İDDEF’İN ÜÇ AYLIK ÜCRETSİZ FAALİYET BÜLTENİDİR

İDDEF BİR İSMAİLAĞA KURULUŞUDUR

Rebiülevvel - Rebiülahir - Cemaziyelevvel / Ocak - Şubat - Mart

Tebliğ Ruhuİ s m a i l a ğ a

“Her şey durur, tebliğ durmaz.” Mahmud Efendi Hazretleri

(Kuddise Sirruhu)

Pakistan’daki Medresemizde 12 Talebemiz Hafızlıklarını Bitirdiler

Azerbaycan Şehit Hızır Efendi Camii İbadete AçıldıFederasyonumuz tarafından 2011 yılında başlatılan Şehit Hızır Efendi Camii projesi hayırseverlerin destekleriyle tamamlandı.

Gana, İsmailağa Medresemiz açıldıİnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu İDDEF olarak Batı Afrika ülkelerinden Gana’da yeni bir erkek medresesi açtık.

46

24

SURiYE’DE KARDEŞLiK ÖLMESiN!

Suriyeli kardeşlerimiz zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyor. Yardımın gecikmesin, kardeşlik ölmesin!

HES

AP

NU

MA

RA

LARI

MIZ

AYRI

NTI

LI

BİLG

İ İÇ

İN

İNSANA DEĞER VERENDERNEKLER FEDERASYONU

İDDEF BİR İSMAİLAĞA KURULUŞUDUR

0212 621 00 65

www.iddef.org

Kuveyt Türk 6186 759-4Bank Asya 3333 608-4Albaraka Türk 1542 719-4Türkiye Finans 1614 319-1Ptt 8850 583-4

Bebek Maması 900 gr

22 ¨

Bir Çuval Un 45 ¨

SURiYE’DE KARDEŞLiK ÖLMESiN!

Suriyeli kardeşlerimiz zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyor. Yardımın gecikmesin, kardeşlik ölmesin!

HES

AP

NU

MA

RA

LARI

MIZ

AYRI

NTI

LI

BİLG

İ İÇ

İN

İNSANA DEĞER VERENDERNEKLER FEDERASYONU

İDDEF BİR İSMAİLAĞA KURULUŞUDUR

0212 621 00 65

www.iddef.org

Kuveyt Türk 6186 759-4Bank Asya 3333 608-4Albaraka Türk 1542 719-4Türkiye Finans 1614 319-1Ptt 8850 583-4

Bebek Maması 900 gr

22 ¨

Bir Çuval Un 45 ¨

Editörden... Federasyon olarak mezalimin başladığı ilk dönemden bu yana bağışçılarımızın yardımlarını Suriye’de ehil muhtaca ulaştırma konusun-da kararlı şekilde hareket ediyoruz. Elhamdülillah, götürülen yardımları Suriye’nin içinde ihtiyaç sahipleriyle birebir muhattab olarak kendileri-ne takdim edebilen üç kuruluştan biriyiz ki bu kuruluşlardan biri devlet kurumumuz olan Kızılay. Bu, gerçekten büyük gayret gerektiren ve canını fîsebîlillâh hizmet ile sarfetme konusunda cesaret isteyen bir süreçtir. Biz-ler Allâh’ın inayeti ve Efendi Hazretlerimizin himmeti ile bu işleri becerebil-diğimizin farkındayız elhamdülillah.

2013 yılının birinci 3 aylık döneminde de Suriye’ye yardım kon-voylarını ulaştırmaya devam ettik. Allâh tez zamanda hayırlı neticelerle bitmesini nasip etsin.

Elbette bitmesi için duacı olmak kadar, sürdüğü müddetçe gayretkâr olmak ve mütevekkel bir cesaretle hareket etmek zorunluluk arz ediyor.

Suriye’de süren mezalim karşısında Müslüman halkın İslâmı; Allâh’ın dînini muhafaza intifâdasına dönüşen mücadelesi, hâtırımıza kazın-mış şu âyet-i celîle-i cemîle ile kol kola, bu İslâm cephesinde “yardımlarınızı mazlumlara ulaştırmakla da olsa yer almamız” konusunda bizlere nihayetsiz bir cesaret veriyor:

Ey iman etmiş olan kimseler! Siz Allâh(ın dinine, peygamberine ve kitabın)a yardım ederseniz, O da (düşmanlarına karşı) size yardım edecek ve (er meydanında da islâm yolunda da) ayaklarınızı sabit tutacaktır. [Mu-hammed Sûresi, 7. Âyet]

Suriye’de çadır medreselerimizde sayısı 300’ü aşan talebelerimiz ile İDDEF, aslî amacına hizmet ediyor.

Arakan’ı Unutmadık Arakan’da Budist rahipler öncülüğünde Müslümanlara karşı yürü-tülen zulüm dalga dalga sürüyor. Ne zulüm bitiyor müslümâna karşı, ne de sadâkatle bereketlenmiş şerefli sıddîkler tükeniyor zulüm memleketlerinde; elhamdülillah. Bir yandan yardımlarınızla yeşeren medresemiz, bir yandan hükümet baskısı altında görevini ifa etmeye çalışan hocalarımız ve yerli âlimlerle Arakan, İDDEF’in bulunduğu her yer gibi Efendi Hazretlerimizin ifadesiyle “yeryüzü kandilleri”nin aydınlattığı mahallerden biri oldu.

Yeryüzüne Yayılmış Binlerce Kandil Efendi Hazretlerimiz (K.S.) buyurmuştu: “Siz talebeler, yeryüzünün kandillerisiniz.” Ve yine buyurmuştu ki: “Her mahalleye bir kız, bir erkek kursu açmak lazım. Tâ Van’a, hatta hududun dışına kadar.”

İDDEF olarak dünya çapındaki medreselerimiz ve ilim halakaları-mızdan aldığımız son raporlara göre, aktif öğrenim durumunda bulunan talebelerimizin sayısı 2.000’i buldu. Yurtdışında 2.000 yeryüzü kandili… “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir” müjdeli hadîs-i şerîfine muhattab 2.000 yeni talebe…

Allâh’a emanet olunuz.

İDDEF İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu

Faaliyet Bültenidir.

Ocak - Şubat - MartRebiülevvel-Rebiülahir-Cemaziyelevvel

Sayı:4

İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu Adına Sahibi

M. Şevket USTAOSMANOĞLU

Genel Yayın YönetmeniMehmet TURAN

EditörA. Halil AKAR

Yayın KuruluMuhammet TAŞÖREN

A. Halil AKARİbrahim ÖMEROĞLU

Enes YUŞANM. İsmet USTAOSMANOĞLU

Enver Ö. TURAN

MusahhihA. Halil AKAR

TasarımEnes YUŞAN

AdresBalat Mahallesi

Manyasızade Cad. Manyasızade Çıkmazı No:1/A

Fatih-İstanbul/TÜRKİYETel: +90(212) 621 00 65

iletisim@iddef.orgwww.iddef.org

İÇİN

DEKİL

ER

2013Rebiülevvel - Rebiülahir - Cemaziyelevvel

Ocak - Şubat - Mart

yolumuz uzun, hedefimiz büyük...

İNSANA DEĞER VEREN DERNEKLER FEDERASYONU

20 KonyaTebliğcileri Ağırladı 24 Yeni Su kuyularımız

AçıldıGana’da İsmailağa Erkek Medresemiz Açıldı 30

İÇİN

DEKİL

ER

Seni Özledik Efendi Hazretlerimiz

Teşebbüh (Ötekine Benzemenin Adı)

Mutlu İnsanların Ülkesi Burkina Faso

Sömürge Altında İslâm’ı Yaşamak

Burkina Faso İsmailağa Medresesi

Bayramları Çoşkuyla Kutlamak

Karanlığa Bir Kandil Yak

Konya, Tebliğcileri Ağırladı

Suriyeli Kardeşlerimiz İçin Fatih Camii’nde Dua Ettik

Gana İsmailağa Medresemiz Açıldı

Adak-Akika Kurbanları İhtiyaç Sahiplerinin Yüzünü Güldürüyor

Suriye İçin Mahalle Seferber Oldu

Yeni Su Kuyularımız Açıldı

Suriye Yardımlarına Genel Bakış

Mahmud Ustaosmanoğlu Külliyesi Yardımlarınızla Yükseliyor

Pakistan’daki Medreselerimize Kıyafet Götürdük

Pakistan’daki Medresemizde 12 Talebemiz Hafızlıklarını Bitirdiler

Burkina Faso’da Cami 15 Yıl Aradan Sonra Hayat Buluyor

Suriye’ye 3 Aylık Un Sevkiyatı 120 Tonu Buldu

Suriyeli Yetim Çocuklar ve Ailelere Yardımlarda Bulunduk

Arakan’daki Medresemizin Eksikleri Gideriliyor

Azerbaycan Şehit Hızır Efendi Camii İbadete Açıldı

Raid Salah İDDEF’e Ziyaretde Bulundular

Pakistan: Bir Mübarek Sefer

İDD Kervanı: Bursa Uluçınar Derneği

Mülâkat: Mehmet KÖSECE Hocaefendi

468

1012161820222426283032343637384042444648505462

Pakistan’daki MedreselerimizeKıyafetler götürdük36 42 Arakan’daki Medresemizin

Eksikleri Gideriliyor44Suriyeli Yetim Çocuklar ve Ailelere Yardımlarda Bulunduk

Seni Özledik Efendi Hazretlerimiz Uzun yıllar aramızda değilsin. Yokluğunda seni özledik…

Sana değen rüzgarı, seni örten bulutu, üzerini ıslatan yağmuru özledik…

Ahlakını, adabını, müsamahanı, ferasetini, adaletini, muhabbetini özledik…

Efendim! Bilgisizlikten değil, ihlassızlıktan kırılıyoruz, seni andıran, tam senin gibi yaşayan insanların hasretini çekiyoruz…

Çocuklarımız seni sorunca “Evladım, onun ahlakı tıpkı falancanın ahlakı gibi idi.” Diyeceğimiz insanlar yok denecek kadar az!..

Şimdi ihvan mahzun Efendim, çocuklar öksüz, yedi yaşındaki çocuklarımız seni ancak resimlerden tanıyor…

Yedinci derse gelen onbinlerce ihvanın sana o resimlerle ulaşmaya çalışıyor.

Seni özledik Efendim…

Cihadını, mücadeleni, direnişini, küfre karşı tavır alışını özledik…Hakkı tebliğ edişini, hilm sıfatını, “yok korkum bir şeye dinimden gayri…” deyişini özledik…

Nasıl bir arıdaki tozun bala, bir tavuktaki darının yumurtaya, bir koyundaki samanın süte dönüşmesi gibi bütün kaybolan sünnetler sende hayata dönüştü Efendim.

Efendim! Hikmetinden sual olunmaz, belki de vadileri dolduracak günah ve edeb dışı hareketlerimize darıldın.

Belki de varlığının kaç ömre bedel olduğunu anlayamadık.

Doğru ya! Varlığının kıymetini bilmeyenler yokluğunun ıstırabını nasıl duy-sunlar efendim…

Seni canımızdan çok seviyor seni çok özlüyoruz Efendim…

Bize kızgın mısın Efendim…

Garip bir ihvanın feryadı.

