82
İNADINA GAZETECİLİK, İNADINA HALKIN DOĞRU HABER ALMA HAKKI, İNADINA GERÇEKLER! Değerli meslektaşlarımız; 2015 yılından itibaren, üçer aylık periyotlarla hazırladığımız; yaptıkları haberler, yazdıkları köşe yazıları nedeniyle haklarında soruşturma açılan, cezaya çarptırılan, keyfi uygulamalar veya ekonomik nedenler gerekçe gösterilerek işten çıkarılan gazeteciler; gazeteciliği çıkarları için kullanıp manipülasyona dayalı haberler yapan yayın organlarıyla Türkiye’de basına yönelik baskılara karşı gösterilen uluslararası düzeydeki tepkileri içeren Medya Raporumuzun dördüncüsünü bugün sizlerle paylaşmak için karşınızdayız. Öncelikle raporları hazırlayan Derneğimizin Ankara Şubesi bünyesindeki İzleme Komisyonu’na emekleri için teşekkürlerimizi iletiyoruz. 2015 yılına ait son çalışma özelliği de taşıyan Ekim-Kasım- Aralık aylarını kapsayan 4. Medya Raporumuz, önceki üç raporumuza göre, hem yaşanan olayların ciddiyeti hem de sayısı itibariyle çok daha kaygı verici bir dönemin belgesi niteliğindedir. AKP’nin, Haziran ayında kaybettiği tek başına iktidarı tekrar elde etmek için her türlü yönteme başvurarak Türkiye’yi sürüklediği sosyal ve siyasal savaş ortamında, yaşam, düşünce ve adil yargılanma gibi evrensel hak ve değerlerle birlikte basın-yayın özgürlüğü de yok sayıldı. Gazetecilere yönelik işten attırma, tehdit, saldırı, gözaltı, haksız davalar ve tutuklamalar; çalıştıkları basın ve yayın organlarına saldırı, el koyma, mali kaynaklarını kesme şeklinde türlü sansür ve baskı uygulamaları bizzat siyasi iktidar tarafından sistematik olarak uygulandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bir parti olmaktan çıkıp Erdoğan’ın siyasi amaçlarını uygulamaya geçirmek için varlığını sürdüren AKP’nin, 2015 yılının son üç ayındaki baskı uygulamaları, 12 Eylül Faşist Darbesi döneminin de ötesine geçti. Özgür ve bağımsız gazeteciliği; sormayan, sorgulamayan, itiraz etmeyen bir toplum amacı için engel gören Tayyip Erdoğan ve AKP anlayışının doğrudan ya da göz yumarak destek verdiği bazı yapılar tarafından, geçen üç ayda Türkiye’de öldürülen; haber takibi yaparken bizzat polis tarafından tehdit ve darp edilen, gözaltına alınan; ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla davalar açılan, doğruluğu tartışmasız kanıtlarla ortaya konulan haberleri nedeniyle tutuklanan ve müebbetle hapis cezasıyla yargılanan meslektaşlarımız oldu. İstanbul’da bir haberi takip ederken gözaltına alınan Bianet muhabirine polisin söylediği "Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi değil artık, bunu öğreteceğiz size" sözleri,

İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

  • Upload
    dokien

  • View
    255

  • Download
    2

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

İNADINA GAZETECİLİK, İNADINA HALKIN DOĞRU HABER ALMA HAKKI,

İNADINA GERÇEKLER!

Değerli meslektaşlarımız;2015 yılından itibaren, üçer aylık periyotlarla hazırladığımız; yaptıkları haberler,

yazdıkları köşe yazıları nedeniyle haklarında soruşturma açılan, cezaya çarptırılan, keyfi uygulamalar veya ekonomik nedenler gerekçe gösterilerek işten çıkarılan gazeteciler; gazeteciliği çıkarları için kullanıp manipülasyona dayalı haberler yapan yayın organlarıyla Türkiye’de basına yönelik baskılara karşı gösterilen uluslararası düzeydeki tepkileri içeren Medya Raporumuzun dördüncüsünü bugün sizlerle paylaşmak için karşınızdayız. Öncelikle raporları hazırlayan Derneğimizin Ankara Şubesi bünyesindeki İzleme Komisyonu’na emekleri için teşekkürlerimizi iletiyoruz.

2015 yılına ait son çalışma özelliği de taşıyan Ekim-Kasım-Aralık aylarını kapsayan 4. Medya Raporumuz, önceki üç raporumuza göre, hem yaşanan olayların ciddiyeti hem de sayısı itibariyle çok daha kaygı verici bir dönemin belgesi niteliğindedir.

AKP’nin, Haziran ayında kaybettiği tek başına iktidarı tekrar elde etmek için her türlü yönteme başvurarak Türkiye’yi sürüklediği sosyal ve siyasal savaş ortamında, yaşam, düşünce ve adil yargılanma gibi evrensel hak ve değerlerle birlikte basın-yayın özgürlüğü de yok sayıldı. Gazetecilere yönelik işten attırma, tehdit, saldırı, gözaltı, haksız davalar ve tutuklamalar; çalıştıkları basın ve yayın organlarına saldırı, el koyma, mali kaynaklarını kesme şeklinde türlü sansür ve baskı uygulamaları bizzat siyasi iktidar tarafından sistematik olarak uygulandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bir parti olmaktan çıkıp Erdoğan’ın siyasi amaçlarını uygulamaya geçirmek için varlığını sürdüren AKP’nin, 2015 yılının son üç ayındaki baskı uygulamaları, 12 Eylül Faşist Darbesi döneminin de ötesine geçti. Özgür ve bağımsız gazeteciliği; sormayan, sorgulamayan, itiraz etmeyen bir toplum amacı için engel gören Tayyip Erdoğan ve AKP anlayışının doğrudan ya da göz yumarak destek verdiği bazı yapılar tarafından, geçen üç ayda Türkiye’de öldürülen; haber takibi yaparken bizzat polis tarafından tehdit ve darp edilen, gözaltına alınan; ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla davalar açılan, doğruluğu tartışmasız kanıtlarla ortaya konulan haberleri nedeniyle tutuklanan ve müebbetle hapis cezasıyla yargılanan meslektaşlarımız oldu. İstanbul’da bir haberi takip ederken gözaltına alınan Bianet muhabirine polisin söylediği "Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi değil artık, bunu öğreteceğiz size" sözleri, AKP’nin tamamen ele geçirdiği devlet yapılanmasının, basın ve yayın özgürlüğüne bakışının keskin örneğini oluşturdu.

Siyasi iktidar tarafından, basın ve yayın özgürlüğüne karşı istisnasız her türlü ihlalin yapıldığı Ekim-Kasım-Aralık aylarını kapsayan bu dönemde öne çıkan bazı olaylar ana başlıklarıyla şöyleydi:

-AKP yanlısı medyada köşe yazan Cem Küçük tarafından ‘ölümle’ tehdit edilen ve bir süre sonra saldırıya uğrayan Hürriyet Gazetesi yazarı ve CNN Türk’te program sunucu Ahmet Hakan’a saldıranlar serbest bırakıldı. -Kitap toplatma dönemine dönüldü; Gaziantep'te YPG operasyonunda gözaltına alınanların evinden çıktığı gerekçesiyle Hasan Cemal'in "Delila/Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri" ve "Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri" ve Tuğçe Tatari'nin "Anneanne, Ben Aslında Diyarbakır'da değildim" kitapları için toplatma kararı verildi.-Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin bazı illerinde günlerce süren sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği, çatışmaların yaşandığı yerleşim yerlerinde haber takibi yapan onlarca gazeteci gözaltına alındı, darp edildi, tutuklandı.

Page 2: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

-Bünyesinde gazete, televizyon ve radyo bulunduran İpek Koza Grubu’na yönelik televizyon ve radyo kanalları önce medya hizmet sağlayıcı kuruluşların bünyesinden çıkarıldı, ardından bu gruba yayın organları dahil el konularak kayyım atandı.-Gazetecilere ve gazetelere yönelik haber ve köşe yazıları nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla onlarca dava açıldı, gazeteciler hakim karşısına çıktı.-Haftalık yayınlanan Nokta Dergisi’nde yayına hazırlanan bir habere daha yayınlanmadan sansürlendi; basına yönelik “önleyici” sansür dönemi başladı.-103 kişinin öldürüldüğü Ankara Katliamı ile Gaziantep’teki bombalı saldırısı sonrası her türlü yayına yasak konuldu.-Suriye kökenli gazeteciler İbrahim Abdulkadir ile muhabiri Firaz Hamadi, İŞID terör örgütü tarafından Şanlıurfa’da bıçakla boğazları kesilerek öldürüldü. Suriyeli gazeteci Naji El Jerf de Gaziantep’te vurularak öldürüldü.-Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül, AKP iktidarının IŞİD terör örgütüne verdiği desteğe ilişkin kanıtlı haberleri nedeniyle müebbet hapis istemiyle tutuklandı. Tutuklamadan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bu haberi özel haber olarak yapan kişi öyle zannediyorum ki bunun bedelini ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu” tehdit ettiği gazeteciler, konuldukları Silivri Cezaevi’nde uzun süre tecritte tutuldu. Cumhuriyet Gazetesi’ne bir yandan da mali denetim başlatıldı.-Gazeteci Ahmet Şık, İstanbul Cumhuriyet Başsavclığı’nca yürütülen bir soruşturmaya dayanarak yer verdiği bilgi ve iddialar nedeniyle cezalandırıldı.-Artık ‘Erdoğan Medyası’na dönüşmüş olan bazı basın yayın organları, her gün manşetlerinden, muhalefet partileri CHP ve HDP’ye yönelik yüzlerce manipülasyona dayalı haber yaptı; bu yayın organlarında, gün aşırı ‘paralel yapı’ ve Doğan Medya Grubu’na ilişkin haber niteliği taşımayan, polemik ve kamuoyunu yönlendirme amaçlı yayınlar sıkça yer aldı. Söz konusu yayın organlarında çıkan haber ve köşe yazılarının ardından hedef alınan gazetecilerin işlerinden çıkarılması ve saldırıya uğraması da basına yönelik baskıların, iktidar ve yandaş basın organlarının organize halini ortaya koydu.-Kayyım atanan İpek Koza Medya Grubu başta olmak üzere siyasi baskılar sonucu birçok gruptan toplu ve tek tek işten çıkarmalar yaşandı. Sadece bu dönemde basın ve yayın organlarında muhabir, köşe yazarı ve programlarda çalışanlar olmak üzere 200’e yakın kişi işinden oldu.-Türkiye’de yaşanan yoğun basın özgürlüğü ihlalleri, uluslararası basın örgütleri ve siyasi örgütlenmeler tarafından da eleştirildi. Gazetecilere Koruma Komitesi’nin (CPJ) 2015 raporunda, Türkiye’de medyanın durumunun daha da kötüye gittiği, hapishanedeki gazetecilerin sayısının artarak Türkiye’nin küresel olarak en çok gazeteciyi hapseden beşinci ülke olduğu kaydedildi. Gazeteciler Can Dündar ile Erdem Gül’ün haksız yere tutuklanmalarına ve hapisliklerinin sürmesine uluslararası alandan çeşitli tepkiler geldi.

Değerli basın mensupları;Türkiye’de basın ve yayın özgürlüğüne yönelik baskı ve sansür uygulamalarının, 2015

yılının başı itibariyle hazırlamaya başladığımız raporlarımıza yansıyan rakamsal çetelesi ise şöyle:

- 3 basın mensubu öldürüldü.- 1’i silahla, 4’ü polisin attığı gaz fişeğiyle olmak üzere 15 basın mensubu haber takibi sırasında yaralandı.- 121 basın mensubu gözaltına alındı.- 15 basın mensubu tutuklandı.- 63 basın mensubu darp edildi.- 3 basın mensubuna silahlı tehdide uğradı.- 1 kadın basın mensubu eylem izlerken tacize uğradı.- 4 olayın ardından tüm basına yönelik yayın yasakları konuldu; dava ve soruşturmalar kapsamında da mahkemeler çok sayıda yayın yasağı kararı aldı.

Page 3: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- 221 kanala RTÜK tarafından yayın durdurma cezası verildi.- 41 gazeteye ilan kesme cezası verildi. - ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla basın mensupları ve basın organları hakkında 46 soruşturma açıldı.- 45 basın mensubu ve kurum, siyasiler tarafından hedef gösterildi.- 25 basın mensubu ve kurum siyasiler tarafından tehdit edildi.- 412 basın mensubu işten çıkarıldı. - 30 basın mensubu istifa etmek zorunda kaldı.- 423 kez haber siteleri (bazıları aynı site) ve habere erişim yasağı verildi.- 3 kitap için toplatma kararı verildi.- 1 gazetenin önüne bomba bırakıldı.- 1 yayın hakkında toplatma kararı verildi.- 10 toplantıda akreditasyon sorunu yaşandı.

Bu günler, Türkiye Cumhuriyeti’nde aydınlık ile karanlığın en keskin çatışmasının yaşandığı dönemlerden biri olarak şimdiden tarih sayfalarında yerini almıştır. İfade etmek bir yana düşünmeye bile düşman bu karanlık anlayışa karşı aydınlığın, gerçeğin ve halkın doğru haber alma hakkının savunucusu olanlar, dün olduğu gibi yarın da ışığımız, umudumuz ve temsilcimizdir. Bu uğurda düşüncelerinden taviz vermeyen, özgürlükleri ve canları ellerinden alınan tüm meslektaşlarımızı saygıyla selamlıyor; basın ve yayın özgürlüğü bağlamında basın emekçilerinin kolektivizminin hükmünü koyduğu bir Türkiye ve dünya için: İNADINA GAZETECİLİK, İNADINA HALKIN DOĞRU HABER ALMA HAKKI, İNADINA GERÇEKLER.

ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİANKARA ŞUBE YÖNETİM KURULU

Page 4: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

MEDYA RAPORU2015 EKİM-ARALIK DÖNEMİ

1-) SANSÜR VE BASKI (gözaltı, saldırı, soruşturma, dava, akreditasyon engeli)

- AKP’li Metiner'den tehditAKP Milletvekili Mehmet Metiner, katıldığı bir televizyon programında, "Aydın Doğan kimi kandırıyor? Edep sınırlarını aşıyor. Haddini bilecek Aydın Doğan. Onun tırnaklarını da dişlerini de sökmesini biliriz. Cumhurbaşkanına yalancılık suçlamasında bulunmak Aydın Doğan'ın boyunu aşar. Cumhurbaşkanımıza yanlış yaparsa, saygısızlık yaparsa demokratik ve hukuki yollarla başına geçirmesini bilen birisi olarak da söylüyorum. Saygılı olacak, edepli olacak" dedi. (1 Ekim 2015)

- Gazeteci Hasan Cemal, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ten ifade verdiGazeteci Hasan Cemal, T-24'teki "Akan kanın bir numaralı sorumlusu saraydaki sultandır. Nokta" ve "Hey Sen" başlıklı köşe yazıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaretten ifade verdi. (1 Ekim 2015)

- Evrensel'e "Cumhurbaşkanına hakaretten" yargılamaEvrensel Gazetesi İmtiyaz Sahibi Arif Koşar ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Vural Nasuhbeyoğlu hakkında, Gezi Parkı Protestoları sırasında Eskişehir’de aralarında sivil polislerin de bulunduğu grup tarafından darp edildikten sonra hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın avukatlarının açıklamalarının gazetede haberleştirilmesi nedeniyle "cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla açılan dava İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Hakim izne çıktığı için duruşma 22 Aralık 2015’e ertelendi. (1 Ekim 2015)

- Yazarlar Hür ve Duman’a soruşturmaBakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı radikal.com.tr Yazarı Ayşe Hür ve Hürriyet Yazarı Selahattin Duman hakkında Tüm Emniyet Teşkilatı Emeklileri ve Üyeleri ile Halk Birlikteliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri'nin suç duyurusu üzerine soruşturma başlattı. Hür hakkında, 25 Temmuz 2015 tarihinde Twitter'dan paylaştığı, "HDP’ye 120 kez saldır, Diyarbakır’da 4 kişiyi öldür, 400’ünü yarala, 32 sosyalisti öldür, 3 polisin intikamı için Kandil’i bombala. Ne kadar adil…" şeklindeki mesajı; Duman hakkında ise 27 Eylül 2015 tarihli yazısında şehit ailelerinin "Bir çocuğum daha olsa o da vatana feda olsun" şeklindeki sözlerinin 100 bin lira ölüm tazminatı için söylendiğini yazması nedeniyle soruşturma açıldı. (2 Ekim 2015)

-Özgür Gündem editörü Urun’a gözaltıİstanbul'da HDP’ye yönelik operasyon kapsamında Özgür Gündem editörü Hicran Urun da gözaltına alındı. Urun, gözaltında 4 gün kaldıktan sonra serbest bırakıldı. (2 Ekim 2015)

- Gazeteci Hakan saldırısında 7 kişiden 6’sı serbestHürriyet Gazetesi Yazarı ve CNN Türk’te program sunucusu Ahmet Hakan’a evinin önünde yapılan saldırıda gözaltına alınan ve "örgüt kurmak" ve "darp" suçlamalarıyla mahkemeye çıkarılan Kamuran Engin, Fuat Elmas ve Uğur Aydın, "adli kontrol"le serbest bırakıldı. Ahmet Şengüler ise tutuklandı. Soruşturma kapsamında "azmettirici" suçlamasıyla sorgulanan eski polisler Yahya Kemal Gezer, Nezih Öz ve Soner Arık da mahkemece serbest bırakıldı. (4 Ekim 2015)

- Polis gazeteciyi, kafasına silah dayayarak gözaltına aldıDiyarbakır Silvan'da sokağa çıkma yasağının ardından belediyenin bahçesine baskın yapan polis, Özgür Gün TV çalışanı Murat Demir ile DİHA Muhabiri Serhat Yüce'nin kamera ve makinelerine el koyarak gözaltına aldı. Belediye bahçesindeki gazetecileri tehdit eden polis, Demir'in kafasına silah dayadı. Demir'in "tamam çekmiyoruz" sözlerini dinlemeyen polis, Demir'i yaka paça

Page 5: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

gözaltına aldı. 2 gazeteciye ertesi gün "sokağa çıkma yasağını ihlal ettikleri" gerekçesiyle 208'er lira para cezası kesildi. (4-5 Ekim 2015)

- Kamu bankalarının kredilerine ilişkin haber soruşturmalıkHalk Tv Haber Müdürü ve Sorumlu Müdür İsmail Dükel, kamu bankalarının verdiği kredilere ilişin Halk Tv’de yayınlanan bir haber nedeniyle açılan soruşturma kapsamında Ankara Adliyesi’nde ifade verdi. Soruşturma, bankanın itibarını zedelemek iddiasıyla yürütülüyor. (6 Ekim 2015)

- Gazeteci Kabaş beraat ettiGazeteci Sedef Kabaş, 17 Aralık Yolsuzluk Soruşturması’nda takipsizlik kararı veren İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu hakkında attığı tweet nedeniyle "terörlü mücadelede görev almış kamu görevlilerini hedef gösterme" ve "tehdit" suçlamalarıyla yargılandığı davadan beraat etti. (6 Ekim 2015)

- "İşin içinde reis var; 100 bin TL teklif ettiler" Ahmet Hakan'a saldıran 4 kişi, çapraz sorguda saldırı için kendilerine 100 bin TL para teklif edildiğini söyledi. Saldırganlardan Fuat Elmas, özel harekatçı Yahya K. Gezer'in, "Bu işin içinde MİT, Emniyet , reis var. 2-3 günde bitirin" dediğini aktardı. (6 Ekim 2015)

- "Abartmamak lazım"CNN Türk sunucusu Şirin Payzın'ın, Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan'a yapılan saldırıdan sonra konuğu olan Başbakan Davutoğlu'nun fahri danışmanı ve Akşam Yazarı Etyen Mahçupyan'a "Geçmiş bir yayınımda size basına saldırılara ilişkin bir soru sormuş ve sizden 'Tehditlere fazla takılmamak lazım' yanıtını almıştım şimdi de aynı fikirde misiniz?" sorusunu yöneltmesi üzerine Mahçupyan, "Tehdit ortamını çok da abartmamak lazım. 'Sürekli tehdit altındayız' dediğimiz zaman buna benzer insanların eylem yapma ihtimali de artıyor. Çünkü siyasi karşılığı var" dedi. (7 Ekim 2015)

- "GDO'lu pirinç" hükümeti zor duruma düşürmüşTaraf Gazetesi eski yazarı Mehmet Baransu hakkında Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanıp, mahkeme tarafından kabul edilen iddianamede, Baransu'nun 30 Temmuz 2013'te yaptığı "kansere neden olan GDO'lu pirinç" haberiyle "hükümeti zor duruma düşürerek görevini yapmasını engellediği" öne sürüldü. (7 Ekim 2015)

- "Saldırganların serbest kalması kararı yerinde"Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a saldırı soruşturmasında 6 şüphelinin serbest bırakılmalarına savcılığın yaptığı itiraz reddedildi. Değerlendirmeyi yapan üst mahkeme, nöbetçi mahkemenin verdiği kararın hukuki olarak yerinde olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verdi.  (7 Ekim 2015)

-Gazeteci Kansu ifade verdiCumhuriyet Gazetesi yazarı Işık Kansu, ‘Ankara Kulisi’ başlıklı köşesinde 24 Ağustos 2015 tarihinde ‘Yettin Artık’ başlığıyla yazdığı yazı nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel’in başvurusu üzerine “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında Ankara Adliyesi’nde ifade verdi. (8 Ekim 205)

- Digiturk'ten Samanyolu ve İpek Medya'ya sansürDigiturk, Kanaltürk, Samanyolu TV, Mehtap TV, Samanyolu Haber, Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV kanallarını platformundan çıkardı. Digiturk'ün internet sitesinden yapılan açıklamada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, "Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu" tarafından yapılan bir soruşturma ile ilgili olarak şirkete resmi bir yazı tebliğ edildiği bildirildi. (8 Ekim 2015)

Page 6: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- JİNHA'ya erişim engeliTelekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), "idari tedbir" adı altında jinha.com.tr adresine erişimi engelledi. (8 Ekim 2015)

- Mahkeme, TÜRGEV'in tazminat talebini reddettiCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın yönetim kurulunda olduğu TÜRGEV’in, gazeteci Mustafa Sönmez’e "RTE despotluğu ve İstanbul rantı" başlıklı yazısı nedeniyle açtığı 20 bin liralık tazminat davası talebi, mahkeme tarafından reddedildi. (8 Ekim 2015)

- Keneş'e "cumhurbaşkanına hakaret"ten tutuklamaToday's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, Twitter'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle ifade vermek için gittiği savcılık tarafından mahkemeye sevk edildi. Keneş, önce adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı; daha sonra karara yapılan itiraz kabul edilerek, Keneş hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. Karardan 1 gün sonra Keneş, çıkarıldığı mahkeme tarafından "kuvvetli suç şüphesi" iddiasıyla tutuklandı. (8-10 Ekim 2015)

- Bahçeli'nin açıklaması için Evrensel'e davaMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 7 Haziran seçimleri öncesi yaptığı Kahramanmaraş mitinginde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik kullandığı "Erdoğan siyasetin dibindedir. Davutoğlu’nun yetersizliğinden takviye güç olarak meydanlara çıkmış, fitnenin sözcüsü olmuştur. Be hey densiz, be hey kanun tanımaz, ahlak bilmez; devletin başısın, ne geziyorsun meydanda, bizimle ne uğraşıyorsun?" şeklindeki ifadelerini, "Erdoğan fitnenin sözcüsüdür" başlığıyla haberleştiren Evrensel Gazetesi'ne, "Cumhurbaşkanına alenen hakaret"ten dava açıldı. (9 Ekim 2015)

- Erdoğan: Doğan'ın incelemeye alınması hayra alametCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Doğan Medya'nın sahibi Aydın Doğan'ı hedef alarak, "Doğan'ın 28 Şubat soruşturmasında incelemeye alınması hayra alamet. Yargıdaki malum yapı, pek çok konunun üzerini kapattı. Gerekirse DDK'yı çalıştırabiliriz" dedi. (9 Ekim 2015)

- Sümeyye ve Bilal Erdoğan kardeşlere hakaretten 4 yıl hapis istemiCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan hakkında, 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. (9 Ekim 2015)

- Sözcü yazarları Dündar ve Doğru’ya hapis cezasıSözcü Gazetesi yazarı Uğur Dündar, 5 Nisan 2014 tarihinde yayımlanan ve adı AKP iktidarıyla yolsuzluk iddialarına karışan Cengiz İnşaat’ın sahibi Mehmet Cengiz’in ses kayıtlarına dayanarak yazdığı "Sıra milletin a..'sına mı geldi?" başlıklı yazısında, dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a hakaret ettiği iddiasıyla 11 ay 20 gün hapisle cezalandırıldı. Mahkeme, hapis cezasının ertelenmesine ve bir yıl denetim süresi belirlenmesine hükmetti. Sözcü Yazarı Necati Doğru’ya da bir köşe yazısında "cumhurbaşkanına hakaret" ettiği iddiasıyla yargılandığı davadan 11 ay hapis cezası verildi. (9 Ekim 2015)

- Reuters muhabirine gözaltıDiyarbakır’da Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile bazı sivil toplum kuruluşlarının birlikte düzenlediği yürüyüşü takip eden Reuters muhabiri ve kameramanı Faruk Yüce gözaltına alındı. Polis, Yüce’nin cep telefonuyla görüntü aldığını söyledi. (12 Ekim 2015)

- "Medya üzerinden kitleyi kongreye ısındırsınlar!"Nokta Dergisi'nin yayımladığı "AKP Günlükleri"nde, AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in bir toplantıda, "Türkiye ve bölgedeki genel gazeteci tutuklamalarına ilişkin bilgi notu istenilsin. Bu heyetteki arkadaşlar medyayı da dolduran isimler. Arkadaşların televizyona çıktıkları zaman medya

Page 7: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

üzerinden kitleyi Kongre’ye ısındırmaları iyi olur" ifadelerini kullandığı ortaya çıktı. (12 Ekim 2015)

- Samanyolu ve İpek Medya'ya bağlı kanallar Türksat'tan çıkarıldıSamanyolu TV, Bugün TV, Kanaltürk TV ve Yumurcak TV, TURKSAT platformlarından (Teledünya, Kablo TV) çıkarıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Gülen Cemaati arasında yaşanan ve Gülen Cemaati’ne yakın şirketlere yönelik başlatılan operasyon kapsamında geçen aylarda Digiturk, söz konusu yayın organlarını bünyesindeki kanallar arasından çıkarmıştı. (12 Ekim 2015)

- ‘Charlie Hebdo Davası’nda "zorla getirme" uyarısıFransız mizah dergisi Charlie Hebdo'nun İslam peygamberi Muhammed’i tasvir eden karikatürlerini köşelerine taşıyan Cumhuriyet Gazetesi yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan’ın 4.5 yıl hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Mahkeme, Çetinkaya ve Karan’ın bir sonraki celsede bulunmamaları durumunda haklarında zorla getirme kararı çıkarılacağı ihtarında bulunarak, duruşmayı 21 Ocak 2016’a erteledi. (12 Ekim 2015)

- Gaz fişeğiyle yaralandıDiyarbakır'da Ankara Katliamı protestoları sırasında yaşanan polis müdahalesinde, haber takibi yapan DİHA muhabiri Esra Aydın, atılan gaz fişeğiyle bacağından yaralandı. (13 Ekim 2015)

- "Sabırla karşılıyoruz"Ankara Katliamı'ndan 3 gün sonra Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile ortak basın toplantısında ilk kez kameralar karşısına çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Finlandiyalı gazeteci Tom Kankkonen, Türkçe olarak "Siz diktatör müsünüz? Bundan daha vahimi ise Ankara’daki saldırının içinde devletin parmağı olduğu konuşuluyor. Bu iddialara ne cevap vereceksiniz?" sorusunu yöneltti. Erdoğan, soruya "Türkiye’de medya, şahsım ve ailem başta olmak üzere her türlü hakareti sınırsız bir şekilde yapmaktadır. 13-14 yıldır bunları sabırla karşıladık, karşılıyoruz" diye yanıt verdi. (13 Ekim 2015)

- Nokta'ya yine erişim engeliNokta Dergisi'nin 7 Haziran seçim sonuçlarını değerlendiren AKP kurmaylarına ait olduğu iddia edilen özeleştirilerin yer aldığı "AKP Günlükleri" başlıklı kapak haberine erişim engellendi. Haberi kullanan diğer haber sitelerinin linkleri de engellendi. (14 Ekim 2015)

- Ankara Katliamı’nda "her türlü" yayın yasakAnkara 6. Sulh Ceza Hakimliği, 103 kişinin katledildiği 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı’nda meydana gelen bombalı terör saldırısıyla ilgili soruşturma tamamlanıncaya kadar "soruşturma dosyası kapsamı hakkında yazılı, görsel, sosyal medya ile internet ortamında faaliyet gösteren her türlü medyada her türlü haber, röportaj, eleştiri ve benzeri yayınların yapılmasının yasaklanmasına" karar verdi. (14 Ekim 2015)

- Küçük'ten ilginç savunma: Tehdit değil benzetmeStar Gazetesi Yazarı Cem Küçük, 9 Eylül 2015 tarihli "Şizofrenik ve PKK'lı bir hırsız portresi: Ahmet Hakan" başlıklı yazısında Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan’a "İstersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hala hayatta kalabiliyorsun" tehdidi nedeniyle Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nda şüpheli sıfatıyla ifade verdi. Küçük, bu cümlesinin "tehdit" değil, "benzetme" ve "mecazi anlamda kullanılmış söz" olduğunu iddia etti. (14 Ekim 2015)

- Gazeteci Keneş tahliye edildi"Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine konulan Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş’in tutukluluğuna yapılan itiraz, İstanbul 8. Sulh Ceza

Page 8: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Hakimliği’nce haklı bulundu. Keneş, yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla Silivri Cezaevi’nden tahliye edildi. (14 Ekim 2015)

- Basın kartı yönetmeliğine davaTürkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Basın Kartı Yönetmeliği’nin iptali için Danıştay’da dava açtı. Davanın dilekçesinde, "Hiçbir hukuksal gerekçeye dayanmayan, Türkiye’nin en çok sarı basın kartı üyesine sahip davacılardan görüş dahi alınmadan çıkarılan yönetmelik tamamen siyasi gerekçeyle değiştirilmiştir" denildi. (15 Ekim 2015)

- "GDO'lu pirinç" davasına yayın yasağıGazeteci Mehmet Baransu hakkında "GDO'lu pirinç" haberi nedeniyle açılan "darbe" davasına yayın yasağı getirildi. (15 Ekim 2015)

