290

Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 2: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 3: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 4: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 5: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 6: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

“İstanbul’dan kaçmanın kısa yolu”

Istanbul’u yeniden kesfedin....

RESERVATION AND INFORMATION

+90 (216) 382 48 84 +90 (530) 238 95 [email protected]

40”51’269N 29”08’530Ewww.eliosedef.com

Page 7: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Ataköy Marina Park Z37 34158 Ataköy

(212) 215 56 80

Ataköy Marina Park Z37

(212) 215 56 50(212) 296 24 70

(212) 219 53 76(216) 382 48 84

ELIO, ATAKÖY MARINA PARK’TA...

Page 8: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

İçindekilerİstanbul Life

İçindekilerİstanbul Life

İstanbul’u yaşayanların dergisi bu ay yine dolu dolu!

Kapak fotoğrafı: Emre DoğruElbise: Brandroom/Diane Von Furstenberg

Küpe ve bilezik: Gilan

‘Je veux’ şarkısı tüm dünyada dile

dolanan Zaz, İstanbul’a ikinci

ziyaretini bu ay gerçekleştirecek.

Ünlü sanatçı, iki yüzü olduğunu

söylediği şehrin kendisini

nasıl etkilediğini İstanbul

Life okuyucularıyla paylaştı.

Belçika’da doğup büyüyen

Hadise ile kapak çekimi

için Çırağan Sarayı’nda

buluştuk. Yoğun iş temposu

arasında İstanbul’u doyasıya

yaşayamadığını itiraf eden

şarkıcı, “Buraya tatil için gelmek

isterdim” diyerek yaşadığı şehre

olan hasretini anlattı.

İstanbul bu yaz da dünyaca ünlü

isimleri ağırlıyor. Madonna,

Red Hot Chili Peppers, Stevie

Wonder, Lenny Cravitz dünya

gözüyle görebileceğimiz

isimlerden bazıları. Pop, rock,

caz veya R&B… Hangi tür

müziği severseniz sevin, size

uygun bir konser bulacaksınız.

İstanbul’da tarihsel dönüşümün

izlerini mekanların geçmişinden

takip etmek mümkün. Son

zamanlarda galeri veya

performans mekanı olarak

kullanılan pek çok yapının

bir zamanlar değirmen ya da

tütün deposu olduğunu biliyor

muydunuz?

Page 9: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 10: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Şehir hayatında olup bitenleri bu köşeden takip edin.

Boğaz’ın en iddialı iki eğlence adresi bu yaz hangi mekanlara ev sahipliği yapıyor? Merak edenler için Reina ve Sortie rehberi.

Yaz sıcaklarıyla baş etmenin en kolay yolu havuz keyfi. Şehrin en güzel havuzlarını yedi soruyla mercek altına aldık. Zevkinize ve bütçenize uygun olanı seçebilirsiniz.

Mövenpick Dondurma Günleri öncesinde, gurme yazar Mehmet Yaşin ve sanatçı Emel Kurhan’la ‘serin’

bir sohbet için buluştuk. Mövenpick Otel’deki yemeğin başrolünde dondurma vardı.

Tarihi dokusunu kaybetmeyen nadir semtlerden olan Kanlıca’yı semte hayran Prof. Dr. Faruk Şen’in notlarıyla keşfe çıktık. Yalıları ve yoğurduyla namlı semtin bilmediğiniz hikayesi.

Şehirdeki lezzet duraklarına her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Nefis köftelerden mevsim balıklarına, kallavi mezelerden çorbalara uzanan İstanbul lezzetlerini Mehmet Yaşin yazdı.

Farklı tatlara açıksanız

Gurmebüs’le tanışmalısınız. Ayda iki kez İstanbul’un çeşitli semtlerine gurme turu yapan ‘Gurmebüs’ün renkli turları sayesinde yepyeni lezzetler keşfedebilirsiniz.

Düğün mevsimi başladı… Kadınlar artık nikah tarihi belli olsa da evlilik teklifi almadan evlenmiyor! Teklifinizi denizin üstüne ateşle mi yazdırırsınız, Köprü’nün üstüne mi not düşersiniz?

Son yılların en cazip yerleşim merkezi Göktürk’te açılan mekanların hızına yetişilmiyor. Zincir restoranların birer şube açtığı Göktürk’teki değişimi sayfalarımıza taşıdık.

İstanbul Life

Page 11: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 12: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Bu yılki Chill-Out bence çok iyiydi. Sabah saatlerinde yağan yağmur yürekleri ağza getirdi mi? Getirdi. Kimileri düşen ilk damlayla beraber çarçabuk pes etti mi? Etti. Ama sabredenler kazandı, gelmeyenler hava açtıkça dizini dövmeye başladı. Kalabalığın geçen yıla göre daha az olduğunu söyleyenler olsa da (sıkış tıkış olmadık işte fena mı?) ortam, performanslar 10 numaraydı. Sadece festival alanına girerken benim gibi ufak tefek aksilikler yaşayanlar oldu. Yolu bulma aşaması biraz sersem etse de ne yapalım? İşin ucunda eğlence olunca her sıkıntı çekilir.

Begüm Nalbantlı[email protected]

Yaz geldi hoş geldi ama küçük dertlerini de yanında getirdi. Ayna karşısında geçen zamanı beşe katlarız artık. Ne giysem de ince görünsem, ne yesem de kilo almasam, ne yapsam da formda kalsam… Bu liste uzar gider. Ee

tabii mekanlar da armut toplamıyor. En büyük kozları diyet mönüler devrede. Kitchenette de bunlardan biri. Yenilenen mönü Dr. Yasemin Bradley danışmanlığında hazırlandı. Soğuk

çorbadan salataya, tavuklulardan pizzaya seçenek çok. Yanlarında kalorileri de yazıyor içiniz rahat olsun. Özellikle tavuklu ve etli wrap’leri atlamayın, diyet diye lezzetsiz yaftası yapıştırmayın. Sonra yok göbeğim fırladı, yok basenim çıktı diye siz ağlarsınız, benden söylemesi.

Asmalımescit’teki Şehbender 14’e hiç gitmemiş olma ihtimaliniz yüksek. Aslında mekan yıllardır aramızda. Ancak sahibinin hiçbir zaman burayı popüler yapmak gibi bir derdi olmamış, ta ki yenilenene kadar. Bulunduğu sokakta eskiden konsoloslar olduğu için adını buradan alıyor. 14 ise kapı numarası. İçeride insanı kasmayan bir ortam var. Mekanda Fransızlar ağırlıkta. Nedeni de yıllar önce buraya gelen bir Fransızın ülkesine dönünce, Türkiye ile ilgili yazdığı travel guide’da mekanı yere göğe sığdıramamış olması. Meğer bu Fransız ülkesinde çok önemli bir yazarmış ve sayfalarca burayı anlatmış. Giderseniz, yaprak ciğerinden benim için de yiyin.

Diyet mönülere hücuuuum

Page 13: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Backyard’da bol sohbetli, bol hareketli, rüzgarıyla üşüten ortamıyla ısıtan bir barbekü partisindeydim. Bu buluşmaya vesile olan; Kayra Vintage koleksiyon serisinin en yeni şarabı Zinfandel’di. Zinfandel üzümlerinin, dolayısıyla şarabının dünyada en popüler olduğu yer Kaliforniya. Türkiye’de ise ilk kez Vahit Gencer’in İzmir Urla’daki bağında yetişiyor. Partide pek tabii Kayra’nın Kaliforniyalı şarap yapım uzmanı Daniel O’Donnell da vardı, mönü ise Kaliforniya’dan özel olarak gelen şef Patrick Mulvaney’in eseriydi. Sizin anlayacağınız bir Kaliforniya üçlemesi yaşadık ki sormayın.

Bir House Cafe atölye çalışmasında daha birlikteyiz sevgili okurlar. Bugünkü dersimiz; dondurma ve yemek uyumu. Kendimiz yapıp, kendimiz yiyeceğiz. Şefimiz; Eyüp Kemal Sevinç. Somon tartarla başlıyoruz. Birimiz somonları dilimliyor, diğerimiz biberleri. Hepsi incecik olmalı (Ne zor işmiş yahu bir daha somon tartar isterken saygı duruşuna geçeceğim), sonra somonları ve biberleri karıştırıp Mövenpick dondurmayla bir güzel servis ediyoruz. Merakınız körüklendiyse ilki geçen yıl düzenlenen Mövenpick Dondurma Günleri, bu yıl 1-10 Haziran’da. Pek çok sürpriz var. Benim şahsi kanaatime gelince; bu enfes dondurmaları yemek yanında değil de kesinlikle sonrasında yemek.

Kaliforniya üçlemesi

Dalga sörfüyle olan yakınlığınızı bilemem ama bana yaptığı ilk çağrışım; Discovery’de mütemadiyen denk geldiğim, dehşet dolu köpek balığı hikayeleri. Ancak bu korkum her an son bulabilir. Şöyle ki, Uluslararası Sörf Günü, Türkiye’de ilk kez Danube Surf Board ve Sports People Turkey işbirliğiyle 24 Haziran’da Kerpe Sarısu Plajı’nda kutlanacak. Hem de 19 ülkede 44 organizasyon ile aynı gün. Amaç Türkiye’de yaygın olmayan dalga sörfünü tanıtmak. Gün boyu hocalar eşliğinde dalga sörfü deneyimlemek süper olacak. “Eyvah bütçe yine sallantıda” demeyin çünkü festival ücretsiz. Hem güzel ülkemin okyanusa kıyısı olmadığı için büyük beyazla karşılaşma riski de yok. www.surfing-day.com bu siteden tüm dünyadaki etkinlikleri takip edebileceksiniz.

Dalgaların gücü adına

Page 14: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Önce homini gırtlak

sonra spor

• Son zamanlarda gözüme takılan bir blog var: BirinciBlog.com

Müzikten sinemaya, teknolojiden spora pek çok başlık var. Çete

(kendilerine bu ismi takmışlar) sizin için geziyor, izliyor, dinliyor

ve sözlerini sakınmadan yazıyor. Eh bize de takip etmek düşüyor.

• dekoreko.com ise dekorasyonla ilgilenenler için. Üç gün

süren kampanyalar boyunca sitedeki tüm markaların ürünlerini

indirimli fiyatlardan alabilirsiniz. Mutlaka göz atın.

• Veee www.eceninmodagunlugu.com. Fikir zengini bir moda

blogu. Trendlerden geri kalmamak için her sabah yemeklerden

önce mutlaka bakılmalı!

Biz dünyalıların gezegeni getirdiği nokta malum. Önce hoyratça kullandık şimdi de panik halinde durumu nasıl kurtarsak diye düşünüyoruz. Neyse ki gezegenle barışı yeniden sağlamak ve kıymet bilmez insan neslinin gözünü açmak için çırpınıp duranlar var. 8-9-10 Haziran tarihlerinde KüçükÇiftlik Park’ta düzenlenecek Ecofest de bunlardan biri. Bu, Türkiye’de düzenlenen ilk kapsamlı ekoloji festivali. Ana sponsoru Yurtiçi Kargo. Üç gün boyunca tematik konserler, açık mutfak etkinlikleri, ekoloji temalı defileler, atıklardan üretilen sanat eserleri gibi sürdürülebilir yaşamla ilgili birçok etkinlik düzenlenecek. Ee gitmek lazım. Ayrıntılar için www.ecofestistanbul.com

Bir yanda yiyin için deyip diğer yanda, “Eveeeet hadi bakalım şimdi de spor zamanı” demem can sıkıcı bir çelişki farkındayım ama ne yaparsınız hayat bu işte. Önce yemekleri sonra da formda kalmak için kafayı yiyoruz. ‘Intelligence Fitness’ benim çok ilgimi çekti. Amaç doğal ortamda kaslara gerçek görevlerini hatırlatmak ve bu sayede vücudu ‘çabuk’ şekle sokmak (işte bu çabuk kelimesine fena tav oldum). Özellikle kalça-basen-karın bölgelerinin sağlıklı kilo vererek şekle girmesi mühim bir hadise, hem de 21 gün gibi bir sürede. Çalışmalar Maslak’taki salonda yapılıyor. Ancak doğada yapılan kamp çalışmaları da revaçta.www.intelligencefitness.com

Havasıyla dertlere gark eden mayısı nihayet sepetledik. Ve işteee haziran! Mis gibi yazı çek içine! Moraller yerine geliyor, mekanlar da bir bir açılıp saçılıyor. Etiler Vox Brasserie de bu kervana katılanlardan. İlk açıldığı günden beri hem ortamı hem de yemekleriyle başarılı bulmuştum. Ev yapımı makarnalarını bir yiyen bir de yemeyen pişman. Mekanın bir süre önce açılan havadar terası da yaz sarhoşu olmak isteyen bünyeler için birebir. Ayrıca yaz boyu haftada bir ya da iki haftada bir pek çok partiyle

coşturacak bu teras.

eee

r

.

Vox Brasserie

Page 15: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

VO2734SB

Page 16: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Öneri Seçme

31 Mayıs itibariyle başlayan 40. İstanbul Müzik Festivali dolu dolu bir programla devam ediyor. İddialı konserlerin yer aldığı festivalde L’Arpeggiata, Milli Reasürans Oda Orkestrası, Helene Grimaud, Yundi gibi birçok efsane müzisyen performans gösterecek. Konserlere giriş

fi yatı 30-400 TL arasında değişiyor. Ayrıntılı bilgi için muzik.iksv.org’u tıklayın.

Page 17: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Bilgi-Istlife-210x275.ai 1 5/21/12 6:29 PM

Page 18: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Marina’nın en yeni adreslerinden Burger Mania’nın mönüsünde sadece burger var, atıştırmalık olarak hellim stick ve kızarmış patates bulunuyor. Mekan, ahşap masa ve banklardan oluşan dekoruyla samimi bir ortam sunuyor. Yüzde 100 dana etinin kullanıldığı, 120 gr ve 180 gr olarak hazırlanan hamburgerlerin kraliçesi, mekanın adını taşıyan Burger Mania Special. Kibrit patatesle taçlandırılan bu lezzet parmaklarınızı bile yedirtebilir! Mozzarella ve dana bacon’lı seçeneklerini de denemenizi öneririz. Dana Bacon Burger 14 TL. Hafta içi 22.00, hafta sonu 05.00’e dek açık. Tel: 0216 348 96 66

Kahvaltı: 9.50 TL

Gece gündüz gidilebilecek adreslerden Moss Marine’in sol tarafı bistro, sağ tarafı nargile cafe. Girişteki açık alan ise en keyifl i bölümü. Pizza, noodle, salata, ızgara gibi çeşitlerin yanı sıra, çocuklara özel mönü de mevcut. Spesiyalinin sac kavurma olduğunu öğreniyoruz. Ama biz kahvaltı için buradayız. Klasik köy kahvaltısı 15 TL. Menemen veya omlet istersek 7 TL daha ödememiz gerekiyor. Panini tost cazip görünüyor. Yanına da çay söylüyoruz. Tost 7 TL, çay 2.50 TL. Hafta içi 01.00’e kadar açık olan mekana cuma-cumartesi sabaha kadar gidebilirsiniz. Tel: 0216 388 59 59

Bir mekan düşünün ki, 100 yılı devirmiş. Develi işte öyle bir yer... Marina’ya kadar gelmişken kebap ziyafeti çekmemek olmaz dedik. 1200 kişilik mekanın deniz manzaralı bahçesinde pazar günleri açık büfe brunch da bulabilirsiniz. Akşam yemeği için giderseniz kebap, pide, dürüm, meze çeşitleri ve tatlı şöleniyle karşılaşacağınızı garanti ederiz.

Şehirde yedi şubesi bulunan Develi’nin baklavaları, Eminönü’ndeki şubede üretiliyor. Fıstıklı kebap da spesiyali. Arif Develi’nin dedesinden miras alarak geliştirdiği bu lezzet, bulgur pilavı, soğan salatası ve yeşillikle servis ediliyor. Buz gibi kolayla iyi gidiyor. Fiyatı 22 TL, kola 4 TL. Tel: 0216 418 94 05

Akşam yemeği: 26 TL

Deneyin 50 TL’ye 1 gün

Bir tatlı huzur almaya gittik Kalamış’a… Hem şehrin karmaşasından uzak sakin bir gün geçirdik, hem de birbirinden lezzetli ve hesaplı yemekler yedik.

Sizin için araştırdığımız diğer semtleri web sitemizde bulabilirsiniz. www.istanbullife.com.tr

Öğle yemeği: 14 TL

Panini Tost

Fıstıklı Kebap

DEVELİ

Burger Mania Special

Page 19: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

MICHELANGELO / LEONARDO / RAPHAELTHE GREAT MASTERS

Page 20: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Öneri 1 lezzet 10 adres

Ali Usta 2.5 TL

1969’da Moda’da açılan Ali Usta, dondurma deyince akla gelen ilk adreslerden. Adı, bulunduğu semtle özdeşleşen mekana gidiyorsanız kuyrukta beklemeyi de göze almanız gerekiyor. Çikolata, kaymak, tutti frutti, muz, ahududu gibi pek çok çeşit var. Bir top dondurma 2.5 TL, kilosu 40 TL. Moda Cad. No: 264 Kadıköy, Tel: 0216 414 18 80

Cremeria Milano 4 TL

Şehirde beş şubesi bulunan Cremeria Milano’da geleneksel metotlarla üretilen dondurmalarda yüzde yüz süt ve mevsim meyveleri kullanılıyor. Klasik çeşitlerin yanında, nutellalı, tiramisulu, rom’lu, baileys’li dondurmalar da bulabilirsiniz. Bir topu 4 TL, kilosu 40 TL. İstiklal Cad. No: 164/A Beyoğlu, Tel: 0212 245 29 27

Dondurmacci 3 TL

Dondurmacci, 50’den fazla çeşit arasında kararsızlık yaşayacağınız bir

adres. Isparta’nın gülü, Çeşme’nin sakızı, Bodrum’un mandalinası, Maraş’ın sahlebi sütle buluşarak çeşitler oluşturuluyor. Bir top 3 TL, kilosu 38 TL. Bağdat Cad. Beyaz Akasya Sok. No: 1/C Caddebostan Kadıköy, Tel: 0216 467 34 80

Girandola 4 TL

Boğaz gezilerinin ‘tatlı durakları’ndan biri olan Girandola’da, kazandibi gibi tatlılarla lezzetlendirilenler kadar, alkollü çeşitler de mevcut. Mojito’lu ve rakılısı bile yapılıyor. Her gün 17 çeşit bulabileceğiniz Girandola’da bir top dondurma 4 TL, kilosu 40 TL.Arnavutköy Cad. No: 109 Arnavutköy Tel: 0212 265 26 29

Güneş Dondurma 1.5 TL

Gece geç saatlere kadar açık olan Güneş’te 18 çeşit dondurma bulunuyor. Meyveli çeşitlerin yanında kestaneli, sakızlı, cevizli dondurması da çok beğeniliyor. Bir topu 1.5 TL, kilosu 25 TL. Cevdet Paşa Cad. No: 58 Bebek, Tel: 0212 263 27 70

Kahve Dünyası 1.5 TL

Kahve ve çikolata tutkunlarını buluşturan Kahve Dünyası’nın bitter çikolatadan oluşan kapların içinde yapılan sunumları büyük ilgi görüyor. Türk kahveli, damla sakızlı, portakallı gibi çeşitlerin yanında yoğurtlusu da spesiyalleri arasında. Sıcak çikolata sosla servis edilen dondurmanın bir topu 1.5 TL, kilosu 25 TL. Meclisi Mebusan Cad. Tütün Han No: 167 Kabataş, Tel: 0212 293 12 06

Mini Dondurma 1.5 TL

Adı gibi küçük bir alana sahip olmasına rağmen kapısından kuyruğun eksik olmadığı Mini’de 22 çeşit dondurma bulunuyor. Gerçek meyveyle hazırlanan çeşitlerde tatlandırıcı kullanılmıyor. Güllü lokumlu, sakızlı, kahveli, kestaneli en sevilen çeşitleri. Bir

topu 1.5 TL, kilosu 25 TL. Cevdet Paşa Cad. No: 7 Bebek, Tel: 0212 257 10 70

Tarihi Prinkipo 1.5 TL

Büyükada’ya gidip de Prinkipo’nun dondurmasından yememek olmaz. Ballı bademli, kestane şekerli, parça çikolatalı ve karamelli gibi çeşitlerini fındık fıstıkla süslenmiş kocaman kornetlerde yiyebiliyorsunuz. Bir top fi yatı 1.5 TL, kilosu 22 TL.İskele Cad. No: 2 Büyükada, Tel: 0216 382 24 54

Roma Dondurmacısı

1.75 TLMeyveli ve klasik çeşitlerin yanı

sıra karışık meyve parçacıklı tutti frutti, krokan bademli ve cevizlisi de yapılıyor. Şeker hastaları için özel üretilen diyabetik dondurma da bulabilirsiniz. Bir topu 1.75 TL, kilosu 28 TL.İstanbul Cad. Kulüp Sok. No: 1 Yeşilköy, Tel: 0212 663 35 42

Yaşar Usta 1 TL

Tatlandırıcı kullanılmadan, mevsim meyveleriyle hazırlanan dondurmalar arasında havuçlu bile var! Bir topu 1 TL, kilosu 30 TL. Konaklar Mah. Akçam Sok. No: 17/F 4. Levent, Tel: 0212 325 38 64

Cremeria Milano

Yaşar Usta

Mini Dondurma

Dondurma deyince aklınıza sadece çikolatalı, vanilyalı gibi klasik çeşitler gelmesin. Artık rakılısı, sebzelisi bile yapılıyor. Siz sadece kaç top istediğinizi söyleyin yeter.

Page 21: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 22: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Deneyin Yaz geldi, havalar ısındı, evde tıkılı kalmak daha da zorlaştı! İşte püfür püfür esen, şehrin en iyi çay bahçeleri!

Öneri 4’te 4

Lokasyon

Müşteri

kitlesi

En yoğun

Ambiyans

Ürünler

En iyi

İletişim

Moda sahilinde yer alıyor. Emirgan’da, Sakıp Sabancı Müzesi’nin yan tarafında hizmet veriyor.

Altın Boynuz’un kenarında, kolayca ulaşılabilen bir konumda yer alıyor.

Yeşil ve mavinin

buluştuğu, Adalar

manzarasına sahip bir

mekan.

Üç asırlık çınarların altında,

Boğaz’dan gelen esintilerle

benzersiz bir ortama sahip.

780 yıllık bir çınarın

gölgesine yerleşmiş,

Boğaz’ın kenarına vuran

dalgalarla salaş ve tarihi bir

kahve.

Çay, kahve, meşrubatlar,

kahvaltı, pide, döner.

Kahvaltı tabakları, çay,

kahve, meşrubat çeşitleri

ve bir yemek mönüsü var.

Mekan tüm gün çok hareketli ve yoğun.

Her gün açık olan mekanda

kahvaltı edebileceğiniz gibi

kendi kahvaltınız ile de

gelebilirsiniz.

Eyüp Camii’nin

arkasından binilen

teleferik ile içine

ulaşılabiliyor.

Moda, KadıköyTel: 0216 337 99 86

Emirgan, Sarıyer Tel: 0212 277 75 68

Çengelköy, ÜsküdarTel: 0216 422 10 36

Eyüp Tel: 0212 616 23 44

Özellikle Anadolu yakası sakinlerinin tercih ettiği bir yer.

Her kesim ve semtten müdavimi var.

Nostaljik bir gün geçirmek isteyenlerin uğrak yeri.

Çengelköy sahilinde, denizin tam kenarında yer alıyor.

Hafta sonları ve öğle saatlerinde yoğun olan mekan sabah erken saatlerde tenha.

Arka tarafında bulunan Moda Parkı çocuklar için bir oyun alanı yaratıyor.

Hafta sonları özellikle kahvaltı saatlerinde boş masa bulmak zor.

Özellikle hafta sonları kalabalık.

Çay, kahve ve meşrubat

çeşitleri var.

Çay, kahve, meşrubatlar.

Bu tarihi dokuyu hissetmek ve nostaljiyi yaşamak için her kesimden ve her yaştan müdavimleri var.

Kahvaltısı ünlü.

Haliç’i tepeden gören,

ağaçların arasında

nostaljik ve romantik bir

mekan.

Page 23: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

• Şef Morelli’den ‘yüzde yüz’ İtalyan lezzetleri• Murat Başoğlu’nun ‘Takkunya’sı• Alev Gözünar’ın konuşan tabloları• Masumiyet Müzesi Çukurcuma’da...• Şehrin klasik yazlıkları: Reina ve Sortie• Kapılarını açan 7 yeni mekan!

RESTORAN BUTİK ATÖLYE ŞEF MÜZİK MMMÜÜZZİİİKKKMM ŞŞŞEEEFF RRREEESSTTOOORRRAANN BBBUUTTİİİKKK AATTÖÖLLYYEE RESTORAN BUTİK ATÖLYE ŞEF MÜZİK

Page 24: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

tek Vietnam restoranı, en azından bizim bildiğimiz. Tek olması sahipleri Melis ve Chris’i hiç şımartmamış. Gerek yemek, gerek kokteylleriyle çok güzel lezzetleri bir araya getirmişler. İngiltere’de tanışıp üç ay içinde evlenmeye karar veren çift zaten hayallerinde olan bir restoran açma fikrini hayata geçirmişler. Şehirde olmayan ve öncelikle kendilerinin eksikliğini hissettikleri Vietnam mutfağını Indochine’de mönüye taşımışlar. Daha önceleri sanat atölyesi olarak kullanılan, Kumbaracı Yokuşu üzerindeki mekanı bulmuşlar. Daha önceden kalan bazı malzemeler tutulmuş, biraz ev

havasında dekore edilmiş, mutfağında ve barında mimar Esen Önderoğlu çalışmış. Indochine, şehirdeki Fransız etkisindeki Vietnam mutfağının şimdilik tek temsilcisi. Mümkün olabildiğince yerel malzemeleri kullanıp Vietnam’da öğrendiği tarifleri ile Chris mutfakta. Açık mutfakta yemeğiniz yapılırken izleme şansınız var. Hatta şef müsaitse bol bol yemek de konuşabilirsiniz. Şarap listesi de şefin

önerileriyle uyumlu olarak hazırlanmış. Denemeye meraklı ve yeniliğe açıksanız kokteyllerden özellikle Earl Grey-tini’yi tatmalısınız. Alkol ve çay kombinasyonu ancak bu kadar iyi olabilir.

İşten sonra arkadaşlarınızla buluşup keyif yapmak istiyorsanız aradığınız mekan Indochine! Etli erişte çorbası, ızgara ananas salatası gibi lezzetlerini de mutlaka tadın.

Yeni Indochine

Salıdan cumartesiye haftanın beş günü açık olan Indochine’de ayrıca saat 18.00-20.00 arasında Happy Hour var. Baharatlı satay, etli erişte çorbası, ızgara ananas salatası, Lemongrass ve acı biberli hindistan cevizi sütüyle tatlandırılmış tarak gibi hafif sürprizli yemekler çok lezzetli. Başlangıçlar 14-17 TL, ana yemekler ise 21-42TL aralığında. Otopark ve valesi de var.

İletişim Tomtom Mah. Kumbaracı Yokuşu

Camcı Fevzi Sok. No: 36A Beyoğlu

Tel: 0212 243 92 81

Page 25: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 26: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Yeni Aliye

bir zamanlar Cihangir’de Baykuş olarak hizmet veren dükkanın yerine açıldı. Girizgahı mekanın muhteşem konumundan dem vurarak yapmak lazım. Çünkü burada rakılı mezeli bir akşam yemeğinin ardından kolayca Beyoğlu gecelerine akabilir, ya da Cihangir’in huzurlu ortamında muhabbetinizi sürdürebilirsiniz. Aliye Meyhane adını, mekanın ortaklarından Osman Yitgin’in annesinden alıyor. Bize sorarsanız oldukça sevimli ve sıcak bir isim, ayrıca son derece akılda kalıcı. Mekanın markalaşmasına hizmet edecek nitelikte. Tabii buranın markalaşmasını sağlayacak başka

nedenler de var. Mesela hepsi de işinin ehli olan üç ortak. Lokal’den Osman Yitgin, Nar Pera’dan Toprak Göktaş, eski Kaffehaus’tan Levent Öztürk Aliye’nin yaratıcısı üç isim olarak karşımıza çıkıyor. Aliye, klasik meyhane tadında bir adres. Amerika’yı yeniden keşfetmemişler ama işin de hakkını vermişler. Ziyafet, rakının yanına son derece iyi gidecek nefaseti yerinde

mezelerle başlıyor. Zeytinyağlı yaprak sarma ve ahtapot salatası şimdiden çok seviliyor. Balık kokoreç, ızgara ahtapot da emrinizde olan diğer lezzetler.

Aliye Meyhane, pazar günleri hariç her gün 13.00-02.00 saatlerinde açık. Mezeler 8 TL, ara sıcaklar 14-16 TL, şarap 60-90 TL, rakı 80-120 TL arasında değişiyor. Kredi kartı geçerli. Otopark, vale hizmeti var. İletişim Cihangir Cad. 35 B Cihangir

Tel: 0212 244 23 73

Cihangir’de açılan Aliye kelimenin tam anlamıyla ‘adam gibi bir meyhane’. Hem güzel mutfağı hem de dingin ortamıyla saatlerin su gibi aktığı bu adrese hazır olun.

Page 27: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 28: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Yeni 40 yıl

Etiler’de açılan Kırk Yıl, anneannelerden kalma eşyalarla dekore edilmiş sıcacık bir mekan. Mönüsü, Türk kahvesi ve çocukluğumuzdan kalma bir hatıra olan sütlü kahveden oluşuyor.

yıl hatırı olduğuna inanan Berna Ülger ve Deniz Madenci Gürtürk, Etiler’de açtıkları Kırk Yıl’la dünyaca ünlü kahve zincirlerine meydan okuyor! İki arkadaşın anneannelerinden kalma mobilyalar, fincanlar ve dantel örtülerle dekore ettikleri mekan, zamanda yolculuğa çıkarıyor. 300 parçadan oluşan 100 yıllık fincanlar sadece dekor amaçlı kullanılmıyor. Beğendiğiniz bir fincanı seçip kahvenizi onunla içebiliyor, hatta satın alabiliyorsunuz. Kırk Yıl’da adını telaffuz etmekte zorlandığınız o bol kremalı kahvelerden hiçbiri yok. Sadece Türk kahvesi ve çocukluktan kalan bir hatıra olan sütlü kahve bulunuyor. Serinlemek isteyenler için ev yapımı limonata da yapılıyor. Beş çayında giderseniz siyah çay yerine zencefil, tarçın, karanfil ve ıhlamur karışımından oluşan Mevlevi çayı içebiliyorsunuz. Mozaik pasta, mahlepli, damla sakızlı kurabiye,

lokum ve tarçınlı badem şekeri de bu keyfe eşlik ediyor. Mekanda yemek olarak sadece mantı bulunuyor. Mantıyı Balatlı ev hanımları hazırlıyor. Kurabiyeler de ev yapımı. Aslına bakarsanız burada fabrikasyon ürün yok. Bahçesiyle birlikte 80 kişi kapasiteli mekanın üst katı yaşam koçluğu, şarap tadımı, astroloji günleri gibi etkinlikler ve seminerler için kiralanabiliyor.

Çekirdek halinde alınıp mekanda eski bir değirmende çekilen Türk Kahvesi, üzerinde ‘Kırk Yıl’ yazılı paketlerle satılıyor. Kahve, dantel örtülerle süslü şık bir tepsi içinde lokum ve kurabiye ile servis ediliyor. Kahve sunumu 10 TL, Mevlevi çayı 8 TL, mozaik pasta 5 TL. Mantı 17 TL. Fincanlar ise 100 TL’den başlıyor. Her gün 10.00-24.00 arası açık.İletişim Tepecik yolu, Alkent Çarşı içi, F 2 Blok,

Etiler Tel: 0212 352 87 56

Page 29: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 30: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Yeni Lavi

Asmalımescit’in en yenisi Lavi, açık havada konser keyfi yaşayabileceğiniz bir mekan. Yeni Türkü, Grup Gündoğarken, Bülent Ortaçgil bu ay dinleyebileceğiniz müzisyenlerden birkaçı.

altında dinlemeye ne dersiniz? Cevabınız ‘evet’se, Lavi de bir gece geçirmelisiniz. Pera’daki Palazzo Donizetti Otel’in yedinci katında bulunan Lavi, restoran ve teras olmak üzere iki kattan oluşuyor. 120 kişi ağırlayabilen restoranı sabah 07.00’de kahvaltı servisiyle açılıyor. Öğle ve akşam yemeği için uğrayabileceğiniz restoranın mönüsü şef Tolgahan Tabak tarafından oluşturulmuş. Yazılı bir mönü olmasına karşın, şefin tercihi doğaçlama mönü. Tabak, günlük alışverişte gözüne ne taze görünürse o gün onu servis ediyor. Spesiyalleri deniz ürünleri ağırlıklı. Ahtapot yahnili siyah mürekkepli risotto, limon soslu levrek mutlaka tadılması gereken lezzetler. Yemekten sonra açık

hava keyfi yaşamak isterseniz bir kat yukarı çıkmanız yeterli. Seyrine doyum olmayan Haliç manzarası eşliğinde içkinizi yudumlarken, en sevdiğiniz şarkıları da canlı canlı dinleme imkanı bulabileceksiniz. Her iki katta da sahnesi bulunan Lavi, 300 kişi kapasiteli terasıyla canlı müziğin yeni buluşma adresi olmaya aday görünüyor. Performanslara giriş ücreti alınmayacak olması da bu ihtimali güçlendiriyor.

Grup Gündoğarken, Yeni Türkü, Aşkın Arsunan, Ezginin Günlüğü, Bülent Ortaçgil, Yaşar Kurt dönüşümlü olarak bu yaz Lavi Teras’ta sahne alacak isimlerden bazıları. Her gün 07.00’den 04.00’e kadar açık olan mekanda ana yemekler 28-60 TL, salatalar 22-33 TL, tatlılar 10-18 TL arasında. Kokteyller 25 TL, rakının kadeh fiyatı 10 TL. Otopark ve vale hizmeti var.İletişim Asmalımescit Mah. No: 55 Tepebaşı

Taksim, Tel: 0530 382 28 43

,

Şef Tolgahan Tabak

Terasta günbatımı keyfi.

Levrek Gravlex 24 TL

Page 31: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 32: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Yeni Angel I Taş Kasap

yenilenmeler hız kesmiyor. Son olarak çok eğlenceli ve tatlı bir mahalle kafesi geldi buraya. Anjel her gün değişen mönüsüyle dinamik bir lezzet köşesi. Yemeklerde kullanılan ürünlerin hepsi organik. Bu konuya hayli özen gösteriyorlar. Dolayısıyla bu seçimler yemeklerin lezzetini de ekliyor. Anjel’de zengin bir peynir çeşidi bulunuyor. Soğuk dolabında üst üste konmuş peynir tekerleri insanın gözünü kamaştırıyor. Bu bağlamda peynir tabaklarının da son memnun edici olduğu söylemek isteriz. Anjel’in atmosferi de bizi tatmin etti. Bulunduğu sokağın tüm enerjisini hissettiren rahat

ve dingin bir adres. Gelen kitleyi de göz önüne aldığımızda rahatsız olmadan keyifli dakikalar geçirebileceğiniz bir alternatif olarak gösterebiliriz.

Kahvaltı 19 TL, füme tabağı 32 TL, peynir tabağı 19 TL, yumurta çeşitleri 6 TL olarak belirlenmiş. Tatlılar 8-10 TL, sıcak içecekler 3-8 TL arasında değişiyor. Kredi kartı geçerli. Otopark, vale hizmeti yok.

İletişim Serdar-ı Ekrem Cad. Doğan Apt.

34430 Galata Tel: 0212 245 43 45

Doğan Apartmanı’nın altına açılan Anjel, peynir ve füme çeşitleriyle oldukça

iddialı. Yazın uzun öğle molalarında, şarap-sohbet ikilisi için ideal bir mekan

yaratmışlar.

beklenmedik adresler görmek heyecan vericidir her zaman. Mesela Sefaköy’de açılan Taş Kasap bu tatta bir yer. Hem atmosferiyle hem de sunumlarıyla oldukça şık bir adres olan restoran Aydos Et tarafından hizmete sokulmuş. Burada

çoğu steakhouse’ta olduğu gibi etinizi et dolabından seçme imkanınız var. Hem porsiyon hem de kilogram olarak sipariş edebiliyorsunuz. Himalaya tuzu, zeytinyağı ve karabiber ile tatlandırılan etler arasında Taş Special Burger ve Taş Lokum Burger favori iki seçenek.

Yeme içme dünyasına etoburların yüzünü güldürecek bir adres daha katıldı. Sefaköy’de hizmet veren Taş Kasap, havalı atmosferiyle daha ilk bakışta artıyı alıyor.

İletişim İstinye Park AVM, Pınar Mah.

İstinye Bayırı Cad. Sarıyer,

Tel: 0532 644 25 15

Haftanın her günü 11.00-22.00 saatlerinde açık. Başlangıçlar 5 TL. Kasap köfte 10 TL, dana antrikot 14.75 TL, dana lokum 19 TL, kuzu pirzola 19 TL’den satışa sunuluyor. Kredi kartı geçerli. Otopark, vale hizmeti yok.

İletişim Halkalı Cad. No: 108

Sefaköy, Küçükçekmece Tel: 0212 598 98 08

Page 33: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 34: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Yeni La Paglia

Bayrampaşa’daki Titanic Otel’in içinde açılan La Paglia, orijinal reçetelerine sadık kalınarak hazırlanmış İtalyan lezzetleri bulabileceğiniz bir adres. Şık akşam yemekleri için aklınızda olsun.

şehirdeki son halkası olan Titanic Buissness Otel İstanbul-Europe’un 17’nci katında açılan La Paglia, İtalyan mutfağı sevenlere hitap ediyor. Otelin gemiyi andıran mimarisi restoranda da kendini hissettiriyor. Altın renklerinin hakim olduğu mekanın dekorasyonu, otelin mimarisini de üstlenen Aslı Dayıoğlu’na ait. 72 kişi ağırlama kapasitesine sahip La Paglia’nın burun kısmında lounge bölümü ve sigara içenler için açık teras bulunuyor. Asansörden iner inmez adım attığınız restoranda sizi çikolatalarla karşılıyorlar. Masanıza geçerken Haliç Köprüsü ve şehir manzarasından gözlerinizi alamıyorsunuz. Ciltlenmiş mönüden ne yiyeceğinizi

seçerken, önce iştah açıcı tabağı geliyor sofraya. Kuru fasulyeli humus, güneşte kurutulmuş biber, domates ve kekik ezmesi, çam fıstıklı tahinin bulunduğu tabak, fesleğen soslu kıtır ekmekle servis ediliyor. Bu arada suyunuzu gazlı mı gazsız mı alacağınız soruluyor. Güler yüzlü gençlerden oluşan servis ekibi o kadar özenli ki, kendinizi akşam yemeğinde değil de, çok özel bir gecenin baş kahramanı gibi hissediyorsunuz. Mönüsü ev yapımı makarna, pizza, deniz mahsulleri ve et yemeklerinden oluşuyor. Ahtapot carpaccio ve Sicilya usulü dana şiş spesiyali. Bizim

tavsiyemiz ise ricotta peyniri ve ıspanağın muhteşem

buluşmasına adını veren pizza

Calzone. Siz de geç kalmadan bu adresi keşfedin deriz.

La Paglia İtalyanca ‘hasır’ anlamına geliyor. Hasır, Titanic grubunun Almanya’da çok sevilen restoranlar zincirinin adı. Fiyatlarından haber vermek gerekirse: Salatalar 12-24 TL, pizzalar 16-20 TL, ara sıcaklar 10-32 TL (kırmızı şaraplı armut ve kestane soslu ördekli cannelloni ara sıcakların favorisi), makarnalar 16-26 TL, ana yemekler 30-48 TL, tatlılar 10-12 TL. Mekan, 19.00-23.00 saatleri arasında açık. Otopark ve vale mevcut.

İletişim Titanic Business Hotel Istanbul-

Europe, Topçular Mevkii Cicoz Yolu No: 32-34

Bayrampaşa Tel: 0212 467 81 00

Calzone 20 TL

Page 35: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 36: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Life Yazlık

Reina birçok alternatifl e bu yaz da uğrak yeri olacak. Hem kulüp ortamında dans edebilir, hem de sakin bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece ne istediğinize karar vermek.