“Biz bu dünyaya yaşamak için gelmedik,

Müslüman olarak ölmek için geldik.”Mahmud Ustaosmanoğlu

(Kuddise Sirruhu)

“Ey Nebî(yy-i zîşân)! Eşlerine, kızları-na ve inananların kadınlarına söyle ki; cilbâblarından (bir kısmına dolanıp, diğer) bir kısmını (da uzuvlarının şeklini belli et-meyecek vaziyette) üzerlerine sarkıtsın-lar. İşte bu (suretle örtünmeleri), onların (cariyelerden ve İslâm’ın yasakladığı bazı aşağılık işleri yapan kadınlardan seçilip)

tanınmalarına ve (kötü insanlar tarafın-dan) eziyet olunmamalarına daha yakın (bir davranış)dır. Allâh dâima (çokça bağış-layan bir) ğafûr ve (kullarına çokça acıyan

bir) Rahîm olmuştur.”

[Ahzâb Sûresi 59. Âyeti, Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi Hz. (K.S.) Kur’an-ı Mecîd ve Tefsirli Meâl’i Âlîsi’nden]

Teşebbüh(Ötekine benzemenin adı)

21. asırda geldiğimiz nokta…

Örten tesettürden celbeden tefessühe…

Erkeklerle kadınların aynı ortamlarda bulunduğu, güzelliğin de en çok yüz hatlarında tezahür ettiğine göre hangi ehl-i iman ve ehl-i vicdan yüzün açık olmasında dini bir mahzur olmadığını rahatlıkla savunabilir.

Makyajlı örtülüler, topuklu ayakkabılar ve süslü takılarla erkekler arasın-da dolaşan başı kapalılar, vücut hatları belli olduğu halde tesettürlü olduğunu zanneden hanımlar, tesettür defilelerinde erkekler arasında bulunmayı sorun etmeyen ehl-i din…

Yüzlerce müfessir tüm vücudu örten bir dış örtüden söz ediyor…

Tanınmayacak ölçüde çarşaf gibi bir tesettürü şart koşuyor…

Vücut hatlarının hiç bir şekilde belli olmamasından bahis açılıyor…

Hadis râvileri naklediyor ki; Allâh Rasûlü (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz, Hz. Safiye annemizi tanınmayacak şekilde örtmüştür. Hatta yanların-dan geçen iki sahabiye, fitne çıkar endişesiyle: “Bu benim hanımım Safiye’dir” demek ihtiyacını duymuştur.

Ama biz, tâviz tâvizi doğurduğu için her geçen gün âyetin hükmü ile ara-mızdaki makası daha da açmakta bir beis görmüyoruz.

Hatta tesettür algısında ciddi yozlaşmalara şahit oluyoruz.

Çözülüş çarşaftan, peçeden yola çıkıp, tesettür defilelerine kadar uzandı.Sonunda tesettür kavramının içini elbirliği ile boşalttık.

Tesettür, gözden ırak olmanın değil, göze daha çok görünmenin adı oldu.

Ehl-i dînin gündeminde kadın erkek karışması gibi bir problem yok artık.

Uzaktan, bir namahrem geldiğini görünce yolunu değiştiren, hiç olmazsa yüzünü örten hanım örnekleri bizi çoktan terk etti.

Zaman kendi çarkları arasında halis itikat ve amellerimizi öğüttü. Galiba yenildik biz…

Mahmut Şevket USTAOMANOĞLU

İDDEF GENEL BAŞKANI

8

DOSYAMutlu İnsanların ÜlkesiBurkina FasoBurkina Faso, standart hayallerin dışında bir Afrika ülkesi. Denize kıyısı olmayan bu ülkenin ismi Dürüst İnsanların Ülkesi anlamına geliyor. Biz buraya Mutlu İnsanlar Ülkesi desek de onlar Burkina’ya Dürüst İnsanlar Ülkesi veya Onurlu İnsanların Ülkesi demeyi tercih ediyor.

Burkina Faso, yeraltı zenginliği bulunan pek çok Afrika ülkesi gibi Fransızların sömürgesi altında uzun yıllar geçirmiş. Yine benzer durumda olduğu ülkeler gibi bu durum Burkina Faso’yu bugünkü varlık içinde yokluk çeken fakir ülkeler arasına katmış. Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Burkina Faso’da kişi başına düşen milli gelir 350 dolar ci-varında. Buna rağmen güleryüzlü ve mutlular. Burkina Fasolular sempatik ve cana yakın insanlar.

Burkina Faso oldukça yeşil ve verimli arazilere sahip. Bol yağış alan bereketli toprakları mevcut. Yoksulluğun içinde tonlarca altın çıkıyor bu memleketin dağından taşından. Pa-muk, susam, kaju zengini Burkina Faso. Tabiri caizse ne ekseniz oluyor bu topraklarda.

Çeşitli tropikal meyveler ile pazarlar rengarenk. Elbette tüm bu zenginlikler, sömürge düzenini kurmuş olan Fransa’ya akıyor.Burkina Faso’da nüfusun yüzde ellisi Müslüman olup, Müslümanların da tamamına yakını sünnî ve mâlikîdir. Yüzde 10’u oluşturan Hristiyanların çoğunluğunu Fransız işgalinden sonra buraya yerle-şenler oluşturuyor.

Ülkeye gelen Hıristiyan misyonerler uzun yıllar yoğun Hıristiyanlaştırma faaliyeti yürüt-melerine rağmen çok başarılı olamamışlar. Burkina Fasolu Müslümanlar dinlerine sahip çıkmakta ısrarcı olmuşlar.

Burkina Faso’ya İslâm 14. yüzyılda ulaşmış. O zaman ülkeye gelen Müslüman tüccarlar vesilesiyle Afrika’nın değişik bölgelerinden bazı Müslüman kabileler de bugünkü Burkina Faso’nun topraklarının bulunduğu yerdeki Volta’ya yerleşerek bölgedeki ilk Müslüman topluluğu oluşturmuşlar. Bölgede hâkimiyet kuran Songay ve Fulani devletleri Yukarı Volta topraklarında İslâmiyet’in yayılmasında önemli bir rol oynamış.

18. yüzyılın başlarında Burkina Faso’nun en kalabalık kabilesi olan Mossi kabilesinin bazı kralları Müslüman olarak Burkina Faso halkında İslâm’ın hakim olmasına vesile olmuşlar.

9

DOSYA

10

Sömürge Altında İslâm’ı Yaşamak

Diğer Afrika ülkelerinde uygulanan işgal ve sömürge, Burkina Faso’da da bazı aynı neticele-ri vermiş. Sömürge döneminde uygulanan cahilleştirme politikası halkın din kültürünü kötü etkilemiş. İnsanlar uyanmasın diye bölge cahil ve fakir bırakılmış. Klasik tabirle, Burkina Faso’da un var, şeker ve yağ var ama Burkinalılar helva yapmasını bilmiyorlar, unutmuşlar.

Burkina Faso yıllarca Fransız sömürgesinde kaldıktan sonra 1960’da bağımsızlığını ilan et-miş. Tabii bu sömürgeci gücün etkisinde kalmaya devam etmiş. Sadece ismi değişen ülkede sömürü düzeninin etkileri halen devam etmekte.

Fransızların Yukarı Volta’ya hâkim oldukları dönemde, ülkedeki İslâmi geleneklerin ve yaşantının unutulması için Müslümanlara baskı yaptıkları biliniyor. Fransızlar bu dönemde Müslümanların herhangi bir şekilde teşkilatlanmalarına fırsat vermemişlerdir.

Bugün Burkina Faso’da Müslümanların yaşantılarında geleneksel eski dinlerinin etkisi belirli miktarda görülmektedir. Her ne kadar bu o halkın İslâm öncesi hayatlarından kalma bir etki gibi düşünülebilse de aslında sömürgecilerin Müslümanların dinlerini yeterince öğrenmele-rine fırsat vermemelerinden kaynaklandığı aşikar.

Burkina Faso’daki İslâmi faaliyetlerin önünde duran en önemli engel misyonerlik faaliyet-leri. Sömürge döneminde yoğun bir şekilde yürütülen bu faaliyetler, bağımsızlık sonrasında da durmamış. Misyonerler özellikle halkın fakirliğini istismar ederek, maddi karşılıklarla onları Hristiyan yapma çabasındalar. Buna rağmen dine bağlılıkları ileri düzeyde olan ço-ğunluğa karşı önemli bir başarı elde edemiyorlar.

İslâmi faaliyetlerde karşılaşılan ikinci büyük problem ise maddi imkânların yetersizliği. Bur-kina Faso, İslâmı doğru anlatan daha çok kitap, medrese ve müderris ile tebliğciye ihtiyaç duyuyor. İnsanlara İslâmın gereğince anlatılması ve İslâmi tebliğ çalışmalarının hızlandırıl-ması durumunda batıl dinlerden gelen bozuklukların giderilebileceği ve halen bâtıla bağlı olan gayri Müslimlerin ise çoğunun Müslüman olacağı düşünülüyor.

DOSYA

11

Burkina Faso İsmailağa Medresemizin dışdan görünümü

DOSYA

12

Burkina Faso İsmailağa Medresesi

Türkiye’den binlerce kilometre uzaklıkta bir medresenin adıdır “İsmailağa Medresesi”. Dilleri, renkleri, âdetleri bizden oldukça farklı ama daha ilk göz teması kurmanızla birlikte kalbinize akan muhabbet deryası tarif edilmez bir şekilde sizi kaplıyor.

Yatılı medresemizde 30 talebemiz 4 müderris nezaretinde hafızlık yapıyorlar. Öğleden sonra fıkıh ve akâid ilmi, hadis-i şerif dersleri yapılmakta. Medresemize girdiğimizde ma-nevi bir haz kaplıyor bizi. Düzen, tertip, temizlik ve disiplin dikkatimizi celp ediyor… Hele o talebelerdeki hâya ve edep! Hayranlıkla temaşe ediyoruz. Öyle bir ders çalışıyorlar ki görseniz, her birinin başında bir hoca olsa böyle düzen kuramazsınız.

Medresenin ne kadar elzem olduğunu bir kere daha anlıyoruz Burkina Faso’da. Efendi Hazretlerimizin her mahalleye bir kız bir erkek medresesi sözü kulaklarımızda çınlıyordu adeta. Medresenin bulunduğu yer mahalle ama işlek bir cadde üzerinde. Talebenin ah-valinden ve hocaların muamelesinden etkilenip Müslüman olan Thomas’ı görüyoruz ve hasbihal ediyoruz.

Namazlar medresenin mescit kısmında halka açık olarak kılınıyor. Cemaatin çoğu gençler. Sebebi ise Abdullah hocamızın ders harici çevredeki insanlara emri bil maruf yapması. Medrese içinde Arapça harici dil konuşmak yasak, bütün talebeler anadilleri gibi öğren-mişler Arapçayı.

Abdesthaneleri dikkatimizi çekiyor, çeşmeden almıyor ibrik kullanıyorlar su israf olmasın diye. Mahmut Efendi Hazretlerimiz Kuddise Sirruhu aklımıza geliyor, duygulanıyoruz… Binlerce kilometre ötelerde onun başlattığı hizmet! >>>

DOSYA

13

“Yeryüzündeki tüm ehl-i Sünnet alimler bizim alimlerimiz, bütün talebeler bizim talebemiz...”

Mahmud USTAOSMANOĞLUKuddise Sirruhu Efendi Hazretleri

DOSYA

14

Medresemizin Hocası Abdullah Kabore Hoca Efendi ile konuşmadan önce bakışıp, sarıl-mak ve sevilmek değişik bir duygu… Sanki yıllardır tanıyoruz hocamızı. Acaba anlaşabile-cek miyiz derken çekincelerimizi anlıyor sanki hocamız.

Daha söylemeden anlıyor söyleyeceklerimizi ve açıyor önümüze, Arapça anlaşıyoruz. Ezan gibi ortak dilimiz Arapça… Orada ihtiyacını daha anlıyoruz Arapça konuşmanın.

Hocamızla tanışıyoruz… Yer medrese. Hocamız evvela Fransız okuluna başlıyor. Kalbine ilham mı geldi bilmiyoruz ama babası bu okuldan alıyor hocamızı ve orada bir medreseye veriyor.

Medrese hocası Abdullah hocaya “sen çok zeki bir talebesin, burada zayi olursun, senin Müslüman bir memlekette ilim tahsili etmen gerek” diyerek Suriye’ye gönderiyor.

DOSYA

15

DOSYA11 yıllık ilim yolculuğu beraberinde 2 icazet, 1 diploma, kıraati Asım ve Aşere-i takipten icazet alan kurra hocamız, Suriye’deki şer’i üniversiteyi derece ile tamamlıyor. İcazet merasiminden sonrasını şöyle anlattı:

Hocama, “bu ilmi kendi memleketimdeki insanlara öğretmek istiyorum, lakin hiçbir imkânı yok” dediğimde hocam “Sen git, Allâh büyüktür; açar bir kapı” buyurdu.

Suriye’deki ilim tahsilimden sonra Burkina Faso’ya geldim ama burada ilmi çalışmalar yapmak için hiçbir imkân bulamadım. Hemen Suriye’de ki üstadıma bir mektup yazdım, bana yardımcı olacak biri varsa yönlendirmesi için. Hocamın Türkiye’de Seyfullah ismin-de bir tanıdığı varmış. O da İDDEF’in Genel Başkan Yardımcısı olan Mehmet TURAN hoca-mızı tanıyormuş. Mesele ona arz edildikten sonra tanıştık. Kendileri buraya teşrif etiler. Sonra biz Türkiye’ye davet edildik ve İDDEF vesilesi ile Burkina Faso’da ilmi çalışmalar için vazifeye başladık. Bu şekilde kapılar açıldı elhamdülillah.

16

2012 yılında Kurban Bayramında faaliyette bulunduğumuz ülkelerden biri de Burkina Faso’ydu. Burada bayramlar bir başka güzel. Türkiye’den farklı olarak sabah namazından 4 saat sonra ve stadyumda kılınıyor burada bayram namazı. Bayram namazına çoluk çocuk, eş dost, hanımlarla beraber gidiliyor. Yollarda anne-babaların elinden tutmuş rengarenk kıya-fetli çocuklar akın akın namaza geliyorlar.

Sokaklarda tekbir sesleri yükseliyor, gıpta ile bakıyoruz, neden bizlerin bayramı da Türkiye’de böyle geçmiyor diye. Öyle ki binaların, betonların arasında sıkıştığımızı orada daha da fazla fark ediyoruz.

Burkina Faso’da Hristiyanlarla iç içe oturuyor Müslümanlar, bundan dolayı bayramların öne-mi çok büyük Burkina Faso’da, zira yolda stada doğru yürürken Hristiyan evlerin kapılarında çocuklar hayranlıkla izliyor bayram namazına gidenleri.

Hristiyanların noelde yaşadıkları kutlamalarda her yeri ve evlerini süslemelerinden dolayı olmalı ki Müslümanlar da çocuklarımız onlara özenmesin diye coşkulu yaşamaya çalışıyorlar bayramlarını. Stadyumda ayrı bir ilgi var bize. Namaz kıldıran şeyh efendinin hemen arkasın-daki safta yerimiz ayrılmış ve bayram duası bize yaptırılıyor.

Nezaketen yapıyoruz bütün bayram duasını… Stadda amin sesleriyle maneviyat yükseliyor. Orada bulunmamız çok önemli. Yalnız olmadıklarını söylüyoruz. Hissediyoruz bayramı onlar-la yaşayarak.

Hafif bir burukluk var içimizde aile ve çocuklardan ayrı bayram yaşadığımız için. Ama öyle ilgi gösteriyorlar ki iyi ki gelmişiz diyoruz. Mutluluk ve heyecan ile bir başka güzel Afrika’da bayram.

Üzerimizdeki kurban vekaletleri tedirgin ediyor bizi acaba emaneti hakkıyla yerine getirebi-lecek miyiz diye. Ancak mezbahaneye gittiğimizde görüyoruz ki bu korkuların hepsi yersiz.

Bayramları Çoşkuyla Kutlamak

DOSYA

17

Abdullah hocamızın organizasyonu kelimenin tam anlamı ile mükemmel. Bütün hisseler için vekaletler tek tek okunurak veriliyor, vermekle de kalmıyor, bir çok kurbanlığı bizzat kendi-miz kesiyoruz.

Emaneti teslim etmenin haklı sevinci, bayram sevincimize de katılıyor. Burkina Faso gibi fakir bir ülkede böylesi güzel bir mezbahaneyi beklemiyorduk açıkçası. Her şey düşünülmüş; temiz ve düzenli. Hisselere ayrılan etler dağıtılmak üzere medresemize getiriliyor.

Hocalarımız bayramdan önce fakir kimseleri tespit ederek “bitaka” diye tabir edilen kupon-ları kendilerine dağıttılar. Medresemizin bahçesinde toplanan halkta ne bir itişme ne de bir bağrışma görmüyoruz… Sekinetle, sabırla sırasını bekleyen Müslümanlar. İki gruba ayrılıyo-ruz, bir kısmımız şehirde, diğer kısmımız köyde kendi ellerimizle dağıtıyoruz hisseleri. Yüz-lerinden eksik olmayan gülücükler… Öyle ki bu organizasyon yapılmasa et yemeden geçire-cekler bir kurban bayramını. Ne kadar da iyi yapmışız buraya kurban göndermekle.

Yapılan bu hizmetin ne kadar büyük olduğunu anladık. Afrika’da üzerimizdeki tebliğ vazife-sini tekrar yeşerdi gönlümüzde. “Ne fark eder oralara gitmek” değil, “olmasa olmaz” olduğu-nu, onlar için çok şeyin fark ettiğini fark ettik Afrika’da.

Elimizi çabuk tutmamız gerektiğini, “ne işiniz var orada” diyenlere “geç kaldığımızı, ne işle-rimizin olduğunu” anlatmamız gerektiğini fark ettik. Varlık içinde nasıl mutsuz olduğumuzu, yokluk içindeki mutlu insanlardan öğrendik ve Türkiye’nin gücünü, imkanının ne denli ol-duğunu, tüm dünya Müslümanlarının imdadına yine bu ülkenin yetişeceğini, onların da bizi beklediklerini gördük.

Kısacası Afrika’dan kendimizi, ülkemizi gördük, bir şeyi götürdüğümüzü zannettiğimiz ülke-den nice dersler aldığımız gördük… Onurlu insanların ülkesinde!

(Burkina Faso Notları, Sinan AKTAŞ Hoca)

DOSYA

Bir Alimin, Bir Hafızın Yetişmesine Vesile Olun

Karanlığa Bir Kandil Yak

Ayda 60 TL veya 30 Dolara

Bangladeş, Burkina Faso, Habeşistan (Etiyopya), Gana, Gine, Mali, Pakistan Somali ve Suriye gibi ülkelerde bir talebenin 1 aylık aidatını karşılayabirsiniz.

Bilgi için 0212 621 00 65

“Siz talebeler, yeryüzünün kandillerisiniz.”Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhu)

20

Konya Tebliğcileri Ağırladı!

Mütehassıs Tebliğ Ekibimiz, 14 kişilik grup halinde İnsana Değer Veren Dernekler Fe-derasyonu (İDDEF) üyesi Konya Ziya-Der’ in davetlisi olarak Konya, Aksaray ve Konya ilçelerinde yaptığı tebliğ çalışmalarını tamamladı.

Tebliğ çalışmalarını Konya, Aksaray illeri ile Konya’nın Beyşehir, Ilgın, Seydişehir, Karapı-nar ilçelerinde gerçekleştiren ekibimiz, esnaf, kıraathane-kafe, meyhane, hastane, tekel bayii ziyaretlerinin yanı sıra resmî makamları da ziyaret edip yetkililere tebliğ hizmetleri ve vakıf çalışmaları hakkında bilgi verdiler.

Özellikle bu seferde Hastane ve Tekel Bayii ziyaretlerine ağırlık verildiğini ifade eden Mütehassıs Tebliğ Ekibi sorumlusu Ö.Faruk Güngör Hocaefendi;

’’Kayseri seferinde miladi yılbaşı yaklaşması münasebetiyle kafe ve kıraathane ziyaret-lerine ağırlık vermiştik. Bu sefer de ise hastane ve tekel bayii ziyaretlerine ağırlık ver-dik, çok da bereketini gördük elhamdülillah.

Ayrıca geçtiğimiz seferlerde ihmal ettiğimiz huzurevi ziyaretlerinede bu ay başlamış olduk. 14 kişi olmamıza rağmen uzun yıllar Eskişehir’de görev yapmış Ramazan İlhan Hocaefendi’nin de varlığıyla (yol dahil) 5 günlük ziyaretlerde aylarca çalışarak alınabile-cek mesafe kattettik biiznillah.’’ şeklinde konuştu.

5.Tebliğ seferine emirlik yapan Ramazan İlhan Hocaefendi ise ‘‘Ziyaret ettiğiniz kim-selere maddi ve siyasi bir beklentinizin olmadığını yalnız Allah rızası için bu ziyaretleri tertip ettiğinizi iletmeniz insanların kalblerini söylemiş olduğunuz hakikatlere daha çok ısındırıyor. Bu usûlden vazgeçmemeliyiz. Çünkü bu bize yıllardır Efendi Hazretlerimizin tembih ettiği usûldür’’buyurdular.

3 gün süren ziyaret kapsamında;600 esnaf, 27 kıraathane, 31 tekel bayii, 151 oda hastane, 3 meyhane, 10 fabrika ziyareti ve 20 civarında sohbet icra edildi.

“İçinizden hayra davet eden iyiliği emredip kötülükten neh-yeden bir ümmet bulunsun. Ancak onlar kurtuluşa erenlerin

ta kendileridir.”

Âl-i İmrân: 104. âyet

FAALİYETLER

21

FAALİYETLERKonya Mevlana Hz. Türbesinden bir görünüm

22

“Mü’min mü’mine karşı, parçaları birbirini bağlayıp tahkim eden bina gibidir.”

(Riyazü’s-Salihin, I/220)[

FAALİYETLER

23

Suriyeli Kardeşlerimiz İçin Fatih Camii’nde Dua EttikİDDEF, mazlum Suriye halkına siz hayırseverlerin yaptığı maddi yardımları götürerek, onların ihtiyaçlarını giderirken, manevi olarak da yanlarında olduğunu bir dua programı ile hissettirdi.

Federasyonumuzun Fatih Camii’nde düzenlediği “Suriye İçin Dua” programına binlerce kişi katıldı. Suriye’deki mazlum Müslüman kardeşlerimiz ve dünyanın çeşitli yerlerin-de işkence gören Müslümanlar için Fatih Camii’nde toplanan binlerce kişi Suriye ve Türkiye’den alimlerin ağzından dua etti.

Sevgili Üstadımız Mahmut Efendi Hazretleri de programa katılanlara selamlarını ve bu etkinlik sebebiyle memnuniyetlerini iletti.

Programa Hasan Efendi, Mustafa Efendi, Abdullah USTAOSMANOĞLU Hoca Efendi, Mahmut Efendi Hazretlerinin Denizli vekili İbrahim Efendi, İDDEF Genel Başkanı Mah-mut Şevket USTAOSMANOĞLU Hoca Efendi, İsmailağa Camii İmam Hatîbi Selahattin Hoca Efendi, İsmailağa İlim Hizmet Vakfı Başkanı Celal ERZİNCANLIOĞLU, Fatih Bele-diye Başkanı Mustafa DEMİR ve pek çok alim ve halktan davetliler katıldı.

