151
KONGRE PROGRAMI VE BİLDİRİ ÖZETLERİ

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

  • Upload
    lyliem

  • View
    239

  • Download
    1

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

KONGRE PROGRAMI VE

BİLDİRİ ÖZETLERİ

Page 2: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

III. ULUSAL KİMYA EĞİTİMİ

KONGRESİ

05 - 07 Eylül 2013

Karadeniz Teknik Üniversitesi

Fatih Eğitim Fakültesi

TRABZON

PROGRAM

ve

BİLDİRİ ÖZETLERİ

Page 3: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

ONUR KURULU

Nabi AVCI : Millî Eğitim Bakanı

Abdil Celil ÖZ : Trabzon Valisi

Dr. Orhan Fevzi GÜMRÜKÇÜOĞLU : Trabzon Belediye Başkanı

Prof. Dr. Süleyman BAYKAL : Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü

DANIŞMA KURULU

Dr. M. Emin ZARARSIZ : MEB Müsteşarı

Ömer BALIBEY : Öğretmen Yetiştirme ve Gel. Gn. Müd.

Prof. Dr. Adnan BAKİ : Fatih Eğitim Fakültesi Dekanı

Mehmet Erkan BAYKUT : Türkiye Kimya Derneği Başkanı

Prof. Dr. Şule BAHÇECİ : Karadeniz Teknik Üniversitesi

Prof. Dr. Alipaşa AYAS : Bilkent Üniversitesi

YÜRÜTME KURULU Prof. Dr. Adnan BAKİ (Başkan) : Fatih Eğitim Fakültesi Dekanı

Dr. Yaşar UGÜROL (Başkan Yard.) : MEB Öğr.Yet.ve Gel.Gn.Md. Grup Bşk.

Tamer KIRBAŞ (Üye) : MEB Trabzon İl Milli Eğitim Müdürü

Yaşar YENİÇERİOĞLU (MEB Koordinatör) : MEB Öğr.Yet.ve Gel.Gn.Md.Şb.Müd.

Doç. Dr. Gökhan DEMİRCİOĞLU (Üye) : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi

Doç. Dr. Haluk ÖZMEN (Üye) : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi

Doç. Dr. Hasan GENÇ (Üye) : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi

Doç. Dr. Suat ÜNAL (Üye) : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi

Yrd. Doç. Dr. Faik Özgür KARATAŞ (Üye) : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi

Yrd. Doç. Dr. Hülya DEMİRCİOĞLU (Üye) : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi

Mehmet YEREKAPAN (Üye) : MEB Trabzon İl Milli Eğitim Şb. Md.

SEKRETERYA

Arş. Gör. Ayşegül ASLAN : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi

Arş. Gör. Ayşe DURMUŞ : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi

Arş. Gör. Canan CENGİZ : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi

Arş. Gör. Dilek ÖZBEK : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi

Arş. Gör. Hasan Zühtü OKULU : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi

Arş. Gör. Sinan BÜLBÜL : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi

Mustafa YADİGAROĞLU : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi

Page 4: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

BİLİM KURULU

* Prof.Dr. Ali YILDIRIM : Atatürk Üniversitesi * Prof. Dr. Alipaşa AYAS : Bilkent Üniversitesi * Prof. Dr. Ayhan YILMAZ : Hacettepe Üniversitesi * Prof. Dr. Canan NAKİBOĞLU : Balıkesir Üniversitesi * Prof. Dr. Fitnat KÖSEOĞLU : Gazi Üniversitesi * Prof. Dr. Hamide ERTEPINAR : İstanbul Aydın Üniversitesi * Prof. Dr. Leman TARHAN : Dokuz Eylül Üniversitesi * Prof. Dr. Mehmet KARTAL : Dokuz Eylül Üniversitesi * Prof. Dr. Murat GÖKDERE : Amasya Üniversitesi * Prof. Dr. Mustafa SÖZBİLİR : Atatürk Üniversitesi * Prof. Dr. Münir OKTAY : Atatürk Üniversitesi * Prof. Dr. Nurtaç CANPOLAT : Atatürk Üniversitesi * Prof. Dr. Şule AYCAN : Muğla Üniversitesi * Prof. Dr. Şule BAHÇECİ : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Prof. Dr. Yavuz TAŞKESENLİGİL : Atatürk Üniversitesi * Doç. Dr. Aytekin ÇÖKELEZ : Ondokuz Mayıs Üniversitesi * Doç. Dr. Bayram COŞTU : Yıldız Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. Cengiz TÜYSÜZ : Mustafa Kemal Üniversitesi * Doç. Dr. Gökhan DEMİRCİOĞLU : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. Gültekin ÇAKMAKÇI : Hacettepe Üniversitesi * Doç. Dr. Haluk ÖZMEN : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. Hasan GENÇ : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. İbrahim BİLGİN : Mustafa Kemal Üniversitesi * Doç. Dr. Kemal DOYMUŞ : Atatürk Üniversitesi * Doç. Dr. Muammer ÇALIK : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. Murat KAHVECİ : Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi * Doç. Dr. Nilgün SEÇKEN : Hacettepe Üniversitesi * Doç. Dr. Osman Nafiz KAYA : Fırat Üniversitesi * Doç. Dr. Soner YAVUZ : Bülent Ecevit Üniversitesi * Doç. Dr. Suat ÜNAL : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. Tacettin PINARBAŞI : Atatürk Üniversitesi * Doç. Dr. Yezdan BOZ : Ortadoğu Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. Yılmaz SAĞLAM : Gaziantep Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Abdullah AYDIN : Ahi Evran Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Ali KOLOMUÇ : Artvin Çoruh Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Buket YAKMACI-GÜZEL : Boğaziçi Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Burak FEVZİOĞLU : Adnan Menderes Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Burçin ACAR ESEN : İstanbul Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Bülent PEKDAĞ : Balıkesir Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Faik Özgür KARATAŞ : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Fatma Ağgül YALÇIN : Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Fatma YAMAN : Bozok Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Fethiye KARSLI : Giresun Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Hülya DEMİRCİOĞLU : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. İlhami CEYHUN : Atatürk Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Kader BİRİNCİ KONUR : Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Mustafa ERGUN : Ondokuz Mayıs Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Nagihan YILDIRIM : Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Nail İLHAN : Kilis 7 Aralık Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Özgecan TAŞTAN KIRIK : Çukurova Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Serkan SEVİM : Pamukkale Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Sevil KURT : Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi

Page 5: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Değerli Meslektaşlarım,

Ülkemizdeki Kimya Eğitimcileri ailesinin en önemli bilimsel buluşma platformu

olan III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresinin Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim

Fakültesi ev sahipliğinde, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Kimya Derneği desteği ile

Trabzon’da gerçekleştirilecek olmasından mutluluk ve onur duymaktayız.

Kongremiz “Sanal Dünyada Daha Somut Kimya Eğitimi”, “Sürdürülebilir Kimya

Eğitimi” ve “Çevre İçin Kimya Eğitimi” ana temaları çerçevesinde Kimya Eğitimi alanı ile

ilgili yeni gelişmeler, gündemdeki sorunlar ve alan eğitiminin ülkemizdeki geleceği ile ilgili

tartışmalara ev sahipliği yaparak, önemli paylaşımlara fırsat sağlayacaktır.

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi alanda çalışan akademisyenlerin, genç

araştırmacıların, kurum ve kuruluşların, uygulamacı meslektaşlarımızın, öğrencilerimizin

ve derneklerin katılımlarıyla ayrı bir önem kazanacaktır.

İstanbul’un fethinden kısa bir süre sonra 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet

tarafından Türk yurduna katılan Trabzon, Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu ve

büyüdüğü şehirdir. Trabzon Kurtuluş Savaşı dâhil tarih boyunca çok önemli

mücadelelere, kahramanlıklara ve şahsiyetlere ev sahipliği yapmıştır. Şehrimiz zengin bir

tarih ve kültürel mirasa sahiptir. Yöreye özgü zenginlik ve güzellikler Karadeniz’in eşsiz

doğası ile birleştiğinde görülmesi ve bilinmesi gereken güzellikleri ortaya çıkarmaktadır.

Kongremizin sizlerle bu güzellikleri birlikte paylaşmaya aracılık edeceğini umuyoruz.

Bir Trabzon sonbaharında üniversitemizde sizleri misafir etmekten mutluluk

duyacağız. Mesleki deneyim ve çalışmalarınızın sağlayacağı katkılar için şimdiden

teşekkürlerimizi sunarız. Saygılarımla.

Prof. Dr. Adnan BAKİ

Fatih Eğitim Fakültesi Dekanı

Page 6: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

İÇİNDEKİLER KONGRE PROGRAMI …………………………………………………………………………………

ÇAĞRILI KONUŞMALAR ……………………………………………………………………………..

Çağrılı Konuşma – I : (Prof. Dr. Alipaşa AYAS) …………………………………………………..

Çağrılı Konuşma – II : (Prof. Dr. George M. BODNER)…………………………………………..

Çağrılı Konuşma – III : (Prof. Dr. Mehmet MAHRAMANLIOĞLU)……………………………….

ÇALIŞTAYLAR …………………………………………………………………………………………

Çalıştay-I : Avrupa Birliği fonlarına proje sunma ve bir kimya eğitimi proje önerisi .................

Çalıştay-II : K-Sketch animasyon oluşturma yazılımı ile kimya animasyonları oluşturmak .......

Çalıştay-III : Kimya eğitiminde bilim tarihi temelli hikâyeler hazırlanması .................................

PANELLER ……………………………………………………………………………………………..

Panel – I : Yeni kimya öğretim programı: Hazırlık süreci ve değişimi anlamak ......................

Panel – II : Kimya öğretmeni yetiştirme sistemleri: ABD, İngiltere ve İsviçre örneği..................

BİLDİRİ ÖZETLERİ ……………………………………………………………………………

Kimya öğretmen adaylarının bilim ve kimyanın doğası görüşlerini geliştirmeye yönelik bir etkinlik: Flojiston teorisinden oksijen teorisine

Üniversite birinci sınıf öğrencilerinin kimyasal tepkimeler konusuyla ilgili problem çözme becerilerinin incelenmesi

Türkiye’de ve dünyada fen eğitimi alanında probleme dayalı öğrenme (PDÖ) yönteminde çalışılan makalelerin içerik analizi

Üstün yetenekli öğrencilerin kimyasal reaksiyon türleri ile ilgili düşünceleri: Örnek olay incelemesi

Aday kimya öğretmenlerinin alan bilgilerini, pedagojik alan bilgilerini ve kavram yanılgılarına yönelik anlayışlarını arttırmayı hedefleyen bir eğitim modülünün etkilerinin incelenmesi

Yeni kimya dersi öğretim programı kazanımlarının yapılandırmacı öğrenme kuramına göre değerlendirilmesi

Durağan ve hareketli atom modelleri: Bir animasyon oluşturma yazılımı kullanımının incelenmesi

Ortaöğretim kimya ders kitaplarının grafikler açısından analizi

Lise kimya sınıflarında argümantasyon kalitesi

Kimya öğretmen adaylarının teknolojik pedagojik alan bilgilerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi

Organik kimya laboratuarında tabu oyunu: Fonksiyonel gruplar

Öğretmen adaylarının kimya konularına yönelik belgesel hazırlama becerilerinin incelenmesi

Lise kimya eğitiminde işbirlikli öğrenme uygulaması: İstemlilik

Öğrencilerin fen ve teknoloji dersindeki konuları anlamalarına öğrenci takımları başarı bölümleri ve okuma yazma uygulama yöntemlerinin etkileri

Page 7: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Eğitim fakültesi öğrencilerinin alan öğretmeni seçiminde uygulanacak alan bilgisi sınavına yönelik düşünceleri

Faz diyagramları ve kavramsal öğrenme

Kimyasal değişimler ünitesi çerçevesinde yaşam temelli öğrenme uygulama sürecinin incelenmesi

Genel kimya laboratuarı - I dersinde hazırlanan yansıtıcı günlüklerin akademik başarıya etkisi

Kimya dersi dönem ödevlerinin süreç değerlendirmeye uygun şekilde yeniden düzenlenmesinin öğrencilerin derse yönelik tutumlarına etkisi

Ortaöğretim öğrencilerinin çevre ile ilgili kavramlarının karşılaştırılması: Almanya ve Türkiye örneği

Öğretmen adaylarının kimya tutumlarının anlamsal farklandırma ile ölçülmesi

Fen bilgisi öğretmen adaylarının kimyasal reaksiyonların hızları ünitesi ile ilgili alternatif kavramlarının karşılaştırılması

Sorgulamaya dayalı doğa etkinliklerinin öğrencilerin bilimsel bilginin doğasına yönelik inançlarına etkisi

Kimya öğretmen adaylarının mikroskobik çizimleri: Asitlik kavramı

Kimya laboratuarında argümantasyon odaklı öğretim yaklaşımı ile ilgili öğrenci görüşleri

12. sınıf öğrencilerinin atomlar arası bağlar ve moleküller arası çekim kuvvetleri hakkındaki kavram yapılarının ve bu kavramlar arasındaki ilişkilerin belirlenmesi

Radyoaktif bozunma kavramına yönelik bilgisayar destekli öğretim materyalinin geliştirilmesi ve uygulanabilirliğinin incelenmesi

Periyodik sistemin epistemolojik niteliğine yönelik anlayışlar

Öğretmen adaylarının fizik deneylerinden kimya deneyleri tasarlama becerilerinin incelenmesi

Kimya dersine yönelik öğrenci tutumlarının sınıf düzeyleri açısından incelenmesi

Kimya öğretmenlerinin bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik hizmet içi eğitim (HİE) ihtiyaçlarının belirlenmesi

Proje tabanlı kimya öğretiminin öğrenci imajlarına etkisi

Liselerde görev yapan kimya öğretmenlerinin öz-yeterlik algıları ve iş doyumlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi: Sivas ili örneği

Rehberli araştırma yönteminin üniversite öğrencilerinin zihinsel yapılarına etkisinin incelenmesi

Kimya öğretmenleri ve öğretmen adaylarının iyi bir eğitim ortamı için yedi ilke hakkındaki görüşleri (2)

12. sınıf öğrencilerinin nano-bilim ve teknoloji hakkındaki görüşleri

Kimya öğretmenlerinin yeni öğretim programını uygulama düzeylerinin belirlenmesi

Lise kimya ders kitaplarında ve öğretim programında bilimin doğasının temsil edilme durumları

Lise 10. sınıf öğrencilerinin gazlar konusuyla ilgili anlama düzeyleri ve yanılgılarının belirlenmesi

Lise öğrencilerinin kimya ile ilgili metaforik algıları

Page 8: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Fen bilgisi öğretmen adaylarının bilimin doğası (bilimsel inanışlar) hakkındaki görüşlerinin belirlenmesi ve bilime karşı ilgilerinin bilim şenliği ve projeler yoluyla arttırılması

Kimya öğretmen adaylarının farklı laboratuar öğretim stratejilerine yönelik düşünceleri

İki farklı işbirlikli öğrenme yöntemleri sınıfta uygulamaları ve elde edilen sonuçların değerlendirilmesi

Bilimsel açıklama kavramının "sınıf içi norm yöntemi" ile öğretilmesi

Öğretmen adaylarının kimya dersine ilişkin kimya günlüğü kullanma durumunun incelenmesi

Nasıl öğretebilirim? Sosyokültürel diyalektik yöntem

Kimya öğretmen adaylarının sosyal ağların eğitimde kullanılmasına ilişkin görüşleri

Farklı epistemolojik inançların ve amaç yönelimlerin sorgulamaya dayalı analitik kimya laboratuvarındaki yansımaları

Periyodik sistem konusunun analojilerle öğretimi: Öğrenci başarısı ile cinsiyet ve motivasyon faktörleri ilişkisi

Düşünce deneyleriyle kimya öğretimi

Fen bilgisi öğretmen adaylarının gazlar ve temel termodinamikle ilgili bazı kavram yanılgıları - AİÇU örneği

İlköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin atom ve moleküllerin şekli üzerine bazı fiziksel etkenlerin etkisini anlamalarının araştırılması

Kimya dersine yönelik motivasyon ölçeği açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi çalışması

10. sınıf öğrencilerinin kimyasal türler arası etkileşim ile ilgili akademik başarı ve tutumlarına takımla öğrenme yönteminin etkisi

Plato’nun geometrik atomizme dayalı madde anlayışı, günümüzdeki anlayışla karşılaştırılması ve kimya eğitimi için önemi

Ortaöğretim 9. sınıf “bileşikler” ünitesi ile ilgili 5E öğretim modeline göre tasarlanmış bilgisayar destekli öğretim materyali ve materyal hakkında öğrenci görüşleri

Kavramsal gelişim nasıl bir süreçtir?

Öğretmen adaylarının deney yaparak konu anlatmasının başarılarına ve laboratuar çalışmalarına yönelik yeterliklerine etkisi

Öğretmen adaylarının kendi öğretmenleri ve onların etkinliği hakkındaki görüşleri

Kimya öğretiminde bütünleştirici öğrenme modeline göre hazırlanan çalışma yapraklarına ilişkin öğrenci görüşleri

Farklı kavramsal değişim yöntem ve teknikleri ile zenginleştirilmiş rehber materyallerin 7.sınıf öğrencilerinin ısı – sıcaklık konusundaki bazı kavramlarla ilgili yanılgılarını gidermeye etkisi

Kimya öz-yeterlilik ölçeği uyarlama çalışması

Kimya kaygı ölçeğinin Türkçe’ye uyarlanması ve ilk psikometrik özellikleri

Kimya eğitiminde laboratuar uygulamalı ve bilgisayar destekli öğretim yöntemlerinin, öğrencilerin bilimsel süreç beceri düzeylerinde oluşturdukları farklılaşmalar

Kimya öğretmeninin yetiştirilmesinde ana problemler

Öğrenme stratejilerinin öğretmen adaylarının erime ve çözünme konusundaki başarılarına katkısı

Page 9: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Lise 11. sınıf kimya ders kitabının öğretmen görüşlerine göre değerlendirilmesi

Lise kimya öğretmenlerinin ölçme-değerlendirme için kullandıkları sınav türlerine ait sorularının değerlendirilmesi

Simülasyon, animasyon ve kavramsal değişim metinlerinin kimyasal denge başarısı üzerine etkisi

İlköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç, eleştirel düşünme ve yaratıcı düşünme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi

FATİH projesi kapsamında pilot okul olarak belirlenen ortaöğretim kurumlarında çalışan kimya öğretmenlerinin teknolojik pedagojik alan bilgisi yeterlikleri

Farklı deney raporu yazma etkinliklerinin öğrencilerin çözeltiler konusunu öğrenmelerine ve kimya laboratuarı dersine karşı tutumlarına etkisi

Fen ve matematik öğretmen adaylarının kimya okuryazarlık seviyeleri

Periyodik tablo özelliklerinin tabu oyunu ile öğrenilmesi

Yeni fen bilimleri dersi öğretim programı temelinde ortak bilgi yapılandırma modelinin irdelenmesi

Argümantasyona dayalı öğrenme ortamları için tasarlanan argüman biçimlendirme örnekleri

Kimyanın felsefi temellerine bir bakış

Genel kimya laboratuvarında öğrencilerin kavram haritaları kullanmalarının başarılarına etkisi

Bilimsel argümantasyonla öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesi

Rol yapma tekniğinin kimya tarihinde bir uygulaması: Kimyadaki ünlü kadın bilim insanları

Kimya öğretmen ve öğretmen adaylarının argümantasyona dayalı kimya derslerinde kullandıkları argümantasyon süreçleri

2007 yılı 9. sınıf kimya öğretim programındaki yapılandırmacılığa dayalı öğelerin öğretmenler tarafından algılanışı ve uygulanışı

Ortaokul fen ve teknoloji derslerinde bazı kimyasal kavramların anlaşılma düzeylerinin tesbiti

Fen ve teknoloji öğretimi dersinde öğrenme amaçlı yazma aktivitesi olarak mektup yazma etkinliğinin incelenmesi

İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin geri dönüşüm ile ilgili farkındalıkları ve geri dönüşüm uygulamaları

Kimya öğretmen adaylarının bilimsel tartışma seviyelerinin incelenmesi

Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin “metallerin elektrik iletkenliği” konusundaki kavram yanılgıları

Öğrenme nesnelerinin sorgulama-temelli kimya eğitimine uyarlanması: Faz diyagramları

Kimya öğretmen adaylarının maddenin tanecikli yapısını anlama düzeylerinin modellerin doğasını anlamaları üzerine etkisinin model-tabanlı öğrenme ortamında incelenmesi

9. sınıf öğrencilerinin fiziksel değişme ve kimyasal değişme konularını anlamalarında ve gösterimlerinde animasyonların ve süreç aşamalı resimlerin kullanılmasının karşılaştırılması

Doğru bilgiye ulaşma üzerine bir araştırma: Sorgulama temelli öğrenmenin hayatımızdaki yeri ve önemi

Sorgulamaya dayalı öğretime uygun düzenlenmiş laboratuar deneyi

Page 10: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Fen bilgisi öğretmen adaylarının fiziksel ve kimyasal değişimi anlama biçimleri

Kimya öğretmen adaylarının farklı sunum türleri arasında geçiş yapabilme düzeyi

Öğretmen adaylarının teknoloji destekli bilimsel araştırmaya yönelik görüşleri

Yaşantımızdaki kimya dersinde öğrencilerin kimyayı algılamaları: İlköğretim matematik öğretmenliği öğrenciler örneği

Bilgisayara dayalı tahmin-gözlem-açıklama (TGA) etkinliği üzerine bir araştırma: Asitlerde kuvvetlilik ve konsantrasyon kavramları örneği

Araştırmaya dayalı bilim eğitimi ile ilgili profesyonel gelişim programı ve programın öğrenci başarısına etkisi: Bir AB projesi çalışması

POSTER ÖZETLERİ …………………………………………………………………………..

Ortaöğretim öğrencilerinin gazlar konusuna ilişkin metaforları ve bu metaforlarda kullandıkları insana özgü dil ve canlılık

Öğretmen adaylarının kimya ve kimyacı kavramlarına ilişkin zihinsel modellerinde kimya tarihi ve felsefesi dersinin rolü

Üniversite 1. sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç becerileri düzeylerinin incelenmesi

Kimya öğretmenleri ve öğretmen adaylarının iyi bir eğitim ortamı için yedi ilke hakkındaki görüşleri (1)

İşbirlikli öğrenme modelinin uygulamasında oluşan olumsuzluklar ve bunların giderilmesi

Özel gereksinimli öğrencilerin sosyal beceri düzeyleri: "Çevre kavramı"

Söz ve yazıların etkilerine dair ortaokul öğrencileri ile yapılan bir proje çalışması

Bireysel farklılıkların ilköğretim 5. sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç becerilerine etkisinin incelenmesi

Ortaokul seviyesinde çevresel okuryazarlığın alt bileşenlerinin karşılaştırmalı incelemesi

Kimya öğretmenlerinin yaratıcılıkla ilgili görüşleri

Genel kimya laboratuar - 1 dersi deneylerinin öğretmen adaylarının bilimsel süreç beceri gelişimlerine etkisinin incelenmesi

Lise 11. sınıf elektrokimya öğretiminde probleme dayalı öğretim yönteminin uygulanması

Ortaöğretim kimya dersi öğretim programı için yeşil örnekler

Öğrencilerin ortaöğretim 9. sınıf "bileşikler" ünitesi ile ilgili ön bilgilerindeki kavram yanılgılarının iki aşamalı olarak hazırlanmış hazır bulunuşluk testi ile belirlenmesi

Bir nanobilim & nanoteknoloji atölye çalışmasının tasarımı ve uygulanması: 11. sınıf öğrencilerinin nanobilim&nanoteknoloji farkındalığını ve kavramsal anlamalarının incelenmesi

Sorgulamaya dayalı öğrenme (SDÖ) yöntemine uygun hazırlanan laboratuar etkinliği hakkında öğrenci görüşleri

Kimyasal semiyotik ve kimya eğitimi açısından önemi

Page 11: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

III. ULUSAL KİMYA EĞİTİMİ KONGRESİ PROGRAMI

5 Eylül 2013 Perşembe (1. Gün Programı)

08:00-09:15 Başvuru-Kayıt (Fatih Eğitim Fakültesi Dekanlık Giriş Katı)

09:15-10:45 Açılış Konuşmaları (Fatih Eğitim Fakültesi Mahmut Goloğlu Oditoryumu)

10:45-11:25 Çağrılı Konuşma – I (Prof. Dr. Alipaşa AYAS)

11:45-13:00 Öğle Yemeği

13:00-14:40 Paralel Oturumlar-I (Salon 1-2-3-4) ÇALIŞTAY-I

Avrupa Birliği Fonlarına Proje

Sunma & Bir Kimya Eğitimi Proje Önerisi (Salon 5)

14:40-15:00 Ara

15:00-16:20 Paralel Oturumlar-II (Salon 1-2-3-4) ÇALIŞTAY-II

K-Sketch Animasyon Oluşturma Yazılımı ile Kimya Animasyonları

Oluşturmak (Salon 5)

Not: Katılım ücreti kişi başı 50 TL’dir.

16:20-17:00 Ara

17:00-18:00 Çağrılı Konuşma - II

(Prof. Dr. George M. BODNER) Poster Sunumları

18:00-19:00 Panel - I

Yeni Kimya Öğretim Programı: Hazırlık

Süreci ve Değişimi Anlamak (Salon-5)

19:30 Akşam Yemeği

6 Eylül 2013 Cuma (2. Gün Programı)

08:00-09:15 Başvuru-Kayıt (Fatih Eğitim Fakültesi Dekanlık Giriş Katı)

09:15-10:15 Çağrılı Konuşma - III (Prof. Dr. Mehmet MAHRAMANLIOĞLU)

10:15-12:00 Paralel Oturumlar-III (Salon 1-2-3-4)

12:00-13:30 Öğle Yemeği

13:30-14:50 Paralel Oturumlar-IV (Salon 1-2-3-4) Çalıştay-III

Kimya Eğitiminde Bilim Tarihi Temelli Hikâyeler Hazırlanması

(Salon 5) 14:50-15:10 Ara

15:10-16:30 Paralel Oturumlar-V (Salon 1-2-3-4) Panel - II

Kimya Öğretmeni Yetiştirme Sistemleri: ABD, İngiltere ve İsviçre

Örneği (Salon 5) 16:30-16:50 Ara

16:50-18:00 Kapanış Değerlendirmesi

19:00 Kapanış Yemeği

7 Eylül 2013 Cumartesi (3. Gün Programı)

Şehir içi ve Şehir Dışı Geziler

08:00–12:00 Uzungöl Gezisi

08:00–12:00 Sümela Manastırı Gezisi

08:00–21:00 Batum Gezisi

Page 12: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (13:00 - 14:40)

PARALEL OTURUM - I

SALON 1

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Gökhan DEMİRCİOĞLU

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

13:00-13:20

Kimya öğretmen adaylarının bilim ve

kimyanın doğası görüşlerini geliştirmeye

yönelik bir etkinlik: Flojiston teorisinden

oksijen teorisine

Oya AĞLARCI

Hakan SARIÇAYIR

Musa ŞAHİN

13:20-13:40

Üniversite birinci sınıf öğrencilerinin kimyasal

tepkimeler konusuyla ilgili problem çözme

becerilerinin incelenmesi

Gamze DOLU

Handan ÜREK

13:40-14:00

Türkiye’de ve dünya’da fen eğitimi alanında

probleme dayalı öğrenme (PDÖ) yönteminde

çalışılan makalelerin içerik analizi

Cemal TOSUN

M. Diyaddin YAŞAR

14:00-14:20 Üstün yetenekli öğrencilerin kimyasal

reaksiyon türleri ile ilgili düşünceleri: Örnek olay incelemesi

Hülya DEMİRCİOĞLU

Selma VURAL

14:20-14:40

Aday kimya öğretmenlerinin alan bilgilerini, pedagojik alan bilgilerini ve kavram

yanılgılarına yönelik anlayışlarını arttırmayı hedefleyen bir eğitim modülünün etkilerinin

incelenmesi

Buket YAKMACI

GÜZEL Sibel YİĞİT

5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (13:00 - 14:40)

PARALEL OTURUM - I

SALON 2

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Canan NAKİBOĞLU

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

13:00-13:20

Yeni kimya dersi öğretim programı

kazanımlarının yapılandırmacı öğrenme

kuramına göre değerlendirilmesi

Mustafa ERGUN

13:20-13:40

Durağan ve hareketli atom modelleri: Bir

animasyon oluşturma yazılımı kullanımının

incelenmesi

Sevil AKAYGÜN

13:40-14:00 Ortaöğretim kimya ders kitaplarının grafikler

açısından analizi

Cem GÜLTEKİN

Canan NAKİBOĞLU

14:00-14:20 Lise kimya sınıflarında argümantasyon

kalitesi

Ayşe YALÇIN ÇELİK

Ziya KILIÇ

14:20-14:40

Kimya öğretmen adaylarının teknolojik

pedagojik alan bilgilerinin çeşitli değişkenler

açısından incelenmesi

Mustafa ERGUN

Page 13: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (13:00 - 14:40)

PARALEL OTURUM - I

SALON 3

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mustafa SÖZBİLİR

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

13:00-13:20 Organik kimya laboratuarında tabu oyunu:

Fonksiyonel gruplar

Nalan AKKUZU

Melis Arzu UYULGAN

13:20-13:40

Öğretmen adaylarının kimya konularına

yönelik belgesel hazırlama becerilerinin

incelenmesi

Suat TÜRKOGUZ

Zeliha YAYLA

Sevinç KAÇAR

13:40-14:00 Lise kimya eğitiminde işbirlikli öğrenme

uygulaması: İstemlilik

Yıldızay AYYILDIZ

Leman TARHAN

14:00-14:20

Öğrencilerin fen ve teknoloji dersindeki

konuları anlamalarına öğrenci takımları

başarı bölümleri ve okuma yazma uygulama

yöntemlerinin etkileri

Yasemin KOÇ

Kemal DOYMUŞ

Alev DOĞAN

Samih BAYRAKÇEKEN

14:20-14:40

Eğitim fakültesi öğrencilerinin alan öğretmeni

seçiminde uygulanacak alan bilgisi sınavına

yönelik düşünceleri

Melis Arzu UYULGAN

Nalan AKKUZU

5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (13:00 - 14:40)

PARALEL OTURUM-I

SALON 4

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Ayhan YILMAZ

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

13:00-13:20 Faz diyagramları ve kavramsal öğrenme Murat KAHVECİ

13:20-13:40

Kimyasal değişimler ünitesi çerçevesinde

yaşam temelli öğrenme uygulama sürecinin

incelenmesi

Sibel SADİ YILMAZ

Ali YILDIRIM

Nail İLHAN

13:40-14:00

Genel kimya laboratuarı - I dersinde

hazırlanan yansıtıcı günlüklerin akademik

başarıya etkisi

Canan CENGİZ

Faik Özgür KARATAŞ

14:00-14:20

Kimya dersi dönem ödevlerinin süreç

değerlendirmeye uygun şekilde yeniden

düzenlenmesinin öğrencilerin derse yönelik

tutumlarına etkisi

H. Hande ÇETİN

OKTAY

Aylin ÖĞÜNÇ

14:20-14:40

Ortaöğretim öğrencilerinin çevre ile ilgili

kavramlarının karşılaştırılması: Almanya ve

Türkiye örneği

Serkan SEVİM

Leyla DOĞU

Page 14: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (15:00 - 16:40)

PARALEL OTURUM - II

SALON 1

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Soner YAVUZ

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

15:00-15:20 Öğretmen adaylarının kimya tutumlarının

anlamsal farklandırma ile ölçülmesi Ajda KAHVECİ

15:20-15:40

Fen bilgisi öğretmen adaylarının kimyasal

reaksiyonların hızları ünitesi ile ilgili

alternatif kavramlarının karşılaştırılması

Ali KOLOMUÇ

15:40-16:00

Sorgulamaya dayalı doğa etkinliklerinin

öğrencilerin bilimsel bilginin doğasına

yönelik inançlarına etkisi

Burak FEYZİOĞLU

16:00-16:20 Kimya öğretmen adaylarının mikroskobik

çizimleri: Asitlik kavramı

Ayşe YALÇIN ÇELİK

Nurcan TURAN OLUK

Sinem ÜNER

Burcu ULUTAŞ

Hüseyin AKKUŞ

16:20-16:40

Kimya laboratuarında argümantasyon

odaklı öğretim yaklaşımı ile ilgili öğrenci

görüşleri

Ali Rıza ŞEKERCİ

Nurtaç CANPOLAT

5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (15:00 - 16:40)

PARALEL OTURUM - II

SALON 2

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Suat ÜNAL

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

15:00-15:20

12. sınıf öğrencilerinin atomlar arası bağlar

ve moleküller arası çekim kuvvetleri

hakkındaki kavram yapılarının ve bu

kavramlar arasındaki ilişkilerin belirlenmesi

Neslihan ÜLTAY

15:20-15:40

Radyoaktif bozunma kavramına yönelik

bilgisayar destekli öğretim materyalinin

geliştirilmesi ve uygulanabilirliğinin

incelenmesi

Necla DÖNMEZ USTA

Alipaşa AYAS

15:40-16:00 Periyodik sistemin epistemolojik niteliğine

yönelik anlayışlar

Davut SARITAŞ

Yüksel TUFAN

16:00-16:20

Öğretmen adaylarının fizik deneylerinden

kimya deneyleri tasarlama becerilerinin

incelenmesi

Suat TÜRKOGUZ

Halit KIRIKTAŞ

Sinan ESLEK

16:20-16:40 Kimya dersine yönelik öğrenci tutumlarının

sınıf düzeyleri açısından incelenmesi

Aylin ÖĞÜNÇ

Ayben Pınar KURUÇ

Hilal KAYI

Page 15: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (15:00 - 16:40)

PARALEL OTURUM - II

SALON 3

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Kemal DOYMUŞ

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

15:00-15:20

Kimya öğretmenlerinin bilgi ve iletişim

teknolojilerine yönelik hizmet içi eğitim

(HİE) ihtiyaçlarının belirlenmesi

Gökhan DEMİRCİOĞLU

Mustafa YADİGAROĞLU

Ayşegül ASLAN

15:20-15:40 Proje tabanlı kimya öğretiminin öğrenci

imajlarına etkisi

Ümmüye Nur TÜZÜN

Yüksel ALTUN

15:40-16:00

Liselerde görev yapan kimya

öğretmenlerinin öz-yeterlik algıları ve iş

doyumlarının çeşitli değişkenler açısından

incelenmesi: Sivas ili örneği

Ali IŞIKVER

Hatice GÜNGÖR

SEYHAN

16:00-16:20

Rehberli araştırma yönteminin üniversite öğrencilerinin zihinsel yapılarına etkisinin

incelenmesi

İbrahim BİLGİN

İdris AKTAŞ

Erdal TATAR

16:20-16:40

Kimya öğretmenleri ve öğretmen

adaylarının iyi bir eğitim ortamı için yedi

ilke hakkındaki görüşleri (2)

Bilge ÖZTÜRK

Sedat AYDOĞDU

Seda OKUMUŞ

Ataman KARAÇÖP

Gökhan ÖZDEMİR

Kemal DOYMUŞ

5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (15:00 - 16:40)

PARALEL OTURUM - II

SALON 4

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Mustafa ÖZDEN

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

15:00-15:20 12. sınıf öğrencilerinin nano-bilim ve

teknoloji hakkındaki görüşleri

Faik Özgür KARATAŞ

Nazlı ÜLKER

15:20-15:40

Kimya öğretmenlerinin yeni öğretim

programını uygulama düzeylerinin

belirlenmesi

Neşva AKSU

Suat ÜNAL

15:40-16:00

Lise kimya ders kitaplarında ve öğretim

programında bilimin doğasının temsil edilme

durumları

Şule ŞAHİN

Fitnat KÖSEOĞLU

16:00-16:20

Lise 10. sınıf öğrencilerinin gazlar

konusuyla ilgili anlama düzeyleri ve

yanılgılarının belirlenmesi

Gökhan DEMİRCİOĞLU

Gökçe TÜTÜNCÜ

16:20-16:40 Lise öğrencilerinin kimya ile ilgili metaforik

algıları Ayşegül DERMAN

Page 16: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

6 EYLÜL 2013 CUMA (10:15 - 11:55)

PARALEL OTURUM - III

SALON 1

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Şule AYCAN

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

10:15-10:35

Fen bilgisi öğretmen adaylarının bilimin

doğası (bilimsel inanışlar) hakkındaki

görüşlerinin belirlenmesi ve bilime karşı

ilgilerinin bilim şenliği ve projeler yoluyla

arttırılması

Soner YAVUZ

Cem BÜYÜKEKŞİ

Sebile BÜYÜKEKŞİ

10:35-10:55

Kimya öğretmen adaylarının farklı

laboratuar öğretim stratejilerine yönelik

düşünceleri

Ayşe Zeynep ŞEN

Canan NAKİBOĞLU

10:55-11:15

İki farklı işbirlikli öğrenme yöntemleri,

sınıfta uygulamaları ve elde edilen

sonuçların değerlendirilmesi

Muhammed Said AKAR

Kemal DOYMUŞ

Samih BAYRAKÇEKEN

Alev DOĞAN

Yusuf ZORLU

Adem AKKUŞ

11:15-11:35 Bilimsel açıklama kavramının "sınıf içi

norm yöntemi" ile öğretilmesi

Emre Harun

KARAASLAN

Yılmaz SAĞLAM

Alipaşa AYAS

11:35-11:55

Öğretmen adaylarının kimya dersine ilişkin

kimya günlüğü kullanma durumunun

incelenmesi

Mustafa ÖZDEN

Nail İLHAN

Yakup DOĞAN

6 EYLÜL 2013 CUMA (10:15 - 11:55)

PARALEL OTURUM - III

SALON 2

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Alipaşa AYAS

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

10:15-10:35 Nasıl öğretebilirim? Sosyokültürel diyalektik

yöntem Yılmaz SAĞLAM

10:35-10:55 Kimya öğretmen adaylarının sosyal ağların

eğitimde kullanılmasına ilişkin görüşleri

Mustafa ÖZDEN

İbrahim BİLGİN

10:55-11:15

Farklı epistemolojik inançların ve amaç

yönelimlerin sorgulamaya dayalı analitik

kimya laboratuarındaki yansımaları

Burak FEYZİOĞLU

11:15-11:35

Periyodik sistem konusunun analojilerle

öğretimi: Öğrenci başarısı ile cinsiyet ve

motivasyon faktörleri ilişkisi

Nursen AZİZOĞLU

Sevgi ASLAN

Saadet PEKCAN

11:35-11:55 Düşünce deneyleriyle kimya öğretimi

Ümmüye Nur TÜZÜN

Uğur TAŞDELEN

Fitnat KÖSEOĞLU

Page 17: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

6 EYLÜL 2013 CUMA (10:15 - 11:55)

PARALEL OTURUM - III

SALON 3

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Mustafa SARIKAYA

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

10:15-10:35

Fen bilgisi öğretmen adaylarının gazlar ve

temel termodinamikle ilgili bazı kavram

yanılgıları - AİÇU örneği

Mehmet YALÇIN

Fatma AĞGÜLYALÇIN

10:35-10:55

İlköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin

atom ve moleküllerin şekli üzerine bazı

fiziksel etkenlerin etkisini anlamalarının

araştırılması

Ayşegül ERGÜN

Mustafa SARIKAYA

10:55-11:15

Kimya dersine yönelik motivasyon ölçeği

açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi

çalışması

Canan KOÇAK

Ayşem Seda ÖNEN

11:15-11:35

10. sınıf öğrencilerinin kimyasal türler arası

etkileşim ile ilgili akademik başarı ve

tutumlarına takımla öğrenme yönteminin

etkisi

Emine DÜZEN

Yüksel TUFAN

11:35-11:55

Plato’nun geometrik atomizme dayalı

madde anlayışı, günümüzdeki anlayışla

karşılaştırılması ve kimya eğitimi için önemi

Mehmet YALÇIN

Fatma AĞGÜL YALÇIN

6 EYLÜL 2013 CUMA (10:15 - 11:55)

PARALEL OTURUM - III

SALON 4

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Erdal ŞENOCAK

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

10:15-10:35

Ortaöğretim 9. sınıf “bileşikler” ünitesi ile

ilgili 5E öğretim modeline göre tasarlanmış

bilgisayar destekli öğretim materyali ve

materyal hakkında öğrenci görüşleri

Özge ÖZBAYRAK

Mehmet KARTAL

10:35-10:55 Kavramsal gelişim nasıl bir süreçtir? Merve ÖZBEK

Yılmaz SAĞLAM

10:55-11:15

Öğretmen adaylarının deney yaparak konu

anlatmasının başarılarına ve laboratuar

çalışmalarına yönelik yeterliklerine etkisi

Sinem D. ÖZGÜR

Zühal ODABAŞI

Ümit Işık ERDOĞAN

11:15-11:35 Öğretmen adaylarının kendi öğretmenleri

ve onların etkinliği hakkındaki görüşleri Mehmet KARAKAŞ

11:35-11:55

Kimya öğretiminde bütünleştirici öğrenme

modeline göre hazırlanan çalışma

yapraklarına ilişkin öğrenci görüşleri

Fatma Merve ULUSOY

Ayşem Seda ÖNEN

Page 18: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

6 EYLÜL 2013 CUMA (13:30 - 14:50)

PARALEL OTURUM - IV

SALON 1

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Filiz KABAPINAR

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

13:30-13:50

Farklı kavramsal değişim yöntem ve

teknikleri ile zenginleştirilmiş rehber

materyallerin 7. sınıf öğrencilerinin isı –

sıcaklık konusundaki bazı kavramlarla ilgili

yanılgılarını gidermeye etkisi

Merve

HACIMUSTAFAOĞLU

Fethiye KARSLI

13:50-14:10 Kimya öz-yeterlilik ölçeği uyarlama

çalışması

Gülseda E. TÜRK

Hatice G. SEYHAN

14:10-14:30 Kimya kaygı ölçeğinin Türkçe’ye

uyarlanması ve ilk psikometrik özellikleri

Erdal ŞENOCAK

Mustafa BALOĞLU

14:30-14:50

Kimya eğitiminde laboratuar uygulamalı ve

bilgisayar destekli öğretim yöntemlerinin,

öğrencilerin bilimsel süreç beceri

düzeylerinde oluşturdukları farklılaşmalar

Musa ŞAHİN

Selahattin AY

Hakan SARIÇAYIR

Ajda KAHVECİ

6 EYLÜL 2013 CUMA (13:30 - 14:50)

PARALEL OTURUM - IV

SALON 2

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Ajda KAHVECİ

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

13:30-13:50 Kimya öğretmeninin yetiştirilmesinde

ana problemler

Musa ŞAHİN

Hakan SARIÇAYIR

Musa ÜCE

13:50-14:10 Öğrenme stratejilerinin öğretmen

adaylarının erime ve çözünme konusundaki başarılarına katkısı

Şenol ŞEN

Ayhan YILMAZ

14:10-14:30

Lise 11. sınıf kimya ders kitabının

öğretmen görüşlerine göre

değerlendirilmesi

İsmail ATEŞ

Musa ÜCE

Hakan SARIÇAYIR

Musa ŞAHİN

14:30-14:50

Lise kimya öğretmenlerinin ölçme-

değerlendirme için kullandıkları sınav

türlerine ait sorularının değerlendirilmesi

Berna KÜÇÜK

Musa ÜCE

Hakan SARIÇAYIR

İsmail ATEŞ

Page 19: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

6 EYLÜL 2013 CUMA (13:30 - 15:10)

PARALEL OTURUM - IV

SALON 3

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Nurtaç CANPOLAT

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

13:30-13:50 Simülasyon, animasyon ve kavramsal değişim metinlerinin kimyasal denge

başarısı üzerine etkisi

Akbar NASERİAZAR

Haluk ÖZMEN

13:50-14:10

İlköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin

bilimsel süreç, eleştirel düşünme ve

yaratıcı düşünme becerileri arasındaki

ilişkinin incelenmesi

Çiğdem ÇAĞLAYAN ÖZTÜRK

Havva YAMAK

Nusret KAVAK

14:10-14:30

FATİH projesi kapsamında pilot okul

olarak belirlenen ortaöğretim

kurumlarında çalışan kimya

öğretmenlerinin teknolojik pedagojik alan

bilgisi yeterlikleri

Çiğdem KARAKAYA

Nusret KAVAK

14:30-14:50

Farklı deney raporu yazma etkinliklerinin öğrencilerin çözeltiler konusunu

öğrenmelerine ve kimya laboratuarı dersine karşı tutumlarına etkisi

Çetin DOĞAR M. Ertaç ATİLA

Adem KENAN

Murat YILDIRIM

Cansu ÖZBEK

14:50 – 15:10 Fen ve matematik öğretmen adaylarının

kimya okuryazarlık seviyeleri Suat ÇELİK

6 EYLÜL 2013 CUMA (13:30 - 15:10)

PARALEL OTURUM - IV

SALON 4

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Murat KAHVECİ

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

13:30-13:50 Periyodik tablo özelliklerinin tabu oyunu

ile öğrenilmesi

Funda Gül İRİ

Emine ÇİL

13:50-14:10

Yeni fen bilimleri dersi öğretim programı

temelinde ortak bilgi yapılandırma

modelinin irdelenmesi

Hasan BAKIRCI

Salih ÇEPNİ

14:10-14:30

Argümantasyona dayalı öğrenme

ortamları için tasarlanan argüman

biçimlendirme örnekleri

Hasene Esra YILDIRIR

Canan NAKİBOĞLU

14:30-14:50 Kimyanın felsefi temellerine bir bakış Nihat AYCAN

14:50 – 15:10 Genel kimya laboratuvarında öğrencilerin kavram haritaları

kullanmalarının başarılarına etkisi

İlhami CEYHUN Zafer KARAGÖLGE

Page 20: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

6 EYLÜL 2013 CUMA (15:10 - 16:50)

PARALEL OTURUM - V

SALON 1

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Musa ŞAHİN

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

15:10-15:30

Bilimsel argümantasyonla öğrencilerin

eleştirel düşünme becerilerinin

geliştirilmesi

Fitnat KÖSEOĞLU

Ümmüye Nur TÜZÜN

Uğur TAŞDELEN

15:30-15:50

Rol yapma tekniğinin kimya tarihinde bir

uygulaması: Kimyadaki ünlü kadın bilim

insanları

Gülten ŞENDUR

15:50-16:10

Kimya öğretmen ve öğretmen

adaylarının argümantasyona dayalı

kimya derslerinde kullandıkları

argümantasyon süreçleri

Hasene Esra YILDIRIR

Canan NAKİBOĞLU

16:10-16:30

2007 yılı 9. sınıf kimya öğretim

programındaki yapılandırmacılığa dayalı

öğelerin öğretmenler tarafından

algılanışı ve uygulanışı

M. Diyaddin YAŞAR

Mustafa SÖZBİLİR

16:30 – 16:50 Ortaokul fen ve teknoloji derslerinde bazı kimyasal kavramların anlaşılma

düzeylerinin tesbiti

İlhami CEYHUN Arife SOYLU

Zafer KARAGÖLGE

6 EYLÜL 2013 CUMA (15:10 - 16:50)

PARALEL OTURUM - V

SALON 2

Oturum Başkanı: Yrd. Doç. Dr. Hülya DEMİRCİOĞLU

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

15:10-15:30 Fen ve teknoloji öğretimi dersinde

öğrenme amaçlı yazma aktivitesi olarak mektup yazma etkinliğinin incelenmesi

Yakup DOĞAN

Nail İLHAN

Mustafa ÖZDEN

15:30-15:50

İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin geri

dönüşüm ile ilgili farkındalıkları ve geri

dönüşüm uygulamaları

Gamze DOLU

Banu TEMİZ

15:50-16:10 Kimya öğretmen adaylarının bilimsel

tartışma seviyelerinin incelenmesi

Nilgün DEMİRCİ

Ziya KILIÇ

Ömer GEBAN

16:10-16:30

Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin

“metallerin elektrik iletkenliği”

konusundaki kavram yanılgıları

Abdullah AYDIN

Hülya ÖZTÜRK

16:30 – 16:50

Öğrenme nesnelerinin sorgulama-temelli

kimya eğitimine uyarlanması: Faz

diyagramları

Murat KAHVECİ

Page 21: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

6 EYLÜL 2013 CUMA (15:10 - 16:50)

PARALEL OTURUM - V

SALON 3

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Haluk ÖZMEN

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

15:10-15:30

Kimya öğretmen adaylarının maddenin tanecikli yapısını anlama düzeylerinin

modellerin doğasını anlamaları üzerine etkisinin model-tabanlı öğrenme

ortamında incelenmesi

Emine ADADAN

15:30-15:50

9. sınıf öğrencilerinin fiziksel değişme ve kimyasal değişme konularını

anlamalarında ve gösterimlerinde animasyonların ve süreç aşamalı

resimlerin kullanılmasının karşılaştırılması

İlkay Buket ATAÇ ÖZDEMİR

Filiz KABAPINAR

15:50-16:10 Doğru bilgiye ulaşma üzerine bir

araştırma: Sorgulama temelli öğrenmenin hayatımızdaki yeri ve önemi

Şule AYCAN Zeynep Kübra ARSLAN

16:10-16:30 Sorgulamaya dayalı öğretime uygun

düzenlenmiş laboratuar deneyi

Aydın KIZILASLAN

Nurtaç CANPOLAT Mustafa SÖZBİLİR

16:30 – 16:50 Fen bilgisi öğretmen adaylarının fiziksel ve kimyasal değişimi anlama biçimleri

Filiz KABAPINAR Candan CENGİZ

6 EYLÜL 2013 CUMA (15:10 - 16:50)

PARALEL OTURUM - V

SALON 4

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Yılmaz SAĞLAM

Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar

15:10-15:30 Kimya öğretmen adaylarının farklı

sunum türleri arasında geçiş yapabilme düzeyi

Bilge ORBAY

Bülent PEKDAĞ

Nursen AZİZOĞLU

15:30-15:50 Öğretmen adaylarının teknoloji destekli bilimsel araştırmaya yönelik görüşleri

Muammer ÇALIK Ayşe AYTAR

Tuğçe KOLAYLI

15:50-16:10

Yaşantımızdaki kimya dersinde öğrencilerin kimyayı algılamaları: İlköğretim matematik öğretmenliği

öğrencileri örneği

Soner YAVUZ

Cem BÜYÜKEKŞİ

16:10-16:30

Bilgisayara dayalı tahmin-gözlem-açıklama (TGA) etkinliği üzerine bir araştırma: Asitlerde kuvvetlilik ve konsantrasyon kavramları örneği

Fatma YAMAN Alipaşa AYAS

16:30 – 16:50

Araştırmaya dayalı bilim eğitimi ile ilgili profesyonel gelişim programı ve

programın öğrenci başarısına etkisi: Bir AB projesi çalışması

Yalçın YALAKİ Gültekin ÇAKMAKÇI

Derya YAHŞI Betül ŞEN

Ayşe GÜREL Gamze YÜKSEL

İpek İNCE

Page 22: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

POSTER SUNUMLARI

5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (17:00 - 19:00)

Çalışmanın Başlığı Yazarlar

Ortaöğretim öğrencilerinin gazlar konusuna ilişkin metaforları ve bu

metaforlarda kullandıkları insana özgü dil ve canlılık

Gülten ŞENDUR

Özge ÖZBAYRAK

Bilge İLGÜN

Yağmur ŞENOĞUL

Yaşar Kemal YILDIZ

Öğretmen adaylarının kimya ve kimyacı kavramlarına ilişkin zihinsel

modellerinde kimya tarihi ve felsefesi dersinin rolü

Gülten ŞENDUR

Coşkun KAZANCI

Merve POLAT

Üniversite 1. sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç becerileri

düzeylerinin incelenmesi

Canan NAKİBOĞLU

Dilan KARABAY

Senem TÜRKER

Ayşe Zeynep ŞEN

Kimya öğretmenleri ve öğretmen adaylarının iyi bir eğitim ortamı

için yedi ilke hakkındaki görüşleri (1)

Seda OKUMUŞ

Oylum ÇAVDAR

Sedat AYDOĞDU

Bilge ÖZTÜRK

Ümit ŞİMŞEK

Kemal DOYMUŞ

İşbirlikli öğrenme modelinin uygulamasında oluşan olumsuzluklar

ve bunların giderilmesi

Samih BAYRAKÇEKEN

Kemal DOYMUŞ

Alev DOĞAN

M. Sait AKAR

Özel gereksinimli öğrencilerin sosyal beceri düzeyleri: "Çevre

kavramı"

Zühal ODABAŞI

Sinem DİNÇOL ÖZGÜR

Ayhan YILMAZ

Söz ve yazıların etkilerine dair ortaokul öğrencileri ile yapılan bir

proje çalışması

Nuray İNCİ

Hilmi ERTEN

Bireysel farklılıkların ilköğretim 5. sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç

becerilerine etkisinin incelenmesi

İdris AKTAŞ

Ahmet SABIR

İbrahim BİLGİN

Mustafa ÖZDEN

Ortaokul seviyesinde çevresel okuryazarlığın alt bileşenlerinin

karşılaştırmalı incelemesi

Gökhan SONTAY

Murat GÖKDERE

Erdoğan USTA

Kimya öğretmenlerinin yaratıcılıkla ilgili görüşleri Çiğdem AKKANAT

Murat GÖKDERE

Genel kimya laboratuar - I dersi deneylerinin öğretmen adaylarının

bilimsel süreç beceri gelişimlerine etkisinin incelenmesi

Canan NAKİBOĞLU

Selin TEMÜRLÜ

Yusuf TETİK

Ayşe Zeynep ŞEN

Lise 11. sınıf elektrokimya öğretiminde probleme dayalı öğretim

yönteminin uygulanması

Mehmet ÖNCÜ

İbrahim KOCAKAPLAN

Ortaöğretim kimya dersi öğretim programı için yeşil örnekler

Zafer KARAGÖLGE

İlhami CEYHUN

Aişe KARAGÖLGE

Page 23: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Öğrencilerin ortaöğretim 9. sınıf "bileşikler" ünitesi ile ilgili ön

bilgilerindeki kavram yanılgılarının iki aşamalı olarak hazırlanmış

hazır bulunuşluk testi ile belirlenmesi

Özge ÖZBAYRAK

Mehmet KARTAL

Bir nanobilim & nanoteknoloji atölye çalışmasının tasarımı ve

uygulanması: 11. sınıf öğrencilerinin nanobilim & nanoteknoloji

farkındalığının ve kavramsal anlamalarının incelenmesi

Berra Sagun GÖKÖZ

Sevil AKAYGÜN

Sorgulamaya dayalı öğrenme (SDÖ) yöntemine uygun hazırlanan

laboratuar etkinliği hakkında öğrenci görüşleri

Aydın KIZILASLAN

Nurtaç CANPOLAT

Mustafa SÖZBİLİR

Tacettin PINARBAŞI

Fatih YAZICI

M. Ertaç ATİLA

Kimyasal semiyotik ve kimya eğitimi açısından önemi Davut SARITAŞ

Yüksel TUFAN

Page 24: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

ÇAĞRILI KONUŞMALAR

Page 25: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Türkiye’de Kimya Tarihinin Dünü, Bugünü ve Geleceği

Alipaşa AYAS

Bilkent Üniversitesi / Bilkent – ANKARA

Özet

Türkiye’de kimyanın bir bilim olarak tarihi Cumhuriyet döneminden öncesine

dayanır. Ancak, bu bilim alanındaki esas gelişmeler Hitler’den kaçıp ülkemize gelen

Alman kimyacılar sayesinde olmuştur. Bu alanın gelişmişlik düzeyini anlamak için

üniversitelerimizde diğer alanlara göre daha fazla akademisyenin kimya alanında

olmasından ve kimyanın ülkemizde en fazla uluslararası yayın yapılan alanlardan birisi

olmasından anlaşılabilir. Kimya eğitimi açısından baktığımızda ise, tarihsel geçmiş çok

daha yenidir ve gelişmeye hala devam etmektedir. Bu hem kimya öğretmeni yetiştirme

açısından hem de kimya eğitimi açısından böyledir. Kimya öğretmeni yetiştirme

açısından belli bir sistem kurulmuş iken bir araştırma alanı olarak kimya eğitimi çok yeni

olup son 15-20 yılın ürünüdür. Alan olarak bu kısa geçmişine rağmen, yapılan

araştırmalar son yıllarda giderek ivme kazanmakta ve ulusal ve uluslararası yayınlanan

makale sayısı da hızla artmaktadır. Ancak bu araştırmalar da kimya alan uzmanları ile

kimya eğitimcileri arasında bir işbirliğinden söz etmek zordur. Ayrıca araştırmaların

makro düzeyden henüz mikro düzeye indiğini söylemekte henüz erken bir yorumdur. Bu

çalışmada kimya biliminin gelişmesi açısından genel bir değerlendirme yapıldıktan sonra

kimya eğitimi alanındaki gelişmelerin ve araştırmaların gidişatının dünü-bugünü ve

geleceği açısından bir değerlendirmesi yapılacaktır

Page 26: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

I’m Finally Beginning to Understand Why I Didn’t Understand …

George BODNER

Purdue University / West Lafayette – USA

Özet

Chemistry is unique; it is the only field of science in which the approach to

learning that leads to success in the introductory course does not work in the second-

year course on organic chemistry, and where the approach that students successfully

use for the second-year course is almost totally inappropriate for the course they

encounter as juniors. This talk will focus on a model of problem solving that has three

fundamental characteristics: It is consistent with the results of studies of successful

problem solvers working on novel problems; it is teachable, in the sense that it can be

conveyed to students to help them become more successful problem solvers; and it is

transferrable, it can be implemented in courses other than the one in which it is taught.

Examples from research on the teaching and learning of organic chemistry will be used

because this is a sub-discipline of chemistry to which members of the audience have

been exposed but for which they are not likely to be subject-matter experts. The goal is

to help others understand why research on the teaching and learning of chemistry has

helped the speaker get a better understanding of why he struggled in so many chemistry

courses when he was a student.

Page 27: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Engelli Öğrenciler ve Kimya ve Kimya Mühendisliği Eğitimi

Mehmet MAHRAMANLIOĞLU

Turkiye Kimya Derneği / İstanbul – TÜRKİYE

Özet

Tarih boyunca engelli insanlar eğitim, istihdam ve gelir dağılımı konularında

daima geri planda kalmıştır. Bunun başlıca nedeni engelli insanlar hakkında alınan

kararları engelsiz insanların alması ve bu kararları bireysel engellilik modeli

çerçevesinde ya da buna benzer düşünceler ile vermeleridir. Son 50 yılda gelişmiş

ülkelerde özellikle İngilterede engelli insanlar haklarını savunmaya başlamış ve UPIAS

gibi birliklerle kendilerini toplumsal engellilik modeli ile ifade etmeye başlamışlardır.

Engelli insanlar toplumsal hayata katılmak için yönetimlerden eğlence, spor,

sağlık ve alışveriş merkezleri gibi yerlere kolayca ulaşma ve buralarda rahatlıkla hareket

etme ve her çeşit ulaştırma araçları ile seyahat etmek için gerekli düzenlemelerin

yapılmasını talep ederken eğitim konusunda da yeni taleplerde bulunmaktadırlar.

İstatistiklere bakınca engelli insanların çoğunlukla hukuk, edebiyat, iktisat ve

piskoloji gibi alanlarda eğitim aldıkları ve fen bilimleri ve mühendislik gibi alanlarda

sayılarının yok denecek kadar az olduğu görülmektedir. Bunun başlıca nedeni

Üniversitelerin engelli öğrenciye bakış açısı, öğrenci anne ve babalarının engelli

öğrencinin bu alanda başarılı olacağına inanmamaları ve bunu engelli öğrencilere

inandırmalarıdır. Ayrıca engelli öğrencilerin bu alanlardan mezun olunca iş bulma

ihtimallerinin yok denecek kadar az olması engelli öğrencilerin bu bölümlere girmesini

önlemektedir. Avrupada kimyager ve kimya mühendisleri için yapılan birçok anketde hala

anketi dolduran kişinin engelli olup olmadığının sorulmaması bu konunun yok sayıldığım

göstermektedir.

Bu çalışmada engelli öğrencilerin kimya ve kimya mühendisliği bölümlerinde

okurken çektiği güçlükler ve çözümler anlatılmaktadır. Çalışmanın konusu olan

öğrenciler işitime, yürüme ve çeşitli derecelerde görme yeteneğini kaybetmiş olan

engellilerdir. Çalışmada bu öğrencilere nasıl yaklaşılması gerektiği gösterilmekte ve bu

öğrenciler için geliştirilen laboratuvar uygulamaları incelenmekte, eğitim kurumlarının bu

öğrencilere bakış açısı eleştirilmekte, ülkemizden ve dünyadan vereceğimiz örneklerle

güçlüklerin nasıl aşıldığı anlatılmaktadır.

Page 28: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

ÇALIŞTAYLAR

Page 29: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Avrupa Birliği Fonlarına Proje Sunma ve Bir Kimya Eğitimi Proje

Önerisi

Murat KAHVECİ

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale / TÜRKİYE

Özet

Bu çalıştay Avrupa Birliğine (AB) proje sunma sürecini mevcut 7. Çerçeve

Programı uygulamaları kapsamında ele alarak bir proje önerisi sunma ve sonrasında

panel değerlendirmeleri aşamalarına odaklanmaktadır. Proje önerisini sunma

aşamasında; konulu çağrıların takip edilmesi, bir proje fikrinin geliştirilmesi, proje ekibinin

ve uluslararası ortakların oluşturulması, proje önerisinin hazırlanması ve sunulması

süreci teknik açıdan ele alınmaktadır. Panel değerlendirme aşaması ise; kişisel

tecrübelere bağlı olarak, uzaktan ve Brüksel'de yapılan değerlendirme süreçlerini içerir.

Değerlendirme esnasında hakemlerin değerlendirme kriterleri, panelin çalışma düzeni ve

proje önerisinin başarısını etkileyebilecek bilgilerin paylaşılması planlanmaktadır.

Çalıştayın uygulamalı kısımda ise; katılımcılar grup halinde bir mini proje önerisi

geliştirecek; daha sonra mini proje önerileri üzerinde tartışma yapılacaktır. Bu etkinlik

sonrasında kapanış, önümüzdeki yıl açılacağı duyurulan Horizon 2020 Programına

sunulmak üzere bir kimya eğitimi proje önerisi fikrinin katılımcılar ile paylaşarak

yapılacaktır. Bu nedenle bu çalıştayın en önemli çıktısı, Türkiye’de kimya eğitimi

alanında yeni bir AB proje önerisi geliştirilmesi ve bu öneriye katılmak isteyenlerden

oluşan dinamik bir çalışma grubunun kurulması olacaktır.

Kısaca, katılımcılar bu çalıştayda AB programlarına proje önerisi sunma sürecini

kısaca tecrübe edecekler, muhtemel bir ortak proje geliştirme konusunda fikir alış

verişinde bulunma fırsatı yakalayabilecekleridr.

Page 30: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

K-Sketch Animasyon Oluşturma Yazılımı ile Kimya

Animasyonları Oluşturmak

Sevil Akaygün

Boğaziçi Üniversitesi

Özet

Kişilerin kendi gözlem ve tecrübeleri sonucunda geliştirdikleri görsel veya soyut

öğeler içeren gösterimlere zihinsel model denmektedir (Craik, 1943). Kimyasal

kavramlar sadece durağan yapıları değil hareket ve etkileşimleri de içermekte;

dolayısıyla zihinsel modeller de hareketli unsurlar içermektedir. Bu nedenle, öğrencilerin

zihinsel modellerin ortaya çıkarılmasında sadece yazı ve çizim yolu ile kağıt üzerinde

gösterilen anlatım yetersiz kalmakta özellikle tanecik düzeyinde hareketli zihinsel

modellerin yaratılmasına olanak sağlayan animasyon oluşturma programlarına ihtiyaç

duyulmaktadır. K-Sketch animasyon oluşturma yazılımı açık kaynakta ücretsiz olarak

bulunana kullanıcıların kendi çizimlerini hareketlendirerek kolayca animasyon

oluşturulmasına olanak sağlayan bir yazılımdır. Kanvas denilen çizim yapılması için

ortam sağlayan çizim alanı, 4 renk seçeneği sunan kalem, silgi araçları ile çizilen şeklin

hareket ettirilmesini sağlayan hareket aracı K-Sketch yazılımın temel özelliklerini

oluşturmaktadır. Alt panelde yer alan zaman çubuğu aynı anda ve ardışık hareket

gösterilmektedir. Oluşturulan animasyonlar ayrıca flash cismi olarak kaydedilmekte,

daha sonra başka ortamlarda kullanılabilmekte ve paylaşılabilmektedir.Gerek

öğretmenler, gerekse öğrenciler tarafından kullanılabilecek olan K-Sketch yazılımının

kimya derslerinde ders anlatımı ve ölçme-değerlendirme amaçlı olarak dersin bir parçası

haline gelmesi düşünülebilir.Kaynak:www.k-sketch.org

Page 31: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Eğitiminde Bilim Tarihi Temelli Hikâyeler Hazırlanması

Feray KAHRAMAN1, Suat ÜNAL2 ve Faik Özgür KARATAŞ2

1) Sayraç Orta Okulu, Trabzon / TÜRKİYE

2) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon/TÜRKİYE

Özet

Kimya eğitiminin temel amaçlarından biri öğrencilerin bilgileri anlamlı ve kalıcı

öğrenmesi, özümsemesi ve günlük hayatla ilişkilendirebilmesidir. Bilimsel bilgilerin ortaya

çıkış ve gelişim sürecini irdeleyen bilimin tarihi, hikâye oluşturmada zengin bir kaynaktır.

Bilim tarihi ile öğrenciler bilimsel bilginin hayatla iç içe olduğunu görmüş ve bilimin

doğasını daha iyi anlama fırsatı yakalamış olurlar. Bunun yanı sıra öğrencilerin

kendilerini hikâyedeki karakterlerin yerine koymaları, problem çözme, eleştirel düşünme

ve sorgulama becerilerinin gelişmesine de yardımcı olabilmektedir. Genelde fen özelde

ise kimya derslerinde öğrencilerinin başarılarını ve motivasyonlarını artırmak, ayrıca

bilimin ve bilimsel bilginin doğasını anlamalarını sağlamak amacıyla bilim tarihi temelli

hikâyeleri geliştirmesi ve kullanması ile olumlu sonuçlar doğabilmektedir. Bu temeller

üzerine kurulu çalıştayın amacı bilim tarihi temelli eğitimsel hikâyelerin geliştirilmesidir.

Çalıştay iki oturum şeklinde gerçekleştirilecektir. İlk oturumda bilim tarihi temelli

hikâyeler, özellikleri ve nasıl hazırlanacağına dair bilgiler verilecektir. İkinci oturumda

araştırmacıların rehberliği ve yönlendirmeleriyle katılımcıların farklı kavramların

öğretimine yönelik bilim tarihi temelli hikâyeler yazmaları ve becerilerini geliştirmelerine

yönelik grup etkinlikleri yer alacaktır. Bilim tarihi temelli hikâyeler yazılmasında

katılımcılara gerekli olan her türlü bilgi ve materyal araştırmacılar tarafından önceden

temin edilecektir. İlk oturum 30 dakika sürerken, uygulamaların yapılacağı ikinci oturum

90 dakika sürecektir. Çalıştay süreci sonunda katılımcılar öğrenme ortamlarında

kullanılan hikâye türleri, özellikleri ve bu hikâyelerin fen/kimya öğretim sürecindeki etkileri

hakkında bilgi sahibi olacaklardır. Ayrıca, bilim tarihi temelli hikâyelerin oluşturulma

adımları ve bilim tarihi temelli bir hikâye yazarken dikkat edilmesi gereken hususlar

hakkında bilgi sahibi olacaklardır. Bu çalıştay ile katılımcıların seçilen bir fen/kimya

konusunun öğretimine yönelik bilim tarihi temelli hikâyeler yazabilme becerilerinin

geliştirilmesi sağlanacaktır.

Page 32: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

PANELLER

Page 33: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Yeni Kimya Öğretim Programı: Hazırlık Süreci ve Değişimi

Anlamak

Hamza YILMAZ 1, Alipaşa AYAS2, Bayram COŞTU3, Mustafa SÖZBİLİR4,

Filiz KABAPINAR5, Nilgün SEÇKİN6, Nuray ZAN7 ve Fatih AKÇALI8

1)

Ankara Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE 2)

Bilkent Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE 3)

Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE 4)

Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE 5)

Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE 6)

Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE 7)

Yunus Emre Ticaret Meslek Lisesi, Ankara / TÜRKİYE 8)

Nevzat Karabağ Anadolu Öğretmen Lisesi, Erzurum / TÜRKİYE

Özet

Hızlı değişen dünyada, eğitimdeki yenilikleri ve gelişmeleri kavrayan, kendilerine

düşen görevin farkında olan ve bu görevlerini bilinçli olarak yerine getiren bireylere

ihtiyaç duyulmaktadır. Eğitim sistemlerinin amacı da ihtiyaç duyulan ve toplumsal düzeni

işletecek nitelikli insan gücünün yetiştirilmesidir. Bu amaç da eğitim sistemlerine

işlevsellik kazandıran öğretim programlarıyla mümkün olmaktadır.

Bu çalışmada, 01. 02. 2013 tarihinde Talim Terbiye Kurul Başkanlığı’nca kabul

edilen ve 2013-2014 eğitim-öğretim yılından itibaren kademeli olarak uygulanmaya

başlanacak olan yeni Kimya Öğretim Programı’nın hazırlanma süreci ve bu süreçte

izlenen adımlar ile önceki öğretim programlarından farklılıklarına değinilecektir. Ayrıca,

yeni program amaç ve kapsam açısından fen eğitiminde başarılı ülke ve kuruluşların

Kimya Öğretim Programları ile de karşılaştırılacaktır.

Page 34: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmeni Yetiştirme Sistemleri: ABD, İngiltere ve İsviçre

Örneği

Ayhan YILMAZ1, Canan NAKIBOĞLU2, Mustafa SÖZBİLİR3 ve Mustafa ERGUN4

1) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

2) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE

3) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE

4) Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun / TÜRKİYE

Özet

Ülkelerin öğretmen yetiştirme sistemlerinin bileşenleri güncel şartlara ve

geleceğin gerektireceği durumlara hazırlıklı nitelikli öğretmen yetiştirmeyi

amaçlamaktadır. Kimya öğretmeni yetiştirme programları temelde ülkelerin sahip

oldukları eğitim sisteminin özelliklerine ve ihtiyaç duyulan kimya öğretmeni sayısına göre

değişiklik göstermektedir. Kimya bölümündeki lisans programlarından sonra alınan alan

eğitimi sertifika programlarının olduğu ülkelerde branş öğretmeni yetiştirme sistemleri

uygulamalı öğretmenlik bilgi ve becerilerin kazandırılmasına dayanmaktadır. Lisansüstü

eğitim sertifikası, eğitim bilimleri ve alan eğitimi sertifikası gibi farklı isimlerle adlandırılan

öğretmen yetiştirme modellerinden olan uyuşumlu modelin tercih edildiği ülkelerde önce

alan dersleri daha sonra meslek derslerinin nasıl verildiği bu panelde ele alınacaktır.

Amerika Birleşik Devletleri’nden Purdue Üniversitesi modelinin, İsviçre’den Cenevre

Üniversitesi modelinin ve İngiltere’deki modelin ele alınacağı bu panelde kimya

öğretmeni yetiştirme programlarına giriş koşulları, öğretim süreçleri, okul deneyimi ve

öğretmenlik uygulamaları, program boyunca alınan dersler, programları bitirme ve

öğretmen olabilme koşulları panelistler tarafından tartışılacaktır.

Page 35: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

BİLDİRİ ÖZETLERİ

Page 36: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmen Adaylarının Bilim ve Kimyanın Doğası

Görüşlerini Geliştirmeye Yönelik Bir Etkinlik: Flojiston

Teorisinden Oksijen Teorisine

Oya AĞLARCI1, Hakan SARIÇAYIR1 ve Musa ŞAHİN1

1) Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE

Özet

Kimya eğitiminin amaçlarından biri, gündelik yaşamda kimyanın oynadığı rolü ve

değeri bilen, kimya konuları ile ilgili, eleştirel düşünme becerilerine sahip kimya

okuryazarı bireyler yetiştirmektir. Bu bağlamda, geleceğin eğitimcileri olacak öğretmen

adaylarının bilime ve bilimin doğasına ilişkin anlayışlarını geliştirmek, öğretmen yetiştiren

kurumların hedeflerinden biri olmalıdır. Bu araştırma, nitel araştırma desenlerinden

durum çalışması modeline uygun olarak tasarlanmıştır. Çalışmada, kimya öğretmen

adaylarının bilim ve kimyanın doğasına ilişkin görüşlerini geliştirmek için tasarlanmış bir

etkinlik (Flojiston Teorisi ve Oksijen Teorisi) tanıtılmıştır. Etkinlik, son sınıfta öğrenim

gören 28 kimya öğretmen adayının katıldığı “Bilim Tarihi” dersinde kullanılmıştır.

Etkinlikte, flojiston teorisine uygun gerçekleşen ve gerçekleşmeyen yanma olayları

konuşulmuş ve öğretmen adaylarından bu olaylara örnekler vermeleri istenmiştir. Bu

teoriye uygun olmayan olayları açıklayabilmek için, teoriyi savunan bilim insanlarının

ortaya koyduğu açıklamalar ve bunların gerekçeleri tartışılmıştır. Flojiston teorisinden

oksijen teorisine nasıl geçildiği ve bunun kimya tarihini nasıl etkilediği tartışılmıştır.

Bilimsel bilginin değişebilir doğası, teori ve kanun arasındaki fark, gözlem ve çıkarım

ilişkisi, bilimin sosyokültürel değerlerden etkilenmesi gibi konularla ilgili öğretmen

adaylarının görüşleri alınmıştır. Veri toplama araçları olarak, araştırmacılar tarafından

tasarlanan ve açık uçlu sorulardan oluşan bir ölçek, “Bilimin Doğası Hakkında Görüşler

Ölçeği- Form C (VNOS-C)” ve etkinliğe ilişkin video ve ses kayıtları kullanılmıştır.

Etkinlikten sonra, bilimin doğasına ilişkin görüşlerinin geliştiği gözlenmiştir. Çoğu (n=20),

teori ve kanun arasındaki farkı ve büyük bir kısmı (n=22) bilimde gözlem ve çıkarımın

arasındaki ilişkiyi belirtmiştir. Ayrıca bilimin değişebilir doğası ve sosyokültürel yapısı

hakkında daha bilgili görüşler sunmuşlardır. Öğretmen ve öğrencilerin bilim ve kimyanın

doğası öğretimlerinde kimya tarihinden buna benzer örnekler alternatif bir yöntem olarak

kullanılabilir.

Page 37: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Üniversite Birinci Sınıf Öğrencilerinin Kimyasal Tepkimeler

Konusuyla İlgili Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

Gamze DOLU1 ve Handan ÜREK1 1

Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE

Özet

Fen eğitiminin amaçlarından biri de bireylere problem çözme becerisi

kazandırmaktır. Sayısal becerilerin öne çıktığı fizik ve kimya gibi derslerde problem

çözme becerisi oldukça önem taşımaktadır. Öğrenci başarısını etkileyen önemli bir

etmen de, öğrencilerin konuyla ilgili verilen problemi iyi anlayıp ona uygun bir çözüm yolu

kurgulamasıdır. Böylece öğrenci, elde ettiği bilgiyi üst düzey bilişsel yeteneklerini

kullanarak yorumlayabilir. Yapılan çalışmada üniversite birinci sınıf öğrencilerinin, “Genel

Kimya I” dersi kapsamında verilen kimyasal tepkimeler konusuyla ilgili problem çözme

becerilerini incelemek amaçlanmıştır. Bu kapsamda, 2012-2013 öğretim yılı bahar

yarıyılında 6 Fen Bilgisi Öğretmenliği birinci sınıf öğrencisi ile bir durum çalışması

yapılmıştır. Veri toplamada, öğrencilerin problem çözme alışkanlıklarını belirlemek, eksik

ya da hatalı yerleri saptamak amacıyla kimyasal reaksiyonlar konusuyla ilişkili birbirinden

farklı özellikte 4 problem kullanılmıştır. Buna ek olarak, elde edilen veriler hakkında daha

ayrıntılı bilgi edinmek için birebir yarı yapılandırılmış görüşmelerden yararlanılmıştır.

Çalışmadan elde edilen veriler nitel olarak analiz edilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre;

birinci ve üçüncü problem için elde edilen doğru cevap sayısının diğer problemlere göre

oldukça düşük olduğu görülmektedir. Bu durumun başlıca sebepleri olarak bahsedilen

reaksiyon denklemini yazmadaki başarısızlık, problemin içeriğini doğru bir şekilde

yorumlayamama, işlemler boyunca birimlere dikkat etmeme sayılabilir. Çalışmadan elde

edilen sonuçlar, başta kimya eğitimi olmak üzere problem çözümü gerektiren derslerde,

eğitimciler tarafından göz önünde bulundurulması, öğrencilerin en çok yaptığı hataların

nereden kaynaklandığının ve çözümünün bulunması, varsa eksik olan bölümlerin

belirlenmesi, öğrencilerin ezbercilikten kurtarılması, özellikle birimlerin öneminin ortaya

konması ve fen eğitiminin niteliğinin arttırılması açısından yararlı olacaktır.

Page 38: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Türkiye’de ve Dünyada Fen Eğitimi Alanında Probleme Dayalı

Öğrenme (PDÖ) Yönteminde Çalışılan Makalelerin İçerik Analizi

Cemal TOSUN1 ve M. Diyaddin YAŞAR2

1) Bartın Üniversitesi, Bartın / Türkiye

2) Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Kilis / Türkiye

Özet

Bu çalışmada Türk ve yabancı yazarların fen eğitimi alanında ulusal ve

uluslararası dergilerde PDÖ’yle ilgili yaptıkları yayınların araştırma konusu, yöntem,

örneklem, veri toplama araçlarının çeşitliliği ve verilerin analiz yöntemleri gibi değişkenler

dikkate alınarak içerik analizi yapılmıştır. Bu amaçla fen eğitimi alanında PDÖ’yle ilgili

1986-2012 yılları arasında yapılmış ve tam metin olarak ulaşılan 42’si Türk, 62’si ise

yabancı yazarlara ait olmak üzere toplam 104 makale çalışmasının içerik analizi

yapılmıştır. İçerik analizi yapılan makalelerin %40.4’ünde PDÖ’nün öğrenme ve

öğrenmeye olan etkisi üzerine yoğunlaşıldığı, %35.6’sında ise kavram analizi

çalışmalarına ağırlık verildiği tespit edilmiştir. Türk yazarlar yaptıkları çalışmaların

%59.5’inde öğretim çalışmalarına ağırlık verirken, yabancı yazarlar yaptıkları

çalışmaların %41.9’unda kavram analizi çalışmalarına ağırlık verdiği anlaşılmaktadır.

Türk yazarlar çalışmalarında daha çok nicel araştırma yöntemlerini (%61.9) tercih

ederken, yabancı yazarların nitel araştırma yöntemlerini (%66.1) daha çok tercih ettikleri

anlaşılmaktadır. Türk yazarların yaygın olarak kullandıkları veri toplama araçları anket ve

başarı testi iken yabancı yazarların mülakat ve alternatif veri toplama araçlarını daha çok

tercih ettikleri görülmektedir. Örneklem seçimi bakımından lisans ve ortaöğretim (9-12)

öğrencileriyle yürütülen çalışmaların daha fazla olduğu anlaşılmaktadır. Araştırmadan

elde edilen bulgular, PDÖ’yle ilgili çalışmaların ülkemizde 2005 yılına kadar pek yaygın

olmadığı, 2005 ve 2009 yıllarında en fazla sayıya eriştiği, yabancı yazarların ise 2006

yılında en fazla sayıda yayın yaptıkları anlaşılmaktadır. 2005 yılına kadar yabancı

yazarların Türk yazarlara göre fen eğitimi alanında PDÖ’yle ilgili yaptıkları yayınlarda bir

üstünlükleri var iken, 2006 yılı hariç, 2005 yılından itibaren 2012 yılına kadar Türk

yazarların yayın sayıları yabancı yazarların yayın sayısından eşit/fazla olduğu

görülmektedir. Ayrıca bu çalışmaların büyük bir çoğunluğunun karma ve kimya

alanlarında yapılmış olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmanın PDÖ’yle ilgili çalışan ve yeni

çalışmayı düşünen genç araştırmacılara bir fikir vermesi açısından önemli olduğu

düşünülmektedir.

Page 39: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Üstün Yetenekli Öğrencilerin Kimyasal Reaksiyon Türleri İle İlgili

Düşünceleri: Örnek Olay İncelemesi

Hülya DEMİRCİOĞLU1ve Selma VURAL2

1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE

2) Dr. M. Hilmi Güler Bilim ve Sanat Merkezi, Ordu/TÜRKİYE

Özet

Günlük hayatta karşımıza çıkan yemeklerin hazırlanması, yiyeceklerin

sindirilmesi, yanma, fotosentez ve solunum gibi pek çok olay kimyasal reaksiyonlar

sayesinde gerçekleşmektedir. Bu araştırmanın amacı, üstün yetenekli öğrencilerin

kimyasal reaksiyon türleri hakkındaki düşüncelerini ortaya çıkarmaktır. Araştırmada

örnek olay yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi Dr. M. Hilmi Güler Bilim ve

Sanat Merkezine devam eden altıncı sınıf düzeyinde 5 (2K, 3E), yedinci sınıf düzeyinde

11 (7K, 4E) ve sekizinci sınıf düzeyinde 5 (4K, 1E) olmak üzere toplam 21 üstün

yetenekli öğrenciden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak öğrencilerin yazdıkları

gözlem sonuçları kullanılmıştır. Veriler, kategoriler oluşturularak analiz edilmiş ve tablolar

halinde sunulmuştur.

Uygulama, 3 ders saati (3x40 dak.) sürmüştür. Etkinliğin giriş aşamasında

öğrencilere sorular sorularak cevaplar tartışılmıştır. Sonraki aşamada öğrencilere,

kimyasal tepkime türleri ile ilgili teorik bilgi verilmiştir. Dört çeşit kimyasal tepkimeden

(ayrışma, birleşme, tekli yer değiştirme ve ikili yer değiştirme yani çökme) bahsedilmiş ve

sembolik modeller kullanılarak tepkimeler öğrencilere anlatılmıştır. Daha sonra dört

bölümden oluşan ve dört farklı deney içeren çalışma yaprağı akıllı tahtaya yansıtılarak

öğrencilerin deneyleri yapmaları sağlanmıştır. Öğrenciler, deneyleri beşer kişilik grup

halinde yaptıktan sonra gözlemlerini bireysel olarak yazmışlardır. Deneyler sırasında

öğrencilere bazı sorular sorularak cevaplar tartışılmıştır.

Araştırma sonuçları, öğrencilerin kimyasal reaksiyonun belirtilerini fark

edebildiklerini göstermiştir. Ancak birkaçının alternatif kavrama sahip olduğu tespit

edilmiştir. Beklendiği gibi sınıf düzeyi arttıkça açıklamaların daha belirgin ancak

ifadelerin daha özet olduğu görülmüştür. Kimyasal reaksiyon türleri 9. sınıf konusu

olmasına rağmen üstün yetenekli öğrenciler bu konuyu anlamakta zorlanmamışlardır. Bu

çalışma, üstün yetenekli öğrencilerin fen bilimleri ile öğrenebilecekleri konular, kavramlar

ve olaylar hakkında ipucu sunabilir ve literatüre bu yönüyle katkı sağlayabilir.

Page 40: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Aday Kimya Öğretmenlerinin Alan Bilgilerini, Pedagojik Alan

Bilgilerini ve Kavram Yanılgılarına Yönelik Anlayışlarını

Arttırmayı Hedefleyen Bir Eğitim Modülünün Etkilerinin

İncelenmesi

Buket YAKMACI-GÜZEL1 ve Sibel YİĞİT1

1) Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışma, maddenin tanecikli yapısı, kimyasal denge ve asit kuvveti konularını

ele alan bir eğitim modülünün kimya öğretmen adaylarının bu konulardaki alan bilgilerini,

pedagojik alan bilgilerini ve kavram yanılgılarına yönelik anlayışlarını ne ölçüde ve ne

şekilde etkilediğini araştırmaktadır. Çalışmanın katılımcılarını bir devlet üniversitesinde

öğrenim görmekte olan 22 aday kimya öğretmeni oluşturmakta olup, uygulanan eğitim

modülü lise öğrencilerinin bu konularda sıklıkla sahip olabildikleri kimya kavram

yanılgıları baz alınarak hazırlanmıştır. Aday kimya öğretmenlerinin alan bilgilerini ölçmek

üzere programdan önce ve sonra bir kavram testi (CCT) kullanılmıştır. Öte yandan, aday

kimya öğretmenlerinin kavram yanılgılarına yönelik anlayışlarını anlamak ve pedagojik

alan bilgilerini belirlemek için ise bir anket (KKBCMTEQ) uygulanmıştır. Ayrıca

katılımcılar programın ardından modüle ilişkin düşüncelerini açık-uçlu sorulardan oluşan

bir form (PEF) üzerinde belirtmişlerdir. Kullanılan ölçme araçlarının analizi sonucunda,

aday kimya öğretmenlerinin programa katılmadan önce maddenin tanecikli yapısı,

kimyasal denge ve asitlik kuvveti konularında çeşitli kavram yanılgılarına sahip oldukları,

programa katılımın ardından bu konulardaki kavram yanılgılarının azaldığı, dolayısıyla

alan bilgilerinin arttığı görülmüştür. Çalışmanın sonuçları aday kimya öğretmenlerinin

program öncesinde de genel olarak kavram yanılgılarının doğasına ve anlamına ilişkin

ileri seviyede bir anlayışa sahip olduklarını göstermekte olup, programa katılımın

ardından katılımcıların kavram yanılgılarına yönelik anlayışlarının daha da geliştiğini

göstermiştir. Son olarak da, programa katılımlarının ardından kimya öğretmen

adaylarının kavram yanılgılarını belirlemeyi ve ortadan kaldırmayı dikkate alan yöntemler

konusundaki pedagojik alan bilgilerinin oldukça geliştiği ortaya çıkmıştır.

Page 41: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Yeni Kimya Dersi Öğretim Programı Kazanımlarının

Yapılandırmacı Öğrenme Kuramına Göre Değerlendirilmesi

Mustafa ERGUN

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun / TÜRKİYE

Özet

Yenilenen Kimya dersi öğretim programı incelendiğinde benimsenen öğrenme-

öğretme yaklaşımla ilgili “Kimya Dersi Öğretim Programı, öğrenmeyi bireye özgü fakat

sosyal çevreden etkilenen ve kısmen de olsa farklı bireyler arasında benzer anlam

yapılanmaları oluşturabilen bir süreç olarak kabul eder” ifadesi ile karşılaşılmaktadır.

Programın hazırlanmasında temel alınan öğrenme kuramının açık bir dille ifade

edilmediği gözlenmektedir. Bu sebepten dolayı yenilenen kimya dersi öğretim programı

kazanımlarının daha önceki programda temel alınıp benimsenen yapılandırmacı

öğrenme kuramıyla ilgili olan ilişkisini ortaya çıkarmak bu çalışmanın temelini

oluşturmaktadır. Bu çalışmada, 2013-2014 eğitim öğretim yılından itibaren uygulamaya

geçecek olan Kimya dersi öğretim programı kazanımlarının yapılandırmacı öğrenme

kuramı özelliklerine uygunluğunu incelemek amaçlanmıştır. Bu araştırma kapsamında

Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu tarafından onaylanan (MEB, 2013)

ortaöğretim 9. ve 10. sınıflar temel düzey, 11. ve 12. sınıflar ileri düzey Kimya dersi

öğretim programının kazanımlarını incelenmiştir. Çalışmada 9. sınıftaki 33, 10. sınıftaki

39, 11. sınıftaki 46 ve 12. sınıftaki 37 toplamda ise 155 kazanım ele alınmıştır. Alanyazın

taraması sonucunda yapılandırmacı öğrenme kuramına dayanan programlarının sahip

olması gereken özellikler beş ana ilkede toplanmış ve bu ilkeler doğrultusunda

kazanımlar değerlendirilmiştir. Araştırmada öncelikle doküman analizinde kazanımların

listesi sınıf ve konu bazında çıkartılmış ve belirlenen beş ilke doğrultusunda

incelenmiştir. Ayrıca kazanımların yapılandırmacı öğrenme kuramı ilkelerine uygunluğu

bir kimya eğitimi ve iki program geliştirme uzmanı tarafından değerlendirilmiştir. Elde

edilen bulgular doğrultusunda yeni uygulanacak kimya dersi öğretim programının;

yapılandırmacı anlayışı temel alan programların hedeflerinin esnek olması, öğretmen ve

öğrenciler tarafından belirlenmesi ilkesine uygun olmadığı, programın hedeflerinin

özellikle 11. ve 12. sınıflarda Bloom’un aşamalı sınıflandırmasına göre üst düzey bilişsel

öğrenmeler içerdiği (%60), hedeflerin kısa dönemli konu alanına yönelik değil, uzun

dönemli öğrenme ürününe yönelik olduğu ve okul dışında kullanılabilecek bilgi, beceri ve

değerleri içerdiği, hedeflerin öğrenme düzeyleri dikkate alınarak düzenlenmediği

sonucuna varılmıştır.

Page 42: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Durağan ve Hareketli Atom Modelleri: Bir Animasyon Oluşturma

Yazılımı Kullanımının İncelenmesi

Sevil AKAYGÜN

Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE

Özet

Kişilerin kendi gözlem ve tecrübeleri sonucunda geliştirdikleri görsel veya soyut

öğeler içeren gösterimlere zihinsel model denmektedir. Kimyasal kavramlar sadece

durağan yapıları değil hareket ve etkileşimleri de içermektedir. Bu nedenle, öğrencilerin

zihinsel modellerinin ortaya çıkarılmasında sadece yazı ve çizim yolu ile anlatım yetersiz

kalmakta; hareketli zihinsel modellerin yaratılmasına olanak sağlayan animasyon

oluşturma programlarına ihtiyaç duyulmaktadır.

Araştırmanın amacı, 10. ve 11. sınıf öğrencilerinin Oksijen atomunun yapısı ile

ilgili kağıt üzerinde gösterilen (durağan) ve K-Sketch animasyon oluşturma yazılımı ile

hazırlanan (hareketli) zihinsel modellerinin incelenmesi, karşılaştırılması ve animasyon

oluşturma yazılımı kullanmanın durağan zihinsel modeller üzerindeki etkilerinin

incelenmesidir. Karma yöntemin benimsendiği araştırmaya katılan 136 öğrenci başta,

Oksijen atom modelini çizecekleri Atom ve Etkileşimler Zihinsel Model Testi’ni ve süreç

aşamalı çizim yapmalarına olanak veren Animasyon Oluşturma Testi’ni almışlardır.

Atölye çalışması şeklinde gerçekleştirilen uygulamadaysa önce K-Sketch yazılımını

kullanmayı öğrenmiş, sonra oksijen atomu animasyonları oluşturmuşlardır. Uygulama

sonrasında ise önceki testleri yeniden almışlar ve bireysel görüşmeler yapmışlardır.

Nicel araştırma analizlerinde öğrencilerin çizim (durağan) ve animasyon

(hareketli) olarak ortaya koydukları atom modelleri kodlanarak Chi-kare testi ile

karşılaştırılmıştır. Nitel araştırmada ise öğrencilerin animasyonları ve bireysel

görüşmeler incelenmiştir. Nicel bulgular öğrencilerin ilk-durağan ve hareketli zihinsel

modelleri arasında ve ilk ile son-durağan atom modelleri arasında anlamlı fark (p<0.05)

olduğunu göstermiştir. Nitel bulgular ise öğrencilerin çizimlerinde göstermeyip sadece

animasyonlar ile ortaya koydukları kavram yanılgılarının (örneğin atom çekirdeğinin

dönmesi) olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak, K-Sketch ile oluşturulan animasyonların

durağan çizimlere göre zihinsel modeller hakkında daha çok bilgi verdiği ve K-Sketch ile

animasyon hazırlayan öğrencilerin zihinsel modellerini revize edip geliştirerek bilimsele

daha yakın modeller ortaya koydukları görülmüştür.

Page 43: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Ortaöğretim Kimya Ders Kitaplarının Grafikler Açısından Analizi

Cem GÜLTEKİN1 ve Canan NAKİBOĞLU2

1) Dumlupınar Üniversitesi, Kütahya / TÜRKİYE 2)

Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE

Özet

Grafik yorumlama yeterliliği, günümüz dünyasını anlamada ve bilimsel okur-yazar

olmada gereklidir. Bununla birlikte, grafik okuma ve yorumlama, karmaşık ve zorlayıcı bir

aktivitedir. İkincil veri kaynağı olarak kullanılan ders kitapları da bu faktörlerden biri

olarak gösterilebilir. Buradan hareketle, bu çalışmada 9., 10., 11. ve 12. sınıf kimya ders

kitaplarının grafikler açısından nicel ve nitel analizlerinin gerçekleştirilmesi

amaçlanmıştır. Nicel analiz; 9.,10., 11. ve 12. sınıf kimya ders kitaplarının grafik ve

grafiklerle ilgili etkinlik ve sorulardaki kullanım miktarlarını karşılaştırabilmek, daha çok

hangi ünite ve bölümlerde grafiklerin kullanıldığını belirleyebilmek ve ders kitaplarında

yer alan grafiklerin kullanım amaçları arasında karşılaştırma yapabilmek amacıyla

gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, kitapta yer alan sunulu grafiklerin ve grafiklerle ilgili

etkinlik/deney ve ölçme değerlendirme sorularının ne amaçla kitabın hangi kısımlarında

ve nasıl kullanıldıkları araştırılmıştır. Nitel analiz, 9.,10., 11. ve 12. sınıf kimya ders

kitaplarında ünite ve bölümlerde sunulan grafikler için, grafik çizme becerisini oluşturan

alt becerilere ne kadar bağlı kalındığını ve sınıf düzeyine göre sunulan grafiklerin

niteliklerinde farklılıkların olup olmadığını belirleyebilmek amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Nicel analiz sonucunda grafiklerin en fazla 9. sınıf için karışımlar ünitesinde, 10.sınıf için

maddenin halleri ünitesinde, 11. sınıf için reaksiyon hızları ve kimyasal denge ünitesinde

sunulduğu belirlenmiştir. 12. sınıf kimya ders kitabında sunulan tek bir grafiğin

elementlerin kimyası ünitesinde yer aldığı görülmüştür. Kimya ders kitaplarında sunulan

grafiklerin ölçme ve değerlendirme amacından çok konu anlatım amaçlı kullanıldığı,

kimya ders kitaplarında grafik çizme aktivitelerinden çok grafik okuma ve yorumlama

aktivitelerine odaklanıldığı belirlenmiştir. Nitel analiz sonucunda, kimya ders kitaplarında

yer alan grafiklerin grafik çizme becerisini oluşturan alt becerilere bağlı kalınarak

oluşturulduğu belirlenmiştir.

Page 44: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Lise Kimya Sınıflarında Argümantasyon Kalitesi

Ayşe YALÇIN ÇELİK1 ve Ziya KILIÇ1

1) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Eğitim alanyazında bireysel veya grupla çalışmanın öğrenme çıktılarına etkisini

ortaya koyan çok sayıda araştırma mevcuttur. Ancak bireysel veya grupla çalışmanın

argümantasyon kalitesine nasıl etki ettiğini araştıran çalışmalar azdır ve bu çalışmaların

da uygulama süresi kısadır. Bu araştırmada, öğrencilerin önce bireysel sonra grupla

gerçekleştirdikleri argümanların kalitesini karşılaştırarak argümantasyon kalitesinin nasıl

gelişim gösterdiği incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini Çankırı İli MEB’na bağlı bir

lisenin 9. sınıflarından seçilmiş bir şubede öğrenim gören 27 öğrenci oluşturmaktadır.

Aynı öğrenci grubu ile takipsel çalışma yapıldı ve 10. sınıfta da veriler toplanmaya

devam edildi. Araştırma süresi 21 haftadır. Kimya derslerinde argümantasyon etkinlikleri

öğrencilere yazılı olarak verildi ve her bir etkinliğin ilk önce bireysel, sonra grupla

tamamlanması sağlandı. Etkinlikler içerik analizi ile değerlendirildi. Argümanlarda

bulunan her bir cümle Toulmin’in Argümantasyon Modeli’ndeki öğeler açısından

kodlandı. Bu kodlardan yararlanılarak hem bireysel hem de grup argüman seviyeleri

belirlendi. Bireysel ve grup argüman seviyeleri incelendiğinde, grup argümanlarında en

düşük seviye olan Seviye 1 argümanların bulunmadığı ve çürütme öğesini içeren Seviye

3 ve Seviye 4’ ün daha sıklıkla gerçekleştirildiği tespit edildi. Bireysel argüman seviyeleri

ile grup argüman seviyeleri parametrik olmayan İki Değişken için Kay-Kare Testi ile

analiz edildiğinde; her iki sınıfta da argüman seviyeleri arasında anlamlı bir fark olduğu

görüldü (9. sınıf için, [X2(4)= 50,69, p<0,05], 10. sınıf için, [X2

(3)= 10,24, p<0,05]). Bu fark,

grup çalışmaları lehinedir. Bu sonuçlara göre; öğrencilerin argümantasyon kalitesi

bireysel argümanlardan grup argümanlarına doğru gelişim göstermektedir. Bu yüzden,

sınıflarda grupla gerçekleştirilen argümanlara, ikili veya tekli gerçekleştirilen argümanlara

göre ağırlık verilmesi daha kaliteli argümanların gerçekleşmesini sağlayacağı

düşünülmektedir.

Page 45: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmen Adaylarının Teknolojik Pedagojik Alan

Bilgilerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi

Mustafa ERGUN

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun / TÜRKİYE

Özet

Teknolojinin eğitime entegrasyonunda karşılaşılan zorlukların başında

öğretmenlerin sahip olduğu bilgi, beceri ve yeterliklerdeki eksikliklerin geldiği

alanyazında vurgulanmaktadır. Eğitimde teknolojinin entegrasyonu üzerine kullanılan

modellerden biri olan Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi (TPAB) son yıllarda öğretmen

yetiştirme sistemlerinde öğretmen adaylarının sahip olduğu üç farklı alan bilgisinin ve

özelliklede teknoloji ile olan ilişkisinin irdelenmesinde kullanılmaya başlanmıştır. Ağırlıklı

olarak branş öğretmen adaylarındaki pedagoji ve alan bilgilerinin yeni teknolojilerle nasıl

etkileştiği araştırmacılar tarafından ele alınmıştır. Bu araştırmada öğretmen yetiştiren

kurumlarda verilen eğitim göz önünde bulundurularak öğretmen adaylarının bu

entegrasyon sürecinde sahip olduklarını düşündükleri alan, pedagojik ve teknolojik

bilgilerin ne şekilde etkileştiği sorusu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu

araştırmada Kimya öğretmen adaylarının Teknolojik Pedagojik Alan Bilgilerinin,

cinsiyete, akademik ortalamaya, bilgisayara sahip olmalarına, bilgisayar kullanım

yeterliklerine ve bilgisayar kullanım sürelerine göre nasıl değiştiğini incelemek

amaçlanmıştır. Bu çalışma kapsamında Pamuk ve arkadaşları (2012) tarafından

geliştirilen, yedi alt faktörü bulunan (Teknolojik Bilgi, Pedagojik Bilgi, Alan Bilgisi,

Teknolojik Alan Bilgisi, Pedagojik Alan Bilgisi, Teknolojik Pedagojik Bilgi ve Teknolojik

Pedagojik Alan Bilgisi), 37 maddeden oluşan ve geçerlik güvenirlik (cronbach alfa iç

tutarlık katsayısı .95) çalışması yapılan TPAB ölçeği kullanılmıştır. Türkiye genelindeki 9

devlet üniversitesindeki eğitim fakültesinde öğrenim gören 217 son sınıf Kimya öğretmen

adayı çalışmanın örneklemini oluşturmaktadır. Veri toplama aracından elde edilen

bulgulara göre kimya öğretmen adaylarının cinsiyetlerine göre teknolojik bilgileri,

akademik ortalamalarına göre alan bilgileri, kişisel bilgisayara sahip olmalarına göre

teknolojik pedagojik bilgileri arasında anlamlı bir farklılık olduğu gözlenmiştir. Diğer

taraftan, kimya öğretmen adaylarının teknolojik pedagojik alan bilgilerinin onların

akademik ortalamalarına, teknoloji kullanma yeterliklerine ve bilgisayar kullanım

sürelerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği sonucuna varılmıştır.

Page 46: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Organik Kimya Laboratuvarında Tabu Oyunu: Fonksiyonel Gruplar

Nalan AKKUZU1 ve Melis Arzu UYULGAN2

1)

Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE 2)

Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE

Özet

Eğitim – öğretim sisteminde öğrenme – öğretme etkinliklerinde kullanılan oyunla

öğretim öğrenci başarısını arttırmada kullanılan yöntemlerden biridir. Bu araştırmanın

amacı, günümüzde popüler bir oyun olan Tabu oyunu ile öğrencileri organik kimyada

fonksiyonel gruplar konusundaki kavramlar hakkında bilgilendirmek ve değerlendirmektir.

Araştırmaya Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesinde okuyan 2012-2013

bahar döneminde Organik Kimya-II dersini alan kimya (N=32) ve biyoloji (N=30)

öğretmenliği öğrencileri katılmıştır. Araştırma ön-son test kontrol gruplu deneysel modele

göre tasarlanmıştır. Veri toplama aracı olarak oyunun uygulanması öncesinde her bir

fonksiyonel gruptaki kavramlara ilişkin sözcük testleri hazırlanmıştır. Bu sözcük testleri

ile öğrencilerin kavramlar hakkındaki ön bilgileri ortaya çıkarılmıştır. Araştırmanın deney

ve kontrol grupları ön test olarak uygulanan sözcük testlerinden elde edilen verilerin

homojenliği ile belirlenmiştir. Buna göre kimya öğretmenliğinde okuyan öğrenciler deney

grubunu, biyoloji öğretmenliğinde okuyan öğrenciler ise kontrol grubunu oluşturmuştur.

Oyunun uygulanmasından sonra sözcük testleri son test olarak öğrencilere tekrar

uygulanmış ve veriler toplanmıştır. Hazırlanan sözcük testlerinin geçerlilik ve güvenirliği

iki uzman araştırmacı arasındaki uyuma bakılarak belirlenmiştir. Deney grubu öğrencileri

her bir fonksiyonel grup konularını içeren deneyleri tamamladıktan sonra bu öğrenciler

ile Tabu oyunu oynanmıştır. Kontrol grubunda ise sadece fonksiyonel gruplara yönelik

deneyler yapılmıştır. Araştırma bulgularında deney ve kontrol grubu öğrencilerinin ön ve

son testleri arasındaki ilişkiler istatistiksel olarak incelenerek Tabu oyununun öğretime

etkisi tartışılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre deney grubu öğrencilerinin fonksiyonel

gruplar konularındaki kavramları öğrenmesinde Tabu oyununun etkili olduğu söylenebilir.

Alan yazında benzer şekilde biyoloji, matematik, kimya gibi farklı alanlarda yapılan

araştırma sonuçları Tabu oyunu ile öğrencilerin konulardaki kavramları öğrenmelerinde

ve kavram yanılgılarının giderilmesinde etkili olduğunu yansıtmaktadır.

Page 47: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Öğretmen Adaylarının Kimya Konularına Yönelik Belgesel

Hazırlama Becerilerinin İncelenmesi

Suat TÜRKOGUZ1, Zeliha YAYLA1 ve Sevinç KAÇAR1

1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmada; fen öğretmen adaylarının ortaokul öğrencilerine fen ve teknoloji

dersinde yer alan kimya kavramlarını öğretmede video belgeseli hazırlayabilme

becerilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada nicel araştırma modellerinden

tarama yöntemi kullanılmıştır. Veriler 2012-13 akademik yılında fen bilgisi eğitimi

alanındaki 156 öğretmen adayıyla toplanmıştır. Çalışmada, belgesel hazırlamaya yönelik

öğrencilere uygulamalı bilgi verilmiştir. Çalışma sürecinde katılımcılara belgesel

hazırlama konusunda bir kısıtlama getirilmemiş, kimyada özel konular dersinin

içeriğindeki "Biyolojik süreçler ve Denge, Dünyamızın Entalpi Kaynakları, Fotoğraf

Kimyası, Görsel Sanatlar ve Kimya İlişkisi, Hava Kirliliği, İlaç tedavisi ve kimya, Korozyon

kimyası, Nehir Suyundan İçme Suyuna, Sağlığımız ve Besinler, Sera gazları"

konularından birini seçerek grup adına bir belgesel hazırlamışlardır. Düzenlenen

belgesel görüntüleri, "e-Belgesel ve e-Performans Değerlendirme Rubriği” ile analiz

edilmiştir. Belgeseller, fiziksel görünüm ve kavramsal yapı bakımından ayrı olarak

değerlendirilmiştir. Bulgular, belirli kodlar ve temalar altında frekans-yüzde oranlarıyla

verilmiştir. Öğretmen adaylarının gruplar arası e-belgesel ve e-performans

değerlendirme rubriğe'ne göre yaptıkları değerlendirmenin güvenirlik katsayı oranları

0,914-0,973 arasında hesaplanmıştır. Öğretmen adaylarının belgesel içeriğinin görsel

tasarımında üst düzeyde bir beceri sergiledikleri ve belgeselin bilimsel içeriğinde ortaokul

öğrencileri için yüksek düzeyde bilgi sundukları anlaşılmıştır. Öğretmen adayları belgesel

videolarını hazırlarken işbirliği içinde çalıştıkları ve belgesel içeriğinde sunulan bilgileri

günlük yaşamla ilişkilendirdikleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğretmen adaylarının ilaç

kimyası, biyolojik süreçler ve denge, hava kirliliği konularına olumlu yaklaşımlarının diğer

dersin diğer konularına göre daha az olduğu; sağlığımız ve besinler, fotoğraf kimyası

konularına olan olumlu yaklaşımlarının ise dersin diğer konularına göre daha fazla

olduğu anlaşılmıştır. Bu tutumlarda meydana gelen farklılıklar, öğretmen adaylarının

materyallerini hazırlarken internet arama motorlarının yönlendirdiği sonuçların etkisinde

kalmasından kaynaklanabilir.

Page 48: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Lise Kimya Eğitiminde İşbirlikli Öğrenme Uygulaması: İstemlilik*

Yıldızay AYYILDIZ1 ve Leman TARHAN1

1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE

Özet

Kimya eğitiminde belirlenen bazı kavram yanılgıları ve yanlış anlamalar,

öğrencilerin öğrenme verimliliğini düşürmektedir. Bu nedenle son yıllarda kavram

yanılgıları ve yanlış anlamaları önleyerek öğrencilerin öğrenme başarılarının gelişimine

katkı sağlayan aktif öğrenmeye dayalı çeşitli uygulamalar ön plana çıkmıştır. Sunulan

çalışmada; 11. sınıf Kimya Dersi Kimyasal Reaksiyonlar ve Enerji ünitesinde yer alan

“İstemlilik” konusuna yönelik geliştirilen işbirlikli öğrenme materyalinin öğrenci

başarısındaki etkililiğinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Ön test-son test kontrol gruplu

yarı deneysel desenin kullanıldığı araştırmada, İzmir İlinden seçilen bir lisedeki 11.

sınıflardan biri rastgele Deney (N=21), diğeri ise Kontrol Grubu (N=20) olarak atanmış ve

hazırlık dersleriyle denklikleri sağlanarak, geliştirilen Hazır Bulunuşluk Testi ile gruplar

arasında anlamlı bir farklılık olmadığı (p>0.05) belirlenmiştir. “İstemlilik” konusunun

öğretiminde; Deney Grubunda işbirlikli öğrenmeye dayalı geliştirilen materyal, Kontrol

Grubunda ise mevcut program uygulanmıştır. Her iki grupta eş zamanlı olarak yürütülen

çalışmalar tamamlandıktan sonra, öğrencilerin konuyla ilgili öğrenme başarılarının

belirlenmesi amacıyla yine çalışma kapsamında geliştirilerek geçerlilik-güvenilirliği

sağlanmış Başarı Testi uygulanmış, ardından Deney Grubu öğrencileriyle yarı

yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgulardan;

Deney Grubu başarı ortalamasının, Kontrol Grubuna kıyasla anlamlı düzeyde yüksek

(p<0.05) ve Deney Grubunun, Kontrol Grubundan çok daha az sayıda kavram

yanılgısına sahip olduğu belirlenmiştir. Ayrıca gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış

görüşmelerde öğrenciler; zevkle katıldıkları işbirlikli öğrenme sürecinde arkadaşlık

ilişkilerinin; öğrenme sorumluluklarının; fikir üretme, yeni bilgilerini öncekilerle

bütünleştirebilme ve yorum yapabilme becerilerinin geliştiğini, dolayısıyla kendilerine

olan özgüvenlerinin arttığını belirtmişlerdir. Sonuçlar öğrencilerin aktif kılındığı;

düşünmeye, araştırmaya, tartışmaya ve yorumlamaya yönlendirildiği aktif öğrenmeye

dayalı işbirlikli öğrenme materyalinin; öğrencilerde öğrenme başarılarının arttırılmasında

ve kavram yanılgısı oluşumlarının engellenmesinde etkili olduğunu göstermiştir.

* Bu çalışma, TÜBİTAK (109K574) tarafından desteklenmiştir.

Page 49: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Öğrencilerin Fen ve Teknoloji Dersindeki Konuları Anlamalarına

Öğrenci Takımları Başarı Bölümleri ve Okuma Yazma Uygulama

Yöntemlerinin Etkileri†

Yasemin KOÇ1, Kemal DOYMUŞ2, Alev DOĞAN2 ve Samih BAYRAKÇEKEN1

1)

Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE 2)

Gazi Üniversitesi, Ankara/ TÜRKİYE

Özet

Fen bilimleri eğitiminde; öğrencilerin sadece akademik başarılarını artırmak değil

aynı zamanda bilimsel düşünme becerilerini geliştirmek, bilimsel bir araştırmanın yol ve

yöntemini öğrenmelerini sağlamak ve günlük hayatta karşılaştıkları problemlere çözüm

önerileri getirebilmeleri amaçlanmaktadır. Öğrencilerde fen eğitimi süresince istenen bu

davranışların ortaya çıkabilmesi için geleneksel fen eğitiminde ortaya konulan

uygulamalardan daha farklı uygulamaların gerekliliği araştırmacılar tarafından ortaya

konulmuştur. Bu araştırmanın amacı; Ağrı il merkezinde bulunan bir okulda, 6. sınıf fen

ve teknoloji dersinde uygulanan işbirlikli öğrenme modelinin Öğrenci Takımları Başarı

Bölümleri (ÖTBB) ve Okuma Yazma Uygulama (OYU) yöntemleri ile öğretimin

öğrencilerin akademik başarılarına etkisini araştırmak ve bu yöntem hakkındaki öğrenci

görüşlerini belirlemektir. ÖTBB ve OYU yöntemleriyle öğretimin, öğrencilerin akademik

başarılarına etkisini araştırmak için yarı deneysel araştırma deseni kullanılmıştır.

Çalışmanın örneklemi, Ağrı il merkezinde bulunan bir ilköğretim okulundaki 6. Sınıfların

iki şubesindeki 60 öğrenciden oluşmaktadır. Uygulama 2011-2012 öğretim yılında

yürütülmüştür. Bu şubelerden birincisi, ÖTBB yönteminin uygulandığı Öğrenci Takımları

Başarı Bölümleri Grubu (ÖTBBG) (n=30) ve ikincisi OYU yöntemin uygulandığı Okuma

Yazma Uygulama Grubu (OYUG) (n=30) olarak belirlenmiştir. Bu araştırmada ölçme

araçları olarak “Ön Bilgi Testi” (ÖBT), “Akademik Başarı Testi” (ABT) ve uygulanan

işbirlikli öğrenme yöntemleri hakkında öğrenci görüşleri belirlemek için “Öğrenci Yöntem

Görüş Ölçeği” kullanılmıştır. Elde edilen veriler nicel veri analizine göre

değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, ÖBT ve ABT'nin analizlerinden ÖTBB

ve OYU yöntemlerinin uygulandığı gruplar arasında akademik başarıları bakımından

ÖTBBG lehine anlamlı fark bulunmuştur. Uygulanan işbirlikli öğrenme yöntemleri ile ilgili

“Öğrenci Yöntem Görüş Ölçeği” sonuçları incelendiğinde grupların her iki yöntemle ilgili

de olumlu görüşlere sahip olduğu, ölçeğin alt maddeleri incelendiğinde yöntemler

arasında olumluluk düzeyleri bakımından farklılık tespit edilmiştir.

† Bu çalışma TÜBİTAK 110K252 Nolu proje kapsamında yapılmıştır. TÜBİTAK’a Teşekkür ederiz.

Page 50: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Alan Öğretmeni Seçiminde

Uygulanacak Alan Bilgisi Sınavına Yönelik Düşünceleri

Melis Arzu UYULGAN1 ve Nalan AKKUZU1

1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE

Özet

Bu araştırmada geleceğin öğretmen adayları olan Eğitim Fakültesi öğrencilerinin

öğretmen yetiştirilmesi ve seçiminde yaşanan sorunlara yönelik görüşlerinin alınması

amaçlanmıştır. Bu amaçla araştırmada öğretmen adaylarının duygu ve düşüncelerinin

öğrenilmesinde yaygın olarak kullanılan nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Öğretmen

adaylarının ortaöğretim eğitim sistemi, kamu personeli seçme sınavı, öğretmenlik alan

bilgisi testi, öğretmen atamaları konularına yönelik düşünceleri incelenmiş ve

değerlendirilmiştir. Veri toplama aracı olarak konu uzmanı araştırmacılar tarafından

hazırlanmış açık uçlu sorular kullanılmıştır. Öğretmen adaylarının düşünceleri yazılı

olarak alınmış, elde edilen veriler içerik analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmaya

Ege bölgesinde yer alan bir üniversitenin Eğitim Fakültesi Ortaöğretim Fen ve Matematik

Alanları Eğitimi Bölümü Biyoloji, Fizik, Kimya ve Matematik Öğretmenliği 4. ve 5. sınıf

öğrencileri katılmıştır. Araştırma sonuçları öğretmen adaylarının öğretmenlik alan bilgisi

testine yönelik kaygı taşıdıklarını göstermektedir. Aynı zamanda öğretmen adayları

çoktan seçmeli bir sınav sonucuna bağlı öğretmen atama değerlendirilmesinin

yapılmasını yetersiz olarak değerlendirmişlerdir. Alan yazında ilgili araştırmalar

incelendiğinde öğretmen seçiminde öğretmen adaylarının eğitimlerinin en baştan itibaren

izlenmesi ve değerlendirilmesi gerektiği, öğretmen adaylarının atama öncesi benzer

şekilde görüşme, akademik başarı gibi çeşitli ölçme araç ve tekniklerinin birlikte

kullanılması gerekliliği belirtilmektedir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara dayanarak

öğretmenlik mesleğinde atama koşullarının değiştirilmesi gerekliliği ve bunun için Milli

Eğitim Bakanlığı ve öğretmen yetiştiren üniversiteler arasında öğretmen atama

olanakları, kontenjan durumu, öğretmen ihtiyacı gibi tüm koşulların ele alındığı bir

koordinasyon sağlanarak planlama yapılması söylenebilir.

Page 51: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Faz Diyagramları ve Kavramsal Öğrenme

Murat KAHVECİ

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale / TÜRKİYE

Özet

Faz diyagramları belirli sıcaklık ve bileşimdeki fazları gösterir. Öğrencilerin fazlar

konusunda kavram bilgisi irdelendiğinde öğrenmede güçlüklerin yaşandığı kanıtlanmıştır.

Bu sunumun konusu; faz diyagramları üzerine öğrencilerin kavram bilgisini ölçmek

amacı ile yeni geliştirilen iki aşamalı (two-tier) bir ölçeğin geliştirilmesi, güvenirlik-

geçerlik çalışmalarının rapor edilmesi ve pilot çalışma sonuçlarının analizini içermektedir.

Bu çalışma Bilimsel Araştırma Projeleri fonu ile desteklenmiş bir projenin ölçek geliştirme

aşaması olarak geliştirilmiştir. Faz diyagramları konusu kimya bölümü öğrencilerinin

Fizikokimya II dersinde öğrendikleri seviyede incelenmiştir. İki aşamalı ölçek, Atkins’in

Fizikokimya kitabının Türkçe çevirisi temel alınarak ve Treagust’un iki aşamalı ölçek

geliştirme prosedürünün uygulanması sonucu elde edilmiştir. Ölçek 13 soru (iki

seçenekli) ve her soruya karşılık gelen bir sebep sorusu (4 seçenekli) olmak üzere

toplam 26 soru-sebep setini içermektedir. Pilot çalışması kimya bölümü üçüncü sınıf

dersini alan ve araştırmaya gönüllü olarak katılan toplam 51 öğrenciden oluşmaktadır.

Çalışma sonucunda kavram bilgisine bağlı doğru yanıt sayısının oldukça düşük olduğu

tespit edilmiştir. Yüzde başarı olarak bakıldığında %8 ile %54 arasında puan dağılımı

olduğu görülmektedir. Bu hesaplama sadece her bir soruya doğru gerekçe ile verilen

doğru yüzdesini içermektedir. Çalışmaya katılan öğrencilerin ortalama puan yüzdesi

%32, ortanca puan yüzdesi ise %31 olarak hesaplanmıştır. Her bir soruya karşılık yanıt

yüzdelerinin detaylı olarak sunulması planlanmaktadır. Bu çalışma literatürde ileri düzey

fizikokimya konularının ele alındığı az sayıdaki kavramsal öğrenme çalışmalarına katkı

vereceği düşünülmektedir.

Page 52: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

"Kimyasal Değişimler Ünitesi" Çerçevesinde Yaşam Temelli

Öğrenme Uygulama Sürecinin İncelenmesi

Sibel SADİ YILMAZ1, Ali YILDIRIM1 ve Nail İLHAN2

1)

Atatürk Üniversitesi, Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi, Erzurum / TÜRKİYE 2)

Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi, Kilis / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, Yaşam Temelli Öğrenme (YTÖ) yaklaşımına uygun olarak,

kimyasal değişimler ünitesinin işlenmesi sürecine ilişkin öğrenci görüşlerini incelemektir.

Çalışma 2010-2011 eğitim-öğretim yılında 9. sınıfta öğrenim gören 89 öğrenci ile

yürütülmüştür. Çalışmada ilk olarak YTÖ yaklaşımına uygun olarak hazırlanan çalışma

yaprakları ile dersler işlenmiştir. Uygulama süresince laboratuar uygulamaları yapılmış,

öğrencilere teknoloji sınıfında kimyasal değişimler ünitesi ile ilgili videolar izlettirilmiş,

uygulama sonunda öğrenciler çoktan seçmeli olarak hazırlanan kimyasal değişimler

ünitesi başarı testi (KDBT) ve öğrencilerin kimya bilgilerini günlük yaşamdan olaylara ne

derece transfer edebildiğini tespit amacıyla hazırlanan yaşam temelli öğrenme sınav

soruları (YTÖSS) ile değerlendirilmiştir. Uygulama sonunda öğrencilerin çalışma

yaprakları, öğrencilere izlettirilen videolar, laboratuar uygulamaları, KDBT, YTÖSS

hakkındaki görüşleri yazılı olarak istenmiştir. Öğrencilerin görüşleri betimsel ve içerik

analizi yöntemleri ile analiz edilmiştir. Analiz sonunda öğrencilerin bir kısmı ders

çalışmada çoğunlukla test kitaplarını bir kısmı ise çalışma yapraklarını tercih ettiklerini

belirtmiştir. Öğrencilerin bir kısmı izledikleri videoların derse ilgilerini artırdığı bir kısmı ise

videoların çok anlaşılır olmadığı yönünde görüşler belirtmiş. Öğrenciler laboratuar

uygulamalarının derse ilgi ve merakı artırdığını fakat uygulamaların bireysel

yapılmayışından şikâyetçi olduklarını ifade etmişlerdir. Öğrenciler YTÖSS’na alışkın

olmadıklarını, çoktan seçmeli sorulara alışkın oldukları yönünde fikir belirtmişler ve

KDBT’ni daha kolay bulduklarını ifade etmişlerdir. Yine elde edilen görüşlerde,

öğrencilerin YTÖ yaklaşımı uygulamaları ile öğrenim gördükleri mevcut programın

paralel olmadığını düşündükleri, YTÖ’nin üniversiteye giriş sınavına hazırlığa yönelik

olmadığından kendilerine çok fazla fayda sağlamayacağı yönünde bir yargıya vardıkları

görülmektedir.

Page 53: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Genel Kimya Laboratuarı - I Dersinde Hazırlanan Yansıtıcı

Günlüklerin Akademik Başarıya Etkisi

Canan CENGİZ1 ve Faik Özgür KARATAŞ1

1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE

Özet

Yansıtıcı düşünme öğrencilerin çalışma ve düzenleme becerilerini geliştirir. Bu

yönüyle düşünüldüğünde yansıtıcı düşünme becerileri gelişen bireylerin akademik

performanslarının da yüksek olması beklenmektedir. Bu araştırmanın amacı yansıtıcı

düşünmeyi geliştirici yaklaşımlardan biri olan yansıtıcı günlük yazmanın Fen Bilgisi

Öğretmenliği 1. sınıfta öğrenim görmekte olan öğretmen adaylarının Genel Kimya

Laboratuarı I dersi başarılarına etkisinin incelenmesidir. Araştırma yarı deneysel

desende tasarlanmıştır. Deney ve kontrol grubunda 14 öğrenci bulunmaktadır. Deney

grubundaki öğretmen adayları 8 hafta boyunca haftada bir kez Genel Kimya Laboratuarı

I dersinden sonra yansıtıcı günlük ve ardından öğrenme yazısı hazırlamış, kontrol

grubundaki öğretmen adayları ise yanlızca öğrenme yazısı hazırlamışlardır. Öğrenme

yazılarında öğretmen adayları deneyle ilgili içeriği özetlemişlerdir. Araştırmada veri

toplama aracı olarak Genel Kimya Laboratuarı I dersinde gerçekleştirilen deneylere

yönelik geliştirilen başarı testi uygulama öncesinde ön test ve uygulama sonrasında son

test olarak her iki gruba da uygulanmıştır. Yapılan analizler uygulama öncesinde deney

ve kontrol grubundaki öğretmen adaylarının akademik başarı düzeyi bakımından farklılık

göstermediğini fakat uygulama sonrasında deney ve kontrol grubu arasında deney grubu

lehine anlamlı farklılık ortaya çıktığını göstermiştir. Buradan yola çıkılarak Genel Kimya

Laboratuarı I dersinde gerçekleştirilen yansıtıcı günlük tutma etkinliğinin öğretmen

adaylarının akademik başarıları üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu söylenebilir.

Page 54: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Dersi Dönem Ödevlerinin Süreç Değerlendirmeye Uygun

Şekilde Yeniden Düzenlenmesinin Öğrencilerin Derse Yönelik

Tutumlarına Etkisi

H. Hande ÇETİN OKTAY1 ve Aylin ÖĞÜNÇ1

1) İzmir Özel Türk Koleji, İzmir / TÜRKİYE

Özet

Günümüzde öğrencilere bilgiye ulaşma, günlük yaşamda karşılaşılan problemleri

çözme, kavramları somutlaştırma gibi beceriler kazandırma amacıyla aktif öğrenme

uygulamaları ön plana çıksa da, sürecin değerlendirilmesine yönelik çalışmaların aynı

oranda artmadığı görülmektedir. Yürütülen çalışmada; İzmir Özel Türk Koleji’nde kimya

dersi dönem ödevlerinin sonuç yerine sürecin değerlendirilmesine uygun şekilde yeniden

düzenlenmesiyle, öğrencilerin her aşamada aktif rol alması hedeflenmiştir. Bu amaçla

kimya dersinden dönem ödevi alan 31 öğrenci 2012-2013 eğitim-öğretim yılı başında,

belirtilen amaca yönelik düzenlenmiş ödev konuları arasından ilgi ve istekleri

doğrultusunda araştırma konularını seçmiş; dönem sonuna kadar veri toplamıştır. Bu

sırada ödev alan öğrenciler ve öğretmenleri, üç haftalık periyotlarla araştırma sürecini

değerlendirmiş ve çalışmayı birlikte yönlendirmişlerdir. İkinci dönemin başlaması ile

araştırma sonuçları raporlaştırılırken; ödevlerle ilgili somut ürünler geliştirilmeye

başlanmıştır. Bu süreçte öğrenciler, hazırladıkları rapor ve ürünlerin yanı sıra konuya

yönelik sunum hazırlayarak yaptıkları araştırmayı dönem sonunda sınıfta

paylaşmışlardır. Hazırlanan rapor, ürün ve sunumlar, Kimya Bölümü tarafından

geliştirilen Sunum Değerlendirme Ölçeği kullanılarak ders öğretmeni ve öğrenciler

tarafından değerlendirilmiş; sonuçlar ödev alan öğrenci ile tartışılmıştır. Sürecin ardından

yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler; ödev alan öğrencilerin kimya dersine yönelik

ilgilerinin arttığını ve yürütülen çalışmanın öğrencilerin eğlenceli yöntemlerle kimya

öğrenmelerine katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Ayrıca öğrenciler; yapılan

değerlendirmenin sonuç yerine süreç odaklı olması nedeniyle derse yönelik

motivasyonlarının da arttığını belirtmişlerdir. Periyodik değerlendirme toplantıları,

öğrencilerin çalışmadan kopmamasını ve her aşamada çalışmaya aktif olarak katılmasını

sağlamıştır.

Page 55: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Ortaöğretim Öğrencilerinin Çevre ile İlgili Kavramlarının

Karşılaştırılması: Almanya ve Türkiye Örneği

Serkan SEVİM1 ve Leyla DOĞU2

1) Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Denizli/TÜRKİYE

2) Kimya Öğretmeni, Land Hessen / Almanya

Özet

Son yıllarda ekosistemlerdeki bozulmalar ve çevresel olaylar ile ilgili bilgilerin

gelişimine paralel olarak çevre eğitimine verilen önem de artmaktadır. Küresel çevre

problemlerinin dünya dengesi üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alındığında, bu

problemlerle ilgili olarak gerekli bilinçlendirmenin yapılması oldukça önemlidir. Ancak

daha önce yapılan çalışmalarda çeşitli yaş grubuna dahil öğrencilerin çevre ile ilgili

kavram yanılgılarına sahip oldukları görülmüştür. Yapılan çalışmalar incelendiğinde daha

çok küresel çevre sorunlarından bir veya iki tanesi üzerine odaklanıldığı ve güncel çevre

sorunlarını içerisine alan çalışmaların sayısının oldukça az olduğu görülmektedir. Bu

açıdan bakıldığında ilköğretimden başlayıp ortaöğretimin çeşitli kademelerinde öğrenim

gören öğrencilerin güncel çevre sorunları ile ilgili olarak sahip oldukları önbilgilerinin ve

kavram yanılgılarının tespit edilip düzeltilmesi oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı

Türkiye ve Almanya’da öğrenim gören ortaöğretimin farklı düzeylerindeki öğrencilerin

çevre eğitimindeki kavramlarla ilgili öğrenim seviyelerinin tespit edilerek

karşılaştırılmasıdır. Bunun için kapalı uçlu likert tipi anket ve bunun yanı sıra açık uçlu

sorulardan hazırlanan bir anket kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini Almanya Hessen

eyaletindeki farklı liselerden ve Denizli ve Aydın’daki farklı liselerde öğrenim gören

toplam 350 öğrenci oluşturmaktadır. Verilerin analizinde açık uçlu anket verileri

öğrencilerin alternatif kavramlarına göre ve sınıf sevilerine göre, kapalı uçlu likert tipi

anket verileri frekanslama yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda Almanya’da

öğrenim gören öğrencilerle Türkiye’de öğrenim gören öğrenciler arasında anlamlı

farklılıkların bulunduğu görülmüştür. Ancak her iki gruptaki öğrencilerde de alternatif

kavramların bulunduğu ve alternatif kavramların kaynaklarının birbirine benzerliği dikkat

çekici sonuçlar arasındadır.

Page 56: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Öğretmen Adaylarının Kimya Tutumlarının Anlamsal

Farklandırma ile Ölçülmesi

Ajda KAHVECİ

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale / TÜRKİYE

Özet

Kimya tutumları veya diğer duyuşsal faktörlerin üniversite düzeyinde, özellikle

öğretmen adayları ile araştırıldığı çalışmalar oldukça sınırlıdır. Bu çalışmanın amacı bir

anlamsal farklandırma kimya tutum ölçeğinin [Attitude towards the Subject of Chemistry

Inventory (ASCI)] Türkçe versiyonunun geçerlik ve güvenilirlik çalışmalarının yapılarak

öğretmen adaylarının (Fen Bilgisi Öğretmenliği ve Sınıf Öğretmenliği öğrencileri)

kimyaya karşı tutumlarını incelemektir. Ölçek, birinci sınıfta okuyan ve genel kimya dersi

alan toplam 135 öğretmen adayı tarafından, dönemin ilk dersinde yanıtlanmıştır.

Elde edilen veriler ile faktör analizi yapılarak ölçeğin yapı geçerliği incelenmiştir.

Ölçeğin önerilmiş iki boyutlu modelinden farklı olarak tek boyutlu bir yapıda olduğu

saptanmıştır. Hesaplanan Cronbach’s Alpha güvenilirlik katsayısı 0.90’dır. Kimya Tutum

Envanteri versiyon2 Türkçe (KTEv2TR) olarak adlandırılan ölçek kısa ve kolay

uygulanabilir olma özelliği taşımaktadır. Analiz sonuçlarına göre öğretmen adayları genel

olarak kimyaya karşı olumlu ile olumsuz arasında bir tutuma sahiptir (M = 3.95, SS =

1.50). Ayrıca açık uçlu bir soru ile toplanan nitel veriler Sınıf Öğretmenliği öğrencilerinin

% 45.2’sinin kimyayı sevmediğini göstermiştir.

Üç-yönlü varyans analizi (three-way ANOVA) sonuçlarına göre iki bölüm

öğrencileri arasında veya iki cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı bir tutum

farklılığı tespit edilmemiştir. Bununla birlikte lisede alınan en son kimya dersi notuyla

kimya tutumları arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur, F (4,107) = 3.567, p = .009.

Çoklu (post hoc) karşılaştırma analizleri lise kimya notları yüksek olan öğrencilerin notları

düşük olan öğrencilere göre daha olumlu tutuma sahip olduğunu göstermiştir. Bu

sonuçlar tutum ile başarının birbiri ile ilişkili olduğunu ortaya koymakta ve ölçeğin

geçerliğine kanıt oluşturmaktadır. Sonuçların kimya eğitimi açısından anlamı üzerinde

durularak öneriler getirilmiştir.

Page 57: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Kimyasal Reaksiyonların

Hızları Ünitesi ile İlgili Alternatif Kavramlarının Karşılaştırılması

Ali KOLOMUÇ

Artvin Çoruh Üniversitesi, Artvin/ TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, Fen Bilgisi Öğretmen adaylarının kimyasal reaksiyonların

hızları ünitesi ile ilgili alternatif kavramlarını karşılaştırmaktır. Bu araştırma için örneklem

grubunu Artvin Çoruh Üniversitesinde 4 farklı sınıfta okuyan (1.sınıf, 2. sınıf, 3. sınıf, 4.

sınıf) fen bilgisi öğretmen adayları oluşturmaktadır. Bilgi toplamak için kimyasal

reaksiyonların hızları ünitesi ile ilgili kavram testi kullanılmıştır. Kavram testi 9 sorudan

oluşmakta olup alt basamaklarıyla toplam 19 sorudan oluşmaktadır. Alternatif kavram

testi fen bilgisi öğretmen adaylarına uygulanmıştır. Kavram testinin değerlendirilmesinde

anlamama (0 puan), spesifik kavram yanılgıları (1 puan), bir spesifik kavram yanılgısıyla

kısmi anlama (2 puan), kısmi anlama (3 puan) ve tam anlama kategorileri (4 puan)

olarak ifade edilmiştir. Elde edilen bulgular SPSS paket programıyla analizleri

yapılmıştır. Öğretmen adaylarında alternative kavramalar tespit edilmiş ve sınıflar

arasında alternative kavramalar açısından karşılaştırmalar yapılmıştır.

Page 58: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Sorgulamaya Dayalı Doğa Etkinliklerinin Öğrencilerin Bilimsel

Bilginin Doğasına Yönelik İnançlarına Etkisi*

Burak FEYZİOĞLU

Adnan Menderes Üniversitesi, Aydın/ TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, ortaokul ders programının hedeflerini dikkate alınarak

hazırlanan doğa ve doğada yer alan çevre sorunlarını içeren sorgulamaya dayalı

öğrenme etkinliklerinin öğrencilerin bilimsel bilginin doğasına yönelik inançlarına etkisini

incelemektir. Araştırma değişkenler arasındaki neden sonuç ilişkisini bulmaya yönelik

olduğundan yarı deneysel araştırma modelindedir. Veriler uygulama öncesi, uygulama

sonrası ve uygulamadan altı ay sonra bilimsel bilgiye yönelik yarı yapılandırılmış

görüşme soruları ile toplanmıştır. Veri toplama sürecinde uygulama sırasında

öğrencilerin kullandıkları etkinlik defterlerinden de yararlanılmıştır. Görüşmeler ve etkinlik

defterlerinden elde edilen veriler bilimin amacı, bilimsel sorgulama, bilimsel çalışma,

bilimsel bilgi ve bilimsel bilginin gerçeklendirilmesi konu başlıkları dikkate alınarak içerik

analizi ile incelenmiştir. Veriler kodlara ve kategorilere Smith ve ark. (2000) göre

tablolaştırılmış, grafiğe dökülmüş ve araştırma problemine göre yorumlanmıştır. Altıncı

sınıftan 7. sınıfa geçen 38 (ilk grup 15, ikinci grup 23) öğrencinin oluşturduğu deney

grubuna doğa ve doğada yer alan çevre sorunlarına ilişkin sorgulamaya dayalı öğretime

göre hazırlanmış etkinlikler uygulanmıştır. İki dönemde (9 gün + 9 gün) gerçekleştirilen

doğa kampında öğrenciler bilim insanı gibi çalışarak problem durumunu belirlemiş, veri

toplamış, gözlem yapmış, tahminlerde bulunmuş, deneyler yapmış, tartışmış ve

çalışmalarını raporlamışlardır. Çalışmanın kontrol grubunu ise doğa etkinliklerinde yer

almayan ancak deney grubu ile aynı okulda bulunan fen dersine yönelik akademik

başarıları yüksek 10 öğrenci oluşturmuştur.

Deney grubunda yer alan öğrencilerin çoğunun uygulama sonrasında bilimin amacı,

bilimsel sorgulama, bilimsel çalışma, bilimsel bilgi ve bilimsel bilginin

gerçeklendirilmesine ilişkin inançlarının üst düzey kategorilere yükseldiği belirlenmiştir.

Sonuçlar kontrol grubundan elde edilen sonuçlarla karşılaştırıldığında deney grubundaki

öğrencilerin kontrol grubuna göre daha üst düzeyde ve derinlemesine olduğu

yönündedir.

* Bu çalışma TÜBİTAK tarafından desteklenen 111B100 nolu proje kapsamında gerçekleştirilmiştir.

Page 59: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmen Adaylarının Mikroskobik Çizimleri: Asitlik

Kavramı

Ayşe YALÇIN ÇELİK 1, Nurcan TURAN OLUK 1, Sinem ÜNER 1, Burcu ULUTAŞ 1 ve Hüseyin AKKUŞ 1

1) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, kimya öğretmen adaylarının asitlik kavramı ile ilgili

çizimlerini inceleyerek mikroskobik boyutta imajlarını belirlemektir. Çalışmanın

örneklemini Ankara’ da bir devlet üniversitesinin Kimya Eğitimi Anabilim Dalında öğrenim

gören 109 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Öğretmen adaylarının imajlarını ortaya

çıkarmak için mikroskobik boyutta çizim yapmayı gerektiren iki açık uçlu soru kullanıldı.

Soruların kapsam geçerliği için uzman görüşüne başvuruldu. Sonuçların güvenirliği için

değerlendirmeciler arası tutarlık esas alındı ve tüm cevaplar 4 araştırmacı tarafından

değerlendirildi. Verilerin değerlendirilmesinde betimsel analiz ve içerik analizi birlikte

kullanıldı. Çizimlerde bulunması gereken kriterler belirlendi ve öğretmen adaylarının

çizimleri bu kriterlere göre kodlandı. Öğretmen adaylarının çizimlerinden tespit edilen

yanlış kavramalar asitlik kuvveti, asidik özellik, iyonlaşma ve hidratasyon temaları altında

toplandı. Belirlenen temalara göre öğrenciler en çok asitlik kuvveti temasında yanlış

kavramaya sahiptir. Öğretmen adayları, asitlik kuvvetini ortamda bulunan HA tanecik

sayısına veya moleküldeki H sayısına bağlı olarak açıklamaktadır. Öğretmen

adaylarındaki diğer bir yanlış kavrama asidik özellik teması ile ilişkili olup “derişik kuvvetli

asit çözeltisinde ortamda asit bulunurken, seyreltik kuvvetli asit çözeltisinde ortamda baz

bulunur” kavramasıdır. Sonuçlar, genel olarak yorumlanacak olursa; öğrencilerde aranan

kavramlarla ilgili önermesel ve dizgesel bilgiler olmasına rağmen bu kavramları

mikroskobik boyutta çizimler ile açıklayamamaktadırlar. Kavramları mikroskobik boyutta

açıklayamamaları onların bu kavramlarla ilgili yanlış modellere sahip olmalarından

kaynaklanmaktadır. Kimya öğretiminde mikroskobik boyuta vurgu yapılmadığı takdirde,

öğrenci/öğretmen adayları kavramları tam olarak anlamlandıramamakta ve bunun

sonucunda da yanlış kavramalar ortaya çıkmaktadır. Kimya konularının öğretimi

sırasında mikroskobik boyutta çizimler yapılmasının, öğrenci / öğretmen adaylarının

bilimsel görüşe uygun kavramalar geliştirmelerine destek olacağı düşünülmektedir.

Page 60: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Laboratuarında Argümantasyon Odaklı Öğretim Yaklaşımı

Ile Ilgili Öğrenci Görüşleri

Ali Rıza ŞEKERCİ1 ve Nurtaç CANPOLAT2

1)

Dumlupınar Üniversitesİ, Kütahya / TÜRKİYE 2)

*Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE

Özet

Günümüzde argümantasyon odaklı öğretim yaklaşımının önemi giderek

artmaktadır. Bu durum argümantasyon odaklı öğretim yaklaşımının öğrenmeye etkisi ile

ilgili gerek uluslararası gerekse ulusal pek çok çalışmanın yapılmasına yol açmıştır.

Kimya eğitimi alanında da bu tür çalışmalar yaygın olarak yapılmaktadır. Bu çalışmaların

çoğunluğu teorik derslerde bir kısmı ise laboratuvar derslerinde yapılmıştır (Katchevich,

Hofstein ve Mamlok-Naaman, 2011; Kaya, Doğan ve Kılıç, 2005; Walker, 2011; Yalçın

Çelik, 2010).

Sunulan çalışmada öğrencilerin argümantasyon odaklı öğretim yaklaşımı ve

işleyişi ile ilgili görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemi, Atatürk

Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Eğitimi

Anabilim Dalında bir şubede öğrenim gören 47 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma

sürecinde öğrenciler Genel Kimya Laboratuvarı kapsamında deneyleri argümantasyon

odaklı bir yaklaşımla gerçekleştirdikten sonra bir yazılı görüş formu kullanılarak

öğrencilerin argümantasyon odaklı öğretim yaklaşımı ve işleyişi ile ilgili düşünceleri

belirlenmeye çalışılmıştır. Öğrencilerin yazılı görüşleri ile ilgili verilerin analizinde

betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Yazılı görüşlerinin analizleri neticesinde kategoriler

oluşturularak bulgular tablo halinde sunulmuştur. Çalışmada öğrencilerin yazılı

görüşlerinden argümantasyon odaklı öğretim yaklaşımının öğrencilerin tartışma

istekliliklerini arttırdığı, edindiği bilgilerin kalıcı olmasını ve kavramsal olarak

öğrenmelerini sağladığı, eleştirel düşünme becerilerine katkı sağladığı belirlenmiştir.

* Sunulan çalışma birinci/ikinci yazarın doktora tez çalışmasının bir kısmını oluşturmaktadır.

Page 61: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

12. Sınıf Öğrencilerinin Atomlar Arası Bağlar ve Moleküller Arası

Çekim Kuvvetleri Hakkındaki Kavram Yapılarının ve Bu

Kavramlar Arasındaki İlişkilerin Belirlenmesi

Neslihan ÜLTAY

Giresun Üniversitesi, Giresun / TÜRKİYE

Özet

Eğitimin en önemli görevlerinden biri de okuryazarlığın ve aritmetik öğretmenin

yanı sıra bilim ve matematik gibi çeşitli alanlarda düşünme yollarını öğretmektir.

Öğrencilerin çeşitli alanlarda düşünme yollarını öğrenebilmeleri için öncelikle o alandaki

temel kavramların ne anlama geldiğini bilmeleri gerekmektedir. Son yıllarda yapılan bazı

çalışmalar öğrencilerin fen alanında çok karmaşık işlemler gerektiren problemleri

çözebilmelerine rağmen, basit kavramsal bilgileri öğrenmekte başarısız olduklarını

göstermiştir. Bu çalışmanın amacı 12.sınıf öğrencilerinin atomlar arası bağlar ve

moleküller arası çekim kuvvetleri hakkındaki kavram yapılarının belirlenmesi ve bu

kavramlar arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Çalışmada örnek olay yöntemi kullanılmış

olup, çalışmanın örneklem grubunu Giresun ilinde bulunan bir lisenin 12.sınıfında

öğrenim görmekte olan toplam 66 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak

kavram haritası, kelime ilişkilendirme, 2 tane çizim ve 2 tane de iki aşamalı sorudan

oluşan test kullanılmıştır. Öğrencilerin büyük bir çoğunluğu kavram haritasını hiyerarşik

biçimde çizmiş olup, kavramlar arasındaki ilişkileri ise gösterememişlerdir. Bununla

beraber, kelime ilişkilendirmede ise öğrencilerin büyük bir çoğunluğu 3 veya 4 kelime

yazabilmişlerdir. H2O molekülünün sahip olduğu moleküller arası çekim kuvvetlerinin

çizilerek gösterilmesinin istendiği soruda ise öğrencilerin büyük bir bölümünün hidrojen

bağını bildiği ancak gösterimde atomlar arası bağlara hidrojen bağı yazdıkları

görülmüştür. Çalışmanın sonucunda öğrencilerin atomlar arası bağlar ve moleküller

arası çekim kuvvetlerini birbirine karıştırdıkları ve bu kavramlar arasındaki ilişkileri tam

olarak kuramamış oldukları bulunmuştur. Kavram ve kavramlar arasındaki ilişkilerin

öğretimine önem verilmesi gerektiği önerileriyle çalışma sonlandırılmıştır.

Page 62: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Radyoaktif Bozunma Kavramına Yönelik Bilgisayar Destekli

Öğretim Materyalinin Geliştirilmesi ve Uygulanabilirliğinin

İncelenmesi

Necla DÖNMEZ USTA1 ve Alipaşa AYAS2

1) Giresun Üniversitesi, Giresun / TÜRKİYE

2) Bilkent Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Bilgisayarlar diğer öğretim araçlarından farklı olarak öğretme ve öğrenme

açısından benzersiz imkanlar sunan çok yönlü bir araçtır. Bilgisayarın eğitimindeki önemi

ve bilgisayarı diğer araçlardan ayıran en önemli özelliği bir üretim, yönetim, sunu ve

iletişim aracı olarak kullanılabilmesidir. Bilgisayarın özellikle soyut kavramların

anlaşılmasında oldukça faydalı olduğu bilinmektedir. Soyut kavramların öğretiminde

animasyon ve simülasyonları içeren Bilgisayar Destekli Öğretim (BDÖ) materyallerinin

kullanılması, öğrencilerin anlamakta güçlük çektikleri kavramları zihinlerinde daha kolay

yapılandırmalarını sağlamaktadır. Bu yönüyle bilgisayarlar kimya öğretiminde önemli

güçlüklerden birinin aşılması konusunda önemli bir araçtır. BDÖ’nün öğrencilerin

kimyadaki başarılarına, kavramsal anlamalarına ve tutumlarına olumlu etkilerde

bulunduğunu ortaya koyan birçok çalışma bulunmaktadır. Çekirdek Kimyası ünitesi

içerisinde birçok soyut kavram yer almaktadır. Bu kavramlardan biri de “radyoaktif

bozunma” kavramıdır. Soyut olan bu kavramın anlaşılırlığını artırmak için kavrama

yönelik BDÖ materyalinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın

amacı “radyoaktif bozunma” kavramına yönelik çalışma yaprağı ve analojiden oluşan

Flash programında hazırlanmış BDÖ materyali geliştirmek ve bu materyalinin

uygulanabilirliğini incelemektir. Çalışmanın örneklemini Giresun ili Görele ilçe

merkezindeki Anadolu Öğretmen Lisesi’nin 11. sınıflarında öğrenim gören toplam 18

öğrenci oluşturmaktadır. 11. Sınıf Kimya Dersi Öğretim Programı’nın kazanımları dikkate

alınarak “Çekirdek Kimyası” ünitesi içerinde yer alan “radyoaktif bozunma” kavramına

yönelik öğrencilerin kavramla ilgili etkileşimlerini artıracak ve dikkatlerini çekecek çalışma

yaprağı ve analojiden oluşan BDÖ materyalinin uygulanabilirliği 4E modeline dayalı 1

ders saatlik ders planının hazırlanması ve örnekleme uygulanması ile irdelenmiştir.

Uygulama sonrasında gerekli düzenlemeler yapılarak BDÖ materyaline son hali

verilmiştir. Geliştirilen ve uygulanabilirliği incelenen BDÖ materyali kimya öğretmenlerin

ve öğrencilerin kullanımına sunulmuştur.

Page 63: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Periyodik Sistemin Epistemolojik Niteliğine Yönelik Anlayışlar

Davut SARITAŞ1 ve Yüksel TUFAN2

1) Özel Altın Eğitim Koleji, Ankara / TÜRKİYE

2) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Kimya felsefesi açısından periyodik sistem kimyanın kendine özgü doğası ve bilgi

niteliğini ortaya koymada önemlidir. Bilimsel bilginin niteliğinin kavranması, fen

eğitiminde fen okuryazarlığının önemli bir boyutu olan bilimin doğası anlayışları ile

yakından ilişkilidir. Bu çerçevede kimyasal bilginin doğasını yansıtan iyi örneklerden birisi

olan periyodik sistemin epistemolojik niteliğine yönelik öğretmen ve öğrenci anlayışları

önem kazanmaktadır. Bu anlayışları belirlemek amacı ile yürütülen durum çalışmasında

veriler yarı yapılandırılmış görüşmeler ve öğretim sürecinin gözlemlenmesi ile

toplanmıştır. Çalışmanın grubunu Ankara’da öğretmenlik yapan 8 kimya öğretmeni ile

dersleri takip eden 25 öğrenci oluşturmuştur. Verilerinin içerik analizi sonucunda elde

edilen bulgular durumlara göre özetlenebilir.

Öğretmenlere göre periyodik sistemin öğrenciler için kendisinden tümdengelimle

bilgi edinmeye imkân veren bir işlevi olmalıdır. Öğretim sürecine de yansıyan bu anlayış

kimilerine göre periyodik sistemin doğası gereğidir. Kimilerinde ise pragmatik nedenler

ile benimsendiği görülmektedir. Ayrıca periyodik trendler, genel grup özellikleri gibi

bilgilerin zamanla doğrulanarak yasa haline geldiği ve bu açıdan periyodik sistemin

yasaların oluşturduğu bir yapı veya anomalilerden dolayı teori olabileceği gibi dikkat

çeken anlayışlara rastlanmıştır. Öğrencilerde ise periyodik sistemin işlevi noktasında

öğretmenlerin görüşünü paylaşılmakta, ancak bu sadece periyodik sistemin doğası ile

ilişkilendirilmektedir. Ayrıca sistemin birkaç anomali hariç tutarlı olduğu ve sistemi

tanımlayan genellemelerin yasalar olduğu yönünde bir anlayış da söz konudur.

Öğrenciler göre periyodik sistem yasalardan oluşmuş bir yapıdır. Bulgular; öğretmenlerin

realist veya pragmatist bir şekilde öğretim sürecine yansıttıkları aksiyomatik periyodik

sistem anlayışının öğrencilerin anlayışını belirlediğini ve aynı anlayışın öğrencilerde

realist bir şekilde yapılandığını göstermektedir. Bu durum öğretim sürecinde bilimsel

bilginin kullanım, sunum şeklinin doğasına yönelik anlayışları değiştirmekte etkili

olabileceğine işaret etmektedir.

Page 64: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Öğretmen Adaylarının Fizik Deneylerinden Kimya Deneyleri

Tasarlama Becerilerinin İncelenmesi

Suat TÜRKOGUZ1, Halit KIRIKTAŞ1 ve Sinan ESLEK1

1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmada; fen öğretmen adaylarının ortaokul öğrencilerine fen ve teknoloji

dersinde yer alan kimya kavramlarını öğretmede fizik deneylerinden kimya deneyleri

tasarlama becerilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma

modellerinden tarama yöntemi kullanılmış; veriler ön-test/son-test kontrol grupsuz yarı

deneysel desen tekniğiyle toplanmıştır. Çalışmaya 2012-13 akademik yılında fen bilgisi

öğretmenliği alanında eğitim gören 78 öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmada,

öğrencilere fizik, kimya ve biyoloji ile ilgili ölçme kitlerinden oluşan NOVA5000 deney

setiyle fizik deneylerinden kimya deneylerine uyarlamaya yönelik uygulamalar

gösterilmiştir. Çalışma sürecinde katılımcılara fizik deneylerinden kimya deneyleri

tasarlama konusunda bir kısıtlama getirilmemiş, düşündükleri fizik deneylerinden kimya

deneylerini tasarlamışlar, laboratuvarda uygulamışlar ve görüntüleyerek derste

sunumlarını gerçekleştirmişlerdir. Uygulamalardan sonra verilerin toplanmasında 5

soruluk açık-uçlu bir test kullanılmıştır. Toplanan veriler üçlü dereceli bir rubrik

değerlendirme aracılığıyla iki uzman tarafından içerik analizi tekniği ile yapılmıştır.

Uzmanlar arasındaki uyuşum oranları Kappa istatistiğine göre yapılmış 0,890 olarak

bulunmuştur. İçerik analizi sonucunda elde edilen bulgular, tanımlanan kodlar altında

betimleyici istatistiki oranlar altında verilmiştir. Öğretmen adaylarının %50,6'sının fizik

deneylerinden ürettiği kimya deneylerinin birbirine çok benzediği, %70,3'ünün fizik

deneyinde yer alan bağımlı değişkeni kimya deneyinde kullandığı, %39,9'unun fizik

deneyinde yer alan bağımsız değişkeni değiştirme gereği duyduğu, %73,7'sinin sadece

kontrol değişkenleri değiştirdiği, %58,7'sinin fizik deneylerinde yer alan kavramla kimya

kavramını özdeş kavramlar olarak kullandığı, deneyin mekanik kısmıyla değil kavramsal

kısmıyla ilgilendiği ve %46,3'ü fizik deneyinden kimya deneyini dönüştürebildiği

anlaşılmıştır. Bu sonuçlara göre, öğretmen adaylarının fizik deneylerinden kimya

deneyleri üretiminde çok yeterli olmadığını görülmüştür.

Page 65: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Dersine Yönelik Öğrenci Tutumlarının Sınıf Düzeyleri

Açısından İncelenmesi

Aylin ÖĞÜNÇ1, Ayben Pınar KURUÇ1 ve Hilal KAYI1

Özel İzmir Türk Koleji, İzmir / TÜRKİYE

Özet

Günümüzde araştırmacı, sorgulayıcı, eleştirel düşünme becerileri gelişmiş ve

bilgiye ulaşma yollarını özümsemiş bireylerin yetişmesinde fen derslerinin önemi oldukça

büyüktür. Bu nedenle, küçük yaşlardan itibaren öğrencilerin fen derslerine yönelik olumlu

tutum sergilemesi önem taşımaktadır. Diğer branşlarda olduğu gibi; kimya dersinde de

öğrenme başarısını arttıran önemli faktörlerden biri öğrencilerin kimya dersine yönelik

olumlu tutumlarıdır. Yürütülen çalışmada, ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören

öğrencilerin kimya dersine yönelik tutumlarının ölçülmesi ve bu tutumların sınıf düzeyleri

açısından incelenmesi hedeflenmiştir. Çalışmada Salta ve Tzougraki (2004) tarafından

geliştirilmiş; Türkçeye uyarlanmasının ardından geçerliliği - güvenirliği belirlenmiş ve 25

tutum cümlesinden oluşan Kimya Dersine Yönelik Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Ölçeğin

uygulanmasının ardından, örneklem grubunda yer alan bazı öğrencilerle yarı

yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçları; 9. sınıf öğrencilerinin

toplam tutum puanlarının diğer seviyelere kıyasla anlamlı derecede yüksek olduğunu

(p<.05), ölçekte yer alan alt faktörler dikkate alındığında ise Gelecekteki Kariyerde

Kimya Dersinin Yararlılığı dışındaki alt faktörlerde 9. sınıf öğrencileri lehine anlamlı fark

bulunduğunu (p<.05) göstermektedir. Elde edilen veriler sınıf düzeyi değişkeninin,

öğrencilerin kimya dersine yönelik tutumları üzerinde etkili olduğu sonucunu ortaya

koymaktadır. Yürütülen çalışma; literatür verileri ile karşılaştırma yapılarak son beş yıl

içerisinde kademeli olarak yenilenen Kimya Dersi Öğretim Programı’nın öğrenci

tutumlarındaki değişime etkisinin incelemesine olanak sağlaması açısından da önem

taşımaktadır.

Page 66: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmenlerinin Bilgi ve İletişim Teknolojilerine Yönelik

Hizmet İçi Eğitim (HİE) İhtiyaçlarının Belirlenmesi

Gökhan DEMİRCİOĞLU1, Mustafa YADİGAROĞLU1 ve Ayşegül ASLAN1

1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE

Özet

Son yıllarda yaşanan teknolojik değişim ve gelişimler göz önünde

bulundurulduğunda eğitim sisteminin bu değişim ve gelişimlerden etkilenmesi kaçınılmaz

olmuştur. Günümüzde eğitim ve teknoloji yan yana kullanılan iki kavram olarak karşımıza

çıkmaktadır. Hiç kuşku yok ki eğitim sisteminin en önemli öğesi olan öğretmenler de

yaşanan bu gelişimleri takip etmek ve derslerinde kullanmak zorundadırlar. Bu

çalışmanın amacı, kimya öğretmenlerinin bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik hizmet içi

eğitim ihtiyaçlarını belirlemektir. Çalışmaya Trabzon ili merkezinde görev yapan 37

kimya öğretmeni katılmıştır. Çalışmada özel durum yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama

aracı olarak durum tespiti ve ihtiyaç belirleme anketi kullanılmış ve örnekleme

uygulanmıştır. Ayrıca 8 kimya öğretmeni ile de yarı yapılandırılmış mülakat yapılmıştır.

Elde edilen veriler, kimya öğretmenlerinin derslerinde bilgi ve iletişim teknolojilerini etkin

bir şekilde kullanmadıklarını göstermektedir. Sonuç olarak bu çalışma, öğretmenlerin

Fatih Projesi, bilgi ve iletişim teknolojilerine ulaşabilme ve kullanabilme ile TPAB

modeline yönelik hizmet içi eğitime ihtiyaç duyduklarını ortaya çıkarmıştır.

Page 67: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Proje Tabanlı Kimya Öğretiminin Öğrenci İmajlarına Etkisi

Ümmüye Nur TÜZÜN1 ve Yüksel ALTUN2

1) Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara / TÜRKİYE 2)

Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Proje tabanlı öğretim yaklaşımı, bilim ve teknolojinin hızla geliştiği günümüz

dünyasında bilginin öğrencilere doğrudan aktarılması yerine onlara bilgiye ulaşmanın

yollarını öğreten önemli yaklaşımlardan biridir. Proje tabanlı öğretim, yaparak yaşayarak

öğrenmenin öneminin farkındalığıyla öğrencilere tek başlarına ya da bir grupla somut bir

ürün elde edecek biçimde yaşanmışlıklar sunma olarak tanımlanabilir.

Bu araştırmada, proje tabanlı öğretim yaklaşımının öğrenme ürünlerinin öğrenci

imajlarına etkisi incelenmiştir. Araştırma, 2012-2013 öğretim yılının birinci döneminde

Ankara’da bir ortaöğretim kurumunda öğrenim gören otuz sekiz 9. sınıf öğrencisiyle, 24

ders saati süreyle yürütülmüştür. Durum çalışması şeklinde tasarlanan bu araştırmada 9.

sınıf kimya dersinin iyonik ve kovalent bileşik ile ilgili kazanımları; ortaöğretim seçmeli

ders kapsamında yer alan "Proje Hazırlama Dersi" nin öğretim programına entegre

edilmiştir. Araştırma, bu dersi alan öğrencilere proje ve proje tabanlı öğretim ile ilgili

bilgilerin sunulduğu ilk bölüm ve bu öğrencilerin proje yaparak imajlarının geliştirilmesinin

amaçlandığı ikinci bölüm olmak üzere toplam iki bölümden oluşturulmuştur. Araştırmanın

ikinci bölümü; projenin konusunun belirlenmesi, tasarımı, gerçekleştirilmesi,

raporlaştırılması ve sunulması aşamalarından oluşturulmuştur. Bu basamakta "iyonik

bileşik katısının kristal örgü yapısının birim hücre gösterimi modeli" tasarımı ve "kovalent

bileşik molekül modeli" tasarımı olmak üzere öğrencilerin iki farklı proje üretmesi

sağlanmıştır. Bu bölümde ayrıca hem proje öncesi hem de projelerin tamamlanması

sonrasında geçerliği ve güvenirliği sağlanmış çalışma yaprakları ve öz değerlendirme

formları veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi

kullanılarak çözümlenmiştir.

Araştırma sonucunda proje tabanlı öğretim yönteminin hedef kazanımlarla ilgili

öğrenci imajlarının olumlu yönde artmasında katkı sağlayıcı rolü olduğu tespit edilmiştir.

Ayrıca öğrenci gözünden hedef kazanımlara ulaşıldığı görülmüştür.

Page 68: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Liselerde Görev Yapan Kimya Öğretmenlerinin Öz-Yeterlik

Algıları ve İş Doyumlarının Çeşitli Değişkenler Açısından

İncelenmesi: Sivas İli Örneği

Ali IŞIKVER1 ve Hatice GÜNGÖR SEYHAN2

1) Gültepe Anadolu Lisesi, Sivas / TÜRKİYE

2) Cumhuriyet Üniversitesi, Sivas / TÜRKİYE

Özet

Bu araştırma, Sivas ili merkez ve ilçe liselerde görev yapan 52 kimya

öğretmeninin iş doyumları ve öğretmenlik mesleğine yönelik öz yeterlik algılarının

araştırmacılar tarafından hedeflenen cinsiyet, yaş, medeni durum, kıdem gibi çok çeşitli

değişkenler açısından incelenip aralarındaki ilişki düzeyinin tespiti için gerçekleştirilmiştir.

Araştırmada kullanılan veriler, Minnesota İş Doyum Ölçeği ve Öğretmen Öz Yeterlik

Ölçeği kullanılarak elde edilmiştir. Elde edilen tüm veriler ile ilgili hesaplamalar SPSS

(13.0) istatistik paket programı ile yapılmıştır. Araştırmada öğretmenlerin iş doyumu ve

öğretmen öz-yeterlik algı düzeylerinin cinsiyete (C), medeni durumuna (MD) ve

mesleğini isteyerek seçme durumlarına (MKİS) göre farklılaşma durumları bağımsız grup

t testi yapılarak; çalıştıkları kurum türüne (ÇKT), yaşına (Y), eğitim durumuna (ED), kaç

yıldır bu mesleği yaptığı (KYÇ) ve kaç yıldır bu okulda görev yaptığına (KYOÇ) göre

farklılaşma durumları ise tek yönlü varyans (ANOVA) analizi yapılarak hesaplanmıştır.

Öğretmenlerin iş doyumu ve öğretmen öz-yeterlik algıları arasındaki ilişkinin

belirlenmesinde ise Pearson momentler çarpımı korelasyonu kullanılarak hesaplama

yapılmıştır. Yapılan tüm istatistiksel analizler sonucunda; Sivas ili merkez ve ilçelerde

görev yapan 52 kimya öğretmeninin cinsiyet ve medeni durumları ile mesleklerini kendi

istekleri ile seçip seçmeme durumlarının öğretmenlerin iş doyumları ve öz yeterlik algıları

üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı gözlenmiştir. Öğretmenlerin ÇKT, Y, ED, KYÇ ve

KYOÇ’nin de onların iş doyumu ve öz yeterlik algıları üzerinde %95 seviyesinde anlamlı

bir etkisinin olmadığı gözlenmiştir. Öğretmenlerin iş doyumu ve öğretmen öz-yeterlik

algıları arasındaki ilişkinin belirlenmesi için yapılan analiz sonucunda ise iş doyumları ile

öz yeterlik algıları arasında zayıf, pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu anlaşılmaktadır

Korelasyon katsayısı r= 0,326) olarak hesaplanmıştır. Buna göre öğretmenlerin iş

doyumları arttıkça öz yeterlik algılarının da arttığı söylenebilir.

Page 69: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Rehberli Araştırma Yönteminin Üniversite Öğrencilerinin

Zihinsel Yapılarına Etkisinin İncelenmesi

İbrahim BİLGİN1, İdris AKTAŞ1 ve Erdal TATAR1

1) Mustafa Kemal Üniversitesi, Hatay / TÜRKİYE

Özet

Bireylerin, araştırma ve inceleme yaparken veya karşılaştıkları problemleri

çözerken bilimsel yöntemi kullanma becerilerini kazanmaları fen eğitiminin temel

amaçları arasında yer almaktadır. Rehberli araştırma yöntemi; bireylerin, bir problemi

çözerken öğretmenin bir dereceye kadar yol göstermesine dayalı olarak bilimsel

kavramlar hakkında bilgi elde etmek amacıyla somut materyallerle etkileşime girmesi

olarak tanımlanmaktadır. Öğrenci merkezli yaklaşımlardan olan rehberli araştırma

yönteminin uygulandığı sınıflarda bireylerin zihinsel yapılarının incelenmesi hem

öğrencilerin kavramsal anlamaları hem de zihinde değişimleri görme bakımından

önemlidir. Bu çalışmanın amacı “kimyasal denge” konusunun rehberli araştırma yöntemi

ile işlenmesinin fen bilgisi öğretmen adaylarının zihinsel yapılarına etkisini incelemektir.

Araştırmanın örneklemini, bir devlet üniversitesinde uygun örnekleme yöntemine göre

seçilen 47 birinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Uygulama, “Kimyasal Denge”

konusunda rehberli araştırma yöntemine uygun olarak hazırlanan etkinliklerle 10 saatte

gerçekleştirilmiştir. Veri toplamak amacıyla Kelime İlişkilendirme Testi (KİT) ön ve son

test olarak uygulanmış, elde edilen veriler kesme noktası yöntemi kullanılarak zihin

haritalarına dönüştürülmüştür. Ölçeğin geçerliliği için KİT oluşturma aşamasında 2 kimya

eğitimcisi ve 1 kimya öğretmeninin görüşleri alınmıştır. Güvenirlik için, kelimelerin

uygunluğu ve yazılan cümlelerin bilimselliğine 3 kimya eğitimcisiyle karar verilmiştir.

Analiz sonucunda ön zihin haritalarında kavramların birbirinden kopuk ve bilgi adacığı

şeklinde olduğu, kavramların kimya kavramlarından uzak olan kelimelerle ilişkilendirildiği,

ilgisiz kelime sayısının fazla olduğu görülmüştür. Son zihin haritalarında ise ilgili

kelimelerin sayısında ve frekanslarında artış, ilgisiz kelimelerde ise azalış olduğu,

kavramların birbirleriyle daha fazla ilişkilendirildiği ve bütüncül bir yapı olduğu

görülmüştür. Ayrıca son testlerde, kavramlar ile ilgili yazılan cümlelerin daha bilimsel

olduğu görülmüştür. Sonuç olarak rehberli araştırma yöntemi öğrencilerin zihinlerinde

kavramların birbirleriyle ilişkilendirilmesi ve bilimsel kavramların oluşturulmasında etkili

bir yöntemdir. Üniversitede yürütülen derslerde rehberli araştırma yönteminin sıklıkla

kullanılması öğrenci zihnindeki kavramlar arasında bir bütünlük oluşturma ve

kavramların bilimsel anlamlarının kazandırılması bakımından faydalı olacaktır.

Page 70: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmenleri ve Öğretmen Adaylarının İyi Bir Eğitim

Ortamı İçin Yedi İlke Hakkındaki Görüşleri (2)

Bilge ÖZTÜRK1, Sedat AYDOĞDU1, Seda OKUMUŞ1, Ataman KARAÇÖP2

Gökhan ÖZDEMİR3, Kemal DOYMUŞ1

1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE 2) Kafkas Üniversitesi, Kars/ TÜRKİYE

3) Niğde Üniversitesi, Niğde / TÜRKİYE

Özet

Bilim ve teknolojideki hızlı değişimlerle birlikte, eğitime karşı bakış açısı da

değişmektedir ve bu değişimlere ayak uydurmak için eğitimin tüm kademelerinde sürekli

yenilikçi çalışmalar yapılmaktadır. Eğitimde verimi artırmak için Chickering ve Gamson

tarafından geliştirilen yedi ilkenin eğitim sürecinde etkili bir şekilde kullanılması

gerekmektedir. Bu yedi ilke; öğrenci-fakülte etkileşiminin sağlanması, öğrenciler arası

işbirliğinin sağlanması, aktif öğrenmenin kullanılması, anlık geribildirimlerin verilmesi,

görevlerin zamanında yapılmasının sağlanması, üst düzey ulaşılabilir beklentilere cevap

verilmesi ve farklı yetenek ve öğrenme stillerine karşı toleranslı olunması şeklinde ifade

edilmektedir. Bu araştırmada kimya öğretmenleri ve öğretmen adaylarının bu yedi ilkenin

5.,6. ve 7. ilkeleri hakkındaki görüşlerinin ve bu ilkeleri uygulama konusundaki fikirlerinin

belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, araştırma konusuna ve problemine uygun olarak

betimleme-tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Atatürk Üniversitesi

Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi OFMA Kimya Öğretmenliği 2. ve 4. sınıfında öğrenim

gören 31 öğretmen adayı ve Erzurum il merkezinde görev yapan 10 kimya öğretmeni

oluşturmaktadır. Çalışmada öncelikle yedi ilke hakkında literatür taraması yapılmış ve

sonrasında ilgili literatür dikkate alınarak Chickering ve Gamson tarafından geliştirilen ve

iyi bir öğrenme ortamında var olması gereken yedi ilkenin esas alınarak hazırlandığı

ölçek veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Ölçek, her biri on madde içeren yedi

ilkeden oluşmaktadır ve Aydoğdu, Doymuş ve Şimşek (2012) tarafından Türkçe’ye

uyarlanmıştır. Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları için uzman görüşlerine

başvurulmuş ve güvenirliği 0.68 olarak belirlenmiştir. Çalışmada kimya öğretmenleri ve

öğretmen adaylarına uygulanan ölçekten elde edilen verilerin analizinde tanımlayıcı

istatistikler, bağımsız t testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır.

Araştırmada yapılan ANOVA sonuçlarına göre beşinci maddede anlamlı bir fark

belirlenmezken; altıncı ve yedinci ilkede anlamlı bir fark belirlenmiştir. Altıncı ilkede

öğretmenler lehine anlamlı bir fark bulunurken, yedinci ilkede öğretmen adayları lehine

anlamlı bir fark bulunmuştur

Page 71: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

12. Sınıf Öğrencilerinin Nano - Bilim ve Teknoloji Hakkındaki Görüşleri

Faik Özgür KARATAŞ1 ve Nazlı ÜLKER2

1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE

2) Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Kahramanmaraş / TÜRKİYE

Özet

İçinde bulunduğumuz 21.yy’da en önemli teknoloji atılımlarından biri olarak

görülen nanoteknoloji hala kuluçka evresindedir. Bu kritik teknolojinin yakın bir gelecekte

temel gelişmesini tamamlaması ve hayatın her alanına girmesi beklenmektedir (Bayındır,

2006; Ratner ve Ratner, 2003; Roco, 2011). Buna bağlı olarak eğitim sistemimizde de

nano-bilim ve teknolojinin daha fazla yer alacağı tahmin edilmektedir. Şu an eğitim

sistemimiz içerisinde yer alan lise öğrencilerinin nano-bilim ve teknoloji hakkında

görüşlerinin belirlenmesi, bahsedilen konuların eğitim sistemimiz içine dâhil edileceği

süreçte önemli ve öncelikli adımlardan birini teşkil etmektedir. Bu sürece yönelik olarak,

12. Sınıf öğrencilerinin nano-bilim ve teknoloji konularındaki görüşlerinin belirlenmesi

amaçlanmıştır. Bu çalışma kapsamında, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında

Kahramanmaraş il merkezinde yer alan bir lisesinin 12. sınıfında öğrenim görmekte olan

48 öğrencinin nano-bilim ve teknoloji hakkındaki görüşleri açık-uçlu dokuz sorudan

oluşan bir anket yardımıyla alınmıştır. Katılımcıların açık-uçlu anket sorularına verdikleri

cevaplar, belirtmiş oldukları görüşlere göre içerik analizine tabi tutularak kategoriler

oluşturulmuştur. Elde edilen bulgular ışığında 12. sınıf öğrencilerinin nano-bilim ve

teknoloji hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadıkları anlaşılmaktadır. Öğrencilerin büyük

bir kısmının ankette yer alan nano-bilim ve teknoloji ile ilgili en temel kavramlar hakkında

dahi bir görüş ifade etmede zorlandıkları görülmüştür. Belirtilen görüşlerin büyük bir

kısmının da nano-bilim ve teknoloji ile ilişkisinin çok zayıf olduğu sonucuna varılmıştır.

Başka bir ifadeyle, liseden mezun olmak üzere olan öğrencilerin günümüzün en önemli

alanlarından biri olan nano-bilim ve teknolojiye hazır olmadıkları görülmektedir. Bundan

dolayı, bu konu hakkında öğrencileri bilgilendirmek amacıyla kimya dersi gibi nano-bilim

ve teknoloji ile yakın ilişkili derslerin öğretim programlarında bu kavramlara birbiriyle

ilişkili olarak daha fazla yer verilmesi ve lise mezunlarının bu konuda en azında temel

farkındalık seviyesine çıkartılması önerilmektedir.

Page 72: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmenlerinin Yeni Öğretim Programını Uygulama

Düzeylerinin Belirlenmesi

Neşva AKSU1 ve Suat ÜNAL1

1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE

Özet

Tüm dünyada çağın gereklerine uygun olarak yapılan müfredat reformları göz

önüne alınarak, ülkemizde de öncelikle 2005 yılında ilköğretim kurumlarında, bunun

paralelinde 2007 yılında da ortaöğretim kurumlarında “yapılandırmacı” yaklaşımın esas

alındığı öğretim programları kademeli olarak yürürlüğe girmiştir. Yeni uygulamaya

konulan öğretim programlarının, yeni sorunları ve ihtiyaçları da beraberinde getirmesi,

program geliştirmenin devamlılığı ilkesi gereğince, bu öğretim programlarının

uygulanmasına yönelik çeşitli çalışmaların yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bu çalışmanın

amacı, yeni kimya öğretim programının öğretmenler tarafından benimsenme ve

uygulanabilme düzeylerinin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda, yeni öğretim

programında esas alınan yapılandırmacı yaklaşımın doğasına uygun öğretmen ve

öğrenci rolleri ile öğrenme ortamına ilişkin yarı yapılandırılmış bir gözlem çizelgesi

geliştirilmiştir. Bu gözlem çizelgesi yardımıyla, Trabzon ilindeki 10 farklı Anadolu

lisesinde görev yapmakta olan 10 kimya öğretmeninin dersleri, 10.sınıf “Maddenin

Halleri” ünitesi içerisindeki “Gazların Genel Özellikleri”, “Gaz Kanunları” ve “Gaz

Karışımları” konuları süresince toplam 111 ders saati boyunca gözlemlenmiştir. Dersler,

gözlemler esnasında veri kaybı olmaması için, video kamera yardımıyla kayıt altına

alınmıştır. Elde edilen gözlem verileri, katılımcı grubu oluşturan öğretmenlerin

çoğunluğunun yeni öğretim programını uygulamada yetersiz kaldıklarını ve derslerinde

geleneksel öğretim metotlarını devam ettirdiklerini ortaya koymuştur.

Page 73: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Lise Kimya Ders Kitaplarında ve Öğretim Programında Bilimin

Doğasının Temsil Edilme Durumları

Şule ŞAHİN1 ve Fitnat KÖSEOĞLU1

1) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Bu araştırmada, Türkiye’de 2012-2013 öğretim yılında okutulan kimya 9. sınıf

ders kitapları ile öğretim programı, Chiapetta ve ark. (1991, 1993) tarafından geliştirilen

teorik çerçevenin tarafımızdan yeniden düzenlenmesiyle hazırlanan envantere göre

bilimin doğasının boyutları ve bu boyutların dengeli temsil edilme durumları açısından

analiz edilmiştir. Araştırmada bilimin doğasının boyutları, dört kategori altında

toplanmıştır: 1) Bilgi, 2) Araştırma, 3) Düşündürme, 4) Bilim-teknoloji-toplum-çevre

etkileşimi (BTTÇ). İçerik analizi için ders kitaplarında, “Kimyanın Gelişimi” ünitesinin

tamamı ile “Hayatımızda Kimya” ünitesinin 1. ve 3. bölümleri seçilmiştir. Öğretim

programı da bu ünitelerle ilgili kazanımlar yönünden analiz edilmiştir.

Araştırma sürecinde örnekleme dahil edilen birimler, alan uzmanı üç araştırmacı

tarafından bağımsız olarak kodlanmıştır. Kodlayıcılar arasında uyuşmanın ve

güvenirliğin kabul edilebilir olup olmadığı Krippendorf alpha ve Cohen kappa istatistiği

kullanılarak tespit edilmiştir.

Analiz sonuçları, Ortaöğretim 9. Sınıf Kimya Dersi Öğretim Programında bulunan,

“Kimyanın Gelişimi” ünitesi kazanım ifadelerinde, bilimin doğasının en çok Bilgi boyutuna

vurgu yapılırken, BTTÇ boyutuna vurgu yapılmadığını, “Hayatımızda Kimya” ünitesinde

ise en çok Düşündürme boyutuna vurgu yapılırken, Araştırma ve BTTÇ boyutlarına

vurgu yapılmadığını, ders kitaplarında, “Kimyanın Gelişimi” ünitesinde en çok

Düşündürme boyutuna, en az BTTÇ boyutuna vurgu yapılırken, “Hayatımızda Kimya”

ünitesinde ise en çok Bilgi, en az BTTÇ boyutuna vurgu yapıldığını göstermiştir.

Araştırma bulguları değerlendirildiğinde, öğretim programı ve ders kitaplarında

bilimin doğasının boyutlarının dengeli şekilde temsil edilmediği, özellikle BTTÇ boyutuna

öğretim programında hiç yer verilmediği görülmüştür. Bilimin doğasına yeterli ve dengeli

düzeyde vurgu yapmayan öğretim programı ve ders kitaplarının, öğrencilerimizin

kimyasal teknolojiler ve bilim ile ilgili konularda eleştirel düşünme ve karar verme

becerilerini geliştirmekte yetersiz kalacağını düşünmekteyiz.

Page 74: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Lise 10. Sınıf Öğrencilerinin Gazlar Konusuyla İlgili Anlama

Düzeyleri ve Yanılgılarının Belirlenmesi

Gökhan DEMİRCİOĞLU1 ve Gökçe TÜTÜNCÜ1

1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon/ TÜRKİYE

Özet

Gazlar konusu, soyut yapısından dolayı öğrenilmesi ve öğretilmesi zor bir

konudur. Buna paralel olarak, literatürdeki çalışmalar öğrencilerin gazlar hakkında

önemli oranda yanılgılar taşıdıklarını göstermektedir. Moleküler seviyede taneciklerin

nasıl davrandığını tasavvur etmek, gözlenebilir gaz davranışlarını anlama açısından

önemlidir. Bireylerin anlamalarının derinlemesine incelenmesi, öğretimi planlamada

öğretmenlere önemli ipucular sağlamaktadır. Buradan hareketle, bu çalışmada, lise 10.

sınıf öğrencilerinin gazlar konusuyla ilgili anlama düzeyleri ve varsa sahip oldukları

kavram yanılgıları derinlemesine ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın yöntemi,

tarama (survey) yöntemi olarak belirlenmiştir. Bu yöntemde mevcut durum, herhangi bir

müdahalede bulunulmadan betimlenmeye çalışılır. Bu çalışmada da öğrencilerin gazlarla

ilgili olarak sahip oldukları anlamalar olduğu gibi ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Çalışmaya Trabzon’da bulunan bir Anadolu lisesinden seçilen 52 10. sınıf öğrencisi

katılmıştır. Öğrencilere gazlar konusuyla ilgili 25 çoktan seçmeli, 7 iki aşamalı sorudan

oluşan bir test uygulanmıştır. Ayrıca öğrenciler arasından rasgele seçilen 7 öğrenciyle

yarı yapılandırılmış mülakatlar yürütülmüştür. Bu öğrenciler, gazlar ünitesini test ve

mülakatlar uygulanmadan bir ay önce okulda işlemişlerdi. Veri analizi sonucunda gazlar

konusunu yeni işlemelerine karşın öğrencilerin bu konuyla ilgili kavramsal anlama

düzeylerinin yeterli olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin gazlar konusuyla ilgili

önemli kavram yanılgıları taşıdıkları tespit edilmiştir.

Page 75: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Lise Öğrencilerinin Kimya İle İlgili Metaforik Algıları

Ayşegül DERMAN

Selçuk Üniversitesi, Konya / TÜRKİYE

Özet

Metaforlar bireylerin kişisel tecrübelerini anlamlandırarak ifade etmelerine imkân

sağlar(Saban, 2004). Yob’a (2003)’a göre metaforlar yüksek düzeyde soyut, karmaşık ve

kuramsal bir olguyu anlamada ve açıklamada kullanılabilecek güçlü zihinsel

materyallerdir.

Bu araştırmanın amacı lise öğrencilerinin kimya ile ilgili algılarını metaforlar

aracılığıyla ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla lise öğrencilerine metaforla ilgili düşüncelerini

harekete geçirecek açıklayıcı bir yönerge ve ‘’Bence kimya …… gibidir; çünkü ……’’

cümlelerinin yazılı olduğu bir kağıt verilerek bir ders saati süresince cümleyi tamamlayan

bir kompozisyon yazmaları istendi. Katılımcılar 2012-2013 eğitim-öğretim yılı bahar

döneminde farklı lise türlerinde öğrenim gören öğrencilerden oluşmaktadır. Bu araştırma

olgubilim desenindedir. Verilerin analizinde nitel analiz yöntemlerinden içerik analizi

yöntemi kullanılacaktır. Lise öğrencilerinin kimyaya ait hangi metaforlara sahip oldukları

belirlenecek, bu metaforlar ortak özelliklerine göre kategorize edilerek, bu kategorilere ait

frekans ve yüzde değerleri belirlenecektir. Bu kategorilerin lise türü, cinsiyet, sınıf

düzeyine göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemek için Bağımsız chi square testi

uygulanacaktır. Metaforik algılarının lise öğrencilerinin kimyaya yönelik tutumlarıyla ilgili

göstergeler sunacağı da düşünülmektedir. Veri analiz süreci devam ettiği için sonuçlarla

ilgili sayısal değerler henüz sunulamamaktadır.

Page 76: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Bilimin Doğası (Bilimsel

İnanışlar) Hakkındaki Görüşlerinin Belirlenmesi ve Bilime Karşı

İlgilerinin Bilim Şenliği ve Projeler Yoluyla Arttırılması

Soner YAVUZ 1, Cem BÜYÜKEKŞİ1 ve Sebile BÜYÜKEKŞİ 2

1) Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak / TÜRKİYE

2) Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Kocaeli/ TÜRKİYE

Özet

Araştırmada çeşitli illerden ve çeşitli liselerden mezun olarak Ereğli Eğitim

Fakültesi, İlköğretim Bölümü, Fen Bilgisi Öğretmenliği lisans programında öğretim

görmeye gelen öğretmen adaylarının bilimin doğası hakkındaki görüşlerinin belirlenmesi

ve öğrencilerin fene karşı olan ilgilerinin çeşitli etkinlikler yardımıyla arttırılması

hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda öğrencilerin yaratıcı fikirler eşliğinde

geliştirecekleri projelerle, deney tasarılarını içeren Bilim Şenliği ile fene olan merak ve

ilgileri arttırılması planlanmıştır.

Çalışma kapsamında 40 öğrenci ile 3-4 kişilik gruplar halinde uygulamalar

yürütmüştür. Araştırma kapsamında öğrencilere “Bilimsel Epistemolojik İnançlar Ölçeği”

ve “Atasözleri ile Kimya Bilimi İlişkisi Anketi” uygulanmıştır. Bilimsel Epistemolojik

İnançlar Ölçeği, Pomeroy (1993) un hazırladığı ölçeğin Deryakulu ve Bıkmaz (2003)

tarafından Türkçeye çevrilmiş ve güvenirlik geçerlik çalışmaları yapılarak, güvenirlik

katsısı 0,91 olarak tespit edilmiştir. Atasözleri ile Kimya Bilimi İlişkisi Anketi Karaöz

(2009) tarafından geliştirilmiştir. Öğrencilerin fikirlerindeki değişimler mülakatlar

yardımıyla incelenmiştir. Öğrencilerin ön bilgileri ile ilgili fikirleri toplandıktan sonra gerek

laboratuarda yapılan deneyler ile gerekse genel kimya dersleri içinde yürütülecek proje

tabanlı uygulamalar ile öğrencilerin kimya dersini öğrenmeleri ve günlük hayatla

ilişkilendirmeleri sağlanmıştır. Uygulamalar sonunda öğrencilere “bilimsel epistemolojik

inançlar ölçeği”, “atasözleri ile kimya bilimi ilişkisi” anketi, “kimya başarı testi” son test

olarak tekrar uygulanarak öğrencilerdeki gelişim ve değişim izlenmiştir.

Teşekkür: Bu araştırma 2012-12-00-06 numaralı BAP Projesi kapsamında

yürütülmüştür. Çalışmalar için gerekli desteği sağlayan, Bülent Ecevit Üniversitesi

Bilimsel Araştırma Projeleri Birimine teşekkür ederiz.

Page 77: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmen Adaylarının Farklı Laboratuar Öğretim

Stratejilerine Yönelik Düşünceleri

Ayşe Zeynep ŞEN1 ve Canan NAKİBOĞLU1

1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE

Özet

Laboratuarlar, fen eğitiminde önemli bir role sahiptir. Ancak tüm laboratuvar

uygulamasının başarıyı artırdığını söylemek pek mümkün değildir. Laboratuvar

öğretiminin başarısı; yapılan öğretimin niteliği, öğrenci profili, deneylerin doğası,

teknolojik şartlar, öğretmenin laboratuar konusundaki deneyimi gibi birçok faktöre

bağlıdır. Bu çalışmanın amacı, kimya öğretmen adaylarının farklı laboratuvar

stratejilerine yönelik aldıkları bir ders sonucunda ortaöğretim kimya laboratuvarı

derslerinin yürütülmesinde farklı strateji ve yaklaşım kullanımına yönelik düşüncelerinin

incelenmesidir. Çalışmanın örneklemini, bir devlet üniversitesinin Kimya Eğitimi Anabilim

Dalı 5. sınıfında öğrenim gören 11’i kız, 17’si erkek olmak üzere toplam 28 kimya

öğretmen adayı oluşturmaktadır. Veriler 2012-2013 eğitim öğretim yılı bahar yarıyılında

yer alan Laboratuvar Yönetimi isimli ders kapsamında 5 açık uçlu soru içeren bir ölçekle

toplanmıştır. Dönem başlangıcında kimya öğretmen adaylarına dersin tanıtımı amacıyla

üç saat süren bir sunum yapılmıştır. Sunum kapsamında; dersin işlenişi, kullanılması

gereken (sunuş, buluş ve problem çözme stratejileri), TGA (tahmin-gözlem-açıklama)

yaklaşımı, SWH (Science Writing Heuristic) yaklaşımı, V-diyagramı ayrıntılı olarak

açıklanmış ve bu strateji ve yaklaşımlara göre dersin nasıl yürütüleceği örneklerle

açıklanmıştır. Ders kapsamında, her öğretmen adayı Ortaöğretim Kimya ders

kitaplarında yer alan bir deneyin (sunuş, buluş, problem çözme stratejisi, TGA veya

SWH’tan birisine göre) 40 dakikalık bir ders kapsamında anlatımını gerçekleştirmiştir.

Çalışma sonunda öğretmen olduklarında Ortaöğretim Kimya dersi kapsamındaki bir

laboratuvar dersini yürütmek için hangi strateji/yaklaşımı seçmeyi düşündükleri

sorulduğunda, öğretmen adaylarının yanıtlarının belirli bir strateji üzerinde toplanmadığı

ve hemen her stratejinin tercih edilebildiği belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının,

laboratuvar dersi öncesinde derse yönelik bir strateji/yaklaşım belirlemenin öğretmenin

dersi daha planlı yürütmesini sağlayacağını, bu durumun öğrencilerin başarısını

etkileyeceğini düşündükleri belirlenmiştir.

Page 78: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

İki Farklı İşbirlikli Öğrenme Yöntemleri, Sınıfta Uygulamaları ve

Elde Edilen Sonuçların Değerlendirilmesi*

Muhammed Said AKAR1, Kemal DOYMUŞ2, Samih BAYRAKÇEKEN2, Alev DOĞAN3

Yusuf ZORLU2 ve Adem AKKUŞ4

1) Erzincan Üniversitesi, Erzincan / TÜRKİYE 2) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE

3) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE 4) Muş Alparslan Üniversitesi, Muş / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, 7. Sınıf öğrencilerinin “Maddenin Yapısı ve Özellikleri”

ünitesi ile ilgili konuları anlamalarına ve akademik başarılarına İşbirlikli Birlikte Öğrenme

ve İşbirlikli Öğrenci Takımları Başarı Bölümleri yönteminin etkisinin belirlenmesidir.

Çalışmanın örneklemini, Kars ilindeki 4 ilköğretim okulunda öğrenim gören 109 öğrenci

oluşturmaktadır. Çalışmada, fen ve teknoloji öğretmenlerine İşbirlikli Öğrenme Modeli ile

ilgili 36 saat uygulamalı kurs verildi. Kurs sonrasında okullarda ki uygulamaları

gerçekleştirmek için 4 öğretmen seçildi. Bu öğretmenler sınıflarında ilgili yöntemleri

kullanarak dersleri işlediler. Araştırmada; veri toplamak amacıyla; öğrenciler için Ön

Başarı Testleri, Akademik Başarı Testleri ve Görüş Ölçekleri kullanılmıştır. Çalışma, iki

farklı grupta gerçekleştirilmiştir. Bu gruplardan; birincisinde İşbirlikli Birlikte Öğrenme ve

ikincisinde İşbirlikli Öğrenci Takımları Başarı Bölümleri yöntemi uygulanmıştır. Verilerin

analizi için, tanımlayıcı istatistikler ve tek yönlü varyans analizleri (ANOVA) yapılmıştır.

Sonuç olarak, İşbirlikli Birlikte Öğrenme ve İşbirlikli Öğrenci Takımları Başarı Bölümleri

yöntemlerinin öğrencilerin akademik başarıları üzerindeki etkisinin birbirine yakın olduğu

belirlenmiştir.

Page 79: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Bilimsel Açıklama Kavramının "Sınıf İçi Norm Yöntemi" İle

Öğretilmesi

Emre Harun KARAASLAN1, Yılmaz SAĞLAM1 ve Alipaşa AYAS2

1) Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep / TÜRKİYE

2) Bilkent Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Son zamanlarda, öğrencilerin bilimsel açıklama yapabilme becerilerinin

geliştirilmesi hususuna vurgu yapılsa da (J. Osborne ve Dillon, 2008; American

Association for the Advancement of Science [AAAS], 2009) bilimsel açıklama kavramına

ait fikir birliği sağlanmış net bir tanım yoktur (Berland ve Reiser, 2007). Ayrıca

ülkemizdeki öğrencilerin bilimsel açıklama yapma konusunda zorlandıkları görülmektedir

(TIMMS 2007; M.E.B. 2010; Karamustafaoğlu ve Sontay, 2012; Özmen, 2005). Bu

sonuçlardan yola çıkılarak öğrencilere, bir olgu ile ilgili istenen düzeyde bilimsel açıklama

yapabilmeleri için öncelikli olarak bilimsel açıklama kavramının öğretilmesi gerektiği

düşünülmüştür. Çalışmanın amacı, bilimsel açıklama kavramının öğretiminde “sınıf içi

norm yönteminin” nasıl bir etkisinin olduğunun belirlemektir. Çalışmanın örneklemini

Gaziantep Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği birinci sınıfında okuyan 51 öğrenci

oluşturmaktadır. Genel Kimya dersinde uygulana çalışmada, bir olgunun bilimsel

açıklamasının nasıl yapılması gerektiğini öğretmek amacıyla “sınıf içi norm yöntemi”

kullanılmıştır. Çalışmada, veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış mülakat

kullanılmıştır. 2011-2012 eğitim-öğretim yılının ikinci dönemi başlamadan önce ve

dönem bittikten dört ay sonra ön mülakatlar ve son mülakatlar yapılarak öğrencilerin

bilimsel açıklama kavramına ait algılarındaki değişim belirlenmek istenmiştir.

Mülakatlardan elde edilen veriler hazırlanan rubriğe göre analiz edilmiştir (Braaten, M. ve

Windschtil,M. 2011). “Sınıf içi norm yöntemi” uygulandıktan sonra öğrencilerin 45

tanesinin (% 88) bilimsel açıklamayı beklenen düzeyde algıladıkları sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuçlar bilimsel açıklama kavramının öğretilmesinde “sınıf içi norm

yönteminin” etkili olduğunu göstermektedir.

Page 80: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Öğretmen Adaylarının Kimya Dersine İlişkin Kimya Günlüğü

Kullanma Durumunun İncelenmesi

Mustafa ÖZDEN1, Nail İLHAN2 ve Yakup DOĞAN2

1) Adıyaman Üniversitesi, Adıyaman / TÜRKİYE

2) Kilis Üniversitesi, Kilis / TÜRKİYE

Özet

Kimya günlüklerinin kullanılmasında öğretmenlere büyük sorumluluklar

düşmektedir. Kimya günlüklerinin nasıl yazılacağının öğretilmesi, düzenli olarak

yazılmasının sağlanması, değerlendirilmesi ve öğrencilere yazdıkları günlüklerin eksik

yönlerinin belirtilmesinde öğretmenler anahtar rol oynamaktadır. Fen ve Teknoloji

öğretmen adaylarının kimya günlüğü kullanma durumlarının incelenmesi geleceğin

potansiyel uygulayıcıları olmaları bakımından önemlidir.

Bu araştırmada, fen ve teknoloji öğretmen adaylarının Genel Kimya dersinde,

kimya günlükleri kullanma durumunun incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmada nitel

araştırma yaklaşımlarından durum çalışması deseni kullanılmıştır. Araştırmanın

katılımcılarını 2012-2013 eğitim - öğretim yılının ikinci yarıyılında Adıyaman Üniversitesi

Eğitim Fakültesi Fen ve Teknoloji Öğretmenliği programında öğrenim gören 5 öğrenci (3

kız, 2 erkek) oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan öğrencilerden dönem boyunca günlük

tutmaları istenmiştir. Çalışmada veri toplama aracı olarak doküman analizi, yarı

yapılandırılmış görüşme ve katılımcı gözlem formu kullanılmıştır. Öğretmen adaylarının

verdiği cevaplar içerik analizi yapılarak çözümlenmesi sonucu yüzde ve frekans değerleri

hesaplanmıştır. Verilerin analizi sonucu öğretmen adaylarının görüşlerinin; kimya

günlüklerinin derste işlenen konuların özeti çıkarıldığından ders tekrarı yapma imkanı

verdiği, sınavlara hazırlanmaya, kimya derslerinde daha başarılı olmalarına, derse

hazırlıklı gelmelerine ve öğrendiklerinin kalıcı olmasına katkı sağladığı şeklindeki alt

başlıklarda toplandığı görülmüştür. Araştırmanın sonucunda, kimya günlüklerinin

öğretmen adaylarının ders tekrarı yapmalarında, derse hazırlıklı gelmelerinde, öğrenilen

bilgilerin pekiştirilmesi ve kalıcılığının sağlanmasında, kimya konuları arasındaki bağlantı

ve bütünlüğün temin edilmesinde, genel kimya dersindeki başarılarının artmasında ve

genel kimya dersine olumlu tutum geliştirmelerinde olumlu etkisi olduğu sonucuna

ulaşılmıştır.

Page 81: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Nasıl Öğretebilirim? Sosyokültürel Diyalektik Yöntem

Yılmaz SAĞLAM

Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep / TÜRKİYE

Özet

Bilginin kaynağı ve zihinde nasıl oluştuğu ile ilgili düşünceler insanlık tarihinin çok

eski dönemlerine kadar ulaşır. Bu hususta M. Ö. 300'lü yıllarda Aristo, 1690 yılında John

Locke,1750 yılında David Hume ve yakın dönemde Bruner (1960) ve Piaget (1970)

çeşitli fakat bir o kadar da benzerlik gösteren açıklamalarda bulunmuşlardır. Onlara göre

bilginin kaynağı dış dünyadır ve bu kaynak ulaşılabilirdir. Birey dış dünya ile etkileşerek

zihinsel bir süreç sonucunda bilgiyi üretebilir. Bu yaklaşımda birey çevresindeki olguları

ya da objeleri gözlemler, onlar arasındaki genel geçer özellikleri görür ve bu obje ya da

olgular arasındaki sistemli ilintiyi fark eder. Dolayısıyla öğrenme lineer ve tümevarım

içeren bir süreçtir. Dolayısıyla geçmişten yakın zamana kadar öğrenme bir bireysel

gayret sonucunda bilgi edinme süreci olarak düşünülmekteydi (Sfard, 1998). Yaklaşık

1980’li yıllardan günümüze kadar bu yaklaşım tüm dünyada popülerlik kazanmış ve

öğrenme kavramsal değişim ya da bilgi yapılandırılması olarak görülmüştür. Fakat 1998

yılında Sfard bilginin zihinsel bir çaba sonucunda oluştuğu (kavramsal değişim)

paradigmasının, anlam sosyokültürel bağlamda bireyin aktif katılımı ile ortaya çıkar

(kültürel gelişim) paradigması ile yer değiştirmekte olduğunu iddia etmesi ile yeni bir

yaklaşımın varlığına dikkatleri çekti. Kültürel gelişim paradigmasının savunucularından

olan Vygotsky (1983)'e göre öğrenme kültürel bir gelişimdir. Ona göre kültürel gelişim

bireyin sosyokültürel etkinliklere katılması ile mümkündür. Diğer sosyal öğrenme

kuramcıları ve dil bilimcileri olan Bakhtin (1981), Rogoff (1990), Wertsch (1991),

Saussure (1983), Davydov (1990) ve van Oers (2001)'ten ilham alarak 2013 yılında

Sağlam, sosyokültürel diyalektik yöntem adında bir öğretim yaklaşımı geliştirmiştir. Bu

yaklaşım bağlam, bağlamsal aksiyon ve etiketleme adında üç temel bileşenden

oluşmaktadır.

Page 82: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmen Adaylarının Sosyal Ağların Eğitimde

Kullanılmasına İlişkin Görüşleri

Mustafa ÖZDEN1 ve İbrahim BİLGİN2

1)Adıyaman Üniversitesi, Adıyaman / TÜRKİYE

2) Mustafa Kemal Üniversitesi, Hatay / TÜRKİYE

Özet

Sosyal ağların öğretmen yetiştirme sürecinde mikro öğretim uygulamalarıyla

kullanımı nitelikli bilgiye erişim ve eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması açısından önemli

bir potansiyele sahiptir. Dolayısıyla öğretmen yetiştirme sürecine mikro öğretim

uygulamalarıyla birlikte bilgisayar ve internet teknolojilerinin entegre edildiği çağdaş

yaklaşımların sunulması oldukça faydalı olacaktır. Uygulama yönü oldukça baskın olan

bu çalışmanın hem yurtiçi hem de yurtdışı öğretmen yetiştiren kurumlara sosyal medya

sitelerinin öğretmen eğitimine entegrasyonuyla ilgili iyi bir örnek sunacağı

öngörülmektedir. Bu araştırmanın amacı kimya öğretmen adaylarının sosyal ağların

eğitimde kullanımına ve sosyal ağların öğretmen eğitimine entegre edilmesine ilişkin

görüşlerini belirlemektir. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum incelemesi

metodu kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Adıyaman Üniversitesi Pedagojik

Formasyon programında öğrenim gören ve amaçlı örnekleme yöntemiyle seçilen 8

öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırma, Özel Öğretim Yöntemleri dersi kapsamında

14 hafta boyunca yürütülmüştür. Bu süreçte öğretmen adayları Facebook sitesinde

açılan gruba üye olmuşlar, mikro öğretim ile ilgili deneyimleri, eksiklikleri, yaptıkları

çalışmaları, hazırladıkları ders planları vb. etkinlikleri bu grupta paylaşmışlar ve fikir

alışverişinde bulunmuşlardır. Öğrencilerin mikro öğretim sınıf uygulamalarını içeren

videolar grupta paylaşılarak videoları incelemeleri ve eleştirmeleri istenmiştir.

Araştırmada sürecin başında ve sonunda öğretmen adaylarının sosyal ağların eğitimde

kullanımına ilişkin görüşleri açık uçlu sorulardan oluşan anket ile alınmış, süreç boyunca

gözlemler yapılarak öğretmen adaylarının gelişimleri izlenmiş, Facebook sitesindeki

paylaşımları ve yorumları analiz edilmiştir. Verilerin analizi öğretmen adaylarının sosyal

ağların öğretmen eğitiminde kullanılma potansiyeline olan inanç düzeylerinde bir artış

olduğunu göstermiş ve katılımcılar sosyal ağların öğretmen eğitimine destek unsuru

olarak kullanılabilecek alternatif bir materyal olduğu ifade etmişlerdir. Bu bulgular

ışığında elde edilen bilgiler eleştirel bir yaklaşımla tartışılmıştır.

Page 83: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Farklı Epistemolojik İnançların ve Amaç Yönelimlerin

Sorgulamaya Dayalı Analitik Kimya Laboratuarındaki

Yansımaları

Burak FEYZİOĞLU

Adnan Menderes Üniversitesi, Aydın/ TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmada bilimsel bilgi ve öğretime ilişkin farklı inançlara ve farklı amaç

yönelimlerine sahip öğretmen adaylarının sorgulamaya dayalı öğretimin gerçekleştiği

analitik kimya laboratuvarında sorgulama becerilerindeki değişim incelenmiş, aynı

zamanda sorgulamaya dayalı öğrenme ortamının öğretmen adaylarının öğrenme-

öğretim, bilimsel bilgiye yönelik inançları ve başarı amaç yönelimleri üzerine etkisi

araştırılmıştır.

Nitel araştırma deseninin kullanıldığı bu çalışma 2012-2013 öğretim yılının güz

döneminde analitik kimya dersini alan 6 fen bilgisi öğretmen adayı ile gerçekleştirilmiştir.

Öğretmen adayları 38 öğretmen adayı arasından "Fen Öğretmeni Çizim Testi- Kontrol

Listesi" (Thomas ve ark., 2001) testine verdikleri cevaplara ve başarı amaç yönelimlerine

ilişkin yapılan ön-görüşmelere göre seçilmiştir. Uygulama öncesi, uygulama aşamasında

ve uygulama sonrası 6 öğretmen adayının öğretime, bilimsel bilgiye yönelik inançları ve

başarı amaç yönelimleri yarı yapılandırılmış görüşmelerle izlenmiştir. Öğretmen

adaylarının inançlarındaki ve amaç yönelimlerindeki değişim her etkinlikten sonra

hazırladıkları yansıtıcı günlüklerle de takip edilmiştir. On iki hafta (48 saat) süresince 5E

modeline ve Tahmin Gözlem Açıklama (TGA)’ya göre hazırlanan 10 etkinlik ile

sürdürülen sorgulamaya dayalı öğretim ortamı çalışmadan bağımsız 2 gözlemci

tarafından “Öğretim Gözlem Formu” (Sawada ve ark., 2000) ile gözlemlenmiş ve

sorgulama düzeyine göre puanlanmıştır. Öğretmen adaylarının sorgulama becerileri

deney raporlarına ve yansıtıcı günlüklere göre değerlendirilmiştir. Çalışmada

araştırmacının etkinlikler süresince edindiği gözlemlere ilişkin notlara da yer verilmiştir.

Analiz sonuçları açıklayıcı öğretim modeline sahip öğretmen adaylarının sorgulamaya

dayalı öğretimi benimsemede ve uygulamada zorlandıkları, sorgulamaya karşı direnç

gösterdikleri belirlenmiş, bu durumun sorgulama becerilerine de yansıdığı görülmüştür.

Öğretmen adaylarının inançlarının birçok değişkene bağlı olduğu görülmüş,

inançlarındaki değişim bu değişkenler dikkate alınarak derinlemesine incelenmiş ve

tartışılmıştır.

Page 84: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Periyodik Sistem Konusunun Analojilerle Öğretimi: Öğrenci

Başarısı ile Cinsiyet ve Motivasyon Faktörleri İlişkisi

Nursen AZIZOĞLU1, Sevgi ASLAN1 ve Saadet PEKCAN1

1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinin Fen ve Teknoloji dersinde

Periyodik cetvel konusu ile ilgili analojilerle öğretimin başarı cinsiyet ve motivasyon

faktörleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma 2012-2013 eğitim-öğretim yılında

Balıkesir merkezde bulunan bir ilköğretim okulundaki 51 öğrenci ile yürütülmüştür.

Sekizinci sınıfta yer alan periyodik sistem konusu analojilerle öğretim yöntemi

kullanılarak 2 hafta süresince işlenmiştir. Verilerin toplanması sürecinde araştırmacılar

tarafından geliştirilen Periyodik Sistem Başarı Testi ve Yılmaz ve Çavaş (2007)

tarafından geliştirilen motivasyon ölçeği kullanılmıştır. Başarı testi ön- ve son-test olarak,

motivasyon ölçeği ise öğretimin başında bir kez uygulanmıştır. Analojilerle öğretim

yöntemi kullanılarak işlenen derste öğrencilere analoji çalışma yaprakları verilmiştir.

Çalışma yapraklarında; konunun içeriği, resimlerle ve analojilerle desteklenmiştir.

Çalışmada elde edilen verilerin analizi sonucunda, öğrencilerin başarısının öğretim

yöntemi, motivasyon ve cinsiyet faktörleri ile ilişkili olduğu belirlenmiştir.

Page 85: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Düşünce Deneyleriyle Kimya Öğretimi

Ümmüye Nur TÜZÜN1, Uğur TAŞDELEN2 ve Fitnat KÖSEOĞLU3

1) Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara / TÜRKİYE

2) Zirve Üniversitesi, Gaziantep / TÜRKİYE 3)

Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Bazı deneyler karmaşık bir laboratuar sürecinde değil, zihnin laboratuarında

yapılandırılır. Hayali bir senaryoda tarif edilen belirli bir durumun gerçek olması halinde

ne olacağı hakkında bir yargıya varma süreci düşünce deneyi olarak adlandırılır

(Gendler, 1998). Düşünce deneyleri hayal ürünü gibi görünse de özellikle 20. yüzyılın

başında bilimin gelişmesine önemli katkı sağlamıştır. Fen eğitiminde bilime önemli

katkısı olan düşünce deneylerinin öğrencilere bilim insanı zihin alışkanlıklarını edindirme

amacıyla kullanımı fikri bu araştırmanın temel odak noktasını oluşturmaktadır. Bu

noktadan hareketle araştırmanın amacı, gazlar konusunun özgün düşünce deneyleriyle

öğretimi sürecinde öğrencilerin argüman yapılandırma becerilerini geliştirmek ve kendi

düşünce deneylerini yapılandırabilmeleri için onlara fırsatlar sağlamaktır. Araştırma,

durum çalışması şeklinde tasarlandı ve 2012-2013 öğretim yılının ikinci döneminde

Ankara’da bir ortaöğretim kurumunda onuncu sınıfta öğrenim gören dokuz öğrenci ile

öğretim programında yer alan gazlar ünitesi kazanımlarına entegre biçimde yürütüldü. 10

ders saatinden oluşan araştırmanın birinci bölümünde öğrenciler düşünce deneylerini

kullanarak Toulmin’in agüman modeline uygun argümanlar yapılandırdılar. İkinci

bölümde öğrenciler ödev olarak çeşitli düşünce deneylerinden hareketle argüman

modelleri üzerinde çalıştılar. Üçüncü bölümde ise öğrenciler gazlar ünitesi ile ilgili olarak

kendi özgün düşünce deneylerini oluşturdular. Araştırmada veri toplama aracı olarak

kullanılan, geçerliği ve güvenirliği sağlanmış çalışma yaprakları ve açık uçlu soru formları

içerik analizinde kullanıldı.

Araştırma sonunda düşünce deneyleriyle kimya öğretimi sürecinde öğrencilerin

argüman yapılandırma becerilerinin geliştiği bulundu. Ayrıca öğrenciler grup halinde

çalışarak, üç fen eğitimcisi tarafından düşünce deneyi karakteristiğine ve gazlar ünitesi

kazanımlarına uygunluğu incelenmiş, 8 adet özgün düşünce deneyi üretti. Araştırma

bulgularına dayanarak öğrencilerin düşünce deneyi konusunda anlayışlarını

geliştirmenin onların eleştirel düşünmelerine katkı sağladığı da söylenebilir.

Page 86: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Gazlar ve Temel

Termodinamikle ilgili Bazı Kavram Yanılgıları - AİÇU Örneği

Mehmet YALÇIN1 ve Fatma AĞGÜL YALÇIN1

1) Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Ağrı / TÜRKİYE

Özet

Fen Bilgisi öğretmen adaylarının gazlar ve temel termodinamikle ilgili kavram

yanılgılarının belirlenmesi amacıyla yapılan bu çalışmada, araştırma yöntemi olarak

survey yaklaşımı benimsenmiştir. Çalışma grubu olarak yüz yirmi birinci sınıf fen bilgisi

öğretmen adayı seçilmiştir. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen

iki açık uçlu sorudan oluşan bir ölçek kullanılmıştır. Ayrıca, amaçlı örnekleme yöntemi

kullanılarak seçilen altı öğrenci ile yarı yapılandırılmış mülakatlar yapılmıştır. Elde edilen

veriler betimsel olarak analiz edilmiştir. Bulgular öğretmen adayları gazlar ve temel

termodinamikle ilgili önemli kavram yanılgıları taşıdıklarını göstermektedir.

Page 87: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

İlköğretim ve Ortaöğretim Öğrencilerinin Atom ve Moleküllerin

Şekli Üzerine Bazı Fiziksel Etkenlerin Etkisini Anlamalarının

Araştırılması

Ayşegül ERGÜN1 ve Mustafa SARIKAYA2

1) MEB Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü, Denizli / TÜRKİYE

2) Gazi Üniversitesi, Ankara/ TÜRKİYE

Özet

Fen eğitimi araştırma sonuçları, öğrencilerin fen kavramlarını öğrenmede

zorlandıklarını göstermektedir. Bunun sebebi, öğrencilerin temel fen kavramlarını tam

olarak anlamamış olmalarıdır. Bu çalışmanın amacı, öğrencilerin atom ve moleküllerin

şekli üzerine bazı fiziksel etkenlerin etkilerini anlamalarının araştırılmasıdır. Çalışma,

karşılaştırmalı nicel geriye dönük bir araştırmadır ve çalışmada tarama modeli

kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 278’i ilköğretim (106 ilkokul, 172 ortaokul) ve

207’si ortaöğretim öğrencisi olmak üzere toplam 485 (223 kız, 262 erkek) öğrenci

oluşturmaktadır. Evreni, araştırmanın yapıldığı ders yılında 4-12 sınıflarındaki toplam

öğrenciler oluşturmaktadır. Veriler, Maddenin Parçacıklı Yapısı Kavram Testi (MPYKT, α

= .79) ile toplanmıştır. Test, çoktan seçmeli beş sorudan oluşmaktadır. Bağımsız

değişkenler, öğretim düzeyi (ilkokul, ortaokul ve lise), öğretim kademesi (ilköğretim,

ortaöğretim), sınıf (4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12) ve cinsiyettir. Bağımlı değişken, MPYKT

başarı puanıdır. Hipotez testi sonuçları, öğretim düzeyi, öğretim kademesi ve sınıf düzeyi

arttıkça, MPYKT ortalamalarının anlamlı olarak arttığına işaret ederken, kız ve erkek

öğrencilerin ortalamaları arasında anlamlı bir farkın olmadığını göstermiştir. Betimsel

istatistik sonuçlarına göre, örneklemin sadece %16’sı (n = 77), fiziksel etkenlerin atom ve

moleküllerin şekli üzerinde etkili olamayacağını ifade etmiştir. %84’ü (n = 308), örneğin,

darbelerin atomları, molekülleri parçalayabileceğini ifade etmiştir. Öğretim düzeyi

temelinde, ilkokul öğrencilerinin tamamı, ortaokul öğrencilerinin %97’si ve lise

öğrencilerinin %65’i, fiziksel etkenlerin atom ve moleküllerin şeklini değiştirebileceğini

belirtmişlerdir. 0-100 skalasında, MPYKT ortalamaları, örneklem, ilkokul, ortaokul ve lise

öğrencileri için, sırası ile 35.00, 10.20, 16.05 ve 63.38’dir. Sonuçlar, atom ve molekül

kavramlarının, lise seviyesinde bile yeterince anlaşılamadığını göstermektedir. Bu

sonuçların ışığında, atom, molekül kavramlarının öğretimine daha fazla özen

gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Page 88: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Dersine Yönelik Motivasyon Ölçeği Açımlayıcı ve

Doğrulayıcı Faktör Analizi Çalışması‡*

Canan KOÇAK1 ve Ayşem Seda ÖNEN1

1) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Bireylerin tutumlarının ve ilgilerinin bilinmesi, hem mevcut durumlarının

anlaşılmasını hem de gelecekteki uğraşlarının ve davranışlarının yordanmasını sağlar.

Ancak tutumların veya ilgilerin bilinmesi her zaman yeterli olmayabilir. Bazı durumlarda

bireylerin motivasyon düzeylerini de incelemek gerekebilir. Bu görüş çerçevesinde

araştırmada, 2005 yılında Tuan, Chin ve Shief tarafından geliştirilen ve Türkçe’ye

uyarlaması Başdaş (2007) ve Yılmaz ve Çava (2007) tarafından iki farklı çalışma ile

yapılan Fen ve Teknoloji Dersini Öğrenmeye Yönelik Motivasyon Ölçeği’nin, kimya

dersine adaptasyonu gerçekleştirilmiştir. Uyarlama çalışmaları kapsamında ilk olarak,

Fen ve Teknoloji Dersine Yönelik Motivasyon Ölçeği’nde yer alan önermeler incelenmiş,

ölçeğin kimya dersine yönelik ölçülmek istenen davranışları yoklayabilecek yeterliliğe ve

sayıya sahip olduğu belirlenmiştir. Pilot çalışmalar için, ölçeğin deneme formu, “Kimya

Dersine Yönelik Motivasyon Ölçeği” ismiyle, seçkisiz örneklem yöntemiyle belirlenen, 16

sınıftan toplam 426 lise öğrencisine uygulanmıştır. Ayrıca Kimya Dersine Yönelik

Motivasyon Ölçeği’ni geliştirme sürecinde şu işlemler gerçekleştirilmiştir: (1) Literatür

taraması, (2) Uzman görüşü alma, (3) Madde-toplam korelasyonları, (4) Madde ayırt

edicilik özelliği, (5) Açımlayıcı faktör analizi, (6) Cronbach Alpha ve Split-half yöntemi ile

elde edilen Guttman splithalf katsayısı iç tutarlılık güvenirliği (7) Alt boyutları arasındaki

korelasyonların incelenmesi (8) Doğrulayıcı faktör analizi. Yapılan geçerlik ve güvenirlik

analizi sonunda, Kimya Dersine Yönelik Motivasyon Ölçeği’nin 6 farklı faktöre sahip

olduğu ve ölçeğin güvenirlik katsayısının. 90 olduğu belirlenmiştir. Gerçekleştirilen

doğrulayıcı faktör analizi çalışmaları da bu yapıyı destekler niteliktedir. Araştırma

sonunda elde edilen değerler, öğrencilerin kimya dersine yönelik motivasyonu belirlemek

amacıyla yeniden yapılandırılan ölçeğin, geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olarak

kullanılabileceğini göstermektedir.

* Bu çalışma “Kimya Konularının Günlük Yaşam Konsepti Çerçevesinde Değerlendirilmesi” isimli doktora tez çalışmasının bir

bölümüdür.

Page 89: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

10. Sınıf Öğrencilerinin Kimyasal Türler Arası Etkileşim İle İlgili

Akademik Başarı ve Tutumlarına Takımla Öğrenme Yönteminin

Etkisi

Emine DÜZEN1 ve Yüksel TUFAN2

1) Ankara Sincan Lisesi, Ankara / TÜRKİYE

2) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmada, tanecikler arası etkileşimin öğrenilmesi ile ilgili akademik başarı ve

kimya dersine ilişkin tutumlarına takımla öğrenme yönteminin etkisini ortaya koymak

amaçlanmıştır. Nicel araştırma metoduna göre yarı deneysel desen kullanılmıştır.

Ankara ili Sincan ilçesine bağlı normal liselerden birinde dört farklı şubede öğrenim

gören 142 10.sınıf öğrencisiyle gerçekleştirilen bu çalışmada iç ve dış geçerliliği

kuvvetlendirmek için iki deney ve iki kontrol grubu oluşturulmuştur. Deney grubuna

takımla öğrenme yöntemi, kontrol grubuna ise geleneksel yöntem uygulanmıştır.

Çalışmada, araştırmacı tarafından hazırlanan ÖB ve AB testleri ile alan yazından

temin edilen KKTA ölçeği, pilot çalışmaları yapılıp, geçerlilik ve güvenirliği yüksek

bulunduktan sonra uygulamaya geçilmiş, veriler bu testler ve ölçek kullanılarak

toplanmıştır.

Araştırmada normal dağılım gösteren veriler t- testi, ANCOVA; normal dağılım

göstermeyen veriler ise Mann Whitney-U testi ile analiz edilmiştir. ÖB testinden elde

edilen verilere göre K-2 grubunun hazır bulunuşluk düzeyi diğer gruplardan yüksek

çıkmıştır, bu nedenle çalışmada ANCOVA analizi tercih edilmiştir. D-2 ve K-2 grupları

başarıları ve tutumları karşılaştırıldığında yapılan istatistiksel sonuçlara göre anlamlı bir

fark olmadığı görülür. Aynı gruplar bilginin kalıcılığı açısından karşılaştırıldığında ise K-2

grubunun ortalama puanlarının yüksek olduğu görülmüştür. Bu durumun öğrencilerin

hazır bulunuşluk düzeylerinin farklı olmasından kaynaklandığı şeklinde yorumlanabilir. D-

1 ve K-1 grupları başarıları ve kalıcılıkları açısından karşılaştırıldığında ise D-1 grubunun

ortalama puanlarının yüksek olduğu görülmüştür. Ancak tutumları karşılaştırıldığında

anlamlı bir fark görülmemiştir. Sonuç olarak; deneysel çalışmalarda iç ve dış geçerliliği

tehdit eden etmenler ortaya çıkmaktadır. Bunlardan biri Hawthorne etkisidir. Grupların

gözlendiğinin farkında olmaları geçici de olsa üretkenlik ve performanslarında bir artışa

sebep olduğu düşünülebilir.

Page 90: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Plato’nun Geometrik Atomizme Dayalı Madde Anlayışı,

Günümüzdeki Anlayışla Karşılaştırılması ve Kimya Eğitimi için

Önemi

Mehmet YALÇIN1 ve Fatma AĞGÜL YALÇIN 1

1) Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Ağrı / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmada, Platon’un Timaeus adlı eserinde yer alan, günümüzde kendi

ismiyle anılan beş farklı geometrik şekle dayalı geometrik atomizmi esas alan madde

anlayışının ortaya konması ve bu yaklaşımın günümüz madde anlayışı ile

karşılaştırılması amaçlanmaktadır. Yine, bu anlayıştan geometrik yapı anlayışına dayalı

modern moleküler teoriye geçişin paradigmik bir değişim olup olmadığının

tartışılmasında nasıl kullanılabileceğine dikkat çekilecektir. Bu örneğin, bilimde değişimin

doğasını ortaya koymak amacıyla önemli bir değer taşıdığı vurgulanacaktır. Sonuç

olarak kimya eğitimi için önemi vurgulanacaktır.

Page 91: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Ortaöğretim 9. Sınıf “Bileşikler” Ünitesi İle İlgili 5E Öğretim

Modeline Göre Tasarlanmış Bilgisayar Destekli Öğretim

Materyali ve Materyal Hakkında Öğrenci Görüşleri

Özge ÖZBAYRAK1 ve Mehmet KARTAL1

1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, ortaöğretim 9. Sınıf öğrencilerin “Bileşikler” ünitesi ile ilgili

sahip oldukları kavram yanılgılarının giderilmesini sağlayacak etkinlikleri içeren 5E

öğretim modeline göre tasarlanmış bilgisayar destekli öğretim materyali geliştirmek ve

materyal hakkında öğrenci görüşlerini almaktır. Materyali geliştirmek için öncelikle içerik

taslağı hazırlanmıştır. Bunun için öğrencilerin üniteyle ilgili sahip oldukları kavram

yanılgıları göz önüne alınarak ders kitapları ve kaynak kitaplar incelenmiş, üniteyle ilgili

öğrencilerin bilmeleri gereken kavramlar belirlenmiş ve kavramlar arasında ilişki

kurularak kavramların öğretilme sırası belirlenmiştir. Geliştirilen materyal Bileşikler

ünitesini içeren 6 alt başlıktan oluşmaktadır. Her alt başlık 5E modelinin dikkat çekme,

keşfetme, açıklama ve derinleştirme kısımlarından oluşmaktadır. Öğrencilerin her

bölümde yer alan etkinlikleri yaptıktan sonra düşüncelerini almak için keşfetme,

derinleştirme ve değerlendirme basamağı ile ilgili açık uçlu sorulardan oluşan çalışma

yaprakları hazırlanmıştır. Materyal süreç odaklı değerlendirme ile geliştirilmiştir. Materyal

için amaçların belirlenmesi, içerik taslağının hazırlanması, dikkat çekici ve güdüleyici

etkinliklerin hazırlanması Kimya öğretmenlerinin rehberliğinde gerçekleştirilmiştir. İçeriğin

bilgisayar ekranına yerleştirilmesi, etkinliklerin uygun yerlere uygun miktarda

yerleştirilmesi ve komut düğmelerinin işlevi ve kullanımı açısından bilgisayar

öğretmenliğinde görev yapan uzmanların görüşü alınmıştır. Materyal hakkındaki öğrenci

görüşleri araştırmacı tarafından hazırlanmış ve kapsam geçerliği için uzman görüşleri

alınmış olan açık uçlu sorular ile elde edilmiştir. Açık uçlu sorular İzmir ilindeki bir

ortaöğretim kurumunda öğrenim görmekte olan 30 tane 9.sınıf öğrencisine uygulanmış

ve soruların analizi sonucunda öğrencilerin materyal hakkında %66 olumlu, % 34

oranında olumsuz görüşe sahip olduğu bulunmuştur.

Page 92: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kavramsal Gelişim Nasıl Bir Süreçtir?

Merve ÖZBEK1 ve Yılmaz SAĞLAM1

1)

Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep / TÜRKİYE

Özet

Piaget' ye (1975) göre bireylerin kavramsal gelişimi radikal değişimler içerir. Ona

göre birey dış dünyaya adapte olabilmek için çevresi ile sürekli bir etkileşim içerisindedir

ve adaptasyon özümleme ve düzenleme adında iki farklı zihinsel sürecin sonunda

gerçekleşir. Bireyin çevresi ile etkileşirken karşılaştığı yeni durumlara sorunsuz bir

şekilde adapte olması bir özümleme sürecidir. Yeni durumu anlamlandıramadığında ise

zihinsel bir dengesizlik yaşar ve bu sorunu aşmak için kavramsal bir değişime gider. Bu

şekildeki bir adaptasyona düzenleme adı verilmektedir. Buna karşılık, Davydov (1990, ss

253-258)'a göre kavramsal gelişimde böylesine radikal bir değişim bulunmaz, evrimsel

bir gelişim vardır. Bu çalışmanın amacı ilkokul öğrencilerinin kavramsal gelişim sürecini

takip ederek bu gelişimin nasıl bir süreç izlediğini yukarıda verilen iki farklı teorik bakış

açısı yönünden ortaya koymaktır. Çalışmaya toplam 18 öğrenci katılmış ve öğrencilerin

buharlaşma kavramı ile ilgili algılarını takip etmek amacıyla, eğitimden önce, eğitimden

hemen sonra, eğitimden 1 hafta sonra, eğitimden 2 hafta sonra ve 9 ay sonra olmak

üzere beş kez öğrencilerle bireysel mülakatlar yapılarak kavramsal gelişimlerinin nasıl

olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Mülakatlar sırasında öğrencilere buharlaşma kavramını

ve buharlaşma olayının nasıl gerçekleştiğini açıklamaları istenmiştir. Araştırma sonunda

öğrencilerin genel olarak eğitim öncesinde buharlaşma olayını su döngüsü ve kaynama

kavramları ile açıkladıkları, eğitimlerden 9 ay sonra ise buharlaşma olayını taneciklerin

sıvı fazdan gaz faza geçişi olarak açıkladıkları görülmüştür. Fakat, öğrencilerin

birçoğunun buharlaşma olayını su döngüsü ve kaynama ile açıklamaya devam ettikleri

görülmüştür. Dolayısıyla öğrencilerin buharlaşma kavramı ile ilgili algılarında radikal bir

değişim yerine, eski fikirlerin korunduğu evrimsel bir gelişim olduğu görülmüştür.

Page 93: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Öğretmen Adaylarının Deney Yaparak Konu Anlatmasının

Başarılarına ve Laboratuvar Çalışmalarına Yönelik Yeterliklerine

Etkisi

Sinem DİNÇOL ÖZGÜR1, Zühal ODABAŞI1 ve Ümit Işık ERDOĞAN1

1) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmada kimya öğretmen adaylarının Ortaöğretim Kimya Deneyleri dersi

kapsamında kendilerinin deney yaparak ilgili konuyu anlatmalarının başarılarına ve

laboratuvar çalışmalarına yönelik yeterliklerine etkisini incelemek amaçlanmıştır.

Çalışmada tek grup ön test- son test araştırma deseni kullanılmıştır. Çalışmaya

Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalında okumakta olan

14 öğretmen adayı katılmıştır. Laboratuvar çalışmalarına yönelik yeterliklerin

belirlenmesinde, Kaya, Çepni ve Küçük (2004) tarafından geliştirilen, daha sonra Böyük,

Demir ve Erol (2010) tarafından uyarlanan; Kaya ve Böyük (2011) tarafından da

uygulanan “Laboratuvar Çalışmalarına Yönelik Yeterlikler Anketi” kullanılmıştır. Kimya

laboratuvarına yönelik başarıların belirlenmesinde ise araştırmacılar tarafından

hazırlanan açık uçlu sorulardan oluşan “Kimya Laboratuvar Başarı Testi” uygulanmıştır.

Çalışmanın sonucunda, Ortaöğretim Kimya Deneyleri dersi kapsamında öğretmen

adaylarının deney yaparak ilgili konuyu anlatmalarının laboratuvar çalışmalarına yönelik

yeterlik puanlarında ve başarılarında artışa neden olduğu belirlenmiştir.

Page 94: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Öğretmen Adaylarının Kendi Öğretmenleri ve Onların Etkinliği

Hakkındaki Görüşleri

Mehmet KARAKAŞ

Artvin Çoruh Üniversitesi, Artvin / TÜRKİYE

Özet

Etkili öğretmen arayışının tarihçesi yüz yılı geçmektedir (Aagaard & Skidmore,

2002). Bu alandaki literatür genelde etkili öğretimde öğretmenlerin kişisel karakteri ve

öğretim metotlarının önemli rol oynadığını vurgulamaktadır (Cotton, 1995; Gresh, 1995;

Norton, 1997; Demmon-Berger, 1986; Witcher, Onwuegbuzie, Minor, 2001; as cited

in Aagaard & Skidmore, 2002; Decker & Rimm-Kaufman, 2008; Eckert, 2013; Gao & Liu,

2013). Ayrıca öğretmenler öğretildikleri gibi öğretmeye çalışırlar felsefesinden yola

çıkarak bu araştırma öğretmen adaylarının geçmişteki eğitim tecrübelerini sorguladı ve

eğitim hayatı boyunca karşılaştıkları etkili ve etkili olmayan öğretmenlerinin portresini

çizmeye çalıştı. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi deseni

kullanıldı ve öğretmen adaylarına geçmişte karşılaştıkları sevdikleri ve sevmedikleri

öğretmenlerini bir kompozisyon yazısıyla tasvir etmeleri istendi. Bu yazılar yine nitel

araştırma yöntemleri kullanılarak analiz edildi ve açık kodlama yöntemiyle mümkün

olduğu kadar fazla kod yazılardan çıkarılmaya çalışıldı. Bu kodlar gruplandı ve temalar

oluşturularak okuyucuya sunulmaya çalışıldı.

Page 95: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretiminde Bütünleştirici Öğrenme Modeline Göre

Hazırlanan Çalışma Yapraklarına İlişkin Öğrenci Görüşleri §*

Fatma Merve ULUSOY1 ve Ayşem Seda ÖNEN1

1) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Öğretim ortamlarında yapılandırmacı yaklaşıma yönelik birçok model

kullanılmaktadır. Bunlardan biri de bütünleştirici öğrenme modelidir. Bütünleştirici

öğrenme modelinin temel ilkeleri doğrultusunda etkili öğretimi sağlamada, kullanılan

materyallerden biri de çalışma yapraklarıdır. Çalışma yaprakları; herhangi bir konunun

öğretimi sırasında öğrencilerin yapacağı bireysel etkinliklerin bulunduğu ve bu

etkinliklerle ilgili öğrencilerin verilen işlem basamaklarıyla birlikte kendi öğrenmelerinden

sorumlu olmalarını sağlayan yazılı materyallerdir. Çalışmada çalışma yaprakları,

öğrencilerin yaşadıkları ortamlarla karşılıklı etkileşimlerinin sonucunda oluşan alternatif

kavramlarla sınıfa geldikleri kabulünden yola çıkarak bütünleştirici öğrenme modeline

göre hazırlanmıştır. Bu şekilde hazırlanan çalışma yapraklarının içeriği, öğrencilerin

günlük yaşamda karşılaştıkları olaylarla ilişkilendirilmiş bir şekilde oluşturulmuş ve

çalışma yaprağının her bir bölümü bütünleştirici öğrenme modelinin bir aşamasına

karşılık gelecek şekilde tasarlanmıştır. Bu araştırmada, lise 10. sınıf Periyodik Cetvel

ünitesinde yer alan Halojenler konusunun bütünleştirici öğrenme modeline göre

hazırlanan çalışma yapraklarının kullanılarak öğretilmesine ilişkin öğrenci görüşlerinin

belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, çalışmanın örneklemini oluşturan lise 10. sınıf

öğrencileriyle 2 hafta süreyle çalışma yaprakları kullanılarak ders işlenmiştir. Çalışma

yaprakları içerik olarak öyküler, kimya deneyleri, bulmacalar-eşleştirme soruları ve açık

uçlu sorulardan oluşmaktadır. Araştırmanın sonunda, öğrencilerle kimya derslerinde

bütünleştirici öğrenme modeline göre hazırlanmış çalışma yapraklarının kullanılmasına

ilişkin yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın sonucunda,

öğrenciler, hazırlanan çalışma yapraklarında yer alan bölümlerin konuyu anlamalarını

kolaylaştırdığını ve öğrendikleri konuları günlük yaşamla bağdaştırabildiklerine yönelik

olumlu görüşler bildirmişlerdir.

* Bu çalışma “Bağlam Temelli Öğrenme İle Desteklenen Bütünleştirici Öğrenme Modelinin Öğrencilerin Kimya Öğretimine

Yönelik Tutum, Motivasyon ve Başarılarına Etkisi” isimli Yüksek Lisans tez çalışmasının bir bölümüdür.

Page 96: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Farklı Kavramsal Değişim Yöntem ve Teknikleri ile

Zenginleştirilmiş Rehber Materyallerin 7. Sınıf Öğrencilerinin Isı

– Sıcaklık Konusundaki Bazı Kavramlarla İlgili Yanılgılarını

Gidermeye Etkisi

Merve HACIMUSTAFAOĞLU1 ve Fethiye KARSLI1

1) Giresun Üniversitesi, Giresun / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı farklı kavramsal değişim yöntem ve teknikleri ile

zenginleştirilmiş rehber materyallerin öğrencilerin ısı-sıcaklık konusundaki kavramlarla

ilgili yanılgılarını gidermeye etkisini incelemektir. Araştırmanın örneklemi bir ilköğretim

okulunun 2 şubesinde öğrenim gören toplam 51 yedinci sınıf öğrencisinden

oluşmaktadır. Araştırmada ön test-son test dizaynlı yarı deneysel yöntem kullanılmıştır.

Deney grubunda kavramsal değişim yaklaşımını temel alan kavramsal değişim metni,

bilgisayar animasyonu, kavram haritası, deney, tanılayıcı dallanmış ağaç ve 5E'nin

aşamalarına yönelik geliştirilen çalışma yaprağı; kontrol grubunda ise geleneksel öğretim

yöntemi (teorik bilgi, soru-cevap ve deney) kullanılarak uygulamalar yürütülmüştür.

Araştırmada veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen ve Cronbach Alpha katsayısı 0.70

olan iki aşamalı ısı-sıcaklık kavram testi (ISKT) kullanılarak toplanmıştır. ISKT'den elde

edilen verilerin istatistiksel analizlerinde, deney ve kontrol grupları arasında kavramsal

değişim başarıları yönünden deney grubu lehine anlamlı düzeyde farklılık olduğu tespit

edilmiştir. Araştırmada kavramsal değişim yaklaşımına yönelik geliştirilen farklı öğretim

yöntem ve tekniklerini içeren rehber materyallerin, öğrencilerin ısı-sıcaklıkla ilgili kavram

yanılgılarını gidererek olumlu yönde kavramsal değişim gerçekleştirmelerinde geleneksel

yöntemlere göre daha etkili olduğu ve geliştirilen çalışma yaprağının uygulanabilirliğinin

yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Page 97: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öz-Yeterlilik Ölçeği Uyarlama Çalışması

Gülseda EYCEYURT TÜRK1 ve Hatice GÜNGÖR SEYHAN1

1) Cumhuriyet Üniversitesi, Sivas/Türkiye

Özet

Öz yeterlik, Bandura’nın Sosyal Öğrenme Kuramı (1986)’nda ortaya çıkmış bir

kavramdır. Bu çalışmanın amacı, Dalgety and Coll (2006) tarafından geliştirilen Kimya

Öz-Yeterlilik Ölçeği’nin (KÖYÖ) Türkçeye uyarlanmasıdır. KÖYÖ’nün uyarlama

çalışmasında uyarlanan ölçek, yapı geçerliğinin incelenmesi için Cumhuriyet Üniversitesi

kapsamında Genel Kimya I ve II dersini alan çeşitli fakültelerden 496 üniversite

öğrencisine uygulanmıştır. Araştırmada uyarlanan KÖYÖ’nün orijinal ölçek ile benzer bir

faktör yapısına sahip olup olmadığının incelenmesi için doğrulayıcı faktör analizi

kullanılmıştır. Orijinali dört faktörlü ve 17 madde olan ölçek için Maksimum Olabilirlik

Kestirimi tekniği kullanılarak test edilen ölçme modeline ilişkin analiz sonucunda

hesaplanan hata varyansları incelendiğinde hata varyanslarının .55 ile .79 arasında

değiştiği görülmektedir. Analizler sonucunda orijinal ölçme modeli ile Türkçe’ye

uyarlanan ölçeğin ölçme modelinin uyumlu olduğu KÖYÖ’nün faktör yapısının

doğrulandığı görülmüştür. KÖYÖ’nün yapı geçerliğinin incelenmesi için ayrıca ölçek-

faktör korelasyonları hesaplanmıştır. KÖYÖ’nün alt ölçeklerinin birbirleri ve ölçek puanı

ile olan tüm ilişkileri manidar bulunmuştur. KÖYÖ’nün alt ölçeklerinin ölçek puanı ile

pozitif yönde yüksek düzeyde ilişki göstermesi ölçeğin yapı geçerliğini olumlu yönde

desteklemektedir. KÖYÖ’nün güvenirliğinin incelenmesi amacıyla ölçek ve faktörler için

Cronbach Alfa güvenirlik katsayıları hesaplanmıştır. KÖYÖ için hesaplanan alfa değeri

.88 (17 madde) ve tüm dört alt faktörleri için hesaplanan alfa değerleri ise sırasıyla .50 (3

madde), .76 (7 madde), .55 (3 madde), .69 (4 madde) şeklindedir. Buna göre KÖYÖ’nün

iç tutarlılığının yüksek olduğu ve güvenilir ölçme sonuçları verdiği söylenebilir.

Page 98: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Kaygı Ölçeğinin Türkçe’ye Uyarlanması ve İlk

Psikometrik Özellikleri

Erdal ŞENOCAK1 ve Mustafa BALOĞLU2

1) Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Tokat / TÜRKİYE

2) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Bu araştırmada, üniversite öğrencilerinin kimya kaygısı düzeylerini ölçmek

amacıyla Eddy (2000) tarafından geliştirilmiş olan üç boyut ve 36 Likert tipi maddeden

oluşan “the Derived Chemistry Anxiety Rating Scale” isimli ölçeğin Türkçeye

uyarlanması ve Türkçe ölçeğin ilk psikometrik özelliklerinin tespiti çalışmaları yapılmıştır.

Ölçeğin Türkçe`ye uyarlanması yedi aşamada tamamlanmıştır. Çalışmanın bulguları ise

iki kısımda incelenmiştir: Ölçeğin Türkçe`ye çevirisi aşamasını içeren bulgular ve çevirisi

yapılan ölçeğin ilk psikometrik özelliklerinin tespiti amacıyla yapılan uygulamaya ait

bulgular. İlk kısımdaki bulgular, uzmanların yaptığı derecelendirmelere göre çeviri

maddelerin anlaşılır ve orijinalinde olduğu gibi dilimizde de aynı anlamı yansıttığını

ortaya koymuştur. İkinci kısma ait bulgulara göre ölçeğin güvenirlik derecesi (Cr) .92

olarak bulunurken doğrulayıcı faktör analizi sonuçları, uyum indeksi değerleri, düşük

çıkmıştır. Bunun üzerine açımlayıcı faktör analizi ile ölçek yapısı incelenmiştir. Üç boyut

üzerinden yola çıkılarak yapılan analizde toplam 36 maddeden üç madde hariç diğer tüm

maddelerin orijinal ölçekte olduğu boyutlarda yer aldığı görülmüştür. Ayrıca, bir madde

de düşük faktör yükü göstermiştir. Bu dört madde analizlerden çıkarılarak doğrulayıcı

faktör analizi uygulandığında uyum indeksi değerleri kabul edilebilir noktalara

yaklaşmıştır.

Page 99: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Eğitiminde Laboratuar Uygulamalı ve Bilgisayar Destekli

Öğretim Yöntemlerinin Öğrencilerin Bilimsel Süreç Beceri

Düzeylerinde Oluşturdukları Farklılaşmalar

Musa ŞAHİN1, Selahatdin AY2, Hakan SARIÇAYIR1 ve Ajda KAHVECİ3

1)

Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE 2)

Barbaros Hayrettin Paşa Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi, İstanbul /TÜRKIYE 3)

18 Mart Üniversitesi, Çanakkle / TÜRKİYE

Özet

Öğrencilere bilimsel süreç becerilerinin kazandırılması için laboratuvar

çalışmaları eğitimin vazgeçilmez bir parçası olarak görülmektedir. Öğretmenlerin, çeşitli

nedenlerden dolayı laboratuar uygulamalarından uzaklaşdığı yapılan çalışmalarla

belirlenmiştir. Buna karşın teknolojideki gelişmeler, bilgisayarın eğitimde kullanılma

yaygınlığını artırmakta ve bilgisayar destekli öğretimi ön plana çıkarmaktadır. Bu

gelişmeler ışığında, eğitimde laboratuvar uygulamalarının yerine, bilgisayar destekli

öğretimin kullanılmasının, bilimsel süreç beceri kazanımları açısından, olumlu ya da

olumsuz etkileri bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu araştırma 9. sınıf kimya ders

konuları kapsamında gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunu oluşturan 50 öğrenciye

(25+25) laboratuvar uygulamalı öğretim yaptırılırken, 46 öğrenciye ise(24+22) bilgisayar

destekli öğretim yaptırılmıştır. Bilgisayar destekli öğretim, öğrencilerin bilgisayar

ortamında deney yapmalarına ve tasarlamalarına imkân veren bir program yardımı ile

gerçekleştirilmiştir. Uygulamalar sonunda, öğrencilerin uygulama öncesi ve sonrası

bilimsel süreç beceri düzeyleri karşılaştırılmıştır. Gerek laboratuar uygulamalarının ve

gerek bilgisayar destekli öğretimin, bilimsel süreç beceri düzeylerini geliştirdiği ve son

testler lehine istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığın oluştuğu belirlenmiştir(p<0.05).

Bununla birlikte uygulamalar öncesi bilimsel süreç beceri düzeyleri eşdeğer olarak

belirlenen(p>0.05) grupların, uygulamalar sonundaki bilimsel süreç beceri düzeyleri de

karşılaştırılmıştır. Laboratuar uygulamasının yapıldığı grupların, bilgisayar destekli

öğretimin yapıldığı gruplardan istatistiksel olarak anlamlı bir fark oluşturacak düzeyde

(p<0.05), daha yüksek bir bilimsel süreç beceri düzeyine sahip olduğu görülmüştür.

Çalışmada öğrenciler ile bire bir deney tasarlama ve çeşitli problemlere çözüm bulma

yolunda deneysel çalışmalar yapılarak, gözlem ve mülakat yoluyla veri toplanmaya

çalışılmıştır. Toplanan veriler, çalışmada testlerden elde edilen veriler ile karşılaştırılmış

ve paralel sonuçlar elde edilmiştir. Sonuç olarak laboratuvar uygulamalarının bütün

zorluklarına rağmen, bilimsel süreç beceri kazanımları açısından çok önemli olduğunu

gösterir bulgulara ulaşıldığı görülmüştür.

Page 100: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmeninin Yetiştirilmesinde Ana Problemler

Musa ŞAHİN1, Hakan SARIÇAYIR1 ve Musa ÜCE1

1) Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE

Özet

Öğretmenlik mesleğinde karşılaşılan problemler herkesin ortak şikâyetleridir.

Bunlardan en önemlileri mesleğinin gereklerini iyi bilen, alanında kendisini iyi yetiştirmiş

nitelikli öğretmen eksikliği ikincisi ise mesleğe başladıktan sonra karşılaşılan diğer

problemlerdir. Bütün branşlarda gözlenen bu problem Kimya öğretmenliği bölümünde

de son yıllarda giderek belirgin hale gelmeye başlamıştır. Bunun temel olarak iki önemli

sebebi vardır. Bunlardan ilki kimya öğretmenliğine gelen öğretmen adaylarının diğer fen

branşlarına gelen adaylardan farklı olarak YGS-2 puanı ile gelmeleridir. 2010 yılından

itibaren sadece kimya öğretmenliği bölümüne uygulanan bu puan türü ister istemez

kimya öğretmenliğini seçen öğrenci kalitesini düşürmüştür. İkincisi ise uygulanan eğitim

programlarıdır. 1996-1997 yılından beri devam eden; Dünya bankası ve YÖK’ün

ortaklaşa yürüttüğü bir proje çerçevesinde bu öğretmenlik dallarının alanları ile ilgili

derslerini ilgili fakültelerin bölümlerinden 3,5 yılda almaları ön görülmüş 1,5 yılda da

eğitim fakültelerinde pedagojik formasyon derslerini de alarak öğrenimlerini

tamamlamaları planlanmıştır. Bu gün Türkiye çapında 13 fakültede aynı sistem

geçerlidir. Uygulama şekli fakültelere göre farklı yapılmakla beraber temel yaklaşım

aynıdır. Uygulama öğrencilerin psikolojisine olumsuz etki etmektedir.Öğretmen

adaylarının en çok şikayet ettiği konuların başında gelen sahipsizlik ve karşılaştıkları

problemleri çözme esnasında yaşadıkları sıkıntılardır.Örneğin öğretmen adayı alan

fakültesinden ders aldığı bir öğretim elemanı ile ya da idare arasında bir problem

çıktığında çözecek ve danışacak bir kişi ya da makam bulamıyor. Alan fakültesinin

idaresinden bir yardım isteğinde bulunduğunda fakültenin idaresi öğrenciye kayıtlı

bulunduğu fakülteyle işini çözmesini tavsiye ederken, aynı isteği kayıtlı olduğu

fakültedeki danışmanı ya da idarecisinden yardım isteğinde bulunduğunda başka

fakültenin elemanına ve idaresine bir söz söylemek ne hakkımız ne de yetkimizdir

cevabını alıyor. Benzer problemler her konuda karşılaşılıyor.

Page 101: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Öğrenme Stratejilerinin Öğretmen Adaylarının Erime ve

Çözünme Konusundaki Başarılarına Katkısı

Şenol ŞEN1

ve Ayhan YILMAZ1

1)

Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının öğrenme stratejileri kullanımının

erime ve çözünme konusundaki başarılarına olan katkılarını belirlemektir. Öğretmen

adaylarının erime ve çözünme konusundaki başarılarını belirlemek için Erime ve

Çözünme Kavram Testi (EÇTK) kullanılmıştır. EÇKT iki aşamalı olup her biri dört

seçenekten oluşan 16 çoktan seçmeli sorudan oluşmaktadır. EÇKT’de çeldiriciler, erime

ve çözünme kavramları ile ilgili kavram yanılgılarına dayalı olarak hazırlanmıştır. Testin

güvenirliği için yapılan analiz sonucu α-iç tutarlık katsayısı 0.854 olarak bulunmuştur.

Öğrenme stratejilerini belirlemek amacıyla da Öğrenmede Güdüsel Stratejiler Anketi

kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen iki grup veri arasındaki ilişki çoklu doğrusal

regresyon analizi ile incelenmiştir. Öğretmen adaylarının EÇKT'den aldıkları puanlar

yordanan değişken, öğrenme stratejileri ise yordayıcı değişken olarak belirlenmiştir.

Çalışmaya toplam 143 öğretmen adayı katılmıştır.

Yineleme, düzenleme, ayrıntılandırma, eleştirel düşünme, metabilişsel

özüdüzenleme, zaman ve çalışma ortamı yönetimi, yardım arama, çaba yönetimi ve

akran öğrenimi öğrenme stratejilerine göre, EÇKT’nin yordanmasına ilişkin regresyon

analizleri sonuçları incelendiğinde; öğrenme stratejilerinin birlikte, öğretmen adaylarının

EÇKT puanları ile yüksek düzeyde ve anlamlı bir ilişki verdiği belirlenmiştir (R=0,780,

R2=0,609, F(9, 133) = 23,005, p<0,05). EÇKT’deki değişimin % 60,9’u öğrenme

stratejileri tarafından açıklanmaktadır. Geriye kalan % 31,6’lık kısım ise, hata terimi

vasıtasıyla modele dahil edilmeyen değişkenler tarafından açıklanır. Regresyon

katsayılarının anlamlılığına ilişkin t-testi sonuçları incelendiği zaman, düzenleme,

ayrıntılandırma, metabilişsel özdüzenleme ve çaba yönetimi öğrenme stratejilerinin

EÇKT puanları üzerinde anlamlı bir yordayıcı olduğu anlaşılmaktadır (p<0.05). Fakat

diğer öğrenme stratejileri, EÇKT puanları üzerinde önemli bir etkiye sahip değildir

(p>0,05). Standardize edilmiş regresyon katsayısına (β) göre, anlamlı olan yordayıcı

değişkenlerin EÇKT puanları üzerindeki göreli önem sırası; ayrıntılandırma (β= ,950),

düzenleme (β= ,682), metabilişsel özdüzenleme (β= ,602) ve çaba yönetimi (β=, 062)

şeklindedir. Ayrıntılandırma öğrenme stratejisinin erime ve çözünme konusunda

öğretmen adaylarının başarı tahminine en büyük katkıyı yaptığı belirlenmiştir (β= ,950).

Page 102: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Lise 11. Sınıf Kimya Ders Kitabının Öğretmen Görüşlerine Göre

Değerlendirilmesi

İsmail ATEŞ1, Musa ÜCE2, Hakan SARIÇAYIR2 ve Musa ŞAHİN2

1) Kimya Öğretmeni, İstanbul Bilim ve Sanat Merkezi, İstanbul / TÜRKİYE

2) Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE

Özet

Eğitim ve öğretim etkinliklerinin planlanmasında, uygulanmasında,

değerlendirilmesinde ve geliştirilmesinde ders kitaplarının önemli bir yeri bulunmaktadır.

Ders kitapları hazırlanırken öğretim programı çerçevesinde, eğitim ve öğretimi etkili

kılacak şekilde hazırlanması temel şarttır. Öğrenmenin en önemli ilkelerinden birisi

kitapların eğitici ve öğretici gücüdür. Bu çalışmada, ülkemiz ortaöğretim kurumlarında

okutulan 11. Sınıf ders kitabı incelenmiştir. Günümüz eğitim gereksinimlerine cevap

verecek nitelikte ve etkili bir kimya kitabının nasıl olması gerektiği tartışılmıştır.

Çalışmada, tarama yöntemi kullanılmış olup, 11. Sınıf Kimya Ders Kitabının Eğitsel

Tasarımı, Görsel Tasarımı, Okunma Düzeyi, Ünite Sonu Değerlendirme Etkinlikleri,

Laboratuvar Etkinlikleri, İndeks ve Ek Sözlükler boyutlarında değerlendirilmesi amacıyla

“öğretmen değerlendirme anket formu” hazırlanmıştır. Ayrıca, bu formda kitapla ilgili

öğretmenlerin genel düşüncelerinin ve önerilerinin istendiği açık uçlu soru da

sorulmuştur. Anket formu, Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı Türkiye’nin16 farklı

ilinden 6 farklı türdeki devlet ve özel okullarında görev yapan 30 kimya öğretmenine

uygulanmıştır. Verilerin analizinde istatistiksel yöntemlerden frekans, yüzde ve aritmetik

ortalama kullanılmıştır. Öğretmenler açısından elde edilen sonuçlar; ders kitabında

eksiklikler ve aksaklıkların olduğu ve incelenen boyutlar açısından tekrar gözden

geçirilmesi gerekliliği yönündedir. Ders kitabının, öğretmen ve öğrenciye yeni bilgiler

temelinde kendi kendine öğrenmeyi sağlayıcı ve çekici niteliklere sahip olması gerekliliği

beklentisi tespit edilmiştir. Kitabın genel içeriğinin sunumunun özellikle laboratuvar

çalışmalarına yönelik yapılması istenen deneylerin ve değerlendirme çalışmalarının

yapılandırmacı öğrenme anlayışına uygun olmadığı görülmektedir. Öğretmenler, ders

kitaplarının ülkemizde bulunan okul türlerine ve yerel özelliklere göre farklılıklar

göstermesini önermişlerdir.

Page 103: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Lise Kimya Öğretmenlerinin Ölçme-Değerlendirme İçin

Kullandıkları Sınav Türlerine Ait Sorularının Değerlendirilmesi

Berna KÜÇÜK1, Musa ÜCE2, Hakan SARIÇAYIR2 ve İsmail ATEŞ3

1)

5. Sınıf Öğrencisi, Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE 2)

Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE 3)

Kimya Öğretmeni, İstanbul Bilim ve Sanat Merkezi, İstanbul / TÜRKİYE

Özet

Ölçme ve değerlendirme araçları eğitim-öğretim sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır

ve eğitim-öğretim sürecinde hedef davranışların ne ölçüde gerçekleştirildiğinin

belirlenmesinde kullanılır. Bu araştırmada Alan Eğitimi Araştırma Projesi dersi

kapsamında Ortaöğretim Kimya derslerinde öğrencilerin bilişsel yeterliliklerinin

ölçülmesinde kullanılan yazılı sınav soru tiplerinin, yapılandırmacı yaklaşıma uygunluğu

incelenmiştir. Araştırmada döküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Örneklemi, İstanbul

ilinin çeşitli ilçelerinde görev yapan, lise 9., 10.,11. ve 12. sınıf Kimya derslerine giren

öğretmenlerin, ölçme-değerlendirmede kullandıkları 50 (elli) adet sınav kağıdı

oluşturmaktadır. Çeşitli kademelerde uygulanan bu sınav kağıtlarındaki sorular, Kimya

dersi kazanımlarıyla ilişkilendirilip kazanımları ölçmedeki yeterlilikler tespit edilmeye

çalışılmıştır. Doküman analizi sonucunda lise Kimya dersinde ölçme-değerlendirmede

kullanılan yazılı sınav tiplerinin birbirine benzer olduğu ve bunların da yapılandırmacı

yaklaşıma uygun olmadığı tespit edilmiştir. Genellikle sorular ezbere dayalı olup

üniversite hazırlık sınavına yönelik, dershane tarzı test sorularına rastlanmıştır. Ayrıca

sorularda bazı kazanımlara fazlaca yer verildiği gözlemlenmiş olup bazı kazanımların hiç

ölçülmediği tespit edilmiştir. Yapılandırmacı yaklaşım süreç aşamalı ölçme ve

değerlendirme araçlarının uygulanmasını gerektirmektedir. Araştırmanın sonuçlarına

göre, kimya öğretiminde, öğretmenlerin öğrencileri sadece yazılı sınavlarla

değerlendirdiği görülmüştür. Öğretmenlerin bu konudaki eksikliklerine yönelik farkındalık

kazanmaları sağlanmalıdır.

Page 104: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Simülasyon, Animasyon ve Kavramsal Değişim

Metinlerinin Kimyasal Denge Başarısı Üzerine Etkisi

Akbar NASERİAZAR1 ve Haluk ÖZMEN2

1) İslamic Azad Üniversitesi, Marand Branch - Marand / İRAN

2) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, lise 12. sınıf öğrencilerinin kimyasal denge ile ilgili

kavramları anlamalarını kolaylaştırmak ve yanlış kavramalarını gidermek amacıyla

hazırlanan Simülasyon, Animasyon ve Kavramsal değişim metinleri (SAK) destekli bir

içeriğin etkililiğinin belirlenmesidir. Araştırma 2011-2012 öğretim yılının birinci

döneminde İran’da Marand şehri Nasr Lisesinde aynı öğretmenin derse girdiği iki farklı

sınıfta öğrenim gören lise 12. sınıf öğrencileri ile yürütülmüştür. Çalışmada yarı deneysel

yöntem kapsamında ön test, son test, kontrol gruplu tasarım kullanılmış olup, her biri 30

öğrenci içeren bir deney bir de kontrol grubu mevcuttur. Kimyasal denge konusu deney

grubunda SAK içeriğinin kullanıldığı yapılandırmacı yaklaşımla, kontrol grubunda ise

ders kitaplarının kullanıldığı, sunum ve soru cevap tekniklerinin ağırlıkta olduğu

geleneksel öğretim yaklaşımıyla sunulmuştur. Deney grubunda kullanılan simülasyon ve

animasyonların bir kısmı literatürden alınmış, bir kısmı da araştırmacılar tarafından

hazırlanmıştır. Kavramsal değişim metinlerini ise araştırmacılar geliştirmiştir. Araştırma

altı haftalık sürede tamamlanmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak “Kavramsal

Başarı Testi” her iki gruba ön test ve son test şeklinde uygulanmıştır. Ayrıca öğrencilerin

kimyasal dengeyle ilgili yanlış kavramalarını belirlemek amacıyla çoğunluğu öğrencilerin

yanlış kavramalarından oluşan doğru yanlış formatında bir test uygulanmıştır.

Çalışmanın sonunda kimyasal denge ile ilgili kavram testinden aldıkları puanlara göre

deney ve kontrol gruplarından seçilen (yüksek 3, orta 3 ve düşük 3 öğrenci) toplam 18

öğrenciyle mülakatlar yapılmıştır. Mülakatlardaki amaç, öğrencilerin kimyasal dengeyle

ilgili kavramsal algılamalarını derinlemesine incelemektir. Çalışmadan elde edilen veriler

SPSS 16 programında analiz edilmiş ve t-testi ve ANCOVA analizi kullanılmıştır. Analiz

sonuçları SAK içeriğinin kullanıldığı yapılandırmacı yaklaşımın, ders kitaplarının, sunum

ve soru cevabın ağırlıklı olarak kullanıldığı geleneksel öğretim yaklaşımına göre daha

etkili olduğu ve yanlış kavramaların giderilmesi açısından daha başarılı olduğunu

göstermiştir. Bu sonuçlar öğrencilerin aktif katılımının sağlandığı ve görsel materyallerle

öğretimin desteklendiği uygulamaların öğrencilerin anlama düzeylerini arttırdığını ve

daha anlamlı sonuçlar elde edilmesini sağlamada etkili olduğunu göstermektedir.

Page 105: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

İlköğretim Sekizinci Sınıf Öğrencilerinin Bilimsel Süreç, Eleştirel

Düşünme ve Yaratıcı Düşünme Becerileri Arasındaki İlişkinin

İncelenmesi

Çiğdem ÇAĞLAYAN ÖZTÜRK 1, Havva YAMAK2 ve Nusret KAVAK2

1) Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara / TÜRKİYE 2)

Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinde bilimsel süreç,

eleştirel düşünme ve yaratıcı düşünme becerileri arasındaki ilişkiyi belirlemek ve bu

becerileri çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Tarama modelindeki çalışmanın

örneklemini Ankara ili Çankaya, Yenimahalle ve Keçiören ilçelerinde bulunan MEB’e

bağlı 8 ilköğretim okulunun 8. Sınıflarında, 2010-2011 eğitim öğretim yılı bahar

yarıyılında öğrenim gören toplam 235 öğrenci oluşturmaktadır.

Araştırmada veri toplama aracı olarak, Kişisel Bilgiler Formu, Cornell Eleştirel

Düşünme Testi Düzey X (CEDTDX), Torrance Yaratıcı Düşünme Testi (TYDT) Şekilsel

A Formu ve araştırmacı tarafından geliştirilen Bilimsel Süreç Becerileri Testi (BSBT)

kullanılmıştır. Güvenirlik tespiti için BSBT farklı sosyoekonomik düzeydeki okullarda

uygulanmış testin güvenirliğinin çok yüksek olduğu (cronbach alfa değeri=0,93)

belirlenmiştir. Elde edilen veriler SPSS 13.0 paket programı ile analiz edilmiştir.

Araştırma sonucunda, öğrencilerin BSB düzeyleri arasında çeşitli boyutlarda

cinsiyete, anne ve babanın öğrenim durumuna ve internet kullanımına bağlı olarak

istatistiki açıdan anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir. Bu farklılıklar, kız öğrencilerin,

anne ve babasının öğrenim durumu üst düzeyde olan ve internetten yararlanan

öğrencilerin lehine olmuştur. Diğer değişkenler anlamlı farklılık oluşturmamıştır.

Öğrencilerin eleştirel düşünme beceri düzeyleri arasında CEDTDX toplam ve

gözlemlerin ve kaynakların güvenirliği alt boyutunda kız öğrencilerin lehine, CEDTDX

toplam puanları arasında da babası üniversite mezunu öğrenciler lehine anlamlı farklılık

olduğu tespit edilmiştir.

Seçilen alt örneklemin küçüklüğü nedeniyle, öğrencilerin yaratıcı düşünme

becerilerine yönelik bağımsız değişkenlere göre analiz yapılmamıştır. Yaratıcı düşünme

becerileri ilişkisel analiz amacıyla incelenmiştir. Üç temel becerinin birbiriyle ilişkisine

bakıldığında, bilimsel süreç ve eleştirel düşünme becerileri arasında orta düzeyde

anlamlı ilişki olduğu; ancak yaratıcı düşünme becerilerinin bu iki beceri ile varsayımları

tanımlama boyutu dışında, anlamlı düzeyde ilişkili olmadığı belirlenmiştir.

Page 106: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

FATİH Projesi Kapsamında Pilot Okul Olarak Belirlenen

Ortaöğretim Kurumlarında Çalışan Kimya Öğretmenlerinin

Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi Yeterlikleri

Çiğdem KARAKAYA 1 ve Nusret KAVAK 2

1) Milli Eğitim Bakanlığı, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı, Ankara / TÜRKİYE

2) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

FATİH projesi kapsamında pilot olarak belirlenen okullardaki kimya

öğretmenlerinin teknolojik pedagojik alan bilgisi (TPAB) yeterlik düzeylerini belirlemek

amacıyla gerçekleştirilen bu çalışmada karma yöntemler kullanılmıştır. 2012 yılında Fatih

Projesinin pilot olarak uygulandığı 17 farklı ilde devlet liselerinde görev yapan 103 kimya

öğretmenin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada nicel veriler TPAB anketi ile

toplanmıştır. Araştırmanın nitel verileri ise Ankara ilinde görev yapan dört öğretmen ile

odak grup görüşmesi yapılarak elde edilmiştir. Araştırmada nicel veriler SPSS 18.0

istatistik paket programında analiz edilirken nitel veriler betimsel analiz yöntemine uygun

olarak kodlanmış ve temalar oluşturularak sunulmuştur. Araştırmanın nicel verilerinin

analizinden öğretmenlerin eğitim teknolojilerindeki yenilikleri çok fazla takip etmedikleri;

Wiki, yazıcı, CD, eğitim yazılımları ve elektronik tablolama teknolojileri hariç diğer eğitim

teknolojilerini kadın ve erkek öğretmenlerin kullanma sıklıklarının aynı olduğu tespit

edilmiştir. Ayrıca kimya öğretmenlerinin TPAB öz yeterlik düzeylerinin yeterince yüksek

olmadığı, öz-yeterlik düzeylerinin cinsiyete göre farklılık göstermediği, TPAB boyutunda

lisans mezunlarına göre yüksek lisans mezunlarının, PB boyutunda hizmet öncesi eğitim

almayanlara göre alanların kendilerine daha fazla güvendikleri belirleniştir.

Öğretmenlerin TPAB öz-yeterlik düzeylerinin kıdem yılına göre değişimi incelendiğinde

PB, AB, PAB alt boyutlarında alınan puanlar ile kıdem yılı arasında pozitif yönde, TB,

TAB, TPB, TPAB alt boyutları ve toplamda alınan puanlar ile kıdem yılı arasında ise

negatif yönde düşük düzeyde ilişki olduğu bulunmuştur. Araştırmanın nitel verilerinden

ise öğretmenlerin sistemi tam olarak çalıştıramama, tabletler nedeniyle öğrencilerin

ilgisini derse çekememe, tabletlere veri girişi yapamama, tabletlerde bazen verilerin

kaybolması, akıllı tahtaların sık sık arızalanması, teknik donanımla ilgili yeterli destek

alamama, yazılımların ilgi çekici olmaması, yeterli teknolojik bilgiye sahip olmama gibi

sorunlar yaşadıkları anlaşılmıştır

Page 107: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Farklı Deney Raporu Yazma Etkinliklerinin Öğrencilerin

Çözeltiler Konusunu Öğrenmelerine ve Kimya Laboratuarı

Dersine Karşı Tutumlarına Etkisi

Çetin DOĞAR 1, M. Ertaç ATİLA1, Adem KENAN1, Murat YILDIRIM1 ve Cansu ÖZBEK1

1) Erzincan Üniversitesi, Erzincan / TÜRKİYE

Özet

Bu araştırmanın amacı Fen Bilgisi öğretmen adaylarının Genel Kimya

Laboratuvarı II dersinde çözeltiler konusunu öğrenmelerinde geleneksel rapor yazma,

geleneksel rapor yazma ile birlikte bilimsel mektup hazırlama, Vee diyagramı ile rapor

hazırlama ve Vee diyagramı kullanarak rapor yazmayla beraber bilimsel mektup

hazırlama etkinliklerinin akademik başarı ve kimya dersine karşı tutumlarına etkisini

incelemektir. Araştırma 2012-2013 eğitim-öğretim yılının bahar döneminde Doğu

Anadolu Bölgesinin orta ölçekli bir ilinde yer alan üniversitenin Genel Kimya Laboratuvarı

II dersinde yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini Genel Kimya Laboratuvarı II dersini

alan öğrenciler oluşturmaktadır. Çalışmanın yöntemi ön test-son test kontrol gruplu tam

deneysel araştırma dizaynıdır. Verilerin analizinde varyans analizi ve t-testi kullanılmıştır.

Dersi alan öğrenciler rastgele seçilerek dört gruba ayrılmış ve her gruptaki öğrencilerden

beşer kişilik gruplar oluşturulmuştur. Birinci gruptaki öğrenciler geleneksel rapor yazma,

ikinci gruptaki öğrenciler geleneksel rapor yazma ile birlikte bilimsel mektup hazırlama,

üçüncü gruptaki öğrenciler Vee diyagramı ile rapor hazırlama ve dördüncü gruptaki

öğrenciler de Vee diyagramı kullanarak rapor yazmayla beraber bilimsel mektup

hazırlamışlardır. Dönemin başlangıcında öğretmen adaylarına Vee diyagramı ve bilimsel

mektup yazma etkinliğiyle ilgili eğitim verilmiştir. Öğrencilere ön test olarak Çözeltiler

konusunda bir kavram testi ve kimya laboratuvarı dersine karşı tutum ölçeği

uygulanmıştır. Uygulama sonunda; ön test olarak kullanılan kavramsal test ve tutum

ölçeği son test olarak da kullanılmıştır. Ayrıca, öğrencilerin Vee diyagramı ve bilimsel

mektup yazma yöntemi ile ilgili düşünceleri de odak grup görüşmeleriyle tespit edilmiştir.

Page 108: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Fen ve Matematik Öğretmen Adaylarının Kimya Okuryazarlık

Seviyeleri

Suat ÇELİK

Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, ortaöğretimde 2007’den itibaren kademeli olarak

uygulamaya konulan kimya öğretim programına göre öğrenim gören Kimya, Fizik,

Biyoloji ve Matematik öğretmen adaylarının kimya okur-yazarlık seviyelerini tespit

etmektir. Çalışmanın örneklemini 112 birinci sınıf öğretmen adayı oluşturmaktadır.

Çalışmada öğretmen adaylarının sembolik, işlevsel, kavramsal ve çok boyutlu kimya

okur-yazarlık seviyeleri irdelenmiştir. Çalışmanın verileri daha önce literatürde kullanılan

kimya okur-yazarlık testi ile toplanmıştır. Sonuç olarak öğretmen adaylarının sembolik ve

kavramsal kimya okur-yazarlık seviyelerinin iyi olduğu fakat işlevsel ve çok boyutlu kimya

okur-yazarlık seviyelerinin zayıf olduğu belirlenmiştir. Sonuçlar kimya öğretim

programları ve kimya okur-yazarlık ile ilgili literatürle ilişkilendirilmiştir.

Page 109: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Periyodik Tablo Özelliklerinin Tabu Oyunu İle Öğrenilmesi

Funda Gül İRİ1 ve Emine ÇİL1

1) Muğla Üniversitesi, Muğla/ TÜRKİYE

Özet

Kimyanın soyut bir alan olması öğrenciler için öğrenmeyi zorlaştırmaktadır.

Kimyanın kavramsal öğretiminde karşılaşılan güçlüklerin üstesinden gelmek için son

dönemlerde alternatif öğrenme yöntemleri kullanılmaktadır. Kimya kavramlarını etkili bir

şekilde öğretebilmek için farklı ve çeşitli yöntemler denenmektedir. Kimyanın soyut yönü

öğrencilerin ezbere öğrenmesine neden olmaktadır. Öğrenmeyi dikkat çekici ve eğlenceli

bir hale getirmek için oyunlar önemlidir. Oyunlar öğrencilerin beceri düzeylerini geliştirir,

motivasyonlarını yükseltir ve hızlı düşünmelerini, zevk almalarını sağlar. Bu çalışmanın

temel amacı 8. Sınıf öğrencilerinin elementlerin sınıflandırılmasını ve periyodik tabloya

yerleştirilmesini, periyodik tablonun tarihsel gelişimini öğrenmelerini kendi tasarladıkları

oyunu oynayarak ve eğlenerek sağlamaktır. Bu çalışmanın temel amacı 8. Sınıf

öğrencilerine periyodik tablo ve özellikleri konularını tabu oyunu ile öğretmektir. Tabu

oyunu ile kimya öğretiminin öğrencilerin öğrenmesi üzerine etkilerini değerlendirmektir.

Basit deneysel yöntemle yürütülen bu çalışma 2012-2013 eğitim öğretim yılında Dr.

Şahin Birsen Biçer İlköğretim Okulunda 8. sınıfta öğrenim görmekte olan 19’u kız 13’ü

erkek olmak üzere toplam 32 öğrencinin katılımıyla gerçekleşmiştir. Öğrencilerin tabu

oyunu hakkında bilgi ve deneyim sahibi olmaları için öncelikle öğretmen onları tabu

oyunu hakkında bilgilendirmiştir. Sonrasında ise 40 dakika boyunca öğrenciler tabu

oyunu oynamışlardır. Öğrenciler tabu oyunu hakkında deneyim kazandıktan sonra

onlara kendi tabu kartlarını hazırlamaları görevi verilmiştir. Periyodik tablo ile ilgili 80

tane kavram belirlemişlerdir. Her kavram için 5 tane yasaklı kelime seçmişlerdir.

Mukavva ve renkli kartonlar kullanarak tabu kartlarını hazırlamışlardır. Bu hazırlık 6 ders

saati sürmüştür. Oyun kartları ve tablosu hazırlandıktan sonra öğrenciler salı, perşembe

ve cuma günleri oyunu oynamak için ders bitiminden sonra okulda kalmışlardır. Oyun en

az 4 kişiyle oynanmaktadır. İki takım halinde öğrenciler yarışmaktadır ve bir dakika

içerisinde yasaklı kelimeleri kullanmadan anlatabildikleri kadar çok sayıda kavramı

anlatmaya çalışmışlardır. Kelimeyi bilen gurup bir puan kazanırken, yasaklı kelimeleri

kullanan kişi uyarı alarak puan kaybetmiştir. Tabu oyununun periyodik tablonun

özelliklerinin öğrenilmesinde, elementlerin sınıflandırılmasında, kalıcı öğrenmelerin

sağlanmasında etkili bir yol olduğu tespit edilmiştir.

Page 110: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Yeni Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı Temelinde Ortak Bilgi

Yapılandırma Modelinin İrdelenmesi

Hasan BAKIRCI1 ve Salih ÇEPNİ2

1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE

2) Uludağ Üniversitesi, Bursa / TÜRKİYE

Özet

Öğretim programlarının değişmesinde; teknoloji ve bilimdeki gelişmelerin eğitime

yansımasının etkili olduğu söylenebilir. Bu kapsamda, ülkemizde yapılandırmacı

öğrenme teorisini temel alan Fen ve Teknoloji Öğretim Programı 2005 yılında kademeli

olarak uygulanmaya başlamıştır. Bu program; 2013 yılı ile birlikte bazı temel değişiklik

yapılarak, belirli kurama dayalı olarak telaffuz edilmeden, sadece uygulanabilir bir yapıya

dönüştürülmeye çalışılmıştır. Bu yeni yapı daha çok pratikten gelen şikayet, temenni ve

öneriler üzerine kurulmuştur. Bu değişiklikler sonucunda, 2012-2013'ün birinci

yarıyılından itibaren kademeli olarak uygulanması planlanan programın adı Fen Bilimleri

Dersi Öğretim Programı olmuştur. Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programının vizyonu;

“Tüm öğrencileri fen okuryazarı bireyler olarak yetiştirmek” olarak tanımlanırken, sosyo-

bilimsel konulara vurgu yapma, girişimcilik olgusunu geliştirme, destekleme ve

araştırma-sorgulamaya dayalı öğrenme stratejisini yaygın hale getirme gibi önerilerin de

ön plana çıktığı görülmektedir. Bu açıdan düşünüldüğünde yeni programların vurgu

yaptığı bu kavramlar yeni programın felsefesi gibi algılanmaktadır. Bu kavramların

doğasına uygun öğrenme-öğretme yöntem ve modelinin seçilmesi önem arz etmektedir.

Bu kavramları, ön plana çıkaran öğrenme modellerden biri de Ortak Bilgi Yapılandırma

Modeli (OBYM)'dir. Bu model, bilimin doğası sosyo-bilimsel konular ve fen-teknoloji-

toplum-çevre gibi kavramalara vurgu yaptığı görülmektedir. Fen Bilimler Dersi Öğretim

Programında vurgulanan kavramlar, OBYM'de de vurgulandığı görülmektedir. Bu

bağlamda çalışmanın amacı; OBYM'nin Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı açısından

Fen Bilimler Dersinde uygulanabilirliğini tartışmak ve yeni programda yerinin

anlaşılmasını sağlamaktır. Yeni programa göre hazırlanacak olan Fen Bilimleri Dersinde;

öğretmenlerin modeli tanımaları ve derslerinde kullanmaları yeni programın başarılı bir

şekilde uygulanmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Page 111: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Argümantasyona Dayalı Öğrenme Ortamları için Tasarlanan

Argüman Biçimlendirme Örnekleri

Hasene Esra YILDIRIR1 ve Canan NAKİBOĞLU1

1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE

Özet

Argümantasyon, argümanların oluşturulduğu bir süreç olarak düşünülebilir ve

Toulmin (1958) tarafından argüman, açıklayıcı bir sonucu, modeli ya da tahmini

desteklemek ya da çürütmek için ortaya atılan teorilerin ve kanıtların bir koordinasyonu

olarak tanımlanır. İyi bir argüman yapılandırma işleminin basit bir görev olmaması

nedeniyle, öğrencilerin etkili bir argümanın ne olduğunu anlamalarını ve

yapılandırmalarını sağlayıcı desteğe ve rehbere ihtiyaçları vardır. Argüman

biçimlendirmede, öğretmenler öğrencilerin argüman kavramını, argümanın bileşenlerini,

iyi bir argümanın sahip olduğu özellikleri, argüman oluşturulmasını anlamalarını

sağlamaya çalışırlar. Öğrencilerin kanıt ve argümanı anlamalarını sağlamak için

argüman örneklerinin sunulması ve bu örneklerle, iyi bir argümanın nasıl

oluşturulduğunun gösterilmesi gerekir. Bu çalışmada, deneyimli kimya öğretmenleri ve

öğretmen adaylarının argümantasyona dayalı öğrenme ortamları için tasarladıkları 5

örneğin incelenmesiyle, argümanı doğru biçimlendirip biçimlendirmedikleri araştırılmış ve

bulgulardan yola çıkarak argüman biçimlendirme örneklerinin nasıl olması gerektiği

konusunda önerilerde bulunulmuştur. Kimya öğretmen ve öğretmen adaylarının

argüman biçimlendirme örnekleri incelendiğinde, argümanı tanıtmak için günlük diyalog

ve kimyaya dayalı örnekler oluşturarak öğrencilerin tartışmalarını sağladıkları ve bu

süreçte iyi argümanların hangi özelliklere sahip olması gerektiğini tartışmalarla ortaya

çıkardıkları belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin kendi argümanlarını oluşturmalarını

isteyerek, ortaya çıkan argümanların değerlendirilmesiyle, argümanın daha iyi bir şekilde

kavranmasını sağlamaya çalışmışlardır. Çalışma sonunda, argüman örneklerinin

öğrencilere günlük tartışma ve deneyimlerinden yararlanarak tartışmayı nasıl

yapacaklarını gösteren ve bu deneyimleriyle akademik dil arasında köprü kurmalarına

izin verecek şekilde tasarlanması önerilebilir. Ayrıca, argüman örneklerinin öğrencilerin

yaşına uygun, iyi bir argümanın özelliklerini ortaya çıkarıcı ve öğrencilerin kendilerini

savunurken argümanın bileşenlerini kullanmaya teşvik edici şekilde tasarlanması da

gerekmektedir.

Page 112: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimyanın Felsefi Temellerine Bir Bakış

Nihat AYCAN

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla / TÜRKİYE

Özet

Felsefe ve bilim, özelde de kimya bilimi, başlangıçta, metafizik düşünme

temelinde mitoslarla birlikte ve onlarla iç içe, felsefe içerisinde pozitivist felsefeyi

merkeze alır şekilde oluşurken; sonraki yıllarda felsefeyle yollarını ayırıp kendi kimliğini

ortaya koymuştur. Günümüz felsefe-bilim ilişkisi temelinde, kimya ile felsefenin ilişkisi

tekrar canlanmıştır. Örneğin; kimya bilimi, felsefeden aldığı sorgulamacı yaklaşım, bilgiyi

bütün olarak ele alış ve birleştiricilik gibi niteliklerle interdisipliner çalışmalara hız verip,

bilimler içerisindeki varlığını çok daha güçlü şekilde ortaya koymaktadır.

Bu çalışma, insan-doğa etkileşimi merkezinde, bu etkileşim düzeyine göre, kişilerin

kimya biliminde ortaya koyduğu bilme etkinliğinin felsefi temellerini; başlangıçtan modern

kimyanın ortaya çıkışına kadarki süredekileri değerlendirmekten ibarettir. Bu çerçevede

Antik Yunan, Uzak doğu (Çin-Hint), Ortaçağ, Rönesans, Sanayi Devrimi ile XVII. ve

XVIII. Yüzyıla kadarki zamanı, kronolojik şekilde, bilim tarihinde ortaya koyma

amaçlanmıştır. Modern kimya biliminin ortaya çıkışının felsefi temellerini açıklamayı

amaçlayan çalışmada, bütüncü yaklaşım benimsenmiş ve betimsel tarama yöntemi

kullanılmıştır.

Çalışmaya genelde bilgi, özelde bilimsel bilginin işleyişini ortaya koymakla

başlanmış; felsefe bilim köprüsü, bilimsel etkinliğin ön dayanak ve ilkeleriyle varlık, bilgi

ve bilim felsefelerinde makro açıdan ve işlevsel yaklaşımla kurulmuştur. Benimsediğimiz

tutumla sağladığımız veriler, felsefenin sorgulama gücüne göre bilim tarihi ve felsefenin

bazı alt disiplinleri çerçevesinde kimya bilimi için değerlendirilip, onun 2000 yılı aşan

süredeki duraklamasına cevap verildiği gibi, bütün bilimlerle aynı kaynaktan beslenerek

günümüze kadar nasıl geldiği ortaya konulmuş ve sonuçta, felsefeyle ilişkisini

sürdürmesinin gerekçeleri belirtilmiştir.

Page 113: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Genel Kimya Laboratuvarında Öğrencilerin Kavram Haritaları

Kullanmalarının Başarılarına Etkisi

İlhami CEYHUN1 ve Zafer KARAGÖLGE1

1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE

Özet

Bu araştırmada Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Kimya

Eğitimi Anabilim Dalı 1. sınıf öğrencilerinin Genel Kimya Laboratuvar derslerinde

hazırladıkları kavram haritalarının kavramları anlamalarına olan etkileri tespit edilmeye

çalışılmıştır.

32 öğrencinin gruplar halinde yaptıkları I. ve II. yarıyıl deneylerinde deneye

başlamadan önce ve deneyden sonra kavram haritaları yaptırılmış ve kavramları doğru

algılama ve anlamalarına yönelik deney öncesi ve sonrası testler uygulanarak elde

edilen veriler istatistiksel olarak incelenmiştir.

Varyans analizleri (ANOVA) yapılarak kavram haritası yapmanın öğrenmeye ne

derece etkisi olduğu tespit edilmiştir. Bu yöntemle öğrencilerin kavramları tam doğru

algıladıkları ve öğrendikleri anlaşılmıştır. Öğrencilerle yarı yapılandırılmış görüşmeler

yapılmış ve bu yarı yapılandırılmış görüşmelerde kavram haritalarının nasıl yapıldığına

ve laboratuvar çalışmalarına olan katkılarına yönelik sorular sorularak cevaplar

değerlendirilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşme sonuçları da yapılan test sonuçlarını

desteklemiştir.

Sonuç olarak fen bilimleri eğitiminde laboratuvar tabanlı çalışmalarda kavram

haritaları kullanmak öğrenciyi motive edici ve heyecan verici bir öğretim yöntemi olduğu

tespit edilmiştir.

Page 114: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Bilimsel Argümantasyonla Öğrencilerin Eleştirel Düşünme

Becerilerinin Geliştirilmesi

Fitnat KÖSEOĞLU1, Ümmüye Nur TÜZÜN2 ve Uğur TAŞDELEN3

1) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

2) Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara / TÜRKİYE

3) Zirve Üniversitesi, Gaziantep / TÜRKİYE

Özet

İnternet ve medya üzerinden bilgiye ulaşımın hemen hemen sınırsız olduğu

çağımızda, bireylerin karar vermesi her zamankinden daha zor ve karmaşık hale

gelmiştir. Argümantasyon etkinlikleriyle zenginleştirilmiş fen derslerinin, öğrencilerin

sadece fen konularındaki bilgisini artırmakla kalmayıp onların akıl yürütme ve eleştirel

düşünme becerilerini geliştirerek günlük ve mesleki yaşamlarında çeşitli konularda akla

yatkın çözümler üretmelerine katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu noktadan hareketle

tasarlanmış araştırmada, 9. sınıf öğrencilerine argümantasyon etkinlikleriyle kimyasal

değişimler konusunun öğretiminin onların eleştirel düşünme becerilerine etkisi araştırıldı.

Araştırmada, Cambridge Üniversitesi’nin (2011) çalışması referans alınarak, argüman

yapılandırma; kusurlu çıkarımların farkına varma; anahtar kavram ve ifadeleri anlama ve

açıklama becerileri, geliştirilmesi hedeflenen eleştirel düşünme becerileri olarak

belirlendi. Durum çalışması şeklinde tasarlanan araştırmanın uygulama süreci, 2012-

2013 öğretim yılının birinci döneminde Ankara’da bir ortaöğretim kurumunda öğrenim

gören 18 dokuzuncu sınıf öğrencisi ile öğretim programında yer alan kimyasal değişimler

ünitesi kazanımlarına entegre biçimde yürütüldü. 12 ders saati süren uygulamanın birinci

bölümünde kimyasal değişimlerle ilgili Toulmin’ın argüman modeli odaklı argümantasyon

aktiviteleriyle öğretim yapıldı. İkinci bölümde, öğrencilerin argümanlardaki kusurlu

çıkarımları fark etmesini sağlamak için Lawson’ın argüman modeli kullanıldı. Üçüncü

bölümde ise, öğretim sürecinin öğrencilerin anahtar kavram ve ifadeleri anlama ve

açıklamasına etkisini incelemek amacı ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yürütüldü.

Araştırmada veri toplama aracı olarak kullanılan, geçerliği ve güvenirliği sağlanmış

çalışma yaprakları ve yarı yapılandırılmış görüşme formları, içerik analizinde kullanıldı.

Araştırma verilerinin analizi, argümantasyon aktiviteleri ile desteklenmiş öğretim

sürecinin öğrencilerin hedeflenen eleştirel düşünme becerilerini geliştirdiğini ve onlara,

kendilerinin ve diğerlerinin düşünme stratejilerini daha yakından izleyebilme fırsatları

sunduğunu gösterdi.

Page 115: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Rol Yapma Tekniğinin Kimya Tarihinde Bir Uygulaması:

Kimyadaki Ünlü Kadın Bilim İnsanları

Gülten ŞENDUR

Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE

Özet

Kimya tarihine genel olarak bakıldığında, başarıya ulaşmış pek çok kadın bilim

insanı olduğu görülmektedir. Ancak kimya alanındaki bilim insanları denildiğinde, akla ilk

gelen erkek bilim insanları olmaktadır. Bu çalışmada, kimya alanına katkıda bulunmuş

kadın bilim insanlarının yaşam öyküleri, bilime olan katkıları rol yapma tekniği

kullanılarak ele alınmıştır. Böylelikle, rol yapma tekniğinin öğretmen adaylarının,

kimyadaki kadın bilim insanları farkındalıklarını nasıl etkilediğinin ortaya çıkartılması

hedeflenmiştir. Bu amaçla, kimya tarihinde önemli yere sahip olan kadın bilim

insanlarından, Marie Cruie, Irene-Joliot Cruie, Dorothy Crowfoot Hodgkin, Marie Daly,

Ada Yonath, Remziye Hisar seçilmiş ve öğretmen adaylarından grup halinde bu bilim

insanlarını sınıf ortamında canlandırmaları istenmiştir. Çalışma, 2012-2013 öğretim

yılında Ege bölgesindeki bir üniversitede “Kimya tarihi ve felsefesi-II” dersini alan 34

öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Araştırma; tek grup öntest-sontest deneme modelli

olarak desenlenmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak üç açık uçlu sorudan

oluşan bir anket kullanılmıştır. Aynı zamanda, öğretmen adaylarından her derse ait

günlük yazmaları da istenmiştir. Araştırma sekiz haftada tamamlanmıştır. Veri toplama

araçlarından elde edilen bulguların nitel çözümlenmesine göre, ön-test sonuçlarında

öğretmen adaylarının kimya alanındaki ünlü bilim insanlarına verdikleri cevaplarda,

Lavoiser, Dalton ve Einsten gibi bilim insanlarının ağırlık kazandığı, sadece bir

öğrencinin Marie Cruie cevabını verdiği saptanmıştır. Son-testte bu oranın değiştiği;

Marie Cruie, Irene-Jolid Cruie ve Remziye Hisar cevaplarının ağırlıkta olduğu

görülmüştür. Öğretmen adaylarının ön-test cevaplarından, bilim insanlarının yaşamlarını

sadece bilim merkezli olarak düşündükleri, son-testte ise bilim insanlarının toplumsal

süreçlerde de önemli rol aldıkları düşüncesinin yaygın olduğu saptanmıştır. Öğretmen

adaylarının günlüklerinin analizleri ise, kadın bilim insanlarının, kimya alanına

katkılarından ve verdikleri mücadelelerden etkilendikleri göstermektedir.

Page 116: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmen ve Öğretmen Adaylarının Argümantasyona

Dayalı Kimya Derslerinde Kullandıkları Argümantasyon Süreçleri

Hasene Esra YILDIRIR1 ve Canan NAKİBOĞLU1

1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE

Özet

Argümantasyonun ürünü olan argüman, Toulmin (1958) tarafından açıklayıcı bir

sonucu, modeli ya da tahmini desteklemek ya da çürütmek için ortaya atılan teorilerin ve

kanıtların bir koordinasyonu olarak tanımlanmaktadır. Konuya dayalı olarak öğrencilerin

tartışmaları sonucunda argümanları oluşturdukları sürece, argüman oluşturma süreci

denir. Öğretmenlerin bu süreci nasıl yönettiklerinin yani öğrencileri argümantasyon

sürecine nasıl dâhil ettiklerinin bilinmesi, öğretmenlerin argümantasyonu doğru şekilde

sınıflarında uygulayıp uygulamadıkları konusunda bilgi edinmede oldukça önemlidir.

Bu çalışmada, deneyimli kimya öğretmenleri ve kimya öğretmen adaylarının

argümantasyona dayalı kimya derslerinde kullandıkları argümantasyon süreçlerinin

belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, ilk olarak kimya öğretmen ve öğretmen

adaylarına fen sınıflarında Argümantasyona dayalı derslerin nasıl

gerçekleştirilebileceğini öğretmek için bir workshop programı gerçekleştirilmiştir.

Workshop program sonrası yapılan ders gözlemleriyle, kimya öğretmen ve öğretmen

adaylarının argümantasyona dayalı ders işleyişini ne derece gerçekleştirebildikleri

belirlenmeye çalışılmıştır. Workshop çalışmasına, dört deneyimli kimya öğretmeni ve

dört kimya öğretmen adayı katılmıştır. Workshop programını tamamlanmasından sonra,

katılımcıların gerçekleştirdiği toplam 24 saat argümantasyona dayalı kimya dersleri hem

videoya kaydedilmiş hem de araştırmacılardan biri tarafından gözlenmiştir. Katılımcıların

Argümantasyona dayalı olarak gerçekleştirdikleri derslerde hangi argümantasyon

süreçlerini kullandıklarını gözlemlemek amacıyla, Simon, Erduran ve Osborne, (2006)

tarafından geliştirilen “Argümantasyon süreçlerinin kodlanması” isimli gözlem formu

kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, katılımcıların derslerinde "Argümanın tanımını

bilme", "Konuşma ve dinleme" ve “Kanıtla doğruluğunu haklı çıkarma” süreçleriyle ilgili

davranışları daha çok sergiledikleri ancak rol oynama ile tartışmaya teşvik etme ve

argümantasyon sürecini yansıtmaya yönelik herhangi bir davranışta bulunmadıkları

sonucuna ulaşılmıştır.

Page 117: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

2007 Yılı 9. Sınıf Kimya Öğretim Programındaki

Yapılandırmacılığa Dayalı Öğelerin Öğretmenler Tarafından

Algılanışı ve Uygulanışı

M. Diyaddin YAŞAR1 ve Mustafa SÖZBİLİR2

1) Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Kilis, Türkiye 2) Atatürk Üniversitesi, Erzurum, Türkiye

Özet

Bu çalışmada, 2007 yılında geliştirilen ve 2008 yılından itibaren yürürlükte olan

9.sınıf kimya öğretim programında öne çıkarılan yapılandırmacılığa dayalı öğelerin

Erzurum ili merkezi örnekleminde incelenen kimya öğretmenleri tarafından nasıl

algılandığı ve uygulamaya yansıtıldığının incelenmesi amaçlanmıştır. Böylece,

amaçlanan (intented) kimya öğretim programı ile öğretmenler tarafından algılanan

(perceived) ve gözlemlenen/uygulanan (observed) kimya öğretim programı arasındaki

uyum belirlenerek bir değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır.

Araştırmada nitel bir yöntem olan değerlendirici durum çalışması (evaluative case

study) yöntemi kullanılmıştır. Erzurum il merkezinde uygun örnekleme yöntemi ile

seçilmiş 23 kimya öğretmeni ile yüz yüze görüşülmüş ve bu öğretmenlerden 5 tanesinin

de dersleri 68 saat süreyle gözlenmiştir. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar

tarafından geliştirilen yarı-yapılandırılmış “Öğretmen Görüşme Formu (ÖGF)” ve “Kimya

Dersi Yapılandırmacı Ortam Gözlem Formu (KDYOGF)” kullanılmıştır. Gözlem ve

görüşmelerden elde edilen verilere içerik analizi yapılmıştır.

Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, kimya öğretim programında öne

çıkarılan yapılandırmacılığa dayalı öğelerin kimya öğretmenleri tarafından yeterli

düzeyde algılanamadığı ve bu öğelerin geleneksel bir anlayışla uygulamaya

yansıtılmaya çalışıldığı saptanmıştır. Sonuçta amaçlanan kimya öğretim programı ile

öğretmenler tarafından algılanan ve gözlemlenen (uygulanan) kimya öğretim programı

arasında ciddi bir uyumsuzluk tespit edilmiştir. Öte yandan kimya öğretim programının

uygulanmasında yapılandırmacı anlayış yerine daha çok geleneksel anlayışın hâkim

olduğu belirlenmiştir. Bunun sebebi olarak amaçlanan kimya öğretim programındaki

yapılandırmacılığa dayalı öğelerin öğretmenler tarafından yeterli düzeyde

algılanamaması veya kısmen algılanmasının temel faktörlerden biri olduğu

düşünülmektedir. Kimya öğretim programının etkili bir şekilde uygulanabilmesi için

öncelikle öğretmenler tarafından uygun, yeterli ve doğru bir şekilde anlaşılması ya da

algılanması ve aynı zamanda da eğitim sistemi, sınav sistemi ve fiziki şartlar vb. diğer

öğelerin de buna paralel olarak düzenlenmesinin gerektiği söylenebilir.

Page 118: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Ortaokul Fen ve Teknoloji Derslerinde Bazı Kimyasal

Kavramların Anlaşılma Düzeylerinin Tesbiti

İlhami CEYHUN1, Arife SOYLU1 ve Zafer KARAGÖLGE1

1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, ortaokul öğrencileri tarafından Fen ve Teknoloji

derslerindeki bazı kimyasal kavramların anlaşılma düzeylerini tespit etmektir. Öğretim yılı

içinde Bingöl ilinde yer alan ortaokullarda 862 öğrenci bu çalışmaya katılmıştır.

Araştırmada veri toplama aracı olarak iki bölümden oluşan bir test kullanılmıştır.

Hazırlanan test, ön test ve son test olarak uygulanmıştır. Ayrıca, daha fazla veri almak

test sonuçlarını desteklemek için için randam usulü seçilen 60 öğrenci ile yarı

yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Sınıflar arası karşılaştırmalar yapılmış ve ortaya

çıkan farklılıkların nedenleri araştırılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 16,0 paket

programıyla değerlendirilmiştir. Sınıf başarıların karşılaştırılması sonucunda sınıf

seviyeleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı anlaşılmıştır. Fakat kız öğrenciler, son

testte erkek öğrencilere göre daha başarılı olduğu tespit edilmiştir. Yarı yapılandırılmış

görüşmeler de araştırma bulgularını desteklemiştir.

Sonuçta, öğrencilerin bir kısmının konuyu iyi kavramasına karşılık bazılarının

anlamlı bir şekilde kavrayamadıkları, zihinlerinde ilişkilendiremedikleri tespit edilmiştir.

Elde edilen sonuçlara dayalı olarak bazı önerilerde bulunulmuştur.

Page 119: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Fen ve Teknoloji Öğretimi Dersinde Öğrenme Amaçlı Yazma

Aktivitesi Olarak Mektup Yazma Etkinliğinin Incelenmesi

Yakup DOĞAN1, Nail İLHAN1, Mustafa ÖZDEN2

1) Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Kilis / TÜRKİYE

2) Adıyaman Üniversitesi, Adıyaman / TÜRKİYE

Özet

Öğrenme amaçlı yazma aktiviteleri fen derslerinde öğrencilerin zihinsel

süreçlerinin gelişmesine katkı sağlayan önemli bir öğretim aktivitesidir. Ayrıca öğrenme

amaçlı yazma etkinlikleri öğrencilerin daha iyi iletişim kuran bireyler olmaları için onlara

yardımcı olmakta, çeşitli akademik disiplinler ve uzmanlık alanlarında gerekli görülen

yazma türlerine daha fazla alışmalarını sağlamaktadır. Yazma etkinliği, öğrencilerin kritik

düşünmelerine ve yeni bilgi dağarcığı oluşturmalarına yardımcı olmaktadır (Klein, 1999).

Günel, Uzoğlu ve Büyükkasap (2009), öğrenme amaçlı yazma aktivitesinde;

yazma konusu, yazma türü, yazma amacı, yazma muhatabı ve metin üretim metodu

olmak üzere beş bileşenin olduğunu belirtmişlerdir. Doğan ve Çavuş (2008) tarafından

yapılan bir çalışmada, yazma etkinliği uygulaması yapan öğrencilerin bilgiyi özetlemeyi;

bilimsel düşünceleri kendi cümleleriyle ifade ederek sıralamayı ve bir konudaki ana

düşünceleri ilişkilendirmeyi öğrendikleri ifade edilmiştir.

Bu çalışmanın amacı, fen ve teknoloji öğretimi dersinde öğrenme amaçlı yazma

aktivitesi olarak mektup yazma etkinliğinin öğretmen adaylarının görüşlerine göre

incelenmesidir. Bu amaçla öğretmen adaylarının görüşlerini ortaya çıkarmak için nitel bir

araştırma yapılmıştır. Sınıf öğretmenliği üçüncü sınıfta okuyan öğretmen adaylarına 2

haftalık uygulama yapılmıştır. Bu uygulamalarda öğretmen adaylarından öğrenci

velilerine yönelik olarak “yapılandırmacılık” ve “bilimsel süreç becerilerine” ilişkin iki tane

bilgilendirici mektup yazmaları istenmiştir. Araştırmanın uygulamasına, Kilis 7 Aralık

Üniversitesi Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi sınıf öğretmenliğinde okuyan 120 üçüncü

sınıf (normal ve ikinci öğretim) öğrencisi katılmıştır. Araştırmada veriler, öğretmen

adaylarına Fen ve Teknoloji Öğretimi dersi kapsamında yaptıkları yazma aktiviteleri

konusunda görüşlerini açıklamaları istenen açık uçlu bir soruya verdiği yanıtlar

kullanılarak toplanmıştır. Öğretmen adaylarının cevapları içerik analizi yapılarak

çözümlenmiş, verilerin yüzde ve frekans değerleri hesaplanmıştır. Verilerin analiz

edilmesi sonucu öğretmen adaylarının görüşlerinin; öğrenme amaçlı yazma

aktivitelerinin öncelikle kendi alan bilgilerini geliştirdiği, öğretim teknikleri açısından bir

çeşitlilik sağladığı, pedagojik formasyonlarına katkı sağladığı, öğretim sürecini daha

yararlı kıldığı ve öğretim sürecine aile katılımını sağladığı şeklindeki olumlu alt

başlıklarda toplandığı ortaya çıkmıştır.

Page 120: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

İlköğretim 8. Sınıf Öğrencilerinin Geri Dönüşüm ile İlgili

Farkındalıkları ve Geri Dönüşüm Uygulamaları

Gamze DOLU1 ve Banu TEMİZ1

1)

Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE

Özet

İnsanoğlunun doğadaki kaynakları bilinçsizce tüketmesi ve çevreye verdiği zararlı

atıkların oluşumuyla meydana gelen çevresel sorunlar, günümüzde fark edilmeye

başlanmıştır. Bu sorunları önlemek amacıyla yapılan çalışmalar sonucunda, öğrencilerde

çevresel sorunlara farkındalık yaratmak ve geliştirmek adına çevre ile ilgili güncel

konular Fen ve Teknoloji ders kitaplarında geniş yer bulmaya başlamıştır. Geri

dönüşümde, Fen ve Teknoloji ders kitaplarında yer alan ve mutlaka incelenmesi gereken

önemli konulardan bir tanesidir. İlköğretim öğrencilerinin geri dönüşüm konusundaki

farkındalıklarını belirlemek ve geri dönüşüm adına okulda ve ailede neler yaptıklarını

araştırmaktır. Bu araştırma, 2012-2013 öğretim yılında, Balıkesir merkez de yer alan iki

ilköğretim okulunun 8. sınıfında öğrenim gören 200 öğrenciyle gerçekleştirilmiştir.

Çalışmada, veri toplama aracı olarak 3 adet açık uçlu sorudan oluşan bir ölçme aracı

geliştirilmiştir. İlk sorunun amacı; öğrencilerin geri dönüşüm kavramı hakkında bilgi

sahibi olup olmadıklarını ortaya çıkarmaktır. İkinci sorudaki amaç; öğrencilerin okul

ortamında geri dönüşümle ilgili yaptıkları çalışmaları incelemektir. Üçüncü sorunun

amacı ise; öğrencilerin geri dönüşüm adına aileleriyle birlikte neler yaptıklarını

araştırmaktır. Öğrencilerin teste verdikleri cevaplar için içerik analizi yapılmıştır.

Öğrencilerin test sorularına verdikleri cevaplar incelendiğinde; 1. soru için ‘tekrar

kullanma’, ‘tasarruf etme’, ‘işleme’, ‘çevreyi, doğayı koruma’ ve ‘malzemeler’ kategorileri,

2. ve 3. soru için ‘sınıflandırarak toplama’, ‘eski kitapları değerlendirme’, ‘atıkları

değerlendirme’ ve ‘faaliyet yok’ kategorileri oluşturulmuştur.

Page 121: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmen Adaylarının Bilimsel Tartışma Seviyelerinin

İncelenmesi

Nilgün DEMİRCİ1, Ziya KILIÇ2 ve Ömer GEBAN1

1) Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

2) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Bilimsel tartışma yöntemi, bilim insanlarının izledikleri yolu temel alarak, araştırıcı

sorgulayıcı bir bakış açısı geliştirmeye olanak sağlaması ve bu sayede bilimsel bilginin

kazanılmasında oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmanın amacı kimya öğretmen

adaylarının fen sınıflarındaki bilimsel tartışma etkinliklerine nicel ve nitel katkılarının ve

süreç boyunca bilimsel tartışma seviyelerinin incelenmesidir. Çalışmada kullanılan

veriler, bilimsel tartışma etkinliklerinden elde edilen yazılı dokümanlar, bilimsel tartışma

etkinlikleri sırasındaki video kayıtları ve yarı yapılandırılmış görüşmelerdir. 27 kimya

öğretmen adayının yer aldığı bu çalışma yaklaşık 10 hafta sürmüştür. Bilimsel tartışma

etkinlikleri 6 farklı genel kimya konusunu kapsayacak şekilde ders kitapları, çeşitli

yardımcı materyaller ve dersi yürüten öğretim görevlisinin katkıları ile hazırlanmıştır.

Elde edilen veriler sınıflandırılmak üzere iki araştırmacı tarafından birbiriden bağımsız

analiz edilerek kodlanmış ve karşılaştırılmıştır. Çalışmanın güvenirliği için araştırmacılar

arası tutarlık hesaplanarak Kendall’ın uyum katsayısı 0,80 olarak hesaplanmıştır.

Bilimsel tartışma analizleri, Toulmin’in bilimsel tartışma modeli esas alınarak, 5 ana

bileşenin (veri, iddia, gerekçe, destek ve çürütme) bilimsel tartışma içerisindeki bulunup

bulunmadığı ve buna karşılık gelen 6 tartışma seviyesi (Seviye 0, Seviye 1, Seviye 2,

Seviye 3, Seviye 4 ve Seviye 5) altında incelenerek nitel ve nicel olarak

gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda kimya öğretmen adaylarının bilimsel tartışma

seviyelerinin süreç boyunca geliştiği ve daha kaliteli tartışmalar gerçekleştirdikleri

saptanmıştır. Bilimsel tartışma etkinlikleri süresince, ilk üç etkinlik ve son üç etkinliğin

tartışma analizleri karşılaştırıldığında, kimya öğretmen adaylarının hiç bir veri içermeyen

yahut yalnızca iddia içeren 0. Seviye ve 1.Seviye tartışmalarının azaldığı (%16-%5),

bunun yanı sıra ikiden fazla bileşen içeren kaliteli tartışmaların yer aldığı 3. Seviye (%16-

%24) ve 4. Seviye (%4-%11) tartışmalarının arttığı saptanmıştır.

Page 122: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin “Metallerin Elektrik

İletkenliği” Konusundaki Kavram Yanılgıları

Abdullah AYDIN1 ve Hülya ÖZTÜRK1

1) Ahi Evran Üniversitesi, Kırşehir / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmada, Ahi Evran Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Fen Bilgisi Öğretmenliği

programı dördüncü sınıf öğrencilerinde “metallerin elektrik iletkenliği” konusuna yönelik

bazı kavramlar ile ilgili kavram yanılgıları belirlenmiştir. Çalışmanın örneklemini Fen

Bilgisi Öğretmenliği programı dördüncü sınıflarında okuyan 67 öğrenci oluşturmuştur. Bu

öğrencilerin “metallerin elektrik iletkenliği” konusuna yönelik olası kavram yanılgılarını

tespit etmek amacıyla; açık uçlu anket sorusu veri toplama aracı olarak hazırlanmıştır.

Bu sorunun geçerliliği fizik alan ve kimya alan eğitimi uzmanlarınca incelenerek

sağlanmıştır. Bu çalışmada, örnek olay (özel durum) yaklaşımı kullanılmıştır. Araştırma

2012-2013 eğitim-öğretim yılının bahar döneminin sonunda ders saatinde uygulanmıştır.

Öğrenciler tarafından soruya verilen cevapların analizinde bilimsel cevapları içeren bir

cevap anahtarı hazırlanmıştır. Bu cevap anahtarına göre öğrencilerin soruya verdikleri

cevaplar fizik alan ve kimya alan eğitimi uzmanlarınca analiz edilmiştir. Örneklemin soru

bazında cevaplarının incelenmesinde yüzde ve frekanslardan faydalanılmıştır. Kısaca,

elde edilen veriler hem nitel hem de nicel olarak analiz edilmiştir. Yapılan analiz

sonucunda; Elektriği telde enerjinin taşıdığını düşünüyorum (%7,46), elektriğin

titreşimlerle taşındığını düşünüyorum (% 32,80), elektriğin kablo-tel ile taşındığını

düşünüyorum (%8,96), elektriğin taneciklerle taşındığını düşünüyorum (%1,49),

elektriğin” + ve – “yükler sayesinde taşındığını düşünüyorum (%2,99), elektriğin domino

taşları gibi taşındığını düşünüyorum (% 2,99), elektriğin öteleme hareketi ile taşındığını

düşünüyorum (% 2,99), elektriğin küçük top gibi taşındığını düşünüyorum (% 1,49),

şeklinde kavram yanılgıları tespit edilmiştir.

Bu yanılgıları ortadan kaldırmak için fen eğitimcilerinin kavram yanılgılarının

tespiti konusunda duyarlı olmaları, yukarda belirtilen yanılgılardan haberdar olmaları ve

bu yanılgıları giderici yönde eğitim vermeleri önerilebilir.

Page 123: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Öğrenme Nesnelerinin Sorgulama-Temelli Kimya Eğitimine

Uyarlanması: Faz Diyagramları

Murat KAHVECİ

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale / TÜRKİYE

Özet

Faz diyagramları üzerine öğrencilerin kavram bilgisi, hem ölçek geliştirme hem de

kavramsal öğrenme perspektifi ile diğer bir çalışmada UKEK 2013 Kongresine

sunulmuştur. Faz diyagramlarının kavramsal öğrenme açısından incelenmesi çalışma

sonuçlarına dayanarak; öğrencilerin faz diyagramlarını kavramsal öğrenmelerine

yardımcı olmak amacı ile günümüz eğitim teknoloji çözümlerinden faydalanılması

düşünülmüştür. Bu sunumda, öğrenme nesnelerinin kimya eğitimine uyarlanması ve

öğrenme nesnelerinin sorgulama-temelli kimya eğitimini destekler mahiyette

hazırlanması modeli ele alınacaktır. Adım adım teknoloji geliştirme safhaları

gösterilecek; program gereksinimleri pratikte uygulanabilecek tarzda paylaşılacaktır.

Öğrenme nesnelerinin planlanması, dayandığı prensipler ve sorgulama-temelli öğrenme

modeline entegrasyonu, taksonomiler ve öğrenme kuramları bağlamında irdelenecektir.

Faz diyagramları konusunu öğreten bir öğrenme nesneleri modülü sunularak; pedagojik

temelleri öğrenci-sistem, öğrenci-içerik, ve öğrenci-öğretmen etkileşim potansiyelleri

açısından ele alınacaktır. Bu sayede, özünde öğrencinin eğitim teknolojisi desteği ile

sorgulama-temelli modele uygun kendi kendine öğrenebileceği bir sistemin üretilmesi ve

bireysel öğrenimin en üst düzeyde yönetilebilmesi (otomasyon ile seviye tespiti ve içerik

üretilmesi gibi) sağlanmış olacaktır. Günümüzde öğrenme nesneleri interaktif öğrenmeyi

destekleyen en son gelişmeleri içeren çerçeveler olarak gelişmektedir. Literatürde

öğrenme nesnelerinin geliştirilmesi ve fizikokimya gibi ileri düzey teorik ve soyut bilgilerin

bireysel ölçekte öğretilmesi çalışmaları oldukça kısıtlıdır. Bu nedenle bu çalışma kimya

eğitimi literatüründe yer alabilecek önemli bir potansiyeli içermektedir.

Page 124: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmen Adaylarının Maddenin Tanecikli Yapısını

Anlama Düzeylerinin Modellerin Doğasını Anlamaları Üzerine

Etkisinin Model-Tabanlı Öğrenme Ortamında İncelenmesi

Emine ADADAN

Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul, TÜRKİYE

Özet

Bu çalışma, model-tabanlı öğrenme ortamında hizmet-öncesi kimya öğretmen

adaylarının maddenin tanecikli yapısını ve bilimsel modellerin doğasını anlamalarındaki

değişimi incelemektedir. Çalışma ayrıca, model-tabanlı öğrenme ortamı öncesinde

öğretmen adaylarının maddenin tanecikli yapısını anlama düzeylerinin, onların model-

tabanlı öğrenme-öğretme süreci öncesi ve sonrasındaki bilimsel modellerle ilgili

anlamalarını nasıl etkilediğini araştırmaktadır.

Bu çalışma yarı-deneysel olarak tasarlanmış olup öntest-sontest karşılaştırmalı

grup deseni kullanılmıştır. Çalışma kimya öğretmenliği programı 3. sınıf öğrencilerinin

almış olduğu "Kimya Eğitimi Laboratuvar Uygulamaları" dersinde toplam 45 öğrenciyle

gerçekleştirilmiştir. Veri toplama araçları; açık uçlu sorular içeren "Maddenin Tanecikli

Yapısı-Tanı Soruları (MTY-TS)" ölçek ve öğrencilerin modellerin doğası hakkındaki

görüşlerini tespit etmek amacıyla hazırlanmış likert-tip anketten oluşmaktadır.

Çalışmanın bir parçası olarak, katılımcıların tümü 12 ders saati süren maddenin tanecikli

yapısı üzerine model-tabanlı öğrenme sürecini tamamlamıştır. Öğrencilerin herbir

ölçekten elde edilen toplam puanları eşleştirilmiş örneklem t-testi kullanılarak, öntesten

sonteste maddenin tanecikli yapısını ve modellerin doğasını anlamalarında değişiklik

olup olmadığı test edilmiştir. Ayrıca, öğrencilerin ön-MTY-TS ölçeğinden aldıkları puanlar

sıralanmış ve katılımcı grubun medyan puanı bulunmuştur. Medyan puanı ve altındaki

öğrenciler "Alt-MTY Grubu", medyan puanının üzerindeki öğrenciler "Üst-MTY Grubu"

oluşturmuştur. Daha sonra bu grupların ön ve son-testlerdeki modellerin doğasını

anlama puanlarının ortalamaları bağımsız örneklem t-testi kullanılarak karşılaştırılmıştır.

Yapılan t-test bulguları öğretmen adaylarının maddenin tanecikli yapısını ve

modellerin doğasını anlamalarının model-tabanlı öğrenme ortamında değişerek, bilimsel

anlamaya doğru ilerlediğini göstermiştir. Model-tabanlı öğrenme öncesi, alt-MTY grubu

ve üst-MTY grubu arasında modellerin doğasını anlamaları bakımından istatiksel bir

farklılık gözlenmezken, model-tabanlı öğrenme sonrası alt-MTY ve üst-MTY grupları

arasında modellerin doğasını anlamaları bakımından istatistiksel anlamlı fark

bulunmuştur. Üst-MTY grubunun modellerin doğasını anlamalarının, alt-MTY grubuna

göre, daha ileri düzeyde olduğu saptanmıştır.

Page 125: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

9. Sınıf Öğrencilerinin Fiziksel Değişme ve Kimyasal Değişme

Konularını Anlamalarında ve Gösterimlerinde Animasyonların ve

Süreç Aşamalı Resimlerin Kullanılmasının Karşılaştırılması

İlkay Buket ATAÇ ÖZDEMİR1 ve Filiz KABAPINAR1

1) Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE

Özet

Kimya Eğitimi alanında yapılan araştırmalar öğrencilerin fiziksel değişme ve

kimyasal değişme kavramlarını ayırt etmede zorlandıklarını göstermektedir (Taber,

2002). Ben – Zvi, Eylon ve Silberstein (1987) öğrencilerin kimyasal değişimi anlamada

yaşadıkları zorluklara işaret etmişler, bu kavramın anlaşılmasında kimyasal tepkimelerde

mikroskobik düzeydeki etkileşimlerin anlaşılmasının önemini vurgulamışlardır.

Animasyonlar kimya ile ilintili kavramların gözlenebilir (makroskopik), moleküler ve

sembolik düzeyleri arasında geçiş yapabilmeyi desteklemekte ve öğrencilerin moleküler

düzeyde olan etkileşimleri gözlerinde canlandırmalarını sağlamaktadır. Moleküler

düzeydeki dinamik etkileşimler, kimyasal süreçteki değişimi tanımlayan kronolojik olarak

sıralanmış statik görseller serisinden oluşan süreç aşamalı resimler ile de sunulabilir. Bu

çalışmada, animasyonlar ile süreç aşamalı resimlerin öğrencilerin fiziksel ve kimyasal

tepkimeleri anlamalarına etkilerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.

Burada yer alan gruplardan birine hal değişimleri, kimyasal değişme ve çözünme

kavramları ile ilgili animasyonlar içeren bir öğretim uygulanmıştır, diğer grupta aynı

konular süreç aşamalı resimler kullanılarak öğretilmiştir. Her iki öğretimin etkisini ölçmek

için İstanbul’da bulunan bir Anadolu Lisesi’nde iki farklı sınıfta okumakta olan 9. sınıf

öğrencilerinden oluşan 50 öğrencinin katılımı ile ön deneysel araştırma deseni (öntest –

sontest deseni) kullanılarak ölçüm yapılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak

kullanılan ölçek makroskopik, moleküler ve sembolik gösterimleri içeren açık uçlu

sorulardan oluşmaktadır. Verilerin değerlendirilmesinde ilişkisiz örneklemler için t-test

analizi kullanılmıştır. Öğrencilerin ölçekteki sorulara vermiş oldukları yanıtların içerik

analizi yapılarak düşünme biçimleri ortaya çıkarılmıştır. Sonuçlar, her iki öğretimin

öğrencilerin moleküler düzeyi anlamalarına ve tanecikler arasındaki etkileşimleri

göstermelerine etkisi olduğunu göstermektedir. Animasyonların kullanılamadığı

durumlarda süreç aşamalı resimler uygun bir öğretim aracı olarak önerilmektedir.

Page 126: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Doğru Bilgiye Ulaşma Üzerine Bir Araştırma; Sorgulama Temelli

Öğrenmenin Hayatımızdaki Yeri ve Önemi

Şule AYCAN1 ve Zeynep Kübra ARSLAN1

1) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla / TÜRKİYE

Özet

Araştıran, sorgulayan bireyler yetiştirmek, bilgiye körü körüne inanma yerine,

doğruluğunu ispat yönünde ilerleyen bir yaşam biçimi, hayat felsefesi oluşturmak ileri

toplumların hedeflerindendir.

Bu çalışmanın amacı; öğretmen adaylarının hazır işlenmiş kuru gıdalar, içme suyu,

kozmetikler gibi ürünlerin ambalajlarında yazan analiz sonuçlarına inanç düzeylerinin

saptanmasıdır.

Çalışmanın evrenini Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi (MSKÜ)

Fen bilgisi Öğretmenliği Programında öğrenim görmekte olan 2. ve 4. sınıf öğrencileri ile

yüksek lisans öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklemi ise MSKÜ Eğitim Fakültesi Fen

bilgisi Öğretmenliği Programında öğrenim görmekte olan ikinci (10) ve dördüncü (17)

sınıf öğrencileri ile aynı programın yüksek lisans (4) öğrencileri olmak üzere toplamda 31

öğretmen adayıdır.

Araştırma yöntemi olarak yarı deneysel desen seçilmiş olup, deneyler

katılımcılara gösteri şeklinde sunulmuştur. Araştırmada; öğrencilere konu ile ilgili ön test

ve son test uygulanmış olup verileri SPSS 20.0 paket programından yararlanılarak

betimsel istatistik sonuçlar elde edilmiştir. Ön test verilerine göre MSKÜ Eğitim Fakültesi

Fen Bilgisi Öğretmenliği Programında ikinci sınıf ikinci dönem seçmeli ders olarak verilen

“Tüketici Kimyası” dersini alan öğrencilerin tükettikleri ürünleri alırken genellikle etiketine

özellikle de son kullanma tarihine baktıkları saptanmıştır. Bir kısım öğretmen adayı,

içeriğinde zararlı madde bulunsa bile bunun etikete yazılmadığına inanmaktadır.

Çalışmanın katılımcıları, özellikle gıda ürünlerinde etiketlerin ürünün içeriğini eksik veya

yanlış yansıttığını düşünmektedir.

Çalışmada kullanılan gösteri deneyinin analiz sonuçları, laboratuvar ortamında

aletli ve klasik analiz yöntemleriyle test edilmiştir. Uygulamalar sonunda ambalaj

üzerindeki bazı bilgilerin deney sonuçları ile tutarlı olmaması, çalışmanın örneklemini

oluşturan öğretmen adaylarının gündelik hayatta karşılaştıkları birçok ürün yelpazesine

karşı bilinçlenmesinde önemli katkı sağlamıştır.

Page 127: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Sorgulamaya Dayalı Öğretime Uygun Düzenlenmiş

Laboratuar Deneyi

Aydın KIZILASLAN1, Nurtaç CANPOLAT1 ve Mustafa SÖZBİLİR1

1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum/ Türkiye

Özet

SDÖ öğrenci sorgulama becerilerini üst seviyeye çıkaran ve öğrencinin bir bilim

adamı bakış açısıyla sorunlara yaklaşmasını sağlayan bir yöntemdir. SDÖ’ de

öğrencilerin araştırma sorusu geliştirip ya da geliştirilen araştırma sorusu üzerinden

hipotez kurarak, verileri toplayarak, elde ettiği verilerin analizinden bir sonuca ulaşması

veya yaklaşması beklenmektedir. Bu çalışmada SDÖ yöntemine uygun olarak

hazırlanan laboratuvar etkinliği sonunda öğrencilerin SDÖ yöntemine dair görüşleri

analiz edilmiştir. Bu amaçla SDÖ’ ye uygun olarak bir laboratuvar etkinliği geliştirilmiş ve

SDÖ ve geleneksel yöntemle uygulanan laboratuvar deneyinin ardından öğrencilerin

SDÖ’ ye karşı yaklaşımları irdelenmiştir. Bu çalışma iki basamaktan oluşmaktadır. Birinci

basamak SDÖ’ ye uygun olarak bir deney tasarlanmıştır. Bu deney NaOH, Na2(CO3),

NaHCO3 ve bunların herhangi birinin karışımlarının seyreltik hidroklorik asit ile

titrasyonudur. İkinci basamak ise Analitik kimya laboratuvarı dersinde hazırlanan bu

deneysel aktivite sonunda öğrencilerin sorulamaya dayalı öğrenme yöntemine ilişkin

görüşleri araştırılmıştır. Bu amaçla bahar dönemi analitik kimya dersini alan kimya

eğitimi öğrencilerinin daha önce geleneksel laboratuvar yöntemi olarak bilinen

“cookbook” yöntemini göz önünde bulundurarak sorgulamaya-dayalı laboratuvara

yöntemine karşı görüşlerinde ne tür bir değişiklik olduğunu irdelemek adına yarı

yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir.

Sonuç olarak sorgulamaya-dayalı laboratuvar etkinliğinin öğrencilerin bilimsel

süreç becerilerinin gelişmesine ve ayrıca fen bilimine karşı yaklaşımlarında -kendilerini

bilim adamı gibi probleme cevap aradıklarını hissettiklerinden dolayı- önemli bir değişiklik

olduğu gözlenmiştir. Bu süreç içerisinde en göze çarpan sonuç ise öğrencilerin bütün

laboratuvar etkinliklerinin bu şekilde tasarlanmasını istemeleridir. Ayrıca SDÖ yönteminin

etkili olabilmesi açısından hazırlanan deneysel etkinliklerinin fazla uzun olmamasına

özen gösterilmesi gerekmektedir. Çünkü öğrencilerinin süreç boyunca motive

olabilmeleri açısından ve sonucu bulmaya yönelik olan heyecanlarının üst seviyede

olabilmesi açısından deney sürelerinin kısa tutulmasına özen gösterilmelidir.

Page 128: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Fiziksel ve Kimyasal Değişimi

Anlama Biçimleri

Filiz KABAPINAR1 ve Candan CENGİZ2

1) Marmara Üniversitesi, İatanbul / TÜRKİYE

2) Sakarya Üniversitesi, Sakarya / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, fen bilgisi öğretmen adaylarının fiziksel ve kimyasal

değişim kavramlarını nasıl algıladıkları, değişimin türüne nasıl karar verdikleri ve

kimyasal bağları kavramsal bir model olarak kullanıp kullanamadıklarını belirlemektir.

Araştırmada, fen bilgisi öğretmen adaylarına gündelik yaşamlarında sıkça karşılaştıkları

bazı olaylar sunulmuş, bu olayların geçirdiği değişimi fiziksel ya da kimyasal olarak

sınıflandırmaları ve değişmeye neden olan bu olayların nasıl gerçekleştiğini maddenin

yapısında bulunan kimyasal bağlar ile açıklamaları istenmiştir. Çalışmada nicel araştırma

desenlerinden tarama modeli kullanılmakla birlikte, veri toplama aracı olarak öğrencilerin

sahip olduğu düşünce biçimlerini ve nedenlerini ortaya çıkarabilecek kavramsal açık uçlu

sondaj sorularından oluşan bir anket kullanılmıştır. Ayrıca, fen bilgisi öğretmen

adaylarının yazılı yanıtlarının anlaşılmadığı durumlarda yanıtlara ilişkin görüşmeler de

yapılmıştır. Bilgi öznel olduğuna ve bireyler arasında farklılık gösterdiğine göre,

araştırmada yer alan örneklem - nicel anlamda evreni temsil eder biçimde seçilmiş dahi

olsa- evrene genellenemez. Bu çerçevede, araştırmada nicel araştırmalarda olduğu

şekliyle bir evren ve örneklem tayinine gidilmemiştir. Bununla birlikte, Sakarya

Üniversitesi İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalı’nda farklı öğretim

türlerinde öğrenim gören öğrencilerin düşünce biçimlerini örneklemesi bakımından,

üçüncü ve son sınıf (n=2) fen bilgisi öğretmen adayları, araştırmanın örneklemini

(n=114) oluşturmuştur. Ölçek sorularından elde edilen verilerin analizinde kategorileme

sistemi önceden belli olmayan analiz yöntemi kullanılmıştır (Driver ve Erickson, 1983).

Analiz sonuçları, fen bilgisi öğretmen adaylarının değişimin türüne karar vermek için

çoğunlukla geri dönüşümlülük kavramını ya da maddenin özelliğindeki değişimi

kullanmıştır. Soruda sunulan olaydaki değişimi maddenin kimyasal bağlarındaki değişim

ile açıklamaları istendiğinde fen bilgisi öğretmen adaylarının bazı değişimleri kimyasal

bağlar ile açıklayabildiği (örneğin, kaynamakta olan sudaki değişim) ancak bazı

değişimleri (örneğin, oksijenin suda çözünmesi) açıklamakta kimyasal bağları kavramsal

bir model olarak kullanmakta başarısız oldukları belirlenmiştir.

Page 129: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmen Adaylarının Farklı Sunum Türleri Arasında

Geçiş Yapabilme Düzeyi

Bilge ORBAY1, Bülent PEKDAĞ1 ve Nursen AZİZOĞLU1

1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE

Özet

Mevcut çalışma ile kimya öğretmen adaylarının (i) farklı bilgi sunum türleri (tablo,

şekil, grafik, sembolik gösterim, vb.) arasında geçiş yapabilme düzeyi ve (ii) farklı sunum

türleri arasında geçiş yapabilme başarı puanları ile sınıf seviyeleri arasındaki ilişki tespit

edilmek istenmiştir. Araştırma, Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Kimya

Öğretmenliği 1., 2., 3., 4. ve 5. sınıfında öğrenim gören toplam 125 öğrenci ile

yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafında geliştirilen 4 seçenekli

20 çoktan seçmeli sorudan oluşan akademik başarı testi örneklemi oluşturan öğrencilere

uygulanmıştır. Akademik Başarı Testinin içeriği, üniversite 1. sınıf genel kimya dersi

kapsamında gazlar konusunda öğretilen bilgiler ile sınırlandırılmıştır. Genel kimya dersini

okutan ve kimya eğitimi alanında uzman 2 öğretim üyesinin görüşlerine başvurularak

testin geçerliliği sağlanmıştır. Testin Cronbach alpha güvenilirlik katsayısı 0,79 olarak

hesaplanmıştır. Veri analizinde hem betimsel hem de çıkarımsal istatistiksel çalışmalar

yapılmıştır. Elde edilen bulgular ışığında, kimya öğretmen adaylarının farklı bilgi sunum

türleri arasında geçiş yapabilme düzeyi testin genelinde orta seviyede (X=10,35)

bulunmuştur. Ayrıca, her bir farklı bilgi sunum türleri arasında geçiş yapabilme düzeyi de

orta seviyede olduğu tespit edilmiştir (elde edilen en düşük ve en yüksek ortalama

puanlar sırasıyla; X=1,55 ve X=2,37 dir). Öğrencilerin sözel ifade türünde verilen bilgileri

sembolik gösterim türünde bilgilere dönüştürmede en çok başarılı olduğu (öğrencilerin

%59,2’si), şekil türünde verilen bilgileri grafik türünde bilgilere dönüştürme ise en az

başarılı olduğu (öğrencilerin %38,8’i) gözlenmiştir. Diğer taraftan, kimya öğretmen

adaylarının farklı sunum türleri arasında geçiş yapabilme başarı puanları ile sınıf

seviyeleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir

[F(4,120)=5.554, p<.05].

Page 130: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Öğretmen Adaylarının Teknoloji Destekli Bilimsel Araştırmaya

Yönelik Görüşleri

Muammer ÇALIK1, Ayşe AYTAR2 ve Tuğçe KOLAYLI3

1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon /TÜRKİYE

2) Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Rize / TÜRKİYE

3) MEB, İdil Yatılı Bölge Ortaokulu, Şırnak / TÜRKİYE

Özet

21. yüzyılın teknoloji çağı olmasından dolayı, Milli Eğitim Bakanlığının

gerçekleştirdiği FATİH gibi projelerle öğretmenlerin teknolojiyi derslerine adapte etmeleri

ve en üst düzeyde yararlanmaları beklenmektedir. Dolayısıyla, öğretmen adaylarına da

lisans eğitimleri sırasında Teknoloji Destekli Bilimsel Araştırma (TEDBA) yapabilme,

sorgulama, paylaşma ve iletişim kurma becerilerinin kazandırılması gerekmektedir. Bu

becerileri kazandırmak için 110K109 kodlu TÜBİTAK projesinde, TEDBA modeli ve

yenilikçi teknolojiler (Texas Instrument-84, Calculator Based Laboratory, Sensörler,

GPS, Logger Pro Yazılımı gibi) Çevre Kimyası dersinde kullanılarak tanıtılmış ve fen

öğretimine nasıl adapte edileceği örneklendirilmiştir. Aynı zamanda öğretmen

adaylarından da bu yenilikçi teknolojileri ve TEDBA modelini öğretmenlik uygulamasında

ve çevre kimyası projesi hazırlamada kullanmaları istenmiştir. Bu çalışmada öğretmen

adaylarının TEDBA modeline adapte olmada kendilerinin, arkadaşlarının ve dersi veren

öğretim üyesinin deneyimlerini nasıl yorumladıkları araştırılmıştır. Çalışma 2011-2012

eğitim-öğretim yılının bahar döneminde KTÜ Fatih Eğitim Fakültesinde Fen Bilgisi

Öğretmenliği programında öğrenim gören ve Çevre Kimyası seçmeli dersini alan 117

son sınıf öğretmen adayıyla yürütülmüştür. Bu öğretmen adayları arasından seçilen 15

öğretmen adayı (alt, orta ve üst düzeylerden 5’er öğretmen adayı) ile gerçekleştirilen yarı

yapılandırılmış mülakatlarla çalışmanın verileri elde edilmiştir. Çalışmada öğretmen

adaylarının büyük bir çoğunluğunun fen öğretiminde teknolojiyi kullanma konusunda

kendilerini yeterli gördükleri ve bilgisayar, sensör, telefon gibi teknolojik araçları

kullandıkları ortaya çıkmıştır. Bu durum, TEDBA modelinin, öğretmen adaylarının fen

öğretiminde teknolojiyi etkili şekilde kullanma konusunda kendilerini yeterli görmelerini

sağladığı şeklinde yorumlanabilir. Çalışmada da kullanıldığı gibi, yenilikçi teknolojik

aletlerin fen eğitiminde kullanımının artırılmasının, öğretmenlerin ve öğretmen

adaylarının teknolojiye entegrasyonlarını artıracağı ve hızlandıracağı düşünülmektedir.

Page 131: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Yaşantımızdaki Kimya Dersinde Öğrencilerin Kimyayı

Algılamaları: İlköğretim Matematik Öğretmenliği Öğrencileri

Örneği

Soner YAVUZ1 ve Cem BÜYÜKEKŞİ1

1) Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak / TÜRKİYE

Özet

Çalışma kapsamında 30 öğrenci ile 4-5 kişilik gruplar halinde uygulamalar

yürütmüştür. Öğrenciler “Yaşantımızdaki Kimya” dersi içeriğine uygun olarak günlük

yaşamda karşılaşılan kimyasal olaylar ile matematik ilişkisini kuran öğrenci projeleri

hazırlamışlardır. Bu projeler öğrenciler tarafından sınıf ortamında sunularak bilgi

paylaşımı yapılmıştır. Öğrencilerim günlük yaşamdaki kimyasal olayları algılamaları ve

bunun matematik bilimi ile ilişkisi hakkındaki fikirleri 5 öğrenci ile yapılan yarı

yapılandırılmış mülakatlar ile tespit edilmiştir.

Yapılan araştırma kapsamında hazırlanan öğrenci projeleri aşağıda sıralanmıştır;

i. Sabunun Gizemli Dünyası ve Geometri: Sabun köpüğünün temizleme özelliği ve

mükemmel küre şekline sahip olması - (Plateas yasaları)

ii. Örümcek Ağlarının Kimyasal Yapısı ve Arşimet Spirali: Örümcek ağının kimyasalları

ve Arşimet Spirali

iii. Metallerin Korozyonu–Stokiyometri ve Matematiksel Hesaplamalar: Kimyasal

reaksiyonlarda matematiksel işlemler ve kütlenin korunumu kanunu

iv. Altın Oran ve Kuazikristaller: Kristal tanımındaki değişikliler ve Fibonacci.

v. Kolloid Maddeler ve Doppler Etkisi

vi. Balın Kimyasal yapısı ve bal peteğinin geometrisi şeklindedir.

Öğrencilerle yapılan görüşmeler sonunda, projeler öncesinde kimyayı ile

matematiği yeterince ilişkilendirmedikleri ve kimyanın soyut bir ders olduğu yönünde bir

ön yargıya sahip oldukları belirlenmiştir. Ayrıca doğa olaylarının arkasında yatan

kimyasal gerçekleri keşfettikleri ve kimya dersine karşı olumlu tutum sahibi oldukları

sonucuna varılmıştır.

Page 132: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Bilgisayara Dayalı Tahmin-Gözlem-Açıklama (TGA) Etkinliği

Üzerine Bir Araştırma: Asitlerde Kuvvetlilik ve Konsantrasyon

Kavramları Örneği

Fatma YAMAN1 ve Alipaşa AYAS2

1) Bozok Üniversitesi, Yozgat / TÜRKİYE

2) Bilkent Üniversitesi, Ankara/ TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmada, lise öğrencilerinin asitlerde kuvvetlilik ve konsantrasyon

kavramlarına yönelik anlamalarının belirlenmesi ve geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç

doğrultusunda, bilgisayar ortamında bir Tahmin-Gözlem-Açıklama (TGA) etkinliği

geliştirilmiştir. Geliştirilen bu etkinlik Trabzon ilinde bir Anadolu lisesinin 2. sınıfında

öğrenim gören 12 öğrenciye uygulanmıştır. Uygulamada öğrenciler bireysel olarak

çalışmıştır. Öğrencilerden kendilerine verilen çalışma kağıtlarına tahminlerini, tahmin

sebeplerini, gözlemlerini, tahmin ve gözlemleri arasındaki farklılıkları yazmaları

istenmiştir. Etkinlik sonrasında çalışma kağıtları toplanarak analiz edilmiştir. Etkinliğin

Tahmin aşamasında, öğrencilerden konsantrasyonları farklı olan 4 asit çözeltisini (12M

HCl, 6M HCl, 17M CH3COOH, 6M CH3COOH) kuvvetliliklerine göre sıralamaları ve bu

çözeltilerin moleküler boyutta nasıl olabileceği ile ilgili tahmini çizimlerini kendilerine

verilen çalışma kağıtlarına yapmaları istenmiştir. Tahmin sebebi aşamasında, öğrenciler

tahminlerini gerekçeleriyle birlikte yazmıştır. Gözlem aşamasında ise, öğrencilerin bu asit

çözeltilerinin makro boyuttan mikro boyuta nasıl değiştiğini gösteren animasyonu

izlenmeleri sağlanmış, onlardan gözlediklerini not etmeleri ve gerekli çizimleri yapmaları

istenmiştir. En son aşama olan Açıklama aşamasında ise öğrencilerden tahminleri ile

gözlemleri arasında herhangi bir farklılık olup olmadığını gerekçeleriyle birlikte yazmaları

istenmiştir.

Çalışmanın tahmin ve tahmin sebebi basamaklarından elde edilen bulgular,

öğrenciler için çizim yapmanın zor olduğunu ve öğrencilerin tahminlerinin gerekçelerini

yazmakta zorlandıklarını göstermiştir. Buna karşın, gözlem ve açıklama

basamaklarından elde edilen bulgular ise, öğrencilere uygun fırsatlar tanındığında

tahminleri ve gözlemleri arasındaki farklılıkları yeniden yapılandırabileceklerini

göstermektedir. Buradan, bilgisayara dayalı TGA etkinliklerinin öğrencilerin hem

kavramsal anlamalarını belirlemede hem de anlamalarını geliştirmede etkili olduğu

sonucuna varılmıştır. Bu sonuç, benzer etkinliklerin kimyadaki farklı konular içinde

geliştirilip denenmesinin gerektiğini göstermektedir.

Page 133: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Araştırmaya Dayalı Bilim Eğitimi Ile Ilgili Profesyonel Gelişim

Programı ve Programın Öğrenci Başarısına Etkisi:

Bir AB Projesi Çalışması

Yalçın YALAKI1, Gültekin ÇAKMAKÇI1, Derya YAHŞI2, Betül ŞEN2, Ayşe GÜREL2

Gamze YÜKSEL2 ve İpek İNCE2

1) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

2) Arı Okulları, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışma, Avrupa Birliği Yedinci Çerçeve Programı (FP7) kapsamında

desteklenen ve Türkiye dâhil 12 ülkenin katıldığı “Strategies for Assessment of Inquiry

Learning in Science (SAILS)” adlı proje kapsamında yapılmıştır. Proje, fen

öğretmenlerine yönelik olarak araştırmaya dayalı bilim eğitimi (Inquiry Based Science

Education) ve biçimlendirici değerlendirme (Formative Assessment) alanlarında

profesyonel gelişim sağlamayı ve uygulamaya yönelik eğitim paketleri ve etkinlik

örnekleri geliştirmeyi ve bunların kullanımını yaygınlaştırmayı amaçlamaktadır.

Proje kapsamında 2012-2013 akademik yılında, Ankara’da bir ilköğretim

okulunda üç fen ve teknoloji öğretmeni ve 122 beşinci sınıf öğrencisinin (58 kız, 64

erkek) katıldığı bir çalışma yürütülmüştür. Bu çalışmada 41 öğrenciyle (15 kız, 26 erkek)

seçmeli olarak aldıkları Bilim Uygulamaları dersinde araştırmaya dayalı bilim eğitimi

etkinlikleri ve biçimlendirici değerlendirme uygulamaları yapılmıştır. Bilim Uygulamaları

dersini seçmeli olarak alan öğrenciler, aynı öğretmenlerden ayrıca zorunlu Fen ve

Teknoloji derslerini Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2005’te (MEB, 2005) uygulamaya koyduğu

öğretim programa göre almışlardır. Proje sürecinde Fen ve Teknoloji dersleri sırasında

öğretmenler tarafından Bilim Uygulamaları dersini alan öğrencileri ile almayan öğrencileri

arasında bilimsel araştırma becerileri açısından farklar gözlemlenmiş ve bu

gözlemlerden yola çıkarak bir karşılaştırma yapılması planlanmıştır.

Metot olarak eylem araştırması seçilmiş ve öğretmenlerle birlikte belirlenen beş

bilimsel araştırma becerisini ölçmeye yönelik 20 maddelik bir test geliştirilmiştir.

Ölçülecek beceriler; (i) araştırılabilir problem belirleme, (ii) bağımlı ve bağımsız

değişkenleri belirleme, (iii) hipotez kurma, (iv) verileri kayıt etme ve (v) verileri

yorumlama olarak belirlenmiştir. Test maddeleri çoktan seçmeli ve açık uçlu olarak

düzenlemiş ve her bir beceriyi ölçmek için dört madde, toplamda 20 madde

geliştirilmiştir. Elde edilen veriler analiz edilmiş ve Bilim Uygulamaları dersini seçmeli

olarak alan, dolayısıyla bilimsel araştırma ile ilgili proje kapsamında eğitim almış olan

öğrenciler ile bu dersi almayan öğrenciler arasında bilimsel araştırma becerileri

açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p< 0,05).

Page 134: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

POSTER ÖZETLERİ

Page 135: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Ortaöğretim Öğrencilerinin Gazlar Konusuna İlişkin Metaforları

ve Bu Metaforlarda Kullandıkları İnsana Özgü Dil ve Canlılık

Gülten ŞENDUR1, Özge ÖZBAYRAK1, Bilge İLGÜN1, Yağmur ŞENOĞUL1 ve

Yaşar Kemal YILDIZ1

1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE

Özet

Metaforlar, soyut, anlaşılması zor olan kavramların daha somut ve anlaşılması

daha kolay bir kavramla açıklanmasına yardımcı olur. Bu bağlamda metaforlar, öğrenme

sürecini kolaylaştırmak amacıyla kullanılabileceği gibi öğrencilerin ön bilgilerindeki

eksikleri ortaya çıkarmada da kullanılabilir. Aynı zamanda, öğrenciler soyut kavramları

açıklarken insana özgü dil ve canlılığı da kullanabilmektedirler. Bu araştırmada

ortaöğretim 11. Sınıf öğrencilerinin gazlar konusunun temel kavramlarını açıklamada,

kullandıkları metaforların belirlenmesi ve bu metaforlarda kullanılan insana özgü dil ve

canlılık durumunun ortaya çıkartılması amaçlanmıştır. Bu amaç çerçevesinde,

araştırmada şu sorulara cevap aranmıştır:

1) Araştırmaya katılan 11. sınıf öğrencileri gazlarla ilgili kavramları hangi

metaforlarla açıklamaktadırlar?

2) Bu metaforlar hangi ortak özellikleri içermektedir?

3) Öğrencilerin bu metaforlarda kullandıkları insana özgü dil ve canlılık durumu

nedir?

Fenomenografik araştırma yönteminin temel alındığı bu çalışma, 2012-2013

akademik yılında İzmir il merkezindeki bir Anadolu lisesinde 11. Sınıflarda öğrenim

gören 63 öğrenci ile yürütülmüştür. Araştırmada, veri toplama aracı olarak metafor formu

kullanılmıştır. Metafor formunda, “ideal gaz, gerçek gaz, manometre, difüzyon ve gaz

basıncı” kavramlarına yer verilmiş ve öğrencilerden bu kavramlarla ilgili cümleleri

tamamlamaları istenmiştir (örneğin; ideal gaz………. gibidir, çünkü ….....). Formdan elde

edilen metaforların analizinde, betimsel analiz tekniklerinden yararlanılmıştır. Aynı

zamanda bu metaforlarda, literatürde insana özgü dilin kullanımına yönelik belirlenmiş

verilere benzer ifadeler ve kelimeler tek tek kodlanarak analiz edilmiştir. Verilerin analizi

sonucunda, öğrencilerin, özellikle ideal ve gerçek gaz kavramlarını birbirine

karıştırdıkları, oluşturdukları metaforların daha çok gazların genel özellikleri ile ilgili

olduğu saptanmıştır. Aynı zamanda, öğrencilerin araştırmada sorulan temel kavramlarla

ilgili “kendini beğenme, üzerinde baskı oluşturma” gibi insana özgü dil içeren ifadelerde

kullandıkları ortaya çıkmıştır.

Page 136: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Öğretmen Adaylarının Kimya ve Kimyacı Kavramlarına İlişkin

Zihinsel Modellerinde Kimya Tarihi ve Felsefesi Dersinin Rolü

Gülten ŞENDUR1, Coşkun KAZANCI1 ve Merve POLAT2

1)

Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE 2)

Celal Bayar Üniversitesi, Manisa / TÜRKİYE

Özet

Tarihsel ve kültürel etkilerle kimya, toplumlarda kimi zaman olumlu kimi zamansa

olumsuz olarak algılanmıştır. Kimya öğretmenlerinin de, kimya ve kimyacı kavramlarına

ilişkin zihinsel modelleri, kimyanın nasıl öğretilebileceğine yönelik görüşlerini etkileyebilir.

Bu bağlamda, öğretmen adaylarının bu kavramlara ilişkin zihinsel modellerin

belirlenmesi, bu modellerin kimyanın tarihsel sürecinin ele alınmasıyla nasıl

değişebileceğinin saptanması önemli görülmektedir. Bu amaç doğrultusunda, araştırma

2012-2013 akademik yılında Ege Bölgesindeki bir üniversitede “Kimya tarihi ve felsefesi-

I” dersini alan 38 öğretmen adayı ile tek gruplu öntest-sontest deneysel desen olarak

yürütülmüştür. Derste konular; tarih öncesi dönemde Kimya, Antik ve Helenistik

dönemde Kimya, Simyanın ve İslamiyet dönemimde simyanın doğuşu, Ortaçağ

Avrupa’sında Kimya, İtalyan Rönesans döneminde Kimya, 16. ve 17. yüzyılda Kimya ve

modern Kimya olarak belirlenmiştir. Öğretmen adaylarından bu konulardan birini grup

halinde araştırmaları istenmiştir. Derslerde, öğrencilerin sözel sunumları, poster

sunumları, poster sunumlarının rubrik ile değerlendirilmesi, tarih şeridinin hazırlanması,

tarih şeridinin değerlendirilmesi olmak üzere 5 adım izlenmiştir. Veri toplama aracı olarak

metafor formu kullanılmıştır. Metafor formunda, her öğretmen adayından “kimya” ve

“kimyacı” kavramlarını bir şeylere benzetmeleri ve bu benzetmelerinin nedenlerini

açıkladıkları cümleleri tamamlamaları istenmiştir (Örneğin; kimya………. gibidir, çünkü;

….....). Geliştirilen metafor formu, öğretmen adaylarına ön-test, son-test ve son-testten 4

ay sonra kalıcılık testi olarak uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin betimsel

analizine göre, öğretmen adayları ön-testte, kimya kavramı ile ilgili daha çok kendi

deneyimleri bağlamında, son-test ve kalıcılık testinde, kimyanın insan yaşamı için

vazgeçilmez olduğu ve pek çok alanı etkilediğini açıklayan metaforlar oluşturdukları

saptanmıştır. Benzer şekilde ön-testteki kimyacı metaforlarının daha çok laboratuarla

ilişkili olduğu, son ve kalıcılık testinde ise, kimyacıların araştırmacı kişilikleri ile ilgili

metaforların ağırlık kazandığı belirlenmiştir.

Page 137: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Üniversite 1. Sınıf Öğrencilerinin Bilimsel Süreç Becerileri

Düzeylerinin İncelenmesi

Canan NAKİBOĞLU1, Dilan KARABAY1, Senem TÜRKER1 ve Ayşe Zeynep ŞEN1

1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE

Özet

Fen bilimleri son yıllarda bilimsel bilgi ve bilginin elde edilme yollarını ifade eden

bilimsel beceriler olmak üzere iki başlık altında incelenmektedir. Bilimsel Süreç Becerileri

(BSB) de bilimsel becerilerin bir alt grubunu oluşturmaktadır. BSB’nin öğrencilerde

gelişimi onların bilim insanı olarak yetişebilmeleri için önemli bir başlangıçtır. Yapılan

öğretimin kapsamı, öğrencilerin bilişsel düzeyi gibi bazı faktörler BSB gelişimi üzerinde

etkilidir. Bu çalışmanın amacı Fen Edebiyat ve Eğitim fakültelerinde fen bilimleri

alanlarında öğrenim gören 1. Sınıf lisans öğrencilerinin BSB düzeylerinin belirlenmesi ve

bu düzeylere öğrenim görülen fakülte türü ve programın etkisinin incelenmesi

amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemini 2011-2012 eğitim-öğretim yılında bir devlet

üniversitesinde Fen Edebiyat ve Eğitim fakültelerinde öğrenim gören 177’si kız, 79’u

erkek olmak üzere toplam 256 öğrenci oluşturmaktadır. Eğitim Fakültesinde öğrenim

gören öğrenciler kimya, fizik, biyoloji, fen ve teknoloji öğretmenliği programlarına; Fen

Edebiyat Fakültesinde öğrenim gören öğrenciler ise kimya, fizik, biyoloji programlarına

devam etmektedirler. Çalışmada veri toplama aracı olarak, 19 sorudan oluşan Bilimsel

Süreç Becerileri Testi (BSBT) kullanılmıştır. Çalışma sonunda, öğrenim görülen fakülte

türüne göre öğrencilerin BSBT’den aldıkları puanlar arasında anlamlı farklılık olduğu ve

bu farkın Eğitim fakültesinde öğrenim gören öğrencilerin lehine olduğu belirlenmiştir. Fen

Edebiyat fakültesinde farklı bölümlerde öğrenim gören öğrencilerin BSBT’den aldıkları

puanlar arasında bölümlerine göre anlamlı farklılık olup, puanlara göre yapılan başarı

sıralama ise sırasıyla fizik, kimya (I. Ö.), kimya (II. Ö), biyoloji (I. Ö), biyoloji (II. Ö.)

şeklindedir. Eğitim fakültesinde öğrenim gören öğrencilerin BSBT’den aldıkları puanlar

arasında bölümlerine göre anlamlı farklılık olup, puanlara göre yapılan başarı sıralaması

kimya, fen ve teknoloji (I. Ö.), biyoloji, fizik, fen ve teknoloji (II. Ö.) şeklindedir.

Page 138: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmenleri ve Öğretmen Adaylarının İyi Bir Eğitim

Ortamı İçin Yedi İlke Hakkındaki Görüşleri (1)

Seda OKUMUŞ1, Oylum ÇAVDAR1, Sedat AYDOĞDU1, Bilge ÖZTÜRK1,

Ümit ŞİMŞEK1 ve Kemal DOYMUŞ1

1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE

Özet

Bilim ve teknolojideki hızlı değişimlerle birlikte, eğitime karşı bakış açısı da

değişmektedir ve bu değişimlere ayak uydurmak için eğitimin tüm kademelerinde sürekli

yenilikçi çalışmalar yapılmaktadır. Eğitimde verimi artırmak için Chickering ve Gamson

tarafından geliştirilen oluşturduğu yedi ilkeyi eğitim sürecinde etkili bir şekilde kullanmak

gerekmektedir. Bu yedi ilke; öğrenci-fakülte etkileşiminin sağlanması, öğrenciler arası

işbirliğinin sağlanması, aktif öğrenmenin kullanılması, anlık geribildirimlerin verilmesi,

görevlerin zamanında yapılmasının sağlanması, üst düzey ulaşılabilir beklentilere cevap

verilmesi ve farklı yetenek ve öğrenme stillerine karşı toleranslı olunması şeklinde ifade

edilmektedir. Bu araştırmada kimya öğretmenleri ve öğretmen adaylarının bu yedi

ilkeden 1., 2., 3. ve 4. ilkeleri hakkındaki görüşlerinin ve bu ilkeleri uygulama

konusundaki fikirlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, araştırma konusuna ve

problemine uygun olarak betimleme-tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın

örneklemini Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi OFMA Kimya

öğretmenliği 2. ve 4. sınıfında öğrenim gören 31 öğretmen adayı ve Erzurum il

merkezinde görev yapan 10 kimya öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışmada öncelikle yedi

ilke hakkında literatür taraması yapılmış ve sonrasında ilgili literatür dikkate alınarak

Chickering ve Gamson tarafından geliştirilen ve iyi bir öğrenme ortamında var olması

gereken yedi temel ilkenin esas alınarak hazırlandığı ölçek veri toplama aracı olarak

kullanılmıştır. Ölçek, her biri on madde içeren yedi ilkeden oluşmaktadır ve Aydoğdu,

Doymuş ve Şimşek (2012) tarafından Türkçe’ye uyarlanmıştır. Ölçeğin geçerlik ve

güvenirlik çalışmaları için uzman görüşlerine başvurulmuş ve güvenirliği 0,68 olarak

belirlenmiştir. Çalışmada kimya öğretmenleri ve öğretmen adaylarına uygulanan

ölçekten elde edilen verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, bağımsız t testi, tek yönlü

varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Araştırmada yapılan ANOVA sonuçlarına göre

birinci ve ikinci ilkede anlamlı bir fark gözlenmezken; üçüncü ve dördüncü ilkede anlamlı

bir fark gözlenmiştir. Her iki ilkede de öğretmen adayları ve öğretmenler arasında

öğretmen adayları lehine anlamlı bir fark bulunmuştur. Cinsiyet bakımından anlamlı bir

farkın olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan bağımsız t testi sonuçlarına göre

birinci, üçüncü ve dördüncü ilkede bayanlar lehine anlamlı fark bulunmuştur.

Page 139: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

İşbirlikli Öğrenme Modelinin Uygulamasında Oluşan

Olumsuzluklar ve Bunların Giderilmesi*

Samih BAYRAKÇEKEN1, Kemal DOYMUŞ1, Alev DOĞAN2 ve M. Sait AKAR3

1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE 2) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

3) Erzincan Üniversitesi, Erzincan / TÜRKİYE

Özet

Eğitimde bir öğretim modeli, yöntem ve teknik uygulanırken; uygulama esnasında

oluşan olumsuzlukların tespit edilip ve olumsuzlukların nasıl giderileceği önem arz

etmektedir. Bilimsel çalışmaların çoğunda uygulanan model, yöntem ve tekniğin

öğrencilerin akademik başarıya etkisi üzerine odaklanmaktadır. Bu çalışmada işbirlikli

öğrenme modelinin uygulaması esnasında oluşan olumsuzlukların tespit edilmesi ve

bunların giderilmesi üzerinde durulmuştur. Çalışmanın örneklemini; Ağrı, Ardahan,

Erzurum, Iğdır, Kars ve muş ilerinde görev yapan öğretmenlerin sınıflarındaki maddenin

tanecikli yapısı uygulaması ünitesine katılan öğrenci, ayrıca, öğretmen okul idaresi ve

velilerde oluşmaktadır. Modelin uygulamasında oluşan olumsuzluklar; uygulamada,

öğretmenden, öğrenciden, okul idaresinde veliden olmak üzere 5 ana gruba ayrılmıştır.

Sonuçta, her bir ana grubunda oluşan olumsuzluklar ve bu olumsuzlukların nasıl

giderildiği üzerinde odaklanmıştır.

*Bu çalışma TÜBİTAK 110K252 Nolu proje kapsamında yapılmıştır. TÜBİTAK’a Teşekkür ederiz.

Page 140: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Özel Gereksinimli Öğrencilerin Sosyal Beceri Düzeyleri:

“Çevre Kavramı”

Zühal ODABAŞl1, Sinem DİNÇOL ÖZGÜR1 ve Ayhan YILMAZ1

1) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin sosyal

beceri düzeylerini belirlemek, “çevre kavramına” yükledikleri anlamı ortaya çıkarmak ve

daha sonra sosyal beceri düzeylerinin çevre kavramını anlamalarına etkisi olup

olmadığını incelemektir. Çalışmaya Ankara’ da bir Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezine

devam etmekte olan 14-18 yaş aralığında 6 kız, 6 erkek olmak üzere 12 öğrenci

katılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak Gresham ve Elliot (1990) tarafından

geliştirilen ve Sucuoğlu ve Özokçu (2005) tarafından uyarlanan Sosyal Beceri Ölçeği

(SBÖ) ve Desjean-Perrotts, Moseley ve Cantu (2008) tarafından geliştirilen The Draw-An

Environment Test Rubric (DAET-R “Bir çevre çiz testi değerlendirilmesi”) kullanılmıştır.

İlk aşamada öğrencilere SBÖ uygulanmış ve sonuçları kaydedilmiştir. Daha sonra

öğrenciler kendi çevre tanımlarını ve çevre çizimlerini gerçekleştirmişlerdir. Çizimler veri

toplama aracındaki rubrik ile değerlendirilmiştir. Son aşamada çizim testinin sonuçları ile

sosyal beceri ölçeğinin sonuçları karşılaştırılmıştır. Ölçek ve test sonuçları arasındaki

ilişki çalışmada tartışılmıştır.

Page 141: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Söz ve Yazıların Etkilerine Dair Ortaokul Öğrencileri İle Yapılan

Bir Proje Çalışması

Nuray İNCİ1 ve Hilmi ERTEN2

1) Gazi Kamil AYHAN Ortaokulu, Elazığ / TÜRKİYE

2) Fırat Üniversitesi, Elazığ / TÜRKİYE

Özet

Günümüz psikoloji bilgisi çerçevesinde sözlerin ve yazıların insanlar üzerindeki

etkileri elbette büyük önem arz etmektedir. Araştırmalarda su moleküllerinin çalınan

müzik veya söylenen sözlere göre farklı şekiller aldığı karanlık alan mikroskobunda elde

edilen fotoğraflarla ispatlanmıştır.

Gazi Kamil AYHAN Ortaokulu öğrencileri ile yapılan bu çalışmadaysa, su dışında

diğer cansızların söz ve yazılardan nasıl etkilendiği ortaya konulmuştur. Araştırmada 2

deney 1 kontrol grubu belirlenip diğer değişkenler sabit tutulmuştur. Deney gruplarının

birinde güzel, diğerindeyse çirkin ifadelerin yazıldığı kaplar, kontrol grubundaysa, hiçbir

ifadenin yazılıp söylenmediği kaplar oluşturulmuştur. Araştırma eşit kütlede (150 g)

mercimek, pirinç, nohut kullanılarak kuru ve sulu ortamlar için toplam 18 kap oluşturulup

laboratuvar ortamında 14 haftalık süreçte gerçekleştirilmiştir. Güzel ifadelerin yer aldığı

gruptaki kaplara (mercimek için); “Çok güzel, lezzetli. Çok iyi çorba olur vb.” yazılırken,

çirkin ifadelerin yer aldığı gruptaki kaplara; “Çok kötü, iğrenç, yemeği olmaz! vb.” ifadeler

yazıldı (pirinç ve nohut için de benzer ifadeler hazırlanıp kaplara yapıştırıldı).

Nitel gözlemler sonucu kuru ortamda; güzel ifadelerin yazıldığı kaplarda kimyasal

değişim olmamıştır. İlk kimyasal değişim çirkin ifadelerin yer aldığı kaplarda olmuştur

(önce pirinç (8. hafta), mercimek (9. hafta) ve nohutta (10. hafta)). Sulu ortamdaysa; 2.

haftada ilk kimyasal değişim yine çirkin ifadelerin olduğu gruptadır (sırasıyla pirinç,

mercimek ve nohutta). Sulu ortamda en geç kimyasal değişimin olduğu grup, güzel

ifadelerin olduğu gruptur (3. hafta).

Araştırmanın sonucunda söz ve yazıların, cansız varlıkları fiziksel ve kimyasal

açıdan ne ölçüde etkileyebileceği tespit edildi. Kuru ortamda kötü ifadelerin olduğu

kaplarda oluşan küfler öğrencilerimizi çok etkiledi. Öğrenciler “İster söyle, ister yaz güzel

olmazsa olmaz!” afişleri ile projelerini tanıttılar.

Page 142: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Bireysel Farklılıkların İlköğretim 5. Sınıf Öğrencilerinin Bilimsel

Süreç Becerilerine Etkisinin İncelenmesi

İdris AKTAŞ1, Ahmet SABIR1, İbrahim BİLGİN1 ve Mustafa ÖZDEN2

1) Mustafa Kemal Üniversitesi, Hatay / TÜRKİYE

2) Adıyaman Üniversitesi, Adıyaman / TÜRKİYE

Özet

Bireylere, karşılaştıkları problemleri fark etme, problemleri tanımlayabilme,

problemlerle ilgili bilgi toplama ve problemlere çözüm önerileri getirme becerisi

kazandırma eğitimin temel hedefleri arasında yer almaktadır. Bu yeterlilikler fen

programında bilimsel süreç becerileri (BSB) ile kazandırılmaktadır. BSB genel anlamda;

öğrenciyi aktif hale getiren, öğrenmeyi kolaylaştıran, kalıcılığı sağlayan, bilgiyi

oluşturmada ve problemleri çözmede kullanılan düşünme becerileri olarak

tanımlanmaktadır. BSB’ye etki eden bireysel farklılıkların tespit edilmesi, hem bu

farklılıkların kontrol altında tutulmasında hem de öğrenci merkezli olarak hazırlanan BSB

etkinliklerinin geliştirilmesinde dikkate alınması bakımından önemlidir. Bu çalışmanın

amacı ilköğretim 5. sınıf öğrencilerinin çalışma odalarının olup olmaması, aylık kitap

okuma sayıları, sosyo ekonomik durumları, anne ve babalarının eğitim durumu gibi

bireysel farklılıkların bilimsel süreç becerilerine etkilerini incelemektir. Bu amaçla Hatay

merkez ilköğretim okullarında toplam 567, 5. sınıf öğrencisine 40 maddeden oluşan

Bilimsel Süreç Beceri Testi (BSBT) ve demografik bilgi anketi uygulanmıştır. Elde edilen

veriler bağımsız t-testi ve varyans analizi (ANOVA) ile test edilmiştir. Analiz sonuçları;

öğrencilerin BSBT puanları arasında; ı- özel çalışma odasına sahip olma durumu, ıı-

aylık kitap okuma sayısı, ııı- sosyo ekonomik durum, ıv- annelerinin eğitim durumu v-

baba eğitim durumuna göre, doğru orantılı ve anlamlı bir farklılık olduğunu göstermiştir.

Sonuç olarak özel çalışma odasının olması, kitap okuma sayısı, sosyo ekonomik düzeyi,

anne ve baba öğrenim düzeyinin yüksek olması, öğrencilerin bilimsel süreç beceri

kazanımlarını olumlu yönde etkilemektedir. Bu sonuçlara dayanarak yetişmekte olan

nesillerin uygun çalışma ortamlarının oluşturulması, eğitim sürecinde kitap okuma

alışkanlığının kazandırılması, özellikle kız çocukları olmak üzere yarının ebeveynlerinin

yükseköğretim eğitimine yönlendirilmeleri önerilmektedir.

Page 143: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Ortaokul Seviyesinde Çevresel Okuryazarlığın Alt Bileşenlerinin

Karşılaştırmalı İncelenmesi

Gökhan SONTAY1, Murat GÖKDERE2 ve Erdoğan USTA1

1) Gaziosmanpaşa Üniversitesi, TOKAT / TÜRKİYE

2) Amasya Üniversitesi, AMASYA / TÜRKİYE

Özet

Bu araştırmanın amacı, çevre okuryazarlık bileşenlerinden “çevre bilgisi”,

“çevresel duyuş” ve “çevresel davranış” arasındaki ilişkinin tespit edilmesidir. Bu

araştırma betimsel bir araştırmadır. Araştırma grubunu, 2011-2012 öğretim yılında

faaliyet gösteren Amasya ili merkezindeki 6 farklı ortaokulda bulunan 364 öğrenci

oluşturmaktadır. Araştırmada devlet okulları seçilirken oranlı küme örnekleme modeli

kullanılmıştır. Buna göre üst, orta ve düşük sosyo-ekonomik seviyedeki devlet okulları

bazı kriterlere göre belirlenmiştir. Veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından

hazırlanan, geçerliliği ve güvenirliği sağlanmış “Çevre Bilgisi Testi (ÇBT)”, “Çevresel

Duyuş Ölçeği (ÇDYÖ)”, “Çevresel Davranış Ölçeği (ÇDVÖ)” kullanılmıştır. Bu çalışmada,

araştırmacı tarafından hazırlanmış olan 19 sorudan oluşan çoktan seçmeli Çevre Bilgisi

Testi (ÇBT), 15 maddeden oluşan 5’li likert tipi Çevresel Duyuş Ölçeği (ÇDYÖ) ve 12

maddeden oluşan 7’li likert tipi Çevresel Davranış Ölçeği (ÇDVÖ) kullanılmıştır. ÇBT’nin

güvenirliğini sağlamak için KR-21 (Kudher Richardson) formülü, ÇDYÖ’nün ve

ÇDVÖ’nün güvenirliğini sağlamak için ise Cronbach’s alpha güvenirlik katsayısı

kullanılmıştır. Buna göre ÇBT’nin güvenirliği 0,807, ÇDYÖ’nün güvenirliği 0,860 ve

ÇDVÖ’nün güvenirliği 0,773 olarak bulunmuştur. Testlerin geçerliliği için kapsam

geçerliliğine ve yapı geçerliliğine başvurulmuştur. Yapı geçerliliği neticesinde Çevresel

Duyuş Ölçeği’nin ve Çevresel Davranış Ölçeği’nin 3 faktörlü olduğu belirlenmiştir.

Verilerin analizinde Pearson Correlation Testi’ne bakılmıştır. Araştırma sonucunda;

“çevre bilgisi” değişkeni ile “çevresel duyuş” değişkeni arasında pozitif ve 0,858

kuvvetinde yüksek bir ilişki olduğu; “çevre bilgisi” değişkeni ile “çevresel davranış”

değişkeni arasında pozitif ve 0,426 kuvvetinde düşük bir ilişki olduğu; “çevresel

duyuş” değişkeni ile “çevresel davranış” değişkeni arasında ise, pozitif ve 0,502

kuvvetinde orta düzeyde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.

Page 144: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimya Öğretmenlerinin Yaratıcılıkla İlgili Görüşleri

Çiğdem AKKANAT1 ve Murat GÖKDERE1

1) Amasya Üniversitesi, Amasya / TÜRKİYE

Özet

Yaratıcılık hem küresel ölçekli problemlere çözüm üretmek hem de, insanların

günlük yaşamda karşılaştıkları problemleri bireysel olarak keşfetmesine ve onlara çeşitli

orijinal çözümler bulmasına da yardımcı olmaktadır. Yaratıcılık, özellikle 1960’lı yıllardan

sonra, insanoğlunun karşılaştığı büyük problemleri çözmede orijinal fikirlere olan

ihtiyacın artmasıyla beraber önem kazanmaya başlamıştır.

İnsanların farklı alanlarda yaratıcı olabileceğini ve yaratıcılığın eğitimle belli

oranda geliştirilebileceğini öne süren araştırmalar mevcuttur. Kimya, tıp ve endüstri gibi

birçok alanla bağlantılı bir bilim dalıdır. Bu bağlamda kimya alanında yaratıcı bireylerin

varlığı ülkemiz açısından oldukça önemlidir. Eğitim programlarında yaratıcılığın

geliştirilmesine yönelik önlemlerin alınmış olması hem bireysel hem de toplumsal

problemlerin çözümüne katkı sağlayacaktır. Ülkemizde uygulanan öğretim

programlarında yaratıcılık faktörü üzerinde durulduğu görülmektedir. Bununla birlikte

mevcut programlarının uygulanması ve beklenen hedeflere ulaşılmasında öğretmenin

rolü oldukça fazladır. Yaratıcılığın doğasını anlayan öğretmenlerin programdan beklenen

hedeflere ulaşılmasına oldukça fazla katkı sağlayacakları düşünülmektedir.

Nitel araştırma yaklaşımının kullanıldığı, bu çalışmanın amacı Kimya

öğretmenlerinin yaratıcılığa ilişkin görüşlerini belirlemektir. Çalışmada veri toplama aracı

olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen görüşme formu kullanılmıştır. Çalışmanın

örneklemini Amasya ilinde görev yapmakta olan Kimya öğretmenleri oluşturmaktadır.

Çalışmadan elde edilen veriler NVIVO programı kullanılarak görüşmeler analiz

edilecektir. Analiz sonuçları yorumlanacak ve öğretmenlerin görüşleri temel alınarak

kimya dersinde yaratıcılık eğitimine yönelik bazı öneriler sunulacaktır.

Page 145: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Genel Kimya Laboratuarı - I Dersi Deneylerinin Öğretmen

Adaylarının Bilimsel Süreç Beceri Gelişimlerine Etkisinin

İncelenmesi

Canan NAKİBOĞLU1, Selin TEMÜRLÜ1, Yusuf TETİK1 ve Ayşe Zeynep ŞEN1

1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE

Özet

Bireylerin bilginin elde ediliş sürecinde katkı sağlanması için bilimsel süreç

becerilerinin (BSB) gelişmiş olması önemlidir. Bu çalışmanın amacı, Genel Kimya

Laboratuvar I dersini alan biyoloji öğretmen adaylarının BSB’lerinin gelişim düzeylerine

genel kimya laboratuvar I dersi süreci içinde gerçekleştirilen iki deneyin etkisinin

incelenmesidir. Bu çalışmadaki amaç, özel bir strateji geliştirip onun etkisini

incelemekten öte, bir müdahale olmaksızın dersin doğal akışı içinde yürütülen genel

kimya laboratuvarı çalışmalarının öğretmen adaylarının BSB gelişimlerine etkisinin olup

olmadığını görmektir. Çalışmanın örneklemini bir devlet üniversitesi eğitim fakültesinde

2012-2013 eğitim öğretim yılı Genel Kimya Laboratuvar I dersini alan 24’ü kız, 5’i erkek

olmak üzere biyoloji eğitimi anabilim dalında 1. sınıfta öğrenim gören toplam 29

öğretmen adayı oluşturmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak, Bilimsel Süreç

Becerileri Gözlem Formu (BSBGF) kullanılmıştır. Ders kapsamında birbirini takip eden

toplam iki haftada Kütlenin Korunumu ve Katı ve Sıvıların Yoğunluğu isimli deneyler

grupça yürütülmüştür. Çalışmada BSBGF ile yapılan gözlemler için iki öğrenci grubu (her

bir grupta 3 öğrenci olmak üzere toplam 6 öğrenci) seçilmiştir. Dersin öğretimi

araştırmacılardan biri tarafından yürütülürken; gözlemler diğer iki araştırmacı tarafından

gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın nitel verilerine destek sağlamak amacıyla, ayrıca

deneylerin öncesinde Bilimsel Süreç Becerileri Testi (BSBT) uygulanmıştır. Bu test

deneylerin tamamlanmasından sonraki hafta tekrar uygulanarak, sonuçlar istatistiksel

olarak karşılaştırılmıştır. BSBGF’den elde edilen nitel verilerin analizi sonucunda

öğretmen adaylarının sınıflama, gözlem, ölçme becerilerinin gelişmiş olduğu; önceden

kestirme, sonuç çıkarma becerilerin ise daha az gelişmiş olduğu belirlenmiştir. Öğretmen

adaylarında gelişen becerilerin çoğunun yapılan deneylerde gelişimi hedeflenen

beceriler olduğu görülmektedir.

Page 146: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Lise 11. Sınıf Elektrokimya Öğretiminde Probleme Dayalı

Öğretim Yönteminin Uygulanması

Mehmet ÖNCÜ1, İbrahim KOCAKAPLAN1, Musa ÜCE2 ve İsmail ATEŞ3

1) 5. Sınıf Öğrencisi, Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE

2) Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE

3) Kimya Öğretmeni, İstanbul Bilim ve Sanat Merkezi, İstanbul/ TÜRKİYE

Özet

Alan Eğitimi Araştırma Projesi dersinde; lise 11. Sınıf kimya konularından

elektokimya ünitesinin öğretiminde probleme dayalı öğretim yönteminin uygulanması. Bu

araştırmada öntest-sontest kontrol gruplu deneme modeli kullanılmıştır. Ortaöğretim lise

11. Sınıf Elektrokimya ünitesinin “standart elektrot potansiyeli” ve “redoks

reaksiyonlarının istemliliği ve elektrot potansiyelleri” konularının problemedayalı öğretim

yönteminin ilkeleri doğrultusunda konu ile ilgili deneyler yaptırılarak öğrencilerin

akademik başarıları değerlendirilmiştir. Çalışmanın örneklemi Hacı Mustafa Tarman

Anadolu Lisesinde 11a ve 11b sınıflarında öğrenim gören 71 öğrenci oluşturmaktadır.

Uygulama 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılı ikinci yarıyılında yapılmıştır. Deneyler 6’li

gruplarda 3 hafta süre ile yapılmıştır. Her deneysel çalışmanın başlagıcında ve bitiminde

ön ve son test uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen bilimsel başarı testi verileri analizi

SPSS (Statistical Package for Social Sciences) programı ile değerlendirilmiştir.

Probleme dayalı öğretim yöntemi uygulanılan deney grubunun akademik başarısı kontrol

grubuna göre daha yüksek bulunmuştur. Araştırmada elde edilen bulgulara göre,

Probleme Dayalı Öğretim Yönteminin öğrencilerin problemleri çözmede ve konuyu

kavramada geleneksel yöntemlerden daha etkili olduğu tespit edilmiştir.

Page 147: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Ortaöğretim Kimya Dersi Öğretim Programı İçin Yeşil Örnekler

Zafer KARAGÖLGE1, İlhami CEYHUN1 ve Aişe KARAGÖLGE2

1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE

2) Rabia Hatun Kız İmam Hatip Lisesi, Erzurum / TÜRKİYE

Özet

Temel Kimya dersi öğretim programıyla öğrencilerin genelde bilimsel okur-

yazarlık, özelde kimya okur-yazarlığı bağlamında “Bilimsel Süreç Becerileri” ve “Yaşam

Becerileri” kazanımları edinmesi öngörülmektedir. Programda bilim, teknoloji, toplum,

çevre ve ekonomi alt başlığı altında öğrencilerden; kimyanın topluma sosyal, ekonomik

ve teknolojik etkilerinin farkına varmasını, bilim ve teknolojideki gelişmelerin insanlar ve

doğa üzerine olumlu/olumsuz etkilerini analitik olarak betimlemesini ve günlük hayatta

kullanılan teknolojik ürünlerin çalışma prensiplerini ve/veya işlevini bilimsel bilgiyi

kullanarak açıklamasını beklemektedir.

Kimya Dersi Öğretim Programı; kimyanın gündelik hayattaki yerini kavrayan ve

değerini fark eden, kimyaya ilgi duyan, analitik düşünen kimya okur-yazarı bireyler

yetiştirmeyi amaçlar.

Kimya temellerinin yeni bir uygulaması olan yeşil kimya, günümüzde insanlığın

karşı karşıya kaldığı iklim değişiklikleri, sürdürülebilir tarım, enerji, toksinler, doğal

kaynakların yok olması gibi evrensel sorunlara, zararlı maddelerin üretimi ve kullanımını

içermeyen kimyasal ürünler ve prosesler dizayn ederek çözüm üretmektedir. Yeşil kimya

temel olarak çevresel korumayı amaçlayan aktiviteler içermekle beraber yaşam kalitesi,

insan refahı ve sürdürülebilir bir gelişim üzerinde de etkileri bulunmaktadır.

Bu çalışmanın amacı Ortaöğretim Kimya Dersi Öğretim Programı için 1990’lardan

günümüze her geçen gün daha da önem kazanan Yeşil Kimya kapsamında yeşil

örnekler vererek öğretmen ve öğrencilerin çevre ve çevre eğitimi konularına dikkatlerinin

çekilmesi ve bu konulara olan ilgilerinin artırılması amaçlanmaktadır.

Page 148: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Öğrencilerin Ortaöğretim 9. Sınıf “Bileşikler” Ünitesi ile İlgili Ön

Bilgilerindeki Kavram Yanılgılarının İki Aşamalı Olarak

Hazırlanmış Hazır Bulunuşluk Testi İle Belirlenmesi

Özge ÖZBAYRAK1 ve Mehmet KARTAL1

1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, ortaöğretim 9. Sınıf öğrencilerinin “Bileşikler” ünitesi ile ilgili

ön bilgilerinde var olan kavram yanılgılarını belirleyebilmek için geçerlik ve güvenirliği

sağlanmış, iki aşamalı olarak hazırlanmış hazır bulunuşluk testini geliştirmektir.

Öğrencilerin ön bilgilerini yoklamak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı ilköğretim Fen

kazanımları incelenmiş konuya temel oluşturabilecek kazanımlara yönelik iki aşamalı

maddelerden oluşan test, Fen ve Teknoloji dersi 6, 7 ve 8. Sınıf ders kitapları ve çeşitli

test kitaplarından faydalanılarak hazırlanmıştır. Hazır bulunuşluk testi geliştirilirken,

konuyla ilgili alan yazın incelenerek öğrencilerde var olan kavram yanılgıları

belirlenmiştir. Öncelikle çoktan seçmeli ilk aşama yazılmış daha sonra ilk aşamadaki

seçeneklerin nedenlerini içeren çoktan seçmeli açıklama kısmı eklenmiştir. İlk aşamada

dört seçenek ve ikinci aşamada ise bu seçeneklerin nedenlerini veren dört seçenek daha

bulunmaktadır. Uzmanların tavsiyeleri üzerine bazı sorularda düzeltme yapılmış ve 18

maddeden oluşan hazır bulunuşluk testi pilot uygulama için hazır hale gelmiştir. Test

İzmir ilinde bulunan ortaöğretim kurumlarının 9. sınıfında öğrenim görmekte olan 155

öğrenciye uygulanmıştır. Yapılan madde analizi sonucunda madde güçlük indeksleri,

madde ayırt edicilik indeksleri ve testin genelinde güvenirlik hesaplanmıştır. Testteki

bütün maddelerin ayırt edicilik indeksleri 0.30 üzerinde olduğu için hiçbir düzeltme

yapılmadan ve hiçbir madde testten çıkarılmadan kullanılmıştır. Testin toplam madde

güçlüğü 0.50, Cronbach alfa güvenirlik katsayısı ise 0.81 olarak bulunmuştur. Elde

edilen bulgular iki aşamalı olarak hazırlanan bu testin güvenilir bir şekilde

kullanılabileceğini göstermektedir. Madde analizlerinin yanı sıra madde çeldiricilik

analizleri yapılmıştır. Bu sayede maddelerin birinci ve ikinci aşamasına verilen yanıtlar

incelenerek öğrencilerin kavramsal bilgileri hakkında bilgi sahibi olunmuş ve sahip

oldukları kavram yanılgıları tespit edilmiştir.

Page 149: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Bir Nanobilim & Nanoteknoloji Atölye Çalışmasının Tasarımı ve

Uygulanması: 11. Sınıf Öğrencilerinin Nanobilim & Nanoteknoloji

Farkındalığının ve Kavramsal Anlamalarının İncelenmesi

Berra SAGUN GÖKÖZ1 ve Sevil AKAYGÜN1

1) Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE

Özet

Bu çalışmanın amacı, bir nanobilim ve nanoteknoloji atölyesi (NNW) geliştirmek

ve öğrencilerin nanobilim ve nanoteknoloji hakkındaki farkındalık değişimini ve ayrıca

nanobilim ve nanoteknoloji ile ilgili kavramlar üzerindeki kavramsal değişimlerinin

incelenebileceği bir etkinlik uygulamaktır. Araştırmanın deseni nicel ve nitel yöntemlerin

beraber kullanıldığı karma araştırma yöntemidir. Nicel ve nitel analizlerde; yarı deneysel

araştırma grup modeli (kontrol grubu içermeyen, ön test-son test yöntemi) kullanılmıştır.

Yetmiş dokuz katılımcı; iki farklı özel okul ve bir devlet okulunun iki farklı sınıfından gelen

11. sınıf öğrencileridir. Öğrencilerden, nanobilim ve nanoteknoloji farkındalığı ile ilgili

veriler, Nanobilim ve Nanoteknoloji Farkındalık Anketi (NNAQ) ile toplanmıştır.

Öğrencilerinin, nanobilim ve nanoteknoloji kavramlarını anlamalarını ölçmek için

Nanobilim ve Nanoteknoloji Kavramsal Anlama Anketi (NNCUQ) ve atölye çalışması

hakkındaki istek ve önerilerini öğrenmek için ise Atölye Çalışması Değerlendirme Anketi

(NNWEQ) uygulanmıştır. Öğrencilerin sahip oldukları bilgi, anlama ve atölye çalışması

beklentilerini incelemek amacıyla, yarı-yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Analiz

sonuçları, atölye çalışmasına katılan öğrencilerin farkındalık ve nanobilim ve

nanoteknoloji kavramsal anlamalarında artış olduğunu göstermiştir.

Page 150: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Sorgulamaya Dayalı Öğrenme (SDÖ) Yöntemine Uygun

Hazırlanan Laboratuar Etkinliği Hakkında Öğrenci Görüşleri

Aydın KIZILASLAN1, Nurtaç CANPOLAT1, Mustafa SÖZBİLİR1, Tacettin PINARBAŞI1,

Fatih YAZICI2 ve M. Ertaç ATİLA3

1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE

2) Barbaros Hayrettin Paşa İlkokulu, Erzurum / TÜRKİYE

3) Erzincan Üniversitesi, Erzincan / TÜRKİYE

Özet

SDÖ öğrenci sorgulama becerilerini üst seviyeye çıkaran ve öğrencinin bir bilim

adamı bakış açısıyla sorunlara yaklaşmasını sağlayan bir yöntemdir. Bu çalışmada SDÖ

yöntemine uygun olarak hazırlanan laboratuvar etkinliği sonunda öğrencilerin SDÖ

yöntemine dair görüşleri analiz edilmiştir. Bu amaçla SDÖ’ ye uygun olarak bir

laboratuvar etkinliği geliştirilmiş ve SDÖ ve geleneksel yöntemle uygulanan laboratuvar

deneyinin ardından öğrencilerin SDÖ’ ye karşı yaklaşımları irdelenmiştir.

Bu çalışma iki basamaktan oluşmaktadır. Birinci basamak SDÖ’ ye uygun olarak

bir deney tasarlanmıştır. Bu deney NaOH, Na2(CO3), NaHCO3 ve bunların herhangi

birinin karışımlarının seyreltik hidroklorik asit ile titrasyonudur. İkinci basamak ise

Analitik kimya laboratuvarı dersinde hazırlanan bu deneysel aktivite sonunda

öğrencilerin sorulamaya dayalı öğrenme yöntemine ilişkin görüşleri araştırılmıştır. Bu

amaçla bahar dönemi analitik kimya dersini alan kimya eğitimi öğrencilerinin daha önce

geleneksel laboratuvar yöntemi olarak bilinen “cookbook” yöntemini göz önünde

bulundurarak sorgulamaya-dayalı laboratuvara yöntemine karşı görüşlerinde ne tür bir

değişiklik olduğunu irdelemek adına yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir.

Sonuç olarak sorgulamaya-dayalı laboratuvar etkinliğinin öğrencilerin bilimsel

süreç becerilerinin gelişmesine ve ayrıca fen bilimine karşı yaklaşımlarında -kendilerini

bilim adamı gibi probleme cevap aradıklarını hissettiklerinden dolayı- önemli bir değişiklik

olduğu gözlenmiştir. Bu süreç içerisinde en göze çarpan sonuç ise öğrencilerin bütün

laboratuvar etkinliklerinin bu şekilde tasarlanmasını istemeleridir. Ayrıca SDÖ yönteminin

etkili olabilmesi açısından hazırlanan deneysel etkinliklerinin fazla uzun olmamasına

özen gösterilmesi gerekmektedir.

Page 151: III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi

III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON

Kimyasal Semiyotik ve Kimya Eğitimi Açısından Önemi

Davut SARITAŞ ve Yüksel TUFAN

1)

Özel Altın Eğitim Koleji, Ankara / TÜRKİYE 2)

Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE

Özet

Öğretim sürecinde kimyasal bilgiyi paylaşmanın ön koşulu ortak bir kimya diline

sahip olmaktır. Kimya dilinden kastedilen kimyasal bilgiler -betimleme ve açıklamalar-

üzerinden geliştirilen bilimsel söylemlerde kullanılan dildir. Bu dilin tanımlanması için

kimyasal bilgilerin somut temsillerine odaklanmak gereklidir. Bunu sağlamak, disiplinler

arası bir girişim olan ve tüm somutlaşmış temsilleri göstergeler olarak ele alarak

inceleyen semiyotiğe başvurmak ile mümkündür. Diğer taraftan öğretim sürecinde

kullanılan kimyasal bilgilerin bilimsel açıdan doğru olması da gerekir. Bunun analizi için

başvurulması gereken felsefi zemin ise kimyasal epistemolojidir. Bu nedenle kimyasal

bilgilerin temsil araçları olarak kullanılan göstergelerin, olgu ve kuram ilişkisi gibi farklı

epistemolojik ilişkiler açısından ele alınmasını gerekir. Bu ise kimyasal epistemoloji ve

semiyotiğin bir ilişki içinde ele alınması gerektiğini veya semiyotiğin kimya

epistemolojisine uygulanması gerektiğini göstermektedir. Bu bağlamda tüm somut

unsurları birer gösterge olma potansiyeline sahip temsiller olarak gören C.S.Peirce’nin

semiyotik yaklaşımı sentaks, semantik ve pragmatik gibi boyutlar çerçevesinde

kullanılabilir niteliktedir. Örneğin kimya öğretiminde sorunlarına dikkat çekilen makro ve

mikro/sub-mikro ontolojik seviyelere ve bunların ilişkilerine yönelik açıklamalarda

kullanılan dilsel terimler ve dilsel olmayan birçok model ve sembolik yapılar semiyotik

açıdan birer göstergedir. Bu bağlamda bu seviyelere yönelik kullanılan söylemlerdeki

göstergelerin epistemolojik sınırlılıkları çerçevesinde semiyotik açıdan incelenmesi

mümkündür.

Bu çalışmada semiyotiğin epistemolojik zeminde ele alınarak kimyasal bilgilere

uygulanabilecek bir yapıda olduğunu göstermek ve kimyasal bilgiye semiyotik yaklaşımın

kimya eğitimi açısından sağlayabileceği yeni bakış açılarının önemine yönelik

belirlemelerde bulunmak amaçlanmıştır. Ayrıca bu süreçte kimya eğitiminde; kavramların

ve sembolik dilinin öğretimi, modelleri ve görsellerin öğretimde kullanımı gibi çok farklı

açılardan kullanılabilir olan kimyasal semiyotik yaklaşımın bazı örneklerinin tanıtılması

amaçlanmıştır.