taşınmaza bağlı bir ayni hakkı ya da şahsi hakkı açıklarken bazı beyanlar da kamu hukukundan kaynaklanan kısıtlamaları açıklar. Bir diğer anlatımla, beyanın niteliğine göre beyana bağlanan sonuç değişmektedir. ( Oğuzman–Seliçi, Eşya Hukuku, İstanbul 2004, s.2004 )

Gerek metni yukarıda Trük Medeni Kanunu’nun 1012. ve gerekse Tapu Sicil Tüzüğü’nün 60. maddelerinden anlaşılmaktadır ki, mevzuatın yazılmasına izin vermediği bir belirtmenin kütüğün beyanlar sütununda gösterilebilme olanağı yoktur.

II. Tescilin ve terkinin koşulları 1. İstem a. Tescil için Madde 1013- Tescil, tasarrufa konu olan taşınmaz malikinin yazılı beyanı üzerine

yapılır. Edinen kimse, kanun hükmüne, kesinleşmiş mahkeme kararına veya buna eşdeğer bir

belgeye dayanıyorsa, bu beyana gerek yoktur. Bir aynî hakkı tescilden önce kazanan kimse, gerekli belgeleri ibraz ederek tescili

isteyebilir.

YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2008/1597

Ayni hak, kütüğe tescil yoluyla yazılmışsa kural olarak böyle bir tescile dayanan iyiniyetli kişinin iktisabı korunur. Fakat, tescilin yanı başında, bir de bunun haklı bir sebebe dayanması ve tescil talebinin o hak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olan kimse tarafından yapılmış olması şarttır. Yetkisiz bir kimse tarafından yapılan talep veya haklı bir sebep olmadan yapılan bir tescil hakkı iktisap ettirmez. Ancak bu yönden tescil sakat dahi olsa, iyiniyetli, yani sakatlığı bilmeyen ve bilmeleri de kendilerinden beklenemeyen kimseler karşısında geçerli bir tescilin sonuçlarını doğurur. Böyle bir tescile dayanarak iyiniyetle o gayrımenkul üzerinde ayni bir hak iktisap eden korunur. Yani iyiniyetli kimseler kütüğün görünüşüne inanmakta haklıdır. Bu kuralın tapu kütüğüne güven sağlamak için getirildiği kuşkusuzdur.

O yüzden, davacıdan, kayıt maliki davalının kötü niyetine ilişkin delilleri istenerek toplanmalı, bildirilecek deliller sözü edilen davalı yüklenici şirketin sunduğu belge ve tapu kayıtlarındaki süratli şekilde yapılan tedavüllerin nedeni de davalıya sorulup saptanarak bütün delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır.

Ayni hak, kütüğe tescil yoluyla yazılmışsa kural olarak böyle bir tescile dayanan iyiniyetli kişinin iktisabı korunur. Fakat, tescilin yanı başında, bir de bunun haklı bir sebebe dayanması ve tescil talebinin o hak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olan kimse ( TMK.m.1013 ) tarafından yapılmış olması şarttır. Yetkisiz bir kimse tarafından yapılan talep veya haklı bir sebep olmadan yapılan bir tescil hakkı iktisap ettirmez. Ancak bu yönden tescil sakat dahi olsa, iyiniyetli, yani sakatlığı bilmeyen ve bilmeleri de kendilerinden beklenemeyen kimseler ( TMK.m.3 ) karşısında geçerli bir tescilin sonuçlarını doğurur. Böyle bir tescile dayanarak

Page 38: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

38

iyiniyetle o gayrımenkul üzerinde ayni bir hak iktisap eden korunur ( TMK.m.1023 ).Yani iyiniyetli kimseler kütüğün görünüşüne inanmakta haklıdır. Bu kuralın tapu kütüğüne güven sağlamak için getirildiği kuşkusuzdur ( TMK.m.1020 ).

b. Terkin ve değişiklik için Madde 1014- Bir tescilin terkin edilmesi veya değiştirilmesi, ancak bu kaydın

kendilerine hak sağladığı kimselerin yazılı beyanı üzerine yapılabilir.

YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2005/283

ÖZET : İpoteğin terkini malik tarafından istenebilir ( TMK.883 ). Bir tescilin terkin edilmesi veya değiştirilmesi kendilerine hak sağlayan kişilerin beyanıyla yapılabilir ( TMK.1014 ). Terkine rıza gösterilmemesi halinde malik tapu kaydının düzeltilmesini dava etmek zorundadır. Mahkeme kararı üzerine terkini malik talep edebilecektir.

Üçüncü kişi hukuki yararının bulunması halinde terkini dava edebilirse de, bu halde malikin de davada taraf olarak gösterilmesi gerekir. Mahkemece bu yönler araştırılıp irdelenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

Dosyaya ibraz edilen hesap özetinin davacılardan HMB İnşaat A.Ş'ne ait olup, diğer davacı ile ilgili hesap özetinin dosyada olmadığı bir başka anlatımla Güney Turizm A.Ş'nin riskinin sona erip ermediği konusunda banka defter ve kayıtları incelenmeden ipoteklerin fekkine karar verilmiş olması doğru değildir.

İpoteğin terkini malik tarafından istenebilir ( TMK.883 ). Bir tescilin terkin edilmesi veya değiştirilmesi kendilerine hak sağlayan kişilerin beyanıyla yapılabilir ( TMK.1014 ). Terkine rıza gösterilmemesi halinde malik tapu kaydının düzeltilmesini dava etmek zorundadır. Mahkeme kararı üzerine terkini malik talep edebilecektir ( Prof.Dr. M.Kemal Oğuzman, Prof.Dr. Özer Seliçi, Prof.Dr. Saibe Oktay-Özdemir, Eşya Hukuku 10.Basım Filiz Kitabevi/2004, Sh. 174 ). Üçüncü kişi hukuki yararının bulunması halinde terkini dava edebilirse de, bu halde malikin de davada taraf olarak gösterilmesi gerekir. Mahkemece bu yönler araştırılıp irdelenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

2. Yetkinin ve sebebin belirlenmesi Madde 1015- Tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi,

istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukukî sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır. İstemde bulunan kimse, kendisinin, sicilde hak sahibi görünen kişi veya bu kişinin

temsilcisi olduğunu ispat etmek suretiyle tasarruf yetkisini belgelemiş olur. Hukukî sebebin belgelenmesi, bu sebebin geçerliliği için gerekli şekle uyulduğunun

ispatı suretiyle olur.

YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2004/1024

Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.

Page 39: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

39

İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 13. maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.

Böyle bir davayı tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası ile ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden, elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de, tek başına tapuda miras bırakanla ilgili düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu tür davanın, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde, yetkiye dayanılarak dava açan kişinin, aktif dava ehliyeti vardır.

Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.

1- Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.

2- Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.

3- Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.

4- istem konusunda tanık dinlenmelidir.

5- Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.

Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.

Ayrıca, davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve gerektiği hallerde vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.

Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır.

3. Belgelerin tamamlanması Madde 1016- Tasarruf yetkisine ve hukukî sebebe ilişkin belgeler tamam değilse istem

reddedilir. Bununla birlikte, hukukî sebebe ilişkin belgeler tamam olmasına rağmen, tasarruf

yetkisini belirten belgenin tamamlanması gereken hâllerde, malikin rızası veya hâkimin kararıyla geçici tescil şerhi verilebilir.

