Upload
lyliem
View
239
Download
1
Embed Size (px)
Citation preview
KONGRE PROGRAMI VE
BİLDİRİ ÖZETLERİ
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
III. ULUSAL KİMYA EĞİTİMİ
KONGRESİ
05 - 07 Eylül 2013
Karadeniz Teknik Üniversitesi
Fatih Eğitim Fakültesi
TRABZON
PROGRAM
ve
BİLDİRİ ÖZETLERİ
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
ONUR KURULU
Nabi AVCI : Millî Eğitim Bakanı
Abdil Celil ÖZ : Trabzon Valisi
Dr. Orhan Fevzi GÜMRÜKÇÜOĞLU : Trabzon Belediye Başkanı
Prof. Dr. Süleyman BAYKAL : Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü
DANIŞMA KURULU
Dr. M. Emin ZARARSIZ : MEB Müsteşarı
Ömer BALIBEY : Öğretmen Yetiştirme ve Gel. Gn. Müd.
Prof. Dr. Adnan BAKİ : Fatih Eğitim Fakültesi Dekanı
Mehmet Erkan BAYKUT : Türkiye Kimya Derneği Başkanı
Prof. Dr. Şule BAHÇECİ : Karadeniz Teknik Üniversitesi
Prof. Dr. Alipaşa AYAS : Bilkent Üniversitesi
YÜRÜTME KURULU Prof. Dr. Adnan BAKİ (Başkan) : Fatih Eğitim Fakültesi Dekanı
Dr. Yaşar UGÜROL (Başkan Yard.) : MEB Öğr.Yet.ve Gel.Gn.Md. Grup Bşk.
Tamer KIRBAŞ (Üye) : MEB Trabzon İl Milli Eğitim Müdürü
Yaşar YENİÇERİOĞLU (MEB Koordinatör) : MEB Öğr.Yet.ve Gel.Gn.Md.Şb.Müd.
Doç. Dr. Gökhan DEMİRCİOĞLU (Üye) : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
Doç. Dr. Haluk ÖZMEN (Üye) : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
Doç. Dr. Hasan GENÇ (Üye) : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
Doç. Dr. Suat ÜNAL (Üye) : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
Yrd. Doç. Dr. Faik Özgür KARATAŞ (Üye) : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
Yrd. Doç. Dr. Hülya DEMİRCİOĞLU (Üye) : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
Mehmet YEREKAPAN (Üye) : MEB Trabzon İl Milli Eğitim Şb. Md.
SEKRETERYA
Arş. Gör. Ayşegül ASLAN : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
Arş. Gör. Ayşe DURMUŞ : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
Arş. Gör. Canan CENGİZ : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
Arş. Gör. Dilek ÖZBEK : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
Arş. Gör. Hasan Zühtü OKULU : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
Arş. Gör. Sinan BÜLBÜL : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
Mustafa YADİGAROĞLU : KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
BİLİM KURULU
* Prof.Dr. Ali YILDIRIM : Atatürk Üniversitesi * Prof. Dr. Alipaşa AYAS : Bilkent Üniversitesi * Prof. Dr. Ayhan YILMAZ : Hacettepe Üniversitesi * Prof. Dr. Canan NAKİBOĞLU : Balıkesir Üniversitesi * Prof. Dr. Fitnat KÖSEOĞLU : Gazi Üniversitesi * Prof. Dr. Hamide ERTEPINAR : İstanbul Aydın Üniversitesi * Prof. Dr. Leman TARHAN : Dokuz Eylül Üniversitesi * Prof. Dr. Mehmet KARTAL : Dokuz Eylül Üniversitesi * Prof. Dr. Murat GÖKDERE : Amasya Üniversitesi * Prof. Dr. Mustafa SÖZBİLİR : Atatürk Üniversitesi * Prof. Dr. Münir OKTAY : Atatürk Üniversitesi * Prof. Dr. Nurtaç CANPOLAT : Atatürk Üniversitesi * Prof. Dr. Şule AYCAN : Muğla Üniversitesi * Prof. Dr. Şule BAHÇECİ : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Prof. Dr. Yavuz TAŞKESENLİGİL : Atatürk Üniversitesi * Doç. Dr. Aytekin ÇÖKELEZ : Ondokuz Mayıs Üniversitesi * Doç. Dr. Bayram COŞTU : Yıldız Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. Cengiz TÜYSÜZ : Mustafa Kemal Üniversitesi * Doç. Dr. Gökhan DEMİRCİOĞLU : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. Gültekin ÇAKMAKÇI : Hacettepe Üniversitesi * Doç. Dr. Haluk ÖZMEN : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. Hasan GENÇ : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. İbrahim BİLGİN : Mustafa Kemal Üniversitesi * Doç. Dr. Kemal DOYMUŞ : Atatürk Üniversitesi * Doç. Dr. Muammer ÇALIK : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. Murat KAHVECİ : Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi * Doç. Dr. Nilgün SEÇKEN : Hacettepe Üniversitesi * Doç. Dr. Osman Nafiz KAYA : Fırat Üniversitesi * Doç. Dr. Soner YAVUZ : Bülent Ecevit Üniversitesi * Doç. Dr. Suat ÜNAL : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. Tacettin PINARBAŞI : Atatürk Üniversitesi * Doç. Dr. Yezdan BOZ : Ortadoğu Teknik Üniversitesi * Doç. Dr. Yılmaz SAĞLAM : Gaziantep Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Abdullah AYDIN : Ahi Evran Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Ali KOLOMUÇ : Artvin Çoruh Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Buket YAKMACI-GÜZEL : Boğaziçi Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Burak FEVZİOĞLU : Adnan Menderes Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Burçin ACAR ESEN : İstanbul Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Bülent PEKDAĞ : Balıkesir Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Faik Özgür KARATAŞ : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Fatma Ağgül YALÇIN : Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Fatma YAMAN : Bozok Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Fethiye KARSLI : Giresun Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Hülya DEMİRCİOĞLU : Karadeniz Teknik Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. İlhami CEYHUN : Atatürk Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Kader BİRİNCİ KONUR : Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Mustafa ERGUN : Ondokuz Mayıs Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Nagihan YILDIRIM : Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Nail İLHAN : Kilis 7 Aralık Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Özgecan TAŞTAN KIRIK : Çukurova Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Serkan SEVİM : Pamukkale Üniversitesi * Yrd. Doç. Dr. Sevil KURT : Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Değerli Meslektaşlarım,
Ülkemizdeki Kimya Eğitimcileri ailesinin en önemli bilimsel buluşma platformu
olan III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresinin Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim
Fakültesi ev sahipliğinde, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Kimya Derneği desteği ile
Trabzon’da gerçekleştirilecek olmasından mutluluk ve onur duymaktayız.
Kongremiz “Sanal Dünyada Daha Somut Kimya Eğitimi”, “Sürdürülebilir Kimya
Eğitimi” ve “Çevre İçin Kimya Eğitimi” ana temaları çerçevesinde Kimya Eğitimi alanı ile
ilgili yeni gelişmeler, gündemdeki sorunlar ve alan eğitiminin ülkemizdeki geleceği ile ilgili
tartışmalara ev sahipliği yaparak, önemli paylaşımlara fırsat sağlayacaktır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi alanda çalışan akademisyenlerin, genç
araştırmacıların, kurum ve kuruluşların, uygulamacı meslektaşlarımızın, öğrencilerimizin
ve derneklerin katılımlarıyla ayrı bir önem kazanacaktır.
İstanbul’un fethinden kısa bir süre sonra 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet
tarafından Türk yurduna katılan Trabzon, Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu ve
büyüdüğü şehirdir. Trabzon Kurtuluş Savaşı dâhil tarih boyunca çok önemli
mücadelelere, kahramanlıklara ve şahsiyetlere ev sahipliği yapmıştır. Şehrimiz zengin bir
tarih ve kültürel mirasa sahiptir. Yöreye özgü zenginlik ve güzellikler Karadeniz’in eşsiz
doğası ile birleştiğinde görülmesi ve bilinmesi gereken güzellikleri ortaya çıkarmaktadır.
Kongremizin sizlerle bu güzellikleri birlikte paylaşmaya aracılık edeceğini umuyoruz.
Bir Trabzon sonbaharında üniversitemizde sizleri misafir etmekten mutluluk
duyacağız. Mesleki deneyim ve çalışmalarınızın sağlayacağı katkılar için şimdiden
teşekkürlerimizi sunarız. Saygılarımla.
Prof. Dr. Adnan BAKİ
Fatih Eğitim Fakültesi Dekanı
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
İÇİNDEKİLER KONGRE PROGRAMI …………………………………………………………………………………
ÇAĞRILI KONUŞMALAR ……………………………………………………………………………..
Çağrılı Konuşma – I : (Prof. Dr. Alipaşa AYAS) …………………………………………………..
Çağrılı Konuşma – II : (Prof. Dr. George M. BODNER)…………………………………………..
Çağrılı Konuşma – III : (Prof. Dr. Mehmet MAHRAMANLIOĞLU)……………………………….
ÇALIŞTAYLAR …………………………………………………………………………………………
Çalıştay-I : Avrupa Birliği fonlarına proje sunma ve bir kimya eğitimi proje önerisi .................
Çalıştay-II : K-Sketch animasyon oluşturma yazılımı ile kimya animasyonları oluşturmak .......
Çalıştay-III : Kimya eğitiminde bilim tarihi temelli hikâyeler hazırlanması .................................
PANELLER ……………………………………………………………………………………………..
Panel – I : Yeni kimya öğretim programı: Hazırlık süreci ve değişimi anlamak ......................
Panel – II : Kimya öğretmeni yetiştirme sistemleri: ABD, İngiltere ve İsviçre örneği..................
BİLDİRİ ÖZETLERİ ……………………………………………………………………………
Kimya öğretmen adaylarının bilim ve kimyanın doğası görüşlerini geliştirmeye yönelik bir etkinlik: Flojiston teorisinden oksijen teorisine
Üniversite birinci sınıf öğrencilerinin kimyasal tepkimeler konusuyla ilgili problem çözme becerilerinin incelenmesi
Türkiye’de ve dünyada fen eğitimi alanında probleme dayalı öğrenme (PDÖ) yönteminde çalışılan makalelerin içerik analizi
Üstün yetenekli öğrencilerin kimyasal reaksiyon türleri ile ilgili düşünceleri: Örnek olay incelemesi
Aday kimya öğretmenlerinin alan bilgilerini, pedagojik alan bilgilerini ve kavram yanılgılarına yönelik anlayışlarını arttırmayı hedefleyen bir eğitim modülünün etkilerinin incelenmesi
Yeni kimya dersi öğretim programı kazanımlarının yapılandırmacı öğrenme kuramına göre değerlendirilmesi
Durağan ve hareketli atom modelleri: Bir animasyon oluşturma yazılımı kullanımının incelenmesi
Ortaöğretim kimya ders kitaplarının grafikler açısından analizi
Lise kimya sınıflarında argümantasyon kalitesi
Kimya öğretmen adaylarının teknolojik pedagojik alan bilgilerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi
Organik kimya laboratuarında tabu oyunu: Fonksiyonel gruplar
Öğretmen adaylarının kimya konularına yönelik belgesel hazırlama becerilerinin incelenmesi
Lise kimya eğitiminde işbirlikli öğrenme uygulaması: İstemlilik
Öğrencilerin fen ve teknoloji dersindeki konuları anlamalarına öğrenci takımları başarı bölümleri ve okuma yazma uygulama yöntemlerinin etkileri
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Eğitim fakültesi öğrencilerinin alan öğretmeni seçiminde uygulanacak alan bilgisi sınavına yönelik düşünceleri
Faz diyagramları ve kavramsal öğrenme
Kimyasal değişimler ünitesi çerçevesinde yaşam temelli öğrenme uygulama sürecinin incelenmesi
Genel kimya laboratuarı - I dersinde hazırlanan yansıtıcı günlüklerin akademik başarıya etkisi
Kimya dersi dönem ödevlerinin süreç değerlendirmeye uygun şekilde yeniden düzenlenmesinin öğrencilerin derse yönelik tutumlarına etkisi
Ortaöğretim öğrencilerinin çevre ile ilgili kavramlarının karşılaştırılması: Almanya ve Türkiye örneği
Öğretmen adaylarının kimya tutumlarının anlamsal farklandırma ile ölçülmesi
Fen bilgisi öğretmen adaylarının kimyasal reaksiyonların hızları ünitesi ile ilgili alternatif kavramlarının karşılaştırılması
Sorgulamaya dayalı doğa etkinliklerinin öğrencilerin bilimsel bilginin doğasına yönelik inançlarına etkisi
Kimya öğretmen adaylarının mikroskobik çizimleri: Asitlik kavramı
Kimya laboratuarında argümantasyon odaklı öğretim yaklaşımı ile ilgili öğrenci görüşleri
12. sınıf öğrencilerinin atomlar arası bağlar ve moleküller arası çekim kuvvetleri hakkındaki kavram yapılarının ve bu kavramlar arasındaki ilişkilerin belirlenmesi
Radyoaktif bozunma kavramına yönelik bilgisayar destekli öğretim materyalinin geliştirilmesi ve uygulanabilirliğinin incelenmesi
Periyodik sistemin epistemolojik niteliğine yönelik anlayışlar
Öğretmen adaylarının fizik deneylerinden kimya deneyleri tasarlama becerilerinin incelenmesi
Kimya dersine yönelik öğrenci tutumlarının sınıf düzeyleri açısından incelenmesi
Kimya öğretmenlerinin bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik hizmet içi eğitim (HİE) ihtiyaçlarının belirlenmesi
Proje tabanlı kimya öğretiminin öğrenci imajlarına etkisi
Liselerde görev yapan kimya öğretmenlerinin öz-yeterlik algıları ve iş doyumlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi: Sivas ili örneği
Rehberli araştırma yönteminin üniversite öğrencilerinin zihinsel yapılarına etkisinin incelenmesi
Kimya öğretmenleri ve öğretmen adaylarının iyi bir eğitim ortamı için yedi ilke hakkındaki görüşleri (2)
12. sınıf öğrencilerinin nano-bilim ve teknoloji hakkındaki görüşleri
Kimya öğretmenlerinin yeni öğretim programını uygulama düzeylerinin belirlenmesi
Lise kimya ders kitaplarında ve öğretim programında bilimin doğasının temsil edilme durumları
Lise 10. sınıf öğrencilerinin gazlar konusuyla ilgili anlama düzeyleri ve yanılgılarının belirlenmesi
Lise öğrencilerinin kimya ile ilgili metaforik algıları
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Fen bilgisi öğretmen adaylarının bilimin doğası (bilimsel inanışlar) hakkındaki görüşlerinin belirlenmesi ve bilime karşı ilgilerinin bilim şenliği ve projeler yoluyla arttırılması
Kimya öğretmen adaylarının farklı laboratuar öğretim stratejilerine yönelik düşünceleri
İki farklı işbirlikli öğrenme yöntemleri sınıfta uygulamaları ve elde edilen sonuçların değerlendirilmesi
Bilimsel açıklama kavramının "sınıf içi norm yöntemi" ile öğretilmesi
Öğretmen adaylarının kimya dersine ilişkin kimya günlüğü kullanma durumunun incelenmesi
Nasıl öğretebilirim? Sosyokültürel diyalektik yöntem
Kimya öğretmen adaylarının sosyal ağların eğitimde kullanılmasına ilişkin görüşleri
Farklı epistemolojik inançların ve amaç yönelimlerin sorgulamaya dayalı analitik kimya laboratuvarındaki yansımaları
Periyodik sistem konusunun analojilerle öğretimi: Öğrenci başarısı ile cinsiyet ve motivasyon faktörleri ilişkisi
Düşünce deneyleriyle kimya öğretimi
Fen bilgisi öğretmen adaylarının gazlar ve temel termodinamikle ilgili bazı kavram yanılgıları - AİÇU örneği
İlköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin atom ve moleküllerin şekli üzerine bazı fiziksel etkenlerin etkisini anlamalarının araştırılması
Kimya dersine yönelik motivasyon ölçeği açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi çalışması
10. sınıf öğrencilerinin kimyasal türler arası etkileşim ile ilgili akademik başarı ve tutumlarına takımla öğrenme yönteminin etkisi
Plato’nun geometrik atomizme dayalı madde anlayışı, günümüzdeki anlayışla karşılaştırılması ve kimya eğitimi için önemi
Ortaöğretim 9. sınıf “bileşikler” ünitesi ile ilgili 5E öğretim modeline göre tasarlanmış bilgisayar destekli öğretim materyali ve materyal hakkında öğrenci görüşleri
Kavramsal gelişim nasıl bir süreçtir?
Öğretmen adaylarının deney yaparak konu anlatmasının başarılarına ve laboratuar çalışmalarına yönelik yeterliklerine etkisi
Öğretmen adaylarının kendi öğretmenleri ve onların etkinliği hakkındaki görüşleri
Kimya öğretiminde bütünleştirici öğrenme modeline göre hazırlanan çalışma yapraklarına ilişkin öğrenci görüşleri
Farklı kavramsal değişim yöntem ve teknikleri ile zenginleştirilmiş rehber materyallerin 7.sınıf öğrencilerinin ısı – sıcaklık konusundaki bazı kavramlarla ilgili yanılgılarını gidermeye etkisi
Kimya öz-yeterlilik ölçeği uyarlama çalışması
Kimya kaygı ölçeğinin Türkçe’ye uyarlanması ve ilk psikometrik özellikleri
Kimya eğitiminde laboratuar uygulamalı ve bilgisayar destekli öğretim yöntemlerinin, öğrencilerin bilimsel süreç beceri düzeylerinde oluşturdukları farklılaşmalar
Kimya öğretmeninin yetiştirilmesinde ana problemler
Öğrenme stratejilerinin öğretmen adaylarının erime ve çözünme konusundaki başarılarına katkısı
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Lise 11. sınıf kimya ders kitabının öğretmen görüşlerine göre değerlendirilmesi
Lise kimya öğretmenlerinin ölçme-değerlendirme için kullandıkları sınav türlerine ait sorularının değerlendirilmesi
Simülasyon, animasyon ve kavramsal değişim metinlerinin kimyasal denge başarısı üzerine etkisi
İlköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç, eleştirel düşünme ve yaratıcı düşünme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi
FATİH projesi kapsamında pilot okul olarak belirlenen ortaöğretim kurumlarında çalışan kimya öğretmenlerinin teknolojik pedagojik alan bilgisi yeterlikleri
Farklı deney raporu yazma etkinliklerinin öğrencilerin çözeltiler konusunu öğrenmelerine ve kimya laboratuarı dersine karşı tutumlarına etkisi
Fen ve matematik öğretmen adaylarının kimya okuryazarlık seviyeleri
Periyodik tablo özelliklerinin tabu oyunu ile öğrenilmesi
Yeni fen bilimleri dersi öğretim programı temelinde ortak bilgi yapılandırma modelinin irdelenmesi
Argümantasyona dayalı öğrenme ortamları için tasarlanan argüman biçimlendirme örnekleri
Kimyanın felsefi temellerine bir bakış
Genel kimya laboratuvarında öğrencilerin kavram haritaları kullanmalarının başarılarına etkisi
Bilimsel argümantasyonla öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesi
Rol yapma tekniğinin kimya tarihinde bir uygulaması: Kimyadaki ünlü kadın bilim insanları
Kimya öğretmen ve öğretmen adaylarının argümantasyona dayalı kimya derslerinde kullandıkları argümantasyon süreçleri
2007 yılı 9. sınıf kimya öğretim programındaki yapılandırmacılığa dayalı öğelerin öğretmenler tarafından algılanışı ve uygulanışı
Ortaokul fen ve teknoloji derslerinde bazı kimyasal kavramların anlaşılma düzeylerinin tesbiti
Fen ve teknoloji öğretimi dersinde öğrenme amaçlı yazma aktivitesi olarak mektup yazma etkinliğinin incelenmesi
İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin geri dönüşüm ile ilgili farkındalıkları ve geri dönüşüm uygulamaları
Kimya öğretmen adaylarının bilimsel tartışma seviyelerinin incelenmesi
Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin “metallerin elektrik iletkenliği” konusundaki kavram yanılgıları
Öğrenme nesnelerinin sorgulama-temelli kimya eğitimine uyarlanması: Faz diyagramları
Kimya öğretmen adaylarının maddenin tanecikli yapısını anlama düzeylerinin modellerin doğasını anlamaları üzerine etkisinin model-tabanlı öğrenme ortamında incelenmesi
9. sınıf öğrencilerinin fiziksel değişme ve kimyasal değişme konularını anlamalarında ve gösterimlerinde animasyonların ve süreç aşamalı resimlerin kullanılmasının karşılaştırılması
Doğru bilgiye ulaşma üzerine bir araştırma: Sorgulama temelli öğrenmenin hayatımızdaki yeri ve önemi
Sorgulamaya dayalı öğretime uygun düzenlenmiş laboratuar deneyi
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Fen bilgisi öğretmen adaylarının fiziksel ve kimyasal değişimi anlama biçimleri
Kimya öğretmen adaylarının farklı sunum türleri arasında geçiş yapabilme düzeyi
Öğretmen adaylarının teknoloji destekli bilimsel araştırmaya yönelik görüşleri
Yaşantımızdaki kimya dersinde öğrencilerin kimyayı algılamaları: İlköğretim matematik öğretmenliği öğrenciler örneği
Bilgisayara dayalı tahmin-gözlem-açıklama (TGA) etkinliği üzerine bir araştırma: Asitlerde kuvvetlilik ve konsantrasyon kavramları örneği
Araştırmaya dayalı bilim eğitimi ile ilgili profesyonel gelişim programı ve programın öğrenci başarısına etkisi: Bir AB projesi çalışması
POSTER ÖZETLERİ …………………………………………………………………………..
Ortaöğretim öğrencilerinin gazlar konusuna ilişkin metaforları ve bu metaforlarda kullandıkları insana özgü dil ve canlılık
Öğretmen adaylarının kimya ve kimyacı kavramlarına ilişkin zihinsel modellerinde kimya tarihi ve felsefesi dersinin rolü
Üniversite 1. sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç becerileri düzeylerinin incelenmesi
Kimya öğretmenleri ve öğretmen adaylarının iyi bir eğitim ortamı için yedi ilke hakkındaki görüşleri (1)
İşbirlikli öğrenme modelinin uygulamasında oluşan olumsuzluklar ve bunların giderilmesi
Özel gereksinimli öğrencilerin sosyal beceri düzeyleri: "Çevre kavramı"
Söz ve yazıların etkilerine dair ortaokul öğrencileri ile yapılan bir proje çalışması
Bireysel farklılıkların ilköğretim 5. sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç becerilerine etkisinin incelenmesi
Ortaokul seviyesinde çevresel okuryazarlığın alt bileşenlerinin karşılaştırmalı incelemesi
Kimya öğretmenlerinin yaratıcılıkla ilgili görüşleri
Genel kimya laboratuar - 1 dersi deneylerinin öğretmen adaylarının bilimsel süreç beceri gelişimlerine etkisinin incelenmesi
Lise 11. sınıf elektrokimya öğretiminde probleme dayalı öğretim yönteminin uygulanması
Ortaöğretim kimya dersi öğretim programı için yeşil örnekler
Öğrencilerin ortaöğretim 9. sınıf "bileşikler" ünitesi ile ilgili ön bilgilerindeki kavram yanılgılarının iki aşamalı olarak hazırlanmış hazır bulunuşluk testi ile belirlenmesi
Bir nanobilim & nanoteknoloji atölye çalışmasının tasarımı ve uygulanması: 11. sınıf öğrencilerinin nanobilim&nanoteknoloji farkındalığını ve kavramsal anlamalarının incelenmesi
Sorgulamaya dayalı öğrenme (SDÖ) yöntemine uygun hazırlanan laboratuar etkinliği hakkında öğrenci görüşleri
Kimyasal semiyotik ve kimya eğitimi açısından önemi
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
III. ULUSAL KİMYA EĞİTİMİ KONGRESİ PROGRAMI
5 Eylül 2013 Perşembe (1. Gün Programı)
08:00-09:15 Başvuru-Kayıt (Fatih Eğitim Fakültesi Dekanlık Giriş Katı)
09:15-10:45 Açılış Konuşmaları (Fatih Eğitim Fakültesi Mahmut Goloğlu Oditoryumu)
10:45-11:25 Çağrılı Konuşma – I (Prof. Dr. Alipaşa AYAS)
11:45-13:00 Öğle Yemeği
13:00-14:40 Paralel Oturumlar-I (Salon 1-2-3-4) ÇALIŞTAY-I
Avrupa Birliği Fonlarına Proje
Sunma & Bir Kimya Eğitimi Proje Önerisi (Salon 5)
14:40-15:00 Ara
15:00-16:20 Paralel Oturumlar-II (Salon 1-2-3-4) ÇALIŞTAY-II
K-Sketch Animasyon Oluşturma Yazılımı ile Kimya Animasyonları
Oluşturmak (Salon 5)
Not: Katılım ücreti kişi başı 50 TL’dir.
16:20-17:00 Ara
17:00-18:00 Çağrılı Konuşma - II
(Prof. Dr. George M. BODNER) Poster Sunumları
18:00-19:00 Panel - I
Yeni Kimya Öğretim Programı: Hazırlık
Süreci ve Değişimi Anlamak (Salon-5)
19:30 Akşam Yemeği
6 Eylül 2013 Cuma (2. Gün Programı)
08:00-09:15 Başvuru-Kayıt (Fatih Eğitim Fakültesi Dekanlık Giriş Katı)
09:15-10:15 Çağrılı Konuşma - III (Prof. Dr. Mehmet MAHRAMANLIOĞLU)
10:15-12:00 Paralel Oturumlar-III (Salon 1-2-3-4)
12:00-13:30 Öğle Yemeği
13:30-14:50 Paralel Oturumlar-IV (Salon 1-2-3-4) Çalıştay-III
Kimya Eğitiminde Bilim Tarihi Temelli Hikâyeler Hazırlanması
(Salon 5) 14:50-15:10 Ara
15:10-16:30 Paralel Oturumlar-V (Salon 1-2-3-4) Panel - II
Kimya Öğretmeni Yetiştirme Sistemleri: ABD, İngiltere ve İsviçre
Örneği (Salon 5) 16:30-16:50 Ara
16:50-18:00 Kapanış Değerlendirmesi
19:00 Kapanış Yemeği
7 Eylül 2013 Cumartesi (3. Gün Programı)
Şehir içi ve Şehir Dışı Geziler
08:00–12:00 Uzungöl Gezisi
08:00–12:00 Sümela Manastırı Gezisi
08:00–21:00 Batum Gezisi
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (13:00 - 14:40)
PARALEL OTURUM - I
SALON 1
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Gökhan DEMİRCİOĞLU
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
13:00-13:20
Kimya öğretmen adaylarının bilim ve
kimyanın doğası görüşlerini geliştirmeye
yönelik bir etkinlik: Flojiston teorisinden
oksijen teorisine
Oya AĞLARCI
Hakan SARIÇAYIR
Musa ŞAHİN
13:20-13:40
Üniversite birinci sınıf öğrencilerinin kimyasal
tepkimeler konusuyla ilgili problem çözme
becerilerinin incelenmesi
Gamze DOLU
Handan ÜREK
13:40-14:00
Türkiye’de ve dünya’da fen eğitimi alanında
probleme dayalı öğrenme (PDÖ) yönteminde
çalışılan makalelerin içerik analizi
Cemal TOSUN
M. Diyaddin YAŞAR
14:00-14:20 Üstün yetenekli öğrencilerin kimyasal
reaksiyon türleri ile ilgili düşünceleri: Örnek olay incelemesi
Hülya DEMİRCİOĞLU
Selma VURAL
14:20-14:40
Aday kimya öğretmenlerinin alan bilgilerini, pedagojik alan bilgilerini ve kavram
yanılgılarına yönelik anlayışlarını arttırmayı hedefleyen bir eğitim modülünün etkilerinin
incelenmesi
Buket YAKMACI
GÜZEL Sibel YİĞİT
5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (13:00 - 14:40)
PARALEL OTURUM - I
SALON 2
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Canan NAKİBOĞLU
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
13:00-13:20
Yeni kimya dersi öğretim programı
kazanımlarının yapılandırmacı öğrenme
kuramına göre değerlendirilmesi
Mustafa ERGUN
13:20-13:40
Durağan ve hareketli atom modelleri: Bir
animasyon oluşturma yazılımı kullanımının
incelenmesi
Sevil AKAYGÜN
13:40-14:00 Ortaöğretim kimya ders kitaplarının grafikler
açısından analizi
Cem GÜLTEKİN
Canan NAKİBOĞLU
14:00-14:20 Lise kimya sınıflarında argümantasyon
kalitesi
Ayşe YALÇIN ÇELİK
Ziya KILIÇ
14:20-14:40
Kimya öğretmen adaylarının teknolojik
pedagojik alan bilgilerinin çeşitli değişkenler
açısından incelenmesi
Mustafa ERGUN
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (13:00 - 14:40)
PARALEL OTURUM - I
SALON 3
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mustafa SÖZBİLİR
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
13:00-13:20 Organik kimya laboratuarında tabu oyunu:
Fonksiyonel gruplar
Nalan AKKUZU
Melis Arzu UYULGAN
13:20-13:40
Öğretmen adaylarının kimya konularına
yönelik belgesel hazırlama becerilerinin
incelenmesi
Suat TÜRKOGUZ
Zeliha YAYLA
Sevinç KAÇAR
13:40-14:00 Lise kimya eğitiminde işbirlikli öğrenme
uygulaması: İstemlilik
Yıldızay AYYILDIZ
Leman TARHAN
14:00-14:20
Öğrencilerin fen ve teknoloji dersindeki
konuları anlamalarına öğrenci takımları
başarı bölümleri ve okuma yazma uygulama
yöntemlerinin etkileri
Yasemin KOÇ
Kemal DOYMUŞ
Alev DOĞAN
Samih BAYRAKÇEKEN
14:20-14:40
Eğitim fakültesi öğrencilerinin alan öğretmeni
seçiminde uygulanacak alan bilgisi sınavına
yönelik düşünceleri
Melis Arzu UYULGAN
Nalan AKKUZU
5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (13:00 - 14:40)
PARALEL OTURUM-I
SALON 4
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Ayhan YILMAZ
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
13:00-13:20 Faz diyagramları ve kavramsal öğrenme Murat KAHVECİ
13:20-13:40
Kimyasal değişimler ünitesi çerçevesinde
yaşam temelli öğrenme uygulama sürecinin
incelenmesi
Sibel SADİ YILMAZ
Ali YILDIRIM
Nail İLHAN
13:40-14:00
Genel kimya laboratuarı - I dersinde
hazırlanan yansıtıcı günlüklerin akademik
başarıya etkisi
Canan CENGİZ
Faik Özgür KARATAŞ
14:00-14:20
Kimya dersi dönem ödevlerinin süreç
değerlendirmeye uygun şekilde yeniden
düzenlenmesinin öğrencilerin derse yönelik
tutumlarına etkisi
H. Hande ÇETİN
OKTAY
Aylin ÖĞÜNÇ
14:20-14:40
Ortaöğretim öğrencilerinin çevre ile ilgili
kavramlarının karşılaştırılması: Almanya ve
Türkiye örneği
Serkan SEVİM
Leyla DOĞU
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (15:00 - 16:40)
PARALEL OTURUM - II
SALON 1
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Soner YAVUZ
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
15:00-15:20 Öğretmen adaylarının kimya tutumlarının
anlamsal farklandırma ile ölçülmesi Ajda KAHVECİ
15:20-15:40
Fen bilgisi öğretmen adaylarının kimyasal
reaksiyonların hızları ünitesi ile ilgili
alternatif kavramlarının karşılaştırılması
Ali KOLOMUÇ
15:40-16:00
Sorgulamaya dayalı doğa etkinliklerinin
öğrencilerin bilimsel bilginin doğasına
yönelik inançlarına etkisi
Burak FEYZİOĞLU
16:00-16:20 Kimya öğretmen adaylarının mikroskobik
çizimleri: Asitlik kavramı
Ayşe YALÇIN ÇELİK
Nurcan TURAN OLUK
Sinem ÜNER
Burcu ULUTAŞ
Hüseyin AKKUŞ
16:20-16:40
Kimya laboratuarında argümantasyon
odaklı öğretim yaklaşımı ile ilgili öğrenci
görüşleri
Ali Rıza ŞEKERCİ
Nurtaç CANPOLAT
5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (15:00 - 16:40)
PARALEL OTURUM - II
SALON 2
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Suat ÜNAL
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
15:00-15:20
12. sınıf öğrencilerinin atomlar arası bağlar
ve moleküller arası çekim kuvvetleri
hakkındaki kavram yapılarının ve bu
kavramlar arasındaki ilişkilerin belirlenmesi
Neslihan ÜLTAY
15:20-15:40
Radyoaktif bozunma kavramına yönelik
bilgisayar destekli öğretim materyalinin
geliştirilmesi ve uygulanabilirliğinin
incelenmesi
Necla DÖNMEZ USTA
Alipaşa AYAS
15:40-16:00 Periyodik sistemin epistemolojik niteliğine
yönelik anlayışlar
Davut SARITAŞ
Yüksel TUFAN
16:00-16:20
Öğretmen adaylarının fizik deneylerinden
kimya deneyleri tasarlama becerilerinin
incelenmesi
Suat TÜRKOGUZ
Halit KIRIKTAŞ
Sinan ESLEK
16:20-16:40 Kimya dersine yönelik öğrenci tutumlarının
sınıf düzeyleri açısından incelenmesi
Aylin ÖĞÜNÇ
Ayben Pınar KURUÇ
Hilal KAYI
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (15:00 - 16:40)
PARALEL OTURUM - II
SALON 3
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Kemal DOYMUŞ
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
15:00-15:20
Kimya öğretmenlerinin bilgi ve iletişim
teknolojilerine yönelik hizmet içi eğitim
(HİE) ihtiyaçlarının belirlenmesi
Gökhan DEMİRCİOĞLU
Mustafa YADİGAROĞLU
Ayşegül ASLAN
15:20-15:40 Proje tabanlı kimya öğretiminin öğrenci
imajlarına etkisi
Ümmüye Nur TÜZÜN
Yüksel ALTUN
15:40-16:00
Liselerde görev yapan kimya
öğretmenlerinin öz-yeterlik algıları ve iş
doyumlarının çeşitli değişkenler açısından
incelenmesi: Sivas ili örneği
Ali IŞIKVER
Hatice GÜNGÖR
SEYHAN
16:00-16:20
Rehberli araştırma yönteminin üniversite öğrencilerinin zihinsel yapılarına etkisinin
incelenmesi
İbrahim BİLGİN
İdris AKTAŞ
Erdal TATAR
16:20-16:40
Kimya öğretmenleri ve öğretmen
adaylarının iyi bir eğitim ortamı için yedi
ilke hakkındaki görüşleri (2)
Bilge ÖZTÜRK
Sedat AYDOĞDU
Seda OKUMUŞ
Ataman KARAÇÖP
Gökhan ÖZDEMİR
Kemal DOYMUŞ
5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (15:00 - 16:40)
PARALEL OTURUM - II
SALON 4
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Mustafa ÖZDEN
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
15:00-15:20 12. sınıf öğrencilerinin nano-bilim ve
teknoloji hakkındaki görüşleri
Faik Özgür KARATAŞ
Nazlı ÜLKER
15:20-15:40
Kimya öğretmenlerinin yeni öğretim
programını uygulama düzeylerinin
belirlenmesi
Neşva AKSU
Suat ÜNAL
15:40-16:00
Lise kimya ders kitaplarında ve öğretim
programında bilimin doğasının temsil edilme
durumları
Şule ŞAHİN
Fitnat KÖSEOĞLU
16:00-16:20
Lise 10. sınıf öğrencilerinin gazlar
konusuyla ilgili anlama düzeyleri ve
yanılgılarının belirlenmesi
Gökhan DEMİRCİOĞLU
Gökçe TÜTÜNCÜ
16:20-16:40 Lise öğrencilerinin kimya ile ilgili metaforik
algıları Ayşegül DERMAN
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
6 EYLÜL 2013 CUMA (10:15 - 11:55)
PARALEL OTURUM - III
SALON 1
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Şule AYCAN
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
10:15-10:35
Fen bilgisi öğretmen adaylarının bilimin
doğası (bilimsel inanışlar) hakkındaki
görüşlerinin belirlenmesi ve bilime karşı
ilgilerinin bilim şenliği ve projeler yoluyla
arttırılması
Soner YAVUZ
Cem BÜYÜKEKŞİ
Sebile BÜYÜKEKŞİ
10:35-10:55
Kimya öğretmen adaylarının farklı
laboratuar öğretim stratejilerine yönelik
düşünceleri
Ayşe Zeynep ŞEN
Canan NAKİBOĞLU
10:55-11:15
İki farklı işbirlikli öğrenme yöntemleri,
sınıfta uygulamaları ve elde edilen
sonuçların değerlendirilmesi
Muhammed Said AKAR
Kemal DOYMUŞ
Samih BAYRAKÇEKEN
Alev DOĞAN
Yusuf ZORLU
Adem AKKUŞ
11:15-11:35 Bilimsel açıklama kavramının "sınıf içi
norm yöntemi" ile öğretilmesi
Emre Harun
KARAASLAN
Yılmaz SAĞLAM
Alipaşa AYAS
11:35-11:55
Öğretmen adaylarının kimya dersine ilişkin
kimya günlüğü kullanma durumunun
incelenmesi
Mustafa ÖZDEN
Nail İLHAN
Yakup DOĞAN
6 EYLÜL 2013 CUMA (10:15 - 11:55)
PARALEL OTURUM - III
SALON 2
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Alipaşa AYAS
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
10:15-10:35 Nasıl öğretebilirim? Sosyokültürel diyalektik
yöntem Yılmaz SAĞLAM
10:35-10:55 Kimya öğretmen adaylarının sosyal ağların
eğitimde kullanılmasına ilişkin görüşleri
Mustafa ÖZDEN
İbrahim BİLGİN
10:55-11:15
Farklı epistemolojik inançların ve amaç
yönelimlerin sorgulamaya dayalı analitik
kimya laboratuarındaki yansımaları
Burak FEYZİOĞLU
11:15-11:35
Periyodik sistem konusunun analojilerle
öğretimi: Öğrenci başarısı ile cinsiyet ve
motivasyon faktörleri ilişkisi
Nursen AZİZOĞLU
Sevgi ASLAN
Saadet PEKCAN
11:35-11:55 Düşünce deneyleriyle kimya öğretimi
Ümmüye Nur TÜZÜN
Uğur TAŞDELEN
Fitnat KÖSEOĞLU
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
6 EYLÜL 2013 CUMA (10:15 - 11:55)
PARALEL OTURUM - III
SALON 3
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Mustafa SARIKAYA
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
10:15-10:35
Fen bilgisi öğretmen adaylarının gazlar ve
temel termodinamikle ilgili bazı kavram
yanılgıları - AİÇU örneği
Mehmet YALÇIN
Fatma AĞGÜLYALÇIN
10:35-10:55
İlköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin
atom ve moleküllerin şekli üzerine bazı
fiziksel etkenlerin etkisini anlamalarının
araştırılması
Ayşegül ERGÜN
Mustafa SARIKAYA
10:55-11:15
Kimya dersine yönelik motivasyon ölçeği
açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi
çalışması
Canan KOÇAK
Ayşem Seda ÖNEN
11:15-11:35
10. sınıf öğrencilerinin kimyasal türler arası
etkileşim ile ilgili akademik başarı ve
tutumlarına takımla öğrenme yönteminin
etkisi
Emine DÜZEN
Yüksel TUFAN
11:35-11:55
Plato’nun geometrik atomizme dayalı
madde anlayışı, günümüzdeki anlayışla
karşılaştırılması ve kimya eğitimi için önemi
Mehmet YALÇIN
Fatma AĞGÜL YALÇIN
6 EYLÜL 2013 CUMA (10:15 - 11:55)
PARALEL OTURUM - III
SALON 4
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Erdal ŞENOCAK
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
10:15-10:35
Ortaöğretim 9. sınıf “bileşikler” ünitesi ile
ilgili 5E öğretim modeline göre tasarlanmış
bilgisayar destekli öğretim materyali ve
materyal hakkında öğrenci görüşleri
Özge ÖZBAYRAK
Mehmet KARTAL
10:35-10:55 Kavramsal gelişim nasıl bir süreçtir? Merve ÖZBEK
Yılmaz SAĞLAM
10:55-11:15
Öğretmen adaylarının deney yaparak konu
anlatmasının başarılarına ve laboratuar
çalışmalarına yönelik yeterliklerine etkisi
Sinem D. ÖZGÜR
Zühal ODABAŞI
Ümit Işık ERDOĞAN
11:15-11:35 Öğretmen adaylarının kendi öğretmenleri
ve onların etkinliği hakkındaki görüşleri Mehmet KARAKAŞ
11:35-11:55
Kimya öğretiminde bütünleştirici öğrenme
modeline göre hazırlanan çalışma
yapraklarına ilişkin öğrenci görüşleri
Fatma Merve ULUSOY
Ayşem Seda ÖNEN
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
6 EYLÜL 2013 CUMA (13:30 - 14:50)
PARALEL OTURUM - IV
SALON 1
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Filiz KABAPINAR
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
13:30-13:50
Farklı kavramsal değişim yöntem ve
teknikleri ile zenginleştirilmiş rehber
materyallerin 7. sınıf öğrencilerinin isı –
sıcaklık konusundaki bazı kavramlarla ilgili
yanılgılarını gidermeye etkisi
Merve
HACIMUSTAFAOĞLU
Fethiye KARSLI
13:50-14:10 Kimya öz-yeterlilik ölçeği uyarlama
çalışması
Gülseda E. TÜRK
Hatice G. SEYHAN
14:10-14:30 Kimya kaygı ölçeğinin Türkçe’ye
uyarlanması ve ilk psikometrik özellikleri
Erdal ŞENOCAK
Mustafa BALOĞLU
14:30-14:50
Kimya eğitiminde laboratuar uygulamalı ve
bilgisayar destekli öğretim yöntemlerinin,
öğrencilerin bilimsel süreç beceri
düzeylerinde oluşturdukları farklılaşmalar
Musa ŞAHİN
Selahattin AY
Hakan SARIÇAYIR
Ajda KAHVECİ
6 EYLÜL 2013 CUMA (13:30 - 14:50)
PARALEL OTURUM - IV
SALON 2
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Ajda KAHVECİ
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
13:30-13:50 Kimya öğretmeninin yetiştirilmesinde
ana problemler
Musa ŞAHİN
Hakan SARIÇAYIR
Musa ÜCE
13:50-14:10 Öğrenme stratejilerinin öğretmen
adaylarının erime ve çözünme konusundaki başarılarına katkısı
Şenol ŞEN
Ayhan YILMAZ
14:10-14:30
Lise 11. sınıf kimya ders kitabının
öğretmen görüşlerine göre
değerlendirilmesi
İsmail ATEŞ
Musa ÜCE
Hakan SARIÇAYIR
Musa ŞAHİN
14:30-14:50
Lise kimya öğretmenlerinin ölçme-
değerlendirme için kullandıkları sınav
türlerine ait sorularının değerlendirilmesi
Berna KÜÇÜK
Musa ÜCE
Hakan SARIÇAYIR
İsmail ATEŞ
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
6 EYLÜL 2013 CUMA (13:30 - 15:10)
PARALEL OTURUM - IV
SALON 3
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Nurtaç CANPOLAT
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
13:30-13:50 Simülasyon, animasyon ve kavramsal değişim metinlerinin kimyasal denge
başarısı üzerine etkisi
Akbar NASERİAZAR
Haluk ÖZMEN
13:50-14:10
İlköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin
bilimsel süreç, eleştirel düşünme ve
yaratıcı düşünme becerileri arasındaki
ilişkinin incelenmesi
Çiğdem ÇAĞLAYAN ÖZTÜRK
Havva YAMAK
Nusret KAVAK
14:10-14:30
FATİH projesi kapsamında pilot okul
olarak belirlenen ortaöğretim
kurumlarında çalışan kimya
öğretmenlerinin teknolojik pedagojik alan
bilgisi yeterlikleri
Çiğdem KARAKAYA
Nusret KAVAK
14:30-14:50
Farklı deney raporu yazma etkinliklerinin öğrencilerin çözeltiler konusunu
öğrenmelerine ve kimya laboratuarı dersine karşı tutumlarına etkisi
Çetin DOĞAR M. Ertaç ATİLA
Adem KENAN
Murat YILDIRIM
Cansu ÖZBEK
14:50 – 15:10 Fen ve matematik öğretmen adaylarının
kimya okuryazarlık seviyeleri Suat ÇELİK
6 EYLÜL 2013 CUMA (13:30 - 15:10)
PARALEL OTURUM - IV
SALON 4
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Murat KAHVECİ
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
13:30-13:50 Periyodik tablo özelliklerinin tabu oyunu
ile öğrenilmesi
Funda Gül İRİ
Emine ÇİL
13:50-14:10
Yeni fen bilimleri dersi öğretim programı
temelinde ortak bilgi yapılandırma
modelinin irdelenmesi
Hasan BAKIRCI
Salih ÇEPNİ
14:10-14:30
Argümantasyona dayalı öğrenme
ortamları için tasarlanan argüman
biçimlendirme örnekleri
Hasene Esra YILDIRIR
Canan NAKİBOĞLU
14:30-14:50 Kimyanın felsefi temellerine bir bakış Nihat AYCAN
14:50 – 15:10 Genel kimya laboratuvarında öğrencilerin kavram haritaları
kullanmalarının başarılarına etkisi
İlhami CEYHUN Zafer KARAGÖLGE
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
6 EYLÜL 2013 CUMA (15:10 - 16:50)
PARALEL OTURUM - V
SALON 1
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Musa ŞAHİN
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
15:10-15:30
Bilimsel argümantasyonla öğrencilerin
eleştirel düşünme becerilerinin
geliştirilmesi
Fitnat KÖSEOĞLU
Ümmüye Nur TÜZÜN
Uğur TAŞDELEN
15:30-15:50
Rol yapma tekniğinin kimya tarihinde bir
uygulaması: Kimyadaki ünlü kadın bilim
insanları
Gülten ŞENDUR
15:50-16:10
Kimya öğretmen ve öğretmen
adaylarının argümantasyona dayalı
kimya derslerinde kullandıkları
argümantasyon süreçleri
Hasene Esra YILDIRIR
Canan NAKİBOĞLU
16:10-16:30
2007 yılı 9. sınıf kimya öğretim
programındaki yapılandırmacılığa dayalı
öğelerin öğretmenler tarafından
algılanışı ve uygulanışı
M. Diyaddin YAŞAR
Mustafa SÖZBİLİR
16:30 – 16:50 Ortaokul fen ve teknoloji derslerinde bazı kimyasal kavramların anlaşılma
düzeylerinin tesbiti
İlhami CEYHUN Arife SOYLU
Zafer KARAGÖLGE
6 EYLÜL 2013 CUMA (15:10 - 16:50)
PARALEL OTURUM - V
SALON 2
Oturum Başkanı: Yrd. Doç. Dr. Hülya DEMİRCİOĞLU
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
15:10-15:30 Fen ve teknoloji öğretimi dersinde
öğrenme amaçlı yazma aktivitesi olarak mektup yazma etkinliğinin incelenmesi
Yakup DOĞAN
Nail İLHAN
Mustafa ÖZDEN
15:30-15:50
İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin geri
dönüşüm ile ilgili farkındalıkları ve geri
dönüşüm uygulamaları
Gamze DOLU
Banu TEMİZ
15:50-16:10 Kimya öğretmen adaylarının bilimsel
tartışma seviyelerinin incelenmesi
Nilgün DEMİRCİ
Ziya KILIÇ
Ömer GEBAN
16:10-16:30
Fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin
“metallerin elektrik iletkenliği”
konusundaki kavram yanılgıları
Abdullah AYDIN
Hülya ÖZTÜRK
16:30 – 16:50
Öğrenme nesnelerinin sorgulama-temelli
kimya eğitimine uyarlanması: Faz
diyagramları
Murat KAHVECİ
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
6 EYLÜL 2013 CUMA (15:10 - 16:50)
PARALEL OTURUM - V
SALON 3
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Haluk ÖZMEN
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
15:10-15:30
Kimya öğretmen adaylarının maddenin tanecikli yapısını anlama düzeylerinin
modellerin doğasını anlamaları üzerine etkisinin model-tabanlı öğrenme
ortamında incelenmesi
Emine ADADAN
15:30-15:50
9. sınıf öğrencilerinin fiziksel değişme ve kimyasal değişme konularını
anlamalarında ve gösterimlerinde animasyonların ve süreç aşamalı
resimlerin kullanılmasının karşılaştırılması
İlkay Buket ATAÇ ÖZDEMİR
Filiz KABAPINAR
15:50-16:10 Doğru bilgiye ulaşma üzerine bir
araştırma: Sorgulama temelli öğrenmenin hayatımızdaki yeri ve önemi
Şule AYCAN Zeynep Kübra ARSLAN
16:10-16:30 Sorgulamaya dayalı öğretime uygun
düzenlenmiş laboratuar deneyi
Aydın KIZILASLAN
Nurtaç CANPOLAT Mustafa SÖZBİLİR
16:30 – 16:50 Fen bilgisi öğretmen adaylarının fiziksel ve kimyasal değişimi anlama biçimleri
Filiz KABAPINAR Candan CENGİZ
6 EYLÜL 2013 CUMA (15:10 - 16:50)
PARALEL OTURUM - V
SALON 4
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Yılmaz SAĞLAM
Sunum Saati Çalışmanın Başlığı Yazarlar
15:10-15:30 Kimya öğretmen adaylarının farklı
sunum türleri arasında geçiş yapabilme düzeyi
Bilge ORBAY
Bülent PEKDAĞ
Nursen AZİZOĞLU
15:30-15:50 Öğretmen adaylarının teknoloji destekli bilimsel araştırmaya yönelik görüşleri
Muammer ÇALIK Ayşe AYTAR
Tuğçe KOLAYLI
15:50-16:10
Yaşantımızdaki kimya dersinde öğrencilerin kimyayı algılamaları: İlköğretim matematik öğretmenliği
öğrencileri örneği
Soner YAVUZ
Cem BÜYÜKEKŞİ
16:10-16:30
Bilgisayara dayalı tahmin-gözlem-açıklama (TGA) etkinliği üzerine bir araştırma: Asitlerde kuvvetlilik ve konsantrasyon kavramları örneği
Fatma YAMAN Alipaşa AYAS
16:30 – 16:50
Araştırmaya dayalı bilim eğitimi ile ilgili profesyonel gelişim programı ve
programın öğrenci başarısına etkisi: Bir AB projesi çalışması
Yalçın YALAKİ Gültekin ÇAKMAKÇI
Derya YAHŞI Betül ŞEN
Ayşe GÜREL Gamze YÜKSEL
İpek İNCE
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
POSTER SUNUMLARI
5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE (17:00 - 19:00)
Çalışmanın Başlığı Yazarlar
Ortaöğretim öğrencilerinin gazlar konusuna ilişkin metaforları ve bu
metaforlarda kullandıkları insana özgü dil ve canlılık
Gülten ŞENDUR
Özge ÖZBAYRAK
Bilge İLGÜN
Yağmur ŞENOĞUL
Yaşar Kemal YILDIZ
Öğretmen adaylarının kimya ve kimyacı kavramlarına ilişkin zihinsel
modellerinde kimya tarihi ve felsefesi dersinin rolü
Gülten ŞENDUR
Coşkun KAZANCI
Merve POLAT
Üniversite 1. sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç becerileri
düzeylerinin incelenmesi
Canan NAKİBOĞLU
Dilan KARABAY
Senem TÜRKER
Ayşe Zeynep ŞEN
Kimya öğretmenleri ve öğretmen adaylarının iyi bir eğitim ortamı
için yedi ilke hakkındaki görüşleri (1)
Seda OKUMUŞ
Oylum ÇAVDAR
Sedat AYDOĞDU
Bilge ÖZTÜRK
Ümit ŞİMŞEK
Kemal DOYMUŞ
İşbirlikli öğrenme modelinin uygulamasında oluşan olumsuzluklar
ve bunların giderilmesi
Samih BAYRAKÇEKEN
Kemal DOYMUŞ
Alev DOĞAN
M. Sait AKAR
Özel gereksinimli öğrencilerin sosyal beceri düzeyleri: "Çevre
kavramı"
Zühal ODABAŞI
Sinem DİNÇOL ÖZGÜR
Ayhan YILMAZ
Söz ve yazıların etkilerine dair ortaokul öğrencileri ile yapılan bir
proje çalışması
Nuray İNCİ
Hilmi ERTEN
Bireysel farklılıkların ilköğretim 5. sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç
becerilerine etkisinin incelenmesi
İdris AKTAŞ
Ahmet SABIR
İbrahim BİLGİN
Mustafa ÖZDEN
Ortaokul seviyesinde çevresel okuryazarlığın alt bileşenlerinin
karşılaştırmalı incelemesi
Gökhan SONTAY
Murat GÖKDERE
Erdoğan USTA
Kimya öğretmenlerinin yaratıcılıkla ilgili görüşleri Çiğdem AKKANAT
Murat GÖKDERE
Genel kimya laboratuar - I dersi deneylerinin öğretmen adaylarının
bilimsel süreç beceri gelişimlerine etkisinin incelenmesi
Canan NAKİBOĞLU
Selin TEMÜRLÜ
Yusuf TETİK
Ayşe Zeynep ŞEN
Lise 11. sınıf elektrokimya öğretiminde probleme dayalı öğretim
yönteminin uygulanması
Mehmet ÖNCÜ
İbrahim KOCAKAPLAN
Ortaöğretim kimya dersi öğretim programı için yeşil örnekler
Zafer KARAGÖLGE
İlhami CEYHUN
Aişe KARAGÖLGE
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Öğrencilerin ortaöğretim 9. sınıf "bileşikler" ünitesi ile ilgili ön
bilgilerindeki kavram yanılgılarının iki aşamalı olarak hazırlanmış
hazır bulunuşluk testi ile belirlenmesi
Özge ÖZBAYRAK
Mehmet KARTAL
Bir nanobilim & nanoteknoloji atölye çalışmasının tasarımı ve
uygulanması: 11. sınıf öğrencilerinin nanobilim & nanoteknoloji
farkındalığının ve kavramsal anlamalarının incelenmesi
Berra Sagun GÖKÖZ
Sevil AKAYGÜN
Sorgulamaya dayalı öğrenme (SDÖ) yöntemine uygun hazırlanan
laboratuar etkinliği hakkında öğrenci görüşleri
Aydın KIZILASLAN
Nurtaç CANPOLAT
Mustafa SÖZBİLİR
Tacettin PINARBAŞI
Fatih YAZICI
M. Ertaç ATİLA
Kimyasal semiyotik ve kimya eğitimi açısından önemi Davut SARITAŞ
Yüksel TUFAN
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
ÇAĞRILI KONUŞMALAR
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Türkiye’de Kimya Tarihinin Dünü, Bugünü ve Geleceği
Alipaşa AYAS
Bilkent Üniversitesi / Bilkent – ANKARA
Özet
Türkiye’de kimyanın bir bilim olarak tarihi Cumhuriyet döneminden öncesine
dayanır. Ancak, bu bilim alanındaki esas gelişmeler Hitler’den kaçıp ülkemize gelen
Alman kimyacılar sayesinde olmuştur. Bu alanın gelişmişlik düzeyini anlamak için
üniversitelerimizde diğer alanlara göre daha fazla akademisyenin kimya alanında
olmasından ve kimyanın ülkemizde en fazla uluslararası yayın yapılan alanlardan birisi
olmasından anlaşılabilir. Kimya eğitimi açısından baktığımızda ise, tarihsel geçmiş çok
daha yenidir ve gelişmeye hala devam etmektedir. Bu hem kimya öğretmeni yetiştirme
açısından hem de kimya eğitimi açısından böyledir. Kimya öğretmeni yetiştirme
açısından belli bir sistem kurulmuş iken bir araştırma alanı olarak kimya eğitimi çok yeni
olup son 15-20 yılın ürünüdür. Alan olarak bu kısa geçmişine rağmen, yapılan
araştırmalar son yıllarda giderek ivme kazanmakta ve ulusal ve uluslararası yayınlanan
makale sayısı da hızla artmaktadır. Ancak bu araştırmalar da kimya alan uzmanları ile
kimya eğitimcileri arasında bir işbirliğinden söz etmek zordur. Ayrıca araştırmaların
makro düzeyden henüz mikro düzeye indiğini söylemekte henüz erken bir yorumdur. Bu
çalışmada kimya biliminin gelişmesi açısından genel bir değerlendirme yapıldıktan sonra
kimya eğitimi alanındaki gelişmelerin ve araştırmaların gidişatının dünü-bugünü ve
geleceği açısından bir değerlendirmesi yapılacaktır
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
I’m Finally Beginning to Understand Why I Didn’t Understand …
George BODNER
Purdue University / West Lafayette – USA
Özet
Chemistry is unique; it is the only field of science in which the approach to
learning that leads to success in the introductory course does not work in the second-
year course on organic chemistry, and where the approach that students successfully
use for the second-year course is almost totally inappropriate for the course they
encounter as juniors. This talk will focus on a model of problem solving that has three
fundamental characteristics: It is consistent with the results of studies of successful
problem solvers working on novel problems; it is teachable, in the sense that it can be
conveyed to students to help them become more successful problem solvers; and it is
transferrable, it can be implemented in courses other than the one in which it is taught.