Program’da Şam Alimler Birliği Başkanı Usame Er-Rifai, Şâm-ı Şerif Derneği Başkanı Dr. Eymen Türkmenî ve Mucir el-Hatip gibi büyük zâtlar dualar ettiler.

Suriyeli âlimler, Türk milletinin kendilerine karşı gerek maddî gerekse manevî ensâr olmakta son derece titiz davrandığını vurgulayıp bu hususta çok müteşekkir oldukları-nı beyan ettiler.

Duygusal anların yaşandığı programda Suriyeli âlimlerden Usâme er-Rıfâi ve Mücir el-Hatip ile birlikte, Suriye’deki savaşın durması, barışın hakim olması için eller açıldı ve uzun uzun, gözyaşları içersinde dua edildi.

Binlerce kişinin katıldığı proğram, Denizli Vekili İbrahim Efendi ve Hasan Efendilerin Suriye ile ilgili dualarını tâkiben sona erdi.

Fatih Camii avlusunda bulunan binlerce Mü’min ve Mü’mine kardeşlerimize göstermiş oldukları ilgi ve desteklerinden dolayı teşekkür ediyor, duaların tüm ümmet-i Muham-med için makbul olmasını Cenâb-ı Mevlâ’dan niyaz ediyoruz.

FAALİYETLER

24

FAALİYETLER

25

FAALİYETLERGana, İsmailağa Erkek Medresemiz açıldı

İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu İDDEF olarak Batı Afrika ülkelerinden Gana’da yeni bir erkek medresesi açtık. Hasan Mahbub Çetrefli İsmailağa Medresesi ismini alan medresemizde 29 talebesi ile eğitime başlandı. 3 hoca görevli bulunduğu medresemizde hafızlık ve Arapça okutuluyor.

Medresemizin açılışında bulunan İDDEF Genel Koordinatörü Mehmet Turan Hoca Efendi bir konuşma yaparak şu sözleri dile getirdi:

Gana’daki medresemizi açmış olduk elhamdülillah. Görünüş itibari ile tabiî ve doğal bir açılış var. Talebelerimizin bir kısmının başında takke yok, hatta bazı kardeşimizin doğal olarak üzerlerinde fistanları da yok. Ama niçin böyle bir görüntü ile açılış yapmış olduk,

Şundan dolayı; biz ceddimizin yaptığı gibi örnek olarak, bize sunduğu gibi hiçbir zaman eğitimi cebrî olarak ortaya koymayacağız. Gönülle muhabbetle geliştirip yerleştireceğiz ve inşallah kısa bir süre içinde bu gelişimi hep beraber fark etmiş olacağız. Yani emirle değil, gönülle hizmet edecek bir medresemizin daha açılışını yapmış olduk.

Hasan Mahbub Çetrefli İsmailağa Medresemizin açılışı bütün ümmete hayırlı olsun. İnşeallah buradan yeryüzünü kandiller misali aydınlatan çok hayırlı alimler yetişmesini temenni ederiz. Rabbim sebep olanlardan razı olsun.

26

Adak ve Akika Kurbanlarıİhtiyaç Sahiplerinin Yüzünü Güldürüyor

İDDEF, vacib kurbanın yanı sıra senenin her zamanında adak, akika, sadaka kurban bağışlarını da kabul ediyor. Federasyonumuz farklı olarak bu kurbanların kesimle-rini, hassasiyetlerinden emin olduğunuz hocalarımızın nezaretinde gerçekleştiri-yor ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.

Ocak, Şubat, Mart aylarında federasyonumuza bağışlanan adak, akika, sadaka kurbanlarınız, Burkina Faso, Bangladeş, Gine, Etiyopya, Pakisan ve Mali’de görevli olan hocalarımız eşliğinde kesilerek medrese talebelerimize ve bölgedeki ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıldı.

Öncelikle medrese talebelerine, bunun dışında önceden belirlenen yoksul aileler ve yetimlere dağıtılan kurban etleri, aylardır evlerine et girmemiş muhtaç insanları sevindirirken, bizleri de bu emanetleri hakkıyla yerine ulaştırmaktan ötürü müte-essir etti.

İDDEF’e adak, akika ve sadaka kurban bağışlayarak siz de ihtiyaç sahibi kimselere destek olabilirsiniz

“Kim, (mü’min) kardeşinin bir ihtiyacını gide-rirse Allâh (c.c.) da onun bir ihtiyacını giderir.” Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.[

FAALİYETLER

27

FAALİYETLER

28

FAALİYETLER

29

Suriye İçin Mahalle Seferber Oldu

İstanbul’un Fatih ilçesinde Balat Mahallesi sakinleri, Fethiye Camii İmam Hatîbi Mahmut TAŞTAN Hoca Efendi ve cami cemaati, İDDEF aracılığı ile Suriye’ye gıda, kıyafet ve sağlık yardımları gönderdi.

İDDEF İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu aracılığıyla Suriye’ye gönderilen yardımlar 1.300 kışlık bere, yağmurluk, battaniye, çorap, bay-bayan ve çocuk kıya-fetleri, çocuk oyuncakları, kuru gıda, temizlik ve mutfak malzemelerinden oluşuyor.

Yardımlar hakkında bir açıklama yapan Mahmut TAŞTAN Hoca Efendi; “Camimizde gerek namaz vakitlerinde, gerekse Cuma namazlarında duyuru yaparak, Osmanlı torunları olarak cihat ruhuyla elbirliği verirsek başaramayacağımız bir şey olmaya-cağını hep anlattım.

Yaşanılan soğuklar nedeni ile kışlık bere, çorap, havlu, battaniye, yağmurluk gibi kış şartlarında acil olarak lazım olan malzemeler temin ettik.” şeklinde konuştu.

Mahalle halkı ve cami cemaatinin yapılan bu elbirliğine ilgi ve alakalarının oldukça iyi olduğunu ve yardımların halen geldiğini belirten Hoca Efendi sözlerine şöyle sonlandırdı:

“Mehmet Akif Ersoy’un ‘Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim’ dediği gibi yapılan yardımlardaki amacımız, oradaki kardeşlerimizin bir nebze olsun yanlarında olmak ve bana neci değil, gönül insanı olmaktır.

Bize bu miras, bu ruh Osmanlı’dan yadigar. Her zaman söylerim, Allâh bizden bu cihad ruhunu almasın, 70 yaşında olsam bile bu ruhu yaşamak istiyorum.”

FAALİYETLER

30

Yeni Su Kuyularımız Açıldı

Dünyanın pek çok bölgesinde temiz su, hayati değer taşıyor. Bu sebeple, bağışları-nızla mescid ve medreselerimize yakın bölgelerde açtığımız su kuyularıyla Müslüman kardeşlerimizin en temel ihtiyacını gideriyoruz.

Peygamberimiz’in (s.a.s.) buyurduğu üzere, bir su kuyusu açtıran hayırsever vefat etse de bu su kuyusundan istifade edildiği müddetçe kendisine sevap yazılmaya devam ediyor.

Açılan su kuyularına bağışta bulunan hayırseverlerin istediği isimler veriliyor. Son açılan su kuyularının isimleri şöyle:

Arakan: Mehmet ve Ayşe Yılmaz, Ramazan ve Susi Yılmaz, Yılmaz Ailesi

Gana: Altın silsile, Ali Haydar Efendi Baba (k.s.), Müceddid Mahmud Efendi (k.s.), İbra-him ve Zeynep

Su kuyularından istifade edenler, kuyuları açtıran bağışçılarımıza selam ve dualarını gönderiyorlar.

Detaylı Bilgi ve Bağış İçin: 0212 621 00 65

FAALİYETLER

31

“İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i câriye,

istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat.”(Buhârî, Rikak 42)[

FAALİYETLER

32

FAALİYETLER

33

FAALİYETLERSuriye Yardımlarına 3 Aylık Genel BakışİDDEF, Suriye yardımlarında çok önemli bir rol üstleniyor. Öyle ki; uluslararası yardım platformları tarafından Türkiye’den işbirliği çağrısı yapılan iki organizasyondan biri olan İDDEF’in Suriye yardımları Müslüman-Arap dünyasında da bölge medyası vasıtasıyla ses buluyor.

İDDEF bu noktada Müslüman kardeşlerimizin lehine olacak tüm işbirliklerine sıcak yak-laşıyor, yardımların ehil yerlerine ulaştırılmasına öncelik veriyor.

2013 yılında Suriye yardımlarında organizasyonel açıdan kabiliyeti en üst seviyeye çıkan federasyonumuz vasıtasıyla hem kişi bazında hayırseverlerimizin, hem de çeşitli dernek, vakıf ve kurumların yardımlarını Suriye’ye ulaştırabilmiş olmakla Rabbimize hamd-ü senâ ediyoruz.

Yardımları maddeten olmakla beraber manevi düzeyde de ulaştırmak İDDEF’in aslî ama-cını oluşturuyor. Suriye’de kurduğumuz çadır mescid ve medreselerimizde yüzlerce ki-şinin aynı anda Cuma namazı edâ edebilmesi, kız ve erkekler ayrı olmak üzere 300’den fazla talebenin ilmihal, Kur’an ve şer’i ilim tahsiliyle meşgûl olabilmesi, bu yardım orga-nizasyonu altında İDDEF’in imzasının bulunması manasına geliyor. Allâh istikâmetimizi doğru ve daim kılsın.

Suriye’de Kardeşlik Ölmesin kampanyası kapsamında 2013 yılında bölgeye ulaştırdığı-mız, ihtiyaç sahibi Suriyeli Müslüman kardeşlerimize tâ Şam’a kadar, hatta bizzat elden olmak üzere Halep’e kadar teslim ettiğimiz yardım malzemeleri çok kısaca şu şekilde gerçekleşti:

• 35 kamyon ve tır, 70’den fazla kamyonet dolusu muhtelif yardım malzemesi• 100.000 parça yeni ve kullanılmış kadın, erkek ve çocuk için kışlık kıyafet• 120 ton ekmeklik un• 10 ton muhtelif kuru gıda• 4 ton muhtelif sağlık malzemesi ve ilaç• Binlerce çift ayakkabı, bot ve çizme• 5.000 adet battaniye ve yorgan • Yüklü sayıda bere, eldiven ve yağmurluk• Yüklü miktarda çocuk maması• Yüklü miktarda bebek bezi• Çok miktarda yetişkin beziSuriye’de doğrudan faaliyetimiz olan ve yardımlarımızın ulaştığı bölgeleri bir arada İdlib, Gah, Bap, Lazkiye, Atma, Hama, Halep, Şam olarak ifade edebiliriz.

34

FAALİYETLER

MAHMUD USTAOSMANOĞLU KÜLLİYESİ / GİNEYardımlarınızla Yükseliyor...

Siz de Bu Muazzam YapıyaBir Tuğla Koyun!

35

FAALİYETLER

Külliye İçinde Bulunan Abdulhamit Han Camii’nin İnşaat Görüntüleri

Bilgi ve Bağış İçin0212 621 00 65

36

Pakistan’daki Medreselerimize Kıyafet Götürdük

İDDEF olarak eğitim faaliyetlerini, üstâdımız Mahmud Efendi Hz.’nin (K.S.) düsturu olarak birincil görev benimsediğimiz federasyonumuzda, her sene düzenli şekilde dünyanın farklı ülke ve bölgelerinde açmış olduğumuz medreselerin giyim, gıda, kırtasiye ve temel ihtiyaç malzemelerini karşılamaktayız.

Bu çerçevede geçtiğimiz günlerde Pakistan’daki Muzeffergâh, Rawalpindi ve Lalezar Med-reselerimizde eğitim gören talebelerimize kıyafet dağıtımı gerçekleştirdik.