Page 40: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

40

YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2011/3033

ÖZET : Dava, tapu kaydına geçici tescil şerhi kararı verilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu hükümleri çerçevesinde tapu sicilinde yapılan işlemlerin dayanağının idari işlem olacağı da kuşkusuzdur. Davalı idare de davacının tescil talebini tasarruf yetkisini kanıtlayamaması sebebiyle reddetmiştir. Davacı bu reddin doğru olmadığını ileri sürerken tasarruf yetkisini kanıtlayacak belgeleri tamamlayana kadar Türk Medeni Kanununun kendisine tanıdığı haktan yararlanmak amacıyla geçici tescil şerhi kararı talep etmektedir. Diğer bir anlatımla talebi yukarda değinildiği gibi İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi anlamında İdari Yargının görevi alanına giren bir işlemin iptali niteliğinde değildir. Bu haliyle davanın görülme yeri adli yargıdır. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilmeden görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.

III. Tescilin biçimi 1. Genel olarak Madde 1017- Kütüğe tesciller, istem tarihine ve sırasına göre yapılır. Sicildeki kaydın bir örneği isteyen ilgiliye verilir. Tescil ve terkin ile verilecek örneklerin şekli tüzükle belirlenir.

YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2003/6387

ÖZET : Tapu kayıtlarında yapılacak intikaller tarafların tapu memuru huzurundaki takrirleri ya da mahkeme kararı ile mümkündür. Anılan hükümler kamu düzeni ile ilgili olup, bu konudaki tahkim şartı geçersizdir.

Davada, satış vaadi sözleşmesi uyarınca taşınmaz mal mülkiyeti geçirimi istenmektedir. Her ne kadar genel satış şartnamesinin -M- maddesinde "satmayı vaad eden firma ile satış vaadi muhatabı arasında doğacak ihtilaflar hakem usulü ile halledilecektir" hükmüne yer verilmiş ise de, Türk Medeni Kanunun 706 ve 1017, Tapu Kanunun 26 ve 27. maddeleri ile 5519 sayılı Kanun hükümlerine göre, tapu kayıtlarında yapılacak intikaller tarafından tapu memuru huzurundaki takrirleri ya da Mahkeme kararları ile mümkündür. Anılan bu hükümler kamu düzeni ile ilgili olup, bu konudaki tahkim şartı geçersizdir. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Kaldı ki, davanın devamı sırasında dava konusu gayrimenkulun mülkiyeti davacı alıcıya da geçirilmiştir.

Açıklanan nedenlerle, yapılan yargılama toplanan kanıtlar ve tüm dosya içeriğine göre mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.

2. Taşınmaz lehine irtifaklarda Madde 1018- Taşınmaz lehine irtifakların tescil ve terkini hem yüklü, hem yararlanan

taşınmazların sayfalarına kaydedilir.

IV. Tebliğ zorunluluğu Madde 1019- Tapu memuru, ilgililerin bilgisi dışında yaptığı işlemleri onlara tebliğ

etmekle yükümlüdür. İlgililerin bu işlemlere karşı itiraz süresi, kendilerine yapılan tebliğ tarihinden işlemeye

başlar.

Page 41: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

41

YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2007/2712

Bir taşınmaz üzerinde yapı veya ağaç gibi malikinden bir başkasına ait eşya bulunmakta ise buna muhtesat denir. Muhdesatın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesince tapu kütüğünün beyanlar sütununda gösterilme olanağı vardır. Yapı veya ağaç sahibi yararına konulan kayıt hakkın yıkılmak veya yanmak gibi sebeplerle sona ermesi halinde ya da hak sahibinin arazi üzerindeki hakkından vazgeçmesi sonucu terkin edilir. Ne var ki, Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesi uyarınca terkin işlemi yapacak mercii ilgili Tapu Sicil Müdürlüğüdür. Bunun için tapuya başvurulup, hakkın yok olduğu ve sona erdiği belirtilerek terkin talebinde bulunulması, Kadastro Müdürlüğü elamanlarının zemine giderek hakkın sona erip ermediğini saptaması, bundan sonra da değişiklik beyannamesi düzenlenerek tapuya gönderilmesi gerekir. Terkin işleminden sonra adresi kayıtlarda belirli ise muhtesat sahibine Türk Medeni Kanunu'nun 1019. maddesi gereğince duyuruda bulunulur. Dava ise ancak bu tebliğden itibaren 30 gün içinde hak sahibi tarafından terkin işlemine karşı açılır.