Examples from research on the teaching and learning of organic chemistry will be used
because this is a sub-discipline of chemistry to which members of the audience have
been exposed but for which they are not likely to be subject-matter experts. The goal is
to help others understand why research on the teaching and learning of chemistry has
helped the speaker get a better understanding of why he struggled in so many chemistry
courses when he was a student.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Engelli Öğrenciler ve Kimya ve Kimya Mühendisliği Eğitimi
Mehmet MAHRAMANLIOĞLU
Turkiye Kimya Derneği / İstanbul – TÜRKİYE
Özet
Tarih boyunca engelli insanlar eğitim, istihdam ve gelir dağılımı konularında
daima geri planda kalmıştır. Bunun başlıca nedeni engelli insanlar hakkında alınan
kararları engelsiz insanların alması ve bu kararları bireysel engellilik modeli
çerçevesinde ya da buna benzer düşünceler ile vermeleridir. Son 50 yılda gelişmiş
ülkelerde özellikle İngilterede engelli insanlar haklarını savunmaya başlamış ve UPIAS
gibi birliklerle kendilerini toplumsal engellilik modeli ile ifade etmeye başlamışlardır.
Engelli insanlar toplumsal hayata katılmak için yönetimlerden eğlence, spor,
sağlık ve alışveriş merkezleri gibi yerlere kolayca ulaşma ve buralarda rahatlıkla hareket
etme ve her çeşit ulaştırma araçları ile seyahat etmek için gerekli düzenlemelerin
yapılmasını talep ederken eğitim konusunda da yeni taleplerde bulunmaktadırlar.
İstatistiklere bakınca engelli insanların çoğunlukla hukuk, edebiyat, iktisat ve
piskoloji gibi alanlarda eğitim aldıkları ve fen bilimleri ve mühendislik gibi alanlarda
sayılarının yok denecek kadar az olduğu görülmektedir. Bunun başlıca nedeni
Üniversitelerin engelli öğrenciye bakış açısı, öğrenci anne ve babalarının engelli
öğrencinin bu alanda başarılı olacağına inanmamaları ve bunu engelli öğrencilere
inandırmalarıdır. Ayrıca engelli öğrencilerin bu alanlardan mezun olunca iş bulma
ihtimallerinin yok denecek kadar az olması engelli öğrencilerin bu bölümlere girmesini
önlemektedir. Avrupada kimyager ve kimya mühendisleri için yapılan birçok anketde hala
anketi dolduran kişinin engelli olup olmadığının sorulmaması bu konunun yok sayıldığım
göstermektedir.
Bu çalışmada engelli öğrencilerin kimya ve kimya mühendisliği bölümlerinde
okurken çektiği güçlükler ve çözümler anlatılmaktadır. Çalışmanın konusu olan
öğrenciler işitime, yürüme ve çeşitli derecelerde görme yeteneğini kaybetmiş olan
engellilerdir. Çalışmada bu öğrencilere nasıl yaklaşılması gerektiği gösterilmekte ve bu
öğrenciler için geliştirilen laboratuvar uygulamaları incelenmekte, eğitim kurumlarının bu
öğrencilere bakış açısı eleştirilmekte, ülkemizden ve dünyadan vereceğimiz örneklerle
güçlüklerin nasıl aşıldığı anlatılmaktadır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
ÇALIŞTAYLAR
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Avrupa Birliği Fonlarına Proje Sunma ve Bir Kimya Eğitimi Proje
Önerisi
Murat KAHVECİ
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale / TÜRKİYE
Özet
Bu çalıştay Avrupa Birliğine (AB) proje sunma sürecini mevcut 7. Çerçeve
Programı uygulamaları kapsamında ele alarak bir proje önerisi sunma ve sonrasında
panel değerlendirmeleri aşamalarına odaklanmaktadır. Proje önerisini sunma
aşamasında; konulu çağrıların takip edilmesi, bir proje fikrinin geliştirilmesi, proje ekibinin
ve uluslararası ortakların oluşturulması, proje önerisinin hazırlanması ve sunulması
süreci teknik açıdan ele alınmaktadır. Panel değerlendirme aşaması ise; kişisel
tecrübelere bağlı olarak, uzaktan ve Brüksel'de yapılan değerlendirme süreçlerini içerir.
Değerlendirme esnasında hakemlerin değerlendirme kriterleri, panelin çalışma düzeni ve
proje önerisinin başarısını etkileyebilecek bilgilerin paylaşılması planlanmaktadır.
Çalıştayın uygulamalı kısımda ise; katılımcılar grup halinde bir mini proje önerisi
geliştirecek; daha sonra mini proje önerileri üzerinde tartışma yapılacaktır. Bu etkinlik
sonrasında kapanış, önümüzdeki yıl açılacağı duyurulan Horizon 2020 Programına
sunulmak üzere bir kimya eğitimi proje önerisi fikrinin katılımcılar ile paylaşarak
yapılacaktır. Bu nedenle bu çalıştayın en önemli çıktısı, Türkiye’de kimya eğitimi
alanında yeni bir AB proje önerisi geliştirilmesi ve bu öneriye katılmak isteyenlerden
oluşan dinamik bir çalışma grubunun kurulması olacaktır.
Kısaca, katılımcılar bu çalıştayda AB programlarına proje önerisi sunma sürecini
kısaca tecrübe edecekler, muhtemel bir ortak proje geliştirme konusunda fikir alış
verişinde bulunma fırsatı yakalayabilecekleridr.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
K-Sketch Animasyon Oluşturma Yazılımı ile Kimya
Animasyonları Oluşturmak
Sevil Akaygün
Boğaziçi Üniversitesi
Özet
Kişilerin kendi gözlem ve tecrübeleri sonucunda geliştirdikleri görsel veya soyut
öğeler içeren gösterimlere zihinsel model denmektedir (Craik, 1943). Kimyasal
kavramlar sadece durağan yapıları değil hareket ve etkileşimleri de içermekte;
dolayısıyla zihinsel modeller de hareketli unsurlar içermektedir. Bu nedenle, öğrencilerin
zihinsel modellerin ortaya çıkarılmasında sadece yazı ve çizim yolu ile kağıt üzerinde
gösterilen anlatım yetersiz kalmakta özellikle tanecik düzeyinde hareketli zihinsel
modellerin yaratılmasına olanak sağlayan animasyon oluşturma programlarına ihtiyaç
duyulmaktadır. K-Sketch animasyon oluşturma yazılımı açık kaynakta ücretsiz olarak
bulunana kullanıcıların kendi çizimlerini hareketlendirerek kolayca animasyon
oluşturulmasına olanak sağlayan bir yazılımdır. Kanvas denilen çizim yapılması için
ortam sağlayan çizim alanı, 4 renk seçeneği sunan kalem, silgi araçları ile çizilen şeklin
hareket ettirilmesini sağlayan hareket aracı K-Sketch yazılımın temel özelliklerini
oluşturmaktadır. Alt panelde yer alan zaman çubuğu aynı anda ve ardışık hareket
gösterilmektedir. Oluşturulan animasyonlar ayrıca flash cismi olarak kaydedilmekte,
daha sonra başka ortamlarda kullanılabilmekte ve paylaşılabilmektedir.Gerek
öğretmenler, gerekse öğrenciler tarafından kullanılabilecek olan K-Sketch yazılımının
kimya derslerinde ders anlatımı ve ölçme-değerlendirme amaçlı olarak dersin bir parçası
haline gelmesi düşünülebilir.Kaynak:www.k-sketch.org
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Eğitiminde Bilim Tarihi Temelli Hikâyeler Hazırlanması
Feray KAHRAMAN1, Suat ÜNAL2 ve Faik Özgür KARATAŞ2
1) Sayraç Orta Okulu, Trabzon / TÜRKİYE
2) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon/TÜRKİYE
Özet
Kimya eğitiminin temel amaçlarından biri öğrencilerin bilgileri anlamlı ve kalıcı
öğrenmesi, özümsemesi ve günlük hayatla ilişkilendirebilmesidir. Bilimsel bilgilerin ortaya
çıkış ve gelişim sürecini irdeleyen bilimin tarihi, hikâye oluşturmada zengin bir kaynaktır.
Bilim tarihi ile öğrenciler bilimsel bilginin hayatla iç içe olduğunu görmüş ve bilimin
doğasını daha iyi anlama fırsatı yakalamış olurlar. Bunun yanı sıra öğrencilerin
kendilerini hikâyedeki karakterlerin yerine koymaları, problem çözme, eleştirel düşünme
ve sorgulama becerilerinin gelişmesine de yardımcı olabilmektedir. Genelde fen özelde
ise kimya derslerinde öğrencilerinin başarılarını ve motivasyonlarını artırmak, ayrıca
bilimin ve bilimsel bilginin doğasını anlamalarını sağlamak amacıyla bilim tarihi temelli
hikâyeleri geliştirmesi ve kullanması ile olumlu sonuçlar doğabilmektedir. Bu temeller
üzerine kurulu çalıştayın amacı bilim tarihi temelli eğitimsel hikâyelerin geliştirilmesidir.
Çalıştay iki oturum şeklinde gerçekleştirilecektir. İlk oturumda bilim tarihi temelli
hikâyeler, özellikleri ve nasıl hazırlanacağına dair bilgiler verilecektir. İkinci oturumda
araştırmacıların rehberliği ve yönlendirmeleriyle katılımcıların farklı kavramların
öğretimine yönelik bilim tarihi temelli hikâyeler yazmaları ve becerilerini geliştirmelerine
yönelik grup etkinlikleri yer alacaktır. Bilim tarihi temelli hikâyeler yazılmasında
katılımcılara gerekli olan her türlü bilgi ve materyal araştırmacılar tarafından önceden
temin edilecektir. İlk oturum 30 dakika sürerken, uygulamaların yapılacağı ikinci oturum
90 dakika sürecektir. Çalıştay süreci sonunda katılımcılar öğrenme ortamlarında
kullanılan hikâye türleri, özellikleri ve bu hikâyelerin fen/kimya öğretim sürecindeki etkileri
hakkında bilgi sahibi olacaklardır. Ayrıca, bilim tarihi temelli hikâyelerin oluşturulma
adımları ve bilim tarihi temelli bir hikâye yazarken dikkat edilmesi gereken hususlar
hakkında bilgi sahibi olacaklardır. Bu çalıştay ile katılımcıların seçilen bir fen/kimya
konusunun öğretimine yönelik bilim tarihi temelli hikâyeler yazabilme becerilerinin
geliştirilmesi sağlanacaktır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
PANELLER
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Yeni Kimya Öğretim Programı: Hazırlık Süreci ve Değişimi
Anlamak
Hamza YILMAZ 1, Alipaşa AYAS2, Bayram COŞTU3, Mustafa SÖZBİLİR4,
Filiz KABAPINAR5, Nilgün SEÇKİN6, Nuray ZAN7 ve Fatih AKÇALI8
1)
Ankara Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE 2)
Bilkent Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE 3)
Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE 4)
Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE 5)
Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE 6)
Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE 7)
Yunus Emre Ticaret Meslek Lisesi, Ankara / TÜRKİYE 8)
Nevzat Karabağ Anadolu Öğretmen Lisesi, Erzurum / TÜRKİYE
Özet
Hızlı değişen dünyada, eğitimdeki yenilikleri ve gelişmeleri kavrayan, kendilerine
düşen görevin farkında olan ve bu görevlerini bilinçli olarak yerine getiren bireylere
ihtiyaç duyulmaktadır. Eğitim sistemlerinin amacı da ihtiyaç duyulan ve toplumsal düzeni
işletecek nitelikli insan gücünün yetiştirilmesidir. Bu amaç da eğitim sistemlerine
işlevsellik kazandıran öğretim programlarıyla mümkün olmaktadır.
Bu çalışmada, 01. 02. 2013 tarihinde Talim Terbiye Kurul Başkanlığı’nca kabul
edilen ve 2013-2014 eğitim-öğretim yılından itibaren kademeli olarak uygulanmaya
başlanacak olan yeni Kimya Öğretim Programı’nın hazırlanma süreci ve bu süreçte
izlenen adımlar ile önceki öğretim programlarından farklılıklarına değinilecektir. Ayrıca,
yeni program amaç ve kapsam açısından fen eğitiminde başarılı ülke ve kuruluşların
Kimya Öğretim Programları ile de karşılaştırılacaktır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmeni Yetiştirme Sistemleri: ABD, İngiltere ve İsviçre
Örneği
Ayhan YILMAZ1, Canan NAKIBOĞLU2, Mustafa SÖZBİLİR3 ve Mustafa ERGUN4
1) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
2) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE
3) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE
4) Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun / TÜRKİYE
Özet
Ülkelerin öğretmen yetiştirme sistemlerinin bileşenleri güncel şartlara ve
geleceğin gerektireceği durumlara hazırlıklı nitelikli öğretmen yetiştirmeyi
amaçlamaktadır. Kimya öğretmeni yetiştirme programları temelde ülkelerin sahip
oldukları eğitim sisteminin özelliklerine ve ihtiyaç duyulan kimya öğretmeni sayısına göre
değişiklik göstermektedir. Kimya bölümündeki lisans programlarından sonra alınan alan
eğitimi sertifika programlarının olduğu ülkelerde branş öğretmeni yetiştirme sistemleri
uygulamalı öğretmenlik bilgi ve becerilerin kazandırılmasına dayanmaktadır. Lisansüstü
eğitim sertifikası, eğitim bilimleri ve alan eğitimi sertifikası gibi farklı isimlerle adlandırılan
öğretmen yetiştirme modellerinden olan uyuşumlu modelin tercih edildiği ülkelerde önce
alan dersleri daha sonra meslek derslerinin nasıl verildiği bu panelde ele alınacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri’nden Purdue Üniversitesi modelinin, İsviçre’den Cenevre
Üniversitesi modelinin ve İngiltere’deki modelin ele alınacağı bu panelde kimya
öğretmeni yetiştirme programlarına giriş koşulları, öğretim süreçleri, okul deneyimi ve
öğretmenlik uygulamaları, program boyunca alınan dersler, programları bitirme ve
öğretmen olabilme koşulları panelistler tarafından tartışılacaktır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
BİLDİRİ ÖZETLERİ
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmen Adaylarının Bilim ve Kimyanın Doğası
Görüşlerini Geliştirmeye Yönelik Bir Etkinlik: Flojiston
Teorisinden Oksijen Teorisine
Oya AĞLARCI1, Hakan SARIÇAYIR1 ve Musa ŞAHİN1
1) Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE
Özet
Kimya eğitiminin amaçlarından biri, gündelik yaşamda kimyanın oynadığı rolü ve
değeri bilen, kimya konuları ile ilgili, eleştirel düşünme becerilerine sahip kimya
okuryazarı bireyler yetiştirmektir. Bu bağlamda, geleceğin eğitimcileri olacak öğretmen
adaylarının bilime ve bilimin doğasına ilişkin anlayışlarını geliştirmek, öğretmen yetiştiren
kurumların hedeflerinden biri olmalıdır. Bu araştırma, nitel araştırma desenlerinden
durum çalışması modeline uygun olarak tasarlanmıştır. Çalışmada, kimya öğretmen
adaylarının bilim ve kimyanın doğasına ilişkin görüşlerini geliştirmek için tasarlanmış bir
etkinlik (Flojiston Teorisi ve Oksijen Teorisi) tanıtılmıştır. Etkinlik, son sınıfta öğrenim
gören 28 kimya öğretmen adayının katıldığı “Bilim Tarihi” dersinde kullanılmıştır.
Etkinlikte, flojiston teorisine uygun gerçekleşen ve gerçekleşmeyen yanma olayları
konuşulmuş ve öğretmen adaylarından bu olaylara örnekler vermeleri istenmiştir. Bu
teoriye uygun olmayan olayları açıklayabilmek için, teoriyi savunan bilim insanlarının
ortaya koyduğu açıklamalar ve bunların gerekçeleri tartışılmıştır. Flojiston teorisinden
oksijen teorisine nasıl geçildiği ve bunun kimya tarihini nasıl etkilediği tartışılmıştır.
Bilimsel bilginin değişebilir doğası, teori ve kanun arasındaki fark, gözlem ve çıkarım
ilişkisi, bilimin sosyokültürel değerlerden etkilenmesi gibi konularla ilgili öğretmen
adaylarının görüşleri alınmıştır. Veri toplama araçları olarak, araştırmacılar tarafından
tasarlanan ve açık uçlu sorulardan oluşan bir ölçek, “Bilimin Doğası Hakkında Görüşler
Ölçeği- Form C (VNOS-C)” ve etkinliğe ilişkin video ve ses kayıtları kullanılmıştır.
Etkinlikten sonra, bilimin doğasına ilişkin görüşlerinin geliştiği gözlenmiştir. Çoğu (n=20),
teori ve kanun arasındaki farkı ve büyük bir kısmı (n=22) bilimde gözlem ve çıkarımın
arasındaki ilişkiyi belirtmiştir. Ayrıca bilimin değişebilir doğası ve sosyokültürel yapısı
hakkında daha bilgili görüşler sunmuşlardır. Öğretmen ve öğrencilerin bilim ve kimyanın
doğası öğretimlerinde kimya tarihinden buna benzer örnekler alternatif bir yöntem olarak
kullanılabilir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Üniversite Birinci Sınıf Öğrencilerinin Kimyasal Tepkimeler
Konusuyla İlgili Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi
Gamze DOLU1 ve Handan ÜREK1 1
Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE
Özet
Fen eğitiminin amaçlarından biri de bireylere problem çözme becerisi
kazandırmaktır. Sayısal becerilerin öne çıktığı fizik ve kimya gibi derslerde problem
çözme becerisi oldukça önem taşımaktadır. Öğrenci başarısını etkileyen önemli bir
etmen de, öğrencilerin konuyla ilgili verilen problemi iyi anlayıp ona uygun bir çözüm yolu
kurgulamasıdır. Böylece öğrenci, elde ettiği bilgiyi üst düzey bilişsel yeteneklerini
kullanarak yorumlayabilir. Yapılan çalışmada üniversite birinci sınıf öğrencilerinin, “Genel
Kimya I” dersi kapsamında verilen kimyasal tepkimeler konusuyla ilgili problem çözme
becerilerini incelemek amaçlanmıştır. Bu kapsamda, 2012-2013 öğretim yılı bahar
yarıyılında 6 Fen Bilgisi Öğretmenliği birinci sınıf öğrencisi ile bir durum çalışması
yapılmıştır. Veri toplamada, öğrencilerin problem çözme alışkanlıklarını belirlemek, eksik
ya da hatalı yerleri saptamak amacıyla kimyasal reaksiyonlar konusuyla ilişkili birbirinden
farklı özellikte 4 problem kullanılmıştır. Buna ek olarak, elde edilen veriler hakkında daha
ayrıntılı bilgi edinmek için birebir yarı yapılandırılmış görüşmelerden yararlanılmıştır.
Çalışmadan elde edilen veriler nitel olarak analiz edilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre;
birinci ve üçüncü problem için elde edilen doğru cevap sayısının diğer problemlere göre
oldukça düşük olduğu görülmektedir. Bu durumun başlıca sebepleri olarak bahsedilen
reaksiyon denklemini yazmadaki başarısızlık, problemin içeriğini doğru bir şekilde
yorumlayamama, işlemler boyunca birimlere dikkat etmeme sayılabilir. Çalışmadan elde
edilen sonuçlar, başta kimya eğitimi olmak üzere problem çözümü gerektiren derslerde,
eğitimciler tarafından göz önünde bulundurulması, öğrencilerin en çok yaptığı hataların
nereden kaynaklandığının ve çözümünün bulunması, varsa eksik olan bölümlerin
belirlenmesi, öğrencilerin ezbercilikten kurtarılması, özellikle birimlerin öneminin ortaya
konması ve fen eğitiminin niteliğinin arttırılması açısından yararlı olacaktır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Türkiye’de ve Dünyada Fen Eğitimi Alanında Probleme Dayalı
Öğrenme (PDÖ) Yönteminde Çalışılan Makalelerin İçerik Analizi
Cemal TOSUN1 ve M. Diyaddin YAŞAR2
1) Bartın Üniversitesi, Bartın / Türkiye
2) Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Kilis / Türkiye
Özet
Bu çalışmada Türk ve yabancı yazarların fen eğitimi alanında ulusal ve
uluslararası dergilerde PDÖ’yle ilgili yaptıkları yayınların araştırma konusu, yöntem,
örneklem, veri toplama araçlarının çeşitliliği ve verilerin analiz yöntemleri gibi değişkenler
dikkate alınarak içerik analizi yapılmıştır. Bu amaçla fen eğitimi alanında PDÖ’yle ilgili
1986-2012 yılları arasında yapılmış ve tam metin olarak ulaşılan 42’si Türk, 62’si ise
yabancı yazarlara ait olmak üzere toplam 104 makale çalışmasının içerik analizi
yapılmıştır. İçerik analizi yapılan makalelerin %40.4’ünde PDÖ’nün öğrenme ve
öğrenmeye olan etkisi üzerine yoğunlaşıldığı, %35.6’sında ise kavram analizi
çalışmalarına ağırlık verildiği tespit edilmiştir. Türk yazarlar yaptıkları çalışmaların
%59.5’inde öğretim çalışmalarına ağırlık verirken, yabancı yazarlar yaptıkları
çalışmaların %41.9’unda kavram analizi çalışmalarına ağırlık verdiği anlaşılmaktadır.
Türk yazarlar çalışmalarında daha çok nicel araştırma yöntemlerini (%61.9) tercih
ederken, yabancı yazarların nitel araştırma yöntemlerini (%66.1) daha çok tercih ettikleri
anlaşılmaktadır. Türk yazarların yaygın olarak kullandıkları veri toplama araçları anket ve
başarı testi iken yabancı yazarların mülakat ve alternatif veri toplama araçlarını daha çok
tercih ettikleri görülmektedir. Örneklem seçimi bakımından lisans ve ortaöğretim (9-12)
öğrencileriyle yürütülen çalışmaların daha fazla olduğu anlaşılmaktadır. Araştırmadan
elde edilen bulgular, PDÖ’yle ilgili çalışmaların ülkemizde 2005 yılına kadar pek yaygın
olmadığı, 2005 ve 2009 yıllarında en fazla sayıya eriştiği, yabancı yazarların ise 2006
yılında en fazla sayıda yayın yaptıkları anlaşılmaktadır. 2005 yılına kadar yabancı
yazarların Türk yazarlara göre fen eğitimi alanında PDÖ’yle ilgili yaptıkları yayınlarda bir
üstünlükleri var iken, 2006 yılı hariç, 2005 yılından itibaren 2012 yılına kadar Türk
yazarların yayın sayıları yabancı yazarların yayın sayısından eşit/fazla olduğu
görülmektedir. Ayrıca bu çalışmaların büyük bir çoğunluğunun karma ve kimya
alanlarında yapılmış olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmanın PDÖ’yle ilgili çalışan ve yeni
çalışmayı düşünen genç araştırmacılara bir fikir vermesi açısından önemli olduğu
düşünülmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Üstün Yetenekli Öğrencilerin Kimyasal Reaksiyon Türleri İle İlgili
Düşünceleri: Örnek Olay İncelemesi
Hülya DEMİRCİOĞLU1ve Selma VURAL2
1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE
2) Dr. M. Hilmi Güler Bilim ve Sanat Merkezi, Ordu/TÜRKİYE
Özet
Günlük hayatta karşımıza çıkan yemeklerin hazırlanması, yiyeceklerin
sindirilmesi, yanma, fotosentez ve solunum gibi pek çok olay kimyasal reaksiyonlar
sayesinde gerçekleşmektedir. Bu araştırmanın amacı, üstün yetenekli öğrencilerin
kimyasal reaksiyon türleri hakkındaki düşüncelerini ortaya çıkarmaktır. Araştırmada
örnek olay yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi Dr. M. Hilmi Güler Bilim ve
Sanat Merkezine devam eden altıncı sınıf düzeyinde 5 (2K, 3E), yedinci sınıf düzeyinde
11 (7K, 4E) ve sekizinci sınıf düzeyinde 5 (4K, 1E) olmak üzere toplam 21 üstün
yetenekli öğrenciden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak öğrencilerin yazdıkları
gözlem sonuçları kullanılmıştır. Veriler, kategoriler oluşturularak analiz edilmiş ve tablolar
halinde sunulmuştur.
Uygulama, 3 ders saati (3x40 dak.) sürmüştür. Etkinliğin giriş aşamasında
öğrencilere sorular sorularak cevaplar tartışılmıştır. Sonraki aşamada öğrencilere,
kimyasal tepkime türleri ile ilgili teorik bilgi verilmiştir. Dört çeşit kimyasal tepkimeden
(ayrışma, birleşme, tekli yer değiştirme ve ikili yer değiştirme yani çökme) bahsedilmiş ve
sembolik modeller kullanılarak tepkimeler öğrencilere anlatılmıştır. Daha sonra dört
bölümden oluşan ve dört farklı deney içeren çalışma yaprağı akıllı tahtaya yansıtılarak
öğrencilerin deneyleri yapmaları sağlanmıştır. Öğrenciler, deneyleri beşer kişilik grup
halinde yaptıktan sonra gözlemlerini bireysel olarak yazmışlardır. Deneyler sırasında
öğrencilere bazı sorular sorularak cevaplar tartışılmıştır.
Araştırma sonuçları, öğrencilerin kimyasal reaksiyonun belirtilerini fark
edebildiklerini göstermiştir. Ancak birkaçının alternatif kavrama sahip olduğu tespit
edilmiştir. Beklendiği gibi sınıf düzeyi arttıkça açıklamaların daha belirgin ancak
ifadelerin daha özet olduğu görülmüştür. Kimyasal reaksiyon türleri 9. sınıf konusu
olmasına rağmen üstün yetenekli öğrenciler bu konuyu anlamakta zorlanmamışlardır. Bu
çalışma, üstün yetenekli öğrencilerin fen bilimleri ile öğrenebilecekleri konular, kavramlar
ve olaylar hakkında ipucu sunabilir ve literatüre bu yönüyle katkı sağlayabilir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Aday Kimya Öğretmenlerinin Alan Bilgilerini, Pedagojik Alan
Bilgilerini ve Kavram Yanılgılarına Yönelik Anlayışlarını
Arttırmayı Hedefleyen Bir Eğitim Modülünün Etkilerinin
İncelenmesi
Buket YAKMACI-GÜZEL1 ve Sibel YİĞİT1
1) Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışma, maddenin tanecikli yapısı, kimyasal denge ve asit kuvveti konularını
ele alan bir eğitim modülünün kimya öğretmen adaylarının bu konulardaki alan bilgilerini,
pedagojik alan bilgilerini ve kavram yanılgılarına yönelik anlayışlarını ne ölçüde ve ne
şekilde etkilediğini araştırmaktadır. Çalışmanın katılımcılarını bir devlet üniversitesinde
öğrenim görmekte olan 22 aday kimya öğretmeni oluşturmakta olup, uygulanan eğitim
modülü lise öğrencilerinin bu konularda sıklıkla sahip olabildikleri kimya kavram
yanılgıları baz alınarak hazırlanmıştır. Aday kimya öğretmenlerinin alan bilgilerini ölçmek
üzere programdan önce ve sonra bir kavram testi (CCT) kullanılmıştır. Öte yandan, aday
kimya öğretmenlerinin kavram yanılgılarına yönelik anlayışlarını anlamak ve pedagojik
alan bilgilerini belirlemek için ise bir anket (KKBCMTEQ) uygulanmıştır. Ayrıca
katılımcılar programın ardından modüle ilişkin düşüncelerini açık-uçlu sorulardan oluşan
bir form (PEF) üzerinde belirtmişlerdir. Kullanılan ölçme araçlarının analizi sonucunda,
aday kimya öğretmenlerinin programa katılmadan önce maddenin tanecikli yapısı,
kimyasal denge ve asitlik kuvveti konularında çeşitli kavram yanılgılarına sahip oldukları,
programa katılımın ardından bu konulardaki kavram yanılgılarının azaldığı, dolayısıyla
alan bilgilerinin arttığı görülmüştür. Çalışmanın sonuçları aday kimya öğretmenlerinin
program öncesinde de genel olarak kavram yanılgılarının doğasına ve anlamına ilişkin
ileri seviyede bir anlayışa sahip olduklarını göstermekte olup, programa katılımın
ardından katılımcıların kavram yanılgılarına yönelik anlayışlarının daha da geliştiğini
göstermiştir. Son olarak da, programa katılımlarının ardından kimya öğretmen
adaylarının kavram yanılgılarını belirlemeyi ve ortadan kaldırmayı dikkate alan yöntemler
konusundaki pedagojik alan bilgilerinin oldukça geliştiği ortaya çıkmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Yeni Kimya Dersi Öğretim Programı Kazanımlarının
Yapılandırmacı Öğrenme Kuramına Göre Değerlendirilmesi
Mustafa ERGUN
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun / TÜRKİYE
Özet
Yenilenen Kimya dersi öğretim programı incelendiğinde benimsenen öğrenme-
öğretme yaklaşımla ilgili “Kimya Dersi Öğretim Programı, öğrenmeyi bireye özgü fakat
sosyal çevreden etkilenen ve kısmen de olsa farklı bireyler arasında benzer anlam
yapılanmaları oluşturabilen bir süreç olarak kabul eder” ifadesi ile karşılaşılmaktadır.
Programın hazırlanmasında temel alınan öğrenme kuramının açık bir dille ifade
edilmediği gözlenmektedir. Bu sebepten dolayı yenilenen kimya dersi öğretim programı
kazanımlarının daha önceki programda temel alınıp benimsenen yapılandırmacı
öğrenme kuramıyla ilgili olan ilişkisini ortaya çıkarmak bu çalışmanın temelini
oluşturmaktadır. Bu çalışmada, 2013-2014 eğitim öğretim yılından itibaren uygulamaya
geçecek olan Kimya dersi öğretim programı kazanımlarının yapılandırmacı öğrenme
kuramı özelliklerine uygunluğunu incelemek amaçlanmıştır. Bu araştırma kapsamında
Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu tarafından onaylanan (MEB, 2013)
ortaöğretim 9. ve 10. sınıflar temel düzey, 11. ve 12. sınıflar ileri düzey Kimya dersi
öğretim programının kazanımlarını incelenmiştir. Çalışmada 9. sınıftaki 33, 10. sınıftaki
39, 11. sınıftaki 46 ve 12. sınıftaki 37 toplamda ise 155 kazanım ele alınmıştır. Alanyazın
taraması sonucunda yapılandırmacı öğrenme kuramına dayanan programlarının sahip
olması gereken özellikler beş ana ilkede toplanmış ve bu ilkeler doğrultusunda
kazanımlar değerlendirilmiştir. Araştırmada öncelikle doküman analizinde kazanımların
listesi sınıf ve konu bazında çıkartılmış ve belirlenen beş ilke doğrultusunda
incelenmiştir. Ayrıca kazanımların yapılandırmacı öğrenme kuramı ilkelerine uygunluğu
bir kimya eğitimi ve iki program geliştirme uzmanı tarafından değerlendirilmiştir. Elde
edilen bulgular doğrultusunda yeni uygulanacak kimya dersi öğretim programının;
yapılandırmacı anlayışı temel alan programların hedeflerinin esnek olması, öğretmen ve
öğrenciler tarafından belirlenmesi ilkesine uygun olmadığı, programın hedeflerinin
özellikle 11. ve 12. sınıflarda Bloom’un aşamalı sınıflandırmasına göre üst düzey bilişsel
öğrenmeler içerdiği (%60), hedeflerin kısa dönemli konu alanına yönelik değil, uzun
dönemli öğrenme ürününe yönelik olduğu ve okul dışında kullanılabilecek bilgi, beceri ve
değerleri içerdiği, hedeflerin öğrenme düzeyleri dikkate alınarak düzenlenmediği
sonucuna varılmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Durağan ve Hareketli Atom Modelleri: Bir Animasyon Oluşturma
Yazılımı Kullanımının İncelenmesi
Sevil AKAYGÜN
Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE
Özet
Kişilerin kendi gözlem ve tecrübeleri sonucunda geliştirdikleri görsel veya soyut
öğeler içeren gösterimlere zihinsel model denmektedir. Kimyasal kavramlar sadece
durağan yapıları değil hareket ve etkileşimleri de içermektedir. Bu nedenle, öğrencilerin
zihinsel modellerinin ortaya çıkarılmasında sadece yazı ve çizim yolu ile anlatım yetersiz
kalmakta; hareketli zihinsel modellerin yaratılmasına olanak sağlayan animasyon
oluşturma programlarına ihtiyaç duyulmaktadır.
Araştırmanın amacı, 10. ve 11. sınıf öğrencilerinin Oksijen atomunun yapısı ile
ilgili kağıt üzerinde gösterilen (durağan) ve K-Sketch animasyon oluşturma yazılımı ile
hazırlanan (hareketli) zihinsel modellerinin incelenmesi, karşılaştırılması ve animasyon
oluşturma yazılımı kullanmanın durağan zihinsel modeller üzerindeki etkilerinin
incelenmesidir. Karma yöntemin benimsendiği araştırmaya katılan 136 öğrenci başta,
Oksijen atom modelini çizecekleri Atom ve Etkileşimler Zihinsel Model Testi’ni ve süreç
aşamalı çizim yapmalarına olanak veren Animasyon Oluşturma Testi’ni almışlardır.
Atölye çalışması şeklinde gerçekleştirilen uygulamadaysa önce K-Sketch yazılımını
kullanmayı öğrenmiş, sonra oksijen atomu animasyonları oluşturmuşlardır. Uygulama
sonrasında ise önceki testleri yeniden almışlar ve bireysel görüşmeler yapmışlardır.
Nicel araştırma analizlerinde öğrencilerin çizim (durağan) ve animasyon
(hareketli) olarak ortaya koydukları atom modelleri kodlanarak Chi-kare testi ile
karşılaştırılmıştır. Nitel araştırmada ise öğrencilerin animasyonları ve bireysel
görüşmeler incelenmiştir. Nicel bulgular öğrencilerin ilk-durağan ve hareketli zihinsel
modelleri arasında ve ilk ile son-durağan atom modelleri arasında anlamlı fark (p<0.05)
olduğunu göstermiştir. Nitel bulgular ise öğrencilerin çizimlerinde göstermeyip sadece
animasyonlar ile ortaya koydukları kavram yanılgılarının (örneğin atom çekirdeğinin
dönmesi) olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak, K-Sketch ile oluşturulan animasyonların
durağan çizimlere göre zihinsel modeller hakkında daha çok bilgi verdiği ve K-Sketch ile
animasyon hazırlayan öğrencilerin zihinsel modellerini revize edip geliştirerek bilimsele
daha yakın modeller ortaya koydukları görülmüştür.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Ortaöğretim Kimya Ders Kitaplarının Grafikler Açısından Analizi
Cem GÜLTEKİN1 ve Canan NAKİBOĞLU2
1) Dumlupınar Üniversitesi, Kütahya / TÜRKİYE 2)
Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE
Özet
Grafik yorumlama yeterliliği, günümüz dünyasını anlamada ve bilimsel okur-yazar
olmada gereklidir. Bununla birlikte, grafik okuma ve yorumlama, karmaşık ve zorlayıcı bir
aktivitedir. İkincil veri kaynağı olarak kullanılan ders kitapları da bu faktörlerden biri
olarak gösterilebilir. Buradan hareketle, bu çalışmada 9., 10., 11. ve 12. sınıf kimya ders
kitaplarının grafikler açısından nicel ve nitel analizlerinin gerçekleştirilmesi
amaçlanmıştır. Nicel analiz; 9.,10., 11. ve 12. sınıf kimya ders kitaplarının grafik ve
grafiklerle ilgili etkinlik ve sorulardaki kullanım miktarlarını karşılaştırabilmek, daha çok
hangi ünite ve bölümlerde grafiklerin kullanıldığını belirleyebilmek ve ders kitaplarında
yer alan grafiklerin kullanım amaçları arasında karşılaştırma yapabilmek amacıyla
gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, kitapta yer alan sunulu grafiklerin ve grafiklerle ilgili
etkinlik/deney ve ölçme değerlendirme sorularının ne amaçla kitabın hangi kısımlarında
ve nasıl kullanıldıkları araştırılmıştır. Nitel analiz, 9.,10., 11. ve 12. sınıf kimya ders
kitaplarında ünite ve bölümlerde sunulan grafikler için, grafik çizme becerisini oluşturan
alt becerilere ne kadar bağlı kalındığını ve sınıf düzeyine göre sunulan grafiklerin
niteliklerinde farklılıkların olup olmadığını belirleyebilmek amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Nicel analiz sonucunda grafiklerin en fazla 9. sınıf için karışımlar ünitesinde, 10.sınıf için
maddenin halleri ünitesinde, 11. sınıf için reaksiyon hızları ve kimyasal denge ünitesinde
sunulduğu belirlenmiştir. 12. sınıf kimya ders kitabında sunulan tek bir grafiğin
elementlerin kimyası ünitesinde yer aldığı görülmüştür. Kimya ders kitaplarında sunulan
grafiklerin ölçme ve değerlendirme amacından çok konu anlatım amaçlı kullanıldığı,
kimya ders kitaplarında grafik çizme aktivitelerinden çok grafik okuma ve yorumlama
aktivitelerine odaklanıldığı belirlenmiştir. Nitel analiz sonucunda, kimya ders kitaplarında
yer alan grafiklerin grafik çizme becerisini oluşturan alt becerilere bağlı kalınarak
oluşturulduğu belirlenmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Lise Kimya Sınıflarında Argümantasyon Kalitesi
Ayşe YALÇIN ÇELİK1 ve Ziya KILIÇ1
1) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Eğitim alanyazında bireysel veya grupla çalışmanın öğrenme çıktılarına etkisini
ortaya koyan çok sayıda araştırma mevcuttur. Ancak bireysel veya grupla çalışmanın
argümantasyon kalitesine nasıl etki ettiğini araştıran çalışmalar azdır ve bu çalışmaların
da uygulama süresi kısadır. Bu araştırmada, öğrencilerin önce bireysel sonra grupla
gerçekleştirdikleri argümanların kalitesini karşılaştırarak argümantasyon kalitesinin nasıl
gelişim gösterdiği incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini Çankırı İli MEB’na bağlı bir
lisenin 9. sınıflarından seçilmiş bir şubede öğrenim gören 27 öğrenci oluşturmaktadır.
Aynı öğrenci grubu ile takipsel çalışma yapıldı ve 10. sınıfta da veriler toplanmaya
devam edildi. Araştırma süresi 21 haftadır. Kimya derslerinde argümantasyon etkinlikleri
öğrencilere yazılı olarak verildi ve her bir etkinliğin ilk önce bireysel, sonra grupla
tamamlanması sağlandı. Etkinlikler içerik analizi ile değerlendirildi. Argümanlarda
bulunan her bir cümle Toulmin’in Argümantasyon Modeli’ndeki öğeler açısından
kodlandı. Bu kodlardan yararlanılarak hem bireysel hem de grup argüman seviyeleri
belirlendi. Bireysel ve grup argüman seviyeleri incelendiğinde, grup argümanlarında en
düşük seviye olan Seviye 1 argümanların bulunmadığı ve çürütme öğesini içeren Seviye
3 ve Seviye 4’ ün daha sıklıkla gerçekleştirildiği tespit edildi. Bireysel argüman seviyeleri
ile grup argüman seviyeleri parametrik olmayan İki Değişken için Kay-Kare Testi ile
analiz edildiğinde; her iki sınıfta da argüman seviyeleri arasında anlamlı bir fark olduğu
görüldü (9. sınıf için, [X2(4)= 50,69, p<0,05], 10. sınıf için, [X2
(3)= 10,24, p<0,05]). Bu fark,
grup çalışmaları lehinedir. Bu sonuçlara göre; öğrencilerin argümantasyon kalitesi
bireysel argümanlardan grup argümanlarına doğru gelişim göstermektedir. Bu yüzden,
sınıflarda grupla gerçekleştirilen argümanlara, ikili veya tekli gerçekleştirilen argümanlara
göre ağırlık verilmesi daha kaliteli argümanların gerçekleşmesini sağlayacağı
düşünülmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmen Adaylarının Teknolojik Pedagojik Alan
Bilgilerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi
Mustafa ERGUN
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun / TÜRKİYE
Özet
Teknolojinin eğitime entegrasyonunda karşılaşılan zorlukların başında
öğretmenlerin sahip olduğu bilgi, beceri ve yeterliklerdeki eksikliklerin geldiği
alanyazında vurgulanmaktadır. Eğitimde teknolojinin entegrasyonu üzerine kullanılan
modellerden biri olan Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi (TPAB) son yıllarda öğretmen
yetiştirme sistemlerinde öğretmen adaylarının sahip olduğu üç farklı alan bilgisinin ve
özelliklede teknoloji ile olan ilişkisinin irdelenmesinde kullanılmaya başlanmıştır. Ağırlıklı
olarak branş öğretmen adaylarındaki pedagoji ve alan bilgilerinin yeni teknolojilerle nasıl
etkileştiği araştırmacılar tarafından ele alınmıştır. Bu araştırmada öğretmen yetiştiren
kurumlarda verilen eğitim göz önünde bulundurularak öğretmen adaylarının bu
entegrasyon sürecinde sahip olduklarını düşündükleri alan, pedagojik ve teknolojik
bilgilerin ne şekilde etkileştiği sorusu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu
araştırmada Kimya öğretmen adaylarının Teknolojik Pedagojik Alan Bilgilerinin,
cinsiyete, akademik ortalamaya, bilgisayara sahip olmalarına, bilgisayar kullanım
yeterliklerine ve bilgisayar kullanım sürelerine göre nasıl değiştiğini incelemek
amaçlanmıştır. Bu çalışma kapsamında Pamuk ve arkadaşları (2012) tarafından
geliştirilen, yedi alt faktörü bulunan (Teknolojik Bilgi, Pedagojik Bilgi, Alan Bilgisi,
Teknolojik Alan Bilgisi, Pedagojik Alan Bilgisi, Teknolojik Pedagojik Bilgi ve Teknolojik
Pedagojik Alan Bilgisi), 37 maddeden oluşan ve geçerlik güvenirlik (cronbach alfa iç
tutarlık katsayısı .95) çalışması yapılan TPAB ölçeği kullanılmıştır. Türkiye genelindeki 9
devlet üniversitesindeki eğitim fakültesinde öğrenim gören 217 son sınıf Kimya öğretmen
adayı çalışmanın örneklemini oluşturmaktadır. Veri toplama aracından elde edilen
bulgulara göre kimya öğretmen adaylarının cinsiyetlerine göre teknolojik bilgileri,
akademik ortalamalarına göre alan bilgileri, kişisel bilgisayara sahip olmalarına göre
teknolojik pedagojik bilgileri arasında anlamlı bir farklılık olduğu gözlenmiştir. Diğer
taraftan, kimya öğretmen adaylarının teknolojik pedagojik alan bilgilerinin onların
akademik ortalamalarına, teknoloji kullanma yeterliklerine ve bilgisayar kullanım
sürelerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği sonucuna varılmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Organik Kimya Laboratuvarında Tabu Oyunu: Fonksiyonel Gruplar
Nalan AKKUZU1 ve Melis Arzu UYULGAN2
1)
Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE 2)
Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE
Özet
Eğitim – öğretim sisteminde öğrenme – öğretme etkinliklerinde kullanılan oyunla
öğretim öğrenci başarısını arttırmada kullanılan yöntemlerden biridir. Bu araştırmanın
amacı, günümüzde popüler bir oyun olan Tabu oyunu ile öğrencileri organik kimyada
fonksiyonel gruplar konusundaki kavramlar hakkında bilgilendirmek ve değerlendirmektir.
Araştırmaya Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesinde okuyan 2012-2013
bahar döneminde Organik Kimya-II dersini alan kimya (N=32) ve biyoloji (N=30)
öğretmenliği öğrencileri katılmıştır. Araştırma ön-son test kontrol gruplu deneysel modele
göre tasarlanmıştır. Veri toplama aracı olarak oyunun uygulanması öncesinde her bir
fonksiyonel gruptaki kavramlara ilişkin sözcük testleri hazırlanmıştır. Bu sözcük testleri
ile öğrencilerin kavramlar hakkındaki ön bilgileri ortaya çıkarılmıştır. Araştırmanın deney
ve kontrol grupları ön test olarak uygulanan sözcük testlerinden elde edilen verilerin
homojenliği ile belirlenmiştir. Buna göre kimya öğretmenliğinde okuyan öğrenciler deney
grubunu, biyoloji öğretmenliğinde okuyan öğrenciler ise kontrol grubunu oluşturmuştur.
Oyunun uygulanmasından sonra sözcük testleri son test olarak öğrencilere tekrar
uygulanmış ve veriler toplanmıştır. Hazırlanan sözcük testlerinin geçerlilik ve güvenirliği
iki uzman araştırmacı arasındaki uyuma bakılarak belirlenmiştir. Deney grubu öğrencileri
her bir fonksiyonel grup konularını içeren deneyleri tamamladıktan sonra bu öğrenciler
ile Tabu oyunu oynanmıştır. Kontrol grubunda ise sadece fonksiyonel gruplara yönelik
deneyler yapılmıştır. Araştırma bulgularında deney ve kontrol grubu öğrencilerinin ön ve
son testleri arasındaki ilişkiler istatistiksel olarak incelenerek Tabu oyununun öğretime
etkisi tartışılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre deney grubu öğrencilerinin fonksiyonel
gruplar konularındaki kavramları öğrenmesinde Tabu oyununun etkili olduğu söylenebilir.
Alan yazında benzer şekilde biyoloji, matematik, kimya gibi farklı alanlarda yapılan
araştırma sonuçları Tabu oyunu ile öğrencilerin konulardaki kavramları öğrenmelerinde
ve kavram yanılgılarının giderilmesinde etkili olduğunu yansıtmaktadır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Öğretmen Adaylarının Kimya Konularına Yönelik Belgesel
Hazırlama Becerilerinin İncelenmesi
Suat TÜRKOGUZ1, Zeliha YAYLA1 ve Sevinç KAÇAR1
1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmada; fen öğretmen adaylarının ortaokul öğrencilerine fen ve teknoloji
dersinde yer alan kimya kavramlarını öğretmede video belgeseli hazırlayabilme
becerilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada nicel araştırma modellerinden
tarama yöntemi kullanılmıştır. Veriler 2012-13 akademik yılında fen bilgisi eğitimi
alanındaki 156 öğretmen adayıyla toplanmıştır. Çalışmada, belgesel hazırlamaya yönelik
öğrencilere uygulamalı bilgi verilmiştir. Çalışma sürecinde katılımcılara belgesel
hazırlama konusunda bir kısıtlama getirilmemiş, kimyada özel konular dersinin
içeriğindeki "Biyolojik süreçler ve Denge, Dünyamızın Entalpi Kaynakları, Fotoğraf
Kimyası, Görsel Sanatlar ve Kimya İlişkisi, Hava Kirliliği, İlaç tedavisi ve kimya, Korozyon
kimyası, Nehir Suyundan İçme Suyuna, Sağlığımız ve Besinler, Sera gazları"
konularından birini seçerek grup adına bir belgesel hazırlamışlardır. Düzenlenen
belgesel görüntüleri, "e-Belgesel ve e-Performans Değerlendirme Rubriği” ile analiz
edilmiştir. Belgeseller, fiziksel görünüm ve kavramsal yapı bakımından ayrı olarak
değerlendirilmiştir. Bulgular, belirli kodlar ve temalar altında frekans-yüzde oranlarıyla
verilmiştir. Öğretmen adaylarının gruplar arası e-belgesel ve e-performans
değerlendirme rubriğe'ne göre yaptıkları değerlendirmenin güvenirlik katsayı oranları
0,914-0,973 arasında hesaplanmıştır. Öğretmen adaylarının belgesel içeriğinin görsel
tasarımında üst düzeyde bir beceri sergiledikleri ve belgeselin bilimsel içeriğinde ortaokul
öğrencileri için yüksek düzeyde bilgi sundukları anlaşılmıştır. Öğretmen adayları belgesel
videolarını hazırlarken işbirliği içinde çalıştıkları ve belgesel içeriğinde sunulan bilgileri
günlük yaşamla ilişkilendirdikleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğretmen adaylarının ilaç
kimyası, biyolojik süreçler ve denge, hava kirliliği konularına olumlu yaklaşımlarının diğer
dersin diğer konularına göre daha az olduğu; sağlığımız ve besinler, fotoğraf kimyası
konularına olan olumlu yaklaşımlarının ise dersin diğer konularına göre daha fazla
olduğu anlaşılmıştır. Bu tutumlarda meydana gelen farklılıklar, öğretmen adaylarının
materyallerini hazırlarken internet arama motorlarının yönlendirdiği sonuçların etkisinde
kalmasından kaynaklanabilir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Lise Kimya Eğitiminde İşbirlikli Öğrenme Uygulaması: İstemlilik*
Yıldızay AYYILDIZ1 ve Leman TARHAN1
1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE
Özet
Kimya eğitiminde belirlenen bazı kavram yanılgıları ve yanlış anlamalar,
öğrencilerin öğrenme verimliliğini düşürmektedir. Bu nedenle son yıllarda kavram
yanılgıları ve yanlış anlamaları önleyerek öğrencilerin öğrenme başarılarının gelişimine
katkı sağlayan aktif öğrenmeye dayalı çeşitli uygulamalar ön plana çıkmıştır. Sunulan
çalışmada; 11. sınıf Kimya Dersi Kimyasal Reaksiyonlar ve Enerji ünitesinde yer alan
“İstemlilik” konusuna yönelik geliştirilen işbirlikli öğrenme materyalinin öğrenci
başarısındaki etkililiğinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Ön test-son test kontrol gruplu
yarı deneysel desenin kullanıldığı araştırmada, İzmir İlinden seçilen bir lisedeki 11.
sınıflardan biri rastgele Deney (N=21), diğeri ise Kontrol Grubu (N=20) olarak atanmış ve
hazırlık dersleriyle denklikleri sağlanarak, geliştirilen Hazır Bulunuşluk Testi ile gruplar
arasında anlamlı bir farklılık olmadığı (p>0.05) belirlenmiştir. “İstemlilik” konusunun
öğretiminde; Deney Grubunda işbirlikli öğrenmeye dayalı geliştirilen materyal, Kontrol
Grubunda ise mevcut program uygulanmıştır. Her iki grupta eş zamanlı olarak yürütülen
çalışmalar tamamlandıktan sonra, öğrencilerin konuyla ilgili öğrenme başarılarının
belirlenmesi amacıyla yine çalışma kapsamında geliştirilerek geçerlilik-güvenilirliği
sağlanmış Başarı Testi uygulanmış, ardından Deney Grubu öğrencileriyle yarı
yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgulardan;
Deney Grubu başarı ortalamasının, Kontrol Grubuna kıyasla anlamlı düzeyde yüksek
(p<0.05) ve Deney Grubunun, Kontrol Grubundan çok daha az sayıda kavram
yanılgısına sahip olduğu belirlenmiştir. Ayrıca gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış
görüşmelerde öğrenciler; zevkle katıldıkları işbirlikli öğrenme sürecinde arkadaşlık
ilişkilerinin; öğrenme sorumluluklarının; fikir üretme, yeni bilgilerini öncekilerle
bütünleştirebilme ve yorum yapabilme becerilerinin geliştiğini, dolayısıyla kendilerine
olan özgüvenlerinin arttığını belirtmişlerdir. Sonuçlar öğrencilerin aktif kılındığı;
düşünmeye, araştırmaya, tartışmaya ve yorumlamaya yönlendirildiği aktif öğrenmeye
dayalı işbirlikli öğrenme materyalinin; öğrencilerde öğrenme başarılarının arttırılmasında
ve kavram yanılgısı oluşumlarının engellenmesinde etkili olduğunu göstermiştir.
* Bu çalışma, TÜBİTAK (109K574) tarafından desteklenmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Öğrencilerin Fen ve Teknoloji Dersindeki Konuları Anlamalarına
Öğrenci Takımları Başarı Bölümleri ve Okuma Yazma Uygulama
Yöntemlerinin Etkileri†
Yasemin KOÇ1, Kemal DOYMUŞ2, Alev DOĞAN2 ve Samih BAYRAKÇEKEN1
1)
Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE 2)
Gazi Üniversitesi, Ankara/ TÜRKİYE
Özet
Fen bilimleri eğitiminde; öğrencilerin sadece akademik başarılarını artırmak değil
aynı zamanda bilimsel düşünme becerilerini geliştirmek, bilimsel bir araştırmanın yol ve
yöntemini öğrenmelerini sağlamak ve günlük hayatta karşılaştıkları problemlere çözüm
önerileri getirebilmeleri amaçlanmaktadır. Öğrencilerde fen eğitimi süresince istenen bu
davranışların ortaya çıkabilmesi için geleneksel fen eğitiminde ortaya konulan
uygulamalardan daha farklı uygulamaların gerekliliği araştırmacılar tarafından ortaya
konulmuştur. Bu araştırmanın amacı; Ağrı il merkezinde bulunan bir okulda, 6. sınıf fen
ve teknoloji dersinde uygulanan işbirlikli öğrenme modelinin Öğrenci Takımları Başarı
Bölümleri (ÖTBB) ve Okuma Yazma Uygulama (OYU) yöntemleri ile öğretimin
öğrencilerin akademik başarılarına etkisini araştırmak ve bu yöntem hakkındaki öğrenci
görüşlerini belirlemektir. ÖTBB ve OYU yöntemleriyle öğretimin, öğrencilerin akademik
başarılarına etkisini araştırmak için yarı deneysel araştırma deseni kullanılmıştır.
Çalışmanın örneklemi, Ağrı il merkezinde bulunan bir ilköğretim okulundaki 6. Sınıfların
iki şubesindeki 60 öğrenciden oluşmaktadır. Uygulama 2011-2012 öğretim yılında
yürütülmüştür. Bu şubelerden birincisi, ÖTBB yönteminin uygulandığı Öğrenci Takımları
Başarı Bölümleri Grubu (ÖTBBG) (n=30) ve ikincisi OYU yöntemin uygulandığı Okuma
Yazma Uygulama Grubu (OYUG) (n=30) olarak belirlenmiştir. Bu araştırmada ölçme
araçları olarak “Ön Bilgi Testi” (ÖBT), “Akademik Başarı Testi” (ABT) ve uygulanan
işbirlikli öğrenme yöntemleri hakkında öğrenci görüşleri belirlemek için “Öğrenci Yöntem
Görüş Ölçeği” kullanılmıştır. Elde edilen veriler nicel veri analizine göre
değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, ÖBT ve ABT'nin analizlerinden ÖTBB
ve OYU yöntemlerinin uygulandığı gruplar arasında akademik başarıları bakımından
ÖTBBG lehine anlamlı fark bulunmuştur. Uygulanan işbirlikli öğrenme yöntemleri ile ilgili
“Öğrenci Yöntem Görüş Ölçeği” sonuçları incelendiğinde grupların her iki yöntemle ilgili
de olumlu görüşlere sahip olduğu, ölçeğin alt maddeleri incelendiğinde yöntemler
arasında olumluluk düzeyleri bakımından farklılık tespit edilmiştir.
† Bu çalışma TÜBİTAK 110K252 Nolu proje kapsamında yapılmıştır. TÜBİTAK’a Teşekkür ederiz.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Alan Öğretmeni Seçiminde
Uygulanacak Alan Bilgisi Sınavına Yönelik Düşünceleri
Melis Arzu UYULGAN1 ve Nalan AKKUZU1
1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE
Özet
Bu araştırmada geleceğin öğretmen adayları olan Eğitim Fakültesi öğrencilerinin
öğretmen yetiştirilmesi ve seçiminde yaşanan sorunlara yönelik görüşlerinin alınması
amaçlanmıştır. Bu amaçla araştırmada öğretmen adaylarının duygu ve düşüncelerinin
öğrenilmesinde yaygın olarak kullanılan nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Öğretmen
adaylarının ortaöğretim eğitim sistemi, kamu personeli seçme sınavı, öğretmenlik alan
bilgisi testi, öğretmen atamaları konularına yönelik düşünceleri incelenmiş ve
değerlendirilmiştir. Veri toplama aracı olarak konu uzmanı araştırmacılar tarafından
hazırlanmış açık uçlu sorular kullanılmıştır. Öğretmen adaylarının düşünceleri yazılı
olarak alınmış, elde edilen veriler içerik analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırmaya
Ege bölgesinde yer alan bir üniversitenin Eğitim Fakültesi Ortaöğretim Fen ve Matematik
Alanları Eğitimi Bölümü Biyoloji, Fizik, Kimya ve Matematik Öğretmenliği 4. ve 5. sınıf
öğrencileri katılmıştır. Araştırma sonuçları öğretmen adaylarının öğretmenlik alan bilgisi
testine yönelik kaygı taşıdıklarını göstermektedir. Aynı zamanda öğretmen adayları
çoktan seçmeli bir sınav sonucuna bağlı öğretmen atama değerlendirilmesinin
yapılmasını yetersiz olarak değerlendirmişlerdir. Alan yazında ilgili araştırmalar
incelendiğinde öğretmen seçiminde öğretmen adaylarının eğitimlerinin en baştan itibaren
izlenmesi ve değerlendirilmesi gerektiği, öğretmen adaylarının atama öncesi benzer
şekilde görüşme, akademik başarı gibi çeşitli ölçme araç ve tekniklerinin birlikte
kullanılması gerekliliği belirtilmektedir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara dayanarak
öğretmenlik mesleğinde atama koşullarının değiştirilmesi gerekliliği ve bunun için Milli
Eğitim Bakanlığı ve öğretmen yetiştiren üniversiteler arasında öğretmen atama
olanakları, kontenjan durumu, öğretmen ihtiyacı gibi tüm koşulların ele alındığı bir
koordinasyon sağlanarak planlama yapılması söylenebilir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Faz Diyagramları ve Kavramsal Öğrenme
Murat KAHVECİ
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale / TÜRKİYE
Özet
Faz diyagramları belirli sıcaklık ve bileşimdeki fazları gösterir. Öğrencilerin fazlar
konusunda kavram bilgisi irdelendiğinde öğrenmede güçlüklerin yaşandığı kanıtlanmıştır.
Bu sunumun konusu; faz diyagramları üzerine öğrencilerin kavram bilgisini ölçmek
amacı ile yeni geliştirilen iki aşamalı (two-tier) bir ölçeğin geliştirilmesi, güvenirlik-
geçerlik çalışmalarının rapor edilmesi ve pilot çalışma sonuçlarının analizini içermektedir.
Bu çalışma Bilimsel Araştırma Projeleri fonu ile desteklenmiş bir projenin ölçek geliştirme
aşaması olarak geliştirilmiştir. Faz diyagramları konusu kimya bölümü öğrencilerinin
Fizikokimya II dersinde öğrendikleri seviyede incelenmiştir. İki aşamalı ölçek, Atkins’in
Fizikokimya kitabının Türkçe çevirisi temel alınarak ve Treagust’un iki aşamalı ölçek
geliştirme prosedürünün uygulanması sonucu elde edilmiştir. Ölçek 13 soru (iki
seçenekli) ve her soruya karşılık gelen bir sebep sorusu (4 seçenekli) olmak üzere
toplam 26 soru-sebep setini içermektedir. Pilot çalışması kimya bölümü üçüncü sınıf
dersini alan ve araştırmaya gönüllü olarak katılan toplam 51 öğrenciden oluşmaktadır.
Çalışma sonucunda kavram bilgisine bağlı doğru yanıt sayısının oldukça düşük olduğu
tespit edilmiştir. Yüzde başarı olarak bakıldığında %8 ile %54 arasında puan dağılımı
olduğu görülmektedir. Bu hesaplama sadece her bir soruya doğru gerekçe ile verilen
doğru yüzdesini içermektedir. Çalışmaya katılan öğrencilerin ortalama puan yüzdesi
%32, ortanca puan yüzdesi ise %31 olarak hesaplanmıştır. Her bir soruya karşılık yanıt
yüzdelerinin detaylı olarak sunulması planlanmaktadır. Bu çalışma literatürde ileri düzey
fizikokimya konularının ele alındığı az sayıdaki kavramsal öğrenme çalışmalarına katkı
vereceği düşünülmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
"Kimyasal Değişimler Ünitesi" Çerçevesinde Yaşam Temelli
Öğrenme Uygulama Sürecinin İncelenmesi
Sibel SADİ YILMAZ1, Ali YILDIRIM1 ve Nail İLHAN2
1)
Atatürk Üniversitesi, Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi, Erzurum / TÜRKİYE 2)
Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi, Kilis / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, Yaşam Temelli Öğrenme (YTÖ) yaklaşımına uygun olarak,
kimyasal değişimler ünitesinin işlenmesi sürecine ilişkin öğrenci görüşlerini incelemektir.
Çalışma 2010-2011 eğitim-öğretim yılında 9. sınıfta öğrenim gören 89 öğrenci ile
yürütülmüştür. Çalışmada ilk olarak YTÖ yaklaşımına uygun olarak hazırlanan çalışma
yaprakları ile dersler işlenmiştir. Uygulama süresince laboratuar uygulamaları yapılmış,
öğrencilere teknoloji sınıfında kimyasal değişimler ünitesi ile ilgili videolar izlettirilmiş,
uygulama sonunda öğrenciler çoktan seçmeli olarak hazırlanan kimyasal değişimler
ünitesi başarı testi (KDBT) ve öğrencilerin kimya bilgilerini günlük yaşamdan olaylara ne
derece transfer edebildiğini tespit amacıyla hazırlanan yaşam temelli öğrenme sınav
soruları (YTÖSS) ile değerlendirilmiştir. Uygulama sonunda öğrencilerin çalışma
yaprakları, öğrencilere izlettirilen videolar, laboratuar uygulamaları, KDBT, YTÖSS
hakkındaki görüşleri yazılı olarak istenmiştir. Öğrencilerin görüşleri betimsel ve içerik
analizi yöntemleri ile analiz edilmiştir. Analiz sonunda öğrencilerin bir kısmı ders
çalışmada çoğunlukla test kitaplarını bir kısmı ise çalışma yapraklarını tercih ettiklerini
belirtmiştir. Öğrencilerin bir kısmı izledikleri videoların derse ilgilerini artırdığı bir kısmı ise
videoların çok anlaşılır olmadığı yönünde görüşler belirtmiş. Öğrenciler laboratuar
uygulamalarının derse ilgi ve merakı artırdığını fakat uygulamaların bireysel
yapılmayışından şikâyetçi olduklarını ifade etmişlerdir. Öğrenciler YTÖSS’na alışkın
olmadıklarını, çoktan seçmeli sorulara alışkın oldukları yönünde fikir belirtmişler ve
KDBT’ni daha kolay bulduklarını ifade etmişlerdir. Yine elde edilen görüşlerde,
öğrencilerin YTÖ yaklaşımı uygulamaları ile öğrenim gördükleri mevcut programın
paralel olmadığını düşündükleri, YTÖ’nin üniversiteye giriş sınavına hazırlığa yönelik
olmadığından kendilerine çok fazla fayda sağlamayacağı yönünde bir yargıya vardıkları
görülmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Genel Kimya Laboratuarı - I Dersinde Hazırlanan Yansıtıcı
Günlüklerin Akademik Başarıya Etkisi
Canan CENGİZ1 ve Faik Özgür KARATAŞ1
1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE
Özet
Yansıtıcı düşünme öğrencilerin çalışma ve düzenleme becerilerini geliştirir. Bu
yönüyle düşünüldüğünde yansıtıcı düşünme becerileri gelişen bireylerin akademik
performanslarının da yüksek olması beklenmektedir. Bu araştırmanın amacı yansıtıcı
düşünmeyi geliştirici yaklaşımlardan biri olan yansıtıcı günlük yazmanın Fen Bilgisi
Öğretmenliği 1. sınıfta öğrenim görmekte olan öğretmen adaylarının Genel Kimya
Laboratuarı I dersi başarılarına etkisinin incelenmesidir. Araştırma yarı deneysel
desende tasarlanmıştır. Deney ve kontrol grubunda 14 öğrenci bulunmaktadır. Deney
grubundaki öğretmen adayları 8 hafta boyunca haftada bir kez Genel Kimya Laboratuarı
I dersinden sonra yansıtıcı günlük ve ardından öğrenme yazısı hazırlamış, kontrol
grubundaki öğretmen adayları ise yanlızca öğrenme yazısı hazırlamışlardır. Öğrenme
yazılarında öğretmen adayları deneyle ilgili içeriği özetlemişlerdir. Araştırmada veri
toplama aracı olarak Genel Kimya Laboratuarı I dersinde gerçekleştirilen deneylere
yönelik geliştirilen başarı testi uygulama öncesinde ön test ve uygulama sonrasında son
test olarak her iki gruba da uygulanmıştır. Yapılan analizler uygulama öncesinde deney
ve kontrol grubundaki öğretmen adaylarının akademik başarı düzeyi bakımından farklılık
göstermediğini fakat uygulama sonrasında deney ve kontrol grubu arasında deney grubu
lehine anlamlı farklılık ortaya çıktığını göstermiştir. Buradan yola çıkılarak Genel Kimya
Laboratuarı I dersinde gerçekleştirilen yansıtıcı günlük tutma etkinliğinin öğretmen
adaylarının akademik başarıları üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu söylenebilir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Dersi Dönem Ödevlerinin Süreç Değerlendirmeye Uygun
Şekilde Yeniden Düzenlenmesinin Öğrencilerin Derse Yönelik
Tutumlarına Etkisi
H. Hande ÇETİN OKTAY1 ve Aylin ÖĞÜNÇ1
1) İzmir Özel Türk Koleji, İzmir / TÜRKİYE
Özet
Günümüzde öğrencilere bilgiye ulaşma, günlük yaşamda karşılaşılan problemleri
çözme, kavramları somutlaştırma gibi beceriler kazandırma amacıyla aktif öğrenme
uygulamaları ön plana çıksa da, sürecin değerlendirilmesine yönelik çalışmaların aynı
oranda artmadığı görülmektedir. Yürütülen çalışmada; İzmir Özel Türk Koleji’nde kimya
dersi dönem ödevlerinin sonuç yerine sürecin değerlendirilmesine uygun şekilde yeniden
düzenlenmesiyle, öğrencilerin her aşamada aktif rol alması hedeflenmiştir. Bu amaçla
kimya dersinden dönem ödevi alan 31 öğrenci 2012-2013 eğitim-öğretim yılı başında,
belirtilen amaca yönelik düzenlenmiş ödev konuları arasından ilgi ve istekleri
doğrultusunda araştırma konularını seçmiş; dönem sonuna kadar veri toplamıştır. Bu
sırada ödev alan öğrenciler ve öğretmenleri, üç haftalık periyotlarla araştırma sürecini
değerlendirmiş ve çalışmayı birlikte yönlendirmişlerdir. İkinci dönemin başlaması ile
araştırma sonuçları raporlaştırılırken; ödevlerle ilgili somut ürünler geliştirilmeye
başlanmıştır. Bu süreçte öğrenciler, hazırladıkları rapor ve ürünlerin yanı sıra konuya
yönelik sunum hazırlayarak yaptıkları araştırmayı dönem sonunda sınıfta
paylaşmışlardır. Hazırlanan rapor, ürün ve sunumlar, Kimya Bölümü tarafından
geliştirilen Sunum Değerlendirme Ölçeği kullanılarak ders öğretmeni ve öğrenciler
tarafından değerlendirilmiş; sonuçlar ödev alan öğrenci ile tartışılmıştır. Sürecin ardından
yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler; ödev alan öğrencilerin kimya dersine yönelik
ilgilerinin arttığını ve yürütülen çalışmanın öğrencilerin eğlenceli yöntemlerle kimya
öğrenmelerine katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Ayrıca öğrenciler; yapılan
değerlendirmenin sonuç yerine süreç odaklı olması nedeniyle derse yönelik
motivasyonlarının da arttığını belirtmişlerdir. Periyodik değerlendirme toplantıları,
öğrencilerin çalışmadan kopmamasını ve her aşamada çalışmaya aktif olarak katılmasını
sağlamıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Ortaöğretim Öğrencilerinin Çevre ile İlgili Kavramlarının
Karşılaştırılması: Almanya ve Türkiye Örneği
Serkan SEVİM1 ve Leyla DOĞU2
1) Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Denizli/TÜRKİYE
2) Kimya Öğretmeni, Land Hessen / Almanya
Özet
Son yıllarda ekosistemlerdeki bozulmalar ve çevresel olaylar ile ilgili bilgilerin
gelişimine paralel olarak çevre eğitimine verilen önem de artmaktadır. Küresel çevre
problemlerinin dünya dengesi üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alındığında, bu
problemlerle ilgili olarak gerekli bilinçlendirmenin yapılması oldukça önemlidir. Ancak
daha önce yapılan çalışmalarda çeşitli yaş grubuna dahil öğrencilerin çevre ile ilgili
kavram yanılgılarına sahip oldukları görülmüştür. Yapılan çalışmalar incelendiğinde daha
çok küresel çevre sorunlarından bir veya iki tanesi üzerine odaklanıldığı ve güncel çevre
sorunlarını içerisine alan çalışmaların sayısının oldukça az olduğu görülmektedir. Bu
açıdan bakıldığında ilköğretimden başlayıp ortaöğretimin çeşitli kademelerinde öğrenim
gören öğrencilerin güncel çevre sorunları ile ilgili olarak sahip oldukları önbilgilerinin ve
kavram yanılgılarının tespit edilip düzeltilmesi oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı
Türkiye ve Almanya’da öğrenim gören ortaöğretimin farklı düzeylerindeki öğrencilerin
çevre eğitimindeki kavramlarla ilgili öğrenim seviyelerinin tespit edilerek
karşılaştırılmasıdır. Bunun için kapalı uçlu likert tipi anket ve bunun yanı sıra açık uçlu
sorulardan hazırlanan bir anket kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini Almanya Hessen
eyaletindeki farklı liselerden ve Denizli ve Aydın’daki farklı liselerde öğrenim gören
toplam 350 öğrenci oluşturmaktadır. Verilerin analizinde açık uçlu anket verileri
öğrencilerin alternatif kavramlarına göre ve sınıf sevilerine göre, kapalı uçlu likert tipi
anket verileri frekanslama yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda Almanya’da
öğrenim gören öğrencilerle Türkiye’de öğrenim gören öğrenciler arasında anlamlı
farklılıkların bulunduğu görülmüştür. Ancak her iki gruptaki öğrencilerde de alternatif
kavramların bulunduğu ve alternatif kavramların kaynaklarının birbirine benzerliği dikkat
çekici sonuçlar arasındadır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Öğretmen Adaylarının Kimya Tutumlarının Anlamsal
Farklandırma ile Ölçülmesi
Ajda KAHVECİ
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale / TÜRKİYE
Özet
Kimya tutumları veya diğer duyuşsal faktörlerin üniversite düzeyinde, özellikle
öğretmen adayları ile araştırıldığı çalışmalar oldukça sınırlıdır. Bu çalışmanın amacı bir
anlamsal farklandırma kimya tutum ölçeğinin [Attitude towards the Subject of Chemistry
Inventory (ASCI)] Türkçe versiyonunun geçerlik ve güvenilirlik çalışmalarının yapılarak
öğretmen adaylarının (Fen Bilgisi Öğretmenliği ve Sınıf Öğretmenliği öğrencileri)
kimyaya karşı tutumlarını incelemektir. Ölçek, birinci sınıfta okuyan ve genel kimya dersi
alan toplam 135 öğretmen adayı tarafından, dönemin ilk dersinde yanıtlanmıştır.
Elde edilen veriler ile faktör analizi yapılarak ölçeğin yapı geçerliği incelenmiştir.
Ölçeğin önerilmiş iki boyutlu modelinden farklı olarak tek boyutlu bir yapıda olduğu
saptanmıştır. Hesaplanan Cronbach’s Alpha güvenilirlik katsayısı 0.90’dır. Kimya Tutum
Envanteri versiyon2 Türkçe (KTEv2TR) olarak adlandırılan ölçek kısa ve kolay
uygulanabilir olma özelliği taşımaktadır. Analiz sonuçlarına göre öğretmen adayları genel
olarak kimyaya karşı olumlu ile olumsuz arasında bir tutuma sahiptir (M = 3.95, SS =
1.50). Ayrıca açık uçlu bir soru ile toplanan nitel veriler Sınıf Öğretmenliği öğrencilerinin
% 45.2’sinin kimyayı sevmediğini göstermiştir.
Üç-yönlü varyans analizi (three-way ANOVA) sonuçlarına göre iki bölüm
öğrencileri arasında veya iki cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı bir tutum
farklılığı tespit edilmemiştir. Bununla birlikte lisede alınan en son kimya dersi notuyla
kimya tutumları arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur, F (4,107) = 3.567, p = .009.
Çoklu (post hoc) karşılaştırma analizleri lise kimya notları yüksek olan öğrencilerin notları
düşük olan öğrencilere göre daha olumlu tutuma sahip olduğunu göstermiştir. Bu
sonuçlar tutum ile başarının birbiri ile ilişkili olduğunu ortaya koymakta ve ölçeğin
geçerliğine kanıt oluşturmaktadır. Sonuçların kimya eğitimi açısından anlamı üzerinde
durularak öneriler getirilmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Kimyasal Reaksiyonların
Hızları Ünitesi ile İlgili Alternatif Kavramlarının Karşılaştırılması
Ali KOLOMUÇ
Artvin Çoruh Üniversitesi, Artvin/ TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, Fen Bilgisi Öğretmen adaylarının kimyasal reaksiyonların
hızları ünitesi ile ilgili alternatif kavramlarını karşılaştırmaktır. Bu araştırma için örneklem
grubunu Artvin Çoruh Üniversitesinde 4 farklı sınıfta okuyan (1.sınıf, 2. sınıf, 3. sınıf, 4.
sınıf) fen bilgisi öğretmen adayları oluşturmaktadır. Bilgi toplamak için kimyasal
reaksiyonların hızları ünitesi ile ilgili kavram testi kullanılmıştır. Kavram testi 9 sorudan
oluşmakta olup alt basamaklarıyla toplam 19 sorudan oluşmaktadır. Alternatif kavram
testi fen bilgisi öğretmen adaylarına uygulanmıştır. Kavram testinin değerlendirilmesinde
anlamama (0 puan), spesifik kavram yanılgıları (1 puan), bir spesifik kavram yanılgısıyla
kısmi anlama (2 puan), kısmi anlama (3 puan) ve tam anlama kategorileri (4 puan)
olarak ifade edilmiştir. Elde edilen bulgular SPSS paket programıyla analizleri
yapılmıştır. Öğretmen adaylarında alternative kavramalar tespit edilmiş ve sınıflar
arasında alternative kavramalar açısından karşılaştırmalar yapılmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Sorgulamaya Dayalı Doğa Etkinliklerinin Öğrencilerin Bilimsel
Bilginin Doğasına Yönelik İnançlarına Etkisi*
Burak FEYZİOĞLU
Adnan Menderes Üniversitesi, Aydın/ TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, ortaokul ders programının hedeflerini dikkate alınarak
hazırlanan doğa ve doğada yer alan çevre sorunlarını içeren sorgulamaya dayalı
öğrenme etkinliklerinin öğrencilerin bilimsel bilginin doğasına yönelik inançlarına etkisini
incelemektir. Araştırma değişkenler arasındaki neden sonuç ilişkisini bulmaya yönelik
olduğundan yarı deneysel araştırma modelindedir. Veriler uygulama öncesi, uygulama
sonrası ve uygulamadan altı ay sonra bilimsel bilgiye yönelik yarı yapılandırılmış
görüşme soruları ile toplanmıştır. Veri toplama sürecinde uygulama sırasında
öğrencilerin kullandıkları etkinlik defterlerinden de yararlanılmıştır. Görüşmeler ve etkinlik
defterlerinden elde edilen veriler bilimin amacı, bilimsel sorgulama, bilimsel çalışma,
bilimsel bilgi ve bilimsel bilginin gerçeklendirilmesi konu başlıkları dikkate alınarak içerik
analizi ile incelenmiştir. Veriler kodlara ve kategorilere Smith ve ark. (2000) göre
tablolaştırılmış, grafiğe dökülmüş ve araştırma problemine göre yorumlanmıştır. Altıncı
sınıftan 7. sınıfa geçen 38 (ilk grup 15, ikinci grup 23) öğrencinin oluşturduğu deney
grubuna doğa ve doğada yer alan çevre sorunlarına ilişkin sorgulamaya dayalı öğretime
göre hazırlanmış etkinlikler uygulanmıştır. İki dönemde (9 gün + 9 gün) gerçekleştirilen
doğa kampında öğrenciler bilim insanı gibi çalışarak problem durumunu belirlemiş, veri
toplamış, gözlem yapmış, tahminlerde bulunmuş, deneyler yapmış, tartışmış ve
çalışmalarını raporlamışlardır. Çalışmanın kontrol grubunu ise doğa etkinliklerinde yer
almayan ancak deney grubu ile aynı okulda bulunan fen dersine yönelik akademik
başarıları yüksek 10 öğrenci oluşturmuştur.
Deney grubunda yer alan öğrencilerin çoğunun uygulama sonrasında bilimin amacı,
bilimsel sorgulama, bilimsel çalışma, bilimsel bilgi ve bilimsel bilginin
gerçeklendirilmesine ilişkin inançlarının üst düzey kategorilere yükseldiği belirlenmiştir.
Sonuçlar kontrol grubundan elde edilen sonuçlarla karşılaştırıldığında deney grubundaki
öğrencilerin kontrol grubuna göre daha üst düzeyde ve derinlemesine olduğu
yönündedir.
* Bu çalışma TÜBİTAK tarafından desteklenen 111B100 nolu proje kapsamında gerçekleştirilmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmen Adaylarının Mikroskobik Çizimleri: Asitlik
Kavramı
Ayşe YALÇIN ÇELİK 1, Nurcan TURAN OLUK 1, Sinem ÜNER 1, Burcu ULUTAŞ 1 ve Hüseyin AKKUŞ 1
1) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, kimya öğretmen adaylarının asitlik kavramı ile ilgili
çizimlerini inceleyerek mikroskobik boyutta imajlarını belirlemektir. Çalışmanın
örneklemini Ankara’ da bir devlet üniversitesinin Kimya Eğitimi Anabilim Dalında öğrenim
gören 109 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Öğretmen adaylarının imajlarını ortaya
çıkarmak için mikroskobik boyutta çizim yapmayı gerektiren iki açık uçlu soru kullanıldı.
Soruların kapsam geçerliği için uzman görüşüne başvuruldu. Sonuçların güvenirliği için
değerlendirmeciler arası tutarlık esas alındı ve tüm cevaplar 4 araştırmacı tarafından
değerlendirildi. Verilerin değerlendirilmesinde betimsel analiz ve içerik analizi birlikte
kullanıldı. Çizimlerde bulunması gereken kriterler belirlendi ve öğretmen adaylarının
çizimleri bu kriterlere göre kodlandı. Öğretmen adaylarının çizimlerinden tespit edilen
yanlış kavramalar asitlik kuvveti, asidik özellik, iyonlaşma ve hidratasyon temaları altında
toplandı. Belirlenen temalara göre öğrenciler en çok asitlik kuvveti temasında yanlış
kavramaya sahiptir. Öğretmen adayları, asitlik kuvvetini ortamda bulunan HA tanecik
sayısına veya moleküldeki H sayısına bağlı olarak açıklamaktadır. Öğretmen
adaylarındaki diğer bir yanlış kavrama asidik özellik teması ile ilişkili olup “derişik kuvvetli
asit çözeltisinde ortamda asit bulunurken, seyreltik kuvvetli asit çözeltisinde ortamda baz
bulunur” kavramasıdır. Sonuçlar, genel olarak yorumlanacak olursa; öğrencilerde aranan
kavramlarla ilgili önermesel ve dizgesel bilgiler olmasına rağmen bu kavramları
mikroskobik boyutta çizimler ile açıklayamamaktadırlar. Kavramları mikroskobik boyutta
açıklayamamaları onların bu kavramlarla ilgili yanlış modellere sahip olmalarından
kaynaklanmaktadır. Kimya öğretiminde mikroskobik boyuta vurgu yapılmadığı takdirde,
öğrenci/öğretmen adayları kavramları tam olarak anlamlandıramamakta ve bunun
sonucunda da yanlış kavramalar ortaya çıkmaktadır. Kimya konularının öğretimi
sırasında mikroskobik boyutta çizimler yapılmasının, öğrenci / öğretmen adaylarının
bilimsel görüşe uygun kavramalar geliştirmelerine destek olacağı düşünülmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Laboratuarında Argümantasyon Odaklı Öğretim Yaklaşımı
Ile Ilgili Öğrenci Görüşleri
Ali Rıza ŞEKERCİ1 ve Nurtaç CANPOLAT2
1)
Dumlupınar Üniversitesİ, Kütahya / TÜRKİYE 2)
*Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE
Özet
Günümüzde argümantasyon odaklı öğretim yaklaşımının önemi giderek
artmaktadır. Bu durum argümantasyon odaklı öğretim yaklaşımının öğrenmeye etkisi ile
ilgili gerek uluslararası gerekse ulusal pek çok çalışmanın yapılmasına yol açmıştır.
Kimya eğitimi alanında da bu tür çalışmalar yaygın olarak yapılmaktadır. Bu çalışmaların
çoğunluğu teorik derslerde bir kısmı ise laboratuvar derslerinde yapılmıştır (Katchevich,
Hofstein ve Mamlok-Naaman, 2011; Kaya, Doğan ve Kılıç, 2005; Walker, 2011; Yalçın
Çelik, 2010).
Sunulan çalışmada öğrencilerin argümantasyon odaklı öğretim yaklaşımı ve
işleyişi ile ilgili görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemi, Atatürk
Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Eğitimi
Anabilim Dalında bir şubede öğrenim gören 47 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma
sürecinde öğrenciler Genel Kimya Laboratuvarı kapsamında deneyleri argümantasyon
odaklı bir yaklaşımla gerçekleştirdikten sonra bir yazılı görüş formu kullanılarak
öğrencilerin argümantasyon odaklı öğretim yaklaşımı ve işleyişi ile ilgili düşünceleri
belirlenmeye çalışılmıştır. Öğrencilerin yazılı görüşleri ile ilgili verilerin analizinde
betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Yazılı görüşlerinin analizleri neticesinde kategoriler
oluşturularak bulgular tablo halinde sunulmuştur. Çalışmada öğrencilerin yazılı
görüşlerinden argümantasyon odaklı öğretim yaklaşımının öğrencilerin tartışma
istekliliklerini arttırdığı, edindiği bilgilerin kalıcı olmasını ve kavramsal olarak
öğrenmelerini sağladığı, eleştirel düşünme becerilerine katkı sağladığı belirlenmiştir.
* Sunulan çalışma birinci/ikinci yazarın doktora tez çalışmasının bir kısmını oluşturmaktadır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
12. Sınıf Öğrencilerinin Atomlar Arası Bağlar ve Moleküller Arası
Çekim Kuvvetleri Hakkındaki Kavram Yapılarının ve Bu
Kavramlar Arasındaki İlişkilerin Belirlenmesi
Neslihan ÜLTAY
Giresun Üniversitesi, Giresun / TÜRKİYE
Özet
Eğitimin en önemli görevlerinden biri de okuryazarlığın ve aritmetik öğretmenin
yanı sıra bilim ve matematik gibi çeşitli alanlarda düşünme yollarını öğretmektir.
Öğrencilerin çeşitli alanlarda düşünme yollarını öğrenebilmeleri için öncelikle o alandaki
temel kavramların ne anlama geldiğini bilmeleri gerekmektedir. Son yıllarda yapılan bazı
çalışmalar öğrencilerin fen alanında çok karmaşık işlemler gerektiren problemleri
çözebilmelerine rağmen, basit kavramsal bilgileri öğrenmekte başarısız olduklarını
göstermiştir. Bu çalışmanın amacı 12.sınıf öğrencilerinin atomlar arası bağlar ve
moleküller arası çekim kuvvetleri hakkındaki kavram yapılarının belirlenmesi ve bu
kavramlar arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Çalışmada örnek olay yöntemi kullanılmış
olup, çalışmanın örneklem grubunu Giresun ilinde bulunan bir lisenin 12.sınıfında
öğrenim görmekte olan toplam 66 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak
kavram haritası, kelime ilişkilendirme, 2 tane çizim ve 2 tane de iki aşamalı sorudan
oluşan test kullanılmıştır. Öğrencilerin büyük bir çoğunluğu kavram haritasını hiyerarşik
biçimde çizmiş olup, kavramlar arasındaki ilişkileri ise gösterememişlerdir. Bununla
beraber, kelime ilişkilendirmede ise öğrencilerin büyük bir çoğunluğu 3 veya 4 kelime
yazabilmişlerdir. H2O molekülünün sahip olduğu moleküller arası çekim kuvvetlerinin
çizilerek gösterilmesinin istendiği soruda ise öğrencilerin büyük bir bölümünün hidrojen
bağını bildiği ancak gösterimde atomlar arası bağlara hidrojen bağı yazdıkları
görülmüştür. Çalışmanın sonucunda öğrencilerin atomlar arası bağlar ve moleküller
arası çekim kuvvetlerini birbirine karıştırdıkları ve bu kavramlar arasındaki ilişkileri tam
olarak kuramamış oldukları bulunmuştur. Kavram ve kavramlar arasındaki ilişkilerin
öğretimine önem verilmesi gerektiği önerileriyle çalışma sonlandırılmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Radyoaktif Bozunma Kavramına Yönelik Bilgisayar Destekli
Öğretim Materyalinin Geliştirilmesi ve Uygulanabilirliğinin
İncelenmesi
Necla DÖNMEZ USTA1 ve Alipaşa AYAS2
1) Giresun Üniversitesi, Giresun / TÜRKİYE
2) Bilkent Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Bilgisayarlar diğer öğretim araçlarından farklı olarak öğretme ve öğrenme
açısından benzersiz imkanlar sunan çok yönlü bir araçtır. Bilgisayarın eğitimindeki önemi
ve bilgisayarı diğer araçlardan ayıran en önemli özelliği bir üretim, yönetim, sunu ve
iletişim aracı olarak kullanılabilmesidir. Bilgisayarın özellikle soyut kavramların
anlaşılmasında oldukça faydalı olduğu bilinmektedir. Soyut kavramların öğretiminde
animasyon ve simülasyonları içeren Bilgisayar Destekli Öğretim (BDÖ) materyallerinin
kullanılması, öğrencilerin anlamakta güçlük çektikleri kavramları zihinlerinde daha kolay
yapılandırmalarını sağlamaktadır. Bu yönüyle bilgisayarlar kimya öğretiminde önemli
güçlüklerden birinin aşılması konusunda önemli bir araçtır. BDÖ’nün öğrencilerin
kimyadaki başarılarına, kavramsal anlamalarına ve tutumlarına olumlu etkilerde
bulunduğunu ortaya koyan birçok çalışma bulunmaktadır. Çekirdek Kimyası ünitesi
içerisinde birçok soyut kavram yer almaktadır. Bu kavramlardan biri de “radyoaktif
bozunma” kavramıdır. Soyut olan bu kavramın anlaşılırlığını artırmak için kavrama
yönelik BDÖ materyalinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın
amacı “radyoaktif bozunma” kavramına yönelik çalışma yaprağı ve analojiden oluşan
Flash programında hazırlanmış BDÖ materyali geliştirmek ve bu materyalinin
uygulanabilirliğini incelemektir. Çalışmanın örneklemini Giresun ili Görele ilçe
merkezindeki Anadolu Öğretmen Lisesi’nin 11. sınıflarında öğrenim gören toplam 18
öğrenci oluşturmaktadır. 11. Sınıf Kimya Dersi Öğretim Programı’nın kazanımları dikkate
alınarak “Çekirdek Kimyası” ünitesi içerinde yer alan “radyoaktif bozunma” kavramına
yönelik öğrencilerin kavramla ilgili etkileşimlerini artıracak ve dikkatlerini çekecek çalışma
yaprağı ve analojiden oluşan BDÖ materyalinin uygulanabilirliği 4E modeline dayalı 1
ders saatlik ders planının hazırlanması ve örnekleme uygulanması ile irdelenmiştir.
Uygulama sonrasında gerekli düzenlemeler yapılarak BDÖ materyaline son hali
verilmiştir. Geliştirilen ve uygulanabilirliği incelenen BDÖ materyali kimya öğretmenlerin
ve öğrencilerin kullanımına sunulmuştur.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Periyodik Sistemin Epistemolojik Niteliğine Yönelik Anlayışlar
Davut SARITAŞ1 ve Yüksel TUFAN2
1) Özel Altın Eğitim Koleji, Ankara / TÜRKİYE
2) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Kimya felsefesi açısından periyodik sistem kimyanın kendine özgü doğası ve bilgi
niteliğini ortaya koymada önemlidir. Bilimsel bilginin niteliğinin kavranması, fen
eğitiminde fen okuryazarlığının önemli bir boyutu olan bilimin doğası anlayışları ile
yakından ilişkilidir. Bu çerçevede kimyasal bilginin doğasını yansıtan iyi örneklerden birisi
olan periyodik sistemin epistemolojik niteliğine yönelik öğretmen ve öğrenci anlayışları
önem kazanmaktadır. Bu anlayışları belirlemek amacı ile yürütülen durum çalışmasında
veriler yarı yapılandırılmış görüşmeler ve öğretim sürecinin gözlemlenmesi ile
toplanmıştır. Çalışmanın grubunu Ankara’da öğretmenlik yapan 8 kimya öğretmeni ile
dersleri takip eden 25 öğrenci oluşturmuştur. Verilerinin içerik analizi sonucunda elde
edilen bulgular durumlara göre özetlenebilir.
Öğretmenlere göre periyodik sistemin öğrenciler için kendisinden tümdengelimle
bilgi edinmeye imkân veren bir işlevi olmalıdır. Öğretim sürecine de yansıyan bu anlayış
kimilerine göre periyodik sistemin doğası gereğidir. Kimilerinde ise pragmatik nedenler
ile benimsendiği görülmektedir. Ayrıca periyodik trendler, genel grup özellikleri gibi
bilgilerin zamanla doğrulanarak yasa haline geldiği ve bu açıdan periyodik sistemin
yasaların oluşturduğu bir yapı veya anomalilerden dolayı teori olabileceği gibi dikkat
çeken anlayışlara rastlanmıştır. Öğrencilerde ise periyodik sistemin işlevi noktasında
öğretmenlerin görüşünü paylaşılmakta, ancak bu sadece periyodik sistemin doğası ile
ilişkilendirilmektedir. Ayrıca sistemin birkaç anomali hariç tutarlı olduğu ve sistemi
tanımlayan genellemelerin yasalar olduğu yönünde bir anlayış da söz konudur.
Öğrenciler göre periyodik sistem yasalardan oluşmuş bir yapıdır. Bulgular; öğretmenlerin
realist veya pragmatist bir şekilde öğretim sürecine yansıttıkları aksiyomatik periyodik
sistem anlayışının öğrencilerin anlayışını belirlediğini ve aynı anlayışın öğrencilerde
realist bir şekilde yapılandığını göstermektedir. Bu durum öğretim sürecinde bilimsel
bilginin kullanım, sunum şeklinin doğasına yönelik anlayışları değiştirmekte etkili
olabileceğine işaret etmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Öğretmen Adaylarının Fizik Deneylerinden Kimya Deneyleri
Tasarlama Becerilerinin İncelenmesi
Suat TÜRKOGUZ1, Halit KIRIKTAŞ1 ve Sinan ESLEK1
1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmada; fen öğretmen adaylarının ortaokul öğrencilerine fen ve teknoloji
dersinde yer alan kimya kavramlarını öğretmede fizik deneylerinden kimya deneyleri
tasarlama becerilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma
modellerinden tarama yöntemi kullanılmış; veriler ön-test/son-test kontrol grupsuz yarı
deneysel desen tekniğiyle toplanmıştır. Çalışmaya 2012-13 akademik yılında fen bilgisi
öğretmenliği alanında eğitim gören 78 öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmada,
öğrencilere fizik, kimya ve biyoloji ile ilgili ölçme kitlerinden oluşan NOVA5000 deney
setiyle fizik deneylerinden kimya deneylerine uyarlamaya yönelik uygulamalar
gösterilmiştir. Çalışma sürecinde katılımcılara fizik deneylerinden kimya deneyleri
tasarlama konusunda bir kısıtlama getirilmemiş, düşündükleri fizik deneylerinden kimya
deneylerini tasarlamışlar, laboratuvarda uygulamışlar ve görüntüleyerek derste
sunumlarını gerçekleştirmişlerdir. Uygulamalardan sonra verilerin toplanmasında 5
soruluk açık-uçlu bir test kullanılmıştır. Toplanan veriler üçlü dereceli bir rubrik
değerlendirme aracılığıyla iki uzman tarafından içerik analizi tekniği ile yapılmıştır.
Uzmanlar arasındaki uyuşum oranları Kappa istatistiğine göre yapılmış 0,890 olarak
bulunmuştur. İçerik analizi sonucunda elde edilen bulgular, tanımlanan kodlar altında
betimleyici istatistiki oranlar altında verilmiştir. Öğretmen adaylarının %50,6'sının fizik
deneylerinden ürettiği kimya deneylerinin birbirine çok benzediği, %70,3'ünün fizik
deneyinde yer alan bağımlı değişkeni kimya deneyinde kullandığı, %39,9'unun fizik
deneyinde yer alan bağımsız değişkeni değiştirme gereği duyduğu, %73,7'sinin sadece
kontrol değişkenleri değiştirdiği, %58,7'sinin fizik deneylerinde yer alan kavramla kimya
kavramını özdeş kavramlar olarak kullandığı, deneyin mekanik kısmıyla değil kavramsal
kısmıyla ilgilendiği ve %46,3'ü fizik deneyinden kimya deneyini dönüştürebildiği
anlaşılmıştır. Bu sonuçlara göre, öğretmen adaylarının fizik deneylerinden kimya
deneyleri üretiminde çok yeterli olmadığını görülmüştür.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Dersine Yönelik Öğrenci Tutumlarının Sınıf Düzeyleri
Açısından İncelenmesi
Aylin ÖĞÜNÇ1, Ayben Pınar KURUÇ1 ve Hilal KAYI1
Özel İzmir Türk Koleji, İzmir / TÜRKİYE
Özet
Günümüzde araştırmacı, sorgulayıcı, eleştirel düşünme becerileri gelişmiş ve
bilgiye ulaşma yollarını özümsemiş bireylerin yetişmesinde fen derslerinin önemi oldukça
büyüktür. Bu nedenle, küçük yaşlardan itibaren öğrencilerin fen derslerine yönelik olumlu
tutum sergilemesi önem taşımaktadır. Diğer branşlarda olduğu gibi; kimya dersinde de
öğrenme başarısını arttıran önemli faktörlerden biri öğrencilerin kimya dersine yönelik
olumlu tutumlarıdır. Yürütülen çalışmada, ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören
öğrencilerin kimya dersine yönelik tutumlarının ölçülmesi ve bu tutumların sınıf düzeyleri
açısından incelenmesi hedeflenmiştir. Çalışmada Salta ve Tzougraki (2004) tarafından
geliştirilmiş; Türkçeye uyarlanmasının ardından geçerliliği - güvenirliği belirlenmiş ve 25
tutum cümlesinden oluşan Kimya Dersine Yönelik Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Ölçeğin
uygulanmasının ardından, örneklem grubunda yer alan bazı öğrencilerle yarı
yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçları; 9. sınıf öğrencilerinin
toplam tutum puanlarının diğer seviyelere kıyasla anlamlı derecede yüksek olduğunu
(p<.05), ölçekte yer alan alt faktörler dikkate alındığında ise Gelecekteki Kariyerde
Kimya Dersinin Yararlılığı dışındaki alt faktörlerde 9. sınıf öğrencileri lehine anlamlı fark
bulunduğunu (p<.05) göstermektedir. Elde edilen veriler sınıf düzeyi değişkeninin,
öğrencilerin kimya dersine yönelik tutumları üzerinde etkili olduğu sonucunu ortaya
koymaktadır. Yürütülen çalışma; literatür verileri ile karşılaştırma yapılarak son beş yıl
içerisinde kademeli olarak yenilenen Kimya Dersi Öğretim Programı’nın öğrenci
tutumlarındaki değişime etkisinin incelemesine olanak sağlaması açısından da önem
taşımaktadır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmenlerinin Bilgi ve İletişim Teknolojilerine Yönelik
Hizmet İçi Eğitim (HİE) İhtiyaçlarının Belirlenmesi
Gökhan DEMİRCİOĞLU1, Mustafa YADİGAROĞLU1 ve Ayşegül ASLAN1
1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE
Özet
Son yıllarda yaşanan teknolojik değişim ve gelişimler göz önünde
bulundurulduğunda eğitim sisteminin bu değişim ve gelişimlerden etkilenmesi kaçınılmaz
olmuştur. Günümüzde eğitim ve teknoloji yan yana kullanılan iki kavram olarak karşımıza
çıkmaktadır. Hiç kuşku yok ki eğitim sisteminin en önemli öğesi olan öğretmenler de
yaşanan bu gelişimleri takip etmek ve derslerinde kullanmak zorundadırlar. Bu
çalışmanın amacı, kimya öğretmenlerinin bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik hizmet içi
eğitim ihtiyaçlarını belirlemektir. Çalışmaya Trabzon ili merkezinde görev yapan 37
kimya öğretmeni katılmıştır. Çalışmada özel durum yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama
aracı olarak durum tespiti ve ihtiyaç belirleme anketi kullanılmış ve örnekleme
uygulanmıştır. Ayrıca 8 kimya öğretmeni ile de yarı yapılandırılmış mülakat yapılmıştır.
Elde edilen veriler, kimya öğretmenlerinin derslerinde bilgi ve iletişim teknolojilerini etkin
bir şekilde kullanmadıklarını göstermektedir. Sonuç olarak bu çalışma, öğretmenlerin
Fatih Projesi, bilgi ve iletişim teknolojilerine ulaşabilme ve kullanabilme ile TPAB
modeline yönelik hizmet içi eğitime ihtiyaç duyduklarını ortaya çıkarmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Proje Tabanlı Kimya Öğretiminin Öğrenci İmajlarına Etkisi
Ümmüye Nur TÜZÜN1 ve Yüksel ALTUN2
1) Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara / TÜRKİYE 2)
Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Proje tabanlı öğretim yaklaşımı, bilim ve teknolojinin hızla geliştiği günümüz
dünyasında bilginin öğrencilere doğrudan aktarılması yerine onlara bilgiye ulaşmanın
yollarını öğreten önemli yaklaşımlardan biridir. Proje tabanlı öğretim, yaparak yaşayarak
öğrenmenin öneminin farkındalığıyla öğrencilere tek başlarına ya da bir grupla somut bir
ürün elde edecek biçimde yaşanmışlıklar sunma olarak tanımlanabilir.
Bu araştırmada, proje tabanlı öğretim yaklaşımının öğrenme ürünlerinin öğrenci
imajlarına etkisi incelenmiştir. Araştırma, 2012-2013 öğretim yılının birinci döneminde
Ankara’da bir ortaöğretim kurumunda öğrenim gören otuz sekiz 9. sınıf öğrencisiyle, 24
ders saati süreyle yürütülmüştür. Durum çalışması şeklinde tasarlanan bu araştırmada 9.
sınıf kimya dersinin iyonik ve kovalent bileşik ile ilgili kazanımları; ortaöğretim seçmeli
ders kapsamında yer alan "Proje Hazırlama Dersi" nin öğretim programına entegre
edilmiştir. Araştırma, bu dersi alan öğrencilere proje ve proje tabanlı öğretim ile ilgili
bilgilerin sunulduğu ilk bölüm ve bu öğrencilerin proje yaparak imajlarının geliştirilmesinin
amaçlandığı ikinci bölüm olmak üzere toplam iki bölümden oluşturulmuştur. Araştırmanın
ikinci bölümü; projenin konusunun belirlenmesi, tasarımı, gerçekleştirilmesi,
raporlaştırılması ve sunulması aşamalarından oluşturulmuştur. Bu basamakta "iyonik
bileşik katısının kristal örgü yapısının birim hücre gösterimi modeli" tasarımı ve "kovalent
bileşik molekül modeli" tasarımı olmak üzere öğrencilerin iki farklı proje üretmesi
sağlanmıştır. Bu bölümde ayrıca hem proje öncesi hem de projelerin tamamlanması
sonrasında geçerliği ve güvenirliği sağlanmış çalışma yaprakları ve öz değerlendirme
formları veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi
kullanılarak çözümlenmiştir.
Araştırma sonucunda proje tabanlı öğretim yönteminin hedef kazanımlarla ilgili
öğrenci imajlarının olumlu yönde artmasında katkı sağlayıcı rolü olduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca öğrenci gözünden hedef kazanımlara ulaşıldığı görülmüştür.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Liselerde Görev Yapan Kimya Öğretmenlerinin Öz-Yeterlik
Algıları ve İş Doyumlarının Çeşitli Değişkenler Açısından
İncelenmesi: Sivas İli Örneği
Ali IŞIKVER1 ve Hatice GÜNGÖR SEYHAN2
1) Gültepe Anadolu Lisesi, Sivas / TÜRKİYE
2) Cumhuriyet Üniversitesi, Sivas / TÜRKİYE
Özet
Bu araştırma, Sivas ili merkez ve ilçe liselerde görev yapan 52 kimya
öğretmeninin iş doyumları ve öğretmenlik mesleğine yönelik öz yeterlik algılarının
araştırmacılar tarafından hedeflenen cinsiyet, yaş, medeni durum, kıdem gibi çok çeşitli
değişkenler açısından incelenip aralarındaki ilişki düzeyinin tespiti için gerçekleştirilmiştir.
Araştırmada kullanılan veriler, Minnesota İş Doyum Ölçeği ve Öğretmen Öz Yeterlik
Ölçeği kullanılarak elde edilmiştir. Elde edilen tüm veriler ile ilgili hesaplamalar SPSS
(13.0) istatistik paket programı ile yapılmıştır. Araştırmada öğretmenlerin iş doyumu ve
öğretmen öz-yeterlik algı düzeylerinin cinsiyete (C), medeni durumuna (MD) ve
mesleğini isteyerek seçme durumlarına (MKİS) göre farklılaşma durumları bağımsız grup
t testi yapılarak; çalıştıkları kurum türüne (ÇKT), yaşına (Y), eğitim durumuna (ED), kaç
yıldır bu mesleği yaptığı (KYÇ) ve kaç yıldır bu okulda görev yaptığına (KYOÇ) göre
farklılaşma durumları ise tek yönlü varyans (ANOVA) analizi yapılarak hesaplanmıştır.
Öğretmenlerin iş doyumu ve öğretmen öz-yeterlik algıları arasındaki ilişkinin
belirlenmesinde ise Pearson momentler çarpımı korelasyonu kullanılarak hesaplama
yapılmıştır. Yapılan tüm istatistiksel analizler sonucunda; Sivas ili merkez ve ilçelerde
görev yapan 52 kimya öğretmeninin cinsiyet ve medeni durumları ile mesleklerini kendi
istekleri ile seçip seçmeme durumlarının öğretmenlerin iş doyumları ve öz yeterlik algıları
üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı gözlenmiştir. Öğretmenlerin ÇKT, Y, ED, KYÇ ve
KYOÇ’nin de onların iş doyumu ve öz yeterlik algıları üzerinde %95 seviyesinde anlamlı
bir etkisinin olmadığı gözlenmiştir. Öğretmenlerin iş doyumu ve öğretmen öz-yeterlik
algıları arasındaki ilişkinin belirlenmesi için yapılan analiz sonucunda ise iş doyumları ile
öz yeterlik algıları arasında zayıf, pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu anlaşılmaktadır
Korelasyon katsayısı r= 0,326) olarak hesaplanmıştır. Buna göre öğretmenlerin iş
doyumları arttıkça öz yeterlik algılarının da arttığı söylenebilir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Rehberli Araştırma Yönteminin Üniversite Öğrencilerinin
Zihinsel Yapılarına Etkisinin İncelenmesi
İbrahim BİLGİN1, İdris AKTAŞ1 ve Erdal TATAR1
1) Mustafa Kemal Üniversitesi, Hatay / TÜRKİYE
Özet
Bireylerin, araştırma ve inceleme yaparken veya karşılaştıkları problemleri
çözerken bilimsel yöntemi kullanma becerilerini kazanmaları fen eğitiminin temel
amaçları arasında yer almaktadır. Rehberli araştırma yöntemi; bireylerin, bir problemi
çözerken öğretmenin bir dereceye kadar yol göstermesine dayalı olarak bilimsel
kavramlar hakkında bilgi elde etmek amacıyla somut materyallerle etkileşime girmesi
olarak tanımlanmaktadır. Öğrenci merkezli yaklaşımlardan olan rehberli araştırma
yönteminin uygulandığı sınıflarda bireylerin zihinsel yapılarının incelenmesi hem
öğrencilerin kavramsal anlamaları hem de zihinde değişimleri görme bakımından
önemlidir. Bu çalışmanın amacı “kimyasal denge” konusunun rehberli araştırma yöntemi
ile işlenmesinin fen bilgisi öğretmen adaylarının zihinsel yapılarına etkisini incelemektir.
Araştırmanın örneklemini, bir devlet üniversitesinde uygun örnekleme yöntemine göre
seçilen 47 birinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Uygulama, “Kimyasal Denge”
konusunda rehberli araştırma yöntemine uygun olarak hazırlanan etkinliklerle 10 saatte
gerçekleştirilmiştir. Veri toplamak amacıyla Kelime İlişkilendirme Testi (KİT) ön ve son
test olarak uygulanmış, elde edilen veriler kesme noktası yöntemi kullanılarak zihin
haritalarına dönüştürülmüştür. Ölçeğin geçerliliği için KİT oluşturma aşamasında 2 kimya
eğitimcisi ve 1 kimya öğretmeninin görüşleri alınmıştır. Güvenirlik için, kelimelerin
uygunluğu ve yazılan cümlelerin bilimselliğine 3 kimya eğitimcisiyle karar verilmiştir.
Analiz sonucunda ön zihin haritalarında kavramların birbirinden kopuk ve bilgi adacığı
şeklinde olduğu, kavramların kimya kavramlarından uzak olan kelimelerle ilişkilendirildiği,
ilgisiz kelime sayısının fazla olduğu görülmüştür. Son zihin haritalarında ise ilgili
kelimelerin sayısında ve frekanslarında artış, ilgisiz kelimelerde ise azalış olduğu,
kavramların birbirleriyle daha fazla ilişkilendirildiği ve bütüncül bir yapı olduğu
görülmüştür. Ayrıca son testlerde, kavramlar ile ilgili yazılan cümlelerin daha bilimsel
olduğu görülmüştür. Sonuç olarak rehberli araştırma yöntemi öğrencilerin zihinlerinde
kavramların birbirleriyle ilişkilendirilmesi ve bilimsel kavramların oluşturulmasında etkili
bir yöntemdir. Üniversitede yürütülen derslerde rehberli araştırma yönteminin sıklıkla
kullanılması öğrenci zihnindeki kavramlar arasında bir bütünlük oluşturma ve
kavramların bilimsel anlamlarının kazandırılması bakımından faydalı olacaktır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmenleri ve Öğretmen Adaylarının İyi Bir Eğitim
Ortamı İçin Yedi İlke Hakkındaki Görüşleri (2)
Bilge ÖZTÜRK1, Sedat AYDOĞDU1, Seda OKUMUŞ1, Ataman KARAÇÖP2
Gökhan ÖZDEMİR3, Kemal DOYMUŞ1
1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE 2) Kafkas Üniversitesi, Kars/ TÜRKİYE
3) Niğde Üniversitesi, Niğde / TÜRKİYE
Özet
Bilim ve teknolojideki hızlı değişimlerle birlikte, eğitime karşı bakış açısı da
değişmektedir ve bu değişimlere ayak uydurmak için eğitimin tüm kademelerinde sürekli
yenilikçi çalışmalar yapılmaktadır. Eğitimde verimi artırmak için Chickering ve Gamson
tarafından geliştirilen yedi ilkenin eğitim sürecinde etkili bir şekilde kullanılması
gerekmektedir. Bu yedi ilke; öğrenci-fakülte etkileşiminin sağlanması, öğrenciler arası
işbirliğinin sağlanması, aktif öğrenmenin kullanılması, anlık geribildirimlerin verilmesi,
görevlerin zamanında yapılmasının sağlanması, üst düzey ulaşılabilir beklentilere cevap
verilmesi ve farklı yetenek ve öğrenme stillerine karşı toleranslı olunması şeklinde ifade
edilmektedir. Bu araştırmada kimya öğretmenleri ve öğretmen adaylarının bu yedi ilkenin
5.,6. ve 7. ilkeleri hakkındaki görüşlerinin ve bu ilkeleri uygulama konusundaki fikirlerinin
belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, araştırma konusuna ve problemine uygun olarak
betimleme-tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Atatürk Üniversitesi
Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi OFMA Kimya Öğretmenliği 2. ve 4. sınıfında öğrenim
gören 31 öğretmen adayı ve Erzurum il merkezinde görev yapan 10 kimya öğretmeni
oluşturmaktadır. Çalışmada öncelikle yedi ilke hakkında literatür taraması yapılmış ve
sonrasında ilgili literatür dikkate alınarak Chickering ve Gamson tarafından geliştirilen ve
iyi bir öğrenme ortamında var olması gereken yedi ilkenin esas alınarak hazırlandığı
ölçek veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Ölçek, her biri on madde içeren yedi
ilkeden oluşmaktadır ve Aydoğdu, Doymuş ve Şimşek (2012) tarafından Türkçe’ye
uyarlanmıştır. Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları için uzman görüşlerine
başvurulmuş ve güvenirliği 0.68 olarak belirlenmiştir. Çalışmada kimya öğretmenleri ve
öğretmen adaylarına uygulanan ölçekten elde edilen verilerin analizinde tanımlayıcı
istatistikler, bağımsız t testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır.
Araştırmada yapılan ANOVA sonuçlarına göre beşinci maddede anlamlı bir fark
belirlenmezken; altıncı ve yedinci ilkede anlamlı bir fark belirlenmiştir. Altıncı ilkede
öğretmenler lehine anlamlı bir fark bulunurken, yedinci ilkede öğretmen adayları lehine
anlamlı bir fark bulunmuştur
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
12. Sınıf Öğrencilerinin Nano - Bilim ve Teknoloji Hakkındaki Görüşleri
Faik Özgür KARATAŞ1 ve Nazlı ÜLKER2
1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE
2) Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Kahramanmaraş / TÜRKİYE
Özet
İçinde bulunduğumuz 21.yy’da en önemli teknoloji atılımlarından biri olarak
görülen nanoteknoloji hala kuluçka evresindedir. Bu kritik teknolojinin yakın bir gelecekte
temel gelişmesini tamamlaması ve hayatın her alanına girmesi beklenmektedir (Bayındır,
2006; Ratner ve Ratner, 2003; Roco, 2011). Buna bağlı olarak eğitim sistemimizde de
nano-bilim ve teknolojinin daha fazla yer alacağı tahmin edilmektedir. Şu an eğitim
sistemimiz içerisinde yer alan lise öğrencilerinin nano-bilim ve teknoloji hakkında
görüşlerinin belirlenmesi, bahsedilen konuların eğitim sistemimiz içine dâhil edileceği
süreçte önemli ve öncelikli adımlardan birini teşkil etmektedir. Bu sürece yönelik olarak,
12. Sınıf öğrencilerinin nano-bilim ve teknoloji konularındaki görüşlerinin belirlenmesi
amaçlanmıştır. Bu çalışma kapsamında, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında
Kahramanmaraş il merkezinde yer alan bir lisesinin 12. sınıfında öğrenim görmekte olan
48 öğrencinin nano-bilim ve teknoloji hakkındaki görüşleri açık-uçlu dokuz sorudan
oluşan bir anket yardımıyla alınmıştır. Katılımcıların açık-uçlu anket sorularına verdikleri
cevaplar, belirtmiş oldukları görüşlere göre içerik analizine tabi tutularak kategoriler
oluşturulmuştur. Elde edilen bulgular ışığında 12. sınıf öğrencilerinin nano-bilim ve
teknoloji hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadıkları anlaşılmaktadır. Öğrencilerin büyük
bir kısmının ankette yer alan nano-bilim ve teknoloji ile ilgili en temel kavramlar hakkında
dahi bir görüş ifade etmede zorlandıkları görülmüştür. Belirtilen görüşlerin büyük bir
kısmının da nano-bilim ve teknoloji ile ilişkisinin çok zayıf olduğu sonucuna varılmıştır.
Başka bir ifadeyle, liseden mezun olmak üzere olan öğrencilerin günümüzün en önemli
alanlarından biri olan nano-bilim ve teknolojiye hazır olmadıkları görülmektedir. Bundan
dolayı, bu konu hakkında öğrencileri bilgilendirmek amacıyla kimya dersi gibi nano-bilim
ve teknoloji ile yakın ilişkili derslerin öğretim programlarında bu kavramlara birbiriyle
ilişkili olarak daha fazla yer verilmesi ve lise mezunlarının bu konuda en azında temel
farkındalık seviyesine çıkartılması önerilmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmenlerinin Yeni Öğretim Programını Uygulama
Düzeylerinin Belirlenmesi
Neşva AKSU1 ve Suat ÜNAL1
1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE
Özet
Tüm dünyada çağın gereklerine uygun olarak yapılan müfredat reformları göz
önüne alınarak, ülkemizde de öncelikle 2005 yılında ilköğretim kurumlarında, bunun
paralelinde 2007 yılında da ortaöğretim kurumlarında “yapılandırmacı” yaklaşımın esas
alındığı öğretim programları kademeli olarak yürürlüğe girmiştir. Yeni uygulamaya
konulan öğretim programlarının, yeni sorunları ve ihtiyaçları da beraberinde getirmesi,
program geliştirmenin devamlılığı ilkesi gereğince, bu öğretim programlarının
uygulanmasına yönelik çeşitli çalışmaların yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bu çalışmanın
amacı, yeni kimya öğretim programının öğretmenler tarafından benimsenme ve
uygulanabilme düzeylerinin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda, yeni öğretim
programında esas alınan yapılandırmacı yaklaşımın doğasına uygun öğretmen ve
öğrenci rolleri ile öğrenme ortamına ilişkin yarı yapılandırılmış bir gözlem çizelgesi
geliştirilmiştir. Bu gözlem çizelgesi yardımıyla, Trabzon ilindeki 10 farklı Anadolu
lisesinde görev yapmakta olan 10 kimya öğretmeninin dersleri, 10.sınıf “Maddenin
Halleri” ünitesi içerisindeki “Gazların Genel Özellikleri”, “Gaz Kanunları” ve “Gaz
Karışımları” konuları süresince toplam 111 ders saati boyunca gözlemlenmiştir. Dersler,
gözlemler esnasında veri kaybı olmaması için, video kamera yardımıyla kayıt altına
alınmıştır. Elde edilen gözlem verileri, katılımcı grubu oluşturan öğretmenlerin
çoğunluğunun yeni öğretim programını uygulamada yetersiz kaldıklarını ve derslerinde
geleneksel öğretim metotlarını devam ettirdiklerini ortaya koymuştur.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Lise Kimya Ders Kitaplarında ve Öğretim Programında Bilimin
Doğasının Temsil Edilme Durumları
Şule ŞAHİN1 ve Fitnat KÖSEOĞLU1
1) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Bu araştırmada, Türkiye’de 2012-2013 öğretim yılında okutulan kimya 9. sınıf
ders kitapları ile öğretim programı, Chiapetta ve ark. (1991, 1993) tarafından geliştirilen
teorik çerçevenin tarafımızdan yeniden düzenlenmesiyle hazırlanan envantere göre
bilimin doğasının boyutları ve bu boyutların dengeli temsil edilme durumları açısından
analiz edilmiştir. Araştırmada bilimin doğasının boyutları, dört kategori altında
toplanmıştır: 1) Bilgi, 2) Araştırma, 3) Düşündürme, 4) Bilim-teknoloji-toplum-çevre
etkileşimi (BTTÇ). İçerik analizi için ders kitaplarında, “Kimyanın Gelişimi” ünitesinin
tamamı ile “Hayatımızda Kimya” ünitesinin 1. ve 3. bölümleri seçilmiştir. Öğretim
programı da bu ünitelerle ilgili kazanımlar yönünden analiz edilmiştir.
Araştırma sürecinde örnekleme dahil edilen birimler, alan uzmanı üç araştırmacı
tarafından bağımsız olarak kodlanmıştır. Kodlayıcılar arasında uyuşmanın ve
güvenirliğin kabul edilebilir olup olmadığı Krippendorf alpha ve Cohen kappa istatistiği
kullanılarak tespit edilmiştir.
Analiz sonuçları, Ortaöğretim 9. Sınıf Kimya Dersi Öğretim Programında bulunan,
“Kimyanın Gelişimi” ünitesi kazanım ifadelerinde, bilimin doğasının en çok Bilgi boyutuna
vurgu yapılırken, BTTÇ boyutuna vurgu yapılmadığını, “Hayatımızda Kimya” ünitesinde
ise en çok Düşündürme boyutuna vurgu yapılırken, Araştırma ve BTTÇ boyutlarına
vurgu yapılmadığını, ders kitaplarında, “Kimyanın Gelişimi” ünitesinde en çok
Düşündürme boyutuna, en az BTTÇ boyutuna vurgu yapılırken, “Hayatımızda Kimya”
ünitesinde ise en çok Bilgi, en az BTTÇ boyutuna vurgu yapıldığını göstermiştir.
Araştırma bulguları değerlendirildiğinde, öğretim programı ve ders kitaplarında
bilimin doğasının boyutlarının dengeli şekilde temsil edilmediği, özellikle BTTÇ boyutuna
öğretim programında hiç yer verilmediği görülmüştür. Bilimin doğasına yeterli ve dengeli
düzeyde vurgu yapmayan öğretim programı ve ders kitaplarının, öğrencilerimizin
kimyasal teknolojiler ve bilim ile ilgili konularda eleştirel düşünme ve karar verme
becerilerini geliştirmekte yetersiz kalacağını düşünmekteyiz.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Lise 10. Sınıf Öğrencilerinin Gazlar Konusuyla İlgili Anlama
Düzeyleri ve Yanılgılarının Belirlenmesi
Gökhan DEMİRCİOĞLU1 ve Gökçe TÜTÜNCÜ1
1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon/ TÜRKİYE
Özet
Gazlar konusu, soyut yapısından dolayı öğrenilmesi ve öğretilmesi zor bir
konudur. Buna paralel olarak, literatürdeki çalışmalar öğrencilerin gazlar hakkında
önemli oranda yanılgılar taşıdıklarını göstermektedir. Moleküler seviyede taneciklerin
nasıl davrandığını tasavvur etmek, gözlenebilir gaz davranışlarını anlama açısından
önemlidir. Bireylerin anlamalarının derinlemesine incelenmesi, öğretimi planlamada
öğretmenlere önemli ipucular sağlamaktadır. Buradan hareketle, bu çalışmada, lise 10.
sınıf öğrencilerinin gazlar konusuyla ilgili anlama düzeyleri ve varsa sahip oldukları
kavram yanılgıları derinlemesine ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın yöntemi,
tarama (survey) yöntemi olarak belirlenmiştir. Bu yöntemde mevcut durum, herhangi bir
müdahalede bulunulmadan betimlenmeye çalışılır. Bu çalışmada da öğrencilerin gazlarla
ilgili olarak sahip oldukları anlamalar olduğu gibi ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Çalışmaya Trabzon’da bulunan bir Anadolu lisesinden seçilen 52 10. sınıf öğrencisi
katılmıştır. Öğrencilere gazlar konusuyla ilgili 25 çoktan seçmeli, 7 iki aşamalı sorudan
oluşan bir test uygulanmıştır. Ayrıca öğrenciler arasından rasgele seçilen 7 öğrenciyle
yarı yapılandırılmış mülakatlar yürütülmüştür. Bu öğrenciler, gazlar ünitesini test ve
mülakatlar uygulanmadan bir ay önce okulda işlemişlerdi. Veri analizi sonucunda gazlar
konusunu yeni işlemelerine karşın öğrencilerin bu konuyla ilgili kavramsal anlama
düzeylerinin yeterli olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin gazlar konusuyla ilgili
önemli kavram yanılgıları taşıdıkları tespit edilmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Lise Öğrencilerinin Kimya İle İlgili Metaforik Algıları
Ayşegül DERMAN
Selçuk Üniversitesi, Konya / TÜRKİYE
Özet
Metaforlar bireylerin kişisel tecrübelerini anlamlandırarak ifade etmelerine imkân
sağlar(Saban, 2004). Yob’a (2003)’a göre metaforlar yüksek düzeyde soyut, karmaşık ve
kuramsal bir olguyu anlamada ve açıklamada kullanılabilecek güçlü zihinsel
materyallerdir.
Bu araştırmanın amacı lise öğrencilerinin kimya ile ilgili algılarını metaforlar
aracılığıyla ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla lise öğrencilerine metaforla ilgili düşüncelerini
harekete geçirecek açıklayıcı bir yönerge ve ‘’Bence kimya …… gibidir; çünkü ……’’
cümlelerinin yazılı olduğu bir kağıt verilerek bir ders saati süresince cümleyi tamamlayan
bir kompozisyon yazmaları istendi. Katılımcılar 2012-2013 eğitim-öğretim yılı bahar
döneminde farklı lise türlerinde öğrenim gören öğrencilerden oluşmaktadır. Bu araştırma
olgubilim desenindedir. Verilerin analizinde nitel analiz yöntemlerinden içerik analizi
yöntemi kullanılacaktır. Lise öğrencilerinin kimyaya ait hangi metaforlara sahip oldukları
belirlenecek, bu metaforlar ortak özelliklerine göre kategorize edilerek, bu kategorilere ait
frekans ve yüzde değerleri belirlenecektir. Bu kategorilerin lise türü, cinsiyet, sınıf
düzeyine göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemek için Bağımsız chi square testi
uygulanacaktır. Metaforik algılarının lise öğrencilerinin kimyaya yönelik tutumlarıyla ilgili
göstergeler sunacağı da düşünülmektedir. Veri analiz süreci devam ettiği için sonuçlarla
ilgili sayısal değerler henüz sunulamamaktadır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Bilimin Doğası (Bilimsel
İnanışlar) Hakkındaki Görüşlerinin Belirlenmesi ve Bilime Karşı
İlgilerinin Bilim Şenliği ve Projeler Yoluyla Arttırılması
Soner YAVUZ 1, Cem BÜYÜKEKŞİ1 ve Sebile BÜYÜKEKŞİ 2
1) Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak / TÜRKİYE
2) Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Kocaeli/ TÜRKİYE
Özet
Araştırmada çeşitli illerden ve çeşitli liselerden mezun olarak Ereğli Eğitim
Fakültesi, İlköğretim Bölümü, Fen Bilgisi Öğretmenliği lisans programında öğretim
görmeye gelen öğretmen adaylarının bilimin doğası hakkındaki görüşlerinin belirlenmesi
ve öğrencilerin fene karşı olan ilgilerinin çeşitli etkinlikler yardımıyla arttırılması
hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda öğrencilerin yaratıcı fikirler eşliğinde
geliştirecekleri projelerle, deney tasarılarını içeren Bilim Şenliği ile fene olan merak ve
ilgileri arttırılması planlanmıştır.
Çalışma kapsamında 40 öğrenci ile 3-4 kişilik gruplar halinde uygulamalar
yürütmüştür. Araştırma kapsamında öğrencilere “Bilimsel Epistemolojik İnançlar Ölçeği”
ve “Atasözleri ile Kimya Bilimi İlişkisi Anketi” uygulanmıştır. Bilimsel Epistemolojik
İnançlar Ölçeği, Pomeroy (1993) un hazırladığı ölçeğin Deryakulu ve Bıkmaz (2003)
tarafından Türkçeye çevrilmiş ve güvenirlik geçerlik çalışmaları yapılarak, güvenirlik
katsısı 0,91 olarak tespit edilmiştir. Atasözleri ile Kimya Bilimi İlişkisi Anketi Karaöz
(2009) tarafından geliştirilmiştir. Öğrencilerin fikirlerindeki değişimler mülakatlar
yardımıyla incelenmiştir. Öğrencilerin ön bilgileri ile ilgili fikirleri toplandıktan sonra gerek
laboratuarda yapılan deneyler ile gerekse genel kimya dersleri içinde yürütülecek proje
tabanlı uygulamalar ile öğrencilerin kimya dersini öğrenmeleri ve günlük hayatla
ilişkilendirmeleri sağlanmıştır. Uygulamalar sonunda öğrencilere “bilimsel epistemolojik
inançlar ölçeği”, “atasözleri ile kimya bilimi ilişkisi” anketi, “kimya başarı testi” son test
olarak tekrar uygulanarak öğrencilerdeki gelişim ve değişim izlenmiştir.
Teşekkür: Bu araştırma 2012-12-00-06 numaralı BAP Projesi kapsamında
yürütülmüştür. Çalışmalar için gerekli desteği sağlayan, Bülent Ecevit Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Birimine teşekkür ederiz.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmen Adaylarının Farklı Laboratuar Öğretim
Stratejilerine Yönelik Düşünceleri
Ayşe Zeynep ŞEN1 ve Canan NAKİBOĞLU1
1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE
Özet
Laboratuarlar, fen eğitiminde önemli bir role sahiptir. Ancak tüm laboratuvar
uygulamasının başarıyı artırdığını söylemek pek mümkün değildir. Laboratuvar
öğretiminin başarısı; yapılan öğretimin niteliği, öğrenci profili, deneylerin doğası,
teknolojik şartlar, öğretmenin laboratuar konusundaki deneyimi gibi birçok faktöre
bağlıdır. Bu çalışmanın amacı, kimya öğretmen adaylarının farklı laboratuvar
stratejilerine yönelik aldıkları bir ders sonucunda ortaöğretim kimya laboratuvarı
derslerinin yürütülmesinde farklı strateji ve yaklaşım kullanımına yönelik düşüncelerinin
incelenmesidir. Çalışmanın örneklemini, bir devlet üniversitesinin Kimya Eğitimi Anabilim
Dalı 5. sınıfında öğrenim gören 11’i kız, 17’si erkek olmak üzere toplam 28 kimya
öğretmen adayı oluşturmaktadır. Veriler 2012-2013 eğitim öğretim yılı bahar yarıyılında
yer alan Laboratuvar Yönetimi isimli ders kapsamında 5 açık uçlu soru içeren bir ölçekle
toplanmıştır. Dönem başlangıcında kimya öğretmen adaylarına dersin tanıtımı amacıyla
üç saat süren bir sunum yapılmıştır. Sunum kapsamında; dersin işlenişi, kullanılması
gereken (sunuş, buluş ve problem çözme stratejileri), TGA (tahmin-gözlem-açıklama)
yaklaşımı, SWH (Science Writing Heuristic) yaklaşımı, V-diyagramı ayrıntılı olarak
açıklanmış ve bu strateji ve yaklaşımlara göre dersin nasıl yürütüleceği örneklerle
açıklanmıştır. Ders kapsamında, her öğretmen adayı Ortaöğretim Kimya ders
kitaplarında yer alan bir deneyin (sunuş, buluş, problem çözme stratejisi, TGA veya
SWH’tan birisine göre) 40 dakikalık bir ders kapsamında anlatımını gerçekleştirmiştir.
Çalışma sonunda öğretmen olduklarında Ortaöğretim Kimya dersi kapsamındaki bir
laboratuvar dersini yürütmek için hangi strateji/yaklaşımı seçmeyi düşündükleri
sorulduğunda, öğretmen adaylarının yanıtlarının belirli bir strateji üzerinde toplanmadığı
ve hemen her stratejinin tercih edilebildiği belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının,
laboratuvar dersi öncesinde derse yönelik bir strateji/yaklaşım belirlemenin öğretmenin
dersi daha planlı yürütmesini sağlayacağını, bu durumun öğrencilerin başarısını
etkileyeceğini düşündükleri belirlenmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
İki Farklı İşbirlikli Öğrenme Yöntemleri, Sınıfta Uygulamaları ve
Elde Edilen Sonuçların Değerlendirilmesi*
Muhammed Said AKAR1, Kemal DOYMUŞ2, Samih BAYRAKÇEKEN2, Alev DOĞAN3
Yusuf ZORLU2 ve Adem AKKUŞ4
1) Erzincan Üniversitesi, Erzincan / TÜRKİYE 2) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE
3) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE 4) Muş Alparslan Üniversitesi, Muş / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, 7. Sınıf öğrencilerinin “Maddenin Yapısı ve Özellikleri”
ünitesi ile ilgili konuları anlamalarına ve akademik başarılarına İşbirlikli Birlikte Öğrenme
ve İşbirlikli Öğrenci Takımları Başarı Bölümleri yönteminin etkisinin belirlenmesidir.
Çalışmanın örneklemini, Kars ilindeki 4 ilköğretim okulunda öğrenim gören 109 öğrenci
oluşturmaktadır. Çalışmada, fen ve teknoloji öğretmenlerine İşbirlikli Öğrenme Modeli ile
ilgili 36 saat uygulamalı kurs verildi. Kurs sonrasında okullarda ki uygulamaları
gerçekleştirmek için 4 öğretmen seçildi. Bu öğretmenler sınıflarında ilgili yöntemleri
kullanarak dersleri işlediler. Araştırmada; veri toplamak amacıyla; öğrenciler için Ön
Başarı Testleri, Akademik Başarı Testleri ve Görüş Ölçekleri kullanılmıştır. Çalışma, iki
farklı grupta gerçekleştirilmiştir. Bu gruplardan; birincisinde İşbirlikli Birlikte Öğrenme ve
ikincisinde İşbirlikli Öğrenci Takımları Başarı Bölümleri yöntemi uygulanmıştır. Verilerin
analizi için, tanımlayıcı istatistikler ve tek yönlü varyans analizleri (ANOVA) yapılmıştır.
Sonuç olarak, İşbirlikli Birlikte Öğrenme ve İşbirlikli Öğrenci Takımları Başarı Bölümleri
yöntemlerinin öğrencilerin akademik başarıları üzerindeki etkisinin birbirine yakın olduğu
belirlenmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Bilimsel Açıklama Kavramının "Sınıf İçi Norm Yöntemi" İle
Öğretilmesi
Emre Harun KARAASLAN1, Yılmaz SAĞLAM1 ve Alipaşa AYAS2
1) Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep / TÜRKİYE
2) Bilkent Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Son zamanlarda, öğrencilerin bilimsel açıklama yapabilme becerilerinin
geliştirilmesi hususuna vurgu yapılsa da (J. Osborne ve Dillon, 2008; American
Association for the Advancement of Science [AAAS], 2009) bilimsel açıklama kavramına
ait fikir birliği sağlanmış net bir tanım yoktur (Berland ve Reiser, 2007). Ayrıca
ülkemizdeki öğrencilerin bilimsel açıklama yapma konusunda zorlandıkları görülmektedir
(TIMMS 2007; M.E.B. 2010; Karamustafaoğlu ve Sontay, 2012; Özmen, 2005). Bu
sonuçlardan yola çıkılarak öğrencilere, bir olgu ile ilgili istenen düzeyde bilimsel açıklama
yapabilmeleri için öncelikli olarak bilimsel açıklama kavramının öğretilmesi gerektiği
düşünülmüştür. Çalışmanın amacı, bilimsel açıklama kavramının öğretiminde “sınıf içi
norm yönteminin” nasıl bir etkisinin olduğunun belirlemektir. Çalışmanın örneklemini
Gaziantep Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği birinci sınıfında okuyan 51 öğrenci
oluşturmaktadır. Genel Kimya dersinde uygulana çalışmada, bir olgunun bilimsel
açıklamasının nasıl yapılması gerektiğini öğretmek amacıyla “sınıf içi norm yöntemi”
kullanılmıştır. Çalışmada, veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış mülakat
kullanılmıştır. 2011-2012 eğitim-öğretim yılının ikinci dönemi başlamadan önce ve
dönem bittikten dört ay sonra ön mülakatlar ve son mülakatlar yapılarak öğrencilerin
bilimsel açıklama kavramına ait algılarındaki değişim belirlenmek istenmiştir.
Mülakatlardan elde edilen veriler hazırlanan rubriğe göre analiz edilmiştir (Braaten, M. ve
Windschtil,M. 2011). “Sınıf içi norm yöntemi” uygulandıktan sonra öğrencilerin 45
tanesinin (% 88) bilimsel açıklamayı beklenen düzeyde algıladıkları sonucuna
ulaşılmıştır. Bu sonuçlar bilimsel açıklama kavramının öğretilmesinde “sınıf içi norm
yönteminin” etkili olduğunu göstermektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Öğretmen Adaylarının Kimya Dersine İlişkin Kimya Günlüğü
Kullanma Durumunun İncelenmesi
Mustafa ÖZDEN1, Nail İLHAN2 ve Yakup DOĞAN2
1) Adıyaman Üniversitesi, Adıyaman / TÜRKİYE
2) Kilis Üniversitesi, Kilis / TÜRKİYE
Özet
Kimya günlüklerinin kullanılmasında öğretmenlere büyük sorumluluklar
düşmektedir. Kimya günlüklerinin nasıl yazılacağının öğretilmesi, düzenli olarak
yazılmasının sağlanması, değerlendirilmesi ve öğrencilere yazdıkları günlüklerin eksik
yönlerinin belirtilmesinde öğretmenler anahtar rol oynamaktadır. Fen ve Teknoloji
öğretmen adaylarının kimya günlüğü kullanma durumlarının incelenmesi geleceğin
potansiyel uygulayıcıları olmaları bakımından önemlidir.
Bu araştırmada, fen ve teknoloji öğretmen adaylarının Genel Kimya dersinde,
kimya günlükleri kullanma durumunun incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmada nitel
araştırma yaklaşımlarından durum çalışması deseni kullanılmıştır. Araştırmanın
katılımcılarını 2012-2013 eğitim - öğretim yılının ikinci yarıyılında Adıyaman Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Fen ve Teknoloji Öğretmenliği programında öğrenim gören 5 öğrenci (3
kız, 2 erkek) oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan öğrencilerden dönem boyunca günlük
tutmaları istenmiştir. Çalışmada veri toplama aracı olarak doküman analizi, yarı
yapılandırılmış görüşme ve katılımcı gözlem formu kullanılmıştır. Öğretmen adaylarının
verdiği cevaplar içerik analizi yapılarak çözümlenmesi sonucu yüzde ve frekans değerleri
hesaplanmıştır. Verilerin analizi sonucu öğretmen adaylarının görüşlerinin; kimya
günlüklerinin derste işlenen konuların özeti çıkarıldığından ders tekrarı yapma imkanı
verdiği, sınavlara hazırlanmaya, kimya derslerinde daha başarılı olmalarına, derse
hazırlıklı gelmelerine ve öğrendiklerinin kalıcı olmasına katkı sağladığı şeklindeki alt
başlıklarda toplandığı görülmüştür. Araştırmanın sonucunda, kimya günlüklerinin
öğretmen adaylarının ders tekrarı yapmalarında, derse hazırlıklı gelmelerinde, öğrenilen
bilgilerin pekiştirilmesi ve kalıcılığının sağlanmasında, kimya konuları arasındaki bağlantı
ve bütünlüğün temin edilmesinde, genel kimya dersindeki başarılarının artmasında ve
genel kimya dersine olumlu tutum geliştirmelerinde olumlu etkisi olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Nasıl Öğretebilirim? Sosyokültürel Diyalektik Yöntem
Yılmaz SAĞLAM
Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep / TÜRKİYE
Özet
Bilginin kaynağı ve zihinde nasıl oluştuğu ile ilgili düşünceler insanlık tarihinin çok
eski dönemlerine kadar ulaşır. Bu hususta M. Ö. 300'lü yıllarda Aristo, 1690 yılında John
Locke,1750 yılında David Hume ve yakın dönemde Bruner (1960) ve Piaget (1970)
çeşitli fakat bir o kadar da benzerlik gösteren açıklamalarda bulunmuşlardır. Onlara göre
bilginin kaynağı dış dünyadır ve bu kaynak ulaşılabilirdir. Birey dış dünya ile etkileşerek
zihinsel bir süreç sonucunda bilgiyi üretebilir. Bu yaklaşımda birey çevresindeki olguları
ya da objeleri gözlemler, onlar arasındaki genel geçer özellikleri görür ve bu obje ya da
olgular arasındaki sistemli ilintiyi fark eder. Dolayısıyla öğrenme lineer ve tümevarım
içeren bir süreçtir. Dolayısıyla geçmişten yakın zamana kadar öğrenme bir bireysel
gayret sonucunda bilgi edinme süreci olarak düşünülmekteydi (Sfard, 1998). Yaklaşık
1980’li yıllardan günümüze kadar bu yaklaşım tüm dünyada popülerlik kazanmış ve
öğrenme kavramsal değişim ya da bilgi yapılandırılması olarak görülmüştür. Fakat 1998
yılında Sfard bilginin zihinsel bir çaba sonucunda oluştuğu (kavramsal değişim)
paradigmasının, anlam sosyokültürel bağlamda bireyin aktif katılımı ile ortaya çıkar
(kültürel gelişim) paradigması ile yer değiştirmekte olduğunu iddia etmesi ile yeni bir
yaklaşımın varlığına dikkatleri çekti. Kültürel gelişim paradigmasının savunucularından
olan Vygotsky (1983)'e göre öğrenme kültürel bir gelişimdir. Ona göre kültürel gelişim
bireyin sosyokültürel etkinliklere katılması ile mümkündür. Diğer sosyal öğrenme
kuramcıları ve dil bilimcileri olan Bakhtin (1981), Rogoff (1990), Wertsch (1991),
Saussure (1983), Davydov (1990) ve van Oers (2001)'ten ilham alarak 2013 yılında
Sağlam, sosyokültürel diyalektik yöntem adında bir öğretim yaklaşımı geliştirmiştir. Bu
yaklaşım bağlam, bağlamsal aksiyon ve etiketleme adında üç temel bileşenden
oluşmaktadır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmen Adaylarının Sosyal Ağların Eğitimde
Kullanılmasına İlişkin Görüşleri
Mustafa ÖZDEN1 ve İbrahim BİLGİN2
1)Adıyaman Üniversitesi, Adıyaman / TÜRKİYE
2) Mustafa Kemal Üniversitesi, Hatay / TÜRKİYE
Özet
Sosyal ağların öğretmen yetiştirme sürecinde mikro öğretim uygulamalarıyla
kullanımı nitelikli bilgiye erişim ve eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması açısından önemli
bir potansiyele sahiptir. Dolayısıyla öğretmen yetiştirme sürecine mikro öğretim
uygulamalarıyla birlikte bilgisayar ve internet teknolojilerinin entegre edildiği çağdaş
yaklaşımların sunulması oldukça faydalı olacaktır. Uygulama yönü oldukça baskın olan
bu çalışmanın hem yurtiçi hem de yurtdışı öğretmen yetiştiren kurumlara sosyal medya
sitelerinin öğretmen eğitimine entegrasyonuyla ilgili iyi bir örnek sunacağı
öngörülmektedir. Bu araştırmanın amacı kimya öğretmen adaylarının sosyal ağların
eğitimde kullanımına ve sosyal ağların öğretmen eğitimine entegre edilmesine ilişkin
görüşlerini belirlemektir. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum incelemesi
metodu kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Adıyaman Üniversitesi Pedagojik
Formasyon programında öğrenim gören ve amaçlı örnekleme yöntemiyle seçilen 8
öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırma, Özel Öğretim Yöntemleri dersi kapsamında
14 hafta boyunca yürütülmüştür. Bu süreçte öğretmen adayları Facebook sitesinde
açılan gruba üye olmuşlar, mikro öğretim ile ilgili deneyimleri, eksiklikleri, yaptıkları
çalışmaları, hazırladıkları ders planları vb. etkinlikleri bu grupta paylaşmışlar ve fikir
alışverişinde bulunmuşlardır. Öğrencilerin mikro öğretim sınıf uygulamalarını içeren
videolar grupta paylaşılarak videoları incelemeleri ve eleştirmeleri istenmiştir.
Araştırmada sürecin başında ve sonunda öğretmen adaylarının sosyal ağların eğitimde
kullanımına ilişkin görüşleri açık uçlu sorulardan oluşan anket ile alınmış, süreç boyunca
gözlemler yapılarak öğretmen adaylarının gelişimleri izlenmiş, Facebook sitesindeki
paylaşımları ve yorumları analiz edilmiştir. Verilerin analizi öğretmen adaylarının sosyal
ağların öğretmen eğitiminde kullanılma potansiyeline olan inanç düzeylerinde bir artış
olduğunu göstermiş ve katılımcılar sosyal ağların öğretmen eğitimine destek unsuru
olarak kullanılabilecek alternatif bir materyal olduğu ifade etmişlerdir. Bu bulgular
ışığında elde edilen bilgiler eleştirel bir yaklaşımla tartışılmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Farklı Epistemolojik İnançların ve Amaç Yönelimlerin
Sorgulamaya Dayalı Analitik Kimya Laboratuarındaki
Yansımaları
Burak FEYZİOĞLU
Adnan Menderes Üniversitesi, Aydın/ TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmada bilimsel bilgi ve öğretime ilişkin farklı inançlara ve farklı amaç
yönelimlerine sahip öğretmen adaylarının sorgulamaya dayalı öğretimin gerçekleştiği
analitik kimya laboratuvarında sorgulama becerilerindeki değişim incelenmiş, aynı
zamanda sorgulamaya dayalı öğrenme ortamının öğretmen adaylarının öğrenme-
öğretim, bilimsel bilgiye yönelik inançları ve başarı amaç yönelimleri üzerine etkisi
araştırılmıştır.
Nitel araştırma deseninin kullanıldığı bu çalışma 2012-2013 öğretim yılının güz
döneminde analitik kimya dersini alan 6 fen bilgisi öğretmen adayı ile gerçekleştirilmiştir.
Öğretmen adayları 38 öğretmen adayı arasından "Fen Öğretmeni Çizim Testi- Kontrol
Listesi" (Thomas ve ark., 2001) testine verdikleri cevaplara ve başarı amaç yönelimlerine
ilişkin yapılan ön-görüşmelere göre seçilmiştir. Uygulama öncesi, uygulama aşamasında
ve uygulama sonrası 6 öğretmen adayının öğretime, bilimsel bilgiye yönelik inançları ve
başarı amaç yönelimleri yarı yapılandırılmış görüşmelerle izlenmiştir. Öğretmen
adaylarının inançlarındaki ve amaç yönelimlerindeki değişim her etkinlikten sonra
hazırladıkları yansıtıcı günlüklerle de takip edilmiştir. On iki hafta (48 saat) süresince 5E
modeline ve Tahmin Gözlem Açıklama (TGA)’ya göre hazırlanan 10 etkinlik ile
sürdürülen sorgulamaya dayalı öğretim ortamı çalışmadan bağımsız 2 gözlemci
tarafından “Öğretim Gözlem Formu” (Sawada ve ark., 2000) ile gözlemlenmiş ve
sorgulama düzeyine göre puanlanmıştır. Öğretmen adaylarının sorgulama becerileri
deney raporlarına ve yansıtıcı günlüklere göre değerlendirilmiştir. Çalışmada
araştırmacının etkinlikler süresince edindiği gözlemlere ilişkin notlara da yer verilmiştir.
Analiz sonuçları açıklayıcı öğretim modeline sahip öğretmen adaylarının sorgulamaya
dayalı öğretimi benimsemede ve uygulamada zorlandıkları, sorgulamaya karşı direnç
gösterdikleri belirlenmiş, bu durumun sorgulama becerilerine de yansıdığı görülmüştür.
Öğretmen adaylarının inançlarının birçok değişkene bağlı olduğu görülmüş,
inançlarındaki değişim bu değişkenler dikkate alınarak derinlemesine incelenmiş ve
tartışılmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Periyodik Sistem Konusunun Analojilerle Öğretimi: Öğrenci
Başarısı ile Cinsiyet ve Motivasyon Faktörleri İlişkisi
Nursen AZIZOĞLU1, Sevgi ASLAN1 ve Saadet PEKCAN1
1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinin Fen ve Teknoloji dersinde
Periyodik cetvel konusu ile ilgili analojilerle öğretimin başarı cinsiyet ve motivasyon
faktörleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma 2012-2013 eğitim-öğretim yılında
Balıkesir merkezde bulunan bir ilköğretim okulundaki 51 öğrenci ile yürütülmüştür.
Sekizinci sınıfta yer alan periyodik sistem konusu analojilerle öğretim yöntemi
kullanılarak 2 hafta süresince işlenmiştir. Verilerin toplanması sürecinde araştırmacılar
tarafından geliştirilen Periyodik Sistem Başarı Testi ve Yılmaz ve Çavaş (2007)
tarafından geliştirilen motivasyon ölçeği kullanılmıştır. Başarı testi ön- ve son-test olarak,
motivasyon ölçeği ise öğretimin başında bir kez uygulanmıştır. Analojilerle öğretim
yöntemi kullanılarak işlenen derste öğrencilere analoji çalışma yaprakları verilmiştir.
Çalışma yapraklarında; konunun içeriği, resimlerle ve analojilerle desteklenmiştir.
Çalışmada elde edilen verilerin analizi sonucunda, öğrencilerin başarısının öğretim
yöntemi, motivasyon ve cinsiyet faktörleri ile ilişkili olduğu belirlenmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Düşünce Deneyleriyle Kimya Öğretimi
Ümmüye Nur TÜZÜN1, Uğur TAŞDELEN2 ve Fitnat KÖSEOĞLU3
1) Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara / TÜRKİYE
2) Zirve Üniversitesi, Gaziantep / TÜRKİYE 3)
Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Bazı deneyler karmaşık bir laboratuar sürecinde değil, zihnin laboratuarında
yapılandırılır. Hayali bir senaryoda tarif edilen belirli bir durumun gerçek olması halinde
ne olacağı hakkında bir yargıya varma süreci düşünce deneyi olarak adlandırılır
(Gendler, 1998). Düşünce deneyleri hayal ürünü gibi görünse de özellikle 20. yüzyılın
başında bilimin gelişmesine önemli katkı sağlamıştır. Fen eğitiminde bilime önemli
katkısı olan düşünce deneylerinin öğrencilere bilim insanı zihin alışkanlıklarını edindirme
amacıyla kullanımı fikri bu araştırmanın temel odak noktasını oluşturmaktadır. Bu
noktadan hareketle araştırmanın amacı, gazlar konusunun özgün düşünce deneyleriyle
öğretimi sürecinde öğrencilerin argüman yapılandırma becerilerini geliştirmek ve kendi
düşünce deneylerini yapılandırabilmeleri için onlara fırsatlar sağlamaktır. Araştırma,
durum çalışması şeklinde tasarlandı ve 2012-2013 öğretim yılının ikinci döneminde
Ankara’da bir ortaöğretim kurumunda onuncu sınıfta öğrenim gören dokuz öğrenci ile
öğretim programında yer alan gazlar ünitesi kazanımlarına entegre biçimde yürütüldü. 10
ders saatinden oluşan araştırmanın birinci bölümünde öğrenciler düşünce deneylerini
kullanarak Toulmin’in agüman modeline uygun argümanlar yapılandırdılar. İkinci
bölümde öğrenciler ödev olarak çeşitli düşünce deneylerinden hareketle argüman
modelleri üzerinde çalıştılar. Üçüncü bölümde ise öğrenciler gazlar ünitesi ile ilgili olarak
kendi özgün düşünce deneylerini oluşturdular. Araştırmada veri toplama aracı olarak
kullanılan, geçerliği ve güvenirliği sağlanmış çalışma yaprakları ve açık uçlu soru formları
içerik analizinde kullanıldı.
Araştırma sonunda düşünce deneyleriyle kimya öğretimi sürecinde öğrencilerin
argüman yapılandırma becerilerinin geliştiği bulundu. Ayrıca öğrenciler grup halinde
çalışarak, üç fen eğitimcisi tarafından düşünce deneyi karakteristiğine ve gazlar ünitesi
kazanımlarına uygunluğu incelenmiş, 8 adet özgün düşünce deneyi üretti. Araştırma
bulgularına dayanarak öğrencilerin düşünce deneyi konusunda anlayışlarını
geliştirmenin onların eleştirel düşünmelerine katkı sağladığı da söylenebilir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Gazlar ve Temel
Termodinamikle ilgili Bazı Kavram Yanılgıları - AİÇU Örneği
Mehmet YALÇIN1 ve Fatma AĞGÜL YALÇIN1
1) Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Ağrı / TÜRKİYE
Özet
Fen Bilgisi öğretmen adaylarının gazlar ve temel termodinamikle ilgili kavram
yanılgılarının belirlenmesi amacıyla yapılan bu çalışmada, araştırma yöntemi olarak
survey yaklaşımı benimsenmiştir. Çalışma grubu olarak yüz yirmi birinci sınıf fen bilgisi
öğretmen adayı seçilmiştir. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen
iki açık uçlu sorudan oluşan bir ölçek kullanılmıştır. Ayrıca, amaçlı örnekleme yöntemi
kullanılarak seçilen altı öğrenci ile yarı yapılandırılmış mülakatlar yapılmıştır. Elde edilen
veriler betimsel olarak analiz edilmiştir. Bulgular öğretmen adayları gazlar ve temel
termodinamikle ilgili önemli kavram yanılgıları taşıdıklarını göstermektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
İlköğretim ve Ortaöğretim Öğrencilerinin Atom ve Moleküllerin
Şekli Üzerine Bazı Fiziksel Etkenlerin Etkisini Anlamalarının
Araştırılması
Ayşegül ERGÜN1 ve Mustafa SARIKAYA2
1) MEB Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü, Denizli / TÜRKİYE
2) Gazi Üniversitesi, Ankara/ TÜRKİYE
Özet
Fen eğitimi araştırma sonuçları, öğrencilerin fen kavramlarını öğrenmede
zorlandıklarını göstermektedir. Bunun sebebi, öğrencilerin temel fen kavramlarını tam
olarak anlamamış olmalarıdır. Bu çalışmanın amacı, öğrencilerin atom ve moleküllerin
şekli üzerine bazı fiziksel etkenlerin etkilerini anlamalarının araştırılmasıdır. Çalışma,
karşılaştırmalı nicel geriye dönük bir araştırmadır ve çalışmada tarama modeli
kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 278’i ilköğretim (106 ilkokul, 172 ortaokul) ve
207’si ortaöğretim öğrencisi olmak üzere toplam 485 (223 kız, 262 erkek) öğrenci
oluşturmaktadır. Evreni, araştırmanın yapıldığı ders yılında 4-12 sınıflarındaki toplam
öğrenciler oluşturmaktadır. Veriler, Maddenin Parçacıklı Yapısı Kavram Testi (MPYKT, α
= .79) ile toplanmıştır. Test, çoktan seçmeli beş sorudan oluşmaktadır. Bağımsız
değişkenler, öğretim düzeyi (ilkokul, ortaokul ve lise), öğretim kademesi (ilköğretim,
ortaöğretim), sınıf (4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12) ve cinsiyettir. Bağımlı değişken, MPYKT
başarı puanıdır. Hipotez testi sonuçları, öğretim düzeyi, öğretim kademesi ve sınıf düzeyi
arttıkça, MPYKT ortalamalarının anlamlı olarak arttığına işaret ederken, kız ve erkek
öğrencilerin ortalamaları arasında anlamlı bir farkın olmadığını göstermiştir. Betimsel
istatistik sonuçlarına göre, örneklemin sadece %16’sı (n = 77), fiziksel etkenlerin atom ve
moleküllerin şekli üzerinde etkili olamayacağını ifade etmiştir. %84’ü (n = 308), örneğin,
darbelerin atomları, molekülleri parçalayabileceğini ifade etmiştir. Öğretim düzeyi
temelinde, ilkokul öğrencilerinin tamamı, ortaokul öğrencilerinin %97’si ve lise
öğrencilerinin %65’i, fiziksel etkenlerin atom ve moleküllerin şeklini değiştirebileceğini
belirtmişlerdir. 0-100 skalasında, MPYKT ortalamaları, örneklem, ilkokul, ortaokul ve lise
öğrencileri için, sırası ile 35.00, 10.20, 16.05 ve 63.38’dir. Sonuçlar, atom ve molekül
kavramlarının, lise seviyesinde bile yeterince anlaşılamadığını göstermektedir. Bu
sonuçların ışığında, atom, molekül kavramlarının öğretimine daha fazla özen
gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Dersine Yönelik Motivasyon Ölçeği Açımlayıcı ve
Doğrulayıcı Faktör Analizi Çalışması‡*
Canan KOÇAK1 ve Ayşem Seda ÖNEN1
1) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Bireylerin tutumlarının ve ilgilerinin bilinmesi, hem mevcut durumlarının
anlaşılmasını hem de gelecekteki uğraşlarının ve davranışlarının yordanmasını sağlar.
Ancak tutumların veya ilgilerin bilinmesi her zaman yeterli olmayabilir. Bazı durumlarda
bireylerin motivasyon düzeylerini de incelemek gerekebilir. Bu görüş çerçevesinde
araştırmada, 2005 yılında Tuan, Chin ve Shief tarafından geliştirilen ve Türkçe’ye
uyarlaması Başdaş (2007) ve Yılmaz ve Çava (2007) tarafından iki farklı çalışma ile
yapılan Fen ve Teknoloji Dersini Öğrenmeye Yönelik Motivasyon Ölçeği’nin, kimya
dersine adaptasyonu gerçekleştirilmiştir. Uyarlama çalışmaları kapsamında ilk olarak,
Fen ve Teknoloji Dersine Yönelik Motivasyon Ölçeği’nde yer alan önermeler incelenmiş,
ölçeğin kimya dersine yönelik ölçülmek istenen davranışları yoklayabilecek yeterliliğe ve
sayıya sahip olduğu belirlenmiştir. Pilot çalışmalar için, ölçeğin deneme formu, “Kimya
Dersine Yönelik Motivasyon Ölçeği” ismiyle, seçkisiz örneklem yöntemiyle belirlenen, 16
sınıftan toplam 426 lise öğrencisine uygulanmıştır. Ayrıca Kimya Dersine Yönelik
Motivasyon Ölçeği’ni geliştirme sürecinde şu işlemler gerçekleştirilmiştir: (1) Literatür
taraması, (2) Uzman görüşü alma, (3) Madde-toplam korelasyonları, (4) Madde ayırt
edicilik özelliği, (5) Açımlayıcı faktör analizi, (6) Cronbach Alpha ve Split-half yöntemi ile
elde edilen Guttman splithalf katsayısı iç tutarlılık güvenirliği (7) Alt boyutları arasındaki
korelasyonların incelenmesi (8) Doğrulayıcı faktör analizi. Yapılan geçerlik ve güvenirlik
analizi sonunda, Kimya Dersine Yönelik Motivasyon Ölçeği’nin 6 farklı faktöre sahip
olduğu ve ölçeğin güvenirlik katsayısının. 90 olduğu belirlenmiştir. Gerçekleştirilen
doğrulayıcı faktör analizi çalışmaları da bu yapıyı destekler niteliktedir. Araştırma
sonunda elde edilen değerler, öğrencilerin kimya dersine yönelik motivasyonu belirlemek
amacıyla yeniden yapılandırılan ölçeğin, geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olarak
kullanılabileceğini göstermektedir.
* Bu çalışma “Kimya Konularının Günlük Yaşam Konsepti Çerçevesinde Değerlendirilmesi” isimli doktora tez çalışmasının bir
bölümüdür.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
10. Sınıf Öğrencilerinin Kimyasal Türler Arası Etkileşim İle İlgili
Akademik Başarı ve Tutumlarına Takımla Öğrenme Yönteminin
Etkisi
Emine DÜZEN1 ve Yüksel TUFAN2
1) Ankara Sincan Lisesi, Ankara / TÜRKİYE
2) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmada, tanecikler arası etkileşimin öğrenilmesi ile ilgili akademik başarı ve
kimya dersine ilişkin tutumlarına takımla öğrenme yönteminin etkisini ortaya koymak
amaçlanmıştır. Nicel araştırma metoduna göre yarı deneysel desen kullanılmıştır.
Ankara ili Sincan ilçesine bağlı normal liselerden birinde dört farklı şubede öğrenim
gören 142 10.sınıf öğrencisiyle gerçekleştirilen bu çalışmada iç ve dış geçerliliği
kuvvetlendirmek için iki deney ve iki kontrol grubu oluşturulmuştur. Deney grubuna
takımla öğrenme yöntemi, kontrol grubuna ise geleneksel yöntem uygulanmıştır.
Çalışmada, araştırmacı tarafından hazırlanan ÖB ve AB testleri ile alan yazından
temin edilen KKTA ölçeği, pilot çalışmaları yapılıp, geçerlilik ve güvenirliği yüksek
bulunduktan sonra uygulamaya geçilmiş, veriler bu testler ve ölçek kullanılarak
toplanmıştır.
Araştırmada normal dağılım gösteren veriler t- testi, ANCOVA; normal dağılım
göstermeyen veriler ise Mann Whitney-U testi ile analiz edilmiştir. ÖB testinden elde
edilen verilere göre K-2 grubunun hazır bulunuşluk düzeyi diğer gruplardan yüksek
çıkmıştır, bu nedenle çalışmada ANCOVA analizi tercih edilmiştir. D-2 ve K-2 grupları
başarıları ve tutumları karşılaştırıldığında yapılan istatistiksel sonuçlara göre anlamlı bir
fark olmadığı görülür. Aynı gruplar bilginin kalıcılığı açısından karşılaştırıldığında ise K-2
grubunun ortalama puanlarının yüksek olduğu görülmüştür. Bu durumun öğrencilerin
hazır bulunuşluk düzeylerinin farklı olmasından kaynaklandığı şeklinde yorumlanabilir. D-
1 ve K-1 grupları başarıları ve kalıcılıkları açısından karşılaştırıldığında ise D-1 grubunun
ortalama puanlarının yüksek olduğu görülmüştür. Ancak tutumları karşılaştırıldığında
anlamlı bir fark görülmemiştir. Sonuç olarak; deneysel çalışmalarda iç ve dış geçerliliği
tehdit eden etmenler ortaya çıkmaktadır. Bunlardan biri Hawthorne etkisidir. Grupların
gözlendiğinin farkında olmaları geçici de olsa üretkenlik ve performanslarında bir artışa
sebep olduğu düşünülebilir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Plato’nun Geometrik Atomizme Dayalı Madde Anlayışı,
Günümüzdeki Anlayışla Karşılaştırılması ve Kimya Eğitimi için
Önemi
Mehmet YALÇIN1 ve Fatma AĞGÜL YALÇIN 1
1) Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Ağrı / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmada, Platon’un Timaeus adlı eserinde yer alan, günümüzde kendi
ismiyle anılan beş farklı geometrik şekle dayalı geometrik atomizmi esas alan madde
anlayışının ortaya konması ve bu yaklaşımın günümüz madde anlayışı ile
karşılaştırılması amaçlanmaktadır. Yine, bu anlayıştan geometrik yapı anlayışına dayalı
modern moleküler teoriye geçişin paradigmik bir değişim olup olmadığının
tartışılmasında nasıl kullanılabileceğine dikkat çekilecektir. Bu örneğin, bilimde değişimin
doğasını ortaya koymak amacıyla önemli bir değer taşıdığı vurgulanacaktır. Sonuç
olarak kimya eğitimi için önemi vurgulanacaktır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Ortaöğretim 9. Sınıf “Bileşikler” Ünitesi İle İlgili 5E Öğretim
Modeline Göre Tasarlanmış Bilgisayar Destekli Öğretim
Materyali ve Materyal Hakkında Öğrenci Görüşleri
Özge ÖZBAYRAK1 ve Mehmet KARTAL1
1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, ortaöğretim 9. Sınıf öğrencilerin “Bileşikler” ünitesi ile ilgili
sahip oldukları kavram yanılgılarının giderilmesini sağlayacak etkinlikleri içeren 5E
öğretim modeline göre tasarlanmış bilgisayar destekli öğretim materyali geliştirmek ve
materyal hakkında öğrenci görüşlerini almaktır. Materyali geliştirmek için öncelikle içerik
taslağı hazırlanmıştır. Bunun için öğrencilerin üniteyle ilgili sahip oldukları kavram
yanılgıları göz önüne alınarak ders kitapları ve kaynak kitaplar incelenmiş, üniteyle ilgili
öğrencilerin bilmeleri gereken kavramlar belirlenmiş ve kavramlar arasında ilişki
kurularak kavramların öğretilme sırası belirlenmiştir. Geliştirilen materyal Bileşikler
ünitesini içeren 6 alt başlıktan oluşmaktadır. Her alt başlık 5E modelinin dikkat çekme,
keşfetme, açıklama ve derinleştirme kısımlarından oluşmaktadır. Öğrencilerin her
bölümde yer alan etkinlikleri yaptıktan sonra düşüncelerini almak için keşfetme,
derinleştirme ve değerlendirme basamağı ile ilgili açık uçlu sorulardan oluşan çalışma
yaprakları hazırlanmıştır. Materyal süreç odaklı değerlendirme ile geliştirilmiştir. Materyal
için amaçların belirlenmesi, içerik taslağının hazırlanması, dikkat çekici ve güdüleyici
etkinliklerin hazırlanması Kimya öğretmenlerinin rehberliğinde gerçekleştirilmiştir. İçeriğin
bilgisayar ekranına yerleştirilmesi, etkinliklerin uygun yerlere uygun miktarda
yerleştirilmesi ve komut düğmelerinin işlevi ve kullanımı açısından bilgisayar
öğretmenliğinde görev yapan uzmanların görüşü alınmıştır. Materyal hakkındaki öğrenci
görüşleri araştırmacı tarafından hazırlanmış ve kapsam geçerliği için uzman görüşleri
alınmış olan açık uçlu sorular ile elde edilmiştir. Açık uçlu sorular İzmir ilindeki bir
ortaöğretim kurumunda öğrenim görmekte olan 30 tane 9.sınıf öğrencisine uygulanmış
ve soruların analizi sonucunda öğrencilerin materyal hakkında %66 olumlu, % 34
oranında olumsuz görüşe sahip olduğu bulunmuştur.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kavramsal Gelişim Nasıl Bir Süreçtir?
Merve ÖZBEK1 ve Yılmaz SAĞLAM1
1)
Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep / TÜRKİYE
Özet
Piaget' ye (1975) göre bireylerin kavramsal gelişimi radikal değişimler içerir. Ona
göre birey dış dünyaya adapte olabilmek için çevresi ile sürekli bir etkileşim içerisindedir
ve adaptasyon özümleme ve düzenleme adında iki farklı zihinsel sürecin sonunda
gerçekleşir. Bireyin çevresi ile etkileşirken karşılaştığı yeni durumlara sorunsuz bir
şekilde adapte olması bir özümleme sürecidir. Yeni durumu anlamlandıramadığında ise
zihinsel bir dengesizlik yaşar ve bu sorunu aşmak için kavramsal bir değişime gider. Bu
şekildeki bir adaptasyona düzenleme adı verilmektedir. Buna karşılık, Davydov (1990, ss
253-258)'a göre kavramsal gelişimde böylesine radikal bir değişim bulunmaz, evrimsel
bir gelişim vardır. Bu çalışmanın amacı ilkokul öğrencilerinin kavramsal gelişim sürecini
takip ederek bu gelişimin nasıl bir süreç izlediğini yukarıda verilen iki farklı teorik bakış
açısı yönünden ortaya koymaktır. Çalışmaya toplam 18 öğrenci katılmış ve öğrencilerin
buharlaşma kavramı ile ilgili algılarını takip etmek amacıyla, eğitimden önce, eğitimden
hemen sonra, eğitimden 1 hafta sonra, eğitimden 2 hafta sonra ve 9 ay sonra olmak
üzere beş kez öğrencilerle bireysel mülakatlar yapılarak kavramsal gelişimlerinin nasıl
olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Mülakatlar sırasında öğrencilere buharlaşma kavramını
ve buharlaşma olayının nasıl gerçekleştiğini açıklamaları istenmiştir. Araştırma sonunda
öğrencilerin genel olarak eğitim öncesinde buharlaşma olayını su döngüsü ve kaynama
kavramları ile açıkladıkları, eğitimlerden 9 ay sonra ise buharlaşma olayını taneciklerin
sıvı fazdan gaz faza geçişi olarak açıkladıkları görülmüştür. Fakat, öğrencilerin
birçoğunun buharlaşma olayını su döngüsü ve kaynama ile açıklamaya devam ettikleri
görülmüştür. Dolayısıyla öğrencilerin buharlaşma kavramı ile ilgili algılarında radikal bir
değişim yerine, eski fikirlerin korunduğu evrimsel bir gelişim olduğu görülmüştür.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Öğretmen Adaylarının Deney Yaparak Konu Anlatmasının
Başarılarına ve Laboratuvar Çalışmalarına Yönelik Yeterliklerine
Etkisi
Sinem DİNÇOL ÖZGÜR1, Zühal ODABAŞI1 ve Ümit Işık ERDOĞAN1
1) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmada kimya öğretmen adaylarının Ortaöğretim Kimya Deneyleri dersi
kapsamında kendilerinin deney yaparak ilgili konuyu anlatmalarının başarılarına ve
laboratuvar çalışmalarına yönelik yeterliklerine etkisini incelemek amaçlanmıştır.
Çalışmada tek grup ön test- son test araştırma deseni kullanılmıştır. Çalışmaya
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalında okumakta olan
14 öğretmen adayı katılmıştır. Laboratuvar çalışmalarına yönelik yeterliklerin
belirlenmesinde, Kaya, Çepni ve Küçük (2004) tarafından geliştirilen, daha sonra Böyük,
Demir ve Erol (2010) tarafından uyarlanan; Kaya ve Böyük (2011) tarafından da
uygulanan “Laboratuvar Çalışmalarına Yönelik Yeterlikler Anketi” kullanılmıştır. Kimya
laboratuvarına yönelik başarıların belirlenmesinde ise araştırmacılar tarafından
hazırlanan açık uçlu sorulardan oluşan “Kimya Laboratuvar Başarı Testi” uygulanmıştır.
Çalışmanın sonucunda, Ortaöğretim Kimya Deneyleri dersi kapsamında öğretmen
adaylarının deney yaparak ilgili konuyu anlatmalarının laboratuvar çalışmalarına yönelik
yeterlik puanlarında ve başarılarında artışa neden olduğu belirlenmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Öğretmen Adaylarının Kendi Öğretmenleri ve Onların Etkinliği
Hakkındaki Görüşleri
Mehmet KARAKAŞ
Artvin Çoruh Üniversitesi, Artvin / TÜRKİYE
Özet
Etkili öğretmen arayışının tarihçesi yüz yılı geçmektedir (Aagaard & Skidmore,
2002). Bu alandaki literatür genelde etkili öğretimde öğretmenlerin kişisel karakteri ve
öğretim metotlarının önemli rol oynadığını vurgulamaktadır (Cotton, 1995; Gresh, 1995;
Norton, 1997; Demmon-Berger, 1986; Witcher, Onwuegbuzie, Minor, 2001; as cited
in Aagaard & Skidmore, 2002; Decker & Rimm-Kaufman, 2008; Eckert, 2013; Gao & Liu,
2013). Ayrıca öğretmenler öğretildikleri gibi öğretmeye çalışırlar felsefesinden yola
çıkarak bu araştırma öğretmen adaylarının geçmişteki eğitim tecrübelerini sorguladı ve
eğitim hayatı boyunca karşılaştıkları etkili ve etkili olmayan öğretmenlerinin portresini
çizmeye çalıştı. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi deseni
kullanıldı ve öğretmen adaylarına geçmişte karşılaştıkları sevdikleri ve sevmedikleri
öğretmenlerini bir kompozisyon yazısıyla tasvir etmeleri istendi. Bu yazılar yine nitel
araştırma yöntemleri kullanılarak analiz edildi ve açık kodlama yöntemiyle mümkün
olduğu kadar fazla kod yazılardan çıkarılmaya çalışıldı. Bu kodlar gruplandı ve temalar
oluşturularak okuyucuya sunulmaya çalışıldı.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretiminde Bütünleştirici Öğrenme Modeline Göre
Hazırlanan Çalışma Yapraklarına İlişkin Öğrenci Görüşleri §*
Fatma Merve ULUSOY1 ve Ayşem Seda ÖNEN1
1) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Öğretim ortamlarında yapılandırmacı yaklaşıma yönelik birçok model
kullanılmaktadır. Bunlardan biri de bütünleştirici öğrenme modelidir. Bütünleştirici
öğrenme modelinin temel ilkeleri doğrultusunda etkili öğretimi sağlamada, kullanılan
materyallerden biri de çalışma yapraklarıdır. Çalışma yaprakları; herhangi bir konunun
öğretimi sırasında öğrencilerin yapacağı bireysel etkinliklerin bulunduğu ve bu
etkinliklerle ilgili öğrencilerin verilen işlem basamaklarıyla birlikte kendi öğrenmelerinden
sorumlu olmalarını sağlayan yazılı materyallerdir. Çalışmada çalışma yaprakları,
öğrencilerin yaşadıkları ortamlarla karşılıklı etkileşimlerinin sonucunda oluşan alternatif
kavramlarla sınıfa geldikleri kabulünden yola çıkarak bütünleştirici öğrenme modeline
göre hazırlanmıştır. Bu şekilde hazırlanan çalışma yapraklarının içeriği, öğrencilerin
günlük yaşamda karşılaştıkları olaylarla ilişkilendirilmiş bir şekilde oluşturulmuş ve
çalışma yaprağının her bir bölümü bütünleştirici öğrenme modelinin bir aşamasına
karşılık gelecek şekilde tasarlanmıştır. Bu araştırmada, lise 10. sınıf Periyodik Cetvel
ünitesinde yer alan Halojenler konusunun bütünleştirici öğrenme modeline göre
hazırlanan çalışma yapraklarının kullanılarak öğretilmesine ilişkin öğrenci görüşlerinin
belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, çalışmanın örneklemini oluşturan lise 10. sınıf
öğrencileriyle 2 hafta süreyle çalışma yaprakları kullanılarak ders işlenmiştir. Çalışma
yaprakları içerik olarak öyküler, kimya deneyleri, bulmacalar-eşleştirme soruları ve açık
uçlu sorulardan oluşmaktadır. Araştırmanın sonunda, öğrencilerle kimya derslerinde
bütünleştirici öğrenme modeline göre hazırlanmış çalışma yapraklarının kullanılmasına
ilişkin yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın sonucunda,
öğrenciler, hazırlanan çalışma yapraklarında yer alan bölümlerin konuyu anlamalarını
kolaylaştırdığını ve öğrendikleri konuları günlük yaşamla bağdaştırabildiklerine yönelik
olumlu görüşler bildirmişlerdir.
* Bu çalışma “Bağlam Temelli Öğrenme İle Desteklenen Bütünleştirici Öğrenme Modelinin Öğrencilerin Kimya Öğretimine
Yönelik Tutum, Motivasyon ve Başarılarına Etkisi” isimli Yüksek Lisans tez çalışmasının bir bölümüdür.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Farklı Kavramsal Değişim Yöntem ve Teknikleri ile
Zenginleştirilmiş Rehber Materyallerin 7. Sınıf Öğrencilerinin Isı
– Sıcaklık Konusundaki Bazı Kavramlarla İlgili Yanılgılarını
Gidermeye Etkisi
Merve HACIMUSTAFAOĞLU1 ve Fethiye KARSLI1
1) Giresun Üniversitesi, Giresun / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı farklı kavramsal değişim yöntem ve teknikleri ile
zenginleştirilmiş rehber materyallerin öğrencilerin ısı-sıcaklık konusundaki kavramlarla
ilgili yanılgılarını gidermeye etkisini incelemektir. Araştırmanın örneklemi bir ilköğretim
okulunun 2 şubesinde öğrenim gören toplam 51 yedinci sınıf öğrencisinden
oluşmaktadır. Araştırmada ön test-son test dizaynlı yarı deneysel yöntem kullanılmıştır.
Deney grubunda kavramsal değişim yaklaşımını temel alan kavramsal değişim metni,
bilgisayar animasyonu, kavram haritası, deney, tanılayıcı dallanmış ağaç ve 5E'nin
aşamalarına yönelik geliştirilen çalışma yaprağı; kontrol grubunda ise geleneksel öğretim
yöntemi (teorik bilgi, soru-cevap ve deney) kullanılarak uygulamalar yürütülmüştür.
Araştırmada veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen ve Cronbach Alpha katsayısı 0.70
olan iki aşamalı ısı-sıcaklık kavram testi (ISKT) kullanılarak toplanmıştır. ISKT'den elde
edilen verilerin istatistiksel analizlerinde, deney ve kontrol grupları arasında kavramsal
değişim başarıları yönünden deney grubu lehine anlamlı düzeyde farklılık olduğu tespit
edilmiştir. Araştırmada kavramsal değişim yaklaşımına yönelik geliştirilen farklı öğretim
yöntem ve tekniklerini içeren rehber materyallerin, öğrencilerin ısı-sıcaklıkla ilgili kavram
yanılgılarını gidererek olumlu yönde kavramsal değişim gerçekleştirmelerinde geleneksel
yöntemlere göre daha etkili olduğu ve geliştirilen çalışma yaprağının uygulanabilirliğinin
yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öz-Yeterlilik Ölçeği Uyarlama Çalışması
Gülseda EYCEYURT TÜRK1 ve Hatice GÜNGÖR SEYHAN1
1) Cumhuriyet Üniversitesi, Sivas/Türkiye
Özet
Öz yeterlik, Bandura’nın Sosyal Öğrenme Kuramı (1986)’nda ortaya çıkmış bir
kavramdır. Bu çalışmanın amacı, Dalgety and Coll (2006) tarafından geliştirilen Kimya
Öz-Yeterlilik Ölçeği’nin (KÖYÖ) Türkçeye uyarlanmasıdır. KÖYÖ’nün uyarlama
çalışmasında uyarlanan ölçek, yapı geçerliğinin incelenmesi için Cumhuriyet Üniversitesi
kapsamında Genel Kimya I ve II dersini alan çeşitli fakültelerden 496 üniversite
öğrencisine uygulanmıştır. Araştırmada uyarlanan KÖYÖ’nün orijinal ölçek ile benzer bir
faktör yapısına sahip olup olmadığının incelenmesi için doğrulayıcı faktör analizi
kullanılmıştır. Orijinali dört faktörlü ve 17 madde olan ölçek için Maksimum Olabilirlik
Kestirimi tekniği kullanılarak test edilen ölçme modeline ilişkin analiz sonucunda
hesaplanan hata varyansları incelendiğinde hata varyanslarının .55 ile .79 arasında
değiştiği görülmektedir. Analizler sonucunda orijinal ölçme modeli ile Türkçe’ye
uyarlanan ölçeğin ölçme modelinin uyumlu olduğu KÖYÖ’nün faktör yapısının
doğrulandığı görülmüştür. KÖYÖ’nün yapı geçerliğinin incelenmesi için ayrıca ölçek-
faktör korelasyonları hesaplanmıştır. KÖYÖ’nün alt ölçeklerinin birbirleri ve ölçek puanı
ile olan tüm ilişkileri manidar bulunmuştur. KÖYÖ’nün alt ölçeklerinin ölçek puanı ile
pozitif yönde yüksek düzeyde ilişki göstermesi ölçeğin yapı geçerliğini olumlu yönde
desteklemektedir. KÖYÖ’nün güvenirliğinin incelenmesi amacıyla ölçek ve faktörler için
Cronbach Alfa güvenirlik katsayıları hesaplanmıştır. KÖYÖ için hesaplanan alfa değeri
.88 (17 madde) ve tüm dört alt faktörleri için hesaplanan alfa değerleri ise sırasıyla .50 (3
madde), .76 (7 madde), .55 (3 madde), .69 (4 madde) şeklindedir. Buna göre KÖYÖ’nün
iç tutarlılığının yüksek olduğu ve güvenilir ölçme sonuçları verdiği söylenebilir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Kaygı Ölçeğinin Türkçe’ye Uyarlanması ve İlk
Psikometrik Özellikleri
Erdal ŞENOCAK1 ve Mustafa BALOĞLU2
1) Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Tokat / TÜRKİYE
2) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Bu araştırmada, üniversite öğrencilerinin kimya kaygısı düzeylerini ölçmek
amacıyla Eddy (2000) tarafından geliştirilmiş olan üç boyut ve 36 Likert tipi maddeden
oluşan “the Derived Chemistry Anxiety Rating Scale” isimli ölçeğin Türkçeye
uyarlanması ve Türkçe ölçeğin ilk psikometrik özelliklerinin tespiti çalışmaları yapılmıştır.
Ölçeğin Türkçe`ye uyarlanması yedi aşamada tamamlanmıştır. Çalışmanın bulguları ise
iki kısımda incelenmiştir: Ölçeğin Türkçe`ye çevirisi aşamasını içeren bulgular ve çevirisi
yapılan ölçeğin ilk psikometrik özelliklerinin tespiti amacıyla yapılan uygulamaya ait
bulgular. İlk kısımdaki bulgular, uzmanların yaptığı derecelendirmelere göre çeviri
maddelerin anlaşılır ve orijinalinde olduğu gibi dilimizde de aynı anlamı yansıttığını
ortaya koymuştur. İkinci kısma ait bulgulara göre ölçeğin güvenirlik derecesi (Cr) .92
olarak bulunurken doğrulayıcı faktör analizi sonuçları, uyum indeksi değerleri, düşük
çıkmıştır. Bunun üzerine açımlayıcı faktör analizi ile ölçek yapısı incelenmiştir. Üç boyut
üzerinden yola çıkılarak yapılan analizde toplam 36 maddeden üç madde hariç diğer tüm
maddelerin orijinal ölçekte olduğu boyutlarda yer aldığı görülmüştür. Ayrıca, bir madde
de düşük faktör yükü göstermiştir. Bu dört madde analizlerden çıkarılarak doğrulayıcı
faktör analizi uygulandığında uyum indeksi değerleri kabul edilebilir noktalara
yaklaşmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Eğitiminde Laboratuar Uygulamalı ve Bilgisayar Destekli
Öğretim Yöntemlerinin Öğrencilerin Bilimsel Süreç Beceri
Düzeylerinde Oluşturdukları Farklılaşmalar
Musa ŞAHİN1, Selahatdin AY2, Hakan SARIÇAYIR1 ve Ajda KAHVECİ3
1)
Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE 2)
Barbaros Hayrettin Paşa Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi, İstanbul /TÜRKIYE 3)
18 Mart Üniversitesi, Çanakkle / TÜRKİYE
Özet
Öğrencilere bilimsel süreç becerilerinin kazandırılması için laboratuvar
çalışmaları eğitimin vazgeçilmez bir parçası olarak görülmektedir. Öğretmenlerin, çeşitli
nedenlerden dolayı laboratuar uygulamalarından uzaklaşdığı yapılan çalışmalarla
belirlenmiştir. Buna karşın teknolojideki gelişmeler, bilgisayarın eğitimde kullanılma
yaygınlığını artırmakta ve bilgisayar destekli öğretimi ön plana çıkarmaktadır. Bu
gelişmeler ışığında, eğitimde laboratuvar uygulamalarının yerine, bilgisayar destekli
öğretimin kullanılmasının, bilimsel süreç beceri kazanımları açısından, olumlu ya da
olumsuz etkileri bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu araştırma 9. sınıf kimya ders
konuları kapsamında gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunu oluşturan 50 öğrenciye
(25+25) laboratuvar uygulamalı öğretim yaptırılırken, 46 öğrenciye ise(24+22) bilgisayar
destekli öğretim yaptırılmıştır. Bilgisayar destekli öğretim, öğrencilerin bilgisayar
ortamında deney yapmalarına ve tasarlamalarına imkân veren bir program yardımı ile
gerçekleştirilmiştir. Uygulamalar sonunda, öğrencilerin uygulama öncesi ve sonrası
bilimsel süreç beceri düzeyleri karşılaştırılmıştır. Gerek laboratuar uygulamalarının ve
gerek bilgisayar destekli öğretimin, bilimsel süreç beceri düzeylerini geliştirdiği ve son
testler lehine istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığın oluştuğu belirlenmiştir(p<0.05).
Bununla birlikte uygulamalar öncesi bilimsel süreç beceri düzeyleri eşdeğer olarak
belirlenen(p>0.05) grupların, uygulamalar sonundaki bilimsel süreç beceri düzeyleri de
karşılaştırılmıştır. Laboratuar uygulamasının yapıldığı grupların, bilgisayar destekli
öğretimin yapıldığı gruplardan istatistiksel olarak anlamlı bir fark oluşturacak düzeyde
(p<0.05), daha yüksek bir bilimsel süreç beceri düzeyine sahip olduğu görülmüştür.
Çalışmada öğrenciler ile bire bir deney tasarlama ve çeşitli problemlere çözüm bulma
yolunda deneysel çalışmalar yapılarak, gözlem ve mülakat yoluyla veri toplanmaya
çalışılmıştır. Toplanan veriler, çalışmada testlerden elde edilen veriler ile karşılaştırılmış
ve paralel sonuçlar elde edilmiştir. Sonuç olarak laboratuvar uygulamalarının bütün
zorluklarına rağmen, bilimsel süreç beceri kazanımları açısından çok önemli olduğunu
gösterir bulgulara ulaşıldığı görülmüştür.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmeninin Yetiştirilmesinde Ana Problemler
Musa ŞAHİN1, Hakan SARIÇAYIR1 ve Musa ÜCE1
1) Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE
Özet
Öğretmenlik mesleğinde karşılaşılan problemler herkesin ortak şikâyetleridir.
Bunlardan en önemlileri mesleğinin gereklerini iyi bilen, alanında kendisini iyi yetiştirmiş
nitelikli öğretmen eksikliği ikincisi ise mesleğe başladıktan sonra karşılaşılan diğer
problemlerdir. Bütün branşlarda gözlenen bu problem Kimya öğretmenliği bölümünde
de son yıllarda giderek belirgin hale gelmeye başlamıştır. Bunun temel olarak iki önemli
sebebi vardır. Bunlardan ilki kimya öğretmenliğine gelen öğretmen adaylarının diğer fen
branşlarına gelen adaylardan farklı olarak YGS-2 puanı ile gelmeleridir. 2010 yılından
itibaren sadece kimya öğretmenliği bölümüne uygulanan bu puan türü ister istemez
kimya öğretmenliğini seçen öğrenci kalitesini düşürmüştür. İkincisi ise uygulanan eğitim
programlarıdır. 1996-1997 yılından beri devam eden; Dünya bankası ve YÖK’ün
ortaklaşa yürüttüğü bir proje çerçevesinde bu öğretmenlik dallarının alanları ile ilgili
derslerini ilgili fakültelerin bölümlerinden 3,5 yılda almaları ön görülmüş 1,5 yılda da
eğitim fakültelerinde pedagojik formasyon derslerini de alarak öğrenimlerini
tamamlamaları planlanmıştır. Bu gün Türkiye çapında 13 fakültede aynı sistem
geçerlidir. Uygulama şekli fakültelere göre farklı yapılmakla beraber temel yaklaşım
aynıdır. Uygulama öğrencilerin psikolojisine olumsuz etki etmektedir.Öğretmen
adaylarının en çok şikayet ettiği konuların başında gelen sahipsizlik ve karşılaştıkları
problemleri çözme esnasında yaşadıkları sıkıntılardır.Örneğin öğretmen adayı alan
fakültesinden ders aldığı bir öğretim elemanı ile ya da idare arasında bir problem
çıktığında çözecek ve danışacak bir kişi ya da makam bulamıyor. Alan fakültesinin
idaresinden bir yardım isteğinde bulunduğunda fakültenin idaresi öğrenciye kayıtlı
bulunduğu fakülteyle işini çözmesini tavsiye ederken, aynı isteği kayıtlı olduğu
fakültedeki danışmanı ya da idarecisinden yardım isteğinde bulunduğunda başka
fakültenin elemanına ve idaresine bir söz söylemek ne hakkımız ne de yetkimizdir
cevabını alıyor. Benzer problemler her konuda karşılaşılıyor.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Öğrenme Stratejilerinin Öğretmen Adaylarının Erime ve
Çözünme Konusundaki Başarılarına Katkısı
Şenol ŞEN1
ve Ayhan YILMAZ1
1)
Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının öğrenme stratejileri kullanımının
erime ve çözünme konusundaki başarılarına olan katkılarını belirlemektir. Öğretmen
adaylarının erime ve çözünme konusundaki başarılarını belirlemek için Erime ve
Çözünme Kavram Testi (EÇTK) kullanılmıştır. EÇKT iki aşamalı olup her biri dört
seçenekten oluşan 16 çoktan seçmeli sorudan oluşmaktadır. EÇKT’de çeldiriciler, erime
ve çözünme kavramları ile ilgili kavram yanılgılarına dayalı olarak hazırlanmıştır. Testin
güvenirliği için yapılan analiz sonucu α-iç tutarlık katsayısı 0.854 olarak bulunmuştur.
Öğrenme stratejilerini belirlemek amacıyla da Öğrenmede Güdüsel Stratejiler Anketi
kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen iki grup veri arasındaki ilişki çoklu doğrusal
regresyon analizi ile incelenmiştir. Öğretmen adaylarının EÇKT'den aldıkları puanlar
yordanan değişken, öğrenme stratejileri ise yordayıcı değişken olarak belirlenmiştir.
Çalışmaya toplam 143 öğretmen adayı katılmıştır.
Yineleme, düzenleme, ayrıntılandırma, eleştirel düşünme, metabilişsel
özüdüzenleme, zaman ve çalışma ortamı yönetimi, yardım arama, çaba yönetimi ve
akran öğrenimi öğrenme stratejilerine göre, EÇKT’nin yordanmasına ilişkin regresyon
analizleri sonuçları incelendiğinde; öğrenme stratejilerinin birlikte, öğretmen adaylarının
EÇKT puanları ile yüksek düzeyde ve anlamlı bir ilişki verdiği belirlenmiştir (R=0,780,
R2=0,609, F(9, 133) = 23,005, p<0,05). EÇKT’deki değişimin % 60,9’u öğrenme
stratejileri tarafından açıklanmaktadır. Geriye kalan % 31,6’lık kısım ise, hata terimi
vasıtasıyla modele dahil edilmeyen değişkenler tarafından açıklanır. Regresyon
katsayılarının anlamlılığına ilişkin t-testi sonuçları incelendiği zaman, düzenleme,
ayrıntılandırma, metabilişsel özdüzenleme ve çaba yönetimi öğrenme stratejilerinin
EÇKT puanları üzerinde anlamlı bir yordayıcı olduğu anlaşılmaktadır (p<0.05). Fakat
diğer öğrenme stratejileri, EÇKT puanları üzerinde önemli bir etkiye sahip değildir
(p>0,05). Standardize edilmiş regresyon katsayısına (β) göre, anlamlı olan yordayıcı
değişkenlerin EÇKT puanları üzerindeki göreli önem sırası; ayrıntılandırma (β= ,950),
düzenleme (β= ,682), metabilişsel özdüzenleme (β= ,602) ve çaba yönetimi (β=, 062)
şeklindedir. Ayrıntılandırma öğrenme stratejisinin erime ve çözünme konusunda
öğretmen adaylarının başarı tahminine en büyük katkıyı yaptığı belirlenmiştir (β= ,950).
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Lise 11. Sınıf Kimya Ders Kitabının Öğretmen Görüşlerine Göre
Değerlendirilmesi
İsmail ATEŞ1, Musa ÜCE2, Hakan SARIÇAYIR2 ve Musa ŞAHİN2
1) Kimya Öğretmeni, İstanbul Bilim ve Sanat Merkezi, İstanbul / TÜRKİYE
2) Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE
Özet
Eğitim ve öğretim etkinliklerinin planlanmasında, uygulanmasında,
değerlendirilmesinde ve geliştirilmesinde ders kitaplarının önemli bir yeri bulunmaktadır.
Ders kitapları hazırlanırken öğretim programı çerçevesinde, eğitim ve öğretimi etkili
kılacak şekilde hazırlanması temel şarttır. Öğrenmenin en önemli ilkelerinden birisi
kitapların eğitici ve öğretici gücüdür. Bu çalışmada, ülkemiz ortaöğretim kurumlarında
okutulan 11. Sınıf ders kitabı incelenmiştir. Günümüz eğitim gereksinimlerine cevap
verecek nitelikte ve etkili bir kimya kitabının nasıl olması gerektiği tartışılmıştır.
Çalışmada, tarama yöntemi kullanılmış olup, 11. Sınıf Kimya Ders Kitabının Eğitsel
Tasarımı, Görsel Tasarımı, Okunma Düzeyi, Ünite Sonu Değerlendirme Etkinlikleri,
Laboratuvar Etkinlikleri, İndeks ve Ek Sözlükler boyutlarında değerlendirilmesi amacıyla
“öğretmen değerlendirme anket formu” hazırlanmıştır. Ayrıca, bu formda kitapla ilgili
öğretmenlerin genel düşüncelerinin ve önerilerinin istendiği açık uçlu soru da
sorulmuştur. Anket formu, Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı Türkiye’nin16 farklı
ilinden 6 farklı türdeki devlet ve özel okullarında görev yapan 30 kimya öğretmenine
uygulanmıştır. Verilerin analizinde istatistiksel yöntemlerden frekans, yüzde ve aritmetik
ortalama kullanılmıştır. Öğretmenler açısından elde edilen sonuçlar; ders kitabında
eksiklikler ve aksaklıkların olduğu ve incelenen boyutlar açısından tekrar gözden
geçirilmesi gerekliliği yönündedir. Ders kitabının, öğretmen ve öğrenciye yeni bilgiler
temelinde kendi kendine öğrenmeyi sağlayıcı ve çekici niteliklere sahip olması gerekliliği
beklentisi tespit edilmiştir. Kitabın genel içeriğinin sunumunun özellikle laboratuvar
çalışmalarına yönelik yapılması istenen deneylerin ve değerlendirme çalışmalarının
yapılandırmacı öğrenme anlayışına uygun olmadığı görülmektedir. Öğretmenler, ders
kitaplarının ülkemizde bulunan okul türlerine ve yerel özelliklere göre farklılıklar
göstermesini önermişlerdir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Lise Kimya Öğretmenlerinin Ölçme-Değerlendirme İçin
Kullandıkları Sınav Türlerine Ait Sorularının Değerlendirilmesi
Berna KÜÇÜK1, Musa ÜCE2, Hakan SARIÇAYIR2 ve İsmail ATEŞ3
1)
5. Sınıf Öğrencisi, Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE 2)
Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE 3)
Kimya Öğretmeni, İstanbul Bilim ve Sanat Merkezi, İstanbul / TÜRKİYE
Özet
Ölçme ve değerlendirme araçları eğitim-öğretim sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır
ve eğitim-öğretim sürecinde hedef davranışların ne ölçüde gerçekleştirildiğinin
belirlenmesinde kullanılır. Bu araştırmada Alan Eğitimi Araştırma Projesi dersi
kapsamında Ortaöğretim Kimya derslerinde öğrencilerin bilişsel yeterliliklerinin
ölçülmesinde kullanılan yazılı sınav soru tiplerinin, yapılandırmacı yaklaşıma uygunluğu
incelenmiştir. Araştırmada döküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Örneklemi, İstanbul
ilinin çeşitli ilçelerinde görev yapan, lise 9., 10.,11. ve 12. sınıf Kimya derslerine giren
öğretmenlerin, ölçme-değerlendirmede kullandıkları 50 (elli) adet sınav kağıdı
oluşturmaktadır. Çeşitli kademelerde uygulanan bu sınav kağıtlarındaki sorular, Kimya
dersi kazanımlarıyla ilişkilendirilip kazanımları ölçmedeki yeterlilikler tespit edilmeye
çalışılmıştır. Doküman analizi sonucunda lise Kimya dersinde ölçme-değerlendirmede
kullanılan yazılı sınav tiplerinin birbirine benzer olduğu ve bunların da yapılandırmacı
yaklaşıma uygun olmadığı tespit edilmiştir. Genellikle sorular ezbere dayalı olup
üniversite hazırlık sınavına yönelik, dershane tarzı test sorularına rastlanmıştır. Ayrıca
sorularda bazı kazanımlara fazlaca yer verildiği gözlemlenmiş olup bazı kazanımların hiç
ölçülmediği tespit edilmiştir. Yapılandırmacı yaklaşım süreç aşamalı ölçme ve
değerlendirme araçlarının uygulanmasını gerektirmektedir. Araştırmanın sonuçlarına
göre, kimya öğretiminde, öğretmenlerin öğrencileri sadece yazılı sınavlarla
değerlendirdiği görülmüştür. Öğretmenlerin bu konudaki eksikliklerine yönelik farkındalık
kazanmaları sağlanmalıdır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Simülasyon, Animasyon ve Kavramsal Değişim
Metinlerinin Kimyasal Denge Başarısı Üzerine Etkisi
Akbar NASERİAZAR1 ve Haluk ÖZMEN2
1) İslamic Azad Üniversitesi, Marand Branch - Marand / İRAN
2) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, lise 12. sınıf öğrencilerinin kimyasal denge ile ilgili
kavramları anlamalarını kolaylaştırmak ve yanlış kavramalarını gidermek amacıyla
hazırlanan Simülasyon, Animasyon ve Kavramsal değişim metinleri (SAK) destekli bir
içeriğin etkililiğinin belirlenmesidir. Araştırma 2011-2012 öğretim yılının birinci
döneminde İran’da Marand şehri Nasr Lisesinde aynı öğretmenin derse girdiği iki farklı
sınıfta öğrenim gören lise 12. sınıf öğrencileri ile yürütülmüştür. Çalışmada yarı deneysel
yöntem kapsamında ön test, son test, kontrol gruplu tasarım kullanılmış olup, her biri 30
öğrenci içeren bir deney bir de kontrol grubu mevcuttur. Kimyasal denge konusu deney
grubunda SAK içeriğinin kullanıldığı yapılandırmacı yaklaşımla, kontrol grubunda ise
ders kitaplarının kullanıldığı, sunum ve soru cevap tekniklerinin ağırlıkta olduğu
geleneksel öğretim yaklaşımıyla sunulmuştur. Deney grubunda kullanılan simülasyon ve
animasyonların bir kısmı literatürden alınmış, bir kısmı da araştırmacılar tarafından
hazırlanmıştır. Kavramsal değişim metinlerini ise araştırmacılar geliştirmiştir. Araştırma
altı haftalık sürede tamamlanmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak “Kavramsal
Başarı Testi” her iki gruba ön test ve son test şeklinde uygulanmıştır. Ayrıca öğrencilerin
kimyasal dengeyle ilgili yanlış kavramalarını belirlemek amacıyla çoğunluğu öğrencilerin
yanlış kavramalarından oluşan doğru yanlış formatında bir test uygulanmıştır.
Çalışmanın sonunda kimyasal denge ile ilgili kavram testinden aldıkları puanlara göre
deney ve kontrol gruplarından seçilen (yüksek 3, orta 3 ve düşük 3 öğrenci) toplam 18
öğrenciyle mülakatlar yapılmıştır. Mülakatlardaki amaç, öğrencilerin kimyasal dengeyle
ilgili kavramsal algılamalarını derinlemesine incelemektir. Çalışmadan elde edilen veriler
SPSS 16 programında analiz edilmiş ve t-testi ve ANCOVA analizi kullanılmıştır. Analiz
sonuçları SAK içeriğinin kullanıldığı yapılandırmacı yaklaşımın, ders kitaplarının, sunum
ve soru cevabın ağırlıklı olarak kullanıldığı geleneksel öğretim yaklaşımına göre daha
etkili olduğu ve yanlış kavramaların giderilmesi açısından daha başarılı olduğunu
göstermiştir. Bu sonuçlar öğrencilerin aktif katılımının sağlandığı ve görsel materyallerle
öğretimin desteklendiği uygulamaların öğrencilerin anlama düzeylerini arttırdığını ve
daha anlamlı sonuçlar elde edilmesini sağlamada etkili olduğunu göstermektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
İlköğretim Sekizinci Sınıf Öğrencilerinin Bilimsel Süreç, Eleştirel
Düşünme ve Yaratıcı Düşünme Becerileri Arasındaki İlişkinin
İncelenmesi
Çiğdem ÇAĞLAYAN ÖZTÜRK 1, Havva YAMAK2 ve Nusret KAVAK2
1) Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara / TÜRKİYE 2)
Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinde bilimsel süreç,
eleştirel düşünme ve yaratıcı düşünme becerileri arasındaki ilişkiyi belirlemek ve bu
becerileri çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Tarama modelindeki çalışmanın
örneklemini Ankara ili Çankaya, Yenimahalle ve Keçiören ilçelerinde bulunan MEB’e
bağlı 8 ilköğretim okulunun 8. Sınıflarında, 2010-2011 eğitim öğretim yılı bahar
yarıyılında öğrenim gören toplam 235 öğrenci oluşturmaktadır.
Araştırmada veri toplama aracı olarak, Kişisel Bilgiler Formu, Cornell Eleştirel
Düşünme Testi Düzey X (CEDTDX), Torrance Yaratıcı Düşünme Testi (TYDT) Şekilsel
A Formu ve araştırmacı tarafından geliştirilen Bilimsel Süreç Becerileri Testi (BSBT)
kullanılmıştır. Güvenirlik tespiti için BSBT farklı sosyoekonomik düzeydeki okullarda
uygulanmış testin güvenirliğinin çok yüksek olduğu (cronbach alfa değeri=0,93)
belirlenmiştir. Elde edilen veriler SPSS 13.0 paket programı ile analiz edilmiştir.
Araştırma sonucunda, öğrencilerin BSB düzeyleri arasında çeşitli boyutlarda
cinsiyete, anne ve babanın öğrenim durumuna ve internet kullanımına bağlı olarak
istatistiki açıdan anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir. Bu farklılıklar, kız öğrencilerin,
anne ve babasının öğrenim durumu üst düzeyde olan ve internetten yararlanan
öğrencilerin lehine olmuştur. Diğer değişkenler anlamlı farklılık oluşturmamıştır.
Öğrencilerin eleştirel düşünme beceri düzeyleri arasında CEDTDX toplam ve
gözlemlerin ve kaynakların güvenirliği alt boyutunda kız öğrencilerin lehine, CEDTDX
toplam puanları arasında da babası üniversite mezunu öğrenciler lehine anlamlı farklılık
olduğu tespit edilmiştir.
Seçilen alt örneklemin küçüklüğü nedeniyle, öğrencilerin yaratıcı düşünme
becerilerine yönelik bağımsız değişkenlere göre analiz yapılmamıştır. Yaratıcı düşünme
becerileri ilişkisel analiz amacıyla incelenmiştir. Üç temel becerinin birbiriyle ilişkisine
bakıldığında, bilimsel süreç ve eleştirel düşünme becerileri arasında orta düzeyde
anlamlı ilişki olduğu; ancak yaratıcı düşünme becerilerinin bu iki beceri ile varsayımları
tanımlama boyutu dışında, anlamlı düzeyde ilişkili olmadığı belirlenmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
FATİH Projesi Kapsamında Pilot Okul Olarak Belirlenen
Ortaöğretim Kurumlarında Çalışan Kimya Öğretmenlerinin
Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi Yeterlikleri
Çiğdem KARAKAYA 1 ve Nusret KAVAK 2
1) Milli Eğitim Bakanlığı, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı, Ankara / TÜRKİYE
2) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
FATİH projesi kapsamında pilot olarak belirlenen okullardaki kimya
öğretmenlerinin teknolojik pedagojik alan bilgisi (TPAB) yeterlik düzeylerini belirlemek
amacıyla gerçekleştirilen bu çalışmada karma yöntemler kullanılmıştır. 2012 yılında Fatih
Projesinin pilot olarak uygulandığı 17 farklı ilde devlet liselerinde görev yapan 103 kimya
öğretmenin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada nicel veriler TPAB anketi ile
toplanmıştır. Araştırmanın nitel verileri ise Ankara ilinde görev yapan dört öğretmen ile
odak grup görüşmesi yapılarak elde edilmiştir. Araştırmada nicel veriler SPSS 18.0
istatistik paket programında analiz edilirken nitel veriler betimsel analiz yöntemine uygun
olarak kodlanmış ve temalar oluşturularak sunulmuştur. Araştırmanın nicel verilerinin
analizinden öğretmenlerin eğitim teknolojilerindeki yenilikleri çok fazla takip etmedikleri;
Wiki, yazıcı, CD, eğitim yazılımları ve elektronik tablolama teknolojileri hariç diğer eğitim
teknolojilerini kadın ve erkek öğretmenlerin kullanma sıklıklarının aynı olduğu tespit
edilmiştir. Ayrıca kimya öğretmenlerinin TPAB öz yeterlik düzeylerinin yeterince yüksek
olmadığı, öz-yeterlik düzeylerinin cinsiyete göre farklılık göstermediği, TPAB boyutunda
lisans mezunlarına göre yüksek lisans mezunlarının, PB boyutunda hizmet öncesi eğitim
almayanlara göre alanların kendilerine daha fazla güvendikleri belirleniştir.
Öğretmenlerin TPAB öz-yeterlik düzeylerinin kıdem yılına göre değişimi incelendiğinde
PB, AB, PAB alt boyutlarında alınan puanlar ile kıdem yılı arasında pozitif yönde, TB,
TAB, TPB, TPAB alt boyutları ve toplamda alınan puanlar ile kıdem yılı arasında ise
negatif yönde düşük düzeyde ilişki olduğu bulunmuştur. Araştırmanın nitel verilerinden
ise öğretmenlerin sistemi tam olarak çalıştıramama, tabletler nedeniyle öğrencilerin
ilgisini derse çekememe, tabletlere veri girişi yapamama, tabletlerde bazen verilerin
kaybolması, akıllı tahtaların sık sık arızalanması, teknik donanımla ilgili yeterli destek
alamama, yazılımların ilgi çekici olmaması, yeterli teknolojik bilgiye sahip olmama gibi
sorunlar yaşadıkları anlaşılmıştır
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Farklı Deney Raporu Yazma Etkinliklerinin Öğrencilerin
Çözeltiler Konusunu Öğrenmelerine ve Kimya Laboratuarı
Dersine Karşı Tutumlarına Etkisi
Çetin DOĞAR 1, M. Ertaç ATİLA1, Adem KENAN1, Murat YILDIRIM1 ve Cansu ÖZBEK1
1) Erzincan Üniversitesi, Erzincan / TÜRKİYE
Özet
Bu araştırmanın amacı Fen Bilgisi öğretmen adaylarının Genel Kimya
Laboratuvarı II dersinde çözeltiler konusunu öğrenmelerinde geleneksel rapor yazma,
geleneksel rapor yazma ile birlikte bilimsel mektup hazırlama, Vee diyagramı ile rapor
hazırlama ve Vee diyagramı kullanarak rapor yazmayla beraber bilimsel mektup
hazırlama etkinliklerinin akademik başarı ve kimya dersine karşı tutumlarına etkisini
incelemektir. Araştırma 2012-2013 eğitim-öğretim yılının bahar döneminde Doğu
Anadolu Bölgesinin orta ölçekli bir ilinde yer alan üniversitenin Genel Kimya Laboratuvarı
II dersinde yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini Genel Kimya Laboratuvarı II dersini
alan öğrenciler oluşturmaktadır. Çalışmanın yöntemi ön test-son test kontrol gruplu tam
deneysel araştırma dizaynıdır. Verilerin analizinde varyans analizi ve t-testi kullanılmıştır.
Dersi alan öğrenciler rastgele seçilerek dört gruba ayrılmış ve her gruptaki öğrencilerden
beşer kişilik gruplar oluşturulmuştur. Birinci gruptaki öğrenciler geleneksel rapor yazma,
ikinci gruptaki öğrenciler geleneksel rapor yazma ile birlikte bilimsel mektup hazırlama,
üçüncü gruptaki öğrenciler Vee diyagramı ile rapor hazırlama ve dördüncü gruptaki
öğrenciler de Vee diyagramı kullanarak rapor yazmayla beraber bilimsel mektup
hazırlamışlardır. Dönemin başlangıcında öğretmen adaylarına Vee diyagramı ve bilimsel
mektup yazma etkinliğiyle ilgili eğitim verilmiştir. Öğrencilere ön test olarak Çözeltiler
konusunda bir kavram testi ve kimya laboratuvarı dersine karşı tutum ölçeği
uygulanmıştır. Uygulama sonunda; ön test olarak kullanılan kavramsal test ve tutum
ölçeği son test olarak da kullanılmıştır. Ayrıca, öğrencilerin Vee diyagramı ve bilimsel
mektup yazma yöntemi ile ilgili düşünceleri de odak grup görüşmeleriyle tespit edilmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Fen ve Matematik Öğretmen Adaylarının Kimya Okuryazarlık
Seviyeleri
Suat ÇELİK
Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, ortaöğretimde 2007’den itibaren kademeli olarak
uygulamaya konulan kimya öğretim programına göre öğrenim gören Kimya, Fizik,
Biyoloji ve Matematik öğretmen adaylarının kimya okur-yazarlık seviyelerini tespit
etmektir. Çalışmanın örneklemini 112 birinci sınıf öğretmen adayı oluşturmaktadır.
Çalışmada öğretmen adaylarının sembolik, işlevsel, kavramsal ve çok boyutlu kimya
okur-yazarlık seviyeleri irdelenmiştir. Çalışmanın verileri daha önce literatürde kullanılan
kimya okur-yazarlık testi ile toplanmıştır. Sonuç olarak öğretmen adaylarının sembolik ve
kavramsal kimya okur-yazarlık seviyelerinin iyi olduğu fakat işlevsel ve çok boyutlu kimya
okur-yazarlık seviyelerinin zayıf olduğu belirlenmiştir. Sonuçlar kimya öğretim
programları ve kimya okur-yazarlık ile ilgili literatürle ilişkilendirilmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Periyodik Tablo Özelliklerinin Tabu Oyunu İle Öğrenilmesi
Funda Gül İRİ1 ve Emine ÇİL1
1) Muğla Üniversitesi, Muğla/ TÜRKİYE
Özet
Kimyanın soyut bir alan olması öğrenciler için öğrenmeyi zorlaştırmaktadır.
Kimyanın kavramsal öğretiminde karşılaşılan güçlüklerin üstesinden gelmek için son
dönemlerde alternatif öğrenme yöntemleri kullanılmaktadır. Kimya kavramlarını etkili bir
şekilde öğretebilmek için farklı ve çeşitli yöntemler denenmektedir. Kimyanın soyut yönü
öğrencilerin ezbere öğrenmesine neden olmaktadır. Öğrenmeyi dikkat çekici ve eğlenceli
bir hale getirmek için oyunlar önemlidir. Oyunlar öğrencilerin beceri düzeylerini geliştirir,
motivasyonlarını yükseltir ve hızlı düşünmelerini, zevk almalarını sağlar. Bu çalışmanın
temel amacı 8. Sınıf öğrencilerinin elementlerin sınıflandırılmasını ve periyodik tabloya
yerleştirilmesini, periyodik tablonun tarihsel gelişimini öğrenmelerini kendi tasarladıkları
oyunu oynayarak ve eğlenerek sağlamaktır. Bu çalışmanın temel amacı 8. Sınıf
öğrencilerine periyodik tablo ve özellikleri konularını tabu oyunu ile öğretmektir. Tabu
oyunu ile kimya öğretiminin öğrencilerin öğrenmesi üzerine etkilerini değerlendirmektir.
Basit deneysel yöntemle yürütülen bu çalışma 2012-2013 eğitim öğretim yılında Dr.
Şahin Birsen Biçer İlköğretim Okulunda 8. sınıfta öğrenim görmekte olan 19’u kız 13’ü
erkek olmak üzere toplam 32 öğrencinin katılımıyla gerçekleşmiştir. Öğrencilerin tabu
oyunu hakkında bilgi ve deneyim sahibi olmaları için öncelikle öğretmen onları tabu
oyunu hakkında bilgilendirmiştir. Sonrasında ise 40 dakika boyunca öğrenciler tabu
oyunu oynamışlardır. Öğrenciler tabu oyunu hakkında deneyim kazandıktan sonra
onlara kendi tabu kartlarını hazırlamaları görevi verilmiştir. Periyodik tablo ile ilgili 80
tane kavram belirlemişlerdir. Her kavram için 5 tane yasaklı kelime seçmişlerdir.
Mukavva ve renkli kartonlar kullanarak tabu kartlarını hazırlamışlardır. Bu hazırlık 6 ders
saati sürmüştür. Oyun kartları ve tablosu hazırlandıktan sonra öğrenciler salı, perşembe
ve cuma günleri oyunu oynamak için ders bitiminden sonra okulda kalmışlardır. Oyun en
az 4 kişiyle oynanmaktadır. İki takım halinde öğrenciler yarışmaktadır ve bir dakika
içerisinde yasaklı kelimeleri kullanmadan anlatabildikleri kadar çok sayıda kavramı
anlatmaya çalışmışlardır. Kelimeyi bilen gurup bir puan kazanırken, yasaklı kelimeleri
kullanan kişi uyarı alarak puan kaybetmiştir. Tabu oyununun periyodik tablonun
özelliklerinin öğrenilmesinde, elementlerin sınıflandırılmasında, kalıcı öğrenmelerin
sağlanmasında etkili bir yol olduğu tespit edilmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Yeni Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı Temelinde Ortak Bilgi
Yapılandırma Modelinin İrdelenmesi
Hasan BAKIRCI1 ve Salih ÇEPNİ2
1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon / TÜRKİYE
2) Uludağ Üniversitesi, Bursa / TÜRKİYE
Özet
Öğretim programlarının değişmesinde; teknoloji ve bilimdeki gelişmelerin eğitime
yansımasının etkili olduğu söylenebilir. Bu kapsamda, ülkemizde yapılandırmacı
öğrenme teorisini temel alan Fen ve Teknoloji Öğretim Programı 2005 yılında kademeli
olarak uygulanmaya başlamıştır. Bu program; 2013 yılı ile birlikte bazı temel değişiklik
yapılarak, belirli kurama dayalı olarak telaffuz edilmeden, sadece uygulanabilir bir yapıya
dönüştürülmeye çalışılmıştır. Bu yeni yapı daha çok pratikten gelen şikayet, temenni ve
öneriler üzerine kurulmuştur. Bu değişiklikler sonucunda, 2012-2013'ün birinci
yarıyılından itibaren kademeli olarak uygulanması planlanan programın adı Fen Bilimleri
Dersi Öğretim Programı olmuştur. Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programının vizyonu;
“Tüm öğrencileri fen okuryazarı bireyler olarak yetiştirmek” olarak tanımlanırken, sosyo-
bilimsel konulara vurgu yapma, girişimcilik olgusunu geliştirme, destekleme ve
araştırma-sorgulamaya dayalı öğrenme stratejisini yaygın hale getirme gibi önerilerin de
ön plana çıktığı görülmektedir. Bu açıdan düşünüldüğünde yeni programların vurgu
yaptığı bu kavramlar yeni programın felsefesi gibi algılanmaktadır. Bu kavramların
doğasına uygun öğrenme-öğretme yöntem ve modelinin seçilmesi önem arz etmektedir.
Bu kavramları, ön plana çıkaran öğrenme modellerden biri de Ortak Bilgi Yapılandırma
Modeli (OBYM)'dir. Bu model, bilimin doğası sosyo-bilimsel konular ve fen-teknoloji-
toplum-çevre gibi kavramalara vurgu yaptığı görülmektedir. Fen Bilimler Dersi Öğretim
Programında vurgulanan kavramlar, OBYM'de de vurgulandığı görülmektedir. Bu
bağlamda çalışmanın amacı; OBYM'nin Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı açısından
Fen Bilimler Dersinde uygulanabilirliğini tartışmak ve yeni programda yerinin
anlaşılmasını sağlamaktır. Yeni programa göre hazırlanacak olan Fen Bilimleri Dersinde;
öğretmenlerin modeli tanımaları ve derslerinde kullanmaları yeni programın başarılı bir
şekilde uygulanmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Argümantasyona Dayalı Öğrenme Ortamları için Tasarlanan
Argüman Biçimlendirme Örnekleri
Hasene Esra YILDIRIR1 ve Canan NAKİBOĞLU1
1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE
Özet
Argümantasyon, argümanların oluşturulduğu bir süreç olarak düşünülebilir ve
Toulmin (1958) tarafından argüman, açıklayıcı bir sonucu, modeli ya da tahmini
desteklemek ya da çürütmek için ortaya atılan teorilerin ve kanıtların bir koordinasyonu
olarak tanımlanır. İyi bir argüman yapılandırma işleminin basit bir görev olmaması
nedeniyle, öğrencilerin etkili bir argümanın ne olduğunu anlamalarını ve
yapılandırmalarını sağlayıcı desteğe ve rehbere ihtiyaçları vardır. Argüman
biçimlendirmede, öğretmenler öğrencilerin argüman kavramını, argümanın bileşenlerini,
iyi bir argümanın sahip olduğu özellikleri, argüman oluşturulmasını anlamalarını
sağlamaya çalışırlar. Öğrencilerin kanıt ve argümanı anlamalarını sağlamak için
argüman örneklerinin sunulması ve bu örneklerle, iyi bir argümanın nasıl
oluşturulduğunun gösterilmesi gerekir. Bu çalışmada, deneyimli kimya öğretmenleri ve
öğretmen adaylarının argümantasyona dayalı öğrenme ortamları için tasarladıkları 5
örneğin incelenmesiyle, argümanı doğru biçimlendirip biçimlendirmedikleri araştırılmış ve
bulgulardan yola çıkarak argüman biçimlendirme örneklerinin nasıl olması gerektiği
konusunda önerilerde bulunulmuştur. Kimya öğretmen ve öğretmen adaylarının
argüman biçimlendirme örnekleri incelendiğinde, argümanı tanıtmak için günlük diyalog
ve kimyaya dayalı örnekler oluşturarak öğrencilerin tartışmalarını sağladıkları ve bu
süreçte iyi argümanların hangi özelliklere sahip olması gerektiğini tartışmalarla ortaya
çıkardıkları belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin kendi argümanlarını oluşturmalarını
isteyerek, ortaya çıkan argümanların değerlendirilmesiyle, argümanın daha iyi bir şekilde
kavranmasını sağlamaya çalışmışlardır. Çalışma sonunda, argüman örneklerinin
öğrencilere günlük tartışma ve deneyimlerinden yararlanarak tartışmayı nasıl
yapacaklarını gösteren ve bu deneyimleriyle akademik dil arasında köprü kurmalarına
izin verecek şekilde tasarlanması önerilebilir. Ayrıca, argüman örneklerinin öğrencilerin
yaşına uygun, iyi bir argümanın özelliklerini ortaya çıkarıcı ve öğrencilerin kendilerini
savunurken argümanın bileşenlerini kullanmaya teşvik edici şekilde tasarlanması da
gerekmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimyanın Felsefi Temellerine Bir Bakış
Nihat AYCAN
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla / TÜRKİYE
Özet
Felsefe ve bilim, özelde de kimya bilimi, başlangıçta, metafizik düşünme
temelinde mitoslarla birlikte ve onlarla iç içe, felsefe içerisinde pozitivist felsefeyi
merkeze alır şekilde oluşurken; sonraki yıllarda felsefeyle yollarını ayırıp kendi kimliğini
ortaya koymuştur. Günümüz felsefe-bilim ilişkisi temelinde, kimya ile felsefenin ilişkisi
tekrar canlanmıştır. Örneğin; kimya bilimi, felsefeden aldığı sorgulamacı yaklaşım, bilgiyi
bütün olarak ele alış ve birleştiricilik gibi niteliklerle interdisipliner çalışmalara hız verip,
bilimler içerisindeki varlığını çok daha güçlü şekilde ortaya koymaktadır.
Bu çalışma, insan-doğa etkileşimi merkezinde, bu etkileşim düzeyine göre, kişilerin
kimya biliminde ortaya koyduğu bilme etkinliğinin felsefi temellerini; başlangıçtan modern
kimyanın ortaya çıkışına kadarki süredekileri değerlendirmekten ibarettir. Bu çerçevede
Antik Yunan, Uzak doğu (Çin-Hint), Ortaçağ, Rönesans, Sanayi Devrimi ile XVII. ve
XVIII. Yüzyıla kadarki zamanı, kronolojik şekilde, bilim tarihinde ortaya koyma
amaçlanmıştır. Modern kimya biliminin ortaya çıkışının felsefi temellerini açıklamayı
amaçlayan çalışmada, bütüncü yaklaşım benimsenmiş ve betimsel tarama yöntemi
kullanılmıştır.
Çalışmaya genelde bilgi, özelde bilimsel bilginin işleyişini ortaya koymakla
başlanmış; felsefe bilim köprüsü, bilimsel etkinliğin ön dayanak ve ilkeleriyle varlık, bilgi
ve bilim felsefelerinde makro açıdan ve işlevsel yaklaşımla kurulmuştur. Benimsediğimiz
tutumla sağladığımız veriler, felsefenin sorgulama gücüne göre bilim tarihi ve felsefenin
bazı alt disiplinleri çerçevesinde kimya bilimi için değerlendirilip, onun 2000 yılı aşan
süredeki duraklamasına cevap verildiği gibi, bütün bilimlerle aynı kaynaktan beslenerek
günümüze kadar nasıl geldiği ortaya konulmuş ve sonuçta, felsefeyle ilişkisini
sürdürmesinin gerekçeleri belirtilmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Genel Kimya Laboratuvarında Öğrencilerin Kavram Haritaları
Kullanmalarının Başarılarına Etkisi
İlhami CEYHUN1 ve Zafer KARAGÖLGE1
1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE
Özet
Bu araştırmada Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Kimya
Eğitimi Anabilim Dalı 1. sınıf öğrencilerinin Genel Kimya Laboratuvar derslerinde
hazırladıkları kavram haritalarının kavramları anlamalarına olan etkileri tespit edilmeye
çalışılmıştır.
32 öğrencinin gruplar halinde yaptıkları I. ve II. yarıyıl deneylerinde deneye
başlamadan önce ve deneyden sonra kavram haritaları yaptırılmış ve kavramları doğru
algılama ve anlamalarına yönelik deney öncesi ve sonrası testler uygulanarak elde
edilen veriler istatistiksel olarak incelenmiştir.
Varyans analizleri (ANOVA) yapılarak kavram haritası yapmanın öğrenmeye ne
derece etkisi olduğu tespit edilmiştir. Bu yöntemle öğrencilerin kavramları tam doğru
algıladıkları ve öğrendikleri anlaşılmıştır. Öğrencilerle yarı yapılandırılmış görüşmeler
yapılmış ve bu yarı yapılandırılmış görüşmelerde kavram haritalarının nasıl yapıldığına
ve laboratuvar çalışmalarına olan katkılarına yönelik sorular sorularak cevaplar
değerlendirilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşme sonuçları da yapılan test sonuçlarını
desteklemiştir.
Sonuç olarak fen bilimleri eğitiminde laboratuvar tabanlı çalışmalarda kavram
haritaları kullanmak öğrenciyi motive edici ve heyecan verici bir öğretim yöntemi olduğu
tespit edilmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Bilimsel Argümantasyonla Öğrencilerin Eleştirel Düşünme
Becerilerinin Geliştirilmesi
Fitnat KÖSEOĞLU1, Ümmüye Nur TÜZÜN2 ve Uğur TAŞDELEN3
1) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
2) Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara / TÜRKİYE
3) Zirve Üniversitesi, Gaziantep / TÜRKİYE
Özet
İnternet ve medya üzerinden bilgiye ulaşımın hemen hemen sınırsız olduğu
çağımızda, bireylerin karar vermesi her zamankinden daha zor ve karmaşık hale
gelmiştir. Argümantasyon etkinlikleriyle zenginleştirilmiş fen derslerinin, öğrencilerin
sadece fen konularındaki bilgisini artırmakla kalmayıp onların akıl yürütme ve eleştirel
düşünme becerilerini geliştirerek günlük ve mesleki yaşamlarında çeşitli konularda akla
yatkın çözümler üretmelerine katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu noktadan hareketle
tasarlanmış araştırmada, 9. sınıf öğrencilerine argümantasyon etkinlikleriyle kimyasal
değişimler konusunun öğretiminin onların eleştirel düşünme becerilerine etkisi araştırıldı.
Araştırmada, Cambridge Üniversitesi’nin (2011) çalışması referans alınarak, argüman
yapılandırma; kusurlu çıkarımların farkına varma; anahtar kavram ve ifadeleri anlama ve
açıklama becerileri, geliştirilmesi hedeflenen eleştirel düşünme becerileri olarak
belirlendi. Durum çalışması şeklinde tasarlanan araştırmanın uygulama süreci, 2012-
2013 öğretim yılının birinci döneminde Ankara’da bir ortaöğretim kurumunda öğrenim
gören 18 dokuzuncu sınıf öğrencisi ile öğretim programında yer alan kimyasal değişimler
ünitesi kazanımlarına entegre biçimde yürütüldü. 12 ders saati süren uygulamanın birinci
bölümünde kimyasal değişimlerle ilgili Toulmin’ın argüman modeli odaklı argümantasyon
aktiviteleriyle öğretim yapıldı. İkinci bölümde, öğrencilerin argümanlardaki kusurlu
çıkarımları fark etmesini sağlamak için Lawson’ın argüman modeli kullanıldı. Üçüncü
bölümde ise, öğretim sürecinin öğrencilerin anahtar kavram ve ifadeleri anlama ve
açıklamasına etkisini incelemek amacı ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yürütüldü.
Araştırmada veri toplama aracı olarak kullanılan, geçerliği ve güvenirliği sağlanmış
çalışma yaprakları ve yarı yapılandırılmış görüşme formları, içerik analizinde kullanıldı.
Araştırma verilerinin analizi, argümantasyon aktiviteleri ile desteklenmiş öğretim
sürecinin öğrencilerin hedeflenen eleştirel düşünme becerilerini geliştirdiğini ve onlara,
kendilerinin ve diğerlerinin düşünme stratejilerini daha yakından izleyebilme fırsatları
sunduğunu gösterdi.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Rol Yapma Tekniğinin Kimya Tarihinde Bir Uygulaması:
Kimyadaki Ünlü Kadın Bilim İnsanları
Gülten ŞENDUR
Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE
Özet
Kimya tarihine genel olarak bakıldığında, başarıya ulaşmış pek çok kadın bilim
insanı olduğu görülmektedir. Ancak kimya alanındaki bilim insanları denildiğinde, akla ilk
gelen erkek bilim insanları olmaktadır. Bu çalışmada, kimya alanına katkıda bulunmuş
kadın bilim insanlarının yaşam öyküleri, bilime olan katkıları rol yapma tekniği
kullanılarak ele alınmıştır. Böylelikle, rol yapma tekniğinin öğretmen adaylarının,
kimyadaki kadın bilim insanları farkındalıklarını nasıl etkilediğinin ortaya çıkartılması
hedeflenmiştir. Bu amaçla, kimya tarihinde önemli yere sahip olan kadın bilim
insanlarından, Marie Cruie, Irene-Joliot Cruie, Dorothy Crowfoot Hodgkin, Marie Daly,
Ada Yonath, Remziye Hisar seçilmiş ve öğretmen adaylarından grup halinde bu bilim
insanlarını sınıf ortamında canlandırmaları istenmiştir. Çalışma, 2012-2013 öğretim
yılında Ege bölgesindeki bir üniversitede “Kimya tarihi ve felsefesi-II” dersini alan 34
öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Araştırma; tek grup öntest-sontest deneme modelli
olarak desenlenmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak üç açık uçlu sorudan
oluşan bir anket kullanılmıştır. Aynı zamanda, öğretmen adaylarından her derse ait
günlük yazmaları da istenmiştir. Araştırma sekiz haftada tamamlanmıştır. Veri toplama
araçlarından elde edilen bulguların nitel çözümlenmesine göre, ön-test sonuçlarında
öğretmen adaylarının kimya alanındaki ünlü bilim insanlarına verdikleri cevaplarda,
Lavoiser, Dalton ve Einsten gibi bilim insanlarının ağırlık kazandığı, sadece bir
öğrencinin Marie Cruie cevabını verdiği saptanmıştır. Son-testte bu oranın değiştiği;
Marie Cruie, Irene-Jolid Cruie ve Remziye Hisar cevaplarının ağırlıkta olduğu
görülmüştür. Öğretmen adaylarının ön-test cevaplarından, bilim insanlarının yaşamlarını
sadece bilim merkezli olarak düşündükleri, son-testte ise bilim insanlarının toplumsal
süreçlerde de önemli rol aldıkları düşüncesinin yaygın olduğu saptanmıştır. Öğretmen
adaylarının günlüklerinin analizleri ise, kadın bilim insanlarının, kimya alanına
katkılarından ve verdikleri mücadelelerden etkilendikleri göstermektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmen ve Öğretmen Adaylarının Argümantasyona
Dayalı Kimya Derslerinde Kullandıkları Argümantasyon Süreçleri
Hasene Esra YILDIRIR1 ve Canan NAKİBOĞLU1
1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE
Özet
Argümantasyonun ürünü olan argüman, Toulmin (1958) tarafından açıklayıcı bir
sonucu, modeli ya da tahmini desteklemek ya da çürütmek için ortaya atılan teorilerin ve
kanıtların bir koordinasyonu olarak tanımlanmaktadır. Konuya dayalı olarak öğrencilerin
tartışmaları sonucunda argümanları oluşturdukları sürece, argüman oluşturma süreci
denir. Öğretmenlerin bu süreci nasıl yönettiklerinin yani öğrencileri argümantasyon
sürecine nasıl dâhil ettiklerinin bilinmesi, öğretmenlerin argümantasyonu doğru şekilde
sınıflarında uygulayıp uygulamadıkları konusunda bilgi edinmede oldukça önemlidir.
Bu çalışmada, deneyimli kimya öğretmenleri ve kimya öğretmen adaylarının
argümantasyona dayalı kimya derslerinde kullandıkları argümantasyon süreçlerinin
belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, ilk olarak kimya öğretmen ve öğretmen
adaylarına fen sınıflarında Argümantasyona dayalı derslerin nasıl
gerçekleştirilebileceğini öğretmek için bir workshop programı gerçekleştirilmiştir.
Workshop program sonrası yapılan ders gözlemleriyle, kimya öğretmen ve öğretmen
adaylarının argümantasyona dayalı ders işleyişini ne derece gerçekleştirebildikleri
belirlenmeye çalışılmıştır. Workshop çalışmasına, dört deneyimli kimya öğretmeni ve
dört kimya öğretmen adayı katılmıştır. Workshop programını tamamlanmasından sonra,
katılımcıların gerçekleştirdiği toplam 24 saat argümantasyona dayalı kimya dersleri hem
videoya kaydedilmiş hem de araştırmacılardan biri tarafından gözlenmiştir. Katılımcıların
Argümantasyona dayalı olarak gerçekleştirdikleri derslerde hangi argümantasyon
süreçlerini kullandıklarını gözlemlemek amacıyla, Simon, Erduran ve Osborne, (2006)
tarafından geliştirilen “Argümantasyon süreçlerinin kodlanması” isimli gözlem formu
kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, katılımcıların derslerinde "Argümanın tanımını
bilme", "Konuşma ve dinleme" ve “Kanıtla doğruluğunu haklı çıkarma” süreçleriyle ilgili
davranışları daha çok sergiledikleri ancak rol oynama ile tartışmaya teşvik etme ve
argümantasyon sürecini yansıtmaya yönelik herhangi bir davranışta bulunmadıkları
sonucuna ulaşılmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
2007 Yılı 9. Sınıf Kimya Öğretim Programındaki
Yapılandırmacılığa Dayalı Öğelerin Öğretmenler Tarafından
Algılanışı ve Uygulanışı
M. Diyaddin YAŞAR1 ve Mustafa SÖZBİLİR2
1) Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Kilis, Türkiye 2) Atatürk Üniversitesi, Erzurum, Türkiye
Özet
Bu çalışmada, 2007 yılında geliştirilen ve 2008 yılından itibaren yürürlükte olan
9.sınıf kimya öğretim programında öne çıkarılan yapılandırmacılığa dayalı öğelerin
Erzurum ili merkezi örnekleminde incelenen kimya öğretmenleri tarafından nasıl
algılandığı ve uygulamaya yansıtıldığının incelenmesi amaçlanmıştır. Böylece,
amaçlanan (intented) kimya öğretim programı ile öğretmenler tarafından algılanan
(perceived) ve gözlemlenen/uygulanan (observed) kimya öğretim programı arasındaki
uyum belirlenerek bir değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır.
Araştırmada nitel bir yöntem olan değerlendirici durum çalışması (evaluative case
study) yöntemi kullanılmıştır. Erzurum il merkezinde uygun örnekleme yöntemi ile
seçilmiş 23 kimya öğretmeni ile yüz yüze görüşülmüş ve bu öğretmenlerden 5 tanesinin
de dersleri 68 saat süreyle gözlenmiştir. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar
tarafından geliştirilen yarı-yapılandırılmış “Öğretmen Görüşme Formu (ÖGF)” ve “Kimya
Dersi Yapılandırmacı Ortam Gözlem Formu (KDYOGF)” kullanılmıştır. Gözlem ve
görüşmelerden elde edilen verilere içerik analizi yapılmıştır.
Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, kimya öğretim programında öne
çıkarılan yapılandırmacılığa dayalı öğelerin kimya öğretmenleri tarafından yeterli
düzeyde algılanamadığı ve bu öğelerin geleneksel bir anlayışla uygulamaya
yansıtılmaya çalışıldığı saptanmıştır. Sonuçta amaçlanan kimya öğretim programı ile
öğretmenler tarafından algılanan ve gözlemlenen (uygulanan) kimya öğretim programı
arasında ciddi bir uyumsuzluk tespit edilmiştir. Öte yandan kimya öğretim programının
uygulanmasında yapılandırmacı anlayış yerine daha çok geleneksel anlayışın hâkim
olduğu belirlenmiştir. Bunun sebebi olarak amaçlanan kimya öğretim programındaki
yapılandırmacılığa dayalı öğelerin öğretmenler tarafından yeterli düzeyde
algılanamaması veya kısmen algılanmasının temel faktörlerden biri olduğu
düşünülmektedir. Kimya öğretim programının etkili bir şekilde uygulanabilmesi için
öncelikle öğretmenler tarafından uygun, yeterli ve doğru bir şekilde anlaşılması ya da
algılanması ve aynı zamanda da eğitim sistemi, sınav sistemi ve fiziki şartlar vb. diğer
öğelerin de buna paralel olarak düzenlenmesinin gerektiği söylenebilir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Ortaokul Fen ve Teknoloji Derslerinde Bazı Kimyasal
Kavramların Anlaşılma Düzeylerinin Tesbiti
İlhami CEYHUN1, Arife SOYLU1 ve Zafer KARAGÖLGE1
1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, ortaokul öğrencileri tarafından Fen ve Teknoloji
derslerindeki bazı kimyasal kavramların anlaşılma düzeylerini tespit etmektir. Öğretim yılı
içinde Bingöl ilinde yer alan ortaokullarda 862 öğrenci bu çalışmaya katılmıştır.
Araştırmada veri toplama aracı olarak iki bölümden oluşan bir test kullanılmıştır.
Hazırlanan test, ön test ve son test olarak uygulanmıştır. Ayrıca, daha fazla veri almak
test sonuçlarını desteklemek için için randam usulü seçilen 60 öğrenci ile yarı
yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Sınıflar arası karşılaştırmalar yapılmış ve ortaya
çıkan farklılıkların nedenleri araştırılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 16,0 paket
programıyla değerlendirilmiştir. Sınıf başarıların karşılaştırılması sonucunda sınıf
seviyeleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı anlaşılmıştır. Fakat kız öğrenciler, son
testte erkek öğrencilere göre daha başarılı olduğu tespit edilmiştir. Yarı yapılandırılmış
görüşmeler de araştırma bulgularını desteklemiştir.
Sonuçta, öğrencilerin bir kısmının konuyu iyi kavramasına karşılık bazılarının
anlamlı bir şekilde kavrayamadıkları, zihinlerinde ilişkilendiremedikleri tespit edilmiştir.
Elde edilen sonuçlara dayalı olarak bazı önerilerde bulunulmuştur.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Fen ve Teknoloji Öğretimi Dersinde Öğrenme Amaçlı Yazma
Aktivitesi Olarak Mektup Yazma Etkinliğinin Incelenmesi
Yakup DOĞAN1, Nail İLHAN1, Mustafa ÖZDEN2
1) Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Kilis / TÜRKİYE
2) Adıyaman Üniversitesi, Adıyaman / TÜRKİYE
Özet
Öğrenme amaçlı yazma aktiviteleri fen derslerinde öğrencilerin zihinsel
süreçlerinin gelişmesine katkı sağlayan önemli bir öğretim aktivitesidir. Ayrıca öğrenme
amaçlı yazma etkinlikleri öğrencilerin daha iyi iletişim kuran bireyler olmaları için onlara
yardımcı olmakta, çeşitli akademik disiplinler ve uzmanlık alanlarında gerekli görülen
yazma türlerine daha fazla alışmalarını sağlamaktadır. Yazma etkinliği, öğrencilerin kritik
düşünmelerine ve yeni bilgi dağarcığı oluşturmalarına yardımcı olmaktadır (Klein, 1999).
Günel, Uzoğlu ve Büyükkasap (2009), öğrenme amaçlı yazma aktivitesinde;
yazma konusu, yazma türü, yazma amacı, yazma muhatabı ve metin üretim metodu
olmak üzere beş bileşenin olduğunu belirtmişlerdir. Doğan ve Çavuş (2008) tarafından
yapılan bir çalışmada, yazma etkinliği uygulaması yapan öğrencilerin bilgiyi özetlemeyi;
bilimsel düşünceleri kendi cümleleriyle ifade ederek sıralamayı ve bir konudaki ana
düşünceleri ilişkilendirmeyi öğrendikleri ifade edilmiştir.
Bu çalışmanın amacı, fen ve teknoloji öğretimi dersinde öğrenme amaçlı yazma
aktivitesi olarak mektup yazma etkinliğinin öğretmen adaylarının görüşlerine göre
incelenmesidir. Bu amaçla öğretmen adaylarının görüşlerini ortaya çıkarmak için nitel bir
araştırma yapılmıştır. Sınıf öğretmenliği üçüncü sınıfta okuyan öğretmen adaylarına 2
haftalık uygulama yapılmıştır. Bu uygulamalarda öğretmen adaylarından öğrenci
velilerine yönelik olarak “yapılandırmacılık” ve “bilimsel süreç becerilerine” ilişkin iki tane
bilgilendirici mektup yazmaları istenmiştir. Araştırmanın uygulamasına, Kilis 7 Aralık
Üniversitesi Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi sınıf öğretmenliğinde okuyan 120 üçüncü
sınıf (normal ve ikinci öğretim) öğrencisi katılmıştır. Araştırmada veriler, öğretmen
adaylarına Fen ve Teknoloji Öğretimi dersi kapsamında yaptıkları yazma aktiviteleri
konusunda görüşlerini açıklamaları istenen açık uçlu bir soruya verdiği yanıtlar
kullanılarak toplanmıştır. Öğretmen adaylarının cevapları içerik analizi yapılarak
çözümlenmiş, verilerin yüzde ve frekans değerleri hesaplanmıştır. Verilerin analiz
edilmesi sonucu öğretmen adaylarının görüşlerinin; öğrenme amaçlı yazma
aktivitelerinin öncelikle kendi alan bilgilerini geliştirdiği, öğretim teknikleri açısından bir
çeşitlilik sağladığı, pedagojik formasyonlarına katkı sağladığı, öğretim sürecini daha
yararlı kıldığı ve öğretim sürecine aile katılımını sağladığı şeklindeki olumlu alt
başlıklarda toplandığı ortaya çıkmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
İlköğretim 8. Sınıf Öğrencilerinin Geri Dönüşüm ile İlgili
Farkındalıkları ve Geri Dönüşüm Uygulamaları
Gamze DOLU1 ve Banu TEMİZ1
1)
Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE
Özet
İnsanoğlunun doğadaki kaynakları bilinçsizce tüketmesi ve çevreye verdiği zararlı
atıkların oluşumuyla meydana gelen çevresel sorunlar, günümüzde fark edilmeye
başlanmıştır. Bu sorunları önlemek amacıyla yapılan çalışmalar sonucunda, öğrencilerde
çevresel sorunlara farkındalık yaratmak ve geliştirmek adına çevre ile ilgili güncel
konular Fen ve Teknoloji ders kitaplarında geniş yer bulmaya başlamıştır. Geri
dönüşümde, Fen ve Teknoloji ders kitaplarında yer alan ve mutlaka incelenmesi gereken
önemli konulardan bir tanesidir. İlköğretim öğrencilerinin geri dönüşüm konusundaki
farkındalıklarını belirlemek ve geri dönüşüm adına okulda ve ailede neler yaptıklarını
araştırmaktır. Bu araştırma, 2012-2013 öğretim yılında, Balıkesir merkez de yer alan iki
ilköğretim okulunun 8. sınıfında öğrenim gören 200 öğrenciyle gerçekleştirilmiştir.
Çalışmada, veri toplama aracı olarak 3 adet açık uçlu sorudan oluşan bir ölçme aracı
geliştirilmiştir. İlk sorunun amacı; öğrencilerin geri dönüşüm kavramı hakkında bilgi
sahibi olup olmadıklarını ortaya çıkarmaktır. İkinci sorudaki amaç; öğrencilerin okul
ortamında geri dönüşümle ilgili yaptıkları çalışmaları incelemektir. Üçüncü sorunun
amacı ise; öğrencilerin geri dönüşüm adına aileleriyle birlikte neler yaptıklarını
araştırmaktır. Öğrencilerin teste verdikleri cevaplar için içerik analizi yapılmıştır.
Öğrencilerin test sorularına verdikleri cevaplar incelendiğinde; 1. soru için ‘tekrar
kullanma’, ‘tasarruf etme’, ‘işleme’, ‘çevreyi, doğayı koruma’ ve ‘malzemeler’ kategorileri,
2. ve 3. soru için ‘sınıflandırarak toplama’, ‘eski kitapları değerlendirme’, ‘atıkları
değerlendirme’ ve ‘faaliyet yok’ kategorileri oluşturulmuştur.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmen Adaylarının Bilimsel Tartışma Seviyelerinin
İncelenmesi
Nilgün DEMİRCİ1, Ziya KILIÇ2 ve Ömer GEBAN1
1) Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
2) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Bilimsel tartışma yöntemi, bilim insanlarının izledikleri yolu temel alarak, araştırıcı
sorgulayıcı bir bakış açısı geliştirmeye olanak sağlaması ve bu sayede bilimsel bilginin
kazanılmasında oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmanın amacı kimya öğretmen
adaylarının fen sınıflarındaki bilimsel tartışma etkinliklerine nicel ve nitel katkılarının ve
süreç boyunca bilimsel tartışma seviyelerinin incelenmesidir. Çalışmada kullanılan
veriler, bilimsel tartışma etkinliklerinden elde edilen yazılı dokümanlar, bilimsel tartışma
etkinlikleri sırasındaki video kayıtları ve yarı yapılandırılmış görüşmelerdir. 27 kimya
öğretmen adayının yer aldığı bu çalışma yaklaşık 10 hafta sürmüştür. Bilimsel tartışma
etkinlikleri 6 farklı genel kimya konusunu kapsayacak şekilde ders kitapları, çeşitli
yardımcı materyaller ve dersi yürüten öğretim görevlisinin katkıları ile hazırlanmıştır.
Elde edilen veriler sınıflandırılmak üzere iki araştırmacı tarafından birbiriden bağımsız
analiz edilerek kodlanmış ve karşılaştırılmıştır. Çalışmanın güvenirliği için araştırmacılar
arası tutarlık hesaplanarak Kendall’ın uyum katsayısı 0,80 olarak hesaplanmıştır.
Bilimsel tartışma analizleri, Toulmin’in bilimsel tartışma modeli esas alınarak, 5 ana
bileşenin (veri, iddia, gerekçe, destek ve çürütme) bilimsel tartışma içerisindeki bulunup
bulunmadığı ve buna karşılık gelen 6 tartışma seviyesi (Seviye 0, Seviye 1, Seviye 2,
Seviye 3, Seviye 4 ve Seviye 5) altında incelenerek nitel ve nicel olarak
gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda kimya öğretmen adaylarının bilimsel tartışma
seviyelerinin süreç boyunca geliştiği ve daha kaliteli tartışmalar gerçekleştirdikleri
saptanmıştır. Bilimsel tartışma etkinlikleri süresince, ilk üç etkinlik ve son üç etkinliğin
tartışma analizleri karşılaştırıldığında, kimya öğretmen adaylarının hiç bir veri içermeyen
yahut yalnızca iddia içeren 0. Seviye ve 1.Seviye tartışmalarının azaldığı (%16-%5),
bunun yanı sıra ikiden fazla bileşen içeren kaliteli tartışmaların yer aldığı 3. Seviye (%16-
%24) ve 4. Seviye (%4-%11) tartışmalarının arttığı saptanmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin “Metallerin Elektrik
İletkenliği” Konusundaki Kavram Yanılgıları
Abdullah AYDIN1 ve Hülya ÖZTÜRK1
1) Ahi Evran Üniversitesi, Kırşehir / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmada, Ahi Evran Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Fen Bilgisi Öğretmenliği
programı dördüncü sınıf öğrencilerinde “metallerin elektrik iletkenliği” konusuna yönelik
bazı kavramlar ile ilgili kavram yanılgıları belirlenmiştir. Çalışmanın örneklemini Fen
Bilgisi Öğretmenliği programı dördüncü sınıflarında okuyan 67 öğrenci oluşturmuştur. Bu
öğrencilerin “metallerin elektrik iletkenliği” konusuna yönelik olası kavram yanılgılarını
tespit etmek amacıyla; açık uçlu anket sorusu veri toplama aracı olarak hazırlanmıştır.
Bu sorunun geçerliliği fizik alan ve kimya alan eğitimi uzmanlarınca incelenerek
sağlanmıştır. Bu çalışmada, örnek olay (özel durum) yaklaşımı kullanılmıştır. Araştırma
2012-2013 eğitim-öğretim yılının bahar döneminin sonunda ders saatinde uygulanmıştır.
Öğrenciler tarafından soruya verilen cevapların analizinde bilimsel cevapları içeren bir
cevap anahtarı hazırlanmıştır. Bu cevap anahtarına göre öğrencilerin soruya verdikleri
cevaplar fizik alan ve kimya alan eğitimi uzmanlarınca analiz edilmiştir. Örneklemin soru
bazında cevaplarının incelenmesinde yüzde ve frekanslardan faydalanılmıştır. Kısaca,
elde edilen veriler hem nitel hem de nicel olarak analiz edilmiştir. Yapılan analiz
sonucunda; Elektriği telde enerjinin taşıdığını düşünüyorum (%7,46), elektriğin
titreşimlerle taşındığını düşünüyorum (% 32,80), elektriğin kablo-tel ile taşındığını
düşünüyorum (%8,96), elektriğin taneciklerle taşındığını düşünüyorum (%1,49),
elektriğin” + ve – “yükler sayesinde taşındığını düşünüyorum (%2,99), elektriğin domino
taşları gibi taşındığını düşünüyorum (% 2,99), elektriğin öteleme hareketi ile taşındığını
düşünüyorum (% 2,99), elektriğin küçük top gibi taşındığını düşünüyorum (% 1,49),
şeklinde kavram yanılgıları tespit edilmiştir.
Bu yanılgıları ortadan kaldırmak için fen eğitimcilerinin kavram yanılgılarının
tespiti konusunda duyarlı olmaları, yukarda belirtilen yanılgılardan haberdar olmaları ve
bu yanılgıları giderici yönde eğitim vermeleri önerilebilir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Öğrenme Nesnelerinin Sorgulama-Temelli Kimya Eğitimine
Uyarlanması: Faz Diyagramları
Murat KAHVECİ
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale / TÜRKİYE
Özet
Faz diyagramları üzerine öğrencilerin kavram bilgisi, hem ölçek geliştirme hem de
kavramsal öğrenme perspektifi ile diğer bir çalışmada UKEK 2013 Kongresine
sunulmuştur. Faz diyagramlarının kavramsal öğrenme açısından incelenmesi çalışma
sonuçlarına dayanarak; öğrencilerin faz diyagramlarını kavramsal öğrenmelerine
yardımcı olmak amacı ile günümüz eğitim teknoloji çözümlerinden faydalanılması
düşünülmüştür. Bu sunumda, öğrenme nesnelerinin kimya eğitimine uyarlanması ve
öğrenme nesnelerinin sorgulama-temelli kimya eğitimini destekler mahiyette
hazırlanması modeli ele alınacaktır. Adım adım teknoloji geliştirme safhaları
gösterilecek; program gereksinimleri pratikte uygulanabilecek tarzda paylaşılacaktır.
Öğrenme nesnelerinin planlanması, dayandığı prensipler ve sorgulama-temelli öğrenme
modeline entegrasyonu, taksonomiler ve öğrenme kuramları bağlamında irdelenecektir.
Faz diyagramları konusunu öğreten bir öğrenme nesneleri modülü sunularak; pedagojik
temelleri öğrenci-sistem, öğrenci-içerik, ve öğrenci-öğretmen etkileşim potansiyelleri
açısından ele alınacaktır. Bu sayede, özünde öğrencinin eğitim teknolojisi desteği ile
sorgulama-temelli modele uygun kendi kendine öğrenebileceği bir sistemin üretilmesi ve
bireysel öğrenimin en üst düzeyde yönetilebilmesi (otomasyon ile seviye tespiti ve içerik
üretilmesi gibi) sağlanmış olacaktır. Günümüzde öğrenme nesneleri interaktif öğrenmeyi
destekleyen en son gelişmeleri içeren çerçeveler olarak gelişmektedir. Literatürde
öğrenme nesnelerinin geliştirilmesi ve fizikokimya gibi ileri düzey teorik ve soyut bilgilerin
bireysel ölçekte öğretilmesi çalışmaları oldukça kısıtlıdır. Bu nedenle bu çalışma kimya
eğitimi literatüründe yer alabilecek önemli bir potansiyeli içermektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmen Adaylarının Maddenin Tanecikli Yapısını
Anlama Düzeylerinin Modellerin Doğasını Anlamaları Üzerine
Etkisinin Model-Tabanlı Öğrenme Ortamında İncelenmesi
Emine ADADAN
Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul, TÜRKİYE
Özet
Bu çalışma, model-tabanlı öğrenme ortamında hizmet-öncesi kimya öğretmen
adaylarının maddenin tanecikli yapısını ve bilimsel modellerin doğasını anlamalarındaki
değişimi incelemektedir. Çalışma ayrıca, model-tabanlı öğrenme ortamı öncesinde
öğretmen adaylarının maddenin tanecikli yapısını anlama düzeylerinin, onların model-
tabanlı öğrenme-öğretme süreci öncesi ve sonrasındaki bilimsel modellerle ilgili
anlamalarını nasıl etkilediğini araştırmaktadır.
Bu çalışma yarı-deneysel olarak tasarlanmış olup öntest-sontest karşılaştırmalı
grup deseni kullanılmıştır. Çalışma kimya öğretmenliği programı 3. sınıf öğrencilerinin
almış olduğu "Kimya Eğitimi Laboratuvar Uygulamaları" dersinde toplam 45 öğrenciyle
gerçekleştirilmiştir. Veri toplama araçları; açık uçlu sorular içeren "Maddenin Tanecikli
Yapısı-Tanı Soruları (MTY-TS)" ölçek ve öğrencilerin modellerin doğası hakkındaki
görüşlerini tespit etmek amacıyla hazırlanmış likert-tip anketten oluşmaktadır.
Çalışmanın bir parçası olarak, katılımcıların tümü 12 ders saati süren maddenin tanecikli
yapısı üzerine model-tabanlı öğrenme sürecini tamamlamıştır. Öğrencilerin herbir
ölçekten elde edilen toplam puanları eşleştirilmiş örneklem t-testi kullanılarak, öntesten
sonteste maddenin tanecikli yapısını ve modellerin doğasını anlamalarında değişiklik
olup olmadığı test edilmiştir. Ayrıca, öğrencilerin ön-MTY-TS ölçeğinden aldıkları puanlar
sıralanmış ve katılımcı grubun medyan puanı bulunmuştur. Medyan puanı ve altındaki
öğrenciler "Alt-MTY Grubu", medyan puanının üzerindeki öğrenciler "Üst-MTY Grubu"
oluşturmuştur. Daha sonra bu grupların ön ve son-testlerdeki modellerin doğasını
anlama puanlarının ortalamaları bağımsız örneklem t-testi kullanılarak karşılaştırılmıştır.
Yapılan t-test bulguları öğretmen adaylarının maddenin tanecikli yapısını ve
modellerin doğasını anlamalarının model-tabanlı öğrenme ortamında değişerek, bilimsel
anlamaya doğru ilerlediğini göstermiştir. Model-tabanlı öğrenme öncesi, alt-MTY grubu
ve üst-MTY grubu arasında modellerin doğasını anlamaları bakımından istatiksel bir
farklılık gözlenmezken, model-tabanlı öğrenme sonrası alt-MTY ve üst-MTY grupları
arasında modellerin doğasını anlamaları bakımından istatistiksel anlamlı fark
bulunmuştur. Üst-MTY grubunun modellerin doğasını anlamalarının, alt-MTY grubuna
göre, daha ileri düzeyde olduğu saptanmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
9. Sınıf Öğrencilerinin Fiziksel Değişme ve Kimyasal Değişme
Konularını Anlamalarında ve Gösterimlerinde Animasyonların ve
Süreç Aşamalı Resimlerin Kullanılmasının Karşılaştırılması
İlkay Buket ATAÇ ÖZDEMİR1 ve Filiz KABAPINAR1
1) Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE
Özet
Kimya Eğitimi alanında yapılan araştırmalar öğrencilerin fiziksel değişme ve
kimyasal değişme kavramlarını ayırt etmede zorlandıklarını göstermektedir (Taber,
2002). Ben – Zvi, Eylon ve Silberstein (1987) öğrencilerin kimyasal değişimi anlamada
yaşadıkları zorluklara işaret etmişler, bu kavramın anlaşılmasında kimyasal tepkimelerde
mikroskobik düzeydeki etkileşimlerin anlaşılmasının önemini vurgulamışlardır.
Animasyonlar kimya ile ilintili kavramların gözlenebilir (makroskopik), moleküler ve
sembolik düzeyleri arasında geçiş yapabilmeyi desteklemekte ve öğrencilerin moleküler
düzeyde olan etkileşimleri gözlerinde canlandırmalarını sağlamaktadır. Moleküler
düzeydeki dinamik etkileşimler, kimyasal süreçteki değişimi tanımlayan kronolojik olarak
sıralanmış statik görseller serisinden oluşan süreç aşamalı resimler ile de sunulabilir. Bu
çalışmada, animasyonlar ile süreç aşamalı resimlerin öğrencilerin fiziksel ve kimyasal
tepkimeleri anlamalarına etkilerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.
Burada yer alan gruplardan birine hal değişimleri, kimyasal değişme ve çözünme
kavramları ile ilgili animasyonlar içeren bir öğretim uygulanmıştır, diğer grupta aynı
konular süreç aşamalı resimler kullanılarak öğretilmiştir. Her iki öğretimin etkisini ölçmek
için İstanbul’da bulunan bir Anadolu Lisesi’nde iki farklı sınıfta okumakta olan 9. sınıf
öğrencilerinden oluşan 50 öğrencinin katılımı ile ön deneysel araştırma deseni (öntest –
sontest deseni) kullanılarak ölçüm yapılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak
kullanılan ölçek makroskopik, moleküler ve sembolik gösterimleri içeren açık uçlu
sorulardan oluşmaktadır. Verilerin değerlendirilmesinde ilişkisiz örneklemler için t-test
analizi kullanılmıştır. Öğrencilerin ölçekteki sorulara vermiş oldukları yanıtların içerik
analizi yapılarak düşünme biçimleri ortaya çıkarılmıştır. Sonuçlar, her iki öğretimin
öğrencilerin moleküler düzeyi anlamalarına ve tanecikler arasındaki etkileşimleri
göstermelerine etkisi olduğunu göstermektedir. Animasyonların kullanılamadığı
durumlarda süreç aşamalı resimler uygun bir öğretim aracı olarak önerilmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Doğru Bilgiye Ulaşma Üzerine Bir Araştırma; Sorgulama Temelli
Öğrenmenin Hayatımızdaki Yeri ve Önemi
Şule AYCAN1 ve Zeynep Kübra ARSLAN1
1) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla / TÜRKİYE
Özet
Araştıran, sorgulayan bireyler yetiştirmek, bilgiye körü körüne inanma yerine,
doğruluğunu ispat yönünde ilerleyen bir yaşam biçimi, hayat felsefesi oluşturmak ileri
toplumların hedeflerindendir.
Bu çalışmanın amacı; öğretmen adaylarının hazır işlenmiş kuru gıdalar, içme suyu,
kozmetikler gibi ürünlerin ambalajlarında yazan analiz sonuçlarına inanç düzeylerinin
saptanmasıdır.
Çalışmanın evrenini Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi (MSKÜ)
Fen bilgisi Öğretmenliği Programında öğrenim görmekte olan 2. ve 4. sınıf öğrencileri ile
yüksek lisans öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklemi ise MSKÜ Eğitim Fakültesi Fen
bilgisi Öğretmenliği Programında öğrenim görmekte olan ikinci (10) ve dördüncü (17)
sınıf öğrencileri ile aynı programın yüksek lisans (4) öğrencileri olmak üzere toplamda 31
öğretmen adayıdır.
Araştırma yöntemi olarak yarı deneysel desen seçilmiş olup, deneyler
katılımcılara gösteri şeklinde sunulmuştur. Araştırmada; öğrencilere konu ile ilgili ön test
ve son test uygulanmış olup verileri SPSS 20.0 paket programından yararlanılarak
betimsel istatistik sonuçlar elde edilmiştir. Ön test verilerine göre MSKÜ Eğitim Fakültesi
Fen Bilgisi Öğretmenliği Programında ikinci sınıf ikinci dönem seçmeli ders olarak verilen
“Tüketici Kimyası” dersini alan öğrencilerin tükettikleri ürünleri alırken genellikle etiketine
özellikle de son kullanma tarihine baktıkları saptanmıştır. Bir kısım öğretmen adayı,
içeriğinde zararlı madde bulunsa bile bunun etikete yazılmadığına inanmaktadır.
Çalışmanın katılımcıları, özellikle gıda ürünlerinde etiketlerin ürünün içeriğini eksik veya
yanlış yansıttığını düşünmektedir.
Çalışmada kullanılan gösteri deneyinin analiz sonuçları, laboratuvar ortamında
aletli ve klasik analiz yöntemleriyle test edilmiştir. Uygulamalar sonunda ambalaj
üzerindeki bazı bilgilerin deney sonuçları ile tutarlı olmaması, çalışmanın örneklemini
oluşturan öğretmen adaylarının gündelik hayatta karşılaştıkları birçok ürün yelpazesine
karşı bilinçlenmesinde önemli katkı sağlamıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Sorgulamaya Dayalı Öğretime Uygun Düzenlenmiş
Laboratuar Deneyi
Aydın KIZILASLAN1, Nurtaç CANPOLAT1 ve Mustafa SÖZBİLİR1
1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum/ Türkiye
Özet
SDÖ öğrenci sorgulama becerilerini üst seviyeye çıkaran ve öğrencinin bir bilim
adamı bakış açısıyla sorunlara yaklaşmasını sağlayan bir yöntemdir. SDÖ’ de
öğrencilerin araştırma sorusu geliştirip ya da geliştirilen araştırma sorusu üzerinden
hipotez kurarak, verileri toplayarak, elde ettiği verilerin analizinden bir sonuca ulaşması
veya yaklaşması beklenmektedir. Bu çalışmada SDÖ yöntemine uygun olarak
hazırlanan laboratuvar etkinliği sonunda öğrencilerin SDÖ yöntemine dair görüşleri
analiz edilmiştir. Bu amaçla SDÖ’ ye uygun olarak bir laboratuvar etkinliği geliştirilmiş ve
SDÖ ve geleneksel yöntemle uygulanan laboratuvar deneyinin ardından öğrencilerin
SDÖ’ ye karşı yaklaşımları irdelenmiştir. Bu çalışma iki basamaktan oluşmaktadır. Birinci
basamak SDÖ’ ye uygun olarak bir deney tasarlanmıştır. Bu deney NaOH, Na2(CO3),
NaHCO3 ve bunların herhangi birinin karışımlarının seyreltik hidroklorik asit ile
titrasyonudur. İkinci basamak ise Analitik kimya laboratuvarı dersinde hazırlanan bu
deneysel aktivite sonunda öğrencilerin sorulamaya dayalı öğrenme yöntemine ilişkin
görüşleri araştırılmıştır. Bu amaçla bahar dönemi analitik kimya dersini alan kimya
eğitimi öğrencilerinin daha önce geleneksel laboratuvar yöntemi olarak bilinen
“cookbook” yöntemini göz önünde bulundurarak sorgulamaya-dayalı laboratuvara
yöntemine karşı görüşlerinde ne tür bir değişiklik olduğunu irdelemek adına yarı
yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir.
Sonuç olarak sorgulamaya-dayalı laboratuvar etkinliğinin öğrencilerin bilimsel
süreç becerilerinin gelişmesine ve ayrıca fen bilimine karşı yaklaşımlarında -kendilerini
bilim adamı gibi probleme cevap aradıklarını hissettiklerinden dolayı- önemli bir değişiklik
olduğu gözlenmiştir. Bu süreç içerisinde en göze çarpan sonuç ise öğrencilerin bütün
laboratuvar etkinliklerinin bu şekilde tasarlanmasını istemeleridir. Ayrıca SDÖ yönteminin
etkili olabilmesi açısından hazırlanan deneysel etkinliklerinin fazla uzun olmamasına
özen gösterilmesi gerekmektedir. Çünkü öğrencilerinin süreç boyunca motive
olabilmeleri açısından ve sonucu bulmaya yönelik olan heyecanlarının üst seviyede
olabilmesi açısından deney sürelerinin kısa tutulmasına özen gösterilmelidir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Fiziksel ve Kimyasal Değişimi
Anlama Biçimleri
Filiz KABAPINAR1 ve Candan CENGİZ2
1) Marmara Üniversitesi, İatanbul / TÜRKİYE
2) Sakarya Üniversitesi, Sakarya / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, fen bilgisi öğretmen adaylarının fiziksel ve kimyasal
değişim kavramlarını nasıl algıladıkları, değişimin türüne nasıl karar verdikleri ve
kimyasal bağları kavramsal bir model olarak kullanıp kullanamadıklarını belirlemektir.
Araştırmada, fen bilgisi öğretmen adaylarına gündelik yaşamlarında sıkça karşılaştıkları
bazı olaylar sunulmuş, bu olayların geçirdiği değişimi fiziksel ya da kimyasal olarak
sınıflandırmaları ve değişmeye neden olan bu olayların nasıl gerçekleştiğini maddenin
yapısında bulunan kimyasal bağlar ile açıklamaları istenmiştir. Çalışmada nicel araştırma
desenlerinden tarama modeli kullanılmakla birlikte, veri toplama aracı olarak öğrencilerin
sahip olduğu düşünce biçimlerini ve nedenlerini ortaya çıkarabilecek kavramsal açık uçlu
sondaj sorularından oluşan bir anket kullanılmıştır. Ayrıca, fen bilgisi öğretmen
adaylarının yazılı yanıtlarının anlaşılmadığı durumlarda yanıtlara ilişkin görüşmeler de
yapılmıştır. Bilgi öznel olduğuna ve bireyler arasında farklılık gösterdiğine göre,
araştırmada yer alan örneklem - nicel anlamda evreni temsil eder biçimde seçilmiş dahi
olsa- evrene genellenemez. Bu çerçevede, araştırmada nicel araştırmalarda olduğu
şekliyle bir evren ve örneklem tayinine gidilmemiştir. Bununla birlikte, Sakarya
Üniversitesi İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalı’nda farklı öğretim
türlerinde öğrenim gören öğrencilerin düşünce biçimlerini örneklemesi bakımından,
üçüncü ve son sınıf (n=2) fen bilgisi öğretmen adayları, araştırmanın örneklemini
(n=114) oluşturmuştur. Ölçek sorularından elde edilen verilerin analizinde kategorileme
sistemi önceden belli olmayan analiz yöntemi kullanılmıştır (Driver ve Erickson, 1983).
Analiz sonuçları, fen bilgisi öğretmen adaylarının değişimin türüne karar vermek için
çoğunlukla geri dönüşümlülük kavramını ya da maddenin özelliğindeki değişimi
kullanmıştır. Soruda sunulan olaydaki değişimi maddenin kimyasal bağlarındaki değişim
ile açıklamaları istendiğinde fen bilgisi öğretmen adaylarının bazı değişimleri kimyasal
bağlar ile açıklayabildiği (örneğin, kaynamakta olan sudaki değişim) ancak bazı
değişimleri (örneğin, oksijenin suda çözünmesi) açıklamakta kimyasal bağları kavramsal
bir model olarak kullanmakta başarısız oldukları belirlenmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmen Adaylarının Farklı Sunum Türleri Arasında
Geçiş Yapabilme Düzeyi
Bilge ORBAY1, Bülent PEKDAĞ1 ve Nursen AZİZOĞLU1
1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE
Özet
Mevcut çalışma ile kimya öğretmen adaylarının (i) farklı bilgi sunum türleri (tablo,
şekil, grafik, sembolik gösterim, vb.) arasında geçiş yapabilme düzeyi ve (ii) farklı sunum
türleri arasında geçiş yapabilme başarı puanları ile sınıf seviyeleri arasındaki ilişki tespit
edilmek istenmiştir. Araştırma, Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Kimya
Öğretmenliği 1., 2., 3., 4. ve 5. sınıfında öğrenim gören toplam 125 öğrenci ile
yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafında geliştirilen 4 seçenekli
20 çoktan seçmeli sorudan oluşan akademik başarı testi örneklemi oluşturan öğrencilere
uygulanmıştır. Akademik Başarı Testinin içeriği, üniversite 1. sınıf genel kimya dersi
kapsamında gazlar konusunda öğretilen bilgiler ile sınırlandırılmıştır. Genel kimya dersini
okutan ve kimya eğitimi alanında uzman 2 öğretim üyesinin görüşlerine başvurularak
testin geçerliliği sağlanmıştır. Testin Cronbach alpha güvenilirlik katsayısı 0,79 olarak
hesaplanmıştır. Veri analizinde hem betimsel hem de çıkarımsal istatistiksel çalışmalar
yapılmıştır. Elde edilen bulgular ışığında, kimya öğretmen adaylarının farklı bilgi sunum
türleri arasında geçiş yapabilme düzeyi testin genelinde orta seviyede (X=10,35)
bulunmuştur. Ayrıca, her bir farklı bilgi sunum türleri arasında geçiş yapabilme düzeyi de
orta seviyede olduğu tespit edilmiştir (elde edilen en düşük ve en yüksek ortalama
puanlar sırasıyla; X=1,55 ve X=2,37 dir). Öğrencilerin sözel ifade türünde verilen bilgileri
sembolik gösterim türünde bilgilere dönüştürmede en çok başarılı olduğu (öğrencilerin
%59,2’si), şekil türünde verilen bilgileri grafik türünde bilgilere dönüştürme ise en az
başarılı olduğu (öğrencilerin %38,8’i) gözlenmiştir. Diğer taraftan, kimya öğretmen
adaylarının farklı sunum türleri arasında geçiş yapabilme başarı puanları ile sınıf
seviyeleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir
[F(4,120)=5.554, p<.05].
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Öğretmen Adaylarının Teknoloji Destekli Bilimsel Araştırmaya
Yönelik Görüşleri
Muammer ÇALIK1, Ayşe AYTAR2 ve Tuğçe KOLAYLI3
1) Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon /TÜRKİYE
2) Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Rize / TÜRKİYE
3) MEB, İdil Yatılı Bölge Ortaokulu, Şırnak / TÜRKİYE
Özet
21. yüzyılın teknoloji çağı olmasından dolayı, Milli Eğitim Bakanlığının
gerçekleştirdiği FATİH gibi projelerle öğretmenlerin teknolojiyi derslerine adapte etmeleri
ve en üst düzeyde yararlanmaları beklenmektedir. Dolayısıyla, öğretmen adaylarına da
lisans eğitimleri sırasında Teknoloji Destekli Bilimsel Araştırma (TEDBA) yapabilme,
sorgulama, paylaşma ve iletişim kurma becerilerinin kazandırılması gerekmektedir. Bu
becerileri kazandırmak için 110K109 kodlu TÜBİTAK projesinde, TEDBA modeli ve
yenilikçi teknolojiler (Texas Instrument-84, Calculator Based Laboratory, Sensörler,
GPS, Logger Pro Yazılımı gibi) Çevre Kimyası dersinde kullanılarak tanıtılmış ve fen
öğretimine nasıl adapte edileceği örneklendirilmiştir. Aynı zamanda öğretmen
adaylarından da bu yenilikçi teknolojileri ve TEDBA modelini öğretmenlik uygulamasında
ve çevre kimyası projesi hazırlamada kullanmaları istenmiştir. Bu çalışmada öğretmen
adaylarının TEDBA modeline adapte olmada kendilerinin, arkadaşlarının ve dersi veren
öğretim üyesinin deneyimlerini nasıl yorumladıkları araştırılmıştır. Çalışma 2011-2012
eğitim-öğretim yılının bahar döneminde KTÜ Fatih Eğitim Fakültesinde Fen Bilgisi
Öğretmenliği programında öğrenim gören ve Çevre Kimyası seçmeli dersini alan 117
son sınıf öğretmen adayıyla yürütülmüştür. Bu öğretmen adayları arasından seçilen 15
öğretmen adayı (alt, orta ve üst düzeylerden 5’er öğretmen adayı) ile gerçekleştirilen yarı
yapılandırılmış mülakatlarla çalışmanın verileri elde edilmiştir. Çalışmada öğretmen
adaylarının büyük bir çoğunluğunun fen öğretiminde teknolojiyi kullanma konusunda
kendilerini yeterli gördükleri ve bilgisayar, sensör, telefon gibi teknolojik araçları
kullandıkları ortaya çıkmıştır. Bu durum, TEDBA modelinin, öğretmen adaylarının fen
öğretiminde teknolojiyi etkili şekilde kullanma konusunda kendilerini yeterli görmelerini
sağladığı şeklinde yorumlanabilir. Çalışmada da kullanıldığı gibi, yenilikçi teknolojik
aletlerin fen eğitiminde kullanımının artırılmasının, öğretmenlerin ve öğretmen
adaylarının teknolojiye entegrasyonlarını artıracağı ve hızlandıracağı düşünülmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Yaşantımızdaki Kimya Dersinde Öğrencilerin Kimyayı
Algılamaları: İlköğretim Matematik Öğretmenliği Öğrencileri
Örneği
Soner YAVUZ1 ve Cem BÜYÜKEKŞİ1
1) Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak / TÜRKİYE
Özet
Çalışma kapsamında 30 öğrenci ile 4-5 kişilik gruplar halinde uygulamalar
yürütmüştür. Öğrenciler “Yaşantımızdaki Kimya” dersi içeriğine uygun olarak günlük
yaşamda karşılaşılan kimyasal olaylar ile matematik ilişkisini kuran öğrenci projeleri
hazırlamışlardır. Bu projeler öğrenciler tarafından sınıf ortamında sunularak bilgi
paylaşımı yapılmıştır. Öğrencilerim günlük yaşamdaki kimyasal olayları algılamaları ve
bunun matematik bilimi ile ilişkisi hakkındaki fikirleri 5 öğrenci ile yapılan yarı
yapılandırılmış mülakatlar ile tespit edilmiştir.
Yapılan araştırma kapsamında hazırlanan öğrenci projeleri aşağıda sıralanmıştır;
i. Sabunun Gizemli Dünyası ve Geometri: Sabun köpüğünün temizleme özelliği ve
mükemmel küre şekline sahip olması - (Plateas yasaları)
ii. Örümcek Ağlarının Kimyasal Yapısı ve Arşimet Spirali: Örümcek ağının kimyasalları
ve Arşimet Spirali
iii. Metallerin Korozyonu–Stokiyometri ve Matematiksel Hesaplamalar: Kimyasal
reaksiyonlarda matematiksel işlemler ve kütlenin korunumu kanunu
iv. Altın Oran ve Kuazikristaller: Kristal tanımındaki değişikliler ve Fibonacci.
v. Kolloid Maddeler ve Doppler Etkisi
vi. Balın Kimyasal yapısı ve bal peteğinin geometrisi şeklindedir.
Öğrencilerle yapılan görüşmeler sonunda, projeler öncesinde kimyayı ile
matematiği yeterince ilişkilendirmedikleri ve kimyanın soyut bir ders olduğu yönünde bir
ön yargıya sahip oldukları belirlenmiştir. Ayrıca doğa olaylarının arkasında yatan
kimyasal gerçekleri keşfettikleri ve kimya dersine karşı olumlu tutum sahibi oldukları
sonucuna varılmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Bilgisayara Dayalı Tahmin-Gözlem-Açıklama (TGA) Etkinliği
Üzerine Bir Araştırma: Asitlerde Kuvvetlilik ve Konsantrasyon
Kavramları Örneği
Fatma YAMAN1 ve Alipaşa AYAS2
1) Bozok Üniversitesi, Yozgat / TÜRKİYE
2) Bilkent Üniversitesi, Ankara/ TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmada, lise öğrencilerinin asitlerde kuvvetlilik ve konsantrasyon
kavramlarına yönelik anlamalarının belirlenmesi ve geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç
doğrultusunda, bilgisayar ortamında bir Tahmin-Gözlem-Açıklama (TGA) etkinliği
geliştirilmiştir. Geliştirilen bu etkinlik Trabzon ilinde bir Anadolu lisesinin 2. sınıfında
öğrenim gören 12 öğrenciye uygulanmıştır. Uygulamada öğrenciler bireysel olarak
çalışmıştır. Öğrencilerden kendilerine verilen çalışma kağıtlarına tahminlerini, tahmin
sebeplerini, gözlemlerini, tahmin ve gözlemleri arasındaki farklılıkları yazmaları
istenmiştir. Etkinlik sonrasında çalışma kağıtları toplanarak analiz edilmiştir. Etkinliğin
Tahmin aşamasında, öğrencilerden konsantrasyonları farklı olan 4 asit çözeltisini (12M
HCl, 6M HCl, 17M CH3COOH, 6M CH3COOH) kuvvetliliklerine göre sıralamaları ve bu
çözeltilerin moleküler boyutta nasıl olabileceği ile ilgili tahmini çizimlerini kendilerine
verilen çalışma kağıtlarına yapmaları istenmiştir. Tahmin sebebi aşamasında, öğrenciler
tahminlerini gerekçeleriyle birlikte yazmıştır. Gözlem aşamasında ise, öğrencilerin bu asit
çözeltilerinin makro boyuttan mikro boyuta nasıl değiştiğini gösteren animasyonu
izlenmeleri sağlanmış, onlardan gözlediklerini not etmeleri ve gerekli çizimleri yapmaları
istenmiştir. En son aşama olan Açıklama aşamasında ise öğrencilerden tahminleri ile
gözlemleri arasında herhangi bir farklılık olup olmadığını gerekçeleriyle birlikte yazmaları
istenmiştir.
Çalışmanın tahmin ve tahmin sebebi basamaklarından elde edilen bulgular,
öğrenciler için çizim yapmanın zor olduğunu ve öğrencilerin tahminlerinin gerekçelerini
yazmakta zorlandıklarını göstermiştir. Buna karşın, gözlem ve açıklama
basamaklarından elde edilen bulgular ise, öğrencilere uygun fırsatlar tanındığında
tahminleri ve gözlemleri arasındaki farklılıkları yeniden yapılandırabileceklerini
göstermektedir. Buradan, bilgisayara dayalı TGA etkinliklerinin öğrencilerin hem
kavramsal anlamalarını belirlemede hem de anlamalarını geliştirmede etkili olduğu
sonucuna varılmıştır. Bu sonuç, benzer etkinliklerin kimyadaki farklı konular içinde
geliştirilip denenmesinin gerektiğini göstermektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Araştırmaya Dayalı Bilim Eğitimi Ile Ilgili Profesyonel Gelişim
Programı ve Programın Öğrenci Başarısına Etkisi:
Bir AB Projesi Çalışması
Yalçın YALAKI1, Gültekin ÇAKMAKÇI1, Derya YAHŞI2, Betül ŞEN2, Ayşe GÜREL2
Gamze YÜKSEL2 ve İpek İNCE2
1) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
2) Arı Okulları, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışma, Avrupa Birliği Yedinci Çerçeve Programı (FP7) kapsamında
desteklenen ve Türkiye dâhil 12 ülkenin katıldığı “Strategies for Assessment of Inquiry
Learning in Science (SAILS)” adlı proje kapsamında yapılmıştır. Proje, fen
öğretmenlerine yönelik olarak araştırmaya dayalı bilim eğitimi (Inquiry Based Science
Education) ve biçimlendirici değerlendirme (Formative Assessment) alanlarında
profesyonel gelişim sağlamayı ve uygulamaya yönelik eğitim paketleri ve etkinlik
örnekleri geliştirmeyi ve bunların kullanımını yaygınlaştırmayı amaçlamaktadır.
Proje kapsamında 2012-2013 akademik yılında, Ankara’da bir ilköğretim
okulunda üç fen ve teknoloji öğretmeni ve 122 beşinci sınıf öğrencisinin (58 kız, 64
erkek) katıldığı bir çalışma yürütülmüştür. Bu çalışmada 41 öğrenciyle (15 kız, 26 erkek)
seçmeli olarak aldıkları Bilim Uygulamaları dersinde araştırmaya dayalı bilim eğitimi
etkinlikleri ve biçimlendirici değerlendirme uygulamaları yapılmıştır. Bilim Uygulamaları
dersini seçmeli olarak alan öğrenciler, aynı öğretmenlerden ayrıca zorunlu Fen ve
Teknoloji derslerini Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2005’te (MEB, 2005) uygulamaya koyduğu
öğretim programa göre almışlardır. Proje sürecinde Fen ve Teknoloji dersleri sırasında
öğretmenler tarafından Bilim Uygulamaları dersini alan öğrencileri ile almayan öğrencileri
arasında bilimsel araştırma becerileri açısından farklar gözlemlenmiş ve bu
gözlemlerden yola çıkarak bir karşılaştırma yapılması planlanmıştır.
Metot olarak eylem araştırması seçilmiş ve öğretmenlerle birlikte belirlenen beş
bilimsel araştırma becerisini ölçmeye yönelik 20 maddelik bir test geliştirilmiştir.
Ölçülecek beceriler; (i) araştırılabilir problem belirleme, (ii) bağımlı ve bağımsız
değişkenleri belirleme, (iii) hipotez kurma, (iv) verileri kayıt etme ve (v) verileri
yorumlama olarak belirlenmiştir. Test maddeleri çoktan seçmeli ve açık uçlu olarak
düzenlemiş ve her bir beceriyi ölçmek için dört madde, toplamda 20 madde
geliştirilmiştir. Elde edilen veriler analiz edilmiş ve Bilim Uygulamaları dersini seçmeli
olarak alan, dolayısıyla bilimsel araştırma ile ilgili proje kapsamında eğitim almış olan
öğrenciler ile bu dersi almayan öğrenciler arasında bilimsel araştırma becerileri
açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p< 0,05).
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
POSTER ÖZETLERİ
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Ortaöğretim Öğrencilerinin Gazlar Konusuna İlişkin Metaforları
ve Bu Metaforlarda Kullandıkları İnsana Özgü Dil ve Canlılık
Gülten ŞENDUR1, Özge ÖZBAYRAK1, Bilge İLGÜN1, Yağmur ŞENOĞUL1 ve
Yaşar Kemal YILDIZ1
1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE
Özet
Metaforlar, soyut, anlaşılması zor olan kavramların daha somut ve anlaşılması
daha kolay bir kavramla açıklanmasına yardımcı olur. Bu bağlamda metaforlar, öğrenme
sürecini kolaylaştırmak amacıyla kullanılabileceği gibi öğrencilerin ön bilgilerindeki
eksikleri ortaya çıkarmada da kullanılabilir. Aynı zamanda, öğrenciler soyut kavramları
açıklarken insana özgü dil ve canlılığı da kullanabilmektedirler. Bu araştırmada
ortaöğretim 11. Sınıf öğrencilerinin gazlar konusunun temel kavramlarını açıklamada,
kullandıkları metaforların belirlenmesi ve bu metaforlarda kullanılan insana özgü dil ve
canlılık durumunun ortaya çıkartılması amaçlanmıştır. Bu amaç çerçevesinde,
araştırmada şu sorulara cevap aranmıştır:
1) Araştırmaya katılan 11. sınıf öğrencileri gazlarla ilgili kavramları hangi
metaforlarla açıklamaktadırlar?
2) Bu metaforlar hangi ortak özellikleri içermektedir?
3) Öğrencilerin bu metaforlarda kullandıkları insana özgü dil ve canlılık durumu
nedir?
Fenomenografik araştırma yönteminin temel alındığı bu çalışma, 2012-2013
akademik yılında İzmir il merkezindeki bir Anadolu lisesinde 11. Sınıflarda öğrenim
gören 63 öğrenci ile yürütülmüştür. Araştırmada, veri toplama aracı olarak metafor formu
kullanılmıştır. Metafor formunda, “ideal gaz, gerçek gaz, manometre, difüzyon ve gaz
basıncı” kavramlarına yer verilmiş ve öğrencilerden bu kavramlarla ilgili cümleleri
tamamlamaları istenmiştir (örneğin; ideal gaz………. gibidir, çünkü ….....). Formdan elde
edilen metaforların analizinde, betimsel analiz tekniklerinden yararlanılmıştır. Aynı
zamanda bu metaforlarda, literatürde insana özgü dilin kullanımına yönelik belirlenmiş
verilere benzer ifadeler ve kelimeler tek tek kodlanarak analiz edilmiştir. Verilerin analizi
sonucunda, öğrencilerin, özellikle ideal ve gerçek gaz kavramlarını birbirine
karıştırdıkları, oluşturdukları metaforların daha çok gazların genel özellikleri ile ilgili
olduğu saptanmıştır. Aynı zamanda, öğrencilerin araştırmada sorulan temel kavramlarla
ilgili “kendini beğenme, üzerinde baskı oluşturma” gibi insana özgü dil içeren ifadelerde
kullandıkları ortaya çıkmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Öğretmen Adaylarının Kimya ve Kimyacı Kavramlarına İlişkin
Zihinsel Modellerinde Kimya Tarihi ve Felsefesi Dersinin Rolü
Gülten ŞENDUR1, Coşkun KAZANCI1 ve Merve POLAT2
1)
Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE 2)
Celal Bayar Üniversitesi, Manisa / TÜRKİYE
Özet
Tarihsel ve kültürel etkilerle kimya, toplumlarda kimi zaman olumlu kimi zamansa
olumsuz olarak algılanmıştır. Kimya öğretmenlerinin de, kimya ve kimyacı kavramlarına
ilişkin zihinsel modelleri, kimyanın nasıl öğretilebileceğine yönelik görüşlerini etkileyebilir.
Bu bağlamda, öğretmen adaylarının bu kavramlara ilişkin zihinsel modellerin
belirlenmesi, bu modellerin kimyanın tarihsel sürecinin ele alınmasıyla nasıl
değişebileceğinin saptanması önemli görülmektedir. Bu amaç doğrultusunda, araştırma
2012-2013 akademik yılında Ege Bölgesindeki bir üniversitede “Kimya tarihi ve felsefesi-
I” dersini alan 38 öğretmen adayı ile tek gruplu öntest-sontest deneysel desen olarak
yürütülmüştür. Derste konular; tarih öncesi dönemde Kimya, Antik ve Helenistik
dönemde Kimya, Simyanın ve İslamiyet dönemimde simyanın doğuşu, Ortaçağ
Avrupa’sında Kimya, İtalyan Rönesans döneminde Kimya, 16. ve 17. yüzyılda Kimya ve
modern Kimya olarak belirlenmiştir. Öğretmen adaylarından bu konulardan birini grup
halinde araştırmaları istenmiştir. Derslerde, öğrencilerin sözel sunumları, poster
sunumları, poster sunumlarının rubrik ile değerlendirilmesi, tarih şeridinin hazırlanması,
tarih şeridinin değerlendirilmesi olmak üzere 5 adım izlenmiştir. Veri toplama aracı olarak
metafor formu kullanılmıştır. Metafor formunda, her öğretmen adayından “kimya” ve
“kimyacı” kavramlarını bir şeylere benzetmeleri ve bu benzetmelerinin nedenlerini
açıkladıkları cümleleri tamamlamaları istenmiştir (Örneğin; kimya………. gibidir, çünkü;
….....). Geliştirilen metafor formu, öğretmen adaylarına ön-test, son-test ve son-testten 4
ay sonra kalıcılık testi olarak uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin betimsel
analizine göre, öğretmen adayları ön-testte, kimya kavramı ile ilgili daha çok kendi
deneyimleri bağlamında, son-test ve kalıcılık testinde, kimyanın insan yaşamı için
vazgeçilmez olduğu ve pek çok alanı etkilediğini açıklayan metaforlar oluşturdukları
saptanmıştır. Benzer şekilde ön-testteki kimyacı metaforlarının daha çok laboratuarla
ilişkili olduğu, son ve kalıcılık testinde ise, kimyacıların araştırmacı kişilikleri ile ilgili
metaforların ağırlık kazandığı belirlenmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Üniversite 1. Sınıf Öğrencilerinin Bilimsel Süreç Becerileri
Düzeylerinin İncelenmesi
Canan NAKİBOĞLU1, Dilan KARABAY1, Senem TÜRKER1 ve Ayşe Zeynep ŞEN1
1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE
Özet
Fen bilimleri son yıllarda bilimsel bilgi ve bilginin elde edilme yollarını ifade eden
bilimsel beceriler olmak üzere iki başlık altında incelenmektedir. Bilimsel Süreç Becerileri
(BSB) de bilimsel becerilerin bir alt grubunu oluşturmaktadır. BSB’nin öğrencilerde
gelişimi onların bilim insanı olarak yetişebilmeleri için önemli bir başlangıçtır. Yapılan
öğretimin kapsamı, öğrencilerin bilişsel düzeyi gibi bazı faktörler BSB gelişimi üzerinde
etkilidir. Bu çalışmanın amacı Fen Edebiyat ve Eğitim fakültelerinde fen bilimleri
alanlarında öğrenim gören 1. Sınıf lisans öğrencilerinin BSB düzeylerinin belirlenmesi ve
bu düzeylere öğrenim görülen fakülte türü ve programın etkisinin incelenmesi
amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemini 2011-2012 eğitim-öğretim yılında bir devlet
üniversitesinde Fen Edebiyat ve Eğitim fakültelerinde öğrenim gören 177’si kız, 79’u
erkek olmak üzere toplam 256 öğrenci oluşturmaktadır. Eğitim Fakültesinde öğrenim
gören öğrenciler kimya, fizik, biyoloji, fen ve teknoloji öğretmenliği programlarına; Fen
Edebiyat Fakültesinde öğrenim gören öğrenciler ise kimya, fizik, biyoloji programlarına
devam etmektedirler. Çalışmada veri toplama aracı olarak, 19 sorudan oluşan Bilimsel
Süreç Becerileri Testi (BSBT) kullanılmıştır. Çalışma sonunda, öğrenim görülen fakülte
türüne göre öğrencilerin BSBT’den aldıkları puanlar arasında anlamlı farklılık olduğu ve
bu farkın Eğitim fakültesinde öğrenim gören öğrencilerin lehine olduğu belirlenmiştir. Fen
Edebiyat fakültesinde farklı bölümlerde öğrenim gören öğrencilerin BSBT’den aldıkları
puanlar arasında bölümlerine göre anlamlı farklılık olup, puanlara göre yapılan başarı
sıralama ise sırasıyla fizik, kimya (I. Ö.), kimya (II. Ö), biyoloji (I. Ö), biyoloji (II. Ö.)
şeklindedir. Eğitim fakültesinde öğrenim gören öğrencilerin BSBT’den aldıkları puanlar
arasında bölümlerine göre anlamlı farklılık olup, puanlara göre yapılan başarı sıralaması
kimya, fen ve teknoloji (I. Ö.), biyoloji, fizik, fen ve teknoloji (II. Ö.) şeklindedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmenleri ve Öğretmen Adaylarının İyi Bir Eğitim
Ortamı İçin Yedi İlke Hakkındaki Görüşleri (1)
Seda OKUMUŞ1, Oylum ÇAVDAR1, Sedat AYDOĞDU1, Bilge ÖZTÜRK1,
Ümit ŞİMŞEK1 ve Kemal DOYMUŞ1
1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE
Özet
Bilim ve teknolojideki hızlı değişimlerle birlikte, eğitime karşı bakış açısı da
değişmektedir ve bu değişimlere ayak uydurmak için eğitimin tüm kademelerinde sürekli
yenilikçi çalışmalar yapılmaktadır. Eğitimde verimi artırmak için Chickering ve Gamson
tarafından geliştirilen oluşturduğu yedi ilkeyi eğitim sürecinde etkili bir şekilde kullanmak
gerekmektedir. Bu yedi ilke; öğrenci-fakülte etkileşiminin sağlanması, öğrenciler arası
işbirliğinin sağlanması, aktif öğrenmenin kullanılması, anlık geribildirimlerin verilmesi,
görevlerin zamanında yapılmasının sağlanması, üst düzey ulaşılabilir beklentilere cevap
verilmesi ve farklı yetenek ve öğrenme stillerine karşı toleranslı olunması şeklinde ifade
edilmektedir. Bu araştırmada kimya öğretmenleri ve öğretmen adaylarının bu yedi
ilkeden 1., 2., 3. ve 4. ilkeleri hakkındaki görüşlerinin ve bu ilkeleri uygulama
konusundaki fikirlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, araştırma konusuna ve
problemine uygun olarak betimleme-tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın
örneklemini Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi OFMA Kimya
öğretmenliği 2. ve 4. sınıfında öğrenim gören 31 öğretmen adayı ve Erzurum il
merkezinde görev yapan 10 kimya öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışmada öncelikle yedi
ilke hakkında literatür taraması yapılmış ve sonrasında ilgili literatür dikkate alınarak
Chickering ve Gamson tarafından geliştirilen ve iyi bir öğrenme ortamında var olması
gereken yedi temel ilkenin esas alınarak hazırlandığı ölçek veri toplama aracı olarak
kullanılmıştır. Ölçek, her biri on madde içeren yedi ilkeden oluşmaktadır ve Aydoğdu,
Doymuş ve Şimşek (2012) tarafından Türkçe’ye uyarlanmıştır. Ölçeğin geçerlik ve
güvenirlik çalışmaları için uzman görüşlerine başvurulmuş ve güvenirliği 0,68 olarak
belirlenmiştir. Çalışmada kimya öğretmenleri ve öğretmen adaylarına uygulanan
ölçekten elde edilen verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, bağımsız t testi, tek yönlü
varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Araştırmada yapılan ANOVA sonuçlarına göre
birinci ve ikinci ilkede anlamlı bir fark gözlenmezken; üçüncü ve dördüncü ilkede anlamlı
bir fark gözlenmiştir. Her iki ilkede de öğretmen adayları ve öğretmenler arasında
öğretmen adayları lehine anlamlı bir fark bulunmuştur. Cinsiyet bakımından anlamlı bir
farkın olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan bağımsız t testi sonuçlarına göre
birinci, üçüncü ve dördüncü ilkede bayanlar lehine anlamlı fark bulunmuştur.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
İşbirlikli Öğrenme Modelinin Uygulamasında Oluşan
Olumsuzluklar ve Bunların Giderilmesi*
Samih BAYRAKÇEKEN1, Kemal DOYMUŞ1, Alev DOĞAN2 ve M. Sait AKAR3
1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE 2) Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
3) Erzincan Üniversitesi, Erzincan / TÜRKİYE
Özet
Eğitimde bir öğretim modeli, yöntem ve teknik uygulanırken; uygulama esnasında
oluşan olumsuzlukların tespit edilip ve olumsuzlukların nasıl giderileceği önem arz
etmektedir. Bilimsel çalışmaların çoğunda uygulanan model, yöntem ve tekniğin
öğrencilerin akademik başarıya etkisi üzerine odaklanmaktadır. Bu çalışmada işbirlikli
öğrenme modelinin uygulaması esnasında oluşan olumsuzlukların tespit edilmesi ve
bunların giderilmesi üzerinde durulmuştur. Çalışmanın örneklemini; Ağrı, Ardahan,
Erzurum, Iğdır, Kars ve muş ilerinde görev yapan öğretmenlerin sınıflarındaki maddenin
tanecikli yapısı uygulaması ünitesine katılan öğrenci, ayrıca, öğretmen okul idaresi ve
velilerde oluşmaktadır. Modelin uygulamasında oluşan olumsuzluklar; uygulamada,
öğretmenden, öğrenciden, okul idaresinde veliden olmak üzere 5 ana gruba ayrılmıştır.
Sonuçta, her bir ana grubunda oluşan olumsuzluklar ve bu olumsuzlukların nasıl
giderildiği üzerinde odaklanmıştır.
*Bu çalışma TÜBİTAK 110K252 Nolu proje kapsamında yapılmıştır. TÜBİTAK’a Teşekkür ederiz.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Özel Gereksinimli Öğrencilerin Sosyal Beceri Düzeyleri:
“Çevre Kavramı”
Zühal ODABAŞl1, Sinem DİNÇOL ÖZGÜR1 ve Ayhan YILMAZ1
1) Hacettepe Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin sosyal
beceri düzeylerini belirlemek, “çevre kavramına” yükledikleri anlamı ortaya çıkarmak ve
daha sonra sosyal beceri düzeylerinin çevre kavramını anlamalarına etkisi olup
olmadığını incelemektir. Çalışmaya Ankara’ da bir Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezine
devam etmekte olan 14-18 yaş aralığında 6 kız, 6 erkek olmak üzere 12 öğrenci
katılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak Gresham ve Elliot (1990) tarafından
geliştirilen ve Sucuoğlu ve Özokçu (2005) tarafından uyarlanan Sosyal Beceri Ölçeği
(SBÖ) ve Desjean-Perrotts, Moseley ve Cantu (2008) tarafından geliştirilen The Draw-An
Environment Test Rubric (DAET-R “Bir çevre çiz testi değerlendirilmesi”) kullanılmıştır.
İlk aşamada öğrencilere SBÖ uygulanmış ve sonuçları kaydedilmiştir. Daha sonra
öğrenciler kendi çevre tanımlarını ve çevre çizimlerini gerçekleştirmişlerdir. Çizimler veri
toplama aracındaki rubrik ile değerlendirilmiştir. Son aşamada çizim testinin sonuçları ile
sosyal beceri ölçeğinin sonuçları karşılaştırılmıştır. Ölçek ve test sonuçları arasındaki
ilişki çalışmada tartışılmıştır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Söz ve Yazıların Etkilerine Dair Ortaokul Öğrencileri İle Yapılan
Bir Proje Çalışması
Nuray İNCİ1 ve Hilmi ERTEN2
1) Gazi Kamil AYHAN Ortaokulu, Elazığ / TÜRKİYE
2) Fırat Üniversitesi, Elazığ / TÜRKİYE
Özet
Günümüz psikoloji bilgisi çerçevesinde sözlerin ve yazıların insanlar üzerindeki
etkileri elbette büyük önem arz etmektedir. Araştırmalarda su moleküllerinin çalınan
müzik veya söylenen sözlere göre farklı şekiller aldığı karanlık alan mikroskobunda elde
edilen fotoğraflarla ispatlanmıştır.
Gazi Kamil AYHAN Ortaokulu öğrencileri ile yapılan bu çalışmadaysa, su dışında
diğer cansızların söz ve yazılardan nasıl etkilendiği ortaya konulmuştur. Araştırmada 2
deney 1 kontrol grubu belirlenip diğer değişkenler sabit tutulmuştur. Deney gruplarının
birinde güzel, diğerindeyse çirkin ifadelerin yazıldığı kaplar, kontrol grubundaysa, hiçbir
ifadenin yazılıp söylenmediği kaplar oluşturulmuştur. Araştırma eşit kütlede (150 g)
mercimek, pirinç, nohut kullanılarak kuru ve sulu ortamlar için toplam 18 kap oluşturulup
laboratuvar ortamında 14 haftalık süreçte gerçekleştirilmiştir. Güzel ifadelerin yer aldığı
gruptaki kaplara (mercimek için); “Çok güzel, lezzetli. Çok iyi çorba olur vb.” yazılırken,
çirkin ifadelerin yer aldığı gruptaki kaplara; “Çok kötü, iğrenç, yemeği olmaz! vb.” ifadeler
yazıldı (pirinç ve nohut için de benzer ifadeler hazırlanıp kaplara yapıştırıldı).
Nitel gözlemler sonucu kuru ortamda; güzel ifadelerin yazıldığı kaplarda kimyasal
değişim olmamıştır. İlk kimyasal değişim çirkin ifadelerin yer aldığı kaplarda olmuştur
(önce pirinç (8. hafta), mercimek (9. hafta) ve nohutta (10. hafta)). Sulu ortamdaysa; 2.
haftada ilk kimyasal değişim yine çirkin ifadelerin olduğu gruptadır (sırasıyla pirinç,
mercimek ve nohutta). Sulu ortamda en geç kimyasal değişimin olduğu grup, güzel
ifadelerin olduğu gruptur (3. hafta).
Araştırmanın sonucunda söz ve yazıların, cansız varlıkları fiziksel ve kimyasal
açıdan ne ölçüde etkileyebileceği tespit edildi. Kuru ortamda kötü ifadelerin olduğu
kaplarda oluşan küfler öğrencilerimizi çok etkiledi. Öğrenciler “İster söyle, ister yaz güzel
olmazsa olmaz!” afişleri ile projelerini tanıttılar.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Bireysel Farklılıkların İlköğretim 5. Sınıf Öğrencilerinin Bilimsel
Süreç Becerilerine Etkisinin İncelenmesi
İdris AKTAŞ1, Ahmet SABIR1, İbrahim BİLGİN1 ve Mustafa ÖZDEN2
1) Mustafa Kemal Üniversitesi, Hatay / TÜRKİYE
2) Adıyaman Üniversitesi, Adıyaman / TÜRKİYE
Özet
Bireylere, karşılaştıkları problemleri fark etme, problemleri tanımlayabilme,
problemlerle ilgili bilgi toplama ve problemlere çözüm önerileri getirme becerisi
kazandırma eğitimin temel hedefleri arasında yer almaktadır. Bu yeterlilikler fen
programında bilimsel süreç becerileri (BSB) ile kazandırılmaktadır. BSB genel anlamda;
öğrenciyi aktif hale getiren, öğrenmeyi kolaylaştıran, kalıcılığı sağlayan, bilgiyi
oluşturmada ve problemleri çözmede kullanılan düşünme becerileri olarak
tanımlanmaktadır. BSB’ye etki eden bireysel farklılıkların tespit edilmesi, hem bu
farklılıkların kontrol altında tutulmasında hem de öğrenci merkezli olarak hazırlanan BSB
etkinliklerinin geliştirilmesinde dikkate alınması bakımından önemlidir. Bu çalışmanın
amacı ilköğretim 5. sınıf öğrencilerinin çalışma odalarının olup olmaması, aylık kitap
okuma sayıları, sosyo ekonomik durumları, anne ve babalarının eğitim durumu gibi
bireysel farklılıkların bilimsel süreç becerilerine etkilerini incelemektir. Bu amaçla Hatay
merkez ilköğretim okullarında toplam 567, 5. sınıf öğrencisine 40 maddeden oluşan
Bilimsel Süreç Beceri Testi (BSBT) ve demografik bilgi anketi uygulanmıştır. Elde edilen
veriler bağımsız t-testi ve varyans analizi (ANOVA) ile test edilmiştir. Analiz sonuçları;
öğrencilerin BSBT puanları arasında; ı- özel çalışma odasına sahip olma durumu, ıı-
aylık kitap okuma sayısı, ııı- sosyo ekonomik durum, ıv- annelerinin eğitim durumu v-
baba eğitim durumuna göre, doğru orantılı ve anlamlı bir farklılık olduğunu göstermiştir.
Sonuç olarak özel çalışma odasının olması, kitap okuma sayısı, sosyo ekonomik düzeyi,
anne ve baba öğrenim düzeyinin yüksek olması, öğrencilerin bilimsel süreç beceri
kazanımlarını olumlu yönde etkilemektedir. Bu sonuçlara dayanarak yetişmekte olan
nesillerin uygun çalışma ortamlarının oluşturulması, eğitim sürecinde kitap okuma
alışkanlığının kazandırılması, özellikle kız çocukları olmak üzere yarının ebeveynlerinin
yükseköğretim eğitimine yönlendirilmeleri önerilmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Ortaokul Seviyesinde Çevresel Okuryazarlığın Alt Bileşenlerinin
Karşılaştırmalı İncelenmesi
Gökhan SONTAY1, Murat GÖKDERE2 ve Erdoğan USTA1
1) Gaziosmanpaşa Üniversitesi, TOKAT / TÜRKİYE
2) Amasya Üniversitesi, AMASYA / TÜRKİYE
Özet
Bu araştırmanın amacı, çevre okuryazarlık bileşenlerinden “çevre bilgisi”,
“çevresel duyuş” ve “çevresel davranış” arasındaki ilişkinin tespit edilmesidir. Bu
araştırma betimsel bir araştırmadır. Araştırma grubunu, 2011-2012 öğretim yılında
faaliyet gösteren Amasya ili merkezindeki 6 farklı ortaokulda bulunan 364 öğrenci
oluşturmaktadır. Araştırmada devlet okulları seçilirken oranlı küme örnekleme modeli
kullanılmıştır. Buna göre üst, orta ve düşük sosyo-ekonomik seviyedeki devlet okulları
bazı kriterlere göre belirlenmiştir. Veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından
hazırlanan, geçerliliği ve güvenirliği sağlanmış “Çevre Bilgisi Testi (ÇBT)”, “Çevresel
Duyuş Ölçeği (ÇDYÖ)”, “Çevresel Davranış Ölçeği (ÇDVÖ)” kullanılmıştır. Bu çalışmada,
araştırmacı tarafından hazırlanmış olan 19 sorudan oluşan çoktan seçmeli Çevre Bilgisi
Testi (ÇBT), 15 maddeden oluşan 5’li likert tipi Çevresel Duyuş Ölçeği (ÇDYÖ) ve 12
maddeden oluşan 7’li likert tipi Çevresel Davranış Ölçeği (ÇDVÖ) kullanılmıştır. ÇBT’nin
güvenirliğini sağlamak için KR-21 (Kudher Richardson) formülü, ÇDYÖ’nün ve
ÇDVÖ’nün güvenirliğini sağlamak için ise Cronbach’s alpha güvenirlik katsayısı
kullanılmıştır. Buna göre ÇBT’nin güvenirliği 0,807, ÇDYÖ’nün güvenirliği 0,860 ve
ÇDVÖ’nün güvenirliği 0,773 olarak bulunmuştur. Testlerin geçerliliği için kapsam
geçerliliğine ve yapı geçerliliğine başvurulmuştur. Yapı geçerliliği neticesinde Çevresel
Duyuş Ölçeği’nin ve Çevresel Davranış Ölçeği’nin 3 faktörlü olduğu belirlenmiştir.
Verilerin analizinde Pearson Correlation Testi’ne bakılmıştır. Araştırma sonucunda;
“çevre bilgisi” değişkeni ile “çevresel duyuş” değişkeni arasında pozitif ve 0,858
kuvvetinde yüksek bir ilişki olduğu; “çevre bilgisi” değişkeni ile “çevresel davranış”
değişkeni arasında pozitif ve 0,426 kuvvetinde düşük bir ilişki olduğu; “çevresel
duyuş” değişkeni ile “çevresel davranış” değişkeni arasında ise, pozitif ve 0,502
kuvvetinde orta düzeyde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimya Öğretmenlerinin Yaratıcılıkla İlgili Görüşleri
Çiğdem AKKANAT1 ve Murat GÖKDERE1
1) Amasya Üniversitesi, Amasya / TÜRKİYE
Özet
Yaratıcılık hem küresel ölçekli problemlere çözüm üretmek hem de, insanların
günlük yaşamda karşılaştıkları problemleri bireysel olarak keşfetmesine ve onlara çeşitli
orijinal çözümler bulmasına da yardımcı olmaktadır. Yaratıcılık, özellikle 1960’lı yıllardan
sonra, insanoğlunun karşılaştığı büyük problemleri çözmede orijinal fikirlere olan
ihtiyacın artmasıyla beraber önem kazanmaya başlamıştır.
İnsanların farklı alanlarda yaratıcı olabileceğini ve yaratıcılığın eğitimle belli
oranda geliştirilebileceğini öne süren araştırmalar mevcuttur. Kimya, tıp ve endüstri gibi
birçok alanla bağlantılı bir bilim dalıdır. Bu bağlamda kimya alanında yaratıcı bireylerin
varlığı ülkemiz açısından oldukça önemlidir. Eğitim programlarında yaratıcılığın
geliştirilmesine yönelik önlemlerin alınmış olması hem bireysel hem de toplumsal
problemlerin çözümüne katkı sağlayacaktır. Ülkemizde uygulanan öğretim
programlarında yaratıcılık faktörü üzerinde durulduğu görülmektedir. Bununla birlikte
mevcut programlarının uygulanması ve beklenen hedeflere ulaşılmasında öğretmenin
rolü oldukça fazladır. Yaratıcılığın doğasını anlayan öğretmenlerin programdan beklenen
hedeflere ulaşılmasına oldukça fazla katkı sağlayacakları düşünülmektedir.
Nitel araştırma yaklaşımının kullanıldığı, bu çalışmanın amacı Kimya
öğretmenlerinin yaratıcılığa ilişkin görüşlerini belirlemektir. Çalışmada veri toplama aracı
olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen görüşme formu kullanılmıştır. Çalışmanın
örneklemini Amasya ilinde görev yapmakta olan Kimya öğretmenleri oluşturmaktadır.
Çalışmadan elde edilen veriler NVIVO programı kullanılarak görüşmeler analiz
edilecektir. Analiz sonuçları yorumlanacak ve öğretmenlerin görüşleri temel alınarak
kimya dersinde yaratıcılık eğitimine yönelik bazı öneriler sunulacaktır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Genel Kimya Laboratuarı - I Dersi Deneylerinin Öğretmen
Adaylarının Bilimsel Süreç Beceri Gelişimlerine Etkisinin
İncelenmesi
Canan NAKİBOĞLU1, Selin TEMÜRLÜ1, Yusuf TETİK1 ve Ayşe Zeynep ŞEN1
1) Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir / TÜRKİYE
Özet
Bireylerin bilginin elde ediliş sürecinde katkı sağlanması için bilimsel süreç
becerilerinin (BSB) gelişmiş olması önemlidir. Bu çalışmanın amacı, Genel Kimya
Laboratuvar I dersini alan biyoloji öğretmen adaylarının BSB’lerinin gelişim düzeylerine
genel kimya laboratuvar I dersi süreci içinde gerçekleştirilen iki deneyin etkisinin
incelenmesidir. Bu çalışmadaki amaç, özel bir strateji geliştirip onun etkisini
incelemekten öte, bir müdahale olmaksızın dersin doğal akışı içinde yürütülen genel
kimya laboratuvarı çalışmalarının öğretmen adaylarının BSB gelişimlerine etkisinin olup
olmadığını görmektir. Çalışmanın örneklemini bir devlet üniversitesi eğitim fakültesinde
2012-2013 eğitim öğretim yılı Genel Kimya Laboratuvar I dersini alan 24’ü kız, 5’i erkek
olmak üzere biyoloji eğitimi anabilim dalında 1. sınıfta öğrenim gören toplam 29
öğretmen adayı oluşturmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak, Bilimsel Süreç
Becerileri Gözlem Formu (BSBGF) kullanılmıştır. Ders kapsamında birbirini takip eden
toplam iki haftada Kütlenin Korunumu ve Katı ve Sıvıların Yoğunluğu isimli deneyler
grupça yürütülmüştür. Çalışmada BSBGF ile yapılan gözlemler için iki öğrenci grubu (her
bir grupta 3 öğrenci olmak üzere toplam 6 öğrenci) seçilmiştir. Dersin öğretimi
araştırmacılardan biri tarafından yürütülürken; gözlemler diğer iki araştırmacı tarafından
gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın nitel verilerine destek sağlamak amacıyla, ayrıca
deneylerin öncesinde Bilimsel Süreç Becerileri Testi (BSBT) uygulanmıştır. Bu test
deneylerin tamamlanmasından sonraki hafta tekrar uygulanarak, sonuçlar istatistiksel
olarak karşılaştırılmıştır. BSBGF’den elde edilen nitel verilerin analizi sonucunda
öğretmen adaylarının sınıflama, gözlem, ölçme becerilerinin gelişmiş olduğu; önceden
kestirme, sonuç çıkarma becerilerin ise daha az gelişmiş olduğu belirlenmiştir. Öğretmen
adaylarında gelişen becerilerin çoğunun yapılan deneylerde gelişimi hedeflenen
beceriler olduğu görülmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Lise 11. Sınıf Elektrokimya Öğretiminde Probleme Dayalı
Öğretim Yönteminin Uygulanması
Mehmet ÖNCÜ1, İbrahim KOCAKAPLAN1, Musa ÜCE2 ve İsmail ATEŞ3
1) 5. Sınıf Öğrencisi, Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE
2) Marmara Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE
3) Kimya Öğretmeni, İstanbul Bilim ve Sanat Merkezi, İstanbul/ TÜRKİYE
Özet
Alan Eğitimi Araştırma Projesi dersinde; lise 11. Sınıf kimya konularından
elektokimya ünitesinin öğretiminde probleme dayalı öğretim yönteminin uygulanması. Bu
araştırmada öntest-sontest kontrol gruplu deneme modeli kullanılmıştır. Ortaöğretim lise
11. Sınıf Elektrokimya ünitesinin “standart elektrot potansiyeli” ve “redoks
reaksiyonlarının istemliliği ve elektrot potansiyelleri” konularının problemedayalı öğretim
yönteminin ilkeleri doğrultusunda konu ile ilgili deneyler yaptırılarak öğrencilerin
akademik başarıları değerlendirilmiştir. Çalışmanın örneklemi Hacı Mustafa Tarman
Anadolu Lisesinde 11a ve 11b sınıflarında öğrenim gören 71 öğrenci oluşturmaktadır.
Uygulama 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılı ikinci yarıyılında yapılmıştır. Deneyler 6’li
gruplarda 3 hafta süre ile yapılmıştır. Her deneysel çalışmanın başlagıcında ve bitiminde
ön ve son test uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen bilimsel başarı testi verileri analizi
SPSS (Statistical Package for Social Sciences) programı ile değerlendirilmiştir.
Probleme dayalı öğretim yöntemi uygulanılan deney grubunun akademik başarısı kontrol
grubuna göre daha yüksek bulunmuştur. Araştırmada elde edilen bulgulara göre,
Probleme Dayalı Öğretim Yönteminin öğrencilerin problemleri çözmede ve konuyu
kavramada geleneksel yöntemlerden daha etkili olduğu tespit edilmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Ortaöğretim Kimya Dersi Öğretim Programı İçin Yeşil Örnekler
Zafer KARAGÖLGE1, İlhami CEYHUN1 ve Aişe KARAGÖLGE2
1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE
2) Rabia Hatun Kız İmam Hatip Lisesi, Erzurum / TÜRKİYE
Özet
Temel Kimya dersi öğretim programıyla öğrencilerin genelde bilimsel okur-
yazarlık, özelde kimya okur-yazarlığı bağlamında “Bilimsel Süreç Becerileri” ve “Yaşam
Becerileri” kazanımları edinmesi öngörülmektedir. Programda bilim, teknoloji, toplum,
çevre ve ekonomi alt başlığı altında öğrencilerden; kimyanın topluma sosyal, ekonomik
ve teknolojik etkilerinin farkına varmasını, bilim ve teknolojideki gelişmelerin insanlar ve
doğa üzerine olumlu/olumsuz etkilerini analitik olarak betimlemesini ve günlük hayatta
kullanılan teknolojik ürünlerin çalışma prensiplerini ve/veya işlevini bilimsel bilgiyi
kullanarak açıklamasını beklemektedir.
Kimya Dersi Öğretim Programı; kimyanın gündelik hayattaki yerini kavrayan ve
değerini fark eden, kimyaya ilgi duyan, analitik düşünen kimya okur-yazarı bireyler
yetiştirmeyi amaçlar.
Kimya temellerinin yeni bir uygulaması olan yeşil kimya, günümüzde insanlığın
karşı karşıya kaldığı iklim değişiklikleri, sürdürülebilir tarım, enerji, toksinler, doğal
kaynakların yok olması gibi evrensel sorunlara, zararlı maddelerin üretimi ve kullanımını
içermeyen kimyasal ürünler ve prosesler dizayn ederek çözüm üretmektedir. Yeşil kimya
temel olarak çevresel korumayı amaçlayan aktiviteler içermekle beraber yaşam kalitesi,
insan refahı ve sürdürülebilir bir gelişim üzerinde de etkileri bulunmaktadır.
Bu çalışmanın amacı Ortaöğretim Kimya Dersi Öğretim Programı için 1990’lardan
günümüze her geçen gün daha da önem kazanan Yeşil Kimya kapsamında yeşil
örnekler vererek öğretmen ve öğrencilerin çevre ve çevre eğitimi konularına dikkatlerinin
çekilmesi ve bu konulara olan ilgilerinin artırılması amaçlanmaktadır.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Öğrencilerin Ortaöğretim 9. Sınıf “Bileşikler” Ünitesi ile İlgili Ön
Bilgilerindeki Kavram Yanılgılarının İki Aşamalı Olarak
Hazırlanmış Hazır Bulunuşluk Testi İle Belirlenmesi
Özge ÖZBAYRAK1 ve Mehmet KARTAL1
1) Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, ortaöğretim 9. Sınıf öğrencilerinin “Bileşikler” ünitesi ile ilgili
ön bilgilerinde var olan kavram yanılgılarını belirleyebilmek için geçerlik ve güvenirliği
sağlanmış, iki aşamalı olarak hazırlanmış hazır bulunuşluk testini geliştirmektir.
Öğrencilerin ön bilgilerini yoklamak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı ilköğretim Fen
kazanımları incelenmiş konuya temel oluşturabilecek kazanımlara yönelik iki aşamalı
maddelerden oluşan test, Fen ve Teknoloji dersi 6, 7 ve 8. Sınıf ders kitapları ve çeşitli
test kitaplarından faydalanılarak hazırlanmıştır. Hazır bulunuşluk testi geliştirilirken,
konuyla ilgili alan yazın incelenerek öğrencilerde var olan kavram yanılgıları
belirlenmiştir. Öncelikle çoktan seçmeli ilk aşama yazılmış daha sonra ilk aşamadaki
seçeneklerin nedenlerini içeren çoktan seçmeli açıklama kısmı eklenmiştir. İlk aşamada
dört seçenek ve ikinci aşamada ise bu seçeneklerin nedenlerini veren dört seçenek daha
bulunmaktadır. Uzmanların tavsiyeleri üzerine bazı sorularda düzeltme yapılmış ve 18
maddeden oluşan hazır bulunuşluk testi pilot uygulama için hazır hale gelmiştir. Test
İzmir ilinde bulunan ortaöğretim kurumlarının 9. sınıfında öğrenim görmekte olan 155
öğrenciye uygulanmıştır. Yapılan madde analizi sonucunda madde güçlük indeksleri,
madde ayırt edicilik indeksleri ve testin genelinde güvenirlik hesaplanmıştır. Testteki
bütün maddelerin ayırt edicilik indeksleri 0.30 üzerinde olduğu için hiçbir düzeltme
yapılmadan ve hiçbir madde testten çıkarılmadan kullanılmıştır. Testin toplam madde
güçlüğü 0.50, Cronbach alfa güvenirlik katsayısı ise 0.81 olarak bulunmuştur. Elde
edilen bulgular iki aşamalı olarak hazırlanan bu testin güvenilir bir şekilde
kullanılabileceğini göstermektedir. Madde analizlerinin yanı sıra madde çeldiricilik
analizleri yapılmıştır. Bu sayede maddelerin birinci ve ikinci aşamasına verilen yanıtlar
incelenerek öğrencilerin kavramsal bilgileri hakkında bilgi sahibi olunmuş ve sahip
oldukları kavram yanılgıları tespit edilmiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Bir Nanobilim & Nanoteknoloji Atölye Çalışmasının Tasarımı ve
Uygulanması: 11. Sınıf Öğrencilerinin Nanobilim & Nanoteknoloji
Farkındalığının ve Kavramsal Anlamalarının İncelenmesi
Berra SAGUN GÖKÖZ1 ve Sevil AKAYGÜN1
1) Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul / TÜRKİYE
Özet
Bu çalışmanın amacı, bir nanobilim ve nanoteknoloji atölyesi (NNW) geliştirmek
ve öğrencilerin nanobilim ve nanoteknoloji hakkındaki farkındalık değişimini ve ayrıca
nanobilim ve nanoteknoloji ile ilgili kavramlar üzerindeki kavramsal değişimlerinin
incelenebileceği bir etkinlik uygulamaktır. Araştırmanın deseni nicel ve nitel yöntemlerin
beraber kullanıldığı karma araştırma yöntemidir. Nicel ve nitel analizlerde; yarı deneysel
araştırma grup modeli (kontrol grubu içermeyen, ön test-son test yöntemi) kullanılmıştır.
Yetmiş dokuz katılımcı; iki farklı özel okul ve bir devlet okulunun iki farklı sınıfından gelen
11. sınıf öğrencileridir. Öğrencilerden, nanobilim ve nanoteknoloji farkındalığı ile ilgili
veriler, Nanobilim ve Nanoteknoloji Farkındalık Anketi (NNAQ) ile toplanmıştır.
Öğrencilerinin, nanobilim ve nanoteknoloji kavramlarını anlamalarını ölçmek için
Nanobilim ve Nanoteknoloji Kavramsal Anlama Anketi (NNCUQ) ve atölye çalışması
hakkındaki istek ve önerilerini öğrenmek için ise Atölye Çalışması Değerlendirme Anketi
(NNWEQ) uygulanmıştır. Öğrencilerin sahip oldukları bilgi, anlama ve atölye çalışması
beklentilerini incelemek amacıyla, yarı-yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Analiz
sonuçları, atölye çalışmasına katılan öğrencilerin farkındalık ve nanobilim ve
nanoteknoloji kavramsal anlamalarında artış olduğunu göstermiştir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Sorgulamaya Dayalı Öğrenme (SDÖ) Yöntemine Uygun
Hazırlanan Laboratuar Etkinliği Hakkında Öğrenci Görüşleri
Aydın KIZILASLAN1, Nurtaç CANPOLAT1, Mustafa SÖZBİLİR1, Tacettin PINARBAŞI1,
Fatih YAZICI2 ve M. Ertaç ATİLA3
1) Atatürk Üniversitesi, Erzurum / TÜRKİYE
2) Barbaros Hayrettin Paşa İlkokulu, Erzurum / TÜRKİYE
3) Erzincan Üniversitesi, Erzincan / TÜRKİYE
Özet
SDÖ öğrenci sorgulama becerilerini üst seviyeye çıkaran ve öğrencinin bir bilim
adamı bakış açısıyla sorunlara yaklaşmasını sağlayan bir yöntemdir. Bu çalışmada SDÖ
yöntemine uygun olarak hazırlanan laboratuvar etkinliği sonunda öğrencilerin SDÖ
yöntemine dair görüşleri analiz edilmiştir. Bu amaçla SDÖ’ ye uygun olarak bir
laboratuvar etkinliği geliştirilmiş ve SDÖ ve geleneksel yöntemle uygulanan laboratuvar
deneyinin ardından öğrencilerin SDÖ’ ye karşı yaklaşımları irdelenmiştir.
Bu çalışma iki basamaktan oluşmaktadır. Birinci basamak SDÖ’ ye uygun olarak
bir deney tasarlanmıştır. Bu deney NaOH, Na2(CO3), NaHCO3 ve bunların herhangi
birinin karışımlarının seyreltik hidroklorik asit ile titrasyonudur. İkinci basamak ise
Analitik kimya laboratuvarı dersinde hazırlanan bu deneysel aktivite sonunda
öğrencilerin sorulamaya dayalı öğrenme yöntemine ilişkin görüşleri araştırılmıştır. Bu
amaçla bahar dönemi analitik kimya dersini alan kimya eğitimi öğrencilerinin daha önce
geleneksel laboratuvar yöntemi olarak bilinen “cookbook” yöntemini göz önünde
bulundurarak sorgulamaya-dayalı laboratuvara yöntemine karşı görüşlerinde ne tür bir
değişiklik olduğunu irdelemek adına yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir.
Sonuç olarak sorgulamaya-dayalı laboratuvar etkinliğinin öğrencilerin bilimsel
süreç becerilerinin gelişmesine ve ayrıca fen bilimine karşı yaklaşımlarında -kendilerini
bilim adamı gibi probleme cevap aradıklarını hissettiklerinden dolayı- önemli bir değişiklik
olduğu gözlenmiştir. Bu süreç içerisinde en göze çarpan sonuç ise öğrencilerin bütün
laboratuvar etkinliklerinin bu şekilde tasarlanmasını istemeleridir. Ayrıca SDÖ yönteminin
etkili olabilmesi açısından hazırlanan deneysel etkinliklerinin fazla uzun olmamasına
özen gösterilmesi gerekmektedir.
III. Ulusal Kimya Eğitimi Kongresi, KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi, 05-07 Eylül 2013 / TRABZON
Kimyasal Semiyotik ve Kimya Eğitimi Açısından Önemi
Davut SARITAŞ ve Yüksel TUFAN
1)
Özel Altın Eğitim Koleji, Ankara / TÜRKİYE 2)
Gazi Üniversitesi, Ankara / TÜRKİYE
Özet
Öğretim sürecinde kimyasal bilgiyi paylaşmanın ön koşulu ortak bir kimya diline
sahip olmaktır. Kimya dilinden kastedilen kimyasal bilgiler -betimleme ve açıklamalar-
üzerinden geliştirilen bilimsel söylemlerde kullanılan dildir. Bu dilin tanımlanması için
kimyasal bilgilerin somut temsillerine odaklanmak gereklidir. Bunu sağlamak, disiplinler
arası bir girişim olan ve tüm somutlaşmış temsilleri göstergeler olarak ele alarak
inceleyen semiyotiğe başvurmak ile mümkündür. Diğer taraftan öğretim sürecinde
kullanılan kimyasal bilgilerin bilimsel açıdan doğru olması da gerekir. Bunun analizi için
başvurulması gereken felsefi zemin ise kimyasal epistemolojidir. Bu nedenle kimyasal
bilgilerin temsil araçları olarak kullanılan göstergelerin, olgu ve kuram ilişkisi gibi farklı
epistemolojik ilişkiler açısından ele alınmasını gerekir. Bu ise kimyasal epistemoloji ve
semiyotiğin bir ilişki içinde ele alınması gerektiğini veya semiyotiğin kimya
epistemolojisine uygulanması gerektiğini göstermektedir. Bu bağlamda tüm somut
unsurları birer gösterge olma potansiyeline sahip temsiller olarak gören C.S.Peirce’nin
semiyotik yaklaşımı sentaks, semantik ve pragmatik gibi boyutlar çerçevesinde
kullanılabilir niteliktedir. Örneğin kimya öğretiminde sorunlarına dikkat çekilen makro ve
mikro/sub-mikro ontolojik seviyelere ve bunların ilişkilerine yönelik açıklamalarda
kullanılan dilsel terimler ve dilsel olmayan birçok model ve sembolik yapılar semiyotik
açıdan birer göstergedir. Bu bağlamda bu seviyelere yönelik kullanılan söylemlerdeki
göstergelerin epistemolojik sınırlılıkları çerçevesinde semiyotik açıdan incelenmesi
mümkündür.
Bu çalışmada semiyotiğin epistemolojik zeminde ele alınarak kimyasal bilgilere
uygulanabilecek bir yapıda olduğunu göstermek ve kimyasal bilgiye semiyotik yaklaşımın
kimya eğitimi açısından sağlayabileceği yeni bakış açılarının önemine yönelik
belirlemelerde bulunmak amaçlanmıştır. Ayrıca bu süreçte kimya eğitiminde; kavramların
ve sembolik dilinin öğretimi, modelleri ve görsellerin öğretimde kullanımı gibi çok farklı
açılardan kullanılabilir olan kimyasal semiyotik yaklaşımın bazı örneklerinin tanıtılması
amaçlanmıştır.