Boğaz sezonunun en hareketli adreslerinden Reina yine çok hareketli. Burası hem güzel yemekler hem de dans etmek için son derece keyifl i.Yemek sonrası Reina’nın kulüp bölümünde dans edebilir, nefi s kokteyllerin tadına bakabilirsiniz. Özellikle saat 21.00’den sonra hareketlenmeye başlayan ve kıvamını bulan Reina’nın kadim sakinleri bu yaz da Kuruçeşme’de!

Söze Reina’nın kendi restoranıyla başlayalım. Mönü oldukça kapsamlı; ızgara kalamar, formaggi pizza, fırında Pekin ördeği ve ızgara kuzu sarma nefi s seçenekler arasında. Fiks mönü ücreti hafta içi ortalama 220 TL’ye geliyor. Tel: 0212 259 59 19

Nişantaşı’nın klasiklerinden Park Şamdan, Reina’nın en mühim demirbaşları arasında. Mekan deniz kıyısında, üst katta yer alıyor. Konumuyla da büyük bir avantaja sahip. Mönüde enfes seçenekler var. Birkaç örnek vermek gerekirse somon carpaccio, porçini mantar soslu bonfi leyi söyleyebiliriz. Fiks mönü ücretleri 170-210 TL arasında değişiyor. Tel: 0212 327 08 67

Topaz’ın yazlığı Blue Topaz kaliteli mönüsüyle yaz aylarında da en çok talep gören mekanlardan birisi olacak. Mönüde kabak çiçeği dolması, portakallı enginar, zencefi lli levrek, fener ızgara, kaya levreği gibi lezzetler öne çıkıyor. İçkili

bir akşam yemeği için en ideal seçeneklerden biri olduğunu hatırlatalım. Fiks mönü ücreti 120 TL olarak belirlenmiş. Tel: 0212 296 95 55

Hilton’dan tanıdığımız Dragon yazlığı Reina’daki yerini aldı. Mönü kafa karıştıracak kadar çok lezzete sahip. Zencefi lli ve taze soğanlı dana eti, susamlı karides tost veya acı soslu karides, krepli çıtır ördek, kızartılmış dondurma en nefi s seçenekler arasında. Fiks mönü ücreti kişi başı 100 TL. Tel: 0212 258 11 77

Uluslararası birçok başarıya imza atan Köşebaşı, Reina’da da en çok

yabancılar tarafından ilgi görüyor. Kebap kültürünü başka bir boyuta taşıyan Köşebaşı’nda terbiyeli şiş, şaşlık kebabı, Tarsusi kebap gibi nefi s seçenekler öne çıkıyor. Kişi başı fi ks mönü ücreti 180 TL. Tel: 0212 258 06 83

Reina

Blue Topaz

Page 37: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 38: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Life Yazlık

Boğaz’ın en iddialı eğlence adreslerinden Sortie, bu yaz farklı tatlar barındıran mekanlara ev sahipliği yapıyor. Girit’ten Uzak Doğu’ya, Antakya’dan Brezilya mutfağına uzanan adresler arasında seçim yapmak zor olabilir.

Girit mutfağı deyince akla ilk olarak zengin ot çeşitleri gelir. Giritli Bosphorus’un mönüsü de bu açıdan zengin. Balık, et ve tavuktan oluşan ana yemeklere Ege’nin natürel zeytinyağları ve otlarıyla hazırlanmış mezeler eşlik ediyor. 15 çeşit meze, üç çeşit ara sıcak, salata ve ana yemek fiks mönü olarak sunuluyor. İçki hariç 69 TL.

Cafe de Paris’te bir klasik olan cevizli salata, Cafe de Paris soslu bonfile veya tavuk yanında patates kızartmasından oluşan fiks mönü fiyatı 39.90 TL. Sonrasında krem brule, parfe, profiterol, sufle veya dondurmayla yemeğinizi sonlandırabilirsiniz. Mekan geniş bir şarap kavına da sahip.

Fishmekan’ın a la carte deniz mahsulleri ağırlıkta. Yaza özel deniz mahsullü karnıyarık, şarap soslu ızgara ahtapot, dil şiş gibi lezzetler de var. Kabak çiçeği

dolması, levrek mikado, ahtapot salatası ve balık kokoreç en çok tercih edilen mezeler arasında. 10 çeşit soğuk meze, üç çeşit ara sıcak, mevsimin en taze balığı, salata, tatlı, meyve, limitli içkili 120 TL, limitsiz içkili 140 TL.

Sortie çatısı altında kebap keyfi yaşamak isterseniz Kile’ye gitmelisiniz. Lübnan, Gaziantep, Rumeli ve Osmanlı mutfağından mezeler de bulabileceğiniz mekanın spesiyali Adana, çöp şiş, tavuk ve pirzoladan oluşan karışık kebap tabağı. Fiks mönü içki dahil, hafta içi 100 TL, hafta sonu 125 TL.

Akaretler W’nun lezzet duraklarından Minyon, bistro bar konseptiyle bu yaz konuklarını Sortie’de ağırlayacak. Executive chef’liğini Emre Çapa’nın yaptığı mekan

dünya mutfağından çeşitlemeler sunuyor. 17.30-19.30 saatleri arasında özel ‘Happy Hour’ saatlerine ev sahipliği yapacak olan mekanda akşam üstü keyfine mini sigara börekleri, mini burger’lar eşlik ediyor. Kişi başı içki dahil 100-140 TL arasında.

Niwa Sushi Town, Uzakdoğu mutfağı sevenleri ihya

edebilecek bir mönüye sahip.

Tatlı-ekşi soslu tavukları, karidesli noodle’ları, yeşil biberli dana bonfileleri ve zengin suşi çeşitlerini, mekanın şık ambiyansında tadabilirsiniz. Fiks mönü veya a la carte seçeneği var. Zengin suşi çeşitlerinden oluşan fiks mönü fiyatı 120 TL.

Boğaz’ın ortasında mangal

keyfi yapılır mı demeyin. Portekizce’de mangal anlamına gelen ‘Churrasco’ kültürü Rodizio’da birebir yaşatılıyor. Yemekler, 1800’lü yıllardan bu yana uygulanan, kırmızı etin bu ülkeye özel geleneksel bir metotla kesilip ateşte çevrilmesine dayanan ‘Gaucho’ yöntemiyle sunuluyor. Masalarında ‘et servisi istiyorum’ ve ‘et servisi istemiyorum’ anlamına gelen yeşil-kırmızı plakaların bulunduğu mekanda, etler büyük şişlerle masaya geliyor. Soğuk mezeler, salata ve etten oluşan fiks mönü fiyatı 79 TL.

İstanbul’un en iddialı yazlık mekanlarından Sortie’nin kendi restoranı da en az eğlencesi kadar iddialı. Ağırlıklı olarak Akdeniz mutfağından çeşitlerin sunulduğu restoranın somonlu salataları, şefin özel kebap ve balık spesiyalleri mutlaka tadılması gereken lezzetleri arasında. Kişi başı fiyatı 100-120 TL arasında.

bapz

arışık

NTUmse

edmön

Tatlı-ek

Özel davetler hariç, salıdan cumartesiye

22.00-04.00 saatleri arasında açık.

Tel: 0212 327 85 85

Page 39: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 40: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Life Müzik

Zaz, bu yaz hem İstanbul’u hem de Ankara ve Ege’yi fethetmek için geliyor. Her yerde sesini duyduğumuz sanatçı ile, bu konser serisi öncesi konuşmayı başardık. İstanbul’un iki yüzünden bahseden Zaz’ı bu röportajdan sonra daha çok seveceksiniz. Yazı: A. Sami Özbudak

Page 41: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Dürüst olmak gerekirse yurt dışında bu denli tanınır hale gelmek benim için büyük bir sürpriz oldu. Özellikle Fransızca söylediğim için bu kadar popüler olmayı beklemiyordum. Sözün kısası bu benim için büyük bir onur.

Hayır, yaptığım müzik hakkında herhangi bir tanımlamam yok, benim stilim bu değil veya bu diyemem. Yaptığım müzik kalbimden gelir, biraz spontanedir yani.

Teşekkür ederim, bu sizin yani dinleyenlerimin hissettiği şey! Bunu ben de bilmiyorum. Mümkün olduğunca kendim olmaya çalışıyorum ve beni dinleyenlere en iyi ‘ben’i vermeye çalışıyorum.

Sokaklarda söylemek tamamen farklı bir duygu; benim için dinleyici ile direkt etkileşime geçmek demek ve bu muhteşem. Dışarı çıkmak ve yabancıların önünde söylemek, nasıl doğaçlama yapılacağını ve farklı durumlarla yüzleşmeyi öğrenmeniz için iyi bir yol. Çünkü dinleyiciye adapte olmalı ve onların dikkatini nasıl çekeceğinizi öğrenmelisiniz.

Memnuniyetle karşılandığımı hissettim. Dinleyici inanılmazdı. Sahnedeyken gerçekten şehrin ruhunu hissettim. Anlatılmaz ama sadece yaşanır bir histi bu. Demin de söylediğim gibi hiçbir zaman uluslararası bir kariyer düşünmedim, farklı ülkelerde konserlerime bu kadar insanın geldiğini görmek çok sürpriz oluyor.

Aslında gezdiğim bütün ülkeler bana ilham veriyor. İstanbul’a gelirsek buranın müzikal anlamda da çok özel bir enerjiye sahip olduğunu söyleyebilirim. Buraya her zaman gelmeliyim diye hissediyorum. Türk müziği hakkında daha çok şey öğrenebilmenin keyifli olacağını düşünüyorum.

Geçmişin ve geleneğin harmanlandığı bir coğrafyada yeni ve modern bir nesil görüyorsunuz; şehrin bu iki ayrı yüzünü çok takdir ettim.

Güç ve para bazı insanların hayatlarının rotasını ve akşını nasıl değiştiriyor anlamıyorum. Benim için durum böyle değil, bana göre mutluluk sevmek ve sevilmekle başlar.

Hayır, hiç böyle bir düşüncem yok. Aksini düşünseydim şu ana kadar çoktan değişmiş

olurdum. Durum şimdi böyle, gelecekte de bu karşı durduğum şeylere karşı değişmemeyi de temenni ediyorum.

Müzik serüvenim boyunca cazdan blues’a birçok farklı türden esinlendim. Ayrıca ben büyük bir Jacques Brel hayranıyım. Bir de Placido Domingo ile yaptığım düeti unutamam, gerçekten müthiş bir tecrübeydi.

Bu çok zor bir soru; bu konu hakkında saatlerce konuşabiliriz. Ama özetlersek hayatın tadını çıkarmaya çalışıyorum. Mümkün olduğunca da çevremdeki insanların mutlu olması için uğraşıyorum.

Evet aslında yeni albümün kayıtlarına başlayacağım. Ama şu an ne yazık ki size albüm hakkında ayrıntılı bilgi veremem. Yani biraz sabırlı olmak zorundasınız.

Efes Pilsen’in sunduğu Zaz konserleri 27 Haziran’da saat 19.00’da KüçükÇiftlik Park’ta başlıyor. Ardından 29 Haziran saat 23.30’da Babylon Aya Yorgi’de, 30 Haziran saat 19.00’da ODTÜ Vişnelik’te sahneye çıkıyor.

Page 42: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Murat Başoğlu oldukça sevilen Tulipan defterlerinden sonra yine çok eğlenceli bir marka yarattı. Takkunya, buram buram Osmanlı ve İstanbul kültüründen izler taşıyan bir hediyelik eşya markası. Kupalar, tişörtler, tabaklar, çerçeveler… Aklınıza gelecek çoğu keyifl i hediyelik obje Takkunya rafl arında sizleri bekliyor. En matrak alternatifl erden biri de Booble Heads’ler. Bununla sevdiğiniz bir insanın minik maketini yaptırma imkanınız var. Maskotunu yaptıracağınız kişinin fotoğrafl arını Takkunya’yla paylaşarak hayata geçirebiliyorsunuz. Takkunya ve ürünleri hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için www.takkunya.com’a başvurabilirsiniz. Bu arada markanın yaratıcısı Murat Başoğlu’yla Serdar-ı Ekrem Sokak’taki Takkunya mağazasında bir araya geldik. Markanın nereye doğru gittiğini gelin ondan dinleyelim.

• Takkunya markası nasıl ortaya çıktı?Aslında uzun zamandır bende İstanbul ve Türkiye’yle ilgili bir marka yaratma arzusu vardı. Bir ara Tulipan defterlerini ürettim, onlar oldukça ilgi gördü. Bu aslında bu işi yapabileceğime dair bir ipucuydu. Sonra ajans işinden sıkılma dönemine girmiştim, reklamla uğraşmak istemediğime karar verdim. Ajans sonrası 1.5 yıl dinlenme ve fi kir toplama dönemi olarak geçti. Daha önce çalıştığım insanları Takkunya markası için çalışmaya ikna etmem de hayli zor oldu. Hepsinin iyi bir kariyeri vardı. Bu iş için her şeyi arkalarında bırakıp proje için çalışmaya başladılar.

• Takkunya ismini nasıl seçtiniz?Tabii işe başlarken bir sürü isim düşünüyorduk. Ben yurt dışına gittiğim zaman kültürün temel noktalarından birisinin terlikler olduğunu

hissettim. Hollanda’dan Japonya’ya farklı tasarımlarda terlikler hayatın önemli bir parçası olmuş. Ayaktan başlayan bir kültür zinciri var bana göre. Bir de bizde ‘takunya’ çok hor kullanılmış bir isim.

• Nasıl bir gelişim süreci hedefl iyorsunuz?İlk önce İstanbul’da temeli attık. Bodrum’dan başlayıp Fethiye’ye kadar tüm sahil şeridindeki çalışmaları da tamamladık. Bodrum’da çok büyük bir dükkan açıyoruz. Fethiye’de birkaç tane şubemiz olacak. Toplam 6-7 dükkan olacak. Bir de markayı yarattığımız andan itibaren çok hızlı dönüş aldık. Kısa bir süre içinde marka olmaya başlamamız da büyük avantaj. Şahkulu Mah. Serdar-ı Ekrem Sok. No: 33B

34421 Kuledibi / Beyoğlu Tel: 0212 243 82 12

Life Dükkan

Murat Başoğlu’nun özellikle yabancı turistlere yönelik hayata geçirdiği Takkunya hem adıyla hem de ürünleriyle son derece şenlikli bir marka!

Page 43: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 44: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

• Gece geç saatlere kadar çalıştığım anlarda bana üst kattan yemek getiren mal sahibim.• Okuldaki resim ödevlerini yapmamı isteyen mahallenin çocukları.• Beni her gün karşılayan ve eve, arabama uğurlayan köpeğimiz Sarıbaş!

İşlerini sevdiğim sanatçılar arasında Ali Elmacı, Murat Germen, Ahmet Doğu

İpek, Burcu Perçin, Banu Birecikligil, Ekin Saçlıoğlu gibi isimler bulunuyor. En keyifl i galeriler arasında Pilot, Nev, Apel ve çalıştığım Mabeyn Gallery var!

Life Atölye

Alev Gözonar, hakikaten de sıra dışı işlere imza atan

bir sanatçı. Renkli hamurları lahmacun fırınından geçiriyor, modifi yeli bir makinede küçük ve renkli düğme gibi hamur parçaları üretiyor. Sonra onları fırınlıyor. Bu sadece işin ilk kısmı. Ondan sonra bu küçük parçalarla resmi ortaya çıkarmak kalıyor. Kendisiyle tam bir mahalle ortamındaki atölyesinde bir araya geldik. Gözonar “Önceleri ressam abla olarak adım anılsa da zaman içinde saygınlıktan olsa gerek, ‘hocama’ terfi ettim” diyor. Çağdaş sanata güzel örnekler

teşkil eden çalışmalarıyla, sanatçının önümüzdeki ekim ayında bir sergisinin olacağını da hatırlatmak isteriz.

Amiyane tabiriyle Alev Gözünar’ın yaptığı iş, deli işi. Sanatçının Armutlu’da,

mahalle arasındaki atölyesinde bir tabloyu yapması günler sürüyor.

Page 45: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 46: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

ŞefŞef

Nişantaşı’ndaki Cento per Cento, kısa sürede şehrin hatırı sayılır İtalyan restoranları

arasına girmeyi başardı. Bunda, şef Maurizio Morelli’nin oluşturduğu ‘Yüzde 100 İtalyan’ mönünün payı büyük. • Cento per Cento’nun

mönüsünü oluştururken

önceliğiniz neydi?

Cento per Cento yüzde 100 anlamında. Burada hiç taviz vermeden yüzde 100 İtalyan yemeği sunuluyor. Ekmeğinden taze makarnasına, ravioli’den tatlıya, çikolata ve İtalyan dondurmasına kadar her şey ev yapımı ve İtalyan malzemeleriyle hazırlanıyor.

• Sunumda da İtalyan usulü

dikkat çekiyor.

Metrelik pizza dünyada bilinen bir servis biçimi. Özellikle Napoli’nin geleneksel sunumu ve o bölgede çok popüler bir pizzadır. Burada da uygulanması bence gayet güzel bir fi kir.

• Yaz mönüsünün spesiyalleri

neler?

Sezon boyunca yaz serinliğini

yansıtacak bir mönümüz var. Roma usulü hafi f haşlanmış enginar, taze bezelye püreli ev yapımı ravioli, bir Napoli klasiği olan, kalamar sosuyla servis edilen somonlu all’acqua pazza gibi. Mönümüzü özel kılan, çeşitliliği. Ayrıca yemekleri yaparken sıfır krema ve çok az yağ kullanıyoruz. Bu da yemeklerin hafi f olmasını ve asıl tatlarını almamızı sağlıyor. Yani olması gerektiği gibi.• Mönüye yeni bir

lezzet eklerken ilk kime

tattırıyorsunuz?

Cento per Cento’nun mönüsü için çalışmalarıma Londra’da başladım. Yaptığım yemekleri önce ben tadarım. Sonra Erol Kaynar’a sunarım. Onun fi kri önemlidir. Uzun süren değerlendirmenin ardından neyin mönüye girmesi gerektiğine birlikte karar veririz.

Life

“İstanbul’da fantastik bir sinarit balığı keşfettim. Temizlediğim balığın içini maydanoz, sarımsak ve limon dilimleri ile doldurdum. 8 adet yumurta beyazını koyulaşana dek çırptıktan sonra kaya tuzu ve sofra tuzu ekleyip karıştırdım. Bu karışımın yarısını fırın tepsisine yaydıktan sonra

üzerine balığı yerleştirdim ve kalan karışımla üstünü kapladım. Üzeri kabuklaşıncaya dek 30 dk pişirdim. Fırından çıkınca üstündeki kabuklu tuz tabakasını ve derisini temizleyip yeşillik, zeytinyağı ve limon suyuyla servis ettim. Deneyin beğeneceksiniz.”

Page 47: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 48: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 49: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 50: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Orhan Pamuk sevenler için ‘Masumiyet Müzesi’ romanının özel bir yeri olmalı. Hem diliyle hem de atmosferiyle insanı anında içine çeken bu aşk hikayesinin saplantılı kahramanı Kemal’le mutlaka bir bağ kurmuştur çoğu okuyucu. Bilmeyenlere söyleyelim; Kemal, sevdiği kadın Füsun’un elinin değdiği her şeyi saklayıp, çağrışımlarla dolu bir dünya kurar. Bu Füsun’lu hayatın içinde sigara izmaritlerinden küpeye birçok şey vardır. Kimilerine göre çöptür bunlar ama Kemal’in hazin sevda hikayesinin vazgeçilmez öğeleridir. Yıllarca sürüp giden bu obsesif aşk hikayesinin anılara gönderme yapan eşyaları da birikir haliyle. Kitabın sonunda kahramanımız Kemal, biriktirdiği her şeyi Füsun’un yaşadığı Çukurcuma’daki evde bir araya getirerek ‘Masumiyet Müzesi’ni oluşturmaya niyetlenir.

Her şey romandaki gibi

Sonunda Orhan Pamuk, kahramanı Kemal’in bu isteğini yerine getirdi ve müzenin hayata geçmesini sağladı. ‘Masumiyet Müzesi’ni, Türk mimarlar İhsan Bilgin, Cem Yücel ve Alman mimar Gregor Sunder Plassmann’la bir araya gelerek tamamladı. Müze, romanda Füsun’un evinin bulunduğu semt olan Çukurcuma’da, 1897 yapımı tarihi bir binada yer alıyor. Vitrin ve enstalasyonlarla (yerleştirme) tasarlanan müzede, romandaki her şeye sadık kalındığını görüyorsunuz. Burayı gezerken 1950-2000 yıllarının İstanbul hayatına dair birçok ayrıntı canlanıyor gözünüzde. Örneğin Füsun’un içtiği 4.213 sigaranın yerleştirmesi, romanı okuyanların tüylerini ürperten bir köşe.

Life Müze

Orhan Pamuk’un çok konuşulan romanı ‘Masumiyet Müzesi’, Çukurcuma’da romanla aynı

adı taşıyan bir müze olarak canlandı. Kitabı okuyanlar bir kez daha sarsılacak, okumayanlar sanırız neler kaçırdığını anlayacak.

Müzeyi görmeden önce şiddetle ‘Masumiyet Müzesi’ni okumanızı tavsiye ediyoruz. Hikayeyi bilmek gezinizi çok daha çarpıcı kılacak. Salı ve pazar saat 10.00 – 18.00 saatleri arasında, cuma günleri ise saat 20.00’ye kadar ziyarete açık.İletişim: Firuzağa Mah.

Çukurcuma Cad.

No: 24 34425 Çukurcuma

Tel: 0212 252 97 38

www.masumiyetmuzesi.org

Romanda adı geçen objeler müzede karşımıza çıkıyor.

Page 51: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

faceboOk.com/bomonti

Page 52: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Eğlence Ne var ne yok?

A.Sami Özbudak

Geçen kışın en çok ses getiren mekanı Nişantaşı Sess, coşkusunu

Boğaz’da sürdürüyor. 1 Haziran’da Blackk’in tepesinden açılacak olan yazlık Sess’te yine DJ Can Parlak çalacak. Sess, müdavimlerine manzaraya karşı loca ve bistrolarda eğlenme olanağı verecek. Bir nevi Sess’in üstü açılmış hali geliyor anlayacağınız.

Ayın en iddialı haberlerinden biri de İstanbul Doors Group’tan geldi. Tom Aikens Group’un

en popüler mekanı Tom’s Kitchen, 2013 başı İstanbul’a geliyor. Yeri kesin değil ama büyük ihtimalle Zorlu Center’da olacağıyla ilgili dedikodular var. Yeme içme dünyası ve gece hayatı için müthiş bir alternatif doğuyor. İstanbul Doors Group’tan bahsetmişken Anjelique’in mönüsünün de baştan aşağı değiştiğini söyleyelim. Yazlık mönü daha cesur ve yenilikçi.

Nişantaşı’nda geçtiğimiz kış açılan Pipa kutlama mekanı olmaya doğru gidiyor. Özellikle uzun bir yemekle kutlanacak doğum

günleri için çok tercih ediliyor. Peki, Pipa nasıl oldu da böyle trend oldu? Bir kere gittiğiniz zaman etrafta çok hoş insanlar görüyorsunuz. Atmofser de öyle, şıklık ve samimiyet bir arada. Mönüde de bombalar var. Pizza ve risotto çeşitleri ilk gidişte denenebilir. Yalnız bir şey var ki, sadece onun için mekana gidenler var; o da Nutellalı pizza, fi yatı 18 TL.Tel: 0212 225 74 72

10 yıldır farklı konseptlerle karşımıza çıkan Çapamarka’nın

Cahide’si yine çok yaratıcı bir projeyle geliyor. ‘Cahide Harikalar Diyarı’

olarak yaz aylarının en çok konuşulanları arasına girecek olan mekana dev bir anahtar deliğinden gireceksiniz. Sizi kapıda dev tavşanlar ve iskambil kağıdından askerler karşılayacak. Sahnede yine renkli şovlar olacak. İlk üç galada Kibariye sahneye çıkacak, poptan caza uzanan farklı bir repertuarla performans gösterecek üstelik. Salı geceleri ise canlı müzik olacak.

Page 53: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

1. Aşağıdakilerden hangisi Boğaz’da değildir?

a) Chilai b) Sur Balık c) Anjelique d) Zoi

2. Aşağıdakilerden hangisi Kumkapı’dadır?

a) Balıkçı Sabahattin b) Kör Agop c) Refi k d) Giritli

b) Aşağıdakilerden hangisi Ege’ye üs kurmaz?

a) İstanbul Doors Group b) Eksen Group c) Kafe Pi d) Babylon

Geçen ayın cevapları

d) Dj Ufuk c) Zarifi d) Novo

Bu ay itibariyle size Ege hattından da taze haberler vermeye başlayacağız. Malum İstanbul gecelerinin

seyri biraz Ege’ye doğru akıyor.

•Alaçatı coşkusu bu ayın ortalarında başlıyor. Akşamüstü buluşmaları yine Köşe Kahve ve 15 Eylül Kıraathanesi’nde olacak. Ayaküstü bira keyfi için Rasim Usta iyidir. Eğlenceli bir arkadaş grubuysanız küçücük bir yer olan Salça’ya da zıplayabilirsiniz. Tabii Alaçatı demek sokakta yemek demek. Tuval ve El Beso eski formunu koruyor gibi… Bakalım bu yaz neler olacak? • Aya Yorgi’de yaz yine çok şenlikli. Marrakech yıkılıyor. Gecesinden ziyade akşamüstü ve gündüzleri daha keyifl i. Babylon Aya Yorgi 9

Haziran’da açılıyor. 29 Haziran’da Zaz konseri var. 30 Haziran gecesi ise dünyaca ünlü Fransız DJ Bob Sinclar çalacak. Yıkılır! Aya Yorgi’nin bir diğer sakini Kafepi Beach Club ise Oben Budak’la her perşembe sallanmaya başlıyor. • Bodrum’un yeni güzelleri var! Bodrum Pier Dining & Lounge akşam saatleri için denenebilir. 29 Group’un Maki çıkarmasının ilk haberleri de gündeme düşecek. Bir de Eksen Group’a ait Kuum Sortie’de Lübnanlı zengin bir ailenin masal gibi düğününe şahit olacağız bu ay.

Gece kuşlarının iyi bildiği

işletmeci Cüneyt Kurt ve Atilla Şen tarafından “June8 Entertaiment” adı altında sezona merhaba diyen Club Ada Sedef ’i bu yaz çok duyacağız. Mekan sıra dışı partiler yapmaya çok elverişli. Özellikle geçtiğimiz yazlar dergimiz İstanbul Life’ın burada çok eğlenceli partileri olmuştu. Burası ıssız adaya kaçıp her şeyi arkanızda bırakma hissini bir geceliğine de olsa yaşatıyor.

Bu ay heyecan verici bir konser serisi gerçekleşecek. Çok sağlam işlere imza atan Kalan müzik 20. yılını özel ve özgün konserlerle kutlayacak. 8 Haziran akşamı

Cengiz Özkan, Erkan Oğur&İsmail Hakkı Demircioğlu, Kardeş Türküler, Leman Sam, Mikail Aslan, 9 Haziran’da Ahmet Aslan, Cafe Aman İstanbul, Grup Yorum, İsmail Altunsaray, Şevval Sam, Yaşar Kurt ve 17 Haziran‘da Fuat Saka&Th e Shin, Niyazi Koyuncu, Volkan Aslan, Karmate, Marsis, Selçuk Balcı gibi isimler sahne alacak. Alışılmışın dışında bir müzik deneyimi yaşamak istiyorsanız bu konserlerden birine mutlaka gidin. Konserler saat 21.00’de Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda başlıyor.

Page 54: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Röportaj Hadise

Tüm ekip saat sabah 8.45’te buluşmak için sözleştiğimizde “yok” demiştim hayatta bu kadar erken başlayamaz bu çekim. Hadi biz gittik diyelim erkenden, Hadise asla yetişemez, kesin geç kalır. Daha önce az mı örneklerini yaşadık, şu saatte buluşuyoruz deyip de en az bir saat gecikenleri az mı gördük! Ancak bu kez öyle olmadı. Hadise söz verdiği gibi saat tam 8.45’te karşımızdaydı. Sabahın 5.30’unda kalkmış ve geç kalmamak için erkenden hazırlanmıştı. Takdire şayan bu disiplin karşısında şaşırdım mı? Evet. Kısa geçen tanışma faslımızın ardından hemen saçı, makyajı için seferber olundu. Nasıl bir programlamaysa saç-makyaj faslı da denilen saatte bitti ve benim gözler şaşkınlıktan yine yuvalarından fırladı. Bu hızla gidersek bu çekim yağmura yakalanmadan biter dedim. Evet bir de böyle bir derdimiz vardı. Hava bir açıp bir kapayarak bizimle gün boyu dalga geçse de yarışı biz kazandık ve güneşi görmeyi başardık. İçeriden önce uzun, mavi elbisesiyle çıktı. Şunu da hemen belirtmeliyim kıyafet seçimleri Hadise’nin kardeşi Derya Açıkgöz’e aitti. İlerleyen satırlarda da okuyacaksınız,

Hadise için en önemli şey, sevdiği ve güvendiği insanların yanı başında olması. Hal böyle olunca ilk sıra, tabii ki ailesinin. Evet ne diyordum? Uzun mavi elbise ve patlayan fl aşlar… Çekimin başlarında hissettiğim o mesafeli tavır, dakikalar ilerledikçe yerini neşeli ve bolca kahkaha atan bir kadına bıraktı. Ama ne olursa olsun kontrolü elden bırakmayan bir yaklaşımla. Mesela bir anda “Lütfen beni sadece Emre çekiyor, diğer tüm kameralar kapansın” demesi gibi. Lafı daha fazla uzatmayayım. Belçika’da doğup büyüyen ama üstüne basa basa “Ben bir Türk kızıyım ve buraya aidim” diyen, çoğu cümlesinde Türk halkına olan güveninden dem vuran, kimilerinin çok sevdiği, kimilerinin eleştirdiği, kimilerinin de ‘seksi kadın’ imajını sonuna kadar hak ettiğine inandığı Hadise ile konuştukça tüm derdinin çoğu insan gibi işini iyi yapmak olduğunu ve yanlış anlaşılmaktan fena halde çekindiğini gördüm. Merak edenler için buyrun karşınızda Hadise hatta pek de anılmayan şekliyle Hadise Açıkgöz.

Hadise, “Keşke bu şehirde tatil yapabilsem, görmediğim o kadar çok yeri var ki” deyince o an onu stüdyolardan çıkarıp, İstanbul Boğazı’na götürmenin, başlı başına bir ‘hadise’ olduğunu

fark ettik. Konserler, klip çekimleriyle geçen hayatına kısa da olsa bir ara verip, “Burası ne güzel, sessiz sakin” dedikçe, şehre ve sükûnete olan özlemi iyice su yüzüne çıktı.

İşte Hadise ile geçen bir günün özeti.Yazı: Begüm Nalbantlı

Page 55: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 56: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

HadiseRöportaj

Şöyle söyleyeyim; İstanbul’u ilk çok küçükken görmüştüm. Aslında İzmir’e amcamın yanına tatile gelmiştik ve yolda, İstanbul’a şöyle bir bakıp geçmiştik. Bu benim İstanbul’la ilk tanışmamdı. Daha sonra Beyaz Show için 2006’da geldim. İlk katıldığım program da zaten Beyaz’ın programıydı. Bu nedenle bu programın yeri bende bambaşka.

İstanbul’u her zaman çok merak ediyordum. Zaten hala da istediğim kadar gezemedim. Keşke burada tatil yapabilsem. İlk geldiğimde beni en çok şaşırtan şey kokuydu. Çok başka bir kokusu var buranın. İnsana kendini evinde hissettiren bir koku. Belçika’da doğup büyümeme rağmen neticede Türk’üm, Çerkez’im. Ama insan toprağını özlüyor tabii. Burada büyümedim, burada okumadım ama ben buraya aidim, burası benim vatanım. Sonuçta Belçika’da doğup büyümek benim seçimim değil. Annem-babam zamanında çalışıp para kazanıp buradaki ailelerine bakabilmek için oraya gitmişler, biz de orada doğmuşuz.

Aslında hiçbir zaman bir projeden sonra tamamdır, ben oldum demedim. Her zaman daha yolun başındayım dedim. Benim için her gün kendimle bir savaş. Her gün her konuda daha iyi olabilmek için uğraşıyorum. Fotoğraf çekimi, röportajlar, kendimi ifade edişim, şarkılar, insanlarla olan irtibatım… Çünkü bu bir ofi s işi değil. Keşke bilgisayarın arkasından her şeyi yönetebilsem. Ama vücut dili, enerji hepsi çok önemli.

Çok param olabilir ama seyirciden saygı ve sevgi görmezsem benim için sıfırdır. Ben ilk konserlerimi, 2-3 şarkıyla nasıl başladığımı, nereden geldiğimi çok iyi hatırlıyorum. Zamanında okul harçlığımı kendim çıkarırdım. 1 Euro, 1 TL nedir

çok iyi bilirim. Ve bence nereden geldiğini unutmamak çok önemli bir şey. Şu an gerçekten duygulanıyorum. Mesela ben eskiden ayakkabıya çok meraklıydım. Yeni bir ayakkabı çıkınca anneme, babama “Şu ayakkabı çıktı, alabilir miyiz” derdim. Onlar da sağ olsunlar ellerinden geldikçe bize istediklerimizi alırlardı. Zengin bir aile değiliz, yok nedir çok iyi biliriz. Ve bu yüzden de para kazanırsam aldığım hiçbir ayakkabıyı atmayacağım demiştim ve hakikaten de atmıyorum. Hayalimde hep annemi rahatlatmak vardı. Bunu yapabildim ya bana yeter.

Evet. Benim menajer konusunda çok tecrübem var. Çok fazla insanla çalıştım. Ne isteyip istemediğimi çok iyi biliyorum. Ben kendi vizyonumu belirledim ama bunu anlayan insanlar lazım etrafımda. Ve birçok hayal kırıklığı yaşadıktan sonra, para kaybettikten sonra, davalar açmak zorunda kaldıktan sonra insan “Yeter artık bıktım” diyor. Zaten bunlar yüzünden bu kararı aldık ve çok mutluyum. İyi ki beraberiz, iyi ki de onlar var yanımda. Bazen zor olabilir ama herkesle zor oluyor. Üçümüz farklı insanlar olsak da müthiş anlaşıyoruz. Allah nazardan korusun. Herkes yerini biliyor, haddini biliyor. En önemlisi de bu. Onun dışında her şey olabilir, gülersin, ağlarsın, kavga edersin. Hayat bu.

İnsanlar beni sadece kliplerden ve fotoğraf çekimlerinden tanıyordu. Sahnedeki Hadise benim ama ben değilim aslında. Sahne dışındaki nasıldır? Nasıl tepkiler verir? Sıcak mı soğuk mu? Bu sadece röportajlarla olmuyor. ‘O Ses Türkiye’de insanlarla bir aradasınız, yorum yapıyorsunuz. Ben yalan söyleyemem, bir şeyimi de saklayamam. Sanırım insanlar bu şekilde benim nasıl bir insan olduğumu daha iyi gördüler ve bunu sevdiler.

Şu an hiçbir şey belli değil. Hayırlısı.

Dört jüri üyesi hakikaten oturdu ama bunu

Page 57: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

tabii ki programın yapımcısına sormak lazım. Bizim haddimize düşmez. Öyle bir şey olursa seve seve yaparım.

Seçmelerde çok dikkatliydim. Hassas bir yer. O insanlar rüyalarla çıkıyor karşınıza. Bunu ben de yaşadım. Gerçekleri kırmadan söylemeye çalıştım. Canlı yayınlarda ise beni rahatsız eden ne varsa açıkça söyledim. Çünkü yalakalık sevmiyorum. Birine ya da Türk halkına yalakalık hiç sevmiyorum. Türk halkı samimiyeti anlar.

Neden seçtim dediğim oldu bir süre sonra çünkü ben yarışmacılarımla çok teke tek çalıştım. Hep yanlarındaydım. İnsanların hareketleri, tavırları yavaş yavaş ortaya çıkıyor ve kimilerininki göze batıyor. Ben 15 yaşında girdim müzik dünyasına ve benim için en önemli şey mütevazılık. Bu özellik bir yarışmacımda yoksa benim gözümde kaybeder.

Tabii. Şöyle düşünün; birden çok ünleniyorsunuz. Bu psikolojik olarak da kolay değil. Bence insan mütevazılığını kaybederse başarılı olamaz.

Ben Hadise’yim diye birini star yapamam. İnsanlar şunu düşünüyor. “Aaa o senin elinden tutar, sen uçarsın.” Böyle bir şey yok. Belki bir şarkısı tutar ama sonra yok olur. İzlenecek strateji çok önemli. Starlık piyasaya çıkayım, konserlere gideyim demek değil.

Ben keşkeleri sevmiyorum. Bir şey olur ve biter. Hayırlısı. Bundan sonra ne olur bilemeyiz. Bu konuya çok takılmıyorum.

Her insan gibi, tabii ki. Küserim, kendimi kötü hissederim. Acı çekmek güzel bir şey aslında. Bu işim için de iyi. Modum düşükken bir fotoğraf çekimine gitmek de güzel oluyor, o an başka şeyler çıkabiliyor.

Page 58: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

HadiseRöportaj

Başarı tabii ki çok güzel ama insanız işte. Herkes bir şekilde onu koşulsuz, şartsız seven, başarılı ve başarısız zamanlarında yanında olacak birini ister. Ya da ailesinden birilerini. Mesela Derya ve Hülya iyi ki yanımda.

Aslında sanatçı olmak zaten çıkan haberlere kulak asmamak. Zaman zaman her sanatçı bir şeyler yaşıyor. Göz önündeyiz. Herkes ne yaşadığımızı bilmek istiyor. Ben zaten güçlü bir insanım. Bu konuda sevenlerime de gençlere de örnek olmak istiyorum. Onlar da zaten bunu dile getiriyorlar. Ne kadar güçlü olduğumu gördüklerini söylüyorlar. Zaten Türk halkı her şeyi biliyor. Ben her zaman söylüyorum Türk halkı aptal değil. Onlar zaten her şeyin farkında.

Çok zor açıkçası. Gezmek kolay tabii ki, bir şapka takarsınız olur biter ama insanlar sesinizden de tanıyor. Kendimi eve kapatan bir insan değilim. Hava güzel olduğunda dışarı çıkıp sevdiklerimle oturup bir kahve içmeyi, sohbet etmeyi, fikir üretmeyi çok severim. Ya da hiçbir şey yapmadan kitap, dergi okumayı.

Gece çıkmayı sevmiyorum. Dans etmeyi, coşmayı, eğlenmeyi çok seven bir insanım ama benim için kariyerim çok önemli. Kendimi boşu boşuna yormak istemiyorum. Sesim çok etkileniyor. Sigara içen insanların arasında durmak istemiyorum, sesim ertesi gün kısılabiliyor. Tabii ki arada gidiyorum ama çok fazla değil. Bir de erken kalkmayı seviyorum. Hafta arası boş günüm olsa da erken kalkıyorum.

Spor yapıyorum. Bu beni çok rahatlatıyor. Ondan sonra mail’lere bakıyorum. Sonra herkes gibi kahvaltı yapıyorum. Daha sonra pilates. Boş günümse bir yere gidip kitap okuyorum. Annemi, babamı, halamı

arıyorum. Telefonda sevdiklerimin sesini duymak, film izlemek, müzik dinlemek. Boğaz’da oturup kulaklığımı takıp müzik dinlemek bana iyi geliyor.

2011’de ‘Aşk Kaç Beden Giyer’ albümü sanırım bugüne kadar yaptığım en özel albümdü. Bu sene de yeni single’ımız ‘Biz Buradayız’ diye müthiş bir şarkı yaptık. Klibi de çektiğim en değerli klip olacak. 7’den 70’e güç veren bir şarkı. Bu ne aşk, ne ayrılık şarkısı. Bir motivasyon şarkısı. Bir de

gerçekleştirmek istediğim sosyal sorumluk projelerim var. Ama henüz netleşmedi.