C. Tapu sicilinin açıklığı Madde 1020- Tapu sicili herkese açıktır. İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru

önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir. Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez.

YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2008/10087

Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotekli bir taşınmazın devredilmesi halinde, borçlunun sorumluluğunda ve ipotekle kurulmuş olan güvencede bir değişiklik meydana gelmez. Yeni malik de ipotek borcuyla sorumludur.

Tapu sicili herkese açık olduğuna göre, sicilde yazan bir hususun ilgilisi tarafından bilinmediği kabul edilemez.

İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın ( rehin sözleşmesi ) Türk Medeni Kanunu'nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir.

Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini ( kaldırılmasını ) dava yolu ile isteyebilir.

Yeni malikte bu borç ile yükümlüdür. Yasanın 1020. maddesine göre de, tapu sicili herkese açık olup, sicilde yazılı olan bir hususun ilgilisi tarafından bilinmediğini kabul etmek mümkün değildir. Değişik bir anlatımla yeni malik olan davacı da önceki malik gibi ipotek borcundan sorumlu olacağından ipoteğin kaldırılması için tarafların öngördükleri sözleşme koşulu yerine getirilmeksizin yeni malikin sözleşme şartlarını bilmediği kabul edilerek davanın yazılı şekilde hükme bağlanması doğru olmamıştır.

Page 42: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

42

D. Tescilin etkileri I. Tescilin yapılmamasının sonuçları Madde 1021- Kurulması kanunen tescile tâbi aynî haklar, tescil edilmedikçe varlık

kazanamaz.

YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2004/9729

Bilindiği üzere; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. " ( M.K. m.705 ) Tescilden önce mülkiyetin hangi hallerde kazanılacağı sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında gösterilmiştir.

Öte yandan, "Ayni haklar, kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır" ( M.K. m.1022/1 ) "Kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz." ( M.K.. m.1021/1 ) Değinilen yasa hükümlerinde öngörüldüğü üzere, hukukumuzda ayni hakkın doğumu veya ortadan kaldırılması tescil işleminin yapılmış olmasına bağlıdır. Başka bir deyişle bir hak tescil edilmedikçe ayni hak niteliğini kazanamaz.Mülkiyetin nakledildiğinden söz edilemez.Belirtilen yasal düzenlemelere göre, davaya konu olayda, mülkiyetin nakline ilişkin işlemin " tasarruf" aşamasında kaldığı intikali sağlayan tescilin yapılmadığı gözetildiğinde, çekişmeli pay mülkiyetinin davacıya geçtiğini söyleyebilme olanağı yoktur.

Diğer taraftan " tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan kişinin bu kazanımı korunur". ( M.K. m.1023 )Yasada öngörülen ve dayanağını Medeni Kanunun 3. maddesinden alan iyiniyetin aynı zamanda bu iddiada bulunana bir özen ve itina borcu yüklediği de kuşkusuzdur. Ancak, bu özenin ve dikkatin sicile yönelik olması gerektiği tartışmasızdır. Sicile güvenen kişinin, sicilin dayanağını oluşturan kayıt ve belgeleri inceleme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple davalı Hatice'ye akit tablosunu inceleme mükellefiyeti yüklenemez.

II. Tescilin sonuçları 1. Genel olarak Madde 1022- Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre

alır. Tescilin etkisi, kanunen öngörülen belgeler isteme eklenmiş veya geçici tescil hâlinde

belgelerin uygun zamanda tamamlanmış olması koşuluyla yevmiye defterine yapılan kayıt tarihinden başlar.

Bir hakkın içeriği, tescilin sınırları içinde, dayandığı belgelere göre veya diğer herhangi bir yolla belirlenir.

YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2010/4095

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıların ayni hakkına mı, yoksa davalıların şahsi hakkına mı üstünlük tanınacağı konusundadır.

Ayni haklar kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır ( 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu madde 1022 ). Tescil sebebe bağlı bir tasarruf işlemi olduğundan sırf tescilin yapılması ayni hakkın doğumu için yeterli olmaz. Tescil yoluyla ayni hakkın ( mülkiyet hakkının ) doğabilmesi için haklı ve geçerli bir hukuki sebebin de bulunması gerekir. Somut

Page 43: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

43

olayda: davaya konu 6 numaralı bağımsız bölümün takip borçlusu dava dışı kooperatif adına tescil edilmesinin hukuki sebebini dava dışı yüklenici kooperatif ile arsa sahipleri arasında imzalanan 19.8.1992 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi oluşturmaktadır. Sözleşme uyarınca yapılan paylaşıma göre 6 numaralı bağımsız bölümün davacıların murisine ait olduğu çekişmesizdir. Sözleşme uyarınca tapunun tamamı dava dışı kooperatife devredilmiş ise de bu devir: davacıların murisine ait bağımsız bölümler yönünden kat irtifakının kurulması sırasında iade edilmek üzere şartlı olarak, dava dışı kooperatife ait bağımsız bölümler yönünden ise inşaatın eksiksiz tamamlanıp teslim edilmesi halinde mülkiyete hak kazanılmak üzere avans olarak yapıldığından dava dışı kooperatif devredilen tapular üzerinde herhangi bir ayni hak kazanamamıştır. Öte yandan 17.12.2002 tarihinde kurulan kat irtifakında 6 numaralı bağımsız bölümün tapusunun davacıların murisi adına oluşturulması gerekirken, dava dışı kooperatif adına oluşturulması da sözleşme hükümlerine aykırı olduğundan yolsuz tescil niteliğindedir. Davacılarca, yüklenici kooperatif hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasında davanın kabulüne dair verilen 17.4.2008 tarih 2007/267 esas- 2008/190 karar sayılı karar, sonuçlarını kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici kooperatife tapu devrinin yapıldığı tarihten, yani tapuya haciz şerhi konulmasından önceki bir tarihten itibaren doğurmaktadır. Neticede, borçlu/yüklenici kooperatif, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılan tapu devri ile davaya konu bağımsız bölüm üzerinde ayni hak kazanamadığından, yapılan tescil yolsuz olduğundan, mahkemece verilen tapu iptali ve tescil kararı haciz öncesine etkili bulunduğundan davalı alacaklı/üçüncü kişiler tarafından dava dışı borçlu/yüklenici kooperatif aleyhine girişilen icra takibinde davaya konu bağımsız bölümün tapu kaydına haciz şerhi konulması davacı arsa sahiplerini bağlamaz. Davalı üçüncü kişiler ile dava dışı yüklenici kooperatif arasındaki hukuki ilişkiden doğan kişisel haklar, davacı arsa sahiplerine karşı ileri sürülemez.

2. İyiniyetli üçüncü kişilere karşı Madde 1023- Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka

aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.

YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2011/9632

Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davalı ara malikin oğlu, murisin torunudur. Muvazaalı işlemi T.M.K'nun 1024. maddesi hükmü uyarınca bilen ve bilmesi gereken konumdadır. O halde aynı Kanunun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanma olanağı bulunamamaktadır. Öyle ise davanın kabulüne karar verilmesi gerekir.

3. İyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı Madde 1024- Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi

gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan

tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden aynî hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu

iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.

Page 44: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

44

YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2011/1773

Bilindiği üzere, T.M.K.'nun 705. maddesinin 1. fıkrasında kural olarak taşınmaz mülkiyetinin tescille kazanılacağı belirtildikten sonra, 2. fıkrasında belirtilen mahkeme kararı kamulaştırma ve diğer sayılan durumlarda mülkiyetin tescilden önce kazanılacağı hususu düzenlenmiştir.