Dağıtımları Pakistan İsmailağa medreselerimizden sorumlu Ömer Akyürek hoca gerçekleş-tirdi. Medreselerimizin Hafızlık, Arapça ve Hazırlık sınıflarında bir kısmı yetim, bir kısmı ise uzaklardan gelmiş ve aile durumları çok iyi olmayan talebeler ücretsiz olarak okutuluyor.

FAALİYETLER

37

FAALİYETLER

Pakistan’daki Medresemizde 12 Talebemiz Hafızlıklarını BitirdilerİDDEF, eğitim temelinde yaptığı çalışmaların meyvelerini alıyor. Pakistan’da bulunan medreselerimizde hafızlık alan talebelerimizden onikisinin hafızlığını bitirmesi sebebiy-le düzenlenen merasimde icazetleri verildi.

İslamabad’da yapılan icazet törenine bölge halkının yanı sıra Türkiye’den İDDEF Genel Koordinatörü Mehmet Turan Hocaefendi, Ege Bölge Başkanı Ahmet Furkan Hocaefendi, İç Anadolu Bölge Başkanı İsmail Kahraman Hocaefendi, Doğu Anadolu Bölge Başkanı Bahadır Altınel Hocaefendi, Bandırma Eğitim Müesseseleri Müdürü Mahmut Kocaman Hocaefendi, Pakistan’daki medreselerimizden sorumlu Ömer Akyürek Hocamız, Pakis-tan Khubaib Vakfı Başkanı Nedim Ahmedhan, birçok ehli sünnet âlim ve milletvekili de katıldılar.

İcazet töreninde konuşan Ege Bölge Başkanı Ahmet Furkan Hoca Efendi, Kur’an ve sünnet ile hemhâl olan Mahmut Efendi Hazretlerinden bazı kıssalar anlatırken, icazet almaya hak kazanan talebelerimizin de bu yolda ilerleyerek yeni talebeler yetiştirmesi-ni arzu ettiğini dile getirdi.

Konuşmaların akabinde talebelerimizin sarık sarma ve icazet törenleri gerçekleştirildi. Talebelere verilen icazetnamelerle birlikte hoca efendilerimiz de kendi getirdikleri hedi-yeleri takdim ettiler.

FAALİYETLER

38

Burkina Faso’daCami 15 Yıl Aradan Sonra Hayat BuluyorFederasyonumuz İDDEF, Burkina Faso’da bulunan Kindi köyünde uzun zaman evvel başlanıp bitirilemeyen bir mescidi tamamlayarak, köy halkının camiye kavuşmasını, cemaat olmalarını, sohbet ve toplu ibadetlerini bir cami içerisinde yapabilmelerini sağladı. Uzun yıllar yarım kalmış cami oldukça ilginç bir geçmişe sahip.

Her yer kilise doluBurkina Faso’da başkent Ouagadougou’ya 150 km. uzaklıkta bulunan Kindi köyünde yıllar önce Hristiyan bir zengin Müslümanlıkla şereflenir. Bir bölgede Müslüman varlı-ğının nişânı olan camilerin etrafta hiç bulunmamasından içerlenerek der ki:

“Her yer kilise dolu, benim memleketimde ben ve çevremdeki Müslümanların faydala-nabileceği tek bir cami bile yok. Namazımı tek başıma kılmaktan hayâ ediyorum.

Bu camisiz memlekette bir cami yapmak için besmele çekmeye dahi gücüm olsa, o besmeleyi çekmemenin hesabını veremem. Ben bir cami yapacağım. Rabbim sen yar-dım et, beni tevbe suresi 18. Âyetiyle(*) şereflendir.”

Bu şekilde cami inşaatına başlar. Caminin inşaatı yarılandığında bu zat-ı muhtereme ecel gelir, hak vâkî olur. Ne var ki çocukları Müslümanlıkla müşerref olmadıklarından cami inşaatını devam ettirmeyi düşünmezler. Köy halkı da zaten yoksulluk sebebiyle camiyi yaptıramaya güç yetiremez. Böylelikle cami yarım kalır.

Aradan 15 seneden fazla geçerKindi Köyü ve caminin hikayesinden federasyonumuzun Burkina Faso’daki hocamız vasıtasıyla haberi olur. Geçtiğimiz yıl çalışmalarına başlanan Kindi Mescidinin iç ve dış cepheleri onarılıp neredeyse yeniden inşa edilene kadar, bir yandan da merhumun onuruna bu yapı 6 adet mütevazi minare ile gerçekten bir cami hüviyetine kavuştu-ruldu.

Federasyonumuz tarafından en ince ayrıntısına kadar hazırlanmış bir yenileme pro-jesine sahip olan caminin son olarak halıları tamamlandı. Şu anda mihrap ve minber çalışması devam ediyor.

Üst seviyeden denetimlerİDDEF Genel Koordinatörü Mehmet Turan Hoca Efendinin yapılan çalışmaları yerinde incelediği Kindi mescidinde tesbit ettiği temiz su sorunu üzerine, mescid çevresinde mescide ait su kuyusu ve abdesthane imarı da projeye dahil edilerek çalışmalarına başlandı.

Etrafı yeşillendirilerek çevre düzenlemesi de yapılacak olan mescid ile bölge halkı dini ibadetlerini toplu halde yerine getirebilme olanağına sahip olurken aynı zamanda çocuklar da bu mescidde İslami ilimler ve Kuran-ı Kerim eğitimi alabilecek.

İnşaatın tamamlanıp tüm birimleriyle hizmete geçmesinin ardından Kindi Mescidi federasyonumuzun sorumluluk alanındaki mescidler arasındaki yerini almış olacak.

FAALİYETLER

39

* Allâh’ın mescidlerini ancak, Allâh’a ve o son güne inanmış olan, o (farz) namaz(lar)ı dosdoğru kılmış ve zekâtı vermiş olan, (kulların memnuniyeti ile Allâh’ın rızası karşılaş-tığında) Allâh’dan başkasın(ın kızmasın)dan da korkmayan kimseler imar eder. (Bakımı üstlenerek ve ibadetle ihyâ ederek maddî ve mânevî anlamda mâmur eder.) İşte o (mes-cidleri her yönüyle mâmur kılan Müslüma)nların hidâyete erenlerden (ve cennete giren-lerden) olmaları kuvvetle umulmuştur.

[Tevbe Sûresi 18. Âyeti, Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi Hz. (K.S.) Kur’an-ı Mecîd ve Tefsirli Meâl’i Âlîsi’nden]

FAALİYETLER

Caminin Eski Hali

40

FAALİYETLER

Suriye’ye 3 Aylık Un Sevkiyatı 120 Ton’u BulduSon 3 ayda Suriye’ye götürdüğümüz un 120 tonu buldu. Tamamı Suriye için alınan nak-di bağışlarla ya da doğrudan ayni olarak alınmış bağış şeklinde ulaştırılan unlar, Suriye içerisinde irtibatlı olduğumuz fırınlara hocalarımız nezaretinde götürülüyor.

Unlar yine denetimimiz altında işlenerek, günde asgari 4.500 ekmeğin mazlum halka ücretsiz dağıtımı sağlanıyor.

En temel gıda maddesi olan ekmeğin ücretsiz olarak halka ulaşmasının sürekli sağla-nabilmesi, ayda asgari 30 ton unun faaliyette olduğumuz bölgelere iletilmesine bağlı. Ancak bu asgari miktar, ihtiyacı tam olarak karşılamaktan aciz kalıyor.

Operasyon ekiplerimiz tarafından, temel gıda maddelerinden sadece ekmeğin, İDDEF’in faaliyette bulunduğu bölgelerdeki normal tüketiminin günlük 22.500 adet civarında olduğu, bunun da yaklaşık olarak günde 5 tona yakın un işlenmesini gerektirdiği hesap-lanıyor.

İşte bu noktada, mazlum Müslüman kardeşlerimizin dîni muhafaza etme mücadelesiyle, İDDEF bağışçıları gibi hayırseverler vesilesiyle hayatta kalma mücadelesi kesişiyor.

41

FAALİYETLER

42

Suriyeli Yetim Çocuklar ve Ailelere Yardımlarda Bulunduk

İDDEF İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu olarak, Suriye’de yaşanan kat-liamda hayatlarını kaybeden 55 şehidin ardından kalan 234 yetim ve ailelerine maddî ve manevi yardımda bulunduk.

Yaklaşık 20.000 kişinin yaşadığı Kilis kampında önceden tesbit ettiğimiz şehitlerin yetimlerine ve onların ailelerine çocuk sayılarına göre maddi yardımları teslim ettik.

El-Cezire televizyonu tarafından yayınlanan programımızda şehitlerin ve şehitliğin fazileti hakkında kısa bir sohbet gerçekleştiren Muhammed Ali Mesud Hocamız, İsmailağa cemaatinin ve müntesibi bulunduğu Mahmud Efendi hazretlerinin de önemine değindi.

Yapılan bu program ile yetimler ve aileleri az da olsa teselli edildi, bilvesile cema-atimiz ve Mahmud Efendi hazretlerimizi kampta yaşayan Suriyeli kardeşlerimize tanıtma imkanı bulundu.

İDDEF yetkililerimiz, Suriyeli yetim çocukların yüzünü güldürmenin onlara destek olmanın manevi hazzını yaşadıklarını ifade ettiler.

FAALİYETLER

43

FAALİYETLER

44

Arakan’daki Medresemizin Eksikleri GideriliyorArakan’a sıfır noktada bulunan virane durumdaki sahiplendiğimiz medresede İslâmın gülleri açıyor.

Teknaf’da eğitim için son derece elverişsiz durumda bulunan, daha çok bir dam hüvi-yetinde bulunan medreseye İDDEF İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu olarak sahip çıkarak, şadırvan ve helalarının yapımını tamamladık.

Medresenin çatısının tamiri, iç ve dış boya-bakımı ve açılan kuyu ile akar bir suya kavuş-turulması ile yenileme çalışmasına devam edildi.

Geçtiğimiz yıl Ramazan yardımları bünyesine yapılan ziyaretde İsmailağa Medresesi olarak sahiplenilen medresemizin talebe ve hoca ücretlerini de federasyonumuz İDDEF karşılıyor.

FAALİYETLER

45

“Kim Allah’ın rızasını talep ederek bir mescit inşa ederse, Allah ona cennette bir ev inşa eder.”Hadis-i Şerif[

FAALİYETLER

46

FAALİYETLER

Cami ve Mescit Projelerimiz Hakkında Bilgi Almak İçin 0212 621 00 65

47

AZERBAYCAN ŞEHİT HIZIR EFENDİ CAMİİ İBADETE AÇILDIFederasyonumuz tarafından 2011 yılında başlatılan Şehit Hızır Efendi Camii projesi hayırseverlerin destekleriyle tamamlandı.

İDDEF Genel Başkanı M. Şevket Ustaosmanoğlu ve İDDEF Genel Koordinatörü Meh-met Turan Hoca Efendiler özel bir ziyaret gerçekleştirerek camimizin durumu hakkın-da bilgi aldılar.

Osmanlı mimarisinde inşa edilen camimiz vesilesi ile cemaatimizin önde gelen hoca efendilerinden Şehid Hızır Hocamızın ismi yaşatılırken, uzun yıllar camiden ve İslâmi eğitimden yoksun kalan bölgede ehli sünnet Müslümanların toplanıp ibadet edecek-leri, gerektiğinde nikah ve benzeri toplantılarını gerçekleştirecekleri bir mekan orta-ya konmuş oldu.