- Hürriyet'e soruşturmaAnkara Başsavcılığı, Hürriyet Gazetesi'ne, internet sitesinde yayımladığı haberde, Ankara Katliamı'nı gerçekleştiren saldırganlara Ankara’ya gelişleri sırasında yardım edenlerden birinin ismi ile bu kişilerin bulundukları şehir ve kullandıkları araçlara ilişkin bilgilere yer verdiği gerekçesiyle "gizliliği ihlal" soruşturması başlattı. (15 Ekim 2015)

-Gazeteci Öztaş gözaltına alındıUşak'ta, işadamlarının da aralarında bulunduğu 'makul şüphe' operasyonu kapsamında gözaltına alınan gazeteci Mevlüt Öztaş, serbest bırakıldı. (15 Ekim 2015)

- Sancak dosyasına kısıtlama kararıBüyükçekmece Sulh Ceza Hakimliği, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebiyle Star Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak'ın içinde bulunduğu aracın kurşunlanması ile ilgili dosyaya kısıtlama kararı getirdi. Saldırı ile ilgili adliyeye sevk edilen 6 kişiden biri "Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. (16 Ekim 2015)

- Samanyolu Haber'e terör soruşturmasıAnadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, yayınlarında terör örgütü propagandası yaptığı gerekçesiyle Samanyolu Haber ve Mehtap TV hakkında soruşturma başlattı. (16 Ekim 2015)

- "Cumhurbaşkanına hakaret"e takipsizlikGazeteci Hasan Cemal'e "Heyy sen!" başlıklı yazısı nedeniyle "cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. (16 Ekim 2015)

- 21 kurşun, gazeteciliğe değil kumar borcunaymışStar Medya Grubu Başkanı Murat Sancak, A Haber'de arabasına yapılan silahlı saldırı için, "Paralel yapı ve Doğan Medya'nın işi" dedi. Ancak Sancak'ın açıklaması, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklama ile yalanlandı. Yazıda, "Saldırganlar kriminal bir grupla bağlantılı" denildi. Daha sonra saldırının bir kumar hesaplaşması nedeniyle olduğu ortaya çıktı. (16-17-18 Ekim 2015)

- Aydınlık yazarı Faraç’a gözaltıAydınlık Yazarı Mehmet Faraç, "AKP'nin arka bahçesi ve falaka zihniyeti" başlıklı yazısı nedeniyle Adana'da kaldığı otelde sabah saat 05.00'te gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen Faraç, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. (19 Ekim 2015)

-Aydın’da yerel gazeteciye saldırıAydın'ın Didim ilçesindeki bir yerel gazetede çalışan gazeteci Canan Kulfel, izlediği bir basın açıklamasının ardından bir kişi tarafından darp edilmek istendi. (19 Ekim 2015)

Page 9: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- Prostat haberine tazminatAnkara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi, "Prostat için ABD'ye gitti" başlıklı haberden dolayı, Taraf Gazetesi'nin, eski bakan Zafer Çağlayan'a 5 bin TL'lik tazminat ödemesine karar verdi. (20 Ekim 2015)

- Önleyici sansür dönemiNokta Dergisi'nin gelecek sayısında yer vereceği "AKP toplantı tutanakları" haber dosyası, yayınlanmadan Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla yasaklandı. Kararın derginin ilk nüshasında ve internet sitesinde yayınlanmasına karar verilirken, derginin internet sitesi de mahkeme kararıyla erişime kapatıldı. (20 Ekim 2015)

- Evrensel’e çeviriden soruşturmaEvrensel Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Vural Nasuhbeyoğlu, gazetede yayımlanan, Neue Züreher Zeitung’da (NZZ) Türkiye’ye ilişkin yazılan analizi çeviren Semra Çelik’in çevirisi ve Birleşik Haziran Hareketi Sekretaryasından Kaya Güvenç’in 1 Kasım seçimleriyle ilgili açıklaması nedeniyle "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla İstanbul Adliyesi’nde ifade verdi. (20 Ekim 2015)

- Elçi soruşturmasına CNNTürk ve Hakan da dahil edildiCNNTürk'te "PKK terör örgütü değildir" diyen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi hakkında başlatılan soruşturmaya, CNNTürk TV ile "Tarafsız Bölge" programının sunucusu Ahmet Hakan da dahil edildi. (21 Ekim 2015)

- Karartmaya suç duyurusuCHP Milletvekili Ali Yiğit, Samanyolu yayın grubuna bağlı kanallarla, Bugün ve Kanaltürk'ü karartma kararı alan Türksat, Digiturk ve Tivibu hakkında suç duyurusunda bulundu. (22 Ekim 2015)

- Erdoğan: Kelkit seninle değil bizimle yürüyor ey DoğanHak-İş Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın Doğan hakkında, "'Ben Kasımpaşalıyım' dediğimde, 'Kelkitliyim' diyor. Kelkit seninle değil, bizimle yürüyor. Hilton Oteli'nin arkasındaki o araziye otel müsaadesi verilseydi ey Doğan, o zaman keyfin yerinde olacaktı. Sana müsaadeyi vermedik diye çılgına döndün. Malum medya saldırıyor şimdi. Bu medyanın hangi grup olduğunu biliyorsunuz. Paralel medyayla malum medya beraber iş tuttular" dedi. (22 Ekim 2015)

- Nokta'nın henüz yayımlanmamış dosyalarına da sansürNokta Dergisi'nin 2 hafta boyunca yayımladığı "AKP Günlükleri"ne erişim yasağı getiren mahkeme, henüz yayımlanmamış dosyalara da sansür getirdi. (22 Ekim 2015)

- Boynukalın'dan saldırı itirafıHürriyet binasını basan ekibin başındaki AKP'li Abdurrahim Boynukalın, Hürriyet saldırısını "eylem" diye niteleyerek, olayın partisinin gençlik kolları tarafından organize edildiğini itiraf etti. (22 Ekim 2015)

- Telefonla bağlandı; suç olduGazeteci Ragıp Zarakolu’na, 2010 yılında Roj TV’nin kendisi ile yaptığı bir röportaj nedeniyle soruşturma açıldı. Soruşturma dosyasında Zarakolu hakkında, "TV kanalı, telefonla kendisi ile bağ kurduğuna göre, kendisinin bu TV kanalının 'muhabiri' olduğu, söz konusu TV kanalının terör örgütüne ait olduğu ve dolayısıyla kendisinin de terör örgütü üyesi olduğu" iddialarına yer verildi. (23 Ekim 2015)

- Korkusuz'a ilan yasağı

Page 10: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Basın İlan Kurumu, Sözcü Grubu bünyesinde çıkarılan Korkusuz Gazetesi’nin yasal hakkı olan kamu ilanlarını, "aynı isimler çalışıyor" gerekçesiyle vermekten vazgeçti. (23 Ekim 2015)

- Gazeteci Tunç, gözaltına alındıİstanbul'da yapılan eşzamanlı ev baskınlarında jiyan.org yazarı gazeteci Hayri Tunç gözaltına alındı. (23 Ekim 2015)

- Aziz Yıldırım'dan keyfi akreditasyonFenerbahçe-Ajax maçında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım tarafından maça akredite oldukları halde Hürriyet Muhabiri Ahmet Ercanlar, Star Gazetesi’nden Aygün Özipek, Sabah Gazetesi’nden Volkan Demir, Habertürk’ten Ahmet Selim Kul ve Fotomaç’tan Emre Bol maça alınmadı. Bu uygulamanın ardından Yıldırım, Türkiye Spor Yazarları Derneği’ne üye olmayan gazetecilere Fenerbahçe maçları için akreditasyon kartı verilmeyeceğini açıkladı. (24 Ekim 2015)

- TİB'den "jiyan.org"a erişim yasağıTelekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), jiyan.org'a erişim yasağı getirdi. Erişim yasağı, "Yapılan teknik inceleme ve hukuki değerlendirme sonucunda jiyan.org hakkında,TİB tarafından idari tedbir uygulanmaktadır" diye duyuruldu. (24 Ekim 2015)

- 104 bin yasaklı site varEngelliWeb'in verilerine göre 2014 Eylül ayı itibariyle 51 bin 43 olan yasaklı site sayısı, 2015’in Ekim ayı itibariyle 103 bin 877’ye yükseldi. Engellemelerin 97 bin 813’ü doğrudan TİB eliyle gerçekleşti. Yüzde 2,6’sı mahkemeler, geri kalan kararlar ise savcılıklar ve YSK tarafından alındı. (25 Ekim 2015)

- Arınç'tan TRT itirafıEski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Benim sorumlu olduğum TRT de dahil birçok kanal 2 yıldır bana talimatla ambargo uyguluyor" itirafında bulundu. (25 Ekim 2015)

- "Ak Parti artık o dokunulmazlığı kaldırmıştır"Hürriyet saldırısında ön saflarda yer alan AKP'li Abdurrahim Boynukalın, gazete önünde yaşananlara ilişkin, "Basın özgürlüğü adı altında Sayın Cumhurbaşkanımıza ve ailesine hakaret edildi. 'Küfrederiz ama kimse bize dokunamaz.' Niye? 'Bizde basın özgürlüğü var.' AK Parti teşkilatı o dokunulmazlığı artık kaldırmıştır. Bundan sonra da o dokunulmazlığı kaldırmaya devam edeceğiz” diye konuştu. (25 Ekim 2015)

- Varank, 9 ay önce söylemişCumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanı Mustafa Varank'ın, 2 Şubat 2015'teki TRT yayını öncesi, Samanyolu ve Bugün TV ile 5 kanalın Türksat'tan atılacağını söylediği anların görüntüsü ortaya çıktı. (25 Ekim 2015)

- Erdoğan: Kendi medyamızı dayatalım demedikCumhurbaşkanı Erdoğan, Memur-Sen'in 20.Yıl Programı'nda, "Onların operasyon medyaları karşısında biz de kendi medyamızı dayatalım demedik. Fikirler özgürce söylensin istedik. Pensilvanya medyası ile PKK medyası aynı dili kullanıyor" dedi. (25 Ekim 2015)

- TRT'de Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret "ifade özgürlüğü" Gelirlerinin büyük bölümü, devlet bütçesi ve elektrik ücretlerine yansıtılan ‘pay’dan oluşan TRT’nin, kamuoyunda sıkça dile getirilen “tarafsız yayıncılığı yitirdiği” eleştirileri, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına yönelik bir programdaki “Firavunlar gibi yediler, içtiler, kustular. Saraylarda şahane hayatlar sürdüler, Ne utandılar, ne doydular” sözler nedeniyle yine gündeme geldi. RTÜK’e taşınan bu sözler "ifade özgürlüğü" sayıldı. (25 Ekim 2015)

Page 11: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- TRT'den Hakan Şükür'e sansürA Milli Futbol Takımı'nın ekim ayında Çek Cumhuriyeti ve İzlanda ile oynadığı maçlar öncesi TRT'nin "Unutulmaz Milli Maçlar" yayınında 17-25 Aralık süreci sonrası AKP'den istifa eden Hakan Şükür’ün golleri sansürlendi. (26 Ekim 2015)

- İpek Koza Medya grubuna kayyumAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın "Fetullahçı Terör Örgütü"ne (FETO) finansal destek sağladığı iddiasıyla baskın yaptığı Koza İpek Grubu’na bağlı şirketlere, aynı savcılığın talebi üzerine Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’nce kayyum atandı. Kayyum atanan şirketler arasında Koza İpek Grubu bünyesindeki Bugün Gazetesi, Bugün TV, Kanaltürk TV ve Millet Gazetesi ile Kanaltürk Radyo da yer aldı. (26 Ekim 2015)

- "1 Kasım'dan sonra tamamından hesap sorulacak"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski danışmanı ve metin yazarı AKP Milletvekili Aydın Ünal, katıldığı A Haber canlı yayınında, 1 Kasım seçimlerinden sonra Saray'ı ve AKP'yi eleştiren gazetelerden de hesap soracaklarını söyledi. (27 Ekim 2015)

- Aydınlık'a "savaş planı" haberi davasıAydınlık Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın "8 füze attırıp savaş gerekçesi üretirim" dediği toplantının ses kayıtlarını yayımladığı gerekçesiyle hâkim karşısına çıktı. (27 Ekim 2015)

- İpek Medya Grubu'na tekmeli, kelepçeli, TOMA'lı kayyumKoza İpek Medya Grubu'na atanan kayyumlar, polis eşliğinde, gruba bağlı televizyon ve gazetelerin bulunduğu binaya mahkeme kararı olmadan kapıyı kırarak girdi. Polisler, direnen gazetecileri darp etti, kelepçeledi, gözaltına aldı. Bina önünde toplanan kalabalığa da TOMA ile müdahale etti. (27 Ekim 2015)

- Uslu'ya 2 kez ağırlaştırılmış müebbet istemi"Selam Tevhid'de kumpas" soruşturması kapsamında Taraf Gazetesi eski yazarı Emre Uslu hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 67,5 yıla kadar hapis cezası istendi. (27 Ekim 2015)

- TRT'den AKP ve Erdoğan'a 59 saat; HDP'ye 18 dakikaRTÜK'ün HDP'li üyesi Ersin Öngel, TRT'nin siyasi partilere ayırdığı canlı yayınların resmi dökümünü çıkardı. Buna göre TRT'nin, seçimden önceki 25 gün boyunca AKP'ye 30 saat, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 29 saat, CHP'ye 5 saat, MHP'ye 1 saat 10 dakika ve HDP'ye 18 dakika ayırdığı belirlendi. (28 Ekim 2015)

- Kayyum atandı, yöneticiler değiştiİpek Medya'ya kayyum olarak atanan ve polis baskınıyla gazetenin yönetimini devralan yetkililer, Bugün TV Yayın Yönetmeni Tarık Toros, Kanaltürk Yayın Yönetmeni Murat Uzun, Millet Gazetesi Yayın Yönetmeni Değer Özergün ve Bugün Gazetesi Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt'u görevden aldı. Bir gün sonra da Millet Gazetesi Yayın Koordinatörü Cuma Ulus'un işine son verilerek, yerine Diriliş Postası Yazarı Hüseyin Yahya Şekerci getirildi. (28-29 Ekim 2015)

- Bahçeli: Kaldırın şu TRT mikrofonunuMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Osmaniye'de seçim gezisi ile ilgili değerlendirme yapacağı sırada masaya bırakılan TRT mikrofonuna tepki gösterdi. Bahçeli'nin, "Kaldırın şu TRT'nin mikrofonunu" şeklindeki tepkisi üzerine TRT muhabiri mikrofonu alarak dışarı çıktı. (30 Ekim 2015 )

- Destici, TRT'de TRT'yi kınadıBüyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, TRT'de yayınlanan 1 Kasım seçimine yönelik propaganda konuşmasında TRT'yi eleştirdi. Destici, "Bu süreçte yanlı ve algı oluşturacak

Page 12: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

yayınlarla iktidara avantaj sağlayan, seçime katılan partiler arasında adaleti ve hakkaniyeti gözetmeyen, muhalefete söz ve propaganda hakkı vermeyen, milletin parasıyla ayakta duran devletin televizyonu TRT'yi kınıyorum" dedi. (30 Ekim 2015)

- Gazetecileri kendi binalarına sokmadılarİpek Koza Holding'e kayyum atanmasının ardından kayyum, Kanaltürk ve Bugün TV ile Bugün ve Millet gazetelerinin bulunduğu binaya gelen gazetecileri kapıdan içeri sokmadı. (30 Ekim 2015)

- IŞİD'lilerin üzerinden Cumhuriyet'in krokisi çıktıGaziantep'te şüphe üzerine durdurulan araçta bulunan IŞİD mensubu olduğu belirtilen iki kişinin üzerinden Cumhuriyet Gazetesi'nin İstanbul ve Ankara bürolarına ait krokiler çıktı. Bunun üzerine, polis gazetenin Ankara ve İstanbul büroları önünde barikatlı güvenlik önlemi aldı. Saldırı ihbarına ilişkin gönderilen çevik ve asayiş ekipleri, gazete binasının bulunduğu sokağı trafiğe kapattı. (30 Ekim 2015)

- 2 gazeteci, kafası kesilerek öldürüldüŞanlıurfa’da Arapça yayımlanan haftalık Ayn Vatan Gazetesi'nin Yazı İşleri Müdürü İbrahim Abdulkadir ile muhabiri Firaz Hamadi bıçakla boğazları kesilerek öldürüldü. 2 gazetecinin IŞİD’in ölüm listesinde olduğu ortaya çıktı. (30 Ekim 2015)

- "Rezalet" dedi; 2 gazeteciyi işten attıKoza Grubu'na kayyum atanan Hasan Ölçer, Bugün Gazetesi'nin "Kayyumla gasp" manşeti için gazetenin ortasında, "rezalet" diye bağırdı. "O gazete bizim namusumuzdur" diyen gazetecileri azarlayan Ölçer, daha sonra gazeteci Cihan Acar ve Bilal Şahin'i işten attığını bildirdi. (30 Ekim 2015)

- Gaziantep’teki bombalı saldırıya yayın yasağıRTÜK, Gaziantep'te polislerin şüphe üzerine durdurduğu araçtaki IŞİD mensubu olduğu belirtilen iki kişinin polislerin üzerine el bombası atmasına ilişkin olayla ilgili Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi, Gaziantep 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı üzerine, soruşturma tamamlanıncaya kadar söz konusu dosya kapsamında yazılı, görsel ve sosyal medya ile internet ortamındaki yayınlara yasak getirdi. (31 Ekim 2015)

- Erdoğan'dan Economist'e siyasi ahlak dersi!Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiliz Economist dergisinin, "AKP'ye oy vermeyin" önerisine, "Son dönemde dışarıdaki bazı uluslararası medya kuruluşlarının üst akıldan aldıkları talimatla gerek şahsıma yönelik gerek Türkiye'deki bazı siyasi partilere yönelik yaptıkları açıklamaları herhalde sizler de okuyorsunuz. Bunlar çok manidardır. Size ne? Siz kendi ülkenizdeki seçimlerle ilgilenin. Ama Türkiye'deki seçimlerle ilgili işte benim ismimi zikrederek, parti ismi kullanarak, 'Sakın oraya oy vermeyin' gibi bir yaklaşım göstermek, bunlar çok çirkin. Bunun siyasi ahlakla, siyasi etikle uyuşur bir yanı yoktur" dedi. (31 Ekim 2015)

- TRT'ye bir tepki de Vural'danTRT'de yayınlanan "Fetret" adlı belgesele tepki göstermek için açıklama yapan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, görüntü alan TRT ekibine tepki gösterdi. Vural, "Buraya ne diye geliyorsunuz? Böyle bir rezalet olmaz. İstemiyorum TRT'yi. Yeter artık be. Bu talimatları veren, bunların yayınlanmamasını söyleyenler, er ya da geç hesabını vereceklerdir. Onlar hakkında da biz belgesel hazırlayacağız" dedi. (31 Ekim 2015)

- TRT sadece AKP'lileri konuk ettiRTÜK'ün HDP'li üyesi Ersin Öngel, TRT'nin 1 Kasım seçimleri öncesi 1 ay boyunca sadece AKP'li 37 kişiyi programlarına konuk aldığını, CHP, MHP ve HDP'li isimlere ise hiç yer vermediğini açıkladı. (31 Ekim 2015)

Page 13: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- Kayyum atanan Bugün'e Yeni Akit'ten yazar transferiKoza İpek Grubu’na "kayyum" yoluyla el konulmasının ardından Yeni Akit Yazarı Ersoy Dede, Bugün'e yazar oldu. (2 Kasım 2015)

- Nokta'ya soruşturma ve tutuklamaİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kapağında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafının bulunduğu ve "2 Kasım Pazartesi: Türkiye İç Savaşının Başlangıcı" ifadesinin yer aldığı Nokta Dergisi’nin 24. sayısına ilişkin re’sen soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, Nokta Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan önce gözaltına alındı. İki isim için savcı "Halkı suç işlemeye tahrik" suçundan tutuklama talep etti; İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimi karşısına çıkan iki gazeteci "hükümete karşı halkı silahlı isyana teşvik" gerekçesiyle tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi. (2 Kasım 2015)

- Özgür Bugün ve Özgür Millet'e yayın yasağıİstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği, "Özgür Bugün" ve "Özgür Millet gazetelerine, "korsan yayın" yaptıkları gerekçesiyle yayın yasağı getirdi. Mahkeme bu sitelerin ayrıca 5561 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ile Kanun’un 9. maddesine muhalefet suçu işlediğine hükmetti. (3 Kasım 2015)

- Rasim Ozan: Kayyum operasyonları sürecekSabah Yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, İpek Koza Grubu’na kayyum atanmasının ardından, kayyum sürecinin başka yayın organları için de süreceğinin sinyalini verdi. Kütahyalı, "Şu an ikinci Anadolu ihtilali sürecine girdik. Artık her şey açık açık yazılacak ve ilgili devlet kurumları da geçen hafta olduğu gibi gerekli kayyum operasyonlarını yapacaklar. Bu böyle biline" ifadelerini kullandı. (4 Kasım 2015)

- Cumhuriyet'te çıkan yazı nedeniyle BirGün'e dava açıldıBirGün Gazetesi'nin 6 Eylül 2015 tarihli "Alçak Gönüllü" manşetine İstanbul Cumhuriyet Savcısı tarafından "cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla soruşturma başlatıldı. BirGün'e ayrıca Şair Ataol Behramoğlu'nun Cumhuriyet Gazetesi'nde çıkan "Ortaçağ'dan sesleniş" başlıklı yazısı nedeniyle "Cumhurbaşkanına hakaret"ten dava açılması, açılan soruşturmaların ciddiyetsizliğini gösterdi. (5 Kasım 2015)

- Samanyolu tüm programlarını durdurduSamanyolu TV, Koza İpek Medya Grubu’na kayyum atanmasından sonra tüm sezon dizileri ve programlarının çekimlerini durdurdu. (5 Kasım 2015)

- Boynukalın: Cumhurbaşkanımız moral verdi; yol gösterdiHürriyet binasına yönelik taşlı sopalı saldırıda ön saflarda yer alan AKP'li Abdurrahim Boynukalın, konuk olduğu bir televizyon programında, "Bu süreçte Cumhurbaşkanımızla da görüştüm. Moral verdi ve yol gösterdi. O gün Hürriyet’in önüne gitmemizin bir nedeni vardı. Bizim liderimize canlı yayında yalan söylediler. Oraya gittiğimizden dolayı utanmıyoruz. O bir türlü değiştirilemeyen camın çatladığını gördük. Cam zaten kırılmıştı gittiğimizde. Terör örgütüyle sponsorluk anlaşması yaptıkları için köşeye sıkıştılar, beni şeytanlaştırarak kurtulmaya çalıştılar. Benzer bir şeyi yaparlarsa hiç düşünmeden tekrar giderim" dedi. (5 Kasım 2015)

- 26 gazeteci ve yazara "terör örgütü propagandası" soruşturmasıİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özgür Gündem Gazetesi Eş Genel Yayın Yönetmenleri Eren Keskin ve Hüseyin Aykol ile gazetenin yazarlarının da aralarında bulunduğu 26 gazeteci ve yazar hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla soruşturma başlattı. (5 Kasım 2015)

- Eski yazıları da internetten kaldırıldı

Page 14: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Yönetimi kayyuma devredilen Bugün Gazetesi'nde yazıları yayımlanmayan Nazlı Ilıcak, Orhan Kemal Cengiz ve Yavuz Baydar'ın, gazetenin internet sitesindeki eski yazıları da erişimden kaldırıldı. (6 Kasım 2015)

- Soylu, Özkök'e hapis istemli hakaret davası açtı AKP Trabzon Milletvekili Süleyman Soylu, Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök'ün "Vur emrini kim verdi?" başlıklı yazısıyla kendisine hakaret ettiğini iddia ederek suç duyurusunda bulundu. Hazırlanan iddianamede Özkök'ün "basın yoluyla hakaret" suçundan 4 aydan 2 yıl 8 aya kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. (6 Kasım 2015)

- Koza İpek’in itirazına retİpek Koza grubuna kayyum atanmasına ilişkin kararın infazının durdurulmasına ilişkin yapılan itiraz, Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği'nce reddedildi. (6 Kasım 2015)

- Polis yeni dönemin habercisi oldu İstanbul’da, YÖK’ün kuruluş yıldönümünü protesto eyleminde polis, öğrencilere sert müdahale ederken, olayı haber için izleyen Bianet muhabiri Beyza Kural’ı ters kelepçe takarak gözaltına aldı. Polis, gözaltı sırasında, "Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi değil artık, bunu öğreteceğiz size" diye bağırdı. (6 Kasım 2015)

- "Damat Berat"a hakaretten 6 yıl hapis cezası istendiZaman Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı hakkında, "Albayrak ve Kürt petrolü" konulu iki haberde "AKP İstanbul Milletvekili Berat Albayrak'a hakaret ve iftirada bulunulduğu" iddiasıyla dava açıldı. Dumanlı'nın 6 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. (8 Kasım 2015)

- "Cumhurbaşkanına hakaret"ten hapsi istendiHürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök hakkında, 3 Eylül 2015'te yazdığı "Utan ey büyük adam" başlıklı yazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla fezleke hazırlandı. Adalet Bakanlığı'na gönderilen fezlekede, Özkök hakkında 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edildi. (10 Kasım 2015)

- Çandar'a 2 ayrı "cumhurbaşkanına hakaret" soruşturmasıCengiz Çandar’ın Radikal’de 26 Temmuz 2015 – 19 Ağustos 2015 tarihleri arasında yayımlanan 7 ayrı köşe yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret içeren ifadeler bulunduğu iddiasıyla 2 ayrı soruşturma başlatıldı. (10 Kasım 2015)

- G-20'de akreditasyonAntalya'da düzenlenen G-20 zirvesini takip etmek isteyen Sözcü, Zaman, Aydınlık gazeteleri ile bazı basın mensupları akreditasyon engeliyle karşılaştı. (10 Kasım 2015)

- Gazeteci Altan, "cumhurbaşkanına hakaretten" ifade verdiGazeteci Ahmet Altan, 13 Nisan 2015 tarihinde grihat.com adlı internet sitesinde "Saraylarda oturabilmek için gencecik çocukları öldürtüyorlar" başlığıyla yayımlanan söyleşisinde ve 1 Eylül 2015’te Bugün TV, 2 Eylül’de Samanyolu TV’de katıldığı programlarda Koza Holding’e yönelik operasyonlara ilişkin açıklamalarında "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlarını işlediği iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında ifade verdi. (11 Kasım 2015)

- Zaman'a "Özgür Bugün" baskınıKayyum atanan Bugün ve Millet gazetelerinin yerine, "Özgür Bugün" ve "Özgür Millet" gazetelerinin basıldığına dair ihbar üzerine, 5 kişilik polis ekibi ile 2 avukat Zaman Gazetesi'ne baskın düzenledi. Polis ekibi ve avukatlar gazete binasında arama yaparken gazete çalışanları bahçeye çıkarıldı. (11 Kasım 2015)

Page 15: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- CNNTürk'e 700 bin TL'lik "Tahir Elçi" cezasıRTÜK, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin konuk olarak katıldığı ve PKK’nın terör örgütü olmadığını söylediği "Tarafsız Bölge" programının, ilgili yönetmeliğin, "Terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz. Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz" maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle CNN Türk'e 700 bin TL para cezası verdi. (11 Kasım 2015)

- Dumanlı hakkında yakalama kararıZaman Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı hakkında, "Paralel Devlet Yapılanmasının 'Selam Tevhid' soruşturmasında kumpas kurduğu" iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, "silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlarından tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. (11 Kasım 2015)

- Gazeteci Yağmur'a "MİT TIR'ları" gözaltısıMİT TIR’ları ile ilgili yazdığı haber nedeniyle hakkında soruşturma açılan gazeteci Fatih Yağmur, Adana’da gözaltına alındı. Yağmur, çıkarıldığı nöbetçi savcılık sorgusu sonrası serbest bırakıldı. (11 Kasım 2015)

- Cumhuriyet muhabirinin 23 yıl hapsi istendiCumhuriyet Gazetesi muhabiri Canan Coşkun, Emlak Konut GYO'dan indirimli lüks konut alan hâkim ve savcılar hakkında yaptığı haberi nedeniyle, hakkında 23 yıl 4 ay hapis cezası istemiyle açılan "Kamu görevlilerine görevinden dolayı hakaret" davasında hakim karşısına çıktı. (12 Kasım 2015)

- Kendisi vefat etti; "cumhurbaşkanına hakaret" davası sürüyor5 ay önce vefat eden Cumhuriyet Gazetesi yazarı Cüneyt Arcayürek hakkında, 5 Mayıs'ta 2015'te yazdığı "Yüzsüzlüğün daniskası" başlıklı köşe yazısı nedeniyle açılan "cumhurbaşkanına hakaret" davasının ilk duruşması görüldü. (12 Kasım 2015)

- Akdoğan: Gazetecilik değil, nefret suçuBaşbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Hürriyet Gazetesi'nin internet sitesindeki Kelebek ekinde yer alan "13. Cuma uğursuzluğunun 13 sebebi" başlıklı haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın photoshoplu fotoğrafına yer verilmesine ilişkin, "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin başındaki ismin böyle çirkin ve karalayıcı bir mizansenin içinde gösterilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bunun adı gazetecilik değil nefret suçudur" dedi. (13 Kasım 2015)

- ‘Tavuk yiyen Erdoğan’ görseli nedeniyle 2 gazeteci kovulduHürriyet internet sitesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Da Vinci'nin "Son akşam yemeği" tablosunda tavuk yerken gösteren kurgu görsel nedeniyle, içerik müdürü Şermin Terzi ve görseli yayınlayan editör Aynur Yolcu işten atıldı. (13 Kasım 2015)

- 2 gazeteci tutuklandı Çatışmaların sürdüğü Van’ın Erciş ilçesinde haber takibi yapan basın mensuplarından 10’u gözaltına alındı. Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri İdris Yılmaz ile Jin Haber Ajansı (JINHA) muhabiri Vildan Atmaca, "sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamalarıyla çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. (13-14 Kasım 2015)

- JİNHA’nın 2 muhabirine gözaltı

Page 16: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Silvan'daki sokağa çıkma yasağı ile Almanya ve İngiltere konsoloslukları önündeki G-20 protestolarını takip eden JİNHA muhabirleri Öykü Dilara Keskin ve Ceren Karlıdağ gözaltına alındı. (14 Kasım 2015)

- Mahkeme "dur" dediSamanyolu Yayın Grubu’na ait 13 televizyon kanalı ve radyonun Türksat'tan çıkarılmasına mahkeme "dur" dedi. Mahkeme, karartma kararı için Türksat’tan savunma istedi. (14 Kasım 2015)

- Cumhuriyet'e tehditİpek Medya Grubu bünyesindeki Millet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmenliği’ne getirilen Yahya Şekerci, Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik, "Siz bekleyin, size de çaya geleceğiz" diye tweet attı. (14 Kasım 2015)

- Samanyolu Grubu’nun kanalları karardıDaha önce Digitürk, Kablo TV, Tivibu ve Teledünya’dan çıkarılan Gülen Cemaati’ne yakın Ebru TV, Mehtap TV, Samanyolu Haber, Yumurcak TV, Dünya TV, MC TV, Samanyolu Afrika, Tuna Shopping TV, Burç FM, Samanyolu Haber Radyo, Radyo Mehtap ve Radyo Cihan’dan oluşan 13 yayın kuruluşu Türksat’tan da çıkarıldı. (15 Kasım 2015)

-9 gazetenin yöneticisi aynı davadan yargılanıyorDHKP-C'li iki militanın, İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde savcı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin alındığı fotoğrafı yayınlayan Özgür Gündem, Cumhuriyet, Millet, Posta, Yurt, Bugün, Aydınlık, Birgün ve Şok gazetelerinin yöneticileri yargılandığı dava görülmeye başlandı. (17 Kasım 2015)

-Mehmet Baransu’nun yargılanmasına devam edildi"Balyoz" planı davasında yargılanan bazı sanıklara ''kumpas'' kurulduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Taraf Gazetesi eski yazarı Mehmet Baransu, 28 Kasım 2013 tarihli Taraf Gazetesi’nde “Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı” haberi nedeniyle hâkim karşısına çıktı. (17 Kasım 2015)

- TRT Çocuk'ta G-20 ZirvesiSadece çizgi film ve çocuklara yönelik programların yayınlandığı TRT Çocuk kanalı, G-20 Zirvesi'ni canlı yayınladı. (17 Kasım 2015)

- A Haber'e 12 yayın durdurma cezasıYSK, 1 Kasım seçim kampanyasındaki yayınları nedeniyle A Haber'e 12 yayın durdurma cezası verdi. (17 Kasım 2015)

- Odatv davasında yeni bilirkişi istemiAralarında gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın’ın da bulunduğu, kamuoyunda "Odatv Davası" olarak bilinen ve sanıklar hakkında 7,5 yıldan 41 yıla kadar değişen hapis cezalarının istendiği davanın duruşmasında, mahkeme heyeti, dijital verilerle ilgili rapor alınması için Boğaziçi Üniversitesi'den 3 kişilik bilirkişi heyetinin oluşturulmasına karar verdi. Dava, 17 Şubat 2016'ya ertelendi. (18 Kasım 2015)

- Reddit'e TİB engellemesiPopüler mesajlaşma panosu Reddit, TİB tarafından engellendi. Hangi nedenle engellendiği açıklanmayan site bir süre sonra erişime açıldı. (18 Kasım 2015)

- Evrensel davasında "kovuşturmaya yer yok" kararıEvrensel Gazetesi'ne, "Birleşik Haziran Hareketi (BHH) 1 Kasım'da ittifak yapacak" başlıklı haberinde "Cumhurbaşkanına hakaret" edildiği iddiasıyla açılan soruşturmada, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. (19 Kasım 2015)

Page 17: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- Hayko Bağdat kovulduKayyum atanan Bugün TV'de, Nazlı Ilıcak ile birlikte "Özgür İfade" programını hazırlayıp sunan gazeteci Hayko Bağdat, Kanal’dan kovuldu. (19 Kasım 2015)

- İnce'ye TÜRGEV'e hakaretten para cezasıBirGün Gazetesi Yayın Danışmanı Barış İnce'ye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticileri arasında yer aldığı TÜRGEV'e hakaret ettiği iddiasıyla 5 bin lira para cezası verildi. (20 Kasım 2015)

- "Altın kaplamalı" vali 50 bin TL manevi tazminat istediKocaeli Valiliği döneminde makam tuvaletinde altın kaplama malzemeler kullandığı ortaya çıkan Hatay Valisi Ercan Topaca, Cumhuriyet Gazetesi'ne 50 bin TL'lik manevi tazminat davası açtı. (20 Kasım 2015)

- Komisyon kararlarına keyfi elemeTürkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün resmi sitesine girerek, "Komisyon Kararları açıklandı" butonunu tıklayan gazetecilerin, "TC Kimlik No" sorgulamasıyla karşılaştığını belirterek, "Komisyonda dosyası olup da kart alma koşullarını taşıyan yüzlerce gerçek gazeteci, sorgulama sonunda, 'Bu kimlik no ile herhangi bir sonuca ulaşılamamaktadır' ibaresiyle yüz yüze gelerek büyük bir şok yaşamıştır. Genel Müdür’ün komisyon kararlarını keyfi eliminasyona tabi tuttuğunun anlaşılmaması için yapıldığı belli olan kamuflaj uygulaması haklı olarak ülke genelinde büyük bir infial uyandırmıştır" dedi. (24 Kasım 2015)

- Güven ve Çapan'a 20 yıl hapis istemiCumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafının bulunduğu ve "2 Kasım Pazartesi: Türkiye İç Savaşının Başlangıcı" ifadesinin yer aldığı Nokta Dergisi'nin 24. sayısı kapağıyla ilgili başlatılan soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, derginin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan'ın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı silahla isyana tahrik etme" iddiasıyla 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapisleri istendi. (25 Kasım 2015)

- ETHA muhabirine gözaltıEtkin Haber Ajansı (ETHA) Muhabiri Rosida Koyuncu, haber takibi için gittiği İstanbul Üniversitesi önünde gözaltına alınan öğrencilerin fotoğrafını çekmek isterken gözaltına alındı. (25 Kasım 2015)

- Hürriyet matbaasına saldırı iddianamesi8 Eylül 2015'te Hürriyet Gazetesi’nin Ankara’daki matbaasına yapılan saldırı girişimi ile ilgili başlatılan soruşturmada, 11 şüphelinin kimliği tespit edildi. Savcılık, şüphelilere ilişkin sürdürdüğü soruşturmayı tamamlayarak, sadece "mala zarar verme" suçundan iddianame hazırladı. (25 Kasım 2015)

- Dündar ve Gül tutuklandıCumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül, AKP iktidarının IŞİD terör örgütüne verdiği desteği görüntü ve belgelerle kanıtlayan 29 Mayıs 2015 tarihli "İşte Erdoğan'ın Yok Dediği Silahlar" ile 12 Haziran 2015 tarihli "Jandarma Var Dedi" başlıklı haberler nedeniyle İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Haberlerin yayımlandığı dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Bedelini ağır ödeyecek, yayına bırakmayacağım" diyerek tepki gösterdiği Dündar ve Gül, "Örgüte üye olmadan bilerek ve isteyerek yardım etmek", "Siyasi ve askeri casusluk" ve "Gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" ile suçlandı. Silivri Cezaevi’ne götürülen iki gazeteci için müebbet ve 40 yıl hapis cezası istendi. (26 Kasım 2015)

Page 18: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- Özel güvenlik Cumhuriyet çalışanlarına saldırdıCumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün yargılandığı dava için İstanbul Adalet Sarayı'na gelen Cumhuriyet çalışanları özel güvenliklerin saldırısına uğradı. (26 Kasım 2015)

- "Serbest bırakıldı ama eylemlerine devam etti" iddianamesiİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu tarafından, Bülent Keneş hakkında "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" suçundan başlatılan soruşturma neticesinde hazırlanan iddianamede, Keneş'in sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı'na yönelik hakaret içerikli olduğu iddia edilen birçok paylaşımına yer verildi. Keneş'in 8 Ekim'de "Cumhurbaşkanı'na alenen hakaret" suçundan tutuklama istemiyle sevk edildiği mahkemece serbest bırakıldığı ancak eylemlerine devam ettiği ifade edilen iddianamede, Keneş hakkında 8 yıl 2 aya kadar hapis cezası istendi. (26 Kasım 2015)

- Küçük hedef gösterdi; Bülent Mumay kovulduStar Gazetesi yazarı Cem Küçük tarafından hedef gösterilen ve işine son verilmesi istenen gazetesi Bülent Mumay, Hürriyet tarafından işten çıkarıldı. Mumay, Medya Grup Koordinatörlüğü görevinden Ekim ayında alınmış; Gazete’nin Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’in özel danışmanı olarak görevini sürdürüyordu. (26 Kasım 2015) 

- Cumhuriyet muhabiri Uludağ’a soruşturmaCumhuriyet Gazetesi yargı muhabiri Alican Uludağ hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili şikayet dilekçesini sosyal medyada paylaşarak "soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği" gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. (27 Kasım 2015)

- Basın özgürlüğüyle hiç ilgisi yokmuşİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanmasıyla ilgili, "Soruşturmanın anayasal teminat altında bulunan basın özgürlüğüyle hiç bir ilgisi bulunmayıp, kişi hak ve hürriyetlerini ihlal edecek hiç bir tavır içerisine girilmemiştir" açıklamasında bulundu. (27 Kasım 2015)

- A Haber'e 25 yayın cezası dahaA Haber'e 1 Kasım seçimleri öncesinde yaptığı yanlı yayınlar nedeniyle YSK ve RTÜK'ten 25 yayın cezası daha verildi. (27 Kasım 2015)

- "Şevki Yılmaz" yazısına davaAydınlık Gazetesi yazarı Rıza Zelyut'a, Yeni Akit Yazarı ve eski Refah Partisi Milletvekili Şevki Yılmaz hakkında, "Rize dönmesi Şevki, Atatürk'e laf söyleyemez" başlıklı yazısı nedeniyle dava açıldı. (27 Kasım 2015)

-ETHA editörüne gözaltıEtkin Haber Ajansı (ETHA) editörü İsminaz Ergün, Silvan izlenimleriyle ilgili yazısı hakkında açılan soruşturmaya ilişkin çağrı kağıdını almak için gittiği emniyette gözaltına alındı. (27 Kasım 2015)

- Kanaltürk Genel Müdürü görevinden ayrıldıYönetimi kayyuma devredilen Kanaltürk televizyonunun Genel Müdürlüğü'nü yürüten Murat Uzun, görevinden ayrıldığını duyurdu. (27 Kasım 2015)

- Gazeteci Özkök’e, ‘cumhurbaşkanına hakaretten’ davaEge'de mülteci botunun batmasıyla yaşamını yitiren ve cansız bedeni Bodrum kıyılarına vuran 3 yaşındaki Suriyeli Aylan bebeğe ilişkin Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde "Utan Ey Büyük Adam" başlıklı bir yazı kaleme alan Ertuğrul Özkök hakkında, "basın yoluyla Cumhurbaşkanı'na

Page 19: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

hakaret" suçundan 1 yıl 4 aydan 5 yıl 4 ay kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. (28 Kasım 2015)

- Elçi’nin öldürüldüğü olayda bir gazeteci yaralandıDiyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi olayı sırasında AA muhabiri Aziz Aslan kolundan yaralandı. Aynı gün olay yerinin yakınlarında düzenlenen protesto gösterisini takip eden gazeteciler NRT kameramanı Rojhat Doğru ve Jinha muhabiri Mizgin Tabu da özel harekât polisleri tarafından darp edildi. (28 Kasım 2015)

- Erdoğan’ı eleştiren yazıları nedeniyle işine son verildiAKP’ye yakın yayınlarıyla bilinen Diriliş Postası’nın Genel Yayın Yönetmeni Hakan Albayrak, son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirel yazılarının ardından işten atıldı. (29 Kasım 2015)

- Altın Portakal’da Antalya Gazetesi’ne akreditasyon engeliAntalya Büyükşehir Belediyesi, kentin 94 yıllık geçmişe sahip Antalya Gazetesi’ne bu yıl 52’ncisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni akreditasyon kılıfı altında takip etme yasağı koydu. Belediye, Antalya Gazetesi’ni programı izleyecek kurumlar arasına almadı. (30 Kasım 2015)

- Cumhuriyet’e bir de mali denetim baskısıGenel Yayın Yönetmeni ile Ankara Temsilcisi tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi’ne bir de Maliye Bakanlığı’nca mali denetim baskısı geldi. Bakanlık, daha önce denetlenmiş ve herhangi bir sorun çıkmayan 2010 yılına yönelik mali hesapları tekrardan denetleme kararı aldı. (30 Kasım 2015)

- BirGün'ün manşeti yargılanıyorBirGün Yazı İşleri Müdürü Berkant Gültekin, Sorumlu Müdür Can Uğur ile Barış İnce’nin, Türkiye’de gençlerin öldürülmesi ve gerçekleşen "cumhurbaşkanına hareket" tutuklamalarına tepki olarak attığı "Hırsız, katil Erdoğan" manşetinden dolayı 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandıkları davanın ilk duruşması yapıldı. Gazeteciler savunmalarında, manşetlerine taşıdıkları sözlerin Türkiye’de milyonlar tarafından çeşitli mitinglerde atılan bir slogan olduğu ve politik eleştiri niteliğinde görülmesi gerektiğinin AİHM kararlarıyla sabit olduğunu dile getirdi. (30 Kasım 2015)

-Nusaybin'de yerel gazeteci Karakuş gözaltına alındıNusaybin'de görev yapan yerel gazeteci Zeki Karakuş, Nusaybin İlçe Emniyet Müdürlüğü TEM şubesi ekiplerince gözaltına alındı. (1 Aralık 2015)

- Bağdat ifade verdiTaraf Gazetesi Yazarı Hayko Bağdat, bir internet sitesinde 3 Ekim günü yayımlanan "Ahmet Hakan'a İnen Yumruğun Sebebi Recep Tayyip Erdoğan'dır" başlıklı yazısında "cumhurbaşkanına hakaret ettiği" gerekçesiyle hakkında başlatılan soruşturma kapsamında savcıya ifade verdi. (1 Aralık 2015)

-Dündar ve Gül için Silivri önünde ‘dayanışma’ nöbetiCumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmalarına tepki göstermek için gazeteci Methe Akyol, yanında getirdiği bir sandalye ile Silivri Cezaevi önünde dayanışma nöbetini başlattı. Akyol’un başlattığı eylem sonraki günlerde başka gazeteciler tarafından ‘Umut Nöbeti’ adıyla devam ettirildi. (2 Aralık 2015)

- A Haber'e 21 karartma cezası dahaA Haber'e, 1 Kasım öncesi yaptığı ihlaller nedeniyle 21 karartma cezası daha verildi. (2 Aralık 2015)

Page 20: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- Doha Kitap Fuarı’nda Evrensel’in kitapları kaybolduCumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamad Al Sani’nin açılışını birlikte yaptığı 26. Uluslararası Doha Kitap Fuarı’na katılan Evrensel Basım Yayın’ın 7 kitabı standa ulaştırılmadan kayboldu. Evrensel Basım Yayın’ın fuarda bulunan temsilcisi Fulya Alikoç, kaybolan kitapların arasında Haziran Direnişi, Kürt İsyanları, Marka Takva, Tuğra gibi kitapların olduğunu söyledi. (3 Aralık 2015)

- TÜRGEV davası reddedildiTÜRGEV tarafından Aydınlık Gazetesi'ne "TÜRGEV için kafeteryaya el koydular" haberi ile ilgili açılan manevi tazminat davası reddedildi. Haberin kamuoyunu bilgilendirme amacı taşıdığı kaydedildi. (3 Aralık 2015)

- Dündar ve Gül, AYM’ye başvurduMİT TIR'larına ilişkin haberleri nedeniyle tutuklanan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül, peşinen suçlu ilan edildikleri; tutuklama kararıyla, basın ve ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiğini belirterek, tutukluluk hallerine son verilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. (4 Aralık 2015)

- Dündar ve Gül’e daktilo da yasakCHP İzmir Milletvekili Musa Çam ve 24. Dönem CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Can Dündar ve Erdem Gül’e götürdüğü daktilo, cezaevi yönetimi tarafından mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle kabul edilmedi. (4 Aralık 2015)

-Gazeteci Keneş istifa ettiToday's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, görevinden istifa etti. İstifa kararını kişisel Twitter hesabından duyuran Keneş, "Today’s Zaman 9 yılda bir marka haline geldi. Kurucu GYY olarak 9 yıldır görev yaptığım Today’s Zaman’daki görevimi daha genç ve kabiliyetli arkadaşlarımdan birine devretme kararı aldım" dedi. Today’s Zaman'da konuyla ilgili yer alan haberde ise Keneş’in "medya üzerindeki baskılar ve kanunsuz uygulamalar" sebebiyle görevinden ayrıldığı belirtildi. (4 Aralık 2015)

- Özgür Gündem’e "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "örgüt propagandası" davası8 Eylül 2015 tarihli "Saray çıldırdı" ve "Her şey 400 vekil uğruna" manşetleri nedeniyle Özgür Gündem Gazetesi Eş Genel Yayın Yönetmenleri Eren Keskin ve Hüseyin Aykol ile Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Reyhan Çapan hakkında, "Cumhurbaşkanı’na hakaret" ve "örgüt propagandası"ndan dava açıldı. (4 Aralık 2015)

- TİT'in ölüm tehdidine takipsizlikTürk İntikam Tugayı'nın (TİT), AGOS ve Evrensel Gazetelerine yönelik yayımladığı, "AGOS gazetesinin kapatılması, Kürt siyasetçilerin, Kürt milletvekillerinin ve Evrensel çalışanlarının 15 Ağustos 2011 tarihine kadar Türkiye’yi terk etmesi, aksi halde bir dizi kanlı eylem yapacakları" tehditlerini içeren açık mektubu ile ilgili başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. (4 Aralık 2015)

- Taraf'ın Twitter hesabı hacklendiTaraf’ın 420 binin üzerinde takipçisi bulunan Twitter hesabı hacklendi. Gazete içinde yaşananların ayrıntılı biçimde anlatılmaya başlandığı ve gazetenin sahibi Başar Arslan ve Taraf'ın yayın politikasına ilişkin bazı iddiaların ortaya atıldığı hesap, bir süre sonra kapatıldı. (4 Aralık 2015)

- Tekmeyi attı; hakkında yazılanları sildirdiBaşbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel, 13 Mayıs’taki Soma katliamından sonra bir vatandaşı tekmelediği görüntülerin ortaya çıkması üzerine hakkında internette yazılan tepkilere karşı

Page 21: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

dava açtı. Ekşi Sözlük’te bulunan Yusuf Yerkel’le ilgili yazılan bütün girdiler Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2015/4662 sayılı kararı ile silindi. (4 Aralık 2015)

- Taraf yazarından greve destekTaraf Gazetesi yazarı Yiğit Karaahmet, aylardır maaşları ödenmediği için grev kararı alan gazete çalışanlarından beşinin işine son verilmesini protesto için yazılarını durdurdu. (6 Aralık 2015)

- Sarıbacak'ın konuşmasına A Haber sansürüA Haber, Antalya Film Festivali'nde Altın Portakal kazanan Sarmaşık filminin başrol oyuncusu ve en iyi erkek oyuncu ödülünün sahibi Nadir Sarıbacak'ın, teşekkür konuşmasında sarf ettiği "Memleketle ilgili dertlerim var. Bu filmden de hareketle çok güzel arkadaşlarım var. Farklı dinden, dilden, ırktan, meşrepten, mezhepten. Hepsini aşk derecesinde seviyorum. Bizi ancak kardeşlik ve muhabbetin kurtaracağına inanıyorum. Belki bir duble rakıyla ya da bir demlik çay. Sadece muhabbet etmek kurtaracak bizim dertlerimizi" sözlerini sansürledi. Kanal, Sarıbacak'ın konuşması sürerken salonun dış görüntüsü verdi. (7 Aralık 2015)

- #Tarih dergisi kapatıldı #Tarih dergisinin 19 ay süren yayın hayatına son verdiği açıklandı. (7 Aralık 2015)

- Bağdat, Gökçek davasını kaybettiGazeteci Hayko Bağdat, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e "iğrenç" deyip hakaret ettiği gerekçesiyle açılan dava sonucunda bin 160 TL adli para cezasına çarptırıldı. (7 Aralık 2015)

-Gazeteci Uludağ ifade verdiCumhuriyet Gazetesi yargı muhabiri Alican Uludağ, 31 Ekim 2015 tarihinde yayınlanan “Sayıştay: Hileli Saray” başlıklı haberi nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nin ‘gizli’ ibareli suç duyurusu nedeniyle Ankara Adliyesi’nde ifade verdi (8 Aralık 2015)

- Gazetecilik "ahlak bürosu"nda!"Denizli Ekspres" adıyla yayın yapan yerel internet haber sitesinin sahibi Kadriye Sözeri, Denizli Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Denizli Ulaşım A.Ş.'De görevli otobüs şoförlerin sorunlarını içeren ve şirkette bazı usulsüzlükler yapıldığı yolundaki ihbar mektubunu haber yaptıktan sonra gelen bir şikayet üzerine Emniyet’e çağrıldı. Sözeri’nin ifadesi polis merkezi ya da savcılık yerine Ahlak Bürosu’ndan polis memurlarınca alındı. (8 Aralık 2015)

- Rossiya-1 ekibi Türkiye’den sınır dışı edildiTürkiye’nin, Rus savaş uçağını Suriye sınırında düşürmesinin ardından iki ülke arasında ilişkiler gerilirken, Rusya devlet televizyonu Rossiya-1’in Türkiye’deki ekibi sınır dışı edildi. (8 Aralık 2015)

- Aydınlık'ın çağrısına yanıt yokAydınlık Gazetesi, birinci sayfasından "Evet, MİT TIR'ları haberini Cumhuriyet'ten önce biz yaptık. Gelsinler, tutuklasınlar" şeklinde bir çağrı yayımladı. Ancak çağrıya herhangi bir yanıt gelmedi. (8 Aralık 2015)

- Ilıcak'a zorla getirme kararıNazlı Ilıcak'ın "Komplo Teorileri ve Geri Zekalılar" başlıklı yazısı ile ilgili açılan davada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame hazırlandı. İddianamede, Başbakan Davutoğlu'na hakaret ettiği öne sürülen Ilıcak hakkında, "kamu görevlisine alenen hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istendi. Ilıcak'ın bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine karar verildi. (8 Aralık 2015)

- Doğan Grubu’nda yayın yöneticileri değişti

Page 22: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Star Gazetesi’nin köşe yazarlarından Cem Küçük’ün, yayınlarında "PKK’ya yakın yakıncılık yapmakla" suçladığı Doğan Grubu’na bağlı Kanal D ve CNN Türk'te genel müdürler değişti. Kanal D Genel Müdürü Pelin Diştaş Yaşaroğlu, görevinden ayrıldı yerine CNN Türk Genel Müdürü Barış Tünay getirildi. Kanal D'nin Genel Yayın Yönetmenliğini yapan Lale Eren'in de görevinden ayrıldı. Barış Tünay’ın Kanal D Genel Müdürlüğü görevine getirilmesiyle boşalan CNN Türk Genel Müdürlük görevine Erdoğan Aktaş getirildi. Aktaş, iktidara yakın yayın organlarından ATV Haber Genel Yayın Yönetmenliği’nde bulunmuştu. Değişiklikler, iktidarın Doğan Medya’yı dizaynının parçası olarak değerlendirildi. (8 Aralık 2015)

- Nokta iddianamesi kabul edildiNokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan'ın "Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik" suçundan 15'şer yıldan 20'şer yıla kadar hapislerinin istendiği iddianame kabul edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Cevheri Güven ve Murat Çapan'ın tahliye taleplerini reddetti. (9 Aralık 2015)

- Karaçelik'e "Dündar" sansürü52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde "Sarmaşık" filminin senaristi ve yönetmeni Tolga Karaçelik'in ödül gecesindeki konuşması, ekranda sansürlendi. Karaçelik, konuşmasının yayımlanmayan bölümünde ödülünü Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara temsilcisi Erdem Gül’e armağan ederken, "Siz içeride olduğunuz sürece biz de içerideyiz" ifadelerini kullandı. (9 Aralık 2015)

- Küçük, Aydın Doğan davasında hakim karşısındaYeni Şafak Gazetesi'nde 7 Nisan 2015 tarihinde yayımlanan "İhanetin net görüntüsü ve bavullarla taşınan paralar" başlıklı haberiyle Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanan gazeteci Cem Küçük, hâkim karşısına çıktı. 3,5 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle yargılanan Küçük, suçlamaları reddetti. (9 Aralık 2015)

- Brezilyalı karikatüriste de engelAnkara 3. Sulh Ceza Hakimliği, Gezi direnişi ile ilgili çizdiği karikatürlerle Türkiye'de adını duyuran ve BirGün Gazetesi için özel çalışmalar hazırlayan Brezilyalı karikatürist Carlos Latuff'un bloğuna erişimin engellenmesi kararını verdi. (9 Aralık 2015)

- HSYK'dan Digiturk kararını haksız bulan hakime incelemeHSYK, Bugün TV ve Samanyolu yayın grubuna ait kanalların Digiturk'ten çıkarılmasını hukuksuz bulan Mersin 1. Tüketici Mahkemesi Hakimi Mustafa Çolaker hakkında inceleme başlattı. İnceleme henüz başlamadan Çolaker Çorum'a sürüldü. (9 Aralık 2015)

- Samanyolu, beraat ettiSamanyolu TV Sorumlu Müdürü Abdullah Bağ hakkında, başbakan olduğu dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Niğde mitingi konuşmalarını montajlayarak anlam bütünlüğünü bozup, konuşmayı kendi amacından ve bağlamından çıkartarak, hukuka aykırı yöntemlerle Başbakan'ın ve mensup olduğu partinin aleyhine kamuoyunda olumsuz bir şekilde toplumsal algı oluşturmaya çalıştığı iddiasıyla açılan davadan beraat etti. (10 Aralık 2015)

- BirGün yöneticilerine 11 ay 20 gün hapis cezası BirGün yöneticileri Barış İnce, Berkant Gültekin ve Can Uğur, "Katil ve hırsız Erdoğan" manşetinden dolayı "Cumhurbaşkanı’na hakaret" suçlaması ile yargılandıkları davada 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Cezanın ertelenmesine karar verildi. (10 Aralık 2015)

- AYM: "Musa'nın Gül'ü"ne tazminat, ifade özgürlüğü ihlaliAnayasa Mahkemesi, Ergün Poyraz'ın "Musa'nın Gül'ü" adlı kitabı nedeniyle 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e tazminat ödemeye mahkûm edilmesinin, ifade özgürlüğünün ihlali olduğuna karar verdi. (10 Aralık 2015)

Page 23: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- Keneş, Sağır ve Akarçeşme'ye Davutoğlu'na hakaretten hapis cezasıToday's Zaman Gazetesi Eski Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş ve editörü Celil Sağır ile Zaman Gazetesi Yazarı Sevgi Akarçeşme'ye sosyal medya üzerinden "Başbakan Ahmet Davutoğlu'na hakaret ettikleri" gerekçesiyle hapis cezası verildi. Keneş ve Sağır, 1 yıl 2 ay; Akarçeşme ise 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Hâkim cezanın ertelenmesine hükmetti. (10 Aralık 2015)

- Keneş yine gözaltına alındıToday's Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevinden ayrılan Bülent Keneş, Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı polis ekiplerince yine gözaltına alındı. Keneş daha sonra Bakırköy 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nce serbest bırakıldı. (11 Aralık 2015)

- Türkiye'den twitter'a 150 bin TL "terör" cezasıSosyal paylaşım sitesi twitter'a, terörü öven, emniyet güçlerini hedef gösteren, halkı kin, nefret ve şiddete yönlendiren içerikleri, tüm uyarılarına rağmen çıkarmaması nedeniyle 150 bin TL para cezası kesildi. Bu ceza, Türkiye'de Twitter'a verilen ilk para cezası oldu. (11 Aralık 2015)

- Elçi'nin sözleri nedeniyle Ahmet Hakan'a da dava açıldıDiyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmeden önce CNNTürk’teki "Tarafsız Bölge" programında sarf ettiği "PKK terör örgütü değildir" sözlerinden dolayı sunucu Ahmet Hakan hakkında "terör örgütü propagandası" suçundan soruşturma başlatıldı. Savcılık, Elçi’nin ölümünden bir gün önce Hakan’a gönderdiği tebligatta, yasa gereği 20 bin TL ön ödeme yapıldığı takdirde dava açılmayacağını, ödeme yapılmaması halinde Ahmet Hakan hakkında iddianame düzenleneceği ve mahkumiyete karar verilebileceği bildirildi. (11 Aralık 2015)

- "Kurt siyasetçi" hakaret sayıldıBitlishaber.com.tr haber sitesi Genel Yayın Yönetmeni Sinan Aygül, "Nemrut Jeopark" ve "Jeotermal Enerji Tesis" projelerinin iptal edilip AKP'ye yakın isimlere peşkeş çekileceğine ilişkin haberine açılan "basın yoluyla hakaret" davasında bin 500 TL para cezasına çarptırıldı. Aygül'ün kaleme aldığı köşe yazısında AKP eski Bitlis Milletvekili Vahit Kiler hakkında kullandığı "Kurt siyasetçi" ifadesi mahkemece hakaret sayıldı. (11 Aralık 2015)

- TRT'yi zarara uğrattı ama ihaleyi yeniden kazandıTRT Televizyon ve Radyoları Reklam Zamanları Satış İhalesi'nin, TRT’yi daha önce 150 milyon lira zarara uğratan Akdeniz Medya’nın reklam pazarlama işini devrettiği Satış Ofisi ve şirketlerinin sahibi Sevin Ergun’a verildiği ortaya çıktı. (11 Aralık 2015)

-Doğan Medya Grubu’nun Ankara’daki binasının camları kırıldıDoğan Medya Grubu’na bağlı yaygın organlarının Ankara bürolarının bulunduğu Eskişehir Yolu üzerindeki binanın 2, 5 ve 6’ncı katlarındaki 7 ayrı dış cam panelin patladığı görüldü. Bina güvenlik görevlilerinin saldırı yönlü ifadelerine karşın, polisin inceleme tutanağında, herhangi bir balistik bulguya rastlanmadığı yazılmasına karşın olayın tam olarak neden kaynaklandığı sonraki günlerde de netleşmedi. (11 Aralık 2015)

- Basın İlan'dan Evrensel'e 2 gün ilan kesme cezasıBasın İlan Kurumu, "Tek adam çok ölüm" manşeti nedeniyle Evrensel Gazetesi'ne 2 gün ilan kesme cezası verdi. (12 Aralık 2015)

- A Haber'e 43 karartma cezası dahaYSK ve RTÜK, A Haber'e 1 Kasım seçimleri öncesi yaptığı yayınlar nedeniyle 43 karartma cezası daha verdi. (12 Aralık 2015)

- "Savcı Kiraz fotoğraflarını niye yayımladınız" davası düştü

Page 24: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın adliyede rehin alınmasına ilişkin fotoğrafları yayımladıkları gerekçesiyle aralarında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın da bulunduğu 18 gazeteci hakkında açılan dava düştü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kararını davanın 4 aylık yasal süreçte açılmamasına dayandırdı. (12 Aralık 2015)

- Aysever'e hapis istemli davaBirGün yazarı Enver Aysever hakkında Habertürk TV canlı yayında Kabataş iddialarını savunan Star Gazetesi Yazarı Halime Kökçe'ye "yalancı" dediği gerekçesiyle hapis istemiyle dava açıldı. (14 Aralık 2015)

- Cezaevi önünde yazı işleri toplantısıCumhuriyet Gazetesi, her sabah yapılan yazı işleri toplantısını, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi önünde yaptı. (15 Aralık 2015)

- YPG'lilerin evinden çıktı diye 3 kitaba toplatma kararıGaziantep'te YPG operasyonunda gözaltına alınanların evinden çıktığı gerekçesiyle Hasan Cemal'in "Delila/Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri" ve "Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri" ve Tuğçe Tatari'nin "Anneanne, Ben Aslında Diyarbakır'da değildim" kitapları için toplatma kararı verildi. (15 Aralık 2015)

-Tehdit edilen gazetecilerden polis için suç duyurusuMersin Üniversitesi’nde haber takibi yaparken polis tarafından “Seni gözaltına alır, kafanı koparırız" şeklinde tehdit edilen DİHA muhabiri Nurhan Kuzu ile yine polis tarafından plastik mermi ve taşlı saldırıya uğrayan Mersin Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi İsa Uğur Erdoğan, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. (15 Aralık 2015)

- Kanıtı iddianame olan kitaba cezaGazeteci Ahmet Şık "Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda" kitabında, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a ilişkin, İstanbul Cumhuriyet Başsavclığınca yürütülen bir soruşturmaya dayanarak yer verdiği bilgi ve iddialar nedeniyle cezalandırıldı. Yıldırım’ın şikayeti üzerine açılan davada Şık, Yıldırım'a hakaret ettiği gerekçesiyle 4 bin liralık manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. (15 Aralık 2015)

- Gökçe Fırat'a cumhurbaşkanına hakaretten 2 yıl 2 ay hapis cezasıTürk Solu Gazetesi Başyazarı Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Twitter'dan "Cumhurbaşkanı'na hakaret" ettiği gerekçesiyle 2 yıl 2 ay 7 gün hapis cezasına çarptırıldı. (15 Aralık 2015)

- "Puşt" dediği Dündar'a manevi tazminat ödeyecekAKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, CHP Ankara ve İstanbul milletvekilleri Haluk Koç ve Aykut Erdoğdu ile gazeteci Nedim Şener'in konuk olarak yer aldığı, Uğur Dündar'ın sunduğu Halk TV'deki "Halk Arenası" programının yayını sırasında attığı, "Halk TV adlı kanalda 4 tane puşt Cumhurbaşkanı'na hakaret ediyor" ve "Cumhurbaşkanına rüşvet aldı diyen puşt oğlu puşttur" tweetleri nedeniyle kendisine açılan manevi tazminat davasında Koç ve Dündar'a 5'er bin lira manevi tazminata mahkûm edildi. (15 Aralık 2015)

- Azadiya Welat çalışanı Babir tutuklandıDiyarbakır'ın Sur ilçesindeki sokağa çıkma yasağının dokuzuncu gününde verilen 17 saatlik ara sırasında haber takibi için ilçeye gidip gözaltına alınan Özgür Halk Dergisi çalışanları Pınar Sağnaç Kalkan ve Savaş Aslan, emniyet işlemlerinin; Azadiya Welat çalışanı Elifcan Alkan ise savcılık sorgusunun ardından "adli kontrol" talebiyle serbest bırakıldı. Azadiya Welat çalışanları Ferit Dere ile Deniz Babir ise tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Dere'yi de "adli kontrol" şartı ile serbest bırakan mahkeme Babir hakkında "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklama kararı verdi. (16 Aralık 2015)

Page 25: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- Hürriyet saldırganı Boynukalın bakan yardımcısı olduHürriyet'e saldıran grubun içinde bulunan AKP'li Abdurrahim Boynukalın, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcılığı'na getirildi. (17 Aralık 2015)

- Dündar, 25 Aralık davasından hakim karşısına çıktıCumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 25 Aralık soruşturması ile ilgili haberleri nedeniyle hakim karşısına çıktı. "Fezlekeleri okumak hakkımız" ve "Arkadaşın babası" yazılarından dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan, Dündar'dan şikâyetçi olmuştu. (17 Aralık 2015)

- Hedef gösteren Star yazarına sonunda dava açıldıStar Yazarı Cem Küçük'e, gazeteci "Ahmet Hakan'a hakaret ve tehdit" suçlamasıyla dava açıldı.  Küçük’ün ayrıca dört ayrı yazısında daha Ahmet Hakan hakkında "maymun" ve "hırsız" ifadelerini kullandığı anlatıldı. Küçük’e bu beş yazısından ötürü "tehdit" suçundan altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi. Ayrıca TCK’nın 125/4. maddesinde düzenlenen, "basın yoluyla alenen hakaret" suçunu da iki kez işlediği belirtildi. Bu nedenle Küçük’e her iki suçtan ötürü toplamda altı aydan beş yıl altı aya kadar ceza talep edildi. (18 Aralık 2015)

- JİNHA muhabiri Canözer tutuklandıDiyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağını protesto eylemleri sırasında haber takibi ederken "heyecanlı" olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan ve Emniyet’te 3 gün sorgulanan JİNHA muhabiri Beritan Canözer, Twitter paylaşımları nedeniyle "bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmek" suçlamasıyla tutuklandı. (18 Aralık 2015)

- Kayyumdan "Özgür Bugün" için marka hakkına tecavüz davasıKayyum yönetimindeki Koza İpek Basın ve Basım A.Ş.'nin şikâyeti üzerine "Özgür Bugün Gazetesi"nin yayımlanmasından sorumlu tutulan üç kişi hakkında "Marka hakkına tecavüz" suçundan dava açıldı. İddianamede, "Özgür Bugün Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yılmaz, imtiyaz sahibi Nevzat Güner ve Feza Gazetecilik A.Ş. baskı direktörü Sedat Kızıltunç'un 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi. (18 Aralık 2015)

-Gazeteci Kaya’ya 6 farklı soruşturmaGazeteci Bayram Kaya’ya, Meydan Gazetesi’nde çıkan ‘Sarayın şaibeli müdürleri’ haberinden dolayı 6 ayrı soruşturma açıldı. Kaya, Ankara Adliyesi’ne giderek savcılığa ifade verdi. (18 Aralık 2015)

- Seki'ye izin var; Dündar ile Gül'e yokHürriyet Kelebek Yazarı Cengiz Semercioğlu'nun cezaevindeki şarkıcı Deniz Seki'nin bir dizide rol almasını eleştirerek, Silivri Cezaevi'nde olan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül ile bir belgesel çekmek istediğini söylediği yazısına Adalet Bakanlığı, "Tutuklulara değil, hükümlülere izin verildiği" yanıtını verdi. (19 Aralık 2015)

- Saymaz'a "şerefsiz" diyen Vali’nin cezası kesinleştiGezi eylemleri sırasında polis ve esnaf işbirliğinde öldürülen üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz ile ilgili haberleri nedeniyle gazeteci İsmail Saymaz’a e-mail göndererek, "adi" ve "şerefsiz" diyen Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna hakkında verilen 2 bin 80 TL’lik manevi tazminat cezası kesinleşti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Vali Tuna’nın itirazını reddederek, tazminatın ödenmesine karar verdi. (20 Aralık 2015)

- "Gazetende ölüm haberini yazdıracağım"Adana Amatör Futbol Ligi’nde mücadele eden Yüksel Gençlik Spor 2. Başkanı Kemal Yüksel, takımının Kiremithanespor’a 2–1 mağlup olduğu maçı izleyen gazeteci Şehmus Baysal’a saldırdı.

Page 26: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Gazeteci Baysal’ın, takımının mağlup olduğu karşılaşmayı görüntülemesinden rahatsız olan Yüksel, "Senin gazetende senin ölüm haberini yazdıracağım. Seni öldüreceğim. Adana’da yaşatmayacağım" şeklinde tehditler savurdu. (21 Aralık 2015)

- Bozdağ: Haber yaptığı için tutuklanan ya da hüküm giyen gazeteci yokAdalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara Adliyesi’nde faaliyet gösteren Medya İletişim Bürosu’nu ziyaretinde gazetecilerin soruları üzerine, "Soruşturmalar aşamasındaki iddialara baktığımda haber yaptığı iddiasıyla soruşturmaya tabi tutulan bir gazeteci yok Türkiye’de. Hüküm giyenlere baktığımız zaman da haber yaptığı için hüküm giyen gazeteci yok" dedi. (23 Aralık 2015)

-İHA muhabiri Kaya’ya gözaltı İHA Hakkari muhabiri Mimar Kaya, akşam saatlerinde çarşı merkezinde hava kirliliği ile ilgili haber yaparken, oradan geçen zırhlı bir araç tarafından şüpheli görüldü. Polise, kendisinin hava kirliliği ile ilgili haber yaptığını ve basın kimlik kartını gösteren Kaya, zorla zırhlı araca bildirilmek istendi, etrafa toplanan vatandaşlar duruma tepki gösterdi. Bunun üzerine polis havaya ateş açarak kalabalığa plastik mermi ile müdahale ederek uzaklaştırdı. Kaya, polisler tarafından zırhlı araca bindirilerek emniyete götürüldü. (24 Aralık 2015)

- Aydınlık, savaş planı haberine açılan davadan beraat ettiDışişleri Bakanlığı'nda Türkiye topraklarının bombalatılıp savaş çıkarma planlarının yapıldığı "Suriye toplantısı"nın internete düşen ses kaydını haberleştirdiği için "casusluk" iddiasıyla yargılanan eski Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel ve Sorumlu Müdür Murat Şimşek beraat etti. (24 Aralık 2015)

- Bozdağ: Birgün ve Cumhuriyet'i hedef gösterdiAdalet Bakanı Bekir Bozdağ, sarin gazı konusunda yapılan haberler nedeniyle Birgün ve Cumhuriyet'i hedef gösterdi. İki gazeteyi iftirada yarışmakla suçladı. (24 Aralık 2015)

-DİHA muhabiri Aşan gözaltına alındıVan’ın Çatak İlçesi’nde kepenk kapatma eyleminin haber takibini yapan DİHA muhabiri Niyazi Aşan, Özel Harekat polisleri tarafından gerekçe gösterilmeksizin gözaltına alındı. (24 Aralık 2015)

- Ergin ve Dumanlı’ya "Cumhurbaşkanına hakaret" davasıCumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Dağlıca baskını sonrasında, ATV–AHaber ortak yayınında sarf ettiği, "Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya bir anayasayı inşa edecek sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı, durum bugün çok farklı olurdu" sözlerini, "Erdoğan, Dağlıca’daki hain saldırıyı değerlendirdi: 400 vekil verilseydi olmazdı" şeklinde tweet'leyen Zaman Gazetesi ve "Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dağlıca açıklaması: '400 vekil alınsaydı bunlar olmazdı" şeklinde tweet'leyen Hürriyet Gazetesi hakkında dava açıldı. Hazırlanan iddianamede, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ile Zaman Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın 4 yıla kadar hapsi istendi. (25 Aralık 2015)

- Ilıcak'ın Kanal D'deki programına son verildiGazeteci Nazlı Ilıcak'ın Kanal D'de yaptığı "Ev gezmesi" programına son verildi. (25 Aralık 2015)

- Gazeteciler, Sur barikatını aşamadıDiyarbakır'ın Sur ilçesinde 2 Aralık'ta başlayan sokağa çıkma yasağı ve çatışmaları haberleştirmek için bölgeye giden ve toplu olarak güvenlik noktasına yürüyen gazetecilerin ilçeye girişlerine izin verilmedi. (25 Aralık 2015)

- Suriyeli gazeteci Jerf, Gaziantep’te IŞİD tarafından öldürüldüÜlkesindeki iç karışıklıktan kaçarak Gaziantep’e yerleşen ve Suriye’de yayımladığı Alhita isimli dergiyi burada çıkarmaya başlayan, son olarak da IŞİD’in katliamlarına ilişkin belgesel çeken

Page 27: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Suriyeli gazeteci Naji El Jerf, Gaziantep’in Ali Fuat Cebesoy Bulvarı üzerinde yürürken, kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından başından vurularak öldürüldü. Polis, Jerf’in IŞİD’in hedefinde olduğunu bildirdi. (27 Aralık 2015)

- Baransu'ya Emine Erdoğan'a hakaretten 105 gün hapis cezasıGazeteci Mehmet Baransu'nun, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a karşı "internet yayını yoluyla iftira ve hakaret" suçundan yargılandığı davada, Baransu'ya "alenen hakaret" suçundan 105 gün karşılığı 3 bin 150 lira adli para cezası verildi. (27 Aralık 2015)

- Önce sansürlendi sonra ödül parasını alamadı52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde ödülleri toplayan "Sarmaşık" filminin, tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’e destek mesajı yolladığı için AHaber tarafından sansürlenen yönetmeni Tolga Karaçelik’e "ödül parası" da verilmediği ortaya çıktı. Antalya Film Festivali’nin ana sponsoru Turkuvaz Medya, 100 bin TL değerindeki iletişim ödülünü son dakikada vermekten vazgeçti. (28 Aralık 2015)

-Olayları ‘devlet gözü’nden takip eden gazeteci!Gezi Parkı Eylemleri sırasında İstanbul Kabataş İskelesi yakınlarında başörtülü bir kadının eylemciler tarafından saldırıya uğradığına ilişkin ortaya atılan iddiayı, görüntüleri izlediğini ifade ederek “Çok acı bir olay ve maalesef doğru” diye tweet atan; bir süre sonra ortaya çıkan görüntülerde böyle bir olayın yaşanmadığının görülmesi üzerine ‘özür’ dileyen Hürriyet Gazetesi yazarı İsmet Berkan, sokağa çıkma yasağı ilan edilen Diyarbakır’ın Sur ilçesine polis eşliğinde giderek ‘sözde’ haber takip etti. Polislerle poz veren Berkan, zırhlı araca bindi, hatta aracın kamera sistemini kullandı ve bu görüntüler Hürriyet Gazetesi’nde yayınlandı. (29 Aralık 2015)

- JİNHA muhabiri Atmaca tahliye edildiVan’ın Erciş ilçesinde 13 Kasım’da haber takibi yaparken gözaltına alınan, çıkarıldığı mahkeme tarafından sosyal medya hesabından YPJ’li Arin Mirkan’ın fotoğrafını paylaştığı için "Örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla tutuklanan JINHA Muhabiri Vildan Atmaca, ilk duruşmada tahliye edildi. Atmaca, cezaevinde geçen 46 günde birçok sıkıntı yaşadığını ifade ederek, "Çıplak bir şekilde arama yapmak istediler bu durumu kabul etmedim. Daha sonra sözlü tacizlere maruz bırakıldım. Sık sık koğuşlarımız askerler tarafından basılıp aranıyordu" dedi. (29 Aralık 2015)

-Nokta Dergisi yöneticileri tahliye edildi2 Kasım 2015 günü "Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik" suçundan tutuklanarak 20'şer yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Nokta Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve Yazı İşleri Müdürü Murat Çapan, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde ilk kez hakim karşısına çıktılar. Güven ve Çapan tahliye edildi. (29 Aralık 2015)

- Sızıntı yazarı Şenkal'a “cumhurbaşkanına hakaret”ten 11 ay hapis cezasıCumhurbaşkanı Erdoğan'a sosyal paylaşım sitesi Twitter aracılığıyla hakarette bulunduğu iddiasıyla yargılanan Sızıntı Dergisi Yazarı Bahri Şenkal'a 11 ay 20 gün hapis cezası verildi. (29 Aralık 2015)

- Öztürk'e "müslümanları aşağılamaktan" takipsizlikAydınlık Gazetesi yazarı Yaşar Nuri Öztürk hakkında, Ulusal Kanal’da yayımlanan "Söz ve Işık" programında söylediği "Türkiye’de halkın yüzde 99 buçuğunun güya Müslüman olduğu söylenir. Yahu ne 99’u hatta bunların buçuğu bile müslüman değildir. Ben bunların bulunduğu mabette Kuran’ın emrettiği secdeyi yaparsam şerefsizim. Hükmi domuzlarla aynı safta secdeye gitmekten iğrenirim” sözleri ile "müslümanları aşağıladığı" gerekçesiyle başlatılan soruşturamaya takipsizlik verildi. (29 Aralık 2015)

- Küçük istedi; görevden alındılar

Page 28: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Star Yazarı Cem Küçük'ün daha önce A Haber'e verilen cezalar nedeniyle sert dille eleştirdiği ve "Yakında tasfiye edilecekler" dediği RTÜK çalışanları görevden alındı. (30 Aralık 2015)

-Meclis’te gazetecilere sansür yine gündemdeAKP, yeni dönemde Meclis’i ‘güvenlik’ gerekçesiyle gazetecilere kapatmayı tekrar gündeme getirdi. TBMM Başkanlık Divanı’nda görüşülecek eylem planında, gazetecilere saat 20.00’den sonra kulis yasağı getirilmesi öngörülüyor. (30 Aralık 2015)

2-) BASIN ÜZERİNDEN İKTİDAR KAVGALARI ve MANİPÜLASYONLAR

- Ahlaksız kampanya!Akşam Gazetesi, "Biz bu insanlara ne yaptık?" manşetiyle Aydın Doğan'ı hedef aldı. Doğan'ın fotoğrafıyla verilen haberde, "Yıllarca Bülent Ecevit'in yakın korumalığını yapan Recai Birgün, Doğan Medyası'nın 57. hükümeti yıkmak için yürüttüğü ahlaksız kampanyayı Akşam'a anlattı" ifadeleri kullanıldı. (1 Ekim 2015)

- Akit yazarı, Özkök ve Gültekin'i hedef aldıYeni Akit Yazarı Hasan Karakaya, "Çalıştığın yerden niye kovuldun Levent Gültekin?" başlıklı yazısında, Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök ile Diken yazarı Levent Gültekin'i hedef aldı. Karakaya, yazısında Özkök hakkında, "Yazıları eskisi gibi okunmadığı için son yıllarda gerek dinsel, gerek cinsel arayışlara girerek kendisinden söz ettirmek isteyen kişi" ifadelerini kullanırken, Gültekin için, "Levent Gültekin kim ki? Kaç kıratlık adam ki? Onun ne menem bir yaratık olduğunu bildiğim için ciddiye almam ama söylediklerine inanacak bazı ahmaklar çıkar diye iddialarını cevapsız bırakmak istemem" dedi. (1 Ekim 2015)

- Hasan Cemal hedefteStar Yazarı Ahmet Kekeç, "Bu küfürbazdan kahraman yaratmayın" başlıklı yazısında, gazeteci Hasan Cemal'i hedef gösterdi. Kekeç, yazısında, "Hasan Cemal, meslek açısından yüz kızartıcı suç sayılan tahkir ve tezyif suçunu işlediği için, yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği için savcılık karşısına çıkarıldı. Bugüne kadar hep 'steril ve güvenli' ortamlarda yazmış. Darbe kışkırtıcılığı yapmış, militarizm güzellemelerinde bulunmuş, 'sakın silah bırakmayın' diye terör örgütlerine akıl vermiş, bir demokratın işlememesi gerekli ne kadar cürüm varsa, hepsini hakkıyla işlemiş ama bir şey olmamış. İlk kez (45 yıl sonra) bir savcı çıkıp, 'Hadi Cumhurbaşkanını eleştiriyorsun. Eleştir tabii... Niye bir de tahkir ve tezyif ediyorsun?'  diye soruyor. Hukukun gereğini yerine getiriyor. Mesele bundan ibarettir. Durup dururken kahraman yaratmayın bu küfürbaz ve ağzı bozuk adamdan" ifadelerini kullandı. (1 Ekim 2015)

- "Okuyucuyu kandırıyor"Akşam Gazetesi, "Ak Parti'ye saldırıp PKK'yı aklıyorlar" başlıklı haber ile Cumhuriyet Gazetesi'ni hedefe koydu. Haberde, "Erzincan'da PKK eyleminin olmadığını yazan Cumhuriyet, okuyucuyu kandırıyor. Oysa daha 2 ay önce PKK'lılar o yolu kesip bir kadını öldürdü" denildi. (1 Ekim 2015)

- "Hergele Ahmet Hakan"Yeni Akit Gazetesi'nin internet sitesi, Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan'a yönelik saldırıyı duyururken, "CNN Türk Ekonomi Müdürü Emin Çapa, Twitter'dan 'Hergele' lakaplı Ahmet Hakan'ın saldırıya uğradığını yazdı" ifadelerini kullandı. (1 Ekim 2015)

- Star, uluslararası yayıncılığı yanlış anladı!Star Gazetesi, 1. sayfadan yaptığı haberde, "Milli değil, uluslararası yayıncı" başlıklı haberde, "Aydın Doğan gazetelerinde bir mektup daha yayımladı. 'Uluslararası yayıncılık yapıyoruz' diyen Doğan, uluslararası oyuncuların taşeronluğunu üstlendiğini adeta ilk ağızdan itiraf etti. Zira halen Doğan televizyonlarının yüzde 25 hissesi İsrail destekçisi Alman Axel Springer'in elinde" denildi. (2 Ekim 2015)

Page 29: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- Akşam Özkök'ü hedef gösterdiAkşam, "Yine Ertuğrul yine rezalet" başlıklı haberinde Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök'ü hedef gösterdi. Haberde, "Özkök, bir dergiye verdiği röportajda vesayetçi yüzünü yine gözler önüne serdi. '28 Şubat ciddi bir dayak operasyonu değildi.Dayak olsaydı Tayyip Erdoğan zor çıkardı' dedi" ifadeleri kullanıldı. (2 Ekim 2015)

- Güneş'ten "Her yol Aydın Doğan'a çıkar" bağlamasıGüneş Gazetesi, manşetten verdiği Devlet Bahçeli haberini, haberle alakası olmadığı halde "Aydın Doğan'ın ucube mektubundan sonra" spotuyla verdi. (2 Ekim 2015)

- Güneş'ten manipülatif haberGüneş Gazetesi, Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan'a saldırıp kaburgaları ve burnunu kıran 4 saldırganın 3'ünün AKP üyesi olduğu ortaya çıkmasına rağmen, "Ahmet Hakan'a saldıranlar HDP'li çıktı" başlıklı bir haber yayımladı. (2 Ekim 2015)

- Karakaya'nın hedefi yine Aydın DoğanYeni Akit Yazarı Hasan Karakaya, "Hükümetler kurdurdun, yıktırdın... Ahmet Hakan'ın burnunu da sen mi kırdırdın?" başlıklı yazısında, Aydın Doğan'ı hedef aldı. Yazısında, Aydın Doğan'ın Hürriyet ve Posta'nın birinci sayfalarından Erdoğan'a yönelik yayımladığı mektupları, "'Mektup ishali' devam ediyor!" diye niteleyen Karakaya, "Canı sıkıldıkça yazacak!.. Hani, kıronun biri; 'Kıroyum ama para bende' demiş ya, Aydın Doğan da, herhalde şöyle diyecektir, 'Yedek parçacıyım ama medya bende!' Zorda kaldığında; Ya kendi saldırıyor, ya da 'tetikçi medya'sını kullanıyor! Aydın Doğan, baktı ki eleştirilerin göbeğindedir... Ne yapsa, ne cevap verse eleştirilerden kurtulamıyor; dikkatleri kendi üzerinden çekmek için, Ahmet Hakan'ın üzerine 4 goril gönderdi ve burnunu kırdırdı! Amaç, kendisi gündemden düşsün, Ahmet Hakan gündeme gelsin!.. Yoksa, verdiği cevaplarla, temelli batağa saplanacak! Mesela şöyle sorsam; 'Hükümetleri kurdurduğun ve yıktırdığın gibi, Ahmet Hakan'ın burnunu da sen mi kırdırdın?" ifadelerini kullandı. (2 Ekim 2015)

- Kraldan çok kralcıStar, "Yumruklu kumpas" manşetiyle çıktı. Haberde, AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in Ahmet Hakan'a saldıranların AKP'li olduğunu açıklamasına rağmen, "Yazarı Ahmet Hakan'a çirkin saldırıda paralelle ağız birliği yapan Hürriyet, peşinen Ak Parti'yi ve milli medyayı suçladı. Saldırganların profilindeki HDP paylaşımları büyük tezgahı ortaya döktü" ifadeleri kullanıldı. (3 Ekim 2015)

- Güneş'ten Doğan'a "HDP sevicisi"Güneş Gazetesi'nin "Aydın Doğan devreye girdi" başlıklı haberinde, "7 Haziran seçimlerinde elindeki tüm medya gücünü kullanarak HDP'ye destek veren Doğan Medyası yine HDP seviciliğine başladı" denildi. (3 Ekim 2015)

- Akit'ten "Doğan'ın kirli geçmişi" manşetiYeni Akit, "Kirli geçmişi karartma operasyonu" manşetiyle çıktı. Aydın Doğan'ın fotoğrafının kullanıldığı haberde, "Aydın Doğan'ın gazeteleri, paralel ve ulusalcı yayın organları, Hürriyet'in tetikçisi Ahmet Hakan üzerinden yeni bir algı operasyonu başlatarak, Doğan'ın kirli geçmişini karartma operasyonu peşinde" denildi. ( 3 Ekim 2015)

- "Hayatının hatasını yaparsın Aydın Doğan!"Star Yazarı Cem Küçük, "Ben senin derdini biliyorum Aydın Doğan!" başlıklı yazısında, Aydın Doğan'ı tehdit etti. Yazıda, "Aydın Doğan ve adamları bu saldırının arkasında benim olmadığımı elbette biliyor ama dert başka. Beni her gün hedef gösteriyorlar. Beni sindirdiğin, korkuttuğun diğer adamlara benzetirsen hayatının hatasını yaparsın Aydın Doğan. Gazete ve televizyonların, terör örgütlerinin sesi gibi. Böyle deyince de kızın Vuslat Doğan Sabancı gibi panik yapma . 'PKK terör örgütü değildir' diyenler senin elemanların. HDP güzellemesi yapanlar senin çalışanların.

Page 30: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Dün sabah Cumhurbaşkanımız saat tam 11’de konuşurken bunu yayınlamayan tek haber kanalı CNN Türk’tü. Tam o esnada senin kanalın HDP’nin PR’ını yapmakla meşguldü. Öyle ya, bu ülke için şehit olan asker, polis ve vatandaşlarımızın sizin için kıymet-i harbiyesi yok. Terör örgütlerine yardım ve yataklık ağır suçtur Aydın Bey. Unutma Aydın Bey, herkesin yaptıkları er ya da geç önüne gelir" dedi. (3 Ekim 2015)

- Star, Doğan'dan vazgeçmiyor!Star, "Aydın Doğan hedef saptırdı" manşetiyle çıktı. Haberde, "Hürriyet'e saldırılarda derin izler bırakan HDP ile paralele toz kondurmayan Aydın Doğan, gerçekleri aramak yerine tuhaf biçimde bombalı ve silahlı saldırıya uğrayan Star'ı hedefe koydu" ifadeleri kullanıldı. (4 Ekim 2015)

- Güneş'ten fantastik manşetGüneş, "Şeytanca plan" manşetiyle yine Aydın Doğan'ı hedef gösterdi. Haberde Aydın Doğan'ın fotoğrafı kullanılırken, "Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a yönelik çirkin saldırının gerçek amacı yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Kirli plana göre seçim öncesi gazetecilere düzenlenecek saldırılarla Ak Parti yıpratılacak; FETÖ ve PKK bu iş için kullanılacak. Aydın Doğan medyası da algı operasyonlarını üstlenecek" denildi. Aynı haberde Ertuğrul Özkök ve Cüneyt Özdemir de hedef gösterildi; Hürriyet, "sicili bozuk gazete" olarak nitelendi. (4 Ekim 2015)

- Takvim, Erdoğan adına hesap sorduTakvim Gazetesi, "Hatırla Aydın Bey" başlıklı haberinde, "Hürriyet'in patronu Aydın Doğan, 'Benim medyam Sayın Cumhurbaşkanına karşı en dikkatli yayını yapan kurumdur' açıklamasını yaptı. Ancak bazı manşetlerini hatırlamadı. Takvim de soruyor: 'Yüzde 52 ile seçilen cumhurbaşkanına idam' başlığını kim attı? Erdoğan'ın '400 vekil' sözünü kim çarpıttı?" denildi. (4 Ekim 2015)

- "Özkök'ün sokağa çıkması bile yasaklanmalı"Star Yazarı Ahmet Kekeç, "Jiletçilerle mücadele eden kahraman gazete" başlıklı yazısında, Hürriyet'i hedef aldı. Kekeç, yazısında, "Jiletçi saldırısına uğrayan o utanmaz herif, bırakın uyduruktan da olsa 'geçmiş olsun' mesajı yollamayı, 'bunlar hep mizansen' demeye getiren yazılar yazdı.  Her sabah elinin kanıyla yazıya kalkışan Ertuğrul Özkök de benzeri şeyler yazdı: Bunlar hep mizansen... 'Benim esasında gazetecilik yapmam yasaklanmalı. Çünkü Ahmet Kaya ve Hrant Dink benim eserim... Sokağa çıkmam bile yasaklanmalı' demesi gereken Ertuğrul Özkök" dedi. (5 Ekim 2015)

- Akit, Doğan'ı hedef aldıYeni Akit Gazetesi, 1. sayfadan "Doğan'ın katakullisi" başlıklı haberinde, "Aydın Doğan'ın bir bankaya yaptığı iki katakulli ile 2 milyar 218 milyon doları cebe indirdiği hatırlandığında bu piyasada nasıl ayakta kaldığı daha iyi anlaşılıyor" denildi. (5 Ekim 2015)

- Star'dan Doğan Medya'ya "millilik dersi!"Star Gazetesi, 1. sayfadan "Aydın Doğan, bu mu milliliğin?" başlıklı haberiyle yine Aydın Doğan'ı hedef gösterdi. Haberde, "Yazarı Ahmet Hakan'a yapılan saldırıyı çarpıtarak Ak Parti ve Star Medya'yı hedef yapma çabasına giren Doğan'ın, Alman ve İsrail bağlantılarını unutup, 'milli' olduğu yönündeki açıklamaları pes dedirtti. Medyasında FETÖ ve PKK'yı öven, HDP propagandası yapan Doğan grubu, attığı manşetlerle hükümet düşürmüş, uluslararası çıkarları uğruna Türkiye'yi zora sokacak haber ve köşe yazılarıyla dikkat çekmişti" denildi. (5 Ekim 2015)

- "Sen ne dediğimi anladın Aydın Doğan!"Star Yazarı Cem Küçük, "Aydın Doğan’ın akıbeti ve Atıf Bir skandalı" başlıklı yazısında, yine Aydın Doğan'ı ve Doğan Medya'yı hedef alarak, tehditler savurdu. Küçük, yazısında, "Aydın Doğan ve tetikçileri, Ahmet Hakan’a saldırı olayını benim üzerime yıkmak için adeta kuduruyor. Çünkü ben Aydın Doğan’ın aşil topuğunu bilen bir adamım. O aşil topuğu Aydın Doğan’ın en çok korktuğu olaydır. İşte o yüzden organize biçimde beni susturmak için tetikçilerine talimatlar

Page 31: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

yağdırıyor. Özellikle bizim grubun dikkatini dağıtmak için önce Akif Beki’ye sonra da baş tetikçisi Ertuğrul Özkök’e yazılar yazdırdı. Ahmet Hakan gibi olmak için yanıp tutuşan Akif Beki aslında Doğan’a tetikçilik yaptığı o yazısıyla manevi anlamda intihar etmiş oldu. Bizim son derece dikkatle takip ettiğimiz 22 kurşun suikasti soruşturmasını akamete uğratmak için kendince oyunlar yapmaya kalkıyorlar. O soruşturma sonunda işin nerelere uzanacağını biliyorlar çünkü. Ahmet Hakan’ın dayak yemesiyle aynı olay değil o suikast teşebbüsü. Sen anlıyorsun dediğimi Aydın Doğan... Ne yaparsanız yap benden kurtulamazsın Aydın Doğan" ifadelerini kullandı. (5 Ekim 2015)

- Sabah'ta "Hürriyet haber bile yapmadı" kırgınlığıSabah Gazetesi, 1. sayfadan "Hürriyet'in iki yüzlülüğü" başlıklı bir haber yaptı. Haberde, "Şiddet kendilerine yönelince ortalığı ayağa kaldıran Doğan medyasının iki yüzlülüğü bir kez daha tescillendi. Ahmet Hakan'ın hedef gösterdiği Latif Erdoğan'a yönelik saldırıyı haber bile yapmayan Hürriyet, Nevşehir'de dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a yumruk atan şahsın ifadelerini 'pişman değilim' başlığıyla vererek şiddeti meşrulaştırmaya çalıştı. Yumrukçunun salıverilmesine sessiz kaldı" ifadeleri kullanıldı. (6 Ekim 2015)

- "İşin içinde reis var; 100 bin TL teklif ettiler" Ahmet Hakan'a saldıran 4 kişi, çapraz sorguda saldırı için kendilerine 100 bin TL para teklif edildiğini söyledi. Saldırganlardan Fuat Elmas, özel harekatçı Yahya K. Gezer'in, "Bu işin içinde MİT, Emniyet , reis var. 2-3 günde bitirin" dediğini aktardı. (6 Ekim 2015)

- Star: Doğan&FETÖ kardeşliğiStar Gazetesi, "Aydın Doğan FETÖ kardeşliği" başlıklı 1. sayfa haberinde, "EPDK, Petrol Ofisi üzerinden akaryakıt kaçakçılığı yaptığı belirlenen Aydın Doğan'a 600 milyon TL'lik ceza kesti. Paralel yapıyla temasa geçen Doğan, Danıştay'daki FETÖ'cü hakimler sayesinde 60 milyon lirayla kurtuldu" ifadelerini kullandı. (6 Ekim 2015)

- Takvim: İki yüzlü DoğanTakvim Gazetesi, "İki yüzlü Doğan" başlıklı haberde, yine Doğan Medya'yı hedef aldı. Haberde, "Aydın Doğan, eski Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Bakan Taner Yıldız ve yazar Latif Erdoğan'a yapılan yumruklu saldırıları görmezden geldi. Ahmet Hakan'ı darp edenlerden bir zanlının tutuklanıp diğerlerinin serbest kalması ise Doğan'ı incitti" denildi. (6 Ekim 2015)

- Akit'ten, "Hürriyet habere gitmedi" manşeti Yeni Akit, "Kör Medya" başlıklı manşetinde, Hürriyet'i hedef gösterdi. Haberde, "6-8 Ekim Kobani olayları sırasında HDP/PKK'lı caniler tarafından vahşice katledilen şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının Ankara'da görülen davasına tüm medya kuruluşları ilgi gösterirken, burnu kırılan yazarı ile ilgili manşetlerle ortalığı velveleye veren Aydın Doğan'ın gazetesi Hürriyet, Yasin Börü davasına tek satır yer vermedi" ifadeleri kullanıldı. Haberde Aydın Doğan için "teröristsever" denildi. (7 Ekim 2015)

- Akit: Yine aynı tezgâhYeni Akit, "Doğan sıkışınca tezgâh işliyor" başlıklı manşet haberinde, "Teröre verdiği destekle tepki çeken Doğan Medya'nın patronu Aydın Doğan'ın başı ne zaman sıkışsa, 'medyaya baskı var' yaygarası koparılıyor. 1997'de Tansu Çiller'in Doğan grubuna verilen trilyonluk teşvikleri gündeme getirmesi üzerine Hürriyet Gazetesi'ne şaibeli bir saldırı gerçekleşmişti. POAŞ, vergi üç kağıdı ve terör soruşturması başlayınca yine aynı tezgâh işlemeye başladı" denildi. (8 Ekim 2015)

- Küçük, Türksat'a seslendi! Star Yazarı Cem Küçük, "Terör ve suç örgütlerinin medyası olamaz" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazıda, Samanyolu ve İpek Medya grubuna ait kanalların Digiturk'ten çıkarılması kararını kutlayan Küçük, Türksat'ın da benzer bir tavır almasını istedi. Küçük, yazısında, "Normalde

Page 32: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Türksat FETÖ propagandası yapan kanalları uydudan çıkartmalıydı. Devlete ait uydu, terör örgütünün kanallarını çıkarmıyorsa bu çok garip bir durumdur. Her gün bu kanallardan seçilmiş meşru hükümete, cumhurbaşkanına küfürler ediliyor, tehditler yağıyor. Yetmiyor bu mecralardan Fethullahçı Terör Örgütü’nün propagandası yapılıyor.  Bu arada bakalım Aydın Doğan’ın D-Smart’ı nasıl bir karar alacak? FETÖ’nün propagandasını yapmaya devam edip Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan mı okuyacak yoksa Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararının gereğini yapacak mı? (9 Ekim 2015)

- Babaoğlu'nun da hedefinde Doğan MedyaHaşmet Babaoğlu, Sabah'taki köşesinde yazdığı "Alçalmanın böylesi" başlıklı yazıda, Doğan Medya grubunu hedef gösterdi. Babaoğlu, yazısında, "Kabul edelim, sandığımızdan da aşağılıklarmış. Suriye'deki Rus uçaklarıyla birlikte coşkuya kapılıp havalara uçmaya başladıklarında her şey daha netleşti. Şaka değil, neredeyse şampanya patlatacaklar! Daha geçen yıl Putin'i yerden yere vuran, diktatörlüğünü, zalimliğini yazıp çizen adamlar bunlar. Şimdiki hallerine bakın... Fırsatını bulsalar gidip Kuzey Suriye'de ÖSO hâkimiyetindeki köyleri vurup çoluk çocuk öldüren MIG-29'ların kanatlarını öpecekler. Alın Radikal'i, Hürriyet'i, açın bu tayfanın internetteki sitelerini yazdıklarını okuyun da görün diyeceğim ama mideniz bulanır.' Radikal'deki malum Esed megafonu yazara gelince, o tabii ki Rusların Suriye'deki operasyonundan sarhoş!" ifadelerini kullandı. (9 Ekim 2015)

- Akit'in yaman takibi!Yeni Akit, "Kaçamazsın" sürmanşetiyle çıktı. Aydın Doğan'ın hedef gösterildiği haberde, "Akit'in yaman takibi, 28 Şubat soruşturmasının genişlemesini sağladı. İşadamı Hayyam Garipoğlu ifadesini verdi; darbecilerin medya ilişkisine dair soruşturma yeni bir boyut kazandı" ifadeleri kullanıldı. (9 Ekim 2015)

- Takvim, Doğan'ın özgürlük anlayışından dem vurdu!Takvim Gazetesi, "İşte senin Hürriyetin" başlıklı manşet haberinde, Hürriyet'i hedef aldı. Haberde, "Medya patronu Aydın Doğan, 'basın özgürlüğü yok' diye yaygara yaptı. Ama hiçbir eleştiriye katlanamadı. Karşıt görüşlü gazetecilere yüzlerce ceza davası açtı. Hepsini hapse attırmaya çalıştı. Son 1 yılda Turkuvaz Medya'ya 20, Türk Medya'ya 11, Yeni Akit'e ise 1 ayda 7 dava açıp medyayı sindirmeye niyetlendi. İki yüzlü tavrıyla 'bu nasıl özgürlük anlayışı' dedirtti" denildi. (9 Ekim 2015)

- Havuz medyası tek bir ağızdanSabah Gazetesi, "Gazetecilere hapis istiyor" başlıklı manşetinde yine Aydın Doğan'ı hedef gösterdi. Haberde, "'Basın özgürlüğü tehdit altında' yaygarası koparan Aydın Doğan, basına ceza ve tazminat cezaları yağdırıyor" ifadelerini kullandı. (9 Ekim 2015)

- "Öyle bir yaygara kopardılar ki, saldırganları saldırdıklarına pişman ettiler"Star Yazarı Ahmet Kekeç, "Al sana skandal" başlıklı yazısında, Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan'ı hedef gösterdi. Kekeç, yazısında, "Neymiş? 'Bu kadar abartmayın. Alt tarafı iki yumruk yedi' demişim. Doğrudur. Böyle yazdım.Hatta az bile yazdığımı, kimi hususları eksik bıraktığımı düşünüyorum. Çünkü öyle bir yaygara kopardılar, öyle rezil bir ağlama tutturdular ki, saldırganları bile saldırdıklarına saldıracaklarına pişman ettirdiler. Efendim, 'indirin' emrini Reis vermiş. Reis de Erdoğan’ın lakabıymış... O halde, saldırganları özendiren ve 100 bin lirayla ödüllendiren kişi Erdoğan’dır...  Kaç gündür bunları yazıyorsunuz. Hadi yazın da, bir de bu zevzeklikleri 'gazetecilik' diye pazarlıyorsunuz. Skandal değil mi?" ifadelerini kullandı. (9 Ekim 2015)

- Takvim ve Güneş'ten kolektif başlık: Cam baba türbesiTakvim Gazetesi, "Hürriyet'te cam baba türbesi" başlıklı 1. sayfa haberinde, "Doğan Medyaya bağlı Hürriyet Gazetesi geçen ay saldırıya uğradı. Kapısının camı kırıldı. Takvim dahil herkes ayıpladı, kınadı, saldırıya karşı tavır aldı. Ancak 1 ay geçmesine rağmen camlar takılmadı. Kapı,

Page 33: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

ziyarete açıldı" denildi. Aydın Doğan'ın Takvim'e açtığı tazminat davasından 7 bin TL kazanmasına atıfta bulunulan haberde, "Aydın Doğan, Takvim'den alacağı 7 bin TL ile camlarını taktırabilir" ifadeleri kullanıldı.Güneş Gazetesi de "Cam Baba Türbesi" manşetiyle çıktı. "Tam bir rezillik. Bir çaput bağlamadıkları kaldı" alt başlığıyla verilen haberde, "Teröre verdiği destek ve POAŞ vurgunu iddiaları nedeniyle iyice köşeye sıkışan Aydın Doğan, kırılan camını türbeye çevirdi. Gazete binasını ziyaret eden Demirtaş ve Kılıçdaroğlu kırılan camı okşayarak poz verdi. Aydın Doğan da bu pozları kullanıp ortalığa saçılan kirli çamaşırlarını gözlerden kaçırmak için basın özgürlüğü yaygarası kopartarak gündemi meşgul ediyor" denildi. Aynı sayfada Doğan ile ilgili,"Basına düşman medya patronu" ve "İki yüzlü Aydın Doğan" başlıklı 2 habere daha yer verildi. (9 Ekim 2015)

- Akşam'ın da hedefinde DoğanAkşam Gazetesi'nin "Hep aynı taktik" başlıklı haberinde, "İplikleri pazara çıkınca saldırganlaşan Doğan Medyası, 18 yıl önce de benzer manşetlerle Refahyol'u hedef almıştı" denildi. (9 Ekim 2015)

- "Hoşlanmayacağın gelişmeler yaşanabilir aklında olsun"Star Yazarı Ahmet Kekeç, "Korkma Aydın bey titre" başlıklı yazısında, Aydın Doğan'ı tehdit etti. Kekeç, yazısında, "'Bavul içinde gelen 2 milyon doların sırrı nedir? POAŞ’ta ne oldu? Dışbank’ı hangi parayla satın aldın, sonra niçin elden çıkardın? Elektrik dağıtım ihalesinde işin neydi? Borsada manipülasyon yaptın mı? Yargıtay, elindeki basın yayın organlarını baskı aracı olarak kullandığına ilişkin bir karar vermişti; durumu düzelttin mi?' Bu sorulardan hoşlanmıyor Aydın Bey... Hemen mahkemeye koşuyor. Fakat hoşlanmayacağı, üzüntüyle karşılayacağı başka gelişmeler de yaşanabilir. Aklında bulunsun. Bir tür susturma yöntemi olarak gazetecilere dava açıp duran basın patronunu da bundan payını alacak" ifadelerini kullandı. (10 Ekim 2015)

- "Coşkun maymunu"Star Yazarı Cem Küçük, "Hırsızlık ve mafyacılığının hesabını vereceksin" başlıklı yazısında, yine Ahmet Hakan'ı tehdit etti. Küçük, yazısında, "Kirli işleri ve mafyatik ilişkileri ortaya dökülen bir tetikçi maymun benim hakkımda yalanlar uydurarak bu işten sıyrılacağını sanıyor. Bu tetikçi biliyorsunuz Aydın Doğan’ın istediğinde yanına çağırıp başını okşadığı malum coşkun maymunudur. Bu işlerden sıyrılamayacaksın ve hukuk sana hak ettiğin cezayı verene kadar ben de senin peşinden ayrılmayacağım. Ben senin gibi ödlek bir zavallı değilim. Şimdi de köşenden benle alakası olmayan bir konudan ifademi almalarını hatta yetmez tutuklamaları için savcıları tehdit etmeye başladın öyle mi? Savcılar senin gibi bir çakalın tehditlerinden ve şantajlarından etkilenecek mi hep beraber göreceğiz. Senden ancak Fethullahçı savcılar etkilenir. Sen FETÖ mensubu illegal savcılarla kankasın. Bu ülkenin gerçek hukukçu olan savcıları senin nasıl kirli sicile sahip, benimse tertemiz geçmişe sahip bir adam olduğumu çok iyi biliyor. Halim Aydın-Cesim Parlak davası senin sonunu getirecek. Hem kamuoyuna hem de mahkemelere bu soruların cevabını verene kadar da ensendeyim" ifadelerini kullandı. (12 Ekim 2015)

- Star'dan tehlikeli manşetStar Gazetesi, Ankara Katliamı'ndan 3 gün sonra "kanlı dizayn" manşeti altında, "Demirtaş'a hizmet, millete hakaret" alt başlıklı bir haber yayımladı. Hürriyet'in logosunu kullanan gazete, haberde, "Türkiye, Ankara'daki terör saldırısında ölenlere ağlarken, Hürriyet yeni bir algı operasyonu başlattı. Gazete, patlamadan hemen sonra devleti ve hükümeti hedef göstererek adeta ateşe benzin dökerken, HDP'li Demirtaş'ı Türk toplumunun aklıyla alay edercesine 'en sağduyulu açıklama yapan 2. lider' olarak gösterdi" denildi. (13 Ekim 2015)

- "Çektiği fotoğrafı kullanmadı" haberiTakvim Gazetesi, "Görmeme Hürriyeti" başlıklı 1. sayfa haberinde, Hürriyet'i çektiği fotoğrafı kullanmadığı gerekçesiyle topa tuttu. Haberde, "HDP Eşbaşkanı Demirtaş, Ankara'daki saldırıda ölen Fatma Esen için taziyeye gitti. Propaganda yapıp oy istedi. Destekçisi Hürriyet de sözlerine

Page 34: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

geniş yer verdi. Fakat muhabirlerinin çektiği fotoğrafı sansürledi. Arşiv resmini tercih etti. Çünkü Demirtaş'ın cici çocuk imajını bozmak istemedi" ifadeleri kullanıldı. (14 Ekim 2015)

- Akit yazarı, "Türkiye düşmanı" gazeteleri sıraladı; "bunları unutmayın" dediYeni Akit Yazarı Hasan Karakaya, "Bu kadar 'yerli düşman' varken, 'ithal gâvur'a hiç gerek yok!" başlıklı yazısında, yine muhalif medyayı isim vererek hedef gösterdi. Karakaya, yazısında, "Hürriyet'inden Zaman'ına, Cumhuriyet'inden Taraf'ına, Evrensel'inden Yurt ve Özgür Gündem'ine kadar; devleti, hükümeti ve Türkiye'nin geleceğini hedef alan bu gazeteler, herhangi bir 'düşman ülkesinde' değil maalesef  Türkiye'de yayınlanıyor!.. 'Özgür medyaya baskı'dan dem vurulan Türkiye'de!.. Şu kritik günlerde, Türkiye düşmanlığı yaparak düşmanın ekmeğine yağ süren bu gazeteleri, sakın ola unutmayın!.. Yazın, hafızanızın bir kenarına!" ifadelerini kullandı. (14 Ekim 2015)

- Küçük, Hakan'a yine "merhamet" gösterdiStar Yazarı Cem Küçük, "Aydın Doğan’ın maymununun organize suçları" başlıklı yazısında, yine Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan'ı tehdit etti. Küçük, yazısında, "Aydın Doğan’ın mücrim maymunu çaresizlikten ötürü hayasızca bana saldırmaya devam ediyor. Fethullahçı terörist kimliğe sahip savcıları bana azmettirmeye çalışıyor minik aklıyla. FETÖ ile işbirliğini açık ediyor böylece. Bu arada bu ülkenin gazeteci olduğunu iddia edenleri de mücrim maymunun tek tek belgeleriyle ortaya koyduğum suçlarıyla ilgili tek bir araştırma bile yapmayarak sahte gazeteci olduklarını ispat ediyorlar. Medeni bir ülkede kendi gazetesi tarafından çete reisi diye manşet atılan biriyle kanka olan gazeteci anında işten atılır ve medya hayatı tamamen biter. Ama sizlerin ar damarı çatlamış olduğu için senin bu kirli ilişkilerini sorgulayan bir kişi bile yok. İkiyüzlü ve omurgasızsınız. Türkiye’deki solcu ve Fethullahçı tüm gazeteci kılıklı tiplerin karaktersiz olduğu sadece bu olayla bile ispat ediliyor. Her gün bu köşeden sana illegal bağlantılarını ve çete ilişkilerini soracağım. Her gün savcılara çağrı yapacağım. Eğer benim sende onlarcası bulunan gibi tek bir pis işim olsaydı şimdiye Hürriyet beni idam ederdi. Ama merak etme ben merhametli bir insanım. Senin bu yaptığın yasadışı işlerden ötürü yargı önünde hesap vereceksin..." dedi. (14 Ekim 2015)

- Akit, Hürriyet muhabirini hedef gösterdiYeni Akit, "Saldırı DAEŞ-PKK ortak yapımı" manşet haberi ve "Örtbasta Hürriyet-Paralel işbirliği" altbaşlığıyla Hürriyet muhabiri Arda Akın'ı fotoğrafıyla hedef gösterdi. Haberde, "Ankara'daki saldırıyla ilgili paralel örgütün emniyet içindeki polisleri Hürriyet Muhabiri Arda Akın'a sadece DAEŞ mensubu isimleri servis etti. Böylece PKK'lı işbirlikçiler, paralel-Hürriyet işbirliğiyle gizlendi" denildi. (15 Ekim 2015)

- Akşam, Erdoğan'a soru soran Finli gazeteciyi terörist ilan ettiAkşam Gazetesi, 1. sayfasında "Gazeteci misin, terörist misin?" başlıklı bir haber yayımlayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Siz diktatör müsünüz?" sorusunu yönelten Finlandiyalı gazeteci Tom Kankkonen'i hedef gösterdi. Haberde, "Tom Kankkonen azılı PKK dostu çıktı. Kankkonen dağda teröristlerle poz verip twitter'ına koymuş" denildi. (15 Ekim 2015)

- Sabah: Sorumlusu HürriyetSabah, 1. sayfasından yayımladığı "Hürriyet'e bir de canlı bomba soruşturması" başlıklı haberi ile Ankara Katliamı'nı gerçekleştiren canlı bombalarla ilişkili isimlerin yakalanamaması ile ilgili Hürriyet'i suçladı. Haberde, "Hürriyet'in haberinde canlı bombalara yardım edenlerin adları, bulundukları yerler ve kullandıkları araçlara ilişkin bilgiler yer aldı. Hürriyet'in internet sitesinde yayımlanan haber, şüphelilerin kaçmasını sağladı ve operasyonu geciktirdi" ifadeleri kullanıldı. (16 Ekim 2015)

- Aydın Doğan'a "terör destekçisi" suçlamasıAkşam Yazarı Murat Kelkitlioğlu, "Aydın Doğan bir mektup daha yazsana" başlıklı yazısında, Aydın Doğan'ı hedef aldı. Kelkitlioğlu, yazısında, "PKK terör örgütü ve bileşenlerini ‘cici çocuk’

Page 35: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

maskesine sokmaya çalışan Doğan Grubu’nun patronu Aydın Doğan’a bir çağrım var! Sahip olduğun televizyon ekranlarında terör örgütünün propagandası yapılırken, mektuplarında iddia ettiğin gibi milliyetçilik damarların rahatsız olmadı mı? Neden, programa müdahil olup, böyle bir propagandanın yapılmasına rıza göstermeyeceğini söylemedin? 140’tan fazla şehidin kanı elinde olan bir örgütün meşrulaştırılma çabası Kelkitli bir insana yakışır mı?" dedi. (16 Ekim 2015)

- Sabah'tan kışkırtıcı başlıkSabah Gazetesi, Diyarbakır Baro Başkanı Tapir Elçi'nin "PKK terör örgütü değildir" açıklamasını yaptığı gazeteci Ahmet Hakan'ın CNNTürk'teki Tarafsız Bölge programı için, "Doğan'ın CNN'inden PKK propagandası" başlıklı bir haber yayımladı. (16 Ekim 2015)

- Akşam Hakan'ı açık hedef yaptıAkşam Gazetesi, "Kanlı teröre elçilik yaptı" başlıklı haberinde CNNTürk'ün logosunu kullanarak, kanalı ve çalışanlarını hedef gösterdi. Haberde, "Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Ahmet Hakan'ın CNNTürk'teki programında PKK için 'terör örgütü değildir' deme gafletinde bulundu. Hem Elçi'nin bu sözlerine, hem de ona ses çıkarmayarak açıkça terör örgütü propagandasına hizmet eden Ahmet Hakan'a büyük tepki yağdı" ifadeleri kullanıldı. (16 Ekim 2015)

- Güneş yine Aydın Doğan'ı hedef aldıGüneş Gazetesi, "Şimdi de PKK'yı cilalıyor" manşetiyle Aydın Doğan'ı hedef gösterdi. Haberde, "7 Haziran seçimleri öncesinde Demirtaş'ı allayıp, pullayıp cici çocuk diye tanıtan Doğan Medyası, HDP'nin PKK ile işbirliği ayyuka çıkınca panikledi. HDP'yi kurtarmak için bu sefer de terör örgütü PKK'yı cilalamaya başladı" denildi. Haberde Tahir Elçi'nin CNNTürk'te katıldığı programın fotoğrafları da paylaşıldı. (16 Ekim 2015)

- Akit'ten "ortaya karışık" hedefYeni Akit Gazetesi, "Küstah ve ahlaksız" sürmanşetiyle birbiriyle bağlantısız olayları birleştirerek, Aydın Doğan, Hürriyet ve Ertuğrul Özkök'ü hedef gösterdi. Haberde, "Teröristsever Aydın Doğan'ın Hürriyet'i patlayan bombaları milliyetine göre ayırıyor. Hürriyet, bomba İspanya'da patlarsa farklı, Türkiye'de patlarsa farklı manşetlerde verirken, şarap uzmanı yazarı Ertuğrul Özkök ise paralelci üniversitedeki söyleşisinde 'Başörtülülerden özür dilemem' diyerek 28 Şubatçı zihniyetini devam ettirdiğini gösterdi" ifadeleri kullanıldı. (16 Ekim 2015)

- Takvim'in manşeti yine Aydın DoğanTakvim Gazetesi, "Gelgitli Aydın Bey!" başlıklı manşet haberinde, "Aydın Doğan, 'Ben Kelkitliyim, katıksız milliyetçiyim' diye çıkıştı. Ancak televizyon kanalı PKK propagandası yaptı. Gazetesi, hainlerin kaçmasını sağladı" denildi. Haberde, "militan yayın" alt başlığı ile Ahmet Hakan ve Tahir Elçi'nin de fotoğrafları kullanıldı. (16 Ekim 2015)

- "PKK, HDP, DAEŞ, Aydın Doğan bir bütünün parçaları"Yeni Akit Yazarı Hasan Karakaya, "HDP'den PKK'ya, PKK'dan Aydın Doğan'a bir yol gider!" başlıklı yazısında, Aydın Doğan'ı teröre destek vermekle suçladı. Karakaya, yazısında, "Günlerdir Ankara diyoruz, patlama diyoruz, PKK diyoruz, DAEŞ diyoruz, Demirtaş diyoruz, Aydın Doğan diyoruz, HDP diyoruz, CHP diyoruz...Bütün bunlar; 'Bir bütünün parçaları!' Yani, ortada bir büyük fotoğraf var... Ama biz, büyük fotoğrafa değil de, fotoğrafın parçalarına bakıyoruz... Dolayısıyla, ne dolaplar döndüğünü fark edemiyoruz... Oysa, fotoğrafın parçalarını birleştirirsek, büyük fotoğrafa ulaşır ve neyin ne olduğunu, kimin ne halt işlediğini rahatlıkla görürüz!" ifadelerini kullandı. (17 Ekim 2015)

- Kekeç'ten Aydın Doğan'a tehditStar Yazarı Ahmet Kekeç, "Terörün kanalı" başlıklı yazısında, yine Aydın Doğan ve CNN Türk'ü hedef aldı; Doğan'ı tehdit etti. Kekeç, yazısında, "Bu kanal, Aydın Doğan’ın kanalı CNN Türk. İddialı ve aynı zamanda ağır itham içeren bir söz bu. Önceki gün CNN Türk adlı kanalınızda, tarafgirliği şiar edinmiş Tarafsız Bölge programında, tetikçiliğinize soyunmuş bir

Page 36: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

elemanınız, 'PKK, terör örgütü değildir' diyen bir PKK sempatizanına propaganda imkânı verdi. Müdahale etme gereği bile duymadı. Başka fikirler karşısında cabbar ve militan tavırlar sergileyen bu şahıs, töhmetten kurtulmak için, işi ispiyonculuğa döktü: 'Ben demedim... Emre Aköz dedi...' Malum yayın ilkelerinizde, 'Terör olgusunu konu alan yayınlarımızda, halkın haber alma hakkı ile terörün propagandasını yapmama ilkesini birlikte gözetiyoruz' deniyor ama aylardır bu ilkeyi çiğneyip duruyorsunuz... Açın bakın kanallarınıza; terörü himaye eden, teröre gerekçe üreten, terörü 'terör' olarak görmeyen ne kadar siyasetçi, gazeteci, sivil toplumcu, sendikacı, eğitmen varsa, stüdyoda bir araya getirip terör örgütü propagandası yaptırıyorsunuz... Açıkça, suç işliyorsunuz. 'Terörle Mücadele Yasası'nın ilgili maddesi şiddetle tecziye edilmeniz gerektiğini söylüyor ama bunları hatırlattık diye mahkemeye koşacaksınız. Koşun. Elbet halka karşı işlediğiniz suçların bedelini ödeyeceksiniz" dedi. (17 Ekim 2015)

- Star, Sancak saldırısı için de Doğan'ı hedef gösterdiStar Gazetesi, "Fail FETÖ" başlıklı manşet haberinde, "56 gün bunun için bekledik. Şimdi, açığa çıkan gerçekleri yazıyoruz.Doğan Medya ittifakın içinde" denildi. (17 Ekim 2015)

- "Hem Erdoğancı hem Doğancı olunmaz"Star Yazarı Cem Küçük, "Ne işler çevirdiğinizi biliyoruz" başlıklı yazısında, Doğan Medya'yı hedef aldı. Yazıda, "Cumhurbaşkanımıza her türlü hakareti yapan bir Doğan medyası gerçeği önümüzde duruyor. CNN Türk ekranlarında Suruç ve Ankara katliamlarını Erdoğan yaptı diyenler her akşam baş tacı ediliyor. 'PKK terör örgütü değildir', Doğan Medyası’nda rutin kullanılan bir laf artık. Buna rağmen Aydın Doğan’a tek laf etmeyip Ethem Sancak’ı eleştirenleri anlamak mümkün değil. Cumhurbaşkanımız aleyhine çevrilen her dolabın farkındayız. Ne işler çevirdiğinizi biliyoruz.Hem Erdoğancı hem Doğancı olunmaz. Bu böyle biline" ifadeleri kullanıldı. (17 Ekim 2013)

- Karakaya'dan "halk düşmanları" listesiYeni Akit Yazarı Hasan Karakaya, "21 Mayıs 1961’den, 13 Ekim 2015’e 'yerli' ihanetler!" başlıklı yazısında, Doğan Medya'yı halk düşmanı ilan etti. Yazıda, "Bu yazıyı yazdım ki; yerli sevdalılarını ve yerli düşmanlarını çok iyi tanıyın!.. Halk düşmanları aramızda!.. Terör örgütüyle!.. Muhalefet partisiyle!.. Ve medyasıyla!.. 'Koç'larıyla, 'Öküz'leriyle, 'Doğan'larıyla, 'Serçe'leriyle!.. Ama, ne dedi Bakan Işık; 'Devrim otomobili sabotajına bu defa izin vermeyeceğiz... Kararlıyız' dedi" ifadelerini kullandı. (18 Ekim 2015)

- Takvim'den Hakan'a tekzip hatırlatmalı tehditTakvim Gazetesi, "Dikkat et Ahmet" başlıklı haberde, Hakan'ı köşesinden yayımladığı tekzipleri hatırlatarak tehdit etti. Haberde, "Patronun emriyle hakaret yağdırdın Ama Aydın Doğan paraya kıyamayınca sen harcandın" denildi. (18 Ekim 2015)

- Doğan Medya'yı hedef gösterdiAkşam Gazetesi, "Hürriyet Yazarı FETÖ imamı çıktı" sürmanşetiyle yine Hürriyet'i hedef gösterdi. Haberde, herhangi bir isme yer verilmezken, "Stratfor belgelerine göre Doğan Medya'nın etkili isimlerinden biri paralel yapının medya imamı olarak görev yapıyor" ifadeleri kullanıldı. (19 Ekim 2015)

- "Bak Ahmet Hakan!"Star Yazarı Cem Küçük, "Ahmet Hakan'a sorular" başlıklı yazısında, yine Ahmet Hakan'a saldırdı. "Bak Ahmet Hakan" diyerek başladığı yazısında, "Benim gibi hayatında zerre hukuksuzluk, zerre gayrimeşru iş olmamış bir adamı kıytırık argümanlarla kriminalize etmeye çalıştıkça batıyorsun. Mahkemelerden de her seferinde hukuksal tokatı yiyorsun. Sonra mahkemelere ve hakimlerimize küfrediyorsun. İngilizce bilmeyen, daha doğrusu Türkçe dışında bir lisan bilmeyen ve çabaladığı halde öğrenemeyen bir adamsın. Dolayısıyla Batı kültürünü ve medeniyetini kavrayacak bir altyapın maalesef yok. Fakat ben Batı kültürünü ve özellikle

Page 37: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Batı’nın merkezi olan ABD’nin kültürünü ve tarihini iyi bilen bir yazar olarak sana öğretmenlik yapayım ki, bu iş böyledir" dedi. (19 Ekim 2015)

- Akit yazarı "ikna olmak" istediYeni Akit Yazarı Hasan Karakaya, "Ahmet Hakan’ın burnu gerçekten kırıldı mı?" başlıklı yazısında, ilginç bir misilleme denemesi yaptı. Yazıda, “Ahmet Hakan gerçekten saldırıya uğradı mı?.. 4 kişi, burnunu gerçekten kırdı mı? Biliyorum, soracaksınız; Bu ne biçim soru? Haklı olmasına haklısınız da, ben de size sorarım; Ahmet Hakan’ın dayak yeme görüntüleri nerede?.. CNN Türk, bu görüntüleri niye  yayınlamadı? Ahmet Hakan zihniyetindekiler değil miydi; Hani Kabataş’ın görüntüleri?.. 'Genç hanımın saldırıya uğradığı görüntüler nerede?' diye soran?.. Ben de soruyorum işte; 'Ortada, trafikte seyreden bir otomobilden başka bir görüntü yok!.. Ahmet Hakan, madem ki 4 kişinin saldırısına uğradı, madem ki burnu kırılıncaya kadar dövüldü, o halde hani bunun görüntüsü?' Durun, dahası var: Ahmet Hakan madem saldırıya uğradı, madem burnu kırıldı, o halde burnunda tampon olması gerekmez mi?.. Hani tampon? Kırık varsa, tampon niye yok?.. Tampon yoksa; kırık, bir düzmece mi? Ya Ahmet Hakan fizikî bir saldırıya uğramadı, ya da burnu kırılmadı. Burunda tampon yoksa,  demek ki, kırık da yok! Hadi Ahmet! Çık da, beni ikna et!" dedi. (19 Ekim 2015)

- Takvim, Hürriyet yazarlarını birbirine düşürmeye çalıştıTakvim Gazetesi, "Ne çektin be Ahmet" başlıklı haberinde, yine Ahmet Hakan'ı hedef aldı. Haberde, "Patron ne dediyse yazdın. Orucu bıraktın. Ramazanda içki sofrasına garsonluk yaptın. Meydan dayağına bile katlandın. Ama Aydın Doğan'a yaranamadın. Ertuğrul Özkök'e tekzip yayımlatmayan patron, köşeni kevgire çevirdi" ifadelerini kullandı. (20 Ekim 2015)

- Hilal Kaplan: Erdoğan karşıtı duruşun alçak yansımalarıSabah Yazarı Hilal Kaplan, "Ya suikaste uğrayan Aydın Doğan olsaydı?" başlıklı yazısında, Aydın Doğan'ı hedef aldı. Kaplan, yazısında, "Kırılan camı ağlama duvarına çeviren, Ahmet Hakan'ın burkulan bileğinden yarım sayfa resimli haber çıkaran Doğan Medya, korkarım bu başlıktan da 'mağdur edebiyatı' çıkaracaktır ama 'Allah muhafaza' diyerek bu soruyu sormak zorundayım. Murat Sancak da, Aydın Doğan gibi bir medya patronu. Arabasına sıkılan ağır tahribat etkili ' çift patlamalı' 22 kurşunla suikasta uğradı. Ancak paralel medya ve Doğan medya bu haberi sulandırmak, anlamsızlaştırmak, tahfif etmek için elinden geleni ardına koymadı. Aydın Doğan, kendi grubundaki gazetelerin ve yazarların suikast girişimine maruz kalmış bir medya patronuna karşı yaptığı bu adi karalama kampanyasından memnun mu acaba? Önce 'havuz medya patronu suikasta uğradı' gibi aşağılık bir başlıkla haberler yapıldı. Sonra 22 kurşunlu bir suikast girişiminin aslında bir 'mizansen' olduğuna bizi ikna etmeye çalışan Hürriyet yazarları sökün etti. En son da olayın 'kumar borcu'yla ilgili olduğu yalanını el birliğiyle yaydılar. Star'a bombalı saldırı girişimini geçiştirme, Murat Sancak'a suikast girişimini sulandırma ve davayı 'adi suç' kapsamındaymış gibi yansıtma çabaları hep aynı Erdoğan karşıtı duruşun alçak yansımalarıdır." ifadelerini kullandı. (20 Ekim 2015)

Page 38: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- Sabah'tan Aydın Doğan manşetiSabah Gazetesi, "İşte Aydın Doğan'ın Hilton tezgahı: 150 yıllık koruya çalı çırpı raporu" manşetiyle çıktı. Haberde, "Gezi'de birkaç ağaç söküldü diye ayaklanan vandalları körükleyen Aydın Doğan'ın, Hilton'daki bin 56 ağacı katletme planı açığa çıktı" denildi. (21 Ekim 2015)

- Star 1 hafta geriden geldiStar Gazetesi, "Ankara ihaneti" manşetiyle çıktı. Haberde, "FETÖ, kimsenin ulaşamayacağı kritik ismi servis etti; Hürriyet araçlarına varıncaya kadar yayımladı. Failler 30 dakika sonra sırra kadem bastı" ifadeleri kullanıldı. (21 Ekim 2015)

- Onursuzluk örneğiStar Yazarı Cem Küçük, "Ahmet Hakan Coşmuş yalan söylüyor" başlıklı yazısında, yine Ahmet Hakan ve Akif Beki'yi hedef aldı. Küçük, yazısında, "Ahmet Hakan Aydın Doğan’ın en pis işlerini yaptırdığı tetikçisi oldu. ... Sen Müslümanlar için bir onursuzluk örneği olduğun için seninle mücadelem var A. H. Coşkun. Sen berbat bir emsal oldun. İşte onlardan biri sözde senden nefret eden ama aslında sana özenen ve öykünen Akif Beki’dir. O da senin gibi Aydın Doğan’ın tetikçisi haline geldi. İkiniz de aynı yolun yolcususunuz" ifadelerini kullandı. (21 Ekim 2015)

- Güneş'ten "Aydın Doğan, Dilek Doğan'a sahip çıktı" manşetiGüneş Gazetesi, "Yine sahip çıktı" manşetiyle Aydın Doğan'ı hedef gösterdi. "Amacın ne Aydın Doğan?" alt başlıklı haberde, "Terör örgütlerine verdiği destek nedeniyle hakkında soruşturma açılan Aydın Doğan medyası, DHKP-C ve PKK savunuculuğundan bir türlü vazgeçmiyor. Doğan Medyası canlı bomba Elif Sultan Kalsen'i savunduğu gibi bu kez de DHKP-C'li Dilek Doğan'a sahip çıkıyor" denildi. (21 Ekim 2015)

- Güneş, tam sayfa DoğanGüneş Gazetesi, "Hilal neyinize battı?" başlıklı haberde de, "Aydın Doğan Medyası , Almanya Başbakanı Merkel'in Türkiye ziyareti sırasında oturduğu hilalli koltuktan rahatsız oldu" dedi. (21 Ekim 2015)

- "Gezicileri kışkırttı, hükümete savaş açtı" suçlamasıTakvim Gazetesi, "Mesele ağaç değil anlamadın mı?" manşetiyle çıktı. Haberde, "Aydın Doğan, Gezicileri kışkırtıp hükümete savaş açtı. 'Ağaç kesiliyor' diyerek bütün büyük projeleri baltalamaya çalıştı. Kendisi ise Hilton'un bahçesindeki asırlık ağaçları kesmeye kalkıştı" denildi. (21 Ekim 2015)

- Takvim, "ajan" ilan ettiTakvim Gazetesi, İstanbul Atatürk Havalimanı tuvaletinde ölü bulunan eski BBC muhabiri Jacquelline Suttan ile ilgili haberde, "Ajan Jacky" ifadesini kullandı. (21 Ekim 2015)

- Küçük'ten Mengü'ye yine tehdit: Seni bitireceğimStar Gazetesi Yazarı Cem Küçük, Kanal 24'te Ersoy Dede'yle birlikte sundukları "Günün Manşeti" programında, CNN Türk Spikeri Nevşin Mengü hakkında, "Özür dilemezsen geri adım atmazsan ben seni bitireceğim. Bitirdiğime de bütün Türkiye şahit olacak. Beni oturduğum ev adresini ortaya çıkaracaksın, ben de sana bunun hesabını sormayacağım. Özel hayat neymiş göreceksin, kendi özel hayatını göreceksin. Biz bunlara medya kavgası olsun merhamet gösteriyoruz ama Nevşin Mengü görecek. Bu bir kavgaysa adam gibi yapılabilir yazıyla çiziyle... Ama böyle bel atına özel hayata benim çocuğumun yaşadığı mesken bilgilerini atıyorsan ben bunun hesabını sorarım. Nevşin Mengü'nün medya hayatını bitireceğim" dedi. (22 Ekim 2015)

- Takvim'in manşeti yine Aydın DoğanTakvim Gazetesi, "Testere Aydın!" haberiyle yine Aydın Doğan'ı manşet yaptı. Haberde, Aydın Doğan'ın eline photoshop ile bir testere tutuşturan gazete, "Aydın Doğan, Gezi Parkı'ndaki

Page 39: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

ağaçlar için insanları sokağa çağırdı. Ama kendisi, Hilton Oteli'nin bahçesindeki bin 56 ağacı kesmeye kalkıştı. Amacı, bölgeye AVM yapıp, 3 milyar dolarlık rant sağlamaktı" denildi. (22 Ekim 2015)

- Star yazarından Doğan'a tarafsız yayıncılık dersi!Star Yazarı Ahmet Kekeç, "CHP, Aydın Doğan'ın arka bahçesi mi?" başlıklı yazısında, yine Aydın Doğan'ı hedef gösterdi. Kekeç, yazısında, "Ne zaman Aydın Doğan’ın televizyon kanallarını açsam, ya bir HDP’liye, ya da CHP’liye rastlıyorum. Demek ki tarafsız ve bağımsız yayıncılık böyle oluyor... 'Sen grubumu rahatlatacak açıklamalar yap, ben de seni Tarafsız Bölge’de ağırlayıp parlatayım.' Ne güzel! 'CHP, sizin arka bahçeniz mi Aydın Bey?" ifadelerini kullandı. (23 Ekim 2015)

- Star, "yavuz hırsız" misali..Star Gazetesi, yazarı Cem Küçük'ün tehdit ve hakaret dolu köşe yazılarına dava açan Aydın Doğan ile ilgili yaptığı "Paralel ile Doğan'ın kabusu oldu" başlıklı haberde, "Cem Küçük, ses getiren yazılarıyla Doğan ve Paralelin korkulu rüyası oldu. Hürriyet, Radikal ve Zaman, çarpıtma haberlerle Küçük'e saldırıya geçti" ifadelerini kullandı. (23 Ekim 2015)

- Akşam: Modifiye DoğanAkşam Gazetesi, sürmanşetten "Modifiye Doğan'a yerli oto çarptı" başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, "Yedek parçacılıktan medya patronluğuna yükselen Aydın Doğan'ın yerli oto düşmanlığının altında imza attığı distribütörlük anlaşması yatıyormuş" denildi. (23 Ekim 2015)

- Cem Küçük'ten yine hakaret ve tehditStar Yazarı Cem Küçük, "Küçük enişte ve sahibi Aydın Doğan'a öneriler" başlıklı yazısında, yine Hürriyet Gazetesi'nin sahibi Aydın Doğan ve yazarı Ahmet Hakan'ı hedef gösterdi. Yazısında Tosun Paşa filmindeki "küçük enişte" karakterini anlatan Küçük, "İşte Aydın Doğan’ın emir eri olan bu adam, küçük enişte tiplemesinin ta kendisidir. Zaten boyu da küçük enişte tiplemesiyle aynı. Sahte kabadayıdır bu Yozgatlı küçük enişte. Kendini birilerine tutturup yine “Tutmayın beni” diyerek bana saldırmaya kalkıyor. ...... Biliyorsun ki kardeşin ile beraber yaptığın bu soygunculuk ve mafyacılığın bedelini hukuk önünde ödeyeceksin. İstediğin manipülasyonu yap, istediğin kadar savcılarımızı ve hakimlerimizi tehdit et, sonuç değişmeyecek. Bu ülkenin cesur hukukçuları senin kirli sicilini, benimse tertemiz geçmişimi iyi biliyor.  Hukuksuzluk benim kitabımda olmadığı için savcılarımız hukukun emrettiği takipsizlik kararlarını veriyor diye deliriyorsun. Seninle ortak olan Fethullahçı çeteci savcıların ve hakimlerin artık işi bitti bu ülkede. En başta patronun Aydın Doğan senin gerçek hayatta ürkek ve ödlek biri olduğunu bu devleti yönetenlerin yanında anlatıyor. Köşenden ötmeyi biliyorsun küçük enişte. Gel istediğin yerde istediğin masada karşı karşıya medenice oturacağız ve delikanlıysan sen bana bunları yüzüme söyleyeceksin. Ben de senin yüzüne; işlediğin tüm suçları, PKK’yı nasıl desteklediğini ve ahlaksızlıklarını tek tek söyleyeceğim. Gerçek kimliği itibariyle sen özgüvensiz, ezik ve acınası bir tipsin. Bu arada küçük enişte emir erinin sahibi Aydın Doğan’a da birkaç sözüm var... Daha evvel tüm siyasetçileri istediğin gibi korkutmuş ve sindirmiş olabilirsin ama Recep Tayyip Erdoğan’a bu iğrençlikleri yapamazsın. Zaten sana dün cevabını yapıştırdı. Aynı şekilde bundan evvelki tüm medya patronlarını ve yöneticilerini kumpaslarınla kendine kul köle etmiş olabilirsin fakat Ethem ve Murat Sancak ile Cemal Kalyoncu ve Serhat Albayrak’a bu kumpasları yapamazsın" ifadelerini kullandı. (23 Ekim 2015)

- Güneş: Aydın Doğan kaçacakGüneş Gazetesi, "Aydın Doğan kaçacak" manşetiyle çıktı. Haberde, "Hakkında, terör örgütü propagandası yapmaktan soruşturma açılan, kağıt kaçakçılığı ve POAŞ vurgunuyla servetine servet katan 28 Şubat darbesinin en önemli aktörü Aydın Doğan, malını mülkünü satıp yurtdışına kaçmayı planlıyor" denildi. (23 Ekim 2015)

- Takvim'den yine Hilton ve Doğan haberi

Page 40: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Takvim Gazetesi, "Hilton'a tosladı" manşetiyle çıktı. Haberde, "Aydın Doğan, bir kuruş vermeden Dışbank'ı aldı. 1,1 milyar dolara sattı. Petrol Ofisi'nden de tam 1,6 milyar dolar kazandı. Ancak Hilton arazisinde bu tezgâh tutmadı, çıldırdı" ifadeleri kullanıldı. (23 Ekim 2015)

- Karakaya, Aydın Doğan'ı hedef aldıYeni Akit Yazarı Hasan Karakaya, "Aydın Doğan intihar etti mi ki Selahattin Demirtaş istifa etsin!" başlıklı yazısında, yine Aydın Doğan'ı hedef aldı. Karakaya, yazısında, "Aydın Doğan’ın, bir türlü Taksim’e yolu düşmedi, dolayısıyla söz verdiği intihar olayını gerçekleştiremedi. Bu saatten sonra da, intihar edeceğini sanmam. Aydın Doğan, nasıl ki sözünün eri bir adam değildir, nasıl ki ağzından çıkan sözlerin gereğini yerine getirmemiştir, hele yazın bir kenara; Aydın Doğan’ın cici çocuk diyerek parlattığı, ekranlarda saz çaldırdığı Selahattin Demirtaş da, sözünün gereğini asla yerine getirmeyecek, asla istifa etmeyecektir!" dedi. (24 Ekim 2015)

- Sabah'tan "tehlike sürüyor" haberiSabah Gazetesi, "Doğan pusuda bekliyor" başlıklı haberde, "Hilton arazisine AVM inşaatı için tehlike henüz geçmiş değil" denildi. (24 Ekim 2015)

- Star'dan fantastik manşetStar Gazetesi, "Şeytanlık Ötesi" manşetiyle, Aydın Doğan ile Hürriyet yazarları Ertuğrul Özkök, Ahmet Hakan, eski genel yayın yönetmeni Enis Berberoğlu ve eski Ankara Temsilcisi Metehan Demir'in yatta çekilmiş bir fotoğrafını yayımladı. Haberde, "PKK, DHKP-C, FETÖ, Doğan Grubu ittifakı 1 Kasım öncesi Oy ve Ötesi üzerinden yeni karanlık planını devreye soktu. Hedef Ak Parti'nin en güçlü olduğu illerde seçim gecesi oy çalıp, provokasyon yapmak" denildi. (24 Ekim 2015)

- "Damat elektrik alamadı"Akşam Gazetesi, "Damat elektrik alamadı" sürmanşetiyle çıktı. Haberde, "Aydın Doğan, damadı Osman Boyner ile birlikte elektrikli otomobil işine girdi. Devletten istediği teşviki alamayınca da yerli oto düşmanlığına bir bahanesi daha oldu" ifadeleri kullanıldı. (24 Ekim 2015)

- "Haddini aştı, hükümete saldırdı"Güneş Gazetesi, "Çirkefliğin muhalefeti" başlıklı haberi ile CNNTürk Anahaber spikeri Nevşin Mengü'yü hedef gösterdi. Haberde, "Köşeye sıkıştıkça elindeki tüm medya gücüyle hükümete saldıran Aydın Doğan medyasının şımarık spikeri Nevşin Mengü yine haddini aştı. Sosyal medya üzerinden hakaretler yağdıran Mengü, hükümete saldırdı" denildi. (24 Ekim 2015)

- Akit'ten tehlikeli başlıkYeni Akit Gazetesi, "Cumhuriyet'in Arapça hazımsızlığı" başlıklı haberinde, Cumhuriyet Gazetesi'ni hedef gösterdi. Haberde, "İlkokul 2. sınıftan itibaren yabancı dil programına Arapça'nın da eklenmesini hazımsızlıkla karşılayan Cumhuriyet, İslam'a nefretini Arapça üzerinden gösterdi" ifadeleri kullanıldı. (24 Ekim 2015)

- Kabataş yalanına bir de editör itirafıKabataş olaylarının gündeme geldiği dönemde Star Gazetesi'nde editör olarak çalışan Murat Seçkin, Taraf Gazetesi'ndeki ilk yazısında Gezi Parkı direnişi sırasında Kabataş’ta başörtülü bir kadına yapıldığı iddia edilen ve daha sonra yalan olduğu ortaya çıkan saldırıya ilişkin, "Röportajı yayına hazırlayan editör, Çakır'a 'Bunları anlattı mı?' diye sordu. Elif Çakır ise, 'Konuşacak hali yoktu. Ne anlatabilirdi ki? Ama ne demek istediğini ben anladım" dedi" ifadelerini kullandı. Seçkin, sayfanın, "Bu haberden sonra Gezicilerin hiçbir meşruiyeti kalmaz" denilerek planlandığını da söyledi. (25 Ekim 2015)

- Akit'te seviye iyice düştüYeni Akit Yazarı Hasan Karakaya, "Pezevenkleeerr... Biri söyler, biri tasdik eder, biri alkışlar!" başlıklı yazısında, seviyeyi iyice düşürdü. Karakaya, yazısında, "Şevki Yılmaz, kerhane açan Celal

Page 41: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Doğan’a pezevenk dediği için yanılmıyorsam tazminat ödemeye mahkûm edilmişti! Ödedi mi, ödemedi mi, bilmiyorum... Ama o günlerde, kendi partisi de dahil, adeta linç edilmişti!. 'Pezevenk' ifadesini kullanan Osman Özbek ise, 'boşalma hakkımı kullandım' deyip, çıkmıştı işin içinden!.. Olan, Şevki Yılmaz’a olmuştu!.. Şimdi düşünüyorum da; Halk TV’deki 'pezevenkçi'ler ve 'alkışlayan'lar, o zamanlar Şevki Yılmaz’a niye yol göstermediler?.. Özellikle Uğur Dündar!" ifadelerini kullandı. (25 Ekim 2015)

- Güneş'ten "Hürriyet bu haberi görmedi" haberiGüneş Gazetesi, "O hastanede doktor kalmadı" manşetinde Hürriyet'in logosunu kullanarak yine alakasız bir bağlantı kurma çabası içine girdi. "Hürriyet bu haberi görmedi" alt başlıklı haberde, "Şemdinli'deki tek hastaneye de saldıran teröristler yüzünden Şemdinli'de görev yapan neredeyse bütün doktorlar ve personel istifa etti" denildi. (25 Ekim 2015)

- Takvim her alanda Doğan'a karşıTakvim Gazetesi, "Doğan görünümlü saabotaj" başlıklı haberde, "Aydın Doğan'ın Hürriyet'i şimdi de yerli otomobile savaş açtı. Yazdığı yalanlar yabancıları bile şaşırttı" denildi. (26 Ekim 2015)

- Güneş, Cumhuriyet'e "saçma haber" dersi verdi!Güneş Gazetesi, "Kafayı yediler" başlıklı haberinde, "Paralel yapının medya organları Zaman ve Cumhuriyet, Ak Parti düşmanlığını trajikomik bir boyuta taşıdı. Ak Parti'ye saldırmak için karamizah tarihine geçecek saçmalıkta haberler yapmaya başladı" denildi. (26 Ekim 2015)

- Akit'ten yine çok çirkin başlıkYeni Akit Gazetesi, "Ateist Altan'a taziye mesajı" başlıklı bir haber yayımlayarak yaşamını yitiren Çetin Altan'ı hedef aldı. Haberde, "FETÖ'nün elabaşı Fethullah Gülen, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden gazeteci Çetin Altan için taziye mesajı yayımladı" denildi. (27 Ekim 2015)

- Eski Star editöründen 2. yalan itirafıGezi olayları döneminde Star Gazetesi yazı işlerinde çalışan editör Murat Seçkin, Kabataş yalanının ardından, yine Star'da çıkan "Sümeyye Erdoğan'a suikast" ve "Fuat Avni'yi bulduk" haberlerinin de yalan olduğunu açıkladı. (27 Ekim 2015)

- Bu kez hedefte Taha AkyolGüneş Gazetesi, "İş takipçisi konuştu, Zaman yayımladı" haberiyle Taha Akyol'u hedef aldı. Haberde, "Aydın Doğan'ın iş takipçisi Taha Akyol, FETÖ'nün gazetesi Zaman'a röportaj verdi ve tıpkı PKK'lıların ağzıyla konuştu, iç savaş tehditlerinde bulundu" denildi. (27 Ekim 2015)

- Kabataş yalanına kurgu kılıfıStar Yazarı Cem Küçük, "FETÖ ile uzlaşma ve Kabataş" başlıklı yazısında, Star Gazetesi'inin gündeme getirdiği Kabataş yalanını, editör Murat Seçkin'in itiraflarından sonra yeniden köşesine taşıdı. Küçük, yazısında, "Abdülkadir Selvi gibi gazeteciler 80-100 tane üstü çıplak, deri maskeli, deri eldivenli adamlar gibi aptalca kurgular üreterek rezalete imza attılar. Sakın bu saçmalıklar bağlamında Cumhurbaşkanımızın ismini kalkan kullanmaya çalışmayın. Kabataş mağduriyeti gerçektir ama 80-100 üstü çıplak deri eldivenli, deri maskeli lafları bir kurgudan ibarettir" dedi. (28 Ekim 2015)

- Takvim'den "aile fotoğrafı"Takvim Gazetesi, "Aile fotoğrafı" manşetiyle çıktı. Haberde, "Devlet FETÖ'nün kasası Koza İpek Holding'e el attı. Bütün mahalle toplandı. CHP, MHP, HDP ve Doğan Medyası ile Ergenekon mağdurları aile fotoğrafında yer aldı" ifadeleri kullanılırken, Nazlı Ilıcak, Hasan Cemal ve Can Dünda'ın fotoğraflarına yer verildi. (28 Ekim 2015)

- Akıllı olsunlar!"

Page 42: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Star Gazetesi Yazarı Cem Küçük, Kanal 24'teki "Günün Manşeti" programında Fox Haber ekibini açık açık tehdit etti. Küçük, "FOX'taki arkadaşlar bence akıllı olsunlar. Bunu en tepe bilgi olarak söylüyorum. İngiltere'den bu bilgi istenecek, gelecek ve Murdoch'la ilgili bu dosya buradaki yetkililerin önüne konacak. Dolayısıyla oradaki arkadaşların akıllı olmasında fayda var. Bu Ercan Gün'le bu işleri yürüteceğinizi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz" dedi. (29 Ekim 2015)

- Akit'ten yine manipülasyonYeni Akit Gazetesi, "FETÖ şov" manşetiyle çıktı. Haberde, "FETÖ'ye finans desteği sağlayan Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanması üzerine 'medyaya darbe' çığırtkanlığına başlayan paralel çete, polislere saldırdı. Kanaltürk ve Bugün TV'yi işgal eden paralelcilerin şovu, dün 16.30 sıralarında bitirilirken sazı bu defa diğer paralelci Samanyolu TV aldı" denildi. (29 Ekim 2015)

- Akşam yazarı "bel altı"na indiAkşam Yazarı Murat Kelkitlioğlu, "Aydın Doğan'ın kaseti mi var?" başlıklı yazısında, yine Aydın Doğan'ı hedef aldı. Kelkitlioğlu, yazısında, "Yargı, bu terör örgütüne finansal kaynak sağladığını tespit ettiği şirkete kayyum atıyor, bakıyorsunuz Doğan Grubu bağırıyor! Hadi kendileriyle ilgili iddialara yanıt vermelerine alıştık, ‘paralel örgüt’ten size ne? Bu ülkede, ilk kez böyle bir operasyon yapılmıyor, bu da son olmayacak. Buna rağmen Doğan Grubu’nun telaşını anlayabilmiş değilim. İnsanın aklına, ‘Doğan Grubu ön mü alıyor?’, ‘Yoksa, paralel örgütün elinde Aydın Doğan’ın kaseti mi var?’ gibi sorular takılmıyor değil. Üstelik 'Selam Tevhid' kumpasının iddianamesinde dinlenenler arasında Aydın Doğan'ın olduğunu görünce bu şüphemiz bir kat daha arttı" ifadelerini kullandı. (29 Ekim 2015)

- Küçük'ten bu kez Fox Tv'ye tehditStar Yazarı Cem Küçük, "Kayyuma devredilen FETÖ medyası ve samimiyetsiz tipler" başlıklı yazısında, yine gazetecilere tehdit savurdu.Yazıda, "Türk devletinin FETÖ medyasına el koyması en doğal hakkıdır ve diğer FETÖ medyasına da er ya da geç el konacak" dedi. Küçük, aynı yazısında, Fox Tv çalışanlarını da tehdit etti. Yazıda, "FETÖ, PKK ile birlikte Türk devletinin 1 numaralı düşmanıdır. Kırmızı Kitap’a girmiş bir suç ve terör örgütüdür. Fox TV’deki haber müdürü Ercan Gün ve haber koordinatörü Doğan Şentürk’ün FETÖ militanı olduğunu bilmeyen yok. Bu iki isim açık açık devlete ve hukuk kurallarına meydan okuyor. Her türlü pislik ve suça batmış FETÖ ile işbirliği içinde olmak açık suçtur ve cezası hapistir. Bu satırların yazarının geçmişte yazdıkları ve sonuçları ortadadır. Fatih Portakal, Türk devleti FETÖ’yü bitiriyor, bitirecek. Terör örgütüne yardım etmek ağır suçtur ve altından kalkılmaz. Bilmem anlatabildim mi?" dedi. (30 Ekim 2015)

- Güneş, Çölaşan ve Ilıcak'ı hedef gösterdiGüneş Gazetesi, "Küstahlar" başlıklı haberi ile Emin Çölaşan ve Nazlı Ilıcak'ı hedef gösterdi. Çölaşan'ın HDP'ye oy istediğini yazan gazete, Ilıcak'ın da 1 Kasım'da iktidarın yıkılacağına ilişkin açıklamalarına yer verdi. (30 Ekim 2015)

- Star'dan "Hürriyet korsan gazete bastı" haberiStar Gazetesi, "Paralelin korsan gazetesini Hürriyet bastı" başlıklı haberinde, "Koza-İpek Medyasına atanan kayyumlar, FETÖ propagandasıyla dolu bugün ve Millet gazetelerinin basılmasına onay vermedi. Ancak paralel yapı, PDF'leri kaçırarak torsan baskı yaptırdı. Gazetelerin Hürriyet'in matbaasında basılması, Doğan Grubu ile FETÖ arasındaki ittifakın belgesi olarak kayıtlara geçti" denildi. (30 Ekim 2015)

- Akit'ten çok çirkin haberYeni Akit Gazetesi, "Aynı karedeler" sürmanşetiyle çıktı. Haberde, "İslam karşıtları, Yahudi tetikçileri, sırtını PKK'ya yaslayanlar, PKK'ya yaslananlarla aynı paralelde yürüyen sözde milliyetçiler, zina kasetiyle parti ele geçirenler, Ermeni diasporasının önde gelenleri ve Aydın Doğan'ın kalemşörleri Türkiye karşıtlığında aynı karede buluştu" denildi. Haberde Can Dündar,

Page 43: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

"paralel yapının kucağına oturan şeriat düşmanı gazeteci"; Fatih Portakal, "Yahudi Murdoch'ın tetikçiliğini yapan televizyoncu"; Ertuğrul Özkök, "Teröre destek veren Aydın Doğan'ın gizli eşcinseli"; Ahmet Hakan, "Aydın Doğan'ın 'hergele' namıyla anılan garsonu ve tetikçisi"; Hasan Cemal, "PKK'yı 'çevreci örgüt' diye yutturmaya kalkan sözde aydın"; Nazlı Ilıcak'ı, "Kocasının mirasını reddedip yalısına oturan kadın"; Ayşenur Arslan, "Her fırsatta başörtüsüne saldıran şeriat düşmanı kadın"; ve Cüneyt Özdemir, "Gezicilere ve paralelcilere kol kanat geren tetikçi" olarak nitelendi. (30 Ekim 2015)

- "Aydın Doğan'ın hayatı elimizde" manşetiYeni Akit Gazetesi, "Aydın Doğan elimizde hayatına ipotek koyabiliriz" sürmanşeti ile çıktı. Haberde, "Paralel yapının eski ağabeyi Tamer Barış Terkeşli, 'Doğan ve ailesi ile ilgili, paralel yapının içinde olduğum dönemde okyanus ötesinden gelen talimatlar eşliğinde büyük bir özen ve gizlilik çalışmaları yapılmıştı. Toplantımızda bu işe bakan abi 'Aydın Doğan'ın artık hayatı bizim elimizde; ister servetine ister hayatına istediğimiz an ipotek koyabiliriz dedi' diye konuştu" ifadeleri kullanıldı. (31 Ekim 2015)

- Takvim vazgeçmediTakvim Gazetesi, "Doğan sansür" manşetiyle çıktı. Haberde, "FETÖ'nün finansörü Koza İpek Holding'e kayyum atandı. Paralel yapıdan çok Aydın Doğan kızdı. Tüm gücüyle örgüte destek çıktı. Gazetesi Hürriyet, düşmanlığı abarttı. Uganda'dan Tanzanya'ya kadar görüş aldı. 'Türkiye'de basın özgürlüğü yok, dünya ayakta' diye manşet attı" denildi. (1 Kasım 2015)

- Küçük: Aydın Doğan artık bu milletin karşısında selam durmak zorundasınStar Yazarı Cem Küçük, "Millet hainlere büyük ders verdi!" başlıklı yazısında, "'Bu maç henüz bitmedi' dedim. Evet Aydın Bey. Ak Parti ezdi geçti. İyi düşünmenizde fayda var. Aydın Doğan, artık bu milletin karşısında selam durmak zorundasın. Sana ayrıca geleceğim Aydın Doğan. PKK ve FETÖ ile tüm bağını keseceksin. Yapacaksan meşru muhalefet yap. Bu iki terör örgütünü meşru gören isimler ana akım medyada olamaz. FETÖ ve PKK terör örgütü değildir diyenler Doğan Medya aracılığıyla kara propaganda yapmaya devam ederlerse bunun hukuki sonuçları olacaktır. Hep birlikte göreceğiz" dedi. (2 Kasım 2015)

- Sabah'ta, seçimin kaybedenleri arasında Doğan da varSabah Gazetesi, seçimin ardından "seçimin kaybedenleri" başlıklı bir haber yaparak Demirtaş, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nun fotoğraflarının yanı sıra Aydın Doğan'ın fotoğrafına da yer verildi. Haberde, "Teröre destek yayınları, paralel ile kol kola algı operasyonları ters tepti" ifadeleri kullanıldı. (2 Kasım 2015)

- Seçim sonrası manşetlerde AKP taraftarlığı sınır tanımadı1 Kasım seçimleri sonrası havuz medyası, attığı manşetlerle açık AKP taraftarlığında sınır tanımadı.Sabah - Sandık Devrimi: Millet kazandı, istikrar kazandı, Türkiye kazandı.Yenişafak - Muhteşem Zafer: Ak Parti tek başına iktidar, kirli ittifaklar çöktü.Star - Nerede Kalmıştık?:KTürkiye, üzerinde oynanan oyunlara cevabını sandıkta verdi.Akşam - Kasım Devrimi: Ak Parti yine bir kasım ayında destan yazdı.Bugün - Türkiye Kazandı: Seçmen, Ak Parti'yi tek başına iktidara getirerek kaos tüccarlarına prim vermedi. Güneş - Kazanan Türkiye Oldu: Ülkeyi koalisyonlu karanlık günlere döndürmek isteyenlere en güzel cevabı veren millet, bir kez daha sandıkta tarih yazdı.Takvim - Millet Rengini Belli Etti: Tek parti Ak PartiYeni Akit - Ümmetin Gözü Aydın: Türkiye'yi Suriye ve Mısır'a çevirmek isteyen karanlık odakların hevesleri kursaklarında kaldı.Milat - Şırraaak! Osmanlı Tokadı: Yedirtmedik, seni başkan yaptıracağız. (2 Kasım 2015)

- Türkiye'den Nokta'ya: Küstah

Page 44: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Türkiye Gazetesi, "Küstahlıkta son nokta" başlıklı haberinde, "Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle bir önceki sayısı toplatılan Nokta Dergisi. seçimleri 'Türkiye İç Savaşının Başlangıcı' şeklinde değerlendirdi' denildi. (3 Kasım 2015)

- Star: İhanette son NOKTAStar Gazetesi'nin, "İhanette son nokta" başlıklı haberinde, "1 Kasım seçimlerinde hezimete uğrayan paralel yapı, Nokta Dergisi ile iç savaş çağrısı yapmaya kalkıştı" ifadeleri kullanıldı. (3 Kasım 2015)

- Akşam'dan Economist'e ders!Akşam Gazetesi, "Onlar Economist okumuyor ama.." manşetiyle çıktı. Haberde, "İngiliz Economist'in başını çektiği batı medyasının Türkiye'nin istikrarını bozmak için yürüttüğü algı operasyonu, seçimle birlikte yıkıldı. Türk halkı, zekasını ve iradesini küçümseyenlere en iyi cevabı sandıkta verdi" denildi. (3 Kasım 2015)

- Takvim tek tek fotoğraflarını yayımladıTakvim Gazetesi, "Ne salladınız ama!" Vurur yüze ifadesi kaybettiniz bitanesi :)" manşeti ile çıktı. Haberde, Aydın Doğan, Akın İpek, Ferit Şahenk, Burak Akbay, Nazlı Ilıcak, Ahmet Hakan, Ertuğrul Özkök, Uğur Dündar, Can Dündar, Aslı Aydıntaşbaş, Bekir Coşkun, Kadri Gürsel, Hasan Cemal'in fotoğrafları kullanılırken, bu isimlerin bir algı operasyonu yürüttükleri ancak kaybettikleri ifade edildi. (3 Kasım 2015)

- Küçük: Eyüp Can ve Bülent Mumay'ın sözleşmelerini feshet!Star Yazarı Cem Küçük, canlı yayında Aydın Doğan’ı tehdit etti ve “O zaman Eyüp Can’ın işine son vereceksin. Yardımcısı var Bülent Mumay. İkisinin birden sözleşmesini feshet. İyi niyetini anlayalım. Nazlı Ilıcak Kanal D’de program yapıyor. Kovacaksın” demişti. (4 Kasım 2015)

- Akit'ten Cumhuriyet'e "İsrail" suçlaması Yeni Akit Gazetesi, "Cumhuriyet'ten İsrail ağzı" başlıklı haberiyle Cumhuriyet Gazetesi'ni hedef gösterdi. Haberde, "Ak Parti'nin seçim zaferini hazmedemeyen Can Dündar yönetimindeki Cumhuriyet Gazetesi ile katil İsrail'in Yediot Aharonot Gazetesi, seçim sonuçları ile ilgili haberi benzer başlıklarla okuyucuya duyurdu. Böylece Cumhuriyet'in akıl hocalarının kimler olduğu ortaya çıkmış oldu" denildi. (4 Kasım 2015)

- Takvim'den seçim sonrası manşetiTakvim Gazetesi, "Satış rekoru" manşetiyle çıktı. Sayfayı 4'e bölen gazete, Aydın Doğan, Burak Akbay, Ayşe Arman ve Fethullah Gülen'in fotoğraflarını kullanarak, "Aydın Doğan Ak Parti'ye savaş açtı. Ama 1 Kasım'da tokadı yiyince HDP'yi, Gülen'i, CHP'yi toptan sattı. Twitter kuşunun da kafasını kopardı" dedi. (4 Kasım 2015)

- Kekeç hakaret savurduStar Yazarı Ahmet Kekeç, "Hayırdır Aydın Bey?" başlıklı yazısında, "Sandıktan umut ettiğiniz sonuç çıksaydı daha zalim daha kıyıcı, daha gayrı ahlaki bir yayıncılık tutumunu benimseyecektiniz. Şimdi barış çubuğu uzatıyorsunuz. Sağa sola 'müptezel, şerefsiz, alçak' diye çemkiren tetikçilerinizle mi yapacaksınız yeni başlangıcı? Neredeyse soluk alış verişi bile 'manipülasyon' kokan iliştirilmiş ve eklemlenmiş çalışanlarınızla mı yapacaksınız? Eski mahallesine küfrederek kariyer elde eden kifayetsizlerle mi yapacaksınız? Mehmet Yakup Yılmaz gibilerle mi yapacaksınız? Hadi yeni bir başlangıca imza atın da... Gezi’den başlayarak desteklemedik 'çapul hareketi', desteklemedik 'darbe girişimi', desteklemedik 'terör faaliyeti' bırakmadınız... Bir 'imar izni' için olmadık rezillikleri sergilediniz.. Bir 'kırık cam' için dünyayı başımıza yığdınız.. Teröriste 'terörist' dememek için bin dereden su getirdiniz... Hususi yayınlarınızla manipülasyonun ve algı operasyonunun dibini buldunuz" dedi. (5 Kasım 2015)

- Akşam, Hürriyet'i çark etmekle suçladı

Page 45: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Akşam Gazetesi, "Bu da çark Hürriyet'i" sürmanşetiyle çıktı. Haberde, Aydın Doğan'ın fotoğrafı kullanılarak, "7 Haziran sonrası paralel yapı ve terör destekçileriyle kol kola giren Hürriyet, bu kez mektupla günah çıkarttı" denildi. (5 Kasım 2015)

- Güneş de Doğan'ı diline doladıGüneş Gazetesi, "Sandığın gücü" manşetiyle çıktı. "Doğan anında sattı" alt başlıklı haberde, "Son ana kadar FETÖ, HDP, PKK ve CHP ile iş tutup Ak Parti hükümetini yıkmaya çalışan Aydın Doğan, seçim sonuçları açıklanır, açıklanmaz bütün ortaklarını sattı. Aydın Doğan, yeni bir mektup yazıp, 'geçmişi unutalım' dedi" ifadeleri kullanıldı. (5 Kasım 2015)

- Akit, "karanlık kalem" diyerek hedef gösterdiYeni Akit Gazetesi, "Kıvıranlar, kıvrananlar" başlıklı haberinde Aydın Doğan, Ahmet Hakan, Bülent Keneş ve Cüneyt Ülsever'i fotoğraflarıyla hedef gösterdi. Haberde, "Ak Parti'nin seçimden zaferle çıkması karanlık kalemlerin kimyasını bozdu. Kimi kıvırdı kimisi kıvrandı" denildi. (5 Kasım 2015)

- Küçük: Yerli ve milli değilsin Aydın DoğanStar Yazarı Cem Küçük, "Yerli ve milli bir adam değilsin Aydın Doğan" başlıklı yazısında, "Kendi memleketinin gözünde bile bitmişsin artık sen Aydın Doğan. Sonra nasıl hala utanmadan yerli ve milli olduğundan bahsedersin? Yahu daha iki gün önce tetikçin olan sömürge gazetecisi Ahmet Hakan’ın programında Aydın Engin PKK terör örgütü propagandası yaptı. Milli ve yerli duruş sahibi Kelkit’in has evladı birinin kanalında bu hain propagandalar yapılabilir mi? O yüzden Kelkit ve Anadolu halkı seni sevmiyor Aydın Doğan. Yerli ve milli bir TV kanalında böyle bir rezalete izin verilmez" dedi. (6 Kasım 2015)

- Güneş: Hangi günahının bedeli?Güneş Gazetesi, "Hangi günahının bedeli" manşetiyle çıktı. Haberde, "FETÖ'nün Aydın Doğan'ın bütün telefonlarını uzun süre dinlediği ve bütün kirli çamaşırlarını önüne koyarak devşirdiği belirlendi. Şimdi savcılık hem Aydın Doğan'ın kirli çamaşırlarının hem de dinleme skandalının üzerine gidiyor" denildi. (6 Kasım 2015)

- Küçük: Samimiysen Eyüp Can ve Bülent Mumay'ı işten kovStar Yazarı Cem Küçük, katıldığı bir televizyon programında Doğan grubuna yine ağır tehditler yağdırdı. Küçük, Aydın Doğan'ın "samimiyse" Eyüp Can ve Bülent Mumay'ın işine son vermesini istedi. (6 Kasım 2015)

- Takvim bu sefer Doğan'ın kızını manşet yaptıTakvim Gazetesi, "Vuslat Doğan Yabancı" manşetiyle çıktı. Haberde, "Aydın Doğan, FETÖ'nün prensi Akın İpek için ortalığı ayağa kaldırdı. Ama Gülen'in, kızı Vuslat Doğan Sabancı'yı dinletmesine hiç ses çıkarmadı. Gazetelerinde öz evladına tek satır yer ayırmadı" denildi. (7 Kasım 2015)

- "Kırmızı fularlı kız" yayınından Aydın Doğan suçlamasıTakvim Gazetesi, "Doğan'ın cici kızı" manşetiyle çıktı. Haberde, Gezi eylemleri sırasında "kırmızı fularlı kız" olarak tanınan ve Gezi olaylarıyla ilgili iki davada 103 yıl hapis cezasıyla yargılanırken PKK’ya katılıp dağa çıkan Ayşe Deniz Karacagil'in Cüneyt Özdemir'in CNNTürk'teki programına katıldığı sırada çekilmiş bir fotoğraf paylaşıldı. Haberde, "Masum kız Ayşe, PKK'nın ele başı Karayılan ile görüntülendi. Aydın Doğan'ın maskesi indi. Kandırılan okurları ise küplere bindi" denildi. (8 Kasım 2015)

- "Dut yemiş bülbül"Güneş Gazetesi, "Dut yemiş bülbül" manşetinde yine Aydın Doğan'ı hedef gösterdi. Haberde, "Kırılan camı için ortalığı ayağa kaldıran Aydın Doğan'ın telefonlarının FETÖ tarafından aylarca

Page 46: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

dinlendiği ortaya çıktı. 3 kuruşluk camı, memleket meselesi haline getiren Doğan'ın dinlemelerle ilgili ağzını bıçak açmıyor" ifadeleri kullanıldı. (8 Kasım 2015)

- Sabah'tan "fabrika ayarı" haberiSabah Gazetesi, "Türk aydınları çok sert savruldu" başlıklı haberde, Nuray Mert, Hasan Cemal ve Ertuğrul Özkök'ün fotoğraflarını kullanarak, "1 Kasım öncesinde halka ne yapması gerektiğini dikte edenlere, seçmen en anlamlı cevabı sandıkta verdi. Kimi mesajı aldı ve fabrika ayarlarına döneceğinin işaretini verdi; kimi anında çark etti, kimileri ise direniyor" denildi. (8 Kasım 2015)

- Küçük: Kendi öz oğlu bile tiksiniyorStar Yazarı Cem Küçük, "Büyük çelişkiler ve sinsi faaliyetler" başlıklı yazısında, "Binlerce subayımızın hayatını karartan korkunç FETÖ kumpasını hala tüm iğrenç yalanlarıyla savunan Nazlı Ilıcak gerçekten Nedim Şener’in dediği gibi utanmaz bir kadın. Kendi öz oğlu bile bu kadından tiksiniyor. Tüm bunlara rağmen Aydın Doğan’ı nerden gebe bıraktıysa diğer FETÖ militanı ile beraber yüksek rakamları cebe indirmeye devam ediyor. Dediğim gibi bu olay bile Aydın Doğan’ın FETÖ’ye gebeliğini kanıtlıyor. Mesela başka bir çelişki de Ferit Şahenk’in medyasında yaşanıyor. Karaalioğlu ve saz arkadaşları Şahenk’in kanalını kendi grupsal intikam hırslarına çıkarlarına ve şahsi ajandalarına göre şekillendiriyor. Şahenk bu ekibi Recep Tayyip Erdoğan’ı savunan milyonları temsilen kanalında barındırıyor ama bu ekip Cumhurbaşkanımız ve ailesinin altını oymak için sinsice planlar yapıyor" dedi. (9 Kasım 2015)

- Sabah, Takvim ve Güneş'ten ortak "Dumanlı" manşetiSabah Gazetesi, "Dumanlı firarda" manşetiyle çıktı. Haberde, "Zaman Gazetesi eski yayın yönetmeni hakkında, 18 Eylül'den beri yakalama kararı olduğu ortaya çıktı. Ekrem Dumanlı polisten köşe bucak kaçıyor" denildi. Aynı haberi Güneş Gazetesi "Her yerde aranıyor"; Takvim Gazetesi de, "Ekrem firarda" manşetiyle verdi. (9 Kasım 2015)

- Takvim, Dumanlı'yı mülteci teknesine bindirdi! Takvim Gazetesi, "Son mülteci" manşetiyle, Zaman'ın eski genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı'yı photoshop ile bir mülteci teknesinin içinde can yeleği içinde gösterdi. Haberde, "Ekrem Dumanlı'nın yurt dışına kaçtığı ortaya çıktı. Takvim, mültecilerin arasına karışıp Yunanistan'a geçen FETÖ sözcüsünün sır firarını aydınlattı" denildi. (10 Kasım 2015)

- Akşam: Erdoğan'ı Ekrem Dumanlı dinletmişAkşam Gazetesi, "Erdoğan'ı Dumanlı dinletmiş" başlıklı haberde, "Ekrem Dumanlı, Pensilvanya ile görüşüp 14 Kasım 2013'te 'Eğitime Büyük Darbe' manşeti attı, aynı gün dönemin başbakanı Erdoğan dinlemeye alındı" denildi. (10 Kasım 2015)

- Küçük'ten "ihanet hikayesi"Star Yazarı Cem Küçük, "Bir savruluş ve ihanetin hikâyesi" başlıklı yazısında, "Ferit Şahenk’in NTV’si Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine karşı pusu kurmanın ve sinsi karşıtlığın merkezi haline gelmişti. Erdoğan’ın pasif bir manevi lider pozisyonuna geçmesi gerektiğini açık açık savundu NTV’de Karaalioğlu ve saz arkadaşları. Zaten Erdoğan nefretiyle kafayı yemiş olan Aydın Doğan ve Fethullah Gülen medyası ve beyaz Türk çevreler de bu tezin üstüne atladı . Adeta Cumhurbaşkanımız ve ailesi 7 Haziran’dan sonraki her gün linç edildi. 7 Haziran’da Erdoğan’ın tökezlediğini ve bir daha da ayağa kalkamayacağını düşündüler ve tam anlamıyla Erdoğan’ı arkadan hançerlediler. Bu açıkça bir ihanetti. Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 Haziran sonrası en zor günlerinde Erdoğan’ı sattılar Karaalioğlu ve saz arkadaşları... O 5 aylık süreçte defalarca uyardım ve kendilerine gelmeleri yönünde çağrı yaptım. Fakat sinsi faaliyetleri daha da arttırdılar" dedi. (11 Kasım 2015)

- Takvim: Devleti satan Doğan'ı satmaz mı?Takvim Gazetesi, "Devleti satan Doğan'ı satmaz mı?" başlıklı bir haber yayımladı. Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan'ın hedef gösterildiği haberde, "Ahmet Hakan, seçimden sonra HDP, CHP ve MHP'ye

Page 47: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

tavır aldı. Selahattin Demirtaş, Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu'nu sattı. 'Anında satarım' sözüyle ise Aydın Doğan'a mesaj yolladı. Takvim bunu yazınca da alındı" denildi. (11 Kasım 2015)

- Takvim: Asgari tehditTakvim Gazetesi, "Asgari tehdit" manşetiyle yine Aydın Doğan'ı hedef gösterdi. "Aydın Doğan işçinin 300 lirasına göz dikti" alt başlıklı haberde, "Asgari ücretin bin liradan bin 300'e çıkarılması kararlaştırıldı. Ancak Boğaz sermayesi ayaklandı. Aydın Doğan'ın medyası da 'binlerce kişi işsiz kalacak' diye tehdide başladı" ifadelerini kullandı. (13 Kasım 2015)

- Star: Nefret HürriyetHürriyet'in internet sitesinden sehven yayımlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Da Vinci'nin "Son akşam yemeği" tablosunda tavuk yerken gösteren kurgu görsel, havuz medyasında farklı başlıklarla verildi. Star, haberi, "Nefret Hürriyet" başlığıyla verirken, haberde, "Aydın Doğan'ın gazetesi, bu defa da Cumhurbaşkanını, İsa'nın son akşam yemeğini tasvir eden tabloyu fotomontajladı. Çirkin şekilde Erdoğan'ı tavuk yerken resmeden fotomontajın haber metninde hristiyanlarca uğursuz sayılan 13. cuma vurgusu yapıldı" denildi. Bugün ise, "Hürriyet bunu hep yapıyor: Hürriyet, densizlikte yine sınır tanımadı" diye verdi. Güneş ise, "Büyük kepazelik" başlığı attı. (13 Kasım 2015)

- Takvim: Ekrem DumanlıTakvim Gazetesi, "Ekran Dumanlı" manşetiyle çıktı. Haberde, "Operasyonlar paralel medyaya uzandı. Akın İpek ve Ekrem Dumanlı kaçtı. Kanaltürk ve Bugün TV'yi kaybeden paralel örgüt, ünlü ekran yüzlerini CanErzincan TV'ye taşıdı. Oto sanayiden kara propaganda başladı" denildi. (14 Kasım 2015)

- Hürriyet'e Tercüman karşılaştırmasıBugün Gazetesi, "Takiye medyası" başlıklı sürmanşetinde, "Kayyuma devredilen Bugün Gazetesi'nin korsan basımına örtülü destek veren Hürriyet, geçmişte Tercüman Gazetesi'ni mahkemeye başvurarak toplatmıştı" ifadeleri kullanıldı. (14 Kasım 2015)

- Güneş: Gerçekten çok çirkinsinizGüneş Gazetesi, "Gerçekten çok çirkinsiniz" manşetiyle çıktı. Aydın Doğan'ın fotoğrafının kullanıldığı haberde, "Türkiye G-20 zirvesini düzenlemenin haklı gururunu yaşarken Aydın Doğan Medyası ve FETÖ'nün tetikçi gazeteleri yine kahpece saldırdı. Tarihi zirveyi gölgelemek için kanlı Paris saldırılarını Türkiye'nin üzerine yıkma derdine düştü" denildi. Haberde, Hürriyet, Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerinin 1. sayfalarının görselleri kullanıldı. (17 Kasım 2015)

- Sabah öyle buyurduSabah Gazetesi internet sitesinde "PKK'ya yakın" diye tabir ettiği "IMC TV"nin Türksat uydusundan çıkarılmasını istedi. Haberde Özgür Gündem Gazetesi için de "Yargı kararıyla kapatılması bekleniyor" ifadeleri kullanıldı. (17 Kasım 2015)

- Güneş: Hesap verme zamanıGüneş Gazetesi'nin "Hesap verme zamanı" başlıklı haberde, "POAŞ vurgunu ve akaryakıt kaçakçılığı iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Aydın Doğan, terör savcısına saatlerce ifade verdi" denildi. (18 Kasım 2015)

- Küçük'ten emniyete: Dikkat edin Eyüp Can kaçabilirStar Yazarı Cem Küçük, "Yaptıklarınız yanınıza kâr kalmayacak" başlıklı yazısında, "Güvenlik bürokrasisinin Eyüp Can’a dikkat etmesi lazım. Malum MİT TIR’larını ilk haber yapıp savunan ve milli güvenliği ihlal eden Radikal gazetesi ve Eyüp Can’dı. Devlet bu ihaneti unutmadı. Bu arada Eyüp Can gayrimenkullerini satışa çıkardı. FETÖ militanlarının fırsatını buldu mu kaçtığına hepimiz şahidiz. Eyüp Can’ın kaçma ihtimali var. Mehmet Kamış, Abdülhamit Bilici, Bülent

Page 48: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Korucu, Bülent Keneş, Tarık Toros, Erhan Başyurt dahi kaçabilir. Ayrıca sağda solda 'Eyüp Can, Fethullahçı değil' diyen saftirikler var. Kimse kendini kandırmasın ve Eyüp Can’ı korumaya kalkmasın. Yapılan ihanetler asla cezasız kalmayacak.Batılı devletler kendilerine yapılanları nasıl karşılıksız bırakmıyorsa, biz de bırakmayacağız.17-25 Aralık darbe girişiminde bulunanlar ve destek verenler mahkemelerde yaptıklarını anlatacaklar.(18 Kasım 2015)

- Takvim'in yeni bombası: Ivan Watson'lı konuşma balonuTakvim Gazetesi, "Konuşamam Mevlüt, patron kızar" manşetiyle, yine gazetecilikte! sınır tanımadı. Haberde "Takvim, CNN'in Gezi tahrikçisi savaş muhabiri Ivan Watson'ı bu kez Belçika'da iş üstünde yakaladı. Ancak o, arkasına bakmadan kaçtı" denildi. Manşetin altında yer verilen konuşma balonuna ise Watson'ın ağzından, "Hayır hayır konuştuğumu duyarsa patron kızar" ifadeleri yazıldı. (20 Kasım 2015)

- Hürriyet'in manşet değiştirmesi Akşam'ın derdi olduAkşam Gazetesi, "Hürriyet'ten algı kurşunu" başlıklı haberinde, "Hürriyet, Demirtaş'ın aracına isabet eden cisim için gece yarısı manşet değiştirip, tehlikeli bir kışkırtmaya girişti. O cismin taş olduğu ortaya çıktı" denildi. (24 Kasım 2015)

- "Kafayı camla bozdular"Güneş Gazetesi, "Kafayı camla bozdular" manşetiyle çıktı. Haberde, "Protesto gösterilerinde camı kırıldığı için günlerce yaygara kopartan Hürriyet, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın aracının camındaki taş izini, 'kurşunlanma' diye haber yapıp yine ortalığı karıştırmaya çalıştı" ifadeleri kullanıldı. (24 Kasım 2015)

- Kelkitlioğlu Hürriyet'e sardıAkşam Yazarı Murat Kelkitlioğlu, "Hürriyet ateşle oynuyor" başlıklı yazısında, "‘Paralel örgüt’le ittifak yaptılar tutmadı, Deniz Baykal’ı by-pass edip Kemal Kılıçdaroğlu’nu parlattılar olmadı, PKK terör örgütünden hiçbir farkı olmayan PYD’yi ‘cici çocuk’, hatta DAEŞ terör örgütünün karşısında mücadele eden meşru güç olarak lanse etmeye çalıştılar yetmedi, Selahattin Demirtaş projesine bel bağladılar ellerinde patladı. Ancak Doğan Grubu ve onun amiral teknesi Hürriyet gazetesini bu hayal kırıklıklarının hiçbiri kesmedi! İlk kez halkın oylarıyla, yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, darağacını adres gösteren, köşe yazarları aracılığıyla bu ülkenin Cumhurbaşkanına ‘Katil’ diyecek kadar ileri giden Hürriyet, bugün etnik kimlik üzerinden ateşle oynamaya başladı. (24 Kasım 2015)

- "Muhalif basınsan ya DHKP-C, ya FETÖ, ya Esad, ya PKK destekçisisin"Yeni Akit Gazetesi, "Rus uşakları" başlığı ile Cumhuriyet ve Birgün gazetelerini hedef gösterdi. Haberde, "Ak Parti nefreti yüzünden vatan millet düşmanlığına savrularak, Gezi olaylarında DHKP-C, 17-25 Aralık darbe sürecinde FETÖ, MİT TIR'ları olayında Esed, 7 Haziran seçimlerinde PKK destekçisi olan muhalif çevreler, Türkiye'nin, sınır ihlali yapan Rus uçağını düşürmesinin ardından şimdi de attıkları manşetlerle Rus destekçiliğine soyundular" denildi. (26 Kasım 2015)

- "Türkiye'nin karşısında kim varsa ondan yanalar"Güneş Gazetesi, "Sanki Rus Medyası: Hiç şaşırtmadın Aydın Doğan" başlıklı haberde, "Türkiye'nin karşısında kim varsa ondan yana tavır alan FETÖ ve Aydın Doğan Medyası sanki Rus uçağı Türk sınırını ihlal etmemiş gibi hükümeti savaş çıkarmakla suçladı" ifadelerini kullandı. (26 Kasım 2015)

- Akit yazarının korkulu rüyası komünistler!Yeni Akit Yazarı Hasan Karakaya, "Meğer, ne de çok Sorospu Çocuğu varmış!" başlıklı yazısında, "Söyler misin Aydın Doğan, bu kadar net, milli bir davada senin elemanların, Ruslar lehine taraf tutuyorsa, sen nasıl bu vatanın milli bir evladı oluyorsun? Sadece Aydın Doğan mı? Sadece Ezgi Başaran ve Şirin Payzın mı? Kürt Alevilerine hitap eden ve çalışanlarının çoğu da Marksist-Leninist  ve de ateist olan Birgün gazetesinin attığı manşete ne demeli? Eskiden,

Page 49: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

kızdığımızda 'Komünistler Moskova’ya' diye slogan atardık. Şimdi ise, komünistler maalesef içimizde! Cumhuriyet’i, Özgür Gündem’i, Ortadoğu’yu, Evrensel’i, Sözcü’yü ve Aydınlık’ı saymıyorum.. (26 Kasım 2015)