Bu durumda, davalının taşınmazın kamulaştırıldığını ve kamulaştırma sebebiyle mahkemenin tescil kararını bilen ve bilmesi gereken konumunda olduğu dikkate alındığında iyiniyetli malik konumunda olduğu kabul edilemez. Diğer bir deyişle davalının T.M.K.'nun 1023. maddesi delaletiyle 1024. koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır.

Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek ve hatalı gerekçe ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

E. Terkin ve değiştirme I. Yolsuz tescilde Madde 1025- Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak

terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir.

İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır.

YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2012/1785

Ne var ki; bu tür davaların kural olarak kayıt maliki ya da mirasçıları tarafından açılması gerekir ise de; davalı idarenin Türk Medeni Kanununun 1025. ve 1007. maddeleri ile Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olacağı, öte yandan TMK.nın 1007. maddesinde düzenlenen sorumluluğun kusursuz sorumluluk olup, bu madde kapsamında Hazinenin tazminat davasına muhatap ve tazminata mahkum olabileceği gözetildiğinde, eldeki davanın açılmasında ve sonuçlandırılmasında davacı idarenin hukuksal yararının bulunduğu kuşkusuzdur.

II. Aynî hakların sona ermesi Madde 1026- Bir aynî hakkın sona ermesiyle tescil her türlü hukukî değerini kaybettiği

takdirde, yüklü taşınmaz maliki, terkini isteyebilir. Tapu memuru bu istemi yerine getirirse, her ilgili, bu işlemin kendisine tebliği

tarihinden başlayarak otuz gün içinde terkine karşı dava açabilir. Tapu memuru, re'sen hâkime başvurarak aynî hakkın sona erdiğinin belirlenmesine

ilişkin karar verilmesini istemeye ve hâkimin vereceği karara dayanarak terkin işlemini yapmaya yetkilidir.

YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2012/1785

Davacı, yolsuz tescil sebebi ile tapu iptal ve kadastro tespitleri gibi tescile karar verilmesini istemiştir. Devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında kusura dayanması gerekmez. Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescil sonucu sicile güven ilkesi yönünden değişmesi yada yitirilmesi bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır.Dayanıksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemek taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da

Page 45: Hazırlayan: M. Ali Ergin DİVARCI 2013 / Ankara

45

aynı kapsamda düşünülmelidir. Bu tür davaların kural olarak kayıt maliki ya da mirasçıları tarafından açılması gerekir ise de; davalı idarenin tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olacağı için bu madde kapsamında Hazinenin tazminat davasına muhatap ve tazminata mahkum olabileceği gözetildiğinde, eldeki davanın açılmasında ve sonuçlandırılmasında davacı idarenin hukuksal yararının bulunduğu ve doğrudan dava açabileceği dikkate alınmalıdır. Davanın esasına girilmesi gerekirken reddedilmesi hatalıdır.

III. Düzeltme Madde 1027- İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki

yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca re'sen düzeltir.

YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ E. 2011/7522

Dava, tapuda kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına sebep olunmaması gerekir. Eldeki davada, dosyada mevcut nüfus kayıtlarının incelenmesinden tapu kayıt maliki ile davacının soybağı ilgisi kurulamamaktadır. Davacı dava dilekçesinde kayıttaki yanlışlık nedeni ile açılan davalarda zorluk yaşandığını açıklamakta ise de davayı yetkiye istinaden açtığını da belirtmemektedir. Açıklanan bu sebeplerle davacının aktif dava ehliyeti araştırılmadan işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Mahkemece davacıdan kaydının düzeltilmesi istenen tapu kayıt maliki ile soybağı bulunduğunu gösteren veraset belgesi ya da nüfus kaydı sunması veya davayı yetkiye istinaden açmışsa yetki belgesi ibraz etmesi için imkan verilmelidir. Davacının aktif dava ehliyeti bu şekilde belirlendikten sonra işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekir.