Upload
hoanghanh
View
234
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ
YAPI MEKANİĞİ
İnşaat mühendisliği anabilim dalları:
Geoteknik anabilim dalı
Hidrolik anabilim dalı
Mekanik anabilim dalı
Ulaştırma anabilim dalı
Yapı anabilim dalı
Mekanik: Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin denge ve hareket şartlarını anlatan ve inceleyen
bir bilim dalıdır. Fiziksel olayları incelediği için mekanik bilimi fiziğin bir bir dalı olup incelediği
cismin özelliklerine göre 4 dala ayrılabilir. Bunlar;
1) Rijit cisim mekaniği
2) Doğal katı cisimler mekaniği
3) Akışkanlar mekaniği
dir. Mekaniğin yukarıda verilen her üç dalı da statik ve dinamik olmak üzere iki alt bölüme
ayrılabilir.
1) Rijit (Şekil Değiştirmeyen) Cisimler Mekaniği: Rijit cisim mekaniği, üzerine uygulanan
yükler etkisi altında şeklini hiç değiştirmeyen ideal cisimlerin mekanik davranışlarını
inceler.
a) Statik: Dengede bulunan sistemlerle ilgilenir.
b) Dinamik: Hareket halindeki sistemlerle ilgilenir.
b.1) Kinematik: Hareketleri meydana getiren sebepleri hesaba katmaksızın yer
değiştirme, hız, ivme ve zaman arasındaki bağıntıyı kurar. Hareketin geometrisini
inceler (örneğin nehirde giden geminin yolunun belirtilmesi).
b.2) Kinetik: Harekete neden olan tesirleri inceler. (belirli kuvvetleri etkisi altında
bir cismin hareketi veya hareket belli ise cisme etki eden kuvvetlerin bulunması
gibi.)
2) Şekil Değiştiren Cisimler Mekaniği (Mukavemet): Rijit cisim mekaniği, birçok
probleme çözüm getirememesi nedeniyle cisimlerin mukavemetine gereksinim
duyulmaktadır. Rijit cisim mekaniğinin cevap veremediği en önemli iki problemden
birisi; cismin mukavemetini nasıl kaybedeceği ikincisi ise cismin yapacağı şekil
değiştirmelerin hesabıdır. Bu ve bu gibi konularla ilgili problemlere cisimlerin
mukavemeti ile cevap verilmeye çalışılmaktadır.
3) Akışkanlar mekaniği:
a) Sıkıştırılabilen Akışkanlar Mekaniği (GAZLAR)
b) Sıkıştırılamayan Akışkanlar Mekaniği (SIVILAR)
Birçok mühendislik dallarında okutulan mühendislik mekaniği; inşaat mühendisliği, makine
mühendisliği, gemi mühendisliği, uçak mühendisliği dallarında ayrı bir öneme sahiptir.
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 1/14
A) Geometrilerine Göre Katı Cisimler: Cisimleri uzayda bir, iki ya da üç boyutlu diye
sınıflandırmak oldukça genel bir yaklaşımdır. Bunun yerine, katı cisimler dayanım hesabında
kullanılan kuramlara göre sınıflandırılırsa, karşılaşılacak üç grup şu şekilde oluşur:
Çubuklar, kablolar
Plak, levha ve kabuklar
Diğer cisimler
Çubuklar ve Kablolar: Boyutlardan biri, diğer ikisinin yanında çok büyük olan cisimlerdir. Şekil
1 de görüldüğü gibi genişliği b, yüksekliği h olan dikdörtgen kesitli, L boyunda bir çubuk
düşünelim. Çubuk enkesitini veren b ve h her zaman L den bir mertebe küçüktür. Yani çubuklar
ince ve uzun cisimlerdir. Eğer kesit daire olsa idi, kesit çapı d, L den bir mertebe küçük olacaktı.
Burada mertebeden anlaşılması gereken; eğer L nin boyutu [m] cinsinden anlamlı bir sayı ise,
kesit boyutları b, h ya da d için boyutlar [cm] cinsinden anlamlı bir sayı olmalıdır. Orneğin; L =
3m, b = 20cm gibi. Çubuklar uzayda herhangi bir eğri olabilirler. Bunu belirlerken kullanılan iki
büyüklük, çubuk enkesiti ve çubuk ekseni olup, aralarında önemli bir ilişki, çubuk ekseninin
enkesitin ağırlık merkezinden geçmesidir.
Şekil 1 Şekil 2
Çubuklar kendi içlerinde eksen geometrisine bağlı olarakta;
Doğru eksenli çubuklar
Eğri eksenli çubuklar
olarak ikiye ayrılırlar (bkz Şekil 2). Çubuklar idealize edilirken (modellenirken) gerçek üç
boyutlu eleman yerine sadece çubuk ekseni çizilir (bkz Şekil 3).
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 2/14
Şekil 3
Ayrıca kesitlerine bağlı olarak çubuklar;
Sabit kesitli çubuklar
Değişken kesitli çubuklar
diye de sınıflandırılabilirler. Çubuk kesit alanı çubuk ekseni boyunca sabit olabileceği gibi,
yavaşça ya da ani olarak da değişebilir (bkz Şekil 4). Doğru eksenli, sabit kesitli çubuklar aynı
zamanda prizmatik çubuklar olarak da adlandırılırlar. Kablolar çekmeye çalışan, esnekliği fazla
olan tek boyutu taşıyıcı elemanlardır (bkz Şekil 2).
Şekil 4
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 3/14
Plak, Levha ve Kabuklar: Bunlar aynı zamanda yüzeysel taşıyıcılar olarak da bilinirler.
Kalınlıkları, diğer iki boyutunun yanında bir mertebe küçüktür. Plak ve levha düzlemsel olup,
kabuklarda eğrilikler vardır. Plak ve levha geometrik olarak aynı olup, tek farkları levhanın
kendi ortalama düzlemi içinde yüklenmesi, plağın ise kendi ortalama düzlemine dik
doğrultuda yük taşımasıdır (bkz Şekil 5). Kabuklar ise, silindirik, küresel, konik, hiperbolik ‐
paraboloit, v.s. olabilir.
Diğer Cisimler: Bunların üçüncü boyutu da önemli olup, kısaca üç boyutlu katı cisimler diye
adlandırılırlar. Çözüm için elastisite kuramından yararlanılır.
Şekil 5
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 4/14
B) Statikte Temel Kavramlar:
Statik; kuvvetler etkisi altındaki katı (rijit) cisimlerin denge koşullarını inceleyen bir bilim
dalıdır. Rijit cisim mekaniğinde cismin dış kuvvetler etkisinde yeterli dayanıma sahip olup
olmadığı araştırılmaz.
Rijit Cisim: Dış yükler etkisi altındaki her cisim belli bir ölçüde şeklini değiştirir. Genel olarak
bu şekil değiştirmeler çok küçük olup cismin denge durumunda önemli bir değişiklik
yapmazlar. Rijit cisim kavramı ideal bir kavram olup, rijit cisimlerin dış yükler etkisi altında hiç
şekil değiştirmediği kabul edilir (bkz Şekil 6).
Şekil 6
Şekil 6 da rijit cisim ve şekil değiştiren cisim yan yana görülmektedir. Her iki cismin de birer
ucu duvarın içine sokularak cisimler taşıyıcı hale getirilmiştir. Boşta kalan diğer uçlarına bir P
yükü etki etmektedir. Şekil 6 a da görülen rijit cisim, yüke rağmen şeklini hiç değiştirmez. Şekil
6 b de görülen şekil değiştiren cisim, kuvvetin etkidiği noktada bir miktar çöker ve cisim
doğrusal konumunu bırakarak eğri eksenli bir çubuk haline gelir.
Özellikle şekil değiştiren cisimler mekaniğinde sık sık karşılaşılan, üç ideal kavram daha vardır.
Bunlar tam elastik cisim, tam plastik cisim ve elastoplastik cisim kavramlarıdır. Tam elastik
cisim üzerine etkiyen yükler etkisi altında şeklini değiştirir, ancak yükler kaldırıldığında ilk
haline geri döner. Tam Plastik cisim yükler etkisi altında şeklini değiştirir, yükler kaldırılsa dahi
bu şekil değiştirmeler geri dönmez. Elastoplastik cisim de yükler etkisi altında şeklini değiştirir,
yükler kaldırıldığında ise bu şekil değiştirmelerin bir kısmı geri döner, bir kısmı ise kalıcı olur.
Kuvvet: Kuvvet, üzerine uygulandığı cismin durumunu değiştirmeye çalışan bir etki olarak
tanımlanabilir. Yani kuvvet, hareket halindeki bir cismin hızını değiştirir, durmakta olan bir
cismi ise harekete geçirebilir. Kuvvet vektörel bir büyüklük olup, tam olarak belli olabilmesi
için;
a) Şiddetinin
b) Uygulama noktasının
c) Doğrultusunun, yani etki çizgisinin ve yönünün bilinmesi gerekir (bkz Şekil 7).
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 5/14
Etki çizgisi (Tesir çizgisi), kuvvetin tatbik noktasından geçen, kuvvetin üzerinde bulunduğu
sonsuz uzunluktaki çizgidir (bkz Şekil 7). Kuvvetin yönü ise bir ok ile gösterilir. Hem şiddeti
hem de doğrultusu olan büyüklükler vektöre büyüklükler olarak adlandırılır ve grafik olarak
vektörlerle gösterilirler.
Şekil 7
Bir kuvvetin bir noktaya göre momenti: Bir F kuvvetinin bir O noktasına göre momenti, bir
vektörel büyüklük olup,
M r F
şeklinde tanımlanır. Burada r, O noktasını F
kuvvetinin etki çizgisi üzerindeki herhangi bir
noktaya bağlayan bir vektör olup, yer vektörü adını alır (bkz Şekil 8). Moment, kuvvetin etki
çizgisi üzerinde seçilen noktadan bağımsızdır.
Şekil 8
2 1 1 1
0
AB ABr F r r F r F r F r F
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 6/14
C) Statiğin prensipleri:
Kuvvetler paralelkenarı prensibi: Bir cismin A noktasına 1F
ve 2F
kuvvetleri etki ediyorsa,
bunların etkisi, bu kuvvetler üzerine kurulan paralelkenarın köşegeni olan R kuvetinin
etkisine eşdeğerdir. Yani cismin A noktasına etki eden 1F
ve 2F
kuvvetleri kaldırılıp, bunların
yerine cisim üzerine aynı etkiyi yapacak olan R kuvveti yerleştirilebilir. Bunun tersi de
doğrudur, cismin A noktasına etki eden R kuvveti kadırılıp bu noktaya 1F
ve 2F
kuvvetleri
yerleştirilebilir (bkz Şekil 9). 1F
ve 2F
kuvvetlerine R kuvvetinin bileşenleri, R
kuvvetine de
1F
ve 2F
kuvvetlerinin bileşkesi adı verilir.
Şekil 9
Kuvvetlerin dengesi prensibi: İki kuvvetin dengede olabilmesi için; bu kuvvetlerin etki çizgileri
ortak, yönleri ters ve şiddetleri eşit olmalıdır (bkz Şekil 10).
Şekil 10
Ekleme‐Çıkarma prensibi: Bir kuvvetler sistemine denge halinde olan iki kuvvet eklenebilir ya
da kuvvetler sisteminin içerisinden denge halinde olan iki kuvvet çıkartılabilir. Bu prensip
yardımıyla statikte kuvvetlerin etki çizgileri üzerinde kaydırılabileceğini gösterebiliriz. Şekil 11
a da bir cisim ve üzerine etki eden kuvvet sistemi gösterilmiştir. Bu şekilde A noktasına etki
eden F kuvveti, Ekleme‐Çıkarma prensibi yardımıyla B noktasına kaydırılabilir. Dengede olan
bir kuvvet sistemi (Yeşil renkli kuvvetler), şekil 11 b de görüldüğü gibi, ekleme‐çıkarma
prensibine göre şekil 11 a daki sisteme eklenmiştir. Şekil 11 b de cismin A noktasına etki eden
kuvvetler (bu kuvvetler de denge halindedir) yine ekleme‐çıkarma prensibi gereğince
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 7/14
kaldırılabilir ve şekil 12 de görülen kuvvet sistemi elde edilir. Yani cismin A noktasına etki eden
kırmızı renkli kuvvet kayarak cismin B noktasına gelmiştir (yeşil renkli kuvvet).
Şekil 11
Şekil 12
Kuvvetlerin kaydırılması prensibi sadece statik biliminde geçerli bir prensiptir. Mesela bir
çubuğun çekme ya da basınç etkisi altında olması çubuğun mukavemeti açısından çok farklı
durumlardır. Şekil 13 a da görülen çubuk basınç etkisi altındadır, bu çubuğun uçlarına etkiyen
kuvvetlerin kaydırılması ile şekil 13 b de görülen çekme çubuğu elde edilir.
Şekil 13
Etki‐Tepki prensibi: Birbirine değen iki cisim birbiri üzerine etki çizgileri ortak, yönleri ters,
şiddetleri eşit kuvvetler uygularlar. Eğer iki cisim arasında sürtünme yoksa, etki‐tepki
kuvvetlerinin tesir çizgisi değme yüzeyine (ortak teğet düzleme) diktir (Şekil 14 a). Cisimler
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 8/14
arasında sürtünme var ise, etki‐tepki kuvvetlerinin tesir çizgisi (Etki ve tepki kuvvetlerinin
üzerinde bulunduğu çizgi) ile değme yüzeyi (ortak teğet düzlem) arasında bir β açısı, etki‐tepki
kuvvetlerinin tesir çizgisi ile değme yüzeyinin normali arasında bir ϕ açısı vardır (Şekil 14 b).
Şekil 15 de sürtünmesiz ve sürtünmeli hallerde cisimlerin birbirleri üzerine uyguladığı
kuvvetler gösterilmiştir. Mavi renkli cismin yeşil renkli cisim üzerine uyguladığı kuvvet mavi
renkli, yeşil renkli cismin mavi renkli cisim üzerine uyguladığı kuvvet yeşil renkli olarak
gösterilmiştir.
Şekil 14
Şekil 15
D) Statik denge, serbest cisim diyagramı, mesnet çeşitleri:
Statik denge: Başlangıçta hareket etmeyen (sabit duran) bir yapı; eğer kuvvet ve/veya
momentlerden oluşan bir kuvvet sistemi etki ettiğinde hala hareket etmiyorsa bu yapı sistemi
statik dengededir denir. Eğer bir yapı sistemi dengedeyse; bu yapı sistemini oluşturan parçalar
ve elemanlar da dengededir.
Üç boyutlu bir sistemin dengede olabilmesi için sağlanması gereken şartlar (bkz Şekil 16 a).:
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 9/14
düzlem bir sistemin (x‐y düzleminde) dengede olabilmesi için sağlanması gereken şartlar ise
(bkz Şekil 16 b).:
Şekil 16
Serbest Cisim Diyagramı (SCD): Mühendisin ele aldığı bir fizik olayı gözünde kolayca
canlandırabilmesi ve çözebilmesi için önündeki kağıda aktardığı şekle serbest cisimd iyagramı
denir. Serbest cisim diyagramının çizilmesi, cismin üzerindeki kuvvetlerin, cisme uygulanan
momentlerin ve hareket denkleminin belirlenmesine yardım ederek, problemin statik ve
dinamik olarak analiz edilmesini sağlar. Gerçek bir fizik probleminde hesaplarda gerekmeyen
bir çok gereksiz detay vardır. Aşağıdaki kren sisteminde (Şekil 17) ilk bakışta biraz karışık gibi
duran olay bir maddesel noktanın dengesine indirgenebilir. O noktasına dikkatimizi
yoğunlaştıralım. Eğer mevcut konumda O noktası dengede ise SCD (b) şıkkındaki gibi çizilir.
Şekil 17
(a) (b)
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 10/14
Mesnet Çeşitleri: Eğer dış kuvvetlerin etkisi altında dengede duran bir cisimden
bahsediliyorsa, cismin hareket edemeyeceği bir biçimde çeĢitli bağlar yardımıyla çevresine
tutturulmuş olması gerekir. Bu bağlar içinde; ötelenme serbestliği olanlarına genelde kayıcı ve
dönme serbestliği olanların hepsine de mafsallı denir. Birbiriyle bağlantılı iki cisimden biri
sabitse, diğerinin ona bağlandığı yere mesnet adı da verilir. Anlam bakımından mesnet
dayanılan yada tutturulan yer demektir.
Düzlem sistemlerde bulunan mesnet türleri Şekil 18 de gösterilmiştir.
Şekil 18
Bunlar içerisinde yapılarda en sık karşılaşılan mesnet çeşitleri kayıcı, sabit, ankastre masfal ve
ara mafsaldır.
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 11/14
ankastre mesnet
Kayıcı mafsal
Sabit mafsal
Sabit mafsallar
Çelik kafes köprüde kayıcı mafsal
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 12/14
Şekil 19
Örnek Problem 1: Şekil 20 de verilen basit kirişte mesnet reaksiyonlarını bulunuz.
Şekil 20
Kirişin serbest cisim diyagramı (SCD) Şekil 21 de verilmiştir.
A mesneti Şekil 18 de verilen düzlem mesnet türlerinden sabit mafsal a uymaktadır. Bu
nedenle tablonun sondan üçüncü kolonunda verilen bağ kuvvetleri olarak yatayda ve
düşeydeki mesnet reaksiyonlarını kirişe etkitmektedir. B mesneti ise kayıcı mafsaldır ve
Kafes kirişte ara mafsallar
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 13/14
sadece düşey mesnet reaksiyonu kirişe etkimektedir. Cismin dengede olabilmesi için
sağlaması gereken gerek ve yeter şartlar
dır. zM momenti düzlemde herhangi bir noktaya göre alınabilir (kirişin üzerinde olmasına
gerek yok). Ancak işlem hacmini azaltacağı için A noktasına göre moment alınmıştır (bu
durumda ,x yA A mesnet reaksiyonlarının yer vektörleri 0 vektörü olacaktır ve momente
katkısı olmayacaktır. Bu nedenle hesaplarda gösterilmemiştir).
0
0
0
45 2 30 sin30 40 25
6
0 45 30 sin30 25 35
0 30 cos30 26
A yz
y y
x x
M B kN
F A kN
F A kN
Eğer vektörlerin doğrultularının nasıl olacağına karar verilemiyorsa (özellikle moment
denkleminde ilk başlarda olabilmekte) bu durumda birim vektörler kullanılabilir. Kartezyen
eksen takımımızı A noktasına yerleştirelim (buna göre x ekseni A noktasından sağa doğru
pozitif yönü olacak biçimde yatay ekseni oluşturmakta, y ekseni ise A noktasından yukarıya
doğru pozitif yönü olacak biçimde düşey ekseni oluşturacak).
0
0
0 45 30 0
6 2 45 4 ( 30 cos30 30 sin30 ) 0
6 90 60 25
0 45 30 sin30 25 0
35
0 30 cos30 0
A AB y AC ADz
y
y y
y y
y
x x
x
M r B r r
i B j i j i i j
B k k k B k kNm
F A k k k k
A k kN
F A i i
A
26i kN
Elde edilen değerler pozitif olduğundan SCD çiziminde varsayılan yönler doğrudur (eğer eksi
değer bulsaydık SCD diyagramında seçilen yönün tersinde kuvvet etkiyecekti) .
İMG Mekanik Sunum Hafta 1 14/14
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ
YAPI MEKANİĞİ HAFTA 2
NOT: Bu haftaki tüm anlatım çubuk elemanlar düşünülerek hazırlanmıştır.
A. Mukavemetin tanımı, ilgilendiği konular, ilgili bilim dalları ve bazı tanımlar
Mukavemet: Mühendislik öğretiminin temel mühendislik derslerinden biri olan cisimlerin
mukavemeti veya kısa adı ile mukavemet mekaniğin şeklini değiştiren cisimler ile uğraşan bir
bölümüdür. Mukavemet dersinin ana konusu; makina ve yapı tasarımlarındaki boyutlandırma
ve boyut kontrolü problemlerinin çözümüdür. Bu problemlere cevap verilirken çok kez aynı
zamanda da sistemin şekil değiştirmelerinin belirli sınırlar içinde kalması ve dengenin de
kararlı olması (stabilite) istenir. Bunlara ek olarak, mukavemet dersi öğrencileri bazı meslek
derslerine de hazırlar (Yapı Statiği I ve II, Betonarme, Çelik Yapılar gibi).
İlgilendiği Konular: Boyutlandırma problemi; tasarlanan sistemin boyutlarının
belirlenmesidir. Çoğu kez tasarlanan sistemin bazı boyutları gereksinim veya mimari
nedenlerle önceden belirlidir. Diğer boyutların belirlenmesi istenir. Örneğin bir oda
döşemesinin iki boyutu mimari nedenlerle önceden bellidir ve döşeme kalınlığı istenir. Boyut
kontrolü probleminde ise sistemin boyutları belli olup sistemin verilen yükü verilen belirli bir
güvenlik ile taşıması, şekil değiştirmelerin belirli sınırlar içerisinde kalması ve dengenin de
kararlı olması istenir. Boyut kontrolü ve boyutlandırma birbirlerine çok benzeyen iki problem
olmasına karşın dengenin kararlılığı çok farklı karakterde bir problemdir.
Mukavemeti ile ilgili diğer bilim dalları: Mukavemet ile ilgili bilim dallarının başında rijit cisim
mekaniği gelir. Rijit cisim mekaniğinden, cismin özellikleri ile ilgili olmayan bilgiler alınır,
örneğin denge denklemleri gibi. Cisimlerin şekil değiştirmesi ve kırılması ile ilgili özelliklerinin
incelendiği malzemelerin mekanik özelliklerinin bilinmesi gerekir. Bu nedenle mukavemet
malzeme bilim dalı ile de ilgilidir. Elastisite ve plastisite teorisi de mukavemetin ilgilendiği
konular ile ilgilenir yalnız kullandığı matematik yöntemlerde daha kesinlik vardır. Buna karşın
sonuçların elde edilmesi daha uzundur ve ileri düzeyde matematik bilgisi gerektirir. Önemli
uygulamalarda veya mukavemetin cevap veremediği problemlerde elastisite, plastisite teorisi
kullanılır.
Homojen, izotrop ve anizotrop cisim: Mekanik özellikleri noktadan noktaya değişmeyen (tüm
noktalarda aynı olan) cisimlere homojen cisim denir. Mekanik özellikleri bütün doğrultularda
aynı olan cisimlere izotrop cisim denir (mesela çelik). Bu kavram, kuramda büyük
basitleştirmelere sebep olsa da bazı durumlarda gerçeği tam olarak yansıtmaz. Örneğin Şekil
1 deki betonarme çubukta beton ve çelik birlikte kullanıldığından, ikisini birlikte ifade edecek
malzeme homojen ve izotrop olamayacağından, bu gibi durumlarda fizik problemi daha iyi
açıklayacak başka ideal modeller düşünülür. Mekanik özellikleri doğrultuya göre farklılık
gösteren cisimlere ise anizotrop cisim adı verilir (mesela ahşap, bkz Şekil 2).
Cismin mukavemetini kaybetmesi: Bir cisim mukavemetini yalnız kırılma ile kaybetmez;
başka şekillerde de kaybedebilir. Fazla sehim yapmış kiriş, aşınmış mil, bel vermiş bir kolon,
paslanmış bir eleman, mühendislik bakımından artık mukavemetini kaybetmiştir. Bir cismin
mukavemetini kaybetme şekilleri beş ana grup altında toplanır.
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 1/15
Şekil 1 Şekil 2
a) Kırılma: Cismin üzerinde yeni yüzeyler oluşarak cismin iki veya daha fazla parçaya
ayrılmasıdır. Kırılma çeşitli şekillerde olabilir (bkz Şekil 3a).
b) Aşırı şekil değiştirme: Aşırı şekil değiştirme sonucunda bazı aletler düzgün veya hiç
çalışmazlar. Binalarda ise aşırı şekil değiştirmeden dolayı sıvalar çatlar, cam, çerçeve kırılır,
çatlaklar oluşur. Aşırı şekil değiştirme sonunda elemanlara ön görülmeyen kuvvetler etkir ve
sistem işlevini yapamaz. Bu nedenler ile cismin şekil değiştirmelerine bir sınır konulur. Bu sınır
aşıldığında cisim mukavemetini kaybeder (bkz Şekil 3b).
c) Burkulma: Burkulan cisim tasarlanan denge konumundan başka denge konumuna geçer
(stabilite). Örneğin; kolonların burkularak eğri eksenli çubuk haline geçmesi gibi. Bu durumda
sistem göçmese bile mukavemetini kaybetmiş kabul edilir (bkz Şekil 3c).
d) Aşınma: Bir katı cismin yüzeyinin başka bir cisme sürtünerek aşınmasıdır. Aşınma ile cismin
boyutları değişeceği için cisimler işlevlerini düzgün yapamaz. Bu nedenle belirli bir miktardan
sonra aşınmaya müsaade edilmez. Aşınma geniş ölçüde temas yüzeylerinin karakterine
dolayısıyla sürtünmeye bağlıdır. Cismin bir akışkan tarafından aşındırılmasına erozyon adı
verilir. İçinde sert parçacıklar bulunan bir akışkanın yaptığı aşındırma etkisi erozyona bir
örnektir. Erozyon için en belirgin örnek yeryüzündeki kara parçalarının sular ve rüzgarlar
tarafından aşındırılmasıdır.
e) Korozyon: Cisimlerin kimyasal etkiler ile yıpranmasıdır. Cisimler, kendisini korozyana
uğratacak dış şartlar altında sürekli bulunuyor ise zaman içinde dayanma sınırları düşer.
Paslanma gibi (bkz Şekil 3d).
a
b
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 2/15
Şekil 3
B. Mukavemette kullanılan temel ilkeler
Katılaşma ilkesi: Bu ilkeye göre; bir cisim şekil değiştirmesini tamamladıktan sonra rijit cisim
olarak göz önüne alınıp denge denklemleri yazılabilir. Bu ilke yardımıyla rijit cisim mekaniği ile
şeklini değiştiren cisimler mekaniği arasında köprü kurularak rijit cisim mekaniğinin denge
denklemleri kullanılır.
Ayırma ilkesi: Bu ilkeye göre; bir cisim düşünsel olarak daha küçük parçalara ayrılıp her parça
yeni bir cisim gibi göz önüne alınır. Gerçekten ikiye ayrılmış cisimler için bu ilke aşikardır.
Ayırma ilkesine kesit ilkesi adı da verilir. Ayırma ilkesi yardımıyla iç kuvvet kavramı tanımlanır.
Bu ilke rijit cisim mekaniğinde, örneğin kafes kirişlerdeki çubukların kesim yöntemi ile
hesaplanmasında kullanıldı. İlke ayrıca cismin sürekli bir ortam olduğunu belirtir (bkz Şekil 4).
Saint‐Venan ilkesi: Bu ilkeye göre; elastik bir cismin belirli bir bölgesine etkiyen dış kuvvetlerin
static eşdeğerleri alındığında bu bölgeden yeter uzaklıkta bulunan noktalarda gerilmeler ile
yer ve şekil değiştirmeler yaklaşık olarak değişmezler (bkz Şekil 5). Serbest uçtaki çökmeler
c d
Şekil 4
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 3/15
Şekil 5
1 2 ile kesit dönmeleri 1 2 olsa da, ankastre mesnede yaklaşıldıkça, her iki yükleme
sonucu çubuk ekseninde oluşacak çökmeler ve kesit dönmeleri birbirlerine oldukça yakın
değerler alır. Yalnız bu durum sadece c L (yani c değerinin L değerine göre çok küçük
olması) koşulu altında ve eşdeğer yüklemeden yeteri kadar uzakta kalındığı durumlarda
geçerlidir.
Birinci mertebe teorisi: Yer ve şekil değiştirmeler küçük olduğunda, cisimlerin şekil değiştirmiş
hali ile şekil değiştirmemiş hali arasındaki fark çok küçüktür. Bu nedenle denge denklemleri
şekil değiştirmemiş cisim üzerinde yazılabilir. Bu şekilde yapılan hesaplara birinci mertebe
teorisi adı verilir. Şekil 6'da görülen ankastre kirişte mesnet momenti hesaplanırken 1L
uzunluğu yerine L uzunluğu alınarak momentin PL olarak hesaplanması birinci mertebe
teorisine bir örnektir.
Şekil 6
Yer değiştirmelerin büyük olduğu sistemlerde; örneğin yüksek binalar, asma köprüler ve
stabilite problemlerinde birinci mertebe teorisi uygun sonuç vermez. Bu durumda yer
değiştirmeler küçük kabul edilmeyip denge denklemlerini şekil değiştirmiş cisim üzerinde
yazmak gerekir. Bu hesap şekline ikinci mertebe teorisi adı verilir ki yer değiştirmeler baştan
bilinmediğinden hesaplar daha uzundur.
C. Gerilme
Dış etkilere direnen cisimde iç dirençler oluşur. Bunların birim alana yayılı şiddetlerine gerilme
denir. Cisimde gerilme durumu bir, iki ya da üç eksenli olabilir. Gerilme iki ana gruba ayrılır;
Normal gerilme
Kayma gerilmesi
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 4/15
Gerilmenin tanımı birim alana etkiyen kuvvettir. Yani Kuvvet
GerilmeAlan
. Bir noktaya baskı ya
da çekme uygulayan etkilerin neden olduğu iç kuvvetlere normal gerilme, bir düzlemi
kaydırmaya zorlayan iç kuvvetlere kayma gerilmesi denir. Genellikle birlikte ortaya çıkan bu
iki gerilme durumu ender olarak tek başına gelişir.
Çubuk Enkesiti: Çubuk eksenine dik doğrultuda kesim yapılarak elde edilen kesite çubuk
enkesiti denir (bkz Şekil 7a).
Şekil 7
Normal Gerilme: Yüzeye dik gelen (yüzey normali doğrultusundaki) gerilme bileşenine normal
gerilme denir (bkz Şekil 7b). Normal gerilme simgesi ile gösterilir. İki gruba ayrılır; çekme
normal gerilmesi (bkz Şekil 8) ve basınç normal gerilmesi (bkz Şekil 9).
Şekil 8
Şekil 9
a) b)
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 5/15
Gerilme dağılımı homojen (yani her noktada aynı, Şekil 8 deki gibi) olabileceği gibi gerilmenin
şiddeti noktadan noktaya değişebilir (Şekil 9 daki gibi). Homojen gerilme durumunda gerilme
P
A (1)
formülü ile hesaplanır.
Örnek 1: Şekil 8a da verilen prizmatik çubuğun enkesiti Şekil 10 da gösterilmiştir. Çubuk
30P kN luk çekme kuvveti altındaysa ve enkesit boyutları 0.2 m, 0.5mb h olduğuna
göre çubuk enkesitinde oluşacak olan homojen normal gerilmenin değerini hesaplayınız.
Çubuk enkesit alanı: 20.2 0.5 0.1 mF b h
Etkiyen kuvvet: 30 kNP
Normal gerilme: 230300 kN/m
0.1
P
A
Şekil 10
Kayma Gerilmesi: Bir yüzeyin teğet düzlemi içerisinde bulunan gerilme bileşenine kayma
gerilmesi denir (bkz Şekil 7b). Kayma gerilmesi simgesi ile gösterilir. Kayma gerilmeleri
gerektiğinde bulundukları düzlemde iki bileşene ayrılırlar (bkz Şekil 11). Kayma gerilmesi iki
alt indis kullanılarak ifade edilir. Birincisi yüzeyin normalini, ikincisi ise gerilmenin
doğrultusunu belirtir. Mesela Şekil 11 de zx gerilmesinin bulunduğu yüzey, düzlem bir
yüzeydir ve normali z doğrultusundadır, gerilmenin doğrultusu ise x ekseni doğrultusundadır.
Şekil 11
Kayma gerilmelerine Şekil 12a da verilen bulonlu birleşim örnek olarak verilebilir. Bu birleşim
dikdörtgen enkesitli düz bir çubuk (A), kenetlenme demiri (C) ile A ve C ile gösterilen
parçalarda açılan deliklerden geçerek bu iki parçayı birbirine bağlayan bulondan (B)
oluşmaktadır. Bu sisteme örnek olarak Şekil 12f de verilen kabloların birleşim noktası
gösterilebilir. Birleşimin şematik gösterimi Şekil 12b de verilmiştir. Bulonun serbest cisim
diyagramı Şekil 12c de çizilmiştir. Birleşime P çekme kuvveti uygulandığında düz çubuk ve
kenetlenme demiri bulona temas yüzylerinden basınç gerilmesi uygulayacaklardır. Şekil 12c
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 6/15
de 1 ve 3 ile numaralandırılan basınç gerilmeleri kenetlenme demirinin bulona uyguladıkları,
2 ile gösterilen ise düz çubuğun bulona uyguladığı basınç gerilmesidir. Şekil 12c incelendiğinde
bulonun mn ve pq enkesitlerinde kesilme (makaslama) eğiliminde olduğu görülür. Şekil 12d
de bulonun mnpq kısmının serbest cisim diyagramı verilmiştir. Burada bulonun ,mn pq
kesim yüzeylerine etkiyen kesme kuvvetleri V gösterilmektedir. V kesme kuvveti Şekil 12e
de gösterilen mn ve pq enkesitlerinde bulunan kayma gerilmelerinin bileşkesidir. Kayma
gerilmeleri kesim yüzeyine parallel olarak etkimektedir.
Şekil 12
Yukarıdaki paragrafta anlatılan kesim yüzeyi net bir biçimde Şekil 13 te verilen test numunesi
bulonda açık biçimde görülmektedir.
Şekil 13
Üç eksenli gerilme haline ait diyagram Şekil 14 te verilmiştir
Şekil 14
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 7/15
D. Şekil Değiştirme
Bu kavram sayesinde, rijit cisim mekaniği ile çözülemeyen problemler çözülür hale
gelmektedir. Bir cismin şekil değiştirmesi, üzerine etkiyen dış kuvvetler nedeniyle olduğu gibi
başka nedenlerle de olabilir; örneğin sıcaklık değişimi, kimyasal etkiler gibi. Bu etkiler cismin
boyutlarını ve/veya biçimini değişir.
Bir cismin Şekil 15'de görülen yer değiştirmesini inceleyelim. İnceleme için cisim içinde alınan
, ve A B C noktalarını göz önüne alalım. Cismin yer değiştirmesinden sonra bu noktalar
1 1 1, ve A B C konumlarına gelsinler. 1 1 1, ve AA BB CC vektörleri sıra ile , ve A B C noktalarının
yer değiştirmelerini gösterir. Bu nedenle bu vektörlere yer değiştirme vektörleri adı verilir.
Şekil 15
Bir cismin yer değiştirmesi iki tip yer değiştirmenin toplamıdır: Birinci tip yer değiştirme cismin
bir bütün olarak ötelenmesi ve/veya dönmesidir. Bu tip yer değiştirmede cismin noktalarının
birbirlerine göre konumları değişmez; yani cismin geometrisi, dolayısıyla cismin boyutları ve
şekli değişmez, sadece cisim olduğu gibi yer değiştirir. Bu nedenle, bu tip yer değiştirmelere
rijit cisim yer değiştirmeleri veya rijit cisim hareketi adı verilir. Şekil 16a da bir ötelenme tipi
yer değiştirme, şekil 16b de bir dönme tipi rijit yer değiştirme görülmek tedir. Şekil 16c de ise
rijit ötelenme ve dönmenin toplamından oluşan bir rijit yer değiştirme görülmektedir.
Şekil 16
İkinci tip yer değiştirmede ise cismin noktalarının birbirlerine göre konumları değişir. Bu tip
yer değiştirmeler cisimde şekil değiştirmeye yol açar. Bu nedenle bu tip yer değiştirmelere
şekil değiştirme adı verilir. Şekil 17 da görülen , ve A B C noktaları arasındaki , ,AB BA CA
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 8/15
uzaklıklarını ve BAC açısını düşünelim. , ve A B C noktaları 1 1 1, ve A B C konumlarına
geldiklerinde AB uzunluğu 1 1A B uzunluğundan farklı ise A noktasının konumu B ye göre
değişmiştir ve burada bir şekil değiştirme vardır. Bazı hallerde AB nin uzunluğu 1 1A B e göre
değişmemekle birlikte ABC açısı değişebilir. Bu durum da bir şekil değiştirmedir. Birinci
durumdaki şekil değiştirmeye uzama şekil değiştirmesi veya uzunluk şekil değişmesi veya boy
değişimi, ikinci durumdaki şekil değiştirmeye ise açısal şekil değişimi veya kayma şekil
değiştirmesi adı verilir. Şekil 17a ve 17b de sadece şekil değiştirmeler vardır; rijit yer
değiştirmeler bulunmamaktadır.
Şekil 17
Rijit cisim yer değiştirmeleri cismin konumunu, şekil değiştirmeler ise cismin geometrisini
değiştirir. Rijit cisim yer değiştirmeleri küçük veya büyük olabilir buna karşın şekil
değiştirmeler küçüktür. Rijit cisim yer değiştirmelerinin incelenmesi dinamik için, şekil
değiştirmelerin incelenmesi ise mukavemet için önemlidir. Belirtildiği gibi, bir cismin şekil
değiştirmesi, boyutlarının veya biçiminin değişmesi şeklinde iki tipte olmaktadır. Dolayısıyla
şekil değiştirmenin farklı iki elemanı bulunmaktadır.
Uzama Şekil Değiştirmesi: Cismin boyutlarının değişmesi, uzunluklarının değişmeleri ile
ölçülür. Şekil 18 de görüldüğü gibi x ekseni üzerinde A ve B noktalarını alalım. Şekil
değiştirmeden sonra bu noktalar 1A ve 1B konumlarına gelsinler.
Şekil 18
1 1A B AB
AB (2)
şeklinde tanımlanan boyutsuz büyüklüğe birim uzama veya uzama oranı adı verilir. Bu değer
A ve B noktalan arasında ortalama birim uzamadır. Bu büyüklüğün değeri, mühendislikte
kullanılan bir çok malzeme için küçüktür. B noktasını A ya yaklaştırıp limite geçildiğinde
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 9/15
1 1limx B A
A B AB
AB
(3)
olarak elde edilen büyüklük A noktasında x doğrultusunda uzama şekil değiştirmesini
gösterir. değeri artı olduğunda x doğrultusunda boy uzaması, eksi olduğunda ise boy
kısalması vardır.
Kayma Şekil Değiştirmesi: Cismin biçiminin değişmesi, açılarının değişmesi ile ölçülür. Açısal
şekil değişiminin ölçülmesi için Şekil 19 da görüldüğü gibi birbirine dik yönlendirilmiş iki
doğrultu alınır. A noktasında açı değişimi açının diklikten sapmasının ölçüsü olarak aşağıdaki
şekilde tanımlanır.
Şekil 19
1 1 1lim
2xy B AC A
C A B
(4)
(4) denkleminde görüldüğü gibi açı değişimi, iki indis ile gösterilmektedir. Göz önüne alınan
doğrultular eksenler ile aynı doğrultuda ve açı azalıyor ise 0xy dır. xy değerine kayma
açısı adı da verilir.
E. Gerilme ‐ Şekil Değiştirme Eğrisi: Malzemenin dayanımı belirlenirken, uygun olmayan şekil
değiştirmeler yapmadan ve göçmeden yükü taşımasına bakılır. Bu davranış tamamen statik ya
da dinamik esasa dayalı deneysel yöntemlerle belirlenir. Yaygın olarak yapılan deneyler;
statik, tekrarlanan, zamana yayılı ya da ani yükleme biçimindedir. Malzemede bazı basit
mekanik özellikleri belirlemek için çekme ve basınç deneylerinden yararlanılır.
Çekme deneyi Şekil 20 deki deney aletine yerleştirilecek örnek malzeme, aletin içindeki
hareketli parçanın ok yönünde hareket etmesi ile numune iki ucundan çekilmeye başlar.
Numunede gözlenecek boy ,L kesit alanı A ve deney sırasında çubuğu uç larından çekecek
kuvvet P olsun. Gerilme ile birim şekil değiştirme arasındaki ilişkiyi görmek için P kuvveti
sıfırdan başlayarak yavaşça arttırılır ve her yeni P değeri için yeni çubuk boyu L ölçülür. Eğer
bu tek eksenli basit çekme deneyinde çubuk kesitinde bir homojen gerilme dağılımı oluştuğu
varsayılırsa, gerilme ile birim şekil değiştirme hesabı,
ve =P L
A L (5)
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 10/15
Şekil 20
biçiminde yapılır. Burada L L L olup, P kuvvetinin her bir artış değeri için ona karşı
gelen yeni ve değerleri bulunur ve böylece , takımında gerilme – şekil değiştirme
eğrisi grafik olarak çizilir. Yalnız , eğrileri doğrudan malzeme özelliklerine bağlıdır.
Gerilme ile birim şekil değiştirme arasında biçiminde uygun bir matematik ifade
geliştirilir. Yapı çeliği yada düşük karbonlu çelik, çekme deneyinde Şekil 21 deki gibi bir
davranış sergiler.
Şekil 21
Gerilmenin H değerine kadar eğri bir doğru parçası gibidir. 0 H aralığında ile arasında bir orantılılık vardır ve buradaki eğime E denirse, bünye bağıntısı ya da gerilme –
şekil değiştirme ilişkisi,
E
(6)
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 11/15
olur. (6) denklemi (5) denkleminde yerleştirilirse, çubukta ölçülecek boy değişimi,
PL
LAE
(7)
olarak ifade edilir. Malzemeden malzemeye farklılık gösteren E sabitine elastisite modülü (ya
da Young modülü) denir. Şekil 21 deki bazı özel değerler şunlardır:
:H Orantılık sınırını işaret eder ve gerilmenin bu değerine kadar malzeme Hooke
yasasına (yani denklem (6) da verilen gerilme ile şekil değiştirme arasında
doğrusal ilişki olması durumu) uyar.
:E Elastisite sınırını işaret eder ve malzeme buradan sonra elastik özelliğinin
kaybeder.
:A Akma gerilmesidir. Gerilme bu değere ulaştıktan sonra, kayda değer bir büyüme
göstermese de, uzama artmaya devam eder. Bu sırada malzeme yapısında
önemli değişimler ve kaymalar oluşurken, numunede meydana gelen şekil
değiştirmeler kalıcıdır ve yük kaldırılsa da artık düzelmezler.
:Ç Çekme mukavemeti malzemenin iki kesite bölünmesi aşamasına kadar
kaldırabileceği en büyük gerilmedir.
:K Kopma şekil değiştirmesi olarak bilinir ve çubuk kopuncaya kadar meydana gelen
toplam uzama oranıdır.
Yapı çeliğinde sıfırdan başlayarak arttırılan yükleme sonrası orantılık sınırı aşılırsa, birim şekil
değiştirmelerdeki büyüme hızlanır. Eğer Şekil 21 deki eğride A noktası aşılmış ise, malzeme
akmaya başlar ve A dan B ye doğru gidilirken meydana gelen birim şekil değiştirmelere karşılık
dikkati çekecek miktarda gerilme artışı gözlenmez. Çelik ve benzeri malzemelerde B
noktasından sonra pekleşme olur ve eğri B den C ye doğru eğim alarak yükselir. Uzama
pekleşmesi denen bu durumun altında yatan sebep, malzemenin atomik ve kristal yapısında
başlayan değişimdir. C noktasına kadar yük taşıma kapasitesini arttıran malzeme bu noktadan
sonra zayıflama gösterir ve nihayet K noktasında malzeme koparak ikiye ayrılır.
Çelik için belirgin olan akma sınırı, alüminyum gibi bazı malzemelerde pek belirgin değildir.
Yapı çeliği için Şekil 21 deki eğri temsili olup ölçekli değildir. Gerçekte A dan B noktasına kadar
ölçülen uzama oranı , O dan A noktasına kadar ölçülen uzama oranının yaklaşık 10 ‐ 15 katıdır.
Çekme deneyinden çıkan çok önemli bir başka gözlem; çubuk kendi ekseni boyunca uzarken
eksene dik enine doğrultularda büzülür. O neden ile başlangıçta ölçülen kesit alanı A çekme
sırasında küçülür. Bu durum Şekil 21 deki gerilme ‐ şekil değiştirme eğrisinde B noktasına
kadar küçük değerlerde seyrederken, B noktası aşıldıktan sonra kesit alanı gözle görülür
biçimde azalmaya başlar.
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 12/15
F. Basit Mukavemet Halleri:
Şekil 22
Şekil 22 de kesite etkiyen R kuvvet vektörü ile M moment vektörünün biri kesit içinde diğeri
kesitin normali doğrultusunda bileşenlerini göz önüne alalım. R kuvvetinin T ve N
bileşenlerine sıra ile kesme kuvveti ve normal kuvvet adı verilir. M vektörünün eM ve bM
bileşenlerine de sırası ile eğilme momenti ve burulma momenti adı verilir.
Normal kuvvet ile eğilme momenti; normal gerilme meydana getirirler; kesme kuvveti ile
burulma momenti ise kayma gerilmesi oluştururlar.
Bir kesitte bu dört bileşenden yalnız birinin bulunması haline basit mukavemet hali denir. Dört
basit mukavemet halleri şunlardır:
Eksenel normal kuvvet hali: Bu basit mukavemet halinde kesitte yalnız N normal kuvveti
bulunur. Bu kesit tesiri çubuğu boyuna doğrultuda uzatmaya veya kısaltmaya çalışır. Bu basit
mukavemet halinin bir çubuk elemanı üzerine etkisi Şekil 23 te gösterilmektedir. Kesitteki
normal kuvvet, kesitin geometrik merkezinden geçmez ise bu duruma dış merkezli (eksantrik)
normal kuvvet adı verilir, bu kuvvet kesitin geometrik merkezine indirgendiğinde normal
kuvvet ile moment elde edileceğinden, dış merkezli normal kuvvet hali bir basit mukavemet
hali değildir.
Şekil 23
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 13/15
Kesme hali: Bu basit mukavemet halinde kesitte yalnız T kesme kuvveti; yani yalnız kesit
içinde kuvvet bulunmaktadır. Bu basit mukavemet halinin bir çubuk elemanı üzerine etkisi
Şekil 24a da görülmektedir. Bu mukavemet halinde kesme kuvveti kesiti bir makas gibi
keseceğinden kesme kuvvetine bazen makaslama kuvveti de denilmektedir. Kesme halinde
dik kesitler, şekil değiştirmeden sonra düzlem kalmazlar. Kesitler çubuk eksenine dik
ötelenmekle birlikte çarpılmaya uğrarlar (Şekil 24b).
Şekil 24
Burulma hali: Bu mukavemet halinde kesitte yalnız moment vektörünün, kesitin normali
doğrultusunda bM burulma momenti bileşeni vardır. Bu bileşeni kesit içinden bir kuvvet çifti
oluşturur ve kesiti burar. Bu basit mukavemet halinin bir çubuk elemanı üzerine etkisi Şekil
25a da görülmektedir, şekilde burulma momenti dairesel ok ile gösterilmiştir. Şekil 25b de
burulmadan dolayı oluşan şekil değiştirme ve Şekil 25c de ise burulma momentinin enkesit
içerisinde oluşturduğu gerilme dağılımı gösterilmiştir.
Şekil 25
Eğilme hali: Bu mukavemet halinde kesitte yalnız eM eğilme momenti bulunmaktadır.
Moment vektörünün kesit içindeki bileşeni kesiti eğmeye çalışacağından bu hale eğilme hali
adı verilmektedir. Bu basit mukavemet halinin bir çubuk elemanı üzerine etkisi Şekil 26a da
görülmektedir. Şekilde eğilme momenti dairesel ok ile gösterilmiştir. Şekil 26c de eğilme
a
b
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 14/15
momentinden kaynaklanan şekil değişimi, Şekil 26d de ise eğilme momentinden kaynaklanan
enkesit üzerindeki gerilme dağılımı verilmiştir.
Şekil 26
İMG Mekanik Sunum Hafta 2 15/15