- Karakaya, Dündar'ın evliliğine kafayı taktıYeni Akit Yazarı Hasan Karakaya, "Can Dündar olayı... Heyy ABD elçisi, sen bari sus!" başlıklı yazısında, Dündar ve eşinin kaç yıldır evli olduğunu sorguladı. Yazısında, "Can Dündar ile eşi Dilek  Dündar, kaç yıldır evli? Dilek Dündar'a göre; 'Can Dündar'ın tutuklandığı' gün, çiftin 28. evlilik yıldönümü imiş! Merak edip, araştırdım; evliliklerinin üzerinden gerçekten 28 yıl mı geçmiş?.. Haberlerde deniliyor ki 1991 yılında evlendiler. İyi de, o zaman evliliklerinin üzerinden 28 yıl değil, 24 yıl geçmiş olmaz mı? Dilek Dündar, 28 yıldan bahsettiğine göre; çiftin 1987’de evlenmesi gerekir, oysa, kayıtlarda, 1991 yazıyor!.. Aslında, meselemiz onların evlilikleri değil. Bana ne evliliklerinden.  Ama, söylenen tarih ile resmi kayıtlar birbirini tutmuyorsa, ortada bir yalan var demektir! İşte ben, deminden beri, bu yalanı deşifre etmeye uğraşıyorum! Evlilik tarihi yalan ise, Can Dündar'ın 'gazetecilikten tutuklandım' sözleri de yalandır! Senin bu yaptığın gazetecilik filan değil, düpedüz alçaklıktır, ajanlıktır, casusluktur, Türkiye'ye ihanetir! O TIR'larda velev ki, silah da bulunsun! Bunu ifşa etmek, bir gazetecilik faaliyeti midir, yoksa Türkiye'yi ispiyonlamak ve gammazlamak mıdır? Bu ifşaattan dolayı Türkiye Cumhuriyeti Devleti zor durumda kalır ise; Can Dündar, bir yerlerine kına mı yakacaktır? O TIR'larda velev ki silah olsun! Bundan dolayı Türkiye'yi suçlamak mı gerekir, yoksa alkışlamak mı?" ifadelerini kullandı. (28 Kasım 2015)

- Kekeç'ten Dündar'a" temiz gazetecilik" dersiStar Yazarı Ahmet Kekeç, "Bu gazetecilikte problem görmüyor musunuz?" başlıklı yazısında, "Herkes de biliyor ki, kirli gazeteciliği temellük etmiş Can Dündar’ın amacı gazetecilik yapmak değil, ortaya birtakım kullanışlı malzemeler çıkarmaktı; 'Türkiye DAEŞ’e silah gönderiyor' gibi.. Darbe heveslilerinin iki yıldır üzerinde tepindiği 'Türkiye DAEŞ’e silah gönderiyor' malzemesi üzerinde, şimdi savaş noktasına geldiğimiz Rusya tepiniyor. Bedelsiz mi kalmalıydı bu?" dedi. (28 Kasım 2015)

- Sabah yazarından Dündar ve Gül'e: Boyunuzdan büyük işlere kalkışmayınSabah Yazarı Fahrettin Altun, "gazetecilik bu değil" başlıklı yazısında, Can Dündar ve Erdem Gül'ü hedef aldı. Yazıda, "..... O bir gazetecidir. Onun için önemli olan o belgelerin ses getirip, getirmeyeceğidir. Sonuçları umurunda bile değildir. Belgeleri yayınlar. Sonra başı derde girer. Basın özgürlüğü her şeyden önemlidir. İnandınız mı? İnanmayın, çünkü uydurma bir hikâye bu. Ne var ki bu uydurma hikâye bu aralar pek bir popüler. Türkiye düşmanlarının repertuarındaki birinci parça.Bir kez daha 'mahpus gazeteciler' söylemi üzerinden Türkiye'nin köşeye sıkıştırılmaya çalışılacağını göreceğiz.Olayın hakikati şu şekilde: 'Erdoğan'ı devirme' operasyonu tüm hızıyla devam etmektedir.İttifaklar oluşmuş, bütün Erdoğan düşmanları son bir gayret küreklere asılmaktadır. Onlar için bu, her yolun mubah görüldüğü kutlu bir savaştır. Erdoğan'ı toplum nazarında itibarsızlaştırıp zayıflatma operasyonu başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Erdoğan'ı Batı nazarında değersizleştirme operasyonundan da sonuç alınamamıştır. Bu durumda geriye Erdoğan'ı 'savaş suçlusu' olarak gösterip, uluslararası alanda yargılatmak kalmıştır. İşte o gazeteci ve örgüt mensubu bu ortamda bir araya gelmiştir. Sadece bir belge için değil. Çok daha kalıcı bir birliktelik için. Birlikte, ortak hedef için planlar yapılmıştır. Eldeki bazı görüntüler, Erdoğan'ın DAİŞ'e silah gönderdiği izlenimi yaratacak şekilde çarpıtılarak sunulmuştur. ürkiye'nin 'teröre destek veren ülkeler kategorisi'ne yerleştirilmesi istenmiştir. Bütün bunlar halkı bilgilendirmek adına öyle mi? Operasyon gazeteciliği bu. Boyundan büyük işlere kalkışmak bu. Ben savcı değilim, hâkim hiç değilim. Oralarda ne oluyor, bilemem. Ama oralarda ne işiniz var? Gazetecilik bu değil. Basın özgürlüğü hiç değil" ifadelerini kullandı. (28 Kasım 2015)

- Sabah: Doğan Medya ile paralel aynı safta

Page 50: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Sabah Gazetesi, "Doğan Medyasında FETÖ ağzı" başlıklı haberde, "Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün MİT'e ait yardım TIR'larıyla ilgili yaptığı haberlerin ardından tutuklanması, Doğan Medya ile paralel medyayı aynı safta buluşturdu. Tutuklama kararlarını, 'basın özgürlüğüne müdahale" olarak gösteren yayımladıkları haberlerle her defasında aynı ağızla konuşan paralel ve Doğan medya, attıkları manşetlerle bir kez daha bu ortaklıklarını tescillemiş oldu" denildi. (28 Kasım 2015)

- Küçük'ten Dündar için "Assange" örneğiStar Yazarı Cem Küçük, "Can Dündar'ın tutuklanması çok haklıdır!" başlıklı yazısında, "Can Dündar’ın tutuklanması tamamen haklıdır ve evrensel standartlara uygundur. Eğer MİT TIR’ları DAEŞ’e yardım ediyor başlıklı külliyen yalan örgütsel propaganda ABD’de ve İngiltere’de olsaydı Julian Assange’in başına ne geldiyse Can Dündar'ın da başına o gelirdi. Assange da Dündar da çok açıkça vatana ihanet suçu işlemişlerdir ve milyonlarca insanın hayatını tehlikeye atmışlardır. Dündar normalde Fethullah’tan nefret etmesine rağmen boynuna sert bir yular bağlandığı için Fethullahçı örgütün sistematik kara propagandistidir. Fakat Erdem Gül’ün Fethullahçı terör örgütüne bu şekilde sistematik yardımı olduğunu görmüyoruz. O örgütsel haberde imzası olması elbette Fethullahçıların oyuncağı olmaktır. Fakat bu perspektifle bakarsanız 17-25 Aralık sürecinde sırf Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak adına FETÖ’nün oyuncağı haline gelmemiş çok çok az gazeteci kaldığını görürüsünüz. O zaman Ahmet Hakan Coşkun başta olmak üzere 17 Aralık sürecinde tüm FETÖ işbirlikçisi olan gazetecilerin de hukuken tutuklanması gerekir. Erdem Gül tutuklu iken Ahmet Hakan’ın, Eyüp Can’ın, Erhan Başyurt’un, Tarık Toros’un dışarıda olması büyük skandaldır. Ki bu saydıklarımdan Coşkun hariç üçü zaten terör örgütü üyesidir. Assange ve Dündar gibi ihanet konusunda sembol isimler tutuklanmalıdır. Ekrem Dumanlı gibi azılı çetecileri zaten saymıyorum. Peki Nazlı Ilıcak ve Ahmet Hakan gibi sırf Tayyip Erdoğan düşmanlığından FETÖ işbirlikçiliği yapmış tipler ne olacak? Batı standartlarında onların hakkı medeni ölümdür. (28 Kasım 2015)

- Star, Cumhuriyet'i hedef gösterdiStar Gazetesi, "İhanet manşetini FETÖ vermiş" başlıklı haberde, "Genel Yayın Yönetmeni olduğu günden itibaren Cumhuriyet'i paralel yapının hizmetine tahsis eden Dündar'ın TIR manşetinin bilgi ve görsellerini de FETÖ'den aldığı belirlendi" ifadeleri kullanıldı. (28 Kasım 2015)

- Güneş, Elçi cinayetinden sonra da Radikal ile uğraştıGüneş Gazetesi, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesinin ardından, "Aynı senaryo aynı dil" başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, "Tahir Elçi'nin teröristler tarafından öldürülmesinin ardından Ankara ve Diyarbakır saldırıları sonrası provokasyon yapmaya çalışan ittifak yine harekete geçti. Aydın Doğan'ın internet gazetesi Radikal de PKK'yı akladı. Elçi'yi sakallı bir kişinin vurduğunu söyleyerek hedef şaşırtmaya çalıştı" denildi. (29 Kasım 2015)

- Güneş hiç vazgeçmiyorGüneş Gazetesi, "Doğan hiç vazgeçmiyor" başlıklı haberinde, "Her fırsatta terör örgütlerine destek vermeyi sürdüren Aydın Doğan medyası bu kez de Diyarbakır'da polislere saldıran teröristi sivil gibi gösterdi" denildi. (3 Aralık 2015)

- Star'dan Cumhuriyet'e: İhanet medyasıStar Gazetesi, "Putin'in yalanına sadece ihanet medyası inandı" başlıklı haberinde, "FETÖ'nün sözcülüğüne soyunan Cumhuriyet Gazetesi ile terör örgütüne yakın diğer gazeteler, Moskova'nın saçma sapan iddialarına balıklama atladı" ifadeleri kullanıldı. (4 Aralık 2015)

- Karakaya'dan Cumhuriyet'e: Türkiye düşmanlığı yapmaya devam ediyorsunuzYeni Akit Yazarı Hasan Karakaya, "Can Dündar’ın derdi, Paralelci Abi’leri niye gerdi?" başlıklı yazısında,"Hani, atalarımız; 'Can çıkmayınca huy çıkmaz' demişler ya, Cumhuriyet de öyle. Can Dündar, hâlâ Cumhuriyet yöneticisi göründüğü için, Cumhuriyet; 'Türkiye düşmanlığı' yapmaya devam ediyor. Önceki gün, hem de 9 sütuna manşetten şu başlığı atmışlar: 'Rusya’dan şok

Page 51: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

iddialar: Erdoğan ve ailesinin IŞİD’in petrol ticaretiyle ilişkisi var... Türk sınırında 16 bin tanker görüldü!' Bunu söyleyene de, yayınlayana da, şunu söylemek lâzım: “Bunu ispat edemeyen şerefsiz, haysiyetsiz ve alçaktır!” (5 Aralık 2015)

- Bu kez hedef Ayşe ArmanStar Yazarı Cem Küçük, "Aslı Baş cinayetinde Ayşe Arman da yargılanacak" başlıklı yazısıyla Hürriyet Yazarı Ayşe Arman'ı hedef gösterdi. Yazıda, "Ayşe Arman tarafından Ahmet Bayer’in nasıl aklanmaya çalışıldığı ortada. Daha evvel de Bayer ile Arman’ın iğrenç tapeleri ortaya çıkmıştı. Aslı Baş’ın kimi kimsesi olmadığından bu olayın üstü örtülecek sandılar. Hayır örtülmeyecek ve işlediğiniz suçların bedelini çekeceksiniz. Ahmet Bayer etkili olan tüm gazetecileri aradı susturmak için. Hadi mert adamsa beni de arasın göreyim. CNN Türk’ü bedava Bodrum’da aylarca ağırladı ki bu konudan bahsedilmesin. Gerçekten bu Eski Türkiye medyasının alayı ahlaksız. Artık o dönem kapandı. Herkes yaptıklarının bedelini ödeyecek" ifadelerini kullandı. (7 Aralık 2015)

- Akit'ten Dündar ve Gül için "gazeteci görünümlü terörist" benzetmesi Yeni Akit Gazetesi, "CHP'li vekillerden 'casus'lara ziyaret" başlıklı haberinde, Can Dündar ve Gül hakkında "gazeteci görünümlü terörist" ifadesini kullandı. Haberde, "Gazeteci görünümlü teröristlere verdiği destek öne çıkan CHP'nin cezaevi turları sürüyor. Casusluktan tutuklu Can Dündar ve Erdem Gül'ü Silivri Cezaevi'nde ziyaret eden bir grup CHP Milletvekili, özgürlük ve demokrasi adına uçurtma şov yaptı" denildi. (8 Aralık 2015)

- Star'dan "hain ittifak" manşetiStar Gazetesi, "Hain ittifakın cami projesi" başlıklı manşet haberinde, Zaman ve Özgür Gündem gazetelerini hedef gösterdi. Haberde, "PKK'lı teröristler Diyarbakır Sur'da güpegündüz cami yaktı. Gerçek ortadayken HDP-PKK suçu yine devlete atmaya kalkıştı. Paralel medya da manşetiyle bu ihanete ortak olunca plan ortaya çıktı" ifadeleri kullanıldı. (9 Aralık 2015)

- Star: Yazarımız Cem Küçük yılmayacakStar Gazetesi, "Doğan'ın kâbusu" başlıklı 1. sayfa haberinde, "Terör örgütlerine destek verdiği gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan Aydın Doğan, bu gerçekleri kaleme alan Star Yazarı Cem Küçük'e dava açarak, 'yıldırma' taktikleri peşine düştü. Cem küçük, mahkemede Doğan grubunun terör desteğini bu kez hakime tek tek anlatarak yılmayacağını gösterdi" denildi. (9 Aralık 2015)

- Star, Doğan'ın milli olup olmadığını görmek istediStar Gazetesi, "Milliysen göster bakalım Doğan" başlıklı haberinde, "Hürriyet'te yayımladığı mektupta, 'milli benim' diyen Kelkitli Doğan'ın sahip olduğu Mecidiyeköy'deki Trump Towers'ın adını değiştirip değiştirmeyeceği merak korusu oldu" denildi. (11 Aralık 2015)

- Güneş: Müslüman düşmanı Trump ile ortak DoğanGüneş Gazetesi, "Bu ismi değiştir Aydın Doğan" manşetiyle çıktı. Haberde, "Güneş Gazetesi, Müslüman düşmanı Donald Trump ile ortak olan Aydın Doğan'a Trump Towers'ın ismini değiştirmesi için çağrı yaptı. Ancak şimdilik Aydın Doğan'dan ses yok" ifadeleri kullanıldı. (11 Aralık 2015)

- Star: İki yüzlü Aydın DoğanStar Gazetesi, "İki yüzlü Doğan" başlıklı haberinde, "Cumhurbaşkanına hakareti ifade özgürlüğü olarak yansıtan, kendisi olunca 'hakaret' diyen Aydın Doğan, gazeteci Kayahan Uygur'un twitter hesabını jet hızıyla kapattırdı" denildi. (12 Aralık 2015)

- Güneş'ten Aydın Doğan'a: Madem millisin...

Page 52: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Güneş Gazetesi, "Kelkit Kule" manşetiyle çıktı. Haberde, "Müslüman düşmanı Trump'ın ismini İstanbul'un göbeğinden silmemek için bin dereden su getiren Aydın Doğan'a tepkiler çığ gibi büyüyor. Sosyal medyada Aydın Doğan'a çağrı yapan yüz binler 'madem millisin, bu ismi değiştir' diyor" ifadeleri kullanıldı. (12 Aralık 2015)

- Güneş, işine nasıl gelirseGüneş Gazetesi, "Aydın Doğan, hani basın özgürdü" başlıklı haberde, "Teröre destek vermekten cumhurbaşkanına hakarete kadar her şeyi yapıp, gelen eleştirilere karşı basın özgürlüğü yaygarası kopartan Aydın Doğan yine bir skandala imza attı. Aydın Doğan, Güneş yazarı Kayahan Uygur'un twitter hesabını attığı bir tweet nedeniyle kapattırdı" denildi. (13 Aralık 2015)

- Star, Cumhuriyet'e saldırdıStar Gazetesi, "Cumhuriyet yalan saati" haberiyle Cumhuriyet Gazetesi'ni hedef gösterdi. Haberde, "Paralel yapının hizmetçiliğine soyunan Cumhuriyet Gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'a olan kinini skandal bir fotomontajla gösterdi. TÜRGEV binasında çekilen ve 17.42'yi gösteren saati 17.25 olarak değiştirip, medya tarihine kara bir leke daha sürdü" denildi. (20 Aralık 2015)

- Takvim'den yine Doğanlı Hakanlı manşetTakvim Gazetesi, "Satış rekoru" manşetiyle çıktı. Haberde, "'Ablayı sattı: Aydın Doğan Nazlı Ilıcak'ı sattı' ve 'Selo'ya çaktı: Ahmet Hakan, Selahattin Demirtaş'ı sattı''" ifadeleri kullanıldı. (25 Aralık 2015)

- Kekeç'ten Ahmet Hakan'a: Arsız tetikçiStar Yazarı Ahmet Kekeç, "Tabii ki yürüyüşü yeter" başlıklı yazısında, "Hürriyet’in (Cem Küçük’ün ifadesiyle “Yozgat kuzusu”na dönmüş) arsız tetikçisi, 'Demek ki tam teslim olmadı... Aynı anda iki tarafa da çakıyor' dedirtmek için herhalde, bu kez Rasim Özdenören’e sardırmış. Hürriyet’in arsız tetikçisi, Rasim Bey’in “Yürüyüşünüz yeter Sayın Cumhurbaşkanım” ifadesinde yalakalık vehmetmiş. Terbiyesizce ifadelerle durumu yadırgadığını anlatıyor. Neredeyse her yazısı, her çıkışı bir hesaba dayalı olan bir şahıs bu. Birini övüyorsa, kendisine öyle yap buyrulduğu yahut gizli ortağı bulunduğu kardeşler şirketinin bekasını düşündüğü için övüyordur. Rasim bey'i tanırız. Birileri hakkında bir şeyler söylüyorsa,  'Bunun bana getirisi nedir?' diye düşünmez. Sen kalk böyle nezih ve nezaketli bir insanı, terbiyesizce ifadelerle Erdoğan’a yalakalık yapmakla suçla. Sen önce Rasim Bey’in tırnağı ol. Ne güzel söylemiş usta.'Yürüyüşünüz yeter Sayın Cumhurbaşkanım.' (29 Aralık 2015)

3-) İŞTEN ÇIKARMALAR, İSTİFALAR, VERİLMEYEN HAKLAR ve KAPANAN BASIN ORGANLARI

- Zaman'da Dumanlı istifasıZaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı istifa etti. Dumanlı, istifasına ilişkin yaptığı açıklamada, "Son dönemde basına ve şahsıma uygulanan hukuksuz baskılar nedeniyle Genel Yayın Yönetmenliği görevimi yapamadığımı görüyorum" dedi. (5 Ekim 2015)

- Gazeteci Adnan Keskin işten çıkarıldıTaraf Gazetesi, deneyimli yargı muhabiri Adnan Keskin’i işten çıkardı. Yasal hakları için daha önce de hukuki işlem başlatan Adnan Keskin’e aylardır maaş verilmiyordu. (15 Ekim 2015)

- Koza İpek Medya Grubu’ndan 71 kişi işten çıkarıldıKayyum atanan İpek Medya Grubu bünyesindeki Bugün Gazetesi, Bugün TV, Millet Gazetesi ve Kanaltürk TV’den, bir günde 58’i İstanbul, 13’ü Ankara bürodan olmak üzere 71 gazetecinin işine son verildi. İş yerlerine girmek isteyen gazeteciler, görevlerine son verildiği gerekçesiyle binadan içeri alınmadı. (3 Kasım 2015)

Page 53: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- Hem işten atıldılar hem de işsizlik paraları verilmediCumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Gülen Cemaati ile siyasi hesaplaşması çerçevesinde kayyum atanan İpek Koza Grubu’na bağlı Bugün ve Millet gazeteleri ile Bugün ve Kanal Türk televizyon kanallarından çıkartılan toplam 71 basın emekçisine, yasal hakları olan işsizlik parası da ödenmedi. İşten çıkartılanlara, işsizlik maaşı için gittikleri Türkiye İş Kurumu (İŞKUR)’nda, İş Kanunu’nun 25’nci maddesindeki "Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri" başlıklı düzenlemesi gerekçesiyle işten çıkarıldıkları ifade edildi. (12 Kasım 2015)

- Kanaltürk'te tüm programlara son verildi; 80 çalışan işsiz kaldıKayyum, Kanaltürk TV'deki bütün programların bitirilmesine karar verdi; Kanal’da çalışan 80 kişinin işine son verildi. (17 Kasım 2015)

- Doğan Grubu’nda işten çıkarmalarHürriyet Gazetesi Ankara Temsilci Yardımcısı ve Yazarı Şükrü Küçükşahin ile Hürriyet Web’in Ankara Temsilcisi Zeynep Gürcanlı işten çıkarıldı. İki gazetecinin işine son verilmesine ekonomik nedenler gerekçe gösterilirken, aynı günlerde Doğan Grubu Kurumsal İletişim ve Pazarlama Koordinatörlüğü’ne AKP’ye yakın yayınlarıyla bilinen Star Gazetesi Yazarı Özay Şendir’in eşi Berna Kürekçi Şendir getirildi. (2 Aralık 2015)

- Başaran'ın da işine son verildiRadikal.com.tr'nin Genel Yayın Yönetmenliği'ni yürüten Ezgi Başaran, görevinden alındı. Başaran'dan boşalan koltuğa Radikal'in Kültür Sanat Şefi Cem Erciyes getirildi. Başaran da havuz medyasında sık sık hedef gösterilen isimler arasında yer alıyordu. (2 Aralık 2015)

- AMK'da ayrılıkSözcü grubunun spor gazetesi Açık Mert Korkusuz'da (AMK) köşe yazarlığı yapan Mehmet Şehirli'nin, gazeteyle yolları ayrıldı. (2 Aralık 2015)

- Cumhuriyet'te işten çıkarmalarCumhuriyet Bilim ve Teknoloji Dergisi'nin kapatılmasının ardından 2'si Bilim ve Teknik Dergisi'nde görevli olmak üzere farklı departmanlardan 20'ye yakın kişi işten çıkarıldı. Gazeteyle yolları ayrılan çalışanlar arasında Cumhuriyet'in mali işlerinden sorumlu olan Bülent Yener'le birlikte bir bölümü istifa ederken, haber merkezi, danışma ve muhabirlerden oluşan çok sayıda kişinin ise görevine son verildi. (26 Aralık 2015)

-Cumhuriyet Gazetesi İzmir Bürosu kapatıldıTutuklama ve mali denetimlerle sıkıştırılan Cumhuriyet Gazetesi, 40 yıldır faaliyet gösteren İzmir Bürosu kapatma kararı aldı. Büroda çalışan 10 basın emekçisinin işine son verildi. (29 Aralık 2015)

-TRT’de programlarda çalışan 96 kişi işten çıkartıldıTRT Türk ve TRT Avaz kanallarını birleştirme kararı alan TRT yönetimi, TRT Türk bünyesinde ve programlarında yıllardır çalışan 96 kişinin işine son verdi. (31 Aralık 2015)

4-) DİĞER GELİŞMELER VE ULUSLARARASI TESPİTLER

-IPI, gazeteci Hakan’a saldırıyı kınadıDünyanın en köklü ve yaygın basın meslek örgütlerinden olan Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan'a yönelik saldırıyı kınadı. (1 Ekim 2015)

- AA, Basın Enformasyon'a kazık atmış

Page 54: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

Sayıştay raporuna göre AA’nın, haberlerini Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'ne 2 bin 300 kat pahalıya sattığı ortaya çıktı. (7 Ekim 2015)

- Medyaya güven yüzde 38'e düştüDünyaca ünlü araştırma şirketi Pew'in Türkiye'de yaptığı ankette katılımcıların TSK’yı yüzde 52, polisi yüzde 46, hükümeti yüzde 45, dini liderleriyle yargı sistemini yüzde 41, medyayı ise yüzde 38 oranla güvenilir bulduğu ortaya çıktı. Medyaya güvenmeyenlerin oranı ise geçtiğimiz senelere göre artış göstererek yüzde 51’e yükseldi. (15 Ekim 2015)

- "Gazetecileri koruyun!"Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup yazan 120'yi aşkın ülkede 35 binden fazla yayıncıyı temsil eden WAN-IFRA ve Dünya Editörler Forumu ile Uluslararası Basın Enstitüsü ve Yazarlar Örgütü PEN, "Türkiye'de basın özgürlüğü alarm veriyor. Gazetecileri koruyun" dedi. (31 Ekim 2015)

- AB: Medya özgürlüğü müzakerelerin kalbindeAvrupa Parlamentosu (AP) Başkan Yardımcısı Ulrike Lunacek, "Türkiye’de medya alanındaki ağır saldırıların, adil bir seçim ortamını engellediğini" söyledi. Lunacek, "AB İlerleme Raporu’nu seçimden önce açıklamalıydık. Türkiye’de polisin muhalif TV ve gazeteyi basıp ardından propaganda yayınına başlaması çok ağır biçimde eleştirilmeli. Lütfen eleştirel olmayı sürdürelim. Aksi takdirde güvenilirliğimizi kaybederiz" diye konuştu. Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn ise, ortada AB’nin artık medya özgürlüğüyle ilgilenmediği gibi bir algı varsa bunun yanlış olduğunu söyleyerek, "Medya özgürlüğünün müzakere edilecek bir durumu yok. Çünkü medya özgürlüğü müzakerelerin kalbinde duruyor" dedi. (5 Kasım 2015)

-AB’nin “2015 Türkiye İlerleme Raporu”nda basın özgürlüğü vurgusuAvrupa Birliği’nin “2015 Türkiye İlerleme Raporu’nda, Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik baskıların arttığı vurgulanarak, “Türkiye son 2 yıldır yargı bağımsızlığı ve gazetecilere artan tehditle beraber ifade özgürlüğü konularında ciddi bir geri dönüş yaşamıştır. Raporda, ‘gazeteciler, yazarlar ve sosyal medya kullanıcılarıyla ilgili suç dosyası sayısının artması ve gazetecilere yönelik tehditlerle azalan medya bağımsızlığı endişelendirici bir durumdadır’ denilirken, tartışmalara rağmen geçirilen ‘İnternet Yasası’na ilişkin “İnternet sitelerine erişimin mahkeme kararı gerekmeksizin engellenebilmesi Avrupa standartlardan bir adım uzaklaşmaktır” yorumu yapıldı. (10 Kasım 2015)

-AP’den gazeteci tutuklamalarına tepkiAP Türkiye Raportörü Kati Piri, “Gazeteciler çeşitli şekillerde çok ağır baskıya maruz. AP’nin hazırlayacağı raporun çok önemli bir bölümü basın özgürlüğü konusuna ayrılıyor olacak” dedi. (11 Aralık 205)

- RSF'nin basın özgürlüğü ödülü Cumhuriyet'eSınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), 2015 Basın Özgürlüğü Ödülü'nü Fransa'da düzenlenen bir törenle Cumhuriyet Gazetesi'ne verdi. (19 Kasım 2015)

- AB Komisyonu: Endişelerimizi birçok kez paylaştıkAvrupa Birliği Komisyonu Dış İlişkiler Sözcüsü Maja Kocijancic basın brifinginde, Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanması ile ilgili, "Bu endişe verici gelişmeyi yakından izliyoruz. İfade özgürlüğü, AB için en temel ilkelerden biri. Bu endişelerimizi birçok kez Türk yetkililerle paylaştık" dedi. (27 Kasım 2015)

- AİHM: Youtube'a erişim engellemesi ifade özgürlüğü ihlaliAvrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye'den YouTube'a erişimin engellenmesinin "ifade özgürlüğü ihlali" olduğuna karar verdi. (2 Aralık 2015)

Page 55: İndirmek için soldaki Word ikonuna tıklayın

- AYM'den içtihat niteliğinde basın özgürlüğü kararıAnayasa Mahkemesi (AYM), radyo-televizyonların devlet eliyle karartılmasının anayasa ve basın özgürlüğünün ihlali anlamına geldiğini tescil eden içtihat niteliğinde bir karar verdi. RTÜK tarafından yayını durdurulan özel bir radyo sahibinin bireysel başvurusunu değerlendiren AYM, anayasal koruma altındaki basın ve ifade özgürlüğünün medya yayınlarının iletilmesini de kapsadığını vurguladı. (4 Aralık 2015)

- CPJ: Türkiye, 2015 yılında en çok gazeteci hapsedilen 5’nci ülkeABD merkezli Gazetecilere Koruma Komitesi’nin (CPJ) 2015 raporunda, Türkiye’de medyanın durumunun daha da kötüye gittiği, hapishanedeki gazetecilerin sayısının ikiye katlanarak 14’e çıktığı; Türkiye’nin küresel olarak en çok gazeteciyi hapseden beşinci ülke olduğu kaydedildi. (15 Aralık 2015)

- AYM’den internet haberleri için tarihi kararAnayasa Mahkemesi (AYM), borsagundem.com’da yayınlanan “Çemaş-Çevik ilişkisi” başlıklı habere ilişkin ‘içerik engellenmesi’ istemiyle açılan davada verdiği kararda, "haber niteliği taşıyan içeriğin engellenmesinin ifade özgürlüğü ihlali olduğunun" altını çizerek, internet haberciliğinin, basının temel işlevi olan ‘gözetleyici' görevini yerine getirdiği sürece “basın özgürlüğü kapsamında kabul edilebileceği" vurgusu yaptı. (8 Aralık 2015)

- AYM: TİB durdurabilirAnayasa Mahkemesi (AYM), kullanıcılarının internette yaptığı hareketlerin 1-2 yıl arasında saklanmasını öngören madde ile erişime kapatılan içeriğe, alternatif yollardan ulaşılmaması için içerik sağlayıcıların önlem almasını gerektiren maddeyi iptal etti. AYM, kanundaki Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB), internet ortamında yapılan yayın içeriğini durdurma yetkisi veren hükümlerin iptali istemini ise reddetti. (10 Aralık 2015)

- SEENPM'den Erdoğan ve Davutoğlu'na mektupGüneydoğu Avrupa Medya Profesyonelleşme Ağı (SEENPM) üyelerinden oluşan 16 gazetecilik örgütü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na hitaben yazdıkları mektupta hükümetin basın özgürlüğüne saygı duymaya çağırdı. (17 Aralık 2015)

- Af Örgütü: Dündar ve Gül serbest bırakılsınUluslararası Af Örgütü, Türk hükümetine Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün serbest bırakılması için çağrı yaptı; Dündar ve Gül’ün yargılanmasının ifade özgürlüğüne saldırı olduğu kaydedildi. (17 Aralık 2015)

-IPA’dan kitap toplatmaya tepkiUluslararası Yayıncılar Birliği (IPA), Türkiye’de terör örgütüne yönelik operasyonlar sırasında, Hasan Cemal, Tuğçe Tatari ve Müslüm Yücel’in kitaplar ve diğer bazı kitapların suç delili olarak kayda geçirilmeleri ve toplatılmalarına karar verilmesine karşı bir basın açıklaması yayınladı. IPA açıklamasında kararı, “Türkiye’deki apaçık politik sansürlemelerin son örneği” olarak değerlendirdi. (21 Aralık 2015)