Bahçe içerisinde lojmanı, şadırvanı ve helaları bulunan camimiz, eğitimli, dinini se-ven, toplum için fedakârlıkta bulunan, başarılı, çalışkan ve bilinçli bir nesil yetiştiril-mesine de büyük katkı sağlayacaktır.

Bu hayır işinde emeği geçen, vesile olan, aracı olan tüm kardeşlerimiz için yüce Allâh’ın rızasını diliyoruz.

FAALİYETLER

48

GÜNDEM

Raid Salah İDDEF’e Ziyarette Bulundular

Kudüs Haremi Muhafızı olarak bilinen Filistin İslâmi Hareketi Lideri Raid Salah, İDSB, İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Genel Sekreteri Ali KURT ve Kudüs Dayanışma Derneği yetkilileri İDDEF'e ilmî, insani projeler ve birtakım istişareler gerçekleştirmek üzere ziyarette bulundular.

İsmailağa Camii toplantı salonunda gerçekleştirilen istişarede Hasan Efendi (KILIÇ), İDDEF Genel Koordinatörü Mehmet TURAN, İDDEF Yurtiçi Sorumlusu Muhammet TAŞÖREN Hocaefendi de bulundular.

Mescid-i Aksa ve çevresinde kurulacak ilim halkaları ve insani yardım hakkında yapı-lan istişarelerle gerçekleşen ziyarette Raid Salah, İsmailağa cemaatine ve İsmailağa cemaati adına yardım organizasyonlarını sürdüren İDDEF’e; "Biz sizleri bekliyoruz. Sizlerin katkıları bizim için çok çok önemlidir. Çünkü siz yaşayan tarihsiniz." dediler.

İDDEF ekibininYakın bir zamanda Kudüs’e ziyaret ederek proje hakkında yerinde tespitlerde bulunacaklarını ve gerekli çalışmalar doğrultusunda projeye destek ola-caklarını söylediler.

Yapılan ikramlar ile devam eden ziyaret sonunda Raid Salah, Mescîd-i Aksa’nın bah-çesinde bulunan zeytinliklerden edinilen zeytinyağı hediyelerinde bulundular.

49

GÜNDEM

50

GÜNDEM

Pakistan: Bir Mübarek Sefer Mehmet TURAN Hocamız, beraberinde İsmail KAHRAMAN Hoca Efendi, Ahmet Furkan KARA Hoca Efendi, Ahmet Bahadır ALTINEL Hoca Efendi ve Mahmud KOCAMAN Hoca Efendiler olduğu halde Mart ayında bir Çarşamba günü çıktılar yola. Hemen ertesi gün ulaşmak mümkün oldu uzak menzilin yakın bir mahalli olan Pakistan’ın Karachi vila-yetine.

Karachi’de özlemle karşılanan heyetimizi, Pakistan’ın içinde 6 gün sürecek meşak-katli ve ehl-i sünnet için son derece güvensiz, şia tehditi altında kara yolculukları bek-liyordu. Rahmet için zahmeti çoktan sineye çekmiş, bulunduğu yeri Efendimiz’in (s.a.v.) nazârından sirayet eden nûr ile parıl parıl parlatan İslâm mücahitleri misali beş hoca efendi için bu meşakkat, olsa olsa Allâh’ın kendilerine bir ihsanı idi.

Bu mübârek sefer hem Efendi Hazretlerinin himmetiyle ve emrettiği güzergâhda kurulan İsmailağa Medreselerini denetlemek, verdiği yeni hafızları tasdik etmek, hem de bu bereket ile ilim memleketi olan Pakistan’ın en büyük âlimleriyle bir araya gelerek Pa-kistan ve Türkiye ile İslâm dünyası hakkındaki mülâhaza ve müşahedeleri mütalaa etmek

51

GÜNDEM Karachi’de Pakistan’ın üç büyük medresesinde hususi ziyaretler gerçekleştirdik. 4.100 talebesi ve 63 müderrisi bulunan Camiatü’r Reşid, 6.500 talebesi ve 101 müder-risi bulunan Daru’l Ulûm, 3.500 talebesi ve 50 müderrisi bulunan Camiatü’l Farukiyye bu medreselerdi.

Pakistan’ın ehli sünnet büyük ulemasından Ebû Lubâbe tarafından kurulan Camiatü’r Reşid medresesi ziyaretinde heyetimiz büyük bir samimiyetle karşılandı. Ah-met Bahadır ALTINEL Hoca Efendi tarafından buradaki talebelere bir sohbet verildi.

Camiatü’r Reşid’de gerçekleştirilen ulemâ toplantısında, Pakistan’da İslâmi okullar konusu istişare edildi. İstişare neticesinde taraflar arası işbirliği oluşturulması karara bağ-landı. Camiatü’r Reşid’de 2.600 erkek ve 1.500 kız talebeye 35 müderris ve 28 müderri-se eğitim veriyor.

Daru’l Ulûm Pakistan’ın en büyük medresesi. Bu büyük medrese 53 müderris ve 48 müderrise ile tedris edilirken 3.500 erkek ve 3.000 kız talebe eğitim alıyor. Camisi, mutfağı, kütüphanesi ve 7.000 nüfusuyla medrese devasa bir tesis, hatta küçük bir şehir gibi. Medrese Müdürü Tâki Osmanî’ye takdim edilen plaketin ardından burada topluca öğle namazını edâ ederek ve aramızdaki ünsiyeti bir kat daha geliştirme fırsatı bulduk.

Pakistanın üçüncü büyük medresesi olan Camiatü’l Farukiye’de 50 müderris ile 3.500 erkek talebe eğitim alıyor. Camiatü’l Farukiye’de kurumumuz adına hediyeleşme-de bulunarak, medrese sorumlusu Şefi Osman Efendi ile görüşmeler yaptık. Bu Medrese Karachi vilayetindeki son durağımızdı.

İslâmâbad bizim için ayrı bir önem taşıyordu. Zira burada, ardından Rawalpindi ve Multan’da İsmailağa Medreselerimizi gezerek son durumlarını denetleyip değerlendire-cek ve hafızlığını tamamlayan talebelerimize icazet verilmesi için tertip edilen merasime katılacaktık. Sefer bu kısmında ayrıca yine üst düzey alimlerle temaslar gerçekleştire-cektik. >>>

52

GÜNDEMİlk durağımız Rawalpindi Lâlezar İsmailağa Medresemizdi. Rawalpindi medresemizde talebeler, talebe velileri ve hocalarımız ile görüşmeler yaparak medresemziin denetimi-ni gerçekleştirdik.

Eksikler ve ihtiyaçlar ile hizmetin geliştirilmesine yönelik raporları hocalarımızdan aldık. Hayırseverlerimizin bağışladığı kurbanların kesimini yaptık. Talebelerimiz de Kur’an ve naat tilavetleri ile gönüllerimizi okşadılar. Ziyareti duyan bölge halkından bazı kimsele-rin meclise katılmalarının ardından kesilmiş olan kurbanlar ile yemekler hazırlandı.

İkinci ziyareti İslâmâbad’daki İsmailağa Medresemize gerçekleştirdik. Burada yine ta-lebelerimiz, talebe velileri ile görüşmeler yaptık, görevli hocalarımız ile istişarelerde bulunduk. Medresmizin denetimini tamamladıktan sonra usûlümüzde olduğu üzere bir büyükbaş kurban keserek bu kurbandan yapılan bir yemek verdik. Her iki medresemizde de heyetimiz güller ve salavatlar eşliğinde tek tip temiz kıyafetlerle karşılandı.

Ertesi gün programımız doğrultusunda Muzaffergâh’a giden 600 km.’lik ara yolculuğumuz başladı.

Hayrü’l Medâris Pakistan Medreseler Birliği Başkanlığında Multan ve civarından gelen 50 kadar üst düzey ehli sünnet âlimler ile bir araya geldik.

Kur’an-ı Kerîm tilâveti ile başlayan görüşmelerde Ahmet Furkan Hoca Efendi veciz bir konuşma gerçekleştirerek, Suriye’nin son haline önemle vurguda bulundu.

Hayrü’l Medâris’de kesilen büyükbaş kurban sonrası buradaki programa, İDDEF adına hu-susi olarak alimlere verdiğimiz yemekle devam edildi.

53

GÜNDEMİlim adamlarının bir araya gelmesi elbette her sohbetin ilim üzre geçmesi demek idi. Bu-nunla yetinmeyerek Darü’l Hadîs’de alimlerle birlikte hadis dersine de katıldık. Hadis dersi sonunda kurum olarak hediyelerimizi takdim etmenin ardından buradaki programımız sonlanmış oldu.

Bir sonraki durağımız Nail Erdoğan İsmailağa Medresesi oldu. Medresemizde talebelerimiz ve hocalarımız ile bir araya geldik. Önce Kur’an-ı Kerîm ve naat tilavetleriyle bir program gerçekleştirildi. Ardından çalışmalar üzerinde hocalarımız ile fikir alışverişinde bulunduk, sohbetler gerçekleştirdik.

Multan’da Bölge Milletvekili Bilal Efendinin onurumuza verdiği kahvaltıya iştirak ettikten sonra kurum adına hazırladığımız hediyeleri takdim ederek İslâmâbad’a doğru başlayacak ve türlü güvenlik sorunlarının yaşandığı yaklaşık 20 saatlik kara yolculuğuna geçtik.

İslâmâbad’da 200 kişinin katılımında seçkin ulemâ ve talebelerle 13 hafızımızın icazet töreni gerçekleşti. Ahmet Furkan Hoca Efendinin yaptığı konuşmayı müteakip sarık sar-ma ve icazet merasimine geçildi. Önceden hazırlanarak takdim edilen hediyelerle birlikte, hafızlarımızı yetiştiren 2 hocamız ve 2 hafızımız, İsmail Hocamızın sponsorluğunda

Türkiye’ye davet ile ödüllendirildi.

Bu seferimizde, İslâmâbad’a 30 dakika mesafede oluşturulması planlanan Darü’l Hadîs yerine de bir inceleme ve değerlendirme ziyareti gerçekleştirdik.

54

İNSANA DEĞER VEREN

DERNEKLER KERVANI

Kervan, lügattaki manası ile “Uzak yerlere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan ve birbiri ardınca dizilmiş vasıtalar dizisi” şeklinde ifade edilmektedir. Yani eğer bir kervandan söz ediliyorsa orada uzun bir yolculuk, bu yolculuğun yolu ve yolcuları, yolculara ait değerler ve organize olmuş bir dizi vasıtalar konuya dahil edilmiş olmakta gecikmez-ler.

“İnsana Değer Veren Dernekler Kervanı” da her kervan gibi uzun bir yoluculuğu olan, gayeye ulaşmak için gidilen nurlu bir yolu olan, yolcuları ve o yolculara ait değerleri olan bir kervan. Bu kervanda dernek olarak ortaya çıkan bütün kurumlar da bu kerva-nı oluşturan ve yolcularını belirlenen bir yolda, büyük bir gayeye ulaştıran vasıtalar olmaktadır.

Son 10 yılda ortaya çıkmış ve giderek yayılmış hayır kuruluşları vasıtasıyla hizmetler büyük bir kararlıkla, gün geçtikçe daha da artmakta, yurtiçinde ve yurtdışında büyü-yerek yayılmaktadır. Yurtiçinde bu derneklerin vasıtasıyla yürütülen faaliyetler saye-sinde insana yaraşır şekilde yaşamak ve yaşatmak için gerekenler, halkımızın nezdin-de giderek daha da belirginleşmektedir.

Bu dernekler vasıtası ile yürütülen esnaf, hastane, huzurevi, kıraathane, meyhane, köy ziyaretleri, eğitici broşür kartlarının dağıtımı, halka açık seminerler, dînî içerikli sohbetler, Kur’an ilimlerine teşvik çalışmaları ve diğer pek çok faaliyet sayesinde far-kında olsak da olmasak da çocuklar, gençler ve yaşlılardan oluşan büyük bir kitlenin hayatında olumlu yönde, köklü değişiklikler meydana gelmektedir.