Ablam Hülya yönetti klibi. Üç tane fakir çocuk var. Mendil satmaya çalışıyorlar. Ben Türkiye’de ışıklarda mendil satan çocuk görmek istemiyorum! Bu beni çok rahatsız ediyor. Ve maalesef insanlar buna alışmış. Asıl rahatsızlık veren de buna alışılmış olması. Yine klipte bir kadın var, yumruk yemiş gözü mosmor ve elinde kağıt ‘Buradayım’ diyor. O kadar çok kadın şiddet görüyor ki. Bunları yansıtmak istedim.

Page 59: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 60: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

HadiseRöportaj

Bence başarılı. Klibi de çok hoş. Can çok farklı bir enerji bence. Bazı ülkelerin performansları çok kötü gerçekten. Komik, kendi ülkelerini rezil eden performanslar.

İnsanlar şöyle düşünüyor. Eurovision’a gideyim de patlayayım, albüm satayım. Oysa ki iş Eurovision’a katılmakla bitmiyor. Ama tabii tecrübe kattı. Ne istediğimi çok iyi öğrendim. Sabırlı olmayı öğrendim.

Boğaziçi, sıcaklık, samimiyet, huzur, trafik.

Evet, bir arkadaşımla geçenlerde çok özel bir yer keşfettik ama söylemem.

En son izlediğim konser Halil Sezai’nin konseriydi. Hala aklımda.

Prince!

Galata Kulesi, Topkapı Sarayı, Kız Kulesi…

Boğaz, Boğaz, Boğaz derim üç kez!

Televizyonda izlediğim muhteşem reklam kampanyaları var, kadına şiddete karşı. Çocukların okumaları için Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün kampanyada konuşması ve altını çizerek özellikle kız çocuklarının okula gitmelerini desteklemesi. 

Aşıklar…

Ortaköy bence, orası cıvıl cıvıl, oradaki kafeler, seyyar satıcılar, takılar şahane. Bayılırım.

Page 61: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

1445'ten beri üretilen,ten beri üretilen,

altın buğday başaklarından gelenş g

eşsiz tadıyla Belçika'nıneşsiz tadıyla dünyaca meşhur birasıyaca meşhur birası

Hoegaarden...

Şimdi ŞişededddddddddddddeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeddddddddddddddddddddddddeeeeeeeeeeeŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞiiiiiiiiiiiiişşşşşşşşşşşşeeeeeeeeeeeddddddddddd

dddddddddddiiiiiiiiiii ŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞiiiiiiiiiiişşşşşş

iiiiiiiiiimmmmmmmmmmmdddddddddddddiiiiiiiiiiiiiŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞiiiiiiiiiiiimmmmmmmmmmmm

iiiiiiiiiiiŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞiiiiiiiiiiimmmmmmmmmmmŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞiiiiiiiiiii

Page 62: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 63: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 64: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Deneyin Havuzlar

Yaz sıcaklarının en serin kurtarıcısı olan havuzlar bu ay radarımızda. Özellikle üyelik sisteminden faydalanmak isteyenler, bu haberimize mutlaka göz atmalı! 7 soruda şehrin en

güzel havuzlarıyla ilgili en güncel bilgiler burada! Yazı: A. Sami Özbudak

Page 65: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

1. Havuz başında hizmet veren Cool Pool by ‘Before’n After’ın rom bazlı kokteyllerinden tercih edebilirsiniz. Çilek veya elma ile hazırlanan Mojito’lar da oldukça revaçta. 2. Buharda haşlanmış soya fasulyesi kolay yenilebilen ve kuruyemişe alternatif harika bir atıştırmalık. Caprese, taş fırından peynirli kıtır üzerinde roka ve hindi füme de havuz başında tadabileceğiniz atıştırmalıklar arasında.3. Daha çok Chill Out ve Lounge tarzında müzikler çalınıyor. Bazı özel günlerde DJ performansı eşliğinde happy hour’lar da yapılıyor.4. Gelen kişilerin çoğunluğu çalışan kesim olduğu için, hafta sonları, hafta içi günlere oranla

çok daha yoğun geçiyor.5. Hillside City Club-İstinye antrenmanlar için kullanılan ve su altında müzik dinlenebilen kapalı havuzunun yanı sıra keyif yapılabilecek ayrı bir açık havuz. 6. İstinyePark içinde yer alan Hillside City Club-İstinye ise New York teraslarının havuz konseptini yansıtan Hillside Teras ile şehrin ortasında ferahlatan molalar sunarak kendinizi tatilde hissetmenizi sağlıyor. 7. Hillside City Club-İstinye’de fiyatlar üyeler için 35-70 TL, dışarıdan gelenler için 60-95 TL arasında değişiyor.Tel: 0212 367 20 00

1. Bosphorus Mojito, Frozen Apple Daiquiri, İstanbul

Mimosa nefis seçenekler arasında.2. Turkish Bento Box, International Cheese Platters & Selection of Ice Creams yüzünüzü güldürecek lezzetler.3. Chill Out ve Lounge çalıyorlar.4. Cuma, cumartesi ve özellikle pazar günleri 11.00-14.00 saatleri keyifli geçiyor.5. Oldukça geniş olan havuzun uzunluğu 33 metre ve eni 16 metre.6. Boğaz’da yüzüyormuş hissi uyandıran açık havuz ısıtmalı olduğundan yılın her ayı, 24 saat hizmet veriyor. Ayrıca Çırağan Sanitas Spa’nın Balili terapistleri gün içinde belli saatlerde arzu eden misafirlere 5 dakikalık ücretsiz el ve ayak masajı uygulaması yapıyor. 7. Pazartesi ve perşembe arası 100 Euro, cuma ve pazar ise 160 Euro. Tel: 0212 326 46 46

1. Mojito, Strawberry Margarita, Strawberry Daiquiri, Sex on the Beach ve Long Island tavsiye edeceğimiz kokteyl seçenekleri.2. Her pazar barbekü büfesi var. Hamburger çeşitleri ve patates kızartması da havuz başı için oldukça ideal.3. Sabah saatlerinde yavaş şarkılar çalarken, öğlene doğru müzik hareketleniyor. Akşam saatlerinde ise lounge tarzında devam ediyor.4. Hafta sonları ve 14.00’ten sonrası oldukça şenlikli.5. 20 metre genişliğinde ve 50 metre uzunluğunda.6. Burada Marmara Denizi’ne nazır çimenlerin üzerinde güneşlenme imkanınız var.

1. Havuz başında içilecek en iyi kokteyller hangileri?2. En leziz atıştırmalıklar neler?3. Nasıl müzikler çalacaksınız?4. Havuz keyfinin tavan yaptığı saatler ve günler hangileri?5. Havuzun ebatları nedir?6. Başka hiçbir yerde olmayan özellik ve hizmetleriniz neler?7. Giriş ücretleri nedir?

Hillside City Club, İstinye

Çırağan Palace Kempinski

Page 66: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Ayrıca İstanbul’daki beş yıldızlı oteller arasında en büyük açık ve kapalı havuz burada.7. Giriş hafta içi 70 TL, hafta sonu ise 85 TL.Tel: 0212 414 18 00

1. Mojito, Kir Royal, Frozen margarita ve şampanya seçenekleri iddialı.2. Sandviç seçenekleri, odun fırınında hazırlanan pideler ve hafta sonlarında ise barbekü en leziz atıştırmalıklar arasında.3. DJ eşliğinde lounge müzik çalıyorlar. 4. Özellikle hafta sonları 12.00-17.00 saatleri güzel geçiyor.5. Havuzun boyu 30 metre eni ise 25 metre, derinlik ise 1.20-1.40 metre arasında

değişiyor.6. Gözler için salatalık ikramı, soğuk havlu hizmeti, taze meyve suyu shot’ları konukları bekleyen hizmetler arasında. Ayrıca şezlonglarında bulunan düğmelere basarak garsonları çağırabilirsiniz. 7. Giriş hafta içi 150 TL, hafta sonu ise 200 TL. Tel: 0212 326 11 00

1. Mojito, Margarita, Daiquiri, Pina Colada nefis çeşitler arasında.2. Mini tapas, salata, pizza ve dondurma açlığınızı bastıracak seçenekler. 3. Genellikle R&B ve pop çalıyorlar.4. Hafta içi 17.00-20.00, hafta sonu ise 11.00-20.00 saatleri

oldukça ideal. 5. Uzunluk 25 metre, genişlik 4.80 metre, derinlik ise 1.45 metre. 6. Zeminden 4 kat yüksekte olması ve etrafının camdan oluşan rüzgar panelleri ile kapalı olması konukları oldukça rahatlatıyor. 7. Giriş hafta içi 60 TL,

hafta sonu ise 80 TL olarak belirlenmiş. Tel: 0216 586 60 60

1. Meyveli alkolsüz Frozen’lar,

Deneyin Havuzlar Renaissance Polatİstanbul Hotel

SwissotelThe Bosphorus

SwissotelThe Bosphorus

Page 67: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Frappe’ler, taze naneli limonata en has seçenekler arasında. 2. Sosis meyhane, mini hamburgerler ve soğuk sandviçler açlığınıza iyi gelecek cinsten.3. Erken saatlerde klasik ve caz, saat 14.00’den sonra ise deep house, R&B, Türkçe pop çalıyor.4. Çarşamba, cuma ve cumartesi öğleden sonra, pazar tüm gün keyifli saatler yaşayabilirsiniz.5. Derinlik 1.50 metre, genişlik 20, uzunluk ise 40 metre. 6. Havuzda iyonsel teknolojisi mevcut. Bu teknoloji ile kimyasallar gideriliyor. Deniz suyu filtre edildikten sonra iyonize sistemden geçirilip tüm zararlı bakteriler öldürülüyor.7. Üyeler için sezonluk paketler 500-1.200 TL arasında değişiyor. Günlük girişler 10-25 TL arasında. Normal giriş paketleri 660-2 bin100 TL arasında, günlüğü ise 35-79 TL arasında değişiyor. Tel: 0216 550 19 07

1.Ferahlatıcı özelliği olan ginger

Mojito, Caipirinha ve Mai Tai en ideal kokteyllerden.2. Sezar salatası, Hilton kulüp sandviç ve Hilton burger gibi klasik leziz. Kekikli bal şurubu ile tatlandırılmış kavun ve beyaz peynir de, havuz başında oldukça popüler.3. Daha çok pop ve caz tarzında müzikler çalınıyor. 4. Hafta içi 18.00-20.00 saatleri arası, hafta sonu ise 12.00-20.00 saatleri arası havuz keyfinin en yoğun yaşandığı saatler. 5. 19.2 x 37 metre, derinliği ise 3.25 metre.6. Misafirler, günlük girişlerde açık, kapalı ve çocuk havuzu, kardiyo, ücretsiz faydalanabiliyorlar. Ayrıca, havuz başı kabanaların günlük, aylık, sezonluk ve yıllık olarak kiralanabilmesi, yeşillikler içinde geniş bir alana sahip olması, çocuk oyun parkı alanı bulunması ve havuz başında soğuk havlu servisi gibi ücretsiz servisler sunması havuzun en önemli ayrıcalıklarından.7. Hafta içi tek kişi giriş ücreti 66 TL, çift kişi giriş ücreti 116 TL. Hafta sonu ise tek kişi giriş ücreti 105 TL, çift kişi giriş ücreti 187 TL olarak

belirlenmiş. Tel: 0212 315 60 00

1. Strawberry ve Watermelon smoothie iki enfes kokteyl seçeneği.2. Asian Cicken Wrap ve Fish & Chips havuz kenarında iyi gidiyor.3. Daha çok lounge müzikler çalıyor. 4. Cumartesi ve pazar günleri sabah 09.00–11.00, akşam üstü ise 14.00–18.00 saatlerinde hizmet veriyor. 5. Havuz 25metre uzunluğunda, 13 metre genişliğinde, derinlik ise 2,70 metre. 6. Misafirler, günlük girişlerde açık, kapalı ve çocuk havuzu, kardiyo, gym, sauna, buhar banyosu, dinlenme ve soyunma odalarından ücretsiz, otopark ücretinden yüzde 50 indirimli faydalanabiliyorlar. 7. Hafta içi kişi başı 80 TL, 2 kişi ise 120 TL. Hafta sonu kişi başı 120 TL, 2 kişi ise 210 TL. Tel: 0212 310 25 25

1. Mojito, Frozen Margarita, çilekli lime, alkollü-alkolsüz karpuzlu-kavunlu Frozen, Milkshake mutlaka tadılmalı. 2. Club panini, 360 burger, dana panini, füme somon salata, miss piggy pizza, Bollywood pizza hoş seçenekler arasında. 3. House ağırlıklı çalıyorlar.

4. Cumartesi ve pazar 14.00-17.00 saatlerinde ortam son derece keyifli oluyor.5. Havuz 12 metre uzunluğunda, 1.40 metre derinliğinde.6. Havuz ile denizin birleşiyor gibi görünmesi havuz keyfini arttırıyor. Ayrıca otelin teras katında olması sayesinde Adalar ve Tarihi Yarımada manzarasının bulunması da başka yerde olmayan diğer bir özellik. 7. Giriş ücreti hafta içi 100 TL, hafta sonu 120 TL arasında değişiyor. Tel: 0216 542 43 44

1. Mojito, Margarita, Cosmopolitan, Daiquiri , Pina

Divan FenerbahçeFaruk Ilgaz Tesisleri

Hilton İstanbul

Conrad İstanbul

Page 68: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Colada sıcaklarda iyi gidiyor.2. Füme somon ve avokadolu roka salatası, keçi peynirli mesculen yeşillikleri salatası ve baget ekmeğinde fesleğenli mozzarella sandviç aklınızda olsun.3. Yaz atmosferine uygun popüler yabancı müzik üzerinde duruyorlar.4. Cumartesi ve pazar günleri sabah 10.00 itibariyle tüm gün keyifli geçiyor. 5. Standartlar gereği açık havuz, kapalı havuz ve kulaç havuzu 1.45 metre derinliğinde.6. Açık havuz yarı olimpik olarak düzenlenmiş. Açık havuzun dışında kulaç havuzu da bulunuyor. Sezonluk bireysel, aile ve çift üyelik paketleri mevcut. Çiftlere özel kabanalar da bulunuyor. Denizin hemen yakınında yer alan açık havuz, denize girmiş hissi veriyor.7. Giriş hafta içi 70 TL, hafta sonu ise 90 TL. Tel: 0212 413 06 00

1. Alkollü olarak Open Fresh, Apple Mojito, Lime Margarita, Apple Martini, alkolsüz olarak ise Icetea Satsuma, naneli limonata, karpuzlu Frozen tercih edilebilir. 2. Minik çıtır pideler, minik burgerler, peynirli yaz makarnası mutlaka tadılmalı.

3. Genellikle FG müzikler çalınıyor.4. Cumartesi ve pazar günleri akşamüstü saatleri çok eğlenceli geçiyor.5. Havuz yarı olimpik olarak tanımlanıyor. 6. Havuz çevresinde bulunan rahat kabanalar buranın en önemli artısı, ayrıca eğlenceli after party’ler de büyük talep görüyor. 7. Sadece üyelerin misafirleri için giriş hafta içi 75 TL, hafta sonu ise 100 TL olarak belirlenmiş. Tel: 0216 687 14 14

1. Singapure Silling, Sunshine, Brandy Alexander, Tequila Sunrise, Black Russian, Tom Collins, Cuba libre sipariş verilesi çeşitler arasında. 2. Hafta arası ekmek arasında mangalda köfte, hafta sonunda ise çapata ekmeğinde servis edilen döner mutlaka tadılmalı. 3. Müzik yayını yapılmıyor, duyacağınız tek şey ya kuş cıvıltıları ya da biraz uzaktaki Marmara Denizi’nin dalga sesleri.4. Hafta sonları cıvıl cıvıl oluyor... Hatta öğleye doğru yer bulmak zor! O yüzden elinizi çabuk tutun.5. Havuzun eni 13 metre, boyu

ise 29 metre, derinlik yer yer değişiyor. 6. Havuzun en büyük avantajı deniz suyu arıtmalı olması. Ayrıca yalnızca dört çiftin özel hizmetten yararlanabileceği, iki kişi için tasarlanmış Sun Bed’ler de buranın avantajları arasında.7. Giriş ücreti hafta içi 50 TL, hafta sonu ise 75 TL.Tel: 0212 663 29 00

1. The Marmara Taksim’e özgü taze sıkılmış meyve suları mönüsü dikkat çekici. Bu mönüde yer alan Vitality, Ectasy, Superior, Detox taze meyve suyu kokteylleri en popüler içecekler arasında. Burada yılın

en popüler içeceği ise Sungria olacak.2. En leziz atıştırmalıkların başında BBQ soslu tiftik etli Nacho cips, ananaslı karides salatası, Thailand usulü Pad Ka Gai eriştesi, The Marmara Taksim’e özgü buz kalıpları içinde servis edilen sorbe çeşitleri ilk akla gelenler.3. Chillout, lounge ve latin müziklerinden oluşan bir repertuar hazırlanıyor. 4. Daha çok hafta sonları hareketli oluyor. 5. Havuzun uzunluğu 25 metre, eni ise 6 metre.6. Sabah ve öğleden sonra soğuk yüz havlusu servis ediliyor. Sağlık kulübü üyelerine pool bar harcamalarında yüzde 20 indirim uygulanıyor. Sağlık

Deneyin Havuzlar

DoubleTree by HiltonSheraton İstanbul

Ataköy

Çınar Hotel

Page 69: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 70: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

kulübü üyelerinin misafirlerine de yüzde 50 indirim uygulanıyor. Teras katında yer alan havuzun muhteşem bir Boğaz ve Adalar manzarası var.7. Giriş hafta içi 70 TL, hafta sonu ise 90 TL. Aylık paket 500 TL, sezonluk ise 1300 TL.Tel: 0212 334 83 00

1. Kokteyllerin başında ‘Naika’ geliyor, kolay içimli bu hafif kokteyl; Havana club, ananas suyu, hindistancevizi sütü, Geranadine ve muzdan oluşuyor. 2. Soğuk karides dürüm enfes! 3. Genellikle Lounge müzikler. 4. Hafta sonu öğleden sonraları. 5. Boy 29.10 metre, eni 13.85 metre. 6. Gün boyunca açık havuz etrafında devam eden sürpriz ikramlar var.7. Günlük giriş ücreti yok. Otel misafirleri dışında Spa&Hammam üyeleri açık havuzu kullanabiliyorlar. Tel: 0212 334 83 00

1. Sungria, Cosmopolitan, Sex on The Beach, Mojito, Margarita oldukça popüler2. Spagetti Napoliten ve Fish&Cips. 3. Güncel pop şarkılar.

4. Pazar günleri çok eğlenceli geçiyor.5. Yarı olimpik.6. Yeşillikler içinde olması insanın içini açıyor, üstelik sabah 08.00’den 20.00’ye kadar açık.7. Giriş hafta sonu 95 TL, hafta içi 50 TL. Tel: 0216 570 00 00

Deneyin Havuzlar

Four Seasons Bosphorus

The Marmara Taksim Four Seasons Bosphorus

Page 71: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 72: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Madonna7 HaziranTT Arena

Megadeth / Trivium (Hi-Voltage Festival)

19 HaziranMaçka Küçükçiftlik

Gerçekten açıklamamı beklemiyorsunuz değil mi? Neyse yine de yazalım. Konserine mutlaka gidilir çünkü; O Madonna! Daha bilet almadıysanız nasıl bir çözüm bulursunuz bilemem. • Önceden çalışmalı: Tura adını veren

son albümü MDNA ve geri kalan

her şeyi.

Metallica’dan sonra Türk rock’çısının en sevdiği grup Megadeth, konu metal olunca bir numaramdır. Eskisi kadar metal dinlemesem de Megadeth kafamdaki kalitesinden hiç ödün vermedi. Megadeth’in alt grubu Trivium’sa birkaç yıldır dünyada metalin kurtarıcısı görevini üstlenmiş durumda. Kesinlikle kaçmaz. Yılın en büyük metal olayı bu konserdir.• Önceden çalışmalı:

Megadeth son konserlerinde

Countdown To Extinction

albümünü baştan sona

çalıyorr. Hiç dinlemediyseniz

Trivium’un Ascendancy ve

In Waves’i öneririm.

Dünyaca ünlü isimlerin uğrak noktası güzel şehrimiz bu yıl yine iyi konser yaptı. Biz de

bunu değerlendirebilen şanslı azınlığız. Caz vapurundan inip death metal konserine

gidecek kadar kafası karışmış ben de size bu sezon kaçırmayacağım konserleri yazdım.

İşim gereği hepsine gidecek olsam da biliyorum bütçeler çok zorlanacak.

O yüzden poptan rock’a cazdan R&B’ye kadar geniş bir yelpazede seçtim konserlerimi.

Çok zor olsa da seçmesi size kalmış.

Yazı: Barış Akpolat

Page 73: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Metronomy / (Pozitif Günler)

28 HaziranMaçka Küçükçiftlik

Pozitif Günler kapsamında Two Door Cinema Club’la birlikte gelen Metronomy, 2011’in en iyi çıkış yapan gruplarındandı. Indie severlerin sevgisini kazanan grup, dünya çapında büyük bir kitleye hitap ediyor. Geçen yıl her gün en az bir kez dinlediğim bir albümdü The English Riviera. Ben kaçırmayacağım siz de kaçırmayın.• Önceden çalışmalı:

The English Riviera’ya

bayılacaksınız. Ferah bir

bahar albümü.

The Ringo Jets / Oh LandMetric (Mono Festival)

30 HaziranKilyos Solar Beach

Mevzumuz güzel müzik. Bu uğurda harcamadığımız para, enerji ve vakit yok. Ama dinlenmek de şart. Mono Festival tam da bu yüzden geliştirilmiş gibi. Festivalde beni heyecanlandıran beş şey var. Kumsal ve içki ikilisi, The Ringo Jets, Oh Land ve Metric… Yazın ortasında Kilyos Solar Beach’te hem denize girip hem şahane müzik dinleyeceğiz. Şıpıdık terlik ve mayonuzu unutmayın.• Önceden çalışmalı: The

Ringo Jets’in Beyoğlu

civarındaki bir konserine

gidip görün 40, dakikada

sahne nasıl yıkılır.

Marcus Miller & Friends5 TemmuzHarbiye Cemil Topuzlu Açıkhava SahnesiMiller, İstanbul’un gediklilerinden. Yarın bir gün Bostancı-Taksim dolmuşunda görsem şaşırmam. Bu sefer İKSV’nin kendisinden, vakfın kuruluşunun 40. yılına özel sipariş ettiği bir besteyle karşımızda. ‘The Istanbul Project’in en güzel tarafı Miller’in Louis Cato, Alex Han, Federico Gonzalez Pena’dan oluşan ekibine Burhan Öçal, Okay Temiz, İmer Demirer ve Bilal Karaman eşlik edecek olması. • Önceden çalışmalı: M2, Silver Rain

albümleri.

Guns’n Roses, Godsmack, Skindred, Ugly Kid Joe

4 TemmuzParkorman

Hepimizin rahatça takılıp eğleneceği etkinliklere ihtiyacı var; mesela Tuborg Goldfest. Ayrıca Guns’n Roses, Godsmack, Ugly Kid Joe ve Skindred gibi güzel gruplar da var. Akşamüstü gidilir, biralar açılır, eski dostlarla muhabbet edilir ve en

önemlisi Godsmack ve Skindred’le coşulur. • Önceden çalışmalı:

Godsmack’ten

The Oracle, Skindred’den

Roots Rock Riot

albümleri gözden

kaçmasın.

Page 74: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Antony & The Johnsons ve Filarmonia

9 Temmuz Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi

Geçen yıllarda verdikleri konser hala konuşulur. Solist Antony Hegarty’nin insanın aklını alan, burun direğini sızlatan sesini duymadıysanız hemen biletinizi alın. Antony’yi geçtim bir de Filarmonia’nın orkestrasyonu bestelere boyut atlatacak.• Önceden çalışmalı:

Youtube’da adını aratın,

büyülenip tüm albümlerini

alacaksınız.

Jill Scott17 TemmuzTurkcell Kuruçeşme Arena

Sharon Jones & The Dap – Kings 18 TemmuzHaliç Kongre Merkezi

“Bu kim” dediğinizi duyar gibiyim. Ama Scott’a ve sesine hayran pek çok kişi bulabilirim emin olun. Güçlü kadın vokallerden, gerçek R&B’den hoşlanıyorsanız ve gitmezseniz taş olursunuz.• Önceden çalışmalı:

Beautifully Human: Words

And Sounds Vol. 2 ve Live In

Paris albümleri.

Çok net! Amy Winehouse seviyorsanız Sharon Jones’u da seversiniz. Ama kendisi Winehouse’un izinden gitmiyor. Onun hazine sandığı James Brown’un mirasını barındırıyor. Dans etmekten helak olacağınız bir konser olacak• Önceden çalışmalı:

I Learned The Hard Way

albümü tavsiyemdir.

Keith Jarrett, Gary Peacock, Jack DeJohnette18 TemmuzHaliç Kongre merkeziİKSV Caz Festivali’nin sosyal medyada en az yankı uyandıran konseri. Genel müziksever profili daha ana akım işlerle uğraşsa da Keith Jarrett tek başına devdir. Öyle ki sahneye çıkıp piyano bile çalmasa bir şeyler anlatabilir. Bu konserin özelliği bu üç adamın, cazın yaşayan efsaneleri olması. Her biri tek başına dev orkestra… Stevie Wonder’dan sonra kaçırmayacağım bir diğer konserdir.• Önceden çalışmalı: Keith

Jarrett At Blue Note ve Tokyo

’96’yı dinleyin derim.

Page 75: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 76: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Morrissey

19 TemmuzHarbiye Açıkhava Sahnesi

Efes One Love Festivali’nde daha önceleri izlemiştim. ‘Who Put the ‘M’ in Manchester’ DVD kaydında gördüğümüz sahneyle karşılaşacağımı hiç beklemezdim. Sesinden görselliğine kadar çok başarılı bir konserdi. Eğer hiç izlemediyseniz kaçırmayın. Bu arada önceden belirteyim; kendisi vegan olduğundan konserlerinde et ürünlerinin satışının yasak olmasını talep ediyor. • Önceden çalışmalı: Morrissey’in

boş işi yok. The Smiths’ten itibaren

her yaptığına bakın, ferahlarsınız.

Albüm bazında kişisel tercihlerim

Ringleader of The Tormentor ve

You’re The Quarry…

Red Hot Chili Peppers

8 EylülsantralistanbulŞu meşhur Give It Away, Braking The Girl ve Suck My Kiss gibi hitleri barındıran Blood Sugar Sex Magic’ten beri kopamadım kendilerinden. Californication albümü olmasaydı onlar da eski ve güzel nostaljik bir grup olacaktı ama en büyük albümlerini yapıp yırttılar diyebiliriz. Özellikle solist Anthony Kiedis’in Türkçe’ye çevrilmeyen otobiyografisi Scar Tissue’yu okuduktan sonra geçtikleri dönemleri daha iyi anladım. O yüzden son albümde John Frusciante’nin gidip yerine Josh Klinghoffer’in gelmesini çok iyi anlıyorum. • Önceden çalışmalı: Blood Sugar

Sex Magic, Californication ve son

albümleri I’m With You albümleri.

Page 77: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

twitter.com/BauhausTurkiye facebook.com/BauhausTurkiye youtube.com/BauhausTurkiye foursquare.com/BauhausTurkiye

Bizi sosyal medyada takip etmek ister misiniz?z?sinizi www.bauhaus.com.tr online.bauhaus.com.tr

Page 78: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Stevie Wonder

14 Eylül Cumasantralistanbul

En koyu metalci olduğum ortaokul yıllarımda tanıştığım müzik dehası... Sonunda tanışacağız kendisiyle. Benim için bu yılın en merak edilecek, en dans edilecek ve en çok eğlenilecek konseri budur. Ve elbette İKSV’nin gözümde bu yıl açıkladığı en büyük isim. 1960’lardan bugüne kendini sürekli aşarak geldi. İlk albümünü 1963’te 12 yaşındayken yayınlayan Wonder, kimine göre son yıllarda albüm bazında eskisi gibi değil. Ama konserleri tek başına festival havasında geçer. Birkaç son dönemde yayınlanmış performans videosunu bulup izleyin. Sahnede dans ederek şarkı söyleyen geri vokalleri, sayısız müzisyen ve en önde Wonder efsanesi. Bu sene her şeyi kaçırsam Stevie Wonder’ı kaçırmam.• Önceden çalışmalı: Eskilerden Supersititous’lu Talking Book,

Higher Ground’lu Innervisions, yenilerdense A Time To Love

albümleri.

Leonard Cohen

19 Eylül

Lenny Kravitz

4 EkimTurkcell Kuruçeşme Arenaİlerleyen yaşına hiç bakmayın.

Geçen yıllarda izledik, gerçekten yaşayan bir efsane. Minimal orkestrası, iyice oturan sesi her şarkıyı yaşamanızı sağlıyor. Hele ki şarkı aralarında hoplaya zıplaya kulise gidip gelmeleri yüzünüzü güldürür. 40 kez gelse yine gidilir. Sadece birkaç şarkısını biliyorsanız bile gidin, sıkılgan bir tip değilseniz mutlu mesut ayrılırsınız mekandan. Ve evet mümkünse yanınızda sevgilinizle gidin ki konser bir işe yarasın.• Gerçekten öneri mi lazım?

İstemeyin bunu. Her albümü

birbirinden güzel…

Are You Gonna Go My Way’de coşmamış bir babayiğit tanır mısınız? Ya da Again’in klibinde karın kaslarını dikizlemeyen kadın yaşıyor mu? Yok değil mi? Tamam o zaman bu soul, R&B soslu rock’ı kaçırmak olmaz. Ben ilk konseri Büyükada’da gün batımı rakısı uğruna heba etmiş ve hiç pişman olmamıştım. Ama 1970’lerin San Francisco sound’una bulanmış son albümü Black And White America’ya olan bağlılığım sebebiyle bu konseri kaçırmam.• Önceden çalışmalı: Alın bir

Greatest Hits albümünü sizden

güzeli yok.

Page 79: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 80: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 81: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 82: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Serin sohbetlerLezzet

1-10 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek Mövenpick® Dondurma Günleri süresince, birbirinden özel dondurmalı lezzetler, seçkin aktivite mekanlarında İstanbullu dondurma

tutkunlarıyla buluşmayı bekliyor olacak.

Mövenpick® Dondurma Günleri, 1-10 Haziran arasında Bağdat Caddesi, Nişantaşı, Akmerkez, İstinye Park, Bebek gibi şehrin en popüler lokasyonlarında gerçekleşecek. Etkinlik öncesi, modacı Emel Kurhan, gurme yazar Mehmet Yaşin ve Mövenpick® Dondurma Kategori ve Kanal Satış Geliştirme Müdürü Utku Hasdemir’le Mövenpick Hotel İstanbul’un 20’nci katındaki Skyline Club

Lounge’ta buluştuk. Dondurmalı lezzetler konuklarımızdan tam not aldı.

Yaz mevsimiyle özdeşleşen, ancak dört mevsim tadabileceğimiz bir lezzet dondurma. Sizin bu serin lezzetle aranız nasıl, dondurma sever misiniz?

Karamelize Ceviz Parçacıklı ve Akçaağaç Şuruplu dondurma favorim. Bir de, Limon ve Misket Limon Parçacıklı

Sorbe’yi seviyorum.Akçaağaç Amerika’da

çok yaygın. Geçen yaz Vermont’a gittim, akçaağaç şurubunun ana memleketi diyebiliriz. Müzesi bile var. Yüzlerce çeşidi bulunuyor. Bizdeki bal gibi akçaağaç da orada sağlık için sık kullanılıyor.

Dondurmalı lezzetlerle, yemeğimiz başlıyor. Başlangıç olarak farklı bir lezzet bizi bekliyor.

Mövenpick® Dondurma Kategori ve Kanal Satış Geliştirme Müdürü Utku Hasdemir, modacı

Emel Kurhan, gurme yazar Mehmet Yaşin, İstanbul Life Yayın Yönetmeni Senem Bal Ay.

Page 83: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Başlangıç olarak, misafirlerimizi Füme Kaz Ciğeri Carpaccio ve Su Teresi ile Balkabağı Hardalı ve Mövenpick® Cognac VSOP Dondurmalı bir lezzet birlikteliği bekliyor olacak.

Çok güzel olmuş. Balkabağı da çok yakışmış.

Dondurmayla böyle bir lezzetin bir araya gelmesini nasıl buldunuz?

Yeni fikirlere çok açık olduğum için ben sevdim.

Kaz ciğeri tatlıya çok yakışır. Bizim halkımız böyle tatlara açık değil. Halbuki Osmanlı mutfağı meyveyi en çok kullanan mutfak. Ayva, erik… Bir tek Diyarbakır’da ayvalı kavurma yapıyorlar. Yemeğe lezzet veren sadece kullanılan malzemeler değil.

Şefin hazırlamış olduğu bu özel mönüdeki ikinci lezzetimiz Ton Balığı Rulosu İçinde Yengeç Salatası ile birlikte sunulan Salatalık ve Mövenpick® Limon ve Misket Limon Parçacıklı Sorbe Çorbası”. Bu özel ve sıra dışı lezzeti beğeneceğinizi umuyorum.

Bu tam yazlık bir çorba. Yazlık çorbadan bahsedince, yemek kültürümüz içerisinde ilk akla gelen ayran çorbasıdır. Salatalık çorbası da oldukça güzel bir tercih. Halbuki, salatalık deyince hemen cacık gelir aklımıza.

Ben salatalık sevmem. 13 yaşımdan beri bu ikinci yiyişim.

Sen Paris’te neler yiyorsun?Paris’te sevdiğim bir sürü yer var. Paris

bol yürüyüş, bol yemek demek. Benim orada en sevdiğim şey şu: 10 yıl Paris’e gitmeyeyim, döndüğümde aynı yemeği aynı mekanda

aynı lezzette bulabiliyorum, hatta garsona kadar aynı oluyor. Geleneklerine bağlılıkları hoşuma gidiyor.

Servis elemanları da çok iyi.İstanbul-Paris günlüğüm çıkacak

yakında. Beni ben yapan iki şehir, İstanbul ve Paris’e dair. İçinde fotoğraflar, el yazılarıyla şurada şunu yiyin gibi öneriler olacak. Benim ayak izlerimi takip etmek gibi. Okuyanların kendi deneyimlerini de not etmesi için defter tarzı olsun istedim.

Mehmet Bey sizin de ‘İstanbul Lezzetleri’ kitabınız çıktı. Ne kadar sürdü yazım aşaması?

Vakitsiz biriyim ben, zamana yaydım. Kitap hep kafamdaydı, yemek yerken, gezerken, kitap doğum sancısı gibi bir süreç. Ne zaman rafta görüyorsunuz o zaman rahatlıyorsunuz.

Sergi de aynı. Sonbaharda üçüncü sergimi açacağım İstanbul’da.

Belli bir teması var mı bu serginin? Her seferinde farklı bir şey yapıyorum.

Söylemeyeyim, gelince görürsünüz. Geçen martta Paris’te bir sergi açtım. Son yıllarda moda işlerini bıraktım. İlk başladığım zamanki heyecan ve yaratıcılık yok. Yavaş yavaş sanata yöneliyorum.

Sırada deniz ürünleri sos ve bakla püresi ile lezzetlendirilen safranlı ‘Trofie’ makarna var.

Peki makarnayı nasıl buldun? Zaten çok seviyorum. Ama baklayla

karıştırmamıştım. Bir de Mövenpick® Dondurma

Günleri var. Ona da geleceğiz değil mi?

Mövenpick® Dondurmaları’nın portföyündeki en seçkin ürünlerden olan Cognac VSOP dondurma, dünyanın en iyi butik konyak üreticisi olan Maxime Trijol tarafından üretiliyor. Çift distilasyon yöntemiyle yılda sadece 5.000 şişe üreten Maxime Trijol’de, en genç konyak minimum 54 ay boyunca, özel meşe ağacı fıçılarında bekletildikten sonra piyasaya sürülüyor. Seçkin restoran ve kafelerde bu özel dondurmanın aynı zamanda somon tartar, deniz tarağı, füme kaz ciğeri gibi yemeklerle de mükemmel bir uyumla kullanıldığına tanık olup, şaşırabilirsiniz!

Mehmet Yaşin

Emel Kurhan

Füme kaz ciğeri carpaccio ve su teresi, balkabağı hardalı ve Mövenpick® Cognac VSOP dondurmayla Condrieu Cava, Seleccion Raventos İspanya.

Page 84: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Mövenpick® Dondurma Günleri nedir? İlkini geçen sene gerçekleştirmiştik.

Etkinliğe katılan müşterilerimizinden ve İstanbullu dondurmaseverlerden aldığımız olumlu geri dönüşler üzerine, bu sene daha kapsamlı bir etkinlik düzenlemeye karar verdik. Öncelikli amaçlarımız, dondurmaseverlerin eşsiz Mövenpick® Dondurma ve Sorbe lezzetlerini bulabilecekleri prestijli mekanları ön plana çıkarıyor olmak ve ev dışı tüketim noktalarında dondurma kategorisini sahiplenmek. Bağdat Caddesi, Nişantaşı, Kuruçeşme, Bebek, Etiler, Ulus gibi seçkin lokasyonlarda gerçekleşecek Mövenpick® Dondurma Günleri etkinliği boyunca, katılımcı noktalar aktiviteye özel hazırlayacakları dondurmalı tariflerini tüketicilerin beğenisine sunuyor olacaklar. Dondurmaseverler için etkinlik mekanlarında keyifli süprizler de hazırladık. Tüketicilerimiz, tanıtım elemanlarımızın kendilerine iletecekleri kartlar üzerinde yer alan ifadelerden, o andaki ruh hallerine en yakın ifadeyi seçerek ilgili ifadenin üzerini kazıyacaklar ve her ifadenin altında yer alan Mövenpick® Dondurma veya sorbe lezzetiyle serinliğin keyfine varacaklar.”

Sırada Mövenpick® Kayısı Sorbe var. Serin bir mola vermek gibi adeta.

Hımmm müthiş. Bu sene sorbe ürün portföyümüzü

genişlettik. Gastronomi dünyasında ana kullanım alanı öğün geçişlerinde damak tadını tazelemek olan sorbe ürünleri, aynı zamanda % 0.1 yağ oranı ile özellikle

formuna dikkat eden tüketicilerimizin de birinci tercihi konumuna geldi. Herhangi bir yapay renklendirici veya tatlandırıcı kullanılmadan, doğal meyve püresi ve özünden hazırlanan sorbe çeşitlerimiz, yoğun meyve tadını seven tüketicilerimiz tarafından da tercih edilmeye başlandıkça mönülerdeki payı da gittikçe genişlemeye başladı.”

Burada mı üretiliyor? Dünyada en iyi yetiştikleri yerlerden

özenle seçilen malzemelerle hazırlanan tüm Mövenpick® Dondurma ve Sorbe çeşitleri İsviçre’de üretiliyor.

Dondurma mevsimini de açtık böylece. Mönüde şimdi sırada hangi lezzet var?

Tatlı olarak, baharatlı kırmızı şarapta haşlanmış, kiraz üzerinde bitter çikolata mus ve Mövenpick® Hindistan Cevizli ve İsviçre Çikolatalı Dondurma var mönümüzde. Afiyet olsun.

Serin sohbetlerLezzet

Salatalık ve Mövenpick®

Lemon&Lime sorbe çorbası ton

balığı rulosu içinde yengeç

salatası ile.

Salatalık ve Mövenpick®

Lemon&Lime sorbe çorbası ton

balığı rulosu içinde yengeç

salatası ile.

Safranlı ‘Trofie’ makarna deniz ürünleri sos ve bakla püresi ile.

Baharatlı kırmızı şarapta

haşlanmış kiraz, bitter

çikolata mus Mövenpick®

Coconut&Swiss Chocolate

dondurma ile.

Baharatlı kırmızı şarapta

haşlanmış kiraz, bitter

çikolata mus Mövenpick®

Coconut&Swiss Chocolate

dondurma ile.

Page 85: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

‹sviçreli gurme dondurma ustas›

Mövenpick® ’ in gerçeklefltirdi€i

Dondurma Günleri, birbirinden farkl›

dondurmal› lezzetler, çeflitli aktivite ve

sürprizlerle 1 Haziran’da ‹stanbul’da

bafll›yor.

1-10 Haziran tarihleri aras›nda

gerçekleflecek olan Mövenpick®

Dondurma Günleri’nde ‹stanbul’da;

Aflflk Kahve, Big Plate, Cookshop,Hardal, Hayal Kahvesi Caddebostan,‹st Cafe, K›r›nt›, La Sirène,Mövenpick Hotel Istanbul, S Café,Zanzibar gibi pek çok özel mekân,

aktiviteye özel olarak haz›rlad›klar›

dondurmal› tarif ve menülerini

misafirlerine sunuyor olacak.

Aktivite mekânlar›nda yap›lacak ‘’MoodChecker’’ uygulamas› ile dondurma

tutkunlar› o andaki ruh hallerine uygun

dondurman›n ne oldu€unu ö€renecek

ve eflsiz Mövenpick® dondurma veya

sorbe ile serinli€in keyfine varacaklar.

Ayr›ca, Mövenpick® Dondurma Günleri

süresince kat›l›mc› noktalarda siparifl

edilen her bir dondurma, sorbe topu

veya Mövenpick® kupunun ikincisiMövenpick®’ten hediye olarak

misafirlere ikram edilecek.

www.facebook.com/MovenpickTurkeysayfas›na yüklenecek bir uygulama

yard›m› ile, etkinlik süresince

Mövenpick® dondurma ve sorbeleri ile

çekilmifl foto€raflar›n› ve gurme dene-

yimlerini paylaflanlar›, sürpriz bir

Mövenpick® Dondurma Günlerinoktas›nda, kendileri için özel haz›r-

lanm›fl Mövenpick® masas›nda, ikikiflilik muhteflem bir yemek bekliyor

olacak. On gün boyunca her gün, ünlü

flef ve yemek dan›flman› Eyüp Kemal

Sevinç taraf›ndan seçilecek günün

“Mövenpick® Lezzet Hikâyesi” sahibi

bu muhteflem ödüle hak kazan›yor

olacak.

On günlük etkinli€in sonunda günün

birincileri aras›ndan, yine Eyüp Kemal

Sevinç’in tercihiyle seçilecek bir kifli

Yeni iPad sahibi olacak. Etkinlik

süresince paylafl›lan Mövenpick® Lezzet

Hikâyeleri ve foto€raflar› aras›ndan

özel bir jürinin belirleyece€i üç kifli ise,

EKS Mutfak Akademisi’nden Temmuz-

Aral›k 2012 dönemi boyunca kat›la-

bilecekleri iki kiflilik yemek kursukazanacak.

Aktivite ile ilgili daha fazla bilgi içinwww.facebook.com/MovenpickTurkeysayfas›ndan duyurular› takip edebilir-

siniz.

01-10

Bu

bir

iland

ır.

Mövenpick® DondurmaGünleri’ne Özel SürprizlerEtkinlik Noktalarında SizleriBekliyor!

Mövenpick® FacebookSayfasını Ziyaret Edin veBirbirinden Özel HediyelerKazanma Şansını Yakalayın!

Mövenpick®

Dondurma GünleriBaşlıyor.Mövenpick® Dondurmalar› ile Haz›rlananBenzersiz Lezzetleri Tatmak içinDondurmaya Yer B›rak›n!

Page 86: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

havasıyla suyuyla garip bir mayıs ayını geride bıraktık. Sanki kış gelmiş gibi soğuk akşamlar, yarı şizofren bir hava ile gün içinde ani bastıran dolu, yağmur ve yakıcı bir güneş tüm dengemizi alt üst etti. Benim gibi tişört ile sokaklarda olanlar ise yüz ve dirsek altı yanıklarıyla ‘amele’ usulü renk kazandılar. Ama bu aydan sonra tamamdır artık, yaz burada. Şehrin en güzel zamanları diyesim geliyor. En azından bu ay çok güzel. Sonrasında ciddi bir sıcak, yarı yarıya boşalmış bir şehir, yol ve altyapı inşaatlarından gelen bol toz ve duman bizleri bekliyor olacak. Şimdiden yazlık kaçış planlarınızı yaptığınızı tahmin ediyorum. Elbette konserler, davetler ve düğünlere göre gerekli ayarlamaları yapmışsınızdır. Sezon açıldı ne de olsa.

Geçen nisan yıllardır ismini duyup, hatta orada yapılanları çeşitli yerlerde görüp ancak hiç gitmediğim Cam Ocağı Vakfı’nın Riva deresi yanında, Değirmendere Köyü’ndeki yerine gittim. Sıcak bir pazar gününü 1200 derecede yanan cam

fırınları arasında geçirmek tahminimden çok daha keyifl i ve heyecanlı bir deneyim oldu. Toplamda 20 dönüm alanda 2.500 m2 kapalı alana sahip olan Cam Ocağı’nda dünyanın en önemli cam ustalarından Lino Tagliapietra’nın gösterisini seyrettim. 21 yaşında ‘maestro’ yani usta olan Tagliapietra’ya asistanları Dante ve Janusz eşlik ediyorlardı. Usta olmak hele o yaşta usta olmak çok zor. Mesela Dante, tahminen 35 yaşlarında olmasına rağmen son yedi yılını sadece kadeh yaparak geçirmiş. Eğer 10 bin saat kuralını (kimisine göre hurafe, kimisine göre istatistik ama herhangi bir işi 10 bin saat yapmışsanız artık ustalaşmış olursunuz) işletirsek, Dante şimdiden bir kadeh ustası olmuştur. Lino’nun camla ‘oynaması’nı sanki bir bale performansını seyreder gibi keyifl e ve dikkatle gözlemledim. Asistanların ön hazırlığını yaptığı sıcak cam kütlelerinin önce o fırına sonra bu fırına giren, arada üfl enen, arada eski salon saatlerinin sarkaçları gibi sallanan, metal ve tahtadan araçlarla şekillenen, en son halini almasını seyretmek gerçekten büyüleyiciydi. İnsanoğlunun kumu hammadde olarak kullanıp cam yapması, bir de onu bu kadar güzel süsleyip şekillendirmesi gerçek

Yazar aksak*

Mehmet Koryürek

Mevsimin en güzel ayı haziran geldi! Yaz için bir yapılacaklar listesini şimdiden hazırlayın. Konserlerden, davetlerden kalan vaktinizde, mutlaka camın büyüleyici dünyasını da keşfedin derim.

Aksak, benim müziğe olan merakım ve özellikle ‘aksak’,

‘kırık’ ya da ‘broken’ olarak adlandırılan bu usule uygun olarak yapılan müziğe daha

yakın olmam sonucu kullanmaya karar verdiğim bir ‘çatı’. Yani

alışıldık tekdüze 4/4 ritim

yerine 5/4, 9/8, 7/4 gibi ölçülerle yapılan, beklenmeyeni,

yeniyi, heyecanı ortaya koyan, vücudumuzun en az bir kısmını

harekete geçiren, ‘sallayan’

bir tarz. Twitter, instagr.am, www gibi alanlarda kullandığım

ve benim ‘kurumsal’ olmayan tarafımı toparlayan bir ‘çatı’.

[email protected]

Cam Ocağı

Page 87: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 88: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

anlamda inanılmaz. Lino’nun amacı dünyada beş şehirde (ki biri İstanbul), toplam 100 parça iş yapıp, bu koleksiyonu bir sergi ile dünyanın tamamında gezdirmek. Bu onur, İstanbul’dan çok, Cam Ocağı Vakfı’na ait. Gerek altyapısı, gerek vizyonu ile gerçek bir cam merkezi yaratmışlar. Biraz merakınız varsa önce bir ziyaret edin, eminim ki ikinci adımda kendinizi bir workshop’a veya bir eğitim programına yazdırırken bulacaksınız.

İstanbul’un en güzel yanlarından biri de Boğaz’ın iki tarafında her yamaçtan, her tepeden ve tabii sahilin her noktasından farklı bir manzara görebilmeniz. Bazen Boğaz bir nehir gibi, bazen bir göl gibi görünür. Geçen gemiler bize hatırlatır ki burası aslında iki denizi birleştiren bir Boğaz, bir ticaret yolu. Gelin görün ki biz İstanbullular

ve tabii Türkler denizle o kadar da barışık değiliz. Böylesi bir Boğaz başka bir yerde olsa her daim teknelerle dolu olur, vızır vızır çalışırdı. Bu boşluğu az da olsa yelken yarışları dolduruyor. Sponsorlar olmasa o işi de yapamayacağız ya neyse. Yukarıda bahsettiğim manzaralardan bir tanesine sahip olan Backyard’a gittim. Her gidişimde başka bir sorun yaşasam da gerek manzarası gerek arkadaşlarımın gidiyor olması (her ne kadar ayak diresem de) benim de yeniden gitmeme sebep oluyor. Bu kadar güzel bir yerde konumlanmış ve ucuz da olmayan bir kafede, insan haliyle biraz daha özen gösterilmesini bekliyor. Bir yumurta pişirmek bu kadar zor olmamalı! Müşteriyi memnun etmek, anlamaya çalışmak ve bir pazar günü keyfi ni mahvetmemek de… Eğer yolunuz düşerse aklınızda olsun, ancak içecek bir şeyler ile o manzaranın keyfi ni çıkarabilirsiniz. Yemek isterseniz keyfi niz kaçabilir.

Sporun başkentinde hareketli bir mayıs geçti. Süper Lig play-off mücadeleleri ve Euroleague Final Four doldurdu gündemimizi. Diğer taraftan UEFA İstanbul’un

2020 adaylığını onayladı ve karar için 2013 sonbaharını gösterdi. Olimpiyatlar için adaylığımız da baki. Bakalım hangisi olacak belki de ikisi birden. En önemlisi ise ikisinden birinin kesinlikle olabilmesi. Bunun için harıl harıl çalışan ekiplere şimdiden teşekkürler. Haydi alın gelin şu işleri de 2020’de sporun sadece Avrupa değil dünya başkentliğine soyunalım. Şimdi heyecanla Euro 2012’yi bekliyoruz. Her ne kadar Türk Milli Takımı orada olmasa da Avrupa’nın en büyüklerinin mücadelesi bizleri futbola yeniden ısındırabilir. Son bir yıldır iyice bıkmıştık, davalar, açıklamalar, suçlamalar diyerek geçti bir yıl. Şimdi tekrar ‘futbolun tüm renklerini’ sevme zamanı. Kimi tuttuğumuzdan çok kimin nasıl oynadığına, o yedi bin metrekare alanda koşturan 22 kişinin becerilerine, takım olabilmelerine odaklanmak lazım. Yoksa biz bu şehre, bu şehrin sivil hizmetkarlarına daha çok zarar vermeye devam edeceğiz.

Bir diyet programıdır

gidiyor etrafta. Yaz geldiği

için herkes ‘form’unun

peşinde, mayo giyeceğiz ya! Gelin

görün ki diyet denilen şey aslen kişiye

özel olmalıdır. Sizin kendi yapınıza ve

hayat biçiminize göre ayarlanmalıdır.

Bu yüzden de her diyet size uygun

olmaz. Çokça konuşulan Dukan diyeti

sonucunda gut hastalığına yakalananlar

oldu ve Mösyö Dukan’ın doktorluk

lisansı elinden alındı. Çok isteyenler

önce diyetisyene, kendilerine uygun

programı alıp uygulamaya derim.

Festival programlarına

baktınız mı? Geçen ay

da hatırlatmıştım, bu ay

İstanbul Müzik Festivali var. Programa

bir bakın ve biletlerinizi almayı

unutmayın.

Tatile çıkmadan önce son

kez galeri programlarına

göz atmayı da unutmayın.

Mayıs sonunda pek çok açılış yapıldı.

Yeni sergiler, yeni mekanlar ve

sanatçılarla tanışmak için güzel bir

dönem. Hava da müsaitken Beyoğlu,

Galata, Tophane üçgeninde keyifl i bir

cumartesi yürüyüşü yapıp kendinizi

sanata boğabilirsiniz.

Backyard

Yazar aksak*

Final FourFinal Four

Page 89: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 90: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Bilin Büyük dönüşüm

İstanbul’un hızına ayak uydurmak zor. Şehirdeki tarihsel dönüşümün izlerini son zamanlarda mekanlardaki

değişimlerle de görüyoruz. Gün geçmiyor ki, kente yeni ve özgün sanat merkezleri, galeriler, tiyatro ve restoranlar

kazandırılmasın. Peki ya bu binaların geçmişleri? Hiç merak ettiniz mi? Yazı: Burcu Demircan

Page 91: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

19’uncu yüzyıldan kalma bir un değirmeninden dönüştürüldü. Üç katlı, yüksek tavanlı ve geniş bir sergi alanına sahip oluşuyla dikkat çekiyor. İç dekorasyonundaki orijinal haliyle korunan tuğla duvarlar, gözden kaçacak gibi değil. Bir yıl önce galeri olarak faaliyete giren mekan, ‘Nereden, Nereye?’ isimli karma sergiyle kapılarını sanatseverlere açtı. Bu dönüşüm projesinin arkasında küratör Suzanne Egeran ve koleksiyoncu Merve

Arıburnu var. Galeri Mana’da, Türkiye’de eserlerini ilk kez görebileceğiniz sanatçılara rastlayabilirsiniz. İstanbul bienaliyle eş zamanlı çalışmalar yürütülen galeride, çağdaş sanatın farklı disiplinlerinden video, fotoğraf, enstalasyon örneklerine yer veriliyor. Aynı zamanda, ‘Tophane Art Walk’ kapsamında düzenlenen ‘Açık Pazar’ etkinliği de dahil. Açılışı geçtiğimiz günlerde yapılan ‘Kaçak Mal ile Gizli ve Alışılmadık Olana Dair Bir Amerikan Dizini’nden Seçmeler / Taryn Simon’ sergisini 30 Haziran tarihine kadar görebilirsiniz. Salı-cumartesi 11.00-18.00 arasında açık. Kemankeş Mahallesi, Ali Paşa Değirmeni Sokak, No: 16–18, Tophane Tel: 0 212 243 66 66

içinde yer alan, önceleri su arıtma tesisi olarak işleyen bu hangar yapı, daha sonra fabrikanın tamirhanesi olarak işlev görmüş. Şimdilerde kafe, restoran ve müzik mekanı olarak hizmet veriyor. Tamiranenin logosu da bu dönüşümü simgeliyor. Endüstriyel akımın son zamanlardaki trendi olan yüksek tavanlar göze çarpıyor. Mimari detaylar gizli değil. Havalandırma boruları, iç iskelet ve kirişler dekorasyonda özgürce sergileniyor. Burası tümüyle geçmişin izlerini taşıyan bir mekan. Şöminesi, kütüphanesi, zengin mönüsü, özel üretim şarapları, geniş ön ve arka bahçesi dikkat çeken diğer unsurlar. Tamirane, uluslararası performansların ve 2009’dan bu yana pazar brunch’ları sonrası gerçekleşen “Morning Jazz Sessions” etkinliğinin de yıllardır değişmeyen adresi. Konserleri 15.00- 17.00 arası ücretsiz takip edebilirsiniz. Her gün açık. Santralistanbul, Eski Silahtarağa Elektrik Santrali Kazım Karabekir Caddesi, No: 2/8 Eyüp- Haliç Tel: 0212 311 73 09

Page 92: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Bilin Büyük dönüşüm

olarak kullanılan yapı, 1996’dan günümüze Four Seasons Hotel olarak hizmet veriyor. Ek tesislerin yapımı için Anıtlar Kurulu’nun onayı alındı. Otel, ‘Şarap ve Peynir Cumaları’nın yanı sıra dış cephe ışıklandırmalarıyla da dikkat çekiyor. Hizmet kalitesi olarak önemli bir sıralamaya sahip. Tevkifhane Sokak No. 1, Sultanahmet Tel: 0212 402 30 00

Karaköy Bankacılar Caddesi’nde endüstri mirasının ve dönemin başarılı mimarlık örneklerindendi. Garanti platform öncülüğünde Han Tümertekin tarafından gerçekleştirilen restorasyon projesiyle, 2011’de Salt Galata’ya dönüştürüldü. Yapı içerisinde Osmanlı bankası müzesi koleksiyonu, bir restoran-kafe, sergi salonları, Robinson Crusoe kitabevi ve atölyeler bulunuyor. Bünyesinde yer alan Salt Araştırma Merkezi Kütüphanesi dijital, basılı kaynakların olduğu geniş bir arşive sahip. Kütüphanede, rezervasyonla toplantı masalarından ve DVD izleme bölümlerinden yararlanabilirsiniz. Ayrıca sanatçı ve tasarımcıların açık dosyaları bulunuyor, takip ettiğiniz sanatçıların etkinliklerinden haberdar olmanız için sıra dışı bir kaynak ve sunum tekniği içeriyor. Girişler ücretsiz. Bankalar Caddesi 11, Karaköy Tel: 0212 334 22 00

Page 93: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

alt katından dönüştürülen Garajistanbul, 2007 yılında açıldı. Burası, gelirini yeniden üretim için kullanan, uluslararası bir çağdaş gösteri sanatları kurumu. Gösteriye göre şekillenebilen iç mekan, seyirci ve sahneyi,

zeminle iç içe bir konumda bir araya getiriyor. Mekan, hemen her akşam farklı disiplinlerde performanslara sahne oluyor. Yeni düzenlemesiyle kısa bir aradan sonra kentle buluşan Garaj İstanbul’da sezonun dikkat çeken pek çok oyunu sergilendi. Bunlardan biri de G.E.T Yapım’ın ‘Pragma’ isimli tiyatro oyunuydu. Mekanda, önemli müzik, dans festivallerini, uluslararası performansları takip edebilirsiniz. Kurucularının tiyatro kökenli oluşundan olsa gerek ağırlık tiyatroya veriliyor. Her gün açık. Yeniçarşı Cad. Kaymakam Reşit Bey Sok. No: 11a, Galatasaray Tel: 0212 244 44 99

kalıcı adresi olarak, Berkun Oya ve Ali Atay öncülüğünde kuruldu. Tarihi bir depo binası olan Galeri 1’in dönüştürülmesi ve yeniden kurgulanması ile 2010 yılında Santralistanbul’da açıldı. KREK tiyatro topluluğu tam bir aile. Oyuncu kadrosunda yer alan Bartu Küçükçağlayan’ın başarılı performansını ve ‘Büyük Ev Ablukada’ müzik grubunun konserlerini izleyebilirsiniz. Seyirci açısından alternatif bir seyir sizi bekliyor. Bilmeyenler için söyleyelim oyunlar bir camekanın arkasında sergileniyor, seyirci oyunu kulaklıkla dinliyor, soluk alışverişleri dahi duyuluyor. Mekanda dönemsel olarak, başarılı oyuncu ve yazarların yaratıcı yazarlık atölyeleri düzenleniyor. Berkun Oya’nın yazıp yönettiği oyunların sahnelendiği mekanda, bu sezon devam eden ve büyük beğeni toplayan ‘Güzel Şeyler Bizim Tarafta’ ve ‘Bayrak’ görülebilir. Kapalı gişe oynayan oyunlara sezon bitmeden yerinizi almayı deneyin. KREK’e, Taksim Atatürk Kültür Merkezi’nin önünden kalkan ücretsiz servislerle ulaşabilirsiniz. Santralistanbul Eski Silahtarağa Elektrik Santrali Kazım Karabekir Caddesi No: 2 Krek (Galeri 1, Sarı Bina) Tel: 0212 311 78 24

Page 94: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Bilin Büyük dönüşüm

olarak kullanılan bina, ilk kez 2005 yılında İstanbul Bienali ortak girişimiyle serginin bir parçası oldu. 2008’de korunarak yapılan yenileme çalışmasının ardından Depo’nun ilk sergisi 2009’da açıldı. Yapılan ek binayla birlikte İstanbul Bienali’nin her dönem bünyesinde yer alıyor. Açık tartışma masalarından kitap tanıtımlarına, mahalleli çocuklar için düzenlenen atölyelerden fotoğraf sergilerine bir ortak girişim platformu. Depo’nun tüm etkinlikleri ücretsiz. Salı-cumartesi, 11.00-19.00 arasında açık. DEPO / Tütün Deposu Lüleci Hendek Caddesi

No: 12,Tophane Tel: 0 212 292 39 56

kent ölçekli ilk elektrik santrali olan Silahtarağa Elektrik Santrali’nden korunarak dönüştürüldü. Ulusal endüstriyel miras niteliği taşıyan kompleks, gerçekleşmiş en kapsamlı dönüşüm projesi. İstanbul Fashion Week’e de ev sahipliği yapan mekan, birçok özel etkinliğe sahne oluyor. Sunday Sky, One Love gibi kentin önemli müzik festivalleri de bu alanda düzenleniyor. Türkiye’nin ilk endüstriyel arkeoloji müzesi olan Enerji Müzesi’nde makinelerin sergilenmesi, üretim sürecinin bilimsel olarak koreografi edilmesi tarihe tanıklık edilmesini sağlıyor. Süreli sergiler arasında İstanbul’un 100 yıllık tarihine ışık tutan ‘İstanbul 1910-2010 sergisi’ çok kapsamlı bir araştırma sunmuştu. İçinde tasarım mağazası da bulunan müze, gece ışıklandırmasıyla da dikkat çekiyor. Santralistanbul Eski Silahtarağa Elektrik Santrali

Kazım Karabekir Caddesi No: 2 Eyüp Tel: 0212 311 78 78

Page 95: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 96: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

yakın bir zamana kadar üretimine devam ediyordu. Mekanda muhafaza edilen fırını da görmek mümkün. Endüstri mirasının önemli örneklerinden olan yapı, ‘İstanbul-Marsilya’ işbirliğinde tarihi görünür kılma projesiyle sergi salonuna dönüştürüldü. Hamursuz Fırını, ‘Görünürlük Projesi 7’ kapsamında mekanın tarihine göndermeler içeren performansların da adresi oldu. Şimdilerde İKSV Tiyatro Festivali’ne ve Diğer Şeyler Topluluğu’nun, ‘Yola Çıktığım Gün Sakin Serin Bir Sabahtı’ oyununa sahne oluyor. Şair Ziya Paşa Yokuşu No: 13 Kuledibi, Tünel

Tel: 0212 243 99 91

binası, İKSV’nin İstanbul Bienali girişimiyle İstanbul Modern Sanat Müzesi binasına dönüştürüldü. Kalıcı ve süreli sergileri, tasarım dükkanı, kütüphanesi, sinema salonu ve bir restoranıyla, şu anda kentin kültür sanat merkezi durumunda. Eğitimler, seminerler, ‘Sözünü Sakınmadan’ sohbetleri,

çocuk atölyeleri, şarap tadım kurslarına kadar çeşitli etkinlikleri her daim kendini yenileyen ve canlı tutan bir oluşum. Antrepo 3 binası uluslararası önemli organizasyonların ve sergilerin adresi konumunda, en son Van Gogh Alive Dijital Sanat Sergisi’ne ev sahipliği yaptı. Şu sıralar Antrepo 5 binasının da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Resim Heykel Müzesi’ne dönüştürülmesi gündemde. Perşembe günleri ‘Sizin Perşembeniz’ ücretsiz. Farklı üyelik tipleriyle de sanata katkıda bulunabilirsiniz. İstanbul Modern Sanat Müzesi Meclis-i Mebusan Cad. Liman İşletmeleri

Sahası Antrepo 4, Karaköy Tel: 0212 334 73 00

Bilin Büyük dönüşüm

akımı örneklerinden Deniz Palas Apartmanı, 2010 yılı itibariyle İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın merkez binası olarak kullanılıyor. Bünyesinde Leyla Gencer Evi, Salon İKSV konser ve performans salonu, İKSV etkinlik gişesi, ofisleri ve İKSV tasarım dükkanını barındırıyor. Bu yıl 40. Yılını kutlayan vakıf, kentin önemli festivallerinin sahibi olmasının dışında uluslararası özel etkinliklere sahne oluyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı Sadi Konuralp

Caddesi, No: 5Şişhane Tel: 0212 334 07 00

Page 97: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Meyve kokteyllerinde yeni trend; Funkin doğal meyve püreleri. Bundan böyle egzotik meyve aramaya son! Çünkü artık Funkin var. Meyve kokteyllerinde yeni trend; Funkin doğal meyve püreleri. Bundan böyle egzotik meyve aramaya son! Çünkü artık Funkin var. Funkin, meyvelerin kaynağı ve toplanması konusunda çok emek verdiği için sizin markete ya da manava gidip taze meyve almanıza gerek yok. Funkin size, açılmadığı sürece 12 ay bozulmayan ve açıldıktan sonra da yedi gün buzdolabında saklayabileceğiniz yüzde yüz doğal meyve karışımlarını sunuyor. Kokteyl imalatının tüm telaşını ve mücadelesini üzerine alıyor, hazırlıkların sancılarını sizden uzaklaştırıyor. Size, partilerin ve tüm dünyadan gelen lezzetli meyvelerin tadını çıkarmak kalıyor. 1999 yılında gerçek meyve püresi sloganıyla İngiltere’den yola çıkan Funkin; ürünlerinde dünyanın dört bir yanından özenle seçilmiş meyvelerini kullanıyor, püreler tamamen katkısız ve yüzde yüz meyveden üretiliyor. Tüketiciye sağlıklı ve gerçek meyveyle kokteyl zevki, kullanıcıya kolaylık ve her mevsim aynı lezzeti sunma fırsatı veriyor. Özellikle egzotik meyvelerin ülkemizde zor bulunması, bulunsa bile her mevsim farklı fi yat ve lezzette olması tüketiciler için sıkıntı yaratabiliyor. Ancak bundan kurtulmanın en kolay yolu Funkin meyve püreleri.

Kendisi de eski bir barmen olan Barmenler Federasyonu Başkan Yardımcısı Tolga Germiyanoğlu; “Daha önce hazırlama aşamasının zorluğundan ve meyveleri her zaman tedarik edememekten sıkıntı duyar ya da meyve aromalarıyla hazırlardık kokteylleri. Taze meyve püresi hazırlamak, bir barmen için zahmetli ve sıkıcı bir süreçtir, şimdi barmen, meziyeti olan barmenliği yapıyor ve sadece yaratıcılığını konuşturuyor, müşterilere keyfi ni çıkartmak kalıyor” diyor.

Funkin püreler dünyanın dört bir yanından geliyor;Fransa’dan kayısı, frenk üzümü, yeşil elma Sırbistan’dan Morelle kirazı Doğu Avrupa’dan yaban mersiniİspanya’dan çilek İtalya ve İspanya’dan beyaz şeftali Çin’den lychee Sicilya’dan limon Meksika’dan limeEkvador’dan passion fruitHindistan ve Peru’dan mango Şili’den ve Doğu Avrupa’dan, blackberry

Tüm bu meyveler kendi anavatanlarından geliyor ve ithalatçı fi rma Arma Yiyecek İçeçek; ülkemizde yetişen meyvelerden ziyade egzotik meyve pürelerini getirmeyi tercih ettiklerini ve bu yaz Ege ve Akdeniz bölgesinde genişleyen bayi ağıyla da yazın hareketli geçeceğini belirtiyor. Kokteyl tarifl eri ve yenilikler için www.funkin.com.tr

Arma Yiyecek İçecek Dağıtım Pazarlama İth. İhr. Ltd Şti.İstanbul Tel: 0216 505 55 38 E-mail: [email protected]

u b

ir i

lan

dır

.

Page 98: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Bilin Büyük dönüşüm

• Eski Külah fabrikası, mekansal olarak çok fazla bir değişim geçirmeden özel etkinliklerin düzenlendiği Kulüp Külah olarak faaliyete geçti. Mumhane Cad. Murakıp Sok. 12/A Karaköy

Tel: xxxxxxx

• Türk Ortodoks Meryem Ana Kilisesi’nin yanı başında konuşlanan Eski Torna Atölyesi, şimdilerde Julius Meinl Karabatak Karaköy Kafe olarak karşımızda. Zengin Viyana kahve mönüsü yanında iç mekan tasarımında da geçmişe ait pek çok iz göreceksiniz. Mekanın ilginç işletme politikaları da var. Üst kat ‘sessiz’ bölümü olarak ayrıldığı için iki kişiden fazla gruplar alınmıyor ve mekanda öğrenciler kahvelere istedikleri ücreti ödüyor. Kemankeş Kara Mustafa Paşa Mah. Kara Ali

Kaptan Sok. No: 7

Tel: 0 212 243 69 93

• Eski Fransız yetimhanesi olarak bilinen korunun içinde yer alan Backyard, organik ürünlerin yetiştiği geniş bahçesi, zengin mönüsüyle dikkat çekiyor. Hafta sonu brunch hizmeti veriliyor. Otlukbeli Cad. Bebeköy Sok. No: 4 Etiler

Tel: 0212 287 15 00

• 1999’dan bu yana Galata Evi Restoran olarak kullanılan iç avlulu ve balkonlu

yapının kapısından zile basarak giriyorsunuz. Burası Eski İngiliz Karakolu. Kapıyı güler yüzlü Y. Mimar Nadire & Mete Göktuğ çifti açıyor. Servisten müşteri ilişkilerine her şeyle kendileri ilgileniyorlar. Mekanın tarihini onlardan keyifl i bir sohbetle dinleyebilirsiniz. Mönüde, Nadire Hanım’ın annesinin tarifl erinden oluşan Rus, Gürcü, Tatar mutfağından lezzetler var. Akşam yemeğini Nadire Hanım’ın çalıp seslendirdiği piyano eşliğinde deneyimlemek istiyorsanız, 20.00 gibi mekanda olun ama öncesinde mutlaka rezervasyon yaptırın. Pazartesi günleri hariç açık. Bereketzade Mah. Galata Kulesi Sokak 15,

Beyoğlu Tel: 0212 245 18 61

• Geçmişte su sarnıcı olan kubbeli ve yüksek

tavanlı Sarnıç Restoran, oto tamirhanesi olarak da kullanılmış. Şimdilerde Osmanlı mutfağının zengin örneklerini bulabilirsiniz. Soğukçeşme Sokağı, 34220 Sultanahmet

Tel: 0212 512 42 91

• Topkapı Sarayı’nın iç avlusunda geçmişte Karakol olarak kullanılan Karakol Restoran, yakın dönemde lojman olarak da kullanılmış, şimdilerde Osmanlı mutfağının son dönem adreslerinden.Topkapı Sarayı Karakol Binası, Aya İrini yanı

Tel: 0 212 514 94 94

Karaköy, kafeler, restoranlar, tasarımcılar, eğlence hayatının ünlü mekanları, butik oteller derken sosyal yaşamın son dönemdeki en popüler adresi. Endüstri mirasının dönüşüm örneklerini yine bu bölgede sıklıkla görebiliyoruz.

Galata Kulesi

Karakol Restaurant

Karabatak Backyard

Su Sarnıcı

Page 99: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 100: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 101: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 102: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

İlki geçtiğimiz yıl gerçekleşen ‘İstanbul Shopping Fest’ daha büyük bir bütçe ile 9-29 Haziran 2012 tarihleri arasında tekrarlanıyor. ‘20 gün 20 gece alışveriş’ sloganı ile şehre renk getirecek olan etkinlik için cadde ve sokaklar özel tasarımlarla ışıklandırılıp,

süslenecek. İstanbul’un çeşitli semtlerinde açılmış olan yüzü aşkın AVM’ler dışında, Nişantaşı, Taksim, Bağdat Caddesi, Bakırköy gibi semtlerdeki mağaza ve butikler de, bu etkinlik kapsamında özel koleksiyonlar sunacak. Aynı proje çerçevesinde düzenlenecek olan konser, gösteri, sergi gibi aktiviteler ve partilerle şehir renklenecek. Geçtiğimiz yıl beş milyon yerli ve yabancı ziyaretçinin katıldığı İstanbul Shopping Fest’e olan ilginin bu yıl daha büyük olacağı öngörülüyor.

Yazar m.o.d.a İstanbul

İstanbul artık sayılı moda şehirleri arasında! 9-29 Haziran tarihlerindeki İstanbul Shopping Fest, şehirde moda rüzgarları estiriyor ve alışveriş gurularını şimdiden heyecanlandırıyor.

olan bir arkadaşımla yaz alışverişine çıktık. İstinye Park, Kanyon gibi AVM’lerde ve Nişantaşı sokaklarında yaz koleksiyonlarını görüp kendimize yeni ‘ciciler’ satın aldık. Yaşımızın elliyi geçkin, ruhumuzun ise henüz yirmilerde olması nedeni ile arada sırada birbirimizi uyarmak zorunluluğunu hissettik! En lüks markalardan fast fashion’a, sezonun trendi olan renkli pantolonlara bakıp iç geçirdik. Arkadaşım, açık mavi bir pantolonla kendini frenlerken, bendeniz turuncu bir pantolonu sadece evde giyinmekle limitli olacağını bile bile satın aldım ve eve gelir gelmez ‘monochrome’ renk ahengindeki pantolonlarımın arasına astım.İkimiz de günümüz gençliğinin ne kadar şanslı olduğunu, kısıtlı bütçelerle ne kadar şık giyinme olanaklarının bulunduğunu dile getirdik hafi f bir kıskançlıkla. H&M, Zara, Mango gibi fast fashion olgusunun önde gelen markalarında gördüğümüz birbirinden ilginç giysileri giyip çıkarırken aynalarda otuz yıl öncesinin yansımasını gördük!

Alışveriş sonrası bir kahve molası verdiğimizde ise gençlik yıllarımızdaki İstanbul’la bugünü kıyasladık. O yıllarda ‘in’ olan Levi’s 501 kot pantolonuna sahip olmak için kurduğumuz hayalleri yaşadık tekrar. Ailemizle çıktığımız yurt dışı seyahatlerine boş bavul götürüp tıka basa doldurulmuş olarak geri geldiğimiz günler geldi aklımıza. Çünkü İstanbul’da bir şey bulmak olanaksızdı. Okullarda öğretilen , ‘yerli malı kullanalım’ sloganları bizi tatmin etmiyor, dergilerde, yabancı fi lmlerde gördüğümüz ‘Avrupalı, Amerikalı’ gençlere özeniyorduk. Yıl 2012, İstanbul. Şehrin dört bir yanında açılan lüks alışveriş merkezleri, yurt dışından gelen dostlarımızı bile şaşırtacak nicelikte. Dünyanın en lüks markaları şehrin stratejik bölgelerinde butikler, mağazalar açıyor art arda. Yan yana dizilmiş dev alışveriş merkezlerine girdiğinizde artık Avrupa’ya, Amerika’ya özenmiyorsunuz. Ve bu mekanlarda hızla kapasitesi yüksek bir tüketici toplum haline geldiğimizi görüyorsunuz.

Alex Akimoğ[email protected]

Page 103: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Babalar Günü’nün vazgeçilmez hediyesi saatler bu sezon da Saat & Saat’le babaları sevindirecek.

irbirinden değerli markaları bünyesinde bulunduran Saat & Saat Babalar Günü için eşsiz bir alternatif olmaya devam ediyor. Erkeklerin en çok kullandığı aksesuar olan saatler Babalar Günü’nde de babanızın

şıklığını tamamlasın istemez misiniz? Yüzlerce çeşit arasından seçeceğiniz saatle babanız diğer babalar arasında en modern ve şık baba olacak. Babanıza özel saat ve aksesuar seçenekleri için, en özel modelleri

tüm Saat & Saat mağazalarında bulabilirsiniz. www.saatvesaat.com.tr

To

mm

y H

ilfi

ger

Gu

ess

Mic

hae

l K

ors

Esc

ape

Pandora

Diesel

Fossil

Juic

y C

ou

ture

Die

sel

Tomm

y Hilfi ger

Diesel

Fossil

Gu

ess

Page 104: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Semt Kanlıca

“BENİM KANLICA’M...”Yalıları, yoğurdu, sokakları, lezzet durakları ve semt sakinleri... Tarihi dokusunu kaybetmeyen nadir semtlerden olan Kanlıca’yı, semte hayran Prof. Dr. Faruk Şen’in notlarıyla keşfe çıkıyoruz.

Page 105: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Anadoluhisarı ile Çubuklu arasında, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün Anadolu yakasındaki ayağının kuzey tarafında bulunan Kanlıca tarihsel dokusunu kaybetmeyen Boğaz’ın incilerinden biri. Yoğurdu ile ünlü olmasına rağmen, sakinlerinin severek oturduğu, İstanbulluların restoranlarına sıkça uğradığı bir semt. İsmi konusunda birçok rivayet var. Ama en çok kabul göreni; zamanın Osmanlı sultanlarından biri, bir gün emir vererek İstanbul’un havası en temiz semtinin bulunmasını ister. Nasıl ölçüleceği konusunda ise vezirlerinden yardım ister. Vezirlerden biri her semte kanlı et bulunan direklerin asılmasını ve en geç bozulan etin olduğu semtin, havası en temiz semt olacağını söyler. Sultan emir verir ve Kanlıca büyük arayla birinci olur. Osmanlı Sultanı böylece bu semte Kanlıca ismini verir.

Kanlıca, yalıları ile de tarihsel bir kimliğe sahip. IV. Murad devri şeyhülislamı Bahai Efendi’nin yaptırdığı bir yalı dolayısıyla Kanlıca koyu Bahai Körfezi olarak da anılmaya başlanmış. Daha sonra Körfez olarak anılan bu bölgede, Bahai Efendi’nin yalısı on dokuzuncu yüzyılda yanarak yok olmuş. Bu yerde İhtisap Ağası Kör Tahsin Efendi yeni bir yalı yaptırmış. Bu koyun solunda bugün Hacı Raşit Bey Yalısı var. Özellikle on dokuzuncu yüzyıldan itibaren önde gelen devlet adamları yaz mevsimlerini Kanlıca’da geçirmiş ve devletin kaderi ile ilgili konularda birçok önemli olaya burada karar vermiş. Tanzimat döneminin en meşhur paşalarından olan Ali Paşa’nın buradaki yalısında çok önemli siyasi görüşmeler yapılmış. Türk-Yunan Muahedesi, Ali Paşa’nın Kanlıca’daki yalısında imzalanmış. Kanlıca’daki meşhur yalılardan bir diğeri de Saffet Paşa Yalısı. Bu yalıda da yine birçok toplantı yapılmış, birçok yabancı devlet adamı, hariciye nazırlığı ve bir dönem sadrazamlık yapan Saffet Paşa’yı ziyaret etmiş. Bu yalılar yanında, Kanlıca koyunun sol tarafında yer alan Nuran ve Turan Barlas tarafından restore ettirilen Yağlıkçı Hacı Reşit Bey Yalısı da dikkate değer bir başka yalı. Yine, başlangıçta çeşitli valiliklerde bulunan Vecihi Paşa tarafından

Page 106: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Semt Kanlıca

yaptırılan, ancak Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın torunu Prenses Rukiye tarafından 1895 yılında yeniden yaptırılan ve Rukiye Sultan Yalısı olarak adlandırılan yalı da burada zikredilmesi gereken bir yalı. Prenses Rukiye, Sadullah Paşa’nın oğlu Nusret Bey ile evlenmiş ve Nusret Bey’in annesi yalının kendi payına düşen kısmını gelinine hediye etmiş. Prenses Rukiye yalıyı bir süre sonra Mısırlı Prenses İffet’e satmış. Prenses İffet’in ülkeden kaçmasının ardından 1957 yılında Özdemir Atman tarafından satın alınmış.

Bir botanik aşığı ve üç padişahın hekimliğini yapmış olan Hekimbaşı Salih Efendi tarafından yaptırılan Hekimbaşı Yalısı da bir diğer güzellik abidesi. Çeşitli bitkilerden ilaçlar üreten ve adını Osmanlı modern tıp tarihine yazdıran Hekimbaşı Salih Efendi’nin yaptırdığı ve 1978’de yeniden restore ettirilen bu güzellik abidesi, fotoğraf karelerinden aşina olduğumuz bir yalı. 1699 yılında inşa ettirilen Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı’na da burada değinmemek olmaz. Yirmi odalı bir harem binasını bünyesinde barındıran yalı, Osmanlı İmparatorluğu’nun güçsüz düşmeye başladığı dönemlerde, devleti resmen yöneten Köprülü ailesinin beş sadrazamından dördüncüsü olan ve Mevlevi tarikatına üye olduğu bilinen Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmış. Mustafa Reşid Paşa tarafından yaptırılan, Manolya Yalısı olarak da bilinen ve 1992 yılında Işıkoğlu ailesi tarafından satın alınan Bahriyeli Sedat Bey Yalısı; 1848 senesinde Mustafa Paşa tarafından satın alınan, o tarihten bu yana aynı ailede kalan ve şu anda yalnızca selamlık kısmı ayakta duran Zarif Mustafa Paşa Yalısı; 1895 yılında Yıldız Sarayı’nda görevli bir subay tarafından yaptırılan ve daha sonra Rahmi Koç tarafından satın alınan Nuri Paşa Yalısı; II. Abdülmamid döneminde yaptırılan ve Dr. Osman Yargıcı tarafından restore ettirilen Rıza Bey Yalısı ve son olarak da Kadri Paşa Yalısı, Kanlıca’nın unutulmaması gereken tarihi mekanlarından. Bir Boğaz turuna çıkıp, bu güzellikleri denizden görebilirsiniz.

Kanlıca’nın görülmeye değer olan yerleri hiç de az değil! Fıstıklı yokuşundan körfeze inen alanda I. Mahmut zamanında kurulan ve padişahlar tarafından büyük ilgi gören Mihrabat Korusu önemli bir güzelliğe sahip. Mihrabat Korusu’na adını, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılarak III. Ahmet’e armağan edilen, Mihrabat Kasrı’nın verdiği iddia edilir. Ne yazık ki Mihrabat Kasrı yeniçeri isyanıyla bir hafta içinde yakılıp yıkılarak yok olmuş. Yahya Kemal’in gözlerden uzak saatler geçirmek için tercih ettiği Mihrabat Korusu, çeşitli yazar ve şairlere güzel manzarasıyla ilham kaynağı olmuş.

Kanlıca ile ilgili olarak bir dönem çok güzel bir mesire yeri olan Kavacık’a da değinmek gerek! Kavacık isimli mesire alanı Körfez’in yukarısında, Büyük İmrahor Sadık Ağa ve Hüseyin Ağa tarafından kurulmuş. Buradaki Kavacık Çiftliği satın alınıp parsellenmiş, 1950 yılından sonra da Kavacık Mahallesi haline getirilmiş. Otağtepe de Kanlıca’nın bir diğer tarihsel mekanı. Yıldırım Bayezid’ın İstanbul’u kuşattığında otağ kurduğu yer Otağtepe olarak adlandırılmış

Page 107: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

ve burada aynı isimle anılan bir semt kurulmuş. Günümüzde Otağtepe’de Tema Vakfı’nın geliştirdiği Doğa Kültür Parkı var.

Kanlıca, eskiden beri mehtabıyla ve düzenlenen Boğaz eğlenceleriyle ünlüdür. İki yüz ila üç yüz kayıkla Bahai Körfezi’nden Boğaz’a açılarak yapılan mehtap gezileri birçok romanın ve şiirin konusu olmuş. Körfez’in etrafında bulunan koru, bülbül yatağı olduğundan, buradan denize dökülen dereye ‘Bülbülderesi’ adı verilmiş.

• LACİVERT RESTAURANT

Hüseyin Usta’nın balık çorbasının ve pazar

brunch’larının tadına doyum olmuyor. Lacivert’te balıktan kaza kadar pek çok seçenek var. Tavsiyemiz, sote sebzeler eşliğinde ızgara lagos balığı (60 TL), körpe sebzeler ve kişnişli yoğurt sosu ile kuzu sırtı (45 TL). Tel: 0216 413 37 53

• PAYSAGE RESTAURANT

Kanlıca-Çubuklu arasında bulunan Peyzaj Restaurant enfes manzarası ile gönülleri fethediyor. Peyzaj’ın brunch’ı da çok meşhur. Mönüden kiremitte levrek (40 TL), Paysage steak bonfile (30 TL) tadabilirsiniz. Tel: 0216 322 00 77

• İKİNCİ BAHAR RESTAURANT

İkinci Bahar Restaurant, tandırı (28 TL) ve odun ateşinde Kanlıca pidesi (18 TL) ile çok ünlü. Tel: 0216 425 72 92

• BAYRAMOĞLU DÖNER

İstanbul’da güzel ve iyi döner yemek isteyenler için tavsiye edilecek diğer bir mekan da Kavacık’taki Bayramoğlu Dönercisi. Döner yemeye İstanbul’un birçok semtinden insanlar buraya geliyor. Özel döner (12 TL) ayran (2 TL).Tel: 0216 413 00 43

Ajia Hotel’in binası, Kanlıca’nın bugünkü ihtiyarlarına eskiden ilkokul olarak hizmet veriyordu. Kanlıca’daki tek otel konumunu koruyor. 14 odası bulunan butik otelin mutfağı da iyi. Karamelise dana kaburgası çok ünlü (54 TL).

Aji’a Hotel

Lacivert Restaurant

Page 108: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Semt Kanlıca

45 yıllık berber Mustafa Mert, Erol Simavi’den başlayarak Kanlıca’da oturan birçok kişinin saçlarını kesmiş.

Semtin sakinlerinden biri de eski futbolcu Yavuz Toker. Yavuz Toker, Kanlıca’da uzun süreler futbol oynadıktan sonra Sivasspor’a profesyonel olarak giden ve takım kaptanlığını yapan bir futbolcu.

Kanlıca’nın bir diğer ilginç siması da 50 yıldır Kanlıca’nın çınarı olan Memiş Sak. Karadenizli olan Sak, semtte 60’lı yıllarda ilk hediyelik eşya dükkanını açmış.

İki yıl önce Almanya’dan dönen Dr. Serdar Eren, İstanbul’un nadide semtlerinden Kanlıca’ya sevdalanmış bir estetik cerrahı.

Kanlıca ile Emirgan arasındaki bağlantıyı kuran Cemil Topçu, Darling adlı motoru ile aşıkları Emirgan’dan Kanlıca’ya getiriyor ve Kanlıcalıları da Avrupa yakasındaki işlerine yetiştirmek için karşı tarafa götürüyor.

Bizans döneminde Glaros (Martı Kuşu) olarak isimlendirilen Kanlıca, üzerine yazılan şiirler ve şarkılarla da ün kazanmış. Zeki Müren’in “Bir geceye bin ömür verilir Kanlıca” şarkısı Kanlıca’yı anlatanlar arasında en iyilerinden biri.“Bir geceye bin ömür verilir Kanlıca’da İstanbul’un sırrına erilir Kanlıca’da Mehtap oynar su ile ışıklar gelir dile Geçmiş sevdalar bile dirilir Kanlıca’da İstanbul’un sırrına erilir Kanlıca’da.”

Sezen Aksu’nun yalısının da bulunduğu Kanlıca’yı daha iyi anlatmak için Aksu’nun şarkısını da unutmamak gerek! “Uzanıp Kanlıca’nın orta yerinde bi taşaGözümün yaşını yüzdürdüm Hisar’a doğruYapacak hiçbir şey yok gitmek istedi gittiHem anlıyorum hem çok acı tek taraflı bittiBi lodos lazım şimdi bana, bi kürek, bi kayık...”

Page 109: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 110: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Davet

Türkiye’de özel eğitim kurumları arasında her zaman ilkleri gerçekleştiren ve büyük başarılara imza atarak eğitimde önemli bir marka haline gelen Doğa Koleji, 10. yılını muhteşem bir gece ile kutladı. Doğa Koleji, Beykoz’da bir kampüsle başlayan eğitim yolculuğunda kendine özgü eğitim modelleriyle her sene biraz daha büyüdü. Bugün 45 kampüs ve 30.000 öğrenciyle sektörde önemli bir marka olan Doğa Koleji, Doğa Konseptli Eğitim, SOES ve t-MBA eğitim modelleriyle dünyaya örnek oluşturdu. Akademik başarılarıyla Türkiye ortalamasında birinci sırada yer alan Doğa Koleji, öğrencilerinin sosyal sorumluluk duygusu güçlü, doğaya

Doğa Koleji

2002 yılında Fethi Şimşek tarafından kurulan Doğa Koleji, Beykoz Kampüsü’nde başlayan eğitim sektöründeki yolculuğunda 10. yılına ulaştı. Bugün 45 kampüs ve 30.000 öğrenci ile özgün ‘Doğa Konseptli Eğitim’ modeliyle, ‘Bir Doğa Nesli Yetiştirmek’ hedefiyle çalışan Doğa Koleji, 1 Mayıs 2012 Salı akşamı Swissotel’de düzenlenen muhteşem bir geceyle 10. yılını kutladı.

Kemal Pehlivanoğlu, Doğa Koleji İnsan Kaynakları Koordinatörü

Esra Çabukcan Kaygısız,Doğa Koleji Kurumsalİletişim Yöneticisi

Okan Dilik, Yurtdışı Okullar Koordinatörü

Bünyamin Çelikten, Fethi Şimşek, Uğur GazankerDoğa Koleji 10. yılını görkemli bir davetle Swissotel’de kutladı.

Uğur Gazanker, Doğa Koleji CEO’su

Erkut Bozkurt

Page 111: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

ve çevreye saygılı birer dünya vatandaşı olarak yetişmesi için çok önemli program ve projelere de imza attı. Sporun birçok branşında hem uluslararası hem de ulusal düzeyde birçok şampiyonluğa ve birinciliğe adını yazdıran Doğa Koleji 10. yılına ulaştı. Doğa Koleji’nde geride kalan 10 muhteşem yıl, 1 Mayıs 2012 Salı akşamı Swissotel’de coşkuyla kutlandı. Başta Doğa Koleji Kurucusu Fethi Şimşek ve CEO Uğur Gazanker olmak üzere tüm yöneticilerin ve misafi rlerin katıldığı gecede, sürpriz hediyeler dağıtıldı ve tüm Türkiye’deki Doğa Kolejleri’nde en fazla kayıt yapan birimler ödüllendirildi. Doğa Koleji Kurucusu Fethi Şimşek ve Doğa markasının mimarı Doğa Koleji CEO’su Uğur Gazanker, bu anlamlı gecede yaptıkları konuşmalarıyla 10 yıllık başarının coşkusunu paylaştılar.

Doğa Koleji’nin kurucusu Fethi Şimşek 10 senede gelinen noktada emeği geçenlere minnettarlığını dile getirirken heyecanını gizleyemedi. Yaptığı konuşmada Doğa Koleji’nin başarıyı elde etmenin ve değer üretmenin yeni adı olduğuna dikkat çekti: “Doğa Koleji’nin bugün geldiği noktada emeği geçen sizlerle bir arada olmaktan büyük onur ve keyif duyuyorum. 150 öğrenci sayısıyla başladığımız bu yolculukta bugün 30.000 rakamına ulaştık. Biz o günlerden bugünlere ulaşacağımıza inanmıştık. O gün inandıklarımız bugün gerçek oluyor. Çok kısa bir zamanda 100.000 öğrenciye ulaşmış olacağız. Doğa Koleji değer üretmenin ve başarıyı elde etmenin adı oldu. Sektörü farklı bir formata taşıdı ve farklı bir pozisyona getirdi.”

Doğa Koleji CEO’su Uğur Gazanker geride bıraktıkları 10 seneyi unutulmaz yıllar olarak tanımlarken tüm Doğa ailesinin çabasıyla hayalin ötesinde noktalara ulaştıklarına dikkat çekti: “Yaşanan günler unutulacak gibi değil. Okulu gezmek için gelenlere neredeyse sınıf bile gösteremiyorduk ilk açıldığımız günlerde. Bugün geldiğimiz nokta hayallerin de ötesinde. Ama biz bugüne inanmıştık. Bundan birkaç gün önce bir arkadaşım tesadüfen bir Doğa Koleji öğretmeniyle tanışmış. Sohbet ettiklerinde öğretmenimizin inanılmaz keyifl i ve mutlu olduğunu öğrenmiş. Neden bu kadar memnun olduğunu sorduğunda öğretmenimiz “Bize değer ve önem veriliyor, fi kirlerimiz dikkate alınıyor” demiş. Ben biliyorum ki Doğa Koleji bünyesindeki her noktada bu mutluluk, keyif var. Çünkü Doğa Koleji insana değer veren bir kurum.”

Arzu AydınFethi Şimşek,Doğa Koleji Kurucusu

Ali Zer , Uğur Gazanker

Doa

Bünyamin Çelikten, Doğa Koleji Genel Müdür Yrd.

Ayfer Erdem Batı, Doğa Koleji Anaokulu ve İlköğretim 1. Kademe Koordinatörü

Ömer Suat Gündoğdu, Doğa Koleji İlköğretim 2. Kademe ve Liseler Koordinatörü

Page 112: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Duvarlar ve tavan Bizans meyhanelerinde olduğu gibi tuğla. Üst kısım, iki yüksek pencereden minik bir bahçeye bakıyor. Ece’nin mönüsü zengin: Girit’ten Sefarad Mutfağına, Arnavut-Boşnak yemeklerinden Ermeni-Türk mutfağına kadar çok lezzetli yemekler sizleri bekliyor. Kar yağdırılmış domates salatası, tarama, çiroz, acı biber reçeli eşliğinde mücver, Ege usulü zeytinyağlı sarma, pırasa köftesi, falafel… Kapıda kalmamanız için rezervasyon yaptırmanızı öneririm.Tel: 0212 245 76 28

Restoran, adından da anlaşılacağı gibi Boğaziçi’ni kucaklayan bir manzaraya sahip. Burası, Borsa Lokantaları’nın amiral gemisi. İlk Borsa lokantası, 1927’de Bahçekapı’da Münir Bey tarafından kurulmuş. Şimdi sorumluluk Rasim Özkanca’da. Burası, mönüsü, yemeklerin sunumu, zengin şarap kavı, dekorasyonu ve müşteri kitlesi ile İstanbul’un en seçkin yeme-içme mekanlarından biri. Mönü, Anadolu’nun çeşitli yerlerinden derlenmiş Türk yemeklerinden oluşuyor. İçli köfte, mantı, suböreği, etli karalahana dolması, keşkek, kuzu tandır, küşneme, köfte ve kebap çeşitleri, damaklarda unutulmaz tatlar bırakıyor. Anlayacağınız, mönü bir arkeoloji çalışması yapar gibi oluşturulmuş. Yemeklerin asıl reçeteleri şehir şehir dolaşılarak araştırılmış ve yemekler bu reçetelere sadık kalarak pişirilmiş. Rasim Özkanca, bu muhteşem

lezzetlerin modern bir şekilde sunulması için, New York’tan ünlü uzmanlar getirmiş. Tel: 0212 232 42 01

Nuruosmaniye’de, Kapalıçarşı’nın girişinde yer alan Subaşı, İstanbul’da esnaf lokantası denince akla gelen isimlerden biri. 1959 yılından beri hep aynı adreste hizmet veriyor. İddiasız bir görünümü var ama yemeklerinin lezzeti dillere destan. Lokantanın en beğenilen ve zor bulunan yemeği süt kuzu sarma. Bu yemeğin özelliği, hiç ot yememiş süt kuzusunun bağırsağından yapılıyor olması. Hünkarbeğendi, kuzu incik buğulama, iç pilav, Subaşı’nın en çok beğenilen diğer yemekleri. Lokantada her gün tam 40 çeşit yemek pişiyor. Yemeklerin yanı sıra, mercimek, işkembe, paça, yayla ve sebze çorbaları da sabahın erken saatinden itibaren servis ediliyor. Tatlı mönüsünde fırın sütlaç, tel kadayıf, şekerpare ve kabak tatlısı var. Karışık meyvelerden yapılan, üzeri nar taneleriyle süslenmiş karışık komposto ve diğer kompostolar harika. Özellikle üryani eriği kompostosunu öneririm.

İstiklal Caddesi’ndeki bu pastaneyi, İkinci Dünya Savaşı’nın sıkıntılı günlerinde, 1944 yılında Luka Zigoridis ve Lefter İlyadis isimli iki İstanbullu Rum açtı. Çıraklıklarından beri özel bir tat bulmak

Yazar Lezzet keşifleri

Boğaziçi Borsa

Subaşı

Page 113: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 114: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

için çalışan bu iki kafadar, uzun uğraşlardan sonra profiterolü buldular. O gün bu gündür İnci Pastanesi denince profiterol, profiterol denince İnci Pastanesi akla gelir. Dükkanın içine girince sol tarafta uzanan tezgahta sıralanmış tatlılar insanı kışkırtır. Tabakların üstüne akan çikolatalı sos insanın iştahını kabartır. Neredeyse 5-10 dakikada dolup boşalan pastanenin sadece altı masası var. Onun için burada ayakta beklemek adettendir. Pastane yakın bir gelecekte ne yazık ki yanındaki dükkanlarla birlikte yıkılacak ve yerine alışveriş merkezi yapılacak. Tel: 0212 293 92 24

Kadıköy Çarşısı’nın içinde yer alan Çiya bir lokanta değil, Anadolu’nun dört bir yanından derlenen, unutulmuş halk yemeklerini yaşatan bir kültür müzesi. Kurucusu kendini yemek kültürüne adamış olan Musa Dağdeviren. Mesleğe fırıncı çırağı olarak başlayan Musa Dağdeviren, mesleğin her kademesinde ter döktü. Azeri, Gürcü, Türk, Arap, Ermeni, Osmanlı, Süryani, Selçuklu ve Yahudi kültürlerine ait yemeklerin, yörenin gelenek göreneklerine ve inançlarına uygun olarak hazırlanıp sunulduğu Çiya Sofrası’nda yer bulmak oldukça zor. Eğer bu muhteşem yemeklerin tadına bakmak istiyorsanız, biraz beklemeyi göze alacaksınız. Tabii ki bütün bu lezzetli yemekleri aynı anda bulmak mümkün değil. Her gün değişen mönüdeki yemekler, meyve ve otların mevsimine göre yapılıyor. Bu yüzden de yolunuzu sık sık Çiya’ya düşürmenizde fayda var. Çiya’da ayrıca şarap da sunuluyor. Kav tamamıyla yerli şaraplardan oluşuyor.Tel: 0216 330 31 90

Asmalımescit’e değişik bir hava getiren gerçek Fransız brasserie’sini, Nort Shield Pub zinciriyle tanıdığımız Teoman Hünal’ın kızı Esen Hünal açtı. Esen Hünal aynı zamanda mekanın şefi. Yaşı genç ama yemek eğitimi oldukça uzun. La Brise kırmızı tenteli, sıcak

bir mekan. Gerçek bir Fransız brasserie’si konseptindeki mekanın dekoru ahşap ağırlıklı. Vitraylar, aynalar, eski opalinler, beyaz masa örtüleri, pirinç detayları ile La Brise’in insanı kucaklayan bir atmosferi var. Soğan çorbası mönünün gözdelerinden biri. Tarhun otundan yapılmış salata, tavuk ciğeri pate, kaz ciğeri sote, karamelize soğan ve keçi peynirli tartolet, siyah trüf ile poşe yumurta başlangıçta insanın damağını tahrik eden yemekler. Ne yazık ki bu şirin mekan Beyoğlu Belediye Başkanı’nın yanlış uygulamasının kurbanı olacağa benziyor. Dışarıya masa koyma yasağından sonra La Brise kendine yeni bir semt arayışına girdi. Aldığım duyumlara göre kısa bir süre sonra Nişantaşı’nda müşterilerini ağırlamaya başlayacak.Tel: 0212 244 48 46

Yazar Lezzet keşifleri

La briseÇiya

Page 115: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 116: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Deneyin Gezi Gurme

Yeni lezzetleri keşfetmek, şehrin gastronomik noktalarını öğrenmek kulağınıza hoş geliyorsa, sokaklarda her an karşınıza çıkabilecek olan Gurmebüs’le çok geçmeden tanışmalısınız. Ayda iki kez İstanbul’un çeşitli semtlerine gurme turu yapan ‘Gurmebüs’ün hikayesi ve renkli turları sizi de heyecanlandıracak.

Şehrin sokaklarında, gurmelerin şenlendirdiği mavi bir klasik otobüs var artık! Armada Otel’in restore ettirip kullanıma soktuğu 1957 model bu nostaljik araç ‘Gurmebüs’ adıyla, İstanbul’un eski ve yeni lezzetlerini keşif için yollarda! Başlangıcı, kendilerini ‘Sonradan Gurmeler’ diye adlandıran bir ekibin amatörce yaptığı gezilere dayanan “Gurmebüs”, Armada Otel’in devreye girmesiyle birlikte konuya merak duyan herkesin katılabileceği bir şehir etkinliği olarak hayata geçti. Aslında, Gurmebüs, İstanbul’da her

hafta sonu amatör olarak yapılan lezzet keşiflerinin ‘toplu bir şekilde, bir günde gezebilir miyiz?’ fikri üzerinden ortaya çıktı. İstanbul gibi otobüs ve metrobüslerin de popüler olduğu, gastronomik açıdan da son derece önemli bir kentte lezzet keşfetme ideali ile yol alan otobüs, şimdilerde Samatya’dan Kadıköy’e sayısız rotaya uğruyor. 28 kişilik oturma yeri olan otobüs, her ay en az bir kere Taksim’den aldığı yolcuları, İstanbul’un başta Fatih olmak üzere, Beyoğlu, Beşiktaş, Galata, Sirkeci, Kadıköy, Balat, Sultanahmet

ve Üsküdar gibi semtlerine götürerek, uzman rehber kadrosu eşliğinde çok gidilen ama az bilinen lezzet noktalarının keşfedilmesine yardımcı oluyor. Hafta sonu yapılacak keşiflere katılmak isteyenler Twitter’da “@Gurmebus” hesabından etkinlik duyurularını takip edip, www.gurmebus.com adresinden detaylı bilgi alabiliyor. Tura katılmak, 28 kişilik ‘Gurmebüs’ten yer kapmak için duyuru yapıldığı gün acele etmeniz gerekiyor. Zira bu lezzetli kent etkinliğine yoğun başvuru oluyor ve Gurmebüs sadece 28 kişi alabiliyor.

Page 117: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Gurmebüs, bu zamana kadar beş farklı semtte, 35 farklı lezzet durağına uğradı. Toplamda 150’den fazla lezzet yolcusu taşıdı, yedirdi, içirdi. “Çok yedik” şikayeti dışında yolcularından şikayet almayan şehrin en lezzetli etkinliği, ileride yabancı turistler ve İstanbul dışında da Anadolu’nun zengin gastronomisini keşfetmek ve anlatmak anlamında projeler hazırlıyor. Dünyanın dikkatini, İstanbul’a, İstanbul’un lezzetlerine çekmeyi amaçlayan Armada Otel, idealist ve heyecanlı proje ekibi tarafından hayat bulan “Gurmebüs” projesi önümüzdeki günlerde daha fazla yol alacak ve lezzet duraklarına uğrayacak gibi görünüyor! www.armadagurmebus.com

Page 118: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Bu toprakların lezzetlerini keşfetmek ve tanıtmak üzerine kurulan sonradan ‘Gurmeler Grubu’ 2010 yılında bir araya geldi. Türkiye’nin dört bir yanında 1.500’ün üzerinde üyesi bulunan topluluk, her hafta belirli kriterler üzerinden

seçilen esnaf lokantasına 25 kişi ve 25 TL limiti ile keşifl er yapıyor, tat/lezzet, ambiyans, sunum, hizmet/servis, hijyen, konum, donanım/kapasite, fi yat olmak üzere 8 ana kriter üzerinden mekanları değerlendiriyor.

Topluluk her keşfi nde, üzerinde ‘Sonradan Gurmeler’ yazılı tişörtlerle poz veriyor, değerlendirme sonucu olumlu çıkması halinde, mekanın kapısına ‘Sonradan Gurmeler’ etiketini yapıştırıyor!

Bilal Özerol• Gurmebüs, bir turdan öte, yaşadığımız bu önemli, zenginlik dolu İstanbul şehrini lezzetleri yönünden birlikte keşfetme hareketi, yolcuların sosyalleştiği bir kent etkinliği. Tüm lezzet avcılarını ve İstanbul aşıklarını çok büyük hayallerle yola çıkaran Gurmebüs’ümüze katılmaya bekliyoruz”

• Hem tarih hem de gastronomi

turizmi açısından büyük zenginliklere sahip ülkemizde, özellikle İstanbul’da bu amaca göre düzenlenen turların olmaması ve içimizdeki İstanbul’u tanıma ve tanıtma aşkı nedeniyle böylesi bir projeyi başlattık. Armada Otel ile bu projenin çok başarılı noktalara geleceğine inanıyoruz. Başta tüm İstanbulluları ve lezzetseverleri İstanbul’un en lezzetli yolculuğuna bekliyoruz.

İstanbul, her açıdan zengin bir şehir. Bulunduğu konum, tarihi ve doğal zenginlikleri ile adeta dünyanın başkenti. Hayatım boyunca İstanbul’un tanıtımını ve zenginliklerinin anlatımını bir proje gibi ele aldım. Gurmebüs de gastronomi anlamında bu büyüleyici şehrin önemli bir zenginliğini anlatmak anlamında yeni bir konsept, bir marka mühendisliği projesi aslında.”

• Gurmebüs, aslında yemek ile seyahati bir araya getiren bir proje. Otobüsün içerisinde insanlar birbirlerini tanıyor, birbirleriyle yemek yiyor, seyahat ediyor. İstanbul gibi hafta içi yoğun iş temposu ve hafta sonu da AVM’lere sıkışan bir hayatın yaşandığı şehirde, Gurmebüs insanlara ilaç gibi

geliyor. Metrobüs ve minibüs arasına sıkışan İstanbul hayatını, Gurmebüs ile renklendiriyoruz. Şu aşamada sadece İstanbullulara hitap eden turumuzu, ileride yabancı turistlerle gerçekleştirmek, onlara aslında sokak sokak, lokanta lokanta derinlemesine bir İstanbul tanıtımı yapmayı hedefl iyoruz.

Deneyin Gezi Gurme

Bilal Özerol

Ömürden Sezgin Aslı Göksun Şat

Page 119: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 120: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Chef’s İstanbulTelevizyondan aşina olabileceğiniz Gülhan Kara, 2004’ten bu yana mutfak bilgilerini Chef ’s İstanbul’da paylaşıyor. Yemek yapmayı hiç bilmeyenlere de hizmet veren atölyede, konusunda uzman şefler yemek ve pastacılık, çikolata, ekmek, taze İtalyan makarnaları, meze, suşi, makaron gibi başlıklar altında kurslar veriyor. 3-4 saat süren günlük kurslar en az beş, en çok on kişi için açılıyor. Fiyatları 100-140 TL arasında.İnönü Cad. Akar Palas No: 14

Gümüşsuyu Tel: 0212 244 76 92

Chef’s TableMilli şef Serkan Bozkurt’un açtığı Chef ’s Table, hem profesyonellerin hem de amatörlerin faydalanabileceği butik mutfak okulu. Beşiktaş’ta geçen yıl kapılarını açan okulda eğitimler bizzat Serkan Bozkurt tarafından veriliyor. İspanyol tapas, İtalyan mutfağı, cupcake, pasta süsleme, mutfak teknikleri, restoran tatlıları, ev yapımı makarna gibi başlıklarla workshop’lar düzenleniyor. Her gün 19.00-22.00 saatleri arasında düzenlenen günlük kurslar 120 TL’den başlıyor. Emirhan Cad. No: 103/2 Dikilitaş

Beşiktaş Tel: 0212 258 88 86

En iyi 10Deneyin

Yemesi ayrı, yapması ayrı keyif. Hele ki, dünya mutfağının vazgeçilmez lezzetlerini usta şeflerden öğrenme imkanı varsa... Jürimiz şehrin en iyi yemek atölyelerini seçti. Yazı: Ebru Yarbasan

Yemesi ayrı, yapması ayrı keyif. Hele ki, dünya mutfağının vazgeçilmez lezzetlerini usta şeflerden öğrenme imkanı varsa... Jürimiz şehrin en iyi yemek atölyelerini seçti. Yazı: Ebru Yarbasan

EKS Mutfak AkademisiŞef Eyüp Kemal Sevinç’in Kadıköy’de açtığı EKS Mutfak Akademisi, başlı başına bir yemek okulu. Profesyonel aşçılık, pasta-ekmek, yiyecek-içecek işletmeciliği gibi ana eğitim programları mevcut. Ayrıca dünya mutfağından lezzetleri öğrenebileceğiniz günlük workshop’lar yapılıyor. En az altı kişi için açılan bu kursların ücreti 90-150 TL arasında değişiyor. Validebağ Meydanı, Koşuyolu

Mehmet Akfan Sok. 3-5/2 Kadıköy

Tel: 0216 325 15 00

Delicatessen

Delicatessen Delicatessen, hem yemek yiyebileceğiniz, hem de pişirme tekniklerini öğrenebileceğiniz bir adres. Aylık olarak gerçekleştirilen kurslarda alanında uzman isimlerle söyleşiler, yeme içme sektöründen yaratıcı isimler de yer alıyor. Kursiyerler yemeğin sunumu, yöresel tatlar, mevsimine göre malzemelerin kullanımı konusunda da bilgilendiriliyor. Kurs ücretleri içeriğe ve katılımcı sayısına göre belirleniyor. Mim Kemal Öke Cad. No: 19

Nişantaşı Tel: 0212 225 06 04

KlemantinKlemantin

CoccolatCoccolat’ta pastacılık, süsleme ve yemek başlıkları altında 30 farklı kurs veriliyor. Pastacılıkta tatlı tuzlu çeşitleri, temel pasta yapımı öğretiliyor. Süslemecilikte ise bir pastayı krema ile şekillendirme teknikleri gösteriliyor. Ayrıca ekmek yapımı, sufle, cheesecake, cookie yapımı gibi tek derslik kurslar var. Programlar, aylık, haftalık veya günlük programlar halinde uygulamalı şekilde yapılıyor. Minimum dört kişi için kurs açılıyor. Günlük kurs ücretleri 140 TL’den başlıyor. Makaron yapımı ise 160 TL. Bağdat Cad. Rüştiye Sok. No: 8 Kızıltoprak Tel: 0216 449 95 90

CoccolatCoccolat

Chef ’s Table

Page 121: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 122: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

En iyi 10Deneyin

Jürinin seçimi

(Gurme-yazar) (Nu Pera ve Backyard’ın Şefi)

Zeyno Gürses Esra MusluHüseyin Kurt (Burger&Noodle işletmeci şefi)

Aynur Tartan

(Yemek yazarı)

Nilay Tulum

(Yemek blogger’ı)

Istanbul Culinary Instituteİstanbul Culinary Institute, Türk mutfağını araştırmak, dünyaya tanıtmak üzere kurulmuş bir eğitim ve üretim merkezi. Amatörler için yemek kursları, profesyonel aşçılık, pastacılık ve restoran işletmeciliği eğitimleri veriliyor. Her ay dünya mutfağı, pastacılık, parti atıştırmalıkları gibi günlük kurslar düzenleniyor. Ücretler 120 TL’den başlıyor. Meşrutiyet Cad. No: 59 Taksim

Tel: 0212 251 2214

KlemantinKlemantin, cupcake’leri ve makaronlarıyla olduğu kadar yemek workshop’larıyla da iddialı. Şefi Deniz Orhun, Uzak Doğu, İtalyan, Türk mutfağı ve temel mutfak kursları başlıkları altında her pazar 11.00-14.00 saatleri arasında kurs veriyor. Günlük workshop’lar 180 TL. G 3 Sok. No: 4A Çiftehavuzlar, Tel: 0216 467 21 24

İstanbul Culinary Instituteİstanbul Culinary Institute

The House CafeThe House Cafe zincirinin İstiklal şubesi içindeki atölyede The House Cafe şeflerinin önderliğinde gerçekleşen kurslar en az altı kişi, en fazla 14 kişi için düzenleniyor. Mezeler, pizza, makarna, et, cheesecake, şeftalili rustik tart, tatlılar ve kokteyller için workshop’lar düzenleniyor. Kurs ücretleri 80-120 TL arasında. İstiklal Cad. No: 163 Taksim

Tel: 0212 251 7991

UslaUluslararası Lezzet ve Servis Akademisi (USLA), mutfak alanında profesyonel olarak çalışanlara ileri seviyede gelişim programları uygulamanın yanı sıra kişisel gelişim programları ve workshop’lar da gerçekleştiriyor. ‘Şef Seren Sengel’le Modern Lezzetler’, ‘Şef İdil’le Vegan Lezzetler’, ‘Şef Korhan’la Balık

Hakkında’, ‘Şef Luigi’yle Makarnalar ve Çocuklara Özel Kurslar’ başlıklarından, ilgi alanınıza uygun olanı seçmeniz yeterli. Şirketlere özel yiyecekiçecek yönetim

danışmanlığı, yemek tasarımı, sosyal yaşam becerisi programı, özel şef servisi gibi branşlar da mevcut. Kurs ücretleri 100 TL’den başlıyor. Avni Dilligil Sok.

No: 12 Mecidiyeköy

Tel: 0212 211 87 52

SMN Tat MerkeziSemen Öner’in kurduğu SMN Tat Merkezi, yemeğin lezzeti kadar sunumuna da önem verenlerin tercih edebileceği bir adres. Kurslar, Türk mutfağı ve zeytinyağlılar, İtalyan mutfağı, Uzak Doğu Mutfağı, pratik dünya mutfağı, temel pastacılık, tadımlıklar ve el yapımı çikolata başlıkları altında gerçekleştiriliyor. 6-7 kişilik gruplar için kurs açılıyor. İki-üç saatlik workshop’lar 120 TL’den başlıyor. Nuri Paşa Cad. No: 158

Tarabya Tel: 0212 299 80 90

Usla

The House CafeThe House Cafe

SMN Tat Merkezi

Page 123: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 124: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Bilin Sürpriz evlenme teklifl eri

Bir yanda “Evlenecek adam mı var da evlenmiyoruz” diye söylenip duranlar, diğer yanda evlilik teklifi nin bile en iddialısını arzulayanlar. Onu bunu bilmeyiz. Artık kadınlar dediğini yaptırıyor, erkeklere paşa paşa boyun eğdiriyor. Beyler bu lafımız size: Sevgiliniz, “Nerede benim teklifi m”

diye huysuzlanıyorsa yine paçayı sıyırdınız. Sizin için bunu da düşünenler var! Yazı: Ebru Yarbasan

Sevdiğiniz adam arayıp, ‘Akşam 20.00’de hazır ol, şehrin en şık restoranına yemeğe gidiyoruz’ diyor. Şıkır şıkır giyinip hazırlanıyorsunuz. Bir yandan da şaşkınsınız, romantik akşam yemeklerindense, kebapçıyı tercih eder ve siz bu yüzden hep tartışırsınız. Yemekle kalsa iyi, ‘Biraz Boğaz havası alalım’ deyip sahilde yürüyüş yapmayı teklif ediyor. Normalde yürümeyi sevmez, her yere arabayla gittiğinden şaşkınlığınız artıyor. Kuruçeşme’de bir teknenin önünde duruyorsunuz, adınızla hitap eden bir bey sizi içeri buyur ediyor. En sevdiğiniz

şarkı eşliğinde, en sevdiğiniz objelerle donatılmış masaya oturtuluyorsunuz. Şarap servisi yapıldığı sırada tekne hareket ediyor. Boğaz’ın tam ortasında duruyor ve siz Boğaziçi Köprüsü’ne baktığınızda kocaman harfl erle adınızı okuyorsunuz. Ardından ‘Benimle evlenir misin?’ diye biten size özel bir not... Tam o anda fonda Rafet el Roman’dan içinde evlilik teklifi geçen ‘Ömrümün Sahibi’ çalıyor, teknenin dört bir yanından konfetiler yükseliyor. Yolu Boğaz’dan geçenler, en mutlu anınıza şahitlik yaparken, teknenin iç kısmında hummalı bir çalışma sürüyor. Sürpriz Perisi organizasyon ekibi eksiksiz bir gece olması için var gücüyle çalışıyor. Ekibin başında bu işe gönlünü koymuş birisi

var, Şirin Yücel. Çiftimiz yıldızların altında aşk sarhoşluğu yaşarken;

biz kaptan köşkünde Şirin Hanım’la kız tarafı için sürprizlerle dolu bu gecenin perde arkasını konuşuyoruz.

Şirin Yücel

Page 125: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Evlilik teklifi alışıldığı üzere

yemekte yapılır. En büyük sürpriz

yüzüğün pastadan çıkmasıdır. Bu

boyuta getirmeyi nasıl akıl ettiniz?

Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitirdim, Londra’da Reklamcılık ve İletişim okudum, gazetecilik yaptım, öğretmenlikten garsonluğa kadar denemediğim iş kalmadı. Bir şey eksikti ama ne? Öğrenciyken arkadaşlarıma sürpriz doğum günü partileri hazırlardım. Sonunda insanları mutlu eden bir iş yaparsam mutlu olacağımı anladım ve ‘www.surprizperisi.com’u kurdum. En büyük destekçim eşimdi. Kendisi bana evlilik teklif ederken, çay bahçesinden limuzinle alınıp şık bir restorana götürmeye uzanan özel bir gece yaşatmıştı. 2.5 yıl önce bu yola çıktığımda “Evlilik teklifl erine ağırlık ver. Sana o sürprizi hazırlarken çok zorlanmıştım” dedi. Başladığımda böyle bir sektör yoktu. Çok zorlandım. Mesela Çırağan’ı evlilik teklifi organizasyonu için arıyordum, “Düğün için mi? Kaç kişilik?” diye soruyorlardı. İki kişi için organizasyon olacağını anlatmak güç oldu, çünkü evlilik teklifi yapmak için şık bir akşam yemeği yeterli görülüyordu. Peki romantik yönlerini saklı tutan

erkekleri bu tarz sürprizlere ikna

etmek zor değil mi?

Kadınlar erkekleri zorlamaya başladı. Eşe dosta ballandıra ballandıra anlatacakları, hikayesi olan, farklı bir evlilik teklifl eri olsun istiyorlar. Evlilik teklifi almadan evlenmiyorlar. Düğün tarihi belli olsa bile, mutlaka kendilerini özel hissettirecek bir ortamda o soruyu duymak istiyorlar.

Ne tarz sürprizler hazırlıyorsunuz?

Doğum günü ve yıldönümleri için de paketlerimiz var ama ağırlık evlilik teklifl erinde. En olmaz denilen yere lazerle aşkınızın ilanını yazdırabiliriz. Tek taşınızı bir yunusun ağzından alabilirsiniz. En olmaz yere sofralar kurabilir, helikopterle başınızdan güller yağdırabilir, bir tiyatro sahnesini kapatıp, seyircisinden gişe görevlisine kadar her şeyiyle size özel bir oyun tasarlatabiliriz. Kız Kulesi’ni kapatıp, ateşten yazılarla denizin

Sürpriz Perisi’ne internet yoluyla ulaşılıyor. Şirin Yücel, başvuru sonrası süreci şöyle özetliyor: “Başvuran kişiye kız arkadaşıyla ilgili tüm detayları soruyoruz. En sevdiği renk, en sevdiği şarkı, en sevdiği yemek vs... Benim önerim ters köşeye yatırtmak. Kadınların hisleri güçlüdür, teklif gelebileceğini sezebilirler. Diyorum ki, ‘Kız Kulesi’nde yemekteyken romantik konuşun ama hesabı ödeyip kalkın.’ Hayallerinin yıkıldığı anda biz çıkıyoruz karşılarına. İşte o zaman gerçek sürpriz oluyor.”

üstünde aşkınızı ilan ettirebiliriz. Ya da sizi anlatan bir fi lm yapabiliriz. Sinema salonunda reklam arasında birden aşkınızın fi lminiz yayınlanıverir.

Başvuran çiftlerin ne kadarı gerçekten evleniyor?

Kız arkadaşını oyalamak için böyle bir yola

başvuranlar da olabilir.

Organizasyonu almadan önce yakında söz, nişan var mı diye sorup araştırıyoruz. Sonuç olumluysa kabul ediyoruz.

Peki bu sürprizlerin maliyeti nedir?

Paketlerimiz 500-5000 TL arasında değişiyor. Pek çok gösterişli organizasyonun maliyeti 1000 TL civarında.

Faruk-Gülseren Çiftçi, nikahlarından bir gün önce teknede romantik saatler

geçirdi. Boğaziçi Köprüsü’ne lazerle ‘Benimle evlenir misin?’ yazdıran

Faruk Bey, gecenin sonunda ‘evet’i kaptığı için çok mutlu görünüyordu.

Page 126: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Evinize yeni gelen sevimli dostunuzun özel bir bakım ve ilgiye ihtiyacı vardır. Annesinden yeni ayrılmış olması içine kapanmasına, korkmasına ya da agresifleşmesine neden olabilir. Sevimli dostunuzu yeni yuvasına alıştırmak için öncelikle ona kendini evinde hissettirmelisiniz. Bunun için yapmanız gerekenlerse çok basit:

Yavru köpekler seslere karşı duyarlı olduğu için yatağını ya da yuvasını sessiz bir ortama kurun. Bahçede kalacaksa kulübesini en sessiz köşeye koyun.

Çocukların köpeklere özellikle de yavru

köpeklere ilgisi açıktır. Çocuğunuzun ilk günlerde yavru köpeğinizi kovalamasına, onu zorla tutup sevmeye çalışmasına asla izin vermeyin. Bu davranış yavru köpeğinizin korkması ve agresifleşmesine neden olabileceği gibi size karşı olan güveninin daha oluşmadan kırılmasına sebep olabilir.

Eviniz köpek için başlangıçta çok büyük bir alan anlamına gelir ve kafası karışabilir. Ona yeni evi tanıtın ve kullanabileceği alanları bir bir gösterin. Böylece kafası karışmaz.

Yavru köpeğiniz yapmaması gereken bir şey yaptığında evde bir kişi ona kızarken diğeri sevgi göstermemeli.

Bazı köpekler yıkanmayı sevse de bazıları

nefret eder. Köpeklerin yıkanmayı sevmemelerinin başlıca nedeni bu durumdan korku duymaları ya da şampuanın gözlerini acıtması olabilir. Bunun önüne geçebilmek için köpeğinizi yıkamadan önce onunla zaman geçirmeli, birlikte oyunlar oynamalı ona sevginizi göstermelisiniz. Böylece aranızdaki bağı göz önüne alarak onu incitmeyeceğinize kanaat getirecektir. Üstüne bir de doğru şampuanı alırsanız bir süre sonra yıkanma işini birlikte yaptığınız hoş bir etkinlik olarak bile algılayabilir. Ancak köpek yıkamanın bilinmesi gereken belli başlı püf noktaları var.

Öncelikle köpeğiniz kısa tüylüyse katlanabilen yerlerin ıslak kalmadığına dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü ıslak bırakılırsa buralarda deri enfeksiyonları

Bilin Evcil hayvan

İnsana en yakın canlılardan biri olarak bilinen köpekler en popüler evcil dostlarımız arasında. Sadakatle sahibine bağlanan sevimli dostunuzu ailenize olabildiğince erken katmanızda fayda var. Peki ona nasıl bakmalı?

Page 127: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 128: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Bilin Evcil hayvan

Köpeklere göre daha bağımsız karaktere sahip olan kediler özgürlüklerine pek düşkündür. Bu nedenle uzmanlar, kedi sahiplerini, eğer kedilerini dolaşmaları için sokağa bırakmıyorlarsa asla tek bir odaya kapatmamaları yönünde uyarıyor. Evin içinde koşup oynamayı çok seven kedilerin en büyük keyfi ise yün yumakları ya da küçük toplarla oynamaktır…

Bahçeli evler sadece insanların değil, kedilerin de hayallerini süslüyor. Bir bahçeniz varsa bu evcil bir hayvan edinmek için altın bir fırsat. Sevimli dostunuzu elbette tüm aşılarını aksatmamak koşuluyla gündüz bahçeye

gönül rahatlığıyla salabilirsiniz. Böylece tırnaklarını ağaçlarla bileyip, dallar arasında hoplayıp zıplayarak spor yapabilir. Ancak uzmanlar, kedilerinizi gece mutlaka eve almanız gerektiğini söylüyor ve kedilerin kendi yataklarında uyumaları gerektiğinin altını önemle çiziyorlar.

Uzmanlar kedilere şekerli ve unlu gıdalar vermekten sakınılması gerektiğinde hemfikir. Kedilerin ağız ve diş sağlığı da tıpkı insanların ağız ve diş sağlığı kadar

hassas bir konu. Bu yüzden sevimli dostunuzu her 3-4 ayda bir ağız ve diş kontrolünden geçirmelisiniz.

Her banyodan önce ve sonra kulak temizliği dikkatli bir şekilde yapılmalı. Bu temizlik işlemi düzenli olarak yapılırsa kediler, göz ve kulaklarda oluşabilecek olası iltihaplanmalardan da korunmuş olur. Temizliği yumuşak ve ılık bir bezle yapmaya özen gösterin.

Hangi tür olursa olsun tüm kediler ilgi görmekten ve sahibinin kendisini düşündüğünü bilmekten büyük bir haz alır. İşte onu mutlu ve sağlıklı tutmanın yolları...

oluşabilir. Köpeği yıkadıktan sonra güzel bir biçimde kurutmak oldukça önemlidir.

Köpeğinizi yıkarken köpekler için üretilmiş ve köpekler için PH’ı düzenlenmiş şampuanları tercih etmelisiniz.

Köpek yıkamak kolay bir iş değildir. Bu yüzden eğer kendinize yeterince güvenmiyorsanız en iyi yol onu bir köpek kuaförüne götürmek olabilir. Ama köpeğinizi sizin yıkamanız da aranızda bir güven bağı oluşması için harika bir fırsattır. Köpekler ortalama 3 haftada bir yıkanabilir. Onu yıkarken suyu başından aşağı tutmanız ve bir yandan da şampuanlamanız gerekir.

Köpeğinizi yıkarken başına özen göstermelisiniz. Çünkü kulakları çok hassastır. Kulaklarına kesinlikle su kaçmaması gerekir; kulağa kaçan su köpeğinizin çok korkmasına neden olabileceği gibi kulak içinde ileride sağlığını ciddi oranda tehdit edebilecek önemli enfeksiyonlara da sebebiyet verebilir.

Kedi kumu alırken içeriğine dikkat

etmek gerekiyor. Kimyasal içerikli

ürünler kedi sağlığını tehdit

edebiliyor.

Page 129: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Anatolia Hayvan Hastanesi Veteriner Hekimi Suhat Eren, köpeklere tuvalet eğitiminin küçük yaşlarda verilmesi gerektiğini söylüyor. Eren, yavru köpeklerin tuvaletlerini genellikle yemeklerini yedikten 15 dakika sonra yaptıklarını, bu nedenle sahibinin yemekten hemen sonra köpeğin tuvaletini yapmasını istediği yere götürüp orada bekletmesini öneriyor. Köpek tuvaletini istenen yere yaptığındaysa verilen ödüller tuvaletini yapması gereken yeri öğrenmesini kolaylaştırıyor. Eren, yavru köpeklerin tuvalet eğitimi ve ‘evet-hayır’ı öğrenmelerinin eve gelir gelmez başladığını belirtiyor. İlk zamanlar öğrendiklerini çabuk unutan köpekler tuvaletlerini uzun süre tutamayacakları için tuvalet eğitimi, davranış tam olarak yerleşene kadar sahibin gözetiminde verilmeye devam edilmeli. Yetişkin köpeklere de tuvalet eğitimi verilebilir. Ancak köpeğin yaşı bazı durumlarda eğitimi zorlaştırabiliyor. Çünkü ileri yaşlarda köpeğin öğrenmesi güçleşebilir.

Eren, yavru köpeklerin en az bir- bir buçuk ay anne sütü almalarının ileri yaşlarında sağlıklı olmaları için gerektiğinin altını çiziyor. Sütten kesildikten 15 gün sonra ilk aşıları yapılmaya başlanabiliyor. Aşı programı uzman tarafından bölgedeki salgın hastalıklar dikkate alınarak düzenleniyor. Köpeklerin aşıları her yıl tekrarlanıyor ve evcil köpeklere kuduz aşısı yaptırmak da sahibinin yasal bir zorunluluğu.

En titiz hayvanlar arasında yer alan kedilerin kumu konusunda bilmeniz gerekenler var. Kum öncelikle hijyenik olmalı ve kedinizin sağlığını tehdit etmemeli. Alice markası, kedi kumu konusunda dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarıyor. Öncelikle kumun mama ve su kabından olabildiğince uzak bir yere konulması gerekiyor.

İyi bir kedi kumu koku, sıvı ve rutubet emme özelliği olan sepiolit ve bentonit gibi doğal madenlerden elde edilmiş olmalı. Mikroplardan arındırılarak modern tesislerde kullanıma hazırlanan Alice kedi kumu saf mineraller dışında hiçbir katkı ve kimyasal madde içermiyor ve otomatik makinelerde el değmeden, rutubeti önleyen plastik poşetlerle paketleniyor. Alice, kedi dostlarını inşaat kumu, hafriyat artığı, deniz kumu, talaş, toprak gibi paketli olmayan kumları kullanmamaları konusunda da uyarıyor. Kimyasal içerikli ürünlerden de kediler patilerini yaladıklarında sağlıklarını tehdit edeceği için kesinlikle uzak durulması gerekiyor.

Alice yetkilileri, kedi kumu kabının ortalama 4 parmak derinliğinde doldurulması gerektiğini söylüyorlar. Bu derinlik kedinin rahatça eşinmesine olanak vermesi için önemli bir ölçü.

Page 130: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Görün Göktürk

Son yılların en cazip yerleşim bölgesi Göktürk’te açılan mekanların hızına yetişmek mümkün değil. İstanbul’un en ‘in’ mekanları birer şube açarken,

şehirdekileri imrendirecek adresler de mevcut.

Yazı: Ebru Yarbasan

Şehir içinde şehir

Doğayla iç içe bir yaşam sunan Kemerburgaz,

1999 depreminden sonra şehrin en cazip yerleşim

alanlarından biri oldu. Apartman hayatından müstakil

eve geçmek isteyenlerin akınına uğrayan belde, zamanla

kendi şehrini de doğurdu. İşte o küçük şehrin adı,

Göktürk. İstanbul’da olan birçok şey Göktürk’te mevcut.

Tabii çok katlı ve çarpık konutlaşma da.

Yerleşimin artması işletmecileri de heyecanlandırmış

durumda. Hem İstanbul’un ‘in’ mekanları burada şube

açmak için kıyasıya bir yarışta, hem de ilk kez burada

sektöre ‘merhaba’ diyen adresler mevcut. Bu hareketliliği

yerinde gözlemlemek adına Göktürk’e günübirlik

ziyaret gerçekleştirdik. Favori mekanlarını gezdik, bölge

sakinini dinledik. İşte Göktürk’ün yeme-içme rehberi.

Page 131: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Göktürk’ün yeme içme adresleri İstanbul Caddesi etrafına toplanmış durumda. Mesa AVM, Belediye Caddesi, Kemer Life Çarşı ve Telekom Caddesi de diğer lezzet duraklarına ev sahipliği yapıyor.

Karadeniz mutfağının Göktürk’teki adresi Bafra Krfrn, 1989’da Sarıyer’de açıldı. 2006’dan bu yana da Mesa AVM’de damakları şenlendiriyor. Karalahana dolması, mıhlama, Bafra kuru fasulyesi, Laz böreği ve tabii ki Bafra pidesi. 80 cm boyunda sunulan pideleri mutlaka denemelisiniz. Açık alanla birlikte 200 kişi kapasiteli mekan her sabah 09.00’da mıhlamalı, bakır sahanda yumurtalı kahvaltı servisiyle açılıyor. Mekan 23.00’te kapanıyor. Mönüde fiyatlar 10-14 TL’den başlıyor. Ayrıca her gün 12 TL’ye dört çeşitten oluşan öğle mönüsü sunuluyor. Tel: 0212 322 42 42

Göktürk’ün en eski lezzet duraklarından biri olan Balıkçı’nın İstanbul’da başka şubesi yok. 200 kişilik bahçesi özellikle yaz akşamları keyifli oluyor. İstanbul Caddesi üzerindeki mekanda mevsim balıklarının her çeşidini bulabilirsiniz. Mönüsünde ayrıca 25 çeşit meze ve şarap soslu ahtapot ızgara, levrek şiş gibi ara sıcaklar bulunuyor. Mezelerin en az yedi çeşidinin ot ağırlıklı olduğunu hatırlatmakta fayda var. Mezeler 7 TL, istavrit, sardalya 15 TL, tekir ve dil balığı 25 TL.Tel: 0212 322 49 09

Belediye Caddesi’ndeki mekanda kırtasiye ve kafe iç içe. Dilerseniz bir kitabı satın almadan önce incelerken yemek yiyebilirsiniz. Kahvaltı için de gidebileceğiniz Rainbow’un dünya mutfağından oluşan bir mönüsü var. Panini tostlar, makarnalar vs… Çay 2 TL, tostlar 5-7 TL, kahvaltı tabağı 12 TL. Sabah 08.00’den 21.00’e dek açık.Tel: 0212 322 87 93

02

05

0301Bafra Krfrn

Balıkçı

Rainbow

Göktürk’ün en iddialı İtalyan restoranlarından biri. İtalyan olur da pizza olmaz mı? Üstelik bir o kadar da lezzetli. Minestrone çorbası, risotto, makarna, carpaccio gibi çeşitlerin yanında ızgara et ve tavuklu ana yemekler de bulunuyor. Kızartılıp top haline getirilmiş tulum peynirlerinden oluşan Formaggio Fritto salatası bizim tavsiyemiz. Minikler de unutulmamış, onların sevebileceği makarna ve pizzalardan oluşan

Olivo

Mesa AVM’den Belediye Caddesi’ne doğru ilerlerken hemen sağ tarafta çok güzel bir butik pastane göreceksiniz. Beş çayı seremonisi seviyorsanız hiç düşünmeden girebilirsiniz. Güne lezzetli bir kahvaltıyla başlayabileceğiniz çeşitler mevcut. Cupcake spesiyali. Ayrıca doğum günü için çok farklı pasta süslemeleri yapılıyor. Bahçeyle birlikte 30 kişi ağırlayabilen mekan her gün 09.00-20.00 saatleri arasında açık. Cupcake 7 TL, porsiyon tatlı-tuzlu kurabiye 6 TL, çay 2.50 TL. Tel: 0212 322 30 80

Le Fırın

04

Rainbow

Le Fırın

Olivo

çocuk mönüsü de var. Tatlı spesiyali ise tiramisu. Her gün 12.00-22.00 arası açık olan mekan 40 kişi kapasiteli. Fiyatlar 8-25 TL arasında. Tel: 0212 322 32 12

Page 132: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Görün Göktürk

Kemerlife Çarşı içindeki Barfly, kafe bar konseptinde. Yani çay kahve ya da alkollü bir şeyler içmek için de uğrayabilirsiniz, yemek için de, eğlenmek için de. Makarna, salata ve ızgaralardan oluşan ‘ortaya karışık’ bir mönü sizi bekliyor. Her gün 11.30-24.00 saatleri arasında açık. Hafta sonu 01.30’a dek Burak gitarıyla pop müziğin sevilen şarkılarını çalıyor. Kahvaltı 13.50 TL, kahveler 7-10 TL, kokteyller 12-20 TL arasında.Tel: 0212 322 75 35

Lahmacun sevenlere hitap ediyor. Mönüsünde sadece lahmacun bulunuyor. Tatlı olarak da künefe. 20 kişilik mekana her gün 22.00’ye dek gidebilirsiniz. Lahmacun 4 TL, künefe 5 TL. Tel: 0212 322 84 00

Gece yarısı acıkmalarının adresi My Dürüm, Kemer Life Çarşı içinde. Gece 02.00’ye kadar açık olan mekanda çöp şiş dürüm, beyti dürüm, diyettekiler için yağsız biftek dürüm, vejetaryenler için peynirli, patlıcanlı dürüm gibi çeşitler var. Fiyatları 8-18 TL arasında. Tel: 0212 322 53 34

Altı yıl önce açılan Konyalım da Göktürk’te doğan mekanlardan. Etli ekmek sevenlerin vazgeçilmez duraklarından biri. Mönüsünde ‘bıçak arası’ diye tabir edilen etli ekmek çeşitlerinin yanı sıra bamya çorbası, sebzeli pide ve Konya’nın yöresel tatlısı saç arası da var. Fiyatlar 5-13 TL arasında. Öğle servisiyle açılan mekana 22.00’ye dek gidilebilir. Tel: 0212 322 34 77

07

08

09

06Barfly

Bizim Lahmacun

My Dürüm

Konyalım

Yapılaşma çok arttı. İstanbul Caddesi’nde trafik keşmekeşi ve park sorunu başladı. Geliş yolundaki kamyonlar da cabası. Çok hızlı kullanıyorlar, sıkıştırmalar oluyor. İnsanlar sakin yaşam için burayı tercih ediyor ama Göktürk’te oturanlar kendi mekanlarına, esnafına sahip çıkmıyor. Mekanlar bir yılı doldurmadan kapanıyor.

Levent Gülcü, İşletmeci

1998’de Kemer Country’yi çok sıkıcı bulup ABD’ye gitmiştim. Bu yıl döndüğümde tanıyamadım. Çok mekan açılmış. Buradaki komün hayatı hoşuma gidiyor, herkes birbirini tanıyor. Hem mahalleyiz, hem değiliz. Burada yaşayanlar dışarıda yemek için İstanbul içine gidiyor.

Bengi Kurtcebe, Pasta tasarımcısı

Barfly

Kemer Life

Barfly

Page 133: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 134: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Görün Göktürk

Göktürk’ün en popüler buluşma adresi Telekom Caddesi. Buranın en popüler adresi ise Delicious. Rakuel Gülnihal ve Beti Ruso tarafından 4.5 yıl önce catering hizmeti vermek üzere açılan mekan, bugün 80 kişilik bir bistro. İki arkadaş yurtdışı seyahatlerinde gördükleri lezzetleri şef Durmuş Doğan’la birlikte mönü haline getirmiş. Mekana kadın eli değdiği her halinden belli. Gerek dekorasyonu, gerek sunumların şıklığı, gerekse ev yapımı reçel, tereyağı, katkısız beşamel sos ve kremalarıyla aklınızı bırakabileceğiniz bir yer. Tamer Karadağlı, Abdullah Oğuz gibi ünlü müdavimleri var. Elif Şafak’ın da ‘Aşk’ romanını yazarken sık sık uğradığı bir ev ortamına sahip. Mönüsü alışılmış kafelerden çok farklı. Meyveli zeytinyağlı enginar, avokado pate susamlı ballı tartar, cranberry soslu ördekli wrap, kuşkonmazlı kiş… Yazmak yetmez, kısa süre sonra Nişantaşı’na da gelecek bu adresi önceden keşfetmek gerek. Fiyatlar 4 TL’den başlıyor. Her gün 08.30-24.00 arası açık.Tel: 0212 322 69 01

12Delicious

Göktürk’ün en yeni mekanlarından biri olan Etchi, et tutkunlarını mest edecek bir mönüye sahip. İçinde kasap reyonu da barındırıyor. Buradan dilediğiniz eti seçip pişirtebiliyorsunuz. Kırmızı et yemeyenler için mönüsünde tavuk da bulunuyor. Öğlen 12.00’de başlayan servis 23.00’e dek sürüyor. 50 kişilik mekanın spesiyali ise bir Kıbrıs yemeği olan şeftali kebabı. Tel: 0212 322 88 26

Mesa AVM’de dört ay önce açılan Gazal, Anadolu mutfağından lezzetler sunuyor. Etin her halini bulabileceğiniz restoranda sadece beyaz et tüketenler için tavuk yemekleri de mevcut. Mezelerle başlangıç yapabileceğiniz mekan 70 kişi ağırlama kapasitesine sahip. Gece 02.00’ye dek açık olan Gazal’ın başka şubesi yok. Adana kebap 18 TL, mezeler 8 TL, kadeh rakı 12 TL.Tel: 0212 322 48 02

10

11

Etchi

Gazal Et Lokantası

Üç yıl önce Etiler’den Göktürk’e taşındım. Özellikle hafta sonları çok keyifli oluyor. Eş dost mangalda buluşuyor. Komşuluk ilişkileri şehre nazaran daha gelişmiş durumda. Sosyo-ekonomik farklılık ise ciddi boyutta. Bir de çok fazla sokak köpeği var. Çocuklu aileler için endişe yaratabiliyor.

Nancy Yuhay, Serbest meslek sahibi

B.R: Büyükadalıyım ama 11 yıldır Kemer Country’de yaşıyorum. Banka işlerini eşofmanla halletmek büyük lüks. Tek olumsuzluğu düzensiz yapılaşma. Oysa Göktürk de Kemer Country’nin devamı gibi yapılaşmalıydı. R.G: Tarabya’dan beş yıl önce Kemer Country’ye taşındım. İş yerim Göktürk’te, bisikletle gelip gidiyorum. Doğayla iç içe olmaya geldik ama şu anda inşaatlardan sokaklara girilemiyor, otopark problem. Araba kullanırken nereden döneceğini bilemiyorsun, trafik levhaları eksik. Bu hızla yapılaşırsa beş yıl sonra burasının 5. Levent olması kaçınılmaz.

Rakuel Gülnihal-Beti Ruso,Delicious’un işletmecileri

Delicious

Page 135: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 136: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Görün Göktürk

Başka yerde şubesi olmayan bir başka mekan da Kanatçızade. Adına aldanıp da sadece kanat bulunduğunu sanmayın. Çiğ köfte, muhammara gibi 20 çeşit meze, lahmacun ve pide çeşitleri, içli köfte, dürüm, kebap ve 10 çeşit kanat yemeği mevcut. Diyettekiler için yağsız kanat da yapılıyor. Et külbastı ve terbiyeli şiş de spesiyalleri arasında. Mesa AVM’deki mekan, terasıyla birlikte 200 kişi ağırlayabiliyor. 24.00’e kadar açık ve içki var. Mezeler 6 TL, kebaplar 15-22.50 TL, kanatlar 11.00-17.50 TL, kadeh rakı 12 TL. Tel: 0212 322 77 33

Kanatçızade

13

Göktürk’te, İstanbul’da müdavimi olduğunuz birçok mekanın şubesiyle karşılaşmanız mümkün. Daha beldeye girmeden yolun sol tarafında Marmaris Büfe, Şampiyon Kokoreç, Komşu Fırın’ı göreceksiniz. İstanbul Caddesi’ne girişte sola dönerseniz, Özsüt, Bolulu Hasan Usta, Karafırın, Ceviz, Divan, North Shield’te keyifli bir mola verebilirsiniz. Tamirane, Sultanahmet Köftecisi, Wienerwald, Pelit, BBQ Chicken da Belediye Caddesi’nin tanıdık adreslerinden. Telekom Caddesi’nde Sampi, Starbucks ve Le Pain Quotidien karşılıyor sizi. İstanbul Caddesi üstünde de Sushico, Gezi İstanbul, Suda Kebap, Caffe Nero, Big Chefs bulunuyor.

Tanıdık lezzet durakları

Dondurmaseverlerin Yeniköy’deki uğrak yeri Mua Gelatieri d’Italia, Göktürk’ün en yeni adreslerinden. Adını, İtalyanların lezzetli bir yemekten sonra parmaklarını dudaklarına götürerek yaptıkları öpücük efekti ‘Mua’dan alan mekanın en önemli özelliği, dondurmaların mevsim meyveleriyle ve günlük olarak hazırlanması. Yazın çilekli, vişneli, kışın da portakallı gibi mevsimine uygun çeşitler bulunuyor. Damla sakızlısı da favorisi. 11.30-24.00 arası açık. İki top dondurma 4.5 TL, kilosu 45 TL. Tel: 0212 322 84 02

En yeni adres: Mua

Big Chef ’s

Page 137: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 138: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Davet Gençlik Festivali

19-20 Mayıs tarihlerinde gerçekleşen Akbatı Blue Jean Gençlik Festivali’nde binlerce genç unutamayacakları bir festival deneyimi yaşadı. İki gün boyunca Akbatı AVYM’nin Festival Park’ını dolduran gençler langırt turnuvası, jonglör gösterisi ve çeşitli sahne oyunlarının yer aldığı festivalde doyasıya eğlendiler, sınavlarından önce stres attılar. 19 Mayıs Cumartesi günü sahneye çıkan ilk grup Gripin oldu. Gripin, sevilen şarkıları dışında yakın zamanda Ahmet Koç ile birlikte yaptıkları ‘Sus Söyleme’yi de çaldı, binlerce katılımcıya hem duygulu hem eğlenceli anlar yaşattı. Günün ikinci grubu maNga kariyerinden en iyi şarkıları çalarken, bazı şarkılarını yeni çıkarttıkları yarı akustik albüm ‘e-akustik’teki yorumlarıyla çaldı. Gripin ve maNga şarkı aralarındaki anonslarında 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlamayı ve anlamlı mesajlar vermeyi ihmal etmediler.

Gripin

maNga gençleri çoşturdu

maNga

Page 139: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

20 Mayıs Pazar günü yağmurla başlasa da alandaki ücretsiz yağmurluklardan faydalanan gençler eğlenmeye devam etti. Günün yıldızı Yalın, sahne aldığında Festival Park bir gün önce olduğu gibi tıklım tıklım dolmuştu. Yalın her biri

hit olmuş şarkılarını çaldıkça güneş de açtı ve bahar havasındaki festival son buldu. Festival alanında, bu sene 25. yılını kutlayan Blue Jean dergisinin eski sayılarını okuma fırsatı bulan gençler, festivalin gelenekselleşmesini istediklerini belirttiler.

Yalın sahnedeyken Festival Park tıklım tıklım dolmuştu.

Yalın

Festivalde jonglör gösterisi de vardı.

Page 140: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Şehir

SakiniÜç insan

İstanbul’un ve sokağın nabzını tutmak için şehir sakinlerini de unutmadık. Üç farklı semt ve hayattan şehir sakininden yaza dair küçük fısıltılar burada.

Genel Müdür, 33 yaşında

Nerede oturuyorsunuz?

Mecidiyeköy.Nerede çalışıyorsunuz?

Mecidiyeköy Aya Grup.En iyi keşfiniz?

Ca’d’oro.En sevdiğiniz restoran?

Cookshop’un Abdi İpekçi şubesi.En sevdiğiniz mağaza?

Top Shop, Vakko ve Park Bravo.

Yönetici, 43 yaşında

Nerede oturuyorsunuz?

Ataşehir.Nerede çalışıyorsunuz?

Pendik’te, Pendik Mühendislik İnşaat.En iyi keşfiniz?

Münferitin deneysel lezzetleri.En sevdiğiniz restoran?

Sunset.En sevdiğiniz mağaza?

Beymen.

30 yaşında, Reklam ve Halkla İlişkilerci

Nerede oturuyorsunuz?

Ortaköy.Nerede çalışıyorsunuz?

Mecidiyeköy.En iyi keşfiniz?

Cookshop’un lezzetleri ve Heybeliada.En sevdiğiniz restoran?

Sunset ve Eleos. En sevdiğiniz mağaza?

Bershka.

Sunset

Heybeliada

Page 141: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 142: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Cuma akşamı, iş çıkışı trafik ile saatlerce boğuştuktan; nereye gitsem, nerede yesem, kimleri görsem, ne içsem diye düşünceler arasında kaybolduktan ve program yapma karmaşası ile yorulmaya başladıktan sonra, telefonun ışığı yanıyor, biri “Ben buradayım” diyor. Eskiden “Kim, nerede, nasıl, ne zaman, kiminle” diye bir oyun oynardık ve bu soruları cevaplayarak eğlenirdik. Bugün sosyal medya ve gelişen uygulamalarla, sadece oyun oynamıyor, kimin nerede ne yediğini, kimlerle ne zaman buluştuğunu, gittiği yerler hakkındaki fikirlerini, önerilerini ve programlarını da öğreniyoruz.

İçinde bulunduğumuz paylaşım çılgınlığı çağında, gece hayatı ve sosyal medya işbirliği diye bir kavram oluştu. Kafamızdan geçen tüm o soruların cevapları ve daha fazlası, bir anda gelen o “Ben buradayım” mesajında, bir “check-in”de (Foursquare uygulamasıyla kullanıcının bir

yere gittiğinde orada olduğunu belgelemesi, bu bilgiyi onu takip eden arkadaşlarıyla paylaşması) veya bir ‘tag’de (etiket). Çoğumuz Facebook kullanıcısıyız, coğrafi etiketleme (geo-tagging) ile olduğumuz yeri, yanımızdakileri, ne amaçla nerede olduğumuzu paylaşıyoruz. Özellikle Foursquare, bizleri o yaşadığımız ‘cuma kaosu’ndan kurtaracak, İstanbul’un gece hayatını takip etmemizi sağlayacak, arkadaşlarımızla buluşmamızı veya güncel event’leri takip etmemize yardımcı olacak favori bir uygulama. Foursquare bulunduğunuz lokasyonu belirleyerek, aradığınız aktiviteyi göz önünde bulundurarak, gidilecek yerleri tavsiye etmenin yanı sıra, sizlerin de takipçilerinizle paylaşımda bulunmanızı sağlıyor. Check-in’lerle popüler mekanları belirleyen, kişilerin etiketlemesiyle sıkça ziyaret edilen yerleri listeleyen, ‘yemek’, ‘kahve’, ‘gece hayatı’, ‘alışveriş’ ve ‘sanat’ seçenekleri ile tercih

edilen aktiviteye alternatif sunan bir aplikasyon. Başa dönersek, nereye gitsem diye düşündüğünüz bir cuma akşamında, ‘gece hayatı’ seçeneği ile ‘arkadaşlarımın gittikleri yerler’ filtresini kullanarak güzel bir liste edinebilirsiniz. Benzer yerleri aradığınızda, bir diğer öneriler listesi ise sadece bir tık ötede.

Mekanları değerlendirirken daha önceki ziyaretçilerin önerileri de oldukça yardımcı oluyor. Bir mekanın popülerlik notu, tercih yaparken önemli. Üye olduğunuz listeler aracılığıyla ‘favori gece hayatı mekanlarını’ veya ‘İstanbul’daki farklı yemekleri’ takip edebilir, gecenize yepyeni bir mekanda, popüler bir içkiyle devam edebilirsiniz. Yeni sosyal medya ve sosyal tecrübe dayanışmasının heyecanlı bir diğer etkileşim noktası ise, yaşadıklarımızı paylaşmak ve deneyimlerimizi yaymak.

Nereye gideceğimizi bulduk, gittik ve çok eğleniyoruz ama bunu diğerlerinin de duyması, görmesi lazım. İşte bu noktada son günlerin en popüler uygulamaları Instagram ve Pinterest giriyor devreye. Bir iPhone aplikasyonu olarak hayatımıza giren, farklı görsel uygulama seçenekleri ile herkesi birer profesyonel fotoğrafçı gibi hissettiren, Facebook ve Twitter üzerinden birer tık ile paylaşım sağlayan Instagram ile, içtiğiniz rose mojito’nun o baştan çıkarıcı etkisini aynı anda arkadaşlarınızla da paylaşabilirsiniz. “Ne yedim, ne içtim” demek için çektiğiniz fotoğrafları, kişisel panolarınızda yani ‘Pinterest’ hesaplarınızda takipçilerinize iletebilirsiniz. Yaşadığımız fotoroman hayatlar, paylaştıkça değer kazanıyor ve Instagram, Pinterest gibi popülerleşen uygulamalar herkesin kendi fotoromanını yazmasını sağlıyor. İyi gezmeler!

Öneri

Sosyal medya artık, hayatımızın baş aktörü! Twitter, Facebook derken yeni uygulamalarla nerede ve kiminle olduğumuzdan, nasıl eğlendiğimize her şey paylaşımda! Bu gidişat ve yeni

uygulamaları Sosyal Medya Pazarla(ma) kitabının yazarı Irmak Özkaşıkçı kaleme aldı.

Fotoroman hayatlar!

Page 143: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 144: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Ankara Valiliği , Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) ortaklaşa düzenlediği Ankara Alışveriş Festivali’nin ana sponsorluğunu Anadolu Jet, Halkbank, araç sponsorluğunu ise Fiat üstlendi. Festivalin moderatörlüğü ATO tarafından yürütülüyor. 8 Haziran’da başlayacak festivalde 24 gün boyunca perakendeciler yüksek indirim oranlarıyla kampanyalar düzenleyecek. Ankara’yı festival boyunca bir alışveriş ve eğlence merkezine dönüştürmeyi hedefleyen festivalde, hafta sonlarında AVM’ler ve cadde mağazaları gece geç saatlere kadar açık kalacak, Ankara karnaval alanına dönecek. Başkentte 24 günde 45 noktada beş bini aşkın etkinlik, 300 özel gösteri, 28 konser, 6 kortej düzenleniyor. Ayrıca 22 araba çekilişi yapılıyor. Hollandalı top model Doutzen Kroes ise festivalin yurt dışı ve yurt içi tanıtımlarında etkin şekilde yer alacak.

• Kredi kartı ve banka kartı ile her 25 TL’lik alışveriş sahibi, bir kura numarası almaya hak kazanacak. Bankalararası Kart Merkezi’nin organizasyonu ve Milli Piyango İdaresi’nin denetiminde yapılacak çekilişler sonucu 22 talihli araba kazanacak.

• Oteller, 2 gece konaklamaya 1 gece ücretsiz oda verecek, Anadolu Jet belli miktarın üzerindeki harcamalara bedava bilet desteği verecek. TCDD de Ankara’da gerçekleştirilecek her 200 TL’lik harcama için dönüş biletine yüzde 50 indirim uygulayacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Müze Kart promosyonu ve kültür etkinlikleri ile destek vereceği festivalde, ilçe belediyelerinin düzenleyeceği özel etkinlikler karnavala renk katacak.

• Festivale 500 bin TL katkı sağlayarak açılış gongu etkinliğine adını yazdıran Antares Alışveriş Merkezi, aynı zamanda ünlü top model Doutzen Kroes’ın elinden festivalin ilk açılış gongunu vuracak. Antares’te ayrıca sanatçı Murat Boz sahne alacak.

• Festivalin ilk büyük organizasyonu Hipodrom’da Emre Aydın ve Tarkan konseri ile başlayacak. Fanta Gençlik Festivali’nin Ankara Alışveriş Festivali ile buluşması anlamına gelecek konser, 9 Haziran Cumartesi günü Ankaralıları coşturacak. Ayrıca Halil Sezai’den Erol Evgin’e, Ajda Pekkan’dan, Hadise’ye, Ferhat Göçer’den Funda Arar’a, Ziynet Sali’den Gülşen’e tam 28 konser gerçekleşecek.

• Satış cirolarında yüzde 35 artış beklenen festival süresince 18 alışveriş merkezi, cadde üstü ve sokak mağazaları ürünlerini yüksek indirimlerle satışa sunacak. • Alışverişin yoğun olduğu açık alanlarda beş açık hava defilesinin yanı sıra alışveriş merkezleri kendi defile etkinlikleri ile Ankaralılara özel moda şovları sunacak.

• Festival, Lefkoş, Tahran, Nahçivan, Batum, Moskova, Stockholm, Kopenhag, Londra, Amsterdam, Düsseldorf, Köln, Frankfurt, Viyana, Brüksel başta olmak üzere dünyanın önemli merkezlerinde tanıtılacak.

• Ankara Alışveriş Festivali’nin, Başkent’in turizm potansiyelini harekete geçirmesi ve 2011 yılında 749 bin olan yerli ve yabancı turist sayısını artırarak yaklaşık 1 milyon kişiye çıkarması bekleniyor.

• Festival boyunca Konya ve Eskişehir’den hafta sonları özel hızlı tren seferleri düzenlenecek. Ankara’ya gelen konuklar gün boyunca Ankara’da ağırlanacak, konserleri izleyebilecek.

Festival Ankara Shopping Fest

Ankara Shopping Fest, ‘Alışverişin başkenti’ sloganıyla 8 Haziran - 1 Temmuz 2012 tarihleri arasında düzenleniyor. Festivalin yüzü ise Hollandalı model Doutzen Kroes.

Doutzen Kroes

Page 145: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 146: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

28-29 Nisan 2012 tarihlerinde Güral Sapanca Otel’de gerçekleşti. Etkinliğe ev sahipliği yapan Atlas çalışanları, reklam verenlerinin yanı sıra basından önemli isimleri ağırladı. Katılımcılar otelin ormanlar içindeki geniş bahçesinde doğa ile başbaşa turlar yaptı, ardından otelin spa keyfi ni yaşadı. İki günlük zengin bir programa sahip olan etkinlikte, Famous Grouse ile Sınırları Aş! kokteylinde Atlas dergisinde yayınlanan 50 fotoğraf sergilendi. Atlas dergisinin önde gelen fotoğrafçıları ile davetliler tanışma fırsatı buldu. Doğa Koleji Tarım atölyesi iki gün boyunca çocuklara özel eğlence ve tohum ekme

eğitimleri düzenledi. İstanbul Off Road Kulübü (İSOFF), özel araçlarla katılımcıları Sapanca’nın ormanlarına, zorlu yollarına götürdü; yörenin en renkli ve hareketli güzergahlarını tanıttı. Hafta sonunun bir diğer etkinliği de doğa yürüyüşüydü. Deneyimli Atlas ekibinin düzenlediği yürüyüşte katılımcılar Sapanca yöresinin ormanlarının içlerine daldı, dereleri aştı, tepelere tırmandı. Doğa yürüyüşü ayrıca bir fotoğraf yarışmasıyla renklendi; HTC yürüyüşçülere HTC One Serisi en gelişmiş cep telefonlarından dağıttı ve herkes doğa yürüyüşü boyunca en güzel kareleri yakalamaya çalıştı. Aynı akşam fotoğrafl arı değerlendiren Atlas ekibi, yürüyüşün en iyi fotoğrafını seçti ve kazanan HTC One X kazandı.

Gezi Doğa yürüyüşüDoğa yürüyüşü

Page 147: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 148: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Öneri Dipnot

Akıllı Balık Yaz Okulu bu yaz çocuklar için eşsiz alternatifler sunuyor. Yemyeşil doğanın ortasında Life Port Hotel’deki Akıllı Balık’ta 6-14 yaş arası çocuklar için her gün 09.00-17.00 saatleri arasında 11-Haziran-13 Temmuz ve 16 Temmuz-24 Ağustos tarihlerinde yüzme, basketbol, tenis, bowling, dodgeball dersleri ve kamp eğitiminin yanı sıra Güzel Sanatlar (ebru, kil heykel çalışması, short boyama, finger paint, gardening, drama workshop) dersleri verilecek. Akıllı Balık çalışan veliler için farklı bir imkan da sunuyor. Tepeören, Mutlukent, Tuzla ve Tuzla OSB, Pendik, Kurtköy, Sultantepe, Gebze ve Gebze OSB bölgelerinde bulunan ailelerin iş yerlerinden alınan çocuklar; tekrar aynı yere bırakılıyor. www.akillibalik.com

50 yıldır yazıyla uğraşan Mustafa Eren, 13 yaşında Denizli’de tabelacı çıraklığıyla başlayan serüvenini İstanbul’da, Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Grafik Bölümü’nde, yazı sınıfının tek öğrencisi olarak

sürdürdü. 1972 yılından bu yana özgün yazı çalışmalarını, font tasarımları ile geliştirdi. Son 10 yıldır da Osmanlı’dan devraldığımız hat sanatını, Latin harfleriyle yorumlayarak, yeni bir kulvara taşıyan Eren’in bu değerli çalışmalarını 16 Mayıs – 9 Haziran süresince Oda Sanat Galerisi’nde inceleyebilirsiniz. Oda Sanat Galerisi, Teşvikiye Tel: 0212 247 90 81

Bu sene on altıncı kez gerçekleştirilen Türk tiyatrosunun en prestijli ödülü Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri, 30 Nisan Pazartesi akşamı Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Geceye, gösteri dünyasına adını yazdırmış Broadway Cabaret, ünlü şovları ve özel performanslarıyla renk kattı.

Türk kültürü ve yaratıcı üretimini İtalya’da tanıtmayı amaçlayan 8MANİ Ottomani Projesi kapsamında, 22-27 Mayıs tarihlerinde gerçekleşen ‘’Floransa Uluslararası Design Week’’te Türkiye’den 8 sanatçının eserleri sergilendi. 8MANI-Ottomani, Floransa Uluslararası Tasarım Haftası kapsamında, Türk katılımcıları ’’Connecting Time’’ (Zamanı Bağdaştırmak) temasında buluştu.

Yves Rocher Sexy Pulp, hafif ve yapışmayan

dokusuyla dudaklarda varlığını hissettirmez. İçerdiği E vitamini ve

karite yağıyla dudaklarınızı nemlendirir. Ve dahası: Dolgun görünüm için

kolajen salınımını artıran yalancı iğde özü! Yves

Rocher Sexy Pulp Ultra Dolgunlaştırıcı Gloss:

39.90 TL

Yaza yaklaştığımız bugünlerde, saatinizin yanına takacağınız rengarenk bilekliklerle kollarınız renklenecek. Çünkü artık saatlerin yanına renkli bileklikler takmak çok moda. Saat&Saat’in yeni koleksiyonunda hem renkli bileklikler hem de çok şık saatler bulabilir, bu trendi yakalayabilirsiniz.

Page 149: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 150: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

E L L EBEAUTYBOOK

NASILYAPILIR?SEZONUNHİTMAKYAJLARIEN ETK�L� BAKIMLARENHESAPLIKOZMETİKALIŞVERİŞİ

GÜZELLİKİPUCU876

ASLIENVER

BU YAZINEN GÜZEL�

OLMAK ��N

İLKBAHAR-YAZ 2012/02 7.50TL

K.K.T.C. 9.50TL

DO�AL VE GÜZELOLMANIN SIRLARINIANLATIYOR

ÇIKTI!

Page 151: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

KONSER SERGİ TİYATRO SİNEMA

Açık havada coşku başlıyor. Sergiler azaldı, tiyatro sahneleri tatile girdi. Öte yandan açık hava konserleri için sezon başladı. Cemil Topuzlu, Küçükçiftlik Park ve Kuruçeşme Arena müthiş konserlerle yaza damgasını vuruyor. Yazı: A.Sami ÖZBUDAK

| Şehrin nabzı burada atıyor |

Page 152: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Ajanda Şehrin nabzı burada atıyor

Page 153: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 154: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Ajanda Şehrin nabzı burada atıyor

Page 155: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 156: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Ajanda Şehrin nabzı burada atıyor

Page 157: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 158: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Ajanda Şehrin nabzı burada atıyor

Page 159: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 160: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Ajanda Şehrin nabzı burada atıyor

Page 161: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 162: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 163: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

EN GÜNCEL BİLGİLER BU SAYFALARDA

Sayfa 176

Sayfa 164

Sayfa 174

Sayfa 175

Sayfa 177

Sayfa 178

Page 164: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Hİ (Hafta içi) / HS (Hafta sonu) Park var / Vale var / Canlı müzik

Yeme içme dünyasının yeni trend semtlerinden Karaköy’de yepyeni bir mekan var: Ops. Uzun oturmalar için ideal olan mekandaki her yemek

Touchdown’un eski barmeni Gökmen Keskin’in elinden çıkıyor.

Page 165: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Kişi başı ortalama: 30 TL’ye kadar / 30 - 60 TL arası / 60 - 90 TL arası / 90 TL üstü

Kafesi, restoranı, kütüphanesi ve defne bahçesi farklı bir çizgide ilerleyen Falls in Galata bir emlak butiği. Burada konaklama ya da gayrimenkul yatırım danışmanlığı

alabilir, sergi gezebilir, workshop’lara katılabilir ya da sadece uğrayıp karnınızı doyurabilirsiniz.

Page 166: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Hİ (Hafta içi) / HS (Hafta sonu) Park var / Vale var / Canlı müzik

Geniş rafl arındaki şişelerle, uzun asma lambalarıyla, barı ve yüksek sandalyeleriyle

ve nostaljik Türkçe pop şarkılarıyla meyhane kavramına yeni bir soluk getiriyor Safi Meyhane.

Page 167: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Benzin CafeAnadolu yakasının zincir restoranı

Benzin Cafe’de tavuklu ve sade olmak üzere iki çeşit Sezar salata bulunuyor. Salata; göbek marul, domates, salatalık, parmesan peyniri, kruton ekmek ve özel sosla hazırlanıyor. Tel: 0216 450 52 52

KırıntıKırıntı’da Sezar salatası, marul, özel

sos, kruton ekmek, parmesan peyniri ve bıldırcın yumurtasıyla hazırlanan sadesi yanında tavuklu, karidesli ve somonlu olarak da yapılıyor. Tel: 0212 291 26 92

Num NumNum Num’da Sezar salata üç şekilde

hazırlanıyor; klasik, tavuklu ve bonfi leli. Marul, kruton, parmesan peyniri ve sezar sosla hazırlanan salataya bonfi le veya tavuk da ekletebilirsiniz. Tel: 0212 353 07 08

Cafe CaddeCafe Cadde üç çeşit Sezar salata

sunuyor. Sadesi marul, Sezar sos, ançüez, parmesan, haşlanmış yumurta ve kruton ekmekle yapılıyor. Diğer seçenekler ise ton balıklı ve tavuklu. Tel: 0216 302 76 24

Kişi başı ortalama: 30 TL’ye kadar / 30 - 60 TL arası / 60 - 90 TL arası / 90 TL üstü

Sezar salatanın en iyisi bu adreslerde...

Page 168: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Hİ (Hafta içi) / HS (Hafta sonu) Park var / Vale var / Canlı müzik

Page 169: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Kişi başı ortalama: 30 TL’ye kadar / 30 - 60 TL arası / 60 - 90 TL arası / 90 TL üstü

Page 170: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Hİ (Hafta içi) / HS (Hafta sonu) Park var / Vale var / Canlı müzik

İstiklal Caddesi’ni yukarıdan seyreden Chunk’da geceye başlayabilir ya da geceyi burada bitirebilirsiniz. Mekanda, sunulan enfes lezzetler

ve DJ kabininde sürpriz konuklar ile hafta içi house müzik, hafta sonu ise daha tempolu şarkılar çalınıyor.

Page 171: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Kişi başı ortalama: 30 TL’ye kadar / 30 - 60 TL arası / 60 - 90 TL arası / 90 TL üstü

Page 172: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Hİ (Hafta içi) / HS (Hafta sonu) Park var / Vale var / Canlı müzik

Adalar manzaralı Galatalı Balık Cunda mutfağının lezzetlerini bizlere sunuyor. Hatta deniz mahsulleri Cunda’dan geliyor. Olta balıkçılarından alınan günlük

balıklardan dilediğinizi seçebilirsiniz.

Page 173: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Kişi başı ortalama: 30 TL’ye kadar / 30 - 60 TL arası / 60 - 90 TL arası / 90 TL üstü

Page 174: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Hİ (Hafta içi) / HS (Hafta sonu) Park var / Vale var / Canlı müzik

Baylan

Page 175: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Kişi başı ortalama: 30 TL’ye kadar / 30 - 60 TL arası / 60 - 90 TL arası / 90 TL üstü

Page 176: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Hİ (Hafta içi) / HS (Hafta sonu) Park var / Vale var / Canlı müzik

Page 177: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Kişi başı ortalama: 30 TL’ye kadar / 30 - 60 TL arası / 60 - 90 TL arası / 90 TL üstü

Page 178: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 179: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 180: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 181: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar’a yolculuk var!Mevsim yaz… Bavulları toplama zamanı. Deniz, güneş ve tatil sezonu da açıldı. Şehirden biraz uzaklaşmak, yorgunluğunuzu atmak, yenilenmek isterseniz sayfalarımızı çevirmeye başlayın! Burnunuzun ucundaki Prens Adaları’ndan Bozcaada’ya, Avşa Adası’ndan Gökçeada’ya uzanan gezi rehberimizle keyifli bir tatilin tadını çıkarabilirsiniz. Şimdiden iyi tatiller!

Page 182: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

İÇİNDEKİLER4

Büyükada 6 Heybeliada 40Kınalıada 62Burgazadası 74Sedef Adası 84Avşa Adası 88Marmara Adası 92Bozcaada 94Gökçeada 106

Page 183: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 5

Adalar’a yapılan deniz seferleri için www.ido.com.tr, www.sehirhatlari.com.tr ve www.mavimarmara.net’ten bilgi alabilirsiniz.

Page 184: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BÜYÜKADA6 BÜYÜKADA6

Page 185: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 7Adalar Gezi Rehberi 7

Page 186: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BÜYÜKADA8

Geçtiğimiz aylarda

çıkan faytonların

kalkacağı haberi

büyük tartışmalara yol

açmıştı. Bugünlerde

fayton sefası için hala

vaktiniz var!

Page 187: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar içinde en kozmopolit olanı hiç kuşkusuz Büyükada. Hem yaşayanlar hem de gezmeye gelenlerde bu karma profili rahatlıkla görebilirsiniz. Vapurdan indiğiniz anda sizi yoğun bir gezi programının beklediğini söylemek isteriz. Büyükada’ya değil bir gün artık birkaç gün ayırmak gerekiyor. Sizi rıhtımda bekleyen restoranlarda yemek molası vermeden Büyükada’nın işlek sokaklarında keşif turuna çıkabilirsiniz. Mesela Şehit Recep Koç Sokak, Altınordu Sokak, Pervane Sokak, Zagnospaşa Caddesi

karakteristik ada evleriyle sizi ağırlayacak güzergahlar arasında. Buralardaki fotoğraf ve gezi turunun yorgunluğunu Büyükada Meydanı olarak anılan saatli meydanda güzel bir yorgunluk kahvesi veya çayı içerek atabilirsiniz. Manzaranızda ise adadaki insan trafiği olacak! Hakikaten de burada adanın bütün enerjisini ve güzelliğini hissedeceğiniz bir atmosferle karşılaşacaksınız. Bavuluyla adaya yeni gelenler, elinde dondurmasıyla etrafını izleyenler… Her an renkli bir kareyle karşılaşacağınız kesin.

Adalar Gezi Rehberi 9

Page 188: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Havalar artık iyice ısınmaya başladı. Kendinize tam olarak güvenmiyorsanız yürüyerek yola çıkmayın. Meydanda bulunan fayton durağından kalkan fayton turlarına katılabilirsiniz. Tur fiyatı 60 ve 70 TL arasında değişiyor. Büyük tur yaklaşık bir saat, küçük tur ise yaklaşık 30-45 dakika sürüyor. Bizim önerimiz, faytonla adanın batı tarafından Aya Nikola tepesine çıkmanız. Bu yol yer yer bakirliğiyle gözünüzü kamaştıracak. Denizle ahbaplık eden muhteşem konaklarda yaşamak arzusu eminiz hepinizde olacaktır.

BÜYÜKADA10

Page 189: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Aya Yorgi Manastırı’na çıkmadan önce burada faytonla vedalaşın ve tabana kuvvet diyerek keyifli bir rotaya hazırlayın kendinizi. Esaslı bir yokuş olan Manastır Yolu Sokak sizi manastırın kapısına kadar götürecek. Aya Yorgi gerçekten de insanın nefesini kesecek bir enerjiye sahip. Derin bir sessizlik ve muazzam manzara hoş bir bütünlük içinde. Burayla ilgili bir sürü rivayet dönüp dolaşır. En popüler olanı 23 Nisan’da çıplak ayak burayı tırmanıp dileklerin

kabul olacağına dair olanı. Öyle ki manastır, her 23 Nisan’da iğne atsanız yere düşmeyecek kadar kalabalık olur. Birçok insanın burada dileklerinin gerçekleşeceğine dair inancının sağlam olduğunun da göstergesi bu. Patrikhaneye göre Aya Yorgi Manastırı 1751 yılında yapılmış. Manastırın içinde bulunan kilisesinin yapım tarihi ise 1905. İçinde Ortodoks din adamlarının görevli olduğu ibadethane Ortodoks dünyası için de önemli bir yere sahip.

Adalar Gezi Rehberi 11

Page 190: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BÜYÜKADA12

Page 191: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Manastır ziyaretinden sonra Aşıklar Yolu’nu kullanarak turunuza devam edebilirsiniz. Yorulduğunuz zamanlarda ormanda bir ağacın altına çökerek manzaraya karşı soluklanabilirsiniz. Büyükada’nın en karakteristik sokaklarından birisi de Nizam Caddesi. Bir yanınızda Marmara Denizi, bir yanınızda güzel ada evleri arasında bir yürüyüşe hazır olmalısınız. Yine güzel caddelerden birisi olan Çankaya Caddesi’nde de ağzınızı açık bırakacak büyüleyici ada konaklarıyla karşılaşacaksınız. Bahçeler Önü Sokak da aynı etkiye sahip.

Adalar Gezi Rehberi 13

Page 192: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Ada yaşamı deyince akla ilk gelen Rumlardır. Bugün yok denecek kadar az olsalar da hala ada sokaklarında Rum kültürünün ve yaşamının enerjisini hissedebilirsiniz. Bu enerjiyi etkin hale getiren ise hiç kuşkusuz ada kiliseleri. 1858 yılında ibadete açılan Surp Asdvadzadzin Katolik Kilisesi Ermeni cemaatinin önemli yapılarından birisi. San Pacifico Latin Katolik Kilisesi hem mimarisi hem de

konumuyla oldukça popüler. Prens Adaları’nın Metropolitlik Katedrali olarak 1856 yılında hayata geçen Aya Demetrios Kilisesi ürpertici bir hoşluğa sahip. Çarşı Caddesi ve Arabacılar Meydanı’na açılan kapılarıyla bilinen Panayia Kilisesi de önemli ada ibadethaneleri arasında. Bu arada Dil Burnu’nda bulunan Ayios Konstantinos Ayazması’nın suyunun kutsal olduğuna inanılıyor.

BÜYÜKADA14

Page 193: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Çankaya Caddesi üzerinde bulunan Con Paşa Köşkü çok görkemli bir yapı. Her ayrıntısında ince bir mimari zevkin izleri karşımıza çıkıyor. Köşkün şu an Arkas Holding tarafından renovasyonu yapılıyor. Çankaya Caddesi üzerinde bulunan, bugün kaymakamlık binası olarak kullanılan Hacapulos Köşkü’nün 1900’lü yılların başında yapıldığı sanılıyor. Üç katlı ahşap bir yapı olan köşk bahçesinde bulunan

çam ağaçlarıyla, tablo gibi bir görüntü çiziyor. Çankaya Meydanı’nda bulunan Agopyan Köşkü de Büyükada’nın simgeleri arasında. Osmanlı neo-klasik türüne şahane bir örnek olan bina üç kattan oluşuyor. Adada Çankaya Oteli olarak da biliniyor. Stalin tarafından Rusya’dan sürgün edilen Lev Troçki’nin 1929-1933 yıllarında yaşadığı köşk de adanın en merak edilen yapılarından birisi.

Adalar Gezi Rehberi 15

Hacapulos Köşkü

Page 194: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BÜYÜKADA16

Türk edebiyatının büyük isimlerinden birisi olan Reşat Nuri Güntekin’in evini görünce yazarın güzel eserler vermesinde Büyükada’nın da payı olabileceğini düşünüyorsunuz. Merak edenlere köşkün Yılmaztürk Caddesi No 119’da olduğunu söyleyelim. Eski

konaklar bir yana, yeni projeler de adada çok konuşuluyor şu sıralar. Akdağ İnşaat tarafından hayata geçirilen villa projesi oldukça gündemde olan bir haber. İnşaat hareketlenmelerinin adanın doğal güzelliğini etkileyeceğini düşünen ada sakinleri de az değil.

Page 195: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 17

Page 196: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BÜYÜKADA18

Page 197: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 19

Page 198: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BÜYÜKADA20

Page 199: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 21

Page 200: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BÜYÜKADA22

Page 201: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 23

Page 202: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BÜYÜKADA24

Page 203: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 25

• Adayla ilgili en eski belge 1930 yılında Karacabey’de bulunan Büyük İskender’in babası II. Filip’in altın sikkeleri olarak gösteriliyor.• Ada, Bizans döneminde sürgün yeri olarak kullanıldı. • Bir zamanlar İstanbul’un sayfiyesi Boğaz, Haliç ve Kağıthane’ydi. Adalar’a kimse itibar etmezdi. Özellikle Büyükada uzun süre kendi yağında kavrulan bakir bir yaşam alanı olarak varlık gösterdi.

• Vapurların Boğaz sularında yüzmeye başlamasıyla 6 saatlik ada seyahatleri başlamış oldu. Yavaş yavaş adada yeni bir hayat uyanmaya başladı.• Adanın o eşsiz konakları 1880 yılından sonra yükselmeye başladı. Gösterişli evler adım adım Büyükada’yı şenlendirdi.• Yüzyıl başında İngilizlerin de etkisiyle adada adeta ‘tatlı hayat’ hüküm sürmeye başladı. Kafelerden partilere, evlerin tasarımlarından sokaklara her ayrıntıda Avrupa’ya bir göz kırpış vardı.• Cumhuriyet sürecinde Rum halkının azalmasıyla Büyükada eski ışıltısını yitirdi. 1940’larda tekrar İstanbullu zenginlerin gözdesi oldu ve başka bir kitleyle canlanma süreci yeniden tırmanmaya başladı.

Page 204: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BÜYÜKADA26

Page 205: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Şükrü Budak tarafından işletilen By Şükrü, adanın klasikleri arasında. Mönü, haliyle deniz ürünleri ağırlıklı. Lakerdayı en büyük kozlarından sayıyorlar. Onun dışında balık pastırması, fesleğenli levrek, levrek lokma gibi seçenekleri de aklınızın bir köşesine yazmalısınız. Bir kişi ortalama 90-100 TL arasında bir fiyata çıkabiliyor.Tel: 0216 382 12 45

Gülistan Caddesi’nde bulunan Ali Baba Restaurant adanın en popüler balıkçılarından bir diğeri. Levrek, çipura, tekir gibi balıkları usulüne göre pişirmeyi biliyorlar. Alkolsüz bir yemek için ortalama 30-40 TL hesap ödeniyor.Tel: 0216 382 27 33

Kapri, hem balık hem de et çeşitleriyle hizmet veren bir restoran. Mönünün favorileri

arasında balık köftesi, kalamar ızgara ve balık çorbası bulunuyor. Mekandan bir kişi ortalama 50-100 TL arasında bir fiyata kalkabiliyor.Tel: 0216 382 21 68

Gülistan Caddesi’nin öne çıkan restoranları arasında Milano da bulunuyor. Şu aralar mutfaktan

Adalar Gezi Rehberi 27

Page 206: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BÜYÜKADA28

tekir, çipura ve mezgitin güzel kokuları geliyor. Milano’da eksiksiz bir ziyafetin bedeli ortalama 75 TL.Tel: 0216 382 63 52

“Yok, ben balık yemem” diyorsanız Büyükada’da bu konuda hayli bereketli alternatifler sunuyor. Bizim favorimiz adada iki tane şubesi bulunan Üçler Taşfırın’ın Bizim İskender’i. Lahmacun ve pide seçenekleri de yüzünüzü güldüren cinsten. İki kişi ortalama 35 TL hesap ödüyor.Tel: 0216 382 15 05

Façyo, denizle ahbaplığı en iyi adreslerden birisi. Martıların ve dalgaların masanıza değme ihtimalinin yüksek olduğu burundaki masalar favorimiz. Gün batımı ziyafet için en doğru saatler. Mönünün güzelleri arasında

patlıcan salatası, haydari, fasulye pilaki, çiroz, kroket, paçanga gibi lezzetler bulunuyor. Bir kişi ortalama 60 TL hesap ödüyor. Tel: 0216 382 60 63

1935 yılından bu yana hizmet veren Milto Restaurant, Büyükada gediklilerinin sevdiği mekanlardan bir diğeri. İlk defa mı yolunuz düşecek? Bizi dinleyin ve ahtapot salatası, kalamar, yaprak sarma ve kabak tava gibi seçeneklerden sipariş edin. Burada iyi bir yemeğin bedeli ortalama 80 TL.Tel: 0216 382 53 12

Bir esnaf lokantası tadında hizmet veren Konak Et ve Balık’ın mönüsünde yok yok. Haşlamalar, et yemekleri, ızgaralar, döner gibi seçenekler karşınıza çıkıyor. Yemek fiyatları 4.50-10 TL arasında değişiyor. Tel: 0216 382 54 79

Aya Yorgi’ye tırmanınca dilekleriniz kabul olur mu bilinmez ama orada sizi bekleyen Yücetepe Kır Lokantası’nı görünce bütün dileklerinizi unutabilirsiniz. Nefis bir manzaraya sahip restoranda saatlerin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Ünlü yemek yazarı Sema Temizkan “Orada patates kızartması bir başka oluyor” diyor. Ona kulak verin ve buz gibi bir biranın yanında patates kızartması sipariş edin. Burada bir kişi ortalama 20 TL’ye yemek yiyebilir. Tel: 0216 382 13 33

Page 207: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 208: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Etoburlar için iyi alternatiflerden bir diğeri Antepli Kebap House. Mönüde etin alası var. Adana kebap, Urfa, sarma beyti, seçtiğinizde pişman olmayacağınız lezzetler arasında. Kebap fiyatları 12 TL’den başlıyor. Tel: 0216 382 19 19

Lido’nun zengin bir meze mönüsü bulunuyor. Seçenekler arasında yer alan lahana dolma, deniz börülcesi, ahtapot, enginar şu aralar oldukça revaçta. Bir kişi ortalama 50 TL hesap ödüyor. Tel: 0216 382 43 09

Adaya gelmişken bira patates olayına girmek istiyorsanız bu zevkinizi Altın Fıçı’ya saklamanızı öneririz. Midye tava, kokoreç, hamsi, kalamar, istavrit tava gibi seçenekler oldukça iyi.

Ürün fiyatları 5-15 TL arasında değişiyor. Tel: 0216 382 18 46

Dondurma gibi dondurma yemek istiyorsanız burayı keşfetmelisiniz. Çünkü burası enfes İtalyan dondurmalarıyla hizmet veriyor. Gökmavisi, tiramisu, bicottino çeşitleri mutlaka denenmeli. Tel: 0216 382 28 24

BÜYÜKADA30

Page 209: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 210: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BÜYÜKADA32

Page 211: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 212: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adanın en yeni otellerinden biri olan Ascot Hotel Büyükada’nın içinde 22 oda bulunuyor. Odalar standart, delüks, deniz manzaralı olmak üzere üç gruba ayrılıyor. Mini bardan oda servisine sizi son derece rahatlatacak olan bir sürü olanak bulunuyor. Otele ait Jacks Restaurant & Bar Akdeniz mutfağından lezzetleri ve pizzalarıyla oldukça iddialı.Tel:0216 382 28 88

Büyükada merkezine 25 dakika mesafede bulunan Aya Nikola, muhteşem manzarası ve sakinliğiyle birçok ada tutkununun ilk adresi. Özellikle dolunay geceleri çok güzel geçiyor. Konaklama fiyatı hafta içi 250-300 TL, hafta sonu ise

400-450 TL olarak belirlenmiş. Bu fiyata kahvaltı dahil.Tel: 0216 382 41 43

Büyük Tur yolunda bulunan 15 odalık şirin bir otel olan Club Mavi Pansiyon da Büyükada’nın bütün doğal güzelliğini hissedebileceğiniz bir adres. Hafta içi ve hafta sonu fiyatları değişmiyor. Oda kahvaltı 150 TL.Tel: 0216 382 60 75

Büyükada’nın tam kalbinde yer alan Büyükada Princess Oteli hem konumuyla hem de zarif binasıyla en çok talep gören otellerden birisi. Sakinlik değil de hareketlilik içinde konaklamak istiyorsanız tercihiniz buradan yana olmalı. Konaklama

BÜYÜKADA34

Page 213: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 214: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BÜYÜKADA36

fiyatı cumartesi günleri 250, 350 ve 400 TL arasında değişiyor. Diğer günler ise 180, 250 ve 300 TL arasında. Tel: 0216 382 16 28

Büyük Tur yolunda bulunan 15 odalık şirin bir otel olan Club Mavi Pansiyon da Büyükada’nın bütün doğal güzelliğini hissedebileceğiniz bir adres. Hafta içi ve hafta sonu fiyatları değişmiyor. Oda kahvaltı 150 TL. Tel: 0216 382 60 75

İskeleye 5 dakika yürüme mesafesinde bulunan Kumsal Butik Otel de adanın modern otellerinden birisi. Otele ait 4 farklı tip oda bulunuyor. Hafta içi fiyatları 100-200 TL, hafta sonu fiyatları ise 175-350 TL arasında değişiyor. Tel: 0216 382 12 58

Büyükada’nın en yeni butik oteli Prenses Koyu’nda açılan Prenses Butik Hotel 23 odadan oluşuyor.

Otele 20 dakikalık eğlenceli bir fayton yolculuğuyla ulaşacağınız plaj da olukça keyifli. Prenses Butik Hotel’in fiyatları aldığınız hizmete oranla fazlasıyla uygun. Oda- kahvaltı 200 – 300 TL arası. Bu ücrete konakladığınız gün sayısı kadar plajından faydalanmak da dahil. Tel: 0216 382 62 25

Burası aynı zamanda Büyükada’nın simgesel binalarından birisi. İstanbul manzarası özellikle akşam saatleri büyüleyici bir güzellikte oluyor. 70 odalık otelin mutlaka deniz manzaralı odalarını tercih etmelisiniz. Manzaralı odalar 130-150 dolar arasında değişiyor, diğer odaları ise 115 dolar. Tel: 0216 382 69 50

Page 215: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 216: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BÜYÜKADA38

Köşk Orman’ı anlatacak çok da söz yok aslında. Türkoğlu Sokak’ta adeta ormanın koynunda yer alan Köşk Orman hem bulunduğu köşk, hem de konumuyla enfes bir alternatif. Otel bünyesinde farklı konseptlerde 4 adet oda yer alıyor. Suit oda, özel bir gece geçirmek isteyenler için ideal. Oda kahvaltı, akşam yemeği, bir şişe özel yapım şarap dahil standart odalar hafta içi 245 TL, hafta sonu 390 TL olarak belirlenmiş. Süit oda ise 390-590 TL arasında değişiyor.Tel: 0216 382 60 48

Page 217: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 39

Page 218: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

HEYBELİADA40

Page 219: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 41

Page 220: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

HEYBELİADA42

Page 221: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 43

Page 222: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

HEYBELİADAHEYBELİADA44

Page 223: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 45

Heybeliada nam-ı diğer Halki’nin güzelliği Ayyıldız Sokak’ta başlıyor. Rıhtımın bir alt paralelindeki bu sokakta ada esnafıyla buluşuyorsunuz. Fırın, berber, market gibi dükkanların tümü burada. Adanın faytoncularıyla da bu sokakta karşılaşıyorsunuz.

Çarşı içinde bulunan Aya Nikola (Ayios Nikolaos) Rum Kilisesi kırmızı duvarları ve zarif mimarisiyle hemen kendini fark ettiriyor. Ada biraz da bu kilisenin etrafında şekilleniyor. Kilise sizi en mühim yapıların bulunduğu Refah Şehitleri Caddesi’ne bağlıyor.

Page 224: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

HEYBELİADA46

Heybeliada, yapılaşma konusunda da bakir kalmış bir ada. Burada hala sokaklar yüzyıl öncesinin sessizliğini ve görüntüsünü taşıyor. Refah Şehitleri Caddesi’nde bulunan konakların çoğu tarihin özel anlarına şahit olmuş. Mesela İsmet İnönü’nün yaşadığı konak. ‘Heybeliada İsmet İnönü Evi’ olarak adlandırılan bina, yıllara meydan okuyor. 1924 yılında Heybeliada’ya gelmeye başlayan İsmet İnönü,

ilk olarak bu evi kiralamış. Yazları burada geçiren İnönü 1938-1950 yılları arasındaki cumhurbaşkanlığı döneminde kısa bir süre, adanın pabucunu dama atmış. 1950’den sonra Heybeliada hayatı tekrar yoğunlaşmış. Kendisinin ada plajlarında denize girerken çekilmiş fotoğraflarına mutlaka rastlamışsınızdır. Aynı cadde üzerinde bulunan Selamlık Köşkü de adanın son derece önemli adreslerinden birisi.

Page 225: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi RehberiAdalar Gezi Rehberi 4747

Abbas Paşa’nın ikamet ettiği bu değerli köşkten bir sürü ünlü isim geçmiş. Şair Mehmet Akif Ersoy, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamid bu köşkte defalarca misafi r olmuş isimler arasında. Bugün derin bir sessizlik içinde olan köşkün önünden geçerken ister istemez bu büyük yazarların bir arada olduğu bir geceyi hayal ediyorsunuz. Refah Şehitleri Caddesi’nin sürprizleri bitmiyor, bir zamanlar ilkokul olarak kullanılan köşk bugün terk edilmiş durumda. Köşkün bahçesine şöyle bir göz atınca burada okuyan öğrencilerin ne denli şanslı olduğunu düşünüyorsunuz.

Page 226: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adanın bel kemiği olan bu cadde sizi Halki Palas’a götürüyor. Otel adını adanın eski ismi Halki’den alıyor. Bu otel, günümüzde Denizcilik Lisesi’nin bir kampüsü olarak kullanılan Eleni Ticaret Okulu’nda okuyan öğrencilerin velileri için yapılmış. 1852-1862 yıllarında inşa edilen bina, 1991 yılında geçirdiği büyük yangından

sonra yeniden yapılmış. Söz Eleni Ticaret Okulu’na gelmişken, buranın önünden geçtiğinizde yüzyıl öncesinin izlerini bulmaya çalışacağınızı hatırlatalım. Günümüzde sır vermez bir ketumluk içinde ormanı bekleyen okulu arkanızda bırakıp, şahane bir orman yoluna gireceğinizi müjdeleyerek yola devam edelim.

HEYBELİADA48

Page 227: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Ağaçlar arasındaki Alp Güngören Yolu Sokak, nefis bir ormanın içinden geçiyor. Çam kokusunu ve temiz havayı içinize çekin. Bu yolculukta size sadece kuş ve dalga sesleri eşlik ediyor. Arada bir yanınızdan

geçecek olan faytonun sesini de unutmayalım tabii. Bu hat üzerinde yandaki fotoğrafta gördüğünüz bankta dinlenmeyi ihmal etmeyin. Hatta termos taşımaya gücünüz varsa manzaraya karşı sıcak bir çay için.

Adalar Gezi RehberiAdalar Gezi Rehberi 49

Page 228: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

HEYBELİADA50

Çam Limanı’nı tepeden görünce bizim kadar heyecanlanacaksınız eminiz. Bu koy İstanbul’un gizli zulası. Özellikle sezon başlamadan buranın dinginliğinden faydalanmalı, sahilinde oturup piknik

yapmalısınız. Heybeliada Gençlik Kampı’nın bahçesindeki köpekler biraz ürpertebilir ama korkmayın. Çam Limanı’nda biraz vakit geçirdikten sonra tepelerin üstünde heyula gibi yükselen sanatoryum binasını göreceksiniz.

Page 229: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 51

Heybeliada Sanatoryumu’nun önünden geçerken insan tuhaf bir şekilde kederleniyor. Neredeyse bir asrı geride bırakmış binada olan bitenler insanın zihninde canlanıyor ister istemez. 12 Haziran 1924’de Atatürk’ün isteği üzerine açılan Heybeliada Sanatoryumu, Türkiye’nin ilk verem hastanesi olarak kayıtlara geçiyor. 1940 yılında hastane genişletilerek, kapasitesi artırılıyor. O dönem buraya yatan verem hastalarına son derece iyi bakım yapılıyor. Hem iyi besleniyorlar hem de temiz hava içinde moral buluyorlar. 1980’den sonra devlet Heybeliada Sanatoryumu’ndan desteğini çekiyor ve burası için sonun başlangıcı oluyor. Hastane 30 Eylül 2005 yılında tamamen kapanıyor.

Page 230: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

52 HEYBELİADAHEYBELİADA

Adayı gezmek için size bir başka rota daha önerebiliriz. Heybeliada merkezinden çıkıp Ayyıldız Caddesi’ni takip edebilirsiniz. Bu cadde Yalı Rıhtım Caddesi’ne bağlanacak ve

sizi doğru Değirmen Burnu’na götürecek. Burası havadar çam ormanları içinde bir mesire alanı. Ormanın içinde yolu takip edip buradan da Refah Şehitleri Caddesi’ne bağlanabilirsiniz.

Page 231: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi RehberiAdalar Gezi Rehberi 5353

Rum Ortodoks Ruhban Okulu, Ümit Tepesi’nde yer alıyor. 1844 yılında hizmete giren okul hakkında bitmek bilmeyen bir tartışmalar silsilesiyle karşı karşıyayız. Din adamı yetiştirmek üzere kurulan okul 1844-1971 döneminde 1000’e yakın mezun vermiş. 1972 yılında patrikhane tarafından kapatılmış. Bugün hala

okulun akıbeti belirsiz. Öte yandan Mekteb-i Bahriye-i Şahane adıyla 1839 yılında adaya gelen, günümüzde Heybeliada Deniz Lisesi olarak eğitimine devam eden lise de, Heybeliada’nın bir başka simgesi olarak varlığını koruyor. Okul adanın kalbi diyebileceğimiz bir noktada denizle iç içe faaliyetini sürdürüyor.

Page 232: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

HEYBELİADA54

Page 233: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 55

Heybeliada özellikle edebiyat dünyasından birçok isme ev sahipliği yapmış. Adanın sakinleri ve sevenleri arasında Aziz Nesin, Hüseyin Rahmi Gürpınar, İsmet İnönü, Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Yahya Kemal Beyatlı gibi ustalar var.

Page 234: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

HEYBELİADA56

Rıhtımda bulunan mekanı kahvaltı saatleri için tercih edebilirsiniz. Kahvaltı tabağı memnun edici nitelikte, fiyatı 12 TL. Menemen, sahanda yumurta, sucuklu yumurta ve omlet çeşitleri de tadılabilir.Tel: 0216 351 17 17

Heybeliada’nın merkezinde bulunan mekan nostaljik bir pastane tadında. Çok misafirperver değiller ama adada alternatifiniz pek olmadığı için burayı da tercihleriniz arasına koyabilirsiniz. Poğaça, sandviç,

açma, simit, börek gibi seçenekler sunuyorlar. Ürün fiyatları 0.75 TL’den başlayıp, 5 TL’ye kadar çıkıyor.

Neyse ki Mehtap Fırın var! Buradan gelen nefis kokular adeta rıhtımdan duyuluyor. Ekmeği nefis. Ekmek dışında da birçok hamur işi ürün satışa çıkarmışlar. Mutlaka uğrayın.Tel: 0216 351 12 22

Yine rıhtım hattında bulunan Adaturka da çok işlevli bir diğer ada adresi. Yani her öğün burada bir şeyler tadabilirsiniz. Dürüm çeşitleri 5-8 TL, ızgaralar 9-20 TL, soğuk

Kafelerin arasındaki benzerlik gözden kaçmıyor.

Page 235: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi RehberiAdalar Gezi Rehberi 57

Merit Halki Palace Hotel adıyla hizmet veren otel hiç şüphesiz Heybeliada’nın en keyifli konaklama üssü. 1991 yılındaki yangından sonra restore edilerek tekrar işletmeye açılan otelin

bünyesinde 45 adet oda bulunuyor. Özellikle deniz manzaralı odaların ruhunuzu okşayacağını belirtmek isteriz. İki kişi için konaklama hafta sonu 150 Euro, hafta içi ise 130 Euro olarak belirlenmiş. Tel: 0216 351 00 25

içecekler 1-3 TL arasında değişiyor.Tel: 0216 351 94 28

Heybeliada’daki diğer mekanlardan kesinlikle hoş bir şekilde sıyrılıyor. Hem dekorasyonu hem de çalışanlarıyla oldukça sıcak bir mekan. Heyamola mönüsünde deniz ürünleri oldukça revaçta. Soğuk mezeler 8 TL, fırında ahtapot 26 TL, maydanozlu köfte 15 TL, tatlı çeşitleri 8-10 TL arasında değişiyor.Tel: 0216 351 11 11

Adanın en misafirperver çayhanelerinden birisi de Cafe Gencay. Güzel bir çay ve kahve sefası için birebir. Sıcak içecekler 1.50-7 TL arasında değişiyor. Soğuk içeceklerin fiyatı ise 2.50-6 TL arasında.Tel: 0216 351 15 15

Page 236: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

HEYBELİADA58

Sohbetimize kitaptan başlayalım mı?Bu kitap benim yaklaşık 10 yıldır biriktirdiğim kartpostalların derlenmesiyle ortaya çıktı. Ben üç göbek Heybeliadalıyım. Zaten hepsini göreceksiniz burada. Dedem, babam, hatta büyük dedem, eniştem adada yaşamışlar. Ben de bir adalı olarak 15 yıldır yurt içinde ve yurt dışında müzayedelerden ve tarih mezatlarından kartpostal topluyordum. Bu benim hobimdi. Bunları bir kitapta toplama fikri sonradan ortaya çıktı. Çevremdekiler bana senin elinde bu kadar kart var, bunlar bir işe yaramıyor, niye bunları bir kitap haline getirmiyorsun dediler. Bunun üstüne oturdum ve bir yılı aşkın bir sürede bütün bu metinleri kartpostallara uygun olacak şekilde kaleme aldım. Kitaba geçtiğiniz zaman kazın ayağı pek öyle değil. Bir senaryo üretmeniz gerekiyor. İlk giriş kartpostalı hangisi olacak, nasıl girecek, gelişecek ve nasıl bitecek? Dolayısıyla ben de belli bir senaryoya göre yazdım.

Elinizde çok değerli şeyler var, nereden ediniyorsunuz bunları?Yurt içi ve yurt dışındaki

müzayedelerden ediniyorum daha çok. Aslında bu iş de tamamen çevre işi. Benim adaya ilgim olduğunu bilirler. Eğer çok iyi bir kart varsa ellerinde beni ararlar.

Biriktirdiğiniz bu kartlar sadece adayla mı ilgili? Evet sadece Heybeliada’yla ilgili. Ben aslında tekstil mühendisiyim. Türkiye’deki tekstil sanayiiyle ilgili kartlar da biriktiriyorum ama o tamamen mesleki bir hobi. Bu kitaptaki

Page 237: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 59

amacım fotoğrafl ardan ziyade kartpostal ve fotokart kullanmak oldu. Kartpostal insanların posta sisteminde birbirine göndermesi için basılmış şeyler. Dolayısıyla bunlar Heybeli ile ilgili posta sistemiyle gönderilecek olan görseller. İnsanlar para versin, bunları alsın ve sevdiklerine göndersin diye basılmış şeyler sonuçta. Benim koleksiyonum da bunun üstüne. Bir de bu adadan tarih boyunca o kadar tanıdık insan gelip geçmiş ki, edebiyatçılar, ressamlar, politikada ünlü olan insanlar… Ben bunun da topluca bir kitapta görülmesini istedim.

Peki sizin anılarınıza gelirsek, nasıl bir çocukluk geçirdiniz adada? Burada eskiden Rumlar vardı,

Rumların ağırlıklı olduğu bir adaydı. Daha sonra Rum-Türk nüfusu birbirine eşitlendi. İlk baştan bakacak olursak hep Rumlar varmış. Bahriye mektebi açıldıktan sonra buranın hocaları, yani Türk hocalar, “Ya burası çok güzel bir yer’’ demişler ve burada yaz kış oturmaya başlamışlar. Bu bahsettiğim 1920’ler. Esasında bahriye mektebinin

Büyükada’dan Heybeliada

Page 238: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

buraya gelişi 1850 yılında. Ama adaya Türklerin yerleşmeye başlamaları 1920’lerin sonunda İsmet İnönü’nün gelmesiyle yoğunlaşır.

Sizin aileniz ne zaman geldi?Bizim aile adaya ilk gelenlerden. 1933’te ilk dedem gelmiş. Kendisi

bahriye subayıydı. Dolayısıyla burada bir ev almışlar. Benim de doğup büyüdüğüm evdir bu. İlkokuldan sonra çoğu insan gibi adadan çıkmak zorunda kaldım. Ama ne olursa olsun buradan hiç kopmadım, sürekli bir bağım var. Zaten yılın büyük bir kısmını adada geçiriyorum.

HEYBELİADA60

Sahildeki gazinolar

Kasımpaşa

Page 239: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 61

Halil Gökman’ın hazırladığı

‘Heybeliada, Kartpostallarla Bir Ada Hikayesi’ adlı kitapta, muhteşem

kartpostallar göreceksiniz.

Bahriye Mektebi Yeniköy Vapuru

Dolmabahçe VapuruAda vapuru, Kaşıkadası, Heybeliada

Deniz Hamamı

Page 240: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

KINALIADA62

Page 241: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 63

Page 242: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

KINALIADA64

Page 243: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 65

Çoğu İstanbullu Kınalıada’nın plajını bilir, o yüzden de vapur burada boşalır. Denize girmeye oldukça elverişli olan plajda zar zor yer bulunur. Oysa Kınalı’nın sihri yokuşlarındadır. Eğer üşenmezseniz yokuşu bitirene kadar çıkın ve bu adanın gerçek güzelliğiyle tanışın. Aslında çoğu piknikçinin ilk 5’inde vardır burası.

Bahsettiğimiz yer adanın en tepesindeki Rum Ortodoks Hıristos Manastırı. Bir zamanlar yetim Rum çocuklarının tatil eğlencesi olan manastırın girişi şu anda kapı duvar. Her şeye rağmen çok keyifl i ve insanı etkileyen bir mimariye sahip. Hafta içi burada bir ağacın altında manzarayı izleyerek dinlenebilirsiniz.