Nice kardeşimiz, günümüz fesadına kapılmış bunalımlar içinde boğuşuyorken, bu faa-liyetlerle tanışması vesilesiyle Yaratıcısını ve yaradılış gayesini kavrayabilmiş, içinde bulunduğu buhranlardan kurtulmuştur. Hatta öyle ki; intihar noktasına gelenlerden, bu son derece çirkin karardan kurtulanlar dahi notlarımız arasında mevcuttur. Yine nice gencimiz bu faaliyetler sayesinde, hayatında köklü değişiklikler yapıp, hayatını İslamî ilimleri tahsil etmeye adayarak, gençlik mevsiminin ilim tahsili için en uygun zaman olduğunu yine bu çalışmalar sayesinde kavrayabilmiştir. Bu faaliyetler sayesinde onbinlerce çocuk yaştaki kardeşlerimiz, Kur’ân-ı Kerîm’i, onun kutlu mesajını, alemlere rahmet Efendimizi (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve onun ahlâkını çok daha yakından tanımış ve bu suretle çağımızın ahlak erozyonuna karşı daha donanımlı hale gelebilmiştir.

Yurtdışındaki faaliyetlerle de bu hizmetler, misyonerlerin ifsâdına karşı büyük kalkan olmaktadır. “İnsanların ahiretini düşünmek onlara verilen en büyük değerdir” gibi pek güzide bir ifade ile yola çıkan bu kervan, insanların bu dünyada sahip olması gereken aslî değeri ve bu değere yaraşır bir şekilde yürümesi gerektiği yolu sarâhaten ortaya koymaktadır.

İDD KERVANI

55

Her sayımızda olduğu gibi bu sayımızda da kervandan bir derneğimizi yakından inceleyeceğiz.

Yolumuz ta Firdevs, Adn ve Naim Cennetlerine kadar varan uzun bir yol. Birçok değerleri kuşanmış yolcularla dolu, kutlu bir kervandayız.

Bu değerlerden en önemlisini seçtik ve kervanımıza onu isim yaptık: ‘İnsana değer vermek’. Zira insan ‘eşref-i mahlukattır.

“İçinizden hayra davet eden iyiliği emredip kötülük-ten nehyeden bir ümmet bulunsun. Ancak onlar kur-

tuluşa erenlerin ta kendileridir.”

Âl-i İmrân Sûresi, 104. âyet

BURSA ULUÇINAR DERNEĞİ

İDD KERVANI

56

Osmanlıyı Osmanlı Yapan Şehir: Bursa

Osmanlı Beyliği, sadece 300 çadırdan oluşan küçük bir beylikti.Kur’an-ı Kerim’i baş tacı ettiler.Şeyh Edebali gibi ilim adamlarına büyük değer verdiler.Bizans İmparatorluğunun gücü onları korkutmadı ve küffara akınlarıyla korku saldılar.Orhan Gazi Han tarafından 1326 yılında, Bursa’nın alınması her açıdan büyük bir fetih ol-muştur. Bursa alınır alınmaz hemen 70 kadar medrese kuruldu.Devlet büyüklerinden, ticaret ehline ve mücahitlere kadar herkes medreselerin gelişimi için uğraşıyordu.Buralardan çıkan âlimlerin çalışmaları sayesinde İstanbul’un fethi gerçekleşmiş ve kapıları İslamiyet’e açılmıştır.Fetihten sonra da İstanbul’un gelişiminde, yeni medreselerin kurulmasında, mimaride, ilmi hayatta Bursa’nın önemi çok büyük olmuştur.Mesela Çelebi Mehmet’in Sultaniye Medresesi, İstanbul’daki Medreseleri önemli ölçüde beslemiştir.Muradiye medresesinde yetişen Mehmet Zeyrek, müderris olarak gittiği İstanbul’un büyük âlimlerinden olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman Han’ın efsane Şeyhül İslam’ı Ebussuud Efendi gibi Aziz Mahmut Hüdayi Hz. gibi büyük zatlar Bursa’da yetişen önemli şahsiyetlerdendir.Yani Osmanlı’yı Osmanlı yapan Bursa, Bursa’yı Bursa yapan da Bursa Medreseleri olmuştur.Medreselere verilen önemin azalması ve batı tarzı okulların Osmanlı’da yaygınlaşması ile gücünü yitiren Osmanlı dağılmış ve yıkılmış.Medreseler ve Kur’an ilimleri uzun bir zaman sahipsiz kalmış, hatta birçok medreseye kilit vurulmuş veya içkili lokanta gibi işletmelere kiralanmıştır. Bundan dolayı insanlar İslâm’dan uzak kalmış, din gerilemiştir.

Derneğin Kuruluş Amacı

İDD KERVANI

57

Ancak bu duruma razı olmayan bir Allah dostunun; Mahmut Efendi Hazretlerinin üstün gayretleri sayesinde Medreseler tekrar hatırlanmış ve ilmi çalışmalar hızlanmıştır.Mahmut Efendi Hazretleri, Kuran ilimleri ile meşgul olan talebelerin değerini şu şekilde anlatır:

“Ey talebeler! Sizler kurumuş toprakların yağmur yüklü bulutları, direksiz kubbenin direk-lerisiniz.”

Bizler de Bursa’da, aynı Osmanlı dedelerimiz gibi kuran-ı baş tacı etmeye karar aldık.Bursa’yı ilim meclisleriyle, medreselerle donatmaya niyet ettik.

Bu amaçla kurulan Uluçınar derneklerimiz 2006 yılında 8 olan dernek sayısını bugün, 25 erkek ve 27 hanım dernekleri olmak üzere 52’ye çıkarmış ve talep artışına göre daha da artma eğilimi göstermektedir.

İDD KERVANI

58

Bu derneklerimizde Kur’an, tecvit, Arapça, Osmanlıca, tefsir, fıkıh, hadis ve birçok ilmi ders-ler ve sohbetler yapılmakla beraber istekli olan kardeşlerimiz medreselerimize yatılı olarak ta kabul edilmektedir.

Medrese çalışmalarımız sayesinde bu zamana kadar, 100’e yakın hafız, Bursa ve çevresin-de Arapçası olan ve İslami ilimlerde müftülük sınavlarında bile başarılı olabilecek 100 den fazla hoca yetiştirilmiş ve aynı amaca yönelik yüzlerce talebeye daha eğitim verilmektedir.

Ayrıca derneklerimizde 10.000’e yakın genç ve her yaştan insanımız Kur’an-ı Kerim oku-mayı öğrenmiştir.

“Ey talebeler! Sizler kurumuş toprakların yağmur yüklü bulutları, direksiz kubbenin direklerisiniz.”

Mahmud Ustaosmanoğlu (Kuddise Sirruhu)

Medrese Faaliyetlerimiz

İDD KERVANI

59

İlmi çalışmalarda ehliyetli 50’den fazla eğitimci kadromuz ile hizmetlerimiz sürmektedir.Üstadımız, şeyhimiz Mahmut Efendi Hazretlerimiz, ilmi çalışmaların asıl amacını anlatan şu sözleriyle bizleri aydınlatmakta ve bu mübarek hizmetlerde yolumuzu belirlemektedir:

“İstanbul’un bütün evleri medrese olsa ama ‘emri bil maruf ve nehyi anil münker’ olmasa bir anlam ifade etmez.”

Bizler de Bursa’nın bütün evlerini medrese yapsak, emri bil maruf yani İslamiyet’i anlatan, insanları günahlardan sakındıran tebliğ çalışmaları olmadan bir anlam ifade etmeyeceği şuu-ruyla hizmetlerimizin en başından beri tebliğ çalışmalarını aralıksız sürdürmekteyiz.Kahvehane demeden, meyhane ayırmadan bu zamanda kadar 50.000’den fazla esnaf karde-şimizi ziyaret ettik, çok güzel dostluklar kurduk.

Ayrıca hastanede hastalar, hasta yakınları, hastane personeli için her hafta moral ziyaretleri, gençlere yönelik kafe, meyhane, yaşlılara yönelik huzur evi, bakım evi ziyaretleri, cezaevi ziyaretlerinden cenaze katılımlarına kadar insanımızla tanışmaya, kaynaşmaya, İslâm sevgisi ve özgüven aşılamaya yönelik çok yönlü tebliğ çalışmalarımız, eğitimli kadrolarımız tarafın-dan nezaketle ve güler yüzle hız kesmeden sürdürülmektedir.

Tebliğ Faaliyetlerimiz

İDD KERVANI

60

İDD KERVANI

İlim ve tebliğ çalışmalarımızın yanında özellikle çocuklara yönelik yazlık eğitim çalışmaları-mız, bilgi yarışmaları, sportif aktiviteler, kır gezileri, velilere ve sevenlerimize yönelik iftarlar, yemekli toplantılar diğer bazı sosyal çalışmalarımız arasında yer almaktadır.

Bütün bunlarla beraber, Fatih Hizmet Vakfımız bünyesinde her gün 700 kişilik sıcak yemek çıkarılmakta ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmaktadır.

Ayrıca Uluçınar Derneğimiz kapsamında Bursa’daki bütün medreselerimize ve ihtiyaç sahibi olan fakir ailelerimize hitap edecek olan gıda bankacılığı sistemine geçiyoruz.

Bu sistemle beraber tesbit ekibimiz tarafından ihtiyaç sahibi oldukları tespit edilen ailelere utanıp sıkılmadan, gönül rahatlığıyla, marketten alış veriş yapar gibi ihtiyaçlarını temin ede-bilecekleri paranın geçmediği bir market oluşturduk.

Sosyal Faaliyetlerimiz

61

Bununla da kalmadık itina ile hazırlamış olduğumuz erzak kolilerini her ay belli periyotlar-da köylerimizde tesbit edilen ihtiyaç sahibi ailelerimize ulaştırıyoruz.

Bu kurulan sistemle Rabbimizin yardımıyla şimdilik 1500 e yakın Kur’an talebesinin ihti-yaçları giderilmektedir.

Yine vakfımız salonunda, Pazar günleri sabah namazından sonra çorba ikramında bulunul-makta, kalpler sevgi ile kucaklaşmakta ve feyizli bir ortam sağlanmaktadır.

Allah rızasına yönelik, Cennet yolunda böylesine bir hizmet çağlayanına dâhil olmak konu-sunda Mahmut Efendi Hazretlerimizin şu güzel sözleriyle Allah’a emanet olunuz diyoruz:“Bu Medreseler Cennetimizin yoludur. İlla Medrese yapalım ve içini şenlendirelim. Para-nın ve karınlarımızın kulu olmayalım. Karınlarımızın rızkını yaratan Allâh-ü Te’âlâ’nın kulu olalım.”

BURSA ULUÇINAR DERNEĞİ İLETİŞİM BİLGİLERİ

İDD KERVANI

Fatih Hizmet Vakfı

Soğanlı Mah. Nilüfer Cad. No:6 Kat:1 Osmangazi/BursaTel:0224 233 31 83E-Posta: info@fatihhizmetvakfi.org

Uluçınar Derneği

Soğanlı Mah. Nilifer Cad.No:6 Kat:2 Osmangazi/BursaTel: 0224 233 31 83E-Posta: info@ulucinar.org.tr

62

MÜLÂKATEvliyalar membaı, Osmanlı devletinin ilk payitahtı ve adını tarihin altın sayfalarına yazdırmış bir şehir Bursa. Üstadımızın “Bursa’da 3 U’yu severim” buyurduğu bir şehir.

Bursa’da Emir Sultan ve Üftâde Hazretleri gibi maneviyat ko-mutanlarının yanı sıra bir de Osmanlı devletinin 6 padişahının türbelerinin olması bu şehre Evliyalar Şehri denmesine sebep oluyor.

Bu sebeple hala ecdadımızın mübarek nefesleri hissediliyor.Bir de bu mübarek nefeslerin arasına Efendi Hazretlerimizin mübarek Ramazan-ı Şerif ayını Bursa’da geçirmesi eklenince bu şehirde daha farklı bir maneviyat teneffüs ediliyor.

Üstadımızın Bursa’da sevdiği 3U’nun ne olduğunu ve Bursa’da Üstadımızın hizmetlerini konuşmak için Fatih Hizmet Vakfı ve Uluçınar Derneği onursal başkanı aynı zamanda eğitim sorum-lusu olan Mehmet KÖSECE Hoca Efendi ile hasbihal ettik.

İDDEF: Hocam, Efendi Hazretlerimizin hemen hemen her sene Ramazan-ı Şerif ayını geçirdiği ve 3U’yu severim diye nitelendirdiği bir şehirde hizmet etmek nasıl bir duygu anlatır mısınız?

Hoca Efendi: Öncelikle Üstadımızın Bursa’da 3U’yu severim diyerek ne kastettiğini anlata-rak konuşmaya başlamak isterim. Onlar; Uludağ, Ulu Camii ve Ubeydullah Hocadır.

Ne güzel bir üslupla anlatılmış ki gerçekten sevilecek çok şeyi bulunan güzel bir şehirde hiz-met etmekteyiz.

Efendi Hazretlerimizin her sene Ramazan ayını burada geçirmesi tabiî ki bizi çok mutlu et-mekle birlikte hizmetimize ayrı bir bereket katmaktadır.

İhvanımızla birlikte Efendi Hazretlerimizi görme şerefine nail oluyoruz. Böyle olması hem bizlere ayrı bir şevk hem de Bursa’ya ayrı bir değer katıyor. Bu değerle birlikte bu şehirde hizmet etmek beni ve ekibimizi çok mutlu ediyor.

İDDEF: Hocam, Bursa’da Fatih Hizmet Vakfı ve Uluçınar Derneği olarak yapılan hizmetler konusunda bizi bilgilendirir misiniz?

Hoca Efendi: Şehrimizde hizmet alanı çok geniş, tabiî ki bu genişliğin sebebi biz buraya gelmezden evvelki hocalarımızın gayretlerine dayanıyor.

Öncelikle onlardan bahsetmek isterim. İlyas Efendi Hocamızın ve Ubeydullah Hocamızın bu şehirde hizmet vermesi, temel atması ardından Ahmet İslamoğlu Hocamızın talebeler ye-tiştirmesi ve bu talebelerin temsilci konumuna kadar çıkması Bursa’ya geldiğimizde hazır hizmet bulmamıza sebep oldu.

63

MÜLÂKAT

Bizler de hizmet ekibimiz olarak bu temele kat atmaya çalıştık ve elhamdülillah hizmetle-rimiz çok genişledi. Şimdi onlardan bahsedeyim.

İhvan sayısı olarak İstanbul’dan sonra en çok ihvan Bursa’dadır.

Yüzüne, Arapça, Hafızlık erkek talebelerinin sayısı 90 iken şimdi 210’a, kız talebelerinin sayısı ise 1.250’ye ulaşmıştır.

Bu talebelerimizin ve sıbyan eğitimi alan talebelerimizin ayrı ayrı hizmet aldığı birimle-rimiz var. Çeşitli bölgelerde tüm halka hizmet veren erkek derneklerimizin sayısı 7 iken şimdi Uluçınar ve Çınaraltı olmak üzere 25’i buldu.

Bu derneklerde 7’den 70’e herkese yönelik Kur’an, ilmihal dersleri verilmekle birlikte hepsinde haftada en az bir gün herkese açık ilmi sohbetler olmaktadır.

Bu hizmetleri yapan vakfımıza bağlı 45 erkek hoca görev yapmaktadır. Erkeklerde durum böyle iken hanımlarda da dernek sayısı 27’ye ulaştı.

Bu derneklerde yaklaşık 65 hanım hoca hizmet etmektedir.

İDDEF: Emri bil Maruf hizmeti olarak Bursa gözde bir şehir, bu konuda da bize malumat verir misiniz?

Hoca Efendi: Bursa’nın bu hizmette gözde bir şehir olmasının sebebi Mehmet Turan Ho-cam başkanlığında Anadolu’ya yapılan maruf seferlerinin ilk olarak bu şehirde yerleşik düzene geçmesi olmuştur.

Bununla birlikte Uluçınar Derneklerinin açılması başlamış ve hızla yayılmıştır. Bu hızla bir-likte vakfımızda da maruf adı altında bir birim oluşturulmuştur.

Bu birimde Türkiye’nin hemen hemen her yerinde maruf görevi üstlenen Selman Kırgız, Abdullah Arslan, Ömer Sert ve Mehmet Uz gibi tecrübeli hocalarımız hizmet etmektedir.

Hocalarımız başta olmak üzere birkaç hocamız daha, şehrimizde bulunan esnafları, kıraat-haneleri, hastaneleri, meyhaneleri, tekel bayileri, hapishaneleri ve benzeri yerleri ziyaret etmekle beraber derneklerde, düğünlerde sohbet etmektedirler.

Bu faaliyetlerle birlikte insanlar İslam’ın güzelliğinin farkına varıyor ve bizi çok duygulandı-ran hadiseler meydana geliyor.

İDDEF: Bu anlattığınız hizmetler çok hoş ve mutlu edici. Pekiyi Bursa’daki bu hizmetlerin artışını neye bağlıyorsunuz?

Hoca Efendi: Bursa’nın Osmanlı’nın ilk başkenti olmasına bir de 70.000 evliyanın bu-rada medfun olması eklenince, bu şehre Ehlullâhın ayrı bir teveccühü oluyor.

Tabii ki Efendi Hazretlerimizin her sene gelip Ramazan ayını Uludağ’da geçirmesinin de büyük bir etkisi var.

64

MÜLÂKATEn başta da dediğim gibi bizden önce görev yapan hocalarımızın bu şehre attıkları temel, bize hazır bir hizmet sundu ve biz de sadece kat attık.

Ama bu şehirde şunu da göz önünde bulundurmak lazımdır. O da Nakşibedi Hazretlerimizin buyurduğu üzere “bizim yolumuz sohbettir” sözüdür.

Cübbeli Ahmet Hocamızın, Abdülmetin Hocamızın, Mehmet Talu Hocamızın, Mustafa Öz-şimşekler Hocamızın ve diğer büyük hocalarımızın aylık olarak gelip yaptıkları sohbetler cemaatleri artırıyor.

Cemaatler artınca bir bereket oluyor böylelikle ihvanların sayısı artıyor, ihvanlar da çocuk-larını medreseye gönderince talebe sayısında bir artış oluyor.

Şunu da eklemek isterim ki; Bursa’nın halkının dindar olması ve Bursa’nın İstanbul’a ve Efendi Hazretlerimize yakın olması da bu artışın sebeplerindendir.

İDDEF: Efendi Hazretlerimizin asker arkadaşı olan Hafız Ahmet Efendinin damadı olduğu-nuzu biliyoruz. Hafız Ahmet Efendinin, Efendi Hazretlerinin askerlik anılarından size anlat-tığı bir şeyi paylaşır mısınız?

Hoca Efendi: Efendi Hazretlerimiz daha Efendi Babamızla tanışmazdan evvel bile askerde olmasına rağmen yatsıdan sonra hiç konuşmayıp, sünnet üzere erkenden yatıp erkenden de kalkarmış. Kat’i sûrette kimse onu yatsıdan sonra konuşturamazmış.

İDDEF: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Hoca Efendi: Allâh’ımız şu Dîn-i Mübîni İslam’ı anlayıp anlatabilmeyi, yaşayıp yaşatabil-meyi, Efendi Hazretlerimizin derdini gayretini nûrunu bütün Bursa’ya, Türkiye’ye, dünyaya yayabilmeyi hepimize nasîb-i müyesser eylesin.

Mübarek günlerin, İslâmiyetin her tarafta yaşanıldığı günleri görmeyi de cümlemize nasip eylesin. Bizleri de bunlara vesile eylesin.

Cümlemizi Efendi Hazretlerimize ehil, layık eylesin.

Amin.

Adak ve akika k u r b a n l a r ı n ı z ı

HES

AP

NU

MA

RA

LAR

IMIZ

AYR

INTI

LI

BİLG

İ İÇ

İN

İNSANA DEĞER VERENDERNEKLER FEDERASYONU

İDDEF BİR İSMAİLAĞA KURULUŞUDUR

0212 621 00 65

www.iddef.org

Kuveyt Türk 6186 759-4Bank Asya 3333 608-4Albaraka Türk 1542 719-4Türkiye Finans 1614 319-1Ptt 8850 583-4

ihtiyaç sahiplerineu l a ş t ı r ı y o r uz . . .

ADAK - AKİKA KURBAN BEDELİ250¨

Ağrı - MerkezEnsar Derneği

Antalya - MerkezFurkan Derneği

Aydın - NazilliVefa Derneği

Aydın - SökeMuhabbet Derneği

Balıkesir - GönenGihder

Balıkesir - MerkezUluçınar Derneği

Bursa - EmekÇınaraltı Derneği

Bursa - GemlikGemder

Bursa - MerkezUluçınar Derneği

Erzurum - MerkezVuslat Derneği

İstanbul - BağcılarAbidder

İstanbul - EsenlerHizmet Derneği

İstanbul - FatihBera Derneği

İstanbul - GüngörenEnsar Derneği

İstanbul - KartalSena Derneği

İstanbul - MaltepeZ.Evler Derneği

İstanbul - PendikFetih Derneği

İstanbul - SultangaziUluçınar Derneği

İzmit - KartepeUluçınar Derneği

Kırıkkale - MerkezSeher Derneği

Kocaeli - Gebze Gülbahçesi Derneği

Kocaeli - GebzeHavva Sultan Derneği

Kocaeli - GebzeVesile Derneği

Malatya - MerkezSıla Derneği

Manisa - MerkezLale Derneği

Nevşehir - MerkezF.Sultan Mehmet Derneği

Trabzon - AkçaabatFatih Derneği

ÜYE DERNEKLERİMİZ

D. Anadolu Bölge Başkanlığı:Ergülder / Erzincan

Marmara Bölge Başkanlığı:Çınaraltı Derneği / Bandırma

İç Anadolu Bölge Başkanlığı:Çağrı Derneği / Kayseri

Sakarya Bölge Başkanlığı:Sakarya İddef / Sakarya

İstanbul Anadolu Yakası Bölge Başkanlığı:Huzur Derneği / Pendik

Konya Bölge Başkanlığı:Ziyader / Konya

Akdeniz Bölge Başkanlığı:Çağder / Bucak

“İki kişi bir kişiden hayırlıdır. Üç kişi iki kişiden hayırlıdır. Dört kişi üç kişiden hayırlıdır. Cemaat olmanız gerekir. / Hadis-i Şerif

Birlikten kuvvet doğar.

Balat Mahallesi Manyasızade Cad. Manyasızade Çıkmazı No:1/A, 34087 Fatih/İstanbul-TürkiyeTelefon ve Faks: +90 0212 621 00 65 (pbx) Mobil: +90 544 621 00 65

Web: www.iddef.org E-posta: iletisim@iddef.org

İNSANA DEĞER VEREN DERNEKLER FEDERASYONU