Page 244: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

KINALIADA66

Kınalıada’ya tepeden baktığınız zaman diğer adalara nazaran daha modern ve güncel yapıların ağırlıkta olduğunu görüyorsunuz. Bu durum adanın doğallığını kötü anlamda etkiliyor.

Biraz Bebek veya Emirgan sahillerindeki mahalleleri hatırlatıyor. Yine de adanın insanı sıkı sıkı saran samimi bir enerjisinin olduğunu hatırlatmak isteriz.

Page 245: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi RehberiAdalar Gezi Rehberi 67

Kınalıada Su Sporları Kulübü yazın adanın en hareketli noktalarından birisi. Bir sürü yıldız yaratan kulüp, üyelerine çok sayıda ayrıcalık

sunuyor. Geceleri ise burada hizmet veren Zoi, adeta ortalığı yıkıyor. Gece yarısı tüm Kınalıada’nın nabzı burada atıyor.

Page 246: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

KINALIADA68

Yazının başında da bahsettiğimiz gibi Kınalıada büyük bir aile gibi. Adada Ermeni cemaatinin yoğunluğu gözden kaçmıyor. Eski adı Proti olan Kınalıada tarihine baktığımızda Bizans dönemindeki en büyük sürgünlere sahne olduğunu görüyoruz. Örneğin; tarihe geçen Romen Diyojen sürgünü. Kınalıada’nın ileri gelenlerinden ve ileriki sayfalarda röportajını okuyacağınız Mihal Şiko’nun tarih notları ise şöyle:“Ada Osmanlı döneminde bir Rum tarafından satın alınmış, bu Rum zatın politikayla fazla içli dışlı olması sebebiyle daha sonra hükümdar tarafından bir Ermeni’ye satılmış. Yıl 1850. Burada 15 tane ev yapmışlar. Hepsi de varlıklı insanlarmış. Zamanla evler çoğalmaya başlamış.1865’te Ermeni Kilisesi yapılmış. Buradaki Ermeniler mülklerini sağa sola satmaya başlayınca, Rumlar da adayla tanışmış olmuş. 1870’lerde

Sakız Adası’ndan gelen Rumlar buraya ayak basmış. Genelde mandıracılık ve çiftçilikle uğraşmışlar. 1880’de adadaki Rum Kilisesi, Ermeni Taşcıyan ailesinin bağışıyla yapılmış.”

Surp Krikor Lusavoriç

Page 247: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi RehberiAdalar Gezi Rehberi 69

Ada rıhtımında bulunan Kınalıada Camii sıra dışı mimarisiyle dikkat çekiyor. Öyle ki büyük tartışmalara yol açmış bir ibadethane olarak biliniyor. Ada yokuşlarında yer alan Ermeni Kilisesi Surp Krikor

Lusavoriç hem mimarisi hem de konumuyla büyüleyici bir yapı. Cemaat tarafından sürekli ziyaret ediliyor. Rumlara ait olan Panagia, tipik bir Ortodoks kilisesi. Oldukça mütevazı ve küçük bir ibadethane.

Kınalıada Camii

Manastır kapısı

Rum Ortodoks Hıristos Manastırı

Page 248: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

KINALIADA70

Kınalıada’nın zulasındaki en keyifli meyhanelerden birisi. Özellikle akşam saatleri burada demlenmek insana çok iyi geliyor. Hakikatli ve lezzetli bir mönüye sahip. İlk defa deneyecekler için ciğer, paçanga böreği, eski kaşarlı

kroket, patlıcan salata, soya soslu uskumru, fesleğenli mezgit önerilebilir. Bir kişi en fazla 50 TL’ye kalkabilir. Tel: 0216 381 54 07

Bir Kınalıada klasiği olan Mimoza hem mezeleri hem de sıcak yemekleriyle büyük ilgi görüyor. Pancar turşusu, deniz börülcesi, pilaki, yaprak ciğer gibi seçenekleri oldukça seviliyor. Mekanda bir kişi ortalama 60-70 TL arasında bir fiyata çıkabiliyor.Tel: 0216 381 52 67

Kınalıada’nın en dişe dokunur mekanlarından bir diğeri de

Çınar 6 Kuyu

Page 249: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 71

Marla, nefis kurabiyeleri ve hamur işi lezzetleriyle beğeni topluyor. Özellikle çay keyfi için mekanın önündeki oturma bölümü çok ideal. Sakızlı lokumlu kurabiye, sakızlı muhallebi ve poğaça çeşitleri talep gören spesiyalleri arasında. Kurabiyelerin kilo fiyatı 25 TL. Tel: 0216 381 70 04

Adanın buluşma yerlerinden birisi de Bahar Pastaneleri. Özellikle kahvaltı seçenekleri yüz güldürecek nitelikte. Açma, poğaça, palmiye gibi çeşitler sezonda çok gidiyor.Bir kişi ortalama 15 TL’ye güzel bir şeyler tadabilir. Tel: 0216 381 41 41

Kınalıada’nın çınar ağaçlı

meydanında bulunan mekan son derece salaş, öte yandan sıcak bir enerjiye sahip. Mönüde et çeşitleri ağırlıkta. Adana, kanat, tavuk şiş, çöp şiş, İskender gibi lezzetler ön plana çıkıyor. Ürün fiyatları 3-25 TL arasında değişiyor. Tel: 0216 381 54 07

Kınalıada’nın ünlü adreslerinden Harbiye Börekçisi sadece börekleriyle değil kurabiye çeşitleriyle de tatmin edici bir adres. Özellikle Rum geleneğinden gelen bir kurabiye olan kurulakya çeşitleri tadılmaya değer. Hem böreğin hem de kurabiyenin kilosu 20 TL.Tel: 0216 381 54 54

Page 250: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

KINALIADA72

• Söze buradaki hikayenizle başlayalım mı?Bundan 105 yıl önce babam, 103 yıl önce ise annem Kınalıada’da doğmuşlar. Ben ise 1930’da Kınalıada’da dünyaya geldim.

• Yıllar öncesinden söz edersek sizi burada çok etkileyen insanlar var mıydı?Gözlerimi kapadığım zaman burayla ilgili şöyle bir görüntü geliyor gözümün önüne. Eskiden manastırın karşısında bulunan ve şimdi yenilenmiş olan iki ev vardı. Bu evlerden birinde balık satıcılığı ve manavlık yapan rahmetli Harilaos Efendi otururdu. Pavarotti gibi güçlü ve güzel bir sesi vardı. “Tazeleeer…” diye bağırdığı zaman, tabiri caizse, hava güzel olduğunda Maltepe’den duyulurdu.

Harilaos’un eşi kısa boylu bir kadındı; Madam Kiriakiça Heybeliada’nın en güzel kızıydı. Bu çiftin iki kızları vardı. İkisi de çok kibirliydiler, öte yandan babası Harilaos balık satar ve manavlıktan vazgeçmezdi. O aile hiç aklımdan çıkmaz.

• Başka ilginç yüzler var mıydı?Aslında biraz da çarşı esnafından bahsedebilirim. Caddenin başında Madam Virjin’in ekmek fırını vardı. Dört kardeştiler, fırını abileri olan Garabet Efendi işletiyordu. Sonraları Garabet Efendi Heybeliadalı bir Rum kadınla evlendi ve oraya taşındı. Bunun üzerine fırın, Arnavutluk’tan gelen Niko Efendi’ye kiralandı. Niko Efendi hepimizin tanıdığı Hristo’nun babası ve Beşiktaşlı

Mihal Şişko

Page 251: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 73

Niko’nun dedesiydi. Fırın yıllar boyunca birkaç kez el değiştirdi. Ekmek fırınının az ilerisinde Madam Zarug’un bakkal dükkanı vardı. Kendisi tam bir Osmanlı kadınıydı. Karşısında ise Manol Efendi ve karısı Madam Katina’nın simitçi fırını bulunuyordu. Bakkal Adrondi ve hemen yanında iki kız kardeşin işlettiği kahve yer alıyordu. Kışın sabaha karşı saat 4 sularında kahveyi açarlar ve balığa çıkacak olanların çaylarını hazırlarlardı. Her sabah orası panayır yeri gibi olurdu. Müdavimlerden bazıları; balıkçı Mimiko, Aleko, Nişan Dayı, Tete Yorgo, Kalaycı Kosti (Hüsnü), Abicim Yaniko, Melik, Zargana Enver’di. Kız kardeşlerden Fani kedi hastasıydı. Beslediği bir sürü kedi vardı. Kahveyi işleten ablası Eliso ise kedileri hiç sevmez ve içeri girmelerini istemezdi.

• Hiç unutamadığınız anlar nelerdi o zamanlar?Kınalıada’daki Rumlar, 1 Mayıs Bahar Bayramı’nı Yassıada’da kutlarlardı. Akasya Caddesi’nde yaz-kış oturan Bay Krispi’nin o zaman için çok lüks sayılan kamaralı bir motoru vardı. Babam ona kaptanlık yapardı ve ben doğduktan sonra Bay Krispi vaftiz babam olmuştu. 1 Mayıs’ta balıkçı sandalları defnelerle, bayraklarla süslenir, Bay Krispi sandalları motorun arkasına bağlar, Yassıada’ya götürür, kendisi de kutlamaya katılırdı. Her aile kendine göre yemek hazırlar, yer içer eğlenirdi.

• O zamanlar sosyal yaşam ve eğlence hayatı nasıldı? Geçmiş yıllarda Kınalıada’nın tek eğlence yeri Mıgırdiç Gazinosu’ydu. Lokantası, sineması, tiyatrosu ve gençlerin devam ettiği bilardo salonu ile nam yapmıştı. 1938-1942 seneleri arasında yapılan eğlencelerden bahsedecek olursak, haftada bir gün müzikli tiyatro temsilleri oynatılırdı. İskele baş memurunun oğlu olan Ali Suavi, eline tiyatronun broşürünü bir de çıngırak alarak mahalle mahalle dolaşıp ‘Bu akşam Kınalıada İskele Gazinosu’nda üç perdelik müzikal temsil verilecektir’ diye bağırırdı. Aynı zamanda İstanbul’dan gelen vapurlar iskeleye yanaştığı anda çalgıcılar enstrümanlarını çalarak halkı gösteriye davet ederdi.

Panagia Rum Kilisesi

Page 252: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BURGAZADASI74

Page 253: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 75

Page 254: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Sait Faik Abasıyanık ismiyle adeta bütünleşmiş olan Burgazadası’nın Sait Faik’in ruhsal dünyasında yarattığı etkiyi eminiz siz de hissediyorsunuz. Ada kendisine gelenleri müşfik bir şekilde karşılıyor. Adaya adım atar atmaz Sait Faik’in heykeliyle karşılaşıyorsunuz. Bu heykelin altında yazarın bir hikayesinden esinlenilerek “Hişt Hişt desem gelir misin?” yazıyor. Rıhtımı oldukça şirin. Küçük bir mahalle adeta. Sokaklara dalınca ıssız bir yazlık etkisini hemen alıyorsunuz. Diğer adaların

aksine burada yeni dönem yapılar kendini gösteriyor. Yani dantel gibi işlenmiş konaklardan ziyade yazlık apartmanlar çıkıyor yolunuza. İskelede yer alan Burgaz Cafe’nin de bulunduğu beyaz ahşap konak adanın en belirgin yapılarından birisi. Gezinti Sokak ve Yalı Caddesi adanın en hareketli güzergahları arasında. Hareketli dediysek mekanların ağırlıklı olduğu ve insan göreceğiniz yerleri kast ediyoruz, bundan sonrasında ise adanın her köşesinde derin bir sessizlik sizi bekliyor.

BURGAZADASI76

Page 255: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Burgazadası’nın yokuşları müthiş bir sakinlikle ağırlıyor insanı. Kafa dinleyip, uzun uzun bir şeyler düşünmek isteyenler bu yollarda yürüyerek mutlu olabilir. Özellikle Takımağa Meydanı Sokak’ta soluklanmanızı öneririz. Burada yer alan Ayios İoanis Rum Ortodoks Kilisesi gözünüzü kamaştıracak bir güzelliğe sahip. Mimari açıdan baktığımızda sadece Adalar’ın değil İstanbul’un da en görkemli yapılarından biri. Kiliseyle komşuluk eden Sait Faik Abasıyanık Müzesi hakkında ayrıntılı bilgilere ilerleyen sayfalarda yer

vereceğiz. Ondan önce kızılçam ormanlarıyla sarmalanmış Bayrak Tepe’yi hatırlatalım. Etkileyici bir Adalar ve İstanbul manzarasına sahip olduğunu söylemeliyiz. Ayios İoanis Kilisesi kadar ünlü olan, adanın güney tarafına düşen Hristos Manastırı, Avusturyalı Katoliklere ait Avusturya Manastırı ve Aya Yorgi Manastırı ve Kilisesi de görülmesi gereken yerler arasında. 1953 yılında inşa

edilen ve adanın simgesi haline dönüşmüş olan Burgazadası Camii ise güzel konumuyla dikkat çekiyor.

Adalar Gezi RehberiAdalar Gezi Rehberi 77

Page 256: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Bugazadası deyince akla gelen ilk isimlerden birisi de Kalpazankaya. Adanın Batı kısmında bulunan Kalpazankaya’nın adı tarihi bir rivayetle bağlantılı. Bu topraklardaki ilk kalıp paranın burada basılmasından ileri geliyor adı. Konumu itibariyle gün batımlarını müthiş bir şekilde karşılayan Kalpazankaya’yı bir şişe şarapla ziyaret etmek için üşenmeyin. Tadı damağınızda kalacak.

BURGAZADASI78

Page 257: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 79

Page 258: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Herkesin hayatından bir Sait Faik Abasıyanık öyküsü geçmiştir. Ustanın yazarlığına ilham veren Burgazada’daki evi görülmeye değer adreslerden bir diğeri. Yazar, birçok öyküsünü kaleme aldığı bu evde son günlerini geçirmiş. Siroz teşhisi konan Abasıyanık için bu ev bir anlamda huzurlu bir sığınak olmuş. Müzede yazara ait el yazmasından aksesuara birçok kişisel eşya ziyaretçilerle buluşuyor. Bu arada evin müzeye dönüştürülme tarihi 1959 olarak biliniyor. Burgaz Çayırı Sokak’ta yer alan müze hafta içi salı, çarşamba, perşembe, cuma ve hafta sonu pazar günleri 10.00-12.00 ile 14.00-17.00 saatlerinde gezilebiliyor.Çayır Sok. No: 15 Burgazada

Tel: 0216 381 21 32

BURGAZADASI80

Page 259: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi RehberiAdalar Gezi Rehberi 81

• Rıhtımda yürünür…• Kadir Çay Bahçesi’nde kahve içilir!• Sabahın erken saatlerinde yürüyüşe çıkılır.• Ayios Loanis ayazmasından su içilir, dilek dilenir…• Yalı Caddesi’nde rakı eşliğinde gün batırılır.

Page 260: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Yalı Caddesi üzerinde bulunan Antigoni Balık Restaurant, bu hatta olan çoğu adresle benzerlik gösteriyor. Tipik bir balık restoranı olan mekanda balık çeşitleri hayli iddialı. Levrek marin, soya soslu uskumru, otlu levrek sarma, mutlaka masanızda olması gereken lezzetler arasında. Bir kişi ortalama 50-70 TL arasında hesap ödüyor. Tel: 0216 381 28 47

Burgazada deyince hiç kuşkusuz akla gelen ilk restoran burası. Dışarıdan bakıldığında kendi halinde salaş bir balık restoranı olarak görünüyor. Adının bu denli heybetli olmasında mutfağının

payı büyük. Rum usulü midye salma, levrek marin, soya soslu uskumru, karidesli börek enfes seçenekler arasında. Barba Yani’de bir kişi ortalama 75 TL hesap ödüyor. Tel: 0216 381 19 99

Barba Yani dışında bir de Barba bulunuyor. Bu da adanın klasikleşmiş balık restoranlarından birisi. Balık kokoreç, levrek marin, ahtapot salatası mekan müdavimlerinin favorisi. Burada güzel bir yemek yemenin bedeli 60-80 TL arasında değişiyor. Tel: 0216 381 24 04

Yalı Caddesi’nin en ışıltılı adreslerinden Sahil Balık

BURGAZADASI82

Page 261: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 83

Restaurant hafta sonları gün batımı saatlerinde oldukça hareketli oluyor. Tanıdık mezelerin yanı sıra levrek çipura, mezgit gibi balıkları hakkını vererek pişiriyorlar. Bir kişi ortalama 50-80 TL arasında bir fiyata mekandan çıkabiliyor. Tel: 0216 381 12 11

Her ne kadar vapur bekleme adresi gibi dursa da adanın nabzını tutan adreslerden birisi. Özellikle çay saatlerinde ideal. Çay fiyatı 2 TL. Kahvaltı seçenekleri 10-12 TL arasında değişiyor. 14 TL’ye satılan Burgaz Kebap denemeye değer bir lezzet.Tel: 0216 381 26 43

Burgazada’da konaklamak isteyenler için iki alternatif var; ya öğretmenevinde kalacaksınız ya da Mehtap 45 Otel’de. İçindeyken buram buram orman kokusunu içinize çekeceğiniz

Mehtap 45 Otel neyse ki sizi memnun edecek bir alternatif. Konaklama fiyatı iki kişi için 200 TL. Bu fiyata oda kahvaltı dahil. Tel: 0216 381 26 60

Page 262: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

SEDEF ADASI84

Page 263: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 85

Eski adı Terevinthos olan Sedef Adası diğerlerine göre küçük bir ada. En çok sessiz, sakin ve huzurlu oluşuyla dikkat çekiyor. Halk arasında denizi en temiz ada olarak biliniyor. Diğer adalar gibi Bizans döneminde sürgün yeri olarak kullanılan Sedef Adası, Osmanlı döneminde ıssız kalmış. Ada, 1850 yılında Sultan

Abdülmecid tarafından damadı Fethi Ahmet Paşa’ya hediye olarak verilmiş. Adadaki ağaçlar Paşa’nın ölümünden sonra talan edilmiş ve daha sonra Birinci Dünya Savaşı sırasında hepsi kesilmiş. Ancak 1957’den itibaren burayı yeniden ağaçlandırma çalışmaları başlamış. Şimdilerde ise huzuru arayanların rotalarından biri.

Page 264: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

SEDEF ADASI86

İstanbulluların şehrin stresinden uzaklaşmak için favori adreslerinden olan Elio Sedef, Akdeniz mutfağı ağırlıklı mönüsüyle de dikkat çekiyor. Taze balıklar, mezeler tadabileceğiniz mekanda ayrıca Quick China Nişantaşı’nın suşileri de konukları bekliyor. Tel: 0216 382 48 84

Page 265: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi RehberiAdalar Gezi Rehberi 8787

Akdeniz mutfağının birbirinden lezzetli tatlarını sunan mekanda, günün her saati ayrı bir keyif yaşayabilirsiniz. Mönüde kahvaltı alternatifl erinden salatalara, makarnalardan atıştırmalıklara seçenek çok. Tel: 0530 780 72 20

Page 266: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

AVŞA88

Avşa sezonu bu ayın ortalarına doğru başlıyor. Okulların kapanmasıyla birlikte bir sürü İstanbullu, hatta Marmara çevresinde bulunan çoğu şehirden tatilci buraya akın edecek. Avşa demek ucuz ve hesaplı tatil demek. Ada kış ve bahar aylarında ıssız bir yere dönüşüyor, yazın ise iğne atsanız yere düşmeyecek hale geliyor. Adaya olan vapur seferleri de yaz aylarında çoğalıyor. Adanın en ünlü caddesi İnönü, yaz geceleri oldukça hareketli. Manastır Caddesi de gün batımlarında çok keyifli. Bu cadde şirin evleri, güzel sahili, sessiz sakin motelleriyle insana huzur veriyor.

10 Haziran’a kadar sadece cuma günleri sefer var. Bostancı’dan kalkış 18.30, Yenikapı’dan ise 19.05. Dönüş ise pazar günü saat 16.00’da. www.ido.com.tr

Page 267: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 89

Avşa son derece şaşırtıcı sürprizleri olan bir yer. Mesela bütün adayı tepeden görebileceğiniz Seyirtepe... Denizin sesi eşliğinde Marmara’ya farklı bir açıdan bakabileceğiniz Seyirtepe’de, manzara eşliğinde yemek yiyip meşhur Avşa şaraplarından içebileceğiniz sezonluk bir restoran da bulunuyor.

Page 268: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

AVŞA90 AVŞA90

Avşa’da keşfetmenizi önereceğimiz bir sürü koy bulunuyor. Seyirtepe’yi geçtikten sonra karşınıza Beyaz Saray Koyu çıkıyor. Avşa müdavimleri burayı iyi bilir. Bu koyun hem deniz hem de kumu son derece ünlü. Beyaz Saray’ın komşusu sayabileceğimiz Çınar Koyu da enfes.Bu arada keşif listenize mutlaka

Kumtur Mevkii’ni de ekleyin. Burası coğrafi olarak birçok çarpıcı özelliğe sahip. Mavi Koy, Değirmen Koyu ve Manastır Koyu da hayli ilgi gören noktalar arasında. Adanın doğu kısmında yer alan, çoğu insan tarafından Araplar olarak bilinen Yiğitler Köyü de görülesi bir başka nokta. Bu köyde yer alan Altınkum Koyu’nu görmeden dönmeyin.

Aslında biraz boynu bükük bırakılmış Avşa şarabı. Bortaçina Şarap Fabrikası tarafından üretilen bu şarapların sırrı üzümünde. Yıllar önce adada yaşayan Rumlar, Fransa’nın Bordeaux şehrinden getirdikleri üzümü buradaki toprağa entegre

etmeyi başarmışlar. Sonuçta bu üzümlerden nefis şaraplar üretilmiş. Hafife almayın, mutlaka şans verin.

Page 269: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 91

Denizle ahbaplık eden mekan akşam saatlerinde oldukça keyifli oluyor. Lüfer, levrek, kalamar ve midye tava, favori seçenekler arasında. Bir kişi ortalama 30 TL’ye güzel bir akşam yemeği yiyebilir. Tel: 0266 896 10 35

Tam bir aile işletmesi olan Sezar Restaurant’ın sahipleri İstanbullu. Salaş ve dingin bir mekan yaratmayı başardıklarını söyleyebiliriz. Hem et hem de balık seçenekleri sunuyorlar.

Hamsi, mezgit fileto, çipura, levrek favori lezzetler arasında. Kişi başı 25 TL buradan mutlu ayrılmak için yeterli. Tel: 0266 896 15 58

Adanın kalbinde yer alan Özlem Pastanesi Avşa müdavimlerinin iyi bildiği bir adres. Su böreği ve kol böreğini hakkını vererek yapıyorlar. Kahvaltı seçenekleri de oldukça iddialı. Muzlu profiterol ve limonata da aklınızda olsun. Burada 10 TL’ye rahat rahat doyarsınız. Tel: 0266 896 15 25

Beyaz Saray Koyu’nda bulunan otelin önündeki kumsal granit kumundan oluşuyor. Oteldeki odalar kadar içinde bulunan restoranın manzarası da çok keyifli. Standart odaların kişi başı fiyatı yarım pansiyon 90 TL, hafta sonu 100 TL. Temmuz-ağustos dönemi hafta içi 110 TL, hafta sonu 120 TL. Tel: 0266 896 13 13

İnönü Caddesi’nde bulunan otel hareketli bir noktada konaklamak isteyenler için ideal. Odalar hem

uçsuz bucaksız denizi hem de Avşa’nın keyifli caddelerini görüyor. Bir kişi için konaklama fiyatı 75 TL. Bu fiyata sabah kahvaltısı dahil.Tel: 0266 896 11 20

Avşa’nın sakin köşelerinden birinde konumlanan oteli, mütevazı ve sıcak bir yerde konaklamak isteyenler tercih edebilir. Otel odalarında televizyon, klima, mutfak ve 24 saat sıcak su bulunuyor. Küçük bir bahçesi olan otel, denize beş dakika mesafede. Kişi başı konaklama 15 TL. Temmuz sonrası 30 TL. Tel: 0266 896 13 45

Page 270: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

MARMARA ADASI MARMARA ADASI 9292

Marmara Adası oldukça tepelik bir ada. Bu yüzden mahalleler yamaçlara kurulmuş. Buradaki ara sokaklar ve evler fotoğraf tutkunları için nefis görüntüler sunuyor. Hatta burada çok güzel bir film çekilebileceğini bile

söyleyebilirsiniz. Bu mahalleleri ya merdivenlerle ya da dik yokuşlarla gezebiliyorsunuz. Ansızın karşınıza çıkacak olan Marmara Lisesi binası hem konumuyla hem de mimarisiyle hayranlık verici bir yer.

Marmara Adası’nı ilk gördüğünüz anda buranın hak ettiği yerde olmadığını hissedeceksiniz bizim gibi. Müthiş bir coğrafya ve denize sahip olan ada, 70’li yıllarda dondurulmuş gibi. Bu bakirlik pek çok kimsenin hoşuna gidebilir. İstediğiniz gerçekten gözlerden uzak bir

tatilse ve konfor sizin için çok önemli değilse Marmara Adası’nı tercih edebilirsiniz. Yaklaşık 3.5 saat süren bir yolculuk sonunda varacağınız

adanın rutubetsiz ve mis gibi havası ile dirileceksiniz. Küçük bir kasabayı andıran sahil hattı sıcak bir karşılamada bulunacak.

Page 271: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi RehberiAdalar Gezi Rehberi 93

Ada merkezinde bir sürü çay bahçesi, kafe sizi ağırlamak için bekliyor. Yine bu hatta Marmara Adası’yla ilgili süs eşyaları satan tezgahlar da bulabilirsiniz.

Rum’lardan yadigar, hükümet konağı binasının gözünüzden kaçmayacak güzellikte bir yer olduğunu hatırlatmalıyız.

Marmara Adası’na bağlı köyler de keşfedilmeye değer. Hem yeşil bitki örtüsü hem de koylarıyla çok hoşunuza gidecek olan bu köylerden bazıları şunlar: Çınarlı Köyü, Gündoğdu Köyü,

Topağaç Köyü, Asmalı Köyü… Adanın en mühim kozlarından birisi olan Saraylar’da doğal güzelliklerin yanı sıra Bizans İmparatorluğu’ndan kalan tarihi eserler bulunuyor.

Adanın en konforlu konaklama üstlerinden Sun Light Otel’de 26 oda ve 5 süit bulunuyor. Otelin konumu da oldukça avantajlı. Kişi başı konaklama fiyatı 100 TL.Tel: 0266 885 54 95

Şato Motel’in manzarası ve sakinliği bağımlılık yapacak cinsten. 42 yıldır hizmet veren Şato Motel’in 15 odası var. Yarım pansiyon konaklama kişi başı fiyatı 75 TL. Tel: 0266 885 50 03

10 Haziran’a kadar sadece cuma günleri sefer var. Bostancı’dan kalkış 18.30, Yenikapı’dan ise 19.05. Dönüş ise pazar günü saat 16.00’da. www.ido.com.tr

Page 272: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BOZCAADA94

Page 273: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 95

Page 274: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BOZCAADA96

Page 275: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Bozcaada Kalesi’ni görmeden dönmeyin. Ayazma Manastırı, Göztepe, Polente Feneri ve şarap fabrikaları atlamamanız gereken noktalar. Bozcaada deyince akla ilk gelenler arasında şarap olduğu için şarap fabrikalarını görmeyi ihmal etmeyin. Bozcaada Müzesi’ndeki adayla

ilgili fotoğrafları, haritaları, dokümanları mutlaka görün. Ara sokaklarda yürüyün, adanın batısındaki rüzgar güllerinin yanında gün batımını izleyin. Ve tabii balık keyfini ihmal etmeyin. Koreli, Lodos, Martı Restaurant, Vahit’in Yeri ve Tenedos Balıkçısı adanın meşhur restoranlarından.

Adalar Gezi Rehberi 97

Page 276: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Oldukça popüler olan Rengigül Konukevi bir Rum konağı. Bina 1876 yılında inşa edildi ve Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlerin karargahı olarak kullanıldı. İngilizler savaştan sonra adayı terk edince bina önce kaymakamlık binası daha sonra kaymakamlık lojmanı olarak

hizmet verdi. Rengigül Konukevi 1997 yılında misafirlerini ağırlamaya başladı. Konukevinde 6 oda, galeri süitte 2 oda var. Banyo ve tuvaletler ortak kullanımda. Kişi başı kahvaltı dahil 140 TL, iki kişi 160 TL.Atatürk Cad. No: 31 Bozcaada

Tel: 0286 697 81 71

Trakya üzerinden gidecekler İstanbul, Tekirdağ, Gelibolu karayolunu kullanıp Eceabat veya Kilitbahir’den feribotla Çanakkale’ye gidebilir. Çanakkale’de Geyikli Yükyeri İskelesi’nden yine feribotla Bozcaada’ya ulaşabilirsiniz. Bir diğer alternatif, Bandırma’dan sahil hattını takip ederek, Biga, Lapseki ve Çanakkale üzerinden Geyikli Yükyeri İskelesi’ne varmak.

BOZCAADA98

Page 277: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Otel, adanın güneydoğu ucunda, akvaryum koyunda yer alıyor yani merkezden 7 km uzaklıkta. Odalar mavi beyaz bir dekorasyona sahip. Kendinizi ister istemez Yunan adalarında hissediyorsunuz. 15 adet odası var ve en fazla 36 misafir ağırlayabiliyor. Odalarda 2, 3 ve 4 kişi rahatlıkla konaklayabiliyor. Odalardan etkileyici bir manzara izleyebilir,

teraslarında ve balkonlarında güneşlenebilirsiniz. Her odanın kendi banyosu ve tuvaleti var merak etmeyin. Ayrıca klima, saç kurutma makinesi de mevcut. Kimi odalarda küvet, jakuzi ve şömine gibi ekstra özellikler de bulunuyor. Kişi başı konaklama fiyatları 160 TL’den başlıyor.Alaybey Mah. Mermerburnu

Mevkii, Bozcaada

Tel: 0286 697 87 74

Adalar Gezi Rehberi 99

Page 278: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Huzur, sükunet, konfor… ‘Üçü bir yerde’ye hoş geldiniz. Hal böyle olunca, otelin adanın en popüler adreslerinden olduğunu belirtmeye gerek yok ama biz yine de söyleyelim. Adını şarap tanrısı Bacchus’tan alıyor. Adanın batı kısmındaki Ada Bacchus, bağ evi şeklinde ve 10 adet odası var. Odaların tasarımı mimariyi tamamlıyor. Az önce buranın konforlu olduğunu söylemiştik, şimdi de detay verelim; 24 saat oda servisi, televizyon, uydu alıcı, yangın alarmı, merkezi klima gibi olanaklarınız mevcut. Ayrıca

odalar deniz ve bahçe manzaralı. Deniz manzaralı restoranında oturup bir şeyler yemeyi unutmayın. Kişi başı konaklama fi yatı kahvaltı dahil, 135 TL’den başlıyor. Sulubahçe Eski Kule Mevkii,

Bozcaada Tel: 0286 697 85 30

Adı üzerinde burası bir çiftlik. Hem de 100 yıllık bir geçmişi olan bir Rum çiftliği. 14 dönüm arazi üzerine kurulu çiftliğin dört bir yanı bağ. Bahçesinde yok yok. Armut, çam, incir, zeytin, ayva, nar, erik, şeftali, badem ağaçları arasında derin bir nefes alacağınız kesin. Ayrıca burada asırlık taş binalar hemen dikkat çekiyor. Taş evlerde konaklamak için 9 odası bulunuyor. Hemen

belirtelim; taş evlerin her biri orijinal haline sadık kalınarak restore edilmiş. Ada mimarisine uygun 14 yeni odası da var. Ne zamandır şöyle bir çiftlik havası almak isteyip de fırsat bulamıyorsanız, haziran ideal ay olabilir. İki kişilik oda fi yatı 200 TL. Çayır Yolu 2. Kilometre Aşıklar

Çeşmesi karşısı, Bozcaada

Tel: 0286 697 83 57

BOZCAADA100

Page 279: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Toplam 25 odası bulunan otel, eski Aral Şarap Fabrikası’nın restorasyonuyla hizmet vermeye başladı. Burası, aklınızı çelecek bir adres. Neden diyecek olursanız bir kere içinizi ısıtan bir ortam var. Odaların taş duvarları, dantel perdeleri ve beyaz perdeleri bile yüzünüzü güldürmeye yetiyor. Adanın merkezine 300 metre uzaklıkta yer alıyor. Odaların kapısı, çim

bir avluya açılıyor. Medeniyetten uzak olacağınızı düşünmeyin. 24 saat sıcak klima, kablosuz internet bağlantısı, ısıtma sistemi olduğunu da söyleyelim de eğer hala varsa, kafanızda hiçbir soru işareti kalmasın. Kişi başı konaklama fi yatı kahvaltı dahil 65 TL’den başlıyor. Alaybey Mah. Dolaplı Sok.

No: 4-6 Bozcaada

Tel: 0286 697 84 24

Ataol Tatil Çiftliği restore edildikten sonra keyifl i, huzurlu ve doğal bir tatil adresi olarak kapılarını açtı. Adanın merkezine 1.5 km uzaklıkta bulunuyor. Toplam 32 odası var. Her birinin tasarımı ahşap ağırlıklı. Zeytin ağaçları ve organik ürünlerle dolu bahçesinin içinizi ferahlatacağı kesin. Çiftlik, 60’lı yıllardan beri

hayvancılık amaçlı kullanılıyor. 235 dönümlük arazi üzerine kurulan çiftlikte organik tarım yapılıyor. Akşam yemeğinde servis edilen mezeler bu bahçeden hazırlanıyor. Kişi başı konaklama fi yatı kahvaltı ve akşam yemeği dahil 125 TL.Tekirbahçe mevkii, Bozcaada

Tel: 0535 760 19 47

Adalar Gezi Rehberi 101

Page 280: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Sekiz odası var ve adından da anlayacağınız üzere Bağbadem Tatil Evi, badem ağaçları ve bağlar arasında yer alıyor. Odalar taş binalar içinde. Bahçesinde, çeşit çeşit bitkiler, çardaklar, hamaklar, ahşap masalar, sandalyeler var. Yemekleri ve kahvaltılarının da çok iddialı

olduğunu söylemeliyiz. Organik sebzeleri, peynirleri, ev yapımı reçelleri, kahvaltı sofrasını görüp de yemek istememek imkansız. Kişi başı konaklama fi yatı kahvaltı dahil 100 TL’den başlıyor.Alaybey Mah. Arabacı

Mevkii Bozcaada

Tel: 0286 697 81 69

BOZCAADA102

Page 281: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Sizi mest edecek bir diğer adresteyiz şimdi de. Burada odaların harika manzarasıyla güne başlamak çok iyi gelecek. Karadut Bağ Evi, 55 dönüm arazi üzerinde yer alıyor. Bahçesi ve taş binaları daha ilk görüşte sizi büyülüyor. Tesis, Karadut Bağ Pansiyonu olarak da anılıyor. Konaklama yeri olarak 150 yıllık taş bina kullanılıyor. Restoran bölümünde ev yemeklerinin yanı sıra gözleme

gibi hamur işleri bulabilirsiniz. Kişi başı konaklama fi yatı kahvaltı dahil 75 TL’den başlıyor.Papazbahçe Mevkii, Tuzburnu

Yolu, Bozcaada Tel: 0286 697 05 05

Adalar Gezi Rehberi 103

Page 282: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

BOZCAADA104

Bağların arasında yer alıyor. Ev yemekleri tadabileceğiniz gibi tandır, çiğ börek, gözleme gibi lezzetleri deneyebilirsiniz. Kişi başı ortalama 50 TL ödeniyor.Tel: 0286 697 05 05

Tarihi bir binada yer alan restoranda Bozcaada sularının balıkları ve deniz ürünleri, bağların yaprakları, bahçelerden gelen sebzelerle hazırlanan lezzetler var. Kişi başı ortalama 80-90 TL ödeniyor.Tel: 0286 697 05 45

Limanda bulunan mekanda Ege ve Akdeniz yöresinin lezzetlerini ve deniz mahsullerini tadabilirsiniz. Kişi başı ortalama 50-80 TL ödeniyor.Tel: 0286 697 88 98

Page 283: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 284: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

GÖKÇEADA106

Page 285: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 107

Page 286: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Trakya üzerinden Gelibolu Yarımadası’na, oradan da Eceabat’a gelmeden 4 km öncesinde Kabatepe liman kavşağından Gökçeada feribotuna ulaşabilirsiniz. Edremit yolunu takip ederek Çanakkale İskelesi’ne ulaştığınızda feribot ile Gökçeada’ya geçebilirsiniz.

Bol rüzgarlı Gökçeada’da eski Rum köylerini görebilirsiniz. Kaşkaval Burnu’ndaki kayalıkları görün. Şekillerinden ötürü Peynir Kayalıkları olarak da anılıyor. Kaleköy’deki kayalıklardan mutlaka gün batımını izleyin. Salaş balık lokantalarında balık keyfi yapmayı da ihmal etmeyin.

Türkiye’nin en batı ucu, yani güneşin Türkiye’de en son battığı nokta olan Gökçeada’ya İstanbul’dan yaklaşık 350 kilometrelik bir yolculuk sonrası ulaşılıyor. Gökçeada, Çanakkale’ye bağlı bir ilçe. Yerleşim ilçe merkezi dışında 10 köye dağılmış durumda. Adaya ulaşım sadece deniz yoluyla sağlanıyor. Gelibolu Milli Parkı içerisindeki Kabatepe Limanı’ndan kalkan feribotlar ile yapılan bir saatlik bir deniz keyfi sonrası Türkiye’nin en büyük adasına varıyorsunuz. Ada 290 kilometrekarelik yüzölçümü ve 95 km. sahil uzunluğu ile oldukça geniş bir alanı kapsıyor, öyle ki Bozcaada’dan yaklaşık sekiz kat daha büyük bir alan bu.

GÖKÇEADA108

Page 287: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

Adalar Gezi Rehberi 109

1995’te kurulan otel, Ege’nin doyumsuz güzelliklerine sahip, yeşille mavinin kucaklaştığı, deniz kokusunun çam kokusuna karıştığı Gökçeada’nın merkezinde bulunuyor. Şehirden uzaklaşmak isteyenler için ideal bir kaçamak adresi. Meyveyi dalından koparmak, kadife gibi kumsallarında güneşin tadını çıkarmak… Bunları doyasıya yaşayabilirsiniz. Split klima, uydu TV, minibar, ücretsiz internet bağlantısı burada bulabileceğiniz hizmetler. Konaklama fiyatı kişi başı kahvaltı dahil 60 TL.Atatürk Cad. No: 49 Gökçeada

Tel: 0286 887 24 29

25 odası bulunuyor. Tek kişilik süit ve triple odalar da var. Odalarda sıcak su, mini buzdolabı ve internet sitesi gibi hizmetler sunuluyor. Gökçeada’nın her yerine ulaşım

imkanının yanı sıra merkezdeki eğlence, alışveriş ve yemek adreslerine yakınlığıyla da ideal bir konaklama yeri. Tarihi Rum köyü Zeytinli’ye 2 km, Aydıncı Plajı’na 10 km uzaklıkta. Kişi başı konaklama, kahvaltı dahil 40 TL.Çınarlı Mah. No: 22 Gökçeada

Tel: 0286 887 36 00

Tarihi çeşmesi, çamaşırhanesi, çınar ağacı, köy kahvesi ve tarihi taş evleriyle ünlü, eski Bademli köyünde hizmet veriyor. Rahatlığı ve konforu bir arada bulabileceğiniz 15 odası bulunuyor. Ada’nın en yüksek tepesinde bulunan otelde, özellikle gün batımını kaçırmayın. Karnınız acıktığında 100 kişilik kafeteryası ve zengin balık mönülü restoranlarından dilediğinize gidebilirsiniz. Eski Bademli Köyü Gökçeada

Tel: 0286 887 48 40

Page 288: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf

GÖKÇEADA110

Tepeköy’de bulunan Barba Yorgo, balık, et ve meze konusunda uzman. Tel: 0286 887 42 47

Çınarlı Mahallesi’nde bulunan Son Vapur’da Akdeniz mutfağı lezzetleri ve balık tadabilirsiniz. Tel: 0286 887 36

Page 289: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf
Page 290: Istanbul Life - Haziran 2012.pdf